[]

en çok sevdiğiniz 3 çizgi film hangisi veya hangisiydi?

benimkiler;

1. casper
2. cedric
3. tom ve jerry

 
şeker kız candy = bugs bunny
cedric = vikingler
ay savaşçısı =vücudumuzu tanıyalım

ama acık düşüneyim belki başka bir şey eklerim.. emin olamadım tam..
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin  (07.06.14 14:11:31 ~ 08.06.14 13:52:34) 
taş devri
jetgiller
scooby doo

ayrıca terry konusunda candy'ye ben de çok kırgınım.
  • devilred  (07.06.14 14:13:28) 
pokemon
red kit
ninja kaplumbağalar
  • livaneli kadir  (07.06.14 14:13:28) 
power rangers
tom ve jerry
tsubasa
  • darkest hour  (07.06.14 14:13:42) 
he-man
red kit
şirinler
  • lily briscoe  (07.06.14 14:13:45) 
tom jerry
redkid
avatar
  • basond  (07.06.14 14:14:05) 
tom ve jerry, temel reis ve şu çok hızlı koşan, Mİ Mİ diyen lavuk vardı ya, roadrunner sanırım adı, o. kanal d'de saat 4 gibi akşamları çizgi film kuşağı oluyodu bi ara, ona bayılırdım.

annem bi de şey anlatır hep, bi çocuk varmış annesi bahia blanca ya da öyle bi yerde, kendisi italya'daymış. şişe kapakları falan toplayıp satıyo muymuş ne yapıyomuş, gemiyle annesinin yanına gidiyomuş sonra. bayılıyomuşum ona. ama hiçbi şey hatırlamıyorum bununla ilgili. zaten ne biçim çizgi filmse... çizgi film değil dram aq.
  • pescador  (07.06.14 14:17:49) 
madagaskar
madagaskar
madagaskar
  • AWD  (07.06.14 14:20:16) 
bugs bunny
tom jerry
coyote
  • xenophobe  (07.06.14 14:22:39) 
tom jerry
bugs bunny
casper

+1 life with louie
  • bohr atom modeli  (07.06.14 14:27:18) 
pokemon
bugs bunny
tom ve jerry
  • lesmiserables  (07.06.14 14:35:33) 
beyblade
digimon
roadrunner ile çakal
tom ve jerry
bugs bunny
temel reis

hepsinin yeri ayrı
  • sporty  (07.06.14 14:38:25) 
sünger bob
yu-gi-oh
looney tunes
  • birfincankahvedahaisteyenadam  (07.06.14 14:41:41) 
Madagaskar Penguenleri.


  • angelus  (07.06.14 14:46:01) 
1 sünger bob
2 madagaskar
3 cedric
4 ay savaşçısı

4 tane oldu ama sıkıntı olur mu?
  • dusunemedim  (07.06.14 14:49:21) 
aklıma gelmeyenler mutlaka vardır ama..

pokemon
jetgiller
ninja kaplumbağalar

hastası olduğum kokarca pepe le pew i de anmadan geçemeyeceğim.
  • bxgx  (07.06.14 15:16:58) 
red kit
road runner & coyote
oscar's oasis

Edit:3 kuralına uymazsak Speedy gonzales i de eklemek isterim.
  • cevher67  (07.06.14 15:17:36 ~ 19:21:02) 
1- pokemon
2- adventure time
3- spongebob squarepants

çocukluğumda:
1- pokemon
2- bugs bunny öncelikli olmak üzere looney tunes
3- sailor moon
  • knight of cydonia  (07.06.14 15:22:48) 
Beverly Hills
Aslan Kral
Jetgiller
  • duyond  (07.06.14 15:28:00) 
üçten çok var yahu :)

he-man, hulk, voltron, candy, taş devri, jetgiller, snoopy, red kit vs. vs. düşündüm de çok var sahiden.
  • belirsiz biri  (07.06.14 15:49:23) 
Simdi:
adventure time
regular show
avatar

cocukken:
402 no'lu sinif
life with louie
sungerbob

aslinda tam bir cizgifilm hastasiyim, burda yazdiklarimin 10 kati cizgi filmi en sevdigim diye nitelendirebilirim
  • mukrime  (07.06.14 15:58:02) 
1. cobra space adventure
2. robotech
3. thundercats
  • groovettyn  (07.06.14 16:42:56) 
ben ilkokuldan oncesini hic hatirlamiyorum, ilkokulda en cok sevdiklerimi siralarsam:
1) sirinler
2) snoopy diyelim buna
3) the simpsons
4) red kit
5) varyemez amca'yla yegenlerinin bir cizgi filmi vardi, o
6) rocko's modern life
7) heidi
8) road runner'la coyote
  • John Finn  (07.06.14 17:01:46 ~ 17:03:30) 
1. Beverly hills/ Bianca
2. Richie Rich
3. Jetgiller
  • kedidir o kedi  (07.06.14 18:23:54) 
1-pokemon
2-jetgiller
3-cedric
  • jedilance  (07.06.14 21:22:27) 
1 şirinler
2 tom ve jerry
3 ay savaşçıları ya damaske de olabilir
  • sen gibi  (08.06.14 00:10:35) 
[]

psikopatların siyasi tutarsızlığı ile ilgili bilgi, kaynak, makale

malum haberi görmüşsünüzdür.

www.baskahaber.org

bana çok ilginç geldi bu haber. sıradan bir omurgasızlıkla açıklanamaz bence. çünkü bizim bir yeğen var. hırsızlık, esrar, adam yaralama herşey bu çocukta. ama bunların yanında akrabaları gecenin köründe arayıp sapıklık yapma gibi salakça şeyleri de var. son seçimlerden önce face'te akp'yi destekleyen şeyler yazarken, seçimlerde chp için bayrak asımı, miting vs..kovalıyordu.

bilgi, yorum, kaynak varsa paylaşabilir misiniz?

 
işsizlik bence. eğlenceli oluyordur hatta.


  • mattiadestro  (07.06.14 12:28:56) 
senin yiğen nerede heyecan var oraya koşuyor olayı o, bir nevi yapabildiği için yapıyor bir sebebe ihtiyacı yok


  • selam  (07.06.14 19:55:14) 
[]

ramazan bayramı 1 hafta olur mu? bide ucuz uçak bileti nasıl alıcaz?

pazartesi başlayıp çarşamba bitiyor. perşembe ile cuma tatil olur mu?
bide ramazan süresince istanbul-lizbon gidiş, dönüş ucuz bilet ayarlayabilecek var mı? 1000 liradan aşağı bulamıyorum.



 
ben de sormuştum, olur diyen yoktu. bence de olmaz.


  • baldur  (02.06.14 21:48:45) 
arefe denk gelmiyorsa iki günü birden mümkün değil tatil etmezler.


  • bipolar  (02.06.14 21:49:13) 
[]

bir dağ bulup kendi devletini kurmak?

diyelim anadolu'da yabani bir dağ gördüm. manzarası çok hoşuma gitti. orada kendi hakimiyetimi kurmak istedim.

devletten yardım beklemeden elektrik, yol, tünel, su, doğalgaz, internet, uydu nasıl sağlarım

not: devlet kurma fikri tabi işin esprisi. bu yukarıda virgül ile saydığım işlerin mantığını ve tek başına bir kişinin yapma ihtimalini soruyorum.

 
Komşu devletin seni tanımasını sağlayıp ondan satın alırsın. Sanki Türkiye herşeyini kendi üretiyo :)


  • onexey  (01.06.14 11:04:18) 
yabani dağı o hale getireceksen yabaniliğinin ne manası kalacak? manzarası yabani bir yeri de zaten bulursun.


  • Aerdem  (01.06.14 11:06:34) 
moruk, gel biz sana tır ehliyeti bakalım.


  • kmtetrfn  (01.06.14 11:12:37) 
o bolgeyi satin alirsin. elektrik icin ruzgardan ve gunesten yararlanabilirsin. yol icin is makinai alip kendin yapabilirsin ya da dis ulkelerin birindeki mutehhite yaptirirsin. gaz icin boru doseteceksin dis ulkeden alacaksin eger ulkende yoksa. Uydu kolay, canagi taktin mi tamam. internet icin de bolgende dahili network kuruyorsun, sonra dis ulkeden fiberle baglanti sagliyorsun, uydu backup da yaparsin. tabi okul, hastane vs de ihtiyacin olacak. hepsini halletmen lazim. sonra etrafa cit ya da duvar cekmen lazim, girisi de yasaklamalisin. yalniz bak bu saydiklarimda disariya bagimli oldugun konular var. o nedenle komsularinla arani iyi tut ki gazsiz kalma. sonra mevcut alaninda ekonomik sistem kurmalisin. orada imal edebilecegin urunleri belirleyip ona gore calisip uretim fazlani disari satarak ulkene para girisi saglarsin cunku ihtiyac duydugun her seyi ulkende imal edemeyeceksin malum. gelirin giderinden fazla olursa isi kotarirsin. bi de para basarsin iceride ya da onu da dis ulkelerin birinde bastirtabilirsin parasi karsiligi. sonra bayrak, meclis, milli mars filan..


  • kartonpiyer  (01.06.14 11:25:19) 
hakikaten yerleşkesi olmayan dağlık bir bölgeyi satın alıp böyle bir şey yapılabilir mi?


  • mrthany  (01.06.14 11:30:03) 
Hadi elektriğini güneş panelleriyle halledersin, uydu da kolay ama su öyle değil. Doğal su kaynakları kullanımından bile devlet para alıyor. Yolu falan da bir hazır beton firmasıyla anlaşıp betonu döktüreceksin :) Yani para lazım, bunun için vergi toplaman lazım, yani bir halkın olmalı. Tabi bu sefer devlet çevik kuvveti bi gönderir, gazlı tomalı dağıtır, o da olmadı asker falan gelir.


  • r_u_h  (01.06.14 12:11:35) 
İşgal ettiğin arazi hazine arazisi olup devlete aittir. Devletin ve insanların işgal ettiğin araziye hiç ses çıkarmayacaklarını düşünelim seneryo icabı.

Öncelikle yakınlardaki akarsu üzerine elekrik enerjisi üreteceğin bir sistem kurman gerekiyor. Sonra da barınağının çatısına veya yakınlardaki bir araziye güneş panelleri yerleştirmelisin. Ortalama 5m/s rüzgar hızına sahip bir yerse rüzgar türbinleri de koyman mantıklı olacaktır.

Öncelikle enerjiye yoğunlaştık çünkü enerji olmadan orada bildiğimiz şekilde yaşaman mümkün değil. Bu enerjiyle aydınlatmanı, temiz suyunu internet bağlantını ve laptop'unu çalıştıracağın enerjiyi sağlarsın.

Isıtmayı kalorifer sistemiyle sağlaman mümkün. Suyu pompalayacak elektriğin olduğu sürece odun yakarak kalorifer çalıştırabilirsin.

İnternet bağlantını uydudan alacaksın. İletişimini de yine uydu telefonundan sağlayabilirsin.
  • maxhoper  (01.06.14 12:13:34) 
Sealand vatandaşlık satıyor 20-30£ ücretle. Ülkeyi kurduktan sonra böyle şeyler yapıp gelirini yükseltebilirsin. AB'ye de üye olursan köşeyi dönersin.


  • kadirgali huseyin olmayan adam  (01.06.14 12:32:39) 
kartonpiyer kardeşimiz güzel anlatmış da o işlemlerin daha başında vergi ödeyeceksin, bashettiği işlerin çoğunu para karşılığı yaptıracaksın onlar için de vergi ödeyeceksin. vergi ödediğin müddetçe nasıl devlet olabilirsin ki? aldığın hizmetlere vergi ödememek için ya konsolosluk olman gerek ya da serbest bölge. o zaman serbest bölgeden yer almanı öneririm;)


  • late viper  (01.06.14 12:34:33) 
satın aldığın arazi için vergi ödemen gerekir, arazi benim özel mülüm diyemezsin jandarma istediği gibi girer, ülke kanunlarına tabi olmaya devam edersin, kendi yollarını yapsan bile devletin ordan yol geçirmesi gerekir kamulaştırırlar, oraya biri otel dikmek ister kamulaştırır sonra yap-işlet-devret e verirler, doğalgaz devlet kontrolünde, devlet dışında başka bir ülkeden kendi borunu geçirip satın alma şansın yok.


  • alice practice  (01.06.14 12:38:18) 
hökümetten arkadaş yapabilirsin.


  • troll degil  (01.06.14 16:29:12) 
[]

demek ki neymiş, her boka atlamamak lazımmış

antin kuntin etkinlikler yapan bir şirketimiz var. orada çağrı merkezi elemanıyım. bugün sabah mesaiye başlarken, tayland masajı isteyen var mı? diye sordular. bünye'de karamurat'lık olduğu için ilk parmağımı kaldırdım. benden hariç kimse de yoktu kaldıran. kadın altı üstü 1 dakika masaj yaptı. ama ağzıma sıçtı desem yeridir. ayıp olmasın diye sesimi çıkarmadım çünkü masa başında masaj yaptı ve herkes bana bakıyordu; ama yeminlen insan düşmanına bu kadar sert olmaz. etlerimi liğme liğme etti kevaşe. masaj falan değildi bu. şirket ucuz olsun diye zeytinburnu deri kesim atölyesinin birinden bir çinli'yi kapıp getirmiş masör diye yutturdu sanırım. sabahtan beri omuzlarım ağrıyor. şimdi daha da azdı.

nasıl geçer bu?


 
arveles iç.. :)))


  • asabi  (31.05.14 01:13:00) 
ulan ne güldüm. :D Arveles içme, vermidon iç bırak damarların genişlesin kan biraz rahat aksın. Arveles ağır ağrı kesicidir.


  • Solem  (31.05.14 01:23:37) 
sıcak duş al.. kesinlikle işe yarar.. ağrıyan yerlerine suyu bolca tut.. ağrı kesici ya da kas gevşetici krem varsa sür.. geçer..


  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin  (31.05.14 01:43:25) 
duş başlığını en yüksek konumda ayarla, saçak saçak değil de tek büyük delikten su çıkacak şekilde ayarla, çömel, sıcak su omuzlarına vursun. 10 dakika falan. çıkınca da kas gevşetici olabilir, ağrı kesici olabilir sür, mis gibi olur.


  • icim urperiyor  (31.05.14 04:31:09) 
"thai massage bruise" diye Google'da aratıp milletin başına neler geldiğini gör. Normali o yani. Geçmiş olsun.


  • onexey  (31.05.14 07:48:13) 
[]

çiçek, balık ve ağaç adlarını nasıl öğrenebilirim?

yediğim balıkları, fotoğrafını çektiğim çiçek adlarını, uolda yürürken gördüğüm ağaçların türünü vs.. nasıl öğrenebilirim? hem türkçe hem de ingiilkizce öğrenmem lazım. pratik bir metod nasıl olabilir? elimde kitapla gezemem.




 
jelly diye bir uygulama var. oraya merak ettiğin şeyin fotosunu çekip soruyorsun.


  • lehim ve havya ile mikrocip yapan adam  (28.05.14 23:32:19) 
Öncelikle skalanı daralt.. Ağaç konusunda öncelikle sürekli gördüğün ağaçlardan başla. Aynı şekilde çiçeklerde de.. Bunun haricinde balıkçıların önünden geçerken bak şöyle bir.. Zaten hemen hemen her balıkçı aynı türse balıkları satıyor. Ayrıca sorabilirsin isimlerini.. En nihayetinde potansiyel müşterisin onların gözünde ;)


  • bilmemkacincinick  (28.05.14 23:34:43) 
Bilim çocuk dergisinin bilgilerini de içeren kartları vardı, onları bulabilirsen kartları okuması çok zevkli


  • shadow journal  (28.05.14 23:35:51) 
[]

soma sonrası tatile çıkacak olmak

aylardır 4 gözle yıllık iznimi bekliyordum. bu tatil için hevesli ve sevinçliydim; ama soma'dan sonra tüm hevesim, şevkim, beklentim öldü. dolu odaları, yatakları, sofraları bir kişi eksilen yüzlerce fukara ailenin yaşadığı yıkım'ı düşününce çok kötü oluyorum. hevesi geri kazanmamak için kendimi de tutuyorum, yas tutanlara ayıp olur diye. ne yapmalı? bi yol gösterin.




 
bence biraz bekle kendini iyi hissedene kadar. hem kendine hem de acı çekenlere saygısızlık olmamış olur. aksini yaparsan da olmaz belki ama hep aklına gelip keyfini kaçırabilir. kafan rahat olmalısın tatilde.


  • himmet dayi  (16.05.14 23:22:30) 
vicdan rahatlatmamizi mi bekliyorsun? icinden ne geliyorsa onu yap.


  • Golgi  (16.05.14 23:23:43) 
Tatil parasını yardıma bağışla. İlla ki soma olmasına gerek yok. Unutulmuş yardım kampanyaları var.


  • orhan tv  (16.05.14 23:25:35) 
Hepimiz cok cok uzulduk ama hayat devam ediyor, her gun binlerce insan zaten oluyor ama biz hic farkinda olmadan tatilimizi, eglencemizi yapiyoruz. Su olayda vicdan azabi duymasi gereken bir kisi var oda siz degilsiniz. Bence yapin tatilinizi keyfinizce


  • cometome  (16.05.14 23:26:17) 
yapacak bişi yok. yap tatilini.


  • ben smyrna  (16.05.14 23:39:43) 
@orhan tv +1


  • kumlupara  (16.05.14 23:41:52) 
tatil yaparak ya da herhangi bir sekilde hayata devam etmek kimseye saygisizlik degil bence, vicdaninin rahat olmamasi gereken bir durumda degilsin. ama kendi kafan rahat degilken, icin sizlarken tatil falan yalan olabilir tabi. ha belki kafan dagilir, daha iyi hissedersin bilmiyorum. ben olsam ertelerdim sanirim. elim bosaldigi anda kulagimda cigliklar yankilanmaya basliyor cunku. nasil iyi hissedeceksen oyle yap.


  • mayaa  (17.05.14 00:25:44) 
[]

şu site sizde çabuk açılıyor mu? bi de nasıl olmuş?

soru başlıkta.

www.macenda.com

edit: header değiştim.

 
Androidden acamadim. Adobe flas player istiyor.


  • croupier  (14.05.14 22:07:05) 
hızlı açıldı. güzel olmuş. ama sayfa adını da header başlığı altından değiştirin. sayfa adı index2v gibi bir şey.


  • himmet dayi  (14.05.14 22:08:37) 
dostum güzel olmuş ama ordaki gülün yeşili fazla koyu olmuş biraz daha iyi bi gül konabilir.


  • tutun kolonyasi  (14.05.14 22:13:51) 
hızlı bir şekilde açıldı.bencede daha güzel bir gülle site daha güzel olur.


  • uykulu_fb  (15.05.14 01:19:14) 
[]

bahçelievlerden atatürk havalimanına sabah 7:30 uçağına yetişmek

prensip gereği taksi kullanmak istemeyen biri nasıl ulaşabilir? dış hatlar olduğu için en geç 6:00'da orada olmam gerek. metro o saatte kapalı heralde. metrobüse gidebilirim. başka önerisi olan?




 
prensiplerinden vazgeçmek en iyi çözüm. taksiye binersin. Sabah 05:30'da çıkacağını düşünürsek başka ulaşım imkanı yok.

Ya da 06:00'da çıkarsın metro 06:20'de falan geçiyor bahçelievlerden. 06:45'te dış hatlarda olursun anca.
  • godsparticle  (09.05.14 11:12:45) 
korsan taksiye bin


  • taipan  (09.05.14 14:39:48) 
[]

işimden memnunken başka bir kapının açılması???

şu an çalıştığım yer: büyük bir çağrı merkezi, günde en fazla 20 çağrı alıyorum. satış değil, teknik destek. her gün yeni şeyler öğreniyorum. ilaveten insanlara yardım ediyorum. boş iş değil. o yüzden seviyorum. sabah 9 akşam 6 yemek var. işini yaptıktan sonra karışan yok. gidiş geliş 2 saat. 1400 maaş.

açılan diğer kapı: web ajansı yine büyük bir yer. tasarım, banner vs.. yapıcam. tasarımcılığı da çok seviyorum. sabah 8:30 akşam 17:00 rahat mı değil mi bilmiyorum. 1800 maaş. işe gidiş geliş 3.30 saat.

iki arada bir derede kaldım. siz olsaydınız? biide öneri, fikriniz varsa lütfen paylaşın.

 
Ajans demek fazla mesai demek. Aksam 17:00'de cikilan ajans, az bulunur. Ajanstaki diger insanlardan birine fazla mesai yapip yapmadiklarini bi sorun.

Bi de 2 saatten 3.30'a cikmak cok fazla. Evin ise yakin olmasi Istanbul'da dev bir zenginliktir. ayda 400 lira kazanmak icin gunluk 1,5 saatinizi satmayin.
  • lightblue  (08.05.14 21:40:49) 
bırakma bence işini.


  • tescillimarka  (08.05.14 21:45:27) 
eğer ayda 400 liraya acil ihtiyacın yoksa değmez bence.


  • reavelyn  (08.05.14 21:47:11) 
bugune bakma yarina bak
cagri merkezinde kalarak nereye kadar devam edebilirsin.
ajansin ortami nasil? cevresi nasil ordan baska yerlere sicrama imkanin nedir?
tasarimciliktan mi daha cok zevk aliyosun cagri merkezinde calsrken mi?
web ajansi bence gelecegi daha parlak duruyor tabi karar senin..
  • rentts  (08.05.14 21:49:55) 
abi bence taşın, 3.5 saat gidiş geliş neymiş ya. bi ev arkadaşı bulursun, 500 + 500 lira koyar güzel bi yer tutarsınız metro hattına falan yakın. levent, mecidiyeköy falan. 1 saat yol gitmek istanbul için ideal denebilir ama fazlası düşündürücü.

@lightblue'nun dediği gibi ajanslarda genelde fazla mesailer, akşam 5'te gelen revizeyi gece baskıya yetiştirmeler falan olur. iyi tarafı, sonuçta kreatif bi iş yapıyosun. ortaya bi ürün çıkıyo ve senin imzan var üstünde.
  • hjarteblod  (08.05.14 21:50:00) 
iş yerinde rahat bırakmaları, saat 6da çıkıp 7de evde olman ve sadece 20 çağrı alman gibi rahatlıklar bence 400 tl'yi rahat rahat karşılar.

üstüne saat 17.00'da iş bırakan bir ajans pek inandırıcı gelmedi, o işin 1 saat mesaisi olsa, kaybedeceğin zaman 2 saate yükselecek. sabak 6da çıkman ile saat 8de çıkman arasındaki farksa cabası.

bence yukarıdaki arkadaşın söylediği gibi kendinizi geliştirin, çalışmalar yapın, ilerde çok daha iyi bir fark oluşursa maaş vb olarak o zaman daha anlamlı bir şey olur.
  • efrasiyab87  (08.05.14 21:52:16) 
tasarımcılık şeysi esnek çalışma saati demek. o da haftasonun çalınması, haftaiçindeyse geç vakitlere kadar çalışmak belki de sabahlamak demek. o yüzden teknik desteğe devam.


  • nax  (08.05.14 21:58:07) 
çagrı merkezinde hiç çalışmadım ama, ajansta kesin mesailerin olacaktır olmama imkanı yok gibi bir şey hiç bir şey olmasa evde çalışman gerekir gene çalışırsın, ama eğer işinde iyi olursan ilerleme imkanın mevcut. ajanslar genelde gün içinde zaten rahat olursun genelde eğlenceli geçer günlerin fazla yıpranmazsın yogun geçen zamanlarda bile bir şekilde rahat edersin.

ayrıca evini taşırsın 3 saat ne abi 3 saatte insanlar şehirler arası yolculuk yapıyor.
  • exodia  (08.05.14 22:09:38) 
Kesinlikle işini değiştir. Çağrı merkezinin sonu yok, yükselemezsin, maaşın artmaz. Üstelik hiç değerin yoktur çünkü senin işini yapacak milyonlarca adam bulabilirler.

Ajans tarafında ise yol konusunu taşınarak çözebilirsin. Üstelik ajansta yapacağın işler sana 1 sene içerisinde altın bilezik olarak geri döner. Grafikçi, çizimci vs bir çok yerde aranıyor. İşini ne kadar iyi yaparsan o kadar maaşın artar. Anlamadan bir bakmışsın maaş 5k olmuş.

Saçmalama hemen çağrı merkezini bırak.
  • Nocturne  (08.05.14 22:24:16) 
bence de ajans ama taşınman şart gibi.


  • vendorth  (08.05.14 22:42:37) 
[]

en çok işinize yarayan cevap hangisiydi?

hani bazen öyle cevaplar gelir ya, tik verseniz çok fukara kalır, kalkıp özel mesajla şükranlarınızı sunarsınız. hangileriydi onlar? sorunuz, cevap yada cevabı veren şeklinde paylabilirsiniz.




 
bugün bi cevap aldım. derler ya "ufkumu genişletti" diye. aynen öyle oldu. ben duyurularımı genelde silerim, fazla tanıdık insan var hem sözlükte hem bu platformda, ondan.

ama genelde sorularıma cevap alamam. bakıyorum millete, saçma sapan, her gün sorulan sorulara hep aynı cevapları veriyorlar.
  • brotha b  (04.05.14 23:02:57) 
www.eksiduyuru.com

oradan ne kadar önemli gözüküyor bilmiyorum ama benim için çok önemliydi. hayatımda bana yapılmış en büyük iyiliklerden biriydi. tabi sonra o iyiliklerin ardı arkası kesilmedi. öyle de can bir insan kendisi.
  • kırmızıkaşekaban  (04.05.14 23:06:44) 
sevgili brotha b, anlattığın şey tam da şu an yaptığın şey, iyi geceler.


  • in search we trust  (04.05.14 23:07:09) 
iş değiştirme aşamasında bir kardeşimizin cevabı çok farklı bir bakış açısı kazandırdı bana ve iş değiştirme kararımı direkt olarak etkileyen fikirlerden biriydi.


  • japon askeri  (04.05.14 23:09:50) 
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin  (04.05.14 23:12:22) 
sevgili in search we trust, bortha b'nin ne yaptığını söylemek ile yaptığın şey, tam da onun söylediği şey. iyi geceler.


  • umarsizca umarim  (04.05.14 23:15:32 ~ 23:15:52) 
www.eksiduyuru.com

aha bu. müdürüm sağolsun yardımcı oldu :))
  • fayfim  (04.05.14 23:15:32) 
compadrito agabeyin cevaplari cok cok ise yaradi yariyor. saglikla yeme aliskanligiyla ilgili olanlar ozellikle.

@minik donut canavari iyi hissettim cevaplarimin birinin bir isine yaradigini ogrenince :)
  • babamasoliimbananickaldirsin  (04.05.14 23:24:31) 
sevgili umarsizca umarim, hepimiz aynı yolun yolcusuyuz, vurun bizi!


  • in search we trust  (04.05.14 23:25:05) 
Bir şarkıyı bir yıldan fazla aradım, içimde şişti de şişti. Dünyada rahatsız etmediğim ulus kalmadı ama burada bulundu.
eksiduyu.ru

  • aychovsky  (05.05.14 06:06:12) 
[]

toplu taşıma kullananlara tavsiye

2 yıldır günde 4 kez toplu taşımaya biniyorum. 6 ay öncesine dek arada bir boğaz enfeksiyonu, grip, nezle vs..her türlü bulaşıcı zımbırtıyla cebelleşiyordum. şimdi toplu taşıma kullanırken alışkanlık gereği, açık cam kenarı-kapı dibi gibi yerlerde duruyorum. ilaveten demirleri, tutacakları hep sol elimle tutuyorum. sağ elimle hiçbiryere dokunmuyorum.otobüsten çıkıp lavaboya ulaşana dek sol elimi vücuduma değdirmiyorum.

sonuç; ne hastalık ne birşey.

biraz sapıklık gibi gelebilir; ama günde yüzbinlerce kişi metro, metrobüs, tramwayda pis nefes alıp veriyor, o tutacaklara pis elleriyle tutunuyor. pis dediğim için humanistlik yapmayın, haftalardır banyo yapmadan yürürken bile leş gibi kokan bir sürü pis insan var. siz de solunum ve temas konusunda hassas olun, sağlığınıza dikkat edin canlarım.

edit: sizin de tavsiye veya eleştriniz vardır diye soru olarak açıyorum.

 
İstanbul'da isen, bence tamamen haklısın. Benzer şeyleri ben de yaşıyordum, yanımda küçük şişe kolonya taşıdım. Kadın çantaları bu konuda daha kullanışlı oluyor haliyle. O kolonya ile bile birçok şeyi atlattığıma inanıyorum.


  • aychovsky  (30.04.14 22:24:45 ~ 22:25:07) 
el temizleme jeli taşıyın yanınızda yanınızda.


  • kuzey li  (30.04.14 22:24:48) 
Toplu taşımada tutunacak yerlerdeki bakteriler tuvalet oturağından 400 kat falan daha fazla. Gayet doğru bişey yapıyorsun.


  • harzem  (30.04.14 22:49:09) 
Gayet normal bir şey yapıyorsun, ben de toplu taşıma kullanıyorsam ve bir yerlerden tutunmak zorunda kalmışsam, iner inmez hemen elimi yıkıyorum ya da ıslak mendille siliyorum.


  • elikası  (30.04.14 22:59:39) 
[]

istanbul trafiğine çözüm bulmak?

her gün ortalama 3 saat yolda geçiyor. ister istemez düşünüyoruz. benim fikrim şu;

sorun1: en çok trafik, sokak ve caddelerdeki hatalı park'tan kaynaklanıyor. otobüs vs..ler oradan geçemediği e5'de tıkanıyor.

çözüm1: her belediye kendi sınırlarındaki her mahalleye 10 apartman dikip katlı otopark yapacak. aylık ücret ödeneceği için apartmanların paraları fazlasıyla çıkacak. ve sokağa park yasaklanacak.ilaveten hatalı parkedenleri fotoğrafını çekip çok yüklü cezalar ödemesine sebep olunacak.

sorun2: otobüs, metrobüs vs..duraklarda çok beklediği için trafik oluyor.
çözüm2: akbil sistemi kalkacak. denetmen sistemi gelecek. her durağa akbil cihazı, kart basma, otomasyon ücreti vs..ödemek yerine istanbul'a 100 kişilik iett denetmenleri işe alacaksın. tek işleri sabah akşam ellerinde polislerinki gibi bir cihazla dolaşıp random otobüs, metroya girip millete aylık passcardlarını kontrol edecek. passcardı olmayanın direkt kimlik no'sundan vergi cezası kesilecek. yani otobüse binerken akbil basma, doldurma, isteme kalabalığı olmayacak. direkt bineceksin.

çok mu saçma?

sizin fikriniz, eleştriniz ve önerileriniz?

 
tek çözüm istanbulda ki araba sayısını azaltmak yada 3 tane daha e5 yolu yapmak anca o zaman biraz azalır trafik


  • basond  (27.04.14 00:45:27) 
bu soruyu sormayı ben de düşünüyordum. Fakat işin içinden çıkamadım. Şu trafiği yüzünden İstanbul'a uğramak bile istemiyorum.


  • yün prenses  (27.04.14 00:46:12) 
çözüm 2 bence uygulanabilir değil. gereğini de anlamadım açıkçası. bizdeki trafiğin nedeni sadece belediye değil. bu şehirde yaşayan insanlar. ben bakıyorum arabalarda hep tek kişi var. en fazla 2 kişi. 3 kişi olanı pek görmüyorum. halbusi bu insanlar toplu ulaşımı tercih etseler mesele azalacak.

2) bizim memlekette bisiklet kültürü yok. hoş olsa bile burada belediye suçlu adam gibi bisiklete uygun güvenilir yollar yapmış değil.

3) vatandaş suçlu olduğu kadar belediye de adam gibi otobüs sistemi kurabilmiş değil. duraklarda dakikayı gösteren sistemler arızalı. bigün 12 dk kaldı yazdığı otobüsü 12 dk boyunca bekledim 1 dk kala bekliyorum ha geldi ha gelecek tekrar başa aldı baktım 17 dk kaldı yazıyor. başka bi gün sınava gidicem saatini dakkasını hesaplamışım otobüs gelmedi. otobüsleri mümkün olduğunca kullanmıyorum 'OTOBÜSLERE GÜVENMİYORUM'. raylı sistem ağı genişletilerek sorun halledilebilir. insanların gözüne sokarak yapılmadığı sürece metro marmaray gibi projeler doğru hamleler.

benim önerim heryere ray döşenmeli. akp nin otobüs sistemine güvenmiyorum. metroyu da zaten kim yapsa güvenirsin. ama metroda aşağı inme şeysi çok uzun. halbuki 1 merdivenle inilebilir şekilde yapılabilirdi. daha sonra metro yolda derine iner ve et kalınlığı sorunu da kalmaz.

durakların teknolojisinin artırılması gerekir. ama daha çok raylı sistem yapılması taraftarıyım. eğer ambalajını siz yeterince iyi yaparsanız insanlar da toplu ulaşımı kullanacaktır. öyle hatlar öyle duraklar var ki karım olsa basar parayı gider altına araba alırım. benzin 10 lira olsun yine deposunu doldururum.
  • error522  (27.04.14 00:55:35) 
Açılın ben trafik mühendisiyim. Anlattığınız şeyler buzdağının görünen kısmı. İnanın bana istanbulda trafik sorunlarını maddeler halinde sıralasak 50. sırada falan şu dedikleriniz olur. Uzun uzun saatlerce anlatabilirim fakat sizi sıkmak istemem.

Genel olarak özetlemek gerekirse, cazibe demek trafik demek. Şehrin içine katlı otoparklar yaparsanız herkes şehrin içinde arabasını kullanmaya devam eder. Şehrin içinde otopark bulabileceğini bilen insan kendi arabasını bırakmaz. Şehir merkezlerine büyük otoparklar yapmak yanlıştır. Bunun yerine şehrin ana bölgelerinin dışına park and ride denilen sistemler gelmeli. Otoparklar banliyölere yapılabilir. Bu noktadan sonra toplu taşıma kullanılmalı.

Diğer önerinizin ise nasıl bir fayda sağlayacağını tam olarak anlamadım. Metrobüsün sorunnu beklemek ya da beklememek değil. yaklaşık 600.000 kapasiteli bir sistemi günde 800.000 kişi kullanıyor. Siz istediğiniz kadar beklemeleri azaltın kullanıcı sayısı metrobüs için çok fazla. Metrobüs üstelik araba sahiplerine çok bir şey vaat etmiyor. İnsanlar 30-40dk trafikte takılmayı göze alıp kendi arabalarını kullanmayı tercih ediyor çünkü metrobüs çekilmez derecede kalabalıklaştı. Sabah ve akşam saatlerinde araduraklardan binmek çok büyük işkence. Akbil sistemi şu anda toplu taşıma için oldukça faydalı.


Trafik sorununu şu belediyecilik anlayışı ile bitirmek imkansız. Gerçi Kadir Topbaş'a göre istanbulda trafik tıkanmıyor. Öyle bir sorunu yok İstanbul'un. Fakat eğer çözülmek istenirse öncelikle insanların şehrin içine kendi araçlarıyla girmesi zorlaştırılmalı hatta ücrete bindirilmeli. Stockholm'de falan örnekleri var. Google'da congestion pricing diye aratırsanız örneklerini görebilirsiniz. Şehrin merkezi yerlerine kendi arabanızla girmek isterseniz hgs tarzı bir aletle para ödüyorsunuz. Böylelikle en azından şehir merkezleri daha hareketli oluyor. Az araba, çok toplu taşıma, çok hareketlilik.

Şehrin merkezine insanları çekmeye çalışmamak lazım ama takdir edersiniz ki İstanbul çok kötü bir yapılaşmaya sahip. Hala da bütün cazibe merkezleri en kalabalık yolların üzerine yapılıyor. TEM kenarına stad, şehrin göbeğine alışveriş merkezleri vs. İnsanlar bu yerlere gelmek istiyorlar. Toplu taşıma sistemimiz çok gelişmiş değil. Dolayısıyla arabalarıyla geliyorlar.

İstanbul'da insanların arabalarını bırakmalarına sebep verecek bir toplu taşıma alternatifi yok. E-5'te özellikle kadın sürücüler sabah işe metrobüsle taciz, tecavüzle gitmek yerine gerekirse 45dk erken çıkıp arabayla gitmek istiyor. Peki bir alternatifimiz var mı? Yok. Ya araba ya metrobüs. Metrobüsün yapılmasıyla bir çok otobüs hattı sistemden çıkarıldı o hatta.

İstanbul'un trafik sorunu yol yaparak, otopark yaparak ya da genel anlamda kişisel araçlara hizmet sağlayarak çözülemez. Sorun ancak toplu taşıma sisteminin geliştirilip insanları arabalarını bırakmaya zorlayarak olur. Yeni köprü yapmak yeni bir çekim oluşturmaktır. Yeni otopark da aynı şekilde.
  • godsparticle  (27.04.14 01:05:15) 
benim çözümüm bi gün tek plakalar trafiğe çıkacak bi gün çift. hergün çıkmak isteyen ekstra gün başına 200 tl verecek.

otobüs yolu ayrı olacak.
deniz yolu kullanılacak.
  • fuskiyenin oglu  (27.04.14 01:06:14) 
halk eskisi gibi fakir değil. araba kolay alınabilen bir şey.artık üniversite öğrencilerinin bile yüzde doksanı büyükşehirlerde arabaya sahip. her gün ortalama 600 araç trafiğe cıkıyor. araba cazibesini yitirmedikçe bu olaylar çözülmez.


  • fransızkalanadam  (27.04.14 01:14:30) 
metro metro metro.


  • adventchant  (27.04.14 01:25:41) 
Üniversite öğrencilerinin hangi yüzde doksanı arabaya sahipmiş merak ettim bu arada?

Bir de halk fakir. Araba kolay alınabilir bir şey değil, yakıtı da pahalı. Sadece Araba eskisinden daha büyük ihtiyaç ve insanlar artık araba almaya daha mecburlar. Kolay alabildiklerinden değil ama mecbur olduklarından araba almak istiyorlar.
  • godsparticle  (27.04.14 01:30:57) 
8000 tl'ye ancak 20 yaş civarı araba alırsınız. 1994-1995 doğan slx'ler falan o fiyata satılıyor. En iyi ihtimalle 2000 model Unolar falan. Hatta eski komşumuz 1991 broadway'i 8000e satmıştı. E 94-95 doğanların fiyatına bakıp e araba almak çok kolay demek ne kadar doğru olur ondan emin değilim.


  • godsparticle  (27.04.14 01:48:42) 
istanbul kaldirabileceginden cok daha fazla nufusa sahip. o yuzden sen ne kadar metro yaparsan yap, bogazi betonla doldur, sekiz tane kopru yap. bunlarin hicbiri trafigi rahatlatmZ. tek sorun nufus. o yuzden her yere metro degil, her yere meteor.

divit +1
  • exlibris  (27.04.14 10:58:33) 
Her saba yolda aşırı sayıda şirket arabası görüyorum. Her yerden plakalarında "rent-a-car" tarzı yazılar yazan arabalar çıkıyor. İlk olarak bu arabaların vergilerinin köklenmesi ile bir miktar rahatlama yaşanabileceğini düşünüyorum.

Bir yandan kültürel değişimden öte kültürel bir devrim de lazım. Plazada çalışan üst-orta düzey bir yöneticinin araba ile işe gitmemesi ile "Fakir galiba, cimri galiba" cümleleri ile başlayıp dalga geçmeye vatan arkalarından konuşmaların azaltılması gerekiyor.

Bazı ilçelerde ilçeler arası belediye bisikletleri hizmetleri konabilir. Avrupa'da bir ton şehirde olan süper bir uygulama ve CEO'lar bile bu uygulamayı tercih edebiliyor. Bunu ile yaymak çok zor. Ben Beylikdüzü-Beşiktaş arasını bisikletle gidersem, zaten sonraki adımım işi bırakıp olimpiyatlara katılmak olur. Ama Beylikdüzü içinde böyle bir uygulama olabilir. Bunun da şöyle bir sıkıntısı var. Ne kadar yüzyıllardır yerleşik hayat sahibi de olsak hala göçebe kültürü baskın. Gittiğimiz yerleri talan edip, dağıttığımızı toplamıyoruz; bir daha oraya dönmeyecekmiş gibi dağıta çize bırakıyoruz. Yolda yürürken hiç düşünmeden, zevk için ağaç-çiçeği kıranlar, sıkıntıdan direkleri, bankları anahtarları ile çizenler çok yaygın. Truva Atı'nın içi bile saçmasapan yazılar, çizilerle dolu. O bisikletler de üç güne hurdaya dönebilir. Bu da aslında kültürel dönüşümün parçası olmalı.

İstanbul'un da cazibe merkezi halinden çıkarılması gerek. Memleketinde iş*aş bulsa İstanbul'a gelmeyecek birçok kişi var. Ya da memleketine dönmeye can atan birçok kişi var. Örneğin, Merkez Bankası'nın İstanbul'a gelmesi gibi ortalığı daha da kalabalıklaştıracak önerilerden ziyade; küçük yerlerde girişim ve tarım teşvikleri olabilir. Gerçi bu tarz şeyler var ama tarım öldürülürken, millet taşı toprağı altın diye İstanbul'a geliyor.

Bunun dışında çok katlı yeraltı ağları. 7-8 katlı. Her yere bunlardan atlaya zıplaya çabuk şekilde gidilebilen ağlar ve metrolar olmalı.

Halkın da çoğu fakir, kalabalık olduğundan çoğu görünmüyor. Fakir kısım eğlenmediğinden, sosyalleşmediğinden, ev-iş düzeninde olduğundan gözümüze görünmez olabilir. Aynı halkın %10'unun engelli olması ve bizim neredeyse hiçbirini (çok azını) görmememiz gibi. Yine de şehir kalabalık olduğundan, o küçük oran bile kalabalık oluyor.

www.biketoworkblog.com
  • aychovsky  (27.04.14 11:43:08) 
sorun1 dogru gibi ama tek basina degil. otopark illaki olmali. ama bu tek basina yetmez.

sorun2 yanlis. cozum de istanbulda uygulanabilir degil. avrupa'da sistem boyle ama orada toplu tasima araclari bizdeki gibi kalabalik degil. 500t'de metrobuste adam nasil arkaya dogru ilerleyecek de biletleri kontrol edecek.

kopru trafigi icin benim nacizane onerim mesai giris-cikis saatlerinde kopru ucretinin 20tl olmasi yonunde. arabanin icinde 3 ve daha fazla kisi varsa %50 indirim ile 10tl. ikinci koprude ayrica bu araclar icin ozel serit. millet kicinin keyfi icin tek basina arabaya biniyorsa parasini da versin. boylece sabah ve aksam koprulerde ve dolayisiyla baglanti yollarinda olusan trafik azaltilir. biraz da zenginlerin parasi toplanmis olur. tabi bunun icin toplu tasimanin daha gelismis olmasi lazim.
  • crucio  (27.04.14 12:26:11) 
metro ağı her yerden eş zamanlı geliştirilmeli. 10 senede 1 hat yapmakla olmuyor bu işler. çünkü iş çığrından çıktı. istanbul için başka çözüm düşünemiyorum, şehir planlaması diye bir şey yok çünkü, her yerde çarpık yapılaşma söz konusu. nüfus dağılımı düzensiz, altyapı yetersiz. londra metrosundan da iyisi yapılmak zorunda.


  • costa blanca  (27.04.14 12:35:48) 
[]

herşeyi satmayıp balıkçı kasabasına yerleşmek?

çağrı merkezinde çalışıyorum. haftasonlarım tatil. bu aralar kafamı çok meşgul eden bir plan var.

kalkıp taksimlerde, bakırköylerde, mecidiyeköylerde 800 liraya ev kiralayacağıma taa rumeli taraflarındaki balıkçı köylerinden birinde 300-500'e derme çatma bahçeli bir ev tutayım diyorum. bahçesinde tavuklar, ördekler, sebzeler meyveler yetiştireyim diyorum. peyderpey yapabilirim heralde. tek sıkıntı ulaşım. onu da hacıosman'dan kalkan otobüslerle çözüyoruz. şu an zaten trafikte 1.5 saat kaybediyorum. bu iş olursa çağrı merkezinden oralara 2 saatte ulaşacağım. sıkıntı olacağını sanmıyorum. sonuçta c.tesi pazarım boş.

hıh? siz ne dersiniz. olur mu o iş?

 
olmaz 2 saat işe gidip gelmeyi 5 gün boyunca çekemezsin ilk başlarda katlanırım yea diyosun sonra kafa kaldırmıyor.


  • basond  (26.04.14 23:06:17) 
olmaz panpa.
oralarda iş bulursan belki olur ama

  • ferit85  (26.04.14 23:23:17) 
2 saat gidiş 2 saat dönüş günde 4 saat yol..anan ağlar. çaprı merkezinde çalışıyorsun en az 9 saat çalışsan; 9+4 13 saat dışarıda geçecek. 1 saatte hazırlansan 14 saat. en az 8 saat uyusan . yaşamak için günlük sadece 2 saatin var ; çok yazık.
derme çatma evin çatısı akar, ısıtamazsın, banyosu soğuk olur, böceklenir,hırsız/tinerci dadanır..

manyaklaşma.
sevgiler.
  • jimjim  (26.04.14 23:24:33) 
kulağa pek mantıklı gelmiyor. kariyer planın nedir bilmiyorum ama bence özlemini çektiğin şeyler çok doğal ve insani. şehrin avantajlarında ne ölçüde faydalanıyorsun bilmiyorum ama (yani kültür sanat, spor, konser vs.)eğer mesleki bir zorunluluğun yoksa istanbul vazgeçilmez değil. insanın bir hayatı vari ve bence bu yolda harcanmayacak kadar değerli.


  • simten  (26.04.14 23:24:48) 
rumeli taraflarından bildiriyorum,haftanın 5 günü çekilecek yol olmamasına karşın metro hattına ulaşana kadar manzara şahanedir. 2 saat sürmese de 1.5 saat sürer. ayrıca 300-500e bulacağın evler çok kötüdür, buralar sandığın kadar ucuz değil, koç üniversitesi filan var siteler manyak pahalı.


  • malmazel  (26.04.14 23:26:59) 
olur ama o zamanda baska problemler cikar. besledigin civcivleri karga yer veya ektigin kivirciklari cingeneler calar, meyvelere don duser vs vs..

benim nacizane ogrendigim sey uzayada kacsan, balikci koyunede yurlessen 4/4 luk dunya yok hocam.
  • angster  (26.04.14 23:28:13) 
içimi kararttınız be. başlığı açmadan önce ne hayallerim vrdı oysaki:(


  • mayeskuel  (26.04.14 23:39:50) 
bu tip hayalleri boşver panpa. hayat kısa kuşlar uçuyor.


doğa ile iç içe olmak istiyorsan istanbulu terkedeceksin. ege, akdeniz veya karadeniz kıyısında bir bulup yaşamayı deneyebilirsin.
  • hepiniz oleceksiniz  (26.04.14 23:44:33) 
"neden çalışıyorum?" sorusunun cevabını bulursan durum daha da değişebilir.

evi satın alabilme ihtimalin olup, konfor diye bildiğimiz esiri olduğumuz alışkanlıklarından vazgeçebilsen çağrı merkezine de gitmen gerekmeyecek.
kümes hayvanlarına bakacak, toprağını ekip biçeceksin ve bu şekilde bir hayatı benimseyeceksin.

ya şehir, ya da köy.
tercihi yapması kolay. zor olan kararı verebilmek sanırım.
  • mavi istiridye  (26.04.14 23:58:51) 
[]

dilencilere para vermeyin!!!

memleket iyice dilenci çöplüğüne döndü. bana ajitasyon, empati ile falan gelmeyin. siz verdikçe daha çokları tünüyor yada olanlar bu işe çoluk çocuk, bebek ne varsa onları da katıyor.çünkü keriz çok!!! aç ve gururlu olan insan gerekirse gider sabah akşam inşaat, sanayi, fabrika, esnaf tek tek dolaşıp elbet ufak bir iş bulur. bulamıyorsa gerçekten çaresiz değildir. artık şunları beslemeyin de memleket iyice hindistan'a dönmesin. siz vermezseniz eşşek gibi iş bulup çalışacaklar. bilhassa suriyeliler hususunda çok pis oyunlar dönüyor. öoğunun elleri, kolları dövmeli. çoğu suriye'de yada türkiye'de dilencilik yapan çingeneler. fırsatı bulunca buraya geldiler yada suriyeli diye yutturdular. geçen mecidiyeköy'de çektiğim fotoğrafı da ekliyorum. adamlar suriye plakalı araçla dilenci getiriyorlar. sizler de fikir ve eleştrilerinizi yazın diye soru olarak açıyorum.

i.hizliresim.com


 
+1.

ekleyecek bir şey yok.
  • papillon7  (26.04.14 01:30:29) 
abi otogardakiler efsane oluyo ya. eskiden para isteyip gidiyolardı, şimdi milletin ayağına falan kapanıyolar. iyi taktik ama, ben ilk gördüğümde "lan oğlum napıyosun" dedim şaşırıp, baktım bırakmıyo lavuk verdim parayı valla. götü istese onu da verirdim orda. karşımda oturan kadın skti ama belalarını, çok ağır konuştu. çocuklar neticede, amaçları ne olursa olsun, başlarında kim olursa olsun, üzülürüm ben, diyemem çocuğa öyle şeyler. normalde para da vermiyom da işte aldı bu sefer ibneler. ben de kullancam artık bu taktiği.


  • pescador  (26.04.14 01:35:47 ~ 01:36:32) 
arabadan inenler kesin olarak dilenci mi?


  • ron dennis  (26.04.14 01:37:03) 
kesin dilenci. fotoğrafı çekmek için biraz geciktim. yoksa yakından ve arabada inerken çekecektim. üstleri başları yırtıktı.


  • mayeskuel  (26.04.14 01:39:05) 
mecidiyeköy full suriyeli dilenci doldu zaten amk, azınlık gibi hissediyorum kendimi


  • hjarteblod  (26.04.14 01:41:39) 
Çoğu meslek grubundan iyi kazanıyorlar. Örneğin asgari ücretle çalışan bir işçi günde ortalama 25-27 tl arası kazanıyor.


  • iorveth  (26.04.14 01:43:56 ~ 01:55:45) 
geçen bir kırtasiyeye gittim. yeni eleman dediler. suriyeliymiş evet üstü başı başkasının verdiği belli ama ilk başta bulduğu işler ağır inşaat işiymiş ve çalışamamış. kendisi inglizce öğretmeniymiş ayrıca. türkieye gelir gelmez iş bulmuş.

ikinci bir suriyeli daha tanıdım. adam suriyede penye dikip satıyor. türkiyeye gelmiş ve zeytinburnuna yerleşmiş ve şimdi zeytinburnunda bir iki esnaf yalnız bu adama mal veriyormuş. bu da mısıra satıyor. dilenci dilencidir. iş yapacak kişi de iş yapar.
  • hoot  (26.04.14 01:47:18) 
27 senelilk ömrümde 27 tl vermemişimdir zaten


  • jamalbsf  (26.04.14 01:50:50) 
Allahın acımadığına acımaya gerek yok


  • gorki  (26.04.14 01:53:12) 
Birde gurbetçi takılanlar var. Yeni geldim ne param ne gidecek yerim var diyorlar. Ilk seferinde kanmıştım ama sonra akıllandım. Ha bire aynı yerde dolanıyorlar birde hepsi aynıs şekilde yaklaşıyor "pardon bir şey söyleyecem" ya da benzeri nirmişim şeydi şimdi tam hatırlamıyorum ama hep aynı.


  • iorveth  (26.04.14 01:54:17) 
@iorveth'in bahsettiği gurbetçi takılanlara bir kez de ben rastladım, başımdan gitsin diye verdim 3 lira kurtuldum. Cebimde 5 lira vardı. Neyse, mühim de değil işin açıkçası; ama onun haricinde dilencilere asla para vermiyorum. Dua falan edenleri de çok ağır terslerim. Senin duan kabul olsa o halde olmazdın zaten derim hiçbir şey diyemiyorsam.

Katlanamıyorum insanlık onurunun bu denli ayaklar altına alınmasına.
  • g man  (26.04.14 02:02:25) 
yahu bizim evin sokağına bile gelmişler. aptal oldum çıktım iyice. zaten istiklal'de adım başı bir dilenci.

bugün bakkaldayım, bakkaldan içeri bir kadınla çocuk girdi,bildiğin yurdum insanı türkçesi ile bakkala abi suriye'den geldik, çocuğa bir su ver dedi.üzerine benim köpeği sordu, ısırır mı filan feşmekan. suriye'den geldim diyeceksen konuşma bari be kadın.

salı akşamı gezi parkı'nın dibinde yatan bir çocuk vardı battaniyede, tek başına 12-13 yaşında. önümde yürüyen erkek montunu verince kıyamadım, bu akşamlık en azından bir yer yurt bulmalı dedim 155'tır 183'tur arıyorum her yeri. ekip otosu beklerken ayaküstü bir polisle konustum taksımde de, adamın aynen söylediği, inanın o kadar fazla insan geliyor ve şikayet ediyor ki dilencileri, topluyoruz, götürüyoruz, daha biz görev yerimize dönmeden bakıyoruz yine sokaktalar. biz bıktık toplamaktan. hiç üzülme ablacığım çoluk çocuk diye, yatacak yer veriyoruz yiyecek yemek, yemeği bile yemeden sokağa geri dönüyorlar.
  • kaymaktutmayansicaksut  (26.04.14 02:04:05) 
bizim mahallede eve 20-25 metre mesafede üst geçit var. üst geçitin bizim ev tarafında kesintisiz 4-5 senedir bir kadın oturuyor. diğer taraf merdivenlerinde de bir kaç kere gördüm birilerini ama bizim taraftaki hep var. kundaktaki bebesi gözümüzün önünde büyüdü. neyse efenim ben uzaktan gördüm ama abim, dayım, annem ve farklı bir zamanda eniştem kadını bir jipin üst geçitin yanına bıraktığını gördüler. jipin sahibi kadını çalıştırıyor.

bir diğer örnek; eniştemin küçük kardeşi biraz minibüs hattı üzerinde işlek bir yolda 20-25 metre kare bir dükkan tuttu ayakkabıcılık yapmaya çalıştı. dükkanın sahibi dilenciydi. istanbul avcılarda sabit bir yerde bekliyordu sürekli. kör bir adam. dükkanın olduğu 3-4 katlı bina onundu. 2 mercedes 303 olmalı eski otobüs 1 minibüsü ve o binanın yakınlarında başka bir apartmanı daha vardı adamın.

başka bir örnek; küçükken sivasta 27 haziran parkının kızılırmak ilkokulunun karşısındaki merdivenlerin dibinde bekleyen bir dilenci vardı. para ister ve vermediğimiz zaman küfür ederdi. ulan 3. 4. sınıfa gidiyoruz kansız herif. 2 defa da arkamızdan ayakkabı fırlatıp bizi kovalamıştı.

ha henüz bir liseli bebeyken de elinde elektrikli testere ile dolaşan dilenciler var. "ağbi vollahiğ şehıre gelmişız çalışah diye. paramuz yohtur." diyen tipler. ulan lise talebesiyim bende ne gezer para. öğrenciyim ben kusura bakma diyip tırsa tırsa geri çevirmiştim.


o gün bu gündür dilencileri görünce görmezden gelir basar giderim. illa yardım yapılacaksa üç beş kuruş onlara vermektense arkabanıza, yeğenlerinize verin.
  • kallesnikof  (26.04.14 02:11:37) 
böyle diyonuz da sonra ikamet ettiğimiz şehir dışında mahsur kalınca üç kuruş yol parası için saatlerce uğraşıyoz, uğraştırıyolar. tabi bu kimin suçu? tek bi suçlu yok, herkes suçlu.

engelleyemeyiz de. parası olan zengin ya da orta halli, monotonluğun, durağanlığın ve yapay-mecburi ilişkilierinin yarattığı sıkıntıdan böyle çıkacak.

o üç kuruş para verecek, onunla kendini "dünyanın en iyi insanı" hissedecek. onun neden dilendiği ya da onlarca yardım bilmemne derneği varken birilerinin neden sürekli yardıma ihtiyacı olduğunu düşünmesine sormasına gerek kalamayacak. bkz. vicdan mastürbasyonu. öteki de yolunu bulacak.
  • dafaiss  (26.04.14 03:05:44) 
geçen gün bakırköyden sarı dolmuşa bindim akbilimde para kalmamış diye, ben çapa'dan geçer zannediyordum meğerse sahil yolundan direk taksime geçiyormuş, neyse akrasarayda iner ordan otobüse, tramvaya binerim artık diye düşündüm ki inince cebimdeki son 5 lirannın 4 küsür lirasını dolmuşa verdiğimi fark ettiğim, aksaray'da dolmuştan inince de tırım tırım yapı kredi aradım para çekeyim de akbile yükleyim diye, sonuç; bulamadım. param kalmadı 2 lira için yolda kaldım diye de kimseden rica edemedim.
aksaraydan çapa'ya da tıpış tıpış yürüdüm.
bu dilencilik mesleği olmasa ve insanları günlük hayatına bu kadar girmese belki rahat şekilde yol parası veya akbil rica edebilirdim, ama bu durumda istesek de insanlar ne gözle bakıyor diye az çok kendimden biliyorum.
  • erenu  (26.04.14 03:20:44) 
çıkınca iki misli katını verecem


  • partizan  (26.04.14 04:08:37) 
geçenlerde ufaklığın biri, abi kalem alıcam param yok dedi. tesadüf cebimde de kalem vardı, çıkarttım al dedim.


  • sevgili sen masada değil yatakta güzelsin  (26.04.14 05:08:08) 
Kesinlikle katiliyorum. Bunun yuzunden okula gidis yolumu degistirdim. Ozellikle metrobus ustgecitlerinde falan o kadar fazlacalar ki... Kucucuk cocuklari merdivenlerin bi basina bi ortasina bi sonuna yerlestirip dilendiriyorlar. Kimisi de yanimiza sirnasip kendi dillerinde biseyler soyleyip ellerini uzatiyorlar. Anlamadigim kendi ulkelerinde de mi bu haldeydiler, buraya gelince mi boyle oldu. Neyse ne, hicbir zaman para vermemisimdir. Evet icim acir ama nedense haksiz bulurum dilenme olayini. Elimde yemek varsa ve cocuk gorursem veririm ama para asla vermem. Kotu kalpli diye yargilanmak da istemiyorum ama, duyuru sahibi bence tamamen hakli bu konuda.


  • mukrime  (26.04.14 07:50:53) 
yaşadığım yerde de çok var. gördüklerinde bacaklarıma atıyorlar kendilerini, sarılıp bırakmıyorlar. bir şey de yapamıyorum, kolundan tutup itmeye falan da içim elvermiyor çocuk sonuçta. onun da yaptığı işten haberi yok ki, en kötüsü dilenmenin normal olduğunu düşünerek büyüyecek onca çocuk. eskiden para veriyordum gördüğümde, artık vermek istemiyorum ve yoğun oldukları yerlerden yürümemeye çalışıyorum yolum çok uzasa da. olmadıkları yer yok. nereden geldi bu kadar dilenci insan anlamıyorum. suriyede bulunmuştum, suriyeli çok insanla da tanışmıştım ve sokakları dilenci dolu değildi, insanları bu anlayışta kişiler değillerdi.

özeti verilen her lira, çocukları dilenmeye daha çok teşvik ediyor. vermiyorum.
  • sayns  (26.04.14 09:00:23) 
Ben para vermem


  • dafuq  (26.04.14 09:30:38) 
[]

gece spor yapmak?

1 haftadir gece 11:30 gibi semtin parkina yuruyor orada 1 saat kosu, aletli jimnastik yapip geri geliyorum. genelde tektuk berdus yada esrarci gencler oluyor. bunlarin disinda saglikla veya uyku duzeniyle ilgili sikinti olur mu?

not: dus, eve yuruyus vs.. derken 1:00'de yatiyor.sabah 7:30'da kalkiyorum.


 
uzmanlar gece spor yapmayı önermiyorlar.


  • rock n roll  (25.04.14 00:55:23) 
sporla uyku arasinda en az 1.5 saat olmasi gerektigini okumustum.


  • evegirmekistemiyorum  (25.04.14 01:30:32) 
o saate kadar vücut yorgun olur normalde 1 saat koşuyosan vakitli gitsen 1 buçuk saat koşacaksın belki vb.

arada canın isterse gece yaparsın olur ama düzenli olaran gece yapma.
  • zlatanibrahimovic11  (25.04.14 02:21:20) 
Uyku kaliten düşebilir. Uzun vadede yorgunluk.


  • arnold schwarzeneger  (25.04.14 08:48:19) 
spor bittiği andan sonra kaslar bir süre daha çalışmaya devam ediyor. bu süre sizin uyku saatinize denk geldiğinden vücut yeterince dinlenemiyor olabilir. Başka bir sakıncası olacağını sanmıyorum.


  • alaimisema  (25.04.14 08:48:21) 
[]

oyunlar şöyle olsaydı mükemmel olmaz mıydı?

az önce oyun videosu izlerken düşündüm. az çok programlama bilgisi olan bilir. size verilmiş senaryoya ve temel ihtimallere göre oynuyorsunuz. peki ya karşımıza çıkan her nesne, kişiye farklı tepkiler vererek oyun akışını tamamen değiştirsek? öyle olsaydı muhteşem olmaz mıydı? örn;

battlefield 4'de birşeyleri kurtarmaktan ve görev yapmaktan vazgeçip, şehir dışına çıkıp 1 hafta köy kasabasında çiftçilik yapıp kafayı dinlemek. orada bir adamla tanışıp, uğruna savaştığımız kişilere suikast düzenlemek? vb..kimsenin bilmediği yüzlerce ihtimaller silsilesi...


 
böyle oyunlar zaten var. side mission denen şeyleri de tamamlayabiliyorsun esas missiona ara verip. genelde open world oyunlarda oluyor. her levelda bir kısıtlı haritada oynadığın oyunlarında falan yapamazsın bunu. farcry 3'te de vardı diye hatırlıyorum hatta. yanlışım varsa biri düzeltsin.


  • loveinaflipbook  (23.04.14 12:58:53) 
elbette yapılabilir. mantık çerçevesinde düşünecek olursak bahsi geçen oyunların şuanki durumda bile kurulum dosyaları 15-20gb ve fiyatları min. 100 TL'den başlıyor. Böyle geniş çaplı bir dünyada, aynı işlemlerin bile farklı sonuçlar doğurabildiği sonsuz bir kod örgüsü için çok fazla alan, sistem gereksinimi, daha uzun senaryo, dolayısıyla daha çok maliyet demek. Sonsuz bir senaryo kodlaması mümkün değildir. Ya sonuca ulaşmadan aynı şeyleri tekrarlayacaksınız ya da birileri devasa bir senaryo kodlayacak.


  • alaimisema  (23.04.14 13:12:11) 
Daha mmo oyunlarinda olabilecek bi sey bu ki yavasca oralara dogru gidiyoruz dayz ile olsun baska oyunlarla olsun. Ama cocukluk hayalim hep boyle tam bir insan hayati oynatabilcegimiz oyun olmasi


  • ozymandias10  (23.04.14 13:12:25) 
bu arada InFamous serisini oynayabilirsin. oyunda iyi ya da kötü tercihlerine göre alacağın güçler ve oyunun sonu değişiyordu.

bir de eski bir star wars oyunu oynamıştım, hangisi olduğunu hatırlamıyorum, orda da dark side veya force'u seçtiğin durumlara göre farklı olaylar oluyordu...
  • loveinaflipbook  (23.04.14 13:19:11) 
fahrenheit/indigo prophecy dediğin tarzda.


  • sutlu nescafe  (23.04.14 13:28:18) 
witcher 2'de öyle bir oyundu sanırım. 16 tane mi ne sonu varmış oyunun. witcher 3 36 sonu olacakmış mesela

www.gameranx.com
  • klakie  (23.04.14 13:29:44 ~ 13:33:05) 
Watch_Dogs tam da düşündüğün, istediğin oyun olabilir.
DR'de ön siparişte. 70 tl bu arada.

  • pangea  (23.04.14 14:34:08 ~ 14:34:20) 
tam bu bahsettiğinle ilgili sözlükte bir başlık mevcut:

(bkz: bilgisayar oyunlarında oyun amacının dışına çıkmak)
  • rare  (23.04.14 15:55:24) 
[]

alkol yasağı esnek mi?

22:00'den sonra yasaktı. ama hayvani efkar bastı. ne yapsak, tekel'e gitsek bi güzellik yaparlar mı?




 
bence yaparlar. şansını dene dostum.


  • tutun kolonyasi  (23.04.14 00:03:40) 
Ben hep aldım. Üstelik takım elbise ile ciddi ciddi gece yarısı bile aldım. Veriyolar yani.


  • eli  (23.04.14 00:05:00) 
çanta al yanına


  • yuto  (23.04.14 00:12:50) 
Bizim mahalleye gelmedi o yasak. Sizin tekelciye de gelmemiştir.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (23.04.14 00:43:27) 
ben vermem diyeni gormedim. kadikoy barlar sokagindaki tekelin sattigini uydudan bile gorebilirsiniz.
o kadar ciddiye almiyorlar sanirim.

  • bohr atom modeli  (23.04.14 01:02:41) 
[]

milletteki liverpool hayranlığının sebebi?

internette, işyerinde bakıyorum herkes aynı. tatmin edici bir cevap da alamıyorum.




 
bu ülkede 30 milyon fenerbahçe, 25 milyon galatasaray 20 milyon beşiktaş taraftarı var.

kalanları da liverpool'luymuş.
  • [silinmiş]  (20.04.14 14:31:16) 
karakterli, şekilli, köklü bir geçmişe sahip bir takım liverpool. bu tip takımlar, özellikle de başarılı olduğu zaman daha çok sevilir çünkü onların başarı elde etmeleri de daha özel görünür milletin gözüne. arap parasıyla milyar dolarlık transferler apan "dünya devleri"nin karşısına dikilince liverpool herkes livırpulcu oldu.

aynı şey atletico madrid, dortmund, fiorentina gibi takımlar için de geçerli. tamam liverpool da transferleri bağışlarla yapmıyor, elbette ki bu sektörün bir parçası ama daha sempatik geliyor işte insanlara.

ben göğüs reklamları ve formaları değiştiği zamandan beri ısınamıyorum liverpool'a ama şampiyon olurlarsa çok sevineceğim. güzel takım liverpool, şirin takım liverpool.
  • pescador  (20.04.14 14:39:43) 
işçi ve orta direk takımı.


  • kup tuz  (20.04.14 14:46:56) 
kup tuz +1

ayrıca hayatımda ilk gittiğim maç liverpool'un bir dostluk maçıydı. dostluk maçında bile ciddi bir tezahürat vardı, şiddet-küfür vs. ise hiç yoktu.

stadyum girişine şu minvalde bir yazı asmışlar: "homofobi, küfür ve şiddet bu stadda ayaklar altına alınmıştır."

futboldan zerre anlamadığımı, bir erkek olarak çok da bayılmadığımı söylemeliyim.
  • sevgikusunkanadinda  (20.04.14 14:59:14) 
çünkü gerrard.


  • xenophobe  (20.04.14 15:01:13) 
(bkz: futbol romantizmi)
yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı belirli bir kitle geçmişten bugüne liverpool sempatizanı olageldi. bu kitleden gören diğer kitle de gerek marjinal takılmak olsun, gerek bahsettiğim romantizmine kendini yakın görmek olsun; destekler oldular bu takımı. sadece liverpool değil aslında; napoli, celtic, ajax gibi takımlar da benzer temel kitle tarafından benimsenmiştir. liverpool'un daha fazla kitlelere yayılması başarılı bir takım olmasından kaynaklanıyor. neticede yakın dönemde şampiyonlar ligi şampiyonu oldular ve ingiltere'nin en çok şampiyon olan 2. takımı. uzun senedir şampiyon olamamaları da bizim insanımızın sevdiği mağdur edebiyatının mutlu sonla bitmesi olacağı için bu kadar popüler hale geldi liverpool'u desteklemek.

  • baba jo  (20.04.14 15:10:37 ~ 15:10:57) 
Isci takimi olmasi birinci sebep bence.

Not: 3 yil hackneyde yasamis koyu bir arsenalsporluyum.
  • modlar bu benim feykim silebilirsiniz  (20.04.14 16:13:38) 
90larda robbie fowler hayranıydım o zamandan beri severim.


  • partizan  (20.04.14 16:20:37) 
İstanbul'daki CL finali de büyük etken.


  • squarrel  (20.04.14 16:55:15) 
bu tip takımların başarılı olduğu zaman destekçilerinin türemesi garip değil de, "taraftar"larının, "ben 6 yaşımdan beri livırpulcuyum ulan"ların çıkması ilginç.

belli bir kitleyi temsil eden, liverpool'la benzerlik gösterebilecek yüzlerce hatta binlerce futbol kulübü var. bunların desteklenmemesinin, bilinmemesinin sebebi başarısız olmaları. dün dortmund'u destekledik, bugün atletico madrid ve liverpool'u destekliyoruz, yarın bir gün ternana serie a'ya çıkıp da juve'nin peşine takılırsa ternana'yı da destekleriz.

çünkü bu herifler bazı sebeplerden ötürü sempatik geliyor ve onlar şampiyonluk yarışına girdiğinde, "hadi lan olsun bari" diyoruz. bunda bir gariplik yok. ama son 5 yılda iki tane liverpool maçı izleyen, liverpool kadrosundan 3 tane adam sayamayan tipler "canım livurpulum zaten çok severdim" dediği zaman ilginç oluyor biraz.

ha ama netice itibariyle birisi liverpool'u ya da chelsea'yi destekliyosa bize bok yemek düşer, belki herif gizli gizli takip ediyodur bütün sezonu, bize düşmez onun taraftarlığını değerlendirmek, bana ne amk. sadece ilginç bir görüntü oluyor karşılaşan için.
  • pescador  (20.04.14 19:49:57) 
[]

neden evde kahvalti yapmiyorsunuz?

ise giderken yolda, sokakta,metrobuste herkesin elinde pastane, sandvic posetleri veya kuyruklar goruyorum. sizin mazaretinz nedir?

a) annem, karim tembel
b) istah meselesi
c) 20 dakika erken kaldirilmak koyuyor
d) maddi durumum iyi
e) kendi malligim

 
C


  • 1a2b3c4d  (11.04.14 08:40:57) 
c - d


  • isyanim var ulaan  (11.04.14 08:46:52) 
Sabahın köründe kahvaltı mı olur :) hafta sonları bile saat 12 de falan kahvaltı yapıyorum..

C
  • redeath  (11.04.14 08:48:12) 
bir saat erken kalkıp kahvaltı hazırlıyorum. 27 yaşıma girdim ve bunu son 2 yıldır yapıyorum, önceki yıllar ne büyük mallık ettiğimi anladım.


  • paulie walnuts  (11.04.14 08:48:38) 
Kahvaltı hiç yapmadığım için an itibariyle konu dışıyım ama eskiden evden getirdiğim dönemde daha erken çıkıp trafiğe takılmamak için yapardım.


  • arnold schwarzeneger  (11.04.14 08:49:10) 
net c
hayatımda hiç evde kahvaltıda yapmadım okula işe gitmeden önce

  • eja  (11.04.14 08:52:40 ~ 08:53:13) 
c.

Zaten 6'da kalkıp 6:20'de evden çıkıyorum, hatta bazen dalıp 6:15'te kalkıp 6:20'de evden çıkıyorum. 5:30'ta kalkıp kahvaltı yapsam öğle yemeğine kadar kesin acıkırım. Ama akşam kahvaltımı hazırlayıp, getirip işte yiyorum.

Edit: Bu arada hakkaten a ne yahu?
  • aychovsky  (11.04.14 08:54:51 ~ 12:36:25) 
b


  • Dr_Stat  (11.04.14 08:57:13) 
ailemleyken de tek başımayken de kahvaltı yapar öyle çıkarım. çay içmeden, iki lokma yemeden kendime gelemiyorum.


  • iste o kavunici balik  (11.04.14 09:04:26) 
C ,

şirkette kendimiz yapıyoruz.
  • MiraTaurus  (11.04.14 09:05:39) 
Cay icmeden kulaklarim bile duymaz.
Amca gibi ilk bardak demli demli gidecek.

Insanlik benim cay icmeden basladigim gunlere hazir degil.
  • cecilia  (11.04.14 09:10:03) 
f) hiçbiri.

şimdi evde uyandım, duştu tuvaletti derken, zaten bir telaş var. ben her sabah iş yerinde kahvaltı yapıyorum. 9'da mesai başlar (müşteriler o zaman aramaya başlar) ben 8:15 gibi ofiste olurum. ofiste yoğurt ve tam tahıllı ekmek var. yoğurtla 1 dilim ekmeği sakin sakin, yavaş yavaş yerim, bir taraftan da internette haberlere falan bakarım.

saat 9da da kahvemi yapar, işe atılırım.

bunları evde rahat rahat sakince yapamıyorum.
  • brotha b  (11.04.14 09:10:43) 
c


  • sormayın bana sen o musun diye  (11.04.14 09:12:12) 
çok erken kalkıyorum, hazırlayacak vakit yok.


  • baldur  (11.04.14 09:12:48) 
hayatım boyunca kahvaltı yapmayı sevmedim, şimdi ailemden ayrıyım. kurulmuş sofraya bile oturmazken ailemin yanında şimdi kahvaltı hazırlamak çok zor geliyor. yalnız yapıyorum bir de genelde. yalnız olduğum için de bir elimde çay-kahve diğerinde meyve bisküvi geçiştiriyorum.


  • tuborg yesili  (11.04.14 09:15:38) 
b- evde yersem çok erken yemiş oluyorum, öğle yemeğine kadar çok acıkıyorum gene. mecbur 10 buçuk gibi tekrar bişeyler yemek zorunda kalıyorum şirkette.


  • innerbliss  (11.04.14 09:15:50 ~ 09:16:03) 
b - c


  • mylord  (11.04.14 09:23:09) 
annem karım tembel diyen adam için cevap aslında e şıkkıdır.


  • marido  (11.04.14 09:25:57) 
hayatı poğuçça vs. gibi sağlıksız atıştırmalarla geçmiş biri olarak son 4 aydır erken kalkıp kahvaltı hazırlıyorum.

kilo ve sağlık yönünden değişimleri anlatsam 1 paragraf sürer.
  • dogumgunundecevrimdisiolanadam  (11.04.14 09:27:36) 
sabah kalkar kalkmaz bir şey yiyemiyorum. uyandıktan sonra en az 1,5 saat geçmesi lazım onun içinde saat 5 de falan kalkmam lazım.

onun yerine kahvaltı yapmadan çıkıyorum iş yerinde saat 10da ilk çay molasında küçük kaplara koyup evden getirdiğim kahvaltılıklarla hızlı bir kahvaltı yapıyorum. 12.30-1 gibi de öğle yemeğine çıkıyorum zaten o yüzden tam ideal oluyor.

evden kahvaltı yapıp gelirsem öğle yemeğine kadar gözüm dönüyor, çay molasında falan abur cubur yeme ihtiyacı hissediyorum çok acıkıyorum.
  • yue  (11.04.14 09:58:03) 
bir simitim bile yok. 10 dakika daha uyucam diye aç geziyorum öğleye kadar. 1 dakikanın bile hesabını yaptığım olur. o derece...


  • qurabie  (11.04.14 09:59:36) 
b


  • Idonthaveausername  (11.04.14 10:02:11) 
annem, karım tembel ne yahu. eli ayağı yok mu erkeklerin.


  • quasiromantic  (11.04.14 10:04:15) 
kahvaltı yapmak için yarım saate bile gerek yok. iç suyunu, reçelini, akşamdan haşlanmış yumurtanı, zeytinini ve peynirini. max 15 min.!


  • eindaclub  (11.04.14 10:45:51) 
b,uyandıktan 2-3-4 saat sonra bir şey yiyemiyorum.sadece kahve


  • blmnrvs  (11.04.14 10:47:49) 
Herkese bende poğaça çay :)


  • redeath  (11.04.14 10:49:22) 
evimde yapıyorum, arada ailecek dışarı çıkıyoruz.
ayrıca annen, eşin sana kahvaltı hazırlamak zorunda değil.

  • rock n roll  (11.04.14 10:49:50) 
kahvalti etmeden pek evden cikmam, zaten hazirlamasi, yemesi en fazla on dakika suruyor. anca cok gec kalmissam disardan aliyorum, o da uyanamamaktan dolayi e) kendi malligim.


  • lallala  (11.04.14 11:05:59) 
Evde kahvaltı yapmayanlar bana çok ilginç geliyor. Alışkanlık, tembellik, uyku müptelalığı bence bunun en önemli sebebi.
Sabah 6.30'da kalkar gider gazetemi alırım, geniş geniş yaparım kahvaltımı gazete eşliğinde.

  • battal gemalmaz  (11.04.14 11:13:09) 
Uykumdan feragat edemem valla...


  • mutlusismankedi2015  (11.04.14 11:14:51) 
çalıştığı şirkette kahvaltı çıkan bi ben mi varım ya?


  • john lee hooker  (11.04.14 11:35:24) 
e


  • azizakin  (11.04.14 12:00:59) 
B


  • lal u ask  (12.04.14 05:41:03) 
neden herkes a'dan şikayetçi. karısı, annesi ev hanımı olanların onlardan kahvaltı beklemesi kadar doğal ne olabilir ki? akşama kadar zaten saatlerce uykuyu telafi edecek mazareti var. bi zahmet kalkıp çocuklarına, kocasına kahvaltı hazırlasın.

imza a) mağduru.
  • mayeskuel  (12.04.14 12:02:58) 
[]

sapik ve hirsiz bir kuzene ne yapilir?

evli kizkardesimin parasini caldi. daha once de diger akrabalarin parasini calmis. ilaveten neredeyse tum sulalesini ben dahil olur olmadik saatlerde arayip igrenc ses efektleri cikararak sapiklik yapiyor. halami sevmesem ve 17 yasinda olmasa gidip agzini yuzunu dagitacagim ama millet de ailesine ayip olmasin diye itham edemiyor.. akrabada bilen bi kac kisi ve onlar da sadece supheleniyor ama puzzle parcalarini biraraya getirince hepsinin altinda bu serefsiz cikiyor. ne yapilir buna?




 
doktor


  • click here to see her naked  (10.04.14 23:29:50) 
ya bi yandan da dusunuyorum. biz de dislasak iyice boka batacak cocuk. doktora falan da gonderemezsin. daha boyle klinik cozumler var midir?


  • mayeskuel  (10.04.14 23:31:28) 
çek kenara konuş, farkında olduğunuzu bilsin
baktın anlamıyor sonra döversin

  • acckr  (10.04.14 23:33:40) 
bu durumu ispatlayıp aileye bildirip psikolojik destek almasını sağlamak ıiyi olacaktr ilerde herkese zarar böyle tipler..


  • dilem  (10.04.14 23:53:44 ~ 23:58:00) 
Alıp tedavi ettireceksiniz başka yolu yok. Millet kedi gibi doğursun cefasını da toplum çeksin oldu...
İlerde kediye köpeğe tecavüz eden tipler böyle tipler işte.

  • mutlusismankedi2015  (11.04.14 00:10:08) 
sık sık mı çalıyor? sizden de çalıyorsa eğer en güvenilir yol, onun size güvenebilmesini sağlamak. bu psikoloji çok işe yarar.

tuzak kur. koy açık bi yere bi 50 tl, üzerine de boya sür. kuzen parayı alınca eline boyadan geçsin, sonra sen gir odaya. sonra başla konuşmaya "bak zaten biliyordum, emin olmak için yaptım. böyle yapmana gerek yok, gerekçesi yerindeyse ben sana durumum yettiğince yardım etmeye çalışırım.
bu durum sadece ikimizin arasında kalacak, sana söz veriyorum. ikimizin sırrı olacak ama diğerleri de senden şüpheleniyor. olur da bir gün duyarsam yine yaptığını, hem ailene giderim, hem polise giderim, hem de mahkemeye veririm" de.

aynı durum benim de başıma geldi de oradan biliyorum. halamın oğlu çalmadan duramazdı. şimdi hem daha yakınız, hem de çocuk samanyolu tv terk oldu. hep bir huzur ve mutluluk dağıtma modunda.
  • brotha b  (11.04.14 09:21:27) 
[]

şu şarkıları seven birine hangi türkçe şarkıları tavsiye edersiniz?

yabancı bir dostumun doğum günü var. ona cd yapacağım. barış manço - karasevda ve nick the chopper'ı çok sevmişti. kendisi ne alakaysa prince hayranı ve daft punk'ın son albümünü defalarca dinlemiş. müzik hakkında epey bilgili. aklıma gelen şunlar. gördüğünüz üzere gayet ince eleyip sık dokudum. amacım türkiye'de ne cevherler varmış düşüncesi aşılamak.. ekleyebileceğiniz neler var?

erkin koray - akrebin gözleri
yeni türkü - fırtına
selda bağcan - ince ince kar yağar
mor ve ötesi - cambaz
mfö - bazen
barış manço - dönence
kramp - tek başına
cem karaca- oğluma
edip akbayram - aldırma gönül
orhan gencebay - bir teselli ver

 
ahmet kaya - an gelir


  • rendekart  (06.04.14 01:52:56) 
657 - yunusca (tarz olarak emin olamadim, uymayabilir. ama orijinallik kontenjanindan ekledim)
kesmeseker - gercekten özleyince
nekropsi - efsane
whisky - yak bizi
  • ben de  (06.04.14 01:54:32) 
replikas-bahar
çamur-yara

  • candanag  (06.04.14 02:16:02) 
yolda-peynir gemisi
ybkş - nefret söylemi
yüzyüzeyken konuşuruz-yaz geçer, ölmemişiz, kendi evimde deplasmandayım
  • rendekart  (06.04.14 02:21:52) 
[]

semsiyeyi aldin mi? bir semsiyeyi aldin mi?ingilizce sorusu

az once dotle bir cumleyle karsilastim.

have you got an umberella?
bizim dile cevirince.

bir semsiye aldin mi?

ama biz semsiyeni aldin mi diye sorariz. eger satin alma isi olsaydi o zaman kac tane sorusuna cevap icin bir diyebilirdik. bu a/an duruma gore degisiyor mu?

 
herhangi bir şemsiye olma ihtimali olduğu için a/an kullanılmış, orada sayıdan ziyade herhangilik belirtiliyor.


  • baldur  (05.04.14 15:21:04) 
Bu almak değil tam olarak, "have got" kalıbı var/yok veya sahiplik anlamında kullanılıyor. Daha çok "Bir şemsiyen var mı?", "Bir şemsiyeye sahip misin?" gibi oluyor çevirince.

Bu kalıp genel için de kullanılabilir "Have you got a cat?" gibi, yolda giderken de kullanılabilir. O durumda kimin şemsiyesi olduğu önemli değil, önemli olan bir şemsiyenin varlığı. Bir de o noktada "the" kullanılırsa ve "Have you got the umbrella" deyince, daha önce üstünde laf edilmiş bir şemsiye ya da tüm şemsiyelere hükmeden tek bir şemsiye, çok önemli herkesin bildiği bir şemsiye gibi bir şey anlaşılabilir.
  • aychovsky  (05.04.14 15:21:17 ~ 15:25:05) 
[]

uzun saçlı ihtiyarlara karşı acayip bir antipatim var

erkek olanlardan bahsediyorum. aşırı itici geliyorlar. hele bir de 2 tutam saçı kalmışsa hayattan soğuyorum. sizde durum nedir? problem bende mi?




 
ya kafasının ortasındaki kelliği yanları uzatarak kapatmaya çalışan, yandan uzattığı saçları ortaya yatıran yaşlılarımıza ne demeli?

bu daha itici geliyor bana.
  • papillon7  (05.04.14 11:05:34) 
acayip bir antipati değil ama "bu ney lan" diyorum ister istemez. biraz ilginç bir görüntü oluyor. bizim mahallede bir berber var, adam belki 70 yaşındadır ama fırça gibi saçı var, her sabah takım elbise falan giyiyor. o antipatik değil de çok sempatik görünüyor mesela.


  • pescador  (05.04.14 11:08:59) 
Ben seviyorum, sempatik geliyor bana. Bana hep istediği hayatı belli bir yaştan sonra yaşamaya başlamış ya da en sonunda rahatlayabilmiş gibi geliyor, "Yürü be adam" diyorum.


  • aychovsky  (05.04.14 12:00:09 ~ 12:21:25) 
Bence de hos degil ama takilsin gencler ya, hangi hamleleri hangi takintilarinin antitode u bilemeyiz,, peruk takanlarla bile barisigim


  • lucky dog  (05.04.14 12:15:55) 
ben çok seviyorum. hatta yaşlanabilirsem ben de yapacağım.


  • ibomiu  (05.04.14 12:23:54) 
Ben de çok seviyorum o adamları. Sarılasım geliyor.


  • materyalist imam  (05.04.14 12:32:27) 
yaşlı adamları kesip ''şunun saçları ne kadar itici'' veya ''oyş çok tatlı sarılasım öpesim yalayasım geliyor'' demek neyin nesi la? yaşlı adama en fazla toplu taşımada yer verirsin, niye onlara karşı olumlu-olumsuz hisler besliyorsunuz? kendinize gelin rica ediyorum. :)


  • juninho77  (05.04.14 12:45:36) 
sorun sende.
ne alaka yani? insan sev biraz.

  • jimjim  (05.04.14 13:13:46) 
reha muhtar bile saçını uzatınca gözümde karizmatik hale geldi, var gerisini sen düşün.


  • devilred  (05.04.14 13:38:51) 
al benden de o kadar.güzel görünse tamam diyeceğim de,
amca yaşlı başlı adamsın,adnan şenses e dönmüşsün, adam gibi efendi gibi olsana traşını.

  • AWD  (05.04.14 14:34:34) 
[]

bu adamlar nasil para kazaniyor?

dagci, dalisci vb..antin kuntin seyler yapan adamlar bu isten nasil para kazaniyor anlatin bi hele?




 
ozel ders verirler. antin kuntin diye dusundugun islerde mesela hoca sayisi az oluyor, az olunca digerlerine gore de biraz daha kalifiye ise fiyati da fazla oluyor. ayni zamanda dalisci dedigin adam hem dalis dersi verebilir hem yuzme dersi verebilir hem cankurtaranlik yapar vs

dagcilar keza ozel ders disinda sivil savunma kuruluslarinda da rahat is bulur akut vb baska alternatifleri de vardir.

dusundugun kadar ac kalmazlar yani.
  • xenophobe  (02.04.14 21:29:19) 
yaptıkları işten sağlam paralar kazanıyorlar. mesela dağcılar yüksek binalardaki şirket isimlerini ya da logolarını çok güzel ücretlere takıyorlar. memlekette sayılı oldukları için değerliler yani. bir de su altı dalgıç kaynakçıları var, onlar da güzel kazanıyor.


  • japon askeri  (02.04.14 21:34:53) 
profesyonel olarak yapanlar sponsor buluyor. benim gordugum dendigi gibi redbull hep. nerede snowboard cu parasutcu vs gorsem redbull sponsor olmus oluyor bunlara. en iyi olanlar reklam tv programlari filmler vs zaten parayi kiriyor ama alt leveller ders veriyordur


  • babamasoliimbananickaldirsin  (02.04.14 21:38:15 ~ 22:22:33) 
egitmenlikten kazaniyorlar. hatta iyi egitmenler cok ciddi paralar kazanabiliyor. ayni zamanda organizasyonlarda calisiyor, ve iyi atlet olanlari sponsor ve reklam aliyorlar.


  • brawler  (02.04.14 22:15:47) 
sponsor. hayvan gibi para veriyor. reklam yapiyor, sosyal isleri desteklediklerinden baska yerlerden destek alabiliyor, kurumsal olarak kazanclari var. en basitinden herifler ürün tanitimi yapiyor cok temiz.

dünyanin haberi olsun olmasin, hedef kitle sponsor olunan kisiyi takip ediyorsa sorun yok. kim bilsin senin ne jumar kullandigini, black diamond fenerini petzl mesaleni biz ne yapalim. ilgili biri izlerken ama oha iyiymis diyor. odaklaniyor direkt. temiz reklam. iyi reklam.

hepsi bir yana product placement yaptiklari youtube videolari dahi virale giderse para kazanmalarina yetiyor. örnek olarak devinsupertrampin videolarina fordun
www.youtube.com

ve mountain dewin sponsor olmasi.
www.youtube.com

normal reklamdan cok daha temiz is.

sponsorlar hep alakali olmayabiliyor. mesela nokianin asgard projecte sponsor olmasini hala anlamadim. benzer bir sürü durum var.
  • wiillii  (03.04.14 00:58:30) 
[]

chp'de bir değişiklilik olur mu sizce?

az önce 2009 seçim sonuçlarıyla karşılaştırınca chp'nin resmen çöktüğünü farkettim. artvin'i mhp"ye antalya, adana vs yi akp'ye kaptırdığını gördüm. daha da bir sürü yer var. sizce bu çöküşten sonra chp'de taşlar yerinden oynar mı?




 
chp oylarını genelde arttırmadı mı? son 10 yıldır chp'liler ilk kez bu kadar ümitli girdiler seçime. istanbul ve ankara gibi hayvani önemli yerleri kaybederse ucu ucuna kaybedecek.

ha tabi ki çok daha fazlası bekleniyordu ama olmadı. chp tü kaka anlayışı var çünkü. o anlayışı değiştirecek kadar güçlü bir değişim olmaz. olursa da genel seçimlere yetişmez en azından.
  • nodrap  (31.03.14 00:23:15) 
chp'de bir değişiklik olsa da genelde ülkede bir değişiklik olmaz artık.

insanların anlamadığı bişey var .ch son 10 yıldır, ama özellikle son 5 yıldır çok ciddi ve sistemli bir şekilde karalanıyor. birçok koldan karalanıyor hemde. insanların zihninde yer etti artık bu lekeler. çamur at izi kalsın hesabı. az önce bile balkonda başbakan yine alakalı alakasız şeyler söyledi chp ile ilgili.
  • mahone  (31.03.14 00:29:54) 
sarıgül son dakika sürprizi yapamazsa chp'nin başına geçecek.


  • himmet dayi  (31.03.14 01:08:59) 
kalemiz dedikleri izmirde bile oylarının çoğunu ya bilinçsizlikten (nolursa olsun partim de partim fanatizmi) ya da alternatifsizlikten alıyo. chp hiç olmadı ki çöksün. diğer illeri bilmem de izmir bariz böyle.

ayrıca 90 yıldır kendine ne katmış ki şimdi değişsin taşlar yerinden oynasın.
aynı tas aynı hamam. bu seçimdeki oyları da oylar bölünmesin kampanyalarına borçlu.
  • dafaiss  (31.03.14 01:21:23) 
Hiç bir şey olmaz chpde.oyları manipulasyonlu sekilde kazanıyoruz gibi gösterip infial yaratmaya çalışmalarına rağmen kaybettiklerini kendileri cok iyi bildiginden lider olan kişiler cekip evlerine gittiler ve tek acıklama yapmadılar.lider kaybettiğinde lazımdır oysaki.chp alıp alabileceği en yuksek oyun tahminice gecen genel secimde almıstır,bu kadar destege ragmen bu secimde bazı seyler ortaya cıkmıstır.sanal alemde chpli insanların coklugu göz yanıltmasın.Ayrıca ben chp genel baskanının bu sabah kendi cıkıp istifa etmesini beklerdim,ama cok hayalperestim


  • srcns  (31.03.14 08:56:46 ~ 08:57:08) 
@dafaiss türkiye genelinde bilinçsizlikten ve ne olursa olsun partim de partim diyen insanların oy verdiği parti konusunda katılmıyorum.

CHP'de ne olacak söyleyeyim. Bence ciddi bir başarısızlık yaşıyorlar. söve söve verdim oyumu chp'ye ki zaten sabah oy vermeye gidene kadar vermem diyordum. Geçen seçimde vermemiştim. Hatay'da akp'den, Ankara'da mhp'den aday çalarak götü biraz topladı. Kendisi hala bir tane bile aday üretemiyor. Çünkü adayları çok farklı niteliklere göre değerlendiriyor onu buraya yazmayayım. Sarıgül'ün istanbul'u alamayacağına adım gibi emindim ve o adam da muhtemelen bunun olasılık dahilinde olduğunu hesaplamıştır. Şişli gitti elinden, şimdi bu adam için maalesef ve maalesef chp başkanlığı zamanı. Öyle bir şey olursa benden genel seçimlerde de oy alamayacak chp.
  • godsparticle  (31.03.14 09:01:32) 
[]

pes 2013'de şut çekemiyorum

allah belasını versin şu oyunun. hem ps'den hem pc'den adamları ipe diziyorum ama iş son şut'a kaldı mı top havaya uçuyor. her açıdan hem enlemesine hem de boylamasına mükemmel şut'lar nasıl çekecem pc'nin klavbyesinde? lütfen sağır babanneye anlatır gibi anlatın.




 
az bascan tusa :)


  • she was my baby  (28.03.14 22:47:05) 
tuşa istediğin kadar az/çok bas fark etmez. şutu çektikten sonra yön tuşlarıyla herhangi bir köşeyi işaret et yeter. yani şutu çektikten sonra sağa ya da sola bas yön tuşlarıyla.

kalecinin dibindeysen çok az bas şut tuşuna.
  • brotha b  (28.03.14 22:54:38) 
Tuşa az ya da çok basman fark eder. Fark etmiyorsa kalecinin dibindeyken de çok bas o zaman :)
Yön tuşları,plase tuşu falan kurcala işte.

  • birfincankahvedahaisteyenadam  (28.03.14 23:20:23) 
[]

yazılımcılar sorum size!

çalıştığınız yerde ürettiğiniz işleri piyasaya sürmeden önce son kontrolleri kim yapıyor?




 
kod olarak mı son kontroller, ürün olarak mı son kontrol
tester'lar var

  • facebook  (28.03.14 21:06:34) 
önce test sonra sitedakiler


  • denizzzz  (28.03.14 21:13:54) 
Analist arkadaşlar yazdığım kodu test ediyor. En son kullanıcı ile birlikte üzerinden geçiyorlar, sonra canlı ortama taşıyorum.


  • Lethe  (28.03.14 22:00:39) 
[]

yapılması en zor teknolojik ürün?

iphone gibi parçaları 40 yerden sipariş edilen şeyler değilde tek firmanın yapacağı en zor şeyler nedir acaba?

uçak motoru, vinç, asansör, işlemci vs...sizce?


 
uçak motoru yapmak zor,
uçak değil ama motorunu yapmak gerçekten zor,
ha bide mekik yapmak zor,

Sebebine gelince malzeme teknolojinin, metalurjinin çok iyi olması gerekli.
  • basond  (27.03.14 20:42:55) 
tren tekerleği yapmakta mesela çok zor bi iş


  • essoist  (27.03.14 20:45:18) 
bilgisayar grafik işlemcisi olabilir mi?
şu an, grafik çipi üreten yalnızca iki firma var; Nvidia ve Amd.
Bunun dışında, belgeselde gördüğüm kadarıyla, deliler gibi özen gerektiren bir iş.
ÇAlışan mühendisler, sürekli astronot gibi giyiniyorlar.
Eldivenler, kasklar, parlak, parlak giysiler...
  • pangea  (27.03.14 20:57:05) 
İşlemci hepsinin kaynağı sonuçta.


  • Beckwith  (27.03.14 21:01:43 ~ 21:02:12) 
kamera sensoru, lensi. ozellikle kaliteli lenslerin fiyati 10.000 dolarlari bulabiliyor. gerci bircok lensten olusan bir sistem genellikle ama onlari tek tek uretmek de bayagi zor iste.


  • fortisvita  (27.03.14 21:03:29) 
uçan kaykay. yapılması imkansız.


  • washe  (27.03.14 22:35:34) 
uçan kaykay ne la:) hoverboard o


  • all girls dream  (27.03.14 23:44:26) 
Tek firmanın yapacağı şey diye bir kavram kalmadı artık.

Saydığın şeylerin hepsi (uçak motoru, vinç, asansör, işlemci vs...) bir sürü ara ürün içeren tedarik süreçleri sonucunda üretiliyor.
  • zombi  (26.08.15 10:18:21) 
[]

eksiduyuru mobil sitedeki mantik hatasi

index sayfasinda duyuru sahibi nickine link koymak gereksiz. ekran kucuk oldugu icin duyuru yerine hep adamin nickine. tikliyoruz. nick linkleri duyuru detayinda olmadi daha mantikli. bi de duyuru detayinda anasayfadaki diger duyurulari gorememek buyuk eksiklik bence




 
Favorilere ekle butonu yok, duyuru ne zaman açılmış, ne zaman cevaplanmış tarih yok. Bunlar eksik.


  • sehpa fx350  (25.03.14 08:09:51) 
Ana sayfaya dönmek için duyuru logosuna basmak zor, yanlışlıkla yeni duyuru açtırıyor.


  • el desaparecido  (25.03.14 08:19:04) 
bence en saçması cevapları görmek için ayrı bir sayfaya gitmek zorunda olmak.
aşağıdan web görünümüne dönderiyorum dertlerden kurtuluyorum.

  • r_u_h  (25.03.14 09:36:59) 
@want2die galaxy s kullanırken bana da oluyordu lumia ile düzeldi o dediğin


  • jamalbsf  (25.03.14 09:38:51) 
kullanılmıyor olması en büyük mantık hatası. bir kereden fazla kullanmadım, hemen masaüstü sürümüne geçiyorum; o kadar kötü.


  • devilred  (25.03.14 09:56:36) 
Kimseye mesaj atilmiyor duzenleme silme yapılmıyor favorilere eklenmiyor arama yapilmiyor anasayfaya donulmuyor insan bildiği cevabi bile yazmaya useniyor. Bi el atin su mobile yaaa.


  • queensalvoo  (11.04.14 09:40:36) 
[]

bi melih gordum sanki

demin eksiisozlukte tam sayfa melihgokcek reklamına denk geldim. hulya degildi dimi:) ahaha demek ki herseyin basi paraymis.

(bkz: melih gökçek'in ekşi sözlüğe reklam vermesi)

edit: simdi farkettim. arkadas google yuzunden demis ama oyle degil bence. eksi gibi siteler adsenseii kücük yerler icin kullanır. sayfa tamamına banner manuel olarak yapılmıştır.

 
var var şimdi baktım gerçek o .)


  • uzunuzunilgi  (23.03.14 23:25:00) 
google'dan değil reklam. bayağı bayağı ekşi'yi satan reklam ajansından gelme. reklamın üstüne gelince çıkan linkten belli.


  • hononu  (23.03.14 23:37:12) 
[]

5 bin lira için dubai'de yaşanır mı?

dün kabin memuru için mülakata girdim. öyle tipler vardı ki, masterını abd'de yapmış. üniv birincisi, jeeple görüşmeye gelen vs..en az 1000 tane böyle insan. hadi biz anadolu çocuğuyuz üniv. okuyamadık. ama bu insanların arap topraklarında tek göz odada yaşamak için bu kadar hevesli olması ilginç geldi. siz yapar mıydınız?




 
Yapacak başka işin yoksa yapılır
Ama alternatifin varsa kabin memurluğu yapılmaz
Uçucu personel olarak söylüyorum bunu olay dışarıdan göründüğü gibi değil
  • basond  (23.03.14 14:56:57) 
dohada çalışma fırsatını kılpayı kaçırdım dubaide seve seve çalışılır


  • darkknight  (23.03.14 15:04:42) 
[]

steam saçmalığı

arkadaşın gazıyla oyun yükledim. açılmıyor. çift tıklıyorum. tepki yok. neden acaba? allahtan para vermemişiz. sistem yetersiz değil. w8 64 bit orjinal.




 
Hangi oyun acaba? örneğin gta 4 gfwl yüzünden açılmıyordu windows 8/8.1'de, gfwl'yi güncelleyince düzelmişti. Bunun gibi bir sorun olabilir.


  • mesglsn sanirm bn yatiyrm  (22.03.14 14:31:09) 
hawken. bi de bir sürü çalışan crackli oyunum vardı. steam yüzünden onlar da açılmıyor:(


  • mayeskuel  (22.03.14 14:43:32) 
[]

suriyeli dilenciler hakkındaki duygu ve düşünceleriniz?

önceleri acıyordum; ama sonraları bunların lüks araçlarla metrobüs duraklarına taşındığını gözümle görünce nefret etmeye başladım. tamam savaştan kaçabilirsin; ama zaten sınırda kamp kurulmuş senin için. beğenmeyip büyükşehir'de dilenmeye geliyorsan bence bu zorunluluk değil tercihtir. bence çoğu savaşı bahane eden eğitimsiz, cahil ve meslekleri dilencilik olan kimseler.




 
Turkiye'nin multeci almasi, genel olarak "ayrani yok icmeye, atla gider sicmaya" seklinde ozetlenebilir. Zaten hayat standartlarinin asiri dusuk oldugu bir ulkede bunun akla mantiga sigar yani yok.


  • fortisvita  (22.03.14 13:59:49 ~ 14:02:24) 
hiç acımıyorum sadece çocuklarına çok üzülüyorum. minicik çocuklar çıplak ayakla koşturuyorlar, caddeye atlıyorlar, araba ezecek, anne babaları dönüp bakmıyor bile.anne, baba ve yanlarında 5 tane çocuk, annenin kucağında çok küçük bir bebek dileniyorlar. savaştan kaçmışsın ama hala aklın uçkurunda. yuh artık ne libidoymuş arkadaş, savaş mavaş umurlarında değil.


  • rock n roll  (22.03.14 14:06:09) 
En son ışıklarda beklerken arabanın kapılarına asılıp açmaya çalışmaları (ki normalde kilitlemeyi hep unuturum, şükür ki o an kilitliydi kapılar), akabinde camları yumruklamaları ve final olarak da veletlerin camları öpüp yalayarak salya içinde bırakmasından sonra (evet bu oldu) kendileri hakkında pek iyi duygu ve düşünceler içinde değilim açıkçası.

Savaş gerçekten çok korkunç bir şey, Allah kimseye yaşatmasın da. Komşu ülkeye gelip sığınmışlar, her şeylerini bırakmışlar zor durumlar anlıyorum ama kalkıp sınır bölgesinden ta İstanbul'a gelip, iki kuruş para almak için sığındığı ülkenin insanlarına zorbalık yapmalarını anlayamıyorum. Asıl suç onlarda olmadığı için çok da büyük laflar söylemek istemiyorum bu konuda, çünkü onları ülkenin dört bir tarafına kontrolsüz bir şekilde dağıtanlarda asıl suç ama bazen gerçekten ben de dayanamayarak onlardan nefret eder hale gelebiliyorum.
  • dust in the wind  (22.03.14 14:12:34 ~ 14:14:07) 
ilk başta diğer dilenciler gibi düzenbazlar oldugunu düşünüyosun ama mesela çocuklu bi kadın, dil bilmez mesleği yok başka bir ihtimali yok. Şimdi onları görünce insanların nefret etme nedeni çoğunlukla kendilerini suçlu hissetmeleri. Onların o hale gelmesi tabii ki de turk halkının suçu değil ama nefret de etmemek lazım. Durumun bu hale gelmesinde tek sorumlu rte ve onun plansız, programsız göç alma politikası. Ayrıca sonuçta bi pasta var ve onu daha fazla parçaya bölmek diğer paydaşları da huzursuz eder.
yani kısaca nefret etmeniz gereken o dilenciler değil rte'dir.

  • sylow  (22.03.14 14:14:14 ~ 14:14:36) 
gördüğüm yerde polise şikayet ediyorum. polis halkıyla uğraşacağına mültecilerle uğraşsın.


  • kuzey li  (22.03.14 14:19:06) 
Kendi ülkemin dilencilerini sevdirdiler, ciddi anlamda yılışık davranışları var, para vermezseniz sinirleniyorlar falan, ben ülkemin dilencisinde hiç oyle bir şeye rastlamadım.


  • atom karincanin torunu  (22.03.14 14:23:09) 
Kaynak kullanımında yarattıkları sapmadan dolayı geldikleri andan itibaren gıcığım.

Çocukların para vermeyince bacağımı ısırmasıyla (yamyamlar) nefrete dönüştü.

Hayır senin neyine mülteci almak. Önce aç karnını doyur. Biri bir rüya gördü , bölgesel güç , kimse de demedi ki yapmayalım efendiler..
Ama tabi göze şirin görüneceğim diye her anlaşmayı imzalarsan olacağı bu. Klasik türk işte okumadan orayı burayı imzalarsan böyle olur.
  • cecilia  (22.03.14 14:33:11 ~ 14:38:38) 
bunlar hakkında hiç iyi niyetli düşüncelerim yok hatta içimden çektirip gidin memleketinize bile diyorum insan olmak ayrı bunlara acımak ayrı

madem savaştan kaçmışsın dediğin gibi istanbulda veya bu kadar batıda ne işin var?! her türlü zararlar AB'ye girmek için yıllardır uğraşırken kaldırımdaki manzaraya bak.

ama amaç belli, bu herifler 'abi açız fukarayız' ayağına seçimlerde maşa olarak kullanılacak o yüzden de bizim geleceğimizi karartacaklar. o yüzden çektirip gitsinler memleketlerine.
  • KidLazer  (22.03.14 15:03:11) 
burada "ülkelere dönsünler" diyen pek tutarlı arkadaşlar, tüm türkiye dışındaki türkiyeli nüfusunu düşünüp sonra "ülkelerine dönmeleri" geyiğini çevirmeye yüzünüz var mı yok mu düşünüverin yahu; diğer ülkelerdeki devasa türkiyeli nüfusu ülkelerine geri dönmemişken ülkenizdeki ufak bir nüfus hakkında geri dönmeleri adına bik bik etmeye kalkışmayın bari.

hükümet bu konuda işe yarasa idi, kendisinin ortaya çıkmasında payı olan insanlar ülkeye kaçarak girince bari bakmayı biraz olsun becerebilse idi etrafta dilenci olarak görülmezlerdi. derdiniz var ise oradaki iç-savaşı destekleyen ve gelenlere de bakmayı ve gelen nüfusu kontrol etmeyi beceremeyen hükümete yönlendirin bir zahmet tepkinizi.
  • kulkke  (22.03.14 15:28:58) 
nefret ediyorum, ciddi manada ırkçılık yaparım araplara ve suriyelilere karşı. şimdi çıkıp birisi "suriyeliler arap değil ki ehüehü" yapcak o yüzden ayırdım.

panora kipa, bilenler bilir sırf kişisel bakım reyonu ortalama bir market kadar. hayvanlar gibi korunuyor panora desen zaten her yerinden lükslük akan bir avm. sakalım uzun diye güvenlik görevlisinin çevirmişliği var orada. oraya girmiş iki tane suriyeli, buldukları en pahalı ütüyü kucaklarına alıp barkodunu da çakıyla kazımışlar güvenliğin önünden çıkmaya çalışıyorlar. görevli en son tuttu adamın kolundan, el habibi yallah yallah diye oryantale girdi herif. abi hırsızlığın da bir boyutu var, 400 liralık ütüden iki tane alınır mı ? barkod çakıyla kazınır mı ? hadi her şeyi siktir et, ortamın en resmi giyinişine sahip, cebinde silah ve cop olan adamın önünde marketin en boş yerinden geçilir mi ?

doğma büyüme (1-5 arasını saymazsak) ankaralıyım. ankara siz istanbullu entellerin gördüğü gibi gri bir şehir değil. melih başgan sağolsun rengini baya aldı evet, ama ankara sadece türkiyenin değil samimiyetin de başkentidir. bir ara "haydi sabah rastgele önümüze çıkanlara günaydın diyip hal hatır soralım" furyası vardı ya yurt dışına özenmişlerdi. istanbuldakiler sözlükte yazmıştı hep nasıl garip karşılandıklarını, iplenmediklerini vs. dedim o kadar da ölmedik, bir de ben deneyeyim. simitçiye selam verdim adam 1 dakika falan bırakmadı muhabbetten. en son da öğrencisin herhalde gel iki simit al teki benden olsun kardeşime dedi. istanbuldakiler "hö ? eyvallah" diyip gitmişlre hep okuduğum kadarıyla.

"bana ne dalyarak ankaradan, suriyeli diyoz." diyeceksin. öncelikle sensin dalyarak, terbiyesizleşme. her neyse, ankarayı bu kadar severim ben, ankara bu kadar samimidir. ama gel gelelim kızılayın göz bebeği karanfili siktiler arkadaş ! bir tane çingene 5 tane de veledi hepsinin arasında 11 ay falan var her sene doğuruyor kadın damızlık inek gibi, vardiyalı hamile sigortası falan da var hatta öyle alışmış hamileliğe. bütün zevkini sikiyorlar arkadaş ! kız bir arkadaşımla yürürken geldi teki tam önümde durdu, ağzıma gül sokuyor eşşolusu. yok abicim sağol dedim kıza yapıştı la bu sefer de. bir de ondan kurtarmaya çalıştık. minnacık çocuk acayip kıvrak amk bir yerini tutuyon öbür yeri oynuyor.

ha bir de, en sevdiğim şeydi benim kışın kapşonu tak müziğini dinle kar/yağmur yağarken gece adımını attığın yere baka baka karanfilde yürü. artık yapamıyorum sağolsunlar, birkaç kez öyle veletlerini ezdim de. önüme bakarak yürüyorum kaptırmışım kendimi müziğe göz açık kapalı arası, veled-i zina durmuş koşu yolumda, ellerini açmış bekliyor. ezdim ben de biraz. kavga çıktı lan resmen safdasdf.

savaş kaçkınıdır mültecidir eyvallah, buradaki fakir az çok alışmıştır hayatı budur ama mültecilerin bir kısmı orta halli tabakanın kuru ekmeğe muhtaç kalmasından oluşuyor. onlara her türlü yardımı yaparım cebimden de yaparım hiç sorun değil. ama onlar büyükşehirde değiller zaten. orada da fakir olanlar inşaatta çalışanlar sağa sola sataşanlar istanbula ankaraya kadar geliyorlar amk.

çok doluyum bu konuda, ankaramı siktiler duyuru inadına 7 renk dediğim ankaranın 7 rengini de aldılar.



edit: ne düşünüyorsunuz, duygu ve düşünceleriniz ? diye sorup beğenmediğine tik atmamak da moda oldu.
  • zazazaraeta  (22.03.14 18:37:11 ~ 23.03.14 18:22:43) 
@kulkke

benim bildiğim kadarıyla dünyaya yayılan türk nüfusu herhangi bir ülkede muhalefetin eline vermek iktidarın ise ekmeğine yağ sürmek için kullanılmıyor. bırakın şu insani duyguları bi kenara benim hayatımın içine eden adama yardım ediyor bu adamlar. iki dakika mantıklı düşün türkiyede savaş çıksa can havliyle japonyaya mı sığınırsın yoksa yunanistan ya da gürcistana mı? suriyeden kaçan adamın izmirde istanbulda ne işi var ya?! sınırda bol kepçeden kamp yaptılar bunlara aylık bağladılar. istihdam sağladılar. işverenlerini dövüyor paralarını gasp ediyor bu adamlar. bunun adı ırkçılık olmasın ancak iç şarabı sev arabı demişlerse bence bi haklılık payı var. devam abi iyi niyetli düşünmeye yanıbaşınızdaki binalarda hayvandan bozma tipler bitsin çoluğunuzun çocuğunuzun huzurunu bozsunlar o zaman görürüm insaniyetinizi.
  • KidLazer  (23.03.14 00:58:51) 
@KidLazer

ilkin olarak, doğrudan buna uygun olarak kullanıldıkları ülkeler olduğu gibi, oy dengelerini altüst ettikleri ülkeler de var.

ikinci olarak, oradaki savaşı türkiye destekledi ve hatırı sayılır ölçüde de oradaki duruma türkiye neden oldu. bir zahmet olarak, türkiye'nin yükümlülüğü zaten oradaki durumun sonuçlarını çekenleri almak. adamların ülkesinde savaş çıkartıp ardılında da adamlar savaştan kaçınca almamak gibi bir lüks yok ne yazık ki.

bilmem hangi şehirde ellerini kollarını sallayarak gezip suç işlemelerinin de sorumlusu, onları kontrol altında tutmayan türkiye hükümeti. gidip ona yüklenin, tepki gösterin, vesaire.

bunun haricinde de, huzur bozma vesaire konusunda türkiye'den başka ülkelere gidenlerin bir kısmının da aşağı kalır yanları çok da yok; önce bir zahmet olarak türkiye'den dışarıya gitmiş olan devasa nüfusun topluca geri gelmesine dair konuşun madem ki o kadar tutarlı iseniz - ki o "rahatsızlık veren" türkiyeli kesim gelip yanınıza yerleşse, suriyeliler'den daha çok dert edersiniz büyük olasılıkla zaten. yok kalsınlar ise de başka ülkelerdeki türkiyeliler, zahmet edip de konuşmayın ülkeye gelen mülteciler hakkında.

ek: türkiye'de olduğum sürelerde yaşadığım şehirde, yaşadığım semtte yerleşmiş alevi suriyeliler var bu arada. daha da birşey yapmadılar kimseye.
  • kulkke  (23.03.14 01:47:51 ~ 02:01:16) 
[]

ttnet'i aradığınızda numarınız yanlış okunuyor mu?

burnuma çakallık kokusu geldiği için sorayım dedim. hani ttnet'i aradığınızda

"aradığınız numara 02xxxx ise 1'i değilse 2'yi tuşlayın diyor." orada benim numara yanlış çıkıyor.

sizde de öyle mi?

 
geçen benim numaraya kayıt hiç çıkmıyordu tc kimlik numara ile ancak bağlandım ama devamlı bir şey olmadı hiç 2 yıldır 1 kere yaşandı.


  • odiyus  (21.03.14 21:11:00 ~ 21:11:14) 
[]

çok acil cv için ingilizce sorusu

bi cv hazırlıyorum da ön yazı konusunda emin olamadım. doğru olmuş mu acaba?

I may write with all my honesty that im impatient to work and spent all my effort for xxx corporation if you give me an opportunity. Yours faithfully


bide mülakatta kendimi ingilizce anlatmamı isterler diye şunları da çevirirseniz sevinirim.

19xx yılında izmir konak'da doğdum. Liseyi xx meslek lisesinde tamamladım. xx Üniversitesi Felsefe Bölümünde okumaktayım. 2012 yılında teknoloji marketlerde casper bilgisayarların satışını yaptım. Gezmeyi ve kitap okumayı severim. askerlik problemim yok.

 
i should be honest with you that...


i am impatient deme bence:) i am excited to work for... çok daha iyi.


opportunity to do "what" ?
give me a chance derdim ben olsam.


i was born in 19xx in konak, izmir. i have graduated from xx tradeschool. i am still studying philosophy at XX university. i have worked as salesman for casper in 2012 at technology markets. i like to travel/gezme derken? and reading. i have no problem with militarism eahehae. son cümleyi bilmiyorum, dikkate alma.

not: teknoloji markets değil de technoshops daha güzel olur gibi geldi şu an.
  • in search we trust  (20.03.14 14:44:04 ~ 14:45:18) 
[]

gunumuzun kartal tibet, ayhan isik, kadir inanir'i kimdir?

benim oyum berk hakman ve gurkan uygun'a. sizce?




 
gunumuzun goksel arsoy'u = kivanc tatlitug


  • exlibris  (18.03.14 19:58:19) 
[]

günde kaç dilenci görüyprsunuz?

lokasyon belirtirseniz sevinirim.




 
bomonti-çapa arası ortalama 20


  • eurhka  (13.03.14 17:56:00) 
sadece cevizlibağ metrobüs durağının orada ki üst geçitte 14 tane


  • facebook  (13.03.14 18:11:39 ~ 18:12:00) 
sıfır. sakarya/merkez.


  • barbara herhalde barbara manken olan  (13.03.14 18:29:52) 
sıfır. kuzey kutup dairesi


  • ermanen  (13.03.14 18:31:46) 
Sadece Zeytinburnu metrobüs üstgeçitinde 6
Ve çoğu suriyeli(4 aile suriyeli)
Geri kalanı engelli dilenci
  • bluesbass  (13.03.14 18:37:55) 
0 - kopenhag


  • jedilance  (13.03.14 18:38:48) 
sıfır- konya - bosna hersek.


  • trajikomix  (13.03.14 18:53:14) 
10-15
Ankara(Cebeci-Kızılay-Aşti)

  • jacque  (13.03.14 19:39:27) 
50-60
Şirinevler

  • godsparticle  (13.03.14 19:48:46) 
[]

bu resimdeki şey nasıl tüketilir?

yabancı bi misafirim mısır çarşısından almış. limon çayı adı altında satmışlar. limon gibi de mis kokuyormuş; ama çaya bir gıdım koysam bile zehir gibi sert oluyor dedi. acaba tomurcuk gibi siyah çayın içine atılan bir şey midir bu?




 
belki kekin içine katılabilir. limonlu kek olur. :)


  • kakao  (13.03.14 08:47:21) 
bana, kendisine bu ürün itelenmiş gibi geldi. ilk defa görüyorum böyle bir şeyi. =)


  • biz siz onlar bensiz daha mutlular  (13.03.14 09:02:08) 
Belki sıcak suyun içine filan koyulabilir, şifa niyetine? :/


  • pandispanya  (13.03.14 09:04:05) 
demlenmesi lazım.


  • ozdek  (13.03.14 09:33:45) 
arkadaşına ne yazık ki çok fena itelemişler. ondan ancak oda kokusu olur yada acıa macı demeyip içecek şifa niyetine,

arkdaşın daha düzgün bir yerden düzgün bi limon çayı alsın.
  • yemrem  (13.03.14 09:36:32) 
nane, limon kabuğu, portakal kabuğu vs gibi göründü bana.


  • teoridefeminist pratiktegeysa  (13.03.14 09:52:59) 
ya bu hani dekor olsun, koku olsun diye oturma odalarında vazolara konan falan bişey olmasın? zehirlenmeyin durduk yere.


  • yigitovic  (13.03.14 10:24:36) 
arkadaşlar alınan yer sağlam ve düzgün. belki eleman ingilizce bilmediği için çay demiş olabilir.


  • mayeskuel  (13.03.14 17:41:44) 
[]

bu satırları beğenirseniz kitap yazıcam

iflah olmaz bir loser ve yalnızlıktaki ustalığımı düşününce niye yazmıyorum ben lan? diyerek başladığım bu yazma işinde istikbalim sizin ellerinide. ne dersiniz? bu satırlar devam etse okur musunuz?

**************
çalan kapı sesiyle irkildi. hemen defterini ve kalemini birbirine paralel ve 10 cm aralık kalacak şekilde masanın üstüne özenle yerleştirdi. gelen, yeni arkadaşı halil'di. insanları daha iyi tanımak için yaptığı bu küçük oyunlar işe yarıyordu. hızlı selamlaşma faslının ardından kahve hazırlamak için mutfağa gider ve yokluğunda neler çevirildiğini öğrenmek için misafirin ardından özenle hizaladığı eşyaların açı ve konumunu tekrar gözden geçirirdi. eğer kurbanı bu tuzağa düşerse bir dahaki sefere daha mahrem eşyalarını ulu orta bırakıp bu testi bir sonraki aşamaya götürürdü. ama bu sefer olmamıştı. çünkü ercan, yüreğinde kötülük ve kuşku olmayan saf biriydi. daha birkaç gün evvel parkta ağlarken yanına gelmiş, biraz merak biraz da şevkat dolu bakışların ardından iki dost olmuşlardı. görülür şey değildi, birbirini tanımayan iki yetişkin adam sırf diğeri ulu orta ağlıyor diye dost olmuşlardı. hemde ne dostluk. çok ilginç adamdı şu halil vesselam. ilk görüşte yufka yürekli, cana yakın bir izlenim bırakırken, daha sonraları bu şefkat duygusu yerini şüpheye bırakıyordu. onun aksine yusuf kapalı kutuydu. ilk bakışta çok soğuk biri görünse de kalbinin kapısını açtığı insanlara en az halil kadar bağlanıyordu. tabi bu durum, yıllar süren yalnızlığın getirdiği tuhaf düşünce ve gelenekleri devam etmesine mani olmuyordu. halil, odadaki hiç bir şeye dokunmadan onu bekliyordu. hiç bir ses duymayan yusuf ise bu suskunluğun sebebini merak ediyor ve yine karşıdakine sormaktansa her hareketini, geliş saatini, kıyafetini şöyle hızlıca aklına getirip olası senaryoları zihninde şöyle bir sıralıyordu. bu durumdan nefret ediyordu. maden işciliği diyordu buna. çünkü çok yorucu bir işti. Kronik zannettiği baş ağrılarının sebebi de buydu. halbu ki ercan'daki bu sessizliğin ve sebebi masum bir müjdeden ibaretti. İş bulduğu müjdesini vermek için gelmişti. kahvesini yudumlarken, müjdesini vermişti. fikir yürüttüğü ihtimaller suya düşen yusuf'un memnuniyetini sergilemek için gösterdiği çaba ise amatör tiyatro oyuncularına ders olarak okutulacak biçimde yapmacıktı. ercan, daha işbaşı yapmadan hayallerinden bahsetmişti. ilk maaşımla seninle istanbul turu yapıcaz. sultanhamet'e çıkıp yürüyerek eminönüne gideceğiz. oradan vapurla boğaz turu. bakarsın 2 kız buluruz. onları da ben çekerim. iyi bir dinleyici olan yusuf ise onaylayan kafa hareketlerinden başka birşey yapmazken aklından yıllar önce yaşadığı aynı heyecan ve akabinde gelen hayalkırıklıkarı geldi.

***************

 
yazma abi.


  • ikametsiz  (09.03.14 16:34:44) 
Hobi olarak bile onermem.


  • atmacaged  (09.03.14 16:37:16) 
(bkz: martin eden)

bu kitabı okumalısın öncelikle, zaman alacak, kendini geliştirmen gereken bir iştir bu. daha ilk günden konu ile ilgili geleceğini random insanların eline bırakırsan elbette yazamazsın.
  • kuja  (09.03.14 16:39:50) 
çok çalışman lazım çook.


  • all girls dream  (09.03.14 16:51:18) 
Yazi hic duru değil. Okurken yoruyor. O yuzden hepsini okuyamadim.


  • barbara herhalde barbara manken olan  (09.03.14 17:01:02) 
Bence cabala yazmanin ogrenilen bi sey olduğunu düşünüyorum.


  • herseyi birakip gitmek istiyorum  (09.03.14 17:07:37) 
Okumuyorsun falan demek haddime değil, okuyup okumadığını da bilemem ama bir yazmak için bin okumak gerek bence. Çok dolambaçlı anlatmışsın biraz gizem katmak adına. Kesinlikle yazmayı bırakma. Her yönetmenin başlangıçta lanet ettiği filmleri, her sanatçının ben ne yapmışım ulan böyle dediği eserleri vardır. O yüzden yaz. Ama blog falan aç, buradan da link paylaş mesela. Feedbackler iyiye evrildikçe daha da gür çıkmaya başlar sesin, yazma şevkin de artar. Ama bırakma yani.


  • armagan  (09.03.14 17:09:36) 
halil kim, ercan kim? önce isimde bir karar kıl istersen. imla çalışman gerek fazlasıyla. bazı cümle yapıları hatalı. 2 kız denmez, iki kız denir ayrıca.

hobi olarak yaz istersen sadece?
  • devilred  (09.03.14 17:10:24 ~ 17:11:37) 
sizin fıskolocik sorunnarınız var. kendinizi iyi hissetmeniz için yazın.


  • compadrito  (09.03.14 17:18:32) 
satırları okumadım çünkü "beğenirseniz kitap yazıcam" tavrı fazla ciddiyetsiz geldi. satır satır şunları söylemek istiyorum, artistik yapçam biraz kusuruma bakma,

> yazı yazmaya kitapla başlanmaz, öyle bir niyetin varmış gibi çıkardım yazdıklarından.

> paragraf diye bir şey var, kullanırsan daha rahat olur.

> yazıyı insanlar beğensin diye yazma. öyle olursa sadece hevesin kırılır, bırakırsın. beğeni kısmını kitap çıkaracak seviyeye geldiğinde düşünmen lazım. şu an tek rakibin kendinsin. insanları sktir et, kendi yazdıklarını kendin eleştir.

> armagan da söylemiş, bir yazmak için bin okumak lazım gelir. yalnızlık ve loserlıkla yazarlık arasında nasıl bir bağlantı kurduğunu merak ettim ayrıca.

> biz beğenelim diye yazacaksan, hiç yazma boşver. yok ben yazmak istiyorum diyorsan, bol bol roman oku. nasıl kurgulamış, nerede ne yazmış... incele. olay örgüsünü ayrı, yazım tarzını ayrı incele. betimlemelere dikkat et. bir sayfa boyunca duvarı anlatırken mesela, kaç kez "duvar" yazarak başlamış cümleye? anlatımı nasıl çeşitlendirmiş, renklendirmiş? ne yapmış? duvar çok güzeldi. sokağa bakıyordu. adam, duvara baktı. duvar gerçekten de çok güzeldi hmmm mı diyormuş? demiyorsa, nasıl anlatmış? işte bunlar hep detay.

> hitler amcanın bir sözü vardı, "kitabı baştan sona mal gibi okumanın faydası yoktur, önemli olan o kitaptan alman gerekeni almaktır" gibisinden bir şeydi. okumak, yazım kabiliyetini geliştirir elbet. ama süreci hızlandırmak için hem bol bol yazmak, hem de okunan şeyi etraflıca incelemek, "hmm okuyoz işte" deyip geçmemek gerekir.

> yazım kabiliyeti geliştirilebilir bir şey olmakla birlikte, BENCE, belli bir seviyenin üzerine çıkamaz. iş bir noktadan sonra hayal gücüne kalıyor çünkü, eğer roman falan yazacaksan. gerçi o da geliştirilebilir bir şey.

velhasıl, niyetin depresif tumblr kızı/oğlanı olmak değilse, böyle bir tutkun varsa ve yazmak istiyorsan olumlu olumsuz tüm laflarımızı siktir edip yazmaya başla. yooook ben öylesine yazcam diyosan, yine yaz tabii, yazmak iyidir. ama kitap çıkarıcam diye gaza gelme.
  • der meister  (09.03.14 17:20:11 ~ 17:22:55) 
bence "yazma" denecek kadar kötü değil daha kötü kitaplar okudum emin olabilirsin.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (09.03.14 17:22:01) 
yazmayı bırakma.


  • bal dok yala  (09.03.14 18:10:45) 
sana şunu söyleyeceğim: imaj çok önemli. bunu neden söylüyorum? şu satırlar bir editörün elinden geçse, yazım hataları ve düşük cümleler toparlansa insanların tepkileri çok farklı olur. çünkü kitapçılarda bestseller diye satılan birçok kitapta böyle sayfalar mevcut. yazında içerik açısından "aman tanrım muhteşem" denilecek bir şey olmasa da yerilecek bir tarafı olduğunu da sanmıyorum. bu paragrafın redaksiyonunu yapıp sana mesaj atacağım. bir iki hafta sonra o metni kullanıp bu soruyu tekrar sor, bakalım bu sefer tepkiler nasıl olacak :)


  • kül  (09.03.14 18:17:36) 
nerede detaya girip girmeyeceğini hiç bilmiyosrun demiş birisi. bence haklı.

ömer seyfettin okumuş, çehovu sevdiğine inanmaya çalışmış, yusuf atılgan gibi yazmaya heveslenmişsiniz gibi. olay mı durum mu? mesela; bir bardağın elinizden düşmesi bir olay mıdır? yoksa durum mudur? bunu anlatırken ömer seyfettin mi olacaksınız, yoksa çehov mu? neyse, bu kadarcık bir yazıdan hüküm vermek istemem. haddim değil. sormuşsunuz diye fikrimi beyan etmeye çalıştım. yazmaya devam edin elbette. daha çok yazın. sadece anlatımınızı sadece beğendikleriniz ve kopyalama isteklerinize göre ayarlamaya çalışmayın. ben öyle pek kitap okuyan birisi değilim, bitirebildiğim kitaplar var elbette. benden daha ciddi önerisi olanlar olacaktır. son olarak, gerçekten yorucu cümleleriniz. cümle sonrası ve gelen cümle arasındaki noktalar, kıkırdak kemiklerinin takılışı gibi. duraksatan ve dikkat dağıtıcı.

ek: bence kitap yazmayın. şimdilik. ( şerhimi, yarın bir gün nobel alır da, ekşi duyurudaki monitör canavarları, bana yazma demişti falan dersin diye ekliyorum )
  • ete summer  (09.03.14 18:33:10 ~ 18:34:54) 
[]

spor salonlarındaki ruh hastaları

her hafta en az 1 kez duyuru açılıyor bunlarla ilgili. hatunlara sarkan, kıro, parasından başka hiçbir boku olmayan, görgüsüz insanlar vs..

niye böyle lan? niye pavyon'a, genel ev'e, barlara değilde spor salonlarına gidiyor bunlar?

geçen duyduğum bir olaydan dolayı açma gereği duydum. hollandalı biri spor salonunda barzonun tekinden bahsetti. yukarıdaki kriterlere uyan tip. kendisine, senin evlenmemiş 20 yaş altı hollandalı bir yeğenin falan varsa tanıştır demiş. hem de ilk muhabbetlerinde.

 
spor salonlari çoğu kişi için sosyalleşmenin son kalesi olduğundan. okul yok. çoğu kişi evden işe işten eve, nerede tanisicam kiminle tanisicam derken salona uye oluyorlar. nerede evlenecek kız bulacak yoksa barzomuz.

uzak durmak için kulaklık iyi bir barzosavar. ipod/ipad'e yabancı dizileri yükleyerek spor yaparken izleyebilirsiniz. kadınlar zaten genelde çok savunmacı spor salonlarında istemedikleri erkeklere karşı.
  • kuja  (08.03.14 10:45:27 ~ 10:46:35) 
Spor salonlarına sadece erkekler birileriyle tanışmak için gelmiyor. Aynı kafada bir dolu kadın da var. Kulaklık bence de bir çözüm. Onlardan olmadığının bir işareti olur en azından. Onun dışında ısrarcı olmadıkça sosyalleşme isteği içinde olmakla kimseyi suçlayamazsın.


  • arnold schwarzeneger  (08.03.14 11:13:45) 
off herkes bana yazıyor


  • forvendetta  (08.03.14 11:26:45) 
üstteki cevabımda yanlış anlaşılmasını istemediğim bir nokta var tabii, o barzo etiketi tamamen "bana hollandalı yeğenini ayarla" kişisi için geçerli.

yoksa özellikle medeni ülkelerde çok keyifli sosyalleşme yerleridir spor salonları, kadın erkek olarak görülmemeli kişinin hemcinslerinden de çok kafa adamlar çıkıyor hali ile nasılsa aynı amaç için oradasın. türkiye'de erkeklerin bir kisminin sosyalleşmeyi bilmemesi, kadınların da son derece düzgün insanlara karşı bile saçma sapan triplerie girmesi, sebebi ile ortam maalesef çok da iç açıcı değil.
  • kuja  (08.03.14 11:56:40 ~ 11:58:25) 
[]

eldiven ve mumkunse maskeyle tras yapan berber?

adres verin de ziyaret edelim. gina geldi yagli ellerin yuzume degmesinden ve pis nefesi koklamaktan.




 
5 liraya maskeli, eldivenli, mis kokan berber arıyorsan hayal alemindesin dostum. kıy paraya adam gibi berberde traş ol

şehrini bilmiyorum ama ali gür iyidir güzeldir
  • GibsonRules  (07.03.14 18:23:35 ~ 18:27:07) 
adam gibi bi kuafor e git eli yuzu temiz insanlar saclarini kessin.


  • rurouni  (07.03.14 18:25:21) 
adam gibi berbere de gittim; ama fiyat politikalari adam sikmeye yonelik olduklari icin listemden cikardim. arada hayvani fark var. mahallede 5 liraya tras olurken bu pustlar 30 lira hesap cekiyor. pic kurusu doktor musun da 15 dk lik islem icin 30 lira kazaniyorsun? 5 lira olsun demiyorum. 10 olsun ama adam gibi olsun.


  • mayeskuel  (07.03.14 18:33:12) 
oha abi ashduashduasd kendin kestir o zaman evinde.


  • analord  (07.03.14 18:39:32) 
bizim mahallede var bir tane, kesimi de lazerle yapıyor


  • bonesaw  (07.03.14 18:51:11) 
geltir.com

sizin bahsettiğiniz gibi tam sıhhi değil tabii ama burada da olsa bir tane diyor insan. çoğu berber, ekonomik olsun diye kullandığı jiletlerden dolayı, birçoğu da ustadan iyi öğrenemediğinden iyi tıraş ta yapamıyor, en azından benim denediklerimde. iyi usta bulmak ta önemli gibi geliyor, fiyat ve temizliğin de yanında.
  • ohtararan  (07.03.14 18:52:08 ~ 18:59:01) 
adam her dakika kafa yikiyor elleri yagli berber nasil oluyor onu anlamadim. berberleri yedirmeyiz.


  • bohr atom modeli  (07.03.14 19:21:33) 
[]

en tenha iett hatları?

neler var bildiğiniz? hem otobüsün içi kalabalık olmayacak hem de trafiğe takılma riski olmayacak. rahat rahat istanbul'u gezmek için.




 
tuzla tarafı tenhadır.


  • ozdek  (07.03.14 12:01:53) 
15 (x)

üsküdar'dan kalkar. anadolu hisarına doğru gider.

x ile kastım a b c falan. orada sorulabilir. tam hatırlamıyorum.
  • sen git ben geliyorum  (07.03.14 12:07:52) 
15lerin hepsi tıklım tıklım yau. ayrıca feci kalabalık oluyor.


  • shiranai  (07.03.14 12:18:02 ~ 12:18:22) 
Uzunçayır - Kurtköy arası giden 16s benzeri bir hat var.

Tenhalığından çok istanbul'da yaşıyorum demek için görmen/bilmen gereken yerlerden geçiyor. Deniz kenarından, Üsküdar'dan başlayıp hastanelerden, Alışveriş merkezlerinden, plazalardan, gecekondulardan, fabrikalardan, işçi servislerinin duraklarından, işe giden annesinin arkasından bakan çocukların gözlerinden, kocası bu akşam kim bilir neye kızıp dönecek diye endişeyle günü geçiren kadının zihninden, yeni evlendiği çocuk bir an önce işten dönsün de bin bir zahmetle kurdukları şu eksik hayatın, yakın zamanda bitecek de olsa şu anda ellerinde olan tek iyi yanını, akşam sevgilinin omzuna başını dayayıp geri kalan her şeyi siktir etmeyi dört gözle bekleyen yeni evli kadınların ihtiraslarından, adı kira, fatura, okul harcı, vergi borcu, sevdiğine alacağı hediyenin parası gibi milyon farklı şekilde söylenebilen, ödenmesi gereken ya da sıfırlanması gereken para derdine düşmüş insanların varlıklarından, istediği kız birlikte olabilmek için yıllarını vermiş ama kız tarafından istenmemiş berberin yıllarından, etrafındakilerin hayatı çok ciddiye aldığını farkedip, “bir şey yapmalı” diye ayağa kalkıp yapabildiği tek şey hayatı hiç ciddiye almamak olan esrarkeşin zıvanasından, senelerce “sınıf mücadelesi” diye yırtınıp seçim zamanları dışında reklamlarda “alınteri” suistimali için kullanılan işçi sınıfının tırnak içerisindeki alınterinden geçip Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'na gider.

Bu hattı kullanacak yolcularımızın yolculuk öncesinde bütün varlıklarını elden çıkartıp pasaportlarını ve diledikleri ülkeye biletlerini hazır etmelerini rica ederiz. Havalimanında tekrar şehire dönmeme dürtüsünün ağırlığını kaldıramayıp ağlayacak, sinir krizi geçirecek yolcularımıza da o ambulansların henüz havalimanı ya da ucak içi bir olay için kullanıldığından çok bu iş için kullanıldığını hatırlatmayı borç biliriz.
  • godless frog  (07.03.14 12:41:50 ~ 12:50:27) 
15x diyen arkadaşı bi banlayın bence. yıllardır tıkış tıkış gidiyoruz + beylerbeyi/çengelköy trafiği var.


  • xenophobe  (08.03.14 00:19:10) 
1453 hattı güzel


  • atom karincanin torunu  (08.03.14 00:23:49) 
fb1 ve fb2 (gerçi onlarda tenha değil ama diğer bir çok hatta göre kabul edilebilir ölçülerdeler.


  • tururo  (08.03.14 00:31:50) 
[]

pcye xp kuruluyor ama windows 7,8 kuramıyorum.

3 ayrı cd ve flaş diskten denedim. sorun nerde olabilir acaba?




 
Sistem gereksinimlerini karşılamıyor olabilir misin


  • rhan  (02.03.14 23:33:05) 
64 bittir elindeki versiyonlar, 4 gb ram'in yoktur ?


  • zazazaraeta  (02.03.14 23:50:55) 
daha önce windows 7 vardı. ayrıca evet 64 bit deniyorum. son olarak windows 8 için 4 gb ram sınırı var mı? sanmıyorum.


  • mayeskuel  (03.03.14 00:27:29) 
[]

boyaci bu parayi nereden bulmus?

firmanin afini unuttugum icin boyaci diyorum. kanallarda donen uzuuun 'hedehododen rengi alin geri neyi kalir ki, sarilma temali' bi reklam var. hemen hemen her kanalda... dandik bir kanalda bile saniyelik reklamlar milyarlarla ifade edilirken kisa film gibi reklamin tum kanallarda donmesi, ustelik cok kisa bir sure disinda adinin gecmemesi tuhaf degil mi? alti ustu boya formasi. bu kadar parayi nerden bulmuslar? her kanalda 5 dakikalik reklami yayinlamaya trilyonlar yetmez.




 
altı üstü bir boya firması dediğiniz şirketlerin hepsi holding..

Örneğin:
www.filliboya.com.tr
  • conrad moricand  (25.02.14 23:34:21) 
filli boyaya alt tarafı boyacı mı dedin :D

baboli inş mühendisleri gelir zaten ama ben kendi kafamdaki mantığı sunuyorum, her gün yüzlerce yeni, inşaattan çıkmış ev boyanıyor ve ayrıca boyanan binlerce duvar var. şimdi piyasada zaten 4-5(sallamadır) büyük marka olsa filli boya en büyüğüdür. e düşün nasıl para kazandıklarını işte
  • GibsonRules  (25.02.14 23:38:04) 
dandik boyacı dediğin şirket isterse kanalların anasını laciverte boyar.


  • yakuza123  (26.02.14 00:30:00) 
[]

iett durak board'ları ve iett uygulamasında tahmini varış süreleri

o bilgiler tahmini değil mi? çünkü hiç tuttuğunu görmedim. durakta 10 dakika sonra gelecek diyor ama 20 dakika bekliyorsun gelmiyor.




 
tahmini süre evet. ama trafik vs sebepler yüzünden gecikiyorlar genelde.


  • klassno  (23.02.14 18:43:38) 
aslında tahmini olmaması lazım. otobsteki gps ile eşzamanlı çalışması lazım teorik olarak.


  • sutlu nescafe  (23.02.14 18:51:31) 
otobüslerde ve duraklarda gps, wifi olduğunu sanmıyorum.


  • mayeskuel  (23.02.14 18:52:05) 
Onların bir kısmı zaman = yol / hız ile çalışıyor. Uzaklığı alıyor, otobüsün bir sürelik ortalama hızını alıyor ve sana ortalama bir süre veriyor. Yaklaştıkça ise bundan vazgeçiliyor ve GPS sistemi devreye girmeye başlıyor. GPS'te ise biraz önce 5 dakika yazarken, o 7 dakikaya çıkabiliyor. Yani yine gecikiyor da o gecikme veya hızlanma durağa da yansıyor.


  • aychovsky  (23.02.14 18:54:22) 
otobüslerde gps var, nerede olduklarını görebiliyorlar. ancak o tabelalar işte ecnebi memleketlerdeki gibi gelişmiş değil. kalkış ve varış süreleri üzerinden tahmini olarak hesaplanıyor.


  • klassno  (23.02.14 18:54:24) 
şimdi bu sistemi tahmini olmaktan çıkarmak kısmen mümkün ama zahmetli ve masraflı bir işlem. neyse gelelim neden tahmini bu iş?

Otobüs Beşiktaş'tan Maslak'a gidecek olsun. Sen Zincirlikuyu'da bekliyorsun.

GPS ile otobüsten konum verisi okunuyor. Senin durağın konumu zaten belli, aradaki mesafe ölçülüyor. 7 km olsun mesafe. Ortalama bir hız değeriyle 7 km'yi ne kadar sürede alacağı tahmin ediliyor.

Yaklaşıklığı arttırmak için benim tavsiyem istatistik tutulmasıydı. Zamana bağlı istatistik yardımıyla son 1 yılda pazartesi günleri sabah 08:00-09:00 arası o güzergahtaki yolculuk sürelerinin ortalaması neyse ona göre karar verilebilir.

İkinci yöntem ise trafikten güncel ortalama akım hızı verisi toplamak. Sen otobüse mesela ortalama 50 km/sa hız biçmiş olabilirsin. Fakat yoğun saatlerde akım hızı 10 km/sa civarında olabilir. Bu durumda otobüs de en fazla 10 km/sa ortalama yolculuk hızına ulaşacaktır. Süreyi de bu hız üzerinden hesaplayabilirsin.


Bu iş için bir ton değişik yöntem daha var bizdeki uygulama henüz taze olduğu için gelişimin başında duruyor. Zamanla güncellenip geliştirilecektir diye umuyorum.
  • godsparticle  (23.02.14 19:18:13) 
[]

insanları yöneteceğini iddia eden adamlar gerizekalı mı?

çok net ve basit biri sorucam. gece gündüz araçlara bağlı son ses hoparlörlerle kafa siken, bayrak, resim, afiş, el insanlarıyla milyonlarca israf eden parti mensupları tüm bunların faydadan çok zarar getirdiğini düşünemiyorsa gerizekalı değil midir? gerçekten böyle şeylere tav olacak bir vatandaş yok çünkü.




 
nasıl yok olm var lan :D herkes aynı kafada değilki.


  • Solem  (23.02.14 11:54:32) 
Olmaz mı hiç ya? Hem reklamın iyisi kötüsü olmaz,şu an söverken bile partiler aklıma geliyor.


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (23.02.14 11:56:43) 
sırf gürültü adamlar yahu. hele ki şişli taraflarında chp arabaları bir acayip, abartmışlar olayı, günde üç defa falan görüyorum sarıgül'ün selamını getiriyorlarmış, sağolsun çok düşünceli. mesela o araba geçerken halkın yüzü değişiyor, arabaya selam verenler oluyor falan. vatandaşın çoğunun hoşuna bile gidiyor olabilir bence. garibim hdp'nin ufak arabası kısık sesli bir müzikle geçtiğinde de millet bakıp dalga geçiyordu, ne lan bu dercesine.


  • tonoto  (23.02.14 11:58:59) 
ya ben o arabalara artık bira şarap şişesi kedi koltuk tv ne bulduysam fırlatmaya başlıycam ciddi ciddi delirttiler beni.

herifçi oğlu evin altından öyle bir geçiyor ki sanarsın bana dünyayı kurtaracak amk.

bi de gudik pop şarkıları evirmiş çevirmişler, en seksapel başgan bizim başgan, az çalacağız çok çırpacağız gibi sloganlar.

işçi partilisi ağzına broşür sokmaya çalışır daha bir kaç yıl önce 1 mayısta polisin safına geçmiş adamlar bunlar, 'ya bi bırak hocam' diyip elini itersin arkandan şerefsiz der, 60 yaşında adama atar yaptım lan bu yüzden o kadar tiksiniyorum, bildiğin dede gibi adama posta koydum amk ki daha üstüne bana 'benim görevim bu' diyip duruyodu, yaşlı adamı dikmişler oraya ki millete şerefsiz desin, işe bak amına koyim.

muhtar adayı gelir gece 11de kapıya dayanır, açana kadar zile basar, hiddetle kapıyı açınca da sırıtır yuvarlak kafasında bi parlama belirir, 'miribi mihtir idiyinizim', sikimin adayı afedersin.

tiksiniyorum politikanın her türlüsünden, sağından da solundan da üstünden de altından da, insan değiller ya, yemin ediyorum insan değiller, bi tanesi öyle bi denk gelicek ki elimden alamıycaklar.

bu safi gürültüden başka sike derman olmayan araçlar kimin ne işine yarıyo çözebilmiş değilim, ama bunların kimsenin hoşuna gidebileceğini düşünmüyorum.

eğer hoşuna giden varsa, ciddi ciddi bir siyasi partiyi gönülden sevebilecek kadar angut insanlar varsa, o arabaların önüne atsınlar kendilerini.
  • Mackinaw  (23.02.14 15:16:27 ~ 15:38:27) 
[]

haftasonları türkiye turu yapmayı düşünen 2 kafadar.

yaz da geliyor. 2 arkadaşız. ben de ehliyet var ama araba yok ve araba sürmeyi unuttum. ayda bi, iki kez haftasonları istanbul'dan çıkıp haritadan seçtiğimiz bir şehre gidelim diyoruz. zengin değiliz. maliyet çok önemli. ilan verip arabalı biriyle benzine ortak mı olalım, otobüs, uçak mı yapalım yoksa motor, araba mı kiralayalım? her türlü teklif, öneri vs.'ye açığız.




 
Böbrek şu sıralar kaç tl den satılıyor ? ona göre çıkın geziye .


  • 1tam1ayran  (22.02.14 09:59:50 ~ 10:00:23) 
pegasus atlayıp gitsem kampanyaları yapıyor haftaiçi biletleri genelde çook ucuz oluyor. dün bir arkadaşım antepe gitti misal gidiş dönüş 100 tl altına geldi.
arabayla falan hem zahmetli hem zor hem benzin pahalı. araç 4 kişiyle falan ekonomik olur ama zaman maliyetini de unutmamak lazım.

  • ozdek  (22.02.14 10:00:42) 
öyle bir kural yok. biz öyle rahata düşkün tipler değiliz. kafaya koyuldu mu zor şartlarda dahi o tur yapılır. ama bile bile de lades yapmak istemiyoruz. bi yerden başlamak, planlamak gerek. böbrek möbrek ne lan. süt çocuğu muyuz biz. illa bir böbrek alınacaksa o'nu almayı da biz biliriz:)


  • mayeskuel  (22.02.14 10:00:44 ~ 10:01:36) 
benzin sanki çok mu ucuz gideceğiniz şehre uçakla gidin gezip dönersiniz, gitmeden önce araştırırsınız nerelere gideceğinizi falan sıkıntı olmaz. Türkiye'nin her yerinde sizi öldürmek için beklemiyorlar ya abartmayalım :) Otostop falan desen tamam da uçakla gidip geldikten sonra hiçbir şey olmaz. Ben Gaziantep'te yaşıyorum gerçekten de reklamlardaki gibi günübirlik gelip gidenler çok fazla.


  • ekaterina  (22.02.14 10:02:27) 
otostopla gezin abi en güzeli.


  • kendi ekseni etrafinda donen insan  (22.02.14 10:05:24) 
ulan millet at sırtında kıtalar aşmış siz bana şartlardan bahsediyorsunuz.


  • mayeskuel  (22.02.14 10:10:38) 
Otostop iyidir. Böbrek avi riski de Doğu Avrupa'dakinden daha azdır. Millet dünyanın öbür ucundan gelip Türkiye'nin dört yanını otostopla dolaşıyor, biz hala kendi halkımızdan korkuyoruz.


  • bazilika  (22.02.14 10:14:20) 
sen milleti dinleme panpa. bunlara kalırsa bi yere gidemezsin. yanlayabilirseniz bulun biri arabayla gidi. yoksa otostop. bişi olmaz merak etme.


  • kendi ekseni etrafinda donen insan  (22.02.14 10:20:20) 
Otostop tamam ama cok uzun surer haftasonu icin.


  • ikametsiz  (22.02.14 10:29:29) 
Ulan bunu kafasına koymuş bi adamı kim tutar yardır mürsel bişicik olmaz çok uzak yerlere otobus araba yakın yerlere bisiklette güzel olur


  • ishak77  (22.02.14 10:30:31) 
size 1 doz www.flypgs.com öneriyorum.


  • ben smyrna  (22.02.14 11:07:43) 
otostopla gezmeyin.


  • brad pitt  (22.02.14 11:39:27) 
@freekara +1. Para yoksa ne turu?


  • barbara herhalde barbara manken olan  (22.02.14 11:49:50) 
[]

mallıkta son nokta

halamın oğlu ki kendisi 28 yaşında ve evli, çocuklu. amcası kalp krizinden hastanede. araları iyiydi. doktorlar yaşaması mucıze deyip yoğun bakımda tutuyormuş. pederden aldım bu bilgileri. neyse az önce face'i açıp bakayım dedim. adam medikal park hastanesnden face ve fooursquare de check in yapmış. paylaşayım dedim.




 
Bana da çok saçma geliyor, koyun-can kasap-et ilişkisi gibi ama belki çevreden destek görmek için yapmıştır. Yalnız, çaresiz hissetmiştir, yakınlarda olan biri yanına gelsin de bir değişik insanla iki laflasın rahatlasın istemiştir. Yoksa Medikal Park'a mayor olmak için değildir herhalde.

Edit: Geçmiş olsun.

Edit2: Benzer bir düşünce: Bizim de bir yakınımız yoğun bakımda iken kantinde oturup beklemiştik. Saatlerce bekliyorsun, hastanın yanına almıyorlar, ne zaman ne haber gelecek bilmiyorsun. Boşuna mı oturuyorsun onu da bilmiyorsun. İyi ise günde yanına 10 dakika iki kişi alıyorlar, olan o. Saate bakıyorsun 1 dakika geçmiş. Sonra "1 saat geçti herhalde" diye düşünüyorsun ama 3 dakika geçmiş oluyor. Artık delirip de mi rahatlasam diyorsun ama bir yandan da paniksin. Belki öyle bir ana da gelmiş olabilir.
  • aychovsky  (18.02.14 21:53:46 ~ 21:59:11) 
facebook'ta otun bokun fotoğrafını çeken bir arkadaş(her saç kesimi, her günkü ofis hali, her yeni kıyafeti vs), ağzı burnu hortum dolu 90 yaşındaki büyükannesinin fotoğrafını çekmişti hastane yatağında, kadın resmen (allah gecinden versin, verecekse de huzurlusunu versin ama) ölüme yürüyor, halinden belli. bir de etrafında durup ailenin kadınları diye poz vermişler ana-kız-anneanne-büyükanne. ben utandım görünce, bir de şuh bir hali vardı... te allahım.

kısacası böyle insanlar var, neden varlar bilmiyorum ama varlar.
  • kaymaktutmayansicaksut  (18.02.14 22:06:31) 
[]

iett'ye mail atyım mı?

sosyal konulara duyarlı biriyim. ayvansaray metrobüs durağında hem 2 akbil makinesi hem de 2 vardiya çalışan kart satış memuru var. şimdi mail atıp, neden hem makina hem adam var siye şikayet edeyim mi? belki mantıklı bir qçıklaması vardır. size sorayım dedim. sonuçta devlet malı deniz değil. haksız mıyım?




 
çünkü makinalar tam paraları bozmuyor.
100tl verip abi şuradan 35tl yükle diyemiyorsun.
iki kişi gerektirecek bir yoğunluk var mı orasını bilemem.
  • nax  (18.02.14 21:25:04) 
Beyaz masa diye bir yer var ama şikayetini ne kadar ciddiye alırlar bilemem


  • hazel  (18.02.14 21:52:32) 
beyazmasa'yı tavsiye etmem ama metrobüsle ilgili şikayetlerin ve bilgilendirmelerin yapıldığı bir sayfa vardı iett'nin sayfasında. bulursanız oraya mutlaka sorun. ben aklıma takılan her şeyi soruyordum. cevaplıyorlar genelde. cevaplayamayacakları sorular da oluyor (günlük yolcu sayıları, en kalabalık istasyon, vs.) onlar için merkeze gidip dilekçe vermeniz gerekiyor öyle cevaplıyorlar.


  • godsparticle  (18.02.14 21:59:10) 
nax +1, ayrıca beyaz masa şikayetlerine kesin dönüş oluyor orayı deneyebilirsin. kaç gün içinde oluyor şimdi hatırlamıyorum ama durumun nedenini açıklayan bir yazı ile kısa süre içerisinde sana dönerler.


  • dust in the wind  (18.02.14 22:01:23) 
1 ... •9101112131415   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.