[]

Rocky 4 filmindeki robotun Capitol'de olması

İnternette hiçbir kanıt bulamadım.

Hafızam bana diyor ki;
18 Eylül 1993 günü Capitol Alışveriş Merkezi'nin açılışında Rocky 4 filmindeki robot vardı. AVM yönetimi bu robotu satın almıştı ve birkaç yıl bu robot AVM'de kalmıştı.
Açılış günü Süleyman Demirel ile robot karşılıklı sohbet etmişlerdi.

Ama internette buna dair bir iz bulamadım.
Hayrına google'layan olur mu bu konuyu? Hatırlayan zaten yoktur di mi?

 
Rocky 4 filminde robot yoktu ki?


  • summerof69  (15.05.24 11:46:19) 
nasıl da kendinizden eminsiniz @summerof69

www.youtube.com

Edit: onu geç google'a rocky 4 robot scene yazsan bile bin tane foto var.
  • summerjam0306  (15.05.24 13:41:31 ~ 13:41:53) 
Sözlükteki başlıkta capitol diye aratınca 2006 tarihli bir entry var sizi doğrulayan.

eksisozluk.com
  • pispinti  (15.05.24 14:10:52) 
@pispinti çok teşekkürler. Hafızamdan şüphe etmeye başlamıştım.
Bu kadar büyük bir olayla ilgili internette hiç iz bulamayışım da şaşırtıcı. Kuzenime sorduğumda robotu hatırlıyor ama Rocky 4'teki robot olduğunu hatırlamıyordu.

  • michael_knight  (15.05.24 14:18:18) 
kara şimşek abi, 17sn lik sahneyi hatırlayamamışım, kusura bakma.

twitter'da da birisi bahsetmiş :

twitter.com
  • summerof69  (15.05.24 16:37:28) 
[]

Avrupa'ya döküman göndermek için hangi şirket?

Lüksemburg'a 15-20 dosya kağıdı döküman göndermem gerekiyor.
İnternetten baktığım fiyatlar sizce doğru mudur? Saçma göründü bana ama belki de böyledir bu iş.
- Ptt 175 TL
- UPS 3400 TL
- DHL 2000 TL

Siz nasıl gönderiyorsunuz? PTT'nin ne kadar süreceğine dair bir deneyiminiz var mı?
(Toplam ağırlığı 25 gram olan A4 boyutunda dosya kağıtları)

 
PTT ile "Turpex" servisini kullanarak gönderebilirsin. Biraz daha pahalı ama çok daha hızlı diyorlar. eksisozluk.com

Bir yakınım bana paket gönderirken o şube Turpex ile göndermiyormuş, düz takipli airmail ile gönderdi(15x10cm gibi kutu 250 lira tutmuştu, turpex olursa 750 falan tutacaktı galiba), İngiltere'ye girip bana ulaşması 1 ay sürdü. Tabii Türkiye'den çıkış mı uzun sürdü İngiltere'de gümrük işleri mi emin değilim ama normalde Aliexpress veya Almanya'dan DHL ile gelen şey 4-5 günde geliyor.

Ups ve DHL doğru olabilir, ben de bi baktığımda 50-60 dolar çıktığını hatırlıyorum.
  • nhk ni youkosu  (15.05.24 00:41:02 ~ 00:41:53) 
Fransa'dan Türkiye'ye düz posta ile yolladigim evraklar yaklaşık 3 haftada geliyor. Tahminen aynı mantıkla düz şekilde yollarsaniz 3 hafta 1 aya gelir anca.


  • logisticsmanager  (15.05.24 01:02:42) 
PTT 175 ama gideceginin garantisi yok bir de yavas.
UPS/DHL garantili, hizli ve pahali. 48 saatde teslim icin $80 verdigimi net hatirliyorum.

Onemli bir dokumansa asla PTT'yi kullanmam.
  • cooperr  (15.05.24 01:38:59) 
PTT


  • doharkoman  (15.05.24 02:12:03) 
@copper %100 doğru yazmış.

PTT ve turpex I de denedim biri 1 Ayda gitti , turpex daha pahalı olan 1.5 ay oldu kargo nerede olduğu belli değil , bıraktım aramayı.

Dhl 2 kez İtalya ücra köşesine yolladım max. 48 saat de ulaştı. Ama gerçekten pahalı.

Önemliyse DHL
  • coner  (15.05.24 13:05:02) 
Çok teşekkürler arkadaşlar.
DHL çağırdım eve.
Printer'dan bir çıktı almamı istedi. Çıktı aldım, bekliyorum kuryeyi.
  • michael_knight  (15.05.24 13:16:51) 
[]

Kiracıyı 55 günde evden çıkaran mahkeme

Normalde bu mahkemeler 2 yıla yakın sürüyor.
Bu nasıl 55 gün sürmüş?

www.medyatava.com

 
Linkte aldatan kocasını bombalayan bir ablamız var.


  • orangesandsea  (10.05.24 17:31:09) 
Ev sahibi yüksek ihtimal: ya bir siyasi, ya bir hakim/savcı veya bunların kıramayacağı bir tanıdığıdır. Başka türlü mümkün değil.

Selam verseniz, ilk davanın günü 1 yıldan başlıyor.

.
  • kartallar yuksek ucar  (10.05.24 17:53:05) 
Mahkeme süreçlerinin çok uzun olmasının en önemli sebebi ilk mahkeme bir karar verdikten sonra, kiracının istinaf mahkemesine başvurarak karara itiraz etmesi. dosya istinaf mahkemesine düşünce de sonucun açıklanması aylar, yıllar sürüyor ne yazık ki. Ama istinaf mahkemesine dosyayı taşıyabilmek için dava bedelinin 28.250 tl ve üstü olması lazım. Burada kiracı 1800 tl'ye oturuyormuş. Bu durumlarda yıllık kira bedeli baz alınıyormuş. Yıllık bedel de 28.250 tl altı olduğu için kiracı dosyayı istinafa taşıyamamış. İlk mahkemede ilk duruşmayı 55 gün sonrasına verdiği için, karar kesinleşmiş ve mesele kısa sürede hallolmuş.
Zaten artık bu tür mahkemeler eğer geçerli sebep varsa mümkün olduğunca erken sonuçlandırmaya çalışıyor. Ama iş istinafa gidiyorsa ayrı bir hikaye.

  • fobfilm  (10.05.24 18:14:32) 
Ev sahibi evinde oturmak istiyor, 9 Yıllık kiracı, rayiç değerinin çok altında kira ödüyor İtiraz istinaf yok normal bir süre.

Biriside mahkeme kararının siyasi bağlantılı olduğunu iddia etmiş (iddia mı iftira mı belli değil. İspat istesen ispatlayamaz kurumları karalamak bu kadar ucuz olmamalı keşke bazıları bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmasa!)
  • doharkoman  (10.05.24 19:55:31) 
Ben mahkeme siyasi bağlantıyla karar vermiştir demedim ama 55 günde ilk duruşmaya çıkmak hiç mümkün değil. Ankara'da, İstanbul'da bir tahliye davası açsanız min. 7-8 ay, ortalama 1 sene sonraya gün veriyorlar. 55 gün çok çok zor.

Bir tanıdığın İstanbul'da 2-3 sene önce açtığı davayı biliyorum, 6 ay sonraya gün vermişlerdi. Hakim gelmedi, ilk duruşmasına 13 ay sonra çıktı. Şu an daha da kilit mahkemeler.

55 gün sonra ilk duruşma için : ya bir torpil var, ya avukatı çok dişli ya da ev sahibi süper ballı bir insan...


.
  • kartallar yuksek ucar  (10.05.24 22:01:57) 
E o zaman bu su manaya gelmiyor mu? Kirayı düşük göster, ben oturcam de, pat diye adamı çıkar?


  • parka  (10.05.24 22:24:44) 
[]

Z kuşağıyla ilginç anılarınız var mı?

Z kuşağıyla yaşadığınız ilginç anılar var mı? Özellikle iş hayatında.

"Sevgilimle ayrıldığımız için çok kötü hissediyorum. Bu hafta işe gelemeyeceğim, anlayışın için şimdiden teşekkürler, pazartesi görüşmek üzere" diye email gelmiş işyeri sahibi bir arkadaşıma.
Bana çok garip geldi. Normal mi? Siz böyle yazabilir misiniz?

 
2 sene önce depoya bi çocuk almıştım, 3 gün işe geldi, 4.gün whataspptan yazdı "abi hayat boş, sikmişim işini de gücünü de, hakkını helal et, kral adamsın" diye :D kızamadım bile kahkaha attım. inşallah güzel bi yere gelmiştir, zehir gibiydi zaten.


  • numlock  (08.05.24 13:21:10) 
Aşırı yoğun bi tempoda çalışıyoruz, ortalık yangın yeri, hiçbir şey tamamlanmamış ve ertesi güne, projedeki en önemli toplantıya sunum hazırlıyoruz ve belli ki sabahlayacağız ancak yetişecek. Aşırı sakinlikle 'bu akşam benlik bir şey var mı sevgilimle program yaptım' dedi.


  • amelie poulain  (08.05.24 13:30:15) 
@amelie poulain aslında öyle olmak lazım ya, aşırı yoğun tempoda çalışmak normal değil aslında, keşke ben de öyle söyleyebilsem özeniyorum o tarz insanlara

not: y kuşağı spor
  • jülsezar  (08.05.24 13:36:36) 
@jülsezar evet ama bu her gün olan bir şey değil, her projede olan bir şey de değil. arada denk geliyor ve hepimiz orda çalışıyoruz yani :))


  • amelie poulain  (08.05.24 13:44:46) 
Intern olarak bir çocuğu almıştık işe, ben veriyordum işlerini, bir şey olduğunda da bana söylüyordu. Daha o zaman 1-2 aylıktı, yine bir gün bir iş verdim; o datayı hazırlayacak, yönlendirmesini ekiplere ben yapıcam analizlerle birlikte. Neyse datayı 1-2 kez yaptı, sonrasında "bunu sen yapabilirsin, bak göstereyim sana, bundan sonra datayı da sen hazırla." diye bana iş buyurmaya kalktı. xD iş yapmak istemiyorlar yani, direkt ceo olarak başlamak istiyorlar..

Başka bir şirkette de yine bir başkası (ki o apayrı bir case'di) bizim VP'ye sunumlar yapıyorduk düzenli. O sunumlarda da her hafta datalarının hazırlanması, sunuma eklenmesi ve ekiplere önden gönderilmesi lazım. Bizim VP de eli maşalı, aşırı sert bir kadın, title olarak da aşırı güçlü. Herkes korkuyor kadından filan. Bu çocuk sunumdan 5 dk önce VP'nin odasına dalıp (ki müdür altının o odaya girmesini istemiyordu kadın) "sunumu iptal edelim ben hazırlayamadım" derdi... Çocuğun tek işi de buydu. :)
  • mor oje  (08.05.24 13:47:34 ~ 13:59:07) 
hastayım vs diyip yalan sıkmasından daha samimi geldi bana :D

ben 96lıyım, kimi kaynaklara göre y; kimi kaynaklara göre z kuşağı kabul ediliyor. O yüzden çok abartı sorumsuzluk içermediği sürece twitter'da, sözlük'te vs "Bakın Z kuşağı ne dedi!!!" tarzı yazılar çok da tuhaf gelmiyor bana ahaha

Ha ama aşırı sorumsuz içeren tutumlar bence zaten kuşaktan bağımsız herkeste var da, yaşı büyük olup bu derece sorumsuz olanlar zaten iş hayatından ayrıştığı için onlarla muhatap olmuyorsunuz.

Z kuşağı mail atmayı beceremiyor diye bir isyan var mesela ki bazı örnekleri cidden feci. Ama mail atma dersi diye bir ders yok, bu nesil de doğduklarından beri teknolojinin içinde chatleşerek büyüyorlar. Ben ilkokuldayken mektup nasıl yazılır öğrendim ki hayatımda mektup yazmışlığım yok ama sanmıyorum ki 2000 sonrası doğan nesil bunları öğrensin yani. Insta dm'den nasıl chatleşiyorsa onun için internetten biriyle iletişime geçme yöntemi o. Doğrusunu oturup anlatsan anlamayacaklarını, direneceklerini de sanmıyorum çoğunun.

Şu ana kadar profesyonel hayatta benden küçük biriyle aynı ortamda bulunmadım maalesef, çalıştığım tüm kurumlarda en küçük bendim, o yüzden Z kuşağı anım yok ama arada fakülteden öğrenciler geliyor merak ettiklerini soruyorlar, çalışmaları izlemek istiyorlar. 2004'lü falandır yani ortalama, hepsi çok aklı başında konuşup kendilerini düzgün ifade eden çalışkan çocuklar. Bir tersliklerini görmedim
  • nundu  (08.05.24 13:55:33) 
Fabrikada bir stajyer vardı. Mühendislik öğrencisi. Günlerce not aldı. Ben de çok sade öğretme taraftarıyım. Çocuğa her gün aynı temel bilgiyi söylüyorum. Stajın son günü söylediğim şeyi sordum. Bilmiyorum dedi. :D

Bir de iki üniversite hazırlık öğrencisi gelmişti. Sevgili olup işi bırakmışlar.
  • dissendium  (08.05.24 14:26:33) 
Öğrencilerim has öz hakiki z kuşağı. Bir kız öğrencim yanıma geldi dersten sonra hocam dedi geçen hafta dersinize gelemedim çünkü regl olmuştum ve çok ağrım vardı ondan, yok yazmasanız olur mu? Çok açık sözlü geliyorlar bana bu kadar info gereksiz geliyor.


  • buzbebek  (08.05.24 14:28:33) 
Bizim departmanda her birimiz donusumlu olarak ayda bir, bir kisi cumartesi de calisilirdi. Is yuku cok hafif olurdu, 2-3 telefon mail cevaplardin, koca ofiste tek basinasin, yonetici yok kimse yok, al cayini, kahveni excelde, sirket programinda hafif tempoda calis, kafani dinle iste kebap. Neyse bu Z kusagi arkadas kaldi ilk cumartesinde, sonraki hafta internet log raporlarina bakilmis, bir suru sitede surf yapmis, gunduz maclarini izlemis saatlerce falan:) O sirada selcuksports'un benzeri videostream diye bir yer vardi eksisozluk.com Paso ordan mac izlemis adam:) Patron cildirdi tabi, sen nasil pervasizca ofiste saatlerce mac izlersin falan direk kovuldu.

Bir seferinde de patron sirketinde calisiyordum. Patron otoriter ve zor bir adam. Gun icinde patron bu Z kusagina bir is vermis yap diye, olanlardan habersiz yonetici de baska bir is vermis bizim elemana. Bu gitmis patronun verdigi isi ikinci plana atip, yapmaya baslamamis bile, yoneticinin verdigi ise oncelik vermis:) Patron da "lan sen beni kaale almiyon mu, biz burda bilmemne basi miyiz" diye epey bagirip, cagirmisti:) Patron sirketinde patronun bir dedigi 2 yapilmaz, yonetici falan senin gibi maasli calisandir.
  • freedonia  (08.05.24 15:53:40 ~ 15:57:43) 
bir önceki iş yerimde yetiştirilmek üzere üniversite mezunu bir kız alınmıştı , benim yanıma oturttular iş öğrenmesi için . her fırsatta instagramı açıp ekran kaydırıp duruyordu ben bir şey söylersem telefonu bırakıyor ilk boşlukta tekrar eline alıyordu . uzun tırnaklarından klavye tuşlarına zor basıyor günde en az 10 tane selfie çekiyordu.
bir de mail göndermesi gerektiğinde yanlış yazdığı kelimeleri hatırlamak bile istemiyorum . bunların dışında kız çok cici ve güzeldi . iş aralarında güzel sohbetlerimiz oldu

  • devilone  (08.05.24 17:04:42) 
ben bi grafikerle calisiyordum. uzaktan calistigimiz bir donem. sabah gunluk toplantimizi yaptik. her zaman oldugu gibi gec kaldi :)

sevecegi bir is verdim. super dedi ben bunu hallederim hemen. 2 saat sonra gonderiyorum dosyayi.

4-5 saat gecti, bunaltmakta istemiyorum. dayanamadim sordum, durum ne diye.

abi kusura bakma diziye dalmisim dedi :D

o gun 2 saatlik isi gece 12 de anca bitirebildik
  • foster  (08.05.24 17:24:08) 
foster in disindakiler bos elestiri/saskinlik. sevgilisinden ayrilmak da bir tur hastalik gibi geciyor. daha once bu tarz downlarimda ise gittigim icin o kadar pismanim ki helal olsun aslanlara


  • ala09  (08.05.24 18:44:09) 
[]

Faydalı bir eğitim aldınız mı?

Birkaç saat veya birkaç günde verilen eğitimlerden bahsediyorum.
Böyle bir eğitim aldınız mı? Çok faydalı veya çok faydasız mıydı?



 
Kısa eğitim olarak çeşitli seminerlere katılmıştım ama bir faydasını göremedim. CV'ye yazmıyorum. Etkisini gördüğüm eğitimler uzun süreliydi. En az iki ay.

Ekleme: Bir de Boğaziçi görünce aklıma geldi. Eğitim alacaksanız parayı basıp iyi üniversitelerden almaya çalışın. Boğaziçi, İTÜ gibi. İleride bütçe ayırabilirsem Boğaziçi'den almak istediğim bir eğitim var.
  • dissendium  (07.05.24 14:58:07 ~ 15:05:00) 
datacamp.bogazici.edu.tr

iki gun cok iyi yukleme olmustu.
  • gule gule  (07.05.24 14:59:23) 
ileri düzey excel eğitimine katılmıştım, çok faydasını gördüm. o eğitim olmadan kendim araştırarak, video izleyerek de öğrenir miyim? belki evet ama uzun zaman alabilirdi.
onun dışında 1-2 günlük çok eğitime katıldım, birçoğunun kalıcı bir faydasını görmedim. bir tek segem sertifikası almak için katıldığım eğitim dolu doluydu. diğerleri çer çöp

  • mustafakesekci  (07.05.24 16:59:51) 
Yöneticilik programında bir eğitim aldim (uygulamalı bir egitimdi, ekip yönetimi icin) kendim hakkında çok şey öğrendim. Üzerinden bir sene geçti hala aklımda.

Onun dışında etkili sunum eğitimi de çok iyiydi Amerika'dan bir danışman tarafından verildi.

Bir de insights egitimi almistim. Onda garip olan insights sonuçları yesil/sari/kirmizi giderken 20 kisilik ekipte beni yüzde 70 kırmızı yüzde 40 sarı koydular kimse yeşil, mavi demedi :)

Design thinking eğitimi de aldım. Acayip güzeldi, iki gün boyunca sıfırdan bir ürün dizayn edip bütün design thinking metodlarini kullandık. Su an bile beyin firtinasi yaparken kullanıyorum hatta Amerika'daki ekipten randevu Alip "şöyle bir şey var, hangi metodlari kullanayim" diyorum.

Vallaha soru sayesinde son bir senede çok güzel egitimler aldığımı gördüm.

En kötüsüyse COVID dönemi olan genç lider programiydi. Normalde Avrupa'da hep beraber bulusup vs oluyor ama olmadi patladi. Hep onlinedi sunumlar falan kesinlikle aynı etki değildi. Oradan hiçbir şey hatırlamıyorum eğitim olarak misal.

Bir de filipinlilerle nasıl calisilir eğitimi almistim, kadının "bunlar her şeye pozitif yaklasir her şeyi yapariz der yapamayacak olsa bile" demesi hala aklımda. Harbiden oyleler :)
  • logisticsmanager  (07.05.24 17:53:49) 
ben 3 aylık dikiş eğitimi aldım. kendi pijamımı, 2 parçalı eteğimi, yatak yüzümü, perdemi daha birçok şeyimi dikebiliyorum. ayrıca kumaş alırken, elbise seçerken dokusundan kalitesini anlayabiliyorum.

2 senelik enstrüman eğitimi aldım maalesef solfej okuyamıyorum ama belli başlı parçaları çalabiliyorum. üzerine gitsem daha iyi olurum ama buna sıra gelmiyor çünkü dikiş tüm vaktimi alıyor.
  • geveze yazar  (07.05.24 18:54:36 ~ 18:55:59) 
Almanya’da liderlik eğitimine katıldım. Aldığım en iyi eğitimlerden. Beni gerçek anlamda değiştirdi.


  • gabe h coud  (07.05.24 20:21:44) 
Merhaba, mesleki eğitimler yıllar içinde çok faydalandıklarım oldu.
Şahsım adına aldığım en iyi eğitim, Şiddetsiz İletişim eğitimleriydi. Herkese öneririm. Kendime, hayata bakış açım inanılmaz değişti ve gelişti.

  • from where i ride  (08.05.24 11:12:03) 
Cevaplar hep mesleki eğitimlerden geldi ama sorarken benim aklımda daha çok nefes eğitim, özşefkat, yoga, hızlı okuma vs. gibi konular vardı.


  • michael_knight  (08.05.24 11:17:17) 
[]

Discord nedir?

Discord nedir?
Neden tercih ediliyor? Sahibi kim?



 
Eski forumların uygulamalı(App) hali gibi düşün.

Sesli, görüntülü görüşmeye de izin veriyor. Genelde oyun oynayanlar onun üzerinden yayın veya paylaşım yapardı ama bizim arkadaş grubumuzun discord serverı da var mesela. WhatsApp veya telegram göre daha düzenli, tablı(başlıklı) sekmeler açabiliyorsun. Bence cidden yeni nesil forum bu işte :D
  • nhk ni youkosu  (03.05.24 13:24:21) 
Twitch'in yan ürünü olarak ortaya çikti. Twitch'deki chat'in farkli bir versiyonuna da sahip. Ayrica Telegram gibi yazip konusabiliyorsun private olarak.


  • Yourcousinmarvinberry  (03.05.24 13:25:20) 
Arkadaş grubuyla iletişimde kalabilmenin en kolay ve iyi yolu.

Sunduğu özellikleri (bütün server üyelerine görünür, sürekli açık voice channel, ekran paylaşımı vs.) Discord kadar iyi sunan başka bir uygulama benim bildiğim pek yok.

Birisini aramaya üşenen ve çok da sosyal olmayan bir insan olarak, arkadaşlarımın server'da hali hazırda zaten konuşuyor olduğunu görünce direk bağlanıp 15-20 dk. sohbet edip daha sonra istediğin zaman çıkmak kadar sosyal olarak tatmin edici bir şey yok.

Sahibini tanımıyorum.
  • king lizard  (03.05.24 13:35:48 ~ 13:39:21) 
Arkadaşlar gerçekten aptala anlatır gibi anlatabilir misiniz?
Sadece özel server'lara bağlanarak mı çalışıyor yoksa Whatsapp gibi merkezi bir yere de bağlanıyor mu yoksa ikisi birden mi?
Gizlilik sağlamak için Whatsapp ve Telegram'a göre bir avantajı var mı?

Yapay zeka tool'larından bazılarını kullanabilmek için girmek zorunda kalıyorum ama hiçbir şey anlamıyorum.
  • michael_knight  (03.05.24 13:35:51) 
Kurulan server'ları adı server ama aslında kendi altyapını kurmuyorsun tabii ki hepsi Discord'un kendi altyapısında, Discord'a bağlı.

O yüzden Whatsapp ve Telegram'a göre gizlilik sağlamak için bir avantajı olduğunu sanmıyorum.
  • king lizard  (03.05.24 13:49:03) 
elinizde 3 kişilik, 500 kişilik ve 100 bin kişilik 3 grup/topluluk var diyelim. bu 3 gruba da aynı anda hizmet verebilen(yönetim veya katılımcı iki taraflı da) bir uygulama olduğu için kullanılıyor.

istediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz, yönetebiliyorsunuz ve arayüzü de çok kolay. serverlar @king lizard'in dedigi gibi.
  • gule gule  (03.05.24 14:01:54) 
bu kadar yaygın olmasının sebeplerinden biri teknik olarak başarılı olması. tüm platformlarda ve web'de iyi şekilde kullanılıyor.

gizlilik konusunda bir iddiası olduğunu sanmıyorum, varsa bile mesnetsizdir ve o amaçla kullanılamaz.

kendisi aynı zamanda kahvehane gibi. server'ları kahvehane, içindeki odaları da masa gibi düşünün. istediğin kahveye gidip istediğin masaya oturabiliyorsun.

özelleştirme oranı yüksek. hem ücretli hem ücretsiz seçeneklerle kullanılıyor.

biz evden çalışıyoruz ve iletişim, dosya paylaşımı, başka araçlarla entegrasyon, geçmiş konuşmalarda arama, video görüşme, ekran paylaşımı gibi amaçlar ile hem slack hem zoom kullanıyoruz.

discord bu işleri iyi yapıyor. o yüzden aramızda "slack ve zoom'a para ödemekten vazgeçip, bedava discord'a mı geçsek" tartışması oldu. bedavasında bazı özellikler kapalı, paralısına geçersek bile daha az ödemiş oluruz şeklinde konuşuldu.

kendine ait bir sunucuya kuramıyorsun. yani data'n onlarda.
hatta oluşan datayı satmak ve özel amaçlar için kullanmak konusunda cömertler bildiğim kadarıyla.
  • biseysorcaktim  (03.05.24 14:12:52) 
Biz çok bir özelliğini kullanmıyoruz, en basit olarak server oluşturmayı whatsapp grubu kurmak gibi düşünün bu serverların içerisinde sürekli aktif olan ses kanalları var buraya bağlandığınızda (bağlanmak derken tek tıkla oluyor bu) o an orada olan diğer kişilerle doğrudan konuşmaya başlayabiliyorsunuz, arama kapama çaldırma vesaire yok. Bununla birlikte aynı ekranda yazışma paneli de bulunuyor. Ortak kanaldan müzik vs dinletme, ekran görüntüsü üzerinden yayın açma gibi özellikleri de var.

Ses çözünürlüğü skype gibi muadillere göre daha tatmin edici. Oyun oynarken kullanıyoruz. Başka topluluklarla bir ilişkimiz yok, sadece grup içi iletişim.

Güvenlik konusunu da düşünmedik hiç bu sebeple. Ekstra bir güvenlik sunduğunu sanmıyorum +1
  • akhenaten  (03.05.24 14:22:20 ~ 14:24:58) 
belirli bir amaç için öğrenci grubu vs kullanılabilir ama burası güvenli bir platform değil, bilmediğiniz her sunucuya dahil olmanızı ya da kişisel bilgilerinizi bu platformda çok fazla sunmanızı tavsiye etmem.


  • titanic kemancısı  (03.05.24 14:24:52) 
Eskiden teamspeak vardı, oyunun içerisinde teamspeak ile oyuncular birbiri ile konuşabilirdi. Teamspeak bazı yönlerden yetmediği (arkadaşının oyununu izlemeyediğin, karşılıklı oynayamadığın vs.) için discord geliştirildi diyebiliriz. Discordun çıkış mantığı budur. Gerçek amacı ise; oyun içerisinde sesli sohbet ortamı yaratmasıdır. Misal bu özellikler bugün PS5' e bile entegredir.

Mesajlaşma sistemi merkezidir. Yazdığın yaptığın herşey discord sunucularında saklanır.
  • krtkartal  (03.05.24 19:18:26) 
[]

Sosyal medya paylaşma linkinde kullanıcı adı yazıyor mu?

Tiktok'ta bir videoyu "paylaş" diyerek linki kopyalarsam gönderdiğim kişide benim kullanıcı adım yazıyor.
"michael_knight paylaştı" gibi bir şey yazıyor.

Benzer durum sık kullandığımız diğer sosyal medyalarda da var mı? Twitter, YouTube, instagram, Facebook, Spotify vs.
Tiktok'ta kullanıcı adımı belli etmeden paylaşmam mümkün mü?

 
[]

Pasaport yenilemek ne kadar sürüyor?

Pasaportumu yenilemem gerekiyor. Ama bir yandan da pasaportla yapmam gereken işlemler var yakın zamanda o yüzden ne kadar süreceğini merak ediyorum.

- İstanbul'da son zamanlarda pasaport yenileyen oldu mu, kaç gün sürdü?
- Yeni doğan oğluma 15-20 gün önce ilk pasaportunu çıkarttırmıştım ve 5-6 gün sürmüştü, benim pasaportumun yenilenmesi de aynı süre midir?

 
maks 10 gün


  • numlock  (28.04.24 20:10:31) 
yenileme diye bir olay yok sıfırdan pasaport başvurusu yapıyorsunuz her halükarda. sonra da ankaradan postayla geliyor. bu ara randevu sıkıntısı yok hemen tamamlarsını başvuruyu. bir ay önce benimki 3 günde geldi. geçen hafta arkadaşınki ertesi gün ulaştı. ikisi de istanbul. yolda kaybolma gibi ekstrem bir olay yaşanmadığı sürece 1 haftayı geçmez.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (28.04.24 20:51:36) 
- İstanbul'da son zamanlarda pasaport yenileyen oldu mu, kaç gün sürdü?
+ İkinci pasaport başvurusunu 22 Mart Cuma yaptım, 25 Mart günü gelmişti.

@kanatlı kontun müşfik öpücüğü -- +1
  • put it in your appropriate place  (28.04.24 22:21:23) 
eskisini iptal ettirmenize gerek yok bu arada. ikinci pasaport olarak yasvuru yapacagim deyip nedeninizi sundugunuzda ikinci pasaportu alabiliyorsunuz, ilki de sizde kaliyor.


  • sanal uyku  (29.04.24 01:13:54) 
Merak eden olursa bilgi olsun;
29 Nisan'da başvurdum.
30 Nisan'da postaya verdiler ve Posta Takip Kodu verilmişti.
3 Mayıs sabahı ilçenin PTT'sine geldi.
6 Mayıs'ta getirdi görevli.

Yani pasaport çok hızlı hazırlandı, PTT biraz uzun sürdü ama toplamda yine de 7 gün.
  • michael_knight  (13.05.24 12:08:01) 
[]

Aşırı zenginler hangi ürünleri kullanıyor?

Jeff Bezos, Ali Koç kadar varlıklı zenginlerden bahsediyorum, hangi günlük ürünleri kullanıyorlar?
Diş macunu Colgate, el sabunu Dove değil herhalde Ali Koç'un.

Bizim asla adını duymadığımız çok özel markalar var mı bu insanlar için yoksa Macro Center'da satılan en iyi ürün neyse onu mu kullanıyorlar?

Diş macunu, tuvalet kağıdı, sabun, gazoz, parfüm, şampuan, deodorant ve bunun gibi aklıma gelmeyen ürünler.

 
gizemli urunler kullandıklarını sanmıyorum. ya marketteki ürünlerden yada channel, gucci gibi pahalı ama bilinen şeyleri kullanıyorlardır. zira bu ürünleri aramak, keşfetmek ciddi emek ve zaman gerektirir. dünya kadar işlerinin arasında bunları araştıracaklarını sanmıyorum.


  • buenosdias  (24.04.24 17:39:09) 
www.vice.com

bunu ornek olarak verdim, bu tarz bir suru baska butik, luks urun/marka var. adini bile duymadigimiz daha da luks urunler elbette ki vardir. colgate de kullanan zengin vardir illa ki ama cogunlugu luks marka kullaniyordur diye dusunuyorum. bu urunleri aramak, kesfetmek icin ciddi zaman harcamalik bir durum yok cunku sadece zenginleri hedef alan pazarlamacilar var onlara ulasan.
  • hot potato  (24.04.24 18:06:52 ~ 18:07:58) 
Ozel kozmetikciler var kisiye gore urun uretiyor


  • duyurukullanıcısı  (24.04.24 19:50:24) 
  • foucauldian  (25.04.24 01:30:39) 
Bill gates casio saat kullanıp mcdonals'tan yiyor.


  • ferenc  (25.04.24 01:45:24) 
yani bezos kadar olmasa da çok çok zengin genç ve yaşlı sanayici tanıdıklarım var. normal senin benim kullandığımız ürünleri kullanıyorlar. sadece şimdi sen sorunca fark ettiğim parfüm konusunda daha farklı şeyler kullanıyorlar. ama öyle binlerce dolarlık parfümler değil, bulmuş kendine yakışan kokuyu sadece onu kullanıyor. hepsinin yadigarlık lüks saatleri var ama günlük yaşamda takmazlar pek.


  • numlock  (25.04.24 01:48:52) 
Birbirlerinden görerek markalar yayılıyor zaman harcamaya gerek yokx
Ali Koç’u bilemem de Rebul’un sıvı sabunu 700 lira mesela. Vakti zamanında bir çevrede iken sabun kolonya oda için koku çubukları vs hep aynı kokudan kullanırdım. Benim evdeki sabun Rebul ise onların bizim hiç bilmediğimiz markalardan seçimleri olabilir veya Dove alıp geçebilirler tabii hepsi aynı halt diye :)

  • cilekli pasta  (25.04.24 03:10:39) 
Aşırı zenginleri, dünya ile bağlarını koparmış, günde 20 saat çalışan uhrevi kişiler gibi görenler var. Ben de birkaç yıl önce aynı şeyi cep telefonu olarak merak edip sormuştum yani dünyadaki milyarderler, bizim beyaz yakalının borç harçla aldığı son model akıllı telefonlarla aynı şeyi mi kullanıyor diye; o zaman da yok zenginler çok takmıyor, tuşlu telefon kullanıyorlar vs diyen vardı. Yani böyle takılan zenginler de vardır da gösteriş hastası petrol zenginleri falan da var bu dünyada. Bence kesin altın kaplama klozet tadında gereksiz lüks tüketim günlük eşyaları vardır.

Bi ara ekşide Beymen'deki metal bir kürdanla ilgili başlık açılmıştı, tek kürdan bilmem kaç liraydı. Yani onun gibi şov amaçlı eşyalar vardır zenginlerde, hepsi tibet keşişi gibi maddi yüklerden arınmış sadece çalışarak yaşamıyor sonuçta :)
  • nundu  (25.04.24 09:31:02) 
Ben Ali Koç ile aynı tuvalet kağıdını kullandığıma inanmıyorum. (Selpak)


  • michael_knight  (25.04.24 09:53:34) 
[]

Maaş mı şirket sahibi olmak mı daha kazançlı?

Ayda 100 bin lira brüt maaş alan bir çalışanla ayda 100 bin lira kar eden bir şirket sahibini karşılaştırsak hangisinin cebine bir yılda daha fazla para girer?
Şirket sahibinin sadece yeteneği ve zamanını sattığını, herhangi bir malzeme masrafı olmadığını ve 10 bin lira iş yeri kirası ödediğini varsaysak.

Maaşı çalışanın aylık ortalama kazancı 65 bin lira oluyor. Şirket sahibi için nasıl bir tahmin yapabiliriz?
(Pek çok harcamasını masraf yazabilecek ama mesela muhasebeci parası, defter masrafı vs. ödeyecek)

 
Şirket sahibi olursanız, hukuki olarak işçi değilsiniz ve işveren olursunuz. Dolayısıyla bazı avantajlarınız olur, ancak örneğin SSK primi yerine BAĞKUR primi ödersiniz ve daha yüksektir. Ayrıca muhasebeci tutmanız ve her ay devlete vergisel konuları iletmeniz gerekir. Bu süreçte hata yaparsanız ceza ödersiniz vs. Yani işveren olmanız çok daha fazla efor ve risk içerir.

Tek müşteriniz olacaksa maaşlı devam edin. Birden fazla müşteriniz olursa zaten fatura düzenlemeniz gerekecek, ve işveren olmanız gerekecektir.
  • alfired  (22.04.24 12:51:31) 
Vergilerle ilgili kabaca bir fikir edinmek için sormuştum.
Maaşlı çalışanın eline 65 bin lira geçerken şirket sahibinin eline 80 bin lira mı geçecek mesela?

  • michael_knight  (22.04.24 12:53:51) 
Şirket şahıs şirketiyse gelir vergisi oranları ve dilimleri aynı şekilde. Avantaj olarak olarak yemek, benzin vb giderlerinizi vergiden düşebileceksiniz. Dezavantaj olarak muhasebeci ücreti, bağkur primi vb ücretler olacak. KDV konusundan bahsetmemişsiniz, eğer %20 KDV ile fatura kesip brüt 100 bin lira alacaksanız vergi matrahınız düşük olacağından ekstra avantaj olur. 100 bin net üzerine kdv kesecekseniz de o kdv'nin bir kısmını giderlerden dolayı ödemeyeceğiniz için yine ufak bir avantaj olur.

limited şirketse şu an %25 kurumlar vergisine tabi. giderlerinizi de yine düşeceksiniz vergiden. Dolayısıyla 80 bin gibi bir şeye gelecek. sanal ofis ücreti ödemeniz veya ofis olarak kullanabileceğiniz bir adresiniz olması gerekecek. Muhasebe ücreti biraz daha fazla olacak. Bir de ticaret odası aidati var. Ayrıca şirketten kendi hesabınıza para çekerken kar payı ödemesi olarak çekerseniz %15 stopaj var sanırım. Avans olarak çekerseniz yok vergi.

Her iki alternatif için ayrıntılı hesaplama yapmak gerekir ama gider gösterebileceğiniz giderlerinizin büyüklüğüne göre şirket daha avanajlı olur muhtemelen.

tabi diğer arkadaşların da ilettiği gibi kıdem tazminatı, işsizlik ödemesi vb gibi özlük haklarınız olmayacak, yıllık izin, resmi tatil izinleri gibi konular da müşterinizle sözleşmenizin konusu olacaktır.
  • perferil  (22.04.24 13:36:17) 
şirket sahibi olmak daha iyi. bankalarla anlasırsın calısanların promosyonuna cokersın :)


  • sizofren06  (22.04.24 13:45:45) 
100k maaşı brüt değil net olarak varsayarsak aynı karı elde etmek için en az 2 kat kazanç lazım. İşverenlerin sabit giderleri var, kira, stopaj, muhasebe vs vs. kar oranına göre cironuzun da en az 3-5 kat olması lazım. Özetle ayda 400-500k döndürebilecekseniz şirket açmak mantıklı.


  • kimlanbu  (22.04.24 14:28:06) 
[]

Sokakta satış yapmanın cezası kaç lira?

Termosuma filtre kahve doldurup İstanbul'da yoğun bir yerde bardak bardak satmak istiyorum. Bu hafta sonu "mekanlara boykot" meselesi varken aslında bunu denemek için en iyi zaman.
Sokakta satış yapmanın cezası kaç lira?
Ceza dışında termos ve bardaklarıma ve da el koymaya hakları var mı?
Zabıtaya kimliğimi göstermek, ceza kesmesi için ismimi söylemek zorunda mıyım?
Belediye zabıtasının vereceği ceza dışında bir sıkıntı var mı?
Seyyar mafyası bıçaklar mı?

Yüzde 99 ihtimalle böyle bir şeyi yarın yapmam ama bir gün yaparım diye düşünüyorum.

 
Yasak, vergisiz kazanç oluyor bu. Zabıtanın insiyatifine bağlı işlem yapıp yapmamak. Ama birisi şikayet ederse de (ki ben esnaf olsam net şikayet ederdim) mecbur işlem yapmak zorunda (yine insiyatif kullanıp ceza yazmayabilir ama tezgahı kaldırtır her türlü). İsterse malzemelere el de koyar.
Seyyar mafyası nerede yapacağınıza bağlı, bazı yerlerde o tarz işler olmaz ama bazı yerlerde de göz açtırmazlar, çökerler.

  • pianeta  (19.04.24 20:30:44) 
Galatasaray üniden birkaç öğrenci zamanında tam olarak senin gibi Ortaköy'de termosla çay satalım lan diye böyle bir maceraya girmişler sadece birkaç dakikada esnafın gazabına uğrayıp vazgeçmişler.

İstanbul gibi yerde göz açtırmazlar muhtemelen ama deneyin sonucu da yazın bir şey olmazsa biz de deneriz.
  • chicha_v2  (19.04.24 21:52:40) 
Sahil gibi yerlerde gezen elemanlar oluyor. Onlar oranın gediklisi. Zabıta ve esnaf sorun yapmazsa bile onlar da yapabilir.


  • dre mithatoğlu  (20.04.24 10:23:31) 
bunu yaparak teorik olarak su anda soru sordugun insanlarin parasini cebine indirmis oluyorsun.

vergisiz kazanc ahlaksizca bir seydir. yapma.
  • bohr atom modeli  (20.04.24 10:54:33 ~ 10:54:59) 
[]

Overbooking'den hangi aşamaya kadar korkmalıyız?

Overbooking sebebiyle uçağa binememek riskinden ne zaman tamamen kurtulmuş oluyoruz?
Online check-in sonrası? Valizi verdikten sonra? Koltuğa oturduktan sonra?



 
Benim bildiğim online checkin ile gg wp oluyor. Aynı bileti iki farklı kisiye kestiklerini görmedim duymadim (yani 23-c michael ve 23-c logi diye)


  • logisticsmanager  (17.04.24 18:21:56) 
online checkin, fakat artık standart 24 veya 48 saat öncesi olayı kalkmış sanki ya. Çoğu firma bilet alırken x lira daha ver şimdi koltuğunu seç vs. diyor. Checkin'i 1 ay önceye kadar yapan firma da gördüm (WizzAir). Bir biletimde önceden checkin yaptım, dönüşüm çok önemli olmadığı için koltuk satın almadım onu 24 saat önce yapabilirsin diyor. Herkes koltuk satın alıyorsa yer kalmama ihtimali var :D

Fakat bir kere başımıza geldi, biletleri ayrı ayrı aldığımız için havaalanında checkin yapalım yan yana oturalım demiştik overbooking dediler. 400'er euro aldık, uçuş bulamasalar otel de ayarlayacaklardı sonraki gün gidecektik ama 2 saat içinde başka bir uçuş buldular onunla gittik. (Gatwick yerine Heatrowa uçtuk ulaşım parası arttı ama olsun) 2 saat rötarla 800 euro cebe geldi. Aslında öğrenci falan olsam, illa yetişmem gereken bişey olmasa checkin yapmayıp risk alırdım.
  • nhk ni youkosu  (17.04.24 19:08:09 ~ 19:08:20) 
uçağın kapısında teklif ettiklerine 2-3 kez şahit oldum. (kapıya gelince checkin, güvenlik vs. işlemleri zaten bitmiş oluyor).

koltuktan kaldırma olayını da 1 kere gördüm, kavga çıktı. (overbooking miydi, yetkili biri mi uçacaktı son dakika bilemiyorum net olarak).
  • brkylmz  (17.04.24 23:27:21) 
[]

Yurtdışında çalışan Türkler birikimlerini ne yapıyor?

Genelde birikimlerini nerede tutuyor, nasıl değerlendiriyorlar?
Türkiye'ye para getirmek veya yurtdışına geri götürmek zor ve pahalı mı?
Türkiye'deki varlıkları ve bunlardan elde ettikleri gelirler yurtdışındaki vergilerini etkiliyor mu?


 
Ülkesine göre değişir. Eu içinde bile değişiyor. Genel olarak eu’ya para getirince kaynak sorar açıklama ister, miktara bağlı olarak belge ister. Tr den elde ettiğin gelirleri de beyan etmen gerekiyor buna göre vergi oranı çıkıyor. Tr, eu sistemine entegre değil o yüzden takibi zor. Eu’daki beyax yaka uçuk maaşlar almıyor, aldığını da harcıyor. Eskinin alamancısı gibi dişinden tırnağından artırmaya çalışmıyor. Benim gördğklerim max. yaşadığı ülkede ev almaya çabalıyor.


  • ya volna  (16.04.24 18:32:48) 
Yani kendim örnek verirsem ben etflere yatırıyorum, amacım da ev almak tabi.
Onun dışında yatırım yapilabilecek scpi denilen bina/ofis vs yatırımı olan şeyler var.
Onun dışında bazi sirketlerde sirket hissesi alirsan o kadar da sirket senin adına alıyor misal (5 sene satamama falan gibi şeyleri vardi).

Ben Türkiye'de bir yatırım yapmıyorum dönme gibi bir planim olmadığı için.

Cevremde aldığını harcayan herhangi bir milletten pek tanıdığım yok. Herkes bir şekilde yatırım peşinde, ilk evini alma pesinde. Tabi yasanilan ülkeye, şehre göre çok değişir. Paris'teki kişi ile beziers'de yaşayan kişinin ev alma hızı arasında deli fark var misal.

Türkiye'ye para getirmek (banka üzerinden) kolaydir ama gene bati Avrupa'ya Türkiye'den ya da benzer ülkelerden para getirmek kolay değil. Getirdiği paralarin bankalar tarafindan reddedildiği arkadaşlarım oldu. O konuda sıkı.

Vergileri etkiliyor mu; yani Fransa'da Türkiye'den gelirin varsa soylemezsen ve ileride sistem birleşimi ile ortaya çıkarsa opebilirler. Genelde opulenler fakirim diyip Türkiye'de evi, kira geliri falan olanlar.
  • logisticsmanager  (16.04.24 18:46:00) 
Kendim dahil cevremde gordugum ornekler:

1. Yasadigi ulkede en az 1 ev almayan yok gibi
2. Yurtdisinda ETF'ler (satistan elde edilen kar yasanilan ulkede vergiye tabi)
3. Turkiye'de fonlar (satistan elde edilen parayi yasanilan ulkeye transfer etmezsen, Turkiye'de tutarsan vergiden kaciniyorsun)
4. Turkiye'de evler (genelde bir tane Istanbul'da, digerleri Ege sahil boyunca)
  • sertac akin  (16.04.24 19:45:11) 
Hazineye ait Eurobondlar'da. ikamet yurtdışı ise vergiden muaflar. bu yüzden müko bi yatırım aracı gurbetçiler için.


  • zeleno  (16.04.24 20:06:36) 
Kazandigimin ciddi bir kismi mortgage odemesine gidiyor, 25.5 senesi var. Onun haricinde yasam giderlerim dusuk, maasin geri kalaniyla genelde sp500 veya benzer sekilde Kanada borsa endeks fonlari ariyorum genelde her ay. Abim Turkiye'den ev al arsa al falan dedi ama pek guvenmiyorum o ise, zaten takibini yapamam buradan agri.


  • hot potato  (16.04.24 20:25:58) 
benimki borasada.
banka araciligiyla pahali. fiziksel olarak cikardigin ya da getirdigin paranin da kaynagini aciklamak zorundasin. yoksa cezasi var. sinir 10k€ idi galiba ama emin degilim.

tr'deki gelirin zaten tr'de vergileniyor. genelde ülkelerin double taxation anlasmasi vardir. eger kira vergisi türkiye'de %25 x ülkesinde 30% ise 25ini tr 5ini x ülkesi alir. y ülkesinde 20 ise, y ülkesi büyük ihtimal bir sey almaz ama beyan etmek gerek her seyi.
  • robert bosch  (16.04.24 21:30:05) 
[]

iPhone yıllık maliyet

iPhone'lar arasında seçim yapmaya çalışıyorum. Anneme alacağız.
Bir iPhone'un çıkışından itibaren 7 yıl kullanılacağını ve bozulmayacağını/kırılmayacağını varsayarak şöyle bir hesap yaptım.

- iPhone 12 64GB 26000 TL (2020) 3 yıl 8666 TL/yıllık
- iPhone 13 128GB 370000 TL (2021) 4 yıl 9250 TL/yıllık
- iPhone 14 128GB 44000 TL (2022) 5 yıl 8800 TL/yıllık
- iPhone 14 Plus 50000 TL (2022) 5 yıl 10000 TL/yıllık
- iPhone 15 128GB 52000 TL (2023) 6 yıl 8666 TL/yıllık
- iPhone 15 Plus 57000 TL (2023) 6 yıl 9500 TL/yıllık


Yukarıdaki tabloya bakınca iPhone 15 almak en mantıklı göründü bana.
Gözümden kaçan detay, sizin önereceğiniz başka bir düşünme/hesaplama şekli var mı?

 
En mantıklısı bence 13 bu tabloda çünkü 12’ye göre bariz daha iyi kamera var. Yani 12 serisi artık bence alınmaz. 13-14-15 arasında (hatta buna 12 de dahil edilebilir) kullanıcı deneyimi açısından anlamlı fark yok. Yazılım desteği açısından elbette 15 en doğrusu fakat onun da fiyatı malum. Yine 13-14-15’in kameraları da birbirine yakın, hepsi memnun eder.

O yüzden en mantıklısı fiyat/fayda açısından 13.
  • orient blue  (14.04.24 10:53:07) 
@orient ama 13'ün yıllık maliyeti 9250 TL. 15'in ise 8666 TL. Hem de 15 alınca yeni telefon almak sebebiyle gelen bir keyif de var.
Neden 13'ün sizin açınızdan öne çıktığını anlayamadım.

Ben fiyatlara yıllık maliyet olarak bakıyorum, bir kerelik yüksek-düşük fiyat olarak bakmıyorum.
  • michael_knight  (14.04.24 10:58:30) 
Annene niye en üst iPhone alıyorsun? O telefon kamerası için alınır. Kamerasını hakkını verecek kadar kullanacak mı? Para odaklı değil, kullanım odaklı seçim yapmak daha iyi sonuç verir.


  • dissendium  (14.04.24 11:17:36) 
yanıt vermek için giriş yaptım.

bende böyle bakarak android fancılığımı kenara bırakıp s20 fe den bu cihaza geçtim. kalite evet. ve yine evet ki bu mantıklıydı. son taksidi bu ay ödeyeceğim. yıllık maliyet yüksek görünse de 1 yıl sonra dahi bu fiyatın çok üstüne satabileceğimi düşünüyorum. öyle olmasa dahi yeni bir iphone kullanıcı oluyorsun. bence son seriden devam. yeni modelin çıkmasına yarım yıl var.
  • baldan kaymak  (14.04.24 11:22:17) 
@dissendium
Anneme en üst iPhone alma sebebim yıllık maliyet olarak onun en ucuzu olması.
Annem telefonunu güzel kullanır, kırılmaz, çizilmez, bozulmaz. Ondaki telefon kullanım ömrü boyunca yaşar genelde. Yıllık maliyetinin daha ucuz olmasına ek olarak en yeni iPhone'u almanın keyfi de olacak. Kamerası annem için çok önemli değil, o kadar özenli fotoğraflar çekmez.

Daha savurgan olduğum için değil daha tutumlu olduğum için pahalı olanı tercih ettim.

@baldankaymak iPhone alma konusunda bir tereddüt yok. Anneme daha ucuz diye android aldık. 2 yıl olmadan saçmalamaya başladı. Sonunda hem daha kalitesiz hem de daha pahalıya geldi o iş. Youtube izlerken telefon çalamıyor vs.


Ek: Çok yanlış bir düşünme şeklim mi var ki orient ve dissendium'a 15 seçme sebebimi doğru aktaramadım?
  • michael_knight  (14.04.24 11:35:35) 
ben s serisinden memnundum.

ama fiyatı iphone 11 ile aynıydı. sonrasında ne mi oldu iphone 11 2 katı fiyatına çıktı. s serisi cihazım yerinde kaldı. donma kasma yaşamadım.

s serisi bakabilirsin fp arıyorsan. ama yine de iphone değer kaybı az.
  • baldan kaymak  (14.04.24 11:49:34) 
ben sizi anladım fakat 13 ile 15 arasında ne tasarım, ne performans, ne de kullanım deneyimi açısından anlamlı fark var. iki cihazı sadece ekranlarını görebileceğiniz şekilde önünüze koysalar farkı anlamazsınız (aynı anda test edip 15’in daha hızlı olduğunu görmezseniz). o yüzden pahalısını almanın bir anlamı yok. aradaki hız farkı da gündelik hayatta anlamı olmayacak kadar az.

yıllık maliyet hesabı da finansal açıdan yanlış. önemli olan toplam cebinizden çıkan para. gerçi enflasyonu dahil edip ona göre hesaplamak lazım ama çok büyük farklar yaratmaz bu miktarlarda. o yüzden cebinizden çıkan toplama bakın. birine 37 bin, diğerine 52 bin veriyorsunuz ve ikisi de pratikte aynı telefon. en yeni telefonu kullanma keyfi de pek anlamlı değil zira 5 ay sonra yenisi çıkacak.

siz bilirsiniz tabii.
  • orient blue  (14.04.24 11:57:59) 
yıllık maliyet hesabı finansal açıdan doğru.

size iki anlaşma önerseler:
1) 6 yıl sabit tutar
2) 3 yıl sabit tutar sonra değerleme

böyle bir ortamda hangisini tercih ederdiniz?

sadece yenisini alırım yanıtınız var ise 2.tercih edilir. siz uzun vadede üzmeyecek bir çözüm arıyorsunuz annenize. her halükarda mantıklı çözüm 1 yani iphone 15 olurdu.
  • baldan kaymak  (16.04.24 12:55:54) 
ucuz olsun diye dandik android alıp 2 sene sonra bozuldu diyip, 7 sene kullansın diye iphone 15 düşünmek çok mantıklı değil. Geçen senenin samsung amiral gemileri gayet hesaplı şu an. Onları da minimum 5 sene kullanırsınız. Telefonu ikinci elde satma planınız da olmadığına göre sizin için daha kârlı olur.

Bence iphone almanın androide göre tek mantıklı yanı ikinci el fiyatı. Ben hayatımda hiçbir telefonu ikinci el alıp satmadım, böyle bir niyetim olsa istemeye istemeye iphone alabilirdim belki. Onun dışında annenizi minimum 5 sene sorunsuz götürecek telefon olarak galaxy s23 serisine bakabilirsiniz.

İlla iphone olsun derseniz de anneniz iphone 13'ü niye 5 sene kullanamıyor onu da anlamadım. 4 sene dolunca telefon kendini imha mı edecek? Güncelleme almayı kesse bile minimum 2 sene daha kullanılıyor iphonelar gibi gözlemledim hep. Ama sizin 15 alasınız var gibi, o zaman onu alın içiniz rahat etsin
  • nundu  (16.04.24 13:08:19) 
@nundu Android-iOS konusunda kararımızı verdik. Tüm dünyada tarafların tartıştığı, biraz da takım tutma haline gelmiş bir konu. O konuda sizin de benim de fikrimiz aynı kalacak.

13'ü belki 5 sene de kullanabilir ama ben hesaplama yapmak için toplam ömrü çıkışından itibaren 7 sene olarak hesapladım. Hesaplama yapabilmek için bir kullanım yılı tahmin etmem gerekiyordu, o şekilde tahmin ettim.

Bütün bu hesaplamayı yaptıktan sonra farkettim ki iPhone 12 ile iPhone 13'ün işlemcileri aynıymış. Tüm hesabım şaştı, kafam karıştı.
  • michael_knight  (16.04.24 13:42:23) 
[]

Yurt dışında altın

Kuyumcudan çeyrek, gram altın alıyoruz ya biz para biriktirmek için;
yurt dışında (doğumuzdaki ve batımızdaki ülkelerde) bu şekilde altın alınıyor mu?
Yatırım veya biriktirme amacıyla aldıkları fiziki bir ürün var mı?


 
Geçenlerde bu sorunun benzeri sorulmuştu. Yurt dışı deneyimli biri "onlar altın vb. almaz, enflasyon olmadığından bu tip şeyler orada değerlenmez. Hisse senedi alırlar, yatırım denince onlar bunu bilir" benzeri bir şey söylemişti, aklımda kalanlar bunlar.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (04.04.24 10:49:20) 
@zaman Yurt dışı sadece Avrupa ve ABD'den oluşmuyor ki.
İflas etmiş devletiyle Lübnan var, yasaklarla dolu İran var, düğünlerini altınlara boğan Hindistan var, parası çuvallarla taşınan Venezüella var. Daha pek çok ilginç ülke var. Mesela göçmenler genelde yanlarında sadece altın veya dolar taşıyorlar sanırım.

  • michael_knight  (04.04.24 11:11:43) 
yurt disi dediginizi butun dunya ulkelerini kapsayacak sekilde soruyorsaniz, 200'un uzerinde farkli cevap verilebilir bu soruya. bazi ulkelerde altin aliniyor, bazi ulkelerde alinmiyor.


  • icim urperiyor  (04.04.24 11:35:09) 
bizde ziynet yaygın olduğu için sistem biraz farklı, çeyrek, yarım vb altınlar 22 ayar oluyor. bunların saflık derecesi 916.66. 24 ayar bilezikler ve külçe altınlar ise 995 saflıkta oluyor. gördüğüm kadarıyla avrupa'da bunlar değil genellikle saflığı 999.9 olan külçeler alınıp satılıyor. satış yapan web siteleri ve kuyumcular var ama bizdeki gibi yaygın olduğunu düşünmüyorum ben de.

www.bullionbypost.eu
  • engelbert humperdinck  (04.04.24 11:36:48) 
Arap ülkelerinde ve Hindistan'da bizden daha fazla bu merak. Takı olarak da aşmış durumdalar. Birleşik Arap Emirliklerinde bir kuyumcu görsen, bizdekilerin haline acırsın. Som altın elbise falan satıyor adamlar.

Avrupa ve Amerika hisse senedi biriktiriyor anladığım kadarıyla. Amerikada, bizdeki gibi bankada vadeli mevduat alışkanlığının olmadığını, Bizdeki emeklilik fonuna benzer fonların çok yaygın olduğunu okumuştum.
  • Mirket  (04.04.24 11:41:00) 
Fransa'da hayatımda görmedim duymadım. Ayda yılda bir tane böyle altın alan satan yer görebiliyorum. O yüzden en azından Burası için yaygın diyemem. Zaten finans forumlarinda ya da redditte bir kere bile altın al diyen görmedim hiç.


  • logisticsmanager  (04.04.24 11:42:02) 
Ülkesine ve ekonomiye bağlı olarak değişir.

Örneğin ABD'de altın kavramı kültürel olarak yoktur, fakat USD enflasyonu olunca CostCo (supermarket) şubelerinde külçe altın satmaya başladı ve milyarlarca dolarlık satışlar yaptı.
  • alfired  (04.04.24 12:52:15) 
dubai'de altin otomati bile var.


  • Sour  (04.04.24 13:04:41) 
Büyük ihtimalle emtia fonu falan alıyorlardır.

Fakat fiziksel de var yok değil, sadece alış satış arasında yerel yerlerde aşırı fark oluyor diye duymuştum.
www.bullionbypost.co.uk

Aslında düşününce döviz dönüşümü için de hayvan gibi fark var burada.
  • nhk ni youkosu  (04.04.24 13:42:51) 
bankada yatan paradan yüksek vergi aldıkları için herkes bir şekilde borsa, fon vb. birşeylere giriyor diye duymuştum.
bir de halkın coğunluğu müstakil, fazla korunaklı olmayan evlerde oturdukları için de altın, ziynet fazla tutmuyorlar muhtelen.

  • parka  (04.04.24 14:23:14 ~ 14:25:03) 
ben 2 tane ingiliz arkadaşım olmuştu biri eğitim doktora parası için vs uğraştığı için takmıyordu yatırım birikim falan. diğeri de 2 senelik çalışma geçmişi olmasına rağmen direkt mortgage patlatmıştı onu ödüyordu. müstakil güzel bir ev vardı. maaşından kalanları da premier lig takımının kombinesi, arada bir spain-turkey-greece tatili patlatıyordu. birikimi napacak mesele bu adam?

bizim mentalitemiz de farklı. adam var 2 evi 1 arabası var teknik olarak kendini kurtarmış dersin ama hala korkuyor, gelecek kaygısı yaşıyor. çok acayip. çinliler de böyle.
  • avatar is back  (04.04.24 15:03:04) 
Kuzey amerikada gidip fiziksel altin almak kesinlikle Turkiye kadar kolay ve yaygin degil


  • hot potato  (04.04.24 18:53:58) 
[]

Bir telefondan birçok bluetooth kulaklık mümkün mü?

iPhone'da iki adet bluetooth kulaklık bağlanabiliyor.
5-6 tane bluetooth kulaklıktan aynı müziği dinlemek için çözüm nedir?



 
[]

Neden muhtar olmaya çalışıyor insanlar?

İnsanlar neden muhtar olmaya çalışıyor?
Muhtarlar rüşvet mi alabiliyor ne yapabiliyor? Özellikle şehirler için soruyorum ama köylerdeki sebebini de merak ediyorum.



 
Muhtar Maaşları ve Ortalama Maaş Bilgileri - Kariyer.net www.kariyer.net


  • but that was just a dream  (03.04.24 13:52:30) 
bedavadan maaş, silah taşıma ruhsatı, arada bir reisle yemek :) köylerde az biraz forsu da oluyor muhtarın


  • mustafakesekci  (03.04.24 13:53:23) 
Muhtarlar 17.002 TL alıyor diye biliyorum. Maaş dışında başka bir gelirleri mi var?


  • michael_knight  (03.04.24 13:59:27) 
köydeki adam bağ bahçe hayvanla uğraşıyor parasını kazanma peşinde oluyor zaten. evi var arabası var traktörü var. ee bir de muhtar oldu mu yılda kılçıksız +200k tl para havadan. çok cazip onlara. şehirdekiler de öyle aslında. ek gelir kafasıyla bakıyorlar. bizim mahalledeki muhtar teyze eşiyle esnaf oysa. havadan 17k az mı hojam sen söyle


  • avatar is back  (03.04.24 14:02:14) 
  • gule gule  (03.04.24 14:05:33) 
Emekli insanlar için meşgale, mahalleliyle sosyalleşme, ufak da olsa hizmet sağlayabiliyosun, sağladığın en ufak hizmette hürmet görüyosun vs yani emekli olsam siyasete girmek için keyifli bi yol bence.

Mesela bizim ilçe belediye başkanının programını izliyodum yerel bi tv kanalında seçim öncesi. Muhtarlar çok önemli, bizim yapacağımız projelerin çoğu onlardan gelen taleplerle oluyor demişti. Muhtarlar işe yarıyormuş demek ki, belki de biz halk olarak mahalle ile ilgili taleplerimizi muhtarlara iletmeye başlamalıyız :D
  • nundu  (03.04.24 14:06:53) 
bizim köyün muhtarı var kazanmak için uçakla seçmen getirtiyor, köyü ele geçirmiş şehirden gelen minibüsü kaldırıp kendi fahiş fiyata taksicilik yapıyor. köydeki adam için asgari maaş aşııırııı çok bir para.


  • eja  (03.04.24 14:14:16) 
Muhtar dediğin adam ger partinin ilçe başkanını, kaymakamı, belediye başkanını aracısız görebilen, bunlarla samimi olabilen biri. Bu sayede her işini görebileceği gibi işi olanlara aracı da olabilir. Ciddi bir gelir kapısı olabilir yerine göre.


  • dre mithatoğlu  (03.04.24 14:47:48) 
zaten bir dolu sebep yazılmış ama asıl başka bir sebep var. köylerde ve şehirlerin kırsal bölgelerinde (örnek İstanbul Beykoz Karlıtepe) birileri gelip gelip devlet arazisine çöker. bu dağıtımı muhtar yapar.


  • co2s2  (03.04.24 15:26:15) 
statü her şeydir


  • benarrivo  (03.04.24 16:38:35) 
statu +1. sonucta insanlar sirf mahallelerinde/koylerindeki insanlara gosteris yapmak icin sacma sapan arabalar aliyorlar guclerinin otesinde. muhtarlik da oyle, hatta daha ucuz.


  • hot potato  (03.04.24 16:42:44) 
Köylerde maalesef genel olarak daha çok inat, hırs ön plandadır ve akraba yakınları miras dışında birbirine düşürebilecek şeylerden biri varsa muhtarlık seçimleridir.

Yıllar önce köyde kalan biriyle konuşuyordum seçimler öncesi.sanırım 4-5 aday varmış. Adaylardan birbirine akraba olanlar da var.

+ en azından hangisinin elinden bir iş gelir ? dedim.

- hiç birisi bilmez.

Durum bu.

Bu seçimlerde de bir köyden tanıdıklarımla konuştum. Biri eski muhtar olmak üzere iki aday arasında büyük çekişme söz konusu. evlere ziyaretler, ikna çabaları da var.
Yaklaşık 1 ay önceden adaylardan biri seçim faaliyetlerine başlıyor.
Misafir karşılamalar, ikramlar derken seçime kadar bir çok tanıdığın söylediğine göre harcamalar 700.000 TLyi aşıyor.

Burada mesele belli ki, devletin sağladığı imkanlar, maaş, statü vs haricinde tamamen "inada" biniyor.

Sonuçta ise bu harcamaları yapan aday, (geçersiz oylar hariç) yaklaşık 10 oy fark ile kaybediyor.

Yine kumarda kaybetmek yerine böyle bir mücadele için para harcamak bana göre daha anlamlı.
  • diyecevaplandı  (03.04.24 18:45:43) 
Annemin babamın kırk yıllık çocukluktan tanıdıkları muhtar işlem başına para alırdı. Hiç utanmadan.
Neyse ki artık muhtara işimiz düşmüyor.

  • pro9it9is9  (03.04.24 19:20:04) 
@pro9it9is9 muhtar tüm mahalleyi tanır ki. O zaman kimden para alacak?


  • michael_knight  (03.04.24 21:01:58) 
Köyden yabancı biri arsa alır muhtarı görür. Kaçak yapı yapar muhtarı görür. Muhtarı görmeden ev bile alamazsın. Ama rıza ama başka formul.


  • hunharca ben  (07.04.24 17:12:39) 
[]

Yapay zeka ile neler yapıyorsunuz?

Yapay zeka ile pek çok şey yapılabiliyor ama bunların çoğundan haberim yok.
Siz neler yapıyorsunuz?

Soru-cevap dışında şarkı üreten, evine asmak için çizim yaptıran, kredi kartı harcamalarını grafik haline getiren vs. gibi aklımıza gelmeyecek işler de yapıyor musunuz?

 
bir konu hakkinda uzmanlik gerektirecek herseyi soruyorum.

saglik, pisirme, gida, spor, bilim vs..
  • buenosdias  (03.04.24 11:34:53) 
ben genelde yeni öğrendiğim kodlamayla alakalı teknik şeyleri soruyorum, ingilizce sorunca daha detaylı cevap veriyor ve güzel açıklıyor.


  • titanic kemancısı  (03.04.24 12:02:27) 
araştırma yaptığım bazı konularda bana ön bilgi vermesini istiyorum. konu başlıkları veriyor, bu konu başlıklarını araştırmak daha pratik oluyor.


  • co2s2  (03.04.24 16:31:38) 
[]

Çadır kampına götürülecek eğlence

Elektrik olmayan, yanından ufak bir dere akan bir kamp alanında çadır kuracağız. 8-10 kişi.
Etrafı çok rahatsız edemeyiz. Hoparlör aldım. Glow stick denen ışık saçan çubuklardan aldım.

Kampta hoşumuza gidecek, keyifli olacak başka ne alabilirim yanımıza? (Standart kamp ekipmanlarını sormuyorum)

 
uno, jenga


  • bravoteam  (01.04.24 15:34:55) 
kamp kuracağınız yeri tam olaak bilmemekle birlikte, bu mevsimde kamp kurmayı planladığınız yeri göz önünde tutarak biraz acemi olduğunuzu düşünüyorum ve yanlış yer seçmemeniz için sizi şiddetle uyarıyorum. bahar ayında dere kenarı diyorsunuz. bir daha düşünün.

öte yanda eğer arabayla kamp kurmaya gidiyorsam ben hamak, twister, kubb ve slackline alırım yanıma.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (01.04.24 15:45:03) 
Kamp yaptığım zaman benim bir şey oynayacak vaktim kalmıyor. Siz glow stick falan demişsiniz. Bence muhabbet edip uyursunuz. Akşam rüzgar çıkar, uno tabu falan patlar. Eğer az çok konforlu alan yaratabilirseniz okey götürün. Okeyli kamp harikadır.


  • prole  (01.04.24 20:19:34) 
[]

Soba Zehirlenmesi - Karbonmonoksit dedektörü

Sobalı bir evde birkaç gece kalmamız ihtimali var. 1 yaşın altında bebeğimiz var.
Eşim de ben de soba zehirlenmesinden korkuyoruz, sobalı evde hiç yaşamadık.

Karbonmonoksit dedektörü alırsam soba zehirlenmesinden %100 korunmuş oluyor muyuz?
Linkteki 600 TL'lik ürün bu iş için yeterli mi?
www.hepsiburada.com

Önerebileceğiniz başka bir çözüm olur mu?

 
50 sene öncesine kadar her evde soba vardı ve karbonmonoksit zehirlenmesi binde, onbinde bir olan bir şey.
Zaten bunun olması için de ya lodos olacak ya da biri gelip bacayı tıkayacak.
Gece soba yakmalık hava mı kaldı abi, akşamdan sonra yeni kömür yüklemesi yapmazsın olur biter.
  • Mirket  (29.03.24 14:55:14) 
@mirket bayram tatilinde bir kamp alanındaki "oba çadırı" veya ahşap karavan gibi bir konaklama seçeneğine bakıyoruz.
O yüzden hem soba tesisatının düzgünlüğüne güvenemedim hem de yakmazsak çok üşürüz diye düşündüm.

  • michael_knight  (29.03.24 15:36:48) 
Karbonmonoksit yarı yanma ürünü. Bacadan geri beslenme, havasız ortam, tam söndürülmemiş yakacak, kurum ile vs. tıkalı boru olmadığı sürece düşük ihtimal +1

Hepsiburada'daki random bir satıcının sattığı random bir ürüne güvenmezdim. +1

Uygun ve bakımı yapılmış bir dedektör elbette işinizi görebilir. Bireysel olarak hiç almadığım için marka fikrim yok. Başka çözüm de yok pek. Havalandırma sistemi de kuramayacaksınız çünkü. Eskiden madenlerde küçük kuşları bulunduruyorlarmış yanlarında, gazdan zehirlenmede onlar bayılınca tahliye yoluna geçiyorlarmış tabii bu da uyanık olmayı gerektiriyor :)
  • nawar  (29.03.24 18:25:36) 
Abi ben kendi evime aldım iki kata da sebebi de şömine olması.
O dönem çok araştırdım ve çok fazla çin işi, hiçbir testi olmayan ve sadece amazonda bulunan firmalar var.

Bu sebepten araştırıp merkezi hollanda'da olan smartwares ürünü aldım.

O yüzden Türkiye'de alacaksan en azından nerede üretildiği belli olan, testi olan, firmasının yeri belli olan bir şey al.

Misal baktim ve ben alsam hepsiburadada olanlardan;
Fireangel
Eds
Itek
3mk

Bunlar arkasında firma olan ürünler. Senin attığın bildiğin Aliexpress ürünü.
  • logisticsmanager  (29.03.24 20:57:09) 
gece uyumadan önce sobayı güzelce söndürün yeterli.


  • orpheus  (29.03.24 21:34:09) 
Yanarken kömür ilave etmeyin derler ,
sadece odun yakmak da olabilir .

  • dunyatuhaf  (31.03.24 00:20:43) 
iyi bir marka alırsan, evet, %100 çalışıyor. bizde var. memnunuz.
bunu kullanıyoruz: www.amazon.de

  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (31.03.24 02:16:01 ~ 02:16:53) 
Çok teşekkürler cevaplarınız için.
Bebeği yanımıza almamaya karar verdik.
Öyle olunca da bungalow'da kalmak gereksiz pahalı göründü gözümüze zaten sobadan korkuyorduk. Çadırda kalmaya karar verdik.
  • michael_knight  (01.04.24 15:05:01) 
[]

İyi ki boşanmışlar diyor musunuz?

Boşanan anne-babası için "iyi ki boşanmışlar" diyebiliyor mu insan?
Yoksa hep bir "biraz daha şöyle davransaydınız boşanmazdınız, keşke deneseydiniz" gibi bir düşünce mi oluyor?

Kendinizden olmak zorunda değil, arkadaşlarınızdan da biliyorsunuzdur bu durumu.

 
İşin en temeline inersek her zaman bir keşke olacaktır, kötü bir evlilik olacağına iyi ki boşanmışlar demek bile keşkeyle düzelir. (Keşke müthiş bir çift olsalardı da güzel bir evlilik ve aile hayatı olsaydı)


  • olaylar olaylar  (29.03.24 12:53:52) 
Evet diyorum. Hatta bosanmalari icin push ettim zamaninda. Herkes memnun halinden.


  • mor oje  (29.03.24 13:13:09) 
Çocuklar bencil canlılardır. Anne babalarının bir birey olarak değil de sadece ve sadece kendilerine anne baba olmak maksadıyla yaratıldığını, kendilerine ait bir hayatlarının olamayacağını düşünürler. Bu sebeple de boşanmak eylemini haklarının gaspı olarak algılıyorlar.

Ama yaş ilerleyip belirli bir olgunluğa gelince, keşke kendisini bu kadar yıpratmasaydı da daha önce boşanabilseydi düşüncesi hakim oluyor.

Ayrıca 'keşke' lafı üzerinden fikir yürütürsek, İnsanın kafasını her 'keşke' mutlaka meşgul etmiştir. Hangimiz düşünmedik ki, Amerikalı bir ailenin çocuğu olarak, ya da zengin bir ailenin çocuğu olarak doğmayı, keşke tek çocuk olsaydım da demişizdir, keşke daha çok kardeşim olsaydı da. Bu keşkelerden biri de, 'Keşke ayrılmasalardı.' mutlaka olmuştur.
  • Mirket  (29.03.24 13:27:01) 
keşke boşansalar dediğim oldu.


  • inheritance  (29.03.24 14:01:38) 
Keşke boşansalar lafını ömrüm boyunca ettim, kız arkadaşımın annesi babası ayrı ikisiyle de görüşüyor huzur var. Huzursuz bir birlikteliği devam ettirmek çok zararlı. Normal bir çocukluğum olmadı.


  • furry burns  (29.03.24 14:15:25) 
kendi anne babam için kesinlikle evet.

ben çocukken babam eve gelmesin isterdim. annem, babam evle ve kendisiyle ilgilenmediği için çok üzülürmüş. akşamları babam dışarı çıkacağı zaman ona kızdığında ben gidip "anne bırak gitsin" dermişim, ona ayrıca üzülürmüş.

şu an 29 yaşındayım, "aileyle mutlu bir pazar kahvaltısı" ya da "aileyle güzel vakit geçirmek" gibi şeyler olduğunu hatta ailenin gerçekten önemli bir şey olduğunu ben ne yaızk ki 20'li yaşlarımdan, babam hayatımızdan büyük ölçüde çıktıktan sonra öğrendim.

bugün ölecek olsam hayatıma dair hatırladığım en güzel şeyler annem, kız kardeşim ve erkek kardeşimle yaptığımız pazar kahvaltıları, sonrasında içtiğimiz kahve, ettiğimiz muhabbetler filan olur.

babamı sırf maddiyattan dolayı iyi anabilirim, erkek kardeşim şu an onun emekli maaşı sayesinde okula gidebiliyor mesela yoksa imkanımız olmazdı ama onun dışında kendi tabiriyle çok "cins" adamdı maalesef. anneme 20 sene kan kusturdu, biz çocukları olarak onun yanında kendimizi asla rahat ve huzurlu hissedemedik.

annem de babamdan boşandıktan sonra her anlamda aldı yürüdü bu arada, çok daha mutlu ve özgüvenli birisi oldu.

benim şu an tek kaygım annemin yaşlılığı. ben 30 yaşında kendimi bu kadar yalnız hissediyorum, anam gibi ailevi değerleri önemseyen muhafazakar bir insan 60 yaşında tek başına çok mutsuz olur diye korkuyorum. yani biz yanında yöresinde olmaya çalışırız tabii ki ama ne kadar? evlat ayrı, eş ayrı. bazen "seni güzel bi huzurevine yerleştiririz, orda kankitolarınla sabahtan akşama takılırsın, canın sıkılmaz" diyom şakasına, "siz benimle ilgilencekseniz olur valla napcam tek başıma" diyo ama bilmiyom.
  • mark greg sputnik  (29.03.24 14:24:31) 
evet diyorum.


  • sanguine mcqaer  (29.03.24 14:46:32) 
Keşke daha erken boşansalarmış diyorum.


  • jazzabel  (29.03.24 17:13:12) 
Keşke boşandalardı diyorum, simdi hasta oldukları için birbirlerine muhtaç kaldıklar.


  • mirty  (29.03.24 20:07:01) 
yakın arkadaşım anne babası için iyi ki boşanmışlar diyor her seferinde.
benim anne babam ayrı olmadığından kişisel tecrübem yok.

  • biskuvilipasta  (29.03.24 22:31:00) 
Tam olarak cevap değil ama daha kötüsü: keşke boşansalardı...Annem "çocuklarım için" diye diretti, sonuç: hepimiz ruh hastası olduk.


  • gadlemler  (29.03.24 23:58:54) 
Kendimden bildiriyorum. Benimkiler 24 yilin sonunda bosandilar. Keske, keske daha önce bosansalarmis diyorum.


  • chihirovekohaku  (30.03.24 00:06:18) 
iyi ki boşanmamışlar diyorum ben ya. ikisi de tekrar evlenirdi çünkü ve yine mutsuz olurlardı. ben de üvey anne/baba ve belki üvey kardeşlerle uğraşmak zorunda kalırdım.


  • deartheodosia  (30.03.24 00:28:39) 
Kendi ailemle ilgili keske cok önce bosansalarmis diyorum. Mutsuz, kavga dolu, kötü bir evde büyümüsüm.


  • robert bosch  (01.04.24 17:57:38) 
[]

Emlakçılık için yeni sistem önerisi (kiralık ev)

Kiralık evler için emlakçılık sistemini kökten değiştirmeyi öneriyorum.
Bu sistemin dezavantajı var mı?
Başka ülkelerde nasıl bir sistem var?

- Emlakçı parasını ev sahibi verecek.(Bir kerede değil, kiracı çıkana kadar ufak ufak)
- Aylık kiranın %5'i kadar parayı her ay ev sahibi emlakçıya ödeyecek. O kiracı o evde oturmaya devam ettikçe bu ödeme de devam edecek. (Kira artışıyla birlikte bu ücret de artacak)
- Kiracı kirayı ödemediği durumda emlakçı o güne kadar aldığı %5'lerin hepsini kira olarak ev sahibine ödeyecek.

Amaçlar;
- Emlakçının güvenilmez kiracılara daire kiralamasının önüne geçmek.
- Emlakçının "Maykıl'ın evindeki kiracı çıksa da oraya yenisini sokup komisyon alsam" diye düşünmesini engellemek.
- Bir kerede ödenmesi gereken ve büyük bir para olan "emlakçı parası" engelini hafifletmek.
- "Düzgün kiracı bulma" hizmetini alan taraf olan ev sahibinin hizmet için ödeme yapmasını sağlamak.

 
Bunun benzeri var zaten adı trink kira. Kira hukukunun ve refah seviyesinin gelişmiş olduğu ülkelerde böyle şeylere gerek kalmıyor. Bazı ülkelerde kira yönetim sistemleri var aylık komisyon alıyorlar onun dışında kiracı temerrüde düşerse sabıkasına işliyor ve 5 yıl boyunca ev kiralamak istediği takdirde sicili malikler ve gayrimenkul danışmanları tarafından görülebiliyor


  • doharkoman  (28.03.24 13:52:31) 
"mabel emlak" diye bir oluşum var. kiracı kirayı ödemezse onlar ödüyordu sen asla kiracıyla uğraşmıyordun falan. istanbulda yok ama kardeniz bölgesinde şubeleri var. benim kuzenler de onların bünyesinde çalışıyor.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (28.03.24 13:58:29) 
Buca'da ev almaya niyetlendiğimde emlakçı öyle bir sistemden bahsetmişti. Evi evlakçıya vekaletle bırakıyorum. Kiracı çıksa ev boş kalsa dahi emlakçı kira ödemeye devam ediyor. Her tür demirbaş hasarını da üstleniyordu.

Bu arada, ekonomiyi ve bu konulardaki geleceği doğru okuyabiliyorsam eğer:

Ev sahipliği olayı bitecek. Dolayısıyla emlakçılık da tarih olacak. Büyük Gayri Yatırım Şirketleri kurulacak ve konutlar o şirketlerin olacak. Kiralama işini onlar kendileri yapacak. Kehanet gibi oldu gerçi.
  • Mirket  (28.03.24 19:56:39) 
Türkiyede çok işe yaramayacak bir sistem. bizim insanımız zaten ev alırken kiralarken emlakcıyı aradan çıkarma derdinde. bizim insanımız hele bu sisteme hiç gelmez. ben evi kiralamışım daha niye emlakcıyla muhatap olacagım der. kuzenimin ev sahibi de böyle bir emlakcıyla çalışıyordu. emlakcının buna benzer talepleri olmuştu. kuzen emlakcıyı mahkemeye verdi. mahkeme haklı da buldu. hatta emlakcı arayıp mesaj attıgı için de ceza aldı uzaklaştırma yedi. yani şuan tc kanunlarına göre böyle bir sistem aslında yok ama emlakcılar sanki böyle bir yetkileri varmış gibi davranıyor.


  • limonlu eksi  (29.03.24 11:03:25 ~ 11:03:49) 
[]

Duygusal Halı Yıkamacılar ne yapıyor?

Zamanında onlarla ilgili videoları merak edip izlememiştim. Şimdi de izliyorum ama anlayamıyorum.

Bu arkadaşların olayı nedir? Ne kadar ciddiler ne kadar sağlıklılar?
Anlayabileceğim gibi tarif edebilir misiniz?

 
Normal halı yıkamacı abi, bir farkları yok. İlk çıktıklarında "sofort" adı altında yumuşacık narince yıkarız, duygusalız falan diye geyik yaptılar, o şekilde popüler olup internette yayılınca abartıp geyiğe vurarak kelebekler gibi lay lay lay falan diye video çektiler, reklam yaptılar.

Bildiğin halı yıkamacı.
  • kibritsuyu  (26.03.24 19:49:40) 
yanik balata kokusu buraya kadar geldi, baski balata dagilmis abilerde.
rol kestiklerini hic sanimiyorum.

bu tarz delilerden yurtdisinda da cok var, bu abiler yalniz kalmis gibi.
  • cooperr  (26.03.24 21:05:46) 
@kibritsuyu geyik veya rol yapıyorlar gibi gelmedi bana o yüzden sordum. Çocukluklarında babaları kapıcı. Büyüyünce kendileri de kapıcılık yapıyor bir süre vs.
Aynı cümle içinde Erasmus, Gündüz Vassaf, Bauhaus, Heideger, Nietzsche, Müjdat Gezen, Kafka, Sartre, Nazım, Leibniz, Fikret Mualla ve birçok başka düşünürden bahsedip bunların hepsini halı yıkama müşterilerine bağlıyor.
Tarif edemiyorum ama çok acayip bir kafa.

Ne aklını kaçırarak ne çok zeki olarak ne de rol yaparak erişilecek bir seviye değil gibi geldi bana.
  • michael_knight  (26.03.24 22:23:51) 
Sanırım bir çeşit kişilik bozukluğu


  • doharkoman  (27.03.24 01:32:57) 
rol oldugunu sanmiyorum. bence gercekten kafayi kirmis 2 kardes.


  • antikadimag  (27.03.24 07:21:00) 
[]

Camilerin masraflarını kim ödüyor?

Camilerin masraflarını devlet ödüyor diye biliyorum.
Ortalama bir caminin masrafı yaklaşık ne kadardır? Devletten gelen dışında geliri var mıdır?

Dünyanın farklı ülkelerinde camilerin masraflarını yine devlet mi karşılıyor, nasıl bir sistem var?

 
Bağış ve yardımlar burada etkilidir.
Alınacak yeni halı ve elektrik gideri, kurslar için yardım toplanır.

  • diyecevaplandı  (25.03.24 13:29:45) 
Farklı ülkelerinde derken soru müslüman ülkeler mi?
Çünkü Avrupa'da benim aklima gelen yerlerde (ve kesin olarak Fransa'da) dini yerlerin masraflarini o dine üye olanlar karsiliyorlar ki doğrusu bu. Italya'da galiba herkese vergi var inansan da inanmasan da.

Bir de tabi tarihi olanlarda devlet tarihi yer diye bakımını vs yapiyordur ki Fransa'da 1905ten önce olanlarda yapılıyor çünkü sahibi devlet olarak görülüyor.

Neyse genel olarak dini olmayan birinin çoğu Avrupa ülkesinde vergisi ile alakası yok.
  • logisticsmanager  (25.03.24 13:42:37) 
@logisticsmanager müslüman olmayan ülkelerde cemaatin ödediğini tahmin ediyorum ama müslüman ülkeleri özellikle merak ediyorum.


  • michael_knight  (25.03.24 14:27:13) 
Türkiye'de camilerin elektrik faturaları devlet tarafından ödeniyor. Fakat ısınma ve soğutma faturaları ise cami cemaati ve derneklerine aittir.


  • jamswety  (25.03.24 15:49:42) 
Masrafların bir kısmı (elektrik, şu gibi) devlet tarafından bir kısmı bağış ve yardımlarla karşılanıyor. Diyanet personelinin maaşlarıda diyanet işlerinin bütçesinden karşılanıyor sistem tıpkı devlet okullarındaki gibi. Osmanlı'da ibadethaneleri iratlari vakıflar tarafından karşılanıyordu cumhuriyet döneminde şeriye ve Evkaf kanunu ile evkafa el konuldu.


  • doharkoman  (25.03.24 18:00:31) 
tarihi (selatin) camileri komple devlet ödüyor, belediye temizliğini, güvenliğini sağlıyor avlu vs.


  • bir soru sorcam  (25.03.24 18:43:03) 
[]

Eurobond fonu neye göre düşüyor/yükseliyor?

Eurobond fonu ne olursa yükseliyor ve düşüyor?
Türkiye'ye yurtdışındaki güven düşerse ne oluyor? Dolar yükselince ne oluyor?

Türk ekonomisinin kötüye gideceğine inanan biri hangi fonu almalı?


GPA - GARANTİ PORTFÖY EUROBOND BORÇLANMA ARAÇLARI (DÖVİZ) FONU
www.tefas.gov.tr

 
Bir ülkenin CDSleri yükselirse, yani o ülkeye güven azalırsa Eurobond fiyatları düşer.
Doların yükselmesi veya düşmesi ekonomiye güveni arttırıyorsa Eurobond fiyatları artar.
Kötüye gideceğini düşünüyorsan:
Faize girilmez
Para piyasası fonu alınmaz.
Eurobond alınmaz.

Altın, Gümüş, Dolar, Yabancı hisse senedi
Veya bütün bunların fonları alınabilir.

Güven artıyorsa da tam tersi.
  • Mirket  (22.03.24 11:42:48 ~ 11:46:07) 
türk ekonomisinin kötüye gitmesi ne demek?
bunu bana açıklarsan soruna cevap verebilirim.

  • benarrivo  (22.03.24 16:13:30) 
@benarrivo, Türk lirasının değer kaybetmesi, enflasyonun artması, büyümenin azalması, üretimin azalması, işsizliğin artması, ihracatın düşmesi, iş kurmak yerine parayı faize yatırmanın daha cazip hale gelmesi gibi.


  • michael_knight  (22.03.24 16:33:00) 
Ekonominin kötüye gitmesi şu demek olabilir mesela.

twitter.com
  • Mirket  (22.03.24 17:24:59) 
@michael knight türk lirasının değer kaybedeceği düşünülüyorsa döviz bazlı tüm araçlara yatırım yapılabilir: altın, yabancı borsa endeksleri, döviz, vs.
enflasyonun artacağı düşünülüyorsa türk borsası da değer kazanır. ancak büyümenin azalması, üretimin azalması da öngörülmüş. bu yüzden borsa tercih edilmeyebilir.
iş kurmak yerine paranın faize yatırılması cazip geliyorsa para faize yatırılabilir :)

@mirket eğer gıda fiyatlarının artacağı düşünülüyorsa gıda hisselerine yatırım yapılabilir.

soru başlığında eurobond sorulmuş. en kazançlı hali cds yüksek iken almak. şu an cds nispeten düşük. zaten türkiyeye güven düşeceği tahmin edilmiş, o halde cds artar. eurobond pek kazançlı olmayabilir bu hali ile.
  • benarrivo  (23.03.24 00:53:47) 
[]

Lezita Hint işçileri nasıl işe alabiliyor?

Lezita'da Türk işçiler greve başlayınca 50 tane Hint işçi getirip çalıştırmaya başlamışlar. Sayının 500'e çıkacağını iddia ediyorlar.
Bu işin hukuki kısmı nasıl oluyor? Vasıfsız işçi için çalışma izni almak mümkün mü?
Ek: Lezita marka ürün görünce alıp almamak size kalmış.


 
bunu ben de merak ediyorum, Türkiyenin en önemli projelerinden birinde 1000 kadar hintli çalışıyor mesela çoğu da vasıfsız işci.


  • valkin rockefeller  (15.03.24 19:39:05) 
[]

Özgür Demirtaş yayınları var mı?

Özgür Demirtaş'ın Twitter'da sadece abonelerine yayınladığı videolar var ya.
Kötü niyetli kişiler o videoları yasadışı olarak yayınlıyor mu? Veya anlattıklarının özetlerini yazanlar oluyor mu?



 
[]

Kuyumcu sahte altın sattı mı?

Şimdiye kadar hiçbir kuyumcunun sahte altın sattığını duymadım. Ne ben yaşadım ne de etrafımda kimse böyle bir şey yaşadı.

İnsanların paralarını yüksek kazanç vereceğim diye toplayan kuyumcular oldu, başka dolandırıcılıklar da olmuştur ama bir müşterinin altın diye aldığı ürünün sahte olduğuna hiç rastlamadım.
Siz hiç böyle bir olay duydunuz mu?

 
duymadım. kuyumcu neden ayağına sıksın. bi daha ekmek yiyemez bu işten.

ama tersi çok oluyor. sahte ya da değeri düşük altını kuyumcuya kitlemeye çalışıyorlar. şu sıra suriye altını muhabbeti dönüyor mesela. 22 ayar diye 14 ayar satıyorlarmış.
  • zeleno  (14.03.24 20:22:32) 
son bir vurgun yapmayan niyeti olmayan hiçbir kuyumcu boyle bir işe girişmez hatta dolandırıcsı bile sahte altınla falan uğraşmaz. Dolandırıcı kuyumcular millete altın faizi vaadi ile altınları toplayıp kaçıyorlar. Sahte altın satan varsada gerçekten yanlıslıkla yapmıstır


  • Aşk Adamı  (14.03.24 21:50:06) 
sahte uçak bileti satan acenta gibi bir şey olur bu. kısa zamanda ortaya çıkar, bir daha da iş yapamaz. manasız bir uğraş. bugün bir kuyumcu açmak, içerisini malla doldurmak tahmin edersiniz ki çok pahalı bir iş.

yapması için bir sebep yok yani. (sirkülasyonun çok olduğu yerlerde çok çok nadir de olsa alış satış sırasında belki sahte alıp, onu da müşteriye verdikleri durumlar olmuştur belki ama diğer türlüsü pek mantıklı değil)
  • brkylmz  (14.03.24 23:38:04) 
valla senelerin kuyumcu ciniyim ama piyasayı dolandırıp kaçmaya çalışan kuyumcu hariç kimse bunu yapmaz. geçenllerde biri bir duyuru açmıştı, orada da sertifikalı ata altınları soruyordu. dedim yani, sattığı ataya dahi güvenmeyenden kuyumcu mu olur?


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (15.03.24 00:27:32) 
Ne kadar vurgun yapabilirsin ki? Cüzi bir miktar yaptın yakalandın, değmez. 100 kilo altın dolandıramayacağına göre değmez


  • olaylar olaylar  (15.03.24 01:18:05) 
Arada tek tük satabiliyorlar bazıları
Kime denk gelirde

  • photo85  (15.03.24 07:54:26) 
@photo85 size veya tanıdığınız birine böyle bir satış oldu mu? "Şu kuyumcu dükkanı bana sahte altın sattı" diye söyleyen oldu mu?


  • michael_knight  (15.03.24 13:10:12) 
Kuyumcu zaten kazanıyor parasını bu işten. Sahte altın için riske gireceğini sanmıyorum. Hiç de duymadım şahsen.


  • drako  (15.03.24 13:20:27) 
[]

CHP para sayma görüntüleri neden kötü?

CHP'lilerin balya balya para saydıkları görüntüler ortaya çıktı. Önce başka iddialar vardı, sonra il binası alırken ödeme yapmak için olduğu açıklandı vs.

Ama yine de bu görüntüler çirkin, yanlış bulunmuş. Ekrem İmamoğlu bile "usül olarak yanlış" veya buna benzer bir şey dedi.
Neden öyle düşünüyor insanlar?

 
çünkü yıl olmuş 2024 herhangi bir şey için elden para vermek mi kaldı? bir yerde bolca nakit para varsa oradan pis koku gelmesi gayet doğal.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (14.03.24 15:49:21) 
Sadece bu seçimde meclis üyeliği adaylığı için bile milyonlarca lira döndü her başkanlıkta ve bu parti bağımsız oluyor, yani chpnin x ilçe başkanlığında 15 milyon toplandı ise, akpnin x başkanlığında 25 milyon toplanmıştır, neden nakit çünkü bu para kontrölsüz harcanmak isteniyor, o kahveler tepsiler kitapçıklar pankartlar nasıl basılıyor, böyle.

Ama video'da nakit çanta ile para taşınması görününce düşünceler farklı oluyor ki insanlar ev alırken falan da aynısını yapıyor.
  • atom karincanin torunu  (14.03.24 16:13:23) 
şuan tapu noter büyük alacak verilen işlerin %90 yakını elden yürüyor. ortalama bir iş insanının bile rahatlıkla ofisinde sayabileceği para yok yere gündem oldu.


  • alp9900  (14.03.24 16:38:52) 
ya bu ülkede ayakkabı kutularıyla bakanlar yakalandı gene bir şey olmadı. boş gündem değiştirme hamleleri.


  • mikahakkinen  (14.03.24 16:47:23) 
ben buna biraz da şöyle bakıyorum. 5 yıl içinde gerçek bir yolsuzluk olsa içişleri, savcılık çoktan harekete geçerdi. seçim öncesi ortaya atılacak bir şey lazımdı. akpliler tüm trollleriyle beraber ortalığı ayağa kaldırdı. sonuç ne peki haberimiz var mı? savcılık içişleri ne yapmışlar? gerek yok zaten. haberlerde orda burda konuşulsun yeter. bir de komiğime giden mesele bu adamlar 17-25 aralık'ı ve sayılamayacak kadar yolsuzluğu sindirmiş insanlar. çalıyorsa benim paramı çalıyor deniliyordu eskiden. ne oldu da yolsuzluk alerjileri tuttu birden!

parti ayırt etmeksizin bu ülkede artık "bunlar yolsuzluk yapıyor oy vermeyeyim" düşüncesi olmaz. 90lı yıllarda hükümet düşerdi ama artık tırıvırı işler bunlar.
  • jepa  (14.03.24 16:59:06) 
İyi mi kötü mü meçhul ama şaibeli. Sizce şaibeli değil mi?


  • doharkoman  (14.03.24 17:04:27) 
Paranın bir partiyle bağlantısı,tutarın büyüklüğü, paranın nakledilme şekli ve bu konudaki tutarsız savunmalar meseleyi daha da büyütüyor.
Normal bir şey değil bu husus.
Benim izlediğim bir videoda görüntüdeki kişilerin gerilimli hallleri nedeniyle, yine içerden birinin dışarıya sızdırdığı bir video olduğu yönünde değerlendirmeler yapılıyordu.
  • diyecevaplandı  (14.03.24 17:42:01) 
[]

Avukat tüm davaları nasıl takip ediyor?

Bir davam var. Karar yazıldı, karşı taraf istinafa götürecek mi diye bekliyoruz. Avukat benim davam gibi belki 100 dava ile ilgileniyor.

Bu kararların itiraz sürelerinin ve başka pek çok detayın takibi için avukatlar nasıl bir yöntem, sistem, yazılım kullanıyor?


 
Avukatlara tebligat geliyor mahkemeden. Tebligat ile takip ediyoruz. Yine UYAP üzerinden de takip ediyoruz.

Ben iş listem ile liste oluşturup yapılacak işleri takip ediyorum.
  • drako  (13.03.24 17:48:03) 
@drako, tebligat PTT ile gelen bir kağıt galiba di mi? O gelmeyebilir, gecikebilir.
Bu durumda itiraz sürelerini kaçırmamak için birkaç günde bir baktığınız tüm davaları ayrı ayrı kontrol mü ediyorsunuz ya da tüm davalarınızı gördüğünüz bir yer mi var?

Avukatım "ben takip ediyorum, size haber vereceğim" dedi ama "ya unutursa" diye endişeleniyorum.
  • michael_knight  (13.03.24 18:02:17) 
Süreler istisnai (AYM) harici tebliğ ile başlar. Tebligat da avukata elektronik olarak gelir. Dolayısıyla tebligatı artık bize postacı getirmiyor. Sistem üzerinden geliyor. Vatandaş olarak siz de e-tebligat kullanabilirsiniz bu arada. Önemli davaları takip ediyorum ayrıca not alıp.

Avukat unutmaz bizim için bu zira büyük sorumluluk. En büyük korkumuzdur sürenin kaçması..
  • drako  (13.03.24 18:13:33) 
1- Süreli işlerde elektronik tebligat geliyor, süre tebligat ile başlıyor. Biz de takvime son günleri not ediyoruz hatırlatıcı vs. kuruyoruz.
2- Süreli olmasa da davalarda gelişme var mı diye tek tek dosyalara bakmıyoruz. UYAP sisteminde dosyalarımızda toplu bir şekilde eklenen evrak var mı görebiliyoruz. Böylece haftalık en son eklenen evraklara bakarak hangi dosyalarda ne gelişme var bakabiliyoruz.

  • eatpraylaw  (13.03.24 18:18:11) 
Doğru anladıysam çok haklısınız, avukatlık tamamıyla takip işidir. Ben google keep üzerine ve şeffaf panoma işliyorum süreli bir işim gelir gelmez. Çok dosyam olmadığı için ikisi yeterli oluyor. Çok dosyam olsa mutlaka mesleki sigorta da yaptırırım, çünkü kaçan süreyle müvekkili maddi zarara uğratmam da söz konusu olabilir


  • yap desem yapmazsin he  (13.03.24 18:23:35) 
Benim arkadaş da aynen böyle sürekli takip programları, to do listler falan. Harbiden çok ciddi takip işi yani ve kötü avukatin olayi sadece kanun bilmemek degil ek olarak takip etmemek olabiliyor.

Kolay iş değil.
  • logisticsmanager  (13.03.24 21:25:40) 
[]

Devletten bir şey alıyor musunuz?

Devletten bedavaya, elinizle tutabileceğiniz (yemek, süt, makarna, kahve, takvim, kalem vs) gibi bir şey aldınız mı son bir yılda?
Etrafınızda alan var mı?
Herkes bir şeyler alıyor da sadece ben ve çevremdekiler almıyoruz gibi hissetmeye başladım.


 
hayır almıyoruz.


  • sizofren06  (13.03.24 14:42:26) 
yoo ne alcaz veriyoz aksine


  • rentts  (13.03.24 14:42:43) 
almiyorum tabii ki. ac ve acikta degilse de alanlara asalak gozuyle bakiyorum. tamam kriz, enflasyon falan var ama insanimizda da hayvani bir acgozluluk var. adam baklava dagitiyor. millet birbirini yiyecek nerdeyse. olecek misin baklava yemezsen?


  • dokunmakalbime  (13.03.24 14:45:13) 
rentts +1 dokunmakalbime +1

almıyorum, etrafımızda da yok.
insanların ihtiyacı olduğu şey elinin altında dağ kadar da olsa beleş olunca bir açgözlülük geliyor. onlara bakıp da kendinizi enayi gibi hissetmek yanlış olur.
  • MtKrt  (13.03.24 14:48:38) 
korona zamanı bin tl yardım yapmıştı 2 kez. yine koron dönemi hem okuyorum hem işim yoktu belediye 1 koli gıda göndermişti.


  • neira  (13.03.24 15:18:34) 
almıyorum, tanıdığım kimse de almıyor. maddi olanaklarımızın yetersiz olduğu eski zamanlarda bile ailemin, akrabalarımın iftar çadırlarına vs gittiğini bile hiç görmedim, maalesef ülkemizde öyle olmasa bile, gerçekten ihtiyacı olanların (öğrencilerin, işsizlerin vs.) hakkına girmemek gerek diye düşünüyoruz. özellikle babam aç gözlü, ihtiyacı olmadığı halde her türlü bedava şey peşinde koşan, aşırı pinti insanlardan nefret eder, aynı düşüncedeyim.


  • hypathia  (13.03.24 15:24:44) 
mayış dahil değilse sanırım almadım hiç. Çocukken memurlara giyim desteği oluyodu sümerbanktan kupon mu veriyolardı öyle bi şeydi. O kuponlarla mont falan alındığını hatırlıyorum. Onun dışında bi kere ilçe belediyemizden laptop aldım üniversite sınavı kazanan öğrencilere veriliyordu. Başka düşünüyorum memur anne babanın memur çocuğu olarak devletten maddi bi şey aldım mı diye de aklıma gelmiyor.

Takvim kalem gibi eşantiyon şeyler konusunda çok şanssızım ya, ne bi belediye başkan adayından denk geliyor ne de doktor olmama rağmen ilaç yazmayan bölüm olduğumuz için ilaç firmalarından. Şöyle kahve fincanı, çakmak vs çözsek iyi olurdu :d (şaka yapıyorum tabii ki)
  • nundu  (13.03.24 15:37:22) 
Almadım çevremde de alan yok sosyal yardımlar ihtiyacı olanlara yapılır


  • doharkoman  (13.03.24 21:35:20) 
ne ben aldım ne çevremden duydum böyle bi şey. devlet yok gibi bi şey valla hayatımızda sağ olsun, ancak maaşlarımızı sömürmekle meşgul kendisi.


  • nic cage  (13.03.24 21:37:54) 
gece lambası; belediyede birinin yeğeni gece lambası işine girmiş sanırım, promosyon olarak belediye amblemini basmışlar; bayramda, kandilde, seçim öncesi, cuma namazı çıkışı vs habire dağıtıyorlar bunlardan. Babamda denk geldikçe alıp getiriyor, evde 6-7 tane belediye amblemli gece lambası var.


  • zikardo  (13.03.24 22:19:56 ~ 22:21:12) 
geçen senelerde deprem bölgesindeyiz diye erzak vermişlerdi.

onu da yardım kuruluşu vermiş olabilir tam hatırlamıyorum.

onun dışında bir şey almadık sanırım yandaşlara para yağıyor.
  • ananiyimioguz  (13.03.24 22:47:03 ~ 22:47:25) 
marketlere gittiğimde ev hanımlarının sürekli istanbulkart ile alışveriş yaptığını görüyorum. ekmekleri de fırından, "askıda ekmek" ile büfelerden bedavaya alıyorlar . bedavaya yaşamanın yolunu bulmuşlar gibi. nasıl yaptıklarını merak ediyorum.


  • summerof69  (13.03.24 22:56:15) 
Benim devletten aldığım bedava aldığım tek şey corona zamanı dağıtılan maskelerdi; onu da keşke satsalardi da parayla alsaydık dedirttiler, malum.

Bunun dışında değil yardım almak; devlet hastanesi, devlet okulu vs gibi yerlerin de kapısından girmisligim yok (Evlilik sağlık raporu için bir kere aile hekimine gittimz iki kere de Corona testi yaptırmıştım sadece). Devlet resmen benim için yokmuş, soruyu düşününce üzüldüm.

Aynı şey ailem ve çevrem için de geçerli.
  • fraise  (14.03.24 00:47:42 ~ 00:48:18) 
Bu zamana kadar hiçbir şey almadım. Maske dağıtıldığında dahi maske bile teslim edilmedi.


  • drako  (14.03.24 01:01:28) 
Eşimin anne kartı var, belediye araçlarına ücretsiz biniyor, onun dışında aldığı bir şey olmadı.

Benim de vergi dekontu haricinde devletten bir şey almışlığım yok.
  • burfak  (14.03.24 13:19:33) 
[]

2 yaş öncesi kreş

2 yaşından önce çocukları kreşe vermek pek yaygın değil galiba.
Kreşler mi bu hizmeti vermiyor, aileler mi tercih etmiyor ya da yanlış mı biliyorum?

Sizin bu konuda bilginiz, fikriniz var mı? 5 aylık bir bebek için. (Annenin çalıştığı, kreş dışındaki seçeneğin bakıcı olduğu durum için soruyorum)

 
ben 2,5 yaşında verdim. pedagog, mecbur değilseniz 3'ten önce vermeyin demişti hatta.


  • summerjam0306  (11.03.24 11:24:13) 
Pedagog'u da geçtim, kresler hiç de gönüllü değil o yaşta cocuk almaya. 3 yaş öncesine hizmet veren yer de çok nadir bulunuyor. Kimse o sorumluluğu almak istemiyor.


  • allah yazdiysa bozsun  (11.03.24 11:28:01) 
temel tuvalet eğitimi önemli bir faktör, otomatik olarak 2 yaş sonrasına atıyor hemen hemen. onun dışında çocuğun kendisini belirli bir düzeyde ifade edebiliyor olması da önemli, onun için de 2 yaş erken biraz.
hele bir de 5 aylık bebeği 10-15 çocuğun 1-2 bakıcıyla takip edildiği bir kreş ortamına bırakmak hiç akıl karı değil, birebir bakım gerekir. öyle bir hizmet verecek kreşin en fazla 2 çocuk başına 1 çalışan ayırması gerekir ki maddi olarak bakıcıdan daha pahalıya gelir eğer amaç maddi olarak daha uygun olsun düşüncesi ise.

  • hrskrs  (11.03.24 11:39:38 ~ 11:44:49) 
Evet oldukça az, bazı şehirlerde hiç yok gibi. Amaverenler oluyor. Sonuçta bazen bu durum mecburi oluyor. 4 aylıkken bile kreşe vermek zorunda kalan arkadaşım olmuştu. Tabiki bu durumda bile Süt/mama olaylarını düzenlemeniz gerekiyor ve her kreşin şartları farklı oluyor.


  • yeninesiltupcu  (11.03.24 12:46:15) 
genelde tuvalet eğitimi almış olmasını istiyor kreşler. tuvalet eğitimi almamış bebekleri kabul edenler daha pahalı ve sayıca az hatta. 5 aylık bebek sürekli ilgi, alaka bekler. arkadaşın dediği gibi 2 bebek hadi olsun olsun 3 bebek başına bir çalışan verilmesi lazım. bundan daha kötü bi senaryo bebek için çok kötü olur. hatta üç bebek bile düşününce fazla geldi. tabi ki her durumu anne baba olarak değerlendirip düşünüyorsunuzdur eminim ama söylemeden edemeyeceğim. güvenilir bakıcı bulamıyorsanız ve üstte söylediğim şartı sağlayan bir yer bulamıyorsanız şartları zorlayıp kendiniz bakın çok daha iyi. aksi türlü gerçekten bebek için çok üzücü olur ya.


  • elorelia  (11.03.24 16:17:13) 
5 aylık çok küçük kreş için. çünkü bir sürü çocuk oluyor birebir ilgilenemez kimse.
ben de aynı dönemde bakıcı tutmayı düşünüyorum. eve de kamera döşeteceğim. kreş ortamı epey sağlıksız.

  • kaptan maydanoz  (12.03.24 11:28:55) 
[]

Midas ne sebeple ceza almış?

Midas ne sebeple ceza almış? Şirketi sarsacak kadar büyük bir ceza mı? Kullanıyorsak endişelenmeli miyiz?




 
spk.gov.tr

4.sayfada yazıyor.

ben olsam kalmazdım. amatörlük.
  • gabe h coud  (08.03.24 19:15:56 ~ 19:16:51) 
Gabe +1
Ben de kalmazdim. Bir iki tane değil bir sürü şeyden sıkıntı olmuş.

  • logisticsmanager  (08.03.24 19:50:28) 
Midas'a ceza uygulanmasına neden olan eylemler ve ceza miktarları şöyle:

1. Aracı Kurumun emir iletim sistemine ilişkin sistem yedeğinin mevzuattaki şartları sağlamaması: 5.833.734 TL

2. Aracı Kurumun bilgi sistem altyapısında muhtelif tarihlerde aksaklıklar ortaya çıkması: 1.944.578 TL

3. Aracı Kurum tarafından adres teyidi gerçekleştirilmeksizin sözleşme ilişkisi kurularak müşterilere hesap açılması veaişlem yaptırılması: 3.000.000 TL

4. Aracı Kurum tarafından uzaktan kimlik tespiti yöntemi ile hesap açarken yapılması zorunlu görüntülü görüşme gerçekleştirilmeksizin sözleşme ilişkisi kurularak müşterilere hesap açılması ve işlem yaptırılması: 4.500.000 TL

5. Aracı Kurum tarafından uzaktan kimlik tespiti ile gerçekleştirilen hesap açılışlarında mevzuata uygun olmayan belgelerin kabul edilmesi: 1.500.000 TL

6. Aracı Kurum tarafından uzaktan kimlik tespiti ile gerçekleştirilen hesap açılışlarında NFC (Yakın alan iletişimi) teknolojisini kullanma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi: 1.000.000 TL

7. Aracı Kurumun müşterilerine uygunluk testi gerçekleştirme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması: 4.500.000 TL

8. Aracı Kurumun zaman damgası kullanımında mevzuata aykırı davranılması: 1.500.000 TL

9. Aracı Kurumun sosyal medya hesapları aracılığıyla yaptığı paylaşım ve açıklamalarda mevzuata aykırı davranılması: 3.000.000 TL

10. Aracı Kurumun iç kontrol sisteminde aksaklıklar tespit edilmesi: 1.000.000 TL
  • sertac akin  (08.03.24 21:30:51) 
ben kullanmıyorum ama sanki devlet bu uygulamanın sahiplerini pek sevmiyormuş gibi geldi.


  • paintov  (08.03.24 23:13:03) 
Ben kullanıyorum iki yıldır. Bir yamuklarını görmedim.

Bankaların yurtdışı opsiyonları çok pahalı, komisyonları yüksekti. Yakın zamanda komşsyonlar düştü (hala midas daha avantajlı olsa da).

Bankaların komisyon düşürmesine sebep olacak kadar rekabet düzeyi yüksek bir yer demek ki. Bana biraz kasıtlı gibi geldi bu ceza olayları
  • biseysorcaktim  (08.03.24 23:18:21) 
sertaç'ın yazdığı usulsuzlüklerin bir kısmını yaşadım, bir kısmını gördüm. şaşırtmadı. benim hesabımın açılmasında da baya bi sıkıntı yaşatmışlardı. en yakın zamanda hesabımı kapattıracağım ben de.


  • false pretension  (09.03.24 02:09:37) 
[]

Bebek bakıcısına ne sorular sorulur?

Bebeğimiz için bir bakıcı aramaya başladık, 4 aylık. Bir de 5 aylık kuzeni var. İkisine birden anneannelerinin evinde bakacak bir bakıcı arayışındayız. (İstanbul - Avrupa yakası)
Tek çözüm ajanslardan yardım almak galiba, değil mi? Bilmediğim bir sistem, web sitesi vs. var mı bu konuda?
Ajansa 1 maaş komisyon vereceğiz diye biliyorum.

Genellikle Özbek ve Türkmen oluyorlarmış. Ne sorular sormak nelere dikkat etmek gerekebilir? "Çalışma izni var" diyorlar ama bana pek inandırıcı gelmedi. Bu kişiler nasıl Türkiye'de kalabiliyorlar?

Bir bakıcıyla çalışmaya başlamadan önce sorulması gereken ve aklıma gelmeyen sorular neler olabilir?
Her türlü bilgi ve önerinize talibim. Bakıcınız varsa fiyatını buradan veya özelden yazarsanız pek sevinirim.

 
Aklıma gelenler: Daha önceki deneyimleri ve referansları (kaç yaşındaki çocuklara bakmış, o ailelerle kaç yıl çalışmış), sigara içiyor mu, kronik rahatsızlığı var mı, çocuk bakımı dışında yardımcı olabileceği konular var mı (çocuklar uyurken yemek veya ufak temizlik gibi), hangi saatlerde çalışabileceği, yaşadığı yerin uzaklığı

Ben özellikle Türk olsun istemiştim, düzgün Türkçe konuşması ve kitap okuyabilmesi için. Şansımıza bize daha önce temizlikte yardımcı olan hanımın kuzeni bebek bakıcısıydı, işinden de yeni ayrılmıştı. Siz de çevrenizdekilere muhakkak sorun derim.
  • fotrsapka  (06.03.24 21:26:27 ~ 21:27:48) 
Yabancıysa dikkatli inceleyin. Fuhuş muhuş her şey olabilir. Tehlikeli oluyorlar. Takip yok bir şey Türkiye'de.


  • ferenc  (06.03.24 21:28:34) 
özbek hasta bakıcılar ile 10 sene uğraştım, alayı hırsız ve yalancı bebeğim için bile olsa çok zor durumdaysam alırdım. evde her odaya kamera koyun, pasaportunun fotokopisini alın ve sürekli 2 günde bir yeni bir bakıcı değiştirmeye hazır olun, genel taktikleri bu şekilde 2 gün çalışıp ben gidiyorum diyorlar böyle böyle 1 sene adam gibi iş yapmadan sizi oyalıyorlar ama siz sinir ve stress sahibi oluyorsunuz.
mesela bize gelen bir tanesi youtubeda korkunçlu kötü videolar izliyordu işten çıkarttık sonra duydukki bebek bakmaya başlamış.
ne kadar çok para verirseniz o kadar kalma süresi artar daha iyi maaş bulduklarında çıkıyorlar, şu an piyasası 20-25 bn aylık olarak değişiyor ama 2 bebek bakacaksa fiyatta değişebilir.
Referanslı bulmaya çalışın ve mümkünse türkiyeye ilk defa yeni gelmiş bir kadın olsun ki daha saf ve gözü açılmamış taktikleri bilmeyen biri olsun
  • eja  (07.03.24 07:41:13) 
çalışma izni almak için oturum izni almak gerekmiyor mu? oturum izin belgesi de kimlik kartı gibi bir şey, onu göstermelerini istersiniz. çalışma izni de illaki sorgulanabiliyordur ya da belgesi vardır.


ama ben olsam ben de türk isterdim.


dahil olduğum anneler grubunda şu firma tavsiye edilmiş.
kaliteik.com
grupta baktım biraz asgari veren de var asgari artmadan önce 15-20 arası veren de varmış. ama yabancılar dolarla çalışıyor diye biliyorumç
  • elorelia  (07.03.24 09:57:39) 
[]

Skoda kaç maaş ikramiye verdi?

Geçen yıl 25 bu yıl 29 maaş ikramiye verdiğini söyleyen bir haber var.
Bu işin aslı farklıdır bir şey midir?
Ayda 50 bin TL maaş alan her çalışanına 1,5 milyon TL ikramiye vermemiştir di mi?


 
Muhtemelen eski zamsız maaşıyla vermiştir ikramiyeyi. Bir de maaşların düşük oldugu yazıyor sözlükte.


  • regina phalange  (06.03.24 00:02:46) 
hocam konuyla alakalı değil ama "vermemeiştir dimi" deyince aklıma şurdaki film sahnesi geldi. paylaşmak istedim. affet :)

youtu.be
  • jepa  (06.03.24 02:33:35) 
@regina phalange

Hocam maaş asgari ücret olsa bile 29 ikramiye mükemmel bir rakam değil mi?
  • metal69  (06.03.24 10:23:12) 
verilen prim maaşın bürütünden hesaplanıyor, devlet %30 kadar vergiyi yapıştırıyor, kafadan 20 maaşa iniyor.


  • ravenudon  (06.03.24 12:09:25) 
Araç satışı işinde çalışanların çoğuna prim usulü yatar maaş, baz maaş vardır + prim vardır, satışlardan, servisten genel cirodan falan, bir satışcı şu anda 40-50k kazanıyor diye maaşı o olmuyor, atıyor belki baz maaşı 22bin + primlerle bu para oluyor, ikramiye de genelde o baz üzerinden olur, yaptığı şey kesinlikle küçük bir şey değil yine büyük güzel bir şey ama detayı da böyledir sanırım


  • atom karincanin torunu  (06.03.24 12:58:55) 
[]

Belediye başkanı olsanız neyi farklı yapardınız?

Şu anda bir ilçenin belediye başkanı olsanız ve bir sonraki seçimde kaybetmekten korkmasanız neler yapardınız?




 
enerji tasarrufunu anlıyorum ama led tabelaların bir sınırı olmalı, birden fazla çok parlak led tabelayı indiririm


  • grimavi  (04.03.24 16:09:04) 
Üniversite öğrencilerini görevlendirip kapı kapı dolaştırırım, çocuklara ek gelir olur. herkesin derdini tek tek sorarım, sokaktaki tamir edilmeyen yoldan, dükkanın önünü usulsüz kapatan esnafa, normalde fazla kaza olan kavşağa, sahipsiz ve tehlikeli sokak hayvanlarına kadar dertleri tek tek kayıt altına alırım. Bunun için de bir uygulama yaptırıp her probleme bir kayıt açtırırım, fotoğraflı, konumlu, isteyene sorun çözüldüğünde geri bildirim vermek için iletişim bilgilerini de alırım. Şikayetleri düzgün bir şekilde kategorilere ayırıp istatistik çıkarırım. Önem sırasına ve maliyetine göre tek tek çözmeye başlarım.

İlerleyen zamanlarda bu uygulamayı yerel cimer gibi çalışacak şekilde halka açarım.

Kopirayt kimlanbu başgan.
  • kimlanbu  (04.03.24 16:13:55) 
Çok yoğun olarak araba kullanan biri olarak söylüyorum. Şehri yayalar için dizayn eder, kalan alanı kaldığı kadarıyla arabalara bırakır, bakın başınızın çaresine derdim.

Yol kenarlarına araç parkını yasaklardım.

Metro hattını seyrekte olsa sabaha kadar çalıştırırdım.

Nostaljik otobüs ve tranvay dışında toplu ulaşımda sadece metroyu kullanırdım.

Yemez içmez, şehri Moskova'daki örneğe uygun, metro hattıyla donatırdım.

Şehir planını yeni baştan yapar, cadde, sokak ve kaldırımları cetvelle çizer, bir standart getirirdim.

İmar planında her daireye, iki araç park yeri, yeteri kadar yeşil alan ve ağaç şartı getirirdim.

Her mahalleye, Okul, Aile sağlığı merkezi, spor kompleksi, kültürel faaliyet kompleksi standardı koyardım.

Akla gelebilecek her konuda kurslar açardım.

Güzellikten, paten yarışına, balkon tanziminden, kek pişirmeye kadar her konuda her yıl yarışmalar düzenlerdim.

Tüm semt pazarlarını kapatır, hepsini sabit manava dönüştürürdüm.

Herkesin evindeki kullanmadığı eşyayı getirip satacağı pazarlar oluşturur, teşvik eder ve çok sıkı denetlerdim.
  • Mirket  (04.03.24 18:35:24 ~ 18:51:33) 
Belediye meclisinden sivasiz veya boyasiz bina, cephe, duvar sahiplerine ceza kesmek icin bir karar cikartirim ve ihtardan sonra belli surede yapmayan mulk sahiplerinin mulklerini belediyeye sivatip boyatir, maliyetini ve bir miktar cezayi mulk sahibinden tahsil ederim.

Yetkim var mi bilmiyorum ama varsa sehrin en saygin mimarini sehir bas mimari olarak gorevlendirir, ger projenin ve tabelanin bile onun ve ekibinin onayindan gecmesini zorunlu tutarim, boylece sokaklar caddelerin belli bir butunlukte olmasini saglarim.

Tum sehri gercekten engelli dostu hale getiririm, her sene engelliler gununde tum ekibimle beraber tekerlekli sandalyeyle tum gun dolasir teftis ederim.

Yogun semtlerde bir binayi istimlak edip katli otopark yaparim ve oraya 1km mesafede sokaga parki komple yasaklarim.

Kanunlara tam ve esksiksiz uyulmasini saglarim, tekrar secilmek umurumda olmaz, kaldirim ve sokak isgaline filan asla izin vermem.
  • kartonpiyer  (04.03.24 21:41:56) 
Rögar kapaklarını asfalt seviyesine getiririm.

Kasisleri standart hale getiririm.
  • hebanon  (05.03.24 12:03:25) 
[]

Kilolu insanlar için ambulans hizmeti nasıl veriliyor?

Kilolu yaşlı bir kadın akrabam var. İstanbul'da asansörsüz bir apartmanda 1. katta yaşıyor.
Kilosu sanırım 90 civarında ama ortalama bir insandan çok daha büyük, şişman. Benzer kilo ve boyuttaki başka biri için ambulansın gelip "biz merdivenden aşağıya taşıyamayız" dediğini ve apartmandan insanlar bulunup onların taşıdığını anlatmışlardı.

Acil bir sağlık sorunu olduğunda ambulans gelip onu sedyeyle alabilecek mi? Bu iş için bir kilo-boyut sınırı var mı?
Özel ambulansların kilolu hastalara yönelik bir hizmeti, tarifesi var mıdır?

 
eğer hastanın özellikle yatay gitmesi gerekmiyorsa, o sedyeyi sandalye haline getirip indirip çıkarabilirler. hani acil durumu olanları mutlaka taşıyorlardır, fakat sallıyorum sondası çıkmış hastanın tekrar hastaneye gitmesi gerekli mesela, onları taşımamış olabilirler.


  • malheiros  (29.02.24 18:57:05) 
Geçen sene yazlıkta komşu rahatsızlandı, iri yarı da bir adam. İki tane çıtı pıtı kadın paramedik, bi de şoför geldi. Üçünün adamı kaldırıp götürmesi mümkün değil. Geldiler bize haber verdiler, konu komşu gidip 6-7 kişi bi ucundan tutup taşıdık ambulansa.


  • kibritsuyu  (29.02.24 19:16:33) 
gelen görevliler genelde bayanlar olabiliyor. ya da erkek bile olsa halterci değiller sonuçta. sedyeyi indirmek kaldırmak için yardım istiyorlar. bir yakınımızı birlikte indirmiştik. yardım etmek gerekiyor.


  • exlibris  (29.02.24 19:35:28) 
Böyle taşırlar: youtu.be

Normalde 2 kişi taşır aslında. Garanti olsun derseniz ve yardımcı kimse yoksa, 2 ambulans çağırın. Bir kamu, biri özel bile olabilir mesela. Yardımcı
sayısı iki katı olur.

240 kg hastayı 6 kişi taşıdığına şahidim. Ama çok anormal bir idi. Tabii sandalye değil, çarşaf filan kullandılar. Sizinki 90 kg...
  • alfired  (29.02.24 21:07:12) 
zayıf kilolu farketmez, ambulans görevlisi hastanızı aşağı getirmenizi bekler. defalarca yaşadım bunu, sağdan soldan yardım alarak indirirdik. çevremde başka örnekler de bu şekilde. özel ambulansları bilmiyorum bu dediğim 112.


  • delidiyorum  (01.03.24 08:55:11) 
aralık ayında teyzem için benzer bir durum yaşadık. kilosu yüksek olanlar için daha büyük (obez) ambulansı var ama sağlık görevlileri teyzem 7. katta olduğu için indiremedi. hammal tutuldu ve o arkadaşlar indirdi. ambulans gelir ancak indirmesi yakınlarına kalmış bir durum. yani bir böyle bir tecrübe yaşadık.


  • mikahakkinen  (01.03.24 10:24:05) 
[]

Tüm mesajlarımızı okuyabiliyorlar mı?

Haberi okumuşsunuzdur herhalde;
İngiliz bir genç, uçağa binmeden hemen önce birkaç arkadaşının olduğu gruba şaka olarak uçak düşürmekle ilgili bir mesaj yazıyor. İstihbarat bu mesajı yakalıyor ve uçağa savaş jetleri eşlik ediyor vs.

İstihbarat servislerinin, devletlerin tüm mesajlarımızı okuyabildiğini düşünüyordum ama bunu yapabildiklerini belli etmeleri amatörlük olmamış mı? Buna benzer olaylar var mı?
"Uçtan uca şifreli" olduğu için mesajların okunamayacağına inanayım mı?

www.reuters.com

 
"Uçtan uca şifreli" konusu normal kullanıcılar için. sosyal medyada ve mesajlaşma platformlarında belli filtreleri var. o filtreye biri takıldıgında ilgili birimlere alert gidiyor. zaten ilgili platformlar hiç okumadıgımız sözleşmelerin içinde terör v.s gibi faliyelerde bilgilerinizin paylaşılacagına dair ibareler var. uygulamayı kullanarak bunları kabul ediyorsunuz. konu medyaya yansıdıgı için haberimiz oldu. tabiki de çogundan biz normal insanların haberi olmuyor. müdehalesi yapılıp önleyici tedbirler alınıyordur


  • limonlu eksi  (20.02.24 12:58:05 ~ 13:05:45) 
O ağ halka açıkmış. Ondan okunma ihtimali olabilir.


  • dissendium  (20.02.24 13:04:32) 
6 kişilik gruptan her türlü o mesaj çıkmış olabilir. Şaka olsun prim poimt gelsin diye millet neler yapmaz. Başkası paylaşmamış olsa dahi devletlerin veya özel servislerin bu mesajları gece gündüz okuduğunu düşünmüyorum. Uçtan uca şifreleme iyi bir teknolojidir. Ancak %99 ihtimal çeşitli keyword’ler takip ediliyordur. Bomba uçak terörist afganistan taliban mesajlarını, lokasyon olarak havalimanı yanında veya içinde yazmışsa rahatlıkla radara takılmıştır. Us ve uk gizli istihbaratlarının sosyal medya şirketleriyle işbirliği reddedilemez bir gerçek bence.


  • avatar is back  (20.02.24 15:50:39) 
Bildigim kadariyla bu gerizekali, hem havaalani wifi'ina baglaniyor, hem de arkadaslarina guvenligi alarma gecirecek mesajlar atiyor. Bu tarz wifi aglari zaten gozetim altinda olur. Kullandiginiz ortak aglar, yasal olarak suc olusturabilecek her turlu olaya karsi kendini korumak icin kullaniciyi acikca ortaya cikartir. O aga baglanayim, dark webe gireyim derseniz, lak diye bulurlar kisaca, bu cocuk da boyle bi embesillik yapmis.


  • quaker  (20.02.24 17:28:01) 
tüm dillerde tehlike arzedebileceğini düşündikleri bazı kelimeler var. Terör aktiviteleri ile bağlantılı olabileceğini düşünülen. Bu kelimelerin kullanımı takip altında . 20 sene önce kısa bir süre telekominikasyonda çalışırken böyle bir bilgi verilmişti. O zaman whatapp vs gibi şeyler yoktu tahminim bu teknoloji bir şekil devam ediyordur. Patlama bomba vs gibi direkt anlamların yanı sıra, önceden çözebildikleri bunları şifreli şekilde ima eden kelimeler de dahil... yani tüm mesajları okuyabilirler ama bunu yapabilen kısıtlı bir ekip var, özel yetkiyle yapıyorlar ve canının isteği kişinin mesajlarını kendi amaçları doğrultusunda okumak veya eğlencesine okumak gibi bir lüksleri yok.


  • kleonis  (27.02.24 13:09:58) 
[]

Zeytinyağı Kaliteleri/Fiyatları/Hileleri

Zeytinyağı almam gerekiyor ev için. Ama internetten baktığımda fiyatlar çok kafa karıştırıcı;

- Kaliteli, güvenilir olarak tanınan zeytinyağı markalarında litresi 1000 TL.
- Trendyol'da çok satış yapmış, yorum almış markaların litresi 100 TL
- Trendyol'da satış yapan ve kaliteli olduğunu sandığım markaların litresi 350 TL

Elbette erken hasat, soğuk sıkım vs. gibi detaylar fiyatı değiştiriyordur ama ucuzu ile pahalısı arasında 10 kat fark var.
Daha önce de EkşiDuyuru'da sormuştum, o zaman güzel öneriler gelmişti.

Bu zeytinyağı piyasasında fiyatların neye göre belirlendiğini, hangi fiyatın altına inince sahte olacağı, bu ürünler arasında yolumu nasıl bulacağıma dair bilgi verebilir misiniz?

Bir tane ekmek banmalık, bir tane de yemek yapmalık yağ almam gerekiyor.

 
Litresi 300 lira civarı olmalı. Butik litrelik, soğuk sıkım, yok taş baskı falan bakmıyorum. Kristal sızma alıyorum kendi sitesinden, memnunum. 100 liralık z.yağı im-kan-sız. Onların ne rengi z.yağı ne tadı. İçine başka yağ karıştırıyorlar. Genel olarak maliyet fiyatı belirler. Butik olanlar balon. Öyle 1000 liraya z.yağı olmaz. Italya'da bile 1 litre yağ o kadar değil.


  • prole  (19.02.24 18:37:42 ~ 18:45:47) 
Bu çeşit ürünleri ilgili siteden almanızı tavsiye etmem ilgili sitede çok fazla hileli ürün var özellikle takviye ürünlerin bir çoğu hileli hatta mümkün mertebe internetten satın almayın hileli bir ürünle karşılaşmanız durumunda fazla bir yaptırımı yok. Kaliteli standartta bir zeytin yağı için vakıf zeytinyağını tavsiye ederim. Şubelerinden satın alabilirsiniz.


  • doharkoman  (19.02.24 18:38:20) 
100 liraya riviera bile olmaz.


  • jelly bear  (19.02.24 18:40:13) 
İyi zeytinyağı asit oranı düşük zeytinyağıdır. Cinsi yöresi önemlidir. En iyisi Ayvalık yöresidir. Cinse yöreye göre asit oranı yükselir. Toplandıktan sonra beklerse asit oranı yükselir, zedelenmişse daha da yükselir.
Asit oranı yüksekse çaresini bulursun. Asit oranı düşürücü eklersin. Ya da asit oranı düşükle karıştırırsın.
Sıkma esnasında ısıtırsan verimi arttırırsın. Bu da ikinci çeşit sahtekarlık demiyelim de istenmeyen hal diyelim.
Bir üçüncü yol da şöyle oluyor ki bu tamamen şerefsizlik oluyor. Pahalı zeytinyağı içine ucuz pamuk yağı koyarsan eldeki yağ miktarı artar :)

Bunların herhangi biri yapılmış mı biz anlayamıyoruz. Asit ölçüm kitleri falan var da olay bizi aşıyor.

Sonuçta ya markaya güveneceksin, ya da satıcıya.

Ek bir bilgi. Zeytinyağının iyisini bulduysan, kızartmaya olmaz. Yemeğe de pek olmaz. Uygunu, yemeği yaptıktan sonra üzerine yağı dökmek. Bildiğim kadarıyla ısısı bir dereceyi geçince zararlı.
  • Mirket  (19.02.24 19:40:18) 
Şu anda Türkiye dahil tüm dünyada zeytin üretimi çok çok düşük oldu. Piyasada satılan yağların neredeyse tamamı sahte veya katkılı. Ürünlerin %95'i böyle diyorlar. Malesef ...

Üretici bir yakınım yok. Ben çözüm olarak, Migros'ta satılanlar arasından seçim yapıyorum. Markalı bir ürün seçmenizde yarar olur.
  • alfired  (19.02.24 19:41:43) 
ben de sizin gibi arada kalmıştım buraya sormuştum 1 ay önce. İçlerindekilerin hepsini tek tek inceledim. Köklü de karar kıldım. Erken hasat nagurel sızmasını bardağa koyup içebilirim o derece güzel.


  • administ  (19.02.24 21:46:58) 
Öğün Zeytin’deki Zeytinyağları güzel, asit oranı en iyisi olanmış, öyle olunca güzel oluyormuş?


  • damba  (19.02.24 23:26:51) 
Hile hurda yapmayan irili ufaklı tüm zeytinyağı fabrikaları ticaret borsasına bağlı olmak zorunda. Zeytinyağı fabrikalarının bugün için üreticiden zeytinyağı alış fiyatları aşağıdaki linkte. Borsaya bağlı olan fabrika, listedeki ortalama fiyatlardan ürünü almak zorunda.

hizliresim.com

Fiyatlar 5 asit için geçerlidir. Asit düştükçe fiyat artar, yükseldikçe düşer. Litresi 100 liraya satmakla uğraşmasın, yağı gerçekse gitsin toptan 2,5 katına satsın.

Ege bölgesibnde borsaya bağlı olan fabrikalar için konuşuyorum.

Paçal sızma/naturel birinci fabrikalarda ortalama satış fiyatı 300tl, paçal soğuk sıkımlar 400 tl. Spesifik ürünler (aynı tarlanın ürünleri/paçal olmayan) sızma/naturel birinci 500 tl. Soğuk sıkım 600 tl. Polifenol değeri arttıkça 1500 tlye kadar çıkar.
  • krtkartal  (19.02.24 23:43:16) 
[]

Adile Sultan Ev Yemekleri Restoranı çalışma şeklini biliyor musunuz?

İstanbul'da pek çok yerde şubesi olan bu restoran yemekleri fabrikasında mı yoksa şubelerinde mi hazırlıyor?
Çok uzun olmayan bir sürede çok yaygın hale geldiler, başarılı bir iş modeli olsa gerek.



 
Ya kesin cevap değil ama yazacağım. Bizim buraya açtılar, ufacık dükkan. Sadece logo ve tezgah var. İçeride yemek falan da yok. Hiç aşçı, kadın falan da görmedim (adı Adile Sultan olunca bir teyze bekliyor insan). Küçücük dükkanın arka kısmında bir oda var gibi. Bence oradan yemeği alıp motorla götürüyorlar. Eğer yemekler menü şeklindeyse mikrodalgada ısıtıp tabldot yolluyorlar diye sallayabilirim. Benim için de tam bir muamma.


  • prole  (09.02.24 00:11:06) 
bizim orada bir şubesi var maks 10 m2 dükkan. arkasında restoran olma ihtimali yok bina o kadar geniş değil zaten. bence hazır geliyor dağıtılıyor subelere, ısıtılıp gönderiliyor müşteriye.


  • wild honey suckle  (09.02.24 09:05:20) 
bizim şirket yakınlarındaki tek ev yemeği tarzı adile sultan olduğu için şirkete adile sultandan çok sipariş geliyor. şubede herhangi bir şey hazırlanmıyor, hepsi standart bir yerde hazırlanıyor, sipariş üzerine ısıtılıp gönderiliyor.


  • wendyangelamoiradarling  (09.02.24 09:43:00) 
Esenyurt merkezli Catering şirketi, paketinin üstünde asıl şirketin adı yazıyor, esenyurtta fabrikası vardı diye hatrlıyorum.


  • atom karincanin torunu  (09.02.24 10:56:57) 
bizim burada bir şubesini gördüm. üst üste koyulmuş bir sürü mikrodalga fırın vardı. dükkan ufacık o kadar çeşit orada pişemez zaten. kesin fabrikada yapılıyor dükkandı ısıtılıyor sadece.

bu arada nasıl oluyorsa lezzet olarak gayet iyi bir çizgideler.
  • orpheus  (09.02.24 11:39:05) 
[]

ABD Üniversitelerinde kontenjan

ABD'de öğrenciler pek çok üniversiteye başvuruyor sonra bazılarından kabul alıyorlar ve içlerinden birini seçip okuyorlar. Peki bu okullar kontenjanlarını nasıl ayarlıyorlar?
Yani bir okul 100 öğrenciye kabul verip sonunda bunların sadece 10 tanesi başvurabilir ve kontenjanın çoğu boş kalır. Veya 100'ü de başvurur, bu sefer de tüm öğrencilere yetecek yer olmaz.
Bu sistem nasıl çalışıyor?


 
Abi yedekler?


  • jimjim  (29.01.24 20:07:46) 
ABD eğitim sistemi Türkiye gibi. Aynı bizdeki gibi sınav sistemi var. Ek olarak bir miktar para ödeniyor devlet okullarına. Özellere çok daha fazla. Sistem hemen hemen aynı. Eğitim kalitesi de dandik. 4-5 üniversite dışında eğitim kalitesi avrupa'dan düşük. Ek olarak dersler zor. Paso ezberli, projeli falan filan. Zirilyon tane üniversite var.


  • ferenc  (29.01.24 20:58:57) 
ABD'de universite okudum. Jimjim +1


  • thetruenorthstrongandfree  (30.01.24 01:18:34) 
[]

Hakemlere neden hoca deniyor?

Futbolda hakemlere neden "hoca" deniyor. Diğer sporlarda da öyle mi?




 
evet, hiçbir spor branşında sporcu veya antrenörler hakeme "hakem, hakem bey" falan demez. hocam derler. spor camiasında genelde sporcular hariç herkes herkese hocam der. :)


  • motosiklet burclu adam  (20.12.23 17:40:39) 
Hakem, hoca, hakim kelimeleri genelde bir meselede karar verenler için kullanıyor.
Karar veya vermek için de ilgili konuda bilgi sahibi olmak gerek.
Bu sebeple olabilir.

Ayrıca,
Hakim görmediği, hakem gördüğü olaylar hakkında karar verir..
diyebiliriz.
  • diyecevaplandı  (20.12.23 18:19:51) 
[]

Kurutma makinesinden ne kadar su çıkar?

Kurutma makinesi almayı düşünüyorum. Birkaç ufak sorum var.
- Çamaşır makinesinde yıkanan tüm çamaşırları bir seferde atıp kurutabiliyoruz muyuz?
- Bir makine çamaşır kurutsak ne kadar su çıkar? Su deposunu elle boşaltacağım. Her kurutmada boşaltmak gerekir mi yoksa 4-5 kurutma yapınca ancak mı doluyor su deposu?
- Aklıma gelmeyen dikkat etmem gereken ne olabilir? Fiyatlar 12-30 bin TL arasında görünüyor ama bu fiyat farkının sebebi olan önemli bir özellik göremedim. Sadece marka farkı galiba.

 
yüksek devirde sıkma yapıldıysa çamaşır makinesinde zaten kuruya yakın çıkıyor o zaman su tankı her kurutmada dolmuyor. 7 kglık çamaşır makinasında yıkanan çamaşırları tek seferde kurutmaya atıyorum, ancak çamaşır makinasını hiçbir zaman tam dolu çalıştırmıyorum ek not olarak onu ileteyim. arçelik in en baz modeli var 5-6 sene oldu gayet memnunum. denim, hassas gömlek, çekme riski olarak sweathsirt ve kazak atmıyorum genelde çarşaf, havlu , diğer başına birşey gelse de kafama takmayacağım kıyafetler kurutmaya gider.


  • delidiyorum  (29.11.23 11:43:08) 
evdeki hoover marka makine için konuşuyorum.
- evet kurutabiliyoruz ama bazen nemli kalabiliyor. o zaman kısa programda tekrar çalıştırıyorum. yani 3 saat sürebiliyor tam dolu çamaşır makinesinden çıkan çamaşırların kuruması.
-çamaşır makinesini tam dolu çalıştırdıysam (sıkma ayarı hep 800de) 1,5-2 lt civarı su çıkıyor. su haznesinde maksimum yeri gösteren bi çizgi var. 2 belki 3 yıkama idare edebilir. ama ben her seferinde bolaştıyorum. çünkü kapakta ağırlık olması hasar ihtimalini artırıyormuş. zaten filtreyi her yıkamada temizlemek gerektiği için kapaktaki suyu boşaltmak öyle aman aman zor bir şey değil.
-yani farkını tam olarak bilmiyorum. eski modeller kıyafetleri küçültüyor vs diyorlar. bizim de yaşadığımız oldu. biz uyguna almıştık açıkçası çok para vermek mantıklı değil. hassas kıyafetleri asıyorum yine ben.
  • elorelia  (29.11.23 11:45:10 ~ 11:46:58) 
bende 9 kilo kapasitesi olan bir kurutma makinesi var, her kurutmada 9 kiloyu doldurmuyorum çünkü çamaşır makinem 6 kilo kapasiteli. buradan çıkan çamaşırları kurutunca, kurutma makinesinin 6 litrelik haznesinin neredeyse tamamı doluyor.

her seferinde elle boşaltmanız gerekiyor ancak alternatif olarak, makinenin arkasındaki tahliye borusunu bir lavabo tahliye borusuna yönlendirebilirsiniz, böylece her seferinde boşaltma derdi olmaz. yalnız bu işlemi doğru bir şekilde yapmanız gerekiyor yoksa su makinenin içinde kalıp bozulmasına sebep olabilir.
benim başıma geldi ama neyse ki çok eski bir makineydi.
  • kill all hipsters  (29.11.23 11:46:03) 
3 kere full doldurarak kurutma yaparsan dolar haznesi ama çamaşır makinesinden ne ıslaklıkta çıktığına da bağlı bu. Ben her kurutmadan sonra bakıyorum zor bir şey değil 2 saniye falan sürüyor kontrol etmek.

bunun dışında toz haznesini de aynı şekilde temizlemen gerekiyor. bu da 5 saniye sürüyor.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (29.11.23 11:47:43) 
Bende Siemens kurutma makinesi var. Yıkadığım kumaşın cinsine ve sıkma çevirim hızına bağlı olarak normal kumaşlı giysileri 800 devirde sıktırmışsam kesin doluyor kurutmanın haznesi. 1200 devirde havlu kurutmuşsam da yine doluyor.


  • SiyamkedisiZorro  (29.11.23 12:25:07) 
1- Çamaşır makinanız kaç kilo yıkıyorsa aynı kilo değerinde kurutma alırsanız olur. Kurutma makinasını tam doldurmamak gerekiyor, ancak zaten atıyorum 9kg çamaşır makinasının haznesinden daha büyük 9kg kurutma makinasının haznesi. Aynı değeri alın kısaca.

2- Depo suyunu dökmek zahmetli bir şey değil 5lt'lik damacanadan sürahiye su boşaltmakla aynı iş gücünü gerektiriyor. Bu kısmı düşünmenin anlamı yok.
  • akhenaten  (29.11.23 14:53:54 ~ 14:55:15) 
en temizi her kurutma sonrası su tankını boşaltmak. ancak imkanınız varsa su çıkışını gidere bağlatın.


  • inheritance  (29.11.23 15:34:53) 
[]

Şef bıçağı tavsiyesi arıyorum

Karaca marka bir şef bıçağı kullandım ve çok beğendim. O çok kaliteli değildir herhalde. Yine de inanılmaz başarılıydı.
1000 TL'ye kadar bütçe ayırsam alabileceğim en iyi şef bıçağı hangisi olabilir?
Bileyici de almalı mıyım?


 
www.pirge.com
1000 liraya kadar çıkmadan, mesela ecco 23-25 cm, gastro 23-25 cm gibi bir şey çok güzel iş görür.

Bileyici şart. Kullanabilirim derseniz masat alabilirsiniz. Ya da şu üç kademeli bileyicilerden alın, hem kolay hem de güzel iş görüyor.
www.trendyol.com
  • kobuzchu kiz  (27.09.23 11:43:03) 
pirge +1 uzun zamandır 3 adet farklı tipte kullanıyoruz ve oldukça başarılı.


  • gencfb  (27.09.23 11:46:11) 
Deneyip almanizi oneririm oncelikle, elinize oturmasi, rahat hissetmeniz onemli. Biraz daha yuksek rakamlara cikabilirseniz zwilling sef bicaklari omurluk goturebilir. Masat alip duzenli olarak bileylemenizi, bunun disinda kullanim sikliginiza gore 3-4 ayda bir isi bilen bir bileyiciye goturup bileylettirmenizi oneririm, ben oyle yapiyorum en azindan


  • gibicibicis  (27.09.23 12:07:45) 
endüstriye mutfaklarda sürbısa ve pirge kullanırız genelde. öncelik sürbısadadır ancak bulamazsak pirgeden de aldığımız oluyor.


  • bravoteam  (27.09.23 13:44:52) 
pirge olabilir. ikeanın bıçakları da fena değildi.


  • inheritance  (27.09.23 14:07:00) 
yazılanların hepsine ek, ikea 360 serisi + ikeadaki 3 gözlü olan bileyici.


  • kisa  (27.09.23 14:44:06) 
[]

Kaportacı tamamen düzeltiyor mu?

Arabanın çamurluğuna bir motorsiklet çarptı. İçine doğru göçtü.
Kaportacıya değil de bir arkadaşın arkadaşına gittim. Çamurluğu söktü, yamulan yerleri çekiçle düzeltti, elinden geleni yaptı saolsun. Pek bir para da almadı bu iş için.
Ama şimdi baktığım zaman yamuk-yumuk görünüyor çamurluk.

Kaportacıya gidersem ve adam işinin ehliyse çarpıldığı hiç belli olmayacak kadar iyi düzeltebilir mi kaportayı?

 
Evet düzeltir. Ama şuanda 1000 lira alacaksa 5000 lira almak zorunda kalabilir. Allahtan işi bilmeyen arkadaşınız boyayı çatlatmamış. İşini düzgün yapan kaportacı bulursanız ışıkla kontrol edip diğer çamurluk ile aynı çizgiyi yakalar


  • janavarorion  (15.09.23 13:24:54) 
Komple icine gocmus kapiyi sifir gibi yapiyorlar. Hayir o cizgiyi falan nasil tutturuyorlar anlamiyorum. Cok ilginc :/


  • brkylmz  (16.09.23 01:35:11) 
[]

Buzdolabındaki hava kuru mu?

Selamlar,
Buzdolabındaki hava kuru mudur, nemli midir yoksa odanın nem durumu neyse buzdolabı da aynı mıdır?
"Serin ve kuru yerde saklayınız" denen ürünler için doğru yer buzdolabı mı?
Buzlukta durum nedir?

 
kuru, buzdolabına koyduğumuz salatalar havuçlar bu yüzden büzüşür, dolap içerideki nemi düşürür


  • freebird5406_2  (12.08.23 09:23:50) 
Kuru olması lazım.
Yine de Kuru temiz bir pamuklu bez bırakın 5 saat kadar sonra dokunun bakın isterseniz

  • diyecevaplandı  (12.08.23 09:52:58) 
nofrost ise kesin kurudur. diğer türlü dolaplarda önce nemli sonra kuru, nemli hava giriyor daha sonra buzlukta kar olarak duruyor


  • vincenzo  (12.08.23 11:58:45) 
[]

Futbol forma numaraları sınırı

Futbolda eskiden mesela 80'lerde sahadaki oyuncular 1'den 11'e kadar forma numaraları mı giyiyorlardı?
Bu kural mıydı, gelenek miydi? Kural veya gelenek ne zaman değişti?



 
kuraldı, 90'ların sonu gibi değişti.


  • hrskrs  (04.08.23 21:44:45) 
1 kaleci
2 sag bek
3 sol bek/defans
4-5 stoper
6 defansif orta saha
7 kanat
8 orta saha / oyun kurucu (ama biraz geride)
9 santrafor
10 oyun kurucu
11 kanat forvet

kabaca boyleydi. kuraldan ziyade teamuldu. 93'te degisti.
  • antikadimag  (05.08.23 03:58:38 ~ 21:31:32) 
İlk Sampiyonlar Ligi'nde başladı diye hatırlıyorum. Hatta yedek oyuncu numaraları da 18'e kadar falan gidiyordu. 12 de yedek kaleci oluyordu.


  • opethian  (06.08.23 02:40:35) 
[]

Araç sahibine nasıl ulaşılıyor?

Başka bir arabanın önünü kapatan, bir yere girişi kapatan vs. araba eğer telefon numarası bırakmadıysa nasıl ulaşılıyor sahibine?
Sanırım emniyetin bir sistemi vs. var ama biz böyle bir durumla karşılaşınca nasıl bir yol izlemeliyiz?
Mesela bizim sokakta bir araba başka iki arabanın çıkmasını engelleyecek şekilde parketmiş ve üzerinde telefon numarası yok, korna çalsalar da sahibi bulunamadı.


 
polise haber verildiğinde polis aracın sahibine ulaşıp arar ve arabayı çekin der. Eğer ulaşamazsa ve o kişi aracını kurallara göre yanlış park ettiyse gelip çekerler. Çekince sms ve e-devlet üzerinden mail adresine bildirim gidiyor.


  • Flybutter  (04.08.23 19:26:51) 
Bir app vardı bunun için adını bulmaya çalışıyorum


  • sadegazoz  (04.08.23 19:29:52) 
Oto Kimin: Plakadan Bildirim


  • sadegazoz  (04.08.23 19:30:18) 
@sadegazoz, ama arabamızın burada olması için bizim de üye olmamız gerekiyor di mi?
Yani 20 milyon araba sahibinin değil de buraya kaydolan 10 bin araba sahibine mi mesaj gönderebiliyoruz?

  • michael_knight  (04.08.23 19:33:19) 
polis veya 112 üzerinden talep oluşturuyorsun, onlar araç sahibine ulaşıyorlar.


  • hrskrs  (04.08.23 21:53:24) 
[]

%40 Damar Tıkanıklığı Çok Mu?

Bir arkadaşım "sanal anjiyo" diye bir şey yaptırmış. Kalp damarlarından birinde %40 tıkanıklık varmış. "Yumuşak plak"mış tıkanıklığa sebep olan. Yaşı 42.

Çok korkmuş durumda. Aniden bir inme, kalp krizi gelebileceğinden korkuyor.

Böyle bir tıkanıklığın ne kadar ciddi olduğunu tarif edebilir misiniz?

 
Sanal anjiyoyu kardiyoloji uzmanının yönlendirmesi ile yaptırmadı mı? hadi sanal anjiyo yaptırayım bi bakalım mı dedi? İşlemi yapan hastanedeki doktor anjiyo sonucunu değerlendirmemiş mi? Yanlış anlamayın, sözüm size değil ama özellikle ciddi sağlık sorunları veya endişeleri ile ilgili doktor yerine ekşiduyuruya danışmak çok abes geliyor bana.


  • mustafakesekci  (03.08.23 10:34:56) 
tek tıkanıklığı o ise doktorun tavsiyelerine ve ilaç kullanımına özen gösterdiği ölçüde riski düşürür.


  • zgrydn  (03.08.23 11:15:33) 
stres, depresyon da kalp krizi için çok önemlidir. %40 önemsiz de olsa kardiyologla görüşün


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (03.08.23 11:40:08) 
@mustafakesici ve diğer arkadaşlar,
Evet, kardiyolog işlemi talep etmiş ve sonra yorumlamış.

Doktor, olması gerekenden fazla korkutmuş gibi geldi arkadaşımı. Her an pıhtı atabilir, felç kalabilirim, ölebilirim endişesiyle yaşamaya başlamış. Öyle olup olmadığını anlamak için sizlere sordum.
Bazen üç doktora görününce üçünün de farklı tedaviler önerdiği oluyor.

Mesela bunun için verdiği ilaçlara ek olarak Türkiye'de bulunmayan ve henüz testleri tam olarak tamamlanmamış bir ilaç önermiş. "Kolestrol aşısı" dedi adına. 14 günde bir hastanın kendisine uyguladığı bir iğneymiş. Yanlış anlamadıysa 4 bin liraymış ama kaç kullanım için 4 bin lira olduğunu anlayamamış. Gerçi o ilaca ulaşamadı zaten.

Özellikle de bu son kısmı duyunca doktorun yorumunu sorgulama ve sizlere sorma gereği hissettim.

Teşekkürler,
  • michael_knight  (03.08.23 12:21:05) 
[]

Thermomix alıp seven sevmeyen var mı?

Alıp da memnun veya pişman olan var mı?

Thermomix TM6'yı Türkiye'de şu siteden almak gerekiyor galiba.
thermomix.vorwerk.com.tr

Türkiye'de fiyatı 1100 Euro ediyor TL'den Euro'ya çevirince. Almanya'da daha ucuz değil galiba di mi?

 
sanki almanyadan ucuz geldi bana ya.

yani su önemli thermomixte, eger gercekten kullanacaksaniz, deger ama arada kullanacaksaniz cok degmiyor.

ben 2 tane airfyer ve full celik tencere seti aldim mesela, totalde 350€ filan tuttu, benim isimi fazlasiyla görüyor. ama gercekten bazi özel yemeklerde thermomix cok iyi. buradaki soru ihtiyac.
  • bora benim lan aslında  (31.07.23 13:46:30) 
asssiri pahali. gorusum, yemek yapmaya gonlu olanin boyle bir seye ihtiyaci yok. gonlu olmayansa bununla bile yemek yapmaz, iki kullanilir sonra kenarda bekler (gozden irak, cunku goz onunde dursa sucluluk duygusu yaratacak)


  • hot potato  (31.07.23 16:11:55) 
12345  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.