[]

Sirket Ortakligindan Cikmak

ben bir sirkete ortak durumdayim. aslinda ortaklik sadece teoride, bir aile yakini icin. ancak bu ortakliktan cikmak istiyorum artik. kisiyle konusmustum, halledilecek...vs derken hep bir ertelendi. gecen sene yurtdisinda yasadigimdan aldigim vekaletnameyle bir yakinim araciligiyla notere gidildi, ortagimin muhasebecisine verildi, o islemleri halledecekti. halledildi derken simdi e-devlet'ten gördügüm kadariyla hala ortak gözüküyorum.

muhasebeciye sordugumda maliye bloke koymus, devrine izin vermiyormus meger. onun disinda benim gönderdigim islem ücretini de bu cebe atmis, cünkü sirketten aidat alamiyormus artik.

isim gücüm var, buna harcayacak zamanim yok derken hafiften sanki aile dostu tarafindan dolandirilmis gibi hissetmeye basladim. ilginc bir deneyimmis.

saka bir yana bu konuda ne yapilabilir? ben nasil bu ortakliktan cikacagim?

ha bir de bu vekaletnameyi de tekrar cikartmam gerekecek herhalde degil mi? yoksa türkiye'de islem yapilan noterde bulunabiliyor mu bir sekilde? kusura bakmayin cok sacmaysa soru...

 
[]

disarida unutulan yemek

dün quiche ya da kiş yaptim, yumurtasindan tut, peynirine, kremasina, mantarina kadar binbir türlü hassas gida maddesi kullandim ama insanlik hali unutmusum buzdolabina koymayi. bi 10 saattir mutfakta kalmis bulundu. internette söyle bi göz gezdirdigimda, yersem bunu neredeyse komaya girecegim izlenimi edindim ama pratikte de durum böyle mi? gida zehirlenmesi yasamak istemem ama lezzetli da oldu serefsiz, simdi cöpe atmaya da kiyamiyorum.




 
Ucundan bir tadına bak. Ekşime, bozulma yoksa yenir. Tadına bakınca komaya girmezsin merak etme.


  • himmet dayi  (28.08.22 08:50:54) 
Birşey olmaz. @himmet dayı +1


  • allah yazdiysa bozsun  (28.08.22 10:16:29) 
bozulmuştur:( tadına bakıp anlayamayabilirsiniz, riske girmeyin.


  • sakiresakrak  (28.08.22 14:27:08) 
[]

klasik tiras

normalde her gün tiras oluyorum. hani su bildigimiz mach 3 gibi tiras bicaklariyla oluyordum, ancak hicbir türlü o pürüzsüz diyebilecegimis performansa ulasilamiyor. bir iliski durumu olmadigi icin öyle takiliyordum da simdi garibim kiz arkadasimin yuzu bildiginiz kizariyor, özellikle krem sürmek zorunda kaliyor, biraz da fazla hassas bir cilde sahip. ben de söyle bir arastirdim da jiletle klasik tiras ya da bir baska deyisle su safety razor ile tiras olayina giriseyim diyorum. normalde 3 dakika süren aktiviteyi 10-15 dakikaya cikarmak ne kadar mantikli bilemiyorum ama o kadar övülüyor ki cok sey kacirmisim gibi hissetmeye basladim. hayatimda böyle ekstra ufak bir ritüel de fena olmaz aslinda diye de düsündüm.

ne diyorsunuz? deger mi? performans acisindan müthis bir farklilik var mi? ayrica yüzü kesmek epey kolay mi bunda?

ha bir de sabun mu krem mi kullansam acaba? bugün bunun alisverisine cikayim diyorum.

 
mach 3 ile ilk olarak yukardan aşağı aldın, ikinci olarak aşağıdan yukarı alırsan dediğin pürüzsüzlüğe ulaşırsın.

berberde ustura ile traşta bile sorarlar iki per mi alayım diye.

eğer bu dediklerimi yapıyorsan tamam safety razor senin işini çözer.

ama dediklerimi yapmıyorsan bir de böyle dene.
  • Fodera  (18.05.19 12:05:02) 
Arko sabun kullan. Az bi sabunu kaba yedir. Orada köpük yaratıp surata iyice yedir. Fazla bastırmazsan kesmezsin suratı. Kesersen de sağlam kesersin ama. Bence zevkli ama uzun sürüyor. Çok fark var mı bilmiyorum ama daha az pürüzlü yaptığı kesin


  • glamdr1ng  (18.05.19 13:39:19) 
[]

masaüstü pc toplamak

10 senelik macbook pro sizlere ömür. Bu yüzden yeni bilgisayar olayına girişmem gerekiyor ve detaylı bir araştırmanın sonucunda Apple'dan vazgeçmiş bulunarak 1p sene önceye, tekrar pc dünyasına kendime bırakayım diyorum. Bilgisayarı müzik, ses için kullanacağım. Bu hususta Mac'in belli başlı avantajları olsa da son dönemde müzik üreten kesim için doğru adres olmaktan çıkar gibi olduğunu gördüm, dolayısıyla pc konusunda kararım net. Yalnız laptop ve masaüstü arasında gidip geliyordum da masaüstünde karar kıldım diyebilirim. Daha sonra belki bi ipad alırım.

Bu masaüstü konusundaysa nasıl bir yol izlesem diye düşünüyorum. Hani madem toplama bilgisayar olacak, şimdi mesela i7 8400k yerine 6 çekirdekli i5 alsam 2 sene sonra onu yükseltsem, daha mı mantıklı olur? Yani direkt uzun sokuklu düşünmektense diğer parçalarda da bu şekilde mi hareket etsem? Ha bu arada ryzen vs intel sorusu da gelebilir ilerleyen zamanlarda, epey bi araştırma aşamasındayım şu an.


 
intel işlemci alıp 2 sene sonra onu yükseltsem olayı biraz hayal. intel'in hemen hemen her yeni neslinde yeni anakart da gerekiyor.

müzik, ses vs işleri için işlemci daha önplanda olur sanırım ve kullandığın programlar şayet çok çekirdekli işlemci ile daha verimli çalışıyorsa tercihin amd'den yana olsa daha iyi olur gibi. amd'de çekirdek konusunda baya bonkör oluyor
  • washe  (22.03.19 23:19:14) 
İleriye dönük sistem istiyorsan b450 anakart öneririm. Yeni nesil ryzenler de uyumlu olacak bu chipsete. Intel tarafında her seri farklı chipset istiyor, gına geldi artık. Üstelik Intel son 2 senedir ezildi Amd'ye. İyice düşürdü nanometre değerini Amd, verimi arttırdı. Üstelik kullandığı iç soğutma malzemesi intel'in çok rezil olduğu için delid gerektiriyor overclocklamak için artık. Bu sorun amd'de yok. Ayrıca intel çoğu işlemcisinin çarpan kilidini kapalı tutuyor. Amd'de en ucuz ryzen bile oc edilebiliyor çarpan kilidinden. Fx serisi gibi rezil işlemciler değiller ryzenler üstelik. Kutudan çıkan stock fanlar arasında bile dağlar kadar kalite farkı var. Intel laptop işlemcisi üretsin bi zahmet.


  • bos gezenin bos ustasi  (23.03.19 00:06:00) 
[]

Dişimden ufak bir parça koptu

Dün yemek yerken ön alt dişimin iç kısmından çok az bir parça kırılıverdi. Yani herhangi bir çürüğe sebebiyet vermeyecek bir kırık olsa gerek. Dişin herhalde yaklaşık %0.02'si gitmiştir hani ama dilim değiyor ve aşırı kötü bir his. Acaba zamanla alışıyor mu bünye, yoksa dişçiye mi gitmeli şunun için?




 
Rahatsız edici boyuttaysa diş hekimine gidebilirsin, ama en iyi sen bilirsin rahatsızlığın boyutunu


  • helena  (06.09.18 20:50:38) 
dilini yara yapabilir deyiyor ise, benden de kopmustu gidip torpulettim, ustune biraz dolgu yapti koruma amacli. bir gostermekte fayda var.


  • cooperr  (06.09.18 21:03:13) 
Alışıyorsun, hiç gerek yok uğraşmaya.


  • diffarentiationation  (06.09.18 21:03:52) 
Çok basit ve ucuz bir işlem gidin bence hekime.


  • hedep  (06.09.18 21:30:23) 
Kırıldığına göre dişin içinde tuhaf işler dönüyor da olabilir. Bir diş hekimine gösterin ne olur ne olmaz.


  • wish i could find a way to disappear  (07.09.18 02:00:32) 
mona lisa bile dağılıyor


  • varoluscusanri  (07.09.18 09:21:04) 
[]

En uygun şekilde Avrupa'ya uçmak

Bilet fiyatları malum uçmuş vaziyette. Benimse bu hafta gitmem gerekiyor. Avrupa'ya en ucuz şekilde nasıl uçabilirim? Berlin'e gideceğim. Mesela Pegasus'ta Prag bileti buldum 65 euro'ya, oradan da 17-18 euro'ya otobüsle Berlin düşündüm. Direkt İstanbul - Berlin uçağının yarısından dahi daha azına geliyor. Hem Prag'ı da bi 2-3 saat görmüş olurum. Aklınıza başka bir opsiyon geliyor mu? Hani buradan Atina'ya, oradan Ryanair ile Berlin diye de düşünmedim değil de grevdelermiş, Almanya'da çalışmıyorlar.




 
zaman problemi yoksa şu an yapılacak 1 eur kar 1 eur kardır... ben direkt uçuşu tercih ediyorum çünkü zaman problemim oluyor. gün kaybı vs de para.


  • ozdek  (13.08.18 09:13:33) 
toplamda size daha pahalıya gelir. ne zaman öyle antin kentin işler yapsam hep zararlı çıktım. zaten şu an 100Euro altında istanbul-berlin bileti görünüyor.

o otogarda yiyeceğiniz bir yemek bütün karınızı alıp götürecek. vize sorunu yaşayacaksınız, gümrük polisi ile uğraşacaksınız falan derken daha büyük sorun olacak.
  • babilbaligi  (13.08.18 09:33:23) 
Praga ucup otobusle berline gecmek mantikli bence.5 saat fln suruyor yol. vize ile ilgili bir problem yasayacaginizi sanmiyorum. Pragdan berline giderken pasaport kontrolu olmuyor diye hatirliyorum. Olsa da shengeniniz var sonucta.


  • havada bulut  (13.08.18 11:50:56) 
Bu arada schengen yok, süreli de olsa Almanya oturumum var. Bu şartlarda Prag'a girişte sıkıntı yaşamam herhalde?

Ha bir de 65 euro demiştim de şimdi o fiyat 91 euro oldu. Gittikçe adım adım yükseldi resmen ve sözlükte de şöyle bir başlığa denk geldim: (bkz: havayolu firmalarının bilet fiyatı hilesi) Pegasus uygulamasını indirdim, daha uygun fiyata gözüküyor bilet hala.
  • soso  (13.08.18 12:04:50) 
[]

Telefondan Turkcell uygulamalarını kaldırmak

Bende Samsung Galaxy Grand Prime isimli telefon var ama bunda Turkcell'in saçma sapan uygulamarı mevcut ve telefonu bi zaman sonra ağırlaştırabiliyor. Ben bunları root ile uğraşmadan nasıl kaldırabilirim?




 
Kaldıramazsınız sadece devre dışı bırakabilirsiniz bildiğim kadarı ile, ayarlardan uygulamalara giderek yapabilirsiniz.


  • atom karincanin torunu  (30.06.18 21:01:44) 
Devredışı bırakarak hafızada yer açabilirsiniz. Kızımın tabletinde bu şekilde yer açmıştım


  • skahvecioglu  (30.06.18 21:06:07) 
Olay Store'da package disabler pro isimli bi program var, ücretli. Onu indir ve istemediğin programları görünmez ve çalışmaz yap.


  • etna  (30.06.18 22:52:41) 
[]

bu bahçeli çok mu zeki?

böyle bir sonucu önceden görmüş olabilir mi? doğru düzgün miting bile yapmadan ipleri eline aldı bir şekilde. ne ayaktır bu bahçeli?




 
akp'nin tepkili secmenini mhp'ye yanasacagi asikardi zaten. akp'yi milliyetcilige odaklayacagi ve kurt oylarini bloke edecegi de asikardi. hdp'nin baraji gecegi de asikardi. yani bu durumu ongormek cok da zor degildi aslinda.

he.. dogru olani mi yapiyor, beraberinde akp'yi de mi kuyuya cekiyor, bilemiyorum fakat. ne zaman biz bahceli icin umitlenip takacak celmeyi dedigimizde aksine destek cikti bu sebeple bundan sonra da aslinda akp'yi kuyuya cekecegini tahmin etmiyorum.
  • seksli harf  (25.06.18 01:36:07) 
adam Türkiye'nin en karışık partilerinden birini 20 yıldır tek başına yönetiyor ve bir şekilde koltuğunu koruyor. bu arada bbp falan gibi alternatiflerini baskı altında tutarken olmayan örgütleri ile barajı geçiyor.

sence?
  • babilbaligi  (25.06.18 10:03:44) 
[]

site içerisindeki mailleri kopyalama

www.tursab.org.tr

mesela bu sitede iletişim bilgileri'ne tıklayınca çıkan sayfadaki bilgileri otomatik alma imkanım var mıdır? yoksa illa tek tek uğraşmalı mı? amaç bu şirketlerin maillerini kopyalamak.


 
programlama biliyorsan oldukca kolay.
her iletisim bilgisi kolonuna tikladiginda www.tursab.org.tr adresine istekte bulunuyor. buradaki 103 sayisi firmaya gore degisiyor.
aralik duzgun artiyor mu bilmiyorum ama 13 binlerde bile firma bilgileri mevcut.
biraz olsun otomatize etmek icin email extractor tool'larina bakabilirsin.
  • jedilance  (10.06.18 14:38:35) 
[]

gönüllü çalışabilecek kişi nereden bulunuyor?

bir çevre projesi için tanıdık birisi gönüllü olabilecek insanlar arıyor da nerelerden bulur?




 
icerigi nedir?


  • jimicik  (05.06.18 15:40:18) 
buraya veya sözlük'e yazarsaniz gönüllüler çıkabilir.


  • for the record  (05.06.18 16:14:58) 
[]

atatürk havalimanı yerine yapılacak olan bahçe

bu bahçe için mesela herhangi bi çevre organizasyonu da bir projeyle başvurabilir mi dersiniz? başvurursa umudu olur mu? yoksa ihaleyi cengiz gibi tipler mi kapar direkt?




 
Bizim tahmin ettiğimiz gibi bir bahçe olacağından şüpheliyim. AVM, rezidans ve konut alanlarının ortasında bir süs bahçesi olacaktır orası.


  • kaptan memo  (24.05.18 11:25:24) 
etrafta gördüğü en kucuk yesil alani bile nasil betona donusturebilecegini dusunen bir zihniyetin bu kadar buyuk bir alani bir bahce haline getirebilecegini ciddi bir sekilde dusunmemek gerek bence.

eger boyle bir durum olursa, belediyenin sirketleri zaten bunu hallederler.

ayrica, farkindaysaniz soylenen park/orman/koru filan degil, bahce.

hani evinizin "arka bahcesi" gibi dusunun.

ya da cesitli zerzevatin yetistirilmek icin ekildigi bir tur "hobi bahcesi" gibi dusunun.

yani, o kadar buyuk bir alanin insanlarin özgurce dolasabildigi bir yesil alan kalmasi mumkun degil bu iktidar oldugu surece.

kalan, sadece o alanin girisindeki 3-5 m2 alanda yer alan "bahce" olur. onun disindaki alan beton beton ve yine beton olur.

ve bir baska nokta da adin "millet bahcesi" seklinde dusunulmesi.

halihazirda icinde "atatürk" gecen bir yerin adi, kullanim sekli degistirilirken neden degistiriliyor? elbette, ataturk adini silmek icin. ama bunu yaparken "e ama yesil alan, bahce bu bahce" diyerek, olasi tepkileri de azaltmak istiyorlar.
  • for the record  (24.05.18 11:59:36) 
[]

magsafe kablo tamiri

macbook pro şarj adaptörünün kablosu sağ olsun kedinin çiğnemesi sonucu zedelendi ve şu an alet şarj edemiyor. Kadıköy ve civarında tamir ettirebileceğim bildiğiniz yer var mıdır? Varsa tahminen ne kadar tutar?




 
Ben Ankara'da 100 liraya kopan adaptörü yaptırdım bu sene.


  • marla is in my head  (21.05.18 10:54:31) 
Bende hor kullandığım için hasar görmüştü macstorey diye bir yer görmüştüm mac yedek parçaları satıyorlar yerleri perpada tamir yapmiyorlar ama tamir içinde yönlendirebiliyoruz arkdaşlarımıza demişlerdi. Bir bakın isterseniz ben kabloyu aldım bizim şirketin bilgi işlemcisi takmıştı 30 tl ye almıştım sanırım kabloyu


  • beni tedavi et  (21.05.18 11:33:20) 
[]

hocaların hocası'na ne oldu?

böyle bi eleman vardı. şimdi aklıma geldi, ne oldu da bir anda kayboldu? akşam akşam sorasım geldi.

twitter.com


 
Ben de meraktayım ama bilgim yok. Bir de eksihabermas vardı mesela, o da bir anda bırakıp gitti hesabı. Mayıs 2016'da bırakıp gitmiş, 15 temmuz öncesi olunca cemaatle alakası var mı derdirtti bana da.


  • doxanikee  (24.12.17 00:08:02) 
Ifsa oldu. Solcu. Şimdi güzel işler yapıyor.


  • intern in the house  (24.12.17 00:58:05) 
[]

yaşamak için weimar şehri

bu doğu şehrinde vakit geçirmiş, yaşamış olanlar var mı? özetle nasıldır işte, ev bulması kolay mıdır, zor mudur mesela, çevresindeki şehirler, erfurt, jena...vs, anlatın gitsin.




 
Yasamadim ama bi kere araba ile gectim. Kucuk bir sehir o nedenle ev bulmanin cok kolay olacagini zannetmiyorum ama kiralar cok yuksek degildir tahminime gore. zaten erfurt ve jena ya yakin oldugu icin o sehirler de ev bulmak icin alternatif olabilir. Dogu sehri olmasi nedeniyle de cok eglenceli bir sehir degildir. O bolge genelde alman sagcilarinin bolgesi, yabancilara yaklasimlari cok olumlu degildir. erfurt, jena da bir tik buyuk sehirler ama hareketli bir yasam beklenmez bu sehirlerden. Buyuk sehre alismis biri uzun sure yasayamaz. Bir diger dezavantaji da almanyanin ve avrupanin butun guzel sehirlerine uzak bir yerde. Sakin sesiz bir hayatim olsun diyene, veya bir sure yasarim ilerde baska sehre gecerim diyene uygun olur ama uzun sure bu sehirde yasayayim diyen iyice dusunmeli.


  • emrahday  (24.11.17 13:37:19 ~ 13:38:36) 
[]

e-sigaraya giriş

aslında duman denilen şeye ergenliğimde nargile ile başlamıştım ve hep cappucino içerdim. hani likit önerisi adına bu bilgiyi paylaşayım. sonra üniversiteyle birlikte ne olduysa nargileyi unutup (modası da geçmişti herhalde o zamanlar) saçma bir şekilde tütüne geçtim. yalnız, paket sigara nadiren tek tük içmeme karşın hiç düzenli içmedim. tadını da sevemedim, keyifle içmezdim. tütündeyse önce golden virginia ile başladım, uzun süre içtim. sonra american spirit'e geçtim, ondan da sonra şu anda pueblo içiyorum. şimdi stresli bir dönemin içerisinde olduğum için iyice abarttım sigarayı ama bırakmak istiyorum. direkt nikotini kesmektense azaltarak bitirmenin mantıklı olacağını düşünerek e-sigara dünyasına atılayım diyorum.

reddit'ten araştırdım, youtube'da birkaç inceleme videosu izledim ve innokin'in giriş setlerinde karar kıldım. t18/20/22s'den bir tanesini alacağım. bunları deneyenler var mı? epey bi övülmüş. aşağıdaki sitede özellliklerine bakabilirsiniz.
www.besserdampfen.de
www.besserdampfen.de
t18 ile t20 arasındaki farkı ise daha sonra araştıracağım. t18 ile t22 ise hemen hemen aynı, tank ve akü farkı var. 10 euroluk farka değer mi dersiniz?

likit olarak tavsiyeniz nedir? burada (almanya) ufak tefek mağazalar görüyordum. gidip deneyerek alabilirim herhalde gerçi, bilmiyorum. onun dışında dikkat etmem gereken şeyler nedir? mesela kaç mg nikotinle başlayayım sizce? miktarı gayet hızlı biçimde düşürmeyi düşünüyorum. öyle sistemi güncelleyerek 3-4 sene e-sigara içme gibi bi amacım yok.

bir de innokin falan dedim de acaba direkt nargile gibi çekilenlerden mi alsam? kesmez mi dersiniz? hangisi daha keyifli? sanki biraz kişisel bir soru oldu bu da gerçi.

okuyorum tabii bi yandan sözlükteki başlığı da ama buraya da sorayım dedim.

 
hocam almanya'daysan hiç girme böyle amatör eğlendiren aletlere. tatmin etmez, üzerine bi 10-20 euro daha koyup daha iyi bir şey al derim. hatta gearbest, fasttech gibi sitelerden sipariş verebilirsin gelmesi 1 ay kadar sürer ama hem çok çeşit var hem de çok daha ucuz. benim tavsiyem smok 85w olur ki gearbest'te 35 dolar falandır. 10 dolar'a da 5'li coil seti sipariş verirsin seni 2 ay kadar götürür içinden çıkan coil'ler ile birlikte. tabii illa sipariş vermene gerek yok orada da vardır illa vape shop'larda falan ama daha pahalıdır. likit markası pek bilmem ama kaliteli likitler ciddi pahalı onu biliyorum ve mesela benim önerdiğim likiti çok kullanıyor tabii ona göre de daha çok aroma ve buhar veriyor. 3 mg ile başla derim ben en fazla.

edit: farkları da şu, biri kalem gibi daha güçsüz bir "mod" ile geliyor diğeri daha güçlü. en önemli şey e-sigarada sırayla; likit, atomizer ve mod. yani aslında iyi bir atomizer alıp(ki yine smok al85 ile gelen baby beast gayet iyi aslında çünkü hazır coil ile kullanılabilecek bir atomizer şart sana) başka bir mod ile de kullanabilirsin keyfine göre ama smok al85 yeni başlayan biri için oldukça ideal. yine de almaya kesin olarak karar verirsen şöyle bi bakınırım en son neler çıkmış diye.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (14.11.17 01:32:13 ~ 01:39:01) 
abi tipinden mi öyle dedin bilmiyorum ama yıllarca bu işlere kendisini adamış, sigarayı bırakıp buna bağımlı olmuş insanlar bile hala kullanıyormuş bu innokin'i. amatör eğlendiren gibi bi seviyenin üstünde sanırım. ha bir de ben de amatörüm zaten, pro bir şey aşmasın beni?

yalnız smok da iyi gözüküyormuş cidden. ama karmaşık olsun istemiyorum. alayım, doldurayım, direkt içeyim işte bir süre, sonra da bırakayım. starter kit denmiş gerçi, bunu da araştırayım bi, teşekkürler.

bu arada 3 mg az değil mi ya? en az bi 6 mg düşünüyordum aslında :)
  • soso  (14.11.17 01:37:48 ~ 01:42:22) 
yani o seviyede başlangıç kitleri arasında iyi olabilir tabii ama başlangıç kitlerinin de bi tık daha üst seviyesi bir şeyi almanı tavsiye etmek anlamında dedim onu yoksa kötü diyemem, ha iyi de diyemem çünkü fikrim yok. gerçi atomizer yapısını pek beğenmedim ama dediğim gibi sadece ilk bakıştaki fikrim bu.

6 mg mahveder ciğerlerini. ya şöyle ilginç bir şey var, tütün içmiş biri olarak ilk e sigaraya başladıgımda ciğerlerim daralmıştı bi garip olmustum öksürmüştüm tıksırmıstım bir süre alısana kadar. sigara tiryakisi ne kadar arkadasım varsa onlarda da aynı sey oldu yani bi nevi bi tür ciğerin bu çektiğin şeye alışma süreci var benim tecrübelerime göre o yüzden de 6 ile başlamamak iyi olabilir. önce e sigaradan soğutma kendini sonrasında yükseltmeyi denersin ben böyle yaklaşıyorum yeni başlayan kişilere tavsiye verirken.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (14.11.17 01:43:03) 
o halde 3 mg ile başlayayım, tamam.

peki istick pico 25 ile alakalı bir bilgin var mıdır?

www.eleafworld.com

senin önerdiğin smok al85 ile aynı klasmanda sanırım ama yine reddit'te birçok insanın smok al85 ile sorun yaşadığıyla ilgili başlıklar gördüm, pico 25 nispeten daha sorunsuz gibi gözüküyor da hiç anlamıyorum tabii. tamamen milletin yazdıklarına göre ezbere yazıyorum.

edit: çok fazla seçenek var be. nefret ediyorum bu tip olaylardan.
  • soso  (14.11.17 01:53:31 ~ 02:01:27) 
yarın bakayım bi ben de neymiş yaşanan sorunlar. çünkü gerçekten her ürünle illa birileri sorun yaşıyor sebebi önemli olan. biraz bakınır yazarım tekrar hem başka yeni neler çıkmış falan onlara da göz atmış olurum.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (14.11.17 02:42:36) 
iqos al. Normal cigaranın hafif versiyonu. Ben kullanıyorum süper.

www.google.com.tr
  • karpuzpeynirekmeksu  (14.11.17 11:30:55) 
@keten prens, eski derken şundan bahsediyorsun sanırım: www.gearbest.com

almanya'daki fiyatlara göre baya bi fark var tabii. bir de indirim varmış şu sıralar. çin'den gelmesini istersem paketin yola çıkması en az 1-2 haftayı bulacak, hong kong'dan istersem 1-2 güne çıkacak. bi 4 euro fazla oluyor, sorun değil de şu "buy together" kısmı da kampanyalı herhalde çin için, hong kong'da öyle bir seçenek çıkmıyor. ayrıca kargo için 8 euro versem en geç bir haftada geliyormuş. çin'den ise 12 küsür euro tutuyor. kargoya para versem bile buradaki mağazaya göre her türlü daha uyguna geliyor zaten. yalnız almanya'da gümrük mevzuları nasıldır, onu araştırmam lazım. ama her halükarda vergi eklenecektir üzerine. tüm masrafları topladığımda arada fiyat farkı olmazsa kafam rahat şekilde gider buradan alırım direkt. baya satan yer var sonuçta.

biraz daha araştırıp hesap kitap yapayım bari.

edit: 150 euro altındaki paketlerde sadece 19% vergi ödeniyor.

almanya'da online alabileceğim yerlere de bakıyorum, belki bi kampanyaya denk gelirim.

aynı kit sanırım bu: www.intaste.de bu site öneriliyor epey.
  • soso  (14.11.17 13:19:05 ~ 14:13:05) 
ben pico ile 3 hafta önce buradaki bir arkadaş sayesinde başladım, önemli olan likitler, arkadaşların dediği gibi pico al pişman olmazsın, şimdilik hazır coil ile başla bir süre sonra kendin de sarmayı deneyebilirsin. Şansın en kaliteli likitlerin yanında olman, biz burda hep merdiven altı. İthaller de pahalı oluyor, kendimiz de getirtemiyoruz.


  • kaosu  (14.11.17 13:31:48) 
ya bi twitter çalışması yapılsın, gündeme getirilsin. erdoğan eğer milletin sigarayı bırakmasını bu kadar gönülden istiyorsa şu rezilliğe bir dur desin :) iyi de seçim malzemesi aslında ha, baya yaygın herhalde artık elektronik sigaralar.


  • soso  (14.11.17 13:37:09) 
özellikle belirtmek istediğim birşey var, yancılar için yanında bir ağızlık taşı. Beni 3 haftada bıktırdılar yeminle.


  • kaosu  (14.11.17 14:10:18) 
[]

tavandaki elektrik kablolarının güvenliğini sağlama

i.hizliresim.com

o yandaki kancadan kurdele çiçeği sallandırmak istiyorum da yanındaki şu kabloların iptalini nasıl sağlayabilirim? pek anlamam bu işlerden de. uçlarına elektrik bandı sarmak yeterli midir?


 
eğer kabloların şalteri tek ise oradan kapatabilirsin bu bir.

ikinci olarak evet yeterli olur elektrik bandı.
  • hosein  (06.06.17 15:34:02) 
öncelikle klemense bağlı olan mavi ve kahverengi kablolar 1-2cm uzunluğunda boşta görünüyor. sigortayı kapatıp kontrol kalemi ile enerji olmadığından emin olduktan sonra bunların sökülmesi, ardından da elektrik bandı ile klemenslerin bantlanması yeterli olur.


  • kimlanbu  (06.06.17 15:56:01) 
elektrik bandı iş görür de yine de kötü bi görüntü oluşacak bence.
plastik kapatıcı bi şey bulup oraya monte etsen daha iyi olur, kutu gibi küçük bi şey falan.

  • sanrı  (06.06.17 15:59:27) 
elektrik bandı sarmak yeterli olur ancak yerinde olsam wago klemens kullanır her kabloyu ayrı wagolardım en temiz ve kolay yol bu olurdu.Ana sigortayı kapatıkktan sonra ,klemensden kabloları çıkar iletken kısmını kesip,wago klemense sok.
www.google.com.tr

  • sealth  (06.06.17 22:31:41 ~ 22:46:07) 
[]

zeytinyağlı taze fasulye tarifi

buyrun paylaşın, ilk defa yapacağım ama yemek konularında tecrübem mevcut. bu arada fasulyenin kılçıklı değil de, ince ince olmasını seviyorum. ayrıca salça kullanmak istemiyorum, yaz gelmişken şöyle bol taze domatesle yapasım var. özetle güvendiğiniz bir tarifi paylaşırsanız sevinirim.




 
tencerene bir küp şeker at. gerisi gelir.

yağı kızdır, sovanı kavur. domatesi çevir. kırmızı biberleri de az çevir. şekerini at. fasulyeleri at altını kıs kapağını kapat. piştikten sonra da kapağını aç tuzunu serp karıştır bir posta. biraz soğuyunca da yanında cacıkla yapıştır.
  • alperz  (29.05.17 19:15:24) 
Butun malzemeleri çiğ koyarsan da cok kolay ve lezzetli oluyor. Fasulye kılçıklıysa ayıklarsın zaten. Tencereye zeytinyagi koyup uzerine soğanı, onun uzerine domatesi kucuk kucuk dograyip koy. (Domates guzelse salçaya gerek olmaz ama renksiz olacak gibiyse cok azicik salca ekleyebilirsin.) Ustune de fasulyeleri koyup bir cay bardagi kadar su ekleyip kisik ateste pisir. Fasulyelerin rengi biraz sararinca karistirip tuzunu ve azicik sekeri ekleyip tekrar kisik ateste pismeye birak. Duduklu tencere varsa cok hizli piser.


  • aquarium  (29.05.17 19:40:24) 
Çiğden koyarsan da güzel oluyor +1

En alta incecik doğradığın soğanlar, üstüne fasülyeler, en üste kabuklarını soyup küp küp doğradığın domatesler. 1 çay bardağı zeytinyağ, biraz su, tuz ve 1 adet kesme şeker ya da 1 talı kaşığı toz şeker. Çok su koyma tadı olmaz. Ara ara bak karıştır, suyunu çekmişse azıcık azıcık sıcak su ilave et.

Afiyet olsun.
  • old possum  (29.05.17 20:12:00) 
Ben de çiğden demeye geldim ama vaktin varsa hiç su koymamanı tavsiye ederim
kısık ateşte pişir
sulu bile oluyor çünkü sebzelerin tam da mevsimi domatesler fazlasıyla sulular
Ben biraz da kırmızı pul biber atıyorum hem renk hem hafif acılık veriyor güzel oluyor
  • esmeralda  (29.05.17 21:05:42) 
bugün patlıcanlı, bol domatesli, biberli bi bulgur pilavı yapayım dedim, yoğurtla yerim. yarın ya da çarşamba yaparım artık taze fasulye. tavsiyelere uyacağım. ne özlemişim yalnız ha.


  • soso  (29.05.17 21:34:07) 
[]

bisiklet lastiği yarıldı ama patlamadı

yani yarıldı dediğim ufak bi yarık, uzaktan görülmez. bir market girişinde arkadaşı beklerken birisinin uyarısıyla lastiğimden hava sesi geldiğini anladım. bir baktım ki cam parçası girmiş lastiğe, aldım çıkardım, ses gitti, orası öylece açık kaldı. yani iç kısma girmemiş anlaşılan. nitekim o günden sonra 3-4 gün geçti, lastik hala aynı, havasında da bi sorun yok, sürüyorum öyle. markası schwalbe. ne yapsam acaba, yama falan mı yapmalı? ellemeyip kendi haline mi bırakayım? baktım da birkaç tane daha var onun gibi ufak yarıklar. tamam kaliteli olduğunu biliyordum da, ne lastikmiş ha, direniyor kendi çapında.




 
O yarıklar iç lastiği ısıracak bir süre sonra. Bisiklet terminolojisinde yılan ısırığı denir. Dış lastiği sök. Yarıkların olduğu bölgeye eski iç lastiklerden uygun şekilde kesip içten yama yap.


  • hayde bre  (01.04.17 17:23:24) 
bence durumu riske atma decathlon da 2 tanesi 15 tl ye iç lastikler var onlardan al iç lastiği değiştir yoksa bir anda lastiğin patlar ve kötü sonuçlarla karşılabilirsin
bu arada iç lastik değiştirmeyi bilmiyorsan korkulacak bir şey değil çok çok basit youtube da bir çok video var

  • esmeralda  (01.04.17 19:28:05) 
[]

Almanca soru

Cümle şu: "Man ließ dort alle Sorten sehr armer Schwarzer erscheinen."

Sorum olacaktı bu cümleyle alakalı.

Öncelikle lassen fiili erscheinen'a nasıl bir etkide bulunuyor? Sich lassen'ın "yapılabilir" anlamı yüklediğini biliyorum. Bu şekilde olduğundaysa "izin vermek"/to let/permit gibi bir anlama geldiğini sanıyordum da burada bir türlü anlamadım. Ayrıca erscheinen fiili de görünmek ya da belirmek anlamına geliyor olsa gerek. Ya özetle şu cümleyi bi anlatın ya. Basit de bir cümle esasında ama diğer yandan uyuz etti. Şimdi yanlış anlamış olmayayım.

 
birebir turkce'ye cevirirsek soyle bir ceviri cikiyor yaklasik olarak :
" orada her turden fakir siyahin kendisini anlatmasina izin verildi"

erschienen in bir anlami da ingilizcedeki "manifest oneself". tahminim burada da o sekilde kullanilmis
  • wagner love  (24.09.16 19:55:18) 
öncelikle slmlar.

umarim cevap gec kalmamistir.

"orada bütün cesitleri zayif, siyah gösterdiler" gibi bir anlam cikiyor "bütün cesitleri zayif gösterdiler" anlasilir ama Schwarzer yani siyah sanirim cümlenin veya kullanilan metinle bir alakasi var. merak ettim nerede böyle bir text ile karsilastin?
  • bonaparte  (05.02.18 01:57:36 ~ 02:04:06) 
eh abi biraz geç kaldın tabii. kitap, "für die vögel", john cage ile yapılan söyleşinin almanca çevirisiydi de orada çıkmıştı karşıma ama hangi sayfaydı hatırlayamıyorum şimdi tabii. 60'larda psikanaliz için getirilen suç işlemiş siyahilerden bahsediyordu sanki.


  • soso  (05.02.18 02:27:58) 
[]

küf kokan ceket

dalgınlığım yüzünden böyle bir durum oluştu. süet olduğu için de yüksek ısıda yıkayamıyorum. gerçi başka çaresi yoksa denerim tabii. 60 derecede gidiyormuş küf sanırım. normalde 30'da yıkanıyor o ceket. bu arada görünürde küf falan yok, sadece koku var. var mıdır bunun çözümü? ya da kuru temizleme işe yarıyor mu?




 
Benim daha once yas deri cantam
(Yas deri mi islenmemis deri mi bilmiyorum, sert ve kart kart bi deriydi) hindistanda kuflenmisti. Kuru temizlemeye vermistim, cikmisti. Belki yardimci olur. Baya baya kufluydu ama benimki :(

  • kuehles blondes  (15.09.16 12:00:29) 
bence kuru temizlemeye götür derdini anlat onlar bir şekilde çözüm buluyor.


  • eleutheiros  (15.09.16 15:15:07) 
[]

iç parazit - dış parazit (almanca içerir)

www.parasitenfrei.de

bu linkte şöyle bir şey yazıyor:

"Schließlich stellt sich für den Tierhalter die Frage, ob nun die Tablette oder das Spot-on bei der Entwurmung besser wirkt – Entwurmung von außen oder von innen? Die Antwort: Sowohl eine Entwurmung mit Tabletten als auch mit einfach anzuwendenden Spot-on-Präparaten bekämpft Würmer effektiv. Tierhalter sollten die für sie und ihren Vierbeiner angenehmste und von ihnen bevorzugte Methode wählen. Gleichzeitig sollten sie auf ein breites Spektrum und möglichst auf eine Larvenwirksamkeit bei der Wahl der Wurmkur achten."

Kabaca, iç parazit hapı ile şu bizim dış parazit için kullandığımız damla arasında farkın olmadığını mı söylüyor? Ya da iç parazit için de damla mı varmış? Öte yandan ben gidip iç parazit hapı almaya kalktığımda Wurmkur mu demeliyim? Basit aslında metin ancak kendi dilimde de hakim değilim tabii bu konuya.

Doğru anladığımı varsayarsak da, var mı böyle bir şey cidden? Mesela sadece dış parazit damlası versek yeterli mi ki acaba hayvana? Pek mantıklı gelmedi de.

 
Hayır. İç parazit için hem damla hem de tablet şeklinde alternatiflerden bahsediyor. Hangisi size uygunsa onu kullanin ikisi de ayni yetkinlikte diyor. Dis parazit ilaci farkli bisey.


  • redlinetheturk  (13.09.16 08:09:29) 
[]

eve uğur böceği girip duruyor

etrafa çarpıp düşüyorlar sonra. bu zavallı hayvancıkların amacı ne?




 
özellikle sarı - turuncu olanlar (asya uğurböcekleri) kışı geçirmek için iyi güneş alan gerçek ahşap yüzeyleri ve tabi bu yüzeyde içinde uyuyabilecekleri çatlakları olan evleri ve balkonları tercih edebiliyorlarmış. bir tanesi "vuhuu güzel bi yer buldum" feromonu salgılayınca diğerleri 1 km uzaktan hissedip gelebiliyormuş. aslında bu işler için biraz erken ama belli olmaz belki gecelerin soğuk geçmesi filan etkilemiştir vücut saatlerini. bir de beetlejuice'nin dediği gibi çok faydalı canlılar bunlar öyle yüzlercesi binlercesi yoksa çok dert etmeyin bence


  • kaichi  (29.08.16 22:29:50) 
Senin ki yine iyiymis bize guvercin ve serce girdi,evinde icine s.cip gittiler :)


  • brnbrs  (30.08.16 00:44:37) 
[]

ne olacak bu müslümanların hali?

özellikle fransa'da son zamanlarda müslüman karşıtlığı almış başını gidiyor gibi gözükmekte. savaş öncesi yahudilere karşı takınılan tavrın bir benzeri gerçekleşmekte sanki. bu işin sonu nereye varacak?

öte yandan, aklı başında müslümanların ciddi bir biçimde örgütlenip teröre ve tabii bu son ayrımcılıklara karşı net bir duruş sergilemesi ve ses çıkartması gerekmiyor mu? tek tük birilerinin çıkıp da yarım ağızla açıklama yapmasındansa, ayağı yere basan, net tavra sahip, nispeten liberal müslümanların bayrağı ele alması zaruri bir ihtiyaç haline gelmedi mi? ha var tabii bazı dernekler, fransa'da da var mesela islamofobi'ye karşı kolektif mücadele derneği adı altında bir dernek ama etkisizler işte.

özetle, ne olacak, müslümanlar ne yapmalı? ya da ne yaparlarsa yapsınlar bir halt değişmez mi?

 
kafa kesmeyi filan bıraksak aslında işler bi nebze düzelebilir gibi ama, bilemedim. zor be.


  • elorelia  (29.08.16 18:22:05) 
müslümanlar bu işleri, suudi arabistan gibi ileri seviyede müslüman ülkelerini bırakıp kafir/gavur dediği ülkelere gidip onlara sizde bizim gibi olun demeden önce düşünmeleri gerekirdi.
düşünmek zor iş tabi.
trend.mynet.com
  • seyduna6687  (29.08.16 18:22:49 ~ 31.08.16 13:33:07) 
Akli basinda muslumanlik kime gore neye gore ama iste o ayrimi yapmak lazim. Cogunluk nasilsa akli basinda olanlar da onlardir gibi olur ne yazik ki.


  • floydian  (29.08.16 18:24:17) 
yahu arkadaşlar, o bi restoranda yemek yemeye çalışan kendi halindeki müslüman kadının kafa kestiği mi var ya da batılılara karşı "siz de bizim gibi olun" gibi bir söylemi mi var? ya da bunu mu amaçlıyor yani orada yaşayan kişi? bir müslüman, inancını kendi bireysel alanında yaşarken aynı zamanda avrupa'da bulunmak isteyemez mi? bir dine inanıyor diye illa o dinin toplum merkezinde yer aldığı bir toprak parçasında mı yaşamını sürdürmek zorunda?


  • soso  (29.08.16 18:28:36 ~ 18:29:20) 
Adnan Oktar tipi müslümanlığa evrilmediği sürece müslümanlığın geleceği parlak değil.


  • angelus  (29.08.16 18:28:36) 
mesela fransa'daki islamofobik olmayan kesim ve müslümanlarlar, haşema yasağı mevzusunu legal yollardan çözebiliyor. www.ensonhaber.com demek ki faşizme uzak kesimlerle daha net bağlar kurulmalı.

tabi müslümanların islamofobiyle mücadele etmekten daha önemli olan ve pek çok şeyi çözüme kavuşturacak bir şey de yapması lazım; radikal islam ile etkin mücadele.
  • zgrydn  (29.08.16 18:32:52) 
doğal seçilimle daha da geride kalıp maymun gibi birbirlerini doğrayacak ve dünyanın giderinden akıp gidecekler. bu dünyaya hiçbir şekilde adapte olamayan, yaşanan çağın gerçekliğiyle taban tabana zıt bir sisteme inanan bir toplumun ne olacağını sanıyorsun ?


  • sir gawain  (29.08.16 18:35:39) 
"tabi müslümanların islamofobiyle mücadele etmekten daha önemli olan ve pek çok şeyi çözüme kavuşturacak bir şey de yapması lazım; radikal islam ile etkin mücadele."

aynen ben de bunu söylemeye çalışıyordum aslında. zira islamofobi tüm bu olan bitenin bir sonucu, belli noktalarda haklılık payı da var. ancak bu durumun tüm müslümanları etkilemesinin önüne bir şekilde geçilmeli diye düşünüyorum. her insan herhangi bir dine karşıt konumda durabilir, nitekim ben de öyleyim, ancak bunun, o dine mensup kişilere karşı düşmanca bir tavra dönüşmesini engellemek gerekiyor. bunu da müslümanlardan başka kimse beceremez gibi gözüküyor.

@sir gawain; her inanç sistemi çağın gerçekliğinden kopuktur. ama her inançlı bu şekilde midir? diğer yandan, islam'da reformun artık çok ciddi tartışılması gerektiğini de savunuyorum. bu, müslümanların dinlerine zarar getirmez, aksine onu geliştirir.
  • soso  (29.08.16 18:37:40 ~ 18:40:53) 
radikal müslümanlarla müslümanları ayıralım bi önce.

bugün kafa kesen ışid denen örgütü kast ediyorsak, bu adamların harici olduğunu ve haricilerin de kimler olduğunu bilmemiz gerek. hz. Ali'yi reddeden, peygamberi adaletsizlikle suçlayan sözde 'müslüman'lar.

diğer ilkel varlıklar da islam üzerinden kraliyet kurup avrupa'ya kaçınca grup seksten yakalanan, lüks jipiyle şeytan taşlayan tipler.

bunların altında yine ilkel olmaya devam eden halk da, çok da uzak olmadığımız bir zihniyette sahipler aslında. 'adam namaz kılıyor abi, namaz kılandan zarar gelir mi?' hatırladık sanıyorum.

*

aklı başında müslüman kesimin yapması gereken bu arkadaşları siyasetten, göz önünden kazımak. ışid ile abd ilişkisini zaten rusya uydu görüntüleriyle ortaya koymuştu sanıyorum. batı destekli örgütler olduklarını bilmeyenimiz kaldı mı?

batılılar da iyi biliyor ki bu petrol zengini coğrafyada bile insanları parayla teröre sokamazsınız. ancak paradan daha değerli ve onlara terörizmin ahlaki açıdan doğru olduğunu öğütlemekte kullanacağınız bir faktörü devreye sokmaları gerekiyor. bu da; din.

her nasıl ortaçağ'da kilise bir zenginleşme aracı olarak dini kullanıyorsa, bugün de batılılar ve bunların kuklası olanlar dini aynı amaçla kullanıyor. bu kez dinin adı değişik sadece, hepsi bu.

bu varlıkları kazımak için batılı destekçilerini de kaldırmaları veya bunları kaldırıp onlara karşı dik bir duruş sergileyip birlik olmaları gerekiyor.

ama mezhep ayrlıkları bu kez karşılarına çıkıyor. burada bazı durumlar var; ya birlikte yaşamayı öğrenecekler, ki bu batılıların yine karıştırmasına yol açar, ya mezhep devletleri kurarlar ki bu da çok tehlikeli veya insan gibi bir arada yaşayacak medeniyete ulaşırlar.

hepsini dene ve tarafını seç.
  • tosiba  (29.08.16 19:00:20) 
Yani oyle bir soru sordunki cozumu icin bi yuz yil gecmesi lazim.
Biraz daha mikro duzeyde ornek olusturacak fikirler gerekli bence. İnsanlar toplum baskisindan ancak bir baskasindan ornek alarak veya cesaret alarak siyrilip hayatlarinda birseyleri degistiriyor.

  • yons  (29.08.16 19:03:47) 
Doğum sancılı olur çalışıp sabretmek gerek. Her şey düzelecek.


  • lion de la Turquie  (29.08.16 21:09:09) 
sorun şu ki liberal müslüman yok (veya çok az). müslümanların çoğu yahudi ve hıristiyanlardan nefret eden, en azından onları kendine dost edinmeyen, içinde bulunduğu topluma entegre olmak için hiçbir adım atmayan insanlar. ulan kadın avrupa'nın göbeğinde kara çarşaf giyiyor. bu mu entegrasyon?


  • nickini degistiren yazar  (30.08.16 11:44:51) 
[]

Bu hayvancağızın ismi cismi nedir?

İki de ince anteni var, pek net gözükmüyor fotoğrafta. Baya tatlı bi tip de merak ettim ne olduğunu.

i.hizliresim.com


 
Peygambber devesi.


  • angelus  (23.08.16 16:49:05) 
Yaprak biti değil mi bu yahu?


  • nucleon  (23.08.16 16:52:31) 
sivas kangal diye aratınca geliyor hacım.
şaka bi yana kendisine adını bir fırıncı vermiştir.
Green Banana Cockroach diye arat görürsün.
  • seyduna6687  (23.08.16 16:54:27) 
[]

Sözlükteki tuhaflıklar

eksisozluk.com

bu entry'i yazan ben değilim ama bu durumu ben de fark ettim. sizce de bir tuhaflık yok mu sözlükte? sanki yüzlerce hesap satın alınmış gibi. fark ettiniz mi siz de bunu?


 
Satin almak degil de depoadiklarini dusundum ben. eksisozluk.com


  • evrim halkasi  (30.07.16 11:35:45) 
Hesap almaya gerek yok, istediğin kadar sözlük hesabı açabiliyorsun zaten. Aktroll'lerin her biri bugün 100 tane hesap açsa 1 sene sonra binlerce hesap aktif hale gelir. İstedikleri zaman da kullanırlar.


  • angelus  (30.07.16 11:44:25) 
Akp, bu ise geziden hemen sonra 2013'te profesyonel olarak basladi. Ortulu odenekten oldugu soylenen buyuk kaynak ile cok kisi calistirarak sozluk dahil sosyal medyayi kontrol altina almaya calisiyor. Medyada zaman zaman haber cikar, yok bunlarin basinda Suleyman Soylu varmis, yok Sumeyye Erdogan varmis, yok bogaz kenari bir binada bu isi yapiyorlarmis... Ben o kadar bilmem dilerseniz akp sosyal medya diyearatirsiniz ancak Varank tapelerde (bkz: sumeyye'nin troll'leri) ifadesini duymustuk. Cemaatin hesaplari ise hatirladigim kadariyla daha eski. Zamaninda coklu hesapla mi yoksa bireysel hesaplarla agiz birligi ile mi hareket ettiklerini bilemiyorum ancak sozlukte kapidan kovulsalar hemen bacadan bitiyorlardi.


  • f_d  (30.07.16 14:23:45) 
[]

Türk medyası nasıl bu kadar kötü olabiliyor?

Yani şu Avusturya'daki bayrak yasağı yalanından bahsediyorum. Yandaşından muhalifine kadar Türkiye'deki tüm basın bayrağın yasaklandığını söylüyor. Halbuki mektubu yazan adama muhalif çizgide olan Türk siyasetçi Meral Karataş bile "yasak falan yok, olması da imkansız, Türk basınında çıkan bu haberlere itibar etmeyiniz" şeklinde cümleler kurmasına karşın kimse nasıl düzeltme yapmaz? Her şeyi bırakıp gazeteci olasım geliyor yahu, cidden tuhaf.




 
yalan söylemek medyanın işi. özellikle 90'lı yıllarda kürtlere karşı yaptıkları yalan haberin haddi hesabı yoktur. insanlar da kuzu kuzu inanıyor her şeye, hala. elime gazete geçerse direkt magazin, seyahat gibi eklere bakıyorum, asla okumam normal gazeteyi. neyse ki artık doğru düzgün haber okuyabildiğimiz siteler var, sosyal medya var.


  • nathanieltroy  (28.07.16 19:38:03 ~ 19:38:29) 
Çoğu da doğruluğunu teyit etmeden copy paste yapıyor


  • intihar etsem de kendime gelsem  (28.07.16 19:56:59) 
[]

Ülkenin milli şuura ve milliyetçiliğe ihtiyaç duyması

Öncelikle milliyetçi değilimdir, tamamen tarafsız şekilde düşünüyorum ki bu ülkenin ilacı sanki sol değil de islam'dan, islamcılıktan ve serserilikten arınmış, Atatürk ilkelerini kendine kılavuz edinmiş Türk milliyetçiliği. Yani medeni batı ülkelerine de baktığımızda da, hadi Kanada gibi istisna ülkeler hariç, milliyetçilik temeline oturmuş toplumlarla karşılaşıyoruz. Bu temel ise, bizdeki gibi hiçbir şekilde bozulmamış, sarsılmamış. Bizdeyse milli şuur yok, millet kendisini tanımıyor bile. Bu kendini bilememezlik var olduğu sürece hiçbir sol değerin de ülke genelinde karşılık bulabileceği düşüncesinde değilim. Gönül isterdi ki milliyetçilik şu bu olayları 21. yüzyılda artık ömrünü tamamlasın fakat bulunduğumuz coğrafyada bunun yükselmesi gerektiğini savunmaya başladım artık. İslamcı zihniyetle ancak bu yolla mücadele edilebilir. Sizce de bu ülkenin söylediğim gibi bir Türk milliyetçiliğine ihtiyacı yok mu? Merak ediyorum, hem kökten dinci fetöcülere, hem de islamcı Erdoğan rejimine karşı sert bir tavır almış bir örgütlenme var mı? Dediğim biçimde hareket eden, mantıktan, akıldan uzaklaşmayan bir milliyetçilik akımının şu anki yozlaşmış ortamda karşılık bulabilme ihtimali var mıdır? Yani sol karşılık bulamaz, orası kesin, fakat bu türden bir milliyetçilik faydalı olmaz mı dersiniz?




 
Yok. Bu topraklarda milliyetçiliğin daha da yükselmesinin işleri daha da yokuşa süreceğini düşünüyorum. Kaldı ki millietçilik fikri geçmiş yüzyıllarda kalan modası geçmiş bir düşünce. 21.yy dinamiklerinde milliyetçilikten çok daha farklı dinamiklar söz konusu. Dolayısıyla geriye doğru bir adımla "ileri"ye( ileri diye bir şey varsa ?) gidileceğini sanmıyorum.


  • qazaqwsx  (17.07.16 13:56:39 ~ 14:01:47) 
1- milliyetcilik projesi, aydınlanmacilik ve ulus devlet sosu ile bulanmış modernite projesidir. bununla ilgili bir sürü kitap var oradan okuyabilirsiniz.

2- milliyetcilik, büyük ölcüde emperyal devletler tarafından geride biraktiklari sömürgeleri kontrol altinda tutmak icin kullanilmistir. afrika'daki sonuclari malum. biraz koloni tarihi okuyabilirsiniz.

3-almanyadaydin simdi galiba, biraz etrafına bak. sınır yok, ulus devlet yok, ulusal ekonomi yok. bu saatten sonra bu cagda, milliyetciligin herhangi bir tanımının uygulanabilirligi yok.
  • thewizardofearthsea  (17.07.16 13:59:20) 
milliyetçilik yüzünden bu ülkenin vatandaşı olan rumların, ermenilerin evleri, dükkanları, kiliseleri yağmalandı 55'te, varlık vergisi'yle hayatları sömürüldü. birkaç sene önce daha çocukların okullarına bomba tehditleri yapardı milliyetçi gruplar. bu ülkenin islamcılık kadar milliyetçilikten de çektiği çok oldu. atatürk milliyetçiliği diye yumuşatılmaya çalışılan şeyin, dünyanın herhangi bir yerindeki milliyetçilikten en ufak farkı yok zaten.


  • nathanieltroy  (17.07.16 14:03:49) 
nathanieltroy, serserilikten arınmış derken saydığın tipte olaylarla işi olmayan, neo-nazi kafasından arınmış bir milliyetçilik türünü kastetmiştim aslında. Rumların, Ermenilerin ve diğer azınlıkların bu ülkeye kattığı değerlerin de farkında olan bir milliyetçilik ihtimali yok mu yani?


  • soso  (17.07.16 14:06:54 ~ 14:08:18) 
@soso ben öyle bir ihtimal ve potansiyel göremiyorum maalesef. milliyetçiliğin doğasında bu değerlerin olduğunu düşünmüyorum çünkü.


  • nathanieltroy  (17.07.16 14:19:40) 
Milliyetçilik evrensel değer olarak tarif edebileceğimiz her şeye karşıdır. Güçlenmeye, otoriterleşmeye ve en sonunda da katliamlara kadar gidebilen bir düşüncenin mayasıdır.

Mussolini'nin kara gömleklileri, aynı şekilde Hitler'in paramiliter güçleri bunların örneği. AKP'nin sokağa dökülen kitlesinin bir anda polis moduna girmesi de aynı şekilde.

İslamcı zihniyetle ancak sekülerizmi savunarak, anti emperyalizmi savunarak mücadele edilebilir. Sosyalizm de diyeceğim ama hede hödö yapan olacak şimdi, gelin ortada buluşalım. Siyasal İslamın, cihatçılığın panzehiri bunlardır.

Milliyetçilikle siyasal İslam her zaman birbiriyle buluşmaya müsaittir.
  • sevgikusunkanadinda  (17.07.16 14:22:44) 
sevgikusunkanadinda;

Saydığın örnekler benim tarif etmeye çalıştığım, sadece istiklali değil, aynı zamanda hürriyeti de aynı derecede önemseyen bir milliyetçilik anlayışını yansıtmıyor aslında. Sadece yarım ağızla "sekülerizm" dediğinde insanların tek bir çatı altında toplanmasını sağlayamazsın diye düşünüyorum. Hem özgürlükçü hem ahlaklı hem milliyetçi bir model çok mu imkansız yani? Şimdi açık konuşalım, Türkiye'deki dört büyük parti içerisinde en doğru, en çağdaş, en ahlaklı parti programına HDP sahip, darılmaca, gücenmece yok. Yani Türkiye şartları için konuşuyorum tabii. Genele bakarsan yine yetersiz. Yalnız bu Türkiye için çağdaş sayılabilecek programın başka kesimlere, hele ki vahşi bir terör örgütüne ılımlı bakan kesime bırakılmadan, öncelikle Türk milliyetçileri tarafından sunulması gerektiğini düşünüyorum ben. Çağdaş değerleri savunmaktansa tamamen romantik söylemlere ve fevri reflekslere sahip akıl yoksunu kasaba milliyetçiliğinin Türk milliyetçiliğini ele geçirmiş olmasından şikayetçiyim. İslamcıyla ancak, Türkiye'yi geliştirmeyi, güzel ve yaşanılır bir ülke haline getirmeyi kendine amaç edinmiş, dar bir ideoloji ya da partiden ziyade geniş bir temel üzerine kurulmuş milliyetçilik modelinin mücadele edebileceği kanısındayım. Alman ya da diğer batı toplumlarının şu anki dinamikleriyle bizim içerisinde bulunduğumuz ortamı karşılaştırmanın pek doğru olabileceği düşüncesinde de değilim bu arada. Bazı durumlarda doğrunun evrenselliğine sığınmamak gerektiğini düşünüyorum.
  • soso  (17.07.16 14:42:46 ~ 14:48:07) 
herkes bir reçete yazıyorsa ben de yazayım madem; halka gereken ilaç geçmişteki fatsa, günümüzdeki ovacık'tır.


  • pokemonk  (17.07.16 14:43:33) 
bu ülkenin yıkılmaya ihtiyacı var.


  • doxanikee  (17.07.16 14:55:15) 
canı gönülden kutluyorum, bu uluslarla farkımızı koyduktan sonra bu saptamayı da yaptığınız için, çünkü bizde olamayan aynen bu dediğinizdir ve bu nedenle bizde hiçbir sol hareket gerçek anlamda gelişemiyor.

pratik gerçeklerin yarattığı sorunlara gelmesi gereken çözümleri akıllarındaki teoride arayan insanlar bir süre sol macerası yaşıyor, o kadar.

milliyetçilik fikri geçmiş yüzyıllarda falan asla kalmış değildir. yahu asıl federasyonların ara bir aşama olduğunu bilmeyenler bunu düşünüyor sanırsam.

bir kere diyelim marxist olsanız nasıl işçi sınıfının sınıf bilincinin oluşması için üretim araçlarını ellerinde toplayan bir burjuvazinin olması gerektiğini düşündüğünüzdeki gibi bazı basamakları "mecburi" geçmeniz gerektiğini düşünüyorsanız mesela, benzer bir mecburiyeti de milliyetçilik durumunda yaşıyorsunuz. zaten tüm başarılı sol devrimler bu milliyeçi şuur varlığında oldu, yokluğunda değil. o şuur olmazsa küba olarak amerika'ya kafa tutamazsınız, biz küba'yız, demeniz gerekiyor.

yine de milliyetçiliğin kendi sol ütopyasında nihai aşama olmadığını idrak eden her heyecanlı insan kafasında bunu aştığı an tüm dünyanın da aşabileceğini sanıyor. oysa hala feodal kültürün hakim olduğu yerler var ve hayır, o ekonomik bağlantılar ve olgular sabit kaldığı sürece oradaki insan senin düşündüğünü yırtınsan da düşünmeyecek.

yani şartların ne zaman olgun olduğu düşünülmüyor. onu bırakalım hakim üretim tiplerinin de kendi ilişkilerini ve toplum yapısını yarattığı tamamen görmezden geliniyor. daha yeni tip üretime dayalı ilişkinin kendisi ve dolayısıyla bilincinin yerleşmediği yerde solculuk yapılıyor ve o solculuk da üstelik ekonomiyle ilgili hiçbir şey söylemiyor: onun yerine hem de çoktan vatandaşlığımızı elde etmiş ve artık bunlarla uğraşabilecekken, bizlere hatırlatmasalar hiç de umursamıyor olduğumuz kökenlerimizi hatırlatıyorlar. oysa milli şuuru olan insan, önce kendi haklarını anlar, anayasasını bilir ve bunu önüne gelene elletmez bu bir, ikincisi kendi ülkesinde kendi haklarını iyileştirmek üzere örgütlenebilir. sendikalar kapatılıyor, işçiler ölüyor insanlar "benim ten rengim bu, ben bunu sabah akşam bağırmak istiyom tamam mı" modunda. beyaz yakasın, çocuğunu verecek okul kalmıyor, kunta kinteyim ulan moduna giriyorsun. iyi yani, aferin. çok işine yarayacak. okulun yok daha, hangi dilde okuyacağını tartışıyorsun. aferin.

hep diyorum bunlara, çünkü bunu en çok pusulasını unutmuş solcular yapıyor: öyle enternasyonaldiysen önce şu ülkede hakların için savaşır, örgütlenirdin, çünkü zaten devrimin ülkesi yok :)(oradaki çelişkiyle dalga geçiyorum biraz). yeni yeni pıtrak veren hareketlerin içine "ben zart zurt renkteyim"le etmektense, hangi dilde bilme hakkı için değil, öncelikle bilme ve paylaşma hakkı için uğraşırdın. marabaya "başka bir ülkenin marabası olarak kal" diye gaz vermeye kalkmazdın.

milliyetçilik bir aşamadır. zıplayarak geçilmiyor. ve şu an emperyalizme karşı en mühim araç. bütün diplomasi çünkü ülkeler, vatanlar üzerinden ilerliyor. esperanto konuşup adacıklarında özerklik ilan eden adamlarla değil, devletlerle anlaşma yapılıyor. ekonomin dışa tamamen bağımlı, sömürü ülkesi konumuna gelmişsin ama 10+ sene önce konuşmak istemediğin/umursamadığın dinin-kökenin çok önemli oluyor. ya yapalım o zaman dünya nüfusuna bir DNA testi, herkes maternal DNA'lerine bağlı olarak ilk çıktığı yere gitsin? o kadar saçma şeyler ki bunlar, toparlamak bile istemiyorum.

bu insanlara guess what? demek istiyorum. bir zamanlar hepimiz tek hücreliydik, beni o zamana görürebilir misin, mutluluğun resmini çizebilir misin abidin?

... daha ciddi bir tonda devam etmek niyetindeydim ama böyle yarama bastın ne yapayım. bu enayilik öldürüyor beni. önce mevzini koruyacaksın, tartışabilir güce geleceksin, sonra tartışacaksın. ve o zaman güçlü olduğun için, dünyanın en sömürgeci ülkelerinin finanmanını sağlıyor olmasına, tarihi çarpıtmana, kütüphaneler kurmana gerek kalmayacak çünkü o zaman bir şeylerin üzerine konmaya çalışıyor olmayacaksın, hakkını arıyor ve alıyor olacaksın.

horozlar dövüşüyor, dövüştürenler kahkahalarla gülmekte. bir de ulus devlete bildiğimiz eleştiriler getirilip etnik kimlikten bahsedilmiyor mu? yahu, o mantığın devamı herhangi bir kökenin önemli olması değil, hepsinin önemsizleşmesi. her anlamda anayasaca eşit haklar sağlanması. hatta öyle ki ülkelerin yok olması. yani sınırların. daha küçük ülkeler için daha çok sınır, daha büyük yönetimler ve onlarla savaşamayan küçük halklar edinmek değil bu fikrin devamı.


çok şey var bu konuda denecek ama sana katılıyorum ve bence bunu anlamayanlar woodrow wilson'ların, huntington'ların peşinden çok güzel gidiyor. ben sol'dan örnek verdim çünkü rönesansını yaşayamamış topraklarda feodal kültürde debelenirken kafasında çarpıttığı ve sol olduğunu iddia ettiği teorilerle bu milli şuurun edinilmesini bir süredir sözde solcular engelliyor. bu olmasaydı belki biz "ümmet" olmaktan çıkıp bir ülkenin "millet"i olabilmek haline daha hızlı da gelecektik ayrıca.


not: pek katılmıyormuşuz galiba birbirinize, cevaplar arasındaki yazınızı anca gördüm de :). daha doğrusu benzer şeyleri düşünerek farklı sonuçlar elde etmişiz, ancak özünde anlatmaya çalıştığımız şey aynı gibi.

ben bu ülkede doğrudan üretim tipleri, araçların dağılımı, okuma ve sağlık hakkı, giderilmiş gelir uçurumları, ifade özgürlüğü, din ve vicdan hürriyeti gibi şeyler için savaşmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. bunun için ilk gereken: tam bağımsız türkiye. dolayısıyla milli şuur. dolayısıyla manipüle edilemeyen iç ve dış politika. kim olduğumuz, kimlerden olduğumuz bu kadar önemli olmamalıydı. yani eski chp'nin çıkış noktası olan ilkeler çok önemli. ve bunları elde etmişsek diğerlerini zaten edebilecek konuma gelmişiz demek olurdu. hdp gibi partileri hiç samimi bulmuyorum; onlar yeni bir ülkenin burjuvası olmak ve kaymağını yemek istiyorlar, bölge halkını zerre de umursadıkları yok.


edit: evet, teşekkürler açıklama için. zaten özünde katıldığımı vurgulamak istedim ben de. benim tek korktuğum şey yazılı metni kastetttiğinizi her okurun anlamaması. bu gelişkin bir bakış açısıdır, bence. program üzerinden bakılsa aslında program sahiplerine yani her partiye de çok bilinçli eleştiri gelirdi. belki bu tartıştıklarımız daha çok kişi için önemli olurdu.
  • godoşu beklerken  (17.07.16 15:07:08 ~ 20.07.16 15:22:23) 
@godoşu beklerken;

Oradaki HDP lafına takılmamak gerekiyor. Samimiyet falan sorgulamıyorum, tamamen yazılı metinden bahsediyorum. Bu metni, bu anlayışı bir Türk milliyetçi akımının da önerebilecek kapasitede olması gerektiğini düşünüyorum sadece.

Yoksa "bunları elde etmişsek diğerlerini zaten edebilecek konuma gelmişiz demek olurdu" şeklindeki bakış açısına aynen katılıyorum. Anlatmak istediğim öncelikle buydu.
  • soso  (17.07.16 15:42:31) 
turkiyede milliyetcilik, birlik yok ki. din iman para insanimizda.


  • baldur2  (17.07.16 15:44:20) 
Bence bu ülkenin ihtiyaç duyduğu tek şey tüm ideolojilerden arındırılmış bir liberalizm. Çünkü her şeyi abartan bir toplum olduğumuzdan, milliyetçi değil faşist, dindar değil cihadçı oluyoruz, ortası yok.


  • elitist  (17.07.16 16:09:59) 
[]

Taksim'de olan var mı?

Giden oldu mu Taksim'e? Nasıldı çevre, insan profili...vs? Merakımdan soruyorum.




 
Taksim de çalışıyorum yeni işten çıkıp eve geldim. Hayatım boyunca taksim de bu kadar yobaz bir kitleyi bir arada görmemiştim. Ne hikmetse otobüsler bedava, metro bedava ve hatta sabaha kadar çalışıyor.


  • Alichoo  (17.07.16 00:36:59) 
[]

Gelecekle alakalı umutlu olan var mı?

Fikirlerini duymak isterim. Misal gayet seküler, chp seçmeni, gündemi sadece tv'den takip eden, yaşları 40-50 civarında olan birkaç kişiyle telefonda konuşma fırsatı buldum. Meclisteki birliği ve halkın demokrasiye olan bağlılığını gördüklerinde epey duygulandıklarını, bu olayın ülkede yeni bir sayfa açacağını falan söyleyenler var. Dolayısıyla geleceğe umutla bakan yoğun bir kalabalık var. Bende mi problem var yoksa bu insanlar mı aşırı saf, iyi niyetli? Epey kalabalık bir kitle böyle düşünüyor olsa gerek. Geleceğe dair umudu olanlar ya da olmayanlar, ne düşünüyor bu tip yorumlar hakkında?




 
meclisteki iş tiyatrodan ibaret olduğunu -sanırım- herkes görüyor. olmayan demokrasinin neyinin arkasında duracağız abi? ne oldu şimdi darbe savuşturulunca mis gibi demokrat düzene geri mi döneceğiz?

hiç ama hiç umudum yok, muhtemelen yeni bir tasfiye dalgası; devlet hallaç pamuğu gibi atılacak. dibi bulmadık, halen batıyoruz. babam da aşağı yukarı o yaşlarda, tecrübe sandıkları şey geçmişin modası geçmiş ezberleri. düzen bambaşka şimdi, olayı okuyamıyorlar.
  • doxanikee  (16.07.16 19:16:22 ~ 19:17:22) 
insanlar demokrasiye falan değil yalnızca bir kişiye bağlı. rte "sokağa çıkmayın, devlet üstesinden gelir" derken kılıçdaroğlu "sokağa çıkın darbeye tepki koyun" deseydi kaç kişi sokağa çıkardı?

kaldı ki demokrasi içseçilen iktidarın ülkede istediğini yapması değildir, kuvvetler ayrılığını tanımayan bir iktidarı destekleyen kişiler de demokrat sayılmaz, anca sonucu belli darbe girişimi için sokağa çıkıp "hüloğğğ" çekerler.
  • isyan devrim beşiktaş  (16.07.16 19:18:55) 
böyle salak chp'lileri görünce benim zaten az olan umudum iyice kayboluyor. boğaz köprüsünde asker boğazı kesmek bence de çok demokratik ve süper bir olay.


  • der meister  (16.07.16 19:21:57) 
Sokağa çıkan insanların sadece AKP'liler olduğu açık. Ben çevremde CHP'li olup da hadi darbeyi engelleyelim diyen birini hiç görmedim. Doğal olarak geleceğe umutla bakan kişiler şu anlık sadece AKP'liler gibi gözüküyor. Bu olaylar sayesinde AKP kendini tehlikeye atabilecek en önemli kurumları tek olayda temizledi. Sizin o konuştuğunuz 40-50 yaşındaki insanlar olayı pek anlamamışlar bence. Milletin bir salayla, ezanla gaza gelip sokaklara taşması bence sadece AKP'lilerin varlıklarını korumaya çalışmasıdır. Geleceğe dair hep umudum var ama küresel oyunları da dikkate almak gerektiğinden sonumuzun ne olacağını kestirmek çok zor.


  • dissendium  (16.07.16 19:22:52) 
gerçekten salaklık, katılıyorum ben de zaten. bu 40-60 yaş aralığındaki çoğu chpli ya da hatta liberal kesim tuhaf bi şekilde onlara ilk söyleneni doğru kabul eden bir güruh. ezberden yürüdükleri de aşikar tabii.


  • soso  (16.07.16 19:24:05 ~ 19:24:53) 
Bugün, işten eve gelirken çok, çok çok büyük bir kalabalık gördüm.
Kocaman Türk bayrağanın çevresinde elleriyle bozkurt ve rabia işaretleri yaparak "ya allah bismillaah allahuekber", diyorlar. Tekbir getiriyorlar.
Şöyle bir baktım; "Democracy" dedim içimden, "is overrated".
  • pangea  (17.07.16 00:50:18 ~ 00:51:39) 
Umutluyum.
Umutlu olmak için her şeyin yolunda olmasının gerektiğini düşünmek bozuk bir algılamayla mümkündür.
Herkes aksini geveliyor. O halde Milli Mücadele döneminde o insanların umutsuz olması ve "yayması" gerekiyordu? Öyle mi?

Bazı şeyler iyi bazı şeyler kötü olacak. Tüm dünya bir eşik atlıyor. Bizim neslimiz bu geçişi koordine eden, düzenleyen nesil olacak. Yeter ki sayılara bakıp, "ama benim gibi düşünmeyenlerin sayısı çok fazla o yüzden kaybederim" diye düşünmeyin.

Demokrasiye gelince, parlamenter sistemle demokrasinin ilgisi yok. Halk parlamentoyu korudu ama demokrasinin ne olduğuna dair çoğu insanın sahip olduğu fikir demokrasi tanımıyla bile uyuşmuyor. Üstelik bu yalnızca bizim ülkemizde değil, dış ülkelerde de böyle. İnsanlar, hemen tüm ülkelerde belli bir kalıba uygun biçimde düşündüklerini sanmak üzere kurgulanırlar. Gerçekten düşünebilen her zaman çok azdır.
  • kalemdefter  (17.07.16 03:01:21) 
umudum var ama kendime yetecek kadar. kendi kardeşime umut veremiyorum, uğraşmıyorum da. chill out sis diyorum. s.a. diyene a.s., hola diyene hola diyorum, öğreniyorum, adapte oluyorum. şimdi el isteyene el verecek durumum var. belki 1 sene sonra çocuğum olacak, o zaman bambaşka dertlerim olacak, belki aniden ailemden birini kaybedip gözyaşlarına boğulacağım. planım başıma ne gelirse gelsin bunları yaşayıp atlatan, normalize eden bireyleri gözleyip taklit etmek.

siyasi anlamda daha önce birilerinin tecrübe etmediği kalitede olaylar yaşayacağımızı da tahmin etmiyorum. en fazla farklı işler yapar, farklı yerlere taşınırız. ne yapacaz yani? bi sürü işimiz var sktiğimin hayatında, bi de bunlarla mı uğraşıcaz? nereye gidersek gidelim kendi sesimizi de çıkararak totalde oluşan duruma adapte olacağız. hiç b'şey yapmasak da bi süre sonra otomatik olarak ölüyoruz zaten.
  • kaichi  (17.07.16 03:11:07) 
[]

Pokemon Go nereye kadar gider?

Durum ciddi sanki ha. Daha önce böylesinin yaşandığını ben hatırlamıyorum. Öyle normal, anlık bi oyun hevesi falan değil hani. Yurtdışındayım, bulunduğum şehrin polisi esprili bi dilde de olsa uyarıda bulunmuş. Pokemon avlama etkinlikleri düzenlemeye başladı millet. Bi de ufacık ekrandan oynanıyor sonuçta. Daha bu gibi oyunların şu Google Glass tarzında, Microsoft Hololens gibi cihazlarla oynanacağı zamanlar gelecek. Oyunun belki de gerçek zamanlı değişimini sağlayabilecek donanıma sahip yapay zeka gelişecek. Buna göre filmler çekilmeye başlanır. Millet filmin içinde olur cart curt. Daha neler neler. Cidden Pokemon nereye doğru gidiyor? Biz nereye gidiyoruz? Ben mi abartıyorum yoksa?




 
Eğer ölümler gerçekleşirse büyük ihtimalle birçok ülkede yasaklanır.


  • dissendium  (14.07.16 20:41:08) 
Microsoft 3 yıl önce illumiRoom u tanıtmıştı ama ortada hala elle tutulur bir şey yok. Sanal gerçekliğin ayağa kalkıp en azından yürüyecek konuma gelmesi içimn için daha çok emeklemesi lazım.

www.youtube.com
  • ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar  (14.07.16 21:41:34) 
[]

Geocaching neden yaygın değil?

Yani Pokemon Go ile karşılaştırırsan çok daha keyifli duruyor. Üstelik gerçek. Sırf nostalji mi yani bu Pokemon Go'nun tutmasının sebebi?

tr.wikipedia.org


 
kitlesel histeri
ögrenilmis yoksunluk

  • thewizardofearthsea  (13.07.16 23:42:15) 
geocaching ve poke oynuyorum; birbirinden epey farklı


  • Big bada bum bum  (14.07.16 01:51:47) 
Çünkü geocaching gerçek, pokemon go sanal. Dolayısıyla pokemon go daha masrafsız ve bol keseden her köşede bir şeyler bulunabiliyor.


  • fuzzy olmak istemistim  (14.07.16 08:54:24) 
[]

Hümanisti hakaret olarak kullanan başka bir millet var mı?

Tamamen merakımdan soruyorum, gelip de tuhaf toplumsal mesajlar vermeye kalkan olmasın diye söylüyorum baştan, zira hümanist de değilimdir, hümanizmin eleştirilmesi gereken birçok noktası olduğunu da düşünüyorum. Yalnız bu lafın artık iyice geniş kesimlerce küfür olarak kullanılması sizce de tuhaf değil mi? "Ilık götlü hümanist" nedir yahu. Ha Yahudi dölü ha bu dandik küfür. Yenilerden tatlı su solcusu güzel mesela bence.

Neyse var mı başka bir kültürde böyle bi küfür? Ciddi soruyorum.


 
"değişik" var bir de. O da hakaret amaçlı kullanılıyor. Ama ılık götlü hümaniste bayıldım ben.


  • feel the blanks  (11.07.16 22:54:27) 
O degil de ben insan isimlerinin kufur olarak kullanilmasina takildim. Kamil, Sakir, Kezban, Leyla...


  • stavro  (11.07.16 22:59:56) 
"Cihangir solcusu", "tatlı su sosyalisti", "sevgi pıtırcığı" tadında ironik bir hakaret zannediyorlar bunu. Özellikle sözlük faşistleri sık kullanıyor, oradan da alıp başka mecralara yürüyor. Buralarda da görebilirsin sık sık. Görünce insanın kafayı şöylecene bir tutup, duvara sürtüp kıvılcım çıkartası gelir. Çünkü haspam bütün çelişkilerini çözmüş ve utanmadan buraya gelip milleti yargılıyor.

Sanmıyorum ki başka kültürlerde böyle bir hakaret olsun. Bu, bu topraklara bile ait bir kültür değil. Ancak lümpenliğin, içi boşluğun ve kofluğun kültürü olabilir.

Hümanist filan değilimdir bu arada. Ben devrimci şiddeti ve insanlık onurunu savunurum, bunlar hümanizmle bazen çelişir, bazen çelişmez. Fakat bir boktan anlamayan hadsizlerin gelip gelip ahkam kesmesi canımı sıkıyor. Had bildiresim geliyor.
  • sevgikusunkanadinda  (11.07.16 23:01:34) 
Pembe götlü hümanist de var. Orospu çocuğu hümanist şeklinde daha sert versiyonları da mevcut. Gelişime baya açık ve işin tuhafı şu papağan gibi her dakika her fikre hümanist yapıştırıldığı içın benim açımdan küfür olarak da tınlıyor artık. Mesela pedere kalkıp da "ne hümanist adamsın" diyemem sanırım. Ne amcık adamsın çok daha kibar tınlıyor.


  • soso  (11.07.16 23:01:54) 
"nelerle taşak geçtiklerini görseniz hiç öyle ''başka kültürlerde böyle hakaret yok :('' diye ağlamazdınız."

Ağlamak derken? Soru bile soramayacak mıyız kodumun toplumunda biz? Nedir bu tavrın sebebi? Ağlamazmışız. Yani tanımadığın insana karşı direkt bu denli agresif yaklaşmanın mantıklı açıklaması var mı?

İkincisi de her değerin itin götüne sokan komedyenleri, özellikle İngiliz mizahını çok yakından takip eden, hatta bunu bir nevi hobi edinmiş biri olarak tabii ki mizahın ne olduğundan birazcık da olsa haberim var. Yalnız soruya cevap vermiş olmuyorsun şu anda. Gayet net olarak soruyorum işte, hümanist sözcüğünü hakaret olarak kullanan var mı, yok mu, bu kadar. Merak ettim sordum. Yarın da "isimleri küfür olarak kullanan başka millet var mı" diye sorabilirim. Ona da aynı tepkiyi mi vereceksin? Her daim saldırıya geçmeyin, bi sakin olun, oturun soluklanın, kafa sikmeyin, rica ediyorum, hatta gerekirse yalvarıyorum da. Sizi böyle ekran karşısında sol avucunda stres topuyla takılan manyak tipler olarak görmeye başladım. Al sana neden sonuç ilişkisi.
  • soso  (12.07.16 00:21:58 ~ 00:22:50) 
abd'de var +1. eminim diğer yerlerde de vardır.


  • rubenanyukov  (12.07.16 00:23:53) 
Yazdığım şeyle dalga geçmeye çalışırken lümpenliğin en dibine batan arkadaşa teşekkür ediyorum. Böylelikle tezim doğrulandı.

"Tatlı su solcusu"nu kullanabilecek insan var, kullanamayacak insan var. Farz-ı misal, ben kendimden daha yumuşak bir tutumda olduğunu gördüğüm solcuya bunu söyleyebilirim. Kendisini benden daha radikal gören de benim için bu tabiri kullanabilir.

Fakat orada dur! Her boku bildiğini sanan faşistlerin ağzına hiçbir zaman yakışmıyor bu laf. Lan arkadaş, biz "Cihangir solcusu"nu genelde liberal addettiğimiz, yetmez ama evet dediği için şu anda yerin dibine batmış tipler için kullanırdık. Nereden duyduysa duymuş, bir şey zannetmiş, söylüyor babam söylüyor. "Goşist" neymiş ona bak bir de, bir de onu meşhur etmeye çalış da tam olsun.

Cevap: 4chan'dır, reddit'tir filan da bu tarz bir kültür yaratmıştır mutlaka. "Yaramaz çocuk etkisi" hepsini kendine benzetiyor sanırım. Aralarına bir tane koy, hepsi yaramazın peşinden giderler.
  • sevgikusunkanadinda  (12.07.16 00:54:08 ~ 00:56:12) 
hümanizmi kendi siyasi çıkarlarını korumak için illegal terör örgütlerine destek vermek ve onların propagandasını yapmak için kullananlar sadece bizim milletimizde olduğu için muhtemelen hümanizmi hakaret olarak kullanan başka bir millet yoktur.

Burada sorun milletten kaynaklanmıyor hümanizm kavramını kendi terör örgütlerini desteklemek için kullananlardan kaynaklanıyor. Askerlere pusu kurup öldürenlere karşı karşı ateş açıldığında '' ama onlar da insan yeağğğ niye öldürüyorsunuuuuz :( onlar hep fakirlikte böyleeeeeeee :(((( '' dersen ve bunu hümanizm olarak lanse etmeye çalışırsan insanlar da o kavramı hakaret olarak kullanır.
  • Nox  (12.07.16 12:46:07) 
Nox; hümanist lafı şu anda Suriyelilerle alakalı konularda kullanılıyor daha çok.
Yani tamamen atıyorum, "Suriyeliler de insan" diyen kişinin aynı zamanda terör örgütü destekçisi olduğunu düşünmek gibi bir şey oluyor senin bu mantığın.

advocatusdiaboli;

"başka kültürlerde yok gibi iddialı bir laf ediyorsan bütün kültürleri karşılaştırma yapabilecek kadar iyi öğrenmiş olman gerekir. böyle bir tespit yapmaya kalkıp cümleye ''sanmıyorum ki'' diye başlamak cehalete delalet eder."

Öncelikle ilk cümlene katılıyorum fakat kişi, "sanmıyorum ki" lafını zaten iddialı olmadığı için kullanıyor, dolayısıyla bir kesinlikten söz etmiyor, tahminini söylüyor. Nitekim daha sonra 4chan, Reddit gibi alanlarda bir akımın doğmasının mümkün olduğunu da ekliyor. Ayrıca akademik bir ortamda değiliz, bu yüzden bir kişinin tahminini söyleme hakkı da var. Zaten öyle olmasa bu sorunun altı bomboş olurdu sanırım, zira kimsenin net bilgi verdiği olmadı şimdiye kadar. Ayrıca, emin olmadığını belirtmekte herhangi bir sıkıntı göremiyorum ben, aksine, ortaya herhangi bir şey sunmadan kesin konuşmak problemli bir davranıştır. Sen ise, konuyla alakalı en ufak bir cümle dahi yazmamış birisin. Yani bu duyuru altında RealDarkHumour diye bir hesaptan bahsetmen en az kendisinden emin olmayan kişinin cevabı kadar okuyana herhangi bir şey katmıyor. Tamamen ortaya bir şey atmak için yazmışsın işte. Ya da "Abd'de var" cevabı kesinlik içeriyor. Yani Abd'de hümanistin bazı çevrelerce hakaret olarak kullanıldığı savunuluyor ve bunu yazan kendisinden oldukça emin. İkna edici mi? Hayır. Yani gerçekten haklı da olsa benim için bir geçerliliği yok şu anda. Dolayısıyla "sanmıyorum ki" şeklinde yazıya başlayan kişiden farklı bir etki yaratmıyor. Demek istediğim, yurtdışında mizahın sert olması hümanist sözcüğünün hakaret olarak kullanıldığı anlamına gelmiyor. İnternet ortamında dahi göçmenlerle, mültecilerle alakalı daha çok tolerans olayına takılmış durumda insanlar. Özellikle İsveç'in bu konudaki politikaları çok ağır dille eleştiriliyor, fakat onda da hümanist sözcüğünün karşısındakini aşağılamak anlamıyla kullanıldığını görmedim ben. Kendimce şöyle kabaca araştırdım mesela, seküler hümanistleri aşağılama adına bu kavramı evangelistlerin kullandığı oluyormuş, onun dışında herhangi bir örneğe rastlayamadım. Var diyenler, koysun görelim diyorum sadece. Öyle iddiada bulunan da yok. Varsa "hah cidden varmış lan" deyip siktir olup gideceğim, bu kadar basit. Ama işkembeden sallanmazsın, sallanıyorsa da "bence", "sanıyorum ki" gibi kişinin sadece tahmin yürüttüğünü belirten sözcükler kullanılsın ki biz de yazılana ona göre yaklaşalım. Mesela marksistlerle alakalı bir aşağılama şekli olduğunu biri yazmıştı, üstelik 2-3 de link yapıştırmıştı o kişi, fakat hümanizmle alakası olmadığı için silmiş kendisi sanırım, bilemiyorum. O ayarda bir cevap bekliyordum aslında.

Ha ben niye üstüme alındım bilmiyorum. Bu tür anlaşmazlıkların olmaması için isim belirtin yazarken bence.
  • soso  (12.07.16 14:33:54 ~ 14:56:36) 
Nox arti 1.

humanizmi enayilikle, aptallikla karistiranlar hakaretlerin hedefi oluyolar ki hak ediyorlar zaten.
  • baldur2  (12.07.16 14:36:42) 
@Sour, TDK'nin sitesine gir, güncel sözlük kısmına entel yaz ve anlamına bak.


  • i was made for you  (12.07.16 15:19:33) 
[]

Suriyelilerin Entegrasyonu

Devlet, Suriyelilerin geçici olmadığını az çok belli etti de entegrasyon konusunda ciddi adımlar atıyor mu peki? Buna dair herhangi bir proje var mı? Yoksa zamana bırakıp Avrupa ülkelerindeki Ortadoğulularda görüldüğü gibi ufak tefek paralel toplumların oluşmasını mı bekleyecek? Yani atıyorum, Kürtlerin ağırlıkta yaşadığı mahalleler mevcut bizde mesela, fakat tamamen başka bir dilin hakim olduğu, kültürel olarak da farklılığın yaşandığı izole alanlar pek yok hani. Sanırım bi Afrikalı göçmenleri sayabiliriz, onları da görmüyoruz bile.

Yani Suriyelilerin entegre olmaları için çaba göstermek mi daha faydalı olur yoksa paralel toplum kurmalarını beklemek mi? Bu nispeten izole alanların oluşması entegrasyondan daha mı iyi sonuç verir sizce?


 
Tek seferde 3 milyon multecinin farkli bir ulkeye entegre olmasi imkansiz bence.
Egrisini dogrusunu bilemem ama multecileri sehirlere gondererek sunni kulturun baskinligini arttirmak tayyipin isine geliyor. Bir yandan da multeciler icin avrupadan gelen paralari onlara harcamak zorunda kalmiyor. Ozel sektor ugrassin diyor.
Onlar bize degil biz onlara entegre olacagiz bir 10 yil icinde.
  • yons  (10.07.16 13:08:05) 
[]

yürürken karşıdan gelenle aynı yere yönelmek ve bu durumun Almancası

Son zamanlarda bunu istisnasız her gün yaşıyorum. Ha bu sayede kişiyle karşılıklı gülümseme imkanımız da oluyor, hoş bir şey ama tuhaf gelmeye başladı. Normal mi bunu bu kadar sık yaşamak? Siz de her gün yaşıyor musunuz?

Ayrıca asıl cevabını merak ettiğim soru da Almanca bilenlere gelsin. Bu durumun Almanca karşılığı var mı? Kesin Almanca bir kelime vardır bunun için. Nasıl bulabiliriz?


 
Ben de çok sık yaşarım. Öyle bir şey olacağını anladığında olduğun yerde durursan çözülür olay. Tabi karşıdaki de durursa yine problem olur ama durmuyorlar.


  • Adramelekhh  (07.07.16 15:04:22) 
ben çok dengesiz yürüdüğüm için karşıdan gelen büyük olasılıkla "napıyo la bu mal" diye düşünüyo. ben önceden sola geçeceğim diye kafamda kararlaştırıyorum ama o dengesizlikle önce sağa hamle yapıp sonra sola dönüyorum karşımdaki de ben sağa dönünce sola dönüyo ve karşılaşıyoruz. yani evet bana da çok sık oluyor


  • nundu  (07.07.16 15:07:55) 
+ durup yol ver.
kesin çözüm.

  • mungojerry  (07.07.16 18:21:38) 
mitganger. almancaya bizim de katkimiz olsun


  • thewizardofearthsea  (08.07.16 02:15:59) 
Oluyor evet.


  • vi veri veniversum vivus vici  (08.07.16 02:18:31) 
Eskiden cok yasardim ama artik bir kac metre kala bir tarafa yonelidgim icin pek olmuyor.


  • stavro  (08.07.16 02:19:12) 
[]

Ateist olmanıza üzülmüyor mu insanlar?

Yani düşündüğümüzde ebediyen acıların en büyüğünü çekeceğimiz aşikar. O kadar büyük ki akla mantığa sığmıyor. İnançlı insanlar için böylesi bir acı çekeceğimiz garantiyken verdikleri tepki bana oldukça hafif geliyor. Yani dizini bir yere çarptığında bile "vah yavrum, çok acıdı mı?" diye sorup telaşlanan kişinin konu cehennem olduğunda fazla ciddiye almamasının sebebi tam olarak bu kavramı içselleştirmemiş olması mıdır acaba? Tuhaf değil mi sizce de bu durum? Şimdi oturup da "neden bana üzülmüyorlar!" gibi bir tavır içerisinde değilim tabii, nitekim duygusuz biri sayılırım aslında. Sadece çok tuhaf geliyor bana bu. Yani mesela beni teröristlerin kaçırdığını öğrendiğinde kahrolacak olan kişinin cehennem konusunda aynı tavrı göstermemesinin sebebini merak ediyorum. Misal aramızda bulunan inançlı kişiler, ateist yakınları için kahroluyor mu? Boş bir üzüntüden bahsetmiyorum, baya baya buhrana girmesi gerekmiyor mu kişinin?




 
Lan hiç böyle düşünmemiştim, çok farklı bir bakış açısıymış bu. Yaratıcının sonsuz merhamet kaynağı olmasına guveniyordur belki içten içe ya da kendinden başka kimseyi dusunemeyecek kadar büyük bir olay olarak icsellestirilmis olabilir.


  • anily  (06.07.16 14:49:19) 
O iman edenler kendilerinin ahiret hayatini bile dusunmuyorlar ki bizimkileri dusunsunler.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.07.16 14:52:20) 
ben birinin kendi kendini bilerek soktuğu bir durum için kasmazdım o kadar. Teröristlerin kaçırması senin suçun değil sonuçta o yüzden o daha farklı. kaç yaşında adam okumuş araştırmış kendi seçmiş bana ne derim. belki de bu yüzdendir insanların tepkisizliği.


  • komsu komsunun nickine muhtactir  (06.07.16 14:54:54) 
@proletarier; iman edenler kul hakkı yemediği sürece bir şekilde affedileceğinin bilinciyle yaşıyor sonuçta.


  • soso  (06.07.16 14:55:46) 
Benim de bu aklıma başka bir formda takılıyor. Ateist olan liberalizmin getirdiği özgürlük anlayışını tutarlı bir şekilde isteyebilir: benim kişisel özgürlüğüme zarar vermediği müddetçe inanan inancının gereklerini uygulayabilir. Ancak aynı liberal anlayışın nasıl oluyor da muhafazakarlar tarafından benimsenebileceğini anlamak zor. Inananın "inanmamak da serbest" demesi sahiden ahlaki/insani olarak gözgöre göre benim cehenneme gideceğimi kabul etmesi, bunu umursamaması, bunun için bir şey yapmamaması demek oluyor. Bir şey yapmaya, beni doğru yola sokmaya çalışsa özgürlük anlayışını bırakması gerekecek. Sahiden liberal muhafazakarlık, kendi inançları çerçevesinde, büyük bir ahlaki vurdumduymazlığın, kötülüğün, üzerine kuruluyor gibi. Öyle olması bir dine inanmaya zorlanmaktan daha iyi olabilir tabii.


  • shadowcat  (06.07.16 14:57:11 ~ 14:58:10) 
O bilincle yasiyolarsa zaten islami cok yanlis anlamislar demektir bence cunku benim anladigim kadariyla islam o kafada olmani isteyen bir din degil.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.07.16 15:01:46) 
İnanmayan için cehennem zaten yok, onun için bir sorun yok.

İnanan için de inanmayanın cehenneme gitmesi neden üzsün ki? O bu dünyada bir ton şeye katlanırken, diğeri 'Ateistim' deyip katlanmıyor; inanan da 'Kendi etti, kendi buldu. Bir zahmet cezasını çeksin' ya da 'Her koyun kendi bacağından asılır' diye düşünüyordur. Örneğin, hırsızlık sonucu hapse atıldığında kaç kişi 'Vah vah, hapse atılmış' diyor ki. Sonuçta din açısından yapılan suç, cezası da ona göre.
  • aychovsky  (06.07.16 15:01:55) 
Ya benim için böylesi çok daha iyi zaten, benim tercihim de bu, o ayrı konu. Tabii ki darlanırım aksi bir durumda, sana ne der geçerim. Ancak inançlının gözünde bu durumun intihardan farkı olmaması gerek. Hatta intihardan da daha büyük bir mevzu tabii. Atıyorum, çocuğum yıllarca kendisini bir yandan kesiyor, diğer yandan eroin bağımlılığı var, en sonunda da kendisini yakıp intihar ediyor. Böyle bir durumda "kendi seçmiş, bana ne" demezdim herhalde.


  • soso  (06.07.16 15:04:57) 
prince legolas; konu dışı olacak ama aslında tam tersi, bir agnostik iki tarafın da haklı olabilme ihtimalini göz önünde bulundurmuyor mu? Yani iki düşüncenin de saçma olduğunu düşünmek kavramın kendisini direkt reddetme anlamına geliyor bana kalırsa. Agnostisizm bunu demiyor, kavramları tanıyor, saçmalıktan ziyade net bir sonuca ulaşılamayacağını savunuyor. Fakat bu kavramları reddetmek de en az kabul etmek kadar saçma dediğinde kavramın kendisini tanımamamız, görmezden gelmemiz gerektiğini söylüyorsun demektir. Bunun da agnostisizmden de, ateizmden de çok daha radikal bir anlamı var bence. Yanılmıyorsam Wittgenstein'ın da tanrı ve dinlere olan bakış açısı bu yöndeydi ve baya da ısınmıştım bu düşünceye. Fakat bence tam olarak agnostisizm denemez buna.


  • soso  (06.07.16 15:21:12 ~ 15:22:55) 
Bi arkadaşım var bayağı koyu dindar. Erkek kardeşi deistmis. Rüyalarımda sürekli mahşer yerinde kardeşimi ararken görüyorum kendimi, titreyerek bazen ağlayarak uyanıyorum diye anlatiyordu bize. Bayağı kafaya takıyor yani.


  • damdanakan  (06.07.16 15:21:15) 
Annem baya uzuluyor, hatta bu yuzden arada fasistce yaklasimlarda bulunuyor ya da boyle hissetmek onu cok zorladigi icin bazen butun soylediklerimi inkar edip muslumanmisim gibi aman sunu yapmayi unutma gibi telkinlerde bulunuyor, ben de bos bos bakiyorum. Sanirim cenette gorusemeyecegiz diye baya uzuluyor:)


  • red g  (06.07.16 15:33:07) 
ateist olduğu için kahrolduğum kimse yok ki annem babamda bana üzülmüyorlar, onlar inanıyor olmasına rağmen hemde. bir ateistin bunu düşünmesi çok saçma değil mi zaten yani kafasında bu tarz dini varsayımları bitirememiş bir insan ateist nasıl olur ki (cennet ve cehennem)


  • gündüz m  (06.07.16 16:13:32) 
@gündüz m; insanların inancından bahsediyorum ben. Ben inanmıyorum diye inançlı da inanmıyor sayılmıyor hani, değil mi?


  • soso  (06.07.16 16:45:27 ~ 17:20:52) 
Üzülmek yerine sinirleniyorlar, kızıyorlar yargılayıp sonuçlandırıyorlar.


  • selam  (06.07.16 16:46:57) 
[]

Bu ayakkabı bu şekilde nasıl bağlanmış?

cloud.camper.com

mesela burada iki delik atlanmış. bu şekilde tabii ki rahat yapmak: i.hizliresim.com

ancak fotoğrafta tekli gidilmiş. nasıl başarmışlar lan? gerizekalıyım galiba.

ya da ayakkabı bağlanmayacak mı yani?

 
Camper'ların bazı modelleri böyle. Bağlama olmuyor, bağcıklar lastikli oluyor, tekli gidiyor, ayağını geçiriyorsun sadece. Şu aşağıdaki modelden daha rahat anlarsın. Bunların düğümlü başlangıcı senin modelde içeriden verilmiş:

www.camper.com
  • shadowcat  (03.07.16 15:51:51) 
evet var o modellerden bir tane bende ama şimdiki öyle değil, normal.


  • soso  (03.07.16 15:53:59) 
tek delik atlayarak sadece mesela sağ taraftaki ipi kullanacaksın. tek taraftaki ipi dolamayla oluyor bu. sol taraftaki ipi de direkt en yukardaki sağ delikten geçireceksin. iplerin ucunu yakkabının içinde bıraktıkları için belli olmamış ama aslında sol alt delikten sağ ust deliğe giden bi ip var. bunu görüntüsü güzel gözüksün diye tamamlamamışlar.

söyle bi görseli var daha açıklayıcı: www.sporyapiyoruz.com resimdeki ikinci bağlama şekli
  • olutaklidi  (03.07.16 15:55:01 ~ 15:59:31) 
Tamam, normal bağcığı da gönderdiğim modeldeki gibi an alt delikte düğüm içte kalacak şekilde geçirip tekli olarak yukarıdan çıkarabilirsin. Bağlama olmaz bollaştırıp daraltarak giyip çıkarabilirsin. Bu gönderdiğin modelde öyle yapmışlar. Ben mi soruyu anlamadım acaba?


  • shadowcat  (03.07.16 16:00:16) 
neden bağlama olmayacağını anlamadım ama ikiniz de aynı şeyi diyorsunuz sanırım.
edit: düğüm olayını atlamışım ya, gönderdiğin link açılmamıştı bir türlü de şimdi açılınca gördüm.

neyse olutaklidi'nin dediği şekilde yaptım: i.hizliresim.com
  • soso  (03.07.16 16:09:19 ~ 16:12:11) 
Anlatıyorum az önce yaptım. Üstteki iki deliği boş bırak önce.O sağ taraftaki ipi soldan çapraz geçirmişsin ya çıkar onu. Sonra altta kalan ipi yani sağ taraftaki ipi yine sağ tarafın boş deliğine alttan sok. Sol taraftaki ipi sol tarafın boş deliğinden alttan sok. Umarım anlatabilmişimdir.


  • uyusam iyi olur  (03.07.16 17:05:09 ~ 04.07.16 04:12:38) 
[]

Çarşaflı kadınlar sıcakta ne yapıyor?

Kimsenin ne giydiğiyle ilgilenmem, amacım kesinlikle milletin giyimine karışmak ya da insanları hor görmek falan değil, sadece merakımdan soruyorum. Sonuçta çarşaf dediğimiz şeyler simsiyahlar ya da koyu renkteler ve kalın da gözüküyorlar epey. Sıcak havalarda çarşaflı kadın gördüğümde de dikkatimi çekiyor, ben tişört-şort ile bunalırken o insanlar gayet de memnun gözüküyorlar. Hangi tür kumaş kullanılıyor çarşaflarda? Özel bir olayı var mı? Mesela yazın keten çarşaf falan mı giyiliyor, ne oluyor?




 
kumaşı ince, ağır olmayan kumaşlardan olmalı. bir de bol. direkt tene temas etmiyor sıkmıyor ondan dolayı rahatlar.


  • cabiday  (24.06.16 14:38:44) 
Kokuyor


  • condom kurşunu  (24.06.16 14:39:03) 
çarşafsızlardan daha rahatlar. dışı kara ama içi efil efil.


  • nedendir bilinmez  (24.06.16 14:39:37) 
bence içlerine bişey giymiyolar.


  • elorelia  (24.06.16 14:39:47) 
hocam o alışkanlığa bağlı. benim babannem yazın kışın giydiği kalın elbiseleri giyerdi hiç bir şey de olmazdı. vücut alıştıktan sonra ona göre gidiyor. o çarşaf kalın değil çok ince. bir de çarşafın altına çok ince şeyler giyiyorlar. pek dokunmuyor onlara..


  • gotic  (24.06.16 14:42:29) 
Ince ama siyah ceker butun gunesi kendine. Gerci keske hepsini cekseler de biz yanmasak gunesten


  • regina phalange  (24.06.16 14:44:19) 
önceden açık olup sonradan tesettüre giren birine sormuştum. tesettürlü hali ile daha serin olduğunu söyledi. tesettür termal vazifesi görüyormuş dışarı cayır cayır yanarken iç ısıyı/serinliği koruduğundan daha serin demişti.


  • yemrem  (24.06.16 14:47:31) 
Elbet sıcak oluyordur, baş ve boyun kısmı da sıkıca kapalı sonuçta. Altında ciddi bir motivasyon olduğu için katlanıyorlar işte.


  • pike  (24.06.16 14:48:14) 
yemrem haklı sanırım.

Ayrıca hafif rüzgarın olduğu sıcak havalarda siyah ve bol giyinmenin sandığımızdan farklı etkisi varmış: www.straightdope.com

"Black clothing absorbs sunlight and the heat radiating from your body, but if it is loose-fitting, and there is wind, the wind convects the heat away faster than it is absorbed. White clothing reflects sunlight, but also reflects internal heat back towards your body, so the net effect under identical conditions is less cooling than if you wore black"
  • soso  (24.06.16 15:05:33 ~ 15:06:46) 
klima taktirmislar :D


  • ubi dubium ibi libertas  (24.06.16 15:08:54) 
bu kadar cevap arasında en mantıklı ve bilimsel yanıtı soso vermiş, ama tek tık almayan da o.


  • yemrem  (24.06.16 15:13:38) 
prensip olarak kendime tik atmıyorum yemrem :)


  • soso  (24.06.16 15:17:12) 
ben de yazin gunduz uzun kollu giyerim. tenimi gunesten korumak icin. bence de daha rahat. ama aksam soyunmak daha rahat ayni mantikla. bir de hindistan'in colunde buyumus arkadas vardi, bunlar gunduz sicaktan korunmak icin yun giyerlermis. bu da ilginc gelmisti ama cidden yazin kopeklere sarilinca serin geliyorlar:)


  • bir varmis bir yokmus  (24.06.16 15:21:40) 
siyah olayını bilmem de o tarz giysiler daha havadar oluyor. arap erkeklerin kıyafetleri de aynı tarz sonuçta.


  • lazpalle  (24.06.16 15:26:02) 
Annam basortulu. Evin icinde kulaklarinin usudugunu iddia ediyor cikartirsa. Anaannem benim kisin giyindigim gibi giyiniyor uazin evin icinde. Aliskanlik olmali.


  • allah yazdiysa bozsun  (24.06.16 16:03:25) 
[]

İstanbul sandığımızdan güzel şehir mi?

Tamamen objektif bakmaya kalksak İstanbul söylendiği gibi gizemli, çekici bir şehir mi? Özellikle gizemli kısmına dikkat çekerim. Yabancıların en fazla üzerinde durduğu konu da bu gizemi. Tamam, Ümraniye'ye gitmiyor sonuçta onlar ancak bana örneğin Aksaray da leş gibi geliyor. Halbuki Aksaray'da zaman geçirmiş bir Sırp asıllı Alman kadın bayılarak anlatıyor oraları. Biz alıştığımız için mi bize çekilmez geliyor bu şehir? Tek açıklamamız buysa eğer, şehir aslında güzel fakat biz mi sıkıldık yani? Mesela Parisli de kendi şehrinden şikayet edip duruyor. Olay bu mudur?




 
değil


  • celeron 300a  (22.06.16 23:09:57) 
(bkz: vatandasi olmasak guzel ulke aslinda)

Saka bir yana guzel bir sehir. Bir suru ulkenin bir suru sehrinden guzel. Ama bazi yerler sadece gezmek icin guzel olur ya. Ayni oyle bu haliyle. Cok paran varsa da guzel bir sehir ama yine de rolls royce icinde bile olsan trafik yine trafik oluyor. Sadece daha rahat bekliyorsun. Yine de parislinin sehrinden sikilmasiyla bizim istanbuldan sikilmamizin ayni sikilma oldugunu dusunmuyorum.
  • biraz daha tanisam seni bu gece  (22.06.16 23:12:46 ~ 23:14:29) 
Avrupa şehirleri çok düzenli. İstanbul'un çarpıklığını görünce kendilerini hiç sonu gelmeyen sokaklarda yürüyormuş gibi hissediyorlar. Bu da onlara gizemli geliyor. Bence tarihi bir kenara bırakıp sadece konumu düşünsek bile çok özel bir şehir. Yeryüzünde kaç tane boğaz var ki?


  • dissendium  (22.06.16 23:16:30) 
İstanbul'da yaşamayan biri olarak cevaplıyorum, değil. Ben sevmiyorum. Yorgunluk, yoğunluk, gereksiz kalabalık, bunaltıcı, manasız derecede kentleşmiş.


  • asyamaris  (22.06.16 23:17:17) 
değil, beton yığını.


  • neo  (22.06.16 23:19:28) 
Çok güzel yerleri de var, çok leş yerleri de. Genel olarak paran varsa gayet güzel bir şehir olabilir. Ben İstanbul'da yaşıyorum. Orhan Pamuk okudukça sevmeye başladım.


  • i was made for you  (22.06.16 23:34:57 ~ 23:39:10) 
istanbul çok güzel bir şehir. mimarisi kötü olabilir fakat halicinden boğazına, sarayburnuna adalarına kadar gerçekten hiç sıradan olmayan doğal güzellikleri var.

tarihi sokakları binaları surları müzeleri (her ne kadar amatörce olsa da) oldukça güzeldir.

aksaray demişsiniz, aksaray'a sadece saçma sapan göçmen türklerin dolduğu yer olarak bakmamak lazım. aksaray'ın bir yaşanmışlığı vardır. bir geçmişi vardır. şu anki durum yalnız ve yalnız insanlar yüzünden böyle.
  • bohr atom modeli  (22.06.16 23:35:21) 
izmir aşığı bir izmirliden geliyor: "hiçbir kartpostala sığmayan eminönü - karşıki her yer manzarası dururken, neden gözlerini yere diker insanlar?"


  • neyleyim  (22.06.16 23:40:33) 
son 1 sene zor duruyorum. trafik-kalabalık rahatsız etmezdi önceden. artık yaşlandım galiba. akdenize gidesim var.


  • seksen9  (22.06.16 23:47:08) 
parası olana güzel


  • essoist  (23.06.16 00:05:01) 
Devamli canli bir sehir, dukkanlar bati kulturundeki gibi saat 5 olunca pat diye kapanmiyo. Her yerde insan olmasi guzel geliyo bence bazi batililara


  • baldur2  (23.06.16 00:16:00) 
istanbul guzel, icindekiler degil.


  • in vino veritas  (23.06.16 00:35:52) 
no.


  • avianthem  (23.06.16 00:55:56) 
Turist gozuyle bakarsan muazzam bir yer. Heyecan verici. Dunyanin bir cok top turistik sehrini 3e 5e katlar net.

Haa is yasamaya gelince pek ayni seyleri diyemeyecegim tabi.
  • brkylmz  (23.06.16 04:03:30) 
İçinde yaşamıyoruz ki bize güzel gelsin? Her gün trafik görüyorsun, boğazı metrobüsten görüyorsun, işe gidip yapay florasan altında çalış, akşam çık kalabalık-kalabalık, haftasonu yorgun argın evine bak, dışarı çık kalabalık kalabalık kalabalık...
Turist adam gelip en güzel yerlerde kalıp, ibadullah adamın olmadıgı zamanda boğaza karşı çayını yudumlayabiliyor.
Para+zaman lazım, insanı az ve güzel yerlerden İstanbul'un keyfine varıp onu sevmek için.
  • Sulfoxaflor  (23.06.16 06:58:44) 
[]

Davul yerine neden başka bir enstrüman çalınmıyor?

Sahurda çalınan davuldan bahsediyorum tabii ki. Şu davul inadından vazgeçip atıyorum akordeona geçilse fena olmaz mıydı? Ya da bas klarnet... En sevdiğim enstrümandır kendisi. Hem tamam milletin gönlü olsun diye gelenek devam etsin hem de fazla rahatsız etmeyen bir enstrüman olsun. Akordeonun da bir zaman sonra kafa sikme potansiyeli var gerçi ama bas klarnet sabahtan akşama kadar dinlenebilir kanımca. En azından bir belediye denese şunu aslında, ne dersiniz?




 
canım senin muslumanlanma vaktin gelmiş de geçiyor bile.

karşında seni en ufak farklılığından ötürü kesecek, kelleni alacak bir orta çağ sürüsü var, herifin taktığına bak. bu sorunun yeri bura değil, çık şöyle fatih'e bir dolan, sor soruştur kahvelere, müslümanlan da gel hadi bakayım.
  • no christ requires  (18.06.16 22:45:07) 
cidden çok salakça ya davul çalınması.
keman çalınmalı bence, çok şahane olurdu ya da piyano.
taşıması zor olurdu gerçi ama olsun. hatta yann tiersen'den comptine d'un autre ete l'apres midi ile uyandırılsak ne hoş olurdu <3 ama bu pis müslümanlar ne anlar, değil mi?
  • m e b  (18.06.16 22:49:53 ~ 22:50:27) 
Soso gercekten ramazanda calinan davulun insanlar muzik dinlesin diye calindiginimi dusunuyorsun?su davul inadida ne guzel cumleymis:))


  • duptıs  (18.06.16 22:51:29) 
le mantıque arkadaşlar


  • ambrosia  (18.06.16 22:55:11) 
Nefesli çalgılarla davula eşlik edilen yöreler var sanki.amaç müzik yapmak degil milleti uyandırmak.benim gözlemlerime göre ramazan davulları ďüğün vs. yerlerde kullanılan davullara göre daha çirkin ve yüksek ses çıkarıyor. Eksiksiz oruç tutmaya çalışan ve dindar biri olarak ramazan davulu uygulamasını oldukça kötü ve düşüncesizce buluyorum.


  • delicevat  (18.06.16 22:55:26) 
Ya no christ requires;

Ateistlere yönlendirilen soruya verdiğim cevaba bak. Din düşmanı adamım, konu o değil. Geyik olsun diye soruyorum işte, sakin.

Ya ayrıca hala uyandırmak için mi çalınıyor cidden o davul? Birkaç kişi öyle söylemiş de sanmıyorum ki artık 2016'da sadece davul sesine göre uyanan birey olsun. Eziyetten başka hiçbir işlevi kalmamış bir ritüel sonuçta, daha doğrusu tamamen gelenek. Ben de diyorum ki bu gelenek sürsün ama şöyle biraz değiştirelim bari. Millet davul olmasa da uyanacak yani. Maksat gönülleri olsun. Ya da tamam bak, Ramazan Orkestrası olsun ya da Ramazan Yaylı Çalgılar Dörtlüsü... Cidden biraz renklendirmeleri gerekiyor bence bu tip olayları bu insanların. Biraz çekici hale getirilmesi şart geleneklerin.

@delicevat, bu arada davula başka enstrümanların eşlik etmesi de kabulümdür aslında. Derdim sadece bu ritüeli biraz daha renkli hale getirebilmek. Hırbonun teki öyle rastgele davula vurmasın da onun yerine işi bilen, kendi aralarında prova falan yapan insanlar tarafından çalınsın. Yani olayın tabii ki uyandırmak için yapıldığının farkındayım ama biraz değişiklikten kimseye zarar gelmez. Zaten müslümanların bir kısmı da rahatsız bu davul işinden.
  • soso  (18.06.16 23:03:45 ~ 23:18:35) 
Geyik olsun diye soruyorsan siliyorum cevabımı. Geyiğe devam :(


  • shadowcat  (18.06.16 23:07:12) 
Hayır tabii ki tamamen geyik değil. Geyikten kastım rahat bir konu olması. Davul yerine başka enstrüman olsun diyorum işte. Konunun kendisi geyik ama tabii ki bilgi paylaşımı falan da yapılabilir yani.


  • soso  (18.06.16 23:10:14) 
Çünkü davul çalmak nispeten kolay. Kim uğraşacak şimdi akordeon öğrenmekle? Tak tak vurup geçiyorlar işte davula. Hemen her eline alan kişi çalabilir davulu.
Yaklaşık bir yıldır akordeon çalan bir insan olarak diyebilirim ki kendisi öğrenmesi en zor enstrümanlardandır. Sürekli pratik ister biraz ara verirsen başa dönersin.

Not: Herhangi bir dini inancım yok.
  • köstebek kurabiye  (18.06.16 23:15:27) 
Geçen sene sanırım tam söyledigin tarzda bir haber vardı:sahurda müzik yapan müzisyenler gibi.


  • delicevat  (18.06.16 23:23:45) 
  • delicevat  (18.06.16 23:24:49) 
@m e b, genelleyecek olursak, müslümanların özellikle iyi yaptığı iki şey var bence: biri müzik, diğeri yemek. Dolayısıyla "müslümanlar ne anlar" demem tabii ki.

mesela: www.youtube.com
  • soso  (18.06.16 23:28:23) 
hocam davul ve def dışındakiler sünnilerin çoğunca caiz görülmediği için davul ve def dışındakilere pek iyi gözle bakılmaz...


  • gotic  (19.06.16 00:17:08) 
Aslında cevap soruda gizli; çünkü diğer enstrümanlar davul kadar kafa sikme potansiyeline sahip değil. İstiyorlar ki herkes onlara uysun, uymuyorsa da uykusundan uyansın, rahatsız olsun... Ezan nasıl bangır bangırsa bu da öyle işte...

Sonra da başkalarını göze sokmakla itham ediyorlar... Farkındalık sıfır.
  • whimsical  (19.06.16 00:21:27) 
@soso: ironi yapmıştım ama pek anlaşılmamış zannedersem.
ama bahsettiğim enstrüman ve esere hastayım, orası ayrı.

  • m e b  (19.06.16 00:27:21) 
ironi yaptığını tabii ki biliyorum m e b. ironi yaptığın için yazdım zaten. sanki her inançsızın müslümanları hor gördüğü düşüncesiyle yazdığın bir cümleydi, halbuki öyle bir şeyin olmadığını söylemek istedim.


  • soso  (19.06.16 00:35:23) 
1-daha vurucu, uyandırma amaçlı
2-eline asma davul alan herkes çalabilir

  • dr cucu  (19.06.16 00:54:50) 
[]

Alman Sineması

Biraz daha kıyıda köşede kalmış, Woody Allen filmlerine benzeyen tarzda günlük hayatı konu alan Alman filmleri arıyorum. Yani kesinlikle savaşı ve Hitler dönemini konu alan filmler önermeyin, gına geldi. Mesela şu film istediğim tarzdaydı: www.imdb.com Ya da bugün Herr Lehmann diye bir film kiraladım, baktığıma göre benlik olabilir, akşam zaman bulursam izleyeceğim. Fatih Akın'ın hiçbir filmini izlemedim bu arada. Başlasam mı acaba? Fazla aksiyonluymuş ya da aksiyon yoksa da fazla duygusalmış gibi geliyor sanki onun filmleri, yani sıradan karakterler ve olaylardan ziyade hep bir ekstrem durum söz konusu sanırım ama emin değilim de tabii. Almanca öğreniyorum da bu yüzden aksiyondan ziyade bol diyalog olması tercihimdir.

Ha bu arada Der Tatortreiniger dizisini de biliyorum ama Almanca altyazı bulamadığım için biraz zorlandım izlerken. Yoksa istediğim tarza yakın bir diziydi aslında.


 
victoria'yı izlemediysen mutlaka izle.


  • galandar kostumu  (17.06.16 18:38:52) 
Alman netflixinde tatortreiniger in almanca alt yazisi var, biraz daga ararsan kesin bulursun.
Onun disinda sevimli Sonnenallee var film olarak.

  • kuehles blondes  (17.06.16 18:52:42) 
Fatih Akın'ın "Temmuz'da / Im Juli" önerilir...


  • ankara06  (18.06.16 16:15:28) 
Fatih Akın'dan Duvara Karşı'yı zaten izleyin. Soul Kitchen de iyidir.


  • rivulet  (18.06.16 16:47:20) 
[]

Mısırlıların İngilizcesi

Farklı yerlerde üç farklı Mısırlıyla tanışma fırsatı buldum ve üçü de İngilizceyi baya akıcı konuşuyordu. Ortamda anadili İngilizce olanlar da vardı, onlar da baya şaşırdılar. Tarihteki İngiliz sömürgesi muhabbeti şu bu tamam da nasıl bir sistemden geçiyor bu insanlar? Yani Türkiye'nin yapamadığı neyi uyguluyorlar da eğitimli Mısırlılar bu denli iyi İngilizce konuşabiliyor? Tuhaf geldi bana.




 
Valla benim tanıdığım Mısırlılar (hepsi de üniversite okumuş) İngilizceyi o kadar da iyi bilmiyordu. Sana denk gelmiş bence. Bizden de boğaziçili odtülünün dışarda ingilizce konuşması gibi...


  • la rana  (31.05.16 18:11:54) 
Çok iyi İngilizce konuşabilen iki Mısırlı arkadaşım var, ikisi de küçük yaşlardan itibaren kendi ülkelerinde yabancı okullarda okumuşlar. Biri Fransız, diğeri de Amerikan koleji tarzı bir yerden mezun.


  • pike  (31.05.16 18:18:18) 
Demek ki genel bir olay değilmiş. Üç kişi tanıyıp da tüm Mısır gençliğini aynı kefeye koymak saçma oldu tabii.


  • soso  (31.05.16 18:20:51) 
benim de mısırlı bir arkadaşım var çatır çatır konuşması bir yana yazarken o kadar güzel, temiz bir gramer kullanıyor ki. sebebini ben de bilmiyorum.


  • ambrosia  (31.05.16 18:37:50) 
Soruyla hafif ilgisiz ama iki Mısırlı tanıyorum, ikisi de iyi konuşur, biri iyi derece Fransızca da biliyor, üniversiteleri ortalamaydı bunların öyle diyorlardı. Ancak İngilizce konuşurken başa sona "yani, yani" sıkıştırma huyları var, "I mean,.." der gibi. Aynı durum İngilizce konuşan bir Suriyeli'de de dikkatimi çekmişti. Bir de bizim farklı yerlerde tanıştığımız bu insanlar, kendi vatanlarından başka bir ülkede çalışıyorlar veya okuyorlar sonuçta. ortalamanın üstü eğitim seviyesinde olması daha olası. Yurtdışında böyle bi faliyet gösteren Türkün de güzel İngilizce konuşması pek şaşırtıcı olmaz.


  • kaichi  (31.05.16 18:41:21) 
Bu arada kendilerine sorduğumda ingiliz sömürgesini söylüyorlar ama alakasını henüz anlayabilmiş değilim.


  • soso  (31.05.16 18:45:12) 
bize de hep derlerdi mısırlılar ingilizceyi iyi konuşur onlarla konuşun filan diye.


  • allanpoe  (31.05.16 18:47:33) 
orada ingiliz / fransız / amerikan kolejleri çok yaygın. bizde de robert kolej mezunlari cok iyi ingilizce konusuyor ve amerika'ya da genelde bu sekilde iyi egitim almis olanlar gidiyor. haliyle amerikalilar turkleri cok iyi egitimli, laik, batili birileri gibi goruyor(avrupa da ise bu demografik daha dusuk profili gosterir) senin bu iyi egitim almis arkadaslarin da, amerikadaki turklerin durumuna benziyor.


  • scars dont fade  (31.05.16 19:46:02) 
[]

Patatesin Doyurucu Özelliği

Malum, patatesin doyurucu bir besin olduğu aşikar ancak kızartması için pek aynı şeyi söyleyemeyiz: www.diabetesnet.com

Normalde almanların bratkartoffeln dedikleri tarzda, biraz zeytinyağında soğan, sarımsak ve ceşitli baharatlarla birlikte kavurarak tüketiyorum patatesi ve baya tok tutuyor cidden. Peki aynı şeyi tavada değil de fırında yapsam bu özelliğinde bir değişiklik olur mu? Yoksa sadece kızartma için mi geçerli bu durum?


 
Patatesi ne şekilde kullanırsan kullan, yapısı değişmez. Yani haşlasan da kızartsan da közlesen de her şekilde aynı olur patates. Tabii bu sadece patates için değil organik yapılı her şey için geçerli. Ha ama patatesi haşlarsan sadece nişasta alırsın kızartırsan nişastayla birlikte oksitlenmiş trans yağ da alırsın. Bunun metabolik etkileri farklılık yaratabilir ama doyuruculuk bakımından bir değişiklik olmaz.


  • angelus  (28.05.16 17:29:29) 
Teşekkürler cevap için ama gönderdiğim linkte kızartmayla patates neden farklı değerlerde ki o zaman?


  • soso  (28.05.16 17:34:37) 
[]

İnsanlar neden paten kullanmıyor

Neden hiçbir yerde yaygın değil ki bu? Ömrümde hiç kaymışlığım yok ama uzaktan bakınca çok pratik geliyor lan. Çantada taşı, çıkarıp tak, sal kendini mesela Bostancı'dan Kadıköy'e kadar, hop iskeledesin, karşıya geç. Yoksa çok mu yorucu? Mesela iyi öğrenilse hayatı kolaylaştırmaz mı?




 
Bir de mobil için de edit özelliği yapmak çok mu zor? Başlığım soru işaretsiz kaldı öyle, takıntılı adamımdır.


  • soso  (19.05.16 19:53:20) 
Ben kullanmasını bilmiyorum. Bilsem kullanırdım.


  • angelus  (19.05.16 19:55:21) 
şu anki asfaltta, kaldırımlarda kullanmak biraz sıkıntılı yani. kısa yol tamam da uzun süre kullanılmaz, ben kullanamam bence diyim. bisiklet yolları olsa bi ihtimal oralardan gidilir. her yer sahil gibi düz zeminlere sahip olsa oki doki.


  • zannedersem tek eksiginiz bendim  (19.05.16 19:55:38 ~ 19:55:57) 
paten dediğin kocaman şey, ha deyince çantaya koyup her yerde gezdiremezsin, yük olur. bahsettiğin yerlerde zaten paten kullanan bayağı insan var. onun dışında türkiye gibi bisikletlilerin, motosikletlilerin insandan sayılmadığı bir ülkede patenle sokağa çıkmak pek mantıklı değil. hele ki çok hakim değilsen. yollar/kaldırımlar berbat. birine çarpma ihtimalin her zaman var. yürümek gibi değil ki.


  • der meister  (19.05.16 19:56:40) 
inişli yokuşlu bir ortamdayız. belki ondandır. kullanan kullanıyor ama spor amaçlı ve kısa, düz mesafelerde.


  • sutlu nescafe  (19.05.16 19:57:08) 
Nerede yaşıyorsun bilmiyorum da caddebostan, bostancı, yeşilköy , florya sahil patencilerle dolu.


  • evimin paspasi  (19.05.16 20:02:14) 
Ya o patenciler zevk için öyle kayıyor. Ben ulaşımı sağlarken uygun yerlerde kullanmaktan bahsediyorum. Bu arada sadece İstanbul diye düşünmeyin. Yurtdışında yolların gayet uygun olduğu yerlerde de bisiklet kadar yaygın değil. Daha genel soruyorum yani.


  • soso  (19.05.16 20:06:05) 
pratik ve guvenli degil
cogu kisi kullanmasini bilmiyor
yollar uygun degil
diger insanlar okuz
bisiklet kadar hizli ve pratik degil, insanlar bisikleti bir yere baglayip gidebiliyor ama koca ayakkabiyi surekli elinde tasiyamazsin.
  • equine  (19.05.16 20:07:35 ~ 20:09:18) 
Cunku bisiklet daha verimli. Paten kullanirken daha fazla enerji harciyor ve yoruluyorsun. Ayrica dusup yaralanma riski de bisiklete gore cok daha yuksek. Portatifligi konusunda da katilmiyorum, bisikleti her yere kitilleyebilirsin.


  • scars dont fade  (19.05.16 20:08:28) 
@soso asya yakasında cogu kisi ulasim amacli kullaniyor. Hatta ben de belirli kisimlarda ulasim icin paten kullanmayi dusunuyorum.


  • evimin paspasi  (20.05.16 00:36:29) 
[]

Burada virgül kullanılmalı mı?

"... her an her yerde..."

Merak ettim, "her an her yer" ikilemeye mi giriyor? Havadan sudan gibi... Şöyle bir baktım da virgül koyan var, koymayan var. Nedir bunun aslı? Virgülsüz olmalı sanki.


 
bence de virgülsüz. ama bazen okurken vurgu yapacaksan virgül varmış gibi okunabilir. yazımda virgülsüz.


  • cekilmis gayfe  (18.05.16 00:51:56) 
okuyan orada duraksasın istiyorsan kullan, bunun için bir kural yok. "her an her yerde" diye bir kalıp yok çünkü.


  • celeron 300a  (18.05.16 01:21:54) 
[]

Asker çantaları dayanıklı mıdır?

Düşününce asker çantası sonuçta, çoğu çantadan dayanıklıdır diye düşünüyor insan ama diğer yandan da ucuz olmaları kafa karıştırıyor. Üzerinde reklam panosu gibi marka falan yazmaması, tipleri hoşuma gitti. Basit şehir hayatında kullanmak için alınası geldi bana, kullanan oldu mu hiç?

örnekler:

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

 
Bu tarz askeri çantalar en son 2. dünya savaşında kullanılıyordu :)

Bu tarz çanta hiç kullanmadım ama eğer dayanıklı askeri tarzda çanta istiyorsanız Maxpedition ürünlerine bakabilirsiniz.
  • utkumon  (16.04.16 13:36:10) 
Nerede gördünüz? Alasım geldi benim de


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (16.04.16 13:42:08) 
yurtdışındayım. asker malzemeleri satan yerlerde oluyor bunlara benzer çantalar. türkiye'de gözüme çarpmadı ama benzerleri bulunabilir bence veya ebay tabii. gümrükte takılmaz herhalde çanta.

alttaki mesela 1959 yılından, isveç ordusunun çantasıymış :)
  • soso  (16.04.16 13:45:04 ~ 13:48:28) 
Bu çantaların modifiye hali şu an Almanya'da baya Popüler. Herschel markasına bir bakınız


  • lifeframe  (16.04.16 13:48:03) 
Asker çantası dediğiniz şey 90'ların sonunda modaydı. Delicesine dayanıklıdır. Kayışları falan sökülür sadece. Onu da bir şekilde düğüm falan atar kullanırdık.


  • zombi  (16.04.16 14:24:05) 
[]

ekmek sorusu

bir sandviç yedim bu sabah almanya'da, ekmeği tam istediğim gibiydi. ideal sandviç ekmeğini buldum resmen.

özelliklerini sayacak olursam; ufak, üçgen, dışı çıtır (ama klasik ekmek çıtırlığı gibi değil, daha farklı), içi yumuşacık, kalınca, pofuduk bir ekmek. aldığım yere bir daha gittiğimde soracağım tabii ismini ama belki bilen vardır, epey bilinen bir şeydir de benim cehaletimdir belki diye sorayım istedim.


 
Ciabatta diye tahmin ediyorum
www.kozagida.com.tr

şurdaki üçgenlerden biridir sanırım?
  • fakyoras  (12.04.16 16:58:50 ~ 16:59:46) 
yok değil fakyoras ama an itibariyle buldum: Laugenecke hofmeister-brot.de

almanlara özel bir ekmek mi ki bu acaba ya? nasıl bir lezzettir bu arkadaşlar? türkiye'ye de birisi getirse ya şunu.
  • soso  (12.04.16 17:01:49) 
almanya ve ekmek deyince aklıma ilk pumpernickel geldi. doğru mudur bilmem.


  • inheritance  (12.04.16 17:02:26) 
Canım çekti ya. Ekşi maya köy ekmeğinden daha mı güzel şimdi bu?


  • hasmetizm 2046  (12.04.16 17:46:02) 
[]

almanca cümle sorusu

ne yapsak da düzeltsek şu cümleyi acaba? bir cümle kurmak istedim, eline yüzüne bulaştırdım galiba.

"Ich stehe auf dem Standpunkt, dass es wirklich wichtig um gemeinsam Lust zu haben ist."


 
kanka türkçesini yazsana daha kolay olucak :)


  • VickVickyVale  (11.04.16 22:43:42) 
anlaşılamayacak kadar mı kötü cümle yahu? :)

neyse türkçe olarak: "benim açımdan, karşılıklı isteğin/hevesin olması gerçekten önemli." gibi bir cümle olacak işte. bu arada "karşılıklı" derken iki farklı toplumdan bahsediyorum, iki bireyden değil.

almanca öğreniyorum da bir konu hakkında yazı yazıyorum kendimce işte. normalde lang-8 kullanıyordum ama şimdi geç cevap gelir oradan. tek bir cümle için gerek görmedim.
  • soso  (11.04.16 22:47:35 ~ 22:51:54) 
Meiner Meinung nach, ist gegenseitige Lust (yanniz bu cinsel yöne kayiyor) sehr wichtig.

Meiner Meinung nach, ist gegegenseitiger Wille (bu daha cok onay, cinsel yöne kaymayan istek) sehr wichtig.
  • mamu  (11.04.16 22:52:54) 
von meinem Standpunkt aus, ist es wirklich wichtig, dass alle einander lust hat.


  • VickVickyVale  (11.04.16 22:55:08) 
Meiner Meinung nach, für beide Seite ist es ganz wichtig gegeneinander Lust zu haben.


  • blackidom  (11.04.16 22:57:11) 
@blackidom, lust'tan önce um koymaya gerek yok yani, öyle mi? ben neden bu um...zu'ya takıldım, onu da anlamadım ya neyse.

herkese teşekkürler bu arada. daha başka cümle yazmak isteyen olursa da çekinmeden yazsın, hepsinden bir şey öğreniyorum.
  • soso  (11.04.16 23:01:30 ~ 23:06:12) 
mamu +1 ancak virgül gereksiz.


  • lead zeppelin  (11.04.16 23:03:31) 
aus meiner Sicht ist ein gegenseitiger Wille sehr wichtig.


  • maq  (12.04.16 00:28:50) 
[]

tarih bilimi olmasaydı dünya nasıl olurdu?

misal, kimse tarihini bilmeseydi, tarih diye bir şey olmasaydı insanlık bugün ne durumda olurdu? hatta bırakın tarihi, kimsenin dilinde geçmiş zaman diye bir şey olmasaydı ne değişirdi? 7 yaşındaki meraklı çocuk sorusu gibi oldu, farkındayım ama idare edin.




 
tarihsiz dünya düşünülemez. insanlar hep eskiyi anar eskiye bakar geleceği ona göre şekillendirir. insanın yaşamı = tarihtir. ama tarihsiz, dolaylı yoldan geçmişsiz insanlardan çok güzel hümanist insan olurmuş. 0 ırkçılık.

edit: mesela ben abi. soyumu bilmiyorum. türk müyüm kürt müyüm arap mıyım hiç bir fikrim yok. büyüklerimin söylediği şeyler var ama onlar bile bi çatışma durumunda bilemiyorlar yani. bu biraz tarihsizlik geçmişsizliktir. belkide bu yüzden şimdiki olaylara çok objektif bakabiliyorum.
  • freetakilir  (05.04.16 21:24:55 ~ 21:29:17) 
Turkiye icin birsey degismezdi, yapilan hatalardan ders alinmiyor, tarihte bizim su anki gibi gidisatin pek hos yere cikmadigi da belli. Sonuc olarak bizde bi bok olmazdi, ha osmanlicilarla kemalistler olmazdi kafa dinlerdik


  • keah  (05.04.16 21:25:17) 
Bu soru biraz ne derler, "out of question". (Kıl bi mod gelip ingilizce kelime kullandın diye silerse şaşırmayın)

İnsanın hafızası olduğu sürece tarih de olacaktır. Tarihin olmaması insanda bellek olmaması ile mümkün. Ana bacı tanımaz, baban kim bilmezsin şerefsiz şiirine nesne olurduk. Bence aynen böyle olurdu.
  • i ve been mistreated  (05.04.16 21:29:59) 
Bilgi birikimi saglanamayacagindan ve dolayisiyla aktarilamayacagindan uygarlik gelisimi gerceklesmezdi.


  • evrim halkasi  (05.04.16 21:32:09) 
Tadından yenmezdi.abuk sabuk sınavlara çalışmak zorunda kalmazdık. Tarih dediğimiz şey yalan deryası.herkes kendine yontmuş.


  • delicevat  (05.04.16 21:55:22) 
1984 ü okumadıysan okumanı öneririm.


  • kakao  (05.04.16 22:29:10) 
[]

Almanca sorusu

Bir etkinliğe katılacağım da öğrenci bileti diye bir şey var fakat içeriği pek yazılmamış. Benim öğrenci belgem falan yok ancak öğrenci vizem var ve bir dil kursuna kayıtlıyım. Şimdi bu öğrenci biletinin dil kursunda öğrenci olanları da kapsayıp kapsamadığını sormak istiyorum.

"Gelten die Studentenpreise auch für die Leute, die im Sprachkurs Deutsch lernen?"

Sanki biraz tuhaf oldu yahu, nasıl sorsam ki acaba?

 
Sehr geehrte Dame, sehr geehrter Herr,

könnten Sie mir bitte kurz Bescheid geben, ob die Studentenpreise auch für die Studenten der Sprachkurse gelten oder nicht?

Mit freundlichen Grüßen

soso
  • KidLazer  (29.03.16 14:13:22) 
yemekhanelerde dil kursu kimlik belgesini gosterince ogrenci fiyatindan yiyorsunuz. muhtemelen gecerlidir.


  • pacoquinha  (29.03.16 17:03:09) 
[]

almanca kelime sorusu

merak ettim de bilen olabilir belki. hani almanlar her durumla alakalı bir kelime buldukları için sormak istedim. mesela hasta olacağınızı hissedersiniz ya, o durum için bir kelime mevcut mu almancada?

yani "erkältung im anmarsch"ın tek kelimelik karşılığı var mı?


 
kränkelnd (vücud kirilir ya) bunu diyorlar ya da sözlükten gelsin:kränklich (nicht richtig gesund, stets ein wenig leidend und anfällig für krankheiten)


  • maq  (23.03.16 16:24:33) 
almancaya gerek yok tibbi terminolojide latince karsiligi var onun. Prodrom denir. almanlar da bu kelimeyi hem tek basina hem de prodromalphase falan gibi kullaniyorlar.

de.wikipedia.org
  • fayfim  (23.03.16 16:24:56 ~ 16:25:45) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.