[]

Cinsel kimliği göz önüne alınmadan yetiştirilen çocuklar

Cinsel kimliğni göz önüne almadan yetiştirlien çocuklarla ilgili bilgiler arıyorum arkadaşlar. Yıllar önce bu tarz çocuk yetiştiren ailelerle ilgili yazılar okumuştum. Sonuçları ne oldu merak ediyorum. Bilgisi olan var mı?

Edit: Cinsel kimliği göz önüne alınmadan derken;
hatırladıklarım oyuncak, kıyafet seçimleri, işler.. gibi şeylerdi. Tam ayrıntısını hatırlayamıyorum. Yazılar arızalanan bilgisayarımda kayıtlıydı, formatta gitmiş.

 
(bkz: david reimer)


  • tepedeki psychedelic adam  (19.09.15 11:56:49) 
@tepedeki psychedelic adam, hikayeyi bilmiyordum teşekkür ederim.

Bu çocuk farklı kimlikle yetiştirilmeye çalışılmış hatta yazılana bakılırsa ikiziyle cinsel ilişki gibi sapkın davranışlara bile zorlanmış. Sonuçta her iki çocuğun hayatı mahvolmuş.

Benim aradığım daha farklı. Oyuncakları, kıyafetleri... her yönden cinsel kimliğe özgü olmayan seçimlerle yetiştirilen çocuklar vardı.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (19.09.15 12:14:24) 
Soruya cevabim yok ama cinsel kimligi goz onune alinmamaktan kastinizi merak ettim?
Yani ornegin erkek cocuga erkek degilmis, bir cinsiyeti yokmus gibi mi davranmak?

  • stavro  (19.09.15 12:54:31) 
@stavro, mesela kız çocuğa bebek almayacak, erkek çocuğa araba almayacak vs.
en küçük örneği bu.

  • coolagabey  (19.09.15 13:11:03) 
Yok bu örnekler değil arkadaşlar, bu çocuklar nötr yetiştiriliyordu. 3. cins veya farklı kimlikle yetiştirilmiyordu.

Yanlış hatırlamıyorsam 10 yıl filan oluyordur, avrupada bir yerdeydi. Güneşli bir bölge değildi sanırım, fotoğrafların hepsi gri, bulutlu havada çekilmişti. Blog yazısı olabilir.

Edit: Yaw, ne kültürler varmış. Samoalıların 3. cinsi çok enteresan.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (19.09.15 13:22:54 ~ 13:30:18) 
evrim ağacı'nda çok güzel bir yazı vardı bu konuda da aramaya inanmadım :(


  • rubenanyukov  (19.09.15 13:41:42) 
[]

Resmi Gazeteyi okuyor musunuz?

Okuyorsanız hangi sıklıkla okuyorsunuz?
Hangi amaçla okuyorsunuz?



 
okumuyorum.


  • yamuklu sucurta  (15.09.15 21:03:50) 
Evet. Haftada bir iki girerim, okumadığım sayılarıda geri giderek okurum.

Ülkede arkamızdan sinsice hangi işler çevrildiğini, kanun maddelerini yönetmelikleri uygulamaları oradan takip edebiliyoruz çünkü.
  • yatagants  (15.09.15 21:07:33) 
durumum yok
okuyamıyorum
baba parası yiyorum :p ;) :d zaa
  • patr  (15.09.15 21:26:33) 
Okumuyorum, onlar da yalan konuşuyorlar :( www.youtube.com


  • sevgikusunkanadinda  (15.09.15 21:45:18) 
Okuyorum. Bazen Gunluk dusen vergiler oluyor. Ilginc geliyor ;)


  • stevie  (15.09.15 22:44:55) 
Her gün artırma eksiltme ve ihale ilanları


  • dunyatuhaf  (15.09.15 22:53:23) 
Tamam tamam pazar ve resmi tatiller hariç, yayınlanmıyor ya!


  • dunyatuhaf  (15.09.15 22:53:48) 
güne resmi gazete ile başlıyorum :P


  • [silinmiş]  (15.09.15 23:18:10) 
@duyatuhaf, resmi gazete tatil günleri de yayınlanıyor.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (15.09.15 23:18:43 ~ 16.09.15 08:06:54) 
Spor sayfalarına bakıyorum


  • mistreated  (15.09.15 23:29:31) 
mesleki veya şahsi bağlantım olan sayılarının ilgili kısımlarını okuyorum, bazan gereksizlere de takıldığım oluyor (çok nadir).


  • tedirginlik hucresi  (16.09.15 01:39:08) 
[]

Sevimsiz konu kanser hakkında

Hekim arkadaşlar, belki biliyorsunuz mesane tm geçmişim var. ( Aralık ayında 5. yıl dolacak).)

Bu gün mr sonucumu aldım temiz çıktı. (sistoskopi yapılmadı henüz)

sorularım şunlar:
1. Ben 5 yıllık süre tanımıştım kendime. 5 yıl dolunca paçayı kurtardım demektir diyorum. Bu ne kadar doğru? riskim hala var da azalıyor mu, herkes kadar mı riskimiz var veya savaştık kazandık vücudumuz mücadeleyi öğrendi (bir nevi bağışıklık gibi) diyebilir miyiz? Nasıl oluyor bizim durumumuz?

2. Kanser bulaşıcı olabilir mi? Bulaşıcı olduğu hakkında yazı okudum, yeni belirlenen bir bilgi sanırım bu. Ailemi korumak için bir şeyimi ayırmadım (tabak çanak havlu vb) Şimdiden sonra ayırayım mı n'edeyim?

3. Kanser ve metastaz ailede oldukça fazla. ( ana baba dahil yakın akrabalar) Metastazın takibini yapmam gerekiyor mu, ne kadar süre boyunca yapmalıyım? Nasıl bir yol izlemem lazım, ailede olan türlere mi yöneleyim, sık rastlananlara mı baktırayım?

4. İdrarda bol lokosit çıkıyor idrar ve vagen kültürleri temiz çıkıyor. Ameliyattan beri bu böyle. Birkaç yıldır tekrarlayan tırnak mantarı türedi. Mantarla ilgili olabilir mi lokosit. Ya da nedir bu durumun izahı?

Şimdiden çok teşekkür ederim.

edit: 2. soru iptal arkadaşlar. kanser değil alzhemermış bulaşıcı olan. yanlış hatırlamışım.

 
1. 5 yıldır bir şey olmuyorsa bundan sonra olma olasılığı azdır diyebiliriz. ama sonuçta hücrelerin kansere yatkın... yapacak bişi yok. hep tetikte olcaz
2. bulaşıcı değil. kalıtsal.
3. zaten doktorun gerekli takipleri yapıyordur bence. pet-ct bu konuda başarılı bir yöntem mesela.
4. lökosit nadiren mantar ilişkilidir. lab hatası olabilir. ya da kültürü yapılan bakteriler dışında bakteri idrarında var olabilir.
  • siradisi00  (14.09.15 19:02:01) 
mesane tmr'ünde evreniz neydi? detrussor kas invazyonunun olmadığı olgularda survi gayet iyidir zira.


  • mdmfk  (14.09.15 19:49:56) 
@siradısi00, çok teşekkür ederim.

Benim mesane olduğu için ürolojiye gidiyorum. Ameliyat sonrası onkolojiye göndermediler serviste bir dizi bcg yapıldı Sonrasında da sistoskopi yapıldı işte belirli aralıklarla. Ürolog da doğal olarak kendi ile ilgili konuya bakıyor, temizsin deyip yolluyor.
Lokosit ameliyattan beri hep bol veya 8-9 10-15 filan çıkıyor. İlk sene 500 çıkmış mesela.

pet-ct yi ilk kez duydum dersem içinde bulunduğum durumu anlarsınız. Benim yol yöntem arayşım da tam da bu nedenle, takip edildiğim bir merkez yok. Napıyım, bi onkoloji servisine mi başvurayım acaba ben.

Karın bölgemde ağrılarım var, ters bişeyler var gibi geliyor, mr sonucu da temiz çıktı. Ultrasonda bişeyler çıkmıştı, onun için mr istendi zaten.

Biliyor musunuz, her bir kontolümüz bile bir travma etkisi yaratıyor bizim. Bir de bu tür burokratik mi diyeyim ne diyeyim bilmiyorum sıkıntılar tuzu biberi oluyor.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (14.09.15 19:50:06) 
@mdmfk,
patoloji raporu:
Tanı: I - Mesane, tur , üretelyal karsinom, yüksek dereceli

Yorum: II nolu tümör tabanı kayıtlı örnekte muskularis propria izlenmiş, invazyon saptanmamıştır. Bu örnek içinde papiller tümör parçaları izlenmiştir.

Epikrizdeki tanı:
mesane malign neoplazmı (c67) 1 yıllık
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (14.09.15 19:58:15 ~ 19:59:45) 
kanserin bulaşıcılığı konusundaki kaygınız hpv'den dolayı olmasın? kadınlarda rahim ağzı kanserine sebep olan bir virüs çeşidi. genelde cinsel yolla bulaşan... çok geçmiş olsun bu arada.


  • sibertenik  (14.09.15 20:00:18 ~ 20:00:35) 
teşekkür ederim siberteknik. yok birkaç gün önce bir haberde okudum sanırım. tam emin değilim, haberlerde izlemiş de olabilirim. bulaşıcı olduğu kanıtlanmış gibi birşeydi.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (14.09.15 20:04:51) 
bugüne kadar onca araştırmaya rağmen saptanamamış böyle bir şey, bugün kanıtlanmış olsa bütün bildiğimiz tıp değişirdi. size bahsettiğim hpv'nin rahim ağzı kanserindeki rolünü keşfeden bilim insanı nobel aldı örneğin. ama o çok spesifik bir durum.
lütfen böyle spekülasyonlara kapılmayın. bir doktorla falan konuşup rahatlayın özellikle bu konuda hatta... paranoya yaratmaya hiç gerek yok. psikolojinizi düşünün.

  • sibertenik  (14.09.15 20:40:23) 
siberteknik, evet haklısınız. Böyle haberlere hiç prim vermiyorum normalde. Hatta hastalığım hakında şimdiye kadar internet okumaları bile yapmadım. Gidip kontrellerimi oldum o kadar.

Bulaşıcı olabilir mi diye sordum çünkü çocuklarım var:) Tıpta da her gün yeni birşeyler bulunuyor, eskiden bilinenler değişiyor filan. Ben kendimi bildim bileli neler değişti neler... Mesela ben çocukken soğuk algınlığında aspirin verirlerdi, sonra birden verilmedi hatta kızdılar doktorlar "biz size arpirin kullanmayın demedik mi" dediler.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (14.09.15 20:53:41 ~ 21:01:54) 
Bulaşıcı olan alzheimermış. O mu aklınızda kaldı acaba?

www.ntv.com.tr
  • auroraaurora  (14.09.15 21:01:43) 
Aaa olabilir @auroraaurora. Tamam hatırladım şimdi alzheimerdı. Benim hatlar yine kısa devre yapmış anlaşılan. Bu günlerde sürmenaj gibi oldum. Kafam çok yorgun, toparlayamıyorum, unutuyorum filan.
Dinlenmeye geçeceğim de, şu kontrolleri bitireyim bi ondan sonra artık.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (14.09.15 21:08:39 ~ 21:17:03) 
[]

izmir'de mamografi

çekimi için tavsiye edeceğiniz yer var mı. Gidecek kişinin sağlık güvencesi yok, ekonomik durumu pek iyi değil. Ücretsiz çeken yerler varsa çok iyi olur.




 
apartmana asmışlardı, buldum size mesaj attıktan sonra, başka faydalanan olur belki diye burayada yazıyorum;

karşıyaka toplum sağlığı merkezi/kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezi / 232 372 9575. mutlaka randevu alınız yazıyordu.
  • Phoebe  (14.09.15 17:09:55 ~ 17:16:59) 
Teşekkürler phoebe :)
Bu gün giittiler, 40 yaşın üzerinde olan kişilere mamografi yapılıyormuş.
Kolonoskopi de 50 yaş üstüne yapılıyormuş.

Kanser Araştırma Merkezi Zübeyde Hanım Parkının oradaki Verem Savaş Dispanseri ile aynı binada hizmet veriyor.


Mamografi devlet hastanelerinde 34 tl imiş, doktor ücreti ile beraber 64 tl gibi oluyor.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (14.09.15 18:20:28) 
[]

Teşekkür etmeyen insanı anlamaya çaba

Bir insan neden teşekkür etmez sizce?




 
ergense cool görünmeye çalışıyordur, değilse öküzdür veya ailesi öğretmemiştir, gerek duymamış olabilir, üşenmiş olabilir, unutmuş da olabilir.

duyuruda da çok var bunlardan, herife mesaj atıp üç paragraf bilgi veriyorum, adam teşekkür etmeyi bırak ertesi gün açtığım duyuru altında bana laf sokmaya çalışıyor.
  • tolga asp  (13.09.15 20:13:42) 
Ben geçende ofisteki kızdan sakız istedim kırk saat açamadı ambalajını ben de biraz daha yavaş olabilir misin acaba dedim, ben seni anlamıyorum yhaaaa burda sana sakız veriyorum şu hareketine bak falan gibisinden konuştu. Ben de sakızı aldım gittim teşekkür bile etmedim. Böyle bi durumsa normaldir.


  • condom kurşunu  (13.09.15 20:14:19) 
ince düşünceli biri değildir. hatta düşüncesizdir, düşünemiyor olabilir bunu.
teşekkür edilmes gereken şeyi yaptığında o işi senin görevin olarak görüyor olabilir. 'zaten yapman gerekti, teşekkürlük bir durum yok' diyebilir.

her iki durum da hoş değil elbet.
  • uzunuzunilgi  (13.09.15 20:14:33) 
1- Sizi çok yakını olarak görüyor olabilir ve bunun aranızdaki hukuktan dolayı es geçiyor olabilir kötü bir niyet olmadan.
2- Saygı kurallarını bilmiyordur.
3- Kendini sizden daha üstün görüyor ve bunu yapmanın gereksiz olduğunu düşünüyor olabilir kendince.(böyle bir hakkı yok)
4-Dalgındır unutmuştur.
5-Kibar bir insan değildir belki.
6-Havalı olduğunu sanıyor olabilir. (değil)
  • qazaqwsx  (13.09.15 20:15:04 ~ 20:16:20) 
mallıktan bence,
mümkün olduğunca herkese teşekkür etmeye çalışrım,
otobüste yer veren birinden tut cafede yemek getiren insana kadar.
  • basond  (13.09.15 20:16:35) 
Belkide nasıl edeceğini bilmiyordur. Mesela bana teşekkür etmek bazı durumlarda çok garip geliyor.


  • qcihanq  (13.09.15 20:40:52) 
gereksiz bir iyiliktir.

yani teşekkürün asla eksik edilmemesi taraftarı biriyimdir ama bazen insan kasten etmez. zira her ne kadar dışardan ona yapılan iyilik gibi gözükse de, yapılan şeyi kendi çözmek istemiştir. borçlu kalmak da istememiştir. sizin borçlu olduğunu düşünmemeniz önemli değil, kendi değerlendirmesinde borçlu kalacak gibi gelmiştir.

ancak hem bir şey istiyor hem de yapılınca teşekkür etmiyorsa, piçliktendir. yapmayın bir daha iyilik.
  • prodeq  (13.09.15 23:13:44 ~ 23:14:34) 
Cevap çok net bana göre: Empati kuramadığı için.


  • whimsical  (13.09.15 23:16:55) 
iki sebebi vardır bence
1 dalgındır o an aklına gelmemiştir
2 öküzdür , teşekkür etmenin inceliğinden bihaberdir...
  • tociess  (14.09.15 11:05:45) 
bence insanları anlamaya çalışmamalıyız. hiç anlamadan olduğu gibi katıksız doğal haliyle kabul etmeliyiz.

not: deli gibi teşekkür ederim. hatta en kaba cümlem "bir çay alabilir miyim acaba?" kadar kabadır.
  • nedendir bilinmez  (14.09.15 11:12:31) 
[]

mamografi

Devlet hastanelerinde mammografi yazabilen birimler hangileri arkadaşlar?

Ücretli gidileceği için yanlış doktora gitmeyelim diye soruyorum.


 
Kadın doğum olsa gerek.


  • whoosie  (11.09.15 18:12:21) 
meme polikliniği
Genel cerrahi diye randevu almaya çalıştığınızda, altta meme poliklinik diye çıkar.

  • kaymaktutmayansicaksut  (11.09.15 18:17:45) 
[]

purple guy

karakteri bir oyuna mı ait, değilse nedir bu purple guy'ın olayı? adı vincent'miş galiba.




 
five nights at freddy's adlı oyunun karakteriymiş.


  • glamdr1ng  (09.09.15 14:37:13) 
[]

üniversiteye hazırlık süreci

dershaneye gidemeyecek olan meslek lisesi son sınıf öğretcisinin yardımlarınıza ihtiyacı var. yol, yöntem, akıl danışıyor.

evlerinde internetleri var, kitap bulabiliriz. eşit ağırlık derslerine çalışacak.

soru çözmeye başlamadan önce konuları çalışması lazım sanırım. meslek lisesinde konuların hepsi işlenmiyor bildiğim kadarıyla. konu çalışmak için aklıma ilk gelen khan academy oldu. ne dersiniz, iyi midir?

sınavda lazım olacak konuları bilmiyorum, konuları derli toplu bulabileceğimiz bir yer var mı?

sizin önerileriniz neler, nasıl bir yöntem izlesin?

 
internette onlarca videolu konu anlatım siteleri var. bunun yanına çözümlü soru bankası kitapları alırsa dersanenin yokluğu hissedilmez. hatta dersaneden çok daha iyi olur.


  • wampex  (08.09.15 12:17:23) 
khan academy nasıl bilmiyorum ama konu anlatımı için youtube'da çok iyi kanallar var. edebiyat için atlas yayıncılık, tonguç akademi, matematik için ekol hoca, hocalara geldik, tarih-coğrafya için yine atlas yayınlarının videolarını öneririm. bunların yanında her dersten birkaç tane farklı kaynak bitirmek lazım. matematik temeli kötüyse antremanlarla matematik, finalin kolay soru bankası ile başlayıp sonra biraz daha zor soru bankalarını çözebilir. ya da birey in kitapları mesela seri şeklinde a, b,c diye. a'dan başlayıp sonra b'yi çözebilir, eğer matematiği orta derceyse de a'ya da gerek yok direk b'den başlasın, sonrasında karekök, zafer, bilfene de bakabilir. her gün en az 20 tane paragraf sorusu çözmeli, dil anlatımdan eksikler varsa bir an önce kapatmalı. onun için de bireyin konu anlatımlısı iyi. edebiyat için palme ve a yayınları güzel. bir de çoğu kitabın pdf'sine ulaşılabiliyor, kitap daha iyi olur ama o şekilde de çalışabilir.
bir de bu temel liselerin açılmasından sonra okullarda çoğu son sınıf öğrencisi buralara geçti, küçük şehirlerde doğru dürüst dershane kalmadı zaten. okullar da artık son sınıflar için kurslar açıyor, çoğu okulda böyle ve cidden önemsiyorlar, yani benim gördüğüm bu. eğer orada kurs açılmazsa başka bir okulunkine gidebilir, yararı olur.

  • vacigok  (08.09.15 13:57:57 ~ 13:58:45) 
çok çok teşekkür ederim vacigok.
dil anlatımı iyi sanırım. uğur dershanelerinin 12. sınıf konu anlatımlıya başladı, şimdilik soruları takır takır çözüyor. ilerleyen konularda nasıl olur bilmiyorum. bu bitince birayin kitabını buluruz.
kitap bulmak pek sorun değil, çevrede çokça kitap var.
sıkıntımız daha çok, hangi dersi hangi ayarda çalışacak, plan program yapmak lazım gibi konular. kuş bakışı göremediğim için plan yapamadım. bir dersten hangi konuları çalışacak bilirsem derslerin ağırlıklarını da göz önüne alıp kaba bir plan yapabilirim. biraz ilerleyince de çocuğun performansına bakıp programın ince ayarlarını yaparım diye düşünüyorum.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (08.09.15 14:28:34) 
ne demek. plan program isi kisiye de bagli biraz bence. okul acilincaya kadar en cok matematige agirlik vermesini oneririm, okul acildiktan sonra lys konulari da girecek araya ve ikisini birlikte yurutmek daha zor olacaktir. eksiklerine gore su kadar gunde su kadar mat konusu bitirecegim gibi bir program iyi olur. bir de turkce cografya bakar arada, okul acilincaya kadar bu tarz bir program uygulayabilir yani..


  • vacigok  (08.09.15 15:37:35) 
[]

site soruyorum

Kelimeyi yazıyordun o kelimenin kullanıldığı çeşitli cümleler geliyordu. Hangi siteydi bilen var mı acaba?




 
  • neferkitty  (06.09.15 15:13:11) 
www.nasildenir.com

tam bu konsepte uygun böyle bir şey geliştirdim. zamanla daha da gelişecek. olumlu olumsuz dönüşlerinizi beklerim
  • antepaunovic  (06.09.15 22:34:49 ~ 22:34:58) 
  • sheeper  (07.09.15 15:35:48) 
[]

film tavsiye eder misiniz

canım çok sıkkın arkadaşlar, bu moddan çıkmam lazım. komikli veya macera türü filan olabilir. izlerken kendimi unutayım kaptırayım gitsin, üzgünçlü öldürmecili filan olmasın.




 
interstate 60. tam böyle günler için çekilmiş.


  • devilred  (05.09.15 21:13:49) 
Jeff, Who Lives at Home (2011)
The 'Burbs (1989)
Groundhog Day (1993)
Big Daddy (1999)
The Birdcage (1996)
As Good as It Gets (1997)
About a Boy (2002)
Adventures in Babysitting (1987)
To Wong Foo Thanks for Everything, Julie Newmar (1995)
Overboard (1987)
Kinky Boots (2005)
One Fine Day (1996)
  • RedGoldGreen  (05.09.15 22:55:03) 
Aşırı komikli değil macera dolu da sayılmaz, ancak seni o moddan bu film çıkarır bence; soul kitchen.


  • sylvan  (06.09.15 00:13:26) 
[]

flora bakteri üremesi ne demek oluyor

vagen kültüründe
açıklamada şunlar yazılı:
"DİREKT GRAM:
LAKTOBASİLLER YETERLİ SAYIDA.MAYA HÜCRESİ VE CLUE CELL GÖRÜLMEDİ."

 
tertemiz demek. zaten orada olması gereken bakteriler üremiş. enfeksiyon etkeni sayılan bakteriler ürememiş.


  • egoksen  (01.09.15 20:05:44) 
[]

mesane tm/ formaldehit

mesane tm geçmişi olan biriyim. 55 yaş k.

doktorum bana arada sırada hippurin veriyor. şimdi yine verdi ve bakayım neymiş bu diyesim tuttu.

ilacın Farmakodinamik Özelliklernde:
"Bir tersiyeramin tuzu olan Metenamin hippurat antibakteriyel bir maddedir. Tesirini asit
vasatta açığa çıkan formaldehitle gösterir. Formaldehit uzun süreli tedavide bile direnç
oluşturmayan özgün olmayan bir antibakteriyeldir. Hippurik asit idrarı asitlendirmeye
yardım ettiği gibi zayıf bir bakteriyostatik etkiye de sahiptir." diyor.

formaldehit benim tırstığım bir madde. mümkün olduğunca uzak kalmam gerektiğini düşünüyorum. ilacın içeriğinde formaldehite dönüşen madde varmış yanlış anlamadıysam.

mesane tm geçmişi olan biri için bu ilaç zararlı mıdır?

 
doktorunuz tıbbi geçmişinizi biliyor ve zarar/yarar oranını gözeterek vermiş ilacı. endişelenecek bir şey yok, saf formal değil nihayetinde. geçmiş olsun.


  • ra amin ka  (01.09.15 16:22:08) 
teşekkür ederim ra amin ka.
doktorumun ilacın içeriği ile ilgili bu bilgiye sahip olmama olasılığını düşünecek kadar çeşitli doktor tanıdığımı söyleyebilirim. bilemiyorum...

bu ilacın alternatifi var mı acaba?
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (01.09.15 16:45:07) 
farklı seçenekler var ama tabii doktorla görüşüp durumunuzu anlatırsanız düşünülebilecek bir şey bu. rica ederim.


  • ra amin ka  (01.09.15 17:34:28) 
ilaçların sizin okumanız gereken kısmı farmakodinamik özellikleri falan değil, kullanım şekli, yan etkiler vs. ama illa okuyacağım diyorsanız kontrendikasyonlarını da okusaydınız ya.

HİPPURİN’ in kullanımı aşağıdaki durumlarda kontrendikedir:
· İlacın herhangi bir bileşenine karşı aşırı duyarlılık,
· Karaciğer yetmezliği,
· Renal parenkimal enfeksiyon,
· Metabolik asidoz,
· Ciddi böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi ya da GFR ? 10 ml / dak.),
· Ciddi dehidratasyon,
· Gut.
GFR mevcut olmadığında, serum kreatinin konsantrasyonu kullanılabilir.

Gördüğünüz üzere mesane tm'de gönül rahatlığıyla kullanılabilir.
  • fayfim  (01.09.15 17:48:50) 
[]

hadi bana menü hazırlayalım

Kızım ve danadımı nikah sonrası yemeğe alacağım. Kalabalık olacağız dünürler kardeşler filan.
Rahat sevis edebileceğim konuklarımla ilgilenmeye vaktim olacak bir menü olsun istiyorum. Sarımsak ve acı kullanamayacağım. Acı bir çeşitte olabilir.
Damadım tulumba tatlısını seviyor. Tatlı olarak büyük olasılıkla tulumba tatlısı yaparım ya da kolayından şambali/halep tatlısı olabilir.

Menü tavsiye eder misiniz?

 
ay ne hoş yaşını başını almış bi suser
şambali we trust ayrıca lakin ben sütlü tatlı öneririm

aklımdan beğendili dana sote ya da tas kebap geçiyor. ama sebzeli bazı ördövrler servis edilebilir.
  • sameidiot  (27.08.15 15:48:07) 
yarin da benim misafirlerim var, yanci olma maksatli yaziyorum.

mercimek kofte
kisir
  • jimicik  (27.08.15 16:07:46) 
çorba, pilav, fırında tavuk gibi bişi olacaksa yardımcı olabilirim.


  • jesues  (27.08.15 16:10:11) 
fırın tavuk olur güzel bi şekilde, baget alıp baharatlarsın yanlarına da patates aynı şekilde. güzel bi pilav.


  • euphrat  (27.08.15 16:12:11) 
Fırında tavuk +1


  • theworldismine  (27.08.15 16:23:32) 
Tavuk riskli bence


  • sameidiot  (27.08.15 16:55:52) 
ne güzel, sözlük yazarı bir annem olsun isterdim :)

karnıyarık deyip uzaklaşıyorum (yapımı zahmetli [olabilir belki ama sizin için çocuk oyuncağı olacağını düşünüyorum]+ lezzeti mükemmel, servisi kolay)
  • Bysb  (27.08.15 17:18:20) 
tavuk düşünmüyorum arkadaşlar. ben tavuk yiyemiyorum pek.
yancı arkadaşım jimicik güzel bir tavuk tarifim var onu verebilirim yapımı / ikramı çok kolay ve lezzetli bir tarif. hemi de hafif.

8-10 adet kemiksiz ve derisiz tavuk kalça eti kullanıyorum. bir kabak (girit kabağı kullanırsan büyüklüğüne göre 3-4 adet ) bir- iki havuç rendele. hazır kremalı mantar çorbasını toz halinde rendelediğin sebzeyle karıştır sonra da tavukla harmanla. bir fırın tepsisine yay üzernii kapatmadan at fırına pişsin. yanına pilav salata yapabilirsin.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (27.08.15 17:45:35) 
karnıyarık+pirinç pilavı+cacık yanına biraz da patates kızartabilirsiniz. tatlı yerine de karpuz+kavun olabilir ya da dondurma


  • kakao  (27.08.15 18:14:16) 
[]

tofu yerine ne kullansam olur

ilginç bir tarif buldum lahana sarmasi gibi bişi. mantar, tavuk eti, soğan, havuç ve tofuyla iç hazırlanıp lahanaya sarılıyor. soya tüketmek istemiyorum, tofu yerine ne kullansam yakışır sizce?
(tofu soya sütünden yapılan tatsız bişi oliiirmiş)



 
Yağsız peynir kullan bence
Yada lor peynir

  • mama lover shake me  (17.08.15 21:01:09) 
Nohut tofusu kullanabilirsin. Evde yapilabiliyor.


  • mutevazi  (17.08.15 21:09:39) 
[]

Çocuk odasına halı

Herkese merhaba :) İyisinizdir umarım, ben çok iyiyim, siz de iyi olun emi :)

İleride çocuk odası olması muhtemel bir oda için halı alacağım. Tavsiyeleriniz var mı?

Bir de İpekiş'in halılarını kullanan var mı, memnun musunuz?

 
halı sıkıntı.
şehir dışında okurken annemler benim odamı bi nevi depoya döndürdüler. yün bi halıyı da odama sermişler. istanbul'a geldikçe burnum akıyor gözlerim yaşlanıyor vs vs. susuyorum tutuyorum kendimi ama bi gece artık dayanamayarak halıyı sırtlayıp koridora attım.

bi de çocukluktan kalma peluş hayvanlarım vardı onlar da allerji yapmış (direkt allerji yapan tabii ki halı ya da oyuncak değil, üzerinde yaşayan akarlar ve toz)

27 yaşında biri bu reaksiyonu veriyosa el kadar bebe napar düşünmek lazım
  • la noix  (25.07.15 12:10:39) 
özellikle çocuk odası halısız olmalı bence.

oda halıyla kaplatılsa temizlik açısından sıkıntı.

ortaya bir halı atılsa o zaten çocuğun ayağının altında bir o yana bir bu yana kaymaktan haşat oluyor, çocuk okul çağına gelince üstü toz kir kırıntı doluyor iki günde.

bence en güzeli şu puzzle gibi birbirine geçmeli köpük yer matları, çocuğa oyun köşesi gibi yapılabilir, hem yumuşak olur, hem yerin soğuğunu keser, hem de toz derdi olmaz kolayca temizlenir.
  • lily briscoe  (25.07.15 12:57:43) 
[]

dolap içi koruma örtüsü

mutfak için linkteki gibi örtüleri kullanan var mı, memnun musunuız?
urun.gittigidiyor.com



 
bu değil de puf puf olanlarından var onlardan kullanıyoruz. memnunuz tavsiye ederim.


  • kakao  (20.06.15 12:26:34) 
ben kullanıyorum, daha temiz geliyor bana nedense. ve bardak, tabakla dolap arasına oluşan ses de ortadan kalkıyor. daha derli toplu hissi veriyor.


  • peanutbutterpuddingsurprise  (20.06.15 12:27:40) 
@kakao, puf puf olanlar yıkanabiliyor galiba. yıkanabilmesi kolaylık sağlar yalnız sabit kalıyorlar mı, malzemeyi alırken koyarken oynama yapacakmış gibi geliyor.

@peanutbutterpuddingsurprise, bunlar yıkanmıyor, silerek temizleniyor değil mi? Bu tiplerin de sabit kalması çok iyi.

@ douchebag, neden gerek yok dedin?
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (20.06.15 12:45:44) 
eski evimde vardı, bence ekstra temizlik işi çıkarıyor. bir de plastik şeylerden kaçınıyorum mümkün olduğunca. çekmeceyi temiz tuttuktan sonra pek gerekli değil bence.


  • lily briscoe  (20.06.15 12:52:05) 
ben örtüleri dolaplar temiz kalsın diye değil, çizilmesin diye kullanıyorum. çizilen dolabı temizlemek daha zahmetli yenilemek daha masraflı ya.

@lilybriscoe, haklısın plastik konusu da ayrı bir sorun. kumaş yaptıryım desem kumaşlarda da kimyasal var, plastik kadar olmasa da onlar da pek masum değiller hani. yine de kumaş daha sağlıklı olur tabi.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (20.06.15 12:56:29 ~ 12:59:08) 
a olabilir, dolaplarım hiç çizilmedi bugüne kadar o yüzden aklıma gelmedi. çizilmeye yatkın malzemeyse kullanılabilir evet.

ben çok temizlik işi çıkarıyor dedim çünkü sadece üzerinde toz birikmiyor, zamanla yer yer lekeler oluyor, opaklaşıyor o zaman komple yenilemek lazım. bir de hafiften yapışkan bir yapısı var, şöyle üzerinden sileyim olmuyor, illa çıkarıp sağlam temizlemek lazım. çok sevemedim ama bir deneyin madem öyle.
  • lily briscoe  (20.06.15 13:00:24) 
[]

halı - fırın - yatak - perde tavsiyesi

konu: kızımın çeyizi
kısım: bitti - bitiyor :)

mobilyaları beyaz eşyaları aldık sıra yukarıdaklere geldi.

marka, model vb tavsiyeleriniz, "aman uzak dur" diyecekleriniz var mı?

bütçe; genel olarak, çok uçuk olmayan, orta düzey diyebilirim.

 
halı:royal'inkilerden aldık 2 yıl kadar önce, fazla yünlenme yapmadı, tavsiye edebilirim yani. parça halı kestirmeyin, onların kalitesi çok meçhul, mutfağın halısını değiştiricem mesela tel tel dökülmeye başladı.

fırın: arçelik kullanıyorum ankastre olanlardan, sıkıntı yok. yalnız eğer ocakla beraber alacaksanız cam ocak almayın, illa ki cam alacaksanız bari siyah almayın,temizlemesi ölüüümmm. bozuluverse de değiştirsem diye gözünün içine bakıyorum, dayanıklı da çıktı. ama üzerine tuz dökülse rezalet görünüyo.

yatak: yataş five 5 kullanıyoruz, tabi denemek lazım diğerlerini de ama eve aldığımız en memnun eden eşya bu heralde. çok çok çok memnunuz.

perde: zebra perdeler -perdeciler ne kadar aksini iddia etseler de- içeriyi gösteriyor. aralardan görünmese karagöz-hacivat gibi görünüyor yani. temizliği zor, adam getirip söktüreceksin dee temizlettireceksin dee parça başına dünya para vereceksin dee... storlar da aynı dert, bi de sayıca fazlalarsa perde açmak zahmetli iş haline geliyor. en güzeli anam babam işi klasik tül-güneşlik tipi olanlar. sökersin atarsın makineye mis gibi çıkarır asarsın.

bir de siz muhtemelen biliyorsunuzdur da, perdenin kumaşını elinizde buruşturup bi sıkıştırırsınız alırken, ne kadar fazla buruşursa o kadar ütü ister.
  • physcos physcos  (21.06.15 01:23:35) 
[]

mobilya bağlantı elemanı

fix tipi bağlantı elemanlarnın koşebent tipi bağlantı elemanılarından daha uzun süreli mobilyaya zarar vermeden kullanılacağını sanıyorum, doğru mu?

fix dedğim şu tip elemanlar:
www.somvida.com

 
sizin kullanmanıza bağlı. sürekli sökülüp çıkacaksa dolap vs. Bunlar daha pratik. ama pek fark yok. sürekli sökülüp takılan ürünler (ahşap) çabuk yıpranır.


  • ergenpezeveng  (14.06.15 11:40:38) 
[]

akıllı telefon alacağım

Kullanacak kişi llise grafik ve fotoğraf bölümü öğrencisi. Üniversite eğitimi de o yönde ilerliyecek gibi. Bu nedenle gerektiğinde Adobe vb programları kullanabileceği özellikleri barındırsa iyi olabilir. (Bilgisayar oyunu oynamaz.)
Bütçe telefonun özelliklerine göre esneyebilir ama 1000 tl civarı olsa iyi olur ( aslında 500 filan olsa çok daha iyi olur)

f/p oranı iyi olan telefon önerebilir misiniz?

 
  • Yehova  (02.06.15 07:49:15) 
zenfone 6.
hem ekranı geniş, hem performansı iyi, hem de ucuz.

  • teritori  (02.06.15 08:39:57) 
t60


  • ethros  (02.06.15 08:42:02) 
T60 I BENDE TAVSİYE EDERİM


  • otibisdeyervermeyengenc  (02.06.15 08:53:06) 
850 tl.ya samsung e5 var, yeni bir ürün. arkadaşıma aldık geçende, incelemeni öneririm. bütçeyi artırabilirsen lg g2, 1300 tl civarı, dediğin işleri görür diye düşünüyorum. zenfon da iyi ama piyasada bulunmuyor diye biliyorum.


  • manuel mandalina  (02.06.15 09:01:12) 
t60 alma.
turkcell 1 sene önce çıkardığı t50'ye güncelleme desteğini çekti.
t60'a da aynısı olacaktır.
  • teritori  (02.06.15 09:02:43) 
Meizu mx4, bu fiyat aralığında lider. Ona bir bakın derim.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (02.06.15 09:18:02) 
Xiaomi mi4 de var, çok iyi bir telefon. Tableti de var, Xiaomi iyidir.


  • roboute guilliman  (02.06.15 10:42:32) 
sakın t60 alma. daha iyi ve daha ucuz tonla telefon var.

www.android.com
  • cetoxim  (02.06.15 13:58:58) 
[]

Anneye şık ve zarif elbise

Kızımın nikahında giymek için elbise arıyorum. Sitelerde gezerken gözünüze ilişen güzel elbiseler olursa paylaşırsanız sevinirim.

Nikah İzmir'de ağustos sıcağında olacak.
Çok kilolu değilim, 40-42 bedene uygun modeller olur.

 
annem dün bi arkadaşımın düğünü için atalar'dan elbise almış. izmir'de var mıdır bilmiyorum

ama ben yargıcı'nın kıyafetlerini çok beğeniyorum annem için.
shop.yargici.com.tr
shop.yargici.com.tr

seneleeeeer önce açık mavi bi elbise almıştı çok güzeldi, nişanımda da onu giymişti <3
  • la noix  (22.05.15 08:24:03) 
Bir izmir markası var, "Spazio". Ben de eşimin kardeşinin düğününde ordan elbise almıştım. Güzel parçalar çıkabiliyor, gidip bir bakın bence.

Konak, Hatay, Karşıyaka'da filan şubeleri varmış sanırım. Marks&Spencer'a da bakın. gözüme bir şeyler ilişirse, arada size mesajla gönderirim. Bu arada diktirebilirsiniz de. İzmir'de uygun fiyatlı inanılmaz yetenekli terziler var.Kayınvalidem İzmirli, benim düğünüme diktirmişti, çok şıktı.
  • old possum  (22.05.15 08:45:09 ~ 08:48:55) 
[]

beyaz eşyaların w güçleri

özellikle ütü ve elektrikli süpürge için tüketici yönünden soruyorum.

1. ütülerin güçleri 2200-2400 w gibi oluyor. ütünün ısı yüksekliğinin ulaştığı son nokta mı bu güç denilen şey?

ütü yaparken kırışık açmayla ilgisi ne kadar acaba ya da ilgisi var mı? bendekii ütünün gücü 2200 w, ütüm hiç kırışık açmıyor. buhar diyeceksiniz, 4 bar buhar gücü var, istediğim kadar buhar verebiliyorum. ütü masasının süngeri, süngerin altındaki tabla sırımsıklak oluyor. bu nedenle buharla da alakası yok gibi sanki.
yeni ütü alacağım, hangi özellikleri aramam gerekir tam bilemiyorum. ütüleri karşılaştırma yaptıyorum pek bir fark da göremedim, hepsi benzer teknik özelliklerde.


2. elektrikli süpürgelerde de 2400 w ile 2200 w arasında fark ne? süpürgenin daha uzun süre motoru sınmadan kullanımla ilgili mi bu w durumu? elektrik süpürgesinde emiş gücü 230 -450 arası değişiyor. ben de emiş gücü iyi olsun ve çabuk ısınmasın istiyorum.
diyelim 400- 450 emiş gücünde süpürge aldım. o zaman w gücü yüksek olsun ki çabuk ısınmasın. doğru mu?

nasıl soracağımı bilemeyecek kadar anlamadığım bir konu w güç konuları, umarım derdimi anlatabilmişimdir.

 
"w" toplam tükettiği enerji. 2000w bir elektrik süpürgesi alırsan saatte 2kw elektrik tüketir bu da ortalama 2x0.3'den= 60 kr demek. bu maddi tarafı. çok genel mantıklı yüksek "w" olması daha güçlü olması demek ama verimi emiş gücünden anlarsın. emiş gücü ne kadar yüksek o kadar iyi. ısıyla alakası yok. aksine daha kötü. yani 2000w ama 450w emiş gücü olan bir süpürge 2500w ama 500w olan bir süpürgeden daha tercih edilir.


  • mystb  (14.05.15 10:44:28) 
aslında o aletin çektiği elektriğin miktarı. "bizim aletimiz o kadar çok elektrik çekiyor ki, yani düşün bak o kadar elektrik çeken alet ne biçim çalışır üff" demek istiyorlar.

eskiden beri "ne kadar elektrik çekerse o kadar güçlüdür" düşüncesi hakim olduğundan bir türlü kırılamıyor bu. oysa daha az elektrik tüketerek daha verimli çalışan bir alet mümkün. adam öyle bir ütü tabanı yapıyor ki az da ısıtsan kırışıklığı açıyor. ama tükettiği elektrik yüksek olan rakip gelip onun 2000w olmasına bok atıyor "bizimki 2400, daha iyi" diye.

sırımsıklak lafını da çok sevdim bu arada.
  • kibritsuyu  (14.05.15 10:45:26) 
2 - huzur dyson da.

2400w anlık max cekıstır. bunu 1 saat calıstırsan 2.4kwh elektrık yakmıs olursun guncel fıyatlarla 30 kurus kadar eder. ısınma konusu calısmadan zıyade cıhazın tasarımından, ıyı tasarımın ısınmaması ya da makul ısınması lazım.
  • bryan fury  (14.05.15 11:53:32) 
ne kadar teşekkür etsem azdır arkadaşlar. bilmeden nasıl yanlış işler yapacakmışım. iyi ki varsınız :)


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (14.05.15 12:29:36) 
[]

yine ütü alacağım

en son deloghni buhar kazanlı ütü almıştım. kırşıkları açmıyor, ütüleme işlevi sıfıra yakın.

ondan önce phillips vardı çok güzel iş çıkarıyordu. öndeki su püskürtme yeri erimişti.

hangi ütüyü alayım? Tefal nasıldır?

buhar kazanlı şart değil, adam gibi ütülesin, tek dileğim bu.

 
ütüde phillps en iyi marka imiş.


  • elorelia  (14.05.15 09:39:15 ~ 09:39:24) 
www.philips.com.tr

Bak ben bunu 5 sene evvel aldım, çok şahane olduğunu söyleyebilirim.
Hakikaten başarılı. Tık demedi, ipek gibi kayıyor çamaşırların üstünde.

Kazanlılar zati bir cacığa yaramıyor, yengemde vardı, hantal salak bir şeydi.
  • teoridefeminist pratiktegeysa  (14.05.15 10:05:10) 
Homend Adventouch 1109

gömlek ve pantolonlarımın ütüsü konusunda çok hassasım. biz bunu kullanıyoruz. çok memnunuz.
  • lancelot du lac  (14.05.15 10:56:41) 
[]

çamaşır ve bulaşık makinesi tavsiyesi

memnun olduğunuz, tavsiye edeceğiniz ya da sakın haa dediğiniz markalar var mı arkadaşlar?




 
bosch ürünleri var memnunuz.
ariston aldı annemler memnun değillerdi.

  • basond  (11.05.15 19:56:21) 
bosch iyidir. evde kullanıyoruz memnunuz bütçene göre birini alabilirsin.
vestele sakın bulaşma, sakın sakın sakın.

  • kuzey li  (11.05.15 20:40:55) 
Bosch bulaşık makinesinden rahatlıkla ve net bir şekilde uzak durabilirsiniz. Beko genellikle iyidir. Çamaşır için arçelik olabilir.


  • innatedesire  (11.05.15 21:59:26) 
[]

Taksim'e girmişler ya

o kapılar açıkmıymış, gençler barikatları mı açmış, görüntülerden anlayamadım ben. o sırada oralarda polis filan pek yok galiba.

eksisozluk.com


 
Is hanina saklanmislar. Polislerin az oldugunu gordukleri bir an da firlamislardir.


Edit:duzeltme
  • yuzır  (01.05.15 19:41:31 ~ 20:47:18) 
otel değil iş hanı. kamera görüntüleri de var. tam anımsamasam da sanırım geceyi iş hanında geçirip taksime çıkıyorlar. helal olsun.


  • mete kudur  (01.05.15 20:15:52) 
[]

imgur

yasaklı mı?

kendi bilgisayarımda değilim, (dumanlar çıkararak yandı benimki) bilgisayarın ayarlarına dokunmadan nasıl edeyim?
chrome kullanıyorum

 
Avea ile bile girebiliyorum ben. (DNS falan hak getire zaten)


  • an engineer  (26.04.15 20:05:28) 
uydunettekiler giremiyoz diyolardı ama diğer servislerden giriliyor, superonline ttnet vs


  • masa penisi  (26.04.15 20:21:48) 
[]

sting- desert rose

seven birine başka hangi parşaları önerirsiniz?




 
english man- shape of my.. sting devam


  • difdiringi  (26.04.15 13:06:17) 
natacha atlas-mon a mie la rose
radio tarifa-sin palabras

  • zihuatanejo  (26.04.15 13:53:35) 
replay tuşunu iptal ettim ben :( ölümüne dinliyorum


  • indescribable  (26.04.15 13:54:32) 
bu ikisiyle aynı zamanda tanıştım diye mi böyle bilmiyorum ama the smiths ile sting arasında bir bağ var bende. Birinden birini dinleyince öteki de arkasından gelmek zorunda.


  • m murphy  (26.04.15 13:58:47 ~ 13:59:54) 
Sting'in Mad About You'su çok bilinmez ama mükemmel şarkıdır.

Şuna da bak: Khaled - Aicha
  • long live rock n roll  (26.04.15 14:28:16) 
modjo-lady


  • MaraudeR  (26.04.15 14:42:14) 
[]

ekonomi guruları bi bakar mısınız?

linkteki tabloda türkiye'nin durumu çok kötü görünmüyor şeklinde yorumladım. yanılıyor muyum?www.google.com.tr

not: 1995-2013 aralığına getirip baktım.


 
Guru degilim, yorumumu yapiyorum.
Verdiginiz link bende zaman araligi olarak acilmadi. "play" tusuna basarak oynatmali bir gorsellikle acildi ki cok guzel bir gorsel arac. O sekilde bakinca turkiye'nin bu gostergede iyiye gittigi gozukuyor.

Ancak tek gostergeden cikarim yapmak dogru sonuc vermez. Turkiye'de su anda ekonomik durumda iyiye giden pek bir sey gormuyorum.
  • f_d  (24.04.15 20:39:00) 
kamu borçlanması olarak Türkiye oldukça iyi durumda. hele AB ülkeleriyle karşılaştırılınca bu ortaya çıkıyor. 5018 sayılı kanunla getirilen mali disiplin bunu sağlayan temel etmen. her ne kadar kamuda israfta yüksek düzeyde görülse de, bu rakamlara yansımış değil


  • modesttiago  (24.04.15 21:00:27) 
net hata noksan'ın süspan payı vardır ama o kadar çok değildir demi?

f_d, aşağıdaki play ibaresini değil de yanindaki ibre ibaresini kullanınca istediğim aralıkta görebiliyorum ben.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (24.04.15 21:05:26 ~ 21:07:55) 
1 adet karsilastirmali veriyle iktisadi analiz mi yapilir dayioglu?


  • dougsampson  (24.04.15 21:19:42) 
net hata noksan cari açık ile ilgili bir kavram. kamu borçlanmasıyla alakası yok.


  • modesttiago  (24.04.15 21:23:17) 
@dougsampson, yok ya, iktisadi analiz kim ben kim:P

çok borcumuz var mı, çoluk çocuğa ne kadar borç bırakıyorum anlamaya çalışıyorum :)

@modesttiago, bence her şeyin birbiriyle ilgisi var.
net hata noksanın neyi süspanse ettiğini öğrenmek isterim. biliyorsun rakamlar afaki...
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (24.04.15 21:51:50) 
net hata noksan da dış dünyadan türkiyeye bir şekilde para girmiş oluyor. bunun kamu borçlanmasıyla ilgisi ancak türkiye devleti kaçak bir borçlanma yapıyor ancak bunu kaydetmiyor demektir. bu imkansız. türkiye de birileri cebine yurtdışından para geliyor olsa bile bu resmi hesaplardan geçmez. zaten geçseydi onun adı sermaye transferleri altında olurdu. kesinlikle doğrudan ilgisi yok.


  • modesttiago  (24.04.15 22:28:21) 
[]

ekşi fest

davetiye kodu isteyen var mı?




 
İsteyen olursa bende verebilirim.


  • member of illuminati  (14.04.15 18:24:30) 
Soruyu sadece sözlük yazarları görebildiği için isteyen olacağını sanmıyorum. Isteyen olursa benimkini de alabilir ama..


  • westblack  (14.04.15 18:37:34) 
ekşide de herkese dağıtılmamış sanırım. herkese açık yapayım mı bilemedim. bu fest konusuna çok uzağım nedir ne değildir bilmiyorum. dışarıya açsam sorun olmaz değil mi?


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (14.04.15 18:42:12) 
herkes paylaşıyor sözlükte ama ben çaylaklar alsın diye twitter hesabımı verip isteyen menşın atsın falan yazdım ses çıkmadı. arz talepten fazla galiba. bende duruyor isteyen olursa vereyim.


  • doxanikee  (14.04.15 20:34:32) 
[]

izmir'de kolonoskopi

konusunda uzman doktor tavsiye edebilir misiniz?




 
İGEM - Dr. Zafer Buyraç


  • Sandeman  (02.04.15 15:26:44) 
[]

sanal alem gurularına

diyelim ki biri internet ortamlarında çokça haber olan kötü bir olayın içinde anıldı. sonradan aklandı ancak arama motorunda sayfalar dolusu o haber geliyor.
bu durum kişinin mesleki yaşamına olumsuz etki yapıyor.

ne yapılabilir?

not: çıkacağım için cevaplara akşam bakabilirim. şimdiden teşekkürler.

 
Bu iç güvenlik yasası gelen bir madde vardı, isim değiştirmek belli bir süreliğine kolaylaşıyordu. Ama isimde küçük düşürücü bişeyler ya da yazım hatası olmak zorundaydı diye hatırlıyorum. Eğer böyle bir şey varsa o kişinin isminde, ismini değiştirebilir.


  • diyanet takvimi  (31.03.15 09:03:04) 
bizzat kendiniz yayının olduğu siteleri arayarak/mail atarak istekte bulunabilirsiniz. ya da mali gücünüz varsa bu konularda deneyimli avukat tutarsınız, o uğraşır.


  • teknikekip  (31.03.15 09:15:03) 
unutulma hakkı diye bişi var bir araştır istersen


  • selam  (31.03.15 09:19:35) 
[]

habire yenilenen site için çözüm arayışı

internet sitelerinden kendilerini yenileyenlerine hiç girmiyorum da bugün aradığımı başka yerde bulamyınca mecbur kaldım. okuduğum metnin yarısına gelmeden 10 defa yeniledi kendini sıpa. metin de metin yani, dipsiz kuyu gibi bu gidişle yarıya gelmeden benim asfalyalar atacak. ( izmir'de böyle deriz, kafam bozulacak anlamında)
çözümü var mı, yenilemeyi kaldırabiliyormuyum? eklenti filan. chrome kullanıyorum.



 
chrome.google.com
böyle bi eklenti varmış.

edit: he jugador he! :)
  • diyanet takvimi  (29.03.15 11:41:37 ~ 11:42:08) 
chrome.google.com bu eklenti de okuamak ıcın metnı formatını duzenlıyor


  • ilkdefa  (29.03.15 11:43:16) 
[]

Adınızı ve/ya Soyadınızı kolayca değiştirebilirsiniz !

Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan ve yazım ve imla hatası bulunan ad ve soyadınız varsa mahkemeye gitmeden değiştirebilirsiniz.

Bir yıl süreli iç güvenlik paketi maddesi:

Geçici 10 uncu madde ile, maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl süreyle, yazılı olarak yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüklerine başvurmak kaydıyla, 21/6/1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3 üncü maddesine aykın soyadlan ile yazım ve imla hatası bulunan ad ve soyadlan mahkeme karan aranmaksızın il veya ilçe idare kurulu karanyla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir. Soyadı değiştirilen erkek ise kendisi ile birlikte varsa kansının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklanmn da soyadlan düzeltilir. Soyadı değiştirilen kadın ise kendisi ile birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocuklan varsa onlann da soyadlan düzeltilmesi,

Yorum faslı:

Peki ya ben suçluysam, dolandıcı filansam bu maddeden yararlanmaz mıyım?
Örtülü af denir buna. Adamlar suriyeliler için neleri gözden çıkardılar!

Soru faslı:
Sizce bu maddenin faydası ve zararları nedir?
Neden böyle bir madde yazılmış?

 
tc kimlik numarasi degismiyor, nasil af oluyor anlamadim?


  • ilkdefa  (29.03.15 11:11:41) 
@ilkdefa, örtülü af dememin nedeni de oydu zaten. tc kimlik numarasıyla tanınmıyoruz adımızla soyadımızla tanınıyoruz.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.03.15 11:13:20) 
ben ismen dolandırıcı tanımıyorum, dolandırılsam zaten yine ismini degil cismini bilirdim. :) bır kereye mahsus bir kolaylık gibi geldi bana bu kanun, surıyelı ismini degistirse ne zararı olur onuda bılemedım,


  • ilkdefa  (29.03.15 11:33:19) 
Önceden de ad soyad değiştirilmiyor muydu ki? Babam soyadını 30 sene önce değiştirmiş.


  • kaffle  (29.03.15 12:07:06) 
suriyeli adını değiştirmezse ne olur?
suriyeli neden adını değiştirmek ister?
suriyelinin adının değişmesi neden önemlidir?
suriyelinin adının değişmesi kimin için anlamlıdır?
ben suriyeli olsam ismimin değişmesine vesile olanlar için ne düşünürdüm?
ben suriyeli olsam adımı soyadımı değişirmek ister miyidim, istemiyorsam hangi koşullarda ya da ne için kabul ederdim?
...

gibi sorular cevaplamadan suriyeli ismini değiştirse ne zararı olur sorusuna gelemeyiz bana kalırsa.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.03.15 12:07:29 ~ 12:35:42) 
önceden özellikle soyad değişimi bazı şartlara bağlıydı ve şartların onayı mahkeme tarafından yapılıyordu.
memura dilekçe verip adını soyadını değiştiremiyordun.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.03.15 12:22:56) 
Ic güvenlik paketindeki tek mantıklı madde bu bana gore zira Türkiye'de isim/soyisim degistirmek gereksiz prosedur, zaman ve para kaybiydi. Yurtdışındaki cogu ulkede aynı sekilde 1 seferlik dilekceyle halledilebiliyor.

Suriyeli demissiniz ama bu maddenin turk vatandaslari icin gecerli oldugunun farkindasiniz değil mi? Suriyeliler turk vatandasligina geçer de bunu yapar diye dusunuyorsaniz da zaten vatandasliga geçerken isim/ soyisim degistiriyor hemen hepsi.

burada da memura dilekçe verip hemen değiştirme soz konusu değil, dilekçe once bir incelemeye aliniyor, belirli kosullari var. Ayrica tc kimlik numarası degismedigi ve yuz nakli yapilmadigi icin ortulu af da sayilmaz sanki. Adamin sabika kaydini sifirlamiyorlar sonucta.

Velhasıl o kadar endiselenmenizi gerektiren bir madde degil bu.
  • fraise  (29.03.15 13:03:29) 
@fraise, o kadar endişelendiğim yok öyle anlaşıldıysa da :) iktidar partisinin suriyelilerin oylarına talip olduklarını biliyoruz. çok da normal bence bu. ben olsam ben de talip olurdum.

arkadaşlar çoğunuz zaten değişiyordu demişsiniz. evet değişiyordu, özellikle doğuda oldukça fazla değişiğini biliyoruz. suriyeli olgusu da eklendi. kararla mahkemelerin yükü hafifletilmek istenmiş bana kalırsa.

bu kararla toplumun göreceği zararları tartışmaya açmak, biraz da kulağa kar suyu kaçırmaktı niyetim. sonuçlarını hep beraber yaşayıp göreceğiz nasılsa.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.03.15 13:25:19) 
[]

Bilelim ve yorumlayalım

İç güvenlik bilmem neyine göre bundan böyle kamu görevlileri yaptıkları işlerden kişisel olarak sorumlu olmayacak, cezayı ilgili kurum ödeyecek. Bu demek oluyor ki; mesela artık kask numarasını saklamaya gerek kalmadı.

Trajikomik olan ise:
Bu demek oluyor ki; yanlış yapanın cezasını biz verdiğimiz vergilerle kendi cebimizden ödeyeceğiz.

He mi?

İşte o madde:
MADDE 38- 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna yapılan ek:

"Bu Kanuna ya da başka kanunlara göre ön inceleme, disiplin soruşturması veya diğer idari soruşturmalan yapmakla görevlendirilenlerin görevleriyle ilgili olarak yaptıkları işlemlerden, yürüttükleri faaliyetlerden, düzenledikleri raporlar ile görüş yazılarında belirttikleri kanaatlerinden veya kanunla verilen yetkilere dayanarak aldıkları tedbirlerden dolayı ancak idare aleyhine tazminat davası açılabilir.
Kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa mezkür görevliler aleyhine tazminat davası açılamaz.
Ancak bu görevlilerin suç sayılan eylemleri ile kin, garez ve hatıra dayalı olarak veya baskı veya telkinle kanaat oluşturduğu ya da değiştirdiği kesinleşmiş yargı ya da disiplin kurulu kararıyla tespit edilirse, idarenin görevliye rücu hakkı saklıdır."

 
pek hukuktan anlamam ama bu polisleri kapsayan bişeye benzemiyor. vergi müfettişi ve ya ne bileyim o tarz şeylere benziyor. görevlinin yaptığı hatayı kuruma yüklüyor. kaldı ki devlet bu hakkı da saklı tutuyor heralde. atıyorum zabıta gelip dükkanı mühürledi siz dava açtınız kazandınız tazminatı devlet ödüyor ama zabıtanın keyfen mühürlediğine kanaat getirirse devlet tazminatı görevli zabıtaya ödettirebiliyor.
kıt bilgimle ben bunu anladım.

  • platoniclover  (29.03.15 09:43:35) 
benim de anladığım kadarıyla polisleri kapsıyor. diyelim malum kişi polise emri verdi,polis insanı vurdu ve adam öldü. bu polis hakkında değil ama polis kime bağlıysa oraya tazminat davası açabilirsin.
yanlış mı anladım?

  • rakicandir  (29.03.15 09:51:45) 
Memurlar ve diğer kamu görevlileri diyor.
Kask örneğini verdim çünkü epey uç bir uygulamaydı ama yapıldı biliyorsunuz. Maddeye sadece polis değil tüm kamu görevlileri dahil. Hatta sözleşmeliler de dahildir sanırım diğer kamu görevlileri yoruma açık bir ifade bence.

platoniclover, yasalarda kanaat getirmeden söz ediliyorsa o kanaatın nasıl olacağını hepimiz biliyoruz artık. Keşke adil, objektif, işini yapan yönetimlerimiz olsa. Ama olmuyor işte olamıyor bir türlü. Olan bitene bakınca o rücu hakkının da kötüye kullanılacağını düşünüyorum.

rakicandır, evet tam da öyle. istediğin kadar aihm'e git, kazan. para senin cebinden çıkacak.
maddeyi okuyunca gözümde canlanan şu diyalog oldu:
vatandaş- falanca memur benim saçımı çekti, yerde yuvarladı tekme attı!
soruşturma sonucu: evet olmuş öyle bişeyler, kişisel kusur bulunan bir hareket. ceza şu kadar lira.
vatandaş: yaşasın kazandım, al ceza parasını, oh olsun sana :/

Ben de hukukçu değilim, vatandaş olarak yorumluyorum.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.03.15 10:16:31) 
" ön inceleme, disiplin soruşturması veya diğer idari soruşturmalan yapmakla görevlendirilenlerin görevleriyle ilgili olarak " ifadesi polisi çağrıştırmıyor ama devamında da ucu açık
"yaptıkları işlemlerden, yürüttükleri faaliyetlerden, düzenledikleri raporlar ile görüş yazılarında belirttikleri kanaatlerinden veya kanunla verilen yetkilere dayanarak aldıkları tedbirlerden dolayı ancak idare aleyhine tazminat davası açılabilir"
burdan polis dahil edilebilir mi ben bilemedim. hukukcu arkadaşlar bilirler ama ben polise dair bişey olsa kamu düzeni kolluk kuvvetleri felan yazar ayrıyeten diye düşünüyorum.
  • platoniclover  (29.03.15 10:29:53) 
bos ver bunları mudur. hayat bunlardan daha guzel. yukardakiler bizden daha iyi bilirler bu işleri kurcalama sen.


  • paudi  (29.03.15 11:12:55) 
[]

bela okumak suç mu değil mi

"allah belanızı versin" demek yasalara göre suç mu?




 
suc degil. temenni/ kotu dua kapsamina giriyor.


  • fraise  (27.03.15 15:39:36) 
yaw iyi de dün yeni bir sabaha uyandık. iç güvenlik paketi var. artık yasal olup olmamasının pek bir anlamı olmayacak, kime söylendiğiyle ilgili suç olup olmadığı değişebilecek. valla sabah bu düşünceyle uyanıp tırsım arkadaşlar.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (28.03.15 06:07:10) 
peki bu durum sadece "allah" kapsamında mı suç? "poseydon sizi bir kaşık suda boğsun" desem gene suç işlemiş sayılır mıyım?


  • pangea  (29.03.15 00:55:32) 
ne söylersen söyle fark etmez bence. kime söylediğin sonucu belirler.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.03.15 09:22:13) 
[]

Buğday ruşeymi dokunur mu??

Bugün sabah yoğurda karıştırıp yedim. Daha önce kullanmamıştım. Akşam üzerinden beri midem bi tuhaf, sırtımın ortasına ağrı saplandı, ağzımın tadı kaçtı.
Önceki safra tıkanıklığına benzer haller gibi sanki.

Buğday ruşeymi mide veya safra kesesine olumsuz etki yapmış olabilir mi? Yediğim içtiğim diğer şeyler her zaman yediklerimden çünkü.

 
fazlaca protein içerdiğinden allerjik reaksiyona sebep olabilir. hazımsızlık da yapmış olabilir sizde. safra tıkanıklığıyla alakalı birşey olabileceğini düşünmüyorum.


  • sublimlesemeyennaftalin  (23.03.15 13:35:03) 
[]

kitap kulubü'nün devamlılığı için tavsiye

Yaş aralığı 13-17 olan yeğenlerim okuma grubu kuruyorlar.
Öneri benden geldi. Epey iyi okuyucu olanla konuşurken kendiliğinden gelişti aslında. Küçük Prens'i okumaya başlamış. Ödev olarak okuyormuş, sınav olacağı düşüncesi biraz sıkıntı yaratmış. "O kitabı önemli yapan nedir" gibi sorular sormaya başladı. Derken derken kitap kulübü kursanızaya geldik.

Olumlu baktılar, sanırım deneyecekler.

İyi olacak güzel olacak da.. Şimdi ben kitap kulübü deneyimi olan biri değilim. Devamlılığı sağlamak için ne önereyim, nasıl edeyim bilemedim, bu konuda yardımlarınıza ihtiyacım var. Kitap kulübünü bu yaş için çekici kılacak unsurlar önerir misiniz?

 
vasat da olsa ilgi çekici kitaplardan başlasınlar okumaya. gün gelir vampir hikayesi okumak isterler, mani olmayın. severken nasıl sevdiği mühim değil kitapları kendi yolunu bulacaktır.

edit: ayrıca ortamınızı bilmiyorum ama okudukları kitapların ertesinde bunlarla ilgili ritüeller geliştirebilirler, siz ön ayak olun onlar zaten halleder.
  • hkaan  (22.03.15 14:27:57 ~ 14:33:31) 
hkaan, ritüel konusu ilgilerini çeker mi bilmiyorum, bence güzel fikir, yaratıcılık geliştirici yönü de var. Teşekkür ederim.

Kitap seçimi için benden yardım talep ettiler.
İlk Küçük Prens'le başlarlar. Sonrasında Küçük Kara Balık, Şeker portakalı şeklinde mi gidecekler araya macera tüneli gibi kitaplar girer mi zaman gösterecek. İlk bir iki kitap sonrası geri bildirimlerden yararlanıp kitap seçimini ona göre belirleriz sanırım.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.03.15 15:18:08) 
100 temel esere bakabilirsin.


  • EasyTiger  (22.03.15 15:35:31) 
şöyle yapabilirler. her toplantıda bir tanesi toplantıdan sorumlu olur.

kitabı seçer. kitabın özetini anlatır arkadaşlarına, kurabiye, meyve suyu filan getirir. böylelikle hepsi sıra ile aktif olur :)
  • mea maxima culpa  (22.03.15 15:37:42) 
mea, dışarıda toplanırlar diye düşünüyorum. Ev ortamı odaklanmayı zorlaştırabilir, konu dağılabilir gibi geliyor.
Yer konusunda da benden yardım istediler. İzmir'de uygun yer bulmak kolay, bu yönden sıkıntı yaşamayız sanırım.

Kitapları kendilerinin seçmeleri daha iyi tabii, başlangıç olarak bir kaç kitap önermeyi sonrasında kitaplarını nasıl seçecekleri konusunda yönderlik etmeyi düşünüyorum. Heyecanlılar ama "olur mu ki, nasıl olur" gibi tereddütleri de var sanırım. Özellikle biri baya ince düşünür, ortamdaki herkesin hesabını yapar filan. Önce bir tadını alsınlar, kitap seçimi gibi biraz zorlayacak işe hemen girişmesinler diyorum.

Edit: Sırayla aktif olma güzel olur. Toplantıyı yürütme görevini sırayla yaparlar. Teşekkürler:)
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.03.15 16:15:41 ~ 16:43:03) 
Belirli zamanlarda kendileriyle herhangi bir edebi konu üzerine konuşacak, edebiyat üzerine bilgili birisini çağırabilirler, bu bir yazar veya edebiyatla uğraşan üniversiteli olabilir.


  • sevgikusunkanadinda  (22.03.15 16:22:23) 
Evet yaa, kitap fuarı yaklaşıyor. Fuara katılan yazarın kitabıyla başlayabilirler. Sonra yazarla tanışma, varsa sorular sorma olur. Harika olur bu. Fuara katılan yazarlara bakmalı bi.
Edebiyatla uğraşan üniversiteli de çok iyi fikir. Onu ayarlayabilirim sanırım. Kendilerinden biraz daha büyük gençlerle iletişim çocuklar için çok iyi oluyor, onları örnek alıyorlar, daha rahat iletişim kuruyorlar.
Teşekkürler sevgikusunkanadına :)
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.03.15 16:40:24 ~ 16:41:13) 
Rica ederim :) eğer konuşacakları konu belirli olursa, veya gelecek olan kişi için bir hazırlık sürecine girerlerse o da toplantıları canlı tutacaktır.


  • sevgikusunkanadinda  (22.03.15 16:50:12) 
ben okulda filan toplanacaklar sandımdı.

grup olarak kitap fuarına gitmeleri, ya da kitapçıya gitmeleri de özendirici bir unsur olabilir.

İzmir'i bilmiyorum ama İstanbul'da mephisto, d&r gibi kitapçıların içinde kafeler var. orada toplantı yaparlarsa bu da özendirici olur.
  • mea maxima culpa  (22.03.15 18:39:00) 
Fuarın katılımcı listesini yayınlamışlar. Eksikler de var gördüğüm kadarıyla. En azından katılacağını bildiğim bir kişiyi listede göremedim. Neyse, bu yazarlardan hangisini okusunlar konusunda fikir verebilirseniz sevinirim. Yazarların hepsini tanımıyorum haliyle.
İzmir ikametlileri sonraya bırakıp İzmir dışından gelenlerden seçmek daha iyi olur. Buradakilerle sonra da buluşma ayarlanabilir çünkü.

www.tuyap.com.tr
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.03.15 20:36:25) 
[]

elleri olmayan çocuk için

oyuncak sorulmuştu. duyuru şu:
www.eksiduyuru.com

dün şöyle bir videoya denk geldim.
www.facebook.com

nasıl olur, çocuğa uyar mı bilmiyorum.

keşke bir şeyler yapabilsek... ne dersiniz, olur mu ki acaba?

 
videoyu iş yerinden göremiyorum ama akşam eve geçer geçmez bakacağım. ilgin ve alakan için teşekkür ederim <3


  • dessy  (17.03.15 07:50:52) 
[]

Duyguların renge dönüştüğü bir film varmış

Hangi film olduğunu bilen var mı?




 
kitap var ama film hatırlayamadım


  • ssyumusakg  (10.03.15 18:21:17) 
rocky.


  • vedat chili peppers  (10.03.15 18:21:22) 
duyguların rengi

(bkz: the help)

www.imdb.com

olabilir mi?
  • blatta hiberna  (10.03.15 18:23:57) 
the following- joe carroll (james purefoy) karizmanın ayaklı hali


  • sta  (10.03.15 18:28:25) 
the soloist - Kesinlikle bu film geldi aklıma.


  • thracian  (10.03.15 18:33:09) 
cevaplari tikledim ama bunlar değil.

The help'i geçen gün izledim o siyah beyaz ayrımcılığını işliyor.
vedat, rocky nere benim sorduğum nere...
the fallowing de film değil diziymiş.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (10.03.15 18:36:31) 
Pleasantville


  • calligrapher  (10.03.15 18:47:36) 
ben başka başlığa yazmıştım buraya yazmamıştım:s


  • sta  (10.03.15 18:58:50) 
Colour triloji gibi film vardi mavi beyaz...


  • farrytikki2  (10.03.15 19:15:50) 
pleasantville evet. teşekkürler @calligrapher.

@sta, olur öle :)
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (10.03.15 20:41:19 ~ 20:57:00) 
[]

dosya yollamalık bulut arıyorum

15+ gb lık bulut var mı?




 
  • ron dennis  (08.03.15 12:52:26) 
[]

17-25 aralık komedisi

kim bunlar arkadaşlar?
çevirisi uydurma mı, gerçek mi?
www.youtube.com

not: link koymamışım, özür dilerim :/

 
video yok?

düzeltme: uydurma. yeni yeni ünlü oldu bu video. her şeye koyuyorlar.
  • sporty  (26.02.15 19:16:17 ~ 19:18:26) 
[]

exel sorusu

Dolu satırları saydırma işleminin komutu neydi arkadaşlar? Google dökümanlardaki exelde bulamadım.




 
counta

türkçesi de bağ_değ_dolu_say mıydı öyle bi şeydi
  • galadnikov  (11.02.15 20:55:03) 
counta yazıyorum kabul etmedi. Bir daha deneyeyim bakalım.

ekleme: Bir şeyi yanlış yapmışım galiba, bu sefer oldu, teşekkür ederim :)
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (11.02.15 20:57:06 ~ 21:01:00) 
=BAĞ_DEĞ_DOLU_SAY(A1:A6)


  • emfuzi  (11.02.15 21:00:17) 
[]

soy ağacı programı

arıyorum. site de olabilir. adres telf filan girebileyim, anlaşılır liste alabileyim istiyorum. denediğiniz, tavsiye edebileceğiniz program var mı?




 
  • cetoxim  (10.02.15 17:19:58) 
[]

Türkiye/ Görülmesi gereken yerler veri tabanı yapalım mı?

Nereleri görmeli?
Nerede ne yemeli?
Nereden ne almalı?
vb.

 
dostum az bekle. kitap yaziyorum.

tum turkiye, bolge bolge, il il, km km nerde ne yenir, nerde kalinir, nerde mola verilir, nerde tuvalete gidilir, nerde forograf cekilir, nerde ne yapilir...

yakinda seckin kitapci ve bayilerde.
  • halanne  (09.02.15 18:04:35) 
sivas divriği - ulucami


  • seyduna6687  (09.02.15 19:13:18) 
Divriğide sadece ve sadece ulucami, başka bişe yok 4 5 ten sonra yemek bile yok değmez o yola yani listeden çıkar


  • topraam  (09.02.15 23:23:30) 
[]

Shakespeare/ bir sonenin orjinali

Shakespeare'in aşağıdaki sonesinin ingilizcesini arıyorum.

İnsanların tutkularında bir gelgit vardır
O, tufan olduğu zaman, sizi talihe yönlendirir,
Onların yaşantısının tüm yolculuğunda bir yana bırakılmış
Gölgelerde ve yoksullukta bağlanmıştır.
Böyle bir taşkın deniz üzerinde biz su üzerindeyiz;
Ve akıntıya karşı koymak zorundayız,
Yoksa şansımızı kaybedeceğiz.

 
en.wikiquote.org(play)#Act_IV


  • 39 uncu harami  (01.02.15 13:11:12) 
There is a tide in the affairs of men
Which, taken at the flood, leads on to fortune;
Omitted, all the voyage of their life
Is bound in shallows and in miseries.
On such a full sea are we now afloat;
And we must take the current when it serves,
Or lose our ventures.
Brutus, scene iii
  • 39 uncu harami  (01.02.15 13:11:30) 
Çok teşekkür ederim, bunca zamandır yanlış yerlere bakıp durmuşum :)


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (01.02.15 13:20:52) 
[]

bu ifade yanlış değil mi? ..

"Türkiye nüfusunun en alt yüzde 40’lık kesiminin geliri neredeyse toplam nüfus gelir artış hızı ile aynı oranda artmıştır; bu refahın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşıldığını göstermektedir."

ifadesi yanlış değil mi?


 
Ben ifadede yanlislik gormedim. Ben farketmemis de olabilirim ama bana sorarsaniz yanlis yok. Refah artisi homojen olmus, gelir dagilimi esit degil belki ama en azindan gelir artisi esit dagilmis diyor.


  • delifaruk  (31.01.15 09:53:44) 
Yanlış olduğunu düşündüğüm yer şu:
%40 lık kesimin geliri toplam nüfusun gelir artışı oranında artmış. Bu durumda "bu refahın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşıldığını" denmemesi lazım.

10 kişilik bir örnek kuralım.
4 kişi 1000 tl 2 kişi 1500 tl 2 kişi 2000 tl 1 kişi 3500 bir kişi de 25500 tl kazanıyor olsun.
toplam 40000 tl gelir var. %10 gelir artışı verelim.

4 kişi 4400 tl
2 kişi 3300 tl
2 kişi 4400 tl
1 kişi 3850 tl
1 kişi 28050 tl kazanacak. toplam gelir 44000 tl oldu.

Gelir artışı olan 4000 tl yi nüfusun % 40'ı 400 tl, % 60!ı da 3200 tl olarak paylaşmış oldu. Bu durum refahın geniş dağılımı olmuyor ki, aynı hamam aynı tas oluyor.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (31.01.15 10:28:00 ~ 13:52:54) 
Bence de var bi yanlışlık haklısın.


  • hala mi ceren yahu  (31.01.15 13:49:34) 
"refahin" yerine "refah artisinin" gibi bir sey denirse daha dogru olur herhalde. Bu sekildeyken de dolayli varsayimlarla cok yanlis olmayabilir.


  • f_d  (31.01.15 15:14:23) 
@f_d, dolaylı varsayımlar neler?

Refahın ya da refah artışı gibi ifade olayın özünü değiştirmez ki. Gelir gurupları arasında geniş bir şekilde "artış paylaşımı" yok. Bir kısım 100 tl bir kısım 200-350 tl bir kısım da 2500 tl lik artı refaha ulaşmış.

Ayrıca bir de "neredeyse" ifadesi var. Artış, toplam nüfus gelir artış hızının altında yani.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (31.01.15 16:15:33) 
Cok parasi olanin az parasi olana gore daha iyi oranlar kazanacagi, yani paranin parayi cekecegi gibi bir beklentiniz olursa eger, ayni oranda kazanmalari refah paylasiminda az parasi olanlarin ezilmedigine isaret olabilir. bilemiyorum.


  • f_d  (31.01.15 17:08:10) 
Belku de yanlif ifadedir ama ben sizin gibi algilamamdim.
"... artis hizi ile ayni oranda ..." diyor. Siz, "toplam nüfusun gelir artışı oranında artmış." diyorsunuz. Ayni hizda arttigini soyluyor.

Bana sorarsaniz bu haliyle ifadede yanlislik yok.
Nisbi refah artisi diye tanimlarim ben bunu kendimce. Herkesin kendi refah seviyesine oranla artis esit olmus.
Sizin verdiginiz ornekteki gibi degil de, herkesin gelirinin 2000 tl arttigini varsayalim. 1000tl geliru olan vatandasin refahi 3'e katlanirken 20.000 tl gelir olan icin cok da onemli bir refah artisi olmayacak. Bu durumda siz refah artis orani ayni diyecektiniz suanki bakisinizla, herkes 2000 kazandi diye.

Refahlarin esitlenmesinden bahsedilmiyor refah artis hizinin ayni oranda oldugundan bahsediliyor.

Ifade hatali degil ama aldatici diyebilirim.
  • delifaruk  (31.01.15 17:42:04) 
@f_d, ?
Beklentiler nereden çıktı şimdi, yukarıdaki cümlede olan bir durum ve bağlanan sonuç var.

Bak cümlede ne diyor; 4 kişinin artış oranı geriye kalan 6 kişi ile birlikte hesaplandığı zaman "neredeyse" "aynı "oranda" oldu diyor. 6 kişinin artış oranının 4 kişiden fazla olduğunu örneğe almadım ki biraz bilgin varsa bu oranın da aynı olmayacağını, birlikte olunca çıkan rakamın ikisi arasında bir nokta olacağını biliyorsundur.

Refahın geniş dağılımına ilişkin bir veri verilmemiş. Bu durum şu sonucu gösteriyor diyor, geçiyorum. "Neredeyse"yi de geçiyorum.

Düz hesapla bile bu ifade yanlış diyorum. Basit bir matematik hesabı bile geniş dağılımın yanlış olduğunu gösteriyor diyorum.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (31.01.15 17:57:11) 
@delifaruk, heh işte tam öyle düşünüyorum. @f_d, delifaruk'un açıklamasından sonra senin neden artış oranı dediğini anladım. evet, geniş yerine "aynı oranda paylaşıldığını" deseydi olurdu.
cevaplar için çok teşekkürler :)

ifade, dünya bankası türkiye sayfasında yazıyor. yazı başlığı şu: "dünya bankası’nın yeni raporunda türkiye’nin yüksek gelir eşiğine yükselişi ve aşılması gereken zorluklar inceleniyor"
www.worldbank.org
edit: tam adres şu:
www.worldbank.org
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (31.01.15 18:15:21 ~ 18:46:34) 
Beklentiler bakis acisini sekillendirmede ortaya cikiyor. Ayni sizin, orneginizdeki durumun adil olmadigini varsaydiginiz gibi. (Halbuki esit olmadan da adil olabilir bir paylasim) Siz orneginizde mevcut durumun adil olmadigini dusundugunuz icin aslinda "ayni tas ayni hamam" seklinde bir paylasim size refahin paylasiminin genis paydada olmadigimi soyluyor. Halbuli bakis aciniz bu olmak zorunda degil.
Bilmem anlatabildim mi.

  • f_d  (31.01.15 19:16:04) 
refahın tolumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşıldığını belirtmek gelir dağılımında adalet gibi yorumlanabilir bir şeyi değil eşitsizlik gibi matematiksel anlamda net bir anlamı içeriyor bana kalırsa.

toplam kazancı geniş bir şekilde paylaşmaktan ortadaki 1000 liranın 910'unu 10 kişinin kalan 90 lirayı da 90 kişinin paylaşmasını ve bir sonraki sene paylaşılan 1500 liranın paylaşım yüzdeleri dağılımının aynı kalışını anlıyorsak artan kısmın geniş şekilde küçük bir yüzde tarafından paylaşıldığını söyleyebilirsiniz ancak. sonra da adil veya değil dersiniz. bunun bakış açısıyla alakası yok.
  • godoşu beklerken  (31.01.15 19:30:54) 
bence dogru.paylasimdan kasit nominal (TL cinsinden) gelir artisi degil, oran. gerci "genis paylasmak" anlamsiz bir tabir, orda bir anlatim bozuklugu var gibi


  • earthsea  (31.01.15 23:49:45) 
@f_d, dediklerine katılıyorum. bakış açımda haklısın, mevcut gelir dağılımının rahatsız edici olduğunu düşünüyorum.

ancak yukarıdaki ifadeyi okurken bakış açımı değil, aynı orandaki artışın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşılan refaha neden olmayacağı bilgisini kullandım.

Beni şaşırtan değil ama düşündüren şey; burada bu kadar matematikçi/ ekonomist/üni öğrencisi/ akademisyen/ ev geçindiren aile kurmuş kişiler vb. olmasına karşın, çok basit bir bakkal hesabıyla bulunabilecek sonucu göremeyip "aa yanlış ifade" ya da "yanıltıcı ifade" denmemesi oldu açıkçası.

Refah kelimesinin sözlük anlamı: Gönenç (tdk)
Gönenç : Bolluk, rahat ve varlık içinde bir yaşam sürdürme. (iktisat terimleri ve güncel Türkçe sözlük )

İçinde bulunduğumuz ekonomik yapıda toplumdaki gelir gruplarının artış oranı aynıysa; bolluk, rahat ve varlık içinde bir yaşam sürdürmenin (refahın) geniş bir şekilde paylaşılmayacağının bilinmesi gerekirdi.

Bu yazı dünya bankası sayfasında arkadaşlar. Gülerler yani anlatabiliyor muyum, bir yerleriyle gülerler. Sonra niye koyun, niye %40'ı aptal dendi. %60'ı aklıllı denseydi sevinecektik sanırım.

Cümle en azından şöyle olmalıydı:
"Türkiye nüfusunun en alt yüzde 40’lık kesiminin geliri neredeyse toplam nüfus gelir artış hızı ile aynı oranda artmıştır; bu refahın toplumdaki gelir grupları arasında geniş bir şekilde paylaşılmadığını göstermektedir."

Hadi diyelim iyi bir portre çizmek istiyoruz, eyvallah, o zaman mesela şöyle olabilirdi:

"Türkiye nüfusunun en alt yüzde 40’lık kesiminin geliri neredeyse toplam nüfus gelir artış hızı ile aynı oranda artmıştır; bu toplumdaki gelir grupları arasında gelir artış hızının aynı şekilde paylaşıldığını göstermektedir."

Eminim sizler benden daha güzel öneriler bulursunuz.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (01.02.15 08:48:40 ~ 08:54:02) 
WB raporundaki refah kelimesini ekonomi jargonuyla yorumlamak daha dogru olabilir. Ekonomide refah (wealth) insanlarin kararlariyla maksimize ettigi amactir. Refahi hesaplayabilmek icin refahin gelirin bir fonksiyonu oldugu varsayilir. Bu fonksiyon lineer degildir, konkav kabul edilir (yani ornegin 100tl gelir 100 refah verirken 10000tl gelir 10000 refah vermez, daha az refah verir).


  • f_d  (01.02.15 21:08:17) 
@f_d,
ekonomi jargonu, kelimeleri iktisat sözlüğünden farklı mı kullanıyor. tdk sitesine göre kelime iktisat alanında da aynı anlamlarda kullanılıyor.

sitedeki ingilizce metin de şu:
"The income of the bottom 40 percent of Turkey’s population has increased almost at the same rate as the rate of total population growth, indicating that prosperity has been broadly shared across income groups of the society."
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (01.02.15 21:24:48) 
Konu dışı ama, refahın fonksiyonuna filan girmişken;
Refah fonksiyonunun içbükeye dönüşünü, ağaoğlu evladının kendine sormadan aldığı yatı parçalattığı zaman gördük, görmemiş olmayı diledik.

Rahmetli Tuncay Kurtiz bir keresinde "zengin olma tehlikesi atlattık" demişti hatırlarsınız. Duyduğumda "demek sanatı kadar ekonomi bilgisi de üst düzeymiş" demiştim.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (01.02.15 22:08:21) 
[]

Lunchpad nasıl çalışıyor?

Bir yaşıma daha girdim arkadaşlar, ne güzel bişi bu böyle! Çoook şanslı nesillersiniz :), :/, :|.

Nasıl çalışıyor bu alet? Anneye anlatır gibi anlatabilir misiniz?

Bir bilgisayar programı var, default bir ritm/parça tanımlıyorsun. Alete sesler ve seslere renkler mi tanımlanmış, tuşlara dokununca ne oluyor, dokunmadıkların da yanıyor, başka sesler de çıkıyor... N'oluyor orda?

Bir de reactable videosunu gördüm ardından, onu sormaya korktum valla. Anlatsanız da anlamam sanırım :|

 
  • alperz  (30.01.15 18:40:52) 
[]

Hukuk/ boşanmada mal paylaşımı

Boşanmada eşlerden birine (kadın) ailesinden kalan bir mal var. Mal hisseli. Müşteri bulunmuş satılacakmış.
Evlilikleri süresince edindikleri bir de ev var. Ev de kadının üzerine.

Evi alırken, sonrasında adam katkıda bulunmamış hatta köstek olmuş. Evlilikleri boyunca iş kuracam falan filan diye kadının çalışıp kazandıklarının çoğunu çarçur etmiş. Kadının bileziklerini kardeşine vermiş geri almamış, bir çok şey yaşamışlar. Şimdiye kadar evi geçindirecek bir kazancı bile olmadı, hayal dünyasında yaşıyor diyor. Yalnız olsaydım bu evden başka yazlığım arabam da olurdu çocuklarımı da daha iyi okuturdum diyor. Yine de mal paylaşımı değişikliğinde herhangi bir işlem yapmamış. Yapsam kabul ederdi sanırım, o da biliyor zaten diyor.

Şimdi kadın boşanmak istiyor. Daha fazla katlanamayacağım adamla aynı sofraya bile oturamıyorum artık, çocuklar büyüsün diye bekliyordum diyor.

1. Boşanmada bu miras kalan mala ya da satılırsa paraya adam ortak olur mu?

2. Ev kadının kazancı aslında, her ne kadar kadın "olsun varsın artık" dese de yine de sorayım, kanıtlayabilirse (kanıtlarım istersem dedi ama nedir kanıtlar bilmiyorum) evi kadının alma durumu nedir?

3. Kadın, adam evlenir ederse çocukları zarar görmesin istiyor. Çocukların haklarını korumak için ne yapılabilir?
Evi çocukların üzerine geçirme dışında satamazlar şerhli bağış filan olabilir mi? Ya da başka bir yol var mı?

4. Boşanmanın malın satılamsından önce veya sonra olması fark eder mi?

Teşekkür ederim.

 
1. Miras durumu farklı olabilir.
2. Yok öyle bir dünya. Başta sözleşme yapmadılarsa paylaşılır. Aynı durumda kadın ev hanımı koca çalışıyorken kadın nasıl alıyorsa aynı şekilde adam da payını alır. Birlikte alınmış sonuçta.
3.Velayeti üstüne almak ister, durumunu çocuklarına iyi bakacağını vs belgelerse alır ki dediğin durumda velayetleri alma ihtimali yüksek duruyor.
4.Evet farkeder.

not: avukat değilim
  • accorbite  (26.01.15 16:51:03) 
1. Miras ile edinilen mal kadına kalır. İspatlaması kolay. Veraset beyannamesi.
2. "Adam zaten kabul ediyor" denmiş. Eğer bunu beyan ederse kadın evi de alır. etmezse belki adamın sigorta geçmişinin incelenmesi istenebilir. ödediği gelir vergisine bakılır vs.
3. Adamın evlenmesinin çocuğa maddi zararı ne olabilir?
4. Önce veya sonra farketmeksizin evi hülle yoluyla el değiştirmek sakıncalı bence. Adamın beyanı ile bu iş terse dönebilir. Kötü konuma düşebilirsiniz. Siz bu olayı nasıl yemeyecekseniz, hakim de yemeyecektir.

Özetle adam zorlanmadan evin yarısını alabilir. İkna edip ne kadar az vererek anlaşabilirseniz o kadar iyi. Belki bir protokol ile evin sadece satılması durumunda elde edilecek gelirden pay vermek bile önerilebilir. Evin çocuklara kalmasını istiyorsa kabul edecektir.

Sizin de elinizde çocuklar için nafaka kozu var. Çocukların eğitim giderlerine falan ortak olmak zorunda baba. Özel okula vermek adamı bu açıdan caydırıcı olabilir, eve karşılık nafaka.

velayetleri zor alır.

not: ben de avukat değilim.
  • screamshot  (26.01.15 16:54:44 ~ 16:56:54) 
@accorbite, Velayetlik yaşta değil çocuklar. Biri reşit, diğeri de neredeyse reşit. (sanırım 6-7 ay var)
Durumu anlamaışsın, adam kendine anca bakarsa iyi. Hiç kazanamıyor. Kadın bakar, iş beğenmemezlik yapmaz ne iş olsa çalışır. Kimseye muhtaç olmayım kafasında. Adam da iş beğenmez, abuk subuk işler yapar.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (26.01.15 16:57:20 ~ 16:58:42) 
@screamshot, adam evlenince evin yarısından evlendiği kadın da pay alıyor ya. Adam ölünce direk veya hisseli yeni eşe pay kalıyor bildiğim kadarıyla.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (26.01.15 17:00:53) 
anladığım kadarıyla eşler arasında yazılı sözleşme ile özel bir mal rejimi belirlenmemiş. bu durumda edinilmiş mallara katılma rejiminin benimsendiği kabul ediliyor kanunen. bu rejimle ilgili olarak düzenlemeler yapılabiliyor eşler tarafından yine yazılı bir sözleşme ile (bazı kişisel malların edinilmiş mal kabul edilmeyeceğini kararlaştırmak gibi) ama söz konusu çift bakımından ortada böyle bir sözleşme de olmadığı varsayımıyla, edinilmiş mallara katılma rejimi hükümlerine göre cevaplıyorum;

1. miras kalan mala diğer eş ortak olamaz çünkü bu kişisel maldır; miras kalan mal satılırsa onun satışından elde edilen paraya ise ortak olur çünkü kişisel mallardan elde edilen gelirler edinilmiş mal sayılır.

2. evlilik sırasında alınan bir ev olduğu için edinilmiş mal sayılıyor. kadının evin tamamını alma durumu yok.

3. çocukların hakları zaten korunuyor kanun tarafından. çocukların gelir ve giderlerine, eğitim masraflarına eşler gelirleri oranında katılmak durumundalar. boşanmada hem kendisi hem de çocukları için nafaka talebinde bulunabilir kadın.

4.evet fark eder. mal boşanma kesinleştikten sonra satılırsa malın satışından gelen parada adamın bir hak iddiası söz konusu olamaz.

not: avukatım.
  • m e l t e m  (26.01.15 17:59:16 ~ 18:13:11) 
@m e l t e m, çok teşekkür ederim.

Ev nasıl pay edilecek, yarı yarıya sanırım demi?

Adam evlenirse yeni eşin o evden hakkı olmuyor mu? Babaları ölünce yeni eş sonraya kalırsa ne olacak durum?
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (26.01.15 18:26:12) 
Rica ederim. Tasfiye işi biraz karışık ve detaylı...

Önce şunu belirteyim; ev eğer 1 Ocak 2002 tarihinden sonra alındıysa yukarıda belirttiğim gibi ortak mal ama eğer bu tarihten önce alındıysa o zaman adam hak iddia edemiyor evde, sadece evin değerinin artışını sağlayacak katkılarda bulunduysa (ki bulunmamış zaten, öyle anlıyorum) onları geri alabiliyor.

Edinilmiş mallara katılma rejimine göre edinilmiş malların -yani evin de dahil olduğu malların- artık değerinin yarısı diğer eşe ait oluyor.

Artık değer nedir? Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktar.

Daha detaylı bilgiyi ancak vekalet vereceğiniz ya da dosyayı inceleyecek, edinilmiş malların hesabını yapacak bir avukattan öğrenebilirsiniz.

Yeni eşin ev üzerinde bir hakkı olmaz, ancak bu bahsettiğim artık değer üzerinde bir hakkı olabilir.

Bu duyuruyu siilmezseniz sevinirim bu arada. Eğer ki benzer bir soru gelirse yönlendirme yaparım. :)
  • m e l t e m  (26.01.15 19:07:18) 
Bu kadar değişti mi bu işler hayret bişey.

Annemden babama kalan maldan, babamın ölümünden sonra bizim cicianneye pay düştü. 16/1 kadar mı neydi. Daha geçen gün bizim bir arkadaş da aynı şeyden bahsetti. Ben mi yanlış anladım acaba.

Adam evlenince önceki evliliğinden aldığı pay yeni eşe geçmiyor mu yani?
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (26.01.15 19:22:31) 
Yeni eş adamın mirasçısı olacağı için adamın hak ve borçları ona geçiyor evet ama sanırım ben doğru ifade edemedim.

Bu sorularınızla (tamamıyla) ilgili olarak @totaalbummer nickli kullanıcıya danışın siz isterseniz. Kendisinin bu konuda benden daha bilgili olduğunu anlıyorum bana gönderdiği uyarıcı mesajdan ötürü.

Benim alanım aslen fikri mülkiyet hukuku, Mustafa Dural hocamdan medeni hukuk dersini alalı 10 sene oluyor ve aklımda kalanlar bu şekilde. Verdiğim bilgilerde bir hata olduysa affola. Kimseyi mağdur etmek istemem. Sevgiler
  • m e l t e m  (26.01.15 19:35:33) 
Meltem, o arkadaş niye buraya yazmadı bilmiyorum.

Bu hanımın eli epey sıkışık şimdi. Baroya başvursa avukat atar mı baro acaba? Ya da başka nasıl yapılabilir. Kendi başvursa da olur sanırım. Evin yarısı giderse gitsin artık n'apayım diyor çünkü.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (26.01.15 19:53:30) 
Ben de bilmiyorum, bana bayağı ağır sözler sarf ettiğini ve henüz avukat olmadığını ise biliyorum. Neyse... Dediğim gibi, hatam olmuşsa affola.

Baro avukat tutacak maddi durumu olmayanlara avukat atıyor evet. İstenen bazı belgeler var, onlarla başvurulması gerekiyor.

İstanbul Barosu'nun adli yardımıyla ilgili linki de vereyim, orada istenilen belgeler de yazıyor: www.istanbulbarosu.org.tr
  • m e l t e m  (26.01.15 20:00:09) 
"mal boşanma kesinleştikten sonra satılırsa malın satışından gelen parada adamın bir hak iddiası söz konusu olamaz"

@meltem Miras kalan maldan bahsediliyor değil mi burada?
  • screamshot  (27.01.15 08:51:56) 
[]

Dayak arsızı olmuş çocuk ve başka şeyler

Çok enteresan bir şey oldu. Hem sizlerle paylaşayım hem de fikirleriniz alayım istedim.

Bazılarınız biliyor ben göç almış bölgelerde gönüllü çalışmalara katılıyorum. Çocuklarla el işi, resim, müzik, satranç, tiyatro, ingilizce, ders desteği.. çeşitli çalışmalarımız var. (Annelere de okuma yazma, mesleki kurslar, hijyen vb bilgilendirme gibi çalışmalar yapıyoruz)

Şimdi bu sene bir grup öğrenciyle çalışıyoruz. (4. sınıf) Öğrencilerin bulunduğu bölge gerçekten çok zorlu. Aileler sorunlu, dayak yemeyen çocuk yok gibi filan.

Çocukların neredeyse hiç bir konuda kazanımları yok . Her çalışmaya sıfırdan başlıyoruz, iğneyle kuyu kazıyoruz. 3. 4. sınıfa gelmiş okumayı sökemeyenler var. 6.7. sınıfta heceleyerek okuyanlar var. Resim çalışması yapılacak, resim çıkmıyor.

Neyse bu seneki grup çalışmanın başından beri bir düzene giremedi. Hem çok hevesliler hem de bir türlü çalışmaya başlayamıyoruz dur otur demekten. Ne yaptıysak olmadı en sonunda grubu dağıtmaya karar verdik. Çalışma süreli, gösterimiz var. Mümkün değil olmayacak. Başka grup kuralım bari dedik.

Karne günü toplandık. Karneleri de takdir teşekkürlük yani bu öğrencilerin. İşte tebrikler filan. Çalışmaya geçtik, seninkiler yine kudurmaca. El hareketleri, küfürler, çalışmanın başından sonuna biri yüksek sesle şarkı söylemede... Bir şey anlatıyorum, fıııııııııııy bi sesler. Arkanı dönmeye gelmiyor.

En sonunda "dDağıtıyoruz grubu" dedik. Kızlar mızmızlandı filan, neyse çıktılar bunlar.
Biz kafalar gülle, yürekler gülle oturduk, plan program yapmaya çalışıyoruz. Nasıl zor bir karar anlatamam. O öğrencilerin o çalışmaya o kadar çok ihtiyaçları var ki aslında.

Birinin baba şizofren, çocuk tedavi görüyor.
Birinin kardeşi süper başarılı zeki bir çocuk, abi ezilmiş kardeşin başarısı altında, ilk geldiğinde konuşmuyordu bile. Öyle bir kenara siniyordu neredeyse. Çalışma boyu şarkı söyleyen bu.
Bir kız var, aile iki sokak öteye çocuğu bırakıp alıyor. Bu da ilk geldiğinde sinik olup sonradan değişenlerden. Çalışma boyu oğlanlardan birine "annenin günlüğünü okudum" mu diyormuş ne. Çalışmayı dağıtıyoruz dedik o gülüyor. Gülmeye hasretti herhalde, tadını mı aldı nedir. Ha bire gülüyor çocuk, fiyonk gibi dişler ortada.

Neyse biz içeride yeni grup hakkında konuşuyoruz filan bunlar gitmediler evlerine.
Evinize gidin demeye çıktım "biz bırakmayacağız çalışmayı, çalışma günleri geleceğiz, siz bizi bıraksanız da biz bırakmayacağız kararlıyız" dediler. Bir süre daha oturduk işte sınıfı temizledik filan. Çıktık, dışarıdalar hala. Başladı bunlar slogan atmaya. Sloganlar eşliğinde arabaya bindik arkadaşlar. Kendimi turk filmlerindeki o zalım patronlar gibi hissettim, valla zormuş. Bir yandan da helal olsun çocuklara diyorum içimden. Gülümsememek için zor tuttum kendimi.

Şimdii, biz çocukları dağıtmamaya bir ikisini çıkarmaya yeni ilavelerle devam etmeye karar verdik.
Çıkarmak zorundayız çünkü grubun şirazesi çok kaydı. İçlerinden biriyle başka bir çalışmada çalışıyorum. Çocuk orada çok normal, bu gruba gelince tekmeler filan.
Çıkardığımız çocukları belki sonra başka grupların içine alabiliriz ama belki de alamayız.

Toparlamaca:
Bu çocukların büyük bölümü dayak yiyen/baskı altında olan çocuklar. Biri her gün yiyormuş duyduğuma göre. Biz onlara olması gerektiği gibi davranıyoruz, işlerin bu hale gelmesindeki en büyük etken bu. Bir şeyi ricayla söyleyeyim çocuk 1-2 santim büyüyor genişliyor, gözlerinin içi ışıldıyor. Sonra eve gidiyor, dayak/ hor görme.

Annelerle, öğretmenleri müdür yardımcıları eşliğinde bir toplantı yapacağız.
Bu tür toplantılarda birebir gibi konuşulmaz, toplantıdan bu anlamda bir beklentim yok. Annelerle çocuklarını çalışmalara düzenli yollamaları gibi konuları söyleriz diye düşünüyorum. (Anneler tembel ve disiplinsiz biraz, uyuyor çocuğu kahvaltısız yolluyor, geç yolluyor..)


Önerileriniz, eleştrileriniz olursa sevinirim.

 
ortada bir soru göremedim ama eğer dayak arsızı olmuş çocuklarla nasıl etkili iletişim kuracağınızla ilgili fikir alışverişinde bulunmak istiyorsanız, bunu buraya değil alanına hakim bir pedagoga danışsanız daha iyi edersiniz. tabii şu da var; sorun aileden temel aldığı için sadece çocuklarla çalışmak yetmeyecek, aile eğitimi de gerekecek. aileleri buna ikna edebilir misiniz bilmem.

çocuklar hakkında kalıcı bir çözüm yolu bulana kadar sorumluluk verme yoluna gidin ve verdiğiniz sorumluluğu sıkı takip edin, takip ettiğinizi de gösterin. zor çocuklarla ilk denenecek yollardan birisidir bu. siz yaptınız mı bilmiyorum.

açıkçası ortada bir soru olmadığı için afaki yazıyor gibi de hissediyorum kendimi. durumu biraz netleştirseniz, belki daha nokta atışı cevaplar alabilirsiniz.
  • vesna  (26.01.15 08:28:41) 
bu çocukların birikmişini bi toplantıda düzeltemezsin. seni beni aşan bir durum.


bazen çocuklar içlerinde bulunan gruba göre davranış değiştirirler.

öneri olarak grubu başka gruplara azar azar dağıtabilirsin. bilmiyorum başka grup var mı ama bu mantıklı geliyor.

baika grup yoksa grubu küçültebilirsin. bu çocuklar ilgi isteyen çocuklar, belki az kişi olup daha çok ilgi görmeleri daha iyi olur.

umutsuzluğa kapılma. onlar çocuk. yaşadıkları o kadar travma ve varoşluktan sonra böyle olmaları çok normal, asıl normal olsalardı patolojik olurdu.
  • ceycey e  (26.01.15 08:30:10) 
veli toplantısında sorumsuz anneleri ifşa edip, ilgili anneleri övmek de etkili olabilir. küçük bir mahalle falansa daha çok dikkat ederler eleştirilmeyr


  • ceycey e  (26.01.15 08:31:55) 
biz yazılım dünyasında özensiz kod yazanlar için şöyle bir yol izliyoruz,

ilk önce grupları küçültüyoruz, 3,5 kişilik gruplar oluyor (grupların tekil olması önemli, aksi halde karar mekanizması çalışmıyor) her bir özensiz kişiyi bu gruplarda birer kişi olarak dağıtıyoruz, (grup büyükse iki kişi olabilir ama bu kısım tehlikeli, iki özensiz kişinin arkadaş olup dayanışma içinde olmasına izin vermemek lazım), ardından özensiz kişinin yazdığı kodları depoya almamak için kurallar yerleştiriyoruz.

her commit (işin yazılıp gönderilmiş hali), grup içindeki diğer kişiler tarafından gözden geçiriliyor ve kod özensiz olduğu için kabul edilmiyor, neresi özensiz, neresi baştan savma ve nedenleri ile her seferinde tek bir açıklama ile çalışma red ediliyor.

burada önemli olan bir diğer unsur red işlemini her seferinde bir başkasının yapması, böylece kişi kendisine bir kişinin gıcık olduğu için takdığını düşünmesini engellemek. bunu yaparken grupdan ayırmıyoruz kesinlikle.

yani demek istediğim çalışma baştan sona özensiz ise, her seferinde gerekirse tek satır için açıklama ile red edilme, bu yapılan işin tamamının düzeltilmesine kadar devam ediyor.

burada önemli olan çalışmayı yapan kişi aynı zamanda ustalarında çalışmalarını görüyor ve inceleyebilir oluşu. onlardan ders alıyor sürekli gözlemliyor. bir kaç aya kalmadan kişi kendini toparlayıp özenli şekilde iş yapmaya başlıyor. bu süreç içinde tabii bir süre boyunca kendini kötü hissediyor, ancak beraber yemeğe çıkılıyor muhabbet ediliyor vs. iş başka arkadaşlık başka olayı one hissettiriliyor.


eğer yeterince büyük bir gurubunuz var ise bu türden yaramaz / arsız çocukları bir arada tutmamaya çalışmanız (üzüm üzüme baka baka kararır) bahsettiğiniz kardeşleri de bir arada tutmayın, başarısız olan kardeş kendi bağımsızlığını ilan edebilmeli, aynı mahallede olanları, akraba olanları farklı gruplara yerleştirin ki kendi aralarında gruplaşmasınlar.

bir farklı olarak çocuklara badilik sistemini getirebilirsiniz, bunun sosyal ve psikolojik yarar/zararları olduğu tartışılan bişi tabii onu da belirteyim. badiler sürekli değişmeli bu arada (iki üç haftada bir)

aklıma gelenler bunlar, eğer bunları gerçekleştirme şansınız yoksa durumu tekrar değerlendirebiliriz, bir endüstri psikologundan bir kaç gün için destek ve eğitim alabilirsiniz sanıyorum. yaptığınız çalışmayı sebebleri sonuçları ile açıklarsanız ve mevcut durumu da anlatabilirseniz size bir kaç günlük eğitim verebilirler.
  • selam  (26.01.15 09:28:48) 
denemişinizdir belki ama ödül-ceza yöntemini uygulayın derim ben. kaç öğrenci var toplamda bilmiyorum bütçe olarak sizi sarsar mı o açıdan. öncelikle bir adet yasak davranışlar tablosu olsun, görsel olarak dikkat çekici herkesin görebileceği bir yere asın. bir adette öğrencilerle ilgili tablo yapın. günün sonunda iyi davranan öğrencilere abur cubur torbası hediye edin. içinde çikolata jelibon sakız falan olsun. bir kaç çeşit olsun ki gözlerini boyasın. mesela şarkı mı söylüyor pat işaretleyin hediye paketi hakkını kaybettin diye. bir başkası örnek davranış mı sergiliyor işaretleyin sana fazladan çikolata şunu bunu yaptın. ceza köşesi falanda oluşturabilirsiniz. dayağa alışmış adamı eğitmek çok zordur. kolay gelsin.


  • yue  (26.01.15 09:33:27) 
Benzer tecrübelerim oldu. Çocuklar sizi otorite figürü olarak görmüyor. "Öğretmenim değil ki!" diye düşünüyor. Bunu çok duydum çocuklardan.
Eğer çalışmaları ders saatinde yapıyorsanız ders boşmuş gibi, okuldan sonra yapıyorsanız serbest saatlerinden çalıyormuşsunuz gibi davranıyorlar. Uzman olmadığımdan "Şunu yapın." gibi bir tavsiyede bulunamayacağım; ama mümkünse öğretmenlerden biri arada grupları kontrol etsin. Düzeni sağlamanıza yardımcı olsun.

  • auroraaurora  (26.01.15 09:48:16) 
Cevaplar için çok teşekkür ederim.
Comptrol, vaktini aldım kusura bakma, öneri ve eleştiri almak istediğim için ayrıntı vermem gerekti. Tecrübe edenler varır illaki diye düşündüm. Sana uzak bir konu demek ki.
Belki çocukluğunda dayak yiyen, baskıyla büyüyen kapalı aile üyeleri de olabilir aramızda. Öğretmen arkadaşlarımız var, eğitim planları hazırlayan meb personeli bile var. Psikolog olabilir (ki vardı hala var mı bilmiyorum) sosyolog... Grup çalışması yapan arkadaşların deneyimleri de çok yardımcı olabilirdi. Selam'ın anlattıkları gibi mesela...

Cevaplayan arkadaşlarım;

Dediğiniz gibi herşey birbirine bağlı. aile, okul, çevre..

Sorumluluk veriyoruz. Bu zaten bizim kazandırmak istediğimiz bir tutum.
Grubu ikiye böldük, iki grup arası tatlı çekişmeler yarattık bir kısa bir süre işe yaradı sonra yine cozuttular. Çalışmanın içeriği olarak da bölme işi zaman zaman olabilir sürekli olaaz. Birlikte kotarılması gereken bir çalışma.

Ödül ve ceza konusuna girmiyoruz. Bunun bir çok nedeni var. Maddi bir çıkar karşılığı olmaksızın doğru davranmalarını sağlamak istiyoruz. Birileri istedi, çıkarım var diye değil de tutum olarak, kendileri seçerek davransınlar. Kazandırmak istediğimiz tutumlardan biri öz disiplin.

Bizi öğretmen olarak görmüyorlar konusunda; biz zaten otorite figürü olmak istemiyoruz. Biz çalışma grubunun kurallarını koyuyoruz. Hatta kuralları çocuklarla değerlendirerek koyuyoruz. Hepsi o kuralı neden koyduğumuzu biliyorlar. Çok kuralla da boğmuyoruz. Grubuna, çalışmaya göre bir veya iki kuralımız oluyor. İlk kuralımız biri konuşurken onu dinlemek, sözünü kesmemek değil, dinlemek. Çok basit ama kazanımlar için çok destekleyici bir kural. Çoğunlukla da tek kural olarak bu oluyor. Diğer çalışmalarımın hepsinde verim aldığım bir yöntem bu.

Çalışmaları ders saatinde yapmıyoruz, serbest zamanlarında yapıyoruz. Ama serbest zamanımdan çalıyor denecek bir durum yok, severek çalışıyorlar, hevesliler. Nitekim bırakmadılar bak, kazan kaldırdılar:)

Ailelerin dayak konusunu ifşa etmeye gerek yok ki. Zaten bölgede genel tutum öyle.
İlk çalışmaya başladığım sene annelere hijyen eğitimi için doktor, hemşire geldi. Anlatıyorlar. Anneler dinleyebilsin diye çocukları ayrı bir yere aldık. Hava güzeldi, bahçeye çıktık biz çocuklarla. 2 yaşlarında bir tanesi alıp alıp başını bahçeden kaçma girişimlerinde. Bir, iki, üç... her seferinde çocuğu alıp geliyorum. Ortamda 3-4 yaş büyük abisi var. En sonunda abi koştu gitti çocuğu ensesinden kedi enciğini taşır gibi kaldırdı getirdi yanımıza bıraktı getirirken de bi temiz de azarladı.
Sonra bana dönüp "öğretmenim siz ona güzellikle söylüyonuz o anlamaz öyle, alışık değil" dedi.

Tekrar teşekkür ederim herkese.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (26.01.15 13:13:04) 
[]

Toplamda ne oranda vergi ödüyoruz biz?

Mesela 1000 tl brüt maaşa toplam ne kadar vergi kesiliyor?
(Asgari ücretten de olur yapılmışı varsa)

Bir de işverenin, kurumların ödediği vergi oranı toplamda % kaç oluyor?
10.000 tl net kar olsun diyelim.

Maaşı aldık/geliri kazandık; harcarken de vergi ödüyoruz ya, harcarken ödenen vergi üç aşağı beş yukarı ne oluyor? (hepsini harcadık diyelim)

 
asgari ücretli bir adam yıllık brüt 14418 kazanır. bunun 4123 lirasını gelir vergisi ve sgk primi (işçi payı) olarak öder, 1081 lira da asgari geçim indirimi alır. eline net 11376 lira geçer. net ödediği vergi 3042 lira olur.

işveren, o işçi için 3244 lira sgk primi ve işsizlik primi öder. yıllık işveren maliyeti 14418 + 3244 = 17662 lira

yani işçi 11376 lira, devlet 6286 lira net kazanır.

kâr hesabı tamamen ayrı. kurumlar vergisine tabi bir işletme net olarak yüzde 20 öder. yani 2000 lira. gelir sahibi gerçek kişi ise kademelere göre 15-20-27-35 oranında vergi öder. bu durumda kurumlar vergisi daha avantajlı gibi değil mi? değil. çünkü kurumlar vergisi tüzel kişinin vergisidir. bu kâr gerçek kişilere, yani ortaklara aktarmak için de ayrıca bir %15 gelir stopajı ödenmelidir. Yani şirket ortakları her zaman %20 + %15 = %32 oranında vergi öder.

şirketler ayrıca gelirler ve giderler farkı üzerinden KDV öder. burada işçi masrafları (maaş, stopaj) dahil değildir, yani brüt satış gelirleri üzerinden hesaplanır. 10 bin lira kâr etmiş bir işletme belki 1 milyon liralık brüt kâr elde etmiş olabilir. bu durumda bu brüt kârın %18 i kadar da vergi öder.

fiili örneklerle konuşalım, benim şirketimden geçen sene devlet 212 bin lira kaldırdı. 6 çalışan net 236 bin lira, şirket ise hemen hemen sıfır.

üstelik bu vergilendirilmiş gelirin harcanması esnasında alınan vergileri de hesaba katarsak kümesteki tavuklar olduğumuzu görürüz.
  • screamshot  (24.01.15 17:51:36) 
[]

Düğün organizasyonu işi yapmak

Konum İzmir. Böyle bir fikir var.

Henüz araştırıp soruşturmadım. Şu andaki piyasayı tam bilmiyorum. Geçen yaz bir iki yerden fiyat almıştım o kadar.

Önce size sormak istedim. Deneyimleriniz tavsiyeniz olursa çok sevinirim.

Öncelikle risklerini bilmek istiyorum.
Sonrasında zorluklarını.
Daha sonra da getirisini.

Ve elbette nasıl olsa güzel olur.
Alışılagelmişin dışında değişik konseptler sunmayı düşünüyorum.
Aklımda romantik, nostaljik, yüzüklerin efendisi vb konseptler var. Ne olsa alırsınız?

Şimdiden teşekkürler.

Edit: İşi yürütecek kişiler işi biliyor. Ben finansör ve bir iki daha şeyim.

 
Bence güzel fikir. Çok iyi para da var o işte.

Sadece düğünle yetinmeyip, nişan ve babyshower etkinlikleri de yaparsanız daha güzel olur.

Mesela nişanı size yaptıran memnun kalırsa düğünü de yaptırır, ilerde bebek olursa onun kutlamasını da (babyshower) yaptırır. Eşe dosta tavsiye edilme oranınız da artar.

Konsept olarak ne kadar çeşitlilik olursa o kadar güzel olur. Farklı konseptler hazırlayıp albüm oluşturur, müşterilere gösterirsiniz.

Websitesi/Blog gibi bir şey de yaparsanız tam olur.
  • m e l t e m  (22.01.15 18:47:55) 
şuan çok fazla böyle iş yapan insan var artık herkes bu işe yada evde süslü sabunlar kurabiyeelr yapma peşinde. bilmiyorum tutulursanız cidden iyi paralar kazanırsınız ama artık insanların çok fazla alternatifi var hem fiyatınız uygun olacak hemde albenisi yüksek olacak..

ben mesela sonbahar temalı düğünlere bayılıyorum görseydim o tarz bi organizasyonu mütlaka irtibata geçerdim.
  • heee  (22.01.15 19:02:47) 
kendi adıma şunu söyleyebilirim
ben gösteriş, pembe pembe süsler, kına gecesinde gelininin dayısı damadın eniştesi yazan tişörtler vs. meraklısı bir insan değilim.
ben isterim ki madem olacak sade olsun ama kaliteli, şık olsun. ve bingoo! hakketen bunu arayan insanlar için fazla alternatif yok. her şey kurdelalı, taşlı, boncuklu, pembeli allı güllü..bir de ciddi ciddi full+full+full paket mi bu? :D yani gelinin saçından, nikah masası/yemek masası, davetiye, menü, müzik listesi, dış mekan çekimini yapacak fotografçı, araba süsü, hatta mümkünse bohçasına kadar ilgileniyor mu bu insanlar?
ilgilensin çünkü, ne gelin tarafı ne damat tarafı karışmasın şirket konsepti sunsun budur desin olay bitsin.
arz ederim.
  • niye ama  (22.01.15 19:14:42) 
@hee, haklısın, gerçekten de bu tür olaylar trend şimdi. Bizim işe bakışımız" trend oldu herkes yapıyor biz de yapalım" diye değil de zaten kıyısından köşesinden başlanmış, türevi işlerin içinde olan kişilerin kendi işlerini yapma girişimi.

Organizasyon işi hizmet işi. İnsanlar mutlu günlerini sorunsuz geçirmek isterler. Organizatör; sorunları çözmek ve istenileni vermek için para alıyor. İşi bu.
Bir işe başlarken "çok para kazanacağım" demeden önce o işi hakkıyla yapıp yapamayacağını düşünmek iyi olur. İşini hakkıyla yapan adam da, iyi kötü geçimini sağlar elbet:)
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.01.15 19:26:06) 
@niye ama, evet, aklımdakileri yazmışsın kardeşim. Olay bu işte. Herkes aynı tip evlenmek zorunda değil. Alternatifler olabilmeli kim nasıl istiyorsa ulaşabilmeli.
Gelin ve damat hiç bilmedikleri, yabancısı oldukları konularda uğraşmak zorunda kalmamalı.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.01.15 19:29:31 ~ 19:36:19) 
@m e l t e m, düğün ve nişan vardı aklımda, doğum işini düşünmemiştim. Evet haklısın, nişan düğün işinden memnun olanlar doğum için de güvenecekleri bir yerle çalışmak isterler.
Fikirler ve destek için teşekkür ederim :)

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (22.01.15 19:41:46) 
valla hiç o işe girme, hele ki şimdi. şuan piyasa çok kötü. izmir'de birçok organizatör zor durumda, bir kısmı dükkanları kapattı, bir kısmı da debeleniyor. şuan çok bir getirisi olmadığı gibi aksine batarsınız. bir süredir piyasa çok kötü.
o kadar yakından biliyorum ki, emin ol üzülürsün. şuan zaten geç kaldınız yaz düğünleri için çoktan anlaşmalar imzalanıyor; ama ben tavsiye etmem. yine de siz bilirsiniz.

  • bradshaw  (23.01.15 08:44:22) 
İzmir'i bilmiyorum ama istanbul'da bir hayli firma var ama misal farklı konseptler anlamında mori events morievents.com çok başarılı bence.inceleyin derim.
bir de düğün işi çok sezonsal ama çocuk doğumgünleri,babyshowerlar,şirket organizasyonları vs sene içinde dönüşü daha çok olan işler gibi geliyor bana.

piyasayı hiç bilmiyorum,genel anlamda birçok işletme kapanıyor bu aralar.
iş kurarken zamanlama ve şans çok önemli.
  • demoniclewinsky  (23.01.15 08:57:21) 
Zamanında bu işi yapmış biri olarak (ankara'nın tüm dergilerine en iyi düğün diye çıkan düğünleri yaptım)birkaç öneri vermek isterim.

- Evlencek çiftelerle uğraşmak cidden zordur. Kaprisleri falan çekilmez.
- Bilmem ne tanıdğın kızı da bu işi yapıyormuş diye sizin yerinizde gördükleri fikirleri çalıp ona yaptırırlar. Siz masrafınızla kalırsınız.
- Çok sağlam finansmanınız olmalı böylece herkeste olmayan süsleme ve organizasyon malzemelerini alıp müşterilere sunabilirsiniz.
- Maalesef artık çiçekçiler bile düğün organizatörü olmuş.
- İyi bir cateringci ile çalışmanızı öneririm. Aslında çok çnemli organizasyonlar için bir firma(pizza venedik catering gibi) daha uygun fiyatlı organizasyonlar için başka bir firma.
- Baby shower, nişan, kına vb işini artık evinde kurabiye ve pasta yapanlar bile organize ediyor. Ben cidden buna karşıyım. Kendi konunda uzman olmak en iyidir.
- Düğünler zamanla azalacağı için açılış organizasyon işlerine girmeniz gerekiyor. Bu işleri almak o kadar kolay değil.
- Düğün sadece süslemeyle bitmez. Konsept yaratmanız lazım. Bütçe yönetebilmeniz lazım. Gelinlik ve damatlığa kadar karışmalısınız. Pastanın kremasının renginin bile konseptle uyumlu olması lazım. Mavi ağırlıktaki bir organizasyonda pasta tarçın aramolaı olamaz mesela. Nikah şekerleri ayrı bir dünya, davetiyeler ayrı bir dünya. Gelinin arkadaşının kuzenin komşusunun düğününde verilen içkiden haberdar olmanız lazım. Sizden onu istediklerinde boş boş bakamazsınız.
- Asla oturma düzenine karışmayın. Kötü siz olursunuz.
- En zoru kayınvalidelerdir. Akrabalarının düğünlerini örnek göstererek sizi katil olma noktasına getirirler.

Bana sorarsanız bu aralar her turizm mezunu organizatör olduğunu varsayarak finansman desteğiyle organizasyon firması açıyor ve işlere saçma sapan fiyatlar vererek ihaleleri alıp sonrasında patlıyor, bununla birlikte düğünlerin o şaşasını gören her finansmanı olan insan da düğün organizasyonu yaparım ben ne kadar zor olabilir diyor. 1 yıl boyunca iş yapamayıp şirketinize finansman sağlayabilecekseniz bence hiç düşünmeden girin. Varsa böyle bir şans bana da sağlayın. Çünkü ben bu işi bilmeyenlerin verdiği fiyatlar ve kötü organizasyonlar nedeni ile battım.(Finansörüm yoktu) Dünyanın hiç bir yerinde bu tarz organizasyon işleri bu konuda eğitim almamış kişiler tarafından bu şekilde sömürülmüyor.

Biraz gerildim kusura bakmayın. Yine de bence deneyin. Sonuçta finansmanınız var.
  • laranja  (23.01.15 09:16:07) 
@laranja, işin tozunu yuttuğun önerilerinden de anlaşılıyor. Deneyim en değerli finans :) Proje hayata geçerse görüşebiliriz bence.
Hali hazırda açılış işleri yapılıyor ufak tefek. Araştırma sürecine başlamadım, karşıma neler çıkacak bilmiyorum. Bu sezon için başlanmaz diye düşünüyorum.

Bir yer almak iyi olur gibi. Kirayla falan uğraşmaktansa. İzmir'de uygun yer bulabilir miyiz, bütçeyi zorlar mı...
Belki yakın çevre kırsalında bir yer olabilir. Bilemiyorum. Taşıma şirketleriyle anlaşılıp ulaşım sağlanabilir.

Yaptığın işten para kazanmak verdiğin emekle doğru orantılı. Aynı sınavlarda olduğu gibi. Sorular zor değildir, sen çalışmamışsındır.
Çalışmak derken öyle amele gibi değil, akıllı çalışacaksın. Farkında olacaksın, etki alanında çalışacaksın vb. vb.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (23.01.15 09:56:20 ~ 09:56:52) 
@hayat aklini konusacak bir filozof uret, çalışmamak farklı bir konu, elinde hiç finansman olmadan bu kadar ortada ben organizatörüm diye dolaşan ve bilmeden fiyat kıran deneyimsiz eğitimsiz insan varken kendini idame ettirememek farklı bir olay. Bazıları şanslı doğar.

Bu arada ben olsam izmirde artık bu işi yapmam çünkü pazar daraldı ama çok firma var. Hepsi birinin bir akrabası. Onun yerine daha küçük alanlarda event planlamak mantıklı olur. Event management dediğini bilen zaten pek yok. oradan vurursun.
  • laranja  (23.01.15 10:04:00) 
QLaranja, sana çalışmadın demedim ki ben. Aksine deneyimin en değerli finans dedim.
Neden tepki gösterdin anlamadım. Beraber çalışılabilir belki derken, "sen bu işi yapma"ya vardırdın işi.

Her işin kendine göre zorlukları var. Zorlukları göğüsleyebileceksen o işe başlamak iyi olur. Ben de gördüğün gibi işin zorluklarını, risklerini anlamak istiyorum diye başladım sorularıma. Sen de çok değerli tavsiyelerde bulundun, teşekkür ederim.

Bazıları şanslı doğar biliyorum, şans kapıyı çalınca kaçırmamak lazım onu da biliyorum. Bazıları da şansını kendi yaratır onu da biliyorum.
Benim iş anlayışım biraz farklı. Benim iş anlşayışımda şans unsuruna hemen hemen hiç yer yok. Etki alanında çalışmak var, asla vazgeçme var, farkındalık unsurunun önemi var, tepkisel olmamak var... var oğlu var.

Ben araştırmamın yol haritasından bazılarını yazdım. İnsanlar konuşa konuşa anlaşırlar ya. Paylaşmak için yazdım, eleştirmek için değil :)
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (23.01.15 10:52:04 ~ 10:53:52) 
O zaman yanlış anlaşılma için kururuma bakma. Yine de destek yazısı yazdım fark ettiysen:)


  • laranja  (23.01.15 10:57:24) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.