[]

Nasıl Bir Yemek Hazırlasam

Merhaba

Şu anda yurtdışındayım ve bir arkadaşım beni ufak bir kutlamaya davet etti. Giderken elimden geldiğince yiyecek bizlere özgü birşeyler hazırlamak istiyorum ancak gideceğim yer kamp gibi birşey olacak. Dolayısıyla ısıtma, pişirme imkanı olmayabilir. Yemesi, taşıması pratik, lezzetli ne pişirebilirim, ne önerirsiniz ?

Vedat Milör sizinle olsun...

 
poğaça börek tarzı akarı olmayan şeyler seni kurtaracaktır diyorum.
Peynirli puaça poğaca nasıl yazılıyorsa artık yapma imkanın varsa yap derim.

Bizde tosunum vardır süper lezzetlidir ama yurtdışında malzemeleri bulmak sıkıntı haşhaş ve mercimek gerektirir.Uyuşturucu uyutucu ile alakası yoktur.
  • basond  (31.08.13 12:06:01 ~ 12:07:14) 
etsiz mümkünse, seni kurtaracak şey zeytinyağlı dolma. biber dolmasına bayılmayanı görmedim daha.


  • kırmızıkaşekaban  (31.08.13 12:08:05 ~ 12:08:58) 
sigara böreği (sıcak soğuk her türlü gider)
mercimek köftesi
gözleme
kısır
  • innerbliss  (31.08.13 12:10:57) 
havuç tarator

yurtdışı yemeklerde masada ilk biten bu oluyor
  • la noix  (31.08.13 12:17:11) 
Mercimekli köfte <3


  • mutevazi  (31.08.13 12:26:46) 
ama mutlaka ya yoğurt kabında götür ya da dondurma kabında. ancak o zaman bizlere özgü bi şey götürmüş olursun.


  • diyojenimtırak  (31.08.13 12:33:06) 
@diyojenimtırak

Pekala, dediğin şekilde yapacağım kesinlikle :)

Efenim menümüz hazır. Havuç tarator ve zeytinyağlı biber dolması. Afiyet olsun !
  • burka  (31.08.13 12:36:47) 
[]

Yakın Zamanda İnterrail Yapmış Olanlara Sorularım Var

Merhaba seyyah dostlar

Birkaç sorum vardı beni aydınlatırsanız çok sevinirim.

1. İnterrail biletinin dışında trenlere binildiğinde ekstra ödeme yapılıyor mu ? Çünkü bunu çok sık duymaya başladım, fazladan para vermeye pek niyetli değilim.

2. Hangi bölgelere seyahat ettiniz ? Aklımda Almanya'nın kuzeyinden İspanya'a kadar olan bölge var. Siz ne önerirsiniz ?

3. Gerçekten buna değer mi ? Gidip görmeden bilemem ama interrail yerine farklı bir seyahat alternatifi önerirseniz bunu değerlendirebilirim. (Araç paylaşma, vb ne biliyim..)

Şimdiden Teşekkürler

 
1. ekstra ödeme yapman gerekiyor ama her zaman değil. ülkeden ülkeye değişir. ekstra para dediğin şey iki sebepten alınır. birincisi bineceğin trene rezervasyon zorunludur o yğzden ikincisi de yatak alırsın o yüzden. ikinci seçenek sana bağlı ama ilkinde yapacak bir şeyin yok. italya'da yolculuk başına 10 euro ödüyordun. bazı ülkelerde sana kalmış ama yaptırmazsan koltuğun sahibi gelip seni kaldırabilir. boş koltuk bulup oturursun. çok sıkıntı yaratacak bir ücret değil takma kafana.

2. ispanya dışında gitmediğim yer kalmadı diyim. almanya'dan ispanya'ya uzanan rotayı ben sevmedim sen bilirsin. paris'e kadar indim ordan yeniden doğuya devam ettim. favorim orta-doğu avrupa.

3. değmez olur mu değer tabi ki. interrail bileti olmadan o kadar ülkeyi gezmek için onlarca katı fazla para harcaman lazım. bilet bedava cidden. mutlaka git
  • granger  (27.08.13 10:04:37) 
facebooj ta interrail türkiye grubu var oraya sor sorularını


  • akşemsettin  (27.08.13 10:06:25) 
[]

Futbol İstatistiklerini Sitemde Kullanabileceğim Kaynak

Dostlar

Lig farketmeksizin futbol maçlarının skor, oyuncu vb türündeki bilgilerine ihtiyacım var. Bunları veri formatında sunan (xml vb.) internet siteleri var mı ?


 
www.mackolik.com çok detaylı bilgi veriyor, xml sunuyor mu bilmiyorum.


  • cakabo  (23.08.13 18:51:53) 
[]

Devletlerin Sigara, Alkol ve Uyusturucu Madde Politikasi

Merhaba dostlar birsey takildi aklima, goruslerinizi almak istedim. Simdi dunyada legal bagimlilik yapici maddeler sigara ve alkol. Cesit cesit binbir turlusu var. Ama sonra aklima Hollanda geldi. Daha farkli maddelerin kullanimi devlet tarafindan denetlenen bir sekilde yasallastirilmis. Bu durumda sunu sordum kendime :

"Uyusturucu, bagimlilik yapici maddelerin engellenmesindeki amac insan sagligi mi yoksa vergi gelirleri mi ? Neticede sigara ve alkol bagimlilik yapan maddeler, insan sagligina da uzun vadede zararli ancak maddi getirisi, etkisi goz onune alindiginda devletlerin tam olarak istedigi sey bu. Hem insanlari kontrol altina almak, yatistirmak, keyif vermek icin ideal hem de yuksek bir kazanc getirisi var."

Bu durumda eroin, kokain vb maddelerin engellenmesinin sebebi yuksek zararinin yani sira insanlari bir anda tuketmesi ve devlet gelirinin veriminin azalmasi olabilir mi ? Neticede Hollanda bazi maddeleri kontrollu bir sekilde satabiliyor, demek ki para kazanabildigi icin goz yumuyor diye dusundum. Oysa bu maddeler illegal nitelikteler diger ulkelerde.

Biraz karmasik yazmis olabilirim ama derdimi anlatabildim mi ? Burada asil amac insan sagligi ve para mi ?

 
İnsanlarının sağlıklı olması her devletin işine gelir. İnsan = vergi + iş gücü. O nedenle kısıtlamalar, yasaklamalar yapıyorlar.

Yani aslında sağlığımızı düşünüyorlar ama kendi menfaatleri doğrultusunda. Türkiye'de ise iş daha farklı. Alkol zammı biraz ideolojik.
  • fuzzy olmak istemistim  (22.08.13 11:39:55) 
Ben Türkiye"i kastetmemistim aslinda özel olarak. Alkol zammini katmamistim yani sadece genel tabloyu sorgulamistim.


  • burka  (22.08.13 11:46:57) 
Türkiye'yi ek bilgi olarak verdim zaten. Genel politika dediğim gibi halk sağlığını devlet çıkarları adına korumak.


  • fuzzy olmak istemistim  (22.08.13 11:54:14 ~ 11:54:26) 
[]

Türkiye'deki Sigorta, Emeklilik ve Vergi Sistemi

Merhaba

Merak ettiğim birkaç şey var, özel sektörde çalıştığımızı varsayalım.

1. Sigortanın tam amacı nedir ? Sağlık harcamalarımız için mi kullanıyoruz ? Farklı sigorta türleri var mı çalışılan şirketlerin bize sağlayabileceği?
2. Emeklilik sisteminin esprisi ne oluyor ? Çalıştığımız yıllar boyunca bizden belirli miktarlar kesilip, emeklilik süresince bize geri mi ödeniyor ?
3. Maaşlı çalışanlardan ne kadar vergi kesiliyor ? Bu kesinti maaş bize ulaşmadan otomatik olarak kesiliyor mu ?
4. 3000 TL maaş alan birinin, sigorta vb masrafları ile şirkete maaliyeti ne oluyordur ?

Sorularımın yanıtlarına göre başka sorular da ileteceğim size. Zahmetiniz için şimdiden teşekürler :)

 
1. tr.wikipedia.org

sgk'ya yatırılan devletin çalışanlarını zorunlu sigorta ettirmesi sisteminde, hem sağlık harcamalarınız için hem de emeklilikte alacağınız maaş için prim ödersiniz. şu anki sistemde alınan primler emeklilerin maaşını ödemeye yetmiyor, hatta sağlık harcamalarını ödemeye de yetmiyor. devlet her sene bütçeden kaynak aktarıyor sisteme.

şirketler farklı sigortalar sağlayabilir, özel sağlık sigortası, hayat sigortası, birikimli hayat sigortası, bireysel emeklilik işveren (sponsor) primi gibi.

2. mantığı dediğiniz şekilde ama devletin sisteminde çalışanların primleri onlara geri ödenmiyor, siz belli bir oranda prim yatırıyorsunuz sonra emekli olduğunuzda hayatınızın sonuna kadar maaş almaya hakkınız oluyor. diğer emeklilik sistemlerinde yatırdığınız primleri geri alırsınız, fazlasını değil.

3. buradan bakabilirsiniz. www.vergidegundem.com
toplamda %15 sigorta primi ve sonrasında brüt ücretinizden kalan tutar üzerinden aşağıdaki dilimlere göre %15-35 arasında vergi alınıyor.
www.vergidegundem.com

4. 3.000 TL brüt ücret aldığını düşünürsek, %14,5 işveren sigorta primi + % 2 işveren işsizlik primi ile birlikte 3.495 TL.
  • [silinmiş]  (03.08.13 21:28:49 ~ 21:36:35) 
Douchebag'in cevapları güzel ancak,

1. Sigorta risklere karşı koruma sağlar. kamu veya özel kaynaklı olabilir. Bu konu çok karmaşık 10 saat konuşssak bitmez
2. Bu konu da çok karmaşık 10 saat konuşssak bitmez
3. Sgk primine tabi ücretin tavanı vardır o tavanın üzerindeki tutardan sgk kesintisi yapılmaz.
4. Cevabında %5lik indirim dahil edilmiş. Gerçek maliyet farklı olabilir. Ayrıca iş koluna göre sgk primi değişir bu hesap risk sınıfı düşük bir çalışan ve prim vs. Borcu olmayan bir işveren için geçerli.
  • drip nick i zaten kullanilmakta  (03.08.13 22:14:21) 
Hmm...

Devlette zorunlu olarak her türlü sigorta, vergi kesintisinin yapılacağını farzederek sorularımı özel sektör tabanlı yöneltiyorum öyleyse.

1. Şimdi bu durumda ödediğim prim miktarı bittiği zaman ömrümüzün kalan kısmında ödeme alamama ihtimalimiz mi var ?

2. Sigortaların nitelikleri farklılık arzedebiliyor öyleyse ? Peki emeklilik sonrası sona erme durumu var mı bunların ? Farzedelim çok uzun yaşadık :)

3. Sigorta ve emeklilik primini çalışanın doğrudan değerlendirme imkanı oluyor mu ? Farzedelim 3000 TL maaş alıyor olsun, kesinti ve primleri 600 TL olsun. Sisteme yatırmak yerine "Bırakın ben kendim karar vericem, diyip" 3600 TL alınabilir mi ?

4. Aynı şekilde vergi vermemek adına çalışan işverenle anlaşıp maaşının tümünü elden alabilir mi ? Gerçi bu durumda hiç çalışmıyormuş gibi görünüyor herhalde ? Dolayısıyla işten atılma, tazminat gibi haklarını da yitirir sanırım ?
  • burka  (03.08.13 22:37:52) 
devlet ve özel sektör derken çalışanların işyarlerini kastediyorsunuz gibi geldi. özel sektörde de çalışsanız sigortanız sgk sistemine dahil veya devlette de çalışsanız bireysel emeklilik primi ödeyebilirsiniz. yanlış anladıysam kusura bakmayın, ama ilk ve sonraki sorularınız bu izlenimi verdi.

özel veya kamu nerde çalışsanız da sigorta priminiz sağlık hizmeti ve koşullar sağlandığında emeklilik hakkı sözkonun. ayrıca bireysel emeklilik sistemine dahil olabilirsiniz ve ödediğiniz kadarını alacağınız bu sistemdir. çalışanın ücretine göre hesaplanır ve sgk yerine çalışana ödenemez. sigorta kaydı varsa böyle, kaydı yokken çalıştırmak zaten suç. son sorununzun da cevabı aynı.
  • tedirginlik hucresi  (04.08.13 04:00:32) 
[]

İrlanda Çalışma Vizesi

Merhaba

İrlanda'da bana çok uygun bir iş buldum ancak ilk sordukları soru çalışma vizen var mı oldu. Yok dedim haliyle. Dolayısıyla bana "Çalışma vizenizi alırsanız bizimle irtibata geçin" dediler. İrlanda'dan nasıl çalışma vizesi alabilirim bilginiz var mı ?

Not : Şirket bana vize konusunda yardımda bulunmuyor, benim halletmem gerekli.

 
Sirket olmadan olmuyor


  • serabetan  (01.08.13 11:50:17) 
Calisma vizesi sirket sponsorlugunda aliniyor, ya da ab vatandasi olsaydiniz belki calisma izni alabilirdiniz.


  • Sarix  (01.08.13 13:23:14) 
size işe teklif eden firma size çalışma izni alıyor, dolandırıcılık tarzı yada boktan bir iş olabilir dikkatli olun.

şu da var buradan atlar gidersiniz 90 - 100 gune kadar bir istisnası var galiba bu durumun o esnada şirket izinleri alabilir ?????
  • kulustur  (01.08.13 13:39:23) 
[]

Almanca Bilenlere Düzenli Sorular Soracağım

Merhaba dostlar

Ben Almanca öğreniyorum, daha doğrusu kursum bitti (A1) seviyesindeydi, şimdi kendi başıma çalışmaya çalışıyorum. Şu anda Avusturya'dayım lakin bazı dilbilgisi kurallarını danışıp, açıklaması ile anlamam lazım. Avusturyalılar açıkcası biraz farklı bir yapıda konuşuyorlar, bana tam anlamıyla yardımcı olamıyorlar. Aklıma takılan şeyleri sorsam yanıtlar mısınız ?

Bu dili öğrenirken neler önerirsiniz, ne şekilde daha kolay adapte olur, pratik kazanırım.

Düzenli olarak sorularımı yönelteceğim, umarım sizin açınızdan bir sıkıntı olmaz :)

 
merhaba, ben de almanca öğreniyorum hazırlık okudum bir yıl, çok hakim olduğumu söyleyemem dile ama gramer konusunda sıkıntın olursa yardımcı olabileceğimi düşünüyorum.
kendi başına almanca öğrenmek bana çok zor olur gibi geldi, ama yapan vardır tabi. sen de biliyorsun bu dil kuralından çok istisnası olan bir dil, fazlasıyla ezber, ezber için de vakit lazım. tüm bunlar için de bol bol heves. ezberlediğin şeyleri de bol bol kullanmaya çalış, kafana oturmaz başka türlü, unutup gidersin yoksa.
pratiği de en iyi çevrende Almancası sağlam olan insanlarla konuşarak yaparsın veya yazışarak.
kelime bilgini artırmak için de bol bol kitap ve müzikle haşır neşir olmanı öneriyorum. şimdilik aklıma gelenler bunlar.
  • things will never be the same  (11.07.13 13:55:22) 
almanca'yı öğrenmenin en iyi yolu yazmaktır.
normalde yabancı dil öğrenmenin en iyi yolu da odur, ama özellikle almanca için bu geçerli.

çünkü ingilizce falan gibi esnek bir dil değil.
son derece kurallı.
böyle kurallı cümle yapılarını oturtmak için de yazmak en verimli yoldur.

ayrıca almanca'dan almanca'ya olan (yani türkçe anlatımlı falan değil) bir alıştırma kitabı alıp, sürekli dilbilgisi alıştırması yap.
otur çalış yani.
en garanti öğrenme şekli.
dilbilgisinde sorunun olmazsa konuşman da düzelir otomatikman.

avusturya lisesi mezunuyum, istediğini sorabilirsin.
  • hypnosis  (11.07.13 14:26:02) 
Eyvallah, şimdiden sağolun.

@hypnosis
Dediğiniz gibi anlatımı Almanca olan kitabımı hatim edip, neredeyse tamamıyla yazarak çalışıyorum. Zaten bulunduğum yerdekiler Avusturya'lı. Konuşma imkanım şüphesiz ki var :) Bana yardımcı oluyorlar.

Şimdi uyguladığım çalışma metodları şunlar :
1. Yeni kelimeleri artikeli ve çoğul hali ile öğreniyorum.
2. Dediğiniz gibi yazarak, zihnime yerleştirerek tekrar ediyorum.
3. Günlük gazetelere göz gezdiriyorum.
4. Fatih Akın filmlerini Almanca seyrediyorum :) Daha önce seyrettiğim için işe yarıyor biraz.

İlk sorularım
1. Bestimmter ve unbestimmter artikel kurallarına hakim değilim. Tam olarak nerede hangisi kullanmak gerektiğini kavrayamadım.

2. Sözlükte "istatistiksel olarak en çok kullanılan 100 Almanca fiil" diye birşeye rastladım. Gerçekten de çok fazla kullanılan, ihtiyaç duyduğumuz şeyler. Onlara çalışıyorum.. Sizin "Şuna eğilirsen oldukça işine yarar" dediğiniz işlevsel, pratik konular var mıdır ?

Sağolun, varolun :)
  • burka  (12.07.13 18:17:15) 
1- belirli/belirsiz artikel ingilizcedeki a/an-The ile aynı. Yani bahsettiğin nesne, mesela bira olsun. "Ein Bier" dünya üzerindeki herhangi bir biradan bahsederken, mesela
"Ein Bier ist %90 Wasser." Biranın %90'ı sudur.
Ama diyelim Efes'ten bahsediyorun.
"Ich finde Efes nicht gut. Das Bier ist total scheisse" Efesi beğenmiyorum. o bira tam anlamıyla bok gibi." Bu sefer bestimmter artikel kullandık çünkü herkes hangi biradan bahsettiğimizi biliyor.

2- o fiil listesi çok güzel. Onları mümkün olduğunca kısa sürede ezberle, trennbaren verben'e dikkat et. einkaufen, einpacken vs. vs.
  • dampire  (12.07.13 18:33:02) 
Sıradaki sorum geliyor.

Şimdik, ingilizceden örnek verirsek in, to, into, on gibi ön eklerin kullanımı Almanca'da nasıl oluyor ?

Gördüğüm kadarıyla zu, zum, in, im, nach, von (ulan yaz yaz bitmiyo) gibi ön ekler var. Birkaçını ingilizceden bildiğimden kullanıyorum ama tüm kullanım alanlarını bilmiyorum.

Ayrıca @dampire size bir sorum olacak, bu fiil listesi gibi başka listeler de var mıdır gözünüze çarpan ? Onlardan da yararlanayım.
  • burka  (17.07.13 22:42:03) 
Almancada çok fazla fiil var. ÇOK FAZLA. Sana verebileceğim tavsiye, eline bir sözlük alıp, ön ekli -mesela vor- fiilleri en azından bir baştan sona okuyup ön ekin fiile ne anlam kattığını kafana yerleştir. Çünkü bau, yapmak, anbau, büyütmek anlamında, aufbau, üstüne koyarak yapmak, abbau da bir şeyi demonte etmek mesela. O yüzden fiili bilsen de ön ekleri iyice anlamazsan anlamlarını çok karışıtırırsın. anbau ve abbau mesela iki neredeyse zıt kelime.
Onun dışında bir fiil listesi öneremem ama bir yayıneevinin güzel bir kelime kitabı vardı, a1-c1 şeklinde. Ne kadar etkili olur bilmiyorum ama bir bakın. Belki bulursun.

Bir tavsiye daha, almancayı ingilizceden çevirmeye çalışma. Doğru gibi gelir ama sonunda çoğu zaman yanlış yaparsın. Şu an sana o eklerin hepsini açıklayamam ama dediğim gibi birleşik fiillerin ekleri olarak da kullanılıyor onlar, o şekilde ezberlersen daha kolay olur.
  • dampire  (19.07.13 01:18:18) 
[]

Başbakanla Görüşen Kişileri Kim Seçti ( Seçiyor ) ?

Dün Necati Şaşmaz, bugün Hülya Avşar.. Allah aşkına kim seçiyor bu kişileri ? Madem gittiler görüştüler niçin görüşmede ne konuşulduğundan haberimiz olmuyor sadece konuşan kişilerin basın açıklamasını görüyoruz ? Anlamsız, olayın aslını idrak edememiş konuşmalar yapıyorlar. Burada amaçlanan nedir lütfen biri bana izah etsin zira beynim durdu...

Şimdiden teşekkürler...


 
körler sağırlar birbirini ağırlar şeklinde oluyor; gezi parkındakilerin yazar gazeteci vb. attığı twitlere göre sorulduğu falan yok.
danışıklı dövüş de denebilir.
maksat meseleye tam hakim olmayan insanlarda medyayı da kullanarak "konuştuk anlaştık" algısı yaratmak.
  • dafaiss  (13.06.13 22:37:28) 
Hulya avsar kendi kendine gorusme talebinde bulundu. Necati sasmaz nasil oldu nerden kaynadi hicbir fikrim yok


  • vampir akrep  (13.06.13 22:38:23) 
kafalarına göre seçip çağırıyorlar.. alakalı birini çağırsalar ne olacak hem? maksat şov yapmak.


  • vizdilva  (13.06.13 23:03:13) 
hulya kendisi talep etti. basbakanin da kabul edecegi varmis etti gorustuler. olabilir. herkes hulyaya mi kaldik diyor ama kadin talep etti ve gorustu.

necati ve hasan da muhtemelen kendileri talep etmis olabilir.

bir de bunlardan once taksim platformu (15-15 kisi) gorustu onlari da muhtemelen parkta direnisciler sectiler. onlar dunku gorusme sonrasinda aciklamayi yarin (bugun icin) yapacagiz dediler. ama aciklama yapildi mi bilmiyorum. bilen varsa link verse iyi olur
  • exlibris  (13.06.13 23:03:23) 
[]

Kredi Kartınızı Ödemediniz, Çektiniz Gittiniz. Ne Olur ?

Merhaba

Farzedelim geçici süreyle bir ülkede yaşıyorsunuz. Bankada hesabınız var, düzenli olarak kullanıyorsunuz. Borcunuz yok, günü gününe ödüyorsunuz. Kredi kartınız da var bu bankadan. Sonra ülkeden ayrılmaya yakın tüm paranızı çektiniz, kredi kartınızın da limitinin sonuna kadar kullanıp harcama yaptınız. Ardından da borç filan ödemeden ülkeden ayrıldınız. Bir daha ancak turist olarak geleceğiniz bir ülke. Bu durumda ne olur ? Banka size ulaşabilir mi, sizinle olmasa bile bir şekilde borcunu tahsil edebilir mi ? Bankaların kara listesine girer misiniz örneğin ?

Sadece meraktan soruyorum

 
Turist olarak giremezsin o ülkeye bir daha muhtemelen.


  • cakabo  (11.06.13 09:16:16) 
yapanlar var :)
-ben de iyi akıl veriyorum -
hatta kredi kartını bırak kredi çekip sonra topuklayıp kaçan var. Bankaların kara listesine girersiniz SEPA bankaları örneğin, yıllar da geçse herhangi bir şekilde resmi bi yerde kaydınızı bulursa tepenize çöker tebligatı basar. Turist olarak giremezsin değil de o ülkeden vize almaya kalkarsan belki o zaman sorun olur yoksa sınır kapısında kim bankadan kağıt isteyecek :D
  • niye ama  (11.06.13 11:54:35) 
[]

E - Kitap Okuyucu Öneriniz ?

Merhaba

E - book reader almak istiyorum. Teknolojik ürün alırken de ince eler sık dokurum bu yüzden bir de size danışmak istedim.

E - book reader'ın tablet olmadığını biliyorum. E - ink teknolojisi ile çalışıyor, gayet mantıklı. Benim satın alma amacım da tamamen kitap okumak. Şimdi temelde isteklerimi ve sorularımı listelemek istiyorum.

1. Dokunmatik ekranlı olanı tercih edeceğim sanırım ama sayfa çevirme, parlaklık vb sık kullanılan pratik işler için de tuşları olmasını isterim. Dokunmatik - tuşlu, hangisi olmalı ?

2. İnternete erişim amaçlı kullanmayacağım ama kablosuz erişim özelliğini tercih ederim. Ayrıca merak ediyorum, siz eğer kullanıyorsanız reader ile internet erişimini hangi amaçla kullanıyorsunuz ?

3. Sözlük gibi uygulamaları varmış, başka ne tür programlar kullanılabiliyor ? Sudoku gibi basit oyunlar var mı mesela ? Oynanabilirliği nasıl, e-ink yeterli mi bu tarz şeyler için ?

4. Ön plana çıkan iki marka kindle ve nook gördüğüm kadarıyla. Hangisini ve neden önerirsiniz ? Başka markalar var mı değerlendirebileceğim ?

Teşekkür ederim

 
Bir Kindle Paperwhite sahibi olarak:

1 - Tercih meselesi. Dokunmatik daha rahat bence.
2 - Haber sitelerine girmek için kullanıyorum. Twitter vs. de var ama bu meretten de girmeyiverelim.
3 - Hiç uygulama yüklemedim, yüklemeye çalışmadım daha doğrusu.
4 - Nook konusunda bilgim yok. Kindle bu işin öncüsüdür ama. Şarj, ekran kalitesi vs. baya iyi.
  • megafon  (22.04.13 21:21:18) 
kobo kullanıyorum ben, çok memnunum.


  • quasiromantic  (22.04.13 22:57:35) 
Eğer okuyacağın ortamda parlak ışık olayı yoksa ev ortamı gibi biryerde okuyacaksan yada toplum taşım aracında falan ben tablet öneririm. Ucuz da olablir film/müzik gibi özellikler de güzeldir. Ben Dell Streak 7 aldım herbişey var mübarek işte parlak ekran olması direkt gün ışığı altında okumaya engel.


  • maschinengewehr  (23.04.13 02:32:59) 
[]

Zeka Bulmacaları, Akıl Oyunları Arıyorum (Tercihen Mühendisler İçin)

Merhaba

Aklımı meşgul etmek, çözüm bulurken kafa yormak için zeka oyunları ve problemler arıyorum. Özel olarak bilgisayar mühendislerini ilgilendirebilecek bulmacalar varsa bulmama yardımcı olursanız sevinirim.

Teşekkürler :)

 
ben günde 5 sudoku çözmeden yatamıyorum. acayip bağımlılık yapıyo ve rahatlatıyo beni tavsiye ederim(tabi zorluk derecesi zor olanı seç ki hemen bitmesin)


  • miki toys  (06.04.13 22:35:02) 
www.akiloyunlari.com

Bunların dergileri de var, şehirlerin ana meydanlarındaki büyük gazete, dergi büfelerinde falan bulabiliyorsun veya adresine göndertebiliyorsun. O fazlasıyla seni tatmin edecektir :)
  • sinematematikci  (06.04.13 22:35:04) 
riddlelar vardı. eskiden oynardım. bi bakın isterseniz. sarhoşum detaya inemiyorujm :)


  • somethinginthewayshemoves  (06.04.13 22:35:07) 
  • lemmiwinks  (07.04.13 02:15:23) 
Sağolun dostlar, zahmet oldu.

@somethinginthewayshemoves Size de tejekkür ederim :D
  • burka  (07.04.13 21:33:03) 
[]

Estonya Hakkında Bildikleriniz

Merhaba

Estonya nasıl bir yerdir, insanları, yaşamları nasıldır bileniniz var mı ? Daha ziyade orayı ziyaret etmiş, yaşamış kişilerin fikirlerini merak ediyorum.

Teşekkürler

 
  • el magico  (18.03.13 10:49:13) 
2010'da Portekiz'de erasmus yaparken kuzeye açılma fikrim doğrultusunda Talin'de bir gece kalmıştım. Estonya'da başka büyük şehir yok zaten ki Talin bana yetmişti. Şehrin göbeğinde Roma'daki Vatikan misali etrafı surlarla çevrili bir 'Old Town' var. Ortaçağ Talin'i olduğu gibi korunmuş orda. Sokaklarda yürürken her an atlı şovalyeler çıkacakmış hissi uyandırıyordu :) Bahsettiğim Old Town'ın tam ortasında bizdeki cumhuriyet meydanı gibi bir meydan var. Orda bir kilise var. Kiliseyi karşına al, sol tarafta, köşede bir bar var. Girişi olsun içerdeki ambiyans olsun tam middle age. mümkünse gece git. Basık tavana aldırmadan içeri gir ve black beer iç :)

Talin'de bulunduğum süre boyunca old town'dan dışarı çıkmadım. gerek de kalmadı zaten dışarda kayda değer bişe yok. İnsanları ise genelleme yapmaya gelmiyor. Yani klasik doğu avrupa insanı gibi öküzü de çok, ama her an daha normal, daha kibar, iki çift laf edebileceğin hatta birlikte alkolün dibine vurabileceğin insanla tanışma ihtimalin de var.

Ruslara benzetilmekten nefret ederler, Letonyalılara benzetilmekten nefret ederler, Litvanyalılara benzetilmekten nefret ederler, kısaca başkalarına benzetilmekten nefret ederler. Onlar ayrı bir ülke, ayrı bir kültür ve ayrı bir ırk, nokta.

İnsanlar her haftasonu Talin'den ya Helsinki'ye ya da Stocholme'e giderler. Ulaşım deniz yoludur (Viking Line) ve oldukça ucuzdur. Estonya daha güneyde olmasına rağmen Talin saydığım bu iki şehirden daha soğuktur.

Not: Bir an sanki gitmeyi düşünüyormuşsun hissine kapılıp yazmış oldum..neyse işte..
  • çatı  (18.03.13 11:00:21) 
3 gün tallinn'de kaldım sadece.
çatı'nın anlattığı gibi ortada eski şehir, çevresinde de yeni yeni gelişmeye başlamış yeni şehir.
komünizmin etkileri fln görülüyor, gerek mimaride olsun gerek yaşamlarında olsun.
daha batı ve kuzeydekilere oranla çok daha ucuz bir şehir.
bir müzede anlatıldığına göre estonyanın insanları mutsuzmuş. belki bu yüzden biraz bize yakın hissediyorsun.
gözlemlediğim kadarıyla mütevazi ve konuşkan insanlar. ama her tür insan vardır elbette.
bir de sanırım oldukça yeşil bir yer. bol mantar (portobello) yeniyor. et olarak da geyik eti yeniyor.
tallinn'deki metro eski ama düzgün çalışıyordu.
eğer büyük şehirde yaşayıp, hareketli bir yaşamın olsun diye bir kaygın yoksa şirin yaşanılır bir ülke gibi görünüyor bana.
  • goldentitan  (18.03.13 11:47:16) 
ülke baltıklardaki en gelişmiş ülkeler arasında. biraz daha kuzeyi finlandiya, orası ile arasında fiyat olarak uçurum var, yani optimum bir yerde. bikaç büyük müze var, amber müzesinde güzel hediyelik eşyalar bulunur. örme eldivenler falan satılıyor sur duvarı etrafında, kafeler falan hoş. pragın barok olmayan versiyonu gibi.

giderseniz aktivitelere falan göz atın. www.tourism.tallinn.ee

konser vs denk gelebilir. pub lar heryerde olduğu gibi 11 gibi dolmaya başlıyor. 1 gibi clublara geçiyorlar.

oldtowndaki restoranlar biraz pahalıdır ama genel olarak makul.

yaşamlarını bilmiyorum. dışarıdan renksiz, soğuk bir yer gibi görünüyor. mevsim karakterleri de etkiliyor istemeden.

baltık air var. uçak düşünürsen, bagaj veremiyosun ama uçuşlar ucuz.
  • sttc  (18.03.13 19:21:34) 
5 aydır talin'de yaşıyorum. yukarda söylenenlere pek fazla ekleyebilecek bir şeyim yok. tatil için düşünüyorsan, bir günden fazlasına gerek olmayan bir yer. çok fazla beklenti içerisine girmene gerek yok, görebileceklerin şeyler sınırlı zira. hatta erkeksen kadınlar dışında pek cazip bir şey yok.


  • no love no glory  (20.03.13 09:42:39) 
[]

Şu saat nasıl sizce (Capsli - Videolu)

Sırf merakımdan soruyorum, düşüncenizi öğrenmek için. Yoksa satın alacağımdan değil :)

firstpost.com


 
kötü


  • dokunmakalbime  (08.03.13 09:43:12) 
alışmak gerek ve ilk baktığın anda saati anlayamazsın, biraz yakınlaştırıp öyle bakman gerek
bu da hoş bir görüntü vermez

  • Ramiegovic  (08.03.13 09:46:32) 
saçma


  • neo  (08.03.13 09:51:32) 
iyi


  • seyduna6687  (08.03.13 09:51:50) 
ucuz bir görüntüsü var.


  • atmosphere  (08.03.13 10:01:19) 
çok karışık bir görüntüsü var


  • karbasan  (08.03.13 10:01:48) 
fiyatı nasıl?


  • kardelen16  (08.03.13 10:16:19) 
Fiyatı 40 Euro


  • burka  (08.03.13 10:20:23) 
çok uygun vede iyimiş ihtiyacın varsa kaçırma bence.


  • kardelen16  (08.03.13 10:33:00) 
normalde saat sevmem ama bunu beğendim. güzel bence.


  • fosforlu cevriye  (08.03.13 10:51:03) 
[]

Dexter Bölüm Sonunda Çıkan Ekran

Merhaba

Dexter her bölüm bitiminde oyuncuların isimlerinin göründüğü ekranda sarı renkli bir fotoğraf beliriyor hani arka plan olarak. O fotoğrafı bileniniz var mı ? Sanki içince parçacıklar olan cam parçasına benziyor, içinden yoğun ışık geçiyor.

Yardımcı olabilirseniz ne ala :)

 
caps ver belki hatırlarım baya oldu dexter izleyeli


  • basond  (10.02.13 17:57:36) 
İşte benim aradığım da zaten o fotoğraf :) Caps verebilsem amacıma ulaşmış olurdum.


  • burka  (10.02.13 18:02:07) 
  • ermanen  (10.02.13 18:08:07) 
kanın mikroskoptaki görüntüsü diye biliyorum.


  • €xpolerer  (11.02.13 08:04:34) 
[]

İhsan Oktay Anar'a Ulaşmak

Merhaba

İhsan Oktay Anar ile görüşmek istiyorum, kendisi hayran olduğum yazar ve insandır ama nasıl ulaşabileceğimi bilmiyorum. Bilginiz varsa yardımcı olur musunuz.

Not : ihsanoktayanar.com adresini denedim

Teşekkürler

 
kendisine telefon veya maille ulaşmak çok kolay değil, ders veriyor mu hala bilmiyorum ama devam ediyorsa muhtemelen tek yol odur.

gözönünde bulunmayı sevmeyen biri sanırım.
  • anarsi yureklerde  (22.01.13 09:29:56) 
Hayır ders vermiyor bildiğim kadarıyla yakın zamanda emekli oldu. Evet pek göz önünde bulunmaktan hoşlanmıyor kendisi ama yazın okuduğum röportajında görüşmek için evine uğrayanları geri çevirmediğini söylemişti sanırım.


  • burka  (22.01.13 09:40:33) 
kendi sitesindeki iletişim formunun altında alternatif iletişim adresi var, onu deneyebilirsiniz. ayrıca siteyı yapan sirketten de bilgi almayı deneyebilirsiniz.


  • dahinnotha  (22.01.13 09:48:47) 
iletişim yayınevi'ni aramayı deneyebilirsin.


  • bullet proof  (22.01.13 10:07:12) 
[]

Kapsamlı AGH Rehberi

Merhaba

AGH (Avrupa Gönüllü Hizmeti) projesine başlamak üzere olan biri olarak çevremde bu konuya ilgi gösteren insanlar olduğunu farkettim. Sizin de yararlanabilmeniz için deneyimlerime dayanarak bir rehber hazırlamaya karar verdim.

AGH Nedir ?
AGH ile Avrupa Birliği ve Türkiye gibi üye olmayan bazı ülkelerde geçerli olan proje çalışırsınız. Gittiğiniz ülkede konaklama, yeme - içme, şehiriçi ulaşım masraflarınız karşılanır. Bulunduğunuz ülkenin dil eğitimi size verilir, aylık ufak bir harçlık ödenir. Uçak bileti ve vize masrafının %90 size verilir.

AGH Koşulları Nelerdir ?
AGH'nin tek koşulu 18 - 30 yaş arasında olmanızdır. Bunun dışında eğitim, dil, meslek vb başka koşul bulunmamaktadır. Ancak başvuracağınız projelerin dil, yaş gibi kriterleri olabilir.

Buraya kadar AGH'nin yapısından bahsettim, bundan sonra ise kendi düşüncelerim ve başvurucu sürecimden bahsedeceğim.

Benim AGH amacım üniversite lisans eğitimimi tamamladıktan sonra profesyonel iş kariyerime başlamadan önce yurtdışında kendi başıma yaşamak ve iş - eğitim olasılıklarını görmekti. İsteğimi gerçekleştirmek masraflı olduğundan AGH gayet iyi bir çözümdü.

AGH sürecime 26 Mart tarihinde duyuruda sorduğum soru ile başladım :) Ardından AGH'nin ne olduğunu ile ilgili araştırma yaptım. İlk olarak resmi bir gönderici kuruluşa (sending organisation deniyor) ihtiyacınız var. Bu kuruluş sizinle gideceğiniz proje arasında aracı köprü görevi görüyor. Beni kabul eden gönderici kuruluş (reklam olmasın diye isim vermeyeceğim) ile önce ufak bir görüşme yaptık. Ardından bana doldurmam için belgeler verdiler ve 1 hafta sonrası için randevu aldım. Randevudan önce doldurduğum belgeleri e - posta ile ilettim. Gittiğim zaman bu belgeler üzerinde bir mülakata girdim. Mülakatta sizinle ilgili sorular soruluyor. Eğitim, dil, aileniz, yaşamınız ile ilgili sorular yöneltiliyor. Ufak bir ingilizce konuşma yaptık. Bu mülakatın amacı sizi tanımak. Beni uygun buldular ve kabul edildiğimi söylediler.

Gönderici kuruluş kabul sürecinden sonra size bir döküman veriliyor. Bu döküman referans olan kuruluşun resmi belgesi. Projelere başvururken gönderdiğiniz dökümanlardan birisi de bu. Kabul aldıktan sonra iş size düşüyor çünkü bir proje bulmanız lazım. Bu adımda tek başınasınız. Bir proje bulmadan gönderici kuruluşunuz size yardımcı olamaz. Proje bulma süreci biraz sıkıcı ve uzun olabilir. Ben Temmuz ve Ağustos ayları boyunca neredeyes hergün düzenli olarak proje başvurusu yaptım. Başvuru sırasında neden projeyle ilgilendiğinize dair motivasyon mektubu, kişisel bilgilerinizi içeren cv benzeri bir döküman ve gönderici kuruluşunuzun referans belgesini gönderiyorsunuz. Projelere göndereceğiniz motivasyon mektubunuzu mümkün olduğunca projeye özel yazın. Kendinizi ifade etmeniz çok önemli. Proje aramak için ilk bakmanız gereken yer :
ec.europa.eu

Burada tüm projeler bulunuyor. Ayrıca agh ile ilgili e - posta grupları, facebook sayfaları da var. Takip etmenizi öneririm. Ben tahmini 75 farklı projeye başvurdum. Ne kadar çok başvuru yaparsanız o kadar iyi. Başvurulardan geriye olumlu ya da olumsuz yanıt gelmeyebilir. Moralinizi bozmayın :)

Eylül ayında kabul aldığım projenin ardından sevimdim tabi ve koşa koşa gönderici kuruluşumun yolunu tuttum ^^ Beni kabul eden projenin onay süreci olduğundan aralık ayının başına kadar birşey yapmadan bekleyerek geçirdim. Beklerken proje yetkilileri ile e - posta yoluyla iletişim kurarak nerede konaklayacağımı, projedeki görevimi, çalışma saatlerini öğrendim. Hatta gideceğim ülkeden Türkiye'e gelen yabancı bir gönüllünün iletişim bilgilerini bana verdiler. Kurban bayramında 3 gün evimde konakladı, kendisiyle AGH ile ilgili konuştuk. Çok faydalıydı. Mümkünse AGH deneyimi olan kişilerle konuşun.

Şimdi pasaportumu alır almaz proje tarafından konsolosluğa davetiye gönderilecek. Ardından bürokratik işlemler tamamlanınca vizemi ve uçak biletimi alıp gideceğim. Gideceğim ülkeye daha hızlı adapte olabilmek için kendi kararımla 8 haftalık yabancı dil eğitimi almaya başladım. Oradaki harcamalarım ve seyahatlerim için birkaç aydır para biriktiriyorum. Benim için çok önemli bir deneyim olacağını düşünüyorum. Umarım sizler de bu imkana kavuşabilirsiniz. Sorularınız varsa yanıtlamak isterim :)

Ayrıca, 40 soruda AGH Nedir İçin : www.ua.gov.tr

 
kardeş iyi güzel yazmışsın, eline sağlık. ama düzeltmek istediğim birkaç nokta var:

- bu süreç her kurumda aynı işlemez. kimisi sırf gönüllü gönderip para kazanmanın peşinde olduğu için böyle resmi bir işmiş gibi görünen mülakatlara, sorgulamalara gerek kalmaz bile. onun için şanslı olmak gerekir. benim zamanımda vardı öyle bir organizasyon. adını ben de vermeyim, reklam olmasın. ama adamlar kendilerine selam vereni gönderiyordu.

- "ilk önce gönderici kuruluş bulmak gerek" diye söylentiyi ortaya kim attı bilmiyorum. şu an tekrar bakmaya üşendim, eğer ua'nın sayfasında diyorsa, her ne kadar resmi sayfa da olsa, ona çok fazla itibar etmeyiniz bu konuda. zira halihazırda projesi olan, partneri olan ev sahibi kuruluşlar da var ve bunlar için öncelikle türkiye'den kuruluş bulmanıza gerek yok. siz ev sahibi kuruluşun ilanına başvurursunuz, geri kalan her şeyi onlar halleder. ya da tam tersi; bir gönderici kuruluşun projesi vardır, size sadece ev sahibi bulmak düşer. ya da ikisi birden; gönderici kuruluş vardır, projesi ve partneri de vardır "Kİ EVS DENEN OLAYDA GENELDE ŞEKİLDE OLUR" (dikkati çekmek istedim sadece), size sadece başvurmak düşer.

dolayısıyla, bu verilen bilgiler daha önce de dediğim gibi kurumdan kuruma değişir.

hadi benden bi kıyak, taze taze ilan var burda:
proje.gazi.edu.tr

buna katılmak için illa gazi öğrencisi olmanıza gerek yok. gazi sadece projeyi yazan kurum; katılımcılar dışarıdan olabiliyor.

bir de facebookta bununla ilgili onlarca sayfa var. oralardaki ilanları takip etmek, database'i kullanmaktan çok ama çok daha pratik. database'de yer alan bazı projelerin contact person'ları gerçekten de iletişimde olmanız gereken kişiler olmayabiliyor, sadece resmi evrakta formalite olarak o bilgileri vermiş olabiliyorlar. dolayısıyla geri dönüş de alamıyorsunuz. ama facebook sayfalarındaki duyurularda, zaten o duyuruyu yapan kişi genelde iletişimde oluyor, ya da gerçek iletişim adresleri veriliyor.

(bkz: #31185184) burada o sayfaların ufak bir listesini bulabilirsiniz.

4 yıllık tecrübem var bu konuda, güvenmek size kalmış.

edit: ne kadar çok projeye başvurursanız o kadar iyi söylemi de yanlış zira bu organizasyonlar aslında aynı yer olup, farklı isimler altında farklı projeleri olabiliyor. bu durumda adamların tamamen farklı temalı projelerine başvurduğunuz zaman bu adamlar bunu görüp sizin daldan dala atlayan bir tip olabileceğiniz kanısına kapılarak direkt göz ardı da edebiliyorlar. bizzat gördüm bunu. o yüzden, bu konu biraz kumar oluyor.
  • letheavendangered  (25.12.12 21:59:58 ~ 22:03:34) 
[]

Hobbit Kulağı Nereden Bulurum ?

Merhaba

Hobbit filmi geliyor malum. Pelerinim var. Hobbit kulağı da takmak istiyorum nereden bulabilirim ? Bir de asa lazım.


 
ebay'e bak. varsa orda vardır.


  • dokunmakalbime  (06.12.12 09:06:23) 
16 Aralık'a kadar gelir mi ki ?


  • burka  (06.12.12 09:12:21) 
sanmam.


  • dokunmakalbime  (06.12.12 09:58:28) 
arka bahçe yayıncılık beşiktaş çarşısı dükkanınında var


  • humin zararlisi  (06.12.12 09:59:16 ~ 10:00:54) 
ayak tırnaklarını kesmemeyi unutma. bir de kıl olayı var.


  • zgrydn  (06.12.12 10:19:46) 
@zgrydn

Cüzdanını kolla ;)
  • burka  (06.12.12 10:41:50) 
[]

Bu Taksiciye Ne Denir ?

Merhaba

Pek bu tarz sorular sormam ama bugün başıma şu geldi. Elimde bavulla Karaköy'den taksi çevirdim. Cezayir (Fransız) Sokağına gidelim dedim. Ben orayı bilmiyorum siz tarif edin dedi. Peki öyleyse Galatasaray Lisesi'ne doğru gidin ben oradan tarif ederim dedim, orayı da bilemedim dedi. Ben İstiklal ve Taksim'i avucumun içi gibi biliyorum ama araç yollarında hangi istikamet tek gidiş, nereden çıkılır hakim değilim . Neyse yolu uzatmadan lisenin oraya çıkıp araçtan indim. 7,25 liralık ücrete 10 lira verdim 2.5 lira para üstü uzattı. Bavulumu alırken 25 kuruşunuz yok mu dedim, varsa veriyim dedi sonra 25 kuruşu bana uzattı.

Benim canımı sıkan
1 - Günahını almak istemem ama Karaköy civarında taksicilik yapıp da Galatasaray Lisesi'ni, Cezayir Sokağı'nı bilmemek bana inandırıcı gelmedi.

2 - 3 kuruş paraüstü için kendilerini küçük düşürmeleri. Sabahtan akşama çalışan müşteri taşıyor hala daha "Varsa veriyim" diyorlar.

Meramımı anlatabildiğimi umuyorum, sizce bu taksiciye ne denir şimdi ?

 
  • compadrito  (02.12.12 23:12:24) 
işe yeni başlama gibi bir olasılıkta var tabi ama yine de taksicilerin adres repertuvarı geniştir.Birde galatasaray lisesi gibi en çok bilinen yerlerden birini bilmemesi düşük ihtimal.İstanbulda yaşayan herkes söylediğin yerleri bilir.

Biraz tur attırıp para koparmak istemiş belli ki.
  • gilles deleuze  (02.12.12 23:14:52) 
o taksiciye ne denir bilmedim ama onun size aq dediğini cam gibi görebildim.


  • duptıs  (02.12.12 23:16:10) 
1- karaköy civarında taksicilik yapmıyor olabilir Belki çoook uzaktan oralara müşteri getirdi.

2- siz 10.25 TL tutan hesaba 10 TL verseydiniz yeterli der çoğu taksici o yuzden o ufak 25 kuruşluk cömertliği de sizden beklerler.

diye düşünüyorum..
  • halilibo  (02.12.12 23:19:23) 
galatasarayı bilmemesi saçma da,

25 krş için laf etmen de saçma.

hani 1-2 lira olur anlaşılabilir, ama 25 krş ne yahu. sakız parası bile değil
  • efrasiyab87  (02.12.12 23:24:23) 
o taksiciye çok şey denir de neyse. benim evle iş arası 9.40-9.60 tl gibi bir şey tutuyor. haftada 2-3 kez binerim taksiye daha para üstü uzatan 2 ya da 3 kişi olmuştur. 10 tl'yi alıp güle güle derler.

yapabilecek bir şey yok. daha cuma günü yolu bana sormadan trafik bahanesiyle uzatan bir tanesiyle tartıştım. artık ülke gerçeği diyerek kabullenmek gerektiğini düşünüyorum yoksa bunların birinden dayak yiyeceğim bi gün.
  • merena  (02.12.12 23:26:04 ~ 23:26:40) 
@halilibo +1

12 liralık hesaba "10 lira versen yeter" diyen çok taksici gördüm. 7.5 liralık hesabın üstünü fazla önemsemem param varsa.
  • mattiadestro  (02.12.12 23:26:44) 
Yolu bilmiyor olabilir bu normal, Senin canın sıkılmasını geçtim sen adamın canını sıkmışsın. Adamın düzgünlüğü para üstü vermesinden belli. Taksiciden 25 kr istemek de ayrı garip. 25 kuruşunla mutluluklar aynısını 100 kere daha yaparsan 25 liran olacak ha gayret.


  • drip nick i zaten kullanilmakta  (02.12.12 23:45:39) 
Karakoy'den Galatasaray Lisesi'ne gitmeyi bilmeyecek taksici oldugunu hic sanmam.
Ayrica kurusu kurusuna odenmeli bence. Taksisi temizdir, muhabbeti iyidir vs, para ustunu almazsin, dogru bir sey fakat cogu taksici para ustu vermeyi reddettikleri gibi, beklediginizde de agresiflesiyorlar.

Bir yokus vardi evimden otobus duragina, yagmurlu gunlerde cikmak istemezdim, taksilerin de anayol guzergahinda oldugundan taksi cevirirdim zaman zaman. Dort lira tutardi, bes lira uzatirdim para ustu vermezlerdi. Yakin mesafe ya, veremezler. Cildiriyordum, birkac kez para ustu vermediniz dedim de, ama tabii adam manyak mi bilemiyor insan, tirsiyor.

Para ustu yirmi bes kurussa iste. On kurussa isteme ama yirmi besse iste. Ben cok bezdim belki de ondan bu kadar katiyim bilmiyorum, ama ondan o kadar bundan bu kadar derken acayip para kaliyor zaten.

Ayrica dolandirici taksici o kadar cok ki, kurunun yaninda yas da yaniyor. Cok doluymusum ben de yahu.
  • evreka  (03.12.12 00:35:40 ~ 00:36:05) 
1 e lafım yok

2. için yaptığınız bence biraz gereksiz olmuş.
  • monkey  (03.12.12 01:20:52) 
Arkadaşlar para üstü konusunda kendi düşüncemi açıklıyım :
Ben parasında değilim, 25 kuruş olur, 50 kuruş olur 1 lira olur muhim değil. Beni rahatsız eden bu adamlar vermesi gereken parayı eksik veriyor, üstelik tek kelime etmiyorlar. Efendi bir şekilde dese ki "Abicim kusura bakma para üstüm yok mahsuru yoksa şu kadar versem hakkını helal et" dese bu anlaşılır bir durum.

Ama bana hiç açıklama yapmadan gidip fazla ücret alacak, ücreti istediğimde de "Bir bakayım varsa veriyim" diyecek öyle bir dünya yok.

@Halilibo

Cömertlik de hakedene yapılır, yoksa 3 kuruşun lafını yapacak insanlar değiliz hiçbirimiz.
  • burka  (03.12.12 08:29:21) 
25 kuruş 50 kuruş neyse taksici para üstünü vermek zorunda ha adam verirse verir taksici kendi iradesiyle neden el koysunki paraya ayrıca en iyi taksicinin aq.


  • memnun1  (03.12.12 10:01:40) 
25 kuruşu çıkışmayıp 2,75 dönmesi gerekirken 2,50 paraüstü dönmesi ve birşey dememesi yerine niye o küçük zararı kendine yansıtıp 3 lira paraüstü dönmüyor?

Ben mi ticaret yapıyorum taksici mi?
Cevap taksiciyse, 25 kuruşu da bulundursun bi zahmet.
  • gerenkyok  (03.12.12 18:02:33) 
[]

Kitaplık Yaptım Nasıl Olmuş (Capsli)

İnternette bildiğimiz borular ile tasarlanan kitaplıklar görüp ilham aldım ve bir benzerini de ben tasarladım. Nasıl olmuş ?




 
Vallahi güzel olmuş. Maliyeti ne kadar tuttu?


  • Hallerlale  (14.10.12 19:16:47) 
güzel olmuş.


  • sutlu nescafe  (14.10.12 19:16:51) 
olmuş olmuş işcilikte güzel.


  • saiko  (14.10.12 19:17:02) 
Ben beğenmedim. ama emeğe saygı


  • trinitrotoluen  (14.10.12 19:18:31 ~ 19:18:42) 
Çok güzel olmuş ya.


  • kirmizibalon  (14.10.12 19:18:34) 
harika olmus, daha guzel bir fotografla tasarim sayfalarinda paylas bence.


  • groovettyn  (14.10.12 19:23:29) 
Çok beğendim. Sağlam oldu mu peki?


  • johan sebastian  (14.10.12 19:24:15) 
Güzel.


  • daddy  (14.10.12 19:25:13) 
sağlam mı ? kitapların düşme imkanı var mı en ufak bir şeyde?


  • raskolnikov2  (14.10.12 19:26:34) 
Çok beğendim. Ben de maliyeti merak ettim. Bir de, küçük kitaplar duvar tarafında boşluktan düşecekmiş gibime geldi :)


  • violetsky  (14.10.12 19:29:50) 
Üretim aşamalarımı yazıyım :)

1 - Kullandığım boru su borusu. 1 boy olarak satın aldım. 1 boy dedikleri 6 metre oluyor ve fiyatı 30 tl.

2 - Köşelerdeki bağlantılar için "dirsek" denen elemanı kullandım. Tanesi 2 tl 10 tane aldım. Tasarım değişikliğinden dolayı 2 tanesi artı

3 - Boruları aldığım yerde kestirdim. Adamcağızın biriyle uğraştık kestik 10 tl ona verdim.

4 - Boruların dirseklere girebilmesi için "diş" açtırdım. Bu diş boruların dirseklere girebilmesi için açılan yuva. Vidalardaki gibi aynı. Bunun için de 20 tl verdim.

5 - Duvara monte etmek için kelepçe kullandım. Bauhaustan 5'li keleçpe aldım. Fiyatı 3.45 sanırım. Kelepçeleri duvara monte ediyorsunuz, boruyu tutacağı kısımı da vidasını sıkarak sıkıştırıyorsunuz.

6 - Kelepçeleri duvara monte etmek için 10'luk dübel satın aldım. Fiyatını unuttum ama 2-3 lira birşeydi.

7 - Komşudan maktap ödünç aldım ücret ödemedim teşekkür ettim :) Toplam 87TL civarı tuttu.

Kitapların düşme ihtimali yok. Normal bir kitap rafından farksız, koyduğunuz gibi duruyor. Hatta fotoğrafa dikkat ederseniz en üst rafta müzik cdlerim var. Onlar da sağlamca yer alıyor.

Sağlamlığına gelince evet fazlasıyla sağlam oldu. En üst ve en alt boruda 2şer adet 4 kelepçe ile monte ettim. Kelepçeler duvara çok sağlam yerleştirildi. Sağlamlığına bir kanıt; dübellerden birini duvara yerleştirirken yuvasını kısa açmışım. 8cm yerine 5-6 cm girdi. Pense ile çekip çıkardım ama oldukça zorlandım. Kitaplığın duvardan düşmesine hiçbir şekilde imkan yok.

Sormak istediğiniz başka merak ettiğiniz birşey varsa yanıtlayabilirim :)
  • burka  (14.10.12 19:40:44) 
Çok güzel olmuş.


  • xenophobe  (14.10.12 19:43:26) 
ben de begendim. baska renk olur mu diye dusundum ama gerek yok, siyah iyi her renk duvarda.


  • buyrun  (14.10.12 19:57:50) 
Deprem olursa sıkıntı olur sanırım yatağın tepesinde.


  • esenboga  (14.10.12 20:27:07) 
oh süper olmuş valla ellerine sağlık cazip geldi bende yaparım gibi geldi


  • exodia  (15.10.12 11:33:00) 
acik olan uclara da dirsek takip duvara yonlendirsen daha da iyi olabilir, sanki duvardan cikip tekrar duvara giriyormus gibi.


  • groovettyn  (23.10.12 10:05:46) 
@groove çok dogru demiş


  • kameramotor  (23.10.12 10:16:17) 
orijinal:)


  • lambada  (23.10.12 10:37:39) 
Aslında dirsek ile duvardan çıkıyormuş gibi monte edecektim. Hatta duvara montajını da o noktalardan yapacaktım ama aradığım bir parçayı bulamadığım için yapamadım.

Bu yüzden başlangıç ve bitiş noktalarını fotoğraftaki gibi bırakmak zorunda kaldım.
  • burka  (23.10.12 18:41:09) 
Harika olmuş. otostopçununu galaksi rehberi adeta bir ansiklopedi gibi arz-ı endam ediyor.


  • sonsuz  (17.12.12 22:05:41) 
tamam da biraz emanet gibi duruyo kitaplar ne bilim biri takilsa ya da ani bir darbede tapir tapir düsmesinler? saygilar


  • aventura  (17.12.12 22:09:50) 
@sonsuz Evet güzel kitaptır, orada daha ne kitaplar var ^^
@aventura Kitaplığa çarpılırsa hiçbir etkisi olmaz çünkü gerçekten sarsılmaz ve dayanıklı. Hatta kitaplığı kullanarak merdiven gibi duvara tırmanılabilir, yetişkin bir insanı bile taşıyabilir. Kitaplar normal bir kitap rafında nasıl duruyorlarda aynı şekilde duruyorlar, denge sorunu bulunmuyor.

  • burka  (18.12.12 17:01:52) 
eline sağlık. boruların rengi orijinal mı yoksa boya kullandın mı? bir de duvara giriş için başka bir parça kullanılıyor sanırım dediğin gibi. o parçayı bulabildin mi?

www.etsy.com
  • yan etkili antidepresan kisisi  (06.11.14 14:14:57) 
DIY ruhunun hastasıyım ! çok güzel olmuş. eline sağlık.


  • battal gemalmaz  (06.11.14 14:55:55) 
Rengini değiştirsen belki daha iyi olur. Sprey boyaylan.
Ellerine sağlık. Ben pek beğenmedim.

  • teoridefeminist pratiktegeysa  (06.11.14 15:10:27) 
Çok iyi olmuş, güzel fikirler bunlar.


  • r_u_h  (06.11.14 15:30:58) 
güzel iş :)


  • tirt star  (06.11.14 15:31:33) 
Hayırdır inşallah, bunca zamandan sonra nereden çıktı bu mesajlar şimdi :)


  • burka  (07.11.14 20:49:20) 
@yan etkili antidepresan kisisi, duyuruyu hortlatmış. biz de onu takip etmişik.
kitaplık duruyo mu hala

  • battal gemalmaz  (07.11.14 20:52:25) 
Evet duruyor, hatta bundan sonraki hedefim yatağın etrafına cibinlik yapmak !
Ahanda şu temada birşey !
www.pinterest.com
  • burka  (07.11.14 20:56:55) 
gayet güzel olmuş. sadece biraz fazla simetrik buldum ama güzel gayet de


  • hayir bu koyden olsam nolcak  (24.11.14 17:40:29) 
[]

Hormonlar, Kimyasallar ve İnsan Fizyolojisi

Merhaba

İnsan vücudu tarafından salgılanan veya alındığında vücudun reaksiyon göstermesine neden olan maddeleri öğrenmek istiyorum.

Mesela adrenalinin yapısı, etkileri. Alkol, vitamin, meskalin. Dolaylı ya da doğrudan kullandığımız, bizi etkileyen herşey işte.

 
  • uykusuz her gece  (06.08.12 22:41:24) 
  • sutlu nescafe  (06.08.12 22:42:51) 
Yanıtlara teşekkürler, daha kapsamlı bir kaynak yok mu bildiğiniz ?


  • burka  (06.08.12 22:43:39) 
şöyle de bir textbook vardır. aramaya inanırsan pdf'si bulunur eminim.
www.amazon.com

  • inthechaos  (06.08.12 23:06:53) 
[]

Eric Cantona Bankalardan Paranızı Çekin Eylemi

Merhaba

2-3 sene öncesinde Eric Cantona'nın böyle bir gaza getirme durumu vardı. İnsanlara paralarını bankalardan nakit olarak çektikleri takdirde bankacılık sisteminin çökeceğini söylemişti. Gerçi bu olay gerçekleşmedi ya neyse.

Bir diğer olay da Türkiye'de bir kişi bankaya gidip hesabında bulunan 15 milyon TL öğlene kadar nakit olarak çekmek istediğini söylemiş. Bankadakiler hemen tutuşmuş, adamı yemeğe çıkarmışlar, verdikleri faiz oranını filan yükseltmişler falan filan.

Sorum şu : Şimdi gerçekten de bankalar gözümüzde çok kazançlı, sarsılmaz, kasa her zaman kazanır sözündeki kasa gibi duran kurumlar. İnsanlar gitse ve tüm mevduatlarını kapatıp varlıklarını bankadan çekmek isteseler bu bankacılık sistemi ne olur ? Paramız yok veremeyiz diyemezler herhalde değil mi ? Sonuçta her işlemin ücretini tıkır tıkır alan bir kurum kendi paran söz konusu olunca engelleyemez. Durum ne olur ?

 
bildigim kadariyla belli miktar üstünü cekmek isterseniz bi süre önceden haber vermeniz gerekmekte.

bazen hatta bankalar komsu isyerlerinden borc alabiliyorlar, bu siklikla da karsilasilan bir durum kapalicarsida.
  • serabetan  (29.07.12 14:21:39) 
batarlar. çünkü %10 falan olsa yetiyor ellerinde. ki o civarda paraları oluyor. bir anda karşılamaları mümkün değil herkes çekmeye kalkarsa. zaten o yüzden söylentiler bile batırabiliyor bankaları. sağlam bir banka batacak diye dedikodu çıkarsa insanlar paralarını çekmeye kalkışıyor ve banka durduk yere batıyor. O yüzden böyle söylentiler çıkartmak abd'de yasak bildiğim.


  • noluyo yaa  (29.07.12 14:29:21) 
Aslında kişinin parasını hukuki olarak makul bir süre içinde vermek zorundalar. Amma ve lakin, dünya üzerinde kayıtlı olan para kadar nakit yok, olamaz da zaten. Hatta ve hatta dünya ekonomisi açık vererek dönüyor ve büyüyor. Hal böyle iken olur da herkes aynı gün paralarını çekmeye kalkışsa ülke ekonomileri ve dünya ekonomisi batar. Zaten 1929'da ABD'de ve dünyada; 2001'de Türkiye'de olan da budur zaten...


  • metal revolution  (29.07.12 14:29:39) 
Üst limit yerine normal banka hesaplarını düşünelim. Önceden haber vermek zorunda olmadığımız hesapları :

Ortalama 30.000 TL desek, 1000 kişi aynı gün içerisinde 1 adet banka şubesinden parasını çekmek istese bu 30 Milyon TL eder. Nakit olarak bu kadar paraya sahip olduklarını sanmıyorum. Böyle bir durumda "Şubemizde şu anda bu kadar para bulunmuyor x şubesine gidin" mi derdi ? Ben müşteri olsam "Bu sizin çözmeniz gereken bir sorun, ben şimdi ve şu anda hesabımı kapatıp paramı istiyorum" desem ne olurdu ?

Not : Kapalıçarşıda bankalar komşu işyerlerinden hani esnafın birbirine alıp - verdiği gibi mi borç alıp veriyorlar ? Faiz filan işliyormu nasıl oluyor ?
  • burka  (29.07.12 14:35:58) 
Yani aslında üzerine bu kadar çalışılan, sayısız güvenlik, analiz, risk vb çalışması yapılan o "Yenilmez Armada" bankacılık sistemi bildiğin iskambil kağıdından kaleymiş öyle mi ?

İnsanları sırf 1 gün için tüm paralarını çekip ertesi gün tekrar bankaya yatırmaya ikna etsek, bu 1 gün içerisinde tüm sistem alt üst olur yani...
  • burka  (29.07.12 14:40:12) 
en basta sizin dediginiz sekilde pek olmuyo bu isler.

belli günlerde paralarini cekecek insanlarin analizi yapiliyor, bu analizlerce neredeyse hic bir zaman hatali cikmiyor, cünkü 1000 insanin hareketlerini arastirmak ve sonuclarini bulmak zor iken, bunu milyona genisletirseniz neredeyse sifir hata ile sonuc almak mümkün.en güzel örnekler bankacilik ve secim sonuclari.

kapalicarsida bu bahsettiklerim bi banka bi kuyumcudan borc alir mesela, 100 bin dolar diyelim, bunu ayni gün ya da ertesi gün yapilan banka teslimatiyla geri öder karsiliginda ek faiz, bonuslar ya da ikili anlasmalar dahilinde bonuslar ile öder.aslinda bi nevi esnafin birbirine borc vermesi hatir gönülünün daha resmi olani denebilir.
  • serabetan  (29.07.12 14:51:15 ~ 14:52:22) 
cantona şöyle demişti , 5 milyon kişi sokaklarda yürüyüp gösteri yapacağımıza , 5 milyonumuzda gidip bankalardaki tüm paramızı çekelim ve sistemi öyle yıkalım.

fekat , cantona'nın unuttuğu bir şey vardı zannımca. zaten bir ülkede 5 milyon tane akıllı adam olsa , o ülkenin durumu o kadar boktan olmazdı.
  • muslimovic  (29.07.12 14:54:28) 
@serabetan
Evet milyonlarca insanın bilgilerini içeren analiz ve veri madenciliğinin hata sonuçları 0'a çok yakın çıkar haklısın. Bu yüzden de risk analizleri sağlıklı bir şekilde yapılabilir bankacılık sektöründe. Ama zaten sözünü ettiğimiz durum bu analizlerin dışında kalıyor. Çünkü yüzbinlerce kişinin gidip aynı anda parasını çekmesi durumu engellenebilecek birşey değil, insanların inisiyatifine kalmış bir senaryo.

@muslimovic
Bildiğim kadarıyla Eric Cantona öyle söyledi ama bankadaki parasını da çekmedi. Yanılıyor olabilirim tabi. Bu senaryo gerçekleşseydi tüm ekonomik sistem domino taşı gibi yıkılmaz mıydı sizce de ? Parasını çekmeye gelen insanları silah zoruyla engelleyecek değillerdi ya ?
  • burka  (29.07.12 15:16:17) 
20bin için beni akşama kadar beklettiler para denkleştirmeye çalışıyorlardı.


  • monkey  (29.07.12 15:18:36) 
yok ya para çekmek yetmez asıl fayt kılabdaki gibi kredi kartı borçlarını hedeflemek lazım. bkm bünyesinde her akşam mesai sonunda tüm bankaların kredi kartı borçluları bi dvdye çekiliyormuş. onu kırsak ve hard diskleri de bozarsak asıl o zaman sistem çöker.


  • esenboga  (29.07.12 15:24:54) 
katılıyorum , bence de domino taşı gibi yıkılırdı. çünki bankacılık denilen sistem tefeciliğin legalleştirilmesi üzerine. sizin elinizdeki parayı işleterek veya daha basit anlatımıyla başkasına kiralayarak kendisine artık değer üreten bir sektör bankacılık sektörü.

bir banka açmak için çok büyük bir sermayeye sahip olmanız gerekmez. zaten siz kendi sermayenizi müşterilerinizin evrocukları sayesinde yaratırsınız.özetle , bir insanın yaşaması için gereken oksijeni ona sağlayamazsanız o insan ölür. bankacılık da öyle , bankacılığın yaşaması için gereken paracıkları onun elinden alırsanız , bu sistem ölür. saygılar.
  • muslimovic  (29.07.12 15:28:09) 
muslimoviç o zaman kuralım mı bir banka? benim birikmiş 5.000 liram falan var, madem çok sermaye gerektirmiyor.


  • esenboga  (29.07.12 15:31:07) 
@esenboga

kurarız canımıniçi , sektörü avcunun içinde tutan endüstrileşmiş büyük bankaların ölçeğinde olmasak da , 5.000 liranın işlem hacmini ile gelir düzeyi çok düşük insan profilini hedefleriz. 5.000 lira senin konumundaki biri için büyük bir miktar olabilir fakat üç haneli milyon dolarların geleceği yerden çift haneli milyondolarları esirgemeyen büyük iş adamları olduğunu da unutma. böyle sığ bir yorum yazarak anlatmak istediğimi anlamamış olduğunu farz ederek şunu söyliyeyim sana ; çok ve az değişkendir. 5.000 lira senin belki de 1 yılda biriktirdiğin bir para olabilir fekat , 5.000 lira benim 1 saatte harcadığım bir paradır belki de. o sebeple , kendi profilini merkez alarak açıklama çevrende gördüklerini. saygılar.
  • muslimovic  (29.07.12 15:52:07) 
[]

Leon ve Nikita Filmleri

Merhaba

Geçenlerde Nikita filmini izliyordum, filmin sonlarına doğru Jean Reno filme dahil oldu ve bir tetikçi rolünü üstlendi. Nikita kendisine adını sorduğunda kendini "Cleaner" olarak tanımladı.

Sorum şu, Nikita filmindeki Jean Reno'dan esinlenerek mi Leon filmi çekildi ? Çünkü her iki filmde de ikisi "Cleaner" olarak geçiyor, aksanları, giyim tarzları filan tıpatıp aynı. Sizin de fikrinizi almak istedim.

 
ahaha rastlantının böylesi, nikitayı bende dün izledim ve aynı şeyleri düşündüm. hatta daha doğrusu leon'un burdaki artist tavırları luc besson'un hoşuna gitmiş olacakki hemen almış kullanmış kendi filminde diye düşündüm. 2 yapımda fransız yapımı zaten, jean reno'da nikitada boy gösterince 2. film için en sağlam aday olmuştur eminim.


  • trajikomix  (21.07.12 21:10:57 ~ 21:11:03) 
Hatta Nikita'nın kendisinden bile esinlenmiş olabilir çünkü Nikita tetikçi olarak yetiştiriliyordu. Madem bu kadar ilgi çekti öyleyse Jean Reno'nun yetiştirdiği küçük bir kız çocuğu olması da insanların hoşuna gidebilir diye düşünmüş bile olabilir.

Jean Reno Nikita'nın setinden üstünü bile değiştirmeden çıkıp Leon filmine gitmiştir :)
  • burka  (21.07.12 21:27:58) 
önceki sonraki film ilişkisi olsa süper olurmuş valla, natali portmand büyüyecek yeni nikita olcak gibisinden :)


  • trajikomix  (21.07.12 22:12:19) 
Ben katılmıyorum, güzel filmlerin seri zorlamaları pek hoşuma gitmiyor (bkz: Rocky)

1. Nikita'da zaten Jean Reno ölüyordu Allah rahmet eylesin. Bu nedenle zaten Mathilda'ı eğitmesi mümkün olmazdı.

2. Bu iki filmin benzer paralellikleri olmasına rağmen birbirinden bağımsız olmaları çok daha güzelleştiriyor durum.

Bu nedenle son yanıtınıza tik atmıyorum bilesiniz :D
  • burka  (21.07.12 22:41:27) 
[]

Benzer Fotoğrafları Arama Yapma

Bir fotoğraf yükleyip aynısını ya da benzerleri bulmak mümkün mü internette ?




 
images.google.com ya da tineye.com


  • i was me but now he s gone  (18.07.12 23:15:11) 
google görsellere direk sürükleyip bırakıyorsun.


  • utkucbkc  (18.07.12 23:19:01) 
tineye.com firefox ta addon u var.resme sağ tıklayınca arıyor.


  • keller  (19.07.12 00:00:01) 
[]

Elektronikçiler ve Android Telefoncular Birkaç Sorum Olacak Size

Selamlar

Bir proje geliştireceğim, bilmem gereken birkaç teknik soru var.
İşte sorular :

1 - 7 / 24 hiç kapanmadan çalışacak, wireless internete bağlı olacak Android tabanlı bir telefonun ömrü ne olur ?

2 - Bu telefonda birkaç uygulama aktif olarak çalışacak. Bunun yanı sıra telefon görüşmesi hiç yapılmayacak. Bir de wireless aygıtı hep açık olacak. Ne kadar verimli çalışır ?

3 - Bu telefonu sürekli şarj aleti ile mi takılı bırakmak doğru olur ? İçerisinde pil olmalı mı yoksa pili çıkarıp adaptör gibi taksak mı doğru olur ?

4 - Bu telefondan istediğim sanki bir Linux sunucu gibi sürekli açık kalması ve belli işleri yapması. Sağlıklı bir şekilde yerine getirebilir mi ?

5 - Bu niteliklere uyan bir cihaz var mı ?
Teşekkürler

 
Isınma problemi çözümlenebilir ancak bir cep telefonu 7 / 24 çalışacak şekilde tasarlanmamıştır diye düşünüyorum ben. Bu yüzden sorma gereği duydum.


  • burka  (11.07.12 13:28:58) 
Peki sürekli şarjı takılı bırakırsak ne olur ?


  • burka  (11.07.12 14:21:58) 
amaç ne? dalga geçmiyorum gerçekten soruyorum. çünkü bu istediğini neden telefonla yapman gerektiğini anlamadım. gsm şebekesini de kullandığın, oradan aldığın bir veriyi wirless ile çevreye dağıtmak mı? amacın oysa, mobil modem (vınn vs.) al onu kullan. bir tane küçük wireless kartı olan bir bilgisayarla bu işi yapabilirsin.


  • yol gezer  (11.07.12 16:59:21) 
Amacım cep telefonumla evimi yönetebileceğim bir sistem kurmak. Telefona mesaj gönderdiğimde tanımladığım işleri yapmasını, cihazları yönetebilmesini istiyorum. Sistemi tasarladım ama cihazın ömrünü, kapasitesini bilmeliyim çünkü sürekli müdehale etmeye gerek kalmadan açık durup duramayacağını bilmem gerekiyor.


  • burka  (11.07.12 18:17:01) 
vınn+bilgisayar diyorum o zaman. vaktiyle 3g internet yokken modem komutları ile ben de benzer şey yapmıştım. o zamanda usb ile bağlamıştım telefonu. sorunsuz çalışmıştı.


  • yol gezer  (12.07.12 10:20:58) 
Vınn'a hiç gerek yok. Sadece internet bağlantılı bir bilgisayar ile de yapılabilir tabi ama ben android telefonları çok kullanışlı buluyorum. İstediğim şekilde ve zorlanmadan dilediğim kontrolleri yapabilirim onunla.


  • burka  (12.07.12 14:01:11) 
[]

Android Programlamaya Hızlı Bir Giriş

Selam Coderlar

Android telefonlar için aklıma çok güzel bir fikir geldi. Daha önce hiç program yazmadım android için bu nedenle pratik ve hızlı bilgi verebilecek kaynağa ihtiyacım var. Önerilerinizi bekliyorum.

Teşekkürler

 
  • hjarteblod  (04.07.12 06:48:46) 
[]

Zeitgeist Ne Kadar Güvenilir Bir Filmdir ?

Verdiği bilgiler vb ilginç ama gene de kafama takılmadı değil...




 
bilgiler güvenilir de hareketin venüs projesi koluna ab'nin bir miktar maddi yardım yaptıgını soylemıstı eskı zeıtgeıst turkıye koordınatoru, sonra da ayrılmıstı hareketten. oyle seyler. kafa açar sorgulatır falan ıyıdır yanı yoksa.


  • hjarteblod  (01.07.12 11:25:21) 
ingilizce varsa alttaki siteyi bir oku derim. soruna gelirsek anlattıkları tamamıyla gerçek değil,tek başına güvenilir bir kaynak değil bence. tanrıları anlattıkları kısım ise yüzde 80 tutarsız diye biliyorum.
conspiracies.skepticproject.com

  • gaza gelen  (01.07.12 11:32:32) 
bana sorarsan da tanrıları anlattıkları kısım %80 tutarlı mesela. ama sonuncusunu izlerken böyle bir ruhum sıkıldı, havale geçirdim ufak çaplı felan. genel konsepti göz önünde bulundurulduğu bazen laf karışıklığıyla konu hakkındaki karşıt delilleri karartabiliyor. spesifik bir örnek yok ama aklımda şu an için.


  • jack of hearts  (01.07.12 11:45:06) 
[]

Sizce insanlığın din arayışı ne zaman, nasıl sonlanabilir ?

Merhaba

Şunu merak ediyorum; 3 büyük din bile kaç yüzyıl önce ortaya çıkmışken insanlar hala dinleri kavrayamayıp, din adı altında saçma sapan ritüeller uygulayıp, din adına savaşlar yapıyorken sizce dünyada 'din' arayışı, kavramı nasıl sonlanır ? Ne kadar zaman alabilir bu ?

Arayışın sonlanmasından kastım ateizm değil, tanrının anlaşılabilmesi ve insanoğlunun kendini, amacını kavramasıdır.

 
dinlerin çıkış kaynağı medeniyet eksikliğidir. insanlığın yaşam standartı ve medeniyet ileri düzeylere çıktığında dine olan ihtiyaç ortadan kalkacaktır. tamamen ne zaman kalkar bilinemez tabi ama bu tempoyla devam edersek bundan 100 yıl sonra baya bi azalacağı kanaatindeyim.


  • ritu vs asas  (11.06.12 16:37:09) 
efendilerimiz bizi (ve dünyayı) kontrol etmeye devam etmek istediği sürece devam eder.
(bkz: zeitgeist)

  • himmet dayi  (11.06.12 16:39:13 ~ 16:40:37) 
eğer ki, bir tanrı yerine omnipotent bir teknoloji yaratabilmesi mümkün olursa insanın, o halde artık tanrısal bağlantıya gereksinimi kalmayabilir. ancak bu durumda da o teknolojiyi edinenler ile edinemeyenler arasındaki mesafe nedeniyle tanrı düşüncesinin ortadan kalkması olanaklı görünmemektedir.
bu materyalist bakışın karşısında metafizik olarak tanrı gibi iktidar merkezi bir varlığa süreğen bir şekilde insanlığın gereksindiğini ileri sürmek mümkün. öyle ki, elindeki sınırsız güce karşın püriten bir adalet anlayıışı ile donanmak ancak bir tanrıya atfedilebilir.

  • fempusay  (11.06.12 16:42:48 ~ 16:43:26) 
sonlanacagini sanmiyorum.


  • madman  (11.06.12 16:43:41) 
(bkz: zeitgeist) +1


  • halanne  (11.06.12 16:45:19) 
Dinlere ihtiyaç hiçbir zaman son bulmaz. Belki azalabilir veya form değiştirebilir ama son bulması bence imkansız.

Zira tesadüflerin, sizin elinizde olmayan pek çok etkenin hayatınızı etkilemesi söz konusu. Misal bir uçağa bindiğinizde türbülansa girmeniz, trafik kazası vs.

Belki daha önce din tarafından değerlendirilmiş konular, bilim tarafından açıklandıkça bu alan daralacaktır ama bu tesadüfler hep olacaktır.
  • hatali sifre  (11.06.12 16:48:05) 
Amerika'dan, Avrupa'dan, Uzakdoğu'dan Neden Peygamber Çıkmamış?
www.eksiduyuru.com

  • denizaya  (11.06.12 17:05:59 ~ 17:07:11) 
"dinler" diye anladığınız şey neden sadece ibrahimi dinler? önce bunu bir sorgulamak lazım. eski mısır'ın antik dini 4,5 milenyum boyunca orada varlığını sürdürmüş 2.000 yıllık bile sayılmayacak hristiyanlık henüz rüştünü bile ispat etmiş sayılmaz, nerede kaldı 1.500 yıllık müslümanlık. mısır dini öldü diyenler, budizm'e iki dakika baksınlar.

din bir ihtiyaç olduğu için insanlıkça bu kadar zamandır var ediliyor. bu söylediğim din için iyi bir şey değil, insan için kötü bir şey benim bakışımla. ihtiyaç değişiyor, mahiyeti değişiyor ama ihtiyacın varlığı değişmiyor. bugünün saçma sapan dinleşmiş ama yeni türemiş inanç mevcut. hiç dillendirmenin gereği yok. kendini felsefe sanan yeni dinler bile mevcut.

tanrının anlaşılması ne demek? olmayan bir şeyi nasıl anlayacağız? insanoğlunun bir amacının olmadığını tez vakitte anlamanızı diliyorum..
  • hınzırpaşa  (11.06.12 17:43:17) 
Dinin cikis kaynagi medeniyet eksikligiymis, vay be. O zaman medeniyet din sayesinde ortaya cikmis diyebiliriz. Bi de merak ediyorum, insan evladi gibi sormak varken illa inanmadiginiz seye bok atmak zorunda misiniz? Sacma sapan ritueller ifadesini kullanmasan meramini anlatamayacak misin? Dikkat ediyorum da duyuruda inanan birisinin ateizme bok atarak soru sordugunu gormedim. Ahlak ile dinin dogru orantili olmasiyla alakali sanirim bu durum.


  • winstoncash  (11.06.12 20:12:38) 
@ winstoncash, senin mantığına göre geleceği görebilen bir allah devamlı yeni dinler göndermiş geçmişte, o dinin boka saracağını bile bile. Ahlak ile dinin dolaylı yoldan alaksı va evet mesela müslümanlar hertürlü ahlaksızlığı dini kurallara göre yaparlar mesela küçük yaştaki bir kıza dini nikah falan tamamdır işi...ama insanların ahlaklı olması için dine ihtiyacı yok...ahlaklı ama dinsiz güel insanların olduğu kuzey slav ülkeleri ve uzakdoğu ülkelerine bakabilirsin mesela...^^


  • denizaya  (11.06.12 20:40:38) 
@hınzırpaşa

Bence tanrı var, tanrının anlaşılmasından kastım da bana göre insanın kendi değerini anlamasıdır. Bizler özgür ve zeki canlılarız, bizden daha güçlü bir formun olduğunu keşfetmemiz, kabul etmemiz onu yaşamımızın her anına koymak için bir sebep oluşturmaz.

Gene bana göre insanın amacı da kendini ve evreni fiziksel ve ruhsal anlamda keşfetmektir. Bireysel olarak bile kendi hedeflerim, amaçlarım var, bunları elde ettikte tatmin olup daha büyük hedefler koyuyorum. Şayet ömrümde beslenmek, üremek ve varolmak dışında amacım olmasaydı bu zekama ve benliğime karşı olan en büyük hakaret olurdu. Şöyle düşün, "Zeki ve yeteneklisiniz ancak sizin varolmanız gereksiz. Siz olmasaydınız da birşeyler değişmezdi"

@winstoncash

Dinin amacı insanların ahlaki yapısını geliştirmektir doğru ancak din ile ahlak doğru orantılı değildir. Hatta eğer insanların güzel ahkaklı,dürüst ve erdemli davranışlarının sebebi insanın kendisi değil de din ise bence bu oldukça yoz bir durum. Çünkü insanlar ancak güçlü bir otorite,ödül - ceza (burada otorite din) sistemi ile kendilerine çeki düzen veriyor anlamı çıkar.

Dinlerin kendisi demez mi "Dinler sapkın davranışları olan toplumlara gönderilmiştir" diye. Dolayısıyla ortada medeniyetsiz bir durum sözkonusu. Maalesef lafla yola gelmeyenleri korkuyla dize getirmektedir pek çok din...
  • burka  (11.06.12 21:44:06) 
@burka

insanın özgür ve zeki olduğuna katılmak mümkün değil. dünyanın haline şöyle bir bakmak yetiyor bana sorarsanız en iyi ihtimal ile yüzde beş ila onu zeki gerisi boş. oscar wilde referansıyla, insanların yüzde doksanı yaşamazlar sadece vardırlar. amaç kısmına gelirsek, cümledeki anlam kelimesini devşirip "hayatın sizin ona verdiğinizden başka bir anlamı yoktur" sözünü referans eylerim. bi amacının olması bence güzel bir şey. ancak manası yok. bi anlamda "mış gibi yapmak" gibi bir şey olarak kalıyor. "mış gibi yapınca" o şey kaide, kurala dönüşmüyor. geldik bir alamete, gideyoz kıyamete. bu kadar. amacım olmasa zeka'ma hakaret olurdu diyorsun ama, şahsi alınma benim için bu söz de varlığına hakaret. zeka da zeka diye bahsediyorsun ama sanarsın hepimiz einstein'ız değilsek francis bacon'ız. gayet de alelade adamlarız, övünmeye layık bir zekan ya da zekam olduğunu sanmıyorum ölçebilsek bütün içinde gayet sıradan çıkarız. o insanlığın toplam zeka endeksi gibi bi grafik görebilsek belki de el yumruğu yemediğin için kendininkini beton sanmak gibi bir hisse sahip olduğunu anlarsın. uzatmayayım, pesimist diyorlar bana, desinler değişemem. bence, ben gayet realist'im. saygılar
  • hınzırpaşa  (13.06.12 12:05:24) 
insanlık bittiği zaman.

asla sonlanmaz. ama dinden ne anladığımıza bağlı tabi ki bu. 3 büyük din dersen eğer, çok uzun sürmeyecek onların son bulması. bir dinin ortalama ömrününn 2000 küsür yıl olduğunu duymuştum. inananların sayısı gittikçe azalıyor.

fakat dinler asla son bulmayacak. biçim değiştirecek. çünkü din, insanlar tarafından icat edilen birşey ve kitleleri hakimiyet altına almak için kullanılabilecek en güzel şeylerden biri.

tanrının anlaşılabilmesi ve insanoğlunun kendini, amacını kavramaya çalışmasına son vermesi asla sonlanmayacak. fakat görüldüğü üzere o kadar çok insan bundan vazgeçecek ki sonlandığını sanacağız. dünya nüfusu arttıkça insanlar azalıyor demiş chuck palaniuk. haklı. insan dediğin amaç arayışındadır. çok azalacak bu ama son bulmayacak. en azından tibet gibi yerlerde yaşatılacak -aynı şimdi ezoterik bilgilerin orada bozulmadan yaşatılması gibi-.
  • dahinnotha  (13.06.12 12:22:22) 
@hınzırpaşa

Özgür olduğumuzu söylemedim zira özgür olduğumuzu da düşünmüyorum. Bahsettiğim zeka hayatımızı anlamlı kılabilecek ve bizi mutlu edebilecek zeka seviyesidir ki bence bu kadarına sahibiz. Dünyadaki insanların çok büyük kısmının sadece varolduklarına da katılıyorum ancak bu içinde bulundukları (ve bulunduğumuz) durumdan kaynaklanmak. Şayet insanlar beslenme, barınak gibi çok basit yaşamsal kaygıları için çalışmak zorunda kalmasalar eminim beyinlerini farklı alanlara kullanabilme lüksüne sahip olurlardı. Dolayısıyla bir zeka potansiyelimiz var ki seninle zekamızı sorgulamamız bile buna bir işaret bence :)

Ayrıca senin taşıdığın realist ve pesimist yapı bazı alanlarda bende de mevcut. Şöyle ki, insanlığa bakınca ne kadar refah seviyesine de ulaşsak bir şekilde saçma sorunlar oluşturacağımızı düşünüyorum bu yüzden insanoğluna düzgün bir yaşam bana göre tam bir ütopyadır.
  • burka  (14.06.12 20:55:18) 
sonlanmaz. ''big bang 'in düğmesine kim bastı lan '' ? hadi cevapla sonlansın :D


  • mortac  (14.06.12 20:57:27) 
[]

Düzenli Spor

Merhabalar

Düzenli spor yapmak istiyorum ama spor salonu gibi yerlerde değil kendi imkanlarımla. Koşmayı çok seviyorum, koşu alanları da mevcut. Geçen sene düzenli yüzüyordum, günde 1 km hatta. Üyeliğim bitince bıraktım.

Kendi imkanlarımla ne yapmamı önerirsiniz ? Evde ya da dışarıda ? Amacım vücudumun esnekliğini koruması ve zinde kalması. Kas hedefim yok.

Yaş 23, cinsiyet erkek

Sağolun varolun

 
- esneklik için : ashtanga yoga
- zindelik için : burpee

  • shirou  (23.05.12 11:11:28) 
Üstad istikrarlı olacam diyeceksen eve basit bir mekik yardımcısı (her tür ve fiyatta var ucuzu da olur pahalısı da) bir çift dambıl al. Zaten spor yapmışsan temel hareketleri biliyorsundur. yarım saat bunlarla eğleşsen, bir saat de süreli-mesafeli koşarsan yeter yeter artar. :)


  • kadim kishi  (23.05.12 11:25:58) 
P90x all in one dır
istediğin herşey var içinde

  • technicalte  (23.05.12 11:28:42) 
ip atla. hırs yapınca idman bitimi el ayak tutmuyor. değişik atlama yöntemleri var. youtube a jump rope yaz.


  • defansif orta saha  (23.05.12 14:58:04) 
[]

Ufak Tekne İle İlgili Sorular

Merhaba

3 metre uzunluğunda ahşap kayık - tekne satın almak istiyorum. Birkaç sorum olacaktı

1 - Bu araçlar nasıl bir motor kullanıyor ? Yakıtı, maliyeti ve hızı nelerdir

2 - Bağlamak istediğim iskele,marina vb ücretleri koşulları nasıl oluyor.
3 - Araba ehliyeti gibi bir belge almam gerekiyor mu ? Teknenin ruhsat vb gibi kaydı tutuluyor mu
4 - İlk defa bu işi yapacağım. İsteğim mesela hafta sonları prens adaları etrafında gezinmek, aklıma esen adaya demirlemek gibi. Hiçbir bilgim yok yol gösterir misiniz

Sağolun varolun

 
merhaba,

ben de tekne olayına merak sardım ancak fiyatlar gerçekten çok pahalı.
konu sadece teknenin pahalılığı da değil, marina, yakıt, bakım bunların hepsi para. şu an boşta olsam da yarın öbür gün işe başladığımda da yüksek tempoda çalışacağım. o yüzden ufak bir şey alsam bile ne kadar kullanacağım bilmiyorum.

o yüzden kiralama olayı sana da bana da daha uygun gibi gözüküyor. hani 2-3 arkadaş olunsa kişi başı cüzi bir ücrete altından kalkılabilir gibi geliyor.

yine de diğer arkadaşların cevaplarını görmek lazım tabi.
  • alisveris arabasi  (12.05.12 12:37:15) 
@alisveris arabasi

Aslında benim aklımda 2.5 - 3.5 metre arası oldukça ufak bir tekne var. Bu nedenle marina yerine balıkçı barınağına demirlemeyi düşünmüştüm. Fiber teknelerin bakımı oldukça kolaymış. Yakıt masrafı konusunda bilgim yok ama hedeflediğim rota maltepe - adalar olacak. Kaç deniz mili var, yakıt ne kadar gider hesaplamayı bilmiyorum.

En az 2 haftada bir kullanmak istiyorum, bu sıklıkta olunca satın alınabilir belki. Bakıcaz artık...
  • burka  (12.05.12 14:32:17) 
[]

Polaroid Fotoğraf Makinası

Merhaba

Polaroid fotoğraf makinaları hakkında birkaç sorum olacaktı

1 - Artık çok sık kullanılmıyor gördüğüm kadarıyla, kullanımı sona erer mi ? Baskı kağıdı vb gibi ortada kalır mıyım ?

2 - Maliyetli midir ? Makine fiyatı, kağıt fiyatı ne kadar tutar ?

3 - Kalitesi nasıldır, mat kağıda güzel fotoğraflar basabilir mi ?

Maksat o kadar fotoğraf çekiyoruz anı ölümsüzleştirelim :)

 
geçen gün fotoğrafçıda filmini sordu biri, 150 lira dedi fotoğrafçı, artık üretilmiyor "poloroid 780" film gibi bir şey söyledi.


  • pomolilik  (10.04.12 18:18:01) 
Şu aralar küçük baskı makinaları ile bu tip çalışmalar yapılıyor, dijital makinayle çek printerdan yazdır şeklinde, koleksiyon gibi bir durumsa bilemem ama işlev olarak daha uygun alternatifleri mevcut artık.


  • lunedor  (10.04.12 19:20:59) 
1. kullanımı sona ermez. (bkz: impossible project)

2. maliyetli sayılır takribi olarak 10 kağıt 30 liraya denk geliyor. ayrıca sadece belirli modeller için kağıt üretimi var. şöyle bir şey yapılabilir ki 600/770/780 gibi modelleri yaklaşık olarak 20-35 liraya bulmak mümkün bunlar aynı kağıdı kullanıyorlar. ikinci el bu makinelerden alınıp kullanılabilir.

3. bilgim yok
------------------------------------------------

bunlara ek olarak misal bazı markların arka kapaklarına şipşak olarak kullanılmasını sağlayan aparatlar takılabiliyor.

bir de sanıyorum (bkz: Fuji Instax Mini 7S) hala var olan bir ürün ve fuji bunlara film de üretiyor. en azından satışı var.
  • gominist redar  (10.04.12 19:48:18) 
ayrıca fotoğrafı tarayıp çoğaltmak mümkün yahu... yapmayın 21.yy'dayız :)


  • gominist redar  (10.04.12 19:55:48) 
[]

Dövüş Klübü Benzeri Pratik Bilgiler

Dövüş Klübü kitabındaki gibi pratik bilgileri nereden bulabilirim ? Patlayıcı filan değil, mesela gündelik hayatta kullandığımız pek çok nesneyle aslında neler yapılabileceği vb gibi ? Ne biliyim işte, Dövüş Klübünü bilenler beni anladı zaten.




 
  • gereksiz insan  (06.04.12 18:20:31) 
  • dedim dedim de kime dedim  (06.04.12 18:20:53) 
chuk'ın diğer kitaplarını da okuyun... efenime söyliyim domatesin kan lekesi çıkarmadaki fonksiyonu yahut marilyn monroe'nun soğuk duş güzelliğini, ilk şişme bebekle nazilerin ilişkisini, amerikan duvar işçilerinin duvar artlarına ne ettiklerini, el yazısından bir kaç küçük karakter tahlilini neyim öğrenin.

ölüm pornosu gayet işe yarar. hatta bir ara kitabın sayfalarındaki bilgilerin başlıklarını yazıp her sayfaya bir sticker yapıştırıyordum ki 40'tan sonra vazgeçtim.
  • gominist redar  (06.04.12 18:46:01) 
ölüm pornosu değil de survivor (gösteri peygamberi) aradığın şey. çokzel kitap.


  • passive aggressive  (06.04.12 19:25:40) 
[]

Avrupada Work and Travel Programı Var Mı ?

Work and Travel programlarının Avrupa muadili bulunuyor mu ? Travela gerek yok sadece work de olur :)




 
yok.

bazi sosyal sorumluluk seyleri var.ama para vermiyorlar.amacina bagli biraz.
  • serabetan  (26.03.12 13:06:39 ~ 13:07:07) 
au pair var ingilterede


  • kelepir  (26.03.12 13:08:20) 
Var. agh var. Para da veriyorlar.


  • serkan temiz  (26.03.12 14:55:07) 
agh de verdikleri para cep harcligi gibi bir sey oluyor. onunla masraflarinizi karsilayamazsiniz. alternatif olarak kanada ve avustralya'da benzer programlar vardi sanirim.


  • toshiro  (26.03.12 16:46:45) 
[]

En son ne zaman evinizin bodrumuna indiniz ?

Ya da herhangi bir bodruma ?




 
az önce.


  • jameskeenan  (04.03.12 17:22:39) 
ankarada ögrenciyim o yüzden antalyadaki evimizin bodrumuna en son kurban bayramında indim, bisiklet almak için.


  • Tam1Hi0n3  (04.03.12 17:42:20) 
dun aksam. camasir makinesi orda bizim.


  • alan shearer  (04.03.12 17:44:33) 
2 saat önce.


  • solfej  (04.03.12 17:44:54) 
geçen yaz istanbul beşiktaş'ta bi apartmanın bodrumuna inmiştim.


  • i ve been mistreated  (04.03.12 18:33:56) 
1 hafta önce


  • traxes  (04.03.12 18:34:12) 
ben inmiyorum artık. hayalet var.


  • ermanen  (04.03.12 18:37:59) 
dün indim eski masayı köye çıkarmak için 2 tane pakette cola turkanın verdiği futbol topu buldum kapaktan çıkan acayip sevindirik oldum..:)


  • Akabeatz  (04.03.12 19:06:19) 
[]

Ruh ve Sinir Hastalıkları - Akli Denge Bozukluk Teşhisi

Merhaba

Şimdi bir süredir aklıma takılan birşey var. Siz tamamiyle akıl ve ruh sağlığı yönünde sağlıklı bir bireysiniz, herhangi bir rahatsızlığınız bulunmuyor. Kendinizi ifade edebiliyor, iletişim kurabiliyorsunuz, tamamiyle sağlıklı ve normal birisiniz. Sonra bir gün herhangi bir nedenden dolayı sizi yanlışlıkla akıl hastahanesine kapatıyorlar. Doktorlar tarafından muayene ediliyorsunuz. Siz kendinizin sağlıklı olduğunu, burada bulunmanızın bir yanlışlık olduğunu anlatıyorsunuz.

Sorularım şunlar

1 - Doktorlar sizin sağlıklı biri olup olmadığınızı nasıl yorumlarlar ? Çünkü çok normal davranışlar sergileyen ruh hastaları da mevcut. Orada bulunmanızın bir hata olduğunu söylemenizin bir etkisi olur mu yoksa sizi dinlemezler mi ?

2 - Hasta olarak nitelendirdiler ve orada tutulmanız gerekiyor, ama siz sağlıklı biri olduğunuzdan kontrolünüzü kaybetmiyorsunuz ve ilk geldiğiniz günkü gibi 'normal' davranışlar sergiliyorsunuz. Bu durumda sizin üzerinizdeki gözlemleri ne olur ? Hiç bir gelişme gösteremediğinizi mi düşünürler yoksa gerçekten sağlıklı biri olduğunuzu mu ?

3 - Hasta olarak tutuldunuz, sizi dinlemiyor ve tedavi etmeye çalışıyorlar. Zamanla kendinizden şüphe duymaya ve gerçekten akıl - ruh dengenizi yitirmeye başlar mısınız ?

Bu soru özellikle psikolog ve psikiyatristlere yöneltilmiştir.

 
akli denge bozukluğu denilen şeyin tamamen gerçek ve gerçek dışı ayrımını yapma yetisinin yok olması olduğundan kişinin kendi kendine iyileştiğine karar vermesi şansı yoktur. hastaya göre televizyondan kendisine seslenilmesi veya odaya girdiği kapıyı 2 defa kapatıp açmazsa çocuklarına cinlerin zarar vereceği tamamen normal şeylerdir.

demek istediğim, bir gün akıl hastanesine kapatılırsam biliyorum ki ben ne düşünürsem düşüneyim ne kadar normal olduğumu düşünsem de bunu ispat etmemin bir yolu yok. kendimi akışına bırakırım.
  • fayfim  (26.02.12 18:37:55) 
Hmm.. Öyleyse bu durumda sorgulamamız gereken şey normallik olurdu herhalde.. Ki zaten normallik kelime norm kelimesinde türemiş bir sözcük. Norm da bu durumda çoğunluğun sahip olduğu, gösterdiği davranış ve özellikler oluyordur..


  • burka  (26.02.12 18:50:17) 
evet. normal dediğimiz şey tamamen çoğunluk yönelimidir. mesela bir yakını öldüğünde çoğunluk insanlar depresyona girer fakat intihar benzeri kendine zarar verme eğiliminde bulunmazlar. bulunanlar anormal olarak nitelendirilir. psikiyatri kontrolüne alınırlar. aslında örnek tam oturmadı ama anlatabildim sanırım.


  • fayfim  (26.02.12 19:08:43) 
Açıkcası benim demek istediğim o değildi. Farzedin ki siz bir hastahaneye gittiniz, psikoloji dışında bir rahatsızlığınızdan dolayı tedavi gördünüz. Sonra psikolojik rahatsızlığı olan biriyle sizi karıştırdılar ve sizi götürdüler. Aslında hiçbir rahatsızlığınız yok, sadece bir karışıklık ve hata sonucu alıkonuldunuz. Bu koşullar altında ne olurdu ? Sorumu bu şekilde değerlendirin.


  • burka  (26.02.12 19:17:47) 
Derdini anlatinca senin normal oldugunu anlarlar zaten. Sonra yana yana asil hastayi ararlar :))


  • caks  (26.02.12 19:21:18) 
Hah, şimdi işin içinden o karıştırılan hasta kısmını çıkarın ve farklı bir yanlış anlama sonucu sizi aldıklarını düşünün. O zaman ne olurdu ?


  • burka  (26.02.12 19:43:40) 
benim de öyle bir fobim var. düşünsene birini ziyarete gidiyorsun kazara kapatıyorlar seni de.. istediğin kadar yırtın "ben deli değilim" diye. herhalde agresif davrandıkça iğneyi çakar uyuturlar, sakin kalsan yine olmaz. aman allahım kabus gibi, çok korkuyorum.


  • Demet  (26.02.12 20:19:43) 
uzun yazmaya üşeniyorum şimdi ama söyleyebilirim ki psikiyatri klinikleri hayalinizdeki ve filmlerdeki gibi değiller. büyük çoğunluk olarak sokaktaki insanlardan farklı değiller.
psikoz hastaları ise dediğim gibi yaşadıklarının normal olduğunu düşünürler ve gizlemezler. yani demek istediğim hastalıkları bellidir. eğer sizi oraya kapatmışlarsa vardır bir sıkıntı ama siz anlayamıyorsunuzdur. zorlamayın:)

  • fayfim  (26.02.12 20:22:33 ~ 20:26:11) 
@fayfirm

Sizin son yazınızın bir üstünde @Demet birşeyler yazmış. O senaryo üzerinden giderek sonucun ne olacağını söyler misiniz ? Hastalığının farkında olmayan birinin tedavi edilmesinden değil, hasta sanılan sağlıklı birinin tedavi edilmesinden bahsediyorum.

Not : Valla size derdimi anlatmaya çalışmak ruh sağlığımın yerinde olduğunu kanıtlamaktan da zor :D
  • burka  (26.02.12 20:59:42) 
sonuç basit olur. yapılacak bir kaç vizit sonrasında doktorlar bu adamı niye getirdiniz buraya derler, çıkartırlar:)


  • fayfim  (26.02.12 21:53:32) 
one flew over the coocus nest mı ne onu izle


  • bryan fury  (26.02.12 23:56:23) 
Dostlar,

Vakti zamanında soruyu sormuştum, bugün de "Pat Deneyi" denen bir psikoloji deneyiyle karşılaştım ve tam olarak benim düşündüğüm doğrultuda olduğunu gördüm. Fikrinizi merak ediyorum, konuya hakimiyeti daha fazla olanlarınızın görüşleri nelerdir ?

eksisozluk.com
  • burka  (30.10.15 17:54:00) 
[]

Manga Okuyucu

İnternette güzel manga siteleri var ama bazen yolda filan okumak istiyorum, site adı vererek kolayca okuyabileceğim, kaydedebileceğim bir program var mıdır ?

Comix kullanıyorum ama onda da cbr ile yüklemek gerekiyor. Direk sitesinden okuyanı bulunur mu ? Link versem getirse filan ?


 
android'de pocket manga var. online da okuyabiliyorsunuz, telefona da indirebiliyorsunuz.


  • frosties  (17.02.12 19:00:37 ~ 19:01:03) 
[]

Ubuntu Geri Yükleme

Gurular

Dün rutin bir update sonrası ekran kartımda sorun çıktı. Tanıtırken çok sorun yaşamıştım zaten. Update öncesi istediğim gibi çalışan zamana geri dönmem mümkün mü ? Yüklenen özellikleri sıfırlasın ve bir önceki durumuna dönsün ? Olur mu bu, mümkün mü ?


 
Bilgisayar açılırken grub ekranında eski kernellerden birini seçsen olur belki.


  • foma  (16.02.12 19:34:47) 
Teşekkürler deniyim bi


  • burka  (16.02.12 20:01:08) 
[]

Yüksek Katlı Binalara Nasıl Eşya Taşınmaktadır ?

30 - 40 katlı apartmanlara filan nasıl onca eşya taşınıyor ?

Bir de gökdelenlerde nasıl oluyor bu iş ? Belki gökdelen gibi komplike yapılarda yük asansörleri filan mı vardır ?


 
gotten soluyarak


  • sbryldrm  (27.01.12 23:58:28) 
asansörle. 3lü koltuğu bile asansörle taşıdılar.

edit: fazla detaylı okumamışım ben. :) 20-25'e kadar dışarı asansör kuruyorlar diye biliyorum ben. ama zaten 5 kattan sonra %99 yük asansörü de oluyor.
  • zaraeta  (27.01.12 23:59:51 ~ 28.01.12 00:00:37) 
apartmanlarda vinçle (taşıyıcı şirketin vinçli araçları oluyor) taşıyabiliyorlar ama hiç 30-40 katlı apartmanda oturmadım, o kadar çıkıyorlar mıdır bilmiyorum.


  • kayranin kedisi  (28.01.12 00:01:20) 
genelde arka tarafta yük asansörleri oluyor. eğer asansör yoksa binanın içinde vinç kurulabilecek boş bir shaft mutlaka bırakırlar.


  • orpheus  (28.01.12 00:46:01 ~ 00:46:39) 
[]

Erkekler Pelerin Giyebilir Mi ?

Pelerinleri çok şık buluyorum ama erkekler giyer mi hiç kadın giysisidir o filan dediler bana. Mesela Köy (The Village) filmindeki gibi olabilir. Giyilemez mi öyle şeyler ? Koyu renkli filan olursa ne biliyim ?




 
geçen gün gittiğim hastanede bir doktor amca pelerin giyiyordu. hiç de kötü veya avam durmuyordu. neden giyilmesin. seviyorsan giy bence.


  • vakumlu  (06.01.12 14:39:40) 
game of thrones'takiler gibi giyersen güzel olabilir bence. ama nerde yaşadığına bağlı.


  • niluk  (06.01.12 14:39:41) 
ben giyiyorum la bazen şaka değil :D ama yaşadığım şehir uygun bi yer pelerine :P


  • madyb  (06.01.12 14:39:59 ~ 14:40:15) 
  • himmet dayi  (06.01.12 14:43:29) 
@vakumlu
Doktor ve hemşireler giyerler pelerin biliyorum. Zaten bir tek onlarda görüyordum bir de nadir de olsa giyen kadınlara rastlıyordum.

@niluk @madyb
İstanbul'da yaşıyorum, serin havalarda filan giyeceğim ama nasıl bir şehir olması lazım ki pelerin için :D

Şu tarz bir pelerin düşünmüştüm aslında :
Boğazda alt alta 2 adet büyük düğme ile iliklenen ve belin biraz altına kalçaya kadar uzanan. Bir de başımı örtebilmek için kapüşonu olan birşey..

Şu çocuğun giydiği gibi olabilir örneğin
www.google.com.tr
  • burka  (06.01.12 14:50:57) 
doktorların giydiğini bilmiyordum. ben ilk defa gördüm vallahi :)

ya sen boşversene, ne istiyorsan giy. sokakta gören tanıdıkların "vay arkadaş pelerin falan ne ayak?" gibi gıcık sorular sorar ama boşver sen.

hep şunu savunuyorum: renkler ve tarzlar sadece kadınlar için yok, erkekler de istedikleri gibi giyinsinler. sen kendine yakıştığını düşünüyorsan, seviyorsan giy arkadaşım. sonuçta bu devirde saç sakal uzatınca bile dönüp bakan var, alış.
  • vakumlu  (06.01.12 14:56:09) 
Giy lan, bir havan olsun.


  • excusez  (06.01.12 15:04:48) 
yozgat'ta yaşıyorsan giyemezsin.


  • and justice erol  (06.01.12 15:06:09) 
Peki madem, yanıtlara teşekkürler :D


  • burka  (06.01.12 15:16:38) 
Giyersen deli derler. Rahat edemezsin.
Fantastik edebiyatla ilgili biri oldugunu dusunuyorum.

  • durdenist  (06.01.12 15:28:54) 
uzun pardesü giy, belki aynı hissi verir?


  • 386 dx  (06.01.12 15:45:03) 
mesela bim'de falan görsem böyle birisini gider pelerinini öperim.

o adam; at desin atayım, yat desin yatayım o derece.

al bi tane bence de.
  • diskbudur  (06.01.12 15:46:25) 
ne pelerini lan?


  • petrol kalemi  (06.01.12 15:55:14) 
hogwarts'ta herkes giyiyor, sen de giy.


  • nawres  (06.01.12 16:04:38) 
Donunu da pantolonunun uzerine giyersen biraz dikkat cekebilirsin, beklenti yukselebilir..


  • nooneatall  (06.01.12 16:12:35) 
olmaz arkadaşım, türkiye'de bakarlar gülerler adama. hatta konuşurlar dalga geçerler. yok özgüvenim aşmış durumda, umrumda değil böyle şeyler diyorsan giy tabi neden olmasın. yalnız uzun bir pelerinin yakışması için boyunun da uzun olması gerekir. ( 1.80 ve üstü ayrıca fit de olacaksın tabi) yoksa robin hood gibi gezersin ortamlarda benden söylemesi.


  • overdose  (06.01.12 18:17:21 ~ 18:17:58) 
@elxa kardeşim iyi güzel demişsin de jared leto'nun orada giydiğinin pelerinle alakası yok. bildiğin panço giymiş adam.


  • petrol kalemi  (08.01.12 18:05:06) 
Bugün terziye gittim, herhalde haftaya dikilmiş olur pelerin. Görücez bakalım nasıl oluyormuş pelerin !


  • burka  (05.02.12 13:04:42) 
[]

Parşömen Kağıdına Fotoğraf - Resim Çıktısı Alınabilir Mi ?

Hoşuma giden birkaç çizim var da onların çıktısını almak istiyorum. Parşömen kağıdı ya da benzeri birşeye çıktı alabilir miyim ? Mümkün mü ?




 
evet


  • rn  (28.12.11 17:12:38) 
[]

Programlama Dili Seçimi / Önerisi

Dostlar

Php dilinde yeterince web programlama yaptım ve hakim olduğumu düşünüyorum. Şimdi ise bir masaüstü programlama dilinde geliştirmek istiyorum kendimi. Linux tabanlı bir dil düşünüyorum. Java'dan pek hoşlanmıyorum. Ruby veya Pyhton var aklımda ancak sizin önerilerinizi merak ediyorum.

Kolayca kodlama yapabileceğim, hızlı ve esnek bir dil olmalı. Arayüz ve tasarım konusunda da basit olmalı.

Sağolun

 
ruby şu anda sağlam adımlarla gidiyor. sorularına da kolayca cevap bulabilirsin. ama masaüstü programlama dili ile amacın konsol uygulamarıysa ve linux'te takılacaksan, c++ daha uygun bir seçim olacaktır. ruby'nin asıl amacı web diye biliyorum, yanlışım olabilir(:


  • mestre  (03.12.11 17:45:54) 
"cloud computing" dene şeyi araştırın bence.


  • daglien  (03.12.11 18:08:53) 
ruby her ne kadar popülerite kazanıyor olsa da hem performans açısından, hem de komünite büyüklüğü açısından sorunlu hala. büyük projelerde scaling problemlerinden yakınıyor insanlar.

python ruby'den çok daha yaşlı olduğu için daha büyük bir komünitesi var, hakkında bulunabilecek kaynak sayısı çok daha fazla. performans açısından da jit compilation ile c/c++ bariyerine yaklaşabiliyor kulllanım alanına göre değişmekle beraber.

cloud computing'in de konu ile alakasız olduğunun herkes farkında herhalde sanırım.
  • simendiferlerin efendisi  (03.12.11 18:30:22) 
@mestre @simendiferlerin efendisi

Yanıtlarınıza teşekkür ederim. Kullanma amacım geliştireceğim akademik yazılımların (algoritmalar - veri madenciliği vb) hızlı kodlanabilmesi, lokal veritabanıyla iletişime geçmesi ve görsel arayüzler ile çalışmasını istiyorum. Linux üzerinde çalışacağım evet.
  • burka  (03.12.11 20:15:05) 
hızlı kod yazılabilmesi açısından iki dil de oldukça iyi. scientific computing istiyorsan python'un güzel ve ünlü bir numpy library'si var.


  • simendiferlerin efendisi  (03.12.11 20:50:14) 
[]

Ubuntu Grub Sorusu

Windows Vista yüklü bilgisayarıma 3. gün önce Ubuntu 11.10 kurdum ama bu sabah beğenmeyip kaldırdım. Yerine ise 10.04 sürümünü yükledim.

Başlangıçtaki menüde Windows - Ubuntu seçeneği geliyor ama Ubuntu'a girince işletim sistemi olarak Windows görünüyor. Bu nedenle Ubuntu'u seçemiyorum. Ne yapmalıyım ?


 
10.04 surumunun tum updatelerini yaptiniz mi? yani kurduktan sonraki kisimdan bahsediyorum. muhtemelen su an ubuntuyu hic acamiyorsunuzdur.


  • cbe  (29.11.11 09:31:12) 
Açılış kısmında ubuntu kurulumu ve test kısmı vardı orada sadece 1 tane yüklemeyi skip ile atlamıştım. Zaten bu nedenden hata vermiş olabilir. Grub terminali açabiliyorum ama Ubuntu'u açamıyorum. Ubuntuyu kurduğum yerden sildim ve hiç yükleme yapmadığım bir partitiona yeni bir kurulum yaptım. Sonuçları burada yazarım.


  • burka  (29.11.11 10:07:23) 
Son durum :

Yeni kurulum sonrasında yeniden başlattım ve Ubuntu seçeneğine giriş yaptım. İlk açılış olduğundan gerekli kurulumu yapmaya başladı ve hiçbir adıma müdehale etmedim, tamamlamasına izin verdim. Şimdi kusursuz bir 10.04 Ubuntu sürümüne sahibim.
  • burka  (29.11.11 10:17:33) 
[]

Foursquare, Facebook Places vb Haritalı Uygulama Soruları

Dostlar birkaç sorum var size

1 - Bu uygulamalarda bulunduğumuz yeri etiketlerden yerin adını yazıyor muyuz yoksa yer otomatik çıkıyor biz orayı seçiyor muyuz ?

2 - Bu uygulamaların kullandığı haritalarda etiketli yerleri bilgisayarımın başından görmem mümkün mü ? Acaba nereler ekli filan diye harita açıp bakabiliyor muyum ?

3 - Haritalarda bulunan yerleri kim ekliyor ? Eklenen yerin doğruluğunu kim kontrol ediyor ?

Teşekkürler, sorularım bunlar

 
Foursquare için cevaplayayım ben.

1-Foursquare programına girdiğin zaman senin yerini tespit edip çevrendeki mekanları çıkarıyor. Eğer bulunduğun mekan yoksa kendin ekleyebilirsin.
2-Bilgisayar başından www.foursquare.com'a girip bakabilirsin mekanlara fakat check-in yapamazsın.
3-Kullanıcılar ekliyor. Eklenen yerlerin doğruluğunu kontrol aşaması biraz muallak, pek kontrol edilmiyor diyebiliriz.
  • corrado  (07.11.11 21:56:24) 
[]

2 Monitörden Hangisi

Bu iki monitörden birini alacağım ancak son bir kez sizin fikrinize ihtiyaç duyuyorum. Bir göz atarsanız sevinirim.

Fujitsu SL3230T - 352 TL
1920 x 1080
HDMI
23 inc
Tepki süresi 2ms
www.bizdehesapli.com

SAMSUNG B2230H - 428 TL
1920 x 1080
HDMI - DVI
21.5 inc
Tepki süresi 5ms
www.bizdehesapli.com

Şimdiden teşekkürler

 
marka takıntım yok fujitsu iyidir dersen her türlü fujitsu


  • saz@n  (06.11.11 22:47:01) 
samsung.


  • kim milton nielsen  (06.11.11 22:52:16) 
@kim milton nielsen
Neden Samsung peki ? Bu karşılaştırmada dışarıdan bakıldığında Fujitsu ön plana çıkıyor çünkü..

  • burka  (06.11.11 22:55:32) 
banko samsung. aldın mı ömürlük gider.


  • vuvuzela  (06.11.11 22:56:01) 
oyun falan oyniyacaksan tepki süresi önemlidir. oynamıcaksan samsung almanda fayda var. gerçekten aldınmı ömürlük gidiyor.


  • false pretension  (07.11.11 01:56:38) 
[]

Oyunlarda (FRP - Sayı Tabanlı vb) İşlevsiz, Negatif Hamlenin Avantaj Olması

Elimden geldiğince tarif etmeye çalışayım :

Mesela rakibinizle dövüştüğünüz bir oyundasınız, rakibinizin size ip atıp kendine çekme gibi bir özelliği var. Rakibinizin bu özelliği kullanacağını varsayarak bir uçurumdan atlıyorsunuz, o da sizi kendine çekiyor. Siz de onun tarafından çekilirken kazandığınız ivme ile ona vuruyor ve kazanıyorsunuz. Uçurumdan atlamak sizin için olumsuz bir durum ama rakibinizin hamlesi üzerinden bir strateji izlediniz.

Ya da mesela bir atak yapacaksınız. Normalde +10 vuruyorsunuz diyelim ama -10 da vurabilirsiniz. Yani negatif değerli saldırılar da bulunuyor. Negatif saldırınız rakibe hasar vermiyor tabi ancak rakibinizde şöyle bir özellik olma olasılığı var :

"Saldırının 3 katını savunmaya çevir"

Bu durumda rakibinizin savunması -10 x 3 = -30 olarak azalıyor.

Bu mekaniklere sahip bir oyun, sistem biliyor musunuz ? Bana örneklerini gösterebilir misiniz ?

 
rakibin ne yapacağını düşünerek verilen kararlar oyun teoremini hatırlattı bana.
çeşitli örnekler inceleyerek bir sonuç alabilirsin belki.

edit : game theory olarak düşününce chicken translation olmuş :) doğrusu oyun teorısi olacak dediğin gibi.
  • cakabo  (27.10.11 14:44:15 ~ 15:04:36) 
@cakabo

Oyun teorisi demek istemiş olabilir misin ? Araştırma amacımda bir yerde oyun teorisine bağlamak zaten ama öncelikle benzer örneklerini incelemek istiyorum.
  • burka  (27.10.11 14:51:25) 
dota'da böyle mekaniklere sahip herolar var.
mesela abaddon'un ultisi:

www.playdota.com
  • zamanin otesinden gelen edit  (27.10.11 15:00:41) 
@zamanin otesinden gelen edit
Bu ulti aktifken verilen hasar healt olarak dönüyor değil mi ? Evet bu özelliği sayabiliriz.

  • burka  (27.10.11 15:04:48) 
[]

Turk Utopya - Distopya Yazari ?

Bildiginiz Utopya - Distopya yazari var mi Turk ?




 
(bkz: alev alatlı)


  • microfiction  (16.10.11 19:51:25) 
[]

Bir Keman Grubu Vardı Adını Unuttum

Bir keman grubu vardı, 4-5 kişiden oluşuyordu ve üyelerinin hepsi kadındı. Galiba şarkılarından birinin adı 'Born'. Dinlemek istedim ama hatırlayamadım. Var mıdır bilen duyan ?




 
bond


  • toshiro  (15.10.11 16:28:13) 
vay arkadaş, şu duyuruda bond kadar arananan bir grup görmedim. istatistiklere vursak,

bugüne kadar en az 4 kez bu duyurudan gördüm.
her duyuruyu ortalama 200 kişi okusa
400*4 = 1600 kişi eder.
3 aylık duyuru maceramda 1600 kişi bu grubu gördüyse
diğer forum,sözlük, duyuru sitelerinde de onbinlerce kişi görmüş demektir.

bu kadar kişi gördüğüne göre hala nasıl böyle başlıklar açılıyor merak ediyorum??

müzik, başarı imajdan çok, "3 tane kız vardı keman çalıyordu neydi adı" şeklinde bir algı sözkonusu.

müzik yapmak için değilde aranmak için kurulmuş bir grup gibi.
  • kocayusuf  (15.10.11 18:27:51 ~ 18:28:33) 
[]

Yoğun Bilgisayar Kullanımına Karşı Göz Sağlığı Nasıl Korunur ?

İşim gereği uzun süre bilgisayar başında oturmak zorundayım, zaten gözlük kullanıyorum ama başından kalkınca ağrıdığını hissediyorum. Göz sağlığımı korumak için ne yapmalıyım ?




 
monitör brihtness ayarını 0 a getir.


  • rentts  (26.09.11 12:18:53 ~ 12:19:12) 
bide 15 dk de bi dinlendirmek gerekiyomuş galiba aç kapa sağ bak sola bak kasları çalıştır körelmesin bide 1-2 dakika gözünü kapa vsvsvs


  • semson  (26.09.11 12:23:41) 
rentts +1


  • hubble  (26.09.11 12:23:47) 
göz kuruluğu ve batma yaşıyorsanız bunu hissettiğiniz anlar için nemlendirici göz damlası edinin.


  • 9kuyruklukedi  (26.09.11 12:36:03) 
f.lux kullanılır. arada bir bilgisayardan kalkılıp uzak yerlere bakılır ki mercek körelmesin.


  • wingless  (26.09.11 13:07:50) 
doktorum bana yapay göz yaşlarından önermişti. bilgisayar başındayken veya klimalı ortamlardayken arada sırada damlatıyorsun.


  • dracox  (26.09.11 13:21:25) 
[]

Ursula Le Guin / Altmetin ve Göndermeler

Selamlar

Ursula Le Guin benim en sevdiğim yazardır. Kendisinin kitapları alt metinlerle dolu ancak bazılarını yorumlamakta zorlanıyorum. Özellikle de Yerdeniz Serisi'nde ve Karanlığın Sol Eli'nde yaptığı göndermeler ve içerdiği altmetinler ilgimi çekiyor çünkü cinsiyeti, özellikle de kadın,dişi betimlemeleri işlenmiş.

Yerdeniz'de kadın-erkek konum,statü ve ilişkileri dikkat edilmesi gereken önemli öğelerin başında geliyor bence.

Karanlığın Sol Eli'nde ise zaten bambaşka bir alem.

Tüm bunlara rağmen sanki belirsiz, gözden kaçmış birşeyler var gibi geliyor bana. Bir erkek olarak okuduğum için olabilir, kadın gözünde okunduğunda farklı yorumlara açık mıdır ?

Teşekkürler

 
biraz jung ve archetypal analysis konularina bir göz at, bir de ingilizcen varsa language of the night derlemesini oku, orada kısa kisa makalelerle, konusma metinleri ile falan anlatiyor neler yazdigini, neden yazdigini.


  • jackofalltrades  (05.08.11 15:52:20) 
[]

Uzakdoğu / Japonya Elma Neyi Simgeler ?

Death Note ve Code Geass animelerinin introlarında söylenen şarkılardaki sözlerde elma geçiyor. Bu elmanın onlar için simgelediği önemli birşey mi var ?




 
aramaya inandım da geldim:
getir.net

  • late viper  (30.07.11 13:25:49) 
o adem'le havva'nın elması bişey değil miydi?

ryuuk'ta bir tanrı(shinigami) ve kendi elmasını veriyor light'a shinigami world'den.

ben öyle düşünmüştüm izlerken.
  • repins  (30.07.11 13:47:33) 
@late viper buradaki peace anlamlı göründü. Code Geass'ta adamın amacı Japonya'a özgürlük getirmekti, bu nedenle elma simgesinin kullanımı uygun görünebilir.

@repins Adem'le Havva elmasına gönderme var mı bilmiyorum (bildiğim kadarıyla adem - havva meyvası elma değil quince(böyle bişiydi yazılışı) isimli bir meyve)

Hatırladığım kadarıyla Ryuk Light'a elmayı gösteriyordu sadece, kendi dünyasının elmasıyla dünyadakilerin arasındaki farkı göstermek için. Bence burada bir alt metin olabilir...
  • burka  (30.07.11 14:15:09) 
[]

Yasaklanan Siteler Nelerdir ?

Selamlar

Sansür kisvesiyle olur olmaz siteleri kapatıyorlar ve hangi siteleri kapattıklarını bile söylemiyorlar. Bu sitelerin adlarını tam olarak nereden öğrenebiliriz ? Ya da şöyle insanların denk geldikçe bu siteleri eklediği bir yer var mı ?


 
engelliweb.com

burada bir çoğunu görebilirsin.
  • baldur  (24.05.11 22:13:22) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.