[]

Adres Soruyorum Anadolu Yakası-Şakacı Sokak

Kozyatağı Mahallesi Bayar Caddesi Şakacı Sokak

modern cami falan varmış yakınlarında.

tren'le gidebilirim veya kadıköy'den başlayarak bineceğim araçlarla tarif ederseniz süper olur. minibüse bindirmesiniz iyi olur aktarma yapıcam.

 
otobüse binip e5 kozyatağı durağında de inip, yüreyebilirsiniz.


  • thinkbeforedoing  (29.01.09 13:48:42) 
e5 ten uzak orası 10b ve 10s nin geçmesi lazım önünden. modern camiyi görünce tanırsınız zaten ışıklar var hemen öncesinde zaten kırmızı tonlarında acayip bi cami.

aslında düşündüm e5 de carrefour'un önünde inip içeri yürüseniz de olur yani
  • yuto  (29.01.09 15:16:52 ~ 16:01:21) 
en hızlı e-5'ten gidersiniz. Misal, kadıköy rıhtım'da eminönü iskelesinin hemen orada birinci sırada 319 numaralı halk otobüsleri var, onlar fazla beklemeden kalkar ve hızlı gider.
carrefour hizasındaki nevin üstgeçidinin oradaki durakta inin.indikten sonra karşıya geçin (üstgeçitten değil). Büyük yeni bir plaza var, hemen görürsünüz zaten. işte hemen onundan yanından aşağıya doğru bir sokak uzanır: değirmen sokak (ismi değişmediyse). sokağı bitirince Bayar Caddesine çıkarsınız. Modern Camii tam karşınızda kalır. çok kolay, hemen bulursunuz.

Modern Camiyi solunuza alıp aşağıda doğru yürüyünce Şakacı sokağına çıkarsınız. (Baytur konutları yapıldı, yeni, kocaman bir site, sorarken yardımcı olabilir)

Minibüs caddesinden gitmek isterseniz: minibüse binin, ayşekadına gelmeden-kazaskeri geçer geçmez, sol tarafta ufak bir emiroğlu baklavacısı var (hemen önünde ışıklar var). orada inerseniz, emiroğlunu sağınıza alıp yukarı doğru yürüyün. sağdaki ilk (2.de olabilir) büyük sokağa girin, sokağı takip edin. Alp taksi durağını göreceksiniz. işte oralar şakacı sokak :)
  • yumusakdiken  (29.01.09 18:53:17) 
[]

Bilgi İşlem Sendikası

Türkiye'de Bilgi İşlem sendikası var mı?
Yurtdışında var sanırım da Türkiye'de direkt it üzerine bir sendika (ufak bir araştırmada) bulamadım. Programcıların falan filan değil direkt bilgi işlem.

merak ediyorum şöyle 1 günlüğüne grev yapılsa ne olur:) belki anlarlar kıymetimizi çalışma saatlerinden şikayetçiyim efenim! gecesi gündüzü yok bu işin, tamam zevkli ama..

 
  • rrr  (29.01.09 11:51:45) 
etkili ve örgütlü bir sendika yok. eski işyerimde sendika temsilcisi genel müdür ve şirket ortağı idi. o derece. elbette düzgün bir çalışma ile çok kısa sürede bu durum değişebilir o ayrı.


  • rygard  (29.01.09 15:32:45 ~ 15:41:06) 
şu anda deli gibi bunun tartışmasını döndürüyoruz. Tez Koop İş'in Kadıköy Şubesi'nde bir bilişim örgütlenme bürosunu açtık. ancak bu gerçekten yeterli olmayabiliyor. çünkü sendika örgütlenmesi iş kolu üzerinden yapılan bir şey. otomotiv sektörü çalışanı bir bilgisayar mühendisini büro emekçilerinin örgütlendiği bir sendikaya üye yapamıyoruz burjuvazinin kanunları yüzünden. bu yüzden bir yandan da dernekleşmeyle ilgili tartışmalar var.

www.bilisimsendikasi.org
www.bitder.org
  • loststone  (29.01.09 17:08:31) 
bu hafta sonu yapılacak etkinliğin durumun anlaşılabilirliği noktasında senin için yararlı olabilir.

limon.6degreesunder.com
  • gochebe  (30.01.09 13:15:11) 
[]

İlişkiyi unutma süreci

biten bir ilişki ardından insan ne kadar unutmadan dayanabilir var mıdır böyle bir sınır? bi yerlerden ilişki süresinin yarısı geçince unutuyorsun diye okumuştum.

yaklaşık 3.5 yıl süren bir ilişkim oldu, biteli yaklaşık 1.5 yıl olacak ancak hala iyi şeyler var kafamda, hiç bir zaman kötü hatırlamıyorum ve suçlamıyorum, unutmak da istemiyorum(evet hala seviyorum)

unutup başka şeyler yelken açmaktan korkuyorum, ben unutmak istemiyorum da beynimin nasıl çalıştığının az biraz farkındayım, artık yeni hatıra olmadığı için üstüne veri yazmak için can atıyor şerefsiz. unutmamak için ara ara birlikte gezdiğimiz yerlere falan gidiyorum tek başıma iyi geliyor. şöyle bir dezavantajı olur mu, artık oraya tek başıma gidiyorum diye beynim farklı kaydetmez di mi? (zaten aklımda kendisi, mütemadiyen çıkıyor karşıma, telefon rehberinde, masaüstünde orada burada işte)

 
Yeni birini bul (Evet çok klasik).
Acıdan beslenmekten vazgeç. Tlf numaraları vs. hep karşına çıkan şeylerden kurtul.
Sana coşku veren, heyecan veren aktivitelere zaman ayır.
Muhtemelen son 1,5 senedir insanlar senin mutsuz olduğunu yüzüne söylüyorlardır. Aynı insanların seni mutlu gördüklerini söylediklerinde hayatın normal hale gelmiş olacaktır.
Emin ol ki sürekli ondan bahsetmenden, etrafındaki herkes(evet herkes!) bıkmıştır!
  • girisimci ruh  (29.01.09 00:38:56) 
benim sorunum unutumamak değil malesef, unutmak istemiyorum korkum unutmak.
ayrıca kimseye bahsetmiyorum, yani kimsenin başının etini yemiyorum, zararım kendime. çevreme belli etmemeye çalışıyorum ve inandırdığımı da düşünüyorum.
unutmak istenilmeyecek kadar iyiydi herşey(şimdi neden bitti o zaman falan neyse)

ha bu arada 1.5 sene oldu ayrılalı ama temmuzda doğum gününde yanına gitmiştim kumsalda güneşin doğuşunda yanyana oturuyoduk, durum karışık.

ben unutmamak için tiyo istiyorum, korkuyorum unutmaktan.
  • abtash  (29.01.09 00:53:27) 
o ilişki 2-3 yıl daha sürer, yine biterdi. emin ol buna. "iyi ki bitti" diyip önüne bakman gerekiyor. aslında her halükarda bunu demeliydin. 1,5 yıl olmuş yani. süreç sancılı, geçer ama merak etme:)


  • atmosphere  (29.01.09 07:25:12) 
daha öncede yazdim yine yaziyorum
ne unutmak zorundasin ne de hatirlamak
ne tamamen unutulur ne de hep hatirlanir
hayat boyle bir sey degildir
hatirlamak icin yasanmaz
unutuyorsan birak unutulsun
ama illa da unutmuycam diyorsan
hatirlatacak ne varsa yap, resimlerine bak, yazili seyleri tekrar tekrar oku
sarkilari dinle, onun icin bir seyler yaz ama üzerine yeni yasanmisliklar da koyman gerekli
madem mumkun gorusmeye devam et
durumun nesi karisik gayet basit
eski sevgilinin dogumgununu beraber kutlamissiniz, ikinizin de akli basinda olduguna, kimse size bunu zorla yaptirmadigina gore
durumun kontrolunu kaybetmedigin surece pek sorun yok ama
bu kontrol meselesi de lafta kolay
ama yine de size kolayliklar
  • gdduman  (29.01.09 10:25:23) 
başka birisi ile olunca onu unutmuyorsun.. hatta o başka birinin yanında uyurken adını sayıklayarak o başka birini üzebiliyorsun.. bilse bile yaranı, üzülüyor, yıpranıyor.. işte o başka birine, muhtemelen seni seven ve bu yüzden bu kadar anlayışlı olan; bunu yapmaya hakkın olmadığı için, hiç hakatmediği halde ona böyle acı çektirdiğin için (istemeden), onu yeterince sevemediğin için vesaire çok kötü hissediyorsun, düzeltmeye çalışıyorsun.. bu arada sevdiğin kişi kusurun oluyor.. selülit gibi, çok sevmediğin, göstermemeye çalıştığın, istemediğin ama olan.. o seviye istediğini veriyor.. aynaya her bakışında (boydan ayna) görüyorsun ama saklamaya, gizlemeye, unutmaya, yokmuş gibi davranmaya ve hatta inkar etmeye çalıştığın bir parçan.. al sana unutmamak.. selülit diye adını da sayıklamıyorsun uykunda artık, sayıklar mısın sayıklamazsın, en azından bende öyle oldu, sevgili (başka biri olan) seni kusuruna rağmen seviyorsa: kıçındaki bacağındaki selülitine takılmıyorsa gözü yani, ne ala.. zaten bulmuşsun o kadar sevenini sev onu.. önce aşık gibi sevme.. başka bişey gibi sev.. sonra zaten zamanla o da parçan olur.. hem böyle olmasın istemeyeceğin bir parçan gibi, bakıp gülümseyeceğin güzel bir yerin gibi..
yani, başka sevgili iyidir..

not: 3 yıl oldu, unutmak istemiyorum, acıyı en yoğun halde çekerken bile istemedim ve kimse bana istemediğim bişeyi zorla yaptıramaz, unutmuyorum ben o sevgimi, sevgilimi, sevilmemi..

yan etkiler: acıdan beslendiğimi iddia eden, kızan, ağırlığını koymaya çalışan başarısız olunca ağırlık koymaktan vazgeçen arada laf sokan eş dost.. kalp kırılmaları (olmazsa olmaz).. çektiğin acıyı sevdiklerine acı çektirdiğin için haketmenin ferahlaması (hastasıyım bu vicdan muhasebesinin en çok).. sabırsız sevgi eksiklikleri (hoşça yerlerinde kalsınlar) =)
  • at sikine konan kelebek  (29.01.09 10:46:41 ~ 10:51:36) 
unutmak istemiyorsanız bunu tek taraflı yaşamanın hiçbir manası yok. hissediyorsanız içinizde, eminseniz onun için en iyi ihtimal olduğunuzun, biliyorsanız ona sizden iyi kimsenin bakamayacağını peşinden gidin tekrar. bunu ona söyleyin. geçen 1.5 yılı anlatın. hatta bazı filmlerin sadece bu konuyu anlatan sahnelerini kesin bir cd ye yazın ve ona yollayın, belki de bir mektup içinde. aklıma ıssız adam geliyor. espri olsun diye değil. sondaki konuşma sahneleri bir önerimdir.


  • dambil  (29.01.09 11:44:50) 
...

bana zamandan söz ediyorlar
gelip size zamandan söz ederler
yaraları nasıl sardığından,
ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.
zamanla ilgili
bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
hepsini bilirsiniz zaten,
bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi.
dahası onalar da bilirler.
ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler,
öyle düşünürler.
bittiğine kendini inandirmak,
ayrılığın gerçeğine katlanmak,
sırtınızdaki hançeri çıkartmak,
yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak
kolay değildir elbet.
kolay değildir
bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek.
zaman alır.
zaman,
alır sizden bunların yükünü
o boşluk dolar elbet,
yaralar kabuk bağlar,
sızılar diner, acılar dibe çöker.
hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.
bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
o boşluk doldu sanırsınız
oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir

gün gelir bir gün
başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide
o eski ağrı
ansızın geri teper.
dilerim geri teper.
yoksa gerçekten
bitmişsinizdir.

....

Murathan Mungan, Yalnız Bir Opera'dan,
  • sui  (29.01.09 12:05:20) 
valla insandan insana çok değişiyor böyle şeyler. kendi adıma örnek vereyim. 6 yıl önce 1-2 ay çıktığımız bir kız vardı. geçenlerde görüştük yıllar sonra, allak bullak oldum yine.


  • 386 dx  (29.01.09 18:56:03) 
bence ilişki bitmiş ama sende bitmemiş...sen bunu yaşamak istiyosan yaşa bence.biri girecek olursa zaten hayatına bi şekilde dahil olur.içinden geleni yap:)


  • nhl  (29.01.09 22:56:21) 
yazılanları okudum da insanlar oturdukları yerden ne kadar kolay karar vermiş "oo bitmiş, oo bitir" denmiş, unutmak istemiyorum diyen bir adama "koş git yeter ya unut artık böyle şey mi olur unut" tadında şeyler bile sıralayıp durmuşlar. yav yok demekki olmuyor, ayrıca da adam kimseyi unutmak falan istemiyor belli ki, unutunca onunla alakalı olan her şeyi güzellikleriyle beraber kaybedecek cünkü, ayrıca kötü de ayrılmadılar ki nefret etsin telefonları falan silmeye vardırsın olayı. madem unutmak istemiyorsun kardeşim untmazsın da korkma yav. beynin bir cılgınlık yapıp eski dosyaları silip yerlerine yenilerini kaydedecek değil sen öyle programlamadığın sürece korkma. ama bak 1.5 yıl olmuş sen bu şahsı hem insan olarak hem de aşk olarak baya seviyorsun sanırım, nasıl ayrıldığınıza gelince valla elbette bilemeyiz fakat doğumgünlerinde seni onun yanına götüren, ona seninle güneşin doğuşunu izlettiren şey her neyse belli ki hala ve hala bitmemiş!! nedir yani durum 1.5 yılların daha böyle mi gecsin sen "ya unutursam???" gibi garip bi sebeple korkudan çıldır falan hatta. olmaz yav olmaz böyle. madem ki hala içinde bu eski, durumların karışık olduğu sevgilin, kendini üzmekten paralamaktan vazgec, git eyleme gec, git kazan, git bul al ... kavuşun lan... sonunda yapmadığına pişman olursun hatta belki o raddeye gelmeden; skerm böyle aşkın ızdrabını dersin vazgecersin. hazır şu anda neyi istediğini kimi istediğini biliyorken eminken, garip durumunuza son ver karışık işleri de çöz git ona herşeyi anlat(zamanında ben yaptım oldu, oh cok da iyi yaptım) nasıl yapacağını bilmiyorsan da elbet birgün duyuruya sorarsın, ilan-ı aşklar söz konusuyken öneriler çooook :)). git şansını dene kazan mazan... sonrasını da sonuca göre düşünürsün.


  • sleep may be the enemy  (30.01.09 02:27:48 ~ 02:28:50) 
[]

avrupa yakası 28 ocak'ta yeni bölüm mü

bu akşam avrupa yakasında yeni bölüm var mı, tutturdu diziler bir hafta yeni bir hafta tekrar diye. tv yok, youtube'dan izliyorum sözlüğe de daha entry girilmemiş yok mu acep, boşuna beklemeyeyim mi, bi söyleyin tv'si olan duyurucular? yeni bölüm varsa yarım saat içinde youtube'a düşer sanırsam.




 
evet yeni bolum. az sonra başlayacak.


  • ordabiyerde  (28.01.09 19:51:20) 
evet yeni bölüm dü ama bitti:)


  • nhl  (28.01.09 23:17:46) 
[]

Tank oyunu ismini hatırlayamıyorum

98 veya 99 yılıydı tam hatırlamıyorum bi tank oyunum vardı. adını falan unuttum. sadece bi tankı yönetiyosunuz, bölümler geçtikçe doğa değişiyo karlı bölüm falan vardı. yerde patriot (yazılışı yanlış olabilir) füzeler buluyoduk atıyoduk falan, çok oyun oynamayan biri olmama rağmen birden aklıma geldi canım çok çekti, ismini buldurabilecek olan var mı? oyununun yapılış yılı farklı da olabilir ben o yıllarda oynamıştım.




 
(bkz: pocket tanks) geldi aklıma ama anlattığınla pek alakası yok gibi.


  • derectus  (28.01.09 19:32:53) 
  • sanal uyku  (28.01.09 19:33:20) 
malesef canlar. sanki adında cmg mi ne öyle bir şey geçiyordu..
of hiç mi hatırlayamam ya.

  • abtash  (28.01.09 19:37:19) 
  • soul cancer  (28.01.09 19:38:32) 
tank racer olmasın?

digilander.libero.it
  • orion ares  (28.01.09 19:39:54 ~ 19:40:15) 
yok onlar da değil. bi de yarış falan yok direkt bina falan uçuruyoduk. bina, helikopter düşman tank.

@sheba and the albino girls
shellshock, o da değil malesef.

utandım şimdi, millet bulmaya çalışıyor oyun isimleri verip duruyor çıkmıyor, aklıma da gelmiyor of.
  • abtash  (28.01.09 19:41:39 ~ 19:48:33) 
  • sheba and the albino girls  (28.01.09 19:44:20) 
www.allgame.com

Abi istersen şuraya bir bak. Recoil olabilir sanırım. Benim içime de dert oldu. Gece uyuyamam...
  • sheba and the albino girls  (28.01.09 20:01:29) 
metal slug? tanka da biniyolardı çünkü...


  • soul cancer  (28.01.09 20:01:39) 
(bkz: 90 tank)


  • paranormal  (28.01.09 20:08:28) 
yok metal slug'u unutmak mümkün mü..

@sheba and the albino girls
verdiğin liste için çok sağol ama orada da bulamadım, ne oyunmuş arkadaş.

ilk bölümü çölde geçiyordu, onu da hatırladım şimdi. sanırım kuleler vardı, o kulelerin ayaklarını vuruyorduk tek tek bölümün bonus objectlerinden biriydi o kuleler.
  • abtash  (28.01.09 20:10:50) 
Tank 90'dir..
www.arcadeoyun.com

  • Sir.Fitih  (28.01.09 20:12:40) 
sir.fitih sayende 10 saattir tank oynuyorum :D eski günlere gönderdin beni


  • cilgin fantezilerin adami  (28.01.09 21:18:40) 
  • emcedeltate  (28.01.09 21:45:52 ~ 23.03.09 23:50:17) 
kesin gulf war


  • levski  (28.01.09 22:46:34) 
Gulf War: Operation Desert Hammer


  • levski  (28.01.09 22:51:27) 
yahu silkworm olmasın sakın? gerçi orada tank yerine jeep vardı. bir de helikopter tabi. helikopterdi esas oğlan.


  • teritori  (28.01.09 22:52:29 ~ 22:53:48) 
aradığım oyunu bulamadım ama bi sürü eski tank oyunu buldum duyuru sayesinde, bilmiyordum bu kadar tank oyunu olduğunu, ne varsa eskilerde var. o yüzden herkese benden 1 tik:)


  • abtash  (28.01.09 23:12:47) 
[]

Google Analytics ekleme

index'e

<script type="text/javascript">
var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "ssl." : "www.");
document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E"));
</script>
<script type="text/javascript">
try {
var pageTracker = _gat._getTracker("UA-5214919-3");
pageTracker._trackPageview();
} catch(err) {}</script>


şu kodu ekle diyor.

ekliyorum tekrar servar'a atıyorum ancak doğrulama olmuyor. ne zaman doğrular bu dalga?
ya da yanlış mı yaptım anlamadım gitti.

örnek (nerdeyse boş) eklenmemiş sayfa ve eklenmiş sayfanın kodlarını buraya yazabilir misiniz ya da sayfa yollarsanız da olur, aradaki farkı göreyim. gıcık oldum, basit bişi olmadı gitti.
mcsamirs(et) h o t m a i l (nokta) c o m

 
Bir gün falan alabiliyor onaylanması.


  • tsllbn  (27.01.09 15:48:55) 
<html>
<head>
<title>abtash</title>
</head>

<body>
tablolar yazılar fotolar vs.......


<script type="text/javascript">
var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "ssl." : "www.");
document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E"));
</script>
<script type="text/javascript">
try {
var pageTracker = _gat._getTracker("UA-5214919-3");
pageTracker._trackPageview();
} catch(err) {}</script>

</body>
</html>
  • dinomazu  (27.01.09 17:02:47) 
@dinomazu
ben de öyle yapmıştım ama olmadı biraz beklemek lazım belki.

sadece index'i değiştiriyorum ondan olabilir mi? dinamik içerikli değil diğer bütün sayfalara da yapmam gerekir mi?
  • abtash  (27.01.09 17:18:12 ~ 17:24:53) 
sorun beklemememdenmiş bu sabah düzeldi.


  • abtash  (28.01.09 09:13:43) 
[]

kaşar, ford nereden geliyor bu kelimeler?

Yemekhanede kızlar dedikodu yaparken duydum aklıma takıldı. kaşar diye araştırmaya kalkınca abuk subuk şeyler geldiği için buradan soruyorum. ilk kim kaşar demiş, neye benzeterek kaşar demiş?

bunu bilen bunu da bilir diyerek, fordlama nerden geliyor?


 
kaşarın eskisi güzeldir. oradan geliyor. bi de kaşar demek kötü bişey demek değildir aslen. "kaşarlanmışsın sen" derken aslında "sen bu işte tecrübelisin" demek isteniliyor. "kaşar kız" da oradan geliyor işte.


  • deckard  (27.01.09 12:03:26) 
ford?


  • abtash  (27.01.09 12:07:07) 
Kaşar aslında kaşarlanmıştan geliyor. Yani bir durumun içinde o kadar sık bulunmuş ki artık o durumla karşılaştığında bunu doğal karşılar hale gelmiş, daha doğrusu deneyim kazanmış demektir. Mesela çok suç işlemiş birisi artık mahkemeye ve hapse girip çıkma konusunda "Biz kaşarlandık artık" der. Kaşar kız da aslında çok oğlanla birlikte olan, önüne gelenle yatan anlamında kaşarlanmış yani deneyimli bir kızdır. Hulki Aktunç'un Büyük Argo Sözlüğü'ne bakınca gördüm ki sadece kaşarlanmak değil kaşar sözcüğü de deneyimli kumarbazlar vb. için de kullanılırmış. Yani sadece hafifmeşrep kızlara ait bir şey değil. Öte yandan peki neden kaşarlanmak dersen bunun yanıtı basit: kaşarlanmak peynirin eskiyerek tadını alır hale gelmesidir(tabii kaşar peynirinin). Tabir oradan gelir.

Ford'a gelince, aslında argoda bu ford değil forttur. Hulki Aktunç'un Büyük Argo Sözlüğü'nde fortun da Türkçe'ye Fransızca sürtmek, değdirmek anlamındaki frotter'den geldiği yazılı. Belki argonun gelişimi ve diller arası geçişlilik konusunda Fransızca'dan Türkçe'ye bir sözcüğün argo olarak geçmesini yadırgayanlar olabilir. Ancak Türk argosunda Yidiş'ten geçme sözcük bile vardır ki zaten argonun büyük bir kısmını yabancı sözcüklerden geçme sözcükler oluşturur. Öte yandan bunun eski Belediye otobüslerinin markası olan Ford'dan geldiğini ileri sürenler de vardır ancak bu bence sadece yakıştırmadan öte bir şey değil. Zira eski Belediye Otobüsleri yalnızca Ford değildi. Bu tür benzerlikler ve rastlantılarla açıklamalar etimolojide sıklıkla görülmekte. İşin aslı budur.
  • beccaria  (27.01.09 12:38:17 ~ 12:57:26) 
İstanbuldaki ilk toplu taşıma araçları Ford marka ve çok kalabalık olduğu için, bu kalabalıklarda arkadan dokunduranlara FORDÇU denmektedir.


  • girisimci ruh  (27.01.09 12:40:47) 
ford (ya da fort) için 3 tane hipotez çıktı.. ee?


  • desdinova  (27.01.09 13:09:40) 
Konu hakkında etimolojik kökenleri de belirten Hulki Aktunç'un YKY'den çıkan Büyük Argo Sözlüğü benim dediğim yönünde. Yalnız ek olarak eski otobüslerin adından gelmiş olabileceğini de belirtmekte. Fordların tamponuyla ilgili bir şey demiyor. Benim aklıma frotter daha yatkın geldi. Ford otobüsler halk içinde genel bilinendir. Bana yanlış olabilir gibi geliyor. bunu dil içindeki kökeni unutulmuş sözcüklerle ve özellikle argo sözcüklerle ilgili olarak halkın getirdiği yanlış yakıştırmaları esas alıyorum. Örnekse kameriye'nin kökeninin arapça ay demek olan kamer'den geldiği düşünülür. Oysa küçük odacık anlamındaki İtalyanca camerilla'dan gelir ki zaten kameriyenin ayla da ilişkisi yoktur. Yahut alafortanfoni sözcüğünün "alev örten huni"den geldiği düşüncesi yanlıştır ki aslı zor telaffuzla ilgili fransızca bir tamlamadır. Bence sürtürme, değdirmek anlamındaki frotter'den gelmiş olması daha makul. Büyük Argo Sözlüğü'nde otobüslerle ilgili açıklamaya da yer verilerek böyle denilmekte en azından. Tamponlarla ilgili ise bir şey söz konusu değil.


  • beccaria  (27.01.09 13:52:02) 
freud'dan geldiği de rivayet edilmekte.


  • frtsglm  (30.01.09 21:13:12) 
[]

10 Günlük krediye ne kadar faiz?

Bankacı suserlar bi el atsın (tecrübeli suserlara da hayır demem tabi ki). okul harcını yatırmak için 10 günlüğüne 200 tl ihtiyacım var. hsbc advantahe campuse kartım var oradan çekmeyi düşünüyorum. orada oranlar yazıyor da 10 gün sonra yatırınca 1 aylık faiz mi olur ne kadar olur, tecrübenize sığınıyorum.

30 ocak'ta karttan 200 tl çekip, 7 şubatta tekrar geri yatırmayı düşünüyorum. kesim tarihi 27 ocak. ne kadar öderim? tam fiyat istiyorum.

tefeci suser varsa o da olabilir, likitide sıkıntım var.

 
sanırım 10 lira civarı masraf, 5-10 lira arası da faiz ödersiniz.


  • dinomazu  (26.01.09 17:01:34) 
nakit avans olarak çekicem direkt bankamatikten ona da masraf alıyorlar mı?

tam fiyat verebilecek kimse yok mu yahu? Bankacı suserler helelooooy
  • abtash  (26.01.09 17:07:05) 
Çektiğiniz günden itibaren hem çektiğiniz miktara hem de o güne kadar alışveriş tarafındaki harcamaya faiz yemeye başlarsınız.

Yani 1000 tl alışveriş harcamanız olsun, 30 ocakta 200 tl de nakit çekin, 1200 lira için faiz işlemeye başlar. Nakit çekimde bankaların karı buradan gelir zaten.

Tam rakam bankanızın nakit ve alışveriş faizine, ve bu esnada kartta ne kadar alışveriş harcaması olduğuna bağlıdır. HSBC nin sitesine bakın rakamlar için.
  • sui  (26.01.09 17:26:47) 
şundan eminim faizi aylık değil günlük olarak alıyorlar.


  • alchemistt  (26.01.09 17:30:51) 
okul harcını yatırmamanın cezası daha az olur diye düşünüyorum.


  • ozdek  (26.01.09 17:58:09 ~ 17:58:33) 
%4.39 aylık faizi var, hem nakit çekim hem de alışveriş faizi.

Şimdi eğer 27 ocakta ekstre kesiliyorsa onun son ödemesi 6 şubat falandır. Kartta alışveriş borcunuz 300 TL olsun, 30'unda nakit çekim yaptığınızda 30 ocak-7 şubat arası bu 300 YTL'ye de faiz işleyecek, yaklaşık 1 hafta ayın dörtte biridir desek, (300*.0439)/4 = 3.29

Nakit çekim faizi de aynı mantıkla (200*.0439)/4 = 2.19

Nakit çekim ücreti campus cardda %2.5muş. O da 200*.025=5

Hepsini toplarsak 3.29+2.19+5=10.48 TL

Bu hesap karttaki alışveriş borcunuzun 300 YTL olduğu varsayımı (bu rakam farklıysa verdiğim hesapta 300 yerine ne kadar alışveriş borcunuz varsa onu koyarak hesaplayın), alışveriş borcunuzun tamamını son ödeme tarihinde kapatacağınız (yani 6 şubat falan gibi), ayrıca nakit çektğiniz miktarı da 7 şubatta kapatacağınız varsayımları üzerinden yapılmıştır. Bu şartlar altında, bu borç bir sonraki ekstrenize yansıyacak. Ha eğer minimum ödeme falan yapıyorsanız, ya da borcunuzu geç yatırıyorsanız, ya da bankanın faiz oranları değişirse, ya da nakit çekim limitinizi aşıyorsanız falan bu hesaplar komple değişir, baştan söyleyeyim.
  • sui  (26.01.09 18:12:15) 
@ozdek
okul harcını bu hafta içinde yatırabiliyorum n.ş.a'da ders seçimlerini yapabilmek için. bu hafta geçerse şubatın 13'üne kadar ek bir süre var o arada dilekçe ile kayıt yaptırılıyor. dilekçe ile uğraşmak istemiyorum, ondan krediye başvuruyorum.

  • abtash  (26.01.09 18:14:20) 
@sui

çok sağol vakit ayırıp hesapladığın için, çok makbule geçti çekiyorum krediyi.
  • abtash  (26.01.09 18:16:37) 
benim bildigim campus cardla nakit avansa faiz alınmıyor.


  • jeanne hebuterne  (27.01.09 00:14:05) 
[]

İngilizce Alt Yazılı Sinema

İngilizce seslendirme + İngilizce alt yazılı filmler sunan sinema salonları var mı, varsa hangileridir?




 
benim bildiğim (!) yok. dvd veya divx'te ingilizce altyazı ile izlemek kalıyor geriye.


  • cinematography  (26.01.09 11:36:10) 
öyle izliyorum ben de ama sinema keyfi için sormuştum.


  • abtash  (26.01.09 11:59:37) 
türkiye'de yok ama bildiğim kadarıyla ana dili ingilizce olan ülkelerde var, duyma engelliler için. bir tanesine denk gelmiştim, adam tısladı, su şıpırdadı filan altyazıda yazıyordu.


  • hollowlife  (26.01.09 12:17:44) 
[]

saç elektriklenmesi

ölçmedim ama tahmini saçım tahmini 20 cm civarında. banyodan sonra acayip elektrik yapıyor, kirlenince falan geçiyor elektriği. pis pis saçla mı dolaşıcam yok mudur çözümü? elektrik çarpmış gibi dolaşmaktan bıktım. kesmeye niyetim yok. kendi çabamla çektiğim fön daha beter yapıyor, ya da fönlü görünümü veriyor. ben istiyorum ki kendi halinde dursun. kıvırcık sayılacak dalgalı saçlarım var. kısa iken düz sanıyodum biraz uzadı dalgalı oldu tam uzayınca kıvırcıkımsı.

not:erkeğim, ilk defa saç bu kadar uzadı.


 
şampuandan sonra saç kremi kullanın, saçınızı plastik değil tahta tarakla tarayın (body shop'ta var).


  • zen spider  (24.01.09 12:35:32) 
köpük veya sprey de iyi gelir.


  • oceano  (24.01.09 12:47:14) 
evet geçen sene bende aynı durumdan şikayetiydim saç kremi bir nebze olsun düzeltir,fönle fazla uzun süre kurutmayın havluyla yapın.


  • madrigal  (24.01.09 12:51:39) 
elidor'un var 5 milyona falan kremleri. yağlanmaya yardımcı olsa da elektriklenmeyi azaltabiliyor.


  • sanal uyku  (24.01.09 13:55:12) 
ben de erkeğim, saçlarım kahverengi ve belime kadar değil, popoma kadar uzun.. o aşamadan ben de geçtim ve çok sinir bozardı bilirim.. ve kıvırcığa yakın dalgalı..

banyodan sonra saçınızı havlu ile silerek, saça girişerek kurutmayın.. acayip elektriklendirir.. ve kolay kolay inmez elektriği..
saçınızı sarmayı öğrenin havluya.. 10 dakika sarılı kalsın.. sonra havluyu çözüp saç kurutma makinesi ile kabartmadan kurutmayı öğrenin..

elidor'un veya pantene'in 7/24 kremleri var banyodan sonra ayna karşısında nemli saça sürüyorsunuz, durulamıyorsunuz, saçı çok az ağırlaştırsa da doğal görünümünü bozmuyor..
  • fuck milk get beer2  (24.01.09 15:01:52) 
biraz kozmetik tadında olacak ama, avon'un antistatik spreyleri var. aynı dertten muzdarip ve uzuuuuun ve dalgalı saçları olan biri olarak kullanıyorum ben uzun zamandır. fena değil. saçı havluyla bi süre kurutmaya katılıyorum, bu sprey de zaten kuru/nemli saça sıkılıyor. fiyatı da 10 lira civarı ve 150 ml.


  • yokoylebisevgili  (24.01.09 15:52:02 ~ 15:52:44) 
peki ben de şunu sorayım madem; havlu saça nasıl sarılır?


  • nickini vermek istemeyen suser  (24.01.09 19:23:09) 
bir de saçını her yıkayışta birden fazla şampuanlamamaya çalış. bu durumda tabi daha sık yıkamak lazım ama bu kuaförümün tavsiyesi ve kendi de öyle yıkıyor müşteri saçlarını. bir defa. ve tabi saç kremi kullanmalısın. kuruyken de tarama saçlarını.


  • Omayra  (24.01.09 19:41:20 ~ 19:41:51) 
bütün dertlere derman tek bir sprey şeklinde saç kremi (one sprey to rule them all)
schwarzkopf / gliss, onarıcı bakım sıvı saç kremi.
6.90 tl 'lik fiyatı, banyodan sonra kullanılması ve saçı ağırlaştırmaması ile candır can. diyelim ki ertesi sabah kalktınız ve saçınız yastığa sürtmekten elektron manyağı olmuş. sıkın gliss'ten 2 fıs ve düzeltin saçları çekinmeyin. cillop gibi olacaklar zira.
şöyle bişi :images.hediyedenizi.com

not: saçlarınız hiç bu kadar güzel olmamıştı! :P
  • artful dodger  (24.01.09 20:39:49) 
[]

Ucuz sürücü kursu

mezuniyet yaklaşınca ehliyetsiz dolaşma vaktinin sona geldiğini anladım. kriz var millet pek sürücü kursuna gitmiyordur diye düşünüyorum, kampanya falan iyice düşürmüşlerdir diye umuyorum. var mı bildiğiniz up-ucuz sürücü kursu? gerekirse hiç arabalarına binmem, kapıdan içeri de adımımı atmam minumum masraf yani, yeter ki ucuz olsun. öğrenci sayılırız daha. istanbul veya sakarya'da olabilir, kocaeli yol üstünde o da olur.




 
istanbulda -en azından kadiköyde- 400 500 civarı kurslar. muhtemelen istanbul çapında da böyledir. Sırf 400 500 kurs parası. Ayrıdan sınav parası falan veriyorsun 35 falan. Sınavları geçtin mi? 190 küsür yetele de trafik emniyet müdürlüğüne harç(!) veriyosun.Ucuz kurs bulsan da harç elbet girecek...

ucuz mu demiştin? gachayım.
  • ymerdiveni  (22.01.09 17:28:29) 
oraya buraya verilen paralar sabit zaten, ben kursa verilen paradan bahsediyorum. kursun biri 400 alır biri 300 ben onlardan en ucuzunu arıyorum. 2 sene önce bi ilanda görmüştüm 200 ytl'ye ehliyet diye aradım sordum biz 200 alıyoruz 300 de işlemler için demişti, o zamanlar gerekmiyor diye almamıştım bugün aradığım yine öyle bir şey.


  • abtash  (22.01.09 17:31:44) 
o işlemler falan dedikleri direkt kazıklamadır dikkat etmek lazım. sabıka kaydı kağıdı, ikametgah kağıdı falan ucuz şeyler bayağı. bi sağlık raporu 30tl falan sanırım. kimisi 50+ falan alabiliyor kurslarda. siz veriyorsunuz işlemleri biz yapıyoruz diyerekten.
ben ağustosta alırkene kurstaki kadın kadiköydeki bütün kurslar aynı fiyat falan demişti anlaşmalılarmış. ( artık salladı mı bilmiyorum ) o zamanlar 400 lira verdiydim ben. kadiköye hiç bakmayın yani.

  • ymerdiveni  (22.01.09 17:36:36) 
kadıköydeki rıhtım sürücü kursu.
www.rihtimsurucukursu.com

yoktan adam gönderdi dersin
  • yoktan adam  (22.01.09 20:31:41) 
[]

ekşi atari

ekşi atari gitmiş tamam da, offline olarak orada burada oynayabileceğimiz türden bi versiyonu var mı? aradım velakin bulduramadım.




 
firefox kullanıyorsan cooliris eklentisini kur orda related games bölümü var o ekşi atari gibi bişey. hatta ondan daha kapsamlı.

edit: featured gamesmiş.
  • fundamental  (21.01.09 13:47:43 ~ 17:56:29) 
bu cevabı mümkün değil olarak algıladım, teşekkürler.


  • abtash  (21.01.09 16:38:39) 
  • 3674  (21.01.09 16:39:18) 
[]

soguk havada cisin gelmesi nedendir

pek medikal değil de soru başlıktaki gibidir, bilimsel açıklaması nedir bunun?
(bkz: soguk havada cisin gelmesi)'deki entry tatmin edemedi beni, sabahtan beri bir şey içmedim ama wc ile kanka oldu bu güneşli soğuk istanbul gününde. var mıdır bir çözümü?



 
tamamen sallamasyon olmakla beraber şöyle bir mantık yürütebilirim..

soğuk havada vücut ısısını korumak için daha çok metabolik faaliyete girer..
metabolizma artar.. daha çok açlık hissettirir kişiye ve midedeki yiyecekler oksijen ile yakılıp hemen enerjiye çevrilir kana verilir, metabolizma arttığı için de daha çok artık ürün oluşur ve çiş olarak vücuttan hemen atılır..

tamamen sallamadır :))
  • fuck milk get beer2  (21.01.09 13:18:30) 
soğuk havada insan vücudunun ısısı düşmesin, soğuğu daha az hissetsin diye, kan damarları büzüşür. bununla birlikte diğer kanallarda (idrar kanalları filan) büzüşür. tam hatırlamıyorum ama kandaki üre yoğunluğu artacağından (üre miktarı aynı kaldı ama alan küçüldü üre/alan oranı arttı.) böbrekler daha fazla üreyi kandan artar. çünkü böbreklerin çalışma prensibi madde miktarına değil, yoğunluğa endekslidir. böylelikle daha fazla idrar toplanır. mesane daha çabuk dolar. daha çabuk çişin gelir.


  • hia  (21.01.09 13:33:59) 
@fuck milk;
destekli salla be! midedeki yiyecekler asla oksijenle yakılıp kana verilmez :)mekanik ve kimyasal olarak parçanalır, bağırsaklarda emilir. hücre içinde anca kullanılır :)ki oksijenli her tapkimeye yakılmak denilmez :)
çoştum :))))
  • hia  (21.01.09 13:36:03 ~ 13:36:59) 
vücut terleme ile fazla su atamadığı için, suyun çiş ile atılması, diye biliyorum ben...


  • kabablanka  (21.01.09 13:42:46) 
vucut her durumda terler. fakat terleme vucut içi ısı dış ortamdan yüksekse artar. soğuk havada vucut terlerse iyice üşürsün. zaten terleme dışarı su atılımının çok küçük bir parçasında rol oynar. böbrekler günlük 2 litre artık suyu vücuttan uzaklaştırırsa yaz gününde (tek başına) terlemeyle en çok yarım litreye su atılır. terlemeyle alakalı olduğunu sanmıyorum.


  • hia  (21.01.09 13:49:07 ~ 13:50:27) 
ısınmak için bira içersin bol bol sonrası gelir.


  • madrigal  (21.01.09 13:52:04) 
böbreklerdeki glomeruluslar (bunlar ne bilmiyorum) büzüştüğü içindir diye aklımda kalmış.


  • pascha d  (21.01.09 13:52:57) 
:))))

yahu salladım zaten ne kızıyorsun..

doğru söylüyorsun bu arada..
hücrede yakılır enerji elde edilir..
mide de sindirilir.

ben de coşmuşum.. :))

ama sonuçta temel mantığı desteksiz mi sallamışım kardeşim.. :))
metabolizma hızlanıyor işte daha fazla ısı üretmek için..
daha çok çiş geliyor..
  • fuck milk get beer2  (21.01.09 14:04:07) 
ana neden kan basıncının yükselmesidir.soguk nedeniyle vucütta bulunan damarlar daralır,büzüşür.dolayısıyla kan basıncı bir miktar yükselir normale göre.kan basınıcının artması böbreğe idrarla atılması için göndenderilen süzüntünün yükselmesine yol açar...


  • kozanak  (21.01.09 16:43:10) 
Vucuttan su atilimini duzenleyen ADH ya da diger adi ile vazopressin adli hormonun az ve cok salinmasina neden olan bircok faktor vardir.
Soguk da, ADH'in salinimini azaltir; bundandir ki, usuyen insanlar cok iser. Bir diger etken ise mesela alkoldur. Alkol de, ADH salinimini baskilar.
Buna bagli olarak, kisisel bir cikarim yapmak gerekirse, ayagina corap giy yavrucugum, bobreklerini usutursun lafi da aslinda, sogukta kalan bunyenin adh saliniminin azalmasina bagli idrar artmasinin anneannecesidir.

Son cumle bilimsel degil, cikarim, adhin azalmasi bilimsel bir gercek, ama idrar artmasinin tek sebebi bu degil, ama soruya yeterli bir cevaptir umarim.
  • ciaccona  (22.01.09 02:24:35) 
[]

arabayı boşa almak ne kadar tasarruflu

krizin çaprazlama girdiği çoğunluk arasındayım, seyir halinde mümkün olduğunca arabayı boşa alıyorum ama ne kadar faydası var bilmiyorum, uzun vadede yarardan çok zararı olur mu? ne kadar karı vardır benzin tasarrufu olarak?(rakamlar konuşsun efenim)




 
rölantide tutarsan aracı daha çok yakar, onun yerine hızına uygun en büyük viteste tut ve gaza hiç dokunma.

edit : ayrıca seyir halinde boşa alırsan aniden kaçman gereken bir engel vs çıkarsa manevra kabiliyetin azalır. Sen vitese takana kadar iş işten geçmiş olabilir.
  • kimlanbu  (20.01.09 17:05:13 ~ 17:08:14) 
ben şehirlerarası otobüs sürücüleri falan sürekli boşa alıyorlar diye bir bildikleri vardır diye yapıyordum. yamuluyormuşum demek.
@fuck milk get beer
motor freni'nin kalktığından haberim vardı ama emniyetli yerlerde yapıyordum zaten.
@kimlanbu
dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan oluyormuşuz demek, teşekkürler.
  • abtash  (20.01.09 17:19:31) 
misal 90 kms'de aldın boşa 60'a düştün. hızın düşerken araba rölanti gazını zaten yiyor sonra tekrar hızlanayım dedin ve 90'a kadar gaz verdin. işte o 60'dan 90'a çıktığında verdiğin gaz 90kms ile sabit gitmenle neredeyse eşit. yokuş yukarıysa artar aşağıysa azalır ama fark her zaman için çok çok küçüktür. canını seviyorsan boşta kullanma daha dün evimin önünde 4 kişinin öldüğü 15 kişinin yaralandığı bir facia yaşadık. atma boşa falan.


  • atrin  (20.01.09 17:30:55) 
yeni nesil araçlarda boşa atınca yine benzin yer araba. uzun yollarda en ideali 5. viteste 90la gitmektir. (hız/yakıt oranı açısından)


  • brkylmz  (20.01.09 18:02:25) 
dur-kalk ta en büyük benzin emicidir, o nedenle kırmızı ışıkta kalkarken ya da ilerdeki kırmızı ışığa giderken limite kadar gaza basıp oraya gelince frene basmamak gerekli ivmelenmen yavaş olmalı


  • edip  (20.01.09 18:36:04) 
enjeksiyonlu ise motor freni esnasında benzini keser, boşa alırsan kesmez.


  • theunforguven  (20.01.09 19:16:32) 
uzun bir rampadan aşağı inerken yol bilgisayarından yaptığım araştırma sonucu boştayken 0,2 ya da 0,3 anlık yakıt tüketimi gösteriyor. viteste inince 0 oluyor anlık tüketim.


  • prompter  (20.01.09 19:55:47) 
yeni nesil arabalarda boşa almanın yakıt tüketimi açısından kesinlikle faydası yoktur... ideal olan (çoğu binek arabada) 2000-3000 devir arası kullanmaktır... 2000 altında gerekli devire ulaşmak için; 3000 üzerinde de motora gereksiz yüklendiğiniz için fazladan yakıt harcarsınız...


  • si murg  (20.01.09 21:28:03) 
gerçek anlamda boşa almak eski araçlarda mümkündü diye biliyorum. Yani motor kapalı, araç boşta, mevcut hız ya da eğim etkisiyle hareket etmekte. Bu şekilde olan ile evet bir tasarrurf söz konusu olabilir ama allaha emanet gittiğinizden adı peygamber vitesi. Günümüz araçları böyle bir şeye zaten izin vermiyor; motor rölantide çalışır boşa alırsınız, yine mevcut hız ya da eğimle gidersiniz, bu şekilde de ne kadar tasarruf olur size bırakıyorum...


  • late viper  (20.01.09 21:41:15 ~ 21:43:19) 
ben buna inanmıyorum işte arkadaş. ben arabamı (hyundai elantra) genellikle boşa atarak kullanıyorum ve şehir içi yakıt tüketimim 8lt/100km. 2000 3000 arası kullanmayı da denedim ama o zaman daha fazla yakıyor bu meret. misal kırmızı ışığa yaklaşıyorsun belli ki yakalanıcaksın boşa atmadan duramam. evet 5. vites 90 km şehirlerarası yolda faydalı ama şehir içinde boşa atmak çoğu durumda avantajlı. aynı hızda 2000 devirle gidecekken 800 devirde gidiyorsun. daha ne?


  • tai  (20.01.09 21:45:18) 
hiçe yakın. eğer kontağı da kapatabilseydiniz biraz daha fazla olurdu. 1964 model arabada bu dediğim yapılabilirdi.


  • trocero  (20.01.09 22:58:11) 
ah keşke benzin avrupadaki gibi 1 ytl/lt olsa da bizde bunları konuşmuyor olsaydık.


  • blackidom  (21.01.09 00:38:23) 
tai...

bende opel astra var, şirkette de peugeot... biri benzinli diğeri dizel... her ikisinin de kitapçığı 2000-3000 arası öneriyor ki diğer markaların da önerdiği bu rakamlar diye biliyorum... ha, bu adamlar po ile, totalle anlaşmış arkadaş, yok öyle bir şey diyorsan o da olabilir tabii... ben kitabın yalancısıyım... ama sonuçta düşük ve yüksek devir, sadece yakıt açısından değil, motor ömrü açısından da zararlıdır... haa, bunu da sanayi ustası dostu pis kapitalistler uydurmuş dersen, o da olabilir tabii :))
  • si murg  (21.01.09 01:28:45) 
ben daha ziyade gördüğüme inanıyorum. böyle 100 km de yakılan yakıt şehir içinde 7.8 olunca ağzım kulaklarıma varıyor. aynı araba amcamda var o 10 litrenin altına inemiyor. 2000 3000 arası kullanmayı da denedim ama bu rakamları geçemiyor malesef. arabadan arabaya değişir dersen bilemem ama en azından bendeki elantra için durum bu.


  • tai  (21.01.09 20:18:11) 
[]

Telefon tavsiyesi

Selamlar, nokia N veya samsung U serisi arasında seçim yapmak isteyen bir arkadaş var, 3g de istiyo okulda wireless'ten nete de bağlanmak fiyat aralığı 300-500 tl dedi ama o fiyata yoksa da belirtilen özelliklerde tavsiyelerinizi bekliyorum. onun dışında çok memnun olduğunuz yeni nesil telefon varsa onları da yazabilirsin.




 
w910i aldım dün, telefonun tasarımı vs. çok çok hoşuma gitti. kullanımı da güzel, 430ytl'ye aldım (teknosada indirim vardı, normalde piyasası 570-600falanmış sanıyorum). internetten özelliklerine vs. bakabilirsiniz, kullanıcı yorumları da hep çok olumlu. yani düşündüğünüz özelliklere sahipse kesinlikle tavsiye ediyorum.


  • calimdor  (19.01.09 15:31:43) 
hepsiburada'da n değil ama e serisi olan e65 indirimde 500 YTL. n78'e takılı kalmasam kaçırmazdım. turkcell shopta 600 cunku e65


  • nick blender  (19.01.09 17:37:24) 
[]

Patent başvurusu

Duyuru'da arattım kabaca ancak bir sürü şey geldiği için tam istediğimi bulamadım.
kafamda bir proje var, ciddi anlamda büyük bir proje. projeyi sunmadan önce patentleyeyim diyorum, ancak bu patent işi nedir ne değildir, fikir gerçekten harika, çok gündemde bir konu ancak çözüm için pek bir şey yapılmıyor.
ne kadardır bu patent alma, olaydan olaya değişir mi?
sadece fikrimi nasıl patentleyebilir miyim, elle tutulur bir şey olmadan?

ciddi olarak para yatıracak olan varsa görüşebilirim bile.. proje hayata geçme şansı bulursu yazılımcı suser-okurlara da başvuracağım.

dedeye anlatır gibi anlatırsanız süper olur.

 
TPE türk patent enstitusunden çok daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
www.turkpatent.gov.tr
projeniz ile KOSGEB teknoloji geliştirme merkezlerine de başvurabilirsiniz onlardan da destek Hibe Kredi imkanlarından faydalanabilirsiniz.girişimcilik projesi olarak destek veriyorlar.
www.kosgeb.gov.tr
  • manonflier  (19.01.09 13:12:57) 
bu konularla hic alakam olmamakla birlikte
(bkz: faydalı model) diye bisey var daha ucuz o sanırım patent e gore.

  • hellcaraxe  (19.01.09 14:42:32) 
bizim de proje grubumuz olarak bir patent basvurumuz var. 7000 lira istiyorlar uluslararasi patente.


  • osuruklu  (19.01.09 17:52:27) 
[]

Mercedes Model Sorusu

fotogaleri.hurriyet.com.tr
linkteki mercedes'in modeli nedir, bana mclaren ortaklığı ile geliştirilen (bkz: mercedes slr)'yi anımsattığı için kafama takıldı biraz araştırdım, ama pek bir şey bulamadım, var mıdır bilen?

edit: araba özel yapım altın kaplama o yüzden yeni bir model, ancak kasa sanki eski modellerden alıntı gibi. onu soruyorum.

 
Ben de slr'a benzettim.


  • kirk karaktere sigmayacak adam  (19.01.09 13:08:32) 
bildigin mclaren slr bu...

www.carzi.com
  • 507  (19.01.09 13:13:44) 
[]

Sakalı tersten alma - Askerlik ilişkisi

evet pek sevgili ekşi duyuru'cular sorularım bitmiyor, ardı arkası kesilmiyor.
sakalı tersten alma kıl dönmesi yapar mı? var mı böyle gördüğünüz bir vaka? ekşi sözlük'te arattığımda, münferit bir entry'ye rastladım. ancak tecrübeye dayanmadığını düşündüğüm için burada da soruyorum.

askere gidebilirim bu yaz, sakalım da biraz gür malesef, ne tesadüftür ki cildim de hassas her gün traş olamıyorum. kıl dönmesi olmayacaksa tersten alıp en azından bir gün cildimi dinlendireyim diyorum.

bonus: eğer kıl dönmesi olacaksa askerde her gün traş olmak rahatsız ediyor beni desem g7'yi narin popoma sokarlar mı? dipnot: erbaş yapmam diye düşünüyorum o kadar okuduk, bir katkısı olur mu?

edit:g7 değil g3'müş. olsun o da acıtır.

 
lise yıllarımda takır takır tersten alıyordum gürlükten dolayı, üniversite'de yurtta biri dedi o gün bugündür sadece sevdicekle buluşurken tersten alıyorum bayramlarda bile tersten almıyorum o kadar yani.
benim tedirginlik cilt güzelliği değil de kanıyor, sivilce yapıyor cildim üst üste iki gün traş olunca, tahriş oluyor krem falan da bana mısın demiyor.

bundan sonra tersten traşa devam o zaman.
  • abtash  (17.01.09 14:59:28) 
kendimi bildim bileli tersten alırım sakalı. hiç bişey olmadı. askerlik boyunca da iki günde bir yeterli geldi. bi kere üçü denedim, içtimadan sonra teğmen "sen bi kal" dedi.
gerisinden size ne lan?!

  • domine deyus  (17.01.09 15:06:45) 
eğer herhangi bir cilt rahatsızlığından dolayı raporun yoksa askerde her gün traş olmak zorundasın. merak etme, kısa sürede cilt bile anlıyo askerde olduğunu, hizaya geliyo. ayrıca her gün olduğun için, sakal nispeten kısa olduğundan o derece tahriş olmuyo cilt.


  • hevipeyra  (17.01.09 16:29:57) 
ilk kez tersten alacaksan bi sure batma olaiblir sonra alısırsın.


  • bryan fury  (17.01.09 18:02:04) 
adam açıklamış..

www.uzmantv.com
  • evandro  (17.01.09 18:25:41) 
anlamadim ben ya. nasil tersten aliyorsunuz abi? hani boyun kismini tersten almak tamam da; yanaklari, biyigi falan da mi tersten aliyorsunuz?


  • ne nicki be  (17.01.09 18:28:05) 
ben sakalı tersten alınca çok fena bir yanma hissi oluyor. bi de kaymak gibi oluyor surat, iş yerinde ya da askeriyede zorunlu olmadığı sürece sakalı tersten almanın hiç bir manası yok.


  • godless killing machine  (17.01.09 19:24:38) 
ruh hastası bir birliğe ve daha da kötüsü ruh hastası bir adama düşebilirsin kardeş hazırlıklı olmak lazım. traş olduktan sonra pamuğu ters yönden suratına sür. yüzünde pamuk kalıyorsa askeriye şartlarına göre olmamış demektir o traş. teslim olmadan 1 ay önce tersten almaya başlarsan sakallarını alışır cildin aklında olsun.


  • atrin  (17.01.09 19:29:58) 
[]

Yağ bezesi durduğu yerde bir zarar verir mi

öncelikle şuradaki tespitte emeği geçenlere teşekkürler(git: 55066)
ben ameliyat istemiyorum arkadaş yağ bezesi yerinde kalsın bana zararı yok desem içimde patlar mı(cidden patlar mı, oynamicam onunla söz) mutlu mesut yaşasak yanına arkadaş edinir mi, büyür gelişir zarar verir mi?
son olarak lazerle ameliyatı yok mudur bunun kansız falan?
not: sözlük dışında aramaya üşendim.

ekşi'de arama sonrası okunan entry üzerine özel not: siktir et bişi olmaz diyen doktora selam ederim. benimki dıştan bir şey fark ettirmiyor anca dokununca hissediyorum. yağ bezesi di mi taraklara gelmeyelim.

 
gözümün tam altında ten renginde başlarda farkedilmeyen bir tane vardı bende de. daha sonra 3-4 ay içinde büyüyürek farkedilir bi hale geldi. sonunda aldırmaya karar verdiğimde doktor beklediğim için azarladı, gözün altında olduğunda çalışması zordu tabi, sonunda o şeyden kurtulduğumda bi haftada kapanan yara neredeyse hiç iz bırakmadı. kurtul derim o şeyden.


  • ray simenov  (17.01.09 14:50:42) 
bunun da iki türlüsü var demek, sike sike doktor yolu göründü bize.

@want2die
evet, entry senindi. başlıkta ismini vererek reklam yapmak istemedim, notu yazmamdaki sebep cevap vermendi ve amacıma ulaştım. en son böbrek taşı için gittiğimde testislere vurmuştu acısı doktor biraz okşadı sonra iğne yaptı geçti (bildiğin iğne). okşanmaktan hoşlanıyo tenim demek.
  • abtash  (17.01.09 14:55:34) 
doktorlar bu tip şeylere ultrasonla bakıp içerideki boyutu, yağ mıdır, değil midir, her bir şeyi görüyorlar bildiğim kadarıyla. sonrasında kararınızı verirsiniz.


  • mermaid  (17.01.09 22:55:32) 
eğer lipomsa (bkz: lipom) benim omzumda vardı bi tane. ultrasonla bakıldıktan sonra estetik cerrah liposuctionla aldı yarım saatte. lokal anestezi yapmıştı, pek bir ağrı sızı olmadı. ama tekrar çıkıyor şimdi aynı yerde, bünyem meyilli sanırım. bir de vücuda bir zararı yokmuş durmasının öyle demişti (benimki omuzda olduğu için kötü gözüküyodu çok).


  • my last duchess  (18.01.09 00:41:51) 
[]

ekşi sözlük'te arama

merhabalar çok araştırmadım ama şöyle bir şey sormak istedim kolay yoldan cevap için.
ekşi sözlük'te ararken şunu arama diye bir şey var mı?
mesela sözlük kelimesini aratacağım ama içinde ekşi geçmesin var mı böyle bir opsiyon?


 
şöyle olabilir mesela:

"-ekşi sözlük"
  • milistroke  (17.01.09 14:29:53) 
sağolun işe yaradı da millet başlık açarken hiç mi dikkat etmiyor anasını satiim, ya da bu kadar mı üşengeç.yine ekşi sözlük aramaları geldi, sözlük diyince direkt ekşi'yi hatırlamak güzel de karakter sınırına takılmadan yine de ekşi yazmayanlara selam ediyorum buralardan.

neyse öğrendik başka şeylerde kullanırız artık.
  • abtash  (17.01.09 14:39:06) 
(bkz: #5403077)


  • tabudeviren  (17.01.09 14:55:46) 
[]

Kamusal Alan

Kredi yurtlar kurumu'na bağlı yurtlar kamusal alan kapsamına giriyor mu? giriyorsa bu yurtta barınan öğrencilerin baş örtüsü/türban takması yasak mıdır?

diyelim kyk yurtları kamusal alan sayılmıyor tamam. çoğu üniversite'nin içinde kampüs yurtları oluyor bu yurtlar kamusal alan kapsamına giriyor mu? sonuçta bu yurtlar kamusal alan dahilindeki üniversite kampüslerinin bir alt kümesi.


 
kyk yurtlarında öğrenciye türban yasağı yok. kamusal alan değil de o öğrenciler için yaşam alanı olarak kabul ediliyor olması lazım.

aynı mantıkla üniversite yurtlarında da yasak olacağını sanmıyorum.
  • Omayra  (14.01.09 20:02:08) 
yarı kamusal alana giriyor diyerek kafaları daha da karıştırmak istiyorum.


  • kafa radyo  (14.01.09 21:37:02) 
[]

Kampüste Sigara Satışı Yasağı

Sakarya üniversitesi'nde böyle bir yasak var efenim, bilmiyorum başka üniversite'lerde durum nedir? genel bir karar mıdır değil midir? eğer münferit ise üniversite'lerin kendi kendilerine böyle yasak koymaya hakkı var mıdır? kampüste sigara altın değerinde oldu yurtta kalan öğrenciler (sürekli çarşıya inmeyenler) dışarıdan sipariş veriyor.

not: sigara içmiyorum da içenlere yazık ondan sordum. o da bir bağımlılık sonuçta, bu kadar uğraşılmaz ki, sıkıyosa toptan yasakla tütünü di mi?


 
19 mayıs sigara yasağıyla birlikte başladı. osmangazi üniversitesi kantinlerinde de yasak o günden beri.


  • sanal uyku  (14.01.09 19:12:12) 
evet genel sigara yasağından beri YTÜ´de de durum aynı.


  • yazark  (14.01.09 19:26:54) 
hatta bırakın satışı temmuzdan itibaren kampüs içinde içmek yasaklanıcak diye duymuştum. bolca geyik dönüyor okulda, ders aralarında bi koşu kampüs dışına çıkarız artık diye..


  • inkey  (14.01.09 20:40:50) 
ege de satiliyor.


  • atmacaged  (14.01.09 21:23:38) 
Kocaeli üni'de umuttepe kampusunde şok var orda satılıyo..ama sosyal tesislerde olsun kantinlerde olsun yok..


  • dozzi  (14.01.09 21:32:32) 
bizim zamanımızda yoktu öyle bişey, vay anasınıı


  • yazbitmesinsipidikterlikdolabagirmesin  (14.01.09 21:55:26) 
odtü de de kantinlerin çoğunda yasak satış ama bazı kantinlerde satılıyor hatta el altından felan satıyolarmış ..:)


  • uctumdageldim  (14.01.09 22:08:06) 
deü'de de satılmıyor. ayrıca kantilerde içmek de yasaklandı.


  • frant1c  (15.01.09 01:44:58) 
maltepe üni.dede satılmıyor.


  • yuceonder  (15.01.09 09:03:23) 
hacettepede de satılıyor. ÖSS de tercih sıralaması bile değişir bu başlıktan sonra.


  • kabal  (15.01.09 11:13:39) 
[]

Göbek Deliğinin Üstündeki Kıkardığımsı Şey

merhabalar, aylardır göbek deliğimin üstünde kıkırdağımsı bir şey var, başta tırstım tümör falan diye.(tümör görsem bomba diye karakola götürürüm o ayrı) sonradan alıştım bir de her dokunduğumda hissedemiyorum bazen kayboluyor. lakin sanki dokunduğumda kıpırdıyor, yer değiştirmese de kendi etrafında dönüyor. doktora gitmedim çünkü evdekiler çok evhamlı daha geçen sene böbrek taşı düşürdüm, onlar benden fazla düşürdü. nedir bu karnımdaki bilen var mı? bu sene yurt için sağlık belgesi çıkarırken röntgen çektirdim orada bir şey çıkmadı ama doktor neredeyse bakmadı bile, muhabbet ettik onayladı kağıdı o kadar. gaz olabilir mi:) gazlı biriyimdir ama yıllardır çıkmadı böyle bir şey.




 
buna benzer birşey belimde çıkmıştı yıllar önce. doktora gittim, antibiyotik verdi, geçti. ama tabi bu senin doktora gideceğin gerçeğini değiştirmiyor...


  • makineci  (14.01.09 19:08:47) 
@want2die
yağ bezesi bir arkadaş da demişti, annesinden almışlar gayet basit şekilde(onun boğazında mı ne varmış gerçi).
kanser manser ne dedin sen yaws,
(bkz: hakkını helal et ekşi ailesi)
  • abtash  (14.01.09 19:40:48) 
@want2die
babamin göbeginde de 8-10 tane misket ile ceviz büyüklügü arasinda yag bezesi var böyle.
aciklama bekliyoruz. emin misin? kaynaklarin güvenilir mi?
  • shi aila  (14.01.09 20:11:51) 
dostum fıtık olabilir. bastırdığın zaman parmağın karnına doğru giriyorsa, orda bir delik varmış hissi uyandırıyorsa muhtemelen fıtıktır. kendi etrafında dönüyor demişsin, eğer fıtıksa ve kendi etrafında döner ve damarları sıkıştırırsa müthiş bir ağrı ile acile yetişmek zorunda kalabilirsin.


  • torpeo  (14.01.09 20:37:16 ~ 20:37:36) 
oynama dostum... yag bezesi, kil dibi bezesi (bu da yag bezesi sanki, neyse) falandir. doktara gitsen bes dakkada halledilecek seyi ovalaya ovalaya patlatip ciddi ameliyatlik olan bir dostum vardi (aynen dedigin gibi, 'aaa bingil bingil negzel' tepkisi vardi). o gun bugundur ellemeden direkt doktora....

hakkaten ovalama!!! elleme bak, bozusuruz :) doktor amcaya dostum ...
  • no avalon  (14.01.09 21:41:24) 
[]

Sözlükteki Moderetörlerin Durumu

Başlık biraz ironi gibi tamam kabul ama moderatörlerin maaşı yazmaya elim gitmedi.
maaş alıyorlar mı almıyorlar mı, sözlükte baktım tam alıyorlar kanaatine varırken sona geldim kafam bulandı. alıyorlarsa ciddi bir ücret mi?

neden bunu sordum kendime koca alacağımdan veya ağzımın sulandığından değil, bu kadar yazarın çilesi ücretsiz çekilir mi onu merak ettim.

bir de moderatörler sıradan bir sözlük yazarı kadar sözlükten zevk alıyor mu? yani sonuçta moderatörlük sırtlarında bir yük gibi, görev sonuçta. insanın doğasında var bir işi yaparken sorumluluk aldığında farklı oluyor. mod osurursa yazar ne yapar hesabı.

 
ya maassiz yapilacak is mi moderatorluk. preatorler bile alir biraz.


  • ne nicki be(2)  (14.01.09 16:30:02) 
bir praetor, aynı zamanda da sözlüğün avukatı olan kanzuk; praetorlük görevini gönüllü, avukatlık işini ücreti mukabili yapıyordur.

moderatörler onca yazarın çilesi nasıl bedava çekilir? e gönüllülük esası işte. ona bakarsanız piyasadaki mizah yazarlarına bin basacak mizah yazarları var sözlükte. eserlerini mizah dergilerinde yazmak, toplayıp kitap yapmak yerine sözlükte beş kuruş almadan yazıyorlar. tutup kitap yapsalar, makale olarak yayınlatsalar deli gibi satar. ama gönüllü olarak böyle bir platforma yazmayı tercih ediyorlar. moderatörlerin görevi de aynı şekil bir gönüllülük.

belki de alıyorlardır tabi bilmiyorum. ben hep gönüllü olduklarını düşünmüştüm. want2die kafamı karıştırdı şimdi güvenilir kaynak falan diyip.
  • kibritsuyu  (14.01.09 16:31:40 ~ 16:32:39) 
alıyorlarsa da maaş usulü değildir herhalde. moderatör aktivitesine göre prim usulüdür. yatan moderatör de var, gece gündüz çalışan moderatör de var.


  • kibritsuyu  (14.01.09 16:34:03) 
su ana kadar eminim burada da yuzlerce kere sorulmus ve cevaplanmistir ama ben yine de sirayla cevaplayayim:

- moderatorler maas, para, cukka, sakal veya herhangi bir maddi unsur almiyor. ben birakana kadar almiyorlardi en azindan.

- moderatorluk zevkli bir sey degil. butun gun gotu basi yamuk entryler okumaya vaktin oluyor sadece. bir de ustune genellikle ispiyonu donmus gammaz ve entrysinin neden silindigini merak eden yazar mesajlari var ve herkesin minimum nezaket seviyesi birbirinden farkli.

- moderatorlugun iki getirisi var: birincisi eger varsa iktidar hirsini tatmin edebilirsin. ikincisi de vakit gecirdigin bir yerde hosuna gitmeyen unsurlari degistirme sansi bulabilirsin. birincisi icin kullanilacak malzeme birakmamak icin bir takim calismalar var. bazilari yapildi (yazarlarin ksiisel bilgilerine erisimin kaldirilmasi, yazar ucurmanin oy cokluguyla yapilmasi, referansla yazar getirene "niye getirdin lan bunu" denilmesi, buyurgan olan biten duyurularina "ne geregi var simdi bunu boyle soylemenin" denmesi giobi. bir kismi icin de oneriler islenmeyi bekliyor (anonim moderasyon, moderasyon islemlerinin tumunun seffaf ve denetlenebilir olmasi, merkezi moderasyon yerine iyice daginik moderasyon vs).

hepsi bu.
  • feeling the blanks  (14.01.09 16:37:27) 
(bkz: #14954541)
(bkz: #14955392)

  • jfk  (14.01.09 16:38:16) 
valla aktif bir moderatorsen (o da ne demek be :p) carpal tunnel'den geberirsin, ben olsam en azindan saglik hizmeti alirim. bedavaya yapilacak is degil.. bunlar sakaya vuruyor bakma.. ssg modlar falan hep boyle bakma sen.. torpilli yazarlar listesi diye de bisi olusturmustu ssg, tersini yapsaydi kolaysa? inanma bunlara.. alayi yalan dolan..


  • katafalk  (14.01.09 16:42:35) 
@want2die başta iyi yedin beni:) galadnikov yazmasaydı yutmuştum

@galadnikov bu samimi cevap için teşekkürler. ancak sorunun devamı da var, sözlükten zevk alıyor musunuz diğer yazarlar kadar(madem mod cevap verdi konya tam olsun değil mi)(bkz: bokunu çıkarmak)

@jfk ilgili konuyu bende okudum ancak orada mod'ların az da olsa maaş aldığı da yazıyordu üst taraflarda ondan burada sorma ihtiyacı hissettim.

@feeling the blanks teşekkürler açıklama için sözlükte de burada da arattım ve lakin bulamadım sözlükte çelişki vardı, duyuru'da ise aramak sözlük kadar basit değil ya da ben arayamadım.
  • abtash  (14.01.09 16:45:48) 
@feeling the blanks
madem gonullu yapiliyor. neden emekli oluyorsunuz o zaman? vaktimiz yok diyorsaniz, vaktiniz kadar is yaparsiniz. yani; 7 moderator yerine 14 moderator olsaydi simdi, sozluk ne kaybederdi? hem degerlendirmeler daha hizli olmaz miydi? hele bu sabirtasi olayi sirasinda...

  • ne nicki be(2)  (14.01.09 16:48:38) 
@ne nicki be(2)
sorun bana değil ama cevabı söyle sanırım; ne kadar çok üst düzey insan o kadar karmaşıklık. moderatörlerin belirli bir sayıda olması sözlüğün tutarlılığının gereği sanırım. yoksa formata hakim, boş vakti olan bir sürü eski-ekşi yazar var onlar da moderatör olabilirdi sanırım.

  • abtash  (14.01.09 16:54:18) 
  • kobrettii  (14.01.09 16:54:21) 
@ne nicki be.
herkesin gerekcesi farkli. ben kendiminkini soyleyeyim: ben degistirebilecegim kadar seyi degistirdigime ve degistiremeyeceklerimin de zaten degisemeyecegine kani oldgum icin emekli oldum. aksi bana gore kazik cakmak olurdu ki bir anlami yok. neticede entry degerlendirmek cok mekanik bir is; sozlukte iyi kotu zaman gecirmis birini al koy degerlendirsin. o yuzden moderatorlugu daha cok isleyisle alakali baska unsurlarda aktif olarak gormek lazim, mesela yeni mekanizmalar yaratmak veya yanlis isleyenleri duzeltmek veya iyilestirmek gibi.
simdi ben sana sorayim: yapacaklarini yaptin, degistirebileceklerin degisti, degismeyecek olanlari gordun. bu durumda zaten zevkli olmayan bir isi niye yapmaya devam edesin?
  • feeling the blanks  (14.01.09 17:02:17) 
@abtash. moderatorlerin belli bir sayida olmasi icin teknik veya idari bir gerekce yok. tek gerekce moderatorlerin gereginden fazla yetkili olmalari. bu durumda da yetkisini istismar etmeyeceginden emin oldugun insan sayisiyla sinirlisin.


  • feeling the blanks  (14.01.09 17:07:12) 
ben gammaz olarak asgari ücret + yol (adsl sınırsız) + yemek (zirvelerde fiş veriyolar) + sigorta alıyorum. var moderatörleri sen hesap et.


  • kurukafa  (14.01.09 17:07:42) 
gerrain'in söz konusu entry'sini okuduk, ettik. o halde altını çizelim.

bariz kar eden bir şirketin/organizasyonun/kuruluşun işlerliğini ve düzenini sağlayan insanların beş kuruş para almadan çalışmaları en masum tanımıyla ssg'nin ayıbıdır.

ssg gelsin, yüzüne de söylerim bunu. çekinmem
  • jfk  (14.01.09 17:24:37 ~ 17:25:29) 
moderatorlerin hepsi, kacamak cevaplar veriyordu bu sorular hakkinda. ve bu da para aldiklarini teyit ediyordu. simdiye dek bir tek feeling the blanks samimi bir cevap verdi gibime geldi. acaba diyorum, feeling the blanks e mi para vermediler sadece.:)


  • ne nicki be(2)  (14.01.09 18:17:43) 
samimiyetsiz gibi gorunmesi enayi ya da iktidar budalasi gibi bir intiba birakmasin diyedir. moderatorlugun niye yapilabilecegin anlattim, nasil bir is oldugu da ortada, manita pesinde kosacak olsan "tuh erkekmis" diyebilecegin bir bilgiye dahi erisimin yok (yazarin kimligiyle alakali olabilecek her turlu bilgi: ad soyad, dogum tarihi, ip adresi, cinsiyeti, susu busu her sey moderatorlere kapali). su anda bir moderatorun bundan saglayabilecegi faydalar vakit gecirdigi bir yerin isleyisini kendine daha guzel gelecek hale sokmak, esi dostu infial yaratmadan aradan almak, cok isterse durmadan olan biten duyurusu yapip goz onunde kalarak kendini unutturmamak gibi seyler.
nasil diyor siz; otuzbir olsa cekilmez :)

  • feeling the blanks  (14.01.09 18:31:54) 
bilakis, daha önce de defalarca "gönüllülük" usulü olduğunu söyledi pek çok moderatör. sadece inanmıyordu çoğu kişi, çünkü inanılır bir şey değil pek.


  • gerrain  (14.01.09 18:59:47) 
ssg'nin emekçiden yana olmadığını anladık yani :=)


  • alkolikfedai  (14.01.09 20:13:24) 
[]

hangi müzikti

nuri alço veya coşkun filmlerinde çıktığı söylenen bir melodi var ne aradığımı tam bilemediğim için arayamadım bile. dıt dırı dırı dırı dı dıt falan. kara şimşek mi ne bilmiyorum bi yardım.




 
John Carpenter - The End
www.youtube.com

  • irenicus  (14.01.09 12:16:27) 
www.youtube.com

2 dklik bi delay olmus, katiyyen copy-paste degil, pisti de olabilir. :P
  • Sir.Fitih  (14.01.09 12:18:09 ~ 12:19:10) 
  • patricia teyze  (14.01.09 12:18:11) 
modern talking ve depecmode parcalarida filmlerde cok kullanilmis zamaninda kesin tanidik biseyler duyarsin..


  • sioxis  (14.01.09 13:09:54) 
[]

Uyku Sorunu

Dünya'nın en önemli sorunu değil ama şöyle bir sorunum var; ne zaman film izleyecek olsam uyuya kalıyorum. zaman fark etmiyor bugün saat 4(16) gibi geldim yurda finaller arası bi film izleyeyim dedim 20'dk'dan sonra sızdım. aynı filmi dün gece de izlemeye çalıştım yine uyudum. daha önce de başka birçok filmde oldu bu. uykusuzluk gibi bir sorunum yok, bu saatte(00.58) yazdığımdan da anlamak mümkün zaten. üst üste 2 gece 0 saat uyumadığım da oluyor tık demiyorum ama ne zaman ki film izleyeceğim sızıp kalıyorum var mı bir çaresi? filmler uyku hapı gibi geliyor artık.




 
seker hastaligi var mi ailede?


  • bunubenyazdim  (14.01.09 00:49:32) 
kitap okurken ayni sorun nuksediyor mu?


  • oyuncak bulut  (14.01.09 03:21:16) 
Aynı sorun bende de vardı. Film izlerken, kitap okurken, ders dinlerken, dolmuşla bir yerden bir yere giderken( 4 sene dolmuşla anadolu yakasından avrupaya geçtim, köprüyü 5-6 kere anca görmüşümdür), uzatmıyayim dinleme/izleme konumuna düştüğüm her durumda sızmaya başlıyodum. Screen saver gibi geliveriyordu hareketsiz kalınca.

O zamanlar 2-3 gün uyumadığım zaman dilimleri sık çıkıyordu karşıma, artık en geç 24 saatte bir uyuyorum sızma sorunum geçti. Sanırsam polyphasic sleep 'in getirdiği birşey. Hareketsiz kaldığım anda sızıyordum, 20-30 dakika sonra bol rüyalarla kestirip uynadığımda 5-6 saat gayet dinç vakit geçiriyordum.
  • skatheist  (14.01.09 04:04:34) 
@bunubenyazdim şeker hastalığı yok.
@oyuncak bulut evet kitap okurken de oluyor. iyi tespit unutmuşum yazmayı:)

  • abtash  (14.01.09 09:48:46) 
Doğru bir kelime mi bilemiyorum ama siz de benim gibi katılımlı ve interaktif şeylerden hoşlanıyor olmalısınız. Mesela ilgimi çeken filmleri seyrederken bazen çatlak gibi çığlık atıyorum, wowww diyorum yani bir şekilde filmin içerisindeymiş gibi oluyorum. En azından seyrederken sıkılmayacağınız, aksiyonu çok düşük olmayan kaliteli filmler izlemeye çalışın. Sanatsal yanı ağır basan filmler sıkıcı olsa da üzerinden bir şekilde geliyorsunuz ama kitaplar konusunda ben de bir şey diyemem çünkü hakikaten çok sıkıcılar ve sadece elektrik kesildiği zaman ilgimi çeker oldular :)


  • tubytube  (14.01.09 10:32:28) 
yukarıda da belirtildiği gibi genetik bir rahatsızlığınız yoksa bunun nedeni tembellik de olabilir. mesela sıkı çalışma periyotları yaşadığınız bir dönemde ( misal 2-3 yıl boyunca sabah 6'da kalkıp akşam kaçta çıktığınız belli olmayan bir işte çalışıyorsanız)böyle bir problemle karşılaşmazsanız şaşırmayın: ulan allah allah o kadar yoruluyorum ama eskisi gibi her yerde sızmıyorum vs. gibi. bünye buna programlıyor kendini çünkü. bünye meselesi yani :) tabi dediğim gibi genetik bir nedeni yoksa.


  • selim alai  (14.01.09 10:41:19) 
demir eksikligi bu durumu tetikler. konsantrasyon ve dikkatini toparlama gibi durumlarda patlak veriyorsa bu uyuma\sizma olayi demir eksikligi olabilir. lise yillarimda yakalandim bu duruma egitim hayatimi etkiledigi icin doktora gittik takiben demir eksikligi cikti sende bir test yaptir bence cunku bunyen bu duruma alismayada basliyabilir.


  • oyuncak bulut  (14.01.09 11:54:10) 
[]

Sub etha vs ekşi sözlük

bana artık ekşi duyuru, ekşibition daha çekici geliyor, sadece kafama bir şey takılıp merak ettiğimde ekşi sözlüğe bakıyorum, bir de gün içinde önemli bir şey olmuş mu diye. ekşi duyuru faydalı ve biraz eğlenceli, ekşibition ise tamamen eğlenceli olduğundan ekşi sözlüğün yerini tutuyor benim için bir nevi. ekşi sözlük'teki anketler troll yazıları kusmuk oldu artık. sırf bana mı öyle geliyor yoksa var mı böyle bir şey? gerçekten öğrenmek istedim tepki olsun diye açmadım.




 
ben yazmaktan çok okumaktan bahsetmiştim aslında. ekşi sözlükte bir şey yazdığında sürekli tersini söylemeye, laf sokmaya çalışan bir ton insan pusuda bekliyor. duyuruya ise yazdığın şey basit bile olsa laf sokmaya çalışan yok genelde, herkes elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyor. daha bir candan sanki. ekşi sözlük'te bir beğenmeme yarışı var bir de yani bir ürün var ortada kötülemek bok atmak moda, ancak olumlu şey pek yazılmıyor yazılsa da tutmuyor. uzun bir başlığa baktığımda eski yazıları keyifle okurken sonlara geldiğimde sıkıldığımı hissediyorum. anketler bile yaratıcı geliyor eskilere bakıldığında. ekşibition ise zaten lafa gerek yok, güzel çalışmalar ver ve yorumlar da gayet içten.
şöyle diyebilirim özetle, ekşi sözlük'te yeni yazılara bakıldığında bir özentilik var sanki, kendini bir gruba kabul ettirme gibi.
ekşi sözlük tabi ki candır, kafama takılan şeyi ilk yazdığım yerdir hala ekşi sözlük.
  • abtash  (12.01.09 23:13:54) 
sözlük bazı saatlerde eskisi gibi oluyor zaten.. hatta şimdi baktım, haftada 7-8 tane şey falan yazıyorum..

ekşi duyuru ise hep açık.. time out olup kendiliğinden log off olana kadar.. ekşibition'a ise pek sarmadım. aslında pek bakmadım da daha.. ama duyuru iyi sardı. hem yararlı hem eğlenceli.. güzel... hmmsf..

edit: sözlük de hep açık, ama yazmıyorum işte öyle klavye ele yapışık.. sabırtaşları bir hırsını çıkarsın sözlükten, dengeyi bulur ekşi tekrardan... mesaj fasilitesi falan.. duyuru can sözlük canan.. :)
  • vital  (12.01.09 23:17:52 ~ 23:20:13) 
ben eksi duyuru'ya ve eksibition'a daha cok yaziyorum, birinde bilgi paylasimi birinde sanat var. eksi sozluk'te de var bunlar ara ara ama bunlarin yaninda gereksiz seyler daha fazla ve goze batiyor, zaten eksi sozluk'e de neredeyse sadece bilgi ve tanim giriyorum bu yuzden.


  • ermanen  (12.01.09 23:19:25) 
benzer bir şeyi ben de yazmıştım yeni yazar danışma şeysinin altına da genel olarak 1-2 ayda düzelir denmişti.
sana öyle gelmiyor herkes de var sanırım bu durum.şahsen ben yazar olmadan önce daha çok takılıyordum sözlükte.şu sıralar sol framedeki başlıklara bakıyorum da çoğu sırf açmış olmak için açılan ya da tepki toplayayım şanım artar tarzı başlıklar.böyle olunca da ister istemez soğuyor insan bir yerden sonra.ekşi duyuru ya da ekşibition daha cazip geliyor böyle olunca.

  • machine head  (12.01.09 23:23:48 ~ 23:25:07) 
insan sözlükte iki haftadır yazamayınca böyle şeylere yönelebiliyor gayet normal.


  • fundamental  (12.01.09 23:37:48) 
ben daha önce yazar iken burayı çok az kullanmıştım ve işlevselliğini de anlayamadığımı fark ettim sonradan. sonra uçtum bi de ekşiduyuru diye bişey vardı dedim ve kayıt olunca aslında gayet rahat, aklına takılan herhangi bir şeyin sorulabileceği güzel bi yer olduğunu fark ettim. bunu fark ettiğimden beri sözlükte daha az burda daha çok zaman geçirmeye başladım. sabırtaşı olayından sonra da bi değişiklik olmadı. ben de sub-etha'nın diğer özelliklerini fazla kullanmıyorum, duyuru gayet iyi ve son bir senedir durumum bu.


  • tepedeki psychedelic adam  (12.01.09 23:43:01) 
@want2die, birisine küfretmek gerçekten uçma sebebi mi?

bundan önceki yazarlık tecrübemde birisi bana çok ağır bir küfretmişti bunu kays el mecnun'a ilettiğimde kendisi bu konuda biz bir şey yapamıyoruz bu yazarı mallar listesine alınız demişti de...
  • alkolikfedai  (13.01.09 03:22:36) 
duyuru daha eğlenceli geliyo sözlükten açıkçası bana da. sözlükte zaten genelde yazacak bi şey bulamıyorum, yazacak olunca da kafamı toplayamadığım için kenarda dursun diyorum. sözlüğü okumak da zorlaştı çok çeşitli acaip başlıklar oluyo değişiyo sürekli. duyuru gerçekten bir sürü insanın düşüncelerini görmek için ideal yer, çok sapıtmadıkça her tüe soruya cevap geliyo, format kaygısı yok herkes rahat.seviyorum duyuruyu okumayı evet :)


  • kanuniye  (13.01.09 18:38:38) 
[]

guru sözlüğü kodlayanlar arasında oldu mu hiç

(git: #54786)'i görünce aklıma geldi uzun zamandır kafamdaydı bu konu.
guru sözlüğü kodlamadı mı hiç sadece moderatörlük mü yaptı? sözlüğü kodlayanlarda geçmiyor, eski modlarda geçiyor da.. gerçi diyeceksiniz yazmıyorsa kodlamamıştır ama, böyle kıymetli bir bilişim adamının ssg ile bu kadar yakın olup sözlüğü kurcalamamış olması aklımda kalmıştı hep..



 
guru'ya haksızlık etmek istemesem de, ssg'nin etrafında bir dolu kıymetli bilişim adamı vardır, hepsi mi kurcalamaz acaba siteyi?


  • co2s2  (12.01.09 19:44:18) 
tşk, ben normal hayatta da baya yakın arkadaş oldukları için guru'nun ilk zamanlardan beridir burada olduğundan ve sözlükle çok içli-dışlı olduğundan sormuştum.


  • abtash  (12.01.09 19:46:50) 
valla ne guru'yu tanımam ama entrtlerinden edindiğim izlenime göre hiç bir zaman asp ile işi olmaz. *


  • kofteburger  (13.01.09 03:00:43) 
olmaz


  • guru  (23.04.09 14:08:16) 
[]

ekşi dergi telifi

ekşi dergiyi oraya buraya koysak arkadaşlara dağıtsak, hatta kendi blog'umuza koysak sorun teşkil eder mi?(arkadaşlara dağıtmak derken abarttım sanırım) emeğe saygı falan




 
bition da var ?


  • bryan fury  (12.01.09 19:19:37) 
@want2die
böyle şeyler için ssg'yi rahatsız etmeye gerek yok:) ayrıca nasıl mesaj atayım:)
@bryan fury
ben de bition'dan baktım zaten de malum herkes giremiyor bition'a herkes faydalansın istemiştim.
  • abtash  (12.01.09 19:24:30) 
ne rahatsızı ya, sor cevaplasın. sahibi degil mi ?


  • bryan fury  (12.01.09 19:38:05) 
@bryan fury
tamam itiraf ediyorum rahatsız etmekten değil, ulaşamadığım için size soruyorum nasıl sorayım yahu. mesaj mı attırıyorlar çaylaklara:)
ssg(at)sourtimes.org'a mesaj atsam diyorum ama öyle bir adresin varlığından bile emin değilim kaldı ki günde kaç yüz mesaj gidiyordur oraya belki de bin. adam bill gates'e kod mu yetiştirsin, sözlüğe mi baksın maillere baksın:)
  • abtash  (12.01.09 19:43:21 ~ 19:43:51) 
123   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.