eski mp3 dosyalarımı kurcaladım,

xss feat colio - peep show

jest one touch ma babe ljsdklf lsdifş peeeep show diyormuş.

Sahte.

5 km öteden dolandırıciyim diye bağırıyor. Tabiki değil.
Iletişime tiklarsaniz "ize ulaşın" diyor. Mail vs yok, kullanici adı şifre diyor.
Aha bu da güvenlik analizi;
www.ssltrust.com.au

Zaten milyar dolarlık firmanin .top diye adresi olmasi komik olurdu.

Umarım kimse kanmamistir.

Ucuz birşey görürseniz yüzde 99 dolandiriciliktir.

chegg ozelinde bilmiyorum ama soruyu dogru anladiysam: bahsettigin gazeteler icerigin tamamini sana yolluyor ama senin browserinda calisan bir kod ile belli kisimlarini gizliyor. butun veri zaten sende oldugu icin browser'a bir eklenti baska bir sey yaptirip o gizlemeyi ters cevirtebiliyor. bunu bilerek yapiyorlar isteseler uyelik almadan / login olmadan makalenin tamamini sana yollamayabilirler, islerine gelmiyor tamamen kapali olmak. dertleri seni uye olmaya itecek kadar rahatsiz etmek.

normalde diger siteler ise belli sartlari saglamadiysan (mesela odeme yapmadiysan) sana o veriyi hic yollamazlar, veya kismen (ucretsiz kismini) yollarlar. senin istedigin veri, onlarin serverlarindan hic disari cikmaz. o yuzden eklentiyle falan senin tarafinda yapabilecegin bir sey olmaz.

Alırlar

Photoshop var ise PDF'i PS ile açıp arkaplanı sildikten sonra PNG olarak farklı kaydedebilirsiniz. PS yok ise yakınlaştırma boyutunu %100 yaptıktan sonra 'Düzenle' menüsünün altında yer alan ekran görüntüsü aldan görselin istediğiniz bölümünü seçtikten sonra Paint'e Ctrl + V ile yapıştırın ya da ibb.co sitesine girip yine Ctrl + V yaparak görseli siteye yükleyin. Sonra google'dan remove background diye aratıp ücretsiz sitelerden birinde arkaplanı kaldırarak PNG yapabilirsiniz.

convertingcolors.com

HSL yazan yer (ton-doygunluk-parlaklık)

Color.adobe.com

Çok sevdiysen arada bir bardak falan iç ama,

Bu şeker olmayan şekerlerin hepsi toksik,bağırsak florasını direk kotu etkiliyorlar.bunu otorite olarak soylemiyorum tabii ki ama ömrümde ilk kez doktor kontrolunde if 4-20 durumundayım,hayatımın bundan sonra ki kısmıyla alakalı bir düzenleme yapıyoruz.alkolu minimuma indirmistim ama bu seferde şekersiz mesrubatlara yüklenmiştim.bu yuzden bir doktor triosundan düzenli bir şekilde bunları dinliyorum.kısaca yalancı şekerler ve koruyucular bünyeye önce bağırsaklara,peşinden karaciğere sağlam çalışıyorlar.bununla alakalı bir kaç çalışmayıda okudum,Ben Gurion dan yayınlanan makaleler olunca ciddiye almam gerektiiğini anladım.soyle bir uaber linki bırakayım,

www.timesofisrael.com

Biraz pazarlama stratejisi, içine basıyorlar yapay tatlandırıcıyı ama sorarsan şekersiz.
Evet kalori olarak yok denecek kadar az ama doğal şekere göre daha zararlı.

Çok değil hiç şekersiz olarak aroma sa-de'yi önerebilirim ama bulursan önce küçük boyunu al denettiğim kişilerin çoğunluğu begenmedi :) benim için tadı gayet güzel.

(git: www.hepsiburada.com)

oncelikle steviol glikozit ve sukraloz yapay tatlandirici olarak adlandirilsalar da dogallar. ikisi de bitkilerden elde ediliyor. ikisi arasinda da steviol glikozit daha dogal. yani yapraklari tatli olan bir bitkiye o tatliligi veren maddeler. bizim dogal seker diye ovdugumuz seyin seker pancari degil de stevia bitkisi icin olani. sukraloz da keza seker pancarindan elde ediliyor.

yani bunlar dogal sekerden daha zararli degiller. ama seker olmadiklari icin zararsiz da degiller. kararinda icildiginde sekerli yiyeceklere nazaran daha az zararli olduklarini ben literatur taramam sonucunda dusunuyorum.

dünyanın en karma karışık finans portalı olabilir binance.

ben de bir ara alım-satım yaparken hiçbir şeyi anlamlandıramıyordum.

her şeyi geçtim, satın aldığın bir kripto parayı kaçtan aldığını, anlık değerin ne olduğunu ve kar/zarar oranının ne olduğunu gösteren bir bölümü bile yok.

subset sum problem diye aratirsan cesitli algoritmalar bulabilirsin.

easy kategorisinde olmasi biraz zorlama olmus ama genelde recursion veya dynamic programming ile cozulur. basit bir algoritmasi yok NP-hard bir problem cunku.

@robokot baktım ama orada 3 girişli fonkisyonlar var. benim dediğim soruda sadece array giriliyor yani örnekteki [4, 6, 23, 10, 1, 3] mesela. ve fonksiyondan True ya da False çıkıyor duruma göre. subset sumdan daha basit bi şeydir belki gözden mi kaçırdın acaba?

@aloha snackbar bir internet sitesinin challengında çözüyorum orada yüklü paketler aşağıdakiler hocam combinations yok :(

boto3
numpy
pandas
requests
scikit-learn
scipy

Abi dümdüz dinamik programlama bu. Aslında çok kolay bişey değil ama recursion'a giriş seviyesi sorusu olduğu için easy'e koymuşlardır. Cevabı 3 satır (dil js):

function findSum(arr, i, max) {
if (max == 0) return true;
if (i == 0) return false;
return findSum(arr, i - 1, max) || findSum(arr, i - 1, max - arr[i - 1]);
}

let arr = [4, 6, 10, 1, 3];
let max = 23;

console.log(findSum(arr, arr.length, max));

Edit: açıklama yapamamıştım, şimdi yazayım. Kabaca 23'ten diğer elemanları teker teker çıkarıyorsun, en son elinde 0 kaldıysa toplamı 23'e eşit diyebiliyorsun. Eğer bütün elemanlara baktıysan false dönüyorsun. Fibonacci'nin benzeri aslında.

@plutongezegendegilmi hocam bir şirketin bootcampe giriş sınavıydı 20 tane çoktan seçmeli python bilgi sorusu vardı gayet basit, 1 tane sql sorusu vardı gayet basit, bunu gördüm klavyeye dokunamadım valla bi uzmanlığım olmasa da giriş seviyesi için kendime güveniyorum da bootcamp elemesi için fazla zordu sanki bu soru. neyse demek ki bunları bilen birini arıyolar buralar yok bende sağlık olsun.

arraye 23'ü koymayı unutmuşsun bir de ama o çözümü değiştirir mi yoksa sadece unuttun mu js'ye hakim olmadığımdan bilemiyorum orasını.

@semaforo, sadece ikinci kısmın kodunu verdim. Aslında öncesinde array'i bi kere gezip max'ı buluyorsun, sonrasında da max olan elemanı çıkarıp/ignore edip geri kalanın toplamını buluyorsun. Max'ı bulma O(n), elemanı çıkarma O(1), o yüzden o işlemlerin genel complexity'e etkisi yok.

Ya aslında ben bu tarz soruları sevmiyorum interview'larda çünkü önceden biliyor olman lazım. Önceden bilmediği halde o an çözebilecek genius arkadaşlar vardır belki ama özellikle onları aradıklarından sormuyorlar, eleyecek soru olsun diye koyuyorlar. Leetcode'da 1-2 ay takılsan hepsini görüp ezberler, mülakat esnasında çözersin.

Pisipisi otunu dezenfekte edilmis cimbizla cikarip kulaklarin hemen girisini batticon'lu pamukla siliyordum ama pitrakta sorun yasayabilirsiniz. Bence en azindan ilk seferinde bir veteriner eli degmesi lazim, siz de izleyip bir dahakine deneyebilirsiniz.

1. İkametiniz neredeyse oranın teşkilatına üye oluyorsunuz.
2. Online üyelikte yıllık 12 TL'ye üye olabiliyorsunuz. Yıllık otomatik olarak kredi kartınızdan çeker. Başka bir ödemesi yok.

Cevaplar CHP için.

Ben şunu gördüm donanımhaber forumda alanlar memnundu, kendim henüz almadım listemde ama.

www.hepsiburada.com

sözlüğü üyelik girişi yaparak dolaştığınızda başlığın en üstünde başlıkta ara var orasını kullanabilirsin

Bayramda temaslı olarak karantinaya giren bir arkadaşım karantina süresi bitene kadar uçak bileti alamadı. Karantinası bitip hes uygulamasında risksiz duruma dönünce yeni HES kodu oluşturup onunla alabildi biletini.

enerji icecegi degil mi burn?
kalp icin zararli bir urun enerji icecegi.
miktar da cok fazla ayrica.

eskiden haftada 3-4 redbull içiyordum. olumsuz bir tarafını görmedim. sağlıklı diyemeyiz elbette. çok şekerli bir içecek neticede. şu kadar içersen şu kadar zararı var gibi bir matematik yok ama redbull'un üstünde günde 2 adetten fazla içmeyin yazıyordu. haftada 5 tane için şekerin olumsuz etkileri dışında bir olumsuzluk yaşayacağınızı sanmıyorum.

Gectigimiz aylarda bir gunde 1lt icip ölen bir cocugun haberi cikmisti televizyonda. Doktora sormakta fayda var.

Kanitlanan bir yan etkisini göremedim. Içindeki maddeler ve şeker sebebiyle gün içinde çok fazla icmek tahminen sağlığa yararli olmaz.
Ama aynısı kola, maden suyu ve bir sürü şey için de denebilir.

Kafein olduğu için kafein bağımlılığı olur o bir etki (kahvenin de çayın da ayni etkisi var yani).

Sizin içmeniz oldukça normal. Ama su dışında hiçbir şey içmeyen ve şekerli şeyler asla yemeyen birine göre daha sağlıksız olmanız beklenir

Şöyle düşünmek lazım: Günde 1 litre içtiğinde ölümcül etkileri olan bir ürün herhangi bir yasağa ve uyarıya tabi olmadan satılabilir mi? Enerji içeceği dediğin şey kafein içeriği olan bir içecek, başka bir olayı yok.

250ml bir tanesinde yaklasik 13-14 tane küp şeker var icindekilerden hesapladigim kadariyla. en temelde onun zarari neyse odur.

içindeki kafein miktarı en fazla 150 mg/l olan bir içecekten bahsediyoruz. 250 ml şişede yaklaşık 38 mg kafein olmuş oluyor. ben antrenmanlarımdan önce yüksek kafeinli kahve (250 mg kafein) tüketiyorum, herhangi bir zararını görmedim aksine faydası var. tabii bir süre sonra kafein toleransı meydana geliyor ve etkisi azalıyor. ara vermek lazım. neyse, konumuz o değil. kafeinin günlük güvenli tüketim sınırı 400-500 mg arası bir şeydi yanlış hatırlamıyorsam. yani içeceğin kalp ile olan ilişkisi fazla kafeinin kalp çarpıntısı, belki kalp krizi yapabilme olasılığından geliyor. haftada 3-5 kez burn içerseniz bir bok olmaz yani. :) olmaz derken ölüm kalım manasında... yoksa sağlıklı bir şey değil tabii ki.

mesaj alımı kapalı kendisinin

tam anlamadim ama karttan para mi cekilmis? aktarma deyince transfer gibi geliyor kulaga (iban ile)


eger karttan cekilmis ise o zaman chargeback yapabilir. daha fazla yaptigi bi mudahale yok. chargeback'in suresi var turune gore maks 30 ila 120 gun. ondan sonra isteseniz de olmuyor. "supheli" diyorsaniz kartinizi da bloklayin malum yine olabilir.

160x200

çarşafı da nevresimi de yatak ile aynı boyutta almalısınız. fason bir şey değilse, bilindik marka ise zaten ona göre üretim yapılmıştır

ürünün geliştirilmesine ilişkinse kdv2 gerekiyor ama pazarlamasına ihracatına yönelikse gerekmiyor. kafan karıştıysa ve zaten kdv ödüyorsan her halukarda kdv2 öde ve kdv1 den mahsup et kafan rahat olsun.

matematik için 12. sınıflarımda;

konu anlatımlı: apotemi, çap ve eis föyleri
soru bankası: nitelik, acil, yanıt ve karekök


kullanıyorum.

Her şeyi covide bağlamayın.
Bu vücutta insanı hastalıkları karşı koruyan bağışıklık sisteminden ve antikorlar dan bahseden nedense profesör hiç görmedik.
Rahat olun. Sadece gerekenleri yapın.
Virüse yakalanan ve hatta bu sebeple rahatsız olan bebek hiç duymadım .
Ama yaklaşık iki sene içinde mesele risk grubu arasında diyerek bebeklere kadar uzandıysa (uzatıldıysa) durum farklı bir boyut kazanıyor. Doktorun biri virüs derken başka doktor bizim tedavi ettiğimiz hiç bir hasta hasteneye yatırılmadı diyor ama sesleri reçete yazmaya aşırı hevesli olanlar kadar çıkmıyor.
toplum da tanıyamıyor doğal olatak bu doktorları.

Rahat olun.

merhaba, covid olma ihtimali yok diyemeyiz olabilir ama kötüyü düşünmeyin. 1 buçuk yaşındaki yeğenim covid geçirdi. bebeklere özel bir covid tedavisi yok, semptomları tedavi ediyorlar ateşi ve akıntıyı kontrol altında tutuyorlar. doktoru tekrar arayın öksürüğün başladığını belirtin ve tekrar danışın. kendinize de dikkat edin bu süreçte. çok geçmiş olsun.

insani hastaliklara karsi koruyan bagisiklik sistemi covide karsi yeterince etkili olsaydi global bir pandemi icinde olmazdik. covid bazi bebekleri de gayet etkiliyor. ozellikle delta varyanti etkilenme yaşlarını asagiya cekmis durumda. o yuzden covid suphesi global bir pandeminin ortasinda gayet yerindedir (doktoru da insallah degildir diyerek buna deginmis zaten).

3 gun antibiyotik kullanimi sonrasi iyilesme yerine kotulesme varsa bakteriyel bir sey olmama olasiligi kuvvetlenir. doktor bakteriyel bir enfeksiyon oldugu ihtimaliyle antibiyotik yazmistir. o yuzden doktorundan fikir almakta fayda var. ciger filmleri vs. de cekilebilir. ozel bir tedavi yok ama ozellikle onun yasinda ciger tutulumu vs (gizli bile olsa) hipoksinin beyin gelisimine zarar vermemesi icin tedbirli olmakta fayda var.

The King of Staten Island

The Squid And The Whale, Little Children, The Silver Linings Playbook (cok kotu bence), Friends with Money, Ladybird, Rachel at the Wedding

King of staten island. (Bill burr <3 )+1

Mutlaka izlemişsinizdir ama Forrest Gump'ta Amerikan kültüründe yer alan birçok öğeye/olaya gönderme var. Oldukça fazla hatta.

King of Staten island izleyeceğim. Diğer öneriler için de çok teşekkürler.

Valla hepsi olabilir. Ama asıl konu instagramdaki verin sadece instagram'da değil. Facebook'tan, mailleştiğin kişilerden, whatsapp'ta konuştuklarından, ziyaret ettiğin sitelerden vs. vs. her yerden deli gibi veri topluyorlar. O kadar veri olunca da kim kimin eski sevgilisi mesela kabak gibi görünüyor. Instagram üzerinden hiçbir bağlantınız olmasa bile sizin onu arayacağınızı tahmin edebiliyor yani.

@plutongezegendegilmi Mantıklı ama kendisiyle Instagram dışındaki yerlerde de bir bağlantım yok. Ne Facebook'da falan aradım ki arayamam zaten kendisi karşıma çıkana kadar soyadını bilmiyordum ne de numarası falan var. Reel dışında kendisiyle yabancıyız yani.

Arkadaşlarını stalkladığınız içindir. "Bunu arayan bunu da aradı" gibi...

@İnatçı, reel'de de aynı lokasyonda bulunuyorsanız, aynı baz istasyonundan veya modemden internete bağlanıyorsanız önerilere çıkar, çünkü aynı lokasyonda olduğunuzu biliyorlar.

Tam olarak instagram bunu yapıyor mu bilmiyorum ama facebook yapıyordu. Aynı şirket, yapıyor olma ihtimalleri var.

Aynı yerden benzer özelliklere sahip (yaş, cinsiyet vs) başka birini sadece isimle aratın. O da üstlerde çıkıyorsa bu teori doğru olabilir.

sadece media player olarak soruyorsan mx player pro.

İndirip izliyorsanız (bkz. plex) altın standart gibi bir şey.

Yok ben uğraşmam diyorsanız VLC fena değil.

çorbada tuzun olsun derneği vardı, şu an aktifler mi bilmiyorum fakat kışın gönüllü ihtiyacı ile ilgili postlar atıyorlardı, sosyal medyadan bir takip et istersen

Sirketin global merkezine yazin mutlaka.

Bir sonuç alınmaz muhtemelen bankanızı arayıp charge back kaydı açmayı deneyin. Bilgilerimi kaydeden bir firmanın bilgim dışında kartimdan para cekmeye calismasindan sonra herhangi bir yere kartlı işlem yaptıysam işlem sonunda bankamı arayıp fiziki kartı iptal ettirip yenisini talep ediyorum 2 güne elime ulaşıyor acaba bilgilerimi kaydettiler mi, çekim yaparlar mı gibi dertlerden kurtuluyorum

Banka nasil yardimci olamadi? ne dediler? hesabindan para nasil cekildi? kredi kartindan alisveris gibi mi? ya da nedir? Oyle hesaptan para cekme falan gibi bir sey olamamasi lazim, yaptilarsa usulsuz yapmislardir. banka ile cozulmeli. cok dert ise onlar hukuki islem baslatir.

buzlukta olsaydi sorun degil ama dolaptaysa yenmez. risk yani. kediler yer. tavada biraz cevirip sokakta kedilere ziyafet duzenlerdim.

Et ve süt ürünleri dışında bir şey olsa yenir diyebilirim ama özellikle ve özellikle tavuk ve hindi ise kesinlikle yememelisiniz.

Kırmızı et olsa hiç bir sorun olmazdı ancak kanatlı etinde yememeniz daha iyi.

Yenmez.

Soguk zincirine bagli. Ac kokusuna bak yenebilir durumuna gore

Beyaz et riskli riskli ya.

laptopun kendi klavyesinden yazarken bu oluyor mu, yoksa sadece harici klavyede mi? bende benzer bir sorun oldu, 96 gb ram'li mac pro kullanmama rağmen yazılar geç geliyordu pc kasar gibi. sonra fark ettim ki yazım denetimi yapan proses aşırı cpu kullanıyor artık ne olduysa. yazım denetimini kapattım, düzeldi.

* bahsettiğim proses: applespell

önceden normal miydi?
çevrede bluetooth bağlantısını engelleyebilecek bariyer gibi bir şey veya başka bir cihaz var mı diye bakın bence. son ihtimal eğer pilli ise pili zayıf olabilir.

Sadece harici klavyede oluyor. Dediğiniz gibi yazım denetimini kapattım. Bakalım tekrar edecek mi. Teşekkürler.

Kullandığım klavye-mouse wireless.

Çizim yeteneği kısmen kazanılır ama yaratıcılık zor. Düşüncelerini kağıda dokebilmek öyle çok çalışmayla üst düzey yeteneğe zor ulaşır.

binlerce saat harcarsan onun gibi, evet. dogustan boyle cizebilen kimse yok. kucuk yasta buna egilen kisiler var, yas ilerledikce daha kolay geliyor onlara. ama yine cok, cok calismak gerekiyor. herkes yapabilir, ama herkes o kadar calismaz. o yuzden teknik olarak evet herkes yapabilir, ama pratikte hayir. cunku o kadar calisacak kadar istemezsin muhtemelen. bir iste o kadar iyi olacak kadar calisacak motivasyon, o isle ilgili bir obsesyondan geliyor genelde ve o obsesyon herkeste yok.

Ben de resim yeteneği olmayan biri olarak bu soruyu çok merak ediyorum. Erdil Yaşaroğlu'nun çocuklara çizim yapmayı öğrettiği bir kanal var, oradan başlamayı düşünüyorum hatta :)
www.youtube.com

i.imgur.com

Yok abi ya imkansiz. Yazin bile duzelmiyor 40 yil yazdigin halde.

Bunun olabilecegini iddia edenler hep cizerler, ama bu kisinin 5 yasindaki cizimine baksan zaten dogustan yetenek oldugun goruyorsun.

Anca bakarak kopyalama isleri gelisiyor.
Iste erdile bakarak tavuk cizmeyi ogrenirsin ama tavuga bakarak tavuk cizemezsin.

yazi da duzelir cizim de duzelir. 40 yil yazip yazinin duzelmemesinin sebebi "deliberate practice" yani kabaca "bilincli calisma" yapilmiyor olmasi. sadece cizerek cizimini duzeltemezsin, sadece yazarak yazini da duzeltemezsin. bilincli bir sekilde eksik gordugun seylerin uzerine giderek tam olarak o konularda calismak gerekiyor anca oyle. deliberate practice ile aklina gelebilecek her seyi gelistirebilirsin. ama bir seyi nihayetine erdirecek kadar "calismak" icin ya insanustu motivasyon, ya da obsesif bir istek gerekiyor. o da herkeste her konu icin yok.

kazanilir tabi.

o videodaki adam en az 15 sene uğraşmıştır. senin 15 senen varsa olur.

Yetenek kazanılmaz. Teknik öğrenilir. Teknik öğrenebilirsiniz tabi ki.

Sanatta yeterliği olan birinden tavsiyedir:)

no frost değilse normaldir

no frost demek buzlanma yok demek. no frost olmayan buzdolabı --> buzlanma olan buzdolabı.

@roket adam süper anlatmış. Tebrikler demeye geldim.

Maalesef oluyor eski dolabımda böyleydi bıçakla daldım bişeyini patlattım. Sonra gidip paraya kıydım no frost aldım.

Peki değiştirelim mi sizce?

Değişim derken iade alıyorlar ise verip no frost alsan rahat edersin. Zaten bu tip eşyalar uzun süre gidiyor, alabildiğin kadar iyi ve özelliklisini alsan iyi olur.

Büyük ihtimal ile low-frost dolap almışsınız. Avantajı no-frost gibi çat çut ses yapmaz ve daha sağlıklıdır. Dezavantajı dolap içinde arka yüzeyde hafif baloncuk şeklinde buz yapar, buzluk kısmında da karlanma yapar. Arka yüzey önemli değil ancak buzluğu 6ayda bir çözdürmeniz gerekir. 2021 yılında böyle dolap mı olur diyebilirsiniz, sağlık ve tercihler sebebi ile oluyor yapacak bir şey yok (2015'den beri kullandığım dolap tipidir)

o biraz hapşırık da olabilir gibi geldi bana.
muhtemelen enfeksiyonu var.
yani yapabileceğiniz en iyi şey geniş spektrumlu antibiyotik ve bağışıklık destekleyici bir vitamin vermek.
yurtturamazsanız da mamasına karıştırmaya çalışın.

edit:
midesinde tüy birikmesiyle öyle bir ses çıkartmaz kedi.
hapşırıyor veya öksürüyor.

bence bu ses midesinde tüy biriktigi icindir. malt veya kedi çiki ile duzelebilir

Tüy kusma girişimi

ben de birkaç yıl önce aynı fikre kapıldım ve oyun oynamayı bıraktım. zevk almıyorum artık. sarmıyor yani.

Günde 10 saatimi oyuna harcayan bir insandım. Hayatımı heba ettim desem yeridir. 33 yaşındayım, evliyim, çocuğum var, güzel bir işim var. Haftada bir veya iki kere girerim bir el lol oynarım. Arada girer diablo oynarım. Bazen arkadaşlar age of'a counter'a çağırır. Sonuç olarak oyuna ayırdığı vakit güzel eğlenceli ama bir eşim ve bir çocuğum var. İş saatlerinden arta kalan zamanı onlara ayırmak onlarla ilgilenip vakit geçirmek çok daha değerli.

Oyun saatlerine sınır koy haftada bir iki saat idealdir. görüştüğün kişi sayısını arttir, daha sosyal aktivitelere yönel.

Şöyle düşün oyuna harcayacağın saatleri Fransızca öğrenmeye ayırsaydın. Şimdi Fransızca biliyor olurdun.

Katılmıyorum. Oyun bağımlılığı bir gerçek ama abartılmadığı sürece sinemadan televizyondan çok bir farkı yok. Hatta kitaplara daha yakın buluyorum.

Sosyal yanı var, çok küçük de olsa kültürel yanı var ama en önemlisi stres atıyorsunuz eğleniyorsunuz.

Son model oyun bilgisayarım, xbox, quest 2 vs. hepsinde günlük oyun oynarım. Ama işime de gidiyorum, 2 yabancı dil var 3.yü de öğreniyorum, piyano tenis kursuna da gidiyorum sosyal hayatım da var. Yani hayatımı yemiyor.

Eğlenmiyorsanız bırakın, ama uzanıp müzik dinlemekle ya da instagramda feed scroll etmekle aynı derecede zaman kaybı bence.

Oyun bira gercek hayattan kacis. Ben stresli olunca daha cok oynarim.

Ama asil sorun yeni oyunlar.

10 yil onceki oyunlarla bugunkuler cok farkli. Eskiden bi film gibi hikaye izlerdik. Simdi tamamen sizi baglamak ve para harcatmak ustune her sey. Bu da eski oyunculara tat vermiyor

geçenlerde ben de gençliğimi mi verdim diyordum ama aslında kesinlikle aguen + 1, kültür tüketimidir. yine tüketimdir tabii ama şeydir yani evet dizi makulse oyun niçin olmasın. tabii nitelikli iyi oyunlardan söz ediyorum. kitap gibidir doğru.

Video oyunları ödül mekanizmalarıyla, kitap ya da dizilere değil, sosyal medyaya daha yakın. Konu üzerine okumak isterseniz anahtar kelime "dopamin".
Haliniz benim oyunlardan bıktığım zamanlardaki halime benziyor. Bence ara verin ve rahatlamak için başka şeylere yönelin.
Ayrıca, nicki logisticsmanager olan birinin Factorio oynaması... Ek iş olarak mı yapıyorsunuz?:D

Çok büyük bir endüstri olduğu için abartıldıkça abartılıyor. Twitch tayfa başta olmak üzere o kadar çok ekmek yiyeni var ki uyananların sesi çok kısık kalıyor. Arkadaşım F1 simülatörü için 20k harcadı mesela. Kardeşim oyuncu sandalyesi istiyor vs. Sanki herkesin evinde bir konsol olması gerekiyormuş gibi bir hava yaratıldı özellikle son birkaç senede.Vakit kaybından başka bir şey değil. Üstelik bende stres almak yerine stres yapıyor. Fark etmeden berbat bir postürde saatler geçirmek de cabası. Ortaokulda ve lisede çok oyun oynayıp geleceğimle de oynamıştım. Elit bir üniversiteye gidebilecekken Gazi’ye gidince yaptığım hatayı anladım. Arkadaşlarla ayda yılda pes atmak falan neyse de diğer türlü cidden vakit kaybı. Bacanak PS4 Pro verdi bir kez PES oynayıp kapattım. Napıyorum ben yav diye irkildim oyun sıradında djsjsj Yorumum aşırı taraflı ama nefretimi kusmama vesile olduğunuz için teşekkürler.

oyundan oyuna değişir bence. Wow ya da LoL gibi bağımlılık riski yüksek, anlık tatmin yaratıp kedine çeken ve sonuçta asla bitmeyecek döngüye sokan oyunlar bence insana pek bir şey katmıyor ve zaman kaybı denebilir. Sosyal medyaya da benzetilebilir bu açıdan

Ama bi Assassin's Creed serisi, Witcher, Arkham serisi vs belli bi sonu olan, en büyüğünde bile max 100 saatte bitirebileceğin oyunlar hem kültürel katkısı var hem de gerçekten farklı bir dünyaya kaçış olduğu için kitap okuma deneyimine daha yakın olduğunu düşünüyorum. Ki gerçekten sanatsal olan indie oyunlara falan değenmedim onlar ayrı bir boyut.

Keyif alıyor ve saatini kontrol edebiliyorsan sıkıntı yok bence. Yani o sürede dil öğrenebilirsin tabii ama hiç mi kendine zaman ayırmıyorsun ki? Sosyal medyaya ayırdığın zaman, kitap okuduğun zaman, dizi izlediğin zaman vs hepsi kendine ayırdığın zamandır ve beynini boşaltmana yarar. Gerekli olan bunları düzene sokmak.

Cevap vereyim;
- Fransızca zaten biliyorum ki sinavlari da gecerim ama bir ay oturup yazma ve gramer bakmam lazım. Iş hayatında kullandığım şeyler teams falan ama sınavda elle yazi yazdiracaklar falan aliskin değilim. Ama tabiki oyuna harcadığım zamanla cok cok daha iyi Fransızca yapabilirdim.

-genellikle hayatim ile ilgili konu olmus; sabah 7:15 uyanip 8:30'a kadar esneme, köpeğimle oynama/uzanma, kitap okuma, kahve icme hazirlanma ve 8:30'da ise gitmek icin cikmak. Normalden 6 gibi evdeyim, 6-7 arasi köpeği disari çıkartıyorum. 7.30 gibi spora gidiyorum, 9a dogru evdeyim. Yemek yedim falan derken 10'da bosum. Genelde 10-11 arasi boş vaktim var, 11'de köpeği bir 20 dk daha çıkarıyorum. Sonrasi klasik yatmaya gecme.
Olay aslında son 1 aydir haftasonlari resmen güne 5-6 saat bilgisayar basindaydim. Bu hafta sonu bir müzeye gittik falan vallaha ne güzel geldi. Üstüne kutu oyunu oynadik aktivite oldu. Ki oyun yerine baya kitap okudum ve kendimi kötü hissetmedim. Yani aslında cok calisan biriyim haliyle genelde haftaici spora görmediğim günler 2-3 saat dışında günde 1 saat boşluğum var. Haliyle haftasonuna kalıyor dil öğrenme, kitap okuma, gezme vs.

-oyunlar bana göre sanat. Hepsi değil ama bazilari. Misal divinity 2 roman gibi yani. Zaten yeni oyun takip eden biri degilim cok. Oynadığım en yeni oyun death stranding. Onun dışında strateji vs cok oynuyorum. Online "knight online hayat offline" dediğim yillardan beri oynamam :/

-@ganbette; ya ben galiba üretim manyagiyim :) gecen de production line oyununu aldim otomobil fabrikasi kurmak için. Bir dönem de transportation tycoon oynardım. Ruhuma işlemiş fabrika, lojistik =d


Bu haftasonum heralde son aylardaki en güzeliydi. Ya ütü bile yaptım haftalar sonra =d

Anladığım oyunu çok oynamak ne kadar benim gibi haftasonu oynansa bile kötü. Bence ara verip nadasa birakmak lazim. Ben bir 2 ay sonra tekrar gelirim oyuna.

kafa dağıtmak için 1-2 saat oynayıp çıkamıyor musun? o 1-2 saatlik oyunun verdiği kafa dağıtma/haz hissini başka ne verir ki?

@floydian; vallaha fallout new vegas ya da divinity 2 oturunca insanın oynadıkça oynayasi geliyor :/ bilmiyorum 1 saat oyun oynayip kapatmayi en son lgs'ye hazırlanirken yaptim =d

Üniversite sonuna doğru bende de bu tarz bir his oluştu. Baya bir uzaklaştım oyunlarla. Yine de uzun zaman sonra oynamadıysam canım çekiyor. O hafta bütün hevesimi alıyor, eğleniyor ve bırakıyorum. Lol, Forza, COD Warzone, Middle Earth Shadow of War falan oynuyorum ama hepsinde de oluyor bir süre sonra sanki boşa zaman öldürüyormuşum hissi.

Telefonumdan bütün oyunları sildim falan. Sonra dedim ki ulan sanki oyun oynamadığın zamanları çok mu dolu geçiriyorsun? Yoo sosyal medyada falan takılıyorum boş boş. O yüzden böyle düşünüp tekrar yüklüyorum. Bir süre sonra baştakı hisler tekrar oluşuyor yine siliyorum. Böyle saçma bir kısır döngüye girdim.

Mesela bazı kitapların da insana bir şey kattığını düşünmüyorum, okumuyorum. Muhakkak hepsi katar ama saçma sapan hikayeler zaman kaybı gibi geliyor. Böyle daha teknik, tarihi, psikolojik şeyler anlamlı geliyor.

Ben de sürekli şuna harcadığım zamanda dil çalışırdım, sektörümle ilgili şu alanı öğrenirdim falan diyorum. Ama benim beyin şöyle alışmış; yumurta kapıya gelince elle tutulur bir şeyler yapıyor :)

hahah ben de en son divinity 2 bitirdim. o tarz güzel sanatlı hikayeli oyun bitirince şey de oluyor mesela, bir süre artık kısa süreli basit oyunlar dışında oyun aramıyorum. ancak sindiriyorum. ama mesela divinity'yi bitirirken de artık keyiften değil bitsin diye hırs yaptığımdan son questler için sağlıksız biçimde saatler geçirdim yani. kesip atmalı mı diyosun? üzdü.

Suç ve ceza
Fareler ve insanlar
Yer altından notlar
İki şehrin hikayesi
Puslu kıtalar atlası

Tüm Dostoyevsky kitapları. Hepsini okuyamam derseniz açın en ünlü 5 kitabını okuyun.
Sonrasında Mihail Şolohov, Gonçarov, Çehov vs okursunuz.

Edit: bunlar Rus edebiyatı içindi. Dünya edebiyatı için 5 tane sayamam.

Sefiller
İki Şehrin Hikayesi,
Monte Kristo Kontu
Savaş ve Barış
Suç ve Ceza

suç ve ceza
büyük umutlar / iki şehrin hikayesi (emin değilim, büyük umutlar kişisel favorim)
martin eden
anna karanina
fareler ve insanlar

Suç ve ceza
Fareler ve insanlar
Gorki-çocukluğum-ekmeğimi kazanırken(bunlar Gorki’nin hayatını anlatıyor devamında 3.cilt olarak Benim Üniversitelerim okunabilir ama şart değil, konu bütünlüğü çok yok üç kitap arasında da)
Victor Hugo- Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Franz Kafka - Dava

6 bin alan da var 100 bin alan da.

Devlette uzman olarak başlayınca sanırım 7-8 civarı alıyorlar. Döner sermaye varsa daha gelir ama net bir durum yok. 100bin falan alanlar öyle en baba hastanedeki proflar, kendi hastanesi olan falan ki doktorların küçük bir kısmı. Bir de ünlü doktorlar var. Onların da özel muayenehanesi oluyor, muayenesine 700-800 veriyorsun.

Tuttuğu nöbet önemli. Ayda 320 saat çalışan asistan arkadaşım 15 civarında alıyordu.
Dahiliye uzmanı arkadaşım geçen sene Doğuda yaklaşık 15-20 arasında başladı.
240 saat çalışan pratisyen arkadaşım geçen sene 11 alıyordu.
Doktorların baz maaşı düşük ancak nöbet+döner ile iyi maaşlar alabiliyorlar. Konuma, hastaneye göre değişiyor maaşları. Çevremde 8-9 alan doktor hiç duymadım. Bahsettiğim hepsi devlet/araştırma hastaneleri.

Devlet hastanesinde çalışan doktor ayın 15inde 3 parça halinde maaş alıyor . Sonrasında da varsa ek mesai ve performans ödemesi alınıyor.

Yapılıyor. (Edit: Bu bilgi yurtdışı çıkış vs gerekli test için geçerli olmayabilir.)

İlla ben emin olacağım yetkili bir abi söylesin der isen;
Hafta içi
istanbul il sağlık müdürlüğünü Tel: (0212) 638 33 99
Beşiktaş ilçe sağlık müdürlüğünü Tel:(0212) 258 55 42

Yok ben dayanamıyorum illa hemen öğrenmem lazım diyor isen;
7/24 112 nolu hattı

Arayabilirsin.

Ayrıca hastanenin ismine Devlet kısmını eklersen iyi olur. Böyle sanki özel hastane gibi duruyor. (Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi gibi sanki)

Mesela
Atatürk Hastanesi değil Atatürk Devlet Hastanesi
veya
Sadi Konuk Hastanesi değil Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
(uzun dersen eah diye kısaltabilirsin)
veya
Marmara Hastanesi değil Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olmalı.

Exete çoğulu ve kibarı diye kaldı aklımda,
İyi bilen birisi gelip şimdi yardım eder sanırım,

Çok büyük ihtimalle şeker hastasısın ve mutlaka doktora gitmelisin. Önce açlık tokluk şekerini düzenli ölçüp bakacaklar. Duruma göre insülin tedavisine başlarlar. Hiç geciktirme, eğer şeker hastası isen ki olmasan bile 450 hiç normal değil acil diyete başlaman lazım.

aile hekimine ya da dahiliyeye gidin, açlık ve tokluk şekerinize baktırın onlar gerekeni söyler zaten.

gecmis olsun

benzer sureclerden gectim

oncelikle sakin ol

evdeki basit cihazla teshis koymak cok dogru degil. ama o cihazda da kolay kolay 450 gozukmez.

su an ilk etapta doktorla iletisim kuruna kadar sekerli bir sey tuketme
pirinc, patates ve ekmekten uzak dur

aclik, tokluk kan sekeri bilgisine ihtiyac var. onun disinda hba1c degerinin olculmesi gerek. 3 aylik seker ortalaman diyebiliriz bunun icin

sonrasinda tip1 mi yoksa tip2 mi olduguna dair kapsamli testler yapilman gerek

Başka zaman tekrar ölçün, bazen o tür aletlerin hata payı olabiliyor.

Yine yüksek seviyelerde çıkarsa ihmal etmeden doktora gitmek lazım tabi.

cihazlarda hata payi var ama o kadar degil. o aralikta zaten dogru olcemezler muhtemelen max degeri falan veriyordur. gerekirse bir daha olc (ellerinin temiz oldugundan emin ol, yika kurula onceden), ama 450+ cok yuksek, buyuk ihtimal diyabetin var evet. bir daha olctukten sonra acile / aile hekimine bir gorun. insulin ihtiyacin var.

Evet, uyusmalar vs seker belirtisi. En kisa zamanda dahiliyeye gitmeniz iyi olur.

Bu arada o aletler bozuk da olabiliyor. Ben olcuyordum 90 cikiyordu, hemen sonra olcunce 120 cikiyordu. Halbuki ayni cikmasi lazim. Ama sizinki cok fazla.

6 Eylüle kadar yeter. Sonra karneyle.

Bilet alırken hes kodunu girersen başka bir şeye gerek yok. Son thy uçuşumda bez maskeler yasak dedi kabin amiri, kendi dağıttıkları maskelerle değiştirttiler, pegasusta olmadı böyle bişi, aklında olsun.

Emlakçı emlakçı dolanacaksınız maalesef. Güzel yerler sahibinden'e falan düştüğü an kapılıyor zaten o yüzden hemen gitmeyen yerleri görüyoruz genelde.

Dolanmak istemiyorum diyorsanız hürriyet emlak daha çok tercih ediliyordu 1 sene önce ben ev ararken

Kolejde eşyalı daire bulmak zor. Evler genelde eski olur. Kurtuluş, İncesu, cebeci diye aratırsanız oralar da koleje yakın yerlerdir. Kolej emlak diye bir yer var, hiç sevmem ama genelde en çok portföy onlarda oluyor. Bir de Burak emlak var kurtuluşta

Yenir, normaldir

Callus dokusu o. Bitkide kendini tedavi etmek amaçlı oluşur. Olgunlaşmış meyvenin çekirdekten ayrılmasıyla oluşan yara yerlerini kapatmak için ürettiği dokular. Afiyedolsun.

Aradım tabii. Operatör çıkıyor sonra bir yere bağlamıyor dakikalarca. Hatta duyuruyu açarken "telefonu aradım, açmadılar" yazacaktım, unutmuşum.

Ben kapalı olduğunu düşünüyorum ancak google saat saat kalabalıklık oranını verip ısrarla şu an açık gösterince emin olamadım...

pazar kapalı. eminönüde pazarları pek açık yer olmuyor zaten.
kadıköydeki de kapalıydı diye hatırlıyorum ama emin değilim.

Eu ile vergisiz ihracat yapabilirsiniz ki en ideali ve kolayi da bu olabilir. Kuru uzumleriniz islenmis tarim urunu olmali ama. Yani bunun sarti ne bilmiyorum ama iste tarim bakanligi sertifikasi falandir

Ben gümrük ve dış ticaret okudum, bir süre bu sektörde çalıştım ama bu sorduğun soruların basit bir cevabı yok. Çok teferruatli uzun işler. Gıda ihracatları özellikle taze tarım ürünlerini ihraç etmek zor. Tek tek şartları açıklayamam çünkü ülkeye göre, ürüne göre, taşıma şekline göre çok detayı var. Rahatça bilgi almak istersen bile birkaç kurum gezmen lazım. İl tarım müdürlüğü, Zirai karantina müdürlüğü, özel bir gümrük müşavirliği... Bunlardan çok daha net bilgiler alırsın. İhracat için ne gerekiyorsa tek tek yasalarıyla söylerler.

Kime nereye satacağın, nasıl ilişki kuracağın konusu da tamamen senin elinde. Aracı firma kullanmak istemiyorsan, araştırma yapıp ihraç edeceğin ülkelerdeki firmalarla birebir görüşüp yazışman lazım ama sen kimsin? Adamlar nasıl güvenecek? Referans verebilecek misin? Adamlar için soru işaretisin.

İşin teknik bilgisini ben de bilmiyorum ama geçenlerde yaşanan bir hadiseyi aklıma getirdi bu duyuru. Bildiğim bir yerde çilek üretimi 3-5 yılda yaygın hale geldi. Daha öncesinde ise belli ve kısıtlı olarak yetiştirilen bir üründü.
Buna bağlı olarak kimsenin pek bakmadığı üretim yapılacak araziler bile zamanla değerlendi kiralama boyutunda.
Çilek dışarıya da gönderilen hassas bir meyve zaten.
Üretenler arasında bir birlik yok ve herkes kendi kârlarının derdinde malum.
Bir bakan, üreticileri moral ve destek amaçlı ziyaret ediyor.
O ana kadar kilosu 12tl'ye kadar satılan çilek, bakanın ziyaretinden bir haftaya kalmadan 4-5 TL'ye düşüyor. Üreticinin ise eli mahkum.
Bu konuda söylenen şey ise üreticiden alarak bir nevi muhalif tepki olarak kendi aralarında birleşerek düşük fiyat konusunda söz birliği yapmaları.

Buradan çıkarımım gıda ya da ürün tedarik zincirini böyle kendi keyiflerine göre yönlendirenlerden oldukça uzak kalarak bizzat alıcı ile alış veriş ve pazarlık yapmak.
Yurtşında bulunan ya da internet ile de arama yaparak belli yabancı dili iyi olan ve bu işlere yatkın bir "tanıdığınız" bile yardımcı olabilir sanırım.
..

Son Gemi Kamping

Hemen uçakla ölüdenize git bence. 3-4 günde aşırı bir bütçe harcamazsın, sürekli başka başka yerlere gitmeye çalışmazsan dinlenmiş de olursun. Otele yolda bakarsın.

Henüz çok küçükler ayırmak için erken. Şimdilik doğal akışına bırak ve toprağı kurudukça sula. Fazla su iyi gelmez. Ayrıca aksam vakti sulamak daha iyidir. Günün sıcağında sularsan çiçeğe vermesi zor olur. Güneşten sonra sularsan boya verir ve bir gün sonra sıcağı görünce bitki kendi neslini devam ettirmek için ölme korkusundan çiçek üretir.

Bitki yaklaşık 10cm olunca saksılarını ayır ve büyüt. Kesinlikle bu saksıda bir tane bile olmaz. Daha derin saksı almalısın.

biber güneşi seviyor bayağı. pencere kenarında dursa bir problem olmaz yani. ben bahçede ikindiden sonra bile gölge olmayacak yerlere ekerdim.

şöyle parmağını toprağa sokaçlayınca kuru gibi gelirse, yaprakları da azcık düşmeye başlamışsa sulayabilirsin. 3 günde bir gibi böyle. devamlı sulayınca kök sistemi gelişmiyor, anca boya çalışıyor. çiçeklendikten sonra çok sulamak da çiçek döktürüyor. bu arkadaşın hayattaki amacı meyve verip tohumlarını toprağa saçıp soyunu devam ettirmek olduğu için kuraklık stresine girip meyve vermesi lazım. la nasolsa bol su geliyor, boşver meyveyi deyip anca boya gidiyor yoksa.

bu ilk yapraklara kotiledon deniyor. gerçek yaprakları çıksın, azıcık daha büyüsün, kök sistemi gelişsin, seyreltme yaparsın. iki ayrı saksıya almakta fayda var.

Yukarıdakilere ek olarak:
Kotiledon üstü 2'şer 3'er (toplam 4-6) yaprak yaptığında ayır. Biber milletinin alayı gövdeye değen suyu sevmez. Fide kısmısı tıknaz olmalı, ele avuca gelmeli. O da bol güneş, optimal düzeyde nemle olur. Ne kaa koyu yeşil yaprak, o kaa mutlu bitki. Bu yaşta strese gelemez, ona daha var. Velev ki sulama unutuldu, öğle saati güneşte pörsüdü; evvela gölgeye al bi 15-20 dk, baktın hala pörsük ver dibine suyu. Normalde sabah güneş selamlama, akşam güneş etkisini kaybetti saatlerinde sulama yapılır. Alttan su çıkmasına özen gösterelim lüffen. Hayırlı biberring!

Daha fazla kullandığını nerden biliyorsun? Son faturadaki sayaç endeksine bak ve yeni faturadaki endekse bak. Gerçek saat endeksiyle de karşılaştır. Fazla mi kullanmışsın, zam mı gelmiş, farklı bir vergi mi yansımış anlarsın.

hayat tarzım değişmedi çünkü. önceki ay neredeyse her gün klimayı açmıştım bu ay açmadım pek. onun dışında ekstradan kullandığım bir şey yok. daha fazla kullanmış olamam. bakıcam sayaca ama birçok insana fazla gelmiş.

(bkz: ağustos 2021 elektrik faturası)