[]

karışılıklı yürüşme sonrası bir sonraki aşamaya geç(eme)mek

hikaye şöyle başladı. anonim bir kız profili twitter'da takip etti beni ben de geri döndüm. sonra bana mesaj atmaya başladı oradan buradan muhabbet etmeye başladık. ben ankara'da yaşıyorum kızın istanbul'da yaşadığını öğrendim. açıkçası aynı şehirde olsak bir date ayarlamaya çalışırdım kızın da istekli tavırlarını görünce ama farklı şehirler olunca hiç sallamadım yazmadım. kız arada bir yazmaya devam etti ama. sık aralıklarla değil de bazen 15 günde 1 bazen ayda 1 falan ve güzel bir muhabbetimiz oluştu. insanlarla frekansı kolay kolay tutan biri değilim ama onunla tuttu. konuşmalarımız keyif veriyordu yani. ben de bazı şeyleri bahane ederek yazmaya başladım buna öylece muhabbetimiz arttı.

bu arada bu kızın küçük bir profili var 40-50 kişi civarı takip ve takip edilen sayısı. ve ara ara üstü kapalı ama bana mesaj veren tarzda tivitler atıyordu. mesela burcumun ne olduğunu biliyor yıldız haritasında benim burcumun çıktığını yazıyor şakayla karışık falan ya da rüyasında ankara'da çok güzel birisiyle date'te olduğunu yazıyor vs. kızın böyle bariz şekilde yürümesini gördükten sonra istanbul'da olduğu için hiç düşünmediğim ilişki işini ufaktan düşünmeye başladım. biraz daha flörtöz konuşmalara girdik falan o muhabbetlerde de biraz ilerledik karşılıklı yürüştük yani. instagram'a da geçtik. ama bir sonraki aşamaya taşımak için napabilirim bunu hiç bilmiyorum.

kalkıp istanbul'a gitmek hiç yüz yüze görüşmediğin biri için çok fazla bir hareket bence onu yapmak istemedim. birbirimizin fotoğraflarını görsek de ve yazışsak da yüz yüze görüşmenin enerjisi farklı belki karşı taraf belki ben hayal kırıklığına uğrayacağız. aynı şehirde olsak kötü date sonrası gider evine normal hayatına devam edersin de başka şehire gitmek çok daha kötü bir etki yaratır bende. ve hala başka şehirdeki biriyle ilişki yaşamak istediğimden emin değilim bu da var. kız henüz üni okuyor ama ilerde ankara'da yaşamak istediğine dair de bir şeyler dedi bana. bir de çok sık konuşmuyoruz. ben zaten genel olarak her gün yazmayı sevmiyorum (aşık olsan severdin demeyin öyle olmuyor bende) karşıdaki kişiden bağımsız bana fazla geliyor. bir de arada 500 km olma durumu olduğundan o da bir frenliyor beni. haftada veya 2 haftada 1 falan konuşuyoruz bazen bir muhabbet 3 gün de sürebiliyor ama genel olarak sıklık az. bir yandan da kız aklımda kaldı. niyeyse benden çok etkilendi gibi böyle böyle aklıma soktu kendini ve konuştukça ben de onu sevdim. sonuç olarak başka şehirde diye hiç bu işle uğraşasım gelmese de sevdiği ve keyifle konuştuğu birisi nadir çıkan birisi olarak çıkanı da sırf başka şehirde diye yok saymak da mantıklı gelmiyor. şimdi ne yapmalıyım sizce?

 
Komşu il ok ama İstanbul Ankara uzak. Bence o işe girme. Üniversite okuyorsa direkt salla. Onun mezun olması, iş bulması, oraya gelmesi uzun sürer. Öğrenci olduğu için o sürekli gelemez. Hep sen gidersin. Konuşmanın keyifli olması güzel bir şey. Ama sadece bu yeterli değil. İlişki dediğimiz şey keyifli bir konuşma dışında fiziksel olarak birbirini az ya da çok beğenmek, heyecan, duygusal karşılık gerektiriyor. Kızı görünce çok beğendim deseydin git derdim. Bir heyecan olurdu. Ama sadece fake hesaptan bir konuşma bu.


  • dissendium  (09.04.24 17:57:21) 
Bence karşıda bir kız yok, fake profil üzerinden oynanan bir oyun.

Kameralı görüştünüz mü?
  • cek  (09.04.24 17:59:48) 
Nasıl yani foto görmedin mi hiç?


  • Kahvedesu  (09.04.24 18:02:52) 
anonim bir kız profili durup dururken sizleri nasıl takip ediyor abi ya. gerçekten aklım almıyor. nedir bunun formülü :D


  • mr.goodcat  (09.04.24 18:41:54) 
internette samimi oldugunuzu sandiginiz her "yürümenin" pesinden gitmeyin abi.

Bana sozlukte yazilan her mesaji ciddiye alsaydim...
  • Yourcousinmarvinberry  (09.04.24 18:55:13) 
@kahvedesu: instagram'dan ekleştik yazdım ya, whatsapp falan da var. "birbirimizin fotoğraflarını görsek de" demişim hatta daha ne yazayım.

@cek: daha önce twitter'dan datelerim oldu gerçeği fakei ayırt edebiliyoruz hocam. instagram'dan whatsapp'tan da konuştuk sonra.

@Yourcousinmarvinberry: hocam 18 yaşında değilim ya internetten çok dateim flörtüm oldu sevgilimsi durumlarım bile oldu. "her yürüme"den olsaydı ciddiye alıp burada fikir istemezdim.

@mr.goodcat: 13 yıldır aktif kullanıyorum twitter'ı. hemen her gün tivit atıyorum ilgi alanıma göre insanlarla takipleşiyorum. yıllardır takipleştiğim twitter arkadaşlarım var yani bazen ben birilerini takip ediyorum bazen birileri beni takip ediyor. bazıları erkek bazıları kadın. bu stilde kullanırsan olur yani ama tabi üst düzey olmasına gerek olmasa da fena olmayan bir yazı dilinin olması lazım bir de üstüne bol bol konuşabileceğin bilgili olduğun bir ilgi alanın varsa daha kolay.

@dissendium: fiziksel olarak da tatlı birisi bence beğendim. çok odaklanmadığım için o kısma yazmamış olabilirim de tipi itici gelseydi zaten fikir istemezdim burada. öğrencilik konusunda da kız 3. sınıftı galiba seneye son olması lazım çok detaylı sormadım oraları daha ben mevzuyu pek ciddiye almazken konuşmuştuk bunları.
  • semaforo de medianoche  (10.04.24 01:35:49 ~ 02:04:04) 
[]

flort donemi

2 hafta once gorusmeye basladik. 2 sefer bas basa, 4-5 kere arkadas ortaminda gorustuk. butun sozleri ve davranislari benimle ilgilendigini ve daha yakindan tanimak istedigini ifade ediyordu. her sey guzel gidiyor gibi gorunuyordu. en son 5 gun once yine bir arkadas bulusmasinda gorustuk, bence gayet guzel gecmisti. ertesi gun cok sicak bir mesaj attim, buz gibi mesafeli bir cevap verdi. ve 5 gundur baska hicbir iletisim kurmadik. yanlis bir sey mi yaptim diye dusunmekten beynim yandi ama yazmak istese yazardi, gorusmek istese bir firsat yaratirdi diye dusunuyorum. 5 gundur iletisime gecmemis olmasi benimle ilgilenmedigine ya da fikrinin degistigine kanaat getirmem icin yeterli mi?

edit: ben kadin kisiyim.


 
Evet. Salmis. Sen de sal.


  • robert bosch  (09.04.24 11:14:29) 
Yeterli. Böyle dengesiz insanlarla da olmasın zaten. Hayırlısı olmuş.

Sadece sizin Yazdıklarınıza istinaden dengesiz diyorum tabii. Karşı taraf açısından olayı bilemeyiz.
  • saturn  (09.04.24 11:51:42) 
ciddiye almaya gerek yok. kendinizden ödün verip ilgisi çekmeye çalışmanız da uzun vade de sıkıntı yaratabilir. gerek yok.


  • vss  (09.04.24 12:08:37) 
Kimin standartlarina gore buz gibi oldugu onemli. Daha once yazismis miydiniz? Sen bir suru emojili bir mesaj beklerken o emojisiz bir mesaj atti falan da onu buz gibi algilamis olabilir misin? Belki arkadas herkesle o sekilde konusuyordur. Yazisma uzerinden sicaklik sogukluk olcmek cok dogru degil.


  • hrskrs  (09.04.24 12:14:05) 
Sondaki "ben kadin kisisiyim" notunu okuyana kadar bunu bir erkek yazmis diye düsünmüstüm oysa ki.

Bunu unut, bir sonrakine geç diyorum.
  • Yourcousinmarvinberry  (09.04.24 12:29:11) 
@hrskrs buz gibi derken onceki yazismalarimizla kiyaslayarak degerlendirdim. cok yogun degil ama 2-3 gunde birkac satir yazisiyorduk, genellikle emoji kullanirdi. son yazismamiz ise su sekilde:
ikimiz de arkadaslarimizla birlikte farkli mekanlardaydik o aksam. "aklimdasin" diye mesaj attim. o da gulucuk emojisi ile cevap verdi ve "nasilsin? egleniyor musunuz?" diye sordu "sen de olsan daha cok eglenirdik. sen nasilsin?" yazdim. "cok yorgunum, aslinda sadece eve gidip uyumak istiyorum, cok yogun bir haftaydi.. ama her neyse, simdi eglenmemize bakalim!!!" yazdi. ve uzerinden 5 gun gecti :)

  • make a wish  (09.04.24 12:31:39) 
Buz gibi demeyelim de senin ilginin karsiligi bende yok demek istemis gibi anliyorum ben. Aklimdasin’a gulucuk atmasi sonra cok “normal” bi msj yazmasindan onu anladim. Her ne olursa olsun sizde bu soru isaretlerini uyandirdiysa ve iletisim durduysa ilgilenmiyor demektir. Salin bence de. Biseyi yapmak isteyen yapar zaten.


  • mor oje  (09.04.24 12:35:50) 
Kadin tarafi olarak aklimdasin diyerek supheye yer birakmayacak sekilde durumunuzu belli etmissiniz.Burada sonrasinin olacaksa yag gibi akmasi gerekiyordu.Bence hic muhattap olmayin.Belli ki karsi tarafin supheleri var.Mesaj atmayin, aciklama istemeyin, bir seyler sormayin.
Not: erkek

  • turkuaz  (09.04.24 12:41:38) 
yeterli


  • benarrivo  (09.04.24 12:53:41) 
bknz: ghosting.


  • Kahvedesu  (09.04.24 12:55:18) 
@turkuaz durumumuz zaten ilk tanistigimiz gece belliydi, cok hizli ilerledi her sey. birbirimize "senden cok hoslaniyorum" dedik, ilk gece opustuk, sonraki hafta ilk defa bas basa ciktik, beni evine yemege davet etti, ortak arkadaslarimizla birkac kere birlikte ciktik, arkadaslarimizin yaninda da acikca flort ediyorduk, gizli sakli belirsiz bir durum yoktu. en son gorustugumuz gun ben de onu yemege davet ettim, ne zaman musait oldugunu sordum, "haftaya bir gun belirleyelim birlikte" dedi. sonra ne oldu gercekten bilmiyorum.


  • make a wish  (09.04.24 13:01:08) 
@kahvedesu beni ghostlayamaz, sosyal hayatimizin yarisi ortak. hatta bu aksam da gorusecegiz.


  • make a wish  (09.04.24 13:02:19) 
ghostlamak engellemek değil ki, sebepsiz sessiz olmak işte. Arafta bırakmak.


  • Kahvedesu  (09.04.24 13:32:40) 
yeni bilgilerle olay değişti. "cok yorgunum, aslinda sadece eve gidip uyumak istiyorum, cok yogun bir haftaydi.. ama her neyse, simdi eglenmemize bakalim!!!" derken sanki sana "hadi o zaman beraber eve geçelim" demen için pas atmış gibi geldi. senden beklediği cevabı alamayınca da ilerlemiş bence.


  • hrskrs  (09.04.24 13:38:26) 
@hrskrs yok o da olamaz. arkadasinin dogum gunune gitmisti, ayrilmasi mumkun degildi. biz de dans etmeye gitmistik zaten benim de eve donmem soz konusu degildi. ayrica neden "aklimdasin"a gulucuk atan adami eve davet edeyim...
ortak bir arkadasimiz birlikte cikmis oldugum kisilerden kiskanmis olabilecegini dusundu ama bu da 5 gun yazmamak icin sebep olamaz.

var mi baska yorum? :)
  • make a wish  (09.04.24 13:54:39) 
Bence başta sizden hoslandi ama birçok şeyi çok hızlı tukettiginiz için eski heyecanı kalmadi. Adam belki de çok hızlı gidiyoruz, ben aslında çok hoşlanmıyorum demiş olabilir. Ya da kafasını karıştıran biri olabilir.


  • stejerners  (09.04.24 14:13:59) 
Sen yazsan? En son yazmış.


  • Kahvedesu  (09.04.24 15:42:20) 
Aklımdasın diye bir mesaja bu kadar umursamaz cevap veriyorsa vazgeçin. Ya sıkılmıştır ya kendince cool davranmıştır ya da başka biri vardır. Sebebi ne olursa olsun sizi mutlu etmez.


  • asteriks  (09.04.24 16:54:17) 
@kahvedesu daha hevesli olan benim, 10 gun mesajlastiysak 7 kere ilk yazan ben olmusumdur oyle diyim. en son yazismamizda da ilk mesaji atan, aklimdasin diyen ben oldum. bundan fazlasi bihterlik olur heralde, biraz durayim dedim :)


  • make a wish  (09.04.24 17:00:01) 
Daha hevesli olduğunuz için böyle olmuş. İlişkide karşımızdakini çantada keklik görünce fazla rahatlıyoruz. Bence bu kadın erkek hepimiz için geçerli. Sanırım gençsiniz. 5 gündür iletişime geçmeyen adam komada filan değilse yeterli isteği yoktur, yorar sizi.


  • asteriks  (09.04.24 17:12:16 ~ 17:12:50) 
Kiskanip trip atmis olma ihtimali de olabilir evet, unlemleri falan aciklayabilir. Baskasiyla dans ettigin bir story falan gormusse ona tepki vermistir.


  • hrskrs  (09.04.24 18:48:42) 
@hrskrs story falan bisey gormedi, kimseyle dans ettigim bi durum da olmadi kiz kiza cikmistik. kiskanmis olsa bile gunlerce mesaj atmamasina sebep olarak goremiyorum. gerci baska herhangi bir sebep de goremiyorum. kendisine sorup ogrenicem artik baska care kalmadi :D


  • make a wish  (09.04.24 18:57:15) 
ben de size bir soru sorayım, yaşlar kaç?


  • ahmetb  (09.04.24 21:10:13) 
merak edenleri bilgilendirmis olmak icin yaziyorum. dun aksam konustuk. o en klasik "sorun sende degil bende, su anda bir iliski istemiyorum" konusmasini yapti. next diyip devam ediyoruz. iyi bayramlar :)


  • make a wish  (10.04.24 09:52:01) 
en azından dürüstmüş takdir ettim. Ne yazmıştın?


  • Kahvedesu  (10.04.24 10:01:38 ~ 10:11:50) 
İki ihtimal var.
İlki:
Daha önce dikkat etmediği bazı davranışlarınız ona yetersiz veya itici geldi. Veya kendi farketmedi de o davranışınızı, arkadaşları söyledi ve o da 'Gerçekten yaa' dedi.
İkincisi:
Puanı sizden daha yüksek ya eski sevgili ya da yeni bir flört devreye girdi.
  • Mirket  (10.04.24 10:56:44) 
@kahvedesu yazismadik, yuz yuze konustuk


  • make a wish  (10.04.24 12:12:32) 
@mirket bence birincisi. cunku o itici buldugu davranisim her neyse, o dusuncesini kamufle etmek istercesine "sen cok guzel, akilli, komik vs" bi kadinsin diye gereksiz yere beni ovmeye kalkti. bunlari ben de biliyorum aslinda itici olan neyse onu soylese daha iyi olurdu :p


  • make a wish  (10.04.24 12:15:40) 
[]

sizce ne yapayım?

selam budapeşteliler,

valide hanıma birkaç adet beyaz eşya aldım. ben ödedim mevzuyu kapadım.

ancak valide hanım ısrar etti, kıramadım. hep yapıyorsun bu kez ödeyeceğim dedi ve tüm tutarı ödedi.

içim rahat değil yine de ben kazanıyorum alırım yine. sizce ne yapayım?
1) vermiş, aldın. bitti unut.
2) bir katakulliye getirip geri ver. (böyle olduğunu anlarsa hiç almıyorsun diyerek iyice içerleyecek bir süredir yapıp almıyordum çünkü artık bende defans yapamadığımdan buralara geldik)

sonraki seferler için ne yapmalıyım? siz anne-baba yaklaşımında nasıl davranmaktasınız?

 
Eger annenin durumu bunu karsilayacak kadar iyi degilse yani zorlanarak odediyse bir sekilde parca parca da olsa geri ver.
Ama sana odeme yaparken zorlanmadiysa ve almamakta israrliysa belki baska sekilde verebilirsin; ornegin ceyrek altin filan alip al dursun kenarda diyebilirsin veya bozdurunca cok degeri dusmeyecek taki maki alabilirsin.

  • mor oje  (08.04.24 19:13:54) 
Yine bir ihtiyacı olursa sen alırsın, ya da hediye alabilirsin.


  • rock n roll  (08.04.24 19:16:25) 
1.
Ben bu durumlarda aliyorum cunku israr ediyor e tamam diyorum. Onlar da rahatsiz oluyor cunku. Bazilarinin annesi versin versin der bizimkiler boyle iste kiyamiyorlar paramiza.
Bi seye ihtiyacin olursa soyle ama diye israr ediyorum o da tamam diyor boyle takiliyoruz
  • Kittie  (08.04.24 19:47:54) 
Beraber tatile gidin veya biriyle beraber onu gönderin, böyle jestler yapın, zamana yayın illa hemen karsilik vermek zorunda değilsiniz.


  • sanguine  (08.04.24 21:11:46) 
bilezik al, lazim olursa alirim de. win win.


  • Ley  (08.04.24 23:05:05) 
Benim annem babam da benden para almaz. Her memlekete gidişte olay olur bu mevzu. Babam kızının baba evinde markette bile bir kuruş harcamasına razı değil. Damadına da harcatmıyor.

Ben anneme arada bir güzel hediye alarak vicdanımı rahatlatmaya çalışıyorum. Altın filan.
  • yenibirgüzelnick  (09.04.24 07:39:33) 
[]

Keyifler Nasıl?

Ben aşırı sıkılıyorum. Sizler nasılsınız?




 
Üzerimde çok saçma bir enerji var.
Zor kalkıyorum, hiçbir şey yapmaya halim yok, inanılmaz derecede tembelim, erken yatıyorum yine de kalkamıyorum uyansam bile yataktan çıkamıyorum hiç normalde yaptığım şeyler değil, normalde yazı çok severim havalar ısınınca moralim de düzelir kendimi iyi hissederim ama şu son birkaç haftadır berbat durumdayım.

  • mutekebbir  (08.04.24 15:02:52) 
Yarin yola cikacam antalyayi tavaf etmeye. Bi yandan yuksek lisans caliscam falan yorucu


  • lapaz  (08.04.24 17:04:08) 
İç güveycinden hallice.


  • put it in your appropriate place  (08.04.24 17:12:12) 
Arkadaşlarim Çekya'da Roma'da gezerken benim mumbar doldurup, bayram çöreği yapmam dışında iyiyim. İyi olmaya çalışıyorum:/


  • Amaranta ursula  (08.04.24 17:57:45) 
Yeni araba aldım, bugün geldi. Hava güzel. İşler yolunda. Keyifler yerinde.


  • gabe h coud  (08.04.24 18:15:55) 
gabe h coud kazasız, belasız güzel günlerde kullan


  • rock n roll  (08.04.24 18:23:27) 
[]

Sevgiliyi ne yapıyoruz?

Birbirimizi gördük, beğendik diyelim, kısa süreli kaçamak bile yaptık, ondan sonra ne yapıyoruz? Telefon edip sürekli bize mi çağırıyoruz, aynı yerde yaşama aşamasına geçene kadar nasıl devam edilir?




 
Normalde nasıl yaşıyorsanız onu da ortak ediyorsunuz. Beğenirse kalıyor, beğenmezse gidiyor. Aynısı sizin açınızdan da geçerli.

Normalde nasıl yaşıyorsanız derken, illa monoton, hayat rutininizden bahsetmiyorum. Sadece heyecanlanınca, sıkılınca, nötrken, üzülünce ne yapmaktan hoşlanıyorsanız aynı şeyleri yapmaya onu da araya katarak devam edin. Onunkilere de siz katılacaksınız. Arada tavizler verilecek, arada tek başına yaptığınız şey birlikteyken daha iyi olacak. Neticede her şey iyi giderse ilerleyecek, olmazsa bitecek.

Aynı yerde yaşama aşamasına da bu şekilde geçmiş olacaksınız. Yoksa öyle bir aşama kendi kendine gelene kadar sabredip olmadığınız biri gibi yaşamaya çalışmamalısınız çünkü böyle bir şey yok.
  • akhenaten  (07.04.24 16:32:24 ~ 16:36:47) 
[]

Kategori bulamadım biraz duygu karmaşası

Merhaba. 2015 yılıydı sanırım bir arkadaşımın annesinin şirketine internet sitesi yaptım. Yaşım küçüktü ve ergendim, biraz girişimcilik hevesiyle güzel bir site yaptım. O zamanlar arkadaşıma da annesine de ismimi misal veriyorum Berk olarak tanıtmıştım. Site tuttu, kadın dokuz yıldır siteden inanılmaz ekmek yedi. Bu süre boyunca bana da çok paralar gönderdi ama hiç yüzyüze gelmedik. Yakın şehirlerdeydik ama ben üniversiteyi bitirdim, iş sahibi oldum, evlendim. Velhasıl şimdi o kadının olduğu şehre bu yaz yerleşeceğim. Kendisinin bir erkek çocuğu yok ve dokuz sene içinde o da yaş aldı takdir edersiniz. Durumumdan haberdar olmuş ve gel işi sen devral diyor. Ama yıllardır bana Berk diye sesleniyor. :/ Velhasıl iş resmiyete dönerse, yaz tatilinde kendisiyle çalışmayı düşünüyorum ama gerçek adımın misal veriyorum Abdulkerim olduğunu kadına nasıl itiraf edeceğim…

Arkadaşım dediğim kızıyla iletişimim kalmadı, kendisi gerçek adımı biliyordu ama söylediğim isimle de hitap ediyorlardı. Velhasıl annesi de ilk ne duyduysa öyle gitti. Dokuz yıldır bir şey demedim. Böyle saçma bir çıkmazdayım…


 
Gençken arkadaşlar arasında bana böyle sesleniyorlardı ama gerçek adım şu deseniz olmuyor mu? Şaşırmayın diye söylüyorum falan diye eklersin. Kadının kızıyla hala iletişimi vardır herhalde. Şüphelenirse arayıp ona da sorar.


  • gnosis  (07.04.24 11:23:45) 
Boşu boşuna dert etmişsiniz. "Ya o zamanlar çocuktum kendime Berk dedirtiyordum aslında adım Muhittin" diyip geçiverin ne olacak.


  • pispinti  (07.04.24 12:19:52) 
Arkadaşlar öyle sesleniyor ama gerçek adım abdulkerim


  • abuzer  (07.04.24 12:40:50) 
İşte sorun kadınla dokuz senedir telefon üzerinde görüşüyoruz hep o isimle sesleniyor. Madem farklıydı ismin dokuz senedir sana ödeme yapıyorum insan düzeltmez mi demez mi?


  • bana da mi lolo  (07.04.24 14:44:10) 
Dokuz senedir ödemeyi elden mi yapıyordu? kısmını anlamadım ben.


  • Mirket  (07.04.24 14:59:39) 
Dert etmeye değmez.
Berk diyen de oluyor ama asıl adım apo diyeceksin. Garip bir durum yok. Dedesinin adını Mahmut bilirken öldüğünde Osman olduğunu öğrenen arkadaşım vardı avsnsbsj

  • yenibirgüzelnick  (07.04.24 16:21:23) 
Size parayı nasıl gönderiyordu yani mesela bir hesaba gönderiyordu ve o hesap sizin isminizle kayıtlı mı?

Benim kardeşimin bir arkadaşının asıl ismini söylemeyip başka bir isim söylüyorlar. Ben de öğrenince değişik geldi ama saçma bulmadık.
  • sevilen progressive türkücü  (07.04.24 17:29:38) 
nüfus kaydındakinden farklı isim kullanan kişi sayısı tahmin ettiğinden fazla. hele çok demode bir ismin varsa hiç çekinme. "benim ismim nüfusta ... ama ben hep berk'i kullandım" dediğinde herkes anlayışla karşılar. hatta niye değiştirmedin diye bile sorabilir, isim değiştirmek çok kolay çünkü eskisine göre.


  • hrskrs  (07.04.24 18:07:00) 
Eski iş yerimde de vardı. Biz ismini Ayşe biliyorduk, kimlikte ayşeydi. Ama tüm akrabaları Fatma diyordu. Olabiliyor böyle bir şey. Çok sorun edilecek bir şey değil. Arkadaşınız da biliyormuş madem. Ondan teyit edebilir. Ödemeyi nasıl aldığınızı ben de anlamadım ama.


  • elorelia  (08.04.24 08:08:09) 
[]

Pazar Günü Planlarınız

Selam, bugünü nasıl geçireceksiniz? Belki bana da ilham olur.




 
Temizlik :(
Dan john easy strength yapıp hemen ardindan Dağda yürüyüş ki zaten dağda yaşıyorum o yüzden evin etrafında yürüyeceğim
Kitap okumak
Yarin öncesi bir to do list güncellemesi yapmak
  • logisticsmanager  (07.04.24 10:54:20) 
Ankara’mdayim, arkadasimi gorucem icmeye gidicez. Alisveris yapicam biraz, bi de sehri ozlemisim biraz ozlem gidericem dolasip. Hava cicek.


  • mor oje  (07.04.24 11:16:02) 
ya arabaya atlayıp çorlu'ya gideceğim,
ya havalimanına gidip vizesiz gidilebilen rastgele bi yere gideceğim..

  • tabudeviren  (07.04.24 11:25:26) 
Temizlik. Çok can sıkıcı. Bir de kimse bayrama gitmedi mi yahu Istanbul'da? Her zamanki gibi bir haftasonu yaşıyoruz.


  • prole  (07.04.24 13:23:55) 
eyüpspor maçına gideceğim:)


  • nothing in my way  (07.04.24 13:37:00) 
Ben de temizlik yapıyorum. Daha önce atmaya kıyamadığım ne varsa attım, ferahladım. Galiba hızımı alamayıp atılmayacak şeyleri de attım. Evde eşyasızlıktan sesim yankı yapıyor :))


  • rock n roll  (07.04.24 15:46:01) 
kahve dünyasında çikolata etkinliği

sonra da 2 ayrı kızla date e gittim

akşam motosiklet sürüşü
  • baldan kaymak  (08.04.24 19:14:58) 
[]

eski sevgilinin işini üst çalışma arkadaşıyla yollaması

eski kız arkadaşım bir işinde kendi iletişime geçmesi gerekirken, işi üstü üzerinden yollattı bana. haberim yok zaten umrumda da değil ama garipsedim. çalışmanın içerisinde muhtelif yerlerde kendi ismiyle notlar bırakmış. zamanında beraber çalıştığımız ve sorabileceğim yerlerine özellikle. görünce bi şaşırdım sonra devamke.

dönecekse yada dönerse gelişine şutungen ştraze zaten ama niye böyle birşey yaptı anlamadım. bir bana mı çocukça geliyor bana bu tür şeyler?


 
İletişim kurmak istememiş. Normal. Dewamke.


  • prole  (05.04.24 22:52:41) 
Muhatap olmak istememiş, durumu kendince basit bir şekilde çözmüş. Gerekli durumlarda asgari seviyede görüşmek daha normal olan fakat bunu tercih etmedi diye çocukça demezdim şahsen. Ayrılınca neler neler yapanları gördük, bu onların yanında çok masum ve sıradan.


  • morca  (05.04.24 23:54:29) 
Gerek yok ekstra iletişime çok normal


  • titanic kemancısı  (05.04.24 23:57:23) 
[]

yaşlandıkça muhafazakarlaşmak

yıllar geçtikçe muhafazakarlaştığınızı düşünüyor musunuz? örnek verebilir misiniz
?



 
Yeni şeyler denemeden bildiğini yapma/alma açısından olabilir. Muhafaza etme anlamında.

Dini anlamda soruyorsan hayır.
  • nhk ni youkosu  (05.04.24 18:49:35) 
Yaşlandıkça muhafazakarlaşmak insanın doğasında olan bir şey. Ölüme yaklaştıkça daha da artıyor. Yaşamayanlar istisna durumdadır. Yaşamadığını iddia edenler ise "muhafazakar" deyince aklına sadece din gelenler.

Surat yamultma efektli komedi(?), kelimenin ilk harfinden sonrasını silip yerine "ş" harfi koyulması ile türetilen(!) kelimeler, harflerin yerini değiştirerek oluşturulan kelimeler, arabesk keko Türkçe rap, yeni nesil komedyenlerin ciddi kısmı, restoranlardaki sunum komedisi, SJW zırvaları vb. şeylerden rahatsız oluyorum. Aptal insanlara tahammülüm azaldı. Bir de eskiden hemen hemen her hafta sonu dışarı çıkar, gece 2-3'ten önce dönmezdik. Şimdi maddi yükü olmasa bile dışarı çıkmak yerine evde toplanıyoruz.

Din, tanrı vs. olarak ise herhangi bir muhafazakarlaşma söz konusu değil. Gelenekçi tipte aileler ile toplanma, akraba gezme, büyük bayram kutlamaları vs. gibi şeylerden nefret ederdim küçükken. Şimdi yapmadığım için çok mutluyum. O devam ediyor.

Yaşlandı derken 40'lara daha yolum var.
  • nawar  (05.04.24 19:07:04 ~ 19:22:04) 
Dini anlamda da düsünebiliriz ama öyle sormadim. Mesela bayramlarda bir araya gelmek önceden bayik gelirken su an olmasi gereken gibi geliyor mu? Bu tarz şeyleri demek istedim.


  • robert bosch  (05.04.24 19:12:44) 
"bayramlarda bir araya gelmek önceden bayik gelirken su an olmasi gereken gibi geliyor mu?"

buna muhafazakarlık demezdim ama evet ben böyle düşünüyorum artık. Özellikle 30+ olunca (ve aslında bizim yaşımızdan bağımsız, aile ve akrabalar 60+ olunca) onlarla sağlıklı şekilde kaç kere buluşabileceğimizi sorguluyorum. Sadece bayramdan bayrama görüyorsam, sayı çok az. Sevdiklerimle geçirdiğim vaktin kıymetini anladım evet.
  • nhk ni youkosu  (05.04.24 21:08:50) 
kesinlikle. üstelik bunu 30'a yaklaşan biri olarak söylüyorum ahaha.

hayatımı avrupa aşığı birisi olarak geçirdim. daha 9-10 yaşında politikadan, ekonomiden anlamazken bile "batı medeniyeti" hayranıydım. ha şu da var: hala doğru yapılan işe "doğru" derim, bu konuda tarafgirliği mantıksız buluyorum ama geldiğimiz noktada kesin doğruları (diğer bir deyişle medya propagandasıyla "batı yapıyosa doğrudur") mantığını benimsemeyi bıraktım diyebilirim.

bu berbat ekonomiden, çürük ülkeden kurtulup daha güzel hayatlara kavuşan akranlarım için gerçekten seviniyorum; buna hiç itirazım yok ama diğer taraftan türkiye'de yaşayanlar olarak "almanya'da market vidyosu" izlemekten beynimizin muşmulaya döndüğünü düşünüyorum.

azılı bir atayiz ve özgürlükçü olarak ben son birkaç yılda biraz daha kendi içime kapandım açıkçası. yaşadığım hayattan mutlu değilim ama deli gibi yırtınmamın bana bi katkı sağlayacağını da düşünmüyorum. ya gidersin ya da uyum sağlarsın.

onun dışında artık almanya veya sibirya'da yaşamayı da fazla düşünmüyorum. annem yaşlanıyor. babam öldü. erkek kardeşim benim için hala bebek gibi. yakın zamanda dayı oldum. ailemi, her şeyi sırf daha iyi maaş veya koşullar için geride bırakmak eskisi kadar kolay gelmiyor.

bir yandan kendi durumumu çok üzücü buluyorum aslında. kendini özel zannederken hayatın yonttuğu, yoğurduğu, tükürüp öylece bıraktığı insanlardan biriyim. hayallerimin önemli bir bölümüne ulaşamadım, öyle de öleceğim. bununla gurur duymuyorum ama bir yandan da nasıl desem, hayatın olağan akışına uymaya çalışıp "esnek" davranmak arzusundayım. yoksa kafayı yerdim (bu yememiş halim).

o yüzden ben daha 30'una varmamış bir sultanbeyli hızlısı olarak KESİNLİKLE muhafazakarlaştığımı söyleyebilirim. daha ürkek, daha ketum, daha savunma ağırlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye başlıyorum yavaş yavaş.

içimde AHA ŞU KADAR inanç olsaydı zaten samimi söylüyorum gidip ortodoks keşişi filan olurdum, nesiller boyu anlatılacak şahane bir manyak olurdum. dini ve manevi olarak pek inancım yoktur, o konuda zayıfım ama geldiğim noktada artık 1+1 ev, kedi, akşamları dizi-film-maç izleme fikri beni mutlu etmiyor açıkçası. eşim, 50 tane çocuğum olsun filan diye düşünmeye başladım.

özellikle genç yaşta "açılan" insanlar için hele ki türkiye gibi ülkelerde uzun vadede muhafazakarlaşmak sanırım büyük ölçüde kaçınılmaz.

yine de milletim müsterih olsun, ben her şeyden nefret eden aksi bir ihtiyar olmamaya gayret edeceğim.

son not olarak ekleyeyim, "bayramlarda bi araya gelmek kısmı" beni ayrıca vurdu. çocukken, ergenken NEFRET ederdim. şimdi "sevdiğin insanları bi daha göremeyebilirsin" kafasındayım.
  • mark greg sputnik  (05.04.24 21:44:25 ~ 21:45:23) 
kesinlikle.

28’ken rahattım. 30 oldum, manken gibi kızları iplemiyorum. hata yapanın üstünü çiziyorum. güvenli duruşta muhafazakarlıkta çığır atladım. şakasız yalnız kalmaktan falan da korkmuyorum, bal porsuğu gibi date’ler geçiriyorum. biraz zayıflayalım, görüşürüz fıstıklar modunda takılmaya devamke.
  • baldan kaymak  (05.04.24 22:10:08) 
Dini olarak hayır. Hatta radikal ateist oluyorum.

Diğer konularda evet. Mesela artık etik şeylere daha fazla önem veriyorum. Ailevi anlamda sürekli annemle babamın kalan ömrünü düşünüp kalan tatillerimizi hesaplıyorum vs.

Hala bayram sevmem. Çok travmam var. Ömür billah bayram kutlamam.
  • jazzabel  (05.04.24 22:19:16) 
insanlari daha rahat kategorize edebildiğimiz icin tahammul dusmesi olabiliyor veya sınırları daha koruyoruz. aslında iyi kalbi temizden vs ziyade o kişi neyin ürünü, neyden besleniyor bilip buna göre ona zaman ve enerji harcıyoruz. bu konuda muhafazakarlastigimi soyleyebilirim

geleneksellik konusunda ise bir akım var yine ananne babanne dönemini övmek, köy övmek, temizlik yapmak, ev yapımı olan her şeyin güzellenmesi. bunlar güzel şeyler zaten de biz çocukken paketlilik, hazır gıda, dışardaki yemekler, eve temizlikçi almak, oteller, gece hayatı vs daha mühim bir şeydi. bunu ünlülerden bile çıkarıyoruz herkes köye yerleşmeye çalışıyor çapkınlığın yerini iyi ilişki kuram insanlar alıyor gibi örnekler uzatilabilir. akraba ilişkisinde de dönemsel bir şey yaşıyor olabiliriz yine geçmişe özlem ve övgü. belki sosyal bağlarımızın zayıflığı, samimşyetsizliği ve çiğliği bizi akrabada(zorunlu birliktelik) bir arayışa götürmüş olabilir. bunun yaşla yok diyemem ama bi süre akrabalarla fazla haşır neşir olsak o gelenekten neden uzaklaştığımızı anlariz diye düşünüyorum
muhafazakarligi pek de saglikli bir sey olarak gormuyorum biraz evrilmek lazim sanki
  • ala09  (06.04.24 15:10:25) 
Dini anlamda kesinlikle hayır.

Gelenek görenek anlamında kesinlikle hayır.

Ama tecrübe edilmiş ve doğruluğu tarafımdan görülmüş davranışlarımda ısrarcılığım genç nesilde muhafazakarlık olarak algılanıyor olabilir ki ona bir şey diyemem.
  • Mirket  (06.04.24 15:34:37) 
Ben uzun zamandir yurt disindayim. Bazi konularda hala cok muhafazakarim. Kavramakta zorlaniyorum.

Mesela bizim ofiste Beatrice adinda, guzel, sarisin bir kadin vardi. 2-3 ay ortalikta gorunmedi sonra geri geldi. Adini Dimitri olarak degistirmis. Ses teli ameliyati olmus, aletti de operasyonla aldirmis. Zamir olarak They, Them kullaniyor. Yani he ya da she diyemiyorsun. Bu degisiklik falan beni ilgilendiren ya da rahatsiz eden bir sey degil.

Yalniz soyle bir sey var: Bir trans kişiye kendi seçtiği isimle ve cinsiyet kimliğine uygun bir zamirle hitap etmeyi reddetmek veya yanlış cinsiyetlendirme yapmak, istihdam, barınma ve eğitim gibi hizmetler de dahil olmak üzere Kanun kapsamındaki sosyal bir alanda gerçekleştiğinde ayrimcilik oluyor. Yani yanlislikla aliskanliktan he dedin ya da she dedin kisi de biraz hassassa bu konuda aldin basina belayi. They them diyeceksin. Butun single, plural diye sana ogretilen ingilizceyi unut. Bu kisiyle konusurken yanlis zamir kullanmamak icin ugrasiyorum. Konustugum konudan cok buna odaklaniyorum.

Yine eski ofiste calisan biyolojik olarak erkek bir is arkadasi kadin oldu. Adini Stacey olarak degistirdi. Ertesi yilda Kayleigh olarak hitap edilmesini istiyordu. Eski erkek gardasimiz Jason'a ne oldu? He yerine she oldu burasi kolay. Lezbiyenmis. Ben de yine soru isaretleri? Hadi cinsiyet degistirdin adini niye zirt pirt degistiriyorsun.

Bir de nonbinary var. Bunlarda erkek ya da kadin olup olmadigini tam bilmeyenler. Kafasi karisiklar. Simdi cinsiyet degistirmis birinin de nonbinary olma ihtimali varmis. Bir de intersex sahislar var bunlar da erkek ve kadina tam uymayan bedenleri varmis. Bunlar nonbinary olabilirlermis ama nonbinary olanlar intersex degilmisler. Bunun nasil oldugunu bilen varsa bana izah ederse sevinirim.

Ben artik isimden baska bir sey kullanmamaya basladim. Ahmet, Ahmet'in diyorum. He/she/they falan hic karistirmiyorum.
  • thetruenorthstrongandfree  (06.04.24 16:53:19) 
Babam daha chill bir adama dönüşmüştü. Hatta ondan bir olayı saklıyordu aile sonra bir şekilde söylediler o da “ genç adam olur öyle şeyler” dedi ve iplemedi.

Bana gelecek olursak ben 30 larımda özellikle ilişkiler konusunda baya bir laçkalaşmıştım ama tabii sonunda o ilişkilerden güzel bir şey çıkmadı. O zamanlar savunduğum şeylerin tersine geleneksel ilişkiyi daha arar ve savunur oldum. Eskisi kadar geniş değilim. Eski düşüncelerimin arkasımdayım ama benlik değil onun da farkındayım. Bunun dışında aileme daha çok vakit ayırmaya, aramaya sormaya başladım. Ama ailemin gençleri benimle çok rahatlar hem sırdaşlarıyım hem de dert ortaklarıyım konu ne olursa olsun. Bunun dışında hala chill im.
  • guitarissimo  (22.04.24 00:39:27) 
[]

Erkekler ve beyaz yalanları (sorum erkeklere)

Başlığı gönül işleri olarak açtım ama sadece sevgili-partner olarak değil, genel olarak erkekleri kastediyorum. Çevremdeki erkekler: sevgili, arkadaş, iş arkadaşı, baba, abi, amca...hepsi sürekli ufak tefek yalanlar söylüyor. Genelde bir işi yapmamak, savsaklamak, yaptığı yanlışı başkasının üstüne atmak için yapıyorlar. Sonra bu ortaya çıksa da kabul etmiyorlar. Ben kavga da çıkacak olsa doğruyu söyleyip pazarlık yapıyorum ama çevremdeki erkekler her şeyden yalanla sıyrılıyor.
Siz de böyle yalanlar söylüyorsanız, konuşup anlaşmak yerine sizi yalana iten nedir? Çalıştığınız yerde de aynı şekilde yalan söylüyor musunuz?



 
Ben söylemiyorum.
Yalan söylemenin erkek ya da kadın için ayrımı yok bence.

Ha ama illa cinsiyet açısından bakacaksak, istersen yalan söyleme ve benzeri konuların istatistikleri araştırmaları internette mevcut. Kadınlar açık ara farkla önde.

Çalıştığım yerde de hiç bir erkeğin iş ile ilgili bir yalan söylediğine şahit olmadım. Vardır illaki ama ben şahit olmadım.
  • sorularimicinfeykhesap  (05.04.24 11:28:36) 
Kendi çıkarıma olacak değil de başka birilerinin huzuru, çıkarı için yalan değilse de bilgi sakladığım oluyor.
Çalıştığım bir yerde biri diğeri için "bu gerizekalı o işi beceremez" derse mesela diğer kişiye "X bu işin yetişmeyeceğinden endişeli" diyorum. Yalan söylemek dediğiniz bu mu bilmiyorum.

Bence erkekler çatışmaları daha fazla önlemek istiyor. Çünkü çatışma çıkınca ciddi bir kayba uğruyor (Kavgayı kazanan taraf olsan bile 2-3 yumruk yersin)
Kadınlarsa çatışmaya girmek konusunda daha hevesliler çünkü daha az kayıp yaşıyorlar.

Yalan söyleme konusunda kadınların daha önde olduğunu sanıyorum. Mesela toplumumuzda pek çok erkek sevgilisiyle buluşmaya gittiğini söylemeye çekinirken pek çok kadın bunu saklamak zorunda. Bunun gibi sebeplerle büyürken kadınlar yalan söyleme konusunda daha antremanlı oluyor diye düşünüyorum.

Yine de insanları hele de ofisteyken kadın-erkek olarak çok ayırmıyorum kafamda.

Hatalı olduğunu kabul etmemek kadın veya erkeğe has değil bence. Pek çok insanda var. Haksız mıyım?
  • michael_knight  (05.04.24 11:47:55) 
Çalıştığım yerde de yakın arkadaş çevrem hariç çevremde de kadınlar çatır çatır yalan söylüyor ama yakalanınca adı "yalan" olduğu için böyle geçmiyor tabii ki. Erkeklerde yalan söyleme mekanizması daha yeni yeni gelişiyor. O yüzden hem sıkça yakalanıyorlar hem de yalanları (satışçılar ve reklamcılar hariç) çok başarılı değil.

Ben yalanı sevmem. Neredeyse hiç söylemiyorum da. Belirli başlı durumlarda yalan söylüyorum. Özellikle konuşup anlaşmak istemediğim kişilerle "he deyip geçmek" ya da aileme bir konuda detay vermemek vs. gibi herkesin söylediği yalanlar onlar da. Yani berbat kesilmiş bir saç için güzel ya da olmuş demem ama bok gibi olmuş da demem. Fuckbuddy'mle buluşacaksam "arkadaşımla buluşacağım" derim. Depresyonda olsam da "iyiyim" derim. Bir sebeple bir yere geç kaldıysam dert/sebep anlatmak yerine süreyi daha kısa söyleyip gelmek üzereyim falan derim. Söylediğim yalanlar bunlar.

İnsanlarla uğraşmak bir şey anlatmaya çalışmak yoruyor.
  • nawar  (05.04.24 12:35:06 ~ 12:35:28) 
biz erkekler genel olarak yalan soyleyemiyoruz, soyleyemedigimiz icin erkekler cok yalan soyluyor diye bir kanaat var. zaten yalan denilen kavram, basarisiz oldugunda ortaya cikan birsey, ortaya cikmayan yalanin yalan oldugunu soyleyenden baska kimse bilmiyor ki.

peki neden yalan soylemeye calisiyor bu erkekler? tartismadan kacinmanin en kisa yolu oldugu icin, bunda da basarili olamiyoruz zaten.
  • emrahday  (05.04.24 12:56:19 ~ 12:57:42) 
[]

En Son Kendinize Ne Aldınız?

Az önce ekşide başlığını gördüm merak ettim. Ben kitap aldım az önce. Aslında kendime çok nadir hediye alırım.




 
iki kutu ilaç...


  • Yourcousinmarvinberry  (04.04.24 16:19:30) 
2 tane kot pantolon


  • cooperr  (04.04.24 16:27:03) 
bayan oldugum icin surekli kiyafet alirim en son 1 şal/fular aldım


  • ala09  (04.04.24 16:35:14) 
Kitap aldım ben de.


  • drako  (04.04.24 16:36:43) 
Kitap


  • mor oje  (04.04.24 16:40:06) 
bekarım, hayatımda biri yok, sürekli kendime bir şey alıyorum :D

en son: parfüm.
  • tabudeviren  (04.04.24 18:24:00) 
İthal teknik anlamda işime yarayacak bir kitap aldım


  • titanic kemancısı  (04.04.24 18:27:50) 
iphone 15 pro max
ilaç

  • gabe h coud  (04.04.24 18:32:13) 
kumaş aldım. pantolon etek dikecem kendime. birde dondurma ve 2 tane ekler


  • geveze yazar  (04.04.24 18:40:51 ~ 18:41:05) 
İlaç alan arkadaşlara geçmiş olsun. Kitap alanlara iyi okumalar. Kıyafet üzerine alanlar da güle güle giysin. Yoga yapıyordum ara verdim yeniden başlamak istiyorum belki tayt, tişört falan alırım yakın zamanda. Bu aralar kendime hediyelere doyamayacağım galiba.


  • rock n roll  (04.04.24 18:57:00) 
Pantolon, tişört. Ah bir de ilaç.


  • Amaranta ursula  (04.04.24 19:30:15) 
Bb krem, oje, pamuk bir tane de tişört aldım. Alışverişten dönüyorum soru denk geldi. Kendime rutin olarak kitap alıyorum indirimleri takip ederek onları saymadım.


  • buzbebek  (04.04.24 19:38:49) 
bayiden motosiklet
iphone 15
airpods 3.nesil
100.yıl gs forması

hepsi aynı dilime geldi, hatırlamıyorum.

şey istiyorum şimdilerde icardi bilekliği hani şu zen’de bir de sarı icardi forması 9 numaralı olan.
  • baldan kaymak  (04.04.24 19:47:19) 
Rimel aldım dün.


  • fraise  (04.04.24 21:18:20) 
telefon


  • datnet  (04.04.24 23:34:45) 
güngezgini diye bi çizgiroman, buradaki önerileri görüp aldım.


  • engelbert humperdinck  (05.04.24 02:05:00) 
İhtiyacım olarak aldığım şeyleri saymıyorum (vitamin, kitap en son bunları aldım)
Kendime hediye olarak bir şey yapmak istiyorsam genellikle normalde benim standardım için lüks sayılabilecek tutarda bir giysi ya da güzel bir mekanda yemek ısmarlarım.
Bu ay yemek ısmarladım.
  • mutekebbir  (05.04.24 12:05:53) 
parfüm


  • nothing in my way  (05.04.24 12:25:59) 
Az önce iki tane bluz aldım, az sonra da gidip saklama kabı alıcam.


  • kobuzchu kiz  (05.04.24 12:53:23) 
[]

30 yaşında ama ergen gibi takılan hanımefendi

6-7 sene önce birisiyle tanıştım. arkadaşımın arkadaşıydı. o zamandan beri birbirimizi takip ederiz. güzel bir hanımefendiydi ama o kadar ilgimi çekmemişti, ayrıca ilişkim vardı.

pandemi zamanında çok kısa konuşmalar yapmıştık ama benim o sıralar psikolojik anlamda iyi olmadığım için çok ilerletemedim.

bu kızı beğenmeye başladım. ama pandemiden beri konuşmadığımız için muhabbeti kuramayacağımı düşündüm. ben de twitter'da yazdıklarına mention falan atayım dedim. etkileşim içindeydik.

ama sonrasında garip garip hareketlerde olduğunu gördüm. mesela;

instagram hikayesi atıp, bir süre sonra silmek.
tweet atıp, silmek.
twitter'ını bir gün kitleyip, sonra açmak.
cevap yazdığım tweetlerini silmek ve yazdıklarımı cevap vermemek. tweet silme işini birkaç kere yapınca s*kerler diyip ben de ona yazdıklarımı sildim.

alakasız bir tweeti bile takipçi sayısının 10 katı kadar etkileşim alıyor. belli ki çok stalkerı var ve içlerinde bir tanesine yönelik tweetler atıyor. bana atmadığı kesin zaten. çünkü şöyle bir söylemde bulunmuştu "ayda yılda story atan erkeğe hasret kaldık" gibi birşeydi. ben haftada bir kez de olsa atarım. bi de "benim olacaksın eninde sonunda" temalıydı.

iletişim kurmaya çalıştım ama şu durumlarından dolayı olmayacak diyip vazgeçtim. hem kendisini bu davranışlarıyla itti ama aklım da kaldı. tamam biliyorum, herşeyin farkındayım, yüzsüzlük edip yazmayacağım ama olur da etkileşime girdiğinde hiç bir şey olmamış gibi mi davranmak gerekir?

 
Valla hocam istenmeyen konumundasın. Yazdığın şeyi siliyorsa bir şey olmamış gibi davranmak bir kenara, takip etmeyi bırakmalısın. Ergenlik değil aslında. Sen onun dikkatini çekmeye çalışıyorsun, o başkasının dikkatini çekmeye çalışıyor.


  • dissendium  (02.04.24 22:21:42) 
sal gitsin niye üzerine kafa yoruyorsun ? böyle dengesizlerin garip bir çekiciliği olur bu ilüzyona kapılma.


  • orpheus  (03.04.24 12:21:54) 
[]

şöyle durumlarda ne yapıyorsunuz?

spor salonuna gittim. bu salona bir aydır gidiyorum. simaen tanıyorlar.

arabayı salonun önüne park ettim. salonun önünde 4 kişi var. biri sahibi, diğerleri de çalışanlar. masaya oturmuş yemek yiyorlardı. afiyet olsun dedim, bir allahın kulu tepki göstermedi. biri diğeriyle konuşuyordu hadi farketmedi diyelim, diğer ikisi de sağol falan demedi. masada oturan çalışanlardan birşey istedim, mırın kırın edip geldi. sanarsın anasına sövdüm.

neyse sporum bitti, yine oradalardı. selam falan vermeyip arabaya binip gittim.
iyi akşamlar da diyebilirdim ama demedim.

sizce böyle durumlarda nasıl davranmak gerekir? cidden soruyorum. ben şu yaşıma böyle garip durumlarda bile ayıp olmasın diye selamı sabahı ve teşekkürü eksik etmeyen birisiyim ama artık yeter yav. stoik felsefeyi redpill harmanlayan tiplere dönüşeceğim bu gidişle.

 
Ayıp olmasın diye diye bittik be. Bırak ayıp olsun sen öküz ol ne farkeder. Takılma ona buna.


  • mikahakkinen  (02.04.24 21:55:48) 
belki ramazan ayında olduğumuz için "afiyet olsun" diyerek, oruç tutmadıkları için laf soktuğunu düşünmüş olabilirler..

böyle bir durum yoksa da, yapacak bir şey yok, tabiatları böyle demek ki...

çalıştığım şirkette de var böyle tipler, bir gün konuşuyorsun egleniyorsun, ertesi gün yedi yabancı gibi geçip gidiyor yanından..

bir gün yaklaşırken gülümseyerek selam veriyor, ertesi gün seni görmezden geliyor, selamını almıyor.

ben de anlamadım. sallamiyorum ama.
gülüp geçiyorum.

sen de sporunu yap, gerisini s*** et..
  • tabudeviren  (02.04.24 22:01:55) 
Arada, molada falansalar sizi selam veren herhangi biri gibi değil de doğrudan müşteri olarak ele alıp ilişmemek istemiş olabilirler.

Eğer durum böyleyse içerde insanlarla ilgilenecek birini bırakmış olmaları gerekir. Sizin de o kişiye danışmanız gerekir. Eğer içerde kimseyi bırakmadan topluca çıktılarsa onların hatası olmuş.
  • akhenaten  (02.04.24 22:23:28) 
takmamak gerekir. ben olsam unutmuştum şimdiye


  • benarrivo  (02.04.24 22:48:50) 
böyle her şeye taksak evin yolunu bulamayız. bas geç yanlarından.


  • sizofren06  (04.04.24 16:09:17) 
illa böyle selam almayan birileri olur. ben de o kişiye bir daha selam vermeyerek devam ediyorum hayatıma.çok da takmam.


  • sanguine mcqaer  (04.04.24 16:13:51 ~ 16:14:28) 
[]

Biten bi evlilikten sonra flört işleri

Merhabalar duyuru ahalisi. Bitmiş bir evlilikten sonra flört işlerine girişmek ne kadar zor bişeymiş. Sanki flört yeteneği vücutta default olan bişi değilmiş gibi hissediyorum oysaki benim için hep öyleydi. Gerçekten hoşlandığımı düşündüğüm biriyle tanıştım ama yanında gerim gerim geriliyorum, ağzım falan düğümleniyor. Bunu nasıl çözeriz dersiniz ya, bu hoşlantının boşa harcanmasını hiç istemiyorum. Tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkür ederim.




 
alışırsın


  • benarrivo  (02.04.24 16:58:53) 
zamana ihtiyacın var hala demek kı. kendini ne zorla ne kısıtla.


  • mavicorap  (02.04.24 18:14:43) 
[]

Fiziksel cekimle ilgili bir mesele

Örneklerle anlaticam ama sorum aslinda daha genel.

Son 2 yıl içinde iki ayrı kadınla birkaç aylık ilişkilerim oldu. Her iki durumda da ilişkinin ilk 1-2 ayında aslında kafaca uyumsuzluk yaşayabileceğimizi gösteren şeyler ortaya çıkmıştı ama çabuk vazgeçmedim. Yürütebilmek için uğraştım, bazı şeyleri alttan almaya çalıştım falan. İki durumda da onlara fiziksel olarak kuvvetli bir çekim hissetmemin bunda kesinlikle etkisi vardı. Ama sonuç olarak ikisi de bir kaç ay içinde vadesini doldurdu. Ne yazık ki her iki kadın da önceki ilişkilerinden yaralı şekilde çıkmış insanlardı (hatta bir tanesinin boşanma sonrası ilk ilişkisiydim, kolay olmayacağı barizdi), anlaşamama sebeplerimizin temelinde bu yatıyordu.

Şimdi hobilerimden birisiyle alakalı bir etkinlikte, bana çok daha uygun olduğu gün gibi ortada olan yeni birisiyle tanıştım. Hatta gittim kendim merhaba dedim, sohbet açtım. Sonrasında da birkaç kez görüştük, gördüğüm kadarıyla süper düzgün karakterli birisi, bana da gayet ilgisi var. Hobilerimiz, zevklerimiz, karakter özelliklerimiz, hayatta bulundugumuz konum falan yukarıdakilere kıyasla daha uygun. Ama fiziksel çekim hissedemiyorum. Halbuki bahsettiğim kadınlardan güzellik olarak çok bir farkı yok. Onlarla daha birinci-ikinci haftadan yakınlaşmıştık, bu yeni durumda nedense kanım kaynamıyor, fiziksel olarak hoş bulsam da öpesim sarılasım gelmiyor.

Biraz hayal kırıklığı yaşıyorum. Örneklerle anlattım ama daha önceden de çok sefer böyle hissetigim durumlar olmuştu (tam olarak anlasamadıgım insanlara fiziksel olarak çekilmem, uyuştugum insanlardan tam anlamiyla etkilenememem). Neden böyle oluyor? Son bahsettigim kisiyle 6-7 sefer bulustuk, biraz yavas ilerleyelim diye konustuk anlastik ama artık net bir hareket bekledigini hissedebiliyorum :-/

 
Olmayınca olmuyor. İyi anlaşıyorsunuz diye herkese çekilecek değilsiniz bence.


  • synesthesia  (31.03.24 08:16:14) 
Bu şekilde düşünüyorum: www.psychologytoday.com


  • jazzabel  (31.03.24 09:58:57) 
Kaçıngan bağlanma var bence sizde bilinçli yaptığınız bir şey değil zihninizde bağlanmamak için bilinçdışı savunmaya geçiyor. Bütün ilişkilerde de otomatikman böyle ''yaralı'' insanlara çekilmişsiniz. Kendi ilişki döngünüze bakın karşınıza çıkan insanlar tesadüf değil kendi bilinçaltınızın seçtikleri ve ittikleri.Terapi sürecinde bu döngüler üzerinde farkındalığınızı arttırabilirsiniz ve daha sağlıklı ilişki kurma süreçlerine girebilirsiniz.


  • titanic kemancısı  (02.04.24 15:53:05 ~ 15:53:43) 
[]

İyi ki boşanmışlar diyor musunuz?

Boşanan anne-babası için "iyi ki boşanmışlar" diyebiliyor mu insan?
Yoksa hep bir "biraz daha şöyle davransaydınız boşanmazdınız, keşke deneseydiniz" gibi bir düşünce mi oluyor?

Kendinizden olmak zorunda değil, arkadaşlarınızdan da biliyorsunuzdur bu durumu.

 
İşin en temeline inersek her zaman bir keşke olacaktır, kötü bir evlilik olacağına iyi ki boşanmışlar demek bile keşkeyle düzelir. (Keşke müthiş bir çift olsalardı da güzel bir evlilik ve aile hayatı olsaydı)


  • olaylar olaylar  (29.03.24 12:53:52) 
Evet diyorum. Hatta bosanmalari icin push ettim zamaninda. Herkes memnun halinden.


  • mor oje  (29.03.24 13:13:09) 
Çocuklar bencil canlılardır. Anne babalarının bir birey olarak değil de sadece ve sadece kendilerine anne baba olmak maksadıyla yaratıldığını, kendilerine ait bir hayatlarının olamayacağını düşünürler. Bu sebeple de boşanmak eylemini haklarının gaspı olarak algılıyorlar.

Ama yaş ilerleyip belirli bir olgunluğa gelince, keşke kendisini bu kadar yıpratmasaydı da daha önce boşanabilseydi düşüncesi hakim oluyor.

Ayrıca 'keşke' lafı üzerinden fikir yürütürsek, İnsanın kafasını her 'keşke' mutlaka meşgul etmiştir. Hangimiz düşünmedik ki, Amerikalı bir ailenin çocuğu olarak, ya da zengin bir ailenin çocuğu olarak doğmayı, keşke tek çocuk olsaydım da demişizdir, keşke daha çok kardeşim olsaydı da. Bu keşkelerden biri de, 'Keşke ayrılmasalardı.' mutlaka olmuştur.
  • Mirket  (29.03.24 13:27:01) 
keşke boşansalar dediğim oldu.


  • inheritance  (29.03.24 14:01:38) 
Keşke boşansalar lafını ömrüm boyunca ettim, kız arkadaşımın annesi babası ayrı ikisiyle de görüşüyor huzur var. Huzursuz bir birlikteliği devam ettirmek çok zararlı. Normal bir çocukluğum olmadı.


  • furry burns  (29.03.24 14:15:25) 
kendi anne babam için kesinlikle evet.

ben çocukken babam eve gelmesin isterdim. annem, babam evle ve kendisiyle ilgilenmediği için çok üzülürmüş. akşamları babam dışarı çıkacağı zaman ona kızdığında ben gidip "anne bırak gitsin" dermişim, ona ayrıca üzülürmüş.

şu an 29 yaşındayım, "aileyle mutlu bir pazar kahvaltısı" ya da "aileyle güzel vakit geçirmek" gibi şeyler olduğunu hatta ailenin gerçekten önemli bir şey olduğunu ben ne yaızk ki 20'li yaşlarımdan, babam hayatımızdan büyük ölçüde çıktıktan sonra öğrendim.

bugün ölecek olsam hayatıma dair hatırladığım en güzel şeyler annem, kız kardeşim ve erkek kardeşimle yaptığımız pazar kahvaltıları, sonrasında içtiğimiz kahve, ettiğimiz muhabbetler filan olur.

babamı sırf maddiyattan dolayı iyi anabilirim, erkek kardeşim şu an onun emekli maaşı sayesinde okula gidebiliyor mesela yoksa imkanımız olmazdı ama onun dışında kendi tabiriyle çok "cins" adamdı maalesef. anneme 20 sene kan kusturdu, biz çocukları olarak onun yanında kendimizi asla rahat ve huzurlu hissedemedik.

annem de babamdan boşandıktan sonra her anlamda aldı yürüdü bu arada, çok daha mutlu ve özgüvenli birisi oldu.

benim şu an tek kaygım annemin yaşlılığı. ben 30 yaşında kendimi bu kadar yalnız hissediyorum, anam gibi ailevi değerleri önemseyen muhafazakar bir insan 60 yaşında tek başına çok mutsuz olur diye korkuyorum. yani biz yanında yöresinde olmaya çalışırız tabii ki ama ne kadar? evlat ayrı, eş ayrı. bazen "seni güzel bi huzurevine yerleştiririz, orda kankitolarınla sabahtan akşama takılırsın, canın sıkılmaz" diyom şakasına, "siz benimle ilgilencekseniz olur valla napcam tek başıma" diyo ama bilmiyom.
  • mark greg sputnik  (29.03.24 14:24:31) 
evet diyorum.


  • sanguine mcqaer  (29.03.24 14:46:32) 
Keşke daha erken boşansalarmış diyorum.


  • jazzabel  (29.03.24 17:13:12) 
Keşke boşandalardı diyorum, simdi hasta oldukları için birbirlerine muhtaç kaldıklar.


  • mirty  (29.03.24 20:07:01) 
yakın arkadaşım anne babası için iyi ki boşanmışlar diyor her seferinde.
benim anne babam ayrı olmadığından kişisel tecrübem yok.

  • biskuvilipasta  (29.03.24 22:31:00) 
Tam olarak cevap değil ama daha kötüsü: keşke boşansalardı...Annem "çocuklarım için" diye diretti, sonuç: hepimiz ruh hastası olduk.


  • gadlemler  (29.03.24 23:58:54) 
Kendimden bildiriyorum. Benimkiler 24 yilin sonunda bosandilar. Keske, keske daha önce bosansalarmis diyorum.


  • chihirovekohaku  (30.03.24 00:06:18) 
iyi ki boşanmamışlar diyorum ben ya. ikisi de tekrar evlenirdi çünkü ve yine mutsuz olurlardı. ben de üvey anne/baba ve belki üvey kardeşlerle uğraşmak zorunda kalırdım.


  • deartheodosia  (30.03.24 00:28:39) 
Kendi ailemle ilgili keske cok önce bosansalarmis diyorum. Mutsuz, kavga dolu, kötü bir evde büyümüsüm.


  • robert bosch  (01.04.24 17:57:38) 
[]

Sizce kim haklı?

İsimleri ben uyduruyorum. Biraz karışık ve uzun olabilir ama fikrinizi almak isterim, yorumunuzu paylaşırsanız sevinirim.

Ayşe ve Ali'nin 8-9 yıllık bir evliliği var ama aradaki bazı sebeplerden boşanmaya karar veriyorlar, Ali'nin karakter özellikleriyle ilgili bu sebepler.

Ayşe evden gittikten birkaç ay sonra Ali eve internette tanıştığı bir kızı getiriyor, bu kızla toksik bir ilişkiye başlıyorlar. 3 hafta sonra ayrılıyorlar, daha doğrusu Ali kızı evinden kovuyor çünkü kız sürekli Ali'nin eski eşine ve bir eski sevgilisine küfrediyor. Sonrasında Ali'nin Ayşe'yle barışma çabaları oluyor, Ali'nin ailesinin de çabalarıyla Ayşe yumuşuyor gibi ama araları tekrar bozuluyor derken o iş olmuyor.

Bu süreçte o kız da Ali'yle barışmak için onu sürekli taciz ediyor. Fake hesaplar açıp Ali'nin Instagram'ınu abluka altına alıyor, sürekli arkadaşlarıyla Ali'ye haber gönderip onu darlıyor, Ali'nin tüm sırlarını etrafa yayıyor, Ayşe hakkında etrafa iftiralar anlatıyor, Ayşe'nin fotoğraflarını altına fake hesaplardan küfürler yazıyor, en sonunda Ali'yi üzmek için onun artık görüşmediği ama 30 yıllık en yakın arkadaşı olan şahısla yatıyor. Ali'nin bunlardan haberi yok, belki gözünü de kapatıyor.

Aradan bir yıl geçiyor ve Ali ile bu kız tekrar barışıyor. Ali'nin yakın arkadaşları onu vazgeçirmeye çalışıyor ama Ali bir sebep sunmadıkları için anlam veremiyor çabalarına.

Başka biri 5-6 ay sonra Ayşe'ye ulaşıyor ve bu kızın yediği tüm haltları kanıtlarını da göndererek ona anlatıyor. Ayşe de Ali yerine onun yakın bir arkadaşına tüm bu mesajları ve görselleri gönderiyor, arkadaş kişisi bunları Ali'yle paylaşınca Ali yine kızı evinden kovuyor. Sonrasında kızın yine bitmek bilmeyen tacizleri, barışma çabaları oluyor (birkaç ay geçmesine rağmen şu an hala bunlara devam ediyor). Tabii bu olay tüm arkadaş çevresince de duyuluyor, herkes Ali'ye destek olmaya çalışıyor manevi olarak falan.

Bu sırada Ali ve Ayşe'nin ortak olan 20-25 yıllık yakın bir arkadaşı ve eşi bu kızla fotoğraf paylaşıyor. Ayşe bunu görünce kızın hem kendisine hem de Ali'ye yaptıklarını söyleyip "bunu nasıl yaparsınız?" diyor. Onlar da "bir etkinlikte karşılaştık, çok sevdik, çok tatlı kızmış, tekrar görüşmek için plan yaptık, özel hayatında ne yaşadığı bizi ilgilendirmez, ayrılık üzüntüsüyle bazı hatalar yapmış olabilir, senin rahatsız olacağın kadar büyük bir şey de yapmamış zaten sana" gibi şeyler anlatıyorlar.

Ayşe onların sözlerine hem şok oluyor hem de üzülüyor ve onlarla iletişimini kesiyor. Barışmaya çalışıyorlar, sürekli "amma abarttın ya, aklın hala Ali'de olduğu için kızı kıskanıyorsun" diyorlar. Çevrede Ayşe'yi destekleyen de oluyor, haksız bulan da. Hatta haksız bulanların sayısı daha fazla, ona "çocuk gibisin, olgunlaş biraz" gibi şeyler söylüyorlar sık sık.

Sizce Ayşe tavrında haklı mı?

1- Ayşe bunca yıllık arkadaşlığı böyle basit bir sebepten bitirmemeli. Kızın Ali ve Ayşe'yle yaşadığı mevzular arkadaş olan karı kocayı neden ilgilendirsin ki? Ayşe haksız ve kızı kıskandığı için abartıyor.

2- Davranışları bizzat kendilerine yönelik olmasa da etrafta hiç başka insan kalmamış gibi bu kadar rezil karakterde birini hayatlarına katmak istiyorlarsa, üstelik onca yıllık arkadaşlıklarına rağmen, Ayşe'nin hayatında yer almamalılar. Ayşe haklı.

 
Ayşe ne istiyorsa yapsın. İnsanları onu haklı/haksız bulması önemsiz.
Anladığım kadarıyla Ayşe çirkin insanları ve onları hayatlarına kabul eden insanları etrafında tutmak istemiyor. Tutmasın.
Samimi bir dille o insanlara sebebini açıklayıp arkadaşlığını bitirsin.

Hayat çok kısa.
  • michael_knight  (25.03.24 13:12:10) 
2


  • instant crush  (25.03.24 13:16:22) 
2

zaten ilk baştaki olaylar sonucu bile kesip atmak lazımdı. böyle muhabbetlere hiç gerek yok.
  • MtKrt  (25.03.24 13:41:25) 
Ayşe boşanmanın sebebini Ali göstererek zaten haklı olma isteğini baştan belirtmiş gibi.

"Ali'nin karakter özellikleriyle ilgili bu sebepler"

Ali sıradan tırt bir erkek. En fazla bir tırtıl kadar iradesi var gibi görünüyor.

Ali tırt da olsa tanıdık adam iyidir kafasında takılıyor Ayşe. Ölen ölmüş ama kim haklı kafasından çıkamıyor hala. Ayşe hayatın gerçeklerini anlıyor gibi. Herkes kendi hayatını yaşıyor.
  • hasmetizm 2046  (25.03.24 13:43:33) 
@hasmetizm
Aslında o sebepler cümlesini aldatma, şiddet vb. olmamış anlamında yazmıştım.

  • morca  (25.03.24 13:50:49) 
Eğer evliliğin bitme sebebi Ali'nin gözü dışarda olmasıyla Ali olaydaki en haksız kişi ve belasını bulmuş. Mutluluklar dilerim.

Ortama bodoslama giriş yapan kadın fazlaca dengesiz ve yaptıkları hiç hoş değil. Ayrıca Ayşeyi baya bir taciz etmiş. Evinden kovulduğu adamın boşanma sürecindeki eşinin fotoğraflarına küfür yazmak nedir, nasıl bir şey ki bu yani. Sakıncalı bir tip.

Ortak evli çiftin Ayşe'ye yapılan bu tacizlere ve yaşanan olayların bu saçmalığına rağmen "bu nasıl bir drama-queen böyle" deyip kızla muhabbeti kesmemesi çok saçma, heralde macera arıyorlar.

Ayşeyse tüm bunları bırakıp hayatına devam etmeli, yaptığı iş çok manasız. Eğer bu acayip ortamda bulunmaya devam ederse onun da dengesi bozulacak.
  • akhenaten  (25.03.24 15:29:10 ~ 15:34:59) 
2

Arkadaslar ağır serefsizmis baska kız mı kalmadı kafa dengi.

Seytan kız onları da kafalamayı basarmıs tebrikler helal olsun.

Tatlı masum kızı oynamış onlar da kanmışlar.

Bence arkadaşlarla iletişimi kesin. Ali de kessin ne bk yiyorlarsa yesinler.

Kızın oyunlarına muhattap olmayın çırpınsın dursun.
  • ananiyimioguz  (25.03.24 15:49:47 ~ 15:50:50) 
Ayşe kaç, ayşe koşarak kaç. Arkadaşların yerine gidip 3 günlük kızı ne olursa olsun savunursan o kişilerin de hayatında yeri yok. Yakın arkadaşıyla yatmış ne demek büyütecek bir şey yok...

Kız belli ki deli, en güzel halini takınıp kendisini sevdirmeye çalışacak, bunu anlamayacak kadar saftirik insanlarla uğraşmamak lazım.

Ali'ye de Allah akıl fikir versin.
  • kimlanbu  (25.03.24 15:50:52) 
Ayrılmalarının üzerinden bir buçuk seneden fazla zaman geçmişken Ali'nin toksik ilişkisini Ayşe'ye taşıyan ve Ayşe'yi mevzuya bulaştıran işgüzar kimse Ayşe önce onunla arkadaşlığı kessin.

Sonra 2, Ayşe bu gereksiz dramalardan uzaklaşsın, söz konusu çifte dert anlatmaya çalışmasın, harcadığı enerjiye yazık.
  • kobuzchu kiz  (25.03.24 17:27:07) 
2.
ayrıca ayşe artık ali'yi de tam anlamıyla şutlamalı.

  • alice in potatoland  (25.03.24 22:05:12) 
insanların bu şekilde karşı tarafı manipule etmelerine tav oluyorum. Kıskanıyorsun diye üste çıkmışlar bir de. belki de kıskanıyorsun, evet olamaz mı? arkadaşların olarak senin yanında durmaları gerekmez mi? bu sebeple bile arkadaş olmamaları gerekir o kişiyle, insan mı yok ortalıkta. çıkar üstüne bakış açıları olduğunu düşünüyorum. uzak durun o insanlardan.


  • mellifica  (26.03.24 00:15:44) 
ayşe olsam öncelikle hala boşanmadıysak o süreçte sadakat yükümlülüğü olduğu halde böyle bi ilişkiye başladığı için bu durumu mahkemeye taşırdım. anlaşmalı boşandılarsa atlıyorum burayı.

ayşe %100 haklı. yeni tanıştıkları ve aşşşşşırı aşırı sorunlu görünen bi kadın nedeniyle uzun yıllara dayanan arkadaşlarını umursamıyorlarsa ayşe zaten görüşmek istememekte haklı.

ayrıca ali’den kurtulduğu da iyi olmuş. nasıl bi şey okudum ben ya. ayşe kendisini rahatsız ettiği için ali’nin problemli kız arkadaşından şikayetçi de olabilir? psycho resmen kadın. bir de kadına kıskanıyorsun demişler. neden kıskanacakmış?

bence ayşe tüm bu insanlardan kurtulsun, hayat kalitesi artar.
  • deartheodosia  (26.03.24 03:12:09) 
ayşe tüm bunları boşanırken kullansın mahkemede alinin donuna kadar alsın

öyle arkadaşlar da olmaz olsun. hepsini şutlasın ayşe
  • Hallegadola  (26.03.24 09:06:56) 
2 tabii ki.
O Ali'nin de arkadaşlarinda hayatımda yeri yok derdim ben Ayşe'nin yerinde olsam. Ali sizi seviyor olsa evinize birkac ayda. birini almazdı hemen. Geri dönmek istemesi de tamamen tanıdık şeytan tanimadik melekten iyidir diye(teşbihte hata olmaz:))


Ali gerçekten karakteri için terk edilecek erkekmis.hem size boşanacak kadar sebep vermiş hem o süreçte başınıza bir aşufte musallat etmiş. Tek iyi yanı dost bildiklerinizin de ne olduğunu öğrenmiş olmanız.
  • Kediyi üzdün  (26.03.24 20:28:36) 
2


  • andlee  (26.03.24 23:40:43) 
[]

Tanıştığım kızların neden hep Ruh Sagligi gecmisi var?

35 yasimi geride bıraktım, son 7-8 senede kaç kişi ile gorussem, date gerçekleşse hep bir ruh sağlığı hastanesi geçmişleri var..

Geçmişte 2 kız arkadaşım intihar girişiminde bulunmustu, birisi maalesef başarılı oldu. Ve ben artık böyle insanlarla tanışmak istemiyorum.

Kafa olarak sağlıklı bireyler cidden yok denecek kadar azaldı mi?

 
klasik cevap olacak ama bu ülkede yaşayıp mental sağlığı iyi olan birisi var mı? kadınlar erkeklere göre daha baskı altında ve psikolojik anlamda daha çok zarar görüyorlar. ve tabi ilişkilerinde verdikleri yanlış kararlar da buna neden oluyor.


  • false pretension  (23.03.24 18:51:50) 
Tanıştığınız kadınların hepsi sorununun farkında ve çözüm aramaya çalışıyor gibi gözüküyor.

Asıl tehlike benim bir şeyim yok diyerek, sorunlarının farkında olmayanlarda.
  • biryazgünü  (23.03.24 19:13:04) 
Belki sen de sağlıklı değilsindir haberin yoktur. Kendinde bir problem görmüyorsundur ama bir uzman degerlendirse bir sürü şey çıkar belki. Yanlış anlama, sataşma anlamında demiyorum gerçekten olabilir yani. Hepimizde olabilir sıkıntılar farkında olmayabiliriz.


  • rock n roll  (23.03.24 19:17:34) 
Diğer sebepleri bir yana koyuyorum. Erkeklerin ve kadınların mevcut/zorlu şartlara zihinsel adaptasyondaki farklılıkları şu bu konuları ayrıca tartışılır.

Bence ülkenin tamamının ruh ve sinir hastalıkları problemi var. Erkeklerde gerek "ileride boşanma sürecinde aleyhimde kullanılır" gerek de toplumun erkeklerden beklentisi yüzünden "elalem ne der?" endişeleri olduğu için yumurta kapıya dayanana kadar (hatta bazen o zaman bile) bu konuda destek almaya gitmiyorlar. Kadınlar ise daha açık bu konuya. O yüzden onlar destek alıyor ve destek alanlara rahatça denk gelebiliyorsun.
  • nawar  (23.03.24 19:18:52) 
abuk subuk tiplerle takılıp yaşadıklarını kaldıramıyorlar..


  • tabudeviren  (23.03.24 19:21:38) 
Türkiye'de narsist, egoist, para düşkünü, ilgi budalası, kendini beğenmiş olmayan aklı başında kadın kaldı mı? Erkeklerinde geri kalır tarafı yok orası ayrı bir konu aslında toplumca iyi durumda değiliz. Ruh sagligindan antidepresan kullanımını kastetmediginizi düşünüyorum. Genel olarak son dönemlerde kadınlarda "istediğimi yaparım özgürüm" havası var bu algı özellikle sosyal medyadan pompalanıyor ve birbirlerini sürekli bu yönde motive ediyorlar ama aslında ortada reaksiyon göstermeleri gereken bir olguda yok aslında kendi kendilerine bir havalara giriyorlar disarindan çok komik ve kompleksli duruyor. Bir erkek olarak sokakta dikkat çekmek için çıplaklık seviyesinde gezen
(caddede çıplak gezen ruh hastası kadın gibi) sağı solu dövmeli kadınlar çok itici ve düşündürücü geliyor acaba diyorum küçüklüklerinde ne tür travma yaşadılarda bu tarz ilgi budalası hareketlerle kendilerini teşhir ediyorlar bu tarz kadınlardan özellikle uzak durmakta fayda var ilgi budalalığı narsizmin ve kişilik bozukluğunun bir göstergesidir.

  • doharkoman  (23.03.24 19:22:40) 
kendi felsefemi yazayım: bir şey çok fazla oluyorsa sorunu kendinde ara. Yani karşına hep öyle insanlar çıkıyor olamaz bence, ama "senin hoşlandıkların, dikkatini çekenler" hep öyle insanlar olabilir. Bu da senin tercihlerinle ilgili. Atıyorum çok tutarlı psikolojisi olanlar sana sıkıcı mı geliyor, bunu bir çöz.(belki de bir psikologla konuşarak:)


  • nhk ni youkosu  (23.03.24 19:23:24) 
"normal" olamayan insanlar biraz "delice" seyler yapmaya yatkinlar bu durum sana heyecan veriyor olabilir. eksideki profiline bakayim dedim. bir kiz arkadasinla birlikte tanimadiginiz birinin dügününe gidip dans etmissiniz.
2017 yili yani 28 yasindasin. bu 16-20 yasinda insanlarin yapacagi bir cilginlik degil mi aslinda? karsindaki insan bunu sana yaptirtiyor. sen bu cilginligi, instabiliteyi ask saniyor olabilir misin?

intihar eden kiz arkadasina cok üzüldüm. intihar girisimi erkeklere oranla kadinlarda düsük. istatiksel olarak karsilasmasi düsük olasikli insanlarla yakin temas kuruyorsun. sen bu tip insanlardan hoslaniyorsun bence.
  • robert bosch  (23.03.24 20:32:14) 
Çünkü kadinlar hayatlarini bireysel degil, erkek odakli yasarlar. En introvert olan bile böyle. Dolayisiyla seninle tanismadan evvel tanistiklari bir erkek daima oluyor ve ondan olumsuz etkilenip, travma sahibi oluyorlar.


  • Yourcousinmarvinberry  (23.03.24 20:57:39) 
nhk ni youkosu+1 sayko kizlari cekici buluyormussunuz. bir arkadasimi hatirlatti bu durum. kisi kendinden daha dusuk profil, nisbeten tecrubesiz ve maddi olarak kendinden daha alt, daddy/family issues olan kadinlardan hoslaniyor daha ait hissediyordu ve o kisilere maddi manevi ailesiymis gibi her detayina karsi sorumluluk hissedip yardimci oluyordu(genelleyebilecek kadar ornek var). bu sekilde karsi tarafin kendine daha iyi baglandigini soyluyordu(ipler elimde) siz de belki ruh hastasi insanlara iyi geldiginiz icin iyi bi tatmin duygusu yasiyorsunuzdur. bunun sebepleri ve cozmek isteyip istemediginizi dusunebilirsiniz


  • ala09  (24.03.24 02:27:27) 
İlişki aradığın yeri çevreyi değiştir ruh sağlığı bozulmamış insan bulmak zor lakin dating app veya sosyal medyadan biriyle tanışıp ilişki yürütmek nerdeyse imkansız zaten. Gece kulübüne barlarda takılmayan her gün story atmayanlar da var ama siz de kendinize böyle tipleri çekiyorsanız bence aynada ufak bi eleştiri yapın


  • olaylar olaylar  (24.03.24 02:32:20) 
nerede tanıştığın burada kritik detay; date uygulaması üzerinden çok da sağlıklı sonuçlar çıkacağını asla düşünmüyorum. Normal ortamlarda da tanışıyorsan girdiğin ortamlarda sıkıntı var demek ki


  • titanic kemancısı  (25.03.24 14:47:41) 
senin ilgini çeken kızlar öyle. bu durumdan hoşlanmıyorsan profesyonel destek alıp altında yatan nedeni bulabilirsin.

aynı şey tüm kızlar x, tüm erkekler y diyenler için de geçerli. milyon çeşit insan içinden size hep o tipler denk geliyorsa siz onlarla muhatap olmayı özellikle istiyorsunuz demektir. istisnasız hem de.
  • yenibirgüzelnick  (27.03.24 13:26:12) 
[]

Kırılma Noktanız

Selam, sizi şu an olduğunuz kişi yapan kırılma noktanız ne olmuştu?




 
genel olarak değil ama şuan için eşim tüm herşeyimi alıp benim ülke dışına çıkmama sebep oldu günlerdir farklı bir durumdayım


  • hhhh99  (22.03.24 18:25:50) 
Üniversitede Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü İngilizce olarak okumam.


  • put it in your appropriate place  (22.03.24 18:32:40) 
yediğim kazıkların bileşkesi. tam olarak hangisini seçeceğimi bilemedim.


  • tabudeviren  (22.03.24 19:11:09) 
üniversiteyi şehir dışında okumam.


  • jelly bear  (22.03.24 21:46:44) 
Hayatım boyunca üç kırılma anı yaşadım.

Birincisi anne babamın lise sınavına gireceğim tarihten bir hafta önce çok şiddetli kavga etmeleri. O gece karar verdim evden ayrılmaya. Çok çok iyi liseleri kazanabileceğim halde bayağı uzakta bir şehirde yatılı lise okudum. (Eskiden çok öfkeliydim bu konuda anne babama. Fakat artık kendi içimde onları affettim. Böyle olması gerekiyormuş diye bakıyorum olaylara)

İkincisi aldatılmam. İnsanlara asla ama asla güvenilmeyeceğini öğrendim. Tek başıma öleceğimi iliklerime kadar hissettim. Duygu yoğunluğum eskiye nazaran hiç yok gibi bir şey. (İyi ki aldatılmışım. Çünkü insanlara her ne olursa olsun sıkıca tutunan, onların yaptıklarını görmezden gelen bir yapım vardı. Sahici bir sarsıntı, sahte bir dengeden iyiymiş)

Üçüncüsü deprem. Ben memlekette değildim fakat çocukluğum, ilk gençliğim, çok yakınlarım vefat etti. Hayatta istediğimiz bir şeyler varsa hemen yapmalıyız kafasına girdim o günden sonra. Çünkü hayat düşündüğümüz kadar uzun ve ciddi değilmiş. (Yaşadığımız dünyaya ve hayata haddinden fazla anlamlar yüklüyormuşuz. Çocuklukta ve gençlikte kurulan bir çok hayal gerçekleşmeyecekmiş, hayat bir kez daha acı da olsa öğretti)
  • ulukayin  (23.03.24 11:43:47) 
en zor zamanimda 7 kat elin yardim etmesi, sozde annemin, babamin sanki birsey olmamis gibi davranmasi.


  • durgunfoton  (23.03.24 19:03:30) 
ilk okuduğum üniversiteyi bırakmam; o kararı alma süreci, o üniversiteyi yazma sürecindeki aile ve akraba baskısı...


  • noxie  (24.03.24 11:48:48) 
[]

First date aktivitesi ne olabilir?

Biliyorum bu işin normali oturup kahve bira vs. eşliğinde sohbet etmek ama aşırı sıkılıyorum öyle, hiç keyif almıyorum desem yeridir. Hareketli bi aktiviteyle başlayıp kaynaşıp sonra oturmaca daha iyi bence. Ama ne ile? First datee uygun ve garip olmayan aktivite ne olabilir? Akşam saatleri için.




 
bostancı ya da caddebostan'dan fenerbahçe'ye doğru sahilden yürüyüş. güneş batış saatinden 1-2 saat önce başlarsanız harika bir manzarayla yürürsünüz. elinize kahve su vs alın. köpeği olan varsa köpeğini getirsin.


  • gabe h coud  (21.03.24 09:43:53) 
Yürüyüş +1


  • jazzabel  (21.03.24 09:55:53) 
Hareketli aktiviteyle (eğer bundan kastınız konser falansa) tanımadığınız insanla buluşup kaynaşmak zor oluyor ya. Oradan biriyle o an yakınlaşmak farklı, çünkü buluşmak amacıyla orda değilsiniz zaten orası için gelmişsiniz. Tanışmanız bu olayı süsleyen bir şey. Ama dışardan tanışıp öncesinde hadi şunu yapalım güzel olur diye anlaşıp gitmek daha farklı sanki. O zaman o aktivite sizi "pause" moduna alıyor.

Dışarda tanışılan insanla ister istemez bir "buluşup konuşalım bakalım ne olacak" beklentisi oluyor. Hareketli ortamda olaya çok konsantre olunamıyor. Benim için böyle en azından.

Yeme içme, yürüme iyidir bence.
  • akhenaten  (21.03.24 11:26:03 ~ 11:29:24) 
Kahve bira esliginde sohbetten asiri sikiliyorsaniz karsinizdaki kisi yanlis kisi olabilir


  • turkuaz  (21.03.24 11:34:53) 
hocam kişiden bağımsız bana yeni tanışılan kişiyle karşılıklı oturup röportaj yapıyor gibi takılmak boğucu geliyor. kimseyi direkt karşılıklı oturup tanışmayı isteyecek kadar merak etmiyorum, önce geçirdiğim vakitten keyif almam lazım. bi keresinde biriyle müzede buluşmuştuk goygoy yapa yapa müzeyi gezip sonra yiyip içme aşamasına geçtik, sohbet de eşlik ediyordu, kendiliğinden aktı gitti, aşırı iyiydi valla. gündüz olsa direkt bunu yaparım mesela. eğlenirken uyuşamıyorsak, gülemiyorsak tanışmaya gerek yok bence. o o şekil şu şu şekil ben de bu şekilim işte dskflh


  • nic cage  (21.03.24 12:02:10 ~ 12:02:54) 
Yürüyüş -1

Herkese göre değil. Benim böyle yürüdükten sonra arkalarından "bedevi gibi saatlerce yürüttü" denen ve "o kadar yürüttü kilolu mu demeye getirdi ahaha" diye dalga geçilen arkadaşlarım oldu. Yürümeyi istemeyen ya da bunu bir etkinlik olarak beğenmeyen birini yürütmek normal değil.

Aynı şey tabii ki kahve için de geçerli ama bunun en sağlıklısı o bence. Açıkçası ben tanımadığım ve neyi nasıl içtiğini bilmediğim biri ile dışarıda alkollü bir etkinliğe hiç sıcak bakmıyorum. Bira sevmem ama böyle içki içilecekse birayı seçerim. Bir anda sarhoş olan ve sarhoşluğu kötü/pis/yorucu bir insansa en azından erken fark edip görüşmeyi bitiririm.

Yine de kahve/bira dışında bir şey olacaksa yürüyüş yerine ortak zevk konusu olan bir etkinlik olabilir. Örneğin konsere giderseniz konuşamazsınız ama müzeye giderseniz birbirinizin fikirleri ve zevkleri hakkında fikir edinebilirsiniz. Müzeye gidin demiyorum, ortak ilgi alanına yönelin diyorum.
  • nawar  (21.03.24 12:13:16) 
Tanımadığım biri ile yürümek bana eğlenceli gelmiyor hatta kasılıyorum. board game, dart gibi basit şeyler olabilir.


  • ya volna  (21.03.24 16:55:49) 
kahve dışında 5 tl harcamamak kilit olan. yürüyüş. sonraki görüşme olmayacaksa para harcamaya değmez. tanımaya çalışınız.


  • baldan kaymak  (21.03.24 18:14:23) 
kahve bira sohbet ilk date icin hazzetmedigim sey +1
olay is gorusmesine/roportaja donuyor bence. binlerce aktivite var yapilabilecek, kaldi ki karsimdaki insani cok daha iyi tanimami saglar (ilk date icin ne kadar taninabilinirse), aktivitenin ardindan bir bira/kahve icmeye gidebilirim. ilk date ztn 2-3 saatten fazla surmemeli. istanbul icin bilemiyorum ne tur aktiviteler olur.
su an gorustugum kisiyle ilk 5 gorusmemiz birbirinden farkli ve keyifli fiziksel aktivite ve sonrasinda bir bira/sarap seklinde gerceklesti ve birlikte gecirdigimiz vakit yavas yavas uzadi. o nedenle kendisini bir sonraki etaba aldik zaten :) kaldi ki benim gibi hareket etmeyen insanla da isimiz biraz zor olurdu.
  • songforsomeone  (22.03.24 14:01:27) 
songforsomeone arti 1. .

coffee date kadar anlamsiz bir sey yok. insanlar hic bir caba gostermiyor, 5 dolar harciyorlar, sonra 1 saatte neymis spark hissedememisler hic. 1 saatte ne bekliyorsunuz. olay is gorusmesi gibi, dusuk caba, dusuk efor, sikici, gereksiz, bir sonuca goturmeyen bir date turu. masada bir tek cv'ler eksik.


insanlarin caba koymayip, ikinci gorusme olmaz kafasiyla date'e gidip, bu date'in guzel gecmesini beklemelerini anlamiyorum. sen zaten olumsuz/olmayacak bir kafayla gitmissin. sadece kahve alayim, sadece 1 saat harcayayim, ne de olsa bir sey cikmaz kafasiyla gidersen tabii ki bir sey cikmaz. 7-8 saat suren ilk date'lerim oldu. ayrica en basta epey konusmadan, iyice muhabbet cevirmeden bulusmaya gitmeyin.
kaldi ki bir kadin gunde 5 kisiyle coffee date'e cikabilir, ama bir aksam yemegi arti bar olayini ancak 1 kisiye ayirabilir.
  • baldur2  (22.03.24 15:35:57) 
Biri bovling demiş, sakın ha. Ben bir seferinde arkadaşım bir çift ve bana ayarlamaya çalıştıkları kızla beraber tanışma "double date" i yaptık da, orada bovlinge gitmiştik. Kızı etkilemeye çalışırken atışlarımın tamamına yakını sıfır çekti, feci madara oldum. Stresten tikim azdı ve sonrasında beraber okey oynamamız bile günü kurtaramadı. Yürüyüşe çıkmak iyidir. Bu aralar hava soğuk dersen şöyle büyük boyutlu parklarda falan deniz rüzgarı da yemezsiniz.


  • d max  (24.03.24 02:15:26 ~ 02:17:48) 
[]

protez bacaklı adama yardım etmek istiyorum

selam, uygun başlığı seçemedim ama durumu şöyle açıklayayım: işe giderken bazı günler protez bacaklı bir adamı yere oturmuş mendil satarken görüyordum. bir gün kendisine gidecek yeri olup olmadığını, neyle nasıl geçindiğini sordum. adamcağızın emekli olmasına 3 yıl varmış ama bacağını kaybedince bu duruma düşmüş. cimere yazmış malulen emekli olabilmek için ama olumlu bir cevap gelmemiş. belediyenin yaptığı aylık erzak yardımı vb şeylerle hayatını idame ettiriyormuş. bu adama yardımcı olmak istiyorum, bilgilerini aldım. sizce ne yapabilirim. etrafımdaki insanlarla aynı zamanda cimere yazsak biz de mesela ciddiye alınır mı?




 
bir sürü dernek var. adamın kaydını yaptırabilirsin.


  • gabe h coud  (20.03.24 21:29:46) 
ahbap’a sorabilirsin


  • baldan kaymak  (20.03.24 21:35:58) 
aynı şekilde, video çekip ahbap dan destek alabilirsiniz.


  • Rao  (20.03.24 21:44:33) 
Sorunuza daha öncede yazdım ama mesajım anlamsız bir biçimde silinmiş. Belirtmiş olduğunuz kişinin yardıma muhtaç olduğunu düşünmüyorum.


  • doharkoman  (20.03.24 21:54:02) 
[]

sohbette caps paylaşıyor musunuz, favorilerinizi paylaşır mısınız?

whatsapp gruplarında arkadaşlar arasında yazışırken bazen çok iyi denk geliyor..
benim favorilerim

- kesbişolsun neoltu
- işin içinde bi kahbelik olabilir

gibi..

 
Evet. Hatta is yerinde teamste gif falan bile paylasiyorum arkadaslarla. Misal bugün kötü espri yapıp altına şunu koydum;
tenor.com

  • logisticsmanager  (20.03.24 00:22:05) 
Peki veya tamam demek için şunu atarım
fav10.net

  • mellifica  (20.03.24 01:55:03) 
Artık çoğu stickerlerde giflerde yaşıyor.

Kolpaçino, deep Turkish web replikleri...
  • anon1m  (20.03.24 01:56:33) 
[]

Kadin tuvaletlerinde...

Kapi arkasi yazilari oluyor mu ?

Oluyorsa ne tarz yazilar, mesajlar genelde ?


 
Olmaz mi? Dun rock n rolla’da yazilari okudum mesela;

“Okuyan kisi, seni seviyorum. En degerli sensin bu hayatta”
“Sinirlarinizi asan herkese siktiri cekin”
“Sıkıldım”

Okudugum uc yazi.
  • mor oje  (17.03.24 22:10:42) 
Ben hiç rastlamıyorum


  • Gradient_tabanlı_mor  (18.03.24 12:12:04) 
bir arkadaşım söylemişti;

''Kafada bitti ama Kafa da bitti''

çok beğenmiştim.
  • since1907  (18.03.24 12:30:39) 
Genelde kadın yürüyüşlerine ait tanıtımlar, davetler, sloganlar görüyorum ben. Özellikle Kadıköy'de.


  • morca  (18.03.24 19:19:48) 
[]

ilişkinin heyecanını yitirmesi

öncelikle konu benimle alakalı fakat kısaca anlatmak için farklı bir dil kullanacağım. buraya sorduğum ilk gönül işi sorusu olabilir çünkü bu konu hakkında tamamen bilgisiz ve ne yapacağımı bilmez bir haldeyim.

birbiriyle 1-2 yıl gibi bir süreli ilişkisi olup birbirini seven iki kişi var ve taraflardan biri heyecanını yitirdiğini ama hala sevdiğini söylüyorsa, fakat heyecanını yitiren tarafın paylaşımı azalıyor ve bu durum çiftin yavaş yavaş uzaklaşmasına sebep oluyorsa bu ilişki bitmiş midir yoksa yapılacak şeyler var mıdır? nedir bu heyecan?


 
ilişki zamanla rutinleşir fakat iki taraf da bu rutini kıracak önerilerle gelmeli, isteklerini, beklentilerini paylaşmalı

ilişki bir tarafın durmadan diğerini eğlendirdiği, heyecanlandırmaya çalıştığı, kurmalı oyuncak gibi bir şey değil

yani oturun konuşun, o ne bekliyor, sen ne bekliyorsun, yapmak istediğiniz yapabileceğiniz ortak neler var

diğer türlü ben tamamen sıkılana kadar sen elimin altında dur arada beni eğlendir demek oluyor

oturun konuşun neler yapmak istiyorsunuz
  • grimavi  (16.03.24 16:23:56) 
İlişki bitmiş. Seni seviyorum ama heyejanimi kaybettim de şey demek "o kadar hukugumuz var, sevmiyorum diyemiyorum açıkça"


  • abuzer  (16.03.24 17:33:43) 
"Sıkıldım" diyemediği için heyecanımı kaybettim demiş. Artık önümüzdeki maçlara bakmak lazım, hayat uzun.


  • pispinti  (16.03.24 19:23:59) 
'Bir çiçekle bahar geçer mi?' demiş.


  • Mirket  (16.03.24 19:34:45) 
kacingan baglanma bu, terapi almasi lazim.


  • banach  (16.03.24 20:05:58) 
Herkes +1
Gerçekten sevenlerin böyle dertleri olmuyor

  • Gradient_tabanlı_mor  (17.03.24 00:41:35) 
Tek bu ornekten kacingan baglanma olup olmadigina karar vermek net imkansiz, kaldi ki kacingan baglanan insan buna 2 yil dayanmaz zaten, cok onceden kacar. Bu nedenle kacingan baglanma degil bile diyebiliriz.

Sorunuzun cevabi karsinizdaki kisiye bagli, heyecanimi kaybettim deyip paylasimi sinirlandirmak ayri, heyecanimi kaybettim deyip birlikte emek verelim mi demek baska. Emek vermeye devam etme istegi var mi sorun, varsa onun da adim atmasi lazim, siz boyle bir seyden tek basiniza sorumlu olmamalisiniz.
  • kassiopeia  (17.03.24 01:02:55) 
Tr de ima ile iletişim kurmak çok yaygın. Gerçekten ne isteğini bilen ve bunu söyleyebilen insanlarla karşılaşmak oldukça zordur. Ben tam anlamadım neye ihtiyacın olduğunu diye sorun. Bilmiyorum diyorsa da birlikte aramak isteyip istemediğini sorun. Hedef değil yolculuk keyiflidir.


  • hasmetizm 2046  (17.03.24 10:04:25) 
1-2 yil heyecan bitti demek icin erken olsa da tedavi mümkün.
heyecanim bitti diyen taraf gecmisi gözden gecirsin, ne onu heyecanlandiriyordu? birlikte konsere gitmek mi, tatile gitmek mi vs. diger tarafi heyecanlandiran seyleri o da düsünsün ve birbirinize anlatin. birbiriniz icin caba harcayin. tek tarafli olarak degil ama iki taraf da yapmali.

sevginin gösterilis bicimi yani dili de yanlis anlasilmalara sebep olabilir. bunu arastirabilirsiniz internette. mesela bazilari icin sözle seni seviyorum denmesi gerek, bazilariysa bunu ihtiyaclarinin giderilmesi mesela ona cay getirilmesi sekliyle anliyor ve sevildigini hissediyor.

ilskiler köpek baligi gibidir, ilerlemezse ölür :) sürekli caba vermek ve görmek lazim. sevgim bitti diyene ve cabalamak istemiyorum denene kadar mac devam ediyor. karakter bozuklugu yoksa, gelecek planlariyla ilgili büyük farkliliklar söz konusu degilse neden cabalamayasin?
  • robert bosch  (17.03.24 11:14:46) 
biri böyle diyorsa ayrılmak gerekiyor bence. ilişkiyi kurtarmayı denemeye falan gerek yok. yeni heyecanlar istiyorum diyen biri ikna edilmeye çalışılmamalı.


  • deartheodosia  (17.03.24 17:41:32) 
[]

bi erkek karısına böyle şaka yapabilir mi?

evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtüklerin arabası sürter” falan demişti. bunun gibi çok şey var. bu adam normal değildi, di mi?




 
normal değil.
evlenmeden önceki ilişkinizde bunları yapmıyor muyudu?

  • saturn  (15.03.24 20:37:40) 
ben 21 yaşında olduğum için biraz (!) salaktım, anlamıyordum @saturn


  • deartheodosia  (15.03.24 20:38:09) 
biraz aptal bence. 'saka'nin iki tarafa da komik olmasi lazim. yetiskin yasa gelip bunu kavrayamamisin zekasindan suphe ederim.


  • hot potato  (15.03.24 20:45:07) 
normal değil


  • benarrivo  (15.03.24 20:45:54) 
mizah zekanın zekatıdır diye bir laf var islami değil biraz düşününce çok güzel bir söz

yani bir insanın bu kadar düşük bir şaka anlayışı varsa onun hakkında başka konularda da fikir verir
  • grimavi  (15.03.24 20:54:28 ~ 21:19:46) 
Hay amk, çok komiq aq... Zekasız


  • abuzer  (15.03.24 21:13:30) 
ciddi misin? çok geçmiş olsun. her biri ayrı travma. keko kocanın neresinden dönsen kardır. bu insanlar evleniyor, gerçekten hayret ediyorum. evlenmeyi geçtim, sürdürebildiği herhangi bir ilişkisinin olmaması lazım. sabit bakkalı bile yoktur.


  • gabe h coud  (15.03.24 21:15:02) 
her ikisi de ağır ama ikincisi çok daha ağır.
insan olan değil karısına, sevgilisine, arkadaşına bile demez, dememeli.

merak ettim, evlendikten sonra bunu diyebilen biri, evlenmeden önce bunları yapabileceğine dair hiç sinyal vermedi mi? hiç "acaba" dediğiniz bir an olmadı mı?
  • tabudeviren  (15.03.24 21:39:25) 
Toksikolojiye giriş resmen.


  • rock n roll  (15.03.24 21:56:22) 
Karısı rahatsız oluyorsa yapamaz. Yoksa çiftlerin aralarındaki espri kalitesi ya türü bizi ilgilendirmez. Buradaki kilit nokta sen ve ikinizin espri/komedi dinamiği. Sen bundan rahatsız olmayıp aynı türde espri yapıyor olsaydın burada dehşete düşen hassas arkadaşlara, gökten düşen 3. elmayı yemek düşerdi. Hatta bundan çok daha ağırlarını(?) karşılıklı olarak gülerek yapan (hatta arada bizim de dahil olduğumuz) evli çift arkadaşlarım var. Gayet mutlular.

Bu arada ağır falan olup olmamasından ziyade komik değil bence.

@hot potato +1
  • nawar  (15.03.24 21:58:56) 
ayrıca bir şey aldığımda/yaptıracağım zaman “yeni kocan için mi” diyordu.


  • deartheodosia  (15.03.24 22:09:26) 
Söylediklerinde ortak bir nokta var. Hepsinde sizi başka bir erkekle birlikte düşünmüş. Bastırılmış bir fantezi olabilir. Sapķınlık olduğu için normal değil.


  • dissendium  (15.03.24 22:37:51) 
Tabi ki normal değil de bana biraz sapıklık var gibi de geldi sanki ağız arıyor gibi. Evet filan desen devamı gelecek gibi. İğrenç ya. İyi ki kurtulmuşsun bundan.


  • Gradient_tabanlı_mor  (15.03.24 22:48:04) 
bu bastırılmış cuckold'luk veya gavatlık değilse nedir bilemiyorum. Ha ikinci ihtimal, kendini küçük görüyorsa ve içinden "bu kız niye beni seviyor yav" diyorsa öyle bir gelecek projeksiyonu yapıyor olabilir. Her iki durumda da sıkıntılı bence.


  • nhk ni youkosu  (15.03.24 23:03:26) 
yuh ya
ya karakteri olgunlaşmamız birisi ya da cuckold.

  • nuisance2  (15.03.24 23:08:48) 
Yapamaz ve yapmamalı ama bu toplumda densizlik hadsizlik yozlaşma öyle bir safhadaki herşey normal karşılanıyor hatta yanlışı kınayanlar kınanır hale geldi. Bu arada yazdığınız ifadeler aynı zamanda hakaret suçuna konu olabilir diye düşünüyorum.


  • doharkoman  (15.03.24 23:27:16) 
Umarim bosanmaniz bir an önce sonuclanir <3

normal degil, komik degil... ya cok saygisiz ya da en iyi ihtimalle manyak.
  • chihirovekohaku  (15.03.24 23:39:59) 
Bana yaşlanınca tacizci olacak, amigdalası çalışmayan biri gibi geldi


  • durgunfoton  (16.03.24 00:03:44) 
İçten içe kendisini aldatmanı istiyor gibi geldi


  • olaylar olaylar  (16.03.24 00:08:16) 
normal mi diye sorulması bile anormal olan bir adam.


  • odiyus  (16.03.24 00:54:56) 
Cinsel sorunları olduğu ortada. Bu tipler gözü açılmamış saf kızlarla evlenirler.


  • anais  (16.03.24 01:30:16) 
"Aman canım bunda ne var" denecek türde sözler değil, resmen bilinçaltını bilinçlice ortaya koyuyor. Psikolojik şiddet uyguluyor.


  • muhayyer divan  (16.03.24 03:31:55) 
iki kişinin özelinde yaşanan şeyler bunlar,öyle olunca ilişki dinamikleri de çok farklı ve benzersiz oluyor, aranızda sadece ikinizin anladığı bir mizah tarzı geliştirmediyseniz, bu şakalara katlanmak normal bir durum sayılmaz:) ama eğlenerek yaptığınız şakalarsa çok daha tuhaf şakalar o ilişkide sıradan sayılabilir. yargılamak bana düşmez diyip giderim.


  • aslan2  (16.03.24 13:59:29) 
@nawar çok güzel bir ayrıntı yakalamış.
Şaka iki kişiliktir. Şaka yapılan kişinin o an verdiği tepki önemli.
Bana bir daha bu tarz şeyler söyleme mi dedi.
Kıkırdayıp Ayy Çok hoşsun mu dedi.
Tebessümle mi karşıladı, kızdı mı?
O da ona en az aynı seviyede bir başka sözle mi karşılık verdi.
Bunları bilmeden yaptığımız yorumlar havada kalıyor.
Ben elşer arasında bu tarz şakayı yakıştıramam.
Ben insana küfrü de yakıştırmıyorum ama ağzından küfür düşmeyen insanlar da var.
Her ailenin dinamiği farklı. Yorumlar havada.
  • Mirket  (16.03.24 15:31:20) 
Aptalmış


  • basond  (16.03.24 22:00:08) 
Kesinlikle normal ve saka dedigin sey zaten böyle olmali.


  • Yourcousinmarvinberry  (17.03.24 22:02:25) 
gavat ve cuckoldcu olduğunu düşünürüm o lafları tek tek müsait yerine enjekte ederdim.


  • Hallegadola  (18.03.24 09:06:44) 
manyak galiba


  • sanguine mcqaer  (18.03.24 09:44:31) 
mehmet ali erbil yıllarca böyle şakalar yaptı ve türk halkı anırarak güldü. adama küfretmeyen yorumlara tik koymayınca senin de az olmadığını düşünüyordum. üste çıkmak için yapmayacağın yok gibi.


  • geveze yazar  (05.04.24 16:09:35) 
Normal değil. Böyle şaka mı olur? İnsan eşine sen sürtüksün mü der?

Umarım kısa zamanda boşanırsınız.
  • drako  (05.04.24 17:12:05) 
adamın şüphelendiği,geçmişte veya mevcut dönemde rahatsız olduğu bir şey yapmışsanız bunu ima ediyor olabilir mi?direkt söyleyip soramadığı için böyle saçma şekilde rahatsız edici şeylerle ima ediyor olabilir.bu durumda bile yanlış ama asla böyle bir şey yoksa tedavi olması gerekiyor insan sevdiğini bu cümlelerin öznesi yapmaz.


  • ercu cozer  (05.04.24 18:35:35 ~ 18:37:34) 
[]

İçim sıkılıyor, siz nasılsınız?

Bu tür duyurular genelde gereksiz bulunuyor, ben de böyle düşünüyorum ama şu an bu sıkıntılı halimi bir yere yazmam lazım. Çünkü kimse yok söyleyebileceğim. Belki sonra silerim sorumu. Nasılsınız?




 
asiri asiri kotu. bir de can sikintimi herkese saçiyorum :/


  • ala09  (15.03.24 15:21:42) 
Cok guzel bir sirkette keyifli bir ise gectim. Onun zevki disinda benim de icim bunaliyor, bi kekremsiyim nedensiz.


  • mor oje  (15.03.24 15:35:44) 
dün saçma ötesi bir gündü. bugün çok üretken bir gün geçirdim. benim hala umudum var, isyan etsem de istediğim kadar :P


  • gabe h coud  (15.03.24 15:46:13) 
idare eder, işten çıktım şimdi, kadıköy 'e gidiyorum. bir şeyler yiyip ardından kafayı çekeceğim. tek başına :)


  • tabudeviren  (15.03.24 16:36:55) 
Biriniz de sormamışsınız senin neden için sıkılıyor diye :)


  • rock n roll  (15.03.24 16:46:33) 
söyle hadi, çekinme.

(bkz: sıkı can iyidir kolay çıkmaz)

:/ sorry
  • gabe h coud  (15.03.24 16:52:38) 
yaw zaten canimiz sikkin bi de hesap soruyorsun he. anlatacaksan yaz yoksa yok nabalim biz anlattik mi sanki yuw


  • ala09  (15.03.24 17:29:12) 
-Sahi siz nasilsiniz Ruhi Bey?
-iyiyim, iyiyim.

Cagristim^^

Sahi sen nasilsin rock n roll?
  • mor oje  (15.03.24 19:07:19) 
Buradan yazmak istemiyorum sağolun


  • rock n roll  (15.03.24 19:09:40) 
  • cooperr  (15.03.24 19:23:32) 
Ben iyiyim ya. Çay demledim içtikten sonra yürüyüşe çıkacağım. Biraz koşup geceyi filmle bitiririm.


  • Amaranta ursula  (15.03.24 19:54:18) 
Genel olarak iyi ama son zamanlarda aklımın bir karış olduğunu düşünmeye başladım. Bazı basit şeylerden dolayı evham başladım.

Kendimi baya geliştirdim yaptım ettim. Yapılacaklar listemi epey genişlettim ama yerimde sayıyorum. Bir üst seviyeye geçmem lazım.

Yaş 35 oldu geçenlerde. 10 sene öncesinde bu zamanlarda baya mutsuz ve umutsuzdum fakat bugün keyfim yerinde. Sadece bazı şeyleri daha ciddili yapmam lazım.
  • put it in your appropriate place  (15.03.24 20:32:51) 
[]

İnsanların dediklerini çok kafaya takıyorum ve yaşım 33

Merhaba değerli arkadaşlar,
Ben 33 yaşına girmek üzereyim. Ama hala bireyleşemedim. Annem ve babamla yaşıyorum ikisi de oldukça yaşlı ve hastalar, işsizim. Hiç arkadaşım da yok. Çirkin bir yüzüm olduğu için pek kız arkadaşım da olmadı. Zaten sosyal biri değildim, içime kapanıktım ama işsizlik sosyal izolasyonumu çok daha arttırdı. İş bulamıyorum bir türlü, artık işe girmekten de korkuyorum doğrusu. Çünkü çok alınganım. Kafaya her şeyi takıyorum. Birisinden kötü bir söz işitsem günlerce aklımdan çıkmıyor. Değer görmüyorum asla. Fikirlerim önemsenmiyor. Pasif ve edilgen bir karakterim var. Her gün o kadar mutsuz ve huzursuz uyanıyorum ki anlatamam. Az önce iki kuzenim bize geldiler annemle babamı ziyarete ve özel bir konudan bahsettiler sonra ben de odadaydım diye X de yabancı değil dedi bir kuzenim. Oysa ben de onlar gibi eşittim, diğer çocuk için o da yabancı değil demedi. Bu boktan şey dahi beni üzmeye yetti. Verhasıl hayat beni zorluyor. Ben nasıl biraz nefes alabilirim?



 
önce bu psikolojiden çıkabilmek için az biraz seveceğin bir iş bul aklın dağılsın.. üç harfli market kasiyerliği bile olabilir..


  • tabudeviren  (14.03.24 18:05:21) 
Bence çok takma. Az önce de adam İngilizce bilmeyenler nasıl yurtdışına gidiyor diye duyuru açmıştı. Şehir dışına çıkmayan, kargo yollayamayan adam başkalarını eleştiriyor. Bugün olmaz başka zaman bulursun.


  • Kahvedesu  (14.03.24 18:08:19 ~ 18:08:46) 
Hocam size üst perdeden bakana siz daha üst perdeden bakın. Boşta kalmamaya çalışın bu işsizlik döneminde imkanlar el veriyorsa bir dil kursuna gidin, bilişimle ilgiliyseniz network sertifikasyonuna gidebilirsiniz, (cisco ccna, vs) orada bir çevre oluşturabilirsiniz ve bu çevre sayesinde iş bulma imkanınız artar. Oturduğunuz yerde psikolojiniz bozulur hiç gerek yok. Olabildiğince kendinizi meşgul etmeniz lazım.


  • infinitedreams  (14.03.24 18:28:45 ~ 18:30:26) 
Kimlerin kimlerin fikirleri önemseniyo bi bilsen,
Dış görünüşten başlayıp, kendine çeki düzen ver. Spora başla, oradakilerle arkadaş ol, işe gir vs vs

  • Coma  (14.03.24 18:29:26) 
Şaşırmadım bu tür sorunların temelinde ailenin tutumu yatıyor yalnız değilsiniz üzülmeyin Mümkünse ailenizden/akrabalarınızdan uzaklaşın. İşsiz olsanız bile Bos durmayın boşluğa ve karamsarlığa düşersiniz bir meşgaleniz olsun okuyun sabredin kendinizi geliştirin spor yapın Allah'a sığının zamanla herşey düzelecek.


  • doharkoman  (14.03.24 18:44:02) 
Kardes once is bul, sorun devam ederse tekrar duyuru acarsin bakariz. Issizlik kadar insani degersiz hissettiren, ozguveni paramparca eden bir sey yoktur bu dunyada.


  • freedonia  (14.03.24 19:01:05) 
hepinize teşekkür ederim.


  • qwerty321  (14.03.24 22:15:20) 
is bulduktan sonra terapiye gitmek guzel olabilir. alinganligin temel nedeni zaten bu aslinda gercek olmayan, degersiz hissetme ve sevilmeye layik hissetmeme oluyor. kendinizi oyle gordugunuz icin herkesin her yaptiginizi kendinizle ilgili saniyorsunuz, kendi uzerinize aliniyorsunuz. Esasinda sizin reddettiginiz butun parcalarin yansimasi oluyor. O kadar farkinda olmuyoruz ki, alinganligimizda cok hakli goruyoruz kendimizi, neyi reddettigimizin bile farkinda olmuyoruz genellikle. halbuki insanlarin yaptiklarinin cok kucuk bir yuzdesi bizimle ilgili. herkes kendi derdinde. ama bu alingan olma, hayata pozitif bak demekle olacak bir sey degil elbette. umarim en kisa zamanda is bulursunuz, issizlik nedeniyle kendini kotu hissetme gercekten cok zor basa cikilabilecek bir duydu, sabirlar ve guc diliyorum size.


  • songforsomeone  (15.03.24 11:58:21) 
Herhangi bir maaşla herhangi bir işte bir an önce çalışmaya başlamanızı öneririm.
Arkadaşlardan birinin önerdiği gibi üç harfli bir market, fast food restoranları vs. olabilir mesela.
Küçük bir kafede/barda garsonluk için de başvurabilirsiniz belki.

Sabahları uyanmak için bir sebep ve bir değer üretmeye başlamak psikolojiniz üzerinde çok olumlu etki yapacaktır. O işte çalışırken bir yandan istediğiniz alanda da iş aramaya devam edin elbette.

Sömürülmenizi istemem ama şu anda hiç para kazanmasanız bile sabahları uyanıp bir yere gidip 8 saat çalışsanız daha iyi hissedeceğinizi düşünüyorum.
  • michael_knight  (15.03.24 13:50:22) 
Teşekkür ederim, umarım toparlayabilirim yakın zamanda.


  • qwerty321  (15.03.24 20:32:31) 
1 - ne olursa olsun bir ise gir.
2 - biraz para yaptiktan sonra hemen evden ayril.

bu ikisini yapmadan toparlama olasiligin yok.
  • cooperr  (15.03.24 21:04:06) 
@cooperr evden ayrılamam annem parkinson hastası babamın da 2 yıl önce beynine pıhtı attı, para yapabilecek de bir meziyetim yok. Etsy'de Print on Demand yapmayı denedim onda da çuvalladım.


  • qwerty321  (15.03.24 21:45:12) 
kahve dukkani gibi bir yerlerde part time da olsa ise gir, hem insanlarla iletisimin olur. issizligi soranlara aileni falan soylersin ama is en onemlisi, disiplinin olur, disari cikmak icin nedenin, cevren olur.
kilik, kiyafet, vucut duzeltilecekleri duzelt.
youtubetan falan piskoloji videolarina bak.
bir de mesela o kuzenin davranisina karsilik, 3 kisilik cay koy getir ona verme, yabanci olana cay yok de siz uc kisi icin. zamanla ogrenirsin.
  • Ley  (16.03.24 02:20:52) 
merhaba,

asla haddim değil, zaten doktor da değilim, fakat okb hastasıyım. sizde de okb olabilir, bir psikoloğa ya da psikiyatriste gidebilirsiniz. kafaya takma meselesi için yani.
  • biskuvilipasta  (28.03.24 21:10:21) 
[]

Evlilik ve tükenmişlik hissi, boşanma düşünceleri, tavsiye..

Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.

Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.


Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.


Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.


Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?


Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.


Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.


Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.


Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.

 
hocam şöyle bir şey var, evliliklerin çok azı aradaki sevgi ve aşkın azalmasından dolayı bitiyor, daha çok böyle sorumsuzluklar ve hayatı paylaşmamak yüzünden bitiyor ve bir taraf tükeniyor

sizin kafanızı karıştıran şey "ama çok iyi bir insan, aileme ve çevreye çok iyi"

bu düşünce karar vermenizi zorlaştırıyor, ben böyle bir insanın değiştiğini görmedim, 50-60 yaşına gelip hayatının çoğu böyle angaryalarla harcanmış, tükenmiş çok kadın var

hocam bir de korunun bu çocuk konusunu hemen araya sıkıştırmayın, çocuğunuz olursa bu sorunlarınızın üstünü bir süre daha örtecek, çocuk büyürken zamandan da yemiş olacaksınız, çocuk bir adet sorumsuz ebeveyn ve bundan dolayı sürekli gergin ve öfkeli ebeveynin olduğu çok huzursuz bir evde büyüyecek, çocuk olunca eşiniz değişmeyecek, siz yine ev işleri, ev dışı sorumluluklar, çocuk bakım sorumluluğu hepsiyle tek başına uğraşmak durumunda olacaksınız

33 yaş çok genç daha, siz içinde bulunduğunuz koşullar yüzünden enerjisiz ve karamsar hissediyorsunuz, 40ındaki kadınlar hayatı yeniden yaşamaya başlıyorlar daha mutlu daha enerjik
  • grimavi  (13.03.24 15:18:01 ~ 15:36:59) 
Öncelikle şunu söylemeliyim,

Bu olanları maalesef çoğu evli çift yaşıyor. Erkek ve Kadın versiyonu olarak azıcık farklılıklarla çoğu yerde duyuyorum bunları. Yaşayanlardan birisi de benim. Bu yaşadığınızın erkek tarafındayım.

Her şeyi denedim, profesyonel ve geleneksel olarak tüm tavsiyeleri yumuşak başla uyguladım. Olmuyor.

7 yıl sonra Bebek oldu, onun hikayesi de çok başka ama; takibi ve tedaviyi de ben kontrol ediyorum tabi ki. Yani size şunu desem anlarsınız, eşim ne zaman regl olacak bilmiyor ve takip etmiyor. Kendisi de mühendis bu arada. Makina sahasında imkansızı ürettirmeyi başaran kadın. Demekki böyle, evilik başka bir yetenek.

Boşanmak, bana da yorucu geldi. Tam ciddi kararlar evresinde bir sürü major değişiklik ve kayıplarım oldu. Saldım.

Amatörce ama çok doğru; olmayınca gerçekten olmuyor.
  • achilles  (13.03.24 15:37:15) 
@edmond honda aslında hiçbir iş yapmıyor değil. Her şeyi yarı yarıya yapıyoruz, ama sorun bunu bir rutin olarak kabullenememesi. Hep benim söylemek zorunda kalmam. Herkesin işi belli, o yapmazsa ben elimi bile sürmem onun işine.

Dünyanın en sevgi dolu insanı bu arada, yeğenim bile ona bayılıyor çok güzel anlaşıyorlar. çocuk yaparsak sevgisiz asla kalmaz ama ev işleri büyük sorun olur. Bu beni de çok düşündürüyor. Sevmekle olmuyor, sevgi dolu ama tembel.
  • ustapasta  (13.03.24 15:41:21) 
en doğrusu minik darılmaları biriktirmemek. az önce bulaşık nedeniyle kavga ettiğin insanla sevişmek istemiyorsun. istediği kadar seksi olsun. bunu aklından çıkarma. senin için de öyle değil mi? güzel güzel konuşun. ikiniz de adım atın. birbirinizi yıpratmamak için elinizden geleni yapın. umarım düzelirsiniz ama ayrılmak dünyanın sonu değil. bazı kalıplara girmek zorunda değilsin. evlilik kutsal değil.

edit: imkanınız varsa haftada bir iki kez yardımcı tutun. öncesindeki gün bulaşık temizlik yapmayın, onları da yapar. haftada 2 gün dışarıdan söyleyip bulaşık çıkarmadan işinizi halledin. bir gün arkadaş aile ziyareti yapın. bir gün de dışarıda yiyin :) haftada bir iki günden fazla evde yemek yapmayın. o kadar büyük dert olmaz. eşin bu ve bunu değiştiremezsin. belki orta yolu bulabilirsin. istiyorsan.
  • gabe h coud  (13.03.24 15:44:25 ~ 15:54:58) 
evli değilim hiç olmadım. o yüzden evlilikle ilgili yerlere girmicem, yaşayanlar daha iyi bilir. ama şunu görmek zor olmasa gerek, şimdiden böyle olan bir adam çocuk olunca sizce kendiliğinden sorumluluk üstlenip de çocukla ilgilenir mi? sizi rahat ettirir mi? yoksa siz 'iki' çocukla uğraşırken heder mi olursunuz? bence cevap ortada. bu senaryoda evet çocuğa da yazık olur ama bence yazığın en büyüğünü kendinize etmiş olursunuz. 33 yaşında böyle hissetmek normal değil, bunu ömrünüzün geri kalanına da yaymayın, bu adamdan çocuk yapmayın.

bu ruh haline girmek mutlak son değil, normal değil, doğal değil, herkes böyle olur evlilik böyledir vs diye bir şey yok, yaşadıklarınız düzeltmeniz gereken şeyleri gösteriyor, kabullenmeniz gerekenleri değil. çocuk fikrinden vazgeçip ilişkinizi değerlendirip iyileştirmeyi deneyebilirsiniz, bunun için çift terapisi iyi olabilir. ama işe yaramazsa da gencecik bi insansınız ayrılıp çok da güzel fıstık gibi yaşarsınız, hem de büyük küçük kimseye annelik veya hizmetçilik etmeden.. savaşacak da bir şey yok. düzgün bi insansa zaten ayrılırken sorun yaşamazsınız. çevreniz dar kafalı değilse sonrası da sorun olmamalı. milyonlarca bekar var, nasıl yaşıyorlarsa öyle yaşayacaksınız. maaşınız varsa kendinize göre evinizi tutuyorsunuz ve sadece kendi mutluluğunuzu dert ederek keyifle yaşamaya başlıyorsunuz. çok güzel oluyor valla, istediğinizde istediğinizi yapıyorsunuz, kimseye hesap vermiyorsunuz, rica minnet iş yaptırmıyorsunuz, laf anlatmıyorsunuz, caz trip çekmiyorsunuz, başkasının derdiyle hantallığıyla uğraşmıyorsunuz, sadece kendinizi düşünüyorsunuz falan şahane bi hayat. daha heyecanlı ilişkiler de yaşayabilirsiniz, size kalmış, istemeseniz de yaşamazsınız, kafanız rahat oh mis. teknik ve halledilebilecek zorluklara takılıp hayatı kaçırmayın, içinde bulunduğunuz ruh halinde olumsuzluklara odaklanmanız normal, ama yaşayınca ya niye daha önce yapmamışım diyeceksiniz sadece. kendinizi sonunu bildiğiniz bu yorucu hayata hapsetmeyin. kendiniz için yaşıyorsunuz, iyileştikçe bunu daha iyi görür insan, iyileşmeye odaklanın.

hiçbirini yapmıyorsanız bile kendinizi seviyorsanız şu an katiyen çocuk yapmayın derim naçizane, denemelere son verin. (30k)

ek: söylediği lafı unutmuşum, direkt o kısım bile ayrılık sebebi ama neyse.. hak etmediğiniz lafları yutmayın. iyi insan falan filan diye onur kırıcı sözlerini alttan almayın. o kısma takılmışsınız diye açasım geldi ama hocam zaten ortalama insan iyi insan oluyor. bariz kötülük yapmadığı sürece herkes iyi valla. sıradan bi şey bence. tek başına tutunulacak bi özellik değil.
  • nic cage  (13.03.24 15:55:20 ~ 16:06:07) 
İnsanların evliliklerini yürütmemelerindeki temel sebeplerden en önemlilerini saymissiniz. Kadınların çalışma hayatındaki sorumlulukları yetmiyormuş gibi eve gelince de sorumlulukların devam etmesi, erkeklerin anne evinden sonra eşlerini de evin işlerini yapmak zorunda olan kişi olarak mimlemeleri kültürel olarak bizde zaten çok yaygın. Bunu kavga ederek, kuserek de tamir edemezsiniz. Anlaması gerekir. Önemli nokta şu, anlamaya gönlü var mı?


İkinci nokta aslında evliliklerde çok çok önemli fakat bizde kültürel olarak konuşulmaz. Biten evliliklerin çoğunda cinsel problemler vardır. İnsanlar bunu yok sayamazsa boşanır, yoksa da hayatları boyunca evlilik doyumundaki en önemli noktalardan biri eksik olarak hayatına devam eder. Zaten kadının cinsel doyum bekledigini söylemesi de genelde abes karsilanir. Eşinizin söylediği söz karşısında kirilmissiniz ve bu gayet anlasilir. Ama o da zaten sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşündüğü için ve bunu kabullenmekte zorlandığı için agresif bir tutum takinmis.

Yukaridakilere katılıyorum, bence böyle bir durumda çocuk yapmayı bir süre erteleyin ve eşiniz de kabul ederse birlikte çift terapisine gidin. Çözülmeyecek noktadaysa boşanmak dünyanın sonu değil ama en azından çaba sarf etmiş olursunuz. Çözülecek bir sorun varsa da karşılıklı iletişimle cozebilirsiniz. Sevgi ve aşk ise çok farklı olgular. Aşk yıllar içinde elbette şekil değiştirir ama sevginin baki olması gerekir. Birbirinize vakit ayırın, rutinlerim dışına çıkmaya çalışın.

İlişkilerimize duygusal yatırım yapıyoruz, emek veriyoruz. Bu yüzden bittiğini kabullenmekte zorlanıyoruz bazen ama şunu aklimizdan cikarmamak gerekir; "her iyi insan ve iyi baba, iyi bir eş olacak diye bir kaide yok".

Not: ben de evli ve çocuksuz bir kadın olarak yazdım bunları.
  • fraise  (13.03.24 15:57:54 ~ 16:16:35) 
hepsini okudum.

bence bu sorunu çözebilirsiniz. adam kötü bir adam değil anladığım kadarıyla.
bence çocuk için acele etmeyin. yani şu an çocuk için yeterince enerjiniz yok.
ev işlerini tekrar bir bölüştürün ya da konuşun.
kendinize çok vakit ayırın.
amk otunu bırak bozulursa bozulsun yani.
birbirinze güzel şeyler söyleyin. film izleyin falan.
yani birbirinze vakit bulamamanızın bütün sebebi bu ev işleri mi.
erkekler biraz daha vurdumduymaz oluyor ama bence eşiniz de elinden geldiğini yapıyor.

burada ayrıl falan diyenleri ciddiye almayın. bekara karı boşamak da kolay diye bir laf var.
bence bu evlilik kurtarılır.

ama söylediği o laf biraz ayıp etmiş bence ciddi değil sinirlenince ağzından çıkmış.
  • OgutucuRecep  (13.03.24 16:10:44) 
Erkek tarafıyım. Harekete geçme konusunda çok benzer durumlar yaşadım. Zamanla ortada buluştuk.
Her ikinizin de birbirinize doğru adımlar atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bulaşıkları yıkamaması değil sizin sorununuz, sizin uygun gördüğünüz saatte yıkamaması.
Siz her konuda onu harekete geçirmek zorunda hissettikçe dürtükleyen bir insan oldunuz, o da dürtüklenme olmadan hareket etmeyen bir insan oldu. Sorun, sorunu doğurdu.
Çift terapisinin işe yarayacağını düşünüyorum.

Akşam eve gitmeme kararınızı bence gözden geçirin çünkü orası sizin eviniz. Zaten iyi bir durumda değilken bir de rahat etmediğiniz bir ortamda uyumakla uğraşmayın.

Çok şanslısınız ki çocuk konusunda acele etmenize gerek yok, henüz 33 yaşındasınız. İlişkiniz istediğiniz hale gelene kadar o işi biraz duraklatabilirsiniz.

Burada okuduğumuz birkaç satırla "bu evlilik devam etmemeli" gibi bir sonuca varan olursa asla kulak asmayın. Yapıcı tüm tavsiyeleri dikkate alıp yıkıcı tüm tavsiyeleri göz ardı etmenizi öneririm.
  • michael_knight  (13.03.24 16:16:14) 
bence adamın pasif rol almasından zaten bunalmışken bu çocuk meselesi tuz biber olmuş. bence çocuk konusunu erteleyip diğer sorunları çözmeye odaklanın ve gündeminizden ovulasyonu vs. çıkarın.

gördüğüm kadarıyla ve eşimi de düşünürsem çoğu erkek kendisinden bir şey istenmeden bir şey yapmamaya plan program yapmamaya eğilimliler, bu doğru.

edit: bu arada ettiği laf konusunu unutmuşum ciddi anlamda özür dilemesi gerekiyor. telafi etmesini beklerdim ve eve gitmeyebilirdim ben de.
  • sanguine mcqaer  (13.03.24 16:22:24 ~ 16:27:01) 
okudum hepsini
çocuk yapma işini durdurun öncelikle böyle bir ilişkiniz varken. bu sağlıksız bir karar, bence. sonrasında da mutlaka iyi bir terapist bulup terapiye gidin birlikte. iki taraf da çözmek istiyorsa halledersiniz. kavga etmeden konuşma ortamı yaratıp oturup konuşun bir de. belli ki bir şeyler yaşandıkça kavga ederek konuşuyorsunuz. sorun çıkmadığı bir anda oturun konuşun, randevulaşın hatta dışarı çıkın bir yerde oturup bir şeyler içerken konuşun.

  • veritaslibertas  (13.03.24 16:26:45) 
Genel olarak bu düşüncede misiniz yoksa bir an için sinirlendiğinizde mi böyle hissediyorsunuz?

Bence sıkıntınız büyük. Eşiniz sizin söylediklerinize rağmen konfor alanından vazgeçmiyor. Ben de evlenmeden önce elimi sürmezdim işe. Ailem sağolsun yapardı.

Şimdi evlilikten sonra işbölümümüz var ve uyuyorum buna. Ama buna eşim zorlamadı.Ben kendim uymak zorunda olduğumu idrak ettim. Kimse çocuk değil.

Hatta işleri bir an önce bitirelim de rahat rahat oturalım diyorum eşime de. Bir de bu kadar iş yapmıyor diye söylenirken çocuk düşünüyorsunuz. Çok ilginç.
  • drako  (13.03.24 16:37:32 ~ 16:39:05) 
bu akşam eve gitmeyeceksen de haber ver yüzünü göresim yok, şuradayım vs gibi. habersiz eve gitmemek büyük hata olur.

ev işi olayı dışında nasılsınız? eğleniyor musunuz? mutlu musun? beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor musun? birbirinize hala değer veriyor musunuz? bunların cevabını düşün. olumlu ise kurtarmaya bak. sen boşanmak istemiyorsun çünkü bence.

temizlikçi tutun imkan varsa. yani belli bu adam temizlik yapmak istemiyor. ve iki yetişkinin yaşadığı evde de her hafta detaylı temizlik yapmak gerekmiyordur bence. bizde 1,5 yaşında bebek ve kedi var mesela. bazen sadece süpürge yapıp geçiyoruz. tozu gördüğüm halde toz almadığım hafta sonları oluyor. onun yerine ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum. gerçekten kılı kırk yaracak kadar önemli mi bu temizlik meselesi? yapmayın evi bok götürsün demiyorum da bazı haftalarda da olduğu kadar yapıverin. inan sen kafana taktığın için bu mesele bu kadar büyük görünüyor gözüne. akşam yemeğinden sonra 10-11e kadar bekler bulaşıklar demişsin. beklesin. ne kadar kokabilir ki? sonuçta 11de de olsa kaldırıyor. yani sen onun öğretmeni, annesi, ev arkadaşı değilsin. senin sınavından 100 almak zorunda değil. 5 sene kavga etmişsin, konuşmuşsun olmamış. demek ki başka bir yol bakılmalı.

ipleri eline alsın diyorsun, edilgen olmasın diyorsun ya. bu adamın karakteri. sen adamdan A değil B olsun istiyorsun. sen zaten A ile evlenmişsin. değişmesini beklemen saçma değil mi? hani farklı bi durum olur değişmesini beklersin ama adam karakter olarak pasif demek ki. şimdi şöyle düşün. sen çok planlı, programlı, her şeyin kendi istediği gibi yapılmasını isteyen birisin diyelim. eşin de 5 sene sonra gelsin desin ki ben bu kadar dominant bir kadın istemiyorum, pasif olsun istiyorum. sence olur mu öyle bir şey? insanın karakteri neyse odur ya, değişmez. hele otuzlardan sonra hiç değişmez. törpülersin, dikkat edersin ama bir yere kadar.

cinsellik konusuna gelirsek. bazı insanlar isteksizdir. bunu kabul edelim. bir de adam yanıma gelsene demiş. kendisine göre gayet hoş bi davet. sen de reddetmişsin. suçu kendinde görmüyor doğal olarak. o güne otları bırakmak, buzluğa atmak filan senin kafanda yarattığın, çok da gerekli olmayan bir iş. iki saatini harcayıp yoruldun ve hırsını ondan çıkardın. hayatımda ot haşlayıp dolaba attığımı hatırlamıyorum bu arada. neyse. sonuç olarak çok da istekli biri değil belli ki ve hamilelik takvimi işi iyice rutine bindirmiş iki taraf için de.

bence çocuk işini erteleyin. zaten bu temizlik durumu çocuktan sonra seni daha da delirtir. hele taze otu buzluğa atan bi insanın bebek ek gıdaya geçince yapacağı şeyleri düşünemedim bile. sen kendini yorarsın eşin sadece güle oynaya ilgileneceği kadar ilgilenir. gelsin daha büyük kavgalar.

çocuk işini erteleyin. evlilik terapisi alın. ama gerçekten boşanma isteği varsa bir süre belirle. değişim görmek istediğini net bi şekilde belirt. baktın değişim yok o zaman boşanırsın.
  • elorelia  (13.03.24 17:00:09) 
5 yıllık evli ve 20 aylık çocuk sahibi er birey olarak yazıyorum;

Sizin probleminiz çözülmeyecek bir problem değil ancak ikinizin de gönüllü olması ve psikolog desteği almanız gerekiyor. Buradan ya da cevrenizden alacağınız tavsiye ile çözemezsiniz.
Şunun kararını vermen lazım gerçekten bu kişi ile evliliğini devam ettirmek istiyor musun?

Eğer devam ettirmek istiyorsan eşini karşına alıp de ki "Ben seninle hayatıma devam etmek istiyorum ancak bu şartlarda değil psikolog desteği alalım" de o da eğer seninle devam etmek istiyorsa zaten kabul edecektir.

Eşimle iletişimimiz çok güçlü ve paylaşımcıyızdır ona rağmen çocuk olduktan sonra çok kez tartıştık çok zorlandık çünkü hem yorgun hem de tahammül azaldığı için sürekli gerginlik oluyor, çocuğun uykuları yeni oturmaya başladı ve ancak kendimize gelebildik bu problemleri aşmadan sakın çocuk yapmayın.
  • mirty  (13.03.24 17:13:55) 
Eleştirebilirim ama evlilikteki bu iş dağılımlarını ben mantıklı bulmuyorum. Erkeğin doğasında bu yok. Gördüğüm evliliklerde bulaşık da kadında. İşten geç gelmişsindir, hastasındır, erkek işe el atabilir ama iş olarak ona verince gördüğünüz şekilde olmuyor. Erkeğin kafası başka yerde çünkü. Erkeğim. Tek yaşasam bulaşık çıkmaması için dışarıda yemek yerim. O kadar diyeyim. Eşiniz sıkılmış doğal olarak. Erkek markete gider, alışveriş yapar, ne bileyim, evi süpürebilir. Eve temizlikçi çağırabilirsiniz. Siz de o da ev işlerinden kurtulabilirsiniz. Günde bir saat gelse yeter.

Eşinizi siz robotlaştırmışsınız ve şimdi ondan robot olmamasını bekliyorsunuz.

Bir de ot ne. Bozulacaksa bozulsun. Ot çocuktan daha mı önemli?

Ben boşanın demem. İlişki kolay kurulmuyor. O sizin bileceğiniz iş. Ama siz başkasıyla evlenseniz de sorun yaşarsınız bana göre.
  • dissendium  (13.03.24 17:18:53 ~ 17:22:59) 
elorelia +1

1. çocuk işini erteleyin
2. genel temizlik için birini alın, haftalık ya da iki haftada bir mesela
3. mükemmeliyetçi tavrınızı törpülemeye çalışın, her hafta ev süper tertemiz olmak zorunda değil. bulaşıklar da 11 gibi makineye konsun, idare edilir bunlar

bu arada evli biri olarak yazıyorum, diğer şeyler bir yana, eşinizin itiraz etmeyip her programa katılması o kadar güzel bir şey ki. varsın program yapmasın, hepsine uyması bile güzel.
  • noxie  (13.03.24 17:27:52 ~ 17:29:43) 
yazdıklarınız boşanmayı gerektirecek bir durum değil gibi, düzeltilebilir şeyler. eşiniz ev işleriyle çok istekli olmayabilir. peki boşanıp yeni birini bulduğunuzda istediğiniz gibi biri olacağından emin misiniz ve hatta birini bulabilecek misiniz?

erkeklerin büyük çoğunluğu eşiniz gibi. bence bi orta yol bulmaya çalışın.

bu arada eşiniz kötü konustuysa ayıp etmiş.
  • tabudeviren  (13.03.24 17:34:30) 
teşekkür ederim fikirlerinizi okumak iyi oluyor öyle dolmuştum ki. Ot konusuna bu kadar takılmayın evet zamanlaması biraz saçma olsa da:) ot olmaz b.k olur, mesele yetişkin bir insana 5 yıldır hala devamlı ne yapması gerektiğini söylüyor olmak. Cevabın birinde dediği gibi bulaşık için tartıştıktan sonra kimse kimseyi arzulamaz. Birbirinden alakasız gibi görünen bu konular tamamen iç içe geçti ve birbirini etkilemeye başladı.

@eloreila ve diğer herkes, normalde (yani sorumluluklarımız söz konusu olmadığında) gayet iyiyiz. Beni hiç kırmaz hayır dediğini kolay kolay hatırlamam, ben de aynı şekilde ona değer veriyorum, mesela bu akşam eve gitmek istemiyorum ama ailemin evine de gitmek istemiyorum anlarlar onun hakkında kötü düşünürler diye:/ Sanırım gerçekten bizim en sık kavga nedenimiz ev işleri, haftada bir temizlikçi işini düşünebilirim. İkinci sorun bana göre cinsel yaşam, çocuk konusu zaten kötü olan şeyi daha kötü hale getirdi. Bunu bir süre erteleyeceğim. Eşime boşanmanın tüm zorluklarını göze alacak kadar katlanamıyor değilim, sadece bu döngüyü tekrar tekrar tartışmak ve çözememek beni yordu. Tükenmiş ve kendimi anlatamıyormuş gibi hissediyorum. O kadar laf anlatmama rağmen dün mutfakta yardım etmemem mi tüm sorun demesi mesela. Bunların beni ne kadar yıprattığını anlayamıyor, kendisi benim kadar etkilenmediği için.
  • ustapasta  (13.03.24 18:48:09) 
Selamlar henüz 2 yıllık evliyim (29E). Hepsini okudum bir şeyler karalamaya geldim.

Ben de ilişki anlatmayı veya okumayı çok severim o yüzden paylaştığınız için ve net, uzun yazınız için teşekkürler.

Biz de bu tarz olmasa da çok kavgalar ettik. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Kadınların sorun ettiği şeyler bizim beynimizde "bu niye sorun şimdi ya", "bunu niye tartışıyoruz şimdi", "ben nerdeyim zaman dursa keşke uçsam gitsem şuan" gibi şekillerde yorumlanıyor. Yani önce bunu kabul etmek lazım. Ben de şu açıdan eşinize benziyorum, sorun sevmem, gerginlik sevmem. Evde yapılması gereken bir iş varsa o hemen yapılmayabilir yarın yaparım öbür gün yaparım haftaya yaparım. Evlenince tabi bu ertelemeleri biraz kısalttım. Ben biraz kısalttım, hanım biraz rahatlaştı derken ortada buluşmaya çalışıyoruz.

Bazen kadınların tepkileri o kadar anlamsız geliyor ki güne "bugün ne olsa da sorun yapıp büyütsem ve günü, seksi, hafta sonunu, geceyi mahvetsem..." diyerek başladıklarını düşünüyorum. Çünkü yaşanıyor bunlar yani.

Ne oldu diyorum hayatı sorguluyorum. Ne oldu yine yani çöpü mü atmadım gece film izlemedim ve odama mı gittim, belli bir gün geçti de çiçek veya hediye almayı mı unuttum, bulaşıkları mı dizmedim ne oldu??

Çünkü yetişkin bir kadın bunların herhangi biri yüzünden hem kendi hayatını hem partneri için hayatı zindana çevirebilir.

Ve sorun şi ki tam da sizin anlattığınız gibi bir şey anlatmadan bozuluyorsunuz ve neye bozulduğunuzu anlamamız gerekiyor. Bazen 50 kere de olsa söylemeniz gerekiyorsa söyleyin lütfen.

Gelin yardım et deyin. Ben şuna bozuldum deyin. Konuşun biraz iletişim lazım susarak, içten içe kurularak, içerlere gidip ağlayarak bize bir şey anlatamıyorsunuz bunu anlayın artık.

Biraz dümdüzüzdür ama anlarız yani. Ve de ne olsa da bozulsam diye değil de, ne olsa da ben bunu bir güzelliğe çevirebilirim, huzursuzluğa değil de huzura yorarım diye düşünmek lazım.

Siz bizden ince düşünüyorsunuz. Evi, kendinizi, bizi. Biraz salmanız gerekiyor eve de bişey olmaz ota da bişey olmaz. Yani olsa da bişey olmaz yani 3 günlük dünyada ot çöp yüzünden geri gelmeyecek zamanlar bir hiç uğrana gitmemeli ya.

Gidin sırnaşın onun yerine. Veya çok acilse iki ses edin yardım gelmiyorsa onu mutlu mutlu isteyerek yapın. Yok yapmak istemiyorsanız da salın gitsin. Bizim evde mesela bazen 2-3 günlük bulaşık duruyor, kim denk geliyorsa o hallediyor.

Ben hep evdeyim, bazen hanım gelmeden her yeri süpürüyorum, toparlıyorum, çamaşırları bulaşıkları yıkıyorum, yemek hazırlıyorum. Ama bazen de evde olmama rağmen tezgahın üstü bulaşık kaynıyor. Hanım da yorgun geliyor zaten bazen yapıyor bazen yapamıyor. Ama hiç bir zaman sorun etmiyoruz. En azından bu konuda çözdük bir şeyleri. Bizde de başka konular var.

Neyse, bunlar erkek gözünden bir yorum olsun diye yazdıklarım. Objektif bakarsam da şu çıkarımı yapıyorum. Evet bazen anlamıyoruz, dümdüzüz falan diyorum ama işin şu boyutu da var,

Kadın mutsuzsa yerde gördüğü çoraba bile bozuluyor. Ama mutluysa senin coraplarını yerim essek diyor icinden. Kadın mutluysa evin ortasına da sıcsan der ki "yalnız şu ortalıga sıcma olaylarını bir kaç bin yıl önce bırakmıştık hatırlatırım" der kaldırır yıkar.

Tam beyninizin çalışma yapısını anlamasam da mutsuzken pireyi deve yapıyorsunuz gibime geliyor. O yüzden sizin mutlu olduğunuz şeylere odaklanmalı, sizi üzecek şeylere takılmamanız lazım. Sorun ottan çöpten ziyada başka şeyler olabilir, biraz daha derine inip onları çözmeniz lazım.

Çocuk konusuna gelince, bence de sakın kalkışmayın. Mutsuz bir kadın olarak mutluluğu çocuk üzerinden bulmaya çalışmayın. Bir çocuğun en son isteyeceği şey kendisi mutsuz, ilişkisi kötü bir anne tarafından dünyaya getirilmektir.

Ben de bu sorunlarınızın çözülebileceğine inanıyorum ancak, baktınız çözülmüyor. Evliliğin kutsal olduğuna da inanmıyorum. Mutsuzsan ayrılacaksın. Hayata 1 kere geliyorsak öncelik kendi mutluluğunuz olmalı. Eşinizin veya çocuğunuzunki değil.

Siz mutlu olasınız ki eşinize, ailenize, arkadaşlarınıza veya ileride olursa eğer çocuğunuza verecek mutluluğunuz kalsın.

Netflix de "Kuvvetli bir alkış" ı izlemediyseniz birlikte izleyin belki çocuk yapmaktan biraz vazgeçersiniz :D

Teyzem geçen 60 yaşında boşandı. Çocuklar için katlandım yıllarca dedi. Katlanmak zorunda değilsiniz. Yani başından çözebilirsiniz. Bunu siz veya eşiniz kötü olduğu için değil, birbirinize uymadığınız için yapmalısınız. Uymak zorunda da değilsiniz ama zıtlığın uyumunu bile yakalayamıyorsanız o ilişkiyi sürdürmenin hiç bir anlamı yok.

Sanki ayrılsam başkası daha mı iyi olacak düşüncesi yanlış. Sorun daha iyi veya kötü olması değil zaten. "Daha uyumlu" olması. ki bu da vardır.

Ama bazen eşin 6 tane özelliği çok iyidir, 4 tanesiyle baş etmeye alışırsın, devam edersin. Bu da kafidir. Bazen de 9 özelliği çok iyidir, kim gelse eşinizi havada kapar, o kadar iyidir. Oma o kötü 1 tane özelliği size o kadar batar ki koşarak uzaklaşırsınız. Benim daha önce böyle bıraktığım uzun ilişkilerim oldu. Gram pişman değilim. Herkes dengini bulmalı. Zihnen, bedenen, ruhen, mantıken.. artık nereden bakıyorsanız.

İlla %100 anlaşılacak diye bir şey yok ama birbirinizi idare etmeyi, sorunları idare etmeyi öğrenmeniz lazım. Bakın katlanın demiyorum. Baş etmeyi öğrenmek lazım. Baktınız sizi çok zorluyor, olmuyor, ümitsiz vaka. O zaman bitirmek yanlış bir seçenek değil bana göre.
  • ananiyimioguz  (13.03.24 19:05:11 ~ 19:10:06) 
Hepsini okudum o iş olmaz çocuk sahibi olmayın erteleyin önce aranızı düzeltin derim.
Eşiniz yanlış yapmış
40e 15 yıllık evliyiz
  • basond  (13.03.24 20:08:06) 
Evli bir kadın olarak yorum yapmak istiyorum burayı okuyup gaza gelme. Bu saydığın sebepler boşanma sebebi değil.
Sadece sen yönetmeye yatkınsın, eşin de tembelliğe. Tıpkı benim evliliğim gibi :)
Başlarda bizim de böyle problemlerimiz oluyordu çünkü ben tembelim ev işi sevmiyorum yapmak da istemiyorum. Eşim de sizin gibi her şey tam düzenli ve muntazam olmalı diye düşüyordu.
Tezgahta patates soyarken neden altına bir şey sermemişim, neden salatalıkların kabuğunu orda kurutmuşum filan. Dedim bunun sana ne zararı var? Patatesi soyunca en son tezgahı siliyorum o yüzden altına bir şey koymak istemiyorum. Bu sadece bir örnek. Böyle onlarca olay vardı. Bir süre düşündü ve bana hak verdi. Haklısın aslında onun kimseye zararı yok ama ben alışmadığım için yanlış bir şey yapıyorsun gibi geliyor dedi. Dedim yanlış filan değil bu benim tarzım. Benim hayatım. Kimseye zararım yok.
Demem o ki bulaşığın 9 da değil de 11 de yıkanması kimseye zarar etmez. Hatta erkesi güne kalsın. Ne olabilir ki huzurdan önemli mi.
Kocam bu huylarını bıraktı valla 2 senedir cennette yaşıyorum. Kendisi için de öyle büyük bir stres kaynaği kalkmış oldu. Skeym tezgahı da bulaşığı da yani. Takıntı bunlar hep.
  • yenibirgüzelnick  (13.03.24 21:29:03) 
yazacak çok şey var ama öncelik olarak çocuktan net olarak vazgeçin.
ondan sonra sağlıklı bir şekilde düşünüp karar verin.
çocuk sonrası boşanmak çok zor hele kadın için.
  • nuisance2  (13.03.24 22:29:04) 
sorun sadece ev işleri meselesi ise bu konuda sorumluluğu daha fazla almanız gerektiğini düşünüyorum.
evet bencilce, fakat ev arkadaşı gibi iş bölümü yapmak erkeğin doğasına uymuyor.
modern yaşam erkekleri kadınlaştırıyor sonra da kadınların erkeğin bu şekilde olmasından rahatsız oluyor.

diğer konularda bir sorun olmadığından eminseniz kocanızı ev işlerine hiç bulaştırmayıp bir süre gözlemleyin(gerekirse yardımcı v.s.), bence işler değişecektir.

planlı çocuk yapma konusuna gelirsek, yumurtlama dönemi v.s. takip etmek bunları tamamen çöpe atın. aklınıze bile getirmeyin.
biz bu şekilde 1 yıla yakın uğraştık sonra ara verip normal sürece girdiğimizde çocuk olmuştu.
bu işlerde psikoloji > fizyoloji.
ayrıca kendinize eziyet etmenize gerek yok.
  • nuisance2  (13.03.24 23:09:45 ~ 23:10:18) 
@ananiyimioguz teşekkürler kendi açından anlattığın için. Meşhur bir kitap var ya Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten, bana onu hatırlattı söylediklerin. İçeriği günümüze göre artık biraz seksist kalıyor ama bakış açımı bayağı değiştirmişti okuduğumda. Erkeklerin bizim gibi olmadığını ve olamayacağını kabul edersek ve bu ön kabule göre davranırsak mutlu olabileceğimizi anlamıştım. Orada da yazıyordu mesela, "Erkeklerin kadınların aklından geçenleri tahmin etme gibi bir sorumluluğu yok": Yalan yok buna çok içerliyorum ama dikkat etmeye çalışıyorum. Mesela ilk çocuk düşünmeye başladığımızda ayın o belli günlerine neden hiç dikkat etmiyor diye sinir olmuştum. Sonra gittim söyledim, her ay şu şu günler önemli, o günlerde lütfen biraz daha birbirimizle ilgilenelim ortam yaratalım, vazife gibi olunca kendimi kötü hissediyorum diye. Şimdi bunu bir iki kere söylemiş olmam ve tamam demiş olması yetmiyor mu? Her ay da söylenmez diye düşünüyorum, her ay gerekliyse pes.
Bir de ben bu kitabı okumuş ve biraz da olsa kendimi düzeltmeye çalışmıştım, ondan da okumasını rica ettim ama okumadı. Aklıma geldi şimdi :|

  • ustapasta  (13.03.24 23:42:17) 
Sizin biraz bosvermeniz biraz da kabullenmeniz lazim. Is sizin istediginiz gibi yapildi mi kismina değil is en sonunda yapildi mi kismina odaklanip sukretmek lazim, erkeklerin en beceriklisi bile bu kadar oluyor max, bunun otesi instagramda evin her tarafini fosur fosur yikayan adam.

Ovulasyon gunlerine bağlı seks yapmak sıkıcı ama garanti bir yontem. Ovulasyon takip ederken hamile kalamiyosam takip etmesem hic kalamam diye dusunmustum (kaldim). Ilk gun neyse de sonra ovulasyon donemi diye görev gibi 3 gun arka arkaya yapmak canimi sikiyordu mesela. Artik 3. gun naparsan yap gorev oluyor o.

Benzer yollardan gecmis biri olarak (35 k, 5 yil evlilik) duzelmeyecek şeyler değil ama iki tarafın da kendinden odun vermesi lazim biraz. Bence takmamayi ogrenmenin yollarini gelistirerek mutlu bir evlilige kavusabilirsiniz.
  • instant crush  (13.03.24 23:53:21) 
@nuisance2 buna katılmıyorum ya, ev işleri erkeği kadınlaştırıyor diye hem dışarda çalışıp hem evin çoğu yükünü alırsak bizim suçumuz ne? O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de. Çünkü bu kadar yükle ben de kadın olmaktan çıkarım.

çocuk konusunda da, evet yumurtlama takibi nefrettt bir şey. Ama işte dediğim gibi sık sık yapan bir çift olsak zaten denk gelir diye düşünerek özellikle o günleri kovalamam. Ama sık yapmayınca bari o günlerde olsun diye dikkat etmeye başlıyorsun ister istemez:|
  • ustapasta  (13.03.24 23:53:36) 
temizlik-yemek işinin kadının vazifesi olması bi şekilde insan örfüne yerleşmiş.

siz rolleri değişmişsiniz, kentli modern çift filan. kocanız yeni rolü pek de kabullenemediği ama söylemeye çekindiği için işi ağırdan alıyor bence.

"O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de." evet. yapabiliyorsanız yapın. geçim de erkeğin yüküydü. roller değişti. insanlığın son birkaç yüzyılının macerası bu.

çocuk yapamama meselesi evlilikleri sarsıyor. bu normal.

çocuk yapamadığı için erkekliği incinmiş olabilir onun da. diğer ihtimaller de var, evlilik değil bekarlık istiyor olabilir ama bunlar spekülasyon olur.

boşanma lafzı hoş değil ama konuşulabilir

burada afedersiniz d*yy*sluk ettiği şey, gidip başkasından yaparsın demesi. çüş. karı koca birbirine böyle derse, hukuklarını büyük yaralar. o yara özürle bile tamamen kapanmayabilir.

bu sonuncu konuyu bi irdeleyin. meselenin ayıbını tane tane anlatın. pişmanlıkla af dilerse, gafletse söylediğini derse, bi şans verebilirsiniz. size kalmış.
  • lambırcek  (14.03.24 05:10:52 ~ 05:33:09) 
bi twit vardı, evlilikte kadının en büyük sorunu yemeği kim yapacak değil bugün yemekte ne yapsak ne yesek sorunu. ben de bunu yaşıyorum. yemek işi bende ama cidden bugün napacağım olayı beni yoruyor mesela.

diğer konuda da kimi zaman benim kimi zaman eşimin motivasyonu veya enerjisi olmuyor. darılmamamızın sebebinin birbirimize açık olmak olduğunu düşünüyorum. her şeyimizi açık açık o an söyleyip bitiriyoruz. sonu kavga da olsa seks de olsa bunu yapıyorum ben
  • Hallegadola  (14.03.24 12:12:51 ~ 12:19:26) 
12 yil evli erkek olarak yazayim.
Sizin durumunuzdaki ciftler bosansa evliliklerin yarisi falan biterdi.
Bence esinizin tabiatinda mutfakda zaman harcamak yok.Is bolumlerini tekrar kontrol edin.Gerekirse alisveris, temizlik vb. esinizin yapabilecegi isleri yapsin.
Esiniz muhtemelen sizin gecimsiz, yuzu gulmeyen, surekli dirdir eden sorun cikartan biri oldugunuzu dusunuyor.Ettigi gereksiz kufurden de bir seyleri yerli yerine oturtmaktan, huzurluzluktan biktigini gosteriyor.bence overthinking yapmayi birakip guler yuzlu biri olmaya calisin. Erkekler icin evin bal dok yala olmasi yada evde guzel yemek yapilmasi degil guler yuzlu ve anlayisli bir es daha onemlidir.Esinizin cocuk ruhlu oldugunu yazmissiniz.Bilmem farkinda misiniz ama cocuk ruhlu birine karsi despot anne rolunu oynuyorsunuz.Bu sekilde gecimsizlik olursa yatakta da sorun olmasi cok normal.Ben sizi daha haksiz buldum.Biliyorum bu yazdiklarim hosunuza gitmeyecek bana kizacaksiniz ama dusunmeye deger bence.Yangina korukle gitmeyin.
  • turkuaz  (14.03.24 13:01:00) 
yani mutsuz bir evlilik evet ama toksik bir evlilik değil. sadece rutine ve tekdüzeliğe hapis olmuş gibisiniz. tutku, arzu ne bileyim heyecan kalmamış pek. çocuk yapsanız da eşinizden ekstra destek, anlayış göremeyebilirsiniz. bu sizi daha çok üzebilir. çok çocuk heveslisi olsa eşiniz kendisi zaten bu süreçte takip eder, elinden geleni yapardı.
bu arada şeyi anlıyorum özellikle uzun süreli denemelerde bir noktada neden olmuyor stresi ile beraber insan darlanıyor ve zul gelmeye başlıyor. ama bu başka bir bıkkınlık boyutu gibi. gençsiniz, bence hayatınızı mutlu olmadığınız bir ilişkide feda etmeyin, çocuğu da mutsuz ve anlamsız bir birlikteliğin içine doğurmayın.
anlıyorum anne olmak istiyorsunuz, ama sizin anne olma hakkınız, çocuğunuzun mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüme hakkından daha öncelikli değil maalesef.
  • wild honey suckle  (14.03.24 13:22:14) 
erkekler gene bildiğimiz gibi... "ne var canım daha fazla fedakarlık yapsan" noktasından bakmışlar.
eşinin sana ettiği laftan sonra diğer şeylerin konuşulmasını çok saçma buluyorum. o sebeple kısa kestim.

  • suyin  (14.03.24 21:57:43) 
Benim düsüncem senden beklenen; tipik ev kadınlığı ama adama rahat da vermemişsin o da küfür etmiş. Mutlu değilsen yaşın gençken ayrıl.


  • Coma  (14.03.24 22:16:00) 
tüm evlilik ile ilgili sorunların temel sebebi, farkında olmadan yükselen stres seviyemiz. Hızlı yaşam, strese, stres huzursuzluk ve tahammülsüzlüğe , ve bunlarda insan ilişkilerine olumsuz olarak yansıyor, diğer her şey bahane ve teferruattan başka bir şey değildir.

Bunun imkan elverdiğinde doğa içinde küçük bir köy ve ilçede yaşamak için plan yapın , hayatınız yavaşladıkta , toprak ve doğra ile temas ettikçe her şeyin yavaş yavaş düzeldiğini göreceksiniz.

Belki inanmayacaksınız ama deneyin, yoğun şehir hayatı insanın doğasına en baştan uygun değildir .Ne varki bu şekilde yaşamayı farkında olmadan zorlanıyoruz.
  • Rao  (14.03.24 22:41:36) 
@Rao, başta kulağa mantıklı gibi gelse de benden 2 önceki kuşak köyde yaşamışlar ve köy ortamında da gayet kavga, atışma, küslükler, cinayetler, adam kaçırma, tecavüz, adam vurma.. biraz daha doğuya gidersek töreler falan...

Ya komşu komşuya bahçesine ağaç sarktı ve bişey yapmadı diye 3 yıl küs kalır mı?

Kalır, onların dünyası da o çünkü.

Babaannem alzheimer olmasaydı da anlatsaydı size neler çektiğini. Kırsalda yaşayan bir kaç nesil öncemizde katlanma diye bir şey vardı. Artık kadınlar 1900lerden sonra iş hayatlarına girdiğinden beri bu pek kalmadı. Kimse birinin kahrını çekmek istemiyor veya sesini çıkarıyor artık.

Yani ben kendi dünyamızı büyültmenin veya küçültmenin sorunu değiştireceğini düşünmüyorum. İnsanın olduğu her yerde huzursuzluk, kavga, atışma olurmuş gibime geliyor. Doğamızda var yani. İstediğiniz kadar küçültük, heidi gibi yaşayın, artık o dünya sizin için yine normal olacak.

Ama şehrin, işlerin, kalabalığın vb. bir dünya etkenin bizi aşağı çektiği konusunda haksız değilsiniz.

@ustapasta, tekrar gelmişken şeyi demeyi unuttum, evet yukarıda da yazmışlar, kadınlar mesela eleştirirler annen miyim ben senin diye ama anne gibi davranmaktan da alıkoymazlar kendilerini. Burada bir çelişki yok mu.

İlişkinin başlarında eşim biraz evhamlı ve biraz kontrolcüydü. Yemek yedim mi, camı kapattım mı, üstüme bişey aldım mı, üşüttüm mü, kurulandım mı vs vs saymakla bitmez. ya kontrol eder ya da arar sorardı sürekli.

Anlam veremeyeceğim şekilde strese girer, meraklanırdı. Huzursuz olurdu. Bazen bir şeyi yapmadıysam sinirlenirdi, küçük çocuğa yapar gibi söylenirdi.

Ben de aşırı sülalem rahat bir insanım. Onu gördükçe iyice heyheyleri geliyordu.

Sonra ne olduysa bir ara aydınlanma geldi. Ya ben niye strese giriyorum koca adam gece yemek yiyemedi mi, dolapta bişey yoktu aç mı kaldı falan diye, huzursuz oluyorum. Gider en kötü makarna yapar, hiç bişey olmazsa yemek söyler açlıktan ölecek hali yok ya.

Diye bir ara gelince söylenmişti. Ondan sonra da böyle kontrolcülük yaptığını görmedim.

Ben onun beni yine düşündüğünü başka şeylerde anlayıp hissedebiliyorum ama bu tarz konularda "annelik taslama" huylarından erkenden uzaklaşmasına ben çok sevindim.

Yani bazen kızdığınız şeyi siz kendiniz yapıyorsunuz, çok takılmamak lazım. Hem siz rahatlarsınız hem eşiniz.
  • ananiyimioguz  (14.03.24 23:50:46 ~ 23:52:04) 
@ananiyimioguz

Her türlü senaryoda negatif örnekle her zaman vardır, buna şans vb artık ne derseniz.
Ancak şöyle bir durum var ki ,yaşanılan yere bölge insanına , vb. göre çok değişkenlik gösteren bir durum.
Kal di ki, bundan insanlar ve nesiller değişiyor, bundan 50 sene önceki ve bugün ki toplum yapısı aynı değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen ,doğanın, sessizliğin, temiz havanın , türlü kirlilikten uzaktan durmanın ve yavaş hayatın insana katacağı pozitif etki gerçeğini değiştirmez.
  • Rao  (15.03.24 01:22:15) 
@ananiyimioguz aslında hiç anaç biri değilimdir. Mesela dışarda bir planım varsa onun evde ne yediğini ne yiyeceğini sormuyorum, kadınlar olarak erkeklerin beslenmesinden sorumlu olmamalıyız diye düşünüyorum. Hani tepki anlamında sormamak değil, bunu sormak ya da düşünmek aklıma gelmiyor. Birçok kişi böyle değil. Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız. Bence bu durum erkeklerin de hoşuna gitmiyor zaten. Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bunun baya baya yaygın olduğunu fark edince de şok yaşamıştım:D


Eşimin şahsi konularında müdahaleci değilim rahatım, kendi tercihleri sonuçta. Ama ev düzeni beni de etkilediği için her şeye de bana ne diyemiyorum işte. Biraz aşmaya çalışıyorum, bahsettiğim kitaptan sonra oldu bu hatta. Mesela eşimin annesi yemek konusunda çok kendini yoran biri değil, o da öyle alışmış. Önüne bir çeşit koysan ya da kahvaltı gibi geçiştirsen okeydir. Bizde ise yemek çok çok önemliydi, ben de öyle alışmışım öyle devam ettirmem gerekiyor gibi davranıyordum hep. İşten gelip üç çeşit yemek yapmak, ya da uğraştırıcı güzel yemekler yapmak için iki saat uğraşıyordum, haliyle çok yorulup hırçın oluyordum eşime kızıyordum. Ben iki saat ayakta yemek yapayım, o gelsin 10 dkda bulaşıkları toplayıp geçsin oh ne ala diye. Sonra kitapta okudum, sizden talep edilmeyen fedakarlıklar yapıyor ama karşılığını göremeyip üzülüyorsanız, belki de o fedakarlığı yapmamalısınız diye. O anda bir aydınlanma geldi, adamın benden üç çeşit yemek beklediği yok, ben kendime bu işi çıkarıyorum, hem yoruluyorum hem haksızlığa uğradığımı düşünüp kızıyorum. Üstelik annem çalışmıyordu, ben işten gelip neden bunu yapıyorum diye düşündüm ve bıraktım. Basit şeyler yapıyorum, yalnızca yemek konusunda değil diğer konularda da rahatladım.

Ama işte dışardan baktığında mesela iş paylaşımımız var. Etrafımda birçok kadın da "söylediğinde yapıyorsa ona da şükür" modunda. Fakat ben 36 yaşında bir insana devamlı ne yapılması gerektiğini söylemeyi kabullenemiyorum. Erkekler böyledir diyip geçmeyi de öyle, acaba böyle midir yoksa böyle mi alıştırıldılar? Dm'den bu "zihinsel yük" ile ilgili güzel bi çizim gelmiş onu da paylaşayım: ekmekvegul.net
Mesela ben de kahvaltı sonrası çayımı içerken yalnızca çayımı içiyor olmayı isterdim. Çay içerken akşam yemeğinin malzemelerinden neler eksik, dışarı çıkıp ne almak lazım diye düşünmek yerine. O zaman sen de düşünme diyip geçilemiyor, saat akşam 7 olunca o malzemeler bir anda belirmeyecek çünkü. Eşim olsa akşam yemeği saatine kadar bir şey düşünmez, saat 7 olunca duruma ayıkır. Bu kafa rahatlığı acaba nasıl bir şey, biz de bayılmıyoruz bir şey yaparken başka şey düşünmeye. Düşünen olmayınca ev işleri aksadığından mecbur kalıyoruz. Yahu mesela yemeği ocağa ısıtmaya koymuşum bir iş çıkmış beş dk içeri geçmişim, eşim mutfakta sigara içiyor telefonda bir şeyler izliyor. Mutfağa giriyorum ki cazır cuzur ses geliyor yanacak yemek nerdeyse. Mutfakta ama onu fark etmiyor mesela, çünkü kendisine söylenmemiş. Hani bu kadar obvious bir şeyin söylenmesi de biraz insanın zekasına hakaret sayılmaz mı? Bu kadarının da yapısal olduğu bence biz kadınlara yutturulmuş bir yalan.

Eşimle konuştuk bu arada. Ettiği kötü söz ile ilgili, sigarayı bıraktığı için bazen anlamsız bir öfke yaşadığını söyledi, bunun mazeret sayılmadığını biliyorum dedi ve özür diledi. Doktor sperm analizini görünce sigarayı bırakmasını istemişti, çocuk sahibi olmayı çok istediği için hemen bıraktı (oversharing reis online).

Temizlik konusunda da, temizlik günleri yaşadığımız gereksiz gerginlikler için şunu dedi, "ben sana sinir olmuyorum, temizlik yapma eylemine sinirli oluyorum. Yani temizlik yaptığım için gergin oluyorum." Ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu, benim de bayılarak yapmadığımı, bu gerginliği bana yansıtmasının saçma olduğunu anlattım dikkat edicem dedi bakalım ne olacak. Çocuk gelince sorumluluğumuzun daha fazla olacağını, şimdi böyleysek ileride daha çok sorun yaşayacağımızı, o yüzden çocuk düşüncesini ertelemek istediğimi söylediğimde üzüldü. Artık daha düzenli olalım ben de dikkat edicem dedi. Temizlik için birini ayarlamayı düşünüyorum, en azından yüzeysel şeyler kalsın bize. Durumlar şimdilik böyle.
  • ustapasta  (15.03.24 12:38:51) 
". Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım,"

amacım laf söylemek değil ama böyle düşünüyorsanız aile olmanız zor.
çok bencilce bir düşünce bence.
siz ev arkadaşı olarak görüyorsunuz bence.
  • nuisance2  (15.03.24 23:22:03) 
@nuisance2 herkesin “kendi” valizini hazırlaması nasıl bencilce oluyor anlamadım. Tam tersi senaryo olsaydı ne diyecektiniz? Eşim benim valizimi hazırlasın o zaman öyle aile olalım, o olmuyor ama dimi? Çocuklar bile 3-4 yaşından sonra ne giyeceğini kendi seçmek istiyorken bu durum bana komik gelmişti ama görüyorum ki burada bile varmış:D


  • ustapasta  (15.03.24 23:53:59) 
"Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız"

komiklikten ziyade mevzu şu aslında, adam(kadın) üşümüyor olabilir. ama eşi tarafından en azından kendisini düşündüğüne yönelik jesttir, iyi hissettirir. adam(kadın) evde açlıktan ölmez belki, ama dışardaki eşin onu da düşünerek belki yemek hazırlayıp
bırakması da aynı şekilde jesttir. adam(kadın) valiz hazırlamayacak kadar yorgun olabilir. eşin valizi hazırlaması jesttir. adam(kadın) ilaçlarını takip etmeyi unutabilir. eşin bunu bilip onun yerine hatırlaması hoştur. bu tip ufak gibi görünen davranışlarla zaten bir aile ortamı oluyor. nuisance +1 ev arkadaşlığı konusunda.
  • sarahkerrigan  (16.03.24 00:36:57) 
Parantez içinde hep kadın da yazmışsınız ama, pratikte bu tür “jest”leri yapanların genelde erkek olmadığını hepimiz biliyoruz.

Daha bugün twitterda bir video gördüm, erkek işten eve kadından önce geliyor ve yemeği hazırlamış oluyor, kadın bunu videoya almış ve gayet mutlular. Yorumları görmeliydiniz, aşağılama ritüeli demişler, kadın erkeği s.kiyor demişler, bir adam bunu nasıl kabul eder demişler:D mesele beraber yenecek yemeği erkeğin hazırlamış olması.

Tam tersini düşünelim, kadın işten eve erkekten önce geliyorsa yemeği hazırlamaması söz konusu bile olabilir miydi? Sanmıyorum. Gerçek hayatta neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. “Jest” yapan da, aman nolcak canım seviyorsa yapmalı, bunların hesabını yapıyorsa sevmiyordur denilen de kadın oluyor.

Konu benim konumdan çıktı şu an, şaşkınlıktan eşime şükrederek feminist manifesto yazıcam az kaldı:D
  • ustapasta  (16.03.24 00:52:26) 
okumaya bile dayanamıyorum bazı yorumları. sen bildiğin gibi devam et pasta bence...


  • suyin  (16.03.24 01:46:55) 
[]

Rutinleriniz

Selam, rutin her gün yaptığınız neler var, disiplin göstererek? Ben çok rutin yaşayamıyorum. Mesela her gün işte şu kadar sayfa kitap okuyacağım diyorum, o hedef tutmuyor. Spor yapmak istiyorum bir gün oluyor 3 gün olmuyor. O disiplini nasıl sağlıyorsunuz?




 
düşünmüyorum. şöyle; o sabah iş görüşmesine gideceksin ya da üst yönetime sunum yapacaksın ya da üniversite sınavın var. sabah 7 de olsa kalkar kendini düşünmeden duşun altına atarsın, öyle değil mi? bu her gün böyle olmalı. covid olmadan önce herkes full ofisti ve sabah gözümüzü duşta açardık.

rutinine hiç düşünmeden gideceksin. salı ve perşembe günleri spor salonuna gidiyorum. cumartesi ve pazar sabahı da belgrad ormanı'na gidiyorum. bu rutinimi asla bozmam. düşünmeden bunları yaparım. benim hayatım, rutinim bu.
  • gabe h coud  (13.03.24 15:48:04) 
tam bir rutin ve program insanıyım. her gün kalori ve makrolarımı sayarım, dietimi ona göre ayarlarım. salı-perşembe yüzmeye, cuma-pazar fitnessa giderim. her akşam diş ipi kullanmak ve krem sürmek de rutin bence. ertesi günkü giysilerimi bir gece önceden hazırlarım


  • benarrivo  (13.03.24 16:45:05) 
Hocam bazı şeyleri yapmak zorunda olduğunuz için yaparsınız. İlla bunları rahat hissederek yapmanız gerekmiyor ya da illa ki bunları yapmanın kolay bir yolu, bir püf noktası olması da gerekmiyor.

Ben bunu temel alarak düzenli yapabiliyorum bazı şeyleri.
  • akhenaten  (13.03.24 16:53:26) 
Bence rutin aktivitelerde sorumluluğu görev hissinden ayırmak gerekiyor. Mesela her sabah belli bir saatte uyanıp kahvaltımı edip çalışmaya başlıyorum. Bu bir rutin, çünkü belli sorumluluklarım var. Ama mesela akşamları, kendime vakit ayırdığım zamanlarda, sıkı sıkıya uyguladığım bir rutinim yok. Bazı akşamlar kitap okuyorum, bazı akşamlar film izliyorum ya da arkadaşlarla çıkıyorum falan. Söz konusu spor ya da hobiler olduğunda "bunu bu şekilde yapmalıyım", "hayatımda bunu şu şekilde değiştirmem gerek" şeklinde bir görev bilinciyle hareket etmek bana çok iyi gelmiyor mesela, bırakıyorum. Keyif aldığım şeylereyse 5 gün 10 gün ara versem bile sonra yine devam ediyorum. O yüzden bence disiplin kısmından ziyade keyif kısmına odaklanmak da önemli.


  • lolita  (13.03.24 21:07:36) 
[]

Toplu münasebet partisi

Geçenlerde bir tanıdığın çalıştığı yerdeki patronu çalışanlarla veya müşterilerle odasında "partilediği" konuşuluyordu. Bu tescillenmiş bu arada artık.

Sonra konu çiftlerin de bu şekilde takıldığına geldi.

Ben de zamanında dating applerde çift görüyordum ama onlar takılıyordur falan diyordum. Meğer ciddi ilişkide veya evli olanlar da tercih edebiliyormuş.

Biz bi düşündük dedik ki çiftler bunu yapıyorsa artık birbirlerine karşı sevgilerini yitirmiş olmalılar.

Siz ne düşüyorsunuz öyle midir yoksa tüm zevkleri tattık bunu da tadalım gibi bir şey midir?

Olabildiğince sansürleyerek sormaya çalıştım.

Eski duyurularımdan olayı hatırlayanlar olacaktır: www.eksiduyuru.com

 
hiç düşünmeyeceğim kesimlerdeki insanlardan acayip şeyler duyuyorum. her şeyin hızlı tüketildiği gibi ilişkileri ve parterleri de hızla tüketiyorlar sanırım.


  • anon1m  (13.03.24 04:12:25) 
Dünyada her tür insan var, hepsini anlamaya çalışsak işin içinden çıkmak mümkün değil.

Önce sevgi nediri bir tanımlamak gerekiyor, bunun da belli bir cevabı yok ki... Bir de birlikte olan herkesin aynı sebeplere dayalı olarak birlikte olduğunu düşünmek yanlış olsa gerek. Sizin takılıyorlar dediklerinizle, sevgili dediğiniz insanların her ikisinin de ortak özellikleri, dışardan, o ilişkinin içinde olmayan kişilerin gördüğü profil bakımından birlikte kalmaya gönüllü çift resmini çiziyor olması. Neden bir arada kalmak istedikleri kendi bilecekleri iş.

Hepimiz kendi hayatımızdan sorumluyuz sonuçta. Başkasına gidip "ya sen kendini mutlu sanıyorsun ama senin mutlu olman mümkün değil, ben senin böyle yaşamanı istemem" diyemeyiz. Ama kendi hayatımızı nasıl kuracağımıza, kimleri içeri alıp kimleri dışarda tutacağımıza karar verebiliriz.

Herkesin düşünce yapısını anlamak mümkün değil. Ben swinger olayını anlamıyorum mesela, ama ilişkiyi yürütemediklerini açık seçik bildikleri halde evli kalanları da anlamıyorum. Görücü usulü kurulan ilişkileri de anlamıyorum. "erkeğin güzeli çirkini olmaz, erkek erkektir" diyen kadınları da anlamıyorum. Ne bileyim, çocuğunuz var ayrılamazsınız olayını da anlamıyorum. Benim anladığım tek eşli, ancak birlikte olmayı isteyen insanların birlikte olması. Yine de benim anlamadığım ilişkiler binyıllardır var ve sürdürülebilir şeyler demek ki.

O yüzden bu kişilerin birbirlerine karşı sevgisini ne kadar yitirmiş ne kadar seviyor oldukları hakkında bir şey demek çok da kolay değil ve bunun herkes tarafından kabul görecek bir cevabı da yok zaten.
  • akhenaten  (13.03.24 09:25:15 ~ 09:55:53) 
Abi yani böyle fetişler var dünyada. 4 akli dengesi yerinde yetişkin, kendi rızaları dahilinde yaptıktan sonra ilişkide sevgi bitmiş midir, ayrılırlar mı, ahlak dışı mıdır vs gibi sorular beni çok ilgilendirmiyor. Ne bileyim sanırım dün bir duyuru vardı ayaktan huylanan bi arkadaş açmıştı, hatta sanırım sen de çekici bir ayağı beğendiğini söylemiştin. Ayak fetişi nasıl genel geçer (hatta medyada falan en popüler bile olabilir) bir fetişse, eşini başkasıyla izlemek de öyle bir fetiş ki bu da medyada çok işleniyor son dönemlerde. Senin, benim tasvip edip etmememiz bundan hoşlanan çiftlerin varlığını değiştirmeyecek. Birbirleri arasındaki sevginin durumu hakkında da yorum yapamayız yani bence. Gayet birbirlerini deli gibi sevip arada "heyecan" olması için yapan çiftler de olabilir. Etrafımda hiç swingera katılan çift olmadığı için (en azından bildiğim kadarıyla lol) soramadım tabii ki ama bunu yapanlar da birbirlerini sevmiyor diyemeyiz gibi geliyor bana.


  • nundu  (13.03.24 09:53:11) 
beni ilgilendirmeyen durum.

şahsen hiçbir aksiyon almam. olur da başa gelirse de yani eşim böyle birşey istese, ayrılırım. diğer türlü çıkar evliliği oluyor. sanırım biz erkeklerin çıkar evliliğine hiç ihtiyacı yok. zaten evlilik kurumu için çıkar üstüne kurulu diye düşünüyorum düşüncem iyice perçinlenirdi.
  • baldan kaymak  (13.03.24 10:51:35) 
  • salihdt  (13.03.24 11:50:49) 
hocam bunu düşüncelerinizi yargılamak için değil de farklı bir bakış açısı olarak söylüyorum

"Biz bi düşündük dedik ki çiftler bunu yapıyorsa artık birbirlerine karşı sevgilerini yitirmiş olmalılar."

çünkü bu düşünce heteronormatif ve tek eşli bir ilişki dinamiğinin çerçevesi

fakat bu herkesi kapsamıyor, sorduğunuz hayat tarzını deneyen uygulayan çiftler de var, bu onların birbirine saygı ve sevgisinin bittiği anlamına gelmiyor, çünkü tanımları farklı

reddit'te bazı sublarda bunlar çok açık net bilgilendirici şekilde konuşuluyor oraları okuyabilirsin

ben meraktan okudum, uygulayacağım bir pratik değil ama ufkum açıldı
  • grimavi  (13.03.24 12:31:29) 
mobildeyim editleyemiyorum.

ata erkil toplumca yetiştirilmiş erkeklerin çıkarına tabi.

yemeğini yapan, temiz olan, sadece anı yaşamak için biri olsun isteyenler de var aramızda. varız burdayız öyle değiliz. vesselam.

cevabımı da yazmış olayım: ortamdan etkilenmemek elde olmazdı ama umrumda olmazdı.
  • baldan kaymak  (14.03.24 21:29:41) 
yeni evlilikler eskisi gibi degil, saygi sevgi tanimi artik cok baska. ben sahsen oyle bir ortamda esimle bulunmak istemem ama bekar olsam kiz arkadasimla ya da escort tutup :D gidebilirim.

bu arada otellerde cift kisilik yataga bakan tekli koltuk artik moda oldu.
twitter.com
  • sewdali  (14.03.24 21:39:35) 
[]

işyerinde platonik aşık olunan kadına doğumgünü kutlaması

işyerinde bir kadına aşık oldum. hem de öyle böyle değil. büyük bir kampüste farklı departmanlardayız. öğle aralarında yemekhanede/bahçede veya bazen kantinde görüyorum. aylardır aklımda. her gün görmeye çalışıyorum. önce içime attım, boşver dedim ama içime attıkça daha da büyüdü. ona olan ilgimi çeşitli şekillerde belli ettim. benim onunla ilgilendiğimden haberi olduğuna eminim. hayatında birisi var mı yok mu bilemiyorum. instagram hesabında tek başına olduğu bir profil fotoğrafı var. yaşlar ben: 37, o: 30.

şimdi... önümüzdeki günlerde doğumgünü var. doğumgününü kutlamak istiyorum. ama nasıl yapsam bilemedim..

önceliğim doğumgününe kadar bir şekilde konuşmak. hep çalışma arkadaşlarıyla gezdiği için yanına yaklaşamıyorum. ama becerebilirsem öncelikle birebir görüşeceğim. olmadı doğumgününde biraz tekila bir şeyler içip gözümü karartıp yaklaşmak istiyorum.. belki dışarıda yakalarım, belki ofisine gider yanına konuşurum. bunu yapabileceğimden emin değilim. doğru yöntem bu mu bunu da bilmiyorum.

eğer olur da birebir konuşamazsam nasıl bir yol izlemeliyim? aklımda çok çeşitli senaryolar var.

a) teams'ten yazayım.
b) dahiliden arayayım.
c) email atayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
d) instagram'dan yazayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
e) aracına not bırakayım.
f) doğumgününden bir gün önce ofisine not bırakayım, sabah gelince görsün.
g) telefondan arayayım. telefonunu e-devlet sızıntısı döneminde bulmuştum. kimseden almadım.
h) o gün işe gelirken/iş çıkışı karşısına çıkayım.

işe gelişte/iş çıkışta karşısına çıkmak kendini av gibi hissetmesine neden olur. o da aklıma geldi.

hediye alsam.. hiç tanımayan biri için aşırı olur.

doğum günü kutlamasında, kendi adımın olmadığı seçeneklerde (e,f,g) kendi adımı belirtsem mi? belirtip rezil olmak istemiyorum belki çevresindekilere gösterir (yakın çevresinde tanıdığım biri var).. belirtmesem de ben olduğumu bileceğini düşünüyorum.

bir de ben onun doğumgününün hangi gün olduğunu sistemden gördüm. eziklik olur mu? "tanımayan etmeyen, ama ilgilenen biri uğraşıp doğum günümü kutlamış, vay ezik" der mi? boş geçmek istemiyorum. bu sene içinde tanışırsak ki tanışmak istiyorum, ona bu kutlamayı hatırlatırım.

özellikle kadın arkadaşlar. ilgisinin farkında olduğunuz birinin size doğum günü kutlaması hangi şekilde olsaydı en az rahatsız olurdunuz?

uzun zamandır yalnızım ve böyle bir hissi uzun zamandır yaşamıyorum. başka hiçkimsede olmayan şeyler onda oluyor. çok heyecanlanıyorum..
valla beynim yandı kaç gündür düşünüyorum. bi el atın.

 
doğum gününü kutlamayı pas geç. stalker gibi gözükeceksin. öncelikle minik diyaloglar yarat.

aman ha sakın bu yazdıklarının hiç birini yapma. yalnızlık ve bu kadar içinde kurma nedeniyle social awkward bir sahne yaşanacak ve büyük ihtimal yüzüne gözüne bulaştıracaksın.

radarına gir. işle ilgili birlikte çalışma, danışma gibi bir planın olsun. büyük jestler asla yapma.

korktum hacı senden.
  • gabe h coud  (12.03.24 23:41:57 ~ 23:55:33) 
İşi karıştırma, sosyal medyasından ekle yüz vermezse kabul etmezse unut. Ederse oradan yürü.


  • Kahvedesu  (12.03.24 23:48:27) 
Eziklik olur mu demişsiniz. Olur. Kusura bakmayın ama yazdıklarınız korkutucu. Kadının sevgilisi olup olmadığını bilmiyorsunuz. Evli olabilir. Evli ve çocuklu olabilir. 37 yaşında bir insanın bu kadar basitçe düşünmesi bana sağlıklı gelmedi. Önce sevgilisi var mı, yok mu, onu öğren. Sahte hesap ne. Kendi hesabınla takip et. Kabul etmezse zaten bitmiştir olay. Kabul ederse oradan dürüstçe sistemde gördüm deyip kutla. Karşısına çıkmak falan aman diyeyim.


  • dissendium  (12.03.24 23:49:50) 
Bence de bunları yapmayın. Ezik demesini geçtim sapık bile sanabilir. Yüz yüze tanışabiliyorsanız tanışın,olmazsa da instagramdan arkadaşlık gönderin. Kabul ederse, ordaki paylaşımlarından iletişim kurmaya çalışırsınız.


  • asteriks  (12.03.24 23:52:06) 
okurken ürperdim, saydığın seçeneklerin her biri birbirinden beter. kıza 30. yaş gününde hayatının travmasını yaşatmak istemiyorsan hiçbirini yapma lütfen.


  • hrskrs  (13.03.24 02:50:17) 
Kendi icinde fantaziler kurgular yasamana gerek yok. Fazla ilgili oldugunuzu belli etmeyin, manyak bu der. Girisiminizi kiz rahatca dusunup cevap verebilecek bir sekilde yapmalisiniz. Dogumgununu kutlayacak bir samimiyetiniz yok. Tanimiyorsunuz bile kizi. Ters teper. Sosyal medyadan ekleyin, kabul ederse birkac gun sonra "gorustugunuz kimse var mi bilmiyorum ama ben sizi merak ediyorum, bir kahve icmek isterim" gibisinden niyetini belli eden bir mesaj atabilirsin. Olmazsa da asla ustelemeyin :)


  • The_Lollok  (13.03.24 05:09:13) 
birde isimsiz çiçek gönder istersen
arkadaş çık karşısına konuş kutla tanış.
bu gibi girişimler AŞIRI ters tepiyor, iş yerinde özellikle yayılıyor ve insanlar arkandan çok hoş şeyler söylemiyor
  • eja  (13.03.24 07:34:33) 
teşekkürler yanıtlarınız için. korkutucu gibi geldiğini düşünmemiştim.

aslında geçen sene şirkette sistemde "bugün doğumgünü olanlar" gibi bir fasilite vardı. geçen sene kutlamıştım. o da teşekkür etmişti. uygulama teşekkürü bu arada, yazılı değil. şimdi o fasilite yok.

o zamanlar bu kadar ilgili değildim. işyerinde biriyle ilgilenmek hiç tarzım değil. zaman içerisinde ilgim arttı, birçok yerde karşısına çıktım. bazen gerçek tesadüflerle bazen benim kurguladığım tesadüflerle birçok yerde karşılaştık. göz asinaligi olmasi icin yaninda yöresinde bulundum birçok kez. yani öyle iki üç günlük bir mevzu değil, bir seneden fazladır ilgi alanımda. ama tanışmaya geçemedim bir türlü.

tanışmayı çok da istemedim açıkçası. başlangıçta birini görüp heyecanlanmak, mutlu olmak hoşuma gitse de dediğim gibi işyerinde birine ilgi duymak bana çok ters. kendimi frenleyip uzak durmaya, başka biriyle ilgilenmeye çalıştım ama daha kötü oldum. kendimi ondan uzaklaştırmaya çalışmak daha kötü aşık olmama sebep oldu.
  • ekonomimagduru  (13.03.24 08:03:44) 
Yazdiklariniz cok korkutucu geldi +1 ozellikle yasinizdan dolayi, 20 yasinda biri yazsa cocuk derim de, 37 yasinda sahte instagram hesabindan yazmayi dusunmek, edevlet sizintisindan telefon bulup aramanin normal oldugunu dusunmek vs. Kafanizda yarattiginiz fiction bir karaktere takinti yapmis ve gozunuzde cok buyutmus gibisiniz, en azindan anlattiklarinizdan. Bence bi adim geri alin, kendinizi sakinlestirin biraz. Bu hali ile istemediginiz bir sonuc daha yuksek ihtimal. Ayrica kendinize koydugunuz bu 'dogumgunu' deadline'nini kaldirin, yavas yavas konusmaya dogal akisinda bir tanisiklik yaratmaya bakin. Kadin hakkinda ve ozel hayatina iliskin hicbir fikriniz yok. Su halde ztn dogum gununde not yazdiniz diye bir iliskiye baslama ihtimaliniz 0. Ayrica acilip ne diyeceksiniz, ben sana asigim mi? Evliyim dese ne olacak? Ne gerek var buna. Bi tanisin bakalim, belki gercekte muhabbetiniz uyusmuyordur.


  • kassiopeia  (13.03.24 08:30:58) 
Böyle yaptığında akılda kalıcı olacağını, romantik olacağını ve iz bırakan bir insan olacağını düşünüyorsun galiba. Aslında doğru akılda kalıcı olursun ama korkutucu olarak. Bana böyle planlar yapılsa yemin ederim, gizli saklı istifa ederim ve sırra kadem basarım. Hatta taşınıp izimi kaybettirmeyi düşünürüm. Telefonumu, herşeyimi değiştiririm.


  • rock n roll  (13.03.24 08:57:31) 
Dediklerinin ve dusunduklerinin hicbirini yapma cok ürkütücü. Normal ayni yerde çalışan insanlar olarak selamlasip havadan sudan sohbet etmeye çalışabilirsin sonra da kahve molasi gibi bir sey onerebilirsin en fazla. Kadin zaten birkac kez karsisina ciktiginda çoktan anlamistir ilgini. İlişkisi olma ihtimali de cok yuksek. Kendi icinde büyüttüğün platonik ask olarak degil normal is yerinde bir insan olarak dusunmen gerek.


  • instant crush  (13.03.24 09:51:59) 
instadan normal kendi profilinden ekler, sonra da 2 cümle mesaj atardım. doğum gününü falan geçerdim. ok ise devam yoksa yol verip öne bakmaca.

dedikleriniz ürkütücü ayrıca. be normal.
  • baldan kaymak  (13.03.24 10:54:10) 
arkadaş gerçekten yazdıkların korkutucu.
normal git konuş kahve içmeye davet et. bırak dogumgununu falan artık cocuk değilsiniz.

  • sizofren06  (13.03.24 12:33:35) 
aslında birkaç ay önce kendi profilimden eklemiştim. kabul etmedi, ama isteği silmedi de.. ben de isteği iptal ettim..


  • ekonomimagduru  (13.03.24 12:42:56 ~ 12:43:22) 
sadece son yazdiginiza iliskin olarak, istegi kabul etmemis cunku hic tanimadigi bir insanin ozel hayatina dahil olmasini (instagram mesela benim icin ozel bir alan) istememis, ancak reddetmemis cunku is arkadasina ayip olacagini dusunmus, bu sekilde bir yuzgoz olma olayina girmek istememis. tam benim yapacagim hareket. hayatta kabul etmem ozel hayatimda yakinen tanimadigim bir is arkadasimin istegini, ancak reddetmem de, yuzyuze bakiyoruz diye. insan olan anlar derim.
diger hususlar icin yukardakiler +1

  • songforsomeone  (13.03.24 13:56:39) 
arkadaşlar teşekkür ediyorum, sayenizde ciddi bir hatadan döndüm. dışarıdan bakınca daha iyi anlaşılıyor. içinde bulunduğum durumda kafayı sıyırdığım için gözüm kör olmuş. önceliğim birebir tanışmak olacak. bakalım ne zaman..


  • ekonomimagduru  (13.03.24 14:50:32) 
Son yorumunla doğruyu bulmuşsun cevap olarak kızı rahat bırak demeye gelmiştim.
Zamana bırak güzelce tanışmaya muhabbeti ilerletmeye çalış+1

  • basond  (13.03.24 20:13:42) 
[]

İş Dışındaki Zaman

Selam, iş dışındaki zamanlarda neler yaparsınız? Daha doğrusu zamanınız oluyor mu? Bir de yorgunluğunuzu nasıl atıyorsunuz?




 
Pek olmuyor. Akşamları yürüyüşe çıkıyorum arkadaşlarla kahve planım yoksa. Hafta sonlari parka kitap okumaya gidiyorum.
Salonundaki koltuğa yatıyorum direkt yorgun olunca.

  • Amaranta ursula  (12.03.24 18:20:17) 
vaktim oluyor ama amele islere kosturmaktan yine mesai gibi stresli geciyor vaktim. dinlenme anlayisim=muzik. en azindan su an boyle


  • ala09  (12.03.24 19:44:31) 
instagram’ım yok. Oradan buradan gelen bildirimler yok. Kendime çok zamanım kalıyor. Haftanın üç günü evden çalışıyorum. İşim çok rahat. Spor yapıyorum, kitap okuyorum, müzik dinliyorum. Dizi-film artık izlemiyorum. Arabayla sahil boyu geziyorum. Sahilde yürüyorum. Sitemin arkasında göl var, orada yürüyorum. Arkadaşlarla buluşuyorum. Onlarla yürüyüş yapıyorum.


  • gabe h coud  (12.03.24 20:55:12) 
haftaici sabah 7de kalkıyorum. 8de evden cıkıyorum akşam 7de cıkıyorum. 11 gibi uyuyorum hiç zamanın olmuyor. youtubede dizi izliyorum aksamları.
haftasonu cumartesi bahceme gidiyorum. pazar evdeyim maçları izliyorum. standart.

  • sizofren06  (13.03.24 12:36:38) 
Sabah 5 de kalkıyorum işe gidiyorum öğleden sonra çocuğu okuldan alıp uyuyana kadar beraber oynuyor eğleniyoruz kitap okuyup geziyoruz sonra uyutuyorum genelde onu uyuturken bende uykuya dalıyorum ertesi gün aynı döngü


  • basond  (13.03.24 20:15:36) 
[]

Instagram hesabı açmaktan utanmak

3-4 tane arkadaşım var görüştüğüm onun dışında tanıdıklar falan var hepsini toplasan 15-20 kişi yapar.

Hesabı karşı cins ile iletişim kurmak için açıcam ama 15-20 takipçisi olan birinin güven vereceğini düşünmüyorum. Direkt asosyal damgası vurur haklı da. ne diyorsunuz ?


 
takibe takip yapılır yaz


  • benarrivo  (10.03.24 23:20:32) 
Benim hesabımı tarif etmişsin:)) Yüksele yüksele 29 oldu:)) Sahte sanıyor herkes. Ama ben bence asosyal değilim, paylaşım yapmayı saçma ve gereksiz buluyorum.


  • Kahvedesu  (10.03.24 23:24:11) 
Sen aç, buradan da link ver takibe alırız.


  • halitkin  (10.03.24 23:27:30) 
Çok saçma bir düşünce herkes aynı olmak zorunda mı? Velev ki öyle düşünsünler velev ki asosyalsiniz ne önemi var boş verin.


  • doharkoman  (11.03.24 00:15:35) 
Utanca düştüğün nokta takipçi sayının sana göre düşük olmasından ziyade insanların senin hakkında ne düşünecekleri olabilir mi? İnsanların ne düşündüğünü doğru tahmin olasılığın sıfıra oldukça yakındır. İnsanların seni beğenmeyecekleri ve seni yargılayıp etiketleyecekleri fikri, bunu yaparken başka neler düşündükleri vb şeyler hepsi senin kafanın içinde olan şeyler. Bir şeyi merak ediyorsan yap ve olumsuz dönüşlere hazır olarak geri bildirim isteyip ne düşündüklerini sor. İnsanın öğrenme ve gelişmesi temel olarak böyle işliyor.
Karşı cins ile iletişim ise ana amacın sözlü iletişimi tavsiye etmek istiyorum kabul edersen.

  • hasmetizm 2046  (11.03.24 11:12:19) 
Yani her insanın hesabını ilk açtığında az takipçisi olur. Pek takan olacağını sanmıyorum.


  • d max  (11.03.24 11:37:44) 
link gönder takip edeyim


  • nerthus_  (11.03.24 19:34:12) 
hocam bio kısmına private yaz böylece akraba vs takip etmediğin için sadece yakın arkadaşlar ve senin istediklerini takip ettiğini anlarlar. gençler öyle yapıyor hehe.
ben de akrabalarla dolu hesabıma ek private açmayı düşünüyorum fikir olarak mantıklı.

  • Kediyi üzdün  (19.03.24 13:26:08) 
[]

İlişki durumu karışık

Dostlar iyi akşamlar
Yaş 31,erkek. Mühendisim. Hayatım çalışmak ve kendimi kanıtlamak ile geçti. lisans bitti hemen yüksek lisans o bitti sonra doktora bir yandan da iş derken, sosyal yönden hiçbir zaman güçlü biri olamadım. Aile bağlarım çekirdek ailede güçlüdür ancak çoğu kuzenimi yılda bir bile görmem. Tatile gideceksem ve kız arkadaşım da yoksa yalnız giderim. Haftada bir tek başıma meyhaneye gider kafa dinlerim. Maç izlemeye stada bile tek başıma giderim. Yanlış anlaşılmasın çevremde arkadaşım olmadığından değil, çünkü genelde insanlar ile iyi anlaşırım. Ancak davet ettikleri hiçbir yere, boş sohbetlerden ve başkasının programına bağlı olmaktan keyif almadığım için gitmek istemem hep bi bahaneler uydururum.

Neyse efendim konuya doğru geleyim. Bir süredir yalnızdım sonrasında bir kız ile tanıştım. Aramızda 6 yaş var yeni işe girmiş. Çok çok güzel bir kız. bolca sohbet ettik, dışarıda görüştük birbirimizi tanımak için. Benim şu an tek düşüncem ciddi ilişki. O da öyle istediğini söylüyor. Artık evlenmek veya en azından o yola girmek istiyorum. Çoğu arkadaşım evlendi, genel olarak da mutlular. Kimisinin çocukları oldu hayatlarını çocuklarına adıyorlar. Ancak ben şu an rotasız bir gemi gibiyim. Bu şirkette mi devam etsem, yurtdışında mı çalışsam, il mi değiştirsem, arabayı mı değiştirsem vs vs gibi hiçbir bağlayıcım yok.

Kız ile konuşurken çok keyif alıyorum, o da keyif aldığını söylüyor. Kafa yapımız bazı konularda çok uyuyor. Hayatımızdaki her şeyi geçmişi geleceği birbirimizle konuştuk.
Ancak benim çekindiğim konular var.
Geçenlerde otururken bir kolye aldığından bahsetti dedi ki kaç aydır bekliyordum almak için. Maaşının da kötü olmadığını bildiğimden neden o kadar bekledin diye sorduğumda maaşının üçte birini ailesine gönderdiğini söyledi. Babası emekli, anne çalışmıyor.
Geçenlerde beni aradı araba bakmaya gidelim mi dedi. Gittik orta seviye 1-2 araç baktık. Dedi ki anneme bu yıl sonuna kadar bir araba alma hedefim var. Çekerim krediyi öderim dedi. İlk çekincem yarın bir gün evlilik olursa her ay ailesine para mı göndereceğiz? Dengeyi kurabilir miyim ya da böyle bir hakkım var mı onu da bilmiyorum.
Onun dışında sürekli benim iyi yerlerde çalışan arkadaşlarımla buluşmamı onlarla iletişimde olmamı istiyor. Diyor ki gidelim onlarla buluşalım aktivite yapalım. Sonrasında da bi konuşursun beni çalıştıkları yerlerde işe alabilirler mi bir sorarsın diyor. Ben de kimseden bir şey istemeyeceğimi söylüyorum. Sonra da diyor ki o zaman kendin için konuş neden hep daha iyisini istemiyorsun falan diyor. Ki bence çalıştığı yer yeni mezun olarak çok iyi.
Kısacası aramızda böyle konuşmalar geçiyor. Sorum şu ki bu kızla ciddi yola girilir mi yoksa kendi dengi dengime birini mi bulmalıyım.

 
kız 25 sen 31 sin galiba. yaş farkı 6 demişsin ancak kim küçük kim büyük belli olmadı :)

neyse böyle olduğunu farz edelim. bana biraz seni basamak olarak kullanmak istiyor gibi bir izlenim uyandırdı. yani senden maddi açıdan bir beklentiye girmek gibi bir his veriyorsa sana da o zaman dengini bul derim.

aranızdaki muhabbet ne kadarlık bilmiyorum ama 1-2 aylık bir şeyse muhabbetin bu sürede iyi olması zaten normal. sonra değişir :)
  • mr.goodcat  (10.03.24 21:54:20) 
Siz kaliteli ürün arıyor gibi evlenecek insan arıyor olabilir misiniz acaba? Bazen çok pahalı ve herkesin çılgın gibi peşinde koştuğu giysiler görüyorum mesela, üstüne para verseler giymem. Bazen de 3 kuruşa çok sevip yıllarca giydiğim bir parça bir şey alıyorum.

Bu kızla ciddi yola girilir mi demişsiniz, girilir. Ciddi bir sorunu olmadığı sürece herkesle bir hayat kurulur. Ama siz kurar mısınız?

Herkese uygun biri bulunur, sizin için yanlış olan biri başkasıyla mükemmel uyumludur mesela.

Şimdi aileye düzenli para yardımı yapma, aile için büyük kredilerin altına girme, iş vs. için arkadaşa el açma gibi şeyler hassas konular. Örneğin ben arkaşlarımdan böyle bir konuda destek isteyemem. Hele hele başka birisi için hiç gidip böyle şeyler konuşamam. Hele hele bunu planlı bir şekilde, taktiklerle hiç yapamam. İçim almaz, çok yanlış hissederim. Haliyle böyle biriyle yapamam.

Ama başkası yapar.

Siz biraz rahatsız hissediyor gibisiniz. Bu tip konuların hassasiyetini düşünürsek bu rahatsızlık hissi başınıza büyük bela olur gibi.

Sadece ortak zevklerde uyuşuyor olmak ve boş zamanda beraber iyi vakit geçirmek "tamam aradığımı buldum" hissiyatı uyandırmamalı.
  • akhenaten  (10.03.24 21:59:52) 
Bütün detaylardan bağımsız olarak "bu kızla ciddi yola girilir mi" diye kendine soruyorsan, şüphe ediyorsan o kızla ciddi yola girilmez.
Birlikte olmayı çılgınlar gibi isteyeceğin, her uyumsuzluğu göz ardı edeceğin, aklını kaybedeceğin bir kadınla bile ciddi yola girdikten sonra insan zorlanıyor, zaman zaman pişman oluyor.
Bir tane hayatınız var, emin olmadığınız biriyle geçirmeyin.

"Dengi dengime" diye düşünmeniz bana garip geldi, denklik sorunu değil hayata yaklaşımınızda fark var. Denklik başka bir şey. Sizinle tamamen aynı düşünen biriyle olmak daha sıkıcı olacaktır, onun farklı düşünmesini bir zenginlik, tadını bilmediğiniz bir yemeği tatma fırsatı olarak görebilirsiniz.
  • michael_knight  (11.03.24 11:02:15) 
bence karşı cinsle ilişkilerinde biraz tecrübelenmen lazım. oraya buraya sorarak fikir alamazsın. kendini tanıman, ne istediğini bilmen, kiminle anlaşıp anlaşamayacağının öğrenmen lazım. normal şartlar altında böyle bir kızla olur derim ben. ama sen yapamayabilirsin.


  • benarrivo  (11.03.24 13:19:59) 
Bence gereksiz yere overthinking yapiyorsunuz.Ben olsam ne guzel iste ailesini de dusunuyor dusunceli biri diye sevinirdim.Ikincisinde de network yapmak artik is yasaminin bir parcasi.Bence karsinizdaki kisiden keyif almaya calisirken tanimaya devam edin ama boyle ufak tefek seylere de takilmayin.


  • turkuaz  (11.03.24 14:00:03) 
Ben okurken biraz strese girdim. Yakın arkadaşlarıma bile iş konusunda şöyle yapsana böyle yapsana gibi tavsiyelerde bulunmuyorum, çünkü onlar kendi koşullarında kendi uygun gördükleri şekilde yaşıyorlar. Bana sorulmadıkça yönlendirme yapmam asla, hatta ayıp gibi geliyor böyle şeyler, dolayısıyla sana şöyle şöyle yapsana demesi saygısızlık.
Kendi iş fırsatları için senden yardım istemesini anlayabilirim, mantıklı bence. Ama yine de senin huzurlu halinden epey uzak sanki onun bulunduğu durum. Tutmaz bu iş.

  • megalomaniac  (11.03.24 15:35:35) 
Bana çok uzağı düşünüyorsun gibi geldi. "Rotasız gemi" gibi hissettiğin bir noktadayken, onunla evlendiğin senaryoda ailesine para gönderip göndermeyeceğiniz sorusunun cevabını öğrenmek pek bir işine yaramayacaktır bence. Bu ilişkide değil de hayatta ne yapmak istediğine odaklanırsan daha çok cevap bulabilirsin diye düşünüyorum. Oldu ki yurt dışında ya da başka bir şehirde yaşamaya karar verdin, o seninle gelmeye hazır mı, istekli mi? Daha düşük maaşlı ama senin daha çok hoşuna giden bir işe geçmeye karar verdin, o nasıl tepki verirdi? Para, hayatındaki kararları alışında nasıl bir rol oynuyor? Bunlar bana daha öncelikli sorular gibi geliyor..


  • lolita  (11.03.24 22:14:18) 
[]

Sizi çok seven ama kötü birini mi, yoksa sizi herkes kadar seven birini mi

İsterdiniz hayatınızda?




 
Ikisini de istemezdim. Hayatima bu iki secenek disinda birisi olana kadar kimseyi almazdim.


  • sertac akin  (10.03.24 18:26:49) 
[]

Dogru insan olmadigini bilsem de icimde kalan hüzün

Benim icin dogru insan olmadigina karar verdigim ve 4. aydan sonra kendim bitirdigim bir iliskiden sonra hala biraz hüzün hissediyorum.

Yaslarimiz 38 civari. Ben erkek tarafiyim. Kendisi yabanci bu arada, ben onun ülkesindeyim. Ilk tanismamizdan itibaren kendisinin hizli bir gündemi oldugu ortaya cikti. Yasim geciyor, aile kurmak istiyorum, kaybedecek vaktim yok tavriyla geldi. Ben de uyum saglamaya calistim. Bu sürecte karsilikli yakin arkadaslarimiz da tanisti, hatta kardeslerini, annesi ve babasini da tanidim, hepsini cok sevdim. Kiz arkadasimin da bazi taraflarini cok sevdim, iliskinin hizi benim istegimin ötesinde olsa da anlayis göstermeye calistim. Fakat sonradan cocuk sahibi olma konusunda benim sinirlarimi asan riskli tavirlara girmeye basladi ve fiziksel yakinlik benim icin stresli bir durum olmaya basladi. Stresimi paylasinca sefkatten uzak bir tavirla karsilastim. Ayrica o aralar bana gayet ters gelen ve oldukca sogutan bir kac sey söyledi (örnek: aile kurmak benim icin en 1. sirada, cocuk sahibi olamadigin bir senaryo olursa senle iliskiye devam etmem tarzi seyler). Oturup konusunca ayni telden calmadigimizi gördükce ben de cok fazla uzatmadim. Zaten cocugum olursa olur, olmasa da hayatimdan birsey eksilmez tavrindayim genel olarak, olacak gibi degildi.

Ayrilirken cok agladi, ama sevgisi gercek miydi bilmiyorum. Dedigim gibi aile kurma stresi dolayisiyla hisleri, hayata ve iliskilere bakisi falan cok bulaniklasmis gibiydi (ya da bulanik demesek de benim görüsümle örtüsmüyordu diyeyim). Onun hizli gündemine ayak uydurmaya calisirken ben de baglanmisim, kisa zamanda cok vakit gecirdik. Ailesiyle falan tanismam iyi bir karar degildi bence ama Aralik ayinda noel zamanina denk geldigi icin uyum gösterdim (bu arada ailesi cok sicak insanlardi). Mantigimla düsünüp ayrilma karari verdim, 1 aydan fazla gecti ama icimde hala yogun bir hüzün kaldi gibi hissediyorum. Mantiksal olarak emin oldugum bir karardan sonra duygusal olarak özlem duymak falan da herhalde biraz benim travma tepkim olsa gerek.

Soru yok, öylesine yazdim, yorumlarinizi alirim.

 
geçmiş olsun. üzücü. benim de 3-4 sene önce bir rus kızıyla bir tecrübem oldu. evlenmek ve çocuk yapmak istiyordu, kiminle olduğu önemli değil. bunu en başta anladığım için hiç başlamadım. en sağlıklısı aslında böyle red flagler gördüğün anda kesip atmak. hem senin hem de karşındakinin akıl sağlığı için, vakti için.

özlem duymak çok normal.
  • gabe h coud  (08.03.24 15:21:56) 
Eski duyurularınızı hatırlıyorum. Fazlasıyla sınır aşan şekilde davranıyordu. Üzülmeniz normal, ayrıca travma tepkinizdir dediğiniz gibi. Bir iki ay verin kendinize, bu kararı verdiğiniz için iyi hissedecek ve huzurlu olacaksanız. Ayrıca tebrik ederim herkesin yapabileceği, verebileceği bir karar değil bu.


  • veritaslibertas  (08.03.24 15:47:36) 
Kendini ifade yeteneğin güzelmiş dostum. Travma öyle bir şey değil ama, etiketleme hemen kendini. Sen yas sürecindesin sadece. Üzüntünü, acını paylaş, güzel vakitlerinizi özlemle an, yapamadiysan hala içinde kalan şeyleri onunla konuşur gibi paylaş. Bunlar yas sürecinin doğal iyileştirici eylemleridir. Empati ile dinleyecek birini bulman yeterli.


  • hasmetizm 2046  (08.03.24 18:17:39) 
çocuk isteyen birine, (en azından şimdilik) çocuk istemeyen biri olarak zaman kaybettirmediğiniz iyi olmuş.

ayrılarak en azından onu hayalindekileri yaşamaya mümkün bir hayata yönlendirmişsiniz.

ilk zamanlarda bağrınıza taş basmanız gerekse de ikiniz için de "hayırlısı" olmuş.
  • tabudeviren  (08.03.24 18:41:32) 
Her iki tarafın da çok çocuk sahibi olmak istediği, maddi ve manevi her türlü mkana sahip oldukları durumda bile çocuk yetiştirmek müthiş zor bir iş.
Emin olmadan böyle bir işe girişmediğiniz için kendinizi tebrik edin, doğru hareketi yaptığınız için kendinizi tebrik edin.

  • michael_knight  (09.03.24 16:18:28 ~ 16:19:16) 
özlemek normaldir ama en doğru kararı vermişsin, en ufak şüphen olmasın. kısa sürede atlatırsın tamamen.


  • hrskrs  (09.03.24 23:24:15) 
[]

Hayattaki en büyük amacınız nedir?

Kariyer, para, aile, sosyal statü, sosyal/kişisel proje, keşif/icat, uzun ve sağlıklı bir yaşam, mutluluk/keyif almak, vs vs hangisi?




 
Son durumda, ilerde kaliteli bir huzurevine kapağı atmayı amaç olarak belirledim hocam. Daha fazla konuşmayacağım :D


  • akhenaten  (08.03.24 11:42:13) 
E hepsi


  • olaylar olaylar  (08.03.24 11:46:41) 
Huzur ve eğlence


  • hasmetizm 2046  (08.03.24 11:54:20) 
Para para para... Şaka bir tarafa işimde tutunmak, ev tutmak, bir de flört. Büyük çaba sarfediyorum.


  • Kahvedesu  (08.03.24 12:04:11 ~ 12:04:32) 
Kariyer. Çocukken NASA hayalim vardı, şu an memur olmak istiyorum. Kafam rahat olsun.

Para. Evim olsun. Kira ödemeyeyim. Çok param olsun. İş hayatında bir sürü gerçek zengin gördüm. Gerçek zenginlik çok farklı bir şey.

Aile. Evlenmeyi istiyorum. Bir çocuk yeter.

Proje olarak iş kurma isteğim var. İş kuracak birikimim olursa bir gün kurabilirim.

İcat konusunu çocukken çok istiyordum. Şu an zor.

Sağlıklı yaşamayı tabii ki istiyorum. Fazla yaşamak istemem. 90 görmek istemem.

Mutluluk bunlarla gelebiliyor.

Sonuç olarak zengin olmak, gezmek istediğim yerleri gezmek diyeyim.
  • dissendium  (08.03.24 12:06:15) 
ütopik amacım; bilmek.

gerçekçi amacım; fayda sağlamak.
  • kumandanim  (08.03.24 12:07:43) 
Geriye donup baktigimda icime sinen bir hayat yasamak. Ki saydiklarinizi da iceriyor bu. Zaman zaman amaclarimda oncelik sirasi degisiyor tabii.


  • mor oje  (08.03.24 12:22:59) 
mutlu olmak.


  • benaslinda  (08.03.24 14:42:50) 
[]

Kadınlar gününde sevgilinize/eşinize jest yapıyor musunuz?

Nasıl bir jest yapıyorsunuz bugün için? Ben işyerine çiçek göndermeyi düşünüyorum.




 
Ben de çiçek gönderdim, umarım mesaisi bitmeden çiçek teslim edilir diye dua ediyorum.


  • pianeta  (08.03.24 08:48:43) 
normalde sürekli hediye alır, sürpriz yaparım ve fakat sevgililer günü ve kadınlar gününde zerre bi' şey alasım bi' şey yapasım gelmiyor.


  • kumandanim  (08.03.24 09:01:31) 
sevgililer günü ve kadınlar günü gibi yapay günleri kutlamıyoruz.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (08.03.24 09:43:07) 
Sağdan soldan topladığım çiçek, püsküllü ot, yaş ve kuru yaprak, ağaç kabuğu, çiçek tomurcukları vb şeylerden ufak buketler yapıyorum ben. Böyle günler hediye yapmak için hoş bahaneler yaratıyor bence. Para ödeyip yollanan çiçekleri değersiz buluyorum, emek ve özen görmüyorum çünkü


  • hasmetizm 2046  (08.03.24 11:22:48) 
Bugün, bir kadın olarak ben bana hediye alınsın vs. istemem. Çünkü kadınlar gününün ortaya çıkışına baktığımızda aslında çok trajik bir durum var. Yılda 1 kez hediye vermek yerine, kadınların yaşam mücadelesine destek vermek, her bakımdan cinsiyet eşitliği için mücadele verilmesi tercihim olurdu.


  • rock n roll  (08.03.24 13:18:11) 
[]

Uzaktan ilişkim var ve depresyonda hissediyorum ne yapmalıyım?

merhaba arkadaşlar burada tavsiyenize ihtiyacım var.

öncelikle ben 29k erkek arkadaşım 32e.

ben ve erkek arkadaşım 1 sene 7 ay önce internetten tanıştık ve o zamandan beri görüşüyoruz kendisi yurt dışında yaşıyor. ilişkinin en başları çok güzeldi bazen o beni ziyaret ediyordu bazen de ben onu ziyaret ediyordum ve ilişkimiz çok tatlı ilerliyordu.. genel olarak iyi anlaşıyoruz ve birbirimizi çok seviyoruz fakat ben de biraz son bir kaç aydır kayış koptu.. nedenlerini sıralayacak olursam erkek arkadaşım bana bundan 1 sene kadar önce hatta daha öncesinde bir vaatte bulundu ve dedi ki "şu şu zamana kadar beraber olmazsak evleniriz". o zamanın üzerinden bayağı bir zaman geçti.. ve şimdi de bana ben seni evlenecek kadar iyi tanıdığımı düşünmüyorum.. öncesinde beraber yaşamalıyız, acele etmeyelim gibi şeyler söyleyip beni belirsiz bir zamana atıyor.. bu insanın çok iyi bir işi var maddi anlamda hiçbir sıkıntısı yok bu arada...

son 1 senedir alternatif çözümler üretmeye çalışıyoruz kendisi evliliğe hazır olmadığını söylediği için..

benim iş başvuruları yapmam gibi... fakat hangi iş başvurusuna başvurduysam hepsinden olumsuz yanıt aldım.. bu da beni bu süreçte çok yıprattı çünkü portfolyo hazırlama sürecim vardı ve çok hevesliydim her görüşmeden sonra bu olacak diye girdim ama hepsinde olumsuz geri dönüldü ve bu da benim kendimi yetersiz hissetmeme sebep oldu..

şimdi de onun yaşadığı ülkede master mı yapsamı konuşuyoruz fakat benim halihazırda çok güzel bir işim var ve bu saaatten sonra da master da yapmak aslında istemiyorum sadece o istediği için onunla yaşamayı denemek amaçlı gidecektim eğer gidersem yani...

bu süreçlerin hepsi beni aşırı yordu.. sürekli olarak beklemekten sürekli olarak çabalamaktan çok yoruldum.. ayrıca bu süreçte de depresyon tedavisine başladım çünkü kendimi gerçekten yalnız hissediyorum... erkek arkadaşım maalesef yeterince mesaj yoluyla ilgisini de gösteren bir karakter değil...

onun bu kararına sebep olanın da ailesi olduğunu düşünüyorum çünkü
bundan 5-6 ay kadar önce gidip ailesi ile tanıştım.. ailesi benim için iyi bir kız ve düzgün fakat ingilizcesi yeterli değil bence o nedenle birbirinizi yeterince tanımıyorsunuz acele karar vermeyin demiş... erkek arkadaşım da geldi bana bunu söyledi..

erkek arkadaşımı seviyorum ama yoruldum siz olsanız ne yapardınız haklı mıyım?

 
beni en çok sinir eden şey sözünde durmaması ve ailesinin sözünden sonra işleri yavaşlatması..


  • hakyememyemekyerim  (07.03.24 23:09:29) 
Başka bir ülkede olup da uzaktan ilişki yaşayan adam bence komple sıkıntılıdır.


  • ferenc  (07.03.24 23:13:38) 
ayrıl demek şart olmuş. ayrıl coco.


  • gabe h coud  (07.03.24 23:16:27 ~ 23:47:17) 
yav hocam sen onun hayatında sadece sevgili maddesine check atılan bir dekorsun, bu zarardan ne kadar erken dönersen kar, bir sonraki sağlıklı ilişki ve sorumluluk sahibi insanı daha erken bulmuş olursun

ama acıyı da söyleyeyim senin sevgililer de hep böyle çocuk gibi mızmız, hayata karışamamış temel becerileri olmayan tipler oluyor, bir kendine de baktır
  • grimavi  (07.03.24 23:16:35) 
Uzaktan ilişki olmaz


  • mirty  (07.03.24 23:27:55) 
Mesleğin dışında başka bir iş yapma şansın varsa o şekilde iş bulup git.


  • dissendium  (07.03.24 23:55:39) 
İş bulmak genel olarak sıkıntılı :(


  • hakyememyemekyerim  (08.03.24 00:02:33) 
İlişkinin başında her şeye toz pembe olarak bakarken planlanan şeyler hoş, ancak hayatınızı bunlara bağlamamalısınız. Gördüğünüz gibi gerçekler farklı olabiliyor.

Sevgiliniz yurtdışında, kendisinin gelmek gibi bir niyeti yok. Belki siz de dönmesini istemezsiniz. Kendiniz de oraya gitmek için gerekli çabayı harcamışsınız. Güzel bir şey ki bunun için sevdiğiniz mesleği bırakıp belirsiz bir şey için büyük bir risk almamanız gerektiğini görmüşsünüz. Şimdi bu çabalar sizi çok olumsuz etkilemeye başlamış ve depresyon tedavisi görmeye başlamışsınız. Bunlar işin imkanlar boyutu.

Duygusal boyutuna da bakalım. Erkek arkadaşım mesaj yoluyla ilgisini gösteren biri değil demişsiniz. Uzaktan ilişki yürütmek zordur, bunun da kendi dinamikleri olur. Siz bu denli tek yönlü çaba harcarken en azından "ben mesajlaşmaktan çok hoşlanmam" tavrını bir kenara bırakmaya tenezzül edebilirdi. Ancak esas sorun yakından da ilgisini gösterip göstermediğini bilemeyecek olduğunuz gerçeği. Buluştuğunuz kısa zaman aralıklarında yeterince ilgi göstermiş olabilir ancak bunlar planlanmış özel zamanlar. Siz gerçekten iyi tanıdığınıza inanıyor musunuz bu kişiyi? Umduğunuz gibi bir şey bulamayacağınız ihtimali cidden bu kadar zayıf mı kafanızda?

Bence kendisi evliliği ertelemekle doğru bir şey yapmış. Ancak hayatın gerçekleri var. O orada durup beklerken sizin bu kadar çaba sarf etmeye devam ettiğiniz süre uzadıkça ilişkiden vazgeçmek onun için kolaylaşırken sizin için daha da zorlaşacak.

Ben yerinizde olsam gerekli çabayı gösterdiğime inandığım aşamada olmuyorsa olmuyor der bitirirdim. İlişki tek taraflı sürmez, siz çok çaba harcarken pes ettiğiniz noktada kendisinin bir çıkar yol bulma çabası olmaz ve bunun için tatmin edici somut bir efor harcamaya gönüllü olmazsa bu ilişki tek tarafın omuzlarında demektir. Aklıma başka çıkar yol gelmiyor. En basitinden bırakmayı istemediğiniz mesleğinizi de kötü etkilemeye başlayacaktır bu durum bir noktadan sonra.
  • akhenaten  (08.03.24 08:16:33 ~ 08:24:55) 
Ben hak verdim sevgiline. Bence sen de hak ver. Belki adamı yeterince tanımadığın için ileride mutsuz olacaksın. İnsanları sık sık yüzyüze görmeden tanıyamıyoruz. Bir de üstüne dil problemi varmış.

Bence hiç depresyona filan girme zaten tam anlamıyla tanımadığın biri için. Daha iyi seçeneklere odaklan. Evlenecek adam istemiyorum desen de peşinden geliyor zaten.
  • Gradient_tabanlı_mor  (08.03.24 08:44:29) 
O ülke senin için iyi bir seçenekse, erkek arkadaşın olmasa da orda çalışmak ve yaşamak senin için cazipse git.
Ama hayatını bu ilişki üzerine kurma. Gerçekten tanımıyorsun. Günlük ne yapıp ettiğini aşağı yukarı biliyorsun ama uzaktan. Yan yana yaşamak çok farklı bir boyut. Mevcut işini bırakmaya değer bir durum göremedim.

  • megalomaniac  (08.03.24 11:11:57) 
ayrılık çanları çalmış çoktan...


  • basond  (08.03.24 11:50:16) 
[]

Anneyle konuşmamak ve vicdan azabı çekmemek

6 aydır annemle görüşmüyorum. Sebebi yeğeniyle bir olup bana iftira atması sonucu yeğenine çıkışmam ve bana yeğeninden özür diletmesi. Hiç bu kadar gururum incinmemişti. Ertesi aylarda da yeğeninin üzerine tarla geçirdi gizlice.
Annem babamı ve bizi hep kendi bekarlık ailesine hizmet için kullandı. Bize ne olursa olsun yeter ki onun ailesinin istekleri yerine gelsin. Yeğeni geliyor havalanından alınsın diye bana izin kullandırıyor da ona taksiye atla gel diyemiyor vb… Tabii ki bunları sorun etmiyorum ama bu olanların da arka bir planı var.

İlişkimi kestim annemle. Kardeşim ve babam da bir süre kesti bana yaptığından dolayı. Yeğen ve teyzeyi zaten çıkardık hayatımızdan. Şimdi geceleri uyanıp ağlıyormuş ben ona ne yaptım diye. Babam da haksızsın özür dilemen lazım diyormuş. Asla dilemem, o dilesin diyormuş. Yeğeninin adını duyunca sinir krizi geçiriyormuş. Onlara laf söyletmiyomuş. Ben de bu şartlarda asla barışmayacağım. Babam çok üzülüyor annen dayanamıyor diyor. Bana nasıl yeğeninden özür diletti, yeğenine de diletsin ve bana attıkları iftirayı kabul etsinler annemle barışırım diyorum. Yapmayacak diyor. Ben de geri adım atmıyorum çünkü bunları bir daha yaşamayacağımın garantisi yok. O iftirayı attıkları gün bana hayatımın en kötü gününü yaşattılar ve düştüğüm durumu zevk ala ala izlediler. Bunu unutamam.

Ayrıca ben onkoloji hastasıyım küçük yaşlarımda geçirdiğim onkoloji hastalığım var ve sürekli tedavi altındayım. Bir annenin çocuğuna bunları yaşatmaya hakkı yok. Bahsettiğim iftira konusunda da %100 ben haklıyım. Bir annenin yeğeniyle bir olup çocuğuna iftira atmasını kabul edemiyorum. Babam özür dilemeyecek diyor (annemin ve ailesinin hayatında özür dileme kavramı yoj), hiç bi şey olmamış gibi devam edin istiyor diyor. Yaptığıyla yüzleşmiyor. Abim sen haklısın o nedenle sen ne istersen o diyor. Çok duygusal bir insanım ama vicdanım sızlamıyor. Sizce ne yapmalıyım?

 
Anlattıklarınızdan siz 100% haklı görünüyorsunuz. Barışsanız da benzer şeylerle yine üzecektir muhtemelen. Zor bir durum.


  • crinix  (06.03.24 18:36:24) 
İnsanın alt soyu hariç hiç kimseye sorumluluğu yok bence sal gitsin çokta önemli değil


  • alp9900  (06.03.24 20:57:20) 
Bence küs kalma, barış. Özür dilemekse dile ve artık eskisi gibi hayatına müdahale edecek konuma girmesine izin verme bu kadar.


  • dedeminhirkasi  (06.03.24 21:47:37) 
çok haklısın. ne yapman gerektiğine sen karar vermelisin.


  • benarrivo  (06.03.24 21:50:03) 
hic ilgilenme, gidan yapacak bir sdy yok zaten o kadar uzuluyorsa gonlunu alabilir onunki drama. ustelik ozur dilese konusacakmissin ona ragmen yapmiyorsa kendi bilir. yuz versen ayni seyleri yapmaya devam edecek baban da kusura bakmasin artik yalanci iftiraci biriyle yaşamaya devam etmenin bedelini kendi odeyebilir. sen uzak dur
acil şifalar dilerim

  • ala09  (07.03.24 00:09:31) 
engelle geç görüşme bi daha öyle anne mi olur. keşke benim annem de seninki gibi kötü bi şeyler yapsa da hastaneye götürmeyince alışverişini yapmayınca falan vicdanım sızlamasa. bir yükten kurtulmuşsunuz.

ameliyat falan olursa dümenden 2 kg mandalina alıp git 15 dk otur sonra yine topukkkk
  • gece abisi  (07.03.24 01:07:21 ~ 01:08:06) 
şimdi barışırsan yarın yine bu tarz bir şey yapacak. seçimini yap ya görüşmeyip kendi psikolojini koruyacaksın ya da bir şey olmamış gibi devam edip tekrar tekrar üzüleceksin. çok önemli bir şey olursa hastalık falan ararsın ama onun dışında görüşmezdim ben olsam.


  • sanguine mcqaer  (07.03.24 09:29:51) 
Bırak annen özür dilesin bence de. Kafanız bu şekilde rahatsa da takmayın derim.

Böyle saçma şey mi olur? Bir insan kendi öz kanından gelen çocuğunu nasıl bu kadar ezebilir? Rahatsızlığınız da varmış kafanıza bile takmayın. Keyfinizi bozduğunuza değmez bile.
  • drako  (07.03.24 09:50:09 ~ 09:51:22) 
umursayinca yine ayni donguye girmeyecek misin, ozur vol.2 gibi olacak, kuzen yuz bulacak, sana hava atacak vs. vs.
belki yegen ve teyzeye yol yapmak icindir, sonra yine birsey olursa abinler arkanda durur mu? sen affettin falan olur.
bana sorarsan kalp isi bitmis, mantigin ne diyorsa, stressiz olacaksa onu yap.
baska tarlalar vardir, belki hedeflerinde.
  • Ley  (07.03.24 14:21:17) 
ne yapacagin burada yaziyor zaten. 'Asla dilemem, o dilesin diyormuş. Yeğeninin adını duyunca sinir krizi geçiriyormuş. Onlara laf söyletmiyomuş.'
senin gonlunu almaya calisan yok bu yazdiklarinda.

benim dusuncem ailesi ile sorunlari olanlar ya kendinden vazgeciyor (kisiliginden veya sagligindan, uyusturucu vb.) ya da ailesinden vazgecip gidiyor. sen de kendi kisiligine gore olani sececeksin.
  • durgunfoton  (07.03.24 14:30:30) 
Önceki duyurunuzu hatırlıyorum. Cevap yazmamışım bile ama nasıl içime oturduysa daha okurken mevzuyu hatırladım ve yine sinirlendim.
Görüşmeyin bu insanla.
Gerçekten samimi olsaydı iletişime geçer ve özür dilerdi diyorum ben de o koşulda bile görüşmezdim ama konu oraya gelirse iş size kalmış.
Mesele tarlayı başkasına vermesi falan da değil sadece orayı geçtim ama duygusal olarak sizi bu hale getirmesi çok yanlış.
  • mutekebbir  (07.03.24 15:37:48) 
bence küs kal. kendi çocuğunun önüne yeğenini koyan kadından anne olamamıştır zaten.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (07.03.24 16:21:16) 
Konuşmamaya devam. Bu olayı hatırlıyorum. Ben iftirayı merak ediyorum. Bu arada yeğeninizin annenizin gizli çocuğu olma ihtimali aklıma gelmedi değil. Tarla vermek, bir kelime söyletmemek sağlıklı bir davranış değil. Kesinlikle geri adım atma.


  • dissendium  (07.03.24 16:47:21) 
anne babaya verilen değer çok abartılıyor bizim toplumumuzda. hakedene değer verilir, haketmeyeni hayatınızdan çıkarırsınız.


  • antihero  (08.03.24 23:47:27) 
annenin baska huylari var mi? mesela disaridaki insanlara karsi cok iyi, fedakar ama evde size o kadar da iyi degil, abinle aranda rekabet vs. belki narsisttir veya egilimi vardir.
kendini dusun, bir terbiyesizlik birsey yapmamissin, alttan alacagin bir durum yok.

  • Coma  (09.03.24 16:08:34) 
anne-baba diye konuşmak ve iyi ilişkiler kurmak zorunda değiliz.
ama annenle iyi olmak istiyorsan biraz annenin gözünü korkutup sana tabi olmasını sağlayabilirsin. senin yapmadığını kuzen yapmış,senin yerini almış gibi görünüyor.
ayrıca burada ki sorun annen değil de sanki baban. baba figürü güçlü değilmiş gibi geldi.
mesela bizim aile ataerkil değil,muhafazakar da değil. annem kendi üzerine bir tarlayı kardeşine verse babam hopp ne oluyoruz der,ağırlığını koyar. tersine mümkün. babam kendi ailesinden birine bir şey yapsa annem hemen müdahale eder-senin 1. cil ailen biziz diye. sıkıyorsa yap denir. sanki sizde de baba pasif kalıyor. ayrıca iş yerinden izin aldırıyor demişşin de alma. (veya kırmak istemiyorsan izin vermediler de). niye havalanına gidiyorsun ki? sen de pasif agresif davranıyor, bir olay olduğunda aksiyon alamıyor gibi görünüyorsun. bu konulara dikkat edersen belki hayat senin için daha kolay olabilir.
  • hacirotti  (09.03.24 19:33:05) 
[]

Motosiklet konusunda kaygılı sevgili

En başından beri motosiklet sürmem konusunda evhamlıydı kız arkadaşım ama gerekli dikkati verdiğim ve yapısından ötürü evhama meyilli olduğu için çok dert edinmiyordum. 3 ay önce ufak bir kaza geçirdim ve köprücük kırığından ameliyat oldum. Haliyle şimdi konusunu dahi açamıyorum. Hafta sonları 2-3 saat, full ekipman kullandığımı aynı kazayı bisiklet ile de yaşayabileceğimi anlatsam da pek faydası olmadı. Geçen gün rüyasında motorla kaza yaptığımı gördü, gece gece uyandı 1 saat uyuyamamış. Sürme diye dayatamıyor da, motorla alakalı işleri duyunca yüzü asılıyor, morali bozuluyor.

O yüzden acaba eziyet mi ediyorum diye düşünüyorum. Sürmeyeyim desem yine içim gidecek. Uçayım kaçayım diye de sürmüyorum, mevzuyu böyle kafada rasyonelleştirmeye çalışıyorum kendi içimde.

Ne diyorsunuz?

 
Motosikleti ben de çok tehlikeli buluyorum, sevdiklerim kullansa endişelenirim. Fakat;

Size verdiği tepkiler hadsizce geldi. Motor tutkunuzu hayatınızdaki insanın endişelerine göre hayatınızdan çıkardığınızda hem kendinize hem de karşınızdakine eziyet etmeye başlayacaksınız.

Siz motor kullanmaya devam edin kız arkadaşınız da endişesini içinde yaşayıp aşsın. Başka türlü sağlıklı değil.
  • ruhen hastayim ben  (06.03.24 16:23:38) 
çok doğal verdiği tepki kız arkadaşınızın. bu konudan bağımsız her konuda onun endişelerini anladığınızı gösterecek şekilde iletişimde olun, özellikle belirtin bugün şöyle risksiz sürüş yaptım böyle yaptım şeklinde. o da gün geçtikçe yumuşayacaktır.


  • gule gule  (06.03.24 16:39:42) 
Kendini kandırıyorsun. Köprücük kemiği kırığı küçük bir şey değil. Ameliyat olmuşsun. Küçük bir şey olsaydı ameliyat olmazdın. Bisikletle motosiklet aynı risk seviyesinde değil. Bisikletle fazla hız yapamazsın. Ders almış görünürsen yumuşar tam tersi ve daha az endişelenir. Bir şey olmaz yeaa davranışı gösterirsen tam tersi endişesi artar.


  • dissendium  (06.03.24 16:54:16) 
bence hadsiz bir durum söz konusu değil, dayatmıyormuş kullanma diye kız arkadaşınız. oldukça da üzülmüş ve endişeliymiş, size değer verdiğini gösterir diye düşünüyorum.

zorunluluktan değil de arada keyfine sürüyorsun anladığım kadarıyla. sen sürmek isteyip sürmediğinde ne hissediyorsun vs. sen sürerken kız arkadaşın ne kadar stres yaşıyor diye teraziye koyduğumda ben bu tür konularda stres yaşayan kişiden yana olurum. yaptığım bir iş o süre boyunca eşimi, kız arkadaşımı vs. büyük stres altına sokacaksa yapmamayı tercih ederim, yapamadığım için mutsuz olup burnundan da getirmem gibi geliyor ama sınanmadan bilemeyiz tabii.
  • hrskrs  (06.03.24 16:54:44) 
1 senedir motor süren biri olarak allaha emanet yaşadığımızı düşünüyorum.

Sizin savunma şeye benzemiş, yani biraz daha abartırsak: e ne var canım yolda yürürken de bir yerimi kırabilirim!!

Evet evde takılırken de bir yerinizi kırabilirsiniz ama risk yüzdesi diye bir şey var.

En güvenliden güvensize doğru yaya -> araba -> motosiklet diye sıralayabiliriz Bu bir gerçek.

Zevkleriniz mantığınızı körertmesin. Geçmiş olsun.

Eşim de pek razı değil ama ben zaten zevkinden ziyade trafikte şehir merkezine gitmek veya sakin yollardan tın tın civardaki gezilecek yerlere gitmek için kullanıyorum. Eşim de geliyor. Mümkün olduğunca yavaş kullanıyorum. Şimdilik bir şey olmadı ama kendisine sorsanız yine arabayı tercih eder. Park sorunu olmaması, rahatlık, her yere girebilmesi, patikalardan gidebilmesi vs. gibi avantajları olduğu için katlanıyor şimdilik.
  • ananiyimioguz  (06.03.24 17:33:43) 
"aynı kazayı bisiklet ile de yaşayabileceğimi" bisiklet farklı mı sanki i1.sndcdn.com
türkiyede, şehrin kalabalık muhitlerinde 2 teker kaza getirir diye endişelenmek çok normal.
senden bi kaç gömlek büyük kaza yapanlar, ölümden dönenler motora tövbe ediyor çoğunlukla, ama ölümden dönmeleri tamamen nasip. dur bakiyim ne olacak diye zorlamamak lazım. sen bu hikayeleri bizden daha iyi bilirsin
  • lambırcek  (06.03.24 17:41:12) 
köprücük kemiği neresiydi dediğim durum.

bu işin sonu yok. o kuşkularında haklı duruma geçmiş oldu. maalesef locked case. hiçbirşey ondan değerli değil, üstelemeyin. aksi durumda değer vermediğinizi bile düşünür.

imza: 6 yıldır birkaç şehir motosiklet süren yamahacı motosikletli.
  • baldan kaymak  (06.03.24 17:43:41) 
Eşim de ilk tanıştığımız zamanlarda motora hevesleniyordu. İzin vermemiştim, aldırmadım motor filan. Tehlikeli bir şey olduğunu bile bile sürmek çok bencilce çünkü. Şimdi de öyle motor sürmek istiyorsa ayrılsın benden sonra sürsün. Beni her gün kocamın ölüsü mü gelecek eve endişesi ile yaşatmaya hakkı yok. Bu konuda tavrım net.

Seven insan endişelenir ayrıca bunu da not olarak ekleyeyim, aşığız ki kıyamıyoruz :))
  • Gradient_tabanlı_mor  (07.03.24 00:06:54) 
Bi de kaza yapmissiniz.. ameliyat olmussunuz... sevgili uzulmese takmasa garipserdim. Seven insan takilir, cok normal, hakli. Sehir disinda heves gecirmelik ayda yilda bir surulur de surekli surseydi ben de bi dusunurdum. Resmen hayatindaki en onemli insanlardan birinden gelebilebilecek kotu bi haberle yasiyorsun. Hos degil.


  • nic cage  (07.03.24 01:11:30) 
Kiz arkadasin %100 hakli.

Motorsiklet kullanmak cok keyifli ama ayni zamanda cok tehlikeli. Barkin Bayoglu, Kemal Merkit gibi sampiyonluk kazanmis motorsiklet dunyasinin en bilindik isimleri dahi kazalarda hayatlarini kaybetti. Bu adamlar bu isin dersini veren, belki yuzlerce yarisa katilmis adamlardi.

Sende dunyanin en iyi ekipmani da olsa, birinin aracindan yola yag sizsa dusup olebilirsin, sakat kalabilirsin...

Tr'de trafigin hali de ortada...
  • thetruenorthstrongandfree  (07.03.24 05:04:51) 
[]

Aşırı Özlemek

Selam, birkaç yıl önce ayrıldığım iş yerimdeki patronlarımı çok özlüyorum. Aramız çok iyiydi. Arkadaş gibiydik, yaşımız da yakındı. Onları, orada çalıştığım günleri çok özledim. Ziyaret etmek istiyorum onları ama gidersem muhtemelen duygulanıp, ağlayacağım. Uzun yıllardır da görmedim onları. Beni motive eder misiniz?




 
E ağla nolcak?


  • abuzer  (05.03.24 17:20:34) 
birini ozlemekten guzel motivasyon mu olur, ne mutlu size! ben genellikle eski is yerlerimi yilda bir ziyaret ederdim. aglayin, ne olacak? hepimiz insaniz ve duygularimiz var, saglikli sekilde onlari gostermek bence cok tatli.


  • songforsomeone  (05.03.24 18:20:01) 
İlk müsait zamanda çikolata vb. bi' şey alıp bi' çay kahve içmeye giderdim.

Resmen imrendim size.
  • kumandanim  (05.03.24 18:36:12) 
[]

En Çok Hangi Yıla Dönmek İsterdiniz?

Selamlar, belki önemli bir soru değil ama merak ettim. En çok hangi yıla dönmek isterdiniz? Benim bugün bu soru çok aklıma geldi. Bir geçmişi yad ettim. Sizinki hangi yıl? Ben 2011 yılının bu zamanlarına dönmek isterdim.




 
2007 ya da 2012


  • gabe h coud  (03.03.24 22:28:42) 
Ben hicbir yila donmek istemiyorum ya dusununce iyi boyle. Ama hazir fantastik bi sey isteyebiliyoruz 1 sene zaman dursun da kafami dinleyeyim istiyorum.


  • nic cage  (03.03.24 22:34:34) 
2013 ve 2016.


  • Yourcousinmarvinberry  (03.03.24 22:34:47) 
@gabe h coud o dönem resim kursuna gidiyordum. Gerçi hayatımın her evresinde bir resim kursu olayım oldu benim. O ilk resim kursu deneyimim. Müzik dinleyerek yapardık resmimizi. Çok güzel bir japon ninnisi çalardı, playlistte vardı. Hep o ninni çalsın diye beklerdim. Hiçbir yerde de bulamadım o ninniyi. Aslında sorumu eksik sordum. Neden dönmek isterdiniz o yıla diye editleyim sorumu.


  • rock n roll  (03.03.24 22:37:45) 
2009 yazı.


  • Amaranta ursula  (03.03.24 22:47:31) 
2010


  • lapaz  (03.03.24 23:31:56) 
2019. herhangi bir yılım 2019'a yaklaşsa kendimi şanslı sayarım.


  • black holes in the sky  (03.03.24 23:40:32) 
2018-2019
-sıklikla isvicreye gidebildigim
-yok yea takiliyoruz sadece dedigim adamla hayvan gibi ask yasadigim
-karsimiza cikan her zorlukla eglenip guldugum hic yorulmadigim
-is hayatina baslamamla grafigin dustugu o yillar
  • ala09  (04.03.24 03:13:35) 
2013-2014


  • ruhen hastayim ben  (04.03.24 08:45:19) 
2003-2004


  • lüzumsuz adam  (04.03.24 09:25:41) 
2011-2015 arası bir yerler olur. spesifik olarak belirtmek gerekirse 2013.


  • datnet  (04.03.24 23:00:11 ~ 23:00:22) 
[]

Beni basgöz etmek istiyorlar

Almanya da yasiyorum, erkegim ve yasim 38. Uzun yillardir psikolojik problemlerim bulunuyor ve malulen emekli edildim. Enistem Türkiye de yasayan kuzeni ile beni basgöz etmek istiyor kadin 31 yasinda. 1 haftadir bana baski ve israr ediyor "cok iyi olacak" "iyi biri" gibi sözlerle. Ben ise konuya sogumum nedenleri kadin basörtülü ve muhafazakar ben tam tersi, simdiye dek basörtülü biri ile evlenmeyi redettim tamamen dünya görüsü farkliliklari yüzünden. Kiz Zaza (Zazalar ile bir sorunum yok) ama Enistemde gördügüm intiba benim kültür anlayasim ile dogu insanin anlayisi arasinda da bir sürü fark oldugu seklinde.

Enisteme neden hemen hayir diyemiyorum? Enistem eger ben evet dersem konunun cantada keklik oldugunu söylüyor kizin da almanya ya gelme isteginin olacagini söyluyor. Rahatsizligim dolayisla Sosyal hayatim sifir ve ciddi olarak birisi ile tanisma firsati bulamiyorum ve gelecekte de zor gibi görünüyor, ve de rahatsizligimin insanlara sorun olacagindan cekiniyorum. Yukardaki örnekte rahatsizligimin bir sorun yaratmayacagi kanisindayim belki de? ve bir firsat gibi duruyor ama aklim ve kalbim konuya soguk. Enistem ise israrini devam ettiriyor.

Enistem ile insan olarak cok iyi anlasamadigimi da ekleyim.

Kendime olan güvenim yerlerde oldugu icin ne diyecegimi bilemiyorum. Ömür boyu bekar kalmak ta istemiyorum.

 
hayır de bence. zorla güzellik olmaz. yalnız kalcan diye kötü ilişki yapılmaz


  • jelly bear  (29.02.24 00:35:24) 
Geçmiş olsun. Bir felaketin reçetesini yazmışsınız resmen. Sizi basamak olarak görecek bir kadın, sorunlu evlilik dinamikleri, çıkabilecek olası diğer durumlar...
Siz de başka bir şekilde evliliğe gidecek bir ilişki bulma konusunda umudunuzu yürüme yitirmiş olmalısınız ki düşündünüz.. En azından bir tanışın diyeceğim ama uzaktan ya da kısa sürede ne anlayabilirsiniz şüpheli. Bir de akrabanın akrabası olması işleri ileri zamanlarda daha karmaşık yapıyor.

  • anon1m  (29.02.24 00:43:47) 
Enişte ve bahsi geçen kadın Almanya'da yaşayan paralı ve zararsız bir adamı gözlerine kestirmiş gibi görünüyorlar. Kadını begenmemissin ve kültürel olarak uyum olmayacağını düşünüyorsun. Bence alınacak bir risk değil.
Evlenmek istiyorsan daha güvenilir bir akrabaya şöyle bence.

  • benarrivo  (29.02.24 01:04:13) 
Evlenirsen çok büyük hata yaparsın. Kız Almanya'ya yerleşmek için seni kullanacak. Ondan sonra büyük ihtimalle senden ayrılır. Gerçeği söylemek zorunda değilsin. Alman bir kızla sevgili olacağım de geç. Burada kalıcı olmam için Türkle evlenemem de. Hikâye uydur.


  • dissendium  (29.02.24 01:05:39) 
öncelikle çok gecmis olsun. kesinlikle hayır demelisiniz. evlilik daha sonra dogacak bir cocuk olur. çocuğun da hayati mahvolur boyle bir evlilikte. Kadin anladigim kadar ile zaten almanya olduğu icin bu ise sıcak bakıyor. baslamadan direk hayır demelisiniz.


  • oscar  (29.02.24 01:46:38) 
Hocam ilk olarak siz daha iyi bilirsiniz. Biz sizi tanımıyoruz, yönlendirmemiz belki yanlış olabilir. Benim kendime göre görüşüm ise olumsuz. Anlasamayacaginizi düşündüğünüz ve anlaşamadığınız birinin aracılık ettiği biri ile evlenmektense alternatif nasıl olur diye düşünüp daha iyi alternatif varsa o şekilde hareket edebilirsiniz. Sadece birinin aracılık teklif etmesini beklemek yerine kendiniz bir şeyler yapmayı deneyebilir veya daha makul aracılar bulabilir, onlardan daha uygun birilerini bulmalarını talep edebilirsiniz. Tabii ki tekrar belirtmekte fayda var: siz daha iyi bilirsiniz.


  • havadakarada  (29.02.24 02:07:25) 
Tanışın, zamana bırakın büyük ihtimal fikriniz değişecek.


  • doharkoman  (29.02.24 05:05:21) 
Gayım de. Homoseksüel ilişkim var de geç.


  • ferenc  (29.02.24 07:50:51) 
Kadının niyeti Almanya,evlilik değil. Kötü bir evlilikle şu an yaşadığınız psikolojik sorunlar daha ciddi boyuta geçer. Aynı kafadaki insanlar evliliği zor yürütüyor. Sizde daha baştan bu kadar farklılık varken birbirinize uyum sağlamanız mucize olur. İnternetten insanlarla tanışmayı denediniz mi? Çok farklı sıkıntılar yaşayan insanlar var. Bir şekilde onlara ulaşabilirseniz kendinizi yalnız hissetmezsiniz.


  • asteriks  (29.02.24 08:49:10) 
Anlattıklarına göre evlenirsen herşey daha kötü olacak gibi.
Enişte cevabım hayır bir daha konuşmak istemiyorum de kestir at

  • basond  (29.02.24 08:56:46) 
ömür boyu bekar kalmak, kötü bir evlilikten çok daha iyidir.


  • elorelia  (29.02.24 09:26:18) 
boşanırsınız, sizin psikoloji daha da gider. hiç düşünmeden red.


  • deartheodosia  (29.02.24 10:26:20) 
Konunun sizinle ilgisi olduğunu sanmıyorum. Enişte, kuzenine Almanya bileti almaya çalışıyor gibi. "Bir aksilik olmazsa seneye ya da sonraki sene Türkiye'ye kesin dönüş yapmayı düşünüyorum, o zaman konuşuruz." dediğin anda baskı azalacak gibi.


  • nawar  (29.02.24 12:58:04) 
aman abi sakın bu şekilde evlenmek gibi bir hataya düşme.


  • hrskrs  (29.02.24 14:47:27) 
enisten gidip o kizla konusacak degil, kizin abisi, babasi vs ile seni kekleme pesine dusmuslerdir, kendi yerlerini hazirlamislardir bile.
rahatsizligini yaz bence ki insanlar yardimci olsun.

  • durgunfoton  (29.02.24 15:37:43) 
yukaridaki butun yorumlara katiliyorum.

tanimadiginiz; begenmediginiz ve kafalarinizin/kulturlerinizin uymayacagini dusundugunuz biriyle 7/24 ayni evde yasadiginizi hayal edin. zaten otomatik olarak hayir diyeceksinizdir diye dusunuyorum.

eger enisteniz hayir dedigin halde illa bir sebep gostermenizi isterse "mutlu olmayacagimi dusundugum bir evlilik yapmak istemiyorum" diyin. mutlu olacagini dusundugumuz evlilikler bile ne halde, cevremizdeki severek anlasarak evlenmis insanlar; boyle bir evliligin hic sansi olacagini dusunmuyorum. kendinize yazik etmeyin.
  • 111111  (29.02.24 17:03:21) 
Enisten psikolojik sorunun oldugunu bildigi icin seni istismar etmeye calisiyor, emekli maasin var diye. Bu israr falan, baska aciklamasi yok.


  • hot potato  (29.02.24 18:57:34 ~ 18:58:34) 
Acilin bari birisi pozitif bir yorum yapsin yahu..

Yaw eniste belki de senin iyiligini dusunuyor, yalniz kalmani istemiyor, bu ihtimaller dahilinde degil mi?Belki de hatunu taniyinca seveceksin, belki de sana iyi gelecek?

Yerinde olsam bir 3 ay turkiye ziyareti yapar hatunla biraz zaman geciririm. Sonra bir degerlendirme yaparim.
  • cooperr  (29.02.24 20:48:49) 
belki senin tek ilacın seni çekip çevirecek muhafazakar bir hatun.


  • geveze yazar  (29.02.24 21:18:13) 
[]

İnce ayak bileği

Iyiyakşamlaar herkese

İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz? El olur ayak olur. Neden sexi kabul edilir? Kalça ve meme gibi doğurganlık ile bağını da bulamadık. Sadece kadında mi sexidir? Erkekte de sexi bulan yok mu mesela? Kabartma tozu keki nasıl kabartır?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.

 
Hocam kabartma tozu sorunuza şöyle bir cevap buldum;

“Kabartma tozunun içinde kuru toz halde bulunan bu maddeler hamura konulan su, süt, yağ vb. sıvı maddeler sayesinde hafifçe çözünüp ısının da etkisiyle karbonik asit oluşturur. Karbonik asit kararsız bir bileşik olduğu için kısa zamanda karbondioksit ve su açığa çıkar. Hamur ısındıkça oluşan karbondioksit genleşerek hamur içinde kabarıklıklar oluşmasını yani hamurun kabarmasını sağlar.“

Rica ederim.
  • anlatamıyorum  (27.02.24 21:21:10) 
Bence kötü görünen bir şey ince bilek. Erkekler nesine bu kadar ayılıp bayılıyor anlayabilmiş değilim ben de.


  • yazdonumu  (27.02.24 21:21:21) 
tek başına seksi değil ama narin bir şey olduğu için "petite" kızların güzelliğini, seksiliğini pekiştiren bir şey.

fetish olarak diyorsan, ben de anlamıyorum.
  • gabe h coud  (27.02.24 21:38:45 ~ 21:39:00) 
İnce ayak bilekleri göze hoş geliyor. En azından benim gözüme hoş geliyor. Seksi olarak görülen her şeyin ille de doğurganlıkla bir bağı olmasına gerek yok bence. Bir kadının ince parmaklı eli de bana güzel geliyor mesela. Kadınlar genel olarak güzel varlıklar.


  • pispinti  (27.02.24 21:47:40) 
Ne kadar ince olduğuna bağlı. Kalın bilek seksi değil. Ya kilo ile ilişkili ya da erkeksi geliyor sanırım. Üstüne düşünmedim. Haliyle kalanı seksi yapıyor. Yoksa ince bacak ve kalın bacak karşılaştırmasında seksi ya de değil denilenin Doğu Asyalı seviyesi ince bacağın da kilolu kalın bacağın olmaması gibi. Üst ve alt sınırlar var.


  • nawar  (27.02.24 21:51:05) 
Bu arada bir kadın olarak benim gözüme de hoş geliyor kadında ya da erkekte olsun fark etmiyor. Sadece neden hoş geldigini anlayamadık:/


  • Amaranta ursula  (27.02.24 21:52:46 ~ 21:54:03) 
Sexiliğin tanımı veya sınırı var mı?
Saçma şeyler de sexi gelebilir takılmayalım

  • Cezcez  (27.02.24 21:58:10) 
Şöyle olabilir. Hani dans ve hareketlere hep bir esnekliğin estetiği var. Bunun ile kodlanmış olabilir ya da yine aynı şekilde. Dediğim gibi feminen olması da onu erkek için çekici yapıyor. Küçük ayak ve el konusu da. Tabii bunun dışında kesin mitolojik göndermeli açıklaması da vardır :p


  • nawar  (27.02.24 22:12:22) 
İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz?

> hiçbir şey düşünmüyorum. ona gelene kadar neler var.

ince bilekliyle de çıkarım, kalın bilekliyle de çıkarım..

karikaturkutur.wordpress.com
  • tabudeviren  (27.02.24 22:16:11) 
Tamamen çağın güzellik algısı ve dayatmalarından ötürü olduğunu düşünüyorum.

Ben de ince bilek severim. Narin el severim. Küçük ayak severim. Ama neden, açıklayamıyorum.

1000 yıl önce yaşasaydım belki de gürbüz, iri kadınlardan hoşlanacaktım. İşte anadolu kadını bee taşı sıksa suyunu çıkarır diyecektim.

Falat günümüz dünyasında narinlik daha fazla estetiklik uyandırıyor. Aşırıya kaçılmadıkça tabi!
  • ananiyimioguz  (27.02.24 23:08:56 ~ 23:09:46) 
ince ayak bileği seviyorum. erkek bileğine göre çok farklı görünüyor, o yüzden yükseliyorum. ayrıca ince ayak bileği ayağa dişil bir kıvrım veriyor.


  • benarrivo  (28.02.24 23:07:10) 
ince ayak bilegi cok seksi bir sey. Guzel bacak, guzel ince ayak bilegi ve guzel ayak bir kombodur.Bunlardan biri olmadan digerleri de olmuyor.Kalin bilek erkeksi gozukuyor.


  • turkuaz  (29.02.24 06:38:26) 
bu arada konudan bağımsız, kalın bileklilerin libidosunun daha yüksek olduğuna dair bir bilgi kalmış kafamda ne kadar doğru bilmiyorum.


  • ananiyimioguz  (29.02.24 12:02:17) 
ince ayak bileklerini ben de güzel buluyorum. kendimce yanıtım, ince ayak bilekleri sağlıklı bir kardiyovasküler sistemi işaret ediyor olabilir. çeşitli damar ve romatizma hastalıklarının ayak bileklerinde şişkinlik olarak belirti verdiğini hatırlıyorum.


  • engelbert humperdinck  (29.02.24 14:50:32 ~ 14:51:49) 
Kitabı ve dolayısıyla ismi yanlış hatırlıyor olabilirim ama Don Kişot sevgilisi Dulcinea'nın ne kadar alımlı, ne kadar seksi olduğunu anlatırken kadının bıyıklarından bahsediyordu.

Aynı şekilde 19. yüzyıl yazarları kadını överken ne kadar tombul olduğunu anlata anlata bitiremezler. Bir gram etin bin ayıbı örttüğüne dair atasözümüz bile var.

O dönemlerde öylesi popülermiş. Bu dönemde de bu. Mağara devrinden genlerimize kazınmış bir olay değil yani. İnce ayak bileği kadına zerafet, narinlik veriyor.

Ben de severim :)
  • Mirket  (29.02.24 15:05:59) 
şahsen ince bilekleri ve ortalama üstü kalın bilekleri güzel bulmuyorum, ince bilek neden sevilir anlamam.


  • ravenudon  (29.02.24 18:34:34) 
[]

Eşim, hamilelik ve yolculuk

İşin içinden çıkamadığımız bir durum var. Biz evlendiğimizden beri bir bayramda benim memleketime diğer bayramda eşimin memleketine gitmeyi adet edindik.
Ama bu sene ben hamileyim. Ramazan bayramında 5 aylık, kurban bayramında 7.5 aylık olacağım.
Benim memleketim 4.5 saat eşimin 7.5 saat sürüyor.

Eşim ramazan bayramında ben 5 aylıkken onun 7.5 saat uzaklıktaki memleketine gidelim istiyor. Çünkü 1 senedir gitmedik.
Ben de kendi memleketime gitmek istiyorum çünkü hamileyken 7.5 saat yol gidemem. Zaten sıkıntılı oluyorum orada rahat edemem kendi evimde yatar dinlenirim ama kayınpederimin yanında uzanamam(eşim uzan ne olacak ki diyor)
Zaten kurban bayramında hiç bir yere gitmem kocaman karnımla 7 aylık ne işim var.

Eşim de senin memlekete 4.5 saat gidebiliyorsan benimkine de gelebilirsin mola vererek diyor. Bence ikisi aynı şey değil. Ve eşimin memleketine gideceğim diye hem ekstra uzun yol hem rahatsız bir tatil geçireceğim sonuç olarak iki sene hiç ailemin yanına gidememiş olacağım.

Eşime sen tek başına git diyorum. Onu da istemiyor hem beni tek bırakamazmış hem de ailesi küsüz zannedermiş.


Bu arada eşimin anne ve babasını çok seviyorum onlarla bir problemim yok.

Siz olsaydınız napardınız empati kurar mısınız lütfen ?

 
Hiç hamile olmadım, empatim ne kadsr geçerli olur bilemiyorum ama sana bu kadar zor geliyorsa gitmeyin, nihayetinde gebelik bu, olabildiğince konfor gerek. Hele bir de içine sinmiyorsa bence tamamen planlarınızdan çıkarın şehir dışına çıkmayı, iki tarafa da gitmeyin. Zorlanıyorum demişsin, ayrıca tüp bebek gebeliği ise bence kesinlikle şehir dışına çıkmayın.


  • muhayyer divan  (26.02.24 10:19:11) 
gebeyim. annemin desteğine ihtiyacım var. bu senelik böyle olsun diyin.


  • wild honey suckle  (26.02.24 10:26:05) 
Bu sene bir tane aile ziyareti yapacaksanız onuda daha yakın oturan tarafın ailesi senin ailen olduğu için ve mobilliğini kaybedecek olan da sen olacağın için senin isteğine göre yapmak daha mantıklı zaten.

“Ben tek gidersem küs olduğumuzu sanırlar” bu kadar önemsiz ve hiç bir ehemmiyeti olmayan bir argüman daha görmedim hayatım.
Siz küs olmadığınızı bildikten sonra, küs değiliz diyip geçer. Ailesi de inanmazsa onların bileceği şey. Bu neden önemli olsun ki.


Sen baya bi süre hem hamilelik nedeniyle hem çocuk nedeniyle hareket edemeyeceksin zaten yerinden. Seyahat edebildiğin son günlerde nereye istiyorsan oraya git. Sonrasında o senden bir miktar daha rahat olacak. Bir ayarlama yaparsınız ailesini görmeye gider isterse.
  • zimbirik  (26.02.24 10:31:56) 
Bu sene de onlar size gelsin. Sonuçta memlekete o şehir için gidilmiyor, orada yaşayan aile fertlerini görmek için gidiliyor. Hamile olan kişiye göre hareket etmek gerekir.


  • rock n roll  (26.02.24 10:33:40) 
açıkça konuşulamayacak konular değil.


  • gabe h coud  (26.02.24 10:40:44) 
hiçbir yere gitmeyin


  • Hallegadola  (26.02.24 10:51:56) 
hiç gitmezdim. konuya sadece mesafe/ulaşım olarak bakarsak bence de 4.5 saat gidilebiliyorsa 7.5 saat de gidilebilir. hamilelik kozunu kullanarak annenizin yanına gidebilirsiniz ama :). diğer bayramlarda daha sık gideriz vs. diyip gönlünü de aldınız mı mis gibi :)


  • eisberg  (26.02.24 11:07:36) 
@tnz, ben çağırıyorum zaten bayramda onlar bize gelsin diye ama sanırım eşim bunu ailesine söylemeye çekindi. Bilmiyorum.

7 aylık gidemem deme sebebim tabi ki tatile gidebilirim ama memlekete gidemem. Çünkü çok yorgun oluyorum bazen yüzüm asık oluyor herkes üstüne alınacak. Ama tatilde olsam uyurum tüm gün geçer. Eşim de ailemin yanında da uyu ne olacak ki diyor ama ben yapamam öyle herkes yüzüme bakarken illa ki güler yüzlü olmak zorunda hissediyorum çekiniyorum yani.
  • yenibirgüzelnick  (26.02.24 11:32:18) 
Su an yaklasik 3 aylik hamilesiniz sanirim. Ilk 3 ayki uyku ve yorgunluk 5. Ayda kalmiyor benim cok enerjik gecmisti hic yorgunlugum kalmamisti mesela. Caniniz eşinizin ailesine gitmek istemiyor ve hamilelik gibi makul bir secenek hazirda varken bunu kullanin tabi ki ama 5 ve 7. Aylarda insanlar baya avrupa turuna falan gidiyor gozunuzde buyuttugunuz kadar degil o donemler


  • instant crush  (26.02.24 12:23:07) 
eviniz müsaitse iki aile de hamileliğinizden ötürü biraz anlayışlı olup 1'er haftalık size gelsinler. hem ev içerisinde size yardımcı olurlar hem de kendi odanıza geçip rahat rahat yatıp uzanabilirsiniz.


  • golgi aygıtı  (26.02.24 12:40:56) 
gebelik bir hastalik degil. eger sikintili bir gebelik yasamiyorsaniz yol gitmenizde bir sikinti yok. isterseniz yol üstü bir sehirde bir gece konaklamali gidin.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (26.02.24 12:43:11 ~ 12:43:45) 
Gitmemekle ilgili fazla sebep ve detay vermişsiniz. Vermeyin. "Hamileyken oraya gitmek istemiyorum, bu sene gitmeyelim, çocuğumuzla birlikte gideriz." diyerek geçmeniz lazım.
"5 aylık, 7,5 saat, 7 ay, 7,5 saat, uzanmak, uyku" gibi sebepler söylediğiniz için eşiniz bu sebeplerle ilgili çözümler ve önerilerde bulunuyor. Halbuki sizinki belki de bir miktar "hamileyim ve canım istemiyor" gibi basit bir şey. Eğer öyleyse eşinize o şekilde aktarın.

Not: 7 aylık olduğunuzda da canınız gitmek isterse gidersiniz, şimdiden olumsuz bir şey söylemeyin.
  • michael_knight  (26.02.24 16:37:41) 
hamile olduğunuz için annenizi daha iyi anladınız.
annenizi daha çok özlediniz.
bu sebeple annenize gitmek ve belki de onunla özel şeyler konuşmak istiyorsunuz.

bunları diyeceksiniz :)
  • tabudeviren  (26.02.24 17:34:29) 
geçen sene ramazan ayında 4 aylık kurbanda da 7,5 aylık civarında hamile idim. ramazanda istanbuldan izmire annemlerin yanına gittik. yol uzun değil ama hamile olunca kısa yol bile çok yorucu oluyor. 7,5 saat yorucu bir süre ve he 2 saatte bir mola vermeniz gerekli (doktor bana mutlaka 2 saatte bir durun dinlenin demişti, ki benim hamileliğim sorunsuz geçti) o 7,5 saat size 10 saat olacak. burada önemli olan senin ve bebeğin sağlığı, eşin ve eşinin ailesi bu durumu anlayacaktır. hamile iken insan annesini arıyor ne kadar güçlü bağımsız birisi de olsan.
7,5 aylık iken kesinlikle yola çıkmanı tavsiye etmem (ne ailenin ne de eşinin ailesinin yanına) o bayramda otur evde dinlen, hastane çantanı hazırla bebek eşyalarını hazırla, eşinle son başbaşa tatiliniz olacak bundan sonra artık 3 kişi olacaksınız, bunun tadını çıkar.

  • wendyangelamoiradarling  (27.02.24 13:14:37) 
bu sene hamile olduğunuz için seneye de çocuğunuz doğacağı için gitmeyeceksiniz.

bence gitmek isteyen için bir engel yok.
  • tantunisultansuleyman  (27.02.24 13:52:40) 
bence ekstrem bir durumunuz yok ise 7 aylıkken de 5 aylıkken de seyahat edebilirsiniz. tabii isterseniz. burada kilit nokta sizin ne istediğiniz.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (27.02.24 14:59:43) 
Özel bir sorun yoksa seyahat etmenize mani bir durum yok. Duraklamalarla her türlü gidebilirsiniz. Kendinizi korkutmayın. Kayınpederin yanında da uzanırsınız, çünkü hamilesiniz. Örnek vereyim; 7 aylık hamileyken 4 yaşında bir çocukla İstanbul'dan Kaş'a arabayla gittik, saklı kanyonda gezdim, Termesos'a çıktım.


  • SiyamkedisiZorro  (28.02.24 11:01:16) 
güzel cevaplar zaten gelmiş. istersen 9 aylık hamile ol, istersen her yere gidersin. nazlı biri değilsen veya drama queen lik yoksa çok sorun olmaz. öte yandan eşinin ailesinin yanında en rahat edeceğin zaman hamilelik zamanı olur. istediğin kadar yat veya nazlan..herkesin normal karşıladığı bir durum olur. bana kalırsa bu yıl tatile hiç çıkmayın ve evinizde geçirin. hep bu muhabbetlere kafayı takmamış olursun hem de siz artık eşinle bir aile oluyorsunuz,tadını çıkarın ve kendi çekirdek ailenize odaklanın. ayrıca bir daha başbaşa kalamayacaksınız. bu son zamanların tadını çıkarın ve değerini bilin. bu arada aileler artık 2. planda kalacak. kendi keyfinizden feregat edip geniş ailenin illa ki yanına gitmemiz gerekir moduna giriyorsanız asla bir aile olamazsınız(bunu ancak zamanla fark edersiniz bu arada)


  • hacirotti  (04.03.24 20:22:16) 
[]

haklı mıyım, haksız mı?

30luların ortasında bir er kişiyim. ortam çocuğu değilim. kolay kolay karşı cinsten hoşlanmam ve ilgilenmem. uzun süredir ilişkim de yok.

şirkette aynı projede çalıştığımız bir kızdan hoşlandım. gözüne girebilmek için saçma sapan hareketler yaptım. üst baş, kendime daha iyi bakma vs. vs. bundan dolayı çevremdeki bir kaç kişi durumu fark eder gibi oldu. bunlardan biri benden biraz küçük bir elaman. bana hafiften laf atmaya başladı hayırdır gibisinden. ben de durumu açıkladım böyle böyle diye. bu arada elamanın uzun süreli ilişkisi var. o günden sonra bu eleman benim hoşlandığım kıza yaklaşmaya başladı. aslında çevresindeki bir çok kızla aynı şekilde ilişki kurabilen biri. flörtöz mü denir artık bilemiyorum. ben kıza yanaşmaya çalışırken bu eleman arama duvar ördü gibi bişey oldu. kız da biraz sanki ona ilgi gösteriyormuş gibi bir duruma girdi. saçma sapan bir ortam oluştu. ben de elemana tavır aldım. ne selam veriyorum ne iş yapıyorum. sizce doğru mu yaptığım şey yoksa çok mu ince düşünüyorum. eleman kızla sohbeti ilerletti gibi bişey ama ben biraz geri planda kaldım ve bu durum beni çok gerdi.

ne düşünüyorsunuz. haklı mıyım haksız mı?

 
Her ortamda böyle womanizer tipler bulunmakta. Yürümek istediginiz kizdan bagimsiz olarak da bu arkadasla samimi olmamaniz isabetli bir karar olmus.


  • Yourcousinmarvinberry  (24.02.24 22:06:20) 
Durumu niye açıklıyorsun. Hayırdır dediğinde tersleyeceksin. Başta yanlış yapmışsın. Kızın sevgilisi varsa çocuk ilerleyemez. Sen hedefine odaklan.

Edit: Yanlış yazmışım. Çocuğun sevgilisi varsa ilerleyemez diyecektim.
  • dissendium  (24.02.24 22:11:11 ~ 22:17:54) 
@dissendium

kızın sevgilisi olduğunu düşünmüyorum. öyle olsa ben de niyetlenmem zaten.
  • amerikanhasta  (24.02.24 22:12:59) 
Tavır alacağına "hayırdır birader sen ne ayaksın" desen, bütün her şey çözülecek


  • etna  (24.02.24 22:14:40) 
ooo taht oyunları, madem adam sevgilisi olmasına rağmen kıza yazıyor, kızın yanındayken onun sevgilisi olduğunu belirten bir şey sor :) ha kimi kadın veya erkek sevgilisi olan kişiyle ilişki yaşamakta sorun görmüyor belki birbirlerinden etkilenip bunu umursamazlar ama oğlan kıskançlıktan senin önüne taş koydu gibi hissediyorsan sen de bi adım at için ferahlasın.

Bu arada iş yaptığın kişiyle bu sebepten hiç konuşmamak kötü. İşini engellememeli.
  • nhk ni youkosu  (24.02.24 22:14:43) 
@nhk ni youkosu

kız elemanın bir ilişkisi olduğunu biliyor zaten. ilginç bir durum. ben de bunu anlamıyorum zaten.
  • amerikanhasta  (24.02.24 22:29:52) 
Çocuğun sevgilisi o kız olabilir mi?


  • dissendium  (24.02.24 22:36:52) 
Anlattığınız haliyle haklısınız tabi ki.

Ama böyle durumlarda sizin durumunuzda olan kişilerin olayları olumsuz değerlendirme olasılığı da var. Çok somut bir şey söylememişsiniz, sadece kendi izleniminizi aktarmışsınız. Bu bahsettiğiniz adam önceden nasıldı, sonra ne yaptı da yakınlaşmaya çalıştığına kanaat getirdiniz, bunun sizin bu kişiye açılmanızdan kaynaklı endişelerinizle bir ilgisi var mı bilemiyoruz.

İnsanlara gidip birisi benim hoşlandığım kişiye, bunu bile bile yaklaşıp aklını çelmeye çalıştı buna bozulmakta haklı mıyım diye sorarsanız bunun cevabı evrensel denebilecek şekilde evet olur. Kimse aksini söylemez.
  • akhenaten  (24.02.24 22:43:10 ~ 22:44:25) 
Eleman ile kiz ayni is yerinde calisiyor. Sohbet edebilirler. Bir seylere gulebilirler. Yakin calisabilirler. Aralarinda bir sey olmayabilir. Ola da bilir. Life happens. Adamin yanlis yaptigi bir sey yok. Bu kisim seni hic ilgilendirmez.

Senin elemanla konusmaman, elemanla is yapmaman buyuk yanlis. Isyerinde takinilabilecek en cocukca tavir budur saniyorum.

Insanlarla yuzeysel sekilde konusmaya devam et, isini yap evine git.

Kiza acilmak icin yesil isik da yok saniyorum. Olsaydi bilirdin. Kahve icmeye davet edebilirsin. Hayir derse, usteleme tacize girer. HR dahil olabilir bu islere. Is yeri bu tur girisimler icin en kotu ortamdir.
  • thetruenorthstrongandfree  (24.02.24 22:48:31) 
Ilk yorum +1 iyi yapmissin. Kiza da elemana da siktir cek. Kiz isterse kendisi gelir sonra


  • floydian  (24.02.24 23:07:40) 
@dissendium

hayır tabi ki. elemanın kız arkadaşı farklı kişi. biliyorum.
  • amerikanhasta  (24.02.24 23:11:42) 
gidip çocuğa iş koy.


  • OgutucuRecep  (24.02.24 23:17:12) 
sevgilisi olduğu halde ve senin o kızdan hoşlandığını bildiği halde o kıza yürüyen çocuktan bir bok olmaz. iş harici iletişimi yok et bununla.

kız o çocuğun ilişkisi olduğunu bile bile ona yakınlaşıyorsa kızdan da bir bok olmaz.

ilgini belli ettin mi bilmiyorum. eğer ilgili belli ettiğin halde bu elemanla yakınlaşıyorsa unut gitsin zaten.
  • tabudeviren  (25.02.24 00:17:14) 
Kanka burda yapman gereken tek şey onu rakip olarak görmemen. Elbette rakipsiniz doğanın kanunu bu ama senin bunu ona hissettirmemen lazım kıza yürüsün kız sevgilisi olan birine yanaşacak kadar aptalsa zaten bi cacık olmaz. Cool davran zayıf olma


  • olaylar olaylar  (25.02.24 02:12:43) 
dissendium +1
eğer arkadaşın falan değilse ona ne?
bir de herif tam yağuşakmış. sevgilisi var, ama senin yürüdüğün kadına yürüyor. yağuşak.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (25.02.24 02:59:58) 
-iş arkadaşınıza durumu açıklamış olmanız hata.
-eleman kıza yürüyorken elemanı kenara çekip "birader sen ne iş?" demek yerine pasif agresif tavırlara girmeniz hata.
-bu tarz bir durumun işyerinde yapmanız gereken işleri etkilemesine izin vermeniz hata.

Elemanın yaptığı şey erkeklik koduna aykırı. Ama onun yaptığı onu bağlar. Sizin yapmanız gereken şey elemanla iş gereği girmeniz gereken iletişime girip iş harici muhatap almamak. Kızdan da hala hoşlanıyorsanız direkt kahve içmeye davet etmek. Anlattığınız kadarıyla büyük ihtimalle kız hayır diyecek, yine de denemeden belli olmaz.
  • pispinti  (25.02.24 12:49:21) 
ya abi haklısın ama stratejik olman gerekiyor.
heycan yapma ne kaybedebilirsin kafanda tart
git kızla konuş açık açık ben senden hoşlanıyorum, senden beklentim var, görüşelim yada ben umutlanmayim boşuna diye. tabi öyle pat diye söylenmez çok beklemeye de gelmez.
sana köstek olana gelirsek, aranı bozma onunla, o kızla konuşurken araya girip pat diye senin nişanlın sevgilin nasıl diye sor. sik at. sonra selam ver. o senden korksun. yanlış yapan o sen değilsin.
  • aloneinthedark  (27.02.24 10:50:16) 
* şirkette aşk ilişkisi ilk hata, eninde sonunda iş hayatını bozar
* kankanız olmayan birine kızdan hoşlandığınızı açıklamanız ikinci hata, kıza yazmasa bile şirkette rakip olmanız sebebiyle sizi komik duruma düşürebilecek bir koz vermişsiniz adama
* adamla selamı kesmeniz ve iş yapmamanız üçüncü hata, şahsi meselelerinizi iş hayatınıza yansıtmayın, yarın öbür gün siz haksız çıkarsınız.
* adamın sevgilisi olduğunu bildiği halde kız adama pas veriyorsa kız düşündüğünüz kız olmayabilir, ama bu konuda siz şu anki durumu yanlış yorumluyor olabilirsiniz, belki de sadece sosyal anlamda arkadaşlık yapıyorlar
* benim size tavsiyem her şeye temiz bir format atın. Adamla konuşmaya başlayın (kanka olmayın, normal iş konuşması), kadına iş harici yüz vermeyin. Bir ihtimal kadın bu değişim sonrasında sizden gelen ilginin kesilmesini yadırgayarak sizinle ilgilenmeye başlayacaktır. Böyle biri sizin istediğiniz biri midir, ona da siz karar verin.
  • SiyamkedisiZorro  (28.02.24 11:22:37) 
burda bi haklilik haksizlik durumu yok, bence. karsidaki eleman tarzi tipler her yerde ortamda bulunur; senin ondan daha girisken olman gereki bu tip durumlarda.

ama yukarda da yazilmis, don't shit where you eat. sirket icinde bu tip seylere cok gerek yok bence.
  • bay b  (28.02.24 11:38:11) 
[]

“Şiit yakışıklı” diye seslenen Müdür!

İşyerinde müdür dahil 5 kişiyiz. Bi yaşlı dayı var bir de ben varım erkek olarak. Diğerleri kadin çalışan. Çalıştığımız müdüre hanım iyi bi insan. Fakat arada böyle seslenir ama bana değil o yaşlı elemana şakayla takılıri. Yine bugün kendimi ise vermişken bu bizim müdür siiit yakışıklı diye seslenince söyle doğrulup baktım. Ama iş işten geçti. Yine bizim gevelek dayıya sesleniyormuş. Birimde diğer elemanlarda gözler bana döndü. Bende boşta kalmayım diye müdürüm Salı günü işim var da izin verir misiniz demek aklıma geldi.:(( Siz olsanız yer miydiniz bu izni yoksa boşa düştüğüm kabak gibi belli mi.




 
Gayet belli olmuştur da, olabilir boş bulunup bakabilirsiniz yani :D çok şey yapmasaymışsınız.

İşlerim üst üste değilse kullanırdım ben bir günü.
  • akhenaten  (23.02.24 14:10:42) 
olur böyle şeyler. takılma müdür.


  • sizofren06  (23.02.24 15:00:26) 
benim müdürüm şu kıza yürüsüne diyo swh bence takılmayın :)

bi tanesine yürüdüm. hezimet swh kılıç gibi kullanıyor haha
  • baldan kaymak  (23.02.24 15:41:43 ~ 15:42:26) 
Ben sakalı kesince.


  • sehpa fx350  (24.02.24 00:06:47) 
qweasdasdas abi olay çok garip değil mi :)
boş bulunup bakınca bir şey demek zorunda hissetmen garip geldi bana. yakısıklı diye üzerine alınabilirsin ne var bunda. o da düzgün seslenseymiş

  • benarrivo  (25.02.24 13:22:56) 
[]

Metroda sevişen çift

Arkadaşlar daha öyle bir olaya tanık olmadım fakat olsa nasıl bir tepki verirdiniz? Sevişmek derken seksten bahsediyorum.Yani çoğu kişi eminim polisi arardı böyle bir durum karşısında.Yani mesela dindar insanlar biraz açık giyinen insanlardan rahatsız olunca yobaz yaftasını yapıştırıp buranın özgür bir ülke olduğunu dileyenin istediği gibi giyinme hakkı olduğunu söyleriz.O zaman metroda seks yapan birinden de rahatsız olmamamız gerekir bu mantıkla.Düşüncelerinizi merak ettim toplumsal kurallar nasıl belirlenmeli sizce?




 
Toplumsal kurallar, ahlak kuralları, görgü kuralları bellidir. Ayrıca kamuya açık alanda ahlaksız hareketlerde bulunmak, teşhircilik suçtur. Son zamanlarda sosyal medyada sınırsızca hareket etmek gençlere "özgürlük" diye pompalanmaya başladı oysa toplum içinde öpüşmek, sarılmak ve teşhircilik seviyesinde giyinmek aynı zamanda suçtur.


  • doharkoman  (21.02.24 23:49:26) 
bana göre birbirini döven 2 insandan daha zararsız.
yapılmaması gerekir ama polisi aramam. kafamı çeviririm.

  • jelly bear  (21.02.24 23:55:26) 
doğru bulmuyorum ama buna tepki verip önleyen konumunda bulunmak istemem


  • paintov  (21.02.24 23:56:03) 
Ben tek görsem hiç bir şey demem. Umrumda bile olmaz. Ama annem çoluk çocuk varken görürsem uyarırım devam edilirse metrodan dışarı fırlatıp gidin evinizde ne yapıyorsanız yapın derdim


  • limonlu eksi  (21.02.24 23:59:50) 
Yanimda ya da onlari gorebilecek bir yerde cocuk varsa mudahale ederim.


  • brkylmz  (22.02.24 01:04:38) 
Yanımda ailem varsa ve ayan beyan umursamadan sevişiyorlarsa eğer it muamelesi yapar kaynar su dökerek ayırırım. (Madem farazi konuşuyoruz). Tek başımaysam eğer hem bu maymunluğa hem de bunları savunmaya çalışan tiplere maruz kalmamak için uzaklaşırım.


  • beyfendi  (22.02.24 04:35:46) 
Aslında burada 'okeye 3. olmak', doğrudan soyunup dahil olmaktan daha fazlası. Yahut azı(!).

Public olgusunda zaten çevreyi 'izleyici' yerine koymuş oluyor. Olay gorundugu gibi iki kisi arasinda gecmiyor yani.

Ayrica o iş orada kalamiyor. eksisozluk.com
Bir örnek. Onun muhakkak bir adim adim otesi ve onun da bir adim otesi var. Bu adimlar da ancak toplum tarafindan 'neme lazim' denilirse atilabiliyor.
  • WithWorth  (22.02.24 07:31:27) 
Topluma açık yerlerde seks yapmak cezai işleme tâbî bildiğim kadarıyla.


  • muhayyer divan  (22.02.24 09:19:11) 
Belli yaş aralığında çocukların, bu ilişkileri anlamlandıramayacağı için, görmesi de sakıncalı olabiliyor mesela, ben çocukları böyle şeylerden korumak isterdim, taciz olarak bile algılabilir çocuklar, hatta şiddet gibi (en basiti) Her şeyin yeri var, bağlamı var. Ben iş görüşmesine pijama ile gitmiyorum, siz gidiyor musunuz? Metro da sevişme yeri değildir, yolculuk yeridir. Çıkıp biri rahatsız olduğunu söylese, rahatsız olmaya hakkı var bence. Yobazlıkla etiketlemek de, Türkiye tarihini kendinden ayıramadığın ve olaylara şeffaf bakamadığında yapılabilecek en güzel kaçış yolu diye düşünüyorum.


  • damba  (22.02.24 11:25:31) 
ben şöyle düşünüyorum bu konuda ve bir çok konuda.

bir davranışı herkes aynı anda yaparsa nasıl karşılanır. hoş karşılanmazsa bir kişinin yapması da doğru değildir. ethics101.

burada da bin çift metroda sevişiyor olarak düşün. naparsın?
  • gabe h coud  (22.02.24 12:58:31) 
kamuya açık alanda çıplak gezilirse mesela, buna özgürlük demiyoruz, diyemeyiz ve tepkimizi belirtiriz. bir dindarın açık giyime laf etmesi kendi kişisel yargılarıyla alakalı ve yanlışken, teşhir derecesinde bir açıklık, çıplaklık varsa tüm toplumun huzurunu bozan bir durum olacağından yobazlık olarak değerlendirilemez tabii ki. özgürlükçü olmak her aşırılığa tamam demek değil, biraz kafanız karışmış sizin.


  • suyin  (22.02.24 13:43:26) 
Genç iseler ilk kaçamak heyecanına verir yolumu değiştiririm. Karışmam. Zira o yaşlardan biz de geçtik. Ha sokak ortasında sevişmedik tabi ki ama uygun ortam ev vs. bulmanın zorlukları malum. Ha alenen cinsel ilişkiye giriyorlarsa tabi farklı. O zaman ailem varsa kibarca uyarırım diye düşünüyorum.

Ama tek başımaysam çeviririm kafamı. Aşağılayacak hele hele gençliklerini çok kötü etkileyecek ifşa olayına ise asla girmem.
  • drako  (22.02.24 17:13:05 ~ 17:13:55) 
[]

hosteslikten istifa eder miydiniz?

diyelim ki henüz 20'li yaşlarınızın başındasınız ve hostessiniz, yaklaşık 3 yıldır bu mesleği yapıyorsunuz. ama işe giderken her gün çok stresli gidiyorsunuz ve ölene kadar bu mesleği yapamayacağınızı düşünüyorsunuz. fiziksel olarak güçlü olmanızı gerektirmesi bunun için en büyük sebep. işi bırakmak istiyorsunuz ama bırakırsanız hemen girebileceğiniz başka bir iş yok ve ömürlük iş bulmak istiyorsunuz, yani bir mesleğe yoğunlaşıp sonsuza kadar onu yapmak ve sektör değiştirmemek istiyorsunuz.

para konusunda çok sıkıntınız yok, aileden destek var. ama başka işleri denemek istiyorsanız istifa etmek zorundasınız çünkü diğer opsiyonları yapabilir miyim diye denemek için zamanınız ve haliniz yok. istifa ettikten sonra tek tek deneyebilirsiniz. opsiyonunuz da çok yok. istifa edeceğinizi söylediğinizde de çevrenizdekiler hazır bir işi bırakırsanız büyük aptallık yapacağınızı söylüyor.

bu söylediğim durumda olan bir arkadaşım, psikolojik olarak kendisini kötü hissediyor ve karar veremiyor. ben istifa etmesini söyledim ama başka fikirler de almasını istiyorum. sonradan pişman olmaktan korkuyor ve bulacağı başka bir işte daha fazla mutsuz olur muyum diye düşünüyor. ama her gün bu işi yapmaktan çok yorulduğunu ve psikolojik, fiziksel olarak çok yıprandığını söylüyor. bu arada dediğim gibi kendisi 20'li yaşların başında, iyi bir üni mezunu, yabancı dil vs. var. cevaplarınızı ona okutacağım. fikirleriniz için teşekkürler şimdiden.

 
türk hava yolları'nda çalışıyorsa "yere geçme" denen bir şey var diye biliyorum. belki hoşuna gidecek bir ofis işine geçebilir..


  • tabudeviren  (20.02.24 23:58:56) 
Ben bu işten sıkıldım, bırakayımda yani nasıl olsa bir iş bulurum düşüncesinde. Yeni iş konusundada yani kafasında oluşmuş bir şeyde yok. iyi üni mezunu, yabancı dil vs. ile asgari ücretle bir yere girince ayrıldığına çok pişman olacak bence.


  • Tina  (21.02.24 00:42:23) 
Benim arkadaşın eşi hostes. Bana iş hayatlarini anlatti; evet herkesin iş hayati kendine, çok daha zorlu ve kötü maaşlı işler var ama kolay bir iş kesinlikle değil ki içinde insan olan işlerin çoğu zor oluyor. O yüzden ben kişiyi anlıyorum.

Evet yer hizmetleri gibi şeylere gecmeyi deneyebilir misal. Yani şirkette kalıp bu taraftan uzaklasmak bir seçenek olabilir.

Onun dışında bence bir linkedin yapsin, hostes olup sonra başka iş yapanlar ne yapıyor diye baksın.
  • logisticsmanager  (21.02.24 01:24:54) 
parasiz da yaparim yeter ki seveyim diyorsa baska is bulur asgari masgari. yasi gencken vazgecsin bu isten yeni bir seye junior olarak baslayabilsin. sadece sunu anlamadim hangi alanda calisabilir baska? bunu belirleyip internetten ilan, irtibat bakmasi gerekir. cevresindeki insanlarin tepkisi cok siradan


  • ala09  (21.02.24 07:26:53) 
yere geçmek derken yer hizmetlerini (tgs)kastetmiyorum. tabi bu da olabilir ama thy'nin yerleskeleri var bir sürü. onlarda farklı alanlarda çalışma imkanı olabilir.


  • tabudeviren  (21.02.24 12:56:52) 
thy'de hostes ise ayda 50k kenara koyabiliyor olması lazım. 10 yıl çalışsa her ay 50k yatırım yapsa çok deli parası olur 10 yıl sonunda hiçbir iş yapmasına bile gerek kalmaz.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (21.02.24 13:29:55) 
@ala09 normalde ingilizce öğretmenliği mezunu. öğretmenliğe sıcak bakıyor.
@arbre sorun şu ki çalışırken başka bir işe girmek zor onun için. iş bulmak için zamana ihtiyacı var onu da çalışırken yapamadığını söylüyor. ancak istifa ettikten sonra gerekli zamanı ve gücü bulabilirim diyor.

  • cenkay burker  (21.02.24 15:07:06) 
Ben istifa etmezdim de iş arama kısmı o kadar zor bir şey değil. İngilizcesi iyiyse speaking öğretmeni olarak okullarda çalışabiliyorlar bildiğim kadarıyla. Yanlış yönlendirmeyeyim. Ayrıntıları kesinlikle araştırın. Aynı şekilde İngilizcesi iyiyse şirketlerin dış ticaret departmanları için açılan ilanlara başvurmak, email olarak CV atmak çok zaman almayacak bir şey. Bence vitesi artırıp yurt dışına gitsin. THY'de hostes olduysa ABD'de hostes olmaya çalışsın.


  • dissendium  (21.02.24 18:04:55) 
yani yapmak istediği iş daha stresli ve daha az kazandıracak bir şey çıkabilir, tam tersi de olabilir. thy hostesi ise devam etsin değilse bıraksın derim.


  • basond  (24.02.24 22:50:22) 
123456789• ... 160   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.