ya ben lan neyse
mesela anadolu jet için seferlerdeki pilot bilgilerine ulaşabiliyor muyuz?müşteri hizmetlerinde yok.
mesela anadolu jet için seferlerdeki pilot bilgilerine ulaşabiliyor muyuz?
müşteri hizmetlerinde yok.
müşteri hizmetlerinde yok.
0
Ulaşamazsın. Şirketten o sisteme erişimi olan bir tanıdığın varsa olur ancak. Anadolujet uçaklarının operasyonlarını sunexpress ekipleri yapıyor, sunexpresste çalışan bir pilot belki yardımcı olabilir.
0
ya ben lan neyse
insanoğlu çooook uzun yıllar acıktıkça yemiş, acıktıkça avlanmış, toplamış... şimdiki gibi yarım saatte yemeğe ulaşamamış. öğünleri belirsizmiş.sanırım tarım toplumlarından önce depolama bilgisi de yokmuş.bu halde acıktıkça yemek daha sağlıklı olamaz mı?"hmmm. saat 12 o zaman öğle yemeği yemeliyim."
insanoğlu çooook uzun yıllar acıktıkça yemiş, acıktıkça avlanmış, toplamış... şimdiki gibi yarım saatte yemeğe ulaşamamış. öğünleri belirsizmiş.
sanırım tarım toplumlarından önce depolama bilgisi de yokmuş.
bu halde acıktıkça yemek daha sağlıklı olamaz mı?
"hmmm. saat 12 o zaman öğle yemeği yemeliyim." tutumu sağlık için zararlı değil midir? acıkmadıysan akşama doğru ya da gece 22'de ye? yanlış mı?
edit: diyabet vb. durumlar hariç.
sanırım tarım toplumlarından önce depolama bilgisi de yokmuş.
bu halde acıktıkça yemek daha sağlıklı olamaz mı?
"hmmm. saat 12 o zaman öğle yemeği yemeliyim." tutumu sağlık için zararlı değil midir? acıkmadıysan akşama doğru ya da gece 22'de ye? yanlış mı?
edit: diyabet vb. durumlar hariç.
0
konu hakkında özel ya da mesleki bir bilgiye sahip değilim acıktıkça yemek mantıklı fakat günümüzde okul var iş var modern hayatta acıktığımız zaman yeme lüksüne pek sahip değiliz, öğünler arasında yeterince acıkmış oluyoruz zaten, kişisel olarak günde iki öğün bana yetiyor dersen bilemem :)
bir de öğünler arası zaman uzayınca bi oturuşta ihtiyaçtan fazlasını yeme durumu var, kısa zamanlı atıştırmalar bunu da önlüyor kişisel deneyimim :)
bir de öğünler arası zaman uzayınca bi oturuşta ihtiyaçtan fazlasını yeme durumu var, kısa zamanlı atıştırmalar bunu da önlüyor kişisel deneyimim :)
0
zaten sağlıklı olan da o.
günde 2 öğün yemek en sağlıklısı diyor karatay da. eğer sabah çok erken kalkıp gece geç yatıyorsan 3 öğün de olur. ama acıkmadan yemeyin, ara öğün saçmalığını yapmayın diyor
günde 2 öğün yemek en sağlıklısı diyor karatay da. eğer sabah çok erken kalkıp gece geç yatıyorsan 3 öğün de olur. ama acıkmadan yemeyin, ara öğün saçmalığını yapmayın diyor
0
Sen ava gidiyor musun, avlaniyor musun? Hayvan izlerini takip ediyor, tamamen dogal besleniyor, havasindan suyundan zehirlenmiyor, henüz daha insanoglunun tanimadigi hastalik ve salginlardan uzak misin?
Magaralarda yasanilan dönemde. Tek örnek alip bugüne uyarlamak iyiymis.
Sen alerjiksin, süt sindiremiyorsun, selüloz sindiremiyorsun, yediklerinde hayir yok, vitamin ve besin takviyeleriyle güclendirilmemis seyler yesen, yamulur kalirsin. Sindirim sistemin bile degismis, yasam kosullari degismis, dünya ve insan degismis. Beslenme aliskanliklari da degisecektir elbet. Günümüz modern sisteminde is okul vs herhangi bir parcasiysan aciktikca yemen ama düzenli yemen gerek. Bir ögünde ökküz gibi yiyeyim sonra acikinca bakariz degil, her ögünü dengeli düzenli beslenmen gerek. Bir sonraki ögüne tok girmemen gerek. Basarirsin. Zor degil.
Magaralarda yasanilan dönemde. Tek örnek alip bugüne uyarlamak iyiymis.
Sen alerjiksin, süt sindiremiyorsun, selüloz sindiremiyorsun, yediklerinde hayir yok, vitamin ve besin takviyeleriyle güclendirilmemis seyler yesen, yamulur kalirsin. Sindirim sistemin bile degismis, yasam kosullari degismis, dünya ve insan degismis. Beslenme aliskanliklari da degisecektir elbet. Günümüz modern sisteminde is okul vs herhangi bir parcasiysan aciktikca yemen ama düzenli yemen gerek. Bir ögünde ökküz gibi yiyeyim sonra acikinca bakariz degil, her ögünü dengeli düzenli beslenmen gerek. Bir sonraki ögüne tok girmemen gerek. Basarirsin. Zor degil.
0
glisemik indeks diye bir muhabbet var. bazı bezinler kan şekerini yavaş yavaş arttırıp yavaş yavaş azaltıyor. bazılarıysa pata küte arttırıp pata küte azaltıyor. bu pata küte arttırıp azaltanlar glisemik indeksi yüksek olan besinler oluyor.
mesela patates, beyaz ekmek, beyaz pirinç üçlüsüyle yediğin bir yemekten sonra kan şekerinin hızlı yükselip azaldığı için kısa sürede açlık hissediceksin.
bunun için öyle her açlık hissettiğinde değil de. kendine mantıklı süreler koyabilirsin. mesela sabah 8 de kahvaltı öğlen 12 de öğle yemeği akşam 6 gibi de akşam yemeği olabilir. aralarda 4-5 saat fark olmalı. öte yandan diyelim bu öğün aralarında acıktın. açlıkla mücadele etmene gerek yok. yine glisemik endeksi düşük besinlerden kendine ufak atıştırmalıklar seçerek ana öğüne kadar kendini taşıyabilirsin.
tabi bu arada acıkmadıysan elbet ana öğün saatini yarım saat bi' saat erteleyebilirsin zorunlu saatler olmak zorunda değil. bi' de akşam yemeğini ertelememek lazım. vücut günlük sindirim işlemlerini 7 den sonraya bırakmıyor. 7 bitiriyor diye okumuştum.
bunların hepsi genel kültür derlemesi bilimsel makalelerden okuduklarım. sen yine de iyice araştır.
mesela patates, beyaz ekmek, beyaz pirinç üçlüsüyle yediğin bir yemekten sonra kan şekerinin hızlı yükselip azaldığı için kısa sürede açlık hissediceksin.
bunun için öyle her açlık hissettiğinde değil de. kendine mantıklı süreler koyabilirsin. mesela sabah 8 de kahvaltı öğlen 12 de öğle yemeği akşam 6 gibi de akşam yemeği olabilir. aralarda 4-5 saat fark olmalı. öte yandan diyelim bu öğün aralarında acıktın. açlıkla mücadele etmene gerek yok. yine glisemik endeksi düşük besinlerden kendine ufak atıştırmalıklar seçerek ana öğüne kadar kendini taşıyabilirsin.
tabi bu arada acıkmadıysan elbet ana öğün saatini yarım saat bi' saat erteleyebilirsin zorunlu saatler olmak zorunda değil. bi' de akşam yemeğini ertelememek lazım. vücut günlük sindirim işlemlerini 7 den sonraya bırakmıyor. 7 bitiriyor diye okumuştum.
bunların hepsi genel kültür derlemesi bilimsel makalelerden okuduklarım. sen yine de iyice araştır.
0
onların yediğiyle-hayat şartlarıya senin yediğin-hayat şartların arasında dağlar kadar fark olduğunu unutma. "Acıktıkça yemek" demek çok basit gibi görünse de sağlık koşulları, bulunulan ortam, harcadığın enerji, yaş, uyku düzeni, spor geçmişi ve halihazırda gerçekleştirilen fiziksel aktiviteler, yediklerinin makro cinsinden değerleri, acıkmayı ve tok kalmayı hızlandıran doğal veya doğal olmayan araçlar (sigara-alkol-kahve-tatlı-k.yemiş gibi yiyecek veya içecekler) ve stres gibi uzayıp giden sorular yumağı detayda düşünülmesi gerekenler. Ama kabaca bakıldığında bahsettiğin durum bence doğrudur.
EK: aklıma diyabetli değil de skinny tipleri getirdin, elde çay-kahve sigara ile uzun süreler acıkma hissetmeden ve buna kendini alıştırmış kişiler. Yemek yemeyi de sevmez bunlar, külfet görürler, böyleleriyle aynı sofrada bulunmanın tadı da olmaz.
EK: aklıma diyabetli değil de skinny tipleri getirdin, elde çay-kahve sigara ile uzun süreler acıkma hissetmeden ve buna kendini alıştırmış kişiler. Yemek yemeyi de sevmez bunlar, külfet görürler, böyleleriyle aynı sofrada bulunmanın tadı da olmaz.
0
Ara ogun sacmaligini yapabilirsin. Aralarda acikmiyorsan ara ogun yapmak sacmaliktir. Ama acikiyorsan ara ogunlerde de ufak ufak atistirirsin, sacmalik falan degil o. Lanet olasi vucudunuzu ac birakmayin, dengeli beslenin yeter, ac kalmayin, caninizin istedigini de yiyin. Evet acikinca yemek dogru olan. Ama zaten duzenli saatlerde yatip kalkip yemegi de duzenli yiyorsan istesen de istemesen de saat 12'de (yani vucudun alistigi saatde) yemek saati gelir cunku saat 12'de acikirsin.
Aciktikca hep yiyip, parmagini kipirdatmadan 365 gunu geciriyorsaniz sikinti tabi.
Aciktikca hep yiyip, parmagini kipirdatmadan 365 gunu geciriyorsaniz sikinti tabi.
0
Yemekle ilgili her düşünce suistimale açık oluyor. Özellikle bizim gibi pisboğaz toplumlarda. Acıktıkça yemek yemek sağlıklı mıdır? Evet sağlıklıdır. Fakat böyle deyince gidip pizza hamburger gibi boş kaloriler içeren ürünler tüketip yarım saatte bir acıkabilirsin. Biz "Acıktıkça yemek ye" deyince bu adam da böyle bir şey yapabiliyor. Halbuki burada dikkat edilmesi gereken detay, öğünlerde sağlıklı gıdalar tüketmek. Misal sen bir öğünde 200 gram tavuk göğsü ve salata yediğinde, bunun sindirimi yaklaşık 5/6 saat sürer. Yani sen herhangi bir hormonal probleme sahip değilsen 5/6 saat acıkmazsın. Öğle 1'de yemek yesen akşam 7'ye kadar onunla kalabilirsin. saat 7'de akşam yemeği yesen yatana kadar başka bir şey yeme ihtiyacın olmaz. Acıktıkça yemek yeme mevzusu bu. Yoksa abur cubur tüketip yarım saatte bir acıkanlar için geçerli değil. Tabii ben kahvaltı yapmadığım için 2 öğün üzerinden değindim. Reçele Nutella'ya yüklenmeden, yani insülin salgılatmadan sağlıklı bir şekilde kahvaltı yapan biri öğle yemeğine kadar acıkmaz. Zaten sabah herhangi bir enerji tüketimin olmadığı için normalde de acıkmaman lazım.
0
dengeli beslendikten sonra esas problem olan yemek saatleri değil, hareket eksikliği. geçmişteki insanlar sürekli hareket halindeydi ve yedikleri yiyeceği yakıyorlardı. şimdi tamamen farklı bir insan yaşamı mevcut. insan vücudu yediği her fazla yemeği nolur nolmaz diye depolamaya meyillidir. binlerce yılda kodlanmış genetik bunu gerektiriyor çünkü. o yüzden az ama sık yemek çok önemli. vücuda kıtlıkta olmadığını anlatman gerekiyor ki depo yapmasın.
0
Bizdeki doktorlar vücudun tek enerji kaynağının karbonhidrat olduğunu düşünen bi boktan anlamayan tırt doktorlar. O dönemdeki insanlar tamamen ketojenik beslenen insanlardı. Yani beslenmelerinin %70'ini hayvansal yağlar, kalanını proteinler oluşturuyordu. Sağda solda buldukları kök bitkiler de lifleri sayesinde sindirimlerini düzenliyordu. Sağlık açısından hiçbir sıkıntıları yoktu. Tarım şunun şurasında 10 bin yıldır var. Tarih öncesi yaşayan canlıların fosilleri incelendiğinde enfeksiyon tipi hastalıkları saymazsak sağlık sorunları nedeniyle öldükleri tespit edilen canlı sayısı çok düşük. Sağlık problemleri tarımın icadıyla birlikte ortaya çıktı. Ha ama sen doktorlara baksan karbonhidrat mükemmel bir kaynak der. Hepsi sığır. Günlük kalori ihtiyacının en fazla %10'u sebze kaynaklı karbonhidrat olduktan sonra, ki o da tamamen vücuttaki toksinleri atmak ve lifleri için, kalan miktarın yağ ve protein oranı senin beslenme şekline göre değişir. Ben %10 karbonhidrat %60 yağ %30 protein alıyorum. Proteini hayvansal kısmı yüksek olmak üzere bakliyat ve hayvansal karışık olarak alıyorum.
0
@ya ben lan neyse
çok sağlam bütçen-imkanın yoksa ve büyük şehirde yaşıyorsan muhtemelen marketten alacaksın et gibi ağırlıklı protein içeren ürünleri ve malum zincirleme sebepler yüzünden yine aslında tam sağlıklı beslenmiyor olacaksın. Ha bunu tamamen bırakıp vejeteryan-vegan beslenmeye güzelleme yapan ve "Forks over Knives" adlı belgeseldeki gibi bilim adamları aracılığıyla bunu ispatlamaya uğraşanlara da kendini tamamen bırak diyemem ama bunun ortasını bulmak daha doğru geliyor bana.
EK: imkan dahilinde orman olur deniz olur avlanmaya çıkıp atalarımız gibi endüstri ile buluşmamış protein kaynaklarına bir tutam da olsa sahip olmak lazım, kar kardır.
çok sağlam bütçen-imkanın yoksa ve büyük şehirde yaşıyorsan muhtemelen marketten alacaksın et gibi ağırlıklı protein içeren ürünleri ve malum zincirleme sebepler yüzünden yine aslında tam sağlıklı beslenmiyor olacaksın. Ha bunu tamamen bırakıp vejeteryan-vegan beslenmeye güzelleme yapan ve "Forks over Knives" adlı belgeseldeki gibi bilim adamları aracılığıyla bunu ispatlamaya uğraşanlara da kendini tamamen bırak diyemem ama bunun ortasını bulmak daha doğru geliyor bana.
EK: imkan dahilinde orman olur deniz olur avlanmaya çıkıp atalarımız gibi endüstri ile buluşmamış protein kaynaklarına bir tutam da olsa sahip olmak lazım, kar kardır.
0
ya ben lan neyse
yahu biri lafı dolandırmadan anlatsın bu adam sağcı mı solcu mu? kimin yandaşı? yök ü bilkent i falan kurduğunu biliyoruz onları geçiniz. net biçimde... neci bu adam, kime yakın?
yahu biri lafı dolandırmadan anlatsın bu adam sağcı mı solcu mu? kimin yandaşı? yök ü bilkent i falan kurduğunu biliyoruz onları geçiniz. net biçimde... neci bu adam, kime yakın?
0
sağcı solcu futbolcu olaylarına pek giren bir adam değildi rahmetli ama 12 eylül darbecileri ile işbirliği olayı uzunca zaman eleştirilmiştir. Yök konusunda da çok eleştiri almıştır. Türkiyenin birçok köyünü dolaşıp çocuklara aşı yapmışlığı ve o dönemki çocuk ölümlerinin azalmasında önemli bir etken olduğu söylenir. Bilkentten ziyade Hacettepe gibi bir eseri vardır. Üniversitelerdeki harç meselesi ilk onun başkanlığındaki yök tarafından uygulandı yanlış bilmiyorsam. Kerküklü, kime yakın ? Amerikaseverliği vardı biraz sanırım rahmetlinin..
edit: Solcu diyen arkadaşa; Solcu olmadığı kesin gibi. Solcu akademisyenlere bir sor bakalım Doğramacı solcu mu diye...
edit: Solcu diyen arkadaşa; Solcu olmadığı kesin gibi. Solcu akademisyenlere bir sor bakalım Doğramacı solcu mu diye...
0
arkadaş adam yök'ün kurucusu, kenan evren'in de en has adamı. bizim üniversitelerin ana okulu düzeyinde eğitim vermesinin de bir numaralı sorumlusudur. hala üniversite birinci sınıfta tarih dersini zorla veren "eğitim" kurumlarımız yani.
0
ya ben lan neyse
wiki den alıntı:"Evlerde içme sularının mikroplardan arındırılması için en kolay yol çamaşır suyu kullanmaktır. Bunun için 10 litre suya 25 damla çamaşır suyu damlatıp 30 dakika bekletilmelidir."öyle mi?
wiki den alıntı:
"Evlerde içme sularının mikroplardan arındırılması için en kolay yol çamaşır suyu kullanmaktır. Bunun için 10 litre suya 25 damla çamaşır suyu damlatıp 30 dakika bekletilmelidir."
öyle mi?
"Evlerde içme sularının mikroplardan arındırılması için en kolay yol çamaşır suyu kullanmaktır. Bunun için 10 litre suya 25 damla çamaşır suyu damlatıp 30 dakika bekletilmelidir."
öyle mi?
0
mecbur kalınınca uygulanabilecek bir yöntem. yeteri kadar seyrelttikten sonra sıkıntı yok. ancak uzun vadede olumsuz etkileri olabilir.
0
Ben de okumuştum buna benzer bir şeyi ama evde kullanmak için söylemiyordu bunu.
0
+Epitele zarar vermeyecek molalitede olduktan sonra sıkıntı yok.
Mide de asit en nihayetinde.
Ama aklıma şu geldi, çamaşır suyu HCL ve H2SO4ten oluşuyor, bunlarn çözeltisini 25 damla değil de atıyorum 100 damla kadar döküp bekletirsen, devamında nötrleştirecek NAOH eklersen tuzlu su olur herhangi bir zararı da olmaz.
Olabilir yani.
Mide de asit en nihayetinde.
Ama aklıma şu geldi, çamaşır suyu HCL ve H2SO4ten oluşuyor, bunlarn çözeltisini 25 damla değil de atıyorum 100 damla kadar döküp bekletirsen, devamında nötrleştirecek NAOH eklersen tuzlu su olur herhangi bir zararı da olmaz.
Olabilir yani.
0
klor organik bileşikleri yarım parçalarsa kloraminler ve trihalometan gibi yan ürünler ortaya çıkar. bunlar kanserojen. gerekmedikçe yapmamak lazım. şebeke suyunu kolrluyorlar zaten. yeniden klorlamak gereksiz. kloru klorüre çevirmek için de so2 kullanıyorlar. sonuçta hidroklorik aside dönüşüyor falan fistan.
0
ya ben lan neyse
2 yıldır binemiyorum uçağa. son binişimde baya korktum. uçak aniden iniş yaptı. boşluğa düşer gibi hissettim.aynı yol trenle 20 saat. yataklı kısım. ama zor geliyor. uçak 1.30 saat.bu gece karar vermem lazım hacılar. uçak korkumu nasıl yenicem? ya uçak yine aniden inişe geçip sıçırtırsa?
2 yıldır binemiyorum uçağa. son binişimde baya korktum. uçak aniden iniş yaptı. boşluğa düşer gibi hissettim.
aynı yol trenle 20 saat. yataklı kısım. ama zor geliyor. uçak 1.30 saat.
bu gece karar vermem lazım hacılar. uçak korkumu nasıl yenicem? ya uçak yine aniden inişe geçip sıçırtırsa?
aynı yol trenle 20 saat. yataklı kısım. ama zor geliyor. uçak 1.30 saat.
bu gece karar vermem lazım hacılar. uçak korkumu nasıl yenicem? ya uçak yine aniden inişe geçip sıçırtırsa?
0
olmayacağının bir garantisi yok
ama inan bu gibi durumlarda sağlamlığından ödün vermiyor.
Mesleğim uçak tamirciliği
Not: Her türlü LPG dönüşümü yapılır.
ama inan bu gibi durumlarda sağlamlığından ödün vermiyor.
Mesleğim uçak tamirciliği
Not: Her türlü LPG dönüşümü yapılır.
0
uçak aniden inişe geçince o hissettiğin şeyin aynısını gondollarda da hissetmişsindir? gözlerini kapa ve gondolda olduğunu hayal et.
ayrıca 20 saat yolculuğun sadece lafı bile ürkütücü bence uçak ise mis gibi.
ayrıca 20 saat yolculuğun sadece lafı bile ürkütücü bence uçak ise mis gibi.
0
Cam kenarına otur, uçağın hareketlerini fark edersin, aslında ani olmadığını yavaş yavaş iniş yaptığını görürsün.
0
Benim de ucak korkum var; dayiyorum Passiflora'yi, dolaniyorum. En son oyle 17 saat ucaktaydim. Gidecegim yere 30 kusur saatte vardim aktarmalarla. Ilk saatler de "ay hopladik mi, ne oldu" diye dolanirken, son 5 saat zaten iyice sersemledim. Acil inis, macil inis fark etmedim. "Insin de artik, nasil iniyorsa insin" diye indim. Aynisindan tekrar yapip ilaclarla pamuk gibi olacagim. Hatta onceki gece uyumamayi planliyorum. O cok super geliyor.
Bana iyi geldi ama size iyi gelmesinin garantisini veremem.
Bana iyi geldi ama size iyi gelmesinin garantisini veremem.
0
istatistiksel olarak tren uçaktan daha tehlikeli. ben de aynı şeyi yaşadım korkuyorum her bindiğimde ama yine de biniyorum, yapacak bir şey yok 20 saat israftır bildiğin.
0
Meslek gereği ucuyorum devamlı insanoğlunun yaptığı en kusursuz icat ucaktir her sistemin yedeği vardır turbulans falan düşürmez uçağı ayrıca ani alcalma da olsa o uçağın limitleri var o limitin dışına çıkmaz makine guvenebilirsin her iki motoru da yansa patlasa iner muhakkak
0
türk hava yollarının uçak korkusunu yenmek için 1-2 günlük bir programı var. bildiğim en etkili metod.
0
@stewar +1
uçağı geçtim yerdeki sistemlerin bile yedeği var. yedeğinin yedeği olan bile var. korkma. uçaklar uçmak ister.
uçağı geçtim yerdeki sistemlerin bile yedeği var. yedeğinin yedeği olan bile var. korkma. uçaklar uçmak ister.
0
hergün binlerce ticari sefer yapıyor uçaklar. o mantıkla bakarsan hergün 3-5 uçak düşmesi gerek ama ayda yılda 1 kere olur.
uçak türbülansa girer bazen sarsılır falan ama türbülanstan düşen uçak yok tarihte. korkacak bir şey yok tren de raydan çıkabilir, öleceksen evde otururken de ölebilirsin.
uçak türbülansa girer bazen sarsılır falan ama türbülanstan düşen uçak yok tarihte. korkacak bir şey yok tren de raydan çıkabilir, öleceksen evde otururken de ölebilirsin.
0
ya ben lan neyse
sb-windows
sb-windows
0
ya ben lan neyse
sb
sb
0
ya ben lan neyse
bugün albaraka ya gittim. ev finansmanı veriyorlar. değerin yüzde 70'i.90 bin istedim, 120 ay vadeye toplamda 170 bin ödüyorsun. yıllık enflasyon falan derken aslında reelde çok daha azı ödeniyor 170 binin.şimdi hacılar, adama "120 ay vadeli krediye girip tüm borcumu 10. ayda kapatmak istesem yukarı
bugün albaraka ya gittim. ev finansmanı veriyorlar. değerin yüzde 70'i.
90 bin istedim, 120 ay vadeye toplamda 170 bin ödüyorsun. yıllık enflasyon falan derken aslında reelde çok daha azı ödeniyor 170 binin.
şimdi hacılar, adama "120 ay vadeli krediye girip tüm borcumu 10. ayda kapatmak istesem yukarıdaki verilere göre ne kadar ödeyeceğim?" dedim. adam yine 120 aylık vade borcun olan 170 bin ödersin." dedi.
yahu nasıl mümkün olabilir böyle bir şey? adam ısrarla doğru olduğunu savunuyor -bankadaki ilgili kişi-. yanlış biliyor olamaz mı? müşteri hiz. aradım onlar da biz bilmeyiz şube bilir dedi. şehirde zaten tek şube var o da böyle söylüyor.
sizin bu konuda bilginiz var mıdır? bana yanlış biliyor izlenimi verdi.
90 bin istedim, 120 ay vadeye toplamda 170 bin ödüyorsun. yıllık enflasyon falan derken aslında reelde çok daha azı ödeniyor 170 binin.
şimdi hacılar, adama "120 ay vadeli krediye girip tüm borcumu 10. ayda kapatmak istesem yukarıdaki verilere göre ne kadar ödeyeceğim?" dedim. adam yine 120 aylık vade borcun olan 170 bin ödersin." dedi.
yahu nasıl mümkün olabilir böyle bir şey? adam ısrarla doğru olduğunu savunuyor -bankadaki ilgili kişi-. yanlış biliyor olamaz mı? müşteri hiz. aradım onlar da biz bilmeyiz şube bilir dedi. şehirde zaten tek şube var o da böyle söylüyor.
sizin bu konuda bilginiz var mıdır? bana yanlış biliyor izlenimi verdi.
0
saçma elbette. ama katılım bankalarında faiz yerine alış ve vadeli geri satış mantığı olduğu için öyle iletiyor olabilirler.
0
aklin ve mantigin hakim oldugu bir dunyada dusundugunuz kesinlikle dogruydu hocam. ama krediyi erken ödemenin de cezasi var.
www.kredinotu.co
www.kredinotu.co
0
bazı bankalar erken ödemede faizindirimi yapar ve o yapıyı -yani ne kadar erken ödediğinize göre ödemeniz gereken faiz tablosu- size anlatır. albarakada durum böyle olmayabilir.
0
www.albaraka.com.tr
"Konut kredisini erken kapamak isterseniz, kalan riskinizin vadesi 36 aydan kısaysa %1,00; 36 aydan uzunsa %2 oranında komisyon ödemeniz gerekir."
herhalde erken kapama diye bir şey olmasaydı sitelerine bu ibareyi koymak zorunda kalmazlardı. tüketici kanununa göre erken kapama yapmak zorundalar. katılım bankası demek ben kafama göre para ticareti yaparım demek değil.
"Konut kredisini erken kapamak isterseniz, kalan riskinizin vadesi 36 aydan kısaysa %1,00; 36 aydan uzunsa %2 oranında komisyon ödemeniz gerekir."
herhalde erken kapama diye bir şey olmasaydı sitelerine bu ibareyi koymak zorunda kalmazlardı. tüketici kanununa göre erken kapama yapmak zorundalar. katılım bankası demek ben kafama göre para ticareti yaparım demek değil.
0
saçma +1. bütün bankalar konut finansmanı kanununa tabidir.
öncelikle kredi için diğer bankalarla da görüş ve yıllık maliyet oranı en düşük olanı seç:
www.finzoom.com.tr
normal bir bankada 120 ay vadeli 90 bin kredi çekip 10. ayda kapatmak istersen durum şöyle olur (rakamlar ortalama faize göre):
10. ayda kalan ana para:86.430 tl
10 ayda ödenen toplam faiz: yaklaşık 9.000 tl
erken kapama cezası %2: 86430 * 0,02 = 1.728 tl
yani sen 10. ayda borcunu kapatırsan bankaya toplam 10.728 tl + dosya masrafı + ekpertiz ödemiş olacaksın sadece. diğer bir deyişle kabaca 90 bin alıp 102 bin tl ödemiş olacaksın.
öncelikle kredi için diğer bankalarla da görüş ve yıllık maliyet oranı en düşük olanı seç:
www.finzoom.com.tr
normal bir bankada 120 ay vadeli 90 bin kredi çekip 10. ayda kapatmak istersen durum şöyle olur (rakamlar ortalama faize göre):
10. ayda kalan ana para:86.430 tl
10 ayda ödenen toplam faiz: yaklaşık 9.000 tl
erken kapama cezası %2: 86430 * 0,02 = 1.728 tl
yani sen 10. ayda borcunu kapatırsan bankaya toplam 10.728 tl + dosya masrafı + ekpertiz ödemiş olacaksın sadece. diğer bir deyişle kabaca 90 bin alıp 102 bin tl ödemiş olacaksın.
0
sımdı katılım bankasının normal bankadan farkı nedır? mesela faize bulasmak ıstemeyen adam neden katılım bankasından para alır? sımdı benım 100 bin liram var. sen bana dıyosun kı bana bu parayı ver sana 1 sene sonra 120 bin olarak oderim. tamam diyorum ve 1 ay sonra gelip al kardes paranı 102 bin dersen bu anlasma olur mu sence? olmaz. ıste bu faızsız bankacılıktır. sana parayı verır ve karını alır. ıstersen vade sonuna kadar bekle ıstersen yarın gıt öde. anlasma neyse onu ödersin. bu da faiz değildir.
0
ya ben lan neyse
mesela sikindirik bölümlerin -ör: "insan ilişkileri yönetimi psikolojisi tasarımı kaynakları"- hepsi, gereğinden fazla öğrenci alan bölümlerin de yarısı kapansa.özel üniversitelerin de hepsi kapansa.boşluğa düşecek genç sayısı dışında bir sorun çıkar mı?
mesela sikindirik bölümlerin -ör: "insan ilişkileri yönetimi psikolojisi tasarımı kaynakları"- hepsi, gereğinden fazla öğrenci alan bölümlerin de yarısı kapansa.
özel üniversitelerin de hepsi kapansa.
boşluğa düşecek genç sayısı dışında bir sorun çıkar mı?
özel üniversitelerin de hepsi kapansa.
boşluğa düşecek genç sayısı dışında bir sorun çıkar mı?
0
Yarisindan fazlasi bile kapansa bi sorun teskil etmez. Egitimin kalitesi ve niteligi artar hatta.
Bu kalitesizlikle ve ustelik bi kurus harc bile odemeden dort sene gelip yatan adamlar da bosluga duserse dussun.
Universiteye is ogrenim merkezi, devlete de ekmek kapisi olarak bakan adamin okumasi devlete ve taxpayerlara kulfettir.
Bu kalitesizlikle ve ustelik bi kurus harc bile odemeden dort sene gelip yatan adamlar da bosluga duserse dussun.
Universiteye is ogrenim merkezi, devlete de ekmek kapisi olarak bakan adamin okumasi devlete ve taxpayerlara kulfettir.
0
çıkar.en basitinden oraya gelen ögrenciden kantincisi faydalaniyor,hocasi maaş aliyor,yurt açan evini kiralayan kazaniyor.öyle bir anda buralar dandik diyip kapatilmaz yani.
0
kapanmasında eğitim süreleri düşsün..1 yıl 18 ay gibi mesela..
sonuçta eğitim şart..
sonuçta eğitim şart..
0
ogretim uyeleri issiz kalir. asil isyani onlar cikarir zaten.
ev sahipleri para kazanmasin zaten ogrenci uzerinen. ahir yapsan hayvan durmayacak evi, 3 ogrenci kirayi paylasir nasilsa diye 1000den asagiya kiraya vermiyolar.
diger taraftan devasa bir universite ogrencisine bagli sektor var, onlar da baya sikinti ceker. kirtasiye, fotokopi, kantinci, dukkanlar, lokantalar vs vs.
bosluga dusecek genc olmaz bence. aksine ara eleman sayisi artar, iyi olur. herkes universite mezunu, ara eleman yok. universite mezunlarina ara elemanlarin, teknisyenlerin, ustabasilarin yapmasi gereken isler yaptiriliyor, onlara verilecek maas veriliyor. sonra mezunlar da bu isleri-maaslari begenmiyor. her iki taraf da hakli.
diger taraftan zaten cok yuksek olmayan insani gelismislik endeksindeki siramiz iyice asagiya duser. cunku bu listedeki kriterlerden biri universite mezunu sayisi. babalarinin hayrina ha bire kontenjan artirmiyolar yani.
ha bana kalsa 1990 sonrasi acilmis butun universiteleri kapatirim. hatta sadece universiteleri de degil, MEB'e bagli lise, ortaokul, ilkokul hepsini kapatirim. geriye kalanlarin kalitesini artiririm, fiziki imkanlarini, kutuphanesini vs gelistiririm. belli merkezlerde devasa kampusler kurarim, laboratuari, ar-ge merkezleri, teknoparklari olan. calisan ogretim uyesi ve ogretmenlerinin cogunu isten cikardiktan sonra kalifiye olanlari hizmet ici egitim, yurt disi burs vs gelistiririm.
ev sahipleri para kazanmasin zaten ogrenci uzerinen. ahir yapsan hayvan durmayacak evi, 3 ogrenci kirayi paylasir nasilsa diye 1000den asagiya kiraya vermiyolar.
diger taraftan devasa bir universite ogrencisine bagli sektor var, onlar da baya sikinti ceker. kirtasiye, fotokopi, kantinci, dukkanlar, lokantalar vs vs.
bosluga dusecek genc olmaz bence. aksine ara eleman sayisi artar, iyi olur. herkes universite mezunu, ara eleman yok. universite mezunlarina ara elemanlarin, teknisyenlerin, ustabasilarin yapmasi gereken isler yaptiriliyor, onlara verilecek maas veriliyor. sonra mezunlar da bu isleri-maaslari begenmiyor. her iki taraf da hakli.
diger taraftan zaten cok yuksek olmayan insani gelismislik endeksindeki siramiz iyice asagiya duser. cunku bu listedeki kriterlerden biri universite mezunu sayisi. babalarinin hayrina ha bire kontenjan artirmiyolar yani.
ha bana kalsa 1990 sonrasi acilmis butun universiteleri kapatirim. hatta sadece universiteleri de degil, MEB'e bagli lise, ortaokul, ilkokul hepsini kapatirim. geriye kalanlarin kalitesini artiririm, fiziki imkanlarini, kutuphanesini vs gelistiririm. belli merkezlerde devasa kampusler kurarim, laboratuari, ar-ge merkezleri, teknoparklari olan. calisan ogretim uyesi ve ogretmenlerinin cogunu isten cikardiktan sonra kalifiye olanlari hizmet ici egitim, yurt disi burs vs gelistiririm.
0
onun yerine planlama yapılsın doğru düzgün. sonuçta ülkede hangi iş sektörüne ne kadar eleman lazım olduğu belli, yıllık öğretmen, doktor, mühendis vs. ihtiyacı iş hacmine göre belli. atıyorum su ürünleri diye bölüm var 1000 birim mezun veriyor, 1 birim iş olanağı var.
atıyorum x bölümünün 10 birim iş olanağı var, en fazla 20 birim mezun verecek kadarını açık bırakırsın, kalanı eksik olan alanlara, özellikle de 2 yıllık, doğrudan ekonomiye katılma sağlayan meslek edindiren meslek yüksek okullarına çevirirsin. 4 yıllık iktisat işletme kamu yönetimi, su ürünleri okuyup, gidip bankada çalışacaklarına, bankacılık sektörünün şu kadar eleman ihtiyacı var, sigorta şirketlerinin şu kadar iş hacmi var, bırak adamlar gitsin, bankacılık ve finans ya da bankacılık ve sigortacılık okusun.
atıyorum x bölümünün 10 birim iş olanağı var, en fazla 20 birim mezun verecek kadarını açık bırakırsın, kalanı eksik olan alanlara, özellikle de 2 yıllık, doğrudan ekonomiye katılma sağlayan meslek edindiren meslek yüksek okullarına çevirirsin. 4 yıllık iktisat işletme kamu yönetimi, su ürünleri okuyup, gidip bankada çalışacaklarına, bankacılık sektörünün şu kadar eleman ihtiyacı var, sigorta şirketlerinin şu kadar iş hacmi var, bırak adamlar gitsin, bankacılık ve finans ya da bankacılık ve sigortacılık okusun.
0
Sanırım öncelikle üniversitelerin işlevi ne olmak, insanlar üniversiteye neden gitmeli sorusunu yanıtlamaIlsın. Türkiye'de, gelişmiş ülkelerden farklı olarak, üniversite iş bulmak için düşünülüyor. Aslında üniversite kişisel gelişim için öncelikle gereklidir. Eğer üniversite okuduysan şunu bil ki üniversite Okuyan ve okumayan insan arasında farklar vardır. Tamam üniversite tek başına kişiye kaliteli bir kişilik kazandırmaya yetmez ama birçok konuda kişisel gelişim fırsatı tanır. Küçük bir örnek, üniversiteden Önce kadınlar ve erkekler birbiri hakkında önyargılar taşır ama bir üniversiteli birbirini tanıma fırsatı yakalar. Erken yaşta evlenmez ve Karşı cinsi daha iyi tanır Kendini daha iyi tanır.
Bir de üniversiteleri Kapatalım demişsin ya, bu durum hükümetin dersaneleri kapatmasına benziyor. Eğitim sistemine bir çözüm getirmeden dersanneleri ya da Özel üniversiteleri kapatırsan sorun bitmeyecek. Dahası devlet üniversitelerinde okuyanlar yalnızca ÖSS YGS, LYS gibi sınavlarda başarılı Olmuş o kadar Bu gençlerin diğerlerinden daha az zeki olduğu anlamına gelmez. Bir de rekabet olmazsa düşünsene devlet üniversitelerindeki bir çok hoca nasıl daha da rahat hissedecekler. Sen hiç dinozorlaşma diye bir terim duydun mu? 1970'lerde yor. doç olan biri hala yar doÇ olarak devlet üniversitelerinde hiçbir araştırma yapmadan kalabiliyor En azından özel üniversiteler rekabet artırdı. Tamam hepsi para yuvası değil demiyorum ama birçoğu da yadsınamayacak kadar iyi
Bir de üniversiteleri Kapatalım demişsin ya, bu durum hükümetin dersaneleri kapatmasına benziyor. Eğitim sistemine bir çözüm getirmeden dersanneleri ya da Özel üniversiteleri kapatırsan sorun bitmeyecek. Dahası devlet üniversitelerinde okuyanlar yalnızca ÖSS YGS, LYS gibi sınavlarda başarılı Olmuş o kadar Bu gençlerin diğerlerinden daha az zeki olduğu anlamına gelmez. Bir de rekabet olmazsa düşünsene devlet üniversitelerindeki bir çok hoca nasıl daha da rahat hissedecekler. Sen hiç dinozorlaşma diye bir terim duydun mu? 1970'lerde yor. doç olan biri hala yar doÇ olarak devlet üniversitelerinde hiçbir araştırma yapmadan kalabiliyor En azından özel üniversiteler rekabet artırdı. Tamam hepsi para yuvası değil demiyorum ama birçoğu da yadsınamayacak kadar iyi
0
ilber ortaylı der ki her ilde üniversite bulunması ahlaksızlıktır. bu cümleyi açacak olursak gençler eğleniyor, içip sıçıp sevişiyorlar demek istemiyor adam. gerçek üniversite tanımından uzak yüksek lise gibi yerleri her ile açıp, insanlara buralar üniversite deyip ebevenylerin çocuklarına önce bu yüksek liseleri kazandırmak için dershanelere servet dökmeleri ardından üniversiteyi bitirmeleri için servet dökmelerine sebep olan hükümetlere ahlaksız diyor.
yüzde yüz katılıyorum. çok basit cevapları olan sorular var mesela. bilim nedir, bilim nasıl yapılır ve üniversite nedir. bu soruların doğru cevabı türkiye'de 1 (bir) tane üniversite olmadığının kanıtıdır.
yüzde yüz katılıyorum. çok basit cevapları olan sorular var mesela. bilim nedir, bilim nasıl yapılır ve üniversite nedir. bu soruların doğru cevabı türkiye'de 1 (bir) tane üniversite olmadığının kanıtıdır.
0
Ama okuduğun bölüm sana iyi para kazandıran bir iş vermese bile sen o bölümü okumak istiyorsan ne olacak? Sonuçta üniversiteler bilim üretmesi beklenen kurumlardır. Bölümleri "skindirik" ve "sikindirik olmayan" diye ayıracaksan burada ölçütün ne olacak? para? Kolay iş buldurma? Bu durumda tüm güzel sanatlar fakültelerini kapatacak mıyız? Senin örneğinden gidelim . Bir şirket yönetiyorsaM insan ilişkileri yönetimi benim için önemli olacaktır Bırak lisansı bu alanda yüksek lisans ya da doktora bile yapmak isteyebilirim. Çünkü bilim yapmak öğrenmek isteyen Kişiye NEDEN? Sorusu sorulmaz Sana göre "sikindirik"olan benim için önemlidir belki de.
0
@traveller gerçekten ilgisi olan adam, gidip de doçent kadrosu bile bulunmayan, yar. doç ve asistanların bütün derslere girdiği bir üniversiteyi tercih etmez sanırım. insan ilişkileri psikolojisi tasarımı kaynakları da, eğer ayrı bir bölüm olarak açılmasa sırf ayrı bölüm bas kontenjanı diye, bir başka ana bilim dalında, alakalı alanlarla birlikte, bir fakülte olarak eğitimine devam eder.fakültelerimizde seçmeli derslerle alanlaşma da yok, her halt için yeni fakülte açıp o spesifik alanın ne olduğunu, az buçuk o alanda eğitim almamış gençlerin zaten bilmediği bölümlere öğrenci yerleştiriyoruz. yani genel olarak atıyorum zaten sosyoloji bölümü var, bunun da siyaset sosyolojisi, ekonomi sosyolojisi gibi alt dalları var. liseyi bitirmiş bir adam ya da işine yarayacak adam sosyoloji seçsin, temel sosyoloji eğitiminden sonra seçmeli derslerle alanlaşsın. ama türkiyede yapılan, gidip ayrıca ekonomi sosyolojisi diye bölüm açıyor adam, konuyla alakasız gençler de tuttu diye yazıyor. bu arada güzel sanatlar örneği vermişsiniz, onun da bir iş hacmi var, dediğim gibi ülkedeki, tiyatro, bale vs. disiplinlerinde mesela iş hacmi belli. onun ötesinde ilgisi olan için de, 'gereğinden fazla' olan kapansın demiş arkadaş, ki bu üniversitelerin kontenjan konusu zaten bir işletme iktisat gibi geniş değil, mezun olanların şöyle ya da böyle ilgili olanları en az yarısı eğitimini aldığı konuda çalışıyor.
0
Traveller,
çok sevgili bologna süreci sayesinde eğitimin içine bir de yaşam boyu öğrenim diye bişey girdi. ilgi alanı ya uzmanlık için illa ki üniversiteye gerek yok, kurslar, sertifika programları vs ile de isteyen herkes istediği alanda yaşamı boyunca eğitim alabilir, almalı da zaten.
çok sevgili bologna süreci sayesinde eğitimin içine bir de yaşam boyu öğrenim diye bişey girdi. ilgi alanı ya uzmanlık için illa ki üniversiteye gerek yok, kurslar, sertifika programları vs ile de isteyen herkes istediği alanda yaşamı boyunca eğitim alabilir, almalı da zaten.
0
zincirden zaten bahsedilmiş, ben öğrenciler için konuşayım: öğrencilere bi s*k olmaz affedersin. okuyan 100 adamdan 90'ı zaten okula gitmiş olmak için gidiyor. öğrendiği şeyi neden öğrendiği konusunda bile en ufak bir fikri yok. mezun olduklarında da bir halt olmuyorlar zaten, o yüzden herkes ağlıyor 1000 lira maaş teklif edilince. üç mühendis lazımsa 133 mühendis yetiştiriliyor, onları yetiştirenler de devşirme hocalar falan genelde. e hal böyle olunca herkes okusa da açıkta kalıyor. buna karşılık, benim liseden sonra okumayan hayta arkadaşım şimdi pimapenli mimapenli bi işte ustalık yapıyo, 2-3 bin lira maaşı var herifin. istanbul'da değil üstelik. kral gibi yaşıyo.
müyendisler alınmasın, "siz malsınız" demiyorum. eğitim sistemi bu yani. insanlar yönlendirilmiyor. gerçekten zeki veya özel olan, iş bilen, aradan sıyrılan kişiler "iyi" yaşayabiliyor. normalde, aradan sıyrılanın "özel" olması lazım. bizde özel olan aradan sıyrılıyor. ya da çoğu insanın kabul edilebilir hayat standartlarına sahip olması lazım. bizde yırtınanlar buna sahipken diğerleri sürünüyor.
müyendisler alınmasın, "siz malsınız" demiyorum. eğitim sistemi bu yani. insanlar yönlendirilmiyor. gerçekten zeki veya özel olan, iş bilen, aradan sıyrılan kişiler "iyi" yaşayabiliyor. normalde, aradan sıyrılanın "özel" olması lazım. bizde özel olan aradan sıyrılıyor. ya da çoğu insanın kabul edilebilir hayat standartlarına sahip olması lazım. bizde yırtınanlar buna sahipken diğerleri sürünüyor.
0
@ alice, halanne
Bu farklı görüşler "üniversitelerin işlevi ne Olmalı" Konulu felsefi bir tartışmayla ilgili. Felsefe bu, görüşler farklı olacak. Benim düşünceme göre biz dünyada yaygın Olanı normal olarak görüyoruz. Bir zamanlar güzel sanatlara da gereksiz denmişti. Bu işler kurslarla olmaz MI denmişti. Hatta birçok ebeveyn Çocuğunun güzel sanat Iar okumasını hala istemiyor. 21. yüzyılda güzel sanatlar daha alışageldik bir bölüm oldu ama insan ilişkileri psikolojisi diye bir mesleğe insanlar henüz alışkın değiller. Bu sebeple ne gereği var diyoruz. Ama kimse su ürünleri bölümünün varlığını sorgulamıyor çünkü ona alıştık.
Üniversiteler Türkiye'de de bilim yuvası haline geldiğinde biz de bilime "NE GEREK VAR? GEREĞİNDEN FAZLASI ŞÖYLE OLSUN / BÖYLE OLSUN" algısından kurtulacağız
Bu farklı görüşler "üniversitelerin işlevi ne Olmalı" Konulu felsefi bir tartışmayla ilgili. Felsefe bu, görüşler farklı olacak. Benim düşünceme göre biz dünyada yaygın Olanı normal olarak görüyoruz. Bir zamanlar güzel sanatlara da gereksiz denmişti. Bu işler kurslarla olmaz MI denmişti. Hatta birçok ebeveyn Çocuğunun güzel sanat Iar okumasını hala istemiyor. 21. yüzyılda güzel sanatlar daha alışageldik bir bölüm oldu ama insan ilişkileri psikolojisi diye bir mesleğe insanlar henüz alışkın değiller. Bu sebeple ne gereği var diyoruz. Ama kimse su ürünleri bölümünün varlığını sorgulamıyor çünkü ona alıştık.
Üniversiteler Türkiye'de de bilim yuvası haline geldiğinde biz de bilime "NE GEREK VAR? GEREĞİNDEN FAZLASI ŞÖYLE OLSUN / BÖYLE OLSUN" algısından kurtulacağız
0
Traveller
bi dakka bi dakka yanlış anlaşılmışım ya da tam ifade edememişim. ben başkaları tarafından sikimsonik bulunan bölümler kapatılsın demiyorum ama asla. kime göre neye göre.
benim söylediğim şey üniversitelerin kapatılması. 100 küsür hiç bir başarı listesine giremeyen üniversitemiz ve her yıl 2 milyon yeni mezunumuz olacağına, 15-20 tane liste başına oynayan üniversitemiz olsun. her yıl 2 milyon mezun vermeyelim de 500 bin mezun verelim ama piyasada kapışılsınlar.
bi dakka bi dakka yanlış anlaşılmışım ya da tam ifade edememişim. ben başkaları tarafından sikimsonik bulunan bölümler kapatılsın demiyorum ama asla. kime göre neye göre.
benim söylediğim şey üniversitelerin kapatılması. 100 küsür hiç bir başarı listesine giremeyen üniversitemiz ve her yıl 2 milyon yeni mezunumuz olacağına, 15-20 tane liste başına oynayan üniversitemiz olsun. her yıl 2 milyon mezun vermeyelim de 500 bin mezun verelim ama piyasada kapışılsınlar.
0
ya ben lan neyse
yazıp pdf şeklinde de kaydedebilirse çok çok iyi olur.wolfran mat. dışında.ücretsiz bir program. paypalımız yok. ama ücretlilerin de adını öğrenmek isterim.
yazıp pdf şeklinde de kaydedebilirse çok çok iyi olur.
wolfran mat. dışında.
ücretsiz bir program. paypalımız yok. ama ücretlilerin de adını öğrenmek isterim.
wolfran mat. dışında.
ücretsiz bir program. paypalımız yok. ama ücretlilerin de adını öğrenmek isterim.
0
mathtype var, word eklentisi
sonra save as pdf diyebilirsiniz, gayet iyidir, tezimi bununla yazmıştım,
ücretsiz diye hatırlıyorum (veya ben crack'ini bulmuştum)
sonra save as pdf diyebilirsiniz, gayet iyidir, tezimi bununla yazmıştım,
ücretsiz diye hatırlıyorum (veya ben crack'ini bulmuştum)
0
Word te, excel de vardı hepsi. Sonra wordtopdf tarzı programlarla çevirirsin. Başka var mı bilmiyorum, ben bu şekilde yapıyordum.
0
Word'de yazabilirsiniz. Ücretli olup olmadığını bilmiyorum ama Latex de iş görür.
0
ya ben lan neyse
pc temizliği için. nerede satılır?http://9gag.com/gag/aXXLAZvşundan bahsetmiyorumhttps://www.tekzen.com.tr/insert/images/3/2110775.jpg
0
hava kompresörü. ufağının olduğunu zannetmiyorum. belki arabalar için lastik şişirme aletleri bir parça benzer etkiyi sağlayabilir.
0
tüp içinde sıkıştırılmış hava var. bulabilirsen onlardan al. ama pc kasası için yeterli gelmeybilir.
0
onun adi "hava", evet bildigimiz hava.
kompresore bagli bir hortum, ucunda da hava tabancası var. torna, freze tezgahlarinin yaninda bulunur, kesip biçme işlemi bittikten sonra kalan talaşı uzaklaştırmak, temizlemek için kullanılır.
kompresore bagli bir hortum, ucunda da hava tabancası var. torna, freze tezgahlarinin yaninda bulunur, kesip biçme işlemi bittikten sonra kalan talaşı uzaklaştırmak, temizlemek için kullanılır.
0
ya ben lan neyse
selamlar,dostlar şu videolar hangi kamerayla çekilmiş olabilir? aynısını bilmesek de olur yakın model, marka, özellik...ses kayıtları ayriyetten mi yoksa kamerayla mı yapılmıştır? mikrofon kullanılmış mıdır?kamera ne tür bir tripotla sabitlenmiştir?bu bilgilere ihtiyacım var. arkadaş mesaj atmış ama
selamlar,
dostlar şu videolar hangi kamerayla çekilmiş olabilir? aynısını bilmesek de olur yakın model, marka, özellik...
ses kayıtları ayriyetten mi yoksa kamerayla mı yapılmıştır? mikrofon kullanılmış mıdır?
kamera ne tür bir tripotla sabitlenmiştir?
bu bilgilere ihtiyacım var. arkadaş mesaj atmış ama cevap gelmemiş.
sağ olunuz.
video: www.youtube.com
dostlar şu videolar hangi kamerayla çekilmiş olabilir? aynısını bilmesek de olur yakın model, marka, özellik...
ses kayıtları ayriyetten mi yoksa kamerayla mı yapılmıştır? mikrofon kullanılmış mıdır?
kamera ne tür bir tripotla sabitlenmiştir?
bu bilgilere ihtiyacım var. arkadaş mesaj atmış ama cevap gelmemiş.
sağ olunuz.
video: www.youtube.com
0
hd bi webcamle cekilmis bence ve tripod da herhangi bi tripod. bi ozelligi yok yani ne tripod un ne kameranin
0
Ses makinenin kendi mikrofonuyla kaydedilmiş. Makine hiç fark etmez. Görüntü kalitesi 480p, güncel telefonlardan daha dandik.
Giriş seviyesi bir dslr, 18-55 lens ve güçlü ışıklarla daha kaliteli çekilebilir.
Tripodu da adamın oturduğu yerden arkadan yükseltmiş veya masanın üzerinden aşağı bakacak şekilde koymuş olabilir.
Ikinci dediğim ise, makineyi tripodun altına bağlayabileceğiniz bir model yeterli olur. Bu tarz bi video için çok ağır produksiyona girişmeyin. Focusu manuele alabileceğiniz bir telefon, düzgün ışık kaynakları, telefonu sabitleyebileceğiniz bir şey de olur.
Ses kaydı için kasmak isterseniz de harici ses kayıt cihazları veya bir telefonun kulaklığını yaka kulaklığı gibi yerleştirip sesi telefona görüntüyü makineye kaydedebilirsiniz.
Tripod için adamın arkasına da bir masa koyup oraya yerleştirilebilir.
Giriş seviyesi bir dslr, 18-55 lens ve güçlü ışıklarla daha kaliteli çekilebilir.
Tripodu da adamın oturduğu yerden arkadan yükseltmiş veya masanın üzerinden aşağı bakacak şekilde koymuş olabilir.
Ikinci dediğim ise, makineyi tripodun altına bağlayabileceğiniz bir model yeterli olur. Bu tarz bi video için çok ağır produksiyona girişmeyin. Focusu manuele alabileceğiniz bir telefon, düzgün ışık kaynakları, telefonu sabitleyebileceğiniz bir şey de olur.
Ses kaydı için kasmak isterseniz de harici ses kayıt cihazları veya bir telefonun kulaklığını yaka kulaklığı gibi yerleştirip sesi telefona görüntüyü makineye kaydedebilirsiniz.
Tripod için adamın arkasına da bir masa koyup oraya yerleştirilebilir.
0
ya ben lan neyse
selamlar,ev yoğurdu şu hayatta en sevdiğim 3-5 gıdadan biriydi.hele yazın kola falan halt etmiş. buz keser adamı.bu çok sevdiğim yiyecek fen lisesi mezunu bir arkadaşın -söylemin ederini artırdı- "bizim lisede biyoloji hocası yoğurda bakteri boku derdi." söylemiyle gözümde değerini değiştirdi.mına k
selamlar,
ev yoğurdu şu hayatta en sevdiğim 3-5 gıdadan biriydi.
hele yazın kola falan halt etmiş. buz keser adamı.
bu çok sevdiğim yiyecek fen lisesi mezunu bir arkadaşın -söylemin ederini artırdı- "bizim lisede biyoloji hocası yoğurda bakteri boku derdi." söylemiyle gözümde değerini değiştirdi.
mına koyim ne güzel yiyordum iştahla.
1 aydır aklıma geliyor.
biri açıklayabilir mi durumu? çok afedersiniz bu bildiğimiz anlamda dışkı mı? bakteri artığı mı? biri açıklayabilir mi?
ev yoğurdu şu hayatta en sevdiğim 3-5 gıdadan biriydi.
hele yazın kola falan halt etmiş. buz keser adamı.
bu çok sevdiğim yiyecek fen lisesi mezunu bir arkadaşın -söylemin ederini artırdı- "bizim lisede biyoloji hocası yoğurda bakteri boku derdi." söylemiyle gözümde değerini değiştirdi.
mına koyim ne güzel yiyordum iştahla.
1 aydır aklıma geliyor.
biri açıklayabilir mi durumu? çok afedersiniz bu bildiğimiz anlamda dışkı mı? bakteri artığı mı? biri açıklayabilir mi?
0
bala da arı çişi derlerdi, o geyiğe dönmüş. yadigar'ın açıklaması gayet güzel. insan vücudunda da birçok yararlı bakteri çeşidi bulunmakta.
0
hocalar öğrencinin dikkatini çekmek için her boku der, sallama.
bala da arının boku diyenleri duydum ki komple yalan yani.
bala da arının boku diyenleri duydum ki komple yalan yani.
0
laktik asit fermantasyonunun adı ne zamandır bakteri sıçması olmuş.
hayır artık falan değil.
hayır artık falan değil.
0
bu söylemden dolayı cidden tiksindiniz mi?
ben mi garibim siz mi anlamadım.
ben mi garibim siz mi anlamadım.
0
hayatını bakteriler sayesinde devam ettiriyorsun zaten. bakteriler olmasa sen de olmazsın insan da olmaz. o kadar öcü gibi görmeye gerek yok.
0
bakteriden korkuyorsan dokunduğun paralardan, otobüse bindiğinde dokunduğun yerlerden. arabanın direksiyonundan kork.
bu arada canımı çektirdin lan. neyse ki dolapta ev yapımı yoğurt olacaktı.
bu arada canımı çektirdin lan. neyse ki dolapta ev yapımı yoğurt olacaktı.
0
bakteri olmadan sütten yoğurt olmaz ki. ona kalırsa bal da arı kusmuğu ama afiyetle yiyoruz yani.
0
ya ben lan neyse
internette çok var ama belki işin uzmanı olanlar güvenilir kaynak önerir. zaten hep farklı farklı. ayrıntılı istatistik arıyorum.
internette çok var ama belki işin uzmanı olanlar güvenilir kaynak önerir. zaten hep farklı farklı. ayrıntılı istatistik arıyorum.
0
ya ben lan neyse
gerçekten şu zamana kadar ev arkadaşımla okey oynamak için açtığım 1-2 fake hesabım dışında hesabım olmadı.şu aralar sıkıntıdan o hesapla girip birkaç kişinin adını aratıyorum, 1-2 gruba da abone oldum. gözleme imkanım oldu.bana şunun cevabını verebilir misiniz: insanlar gerçekten "şu fotoğrafları k
gerçekten şu zamana kadar ev arkadaşımla okey oynamak için açtığım 1-2 fake hesabım dışında hesabım olmadı.
şu aralar sıkıntıdan o hesapla girip birkaç kişinin adını aratıyorum, 1-2 gruba da abone oldum. gözleme imkanım oldu.
bana şunun cevabını verebilir misiniz: insanlar gerçekten "şu fotoğrafları koyayım da millet kıskansın." diyerek fotoğraf yüklüyorlar mı sayfalarına? bu düşünceyi taşıyanlar çoğunlukta mı?
bir tane kız vardı ortaokuldan dersleri falan kötüydü o zaman abazan erkekler bunun etrafında dolanıyordu it gibi. onu gördüm evlenmiş çocuğu falan olmuş sayfasına da şöyle bir şey yazmış: "buraya bakanlar mutsuz olacak ama kusura bakmayın bugün de çok mutluyuz." kocası ve çocuğunun fotoğrafına yazmış. hasta mı lan bunlar? kim bakacak sen mutsuz ol diye?
şu aralar sıkıntıdan o hesapla girip birkaç kişinin adını aratıyorum, 1-2 gruba da abone oldum. gözleme imkanım oldu.
bana şunun cevabını verebilir misiniz: insanlar gerçekten "şu fotoğrafları koyayım da millet kıskansın." diyerek fotoğraf yüklüyorlar mı sayfalarına? bu düşünceyi taşıyanlar çoğunlukta mı?
bir tane kız vardı ortaokuldan dersleri falan kötüydü o zaman abazan erkekler bunun etrafında dolanıyordu it gibi. onu gördüm evlenmiş çocuğu falan olmuş sayfasına da şöyle bir şey yazmış: "buraya bakanlar mutsuz olacak ama kusura bakmayın bugün de çok mutluyuz." kocası ve çocuğunun fotoğrafına yazmış. hasta mı lan bunlar? kim bakacak sen mutsuz ol diye?
0
hastalar. liseden bir arkadaşımın (kadın) tüm evlilik sürecini, kaç kilo verdiğini, günde kaç adım yürüdüğünü, düğünde kaç farklı elbise giydiğini, ankara'nın hangi semtinden daire tuttuklarını, eşinin mesleğini, eşinin en sevdiği içkiyi, ablasının nişanlısını, yazlıklarının yerini öğrendim.
inanır mısın hiç de takip etmeden bu kadarını öğrendim anasayfama düşen kısmıyla. profiline girip bakmaya korkuyorum kanlı çarşaf da paylaşmıştır diye...
inanır mısın hiç de takip etmeden bu kadarını öğrendim anasayfama düşen kısmıyla. profiline girip bakmaya korkuyorum kanlı çarşaf da paylaşmıştır diye...
0
özellikle evlenme-çocuk vs büyük olaylar özellikle 24-30 yaş arası. Çevremdeki kızlar "öfff bugün de şu evlenmiş" diyor kendilerini sorguluyorlar. Paylaşanlar da biraz hava atıyor tabii. Ama yine de sosyal medyanın olayı zaten "paylaşayım da çevremdekiler duysun" değil midir? bence öyledir. Haber de olabilir komikli video da, kendi gezdiğin yerler de... ama o yazdığı mesaj çok saçmaymış o kadar da olmaz.
0
ya ben lan neyse
bir arkadaş 6 bin verip profesyonel bir uygulama yaptırmayı düşünüyor. çok güvendiğim bir arkadaşım. zaten uygulamayı yaptıracağı ekip de güvenilir olduğu için seçilmiş.bana da ortaklık teklif etti. yarı yarıya ortak olup girelim diyor.bu uygulamanın tek bir muadili var android'de o da 10bin + şekli
bir arkadaş 6 bin verip profesyonel bir uygulama yaptırmayı düşünüyor. çok güvendiğim bir arkadaşım. zaten uygulamayı yaptıracağı ekip de güvenilir olduğu için seçilmiş.
bana da ortaklık teklif etti. yarı yarıya ortak olup girelim diyor.
bu uygulamanın tek bir muadili var android'de o da 10bin + şeklinde indirilmiş gözüküyor. ama yapan kişi hiç ilgilenmemiş. en son 3 ay önce bir gönderi yapıp bırakmış. interaktif bir uygulama. kullanıcı gönderiyor, uygulama sahibi gönderiyle ilgileniyor falan. o yüzden sürekli ilgilenme gerekiyor.
tutar mı bu iş? tutarsa ne kadar kazandırır? söz gelimi 50 binlik bir indirme sayısı için? uygulama ücretsiz.
bana da ortaklık teklif etti. yarı yarıya ortak olup girelim diyor.
bu uygulamanın tek bir muadili var android'de o da 10bin + şeklinde indirilmiş gözüküyor. ama yapan kişi hiç ilgilenmemiş. en son 3 ay önce bir gönderi yapıp bırakmış. interaktif bir uygulama. kullanıcı gönderiyor, uygulama sahibi gönderiyle ilgileniyor falan. o yüzden sürekli ilgilenme gerekiyor.
tutar mı bu iş? tutarsa ne kadar kazandırır? söz gelimi 50 binlik bir indirme sayısı için? uygulama ücretsiz.
0
kazandırır mı bilmem ama garanti bir iş olsa kendisine ortak alacağına direkt tek başına girerdi. Zarar etmeyi bekliyor büyük ihtimalle, düşük bir ihtimal tutar diye düşünüyor arkadaşın. Zararına ortak arıyor gibi yani.
Ayrıca ek not olarak babana bile güvenmeyeceksin bu devirde. Sen ne kadar güveniyorum dersen de belli olmuyor o. Hırsızlık yapacak potansiyelde insan gidip aykırı, kötü davranışlarda bulunmuyor yani, çevresine belli etmiyor karakterini. Belki arkadaşın uygulamayı yapana 6000 veriyorum der, 3000 veriyordur belki. Aralarında anlaşmışlardır ben size 3000 getirecem 6000 almış gibi davranın diye.
Ayrıca ek not olarak babana bile güvenmeyeceksin bu devirde. Sen ne kadar güveniyorum dersen de belli olmuyor o. Hırsızlık yapacak potansiyelde insan gidip aykırı, kötü davranışlarda bulunmuyor yani, çevresine belli etmiyor karakterini. Belki arkadaşın uygulamayı yapana 6000 veriyorum der, 3000 veriyordur belki. Aralarında anlaşmışlardır ben size 3000 getirecem 6000 almış gibi davranın diye.
0
ya ben lan neyse
yahu utanmadan bölüm ayırmışlar buna. lise mezunu, halen üni öğrencisi, üni mezunu... diye soruyorlar.bu kadar bürokrasi vatandaşın temel haklarını ipotek altına almaktır.devlet o kadar evrak yükü veriyor ki vatandaşa -hele kamu çalışanlarına- türkiye'de tek bir insan bile mükemmel olarak yapamıyor
yahu utanmadan bölüm ayırmışlar buna. lise mezunu, halen üni öğrencisi, üni mezunu... diye soruyorlar.
bu kadar bürokrasi vatandaşın temel haklarını ipotek altına almaktır.
devlet o kadar evrak yükü veriyor ki vatandaşa -hele kamu çalışanlarına- türkiye'de tek bir insan bile mükemmel olarak yapamıyor bu işleri.
daha geçen gün adres değişikliği bildirmeye gittim. yasal süreyi aşmışım, ceza beklerken adam "günde 100 kişi geliyor. yasal süreyi aşmamış gösterip ceza kesmiyoruz." dedi. e o zaman neden çıkardınız bu kanunu?
bakın anlayış şu: "ben bu sorumluluğu vatandaşa yükleyeyim, ama uygulama noktasında pasif kalayım, işime gelmezse çıkarır önüne koyar anasını skerim..."
sanayi bakanı mı ne zkimse ses kayıtlarıyla ilgili "ararsanız mutlaka bir suç bulursunuz herkeste." gibi bir şey söyledi.
yani şu anda türkiye'de 10 yaş üstü tüm vatandaşların istense küçük-büyük açığı bulunur. bu düpedüz ipotektir.
hasılı ösym'nin de bu soruyu sorması benim acayip sinirime dokunuyor.
bana mantıklı bir şey söyleyin. ösym neden ygs ve türevlerinde öğrenim durumunu soruyor? zaten lise mezunu olmayan biri sınava girip kazansa bile kaydı yapılmıyor. orada "en az lise mezunu" diye bir seçenek koymak varken 50 tane seçeneğe ne gerek var? boş da bırakamıyorsun seçeneği kayıt yapılmıyor.
bu kadar bürokrasi vatandaşın temel haklarını ipotek altına almaktır.
devlet o kadar evrak yükü veriyor ki vatandaşa -hele kamu çalışanlarına- türkiye'de tek bir insan bile mükemmel olarak yapamıyor bu işleri.
daha geçen gün adres değişikliği bildirmeye gittim. yasal süreyi aşmışım, ceza beklerken adam "günde 100 kişi geliyor. yasal süreyi aşmamış gösterip ceza kesmiyoruz." dedi. e o zaman neden çıkardınız bu kanunu?
bakın anlayış şu: "ben bu sorumluluğu vatandaşa yükleyeyim, ama uygulama noktasında pasif kalayım, işime gelmezse çıkarır önüne koyar anasını skerim..."
sanayi bakanı mı ne zkimse ses kayıtlarıyla ilgili "ararsanız mutlaka bir suç bulursunuz herkeste." gibi bir şey söyledi.
yani şu anda türkiye'de 10 yaş üstü tüm vatandaşların istense küçük-büyük açığı bulunur. bu düpedüz ipotektir.
hasılı ösym'nin de bu soruyu sorması benim acayip sinirime dokunuyor.
bana mantıklı bir şey söyleyin. ösym neden ygs ve türevlerinde öğrenim durumunu soruyor? zaten lise mezunu olmayan biri sınava girip kazansa bile kaydı yapılmıyor. orada "en az lise mezunu" diye bir seçenek koymak varken 50 tane seçeneğe ne gerek var? boş da bırakamıyorsun seçeneği kayıt yapılmıyor.
0
İstatistiki bilgi amaçlı. Söylediklerinizin büyük kısmında haklı olsanız da bu konuda yersiz demeyeyim de çok da lüzumlu olmayan bir kaygıya girmişsiniz.
0
Sakın olmalısın o soru kötü bişey değil bence. Sadece istatistik açısından soruluyor kaç kişi ilk kez sınava giriyor kaç kişi bir bölüm okurken sıkılmış başka bir bölüm kazanmış kaç kişi bölümü bitirmiş kesmemiş bir bölüm daha Yazmış. Bak mesela ben hem lise mezunuyum aynı zamanda üniversite mezunuyum aynı zamanda üniversite okuyorum aynı zamanda tekrar sınava giriyorum ben şimdi nereyi işaretliyeyim
0
ya ben lan neyse
kalabalık yerlerde kadınlardan hiç utanmadan, hiç yüzü kızarmadan, böyle hafif piç sırıtışıyla kadınla göz temasını kaybedene kadar, yiyecek gibi bakan adamlar mı var ben mi yanlış görüyorum? hani kız kendisine bakıldığını fark etse bile göz temasını bırakmayan tipler. ne bekliyorsa?az da değil ha b
kalabalık yerlerde kadınlardan hiç utanmadan, hiç yüzü kızarmadan, böyle hafif piç sırıtışıyla kadınla göz temasını kaybedene kadar, yiyecek gibi bakan adamlar mı var ben mi yanlış görüyorum? hani kız kendisine bakıldığını fark etse bile göz temasını bırakmayan tipler. ne bekliyorsa?
az da değil ha baya çoklar. değil mi? var böyle baya tip? belki ben yanlış değerlendiriyorumdur diye gerçekten emin olamadım.
az da değil ha baya çoklar. değil mi? var böyle baya tip? belki ben yanlış değerlendiriyorumdur diye gerçekten emin olamadım.
0
bunca zamandır nerede yaşıyordun çok merak ettim :) norveç'te doğup büyüdün türkiye'ye yeni mi geldin?
0
benim iş arkadaşım vardı.bir kaç defa uyarmama rağmen; "giymesinler bizde bakmayalım! erkekliğin doğasında var." şeklinde kendini savunduğu için tartışmıştık.
0
bu tarif ettiğini yanında eşi varken ve bebeğinin pusetini iterken yapan bir sürü adam var. kız arkadaşının elinden tutmuş giderken yapan var. yanından geçerken gözlerini kadının yüzüne kilitleyip geçip gidene kadar bakan var. kolu bacağı sürtecekmiş gibi yapıp 1 cm payla yanından geçen var (bunu yaparken de suratına bakıyor tabii). saymakla bitmez. ve kadınlar için her gün böyle. güzellik çirkinlik falan da değil cidden nefes alsan yeter.
yurtdışındayım, şu tarz hareketleri yapan daha bir tane avrupalı adam görmedim. ne zaman denk gelsem ya bizimkiler ya da başka bir ortadoğulu, asla şaşmaz.
yurtdışındayım, şu tarz hareketleri yapan daha bir tane avrupalı adam görmedim. ne zaman denk gelsem ya bizimkiler ya da başka bir ortadoğulu, asla şaşmaz.
0
bunların daha beteri avrupa da da var. gayet net. bi bizde yok böyle ayılar.
0
eski sevgilim bana iki yıllık ilişkimiz boyunca tam yedi kere "otobüste/vapurdayım bir adam var gözlerini dikti korkuyorum" diye mesaj attı. bu onun fark ettikleri sadece. yanında ben varken kimse bir sik yapamazdı ama. anca yalnızken. orospu çocuğu korkak sinsi piçler. allah'a binlerce kez şükrediyorum amına kodumun memleketinden siktir olup gittim diye.
0
Adam yakışıklıysa veya zengin görünümlüyse bakınca sorun yok. Bir şekilde ilgi çekici değilse sapık. Enteresan kafalar..
0
İşe yarayacağını düşünüyor. Aynen subwoofer'ı kökleyip Şahin'de İsmail YK çalmak gibi.
0
Tam neyi kastettiğini anlamadım.
1-) bu bakan arkadaşımız göz teması kuruyorsa ve gülümsüyorsa(ki gülümsemesi bile şart değil) bence gayet normal bir olay. Karşılık alırsa zaten sevgili oluyorlar. Okulda, parkta hatta her yerde yapılması doğal. Ki insanlara bakıp gülümsemek medeniyet göstergesi.
2-) Eğer bu insan şehvetle bakıyorsa olay biraz sıkıntılı. Bunun yapılmaması gerekiyor. Ha şehvetle bakıp sevgili yapabilenler yine var. Ama haddi aşmamak gerekiyor. Bu daha az normal bana göre. Eğer kız rahatsız olduğunu bir şekilde hissettirirse yapılmaması gerek. Ha kız buna da geri dönebilir ve fakbadi tarzı olaya gidebilir bu iki insan.
Ama türkiyede olduğumuz için. Tacizin ve tecavüzün yaygın olması nedeniyle bu insanlara kötü bakılması doğal. Zaten türkiyenin sorunlarından biri de bu. İnsanlae herkesi kötü biri olarak tahmin ediyor. Halbuki dışarda insanlarla tanışmak, birbirlerini keserek tanışmak gayet normaldir yurtdışında.
1-) bu bakan arkadaşımız göz teması kuruyorsa ve gülümsüyorsa(ki gülümsemesi bile şart değil) bence gayet normal bir olay. Karşılık alırsa zaten sevgili oluyorlar. Okulda, parkta hatta her yerde yapılması doğal. Ki insanlara bakıp gülümsemek medeniyet göstergesi.
2-) Eğer bu insan şehvetle bakıyorsa olay biraz sıkıntılı. Bunun yapılmaması gerekiyor. Ha şehvetle bakıp sevgili yapabilenler yine var. Ama haddi aşmamak gerekiyor. Bu daha az normal bana göre. Eğer kız rahatsız olduğunu bir şekilde hissettirirse yapılmaması gerek. Ha kız buna da geri dönebilir ve fakbadi tarzı olaya gidebilir bu iki insan.
Ama türkiyede olduğumuz için. Tacizin ve tecavüzün yaygın olması nedeniyle bu insanlara kötü bakılması doğal. Zaten türkiyenin sorunlarından biri de bu. İnsanlae herkesi kötü biri olarak tahmin ediyor. Halbuki dışarda insanlarla tanışmak, birbirlerini keserek tanışmak gayet normaldir yurtdışında.
0
ya ben lan neyse
aklıma geldikçe hala yerin dibine giriyorum lan. Evde yalnız yaşadığım halde sanki o kişi karşımdaymış gibi yüzümü yastığa gömüyorum. siz siz olun cahilliğinizi bilmeden her boka atlamayın hacılar.işte anlatmaya çalışıyorum karşımdakine durumu... maksadım "bilim halka açıktır, halkın malıdır..." gib
aklıma geldikçe hala yerin dibine giriyorum lan. Evde yalnız yaşadığım halde sanki o kişi karşımdaymış gibi yüzümü yastığa gömüyorum. siz siz olun cahilliğinizi bilmeden her boka atlamayın hacılar.
işte anlatmaya çalışıyorum karşımdakine durumu... maksadım "bilim halka açıktır, halkın malıdır..." gibi bir şey demek.
ingilizcem de berbat. o sırada "science is puclic!" deyiverdim.
çok mu rezil oldum ki? çok mu alakasız demek istediğimle?
işte anlatmaya çalışıyorum karşımdakine durumu... maksadım "bilim halka açıktır, halkın malıdır..." gibi bir şey demek.
ingilizcem de berbat. o sırada "science is puclic!" deyiverdim.
çok mu rezil oldum ki? çok mu alakasız demek istediğimle?
0
Kurduğun cümle 'bilim kamusaldır' anlamına da geliyor, yani söylediğin şeye yaklaşıyor. Nasıl rezil olduğunu anlamadım açıkçası.
0
public demişsen bir sıkıntı yok. bu kadar kendinizi kasmayın abicim. dediğin anlaşılıyorsa yeter. ingiliz olmadığını, bu dili sonradan öğrendiğini biliyorlar yani kimse hata yaptın, eksik söyledin diye rezil olduğunu düşünmez. puclic demişsen de en fazla ne demek istediğini anlamamışlardır.
0
ben native speaker ım londralıyım falan demediysen, gayet normal. söylemeye çalıştığını tam anlamadıysa açıklamanı ister. ki söyledğin zaten bilim halka açıktır manasından çok uzak değil,bir portakal suyuna portugıl juus diyen adam değilsin.
0
ya ben lan neyse
merkezi alımlar resmen bitmiş. neredeyse tüm memurluklara mülakatla adam alınıyor. bir düşünün! neden merkezi alımlarla almak varken mülakatla adam alınıyor? neden yandaş isimler kpss dahi olmadan 19 yaşında en yüksek bürokratlıklara atanıyor?bakıyorsun sosyal medyada tepki 0. siyasiler bununla ilgi
merkezi alımlar resmen bitmiş. neredeyse tüm memurluklara mülakatla adam alınıyor. bir düşünün! neden merkezi alımlarla almak varken mülakatla adam alınıyor? neden yandaş isimler kpss dahi olmadan 19 yaşında en yüksek bürokratlıklara atanıyor?
bakıyorsun sosyal medyada tepki 0. siyasiler bununla ilgili hiçbir vaadini seçim sırasında öne çıkarmıyor.
ama belki de türkiye'nin en büyük sorunu iltimas.
düşünsenize bir yılda hakkı yenmiş 100 bin kişi olduğunu.
100 bin kişi 100 bin aile, 100 bin hikaye, 100 bin hayat, zaman çizgisinde 100 bin tane kırılma... 100 bin kişi hayatlarını o işle idame ettirip 200 bin çocuk yetiştirecek, 100 bin kişi ölene kadar o işi yapıp o işten emekli olacak. 100 binin hayata etkisinin olması gerekenin dışına itildiğini düşünün.
neden kimse bu kadar büyük bir soruna tepki vermiyor? neden neden?
meb'e bileğinin hakkıyla -86p- kimsenin torpili olmadan atanmış, hatta daha öncesinde torpil mağduru olmuş bir öğretmenim.
bakıyorsun sosyal medyada tepki 0. siyasiler bununla ilgili hiçbir vaadini seçim sırasında öne çıkarmıyor.
ama belki de türkiye'nin en büyük sorunu iltimas.
düşünsenize bir yılda hakkı yenmiş 100 bin kişi olduğunu.
100 bin kişi 100 bin aile, 100 bin hikaye, 100 bin hayat, zaman çizgisinde 100 bin tane kırılma... 100 bin kişi hayatlarını o işle idame ettirip 200 bin çocuk yetiştirecek, 100 bin kişi ölene kadar o işi yapıp o işten emekli olacak. 100 binin hayata etkisinin olması gerekenin dışına itildiğini düşünün.
neden kimse bu kadar büyük bir soruna tepki vermiyor? neden neden?
meb'e bileğinin hakkıyla -86p- kimsenin torpili olmadan atanmış, hatta daha öncesinde torpil mağduru olmuş bir öğretmenim.
0
Kendi ataman/işe alımın mevzubahis olana dek bu konuda sesini yükseltmeyi düşünmüş müydün?
Türkiye'de iki ciddi engel var bu tarz şeylerin önünde.
1- İnsanlar sadece günü kurtarmaya çalışırlar. Kimse ilerisini planlamaz. Hemen sonuç ister.
2- çok fazla boğuşacak sorun var. Herkesin önceliği başka bir şey oluyor. O an hayatında ne önemliyse anca onun sorunuyla boğuşabiliyor.
Türkiye'de iki ciddi engel var bu tarz şeylerin önünde.
1- İnsanlar sadece günü kurtarmaya çalışırlar. Kimse ilerisini planlamaz. Hemen sonuç ister.
2- çok fazla boğuşacak sorun var. Herkesin önceliği başka bir şey oluyor. O an hayatında ne önemliyse anca onun sorunuyla boğuşabiliyor.
0
lise mezunuyken 186 kişinin girdiği zabıt katipliği sınavında merkezi puanda 1. klavye sıralamasında 2. olup mülakatta 4/5 yapan ve 20/100 mülakat puanıyla haksızca elenmiş biriyim. elbette yılladır ses çıkarıyorum. kaldı ki bir nevi kağapı atmış biri olarak hala bu sorunlarla uğraşmam -üstlik çocuğum falan da yok mülakata girecek- iyi niyetimi göstermiyor mu?
hani diyoruz ya bazen işsizlik bu ülkenin en büyük sorunu... al sana sebebi işte. adam biliyor ki kpss'den 100 tam puan alsam dahi atanmam hayal. bu insanı delirtmez mi?
hani diyoruz ya bazen işsizlik bu ülkenin en büyük sorunu... al sana sebebi işte. adam biliyor ki kpss'den 100 tam puan alsam dahi atanmam hayal. bu insanı delirtmez mi?
0
torpil bilinen bir gercek. memurluga bel baglamakla bastan bu riski almissin panpito.,
0
cünkü herkes isine geldiginde torpil kullaniyor da ondan.
isine geliyor, okul kaydi yapilcak akrabaya gidiliyor, hastanede tanidik doktora gidiliyor, ise alimlarda tanidiga cevreye soruluyor, torpilin krali yapiliyor, devlette ben bildim bileli legalde olsa bazen torpil her zaman olan bir sey.
kisaca isine geldiginde torpil kullanan insanlar olayi bildiginden büyük tepki olmaz hic bir zaman torpile türkiyede.
mesela en basit seyde hemen tanidikla ulasmaya calisiyoruz
www.eksiduyuru.com
isine geliyor, okul kaydi yapilcak akrabaya gidiliyor, hastanede tanidik doktora gidiliyor, ise alimlarda tanidiga cevreye soruluyor, torpilin krali yapiliyor, devlette ben bildim bileli legalde olsa bazen torpil her zaman olan bir sey.
kisaca isine geldiginde torpil kullanan insanlar olayi bildiginden büyük tepki olmaz hic bir zaman torpile türkiyede.
mesela en basit seyde hemen tanidikla ulasmaya calisiyoruz
www.eksiduyuru.com
0
@mayeskuel: hocam memurluğa bel bağlamak tercih meselesi. ben öğretmenlik bitirdim. neredeyse tüm dershaneler ağız birliği etmişçesine haftada 50 saat derse 700 lira para verirken elbette kamuyu da zorlayacaktım. adalet olsun yeter. o zamana kazanamazsan bile "demek ki yetersizmişim." der çekilirsin kenara. ama böylesi çok zoruna gidiyor insanın.
@kurnaz: yapma hacı. asla iltimas istemedim orada. haksızlığa uğradığımı düşündüğüm halde "beni yazarlığa geri alın." diye ortalığı inletmedim. sadece hakkım olan kayıtlarımı istedim. kaldı ki tanımıyorum bile duyuru moderatörlerini. adamlar infaz gerçekleştiriyor ve denetim 0. infazlara itiraz edemiyorsun, savunma veremiyorsun... bu mu hak, benim yaptığım mı hak? compu ya seslenirken bile işte bu şikayet ettiklerime mizahi bir gönderme var orada. ayrıca compu falan da yardımcı olmadı bana :)
@kurnaz: yapma hacı. asla iltimas istemedim orada. haksızlığa uğradığımı düşündüğüm halde "beni yazarlığa geri alın." diye ortalığı inletmedim. sadece hakkım olan kayıtlarımı istedim. kaldı ki tanımıyorum bile duyuru moderatörlerini. adamlar infaz gerçekleştiriyor ve denetim 0. infazlara itiraz edemiyorsun, savunma veremiyorsun... bu mu hak, benim yaptığım mı hak? compu ya seslenirken bile işte bu şikayet ettiklerime mizahi bir gönderme var orada. ayrıca compu falan da yardımcı olmadı bana :)
0
@acemi: 19 yaşında veleti sırf mvekili oğlu diye yüksek bürokrat yapmaları, 90 puanlı adamın önüne 50 puanlıyı alıp memur yapmaları nasıl umrunda olmaz hocam? yarın seni de gelir bulur bu adaletsizlik. evet, önceden de kimsenin memur olmak istemediği zamanlarda torpil vardı ama ecevit dms ile düzeltti bu durumu. yine tecavüz ettiler tabi.
0
ya ben lan neyse
selamlar,konu sadece göz şekli. boy, saç bilmem ne bunlar denklem dışı şu anda.anne ya da babadan biri çinli olup diğeri olmayınca çocuğun gözleri biraz çinliye benziyor. ama tam da benzemiyor. böyle yarım çekik gibi oluyor.hatta bu çocuk başka bir Türkle evlenince yeni doğan çocuğun gözleri çok dah
selamlar,
konu sadece göz şekli. boy, saç bilmem ne bunlar denklem dışı şu anda.
anne ya da babadan biri çinli olup diğeri olmayınca çocuğun gözleri biraz çinliye benziyor. ama tam da benzemiyor. böyle yarım çekik gibi oluyor.
hatta bu çocuk başka bir Türkle evlenince yeni doğan çocuğun gözleri çok daha az çinliye benziyor.
şimdi bunun sebebini merak ediyorum.
mesela ilk evlilikte yeni doğan çocuk neden yarım çekik gözlü oluyor?
bu çekik göz geni ya vardır ya da yoktur değil mi? öyleyse çocuğun en azından gözlerinin ya tam çinli gibi çekik ya da türk gibi yuvarlak olması gerekmiyor muydu?
bunun sebebi nedir? mesela sadece göz şeklini belirleyen 100 gen var da 50-50 mi oluyor?
biri açıklasın yahu şunu çok merak ediyorum.
sağ olunuz.
konu sadece göz şekli. boy, saç bilmem ne bunlar denklem dışı şu anda.
anne ya da babadan biri çinli olup diğeri olmayınca çocuğun gözleri biraz çinliye benziyor. ama tam da benzemiyor. böyle yarım çekik gibi oluyor.
hatta bu çocuk başka bir Türkle evlenince yeni doğan çocuğun gözleri çok daha az çinliye benziyor.
şimdi bunun sebebini merak ediyorum.
mesela ilk evlilikte yeni doğan çocuk neden yarım çekik gözlü oluyor?
bu çekik göz geni ya vardır ya da yoktur değil mi? öyleyse çocuğun en azından gözlerinin ya tam çinli gibi çekik ya da türk gibi yuvarlak olması gerekmiyor muydu?
bunun sebebi nedir? mesela sadece göz şeklini belirleyen 100 gen var da 50-50 mi oluyor?
biri açıklasın yahu şunu çok merak ediyorum.
sağ olunuz.
0
bence öyle değil ama olay. ama genel olarak baskın gen durumu var. örneğin çiftlerden birisi siyahi diğeri beyaz ise çocukları yüksek ihtimal siyahi oluyor. baskın gen çünkü.
0
uzman değilim sadece fikir yürüteceğim. batılı + asyalı çiftlerin çok olduğu bir yerdeyim. sanırım anne çekik gözlü olabilir ama kendi soyunda daha 'az' çekik gözlü bireyler varsa dediğiniz gibi olabiliyor. çinlilerin hepsinde de tek tip çekik göz yok sonuçta.
bu sanırım şunun gibi, anne kahverengi gözlü olsun ama genlerinde çekinik olarak renkli göz varsa, renkli gözlü bir adamla evlenince çocuğun renkli gözlü olma ihtimali artıyor.
bu sanırım şunun gibi, anne kahverengi gözlü olsun ama genlerinde çekinik olarak renkli göz varsa, renkli gözlü bir adamla evlenince çocuğun renkli gözlü olma ihtimali artıyor.
0
ya ben lan neyse
kampanyanın bitmesine 3 dakika kala aldım. 13.50 idi sanırım.ben aldıktan hemen sonra arama yaptım fiyat yine 3 oyun için toplamda 89'a çıkmış. muhtemelen dünya üzerinde kampanyadan en son ben faydalandım.1. steam bana "3 dakika kala almışsın ama sen aldığında aslında kampanya bitmişti. internetteki
kampanyanın bitmesine 3 dakika kala aldım. 13.50 idi sanırım.
ben aldıktan hemen sonra arama yaptım fiyat yine 3 oyun için toplamda 89'a çıkmış. muhtemelen dünya üzerinde kampanyadan en son ben faydalandım.
1. steam bana "3 dakika kala almışsın ama sen aldığında aslında kampanya bitmişti. internetteki gecikmeden dolayı öyle aldın sen." diye sorun çıkarmasın sonra?
2. bu aralar buna benzer düşününce çok saçma olan endişeleri sık yaşıyorum. psikolojik bir sorun belirtisi midir?
ben aldıktan hemen sonra arama yaptım fiyat yine 3 oyun için toplamda 89'a çıkmış. muhtemelen dünya üzerinde kampanyadan en son ben faydalandım.
1. steam bana "3 dakika kala almışsın ama sen aldığında aslında kampanya bitmişti. internetteki gecikmeden dolayı öyle aldın sen." diye sorun çıkarmasın sonra?
2. bu aralar buna benzer düşününce çok saçma olan endişeleri sık yaşıyorum. psikolojik bir sorun belirtisi midir?
0
ekstrende kaç gözüküyorsa o. zamanında 100 liralık oyunları çok 10 liraya alanlar oldu fiyat hatasından dolayı. onlara bile bir şey olmadı. sana hiç bir şey olmaz.
kaça aldıysan odur.
kaça aldıysan odur.
0
ya ben lan neyse
gece 11'de yatsam bile uyandığımda yatmamış gibiyim. 24 saatin neredeyse 20 saati yataktayım son 1 haftadır. sabah uyandıktan 2 saat sonra yine uykum geliyor uyuyorum. toplamda günde 15 saat uyur oldum. yataktayken sanki yere 1 ton basınç uyguluyor gibiyim. uyurken adeta üstüme biri oturuyor. yere y
gece 11'de yatsam bile uyandığımda yatmamış gibiyim. 24 saatin neredeyse 20 saati yataktayım son 1 haftadır. sabah uyandıktan 2 saat sonra yine uykum geliyor uyuyorum. toplamda günde 15 saat uyur oldum. yataktayken sanki yere 1 ton basınç uyguluyor gibiyim. uyurken adeta üstüme biri oturuyor. yere yaptığım basıncı hissediyorum. ayağa kalkar kalkmaz baş dönmesi başlıyor. o an çömelmezsem ya da uzanmazsam kesinlikle bayılacak gibi oluyorum. tüm kaslarım acı-tatlı karışık ağrıyor. sürekli sabah gerinmesi yaşıyorum.
herkeste olan modern sorun yorgunluktan çok daha fazlası. yahu hakikaten hiç böyle olmamıştım. artık korkuyorum. neyim olabilir? kansızlık, susuzluk, yetersiz beslenme? daha mı kötü yoksa?
herkeste olan modern sorun yorgunluktan çok daha fazlası. yahu hakikaten hiç böyle olmamıştım. artık korkuyorum. neyim olabilir? kansızlık, susuzluk, yetersiz beslenme? daha mı kötü yoksa?
0
ya ben lan neyse
yahu bulamıyorum. zaten ingilizcem yok.şimdi steam hesabımdan ulaşamıyor muyum? nereden yazı yazıp cevap alıcam?
yahu bulamıyorum. zaten ingilizcem yok.
şimdi steam hesabımdan ulaşamıyor muyum? nereden yazı yazıp cevap alıcam?
şimdi steam hesabımdan ulaşamıyor muyum? nereden yazı yazıp cevap alıcam?
0
help > support? ayrı bir hesap açıyorsun bunun için, ticket atıyorsun sonra. hepsi bu.
0
sorun hesabımla ilgiliyse nasıl olacak? hesap adımla aynı mı olacak ayrı açtığım hesap?
0
ya ben lan neyse
mesela kanun çıktı, yürürlüğe girdi. birisi de kanun çıkmadan 1 ay önce cinayet işlemiş ve kanundan kaçmış.1 ay sonra bu kanun çıktığında bu 1 ay önce cinayet işleyen adamın da suçu siliniyor mu?
mesela kanun çıktı, yürürlüğe girdi. birisi de kanun çıkmadan 1 ay önce cinayet işlemiş ve kanundan kaçmış.
1 ay sonra bu kanun çıktığında bu 1 ay önce cinayet işleyen adamın da suçu siliniyor mu?
1 ay sonra bu kanun çıktığında bu 1 ay önce cinayet işleyen adamın da suçu siliniyor mu?
0
galiba çıkan tarih esas alınır ve 1 ay önce cinayet işleyen cezasını çeker...
veya düzenlemeeyle 23.07.2015 tarihinde ve sonrasındaki cinayetleri kapsar diye bi açıklama gelir ona göre babafingo olur
veya düzenlemeeyle 23.07.2015 tarihinde ve sonrasındaki cinayetleri kapsar diye bi açıklama gelir ona göre babafingo olur
0
lehe kanun geçmişe yürür, aleyhe kanun geçmişe yürümez. yani sanığın lehine olan yasa geçmişe yürür. dolayısıyla cinayet işleyen ceza almaz.
0
ya ben lan neyse
sazan gibi atlatım "steam os weekend deal"dan bioshock infinite'yi aldım 12 liraya düşmüş diye. sonradan fark ettim, Steam OS yazıyor. bu windows 7'de çalışıyor mu?çalışmıyorsa iade edebiliyor muyum? alalı 1 saat olmadı.
sazan gibi atlatım "steam os weekend deal"dan bioshock infinite'yi aldım 12 liraya düşmüş diye. sonradan fark ettim, Steam OS yazıyor. bu windows 7'de çalışıyor mu?
çalışmıyorsa iade edebiliyor muyum? alalı 1 saat olmadı.
çalışmıyorsa iade edebiliyor muyum? alalı 1 saat olmadı.
0
linux debian üzerine kurulu sistem olacağı için anca vmware ile açar veya dualboot yaparsın. yani windows içerisinde olmuyor. yanlışım varsa çok vurmadan uyarın :(
0
Çalışması lazım. Sadece Steam OS için değil de Steam OS'te de çalışan oyunlar için indirim yapıldı. Hangi işletim sisteminde kullanacağın sana kalmış.
Oyunu dene, çalışmazsa iade edersin ki çalışacaktır.
Oyunu dene, çalışmazsa iade edersin ki çalışacaktır.
0
sadece steam os'a çıkan hiç oyun yok steamde. ya mac/steamos'dur yahut windows/mac/steamos'dur. özetle steamosu desteklediği anlamına geliyor o. library kısmından oyunu indirebiliyorsan windowsda zaten mevcuttur. başka bir yol ise oyunun store sayfasına gel media kısmının (resimler ve videolar) biraz altına in orada neleri desteklediği ikonlar halinda gösterir.
0
@yehova: haklısın hocam wndows işareti var.
hocam neden peki "steam os weekend deal" diye event başlatmışlar? neden özellikle steam os vurgusu?
hocam neden peki "steam os weekend deal" diye event başlatmışlar? neden özellikle steam os vurgusu?
0
ya ben lan neyse
2 defa kışın kullandım, sıcak hava üfleyen bir şey vardı ama klima mıydı bilmiyorum.yaz sıcağında içeride pişmemek için klima koymuşlardır değil mi?
2 defa kışın kullandım, sıcak hava üfleyen bir şey vardı ama klima mıydı bilmiyorum.
yaz sıcağında içeride pişmemek için klima koymuşlardır değil mi?
yaz sıcağında içeride pişmemek için klima koymuşlardır değil mi?
0
ya ben lan neyse
10 saat içinde şehri 1 aylığına terk edicem. bir telefon buldum şehrin yerel satış-facebook sayfasından. karar vermem lazım.gps, bankacılık uygulamaları vs. için alıyorum telefonu. bazen lazım oluyor hakikaten.lgg2 siyah 32 gb turkcell'den alınmış 3 aylık. 21 ay garantisi var. teli görmedim ama adam
10 saat içinde şehri 1 aylığına terk edicem. bir telefon buldum şehrin yerel satış-facebook sayfasından. karar vermem lazım.
gps, bankacılık uygulamaları vs. için alıyorum telefonu. bazen lazım oluyor hakikaten.
lgg2 siyah 32 gb turkcell'den alınmış 3 aylık. 21 ay garantisi var. teli görmedim ama adam sıfır hata diyor. kulaklığını bile kullanmamış. o da başkasından satın almış.
800 tl
daha önce kullandığım en akıllı telefon nokia 6600'dı.
alayım mı? benim ihtiyaçlarım için fazla mı yoksa? daha mütevazı bir şey işimi görür mü?
gps, bankacılık uygulamaları vs. için alıyorum telefonu. bazen lazım oluyor hakikaten.
lgg2 siyah 32 gb turkcell'den alınmış 3 aylık. 21 ay garantisi var. teli görmedim ama adam sıfır hata diyor. kulaklığını bile kullanmamış. o da başkasından satın almış.
800 tl
daha önce kullandığım en akıllı telefon nokia 6600'dı.
alayım mı? benim ihtiyaçlarım için fazla mı yoksa? daha mütevazı bir şey işimi görür mü?
0
LG G2 işiini gayet rahat görür.. Piyasadaki sıfır fiyatları ile bir kıyaslayıp gönül rahatlığı ile alabilirsin..
fiyatı bana makul geldi bu arada.. 21 ay garantisi olması da önemli...
fiyatı bana makul geldi bu arada.. 21 ay garantisi olması da önemli...
0
hocam sıfır fiyatı hepsiburada'da 1095 tl'ymiş yeni gördüm. bunu da buraya ekleyeyim değerlendirme açısından.
0
800 ona vereceğine git 1000 liraya sıfır sony z1 al. daha iyi performans alırsın. daha sağlam bir telefon ile.
0
bence senin için on numara bir seçenek olmuş. telefona bak, kurcala temizliği içine sinerse al. aynı cihaz kampanya falan 900 küsüre alınabiliyor internetten ama 21 ay garantisi olan cihaz da saçma değildir.
0
bence alma ama alcaksan da daha düşük fiyat için pazarlık yap, sıfırını 970'e sipariş verdim daha yeni kampanyaları birleştirip n11'den, lg türkiye garantili. kullanılmış mal 1 gün olsa bile değer kaybeder bayağı bi. ilk sahibi bile değilmiş adam, nasıl bileceksin öncekilerin nasıl kullandığını. belki bi sıkıntısı var ki satıyor aldığı gibi.
turkcellden aldıysa portlu falan da olabilir ona da dikkat et.
turkcellden aldıysa portlu falan da olabilir ona da dikkat et.
0
ya ben lan neyse
alayım mı hacılar? tek kollu. oyun yok yanında. kırık mı ney diyorlar onu da bilmiyorum sordum cevap gelmedi daha.oyun için topladığım pc'm var üst düzey sayılır. oyun oynamayı çok seven biri olarak alsam nasıl olur sizce?
alayım mı hacılar? tek kollu. oyun yok yanında. kırık mı ney diyorlar onu da bilmiyorum sordum cevap gelmedi daha.
oyun için topladığım pc'm var üst düzey sayılır. oyun oynamayı çok seven biri olarak alsam nasıl olur sizce?
oyun için topladığım pc'm var üst düzey sayılır. oyun oynamayı çok seven biri olarak alsam nasıl olur sizce?
0
alma gerek yok. kasetli atariler gibi gözüküyor insanın gözüne ps2 oyunları.
0
Alma, bu devirde tetristen farkı kalmadı. Bütçen kısıtlıysa ps3 alabilirsin belki.
0
emülatörü varken almak saçma bence ya. anlık bi heves. 2 gün bile oyalamaz. resident evil falan oynarsın en fazla
0
Oha nasıl ya. Oyun konusunda gelmiş geçmiş en zengin konsol için bir tane pozitif şey söylenmemiş mi? Elini her salladığında şahane oyuna çarpar. Gamecube de hakeza.
Onun dışında emulatör diye bir gerçek var. Bilgisayarın da iyiymiş zaten. Neredeyse her oyunu rahat rahat emulatörle oynayabilirsin.
Onun dışında emulatör diye bir gerçek var. Bilgisayarın da iyiymiş zaten. Neredeyse her oyunu rahat rahat emulatörle oynayabilirsin.
0
neden herkes alma demiş bilmiyorum ama ps2 oyunları çok güzeldir.
bilgisayarda emulator ile açınca god of war 2 yeşil sorun vermişti bence. 100 lira verip emu ile falan uğraşmamak daha iyidir.
bilgisayarda emulator ile açınca god of war 2 yeşil sorun vermişti bence. 100 lira verip emu ile falan uğraşmamak daha iyidir.
0
ya ben lan neyse
selamlar,çalışıyorum. genellemenin önünü açmamak için şehir ismi vermeyeceğim ama çok muhafazakar bir şehirde yaşıyorum şu anda. gurbetteyim.bekarım. son 1 senedir yalnız yaşıyorum.komşularla falan aram kötü değil. zaten ne eve arkadaş getiririm -yok çünkü- ne müzik dinlerim, ne pisliğim var...gerçe
selamlar,
çalışıyorum. genellemenin önünü açmamak için şehir ismi vermeyeceğim ama çok muhafazakar bir şehirde yaşıyorum şu anda. gurbetteyim.
bekarım. son 1 senedir yalnız yaşıyorum.
komşularla falan aram kötü değil. zaten ne eve arkadaş getiririm -yok çünkü- ne müzik dinlerim, ne pisliğim var...
gerçekten bulunmaz bir kiracıyım, komşuyum.
apartmana girdiğimde kapıdan kapıya konuşan kadınlar falan varsa hemen içeri kaçarlar, ben gidince geri çıkarlar.
yolda beni gören kadınlar yüzlerini falan kapatırlar.
bunlara bir şey dediğim yok da.
ulan 1 senedir bu kadar sessiz, efendi, kendi halimde yaşıyorum. hiçbiri bir gün bir bardak su getirmedi lan.
vallahi istediğimden değil. zaten lüstahlık gibi anlaşılmasın da tanımadığım insanların yemeğini yemeyi pek tercih etmiyorum. hijyen takıntısı gibi.
ama insan bir düşünür. dip dibe yaşıyoruz, komşuyuz. o kadar da iyi bir ev sakiniyim. tam bunların istediği tipte.
ne olur lan ayda 1 tabak yemek verseniz?
ben de gtürmüyorum ama benim sebebim yemek pişirmemek. bir de utanıyorum "bak ben getirdim siz de bana getirin." der gibi olmasın diye.
bazen özel yemekler pişiriyorlar apartmanı koku sarıyor. insan bir düşünmez mi lan?
ben eskişehir'de büyüdüm. annem özel bir yemek piştiğinde kesilikle komşulara dağıtırdı. hele bekar, öğrenci falan olacak... direkt elime tabak tutuşturur yollardı beni.
lan ne biçim insanlar lan... bazen çok tanıdık ama ne olduğunu kestiremediğim acayip kokular duyuyorum apartmanda.
insan 1 tabak yollamaz mı lan? emin olun hepsi çok inançlı insanlar. düşünün ki bir hadiste "Cebrail bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki Allah komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim." diyor ve bu insanlar bunu kabul ediyor.
yolda görseler selam vermezler, karşı komşunun kızı kendi aralarında konuşurken "bizim şansımıza karşımıza da hiç aile taşınmadı." diyormuş lan bir de.
ne biçim insanlar lan bunlar? vallahi gerçek islam bu değil.
aslında çok uzattım ama sizde durumlar nasıl diye soracaktım. benim gibi olup komşularından memnun olan var mı? nerede yaşıyorsunuz, hangi şehir, hangi tip ev?
not: umarım meselenin "bedava yemek" olmadığını anlatabilmişimdir. iğrendiğiniz bir komşu olsa bile getirdiği yemeği çöpe atar yine de ona minnet duyarsınız. mesele bu. son 2 senedir farklı mahallelerde 3 farklı apartmanda kaldım durum aynı.
çalışıyorum. genellemenin önünü açmamak için şehir ismi vermeyeceğim ama çok muhafazakar bir şehirde yaşıyorum şu anda. gurbetteyim.
bekarım. son 1 senedir yalnız yaşıyorum.
komşularla falan aram kötü değil. zaten ne eve arkadaş getiririm -yok çünkü- ne müzik dinlerim, ne pisliğim var...
gerçekten bulunmaz bir kiracıyım, komşuyum.
apartmana girdiğimde kapıdan kapıya konuşan kadınlar falan varsa hemen içeri kaçarlar, ben gidince geri çıkarlar.
yolda beni gören kadınlar yüzlerini falan kapatırlar.
bunlara bir şey dediğim yok da.
ulan 1 senedir bu kadar sessiz, efendi, kendi halimde yaşıyorum. hiçbiri bir gün bir bardak su getirmedi lan.
vallahi istediğimden değil. zaten lüstahlık gibi anlaşılmasın da tanımadığım insanların yemeğini yemeyi pek tercih etmiyorum. hijyen takıntısı gibi.
ama insan bir düşünür. dip dibe yaşıyoruz, komşuyuz. o kadar da iyi bir ev sakiniyim. tam bunların istediği tipte.
ne olur lan ayda 1 tabak yemek verseniz?
ben de gtürmüyorum ama benim sebebim yemek pişirmemek. bir de utanıyorum "bak ben getirdim siz de bana getirin." der gibi olmasın diye.
bazen özel yemekler pişiriyorlar apartmanı koku sarıyor. insan bir düşünmez mi lan?
ben eskişehir'de büyüdüm. annem özel bir yemek piştiğinde kesilikle komşulara dağıtırdı. hele bekar, öğrenci falan olacak... direkt elime tabak tutuşturur yollardı beni.
lan ne biçim insanlar lan... bazen çok tanıdık ama ne olduğunu kestiremediğim acayip kokular duyuyorum apartmanda.
insan 1 tabak yollamaz mı lan? emin olun hepsi çok inançlı insanlar. düşünün ki bir hadiste "Cebrail bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki Allah komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim." diyor ve bu insanlar bunu kabul ediyor.
yolda görseler selam vermezler, karşı komşunun kızı kendi aralarında konuşurken "bizim şansımıza karşımıza da hiç aile taşınmadı." diyormuş lan bir de.
ne biçim insanlar lan bunlar? vallahi gerçek islam bu değil.
aslında çok uzattım ama sizde durumlar nasıl diye soracaktım. benim gibi olup komşularından memnun olan var mı? nerede yaşıyorsunuz, hangi şehir, hangi tip ev?
not: umarım meselenin "bedava yemek" olmadığını anlatabilmişimdir. iğrendiğiniz bir komşu olsa bile getirdiği yemeği çöpe atar yine de ona minnet duyarsınız. mesele bu. son 2 senedir farklı mahallelerde 3 farklı apartmanda kaldım durum aynı.
0
çanakkale, apartmanda hem aile hem öğrenci var bissürü, iki kesimden de yemek, helva, aşure vs gelmişliği var biçok kez
dediğin tarzda şehirlere dolaşmaya geldiğimde de derin bir fesatlık hissiyle çevrelenmiş gibi hissediyorum genelde. hiç rahat edemiyorum.
dediğin tarzda şehirlere dolaşmaya geldiğimde de derin bir fesatlık hissiyle çevrelenmiş gibi hissediyorum genelde. hiç rahat edemiyorum.
0
erzurum iste, ne bekliyorsun ki.
bu anadolu insaninin misafirperverligi, yurdum insaninin safligi naifligi, muslumanlarin hosgorusu vs vs dunyanin en buyuk yalanlari.
bu anadolu insaninin misafirperverligi, yurdum insaninin safligi naifligi, muslumanlarin hosgorusu vs vs dunyanin en buyuk yalanlari.
0
@kurnaz: yemek pişirmiyorum hocam. götürmeme sebebimi de söyledim. sorun mantıklı ama buranın adetinde de ailede bekara götürmek var. adam "yav o kadar kokuttuk yemeği biraz dağıtalım." der lan. ben hiç apartmanı yemek kokutmadım daha.
arkadaşlar çok şükür istediğim şey yiyebiliyorum. derdim bedava yemek değil. demek istediğimi anladınız sanırım. yabani la bunlar.
arkadaşlar çok şükür istediğim şey yiyebiliyorum. derdim bedava yemek değil. demek istediğimi anladınız sanırım. yabani la bunlar.
0
ben 6 yıl boyunca istanbul şişli'de 40 dairelik (bak kırk diyorum, yazıyla da yazdım) bi apartmanda oturdum. birçoğu muhafazakar insanlardı (tanıdığımdan söylemiyorum bunu, giyim kuşamdan ötürü öyle sanıyorum) hatta bi keresinde şu "asansörden in görümcem binecek" mevzusunun bir benzerini yaşadım. dövmedim tabi, stop düğmesine bastım, in o zaman falan dedim asdjf neyse işte problem yaşadığım 2 komşudan biriydi bu (ki hangi dairede kaldığını bile bilmiyodum). diğer problemli arkadaş da 3 çocuklu bi ailenin babasıydı, terasta içki içiyorum, arkadaşlarımla konuşmalarımı duyuyomuş falan diye iki teras arasına duvar muvar vs çektirmemi istemiş yönetici aracılığıyla kulağıma gelmişti bu, ben de orası benim terasım istediğimi yaparım, ben onlardan rahatsız olmuyorum, eğer onlar oluyosa kendileri çeksin o zımbırtıyı deyip savmıştım. neyse uzattım konuyu. o 2 komşu ve kendimi çıkar 37 adet daire demektir bu. 6 yıl boyunca ramazandan, şeker bayramına, aşure bilmem nesinden bir sürü özel zamana kadar (özel bişey olmasına da gerek yok amk bekarım işte) bir lokma bişey ikram eden olmadı. onu bırak kapımı çalıp "nasılsın iyi misin?" diye soran bile olmadı. sadece birkaç kez yan komşularımdan yemek yapacağım zaman istediğim soğan, limon gibi ufak isteklerimi geri çevirmediler o kadar. benimle aynı kattaki 2 komşuya ben yemek yapıp veriyodum hatta. o limon istediğim komşuya aldığım limonu da koyduğum hamsili pilav yaptım verdim lan, dahası var mı? bekar halimle hamsili pilav yaptım, yanına istakoz salatası (onu hazır almıştım, hatta surimiydi sanırım) falan koydum, bayağı taşaklı bi tabak yaptım verdim yani asdjh ama onlardan tık yok? üstüne üstlük tabağımı bile geri vermediler lan :D
komşuluk ölmüş +1
bi de o kadar muhafazakar kesimin arasında hem erkek, hem bekar olunca ayrıca bi önyargı oluşuyo muhakkak. ve malesef gerçek islam bu.
komşuluk ölmüş +1
bi de o kadar muhafazakar kesimin arasında hem erkek, hem bekar olunca ayrıca bi önyargı oluşuyo muhakkak. ve malesef gerçek islam bu.
0
bir şey yapmadan karşılığını beklemek bizim kültürümüzün rezil bir yanı. hiçbir insan sana hiçbir zaman bir şey getirmek zorunda değil. evde gürültü yapmaman ya da pis olmaman zaten olması gereken şey. böyle olarak kimseye bir şey vermiyorsun.
onun dışında yazdıklarında haklısın. kızın yorumu falan rezalet.
onun dışında yazdıklarında haklısın. kızın yorumu falan rezalet.
0
hiçbir şey almadan bir şey vermek de bizim kültürümüzün güzel yanı. tonla atasözü var bununla ilgili. bir o kadar da dini kaynak var ki sürekli buna değinmemin sebebi şehirin ve apartmanın muhafazakar olması.
o kültürde yine ailenin bekara yardımı öncelikli. gerçekten güzel bir şey ama bekarın aileye yemek vermesi falan burada kimsenin beklemediği şeyler. zaten tahminimce yemezler de. çöpe atarlar.
o kültürde yine ailenin bekara yardımı öncelikli. gerçekten güzel bir şey ama bekarın aileye yemek vermesi falan burada kimsenin beklemediği şeyler. zaten tahminimce yemezler de. çöpe atarlar.
0
denizli'de okudum. karşı komşum öyle garip bi insandı ki bırak ramazanda bayramda seyranda yemek getirmeyi bi gün pasta yapacağı sırada yumurta, vanilin, hamur kabartma tozu ve unu benden almıştı. sonra da yamuk yumuk kesilmiş 1 dilim getirdi.
la o kadın bi de benden çamaşır askısını falan da istiyodu.
neyse, apartmanda epey bi süre kimse bana bişey getirmedi iyi muhabbetimiz olmasına rağmen. sonra ben götürmeye başlayınca gelmeye başladı bana da. ama ayıp yani öğrenciydik o kadar
la o kadın bi de benden çamaşır askısını falan da istiyodu.
neyse, apartmanda epey bi süre kimse bana bişey getirmedi iyi muhabbetimiz olmasına rağmen. sonra ben götürmeye başlayınca gelmeye başladı bana da. ama ayıp yani öğrenciydik o kadar
0
ulan bizim oturduğumuz apartmana biri gelecek (bekar olmasına da gerek yok yeni evli çift ya da kalabalık aile de olur hiç farketmez), sırf evleri ana baba günü diye, mutfakları düzenlenemedi, ocakları kurulmadı, tabak çanaklarını kolilerden çıkarmadılar diye annem türlü türlü yemek yapar verir. hele bekar olsa, zorla eve alır, 10 kg şişmanlatır öyle koyar kendi evine.
insanların bir çoğunda tuhaf bi yabanilik, korku, önyargı, sevgisizlik vs var artık.
insanların bir çoğunda tuhaf bi yabanilik, korku, önyargı, sevgisizlik vs var artık.
0
baba bekar adamdan korkuyorlar her an bizi sikebilir diye
boşveer. bunlar böyle.
ama mesela ben de kendimden örnek vereyim.
muhafazakarlıkla falan ilgisi yok apartmanda 8 akepeli 2 chpli var
ne akepeliden ne chp liden 1 tas yemek geldiğini görmedim
bunlar oorroosbu cocuuu.
inançları da göstermelik ibadeetleri de.
hace bektaş boşuna dememiş ne ararsan kendinde ara mekke de kudüste hacda değil
boşveer. bunlar böyle.
ama mesela ben de kendimden örnek vereyim.
muhafazakarlıkla falan ilgisi yok apartmanda 8 akepeli 2 chpli var
ne akepeliden ne chp liden 1 tas yemek geldiğini görmedim
bunlar oorroosbu cocuuu.
inançları da göstermelik ibadeetleri de.
hace bektaş boşuna dememiş ne ararsan kendinde ara mekke de kudüste hacda değil
0
ben oturduğum evde (üsküdar) üçüncü seneme giriyorum. alt katımda oturan ev sahibimin iki kere (2) yemek getirmesi haricinde bana da getirmediler. ramazan ayında sabaha karşı balkonda soda açtım içtim diye bir komşunun ev sahibime "balkonda şampanya patlatıyorlar" dediği bir yer neticede. levent kırca skeci tadında yaşıyorlar hayatı.
0
Cok memleket gezdim.ilkinde 3 senem komsularimla yemek yiyerek gecti.bazen hic bisi yaptirmadilar,bazen corbayi ben yaptim,bazen salatayi.
ikincisinde komsularimi görmedim.ucuncusunde karsi komsu teyze beni camda beklerdi.ustumu çıkarmadan elinde tepsi o gun ne pistiyse.cok dua ettim.cok yedim yemegini.simdiki evimde ucuncusu kadar olamaz ama cok yemek yedigim bi yan komsum var.icten her lokmada yudumda dua ederim.ben de kapima gelen cocuklara ufak tefek birsey veririm.gonderirim.
haklisiniz.cok guzel birsey birinin bir kap yemek paylasmasi.hele acsan,disardan gelmissen,yalnizsan.
Buyuk sehirlerde insanlar acaba komsu begenmez mi, neyse daha iyi birsey yapinca gonderirim ya da aman o eskilerde kalmis diyerek yemek gondermiyor.
Insanlik kismen ölmüş kismen yasiyor.
hadi bugün bir komsuyu/cocugu sevindirin.
ikincisinde komsularimi görmedim.ucuncusunde karsi komsu teyze beni camda beklerdi.ustumu çıkarmadan elinde tepsi o gun ne pistiyse.cok dua ettim.cok yedim yemegini.simdiki evimde ucuncusu kadar olamaz ama cok yemek yedigim bi yan komsum var.icten her lokmada yudumda dua ederim.ben de kapima gelen cocuklara ufak tefek birsey veririm.gonderirim.
haklisiniz.cok guzel birsey birinin bir kap yemek paylasmasi.hele acsan,disardan gelmissen,yalnizsan.
Buyuk sehirlerde insanlar acaba komsu begenmez mi, neyse daha iyi birsey yapinca gonderirim ya da aman o eskilerde kalmis diyerek yemek gondermiyor.
Insanlik kismen ölmüş kismen yasiyor.
hadi bugün bir komsuyu/cocugu sevindirin.
0
dogulu kadinlar yabanci erkeklerle iletisim kurmazlar. dogulu erkekler de evde durmaz ve yemek falan gibi islere mudahil olmazlar.
0
olayın şehirle ilgili olmadığını anlamamışsın bence.
ben de eskişehir'de yaşarken öğrenci halimle komşuma güveç yapıp verdim. bir gram da bir şey görmedim karşılık olarak. yaşadığım apartmandaki tek aile de onlardı. geri kalanı hep öğrenciydi.
kayseri'de neler neler yiyorum komşulardan.
kıyas yaparsak eskişehir tü kaka, kayseri çok kral demem gerek ama iş insanda bitiyor...
ben de eskişehir'de yaşarken öğrenci halimle komşuma güveç yapıp verdim. bir gram da bir şey görmedim karşılık olarak. yaşadığım apartmandaki tek aile de onlardı. geri kalanı hep öğrenciydi.
kayseri'de neler neler yiyorum komşulardan.
kıyas yaparsak eskişehir tü kaka, kayseri çok kral demem gerek ama iş insanda bitiyor...
0
E çiğ insanlar. Yeemeği pişiren kadınlar ya da onların kızları sana yemek getirmeye gelse namusları kaçar allah korusun. Adları çıkar; bekar adam ve bir kadın bir şekilde münasebete girmiş olur mazallah. E adamlar da sana yemek getirip "totoş" sınıfına giremeyeceklerine göre. Hayırlı olsun nur topu gibi bir yobaz toplumunuz oldu. Hiç daha boşuna beklemeyin. Beeelki çok çok çok yaşlı bir teyze bir gün acıyıp da böyle şeyler yapabilir; o da bahsettiğiniz o ortamda büyük şans olur.
Yerinizde olsam ben de mangallar, balıklar filan yapar, onlara kokuturdum :)
Yerinizde olsam ben de mangallar, balıklar filan yapar, onlara kokuturdum :)
0
yolda selam vermeyeceğin adamlardan yemek bekliyorsun sen mi değişiksin onlar mı bilemedim.
0
erzurum'dayım aynı şeyleri ben de düşünmüştüm. ama kocasıyla kardeşiyle yemek gönderen, canınızın çektiği bişey olursa söyleyin diyen erzurumlu mesai arkadaşlarım da var. sorun komşuluk ilişkilerinde yani. komşuluk bitmiş gerçekten. hele bekar erkek komşuya bizim milletin bakışı malum.
konu buraya gelince aklıma geldi. ben ilkokuldayken kapı komşumuz üniversite öğrencisi bi rıza abi vardı. lan biz yemek gönderirdik her seferinde o da tabağı dolu vermek için yemek yapardı. annem yapma dedi dedi dinletemedi. sonra zaten aileden biri gibi olmuştu. nişanlısı gelip bizim evde yüzük atmıştı diye hatırlıyorum hatta:)
konu buraya gelince aklıma geldi. ben ilkokuldayken kapı komşumuz üniversite öğrencisi bi rıza abi vardı. lan biz yemek gönderirdik her seferinde o da tabağı dolu vermek için yemek yapardı. annem yapma dedi dedi dinletemedi. sonra zaten aileden biri gibi olmuştu. nişanlısı gelip bizim evde yüzük atmıştı diye hatırlıyorum hatta:)
0
ya ben lan neyse
yıllardır görüşmediğim bir akrabam kazanmış burayı ama bölümün adını tam bilmiyorum. sanırım elektronikli bir şeydi.çocuk ortaokulu falan özelde burslu okumuştu. esk fen lisesini 3 kişiyle kaçırmıştı. çok başarılıydı falan. herhalde gittiği bölüm de iyidir.tercih sürecinde hiç görüşmedik. ben olsam
yıllardır görüşmediğim bir akrabam kazanmış burayı ama bölümün adını tam bilmiyorum. sanırım elektronikli bir şeydi.
çocuk ortaokulu falan özelde burslu okumuştu. esk fen lisesini 3 kişiyle kaçırmıştı. çok başarılıydı falan. herhalde gittiği bölüm de iyidir.
tercih sürecinde hiç görüşmedik. ben olsam eczacılık falan yazardım lan. yaş 30 oldu neredeyse biraz pragmatist davranıyorum sanırım.
bilgisizlik de var tabi. bir de çalıştığım şehirde üni. okuyan 2 mat2 sorusuyla kimya mühendisliği okuyan arkadaşları görünce müh. konusunda şüpheye de düşüyor insan.
kaldı ki tıp dışında resmen iş garantisi olan bölüm kalmadı. bu da ayrı bakış açısı neyse.
bu çocuk bitirebilirse burayı iş imkanları olur mu? başka bir akrabamın itü gemi müh.den mezun olduktan sonra yıllarca iş aradığını, garsonluk yaptığını biliyorum. şüpheliyim.
ha bölüm benim gözümde acayip karizma, itibalı... o başka. ama burası türkiye.
çocuk ortaokulu falan özelde burslu okumuştu. esk fen lisesini 3 kişiyle kaçırmıştı. çok başarılıydı falan. herhalde gittiği bölüm de iyidir.
tercih sürecinde hiç görüşmedik. ben olsam eczacılık falan yazardım lan. yaş 30 oldu neredeyse biraz pragmatist davranıyorum sanırım.
bilgisizlik de var tabi. bir de çalıştığım şehirde üni. okuyan 2 mat2 sorusuyla kimya mühendisliği okuyan arkadaşları görünce müh. konusunda şüpheye de düşüyor insan.
kaldı ki tıp dışında resmen iş garantisi olan bölüm kalmadı. bu da ayrı bakış açısı neyse.
bu çocuk bitirebilirse burayı iş imkanları olur mu? başka bir akrabamın itü gemi müh.den mezun olduktan sonra yıllarca iş aradığını, garsonluk yaptığını biliyorum. şüpheliyim.
ha bölüm benim gözümde acayip karizma, itibalı... o başka. ama burası türkiye.
0
ya ben lan neyse
tam 20 sayfa geriye gittim bulamadım.birkaç gün önce sorulmuştu.ben baktığımda hiç yanıt yoktu. "aa harbiden lan neden öyle ki? sonra bakayım buna." diyerek favoriye falan da eklemedim.böyle "aa evet lan bu soru benim de aklıma gelmişti." türünden bir soruydu.belki fikriniz vardır.
tam 20 sayfa geriye gittim bulamadım.
birkaç gün önce sorulmuştu.
ben baktığımda hiç yanıt yoktu. "aa harbiden lan neden öyle ki? sonra bakayım buna." diyerek favoriye falan da eklemedim.
böyle "aa evet lan bu soru benim de aklıma gelmişti." türünden bir soruydu.
belki fikriniz vardır.
birkaç gün önce sorulmuştu.
ben baktığımda hiç yanıt yoktu. "aa harbiden lan neden öyle ki? sonra bakayım buna." diyerek favoriye falan da eklemedim.
böyle "aa evet lan bu soru benim de aklıma gelmişti." türünden bir soruydu.
belki fikriniz vardır.
0
ya ben lan neyse
uçurulduktan sonra bir hesap daha açıp entry girdim. önce 25 binden 23 bine düştü sıralama, sonra tekrar 25 bine çıktı. her gün de giriş yapıyorum. neden böyle oldu?
uçurulduktan sonra bir hesap daha açıp entry girdim. önce 25 binden 23 bine düştü sıralama, sonra tekrar 25 bine çıktı. her gün de giriş yapıyorum. neden böyle oldu?
0
ben de 15 binden 20 bine çıktım bi daha her gün online olmama rağmen. eski hesabı sattığıma satacağıma pişman oldum.
çıkarımlarıma göre hergün giriş yapmaya değil, alımlar sırasında online olma durumuna bakıyor. ama tam emin değilim.
çıkarımlarıma göre hergün giriş yapmaya değil, alımlar sırasında online olma durumuna bakıyor. ama tam emin değilim.
0
O sıralama nihai sıralama değil anlık sıralama, çaylaklık entry'lerini senden önce tamamlamış kullanıcılar online olduysa sıralaman geriler. Yani sabah 10'da sıralaman 23 binse, akşam 6'da 25 bin olabilirsin. Bu, sabah 10 ile akşam 6 arasında senden önce çaylaklık entry'lerini bitirmiş 2 bin kişinin online olduğunu gösterir. Sıralama bu kriterlere göre sürekli yenilenir.
0
ya ben lan neyse
selamlar,karayoluyla 16 saatlik mesafeye sıcakta bozulacak gıda yollamak istiyorum. acaba kargoların böyle hizmetleri var mı?sağ olunuz.
selamlar,
karayoluyla 16 saatlik mesafeye sıcakta bozulacak gıda yollamak istiyorum. acaba kargoların böyle hizmetleri var mı?
sağ olunuz.
karayoluyla 16 saatlik mesafeye sıcakta bozulacak gıda yollamak istiyorum. acaba kargoların böyle hizmetleri var mı?
sağ olunuz.
0
yok sanırım, öyle şeyleri kuru buz ile gönderiyorlar genelde.
www.gurmenet.com.tr (donuk ürün teslimatı bölümü)
www.gurmenet.com.tr (donuk ürün teslimatı bölümü)
0
kuru buz demek için girdim ben de. 20 saat dondurma gönderdiklerini biliyorum (:
0
yurtiçi kargonun soguk zincir gönderim hizmeti var. ulaştığında göndericisine de telefon açılıyor belli bir saat taahütleri var ancak sadece sağlık sektorunde gördüm yiyecekde nasıl olur hiç bilmiyorum. kutularıda medikalciler getiriyodu kargo sağlamıyor kutuyu ve soğucuyu
0
kuru buz'u biz paket servis yapan bi dondurmacıdan temin etmiştik. medical ve eczaneler de bi düşünülebilir.
0
kurubuz acil durumlar için dondurmacılar elinde bulunuyor. rica edilip alınabilir-satınalınabilir köpük strafor kutunun içine kondumu on numara beş yıldız gider.
0
ya ben lan neyse
agar.io değil sanırım.http://9gag.com/gag/aDm1Ard
0
ya ben lan neyse
geçenlerde buradan bir arkadaş söylemişti.adam otobüs biletine adının 1 harfini yanlış yazmışlar diye aşırı huzursuz oluyormuş. olmayacak ya da olma ihtimali düşük şeyler için endişeleniyormuş... -ya kaza olur da adımın 1 harfi yanlış diye sigorta parası alamazsam ya da polis çevirmesinde biletimi g
geçenlerde buradan bir arkadaş söylemişti.
adam otobüs biletine adının 1 harfini yanlış yazmışlar diye aşırı huzursuz oluyormuş. olmayacak ya da olma ihtimali düşük şeyler için endişeleniyormuş... -ya kaza olur da adımın 1 harfi yanlış diye sigorta parası alamazsam ya da polis çevirmesinde biletimi gören polis bana sıkıntı çıkarırsa...-gibi.
adam otobüs biletine adının 1 harfini yanlış yazmışlar diye aşırı huzursuz oluyormuş. olmayacak ya da olma ihtimali düşük şeyler için endişeleniyormuş... -ya kaza olur da adımın 1 harfi yanlış diye sigorta parası alamazsam ya da polis çevirmesinde biletimi gören polis bana sıkıntı çıkarırsa...-gibi.
0
ya ben lan neyse
kabaca bir görüş. benden iyi bilenlere sorduğumda aldığım cevap. doğru mudur
kabaca bir görüş. benden iyi bilenlere sorduğumda aldığım cevap. doğru mudur
0
Elbette, kelime haznenizi ne kadar zenginleştirirseniz yabancı dili öğrenmek o kadar kolay olur. Her dilin cümle yapısı kendine özgü belirli kurallar dahilindedir. Bu kuralları öğrenmek ve uygulamak biraz zamanınızı alır ama olur. Ancak kelime hazneniz iyi değilse grameriniz mükemmel de olsa işinize yaramaz. Kelime olmadan cümle kurulmaz nihayetinde...
0
doğrudur. kelime ezberlemek derken ileri derece ingilizce bilenler için geçerli bu durum. yoksa ilk öğrenenler için günlük konuşmada kullanılan kelimeler sürekli tekrar edildiği için kolay ezberlenip hatırda kalıyor. ama makale okuyucusu, edebiyat okuyanı/yapanı, hocası falan için daha geniş bir kelime haznesine ihtiyaç var. ezber sıkıntısı bu kişiler için.
yoksa günlük konuşmanın dışına biraz çıkılınca amerikalılar da şaşırıyor "o kelime ne lan, ben bilmiyorum" diye. türkçe gibi düşün: "kitap" ile "müşfik", "anlamak" ile "kadirşinas" aynı sıklıkta kullanılan ve aynı kolaylıkta kelimeler değil.
yoksa günlük konuşmanın dışına biraz çıkılınca amerikalılar da şaşırıyor "o kelime ne lan, ben bilmiyorum" diye. türkçe gibi düşün: "kitap" ile "müşfik", "anlamak" ile "kadirşinas" aynı sıklıkta kullanılan ve aynı kolaylıkta kelimeler değil.
0
kelime bilgisi onemli ama her kelimenin yaninda nelerle beraber ve nasil kullandigini, o kelimelerin belli bir contextte kullanip kullanamayacigini da bilmek lazim. bir de sadece ezber gecici olur belli bir contex icinde edinmek ise kalici.
grammer da kelime bilgisinden daha onemlidir bence.
grammer da kelime bilgisinden daha onemlidir bence.
0
ortalama bir ingilizce bilen kisi anlamini bildigi kelimelerin yarisini duzgun bir sekilde kullanamaz.
0
Kelimeyi bilsen de doğru kullanamıyorsan bir şey ifade etmez.
Bence en önemlisi ''usage'' bilmek.
edit: partizan ile aynı şeyi yazmışız nerdeyse partizan+1
Bütün kelimelerin anlamını bilir ama dizilimini bilmez, nerede hangi durumda kullanılacağını bilmez, kaldı ki Türkçe'ye çevirilmesinde 3 farklı kelime ayrı anlamı verir gibi ezberler ama kullanımları tamamen farklıdır.
Mesela ''karşılaşmak'' sözücüğünü açıp sözlükten bak en az 3 tane farklı fiil verir hepsinin de kullanımı farklıdır. Yani birebir kelime ezberi yapmak da mantıklı değil.Bu da bizim mezaci anlamda vs bir çok aynı fiili kullanmamızdan kaynaklanıyor.Zaten bir kelimenin en güzel anlamı yine ingilizce sözlükten öğrenilir ki böyle usage gelişir.
Bence en önemlisi ''usage'' bilmek.
edit: partizan ile aynı şeyi yazmışız nerdeyse partizan+1
Bütün kelimelerin anlamını bilir ama dizilimini bilmez, nerede hangi durumda kullanılacağını bilmez, kaldı ki Türkçe'ye çevirilmesinde 3 farklı kelime ayrı anlamı verir gibi ezberler ama kullanımları tamamen farklıdır.
Mesela ''karşılaşmak'' sözücüğünü açıp sözlükten bak en az 3 tane farklı fiil verir hepsinin de kullanımı farklıdır. Yani birebir kelime ezberi yapmak da mantıklı değil.Bu da bizim mezaci anlamda vs bir çok aynı fiili kullanmamızdan kaynaklanıyor.Zaten bir kelimenin en güzel anlamı yine ingilizce sözlükten öğrenilir ki böyle usage gelişir.
0
doğru değildir. bkz bir ingilizce öğretmeninin ingilizceyle imtihanı
ingilizce'deki en önemli olay ingilizceyi kullanmak. siz ingilizceyi kullandığınız bir ortamda değilseniz, isterseniz sözlüğü ezberden sayın, o ingilizce ilerlemez. bu yüzden mühim olan ingilizcenizi kullanıyor olmak. mesela ekşi sözlük yerine reddit okumak, türkçe altyazı yerine ingilizce tercih etmek vs vs vs. bunlar çok basit şeyler, büyük katkıları olmaz, ama destekler. düzenli çalışmanın yanında çok iyi gider.
kelime ezberlemek derken, benim mesela şu kelimeyi öğrenmek iki ayımı aldı; floccinaucinihilipilification. neden derseniz, telaffuz. bu yüzden bolca okuma yapmalı, anlamını öğrenmek istediğiniz sözcüğü de sözlükten/internetten baktıktan sonra bir de telaffuzunu dinlemelisiniz eğer phonetic alfabeye çok hakim değilseniz.
ingilizce'deki en önemli olay ingilizceyi kullanmak. siz ingilizceyi kullandığınız bir ortamda değilseniz, isterseniz sözlüğü ezberden sayın, o ingilizce ilerlemez. bu yüzden mühim olan ingilizcenizi kullanıyor olmak. mesela ekşi sözlük yerine reddit okumak, türkçe altyazı yerine ingilizce tercih etmek vs vs vs. bunlar çok basit şeyler, büyük katkıları olmaz, ama destekler. düzenli çalışmanın yanında çok iyi gider.
kelime ezberlemek derken, benim mesela şu kelimeyi öğrenmek iki ayımı aldı; floccinaucinihilipilification. neden derseniz, telaffuz. bu yüzden bolca okuma yapmalı, anlamını öğrenmek istediğiniz sözcüğü de sözlükten/internetten baktıktan sonra bir de telaffuzunu dinlemelisiniz eğer phonetic alfabeye çok hakim değilseniz.
0
ya ben lan neyse
biliyorsunuz eğitim-bir-sen öncülüğünde görevliler okul okul gezip "öğretmenlere kılık kıyafet serbestliği istiyoruz. bize destek olup sendikamıza gelin." diye adam topladılar. fakat sadece türban serbestliğinin getirilmesi için çalışıp diğer sözlerini yerine getirmediler. bir nevi öğretmenleri kan
biliyorsunuz eğitim-bir-sen öncülüğünde görevliler okul okul gezip "öğretmenlere kılık kıyafet serbestliği istiyoruz. bize destek olup sendikamıza gelin." diye adam topladılar. fakat sadece türban serbestliğinin getirilmesi için çalışıp diğer sözlerini yerine getirmediler. bir nevi öğretmenleri kandırdılar.
sizce öğretmenlere özellikle saç-sakal uzatma olayı serbest olsun mu, neden?
sizce öğretmenlere özellikle saç-sakal uzatma olayı serbest olsun mu, neden?
0
robinson crusoe gibi dolaşmadığı, kirli görünmediği sürece herkesin, her meslekte her türlü saç ve sakal konusunda özgür olması gerekir.
0
yasal serbestlik olmamasına rağmen tüm sendikalar süresiz serbest kıyafet eylemi kararı aldıklarından öğretmenlerin çoğu zaten bir süredir saç-sakal uzatabiliyorlar. kıyafet konusundaki serbestinin saç sakalda pek uygulanmamasının sebebi öğretmenlerin çoğunun alışkanlıklarıdır. yıllarca takım elbise giymiş, düzenli saç sakal tıraşı olmuş bir kişinin alışkanlıklarını hemen bırakamamasından kaynaklanıyor. yine de yeni öğretmenlerde sivil görüntü daha çok benimsendi. henüz saçını arkadan bağlayan topsakallı öğretmenler sayıca az olsa da yakın zamanda bu görüntülerle de karşılaşırız.
eğitim-bir-sen'le ilgili sözlerinizde ise çok haklısınız.
eğitim-bir-sen'le ilgili sözlerinizde ise çok haklısınız.
0
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu +1
ben de özgürlükten yanayım ama suistimal ediliyor çoğu öğretmen tarafından. abartılmadığı sürece serbest olmalı.
ben de özgürlükten yanayım ama suistimal ediliyor çoğu öğretmen tarafından. abartılmadığı sürece serbest olmalı.
0
Butun meslekler de serbest olmali. Ogretmenin, memurun sakal tirasi olma zorunluluguna hicbir mantik bulamiyorum.
0
eğitim-bir-sen'in amacı kılık kıyafet serbestliğinden çok türban yasağı idi. türban yasağı kalkınca eylemi bitirdi anında. bu sefer eğitim-sen başlattı eylemi. eğitim-bir-sen de gelen itirazlar sonucu devam etme kararı mı aldı ne.
neyse asıl konuya gelince insanlar kıyafetleri ile değil nitelikleri ile göz önünde olmalı. serbest kıyafet olmalı. çünkü olay ye kürküm ye olmamalı.
neyse asıl konuya gelince insanlar kıyafetleri ile değil nitelikleri ile göz önünde olmalı. serbest kıyafet olmalı. çünkü olay ye kürküm ye olmamalı.
0
eğitim-bir-sen'in kimin sendikası olduğu ve neyin peşinde oldu belli zaten.
ama sendikasına bakmadan, her şey serbest olsun, kılık-kıyafet de, saç sakal da. ha temizlik vs ayrı tabi ki.
ama sendikasına bakmadan, her şey serbest olsun, kılık-kıyafet de, saç sakal da. ha temizlik vs ayrı tabi ki.
0
ben de hala sakallı mühendisi azarlayan, öğretmeni üzüntüden öldüren bu valilerin ısrarını anlamış değilim. bir adam sakalını kesince ne değişiyor? takım elbise giyince ne değişiyor? ne daha iyi oluyor? tek aklıma gelen kendileri gençliklerinde yapamadıkları için kıskandıkları.
@conrad: ben de öğretmenim dostum. keşke dediğin gibi olsa. erzurum'dayım ve burada hiç görmedim. öğretmenlere küpe taktığı için top diyen şube müdürleri var.
@conrad: ben de öğretmenim dostum. keşke dediğin gibi olsa. erzurum'dayım ve burada hiç görmedim. öğretmenlere küpe taktığı için top diyen şube müdürleri var.
0
o dediğiniz burada olmaz. burada otun bokun sembolü var. olmasın abi. herkes temiz olsun.
editliyorum: olsun ya da lan. herkesin rengi belli olsun. o da olur. ama küpe de serbest olsun madem. ben takmıyorum ama takan da taksın.
editliyorum: olsun ya da lan. herkesin rengi belli olsun. o da olur. ama küpe de serbest olsun madem. ben takmıyorum ama takan da taksın.
0
iyi de kardeş... sana ne adamın fikrinden? adam belki marx sakalı bıraktı da sen hacı sakalı sandın?
0
Serbest olsun. Koku sorunu olmadığı sürece istediğini yapsın. Hijyen değil koku diyorum, yağlı olup olmaması da bizi ilgilendirmez.
0
Sour'a anket yapalım siyasi görüşü neymiş, o hariç yasaklar devam etsin yine. Süper çözüm.
0
öğretmenler kılık kıyafet olmadan da fikir aşılayabilirler yeterince, o yüzden saça sakala evet.
0
2 sene samanyolunda okudum. Sinek kaydı adamların nasıl beyin yıkadığını anlatsam ilk sen imza verirsin serbest olsun diye.
0
ya ben lan neyse
selamlar,yıllardır oynamak istediğim oyun hazır indirime girmişken satın alayım istiyorum. Skyrim V 10 küsür lira.daha önce hiç satın almadım.Skyrim V'i yalnız mı satın alayım? (10.54 tl)Skyrim V : Legendery Edition'u mu satın alayım? (29.50 tl)ikincisinde 3 tane dlc var ek olarak. oynar mıyım bilmi
selamlar,
yıllardır oynamak istediğim oyun hazır indirime girmişken satın alayım istiyorum. Skyrim V 10 küsür lira.
daha önce hiç satın almadım.
Skyrim V'i yalnız mı satın alayım? (10.54 tl)
Skyrim V : Legendery Edition'u mu satın alayım? (29.50 tl)
ikincisinde 3 tane dlc var ek olarak. oynar mıyım bilmiyorum. ayrı ayrı satın alındığında ikincisi 54 liraya geliyor. paket alırsam 24 lira karım oluyor.
skyrim hoşuma gider diye tahmin ediyorum.severim frp'leri.
ne dersiniz dostlar?
yıllardır oynamak istediğim oyun hazır indirime girmişken satın alayım istiyorum. Skyrim V 10 küsür lira.
daha önce hiç satın almadım.
Skyrim V'i yalnız mı satın alayım? (10.54 tl)
Skyrim V : Legendery Edition'u mu satın alayım? (29.50 tl)
ikincisinde 3 tane dlc var ek olarak. oynar mıyım bilmiyorum. ayrı ayrı satın alındığında ikincisi 54 liraya geliyor. paket alırsam 24 lira karım oluyor.
skyrim hoşuma gider diye tahmin ediyorum.severim frp'leri.
ne dersiniz dostlar?
0
hocam çok teşekkür ederim düşünmen yeter.
merak ettiğim neden rusya'da daha ucuz oyunlar?
merak ettiğim neden rusya'da daha ucuz oyunlar?
0
ya ben lan neyse
projelerim var. kimse siklemeyecek belki ama uygulamaya konulsa çok güzel olurdu gibime geliyor. siz ne diyorsunuz projelerime?1. ünversitede fakülte adı altında öğretim yapan bölümlerin hepsini -tıp, vet. diş hek. eczacılık hariç.- 3 yıla indirmek. yaz tatillerini kısatırsanız rahat rahat biter. pa
projelerim var. kimse siklemeyecek belki ama uygulamaya konulsa çok güzel olurdu gibime geliyor. siz ne diyorsunuz projelerime?
1. ünversitede fakülte adı altında öğretim yapan bölümlerin hepsini -tıp, vet. diş hek. eczacılık hariç.- 3 yıla indirmek. yaz tatillerini kısatırsanız rahat rahat biter. para, emek, zaman kaybı. isteyen üni. hazırlık koyar... genel kültür, yan alan gibi dersleri tamamen isteğe bağlı hale getirip bölümleri sadece alan dersleriyle doldurmak. üniversitedeki tüm sınavları komisyon sınavı şeklinde yapıp ne olduğu belirsiz, bilimsel olmayan sorular soran ibne akademisyenlerin önüne geçmek. kimya sınavında üniversitedeki tüm kimyacılar soru hazırlayacak.
2. üniversiteye öğrenci seçiminde şimdikinden daha duyarlı bir puanlama sistemine geçmek. lys deki puan türlerini 10'dan -11 de olabilir- 30'a çıkarmak. mf-1 ile mf-2 arasında bir puan türü daha olsa daha adil bir seçim olacağı muhakkak. bu düzenlemeyle öğrencilerin gireceği sınav sayısı da değişmiyor. böylece söz gelimi iktisatla işletme aynı puan türüyle öğrenci alırken iktisat birazcık daha matematik ağırlıklı puanı kullanabilir.
3. akademik kadro seçiminde mülakatı tamamen elimine etmek. eski öyp sistemine yakın bir sistemle, pedagoji sınavını da ağırlığa dahil ederek yeni bir puan türü oluşturmak. öğretmenlik tecrübesi olanlara öncelik vermek. yine bu kadro seçiminde tamamen merkezi alımlara geçmek. maksat şunu önlemek: www.memurlar.net
şimdilik bu kadar. yağma, talan, ya ben lan.... oylar bana...
1. ünversitede fakülte adı altında öğretim yapan bölümlerin hepsini -tıp, vet. diş hek. eczacılık hariç.- 3 yıla indirmek. yaz tatillerini kısatırsanız rahat rahat biter. para, emek, zaman kaybı. isteyen üni. hazırlık koyar... genel kültür, yan alan gibi dersleri tamamen isteğe bağlı hale getirip bölümleri sadece alan dersleriyle doldurmak. üniversitedeki tüm sınavları komisyon sınavı şeklinde yapıp ne olduğu belirsiz, bilimsel olmayan sorular soran ibne akademisyenlerin önüne geçmek. kimya sınavında üniversitedeki tüm kimyacılar soru hazırlayacak.
2. üniversiteye öğrenci seçiminde şimdikinden daha duyarlı bir puanlama sistemine geçmek. lys deki puan türlerini 10'dan -11 de olabilir- 30'a çıkarmak. mf-1 ile mf-2 arasında bir puan türü daha olsa daha adil bir seçim olacağı muhakkak. bu düzenlemeyle öğrencilerin gireceği sınav sayısı da değişmiyor. böylece söz gelimi iktisatla işletme aynı puan türüyle öğrenci alırken iktisat birazcık daha matematik ağırlıklı puanı kullanabilir.
3. akademik kadro seçiminde mülakatı tamamen elimine etmek. eski öyp sistemine yakın bir sistemle, pedagoji sınavını da ağırlığa dahil ederek yeni bir puan türü oluşturmak. öğretmenlik tecrübesi olanlara öncelik vermek. yine bu kadro seçiminde tamamen merkezi alımlara geçmek. maksat şunu önlemek: www.memurlar.net
şimdilik bu kadar. yağma, talan, ya ben lan.... oylar bana...
0
1- sınavları bir komisyona hazırlatmak yerine üniversitelere idari ve mali özerkliklerini vermek daha efektif bir çözüm olur. her okul ve hocalar arasında rekabet ortamı olur ve kalite artar. okullar arası rekabetin arttığı bir ortamda bilimsel olmayan soru hazırlayan akademisyenler zaten barınamaz. barınsa dahil öğrencilerin toplu şikayeti ile incelemeye alınır ve hakkında bir şeyler yapılabilir. şu an ki sistemle istediğin hocayı istediğin yere şikayet et, arkalarında kapı gibi devlet var.
ayrıca genel kültür derslerini ortadan kaldırmak da iyi bir fikir değil çünkü daha türkçe yazı yazmasını bilmeyen adamlar liseden mezun oluyorken bunu üniversiteden kaldırırsan, (sayıları gittikçe artmakta olan) kendini ifade etmekten aciz üniversite öğrencileri ortalığı doldurur. 12 sene türkçe öğrenemeyen adam bir sene daha türkçe dersi alsın canım, ne kaybı olur.
tabi burada ilk söylediğim gibi üniversitelere özerkliklerini verirseniz zaten türkçeyi ful çekmiş adama hiç bir üniversite tekrar türkçe dersi koymaz.
ama genel, vasat durumdayken, bu dediğiniz daha vahim sonuçlara yol açabilir.
2- bu gayet mantıklı geldi bana.
3- ilk seçenekte söylediğimde bununla benzeşiyor. türkiye'de torpil korkusu yüzünden "mülakat" kelimesi bile insanın umutlarını kırmaya yetiyor ancak proust örneğini vereceğim.
proust, kendini bir kişiye ifade etmekte çok zorlanan bir kişi olmasına rağmen dünyanın en iyi roman yazarıdır.
sınavlar yeterince elemine edici olmadığı için mülakat ne yazık ki gerekli.
ayrıca genel kültür derslerini ortadan kaldırmak da iyi bir fikir değil çünkü daha türkçe yazı yazmasını bilmeyen adamlar liseden mezun oluyorken bunu üniversiteden kaldırırsan, (sayıları gittikçe artmakta olan) kendini ifade etmekten aciz üniversite öğrencileri ortalığı doldurur. 12 sene türkçe öğrenemeyen adam bir sene daha türkçe dersi alsın canım, ne kaybı olur.
tabi burada ilk söylediğim gibi üniversitelere özerkliklerini verirseniz zaten türkçeyi ful çekmiş adama hiç bir üniversite tekrar türkçe dersi koymaz.
ama genel, vasat durumdayken, bu dediğiniz daha vahim sonuçlara yol açabilir.
2- bu gayet mantıklı geldi bana.
3- ilk seçenekte söylediğimde bununla benzeşiyor. türkiye'de torpil korkusu yüzünden "mülakat" kelimesi bile insanın umutlarını kırmaya yetiyor ancak proust örneğini vereceğim.
proust, kendini bir kişiye ifade etmekte çok zorlanan bir kişi olmasına rağmen dünyanın en iyi roman yazarıdır.
sınavlar yeterince elemine edici olmadığı için mülakat ne yazık ki gerekli.
0
proust dediğiniz gibiyse bu mülakatın da gereksizliğini desteklemiyor mu? proust gibi adamı mülakatla elerler o zaman?
şu anda üniversitelerde genel kültür dersleri var ama yrd. doç'un bile dilekçe yazarken bir ton yazım yanlışı yaptığına bizzat şahit oldum. mezun olduğum fakültenin dekanı çok iyi bir kadındı. onla birebir yaptığım görüşmelerde de kadın aynı şeyleri söyledi. demek ki yetmiyor genel kültür dersleri. hem hadi 1 ders türkçe dersi olsun ne olacak. ama inkılap tarihi, bilmem ne bilgisi, zart zurt... gerçekten gereksiz.
şu anda üniversitelerde genel kültür dersleri var ama yrd. doç'un bile dilekçe yazarken bir ton yazım yanlışı yaptığına bizzat şahit oldum. mezun olduğum fakültenin dekanı çok iyi bir kadındı. onla birebir yaptığım görüşmelerde de kadın aynı şeyleri söyledi. demek ki yetmiyor genel kültür dersleri. hem hadi 1 ders türkçe dersi olsun ne olacak. ama inkılap tarihi, bilmem ne bilgisi, zart zurt... gerçekten gereksiz.
0
tamam, proust konusunda verdiğim örnek iki tarafa da çekilebilir haklısınız. ancak akademik kadro seçiminde iyi bir yazar olmak kadar kendini ifade edebilmek de önemlidir. bilim bir kişinin yaptığı bir iş değildir zira, onu önemli yapan şey sürekli olmasıdır.
kendi bilgi birikimini yeni kuşağa aktarırken iletişim sorunu yaşayan biri bu sürekliliği nasıl sağlayabilir?
ayrıca, bilim adamı olmak için akademide hoca olmak da zorunlu değil. eğer çok yetenekli ve bilgiliyse bunu öğretim üyesi olmadan da zaten devam ettirebilir.
dilekçe yazamayan hocaların varlığından bende haberdarım. bu gibi şeylerin lisede falan halledilmesi gerekiyor.
ali nesin bir eğitim sempozyumunda şöyle demişti, "türkiye'nin bütün eğitim sorununu bir kaç bomba ile çözebilirim".
eğitim sisteminde ve müfredetta çok önemli reformlar gerekiyor. atama bekleyen 40 bin hocayı atamak yerine cari olarak öğretmenlik yapanların kalitesinin sorgulanması gerekiyor. orayı halletmeden akademiyi korkarım ki halledemeyiz.
ve bence uzun vadede ikisini de halledemeyeceğiz.
kendi bilgi birikimini yeni kuşağa aktarırken iletişim sorunu yaşayan biri bu sürekliliği nasıl sağlayabilir?
ayrıca, bilim adamı olmak için akademide hoca olmak da zorunlu değil. eğer çok yetenekli ve bilgiliyse bunu öğretim üyesi olmadan da zaten devam ettirebilir.
dilekçe yazamayan hocaların varlığından bende haberdarım. bu gibi şeylerin lisede falan halledilmesi gerekiyor.
ali nesin bir eğitim sempozyumunda şöyle demişti, "türkiye'nin bütün eğitim sorununu bir kaç bomba ile çözebilirim".
eğitim sisteminde ve müfredetta çok önemli reformlar gerekiyor. atama bekleyen 40 bin hocayı atamak yerine cari olarak öğretmenlik yapanların kalitesinin sorgulanması gerekiyor. orayı halletmeden akademiyi korkarım ki halledemeyiz.
ve bence uzun vadede ikisini de halledemeyeceğiz.
0
ya ben lan neyse
çocuk sarışındı. lise çağlarında falandı. babası üvey ve garsondu. bunu kemerle dövüyordu. çocuk çok disiplinli bir yatılı okula gidiyordu. oradaki üst sınıflar bunu eziyordu. bu da bi gün hepsini çok pis dövüyordu. sonra bunu okuldan atacak oluyorlardı da çocuk gazeteci bir tanıdığını araya sokup a
çocuk sarışındı. lise çağlarında falandı. babası üvey ve garsondu. bunu kemerle dövüyordu. çocuk çok disiplinli bir yatılı okula gidiyordu. oradaki üst sınıflar bunu eziyordu. bu da bi gün hepsini çok pis dövüyordu. sonra bunu okuldan atacak oluyorlardı da çocuk gazeteci bir tanıdığını araya sokup atılmaktan kurtuluyordu. diploma alıyordu sonra. sonra eve gidip üvey babasının ağzını burnunu kırıyordu. nordik ülkelerden birinde çevrilmiş gibiydi.
0
ya ben lan neyse
evet beyler, sakin. troll değilim.aşağıdaki kezzap sorusuyla aklıma geldi. zaten bayadır soracaktım.evet kimse mikrobik hastalığa yakalandığında bu yöntemleri denemiyor. ya da işe yaramıyor. kabul. benim sorum sadece "neden zıpladığımızda dünya altımızda dönmüyor minvalinde bir beyin fırtınası sorus
evet beyler, sakin. troll değilim.
aşağıdaki kezzap sorusuyla aklıma geldi. zaten bayadır soracaktım.
evet kimse mikrobik hastalığa yakalandığında bu yöntemleri denemiyor. ya da işe yaramıyor. kabul. benim sorum sadece "neden zıpladığımızda dünya altımızda dönmüyor minvalinde bir beyin fırtınası sorusu sadece."
mesela adam ağır viral ya da bakteriyel hastalığa yakalanmış olsun.
bu adam sarhoş olduğunda içindeki mikroplar da ölmez mi o sırada alkol de vücuttaki bütün dokulara sirayet etmiyor mu? olmuyorsa neden olmuyor?
aynı şey öldürmeyecek miktarda çamaşır suyu için de geçerli.
"olmuyorsa neden olmuyor?" dünya ve zıplama sorusundaki gibi bilimsel açıklama istiyorum.
sağ olunuz.
aşağıdaki kezzap sorusuyla aklıma geldi. zaten bayadır soracaktım.
evet kimse mikrobik hastalığa yakalandığında bu yöntemleri denemiyor. ya da işe yaramıyor. kabul. benim sorum sadece "neden zıpladığımızda dünya altımızda dönmüyor minvalinde bir beyin fırtınası sorusu sadece."
mesela adam ağır viral ya da bakteriyel hastalığa yakalanmış olsun.
bu adam sarhoş olduğunda içindeki mikroplar da ölmez mi o sırada alkol de vücuttaki bütün dokulara sirayet etmiyor mu? olmuyorsa neden olmuyor?
aynı şey öldürmeyecek miktarda çamaşır suyu için de geçerli.
"olmuyorsa neden olmuyor?" dünya ve zıplama sorusundaki gibi bilimsel açıklama istiyorum.
sağ olunuz.
0
Camasir suyu mikroplari oldurur, ama sizi de oldurur.
Kandaki alkol vucuttaki tum mikroplari oldurecek kadar yogun olursa gene siz de alkol zehirlenmesinden olursunuz.
Kandaki alkol vucuttaki tum mikroplari oldurecek kadar yogun olursa gene siz de alkol zehirlenmesinden olursunuz.
0
mikroplari olduren alkol sizi de oldurur. sek atilan votkanin, tekilanin nasil agzinizi yaktigini hatirlayin.
0
ya ben lan neyse
sadece bu zaman aralığında boşum. sınav + kurs süresi olarak bu aralıkta ehliyet alabilir miyim?
sadece bu zaman aralığında boşum. sınav + kurs süresi olarak bu aralıkta ehliyet alabilir miyim?
0
ya ben lan neyse
o muayenenin ismini bilmiyorum hani küçük çekiç gibi bir şeyle dize vuruyorlar.sebebi nedir acaba? neyi ölçmek için bu muayene?bana bu muayeneyi birkaç yıl önce psikiyatrist yapmıştı.
o muayenenin ismini bilmiyorum hani küçük çekiç gibi bir şeyle dize vuruyorlar.
sebebi nedir acaba? neyi ölçmek için bu muayene?
bana bu muayeneyi birkaç yıl önce psikiyatrist yapmıştı.
sebebi nedir acaba? neyi ölçmek için bu muayene?
bana bu muayeneyi birkaç yıl önce psikiyatrist yapmıştı.
0
refleks kontrolü için de, psikiyatrist mi yapıyormuş onu? bana ortopedist, nörolog ve fizik tedavi uzmanı yapmıştı. yaptığına göre bi' şeysi vardır tabii ama psikiyatriyle refleksin ne alakası var ki merak ettim şimdi.
0
azıcık tıp bilgimle ahkam keseceğim:
psikiyatri, beynin çalışma mekaniğiyle ilgilenir. refleksler doğal tepkidir ve bunlarda herhangi bir aksama ya da kayıp, bir hasarın işaretidir.
psikiyatri, beynin çalışma mekaniğiyle ilgilenir. refleksler doğal tepkidir ve bunlarda herhangi bir aksama ya da kayıp, bir hasarın işaretidir.
0
daha çok nörologlar kullanır onu. reflekslerin artmış veya azalmış olması alt veya üst motor nöron hasarını göstermede bi ipucudur. psikiyatrlar yapmaz genellikle onu, yaptıysa da nörolojik bir durum var mı yok mu onu anlamak için yapmıştır.
0
"that quick tap should quickly fire your neuromuscular system, causing a rapid stretch of those adjacent muscles and triggering nerve receptors in the tendons. This kicks off a eyeblink-fast nerve impulse transmission up your spinal cord, where it should trigger a reaction to contract the muscle that was just stretched."
diyor ki o vurma sizin nöromuskular sisteminizi tetikliyor, çok hızlı bir şekilde bitişik kaslarınızın gerilmesine ve tendonlardaki sinir reseptörlerinin tetiklenmesine sebep oluyormuş. bu da göz kırpması hızında omurilik üzerinden sinir dürtü iletişimini sağlıyormuş.
genel olarak beyninizin vücudunuzla hala iletişim halinde olup olmadığını ve bu iletişimin derecesini ölçmek için yapıyorlarmış diye anladım ben devamında.
adı patellar testiymiş
tr.wikipedia.org
diyor ki o vurma sizin nöromuskular sisteminizi tetikliyor, çok hızlı bir şekilde bitişik kaslarınızın gerilmesine ve tendonlardaki sinir reseptörlerinin tetiklenmesine sebep oluyormuş. bu da göz kırpması hızında omurilik üzerinden sinir dürtü iletişimini sağlıyormuş.
genel olarak beyninizin vücudunuzla hala iletişim halinde olup olmadığını ve bu iletişimin derecesini ölçmek için yapıyorlarmış diye anladım ben devamında.
adı patellar testiymiş
tr.wikipedia.org
0
refleksler nörolojik sistemin en temel muayenelerinden. nörolojik hastalıklar psikiyatrik semptom verebilir. yani sıkıntın nörolojik mi değil mi önce bunu elemeye yardımcı bir şey yaptığı.
0
psikiyatri tıbbi bir bilim olarak sinir sisteminin bütünlüğüyle de ilgilenirler. refleks testi de bunun bir parçası.
bazı psikolojik hastalıklarda da bulgu veriyor. mesela nevrozda hiperrefleksi görülebiliyor
bazı psikolojik hastalıklarda da bulgu veriyor. mesela nevrozda hiperrefleksi görülebiliyor
0
şok geçiriyorsan ya da travmatik bir şey varsa vücutta refleksler azaır hatta durur, yaşamsal döngüler de durabilir.
fakat psikaytr yapıyorsa merkezi sinir sistemi ya da sinir sistemi ile ilgili bir şeyi kontrol ediodur diye tahmin ediyorum.
fakat psikaytr yapıyorsa merkezi sinir sistemi ya da sinir sistemi ile ilgili bir şeyi kontrol ediodur diye tahmin ediyorum.
0
hastalığın organik mi (yani nörolojik) yoksa psikiyatik mi olup olmadığnı ayırt etmek için. bakılan şey patella refleksi, nörolojik hasarla giden bazı durumlarda hiç alınamayabiliyor ya da abartı kalkıyor o bacak havaya. vs vs. eğer bulgular sadece psikiyatrik değil de vücuttaki işleyişte de mi bir bozuklu var anlamak için yapmıştır psikiyatr
0
ya ben lan neyse
zaten siktiriboktan faşizan bir sebeple uçuruldum. harbiden öfkeliyim. bari mesajlarımı alayım. artık uludağdaki gibi 2 dakkalığına hesabımı mı canlandırırlar, zip olarak mailime mi yollarlar...bu sitenin amacı hit değil mi? ben de azıcık entry de 4 kere debeye girdim. bilmem kaç bin fav ım var. biz
zaten siktiriboktan faşizan bir sebeple uçuruldum. harbiden öfkeliyim. bari mesajlarımı alayım. artık uludağdaki gibi 2 dakkalığına hesabımı mı canlandırırlar, zip olarak mailime mi yollarlar...
bu sitenin amacı hit değil mi? ben de azıcık entry de 4 kere debeye girdim. bilmem kaç bin fav ım var. biz de hayvan değiliz alıp çıkıcaz mesajlarımızı. o kadar hatrımız olsun. sizin de bir kereliğine yazara şu kadarcık faydanız olsun.
moderasyon da hükümetten beter amk. sesini duyuramıyosun beyefendilere.
moderasyona nasıl ulaşıcam? kim muhatap olucak benle? biri sesimi duysun lan artık!
compu... senin tanıdıkların vardır pampa. 2 dakka açsınlar da hesabımı alıp çıkıcam hemen.
bu sitenin amacı hit değil mi? ben de azıcık entry de 4 kere debeye girdim. bilmem kaç bin fav ım var. biz de hayvan değiliz alıp çıkıcaz mesajlarımızı. o kadar hatrımız olsun. sizin de bir kereliğine yazara şu kadarcık faydanız olsun.
moderasyon da hükümetten beter amk. sesini duyuramıyosun beyefendilere.
moderasyona nasıl ulaşıcam? kim muhatap olucak benle? biri sesimi duysun lan artık!
compu... senin tanıdıkların vardır pampa. 2 dakka açsınlar da hesabımı alıp çıkıcam hemen.
0
ya ben lan neyse
selamlar,hiç akıllı telefon kullanmadım daha önce.teknoloji özürlü değilim kısa sürede alışırım.bazen navigasyon, bazen internet, bazen ses kayıt... bunlar lazım oluyor.bir de takılma meselesi var sanırım. takılıp yavaşlamazsa daha iyi olur.fiyat da beşşüz olsun. işte alabileceğim en iyi hangisiyse.
selamlar,
hiç akıllı telefon kullanmadım daha önce.
teknoloji özürlü değilim kısa sürede alışırım.
bazen navigasyon, bazen internet, bazen ses kayıt... bunlar lazım oluyor.
bir de takılma meselesi var sanırım. takılıp yavaşlamazsa daha iyi olur.
fiyat da beşşüz olsun. işte alabileceğim en iyi hangisiyse. 2. el.
sağ olunuz.
hiç akıllı telefon kullanmadım daha önce.
teknoloji özürlü değilim kısa sürede alışırım.
bazen navigasyon, bazen internet, bazen ses kayıt... bunlar lazım oluyor.
bir de takılma meselesi var sanırım. takılıp yavaşlamazsa daha iyi olur.
fiyat da beşşüz olsun. işte alabileceğim en iyi hangisiyse. 2. el.
sağ olunuz.
0
navigasyon olsun
ses kayıt
takılma olmasın
hem de 500 civarı olsun > windows phone
ses kayıt
takılma olmasın
hem de 500 civarı olsun > windows phone
0
dediğin şeyleri o fiyata bulman zor. ikinci el bile alsan bi 800tl verecen ki o yazdıkların olsun. model olarak da çok seçenek yok hepsi birbirinin aynı 1gb ramli telefonlar. sana samsung almanı öneririm neden dersen sanal tuş takımı kullanmıyor. ekranın hepsi sana kalıyor.
0
ya ben lan neyse
selamlar,öncelikle bu duyurumdan başka anlamlar çıkarmamanızı rica ediyorum. özellikle "olta bu" yakıştırması yapan ipneler okumasın. bir şeye de yaramıyor tavsiyeleri zaten. hoş oltalık bir şey de olmayacak ya.yaş 28 oldu sayılır. askerlik, iş-güç tamam.şu yaşıma kadar evlenmek istemediğimi söylüyo
selamlar,
öncelikle bu duyurumdan başka anlamlar çıkarmamanızı rica ediyorum. özellikle "olta bu" yakıştırması yapan ipneler okumasın. bir şeye de yaramıyor tavsiyeleri zaten. hoş oltalık bir şey de olmayacak ya.
yaş 28 oldu sayılır. askerlik, iş-güç tamam.
şu yaşıma kadar evlenmek istemediğimi söylüyordum. hem kendime hem aileme. ama sanırım bir yerden sonra toplum dayatmalarına yahut hayat algoritmasına karşı konulması imkansızlaşıyor. ve ben de sanırım evlenmeye doğru yol alıyorum.
tabi aday maday yok. daha kesin bir şey de yok.
yalnız ben evlenmek istesem de önümde birkaç engel var.
1.si ben şu yaşa kadar hiç kız arkadaşı olmamış bir bireyim. inanın kadınlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. çok uzağım karşı cinse. hem de çok uzak. bu büyük sorun.
2.si ben evlenirsem düğün falan istemiyorum. insanların önüne bayram çocuğu gibi süslenerek çıkıp onların 1 günlük eğlencesi olmak hatta bazılarının "ooo akşam pompa :P" diyeceklerini düşünmek bana son derece iğrenç geliyor. mutluluğu sevdiklerinle paylaşmak falan... bunlar bana beyhude geliyor. hiçbir gelin adayı bu durumu kabul edebilir mi?
aslında çok var ama saymak da istemiyorum.
nasıl olacak?
öncelikle bu duyurumdan başka anlamlar çıkarmamanızı rica ediyorum. özellikle "olta bu" yakıştırması yapan ipneler okumasın. bir şeye de yaramıyor tavsiyeleri zaten. hoş oltalık bir şey de olmayacak ya.
yaş 28 oldu sayılır. askerlik, iş-güç tamam.
şu yaşıma kadar evlenmek istemediğimi söylüyordum. hem kendime hem aileme. ama sanırım bir yerden sonra toplum dayatmalarına yahut hayat algoritmasına karşı konulması imkansızlaşıyor. ve ben de sanırım evlenmeye doğru yol alıyorum.
tabi aday maday yok. daha kesin bir şey de yok.
yalnız ben evlenmek istesem de önümde birkaç engel var.
1.si ben şu yaşa kadar hiç kız arkadaşı olmamış bir bireyim. inanın kadınlar hakkında hiçbir şey bilmiyorum. çok uzağım karşı cinse. hem de çok uzak. bu büyük sorun.
2.si ben evlenirsem düğün falan istemiyorum. insanların önüne bayram çocuğu gibi süslenerek çıkıp onların 1 günlük eğlencesi olmak hatta bazılarının "ooo akşam pompa :P" diyeceklerini düşünmek bana son derece iğrenç geliyor. mutluluğu sevdiklerinle paylaşmak falan... bunlar bana beyhude geliyor. hiçbir gelin adayı bu durumu kabul edebilir mi?
aslında çok var ama saymak da istemiyorum.
nasıl olacak?
0
biri olursa daha önce hiç kız arkadaşın olmadığını söyleme.
minik donut'un da dediği gibi aileler karşı çıkıyor daha çok. ama onu düşünmene daha var. birisi olur da evlenmeyi istersen o zaman düşünürsün bunları.
minik donut'un da dediği gibi aileler karşı çıkıyor daha çok. ama onu düşünmene daha var. birisi olur da evlenmeyi istersen o zaman düşünürsün bunları.
0
minik donut'u sallama, kadınlar hakkında bilgin yoksa sana uymayan birini seçersin işin sonunda iyi ihtimalle terkedilip nafaka öder, kötü ihtimalle boynuz yiyip gene nafaka ödersin. Pazardan patlıcan alırken bilr yokluyoruz iyi mi kötü mü diye, evlilik bu ihmale gelmez.
Dediğin tarz kız var ama tanıman lazım yoksa ne gerek var düğüne diyen kızla bir süre sonra davetlilere ne ikram edeceğini konuşuyor bulursun kendini.
Dediğin tarz kız var ama tanıman lazım yoksa ne gerek var düğüne diyen kızla bir süre sonra davetlilere ne ikram edeceğini konuşuyor bulursun kendini.
0
1 - hiç bir sorun yok sende. Bu kadar da büyütme bunları. çevrenin etkisindesin büyük ihtimal.
evlilikte esas olan denkliktir. sen nasıl kadınlar hakkında hiç bir sey bilmiyorsan, yine erkekler hakkında fazla bir şey bilmeyen bir eş temennisinde olmalısın. aramaların bu yönde olsun. evlilik hayatı içinde birbirinizin eksikliklerini tamamlayacaksınız.
2- kabul eden biri tabi ki olur. bu konularda o kadar da yalnız olduğunu düşünme. günümüzde nasıl yapılırsa yapılsın, düğünden maksat evliliği duyurmaktır.
yoksa amaç, ortada oynayıp kurtları dökmek değil.
evlilikte esas olan denkliktir. sen nasıl kadınlar hakkında hiç bir sey bilmiyorsan, yine erkekler hakkında fazla bir şey bilmeyen bir eş temennisinde olmalısın. aramaların bu yönde olsun. evlilik hayatı içinde birbirinizin eksikliklerini tamamlayacaksınız.
2- kabul eden biri tabi ki olur. bu konularda o kadar da yalnız olduğunu düşünme. günümüzde nasıl yapılırsa yapılsın, düğünden maksat evliliği duyurmaktır.
yoksa amaç, ortada oynayıp kurtları dökmek değil.
0
abi libido düşüklüğüde problem yalnız. hatun isteyecek haftada 2 sen isteyeceksin ayda 1. hani millet pek bilmiyor ama türkiyedeki evliliklerde önemli bir sorun cinsellik
0
ilk amacın evlilik olmasın.
deneyimi dert etme ama ilk kız arkadaşın olduğunu da söyleme. yatakta ereksiyon vs gibi problemler yaşayabilirsin, bunları da dert etme yoluna girer :) pompacı uçana kaçana yazan havalarına girip yalan söylemeden, önce güven bağını karşı cins ile kurarsan, yaşayacağın sorunlarda sevgilin yanında olacaktır.
rahat ol yani. ilişki yaşa,tanı karşındakini ona göre karar ver.
deneyimi dert etme ama ilk kız arkadaşın olduğunu da söyleme. yatakta ereksiyon vs gibi problemler yaşayabilirsin, bunları da dert etme yoluna girer :) pompacı uçana kaçana yazan havalarına girip yalan söylemeden, önce güven bağını karşı cins ile kurarsan, yaşayacağın sorunlarda sevgilin yanında olacaktır.
rahat ol yani. ilişki yaşa,tanı karşındakini ona göre karar ver.
0
senin gibi düşünen birisini buldun mu sorun olacağını sanmıyorum. kadınları tanımak gibi bir durum yok. kimse tanıyamaz o kadar tür var ki...
kendimden örnek vereyim benim kendimce koyduğum filtreler şu şekilde
*dünyayı görmüş olsun
*mutfağı iyi olsun
*yatak odası iyi olsun
*karakteri olsun
* bir de parası olsun. onun parasına ihtiyacım yok ben ona bakarım ama yinede parası olsun. malum günümüzde çok hassas bir konu mantık evlilkleri..
kendimden örnek vereyim benim kendimce koyduğum filtreler şu şekilde
*dünyayı görmüş olsun
*mutfağı iyi olsun
*yatak odası iyi olsun
*karakteri olsun
* bir de parası olsun. onun parasına ihtiyacım yok ben ona bakarım ama yinede parası olsun. malum günümüzde çok hassas bir konu mantık evlilkleri..
0
ya sen niye bunlara soruyon çok biliyolar sanki amk. bak van Persie 21'inde evlenmiş. heykel gibi adam, neymiş acelesi? şu tatlılığa bak maşalla: youtu.be
annene durumu aç. ege tarafından falan hanım bir kız bulsun sana. öğretmen olur, çalışmıyor da olur. "evlenmeyi isteyen" yaşı ilerlememiş kız bul sen. 25, 26 max.
allah güzel hanım şeker hamarat eş nasip etsin.
annene durumu aç. ege tarafından falan hanım bir kız bulsun sana. öğretmen olur, çalışmıyor da olur. "evlenmeyi isteyen" yaşı ilerlememiş kız bul sen. 25, 26 max.
allah güzel hanım şeker hamarat eş nasip etsin.
0
ya ben lan neyse
2002'den beri yeni telefon hattı almıyorum. fiyatları, paketler hakkında bilgim yok. 250 dk yi geçmem ayda. 2-3 kısa mesaj, 0gb internet... zaten telefonum eski.aslında hat ucuz olsa daha iyi olur. faturasız olacak.tavsiyeniz olur mu?
2002'den beri yeni telefon hattı almıyorum. fiyatları, paketler hakkında bilgim yok. 250 dk yi geçmem ayda. 2-3 kısa mesaj, 0gb internet... zaten telefonum eski.
aslında hat ucuz olsa daha iyi olur. faturasız olacak.
tavsiyeniz olur mu?
aslında hat ucuz olsa daha iyi olur. faturasız olacak.
tavsiyeniz olur mu?
0
ya ben lan neyse
esenboğa'dan şehiriçine giderken tren istasyonunun tam karşısında duruyor mu?
esenboğa'dan şehiriçine giderken tren istasyonunun tam karşısında duruyor mu?
0
0
ya ben lan neyse
selamlar,erkeğim ve futboldan gerçekten anlamıyorum. ne oynamayı beceririm ne izlemeyi. 2002 dünya kupasından sonra tek bir maçtan zevk almışlığım yok. gerçekten futbola çok uzağım.şimdi bu messi çok övülüyor malumunuz. burada samimi bir soru sormak istiyorum.bu adam çok mu güzel çalım atıyor? çok m
selamlar,
erkeğim ve futboldan gerçekten anlamıyorum. ne oynamayı beceririm ne izlemeyi. 2002 dünya kupasından sonra tek bir maçtan zevk almışlığım yok. gerçekten futbola çok uzağım.
şimdi bu messi çok övülüyor malumunuz. burada samimi bir soru sormak istiyorum.
bu adam çok mu güzel çalım atıyor? çok mu hızlı koşuyor? çok mu hızlı şut çekebiliyor? çok mu güzel hareketler yapabiliyor topla?
neden messi için bazı futbolcular bile "uzaylı gibi" diyor? birisi açıklayabilir mi bu adamın neden bu kadar iyi olduğunu?
bu kadar övüldüğünü görünce bu adamı anlayamamaktan, izlerken zevk alamamaktan dolayı üzüldüm. sanırım çok şey kaçırıyorum.
erkeğim ve futboldan gerçekten anlamıyorum. ne oynamayı beceririm ne izlemeyi. 2002 dünya kupasından sonra tek bir maçtan zevk almışlığım yok. gerçekten futbola çok uzağım.
şimdi bu messi çok övülüyor malumunuz. burada samimi bir soru sormak istiyorum.
bu adam çok mu güzel çalım atıyor? çok mu hızlı koşuyor? çok mu hızlı şut çekebiliyor? çok mu güzel hareketler yapabiliyor topla?
neden messi için bazı futbolcular bile "uzaylı gibi" diyor? birisi açıklayabilir mi bu adamın neden bu kadar iyi olduğunu?
bu kadar övüldüğünü görünce bu adamı anlayamamaktan, izlerken zevk alamamaktan dolayı üzüldüm. sanırım çok şey kaçırıyorum.
0
Sorunun cevabını kendin vermişsin;
''erkeğim ve futboldan gerçekten anlamıyorum.''
''erkeğim ve futboldan gerçekten anlamıyorum.''
0
Futboldan anlamıyorsan zevk almazsın tabi. Ben de mesela federer'den zevk almıyorum.
0
messi hayranı falan değilim hatta barcelona'dan da haz etmem ama şöyle söyleyebilirim messi bu saydığın şeylerin hepsini yapabiliyor.
bu adamın mükemmel bir şekilde yapamadığı 2 şey var: birisi boyu dolayısıyla hava topu, ikincisi ise savunma. geri kalan tüm futbol yetenekleri var. var derken aşağı yukarı mükemmele yakın yani hepsi. ortalama diyebileceğim bir özelliği yok geri kalanlarında.
hani futbolcular vardır. bu adamın olayı ne dersin. misal caner: iyi bindirir, isabetli ortalar yapar. olayı budur. takımında caneri istiyorsan bu sebeplerden dolayı istersin.
işin özeti uzaylı gibi olmasının sebebi aslında bir olayının olmaması. bu adamın olayı futbolla alakalı her şey.
bu adamın mükemmel bir şekilde yapamadığı 2 şey var: birisi boyu dolayısıyla hava topu, ikincisi ise savunma. geri kalan tüm futbol yetenekleri var. var derken aşağı yukarı mükemmele yakın yani hepsi. ortalama diyebileceğim bir özelliği yok geri kalanlarında.
hani futbolcular vardır. bu adamın olayı ne dersin. misal caner: iyi bindirir, isabetli ortalar yapar. olayı budur. takımında caneri istiyorsan bu sebeplerden dolayı istersin.
işin özeti uzaylı gibi olmasının sebebi aslında bir olayının olmaması. bu adamın olayı futbolla alakalı her şey.
0
Sampiyonlar ligi finalinde bile kafayla gol atti edmin wan der saar denen 2 metrelik kaleciye hatirlatirim..
0
Messi iyi futbolcu. Etkili ve hizli biri.
Fakat messiyi abartanlar gecmiste ronaldoyu (r9) ve thieyry henry vs. gibilerini tam manasiyla izlememis adamlar.
Fakat messiyi abartanlar gecmiste ronaldoyu (r9) ve thieyry henry vs. gibilerini tam manasiyla izlememis adamlar.
0
Her futbolcuyu bir şekilde öne çıkaran özellikler vardır ya, kimisinin kondisyonu-fiziği, kimisinin oyun okuması, bir başkasının çalım-pas ve şut özelliği vs.vs.. Heh işte bu adamda, o iyi olan hemen her özelliğin toplanmış olması.Hiç mi kötü özelliği yok dersen? Düşündüm de bulamadım.
0
sayı verelim:
messi-ronaldo öncesi ispanya'da gol kralları ortalama 25 gol atardı.
şu anda bu 2 hayvan 40-45 civarı atıyor
(sadece ligde bu rakam. tüm maçlara bakınca 60'ı geçiyor)
r9 veya henry ligde kaç gol atabilmiş bi araştırın...
messi-ronaldo öncesi ispanya'da gol kralları ortalama 25 gol atardı.
şu anda bu 2 hayvan 40-45 civarı atıyor
(sadece ligde bu rakam. tüm maçlara bakınca 60'ı geçiyor)
r9 veya henry ligde kaç gol atabilmiş bi araştırın...
0
Top adamın ayağına yapışıyor sanki, hani o normal koşuyor topu ayağına monte etmişler gibi.
Tabi ben ronaldocuyum, sevmem öyle mıy mıy futbol.
Tabi ben ronaldocuyum, sevmem öyle mıy mıy futbol.
0
ya anlamiyorum, gelip bidi bidi "ronaldoyu (r9), henry'i izlememis adamlar" diye bu kadar kendine guvenerek nasil konusuyor bu insanlar?
ergen degiliz, 30 yasinda adamlariz, herkesi de izleyecek sansimiz oldu cok sukur. yahu messi'yi bu adamlarla karsilastirmak nasil bir terbiyesizlik, nasil bir aymazlik? hipsterlik mi, farkli olma cabasi mi nedir? yani sunu demek icin ne olmak gerek bilmiyorum.
op'a:
messi dunyali degil, uzayli. peki neden? cunku adamda inanilmaz bir dribling yetenegi ve skim kadar boy var. kisacasi "skim kadar boyu var, turlu turlu huyu var" sozu tam olarak bu adam icin soylenmis. aralara girip cikiyor, bir kisiye saniyede 3 calim atiyor, akil almaz goller yaratiyor. bu nedenle kendisi dunyanin gorup gorebilecegi en iyi oyunculardan biri.
geri kalan da cr7 ve ronaldinho. ulan su 3 adami da babalar gibi izleyebilme sansimiz oldugu icin ne kadar sevincliyim ya, bak bi gulumseme geldi resmen suratima. iyi ki varlar.
ergen degiliz, 30 yasinda adamlariz, herkesi de izleyecek sansimiz oldu cok sukur. yahu messi'yi bu adamlarla karsilastirmak nasil bir terbiyesizlik, nasil bir aymazlik? hipsterlik mi, farkli olma cabasi mi nedir? yani sunu demek icin ne olmak gerek bilmiyorum.
op'a:
messi dunyali degil, uzayli. peki neden? cunku adamda inanilmaz bir dribling yetenegi ve skim kadar boy var. kisacasi "skim kadar boyu var, turlu turlu huyu var" sozu tam olarak bu adam icin soylenmis. aralara girip cikiyor, bir kisiye saniyede 3 calim atiyor, akil almaz goller yaratiyor. bu nedenle kendisi dunyanin gorup gorebilecegi en iyi oyunculardan biri.
geri kalan da cr7 ve ronaldinho. ulan su 3 adami da babalar gibi izleyebilme sansimiz oldugu icin ne kadar sevincliyim ya, bak bi gulumseme geldi resmen suratima. iyi ki varlar.
0
Olay kac gol atildigi degildir.
Futbolun bir ruhu var.
Robot gibi 150 gol at ne olacak? R9 ya da henry nin top ayagindayken kosus sekli bile futbolu izlemek icin bir neden olur.
Bu arada biz messiye ya da korsan ronaldoya kotu futbolcudur demedik.
Futbolun bir ruhu var.
Robot gibi 150 gol at ne olacak? R9 ya da henry nin top ayagindayken kosus sekli bile futbolu izlemek icin bir neden olur.
Bu arada biz messiye ya da korsan ronaldoya kotu futbolcudur demedik.
0
top çalmak imkansız top ayağına yapışıyor istediği şeyi yapıyor, bilgisayar oyununda tüm özellikleri 99a ayarlanmış gibi, istediği zaman adam geçer kaleyi gördüğü yerden her şutu tehlike yaratır karşı karşıya kaçırmaz , gol rekorlerını alt üst etti
0
Robot gibi gol atmak ne demek yahu? sanki serbest atış atıyorlar. adamların her hareketi şiir gibi, ruhsa ruh, stilse stil, neleri eksik?
Messi ve Ronaldo, dünya tarihinin gördüğü en iyi 2 futbolcudur. ve bunu benim gibi eski Ronaldo (Luís Nazário de Lima) fanatiği biri bile kabullendikten sonra, artık kıyaslayacak bir şey yok demektir.
Olay sadece nostaljik olanın güzel hatırlanmasıysa, ben de Vialli ve Littbarski dönemini özlüyorum. ama özlediğim için bu adamları tarihin en iyisi diye görmüyorum.
Messi ve Ronaldo, dünya tarihinin gördüğü en iyi 2 futbolcudur. ve bunu benim gibi eski Ronaldo (Luís Nazário de Lima) fanatiği biri bile kabullendikten sonra, artık kıyaslayacak bir şey yok demektir.
Olay sadece nostaljik olanın güzel hatırlanmasıysa, ben de Vialli ve Littbarski dönemini özlüyorum. ama özlediğim için bu adamları tarihin en iyisi diye görmüyorum.
0
hızlı. düşüncesi de bilekleri de çok hızlı. çalım attığı futbolculara bak, çaresizliği göreceksin.
0
