her video ekleyenin sağ üst köşesindeki çarpıya bas, ben öyle yapıyorum

ya onu yapınca o kişiden gelen her şey bloklanıyo. onu istemiyorum. ben onun yerine hiçkimseden gelen videoları istemiyorum. öyle bi seçenek var mı?

#15750031

i am 6 do you wanna be 9, senin dediğini yaptım bakalım görücez tutucak mı. hepinize çok teşekkürler gerçekten.

en altta feed ayarları var ordan neleri çok neleri az görmek istediğinizi seçebiliyosunuz

göremiyorum ben o feed ayarlarını. daha doğrusu benim girdiğim feed ayarlarında öyle bi seçenek çıkmadı karşıma. www.facebook.com şöyle bir link var i am 6 do you wanna be 9'ın yolladığı oraya da anasayfadan nasıl gidliyor bilmiyorum açıkçası.

bu arada o bahsettiğim linkten videoları minimuma indirince de pek birşey değişmedi.

çok ihtimalli ama tahminlerim

1- ram arızası olabilir. sağlam ram takıp test etme olanağınız varsa sonucu görebilirsiniz
2- işlemci ısısının yüksek olması : biosa girerek ısı değerini görebilirsiniz. 60-70 derece ise zati daha da ısınacak demektir. fanlarınızı temizler ve termal macunu yenilerseniz çözülür.
3- daha gider bu

ram sorunu olabilir o şekilde yapıyo ram bozuksa

hata kodunu google'a yaz.

Güvenli kipte açınız, bi' de öyle deneyiniz.

sistem guvenli kip'te stabil ise o modda acip birkac virus programi deneyin..
eger sonuc vermez ise system recovery'den isletim sisteminin saglam oldugu bir noktaya donun.. eger bu da sorunu cozmez ise buyuk ihtimalle kendini sistem yedeklerine de bulastirmis bir virus ile ugrasiyorsunuz.. hata kodunun google'a yazilip arastirmasinin yapilmasi fayda saglayabilir..

ayrica hicbir program calismasa bile background da baska bir process bu hataya neden oluyor olabilir.. task manager'dan processleri takip edin, hata olmadan once buyuk ihtimalle sorunlu process'in sistem somurusu tavan yapacaktir.. bu da bir ipucu verebilir..

biraz çizimin varsa kazanıyosun. gidiyosun yanında portfolyonu da götürüyosun, inceliyolar işte eğer özenli bi portfolyo yaptıysan direk zaten hocaların gözüne giriyosun. portfolyonu zengin tutman önemli, çizimlerin, eskizlerin, çektiğin fotoğrafların vs. daha sonra sana mülakatta bişiler soruyolar niye burayı seçtin vs. onları da cevaplıyosun. sonra sıra çizim sınavına geliyor. bi masaya bi nesne koyuyolar genelde masaörtüsü de oluyo, onu çiziyosun. giren elemanların çoğunun çizim yeteneği olmuyor o yüzden korkmana gerek yok. ve bi tavsiye kocaeli görsel iletişim sınavına girersen kazanma şansın %50. başvuru az alınan eleman fazlaydı geçen sene. bu sene de pek değişmez gibi.

çizim konusunda iddialı olmasam da çizerim. beni asıl korkutan bilginin tasarım sınavı çok kasış demişler ondan biraz tırstım yani elime 3ds max verip araba modelle deseler adam gibi bişey çıkaramam diğer üniversiteler genelde zorlamıyor gibi. bir de genel kültür açısından hep bilmem kim in albümü falan tarzı soruları örnek gösteriyolar ama bunları da ilgilenmediğim müzik grupları dışında hiç bilmem (ki onlar da popüler kültürün dışında kalır sanırım) bu sınavlarda başka neler soruyolar onu merak ettim.

bir de hiç denemeye falan girmedim ama kocaelinin istediği 230 u yapabilirmiyim ona bi bakmak lazım.

pardon ama 230 yapamayacaksan zaten mülakattan da bişey bekleme bence. ayrıca 3dmax olayı da çok saçma geldi. bugüne kadar ne gördüm ne de duydum ben öyle bişey. bilgi de falan burslu kazanmak da çok zor. ama denemekten bişi çıkmaz(sınav ücreti dışında tabi=)

ödül dünya bu tarz şeyleri bilyorum tamam müzik konusunda pek bilgim yok sanırım o tek örnek korkuttu azcık beni. 230 u şimdiye kadar hiç denemeye girmediğim için puanlar konusunda bir fikrim olmadığı için sordum başkalarına da sordum yaparsın lan dediler en kısa zamanda bi denemeye giricem

hard shutdown denedin mi acaba ?

hedeSocket.Close() / hedeSocket.Shutdown() ?

edit:
evet, kodun bir kismini kopyalarsan daha kolay cozum bulabiliriz muhtemelen.

edit 2:
abi su dosyayi rapidshare'e falan upload et, 2shared ne ya? dosya inmiyor bir turlu.

.close yaptığımda program intihar ediyor üstelik hiçbişey söylemeden hemde shutdownda da client sapıtıyo aynı şekilde

kodu kopyalasana bakalım nedenmiş

simdi;

1) neden kodun tamami try blogu icinde degil ?
2) try blogu icine alip denedin mi ?
3) try blogu icine alip breakpoint koyarak debug etmeyi denedin mi?

bu ucunu istiyorum.

1-2- o kodu ayrı ayrı deneyip sonra o şekilde bi daha deneediğim için try o şekilde kalmış yoksa tamamen try içindeydi yine de exception error vermeden intihar ediyor program
3- breakpoint koyarak debug edeyim dedim ilkkez beceremedim sanırım bir sürü hata da verdi gerçi ama anlamadım o olaydan

valla tek .cs dosyasi debug edilemiyor malum, o yuzden gormeden etmeden bir sey diyemiyorum daha fazla, uzgunum.

assert toptan projeyi de yollayabilirim işin yoksa, kaç yıldır şu socket olayını bi çözemedim deli oluyorum.

Böyle bir şey teknik olarak mümkün değil maalesef.

remove dual bir programcık var, benim indirdiğim dual bir film içinde. açıklaması da şöyle

This is for removing second audio from movie.avi
1)Avi name must be the same
2)Move avi's into folder
3)Run run.bat
4)Have a only audio avi's
Enjoy!!!

anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla mümkün değil, çünkü dual olarak kaydedilmemiş. yani sesin üzerine kayıt yapılmış. dual kaydedilmiş olsaydı zaten dil seçenklerinden istediğinizi seçebilirdiniz.

tek bir sesi ayıklayabilecek bir teknoloji henüz yaygın bir teknoloji değil ve daha zamanı var ne yazıktırk i :)

mp3 için vokal silme zımbırtıları vardı ne kadar işe yarar bilemem de..

gerek müzik içerisindeki solist vokalini silme, gerekse film audio track içindeki dublajıo silme gibi işlemler sadece ve sadece frekans silme ile yapılabiliniyor. ve bu da çok sağlıklı olamıyor...
piyasadaki şarkılar içinde yapılmış programların tamamı bu sistem üzerine kurulmuş ve hayli başarısız programlar...
adamın seslendirdiği frekansları silebilir, arka müzikteki veri kaybını görmezden gelerek %42.7 başarı sağlayabilirsiniz...

(küsüratlı yaz, salladığın anlaşılmasın :p)

9.30 da varmış bir de 1 küsürde var sanırım

e outlook kullan. ya da thunderbird.

mrtksn: zaten sadece gmail kullanıyorum.

teritori: oldum olası sevemedim o programları be...

firefoxun gmail manager diye bi addonu var imba

gmail notifier yükle

gmail notifier diye çok güzel harika bi tane cancışım miniş tatlı bir program var ille im üzerinden olmayacaksa.

veya opera kullan. gmail için en optimum çözümü verdiğini deneyimledim çok kez. opera iyidir operayı tanıyınız :)

ben de webmail notifier diyorum. olmasi gerektigi gibi.

western digital

seagate gayet başarılıdır. göstermiş olduğunuz modeli gold'dan satın alıp dc++ ortamlarında kullanıyoruz üstelik.

kişisel not düşmek gerekirse, yatay durunca daha $ık gözüküyor.

seagate iyidir. inanma sen sözlükte yazan her şeye.

seagate kullanıyorum memnunum. ve evet. yatay daha hoş gözüküyor. zaten dik dursa da devrilme tehlikesi var.

Linkteki seagate ten aldım geçen ay. Bilgisayara takılı olmasa da fişteyken sürekli çalışır durumda kalıyor. Işığı yanmıyor ama içindeki harddisk hırıl hırıl dönüp duruyor. Yatay durumda kullandım çok ısındı diye tahmin ediyorum. Dün bozuldu kendiliğinden. Nasıl oldu bilmiyorum bilgisayar görmüyor şu an. Elimdeki diğer 500gb lık iki segate canavar gibi çalışmakta.

eksende biraz daha ucuz seagate

www.eksenbilgisayar.com

wd dayanıklıdır alalı 2 sene olmuş bir yamuğunu görmedim ara sıra kendinden geçiyor fişi çıkarıp takıyorum o kadar.

Onu alma bunu al:
www.hepsiburada.com

500 gb modelini kullanıyorum my book derken biraz ansiklopedi gibi duruyor ama olsun.

Cevap için biraz geç kaldım. Aslında Toshiba ve Seagate arasında gidip geliyordum. Kimse Toshiba dememiş zaten. Seagate için de bazı kötü yorumlar okudum. WD olanı görmemiş olmam biraz garip geldi. Tabii aramaya inanmak lazım. Ufak mali ayarlamalardan sonra büyük ihtimal WD alacağım.

İlgilenen herkese çok teşekkürler.

maltepe sahil'de vardı, fiyatlarını bilmiyorum.

Maltepe sahilindeki (Süreyya Plajı) pisti tavsiye etmem. Hem kısa hem gereksiz pahalı.

tuzlada varmış ucuzmuş

kartal'da karma karting var. pist oldukça güzel ve uzun. köprü altı geçiş falan var. büyük bir kısmı hızlı bir pist. tavsiye olunur.

Ben gidemedim, ama hakkında iyi şeyler duydum. Üstünün kapalı olmasıda + puan. :

www.istanbulkartingpark.com

1) eğer avrupa yakasındaysanız, zincirlikuyu kore şehitleri caddesinde de bir go-kart pisti var. orası da fena değildir.

2) genel olarak 5-6 kişilik bir erkek grubu ile takılan bir hatun olarak:
* bir ara paso risk oynadık.
* bir dönem pokere sardık, böyle chip filan da aldık, şakur şukur
* bi arkadaşımız ps3 aldı onla takıldık
* biz wii almıştık, o da uzun süre idare etti.
* bi dönem müze ve ören yeri gezdik istanbulda. super oldu, havalar ısınsın devam
* bazı hafta sonları 3 film birden devamlı yapıyoruz (star wars, yüksüklerin efendisi filan)
* tatile gittiğimizde hep birlikte ahşap oymaya gitmiştik, o da eğlenceli olmuştu.

harry potter'ın 3. filminde küçük bir kısımda var
harry potter and the prisoner of azkaban

lost ta değişik bir biçimde geçiyor.

donnie darko. ayrıca 2001 a space odyssey var ama o bambaşka :) ikisi de tamamen zamanda yolculukla ilgili değil ama içlerinde barındırırlar. aslında donnie darko daha bi alakalı.

(bkz: happy accidents)

the jacket

the illusionist filminde de güzelce anlatılıyordu..(bkz: tesla) aracılığıyla..

dizi olaraktan kesinlikle lost.
belki bu durumu 5. inci sezonda anliyorsun ama dizinin senaryosunun can damarinin zaman yolculugu oldugu acik.

en yusek puandan en dusuk puana gore siralamis:
www.imdb.com

çok eskiden tv de bir dizi vardı zaman savaşçısı diye aratırsan bulursun belki orjinal adını bilmiyorum.

deja vu
paycheck
event horizon
terminator

(bkz: Los Cronocrímenes)

star trek the voyage home
star trek first contact

tabi voyage home'u anlamak icin 2. ve 3. filmleri izlemek lazim.

güneşin oğlu diye bir türk filmi de var. ama önermiyorum. :)

hosts'dan oynama yapabilirsiniz belki

hosts olayı maalesef vista da geçerli olmuyor

sağolun hallettim. donatılardan wordpad i admin olarak açıp host dosyasını açmam gerekiyormuş

(bkz: bizarre love triangle) geldi aklıma ilk olarak.

placido domingo - je crois entendre encore

jeff buckley - forget her.. heh?

(git: www.playlist.com )

how can we hang on to a dream

hareket vakti-umay umay

deniz seki - gurur

(bkz: the first decade) bunan başlayabilirsin. bence en bir efsane seri c&c serisidir stratejilerde.

"medieval 2 total war" ve "civilization 4" oyunlari muthi$tir. gel etme eyleme, aksiyon oyunlarini birakmadan once bioshock'i tekrar oyna...

Starcraftserisi.
Warcraft serisi.
Command and Conquer serisi.
Warhammer serisi.
Battle for the Middle Earth. Evet serisi.
Dragonshard.
Rise of Nations.
Perimeter.
Ground Control serisi
Company of Heroes

Ve hatta kısaca.
www.gamerankings.com

(bkz: age of empires ii the conquerors)

tabi yaklaşık 10 yıl falan geç kaldın.

total annihilation çok eski olmasına rağmen stratejinin özüdür özü.

counter filan oynayan adama birden civilization dayarsan göçer bence.

diğerlerinden farklı bir oyun düşünürsen (bkz: supreme commander)

red alert 2 veya cnc3

analog formatların dijital formatlara hala yetişememiş olması olsa gerek olayı.

şimdi normalde sinemada izlediğimiz filmlerin makaralarındaki her bir kare 10 mb tan fazla, yani bluray'i de aşmış bir çözünürlük var aslında orada, dijital ortama aktarılınca da rahat rahat yüksek çözünürlükte görebiliyoruz filmleri, belki bluray den ötesi var ama du bakalım.

Bunla alakalı çok güzel bi resim dosyası vardı elimde, bulabilirsem ekliim. Ama şööle diim, o 1990da çekilmiş film, 35 mm kamera ile çekildiği sürece, isterse ilerde fantastik ray çıksın, onu da kaldırır. Çok yüksek çözünürlükte zira.

analog görüntülerde teorik olarak çözünürlük diye bir şey yoktur. daha doğrusu sonsuz çözünürlüktedirler.

sinemalarda gösterdikleri görüntüler bu yüzden çok çok çok kalitelidir. dikkat ederseniz perde ne kadar büyük olursa olsun, piksel ya da benzeri bir şey bloklaşma göremezsiniz.

kısacası bluray bile yetersiz bir format aslında. 150 ekran bir tv'ye bağlayıp izleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

şu bile var ne diyosun: www.engadget.com

bluray eskidikten sonra 1-2 tb lık hologram diskler çıkcakmış diye duymuştum vaktinde

flashla tek tek girmek falan gerekir heralde yada html javascript falan

www.downloadtr.com

abtash,
bahsettiğin program kaspersky antivirüs'e takıldı.

o zaman google'da gif maker veya gif yapma programı arat. kaspersky zaten abtash yazınca da browser'ı kapıyor. dsafsdf

(bkz: pryda)
youtube'de ''miami atlanta'' diye arat. tam istediğin gibi müzik..söz yok ama ona göre..

david guetta
david vendetta
eric prydz
axwell
fedde le grand
bob sinclar
tom novy
martin solveig

elektronik müziğin ustalarından dinle daft punk, the chemical brothers, justice falan.
last.fm'e ed banger yazınca da çok güzel şeyler çıkabilüğ.

islemciyi 100% kullanan bir mevzu olmus ve fanin calismasi hizlanmistir muhtemelen. ekranin kararmasi da o mevzudan kaynaklanmis olabilir. ayni siteye tekrar girip deneyin, aynisi olursa muhtemelen dedigim gibidir, degilse stabilite sorunlari olabilir bilgisayarda..

Siteyle alakası olduğunu zannetmiyorum, başka bir zaman, pc sadece masaüstündeyken de olmuştu.
Stabilite sorunları ne ola ki?

işlemci sıcaklığını kontrol et normal değerlerin üzerine çıkıyor olabilir veyahut ekran kartı da ısınıyor olabilir

dijital değil de manüel almaya karar verirseniz güzel bir makine var elimde.. zenit marka. 50 TL'ye satabilirim size. iyi günler..

ucuz ve iş gören bir makina istiyorsan samsung u, uzun yıllar kullanayım özellikleri de iyi olsun istersen canon powershot tavsiye ederim

www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com

canon ve sony'e bak.
sony'nin w ve t serilerini beğenirsin. bir de sony alırsan dikkat et "carl zeiss" olsun lensi. (üzerinde yazar)

kompakt almayın pişman olursunuz, üzerine biraz daha koyup nikonun giriş seviylerine bakabilirsiniz ikinci el d40 felan, canon isterseniz 350d veya 400d, 450d alsanız en iyisi bence. bütçe yetmezse yine ikinci el bi slr-like alabilirsiniz panasonic veya sony nin makineleri iyidir bu klasmanda.

kompak modellerle slr makinanın hazzını ve kullanımını elde edemezsiniz buna göre filmli bir makina ve film tarayan bir scannerla başlayıp sadece film ve banyo ücretiyle fotoğraf çekmeye başlayabilirsiniz.

makinanın pozometreli olmasına da dikkat edin.

baslamak istiyorsaniz kesinlikle kompak degil slr almaniz veya slr baslangici almanizi tavsiye ederim arkadaslarinda dedigi gibi ya canon 350d ya da nikond40 isinizi gorecektir. d40 ile sahane fotograflar cekip cektiginizden mutlu olup delirebilirsiniz.

dslr almanı tavsiye edeceğim ben de. ancak giriş seviyesindeki dslr larda canon nikondan çok daha iyi. nikon d40 ile canon 400d arasında dağlar kadar fark var. bence işi iyi bilen birini yanına alıp hayyama git, ve 2. el bir canon 400d al. maliyeti 500 civarı olur sanırım.

hayyam dediğiniz yer istanbul sanırım. izmir de oranın karşılığı bir yer neresidir ki?

yağda kavurup üzerine yumurta kır, pratik ve lezzetli olur.

yagda kavururken pastırma da katılaiblir.

ya da içlerine kasar rendeleyip fırında mıs gıbı olur.

ya da biraz tavukla mantarlı tavuk sote olur.

içine kaşar ko.. öhm.

az zeytinyağında soğanı kavur. üstüne doğranmış yeşil biber koy. mantarları küp küp doğra içine at. biraz kavur. rende domates de koy. suyunu bırakır zaten. biraz pişince ekmek bana bana ye.

sucuklu mantar yap derim çünki harika bir tat elde edeceğinden eminim

tabii ki kremalı mantarlı makarna!

sote ya da omlet yapılabilir leziz leziz. yalnız harlı ateşte pişiriniz, mantarlar sularını çabuk salsın, diri diri olsun, "season it with salt and pepper" diyor bbc'de yemek yapan yaşlı moruk.

kibritsuyu'nun tarifinde altını kapatıp, biraz bekletirken üzerine kekik de atarsan ve çok az dinlenmeye bırakırsan, yeme de yanında yat derim başka da birşey demem.

haşlayıp üstüne sarımsaklı yoğurt, onun üstüne de pul biberli hafif salçalı sos da mükemmel olur

mrtksn'nin dediği beyaz sos da beşamel olsa gerek.

kibritsuyu ve demcan'ın tarifinin tavuklu versiyonunu da (yani tavuk ilave ederek) yapabilirsin. yeşil bibere ek olarak kırmızı biber de atabilirsin içine, görünüş olarak da çogzel oluyor öyle.

kibritsuyu ve demcan ın tariflerini alıp sadece domatesi biraz bol tutarak spagettinin üzerinde değerlendirebilirsin. hoş olur.

mantarları kararmasın diye limonlu su içinde bekletiyorsunuz sanırım. eğer bekletme gibi bir zorunluluğunuz yoksa mantarı yıkadıktan sonra hemen kullanın. mantar içine su çekmeden kullanılırsa güzel oluyor.
piyazlık doğranmış kuru soğan ve ince ince doğranmış biber ve mantar sote yapılabilir.

sakın pişirme. küp küp kestikten sonra bol domates ve yeşillikle salata yap. alışınca çok güzel gidiyor.

(bkz: mantar mantı)

gözleme yap. güzel oluyor o da.

beşamel soslu tavuklu mantar sote mi deniyo ne mükemmel bişey biber de at içine süper oluyor

atmosfer de dönüyor ki... döner durursunuz sanırım dünya ile birlikte.

ohooo, sinan sağıroğlu çoktan işledi bu konuyu, siz geç kalmışsınız.

www.youtube.com
(bkz: #7526276)

yerçekimi kuvveti siz ne kadar zıplarsanız zıplayın sizi dünyaya doğru çeker, sadece sizi değil o zıplama mesafesindeki bütün parçacıkları da çeker, dolayısıyla siz havadayken bu etkiden -zıplayarak- kurtulmuş olmuyorsunuz.

diyelim ki öyle bir noktaya havalandınız ki hiçbir kuvvet yok üzerinizde. o zaman olması mantıklı gibi görünüyor değil mi? tabii ki değil, çünkü nerede olursanız olun cisimler arası etkileşim her zaman olacaktır, kimini farketseniz kimini farketmeseniz de sizi bu kuvvetlerden bağımsız kılacak bir yapı -en azından benim bildiğim kadarıyla ve yardımcı bir dış güce ihtiyacınız olmaksızın- yoktur.

senin zipladigin andaki yatay hizin, dunyanin donus hizi. ki bu oyle bi hiz ki, senin ziplamanin hizindan kat be kat fazla.

o yuzden sen cok cok cok yuksek hizlarla ziplamadikca, hizinin yatay bileseni yuzunden dunyayla beraber hareket etmeye devam edersin. zaten daha hizli ziplayabilsen uzay mekigi olursun. :)

yahu diyelim balonla yükseldik dünyanın dönüş yönü doğrultusunda roketle yol alıyoruz, dünyanın dönüş yönünün tersine yol almaya çalışsak daha hızlı gitmez miyiz?

eğitim durumunuzu bilmiyorum ama sorduğunuz sorular güzelken, lise düzeyinde herhangi bir fizik dersinde bunların cevabının verilmesi, öğrencinin bununla ilgili düşünebilmesinin sağlanması gerekiyor zaten. biz ise bindik bir öss'ye gidiyoruz cehennemin dibine.

önce şurada bir kavram karmaşıklığını gidermek istiyorum. siz, "daha hızlı gitmez miyiz" diye sorarken, asıl sormak istediğiniz şey "belirli bir noktadan (balonla havada olduğumuzu düşünerek) dünyanın dönüş istikametinde ve tam zıttı yönde hareket edersek, eşit mesafedeki uzaklıklara farklı zamanlarda varır mıyız?". burada önemli olan hız değil, eşit mesafedeki bir uzaklığa, eşit hızda farklı istikamette hareket edersek katedeceğimiz zamandır.

bu arada rüzgar, sürtünme, coğrafi farklılıklar gibi etmenleri konu dışında tutuyoruz, bunda hemfikiriz sanırım. çıktığınız yüksekliğin de atmosfer sınırları içerisinde yer aldığını düşünürsek, zaman farklı olmayacaktır. çünkü dünya kapalı bir sistemdir (gerçekte böyle olmasıjı değil, yaptığımız modellemede öyle olduğunu düşünmenizi istiyorum) ve dünyanın kendi çevresindeki dönüşü, etkisi altındaki (hadi bu etkiye de yerçekimi diyelim ama daha geniş bir ölçüde düşünmek isterseniz mrtskn'in bahsettiği yörünge konusunu hesaba katmalısınız) bütün parçacıklara "aynı şekilde davranır". etrafınızdaki hava molekülleri, cisimler, siz bu sistemden bağımsız değilsiniz, o yüzden de birbirlerinden bağımsız düşünemezsiniz - halbuki siz bizim üzerimizdeki hız ile dünyanın kendi etrafında dönme hızının ayrı ayrı işin içine katılması gerektiğini varsayıyorsunuz (açık açık söylemeseniz bile).

bu kapalı sitemlerle ilgili klasik bir de örnek vereyim belki daha yardımcı olur gözünde canlandırmanızda. araba ile seyahat ederken, arabanın içi kapalı bir sistemi oluşturur. onun yol üzerinde hareket etmesi ile sizin arabanın içinde hareket etmeniz arasında bir bağlantı yoktur. arabayı dünya olarak düşünün. sizin araba içerisindeki hareketiniz, arabada katettiğiniz mesafe, arabanın yol üzerinde aldığı mesafe ile alakasızdır. hatta siz oturuken ve hareket etmezken arabaya göre hiçbir yol katetmiyorsunuzdur. araba ise yola göre konum değiştiriyordur ama başta dediğim gibi arabayı dünya olarak düşünürseniz, bu katedilen yolun siz ve arabayla ilgili hiçbir alakasının olmadığınız göreceksiniz.

sanırım biraz karışık oldu anlattıklarım, ama aklınıza yatmayan hususlar varsa daha detaylı anlatmaya çalışabilirim. herkes anasının karnından feynman doğamıyor sanırım.

şimdi benim fizikten bildiğim şey arabanın içinde rahatsız olmamamızın sebebi eylemsizlik prensibi yani otobüsler tam hızlanırken zıpladığımızda da geri uçmamızın sebebi bu diye biliyorum aynı geyik dünyada olmaz mı? yani dünya hızlanmasın da biz yavaşlayalım hesabı..

bi resmini falan ceksene merak ettim.

ne gizem yapmışsın copy paste... lost tadında okudum yemin ediyorum :)

benim yolumun üstünde niye yok yahu bunlardan, nerede gördün, gidip ben sorayım, siz ne ayaksınız diye.
o değil de -ki yanlış yazılmış be hocam, hadi entry başlığı olsa neyse de duyuruda böyle yazma.

@anakinskywalker, foto çekebileceğimi sanmıyorum zaten önünden geçerken bazen göz göze gelebiliyorum adamlarla.hem bu saatte kapanmışta olabilirler.

@si murg, ya öle böle değil çok merak ettim. aylardır her denk geldiğimde bakınıyorum içeri

@ karokiz, walla mutfakla alakaları yok ondan yüzde yüz eminim.

olmadı yarın internet cafe ayağına dalacam içeri. kapının yakınında oturan bi bayan var, pc den kafayı kaldırıp hop hemşerim nereye der herhalde..

bildiğin ozalit lan bu, tabelası düşmüş.

içerisi çok rahatlıkla görünüyor camlar gayet büyük..görme konusunda bi sıkıntı yaşamıyorum.onlar beni görüyor ben onları.hele akşamları ışıkları açınca ortalık kabak gibi görünüyor..call center değil..yani kafalarında kulaklıkları falan yok..bilgisayara odaklanıyorlar ya grafiklere bakıyorlar ya da 3 boyutlu nesneler çiziyorlar ama öyle basit şeyler değil dediğim gibi yaratık tarzı şeyler..mouse la bi sağına bakıyor bi soluna. oyun falan değil ekrandaki. bide büyük koliler oluyor içeride...

evet. tarif ettiğine göre ozalitçiye benziyor. jipler de tesadüftür herhalde. ya da çok kazanıyor ozalitçiler hepsi çekmiş kapının önüne birer tane. nerede gördün peki?

nerde bura ya? merak ettim şimdi

ank çankayadayım sancak ta..yanlız ozalit işine hiç benzemiyor..yani ozalit nedir bilmesem neyse..bu bahsettiğim yerler cadde üzeri değil sokak aralarında. müşteri çekme gibi bi dertleri yok adamların

Bir mimarlık firmasının sadece çizim üzerine kullandığı ofisi olabilir. cipli mipli adamlar da firma sahibi veya projeleri olan godamanlar olabilir.

bizim dükkan lan o. pixar'a fason çalışıyoruz.

olabiliir bi ara yanaşıp soracam.

git sor aga, öğren sonra gel yaz buraya, çatlıycam gece gece yeminle

yuksek ihtimalle animasyon studyosu..oralarda animaks vardi belki orasidir.

olm valla bu duyuru rüyama girdi ve rüyamda bi cevap buldum hem de mantıklı. bence bu adamlar online kumar oynuyolar. şimdi böyle düşünmemin sebepleri;
1)kumar oynamak yasak, ama bilgisayar üzerinden oynanan bahisler için illegal bir durum olmaması
2)önünde lüks jipler var demişsin, zengin-kumar ilişkisi
3)peki neden evlerinde oynamıyor bu adamlar mal mı da böyle bir yere gelip oynuyor, bence bunun sebebi de parayı trink olarak almak için.
hadi bakalm benm teorim bu ama animasyon stüdyosu da olma ihtimali yüksek gibi geldi bi daha okuyunca.

ses olayını bios a girip bi bak derim bende başka bir asus laptop var bios taki ses seviyesi 5 teydi ve max 8 e kadar çıkıyordu ben bios tan değiştirdim şimdi daha yüksek ses çıkıyor. kamera içinse notebook.gen.tr ye bi bak derim orda kamera driverları olcaktı, ben kendiminki ordan indirdim. oje olayını bilemiyecem=)

ses belki de hardware ayarından kısıktır?

eger almancaniz varsa suraya bakmanizi tavsiye ederim:
(bkz: http://www.asusnotebook.ch/)

tadilat yapılan yere bir bak derim. kolon kesmiş olabilirler...

yanına mimar veya bir mühendis al eğer mümkünse ve git tadilat yapılan daireye bak. Apartman yöneticisini de al hatta yanına. Eğer taşıyıcılara zarar veriyorlarsa direk durdurtun tadilatı. sakata gelmez.

Eğer bunlardan birisini bulamazsan direk belediyeyi ara. İzinleri olup olmadıları kontrol edilsin ve muhakkak teknik eleman da göndersinler. Eğer çok tedirgin olduysanız bina halkı olarak yaygarayı koparın hatta izinleri olmadığı takdirde.

Belediyeden teknik elemanı özellikle isteyin çünkü belli oranda titreşim üzeri yasaktır tadilatlarda.

acaba evin fayanslarını sildiriyor olabilirlermi, hemen felaket senaryosu yazmadan önce gidin bir bakın ne yaptıklarına. muhtemelen fayansları silen makina vardır evin içerisinde ve evet çok fazla gürültü ve titreşim yapabilir.

yönetici bizzat ben oluyorum zaten. o derece tadilatlarda haber veriliyor. yani adam kendi vermese kapıcı gelip söyler.

sistire yapıyorlarmış. an itibariyle titreşimin kesilip binayı mis gibi sentetik tiner kokusunun sarmasıyla olay açıklığa kavulmuştur. gidilip bakıldığında da iki adet sistire makinesiyle karşılaşılmıştır.

bina rezonansa giriyor olabilir, yıkılacağını sanmam.

normalde kolonlar arası açıklık belli bir mesafeden fazla ise, salonunuzun ortasında şiddetli şekilde zıpladığınızda dahi esnemeyi hissedersiniz. yani ufak tefek de olsa vardır yapıların esneme payı. hatta demiyolu yakınlarına yapılan binalarda bu titremeye dönük hesaplar ve katsayılar kullanılır.

parke cilalanırken yıkılan bina duymadım ben henüz. bu sebeple rahat olunuz. :)

asfalt düzleme makinası da etraftaki binaları feci titretiyo tecrübeyle sabittir ama siz sebebi bulmuşsunuz söyliyim dedim yinede.

asusun ekran kartı daha iyi diğer özelliklerinin hepsi aynı bir de pil ömrünü sorun derim ona göre alın.

dell markasına güven memnun kalırsın.

ASUS olan laptopı kuzenim satın aldı gayet memnun. PES 2009 oynuyor kendini gece gündüz hiçbir sorun yaşamadığını söyledi. Sadece webcami biraz kalitesizmiş ışıksız ortamlarda ama o da büyük bir sorun değil sonuçta.

edit: şimdi aklıma geldi asus'un kaplaması parmak izi bırakacak şekilde dizayn edilmiş o yüzden eğer böyle şeylere takık biriyseniz sık sık temizlemeniz lazım. çoğu kişi için bi sorun değil tabi bu.

evet nerdeyse aynı özelliklere sahip makinalar pil ömrünü de bilmek lazım tabi doğru.

ben en başta asus diye düşünüyordum hep. sonra etraftan araştırdım hep dell'in iyi olduğundan bahsetmişler. pek asus hakkında görüşüldüğünü de görmedim açıkçası. sonra başka bilgisine güvendiğim insanlara sordum onlar da asus dediler. iyice kararsız kaldım ve hala da kararsızım.

edit: webcam olamasa bile olur benim için. evet o önemli değil.

www.vatanbilgisayar.com

işlemcisi haricinde diğer özellikleri ikiye katlıyor. ama laptopun hangi amaçla kullanılacağını bilmediğim için fazla yorum yapamıyorum tabii.

çok oyun oynamayı seven bir insan değilim. anca çıkınca bi diablo'yu oynarım yoksa alıyım da şunu oynıyım düşüncesiyle almıyorum. benim için hızlı olması önemli ve dışarıya iyi ses vermesi de artı puan olur. ve mümkünse 250gb'tan aşağı olmayan bir hard disk'e sahip olsun bilgisayar. öyle görsel ağırlıklı işler de yapmayacağım. ve evet bu bilgisayarın özellikleri benim gösterdiklerimin çok üstünde ama acer almayı düşünmüyorum. daha doğrusu asus veya dell almayı düşünüyorum. başka markalara pek güvenim yok.

asus'un servisinin dell'den daha iyi olduğunu iddia edebilrim kişisel tecrübelerimin referansı ile. bu da karar vermende bir ekstra veri olsun.

1-) o simulasyon diye öyle. şurada gayet geoid;

www.cosmos4kids.com

@deckard

buraya koydugum resmi kastetmedim aslinda, yani bircok gercek fotografta da oyle, burdaki resmi bana guzel geldi diye koydum :)

bir de sanirim uzaklastikca daha bir geoid algiliyoruz, boyle olabilir mi?

2-) kusursuz yuvarlak olması zor, zira celestial mechanics diye bi olay var (en.wikipedia.org). yani o kadar kütleli bir cismin dönmesi sonucunda kutuplar basıklaşıyor. bu kısmı mühendisler daha iyi açıklar belki.

aslında soruya temiz cevap vermek için dünya'nın oluşumuna kadar inmeliyiz. herkesin bildiği nebula'dan kopan parçacıkların bir araya gelerek Planetesimal oluşturuyorlar. bu dönem de gezegen oluşumunda yuvarlaklaşma sürecine öncülük ediyor. dönmeye başlayan cisim pürüzsüzleşiyor. işte kütlesi büyükse, gravitasyonelden dolayı bir çekim alanı oluşturuyor, gazlar kaçamıyor vs. atmosfer oluşuyor. sonra içeride bir sürü olaylar oluyor (volkanik olur, jeofiziksel olur, olur da olur). en sonunda cisim temelde iki hıza sahip oluyor. birincisi sürüklenme hızı (V), ikincisi de buna bağlı açısal hız (V/R [R=Radius]). böyle böyle derken cisim yuvarlaklaşıyor, fakat açısal hızdan dolayı basıklaşıyor. çok hızlı dönüyorsa daha da basıklaşıyor (nötron yıldızları, pulsarlar vs.). Ay'ın hızı, Dünya'nınkinden çok daha düşük, bundan dolayı daha yuvarlakımsı.

uzun lafın kısası, kusursuz yuvarlak olsaydı bi kere açısal hızımız olmaz demektir. bu da bizim devasa bir asteroid olmamızı gerektirirdi ve atmosferimiz olmazdı. haliyle biz hiç olmazdık.

ekvatordan sisik olması orda kendi eksenı etrafında donusunden kaynaklı hızın max olmasından merkezkac kuvveti yuksek oluyor.

bir muhendis.

2.yi cevaplıyordum, dalmışım :) Dünya'nın gerçek şekli şu:

tinyurl.com (yardımcı link: wiki.urban.cens.ucla.edu )

geoid böyle bir şey aslında. uzaydan baktığımızda yuvarlak bir şeye benzetmemiz normal. kutupların basık olduğu belli sonuçta. yani Dünya'nın kusursuz yuvarlak gözükmediğini düşünüyorum ben. sondaların çektiği fotoğrafların açısı da önemli.

daha yuvarlak gözükmesinin sebebi atmosfer de olabilir belki atıyorum

1. Gerçek uydu fotoğraflarında tam bir küre gibi görünüyor, çünkü basıklığın mertebesi çok küçük.

Kutuptan kutba çap: 12756km
Ekvator çapı: 12714km
Fark: 42km !

12700 km'de 42km, yani binde 3.3'lük bir fark var. Bu mertebedeki farkları insan gözünün algılaması zordur. [Dilerseniz bir çizim programında çapları bu değerlere sahip bir elips çizerek elipsi küreden ayırt edemediğinizi bizzat gözlemleyin, eğlenceli.]

2. Dünyanın şeklinin kusursuz küre olması durumunda çok şey değişeceğini zannetmiyorum. Ama böyle bir şeyin olmasının mümkün olabilmesi için hem dönme hareketi yapmaması, hem de tüm maddesinin tam bir homojenlik içinde yayılmış olması gerekirdi ki, bu çok şeyi değiştirirdi işte.

tv kartınızın var sanırım. modelini öğrenip driver ve tuner yazılımını kurun tv izleyip radyo dinelrsiniz.

lifeview in fly tv-radio kartidir o bilgisayarinizdaki, bende de vardi zamaninda.
karti verdim ama driver cd si duruyor, bilginize..

www.imdb.com

böyle bişi var ama sıkıntınızın dermanı olur mu emin değilim.

edit:aha bi de ressam varmış bu isimde:

michaelgodfrey.com

malesef

sanki siyahi değil gibi tınlıyor.

facebookta ara bak ben 3 sayfa adam buldum bu isimde belki biri tanıdık gelir :)

baktım ve belirli periyotlarla bakıyorum

TV Sports Basketball oyunundaki oyunculardan biriydi Godfrey.. sadece bir tahmin

micheal gondry olabilir mi klip falan yönetiyodu around the world star guitar falan..

seinfeld geldi aklıma alakasız olarak

@karokiz

evet tameri hatırladım. bir ara sprey boya da satıyorlardı. umarım orda vardır.

kayınvalidemin salonunda duruyor aynısından, kaledeki antikacılara bakın, kesin vardır.

5 tane buz gözyaşını toplayıp topukluyosun oradan. refined salt oraya girmeyi sağlıyo sadece. kristallerin yerini gösteren bişi var burada:

www.papagamer.com

bir de dikkat edeceksin soğuktan ölmeyeceksin.

sonuncu kristali bulamamıştım ben zorunlu add item çekmiştim göz yaşları yerlerde.

add item ne yav?

add item konsol kodlarından bir tanesi. yanına ekleyeceğin numaralı item'i inventoryne ekler.

ben gomplayer ı öneririm çünkü benimde bilgisayarım pek hızlı değil ama gom player çatır çutur kastırmadan izletiyor. Sadece hd ripleri falan izlerken problem olabilir.

mkv dışında gom player. codecleri genelde otomatik bulur ama sağlama almak istersen üzerine bir de k-lite mega codec pack kurabilirsin.

Ben "1"i seçerdim.
MPC ile film izlerken altyazilar daha keskin oluyor.
Ve bu codec paketinin açamadigi görüntü yok.

kesinlikle k lite'ı tercih etmelisin.

biz pentium 3 makinada gom kullanıoz. canavar gibi oynatıo. ihtiyacı olursa codecleri zaten kendi buluyor. + o turuncu ekran ve koca ayağı görünce insan huzur buluyor!

gom player

diger alternatifleri kullanmadan "su olsun" diyenleri ciddiye almayin. kiyaslama yapmadan nasil denebilir ki bu?

ilk 3unu iyi bilirim ve acik ara 3) derim. gom hakkinda fikrim yok cunku km hem hizli hem de codec filan gereksiz, alternatifini aramadim bi daha.

gomplayer kesinlikle

Mpc kastırır. Gom, bilgisayarın kaldıramayacağı videoların kalitesini azaltarak kastırmadan izlettirebiliyor.

avi, nasil avi ?
siki$tirilmami$ mi ? siki$tirilmi$ mi yoksa (divx, xvid, vs) ?

divx veya xvid 2 sinide soruyuorum dielm

www.doom9.org ve en.wikipedia.org belki fikir verebilir bu sayfalardaki bilgiler.

wmv gibi geldi bana genelde kalitesiz 5-10 mb'lık videolarda kullanılır wmv vcd formatı tadında bişey

yaklaşık 7 dakikalık kısa film, dv-avi formatında bir buçuk acılı gigabyte tuttu efenim.. ordan gelin.

avi sanki..

objMessage.bodyPart.Charset = "utf-8" yerine objMessage.bodyPart.Charset = "windows-1254" ya da sadece "1254" kullanmayı dene. satırbaşları içinse replace komutuna ek olarak şunu ekle " Replace(vbCrLf, "<br />") " vbCrLf yemezse Chr(13) yazabilirsin.

türkçe karakter şeysi de
Codepage=65001
ve
Response.CharSet = "utf-8"
eklediğimde oldu duyuru arşivlerinde dursun

www.phazeddl.com dan rar halinde indirin antivirüsü ya da msn falan vasıtasıyla firefox installer alın bir arkadaşınızdan.

Arkadaşımdan messenger aracılığı ile ziplenmiş bir Firefox aldım. Sonrasında onun aracılığı ile indirdiğim anti-virus yazılımı 18 tane trojan buldu. Limewire, MS Office ve Messenger dışında yazılımın yüklü olmadığı PC'den bu kadar çıkıyo ya ben daha ne diyim... Yine de cevap için teşekkürler...

combofix çalıştır. kullandığın usb disklerden bulaşmıştır.

sadece bu sıralar içinse şu anda oldukça yavaşlamış olmasından kaynaklanıyor olabilir. genel bişeyse başka browser'la açmayı denersen açılır sanırım bi şekilde.

3 gündür bu şekil de düzelir dedim. düzel medi :(

geçici bi sorun o...

ctrl+f5?

tarayici/surum? firefox ise yuklu eklentiler?

cache temizleyip deneyin.

ie7 yi kullaniyorum 2 bilgisayarimda da hadi birinin bazi eklentileri yok ve bunu yapiyor ama diğerinde de aynı şekil de sorunla karşılaşıyorum acaba kişiye özel mi?
ve şuana kadar söylenenlerin hepsini yaptim herhangi bir değişiklik yok.

Firefox'u yükledim eklentilerini tamamladım ve mutluyum. (bkz: firefox)

google'a 'xp cd key' yazıp aratırsan 4815162342 tane bulabilirsin.

THCF7-HQGTQ-C4H23-892V6-8TD2G
HR3YT-2P23T-DQFQ4-863XQ-DR2KG


daha zilyon tane var. mail falan verirseniz yazarım.

www.serials.ws reklamlara tıklamaamaya gayret edin yalnız

pro sp2 (tr) icin qrptm diyim, gerisi gelir

kedilerin psikolojik ya da mevsimsel olarak tüyleri dökülebilir ancak bu durumda kökünden kopmuş oluyo. o dediğin şekilde saçkıran olabilir.

ama kafasındaki ve ensesindeki tüyler yerli yerinde acaba kendi yoluyor olabilir mi?

kendi yoluyordur eşek. bunalıma girince yapabiliyorlar böyle şeyler... ama yine de bir veterinere danışın isterseniz...

aramaya altyazı ekleme yazıp aratırsan cevaplar karşına çıkar. sorulmuş 3-5 kere önceden.

subtitle workshop'ı öneririm. bu programla ilgili başlıklara bakarsan, gerekli codecleri de bulabilirsin. o codecleri indirmen yararına olacaktır.

dvd playerların büyük bir bölümü harici dosyadan altyazıyı destekliyor. video dosyasının içine altyazı gömmeye çalışmadan önce altyazı dosyasını film ile aynı isimde (atıyorum film abc.avi ise altyazıyı da abc.srt veya abc.sub olarak) kaydedip, film ile aynı klasör içinde tutarak dvd'ye yazıp dener misin?

dvd playerinizin divx oynatma ozelligi varsa direkt olarak filmadi.avi ve filmadi.srt olarak cd'ye/dvd'ye yazdirmaniz durumunda izlersiniz. yok hayir desteklemiyorsa o halde dvd formatina donusturmeniz gerekir.

bu konu icin de suralara bakabilirsiniz;
forum.divxplanet.com
forum.divxplanet.com

dvd'ye çevirecekseniz: (bkz: convertxtodvd)

otobüse binip e5 kozyatağı durağında de inip, yüreyebilirsiniz.

e5 ten uzak orası 10b ve 10s nin geçmesi lazım önünden. modern camiyi görünce tanırsınız zaten ışıklar var hemen öncesinde zaten kırmızı tonlarında acayip bi cami.

aslında düşündüm e5 de carrefour'un önünde inip içeri yürüseniz de olur yani

en hızlı e-5'ten gidersiniz. Misal, kadıköy rıhtım'da eminönü iskelesinin hemen orada birinci sırada 319 numaralı halk otobüsleri var, onlar fazla beklemeden kalkar ve hızlı gider.
carrefour hizasındaki nevin üstgeçidinin oradaki durakta inin.indikten sonra karşıya geçin (üstgeçitten değil). Büyük yeni bir plaza var, hemen görürsünüz zaten. işte hemen onundan yanından aşağıya doğru bir sokak uzanır: değirmen sokak (ismi değişmediyse). sokağı bitirince Bayar Caddesine çıkarsınız. Modern Camii tam karşınızda kalır. çok kolay, hemen bulursunuz.

Modern Camiyi solunuza alıp aşağıda doğru yürüyünce Şakacı sokağına çıkarsınız. (Baytur konutları yapıldı, yeni, kocaman bir site, sorarken yardımcı olabilir)

Minibüs caddesinden gitmek isterseniz: minibüse binin, ayşekadına gelmeden-kazaskeri geçer geçmez, sol tarafta ufak bir emiroğlu baklavacısı var (hemen önünde ışıklar var). orada inerseniz, emiroğlunu sağınıza alıp yukarı doğru yürüyün. sağdaki ilk (2.de olabilir) büyük sokağa girin, sokağı takip edin. Alp taksi durağını göreceksiniz. işte oralar şakacı sokak :)

uğultuyu çekmek istemiyosan öle yap yani.benim için mahsuru yok:)

o tuş büyük ihtimalle power supply'in açma kapama tuşudur. eğer uğultu sizi tedirgin ediyorsa o tuşu da kapatabilirsiniz. böylelikle bilgisayarınız kapalıyken de anakarta giden elektriği kesmiş olursunuz.

Zaten hafif bir şey de, devamlı tuşu kapatıp açmak ilerde bir sorun yaratır mı? Evhamlı olmak gibi bir sorunum var da elektronik konusunda...

fişi çekseniz prizden kapattıktan sonra? elektrik olmayan yerden ses gelmez nitekim.

dediğin güç düğmesi ise sorun değil. o arkada güç düğmesi değil de voltajı değiştirmek için bir düğme olabiliyor(üreticiler farklı ülkeleri düşünerek koyuyor, ülkeden ülkeye değişiyor) o düğme ise eğer o şekilde iken bilgisayarı açarsan power gümler, gerçi açmana gerek kalmadan o şekilde de gümleyebiliyor. seninki zararsız bir on-off o zaman.

bence evin sigortasını kapatmalısın.sadece bi önlem!!!!

o tuş muhtemelen güç tuşudur. bilgisayar kapalıyken onu da kapatabilirsiniz tabi bir şey olmaz. gelen ses de akımla ilgilidir muhtemelen, bilgisayar kapalı olsa da akım geçiyor sonuçta.

Sanırım power supply için bir düğme.

üzerinde bir şey yazmıyor mu 1 0 şeklinde? ya da 220 diye?

Üzerinde klasik açma kapama simgesi var. Kumandalarda falan olan simge.

power suppyın arkasındaysa güçtür o. bilgisayar kapalıyken onu da kapatabilirsiniz rahatlıkla.

bilgisayarı kapattığımda kasadan, modemden, wireless routerdan, hoparlörlerden vs elektriğe bağlı her aletten gece duyulabilen çok ince bir vızlama geliyor. Bunların hepsi birleşince de adeta bir kreşendo şhklaekllkaslş. uyuz oluyorum o sese.
demek istediğim bilgisayarı kullanmadığım zamanlar fişi çekiyorum komple. hem daha sağlıklı, elektrik dolaşıp durmuyo boş yere kafamın dibinde, hem de elektrik tasarrufu. yakıyo onlar çaktırmadan.

anakart fanı yada psu fanı çalışmaya devam ediyordur kapayınca şalteri kapayın uzun süreler için kapalı tuttuğunuzda bilgisayarın tarih ve saati resetlenebilir başka bir sakıncası yok.

Düğmenin neyin arkasında olduğundan emin olmak için açtım kasayı ve beklediğim gibi psu nun arkasında tam olarak.
Bir süredir kapatıyorum ve sorun yok gibi.

modemin ayarlarına girerek yapman gerekeceği için modemin markasını/modelini vermen gerekiyor.

us robotics 9110

192.168.2.1 adresinden ayarlara girilebiliyor olmalı. şifre kısmına admin yazıp devam edin. oradan bir yerlerden wireless şifresi değiştirebiliyor.

o soyledigin adrese giriyoruz, fakat ekranin sifresi ayri. yani wireless sifresi degil de, bilgisayardan roboticse girme sifresi degistirilebiliyor.
wireless sifresine degistiremiyoruz hala. meramimi anlatamadim ya hay allam

modemin kurulum cdsinden değiştirebilirsiniz.

www.bilgisayar-destek.com

www.pclabs.com.tr

sanırım bunlardan biri işini görür. bi de wireless mac filter die bi seçenek var ya da olmalı. bağlanabilecek wireless aygıtların mac adresini orayaa yazınca sadece onların bağlanabilmesini sağlıyorsun.biraz ayarları karıştırırsan hangi aygıtlardan bağlantı isteği geldiğini bulur ve ablanızın -muhtemelen- laptopuna izin verebilirsiniz. karışık mı oldu ne.

bendeki usr9114'te 192.168.1.1'e login olduktan sonra security'den wireless bölümünden değişiyor şifre. siz de baksanız oraya?

o ana ekrandan şifreyi boş geçerek deneyin. Genelde şifre koymamışsanız boştur orası. Bir de eski modemlerimden hatırladığım kadarıyla password veya admin gibi birşeylerdi.

ben de şifre yerine mac filter uygulamanızı tavsiye ederim.

açıkmıdır bilmem ama çok dandik oluyor bisikletleri.. imkanınız varsa kendiniz bulun arkadaşınızdan falan onla gidin..
yok freni tutmaz yok lastiği patlar.. çok fena..

vapura atın bisikletinizi ücretsiz şekilde kendi bisikletinizin vereceği keyifle takılın adada..

öylesi de zor ya. hem ben karşılaşmadım daha önce sorunla, şansım yaver gitti herhalde.

pazar gunu acikti, pazartesi kendi bisikletimle gittigim icin dikkat edemedim. yukariya cikmak cok yorucuydu... veya artik ben yaslaniyorum.

power supply yandı büyük ihtimalle. daha önce çok getirdiler böyle servise. lakin bazen ana kart da yanmış olabiliyor. power supply test etme imkanın varsa test etmeni öneririm. şöyle de bir şey var, bazen power supply değiştirip tekrar eski power supply'i takınca düzeliyor, bu da statik elektrikten sanırım. ana kart üzerinde parçaların hepsini çıkar, elektriği kes, açma düğmesine birkaç defa bas sonra pili çıkar ve tak. eğer donanımsal bir arıza oluşmadıysa, elektrik yüklenmesinden olduysa sorun gidecektir.

önce bütün elektrik bağlantılarını çıkar, fişi pili. daha sonra açma kapama düğmesini 10 saniye felan basılı tut sonra hepsini yeniden dene. işe yaramazsa başka bir fiş girişini deneyin. hala çalışmıyorsa adaptör felan değil sorun. sonuçta anakart ışığı yanıyorsa hala güç alıyor demektir bu. büyük ihtimalle hdd ya da ekrandır sorun. imkanınız varsa tv ye yada bi monitöre bağlamaya çalışın, en azından böylece sorunun ne olduğunu anlayabilirsiniz.

Power supply lar kısa devre koruması gibi bir sebepten böyle davranabiliyor. İlk başta kendi kendine kapanıyor, sonrasında bir süre açılmıyor (çalışan makinaya harddisk vb. takmaya çalışırken yaşandığı olur). Anlattıklarınızdan power supply'ınızın çalışmaya yeltenip kısa devreyi görünce caydığını sezdim. Harddisk, floppy, optik sürücüler vs. ye giden güç kablolarını söküp bir daha açmayı deneyebilirsiniz.

fişini çekin 10 dakka bekleyin tekrar takın çalıştırmayı deneyin.

zamanında bende yaşamıştım böyle bir problem, sonra bilgisayarcı bir arkadaşa baktırdım, powe supply'ın içindeki kondansatör yanmış. çok fazla uğraşmadan bir teknik servise götürün anakartı felan yakmayın.

oncelikle size o aletin adini veriyim: turntable.

turntable, pikap'ın ingilizcesidir. aletin tamamının adı değil bildiğim kadarıyla.

en çok merak ettiğim kısım o anda duyduğumuz müzik plakta çalan şey mi, yoksa dj plaktan sample alıp, üzerinde oynayıp onu mu loop halinde dinletiyor? sanki öyle gibi. yani biz müziği dinlerken dj amca klaklığından plağı dinliyor, oradan bir parça kesip üstünde de oynayıp dışarıvriyor gibi. yanılıyor muyum?

off cok uzun olmus yazdiktan sonra farkettim. kufretmeyin bana.

djlerin yaptigi soyle oluyor. iki plak/cd calar var, bunlara bagli bir mixer var. bir parcanin bulundugu plagi/cdyi , plak/cd calarlardan birine koyuyor. calmaya basliyor. o sirada ses calisan cd calardan(sadece cd diyorum artik) geliyor. ilk parca calmaya devam ederken diger cd calara baska parca koyuyor. pitch ayari yaparak parcanin bpm ini ilk parcaya esitliyor(kulsklik yardimiyla). ilk parca bitmeye yakin, (gecis yapacagi kisim onceden bellidir kafasinda) diger parcanin neresinden baslatacaksa(saniyesi veya kicklerine gore ayarliyo) oraya getiriyor ve durduruyor aleti. ilk parcanin gecis kismi geldigi anda ikinci cd calarda play e basiyor. burada sizin merak ettiginiz dugme cevirme , basma kismi devreye giriyor. tamamen degiskenlik gosterse de en basit metod , crossfader denen bir nanele yapilir. fader soldayken soldaki cd calardan duyar dinleyici, saga dogru goturdugunde yavas yavas sagdaki cd calardan calan muzigi de duymaya baslarsin. ortaya geldiginde iki parca da esit seste duyulur.en saga gittiginde ise sadece sagdaki cd calarin sesi duyulur. diger cevrilern dugmeler ise bass, mid, ve treble dir.gecis yapilacak parca , gecis yapmadan oncebaslari kisilir mesela gecis sirasinda artirilir diger parcanin midleri azaltilir felan. kulaklik da mixer uerindeki kulaklik fader i ile sag veya soldaki cd calardan calan muzigi duymaya yarar. soldaki calari eger o anda dinleyici duyuyorsa sagdakini duymaz . sagdakindeki parcayi ayrlamak icin dj kulakliktan o parcayi dinler dinleyiciler diger parcayi duyarken.

ayrıca dj konsollarında (turntable olmayan cihaz =)) djlerin oynadığı knoblar arasında cut-off, lopass, hipass gibi filtreler de bulunur. filtering ile realtime efektler falan feşmekan...

önceden girilmiş sesleri açıyor heralde asıl elektronik müzik yapımında (besteden sonra ses sıçma aşaması) kullanılan aletin adı synthesizerdır

müzik prodüksiyon işi canlı dj performansından farklı bişi, canlı perf. de dj plakları koyar ve iki şarkıyı mixler bunun için 50 tane teknik var. prodüksiyon da benzer bir şey ama genelde plaklardaki parçalardan sample lar alınır bilgisayarda kayıtlar yapılır falan filan.

(bkz: western union)?

edit: az bir miktar yollayacaksanız tavsiye etmem, ama en güvenilir yol bu.

www.moneybookers.com

(bkz: Paypal)

eger parayı yollayacagın kisi de tr deki herhangi bir bankanın telecardı varsa, o hesaba yatır parayı, yolladıgın kisi 2 ytl para cekme ucreti dısında birsey odemiyor.

yurtdışına gidecek olan benim,
4+ ay boyunca orada kalacam.
ailem para yollayacak bana belirsiz aralıklarla

bu moneybookers guvenli mi, bir de hic para almiyor mu yani?

@natnan: lutfu'nun da dediği gibi burada atm kartı olan bir hesaba para yatırabilir ailen, ve sen o kartla (ki ya maestro ya da visa electron falandır kartın), bu markaların logosunun olduğu herhangi bir ATM'den para çekebilirsin Finlandiya'da. Finlandiya para biriminden çekeceğin için kur farkı yersin, bir de çekim ücreti ödersin ki, bankadan bankaya değişebilir, ama en fazla her çekimde 2-3 dolar civarında olur.

Bu konudaki problem ailen senin hesabına para yatırmaya bankaya gittiğinde onlardan havale ücreti istemeleri şeklinde tezahür edebilir, o yüzden internetten ya da atm'den kartsız havale gibi seçenekleri bilmeleri ya da senin gidene kadar onlara öğretmen akıllıca olabilir.

banka kartının hesabına yatırırlar sen çekmeden kart ile kullanırsın denizbank havaleyi ücretsiz yaptı bu arada.

(bkz: finlandiya daki sozluk yazarlari)

Bu arkadaşlara bir mesaj at istersen.
Muhtemelen birinci elden denedikleri uygun çözümler vardır.

bende bir süre finlandiya'da kaldım aynı soruna bende sahiptim, en iyi çözümde kredi kartı kullanmak türkiye'den gitmeden önce aileden birinin kredi kartına ek kart çıkartıp git, daha sonraki harcamalarınıda kredi kartı üzerinden yaparsan en ufak bir masraf ödemessin ve finlandiya kredi kartı peşin paradan daha geçerli bir olgu 50 euroyu bile almak istemiyor bir çok market v.b

System.Web.Extensions.dll 'i, uygulamanin Bin klasorunde yer aliyor mu? Yoksa kopyalaman yeterli.

www.asp.net

projeyi 2.0 a çevirip şuradaki ekstraları web.config e uyarlayınca ve ajax kitindeki 3 dll i bin klasörüne kopyalayınca site çalıştı microsoft'u tebrik ediyorum biyerinden versiyon uydurduğu için.

ayar çakışmamasından kastın tam olarak nedir? eğer eset nod32'den dolayı port açmana rağmen düşük id alıyorsan büyük ihtimal nod32'i güvenlik duvarına takılmıştır. ama ben zamanında bu programla emuleyi kullanmıştım. hiç bir sorun yaşamadım. sadece emulede yapılması gereken internette olan genel ayarları yaptım. eset nod32 ile uğraşmak zorunda kalmamıştım

Ben yıllardır emule (xtreme mod) ile nod32 kullanıyorum bir sorun yok. Özellikle 2.7 ve altındaki versiyonları nod'un dikkatli kurulum ister, ayarlarını iyice karıştır.

nod32 default olarak internet erişimi olan bütün programların veri transferini denetliyor emule yi oradan çıkarırsanız sorun olmaz bir de etraftan bulduğunuz wireless lar ile high id alabileceğinizi sanmıyorum mekanın wirelessinde ise high id alabilmek için port açmalısınız.

ya eset farklı.network için güvenlik sağlıyor o. nod32 tek kullanıcılı pclerde iyi verim sağlıyor(diye biliyorum yanılmıyorsam).bende full sürümü vardı bi ara.pc çöplük gibi aramam lazım.sen bana yarım mesaj at.bulmussam yollarım sana abi.

nod'un imon ayarlarından emule'u high compatibility'ye getir. bunu yaptıktan sonra da emule portlarından genelde sorun yaşanıyor hız 3-4 kb'nin üstüne çıkmıyor. onun içinde modem ayarlarından kendine statik ip alıp emule için port açman lazım. modem ayarlarına ulaşabilirsen yapabilirsin.

spywareblaster olabilir
spybot yukleyip immunize yapabilirsin veya malwarebytes anti-malware var ondan var bende isini iyi yapiyor.
bunlara ek olarakta browser olarak firefox kullanıp 1-2 add-on ile isi halledebilirsin.

(bkz: websense)

websense olmuyor her bilgisayar websense kuramam, server sistemi yok bilgisayarların hepsi direk internete çıkıyor.

anti-malware gibi şeyler zararlı dosyaların bulaşmasını engelliyor sanırım. Ben siteleri engelleyecek bir şey arıyorum, yani mesela sadece ekşi sözlük'e ve alt sayfalarına girebilecek bilgisayar başka yere giremeyecek.

içerik danışmanını tam kullanamadım belki o şekilde çalışıyordur. mesela google'a izin verdim google ana sayfası açılıyor ama arama yapamıyor farklı sayfada gösterdiği için sonuçları. google.* 'a izin verdiğimde de değişmedi durum...

maalesef orada çakılır içerik danışmanı.

crown, anlamadim. eger server sistemi yoksa ve her bilgisayara program kuramayacaksan, istedigin yazilim nasil calisacak?

Her bilgisayara kurabilirim yazılım yanlış ifade ettim orasını, websense bildiğim kadarıyla her bilgisayara kurulan bir yazılım değil demek istedim.

Ben de her bilgisayara kurulan yazilim diye biliyordum. Sozluk'ten okudun mu? Smartfilter varmis bir de. Bu tip cok yazilim var, kesinlikle cogu server bazli degil client bazlidir.

Websense'i yanlis hatirlamis olabilirim. Ama soyle bir sey buldum:

www1.k9webprotection.com

K9'u evdeki bilgisayara kurdum denemek için, freeware bir programmış zaten. Her şeyi blokla deyip sadece girilmesini istediğim siteleri exception olarak atadım gayet güzel çalıştı, sanırım işimi görecek teşekkürler...

Firefox + adblock plus ve firefoxu varsayılan tarayıcı yapın daha sonra program erişim ve varsayılanı ayarladan (denetim masası- program ekle kaldır) internet explorerı "bu programa erişimi etkinleştir" işaretini kaldırın, ayrıca spyware terminator da bu konuda başarılı bir program, ayrıca eğer sürekli program ekleyip kaldırmıyorsanız, deep freeze de bir yöntem olabilir, (korsan kulllanmak istemiyorsanız aynı işi yapan bir microsoft programı da var, sysytem control manager olması lazım)

düzeltme: "her bilgisayara ayrı ayrı kurmamak", bu konuda içerik filtreleme programlarını kullanman zaruri, eğer donanımsal bir firewall kurmayacak isen.

opendns de bu iş kullanılabiliyor.kendim kullanmadığım için tam ayrıntıları bilemiyorum ama sitesine girip ücretsiz bi üyelikden sonra size vericeği dns adresleri üzerinden nete çıkan pc lere sizin belirleyeceğiniz sitelere sansur uygulayabiliyorsunuz.yani telekomundan kurtulma yolu olrak kullandığımız zımbırtıyı aynı iş içinde kullanabiliyoruz.google da opendns yi internet filtleri olarak kullanma diye aratırsanız türkçe döküman olması lazım

firefoxun kara listesi var ayrıca o şekilde garanti virüs içerikli sitelere girerken uyarıyor.

anakart driverlerini yükleyin eğer ethernet adaptörünüz onboard değilse onun driverlerini bulun.

(ethernet kartı onboard ise)

1394 bağlantısı gösteriyorsa onu disable edin;
akabinde aygıt yöneticisindeki ethernet adaptörünüz de 1394 label lı ise deaktif edin;
bios unuzdan onboard etherneti deaktif ise aktif edin
#
bios unuzdan onboard etherneti aktif ise deaktif edin;
bilgisayarınızı yeniden başlatın. aygıt yöneticisinde 1394 adaptörü hala gözüküyor ise;
ethernet kartı driver ınızı kurun, bilgisayarı yeniden başlatın bios'a girin ethernet kartınızı aktif edin makinanızı tekrar başlatın
----

(ethernet kartı pci falan ise)
kasanın kapağını açın
pci slotundaki ethernet kartını sökün, marka ve modeline bakın
en yakın internet olan mekana gidin
google a "$ethernet kartı marka model driver download" yazın
enter a basın
çekin
kurun

In case of insurant's death, insurer will provide protection to insurant's legal inheritors in this policy's conditions about the insurant's responsibilities. But for this, insurant's legal inheritors shouldn't have rejected the inheritance, should accept all the conditions and exceptions and should take the charges.

biraz chicken translate gibi oldu bilen ve toptan çevirmeye üşenen biri düzeltirse daha sağlam olur

In case of insurant's death, insurer will provide protection to insurant's legal inheritors in this policy's conditions about the insurant's responsibilities. But for this case, insurant's legal inheritors shouldn't have rejected the inheritance, must accept all the conditions and exceptions and take the charges.

bence böyle olmalı gerçi sadece bir should u must yaptım ama bir de daha iyi bilen biri varsa bence shouldn't have kullanımı yanlış olmuş orda , shouldn't have bildiğim kadarıyla pişmanlık anlamı katıyo yani mirasçılar kabul etmemiş de keşke etselermiş gibi. oraya daha farklı bir şey lazım ama çözemedim.

Goruntuyu vga cikisina yonlendirmeniz lazim. Genelde fonksyon tuslarindan biri ile olur bu. Tuslarin ustlerindeki isaretlere bakarak anlayabilirsiniz diye tahmin ediyorum.

bilgisayarın görüntü ayarlarından ikinci monitör olarak tanımlamanız gerekmekte diye düşünüyoruum.

(git: 49684) surada verdigim cevabi deneyebilirsiniz.

fn+F5 ile output menüsünde gezininiz.

output ayarlarını yapmadan önce tv'yi vga input'a ayarlayın

hiç mi görüntü alamıyorsun yoksa videoları mı göremiyorsun.
videoysa sorun, (git: #5389)