Geceler
lens suyunu işyerinde unuttum,sabaha kadar suyunda olmasa bişi olurmu yada nasıl muhafaza edebilirim?
lens suyunu işyerinde unuttum,sabaha kadar suyunda olmasa bişi olurmu yada nasıl muhafaza edebilirim?
0
kaynamış soğutulmuş su.
sadece bir gece için yapın ama.
bence gözünde kalmasın.
sadece bir gece için yapın ama.
bence gözünde kalmasın.
0
sakın gözünden çıkarıp kuru bi yerde bırakma. lens kabın yok mu yanında, onun içinde hiç mi su kalmadı.
yatabileceksen gözünde yat. sabah kalktığında gözlerin yapışmış gibi olur ama sık sık aç kapat, kırpıştır zamanla düzelir. eğer çok rahatsız olursan temiz bi suyu kaynat ve soğut içine tuz koy ve iyice erit. onla lensi yıka sonra kalan suyla durulayıp tak.
bu arada yarın pazar. işyerine gitmeyeceksen nöbetçi eczane bulup lens suyu almak iyi olabilir.
yatabileceksen gözünde yat. sabah kalktığında gözlerin yapışmış gibi olur ama sık sık aç kapat, kırpıştır zamanla düzelir. eğer çok rahatsız olursan temiz bi suyu kaynat ve soğut içine tuz koy ve iyice erit. onla lensi yıka sonra kalan suyla durulayıp tak.
bu arada yarın pazar. işyerine gitmeyeceksen nöbetçi eczane bulup lens suyu almak iyi olabilir.
0
Solusyonda durmaz ise kurur ve kırılgan bir hale gelir. Ne kadar kurumuş diye incelerken çıt diye kırılabilir. Bir kere kuruyan lensi tekrar kullanmamanızı tavsiye ederim.
0
karpux
Kitap okumak neden bu kadar kutsal bir şeymiş gibi görülüyor ve okumayana "kısmen" cahil gözüyle bakılıyor ya da okumamak eleştiriliyor? ("Toplumumuzda kitap okuma oranı düşük" ya da "Kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum"a karşı yapılan eleştiriler gibi mesela)Önemli olan kitap okumanın kendis
Kitap okumak neden bu kadar kutsal bir şeymiş gibi görülüyor ve okumayana "kısmen" cahil gözüyle bakılıyor ya da okumamak eleştiriliyor? ("Toplumumuzda kitap okuma oranı düşük" ya da "Kitap okumuyorum eksikliğini hissetmiyorum"a karşı yapılan eleştiriler gibi mesela)
Önemli olan kitap okumanın kendisi değil okunan şeyse, neden direkt kitap okuma eyleminin kendisine anlamlar yüklüyoruz? Mesela "felsefe kitabı okumadığı" için değil "kitap okumadığı" için oluyor eleştiriler çoğunlukla, okunan kitapların içeriği değil.
Sadece roman kitapları okuyan bir insanda sorun yok, kitap okumayan insanda sorun var gibi gözüküyor çünkü. Aynı eleştiriler dizi ya da film izlemeyen insanlara neden yapılmıyor o zaman? Bir kitabın dizisini ya da filmini izlesem, kitabını okumaktan daha kötü bir şey mi yapmış oluyorum? Bu tür kitaplar insana dizi-filmden farklı olarak ne katıyor ki?
Sadece meraktan soruyorum kötü bir amacım yok bu arada, saçmalıyorsam düzeltin :D
Önemli olan kitap okumanın kendisi değil okunan şeyse, neden direkt kitap okuma eyleminin kendisine anlamlar yüklüyoruz? Mesela "felsefe kitabı okumadığı" için değil "kitap okumadığı" için oluyor eleştiriler çoğunlukla, okunan kitapların içeriği değil.
Sadece roman kitapları okuyan bir insanda sorun yok, kitap okumayan insanda sorun var gibi gözüküyor çünkü. Aynı eleştiriler dizi ya da film izlemeyen insanlara neden yapılmıyor o zaman? Bir kitabın dizisini ya da filmini izlesem, kitabını okumaktan daha kötü bir şey mi yapmış oluyorum? Bu tür kitaplar insana dizi-filmden farklı olarak ne katıyor ki?
Sadece meraktan soruyorum kötü bir amacım yok bu arada, saçmalıyorsam düzeltin :D
0
Bu şekilde kort tenisine de aynı anlamı yükleyebilirsin.
Kitap okumak genelde daha yüksek kültürel seviyeye işaret olarak görülür. Kitaptan alınan bilgi önemli değil öenmli olan bu alışkanlığın kendisidir.
Genel olarak emekçi sınıf iş yükü ve hayat şartları yüzünden okumaya ve kort tenisine fazla zaman bulamayarak entelektüel açıdan kendilerini çok fazla geliştirme fırsatı bulmazlar. Bunun yanında sosyal statüleri daha iyi olanlar ise kitap okuma alışkanlığı geliştirecek boş vakitleri ve eğitime harcanacak bol paraları olduğu için kendilerini rahatça geliştirirler.
Dizi yada filmler her türden insanın aynı yoğunlukta takip edebileceği eylemler olduğundan sınıfsal açıdan bir fark göstergesi oluşturmazlar.
Son olarak papirüslerden günümüze hala daha en fazla bilgi yazılı kaynaklarda bulunmakta ve okumadan bunlara erişilememektedir. Okuma yazma bilmek her zaman toplumda bir statü göstergesi olmuş sadece son yüz yılda okuma oranlarının artması ile bu azalmıştır. İnsanlığın hafızasındaki bu fark hala daha devam etmektedir.
Kitap okumak genelde daha yüksek kültürel seviyeye işaret olarak görülür. Kitaptan alınan bilgi önemli değil öenmli olan bu alışkanlığın kendisidir.
Genel olarak emekçi sınıf iş yükü ve hayat şartları yüzünden okumaya ve kort tenisine fazla zaman bulamayarak entelektüel açıdan kendilerini çok fazla geliştirme fırsatı bulmazlar. Bunun yanında sosyal statüleri daha iyi olanlar ise kitap okuma alışkanlığı geliştirecek boş vakitleri ve eğitime harcanacak bol paraları olduğu için kendilerini rahatça geliştirirler.
Dizi yada filmler her türden insanın aynı yoğunlukta takip edebileceği eylemler olduğundan sınıfsal açıdan bir fark göstergesi oluşturmazlar.
Son olarak papirüslerden günümüze hala daha en fazla bilgi yazılı kaynaklarda bulunmakta ve okumadan bunlara erişilememektedir. Okuma yazma bilmek her zaman toplumda bir statü göstergesi olmuş sadece son yüz yılda okuma oranlarının artması ile bu azalmıştır. İnsanlığın hafızasındaki bu fark hala daha devam etmektedir.
0
0
Vakti boş geçirmemekle ilgili bir durum bu bence. "Boş boş oturacağınıza kültürel bir birikim yaratın kendinize" demek gibi. Eh bu da mesela alışverişe giderek, televizyonda dizi izleyerek, konsere giderek vs vs olacak bir şey değil takdir edersiniz ki. Düşünsel, eleştirel, kültürel anlamda kendini ilerletmenin tek yolu kitap değil elbette ama halk arasında ağız alışkanlığı olmuş diyelim:) Yoksa kişi film de izleyebilir mesela, dergi okuyabilir, bir grup içerisine dahil olup diyalektik etkileşimle bir şeyler kazanabilir vs vs. Ha tabi tutup da Canan Tan kitapları okuyup Şahan Gökbakar filmlerine gitmenin hiç bir değeri yok. Ben bu konuda yapılan aktivitenin önemli olduğunu düşünüyorum ilk etapta ancak buna tamamlayıcı olarak salt aktivite o olduğu için değerli değildir, niteliği de önemlidir diyorum.
Bilmem anlatabildim mi.
Bilmem anlatabildim mi.
0
günümüzde pek bir işe yaramıyor. aslında yarıyor da elle tutulur bir şey yok...
0
içeriğin de önemi var elbet, ama içeriğin tartışılabilmesi için önce bir içeriğin olması lazım. bir analojiyle anlatayım. mesela ülke olarak olimpiyatlara eskrimci sokmak istedik diyelim. bunun yöntemi, sokaktan on kişi çevirip, "gelin sizi eskrimci yapalım" demek değildir. eskrim kursları açarsın, spor halk arasında yaygınlaşır, sporculara destek olursun, zamanla olimpiyatlara adam gider. o yüzden "neden bizim olimpiyatlarda eskrimcimiz yok?" diye soramayız, çünkü memlekette eskrimci yok (vardır tabii de, tanımıyorum, affetsinler). aynı şekilde, neden felsefe kitabı okunmuyor diyemeyiz henüz, çünkü kitap okuyan yok. o tür "ağır" kitapların okunabilmesi için, önce bir okuma alışkanlığının kazanılması, basit kitapların okunması, onlardan keyif alınması lazım.
çok anlam yüklemeye gelirsek, benim için kitap okumak önemlidir. neden? akıcı bir dilden, başka birinin iç sesini duymaktan, filmlerdeki gibi her şeyin gözümün önüne konmasının aksine kitaptaki tasvirleri canlandırmaktan keyif alıyorum. sadece roman da okumuyorum, non fiction kitaplardan bilgi de ediniyorum. bence okumak muadili olmayan bir keyif.
okuyamayanlara da kızmıyorum. kimisi keyif almıyor olabilir, okuma alışkanlığı kazanmamış olabilir, başka kaynaklardan bilgi ediniyor olabilir. benim kızdıklarım, kitap okumamayı sanki matah bir şeymiş gibi gösterenler. bu sadece kitap için de geçerli değil. "kitabın ne faydası var" diyen adama ne kadar kızıyorsam, sinemanın, müziğin, sanatın da faydasız olduğunu iddia edene adama da kızarım.
çok anlam yüklemeye gelirsek, benim için kitap okumak önemlidir. neden? akıcı bir dilden, başka birinin iç sesini duymaktan, filmlerdeki gibi her şeyin gözümün önüne konmasının aksine kitaptaki tasvirleri canlandırmaktan keyif alıyorum. sadece roman da okumuyorum, non fiction kitaplardan bilgi de ediniyorum. bence okumak muadili olmayan bir keyif.
okuyamayanlara da kızmıyorum. kimisi keyif almıyor olabilir, okuma alışkanlığı kazanmamış olabilir, başka kaynaklardan bilgi ediniyor olabilir. benim kızdıklarım, kitap okumamayı sanki matah bir şeymiş gibi gösterenler. bu sadece kitap için de geçerli değil. "kitabın ne faydası var" diyen adama ne kadar kızıyorsam, sinemanın, müziğin, sanatın da faydasız olduğunu iddia edene adama da kızarım.
0
kitap okuyan kişi hayatı daha çok anlamlandırabilir. birkaç yıldır doğru dürüst kitap okuyamıyordum, tekrar başladım ve hakkaten yararını görüyorum en basitinden karşımdaki insanı daha iyi analiz edebiliyorum.
0
Türkçe öğretmeniyim, köyde görev yapıyorum. 14 yaşına gelip de hala uzun, grameri basit olmayan cümlelerimi takip edemeyen, deyim bilgisi mecazi anlamı olmayanlarla sınırlı, bildiklerini/düşündüklerini ifade edemeyen çocuklarla uğraşıyorum. Hala cümleyle yargı bildirmeyen bir kelime dizisinin ayrımını yapamıyorlar. Kelime dağarcıkları inanılmaz kıt. Bilmedikleri kelimeler beni hayrete/ dehşete düşürüyor.
iki buçuk senedir öğretmenleriyim, onlara öğrettiğim pek çok şey yukarıda söylediklerimi yapmlarını sağlamıyor.
Çünkü OKUMUYORLAR.
Okumak hiçbir şey için değilse bile insanın diline hakim olması için (ki bu çoook önemli) gereklidir.
Evet hayat kitaplardan öğrenilmiyor, okumak herkesi kendi kafasıyla düşünebilen bireylerden yapmıyor, bilmek de sadece okumakla ilgili değil ama kitabın asgari faydaları bile dizi izlemekten daha değerli.
iki buçuk senedir öğretmenleriyim, onlara öğrettiğim pek çok şey yukarıda söylediklerimi yapmlarını sağlamıyor.
Çünkü OKUMUYORLAR.
Okumak hiçbir şey için değilse bile insanın diline hakim olması için (ki bu çoook önemli) gereklidir.
Evet hayat kitaplardan öğrenilmiyor, okumak herkesi kendi kafasıyla düşünebilen bireylerden yapmıyor, bilmek de sadece okumakla ilgili değil ama kitabın asgari faydaları bile dizi izlemekten daha değerli.
0
kitap okuyan adam derinleşir.kitap okumaya fazla anlam yüklenmelidir zaten doğrusu budur.ayrıcı felsefe kitabı okuamadığı için değil kitap okumadığı için oluyor eleştrler demişsin.yahu gidip de yüzüklerin efendisi harry poter gibi serileri okuyan adam eleştirilir eleştirilmelidir.nitelikli kitap var niteliksiz kitap var.nitelikli okuyucu var niteliksiz okuyucu var.okumayan çok şey kaybediyor bu kadar nokta.
0
İçeriğin önemli olduğu konusuna katılıyorum. Fakat "felsefe kitabı okuyanlar" veya "Politik Ekonomi okunma oranı" gibi istatistikler kolay bulunmadığı için, kitap okuma oranı kullanılıyor.
Benzer bir mantıkta kitap okumak hem kişisel gelişimi hem de ifade yeteneğini geliştirdiğinden, kitap okuyan bir neslin kendi düşünce sistemini oluşturabilmesi daha kolay. Düşünce dediğimiz şey dil ile oldukça alakalı zira.
Film ve dizilerin de çoğu hayata birşey katmadığı belli olan şeyler. Roman okumaya göre ayrımcılık yapılmasının sebebi sanırım film izlemenin "düşünme" gerektirmeyen bir aktivite olması. Kitap okurken en azından o olayları kafada oluşturma durumu var.
Bilgiye ulaşmada kitabın hala önceliğini koruduğunu düşünyorum, zira yorum da içeriyor.
Benzer bir mantıkta kitap okumak hem kişisel gelişimi hem de ifade yeteneğini geliştirdiğinden, kitap okuyan bir neslin kendi düşünce sistemini oluşturabilmesi daha kolay. Düşünce dediğimiz şey dil ile oldukça alakalı zira.
Film ve dizilerin de çoğu hayata birşey katmadığı belli olan şeyler. Roman okumaya göre ayrımcılık yapılmasının sebebi sanırım film izlemenin "düşünme" gerektirmeyen bir aktivite olması. Kitap okurken en azından o olayları kafada oluşturma durumu var.
Bilgiye ulaşmada kitabın hala önceliğini koruduğunu düşünyorum, zira yorum da içeriyor.
0
şahsi gözlemim: kitap okuyan insan bir olayı daha derinlemesine algılar ve değerlendirir, kitap okumayan insan daha yüzeyseldir.
kitap okumayan insan her şeyi bildiğini sanır bir şey bilmez. kitap okuyan insan bir şey bilmediğini bilir.
tabi kitap derken içi boş bestseller kitaplardan bahsetmiyor olmalıyız.
ayrıca kült filmleri izlemeyen insanlar da en az kitap okumayan insanlar kadar eksik görülüyor biraz okuyan, izleyen, araştıran çevrelerce.
kitap okumayan insan her şeyi bildiğini sanır bir şey bilmez. kitap okuyan insan bir şey bilmediğini bilir.
tabi kitap derken içi boş bestseller kitaplardan bahsetmiyor olmalıyız.
ayrıca kült filmleri izlemeyen insanlar da en az kitap okumayan insanlar kadar eksik görülüyor biraz okuyan, izleyen, araştıran çevrelerce.
0
Bir söz vardı ‘’Aptal insanlar kendi hatalarından, akıllı insanlar ise başkalarının hatalarından ders alırlar.’’ diye. Her hatamızdan ders alıp telafi edecek kadar uzun yaşayamayabiliriz. Bu amaçla okumuyorum her zaman ama bunu da aklımın bir köşesinde bulunduruyorum. Mesela bir yazar kadavraları araştırmış 10-15 yıl araştırma yapmış. Bir kitap yazmış. Ben bu 15 yıllık bilgiye evimde yayıla yayıla oturup okuyarak ulaşabiliyorum. Ne kadar çok, ne kadar farklı kaynak okursam o kadar bilgi edinmiş oluyorum. Bir kelime bile öğrensem kardır diye düşünüyorum. Öte yandan Kanıt dizisini izliyorum şu sıralar; oradan da Fulaj izi ne demek onu öğrendim mesela dün. Bilmiyordum. Belki benim gibi bilmeyen bir çok kişi vardır, bu yazımı okuyunca merak edip araştırırlar. Bilgilenmek, okumak böyle bir şey bence. Okuyan insan paylaşır, tartışmayı sever, yeni fikirlere açıktır, dolayısıyla kendini daha fazla geliştirebilir. Düzgün konuşur, etrafındaki insanlara kendini ilgiyle dinletebilir. (Tabi ki kişiden kişiye değişmekle birlikte).
Sizin sorunuzdaki kilit noktanın muhattabı ise okumayı moda kabul edip okumayanları kalıba sokmaya çalışan boş insanlardır. Çok gördüm böyle okula, işe kitap getirip ‘bakın nasıl da entelektüelim nasıl da okuyorum’ havalarıyla dolaşanları. Bu tarz insanlar yüzünden böyle bir kanıya varmış olabilirsiniz diye düşünüyorum. Ama gerçekten okuyan, araştırmayı seven, kendini aşmış* insanların kitap okumaya fazlaca anlamlar yüklemek gibi yaklaşımları yoktur.
Sizin sorunuzdaki kilit noktanın muhattabı ise okumayı moda kabul edip okumayanları kalıba sokmaya çalışan boş insanlardır. Çok gördüm böyle okula, işe kitap getirip ‘bakın nasıl da entelektüelim nasıl da okuyorum’ havalarıyla dolaşanları. Bu tarz insanlar yüzünden böyle bir kanıya varmış olabilirsiniz diye düşünüyorum. Ama gerçekten okuyan, araştırmayı seven, kendini aşmış* insanların kitap okumaya fazlaca anlamlar yüklemek gibi yaklaşımları yoktur.
0
@deneme:(bkz: 2. felipe dönemi'nde akdeniz ve akdeniz dünyası)
Tek örnek vererek çürüttüm demiyorum. Ama kitap diğer kısa sürede unutulacak mecralara göre daha verimli bir medya aracı. Olay sadece bilgi vermesi değil, bilginin yorumlanması ve düşünce değerlendirme kısımlarını daha uygun bir şekilde anlatması.
buzbebek'in bahsettiği 15 senelik birikimi ve araştırmayı kitapla aktarma kısmına tamamen katılıyorum. Diğer medya araçları bunu ya üstünkörü yapıyor, ya da kısa bir özet geçebiliyor sadece.
Bir kitabın bahsettiklerini internette ufak bir özet olarak okumak veya film olarak çekmek o detayların çoğunu yok sayıyor.
Tek örnek vererek çürüttüm demiyorum. Ama kitap diğer kısa sürede unutulacak mecralara göre daha verimli bir medya aracı. Olay sadece bilgi vermesi değil, bilginin yorumlanması ve düşünce değerlendirme kısımlarını daha uygun bir şekilde anlatması.
buzbebek'in bahsettiği 15 senelik birikimi ve araştırmayı kitapla aktarma kısmına tamamen katılıyorum. Diğer medya araçları bunu ya üstünkörü yapıyor, ya da kısa bir özet geçebiliyor sadece.
Bir kitabın bahsettiklerini internette ufak bir özet olarak okumak veya film olarak çekmek o detayların çoğunu yok sayıyor.
0
@deneme özellikle kitap uyarlaması film, belgesel vb türlerde yönetmenin,
bakış açısından izlemek zorunda olduğumuzu gözardı etmeyin derim. Kitapta böyle bir durum yok, yazar anlatır siz okursunuz, istediğiniz şekilde hayal edersiniz. Filmde, belgeselde verilen bakış açısıyla izlemek zorundasınız. Bana kalırsa film, müzik, kitap, televizyon hepsinin artıları eksileri var. Ancak en kalıcısı, en eskisi yazıdır, kitaptır. Bonus tartışmalardan biri de çok okuyan mı bilir çok gezen mi tartışmasıdır bilirsiniz. Onda da enteresan bir biçimde çok gezenlerin daha çok bildiğini düşünürüm. Deneyimlemek bambaşka, okumak başka, izlemek başka…
bakış açısından izlemek zorunda olduğumuzu gözardı etmeyin derim. Kitapta böyle bir durum yok, yazar anlatır siz okursunuz, istediğiniz şekilde hayal edersiniz. Filmde, belgeselde verilen bakış açısıyla izlemek zorundasınız. Bana kalırsa film, müzik, kitap, televizyon hepsinin artıları eksileri var. Ancak en kalıcısı, en eskisi yazıdır, kitaptır. Bonus tartışmalardan biri de çok okuyan mı bilir çok gezen mi tartışmasıdır bilirsiniz. Onda da enteresan bir biçimde çok gezenlerin daha çok bildiğini düşünürüm. Deneyimlemek bambaşka, okumak başka, izlemek başka…
0
deneme! harry poter okuyan okuyucu niteliksiz okuyucudur amacı sadece olaydır onu sürüklemesidir elindeki kitabın.kelime hazinesinin de pek zenginlik içerdğini düşünmüyorum.okuyucuya kattığı bir derinlik söz konusu olamaz.yazarlar insanlara kılavuzluk ederler yön gösterirler.nitelikli okuyucu kendine derinlik katacak kitabı seçer ve kendisi de kitaba bir şeyler katar.kitap oluşumunu daima sürdürür.onu her okuyan nitelikli okuyucu kitaba edebiyata bir şeyler katar.sonuç şu ki harry poter okuyan kişi, nitelikli okyucuya herhangi bir şey sokamaz.terbiyesizsin.şöyle düşün tv kitap ikisini bir tutmuşsun ya tamam televizyonda güzel programlar var ama pembe dizilerde var.her güne 2 dizi koymuş pembe dizilerin kendisinden sorulduğu bir teyze bildikleriyle kime ne sokabilir.kitap var kitap var.susmalısın artık.
0
wayne
arkadaşlar deliricem hangi mesleği seçecegimi bir türlü bulamıyorum zaman yaklaşıyor üniversite sınavına o sonuçlar açıklandıktan sonraki kısımda yapmak istmeiyorum süre yetmezki... birini seçsem diğeri aklımda kalacak, lütfen sana uygununu seç demeyin, nerden bileyim 10000 tane meslek var hepsinede
arkadaşlar deliricem hangi mesleği seçecegimi bir türlü bulamıyorum zaman yaklaşıyor üniversite sınavına o sonuçlar açıklandıktan sonraki kısımda yapmak istmeiyorum süre yetmezki... birini seçsem diğeri aklımda kalacak, lütfen sana uygununu seç demeyin, nerden bileyim 10000 tane meslek var hepsinede uygunum, teşekkürler, ne yapmalıyım?
0
Uygunundan cok en cok yapmak istedigini secmeni oneririm, yoksa ondan sonra cekilmez olur dersler de calisma hayati da.
0
ben üniversiteyi bitirmek üzereyim, hala ne yapmak istediğimi bilmiyorum mesela. üniversitede ya okumaktan zevk alacağın ya da mezun olunca istediğin hayat standartını sana sunabileceğini düşündüğün bölümü seç. sonrasına bakarsın.
0
Bu yaşa gelmene rağmen hala ne yapacağını bilmiyorsan işin zor. Üniversite de zaten meslek okulu değil. Ben mühendislik okudum ama müzik işi yapıyorum mesela. Ama mühendisik okulunun bana verdiği vizyon hayatımın bir çok alanında işime yarıyor.
Bir yeteneğin, eskiden beri meraklı olup hakkında araştırma yaptığın, ya da yapmaktan zevk aldığın birşey varsa ona yapış. Hayatını o kurtaracak. Okuldan medet ummak acizlikten başka birşey değil.
Bir yeteneğin, eskiden beri meraklı olup hakkında araştırma yaptığın, ya da yapmaktan zevk aldığın birşey varsa ona yapış. Hayatını o kurtaracak. Okuldan medet ummak acizlikten başka birşey değil.
0
yönetim bilişim sistemleri seç. boğaziçi üniversitesindekine bile rahatlıkla girilebiliyor ve iş imkanları açısından rakipsiz bir bölüm şu anda.
0
hangi mesleği seçersin bilemiyorum ama ben sınava hazırlanırken 'uğur dersanesi' bir kitapçık vermişti. orda mesleğe göre sayfa sayfa ayırmışlardı. bu meslek ne iş yapar, hangi yetenekler lazım diye diye anlatıyordu. sonra da puanlarına göre üniversitedeki bölümlerini sıralamıştı. o tarz bir kitapçıktan edinmeye çalış arkadaşım sen.
0
ne oacagını bilmeyenler icin;
endüstri mühendisliği
4 yıl içinde her türden ders alırsınız, begendiginiz sektore yonelirsiniz yüksek yaparsınız. bu kadar mis bölümdür. insaat bitirip satış pazarlamacılık yapmaktan iyi.
endüstri mühendisliği
4 yıl içinde her türden ders alırsınız, begendiginiz sektore yonelirsiniz yüksek yaparsınız. bu kadar mis bölümdür. insaat bitirip satış pazarlamacılık yapmaktan iyi.
0
tm misin yoksa mf mi ? ona göre öneriler yapalım veya belki senin düşündüğün mesleği yapanlar vardır burada hangi alana ilgilisin ??
0
zaten boun mis (yönetim bilişim sistemleri) ygs ile alıyor. nisan dan sonra kafan da rahat olur.
0
lordabbas
arkadaşlar marmara üni. de okuyorum, 1. dönem dersim yok 2. dönem 1 tane dersim var. Şimdi ders kaydı olayı nolacak, alınacak ders yok ama bir imza falan bişey yapmamız gerekiyor mu? Ayrıca har işini napacağız ders almadığın bir dönemde harç ödemek gerekiyor mu?
arkadaşlar marmara üni. de okuyorum, 1. dönem dersim yok 2. dönem 1 tane dersim var. Şimdi ders kaydı olayı nolacak, alınacak ders yok ama bir imza falan bişey yapmamız gerekiyor mu? Ayrıca har işini napacağız ders almadığın bir dönemde harç ödemek gerekiyor mu?
0
bys'de harç bilgileri kısmına bak, borç gözüküyorsa ödemen gerekiyodur herhalde. öğrenci işlerine sor diycem de bugüne kadar hiçbir şeyi bildiklerini görmedim.
0
ya ben lan neyse
hiç uçağa binmemiş biri olarak şu saatten sonra büyük ihtimalle sık sık uçağa bineceğim gibi gözüküyor. yalnız tırsıyorum düşer diye. sık sık uçağa binen var mı?uçağın düşme ihtimali çok mu? uçak motorları bozulsa da uçak süzülerek iner deniliyor doğru mudur?bir de uçakta nefes daha mı zor alınıyor?
hiç uçağa binmemiş biri olarak şu saatten sonra büyük ihtimalle sık sık uçağa bineceğim gibi gözüküyor. yalnız tırsıyorum düşer diye. sık sık uçağa binen var mı?
uçağın düşme ihtimali çok mu? uçak motorları bozulsa da uçak süzülerek iner deniliyor doğru mudur?
bir de uçakta nefes daha mı zor alınıyor? içerdeki basınç ayarlanıyormuş da. az da olsa daha mı zor nefes alınıyor?
bi söyleyin lan. hadi.
firma anadolu jet.
uçağın düşme ihtimali çok mu? uçak motorları bozulsa da uçak süzülerek iner deniliyor doğru mudur?
bir de uçakta nefes daha mı zor alınıyor? içerdeki basınç ayarlanıyormuş da. az da olsa daha mı zor nefes alınıyor?
bi söyleyin lan. hadi.
firma anadolu jet.
0
en güvenilir araç uçak diye bilirim ben. düşerse şansın yok ama pek düşmüyor yani.
0
böyle bir ihtimal yok desek yalan olur...2 sene boyunca ayda 2 defa uçsan illaki bir ara düşersin yani..
0
normal nefes alıyorsun bir şey olmuyor. düşüp düşmeyceği belli olmadığı için "bir şey olmaz" diyip bineceksin, bir şey olmayacak :)
0
sadece uçak düşse neyse bi de terörist saldırıları falan var panpa. ihtimal az değil.
0
lan oğlum korkutmayın adamı. düşme ihtimali en az araç da düşerse ne bok yiycem. düştü mü de en ölümlü araç ama.
0
bir aralar daum türkiye deyken fener miydi besiktas mi bilemiyorum almanya da mahkemesi var diye neredeyse her hafta almanya-türkiye yapiyordu ucakla.. artik teknoloji o kadar ilerledi ki son yillarda sacma sapan hava sirketlerinden baska kazalar olmuyor, su anda hava da diyelim ki 20 bin tane sivil yolcu ucagi ucuyor ama haberlerde kaza haberlerinin günlük sayisi kac?
0
thy nin pilotlar ve hostesler mezarlığını bilmiyon mu lan
adamlar şehit mezarlığı tarzı yapmış.
adamlar şehit mezarlığı tarzı yapmış.
0
İlk seferden önce herkes böyle düşüncelere kapılıyor da bir kere bindikten sonrası kolay. Gayet konforlu bir ulaşım şekli gittiğini bile anlamıyorsun uçağın. Türkiye'deki trafikte sağ kalmak daha çok endişelenmen gereken bir konu bence.
0
Sen böyle düşünüyorsan uçak görevlileri napsın :) Ayrıca söyle düşünmen biraz içini rahatlatır, uçak kazasında ölme ihtimalin sokakta, kaldırımda yürürken ölme ihtimalinden bile düşüktür hele ki türkiyede
0
sehirlerarasi otobus yolculugundan korkmuyorsan, ucak yolculugundan hic korkma! ucak yolculugunun en tehlikeli tarafi, taksiyle havaalanina giderkenki zaman dilimidir.
0
kanadın üstünde acil çıkış kapısı var, tehlike anında paraşütü takıp o kapıdan atlıyorsun. bende ilk bindiğimde aynı heyecanı yaşıyordum ama şansıma o kapının dibine denk geldi koltuk, olası bir durumda hemen kapıyı açıp atlarım diye tetikte gittim yol boyunca.
sende alabilirsen o kapının yanındaki koltuğa al, için rahat eder.
sende alabilirsen o kapının yanındaki koltuğa al, için rahat eder.
0
yalnız uçak ilk kalkışta böyle bi yüreğini hoplatıyo üçbuçuk atıyosun orada kaçırmazsan bi daha kaçırmazsın. bi de hava boşlukları var arada böyle zıplıyosun falan film şeiridi geçiyo derken tansiyon falan haha yok canım şaka
0
100 yıldır acı deneyimlerle geliştirilen güvenli teknoloji+yıllarca eğitim gören ve yüksek ölçekli zeka ve yetenek testinden geçen pilotlar=en güvenli ulaşım.
cidden taşımacılıkta kaza ve ölüm oranı en düşük araç uçaktır.
cidden taşımacılıkta kaza ve ölüm oranı en düşük araç uçaktır.
0
hahaha pilot olarak söylüyorum ki uçak düşebilir:)
yolcu uçakları kanat açıları ve yapılarından dolayı süzülmeye elverişli değillerdir öyle km lerce süzülemezler.
nefes almak zorlasmıyor basınçlandırılmış bir sistemdesiniz ama yine de 8-10bin feet yükseklikte nefes alıyormuşsunuz gibi bir hava soluyacaksınız. sonuç sıkıntı yok rahat rahat insan biyolojisi için uygun bir hava soluyacaksınız.
anadolu jet thy nin kardeş şirketi zaten.
yolcu uçakları kanat açıları ve yapılarından dolayı süzülmeye elverişli değillerdir öyle km lerce süzülemezler.
nefes almak zorlasmıyor basınçlandırılmış bir sistemdesiniz ama yine de 8-10bin feet yükseklikte nefes alıyormuşsunuz gibi bir hava soluyacaksınız. sonuç sıkıntı yok rahat rahat insan biyolojisi için uygun bir hava soluyacaksınız.
anadolu jet thy nin kardeş şirketi zaten.
0
Sırayla gitmiyorum cevaplarda.
-Nefes konusunda bir zorluk çekmedim bugüne kadar. Dışarıda nasıl alıyorsan aynı şekilde alıyorsun işte.
-Düşme ihtimali çok değil. Bak şöyle düşün, dünyanın herhangi bir ülkesinde bir uçak düştüğü zaman tüm dünyada son dakika haberi olarak veriliyor ama mesela bir trafik kazası 23904820394820394802398402398 tane araç karışmadığı sürece (ki yok öyle bir ihtimal) sadece yerel basında haber oluyor. Uçaklara güven, çok kez bindim. Çok güzel, sevimli aletler. Fırsatım olsa da kullanabilsem diyorum hatta.
-Nefes konusunda bir zorluk çekmedim bugüne kadar. Dışarıda nasıl alıyorsan aynı şekilde alıyorsun işte.
-Düşme ihtimali çok değil. Bak şöyle düşün, dünyanın herhangi bir ülkesinde bir uçak düştüğü zaman tüm dünyada son dakika haberi olarak veriliyor ama mesela bir trafik kazası 23904820394820394802398402398 tane araç karışmadığı sürece (ki yok öyle bir ihtimal) sadece yerel basında haber oluyor. Uçaklara güven, çok kez bindim. Çok güzel, sevimli aletler. Fırsatım olsa da kullanabilsem diyorum hatta.
0
özel arabada (nasıl bi tabir bende bilemedim) kaza yapıp ölme olasılığı 3 iken uçağın düşmesi ile ölme olasılığı 1 MİŞ. bu dediğim aslında çok bilimsel bişe valla bak ama şimdi kaynak dersen el feneri tutulmuş davşan gibi kalakalırım.
0
thy desen korkma derdim. uçakları son model ve periyodik bakımları düzenli. anadolu jette azda olsa risk var. ama birşey olacağını sanmıyorum.
0
@neysene kulaktan duyma şeylerle konuşma lütfen. hiçbir uçak bakımsız uçuşa gönderilmez, ayrıca thy neyse anadolu jet de odur. son model uçak:) yeni veya eski uçak yoktur, bakımlı veya bakımsız uçak vardır.
içiniz rahat olsun hiçbir pilot arkadaşım ölmek istemiyor, ben dahil tüm pilotlar önce kendi canları için sonra sizin canınız için uçururlar uçağı kısmet de kader de varsa son uçuşumuz olur.
içiniz rahat olsun hiçbir pilot arkadaşım ölmek istemiyor, ben dahil tüm pilotlar önce kendi canları için sonra sizin canınız için uçururlar uçağı kısmet de kader de varsa son uçuşumuz olur.
0
@monkey öyle diyorsunda atlasjet uçağı yere yaklaşım cihazı bozukken uçuruldu?
video.cnnturk.com
edit: @monkey ondan ona atlamak değil. "hiçbir uçak bakımsız uçuşa gönderilmez" dediniz ondan dedim. ayrıca devamında da bakımlı ve bakımsız uçak vardır dediniz. bu da birbiriyle çelişen sözler.
video.cnnturk.com
edit: @monkey ondan ona atlamak değil. "hiçbir uçak bakımsız uçuşa gönderilmez" dediniz ondan dedim. ayrıca devamında da bakımlı ve bakımsız uçak vardır dediniz. bu da birbiriyle çelişen sözler.
0
düşmez. bugüne kadar hiçbir uçak düşmemiştir.
bu cevabımı sadece düşmez diyenlere tik atmanın manidarlığıyla okumanı rica ederim.
bu cevabımı sadece düşmez diyenlere tik atmanın manidarlığıyla okumanı rica ederim.
0
Öncelikle pilotlara Allah'tan rahmet diliyorum,
haberin altında yazan yazıyı kopyalıyorum izlemedim "Ağır Ceza Mahkemesi'nin tayin ettiği bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda kazanın, pilotların kendi rotaları dışında başka bir rotada alçalması nedeniyle meydana geldiği tespiti yapıldı."
kaza ile ilgili yorum yapmak ya da konuşmak istemiyorum, mahkeme böyle karar vermiş o bozuk bu bozuk benim bile konuşmamı aşacak şeyler.pas geçilebilirdi geçilmemiş çok tartışıldı çok konuşuldu bazen insanın basireti bağlanıyor.
radio altimetre nedir? yerden hassas yüksekliğinizi belli bir seviyeden sonra verir sinyal yollar sinyalin yansımasıyla arasındaki farkı ölçerek yüksekliğinizi tayin eder. dağlık alanlarda zaten radyo altimetreye güvenilmez değişken yükseltili bölgelerde radio altimeter sürekli yerden yüksekliği farklı verecektir.ayrıca radyo altimetre havada da bozulabilir bu durumlara da hazırlıklı olunmalıdır. vs vs vs
sizin thy ile anadoluyu kıyaslamanızdan atlas jet e zıplamanız da garip. firma farketmez gerçi kimse bozuk eksik eski parçayla uçağı uçuramaz lisansı gider firmanın yaparsa da sonuçlarına katlanır. hem yüz milyon dolarlık uçağından hem firmanın uçabilirlik sertifikasından hem de marka isminden olur.tabi bir de yolcuların ailelerine büyük tazminatlar ödenir.
haberin altında yazan yazıyı kopyalıyorum izlemedim "Ağır Ceza Mahkemesi'nin tayin ettiği bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda kazanın, pilotların kendi rotaları dışında başka bir rotada alçalması nedeniyle meydana geldiği tespiti yapıldı."
kaza ile ilgili yorum yapmak ya da konuşmak istemiyorum, mahkeme böyle karar vermiş o bozuk bu bozuk benim bile konuşmamı aşacak şeyler.pas geçilebilirdi geçilmemiş çok tartışıldı çok konuşuldu bazen insanın basireti bağlanıyor.
radio altimetre nedir? yerden hassas yüksekliğinizi belli bir seviyeden sonra verir sinyal yollar sinyalin yansımasıyla arasındaki farkı ölçerek yüksekliğinizi tayin eder. dağlık alanlarda zaten radyo altimetreye güvenilmez değişken yükseltili bölgelerde radio altimeter sürekli yerden yüksekliği farklı verecektir.ayrıca radyo altimetre havada da bozulabilir bu durumlara da hazırlıklı olunmalıdır. vs vs vs
sizin thy ile anadoluyu kıyaslamanızdan atlas jet e zıplamanız da garip. firma farketmez gerçi kimse bozuk eksik eski parçayla uçağı uçuramaz lisansı gider firmanın yaparsa da sonuçlarına katlanır. hem yüz milyon dolarlık uçağından hem firmanın uçabilirlik sertifikasından hem de marka isminden olur.tabi bir de yolcuların ailelerine büyük tazminatlar ödenir.
0
abim bu aletler motorlarının tamamı bozulsa, elektrik tamamen kesilse bile bir yere rahatça inebilecek modda tasarlanır. mesela bir uçak kazası olayında, aynen dediğim senaryo olmuş, elektrik de kesilmiş, yakıt zaten yok, alet alttan bi pervane fırtlatıyo, pervanenin dönüşüyle uçağa acil duruma yetecek kadar elektrik sağlanıyor, motorlar çalışmadığı halde uçak süzülerek iniyor ve 1 kişi yaralanmıyor bile. oku: en.wikipedia.org
0
ismimden anlasilacagi gibi isim geregi ayda ortalama 80 saat ucusum var okyanus otesi yurt ici avrupa dunyanin her yerine.
kabin basinci 8000 ft e ayarlanir birsey hissetmezsin. anadolu jet ucuslari kisa dir ic hattir ucaklar boeingdir. nefes almakta zorlanmazsin eger ucakta su an nasilsa oyledir. sadece inis kalkista kulaklarin agriyabilir buda ic basinc dis basinc ayarlamasiyla orta kulaga hava gondererek yani burunu tikayip havayi iterek ayarlanir iyi ucuslar
kabin basinci 8000 ft e ayarlanir birsey hissetmezsin. anadolu jet ucuslari kisa dir ic hattir ucaklar boeingdir. nefes almakta zorlanmazsin eger ucakta su an nasilsa oyledir. sadece inis kalkista kulaklarin agriyabilir buda ic basinc dis basinc ayarlamasiyla orta kulaga hava gondererek yani burunu tikayip havayi iterek ayarlanir iyi ucuslar
0
Ne zamandan beri uçak bakımlarını pilotlar yapıyor monkey kardes?
Adamlar son isten çıkartmalarla birlikte epey fazla eleman kaybı yaşadı. Teknikte ki adamın ısını iyi yapmasına bagli kısaca isin. Adam amca yeğen torpiliyle gelmediyse sıkıntı yok. Bunları THY veya Anadolu jet e bok atmak için söylemiyorum yanlış anlaşılmasın. Hatta bı yere uçacak olsam THY dısında başka havayolu tanımam ama itz di futbol detz di futbol vat ken ay dü?
Adamlar son isten çıkartmalarla birlikte epey fazla eleman kaybı yaşadı. Teknikte ki adamın ısını iyi yapmasına bagli kısaca isin. Adam amca yeğen torpiliyle gelmediyse sıkıntı yok. Bunları THY veya Anadolu jet e bok atmak için söylemiyorum yanlış anlaşılmasın. Hatta bı yere uçacak olsam THY dısında başka havayolu tanımam ama itz di futbol detz di futbol vat ken ay dü?
0
Raymond
Eveet dinlemelik, rock olur, metal olur, klasik müzik olur, deli dolu türküler oluur, bir liste istiyorum. Halihazırda listesi olan liste yollayabilirse hatta mp3lerini çekebileceğim bir ortamda sunabilirse ona şükranlarımı sunarım, Antalya'da üç beş tane Tuborg ısmrlarım. Hatta sonrasında kokoreçe
Eveet dinlemelik, rock olur, metal olur, klasik müzik olur, deli dolu türküler oluur, bir liste istiyorum. Halihazırda listesi olan liste yollayabilirse hatta mp3lerini çekebileceğim bir ortamda sunabilirse ona şükranlarımı sunarım, Antalya'da üç beş tane Tuborg ısmrlarım. Hatta sonrasında kokoreçe bile gideriz.
Haydi hayırlısı.
Haydi hayırlısı.
0
skid row- i remember you-monkey business-18 and life
bon jovi-you give love a bad name-livin on a prayer-always
simply red- something got me started- stars
toto- hold the line- africa
şimdilik bu kadar:)
bon jovi-you give love a bad name-livin on a prayer-always
simply red- something got me started- stars
toto- hold the line- africa
şimdilik bu kadar:)
0
jam
Siz hangisine yakınsınız?Kuantum:Ne düşünürsen onu yaşarsın.Murphy:Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır.(Doğru ifade edebilmişimdir umarım.Lakin bir fizikçi değilim.)
Siz hangisine yakınsınız?
Kuantum:Ne düşünürsen onu yaşarsın.
Murphy:Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır.
(Doğru ifade edebilmişimdir umarım.Lakin bir fizikçi değilim.)
Kuantum:Ne düşünürsen onu yaşarsın.
Murphy:Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır.
(Doğru ifade edebilmişimdir umarım.Lakin bir fizikçi değilim.)
0
düşünce olarak kuantuma yakınım, ama dünya denen şu yerde murphy'nin geçerli olduğunu bilirim.
0
kuantumu yaşamaya çalışırken murphy'nin içinde buluyorum kendimi hep.
0
Hevesle istediğim her şeyde illa ki aksilikler çıkar ve planlarım suya düşer. Plan yapmayı bırakıp heves etmekten vazgeçince o şeyler bir şekilde oluyor. Murphy tarafındayım ben.
0
black sabahat
Daha önce sorulmuş olabilir, fakat Duyuru'da rastlayamadım, sözlükte de entry'ler arasında dolaştım, bulamadım. Nasıl olsa bilet kalmaz, 2 katına elden çıkarırız diye fazladan bilet depolayanların bi yerlerinde patlaması mıdır, yoksa beleşten bi yerlerden bilet mi buldu bu kadar insan?
Daha önce sorulmuş olabilir, fakat Duyuru'da rastlayamadım, sözlükte de entry'ler arasında dolaştım, bulamadım.
Nasıl olsa bilet kalmaz, 2 katına elden çıkarırız diye fazladan bilet depolayanların bi yerlerinde patlaması mıdır, yoksa beleşten bi yerlerden bilet mi buldu bu kadar insan?
Nasıl olsa bilet kalmaz, 2 katına elden çıkarırız diye fazladan bilet depolayanların bi yerlerinde patlaması mıdır, yoksa beleşten bi yerlerden bilet mi buldu bu kadar insan?
0
RHCP özelinde bilmiyorum ama ben de madonna konser biletlerimi satmak zorunda kalmıştım.
Uzun süre önce almış olduğun konser biletleri için son anda çıkan planlar olabiliyor. Bu sebeple arkadaşların satabiliyor, öğrenciler için sınav çıkıyor vs.
Tabii kara borsa amaçlı alıp satanlar da vardır.
Uzun süre önce almış olduğun konser biletleri için son anda çıkan planlar olabiliyor. Bu sebeple arkadaşların satabiliyor, öğrenciler için sınav çıkıyor vs.
Tabii kara borsa amaçlı alıp satanlar da vardır.
0
Arkadaşım gidemiyor, kuzeninin nişanı var. Ben gidemiyorum kız arkadaşımla gidicektik yalan oldu. Falan filan. Bileti aylar önce alınca böyle oluyor.
0
ben 6 ay önce bileti aldığım zamanki koşullarla şu anki koşulların tamamen alakasız olmasından dolayı konsere gidemiyorum, bu kadar çok insan biletini satmaya çalıştığı için biletimi satmaya da çalışmıyorum. 150 liralık biletin masamın üstünde boşa duruşunu izliyorum.
0
henrychinaski
ödeyecekler mi, ödemeyecekler mi?
ödeyecekler mi, ödemeyecekler mi?
0
dün marmarada öğrenci işlerine sordum, ödemeyeceksiniz galiba dediler. net değilmiş.
0
j000ker
ayağımda oluşan yaralardan dolayı (bkz: ayak ülseri)red hot chili peppers konserine bu katlanabilir taburelerden sokmak istiyorum. sizce sorun çıkarırlar mı?mesela şunun gibi birşey http://mcdn01.gittigidiyor.net/5552/tn30/55521122_tn30_0.jpg
ayağımda oluşan yaralardan dolayı (bkz: ayak ülseri)red hot chili peppers konserine bu katlanabilir taburelerden sokmak istiyorum. sizce sorun çıkarırlar mı?
mesela şunun gibi birşey
mcdn01.gittigidiyor.net
mesela şunun gibi birşey
mcdn01.gittigidiyor.net
0
onu bilmiyorum da pogo olabilir, pek rahat edemeyebilirsin.
0
bence sorun çıkartabilirler, çantana sığdırabilirsen bi dene bence ama sonucta ona da bakacaklar, durumu izah edersen izin verirler belkı.
0
make a wish
5 yıldır birlikteyiz. geçen gün evlilik lafı açacak oldum. babası kredi çekmiş yazlık almış, bide düğün masrafına giremezlermiş. bi düğüne 40 bin lira (oha)verecek para mı var, dur bakalım biraz para biriktirelim falan dedi. 2 senedir çalışıyosun, 0 tl biriktirdin, bundan sonra nasıl biriktireceksin
5 yıldır birlikteyiz. geçen gün evlilik lafı açacak oldum. babası kredi çekmiş yazlık almış, bide düğün masrafına giremezlermiş. bi düğüne 40 bin lira (oha)verecek para mı var, dur bakalım biraz para biriktirelim falan dedi. 2 senedir çalışıyosun, 0 tl biriktirdin, bundan sonra nasıl biriktireceksin dedim. "biriktiririz elbet" gibi saçma sapan cevaplar verdi.
iyi madem dedim, borçlu adamı bunaltmayayım. ne olacak sanki 2 sene sonra evlensek.
şimdi 30 bin liraya araba almaya kalktı. babasından biraz destek isteyip, üstünü kredi çekecekmiş. kaç senede ödeyeceksin dedim. 2-3 yılda öderim diyor. biz ne yapıcaz peki dedim, "öfff ne alakası var" dedi.
şimdi ben ne yapayım? "ben şu anda evlenmeyi düşünmüyorum" dese eyvallah ama bu davranışlarını içime sindiremiyorum. evlenmeyi düşündüğüm adamdan uzaklaşıyorum. önümü görmek istiyorum sadece. oturup konuşalım, mantıklı olan neyse ona göre plan yapalım istiyorum.
not 1: evet evlenme meraklısı bir kezbanım.
not 2: evet "evlenmek nedir abi yeeaa"
iyi madem dedim, borçlu adamı bunaltmayayım. ne olacak sanki 2 sene sonra evlensek.
şimdi 30 bin liraya araba almaya kalktı. babasından biraz destek isteyip, üstünü kredi çekecekmiş. kaç senede ödeyeceksin dedim. 2-3 yılda öderim diyor. biz ne yapıcaz peki dedim, "öfff ne alakası var" dedi.
şimdi ben ne yapayım? "ben şu anda evlenmeyi düşünmüyorum" dese eyvallah ama bu davranışlarını içime sindiremiyorum. evlenmeyi düşündüğüm adamdan uzaklaşıyorum. önümü görmek istiyorum sadece. oturup konuşalım, mantıklı olan neyse ona göre plan yapalım istiyorum.
not 1: evet evlenme meraklısı bir kezbanım.
not 2: evet "evlenmek nedir abi yeeaa"
0
evlenmek istemiyordur?
karşınıza alın kendisini, yazdıklarınızı okuyun onun suratına. 5 senedir birlikteyiz, evlenmek istiyorum, istemiyorsan açık açık söyle. Borç harç var dedin üstüne araba aldın, bu nası iş diye sor
karşınıza alın kendisini, yazdıklarınızı okuyun onun suratına. 5 senedir birlikteyiz, evlenmek istiyorum, istemiyorsan açık açık söyle. Borç harç var dedin üstüne araba aldın, bu nası iş diye sor
0
5 yıldır birlikte olduğun biriyle evlenmek istemen normal.
ben bir kezbanlık falan göremiyorum.
1. 2 yıldır çalışıp para biriktiremeyen biriyle evlenmeni tavsiye etmem. evlilikte para sadece düğün için lazım olmuyor.
2. seni geçiştirmiş ve öyle deyip, böyle yapmış. bunlar karaktersizlik göstergeleridir.
3. terk et.
edit: evlenmek istemediğini söyleyemeyen biriyle birlikte olmanın bir anlamı yok. istemiyorsa söyleyebilir, karşısında çocuk yok.
terk et.
ben bir kezbanlık falan göremiyorum.
1. 2 yıldır çalışıp para biriktiremeyen biriyle evlenmeni tavsiye etmem. evlilikte para sadece düğün için lazım olmuyor.
2. seni geçiştirmiş ve öyle deyip, böyle yapmış. bunlar karaktersizlik göstergeleridir.
3. terk et.
edit: evlenmek istemediğini söyleyemeyen biriyle birlikte olmanın bir anlamı yok. istemiyorsa söyleyebilir, karşısında çocuk yok.
terk et.
0
sizin hatanız evlilik konusunu çok geç açmak olmuş. adam "yeaa evlilik demediğine göre bu da benim gibi evlenmek istemiyor" diye düşünmüş olabilir. ya sert çıkışlarla aklını başına getireceksin, seni kaybedeceğini anlamalı ya da bu durumu kabullenecek o ne zaman isterse o zaman evleneceksin
edit: @beriberi haklı. ömrünüz borç ödemekle geçecek. hep birşeylerden kısacaksınız. kızımı böyle bir insana hayatta vermek istemezdim.
edit: @beriberi haklı. ömrünüz borç ödemekle geçecek. hep birşeylerden kısacaksınız. kızımı böyle bir insana hayatta vermek istemezdim.
0
"Bir düğüne 40 bin lira para mı var biraz biriktirelim önce" diyen adam gidip araba alıyorsa, sağlam bir "nah"ı hak ediyor..
Nişanlımla birlikteliğimizin 6. yılında nişanlandık.. Nişandan 2 yıl sonra evlenicez diye söz verdik birbirimize..
Son 2 yıldır zaten götümden ter akarcasına para biriktiriyorum.
Heves işi dahi değil bu, biraz ciddiye alınması lazım durumun..
Yapılacaksa, taşın altına el sokulmalı..
"Bakarız yeaa" kafasıyla giden adamla zor..
Nişanlımla birlikteliğimizin 6. yılında nişanlandık.. Nişandan 2 yıl sonra evlenicez diye söz verdik birbirimize..
Son 2 yıldır zaten götümden ter akarcasına para biriktiriyorum.
Heves işi dahi değil bu, biraz ciddiye alınması lazım durumun..
Yapılacaksa, taşın altına el sokulmalı..
"Bakarız yeaa" kafasıyla giden adamla zor..
0
kezbanlikla ne alakasi var canim, tabii ki evlilik cok onemli bir mesele. sozlukteki gerzeklere bakma sen, cogu insan einstein olmadigina gore dunyada birakacaklari tek sey cocuklari olacak.
neyse, bence adami birak. abidinin teki oldugu belli. 2 senede 0 lira biriktirmis, babasinin kredisiyle dugun yapmak yerine araba alip iyice borca batan bir manyak bu. evlendikten sonra yapabilecegi salakliklari dusun, silkelen.
neyse, bence adami birak. abidinin teki oldugu belli. 2 senede 0 lira biriktirmis, babasinin kredisiyle dugun yapmak yerine araba alip iyice borca batan bir manyak bu. evlendikten sonra yapabilecegi salakliklari dusun, silkelen.
0
5 sene geçirmişsin adamla tanımışsındır. Evlensen düğünü yapınca (hadi masraf yapmadınız ya da borç harç yaptınız diyelim) her şey bitmeyecek ki adamın yazlık, araba gibi senden öncelikli konuları var bi kere bu evlilikte de böyle giderse işin var senin.
Erkekler dolaylı laflardan aman üstüne gitmeyeyim gibi inceliklerden pek anlamıyor sen bana böyle dedin şimdi böyle yapıyorsun ve ben bunu tutarsızlık olarak görüyorum ayrıca hoşuma da gitmiyor bunlar de. Ayrılsan bile içinde kalmasın de de öyle ayrıl.
Erkekler dolaylı laflardan aman üstüne gitmeyeyim gibi inceliklerden pek anlamıyor sen bana böyle dedin şimdi böyle yapıyorsun ve ben bunu tutarsızlık olarak görüyorum ayrıca hoşuma da gitmiyor bunlar de. Ayrılsan bile içinde kalmasın de de öyle ayrıl.
0
düğün 20 bin e rahat olur..hatta krallar gibisi olur..adamın evlenme niyeti yok belli.
0
keşke senin yaşını ve sevgilinin yaşını yazsaydın. çok önemli zira. eğer 26 yaşın üstündeysen adam akıllı konuş. ben yuva kurmak istiyorum yok sen istemiyorsan güle güle. iki yıl daha böyle geçse sonra kezban erkekler gibi yeaa ben evliliğe hazır değilim kimseye bağlanamam dese biyolojik saat tiktak işlerken ortada kalırsın. ama gençseniz, zaten bu sebepten sevdiğin adamdan ayrılmak çok zor. yani genç derken 26-35 de genç tabii ki de 20-25 yaş aralığını kastettim.
0
gidip konuşmak en mantıklısı. Ayrıca 5 yıldır birlikte olduğun birisiyle evlenme planı-hayali kurmak kezbanlık olacaksa ohooo. boku çıktı zaten kezban olayınında.
0
@mlky lvn yaşlarımız 25.
ayrıl diyen arkadaşlara da şunu söyleyeyim. "henüz" evlenmek istemiyor diye sevgilimi terketmeyi kendime yakıştıramıyorum. ne yapıcam yani ondan ayrılıp başkasıyla mı evlenicem? onunla geçirdiğim zamanın üstüne bir de onu unutmak için geçireceğim zaman eklenecek. belki başka birini daha çok sevemiycem. benim hayatıma, yıllarıma yazık değil mi?
ayrıl diyen arkadaşlara da şunu söyleyeyim. "henüz" evlenmek istemiyor diye sevgilimi terketmeyi kendime yakıştıramıyorum. ne yapıcam yani ondan ayrılıp başkasıyla mı evlenicem? onunla geçirdiğim zamanın üstüne bir de onu unutmak için geçireceğim zaman eklenecek. belki başka birini daha çok sevemiycem. benim hayatıma, yıllarıma yazık değil mi?
0
sevgiline kızdım ben. öncelikleri arasında sen yoksun gibi.
beş sene birlikte olacak laf evliliğe geldi mi yan çizecek. işine gelmiyorsa ayrılsın o zaman.
beş sene birlikte olacak laf evliliğe geldi mi yan çizecek. işine gelmiyorsa ayrılsın o zaman.
0
düğün dediğin 40 bin tl tutar diye bi kural yok.
ki zaten benzer bir tutarda araba almaya kalkması zaten niyeti olmadığını da gösteriyor. para bahane.
bugüne kadar ilk kez mi açıldı bu konu? adamı 5 senedir bu konuyu açmayarak evlilik istemediğine bile inandırmış olabilirsin farketmeden.
yapacağın tek bişey var. gerçekten "artık evlenmek istiyorum" diyorsan, adamı alacaksın karşına.
önce "ne yapmak niyetin? ne istiyorsun ne düşünüyorsun diye bi sor.
sonra evlenmek istediğini sonsuza kadar sevgili takılmak istemediğini anlat.
sonra bırak kararı o versin..
ki zaten benzer bir tutarda araba almaya kalkması zaten niyeti olmadığını da gösteriyor. para bahane.
bugüne kadar ilk kez mi açıldı bu konu? adamı 5 senedir bu konuyu açmayarak evlilik istemediğine bile inandırmış olabilirsin farketmeden.
yapacağın tek bişey var. gerçekten "artık evlenmek istiyorum" diyorsan, adamı alacaksın karşına.
önce "ne yapmak niyetin? ne istiyorsun ne düşünüyorsun diye bi sor.
sonra evlenmek istediğini sonsuza kadar sevgili takılmak istemediğini anlat.
sonra bırak kararı o versin..
0
yaslar 25 diyorsun. karsindaki henuz tam olgunlasmamis ve sorumluluk bilincinde olmayan biri olabilir mi? henuz sen de gencsin o da genc. bu konuyu tartismak icin zamaniniz var en azindan. net bir sekilde oturun konusun ne istiyorsunuz gelecek icin. ona gore istediginiz yolu cizersiniz. zaman bol.
0
30'una geldiğinde bu sefer 10 yıl için aynı şeyi söylüyor olacaksın.
5 yıl için "henüz" diyebiliyorsan zaten söylenecek bir şey yok, boşuna açmışsın duyuruyu.
onu unutmak için elbette 5 yıl harcamayacaksın.
tam sınırda yaşın bence.
yani bu adamla 30'a geldiğinde asıl o zaman dönüşün yok.
şimdi ayrılırsan 1-2 yıl sonra bile karşına adam gibi biri çıksa zaten yuva kurmak için 5 yıl beklemezsin. o yaştan sonra 5 yıl zaten beklenmez.
ayrıca şu da var: adamın kafa yapısı evlenmeye müsait değil bence. sana çok sıkıntı çektirir. sorumsuz.
5 yıl için "henüz" diyebiliyorsan zaten söylenecek bir şey yok, boşuna açmışsın duyuruyu.
onu unutmak için elbette 5 yıl harcamayacaksın.
tam sınırda yaşın bence.
yani bu adamla 30'a geldiğinde asıl o zaman dönüşün yok.
şimdi ayrılırsan 1-2 yıl sonra bile karşına adam gibi biri çıksa zaten yuva kurmak için 5 yıl beklemezsin. o yaştan sonra 5 yıl zaten beklenmez.
ayrıca şu da var: adamın kafa yapısı evlenmeye müsait değil bence. sana çok sıkıntı çektirir. sorumsuz.
0
@nurbanu sultan evliliğe hazır mısınız, gerçekten aşık mısınız gibi dergi testleri çözerek mi karar vereyim evlenmeye? bunun ölçütü nedir yani nasıl anlaşılıyor? "bana yamanmak istiyor" nedir allah aşkına? bir kadın bir erkeğe neden yamanmak istesin? hastalıklı bir düşünce.. gençliğin tadını en çok sevgilimle çıkarıyorum. evlenince yaşlanacak mıyız anlayamadım. "biraz gurur varsa ayrıl" sanki adam sana ev açayım metresim ol dedi. ev kızı mıyım, okudum mu kısmına hiç girmiyorum. kezban olduğumu söylemiştim.
0
ben para olayına takıldım. evlenmeyi bu kadar istiyorsan 40 bin liralık düğün yapmayıverin? illa davulla zurnayla tüm dünyaya sevişeceğinizi duyurmak zorunda mısınız ki? düğün yapmadan evlenmeyi teklif et madem, bak bakalım ne diyecek.
0
adam düğüne para yok diyip araba alıyorsa henüz evlenmek istemiyor demek ki, sen acil evlenmek istiyorsan o iş olmaz. beklerim o isteyene kadar diyorsan üstelemeden bekleyeceksin. kaldı ki daha çok gençsiniz, kendini hazır hissetmemesi normal, evlenmek istememesi de normal, hatta ayrılırsa eğer o da normal.
0
haklısın, tanımadığı insan olunca duygusuz davranabiliyoruz. terk etmek bir daha düşününce olası değil. 25 yaş özellikle bir erkek için erken bence. evliliği düşünmemesi normal. yani 2-3 yılda ödenen 30000lik kredi kimsenin sırtını yere getirmez. yeterki karar verin evlenilir bence. belki düzenini kurmak istiyordur, belki biraz daha gezmek istiyordur.
0
yoktur
Bugun çok basit bir şekilde dolandırıldım.Nasıl yapsam bunu yapanları cezalandırsam bilemiyorum. Detaylarını aşağıda veriyorum ama peşinen şunu söyleyeyim ki ne kadar mal biri oldugumu lütfen yüzüme vurmayın.Olay şöyle gelişti;Öncelikle ben bir gayim, 28 yasında. Bu sabah sık sık yaptığım gibi nete
Bugun çok basit bir şekilde dolandırıldım.Nasıl yapsam bunu yapanları cezalandırsam bilemiyorum. Detaylarını aşağıda veriyorum ama peşinen şunu söyleyeyim ki ne kadar mal biri oldugumu lütfen yüzüme vurmayın.
Olay şöyle gelişti;
Öncelikle ben bir gayim, 28 yasında. Bu sabah sık sık yaptığım gibi nete girdim gay chat sitesine. 45-50 yaşlarında biri ile tanıştım.Msn'de yazışmaya başladık. Webcam den ofis gibi bir yerdeymiş gibi gorunuyordu (cafe de olabilir). Beyaz gömlekli ve kravatlı gayet düzgün giyimli biri.
Muhabbet arasında hemen yemi attı, yok bugun 30 agustos oldugu icin resmi dairelere promosyon amaçlı Samsung Galaxy S3 dağıtıyoruz diye. Ne iş yapıyorsun dedim, Samsung ... bölgesi dağıtım müdürüyüm dedi. Bunu nasıl bana soyleyebildin dedim güvendim sana dedi. İstersen seni de devlet memuru gibi gostereyim sana da el altından bir tane vereyim dedi. Hemen atladım süper olur dedim. Yalnız bunun için çalışır durumdaki cep telefonunu veriyorsun Galaxy'i alıyorsun dedi. Sonra da eski telefonunu iade ediyoruz merak etme çöpe gitmiyor dedi.Saat 12 de Bakırköy PTT nin orda buluşalım dedi.
Hemen kabul ettim ve o saatte orda buluştum. Tabi öncesinde mesajlar atıyor bana nerdesin gelmiyor musun diye. Gittim, Orda yine kravatlı, düzgün giyimli ama kamerada gorunduğunden 2 kat daha çirkin ve şişman bi adam gordum karşımda. Neyse telefon için deyip hersey normalmiş gibi davrandım. Oturduk bir cafeye kahvaltı yapalım dedi. Ama ben yaptım dedim. Ok deyip süt istedi bende çay. 10 dk kadar muhabbet ettik ibnelik hakkında. Bir ara eskiden dövme yaptıgından bahsetti, sonra evli oldugunu 24 yasında THY de hosteslik yapmış eşi olduugnu soyledi. Şimdi de Antalya da egitim için bulunuyormuş eşi. Bir kolu sürekli masanın altındaydı konuştuğumuz süre icerisinde, bende heralde o kolu spastik veya yanık oldugu icin gostermiyor diye dusundum.
Neyse bu telefon konusuna girdi, seninkini de kaydettireyim dedi. Dağıtımı yaptıgımız ofis hemen yanda deyip ver telefonunu dedi. Hattı ve SD kartı çıkarıp HTC Wildfire S telefonumu verdim. O an beynimde şimşek çaktı ama engel olmadım kendime. Adam hesabı ödemeden çıktığı için ikinci şimşek de çaktı ama yine durdum mal mal. O gider gitmez olayı anladım ama yine de gozumu kapıdan ayırmadım. İnşallah yanıltır beni geri gelir diyorum ama yok. Bir yandan da aileme nasıl açıklama yapacağımı düşünüyorum. Çünkü onlara arkadasımın şirketi bayilerine tlefon dagıtacakmış arkadas beni bayi gibi gosterip bana da ayarlayacak demiştim. Çaldırdım demem mümkün değildi.
Gelmeyeceğinden emin olduktan sonra en iyisi kendime 2. el aaynı telefondan alıp ailemden gizlemek fikri geldi. Bir dükkana girdim wildfire S vardı ama gri renk, benimki gibi siyah olmalıydı diye almadım. Girdiğim ikinci dükkanda bir baktım benim telefon. Üstündeki çizikten tanıdım. Bastım düğmesine yeğenimin resmi ekranda. Yani benim tel. Bu telefon benim dedim. Nasıl yani dedi satıcı 30 dakka önce çaldırdım dedim. İki kişi geldiklerini gayet düzgün göründükleri ve başka telle takas yaptıkları icin kimlik falan almadıklarını söylediler. Hatta şirketlerinin telefonu verdiğini ama kullanamadıgı icin takas etmek istediğini soylemiş. Saat 1 gibi orjinal kutusunu ve garanti belgesini getireceğini soylemiş.
Beni dolandırdılar dedim. Nerden tanıştın diye sordular ama söyleyemedim, cafede yanıma geldi falan dedim. Numarası bende kayıtlıydı verdim telefoncu aradı. Adamlara abi senle takas ettiğimiz tel taksicinindi mesajlarında banka hesabı varmış geri getirebilir misin dedi. Adamlar tamam birazdan gelirim dediler. Ben karşı handa bir yere saklandım bekledim. Adamlar aramış telefoncuyu, numaramı sana vermedim nerden buldun demişeler. Telefoncu senin teli denerken kendime çağrı atmıştım ordan buldum demiş. Bu şekilde 3-4 kez aramışlar. En son saat 2 de gelirim demişler. Bekledim 2 ye kadar ama gelmediler tabi.
Polise gitmedim tabi adamlara gay oldugumu açıklayıp başıma gelenleri anlatamazdım. Telefoncuya ne kadar zararın var dedim 200 TL dedi. Kredi kartımdan çektirdim ve telefonu aldım ve eve döndüm.
Kendime çok kızdım ama anlamsız. O kadar adi bir hareket ki sırf guzel bir telefon icin iğrenç bir insanla goruştum nerdeyse birlikte bile olacaktım. en çok üzen de o orospu çocuguna hiçbir şey yapamayacak olmam. Polise gidemem gitsem bile illa soracaklar nerden tanıyordun diye. Butun bunlar onun yanına kar kaldı. Bakalım bu gece uyku girecek mi gözüme. Salaklığıma, mallığıma, ibneliğime, orospuluğuma yanıyorum şimdi.
Kendimi belli ettirmeden polise durumu açıklama durumum var mı sizce?
Olay şöyle gelişti;
Öncelikle ben bir gayim, 28 yasında. Bu sabah sık sık yaptığım gibi nete girdim gay chat sitesine. 45-50 yaşlarında biri ile tanıştım.Msn'de yazışmaya başladık. Webcam den ofis gibi bir yerdeymiş gibi gorunuyordu (cafe de olabilir). Beyaz gömlekli ve kravatlı gayet düzgün giyimli biri.
Muhabbet arasında hemen yemi attı, yok bugun 30 agustos oldugu icin resmi dairelere promosyon amaçlı Samsung Galaxy S3 dağıtıyoruz diye. Ne iş yapıyorsun dedim, Samsung ... bölgesi dağıtım müdürüyüm dedi. Bunu nasıl bana soyleyebildin dedim güvendim sana dedi. İstersen seni de devlet memuru gibi gostereyim sana da el altından bir tane vereyim dedi. Hemen atladım süper olur dedim. Yalnız bunun için çalışır durumdaki cep telefonunu veriyorsun Galaxy'i alıyorsun dedi. Sonra da eski telefonunu iade ediyoruz merak etme çöpe gitmiyor dedi.Saat 12 de Bakırköy PTT nin orda buluşalım dedi.
Hemen kabul ettim ve o saatte orda buluştum. Tabi öncesinde mesajlar atıyor bana nerdesin gelmiyor musun diye. Gittim, Orda yine kravatlı, düzgün giyimli ama kamerada gorunduğunden 2 kat daha çirkin ve şişman bi adam gordum karşımda. Neyse telefon için deyip hersey normalmiş gibi davrandım. Oturduk bir cafeye kahvaltı yapalım dedi. Ama ben yaptım dedim. Ok deyip süt istedi bende çay. 10 dk kadar muhabbet ettik ibnelik hakkında. Bir ara eskiden dövme yaptıgından bahsetti, sonra evli oldugunu 24 yasında THY de hosteslik yapmış eşi olduugnu soyledi. Şimdi de Antalya da egitim için bulunuyormuş eşi. Bir kolu sürekli masanın altındaydı konuştuğumuz süre icerisinde, bende heralde o kolu spastik veya yanık oldugu icin gostermiyor diye dusundum.
Neyse bu telefon konusuna girdi, seninkini de kaydettireyim dedi. Dağıtımı yaptıgımız ofis hemen yanda deyip ver telefonunu dedi. Hattı ve SD kartı çıkarıp HTC Wildfire S telefonumu verdim. O an beynimde şimşek çaktı ama engel olmadım kendime. Adam hesabı ödemeden çıktığı için ikinci şimşek de çaktı ama yine durdum mal mal. O gider gitmez olayı anladım ama yine de gozumu kapıdan ayırmadım. İnşallah yanıltır beni geri gelir diyorum ama yok. Bir yandan da aileme nasıl açıklama yapacağımı düşünüyorum. Çünkü onlara arkadasımın şirketi bayilerine tlefon dagıtacakmış arkadas beni bayi gibi gosterip bana da ayarlayacak demiştim. Çaldırdım demem mümkün değildi.
Gelmeyeceğinden emin olduktan sonra en iyisi kendime 2. el aaynı telefondan alıp ailemden gizlemek fikri geldi. Bir dükkana girdim wildfire S vardı ama gri renk, benimki gibi siyah olmalıydı diye almadım. Girdiğim ikinci dükkanda bir baktım benim telefon. Üstündeki çizikten tanıdım. Bastım düğmesine yeğenimin resmi ekranda. Yani benim tel. Bu telefon benim dedim. Nasıl yani dedi satıcı 30 dakka önce çaldırdım dedim. İki kişi geldiklerini gayet düzgün göründükleri ve başka telle takas yaptıkları icin kimlik falan almadıklarını söylediler. Hatta şirketlerinin telefonu verdiğini ama kullanamadıgı icin takas etmek istediğini soylemiş. Saat 1 gibi orjinal kutusunu ve garanti belgesini getireceğini soylemiş.
Beni dolandırdılar dedim. Nerden tanıştın diye sordular ama söyleyemedim, cafede yanıma geldi falan dedim. Numarası bende kayıtlıydı verdim telefoncu aradı. Adamlara abi senle takas ettiğimiz tel taksicinindi mesajlarında banka hesabı varmış geri getirebilir misin dedi. Adamlar tamam birazdan gelirim dediler. Ben karşı handa bir yere saklandım bekledim. Adamlar aramış telefoncuyu, numaramı sana vermedim nerden buldun demişeler. Telefoncu senin teli denerken kendime çağrı atmıştım ordan buldum demiş. Bu şekilde 3-4 kez aramışlar. En son saat 2 de gelirim demişler. Bekledim 2 ye kadar ama gelmediler tabi.
Polise gitmedim tabi adamlara gay oldugumu açıklayıp başıma gelenleri anlatamazdım. Telefoncuya ne kadar zararın var dedim 200 TL dedi. Kredi kartımdan çektirdim ve telefonu aldım ve eve döndüm.
Kendime çok kızdım ama anlamsız. O kadar adi bir hareket ki sırf guzel bir telefon icin iğrenç bir insanla goruştum nerdeyse birlikte bile olacaktım. en çok üzen de o orospu çocuguna hiçbir şey yapamayacak olmam. Polise gidemem gitsem bile illa soracaklar nerden tanıyordun diye. Butun bunlar onun yanına kar kaldı. Bakalım bu gece uyku girecek mi gözüme. Salaklığıma, mallığıma, ibneliğime, orospuluğuma yanıyorum şimdi.
Kendimi belli ettirmeden polise durumu açıklama durumum var mı sizce?
0
olay zaten dolambaçlı bir dolandırılma, sen bunu kimliğini belli etmemek için daha da dolandırıp anlatarak nasıl çözülmesini bekliyorsun ki.
0
Yani ne kadar mal olduğunu yüzüne vurmayacağım ama şunu okurken beni esas sinirlendiren gay olduğunu gizleme çaban. Ailene açıklamamış olabilirsin ama polise gitsen ve durumu olduğu gibi anlatsan ailene intikal ettirecek değiller ki, 28 yaşında adammışsın.
Düşün ki bu adamlar aynı yolla bir tek seni değil allah bilir kaç kişiyi daha dolandırmışlardır/dolandıracaklardır. Bu durum senin başına gelen bir şeyden öte bence polise bildirmen bir insanlık görevi. Git açık açık anlat, olmadı bir internet sitesinde tanışmıştım de (bir ihtimal belki sormazlar neresi olduğunu). Senin illegal olarak yaptığın bir iş yoksa polise gitmekten çekinmen anlamsız. Kuytu köşe polis karakollarındansa daha merkezi yerlerdekilere gitmeyi tercih edersen daha iyi olabilir.
Ama "kendini belli etmeden" polise durumu açıklamanın tek yolu yalan söylemekmiş gibi gözüküyor, bunu da yapman doğru olmaz.
Düşün ki bu adamlar aynı yolla bir tek seni değil allah bilir kaç kişiyi daha dolandırmışlardır/dolandıracaklardır. Bu durum senin başına gelen bir şeyden öte bence polise bildirmen bir insanlık görevi. Git açık açık anlat, olmadı bir internet sitesinde tanışmıştım de (bir ihtimal belki sormazlar neresi olduğunu). Senin illegal olarak yaptığın bir iş yoksa polise gitmekten çekinmen anlamsız. Kuytu köşe polis karakollarındansa daha merkezi yerlerdekilere gitmeyi tercih edersen daha iyi olabilir.
Ama "kendini belli etmeden" polise durumu açıklamanın tek yolu yalan söylemekmiş gibi gözüküyor, bunu da yapman doğru olmaz.
0
uzulme yahu. bence polise bunlari anlatmanin bir sakincasi yok; gay olsan polise ne. yine de intenetten tanistigini ve sadece telefon icin bulustugunu soylersen hangi siteden tanistigini sormazlar gibime geliyor. bunlari da yapmak istemiyorsan telefonunu bulduguna sevin en azindan zira bulamasaydin o telefonu 200 tl den daha fazla bir fiyata alirdin gibime geliyor. en azindan hala kardasin. giden 200 tl olsun.
0
olayın gay olmanla ilgisi yok.
ama 28 yaşında bu şekilde davranıyorsan, telefon için yapacakların, yaptıklarında olduğu gibi, işin çok zor.
gelecekte başına daha kötü şeylerin gelmemesi için iyi düşün.
şu aşamadan sonra polisin yapacağı bir şey yok, muhtemelen ilgilenmezler de.
ama 28 yaşında bu şekilde davranıyorsan, telefon için yapacakların, yaptıklarında olduğu gibi, işin çok zor.
gelecekte başına daha kötü şeylerin gelmemesi için iyi düşün.
şu aşamadan sonra polisin yapacağı bir şey yok, muhtemelen ilgilenmezler de.
0
savcılığa git durumu anlat, sende herifin cep numarası, o da olmazsa telefoncunun güvenlik kamerası kaydı falan vardır. gerçi o telefoncu da işin içinde olabilir ama saat falan belli, etrafta başka güvenlik kameralarına yakalanmış olabilir, adamın sitede fotoğrafı falan yok mu mesela?
şimdi sen savcıya/polise gay sitesi olduğunu söylemek zorunda değilsin, chat sitesi dersin ve chat sitesinin adresi "gaychat.com" gibi bir şey değilse herif zaten gay olduğunu anlamaz ve farklı muamele görmezsin.
site türk sitesiyse ip loglarını alırlar, yabancı siteyse alamazlar. site yabancıysa güvenlik kamerası gibi olaylara bakacaklar artık.
diyelim ki polisle uğraşasın yok, o herifi yine bul, bir arkadaşın falan konuşsun ve gene bir buluşma ayarla. buluşmaya git ve iste paranı.
şimdi sen savcıya/polise gay sitesi olduğunu söylemek zorunda değilsin, chat sitesi dersin ve chat sitesinin adresi "gaychat.com" gibi bir şey değilse herif zaten gay olduğunu anlamaz ve farklı muamele görmezsin.
site türk sitesiyse ip loglarını alırlar, yabancı siteyse alamazlar. site yabancıysa güvenlik kamerası gibi olaylara bakacaklar artık.
diyelim ki polisle uğraşasın yok, o herifi yine bul, bir arkadaşın falan konuşsun ve gene bir buluşma ayarla. buluşmaya git ve iste paranı.
0
28 yaşındasın, chat olaylarının dibine çoktan vurmuşsundur, nasıl güvenebilirsin ki sırf takım elbiseli diye bir adama? bu sana ders olsun, ikincisini yaşamaman dileğiyle...
0
Sırf rica ettin diye ne kadar mal olduğunu yüzüne vurmayacağım ama 28 yaşındaysan ve cinsel kimliğini açıklamaktan bu kadar rahatsızsan profesyonel yardım almanı öneririm. Biliyorum özellikle polise bu tarz şeyleri açıklamak kolay değil. Yine de sen bi yardım al derim ben.
Olayı gay olduğunu açıklamadan, internetten tanıştım diyip anlatabilirdin zaten. Bence kandırıldığından utanmış olman daha büyük ihtimal. Şu saatten sonra yapacak bişeyin yok. En azından 200 lirayla kurtarmışsın, telefon hepten gidebilirdi de. Kendini üzme, olayı unut, bu tarz adamların her zaman her yerde bulunduğunu da unutma. Geçmiş olsun kardeşim.
Olayı gay olduğunu açıklamadan, internetten tanıştım diyip anlatabilirdin zaten. Bence kandırıldığından utanmış olman daha büyük ihtimal. Şu saatten sonra yapacak bişeyin yok. En azından 200 lirayla kurtarmışsın, telefon hepten gidebilirdi de. Kendini üzme, olayı unut, bu tarz adamların her zaman her yerde bulunduğunu da unutma. Geçmiş olsun kardeşim.
0
28 yaşla ilgili yorumlara katılmakla beraber, bundan sonra hayatında daha dikkatli olman gerektiğini ve bu şekilde naifçe davranmaman gerektiğini öğrenmiş olduğunu var sayıyorum. hele ki gay date sitelerinde.
kendini belli etmeden anlatabilirsin, cinselliğinle ilgili bilgi vermezsen.
bu ülkede polisin ne şekilde işlediğini henüz anlamış değilim, ama olması gereken senin açıkça durumu anlatman ve suç duyurusunda bulunman, çünkü muhtemelen bu adamlar bir çok cinsel kimliği ile ilgili baskı hisseden insanı bu şekilde dolandırıyorlardır. ve polisin de adam gibi bir dosya oluşturması için bu bilgiler gerekli diye düşünüyorum.
yani karakola gidip, kendini rahat hissedebileceğin birilerini gözüne kestirip, onunla konuşman güzel olurdu. ama sanırım gerçek hayatta yaşıyoruz.
ve birincisi polisler arasında cinsiyetle alakalı kalıplar çok dev. ikicisi de karakter tahlili yapamama ihtimalin var şu durum çerçevesinde.
her neyse, umarım beklemediğin yerlerden destekler görürsün.
kendini belli etmeden anlatabilirsin, cinselliğinle ilgili bilgi vermezsen.
bu ülkede polisin ne şekilde işlediğini henüz anlamış değilim, ama olması gereken senin açıkça durumu anlatman ve suç duyurusunda bulunman, çünkü muhtemelen bu adamlar bir çok cinsel kimliği ile ilgili baskı hisseden insanı bu şekilde dolandırıyorlardır. ve polisin de adam gibi bir dosya oluşturması için bu bilgiler gerekli diye düşünüyorum.
yani karakola gidip, kendini rahat hissedebileceğin birilerini gözüne kestirip, onunla konuşman güzel olurdu. ama sanırım gerçek hayatta yaşıyoruz.
ve birincisi polisler arasında cinsiyetle alakalı kalıplar çok dev. ikicisi de karakter tahlili yapamama ihtimalin var şu durum çerçevesinde.
her neyse, umarım beklemediğin yerlerden destekler görürsün.
0
Polise anlatmanda bir sorun olmaz bence. Bir gay arkadasımda beni tehdit etmişti gay olmadigimi soyleyip teklifini kibarca reddettigim icin evimi basacağını rezillik çıkartacağını filan söylemişti ki cidden tirsmistim salak gibi polise gidip anlattım olayı ha bı halt olmuyor merak etme. Bence girdiğin siteye tekrar girip adamı bulmaya çalış. Bence ilk degilsindir ve de son olmayacaksindir. Ha bulsan adamı ne yapabilirsin onu duşun. Adamın üstüne gitmek sakattit boş değildir ama takip filan edip yerini öğrenebilirsin falan filan iste.
0
endişelendiğin polislerin gay olduğunu öğrenip garip muamele etmesi mi, yoksa olay polise yansıyınca ailenin veya arkadaşlarının gay olduğunu öğrenmesi mi?
elbette gizli tuttuğun bir olayın açığa çıkmasından çekiniyorsun ama hakkını ara bence. gay olduğunun açığa çıkacağını sanmıyorum.
ayrıca olay gayolup olmamanla alakalı değil. hepimizin başına her gün gelebilecek bir iş. adamlar dolandırıcı. işin ustası. herkese değişik bir hikaye anlatıyorlardır. adamın gay lduğu bile şüpheli. belki gaylerin senin gibi kimliklerinin ortaya çıkmaması için şikayette bulunmadıklarını bildiği için gay gibi davranıyor olabilir.
elbette gizli tuttuğun bir olayın açığa çıkmasından çekiniyorsun ama hakkını ara bence. gay olduğunun açığa çıkacağını sanmıyorum.
ayrıca olay gayolup olmamanla alakalı değil. hepimizin başına her gün gelebilecek bir iş. adamlar dolandırıcı. işin ustası. herkese değişik bir hikaye anlatıyorlardır. adamın gay lduğu bile şüpheli. belki gaylerin senin gibi kimliklerinin ortaya çıkmaması için şikayette bulunmadıklarını bildiği için gay gibi davranıyor olabilir.
0
Her eşcinselin, cinsel yönelimini saklamadan yaşamasını ben de isterim ama bu ülkede, bunu saklıyor diye bir insanı ayıplamak için de empati fakiri olmak lazım.
İster söyler, ister saklar. Bu kişisel bir tercihtir ve eşcinsel olduğu için öz babası, abisi tarafından öldürülen gençlerin ülkesinde bunu saklamasını yargılamak hiçbirinize düşmez. Kaç yaşında olursa olsun, bu tercihi yoruma açık değildir.
Eleştirilebileceğin pek çok nokta var bu olayda. Bir telefon için adamın biriyle buluşman, bu yaşta, böyle şüphe kokan bir olaya, çocuk gibi koşa koşa atlaman vs.
Polise gitmemeni anlıyorum. Başka ülkelerdeki gibi her türlü bilgi ve gizliliğe saygı duyan bir polisimiz yok. Adamın kimliğini belirlemeye çalışırken illa sana hangi sitede tanıştığını soracaklar, belki konuşma loglarını okuyacaklar. Pek çok şekilde ortaya çıkabilir gizlemek istediğin bilgi. Kaldı ki, senin telefonunu sorgulayacak kadar hayatına dahil ve ilgili bir ailen varsa, ki belli ki aynı evde yaşıyorsunuz, bu olay mahkemelik olduğunda haliyle iyice dahil olacaklar. Gün gelecek duruşmana girmek isteyecekler, ifadeni okumak isteyecekler. Avukatın onlar tutacaklar. Verdiğin ayrıntıları görmeleri ihtimali tabi ki var. Burası isviçreymiş gibi ideal durumlar üzerinden yorumlar yapılmış ama sen sadece saflığın yanabilirsin. Onun dışında olaydan sonra verdiğin kararlarda bence bir suçun yok.
İster söyler, ister saklar. Bu kişisel bir tercihtir ve eşcinsel olduğu için öz babası, abisi tarafından öldürülen gençlerin ülkesinde bunu saklamasını yargılamak hiçbirinize düşmez. Kaç yaşında olursa olsun, bu tercihi yoruma açık değildir.
Eleştirilebileceğin pek çok nokta var bu olayda. Bir telefon için adamın biriyle buluşman, bu yaşta, böyle şüphe kokan bir olaya, çocuk gibi koşa koşa atlaman vs.
Polise gitmemeni anlıyorum. Başka ülkelerdeki gibi her türlü bilgi ve gizliliğe saygı duyan bir polisimiz yok. Adamın kimliğini belirlemeye çalışırken illa sana hangi sitede tanıştığını soracaklar, belki konuşma loglarını okuyacaklar. Pek çok şekilde ortaya çıkabilir gizlemek istediğin bilgi. Kaldı ki, senin telefonunu sorgulayacak kadar hayatına dahil ve ilgili bir ailen varsa, ki belli ki aynı evde yaşıyorsunuz, bu olay mahkemelik olduğunda haliyle iyice dahil olacaklar. Gün gelecek duruşmana girmek isteyecekler, ifadeni okumak isteyecekler. Avukatın onlar tutacaklar. Verdiğin ayrıntıları görmeleri ihtimali tabi ki var. Burası isviçreymiş gibi ideal durumlar üzerinden yorumlar yapılmış ama sen sadece saflığın yanabilirsin. Onun dışında olaydan sonra verdiğin kararlarda bence bir suçun yok.
0
bir avanta gördüğünde bir daha atlama hemen .. götü boklu bir telefondan neden etkilenirsin ki ...böbreğini kaybetmediğine şükret giden 200 olsun ..düşünsene ailene gay olduğunu durup dururken söylemek mi zor böbreği çalınmış olarak yoğun bakım kapısında mı ?
0
sorunun ne gay olmanla takım elbiseyle hiç alakası yok, sorun saf olmakta değil, sen sahtekar bir insan değilsen böyle ihtimaller aklına gelmez, 200 tl önemli değil, o adam gibi ahlaksız olmadıktan sonra.
sorun; insanların çoğunluğu gibi hak etmediğin şeyi istemen. sebebi ne olursa olsun, alın terin olmayan şeyde gözün olursa sonu hüsran olur. geçmiş olsun..
sorun; insanların çoğunluğu gibi hak etmediğin şeyi istemen. sebebi ne olursa olsun, alın terin olmayan şeyde gözün olursa sonu hüsran olur. geçmiş olsun..
0
phantom
benim gerçekten temel eksiğim çok bugüne kadar hiç sevmedim çalışmadım her yerden eksiğim var ve net yapmam lazım nasıl başarırım yardım edin
benim gerçekten temel eksiğim çok bugüne kadar hiç sevmedim çalışmadım her yerden eksiğim var ve net yapmam lazım nasıl başarırım yardım edin
0
iyi bir kitaptan ve ders notlarından en başından itibaren konu atlamadan konu anlatımlarını çalışman, her çözümlü örneği incelemen, testleri soru atlamadan çözmeye çalışman ve yapamadıklarını bir bilene sorup anlayana ya da çözümün mantığını ezberleyene kadar üstünde durman lazım.
edit: söylemeyi unuttum ön koşulu zaman ayırmak ve sabırlı olmak.
edit: söylemeyi unuttum ön koşulu zaman ayırmak ve sabırlı olmak.
0
konu anlatımlı bir test kitabını bitir, çözemediğin her soruyu okulda&dersanede örtmenlerine çözdür. sonra 2 tane de sadece test olan soru bankalarını bitir. tamamdır.
0
bol bol balık ve şeker tüket ,şeker beyne enerji verirken balıktaki omega 3 şahlandırır.
0
Matematik zekası, doğuştan varolan bir şeydir. ya vardır ya da yoktur. ama tabii çalışarak başarılı olabilirsin. bol bol soru çöz, pratik yap.
0
Lisedeyken ben de etrafıma aynı soruyu soruyordum. Lisede matematik ve geometriden not yükseltme sınavlarına kalan, dershanede ise türkçe-sosyal testlerini yüksek yapıp hayatta kalmaya çalışan birisiydim. Sonra dershanedeki geometri hocasıyla tanıştım, bana matematiğin gizemli dünyasına sürükledi. Sonucunda öss'de mat-1'i full çekmiştim. Demek istediğim şey şu, imkanın varsa özel dersle, yoksa dershanendeki hocalardan etütlerle kendin için en iyi hocayı bul. çünkü matematik ancak birisi onu sevdirirse başarılı olunan derstir.
0
dtirasoglu
Selamlar,Çok mutsuzum. Kardeşim dün 2 tane benini aldırdı. Biz bu işlerin ciddiyetinin farkında değildik ama doktor benleri patalojiye göndermiş. Çok merak ettim. İnternetten araştırıyorum, melanom diye bir kanser türü varmış çok tehlikeliymiş. Benler asimetrikse, renk farklılığı varsa risk yüksek d
Selamlar,
Çok mutsuzum. Kardeşim dün 2 tane benini aldırdı. Biz bu işlerin ciddiyetinin farkında değildik ama doktor benleri patalojiye göndermiş. Çok merak ettim. İnternetten araştırıyorum, melanom diye bir kanser türü varmış çok tehlikeliymiş. Benler asimetrikse, renk farklılığı varsa risk yüksek diyor. Kardeşimde bu özelliklerin hepsi vardı. Aldırdığı benin şekli garipti, üstünde koyu renk leke vardı. Altından da büyük bir kitle çıkmış. Sırtında bir tane daha var, o da aynı, bayağı büyük, yamuk şekilli, 2 renkli falan. O da alınacakmış. Pataloji sonuçları 10 gün sonra çıkacak, nasıl dayanacağım ben :( Kardeşim 18 yaşında. Bilgisi olan var mı konuda, bir şeyler söyleyin...
Çok mutsuzum. Kardeşim dün 2 tane benini aldırdı. Biz bu işlerin ciddiyetinin farkında değildik ama doktor benleri patalojiye göndermiş. Çok merak ettim. İnternetten araştırıyorum, melanom diye bir kanser türü varmış çok tehlikeliymiş. Benler asimetrikse, renk farklılığı varsa risk yüksek diyor. Kardeşimde bu özelliklerin hepsi vardı. Aldırdığı benin şekli garipti, üstünde koyu renk leke vardı. Altından da büyük bir kitle çıkmış. Sırtında bir tane daha var, o da aynı, bayağı büyük, yamuk şekilli, 2 renkli falan. O da alınacakmış. Pataloji sonuçları 10 gün sonra çıkacak, nasıl dayanacağım ben :( Kardeşim 18 yaşında. Bilgisi olan var mı konuda, bir şeyler söyleyin...
0
söylemişsiniz sonuçlar 10 gün sonra belli olacak diye, biz tahlil laboratuvarı olmadığımız için net bir şey söyleyemeyiz fakat dediğiniz gibi renk ve şekil bozukluklarında risk var.
0
bu tip riskli patoloji sonuçlarını beklemek zorlu bir süreç olabilir. Ama deneyimli doktorlar gözle görünebilir kitlelerde tehşisi koyabiliyorlar. çunkü bazı standartlar var ve bunları ayırt edebiliyorlar. Patoloji ise bu anlamda tür ayrımını sağlıyor onlar için. Yani kötü bir durum olsa en azından risk oranını söylerlerdi diye düşünüyorum...
0
sonuçları çıkınca sadece kendi doktoruna göstermekle yetinmeyin.mutlaka birkaç doktordan da fikir alın.hepiniz moralinizi yüksek tutun.çok geçmiş olsun.
0
olmaz birsey acemi doktor her gordugu beni sokmus almis bu kafayla giderse kardesin benleriyle oynandigi icin kanser olur.
18 yasinda melonom olmaz, ailede kanser varmi , antalya gibi gunesin bol oldugu denizde surf tarzi sporlar yapan biryerde mi yasiyorsunuz degilse birsey cikmaz. melonom genelde asiri gunesden olur.
18 yasinda melonom olmaz, ailede kanser varmi , antalya gibi gunesin bol oldugu denizde surf tarzi sporlar yapan biryerde mi yasiyorsunuz degilse birsey cikmaz. melonom genelde asiri gunesden olur.
0
ortada fol yok yumurta yok, melanom nerden çıktı yahu.
içini ferah tut.
anlattıkların bir anlam ifade etmiyor henüz.
içini ferah tut.
anlattıkların bir anlam ifade etmiyor henüz.
0
lady andromeda
Ben heveslendim kendime bir blog açtım.Ama fazlasıyla acemiyim.Çevrem de fazla geniş değil bu yüzden fikirlerini sorabileceğim insan sayısı az bu nedenle bu duyuruyu açtım.Belki bakarsınız ve eleştirilerinizi ya da önerilerinizi bana söylersiniz.Şimdiden teşekkürler. http://musicismy-remedy.blogspo
Ben heveslendim kendime bir blog açtım.Ama fazlasıyla acemiyim.Çevrem de fazla geniş değil bu yüzden fikirlerini sorabileceğim insan sayısı az bu nedenle bu duyuruyu açtım.Belki bakarsınız ve eleştirilerinizi ya da önerilerinizi bana söylersiniz.Şimdiden teşekkürler.
musicismy-remedy.blogspot.com
musicismy-remedy.blogspot.com
0
öneri: arada görsel şeyler de eklersen daha hoş olabilir. şarkıyı söyleyen grubun fotoğrafı, şarkının sana çağrıştırdığı bir nesne ya da şarkının klibi gibi.
0
veronica
olayı özet geçiyorum. sevgilin olduğunu bilen yeni tanıştığın bir arkadaşın var ama çok samimi değilsin. arada sırada buluşup muhabbet ediyorsun( toplamda 4-5 kez ) bir gün görüşelim diyor nerde buluşsak diye düşünürken evi olduğunu evde buluşmanızın daha rahat olacağını söylüyor ( şuanda ikimizde a
olayı özet geçiyorum. sevgilin olduğunu bilen yeni tanıştığın bir arkadaşın var ama çok samimi değilsin. arada sırada buluşup muhabbet ediyorsun( toplamda 4-5 kez ) bir gün görüşelim diyor nerde buluşsak diye düşünürken evi olduğunu evde buluşmanızın daha rahat olacağını söylüyor ( şuanda ikimizde ailemizin yanındayız ama başka bir ev kast ediyor sanırım ) sende saçma olduğunu, onunla baş başa kalman gerekmediğini, genel ortamları tercih ettiğini söylüyorsun. bozuluyor falan sende baş başa kalmanızı gerektirecek bir arkadaşlığınız olmadığını söylüyorsun, neden böyle bir arkadaşlığınız olmaması gerektiğini soruyor. tam olarak ne demek istediği sorduğun zaman seninle baş başa güzel vakit geçirmek istediğini söylüyor.
bu arkadaşın tam olarak amacı ne yoksa ben yanlış anlayıp kezban gibi mi davranıyorum?
bu arkadaşın tam olarak amacı ne yoksa ben yanlış anlayıp kezban gibi mi davranıyorum?
0
hey dostum, adamin lanet amacini biliyoruz degil mi ha?
edit: adamin evine gidip ardından buraya "uff, vacişimi sikmeye çalıştııığğaaa" diye sorsaydın kezban olurdun.
edit: adamin evine gidip ardından buraya "uff, vacişimi sikmeye çalıştııığğaaa" diye sorsaydın kezban olurdun.
0
değilsin. ama adamı reddettiğin için o adam sana kezban diyecek. (işte durmadan kezbanlardan bahsedenlerin gerçek durumu)
0
ota boka kezban diyor artık herkes, bakma sen onlara. ara sıra muhabbet ettiğin biriyle evde buluşmak zorunda değilsin.
0
kezban değilsin. o eve gitsen seni sikmek için yapmadığı şey kalamyacaktı. arkadaşlığını kes hemen.
0
bu durumda sen kezban değilsin. zaten o arkadaşın amacı farklı.
@merana
gene savunmaya geçmişsin bu durum sadece istisna. genelde kezbanlar kezbandır.
@merana
gene savunmaya geçmişsin bu durum sadece istisna. genelde kezbanlar kezbandır.
0
bir erkek olarak cinsime 'evine gelen herkesi siken bir canlı' olarak bakılmasını anlayamıyorum. evime gelip öyle takıldığımız, muhabbet ettiğim bir sürü kız olmuştur. yemeği beraber yaparsın falan, hoş olur.
aklın fikrin sekste bence, biraz kezbanlık var.
aklın fikrin sekste bence, biraz kezbanlık var.
0
kezban değilsin.
sevgiline sadık olman da ne güzel.
yakın bir arkadaşın olsa sorun değildi; ancak bu adamın niyeti belli.
sevgiline sadık olman da ne güzel.
yakın bir arkadaşın olsa sorun değildi; ancak bu adamın niyeti belli.
0
Roket adam,dikkat edersen yakın arkadasım değil demiş.Bu durumda evine gitmemesi gayet normal.Yakin arkadaşı olup da gitmeseydi ve bu sekilde düşünseydi sen de yorumunda haklı olurdun.Simdiyse gereksiz yere evet kezbansin demiş oluyorsun.
0
"sevgilin var; ama başka bir erkekle özel olarak 4-5 defa buluşuyorsun kafelerde..."
eğer doğru anladıysam, ortada apaçık bir aldatma var. senin yaptığın da göster ama elletme durumu. kezbansın yani.
ayrıca,
"bir gün görüşelim diyor nerde buluşsak diye düşünürken"
samimi olmadığınıza emin misin?
@osuruklu
sevgilimin başka bir adamla öylesine(!) 4-5 defa(!) kafelerde buluşmasına izin verecek kadar geniş birisi değilim. aldatma sadece penetrasyonla gerçekleşmez. maşallah sana ne diyeyim.
eğer doğru anladıysam, ortada apaçık bir aldatma var. senin yaptığın da göster ama elletme durumu. kezbansın yani.
ayrıca,
"bir gün görüşelim diyor nerde buluşsak diye düşünürken"
samimi olmadığınıza emin misin?
@osuruklu
sevgilimin başka bir adamla öylesine(!) 4-5 defa(!) kafelerde buluşmasına izin verecek kadar geniş birisi değilim. aldatma sadece penetrasyonla gerçekleşmez. maşallah sana ne diyeyim.
0
kezban olmayayım diye karambole gelme. maalesef benzer durumlarda senden daha saf kızlar sorgusuz sualsiz milletin evine gidip nahoş deneyimler yaşayabiliyor. yıllar önce bir arkadasım yaşanmış bir hikaye anlatmıştı ve çok üzülmüştüm. keşke herkes iyi niyetli, herkes güvenilir olsa da bu kadar şüpheci olmak zorunda kalmasa insanlar. bu kezban söylemi olsun türk kızları vs. rus kızları karsılastırması olsun kitlesel davranışları yönlendirme amaçlı baskı mekanizmaları. bunlara kulak asmamanı tavsiye ederim.
0
adam sana gelicek, herkesin her şeyi yapabileceği bir dönemde eve gel diyecek, sende kezban olacan? yok öyle bir şey
0
kezban değilsin, sadece kişinin evine gitmek istememişsin.
arkadaş seni evine çağırmış, asılabilirdi de, sevişmek de isteyebilirdi, burada tavrı koyacak olan kişi sensin.
zorla sevişecek hali yok.
pompa peşinde diye pompalayanlar acaba hiç mi seks düşünmüyorlar ya da sevişmiyorlar merak ediyorum.
arkadaş seni evine çağırmış, asılabilirdi de, sevişmek de isteyebilirdi, burada tavrı koyacak olan kişi sensin.
zorla sevişecek hali yok.
pompa peşinde diye pompalayanlar acaba hiç mi seks düşünmüyorlar ya da sevişmiyorlar merak ediyorum.
0
"ozel olarak" bulusmasiyla aldatmanin ne alakasi var?
bulusur bulusur, aldatma yok ortada. dogru duzgun tanimadigin insanla oylesine tanimak icin kafede bulusursun, ama evine gitmezsin. aradaki farki fark edelim.
edit: bonjurkes, "seninle baş başa güzel vakit geçirmek istiyorum" demis adam. barda kafede de tek basina kalabilirsin. duzenli olarak sevisen bir erkek olarak soyluyorum, ben bunu bir kadina soylemissem sevismeyi kastediyorumdur, bunun masumca anlasilacak bir tarafi yok. anahtar mevzu bunu samimi olmadigin birine soylemek. gercekten uzun zamandan beri arkadasim olan bir kadin icin demiyorum tabii ki.
bulusur bulusur, aldatma yok ortada. dogru duzgun tanimadigin insanla oylesine tanimak icin kafede bulusursun, ama evine gitmezsin. aradaki farki fark edelim.
edit: bonjurkes, "seninle baş başa güzel vakit geçirmek istiyorum" demis adam. barda kafede de tek basina kalabilirsin. duzenli olarak sevisen bir erkek olarak soyluyorum, ben bunu bir kadina soylemissem sevismeyi kastediyorumdur, bunun masumca anlasilacak bir tarafi yok. anahtar mevzu bunu samimi olmadigin birine soylemek. gercekten uzun zamandan beri arkadasim olan bir kadin icin demiyorum tabii ki.
0
kendi sevgilisinin şöyle bir şey yaptığı ortaya çıksa;
adam veronica ile beraberken, yeni tanıştığı bir kızla 4-5 kez özel bir yerde buluşup muhabbet ediyor, kız bunu evine çağırıyor, vesaire.
ciyaklar mıydı ciyaklamaz mıydı bu kız? case closed.
adam veronica ile beraberken, yeni tanıştığı bir kızla 4-5 kez özel bir yerde buluşup muhabbet ediyor, kız bunu evine çağırıyor, vesaire.
ciyaklar mıydı ciyaklamaz mıydı bu kız? case closed.
0
bulu$ursan ka$ar , bulu$mazsan kezbansin. evet evet turkdeki mentalite bu , fazlasi yok.
0
Kezban falan değilsin arkadaşım. Yuh yani adamın neyi kastettiği belli zaten.O eve gitmezsen onun gözünde kezban olacan ayrı mesele. Gerçi gidersen de kaşar olma ihtimali var.
0
herkes amsterdamda yaşamış doğmuş büyümüş anasını satim.
yeşil ışığı mı görmüş bu oğlan acaba? tamam niyeti bozuk ama, ev sahibi de suçlu sanki burada.
yeşil ışığı mı görmüş bu oğlan acaba? tamam niyeti bozuk ama, ev sahibi de suçlu sanki burada.
0
@subseven aldatma olması için benim bunu sevgilimden gizli yapmam gerekmez miydi? böyle bir arkadaşım olduğunu bi kaç defa buluştuğumuzu biliyor. ne yapmam gerek yani erkek olan hiç bir arkadasımla görüşmemem mi? burdaki olay bu kişinin yeni bir arkadasım olması bence
0
@veronica
bu senin kendine söylediğin bir yalan. bu şekilde kendini daha temiz hissediyorsun. kandırmayalım bence birbirimizi.
seninle aynı düşüncede olmayanlara tick koymaman bile kezban olduğunun bir göstergesi. insanların fikirlerini soruyorsun, sonra da duymak istediklerini söyleyenlere tick atıyorsun :)
bu senin kendine söylediğin bir yalan. bu şekilde kendini daha temiz hissediyorsun. kandırmayalım bence birbirimizi.
seninle aynı düşüncede olmayanlara tick koymaman bile kezban olduğunun bir göstergesi. insanların fikirlerini soruyorsun, sonra da duymak istediklerini söyleyenlere tick atıyorsun :)
0
olm bu kezbanlık mevzusu çok mu büyüdü nedir. kızlar ahahaha mal sen kendine bak kezbanmış hıh derken artık sağda solda şunu yapsam kezban der misiniz bana diye sormaya başladı.
ayrıca şu soruya makara yapanlar hariç sen kezbansın diyenker aklı siklerindedir. başka açıklaması yok.
ayrıca şu soruya makara yapanlar hariç sen kezbansın diyenker aklı siklerindedir. başka açıklaması yok.
0
hepimiz kezbanız.
bu konu masumiyetine göre görece ama yeşil ışık yakma durumu varsa öylesin böyle bir durum yoksa değilsin. kendin biliyorsun en doğrusunu ne desek boş.
bu konu masumiyetine göre görece ama yeşil ışık yakma durumu varsa öylesin böyle bir durum yoksa değilsin. kendin biliyorsun en doğrusunu ne desek boş.
0
kendi vicdanını rahatlatmak için senin gibi düşünenleri onayladığın diğerlerine tik atmadığın için bence kezbansın..
adam seni düşürebilir miyim diye düşünmüş. bence onu böylesine iten de senin yakın tutumun.
(bkz: Friend zone) aman cok masumsun!
adam seni düşürebilir miyim diye düşünmüş. bence onu böylesine iten de senin yakın tutumun.
(bkz: Friend zone) aman cok masumsun!
0
Bu arkadasin amaci tam olarak seks.
Ah bu salvolar ah bu salvolar, sevgilim olsan o cocugu bulur bas basa guzel vakit gecirip gotunden skrm allame...
Not: senin bu cocukta gozun var lan. Sevgilin olsan seni de dover ve bosardim amk.
Ah bu salvolar ah bu salvolar, sevgilim olsan o cocugu bulur bas basa guzel vakit gecirip gotunden skrm allame...
Not: senin bu cocukta gozun var lan. Sevgilin olsan seni de dover ve bosardim amk.
0
şuradaki tüm yazılanları okuduktan sonra, kezban gibi davranıp davranmadığını anlamak için basit bir test yapmanın faydalı olacağını düşündüm :P
- kamil'in evine git.
a) kamil niyeti bozduysa kezban değilsin,
b) kamil kamillik yapmıyorsa kezbansın.
bu arada @bonjurkes "zorla sevişecek hali yok." demiş ama yine de dikkat etmek lazım :P
- kamil'in evine git.
a) kamil niyeti bozduysa kezban değilsin,
b) kamil kamillik yapmıyorsa kezbansın.
bu arada @bonjurkes "zorla sevişecek hali yok." demiş ama yine de dikkat etmek lazım :P
0
sevişirsen kaşar, sevişmezsen kezban, sevişip pişman olursan hem kaşar hem kezban oluyorsun türk erkeği mantığıyla. adamın amacı belli ki yatağa atmak, yanlış anlamıyorsun.
0
yanlis degil, besbelli adin veriora cikmis o da faydalanacak senden. sevgilin arkandan konusuyor olmali.
0
kezban falan degilsin sadece arkadasin sandigin turk erkeginin amacini anlamissin mesafeyi koyup elizabeth e mahkum etmissin sana 10 verdim erkek arkadasin senin gibi guvenilir ve modern bir kizla beraber oldugu icin sansli sayilir sende o nun degerini bil sacma sapan kiskancliklar yapip onunla bununla bulusma demiyor sana
0
olayi ozet geciyorum, adam seni sikmek istiyor.
siz yatkinsaniz da gitmek istemiyorsaniz, cakal kezban; yatkin degilseniz de gitmek istemiyorsaniz evlenilecek kizsiniz. sevgiliniz tarfindan opulup sevilmeli, o dallama da dayak yemeli.
bi ucuncu ihtimal de adam cok cirkin, siz meyletseniz de mide kaldirmiyor, insanlik hali.
siz yatkinsaniz da gitmek istemiyorsaniz, cakal kezban; yatkin degilseniz de gitmek istemiyorsaniz evlenilecek kizsiniz. sevgiliniz tarfindan opulup sevilmeli, o dallama da dayak yemeli.
bi ucuncu ihtimal de adam cok cirkin, siz meyletseniz de mide kaldirmiyor, insanlik hali.
0
bu olayda kezbanlık bi durum yok. eve gitmen kezbanlık bi durum olurdu.
fakat, bu duyuruda "duymak istediklerine" tik atman senin bu durumda kezban olduğunu gösterir @subseven'in söylediği gibi.
cevaplara tik atıyorsun bu sitede, duymak istediğin cevaplara değil.
fakat, bu duyuruda "duymak istediklerine" tik atman senin bu durumda kezban olduğunu gösterir @subseven'in söylediği gibi.
cevaplara tik atıyorsun bu sitede, duymak istediğin cevaplara değil.
0
adamın kötü niyeti var hem sevgilisi olan biriyle ne düşünebilirsni kiii
0
rebellion
önerilerinize sığındım.
önerilerinize sığındım.
0
jack of hearts
muhabbetin nereden geldiğini açıklamayacağım. özü şu işin.. arkadaşla iddiaya girdik. birimiz diyor ki erkeğin kıza "hanfendi, bugün nasılsınız bakalım?" gibi şeyler demesi.. kısaca cümle kurarken içerisinde "hanfendi" geçirmesi gereksiz, sırnaşıkça, itici. diğerimiz de diyoruz ki "yok ulan ne alaka
muhabbetin nereden geldiğini açıklamayacağım. özü şu işin.. arkadaşla iddiaya girdik. birimiz diyor ki erkeğin kıza "hanfendi, bugün nasılsınız bakalım?" gibi şeyler demesi.. kısaca cümle kurarken içerisinde "hanfendi" geçirmesi gereksiz, sırnaşıkça, itici. diğerimiz de diyoruz ki "yok ulan ne alakası var.. şirinlik peşinde eleman, olur öyle." size nasıl tınıyor "hanımefendi" diye hitap etmesi erkeğin, şakayla karışık da olsa? çok abuk bir soru olduğunun farkındayım ama iddianın meblağı yüksek epey. geçerli bir istatistik elde etmek istiyoruz. cevaplar için peşinen teşekkürler.
0
tamam, yorum yok, 1 - 0. yazmadım demin ama şunu da belirteyim.. bahsedilen ikili öyle aşırı sıkı fıkı sayılmaz.
edit: @kullanicadı
hoşlanıp hoşlanmadığı meçhul olduğundan 2 - 1 sayıyor(uz/muşuz) bunu.
edit: @kullanicadı
hoşlanıp hoşlanmadığı meçhul olduğundan 2 - 1 sayıyor(uz/muşuz) bunu.
0
Arkadaşımsa diyebilir tabi, diyen de oldu nitekim. Gayet hoş ve sevimli.
0
ben seviyorum (hatta bunun yabancı dillerdeki karşılıklarını matmazel, sinyorita vs. de seviyorum)
şunu da söyleyim: söylem tarzına/söyleyen adama göre adımı söylerken de gereksiz,şırnaşık ve itici bulabilirim bir adamı :)
şunu da söyleyim: söylem tarzına/söyleyen adama göre adımı söylerken de gereksiz,şırnaşık ve itici bulabilirim bir adamı :)
0
"bayan"dan çok daha iyi. mesela "bayan kimliğinizi düşürdünüz" gibi bir cümle yerine "hanımefendi kimliğinizi düşürdünüz" çok daha şık.
0
@there is a light that never goes out
öyle değil. telefon ediyorsun mesela.. "oo hanımefendi, görüşemiyoruz ne zamandır.." diyorsun. o kadar da alakasız kişilerden bahsetmiyoruz.
öyle değil. telefon ediyorsun mesela.. "oo hanımefendi, görüşemiyoruz ne zamandır.." diyorsun. o kadar da alakasız kişilerden bahsetmiyoruz.
0
Ben bazen "Leydim" bile diyorum. Asıl önemli olan nasıl dendiğini. Söylemesini bilirsen çok hoş duruyor bence, söyleyen kişiye ve söylenen kişiye soylu bir hava katıyor.
0
@jack of hearts öylesi de eğer arkadaşsak itici değil fakat ben sitem seziyorum biri "oo x hanım nerelerdesiniz" ya da "nerelerdesiniz hanımefendi görüşemiyoruz hiç" vs dediği zaman. itici, sırnaşık değil aksine bir yumuşatılmaya çalışılmış bir taşlama var gibi.
0
duruma göre, ortama göre, haleti ruhiyeye göre çeşitli hitap şekilleri kullanılabilir. sorun yok bence.
0
hanımefendi olarak değil de hanfendi veya bayan olarak hitap etmeniz size + puan olarak geri dönüş sağlayacaktır.
0
muratchelik
Geçenlerde bir post ejaculation syndrome sırasında bilim aşkım kabardı ve youporn'u kapatıp bilimsel ortamlara aktım. hem pozitif bilimci, hem de ilimci sayfalarda detaylı okumalar yaptım. ve insanoğlunun tarihi gelişimi konusunda ikisinin söyledikleri bana çelişiyor gibi geldi. yanılmış da olabilir
Geçenlerde bir post ejaculation syndrome sırasında bilim aşkım kabardı ve youporn'u kapatıp bilimsel ortamlara aktım. hem pozitif bilimci, hem de ilimci sayfalarda detaylı okumalar yaptım. ve insanoğlunun tarihi gelişimi konusunda ikisinin söyledikleri bana çelişiyor gibi geldi. yanılmış da olabilirim tabi. soruyoruz işte öğreneceğiz doğrusunu.
mesela dini kaynaklara göre hz. adem ilk insan ve ilk peygamber. yani belli bir bilinç seviyesine ve ahlaki bir sisteme sahip olması gerek. ayrıca da peygamber olduğuna göre en temel konularda modern insana yakın bir bilgi seviyesine sahip olmalı. hatta kimilerine göre kendisine 10 sayfa (bu kısmı yanlış hatırlıyor olabilirim) emir bile verilmiş. zaten taş devri falan için ateist uydurmalarından yanlış yorumlamaya kadar çeşitli değerlendirmeler var.
pozitif bilime göreyse böyle bir durum yok. yani insanların en başta ateş yakmayı bile bilmeyen, çıplak dolaşan, başkasının karısı kankamın bacısı demeden çiftleşen 'hayvanlar' olduğu söyleniyor. ateşi, giyinmeyi, evlilik aile gibi kurumları ilahi bir yönlendirmeyle alakasız bir şekilde oluşturdukları, yazıyı oldukça geç bir zamanda buldukları iddia ediliyor.
muhtemelen bu sorunun cevabı buraya yazılacak kadar basit de değildir ama, hangisi haklı?
mesela dini kaynaklara göre hz. adem ilk insan ve ilk peygamber. yani belli bir bilinç seviyesine ve ahlaki bir sisteme sahip olması gerek. ayrıca da peygamber olduğuna göre en temel konularda modern insana yakın bir bilgi seviyesine sahip olmalı. hatta kimilerine göre kendisine 10 sayfa (bu kısmı yanlış hatırlıyor olabilirim) emir bile verilmiş. zaten taş devri falan için ateist uydurmalarından yanlış yorumlamaya kadar çeşitli değerlendirmeler var.
pozitif bilime göreyse böyle bir durum yok. yani insanların en başta ateş yakmayı bile bilmeyen, çıplak dolaşan, başkasının karısı kankamın bacısı demeden çiftleşen 'hayvanlar' olduğu söyleniyor. ateşi, giyinmeyi, evlilik aile gibi kurumları ilahi bir yönlendirmeyle alakasız bir şekilde oluşturdukları, yazıyı oldukça geç bir zamanda buldukları iddia ediliyor.
muhtemelen bu sorunun cevabı buraya yazılacak kadar basit de değildir ama, hangisi haklı?
0
inançlarımdan bağımsız olarak, geçmişte yaşayan insanların, akıl, zeka yönünden bu günün insanlarından geride olduğuna inanmıyorum.
0
şimdi bilim bu konuyu daha iyi açıklıyor tabii. ama onun da eksik tarafları var. din ise bu konularda aklın yetersiz kaldığından ve inançla ilgili kısmından bahsediyor vs.
okursan din ile ilgili şunlar yazılmış, evrimle de karşılaştırmış. ama o kadar da basit değil tabii:
www.sorularlaislamiyet.com
www.sorularlaislamiyet.com
okursan din ile ilgili şunlar yazılmış, evrimle de karşılaştırmış. ama o kadar da basit değil tabii:
www.sorularlaislamiyet.com
www.sorularlaislamiyet.com
0
Ben bunu anlamıyorum ya; hani illa dinle bilimi karşı karşıya getirip çatıştırma ve buna bağlı sübjektif yorumlama hevesimiz mi var nedir...
Şu evrim konusuna teğet geçeceğim azcık. İlk insan diye bahsedilen şey 'gelişmiş ilk insan' da olabilir. yani maymuna benzeyen bir canlıdan geldiğimizi varsayarsak, maymunun(maymuna daha çok benzeyen canlı) bitip insanın başladığı bir noktadan sonraki nesile insan deniyor ve Hz. Adem de bu neslin doğan ilk canlısı pekala olabilir. Ayıca belli bir bilinç seviyesi ve ahlakı sistemi olan birisinin ateş yakmayı bilmesi gerekmez. En temel bilgi denilen şeyse insanların yaşadıkları döneme göre en temel bilgilerdir. Hz. Muhammed de bilgisayar kullanmayı bilmiyordu ama 200 yıl sonra bilgisayar kullanmayı bilmek çok temel sayılabilir(günümüzde bile sayılmaya başlandı) hatta insanların hayatları bilgisayar kullanmalarına bağlı bile olabilir ileride. gibi... Yani pekala taş devrinde yaşayan insanlar olduğuna göre o insanlara da Tanrı'yı anlatacak olan bir peygamberin olması mümkün. ateş yakamasa bile... Başkasının bacısı mevzusunda ise bir adem bir havadan çıkan insan neslinin nasıl çoğaldığını düşün? ya baba çocuklarıyla ya kardeş kardeşiyle ya çocuk anasıyla falan olması gerekiyor böyle bir durumda zaten ki günümüze göre ensestin dibi oluyor bu. 10 sayfalık emire gelince; Hz. Muhammed zamanında bile uzun bir süre kitap haline getirilmemiş Kur'an, o dönemde 10 sayfa denmesinin nedeni 10 sayfa tutacak uzunlukta olmuş olmasıdır. Ve evet yazı icat edilmemişti zaten edilmiş olsaydı günümüze kalırdı belki de bu durum. Ama unutma ki tüm bunları bir kenara bırakırsak tüm canlılık tarihi Hz. Nuh'la birlikte resetlenmiştir.
Yani bence din bilime göre gayet yorumlanabilir. bu neden yapılmıyor anlamış değilim.
Şu evrim konusuna teğet geçeceğim azcık. İlk insan diye bahsedilen şey 'gelişmiş ilk insan' da olabilir. yani maymuna benzeyen bir canlıdan geldiğimizi varsayarsak, maymunun(maymuna daha çok benzeyen canlı) bitip insanın başladığı bir noktadan sonraki nesile insan deniyor ve Hz. Adem de bu neslin doğan ilk canlısı pekala olabilir. Ayıca belli bir bilinç seviyesi ve ahlakı sistemi olan birisinin ateş yakmayı bilmesi gerekmez. En temel bilgi denilen şeyse insanların yaşadıkları döneme göre en temel bilgilerdir. Hz. Muhammed de bilgisayar kullanmayı bilmiyordu ama 200 yıl sonra bilgisayar kullanmayı bilmek çok temel sayılabilir(günümüzde bile sayılmaya başlandı) hatta insanların hayatları bilgisayar kullanmalarına bağlı bile olabilir ileride. gibi... Yani pekala taş devrinde yaşayan insanlar olduğuna göre o insanlara da Tanrı'yı anlatacak olan bir peygamberin olması mümkün. ateş yakamasa bile... Başkasının bacısı mevzusunda ise bir adem bir havadan çıkan insan neslinin nasıl çoğaldığını düşün? ya baba çocuklarıyla ya kardeş kardeşiyle ya çocuk anasıyla falan olması gerekiyor böyle bir durumda zaten ki günümüze göre ensestin dibi oluyor bu. 10 sayfalık emire gelince; Hz. Muhammed zamanında bile uzun bir süre kitap haline getirilmemiş Kur'an, o dönemde 10 sayfa denmesinin nedeni 10 sayfa tutacak uzunlukta olmuş olmasıdır. Ve evet yazı icat edilmemişti zaten edilmiş olsaydı günümüze kalırdı belki de bu durum. Ama unutma ki tüm bunları bir kenara bırakırsak tüm canlılık tarihi Hz. Nuh'la birlikte resetlenmiştir.
Yani bence din bilime göre gayet yorumlanabilir. bu neden yapılmıyor anlamış değilim.
0
dinin anlattığı şey kısıtlı, sorgulanamaz ve kanıtlanamaz. bilimde ise bunları araştırabilir, geliştirebilir ve doğruluğunu-yanlışlığını somut delillerle kanıtlayabilirsin, bu çok uzun bir süre alabilir fakat en azından din gibi "öyledir" diyip kestirip atmaz. insanın evrimini, özellikle neandertal ve cro magnonları bilimsel kaynaklardan araştırırsan biraz daha mantık çerçevesine oturtabilirsin.
0
renton
mesela,detachmentto sir with lovedie wellehalf nelson
mesela,
detachment
to sir with love
die welle
half nelson
detachment
to sir with love
die welle
half nelson
0
@mrv teşekkürler.ancak konusu ilgimi çekmiyor.
@japon askeri deads poet society adlı filmi izledim.kitabı ile kıyaslarsak beğendiğim söylenemez.ama teşekkürler.
@ruhibirbanyo 3 idiots filmini izledim.çok da severim.favori filmlerimden.yine de teşekkürler.
@japon askeri deads poet society adlı filmi izledim.kitabı ile kıyaslarsak beğendiğim söylenemez.ama teşekkürler.
@ruhibirbanyo 3 idiots filmini izledim.çok da severim.favori filmlerimden.yine de teşekkürler.
0
"bir grup serseriyi adam eden idealist öğretmen" konulu filmleri seviyorsan;
(bkz: Freedom Writers)
her hollywood filminde olduğu gibi "holokost" da içeriyor.
(bkz: Freedom Writers)
her hollywood filminde olduğu gibi "holokost" da içeriyor.
0
yapıştırıyorum:
-cracks (okulda göstermekse amaç bu olmaz gerçi)
-entre les murs (türkçesi "sınıf")
-cracks (okulda göstermekse amaç bu olmaz gerçi)
-entre les murs (türkçesi "sınıf")
0
ifıdieyoung
Yoksa şuan ki eskilerine göre daha mı güzel ?
Yoksa şuan ki eskilerine göre daha mı güzel ?
0
Güzeldi.
5 yıl sonra tipsiz olacaksın, dedim.
daha da serpildi ya la.
neyse 5 yıl sonra tipsiz olacak.
5 yıl sonra tipsiz olacaksın, dedim.
daha da serpildi ya la.
neyse 5 yıl sonra tipsiz olacak.
0
hepsi çirkindi ama çok sevdim. sevince insan hepsini yunan heykeli gibi görüyor.
0
her biri bir sonrakinden daha iyiydi. ama sen bunu neden merak ediyorsun?
edit: öncekinden olacaktı.
edit: öncekinden olacaktı.
0
taştı taş, hatta youtubeda bir videosu var altında sayfalarca övgüler falan... şimdi mümkün degil dönmesi
0
biri çok çirkindi, biri hakkında objektif olamıyorum. ben çok beğeniyordum da zamanla mı oldu emin değilim :)
0
ilk ayrılınca çok güzeller de uzun süre görmeyip birden görünce çirkinleşiyolar.
0
şu andaki sevgilim önceki sevgililerimin hepsinden daha tipsiz maalesef.
biri neredeyse kıvanç tatlıtuğ'un aynısıydı, biri zaten bilinen bir markanın yüzüydü, birinin şahane vücudu ve kemikli güzel bir yüzü vardı. şu anki sevgilimse kel, göbekli falan ama seviyorum, yapacak bir şey yok..
biri neredeyse kıvanç tatlıtuğ'un aynısıydı, biri zaten bilinen bir markanın yüzüydü, birinin şahane vücudu ve kemikli güzel bir yüzü vardı. şu anki sevgilimse kel, göbekli falan ama seviyorum, yapacak bir şey yok..
0
wisteria
önerebileceğiniz savaş romanları neler? özellikle bosna savaşı ve 2. dünya savaşı hakkında olursa sevinirim. diğer savaşlar, osmanlı'nın çöküsü, bir ülkedeki iç savaş hakkında da olabilir tabii. gerçek hayat hikayesi ise süper olur. az bilinen kitaplar tercihim, hatırı sayılır sayıda okudum çünkü.
önerebileceğiniz savaş romanları neler? özellikle bosna savaşı ve 2. dünya savaşı hakkında olursa sevinirim. diğer savaşlar, osmanlı'nın çöküsü, bir ülkedeki iç savaş hakkında da olabilir tabii. gerçek hayat hikayesi ise süper olur. az bilinen kitaplar tercihim, hatırı sayılır sayıda okudum çünkü.
0
kosinski-boyalı kuş sanırsam 2.dünya savaşı zamanında geçiyordu ama savaş hakkında bilgi verir mi bilemiyorum.
0
erich maria remarque'nın dünya klasikleri arasına giren 1. dünya savaşı sırasında geçen müthiş romanı "garp cephesinde yeni bir şey yok". kitabın bir de şöyle bir yanı var, savaş karşıtı bir kitap olmasına rağmen 2. dünya savaşı sırasında bu kitabı okuyup etkilenerek cepheye gitmek isteyen bir sürü genç bulunuyor.
0
Sven Hassel kitapları.
2. dünya savaşını Alman askerlerinin gözünden anlatıyor
2. dünya savaşını Alman askerlerinin gözünden anlatıyor
0
she aint you
internetten başka çarem yok öğrenmek için gerekirse 18 saat bilgisayara bağımlı yaşarım yeterki yol gösterin..
internetten başka çarem yok öğrenmek için gerekirse 18 saat bilgisayara bağımlı yaşarım yeterki yol gösterin..
0
sıfırdan mı başlayacaksın, biraz temelin var mı belirtirsen daha kolay yardımcı olunabilir.
0
edit:ingilizce de ilkokul 7 seviyesinde falanımdır kullanma amacım rahat rahat derdimi anlatıp konuşulanı anlamak
0
Günde 3-4 saatlik çalışmayla 3 ay içinde günlük kullanım için yetecek düzeye rahat gelebilirsin. ingilizce gramer kitabı edin, öğrendiğin kelimeleri pekiştirmek için 10-15 adet yazarak tekrarla. ingilizce dinlediğin şarkıların sözlerini yaz ve bilmediğin kelimelerin anlamını öğren.
0
podcast vs. de dinle mutlaka, anlamıyor olsan dahi ki muhtemelen anlamayacaksın. ama yine zamanla ilerler bu sayede ve karşı tarafı rahat anlamana vesile olur. okuldan bi hocam doktora için amerikaya gittiğinde eşide onunla beraber gitmiş. 6 ay evde sürekli oturdu dizi izledi ingilizce altyazılı dedi. 6 ay sonra kredi kartını alış o alış bi daha girmedi demişti. dinleyerek en iyi yol. tabi gramer falan da kasman lazım. hoş biz ilkokul 7deyken perfect tense'i leri falan yutmuştuk ama.
0
burty
3 gündür günde 4-5 litre su tüketiyorum. buna rağmen idrarım koyu kahverengi. midem yanıyor ve ara ara ateşleniyorum. 3 gün önce dedem vefat etti. üzüntüden olabilir mi? acil bir durum mudur? işten izin almam biraz sıkıntı olduğu için aciliyete göre doktora gideceğim.
3 gündür günde 4-5 litre su tüketiyorum. buna rağmen idrarım koyu kahverengi. midem yanıyor ve ara ara ateşleniyorum. 3 gün önce dedem vefat etti. üzüntüden olabilir mi? acil bir durum mudur? işten izin almam biraz sıkıntı olduğu için aciliyete göre doktora gideceğim.
0
valla ben, ağır bir iş yaptığımda koyulaşıyor ama bi süre sonra normale dönüyor.
devamlıysa bir doktora mutlaka gidin.
devamlıysa bir doktora mutlaka gidin.
0
antibiyotik kullanımından kaynaklanıyor olabilir ? augmentin mi kullanıyorsunuz ?
0
hiç ilaç kullanmadım. yediğim içtiğim sadece günde 2 öğün ev yemeği ve midem yandığı için 4-5 litre su.
0
yemek yemiyorsanız uzun süredir oda idrarı koyulaştırır bende oluyor yada ilaç almanız rengi değiştirir.
0
Midem yanıyo demişsin idrarım kahverengi gibi demişsin. Uzmanı değilim ama bi de stres durumunu hesaba katarsak midende kanama olabilir. İdrarının kahverengiliği de bundan dolayı olabilir. En azından ben bu ihtimali göz önünde bulundurup doktora giderdim. Ayrıca mide yanması için bi iki yudum süt içebilirsin. İyi gelir.
0
idrar yolu iltihabı olabilir, böbrekte taş olabilir. başıma gelen şeylerdi bunlar. bi doktora görünün idrar testi yapsınlar durum çözülür.
0
mide, karaciğer, safra kesesi gibi organlarda bir sorun olabilir. ateşlenme iltihap ya da virütik bir hastalık göstergesi olabilir. ihmal etmeden doktora gidin. göz akınızın rengi sarı mı ona da bir bakın.
0
ayqan
ama tabi bu çok zor. çünkü 1 hafta kaldı.şimdi anlatmaya kalksam o kadar uzun olur ki okunup cevap verilmeyebilir. özet geçeceğim o yüzden.biz 6 yıldır sevgiliyiz. ortalamanın üzerinde kavgalar ettik bu süreçte. ve 3 ay önce artık evlenme kararı aldık. ben sevdiğim için bu kavgaları da görmezden gel
ama tabi bu çok zor. çünkü 1 hafta kaldı.
şimdi anlatmaya kalksam o kadar uzun olur ki okunup cevap verilmeyebilir. özet geçeceğim o yüzden.
biz 6 yıldır sevgiliyiz. ortalamanın üzerinde kavgalar ettik bu süreçte. ve 3 ay önce artık evlenme kararı aldık.
ben sevdiğim için bu kavgaları da görmezden geldim. yoksa mantığımla baktığımda böyle bir yola çıkmamalıydım kesinlikle. yani risk aldım kendimce. sevdiğimle olabilmek için dul bir erkek olma riskini aldım.
fakat son 3 ayda öyle şeyler yaşandı ki benim aldığım risk 10 kat arttı. ve beni soğuttu bir çok şeyden.
3 ay önce evlenme planları yaparken sevgilim çok anlayışlıydı maddi birikimimiz olmadığı için olsun diyordu ne kadar yapabilirsek o kadar yaparız önemli olan mutluluğumuz diyordu. ancak şimdi çevremde gördüğüm tüm kızlar gibi herşeyi istiyor. (istemesine sözüm yok ama kavgaya dönüştürüyor birşey olmadığında) mesela kına gecesine orkestra tutmayalım dedim diye demediği kalmadı. ben cebimdeki parayı gösteriyorum ona bak düğüne 1 hafta kaldı bu paradan başka para yok diyorum o sen hiçbir şeyi önemsemiyorsun diyor. şunu da belirtiyim çok şükür diyerekten hiçbir eksik kalmamacasına herşeyde onu fikriyle, beğenisiyle evi dayadım döşedim. düğünümüz lüks denilebilecek bir düğün salonunda olacak. elbise kıyafet beğendiğini alsın diye 200-300 km gezdik. herşey en güzeli olsun, onun istediği gibi olsun diye didindim durdum 3 aydır. (bunları övünmek için değil haklılığımı/haksızlığımı bilmek için anlatıyorum)
şimdi bir şeyi biraz tasaruflu hale getirmeye çalıştım mı çıngar çıkıyor. mesela kınada maşa yaptırcakmış saçlarına 90 liraymış olur dedim bişey demedim ama sordum çok değil mi dedim normalde ne kadara yapıyorlar dedim 20-30 lira dedi. burda kına diye gereksiz kazık yemek istemediğimden konuştum ama ben hiçbir şeyi önemsemeyen değersizleştiren kişi oldum neticede.
ailesi çok değerli hale geldi normalde hep benim yanımdayken son zamanlarda ailesi ne derse o doğru olmaya başladı onun için. sadece ailesinin ağızına bakıyor.
saygı diye birşey kalmadı aramızda bu olanlarla birlikte.
mesela az önce şundan dolayı kavga ettik
ben yapı olarak biraz kullanılmaya başladığımı hissettiğim an aşırı cimri hale gelirim ve kendimi soyutlarım karşıdakinden.
geçen gün davetiye gelmiş onlara babası dedi ki ben veririm takıyı siz gider takarsınız ben uğraşamam hiç. ben de tamam dedim.
bugün benim hatun bana mesaj yazdı gitçeğmiz düğün için plan yapıyoruz. ne takıcaz dedi bana ben de baban vercekti zaten ben bilmem dedim. o da sorarım ama verir mi bilmem dedi.
benim tepem attı direk. adam vermem dememiş, aksine vericem dedi ama benimki takıyı bana itelemeye çalışıyor. ailesi masraf etmesin diye bana ne takçan diyor. (ki ben tanımam etmem gitçeğmiz düğündekileri) bu benim kafamda kullanıldığım hissi yarattı.
ben de cevap olarak baban vercem dedi sen neden şu zor zamanımda bana ödetmeye çalışıyorsun ayıp yaptığın dedim. demez olaydım yemediğim hakaret kalmadı. tamam cimrilik olabilir bu tavrım zaten az önce açıkladım durumumu ama inanın ordaki takı değil derdim kullanılma hissi. bu bana çok koyar herkesden fazla koyar.
bunları anlattımki ilişkimizin boyutunu anlayın.
soruya gelirsek;
ben bu saatten sonra vazgeçemiyorum tabiri caizse eşim tam bir kezbana dönüştü. ilerde mutsuz bir evlilik veya boşanma görüyorum. evlenceğim için içimi hüzün kaplıyor. mutluluğum, hevesim kaçtı.
tedavi edilebilir mi? psikiyatrist fayda edermi. onla karşılıklı alabileceğimiz önlemler neler. siz benim geleceğimi nasıl görüyorsunuz.
tüm öneri ve eleştirilerinize açığım.
herşey için teşekkürler.
edit: tüm cevaplar için teşekkürler. 1 hafta kalmışken davetiyeler dağıtılmışken herkes hazırken ertelenmiyor. vazgeçilebilir tabi ama söylediğim gibi bunu da ben yapamam. 6 yıldır seviyordum 3 ayda çok değişti/m geçici olmasını dilemekten başka yapabileceğim birşey yok sanırım. ama tüm öğütlerinizi ciddiyetle düşündüm tarttım. şimdi ilk olarak kendisiyle konuşmaya çalışacağım herşeyi bir bir anlatçam kendisi de dul bir kadın olmak istemez herhalde 1 yıl sonra. bu konuda çok başarılı olamazsak annesiyle konuşacağım kırmadan. belki annesi de bana hak verirse nişanlım da kendini sorgular ve bu halinden vazgeçer. ya da daha mantıklı çözümler sunar ertelemek gibi bir yol varsa bunda yardımcı olur. kendi ailemle de konuşabilirim ama bunu mantıklı bulmuyorum onu aileme şikayet etmek aralarını bozmaktan başka sonuç doğurmaz. herşeyin hayırlısı olsun bu saatten sonra.
şimdi anlatmaya kalksam o kadar uzun olur ki okunup cevap verilmeyebilir. özet geçeceğim o yüzden.
biz 6 yıldır sevgiliyiz. ortalamanın üzerinde kavgalar ettik bu süreçte. ve 3 ay önce artık evlenme kararı aldık.
ben sevdiğim için bu kavgaları da görmezden geldim. yoksa mantığımla baktığımda böyle bir yola çıkmamalıydım kesinlikle. yani risk aldım kendimce. sevdiğimle olabilmek için dul bir erkek olma riskini aldım.
fakat son 3 ayda öyle şeyler yaşandı ki benim aldığım risk 10 kat arttı. ve beni soğuttu bir çok şeyden.
3 ay önce evlenme planları yaparken sevgilim çok anlayışlıydı maddi birikimimiz olmadığı için olsun diyordu ne kadar yapabilirsek o kadar yaparız önemli olan mutluluğumuz diyordu. ancak şimdi çevremde gördüğüm tüm kızlar gibi herşeyi istiyor. (istemesine sözüm yok ama kavgaya dönüştürüyor birşey olmadığında) mesela kına gecesine orkestra tutmayalım dedim diye demediği kalmadı. ben cebimdeki parayı gösteriyorum ona bak düğüne 1 hafta kaldı bu paradan başka para yok diyorum o sen hiçbir şeyi önemsemiyorsun diyor. şunu da belirtiyim çok şükür diyerekten hiçbir eksik kalmamacasına herşeyde onu fikriyle, beğenisiyle evi dayadım döşedim. düğünümüz lüks denilebilecek bir düğün salonunda olacak. elbise kıyafet beğendiğini alsın diye 200-300 km gezdik. herşey en güzeli olsun, onun istediği gibi olsun diye didindim durdum 3 aydır. (bunları övünmek için değil haklılığımı/haksızlığımı bilmek için anlatıyorum)
şimdi bir şeyi biraz tasaruflu hale getirmeye çalıştım mı çıngar çıkıyor. mesela kınada maşa yaptırcakmış saçlarına 90 liraymış olur dedim bişey demedim ama sordum çok değil mi dedim normalde ne kadara yapıyorlar dedim 20-30 lira dedi. burda kına diye gereksiz kazık yemek istemediğimden konuştum ama ben hiçbir şeyi önemsemeyen değersizleştiren kişi oldum neticede.
ailesi çok değerli hale geldi normalde hep benim yanımdayken son zamanlarda ailesi ne derse o doğru olmaya başladı onun için. sadece ailesinin ağızına bakıyor.
saygı diye birşey kalmadı aramızda bu olanlarla birlikte.
mesela az önce şundan dolayı kavga ettik
ben yapı olarak biraz kullanılmaya başladığımı hissettiğim an aşırı cimri hale gelirim ve kendimi soyutlarım karşıdakinden.
geçen gün davetiye gelmiş onlara babası dedi ki ben veririm takıyı siz gider takarsınız ben uğraşamam hiç. ben de tamam dedim.
bugün benim hatun bana mesaj yazdı gitçeğmiz düğün için plan yapıyoruz. ne takıcaz dedi bana ben de baban vercekti zaten ben bilmem dedim. o da sorarım ama verir mi bilmem dedi.
benim tepem attı direk. adam vermem dememiş, aksine vericem dedi ama benimki takıyı bana itelemeye çalışıyor. ailesi masraf etmesin diye bana ne takçan diyor. (ki ben tanımam etmem gitçeğmiz düğündekileri) bu benim kafamda kullanıldığım hissi yarattı.
ben de cevap olarak baban vercem dedi sen neden şu zor zamanımda bana ödetmeye çalışıyorsun ayıp yaptığın dedim. demez olaydım yemediğim hakaret kalmadı. tamam cimrilik olabilir bu tavrım zaten az önce açıkladım durumumu ama inanın ordaki takı değil derdim kullanılma hissi. bu bana çok koyar herkesden fazla koyar.
bunları anlattımki ilişkimizin boyutunu anlayın.
soruya gelirsek;
ben bu saatten sonra vazgeçemiyorum tabiri caizse eşim tam bir kezbana dönüştü. ilerde mutsuz bir evlilik veya boşanma görüyorum. evlenceğim için içimi hüzün kaplıyor. mutluluğum, hevesim kaçtı.
tedavi edilebilir mi? psikiyatrist fayda edermi. onla karşılıklı alabileceğimiz önlemler neler. siz benim geleceğimi nasıl görüyorsunuz.
tüm öneri ve eleştirilerinize açığım.
herşey için teşekkürler.
edit: tüm cevaplar için teşekkürler. 1 hafta kalmışken davetiyeler dağıtılmışken herkes hazırken ertelenmiyor. vazgeçilebilir tabi ama söylediğim gibi bunu da ben yapamam. 6 yıldır seviyordum 3 ayda çok değişti/m geçici olmasını dilemekten başka yapabileceğim birşey yok sanırım. ama tüm öğütlerinizi ciddiyetle düşündüm tarttım. şimdi ilk olarak kendisiyle konuşmaya çalışacağım herşeyi bir bir anlatçam kendisi de dul bir kadın olmak istemez herhalde 1 yıl sonra. bu konuda çok başarılı olamazsak annesiyle konuşacağım kırmadan. belki annesi de bana hak verirse nişanlım da kendini sorgular ve bu halinden vazgeçer. ya da daha mantıklı çözümler sunar ertelemek gibi bir yol varsa bunda yardımcı olur. kendi ailemle de konuşabilirim ama bunu mantıklı bulmuyorum onu aileme şikayet etmek aralarını bozmaktan başka sonuç doğurmaz. herşeyin hayırlısı olsun bu saatten sonra.
0
düğün ve kına sürecinde bütün kız arkadaşlarım gremlinden hallice oldu. ama düğün bittikten sonra düzeliyor korkmayın. Bu en zor sürec, bunu atlatırsanız ne mutlu size. Sabrınız sınanıyor şu anda:)
mutluluklar dilerim!
mutluluklar dilerim!
0
ilişkinize tamamen dışarıdan, yabancı biri olarak rahatlıkla konuşucam belki ama bence vazgeçin, gerçekten. ya geçin karşısına içinizi dökün ya da bu yazdığınız metni kendisine mail atın. çok ciddiyim madem böyle bi durum var ilerisini iyi düşünmek gerekir. yazık etmeyin kendinize.
0
ben bu saatten sonra vazgeçemiyorum
bu cumle yanlis. asil evlendikten sonra cok zorlasir bu isler.
sen ordan uza abicim. cesaretini topla, medeni bi sekilde bu isin olmayacagini soyle ve onun da, kendinin de, hayatinizin bir doneminin cehenneme donusmesini simdiden engelle. varsin arkandan konussunlar, isterlerse teneke calsinlar. hic onemli degil.
kiminle evlendigin, hayatindaki ennnnn onemli kararlardan biridir.
(bkz: hayatta öğrenilenler/@compadrito)
bu cumle yanlis. asil evlendikten sonra cok zorlasir bu isler.
sen ordan uza abicim. cesaretini topla, medeni bi sekilde bu isin olmayacagini soyle ve onun da, kendinin de, hayatinizin bir doneminin cehenneme donusmesini simdiden engelle. varsin arkandan konussunlar, isterlerse teneke calsinlar. hic onemli degil.
kiminle evlendigin, hayatindaki ennnnn onemli kararlardan biridir.
(bkz: hayatta öğrenilenler/@compadrito)
0
Dugun oncesi stresi deniyor buna.Olur boyle seyler.Kizlarin geneli 'bir kere evleniyorum,en iyisi olsun' dusuncesinde oluyor herhalde..Alttan almaya calisin,dugun bittikten sonra rahatlayacaksiniz muhtemelen.Simdiden mutluluklar.
0
Dostum bu işi ailesiyle konuşarak çözebilirsin bence. Yaptıklarını ailesine bir bir anlat ve böyle giderse artık vazgeçmek istediğini belirt. Kesinlikle haklısın. Allah kolaylık versin.
0
Bence tüm bu hissettiklerinizi söyleyin, değiştiğini gösterin ve bu şekilde yapamayacağınızı söyleyin. Hatasının farkına varır belki, varmazsa da ayrılmış olursunuz zaten.
0
(bkz: köprüden önce son çıkış) düğün öncesi stresi falan değil gerçek yüzü ortaya çıkıyor. paraya bu kadar önem veren birisyle evlendikten sonraki olayları düşünemiyorum bile.
0
Yüzmüş yüzmüş kuyruğuna gelmişsiniz. Bırakabilir, vazgeçebilir, kavga edebilir, her şeyi bozabilirsiniz. 2 gün sonra özleyip pişman olmayacağınızdan eminseniz, vazgeçin, rahatlayın bitsin. Yok ben onsuz bir hayat düşünmemiştim, çocuklarımın anası olacaktı, para mevzusu olmasaydı süperdik fln diyecekseniz, sıkın dişinizi, param yok başka diyin salağa yatın ve evlenin. Yapılacak fazla bişey yok şu noktada. 6 seneye yazık diye düşünüyo insan ama bir ömür söz konusu. En doğru kararısiz verirsiniz. Hayırlısı olsun.
0
bence bu metni nişanlına okut, bunu okuduktan sonra bile seni anlamıyorsa... bekara karı boşamak kolay evet. sende bekar olduğuna göre boşa gitsin. ama yumuşamış ve seni anlayan biri haline dönüşmüş olursa devam et derim. selametle.
0
aynısı akrabanın başına geldi. kadın 3-4 bin lira maaş alıyordu ama bilezik yüzünden kavga etti. adam da alıyordu 4 bin falan. neyse bunlar ayrıldılar işte. demek istediğim evlilikten sonra da devam edebilir.
ya sağlam bir tehdit et, düğünü iptal ettiririm falan ya da başka bir gelin bulalım sana.
ya sağlam bir tehdit et, düğünü iptal ettiririm falan ya da başka bir gelin bulalım sana.
0
hacı bi kere kına'yı kız tarafı yapar. daha en baştan ofsayt. Erkek karışmaz kına olayına. orkestra tutulacaksa, onlar tutar. ayrıca bunun erkeni, geçi olmaz. çek karşına konuş. açık açık, her şeyi söyle. baktın düzelme emaresi yok, "hayatta başarılar dilerim" dersin ve sen yoluna gidersin o yoluna gider. bu kadar.
0
yok düğün stresiymiş yok olurmuş böyle şeyler ya bi gidin be.abi kendi ailenle konuş.durumu anlat.eğer senin yanında olurlarsa bir dk düşünme vazgeç.evlilik ulan bu.şakaya gelmez.ilerde düzelir ya boşver diyeceksen çok üzülürsün.
0
Ben bekarim, bilemem. Ama bir yakinimizin olayini anlatacagim. Bu ikili yillarca cikiyorlar. Sizden de uzun bi sure hatta. Dugun gunu erkek tarafi "cok uzun suredir birlikte oldugumuzdan evlenmek zorundayim ama istemiyorum" diyor. Yine de evleniyorlar. Bir sure hala sorunlar oluyor. Derken bunlar bi anda bosaniolar. Adam hemen baskasiyla evleniyor. Megerse aldatmis karisini. Simdi cok mutlu. Digeriyle olan emin olamamazlik bu ikinci hatunla hic olmadi diyor.
Su anda bir emin olamama varsa, isler pek iyi gitmez evlenince de gibi geliyor bana bu ornek yuzunden.
Su anda bir emin olamama varsa, isler pek iyi gitmez evlenince de gibi geliyor bana bu ornek yuzunden.
0
ailesiyle konuşmak, psikiyatriye gitmek falan gerçekten değmez, kimse istediğin gibi değişemez. şu anda küçük bir işim var, sen ver tikimi bu gece uzun uzadıya konuşmaya çalışacağım. çünkü gerçekten ilgimi çekti, anlatmak istediklerim konuşmak tartışmak istediklerim var bu konuda. allah yardımcın olsun kardeş bu arada.
0
Evli değilim bu nedenle bana da karı boşama kolay herhalde ama yeterince yaşım var yeterince de evlilik gördüm etrafımda her türlüsünden. Müstakbel eşiniz belki fakında değil abarttığının diye iyi düşünmek istiyorum (ve evet Türk kızlarının içindeki bu evlilik öncesi ortaya çıkan canavardan cidden tırsıyorum) maddi meseleleri oturup konuşun açık açık söyleyin derim.
Bir de şu evlenince/evlenirken aileyi hatırlama mevzusu var ki çok sıkıntılı bir durum. Nasılsa birden anneci/babacı oluveren çok fazla etkisinde kalan, annesinin her dediğini yaptırtmaya çalışan, hatta evlendikten sonra ben ailemden başkasıyla yaşamaya alışkın değilim diyen türler mevcut. Böyle bir potansiyel de görmedim değil.Gardınızı alınız.
Bir de şu evlenince/evlenirken aileyi hatırlama mevzusu var ki çok sıkıntılı bir durum. Nasılsa birden anneci/babacı oluveren çok fazla etkisinde kalan, annesinin her dediğini yaptırtmaya çalışan, hatta evlendikten sonra ben ailemden başkasıyla yaşamaya alışkın değilim diyen türler mevcut. Böyle bir potansiyel de görmedim değil.Gardınızı alınız.
0
Buradan fikir belirtmek kolay. Ama 6 yılın yaşanmışlıklarını biz bilemeyiz, bir kalemde de silemeyiz. Benim fikrim, önce kızla konuş durum böyle böyle. Baktın ki kafa aynı gidiyor, ailenle konuş böyle böyle. Eğer evlendikten sonra mutlu olacağını hissetmiyorsan bırak. Önemli olan mutluluğun, insan mutlu olmak için evlenir, çile çekmek için değil.
0
çok sık kavga olan bir ilişki uzun vadeli olmaz. gün gelir "sikerim böyle aşkın ızdırabını" der uzarsın. yol yakınken bir daha düşün.
0
çok benzer bir süreç yaşadım, ve sonunda parasal sıkıntıya girdim, ailemden destek alamadım, kız arkadaşım annemle atıştı ve erteleyelim dedik, bence erteleyebilirsiniz, daha da boka sarıyor ama, biraz daha düşünmekte fayda var, neler yaşadığını çok iyi anlıyorum kardeşim. gerçekten çok zor. vazgeçmekte zor evlenmekte zor. hele ki örnek uzaylarımızda bu kadar kötü evlilik varken, eğer çocuk düşünüyorsan evlen kim olduğu önemli değil, herkes 3 aşşağı 5 yukarı böyle, ama bi kere aranızda bu tip tripler girmiş, birbirnize kin besleyip duracaksınız gibi görünüyor, belki evlendikten sonra bi aile piskologu işi çözebilir, aynen ben de kullanıldığımı düşünüp duruyodum bi yandan da sevgi, biraz pause yapın, bu sürede birbinizi biraz daha inceleyin, ve konuşun. bu söylediklerini ona aç, gerçekten faydası olabilir, daha da boka sarabilir tabi. ama bu boka sarmayı göze almak gerek gibi görünüyor şu durumda. buraya kadar yazdığına göre..
0
kızın gözüyle bakarsan eğer,erkeklerdeki gibi formaliteden düğün yapmıyor kızlar...
ben de kısmetse 1 seneye evleniyorum,ama kızarkadaşımın bütün istediklerini yerine getirme mecburiyetinde hissediyorum kendimi.çünkü kızlar için bizim kezbanlık olarak nitelediğimiz şeyler çok önemli.hayatta bir kere olacak neden içinde kalsın ki?gerekirse 3-5000 tl fazla verirsin kredi çekersin bişey yaparsın halledersin herşeyi.ama yok maşa için kavga etmek yok 150 tllik çeyrek altın için kavga etmek yakışmaz erkeğe.
kınasında orkestra da olur ne isterse o da olur.sonuçta 6 yıl geçirmişsiniz, herhalde sevmesen geçmezdi bu vakit.bence cimrilik yapcaksan şimdiden vazgeç,çünkü kadınların en tiksindiği şeydir cimrilik.boşuna kızcağız dul kadın olmasın.senden çok ona yazık olur.bırak istediklerini yapsın emin ol evlendiği zaman yapamadığı şeylerin hepsini ilerde tartışmalarda sunacak sana.
ben elinden geleni yap derim.
ben de kısmetse 1 seneye evleniyorum,ama kızarkadaşımın bütün istediklerini yerine getirme mecburiyetinde hissediyorum kendimi.çünkü kızlar için bizim kezbanlık olarak nitelediğimiz şeyler çok önemli.hayatta bir kere olacak neden içinde kalsın ki?gerekirse 3-5000 tl fazla verirsin kredi çekersin bişey yaparsın halledersin herşeyi.ama yok maşa için kavga etmek yok 150 tllik çeyrek altın için kavga etmek yakışmaz erkeğe.
kınasında orkestra da olur ne isterse o da olur.sonuçta 6 yıl geçirmişsiniz, herhalde sevmesen geçmezdi bu vakit.bence cimrilik yapcaksan şimdiden vazgeç,çünkü kadınların en tiksindiği şeydir cimrilik.boşuna kızcağız dul kadın olmasın.senden çok ona yazık olur.bırak istediklerini yapsın emin ol evlendiği zaman yapamadığı şeylerin hepsini ilerde tartışmalarda sunacak sana.
ben elinden geleni yap derim.
0
Bence düğün telaşesiyle içindeki canavar peak yapmış. Ömür boyu böyle olacağını sanmıyorum.
Yalnız sizin durumunuzdan bağımsız olarak konuşuyorum; düğün, kına, gelin başı, takı gibi şeylere fazlaca ehemmiyet veren kadınlar ile çok sağlıklı aileler kurulamaz. Çünkü bunlar -moda tabirle-ne evlenilecek ne de eğlenilecek kadın sınıfına giriyor.
Yalnız sizin durumunuzdan bağımsız olarak konuşuyorum; düğün, kına, gelin başı, takı gibi şeylere fazlaca ehemmiyet veren kadınlar ile çok sağlıklı aileler kurulamaz. Çünkü bunlar -moda tabirle-ne evlenilecek ne de eğlenilecek kadın sınıfına giriyor.
0
Evlilikte veya ilişkide fark etmez en önemli şey saygıdır. Bu biterse her şey biter. Çoğu zaman kavgalar, tartışmalar olabilir; özellikle evlilik öncesinde çeşitli sebeplerle olur böyle şeyler ama her tartışmada saygı sınırlarını aşacak konuşmalar başlıyorsa orada sorun var demektir. Bence güzel bir üslupla eş adayınızla bu durumu konuşun, belki düzeltebilirsiniz. Çünkü bu dönemlerde sadece ikiniz olmuyorsunuz çeşit çeşit insanlar, aileler giriyor işin içine ve özellikle bayanlar bu günün özel olmasını istedikleri için daha stresli veya takıntılı olabiliyorlar ya da ailesi üzerine geliyor olabilir. Az önce de söylediğim gibi suçlama yapmadan hislerinizi anlatarak konuşabilirsiniz, belki işe yarayabilir. Evlilikte konuşabilmek çok önemlidir. Eğer bunu yapamayacaksınız boşuna uğraşmayın ama bunun geçici olduğuna dair ondan bir izlenim alırsanız devam edin derim. Ayrıca evlilik öyle toz pembe, her zaman tek düze mutlulukla geçen bir süreç değildir. Zaman zaman hastalanabilirsiniz ya da hamilelik dönemleri vs. duygular, davranışlar değişebilir. Önemli olan beraber el ele tutuşarak zorlukların üzerinden gelebilmektir. Hemen kestirip atmak kolaya kaçmaktır ama bu yolda tek başınıza bırakılacağınıza inanıyorsanız çekin gidin tabii ki.
0
ben şu durumda olsam evlenmezdim. hatta, 3-5 arkadaşımı toplar, büyük bir felaketten kurtulmuşçasına (araba şiddetli bir şekilde bana az kalsın çarpıyormuş ama çarpmamış, ufak sıyrıklarla atlatmışım gibi) küçük bir coşku seli yaşardım.
0
2 kez evlendim bosandim.
abi sen bu ablayla simdi ayrilmazsan ilerde kesin ayrilirsin.
abi sen bu ablayla simdi ayrilmazsan ilerde kesin ayrilirsin.
0
şu sözü unutma:
özellikle kadınlar için:
evlilik aşaması, kişinin karakterinin TAMAMEN ortaya net bir şekilde çıktığı andır.
---
psikiyatrist ne yapıcak çok pardon?
anti - kapris ilacı mı var?
geleceğini ÇOK İYİ görüyorum.
daha duyuruya gelip ÇOOOK soru soracaksın.
özellikle kadınlar için:
evlilik aşaması, kişinin karakterinin TAMAMEN ortaya net bir şekilde çıktığı andır.
---
psikiyatrist ne yapıcak çok pardon?
anti - kapris ilacı mı var?
geleceğini ÇOK İYİ görüyorum.
daha duyuruya gelip ÇOOOK soru soracaksın.
0
bir de HEP söylediğimi söyliyeyim:
bu kadar bıkıp usanmışsan buraya gelip duyuruya yazmışsan daha da o işten pek hayır gelmez.
bu bir anlık öfke kızgınlık olayı değil.
bu kadar bıkıp usanmışsan buraya gelip duyuruya yazmışsan daha da o işten pek hayır gelmez.
bu bir anlık öfke kızgınlık olayı değil.
0
bu arada hocam, üşenmeyip uzun uzun anlatırsan ona göre de yardımcı olmaya çalışabiliriz.
0
kızın yaptığı bildiğiniz şımarıklık ve bencillik. paran yoksa ve sen karşındaki adama her şeyden daha fazla değer veriyorsan ya ona uygun davranırsın ya da istediğin maddi şeylerden vazgeçemiyorsan parayı çıkarır kendin verirsin, lafını da etmezsin. bana biraz para için kullanılmaya başlanmışsınız gibi geldi.
saygı kalmayan, para muhabbetinin sevginin önüne geçmeye başladığı bir ilişkinin ilerde mutsuz olması olası. evet, bekara karı boşamak kolay fakat muhtemelen siz de sezgileriniz de yanılmıyorsunuzdur. ben olsam acele etmezdim, ertelemek de bir seçenek, fakat gerekçenizi söylediğinizde anlayış gösterecek bir insanmış gibi gelmedi bana.
kızın davranışlarını haklı görmeye çalışmayın, çünkü "türk kızı kezban işte böyle hepsi" diyip normalleştirdiğiniz şeyler aslında normal değil ve herkes böyle değil. nasılsa artık evleniyoruz diyip gerçekte olduğu gibi davranmaya başlamış olması yüksek ihtimal (sevgiliyken kendimizi karşımızdakine beğendirmek için ister istemez farklı davranırız, iş ciddiye binince rahatlayıp sallamış olabilir).
açıkçası olayın içindeyken ayrılmak zor görünüyor olabilir fakat tamamen dışardan bakınca anlattıklarınız doğrultusunda bir kez daha düşünmekte yarar var. birlikte hayat geçireceksiniz, geçirebilecek misiniz?
saygı kalmayan, para muhabbetinin sevginin önüne geçmeye başladığı bir ilişkinin ilerde mutsuz olması olası. evet, bekara karı boşamak kolay fakat muhtemelen siz de sezgileriniz de yanılmıyorsunuzdur. ben olsam acele etmezdim, ertelemek de bir seçenek, fakat gerekçenizi söylediğinizde anlayış gösterecek bir insanmış gibi gelmedi bana.
kızın davranışlarını haklı görmeye çalışmayın, çünkü "türk kızı kezban işte böyle hepsi" diyip normalleştirdiğiniz şeyler aslında normal değil ve herkes böyle değil. nasılsa artık evleniyoruz diyip gerçekte olduğu gibi davranmaya başlamış olması yüksek ihtimal (sevgiliyken kendimizi karşımızdakine beğendirmek için ister istemez farklı davranırız, iş ciddiye binince rahatlayıp sallamış olabilir).
açıkçası olayın içindeyken ayrılmak zor görünüyor olabilir fakat tamamen dışardan bakınca anlattıklarınız doğrultusunda bir kez daha düşünmekte yarar var. birlikte hayat geçireceksiniz, geçirebilecek misiniz?
0
Diyorsun ki evlenceğim için içimi hüzün kaplıyor.
Bence olay bu. Senin kafanda bitmiş zaten. Yol yakınken dön derim. Kızın karakteri hazırlık aşamalarında ortaya çıkmış. Evlendikten sonra daha da kezbanlaşır gibime geliyo.
Bence olay bu. Senin kafanda bitmiş zaten. Yol yakınken dön derim. Kızın karakteri hazırlık aşamalarında ortaya çıkmış. Evlendikten sonra daha da kezbanlaşır gibime geliyo.
0
kız seni resmen kullaniyor aç gözünü
falan desem holy diver gelir edep adap der uslubuyla döver beni ama demek zorunayım evet.
falan desem holy diver gelir edep adap der uslubuyla döver beni ama demek zorunayım evet.
0
bir iki şey daha var:
1. insan sevdiği insanın parasına KIYAMAZ. bunu ASLA unutma.
2. bir de salakça bir durum var. ota boka harcanan para aslında ikinizin parası...
1. insan sevdiği insanın parasına KIYAMAZ. bunu ASLA unutma.
2. bir de salakça bir durum var. ota boka harcanan para aslında ikinizin parası...
0
iyi düşünün, yani karar vermeme kısmını, asıl sorun orda başlar, şuan aklınızda ki düşünce "off o kadar laf edicekler yok kimseyle uğraşamam ben"
0
uzaktan davulun sesi hoş gelir ama ben şahsen bu yaşadıklarını yaşasam şimdiye çoktan vaz geçmiştim diye düşünüyorum.
Zararın neresinden dönersen kardır diye bi' söz var.
Olmaz, olamaz deme.
Zararın neresinden dönersen kardır diye bi' söz var.
Olmaz, olamaz deme.
0
şunu çöz:
"yaaaa evliliğin stresi işte yaaa"
MI
yoksa
"kızın gerçek yüzü ortaya çıktı"
MI?
ki çözmüşsün gibi.
"yaaaa evliliğin stresi işte yaaa"
MI
yoksa
"kızın gerçek yüzü ortaya çıktı"
MI?
ki çözmüşsün gibi.
0
"Bunlar bir kere olacak şeyler, gerekirse diz boyu borca girip hepsine he de" diye bir şey yok artık bu devirde. Bir insan sevdiği kişiyle evleniyorsa ve önemli olan hayatının geri kalanını o kişiyle geçirecek olması ise nasıl evlendiği umrunda bile olmaz. Ben kadın halimle anlamıyorum kadınların bu kadar detaycı ve lüks meraklısı yaklaşımlarını. Bütçeniz neyse odur, zorlamaya gerek yok. Aklı başında hiçbir insan da bunların kavgasını yapmaz, orta yol bulunur, o şekilde düğün yapılır. Nişanlınızla ciddi biçimde konuşmak ve gerekirse ertelemeye gitmek çözüm olabilir belki. Ömrünün sonuna kadar sizi böyle güdemeyeceğini bilmesi gerek.
0
en kısa zamanda ayrılın. eş adayınızdan kezban diye bahsettiğinize göre aşkınız da bitmiş sevginiz de, bu durumda evliliği gerçekleştirmek maksimum 1 yıl evli kalıp boşanmanızdan başka bir akıbet getirmeyecektir.
o kendisine göre anlaşabileceği biriyle evlilik yapsın, siz de kendinize göre anlaşabileceğiniz biriyle evlenin. birbirinizin hayatını sabote etmeyin.
ancak şu da var: buradan okuduğum kadarıyla sizi haklı buldum. ancak bilmediğiiz başka detaylar varsa ve siz gerçekten de tasarruflu olmakla cimri olmak arasındaki sınırı geçtiyseniz, başka bir kadınla yeniden evlenme girişiminizde de aynı şeyi yaşayabilirsiniz.
o kendisine göre anlaşabileceği biriyle evlilik yapsın, siz de kendinize göre anlaşabileceğiniz biriyle evlenin. birbirinizin hayatını sabote etmeyin.
ancak şu da var: buradan okuduğum kadarıyla sizi haklı buldum. ancak bilmediğiiz başka detaylar varsa ve siz gerçekten de tasarruflu olmakla cimri olmak arasındaki sınırı geçtiyseniz, başka bir kadınla yeniden evlenme girişiminizde de aynı şeyi yaşayabilirsiniz.
0
Şu nedenle ayrılmayı düşünmenizde yarar var: Siz kızdan vazgeçme noktasına gelmişsiniz ama bunun farkında bile değil, size zerre kadar empati yapmıyor. aranızın bozuk olduğunun farkındadır ama soğuduğunuzu farketmemesi çok acı.
İkinci ve kendimce subjektif neden: Kına gecesinde orkestra isteyen kızla evlenilir mi yahu? Param olsa yine vermem.
İkinci ve kendimce subjektif neden: Kına gecesinde orkestra isteyen kızla evlenilir mi yahu? Param olsa yine vermem.
0
1) daha once boyle talepleri olmayan bir hanim bu talepleri etmeye baslamissa, bagyan kismi anne-babadan epey etkileniyor demektir. fakat insanlarin anlamadigi bu anne-babanin cok yuksek ihtimalle dugunsuz evlenmis olmasi. anne kezban olunca bu mantikla yapacaksiniz konusmayi...
2) eger nisanda bagyan tarafi sizin isteginiz dogrultusunda hic bir masraftan kacinmamissa, iyi bir dugun istemek haklari. yok kendileri calip kendileri oynadiysa is zor.
3) dunyada dugun gunu dugunu bozan tek insan siz olmicaksiniz; sizden once de cok oldu sizden sonra da cok olacak. fakat oyle ya da boyle psikilojik fallout'a kendinizi hazir edin (doktor ilac alkol uyusturucu vb)
4) her iki evlilikten biri cokmekte iken, dugun masrafi yapmak zaten fail-fail durumu.
5) bankadan dugun icin kredi ceken adamin aklina sicim. yoksa paran evlenmicen. ikna edemiyorsan kezbanini evlenmicen.
2) eger nisanda bagyan tarafi sizin isteginiz dogrultusunda hic bir masraftan kacinmamissa, iyi bir dugun istemek haklari. yok kendileri calip kendileri oynadiysa is zor.
3) dunyada dugun gunu dugunu bozan tek insan siz olmicaksiniz; sizden once de cok oldu sizden sonra da cok olacak. fakat oyle ya da boyle psikilojik fallout'a kendinizi hazir edin (doktor ilac alkol uyusturucu vb)
4) her iki evlilikten biri cokmekte iken, dugun masrafi yapmak zaten fail-fail durumu.
5) bankadan dugun icin kredi ceken adamin aklina sicim. yoksa paran evlenmicen. ikna edemiyorsan kezbanini evlenmicen.
0
psikiyatrist falan diyorsun daha evlenmeden, akıl sağlığın her şeyden önemli, kendini düşün bence.
0
yüzü güzele 40 günde doyulur, huyu güzele 40 yılda doyulmaz demiş atalarımız.
0
kız hayatında 1 kere evleniyo daha doğrusu tüm yaşantısında bunu bekliyor hertürlü sikecek yani anlayış göster biraz ağır oldu ama gerçekler böyle...
0
Sadece basligi okudum. Sorunuzdan bir kelime bile okumadim.
Vazgecin. Bu basligi yazip bu kadar uzun bi soru dokturuyosaniz bu konuda, o evlilik yurumez.
bibip: sagolsun bi duyurucu, mesaj atip uyardi, bu soru yeni degil diye... ben de ona su cevabi yolladim: pardon, dikkat etmedim. tesekkurler uyardiginiz icin. ama cevabimi silmeyecegim. cunku, baskalarinin isine yarayacak bir cevap o.
sonra da baktim ki, ben bu soruya, soruldugu zaman da cevap vermisim...
Vazgecin. Bu basligi yazip bu kadar uzun bi soru dokturuyosaniz bu konuda, o evlilik yurumez.
bibip: sagolsun bi duyurucu, mesaj atip uyardi, bu soru yeni degil diye... ben de ona su cevabi yolladim: pardon, dikkat etmedim. tesekkurler uyardiginiz icin. ama cevabimi silmeyecegim. cunku, baskalarinin isine yarayacak bir cevap o.
sonra da baktim ki, ben bu soruya, soruldugu zaman da cevap vermisim...
0
yüzkırk
selamlar,büyük boşluğa düştüm,bana güzel dizi söyleyebilecek olan var mı? tuttugum izlediğim dizileri veriyorum hani bir fikir verir,dexterhımymsuitswhite collarspartacusbig bang theorycalifornicationgame of throneshappy endingseskiden ;lostfriends felan işte...
selamlar,
büyük boşluğa düştüm,
bana güzel dizi söyleyebilecek olan var mı? tuttugum izlediğim dizileri veriyorum hani bir fikir verir,
dexter
hımym
suits
white collar
spartacus
big bang theory
californication
game of thrones
happy endings
eskiden ;
lost
friends felan işte...
büyük boşluğa düştüm,
bana güzel dizi söyleyebilecek olan var mı? tuttugum izlediğim dizileri veriyorum hani bir fikir verir,
dexter
hımym
suits
white collar
spartacus
big bang theory
californication
game of thrones
happy endings
eskiden ;
lost
friends felan işte...
0
ceska
Şuan ssk hariç hangi hastanelerde nöbetçi ortopedi uzmanı vardır? ambulans hastayı ssk'ya götürme gereği duymadı bıraktı evde.
Şuan ssk hariç hangi hastanelerde nöbetçi ortopedi uzmanı vardır? ambulans hastayı ssk'ya götürme gereği duymadı bıraktı evde.
0
istanbulda olduğunuzu varsayarak, marmara üniversitesi eğitim ve araştırma hastanesinde olabileceğini düşünüyorum. emin değilim.
0
alfredomert
arkadaşlar meraktan çatlamak üzereyım ben namık kemal üniversitesi matematık bölümünü kazandım bu sene.okulu arıyorum kımse cevap vermiyor .ingilizce hazırlık okıcammı 1 sene acaba bilgisi olan varmı ?
arkadaşlar meraktan çatlamak üzereyım ben namık kemal üniversitesi matematık bölümünü kazandım bu sene.okulu arıyorum kımse cevap vermiyor .ingilizce hazırlık okıcammı 1 sene acaba bilgisi olan varmı ?
0
teşekkürler ama ösymden aldıgım kitapçık maalesef elimde yok şu anda .bu arada sizin verdiğiniz linkte eski duyuru ayrıca bişi anlamadım okudugumdan .şimdi hazırlık okıcammı okumıcammı okıcksın yada okumıcaksın şeklinde bı cevap alabilirsem çok sevinirim.teşekkürler...
0
okumıcaksın
(doğrudan türkçe hazırlık sınıfına gönderilen elit kitle arasına giriciksin)
(doğrudan türkçe hazırlık sınıfına gönderilen elit kitle arasına giriciksin)
0
demek istedim ki, okuduğunu anlamaktan aciz bir kişi daha üniversiteye başlıyor, türkçe bilmeden "yhaaa bana inglzce hzırlık mı okıtcaklar yeaaaa" diye sorular soruyor, memlekete hayırlı uğurlu olsun.
0
estağfurullah ne gerilmesi, aksine, böyle araştırmacı ruhlu, bilgiye ulaşma konusunda hevesli, anadilini güzel şekilde kullanmayı beceren, soru sorduğunda önüne sorunun cevabı yazılı bir kağıt konunca o kağıdı okuyup anlamayı becerebilen gençlerin üniversite sıralarında oturması göğsümü kıvançla kabartıyor.
tekrar cevap: okıcaksın. nedense yeterlilik sınavını geçecek düzeyde ingilizce bilmediğin gibi bir izlenim oluştu bende.
tekrar cevap: okıcaksın. nedense yeterlilik sınavını geçecek düzeyde ingilizce bilmediğin gibi bir izlenim oluştu bende.
0
yaratan rabbinin adıyla oku. gayet net bir şekilde şurada yazan "ingilizce yeterlilik sınavından başarılı olamayan öğrenciler bir yıl süreyle Namık Kemal Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksek Okulunda İngilizce eğitimi alacaklardır. İngilizce yeterlilikleri olan öğrenciler, 2009 Güz dönemi itibariyle lisans eğitimlerine başlayacaklardır." bilgisi 2012-2013 yılı için de geçerlidir muhtemelen, böyle şeyler pek değişmez. henüz böyle bir duyuru yoksa bu henüz ağustosta olduğumuzdandır. bu bilgiler ışığında ingilizcen kötüyse "okıcan" demek oluyor.
0
evladim bak millet inatla ustuste bir yonunu elestiriyorsa vardir bir bildikleri sen bence otur bu yaz bir diksiyon kursuna git bir de turk klasiklerini oku. yoksa ilerisi hem senin icin hem de matematik camiasi icin felaket olur. noolur ne kendine ne baskalarina bu kotulugu yapma, yahu dusunuyorum ileride cocugum olunca ya ogretmeni sen olursan diye gercekten korkuyorum.
0
wayne
ilahi komedya, martin eden çanlar kimin için çalıyor falan derken iyice sıkıldımböyle yabancı bir yazardan, chuck p. gibi, hani fight club olur? yani anladınız siz ne tür oldugunu? di mi?not: fahrenheit 451 de örnek mesela fakat çok siyasal olmassa sevinirim, siyasal mesaj olabilir eyv
ilahi komedya, martin eden çanlar kimin için çalıyor falan derken iyice sıkıldım
böyle yabancı bir yazardan, chuck p. gibi, hani fight club olur? yani anladınız siz ne tür oldugunu? di mi?
not: fahrenheit 451 de örnek mesela fakat çok siyasal olmassa sevinirim, siyasal mesaj olabilir eyv
böyle yabancı bir yazardan, chuck p. gibi, hani fight club olur? yani anladınız siz ne tür oldugunu? di mi?
not: fahrenheit 451 de örnek mesela fakat çok siyasal olmassa sevinirim, siyasal mesaj olabilir eyv
0
yukarda gördüm aklıma geldi haruki murakami'nin "haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu" oldukça sürükleyicidir. satır aralarda sistem eleştirilerine de rastlayabilirsin fakat fight club ya da a clockwork orange kadar değil, konusu ilginç bilimkurgu roman.
fight club gibi bir şey istersen palahniuk'un gösteri peygamberi olabilir.
fight club gibi bir şey istersen palahniuk'un gösteri peygamberi olabilir.
0
helios
ne vakit istanbul dışına çıksam, bir yerlere gitsem iyileşiyorum. hemen her fırsat bulduğumda farklı şehirlere gidip mümkünse de arkadaşlarımda yahut onların yakınında kalıp çevreyi/oradaki yaşıtlarımın (kültür-eğitim vd biçimlerde eşit-yakın) hayatlarını/yaşayışlarını tanımaya çalışıyorum. insanlar
ne vakit istanbul dışına çıksam, bir yerlere gitsem iyileşiyorum. hemen her fırsat bulduğumda farklı şehirlere gidip mümkünse de arkadaşlarımda yahut onların yakınında kalıp çevreyi/oradaki yaşıtlarımın (kültür-eğitim vd biçimlerde eşit-yakın) hayatlarını/yaşayışlarını tanımaya çalışıyorum. insanlar benim istanbul'da yaşadığım o affedersiniz şişirilme sikimsonik her şeye sahip hayatımdan bin kat daha iyi hayat yaşıyorlar. çevre faktörlerine göre gecenin herhangi bir saati sokağa çıkıp takılacak doğal-sakin, birilerince satın alınmamış mekanlar işte deniz kenarları olsun, hafif yeşil park alanları olsun... bol bol böyle yerler var. erkek-kadın ilişkileri daha bir düzgün. insanlar böyle konularda birbirlerine -neden böyle olduğun da farkındayım- daha çok güveniyorlar. daha uygun fiyatlara daha güzel evler var. hadi evler güzel olmasa, evlerin on-on beş dakika mesafesinde güzel alanlar var.
"ne peki bu istanbul'u -halen- böyle tıka basa doldurup inadına çeken şey" diye sormayacağım, zira sonu olmaz o konunun.
soracağım şey şu:
24 yaşında, iletişim fakültesi okuyan biriyim. okul bitti bitecek. okuduğum bölüm-alan da pek umurumda değil. pederden öyle bir miras falan da yok. ama kafayı taktım, istanbul dışına taşınma-yerleşme isteğim var.
ne yapmalı sizce?
evlilik aklımda olan şeylerden biri, ama bunun ısmarlaması-siparişi olmaz.
külfeti nedir bir şehirden bir başkasına taşınmanın?
deneyimi olanlar yazarsa sevinirim.
gerçi, istanbul dışında istanbul'dan 'oralara' göçmüş kim varsa, hep istanbul'u överken buldum onları ama...
"ne peki bu istanbul'u -halen- böyle tıka basa doldurup inadına çeken şey" diye sormayacağım, zira sonu olmaz o konunun.
soracağım şey şu:
24 yaşında, iletişim fakültesi okuyan biriyim. okul bitti bitecek. okuduğum bölüm-alan da pek umurumda değil. pederden öyle bir miras falan da yok. ama kafayı taktım, istanbul dışına taşınma-yerleşme isteğim var.
ne yapmalı sizce?
evlilik aklımda olan şeylerden biri, ama bunun ısmarlaması-siparişi olmaz.
külfeti nedir bir şehirden bir başkasına taşınmanın?
deneyimi olanlar yazarsa sevinirim.
gerçi, istanbul dışında istanbul'dan 'oralara' göçmüş kim varsa, hep istanbul'u överken buldum onları ama...
0
daha sakin bir şehirde yüksek lisans yapmak bir seçenek, hem 2 senelik bir deneme süreci olur hem de istanbul dışında bir hayat kurmak için de yeterli bir süre.
0
doğma, büyüme istanbul'da yaşayıp, büyük ihtimalle gelecek sene yurtdışına göç etmeyi planlayan biri olarak birkaç şey yazayım istedim.
tabi gayet duygusal, romantik düşünceler içerisindesin anlaşılan. ama sosyal rahatlık dışında öncelikle iş olanaklarını düşünmek gerekli. bu konuda, istanbul'daki potansiyel pek bir yerde yok açıkçası türkiye içerisinde. bu yüzden insanlar, istanbul'da duruyor, hatta bu yüzden insanlar istanbul'a göç ediyor. öncelikle iş bakımından ne düşünüyorsun, bunu planlamak gerekir. "yok ben planlamadan yaşayacağım" gibi bir düşünce içerisindeysen de, yakın zamanda hayal kırıklığına uğraman gayet olası. öncelikle bir kariyeri planı gerekli.
daha sonra bu planlarına biraz olsun cevap bulabileceğin şehirleri düşünebilirsin tabii ki. ama hiçbir şehir yine istanbul'daki iş olanaklarını sana sunmayacak. fakat istanbul'da yaşamamanın diğer tüm avantajlarını hissedeceksin elbette. dediğin gibi, doğa, dinginlik, insanların yaklaşımı, trafik, kira fiyatları ve daha birçok konuda rahatlayacaksın. ama 24 senedir istanbul'un kahrını çeken biri olarak bazı içselleştirdiğin alışkanlıklarının olduğunu da farkedeceksin ve bazı zamanlar, istanbul'dayken sıkıntı olarak gördüğün şeyleri bile özlediğini farkedeceksin. ama öyle bir yerde yaşamalısın ki, bu durumu hissettirmesin.
bu arada yurtdışı neden düşünmüyorsun? istanbul olmazsa, izmir diye düşünürdüm hep ama kendi açımdan, iş olanaklarını ben yeterli bulamadım, dolayısıyla istanbul'dan çok daha geniş iş seçeneğine sahip yurtdışı seçeneğini devreye soktum..
tabi gayet duygusal, romantik düşünceler içerisindesin anlaşılan. ama sosyal rahatlık dışında öncelikle iş olanaklarını düşünmek gerekli. bu konuda, istanbul'daki potansiyel pek bir yerde yok açıkçası türkiye içerisinde. bu yüzden insanlar, istanbul'da duruyor, hatta bu yüzden insanlar istanbul'a göç ediyor. öncelikle iş bakımından ne düşünüyorsun, bunu planlamak gerekir. "yok ben planlamadan yaşayacağım" gibi bir düşünce içerisindeysen de, yakın zamanda hayal kırıklığına uğraman gayet olası. öncelikle bir kariyeri planı gerekli.
daha sonra bu planlarına biraz olsun cevap bulabileceğin şehirleri düşünebilirsin tabii ki. ama hiçbir şehir yine istanbul'daki iş olanaklarını sana sunmayacak. fakat istanbul'da yaşamamanın diğer tüm avantajlarını hissedeceksin elbette. dediğin gibi, doğa, dinginlik, insanların yaklaşımı, trafik, kira fiyatları ve daha birçok konuda rahatlayacaksın. ama 24 senedir istanbul'un kahrını çeken biri olarak bazı içselleştirdiğin alışkanlıklarının olduğunu da farkedeceksin ve bazı zamanlar, istanbul'dayken sıkıntı olarak gördüğün şeyleri bile özlediğini farkedeceksin. ama öyle bir yerde yaşamalısın ki, bu durumu hissettirmesin.
bu arada yurtdışı neden düşünmüyorsun? istanbul olmazsa, izmir diye düşünürdüm hep ama kendi açımdan, iş olanaklarını ben yeterli bulamadım, dolayısıyla istanbul'dan çok daha geniş iş seçeneğine sahip yurtdışı seçeneğini devreye soktum..
0
tales from the south
mesela hiç türkçe parça çalmayan, elektronik müziğin kaliteli örneklerinin çalındığı bir yere gider misiniz/gitmek ister misiniz?
mesela hiç türkçe parça çalmayan, elektronik müziğin kaliteli örneklerinin çalındığı bir yere gider misiniz/gitmek ister misiniz?
0
Sevmem, gitmem. Gidersem Trentemøller çalsın :) biraz yavaş evet ne var o da elektronik.
0
@nymphe trentemöller çalınsın tabi ya; elektronik müzik deyince illa 4/4 lük ritmler 120-140 bpm arası parçalar gelmesin akla:)
0
kesinlikle dediğin yerlere ihtiyacı var istanbulun. böyle bi yer açacaksan haber et.
0
Milletin birbirine patladığı değilde sakın sakın içkisini içip kendi basına eğlendiği bı yer olsa ya. (oley Trentemøller seven birini gördüm)
0
Hiç gece kulübüne gitmedim gitmeyide düşünmüyorum.
Kesinlikle Türkçe parça çalmayacak.Araya 80'lerden bir-iki parça koyacak.son zamanlarda müzik listelerini sallayan müzikler kesinlikle olacak.bunlar olmazsa olmazımdır.
Kesinlikle Türkçe parça çalmayacak.Araya 80'lerden bir-iki parça koyacak.son zamanlarda müzik listelerini sallayan müzikler kesinlikle olacak.bunlar olmazsa olmazımdır.
0
giderim, gitmek isterim. tabi elektronik müziğin kaliteli örnekleri derken kastedilen david guetta, pitbull falan değilse.
0
expressive
sıkıntınız nasıl geçiyor?
sıkıntınız nasıl geçiyor?
0
balkonda müzik dinlerim. çok güzel oluyor. çocuklar koşuşuyor falan.
0
film izlerim, pasta ya da canım ne yemek isterse onu yaparım, müzik dinlerim, yürüyüş yaparım, ufak tefek şeyler satın alırım, ya da oturup hiçbir şey düşünmemeye çalışırım ki beyni susturmaya çalışmak baya vakit alıyor ve değişik bir his.
0
army14
Aileden para almadan istanbulda yasamaya calisacagim. Orada da çalışırken bari sevdigim bir is olsun diyorum. Aşçı yamağı olsam mesela... Nasıl olurum ki? Kac para verirler?
Aileden para almadan istanbulda yasamaya calisacagim. Orada da çalışırken bari sevdigim bir is olsun diyorum. Aşçı yamağı olsam mesela... Nasıl olurum ki? Kac para verirler?
0
Mutfakçı olursan ortalama 800 tl ile başlıyorsun. Tabii çalıştığın yere göre değişir. Ama çok zevklidir söyleyeyim =)
0
direkt aşçı yamağı yapmazlar. komi ya da apprentice olursun önce, düzgün iş yaparsan kısa sürede garson falan yaparlar normalde. sen de mutfağa geçmek istersin gözü tutarsa ihtiyaç varsa denerler sana kalmış. tecrüben yoksa asgari ücret koparırsan ne ala.
0
ne kadar pembe bir dunyan var. istanbula gitsem. tek basima yasasam. is bulsam. ama sevdigim is olsa. mesela ahcilik. tum bunlarin icinde sora sora nasil ahci olurumu sormussun:)
0
@geldiler gercekten iyi restoranlarda da durum boyle midir? Yani ben gitsem komi olarak başlasam yükselebilir miyim? :)
0
@keltikfrost hocam İstanbul'a mecburen gideceğim. Para şart ve ben de parayı nasıl kolay kazanirim diye sormuyorum farkindaysan. Sevdigim iste cok daha az paralar almaya raziyim. İdeal denen sey uğruna az para almayı kabul etmek salakliktir bazılarının dunyasında. Ha zaten ben de ihtimaller üzerine konuştum, kesin aşçı yamağı olacağım demiyorum. Ama istanbulla ilgili diğer seyler kesinleşti. Sevgiler.
0
aşçıların bi sürü okulu, kursu, 4 yıllık programları vs var. öyle önüne geleni kimse mutfağına sokmuyor.
0
beğendiğin bir yere git, derdini anlat, reddetmezler genelde, reddederlerse başka yerlere sorarsın, ille ki biri alır. ufak tefek iş verirler, gün gelir tabaklara salata koyarsın, gün gelir soğan doğrarsın, başka gün gelir tavuklu pilava tavuk didiklersin, belki bulaşık bile yıkarsın. verdikleri para başlangıçta harçlıktan öteye geçmez ama sonra zamanla işi öğrendikçe artar. sen takma saçma sapan konuşanları, en alttan başlarsın ama önü açık bir sektör.
0
fosforlu cevriye
merhaba sevgili duyuru sakinleri,benim şöyle bir problemim var 15 16 yaşımdayken herkes beni büyük zannederdi. 18 yaşıma kadar hiç bir alkollü mekana girmede hiç bir saatte problem yaşamışlığım olmamıştır. gel gör ki yaşım oldu 21, 22 insanlar beni küçük zannetmeye başladı. nasıl bir şey oldu anlama
merhaba sevgili duyuru sakinleri,
benim şöyle bir problemim var 15 16 yaşımdayken herkes beni büyük zannederdi. 18 yaşıma kadar hiç bir alkollü mekana girmede hiç bir saatte problem yaşamışlığım olmamıştır. gel gör ki yaşım oldu 21, 22 insanlar beni küçük zannetmeye başladı. nasıl bir şey oldu anlamadım. benjamin button olabilir miyim? küçükken büyük gösterip büyüdükçe küçülen var mı aranızda başka?
benim şöyle bir problemim var 15 16 yaşımdayken herkes beni büyük zannederdi. 18 yaşıma kadar hiç bir alkollü mekana girmede hiç bir saatte problem yaşamışlığım olmamıştır. gel gör ki yaşım oldu 21, 22 insanlar beni küçük zannetmeye başladı. nasıl bir şey oldu anlamadım. benjamin button olabilir miyim? küçükken büyük gösterip büyüdükçe küçülen var mı aranızda başka?
0
olur öyle , gercekte olabilir , size öyle aksettiriyo da olabilirler kendinizi kötü hissetmeyin diye.
belki, erken ergenlige girip gec cikmis olabilirsiniz.
benjamin button degilsiniz yani.
belki, erken ergenlige girip gec cikmis olabilirsiniz.
benjamin button degilsiniz yani.
0
ben, ve daha pek çok kişi. Oluyor öyle takma
Ben 29'um 9 senedir yaşıyorum bu olayı
Ben 29'um 9 senedir yaşıyorum bu olayı
0
Boy falan erken attıysa, sakal erken çıktıysa oluyor. liseye girdiğimde 185'tim ben, doğal olarak kimse 13 yaşında demiyordu :p.
ama diğerleri gibi boy atmıyorsunuz, sakal çıkıyorsa aynı oranda çıkmıyor. eşitleniyor bir noktada. yüz de olgun durmuyorsa küçük diyebilirler belli noktadan sonra.
ama diğerleri gibi boy atmıyorsunuz, sakal çıkıyorsa aynı oranda çıkmıyor. eşitleniyor bir noktada. yüz de olgun durmuyorsa küçük diyebilirler belli noktadan sonra.
0
ulan ben de tam tersiyim ha. 18 yaşıma 4 saat kala çay bahçesinden kovulmuştum ben. neyse ki şimdi 20 falan olduk çıkartıp gösteriyorum kimliği.
bırak küçük zannetsinler. sorun yok.
bırak küçük zannetsinler. sorun yok.
0
ehliyet gösteriyorum adam onu bi saat inceliyor resme bakıyor bana bakıyor. sonra bi bakıyorum 16 17 yaşında kızlar sırıta sırıta geçiyor. hayır minyon bir insanda değilim. öyle olsam ben 16 17 yaşındayken de böyle bir muamele görürdüm.
0
14ünde gömlekle girdiğin mekana 18inde seni şort üstü tişörtle sinekkaydı sakalla almıyorlar seni. geçmişteki gibi düşün, artistik kartımı göstereyim beyler bi saniye modalarında ol, bir de yaşına güvenip çoluk çocuk gibi gitme.
0
bende de ayni durum var, cok kontrol ediyorlar boyle olunca. benim bu durumda olmamin sebebi cok fazla kilo vermem gerci...
0
kadınların istikrarlı olarak gösterdiği sabit bir yaş olabiliyor.
20'den itibaren beni sürekli 29-30 zannederlerdi, şimdi 42 oldum hala 30 diyorlar. O zaman bozulurdum ama şimdi iyi geliyor.
20'den itibaren beni sürekli 29-30 zannederlerdi, şimdi 42 oldum hala 30 diyorlar. O zaman bozulurdum ama şimdi iyi geliyor.
0
stayout
ablamın evde hazırladığı kendince kahve,yoğurt,limon,soda lı maskesini 1 saat bekletince yüzünde patladı(mecazen) yüzü kıpkırmızı oldu nasıl geçer ?
ablamın evde hazırladığı kendince kahve,yoğurt,limon,soda lı maskesini 1 saat bekletince yüzünde patladı(mecazen) yüzü kıpkırmızı oldu nasıl geçer ?
0
bepanthene sürsün, geçer. karışımda bir abuk sabukluk göremedim. ablanızın limona alerjisi olabilir.
0
Doktora gitsin. Daha geçen burada bir şeyleri karıştırıp sürmeyin dedim. 20'ye yakın insan onu karştır bunu karıştır 1 saat tut filan diye akıl veriyordu.
0
1 saat beklemek de fazla gelmiş olabilir, maskeler o kadar uzun süre tutulmuyor benim bildiğim.
0
beğenmediğimiz kozmetik kremlerin bile içine hangi maddeden ne kadar koyulması gerektiği hassasiyetle hesaplanırken kek yapar gibi biraz şundan biraz bundan diyerek olmadık karışımları hazırlayıp cilde uygulayabilmek epey cesur bir karar. ama aynı cesaret teşhis koyup ilaç tavsiye edenlerde de var.
0
Limon ve sodamı ? elma sirkesi de atsaydı bari..asitli asitli ..neyse ya yüzünü soğuk suyla yıkasın yanıyodur zaten..buzda sürebilir kan akışını hızlandırmak amaçlı ..başkada hiçbirşey yapmasın kendiliğinden geçer o inşallah..
0
soda ve limondaki asitten kızın cildi tahriş olmuş. kozmetiklerin içindeki kimyasallar laboratuar ortamında hazırlandığından elbette içindeki maddelerin miktarı hassas olarak belirlenmek zorunda, ikisini karşılaştırmak anlamsız. doktora gidilmesin demiyorum ama limondaki asitin oluşturduğu tahrişe kimyasal yanık muamelesi yapmak gerekmediğini söylüyorum. zaten çok kötü olsa duyuruya sormak yerine direkt doktora gitmeyi akıl edebilecek durumdadırlar elbet.
0
perturbation
91 doğumluyumerkeğimüniversite 4 e geçtim.üniversitedeyken her yaz babamdan aldığım (bağ kur) emekli maaşı kesiliyor. bu ay gene kesilmiş. uğraştırıyorlar, bunun sebebi ne? öğrenci kimliği alıyorum. götürüyorum sgk'ya alt kata in üst kata çık hopla zıpla takla at uğraştırıyorlar 3-4 ay sonra yatıyor
91 doğumluyum
erkeğim
üniversite 4 e geçtim.
üniversitedeyken her yaz babamdan aldığım (bağ kur) emekli maaşı kesiliyor. bu ay gene kesilmiş. uğraştırıyorlar, bunun sebebi ne? öğrenci kimliği alıyorum. götürüyorum sgk'ya alt kata in üst kata çık hopla zıpla takla at uğraştırıyorlar 3-4 ay sonra yatıyor para. her yaz aynı şey oluyor. kütük istanbulda çıkıyor.(rahmetli babam ve ben konyalıyız) saçma sapan işler.
gene aynı şekilde halledebilir miyim ki?
benden başka başına gelen var mı ? ( her yaz maaş kesilmesi)
erkeğim
üniversite 4 e geçtim.
üniversitedeyken her yaz babamdan aldığım (bağ kur) emekli maaşı kesiliyor. bu ay gene kesilmiş. uğraştırıyorlar, bunun sebebi ne? öğrenci kimliği alıyorum. götürüyorum sgk'ya alt kata in üst kata çık hopla zıpla takla at uğraştırıyorlar 3-4 ay sonra yatıyor para. her yaz aynı şey oluyor. kütük istanbulda çıkıyor.(rahmetli babam ve ben konyalıyız) saçma sapan işler.
gene aynı şekilde halledebilir miyim ki?
benden başka başına gelen var mı ? ( her yaz maaş kesilmesi)
0
sağlık sigortam kesiliyo benim de, her sene öğrenci belgesi götürüyorum açılsın diye.
0
benimki emekli sandığı.bende öyle birşey olmuyor.92 doğumluyum ben de.tıkır tıkır alıyorum.
0
3 4 ay sonra geri parayı yatırıyorlar ama o muamelenin o gerizekalılığın haddi hesabı yok. alt kata in derler. beni burdan gönderdiler derim. evraklarınız eksik der geri yukarı çıkartır. yukarı çıkarım evraklarım eksik geri gönderdiler derim o evrakları aşağıdan alacaksınız derler. ki bu anlattığım en küçük en basit örnek.
0
Ben de öğrenciyken her sene sağlık karnesi yeniliyordum. Eaaahh bu ne demiştim. Sonra SGK'daki görevli bana, "mezun olunca sağlık karnemi teslim edeceğimi, etmediğim takdirde sağladığım haksız kazancı geri ödeyeceğimi" garanti eden bir şey imzalattırmıştı. Sonra mezun olana kadar uğraşmadım. Sen de öyle bir şey talep edebilirsin diyeceğim de, zaten 4. sınıfa gelmişsin.
0
hayır 2 senelik okumadım hiç. üniversite 1den beri her yaz oluyor dönem bitince. öğrenci belgesiyle hallediyorum ama o 3 4 ay para alamıyorum.
0
ev arkadaşım için durum aynıydı. her sene 3 ay birikirdi bankada parası. bi terim vardı, dokunulmayan ama sahibi belli para için, orda param diyodu. gidip de öğrenci belgesini sgk'ya verdikten sonra ordan bi numara alıyodu. onu bankaya verince parayı alabiliyordu.
normal yani. 18 yaşını geçmiş her erkeğe, devlet pislik kitlemeye çalışır. ailesinin sgk'sından yararlandırmaz, askerlik tecilini okul yaptığı halde sana yoklama kağıdı gönderir, paranı vermez falan filan. şimdi bir de genel sağlık sigortası çıktı. illa bir sorun çıkar da gider kendin halledersin. sistem böyle diyeceksin elden bişey gelmez.
normal yani. 18 yaşını geçmiş her erkeğe, devlet pislik kitlemeye çalışır. ailesinin sgk'sından yararlandırmaz, askerlik tecilini okul yaptığı halde sana yoklama kağıdı gönderir, paranı vermez falan filan. şimdi bir de genel sağlık sigortası çıktı. illa bir sorun çıkar da gider kendin halledersin. sistem böyle diyeceksin elden bişey gelmez.
0
suffocated
Arkadaşlar merhaba. Aynı modeme switch yoluyla bağlanmış iki tane bilgisayarımız var. Son zamanlarda devamlı kısa süren kopmalar yaşıyoruz iki bilgisayarla da. Fakat dikkatimi çeken husus şu: Diğer bilgisayar biraz eski ve o bilgisayardan bizim valide ile peder facebook'a, okey'e falan girdiği anda
Arkadaşlar merhaba. Aynı modeme switch yoluyla bağlanmış iki tane bilgisayarımız var. Son zamanlarda devamlı kısa süren kopmalar yaşıyoruz iki bilgisayarla da. Fakat dikkatimi çeken husus şu: Diğer bilgisayar biraz eski ve o bilgisayardan bizim valide ile peder facebook'a, okey'e falan girdiği anda iki tarafın da interneti kopuyor. internet şu şekilde kopuyor: iki tarafta da ağ bağlantısı simgesinin altında ünlem işareti çıkıyor. Yaptıklarım şunlar:
- switch'i ve modeme giren kabloyu değiştirdim.
- iki bilgisayarı da malwarebytes ile tarattım, gerekli temizlikleri yaptım.
- modeme baştan kurulum yaptım.
sorun sizce ne olabilir?
- switch'i ve modeme giren kabloyu değiştirdim.
- iki bilgisayarı da malwarebytes ile tarattım, gerekli temizlikleri yaptım.
- modeme baştan kurulum yaptım.
sorun sizce ne olabilir?
0
Benzer sorun bende de vardı. Önce Ttnet'i aradım. Biraz düzelir gibi oldu, en sonunda modemi değiştirdim.
Genelde kablo veya modem kaynaklı olur zaten. Bilgisayarların bir suçu olduğunu sanmıyorum.
Genelde kablo veya modem kaynaklı olur zaten. Bilgisayarların bir suçu olduğunu sanmıyorum.
0
bu ara bana da oluyor bu. maalesef ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok ama ben modemin yerini değiştirip kablolarla oynayınca oldu.
0
jesterdvine
Ders ve eğitim çıkışlarında kulağına kulaklığı takanlar; sorum size. Konuyla ilgili epey kararsızım ve size sorayım dedim. Acaba müzik dinlemenin yeni öğrenilen bilgi üstünde bozucu bir etkisi var mıdır?
Ders ve eğitim çıkışlarında kulağına kulaklığı takanlar; sorum size. Konuyla ilgili epey kararsızım ve size sorayım dedim. Acaba müzik dinlemenin yeni öğrenilen bilgi üstünde bozucu bir etkisi var mıdır?
0
bu kişiden kişiye değişir kanaatindeyim. müziği ne derece algıladığınız, önünüzdeki işle ne derece konsantre olduğunuz ve müziğin size nasıl bir etki yaptığıyla alakalıdır.
şahsen ben herhangi bir şey okurken müzik dinlediğim zaman kopuyorum. kulağıma notalar geliyor, okuduğumdan çok bir şey anlamıyorum...sessiz ortamda olmam lazım. değil ders çalışmak, kitap okurken bile müziğe dalıyorum. işim gereği sanırım...
müzik türü de mühim tabi bu durumda, sizi rahatlatan türlerde müzikleri de denemeniz, ona göre karar vermeniz mühim...
şahsen ben herhangi bir şey okurken müzik dinlediğim zaman kopuyorum. kulağıma notalar geliyor, okuduğumdan çok bir şey anlamıyorum...sessiz ortamda olmam lazım. değil ders çalışmak, kitap okurken bile müziğe dalıyorum. işim gereği sanırım...
müzik türü de mühim tabi bu durumda, sizi rahatlatan türlerde müzikleri de denemeniz, ona göre karar vermeniz mühim...
0
yabanci bir profesorun youtubeda nasil verimli ders calisilir seklinde bir videosunu izlemistim. orada ister klasik ister rock hic birsekilde muzikle ders calismayin diyordu.
0
ders çalışırken değil de ders çıkışında diye sormuşsunuz yanlış anlamadıysam, kendimi baz alırsam öyle bir etkisini görmüş değilim.
0
eğer bir şeyi 1-2 tekrarla öğreniyorsanız kesinlikle tavsiye etmem. önce dinleyip sonra içinden konuşur gibi bir kez tekrar ederek sindirmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. zaten sindirilmiş bilgiyi unutmak hiçte kolay değildir.
0
oss'ye progressive death metal dinleyerek hazirlandim o sene sinav sorulari calindi, galiba var.
saka bir yana artik birsey ogrenmem gerekiyorsa herseyi kapatip tamamen ogrenmem gereken seye konsantre oluyorum, cunku ister istemez muzigi dinliyorum ve bu beni mesgul ediyor. ama eger birseyi ogrenmissem hemen ardindan muzik dinleme konusunda bir sorun yasamadim.
saka bir yana artik birsey ogrenmem gerekiyorsa herseyi kapatip tamamen ogrenmem gereken seye konsantre oluyorum, cunku ister istemez muzigi dinliyorum ve bu beni mesgul ediyor. ama eger birseyi ogrenmissem hemen ardindan muzik dinleme konusunda bir sorun yasamadim.
0
