yqzkrttpli
http://www.eksiduyuru.com/duyuru/836049/haksiz-yere-kovuldugun-is-yeri-sahibinin-canini-yakmacaBugün çalıştığım sürenin maaşını ve ihbar tazminatımı almaya gideceğim. Eğer ihbar tazminatımı vermezlerse o an ne yapabilirim, ne diyebilirim ?Hır çıkarıp sağı solu mu kırayım yoksa usulca çekilip başka y
www.eksiduyuru.com
Bugün çalıştığım sürenin maaşını ve ihbar tazminatımı almaya gideceğim. Eğer ihbar tazminatımı vermezlerse o an ne yapabilirim, ne diyebilirim ?
Hır çıkarıp sağı solu mu kırayım yoksa usulca çekilip başka yollar mı arayım ?
Bugün çalıştığım sürenin maaşını ve ihbar tazminatımı almaya gideceğim. Eğer ihbar tazminatımı vermezlerse o an ne yapabilirim, ne diyebilirim ?
Hır çıkarıp sağı solu mu kırayım yoksa usulca çekilip başka yollar mı arayım ?
0
hiçbir yeri kırma, sen insan olmaya devam et. Sonrasında gerekli davalar açılır hakkını alırsın. O da ödemesi gerekenden fazla miktarları ödemek zorunda kalır. Bu işler öyle çok da zor değil az sakin olun.
0
Zaten mizacım el vermez sağ sol kırmaya fakat benim bu paraya ciddi anlamda ihtiyacım var, o sebeple gerginim biraz ..
0
İmzaladığın her kağıda iyi bak. "alacağım vereceğim kalmamıştır" gibi bir belgeye imza atma kazara.
0
Hiçbir şeye imza atmayın, hiçbir şeye! Bu çok önemli. Umarım yetişebilmişimdir.
Bir kere maaşı ve tazminatı almaya niye gidiyorsunuz ki?
Bankadan yatmıyor mu? Bu adamların çok açığı var bence.
Bir kere maaşı ve tazminatı almaya niye gidiyorsunuz ki?
Bankadan yatmıyor mu? Bu adamların çok açığı var bence.
0
all girls dream
Eskiden ödemelerim düzensiz falandı. Sımdı borçları falan kapadım. Yarın öbür gun kart çıkarmak ıstesem yokuş yaparlar nasıl yukseltepebilirım?
Eskiden ödemelerim düzensiz falandı. Sımdı borçları falan kapadım. Yarın öbür gun kart çıkarmak ıstesem yokuş yaparlar nasıl yukseltepebilirım?
0
Duyduğuma göre Merkez Bankasına dilekçe yazılıyormuş herhangi bir borcum ya da icra vb.durumum kalmadığı için sistemlerinizdeki bilgilerin güncellenmesini istiyorum gibi bi'şeyler. Bütün bankalar oraya bilgi verip oradan kontrol ediyor çünkü.
0
zaten borçlarınızın ödendiği, kalmadığı sistemde gözüküyordur. buna rağmen halen puanınız düşükse, kartınızı düşük limitte çıkmasını talep edin, yüksek limit isteyip şansınızı zorlamayın. daha sonra ekstreleriniz geldikçe düzenli ödemelerinizle birlikte puanınız yükselecektir. yani o puan bir an da 200-300 puan artmaz. zamana yaymalısınız.
0
al-se
Cankız bugün çalışmaya başladı, mersinde bi anaokulunda sözleşmeli olarak. çiçek yollayım di mi ? en yakın arkadaşım sonuçta. ama okula çiçek gelmesi tuhaf karşılanır mı ? laf ederler mi, zor durumda bırakmayayım kızı. yer tarsus. bi öğretmen böyle çiçek gelince baya bi söylenmişti de ben stajdayken
Cankız bugün çalışmaya başladı, mersinde bi anaokulunda sözleşmeli olarak.
çiçek yollayım di mi ? en yakın arkadaşım sonuçta. ama okula çiçek gelmesi tuhaf karşılanır mı ? laf ederler mi, zor durumda bırakmayayım kızı. yer tarsus.
bi öğretmen böyle çiçek gelince baya bi söylenmişti de ben stajdayken. aklımda böyle kalmış.
çiçek yollayım di mi ? en yakın arkadaşım sonuçta. ama okula çiçek gelmesi tuhaf karşılanır mı ? laf ederler mi, zor durumda bırakmayayım kızı. yer tarsus.
bi öğretmen böyle çiçek gelince baya bi söylenmişti de ben stajdayken. aklımda böyle kalmış.
0
evine yollasan olmaz mı? ne bilim şimdi ilk günden ooo kimden yavukludan mı falan yaparlarsa gıcık olabilir
0
kırmızıkaşekaban
iyi günler, iyi çalışmalar herkese,geçen gün biri bana numarasını verdi (benim numaram o kişide yok henüz). bu numarayı rehbere ekledim ve whatsapp favoriler listesinde de gördüm. sonra bugün fark ettim ki favorilerden kalkmış, rehber listesinde var sadece. whatsapp'te 3 ekran var; sohbetler, favori
iyi günler, iyi çalışmalar herkese,
geçen gün biri bana numarasını verdi (benim numaram o kişide yok henüz). bu numarayı rehbere ekledim ve whatsapp favoriler listesinde de gördüm. sonra bugün fark ettim ki favorilerden kalkmış, rehber listesinde var sadece. whatsapp'te 3 ekran var; sohbetler, favoriler ve rehber. favoriler'i sadece whatsapp'i olanlar olarak yorumlamıştım ben. bu kişinin de vardı, artık yok mu? niye böyle oldu ki durduk yerde?
ilgilenenlere şimdiden teşekkür ederim.
geçen gün biri bana numarasını verdi (benim numaram o kişide yok henüz). bu numarayı rehbere ekledim ve whatsapp favoriler listesinde de gördüm. sonra bugün fark ettim ki favorilerden kalkmış, rehber listesinde var sadece. whatsapp'te 3 ekran var; sohbetler, favoriler ve rehber. favoriler'i sadece whatsapp'i olanlar olarak yorumlamıştım ben. bu kişinin de vardı, artık yok mu? niye böyle oldu ki durduk yerde?
ilgilenenlere şimdiden teşekkür ederim.
0
atıyorum: bence favoriler en son muhatap olduklarındır. Yani rehbere kaydedince o numarayla ilgili bir işlem yaptığın için favorilere atıyordur sonra sen o numarayla ilgilenmeyince çıkarıyordur.
Yani ben watsapp olsam öyle yapardım.
Yani ben watsapp olsam öyle yapardım.
0
@suspendline, konuştuğum insanları sohbet'e alıyor. favorilerde olup aslında "favorim" olmayan insanlar var. onları atardı önce bence.
numarayla ilgilenmeyince kısmı komik olmuş. "daha dur bismillah" demek istedim.
numarayla ilgilenmeyince kısmı komik olmuş. "daha dur bismillah" demek istedim.
0
Benim hiç konuşmadığım hatta varlığından haberdar bile olmadıklarımı favorilere almış Whatsapp, rehberimde kayıtlı tamam ama ben hiç konuşmamışım, açıp bakmamışım bile. Bence tamamen alakasız bir şekilde adı favoriler onun. Rehberde Whatsapp'ı olan herkesi favorilere atıyor. Whatsapp'ı silmiş muhtemelen.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selam.Bizim şimdi işyerinde bi arkadaş grubu var, 4-5 erkek. Yakın zamanda bize bi tane de kız takılmaya başladı. Kız geldi geleli ortamın tadı kaçtı. Kız zaten prenses sendromlu bir şey. 30 yaşında vardır ama hareketler liseli kız gibi. İşin kötüsü, bizimkiler de buna prenses muamelesi yaparak send
Selam.
Bizim şimdi işyerinde bi arkadaş grubu var, 4-5 erkek. Yakın zamanda bize bi tane de kız takılmaya başladı. Kız geldi geleli ortamın tadı kaçtı.
Kız zaten prenses sendromlu bir şey. 30 yaşında vardır ama hareketler liseli kız gibi. İşin kötüsü, bizimkiler de buna prenses muamelesi yaparak sendromu körüklüyorlar. Oturuyoruz mesela, kız geliyor, bizimkilerden biri kalkıp yer veriyor. Deli oluyorum abi, kız yaşlı mı, hamile mi, niye yer veriyosun amk? Kendisi yan masadan sandalye çekemiyor mu? Sonra mesela oturuyoruz, yemeğe geçelim diyoruz, hep beraber ayaklanıyoruz, bu kız çıkarıp sigara yakıyor "daha erken yaa" diyor, ayaklanmışken hepsi oturuyor tekrar. Aynısını başka biri yapsa "sigaranı iç gel, geçiyoruz biz" olur. Hayır amk anlamıyorum, kız güzel olsa amsalaklık diycem de kız güzel de değil.
Sinir olduğumdan içimi dökmek için yazdım da sorayım bari, normal mi abi bu davranışlar? Garip değil mi yani, ben miyim garip olan? Herkes mi böyle ortama kız girince şirazesini yitiriyor? Ben mi abartıyorum?
Bizim şimdi işyerinde bi arkadaş grubu var, 4-5 erkek. Yakın zamanda bize bi tane de kız takılmaya başladı. Kız geldi geleli ortamın tadı kaçtı.
Kız zaten prenses sendromlu bir şey. 30 yaşında vardır ama hareketler liseli kız gibi. İşin kötüsü, bizimkiler de buna prenses muamelesi yaparak sendromu körüklüyorlar. Oturuyoruz mesela, kız geliyor, bizimkilerden biri kalkıp yer veriyor. Deli oluyorum abi, kız yaşlı mı, hamile mi, niye yer veriyosun amk? Kendisi yan masadan sandalye çekemiyor mu? Sonra mesela oturuyoruz, yemeğe geçelim diyoruz, hep beraber ayaklanıyoruz, bu kız çıkarıp sigara yakıyor "daha erken yaa" diyor, ayaklanmışken hepsi oturuyor tekrar. Aynısını başka biri yapsa "sigaranı iç gel, geçiyoruz biz" olur. Hayır amk anlamıyorum, kız güzel olsa amsalaklık diycem de kız güzel de değil.
Sinir olduğumdan içimi dökmek için yazdım da sorayım bari, normal mi abi bu davranışlar? Garip değil mi yani, ben miyim garip olan? Herkes mi böyle ortama kız girince şirazesini yitiriyor? Ben mi abartıyorum?
0
Arkadaslarinin sevgilisi yok galiba. niye kizin agzina bakiyorlar? Sen nabiyon o durumlarda, mesela su sigara olayinda oturdun mu geri? Dogru soyle adsfg
0
@mandalina yok ya ne oturcam, "iyi, ben geçiyorum" dedim geçtim yemeğe kendim. Hanfendinin keyfini mi bekliycektik.
Edit: ha bi de, benim de sevgilim yok. sevgilimiz yok diye tüm kadınlara kraliçe muamelesi mi yapmamız gerekiyor yani?
Edit: ha bi de, benim de sevgilim yok. sevgilimiz yok diye tüm kadınlara kraliçe muamelesi mi yapmamız gerekiyor yani?
0
Peki neden arkadaşların böyle bir şey yapıyor ki?
Kız güzel değil demişsin.
Yönetici mi? Önemli bir görevi mi var, lazım olacak bir tip mi yani?
Şeytan tüyü mü var yoksa kızda?
Kız güzel değil demişsin.
Yönetici mi? Önemli bir görevi mi var, lazım olacak bir tip mi yani?
Şeytan tüyü mü var yoksa kızda?
0
Hepsi de mi sap bunların ? Normal kız arkadaşları bile yoksa o yüzden öyle davranıyorlardır. Yazık.
0
@suspendline yok ben de onu anlamıyorum. Hepimiz aynı seviyedeyiz şirkette. Lazım olcak bi tarafı da yok, bi çekiciliği de yok. Şımarık prenses sendromlu bi kız işte. Tüm bu muamele sırf hatun diye. Hayır bunlardan herhangi birisiyle bu kızın arasında bi şey olma ihtimali de yok yani. Tamamen dişi olmasına karşı refleks gibi bi şey bu hareketler. Garip.
0
İnsanların tüm doğadaki hayvanlarla aynı olan özelliklerini gördükçe hayret ediyorum.
Doğada da 1 dişi 5 erkek varken ve hele çiftleşme dönemi geldiyse tüm erkekler kendi yollarınca kur yapar ve dişi SEÇER kiminle şeydeceğini.
Sizin sorunuzdan pek farklı değil.
Doğada da 1 dişi 5 erkek varken ve hele çiftleşme dönemi geldiyse tüm erkekler kendi yollarınca kur yapar ve dişi SEÇER kiminle şeydeceğini.
Sizin sorunuzdan pek farklı değil.
0
sendromlu olmasa idi yer verme mevzusu nezaket içinde değerlendirilirdi. böyle şeyler beklemeyen/aramayan, sürekli beklemeyecek, nezaketten anlayacak kadınlar için normal bence.
0
Eğer gerçekten rahatsız oluyorsan, sıkıntı büyükse ve iş arkadaşların normalde dışarıda falan görüştüğün tiplerse yani aranız iyiyse bence suratlarına tükür. Böyle adamlar kaldı mı ya... Yazık!
Kızın nasıl bir tip olduğunu prenses benzetmenden tahmin ediyorum. Öyle kızlar ortamı da işi de perişan eder bir süre sonra. Herkes kendine çeki düzen versin bence.
Belli ki ortamın akıllı abisi sensin. Bu adamlar durumu abarttıklarının farkında olmayabilirler. Uyarmakta fayda görüyorum. Ama aran iyi değilse ya da sallamıyorsan bir süre sabret. O hatun yakın zamanda gider oradan. Bir ikcı olarak konuşuyorum ;)
Kızın nasıl bir tip olduğunu prenses benzetmenden tahmin ediyorum. Öyle kızlar ortamı da işi de perişan eder bir süre sonra. Herkes kendine çeki düzen versin bence.
Belli ki ortamın akıllı abisi sensin. Bu adamlar durumu abarttıklarının farkında olmayabilirler. Uyarmakta fayda görüyorum. Ama aran iyi değilse ya da sallamıyorsan bir süre sabret. O hatun yakın zamanda gider oradan. Bir ikcı olarak konuşuyorum ;)
0
oymak beyi
çocuk yapmak için mantıklı bir neden bulabilir miyiz onu soruyorum aslında. mogadişu'daki insanın niye yaptığını sormuyorum şu an. geçen konuşuyorduk, mantıklı bir açıklama bulamadık. sonuçta yüce bir amaç için (dünyayı kurtarmak için, türkiye'yi kurtarmak için vs. vs.) kimse çocuk yapmıyor. benim b
çocuk yapmak için mantıklı bir neden bulabilir miyiz onu soruyorum aslında. mogadişu'daki insanın niye yaptığını sormuyorum şu an.
geçen konuşuyorduk, mantıklı bir açıklama bulamadık. sonuçta yüce bir amaç için (dünyayı kurtarmak için, türkiye'yi kurtarmak için vs. vs.) kimse çocuk yapmıyor. benim bulabildiğim tek açıklama "yalnız kalmamak için" idi. bu da çok bencilce bir neden oluyor ama mantıklı başka bir açıklama bulamadım.
mantıklı nedenden çok duygusal bir neden olacak sanırım ama ben bulamadım.
aklıma saçma saçma şeyler geliyor. çocuk, senin ve eşinin beraber yaptığı bir şey, yani siz onun tanrıları gibisiniz, yapmak istemeseydiniz o olmayacaktı; tanrılar da yarattıkları insanları severler ve iyiliklerini isterler ama hala bu bir neden olmuyor. sevmek için mi çocuk yapmalıyız? başka bir nedenin olması gerekir.
not: hormonlar, dürtüler vs. konu dışı. yani ben düşünerek sonuca varmak isteyen bir çiftin "neden yapmalıyız?" sorusunun cevabını arıyorum (ya da cevabının olmadığına dair bir cevabı).
edit: başlığın eski hali "insan neden çocuk yapar?" idi.
geçen konuşuyorduk, mantıklı bir açıklama bulamadık. sonuçta yüce bir amaç için (dünyayı kurtarmak için, türkiye'yi kurtarmak için vs. vs.) kimse çocuk yapmıyor. benim bulabildiğim tek açıklama "yalnız kalmamak için" idi. bu da çok bencilce bir neden oluyor ama mantıklı başka bir açıklama bulamadım.
mantıklı nedenden çok duygusal bir neden olacak sanırım ama ben bulamadım.
aklıma saçma saçma şeyler geliyor. çocuk, senin ve eşinin beraber yaptığı bir şey, yani siz onun tanrıları gibisiniz, yapmak istemeseydiniz o olmayacaktı; tanrılar da yarattıkları insanları severler ve iyiliklerini isterler ama hala bu bir neden olmuyor. sevmek için mi çocuk yapmalıyız? başka bir nedenin olması gerekir.
not: hormonlar, dürtüler vs. konu dışı. yani ben düşünerek sonuca varmak isteyen bir çiftin "neden yapmalıyız?" sorusunun cevabını arıyorum (ya da cevabının olmadığına dair bir cevabı).
edit: başlığın eski hali "insan neden çocuk yapar?" idi.
0
bu dünyada geriye bir eser bırakmak için. sen gittikten sonra senin var olduğunu kanıtlayacak bir şey için temelde. Dünyada bir iz, bir yansıma bırakmak için.
Evrimsel açıklamada insan türünü devam ettirme ihtiyacı hisseder, modern insanda bu ihtiyaç yukarıda saydığım sebeplerin sonucu olarak gözükür. Basite indirgediğimizde ikisi de aynı neden aslında.
Evrimsel açıklamada insan türünü devam ettirme ihtiyacı hisseder, modern insanda bu ihtiyaç yukarıda saydığım sebeplerin sonucu olarak gözükür. Basite indirgediğimizde ikisi de aynı neden aslında.
0
ama yani düşününce ben geriye bir şey bırakmak için çocuk yapmak istemem. sonuçta ben bir hiç olacağım, çocuğumu, ne yaptığını göremeyeceğim ve hadi çocuğumun yaşantısında benim ismim geçer ama torunumdan itibaren unutulmuş olurum, dünyada yaşamış mıyım yaşamamış mıyım kimse fark etmez.
0
ama yani düşününce sen öyle istemiyor olabilirsin ama demek ki isteyenler var. hepimiz her konuda aynı nedenlerle aynı şeyleri istemiyoruz, ancak bu durum o nedenlerin var oldukları gerçeğini değiştirmiyor değil mi?
0
düşününce...
bununla ilgili kendi çapımda ufak bir analiz yapayım, sıkılan okumayabilir.
bu dediğim süreçler evrimsel olarak bilinçaltımıza işlenmiş bilgiler zaten, hemen hemen her insanda öyle ya da böyle mevcut. mantık düzlemine oturtmak istediğimizde dediğin gibi dini inançlardan sıyrılarak baktığımızda hepimiz hiç olacağız ve ne olduğunu göremeyeceğiz. pek çok din içerikli felsefik akımda insanın ölümle olan mücadelesinden bahsedilir. hatta insan ölümden korkmayı gerçekten bıraktığında ruhu özgürleşir ve dini olarak en üst mertebeye ulaşır. ölüm kimi zaman tanrıya ulaşmaktır kimi zamansa nirvanaya ulaşmak olur. Bunun bu kadar yüceltilmesinin nedeni de insanın ölümden gerçekten korkmamasının ve kabullenmesinin çok zor olmasıdır. Ölümden korkmuyorum diyen insanların bir çoğunun aslında ölümden gerçekten korktukları için bu düşünceyi bastırdıklarını ya da görmezden gelmeye çalıştıklarını biraz konuşarak anlamanız mümkün.
Ölümden korkan insan gerçekten tanrıya, nirvanaya ya da dinden arınmış bir şekilde huzurlu bir hiçliğe ulaşacağına tam olarak inanmayan insandır. Korktuğu şey aslında bilinmezliktir. Bu da onu hayata tutunma davranışına iter. Kimisi sağlıklı yaşayarak, kimisi sanat eserleri, şarkılar, resimler vb. yaratarak kimisi de bunların yanında daha kanlı canlı bir eser olan çocuk yaparak tutunmaya çalışır. Hayatı belki de biraz daha anlamlandırmak içindir bu çaba. Ölüm korkusu şu soruyu da akla getirir : Neden yaşadım? Neden yaşıyorum?. Gerçekten de eğer hepimiz bir gün öleceksek neden yaşadık? Yaşamımızın bir anlamı olması için bir şeyler yaratmamız gerekiyordu ve o ya da bu şekilde yarattık ve yaratıyoruz da. Bir canlı yaratmak ise insanın egosunu tatmin edebilecek en muhteşem varlık.
Şimdi şu soruyu sorabilirsin; hayatın bir anlamı olmak zorunda mı?
Hayatın bir anlamı var ya da yok. Ölüm olan bir dünyada hayatın anlamının olmaması insanı ölümden daha da korkutan bir şey bence. Bir çoğumuz bir şey için yaşamak ihtiyacı duyuyoruz eninde sonunda. Arada kendi kendime düşünürüm; annemi ya da babamı bir gün kaybettiğim gün umarım çoktan bir çocuk sahibi olmuşumdur diye. Çünkü bu durum bana çok büyük bir acı verecek ve benim biri için ayakta kalmam gerekecek. Bu da muhtemelen kendi çocuğum olacaktır.
bence bu konuyu anlamak için bu kadar derine inmek gerekiyor, çünkü sadece basit evrimsel kuramla dalarsak olayı seks güdüsüne indirgememiz lazım ki korunma yöntemlerinin bol olduğu modern dünyada bu saçma olurdu.
Dediğim gibi hayatın anlamı var mı yok mu bu gerçekten başka bir tartışma konusu. Tek bildiğim ise insan olarak hayatın bir anlamı olmasını inkar etsek bile içten içe istediğimiz.
biraz uzun oldu galiba. okuyanlara sabırları için teşekkür ederim.
bununla ilgili kendi çapımda ufak bir analiz yapayım, sıkılan okumayabilir.
bu dediğim süreçler evrimsel olarak bilinçaltımıza işlenmiş bilgiler zaten, hemen hemen her insanda öyle ya da böyle mevcut. mantık düzlemine oturtmak istediğimizde dediğin gibi dini inançlardan sıyrılarak baktığımızda hepimiz hiç olacağız ve ne olduğunu göremeyeceğiz. pek çok din içerikli felsefik akımda insanın ölümle olan mücadelesinden bahsedilir. hatta insan ölümden korkmayı gerçekten bıraktığında ruhu özgürleşir ve dini olarak en üst mertebeye ulaşır. ölüm kimi zaman tanrıya ulaşmaktır kimi zamansa nirvanaya ulaşmak olur. Bunun bu kadar yüceltilmesinin nedeni de insanın ölümden gerçekten korkmamasının ve kabullenmesinin çok zor olmasıdır. Ölümden korkmuyorum diyen insanların bir çoğunun aslında ölümden gerçekten korktukları için bu düşünceyi bastırdıklarını ya da görmezden gelmeye çalıştıklarını biraz konuşarak anlamanız mümkün.
Ölümden korkan insan gerçekten tanrıya, nirvanaya ya da dinden arınmış bir şekilde huzurlu bir hiçliğe ulaşacağına tam olarak inanmayan insandır. Korktuğu şey aslında bilinmezliktir. Bu da onu hayata tutunma davranışına iter. Kimisi sağlıklı yaşayarak, kimisi sanat eserleri, şarkılar, resimler vb. yaratarak kimisi de bunların yanında daha kanlı canlı bir eser olan çocuk yaparak tutunmaya çalışır. Hayatı belki de biraz daha anlamlandırmak içindir bu çaba. Ölüm korkusu şu soruyu da akla getirir : Neden yaşadım? Neden yaşıyorum?. Gerçekten de eğer hepimiz bir gün öleceksek neden yaşadık? Yaşamımızın bir anlamı olması için bir şeyler yaratmamız gerekiyordu ve o ya da bu şekilde yarattık ve yaratıyoruz da. Bir canlı yaratmak ise insanın egosunu tatmin edebilecek en muhteşem varlık.
Şimdi şu soruyu sorabilirsin; hayatın bir anlamı olmak zorunda mı?
Hayatın bir anlamı var ya da yok. Ölüm olan bir dünyada hayatın anlamının olmaması insanı ölümden daha da korkutan bir şey bence. Bir çoğumuz bir şey için yaşamak ihtiyacı duyuyoruz eninde sonunda. Arada kendi kendime düşünürüm; annemi ya da babamı bir gün kaybettiğim gün umarım çoktan bir çocuk sahibi olmuşumdur diye. Çünkü bu durum bana çok büyük bir acı verecek ve benim biri için ayakta kalmam gerekecek. Bu da muhtemelen kendi çocuğum olacaktır.
bence bu konuyu anlamak için bu kadar derine inmek gerekiyor, çünkü sadece basit evrimsel kuramla dalarsak olayı seks güdüsüne indirgememiz lazım ki korunma yöntemlerinin bol olduğu modern dünyada bu saçma olurdu.
Dediğim gibi hayatın anlamı var mı yok mu bu gerçekten başka bir tartışma konusu. Tek bildiğim ise insan olarak hayatın bir anlamı olmasını inkar etsek bile içten içe istediğimiz.
biraz uzun oldu galiba. okuyanlara sabırları için teşekkür ederim.
0
aslında çoğu bebeğin düşünmeden yapıldığını biliyoruz değil mi?
şöyle terimlerden haberdarız 'tekne kazıntısı' 'kaza kurşunu' vb.
konu dışında tuttuğunuz hormon, evrim, yavrulama içgüdüsü vb. bunlar için açıklama olabilir.
bunu düşünerek yapan adam için de lokomotif güç, yavrulama içgüdüsü tabii ki.
bunun dışındaki tüm sebepler duygusal bence. bu duygular bencilce olabileceği gibi samimi/zararsız da olabilir.
-'eser' gibi soğuk bir kelimeyle açıklamayı tercih etmesem de, insan kendisinden bir parçayı görmek istiyor olabilir.
-ya da 'ulan herkesin var benim neden olmasın' diyerek 'kıskanma/özenme/vb.' duygularıyla yapıyor olabilir.
-biri olsun ve bana baksın mantığıyla yapan çok biliyorum. çünkü şöyle bir dua var 'hayırlı evlat olsun' yani hastalandığında yaşlandığında sana baksın(bunları öldürmek istiyorum).
-öleceksin ve bu dünyada sahip olduğun şeylerin birilerine kalmasını istiyor olabilirsin. (veliaht)
-gerçekten çok fazla sevebileceğin, hiçbir şey beklemeden bir şeyler verebileceğin, hayatında kimselere göstermeyeceğin ilgiyi gösterebileceğin, çok fazla mutlu etmek istediğin birini istiyor da olabilirsin (bunlar daha güzel insanlar).
çoğaltılabilir bu örnekler. ama kaç madde yazarsam yazayım hepsi bir duygunun izdüşümü olur bence.
şöyle terimlerden haberdarız 'tekne kazıntısı' 'kaza kurşunu' vb.
konu dışında tuttuğunuz hormon, evrim, yavrulama içgüdüsü vb. bunlar için açıklama olabilir.
bunu düşünerek yapan adam için de lokomotif güç, yavrulama içgüdüsü tabii ki.
bunun dışındaki tüm sebepler duygusal bence. bu duygular bencilce olabileceği gibi samimi/zararsız da olabilir.
-'eser' gibi soğuk bir kelimeyle açıklamayı tercih etmesem de, insan kendisinden bir parçayı görmek istiyor olabilir.
-ya da 'ulan herkesin var benim neden olmasın' diyerek 'kıskanma/özenme/vb.' duygularıyla yapıyor olabilir.
-biri olsun ve bana baksın mantığıyla yapan çok biliyorum. çünkü şöyle bir dua var 'hayırlı evlat olsun' yani hastalandığında yaşlandığında sana baksın(bunları öldürmek istiyorum).
-öleceksin ve bu dünyada sahip olduğun şeylerin birilerine kalmasını istiyor olabilirsin. (veliaht)
-gerçekten çok fazla sevebileceğin, hiçbir şey beklemeden bir şeyler verebileceğin, hayatında kimselere göstermeyeceğin ilgiyi gösterebileceğin, çok fazla mutlu etmek istediğin birini istiyor da olabilirsin (bunlar daha güzel insanlar).
çoğaltılabilir bu örnekler. ama kaç madde yazarsam yazayım hepsi bir duygunun izdüşümü olur bence.
0
bir çocukla yaşamak, dünyaya onun gözünden bakmak, defalarca kez yapacağı bir şeyi ilk kez yaparkenki heyecanını görmek güzel ve biricik bir şeydir çünkü. çocukluğumuzu hatırlamak için yani biraz. o masumiyete duyulan özlemden. benim için böyle.
hukukçu gözüyle ise çocuk yapmak için en mantıklı nedenin "miras" hususu olduğunu söyleyebilirim.
ilaveten: tanrıların, yarattıkları insanı sevdikleri ve iyiliklerini istedikleri de nereden çıktı? belki de insanı yaratacak güce sahip oldukları için yaratmışlardır. belki biz amaç değil aracızdır? bir ego tatmini aracı... çoğu insan da bu yüzden çocuk yapıyor. saygı görmek ve önemli hissetmek için.
hukukçu gözüyle ise çocuk yapmak için en mantıklı nedenin "miras" hususu olduğunu söyleyebilirim.
ilaveten: tanrıların, yarattıkları insanı sevdikleri ve iyiliklerini istedikleri de nereden çıktı? belki de insanı yaratacak güce sahip oldukları için yaratmışlardır. belki biz amaç değil aracızdır? bir ego tatmini aracı... çoğu insan da bu yüzden çocuk yapıyor. saygı görmek ve önemli hissetmek için.
0
acaba neye benziycek merakı
çocuk sahibi olma hissine duyulan merak
çocuk sahibi olanlara özenti, imrenme
soy'un devamı (hormonlar, dürtüler v.s.'ye bu da giriyo mu yoksa?)
can sıkıntısından kurtulmak, bir meşguliyet bulmak için
hayatta bir amaç sahibi olmak için
ebeveynin torun beklentisini karşılamak ve mahalle baskısından kurtulmak için
evde kalabalık, gürültü olsun diye (kahvaltılar sessiz geçmesin diye çocuk sahibi olmak isteyen biri vardı mesela)
çocuk sahibi olma hissine duyulan merak
çocuk sahibi olanlara özenti, imrenme
soy'un devamı (hormonlar, dürtüler v.s.'ye bu da giriyo mu yoksa?)
can sıkıntısından kurtulmak, bir meşguliyet bulmak için
hayatta bir amaç sahibi olmak için
ebeveynin torun beklentisini karşılamak ve mahalle baskısından kurtulmak için
evde kalabalık, gürültü olsun diye (kahvaltılar sessiz geçmesin diye çocuk sahibi olmak isteyen biri vardı mesela)
0
Sevgi benim gibi icin sadece sevgi kucagima aldigim onu uyuttugumdaki sevgi parkra oynarken yasadigim mutluluk baba olmanin verdigi mutluluk tamamen manevi bencilce bir cikar yok. Insanlar neden cicek büyütür hayvan sever kedi köpek besler çünkü bunlarla mutlu olur
0
Insan, hayatinin bir amac ve anlam icermesini ister. Bu durtusel bir sey olabilir, zira mutlu olabilmek icin gunluk hayatta yaptiklarinizin bir amaci olmali. Calisiyor, para kazaniyorsunuz, bir yandan da sevdiginiz kadinla/adamla evlisiniz. Bu durum sizi tatmin edebilir, kendinize yeni hedefler koymazsaniz da anlamini yitirir. Bir ev almak isteyebilirsiniz, daha cok calisirsiniz ya da hayalinizdeki arabayi almak icin ugrasirsiniz vs. vs. ancak bunlar sizi tam olarak tatmin etmez cunku bu getirilerin hepsi size ancak maddi tatmin saglar ama kalici bir mutluluk saglamaz. insan, elindekileri paylasarak, birileri icin bir seyler yaparak esas mutluluga dogru gider ve bir gun bunu anladigi vakit cocuk yapar ki bu edinimlerini, guzel ve kotu gunleri beraber yasayabilecegi, paylasabilecegi biri daha olsun. bu saydiklarimi insan tasarlayarak yapmaz belki ama icguduleri de zaten uremek uzerine programlanmis oldugundan ve kisisel tatmin duygusu da yukarida yazdigim sekilde islediginden, cocuk yapar ve sonrasinda hayattaki amaci degisir, cok boyutlu bir hal alir. artik sadece kendisinin ve esinin degil bir de cocugunun mutlulugu onun hayat amaclarindan biri haline gelmistir.
0
Çünkü içgüdüsel olarak çocuk yapmamız gerekiyor. Alt beyin iç güdüsel olarak bir şey yapmak istediğinde, üst beyin bununla ilgili kişiye mantıklı gelecek bir mazeret uydurur. Çocuk olayında bu: herkes yapıyor, çok şirin yea, soyum devam etsin vb. olabilir. Ama altta yatan sebep üreme iç güdüsü.
0
in vino veritas
diyelim terfi aldık ama yaptığımız işin niteliği ve sorumluluklar değişmedi. bunu cv'de nasıl belirtmeli acaba? "arkadaş sen eskiden de aynı işi yapıyorduysan niye terfi aldın ki?" gibi bi soru gelir mi? ya da başlangıç tarihinden itibaren pozisyon ismini şu anki haliyle mi belirtsem sanki önceki po
diyelim terfi aldık ama yaptığımız işin niteliği ve sorumluluklar değişmedi. bunu cv'de nasıl belirtmeli acaba? "arkadaş sen eskiden de aynı işi yapıyorduysan niye terfi aldın ki?" gibi bi soru gelir mi? ya da başlangıç tarihinden itibaren pozisyon ismini şu anki haliyle mi belirtsem sanki önceki pozisyondaki title'a hiç sahip olmamışım gibi?
napsam?
napsam?
0
Terfi iyidir. Tefinizi cvde mutlaka belirtin. İş tanımının aynı olması önemli değil.
0
hayattan sikilan adam
Selamlar,Ev alıp kiraya vermek para biriktirme amacıyla mantıklı bir hareket mi sizce? Krediyle ev alıp taksidin yarısını kiradan ödeyip, yarısını da kendi cebimden ödesem mantıklı bir iş mi yapmış olurum?
Selamlar,
Ev alıp kiraya vermek para biriktirme amacıyla mantıklı bir hareket mi sizce? Krediyle ev alıp taksidin yarısını kiradan ödeyip, yarısını da kendi cebimden ödesem mantıklı bir iş mi yapmış olurum?
Ev alıp kiraya vermek para biriktirme amacıyla mantıklı bir hareket mi sizce? Krediyle ev alıp taksidin yarısını kiradan ödeyip, yarısını da kendi cebimden ödesem mantıklı bir iş mi yapmış olurum?
0
oldukça mantıksız bir iş yapmış olursun. ev fiyatları getirdiği kiraya göre çok yüksek.
0
Almayı düşündüğüm evin 1000 tl civarı kredisi ve aylık 500-600 tl kira getirisi olacak desem?
0
alacaganiz evin degeri 15-20 yillik kira getirisinden fazlaysa mantikli değil.
600 tl kirası ise senede 7200, 20 yilda 144 bin eder.
bu evi 150-160 binden fazlaya almak risk olur.
ha prim yapacak yerdedir, 2 senede yuzde 50 prim yapar o baska.
faize koy diyenler kusura bakmasin, faiz sadece paranın degerini korur. bir gelir degildir.
600 tl kirası ise senede 7200, 20 yilda 144 bin eder.
bu evi 150-160 binden fazlaya almak risk olur.
ha prim yapacak yerdedir, 2 senede yuzde 50 prim yapar o baska.
faize koy diyenler kusura bakmasin, faiz sadece paranın degerini korur. bir gelir degildir.
0
ya ben lan neyse
yeni doğan bebeklerde?öyleyse ne kadar zamandır zorunlu?
yeni doğan bebeklerde?
öyleyse ne kadar zamandır zorunlu?
öyleyse ne kadar zamandır zorunlu?
0
Ne kadar zamandır bilmiyorum ama bebek daha kucağınıza verilmeden ilki yapılıyor. İkincisi de birkaç ay sonra(2.ya da 3.ayda)
Zorunlu diye bir şey yok aşı yaptırmaya götürmezseniz hiçbir aşısı yapılmaz.
Zorunlu diye bir şey yok aşı yaptırmaya götürmezseniz hiçbir aşısı yapılmaz.
0
zorunludur. yaptırmak istemiyorsanız her seferinde aile hekiminize gidip yaptırmak istemiyorum diye imza vermeniz gerekir. aile hekiminize götürmezseniz bile o size gelir, bir şekilde ulaşır. hepatit b 5-6 yıl oldu sanırım zorunlu olalı. ilk doz doğumda ikinci doz 1 aylıkken üçüncü doz 6 aylıkken yapılır.
aşı olayı bireysel değil toplumsal bir koruma sağlar. kendi başınıza değilsiniz bu konuda. sizin bebeğinizi aşılatmamanız çevrenizdeki çocukların sağlığını tehlikeye atar. kızamık aşısı olmayan suriyeliler istanbula geldiği zaman onların yüzünden istanbulda kızamık salgını oldu.
özet: çocuğunuzu aşılatın. aşılatmazsanız size hakkımı helal etmem.
aşı olayı bireysel değil toplumsal bir koruma sağlar. kendi başınıza değilsiniz bu konuda. sizin bebeğinizi aşılatmamanız çevrenizdeki çocukların sağlığını tehlikeye atar. kızamık aşısı olmayan suriyeliler istanbula geldiği zaman onların yüzünden istanbulda kızamık salgını oldu.
özet: çocuğunuzu aşılatın. aşılatmazsanız size hakkımı helal etmem.
0
rudeboy
iyi akşamlar duyuru sakinleri: ufak bir derdim var, özellikle kişilik olaylarına meraklılar,pskiloji vb okuyanlar devam edebilir okumaya. ben bazen kendi kendimi strese sokuyorum gibi geliyor,bundan nasıl kurtulabilirim veya kurtulmam gerekir mi ne diyorsunuz?öncelikle,rekabet içgüdüm çok fazla,biri
iyi akşamlar duyuru sakinleri: ufak bir derdim var, özellikle kişilik olaylarına meraklılar,pskiloji vb okuyanlar devam edebilir okumaya.
ben bazen kendi kendimi strese sokuyorum gibi geliyor,bundan nasıl kurtulabilirim veya kurtulmam gerekir mi ne diyorsunuz?
öncelikle,rekabet içgüdüm çok fazla,birisi bana herhangi bir işte meydan okursa ve o kişinin benden üstün olmadığını düşünüyorsam onu alt etmek için çok uğraşıyorum.(onu yanlış çıkarmak-kendimi ona ispatlamak gibi)
+ama durup dururken kimseye artislenecek,kimseyi hakir görecek bir yapım da yoktur,hayatımın büyük kısmında çok sakin ve dinginimdir. birisine o öyle olur mu lan, yok efendim sen yanlışsın falan diye dangoz gibi direk söylemem,illa diceksem de izah ederim,ima ederim vs.
ve insanlara da (hemcinslerime özellikle) çok çabuk ısınamıyorum,bir güvensizlik var.2 gün önce tanıştığım eleman bana hadsiz bi şaka falan yaparsa,formasına dokunulmuş ibrahimovic gibi oluyorum.
+diğer yandan ise duyuruda saygı içerisinde yıllardır muhabbetimin olduğu kişiler de var,seviyesizliği sevmiyorum kısacası.
üni.de sınıfın yüksek alacağı belli olan sınavlara çok herkesten çok çalışırdım ki 90-100 arası alayım ama zor sınavlara ya da haziran gibi milletin artık pek kasmadığı sınavlarda 60 alsam yeter amk kafasıyla girerdim.
küçükken altıncı sınıfın yaz tatilinde normalde hep 2 olan ingilizcemi 4 sonra da 5 seviyesine çıkardım,(deli gibi sözlük,kelime vs çalışarak) sonrasında full ingilizce bir bölüm bitirdim ve şu an yurt dışında yüksek yapıyorum+başka diller de öğrendim zamanla ve bu bir sınavdan 45 aldım diye benle dalga geçen sınıfın şımarık kız grubu yüzünden oldu.öncesinde ingilizcem iyiymiş kötüymüş takmıyordum taso oynuyorduk amk teneffüslerde.
ayrıca;
benden büyüklerin veya sosyal hiyarerşi de üstümde olanların (anne baba öğretmen,girişteki memur vs) tepkilerini çok önemsiyorum.o tarz birisi beni haketmediğim halde eleştirsin kahrolurum,ciddiye alırım. Gururluyum da aynı zamanda. başka arkadaşlara bakıyorum,adam yüzüne he he afedersiniz efenim diyo,arkadan sallıyor basıyor küfürü amın oğlu senden mi öğrenicem vs diye afedersiniz. ben öyle yapsam bile kafama takılıyor beni nasıl öyle eleştirebilir diye.insanlara saygım üst seviyede. birileri tarafından "hadsiz veya yavşakça" diye tanımlanıcak hareketler yapmam kolay kolay mesela.
okuldaki rekabetçilikte mesela;
çocukluğumda hiç annem babam beni zorlamadı ders çalış,bak komşunun oğlu yardırdı sen mala bağladın tarzı şeyler demediler.(veli toplantılarına bile gelmezlerdi:p hep kendim farkettim bazı zayıflıklarımı ona göre çalıştım.
ÖSS zamanında örneğin: sınıf 8-9 kişilik bir dil sınıfıydı ve dil bölümlerinde rekabet olmazsa olmazdır,ordan gaza getirdim kendimi hep.
bu rekabetçilik asla agresif bir hale dönüşmedi,yukarıda belirttiğim gibi kimseyi eylemsel olarak veya laflar ile ezmeye çalışmak zaten benim huyum değil,ama içsel bir rekabet duygum var,bunu da genelde yıllardır iyi tanıdığım güvendiğim arkadaşlara karşı bastırabiliyorum.
yeni tanıştığım birine karşı alttan alma huyum olmuyor.atara atar da yapmıyorum durup dururken ama uzaklaşıyorum eğer karşı taraf çok kendini beğenmiş sürekli ahkam kesen biriyse falan,ama üstüme oynarsa da girişiyorum açık ya da üstü kapalı rekabete.birisi haksızsa,önerdiği şey mantıksızsa ve ısrar ediyorsa lafımı yapıştırıyorum.Peder beyle sürekli papaz oluyoruz ondan.
not: yukarıda yazdıklarımın "bence" nedeni haset veya kıskançlık değil ondan eminim,ulan adamın son model makinası var bnm ki niye eski bende de olsun! vs tarzı değil. daha çok gurur ve sürekli ileri gitme iç güdüsü karışımı.
yorum yapmanıza fayda edecekse söylüyorum; burcum terazi yükselen aslan
yaş:22 ,üslubtan anlamışsınızdır Erkeğim.
ve evet ciddiye almayanlar dertle ilgili butona yönelebilirler:D.
ben bazen kendi kendimi strese sokuyorum gibi geliyor,bundan nasıl kurtulabilirim veya kurtulmam gerekir mi ne diyorsunuz?
öncelikle,rekabet içgüdüm çok fazla,birisi bana herhangi bir işte meydan okursa ve o kişinin benden üstün olmadığını düşünüyorsam onu alt etmek için çok uğraşıyorum.(onu yanlış çıkarmak-kendimi ona ispatlamak gibi)
+ama durup dururken kimseye artislenecek,kimseyi hakir görecek bir yapım da yoktur,hayatımın büyük kısmında çok sakin ve dinginimdir. birisine o öyle olur mu lan, yok efendim sen yanlışsın falan diye dangoz gibi direk söylemem,illa diceksem de izah ederim,ima ederim vs.
ve insanlara da (hemcinslerime özellikle) çok çabuk ısınamıyorum,bir güvensizlik var.2 gün önce tanıştığım eleman bana hadsiz bi şaka falan yaparsa,formasına dokunulmuş ibrahimovic gibi oluyorum.
+diğer yandan ise duyuruda saygı içerisinde yıllardır muhabbetimin olduğu kişiler de var,seviyesizliği sevmiyorum kısacası.
üni.de sınıfın yüksek alacağı belli olan sınavlara çok herkesten çok çalışırdım ki 90-100 arası alayım ama zor sınavlara ya da haziran gibi milletin artık pek kasmadığı sınavlarda 60 alsam yeter amk kafasıyla girerdim.
küçükken altıncı sınıfın yaz tatilinde normalde hep 2 olan ingilizcemi 4 sonra da 5 seviyesine çıkardım,(deli gibi sözlük,kelime vs çalışarak) sonrasında full ingilizce bir bölüm bitirdim ve şu an yurt dışında yüksek yapıyorum+başka diller de öğrendim zamanla ve bu bir sınavdan 45 aldım diye benle dalga geçen sınıfın şımarık kız grubu yüzünden oldu.öncesinde ingilizcem iyiymiş kötüymüş takmıyordum taso oynuyorduk amk teneffüslerde.
ayrıca;
benden büyüklerin veya sosyal hiyarerşi de üstümde olanların (anne baba öğretmen,girişteki memur vs) tepkilerini çok önemsiyorum.o tarz birisi beni haketmediğim halde eleştirsin kahrolurum,ciddiye alırım. Gururluyum da aynı zamanda. başka arkadaşlara bakıyorum,adam yüzüne he he afedersiniz efenim diyo,arkadan sallıyor basıyor küfürü amın oğlu senden mi öğrenicem vs diye afedersiniz. ben öyle yapsam bile kafama takılıyor beni nasıl öyle eleştirebilir diye.insanlara saygım üst seviyede. birileri tarafından "hadsiz veya yavşakça" diye tanımlanıcak hareketler yapmam kolay kolay mesela.
okuldaki rekabetçilikte mesela;
çocukluğumda hiç annem babam beni zorlamadı ders çalış,bak komşunun oğlu yardırdı sen mala bağladın tarzı şeyler demediler.(veli toplantılarına bile gelmezlerdi:p hep kendim farkettim bazı zayıflıklarımı ona göre çalıştım.
ÖSS zamanında örneğin: sınıf 8-9 kişilik bir dil sınıfıydı ve dil bölümlerinde rekabet olmazsa olmazdır,ordan gaza getirdim kendimi hep.
bu rekabetçilik asla agresif bir hale dönüşmedi,yukarıda belirttiğim gibi kimseyi eylemsel olarak veya laflar ile ezmeye çalışmak zaten benim huyum değil,ama içsel bir rekabet duygum var,bunu da genelde yıllardır iyi tanıdığım güvendiğim arkadaşlara karşı bastırabiliyorum.
yeni tanıştığım birine karşı alttan alma huyum olmuyor.atara atar da yapmıyorum durup dururken ama uzaklaşıyorum eğer karşı taraf çok kendini beğenmiş sürekli ahkam kesen biriyse falan,ama üstüme oynarsa da girişiyorum açık ya da üstü kapalı rekabete.birisi haksızsa,önerdiği şey mantıksızsa ve ısrar ediyorsa lafımı yapıştırıyorum.Peder beyle sürekli papaz oluyoruz ondan.
not: yukarıda yazdıklarımın "bence" nedeni haset veya kıskançlık değil ondan eminim,ulan adamın son model makinası var bnm ki niye eski bende de olsun! vs tarzı değil. daha çok gurur ve sürekli ileri gitme iç güdüsü karışımı.
yorum yapmanıza fayda edecekse söylüyorum; burcum terazi yükselen aslan
yaş:22 ,üslubtan anlamışsınızdır Erkeğim.
ve evet ciddiye almayanlar dertle ilgili butona yönelebilirler:D.
0
Hırslı, rekabetçi kişiliği çok insana yaraşır görmüyorum fakat kariyer, para, ilişkiler gibi konularda genel geçer somut başarılar için gerekiyor. Tercih sizin.
0
Yazı boyunca narsist olmadığının altını ısrarla çiziyor olman azıcık narsist olduğunu gösteriyor olabilir mi? :)
Şaka bir yana ben başarma yetilerinin farkında olan, ya da şöyle diyelim istediği her şeyi başarabilecek azim, zeka, yetenek vb.özelliklere sahip olduğunu bilen, kendinin farkında bir kalemi okudum şahsen. Yapabileceğinin farkındasın ve yapıyorsun. Bunun kötü olduğunu sana kim söyledi bilemiyorum ama bu kötü değil. Belki narsist olmana neden olur ileride ama o zamana kadar bu iyi bence :)
Başkalarına zarar vermeyen 'ben yaparım' duygun sana da zarar vermiyorsa (örn: yapmak için kendini heba etmiyorsan) herhangi bir sorun yok.
İnsanları ciddiye alma durumu ile ilgili biraz derine inmekte fayda var. Sadece ailenin toplantılara gelmiyor oluşu cümlenden (ki bu hiç yeterli bir done değil) ve bir de 'dalga geçen şımarık kız grubu' zincirleme tamlamandan yaptığım hadsiz çıkarımlarla, azıcık da olsa acaba değerli olma isteğin şiddetli olabilir mi diye düşünmedim değil. Yumuşatmadan söylersek histrionik kişilik kelimelerini bi Google a yaz bakalım neler çıkacak.
Benim naçizane tavsiyem stres düzeyini sürekli takip et. Kendini anlattığın kadarıyla bunu başarabileceğin kanısına vardım. Bu duyguların herhangi biri stres seviyeni yükselttiğinde yardım almaktan çekinme. Önemli olan seni rahatsız etmesi. Bu duyguların rahatsızlık yaratmasına izin verme. Sevgiler.
Not: psikolog değilim sosyolojideyken psikoloji dersleri de aldım+ilgi
Şaka bir yana ben başarma yetilerinin farkında olan, ya da şöyle diyelim istediği her şeyi başarabilecek azim, zeka, yetenek vb.özelliklere sahip olduğunu bilen, kendinin farkında bir kalemi okudum şahsen. Yapabileceğinin farkındasın ve yapıyorsun. Bunun kötü olduğunu sana kim söyledi bilemiyorum ama bu kötü değil. Belki narsist olmana neden olur ileride ama o zamana kadar bu iyi bence :)
Başkalarına zarar vermeyen 'ben yaparım' duygun sana da zarar vermiyorsa (örn: yapmak için kendini heba etmiyorsan) herhangi bir sorun yok.
İnsanları ciddiye alma durumu ile ilgili biraz derine inmekte fayda var. Sadece ailenin toplantılara gelmiyor oluşu cümlenden (ki bu hiç yeterli bir done değil) ve bir de 'dalga geçen şımarık kız grubu' zincirleme tamlamandan yaptığım hadsiz çıkarımlarla, azıcık da olsa acaba değerli olma isteğin şiddetli olabilir mi diye düşünmedim değil. Yumuşatmadan söylersek histrionik kişilik kelimelerini bi Google a yaz bakalım neler çıkacak.
Benim naçizane tavsiyem stres düzeyini sürekli takip et. Kendini anlattığın kadarıyla bunu başarabileceğin kanısına vardım. Bu duyguların herhangi biri stres seviyeni yükselttiğinde yardım almaktan çekinme. Önemli olan seni rahatsız etmesi. Bu duyguların rahatsızlık yaratmasına izin verme. Sevgiler.
Not: psikolog değilim sosyolojideyken psikoloji dersleri de aldım+ilgi
0
umbro
Merhaba Arkadaşlar,`türk tipi akademisyen` olmamak üzere çıktığım bu yolda, doktora tezimde son aşamalara yaklaşmış olduğumu umuyorum. Eş, dost, tanıdık, binlerce mail derken hala istediğim veri sayısına ulaşamadım maalesef, o nedenle bir de buradan paylaşmak istedim anket linkini. Anket oline tüket
Merhaba Arkadaşlar,
türk tipi akademisyen olmamak üzere çıktığım bu yolda, doktora tezimde son aşamalara yaklaşmış olduğumu umuyorum. Eş, dost, tanıdık, binlerce mail derken hala istediğim veri sayısına ulaşamadım maalesef, o nedenle bir de buradan paylaşmak istedim anket linkini.
Anket oline tüketici davarnışına ilişkin ve anketi doldurmak yaklaşık 15-18 dakikanızı alıyor, onca zaman kıtlığınızda bir de benim anketime zaman ayırıp doldurursanız ne mutlu bana.
Şimdiden yardımcı olan herkese teşekkür ederim.
Anket linki: docs.google.com
Not: iki günlüğüne üstte kalsa ne güzel olur.
türk tipi akademisyen olmamak üzere çıktığım bu yolda, doktora tezimde son aşamalara yaklaşmış olduğumu umuyorum. Eş, dost, tanıdık, binlerce mail derken hala istediğim veri sayısına ulaşamadım maalesef, o nedenle bir de buradan paylaşmak istedim anket linkini.
Anket oline tüketici davarnışına ilişkin ve anketi doldurmak yaklaşık 15-18 dakikanızı alıyor, onca zaman kıtlığınızda bir de benim anketime zaman ayırıp doldurursanız ne mutlu bana.
Şimdiden yardımcı olan herkese teşekkür ederim.
Anket linki: docs.google.com
Not: iki günlüğüne üstte kalsa ne güzel olur.
0
maalesef modelde fazla değişken olmasından dolayı ankette biraz uzun oldu:/ sabrınız ve yardımınız çok teşekkür ediyorum :).
0
abi nasıl anket ya bu? mola vererek yapıyorum resmen, birazdan biter.:)
umarım işine yarar.
umarım işine yarar.
0
yardımcı olmaya çalıştım ama sorular çoktu biraz sıkıldım. kolay gelsin
0
Maalesef en büyük sıkıntı anketin uzun olması, çoğu katılımcı yarıda bırakıyor haklı olarak, doktora tezi olunca da danışman hocaları basit modellere ikna etmek şansı olmuyor. Ben dolduran herkese bir kez daha sabrı ve yardımları için teşekkür ediyorum.
0
abi ben de dolduruyorum şuan umarım faydalı olur ancak çok boş geldi sorular bana.
0
öncelikle tekrardan dolduran herkese bir kez daha teşekkür ediyorum, beklediğimin çok daha üstünde geri dönüş oldu, tezin başlangıcında bir teşekkür de ekşiduyuru.com kullanıcılarına yazmam gerekecek kesinlikle:) bazı ifadeler benzer de gelbilir aslında, ancak ifadelerin hiçbiri bizim tarafımızdan geliştirilmiş değil, tüm ifadeler konuya ilişkin daha önce yapılmış çalışmaların sonucu olarak, gerçekten olguyu ölçtüğüne ilişkin verilerle desteklenmiş ifadeler.
bu işlere girişmeden önce bu tür anketleri doldurukren, aynı hisse ben de çok kapılırdım (gerçi hala kapılıyorum :)) ama işin analiz kısmında gerçekten olguya ilişkin ifadelerin, o olguyu açıklayan diğer ifadeler ile birlikte hareket ettiğini, ve teoriden gelen bilginin , kulağa ve kimi zaman mantığa saçma gelen bu ifadelerle açıklandığı görmek hala şaşırtıcı benim için.
yani özetle elin adamının başka yerde başka kültürde geliştirdiği bu ifadeler bizlerde de çoğunlukla çalışıyor. en azından benim bu çalışmamın özelinde, topladığım ilk pilot veride böyleydi, umarım aynı şekilde de devam eder:)
bu işlere girişmeden önce bu tür anketleri doldurukren, aynı hisse ben de çok kapılırdım (gerçi hala kapılıyorum :)) ama işin analiz kısmında gerçekten olguya ilişkin ifadelerin, o olguyu açıklayan diğer ifadeler ile birlikte hareket ettiğini, ve teoriden gelen bilginin , kulağa ve kimi zaman mantığa saçma gelen bu ifadelerle açıklandığı görmek hala şaşırtıcı benim için.
yani özetle elin adamının başka yerde başka kültürde geliştirdiği bu ifadeler bizlerde de çoğunlukla çalışıyor. en azından benim bu çalışmamın özelinde, topladığım ilk pilot veride böyleydi, umarım aynı şekilde de devam eder:)
0
anket çok yerinde olmuş. kendimde alışveriş bağımlılığımı olduğunu düşünmeye başlamıştım. internette almayacak olsam bile saatlerce ürün araştırmak çok büyük bir haz veriyor. sebebi ne acaba. bu araştırmanın konusu ile ilgili sanırım.
0
ben de doldurdum. hiç uzun ya da sıkıcı değildi bence. doktora tezi yani olsun o kadar soru. kolay gelsin size.
0
Ben 7 dakikada tamamladım. Sabah erken kalkacak olmama rağmen yaptım, maksat bilime katkımız olsun. Kolay gelsin.
0
"Değerli zamanınızdan ayırarak anketimizi doldurduğunuz için teşekkür ederiz."
Hocam sorular, psikologların hileli soruları gibi geldi bana.
Hocam sorular, psikologların hileli soruları gibi geldi bana.
0
bir yüksek lisans tez öğrencisi olarak sizi anlıyorum :) ben de doldurdum kolay gelsin, umarım işinize yarar.
0
doldurduk bakalım, umarım işe yarar. o lanet tez sürecinin çabucak bitmesi dileğimle :)
0
Anketi doldurdum bu tarz anketler sonuçlar itibariyle ilgimi çeker. Araştırma sonunda kısa bir özetle bizimle de paylaşırsınız umarım Nkst sonuçlarını.
0
ne güzel insanlarsınız, sabah kalkıp baktığımda bu kadar çok insanın anketi doldurmasına gerçekten çok mutlu oldum. hepinize ayrı ayrı tek tek binlerce kez teşekkür ederim. sayenizde beklediğimden de daha önce analizlere başlayabileceğim...
@tkzkn: aslında doğrudan tezin konusu değil, ancak varsayımlardan biri dediğiniz şekilde bireyin haz almasının ana sebeplerinden birini bireyin içine girdiği akış ile açıklanabileceğini kabul etmesi şeklinde diyebiliriz.
@suspendline: valla ne diyeyim sizler sayesinde gerçkten beklediğimden çok daha önce başlayabileceğim analizlere, tekrardan teşekkürler.
@duma duma dum: 7 dakika da rekor bir süre olmuş :) özveriniz için çok teşekkür ederim.
@buzdagi: hileli demeyelim de :) ters kodlu sorular bulunmakta anket içerisinde, yani aynı ifadenin bir de olumsuz şekli halinde yazılmışı.
@ekaterina: teşekkürler, umarım siz de en kısa zamanda tezinizi bitirip huzura erersiniz :)
@devilred: ah hocam valla bir bitse de ben de kurtulsam şu stresten ve antidepresanlardan :)
@:eylul: mail adresinizi gönderebilirseniz analizleri tamamladığım da sizinle de paylaşmaktan mutluluk duyarım.
@tkzkn: aslında doğrudan tezin konusu değil, ancak varsayımlardan biri dediğiniz şekilde bireyin haz almasının ana sebeplerinden birini bireyin içine girdiği akış ile açıklanabileceğini kabul etmesi şeklinde diyebiliriz.
@suspendline: valla ne diyeyim sizler sayesinde gerçkten beklediğimden çok daha önce başlayabileceğim analizlere, tekrardan teşekkürler.
@duma duma dum: 7 dakika da rekor bir süre olmuş :) özveriniz için çok teşekkür ederim.
@buzdagi: hileli demeyelim de :) ters kodlu sorular bulunmakta anket içerisinde, yani aynı ifadenin bir de olumsuz şekli halinde yazılmışı.
@ekaterina: teşekkürler, umarım siz de en kısa zamanda tezinizi bitirip huzura erersiniz :)
@devilred: ah hocam valla bir bitse de ben de kurtulsam şu stresten ve antidepresanlardan :)
@:eylul: mail adresinizi gönderebilirseniz analizleri tamamladığım da sizinle de paylaşmaktan mutluluk duyarım.
0
şimdi doldurdum anketi. hayrını görün. çocuklara bol bol puan verin. kimseyi bırakmayın:)
0
doldurdum.
eksiduyuru tez magdurlari diye ayri bir platform mu kursak acaba? allah hepimizi tez vakitte şu tez belasindan kurtarsin inşallah.
eksiduyuru tez magdurlari diye ayri bir platform mu kursak acaba? allah hepimizi tez vakitte şu tez belasindan kurtarsin inşallah.
0
anketini doldurdum, tez çalışmasında artık bize de ufak bir yer ayırırsın :) iskandinav tipi akademisyen olman dileğiyle, başarılar.
0
doldurdum. iyi çalışmalar.
buna benzer anket veya yardımcı olabileceğim başka birşeyler olursa haber veriniz. elimden geldiğince..
buna benzer anket veya yardımcı olabileceğim başka birşeyler olursa haber veriniz. elimden geldiğince..
0
ben de doldurdum ama 3 dakika sürdü. verdiğimiz cevaplara göre bi yerden sonra bitiyor herhalde?
0
çok teşekkürler, bu arada dediğiniz gibi tezin başlangıç kısmında ekşiduyuruya'da yer vereceğim, gerçkten beklediğimden çok daha fazla dönüş oldu.
@en arka koltuktaki gözlüklü çocuk:; yardım teklifiniz için çok saolun, yardıma ihtiyacım olduğunda mutlaka mesaj atacağım size buradan:)
@en arka koltuktaki gözlüklü çocuk:; yardım teklifiniz için çok saolun, yardıma ihtiyacım olduğunda mutlaka mesaj atacağım size buradan:)
0
@carnewa: evet dediğiniz gibi eğer son bir ay içerisinde bir ürüne ilişkin satın alma niyeti ya da sadece o ürüne ilgili bilgi aramktan hoşlandığınız için online bilgi araması yapmadı iseniz ve kontrol sorularına iki kere hayır cevabı verince anket sonlanıyor. ancak bu durumda bile vermiş olduğunuz ilk baştaki sorulara ve demografik bilgilere ilişkin verilerde tezim de kullanılacak.
0
cevapladım hocam, ama türkçe siteler ile yabancı siteleri de karşılaştırsan olabilirmiş. çünkü mesela ben bir şey arayacaksam kesinlikle hiç bir türkçe siteden ne araştırma yaparım ne ürün satın alırım vs. reklamlarla dolu, boktan keyword'ler konulmuş türk web sitelerine güvenmem. diyeceksin ki bu işi yapan yabancı siteler de yok mu, var haklısın, ama türk web siteleri tüketici davranışları konusunda çığır açmış vaziyette, sitelerin başlıklarını ekseriyetle sözlükte görüyoruz zaten. neyse işte böyle. başarılar dilerim meslektaş olarak.
0
@robin crusoe: çok saolasın hocam.
@skullsucker: aslında dediğiniz çok mantıklı bir öneri ancak, zaten bu hali ile bile çok fazla değişken sayısına ulaştık modelde, bir de örneklemi siteler bazında gruplara göre bölmeye çalışsak çok daha fazla veri gerekecekti. bu nedenle en azından bu aşamada, araştırmanın çerçevesini bu hali ile kısıtladık. hocam ben de size başarılar diliyorum, kolay gelsin :)
@skullsucker: aslında dediğiniz çok mantıklı bir öneri ancak, zaten bu hali ile bile çok fazla değişken sayısına ulaştık modelde, bir de örneklemi siteler bazında gruplara göre bölmeye çalışsak çok daha fazla veri gerekecekti. bu nedenle en azından bu aşamada, araştırmanın çerçevesini bu hali ile kısıtladık. hocam ben de size başarılar diliyorum, kolay gelsin :)
0
anketi doldurduk,stresinize uğraşınıza değer inşallah sonuçlar. başarılar türk tipi akademisyene dönüşmemeniz dileğiyle
0
teşekkürler hocam, valla benim de umudum şu sistemin içerisinde türk tipi akademisyen olmadan hayatta kalabilmek, umarım başarılı olabilirim.
0
Çalışıyorum, favorilere aldım.
Akşam eve gidince türk kahvesi+sigara eşliğinde söz dolduracağım.
edit: Verir niye vermesin, haftayı bitirmişim. :)
Akşam eve gidince türk kahvesi+sigara eşliğinde söz dolduracağım.
edit: Verir niye vermesin, haftayı bitirmişim. :)
0
doldurdum ben de. başarılar dilerim. bundan sonraki kısım bir parça daha zahmetli olacak ama başaracaksınız eminim.
0
doldurdum ama sorular birbirinin aynıydı veya ben olayı yanlış anladım:)
başarılar dilerim.
başarılar dilerim.
0
normalde üşenirim böyle şeylere ama türk tipi akademisyen olmamak deyince seve seve doldurdum. bunu da bilin istedim :)
0
tekrar tekrar hepinize çok teşekkür ediyorum, vallahi bu kadar dönüş olacağını bilsem ilk önce buraya başlık açardım. birara hakkaten veriyi toplamyamayacağım diye endişe etmeye başlamıştım...ne diyim umarım ki herkesin ayrıdığı zamanın hakkını verebilecek bir şeyler ortaya çıkarabilirim. teşekkürler tekrardan.
0
regina phalange
Uludag ve kizilay iciyordum ama simdi aklima geldi eksiye bir bakayim dedim, uludagda nitrat kizilayda da baska bir sey varmis. eee ne icicez simdi?
Uludag ve kizilay iciyordum ama simdi aklima geldi eksiye bir bakayim dedim, uludagda nitrat kizilayda da baska bir sey varmis. eee ne icicez simdi?
0
istanbul'da her yerde beypazarı yok, ankara'da da her yerde kızılay yok. ben kızılayı içiyorum.
0
Ben beypazarı içiyorum. Bulursam sarıkız ve özkaynakta alıyorum. Kızılayda bir ara aşırı derecede nitrit çıkmıştı o ara kullanmıyordum. haberi için (git:www.percemler.com )
0
üstte paylaşılan bu entry tamamen kolpa.
eksisozluk.com
adam midem delinir diye tırsıyorum demiş. bre gafil, maden suyu mideyi deler mi hiç ya da mideye zarar verir mi, daha bunu bilmeyen bir adamın yazdığı şeylere de çok inanmayın. kaldı ki yazdıklarına bir kaynak bile göstermemiş
eksisozluk.com
adam midem delinir diye tırsıyorum demiş. bre gafil, maden suyu mideyi deler mi hiç ya da mideye zarar verir mi, daha bunu bilmeyen bir adamın yazdığı şeylere de çok inanmayın. kaldı ki yazdıklarına bir kaynak bile göstermemiş
0
aslında kızılay en iyisi. fakat son aldığım 24'lükte paketteki sodalar boğazımı yakıyor çok acı gibi. sebebini bilmiyorum.
beypazarı iyidir, güzeldir. fakat piyasadaki satılan türevi değişik biraz. özel bi edition'ı sanki. kızılay'dan daha ucuz. f/p olarak iyi ama.
ÖZET : (Kızılay/Beypazarı) > Sırma > Uludağ
beypazarı iyidir, güzeldir. fakat piyasadaki satılan türevi değişik biraz. özel bi edition'ı sanki. kızılay'dan daha ucuz. f/p olarak iyi ama.
ÖZET : (Kızılay/Beypazarı) > Sırma > Uludağ
0
tuz seviyesinin düşük olması ve testlerde nitrit gibi zararlı maddeler çıkmaması sebebiyle damla marka tercih ediyorum.
0
ben bimden alıyorum. an itibariyle de bimden aldığım sırma markalı narlı sodayı içmekteyim. bi de limonlusu var arada onu da alırım, onun da markası kardelen.
0
beypazarı ve özkaynak içiyorum.
damla maden suyu değil bu arada soda. yani şebeke suyuna karbondioksit karıştırılarak oluşturulan bir şey.
damla maden suyu değil bu arada soda. yani şebeke suyuna karbondioksit karıştırılarak oluşturulan bir şey.
0
kula
uludağ
kızılay-sırma
gerisi hikaye. sarıkızdan gördüğümde ise koşarak uzaklaşıyorum.
uludağ
kızılay-sırma
gerisi hikaye. sarıkızdan gördüğümde ise koşarak uzaklaşıyorum.
0
BEYPAZARI. kızılay da arsenik çıkmıştı diye haberler vardı. şimdi bir de erzincan çıkmış rengi farklı içimi hoş. akmina da sağlam ama plastik şişe. sarıkız da idare eder. ben acı seviyorum. kınık meeh. flores çıkmış beş para etmez.
beypazarı
kızılay
sarıkız
akmina
özkaynak
kınık
sırma
uludağ
diğerleri
beypazarı
kızılay
sarıkız
akmina
özkaynak
kınık
sırma
uludağ
diğerleri
0
oha lan merak ettim baktım gerçekten de arsenik varmış hatta siyanür var lan www.kizilaymadensuyu.com.tr kimyagerler açıklasın bi. çok küçük bir oran ama olsun.
0
kizilay
@mrfusion
oha icinde civa bile varmis. ne zaman oluyoruz simdi? kimyagerler bunu aciklsin
@mrfusion
oha icinde civa bile varmis. ne zaman oluyoruz simdi? kimyagerler bunu aciklsin
0
helios
aşağı ayrancı'da şimşek sokak dolaylarında mı,kurtuluş dedeefendi sokak dolaylarında mı yaşamak daha mantıklı?sessiz sakin yaşayan biriyim, haftada birkaç gün kızılay'dan metro kullanacağım. aşağı ayrancı'da uygun fiyata bir ev buldum, teraslı ve güzel. bir sene için uygun bir fiyata evini bana bıra
aşağı ayrancı'da şimşek sokak dolaylarında mı,
kurtuluş dedeefendi sokak dolaylarında mı yaşamak daha mantıklı?
sessiz sakin yaşayan biriyim, haftada birkaç gün kızılay'dan metro kullanacağım. aşağı ayrancı'da uygun fiyata bir ev buldum, teraslı ve güzel. bir sene için uygun bir fiyata evini bana bırakacak biri var.
kurtuluş'ta ise durumum karışık, ev de bulamadım... ama o semtte bir senedir yaşadığım, ankara üniversitesi'nin kütüphanesini filan çok kullandığım için sanırım alıştım.
kızılay'a yürüme mesafesi, etrafındaki park,yürüyüş alanları vs katılıp düşünüldüğünde, sizce hangi semti tercih etmeliyim?
kurtuluş dedeefendi sokak dolaylarında mı yaşamak daha mantıklı?
sessiz sakin yaşayan biriyim, haftada birkaç gün kızılay'dan metro kullanacağım. aşağı ayrancı'da uygun fiyata bir ev buldum, teraslı ve güzel. bir sene için uygun bir fiyata evini bana bırakacak biri var.
kurtuluş'ta ise durumum karışık, ev de bulamadım... ama o semtte bir senedir yaşadığım, ankara üniversitesi'nin kütüphanesini filan çok kullandığım için sanırım alıştım.
kızılay'a yürüme mesafesi, etrafındaki park,yürüyüş alanları vs katılıp düşünüldüğünde, sizce hangi semti tercih etmeliyim?
0
Ayrancı tabi ki. Yürüme mesafesi olarak Kurtuluş'tan çok da fazla değil sanırım orası. Ayrancı Kurtuluş tarafından daha sakin ve insanları daha düzgün bi yer.
0
belirttiğin koşullarda her türlü ayrancı. kaldı ki ayrancı bana göre ankara'nın en güzel yerlerinden birisi.
ama öte yandan, her gün metroya binmek için kızılay'a gideceksen aşağı ayrancı biraz ters olabiliyor. gerçi şimşek sokak çok uzak bir sokak değil. 15-20 dakika yürüyerek kızılay'a ulaşabilirsin. ama otobüse bineyim dersen, şimşek sokağın oralardan sadece 427 geçiyor ve o da taa atakule'nin altına kadar gidip oradan dolanıp geliyor.
edit:
üçüncü bir ihtimal de şu: şimşek sokağın biraz daha yukarılarında isen, kuveyt caddesi ile güvenliğin kesiştiği noktaya yürüyüp, oradaki çiğköftecinin önünden otobüse binebilirsin. bu durumda otobüs doğrudan atatürk bulvarına çıkar, 5-10 dakika içinde de kızılay'a varır.
ama öte yandan, her gün metroya binmek için kızılay'a gideceksen aşağı ayrancı biraz ters olabiliyor. gerçi şimşek sokak çok uzak bir sokak değil. 15-20 dakika yürüyerek kızılay'a ulaşabilirsin. ama otobüse bineyim dersen, şimşek sokağın oralardan sadece 427 geçiyor ve o da taa atakule'nin altına kadar gidip oradan dolanıp geliyor.
edit:
üçüncü bir ihtimal de şu: şimşek sokağın biraz daha yukarılarında isen, kuveyt caddesi ile güvenliğin kesiştiği noktaya yürüyüp, oradaki çiğköftecinin önünden otobüse binebilirsin. bu durumda otobüs doğrudan atatürk bulvarına çıkar, 5-10 dakika içinde de kızılay'a varır.
0
syozkn
babadan gelen para yok, birikmişiniz de yok diyelim nasıl evleniyorsunuz tam olarak? gelecek sene bu özelliklere sahip biri olarak evlenmeyi planlıyorum da şöyle kafadan bir hesap çıkarınca en az 40-50 bin liraya ihtiyaç var gibi duruyor.evlilik kredisi diye bir mevzu var fakat o da 20000 liraya kad
babadan gelen para yok, birikmişiniz de yok diyelim nasıl evleniyorsunuz tam olarak? gelecek sene bu özelliklere sahip biri olarak evlenmeyi planlıyorum da şöyle kafadan bir hesap çıkarınca en az 40-50 bin liraya ihtiyaç var gibi duruyor.
evlilik kredisi diye bir mevzu var fakat o da 20000 liraya kadar 18 ay taksitle anladığım kadarıyla.
ben mi abartıyorum yoksa hakikaten böyle mi? detaylar nelerdir? kaynak sorununu nasıl çözdünüz? şöyle ortalama, nişandan başlayıp takı törenine kadar olan mevzuyu anlatabilecek, benim düğünde şu şu kadar tuttu, şunu önceden cash verdim, düğün sonrasına şunları salladım,şu şu kadar tutar yeğenim diyebilecek tecrübeliler buyursun, pistten çocukları aldık.
edit: maşallah hiç düğünlü dernekli evlenen yokmuş duyuruda. nikah olayını ben de isterim, hatta bana kalırsa evlenmek de saçmalık ama bunu anne babalara anlatabilme ihtimalim pek yüksek değil gibi. henüz bir girişimim olmadı gerçi, belki de kabul ederler bilemiyorum.
benim esas sormak istediğim, evlenme öncesinde 50000 lira limitli bir kredi kartınız veya birikmişiniz yoksa kısa süre içerisinde elinizde bulunması gereken bu nakit sorununu nasıl çözüyorsunuz? evlenmeye kalktığımızda evlilik sonrası taksite bağlayabildiğimiz, veya ne bileyim takılarla ödeyebildiğimiz bir şeyler var da ben mi bilmiyorum?
edit 2: ben erkek olanım lan. gelinliği diğeri giyecek.
evlilik kredisi diye bir mevzu var fakat o da 20000 liraya kadar 18 ay taksitle anladığım kadarıyla.
ben mi abartıyorum yoksa hakikaten böyle mi? detaylar nelerdir? kaynak sorununu nasıl çözdünüz? şöyle ortalama, nişandan başlayıp takı törenine kadar olan mevzuyu anlatabilecek, benim düğünde şu şu kadar tuttu, şunu önceden cash verdim, düğün sonrasına şunları salladım,şu şu kadar tutar yeğenim diyebilecek tecrübeliler buyursun, pistten çocukları aldık.
edit: maşallah hiç düğünlü dernekli evlenen yokmuş duyuruda. nikah olayını ben de isterim, hatta bana kalırsa evlenmek de saçmalık ama bunu anne babalara anlatabilme ihtimalim pek yüksek değil gibi. henüz bir girişimim olmadı gerçi, belki de kabul ederler bilemiyorum.
benim esas sormak istediğim, evlenme öncesinde 50000 lira limitli bir kredi kartınız veya birikmişiniz yoksa kısa süre içerisinde elinizde bulunması gereken bu nakit sorununu nasıl çözüyorsunuz? evlenmeye kalktığımızda evlilik sonrası taksite bağlayabildiğimiz, veya ne bileyim takılarla ödeyebildiğimiz bir şeyler var da ben mi bilmiyorum?
edit 2: ben erkek olanım lan. gelinliği diğeri giyecek.
0
önce tüm aileye ve kız tarafına nikah salonunda evlenmek gibi temiz olaysız tantanasız bir imkan varken, davullu zurnalı yemekli düğünün ne kadar gereksiz saçma bir şey olduğunu, millet eğlensin yesin içsin diye bize bu kadar girmesinin bir manası olmadığını anlattım güzel güzel. kafadan 20 bin TL cepte kaldı. geri kalanını da biriktiriyorum.
0
Düğün yapmak zorunda değilsin, nikah töreniyle geçiştirirsin.
Takıları bütçen doğrultusunda alırsın, her bütçeye göre ziynet eşyası var.
Ev eşyalarını bolca gezip en ucuzundan seçersin, bütçen elverince daha iyisiyle değiştirirsin.
Harcayacağın para tamamen bütçenle doğru orantılı, düğünden gelecek takılara güvenip iş yapma. Geline takı setine 1.000 TL ayırıyorsan bunu söyle, o da bu bütçe dahilinde takı seçsin kendine. Sonuçta borca girip alacaksan bile o borcu beraber ödeyeceksiniz, yok yere yük etmeyin kendinize.
Takıları bütçen doğrultusunda alırsın, her bütçeye göre ziynet eşyası var.
Ev eşyalarını bolca gezip en ucuzundan seçersin, bütçen elverince daha iyisiyle değiştirirsin.
Harcayacağın para tamamen bütçenle doğru orantılı, düğünden gelecek takılara güvenip iş yapma. Geline takı setine 1.000 TL ayırıyorsan bunu söyle, o da bu bütçe dahilinde takı seçsin kendine. Sonuçta borca girip alacaksan bile o borcu beraber ödeyeceksiniz, yok yere yük etmeyin kendinize.
0
Bence de çok gereksiz harcamalar.Hem millet yesin, içsin, eğlensin diye o kadar borca girip bir de organizasyon için bolca vakit harcayacaksın, kafa patlatacaksın, pastacısı, saloncusu, davetiyecisi ile uğraşacaksın, yetmedi düğünde herkes senden para düdüklemeye çalışacak ve günün sonunda kimseyi mutlu edemeyeceksin.
Nikahdan alıp götürcen bence. Hiç gerek yok gerisine ama kadın milletine, hele hele kız tarafına anlat anlatabilirsen.
Nikahdan alıp götürcen bence. Hiç gerek yok gerisine ama kadın milletine, hele hele kız tarafına anlat anlatabilirsen.
0
kız tarafı olarak biraz anlayışsız bir ailem var. tutturdular yemekli düğün olsun kına gecesiyle beraber diye. sonra vazgeçirdim zar zor. şimdi normal bir salonda pastalı kurabiyeli bir kına gecem olacak. sonrasında erkek tarafı sadece nikah yapacak. maliyet olarak; kına gecesi ortalama 3500'e mal olur salondu kuafördü, gelinlik 1900, yol paraları benzin parası ortalama 1000 (memleket uzak). nikah salonu 500 falan işte masraflarla beraber(pendik yunus emre km). mobilyalar 13000 falan tuttu(tek birikimimiz buydu, mobilyayı peşin aldık). beyaz eşya tv halı tabak çanak 15000 falan kredi kartına taksit(çamaşır makinesini ben önceden alıp ödemesini bitirdim, tavsiye ederim, şuan beyaz eşyalar yeterli özelliğe sahip, kızı ikna et al koy kenara 9 ayda ödersin biter). bir de hiç göz ardı etmemen gereken şey ev, biz 900e kiraladık ama o eve minimum 2 ay boşuna kira ödeyeceksin, üstüne emlakçıdansa komisyon ve ev sahibine depozito vereceksin. biz bunu düşünmeden hareket ettik biraz zorlandık o arada. ufak tefek mutfak masası sandalye kitaplık bilmem vestiyer falan da 3000 falan tutmuştur, onları ikea ve koçtaştan hallettik ucuz oldu gibi. 20000 peşin min. olmalı çünkü herşeyi taksitle halledemiyorsun. nakit lazım. bir de kıza takılacak bilezik kısmı var, onu ailenin halletmesi farz yani :D Allah kolaylık versin valla zor bu işler :)
0
öncelikle bu kafada bir kız bularak işe başlamalısın.
yani evlenmeyi planladığın hanım erkeği sağılacak inek, düğünü de "bir kere oluyor harcamanın a.koymalıyız" olarak görüyorsa o iş yaş.
öncelikle sadece nikah yapmanız gerektiği ona da mantıklı gelsin.
çünkü gelip de takı takacak olan insanlar nikaha zaten gelirler, mecburiyet derecede yakınlardır yani.
gereksiz yere pahalı gelinlik damatlık, adam sikmeye yönelik bohça mohça vs işlerinden en ucuza yırtmaya çalışmalısınız.
eşya zaten eskiye göre oldukça ucuz, bir fırın, bulaşık makinesi filan 400-500 tl.
her şeyi taksitle alıp beraber ödeyebilirsiniz.
bak bir örnek vereyim;
bu yaz bir elemanımı nişanladım, nişanlısı ile 4-5 senedir flört halindeler. ikisi de çalışıyor ve azar azar bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.
şimdi 4-5 senedir çıkıyorlar ve evlenmeye karar verdiler ya, e evlenme teklif etmesi de lazım ya prosüdür olarak.
kız benim elemana demiş ki "şöyle ucuz bir tektaş al, gerçek pırlanta olmasın. maksat iş yerinde arkadaşlarıma gösterebileyim"
şimdi böyle bir kız bulursan gerisi kolay :)
yani evlenmeyi planladığın hanım erkeği sağılacak inek, düğünü de "bir kere oluyor harcamanın a.koymalıyız" olarak görüyorsa o iş yaş.
öncelikle sadece nikah yapmanız gerektiği ona da mantıklı gelsin.
çünkü gelip de takı takacak olan insanlar nikaha zaten gelirler, mecburiyet derecede yakınlardır yani.
gereksiz yere pahalı gelinlik damatlık, adam sikmeye yönelik bohça mohça vs işlerinden en ucuza yırtmaya çalışmalısınız.
eşya zaten eskiye göre oldukça ucuz, bir fırın, bulaşık makinesi filan 400-500 tl.
her şeyi taksitle alıp beraber ödeyebilirsiniz.
bak bir örnek vereyim;
bu yaz bir elemanımı nişanladım, nişanlısı ile 4-5 senedir flört halindeler. ikisi de çalışıyor ve azar azar bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.
şimdi 4-5 senedir çıkıyorlar ve evlenmeye karar verdiler ya, e evlenme teklif etmesi de lazım ya prosüdür olarak.
kız benim elemana demiş ki "şöyle ucuz bir tektaş al, gerçek pırlanta olmasın. maksat iş yerinde arkadaşlarıma gösterebileyim"
şimdi böyle bir kız bulursan gerisi kolay :)
0
birikmişim yoksa düğün dernek olaylarına girmezdim. ya sadece takı merasimli nikah yapardım ya da birikene kadar beklerdim. düğün yapmayınca kız tarafının bir ömür boyu bu konudaki laflarını yemeyi kabul etmiş oluyorsun tabi ki.
0
yeni evlendim.
düğünü uygun fiyata hallettik sayılır, nikaha gelemeyip düğüne gelenler takıyla falan derken masrafı çıkardığı için çok takılmıyorum düğüne. ama çok para gömme cidden, gerekirse uzak bi yerde yaptırıp araba kaldır ama çok para gömme. biz 9000 tl verip hiçbi para vermedik, bahşiş isteyen falan olmadı.
eşyalar dersek, sonuçta sende kullanacaksın oan göre al, ev kira ise daha düşük alabilirsin tabi.
taksitli yapılabilecekleri sayayım sana
düğün salonu: bunu ta 7-8 ay önceden tutup azar azar ödeyerek, düğünden önce veya takılanlarla kapatabilirsin
beyaz eşya: 9 taksite bölünüyor. ona da evi seçtiğin gibi başlarsan evlendiğinde masrafın yarısı bitiyor
balayı: bunu da önceden hallet, hem ucuz olur hem borcu azalır
taksit yapılamayan veya yapılmazsa fiyat düşenler:
mobilya: bunu nakit al hocam, mümkünse bi kısmını hatta yarısını teslim sonrası yaparak nakit ver.
perde/halı: bunlarda nakitte ucuzlayanlar.
ev kirası: burası sakat işte. 1 kira peşin, depozito, emlakçı payı + gerekirse boya falan burası sağlam göçertti beni. en çok buna acıdım.
araç kiralama+süsleme+kuaför vb.. bunlar sıkıcı ama nakit verilecekler. pazarlık et bol bol.
tam meblağ söyleyip moralini bozmayayım ama, benim nişandan sonra birikmişim vardı ( özelden söylerim ) bununla mobilya+ -eve girme falan ödedim sadece paranın yarısı kaldı hala, 6 aylık süreçte maaşın %70ini falan borca ödedim, şimdi borç harç sadece kartlarda kaldı ödenmeyecek durumda değil, ailelerden fazla destek almadık.
düğünü uygun fiyata hallettik sayılır, nikaha gelemeyip düğüne gelenler takıyla falan derken masrafı çıkardığı için çok takılmıyorum düğüne. ama çok para gömme cidden, gerekirse uzak bi yerde yaptırıp araba kaldır ama çok para gömme. biz 9000 tl verip hiçbi para vermedik, bahşiş isteyen falan olmadı.
eşyalar dersek, sonuçta sende kullanacaksın oan göre al, ev kira ise daha düşük alabilirsin tabi.
taksitli yapılabilecekleri sayayım sana
düğün salonu: bunu ta 7-8 ay önceden tutup azar azar ödeyerek, düğünden önce veya takılanlarla kapatabilirsin
beyaz eşya: 9 taksite bölünüyor. ona da evi seçtiğin gibi başlarsan evlendiğinde masrafın yarısı bitiyor
balayı: bunu da önceden hallet, hem ucuz olur hem borcu azalır
taksit yapılamayan veya yapılmazsa fiyat düşenler:
mobilya: bunu nakit al hocam, mümkünse bi kısmını hatta yarısını teslim sonrası yaparak nakit ver.
perde/halı: bunlarda nakitte ucuzlayanlar.
ev kirası: burası sakat işte. 1 kira peşin, depozito, emlakçı payı + gerekirse boya falan burası sağlam göçertti beni. en çok buna acıdım.
araç kiralama+süsleme+kuaför vb.. bunlar sıkıcı ama nakit verilecekler. pazarlık et bol bol.
tam meblağ söyleyip moralini bozmayayım ama, benim nişandan sonra birikmişim vardı ( özelden söylerim ) bununla mobilya+ -eve girme falan ödedim sadece paranın yarısı kaldı hala, 6 aylık süreçte maaşın %70ini falan borca ödedim, şimdi borç harç sadece kartlarda kaldı ödenmeyecek durumda değil, ailelerden fazla destek almadık.
0
Tabii ki düğünü herkes ister karşı tarafa düğün istemeyin demek olmaz. Düğünü daha uygun bir yerde yapmak masrafı ciddi anlamda düşürür. Örneğin yaşadığınız yerde polisevi hakimevi öğretmenevi gibi yerler lokal tarzı yerler varsa oraları bir araştırın derim. Gelinlik için de tanıdık araştırın. Birilerinin mutlaka bir gelinlikçi tanıdığı oluyor(uzak yakın tanıdık demeyin. sizden de kar edecek sonuçta.). Gelinlikte olay işçilik. Tanıdık olunca işçilik parasından bayaa düşüyor. ben 2000tllk gelinliği 1000tlye almıştım ve çok da uzak bir tanıdığımın arkadaşının annesi gibi hiçbir alakam olmayan biriydi.
Onun dışında düğün öncesi altın borç alabileceğiniz birini bulun. Aşağı yukarı ne kadar altın geleceğini biliyorsunuzdur size. O kişiden de ihtiyacınız kadar altın alıp düğün sonrası borcunuzu yine altın olarak ödeyin.
Çok zor kesinlikle allah kolaylık versin.
Bunun dışında düğün yapılacak yerdeki menü için alternatif yaratmasını isteyin düğün mekanının. Örneğin yemekli bir düğün yapacaksanız ve menüler belliyse adamlara ben şu şu yemekleri istiyorum örneğin ordövr istemiyorum ona göre fiyat çalışın diyerek pazarlığa girişin. Düğün yapana kimse yardımcı olmadığı herkes yolmaya çalıştığı için sizin pazarlıkla ya da tanıdıkla bu işleri halletmeniz daha avantajlı olur. Fotoğrafçı falan gibi şeyleri de tanıdıklar aracılığı ile bulup önden kaparo verip kalanı düğün sonrası ödemeyi teklif edin(fotoğrafları alınca örneğin).
Tüm bunlar dışında naçizane tavsiyem eve çok eşya almayın. Daha doğrusu lazım olduğunu düşündüğünüz çoğu şeyi kullanmıyorsunuz hatta atıyorsunuz. Bu yüzden temel ihtiyaçlar koltuk yatak vb şeyler dışında çok açılmayın. Eve girince alırız diyerek müstakbel eşinizi ikna edin.
Zaten karşılıklı fedakarlık yapılmazsa baştan dünya kadar borçla evlenirseniz evlenmeden evlilikten soğursunuz.
Kolay gelsin, mutluluklar.
Onun dışında düğün öncesi altın borç alabileceğiniz birini bulun. Aşağı yukarı ne kadar altın geleceğini biliyorsunuzdur size. O kişiden de ihtiyacınız kadar altın alıp düğün sonrası borcunuzu yine altın olarak ödeyin.
Çok zor kesinlikle allah kolaylık versin.
Bunun dışında düğün yapılacak yerdeki menü için alternatif yaratmasını isteyin düğün mekanının. Örneğin yemekli bir düğün yapacaksanız ve menüler belliyse adamlara ben şu şu yemekleri istiyorum örneğin ordövr istemiyorum ona göre fiyat çalışın diyerek pazarlığa girişin. Düğün yapana kimse yardımcı olmadığı herkes yolmaya çalıştığı için sizin pazarlıkla ya da tanıdıkla bu işleri halletmeniz daha avantajlı olur. Fotoğrafçı falan gibi şeyleri de tanıdıklar aracılığı ile bulup önden kaparo verip kalanı düğün sonrası ödemeyi teklif edin(fotoğrafları alınca örneğin).
Tüm bunlar dışında naçizane tavsiyem eve çok eşya almayın. Daha doğrusu lazım olduğunu düşündüğünüz çoğu şeyi kullanmıyorsunuz hatta atıyorsunuz. Bu yüzden temel ihtiyaçlar koltuk yatak vb şeyler dışında çok açılmayın. Eve girince alırız diyerek müstakbel eşinizi ikna edin.
Zaten karşılıklı fedakarlık yapılmazsa baştan dünya kadar borçla evlenirseniz evlenmeden evlilikten soğursunuz.
Kolay gelsin, mutluluklar.
0
Bir de düğünde ya da nikahta hediye edeceğiniz bir şeyler varsa onları gittigidiyordan bakın alın derim(tabi satıcıyla pazarlık yapın). Ayrıca davetiye için de tasarım yapacak birileri varsa kendiniz bastırın reklamcı adı altında şirketler için baskı yapan yerler var. Daha ucuza mal edersiniz. Buradaki yerler gibi www.firmasec.com
0
söylemeyi unuttum. bence düğünü yemekli yapmayın.
tam gelin damat dansedecek, yemek faslı başlıyor millet alkışlamıyor ( bu hafta bu tür bi düğüne gittim ) yok pasta kesmede gelse olmuyor, nikah töreninde olsa olmuyor, çok önce yapsalar millet daha gelmemiş olacağından olmuyor.
kokteyl yaptırın cidden tavsiye ederim, en az 2-3 k fiyat düşer, üstüne dans pisti boş kalmaz, alkışlar eksik kalmaz.
tam gelin damat dansedecek, yemek faslı başlıyor millet alkışlamıyor ( bu hafta bu tür bi düğüne gittim ) yok pasta kesmede gelse olmuyor, nikah töreninde olsa olmuyor, çok önce yapsalar millet daha gelmemiş olacağından olmuyor.
kokteyl yaptırın cidden tavsiye ederim, en az 2-3 k fiyat düşer, üstüne dans pisti boş kalmaz, alkışlar eksik kalmaz.
0
suspendline
İyi geceler iyi insanlar;Şöyle bir sahne var gözümün önünde;Çingene çocuk, ama bizim çingenelerden değil(gayet açık renkli bir çingene :p), bir grup müzisyenle bir şarkı kaydı yapıyor. Babasıyla ilgili bir durum vardı. Babasının bestelerini arıyordu sanırım öyle bir şeyler. O sırada kız arkadaşına
İyi geceler iyi insanlar;
Şöyle bir sahne var gözümün önünde;
Çingene çocuk, ama bizim çingenelerden değil(gayet açık renkli bir çingene :p), bir grup müzisyenle bir şarkı kaydı yapıyor. Babasıyla ilgili bir durum vardı. Babasının bestelerini arıyordu sanırım öyle bir şeyler. O sırada kız arkadaşına sürekli susmasını söylüyor ama kız kaydı birkaç kez bozuyor konuşarak. En son kayıt yaparken de kız dans ediyor. Çok eğlenceli ve çingene güzeli bir kızdı hatta.
Yani bu saçma ve yetersiz açıklamamdan bulabilirseniz bu filmi aşk olsun size :)
Teşekkürler&İyi geceler.
Şöyle bir sahne var gözümün önünde;
Çingene çocuk, ama bizim çingenelerden değil(gayet açık renkli bir çingene :p), bir grup müzisyenle bir şarkı kaydı yapıyor. Babasıyla ilgili bir durum vardı. Babasının bestelerini arıyordu sanırım öyle bir şeyler. O sırada kız arkadaşına sürekli susmasını söylüyor ama kız kaydı birkaç kez bozuyor konuşarak. En son kayıt yaparken de kız dans ediyor. Çok eğlenceli ve çingene güzeli bir kızdı hatta.
Yani bu saçma ve yetersiz açıklamamdan bulabilirseniz bu filmi aşk olsun size :)
Teşekkürler&İyi geceler.
0
açıklama gayet yeterli efenim, çook meşhur bi sahnedir :)
film gadjo dilo. şarkı da tutti frutti.
ek:
hatta buyruun:
www.youtube.com
film gadjo dilo. şarkı da tutti frutti.
ek:
hatta buyruun:
www.youtube.com
0
böyle filmler seviyorsan filmin yönetmeni tony gatlif'in diğer filmlerine de göz atabilirsin. geçen gün latcho drom filmini izledim mesela. o da çingeneler ile ilgili belgesele yakın hoş bir filmdi.
0
suspendline
Arkadaşlar selam,Komik bir klip vardi arabesk rap amatör bir sey. Parkta kiz arkadasinin yanindaki cocugu bicakliyordu klipte bi tip. Salcali kanlarla yerde yatan cocugu goruyorduk sonra. Sanirim izmirde bir parkta cekilmisti tam hatırlamıyorum. Bol merdivenli bir parkti. Sozlukte basligi da vardi h
Arkadaşlar selam,
Komik bir klip vardi arabesk rap amatör bir sey. Parkta kiz arkadasinin yanindaki cocugu bicakliyordu klipte bi tip. Salcali kanlarla yerde yatan cocugu goruyorduk sonra. Sanirim izmirde bir parkta cekilmisti tam hatırlamıyorum. Bol merdivenli bir parkti. Sozlukte basligi da vardi hatta. Buldurursaniz sevinirim. Teşekkürler:)
Komik bir klip vardi arabesk rap amatör bir sey. Parkta kiz arkadasinin yanindaki cocugu bicakliyordu klipte bi tip. Salcali kanlarla yerde yatan cocugu goruyorduk sonra. Sanirim izmirde bir parkta cekilmisti tam hatırlamıyorum. Bol merdivenli bir parkti. Sozlukte basligi da vardi hatta. Buldurursaniz sevinirim. Teşekkürler:)
0
rentts
şimdi yıllık izin normal çalışanlar için 5 yılını doldurunca 3 hafta olması lazım bildiğim kadarıyla. şu an çalıştığım işe15.09.2009 da girmişim.15.09.2014 te tam 5 yılım dolacak.benim 3 hafta iznim ne zaman yürürlüğe girecek?15.09.2015 ten itibaren mi?şirketin sisteminden bakınca 15.09.2014'te 14 g
şimdi yıllık izin normal çalışanlar için 5 yılını doldurunca 3 hafta olması lazım bildiğim kadarıyla.
şu an çalıştığım işe
15.09.2009 da girmişim.
15.09.2014 te tam 5 yılım dolacak.
benim 3 hafta iznim ne zaman yürürlüğe girecek?
15.09.2015 ten itibaren mi?
şirketin sisteminden bakınca 15.09.2014'te 14 gün izin hakkınız olacak diyor.
şu an çalıştığım işe
15.09.2009 da girmişim.
15.09.2014 te tam 5 yılım dolacak.
benim 3 hafta iznim ne zaman yürürlüğe girecek?
15.09.2015 ten itibaren mi?
şirketin sisteminden bakınca 15.09.2014'te 14 gün izin hakkınız olacak diyor.
0
Yıllık izin 5 yil dahil 14gundur. 6-15 yil arasi 20 gune cikar. Yani bu sene de 14 gun kullanirsiniz.
0
tarih olarak doğru fakat izin günü olarak en az 20 gün istirahat hakkınız doğacak. 14 günlük süre, halihazırda ilk yılını dolduran çalışanlar içindir. 5. yılını dolduran çalışanın izin süresi en az 20 gündür. tabi çoğu işveren bu sürede izin kullanılmasına izin vermiyor maalesef. bir de bu süre zaten asgaridir. kamuda bu süreler daha uzun olabilmekte.
0
doğru biliyorsunuz fakat uygulamanın mantığı aslında şu:
1 sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 2. sene,
2. sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 3. sene,
3. sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 4. sene,
4. sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 5. sene,
5. sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 6. sene,
6. sene çalışarak hak ettiğiniz 21 günü anca 7. seneden itibaren kullanabilirsiniz..
yani bu durumda siz 3 haftalık izninizi 15.09.2015'ten itibaren kullanabileceksiniz.
1 sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 2. sene,
2. sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 3. sene,
3. sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 4. sene,
4. sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 5. sene,
5. sene çalışarak hak ettiğiniz 14 günü 6. sene,
6. sene çalışarak hak ettiğiniz 21 günü anca 7. seneden itibaren kullanabilirsiniz..
yani bu durumda siz 3 haftalık izninizi 15.09.2015'ten itibaren kullanabileceksiniz.
0
costa blanca
arkadaşlar selam. kariyer.net'te iyi bir firmanın ilanı var, lakin saydıkları özelliklerin bir kısmına uymasam da başvurmayı çok istiyorum. web sayfalarına girdiğimde kariyer olanaklarına bakınca, pozisyon belirtilmeden cv'nizi ik mailine gönderebilirsiniz denmiş. ne yapsam karar veremedim, ik'ya ön
arkadaşlar selam. kariyer.net'te iyi bir firmanın ilanı var, lakin saydıkları özelliklerin bir kısmına uymasam da başvurmayı çok istiyorum. web sayfalarına girdiğimde kariyer olanaklarına bakınca, pozisyon belirtilmeden cv'nizi ik mailine gönderebilirsiniz denmiş. ne yapsam karar veremedim, ik'ya ön yazılı bir cv'mi atayım yoksa, kariyer.net'ten belirtilmiş olan pozisyona mı doğrudan başvurayım? hangisinde olumlu geri dönüş alma ihtimalim daha yüksek olur?
0
İkisini de yapın. Ön yazıyı özenerek yazın. Kariyerde onlarca başvurudan fark edilmezse kendi cv veri tabanlarına yollayacağınız fark edilir. Bol şans.
Edit: Bu arada mail adresine gönderdiğiniz cv için mutlaka pozisyon belirtin.
Edit: Bu arada mail adresine gönderdiğiniz cv için mutlaka pozisyon belirtin.
0
ikisi de. kariyerden gelen başvurularda filtreleme yaparken arada kaynayanlar oluyormuş sanırım.(öyle duymuştum)
mail ile de ne kadar istekli olduğunu gösterirsin. tabi iyi bir ön yazı, kendini tanıtmanın vs. yanında kullanacağın üslup da önemli
hatta bir adım daha pisleşip bunları yaptıktan sonra ik yı arayabilirsin. ne oldu ayağına gibisinden, o da yardımcı olabilir.
mail ile de ne kadar istekli olduğunu gösterirsin. tabi iyi bir ön yazı, kendini tanıtmanın vs. yanında kullanacağın üslup da önemli
hatta bir adım daha pisleşip bunları yaptıktan sonra ik yı arayabilirsin. ne oldu ayağına gibisinden, o da yardımcı olabilir.
0
suspendline
Merhaba;Amazon'dan bebek oyun parkı ve birkaç bebek ürünü almak istiyorum. Türkiye'ye yolluyorlar mı bu tarz ürünleri, bilen var mı? Teşekkürler.
Merhaba;
Amazon'dan bebek oyun parkı ve birkaç bebek ürünü almak istiyorum. Türkiye'ye yolluyorlar mı bu tarz ürünleri, bilen var mı?
Teşekkürler.
Amazon'dan bebek oyun parkı ve birkaç bebek ürünü almak istiyorum. Türkiye'ye yolluyorlar mı bu tarz ürünleri, bilen var mı?
Teşekkürler.
0
Genelde yollamıyorlar ama hesap açıp Türkiye adresi girerek deneyebilirsin. Satın alma aşamasında bu ürün gönderilmemektedir hatası veriyor zaten.
0
suspendline
var mıdır?Ankara-Balgat civarında 3-4 yaşlarındaki bir veletle yemeğe gideceğiz, sıkılırsa oynatabileceğimiz bir alan olsun istiyoruz. varsa bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz bir yer önerileri bekliyorum.teşekkürler.
var mıdır?
Ankara-Balgat civarında 3-4 yaşlarındaki bir veletle yemeğe gideceğiz, sıkılırsa oynatabileceğimiz bir alan olsun istiyoruz. varsa bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz bir yer önerileri bekliyorum.
teşekkürler.
Ankara-Balgat civarında 3-4 yaşlarındaki bir veletle yemeğe gideceğiz, sıkılırsa oynatabileceğimiz bir alan olsun istiyoruz. varsa bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz bir yer önerileri bekliyorum.
teşekkürler.
0
mangalcılardan birinde vardı da hangisi hatırlayamıyorum, o kadar çok çoğaldılar ki.
edit: benim dediğim yer mangal ateşi. google'layınca çıkıyor bir şeyler.
edit: benim dediğim yer mangal ateşi. google'layınca çıkıyor bir şeyler.
0
oyun parkı olarak değil ama kukla restaurant var. Kukla gösterisi, karagöz hacivat vs olur. Değişik olabilir.
0
hacivat karagöz güzel olabilir teşekkürler @hatali sifre
arayacağım şimdi kukla'yı
başka alternatif var mı?
arayacağım şimdi kukla'yı
başka alternatif var mı?
0
geçen gün ankara'da restoran öneren bir kişiye de önermiştim. sgk binasının arkasında kesman ciğer var. sadece oyun parkı değil, palyaço falan da var. eğlendiriyor çocukları, oyun falan oynatıyor.
0
integral almayi bilmeyen muhendis
herkes az çok farkındadır.Kendi sesimizi kayıtlardan filan dinlediğimizde sanki konuşan biz değil de başka birisiymiş gibi gelmesinin nedeni nedir? ve bu konuyu konuştuğum hemen hemen herkes kayıtlarda dinlediği sesinin çok itici ve yabancı birinin sesiymiş gibi geldiğini düşünüyor.
herkes az çok farkındadır.Kendi sesimizi kayıtlardan filan dinlediğimizde sanki konuşan biz değil de başka birisiymiş gibi gelmesinin nedeni nedir? ve bu konuyu konuştuğum hemen hemen herkes kayıtlarda dinlediği sesinin çok itici ve yabancı birinin sesiymiş gibi geldiğini düşünüyor.
0
benim bildigim kadari ile biz kendi sesimizi icerden duyuyoruz. yani bogazdan cikarkenki sesi duyuyoruz. agzimizdan ciktiginda ise degisiyor falan. anlatamadim tuh
0
yabancılaşma. bazen aynaya bakarken de oluyor. hele de kendini videoda izlemek evlere şenlik.
0
şöyle bi'şey duymuştum; konuştuğumuzda sesimiz kulağımıza, yanağımızdan ve yüz kemiklerimizden çarparak geldiği için(titreşim) sesimizi farklı duyuyormuşuz. ama kayıtlardan dinlerken direkt mikrofonda titreşen sesimizi duyuyoruz. böyleyken böyle, doğruluğunu bilmem.
0
ya sesin farklı gelmesi anlaşılır da. arkadaşın dediği gibi kayıtlarda dinlenen sesin genelde beğenilmemesinin sebebi nedir? yabancılaşmayı biraz daha açsa ya birileri.
0
e basit değil mi? doğduğumuzdan beri her an konuştuğumuz zaman duyduğumuz sesle kendimizi bağdaştırıyoruz, ayrılmaz bir bütün olarak görüyoruz. fakat bir gün biri kalkıp sesimizi dinlettiğinde ve sesin aslında bu, insanlar da sesini böyle duyuyor duyuyor dediğinde veya kendimiz bunu anladığında dumura uğruyoruz.
0
kayıtlarda başkalarının sesi de normalde duyduğumuzdan farklı gelir. başkalarının duyduğu gibi duymak için kulakların yanına karton falan koyulması gerektiği söyleyen bi amca vardı ama bulamadım şimdi.
edit: ahanda buldum www.youtube.com
kediebesi linki vermiş zaten, ben görmemişim.
edit: ahanda buldum www.youtube.com
kediebesi linki vermiş zaten, ben görmemişim.
0
suspendline+1
spikerlik kursunda aynı bu şekilde anlatmışlardı. Sesimiz içeride yankılandığı için farklı duyuyormuşuz. O yüzden bize kendi sesimizi kaydederek dinletirlerdi. Ben epey davudi bir sesim olduğunu düşünürken soprano çıktım, iyi mi?
spikerlik kursunda aynı bu şekilde anlatmışlardı. Sesimiz içeride yankılandığı için farklı duyuyormuşuz. O yüzden bize kendi sesimizi kaydederek dinletirlerdi. Ben epey davudi bir sesim olduğunu düşünürken soprano çıktım, iyi mi?
0
cevapları okumadım, işitme engelliler öğretmeniyim. diğer insanların sesini şu şekilde duyarsin, sesin akustik dalgalari kulak kepcesinden girer, kulak zarini titretir, kemikcikler vasıtasıyla bu vibrasyon salyangoz içindeki tüysü hücreleri harekete geçirir. belirli salinimlar gösteren tüysü hücreler beyin sapına iletir bu kodları, beynimiz de bunu ses olarak algılar.
kendi sesini ise hem yukarda bahsettiğim gibi, hemde kafatasının içerisinde kemik iletimi yoluyla duyarsin. sesinin kayıttan dinlediğinde ise yine sadece ilk anlattığım şekliyle duyacagin için garip gelmesi son derece doğaldır.
kendi sesini ise hem yukarda bahsettiğim gibi, hemde kafatasının içerisinde kemik iletimi yoluyla duyarsin. sesinin kayıttan dinlediğinde ise yine sadece ilk anlattığım şekliyle duyacagin için garip gelmesi son derece doğaldır.
0
yedek ruh
merhaba,japonya, ingiltere ve fransa'ya bazı numune urunler yollamak gerekiyor. dhl'in fiyatlari kol gibi afedersiniz. var mi onerilebilecek guvenli bir teskilat? benim yaptigim arastirmalar sonucu en mantikli tnt gorunuyor. ama halihazirda bir firmayla calisan, onerebilecek biri varsa nasil makbul
merhaba,
japonya, ingiltere ve fransa'ya bazı numune urunler yollamak gerekiyor. dhl'in fiyatlari kol gibi afedersiniz. var mi onerilebilecek guvenli bir teskilat? benim yaptigim arastirmalar sonucu en mantikli tnt gorunuyor. ama halihazirda bir firmayla calisan, onerebilecek biri varsa nasil makbul gecer makbule teyze.
japonya, ingiltere ve fransa'ya bazı numune urunler yollamak gerekiyor. dhl'in fiyatlari kol gibi afedersiniz. var mi onerilebilecek guvenli bir teskilat? benim yaptigim arastirmalar sonucu en mantikli tnt gorunuyor. ama halihazirda bir firmayla calisan, onerebilecek biri varsa nasil makbul gecer makbule teyze.
0
ptt kargo diğer ülkelerin posta kuruluşlarıyla uluslararası işler yapmıyor mu?
bilmiyorum yapıyor mu sadece fikir belirtiyorum.
belki de yapmıyordur.
bilmiyorum yapıyor mu sadece fikir belirtiyorum.
belki de yapmıyordur.
0
ups var. bizim çalıştığımız satış yöneticisini yönlendirebilirim hangi ildesiniz?
0
ptt ile 200'e yakın yurt dışı kayıtlı gönderilerimde şimdiye dek bir sorun yaşamadım.
0
bonjurkes
Heryerde bağırıyorlar şu cv leri kısa tutun, 1 sayfayı geçmesin, kısaca özet geçin lan diyorlar. E 2-3 tane iş yazıp bunların altına o işte ne yaptıklarını yazarsan 1 sayfayı bildiğin aşıyor. 1 sayfayı geçmesi sorun yaratır mı ki? Çok uzun olup okunmaması açısından soruyorum. Bir de CV de kişisel bi
Heryerde bağırıyorlar şu cv leri kısa tutun, 1 sayfayı geçmesin, kısaca özet geçin lan diyorlar. E 2-3 tane iş yazıp bunların altına o işte ne yaptıklarını yazarsan 1 sayfayı bildiğin aşıyor. 1 sayfayı geçmesi sorun yaratır mı ki?
Çok uzun olup okunmaması açısından soruyorum. Bir de CV de kişisel bilgiler, doğum tarihi, deneyimin vs üstünde oluyordu değil mi?
Çok uzun olup okunmaması açısından soruyorum. Bir de CV de kişisel bilgiler, doğum tarihi, deneyimin vs üstünde oluyordu değil mi?
0
burada oldukça hoş 1 sayafaya sığdırılmış cv örnekleri var bakabilirsiniz
jobmob.co.il
burada da alternatif tipler var, bunu öylesine ekliyorum
www.web3mantra.com
jobmob.co.il
burada da alternatif tipler var, bunu öylesine ekliyorum
www.web3mantra.com
0
2 sayfayı geçmesin ve gereksiz bilgilerden olabildiğince arındırın. profesyonel bir kişinin, tecrübeli bir adayın cv'si 1 sayfayı geçer zaten. deneyimlerinizin ayrıntılarını yazarken en çok öne çıkarmak istediğiniz ve başvurduğunuz pozisyonu/şirketi en çok ilgilendiren noktaları belirtin.
sıralama da şöyle olmalı
Kişisel Bilgiler
Deneyimler
Eğitim Bilgileri
Diğer (Sertifikalar, Özel Eğitimler, Yabancı Dil ve Bilgisayar Bilgileri)
sıralama da şöyle olmalı
Kişisel Bilgiler
Deneyimler
Eğitim Bilgileri
Diğer (Sertifikalar, Özel Eğitimler, Yabancı Dil ve Bilgisayar Bilgileri)
0
1 sayfa olayı gereksiz herşeyi yazmayın diye. yoksa çok taşaklı adamlar var web sayfasından bakıyon cvsine print etsen cilt cilt kitap olur. bu adama tek sayfaya sığdır desen küfrü yersin.
kısa ve öz olmalı adam 100 tane cv ye bakarken senin yaptığın stajında staj arkadaşınla girdiğin futbo muhabbetini okumak zorunda kalmamalı.
"kişisel bilgiler, doğum tarihi, deneyimin vs üstünde oluyordu değil mi?"
evet.
deneyimlerde günceldenden eskiye doğru
bu arada çok fazla bildiğimden değil ama biz böyle gördük.
kısa ve öz olmalı adam 100 tane cv ye bakarken senin yaptığın stajında staj arkadaşınla girdiğin futbo muhabbetini okumak zorunda kalmamalı.
"kişisel bilgiler, doğum tarihi, deneyimin vs üstünde oluyordu değil mi?"
evet.
deneyimlerde günceldenden eskiye doğru
bu arada çok fazla bildiğimden değil ama biz böyle gördük.
0
az deneyimliysen ya da hiç deneyimin yoksa 1-2 sayfa makul, özellikle de çok sayıda kişinin başvuracağı ve işverenin CVlere hızlıca bir göz atacağı durumlarda. Yoksa 1 sayfa diye bir şart yok, benimki 16 sayfa misal.
Ayrıca benim katıldığım bi seminerde kişisel bilgileri en altayazmayı tavsiye etmişlerdi, deneyim ve eğitim en önde olmalı ilk onlara dikkat çekilsin yoksa kimse sizin evli olup olmadığınızı adresinizi merak etmiyor gerekçesiyle... bilemedim.
Ayrıca benim katıldığım bi seminerde kişisel bilgileri en altayazmayı tavsiye etmişlerdi, deneyim ve eğitim en önde olmalı ilk onlara dikkat çekilsin yoksa kimse sizin evli olup olmadığınızı adresinizi merak etmiyor gerekçesiyle... bilemedim.
0
normal olan uygulama. tahminen 10 kusur seneden azdir deneyimin. ilkokulunu,liseni yazmana gerek yok. o sadece seni mulakata cagirmalari icin var olan bir sistem. yani eski olan seyleri git gide cvden cikarman lazim. adres,email, okul ve is deneyimleri. soyle dusun o adam belki haftada yuzlerce okuyor. seninkine niye bir sans versin ki? hayat hikayenle ilgilenmiyor adam. adini en basa yaz. dogum tarihine gerek yok. eger yeni mezunsan okul once, is sonra yazilir. ortalaman dusukse cv'ye yazma.
0
bgraydin
ya da küflenmesi... dışarda unutmuşuz. kaç gün bilmiyorum. kutunun kenarları pamuklanmış ama salçanın üzerinde bir şey yok. Ölmeyiz de mi? makarna kaynadı salçayı bekliyor?
ya da küflenmesi... dışarda unutmuşuz. kaç gün bilmiyorum. kutunun kenarları pamuklanmış ama salçanın üzerinde bir şey yok. Ölmeyiz de mi? makarna kaynadı salçayı bekliyor?
0
bişey olmaz, ayırın o kısımları devam edin. bidahaki sefere de azcık zeytinyağı dökün kavanoza. afiet olsun.
0
olmaz yine de ince bir tabaka sıyır at ustunden. sonra cam bir kavanoza koy o salcayı ve sıvıyag dok ustune ince bir tabaka olcak biçimde
0
su nanesi
merhaba,özet geçeyim. 9. ayımdayım şu an 30 mayısta başlamıştım, işten çıkıyorum kendi isteğimle. yani kısaca aralık ayından beri maaşlarımızı alamadığımız için şirket krizde vesaire... ben de daha fazla dayanamadım. normalde 4 hafta öncesinden söylemeliymişim yasaya göre?! bu durumda istifanı imzal
merhaba,
özet geçeyim. 9. ayımdayım şu an 30 mayısta başlamıştım, işten çıkıyorum kendi isteğimle. yani kısaca aralık ayından beri maaşlarımızı alamadığımız için şirket krizde vesaire... ben de daha fazla dayanamadım. normalde 4 hafta öncesinden söylemeliymişim yasaya göre?! bu durumda istifanı imzala derlerse tazminat vermeden ok mi demeliyim? nedir alacağım? yerime birini bulana kadar onlar beklemeli miyim? ki zaten birini alacaklarını sanmıyorum paraları yok..
özet geçeyim. 9. ayımdayım şu an 30 mayısta başlamıştım, işten çıkıyorum kendi isteğimle. yani kısaca aralık ayından beri maaşlarımızı alamadığımız için şirket krizde vesaire... ben de daha fazla dayanamadım. normalde 4 hafta öncesinden söylemeliymişim yasaya göre?! bu durumda istifanı imzala derlerse tazminat vermeden ok mi demeliyim? nedir alacağım? yerime birini bulana kadar onlar beklemeli miyim? ki zaten birini alacaklarını sanmıyorum paraları yok..
0
tazmınat 1 yıldan once olusmaz zaten. sana dedikleri ihbar suresi. ancak haklı fesih oldugu ıcın, bunu belirtir sekilde dilekcenı yaz. maasları su trihten itibaren alamadıgımız xxxxyyy diye. o zmn ihbar suresıne gerek kalmıyor. ihbarı kesecelerını fln soyleyebilirler. inanma bişi yapamazlar.
noterden gondertebilirsin, daha resmı olur.
noterden gondertebilirsin, daha resmı olur.
0
notere verecek param bile yok desem :) o zaman savunma yaz vs. diyemezler dimi? maaşlarımız düzenli ödenmediği için istifa ediyorum mu demeliyim? yoksa işten çıkıyorum mu? o zaman sadece içeride kalmış maaşımı alacağım dimi? ama onu da hemen ödeyemeyiz diyorlar, o zaman ben de alana kadar tamamını bişi imzalamıyorum mu diyeyim? ama işe gelmeye devam etmem mi gerekir?
çok sordum kusra bakma :)
çok sordum kusra bakma :)
0
noter+1 noterden gönderilmeli kesinlikle. çok bir şey tutmaz zaten.bulun buluşturun ama mutlaka noterden gönderin. bu tarz durumlar ne kadar hafife alsak da çok önemli arkadaşlar.
paranızı ödmeyen bu adamlar bir de utanmaz size dava açar, abuk subuk şeyler yapar.
dilekçe yaklaşık olarak şöyle olmalı.
...tarihinden itibaren çalıştığım şirketinizdeki .... görevimden, ... tarihinden .... tarihine kadar aylık ücretim (maaş, yol, yemek ücretleri gibi) ödenmediği için istifa ediyorum.
Tarafıma ödemesi gerçekleştirilmeyen ilgili ücretlerin, faizi ile birlikte ödenmemesi halinde tüm haklarım saklı kalmak üzere yasal yollara başvuracağımı belirtiyorum.
gibi.
daha ayrıntılı bişey isterseniz yazarız.
muhtemelen bunlar sigortanızı da ödememiş olabilir kontrol ettiniz mi?
paranızı ödmeyen bu adamlar bir de utanmaz size dava açar, abuk subuk şeyler yapar.
dilekçe yaklaşık olarak şöyle olmalı.
...tarihinden itibaren çalıştığım şirketinizdeki .... görevimden, ... tarihinden .... tarihine kadar aylık ücretim (maaş, yol, yemek ücretleri gibi) ödenmediği için istifa ediyorum.
Tarafıma ödemesi gerçekleştirilmeyen ilgili ücretlerin, faizi ile birlikte ödenmemesi halinde tüm haklarım saklı kalmak üzere yasal yollara başvuracağımı belirtiyorum.
gibi.
daha ayrıntılı bişey isterseniz yazarız.
muhtemelen bunlar sigortanızı da ödememiş olabilir kontrol ettiniz mi?
0
brhmbl
merhaba arkadaşlar,bir tv almaya karar verdim. led olsun istiyorum. 3d olmasının pek bir önemi yok ama olabilir de. oldu mu da iyisi olsun samsung olsun istiyorum. samsung'un hangi modelini önerirsiniz. ben bir kaç model çıkardım fakat tv teknolojisine vakıf olamadığım için işin içinden çıkamadım. f
merhaba arkadaşlar,
bir tv almaya karar verdim. led olsun istiyorum. 3d olmasının pek bir önemi yok ama olabilir de. oldu mu da iyisi olsun samsung olsun istiyorum. samsung'un hangi modelini önerirsiniz. ben bir kaç model çıkardım fakat tv teknolojisine vakıf olamadığım için işin içinden çıkamadım. fiyat aralığım da 1500 - 2250 tl aralığında. yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
samsung modelleri..
40d5000, 40d5003, 40d5800, 40d6000, 40d6500, 40c8000
bir tv almaya karar verdim. led olsun istiyorum. 3d olmasının pek bir önemi yok ama olabilir de. oldu mu da iyisi olsun samsung olsun istiyorum. samsung'un hangi modelini önerirsiniz. ben bir kaç model çıkardım fakat tv teknolojisine vakıf olamadığım için işin içinden çıkamadım. fiyat aralığım da 1500 - 2250 tl aralığında. yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
samsung modelleri..
40d5000, 40d5003, 40d5800, 40d6000, 40d6500, 40c8000
0
40d6000 kesinlikle 8000 de olabilir ama listede yok.
c serisini boşverin derim
c serisini boşverin derim
0
@artisnot teşekkürler. hemen hepsini okudum ama ben yukarıdaki modeller hakkında bilgi istiyorum ve okuduklarımda net bilgiler bulamadım.
@bryan fury dostum ille de samsung ille de samsung :))
@suspendline 8000 bütçeyi çok aşıyor. çıkabileceğim en üst yer 6000 gibi duruyor. ben 5000 - 5003 olsa nasıl olur diye düşünüyorum bütçe nedeniyle. 6000'den aşağı kalır ne özelliği var bu modellerin bilgin var mı?
@bryan fury dostum ille de samsung ille de samsung :))
@suspendline 8000 bütçeyi çok aşıyor. çıkabileceğim en üst yer 6000 gibi duruyor. ben 5000 - 5003 olsa nasıl olur diye düşünüyorum bütçe nedeniyle. 6000'den aşağı kalır ne özelliği var bu modellerin bilgin var mı?
0
buyrun sicak sicak (gozden kacirmis olabilecekler icin geliyor) :)
40d5000
www.eksiduyuru.com
40d5003
www.eksiduyuru.com
40d5800
www.eksiduyuru.com
40d6000
www.eksiduyuru.com
d0d6500
www.eksiduyuru.com
40d5000
www.eksiduyuru.com
40d5003
www.eksiduyuru.com
40d5800
www.eksiduyuru.com
40d6000
www.eksiduyuru.com
d0d6500
www.eksiduyuru.com
0
kesinlikle ille de samsung :)
5003 ü direk ele
onların bir sorunu var bildiğim kadarıyla teknik olarak ve ölü piksel sorunları yaşanıyordu bir ara çokça.
6000 üst seri sonuçta.
6000de 3d var ve 200hz
görüntü çok çok kaliteli. o fiyata alınabilecek en iyi televizyon 6000. o kadarını söyleyebilirim.
5003 ü direk ele
onların bir sorunu var bildiğim kadarıyla teknik olarak ve ölü piksel sorunları yaşanıyordu bir ara çokça.
6000 üst seri sonuçta.
6000de 3d var ve 200hz
görüntü çok çok kaliteli. o fiyata alınabilecek en iyi televizyon 6000. o kadarını söyleyebilirim.
0
godfrey
yani demek istediğim gerçekçi olması arkadaşlar. mesela lilja 4 ever. ya da klass. dram tercihimdir. böyle mideye yumruk indiren, yaşamı sorgulatan falan. var mıdır ki aklınıza gelen.
yani demek istediğim gerçekçi olması arkadaşlar. mesela lilja 4 ever. ya da klass. dram tercihimdir. böyle mideye yumruk indiren, yaşamı sorgulatan falan. var mıdır ki aklınıza gelen.
0
jude
Selamlar. Yeni kesilmiş adağın eti nasıl dinlendirilir? 1 saat önce falan kesildi. Ne kadar zaman sonra buzdolabına koymam lazım? Dondurucuda mı bekletmeliyim, yoksa buzdolabının alt tarafında mı? Yarın da dilimleyeceğim falan etleri, hani dondurucuya koyup yarın tekrar çözdürmenin sakıncası olur mu
Selamlar. Yeni kesilmiş adağın eti nasıl dinlendirilir? 1 saat önce falan kesildi. Ne kadar zaman sonra buzdolabına koymam lazım? Dondurucuda mı bekletmeliyim, yoksa buzdolabının alt tarafında mı? Yarın da dilimleyeceğim falan etleri, hani dondurucuya koyup yarın tekrar çözdürmenin sakıncası olur mu bilmiyorum. Ne yapayım ben?
0
balkonda ya da buzdolabının alt kısmında bekletin 2 gün bekleyebilir böyle. dondurucuya dilimledikten sonra koyarsınız.
0
Dondurucuya koymayın. Soğuk bir ortamda yayılmış halde dursunlar mümkünse. Bir kaç saat bekleyip soğuduğu zaman rahatça da kesilir. Eğer parçalamak için yarını beklerim diyorsanız da yine bu dinlendirme işleminden sonra koyun dolaba mümkünse.
0
büyük çöp poşetlerine koyup balkona koyun gece yıkayıp istediğiniz gibi parçalayın, küçük buzdolabı poşetlerine 1-2 şer kiloluk paketler halinde hazırlayın. içinde ne olduğunu hatırlamak isterseniz küçük kağıtlara yazın ve o kağıtları paket lastiği veya bant ile paketlere iliştirin.
soğuk havada 4-5 saat beklemesi yeterli olur bence. dinlenince kan sızıp etrafı mahvedebilir, tedbirinizi alın.
balkonda kargaların vs. paketleri delip eti gagalamamasına dikkat edin.
soğuk havada 4-5 saat beklemesi yeterli olur bence. dinlenince kan sızıp etrafı mahvedebilir, tedbirinizi alın.
balkonda kargaların vs. paketleri delip eti gagalamamasına dikkat edin.
0
kibritsuyu
arkadaşlar ankara karşıyaka mezarlığı'na toplu taşıma ile (tercihen kızılay veya sıhhiye'den, ama ulus'tan falan da olur) nasıl ulaşabiliriz? aslen gitmek istediğimiz yer cenazelerin kalktığı cami. mezarlığın ne tarafında kalıyor onu da bilmiyorum.
arkadaşlar ankara karşıyaka mezarlığı'na toplu taşıma ile (tercihen kızılay veya sıhhiye'den, ama ulus'tan falan da olur) nasıl ulaşabiliriz? aslen gitmek istediğimiz yer cenazelerin kalktığı cami. mezarlığın ne tarafında kalıyor onu da bilmiyorum.
0
o bahsettiğin camiyi çok iyi biliyorum. toplu taşıma ile karışık. ovacık yönünden giden bir araca binmek gerekiyor o camiye gitmek için. şu link işini görür.
webcache.googleusercontent.com
webcache.googleusercontent.com
0
metroyla hastane durağına kadar gidip oradan aktarmayla mezarlığa gidebiliyorsunuz. 6.kapıya kadar gidiyor aktarma otobüsleri.
0
Sıhhiye Sezenler Sokağı (Atatürk Lisesi'nin önü) ile Strasbourg caddesinin köşesine yakın bir yerde 281 diye hatırlıyorum numarasını, Yükseltepe mi ne öyle bi otbiz geçiyo. Seni Karşıyaka 6. kapıya götürüyo ama o dediğin cami o kapıya ne kadar yakın bilmiyorum.
Düzeltme: Durak yeri değişmiş:
www.ego.gov.tr
(bkz: #3328065)
Düzeltme: Durak yeri değişmiş:
www.ego.gov.tr
(bkz: #3328065)
0
bilgi olsun diye yazayım. suspendline'ın dediği yolla gittim. metro ile hastane duğarına, oradan 210 numaralı otobüs ile tam caminin önüne kadar geldim. otobüs 5 numaralı kapıdan girdi. 5 numaralı kapı önünde freekara'nın dediği ulus dolmuşları ve kimsenin burada söylemediği sıhhiye dolmuşları duruyor. yani sıhhiye köprüsünden de gidip varmış. demetevler yahyalar dolmuşu mu neyse.
cami 6. kapıya yakın. compadrito'nun dediği yolla da gidilirmiş.
asıl sorun gitmek değil dönmekmiş canlar. 210 numaralı otobüs saat başı camiden geri götürürmüş. biz kaçırdığımız için onu bekleyemedik. compadrito'nun cevabını da daha anca gördüğüm için hemen oradaki 6. kapıdan çıkıp otobüse de binemedik. dedik 5. kapıya yürüyüp dolmuşla dönelim, ama o 5. kapıya yürümek hiç de göründüğü gibi kolay değilmiş. dön dön dön kilometrelerce yol yürüyüp indik neyse, oradan sıhhiye dolmuşuna binip geldik.
cami 6. kapıya yakın. compadrito'nun dediği yolla da gidilirmiş.
asıl sorun gitmek değil dönmekmiş canlar. 210 numaralı otobüs saat başı camiden geri götürürmüş. biz kaçırdığımız için onu bekleyemedik. compadrito'nun cevabını da daha anca gördüğüm için hemen oradaki 6. kapıdan çıkıp otobüse de binemedik. dedik 5. kapıya yürüyüp dolmuşla dönelim, ama o 5. kapıya yürümek hiç de göründüğü gibi kolay değilmiş. dön dön dön kilometrelerce yol yürüyüp indik neyse, oradan sıhhiye dolmuşuna binip geldik.
0
ben de bilgiye katkıda bulunayım:
281 Yükseltepe otbiziyle 6. kapıya gidiliyo. 1. kapıya filan gidecekseniz, zinhar binmeyin o otbize!!! Ben yaptım o hatayı ve 6'dan 1'e yürümek zorunda kaldım saatlerce, içim dışım mezar oldu. 1. kapı civarına gitmek için Sıhhiye köprüsünün Hacettepe kavşağından dolmuşlar gidiyo, Demetevler, Yahyalar mı ne, onlara binmek lazım. Demem o ki, 6. kapı Etlik Ayvalı ise, 1. kapı Demetevler, Yahyalar. Yani tamamen ayrı semtler. Gideceğiniz kapı numarasını iyi öğrenin, toplu taşıma aracının şoförüne de iyice sormadan binmeyin "Falanca kapıdan geçiyo musun?" diye...
281 Yükseltepe otbiziyle 6. kapıya gidiliyo. 1. kapıya filan gidecekseniz, zinhar binmeyin o otbize!!! Ben yaptım o hatayı ve 6'dan 1'e yürümek zorunda kaldım saatlerce, içim dışım mezar oldu. 1. kapı civarına gitmek için Sıhhiye köprüsünün Hacettepe kavşağından dolmuşlar gidiyo, Demetevler, Yahyalar mı ne, onlara binmek lazım. Demem o ki, 6. kapı Etlik Ayvalı ise, 1. kapı Demetevler, Yahyalar. Yani tamamen ayrı semtler. Gideceğiniz kapı numarasını iyi öğrenin, toplu taşıma aracının şoförüne de iyice sormadan binmeyin "Falanca kapıdan geçiyo musun?" diye...
0
mormormorius
soru yukarda
soru yukarda
0
gidip işe yarayacağım şeyler yaparım. en kötü yemek yaparım, birileri yer doyar. kimse yemese ben yerim kendimi doyurur işe yararım.
0
herkes mutlaka bir boka yarar diyip ne boka yaradığımı bulmaya çalışıyorum. genelde böyle anlarda anneanne ya da babaanneme gidip onları mutlu ediyorum. ya da birilerine bir faydamın dokunmasını sağlamaya çalışıyorum.
0
kitap okuyorum babadan kalma bir içgüdüyle sanki işe yarar bir şeyler yapıyormuşum hissi veriyor.
0
overdose
hali pür belâgati, tarifi namümkün letafetinin. didesi alâ bir kavlü belâ, koy bade-i kadehe reng-i lebinin, doldur iç.
hali pür belâgati, tarifi namümkün letafetinin.
didesi alâ bir kavlü belâ, koy bade-i kadehe reng-i lebinin, doldur iç.
didesi alâ bir kavlü belâ, koy bade-i kadehe reng-i lebinin, doldur iç.
0
sallıyorum:
saf bir güzelliği var. tarifi imkansız. gözleri ala. dudaklarını kadehe doldur iç.
saf bir güzelliği var. tarifi imkansız. gözleri ala. dudaklarını kadehe doldur iç.
0
yine zor soru:)
şairimiz burada kadına duyduğu aşkı sakınmadan, korkmadan çekinmeden anlatıyor.
kalbimin senin güzelliğini tarif etmesi ne mümkün
gözlerinin belasına varım, kadehime de dudağından bir renk ver.
demeye mi çalışmış acaba?
şairimiz burada kadına duyduğu aşkı sakınmadan, korkmadan çekinmeden anlatıyor.
kalbimin senin güzelliğini tarif etmesi ne mümkün
gözlerinin belasına varım, kadehime de dudağından bir renk ver.
demeye mi çalışmış acaba?
0
dogru okudugunuza emin misiniz?
pür genelde birlesik kelimelerde olursa, pür-bisey olmasi lazim gibi.
kavlü bela'nin kalu bela ya da kavl-i bela olma ihtimali var gibi.
pür genelde birlesik kelimelerde olursa, pür-bisey olmasi lazim gibi.
kavlü bela'nin kalu bela ya da kavl-i bela olma ihtimali var gibi.
0
buradaki kavlü bela, bela içerikli söz anlamında. pür kelimesi zaten belagat sözü ile pekiştirilmiş. çok güzel söz söyleyen, tatlı dilli anlamında.
0
terp
ofise ufo alıcaz. en uygun fiyatlı nerden alınır yakında araştırma yapan alan eden var mı? koçtaş mı yoksa en kolayı...
ofise ufo alıcaz. en uygun fiyatlı nerden alınır yakında araştırma yapan alan eden var mı? koçtaş mı yoksa en kolayı...
0
uzaktanbakancocuk
dostlar !! şimdi ben bir pantolon aldım.. pantolon güzel bir pantolon..ne çok pahalı ne adi pantolonlardan..ama üzerinde yanlız kuru temizleme diyor. yaşadığım yerde kuru temizlemeci yok..olsa da güvenip vermem. e haliyle pantolon kirleniyor..bunu çamaşır makinesinde yıkasam pantolonun şekli şemali
dostlar !! şimdi ben bir pantolon aldım.. pantolon güzel bir pantolon..ne çok pahalı ne adi pantolonlardan..ama üzerinde yanlız kuru temizleme diyor. yaşadığım yerde kuru temizlemeci yok..olsa da güvenip vermem. e haliyle pantolon kirleniyor..bunu çamaşır makinesinde yıkasam pantolonun şekli şemali değişir mi?
0
yalnız kuru temizleme diyorsa riske etmeyin. soğuk suya basın pantolonu. birkaç saat kalsın. sonra elinizle sıkabileceğiniz kadar sıkın ama narin bir şekilde, şeklini bozmadan, kırıştırmadan. düzgünce sererek kurutun. kumaştır zannediyorum. ütü kısmı zorlayacak. onu da en düşük ısıda hatta ütüyü ısıtıp soğutup ütüleyin. mis gibi olur. soğuk suya azıcık deterjan atıp da basabilirsiniz. ama çok az. sonra deterjanlı kalır. ama deterjan atarsanız sonradan da deterjansız suya basmanız gerekecek. yani 1 saat deterjanlı su mesela, 2 saat de deterjansız su.
0
Pantolonun kumaşı nedir? Bana bir gömlek hediye etmişlerdi, etiketine bakınca inanamamıştım “paper / kağıt” yazıyordu. Eğer bildiğimiz pamuk, yün, keten, polyester filansa çok çok dikkatli olmak kaydı ile yıkayabilirsiniz. Yün içlerinde en zor olandır. Soğuk suda sıvı deterjanla yıkayabilirsiniz ancak kurutma veya sıkma yapmayacaksınız.
0
overdose
evet, aşağıdaki şiir hangi tarzda yazılmış? belli bir anlam barındırıyor mu? siz bişey anladınız mı?tırnaklarımla kazıyorum seni, ortamda çukur kalıyorsunkan dolduruyorlar kendime hissiz kadavralar eşsiz kasvetinisaçların yanık ten oluyor, kirpiklerin kıvrılıp uzuyor .... böyle gidiyorsun işte, arka
evet, aşağıdaki şiir hangi tarzda yazılmış? belli bir anlam barındırıyor mu? siz bişey anladınız mı?
tırnaklarımla kazıyorum seni, ortamda çukur kalıyorsun
kan dolduruyorlar kendime hissiz kadavralar eşsiz kasvetini
saçların yanık ten oluyor, kirpiklerin kıvrılıp uzuyor
....
böyle gidiyorsun işte, arkandan teneke kovalıyorlar.
tırnaklarımla kazıyorum seni, ortamda çukur kalıyorsun
kan dolduruyorlar kendime hissiz kadavralar eşsiz kasvetini
saçların yanık ten oluyor, kirpiklerin kıvrılıp uzuyor
....
böyle gidiyorsun işte, arkandan teneke kovalıyorlar.
0
valla yok, yok. teşbih, mubalağa, istiare, mecaz-ı mürsel, kinaye...var da var.
bir kadına yazıldığını ve bir adamın yazdığını düşünerek yorum yapacağım kadın-adam diye.
adam kadının içinde, daha doğrusu kadın adamın içinde. her hücresi her şeyi kadın olmuş. genel baktığımda bunu görüyorum. kadın gidiyor ya da gitti ama adamda aslında her şeyi, kadın adamda.
'tırnaklarımla kazıyorum seni, ortamda çukur kalıyorsun' içimden kazıyorum seni diyor adam. kadın içinde adamın kalbinde, karnında, beyninde belki, her yerinde ve adam onu çıkarmaya çalışıyor içinden.
'kan dolduruyorlar kendime hissiz kadavralar eşsiz kasvetini' mumyalamak gibi düşündüm. adam içime yerine kendime demiş. güzel yapmış, hoşuma gitti. çok ağır bir acı çektiğini, perişan olduğunu hissediyorum adamın. yıllarca içimde kalacak bu kasvet, sensizlik der gibi bir anlam katmış.
'saçların yanık ten oluyor, kirpiklerin kıvrılıp uzuyor' burada iki anlam çıkardım açıkçası. saçlarının siyahlığından da bahsediyor olabilir ya da daha mantıklısı kadının saçlarının kendisinin teninde bıraktığı izden, kendi esmerliğini kadının koyu saçlarına yormuş olabilir belki. kirpikleri de acıtıyor sanki çok acıtıyor.
'böyle gidiyorsun işte, arkandan teneke kovalıyorlar.' bu cümlede sesli/gürültülü gittiğini anlatıyor sanırım. suskun bir gidiş olmamış belli ki...
fena bir şeymiş yalnız. etkileyici.
bir kadına yazıldığını ve bir adamın yazdığını düşünerek yorum yapacağım kadın-adam diye.
adam kadının içinde, daha doğrusu kadın adamın içinde. her hücresi her şeyi kadın olmuş. genel baktığımda bunu görüyorum. kadın gidiyor ya da gitti ama adamda aslında her şeyi, kadın adamda.
'tırnaklarımla kazıyorum seni, ortamda çukur kalıyorsun' içimden kazıyorum seni diyor adam. kadın içinde adamın kalbinde, karnında, beyninde belki, her yerinde ve adam onu çıkarmaya çalışıyor içinden.
'kan dolduruyorlar kendime hissiz kadavralar eşsiz kasvetini' mumyalamak gibi düşündüm. adam içime yerine kendime demiş. güzel yapmış, hoşuma gitti. çok ağır bir acı çektiğini, perişan olduğunu hissediyorum adamın. yıllarca içimde kalacak bu kasvet, sensizlik der gibi bir anlam katmış.
'saçların yanık ten oluyor, kirpiklerin kıvrılıp uzuyor' burada iki anlam çıkardım açıkçası. saçlarının siyahlığından da bahsediyor olabilir ya da daha mantıklısı kadının saçlarının kendisinin teninde bıraktığı izden, kendi esmerliğini kadının koyu saçlarına yormuş olabilir belki. kirpikleri de acıtıyor sanki çok acıtıyor.
'böyle gidiyorsun işte, arkandan teneke kovalıyorlar.' bu cümlede sesli/gürültülü gittiğini anlatıyor sanırım. suskun bir gidiş olmamış belli ki...
fena bir şeymiş yalnız. etkileyici.
0
even i say faith no more
Yalnızca kadınların cevaplaması temel arzum.Şimdi bunu söylerken bile, 'doğru, böylesi mantıklı zaten' diyordur bir çoğumuz. Gerçektende bu böyle; - Maddi açıdan daha çok kazanan bir erkekle evlenmek istemek - Yaşça büyük bir erkek ile evlenmek istemek - Olgun bir erkek ile evlenmek istemek Yani şun
Yalnızca kadınların cevaplaması temel arzum.
Şimdi bunu söylerken bile, 'doğru, böylesi mantıklı zaten' diyordur bir çoğumuz.
Gerçektende bu böyle;
- Maddi açıdan daha çok kazanan bir erkekle evlenmek istemek
- Yaşça büyük bir erkek ile evlenmek istemek
- Olgun bir erkek ile evlenmek istemek
Yani şunlara bakarmısınız, ne kadar da kendini alt gören birisinin istekleri. Yani bugün 'ezilmek hoşuma gider' demek değilmidir bu?
Bugün yolu şiddete varan durumlar, bazı isteklerin en üst safhada olması durumu mu yoksa?
Kadınlar ezilmek mi istiyo? Bu onların seçimimi?
Şimdi bunu söylerken bile, 'doğru, böylesi mantıklı zaten' diyordur bir çoğumuz.
Gerçektende bu böyle;
- Maddi açıdan daha çok kazanan bir erkekle evlenmek istemek
- Yaşça büyük bir erkek ile evlenmek istemek
- Olgun bir erkek ile evlenmek istemek
Yani şunlara bakarmısınız, ne kadar da kendini alt gören birisinin istekleri. Yani bugün 'ezilmek hoşuma gider' demek değilmidir bu?
Bugün yolu şiddete varan durumlar, bazı isteklerin en üst safhada olması durumu mu yoksa?
Kadınlar ezilmek mi istiyo? Bu onların seçimimi?
0
kadınlar ezilmek değil, hayran olmak istiyor. kendinden daha aşağıda olan birine hayran olamazsın, o yüzden daha yukarıya bakıyoruz.
0
maddi açıdan rahatlık belli olmaz da;
yaşla, olgunlukla ilgili : gençlikte çömezliklerini yaşanacak dertleri yaşamış bitirmiş, öyle gelmiş olması tercihimdir. Bu yüzden olgun biriyle yaşamak güzel, kendiyle ilgili derdini yaşamaktan çok, hayattan keyif almaya, yaşamaya bakan adam..
yaşla, olgunlukla ilgili : gençlikte çömezliklerini yaşanacak dertleri yaşamış bitirmiş, öyle gelmiş olması tercihimdir. Bu yüzden olgun biriyle yaşamak güzel, kendiyle ilgili derdini yaşamaktan çok, hayattan keyif almaya, yaşamaya bakan adam..
0
iktidar olma, yahut tırnak içerisinde 'güç' aşkını mantıklı ve herkes için geçerli olması gereken birşey olarak kabul edersen ortada sıkıntı vardır. güç sahibi erkek kadını niye ezsin? diğer erkekleri ezer, kadının arkasında kuyruk bile olur.
ayrıca ben de zihnen olgun bir kadın tercih ederim. sanıyorum ki bana katılmayacak erkek azdır.
ayrıca ben de zihnen olgun bir kadın tercih ederim. sanıyorum ki bana katılmayacak erkek azdır.
0
cevap fazlasıyla basit.
'erkekler kendinden güçlü bir kadın istemediği' için mecbur kalırlar bir yerde.
erkekten fazla maaş alırsın erkek ağlar
erkekten daha iyi bir pozisyonda çalışırsın erkek ağlar
sen üniversiteyi kazanırsın erkek kazanamaz erkek terkeder... uzar gider.
erkekler kendinden güçlü kadına tahammul ettiğinde kadınlar da ezilme korkusu yaşamayacak erkeklerle olur.
'erkekler kendinden güçlü bir kadın istemediği' için mecbur kalırlar bir yerde.
erkekten fazla maaş alırsın erkek ağlar
erkekten daha iyi bir pozisyonda çalışırsın erkek ağlar
sen üniversiteyi kazanırsın erkek kazanamaz erkek terkeder... uzar gider.
erkekler kendinden güçlü kadına tahammul ettiğinde kadınlar da ezilme korkusu yaşamayacak erkeklerle olur.
0
ezilmeyi nasıl tanımlıyorsunuz? yani hayat arkadaşının daha fazla kazanması, daha olgun olması kadının ezileceği anlamına gelmez. şu anki toplum düzeninde kadının bunu istemesi kendisini ezik görmesi anlamına gelmez. kadınların ve erkeklerin tamamen eşit bir dünya düzeninde yaşadığı bir dünyada yaşasaydık dediğin şey doğruyu.
düşünsenize hem erkek ve kadının eşit olmadığı bir dünya düzenindeyiz. erkekler daha fazla olanağa sahip hem de bu olanaklara sahip oldukları halde bir kadından her anlamda daha düşük seviyede. bu konu hakkında söylenecek çok şey var ama kadınlar buna katlanamaz çoğu zaman.
düşünsenize hem erkek ve kadının eşit olmadığı bir dünya düzenindeyiz. erkekler daha fazla olanağa sahip hem de bu olanaklara sahip oldukları halde bir kadından her anlamda daha düşük seviyede. bu konu hakkında söylenecek çok şey var ama kadınlar buna katlanamaz çoğu zaman.
0
tamamen bencil bir istektir bu. kısaca verdiğinden daha fazlasını istemektir, ama sorsan onlara "çok masum bir istek" derler. kadınların istediği "güçlü erkek" tipindeki "güç" diye tanımlanan şey, kas gücünden, maddi güce kadar uzar gider. sosyal alanda kendisinden daha iyi ve güçlü erkek ister. bu da hiçbir açıklaması olmayan mantıksız bir bencilliktir. kimse burada "kendimden daha iyi birini istiyorum ne var bunda" diye boşuna savunma yapmasın. erkek ise kendinden daha güçlü bir kadın istemez, hatta çoğu zaman böyle durumlarda gururuna yediremez erkek kişisi kendinden daha güçlü bir kadını. durumu şöyle özetleyelim, erkekler adrina lima gibi sevgilileri olsun isterler ama olan sevgililerini adriana lima'ya benzetmeye çalışmaz, lima'ya benzemiyor diye onlardan ayrılmaz. kadınlar da ise durum tam tersidir.
0
Sen güçlü bir baban olmasından hoşlanmaz mıydın? Ezilmek mi istiyorsun? Bunu cevapla kendi kendine sorun kalmaz.
0
bir insanın karşısındakinin "olgun ve güçlü" olmasını istemesini ezilmek istemeyle bağlayabilen bir insanla hiçbir noktada anlaşamam,diye düşünüyorum. tamamen farklı bir mantalite.
sen ezileceksen,her şartta ezilirsin. Karşısında sağlam bir erkek istemesi kadının, ona karşı güç gösterisi yapması için değil, ayrıca gerçekten güçlü olan bunu karşısındakinin gözüne sokmaz. Yani kadının aradığı şey de bulunması zor gerçekten. (Tabii, kadın derken, yazar burada empati kapsamında kendinden bahsediyor)
ayrıca, normaldir istemek, herkes herşeyi istiyor. insan ister. buna bencil diyenler, victoria's secret mankenlerini bir tek ideal manken ölçülerinde adamlar mı istiyor? ben yeterince fit değilim diye bi kadını istemekten geri duranlar mı var? isteyen ister.
Aynı şekilde, kadın da kendisini mutlu edeceğini düşündüğü şartları ister. Heee, var mıdır, gerçek midir, aranır mı bunlar, o başka.
sen ezileceksen,her şartta ezilirsin. Karşısında sağlam bir erkek istemesi kadının, ona karşı güç gösterisi yapması için değil, ayrıca gerçekten güçlü olan bunu karşısındakinin gözüne sokmaz. Yani kadının aradığı şey de bulunması zor gerçekten. (Tabii, kadın derken, yazar burada empati kapsamında kendinden bahsediyor)
ayrıca, normaldir istemek, herkes herşeyi istiyor. insan ister. buna bencil diyenler, victoria's secret mankenlerini bir tek ideal manken ölçülerinde adamlar mı istiyor? ben yeterince fit değilim diye bi kadını istemekten geri duranlar mı var? isteyen ister.
Aynı şekilde, kadın da kendisini mutlu edeceğini düşündüğü şartları ister. Heee, var mıdır, gerçek midir, aranır mı bunlar, o başka.
0
Sabac
Ya şimdi bu patatesi kabuğunu soyup da haşlasak ne olur? kabukla haşladıktan sonra soyması çok zor oluyor o kabuğu, eziyet resmen.
Ya şimdi bu patatesi kabuğunu soyup da haşlasak ne olur? kabukla haşladıktan sonra soyması çok zor oluyor o kabuğu, eziyet resmen.
0
tadı biraz değişir sanki ama çok da etkilemez o eziyeti çekmene değmez soyup haşla. (tik)
0
bi şey olmaz. ben yapıyorum gayette güzel oluyor. belki vitaminden farkediyordur en fazla.
0
mikrodalgada haşlamak için:
patatesi iyice yıkayıp, soymadan birkaç yerinden hunharca çatallayıp delik açın
dört beş kat ıslak kağıt havlu ile sarın. ama şakır şakır. en iyisi kuru sarıp, musluğun altına tutmak ve sıkmadan öyle sulu mulu mikrodalgaya.
dört dakika yüksekte.
durunca, başaşağı çevirin (fırını değil patatesleri).
bir dört dakika daha.
hemen çıkarmayın eliniz yanar.
eğer yeterince yumuşamamış ise, 2'şer 2'şer dakikalarla devam edin, ama başlangıçtaki 2x4 yetecektir.
içine su girmiyor, özlü özlü mis gibi oluyor, gerçek patates tadı alıyorsunuz.
bildiğiniz kumpir. kabuğu da yenir.
afiyet olsun.
patatesi iyice yıkayıp, soymadan birkaç yerinden hunharca çatallayıp delik açın
dört beş kat ıslak kağıt havlu ile sarın. ama şakır şakır. en iyisi kuru sarıp, musluğun altına tutmak ve sıkmadan öyle sulu mulu mikrodalgaya.
dört dakika yüksekte.
durunca, başaşağı çevirin (fırını değil patatesleri).
bir dört dakika daha.
hemen çıkarmayın eliniz yanar.
eğer yeterince yumuşamamış ise, 2'şer 2'şer dakikalarla devam edin, ama başlangıçtaki 2x4 yetecektir.
içine su girmiyor, özlü özlü mis gibi oluyor, gerçek patates tadı alıyorsunuz.
bildiğiniz kumpir. kabuğu da yenir.
afiyet olsun.
0
mikrodalgada haşlandığını hiç duymamıştım, süper fikirmiş gerçekten. teşekkürler cedilla.
0
shyzore
iyi geceler.abi ben en son orta birde ağladım. rehberlik hocası beni yapmadığım bir şeyle suçladı diye. şimdi 19 yaşındayım. düşünün ne zamandır ağlamıyorum. arada da böyle yoğunlaşır duygularım ama pek bir hareketlenme olmaz. onca yıl çok şükür pek ölüm olmadı. dedemi kaybettik. sadece biraz üzüldü
iyi geceler.
abi ben en son orta birde ağladım. rehberlik hocası beni yapmadığım bir şeyle suçladı diye. şimdi 19 yaşındayım. düşünün ne zamandır ağlamıyorum. arada da böyle yoğunlaşır duygularım ama pek bir hareketlenme olmaz. onca yıl çok şükür pek ölüm olmadı. dedemi kaybettik. sadece biraz üzüldüm. gözüm bile dolmadı yani.
son 4-5 gündür çok yoğunlaştı duygularım. üstüne bir de finaller gelince stresten öküz gibi yemeğe verdim kendimi. ve artık ağlamam gerektiğine karar verdim. ne yapacağım ben ? ciddi ciddi ağlatma hapı diye bir şey var mıdır gibi şeyler düşünüyorum. göz pınarlarım kurumuş mudur ne olmuştur ?
abi ben en son orta birde ağladım. rehberlik hocası beni yapmadığım bir şeyle suçladı diye. şimdi 19 yaşındayım. düşünün ne zamandır ağlamıyorum. arada da böyle yoğunlaşır duygularım ama pek bir hareketlenme olmaz. onca yıl çok şükür pek ölüm olmadı. dedemi kaybettik. sadece biraz üzüldüm. gözüm bile dolmadı yani.
son 4-5 gündür çok yoğunlaştı duygularım. üstüne bir de finaller gelince stresten öküz gibi yemeğe verdim kendimi. ve artık ağlamam gerektiğine karar verdim. ne yapacağım ben ? ciddi ciddi ağlatma hapı diye bir şey var mıdır gibi şeyler düşünüyorum. göz pınarlarım kurumuş mudur ne olmuştur ?
0
evde koş, ayak parmağını bi kenarı çarpar stresin üzerine acıyla da olsa bi ağlama olur e başladıktan sonra da gerisini getirirsin.
0
ağlamaya bu kadar da hevesli olma, nasıl olsa, hayatın boyunca bol bol ağlayacaksın.
0
neden göz pınarların kuruyacakmış. otur babam ve oğlumu izle (birgün bu tavsiyeyi vereceğimi hayal edemezdim) bak nasıl ağlıyorsun. hapla falan olmaz o.
0
ağlamaktan korkma, utanma. ağlamayan bir insan olmaya çalışma. ağlarsam karizmayı çizdirir miyim diye düşünme. kimseyi umursama. koyver gitsin. bazen ağlamak insanı çok rahatlatıyor.
0
bgraydin
sanal erkek ?
sanal erkek ?
0
kendisini ya da duygularını uzaktan daha iyi anlatabilen bir erkek
ve klavye delikanlısı
ve klavye delikanlısı
0
allah belamı versin ben geldim aklıma. kendini yazarak daha iyi ifade eden, sözlük gibin ortamlarda vakit geçirmeyi seven ama aynı zamanda nefret eden birisiyim. esmerim. olgun bayanlarrssssss
0
bir kadının net üzerindeki, aslında gerçekte olmayan, yüzünü bile görmediği, yanında bile bulunmadığı sevgilisi.
0
hololop
Merhabalar,Buzlukta son kullanma tarihi 12.2011 olan nuggets buldum dondurulmus. Yarin yapsam bisi olur mu yememeli miyim?
Merhabalar,
Buzlukta son kullanma tarihi 12.2011 olan nuggets buldum dondurulmus. Yarin yapsam bisi olur mu yememeli miyim?
Buzlukta son kullanma tarihi 12.2011 olan nuggets buldum dondurulmus. Yarin yapsam bisi olur mu yememeli miyim?
0
buzluktan çıkarıp direk yağın içine atın hiçbişey olmaz.
sadece bol yağ, bol kalori.
sadece bol yağ, bol kalori.
0
portakal
tahminlerinizi rica ediyorum arkadaşlar.
tahminlerinizi rica ediyorum arkadaşlar.
0
samanyolu daha iyi bilir :)
altın çok oynamaz derler aslında ama ciddi kriz beklentileri nedeniyle ben iyi bir yükselme grafiği yaşanacağını sanıyorum. ama düşmez.
altın çok oynamaz derler aslında ama ciddi kriz beklentileri nedeniyle ben iyi bir yükselme grafiği yaşanacağını sanıyorum. ama düşmez.
0
düşmesi imkansız.kazandırır lakin ne kadar kazanacağın önemli.
ama bu yıl geçen yıl gibi coşacağını sanmam.
ama bu yıl geçen yıl gibi coşacağını sanmam.
0
altın uçacak diyorlar, dünyada altın kalmamış, en son national bank of jamaica 240 ton altın almış, altın martta 1900 haziranda 2500 $/ons olacak.
0
evet, img802.imageshack.us buradaki grafiğe bakın bir yandan.
Altın geçtiğimiz hafta 1521 dolar seviyesine kadar geriledi (resimde "5" yazdığım yer.) Ancak spike yaparak yükseliş trendi olarak çizdiğim çizginin üzerinde kapandı. ve alttan gelen alımlar ile şu anda 1622 seviyesinde. Ben buradan tekrar 1800 seviyelerine geleceğini düşünüyorum.
buradaki grafiğe bakın bir yandan.Altın geçtiğimiz hafta 1521 dolar seviyesine kadar geriledi (resimde "5" yazdığım yer.) Ancak spike yaparak yükseliş trendi olarak çizdiğim çizginin üzerinde kapandı. ve alttan gelen alımlar ile şu anda 1622 seviyesinde. Ben buradan tekrar 1800 seviyelerine geleceğini düşünüyorum.
0
ons 1638 direncini kırar ve 1 2 gün üstünde kapatırsa yükselecek. diğer türlü 1400 1300 bekleniyor.
0
bosch kalfa
ornek olarak, diyelim ki (hadi diyelim) a1 hucresine "elma" yazinca, onun altinda kalan sutundaki e1, f1, g1 hucrelerinin renginin degismesini istiyoruz. "armut" yazinca da sadece g1 hucresinin rengi degissin istiyoruz. Nasil yapariz bunu gecenin bu vakti?
ornek olarak, diyelim ki (hadi diyelim) a1 hucresine "elma" yazinca, onun altinda kalan sutundaki e1, f1, g1 hucrelerinin renginin degismesini istiyoruz. "armut" yazinca da sadece g1 hucresinin rengi degissin istiyoruz. Nasil yapariz bunu gecenin bu vakti?
0
öncelikle boyalı olmasını istediğimiz tüm hücreleri seçip biçim/koşullu biçimlendirmeye geliyoruz. burada hücre değeri kısmı var hemen yanındaki kutuyu 'eşit' olarak seçin. onun yanındaki boşluğa da elma yazın. sonra altında biçim yazıyor ona tıklayın. orada istediğiniz rengi dokuyu seçin. ok.ledikten sonra tekrar aynı hücre yazan ekrana gelecek orada ekle seçeneği var. bu seçeneğe basıp aynı işlemi armut için yapın.
0
cok tesekkurler ancak soyle bir durum var;
ben win7 icin excel kullaniyorum. buna ragmen bahsettiginiz seye benzeyen bir takim asamalari gectim. ancak (ben yanlis anlamisimdir buyuk bir ihtimalle) anlattiklarinizi izlyerek ulastigim sonuc, "elma" yazdigim hucreler renk degistiriyor. ben ayri bir hucrede "elma" yazinca, farkli 2-3 hucre renk degistirsin istiyorum.
su yolu izledim:
conditional format,
new rule'u sectim
use formula to determine which cells to format'i sectim
format values where this formula is true'nun altindaki yere,
=$C56$:$C59$="elma" formulunu yazdim (c56-59 hucrelerinin renk degistirmesi icin)
renk formatini verdim.
ancak haliyle c39'a elma yazinca c56,57,58,59 hucreleri renk falan degistirmedi. ancak bu hucrelere elma yazinca renkleri degisiyor.
simdi burada c39'u nasil isin icine katacagiz bir turlu bulamadim. yani onu da kosullu bicimlendirmeye bir sekilde dahil etmem gerekiyor.
ben win7 icin excel kullaniyorum. buna ragmen bahsettiginiz seye benzeyen bir takim asamalari gectim. ancak (ben yanlis anlamisimdir buyuk bir ihtimalle) anlattiklarinizi izlyerek ulastigim sonuc, "elma" yazdigim hucreler renk degistiriyor. ben ayri bir hucrede "elma" yazinca, farkli 2-3 hucre renk degistirsin istiyorum.
su yolu izledim:
conditional format,
new rule'u sectim
use formula to determine which cells to format'i sectim
format values where this formula is true'nun altindaki yere,
=$C56$:$C59$="elma" formulunu yazdim (c56-59 hucrelerinin renk degistirmesi icin)
renk formatini verdim.
ancak haliyle c39'a elma yazinca c56,57,58,59 hucreleri renk falan degistirmedi. ancak bu hucrelere elma yazinca renkleri degisiyor.
simdi burada c39'u nasil isin icine katacagiz bir turlu bulamadim. yani onu da kosullu bicimlendirmeye bir sekilde dahil etmem gerekiyor.
0
su nanesi
merhaba arkadaşlar,uzun bir süredir diş sıkma problemim var, bugün duyuruda aratıp bruksizm olduğu sonucuna vardım. hayatımda şu an stres yaratan belirgin bir sorun yok. küçük küçük şeyler birikiyor olmalı gelecek kaygısı vs.ama özellikle iş yerinde ne zaman yaptığıma dikkat ettim:biri bana zaten bi
merhaba arkadaşlar,
uzun bir süredir diş sıkma problemim var, bugün duyuruda aratıp bruksizm olduğu sonucuna vardım. hayatımda şu an stres yaratan belirgin bir sorun yok. küçük küçük şeyler birikiyor olmalı gelecek kaygısı vs.
ama özellikle iş yerinde ne zaman yaptığıma dikkat ettim:
biri bana zaten bildiğim bir şeyi ikinci kez ikaz edince, söyleyince vs. uyuz oluyorum! o insana da zaten biliyorum ya da yaptım tamam mı? diye çıkışamadığım için susup yaptım diyorum ama dişlerimi sıkıyorum. ya da şunu yap diyorlar yapıyorum, sonra hayır ben öyle bişi demedim diyip işin içinden çıkıyorlar!!! falla ağzını burnunu kırasım geliyor ama rütbe mevzusu diyemiyorum.
tam anlatabildim mi bilmiyorum ama aptalmışım gibi
ahaha tam ben bunu anlatırken telsiz telefonumu alıp giden kadın arkadaş telefonu açtı ve patron bana toplantıda de sakın bağlama telefon demişken ne dedi dersiniz "yoo toplantıda değil burda durun" diye telefonu verdi ay patlıycam sinirden bu da bana patlar allah bilir... kısacası diğer insanların işime karışması, masamdan bişiler alması bana sormadan beni delirtiyor, iyice hassas ve kontrol manyağı oldum sanırım.
ne tavsiye edersiniz?!
uzun bir süredir diş sıkma problemim var, bugün duyuruda aratıp bruksizm olduğu sonucuna vardım. hayatımda şu an stres yaratan belirgin bir sorun yok. küçük küçük şeyler birikiyor olmalı gelecek kaygısı vs.
ama özellikle iş yerinde ne zaman yaptığıma dikkat ettim:
biri bana zaten bildiğim bir şeyi ikinci kez ikaz edince, söyleyince vs. uyuz oluyorum! o insana da zaten biliyorum ya da yaptım tamam mı? diye çıkışamadığım için susup yaptım diyorum ama dişlerimi sıkıyorum. ya da şunu yap diyorlar yapıyorum, sonra hayır ben öyle bişi demedim diyip işin içinden çıkıyorlar!!! falla ağzını burnunu kırasım geliyor ama rütbe mevzusu diyemiyorum.
tam anlatabildim mi bilmiyorum ama aptalmışım gibi
ahaha tam ben bunu anlatırken telsiz telefonumu alıp giden kadın arkadaş telefonu açtı ve patron bana toplantıda de sakın bağlama telefon demişken ne dedi dersiniz "yoo toplantıda değil burda durun" diye telefonu verdi ay patlıycam sinirden bu da bana patlar allah bilir... kısacası diğer insanların işime karışması, masamdan bişiler alması bana sormadan beni delirtiyor, iyice hassas ve kontrol manyağı oldum sanırım.
ne tavsiye edersiniz?!
0
bence kendi kendinizi rahatlatın. size birisi hoşunuza gitmeyen birşey söylediğinde ve gerçekten haksızsa bunu egoları yüzünden yaptığını düşünün içten içe gülün dalga geçin onunla. ama haklı olanlara da aynı savunma mekanizmasını geliştirmeyin, bu sizin gelişiminizi engeller. eleştiriye açık olun ayrıca. eleştirilmek kötü bir şey değil ki.
bir de kolunuzda, parmağanızda, elinizde, avucunuzda bir şey taşıyın. bu bir maskot, yüzük, bilezik vb. olabilir. stres altında onu sıkın dişinizi sıkmayın.
geçmiş olsun.
bir de kolunuzda, parmağanızda, elinizde, avucunuzda bir şey taşıyın. bu bir maskot, yüzük, bilezik vb. olabilir. stres altında onu sıkın dişinizi sıkmayın.
geçmiş olsun.
0
ilk tavsiyem, diş dr na gitmelisiniz; dişlerinizin şekli bozulabilir.
öfke kontrolü sizin için önereceğim ikinci tavsiyem:)
kendinizi en rahat ve huzurlu hissettiğiniz yeri bulun ve sinirlendiğinizde ke huzur bulduğunuz yerde olduğunuzu hissetmeye çalışınız.
öfke kontrolü sizin için önereceğim ikinci tavsiyem:)
kendinizi en rahat ve huzurlu hissettiğiniz yeri bulun ve sinirlendiğinizde ke huzur bulduğunuz yerde olduğunuzu hissetmeye çalışınız.
0
diş doktorundan randevu aldım zaten, eleştiriye de açığım. bu eleştirmek değil. size aynı şeyi yapmanızı üç kere söylediğimi düşünün? ve bunun bir ritüel halini aldığını değişik konularda da olsa. herhalde masama koyduğum şeyleri yerinde bulmayı istemem de hakkım... meditasyon filan deneyeceğim ama insanların tutumunu değiştirmek için ne yapardınız siz olsanız? onu merak ediyorum.
0
bence zaten çıkış yolu yalnış. insanların tutumunu neden değiştireceksiniz ki? bunu kabul edin önce, değiştiremezsiniz. adam sığırsa ve 40 yaşına kadar da sığır olarak yaşadıysa adamı annesi eşi çocuğu değiştiremediyse siz mi değiştireceksiniz? masa konusunda da önerim bunu yapanı insanların içinde bir kez rencide edin. kıramayacağınız biriyse de başka birinin üzerine suçu atarak falanca da sürekli masamdan birşeyler alıyor çok rahatsız oluyorum diyin.
0
nickipedia
Farklı doğum tarihlerine sahip aynı burcun üyesi iki kişinin birbirine çok benzer doğum haritalarına sahip olmasının açıklaması nedir? Bu nadir olabilecek bir durum mu? 12 gezegenden 1 tanesi hariç tüm gezegenlerin bulunduğu burçlar ikisinde de aynı, yani tek fark birinde merkürün boğada, diğerinde
Farklı doğum tarihlerine sahip aynı burcun üyesi iki kişinin birbirine çok benzer doğum haritalarına sahip olmasının açıklaması nedir? Bu nadir olabilecek bir durum mu? 12 gezegenden 1 tanesi hariç tüm gezegenlerin bulunduğu burçlar ikisinde de aynı, yani tek fark birinde merkürün boğada, diğerinde ikizlerde olması. açılara hiç girmezsek, bu tablo bu iki kişinin uyumunu mükemmelleştirir mi, neler söylenebilir?
0
öncelikle sınırlı bilgimle birebir aynı doğum haritası yok diyebilirim. birbirine benziyor olması da ruh ikizliği olarak adlandırılıyor genelde. tabi bu da o kadar kolay değil. mesela öz burç, yükselen ve ayın aynı element(ya da yakın) olması gerekiyor vb.. anlattığınız kadarıyla ruh ikizi olabilirsiniz. zaten aynı burç olduğunuz için ilişki açısından avantajdasınız. ruh ikizliği de bunu destekler. buradaki en büyük sıkıntı birbirinizin aynası gibi olacağınız için yorucu bir ilişkiye de dönüşebilir. ama iki tarafın da farkındalığı yüksekse ve belli bir olgunluğa erişmişseniz mükemmel bir ilişki olur. sabır çok çok önemli olur bu ilişkide. mesela kendinizde sevmediğiniz bir özelliği karşı taraf yaparsa ne kötü olur di mi, bunun gibi.
bol şans.
bol şans.
0
bilmemkacincinick
Merhaba arkadaşlar. Başlıktan da anlayacağınız üzere bir reklam arıyorum. Yıllar önce `Pack Shot` programında izlemiştim yanılmıyorsam. Detayları çok hatırlayamıyorum o yüzden. Olay komünizmle yönetilen bir ülkede geçiyor. Ya Çin ya Kuzey Kore olmalı... Kahramanımız hafif şişman, biraz da beceriksiz
Merhaba arkadaşlar. Başlıktan da anlayacağınız üzere bir reklam arıyorum. Yıllar önce Pack Shot programında izlemiştim yanılmıyorsam. Detayları çok hatırlayamıyorum o yüzden. Olay komünizmle yönetilen bir ülkede geçiyor. Ya Çin ya Kuzey Kore olmalı... Kahramanımız hafif şişman, biraz da beceriksiz bir eleman. Bilirsiniz şu çin'de fon gösterileri yapılır, binlerce kişi ellerindeki kartonlarla çeşitli desenler, şekiller oluştururlar. Kahramanımız biraz beceriksiz olduğundan amiri, provalar esnasında onu azarlıyor herkesin içinde. Boynu bükük bir şekilde evine gidiyor ve vuruyor kafayı yastığa.. Ertesi gün ulusal bayramları ve kalbi kırılmış kahramanımız gitmiyor görevli olduğu halde. Devletin en tepesindeki adam(sanırım Mao'ydu) aşağıdaki fon gösterisini zevkle izlerken birden kartonlar değiştiriliyor ve kendi resminin ortaya çıktığını görüyor. Fakat o da ne?! Öndeki dişinin bir tanesi yok!! İşte o boşluk, kahramanımızın olması gerektiği yeri gösteriyor.
İşte reklam bu minvalde bir şeydi... Bulmama yardım ederseniz çok sevinirim arkadaşlar...
İşte reklam bu minvalde bir şeydi... Bulmama yardım ederseniz çok sevinirim arkadaşlar...
0
rast
Gece gece aklıma takılan üç soru:1. İkamet neredeyse orada mı evlenmek zorundayız?2. Birinci sorunun yanıtı "evet" ise üsküdar evlendirme dairesinde nikah sonrası kokteyl tarzı kısa bir merasim yapılabiliyor mu? Yapan var mı, tavsiye eder misiniz?3. Gelinlik giyilmeyecek ("fark edilmek" için beyaz e
Gece gece aklıma takılan üç soru:
1. İkamet neredeyse orada mı evlenmek zorundayız?
2. Birinci sorunun yanıtı "evet" ise üsküdar evlendirme dairesinde nikah sonrası kokteyl tarzı kısa bir merasim yapılabiliyor mu? Yapan var mı, tavsiye eder misiniz?
3. Gelinlik giyilmeyecek ("fark edilmek" için beyaz elbise giyilecek), tantana yapılmayacak.. Doğal olarak şatafatsız bir evlilik töreni için de masraf yapmak istemiyoruz. Nikah salonunun fotoğraf ve video hizmetini bile istemesem zorla bu hizmeti verirler ve bizi yolarlar mı?
Biraz cinsiz, ama kararlıyız.
Yardıma muhtacız hocular...
1. İkamet neredeyse orada mı evlenmek zorundayız?
2. Birinci sorunun yanıtı "evet" ise üsküdar evlendirme dairesinde nikah sonrası kokteyl tarzı kısa bir merasim yapılabiliyor mu? Yapan var mı, tavsiye eder misiniz?
3. Gelinlik giyilmeyecek ("fark edilmek" için beyaz elbise giyilecek), tantana yapılmayacak.. Doğal olarak şatafatsız bir evlilik töreni için de masraf yapmak istemiyoruz. Nikah salonunun fotoğraf ve video hizmetini bile istemesem zorla bu hizmeti verirler ve bizi yolarlar mı?
Biraz cinsiz, ama kararlıyız.
Yardıma muhtacız hocular...
0
niye uğraşıyorsunuz ki cinsseniz(pek cins gibide gelmedi sanki biraz pintilik var işin ucunda).gidin kot pantalonlarınızla nikahınızı kıyın.sonrada eve milleti çağırın boza ikram edin evlendik diyin.
cinslik bir yana,gordugum bir sey varsa kadınların gelinlik meselesi onemli bir iş.varolmakla aynı şey gibi.eninde sonunda giyiyorlar bunu.
cevaba gelirsek ikamet olan yer zorunlu derler arada ama değil.evlendirme dairelerinde herşey hallolabiliyor.bu durumda kucukcekmece evlendirme dairesi amacınıza uygun fazlaca salonları var.bugun dediğiniz gibi bir nikaha katıldım orada.fotograf işine gelince istemiyoruz dersin olur biter.
cinslik bir yana,gordugum bir sey varsa kadınların gelinlik meselesi onemli bir iş.varolmakla aynı şey gibi.eninde sonunda giyiyorlar bunu.
cevaba gelirsek ikamet olan yer zorunlu derler arada ama değil.evlendirme dairelerinde herşey hallolabiliyor.bu durumda kucukcekmece evlendirme dairesi amacınıza uygun fazlaca salonları var.bugun dediğiniz gibi bir nikaha katıldım orada.fotograf işine gelince istemiyoruz dersin olur biter.
0
1.sorunuzun cevabı evet maalesef.
2.sorunuz için evlendirme dairelerinde kokteyl tarzı birşey yapılamıyor. ancak özel nikah salonlarında(istanbulda yaşamadığım için örnek vermem zor ama)bu tarz bir organizasyon mümkün. ama bu tabi evlendirme dairesindeki nikahtan bayaa tuzluya mal olur.
3.hayır satamazlar. ama sanırım anlaşmalı olmayan biri tarafından profesyonel çekim yapılmasına da izin vermiyorlar. yani eş dost kendi kamerası ya da telefonuyla çekim yapabilir çok reklam yapmadan:)
bence en güzelini yapıyorsunuz bu arada. her türlü yolunma seranomisi çünkü düğün dernek. mutluluklar.
2.sorunuz için evlendirme dairelerinde kokteyl tarzı birşey yapılamıyor. ancak özel nikah salonlarında(istanbulda yaşamadığım için örnek vermem zor ama)bu tarz bir organizasyon mümkün. ama bu tabi evlendirme dairesindeki nikahtan bayaa tuzluya mal olur.
3.hayır satamazlar. ama sanırım anlaşmalı olmayan biri tarafından profesyonel çekim yapılmasına da izin vermiyorlar. yani eş dost kendi kamerası ya da telefonuyla çekim yapabilir çok reklam yapmadan:)
bence en güzelini yapıyorsunuz bu arada. her türlü yolunma seranomisi çünkü düğün dernek. mutluluklar.
0
çiftlerden birinin ikameti olan yer olmalı diye biliyorum
nikah salonlarında zorla fotograf hizmeti diye bişey hiç duymadım (bu hizmeti hiç olmayan bir sürü salon bile var)çünkü belediyeye ödediğiniz ücret nikah işlemi için ekstra her hangi bişey isterseniz onu ödersiniz.
Allah mesut etsin
nikah salonlarında zorla fotograf hizmeti diye bişey hiç duymadım (bu hizmeti hiç olmayan bir sürü salon bile var)çünkü belediyeye ödediğiniz ücret nikah işlemi için ekstra her hangi bişey isterseniz onu ödersiniz.
Allah mesut etsin
0
kusura bakma da ben samimi bulmadım bu isteğini. madem tantana istemiyorsun, gelinlik bile giymiyorsun, git sessizce kıy nikahını sonra facebook'dan fotolarını dağıtırsın.
bu davranışın ise masraf yapmayayım ama konuklar gelsin para-takı ne varsa taksınlar ben de belimi doğrultayım gibi görünüyor. vazgeç yol yakınken gel samimi ol.
bu davranışın ise masraf yapmayayım ama konuklar gelsin para-takı ne varsa taksınlar ben de belimi doğrultayım gibi görünüyor. vazgeç yol yakınken gel samimi ol.
0
1- ikamet ettiğin yerde evlenmek zorunda değilsin sadece ikamet ettiğin yerden izin kağıdı alıyosun zor bir prosedür değil.
ben yaptım biliyorum.ben de ne gelinlik giydim ne düğün tantanası çektim.tebrikler şimdiden.
ben yaptım biliyorum.ben de ne gelinlik giydim ne düğün tantanası çektim.tebrikler şimdiden.
0
@Koçak değilim sanırım
@duptıs yok hocu ben küçüklüğümde bile gelinlik düşlemedim. uğraşıyoruz çünkü o kadar cinslik de ayıp kaçar ailelere filan..
@ozdek ya evet haklı olabilirsin, bu merasim işi zaten toptan samimi değil. dediğim gibi aile ve çevreye çok da ayıp olmasın diye minimum etkinlik istiyoruz. Devlet herkesi olduğu gibi evlenecekleri de düdüklediği için var çekincelerim, ama sayenizde zorunluluk olmadığını öğrendim, sağolun varolun...
herkese iyi dilekleri için çok teşekkürler, tantanasızgillere selam! :)
@duptıs yok hocu ben küçüklüğümde bile gelinlik düşlemedim. uğraşıyoruz çünkü o kadar cinslik de ayıp kaçar ailelere filan..
@ozdek ya evet haklı olabilirsin, bu merasim işi zaten toptan samimi değil. dediğim gibi aile ve çevreye çok da ayıp olmasın diye minimum etkinlik istiyoruz. Devlet herkesi olduğu gibi evlenecekleri de düdüklediği için var çekincelerim, ama sayenizde zorunluluk olmadığını öğrendim, sağolun varolun...
herkese iyi dilekleri için çok teşekkürler, tantanasızgillere selam! :)
0
insaniyaratik
selamlar. sizlere sormak ve iyi-kötü yorum ve tavsiyelerinizi almak istediğim bir durum var. şöyle ki, okulumun yakınındaki mahallede bir öğrenci evinde oturuyorum. eve yakın bir süpermarket var, bim-dia ayarında bir yer. orada takribi bir hafta önce gördüğüm kasiyer kıza ilk görüşte aşık oldum. har
selamlar. sizlere sormak ve iyi-kötü yorum ve tavsiyelerinizi almak istediğim bir durum var. şöyle ki, okulumun yakınındaki mahallede bir öğrenci evinde oturuyorum. eve yakın bir süpermarket var, bim-dia ayarında bir yer. orada takribi bir hafta önce gördüğüm kasiyer kıza ilk görüşte aşık oldum. harbiden. olm valla lan, arabeske bağladım hatta. o zamandan beri, marketin önünden geçerken içeriye göz atıp, o içerideyse girip saçma sapan bişeyler alıp çıkıyorum. diğer kasalarda boş yer olsa bile onun kasasında sıra bekliyorum falan. gerçi böyle dedim ama,topu topu 3 defa kızı denk getirip bu dediğimi yapabildim. ikisi de bugün hatta. bugün ilk girişimde kızla göz göze geldik uzaktan, gülümsedi önce, direk kasasına yönlendim, bakışlarını kaçırdı, gülümsemeye devam etti ama. sıcaklık olsun diye "merhaba" dedim. kinder çikolata ve kola almıştım sadece, onları aldım, çikolatadan bir parça uzatıp ister misin diye sordum, teşekkür edip reddetti. fazla üstelemedim. 3-4 saat sonra bi daha gittim, hala içerde, yine bişeyler alıp yollandım yanına, bu sefer öğlenki kadar sıcak değil gibiydi, ama ayrılırken de daha ben bir şey demeden direk bana bakıp "iyi akşamlar" dedi. normalde pek böyle diyaloğa girilmez kasiyerlerle.
lan ufacık mevzuyu amma uzattım ha. neyse, benim sormak istediğim özünde şu; bu kıza nasıl daha çok yakınlaşabilirim? ve, sonuçta mahallede yaşıyoruz ve kız mahallenin kızıysa zaten öğrenciye soğuk olan türk insanı daha da arıza çıkarır mı? ve genel ne demek istiyorsanız diyebilirsiniz.
teşekkürler.
lan ufacık mevzuyu amma uzattım ha. neyse, benim sormak istediğim özünde şu; bu kıza nasıl daha çok yakınlaşabilirim? ve, sonuçta mahallede yaşıyoruz ve kız mahallenin kızıysa zaten öğrenciye soğuk olan türk insanı daha da arıza çıkarır mı? ve genel ne demek istiyorsanız diyebilirsiniz.
teşekkürler.
0
bence yeterli karşılaşma sayısına ulaşmamışsınız. bir kaç gün daha günde en fazla bir kez markete gitmeye devam edin. şöyle 1 hafta daha. durumu incelemeye devam edin. sonra yavaş yavaş muhabbete girin. işte sizin de işiniz zor, youğun bugun sanırım vb. sonra duruma göre şekillendirirsiniz. kolay gelsin.
0
2 önerim var;
1)alışveriş sırasında kıza iş muhabbeti aç. öğrenciyim, çalışmayı düşünüyorumda başvursam buraya alırlar mı sence falan de. böylece muhabbet açılır. bi süre sonra o sana sorar zaten, noldu iş buldun mu diye. sonra muhabbet ilerler adını sorarsın falan filan.
2)kasada muhabbet zordur, heleki arkanda bi müşteri varsa imkansız. bak bu taktiği ben migros'taki kasiyer hatuna yapmıştım zamanında. günde 5-6 defa gideceksin ve sürekli aynı şeyi alcaksın. ben kola alırdım hep, ev kola dolmuştu amk:) bi zaman sonra kız zaten anlamaya başlar bi şeyleri, eşşek değilse tabi. sonra fişte bu kasiyerlerin ismi yazıyo ya, faceden kızı bulmuştum hacı ve sadece şu mesajı attım, sırf seni görebilmek için boş boş alışveriş yapıyorum dedim. cvp yazdı sen kimsin diye. ev kola doldu, koyacak yer bulamıyorum artık, sanırım kim olduğumu anlamışsındır dedim. anladım ama ben nişanlıyım dedi. vay anasını dedim içimden, yani o kadar plan suya düştü amk. işte böylede kısmetsizimdir ben..
not: sen iş muhabbetini aç, işe girmene gerek yok amk. maksat muhabbet açılsın;)
1)alışveriş sırasında kıza iş muhabbeti aç. öğrenciyim, çalışmayı düşünüyorumda başvursam buraya alırlar mı sence falan de. böylece muhabbet açılır. bi süre sonra o sana sorar zaten, noldu iş buldun mu diye. sonra muhabbet ilerler adını sorarsın falan filan.
2)kasada muhabbet zordur, heleki arkanda bi müşteri varsa imkansız. bak bu taktiği ben migros'taki kasiyer hatuna yapmıştım zamanında. günde 5-6 defa gideceksin ve sürekli aynı şeyi alcaksın. ben kola alırdım hep, ev kola dolmuştu amk:) bi zaman sonra kız zaten anlamaya başlar bi şeyleri, eşşek değilse tabi. sonra fişte bu kasiyerlerin ismi yazıyo ya, faceden kızı bulmuştum hacı ve sadece şu mesajı attım, sırf seni görebilmek için boş boş alışveriş yapıyorum dedim. cvp yazdı sen kimsin diye. ev kola doldu, koyacak yer bulamıyorum artık, sanırım kim olduğumu anlamışsındır dedim. anladım ama ben nişanlıyım dedi. vay anasını dedim içimden, yani o kadar plan suya düştü amk. işte böylede kısmetsizimdir ben..
not: sen iş muhabbetini aç, işe girmene gerek yok amk. maksat muhabbet açılsın;)
0
valla en etkili taktik bu aslında. o zaman suspendline ve blackmail'in dediklerini uygala derim..
0
ahahahahahhah, bundan birkaç ay önce paticik forumlarında biri birebir aynı başlığı açmıştı, otur onları oku derim keyfin yerine gelir
forum.paticik.com
forum.paticik.com
forum.paticik.com
forum.paticik.com
0
@blackmail iki taktik de takdire şayan usta eyvallah. kızın ismini zaten öğrendim o fişlerden ama soyadı yazmıyordu, o haliyle de baya baktım ama bulamadım. boynundaki karta bakıp görmeye çalışıcam bi dahakine ama.
@suspendline, henüz yeteri kadar karşılaşmadığımız konusunda da haklısın:)
@suspendline, henüz yeteri kadar karşılaşmadığımız konusunda da haklısın:)
0
garip gelicek ama kızın kullandığı kasanın markası ncr mı ? eğer öyle ise direk isim soyisim söyliyebilirim sana.
bittabi şehir ve hangi mağaza olduğunu bilmem gerek
bittabi şehir ve hangi mağaza olduğunu bilmem gerek
0
@roket adam ilham verdi forum:) ama sonu hüzünlü bitti. keşke bizim kız da o kadar konuşkan biri olsa.
0
kasiyerle nası diyalog kurulabilir ki? hele bir de kalabalık bir marketse?
0
evet bi kaç kez daha git o markete. seni iyice bellesin. sonra eski alışverişlerinden kalan bi fişin arkasına karala bişeyler. ve alacaklarını aldıktan sonra çaktırmadan fişi orada bırak. işte telefon numaranı falan yazabilirsin. ya da ne biliyim aslında burda unuttuğum sadece bu fiş değil, aklım da hep burda falan gibi :)
cevap gelmiyorsa tekrarla aynı olayı. zamanla hala cevap gelmiyorsa, zaten suratı da asılmaya başlar muhtemelen seni görünce. o zaman siktir et B planına geç. (bkz: abi seviyorsan git konuş bence) :)
ama bence cevap verir gibi geldi ya. yılma. bi de aklıma geldi bunları yazarken (bkz: dokunmayın şabanıma) filmini izle, arkadaşlar bu kitapta yazanların hepsi hava cıva diyo ya özellikle o sahneyi izle. hadi kolay gelsin. durumdan da haberdar et bizi emi :)
cevap gelmiyorsa tekrarla aynı olayı. zamanla hala cevap gelmiyorsa, zaten suratı da asılmaya başlar muhtemelen seni görünce. o zaman siktir et B planına geç. (bkz: abi seviyorsan git konuş bence) :)
ama bence cevap verir gibi geldi ya. yılma. bi de aklıma geldi bunları yazarken (bkz: dokunmayın şabanıma) filmini izle, arkadaşlar bu kitapta yazanların hepsi hava cıva diyo ya özellikle o sahneyi izle. hadi kolay gelsin. durumdan da haberdar et bizi emi :)
0
ahahahaha :)
kasiyer tavlamis bir erkek olarak ne yaptigimi yazayim belki isine yarar, güldüm ama cok hosuma gitti yasadiklarin hislerin falan.
kasada calisiyordu, 2-3 alisveris sonrasi aga benim bu kizla cikmam lazim dedim panpalara, ucuz bi alis-veris yaptim kasadayken, etiketleri okuttu 7.20 euro falan dedi, "sizin dudaklarinizin 10 saniyesi benim icin 7.20 euroya maloldu, o dudaklarinizin kahve icmesi icin gerekli olan parayi düsünmeden sadece kahve icme saatinizi ögrenmek istiyorum" demistim, hayvan gibi sarhostum ve kroyum bunu unutma. kahve mi icelim yani demisti, icelim demistim, parayi ödedim, bekle beni bi dakika dedi, siradaki müsterilere bakti. sonra benle konustu. ben o aksam sirinleri bile gördüm. cünkü sadece iyi cocuklar sirinleri görür.
kasiyer tavlamis bir erkek olarak ne yaptigimi yazayim belki isine yarar, güldüm ama cok hosuma gitti yasadiklarin hislerin falan.
kasada calisiyordu, 2-3 alisveris sonrasi aga benim bu kizla cikmam lazim dedim panpalara, ucuz bi alis-veris yaptim kasadayken, etiketleri okuttu 7.20 euro falan dedi, "sizin dudaklarinizin 10 saniyesi benim icin 7.20 euroya maloldu, o dudaklarinizin kahve icmesi icin gerekli olan parayi düsünmeden sadece kahve icme saatinizi ögrenmek istiyorum" demistim, hayvan gibi sarhostum ve kroyum bunu unutma. kahve mi icelim yani demisti, icelim demistim, parayi ödedim, bekle beni bi dakika dedi, siradaki müsterilere bakti. sonra benle konustu. ben o aksam sirinleri bile gördüm. cünkü sadece iyi cocuklar sirinleri görür.
0
Ben maekette, part time kasiyerlik yapıyorum.tavsiyelerimi uygula emin ol ise yarıyacaktır.
Marketin, daha tenha olduğu vakiti belirlemelisin.buda genelde öğleden önce,ikindi vakti birde aksam 6-7 den sonra yaniokul cıkısından 1 saat sonra filan ozaman naber,nasıl gidiyo,yorgun gibisin bu ayaklarıyla başla sonrası gelir zaten he birde dikkat etmen gereken, kasanın etrafında patron müdür v.s varsa muhabbet etme. kıllanırlar gozlerinde kızında puanı düşer. En önemlisi bu kız büyük ihtimalle vardiyeli çalışıyordur yada haftada en az birkere aksam gec saatlerde paydos ediyordur çünku,diger kasiyerler izinli oldugu icin yerine bakıyordur ozaman vreya normal is cıkış saatini bulup pusuda ol tam cıkarken eger kimse almaya gelmiyorsa,abisi annesi v.s tesadüfen karşılaşmış gibi yap,ama sakın farkına varmasın.bu saatte ywnlızmı gidiyosun filan dersin bırakayım seni dersin.ama bu asamaya gelmen icin basta dediklerimi uygulayıp samimi oldugundan emin olduktan sonra yap.Hadi basarılar.
Marketin, daha tenha olduğu vakiti belirlemelisin.buda genelde öğleden önce,ikindi vakti birde aksam 6-7 den sonra yaniokul cıkısından 1 saat sonra filan ozaman naber,nasıl gidiyo,yorgun gibisin bu ayaklarıyla başla sonrası gelir zaten he birde dikkat etmen gereken, kasanın etrafında patron müdür v.s varsa muhabbet etme. kıllanırlar gozlerinde kızında puanı düşer. En önemlisi bu kız büyük ihtimalle vardiyeli çalışıyordur yada haftada en az birkere aksam gec saatlerde paydos ediyordur çünku,diger kasiyerler izinli oldugu icin yerine bakıyordur ozaman vreya normal is cıkış saatini bulup pusuda ol tam cıkarken eger kimse almaya gelmiyorsa,abisi annesi v.s tesadüfen karşılaşmış gibi yap,ama sakın farkına varmasın.bu saatte ywnlızmı gidiyosun filan dersin bırakayım seni dersin.ama bu asamaya gelmen icin basta dediklerimi uygulayıp samimi oldugundan emin olduktan sonra yap.Hadi basarılar.
0
duyurunu okuyunca çook eski bir reklam geldi aklıma direkt. yeminle yaklaşık 45dk'dır arıyorum ama bulamadım. o yüzden hatırladığım kadarıyla anlatıcam. bulabilen varsa da linkini paylaşsın.
bir eleman markete giriyor, arkadaşları da dışarıda camdan ona gaz veriyorlar "hadisene olum, yürü be!" falan gibisinden. çocuk bir bu elemanlara bakıyor, bir de kasiyer kıza. sonra bir raftan reklemının yapıldığı ürünü alıyor eline (gofret gibi bişeydi sanki, hatırlamıyorum). sonra cebinden keçeli bir kalem çıkarıyor, barkodun sonuna birkaç çizgi daha ekliyor. sonra yavaş yavaş kasaya gidiyor. ürünü veriyor, kızla da önceden tanışıyor gibi sanki. kız barkodu okutuyor, kasa ekranında "I LOVE YOU" yazıyor :) sonra kız çocuğa bakıp gülümsüyor mahçup mahçup. dışarıdaki elemanlar da coşuyordu.
bu kadarı henüz senin aşamanda fazla ileri tabii ama ilerde gerekirse diye ücretsiz barkod yazılımları var internette, aklında bulunsun;)
bir eleman markete giriyor, arkadaşları da dışarıda camdan ona gaz veriyorlar "hadisene olum, yürü be!" falan gibisinden. çocuk bir bu elemanlara bakıyor, bir de kasiyer kıza. sonra bir raftan reklemının yapıldığı ürünü alıyor eline (gofret gibi bişeydi sanki, hatırlamıyorum). sonra cebinden keçeli bir kalem çıkarıyor, barkodun sonuna birkaç çizgi daha ekliyor. sonra yavaş yavaş kasaya gidiyor. ürünü veriyor, kızla da önceden tanışıyor gibi sanki. kız barkodu okutuyor, kasa ekranında "I LOVE YOU" yazıyor :) sonra kız çocuğa bakıp gülümsüyor mahçup mahçup. dışarıdaki elemanlar da coşuyordu.
bu kadarı henüz senin aşamanda fazla ileri tabii ama ilerde gerekirse diye ücretsiz barkod yazılımları var internette, aklında bulunsun;)
0
marketçilik yapmış biri olarak söylüyorum: kasiyer kızlara günde kaç müşterinin asıldığını bilsen kendinden tiksinirsin. ha "ben farklı düşünüyorum" falan diyorsan al sana taktik: kasadayken cüzdanını falan unut. maksat kendini tanıtmak. "kayıp halinde ulaşım bilgileri" dışında cüzdanın içine ne koyacağın sana kalmış.
0
cinematography
Dostlar, vedat milorun süt kuzuları,Ankara'daki Big Chefs'i nasıl bilirsiniz? Hangi şubesi içlerinde en iyisidir? Fiyatlar The House Cafe ayarında diye duydum, öyledir mi? Gidelim mi buraya yoksa "bak sen istanbul'dan geldin bilmezsin ankara'da millet esas bu mekana hasta oluyor, yemekleri servisi d
Dostlar, vedat milorun süt kuzuları,
Ankara'daki Big Chefs'i nasıl bilirsiniz? Hangi şubesi içlerinde en iyisidir? Fiyatlar The House Cafe ayarında diye duydum, öyledir mi?
Gidelim mi buraya yoksa "bak sen istanbul'dan geldin bilmezsin ankara'da millet esas bu mekana hasta oluyor, yemekleri servisi dekoru süper, bangır bangır müzik çalmıyorlar" diyeceğiniz neresi var mesela?
Öperim.
Ankara'daki Big Chefs'i nasıl bilirsiniz? Hangi şubesi içlerinde en iyisidir? Fiyatlar The House Cafe ayarında diye duydum, öyledir mi?
Gidelim mi buraya yoksa "bak sen istanbul'dan geldin bilmezsin ankara'da millet esas bu mekana hasta oluyor, yemekleri servisi dekoru süper, bangır bangır müzik çalmıyorlar" diyeceğiniz neresi var mesela?
Öperim.
0
bence tunalı'daki turunç'a git, fiyat-performans açısından daha iyi diye düşünüyorum .
0
turunç +1
ayrıca daha elit bir mekan için iran caddesi(tunalının biraz üstü) mezzaluna var şahane. servis dekor müzik ortam manzara vb.
afiyet olsun
cevap editi: tabi özel bir yer sorduğunuzu düşünerek burayı önerdim. amaç sadece yemekse çok daha fazla yer önerebilirim.
ayrıca daha elit bir mekan için iran caddesi(tunalının biraz üstü) mezzaluna var şahane. servis dekor müzik ortam manzara vb.
afiyet olsun
cevap editi: tabi özel bir yer sorduğunuzu düşünerek burayı önerdim. amaç sadece yemekse çok daha fazla yer önerebilirim.
0
yardiranadamm
bi tanidigimiz 1994 yilinda izmir'de bi firmada calismis ancak sigorta girisi yapilmamis. daha sonra 2003'te sigorta girisi yapilmis. simdi bu yillarda calistigi ispatlanirsa sigorta girisi 1994'e alinabilir mi? firma tanidigi oldugu icin calistigini onaylayacakmis ve bi cezasi varsa bu tanidigim ka
bi tanidigimiz 1994 yilinda izmir'de bi firmada calismis ancak sigorta girisi yapilmamis. daha sonra 2003'te sigorta girisi yapilmis. simdi bu yillarda calistigi ispatlanirsa sigorta girisi 1994'e alinabilir mi? firma tanidigi oldugu icin calistigini onaylayacakmis ve bi cezasi varsa bu tanidigim karsilayacakmis.
0
ariferol08
elekctroworld den bir mini notebook almıştım şimdi arızalı faturamı kaybettim bana yeni fatura düzenlerler mi yada faturasız servise gönderebilirmiyim?
elekctroworld den bir mini notebook almıştım şimdi arızalı faturamı kaybettim bana yeni fatura düzenlerler mi yada faturasız servise gönderebilirmiyim?
0
tekrar fatura çıkarabiliyorsunuz.yani garantide kullanabileceğiniz şekilde bir suret gibi.gelmedi adı aklıma çok uykum var.özet: senin iş olur.
0
teşekkürler. gittim elektroworlde faturaya gerek yok notebooku getirin gçndeririz servise dediler.
0
gereksiz insan
Ekşi duyurunun Fethi Nacileri, Orhan Pamukları sözüm size,şöyle bir hikayeye niyetlendim, vaktiniz varsa okuyup bir yorum yaparsanız memnun olurum.http://dl.dropbox.com/u/35951657/vapur-yolculugu.docxeyvallah.
Ekşi duyurunun Fethi Nacileri, Orhan Pamukları sözüm size,
şöyle bir hikayeye niyetlendim, vaktiniz varsa okuyup bir yorum yaparsanız memnun olurum.
dl.dropbox.com
eyvallah.
şöyle bir hikayeye niyetlendim, vaktiniz varsa okuyup bir yorum yaparsanız memnun olurum.
dl.dropbox.com
eyvallah.
0
-Son bir haftadır gazetelere çarşaf çarşaf verilen bir ilan var. Yeni bir alışveriş merkezi açılacakmış Kadıköy’de, adı da “New World Alışveriş Merkezi”. “Artık başka bir yere gitmeye ihtiyacınız kalmayacak” yazmışlar altına da. “Aradığınız her şey burada.” Yasin’e ilanı gösterip, “Bak, aradığımız her şey buradaymış” diyorum. “Oğlum biz daha ne aradığımızı bilmiyoruz ki,” diye cevap veriyor. 27 dakikamız sona erdiğinde, iskele verilmeden vapurdan atlayıp, üniversiteye doğru yürümeye başlıyoruz. -
burada üzerinde durduğun 27 dakikayı biraz doldurabilirsin. yani sadece arkadşına gösterdiğin ilan ve onun yorumu değil de, biraz gözlem ekleyabilirsin. vapurda dikkatini çeken bir yolcu hakkında 1-2 cümle ekleyebilirisin. o 27 dakkalık yolculuk için çok az buldum ayrıntıyı.
bir de genel olarak, ...amfiye giriyoruz, ....arkadaşıma ilanı gösteriyorum, ...şunları bunları diyor, şeklinde şimdiki zaman değil de, gittik, gösterdim, gibi geçmiş zaman kullan bence. bu şekilde beni rahatsız etti nedense.
okudukça eklerim oryumlarımı.
burada üzerinde durduğun 27 dakikayı biraz doldurabilirsin. yani sadece arkadşına gösterdiğin ilan ve onun yorumu değil de, biraz gözlem ekleyabilirsin. vapurda dikkatini çeken bir yolcu hakkında 1-2 cümle ekleyebilirisin. o 27 dakkalık yolculuk için çok az buldum ayrıntıyı.
bir de genel olarak, ...amfiye giriyoruz, ....arkadaşıma ilanı gösteriyorum, ...şunları bunları diyor, şeklinde şimdiki zaman değil de, gittik, gösterdim, gibi geçmiş zaman kullan bence. bu şekilde beni rahatsız etti nedense.
okudukça eklerim oryumlarımı.
0
yarısına kadar falan okudum, buraya kadarki yorumlarımı yazayım.
öykünün içine serpilmiş çok fazla dikkat dağıtıcı minik öyküler var. sanki "geçen aklıma bir şey gelmişti onu da yazayım" denip yazılmış gibi; öyküdeki ana konuya hizmet etmiyor, bütünlüğü bozuyor.
eğer tanınmış, okuyucuda kredisi olan bir yazar değilseniz okuyucuyu bağlamak için kısa bir süreniz var. detaylarla, minik hikayelerle başlama lüksünüz yok maalesef. hemen ortaya bir çatışma, bir merak unsuru atmak zorundasınız ki okuyucu okumaya devam etmek istesin.
bağlaç kullanmama gibi bir takıntınız mı var? cümleler telgraf mesajları gibi; gitmek için ayağa kalktım -stop- o sırada birisi geldi -stop- kafamı kaldırıp baktım -stop-... bazen bu tarz bir anlatım etkili olabilir ama sayfalarca böyle kesik kesik kısa cümleler akıcılığı öldürüyor. bunun tam tersi bir paragraflık cümleler de kötü ama. ortasını bulmak lazım.
öykünün içine serpilmiş çok fazla dikkat dağıtıcı minik öyküler var. sanki "geçen aklıma bir şey gelmişti onu da yazayım" denip yazılmış gibi; öyküdeki ana konuya hizmet etmiyor, bütünlüğü bozuyor.
eğer tanınmış, okuyucuda kredisi olan bir yazar değilseniz okuyucuyu bağlamak için kısa bir süreniz var. detaylarla, minik hikayelerle başlama lüksünüz yok maalesef. hemen ortaya bir çatışma, bir merak unsuru atmak zorundasınız ki okuyucu okumaya devam etmek istesin.
bağlaç kullanmama gibi bir takıntınız mı var? cümleler telgraf mesajları gibi; gitmek için ayağa kalktım -stop- o sırada birisi geldi -stop- kafamı kaldırıp baktım -stop-... bazen bu tarz bir anlatım etkili olabilir ama sayfalarca böyle kesik kesik kısa cümleler akıcılığı öldürüyor. bunun tam tersi bir paragraflık cümleler de kötü ama. ortasını bulmak lazım.
0
üşenmedim tamamını okudum. okurken aldığım notları yazıyorum.
- konu içinde konular ve konudan konuya atlayışlar biraz yoruyor. bunun yerine, hikaye içindeki hikayeleri parçalamanızı tavsiye edebilirim. yani esas adamla leylanın ilişkisi aralara serpiştirilen konu olsun ama diğer konular ayrı başlıklar halinde ele alınsın gibi bir tavır denenebilir.
- kısa cümle sorunsalı. kısa kısa cümleler iyi hoş bazen, ama okuyucuyu çok kolay konudan koparabilir. biraz daha cümleleri toplamaya yoğunlaşabilirsiniz.
- ben olaylara bakışınızı beğendim. yani güzel çıkarımlar, önermeler buldum konular içinde. bence onların üzerine daha fazla gidebilirsiniz. intihara meyilli mühendis, eskinin solcu ebeveyinleri vb. gibi. bence kesinlikle çok daha iyisini yapabilirsiniz.
- solcu üniversiteli gençlik konularında ise, benim tavsiyem, biraz daha uzaktan bakan yorumlarla olayı çekici hale getirebilirsiniz. yani marx, lenin espirilerinin size sevimli gelmediğini hissettim ama sizi bu espirilerin de içinde gördüm. yazarın eleştirdiği şeyi sevimli göstermesi beni iter. sevimli/acınası gösterebilirsiniz mesela.
- kesinlikle ve kesinlikle virgül kullanmalısınız. evet virgül var yazıda, ama olması gereken yerlerin çoğunda virgül yok. ben, yazabilmenin ilk kuralının imladan geçtiğine inanıyorum. emin olun daha okunur hale gelecek. paragraf kullanın sonra, bölümleri ayrı gösterin. yani bir kitaba yazıyormuş gibi yazın. yazdıklarınıza önem verin ki, başkaları da önemsesin.
- bazı yerlerde sıkıldığınızı hissettim. yani bu konuyu tekrar açmayalım, hızlı geçelim gibi bir his var. onu yok etmeniz lazım. işte bölümler halinde yazmak bunu yok edebilir diye düşünüyorum.
tekrar okuyacağım. yine yazarım.
kesinlikle daha iyi bir hale dönüştürebileceğinize eminim. çünkü güzel noktalar var. eminim okuyunca siz de onları hissediyorsunuz. onları bulun ve ortaya çıkarın. o zaman alır, yürür hikayeler.
başarılar.
- konu içinde konular ve konudan konuya atlayışlar biraz yoruyor. bunun yerine, hikaye içindeki hikayeleri parçalamanızı tavsiye edebilirim. yani esas adamla leylanın ilişkisi aralara serpiştirilen konu olsun ama diğer konular ayrı başlıklar halinde ele alınsın gibi bir tavır denenebilir.
- kısa cümle sorunsalı. kısa kısa cümleler iyi hoş bazen, ama okuyucuyu çok kolay konudan koparabilir. biraz daha cümleleri toplamaya yoğunlaşabilirsiniz.
- ben olaylara bakışınızı beğendim. yani güzel çıkarımlar, önermeler buldum konular içinde. bence onların üzerine daha fazla gidebilirsiniz. intihara meyilli mühendis, eskinin solcu ebeveyinleri vb. gibi. bence kesinlikle çok daha iyisini yapabilirsiniz.
- solcu üniversiteli gençlik konularında ise, benim tavsiyem, biraz daha uzaktan bakan yorumlarla olayı çekici hale getirebilirsiniz. yani marx, lenin espirilerinin size sevimli gelmediğini hissettim ama sizi bu espirilerin de içinde gördüm. yazarın eleştirdiği şeyi sevimli göstermesi beni iter. sevimli/acınası gösterebilirsiniz mesela.
- kesinlikle ve kesinlikle virgül kullanmalısınız. evet virgül var yazıda, ama olması gereken yerlerin çoğunda virgül yok. ben, yazabilmenin ilk kuralının imladan geçtiğine inanıyorum. emin olun daha okunur hale gelecek. paragraf kullanın sonra, bölümleri ayrı gösterin. yani bir kitaba yazıyormuş gibi yazın. yazdıklarınıza önem verin ki, başkaları da önemsesin.
- bazı yerlerde sıkıldığınızı hissettim. yani bu konuyu tekrar açmayalım, hızlı geçelim gibi bir his var. onu yok etmeniz lazım. işte bölümler halinde yazmak bunu yok edebilir diye düşünüyorum.
tekrar okuyacağım. yine yazarım.
kesinlikle daha iyi bir hale dönüştürebileceğinize eminim. çünkü güzel noktalar var. eminim okuyunca siz de onları hissediyorsunuz. onları bulun ve ortaya çıkarın. o zaman alır, yürür hikayeler.
başarılar.
0
