Yaş 33, orta okul mezunuyum ve yazılımcıyım, yaklaşık olarak 10 küsür senedir yazılımla ilgileniyorum, yalnız yaşıyorum ve işimi çok seviyorum, hani yazılımcılar asosyal, kilolu ve sivilceli suratlı garip insanlar olarak tarif edilir ya, işte o benim (kilolu değilim sadece), bir kaç sene öncesine kadar işim hakkımda söyleyebileceğim tek şey ben işime aşığım olurdu.
Şimdiye kadar tesisatçılıkdan, kantin işletmeciliğine, demircilikden, bulaşıkçılığa kadar pek çok farklı iş yaptım (16 yaşında çalışmaya başladığımı düşünürsen), sevdiklerimde oldu sevmediklerimde, yorulduklarımda oldu yorulmadıklarımda, çok kazandıklarımda oldu az kazandıklarımda. bu pek çok farklı işi yaparken bazılarında benim burada ne işim var lan dediğim de oldu ancak bu gün geriye dönüp baktığım yaptığım her işi iyiki yapmışım diyebiliyorum ve bu pek çok farklı iş alanından en uzun zamanı sevdiğim işi yaparak geçirdim. (10 seneden fazla)
Aşağıda yazdıklarım senin hayatını kökten etkileyebilecek bir kararı vermende yardımcı olmak amacını taşımamaktadır, hiç kimsenin böyle bir sorumluluğu alabileceğini düşünmüyorum, amacım eğer sevdiğin işi yapmayı seçersen bu işi yaparken başına gelebilecek hadiselere karşı dikkat etmeni sağlamakdır.
Ana fikir; Sevdiğin işi yapmak veya yapmamak hayatının geri kalanın da mutsuz olmana neden olmaz, hangi yolu seçersen seç her zaman pişmanlık duyacağın, tıpkı sevmediğin işi öfleyerek pöfleyerek yaptığın gibi, sevdiğin işi de öfleyerek pöfleyerek yapacağın zamanların olacaktır.
Bunca senedir hep işini severek yapan adam hiç çalışmamış demektir, işini severek yaparsan başarılı olursun temalı yazılar okuduk, hikayeler dinledik ve bir yere kadar bunlar doğru ancak başarı veya hiç çalışmamış olmak mutluluk değildir, para, başarı, övgü; götünü kaldıran birer yalandan ibaretdir.
İlk yazılımlarımı üretmeye başladığımda en yakın ve en çok destek olan arkadaşım "bu işi çok seviyorsun oku müh. ol, başka bişi yap bu işi de hobi olarak yap, mutsuz olursun" demişti siktir lan dedim. (günün sonunda benim için haksız sayılmaz dediği)
Bir kaç sene öncesinde kuzenimin eşinin abim gibi seviyorum dediği biri ile tanıştım 15 senedir aynı şirketde aynı işi yapan biri, bunca senelik iş hayatımda 1 seneden daha fazla aynı yerde çalışamadım, senin sırrın ne dedim, işimden nefret ediyorum dedi, geliri de gayet iyi biriydi.
Yukarıdakiler başkalarından örneklerdi, kendi hayatımdan edindiğim tecrübeye göre ise;
1) sevdiğin şeyi yapmak hırslandırır, eşinle tartıştığında uzaklaşmak için kullanacağın şey işin olacaktır, bu seni eşinden çoluğundan çocuğundan daha da uzaklaştıracaktır.
2) sevdiğin şeyi yapmak için daha fazla zaman ayıracaksın, eşinle sinemaya gitmek parka gitmek ve hatta sevişmek yerine elinde kalem çizmeyi tercih edeceksin, övünecek gururlanacaksın.
3) İdeallerini uygulayabileceğin yerlerde çalışamayacaksın, çalıştığın yerlerin ideallere değil nakit akışına ihtiyacı olacak bu seni rahatsız edecek, problemlere neden olacak (ayda 1.5 milyon$ ciro yapan patronuma bu kadar para var, kaynak var neden doğru düzgün işler yapıp teknoloji geliştirmiyoruz dediğimde ben youtube yapmak istemiyorum, youtube'dan para kazanmak istiyorum dediydi misalen)
4) işin her zaman sığınabileceğin bir limanın olacak dolayısı ile fevri davranışlar sergileyebilme özgürlüğün olacak, sikerim böyle aşkın ızdırabını lan diyip çekip gideceksin, problemler ile ilgilenmek yerine işini tercih edeceksin (çünkü sevdiğin bişi) evdeki huzurun bozulacak, (para kazanıyor olablirsin bu süre içerisinde)
Buraya kadar sevdiğin işi yaparsan yan basarsın mesajını aldın değil mi? aslında değil, çünkü:
Yukarıda yer alan her bir maddenin içeriği sadece ve sadece sevdiğin işi yaptığın, diğer şeylerle ilgilenmeyi bıraktığında yan bastığın ile ilgili. Sevdiğin işi diğer öğelerin içerisine kattığında veya başka şeyleri de sevmeye devam ettiğinde durum değişiyor. (hobi diyorlar ya onlar işte)
Sevdiğin işi yalın olarak görme, ya onu yan öğelerle besle (diğer disiplinlerden alımlar yap), yada mühendisliğine katık yap, her iki alandada farklılaş. böylece her şeye eşit mesafede durabilir ve ilgilenebilirsin.
Her ne kadar hayatımızın en uzun zamanını çalışarak geçiriyor olsak da, arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde konuştuğumuz şeyler işimizin dışında ki konular olduğunu hiç bir zaman unutma, hayat sadece işin değildir, hayat eşin, ailen, çocukların, arkadaşların ve kendinle ilgilenerek geçirdiğin zamandır, kısaca; dokunabildiğin insanların toplamı = hayat. Mutluluk ise geçirdiğin zamanın kalitesi/inceliği/güzelliğinde gizlidir.
0