hava sıcaklığının 40 dereceleri aştığı bu zamanlarda su içmek kesmiyor bilader. içiyorum içiyorum ama susuzluğum ve ağız kuruluğu geçmiyor bir türlü. en sonunda mide davul gibi oluyor su içmekten, ama hala içmek istiyorum bir yandan da.

sadece kola derdime derman oluyor. atıyorum bardağa 5-6 parça buz, üstüne de kola. ohh mis gibi. ama aklıma takılan şu ki kolanın zararlı olduğunu biliyoruz ve ben her gün neredeyse 1 lt kola tüketmek zorunda kalıyorum.

merak ettiğim, kola gibi susuzluğu kesen ama kola gibi zararlı olmayan hangi içecekler var?

not: buzlu çay filan sevmem.

friends dizisinde ross'un yaptığı yumrukların dışını iki keree birbirine vurduğu hareket var ya, ne anlama geliyor?

www.google.com.tr

25-30 sene öncesinde falan Fırt, Gır Gır ya da Çarşaf'ta bir karakterdi. Çok sinirliydi ve bıçakla deşerdi sağı solu. Kısa boylu falan bi' şeydi. Z harfiyle falan başlıyordu sanki.

Ekleme: Şişman falan da bir karısı vardı. Kadın buna hep laf ederdi vs...

Otuzundan sonra bağlama öğrenilir mi? Yoksa hiç mi bulaşmayayım.

İnternette gezen tariflere bakarak yapacağım şimdi, ekstradan bilmem gereken bir şey var mı?

duyuru etçilleri,

dışarda mekanlarda da yedim, evde kendim döküm tavada da denedim ama orta pişmiş t-bone hazırlıyosan illa ki kemiğe yakın kısımları az pişmiş ve bazen neredeyse çiğ kalıyor. napıyorsunuz oraları yemiyor musunuz yoksa bu işin bi yolu yordamı var mı?

canım çok sıkılıyor, kafamı toplayamıyorum falan ve acaip dağılmasına ihtiyacım var. birazdan dışarı çıkıp oyun almayı düşündüm, en son oynayıp sevdiğim oyunlar, uncharted, skyrim, guitar hero, bu oyunlar da ışığında acaip insanı rahatlatacak kafa dağıtacak (aklıma bazı düşünceleri kesinliklen getirmeyecek şekilde dağıtacak ama) bir oyun rica ediyorum sizden. thanx.

mecidiyeköy'den balmumcu mahallesine metroyla nasil gidebilirim, bilgisi olan varsa bir el atabilir mi acaba?

Merhaba arkadaşlar,

Sizlere bir sorum olacak... Uzun zaman önce (askerlik öncesi..ki biliyorsunuz askerlik adamı reset eder) izlemiş olduğum klibi günlerdir saatlerdir aramama rağmen bulamıyorum.
Klip şu şekildeydi;
Bir kadın var. Sanırım terkedilmiş! Vakit akşam saatleri..Evine dönmeden önce tekel bayiye uğruyor ve kendisine bir kaç şişe içki (vodka) alıyor. Sonra eve geliyor ve şişeleri kafasına dike dike içiyor...Kadının bu arada iç çamasırı ve üzerinde tişörtü var. Mutfak da içiyor, evin her kösesinde içiyor...
Sonra gecenin bir yarısı dışarı çıkıyor ve parkın bankında uyuyakalıyor.
Bu arada klip yabancı bir şarkıcıya aittir.

Bu klibi bilen gören duyan varsa haber gönderirse çok sevinirim...

sabah kahvesini messelam

selamlar duyuru ahalisi

arkadaş ben bu gowun son bölümünü bir türlü geçemedim. Ares gibi bir tanrıyı yendik ondan sonra gelen aileyi kurtarma görevini geçemedik. hani şu taklitlerimizi ailemizden koruduğumuz. birde bi bok yiyip hardda oynuyorum oyunu. son ana kadar geldik kaldık orda.50 kere oynadım belki ama yok geçemiyorum.

bu bölümü geçmek için herhangi bir taktik ya da hile varsa çok müteşekkir olurum. bari şu teasureleri görebilseydik

soru başlıkta. her türlü gereksizlikten bahsediyorum. neden lan?

tikler geç gelebilir ama gelir, rahat olsun içiniz.

edit: ben çok gerekli işler yapıyorum demiyorum ki lan. ben de dahil işte. amk bi ergenlik yaşatmıyorsunuz insana yaa... :( [insert random smiley here]

peynir kıvamında beyaz tenliyim ve takıntı halinde ellerimin ve yüzümün beyaz kalmasını istiyorum vücudum da güneş görmeye görsün hemen kızaran bir yapıda ben diyorum ki yağsız olan güneş kremimi her gün duştan sonra sürsem, alışkanlık haline getirsem ve istenmeyen bir bronzluk haliyle baş etmek zorunda kalmasam. cilde zararı olur mu ? ne dersiniz ?

bir entry'm vardı, ortalama 1 haftadır en beğenilenlerde 1. idi

şimdi gitmiş, ilk 10'da bile yok.
nasıl iş lan bu?

iki sorum var;
1. kavun, karpuz ile hangi peyniri yiyorsunuz? (spesifik cevap arıyorum, bir sürü peynir denedim anneanne evinde kavun-karpuz peynir tadına ulaşamadım:)
2. resimdeki kavunlar arasında ne fark var? soldakinden aldım, çok tatsız çıktı, olgunlaşmamış diyedir değil mi?

La beyler bi yardım edin be. Her yerde şu kulaklığı arıyorum ama bulamıyorum. Bi buldurun. Aynı renk olacak ama, navy diye geçiyor :(

www.amazon.com

www.ebay.com

selamlar.
benim 1 ay oncesine kadar "en yakin arkadasim" dedigim bir eleman var. 8 yildir falan ayni ortamlardayiz ve "selam abi naber, gel bi ogle yemegi yiyelim vs." tarzi ayakustu muhabbetle gecti ilk 5 yil... son 3 yildir da baya samimiyim.. hani en yakin arakdasim dememin sebebi yedigimiz ictigimizin ayri gitmemesi sebebiyle degil. butun arkadaslarim icinde en cok mesajlastigim, en cok konustugum insan olması.

gecen gun YOK bir karar almis ve ikinci ogretim ogrencileri bu yaz okulunda birinci ogretim ile ayni parayi verecekmis. ama bizim okul bu kurala uymuyor. biz de facebooktan toplandık ve okula dilekce verecegiz.. ben hemen dilekcelerin ciktisini aldim 2 tane ve birisini imzaladim. digerini de bu arkadasima getirdim ancak adam imzalamamakta direniyor. sebebini sordum "goze batmak istemiyorum, basima bir sey gelir, mimlenirim vs." falan diyor.
"oglum sana izinsiz korsan eylem yapip da polisle catisacagiz demiyorum ki. dilekce lan bu sadece. suc degil bir sey degil. gotuboklu bir dilekce" diyorum. ama adam tirim tirim tirsiyor.

daha sonra "imza.la" isimli internet sitesinden sanal imza kampanyasi baslattik. adini, soyadini, yasini girip imzala butonuna tikliyorsun sadece. adam buna bile zor ikna oldu. gidip imzaladi. sonra bi baktim, kafadan isim sallamis, buna da tirsmis.

bundan sonra yaklasik 1 aydir falan dikkatli inceliyorum da hareketlerini, "tam bir menfaatci" bir adam goruyorum karsimda. hani "atesin icinde olsam ben ve kendisinin parmagi atesten ufacik yanacagi icin bana elini uzatip da atesten disari cekmez bir tip" oldugunu gozlemliyorum. sadece su 2 yil boyunca birbirimize muhtaciz biraz, okul uzadi ve sadece 2'miz kaldik ayni donemden, salt bu sebepten dolayi benim yanimdaymis gibi hissetmeye basladim bu yaptigi hareketten ve sonrasindaki 1 aylik gozlemlerim sonucu.

siz olsaniz bu kadar konformist bir elemani siktireder misiniz.

arkadaşlar bildiğiniz doku yenilenmesinde faydalı yiyecekler varmı ?

derin bir kesik yarası ve ardından atılan dikişler v.s..

Milletin ayaginda cok deli rahat o bez gibi ve toms cakmasi ayakkabilardan nerlerde en guzelini bulabilrim. Toms benzeri olmali ama..) suan ogrencilgn en dibindeyim faqirim yaa!taksimdeyim deli gibi onlardan araniyorum bi el atin kenkler hatunlar!

Başlıkta kısa şekilde anlatmayı becerememiş olabilirim, kastettiğim "x firması"yla iş görüşmesine gideceksiniz mesela firmayla ilgili bilgi almak istiyorsunuz ama orada çalışan veya çalışan tanıdığı olan birini bulamadınız. firmanın içeriden nasıl olduğuyla ilgili bilgi almak istiyorsunuz bunu sağlayan bir site var mı? yani firmalarla ilgili çalışanların yorum yaptığı kolektif bir site?

ben genelde tanıdık bulmaya çalışırım, bulamadığımda da ekşi sözlük'e bakarım genelde de bir şeyler öğrenirim ama bu sefer o bağlamda hiç yorum yok görüşmeye gitceğim yerle ilgili.

bahsettiğim şekilde bir internet sitesi var mı? googledan falan araştırdım ama bulamadım

Elimde 2 sene once alinmis, fiyati 4000-5000 TL arasi elmas gerdanlik var. Boyle birseyi para kaybetmeden nasil elden cikarabilirim?

selam duyurunun oyun delileri

almayı düşündüğüm 2inci el oyunlar var. donanımhaberden almayı düşünüyorum. alınık ilanı açıcam fakat fiyatlar konusunda pek bilgim yok. şu yazdığım oyunlara piyasa normali fiyat yazsanızda şu kardeşinizi kazıklanmaktan kurtarsanız :) şimdiden teşekkürler.

metal gear solid hd

god of war collection volume 1

uncharted 2 among thieves

heavy rain

arkadaşlar doğru düzgün hamile tişörtü arıyorum (eşim için arıyorum, ben erkeğim). bildiğin tişört. hanımlar body de diyor ya ondan işte. dün siteler'e bebek mobilyası bakmaya gittik, istisnasız, tek kelimeyle istisnasız herkesin üstünde tornadan çıkmış gibi üstünde dandik espriler olan lc waikiki tişörtleri var. başliycam vakikisine, üstünde espri neyin olmayan, eşimi normal body'lerin büyük bedenini almaktan kurtaracak hamile kesimi olan ama üstünde baby coming, baby loading falan yazmayan, ya da yazıyorsa da en azından azıcık ince espri olan, öyle dana gibi damgalanmış, göstere göstere ben hamileyim demeyen şeyler arıyorum. internetten de olur ama ankara'da mağaza tercihimdir.

dünya para da olmasın tabi bu arada.

2.bp.blogspot.com

şu yukarıda gördüğünüz taytlar nerde satılır? türkiye'de birinin üstünde gördüm de çok güzel.

çevremdeki insanların %98'i bu saçmalığı onaylıyor. Benim teorime göre seven kıskanmaz. Aksine özgür bırakır. Onu bir kalıba sokmaya, tutsak etmeye çalışmaz. Asıl bunları yapan sevmiyordur. Bu saçmalığın mantıklı bir açıklaması olamaz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

teşekkürler..

soru mu soracağım, iç mi dökeceğim bilmiyorum. eleştiri, tavsiye bir şeyler bekliyorum ama.

şimdi efendim, inat mı inat, yaramaz mı yaramaz bir oğlum var. kendisi iki yaşında. evimizde bir yıldır oturuyoruz. ev sahibi de senede 3-4 ay filan üst katımızda ikamet ediyor.

bir kaç ay önce yerden otuz santimetre yükseklikteki elektrik prizlerinden biri yerinden çıktı. günlerden pazar olduğu için taktırma şansı bulamadık. bizim ufaklık başladı, prizle oynamaya. tüm çabamız yetersiz kaldı. biz de tırstık ne yalan söylemeli. başladık çocuğu azarlamaya. ancak gerçekten kızdığımız filan yok. taktik yaparak caydırmaya çalışıyoruz. bağırıyoruz, kızıyoruz güya. bana mısın demedi sıpa. ama bu ayda yılda bir olan bir şey. her neyse, ev sahibi gecenin bir yarısı dayandı kapımıza. benim öfke kontrolüm zayıf olduğundan, adama bir an evvel yol vermek için hiçbir şey söylemedim. eh bizi aldı bir rahatsızlık. çocuğun sesi çıkınca tedirgin oluyoruz resmen.

efendim gel zaman git zaman, yine bir akşam saat 10 gibi, bizimki bu sefer kapıları çarpmaya başladı. kucağımıza aldığımız zaman kendini yırtıyor, salya sümük. ciddi ağlıyor, morarıyor filan. bırakır bırakmaz da gidiyor bir kapıyı çarpıyor. bu sefer ikna etmeye, dikkatini başka yöne çekmeye çalışıyoruz. artık daha tecrübeliyiz. bir süre sonra başarıyoruz da. tam çocuğun poposunu yıkamak için kucağıma aldığımda telefon çalıyor. arayan ev sahibi. ekranda ismi görür görmez sinirim boşanıyor. sakin kalmaya çalışarak açıyorum. başlıyor. "apartman olarak çok rahatsızız, alttakiler de şikayetçi, bu ne gürültü." ben yine sakin kalmaya çalışarak, "girdiğimizde, kapıların anahtarlarını vermenizi söyledik, tekrar hatırlatmamıza rağmen, vermediniz." filan bir şeyler geveliyorum. "tamam bulacağım ben..." filan gibi bir şeyler gevelerken de yüzüne kapatıyorum. az sonra kapı çalıyor gelen ev sahibi, elinde bir tomar anahtar. tomarı alıp suratına çarpıyorum kapıyı. çarpmasam elimden bir kaza çıkacak.

ertesi akşam alt komşuya iniyorum. rahatsız olup olmadıklarını, rahatsızsalar neden bana söylemediklerini soruyorum. rahatsız olmadıklarını, bir önceki gece onların da ev sahibi olan şerefsizin, telefonla aradığını, kapı çarpılmasını duyup duymadıklarını sorduğunu ve duyduk dediklerini söylüyor. bu sefer adam bunlara, çıkın da söyleyin rahatsızlığınızı diyor. alt komşu, sesi duyduklarını ama rahatsız olmadıklarını söylüyor. böylece de iş başa düşünce benim eve geldiğini öğreniyor.

bu akşam kira ödemek için gitmek zorunda kaldım. ev sahibi "şu meseleyi de konuşalım istiyorum" dedi, "konuş" dedim. başladı, şu saatten şu saate ses geldi. ben sabrettim, ayağımı çekip oturdum (ne demekse) ama bir süre sonra bir sorun olduğunu düşündüm, kötü bir niyetim yoktu. oğlunuz evi yıksa da sorun değil, ona kimse bir laf söyleyemez." ben de ona benim kapıma dayanma hakkı olmadığını söyledim. (ilk raunt sakinim). "geçen akşam da çok geç saatte, o kadar kapı çarpıldı, herkes rahatsız oldu, ben geldim" e dedim, ben sordum millete kimse rahatsız olmamış (yalan, alt komşunun altına sormamıştım. bu akşam yaşanan olaydan sonra sordum, böyle bir şeyden haberleri bile olmadığını, gürültü filan da duymadıklarını söylediler.) "hayır" dedi ev sahibi "ben merdivenden çevirdim insanları. ben yaşlı başlı insanım. yüzüme kapı çarpman ağrıma gitti." ben: "evimi basar gibi gecenin bir yarısı kapıma dayanırsan bir reaksiyon alacağın kesin. o kadarla kaldığına dua et. niye geliyorsun kapıma?" (öfke level 2) ev sahibi: "çocukla baş edemiyorsun, benden soracağın bir şey vardır belki." ben: "sormam da soracak olsam da ben gelirim, sen niye geliyorsun." ev sahibi: "peki bu çocuk kapıları çarpınca sen ne yapıyorsun" ben: "ikna etmek için çabalıyorum, ters çıktığımda ters tepiyor, çocuk inat" ev sahibi: "peki senin arabanın kapısını çarpsa, yine bir şey demez misin?" ben: "yapıyor zaten, aynı yöntemle savuşturmaya çalışıyorum. ama sen de tutarlı ol, sorun evinin kapısına zarar gelmesi anlaşılan. üstelik de iki yaşında bir çocuk. başta, çocuktur yapar, ona kimse bir şey diyemez, diyordun?" ev sahibi: "e bu çocuk gündüzleri hiç kapı çarpmıyor." (gündüzleri bakıcısı yanında. alt metin: çocukla baş edemiyorsun. satır arası: ebeveynliğinize laf ediyorum.) (öfke level: 165) öfke kontrolüm olmadığı için oradan ayrılmam lazım. ben: "ya başlatma evinden de, çıkıyorum ben daireden. sen de gir şimdi içeri daha konuşma" deyip evime gittim.

olay bundan ibaret, kendimi dibine kadar haklı görüyorum.

not: adamın iki çocuğu var. oğlu bir yıldır bir kez bile gelmedi yanlarına. kızı ise bir haftalığına geldi. tahmin edin ne zaman. bunlar evde yokken, bir hafta kaldı, tatilini yaptı, bunlar gelmeden bir gün önce de bastı gitti. insan bir gün daha bekler ailesini görür diyeceğim. bunların yüzünü kim görmek ister. anne-babalık dersini bu tip bir aileden mi alacağım.

Merhabalar,
İstanbul'da güzel ve ucuz kadın abiye elbise satan yerler arıyorum. Bakırköy dışında nereleri önerebilirsiniz?

okuması yazması veya neyiyse artık:

sözlükten daha çok duyuruda vakit geçiren sözlükçüler kimler? kaç kişiler? yazar olan çaylak olan veya her neyse.

bizzat "ben" diyebilirsiniz veya gördükleriniz varsa yazabilirsiniz.

var mı ? ya da ne önerirsiniz, son sezondayım (10) kendimi boşluğa düşücek gibi hissediyorum.



Not: How I Met Your Mother değil.

Son notunu -bugün buldum- ekliyorum.

Bu adam binanın temizliğini yapıyor, bir dönem ev sahibinin karısının da kışkırtması ile bana tavır almaya başladı, yazın başladı bu, annem öldükten sonra, bir gün adam söylenirken çıktım anlattım vs vs ama kedi beslediğim ve sokak kedilerine kendi balkonumsumda mama verdiğim için suçlu ben bilindim, hatta öyle ki bahçeye kedi toplamakla itham edildiğim için kedilere mama bile vermiyorum aylardır...

Sonuç değişti mi? Hayır, sürekli homurdanmalar, söylenmeler, yok efendim kedi pisliği vücudunda alerji yapıyormuş da ben anlamıyormuşum da... yok öyle bir hastalık...

Bu adam cahil cesareti ile ev sahibinin karısının da desteği ile binanın camına notlar yazdı yapıştırdı, yok kapıyı açık bırakmayın kedi giriyor yok burada kedilere mama vermeyin bilmemne...

Sonra hırsını alamadı bana yani kapıma notlar bırakmaya başladı, önce yere atıyordu. Bre adam! Çal kapıyı konuş, bu not bırakma saçmalığı da nedir?

Notlar devam etti, yok ben kapıyı açık bırakırsam kedilere mama verirsem bir tehditler iftiralar falan...

Notlar öyle bir hal aldı ki artık ev sahibi ile görüştüm, yaşlı bir amcamız olduğu için mahmut iyidir'den başka bir şey demedi, duyma problemi de var...

Sonra kedileri atarım tehditinden kedileri zehirletecen bana tehditine geçtik, bu arada ben ev sahibinin karısı ile konuştum, mahmut sana taktı, boşver takma yırt at dedi, ama çok pardon bu yırtıp atılacak bir not mu yahu? hatta bir notu o aldı, bu notu da aldı delil dedim diye, ben sana geri veririm dedi, her ihtimale karşı fotoğrafını çektim.

Akşam üzeri bunlar oldu, akşam sordum, patronu ile konuştum dedi ev sahibinin karısı, ki bir sürü yere şikayet edeceğimi de biliyor... Patronu dediği, bunların bir bakkalları var, amcasının oğlunun mu ne, o yani, bir işe yarayacak mı bilemiyorum ama sinirlenmekten ve ya bir şey yapmaya kalkarsa diye endişe etmekten de kendimi alıkoyamıyorum.

Şu an bile inip bakkala kavga etmemek için zor tutuyorum, sessizliği yanlış anladı zaar... Sakin sakin herhangi bir hayvana, hele ki sahipli bir hayvana bir şey olduğunda ödemesi gereken tazminatı anlatabileceğimi bilsem inerim ama şu nottan sonra sakin kalamam. Şerrefsiz bir de ne zevk alıyorum diye bitirmiş, şehir eşkıyası. (Eşkiyaları severim normalde ama eşkiyalık bu değil, hayır değil!)

Uzun lafın kısası, ben bu durumu hangi mercilere bildirmeliyim? Nerelere şikayet edebilirim? Sonuç ne çıkar? Tehdit etmenin de bir cezası olsa gerek...

Bir de bana yalvarmışlığı falan yok, Allah rızası için yapma yoksa kafanı kırarım mı yalvarmaymış anlamadım, aylardır süren bu not yapıştırıp kaçma durumundan da bıktım, geçen gün adamın bana yavşak yavşak ve sapık sapık bakmasına da illet oldum,
kucağımda kedi vardı ve kendisi ile konuşuldu sanıyordum, bu ne cürret diye sinirlenerek geçtim... Keşke konuşsaymışım... Herif başıma bela oldu, canlarımı nasıl korurum, haddini nasıl bildiririm derdindeyim...

Bu arada sokaktaki kedilerin sağlık problemleri ile de ilgileniyorum/ilgileniyoruz, çoğunun bir kaydı var, aşıları olan bile var aralarında, insanların sokakta baktığı ve değer verdiği kediler var, temizlik konusuna dikkat ediyorum, hatta ekstra dikkat ediyorum, apartmana kedi girmesin diye ekstra dikkat ediyorum çünkü zaten kapı açık olursa karşı komşunun bahçede baktığı kedisi dahil hepsi benim eve dalmak istiyor, kendi kedilerim de bina içinde kalsın istemiyorum, hasta bile olsam, yorgunluktan ölmüş bile olsam hepsini toplamadan eve geçmiyorum ki bu 3 kedi ile epey zor.

Sokak kedilerinin bile ev kedisi sanıldığı bu ortamda sokaktan geçen hırbo kedi bahçe duvarına işedi, toprağa sıçtı diye bu muameleye maruz kalmak da inanılmaz gücüme gidiyor, dünyadaki tüm hayvanların sorumlusu ben değilim desem de anlatamıyorum... Bahçeden kedileri yollamak istiyor ev sahibinin karısı, bu benimle ilgili değil ki, bunları kovsak başkaları onları kovsak başkaları gelecek, bunun sonu yok, böyle bir delirme halindeyim işte.

mesai arkadaşımın çocuğu yüzünü cırmalamış, tırnak izi bırakmış.yüzünde izi var şu an. kısa sürede iyileşmesi için ne önerirsiniz.

sadece kendi yemini yiyor hayvan. ben ona fındık attım yemedi. salam kestim iki kokladı kaçtı. sadece kendi yemini yiyor. ama çeşitlilik olsun istiyorum. ne veriyim?

marulu biliyom. başka?

antep fıstıklınınki yeşil, tamam.
bitter çikolatanınki siyah veya kahverengi, o da tamam.

e ulan fındıklı çikolata niye mavi, sütlü çikolata niye kırmızı? fındığın neresi mavi, sütün veya ineğin neresi kırmızı ulan?

1. hangi marka loru yiyorsunuz, nereden aliyorsunuz, tuz yag durumu nasil?
2. evde yapan var mi? Nasil?
3. Sut+suzme yogurt+krema kaynatarak evde yapma tarifi buldum, yagsiz sut ile kremasiz yapsam olur mu sizce?

Amacim tuzsuz yagsiz lor bulmak.

Kağıt mendile selpak, hijyenik pete orkid denilmesine karşıyım.

O halde nescafe yerine hangi kelimeyi kullanmalıyız? Sütlü kahve desen sütlü başka kahveler de var. Normal kahve desek kahvenin bin bir çeşidi var kime göre neye göre normal?

Ne diyeceğimi şaşırdım, nescafe demek istemiyorum yardım pls.

merhabalar,

1,5kg kadar, enine dilimlenmiş ve şu an birbirine yapışık vaziyette bulunan bifteğim var.
ben bu dilimlerden 2sini almak istiyorum ama alamıyorum. şimdi nasıl yapayım da bu 2 dilimi alayım ama yeniden dondurup kullandığımda bana bişi olmasın?
anlaşılmıştır durum umarım.
sizlere güveniyorum.

Şimdi bu kararsızlığıma takılmayın, aslında ne beslemek istediğim belli de, şartlar müsait değil. Köpek istiyorum ben ama full time çalışıyorum ve apartman dairesinde yaşıyorum. Bu yüzden olmaz.

Bir süre kedi beslemeyi düşünmüyorum. Muhabbet kuşu da olmaz. Balık beslemek düşündürüyor hala... Bir fikir verin, evde bir arkadaş olsun bana da. Ama ne beni zora soksun, ne de onu mağdur edeyim. İlginç türde öneriler de olabilir.

Acaba nedir nedir?

Kişiye özel tasarım/üretim yapan zanaatkarlar ile ilgili bir araştırma yapıyorum. Tekstil, mobilya, kuyumculuk gibi sektörler üzerine şu ana kadar biraz araştırmaya başladım. Acaba başka hangi sektörler aklınıza geliyor?

Evde margarin yok un süt yumurta şeker zeytin/ayçiçek yağı çikolata (şekerli-sıcak çikolata için olandan) var nasıl kurabiye yapıcaz tatlı çekti canım :/

Daha önce yurtdışından üzerinde çince mi japonca mı bilmediğim yazılar olan minik minik top şeklinde yeşil çay gelmişti. 3-5 tanesini demliğe atıp bekleyince o minik toplar devasa yaprak olup, çok da lezzetli bir çay oluyordu. işte o minik top şeklinde olan yeşil çaydan arıyorum. Özellikle Ankara'da nerden bulurum veya online sipariş de olur.

Son dönemde biraz kilo aldım. Sadece ekmek keserek kilo verebilirmiyim? Tok tutsun diye yumurta yemekten yumurtlayacak kıvama geldim. Uygulayıp işe yarayan diyet programınız var mı?


Bir de kendi kendime evde ne yaparak göbek eritebilirim? Her gece yatmadan 30 mekik çekmeyi deniyeceğim. İşe yarar mı?

Kafaya koydum hacı yaza o göbeği eritmem lazım...(8-10 kilo kadar vermem gerek)

7 saat kadar önce fasulyelere suya koymuştum çünkü bu akşam için kuru fasulye yapmak niyetindeydim. ama planlar değişti, yarın yapıcam fasulyeyi. ıslanıp şişmiş olan fasulye yarına kadar bekler mi? nasıl bekler? yarın yapılır mı? tadı bozulur mu?

şimdi sevgili duyuru ahalisi sizlere soracağım önemli bir soru var. bizim biricik yardımcımız, canımız, ablamız ameliyat oldu ve artık fiziksel olarak çalışamayacak. ama çalışmaya alışkın ve her ne kadar sosyal güvencesi olsa da para kazanmaya ihtiyacı var. bana parça başı iş hakkında bişeyler sordu ancak ben iş hayatına yeni atılmış bir acemi olarak ne diyeceğimi bilemedim. nikah şekerleri, süsler, vs yapılıyormuş bir yerden duymuş. oldukça maharetli bir kadındır. ama ne yazık ki bu konuda tecrübesi yok. benden yardım istedi ama bende hiç anlamam bu işlerden? nerelere başvurmalı? bu işlerin piyasası var mıdır? varsa nasıl işler?
buraya iş ilanı vs yasak ama şansımı denemek istedim. bilgi sahibi olanlar açıklama yaparsa sevinirim.

************ guzinablasavar *************
bu bir ask, iliski duyurusu degildir!
************ guzinablasavar *************

is, ev, gunluk hayattaki cok onemli, az onemli veya normal planlarinizi nasil kontrol ediyorsunuz?

telefon, programdan hallediyorsaniz lutfen uygulama ve yazilim ismi yazin.

araştırmak için.

Bir işiniz, ortalamanın üstü bir maaşınız var. Okulunuz senelerdir uzuyor. Artık bunalıyorsunuz. Sorumluluk duyduğunuz tek olgu aileniz. Bırakır mısınız bu şehiri(istanbul), işi, sosyal çevrenizi.. döner misiniz doğdunuz evinize?

Bu durumdaki bir tek ben miyim yoksa?

Dudaklarım sürekli kuruyor ve ben yolduğum için kanıyor:(

Bunu engellemenin bir çaresi yok mu ki? Bi yardım edin gözünüzü seviyim çok mağdurum:(((

Projem için araştırma içindeyim, aklıma gelmeyen bir şey varsa diye... Özellik Beşiktaş merkez (çarşı) sizin için ne ifade ediyor, Beşiktaş'ta ne tür aktiviteler (yemek, içmek, geçip gitmek vs...) yapıyorsunuz gün içinde? Beşiktaş nasıl br yerdir, ne işe yarar sizce? Önemli noktaları(açık/kapalı mekanları) nelerdir? Aynı cevapları verebilirsiniz, o cevabın yoğunluğu da işime yarar.