Giriş
(14)

İstanbul'da en lezzetlisini nerede yediniz?

dilemma of subscribtionability
18 yıl sonra aynı duyurudan bir tane daha açmanın vakti geldi sanırım. (git: 6294)Kategoriler:Kebap (Adana/Urfa)Tavuk (Gerek şiş, gerek başka formda)Kanat (Yukarıdan ayrı kategori)HamburgerPideKuzu Şiş/Dana Şiş/Çöp Şiş vs.DönerKendi adıma bir iki döner tavsiyesi ile başlayayım.Döner: Dönerci Engin/Ş
18 yıl sonra aynı duyurudan bir tane daha açmanın vakti geldi sanırım. (git: 6294)

Kategoriler:
Kebap (Adana/Urfa)
Tavuk (Gerek şiş, gerek başka formda)
Kanat (Yukarıdan ayrı kategori)
Hamburger
Pide
Kuzu Şiş/Dana Şiş/Çöp Şiş vs.
Döner

Kendi adıma bir iki döner tavsiyesi ile başlayayım.
Döner: Dönerci Engin/Şişhane, Dönerci Hacı Osman/Mercan

Yazmayan bir kategori varsa, tavsiye edebilirsiniz yine de tabii ki. Mesela "Biryani: Ali Baba Büfe/Taksim" gibi...

Afiyet olsun.

Edit: Cevaplarını silme adeti olan duyuruculardan ricam, ya 3-4 gün silmeyin ya da silmeden aynı metni bana mesaj atın. Toplu halde liste oluşturacağım çünkü 4 gün sonra.
+3
dilemma of subscribtionability
(16.11.25)
zevkler ve renkler tartışılmaz diyerek yazayım kendiminkileri
döner: karadeniz döner
kabap: emin baba
0
renegade
(16.11.25)
Büryan: Kulu Büryan / Bağcılar
0
hakmut
(16.11.25)
adana kebap: sembol ocakbaşı ataşehir
hamburger: biber burger beşiktaş
döner: metet döner
0
asap raki
(17.11.25)
pide: şakir usta kasımpaşa
buryan: uğur buryan avratpazarı
kebap: baran et mangal avratpazarı
lahmacun: yeşilköy taş fırın
0
fyodor fyodorovic
(17.11.25)
en iyi challah: padoca bakery
en iyi rakı-balık: sur balık veya kıyı
en iyi sandviç: şimdilik guido’s diyeyim
en iyi ezme: bebek badem ezmesi
en iyi döner: karadeniz (beşiktaş çarşı)
en iyi vegan: bi nevi deli
en iyi smash burger: supernormal burger
en iyi bagel: türkiye’de yok
0
eileengray
(17.11.25)
adana kebap: adana il sınırı
döner: karadeniz +1
balık: kahraman, kıyı, azur, uskumru
hamburger: biber +1
ciğer: sürmeli kebap kozyatağı (daha bilindik ve havalı yerler var ama en iyisini burda yedim)
Köfte: Köfteci şükrü bostancı (piyaz ve ciğerle birlikte)
Brasserie: Neni
Streetfood: Basta
0
awlmi
(17.11.25)
Patlıcan Kebabı: Asiller Kebap/Bakırköy
0
yadigar
(17.11.25)
Pide: Haçapuri, Kadıköy Belediyesi'nin orada.
maps.app.goo.gl
0
kobuzchu kiz
(17.11.25)
En iyi simit: Fırın Anatolia Ekşi Mayalı
En iyi ekmek: Fırın Anatolia Karakılçık Ekmeği + Nicel Bakes Cevizli Ekşi Maya
En iyi meze: Tarihi Safranbolu
En iyi kuruyemiş: Koz Kuruyemiş
0
silverleaf
(17.11.25)
en iyi döner: bayramoğlu
en iyi hamburger: nusret
büryan: siirt erçelik (özellikle bu enfesti)
0
sabenburak
(17.11.25)
favoriye atmaya calistim fakat favorilerimde cikmiyor (bug var sanirim), takip icin cevap birakiyorum
+1
mirafiori
(17.11.25)
et şiş'te açık ara yediğim en iyi yer mangal keyfi, istiklal'in arka sokağında, taksim camisi yakınlarında.
0
biseysorcaktim
(17.11.25)
Pideban Sarıyer sahil.
0
gabe h coud
(17.11.25)
kokoreç: maps.app.goo.gl
0
late viper
(17.11.25)
(2)

mutfak robotu önerisi

chihirovekohaku
kitchen aid, bosch ya da kenwood markalardan hangisini tavsiye edersiniz? Haftada birkac kez sebze dograma,ayda 1-2 kek/ekmek hamuru yogurma amacli.
kitchen aid, bosch ya da kenwood markalardan hangisini tavsiye edersiniz?

Haftada birkac kez sebze dograma,
ayda 1-2 kek/ekmek hamuru yogurma amacli.
0
chihirovekohaku
(16.11.25)
Kitchenaid kullanıyorum, 2.1lt kapasiteli olandı galiba. Öyle bir canavar ki, robot bile diyemiyorum. Muhteşem. Sadece daha çok kullanmam gerektiğini düşünüyorum, şu an karşılığını veremiyorum. Mutfakla çok ilgili değilseniz bu kadar ileri seviye bir şey almanıza gerek olmayabilir.
+1
silverleaf
(17.11.25)
www.amazon.de

Parcalama dograma isleri icin kullaniyorum. hamur fasilitesini kullanmadim. ancak kalan islerde hayli basarili, yeni lahmacun ici hazirladim misal sahane oldu.

Hamur isleri vb. icin stand-mixer kullaniyorum, onda butce varsa kitchen-aid, orada tartisma yok.

Tabii kek icin, bu tip parcalayici tarzi robot kullanmanizi tavsiye etmem genel olarak.
+1
wallcan
(17.11.25)
(13)

İstanbul'u yürüyorum, ciddi ciddi

silverleaf
Duyuru sakinleri, her sene günlük adım ortalamamı en az 10 bin adım yapmaya çalışırken bu sene kafayı kırarak bunu en az 15 bin adıma çekmeye çalışıyorum. Bunun için de İstanbul'u yürüyorum sokak sokak, semt semt. Şu an tek endişem bunun bir sağlık problemine yol açıp açmayacağı? Kadınlarda orta yaş
Duyuru sakinleri, her sene günlük adım ortalamamı en az 10 bin adım yapmaya çalışırken bu sene kafayı kırarak bunu en az 15 bin adıma çekmeye çalışıyorum. Bunun için de İstanbul'u yürüyorum sokak sokak, semt semt. Şu an tek endişem bunun bir sağlık problemine yol açıp açmayacağı? Kadınlarda orta yaşlarda osteoporoz oluşturduğuna dair bir şeyler okudum ama emin değilim. Annem dizlerine zarar veriyorsun diyor. Bunlar geçerli şeyler midir? Yürümekten zarar gören oldu mu hiç?
0
silverleaf
(11.11.25)
Yürümek kemik sağlığı için faydalı. Direnç egzersizi kabul ediliyor yanlış hatırlamıyorsam.
Osteoporoz yaşla değil, menopozda estradiolün düşmesi ile ilgili.
Günde 7.500 civarı adım atmak öneriliyor. Fazlasının zararı olur mu, bilmiyorum maalesef.
+1
auroraaurora
(11.11.25)
Amaç önemli. Amaç ne? Kilo vermek mi? Çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Eklemler zorlanır.
-1
arbre
(11.11.25)
15 bin adımın zarar vereceğini sanmıyorum. altı ustu 10 km falan yapar. kaç yaşında insanlar yarı maraton vs. koşuyorlar. iyi bir ayakkabı ile yuruyorsanız bir şey olmaz gibi geldi bana. aksine faydalı olur.
+1
fyodor fyodorovic
(11.11.25)
@arbre Amaç kilo vermek değil, çok kilolu bir insan değilim. Hareket halinde olmaktan ve yeni bir şeyler keşfetmekten genel olarak çok mutlu oluyorum, amaç da bu aslında.
+1
🌸silverleaf
(11.11.25)
Burada sanırım Kaleci söylemişti böyle bir duyuruda, genel sağlık için 6000-7000 arası adım ideal, üstüne çıkmak sağlığa ekstra bir katkı vermiyor, 10 bin adım olayı da Japonların bi reklam senaryosu ile ortaya çıkmış bir şey bilimsel bir geçerliliği yok.
0
kizil karga
(11.11.25)
70 yaşında anam geçen italyaya gitti, günlük ortalama yürüdüğü adım 20-25 bin adım.
sana ban bişey olmaz.
yürü
0
erty_ksk
(11.11.25)
Mutlu oluyorsan yürü tabii.
Ama iyi bir yürüyüş ayakkabın, ayakkabıyla uyumlu ve ter emen çorapların olsun. Kıyafet seçimin de teri dışarı atan cinsten ve mevsim şartlarına uygun olmalı.
Bir akıllı saat veya bilekliğin yoksa edinsen, nabzını 90'larda tutsan ama aralarda ikişer üçer dakikalık nabız atakları yapacak şekilde koşsan, hatta interval çalışma neymiş, nasıl yapılırmış diye birkaç bişeyler okusan ve uygulasan, dönüşte yorgunluk durumuna göre 5-20 dakika arası bir streching mobility çalışması yapsan, bunun için de youtube'dan istifade etsen, inan tadından yenmezdi.
Ancak bu merak, ev, iş, okul, medeni hal değişimi, çoluk çocuğa karışma vs nedenle bir gün geçtiğinde, aldığın kaloriyi antrenman kalorisi miktarında paldır küldür azaltmadığın taktirde, bu durumun sana göbüş olarak, basen olarak karkısı olacağını da bilmelisin.
0
Mirket
(11.11.25)
Ayakkabın iyiyse bir şey olmaz.
0
ketcapli dondurma
(11.11.25)
Çok iyi yapıyorsun, devam et böyle, ben bunu Avrupa'yı gezerken her zaman yaparım, günde 20 km yürürüm, İstanbul'da da eskiden yapardım ama İst'da artık yapınca sinir katsayım fırlıyor.
0
blue rebel motorcycle club
(12.11.25)
koşmak, ağır kaldırmak gibi şeyler eklemlere en fazla yük bindiren şeyler ama bunları bile yıllarca düzenli yaptığınızda olumsuz etkisi görülebiliyor o etki de kişiden kişiye değişiyor tabi. yürümek bunların yanında çok daha masum. günlük 15k adım da biraz abartı geldi. özel bir amacınız yoksa sırf 15k'ya ulaşmak için kendinizi çok zorlamayın derim ben ama zorlanmadan yürüyorum diyorsanız sorun olmaz. sadece vücudunuzu dinlemeyi ihmal etmeyin.
+1
semaforo de medianoche
(12.11.25)
3 yıllık mesafe ortalamam 6.3 km günlük. dizlerim, bacaklarım cillop gibi. devam bence.

ama arada dinlenme yapmak şart.
0
lüzumsuz adam
(12.11.25)
yürüyüş diyince aklıma sören kierkegaard gelir . sözlüğe geçen senelerde eklediğim bir alıntısını iletiyorum

(git:eksisozluk.com)
0
devilone
(12.11.25)
hiç bir mahsuru olmaz.
ayağınızda iyi bir spor ayakkabı olsun yeter.

dize zarar verir durumu bayırlardan kaynaklı. istanbul'da çok yokuş var. özellikle yokuşlardan inerken dize ekstra güç uygulanıyor. bir de sert zeminde koşmanın dize zararı var, o yüzden parklardaki koşu yerleri yumuşak zemin oluyor.

10bin adım muhabbeti zamanında adım sayar satmak için atılmış.
şimdi 8bin adım yeterli diyorlar mesela.
ama siz onbeş adım'la mutlu oluyorsanız öyle yapın. yokuş ve koşmak konusu dışında yürümenin zararı olmaz ama şahsi fikrim her gün illa yapıcam diye kasmamak, arada bir aksadığı olur muhakkak. aksadı diye ritminizi bozmayın, aradaki boşluklarla beraber güzel bir rutin.

bir de sık sık şu ve benzeri videoları görüyorum.
ilginizi çeker belki
www.youtube.com

yürümenin yararları > yürümenin potansiyel zararları
0
biseysorcaktim
(12.11.25)
(22)

İstanbul'da "Mutlaka gör" diyeceğiniz cami

yadigar
Gerek mimarisi, gerek iç tasarımı, süslemeleri, gerek tarihi özelliği, gerek manzarası, gerek imamı/müezzini, gerek bahçesi, gerek havası, hissi, sebep farketmeksizin, "görmelisin" dediğiniz cami/camiler hangileridir?Dediğim gibi sebep dinî de olabilir, turistik de, başka türlü de olabilir, hiç fark
Gerek mimarisi, gerek iç tasarımı, süslemeleri, gerek tarihi özelliği, gerek manzarası, gerek imamı/müezzini, gerek bahçesi, gerek havası, hissi, sebep farketmeksizin, "görmelisin" dediğiniz cami/camiler hangileridir?

Dediğim gibi sebep dinî de olabilir, turistik de, başka türlü de olabilir, hiç fark etmez. Tarihî de olabilir, modern de, bildiğimiz semt camii de olur. Sınırlama yok. Önerileriniz nelerdir?
+1
yadigar
(11.11.25)
Altunizade - ilahiyat camisi
Büyükçekmece tarafında adını unuttuğum yer altında olan cami. (Google hemen söyler)
+1
kisa
(11.11.25)
merhaba, sinan’ın çıraklık ve kalfalık diye adlandırdığı eserlerini görebilirsiniz. şehzade camii’ne gidip sonra süleymaniye’ye geçince cami mimarisindeki fil ayaklarının nasıl hafifleştiğini ve mekanın bütünleştiğini görebilirsiniz (ustalık eseri için edirne’ye gitmek gerekiyor). süleymaniye’de sadece camii’ye değil, dükkanlarla birlikte bütün bir kompleksi gezmelisiniz. avluda bazı kolonlar devşirme (spolia), onlar da ilginizi çekebilir.

insan ölçeğine olan yakınlığı ve denizle olan ilişkisi için de üsküdar’daki şemsi ahmet paşa camii’sine gidebilirsiniz. tatlı ve kompakt bir sinan eseridir. halk arasında kuşkonmaz olarak bilinir.

kariye vb. camiiye çevrilen bizans yapıları her zaman gezilmeli (bence ayasofya tekrar camii yapılmamalıydı bu arada).

emre arolat’ın sancaklar camiisine gitmelisiniz. topografyayla bütünleşen bir yaklaşımı var. güncel bir yorum.

barok dönemi görmek için de nuru osmaniye görülebilir.

(agnostiğim)
+6
eileengray
(11.11.25)
Hah sancaklar camii evet adını hatırlayamadığım
0
kisa
(11.11.25)
Ortaköy
0
osssy
(11.11.25)
Süleymaniye Camii mutlaka görülmeli. Özellikli ikindi akşam arasında bahçesinde zaman geçirmek aşırı huzurlu, hem caminin içi hem de bulunduğu konum mükemmel gerçekten.
0
hayalhayal
(11.11.25)
pertevniyal valide sultan camii
0
deartheodosia
(11.11.25)
Büyük piyalepaşa, molla zeyrek.
0
Bruce
(11.11.25)
kuşkonmaz cami
0
gercekdunya
(11.11.25)
Kanyon AVM'nin karşısındaki camiiye (Barbaros Hayrettin Paşa Camii) gidebilirsiniz. Hem yeni yapıldı hem bence mimari ve peyzaj açısından çok güzel bir camii.
0
elektr10
(11.11.25)
cami gurmeleri bilir burayı sadece o yüzden en üste yazıyorum: rüstem paşa
ayasofya esintili: kılıç ali paşa
kadırga: sokullu mehmet paşa
edirnekapı mihrimah sultan

bir de arkadaşın yukarda yazdığı büyükçekmecedeki sancaktar camii modern mimari olarak.

son ek: bahçe ve manzara olarak asla değeri bilinmeyen fener: yavuz sultan selim
+1
bay b
(11.11.25)
hiç görmediyseniz camilerin en ikoniği olanları ziyaret edin. hem birbirine yakınlar
1- süleymaniye
2- sultanahmet
3- ayasofya

anadolu yakasında karacaahmet meazrlığı içinde şakirin camii var. orası da farklı bir mimariye sahip küçük bir cami

bir de yalı cami tavsiyesi vereyim kuzguncuk-beylerbeyi arasında üryanizade camii, çok küçük bir cami ama huzurlu.
0
exlibris
(11.11.25)
Pertevniyal Valide Sultan Camii +1
süleymaniye falan onlar klasik zaten söylemiyorum onları.
0
matilda
(11.11.25)
istanbulun tam ortasında şehzade cami benim favorim . bahçesinde eski osmanlı mezarları ve bir tarihi ağaç var .

Mimar Sinan'ın, Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle yaptığı hesaplamalar neticesinde yerini tespit ettiği rivayet edilen Şehzadebaşı Camisi avlusunun köşesindeki yeşil sütun, 470 yıldır eski İstanbul'un merkezi olarak biliniyor...


Şehzade Camii (Şehzade Mehmet Camii ya da Şehzadebaşı Camii olarak da bilinir), İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan ve Mimar Sinan tarafından yapılan cami, I. Süleyman tarafından Saruhan Sancak Beyi iken 1543'te 22 yaşında ölen oğlu Mehmed adına yaptırılmıştır. Camiyi 1543-1548 yılları arasında Mimar Sinan'a yaptırttı. Mimar Sinan'ın "çıraklık eserimdir" dediği camidir.[kaynak belirtilmeli]

18,42 metrelik kubbesi 4 büyük yarım kubbeye yaslanır. Şadırvan avlusu 12 sütunda 16 kubbelidir. İkişer şerefeli çift minaresi vardır. İmaret ve medrese, tabhane, türbeler cami bahçesinde ve arka sokaktadır. Caminin dış duvarında Emine Hanım Çeşmesi bulunur.

Şehzade türbesinin içi rengârenk çinilerle doludur. Ortadaki sandukada Şehzade Mehmed, sağında Şehzade Cihangir yatar, solunda Hümaşah Sultan. Şehzade türbesinin sol tarafında Rüstem Paşa'nın türbesi bulunur. Diğer şehzade türbeleri Vefa tarafındadır. Dış avluda Destari Mustafa Paşa'nın türbesi vardır.


Dönemin kudretli padişahı Kanuni Sultan Süleyman oğlu şehzade Mehmet için dönemin zirve isimlerinden Mimar Sinan'dan bir cami yapmasını ve bu mabedin İstanbul’un tam orta noktasında olmasını emreder... O yıllarda İstanbul sadece Suriçi’nden oluştuğu için, şehrin ölçülebilir fizikî bir gövdesi mevcuttur. Mimarbaşı Sinan tarafından birtakım detaylı hesaplamalardan sonra, Suriçi’nin “geometrik ağırlık noktası” milimi milimine tespit edilir. Bu yöntem,karmaşık alanlı levhaların “G” noktasının bulunması prensibinden yola çıkılarak hesaplanmıştır.

Sıra yekpare, parlak yeşil granit silindirik bir sütunun dikilmesine gelmiştir. Bu taş aynı zamanda kıble yönünü işaret eder.
0
devilone
(11.11.25)
kayire müzesini çok severdim.
müze olmadan önce de kilise idi, şimdi cami yapıldı. görmeye değer.

zeyrek camisini de beğenirim.
0
biseysorcaktim
(11.11.25)
çok önemli olanlar yazılmış zaten, iki tane de ben ekleyeyim.

Cihangir Camii -istanbul'un pek göremeyeceğiniz bir manzarasını da görürsünüz-
nusretiye camii
0
fyodor fyodorovic
(11.11.25)
Yıldız Hamidiye nasıl yazılmaz?! Şok oldum. Yıldız Hamidiye sadece cami olarak değil, iç tasarım olarak görüp görebileceğiniz en güzel yerlerden birisi...
+1
silverleaf
(11.11.25)
Süleymaniye, Şehzade, Rüstempaşa, Nuruosmaniye çok kişi tarafından yazılmış zaten, yine bir Sinan eseri olan Kazasker İvaz Efendi Camii diyeceğim, çinileri ile ünlü.
0
(12.11.25)
ortakoy +1
kucuk ama sevimli
lokasyonu inanilmaz
0
cooperr
(12.11.25)
yukarıdakiler dışında ben de tavsiyelerimi yazayım, bulunsun.
ambiyans olarak balat civarında gül camii var. aslı kilise olan diğer camiler gibi bunun da çok ulvi bir havası var. mimari olarak da güzel olan ve yine eski bir kilise olan kalenderhane camii var vefa'da. ortaköy'de alarko holding binasının karşısında yalı camilerimizden defterdar ibrahim paşa camii var. küçük, ahşap, tatlı, gizli saklı bir cami. manzarası güzeller arasında düşünülebilir. nuruosmaniye'den bahsedilmiş. aynı dolaylarda çorlulu ali paşa camii ve atik ali paşa camii de var. gitmişken görülebilir.
ramazan'da hatimli teravih için kâbe imamları ile yarışan fahrettin paşa camii var başakşehir'de. ramazan'da kıraatler olağanüstü. bir de kapalıçarşı cevahir bedesteni (iç bedesten) mescidinin bir üst katı var ki, İstanbul'un en mistik hissettiren yerlerinden biri olabilir.
0
dilemma of subscribtionability
(14.11.25)
Boğaz hattındaki bütün camiler çok güzel

Anadolu yakasında Vaniköy cami- önündeki banklarla sabah namazında enfes bir istanbul manzarası verir.
Aynı şekilde kuleli askeri lisesi önündeki camii de sabah namazında çok güzeldir.

Manevi anlamda eyüp sultan’ı severim. Ramazanda gece 2-3 gibi gidip sabah namazına kadar sessizliğinde oturur kendimi dinlerim.
0
love and trust
(01.12.25)
Yine boğaz hattı emirgan cami
0
love and trust
(01.12.25)
Kendi çapında bir cami gurmesi (sanat tarihçisi) olarak tavsiyem, cami gezicekseniz sabah namazında gezin. O saatlerde istanbula tekrar ve tekrar aşık olacaksınız.
+2
love and trust
(01.12.25)
(4)

Kendi markam icin isim bulmak

mirafiori
Cok zor bir surec degil mi? Tasarim studyosu olacak. Mayis'tan beri falan dusunuyorum arkaplanda, ama artik yayinlama zamanim yaklasiyor. Bir isimde karar kilmistim, babamin firmasiyla ayni isim aslinda, sektor benzer sayilir ama ulke ve hizmet farkli olacak, latin kokenli kelime oldugu icin uluslar
Cok zor bir surec degil mi? Tasarim studyosu olacak. Mayis'tan beri falan dusunuyorum arkaplanda, ama artik yayinlama zamanim yaklasiyor. Bir isimde karar kilmistim, babamin firmasiyla ayni isim aslinda, sektor benzer sayilir ama ulke ve hizmet farkli olacak, latin kokenli kelime oldugu icin uluslarasi soylenebilirligi var. (Gerekmedigi durumda orayla baglantili bir firma olmayacak)

Hem sevdigim isim olmasiyla hem de ismin bir kasesi olmasiyla etkili olabilecegini dusunmustum, sayfami falan actim. Ama su an finalize etme asamasindayken yine supheye dustum, acaba kendimi daha cok temsil eden yeni bir isim mi bulmaliyim diye.

Saatlerce beyin firtinasi yaptim ama heh budur ya diye ikna olamiyorum, sectigim ismin uzun yillar kalacagini dusundugum icin karar vermek zor geliyor.

Aslinda sadece bir firmaya isim veriyor gibi dusunmuyorum, kendi kimligimin uzantisi olacagi icin de zorlaniyorum, misal birisiyle tanistigimda 'Merhaba ben Toyota Okan' demek gibi

Insanlar nasil hallediyor bunu? Farkli kagitlara 10 tane isim yazip rasgele secip ikna mi olmam lazim?
0
mirafiori
(20.10.25)
Ben de bir işletme hayalim için aynı şekilde isim düşünüyordum, telefonumda bir tane not vardı içinde 20 küsür isim vardı madde madde. Güzel bir şey gördükçe yazıyordum. 2 hafta önce bir eğitim aldım, eğitim tam da markalaşma süreciyle ilgiliydi. Bana bir isim bul ve ilerle dediler. İsim önerilerim zaten var dedim. İstersen geçici bir şey koy ona göre logo vs çalışalım dediler. Bu kadar çalışacaksam bari bir tane seçeyim direkt ona göre tasarlayayım madem dedim. Ve seçtim. Çok sardı ve bir anda sahiplendim. Hemen gittim peşine instagram sayfasını da açtım. Çok ilginç oldu. İsmini kendi kendiliğinden buldu. Anladım ki dış bir zaman baskısı olunca kararsızlıktan kaçabiliyormuşum.
0
silverleaf
(20.10.25)
markette satılan bir ürün olmadığı sürece markalara çok takılmaya gerek yok bence. kısa ve akılda kalıcı olduğu sürece, dünyanın herhangi bir dilinde kötü bir anlama gelmediği sürece, ya da kelime esprisi yapmaya izin vermediği sürece problem olmaması lazım. içinize sinen ve çok uzun olmayan bir domain alabiliyorsanız, devam edin.

kaldı ki babanız zaten aynı sektörde aynı marka hizmet veriyormuş. demek ki başarısız bir isim değil. babanızla ilişkilendirilmek sizin için problem değilse, devam edin.
+1
co2s2
(20.10.25)
eger chatgpt kullaniyorsaniz ve sizin hakkinizda biraz bilgisi varsa, tercihleriniz, kisiliginiz, tarziniz vs. acayip guzel oneriler alabilir, oradan gelistirebilirsiniz belki? insanlarin nasil yaptigini bilmiyorum, benimki sizin kadar ciddi bir sey degil muhtemelen ama ben kendim icin nokta atisi tavsiye aldim.
0
kassiopeia
(20.10.25)
chatgpt'nin verdigi oneriler birak ilham vermeyi, beni arastirmaktan sogutuyor hocam o kadar berbatlar.
0
🌸mirafiori
(20.10.25)
(21)

Çocuk büyütmek gerçekten böyle mi?

silverleaf
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar sadece kendileri ve çocuğu yediriyor. Çocuk sahibi olmak cidden böyle bir şeyse hayata dair tüm beklentilerimi sorgulamak istiyorum...
+1
silverleaf
(13.10.25)
Aile gevşek . Bu çocuk zaman ve nasıl uyuyor? kısmına daha gelmedik
Kimi ailelere bakın. onlar da farkında değiller belki ama çocukları onları yönetir. Onlar da bunu çocuk
büyütmek zanneder.
-2
diyecevaplandı
(13.10.25)
Tarlada çalışırken doğum sancısı başlayan, Sonra bebek ağaç gölgesinde uyurken tarladadaki işine devam eden kadının üçüncü kuşak torunu bu hale geldi.

Çocuk merkezli yaşayan bir garip aile modeli gelişti ülkede. O modeldir onlar. Hiç öyle bir şey yok yani.

3 saatte, beş dakikaya sığdırılamayacak ne yapıyorlar ki evden çıkarken.
-6
Mirket
(13.10.25)
Tamamen kisilere ve cocuga bagli. Ilk oglumuzu araba koltuguna oturtmak bile kucuk bir meydan muharebesi gibiydi. Adamin karakteri boyle, zor bir cocuk ve hala oyle. Daha sonra iki oglumuz daha oldu. Bunlari torbaya koyup sokaga cikarim, sikinti olmaz.
+4
quaker
(13.10.25)
bir söz var ya “en iyi anne anne olmamış annedir” gibi. katılıyorum. en iyi anne ve babalar çocukları olmayan kimseler ki akıl vermekte çok iyiler :,)

15 aylık bir çocuk hala bakıma muhtaç. zamanla anne ve baba (daha çok anne tabii) kendisine vakit ayırabilmeyi başaracak ve çocuk (bebek) hayatlarına bu kadar hakim olmayacak. ama bu yaşlarda genellikle böyle, evet.

bizim anne babalarımız bizi çok rahat yetiştirmiş gibi hissediyorum ben ayrıca, şimdiki nesilde çocuk merkezli oluyor her şey. ben de isterdim çocuğum benim programıma uysun falan ama öyle olmuyor işte. aklı ermeye başlayınca daha kolaylaşıyor bazı şeyler.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
soruyu ben tam anlayamadım. misafir size yardım etmedi diye takıldıysanız zaten olması gereken bu değil mi?

onun dışında 15 aylık bi çocuk varsa hayatın onun etrafında dönmesi normal o aile için.

3 saat derken abartı olduğunu düşünüyorum. zaten bir yetişkinin ceketini alıp evden çıkması ile 15 aylık bi çocuğun evden çıkması için gereken hazırlık tabi ki aynı olamaz.

bence çocuğu olmayan insanlar çocuklu durumlar için yorum yapmasınlar.
0
elorelia
(13.10.25)
benim 75 yasinda kayinpederime, "cocuk gece teroru yasiyor, pek iyi durumda degiliz" dedigimizde, "ne olacak kabus goruyo iste, abartiyosunuz" demisti.
bizde misafir olduklari bir gece, gece terorune kendisi denk geldi, gozunu cikartacakti cocuk, odasina kacti pitir pitir koca adam.

baskasinin yasadigini yasamadan, o yasanan hakkinda gazel okumak kolay gelebilir de, genelde pek tutmaz. ben de yaptim cocugum olmadan once, yedik bi bok.
+5
quaker
(13.10.25)
benim de çok sevdiğim arkadaşlarım çocukları ile bu durumda. ve ne yazık ki buna kendilerinin sebep olduğunu düşünüyorum. onlar o tablonun içinde en doğrusunu yaptıklarını düşünüyorlardır ki öyledir de ama ben dışardan bakınca hatalar görüyorum.

anneler ve babalar tabii ki siz bizi anlayamazsınız, çocuğunuz yoksa yorum da yapmayın demişler ama bir çocuğun 3 saat yemek yemesini beklemek, ikna etme çabaları, gerginlikler filan bence normal ve doğru davranış olamaz. Çok üzgünüm. bu örnekte 15 ay kucuk ama benim arkadaşlarımda bu yıllarca sürdü. Evlerine gitmek sırf bu yemek ve dışarı çıkma mevzularından beni çok daraltıyordu ki hala böyleler :(

bence duyuru sahibi de yemeği kendi hazırlaması toplaması kısmını 3 saat süren bu yemek sürecine dahil değil diye belirtmek için söylemiş. Arkadaşından bunu beklediği için değil de.

ben bu arkadaşımı bu yemek konusunda sorgulayıp ara ara eleştiriyorum. bunları yemezse hasta olur yine biz uğraşırız vesaire diyor ama her gün en az 2 saat süren yemek krizini yaşamak hasta olmasındansa tercih edilecek bir şey değil bana göre.
-2
a perfect lie
(13.10.25)
3 saat olmasada vakit alıyor doğru
+1
basond
(13.10.25)
Öncelikle çocuğu olmadan buraya yazan arkadaşlar buraya yazdıklarını eğer çocukları olursa; ondan sonra bir daha okusunlar. 3 saat 5 saat 5 dk on dk. Çocuk sahibi olmak dünyanın en zor işi. çocuk olana kadar, ne kadar özgür olduğunu anlamak dünyanın en acı şeylerinden. çocuğum olmadan önce çocuklu ailelere kızar laf ederdim. olunca anladım ki çok zor amkkkk.

3 saat veya 5 saat olması ailenin düzenine bağlı bir şey. artık çocuklar aileleri yönetir durumda.

ben er kişiyim, eşim ve benden başka çocuk bakımına yardımcı olan herhangi bir kimse yok. kendime dair bir hayatım kalmadı. eşimi zaten düşünemiyorum. gerçekten bilinçli ebeveyn olmak zor.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
@a perfect lie beni çok iyi anlamış. derdim tabii ki bana yardım edilmemesi değil, durumu canlandırmak için yazdım ama yanlış anlaşılmış. Konu bir yemek yeme + yedirme sürecinin 3 saat sürmesinin normal olup olmaması. Aynı şey sabah hazırlanmak için de geçerli. 3 saat de hazırlanma süreci. Beraber etkinlik yapmak o kadar imkansız ki, hadi gidelim diyorlar tamam diyorum 3 saat geçiyor. Bireysel olarak onlara yardım edebileceğim her işi yapıyorum etraflarında ama yine de 3 saat.
+1
🌸silverleaf
(13.10.25)
3 saat çok fazla ama çocuğuna göre değişir, 5 yaş çocukla 45 dk falan alıyor benim oyuncaklarını toplayıp (bazılarını hala yanımızda gittiğimiz yere taşıyoruz işte bilinçsiz anne örneği ben) ve havaya göre giydirmekle, nereye gideceğimizi açıklamakla falan. yemek yemesi yarım saat gibi.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
mecazen mi 3 saat dedin çok anlamadım ama gerçekten soruyorsan 3 saat çok abartılı. 14 aylık bebeğim var genelde gideceğimiz yerlere hesaplanan vakitten 20 dk sonra varırız. niye hep 20 dk geç kalıyoruz anlamıyorum ama genelde çocuk yürümek istiyor kucakta durmuyor filan yavaş yürüyor ondan kaynaklı sanırım.

yemek yedirmek ve kendimizin yemesi de max yarım saat olur, 3 saat kraliyet yemeği mi yiyorlar :D
+2
Gradient_tabanlı_mor
(13.10.25)
aynısı durumu bizde de hala var, yani illallah ettiriyor, değişiklik filan istemiyorlar, biraz rutin çocuklara iyi geliyor. anne baba çalışıyorsa o yaşta kendi kurdukları oyunları oynamak istiyorlar, mesela dışarı çıkacaksak kuaför oluyoruz, pantolon giydirme makinesi oluyoruz bunları öğrendikçe 1 saat altına indik, tabi bizim hazırlanma sürecimiz de var.

yemek konusu ise şöyle, biz bir şeyler hazırlayıp arabada yemesini istiyoruz, sabah okula giderken kahvaltısı da öyle elinde çerezi, dışarı bakarak yiyor arabada, yemek yemesini beklemek de yanlış, zaten ben evde bakarken doğrudan kahvaltı hazırlamam, önce dışarı çıkarız, parkta acıktırır öyle kahvaltı kurarım.
0
hoot
(13.10.25)
mecazen 3 saat kullanılmış. kimse 3 saat çocuğa yemek yedirmeye çalışmaz.

ama dışarı çıkma konusu 3 saat alabilir.
altını değiştir.
yemek yedir.
bebek bakım çantası hazırla
dışarısı için hazırda mama yoksa onları yap.
bebeğin üzerini değiştir.
kendin tuvalete git
kendin hazırlan.
bu sırada bebek tekrar kaka yapmış mı diye kontrol et.
arabayı al kapının önüne getir.
+1
duyuruuser
(13.10.25)
ben eli yavas insana asiri kuruluyorum. böyle hadi dedikten sonra 3 saat evden cikamayan kisiler gercekten ömür törpüsü.
benim kayinvalidem öyle ve üc saati gercekten mecazen kullanip söylemiyorum. yani gercekten üc saat. benim uzun süre tolere edebilecegim bir sey degil.
bir yere gidilecek, kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti... inanilmaz bir kararsizlik icinde. bu böyle on kere tekrar ediyor. banyo yapip cikmasi tam tamina 2 saat. millet onu beklerken altina isiyor. baska insanlar da var orada, en az 5-6 kisi, onlar da giyinecek, hazirlanacak, yikanip yumulacak degil mi? benim hayatimindan sen her gün nasil o kadar vakit calarsin ya? mecbur mu herkes seni beklemeye? cok cok cok düsüncesiz bir hareket. üc saat yemin ederim size mecazen ya da abarti degil, dosdogru. benim tahammülüm ilk gün sonunda sahiden bitiyor. kadinin yürümesi bile uyusuk uyusuk ya. bir km yolu 30 dkda yürüyemiyoruz ve hayir, yürüyemedigi icin degil, uyusukluktan amk.

bir senesi babamin kuzenine gitmistik izmir'e. hani bazilari ile dalga gecerler, yürürken sakiz cigneyemez diye. iste babamin kuzeni onun konusurken baska is yapamaz versiyonu ve inanilmaz geveze. hem kel hem fodul yani. köfte yapmaya basladi, aciz, yoldan gelmisiz. bir tane köfteyi avcunda sekilliyor, duruyor car car car arada 2 dk bir sey anlatiyor. diger köfteyi sekilliyor, duruyor car car car arada bir sey anlatiyor... her köfte arasina 2-3 dk laf molasi koyuyor. bir kilo kiymadan köfteyi yapmasi 2 saat sürdü.

hayir, cocuk büyütmek böyle bir sey degil. bu tamamen kisinin eli ne kadar agirsa o kadar basa gelir bir durum. allah sabir versin, ben bu insanlarin cok yaninda olsaydim kafayi siyirirdim. allahtan kayinvalideme uzak yasiyoruz. evliligimin en büyük sinavlarindan kendisi.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
"Tarlada doğum sancısı tutan kadın" diyen arkadaşa çok katılıyorum. aynen kardeşim tarlada bebeğe bakmayıp işine devam ettiğinde bebeğin ve annenin fiziksel ve psikolojik sağlığında bir sorun olmuyordu. Ölüm oranları çok düşüktü bizim nenelerimiz zamanında, hele psikolojileri çok iyiydi kesinlikle damızlık gibi doğum yapıp bebeklerinin yarısı ölen ve kalan bebekleriyle bağ kuramayan nenelerimizin.
Onu da geçtim, kadının ne haddineymiş konforlu ve hijyenik ortamda bebeğe bakmak? Bu ne şımarıklık? Lütfen sevgili kadınlar, tıpkı nenelerimiz gibi yaşayın. Bir de utanmadan hayatınızdaki önceliği bebeğinize veriyorsunuz yahu! Mesela tek kullanımlık bezler de almayın, kakalı bezleri yıkayın çünkü nenelerimiz böyle yapıyordu biliyorsunuz ki. Allah allah ya!
+4
mor bembombom
(13.10.25)
Bir uçtan diğer uca fazla hızlı savrulduğumuzu anlatmak için verdiğim örnekten mağduriyet devşiren kronik mağdur arkadaşım,
Ne soruda ve ne de verdiğim cevapta aile yapısı içinde belirli bir cinse özel bir eleştri yoktur. 3 kuşak öncesindeki durumun doğru olduğuna dair de bir sözüm yoktur. Benim sözüm çocukerkil aile düzeninin abukluğunadır.
Yazdıklarım o gözle oku. Ya da okuma. Mağduriyetini doya doya yaşa. Sen bilirsin.
Bu arada mor kurdelalı bir eyleme katılırsan çağır ben de gelirim. Ama 7*24 dünyaya o gözle bakma. Mutlu olamazsın.
-2
Mirket
(13.10.25)
mor bembombom +1
tarladaki nenelerimiz örneği beni de çok rahatsız ediyor her defasında duyduğumda. dünyaya getirdikleri çocukların yarısı vefat ediyormuş zaten. yazık o kadıncağızlara. ve hala sömürülüyorlar emekleriyle.
0
deartheodosia
(13.10.25)
bazı insanların götü ağır çocuktan bağımsız olarak. bence çocukla alakalı bir durum yok. ebeveynlerin karakteriyle alakalı bir durum.
0
Hallegadola
(13.10.25)
Bazı insanların zaman algısı ve zamanı kullanma hızı çok tuhaf, çok yavaş olabiliyor. Annem de öyledir, onun sağlık sorunları da var ama öteden beridir annemin dikkati çok dağınık olduğundan bir işi yapana kadar saatler geçebilir evet. Olabilir, yapı.
0
muhayyer divan
(13.10.25)
İnsanlar abarttığımı düşünmüşler doğal olarak ama değil, maalesef. Neyse ki bu gözlemi yapan sadece ben değilmişim.
+3
🌸silverleaf
(13.10.25)
(8)

Yalnız yaşamak çok güzel, akşam gelen kaygılar olmasa

silverleaf
Akşamları hem eğlenmek hem boş durmamak adına yemek yapma, kedimle deli gibi oyun oynama, spor yapma vs vs güzelce vakit geçirmeye çalışıyorum. Geçiriyorum da. Ama bir yerde deprem, son dönemde susuz kalacak olma??, her an kötü bir haber gelirse ne yaparım, kedimi nereye bırakırım vs vs gibi kaygıla
Akşamları hem eğlenmek hem boş durmamak adına yemek yapma, kedimle deli gibi oyun oynama, spor yapma vs vs güzelce vakit geçirmeye çalışıyorum. Geçiriyorum da. Ama bir yerde deprem, son dönemde susuz kalacak olma??, her an kötü bir haber gelirse ne yaparım, kedimi nereye bırakırım vs vs gibi kaygılar üşüşmeye başlıyor zihnime. Tam olarak düşüncelerimin düşünceleri. 7 senelik İstanbul'da kadın başına yalnız yaşama deneyimi bende her an her şeye hazırlıklı olmalıyım modunu açtı. Yalnız geçirdiğim hastalıklar, tek başıma uğraşmak zorunda kaldığım irili ufaklı pek çok sıkıntı... Tüm bunlar kontrol edemediğim şeyleri de kontrol etme hissi uyandıracak şeyleri düşünmeme yol açıyor. Bilhassa yalnız yaşayanlar bunu nasıl aşıyor? Bazen bunalıp erken yatıyorum, bazen kenara itmek için gidip bir ekmek hamuru yapıyorum oyalanmak için. Bazen buzluk için bir şeyler hazırlıyorum hem vakit geçireyim hem de "ne olur ne olmaz hazırda bulunsun" diyerek...
0
silverleaf
(07.10.25)
2006'dan beri yalnız yaşıyorum. Yanılmıyorsam 2011'de evimi su bastıktan sonra tarif ettiğiniz ruh halini çok derinden yaşadım.
Kendi kendine yetmek insanı güçlendiriyor, ama her zaman güçlü kalmaya çalışmak çok yorucu bir şey.
Nasıl başa çıkıyorum? Olmamış olaylar için eskiye nazaran daha az endişeniyorum. Fark ettiğim anda kafamdan bu tarz düşünceleri uzaklaştırıyorum.
Evde daha az vakit geçiriyorum, ama evim her zaman benim sığınağım. Kabuğuma çekilmek istediğimde orada güvende hissedebilmek önemli benim için.
0
auroraaurora
(07.10.25)
@mor oje, @rock n roll Benzer bir şeyi ben de yaşadım, kedim kalp yetmezliği tedavisi görürken ben de acillik hastaydım, yoğun bakımda onun başında maskeyle durmam gereken zamanlar oldu. Şimdi çok şükür iyiyiz. Çok zorlandım, vücudumun kilitlenmiş gibi olduğu, hareket edecek gücüm yokken koşturmak zorunda kaldığım zamanlar. Yardıma koşanım olmuştu ama yalnızdım en nihayetinde. Bu ve benzer şeyler beni "sürekli tedbirli olayım, başıma bir iş gelirse kenarda en azından şu konuda güvende olayım" moduna itti. Ama işte deprem, susuzluk vs gibi konular benim kontrolümde değil ama sürekli kafamda bir kurgu... Güçlüyüm ve Allah korusun başıma bir iş gelirse elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağımı biliyorum. Ama yine de kaygılar işte bunu dinlemiyor...
0
🌸silverleaf
(07.10.25)
ben de yalnız yaşıyorum. en güzeli birisiyle yalnızlığı paylaşabilmek. yoksa tek başına bir yerden sonra mental açıdan çok yorucu oluyor.
0
gobekliraki
(07.10.25)
Yalnız yaşamak güzel bir şey değil. Kendimizi kandırmayalım
0
benaslindayohum
(07.10.25)
evlilik de o kadar güzel bir şey değil. ne yapalım peki:(
0
nothing in my way
(07.10.25)
Bazen benim de aklıma geliyor, mesela depremde evde olmazsam eve ulaşamazsam kedime ne olacak diye. Ya da geçen zehirlenmişim bayılıp düştüm banyoda. Neyse ki sadece burnum kanadı ama dedim şimdi burada kafamı yarıp ölsem kedi ne yapacak. Ama benim için yalnız yaşamak öylesine bir konfor ki anlatamam (anlayamazsınız!! :D) küçüklükten beri hayalini kurduğum bir şeydi. Bağımsız olmaya hastalık derecesine bağımlıyım sanırım. Yaşasın kendi çöplüğüm!
0
peki madem
(07.10.25)
ben de 5. seneye girecegim. istanbulda deprem mevzusu beni de bazen geriyor ozellikle uykuya dalarken. Sevdiklerime nasil ulasacagim, onlar bana nasil ulasacak fikri. Fakat son donemde bunu kirdim, her seyi oldugu gibi saldim. Olacak olan bi sey varsa her turlu oluyor. Durumlar hakkinda fazlaca dusunmek beni control freak bi noktaya getiriyor. Mesela sabah, susuzlukla alakali gundemdeki yazilari okudum. Napiyim, bi tek ben mi susuz kalicam ki herkes susuz kalacak🙃 diye dusunuyorum.
Cok da kasmamak lazim. Sadece gece tek basima gec doneceksem, onun planlamasini yapmam; saat hesabi yapmak guvensiz hissedecegim yerleri belirleyip oralardan gitmemek gibi seyler tat kaciriyor.
0
sey mi dostum
(07.10.25)
@peki madem Beni çok iyi anlamışsınız! Benim de hayalimdi hep, kendi düzenimi çok seviyorum. Her şey güzel ama başlıkta da dediğim gibi, aniden gelen kaygı krizleri olmasa. :)
0
🌸silverleaf
(07.10.25)
(10)

intihar düşüncesi

sırtçantalı
intihar düşüncesiyle başa çıkmak zorunda kaldığınız dönemler oldu mu?nasıl hayata tutundunuz, nasıl vazgeçip yola devam ettiniz?
intihar düşüncesiyle başa çıkmak zorunda kaldığınız dönemler oldu mu?
nasıl hayata tutundunuz, nasıl vazgeçip yola devam ettiniz?
0
sırtçantalı
(06.10.25)
Çok oldu, iki kez de teşebbüs ettim. Nasıl devam ettim? Bekledim. Zamanla, herhalde çilem dolunca, her şey kendiliğinden yoluna girmeye başladı.
0
sekizdokuzon
(06.10.25)
oldu. psikologa ve psikiyatra gittim. ilaç desteğiyle ve terapinin büyük etkisiyle normale döndüm. öyle kötü bir noktaya geliniyor ki, yaşama sebebim dediğiniz şey bile önemsizleşiyor. terapi sayesinde tekrar hayata döndüm. doğru psikoloğu ve psikiyatrı bir seferde bulamadım tabii ama denedim işte. biraz da güvenmek lazım.
0
art cat chocolate
(06.10.25)
Sahip çıkmam gereken bir annem ve iki kedim var.
Yoksa bu dünya üzerinde daha fazla yol yürümeyi istemezdim.
0
rakicandir
(06.10.25)
18-19 yaşındayken küçük kardeşlerim var onlara bunu yapamam dedim. 30'lu yaşların başında şimdi kardeşlerim ve annem var onlara bunu yapamam diyorum. bir yakınımızı böyle kaybettik. intihar etmekte bir şey yok ama onun ailesinin yaşadıklarını gördükten sonra "en kötü yaşayan halin, ölmüşünden iyidir" diyorum kendime. gerçekten mesele eğer toplumdaki konum, aile gözündeki yer ise insan için yürüyen/yaşayan ölü olmak toprak altında olmaktan bin kat iyi. kıyas dahi kabul etmez.

daha 20'ye gelmeden intiharın eşiğine gelmiş birisi olarak 10 küsür sene tekrar aynı mevzuyu tekrar etmemiş olmamın sebebi ise terapi ve ilaç tedavisidir. şimdi bile intihara meyyal birisi değilim aslında, sadece ailem için tamamen faydasız olmanın yükünü taşıyorum. biraz gerçek koşulların getirisi diyelim. o açıdan imkânınız varsa LÜTFEN profesyonel destek alın. üç ay sonra bile öyle farklı birine dönüşürsünüz ki kendiniz bile şaşarsınız.

ölmenizin gerçekten kimseye hiçbir faydası yok. siz de yaşayarak daha fazlasını yapabilirsiniz. şimdi "sktir lan pezevenk" diyebilirsiniz. dediğim gibi bir ay terapi ve ilaç filan bir şekilde yola girin lütfen, ondan sonra demeyeceğinizden eminim.
0
der meister
(06.10.25)
ilk defa bu sene biraz ailenin zorlaması ve teşvikiyle öğretmen olarak atanmak için çalıştım. yaşım biraz geçgin ama ailem sıkı akpli ama kendilerine bile faydası olmayan mal bir akp'lilik. ben ise fetö olaylarından yargılanmış ve beraat etmiş birisiyim. yine de güvenlik soruşturmasından ret yerim diye düşünüyorum. geçen sene sınava çalışırken süreki aklımda intihar etme olayı vardı. sürekli bu güvenlik soruştrmasından ya da mülakattan fetö iltisakı ile geçemeyip intihar edenleri araştırıyordum ve güvenlik soruşturmasından geçemezsen intihar ederim kurtulurum diyordum.

bu saatte bir aklıma geliyordu ve 3 ay böyle acayip sıkı çalıştım aslında. tam sınava bir hafta kala bir haber gördüm. almanya'ya yeşil pasaport ile gidip alınmayan bitisiydi. atanamazsam almanya'ya falan iltica ederim, devlet beni beraat ettirdiği halde öğretmenlik için bile almıyor diyerek. sınav anında bile bu iki düşünce arasında gidip gelerek soruları çözdüm. şimdi de akademiye almazlarsa böyle giderim diyorum. hem ailemden hem de ülkeden komple kurtulurum diyerek.

böylece intihar düşüncesinden kurtuldum diyebilirim.
0
denemeyanilma
(07.10.25)
ergenlikte bir ara çok düşünmeye başladım. düşünmeye derken gece yarısı birden kalkıp intihar edecek bir alet ip vs aramaya başlayıp bulamayınca geri uyuyordum. bir gün gündüz bu durum aklıma geldi ve yatağımın altına ip koydum. o günden sonra bu düşünce hiç gelmedi nedense. geceleri mışıl mışıl uyudum.
0
ground
(07.10.25)
o kadar çok oldu ki. antidepresan.
0
deartheodosia
(07.10.25)
namaz
0
jamswety
(07.10.25)
İntihar düşüncem olmadı ama kedim oldukça olmayacağından eminim. Kedi insanı yaşama çelik konstrüksüyonlarla bağlıyor. "Ben olmazsam ne yapar" düşüncesi sizi sadece yaşamaya değil, yaşadığını da iyi yaşamaya itiyor. Çünkü canım sıkılınca, o daha sıkkın. Modum düşünce, onun modu daha düşük. Tam tersi, ben iyi hissedersem evde deli gibi. Öyle ki bazen kötü hissediyorsam kendimi iyi hissene kadar dışarıda geziyorum eve gidersem o benden kötü olacak diye. Ciddiyim bunda. Kendinden başka bir canlının gönüllü olarak alınmış sorumluluğunun ağırlığını koyuyor insanın üstüne. Sanırım çocuk da böyledir...
0
silverleaf
(07.10.25)
Malululen emekliyim küçük bir emekli maaşı var herkese ama herkese sktr çekmeyi düşünüyorum zira etrafımdakiler beni yoruyor bunu fark ettim. Kendim için yaşayacağım.

Bu düşünce geçer antidepresan al hiç de yan etki vs kafaya takma aci elmayı isirmak gerek ve de seni bu duruma getiren nedenleri iyi düşün ortadan kaldır kisa ve uzun süreçte kolayliklar yalniz degilsin.
0
bonaparte
(07.10.25)
(7)

Havalimani ulasimi en kisa/ kolay

narod
Avrupa sehri sizce neresi?Biraz ekonomik de olursa harika olur tabi
Avrupa sehri sizce neresi?
Biraz ekonomik de olursa harika olur tabi
0
narod
(05.10.25)
Malta Valetta Airport merkeze 15 dk.
0
Bruce
(05.10.25)
Benim için;

Amsterdam Schiphol airport; 20 dakika sürüyor trenle.

Malta Valetta Airport; +1. Havalimanındaki taksi 15 euro tutmuştu.
0
put it in your appropriate place
(05.10.25)
Havalimanında metro/tren olan her yer. Lizbon havalimanı yakın epey mesela şehir merkezine. Brüksel ve Amsterdam’da da 10 dakikada şehir merkezinde oluyorsunuz trenle. Krakow diğer bir örnek. Örnekler çoğaltılabilir.
0
but that was just a dream
(05.10.25)
Cenevre acayip fazla kolay. Şehir merkezinden havalimanina trenle 7, bisikletle 20 dakika falan ama ucuz kesinlikle değil :)

Toulouse gene çok yakın malum airbus sebebiyle. Otobüsle 20 dakika.

Barcelona da yakin trenle baya 20 dakika falandi.
Bence Barcelona oldukça ekonomik seçenek.
0
logisticsmanager
(05.10.25)
tallinn.

şehrin oldtown'ı havalimanına 4 km uzakta.
taksi 6.5 euro yazıyor :) 10 dk sürmüyor.
0
gitdaddy
(05.10.25)
euroairtport'ta fransa ve basel çıkışları var. basel'de otel rezervasyonunuz varsa shuttle otobüs ücretsiz. 15-20 dakikada merkezdesiniz.
0
brkylmz
(05.10.25)
Zürih'te de 14 dakikaydı yanlış hatırlamıyorsam havalimanı metrosuna biniş ve iniş arası. Ama havalimanı içerisinde biraz oyalandırıyor.
0
silverleaf
(06.10.25)
(14)

Kritik bir soru...

lazarus
...lütfen yardım.Kedim var. 10 yaşında. Birden yemeyi içmeyi kesti. Veterinere götürdüm, iki haftadır tedavi görüyor. Midesinde enfeksiyon varmış. Serumlar, ilaçlar... Bu süre zarfında, mamasını, suyunu şırıngayla vermek zorundayım. Tek yaşıyorum. Yoğun bir iş tempom var. Kaç yıldır tatil bile yapma
...lütfen yardım.

Kedim var. 10 yaşında. Birden yemeyi içmeyi kesti. Veterinere götürdüm, iki haftadır tedavi görüyor. Midesinde enfeksiyon varmış. Serumlar, ilaçlar... Bu süre zarfında, mamasını, suyunu şırıngayla vermek zorundayım. Tek yaşıyorum. Yoğun bir iş tempom var. Kaç yıldır tatil bile yapmadan çalışıyorum. Kedinin hastalığıyla iş düzenim bozuldu, mesailerim aksamaya başladı. Psikolojim sarsıldı, bütçem darmadağın oldu.

Bu arada tam da aynı haftada zorlu bir mahkeme sürecine hazırlanmak zorunda kaldım, üzerine bir suç duyurusu yedim. Avukatlarla saatlerce görüşmek zorundayım, her gün onlarca telefon görüşmesi, randevu vs gerçekleştirmek zorundayım. Hiçbirini yapamıyorum.

Son iki gündür gram uyku uyumadım.

Kedinin başındayım. Her şey bypass olmuş durumda.
Suyunu bile benim içirmem gereken bir canlıyı hayatta tutmaya çalışırken her şeyim mahvolmak üzere. Veteriner mutlaka beslemeniz lazım diyor, üzerimde korkunç bir baskı oluştu. Bunu kaldıramayacak durumdayım. Elimde hap kutusu çaresizce o odadan bu odaya volta atar gibi adımlayıp duruyorum.

Ne yapacağımı bilemiyorum.

Kedi, korkunç bir iş yükü, çözmem gereken problem yığının ortasına yıldırım gibi düştü. Her şeyin önüne geçti. İnsanlarla konuşurken, veterinerde, alakasız ortamlarda kendimi tutamayıp ağlama krizlerine giriyorum. Öfkem de büyüyor. Hiç aklımın köşesinden geçmeyen düşünceler... Onu aldığım güne lanet edecek duruma geldim. Kendime yakıştıramıyorum.

Dün gece yarısı, mama yedirmek için elimde şırıngayla beklerken erişemeyeceğim bir noktaya çekildi. O an bende bir sinir boşalması oldu. Ne istiyorsun benden a.na koduğumun hayvanı diye bağırarak dolabı yumruklamaya başladım. Güm güm bütün apartman inledi. Çekinmeseler kapıma gelecek komşular olmuştur kesin. Napıyorum böyle lan dedim. Beynimin içi uğuldamaya başladı. Sonra gidip kanepeye yığıldım. Gece üç gibi... Pantolonla, ayakkabıyla... ceketin üzerine yattığımı sabah kalkınca fark ettim. Hayatımın en berbat gecesi olmalıydı. Naçar serilip kalınca 10 dakika sonra 5 saattir saklandığı yerden çıkmayan kedi, sessizce geldi ayaklarımın ucuna kıvrıldı. Sabaha kadar ağladım. Çaresizlikten. Onu seviyorum.

İki haftada yedi sekiz kilo verdim. İki gündür, zift gibi kahvenin dışında gram su, sıvı içmedim.

Bir şeyi yanlış yaptığımı düşünüyorum. Ama ne bulamıyorum. Böyle olmamalı.

Sorun belki kedi de değil.

Lütfen yapılması gerekeni söyleyin.
0
lazarus
(03.10.25)
Önce sakin ol. Hayvanı üniversite hastanesine götür. Teşhis ve tedavi nedir emin ol.

Günde 12 hap yuturmak zorunda kaldım yeri geldi. Ama geçti bu süreç. Kedi senin evladın unutma

Yaş mama, krema vs bir çok çeşit bulundur elinin altında

Gerekirse akşamları serum bağlar kolunda serum iğnesi kalsın bantla bitince kendin bile takarsın

Sabah alarm kur bir saat ise gitmeden besle su içi. Akşam gelince yoğun tempo devam

Sakin
0
topkapiaksaray
(03.10.25)
sakin ol ne lan? bi de 2 kere yazmis. adamin seyinde ayi bagiriyor once sakin ol diyorsun. neyse ne yapilacagini bilmiyorum sadece uyuz oldum ve destek vermek istedim. cok zor yasadiklarin. umarim bir an once refaha kavusursun ve faydali tavsiyeler alirsin.
0
buenosdias
(03.10.25)
Belki bana kızacaksın ama söylemek gerek diye düşünüyorum, her birimizin olduğu gibi onun da bir ömrü var ve bir şey illa ki sebep olacak. O sana kıyamamış, belki ilahi bir güçle seni teselli etmek istemiş ama yemeden içmeden kesilip hiç ulaşılamayacak bir yere saklanması "bana dokunma, benim için yapabileceğin hiçbir şey yok" demek. Kediler bir doğum yapacakları zaman bir de ölecekleri zaman kimsenin onları bulamayacağı bir yere kaçarlar. Hayvancık elinden gelse sanırım seni çok daha fazla rahatlatacak şeyler yapardı ama olan bu, onun da senin de elinizde olmayan şeyler bunlar.

Üniversite hastanesi fikrine çok katılıyorum, burada kalacak derlerse senin için de biraz ferahlık olur ama onu her gün bi dolaşmak da iyi olur.

Onca günün uykusuzluğu ve yorgunluğu öfke olarak çıkmış, dinlensen çok iyi olur, bir şekilde yardım almak mümkün değil mi, memleketten aileyi çağırmak gibi?
0
muhayyer divan
(03.10.25)
sorun kedi değil, yoğun iş tempon.

mesleğin nedir bilmiyorum, mümkünse evden çalışmak iste patrondan bir süre.

ailenden çağırabileceğin biri varsa o da çok iyi olur evet.

kedi seni delirtmek için hasta olmadı, yaşlı olduğu için hasta oldu. bu çok normal.

o senin evladın, onu çok seviyorsun. hem iş yükü stresi hem onu kaybetme korkusu hem avukat mevzusu birleşince öfkelenmişsin. ancak öfke ikincil bir duygudur. bunun altında çaresizlik var, üzüntü var.

kediyi korkutmamaya çalış. bir aile üyenden veya arkadaşından yardım iste. hem maddi, hem manevi.

işin zaten yoğunmuş yıllardır. şu an kedi sorunu, beraberinde maddi sorun ve avukat sorunu var.

bazen böyle her şey üst üste gelir. ama sonsuza dek sürecek sorunlar değil. suç duyurusunu ciddi bir sebepten yemediysen kısa sürede çözülür.
0
art cat chocolate
(03.10.25)
Ufacık, tek suçu hasta olmak olan kediye hayatınızdaki tüm olumsuzlukların sorumlusu gibi bağırmışsınız. Kedi, sizin ona karşı olan hissinizi aynen size yansıtan bir canlı ve sizin ona kabullenmeyle yaklaşmanız gerekir, pişmanlıkla değil. Çok üzüldüm gerçekten.

1. Etrafınızda size kedi bakımı konusunda destek olabilecek, kedi seven bir tanıdığınız var ise lütfen ondan destek alın.
2. Kedi bu olanların sorumlusu değil. 10 yaş olgun bir kedi ama çok yaşlı değil, 16-17 sene yaşayabilecek canlılar bunlar. Ondan hiçbir şekilde vazgeçmeyin.
3. Kendinizden de vazgeçmeyin. Kedi size arkadaşlık yaparken iyiydi, şimdi sizin de ona vefa gösterme zamanınız. Ona ne kadar iyi bakarsanız kendinizi o kadar iyi hissedeceksiniz zaman geçtikçe. Kendinize bu sorumlulukların hepsini halledebileceğinizi, sağlıklı bir şekilde halledebileceğinizi kanıtlamaya çalışın.
4. İşini değiştirmeye çalışın en kısa sürede. Böyle bir çalışma belli ki insani değil. Bugün bir kedi olur bu, yarın başka bir şey, hayatın getirdiği doğal sorumluluklar olan evlenmektir çocuk yapmaktır vs bunlara hiç vakit bulamayacaksınız. Bu doğru değil.
5. Kendinize iyi bakın, üzülmek çok doğal bir süreç ama siz iyileştikçe ve iyi hissettikçe etrafınız da iyileşecek ve iyi hissettirmeye başlayacak. Gerekirse kediye değil size bakım sağlayacak birilerini eve çağırın, anne kardeş vs.
0
silverleaf
(03.10.25)
Kedinin bakımıyla ilgili destek alın. Konu komşu, aileden biri, bi arkadaş arada bir gelip yedirse içirse siz de işten eve geldiğinizde biraz nefes alirsiniz. Bu geçici bir durum, ömür boyu olsaydı destek almak da zorlaşırdı, sizin dayanıklılığınız da giderek azalırdı.

3-4 ay, felçli ve kendi kendine idrarını yapamayan, her gün iyileşme umuduyla egzersiz yaptırılması gereken el kadar bir tavşana baktım. İş ağır değil ama sorumluluk düşüncesi acayip yıpratıcı bi şey. Her gün mesanesi dolmuştur, canı sıkılmıştır diye işten eve koşa koşa geldim. Arada bir işten dönerken bir yorgunluk birası içecek kadar kafa rahatlığım olsa diye ağlıyordum bazı bazı :') bu imkanı sağlayacak birini bulun.
0
beetlejuice
(03.10.25)
@buenosdias siz niye böylesiniz?
S. tramvalarinizi dökecek yer arıyorsunuz resmen. Kimsenin de s. değilsiniz
0
topkapiaksaray
(03.10.25)
Öncelikle güzel bir yemek yiyin. Dalga geçmiyorum bu arada ciddi yazıyorum oturun güzelce karnınızı bi doyurun. Sonrasında korkunç bir dönem geçiriyorsunuz ama yalnız değilsiniz bunun farkına varın. Evet hayvanınız tam da şu an hasta ama yanınızda lütfen unutmayın bunu. Son bir yıl korkunç geçti benim için ve ben bu arada yanımda olan tek hayvanımı kaybettiğimde anladım neyin ne olduğunu. 1 ay oldu onu kaybedeli. Meğersem ne kadar da benimleymiş.
Bunun dışında yardım almanız gerekiyor. Eş dost komşu.. Herhangi birinden yardım isteyin. Yardım isteyemeceğiniz herkesi de not edin ki onların günü geldiğinde aradan kaçıvermesinler.
Yardım istemekten çekinmeyin. Dertleşebileceğiniz biri varsa konuşun. Biraz uyuyun. Karnınızı doyurun. Olay tabii ki kedi değil ama şu an ikiniz de iyi değilsiniz. O sizin için yapabileceğini yapıp ayağınıza kıvrılıvermiş. Siz de elinizden geleni yapın.
Ayrıca muhayyer hayvanlarla ilgili söylediğin şey yanlış. Kocaman bir yanlış. Ha sen istersen yaşlılığı da beklemeden söylediğin şeyi yapıp bir sürü insan için güzel bir şey yapabilirsin ama hayvanlarla ya da insanlarla ilgili söylediğin şeyler gerçek değil. Sen kendin için dene ama.
0
mrvln
(03.10.25)
noldu zoruna mı gitti empati yoksunu.
0
buenosdias
(03.10.25)
@mrvln al

www.veterinermalzeme.com

Bugüne kadar sadece benim elimden 30 kedi geçti. Müsaade et de bileyim. Dünyanın gerçekleri karşısında çirkefleşmenin tek anlamı büyümemiş bir bebek olmaktır. Anladın mı? Git annenin kucağında ağla.
0
muhayyer divan
(03.10.25)
Bu cevabı hayvanlarla ilgilenen biri olarak verdin yani?
E bu daha da üzücü. 30 kediden biri illa ki hastalanmıştır. Umarım onlara da e ölcek sanırım bu yapmamışsındır umarım.
0
mrvln
(03.10.25)
bol bol sevin. ilaçlardan çok işe yarıyor.

kendinizi de suçlamayın.
0
gurur
(04.10.25)
@mrvln

Sana yaparım onlara yapmam. Bulaşacak yer arama. Arıyorsan da bana bulaşma.
0
muhayyer divan
(04.10.25)
kendiniz icin yemek meselesini bu sürecte disaridan cözün. dürüm, iskender, belki ev yemekleri bir sey ismarlayin ama evde yemek yapmaya vakit ayirmayin. sabah kahvaltida bile dürüm yeseniz önemli degil bu sürecte, yeter ki günde en az iki kere yemek yiyin.

evinize temizlige gelen bir kadin, yakin bir arkadas, bir akraba ya da parasini verip günde dört bes defa kedinize baktirtip yemegini suyunu verdirtebileceginiz bir komsu var mi?
ben sanirim güvendigim bir komsuma anahtar verirdim. günlük iyi bir ücret belirlerdim. ben isteyken 5 kere, 6 kere gelip kedime hem durum kontrolü yapsin hem yemegini suyunu versin diye. evime de 4-5 tane hareket sensörlü kamera koyardim. hem geldiginden emin olurdum hem nolur nolmaz.

bu esnada cagirabileceginiz, evi 3-4 hafta cekip cevirecek bir anne kisisi, abla kisisi varsa aramaktan cekinmeyin. gelsinler.

isler orada nasil oluyor bilmiyorum ama ben mesela avukatlari görüsmeye evime cagirirdim. evden yapabileceginiz her seyi eve alin ve insanlara bunu sormaya cekinmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.10.25)
(12)

Erkolara kiyafet sorusu

abuzer
Kaliteli bir kahverengi gomlek-ceket ariyorum. Nereye bakayim? Zara, mango, pb, massimo, bershka, network, levis bakildi
Kaliteli bir kahverengi gomlek-ceket ariyorum. Nereye bakayim? Zara, mango, pb, massimo, bershka, network, levis bakildi
0
abuzer
(03.09.25)
ve bulunamadı mı? ds damat, altinyildiz, boyner
0
ala09
(03.09.25)
W collection
0
kisa
(03.09.25)
kaşerel
0
mantık
(03.09.25)
Arkiler...gömlek-ceket yazma sebebim gomlek ve ceketin ayri alinmicaini, gomlek ceket konseptli ara form kiyafeti aradiimi anlatmakti
0
🌸abuzer
(03.09.25)
Ben anlamadım. Dediğim yerde gömlek de ceket de var ve çok güzel yardımcı olurlar.
Ceket gibi olan gömlek mi arıyorsun? Oduncu gömleği gibi?
0
kisa
(03.09.25)
Evet ceket gibi olan gomlek ama oduncu gomlegi olarak gecenler diil... ceket olmak icin fazla ince, gomlek olmak icin fazla kalin bi ara form var ya
0
🌸abuzer
(03.09.25)
Hııı...
bilemedim :)
0
kisa
(03.09.25)
www.ramsey.com.tr

şunlar gibi mi ?
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(03.09.25)
@orta, evet boyle. bunlara da baktim istedigim gibi kahverengi ve bi tik sert kumas yoktu :') gap'e de baktim. Baska??
0
🌸abuzer
(03.09.25)
Kadife ve/veya içi astarlı, oversize gömlek araman lazım oduncu gömleği değil diyorsan. Ama özel bir adı varsa gömlek-ceket dışında ben bilmiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(03.09.25)
Henüz sonbahar sezonu tam olarak gelmedi, bence biraz daha bekleyin almak için.
0
silverleaf
(04.09.25)
(21)

yatarken telefonunuz hangi durumda?

tabudeviren
- uçak modu - İnternet kapalı ses açık - İnternet açık ses açık - rahatsız etmeyin modu (sessiz)
- uçak modu
- İnternet kapalı ses açık
- İnternet açık ses açık
- rahatsız etmeyin modu (sessiz)
0
tabudeviren
(03.09.25)
Benim telefon hep sessizde, uyurken de öyle.
0
sekizdokuzon
(03.09.25)
Internet kapalı ses açık.
0
Amaranta ursula
(03.09.25)
hER ŞEy AÇıK. 7/24 HizMeT
0
Shepard
(03.09.25)
Sessiz
0
mutekebbir
(03.09.25)
Sessiz. uykum çok hafif. sessizlik önemli. acil durum olursa da bekleyecek mecbur.
gün içinde de sessiz unutuyorum çoğu zaman. zaten telefon aramasını da pek kullanmıyorum. çoğunlukla whatsapp'tan herşey.
0
ermanen
(03.09.25)
Normalde aksamlari sessize aliyordu kendisini otomatik. Sorna geçen sene sabahin dördünde böyle baş ağrısı ile uyaninca telefonda bir sürü arama görmem, babamin vefat haberini almam falan. Bu sebepten ötürü psikolojik olarak telefonumu asla ama asla sessize almıyorum. Yani daha doğrusu uygulamalar sessizde ama whatsapp, arama vs her şey açık ulasmak isteyen ulaşır.
0
logisticsmanager
(03.09.25)
ucak modu
0
cooperr
(03.09.25)
internet kapalı sesi de kapalı.
0
mikahakkinen
(03.09.25)
uçak modu, internet açık, sessiz mod.
0
ruhlardan esinlenen karga
(03.09.25)
İstanbul'da yaşayıp telefonunu sessiz veya uçak modunda kullanabilen varsa büyük bir hayranlık duyarım kendisine. Benim maalesef her şey açık, telefon yanı başımda, şarjı yüksek oranda dolu ya da yanı başımdaki prize takılı halde :/
0
silverleaf
(03.09.25)
rahatsız etmeyin modu, bir kaç kişi istisna listesinde.
0
inheritance
(03.09.25)
İnternet açık, ses açık
0
sadakatsiz
(03.09.25)
Hersey acik, hatta ses gun icinde kapaliyken yatarken mutlaka acik, maalesef biraz takintiliyim. Vito Corleone gibi kotu haberleri bir anca once almak istiyorum.
0
mbond
(03.09.25)
Uçak modu ve sessiz. İnternet falan da kapalı.
0
anaphylacticshock
(03.09.25)
Rahatsız etmeyin 22:00'den sonra açık, internet kapalı.

Favorilerdeki kişiler (annem, babam, kardeşlerim) aradığında çalıyor.
0
chicha_v2
(03.09.25)
Ses ve internet açık, silverleaf gibi şarjı dolu ya da prize takılı, bildirimler zaten her zaman sessiz.
0
(03.09.25)
Telefon 7x24 sessizde, saati hiç çıkarmam. Bir şey olursa o kıpraşır.

@ logisticsmanager'ın söylediği sebep de var da, bankada parası ya da kredi kartı olanın nasıl bir cesaretle gece oldu diye telefonunu işitilmeyecek hale getirdiğini de hiç anlamamışımdır.
0
Mirket
(03.09.25)
internet kapalı çağrılara açık. acil durumlarda ulaşılabilir olmalı insan.
0
lazpalle
(03.09.25)
uyku modu; sessizde ama bazı kişiler üst üste ararsa çalıyor.
0
gabe h coud
(03.09.25)
hücresel veri/wifi kapalı, sadece aramalar için ses açık
0
al sana nick it
(03.09.25)
internet açık ses açık
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(03.09.25)
(19)

Kağıt gazete alıyor musunuz?

michael_knight
Ne kadar uzun zamandır kağıt gazete almadığımız, hatta başka bir yerde rastlayıp elimize bile değmediğini konuşalım mı?Kağıt gazeteyi kimler neden alıyor?Ev taşırken veya bir eşyayı kırılmaması için sarmak için yıllarca gazete kullanmaya alışmıştık, ilk yıllarda bu iş için halen gazete bulmaya çalış
Ne kadar uzun zamandır kağıt gazete almadığımız, hatta başka bir yerde rastlayıp elimize bile değmediğini konuşalım mı?
Kağıt gazeteyi kimler neden alıyor?

Ev taşırken veya bir eşyayı kırılmaması için sarmak için yıllarca gazete kullanmaya alışmıştık, ilk yıllarda bu iş için halen gazete bulmaya çalışıyordum evde ama artık o da aklıma gelmiyor.
0
michael_knight
(21.08.25)
Almıyorum, 15 seneyi geçmiştir, keza dergi de öyle. Ailem her gün olmasa da sıklıkla alıyor, eski alışkanlıklar. Gözlemlediğim kadarıyla 60 yaş üstü seyrek de olsa alıyor, 45 ve altı almıyor.

Edit: ailem okuyor (magazine falan değil de siyaset, ekonomi kısımlarını, köşe yazılarını), bulmacasını da çözüyor. Yaşları ileri olduğu için internet erişimleri kısıtlı, herhalde o yüzden.
0
orient blue
(21.08.25)
@orient_blue
Aileniz okumak için mi alıyor yoksa tamamen alışkanlık, alınıyor ve yüzüne bakılmıyor mu?
Bulmaca, köşe yazısı, spor haberi veya aklıma gelmeyen ve özellikle ilgilendikleri bölümler var mı gazetede?
Özel değilse hangi gazete veya gazeteler olduğunu da sormak isterim ama buna cevap vermek istemeyebilirsiniz
0
🌸michael_knight
(21.08.25)
son 10 senedir benimde elime gazete değmedi. gazeteyi artık sadece 75-80 yaş üstü alıyor. 60 yaş üstü facebooktan takip ediyor.
2000lerin başında lisedeyken her gün sınıfa en az 5-6 gazete alırdık. hocalar bizden otlanırdı. üniversiteye giderken arada vapurda okumak için alırdım. üniversiteden sonra hiç para verip almadım.
bir ara otobüs duraklarında bedava dağıtılan gazetelerde vardı.
hey gidi günler.
0
my fault
(21.08.25)
her hafta sonu aliyorum. hem okumak hem bulmaca cozmek icin
0
buenosdias
(21.08.25)
Geçtiğimiz haftasonu Caddebostan Nero'da bir amcanın yerine oturmuştum, o gazetesini bırakıp kalkmıştı. Görevli alıp atmak isteyince aklıma tam olarak bu dediğiniz geldi, bırakabilir misiniz bakayım dedim, baştan sona okudum nostalji olsun diye. Ama bomboştu :) Gerçekten nostaljik o ince kağıt ve dokunma hissi dışında çok anlamsız geldi. Bir de eskiden gazetede yazanlara bir saygı duyuluyordu sanırım, köşe yazarlığı değerli bir şeydi. O da tamamen yok olmuş onu fark ettim. Genel olarak sosyal medya sayesinde saygı duyduğumuz herhangi bir meslek dalı neredeyse kalmamış gibi bir şey.
0
silverleaf
(21.08.25)
yılda birkaç defa (kışın) ve hafta sonları bulmaca çözmek için alıyorum.

kış aylarında genelde misafir gelmiyor, ben de bazı hafta sonları plan yapmıyorum ve ful evde takılıyorum, o hafta sonları alıyorum kahvaltıdan sonra çay kahve eşliğinde vakit geçiriyorum öyle.
0
Sadece soruyorum
(21.08.25)
20 senedir gazete almıyorum. hatta dergi de almıyorum. çocukluğumda bizim evimiz hafta içi 2 haftasonu 3 gazete alınan bir evdi. hatta bir de düzenli bilim teknik gibi dergiler alınırdı. elimde bilim tekniğin ilk sayısından 2010-2012 yılına kadar nerdeyse tüm dergileri var. demek ki 2012 den sonra bilim teknik almayı da bırakmışım.

68 yaşındaki annem de benim bildiğim 10 yıldır gazete almıyor. tableti var telefonu var, twitter, fbook, instagram en çok da youtube gündemi buradan takip ediyor.

karaköy vapurunda insanların gazete alıp okuduktan sonra bir başkası da okusun diye koltuğa bıraktığı günleri hatırlıyorum. tahmini 2010'dan sonra bu alışkanlığı hiç görmedim.

ev taşırken paket kağıdı lazım olunca toptancıya gidip baloncuklu naylon ve koli satın aldım. artık taşınma işleri eski gazete kağıdı ile yapılmıyor.
0
orpheus
(21.08.25)
bazen bulmaca için posta gazetesi alıyoruz.
0
biravekahve
(21.08.25)
bir yerlere sermek ya da üzerinde tırnak kesmek için alıyorm bazen.
0
bay b
(21.08.25)
annem haftasonu aliyor bulmaca filan icin, 70 ustu yas.
0
kassiopeia
(21.08.25)
Ara sıra alışveriş yaptığımız bir site (tasarım tişört, ev tekstili vs satıyor) ürünleri gönderirken 3-4 yapraklık bir gazete ekliyor pakete; gazete tasarımlı katalog gibi bir şey yapmışlar, gazete kâğıdına bastırmışlar. Yıllardır ondan başka gazete girmiyor eve.

Boya, zımpara vs yaparken masaya sermek için de o gazeteyi kullanıyoruz, çabucak bitiyor. Sırf o yüzden ara sıra gazete alıp kenara koysam olurmuş aslında, aklıma geldikçe alayım bundan sonra.
0
kobuzchu kiz
(21.08.25)
Gazete değil ama dergi alıyorum.
Günlük olarak haber takip etmeyi bıraktım. Haberleri aylık olarak takip ediyorum genelde.
0
logisticsmanager
(21.08.25)
traş olurken lavabonun üstüne ve yerlere sermek, tırnak kesmek için. onları da tekrar kullanıyorum çöpe döküp. ıslanmadıkça, yırtılmadıkça yenisini almıyorum.
0
inheritance
(21.08.25)
en son 4 yıl önce boya yaparken almıştım, türk basını aşırı kalitesiz para vermeye değecek tek bir gazete ve fikir grubu görmüyorum. ülkenin her kesiminden kalitesizlik akıyor bence
0
i wanna go back
(21.08.25)
en az on senedir almadım, hatta tanıdıklarım arasında alanı da görmedim desem yalan olmaz.

büyük marketlerde gazete dergi stantları var.
dergilere bakıyorum. senede 1-2 aldığım oluyor ilgimi çeken bir şey.
gazetelere de şöyle bir bakıyorum ama ilgimi çekmiyor hiç.

evde kağıt lazım oluyor. kargolardan çıkan kağıtları saklıyorum bazen.
ya da yazıcıdan hatalı çıkardığım genelde tek yüzü yazılmış, arka yüzünü müsvette olarak kullanacağım kağıtları kullanıyorum gazete yerine.
0
biseysorcaktim
(21.08.25)
en az 15 senedir almadım. Zaten türkiyede gazeteleri oldum olası sevmemişimdir gereksiz büyük bir boyutta, içerik desen zaten :) internet varken de aşırı gereksiz.

basılı yayının pek çok alanda çok uzun bir ömrü kalmadı zaten.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(21.08.25)
3 sene önceye kadar bulmaca için alıyordum.
0
black holes in the sky
(21.08.25)
haftanın 3 4 günü evrensel alıyorum. çocukken de alır köşe yazılarına kadar okurdum. sosyal medyadan veya internetten haber okuduğumda anlamıyorum, gazete okumanın da hala önemli olduğunu düşünüyorum.
0
zemberek
(21.08.25)
Düzenli olmasa da alıyorum.

Düzgün medyaya ekonomik destek olması açısından da yapıyorum bunu. Bugün bir Cumhuriyet aldım mesela. Kitap eki vardı. Yeni çıkmış kitapları gördüm.
0
yurtsuz john
(21.08.25)
(23)

1 ay sonra kızımız olacak evdeki kedimizin durumu hakkinda

su eve bi peynir alamadin diyen fare
Merhabalar bu Badem, yaklaşık 9 aydır ailemizin bir üyesi oluyor kendisi;https://eksiup.com/p/kw676132xf9tBaşlıkta da belirttiğim gibi eşim gebe ve gelecek ay kısmet olursa kızımız olacak, 4 kişilik bir aile olacağız.Bugün eşim şu yeni doğmuş bebeğin kafasını yaralayan kedinin videosunu görmüş ve ba
Merhabalar bu Badem, yaklaşık 9 aydır ailemizin bir üyesi oluyor kendisi;

eksiup.com

Başlıkta da belirttiğim gibi eşim gebe ve gelecek ay kısmet olursa kızımız olacak, 4 kişilik bir aile olacağız.

Bugün eşim şu yeni doğmuş bebeğin kafasını yaralayan kedinin videosunu görmüş ve bana gönderdi. Ne yapacağız dedi.

Bademin doğacak bebeğimize zarar verecegini düşünmüyorum açıkçası ama böyle bir ihtimali de asla kabullenemem. Siz olsanız ne yapardınız bu süreçte?

Ben dışardan gelen, ikisinin aynı evde olmayacağını belirten tüm cılız seslere rağmen birlikte büyürler diye düşünüyordum, hiç böyle bir durumu düşünmemiştim.

Lütfen akıl verin, yardımcı olun.Ne yapmalıyız, bu süreçte siz neler yaptınız ?
0
su eve bi peynir alamadin diyen fare
(20.08.25)
evde 3 kesi var, çocuk 3 oluyor. çok iyi arkadaşlar.
0
gurur
(20.08.25)
Not: Yapı itibariyle saldırgan bir kedi değil ama oyun oynamayı, ilgiyi sevilmeyi çok istiyor. Şimdi ilgi bebeğe kayınca kıskançlık durumu olur mu bilemiyorum.
0
🌸su eve bi peynir alamadin diyen fare
(20.08.25)
Kediyi bebeğin kokusuna ve eşyalarına yavaş yavaş alıştırabilirsin.
Kedinin, bebeğin odasına girmesini sınırlandırın. kedinin vakit geçirebileceği güvenli alanları olsun (genelde onun girdiği veya onun odası da olabilir). evdeki değişiklikler kedide stres oluşturabiliyor.
Doğum sonrası kediyi bebekle yalnız bırakmayın ve gerekirse veterinere de danışın.
0
ermanen
(20.08.25)
olur öyle kazalar, bişey olmaz. aynı evde yaşar giderler, arada kedinin tırmığı da batabilir bişey de olabilir. bişey olmaz.

millet çok boş büyütüyor bu mevzuları.
0
tchuck
(20.08.25)
Asla yalnız bırakmayın. Kedi içgüdüyle hareket eden bi hayvan yeri geldiğinde sana bile tırnak atabilir ama esas kendi boyutunda ve daha küçük varlığı görünce sinir olabiliyorlar veya av sanabiliyorlar. Hepsi öyle değil tabii ama bilmenin de garantisi yok. Bizim kedimiz minnoş diyip fazla rahat olmayın. Ben bize hoş davranan ama kısa boylu (çocuk ve tekerlekli sandalyedeki adam) herkese saldıran bi köpek tanımıştım mesela.

Ben çocukların bir evcil hayvanla büyümesinin çok faydalı olduğunu düşünüyorum.
0
nhk ni youkosu
(20.08.25)
bizimki bebek bir aylık bile değilken kafasını dişlemişti. olabiliyor böyle şeyler. yapacak bir şey yok. ilk zamanlar uyurken kediyi odaya almıyorduk biz. yanına yaklaşınca vs tetikte oluyorduk. zamanla serbest bıraktık. kızım 3 yaşını bitirdi. hala arada gelip ısırıyor, tabi bizi de. kedi bu yani. dikkat etmekten başka çare yok. zaten çok korkulacak ya da büyütülecek bi durum yok.
0
elorelia
(20.08.25)
bir şey olmaz. arkadaşlarımın hemen hemen hepsi kedili evlerde bebek büyütüyorlar, hatta biri 6 kedinin arasında kız bebek büyütüyor.
bebekleri haliyle gözlemsiz bırakmamak gerekiyor bir an. gözünüz üzerlerinde olduğu sürece de bir şey olmaz. arada yanlışlıkla tırnak takmalar olur ama öldürmez sonuçta, alışılır. tırnakları düzenli kesiyorsanız o bile problem olmaz hatta.
asıl problem çocuk büyüdükçe başlıyor. 2-3 yaşına gelince kediyle güreşmeye çalışıp kızdırabiliyorlar. asıl o zaman dikkatli olmak lazım. kedinin tırnaklarını kesik tutarsanız ve çocuğa kedinin güreşilecek bir oyuncak olmadığını anlatırsanız, gözünüzü de ayırmazsanız problem olmaz.
bir de cins kediler genelde sakin ve narin oluyor. size şu an pati atma ısırma gibi huyları yoksa bebek gelince de olmaz bence.
0
nolmus yani
(20.08.25)
öncelikle hayırlı olsun. Allah bağışlasın. sağlıkla büyüsün.
sonralıkla, o kadar korkmayın bir şey olmaz yani bi iki tırmık bi iki ısırık yiyebilir bebek ama kedi aşılı olduktan sonra bi zararı olmaz korkmayın. ne saçma yerlerde düşecek de yaralanacak. hayvanla büyümesi çok güzel bir şey.
yine de baş başa bırakmayın tabii Allah korusun hayvan bu sonuçta. ama çok da evhamlanmayın. sakınan göze çöp batar derler.
0
matilda
(20.08.25)
hocam başlarda baş başa bırakmamak lazım. bizim kedimiz bazen ısırıyor tırmalıyor bebişi ama genelde hafif sıyrıklar şeklinde. zamanla alışıyorlar birbirlerine hatta kedi bizim bebeğe çok iyi geliyor sosyalleşmesine katkı sağladığını düşünüyorum. ilk zamanlarda dikkat etmek lazım sonra birbirlerine alışıyorlar bence.
0
eisberg
(20.08.25)
Yeğenim doğduğunda (pek de insan canlısı olmayan, huysuz) kedi, bebeği kendine oyun arkadaşı yaptı, bebek yatağında beraber uyudular, bebeğe hiç zarar vermedi. Yeğen büyürken (neredeyse 6 yaşında artık) ara sıra kediyle sert oynasa da kedi çocuğa hiç zarar vermedi. Olabilecek en iyi ilişkiyi kurdular. Kedi başka insanlara bile daha yumuşak davranmaya başladı.

Arkadaşlarımızın çocuğu olduğunda onların kedisi bebeğe ciddi zarar vermeye çalışıyordu, çözemediler. (Zaten bu kedi bebekten önce de manyaktı, eve gelen insanlara oyun için değil zarar vermek için saldırıyordu.) Kediyi ailelerinden birinin evine taşıdılar, çocuk galiba 7-8 yaşında, kedi hâlâ yeni evinde yaşıyor.

Kediniz daha önce küçük insan görmediyse nasıl tepki vereceğini gerçekten bilemezsiniz. Kedinin tırnaklarını sürekli kısa tutun (normalde kesmiyorsanız şimdiden kesmeye başlayıp alıştırabilirsiniz) ve özellikle ilk aylarda kontrollü bir araya getirin tabii.

Ayrıca kedinizin kafasını ısırmak istiyorum, sevgiler.
0
kobuzchu kiz
(20.08.25)
size tavsiyem ya sahiplendirin ya da sokaga salın. bir şey olmaz diyenlerin mantığı hareket eden arabanın önüne atlasam bir şey olmaz. nasılsa frene basar mantığı ile aynı. kuzenim bebekken evdeki kedilerinin gözüne tırnak atması yüzüne retina yırtılmasından dolayı tek gözü kör olmuştu. 13 yaşında hala tek gözü kör yaşıyor. çocukcağız annesine diyor ben büyüyünce polis olacağım diye. ama aile çocuk şimdiden travma yaşamasın diye. evet olursun kızım diyor. kedi bunun farkında olmaz oyun sanar. ama bir insanın hayatı mahvolur.kediye ne oldu derseniz olaydan 3 ay sonra dişi bir kedinin peşinden atlayıp kaçtı. Olan bir hiç ugruna kuzenime oldu işte.
Bebeşiniz ne zaman 6 7 yaşına artık kendini koruyabilecek yaşa gelir o zaman alırsınız kedi veya köpek. Allah analı babalı büyütsün yavrunuzu. şimdiden saglıklı bir hayat dilerim
0
limonlu eksi
(20.08.25)
Çok ekstrem bir şey o yalnız. Kucağında bebek sallar gibi kedi sallayan kız videosu da dolaşıyor, onu da dikkate alın o da ekstrem.

Bu Badem'in cinsindeki kediler saldırgan olmazlar, zaten bildiğim kadarıyla hibrit hayvanlar onlar, ömür boyu ağrıyla yaşıyorlar. Ayrıca bebekten dolayı kediyi yok saymaya kalkışmayacaksınız diye umuyorum, kedi depresyona girerse dikkatinizi çekmeye çalışır elbette. Ayrıca kediler bebek nedir bilirler, korkmayın o kadar.
0
muhayyer divan
(20.08.25)
kardeşler, akraba çocukları da zarar veriyor bebeklere? o çocukları sokağa atmıyor da kontrol ediyorsak kedilere de aynı şeyi yapmalıyız. zamanla alışıyorlar zaten genelde. büyütmeyin lütfen kafanızda. yukarıda bi hayvan düşmanı demiş, sözde akrabasının retinası çizilmiş diye. bunlar hayatın olağan akışında zaten normalde de olabilen şeyler. benim yüzümde de kocaman bir iz var mesela. ben üç yaşındayken uzak bir akrabanın çocuğu tırnağıyla yarmış resmen yanağımı. abartmamak lazım bazı şeyleri. hayatta her şey olur, yeter ki vicdanlı olalım herkese ve hayvanlara karşı.
0
samansapı
(20.08.25)
evde kedi beslenmez
0
mantık
(20.08.25)
Abi öyle videolara bakarak plan yapacaksan, anlık duygularla hareket edeceksen işin vahim. O halde hiç bir insanı, karını kocanı da yaklaştırma bebeğe. O videolarda gördük eş şiddetini de.
0
Shepard
(20.08.25)
Evde kedisi olup da çocuktan sonra kediyi başkasına vermek zorunda olan 2 aile tanıyorum. Hiç sorun yaşamayan hatta sürekli kucak kucağa gezen de 3 tane biliyorum. O konuda kimse kesin konuşamaz sanırım. Kontrollü şekilde tanıştırın, gözünüzün önünde olsun. Olmazsa yapacak bir şey yok. Şimdiden paniğe gerek yok. Kedi çok tüy döktüğü için üst solunum yolu rahatsızlıkları endişen olabilir ama o da "kedi annesi" değilseniz bakımını yaptığınız için minimum seviyededir diye düşünüyorum.
0
nawar
(20.08.25)
kedinin kafasina sirke sürün,
cocugun elbisesinede sirke sürün,

Kavga eden iki kediyi bile kardes yapiyor bu sirke kokusu.
0
designer
(20.08.25)
Aylarca birlikte yaşadığım canlıyı bebekle ne yapacak gözlemeden plan yapmam.
Kedi ve çocuğa çok bağlı. Sorun yaşayan kimse yok benim etrafımda.

Bizim kaç yıllık kedimiz evde sürekli bebek kalması gerektiğinde kokladı ve daha yaklaşmadı. Sürekli yattığı odada bebek var diye girmez oldu. Hatta kedi dediğin hayvan bir kumaş parçası falan olsa gider üstüne yatar. Yerde 1-2 metrekarelik bir kumaş parçası üzerinde bebek varsa bırak üstüne basmayı, etrafından dolaşırdı.
0
master of ceremonies
(20.08.25)
kediye bir sepet alin, koluna takin.
gidici gibi ..
0
cooperr
(21.08.25)
Oğlum 2.5 yaşında kreşe başladı. 2 kere eve yüzü tırnaklanmış şekilde geldi. Kreşteki başka bir çocuk yapmış, ağzımı açıp bir şey diyemedim. Şimdi 10 yaşının içinde ve o izler gayet oyuk duruyor yüzünde.
Geçen sene sokaktan kedi sahiplendik. İster istemez bazen sıkıştırıyor benim oğlan. Sürekli anlatıyorum o da canlı, canın istediğinde kucaklayıp götüremezsin diye. Daha çizik yok, şükür.
Bazen insan yavrusu kediden daha çok iz bırakıyor.
Instagram'da @portibon'un geçmiş gönderilerini inceleyin. Lütfen.
0
strawberry first
(21.08.25)
Merhaba, cins olarak "saftirik" bir kedi bu, tekir olsaydı sıkıntı olabilir diyebilirdim.

Hayvanlar içgüdülerine göre hareket eden canlılardır, o anda bölgesine kimse girmesin istiyorsalar ona göre tepki verirler, buradaki "oğluşum o benim bir şey yapmaz" kafasındaki insanları pek dinlemenizi önermem.

Cins kediler biraz daha uysal oluyor, böyle bir avantajınız var.
0
devorgilla the gunslinger
(21.08.25)
Kedimle aynı evde yaşadığı yeğenimin şimdiye kadar tek bir teması oldu. O da yeğenim uyurken sürekli sakındığımız kedim gizlice gidip onu kokladı, burnunu dokundurunca da bebek uyandı ve ağladı. O ağlamayı duyan kedim arkasına bakmadan kaçtı odadan. :) Bu kadar.

Benim gördüğüm kadarıyla bebek emeklemeye başladığında esas sorun bebeklerden kaynaklanıyor, kedilerden değil. Bebek kedinin peşine gitmek, onu kuyruğundan tutmak ya da bir şekilde dokunmak, sıkmak, ısırmak filan istiyor. Benim kendim kaçangillerden olduğu için köşe bucak saklanıyor bebekten. Ama bazı kediler kaçmaktansa bebeğe bir tane pati atmayı ya da işte tırmalamayı vs tercih edebilir. Burada bebekle kedi arasında güvenli bir mesafe olduğu müddetçe hiçbir sorun olacağını sanmıyorum. Bebeğin kediyi hırpalamaması çok önemli. Yoksa kediler hiçbir zaman durduk yere gidip bir bebeğe ya da daha doğrusu insana zarar vermez. Genel modları zaten "bana dokunmayın, alanıma girmeyin, ne yapıyorsanız yapın" modunda.
0
silverleaf
(21.08.25)
ya ben fotoğrafa bakmamıştım, şimdi gördüm. kedide tasma ve zil var. bunlar çok tehlikeli. bu zil yüzünden dili kopan kedi biliyorum ben.
0
elorelia
(21.08.25)
(9)

Ayakkabının Teki Daha Büyük Olabilir mi?

eisberg
Nike'den bir ayakkabı aldım. Aynı modelin başka bir rengide var üstelik elimde. Sanki sağ teki solundan daha büyük gibi bir hissiyatım var. İç uzunluğunu ölçmeye çalıştım ama tam da beceremedim. Üretimde böyle bir şey olabilir mi sizce? İnceleme için aldığım yere götürecem de rezil de olmak istemiyo
Nike'den bir ayakkabı aldım. Aynı modelin başka bir rengide var üstelik elimde. Sanki sağ teki solundan daha büyük gibi bir hissiyatım var. İç uzunluğunu ölçmeye çalıştım ama tam da beceremedim. Üretimde böyle bir şey olabilir mi sizce? İnceleme için aldığım yere götürecem de rezil de olmak istemiyorum :) Ayakkabıyı satan elemana "ben bu ayakkabının sağ tekinin daha büyük olduğunu düşünüyorum, inceleyin" desem tuhaf kaçar mı sizce?

Teşekkürler
0
eisberg
(15.08.25)
Ayakkabı daha büyük değildir, bir ayağınız diğerine göre yarım numara büyük veya küçüktür :) Yine de emin olmak için ayakkabının dil kısmının arkasındaki ayak uzunluğu santimi ile kendi ayaklarınızı ölçerek teyit edebilirsiniz.
0
silverleaf
(15.08.25)
imkan olur da ayak boyu ölçme aletine denk gelirseniz dekatlonda falan arkadaşın dediği gibi yarım numara 3-4cm fark olduğunu görürsünüz. benim mesela sağ ayağım diğerine göre 3-4cm daha uzun.

bunun için de bir çok mağaza artık kasada iyi ayakkabıyı da kontrol ediyor millet birini 42 birini 42.5 almasın diye.
0
bay b
(15.08.25)
o tek biraz denenmiş olabilir, diğeri denenmemiş ise öyle geliyor insana
0
sweetoffice
(15.08.25)
Ayak numaraları her zaman birebir tutmaz. Ayakkabıyla konunun alakası yok.
0
sanal hayvan
(15.08.25)
Bana hep öyle oluyor. Yarım numara büyük gibi sol ayağım.
0
gobekliraki
(15.08.25)
arkadaşlar diğer ayakkabılarda neden böyle bir hissiyat olmuyor sizce?
0
🌸eisberg
(15.08.25)
ben de bir ayakkabımda aynı şeyi yaşıyorum sol ayağım sıkıyor sağ ayagımda bir şey yok.
0
koela
(15.08.25)
önden parmakları dayadığınızda arkada kalan boşluk iyi kötü fikir verir.
0
lazpalle
(15.08.25)
Mağazada teşhir reyonunda uzun süre kalmıştır. İnsanlar genelde sağ ayakkabıyı dener. Denene denene bir bolluk oluşmuştur. İki üç giyişte kaybolur.
Sıkca yaşanan bir olaydır. Hatta ikisini de giymeden ayakkabı almayın denir.
0
Mirket
(15.08.25)
(2)

galata kulesine müzekartla giriş

dali dili havali korna
müzekartla galata kulesi ücretsiz gezilebiliyor mu?
müzekartla galata kulesi ücretsiz gezilebiliyor mu?
0
dali dili havali korna
(14.08.25)
biseysorcaktim
(14.08.25)
Evet daha iki gün önce sorduk :)
0
silverleaf
(15.08.25)
(4)

Ataşehir-maltepe-kartal metro yakını

neymiş
Merhaba bu bölgelerde ev arıyoruz. Metro dibi daha iyi olur. Bütçe 30-40 bin TL arası 2+1
Merhaba bu bölgelerde ev arıyoruz. Metro dibi daha iyi olur. Bütçe 30-40 bin TL arası 2+1
0
neymiş
(03.08.25)
Maltepe E5 altı Huzurevi ve Gülsuyu Metro duraklarının arasına, İnönü,, Gulyolu caddelerine bakın. Gülsuyu metronun da E5 altı komple, üstü de Özkuruşlar market mevkii iyidir.
0
mahsus mahal
(03.08.25)
Kuxukyalinin e-5 yakin ksimlarina da bakabilirsniz
0
oscar
(03.08.25)
30 40 civarına e-5 altı bulmak zor. bulursan kaçırma. üstü olarak da zümrütevler mh. belli kısmı iyidir.
0
ohmho
(03.08.25)
Aradığınız yer tam olarak Aydınevler Mahallesi.
0
silverleaf
(04.08.25)
(5)

Mutfaktaki musluğun altından gelen koku

gobekliraki
Dolap var musluğun altında, orada da çöp kovası var. Dünden beri çöp atmak için açınca lağım kokusu gibi koku geliyor. Nedir sebebi?Çöp kesinlikle kokmuyor baktım. Zaten günlük atıyorum çöpü. Rüzgar var son günlerde ondan mı acaba. Sahile yakın oturuyorum.
Dolap var musluğun altında, orada da çöp kovası var. Dünden beri çöp atmak için açınca lağım kokusu gibi koku geliyor. Nedir sebebi?

Çöp kesinlikle kokmuyor baktım. Zaten günlük atıyorum çöpü.
Rüzgar var son günlerde ondan mı acaba. Sahile yakın oturuyorum.
0
gobekliraki
(29.07.25)
Gider tıkalıymış gibi duruyor. Bu pis koku ancak gider kokusu olabilir. Giderin duvara giren kısmını altına leğenimsi bir şey koyarak hafifçe çıkartın, muhtemelen koku kaynağına ulaşacaksınız.
0
silverleaf
(29.07.25)
giderden geliyordur. lavabo altında s boru var mı? ya da boruya s şekli verilmiş mi? öyle değilse koku gelir.

yemek artığı birikmiştir.
0
jelly bear
(29.07.25)
@jelly eve gidince kontrol edeyim tekrar. yeni taşındım sayılır.
0
🌸gobekliraki
(29.07.25)
ayrıca tezgah altına küçük kapta karbonat koyarsan kokuyu azaltacaktır.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.07.25)
%90 Jelly Bear'in yazdigi sebep yuzunden. S boru'da sabit bir su bulunmali.S boruyu kontrol edin.belki yeterince S verilmemistir
0
turkuaz
(29.07.25)
(18)

Akademideki korkunç biçim takıntısı

silverleaf
Malum tez için tekrar revizyon geldi... Revizyona bakar mısınız:"4. ve 5. derece başlıklarınızda özel isim yoksa sadece ilk kelime büyük harf olacak,başlık 2 ile 2.1 arasında boş bir satır olacak,tablo devam başlıklarınızda sadece tablo numarası devam yazacak, tablo başlığı tekrar etmeyecek.başlık 4
Malum tez için tekrar revizyon geldi... Revizyona bakar mısınız:

"4. ve 5. derece başlıklarınızda özel isim yoksa sadece ilk kelime büyük harf olacak,
başlık 2 ile 2.1 arasında boş bir satır olacak,
tablo devam başlıklarınızda sadece tablo numarası devam yazacak, tablo başlığı tekrar etmeyecek.
başlık 4.5’ten önceki boş satır kaldırılacak,
bir de paragraflarınızın önce ve sonra boşluğu 6 nk olmalı."

Bu kadarına gerek var mı gerçekten? Benim anlamadığım nasıl bir hikmet var bu işte? Gerçekten o kadar sinirlerim bozuldu ki. Çok yoğun bir işte çalışıyorum, tükendim gibi hissediyorum bu süreçte. Biraz motivasyon, güç kuvvet moral atın üzerime ne olur ya.
0
silverleaf
(28.05.25)
@arbre Bir yeri yapıyorum diğer taraf bozuluyor. Sonu gelmeyen bir döngü içindeyim. Keşke parasını versem birisi yapsa ve sonsuza dek bu işlerden kurtulsam ya.
0
🌸silverleaf
(28.05.25)
@teyze Amiiinn! Cansın teyze!
0
🌸silverleaf
(28.05.25)
ayın başında mezun olmuş taze bir yüksek lisans mezunuyum ben de. o kadar hak veriyorum ki size. tez yazmak zaten başlı başına yorucu bir süreç. bir de biçimsele takılıp ordan bir boşluk satır burdan bir buçuk 6nk 12nk tablolar iç başlık tablo ismi bitiminde nokta var şekilde yok vs derken benimde son düzlükte bilgisayarı duvara fırlatasım geldi kaç kez. ama yüzüp kuyruğuna gelmişsiniz. denizi geçip derede boğulmak yok. enstitünüzün yayınladığı bir klavuz vardır. onu indirin. adım adım düzeltmelerinizi yapın. sonra zaten eliniz alışacak emin olun. ben de 2 kez düzeltme aldım. sonra yöktezde aynı enstitüden mezun öğrencilerin tezlerine baktım. benim için baya faydalı olmuştu. kontrol eden kişi danışmanıma baya iyiydi biçimseli demiş kim bilir nelerle karşılaşıyorlar. bir akşam bilemediniz iki akşamınızı alır. ha gayret. mezun olunca yazın buraya tebrik edelim :)
0
dedim ben sana
(28.05.25)
akademide bulunmak istiyorsaniz durum boyle. sadece tezde degil, ayni zamanda etik kuruldan izin alirken, bir fon icin arastirma onerisi yazarken, konferans sunumlarinda, dergide yayinlatirken vs. hepsinde farkli bir sablon oluyor ve o sablona uymak zorundasindasiniz.

bunun nedenlerinden biri anlasilabilir olmak, eger belirtildigi gibi yazmazsaniz hangi konunun hangi konunun icinde oldugu anlasilmaz. yani bu bunun alt basligi mi yoksa baskasinin alt basligi mi yoksa yeni konuya mi gectik vs, bunu belirlemek icin bunlar sart. aslinda genelde tez yazanlar donem odevi gibi yazdigini dusundugunden cok onemsemiyor. fakat sunu dusunun, yazdiginiz tez basilacak, yayinlanacak, insanlar okuyacak. boyle aralarda bosluklarin oldugu, paragraflarin duzgun olmadigi, sayfa numaralarinin karismis oldugu, standardi olmayan (en azindan hatalarin oldugu) bir metinle insanlarin onune cikmak hos mu? simdi diyebilirsiniz ki banane ya, bitsin de kurtulalim iste. okuyucu oldugunuzu dusunun, bir kitap aliyorsunuz ve bununla karsilasiyorsunuz, ne kadar zor olur okumak. ikincisi ise bir standart olusturma. o tez sizin oldugu kadar universitenin de ayni zamanda. daha cok var ama cikmam lazim.
0
Sour
(28.05.25)
hayatinda cok az seyde soz sahibi, kontrol sahibi olan insanlarin eline imkan gecince boyle ufak seylerle bu acliklarini gidermeye calisiyor.
0
buenosdias
(28.05.25)
Akademi vs. bir bağlantım yok ama özellikle kabaca 5 yıldır olan bitene bakıyorum da bir meslek edinseydik zamanla kendi dükkanımızı açsaydık daha iyi olurdu.

Bizde büyük oranda uluslararası alanda yazı makale vs. çalışmalar yerlerde. Neredeyse hiç yok.
Üniversitelerin çeşitli alanlarda da sıralamanın altlarında veya sıralamaya hiç girmemeleri de ayrı konu.
Bizzat işin içinde olanlar istatistik/grafiklerle açıklıyorlar. Üretim, ar-ge, proje hazırlama doğru dürüst bir şey de ortada yok.

Durum böyleyken, tez adı altında sayfada 2 mm sağa, başlıklar arası 3.1 mm aşşağı, özel isim varsa 2² cm yana.. eziyetten başka bir şey değil.

Parayı değerlendirme konusunda sorunu da yoksa kişinin kendi işini kurması, başka yerlerde müdürlük CEOluk hayali kurmaması yapılacak en doğru şeylerden biri.

Motivasyon, güç atamadım üstüne kusura bakma.
0
diyecevaplandı
(28.05.25)
Bu kadar dikkatli bir danışmana sahip olduğunuz için şanslısınız. Ufak şeyler deyip geçmemek lazım, belli bir format var ve uymak gerekiyor. Artık sonuna yaklaşmışsınız bence, az daha sabır...
0
duguit
(28.05.25)
Bu devirde akademisyen olmak gibi bir gaflete düserek zaten bastan hatayi yapmissin.
0
feastofthedamned
(28.05.25)
Sizde de öyle mi bilmiyorum ama bizde her seferinde ciltletip vermek de gerekiyordu, yapılan masraf, kesilen ağaçlar, tam bir felaket.

Büdüt: Şimdi aklıma geldi bir de her kontrole gittiğinde imzalı sayfa olması gerekiyordu o nedenle tez jürisine 10 kopya imzalatmışımdır sanki boş senede imza alıyormuşçasına. Valla saçma sapan işler yine sinirlendim. Size de kolaylıklar dilerim.
0
peki madem
(28.05.25)
"Bu kadarına gerek var mı gerçekten?"

Evet var. Bilimsel bilgi belli bir formatta ve düzende sunulur. Yazdıklarınız kalıcı olacak. Minicik hatalar için bile defalarca revizyon gelmesi gayet doğaldır.


"Benim anlamadığım nasıl bir hikmet var bu işte?"

Anlayamamissiniz hikmeti dogru ama suc biraz da danisman hocanizda. Mantigini aciklamis olsaydi size zaten bu kadar basit sekilsel hatalariniz olmazdi. Ayrica tez yazim kilavuzlari bu yuzden var.

Keske parasini versem biri benim yerime yapsa demişsiniz redaksiyon hizmeti sunanlar da var.

Ayh onca isimin arasinda tez yaziyorum cok yogunum bunlarla mi uğraşicam kafasi da gizliden kendini övme iceriyor. Akademik bir seyler yapiyorum ben bakin nasil da zor... Hadi beni motive edin, övün. Hic tahammul edemiyorum bu tarz ogrenciye sahsen. Kimse zorla akademiye girin demedi herhalde. Lisansüstü eğitim istege tabidir. Zor geliyorsa ya da isin incelikleri sacma geliyorsa yapmazsiniz olur biter.
0
buzbebek
(29.05.25)
Akademik bir doküman hatırlayacaksınız az biraz vakit harcayıp LaTex öğrenin, Word de bilimsel makale mi hazırlanır abi
0
nahtoderfahrung
(29.05.25)
buzbebek +1

böyle yapılmasının amacı bir kurumdan çıkan tezlerin hepsinin aynı formatta ve düzgün olmasıdır. bir kurumdan çıkmasa bile bir şey yazıldığı zaman metnin kendi içinde de tutarlı olması önemlidir. evet gerek var.
0
jülsezar
(29.05.25)
@buzbebek Olayı bu kadar kişiselleştirmiş olmanıza şaşırdım. Çok hızlı akan bir alanda çalışıyorum ve konu ben yoğunum ayakları yapmak değil, bu kadar incik cincik şeye takılırsam gerçek hayatta hiçbir iş yapamam, kimse yapamaz. Buna alıştıktan sonra bu camianın bir paragraf girintisinin 1,77 değil de 1,33 olmasını kriz hale getirmesine insanın yoğun çalıştığı bir günde takılmaması da zor. Akademisyenlik hedefim de yok, uzmanlık hedefim var.

İnternette kimin motivasyon isteyip istemeyeceğine, kimin dertlenip aynı yoldan geçmiş birilerini arayıp aramayacağına siz mi karar vereceksiniz ayrıca? İstersem övülme de isterim, yerilme de.
0
🌸silverleaf
(29.05.25)
Yıllardır akademideyim, asla anlamadım bu olayı. Arada hak verenler olmuş da mesele şablon belirlenmesi değil. Bazı okullarda cetvelle ölçüm yapıyorlar, bu artık şov ve dostlar alışverişte görsün meselesi. Düzgün bir akışı olsun, genel olarak şablona uysun yeter. Bu arada her yerde böyle, fon başvurusu vs denmiş ama aslında değil. Hepsinin kendine göre şablonları var ama milim milim bakmıyor kimse.

Amacınız zaten uzmanlıkmış. Yormayın kendinizi, çok sürmeden halledersiniz. Takıldığınız yerde dm atın, bakalım.
0
evrim halkasi
(29.05.25)
okulun içindeki fotokopiciler bu hizmeti veriyor çoğu yerde ücreti karşılığında, zaten o okulda oldukları için ezbere biliyorlar bakan adam neye takılıyor vb.
0
bobinhoo
(29.05.25)
okulun içindeki fotokopiciler bu hizmeti veriyor çoğu yerde ücreti karşılığında, zaten o okulda oldukları için ezbere biliyorlar bakan adam neye takılıyor vb.
0
bobinhoo
(29.05.25)
Bıktığınız için zor gelmiş, aslında o kadar bunalacak bir şey yok. Eğitimin bir parçası da bu. Bunu öğrenmeniz gereken bir noktadasınız.

Şekil çalışmanın içeriği için önemli değil elbette, ama ciddiyeti açısından önemli. Yapılmış olsun diye yapılan bir işi, ciddi bir işten ayıran en önemli şeylerden birisi.

Öyle dertleşirken ederken insan içini dökmek için genelde burun kıvırıyor bu tarz şeylere ama dizayn ve tasarım konusu gerçekten çöpü düzgün bir işten ayırırken bilinçsizce bile olsa dikkati çeken bir şey.

Ayrıca tez için değil ama basılacak yazıların editörlük ve baskıya hazırlama aşaması için de yazının şekilsel kurallara uygun hazırlanmış olması önemli. Bu açıdan, doğru şekilde yazmayı zaten okulda, tezinizi yazarken öğrenmiş olmanız lazım. Yoksa kimse size bunun dersini vermeyecek. Şunu sorun kendinize, eğer bir önemi olmasa neden dünya genelinde insanlar manyak gibi belirli bir kalıp oturtmak için yıllar boyu çalışsın? Amerikan psikoloji birliğinin standardı örneğin, deli mi bu insanlar bu kadar kişi toplanıp her sene, her sene revize ederek bu yazım kurallarını belirliyorlar? Bunun gibi bir sürü var.

Kendinize yük olarak görmeyin, savaştıkça bunalırsınız. Aldığınız eğitimin bir parçası bu. Ek iş değil, gerçekten benimsemeye odaklanın.
0
akhenaten
(29.05.25)
@akhenaten Çok çok teşekkür ederim müthiş cevabınız için. Keşke elli tane tik koyabilseydim.
0
🌸silverleaf
(29.05.25)
(4)

Kedi Tedavisi

atina
merhaba,kedim öksürmeye başlayınca soğuk algınlığı olduğunu düşünerek bekledim ancak öksürük gitmeyince veterinere götürdüm. veteriner çeşitli tesletler yaptırdı( röntgen-hemogram-biyokimya) ve beynimizi allak bullak ettikten sonra durumunun kötü olduğunu bize anlattı. astım-bronşit üzerinde şüphele
merhaba,

kedim öksürmeye başlayınca soğuk algınlığı olduğunu düşünerek bekledim ancak öksürük gitmeyince veterinere götürdüm. veteriner çeşitli tesletler yaptırdı( röntgen-hemogram-biyokimya) ve beynimizi allak bullak ettikten sonra durumunun kötü olduğunu bize anlattı. astım-bronşit üzerinde şüphelendiğini söyledi. sonrasında kedim 1 hafta klinikte yattı. ilk üç gün ağır ilaçlar sonrasında yine diğer ilaçları verdiklerini söyleyerek bir haftanın sonunda bizi taburcu ettiler. evde de cortair+assist adlı iki ilacı nebülizatörle ve de chamber ile de ventolin adlı ilacı hergün evde uygulamamızı söylediler. sonrasında da 1 hafta sonrasına kontrol verdiler. kedim eve geldikten 2 gün sonra tekrar nefes problemi yaşamaya başladı ama 1 hafta sonra gittiğimizde bunu görmesine rağmen sürecin uzun olduğunu veteriner bana iletti. tek bir röntgen çektikten sonra da bu sefer 2 hafta sonrasına randevu verdi. bu süreyi de doldurduk ve dün gittik veterinere ancak kedim günden güne daha bir kötüleşince ve bu sefer de yemekten kesilince (kilo kaybı gözle görülür belirginleşti ve kedi küçüldü resmen sokaktaki bir kediden daha belirgin zayıflaştı) yine durumu anlattım ve çekilen röntgen sonrası neoplastik bir durum yani kanser düşüncesinde yoğunlaştığını söyledi. Hatta karın bölgesinde önceden bir beyazlık gördüğünü ancak onun biraz daa belirginleştiğini bu yüzden pazartesi başka bir yerde ultrason çekilmesi gerektiğini bize iletip pazartesi getirmemizi istedi. bu süre zarfında da nebülizatörle sadece cortair adlı ilacı kullanmamızı (assisti bırakmamızı) ve chamber ile ventolini de kullanmamamızı söyleyerek eve gönderdi bizi (kediyi rahatlatacak birkaç iğne yaparak)


diyarbakır'da yaşıyorum ve kedim çok kötüye doğru gidiyor. kuru mama nerdeyse 2 haftadır yemedi. sıvı ödül mamaları bile yemiyor. elimizde 5 adet röntgen ve ilk gün yaptığı testler dışında bir şey yok. bir de ilk hafta uyguladığı tedavi planı var. hangi veterinere söylesem bambaşka bir şey söylüyor. hayvanın ne gücü kaldı. ne de bizim paramız. psikolojik olarak da yorulduk. gerçekten veteriner hekimliğin bu ülkede ne yazık ki ölmeye yakın olduğunu düşünerek çaresizlik içinde bekliyoruz. niyet okuması yapıp kaderimizi bekliyoruz.


belki bir gören olur ya da sonuçlarımıza bakmak isteyen olur da bir akıl verir diye buraya yazıyorum bunları. bu konuda bana yardımcı olmak isteyen var mı?
0
atina
(11.05.25)
kedilerde özellikle sokak kedilerinde bir anda çıkan hastalıklar çok yaygın. kediler çok dayanıklı hayvanlar ve bu yüzden ciddi hastalıkları çok uzun süre gizleyebiliyorlar.

kan testlerinde böbrek değerleri ve karaciğer değerleri ne durumda ? veteriner değilim ama kanserler genelde yavaş seyirli hastalıklar ve 2 haftada öksüren kediden hiç yemek yemeyen kediye dönüşmesi pek olası gelmiyor.

şehrinizdeki diğer kişilerden ağır vakalar konusunda referanslı bir veteriner bulup tekrar tetkikler yaptırmak dışında çok fazla bir seçeneğiniz yok malesef. diyarbakır ufak bir şehir değil mutlaka konusunda uzman bir hekim vardır.
0
orpheus
(11.05.25)
@orpheus ben bu kediyi sokaktan sahiplendim. sahiplenip veterinere götürünce 1-1,5 yaşında demişti bana. hatta yavrusu oldu. şansıma ben sahiplenmeden önce gebe kalmış demek. şu an 3 yaşında sayılır ve 1,5 yıldır bizdeydi. en ufak bir problem olmadı. kısırlaştırdım hatta onu. ancak aniden bu duruma gelmek inanılmaz hayalkırıklığı yarattı. Babamın vefatı sonrası bu kedi evimize girdi ancak yine kaderimiz hastalık üzerinde yoğunlaştı. şu an elimizde röntgenler var. bir tanesi yeni çekilmiş. böbrek, karaciğer ve bağırsaklar iyi durumda.


bir sürü veteriner var ama emin değiliz kimseden. canı sıkılan veterinerlik okumuş ve ağır hastalıklar üzerine çalışan, insiyatif alabilen ve gerçekten zorlu vakaları çözen kim var bilmiyoruz. D.bakır büyük şehir hatta bulunduğum yerde 3 tane veteriner var.ancak kime sorsam para almak için mi bilmiyorum ama herkes farklı bir şeyden bahsediyor.
0
🌸atina
(11.05.25)
Chatgpt'ye sordum, şunlar olabilir diyor:

Feline Astım: Başlangıçta düşünülmesi makul ama bu kadar hızla kilo kaybı yapmaz.

Bronşit/Pnömoni: Uzun süreli tedaviyle toparlama beklenirdi, bu kadar kötüleşme ters düşüyor.

Lenfoma (özellikle mediastinal ya da abdominal): Genç kedilerde bile olur, belirtileri öksürük, nefes darlığı, iştahsızlık, kilo kaybıdır. Tanısı genellikle röntgende “beyazlık” olarak baş gösterir, kesin teşhis için ultrason ve biyopsi gerekir.

FIP (Feline Infectious Peritonitis): Çok ciddi bir ihtimal. Özellikle kuru formunda öksürük, karın bölgesinde opaklık, kilo kaybı, iştahsızlık, ilerleyici kötüleşme gibi belirtiler görülür. Tanısı zordur ve Türkiye’de çok sık karıştırılır.

Kalp hastalıkları (örneğin HCM): Nefes darlığı yapabilir ama bu kadar ani ve hızlı kilo kaybı nadirdir.

Şu Noktada Yapılabilecekler:
Ultrason kesinlikle şart, hatta mümkünse kontrastlı (organ yapısını net ayırabilen) bir ultrason.

Daha önce yapılan kan tahlilleri ve röntgen görüntülerini toplayıp ikinci bir görüş almak çok ama çok önemli.

Eğer durum çok ağırsa ve kedin yemek yemiyorsa, serum desteği (IV sıvı), besleme tüpü (gavage) gibi destekleyici tedaviler hayat kurtarıcı olabilir.
0
silverleaf
(11.05.25)
@silverleaf pazartesi ultrason çekildi ve yine bir şey göremediğini belirtti. ayrıca iki ihtimal kaldığını söyledi. ya mantar ya da kanser olacağını dile getirdi. biyopsi yapıp bulmanın mümkün olmadığını çünkü kedimizin anesteziyi kaldıramayacağını söyledi. bu yüzden mantar tedavisini düşüneceğini söyledi. zolax 50 mg tableti mantar tedavisi için hergün bir tane yutturmamızı ekledi. bu arada nebulizatör ile verdiğimiz ilaçları da günde 2 defaya çıkardı(sabah sadece cortair ve assist, akşam da sadece cortair) chamber ile ventolin de kullan yine dedi.
0
🌸atina
(14.05.25)
(3)

alışkanlık takip uygulamaları

zemberek
merhabalar,severek kullandığınız, kullanışlı bulduğunuz alışkanlık takip uygulamalarını belirtebilir misiniz?teşekkürler.
merhabalar,

severek kullandığınız, kullanışlı bulduğunuz alışkanlık takip uygulamalarını belirtebilir misiniz?

teşekkürler.
0
zemberek
(29.04.25)
Habit
0
sonsuz
(29.04.25)
habitica
0
gnosis
(29.04.25)
Basit bir uygulama var, Zinciri Kırma! adında. Onu kullanıyorum.
0
silverleaf
(30.04.25)
(6)

Bizim işimizi ne görür?

Gradient_tabanlı_mor
Bebek odasında bebeğimizi uyutmak için telefondan keman sesi, ninni, beyaz gürültü filan açıyoruz. Bazen odada telefonu bırakmak gerekiyor uyanmasın diye. Anne baba bakıcı hepimiz için makul bir çözüm arıyorum odada sabit duran bir müzik aletiyle. Mesela Bluetooth hoparlör işe yarar mı? İçine şarkı
Bebek odasında bebeğimizi uyutmak için telefondan keman sesi, ninni, beyaz gürültü filan açıyoruz. Bazen odada telefonu bırakmak gerekiyor uyanmasın diye. Anne baba bakıcı hepimiz için makul bir çözüm arıyorum odada sabit duran bir müzik aletiyle.

Mesela Bluetooth hoparlör işe yarar mı? İçine şarkı kaydedebiliyor muyuz bunların?
Sabit bir tane tablet mi alsam odada duracak?
Ne olabilir ya böyle içine kaydedeyim tek tuşla çalsın.
0
Gradient_tabanlı_mor
(22.04.25)
Hoparlör de işinizi görür ancak direkt white noise machine'ler var bunun için?

Misal: www.amazon.com.tr
0
silverleaf
(22.04.25)
hocam sd kart takılabilen radyo/hoparlör tarzı bir şey alıp kullanabilirsiniz. sd karta da istediğiniz şarkıları atıp sırayla çalmasını sağlayabilirsiniz. ancak ben olsam çocuğun yakınında olabildiğince kablosuz sinyali olmamasını isterdim. o yüzden alacağınız üründe ya bluetooth hiç olmasın ya da kapatılabilir olsun.
0
shadowfollower
(22.04.25)
www.ciceksepeti.com

bizde şundan var. usb girişi var bluetoothla da bağlanıyor. sd girişi de var. çocuğun yakınında kamera varsa modem varsa sinyalin bulunmama ihtimali yok. evde her yer sinyal.
0
mikahakkinen
(22.04.25)
Biz amzn.eu bunu kullaniyoruz. Harici ses imkani yok ama uyku devamliligi icin icerdigi sesler yetti,yetiyor.
0
wallcan
(22.04.25)
bence en iyisi ses calam ozelligi de olan bir bebek kamerasi. biz oyle yaptik halal ise yariyor hatta cocuklar buyuyunce evde guvenlik kamerasi gibi bisi oluyor. mesela temizlikciyi okntrol edebilyorsun.telefonu duymayana kameradan seslenebiliyorsun.
bence hala bebk ise bunu degerlendirin. cok oyo bir yatirima donusebilir. biz motorolanin kamerasini kullandik. farkli marka modellere bakip kendin kiyaslayabilirsin/
0
mavicorap
(22.04.25)
@mavicorap, evde bir kaç çeşit kamera var ama hiç birinde dışarıdan müzik ekleme özelliği yok. kendi şarkılarını çalıyorlar sadece.
benim oğlan ferid ferjad kemanı duymadan uyuyamadığı için onlar işe yaramıyor :( 8 aylık.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(22.04.25)
(8)

Kullandığınız en iyi yumurta-omlet tavası nedir?

silverleaf
Evet yılın o "artık yenilenmesi gereken omlet tavası" zamanına gelmiş bulunduk... Soru başlıkta, sizin kullandığınız ve kesinlikle önereceğiniz, aldım ve uzun bir süre başka almam gerekmedi benim için bu iş bitti dediğiniz tava-sahan var mıdır? Her türlü maddi skalada öneri alabiliriz...
Evet yılın o "artık yenilenmesi gereken omlet tavası" zamanına gelmiş bulunduk... Soru başlıkta, sizin kullandığınız ve kesinlikle önereceğiniz, aldım ve uzun bir süre başka almam gerekmedi benim için bu iş bitti dediğiniz tava-sahan var mıdır? Her türlü maddi skalada öneri alabiliriz...
0
silverleaf
(16.04.25)
tava atmaktan bıktığım için şunları aldım 3 yıldır kullanıyorum: www.amazon.com.tr
www.amazon.com.tr
teflon, granit, seramik gözümde çöp. verdiğim paraya yazık. eve sokmuyorum artık.
0
gnosis
(16.04.25)
Döküm yumurta tavası aldım, bir daha almam sanırım:D Yani ölene dek kullanırım. Memnunum.
0
prole
(16.04.25)
@gnosis yapışmaması için bol yağ mı kullanıyorsun?
0
parka
(16.04.25)
Döküm+1 tavanın eskimesini geçtim, sağlık riski yok.
0
beetlejuice
(16.04.25)
Herkese çok teşekkür ederim. Döküm kullanıp yağ problemi sebebiyle ondan da vazgeçmiştim maalesef. @exlibris’in önerisine kayıyorum şu durumda. :)
0
🌸silverleaf
(17.04.25)
uzun süre 3-4 yıl giden tek teflon tava tefal titanium x3 olanlar. ikea sol-jel de iyi ama tefal kadar uzun ömürlü olacağını sanmıyorum.

çelik tavalarda da yagsızken kızdırıyorsun tavayı iyice. elinle su sıçrattıgında su damlaları misket gibi kayacak. sonra yag ve yumurtayı dokuyorsun yapışmıyor.
0
archmeister8
(17.04.25)
Çelik tavada yumurta yapmayı öğrenene kadar acı çekmeye devam edeceksin.
Teflon almadan önce 3 gün dene çelik tava veya tencere ile.
Youtube ne diyorsa öyle yap.
Valla.
0
michael_knight
(17.04.25)
Belirtilmis zaten youtube'dan celik tavanin yapismamasi icin yapilmasi gerekenlere dikkat etmeniz lazim. Onemli bir noktayi belirtmek istiyorum, su testi yapiyorlar. Yag koymadan once o suyun kagit havluyla falan kurulanmasi lazim, yoksa patlama yapar.
0
mbond
(17.04.25)
(12)

Kedi oyuncağı

charbiel
Sevgili kedi köleleri, sorum şu. 5 yaşında bir kızım var... 29 saat falan yatıyor, uyumasa bile devrik vaziyette. Evde türlü oyuncaklar var ama onun bütün derdi yatmak. Streç filmden top ya da folyodan top yapınca 3 dakika falan oynuyor sonra yine yatmak istiyor. Kontrolleri yapıldı, bir derdi yok.G
Sevgili kedi köleleri, sorum şu. 5 yaşında bir kızım var... 29 saat falan yatıyor, uyumasa bile devrik vaziyette. Evde türlü oyuncaklar var ama onun bütün derdi yatmak. Streç filmden top ya da folyodan top yapınca 3 dakika falan oynuyor sonra yine yatmak istiyor. Kontrolleri yapıldı, bir derdi yok.

Gelip gidip oynayabileceği ve delireceği bir oyuncak türü varsa valla kaç paraysa alacağım.

Denenenler:
- kendi kendine kıpırdayan top. Hiç ilgilenmedi.
- top kulesi. Bir iki pati atıldı, sonra kapı tutamacı haline geldi.
- catnipli toplar. Hiç ilgilenmedi.
- soğuk girmesin köpükleri (kapılara takılan). Oynatınca 5 dakika falan oynuyor.
- bir takım ipler. Kovalama var ama 3 - 4 dakika içinde ilgi kaybediliyor.
- folyo ya da streç film topları. Çok nadir getiriyor, 2 - 3 atışta yoruluyor, bırakıyor.
- top fırlatan silah. Silahı izleyip beni yargıladı.
- kedi lazeri. Lazerin farkında, bana aptal mısın bakışları attı.

Bu arada ev genel olarak sessiz, sakin. Öyle çok ses ya da insan yok, tek yaşıyorum zaten. Arkadaşlar geldiğinde de gürültüde durmak yerine sessiz bir odaya geçip yine devriliyor.

Çaresizim, imdat.

Ek bilgi: Sarman aslında ama 0 delilik.
0
charbiel
(04.04.25)
lazere bile tepki vermiyorsa üzgünüm, kediniz bir miskin, oyun sevmiyor.

bu duruma herhangi bir oyuncağın yapabileceği bir şey yok. anlattığınızdan fazlasını beklemeyin.
0
kibritsuyu
(04.04.25)
Benim kedim de bu oyuncaklarla kendi kendine oynamaz ama benimle aşırı oynar. Kedinin, bir de evde tek başına yaşayan yetişkin kedinin kendi kendisine oyun üretmesini beklemek çok zor bence. 4 yaşında kısır, dişi bir kedim var, o kadar çok oyun oynuyoruz ki inanamazsınız. Küçüklüğünden beri oyun oynamaya alıştırdım, ben de tek yaşadığım için evde sıkıldıkça onu oynattım. Küçük çocukmuş gibi evde yastıklardan kuleler de yapıyorum, kanepeleri açacakmış gibi kaldırıp çarşaflarla tüneller de yapıyorum, dikiş ipliklerinin ucuna pipet poşeti bağlayarak da koşturuyorum vs vs. Bunları arkadaşlarımın kedilerinde de denedim, tepki vermeyen, oyuna girişmeyen hiç olmadı. İçgüdüsel olarak harekete geçiyorlar. Bence siz de ona oyuncak almak yerine onunla oynayabileceğiniz oyunları keşfedebilirsiniz. İnsanı da aşırı eğlendiriyor ve evde başka neyden oyun yapabilirim düşüncesiyle kendi kendinize keşifler yapıyorsunuz.
0
silverleaf
(04.04.25)
Benimki de oyuncakla maks 2-3 gun oynayip birakiyor. Bugune kadar aralarda biksa da en sevdigi hep iple oynatmak oldu. Uzun bir ipi elimde tutup cekip cevirerek oynatiyorum onu seviyor. Belki isinize yarar.
0
mor oje
(04.04.25)
neden mutlaka delirmesi, sizi çıldırtması ya da eğlendirmesi mi lazım?
0
sparkle kiddle
(04.04.25)
@silverleaf teşekkür ederim, her gün mutlaka oynuyorum yatağın altında en az 100 tane oluşturulmuş top ve ip var :) ama anlattığım gibi çok kısa sürüyor.

@sparkle beni eğlendirmesi gerekmiyor, aşırı miskin olması fena halde bana "bir yanlış yapıyorum" hissi yaratıyor.
0
🌸charbiel
(04.04.25)
şişe kapağı 2 gündür onunla oynuyoruz, ses çıkartan şeyler ilgisini çekiyor, çikolata kağıtları özellikle hışırdıyan cinsten olanları.
kumandalı araba arkasına iple tüy takınca koşturuyor 1-2
halının altında bişi hareket edince çok tetikleniyor "don lastiği" olarak tabir edilen şeylerin ucuna top bağlayıp halının altına koyuyorum lastikle halının diğer ucundan çekiyorum.
evde elime ne geçerse deniyorum atınca koşup bakma huyu var

birde en iyi şey +1 kedi arkadaş :(

ekleme yapıcam, oyuncakları sevmesi için kendi kokusu olması lazım üzerinde, yeni aldığım her oyuncağı diğer oyuncaklarının olduğu kutuya koyuyorumki kendi kokusu geçsin yabancılamasın, insan bebeklere uyku arkadaşı gibi bebekler alıyorlar kediler bu bebekleri seviyor arkadaş gibi yanında gezdiriyor yatarken onlarla oyunuyor beraber yuvarlanıyorlar
0
eja
(04.04.25)
ben artık ip bulamadığım için devam edemediğim, yarım kalmış bir örgü atkıyı vermiştim kedime. dediklerinin hiçbiri ile oynamazken bu atkı ile dövüşüyor, güreşiyor, yerden yere atıp altına giriyor oynuyor. bi dene istersen. hafif tüylü bi iplik olduğu için kedimsi bi his veriyor bence ondan ilgisini çekiyo.
0
nolmus yani
(04.04.25)
benim oğlan da sarman şişkosu. o da envai çeşit oyuncağı var ama ancak lazerle iple falan 1 dakika oynuyor. köpeği bile ısırmıyor artık eskiden tepinirlerdi. bence böyle kabul etmeliyiz bunlar uyuşuk hayvanlar. zaten ev işi yapsın diye almadık :P
0
neira
(04.04.25)
Herkesin söylediklerine +1 Tembelse yapacak çok bir şey olmayabilir :)

Ek olarak içine ödül maması konan toplar var, mamayı çıkarmak için topla epey uğraşması gerekiyor kedinin. Bizdeki orta yaşlı ağır ablayı en çok onunla oyalayabiliyoruz.
www.amazon.com.tr
Bizimki şundan ama başka bir sürü çeşit de varmış.
0
kobuzchu kiz
(04.04.25)
benimki de sarman ve her şey ile oynar aslında. Yine de beslenmesine daha enerji veren şeyler eklemeyi dene bence bazen mamalar çok yavan oldukça enerjiden düşüyorlar
0
denizguler349
(04.04.25)
Çok teşekkür ederim. Miskinliğini kabul ederek oturuyorum aşağı ihih :)
0
🌸charbiel
(04.04.25)
ödünç kedi bulursanız, bir de kediyle deneyin bakalım nasıl tepki verecek?
aslında iki kedi daha iyidir kediler için ama sizinki çok miskinse hareketli bir kediden rahatsız olabilir.
0
parka
(04.04.25)
(7)

cloud storage kullanıyor musunuz?

duyuru
laptop ya da telefonunuza sığmayan dosyaları nerede tutuyorsunuz. harici diske vs. mi atıyorsunuz yoksa paralı bir cloud ortamı mı kullanıyorsunuz. cloud ortamı kullanıyorsunuz hangisi ve fiyatlandırması nasıl?
laptop ya da telefonunuza sığmayan dosyaları nerede tutuyorsunuz. harici diske vs. mi atıyorsunuz yoksa paralı bir cloud ortamı mı kullanıyorsunuz. cloud ortamı kullanıyorsunuz hangisi ve fiyatlandırması nasıl?
0
duyuru
(04.04.25)
apple iCloud'un 50gb'ına aylık 25 lira falan veriyorum. bir de office aboneliğime dahil 1tb onedrive var. ama genel olarak telefona laptopa sığmamak demeyelim de, farklı cihazları birbirlerine sync etme diyelim. yeni telefonlarımı ve laptop'larımı kurarken eski hiç bir dosyayı yüklemediğim için, yaptığım işler gereği yüksek boyutlu dosyalara uğraşmam gerekmediği için, bir tane bile mp3 ya da film vs dosyam olmadığı için hard diskte yer gerekli olmuyor. fotoğraf makinemdeki ya da telefondaki resimleri iyi kötü harici hard disklere atıyorum.
0
co2s2
(04.04.25)
OneDrive / Microsoft 365 Temel paketi 100 gb. Aylık 13.99 TL
0
birşeylersoracağım
(04.04.25)
harddisk daha erişilebilir ve maliyetsiz, ben oraya yedekliyorum ama yarın bir gün patlasa umrumda olmaz, kıymetli hiçbir verim yok çünkü.
0
kesmekes laleler
(04.04.25)
Çok fazla fotoğraf-videom olduğundan harddisk kullanıyorum. Fotoğraf makinesini ve telefonu düzenli olarak bu harddisklere yedekliyorum. Üstelik bir de bu harddiski, başka bir harddiske de yedekleyip farklı şehirde yaşayan ailemin evine koyuyorum (deprem vs olursa kaybetmemek için).
0
silverleaf
(04.04.25)
2tb drive kullanıyorum. bütün çalışma dosyalarımı falan da burada tutuyorum ki kendi pc'me erişimim yokken bile bir şeye bakmam lazım olursa herhangi bi pc'den ulaşabileyim.
0
nolmus yani
(04.04.25)
hetzner 5tb storage box kullaniyorum. 11 eur fiyati var.

yine hetzner uzerindeki sunucularimdan birine bagladim bunu smb ile, bu sayede nextcloud uygulamasini kosuyorum. uygulamada veriler encrypted olarak saklaniyor ancak ne olur ne olmaz diye sadece orta seviye dosyalarimi koyuyorum icine.

bu storage box uzerinde rclone da kullaniyorum. bunu da hiz acisindan smb'den daha iyi oldugu icin sftp ile bagladim. yuksek seviye dosyalarimi da buraya koyuyorum.

yalniz ben sigmadigi icin degil, daha guvenli ve her yerden erisebildigim icin kullaniyorum. internet hizlari yukseldigi icin hdd ve ssd uzerinde yer kaplamaya da gerek kalmadi. sonucta biliyorum ki uzak sunucuda bir yerde hep duracak o dosyalar.
0
arakaali
(04.04.25)
Ailecek onedrive var hem office hem kişi başı 1tb.

Ucuz diye google one almıştım aylık 50tl diye ama onu iptal edeceğim.

Evde kendi yedek ortamım var senede 2 kez ailedeki herkesin yedekleri alınır.
0
aguen
(04.04.25)
(7)

2 Haftalık Avrupa Turu Mont Sorunu

Take it away honey
Dostlar merhaba, Yaklaşık 2 haftalık bir süre boyunca Milano, Lüksemburg, Venedik, Floransa ve Roma'da olacağım. Bu gezilerimde eşlik etmesi adına Decathlon'dan aşağıdaki montu aldım. (git:https://www.decathlon.com.tr/p/erkek-outdoor-kus-tuyu-sisme-mont-siyah-mt500-10-degc/_/R-p-12077?mc=8317909&c=S
Dostlar merhaba,

Yaklaşık 2 haftalık bir süre boyunca Milano, Lüksemburg, Venedik, Floransa ve Roma'da olacağım. Bu gezilerimde eşlik etmesi adına Decathlon'dan aşağıdaki montu aldım.

(git:www.decathlon.com.tr

Açıkçası alma amacım hem sürekli yürüyeceğim ve sırt çantası takacağım için hem hafif olan hem de beni soğuk ve rüzgardan koruyan bir mont istememdi. Ancak şimdi oralardan gelen arkadaşlardan Avrupa'nın baya soğuk olduğunu duydum.

Şu an İtalya ya da Avrupa'da olan arkadaşlar yorum yapabilir mi? Duruma göre montu daha sıcak tutan ve su geçirmeyen bir montla değiştireceğim.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
0
Take it away honey
(12.02.25)
Amsterdam’dan yeni geldim. Genel olarak Istanbul ile ayniydi ortalama. Yani evet soguk ama su an Istanbul daha soguk. Bir tek pazar gunu asiri soguktu, hissedilen -5’ti. Dunden itibaren ara ara yagmur ve kar atistirdi. Ben lahana gibi giyindim tisort-kazak-mont-atki-bere seklinde. Surekli disarida oldugumdan anca korudu. Saglam giyinin.
0
mor oje
(12.02.25)
bunun içine düzgün, terletmeyen ince katlar giyinirseniz bu montla da üşümezsiniz. montun yanında bere, boyunluk ve eldiven de olursa, ayaklarınızı da korursanız yeterli. benzeriyle defalarca aralık-ocak aylarında italya-avusturya-hollanda hattında gezdik.

fakat su geçirmezlik şart.
0
orient blue
(12.02.25)
Bu mont biraz hafif kalır gibi görünüyor ama -10 derece için uygun olduğu doğruysa doğrudur.
Ama monttan daha önemlisi giyeceğiniz içlik.

Düzgün içlikler, eldiven ve bere ile bu montu da kullanabilirsiniz, monta çok iş düşmez.
İçlik, eldiven, bere(veya kafayı sıcak tutacak bir şey) olmadan kesinlikle bu geziye çıkmayın.

Kendinizi sadece soğuktan değil yağmur yağarsa sudan da korumanız gerekiyor, onu da hesaplayın.
0
michael_knight
(12.02.25)
Sorunuza belki net cevap olmayacak ama kendi tecrübemi yazayım.

Geçen sene Viyana ve Prag gezisi yapmıştım. Geziden önce Quechua markısını almıştım Decathlon'dan. Baya işimi görmüştü.

1 senedir kullanıyorum. Bugünkü havalarda kullanıyorum sıcak tutuyor.
0
put it in your appropriate place
(12.02.25)
Önemli olan aslında layering denilen şeyi yapmak. Bu mont sizi idare eder ancak içinize mutlaka ince ve kat giymeniz gerekiyor.

Atlet > Pamuk Tişört > Termal ya da Yün İçlik > Üst kıyafet > (gideceğiniz yere göre gerekirse) Polar hırka > Bu Mont. Bu şekilde her türlü rahat edersiniz Avrupa'da...
0
silverleaf
(12.02.25)
Bahsettiğiniz yerler için bu mont fazlasıyla yeter. Tek ihtiyaç bir dış katman olarak yağmurluk.

Ama ben olsam aynı montun şapkalı versiyonunu alır, yanımda bere falan taşımaktan kurtulurdum.

Katman şeklinde giyinmek önemli. Yanınıza bu montun üzerine giyebileceğiniz bir yağmurluk da alırsanız herhangi bir sorununuz kalmaz.

Bu arada @silverleaf'in verdiği katman sıralamasında bir yanlışlık var. Termal içlik her zaman tene temas eden katman olmalıdır. Termal içliklerin olayı, polyester ipliğin özelliği sayesinde terinizi hızlıca vücudunuzdan uzaklaştırarak dışarıya doğru iletmesidir. Çok hızlı kurudukları için de sizi kuru tutmaya yararlar. Eğer sürekli yürüyor ve terliyorsanız, pamuk yün gibi içlikler teri kendi üzerinde tuttuğu için sürekli ıslaklık hissedecek ve daha çok üşüyeceksiniz. Bu yüzden termal içliğin altına bu malzemeler giyilmez.

Termal içlik > polar ya da benzeri bir üst katman > mont > eğer hava yağmurluysa yağmurluk

Bu size gideceğiniz her yerde fazlasıyla yeter. Çok kalın giyinmek başta sizi sıcak hissettirir ancak terlemeye başladıkça çok daha fazla üşümeye başlarsınız. Bu yüzden sizi sıcak tutacak şey çok kalın giyinmek değil, kuru kalmak olmalı. Bu yüzden kat kat giyiniyoruz. Sıcaklamaya başlar başlamaz hemen bir kattan kurtulup çantamıza atıyoruz.
0
thracia
(12.02.25)
Havayi Istanbul gibi dusun, ekstra bere al. yagmur olabilir hava durumuna, semsiye falan bak, birde italyada parani, telefonunu, pasaportunu sirt cantasinda tasima, capraz canta falan kullan.
0
Coma
(12.02.25)
(4)

Eski usül simit için fırın önerisi (Ist Anadolu)

EasyTiger
İstanbul Anadolu yakasında eski, usül karbonat kullanmadan simit yapan fırın adı var mı ? Kastettiğim eski gevrek sokak simidiTeşekkürler
İstanbul Anadolu yakasında eski, usül karbonat kullanmadan simit yapan fırın adı var mı ? Kastettiğim eski gevrek sokak simidi

Teşekkürler
0
EasyTiger
(31.01.25)
Fırın Anatolia'nın simitini yemeniz gerekiyor mutlaka. Birkaç yerde şubesi var ama esas Ömer Paşa Sokak'takinden almanızı tavsiye ederim.
0
silverleaf
(31.01.25)
Editleyemedim ama bir tane daha söylemek isterim. Ayrılık Çeşmesinin orada Tarihi Simit Fırını var. Her an sıcak simit bulabilirsiniz. Çok meşhurdur zaten.
0
silverleaf
(31.01.25)
baltaş simit fırını maps.app.goo.gl

bu arada üsküdar iskelesindeki arabalarda satılan simitlerin çoğu dedğiniz gibi
0
bay b
(31.01.25)
bostancı da tren istasyonundan minibüs caddesine doğru yürürken 100 metre solda ki simit fırını.
0
jamswety
(31.01.25)
(17)

Kedim konuşmayı öğrendi??

silverleaf
Kedimle beraber yalnız yaşıyoruz ve kedimin artık ciddi ciddi konuşmayı öğrendiğini düşünüyorum. Çünkü miyavlamıyor, bildiğiniz konuşuyor. Normal mi bu? İşin ilginci şu: Evde başka birisi olduğunda ya da biz diyelim ki annemlerin evine gittiğimizde sessizleşiyor. Sonra kendi evimize geldiğimizde önc
Kedimle beraber yalnız yaşıyoruz ve kedimin artık ciddi ciddi konuşmayı öğrendiğini düşünüyorum. Çünkü miyavlamıyor, bildiğiniz konuşuyor. Normal mi bu?

İşin ilginci şu: Evde başka birisi olduğunda ya da biz diyelim ki annemlerin evine gittiğimizde sessizleşiyor. Sonra kendi evimize geldiğimizde önce tekrar az az konuşmaya başlıyor. Diyelim ki 2-3 ay eve kimse gelmedi ya da biz gitmedik aile evine. Beraber yalnız kaldığımız süre arttıkça konuşması daha da artıyor. Ben delirdim mi yoksa gerçekten böyle bir şey var mı? Miyavlama diyemeyeceğim kadar tonlaması olan, kendisini ifade eden vs bir iletişim dili var.

Ne konuşuyor diyecek olursanız, gerçekten her şey. :/ Yatağımı toplamadığımda kızıyor, gardrop kapakları kapalı olduğunda açtırıyor, akşamları evde sürekli iş yapmamı istiyor gibi gibi...
0
silverleaf
(31.01.25)
Hangi şehir olduğunu da yazarsan psikiyatrist önerisi için iyi olurdu.
0
Mirket
(31.01.25)
Annenlere gidince de konussaydi başka türlü olurdu.. şimdi, malsf :(
0
abuzer
(31.01.25)
Kediler insanlarla iletişime geçtiklerinde normalde basit bir şekilde miyavlarlar böyle ağız içindem miv muv gibi ama kendi aralarında konuşurken böyle daha genizden daha "konuşmaya" benzeyen bir konuşma şekliyle iletişime geçerler, kedin muhtemelen seninle bu tonda bir konuşma yoluyla iletişime geçmiş, bir kediyle yeterince vakit geçirmiş hekes bilir bunu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.01.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Yani tam olarak bu tarz bir şey. Bazen oyun oynamak istediği için çok konuşuyor mesela (miyavlama değil yani bu, dediğiniz gibi genizden kızıyor gibi??). Ben de cevap veriyorum diyelim ki "ya bi dur şimdi", "sonra oynarız" vs vs. Daha da konuşuyor? Galiba ben onun konuşmalarına tepki verdikçe öğrendi ve nabza göre şerbet vermeye başladı??
0
🌸silverleaf
(31.01.25)
Eğer kedi evdeki tek kediyse bu tonu duymak pek mümkün olmuyor, zorda kalmadıkça pek bu sesi çıkarmıyorlar, sonra mecbur hissettiklerinde bir zaman sonra kendi sahibiyle bu şekilde iletişim kurmaya başlıyorlar ama evde birden fazla kedi varsa yine kendi aralarında böyle konuşuyorlar ama diğer kişilere miv muv demeye devam ediyorlar, bunun en belirgin örneği sokaktaki kedilerin birbirleriyle olan iletişimleri gözlemlemek aslında kendi aralarında hep bu şekilde iletişim kurarlar ama sen kafasını falan okşarsan hep miv muv derler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.01.25)
bizim kediler de derdini farklı tonlarda ifade ediyor.

kumum temiz değil, karnım aç, suyu tazele, pencereyi aç, gardroba girmek istiyorum, kalk git orada ben yatıcam, yatağa çıkıcam ve beni seveceksin yoksa senin ananı bacını gibi farklı tonları var.

hiç biri miyavlamaya benzemiyor.
genç yaşta sokaktan koparınca miyavlamayı öğrenememişler demek ki diye düşündük, bu kadar oluyor.

"kumumu temizle" ifadesi o kadar dilenci gibi kedilerden birinin, o yalvarış hiç yakışmıyor ona.
0
biseysorcaktim
(31.01.25)
0
theseachange
(31.01.25)
Bende bir siyam vardı, öyle böyle değil, bildiğin konuşurdu. Sadece benimle değil, bütün aile üyeleriyle (deli değilim yani). Örnek: atlayacağı sandalyenin üstü dolu "kaldırsana şunu şurdan" miyavı, "suyum bayatlamış, iki gün aynı suyu mu içeceğim, değiştir şunu" miyavı, "eve geldin bir oturmadın. otur da bir beni sev" miyavı. Bir de bilenler bilir siyam kedisi miyav demez mauvvv gibi bir derinden sesi vardı Zorro'mun. Tanıdık olmayınca tabii sessizleşiyorlar. Normal yani.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.25)
konusacak tabii. napacak? yalniz kala kala bir noktada kedilerle konusacan yavrum

www.youtube.com
0
sonsuz
(31.01.25)
@SiyamkedisiZorro Tam olarak dediğiniz gibi, o kadar güzel anlatıyor ki derdini artık çok net iletişim kurabiliyoruz. Neyse ki deli değilmişim :)
0
🌸silverleaf
(31.01.25)
Normal, benim hatun da herhangi birisi hapşurduğunda (kendisi dahil) çok yaşa miyavlaması yapıyor mesela.
0
charbiel
(31.01.25)
Şarkıları bile var ne diyorsunuz

www.youtube.com

www.youtube.com

Şaka bir yana benimki de 4 yılın sonunda ufaktan konuşmaya başladı. Ki ilk geldiğinde çok sessiz bir kediydi. Siz kedinizle konuşuyor musunuz? Ben konuşuyorum mesela tahminim zaman içerisinde kedi dedi ki bu anca böyle seslerden anlıyor bunları çıkarmam lazım.
0
peki madem
(31.01.25)
Ingilizce ogret cv sine koyar rahat olur ilerde kafasi hocam
0
Zetnikov
(31.01.25)
“Eğer kediler konuşabilseydi, konuşmazlardı.” demiş biri , adı aklıma gelmedi.
benim evdeki kediler de çok iyi iletişim kuruyorlar , mırlamalarının tonları ile istedikleri ya da istemedikleri her şeyi anlıyoruz .
0
devilone
(31.01.25)
Belki de sen miyavlamayı öğrendin
0
fistikthecat
(31.01.25)
normal.
0
mathilda.may
(31.01.25)
kac dil biliyor?
0
cooperr
(31.01.25)
(5)

Zinde çevik olmak ve 3 km yürüdüğümde yorulmamak içi hangi spor, fitness?

put it in your appropriate place
Benim fitness gitme ana sebebim obez olmamak içindi. Gene göbek var ama neyse ki obez olmaya çok uzağım. Özellikle dikkat ettiğimde cidden faydası oluyor.Neyse tamam obez olmamak görece bir hedef amaç ama daha elle tutulur bir hedef belirsem daha iyi.İşte zinde olsam, çeviklik olsa, 3 km yürüdüğümde
Benim fitness gitme ana sebebim obez olmamak içindi. Gene göbek var ama neyse ki obez olmaya çok uzağım. Özellikle dikkat ettiğimde cidden faydası oluyor.

Neyse tamam obez olmamak görece bir hedef amaç ama daha elle tutulur bir hedef belirsem daha iyi.

İşte zinde olsam, çeviklik olsa, 3 km yürüdüğümde ne var be 13 km daha yürürüm aslında abartsam güzel olurdu.

Şimdi bunun için hangi spor hangi fitness'i yapmam gerekir? Ne tavsiye ederseniz?

Fitnesstan kastım, Kalistenik mi, Direnç antremanı mı, Güç antremanı mı? o tür şeyler.
0
put it in your appropriate place
(29.01.25)
Amacın 3 km yürüdüğünde yorulmamaksa yapacağın şey normal olarak yürümek olmalı, yürüyüp oksijen kapasiten arttıkça yorulma aralığın açılmaya başlayacak sonra 3 olur 13 olur 23 olur hepsi olur.

Ekleme yapayım: Yaşlandığında bezlenmek istemeyen tuvaletini tek başına kendisi yapan ve konforlu bir yaşlılık geçirmek isteyen herkes yaşından cinsiyetinden boyundan kilosundan bağımsız olarak direnç antrenmanı yapmalı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.01.25)
Yürüyüşle başla. Zone 2 de kal. İyileştikçe koşuya çevir. Antrenman içine yokuşlar koy. Hatta merdivenler. Günde 45 dakika.
0
Mirket
(29.01.25)
Bu tarz kondüsyon artırıcı bir beklentiye en uygun antrenmanlardan biri de hiit egzersizleri. Önemli olan kademe kademe artırmak. Vücut ağırlığı ile de yapabilirsiniz. Eğer istanbuldaysanız ataşehir’seki stüdiocamp’e bakabilirsiniz. Güzel müzikli atmosfer, iyi hocalar, nezih bir kitle var ve hem kondisyon hem de çeviklik üzerine bir antreman programı var. Fakat spor geçmişiniz yoksa başladığınız ilk aylarda mutlaka ağırdan alın.
0
awlmi
(29.01.25)
Yaklaşık 4 senedir günde minimum 5-6 km yürüyorum. Kardiyo veya işte ağır sporlar yapmam yasak. Yürüdükçe daha da dinçleştim, şu an günde 30 bin adımı çok rahat atabilecek noktadayım. Bazen evden Kadıköy'e yürüyorum (bazen kısa bir kahve molası vererek, 16 km). Yürüdükçe yürüdükçe insan daha çok açılıyor ve kendi temponu, kendi konforlu hızını daha iyi keşfediyorsun bence.
0
silverleaf
(30.01.25)
futbol oyna. futbolda surekli sprint atmak gerekiyor. duzenli oynadigim donemler dag bayir tirmanabiliyorum.
0
antikadimag
(30.01.25)
(4)

almanya'dan dönüşte ne alınır?

islergucler
mevcut fiyatları takip eden kişiler fikir verirse sevinirim.playstation, soundbar, telefon vs.
mevcut fiyatları takip eden kişiler fikir verirse sevinirim.

playstation, soundbar, telefon vs.
0
islergucler
(27.01.25)
Giyimde Columbia en dikkat cekeni, Turkiye'de ekstra ucuk. Onun disinda asiri ana akim olmamis cogu marka daha uygundur. Timberland, North Face, Helly Hensen vs.

Elektronik anlaminda cok bilmiyorum ama motorcu kiyafetleri, Vespa aksesuarlari, cok farkedebiliyor. Karsilastirmadan almamak lazim, daha yakina kadar airfryer da cok fark oluyordu sonra bu durum ortadan kalkti.
0
mbond
(27.01.25)
Ay en sevdiğim konu. Hemen söyleyeyim:

- Playstation TR'ye göre ucuz. Ben Black Friday + duty free ile Türkiye'dekinin yarı fiyatına getirmiştim.
- Columbia değil de Jack Wolfskin. JW'nin inanılmaz kaliteli montları, çantaları var. Hiçbir zaman kaçırmıyorum mutlaka uğruyorum mağazasına, asla pişman etmiyor. TR'nin /2 fiyatında.
- Fissler düdüklü tencere vs. Yine TR/2 fiyatı. Taşımaya değer, taşıdım pişman değilim.
- Smeg, Kitchenaid ev aletleri. TR/2, hatta bazen 3'te biri fiyatına...

Bunların dışında çok araştırma yaptım ama telefon uyguna gelmiyor yeni gümrük vergileriyle. Alexa vs alınabilir ilginiz varsa, ben almamıştım. Almanya'dan Alman malı eşyalar çok güzel indirimli olarak alınıyor genelde (doğal olarak).
0
silverleaf
(28.01.25)
Merhaba, alman çikolatası getirir misiniz ankaraya geliyorsanız :)
0
dedeminhirkasi
(28.01.25)
Hazır kahve, suriye çayı, yapay tatlandırıcı, sucuk (ne alaka ben de bilmiyorum ama getirmeyi unuttum diye kızdılar), termus, ihtiyaç varsa eğer parkside marka matkap vidalama makinesi vb. bosch çakması çin malı bir marka zannediyodum ben parkside'ı ama baya sağlammış.
0
beyfendi
(28.01.25)
(11)

Almanya'da marketlerden ne alalım?

silverleaf
Duyurunun gurbetçilerine sormak istedim.Almanya'daki market ve drug store'lardan "mutlaka her gidince alırım, kaçırmam!" dediğiniz neler var? Çikolata vs değil sadece. Niş şeyler arıyorum: Mesela dm'de kedi otlu bir kedi oyuncağı var, efsane bir şey. Ya da yine dm'den aldığım magnezyum var aşırı mem
Duyurunun gurbetçilerine sormak istedim.

Almanya'daki market ve drug store'lardan "mutlaka her gidince alırım, kaçırmam!" dediğiniz neler var?

Çikolata vs değil sadece. Niş şeyler arıyorum: Mesela dm'de kedi otlu bir kedi oyuncağı var, efsane bir şey. Ya da yine dm'den aldığım magnezyum var aşırı memnun kaldığım... Bu tarz böyle detay kalan, gerçekten keşif olabilecek neler önerebilirsiniz?

Sevgiler herkese...
0
silverleaf
(24.01.25)
Ben yoğurtla yulaf gibi şeyler yemeyi çok severim, ne zaman gitsem DM'den şunları alıyorum:

www.dm.de (kavuzlu buğday veya spelt bizde sadece un formatında satılıyor diye biliyorum)
www.dm.de (amarnt bizde varsa da görmedim)
0
fotrsapka
(24.01.25)
Ben de DM demeye gelmistim ama siz zaten durumun farkindaymissiniz. DM'ye gidince her yeri detayli inceliyorum, ozellikle gida ve bebek giyimi bolumlerini.

Kolasi var guzel gidiyor, normalde coca cola falan icmiyorum.
www.dm.de

Bu baldan da aliyorum.
www.dm.de

Biraz tadi garip geliyor basta ama cok dolu dolu bir biskuvi
www.dm.de

Bebek ve cocuk varsa guzel kiyafetler oluyor. Belirtmissiniz zaten magnezyum gibi seylerin de fiyatlari cok iyi olabiliyor. Ben un, zeytinyagi, makarna falan da aliyorum ama siz turistik geliyorsunuz sanirim. O yuzden cok mantikli olmaz diye dusunuyorum.

Bunlarin disinda marketlere de cok ugradim ama oyle cok kiskirtici fiyatlar goremedim. Macademia 125 gram 2 euro denk geldi bir kere, o tarz egzotik kuruyemislerde belki iyi firsatlar olabiliyor, Lidl'da falan.
0
mbond
(24.01.25)
@fotrsapka ve @mbond Çok teşekkür ederim tam olarak bu tarz öneriler bekliyorum. Mesela Lidl'daki mor paketli adını hatırlayamadığım filtre kahve gibi, Eduscho vs tarzı olması lazım. Böyle şeyleri toplayıp getirmek istiyorum :)
0
🌸silverleaf
(24.01.25)
Dextro Energy şekerlerine ben bayılıyorum, ona benzeyen başka hiçbir şey bulamadım. Ama herkesin hoşuna gitmiyor.
0
michael_knight
(24.01.25)
karniyarik otu www.dm.de
kabizliga iyi geliyor. sindirim problemi olan kedi icin guzel bir urun, kendiniz de kullanabilirsiniz. ayrica glutensiz ekmek falan yaparken kullaniliyor
- pantene sac kopugu.
- dis ipleri (tekli olanlardan)
- guve kagitlari. en en sevdigim urunleri bu. www.dm.de www.dm.de
- sandvic kagidi/kesesi www.dm.de
- cay poseti www.dm.de
- paket lastigi www.dm.de
0
65 derece
(24.01.25)
dm'den vitamin alacaksan al ama diger hap urunlerinden alma.
kil maskesi yapiyorsan toz satiliyor, ben ondan aliyorum.
weledanin biberiyeli sac urunleri
balea ureli ayak kremi


buyuk muller varsa;
renkli, dudak nemlendiricisi kneipp, dm de renksiz olanlari var.
korres yunan markasi bunlarin vucut kremleri falan cok guzel.
0
Ley
(24.01.25)
-dm'den bio şekersiz fıstık ezmesi.
-lidl'dan italiamo pesto.
-aldi'den nussknacker / nussbeisser (olmazsa olmaz)
-oatly barista yulaf sütü. bazen marketlerde 1,5 euro’ya kadar düşüyor. bu yulaf sütüyse bizim içtiklerimiz ne diyebilirsin.
-alkol için kaufland. kışın jagermeister ve kleiner feigling iyi gidiyor.
-rossmann'dan bir şey alacaksınız uygulamasını indirin ve %10 indirim kuponunu aktive edin.

rossmann ve dm'den vitamin, takviye vs. almayı önermem. tr'den daha pahalıya geliyor ve kaliteleri iyi değil. eczanelerde daha kalitelileri var ama onlar daha da pahalı. biz tu tarz ürünleri tr'den alıyoruz.
0
sir gawain
(24.01.25)
dm- balea q10 night cream
0
sonsuz
(24.01.25)
Severseniz Nutella. Ben bizdekileri yiyememeye başlamıştım, bozmuş gerçekten. Yiyince anladım.

Bir de grasshof diye bi markanın sürme çikolatasını almıştık. Hala aklımda. Gidersem arayacağım yine.
0
master of ceremonies
(24.01.25)
Karton içinde gelen deostickleri güzel kokuyor. www.dm.de
0
kaset
(25.01.25)
sac koruyucu sprey, aslinda moru vardi onu bulamadim.

www.dm.de

maske
www.dm.de

krem
www.dm.de

hap
www.dm.de

kristalli deodorant aliyorum link eklemedim.

fiyat peformans
www.dm.de

www.dm.de

www.dm.de


ben Turkiye'ye gunes kremi (baleanin ucuz olanlari vucut icin gayet yeterli), dudak nemlendiricisi, ayak kremi ve deodorant goturuyorum, pahali oldugu icin. Bir de ordinary serum.
0
durgunfoton
(26.01.25)
(13)

iş yerinde böyle aptallıklarla nasıl başa çıkıyorsunuz?

m e b
selamlar.böyle durumlarda ne yapıyorsunuz, nasıl yatıştırıyorsunuz kendinizi?-bilgisayarımda whatsapp web açık, tüm ciddiyetimle gelen mesaja cevap yazıyorum. yanımdaki arkadaş sandalyesini yanıma çekerek MESAJ YAZDIĞIMI GÖRMESİNE RAĞMEN çok alakasız ve yeryüzünün en boş bir yorumunu yapıyor.-telefo
selamlar.

böyle durumlarda ne yapıyorsunuz, nasıl yatıştırıyorsunuz kendinizi?

-bilgisayarımda whatsapp web açık, tüm ciddiyetimle gelen mesaja cevap yazıyorum. yanımdaki arkadaş sandalyesini yanıma çekerek MESAJ YAZDIĞIMI GÖRMESİNE RAĞMEN çok alakasız ve yeryüzünün en boş bir yorumunu yapıyor.

-telefondayım, işle alakalı hararetli bir şekilde bir konuyu izah ediyorum, zamanla yarışıyorum, o sırada çalışanlardan biri TELEFONLA KONUŞTUĞUMU GÖRMESİNE RAĞMEN dibime kadar gelip hiç ama hiç aciliyeti olmayan bir şey için bana el kol işareti yapıp "abi, geçen hafta ürünle alakalı istediğin bir broşür vardı ya, onu masana bırakıyorum, haberin olsun" diyor.

-yöneticimle önemli bir şeyi konuşuyorum, bir karar vermemiz gerekiyor, iki yol var ve ikisinin de artı ve eksilerini izah ediyorum, açık ofis olduğu için ne konuştuğumuz zaten duyuluyor, yan masadaki çalışan TÜM BUNLARI DUYMASINA RAĞMEN dan diye lafımı bölüyor ve "x bey, geçen hafta müşteri geldi ve bana hangi ürünleri istediğine dair listeyi iletti. size mail olarak ileteyim mi, masanıza bırakayım mı?" diyerek konuyu çok alakasız sebeple dağıtıp gidiyor.

-bir üründen ilk defa getireceğiz, malzemelerin tüm özelliklerini yazılı ve sözlü izah etmeme, daha önceden getirdiğimiz ürünün daha gelişmiş ve farklı prensipte çalışan hali olduğunu DEFALARCA SÖYLEMEME RAĞMEN gümrükçü gidiyor, daha önceden getirdiğimiz o ürünmüş gibi farklı beyan ediyor ve ben defalarca bu hatanın düzeltilmesi adına ek belgelerle uğraşmak, o istenilenleri zamana karşı yarışarak temin etmekle, yurt dışına günlerce izahat yapmakla uğraşıyorum.

buna benzer tonlarca örnek verebilirim herhalde. ya ben çok yumuşağım ve insanların salaklıklarını ben çekmek zorunda kalıyorum ya da bunlar olağan şeyler herhalde. siz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda?
0
m e b
(23.01.25)
profesyonellik, dogru iletisim ve birazcik da empati ile cozulebilecek seyler. sanki gecmiste travmatik biseyler yasamissin o yuzden herseyi kisisel tehdit, saygisizlik olarak goruyorsun gibi. (bkz: If you are always the victim, maybe you are the problem)
0
buenosdias
(23.01.25)
@buenosdias +1 konu kilit.

Abi çok alınıyorsun gibi görünüyor. İnsanlar hata yapabilir, kim bilir sen neleri doğru sanıp başkalarına yanlış gelen şeyler yapmışsındır.
0
Shepard
(23.01.25)
Buna aptallık denemez bence. Herkesin önünde yığınla iş var, seni görünce birini aradan çıkarıyor işte insanlar. Seni beklesin, onu beklesin, ötekini beklesin dersen işleri bitmez. Veya gayri ihtiyarı aklına gelen bir şeyi söyleyebilir insan. Konuşacağımız şeyleri sürekli düşünerek akşamı yapamayız iş yerinde. Böyle şeylere hoşgörülü olmak gerekli.

Sanemk biraz sert ifade etse de haklılık payı var. Kendinize acımasız davrandığınız ve çıtayı çok yukarı koyduğunuz gibi diğer insanlara da bunu yapıyorsunuz.
0
playing star again
(23.01.25)
1. Şikayet: O arkadaşa o davranışı yapabilme hakkını sen vermişsin, eğer sergilediği hareket sonrasında bir tepki vermiyorsan geçmiş olsun.
2. Şikayet: Sana haber veriyor, koyayım mı diye soru cümlesi yöneltip senden cevap beklemiyor.
3. Şikayet : O kadar önemli toplantılar açık ofiste yapılmaz, açık ofiste yapılıyorsa o sadece bir toplantı değildir, araya daldığında sen veya yöneticin 'Bi dakka kardeş bak burada başla iş yapıyoruz' minvalinde dönüş yapmıyorsanız geçmiş olsun.
4. Şikayet: E iş dünyası böyle bi yer zaten, birileri işini yapmayacak birileri o işler için daha fazla zaman harcayacak, teorik olarak haklısın ama teoriğin iş dünyasında hiçbir önemi yok.

Ben böyle durumlarda ne yapıyorum,
1- Hocam görmüyor musun özel bişey yazıyorum ayıp ama az geriye gider misin diyorum.
2-Eyvallah kanka sağol anlamına gelecek bir onaylama hareketi ya da mimiği yapıyorum.
3- Hocam şu an bir toplantı yapıyoruz şu işi bir çözelim x bey eminim sana da zaman ayıracaktır diyorum.
4- Sorun kimden kaynaklandıysa sorun kaynaklandığı andan itibaren sorunu yaratan kişiyi ve ilgili kişileri cc ye alıp anında mail çakıyorum.

İnsanlar kesinlikle salak değil, sen yumuşak değilsin sadece iş dünyasının kurallarını bilmiyorsun
0
ebeş
(23.01.25)
@sanemkk: bu ağır oldu ya :( normalde kibir ve hırsızlık en çok korktuğum iki şey. tam tersine kendimi öyle ahım şahım görmem hiç, etrafımdakiler de kendi potansiyelimi hafife aldığımı ve kendime hep haksızlık ettiğimi söyler. ama burada verdiğim izlenim böyleyse dikkat etmem lazım demek ki. etrafımdakilere rahatsızlık vermeyecek şekilde yaşamak için elimden geleni yapıyorum, saygısızlık da yapmıyorum. aynı şekilde saygı görmek istemiştim hep...

@playing star again: sorun salt iş değil ki. evrensel davranışları yok saymaları. birisi telefonda konuşurken veya iki kişi konuşurken araya pat diye girmek işten bağımsız bir saygısızlık değil mi?
0
🌸m e b
(23.01.25)
konu sanki sende bitiyor.

emeğinin ve çabanın karşılığını alamıyor olma hissi ile tüm insanlara karşı bilenmişsin. klasik bir beni anlamıyorlar - her şey beni buluyor durumu oluşmuş.

muhtemelen haklısındır da ama değiştiremeyeceğin konularda içinde biriktirmek de boşuna.
bir tatil ya da kafa dinlemek iyi gelebilir.
0
orpheus
(23.01.25)
diğerleri neyse de buna da kızılmaz ki. alt tarafı masana bir şey bırakıp gidecek. ne zaman biteceği belli olmayan bir telefon konusmasını beklemesi saçma olurdu. adam yapılması gerekeni yapmış. buna bile sinirlenmişsin.

-telefondayım, işle alakalı hararetli bir şekilde bir konuyu izah ediyorum, zamanla yarışıyorum, o sırada çalışanlardan biri TELEFONLA KONUŞTUĞUMU GÖRMESİNE RAĞMEN dibime kadar gelip hiç ama hiç aciliyeti olmayan bir şey için bana el kol işareti yapıp "abi, geçen hafta ürünle alakalı istediğin bir broşür vardı ya, onu masana bırakıyorum, haberin olsun" diyor.
0
abelardo
(23.01.25)
2. ve 3. maddede bir hata göremedim. İki kişi konuşurken kutsal bir koruma çemberi devreye girip dünyadaki diğer tüm insanları sessize almıyor. Çok kısa cevapla hallolabilecek şeyler anlattıklarınız. Günlük hayatta da, işte de iki kişi konuşurken üçüncüsünün kısa bir iş için sohbetin bitmesini beklemesi saçma yani.

İlk maddede, kişisel gizlilik söz konusu. Kibarca uyarabilir ya da aşşşırı acil değilse sekme değiştirebilirsiniz belki ama uyarmak daha mantıklı bu biraz izansızlık.

Son madde pek hakim olmadığım bir mevzu ama sehven bir hata da olabilir yani, bir uyarı maili falan atılabilir.
0
nundu
(23.01.25)
sana kötü bir haberim var bu tip insanlar sadece işyerinde değil her yerdeler. günümüz insan profili böyle. başkalarının kişisel alanına saygı duymak kimsenin aklına gelmiyor. yapacak fazla bişey yok belki sus işareti yapan hemşire gibi parmak göstermek faydalı olabilir. ben böyle tipleri bir süreliğine görmezden gelerek işin içinden çıkıyorum. başka yolu var mı onu da bilmiyorum. iş hayatında başarılar (biraz da sabır) dilerim.
0
izole
(23.01.25)
Dünya sizin etrafınızda dönüyor gibi hissettim.
0
kimlanbu
(23.01.25)
gümrükçü ile alakalı olarak, önden taslak beyanname isteyin.
0
lazpalle
(24.01.25)
kendimi yatıştırmak için ben bunu kimlere, nerede yapıyorum diye sorarım.

birazcık agresif bir tavrın varsa törpülemen için bunlar geliyor olabilir. buna bakarım. insanlarla iletişimime.

ha hiçbiri yok, yanlış işteyim derim.
0
mathilda.may
(24.01.25)
Bence buradaki maddelerde sorunlar birbirinden farklı. Temel sorunlar:

1. İnsanlar multitasking yapıyorlar, siz daha odaklanarak çalışmayı seviyorsunuz, aynı anda iki işi idare etmek dikkatinizi dağıtıyor.
2. İnsanların kişisel alanınıza girdiğinizi düşünüyor veya hissediyorsunuz. İnsanlar sınırlarınızı ihlal ediyor olabilir. Burada ifade etmeye çalıştığınız şey o olabilir: İnsanların sıklıkla bireysel alanınızı ihlal etmesi ve bunun dikkatinizi dağıtarak işlerinize de engel olması.
3. Sonuncu madde ise çok farklı. Burada işini doğru yapmayan bir insan var gibi duruyor ve sorun siz değilsiniz. Sizin kızmanız da gayet normal.
0
silverleaf
(24.01.25)
(2)

Bosh Türkiye IK görüşmesi acil

gergedan
Bosh Türkiye'den ingilizce bir mail aldım, hr ekibinin daha önce kaydettiği bir ik videosunu doldurmamı istiyorlar. Acaba o video da ingilizce mi olur? Daha önce giren var mıdır aramızda?
Bosh Türkiye'den ingilizce bir mail aldım, hr ekibinin daha önce kaydettiği bir ik videosunu doldurmamı istiyorlar. Acaba o video da ingilizce mi olur? Daha önce giren var mıdır aramızda?
0
gergedan
(23.01.25)
Evet videoyu İngilizce doldurmanız bekleniyor. Hatta yanlış hatırlamıyorsam 3 tane Türkçe sonra 3 tane İngilizce soru vardı cevaplamanız gereken.
0
silverleaf
(23.01.25)
Hangi Bosch hangi fabrika olduguna göre degisebilir ama ya full ing. ya da türkce ingilizce karisik. 1 dk falan düsünme süresi veriyor sonra cevabini kaydediyorsun.
0
axl
(23.01.25)
(2)

Haftanın ilginç haberlerini takip edebileceğim yabancı kaynaklar?

dejame
Biliyorum çok seçenek var ama burada mutlaka çok ilginç yerleri takip edenler vardır. Haftanın önemli teknoloji gelişmeleri, sağlık, yapay zeka, keşif, ekonomi büyük olaylar. Ama sıkıcı değil, biraz eğlenceli formatta istiyorum.
Biliyorum çok seçenek var ama burada mutlaka çok ilginç yerleri takip edenler vardır. Haftanın önemli teknoloji gelişmeleri, sağlık, yapay zeka, keşif, ekonomi büyük olaylar. Ama sıkıcı değil, biraz eğlenceli formatta istiyorum.
0
dejame
(21.01.25)
Pocket'a üyeyim ben. Her sabah gerçekten keyif alarak takip ettiğim bir mail seçkisi iletiyor bana, gün içine yayarak bakıyorum. Siyaset vs değil bu arada.
0
silverleaf
(22.01.25)
yabanci degil ama serdar kuzuloglu'nun hazirladigi dunya halleri var
0
lemmiwinks
(22.01.25)
(18)

Yaşanacak Şehir Seçimi (Türkiye)

infernalcadre
Kriterler;1-Mümkün olduğunca düz olmalı, saçma yokuşlar olmamalı2-İnsanların mümkün olduğunca modern ve çağdaş olması, en azından kimsenin kimseye karışmadığı makul insanlar olması gerekmektedir.3-İklim olarak kışlar mümkün olduğunca ılıman(dışarıda yürüyüş yapabilecek sıcaklıkta), yazlar mümkün old
Kriterler;

1-Mümkün olduğunca düz olmalı, saçma yokuşlar olmamalı

2-İnsanların mümkün olduğunca modern ve çağdaş olması, en azından kimsenin kimseye karışmadığı makul insanlar olması gerekmektedir.

3-İklim olarak kışlar mümkün olduğunca ılıman(dışarıda yürüyüş yapabilecek sıcaklıkta), yazlar mümkün olduğunca aşırı sıcak olmayacak.

4-Çarşı pazarı olacak ayrıca en az 1 gelişmiş AVM si olacak.

Opsiyonel Talepler;

1-Havalimanı, Hızlı Tren gibi ulaşım araçlarını bulundurmalı yada yakın olmalı

2-Denizi veya gölü olması tercih sebebidir.

3-Trafik kalabalık olabilir ama nispeten düzenli olmalı.

4-Şehir içi ulaşım rahat olmalı, otobüs dışında tramvay, metro vs gibi alternatifler olabilir.

5-Yaşam mümkün olduğu kadar uygun olmalı veya örneğin kiralar için pahalı yerlerin olduğu gibi bazı konularda fedakarlık edilerek ucuz yerlerde de kalınabilmeli.
0
infernalcadre
(21.01.25)
Hepsine uymasa da en yakını herhalde İzmir.
0
orient blue
(21.01.25)
Antalya. sicak ama deger.
0
sonsuz
(21.01.25)
bu kriterlere göre ege tarafı ön plana çıkıyor. ben İstanbul'a yakın olduğu için Balıkesir derdim.
0
vampir akrep
(21.01.25)
demirtaş bölgesi, bursa
0
g7mor
(21.01.25)
Sadece iklim şartına uyan (kışları ılık, yazları sıcak olmayan) bile bir şehrimiz yok maalesef.
0
oxit
(21.01.25)
erzurum ılıca

sivas'a kadar dümdüz ova
havalimanına 10 km
erzurum merkeze 15 km. 3 tane büyük avm var
ilçe olduğu için trafik sorunu yok
ilerde hızlı tren de gelecek
göl yok, doğal kaplıca var. tortum şelalesine 1 saat
yaşam uygun bütün zincir mağazalar var
evleri büyük hep 150 m2
iklim soğuk ama hep kar var manzara süper. kar yağınca hava yumuşuyor
sütün etin en iyisi var

cCc yeşil Ilıca'mız cCc
0
ya ben lan neyse
(21.01.25)
Şehir işi ulaşım hariç bahsettiğin diğer özellikler için Canakkale diyorum.
0
basubadelmevt
(21.01.25)
samsun geldi aklıma. atakum tarafı özellikle.
0
efreet sultan
(21.01.25)
Kesinlikle Samsun - Atakum. 12 sene yaşadım, sanırım buradaki maddelere uymayan hiçbir tarafı yok...
0
silverleaf
(21.01.25)
Eskişehir çoğuna uyuyor.

Yokuşlu yerleri var ama şehrin çoğu düz. Denk geldiğim yokuşlar da hafif eğimliydi.
İnsanları zaten genelde rahat diye bilinen bir yer.
Kışları soğuk ama son iki kıştır buradayım, öyle aman aman bir soğuk da değil yani akşam üzeri yürüyüş yapılabilir sıcaklıkta oluyor genelde işten eve yarım saat yürüyorum haftada iki gün.

Pazarı, çarşısı var, Avm de var. Hızlı tren var, havalimanı yok maalesef. Yakınlarda bi baraj var sanırım göl olarak ama hiç gitmedim çok da emin değilim. Tramvay çok işlevsel. Hayat çok pahalı değil.

Hepsine uyuyor mu tartışılır ama çoğuna uyuyor.
0
nundu
(21.01.25)
Yokuş hariç: İzmir
Kış hariç: Eskişehir
0
kobuzchu kiz
(21.01.25)
tabii ki Çanakkale

1- neredeyse dümdüzdür.
2- insanları genel olarak moderndir, kimse kimseye karışmaz. 24 saat boyunca sokaklarında güvenli bir şekilde dolaşmak mümkündür. elinizde içkiyle ortalık yerde gezebilirsiniz, kimse bir şey demez.
3- yılda 1-2 gün kar yağar. çok soğuk olmaz. devamlı sayılabilecek bir rüzgar vardır. kışların soğuk geçmesini, yazların sıcak geçmesini önler.
4- tüm dükkanların yan yana olduğu bir çarşısı vardır. yürüyerek başından sonuna 10 dakika sürer. 1 tane de içinde Boyner, lcw, koton, h&M, sinema vs dükkanların olduğu büyükçe bir avm vardır.

opsiyonlar:

1- havalimanı var ama sadece Ankara'ya uçak var. ama izmir ve istanbul arabayla 4 saat sürer. otobüsle 6 saat sürer. uçağa çok gerek yok gibi. tren de yok.
2- denizin kralı var. hem boğaz var, hem Bozcaada var, hem Assos var, saros var, marmara denizi bile var.
3- trafik yok. zaten evinizi işinizi doğru yerlerde seçerseniz yürüyerek gidip gelirsiniz. (babam yıllarca işe yürüyerek gitti geldi, ben okuluma yıllarca yürüyerek gittim geldim)
4- ben Çanakkale'de otobüs uzun zamandır kullanmıyorum. ama küçük ve derli toplu bir yer olduğu için problem olacağını sanmıyorum.
0
co2s2
(21.01.25)
Düzlük: Adana, Eskişehir ve Mersin,
Ilıman iklim: Antalya, İzmir ve Adana,
Modernlik ve çağdaşlık: İzmir, Eskişehir ve Antalya
Maliyet: Adana ve Eskişehir

Kazanan: 1. Eskişehir 2. Antalya 3. İzmir
0
gabe h coud
(21.01.25)
çanakkale veya kocaeli bence. istanbul'a ve uluslararası havalimanı'na yakın olmanın avantajını da düşünürsek. depremi de düşünmek lazım. dayanıklı zemin ve binada yaşamak önemli, kuzey anadolu fay hattı'na yakın yerlerde özellikle.

eskişehir de aklıma geldi ama onun iklimi uç noktalarda olabilir. ankara gibi yani.
izmir de akla gelebilir ama yokuşlu çok yeri var. denize yakın yerde yaşamak düşünülebilir.

deniz açısından akdeniz şehirleri tabii: antalya, adana, mersin. ama yazın aşırı sıcak oluyor.
0
ermanen
(21.01.25)
Eskişehir. Kış kriteri pek uymuyor ama kaç yıldır o kadar kış ta yok dogrusu
0
primetime
(21.01.25)
bu kadar kriteri olan birinin denizsiz bi yerde yasayacagini sanmiyorum. bence deniz ilk kriterlerinden biri olmali. tum sehirleri aramaya gerek yok. aramayi bolge olarak kisitlandir. marmara, ege, akdeniz, karadeniz. gerisi yasanmaz
0
buenosdias
(21.01.25)
Eskişehir. Ankara izmir bunların dışındaki yerler bozkırın tezenesi.
0
mikahakkinen
(22.01.25)
Metro, tramvay hariç Tekirdağ.
0
kumandanim
(22.01.25)
(24)

Sizce en iyi bisküvi nedir?

silverleaf
Kardeşimle günlerdir en iyi bisküvileri kendi aramızda kıyaslaya kıyaslaya bir yere varamadık... Size de sormak istiyorum, sizce şu anda piyasada olan en iyi bisküvi nedir ve neden sizce en iyisi o? :)
Kardeşimle günlerdir en iyi bisküvileri kendi aramızda kıyaslaya kıyaslaya bir yere varamadık... Size de sormak istiyorum, sizce şu anda piyasada olan en iyi bisküvi nedir ve neden sizce en iyisi o? :)
0
silverleaf
(20.01.25)
www.godiva.com.tr


Budur. Çünkü inanılmaz lezzetli
0
ırene adler
(20.01.25)
sizde neler çıktı merak ettim

Seçenek çok açıkçası. Çok standardı bu işin hoşbeş.

Şu içi çikolata dolgulu biskolatalar da çok güzel. Haylayf gibi boş düz bisküvü soruyorsak da petibör
0
baldan kaymak
(20.01.25)
Çikolatalı, kaymaklı vesaireli olanlar hariç, sade bisküvi soruyorsanız, Ülker Pötibör derim ben.
0
Mirket
(20.01.25)
Mulina bianco.
0
logisticsmanager
(20.01.25)
Herkesin ağız tadı farklı ben mesela içi dolgulu bisküvi sevmem

Sevenler için hanımellerin tarçın ve zencefillisini önerebilirim
encrypted-tbn0.gstatic.com

Hem çayla hem sıcak şarapla iyi gidiyor :)
0
grimavi
(20.01.25)
eti kakaolu bisküvi. inanılmaz iyi bence. ülker'inki mesela keyif vermiyor ama eti'ninki harika.
0
semaforo de medianoche
(20.01.25)
Walker’s
St. Michel
Asolo Dolce
Lotus
Leibniz Minis
0
gabe h coud
(20.01.25)
Klasik Çizi
Nero
Klasik Burçak

"En iyi" gibi bir iddiada bulunamam ama bu üçü karşıma çıkınca çok mutlu olurum.

Pötibörde de çifte kavrulmuş favorimdir.
0
mutekebbir
(20.01.25)
gofredo
0
neira
(20.01.25)
Eti kakaolu, tadı değişmediyse eti finger, nero.
0
asteriks
(20.01.25)
eti ne(g)ro
0
sonsuz
(20.01.25)
tabii ki cicibebe
0
co2s2
(20.01.25)
nussknacker kırmızı almancı çikolatası. işte vizyon işte feraset.
0
biravekahve
(20.01.25)
@baldan kaymak Ya bizim kişisel tercihler çok farklı, kardeşim ısrarla kırmızı İkram diyor, o mu bu mu yaptığımız bütün bisküvilerde İkram'a tutundu. Ben Le Petit Ecolier gibi bir bisküvi vardı Fransa'da, onun kakaolu kapmalı olanı diyorum. :)
0
🌸silverleaf
(20.01.25)
Bu aralar kakaolu eti kurabi benim için.
0
peki madem
(20.01.25)
Çizinin dolgulu olanları bence.
0
yenibirgüzelnick
(20.01.25)
bakın abartmıyorum. bazen marketten çaya bandırmalık bisküvi alırım ama bunu yeni keşfettim. galaksimizdeki en lezzetli en iyi bisküvi olabilir.
eti sultani sütlü çikolata kaplı bisküvi.
www.etietieti.com
0
exlibris
(21.01.25)
@co2o2

Eti cicibebelerin artık çok şekerli bir tadı var insanın ağzını yakıyor şekerden
0
grimavi
(21.01.25)
On sene kadar önce ikram çok iyi bisküviydi. Hele kırmızı paketteki açık ara fark atardı diğerlerine. Her gün severek yerdim. Artık öyle değil. On değil, yirmi yıldır belki çok kötü.

İyisi hangisi bilmiyorum. Takipteyim. Ama kesinlikle ikram değil, Ülker değil.
0
biseysorcaktim
(21.01.25)
Tam çaya banmalık fındıklı hanımeller diyorum
0
respect
(21.01.25)
wasa'nın tüm krakerleri güzel. tercihim wasa mild cheese.
0
orpheus
(21.01.25)
2 saattir konuşuyoruz bi' Biskrem demedik.
0
kumandanim
(21.01.25)
Turkiye'de Eti Yulafli bence. Ama o da bozdu tabii. Arada bir yiyesim geliyor. 3'lu pakette her paketin tadi ayni olmayabiliyor bi de. Yillar once biskuviler daha iyiydi.

Yurtdisinda da yine daha iyiler var tabii. Proteinli sekersiz glutensiz vs. Guzel seyler yiyorum bazen. Markalarini unuttum.
0
ermanen
(21.01.25)
şekerli -> eti sultani (kuru üzümlü olan)
tuzlu -> taç kraker
0
inheritance
(21.01.25)
(9)

Kahve Tartısı?

Bluesque
V60 için Hario'nun tartısını kullanıyordum, üstüne su gelince rahmetli oldu.Önerebileceğiniz, memnun olduğunuz dijital tartı var mı?Ben Hario'dan da çok mutlu değildim gerçi, düğmeleri çok duyarsızdı. Tercihen duyarlılığı fazla bir tartı olursa süper olur.Teşekkürler
V60 için Hario'nun tartısını kullanıyordum, üstüne su gelince rahmetli oldu.

Önerebileceğiniz, memnun olduğunuz dijital tartı var mı?

Ben Hario'dan da çok mutlu değildim gerçi, düğmeleri çok duyarsızdı. Tercihen duyarlılığı fazla bir tartı olursa süper olur.

Teşekkürler
0
Bluesque
(20.01.25)
www.rossmann.com.tr

şu fazlasıyla iş görüyor. kaliteli bir ürün ayrıca.

edit: stokta yok görünüyor ama mağazalarda olabilir.
0
himmet dayi
(20.01.25)
awlmi
(20.01.25)
awlmi'nin verdiği linkteki 1 senede bozuldu malesef. bluefoxu tavsiye etmiyorum.
0
false pretension
(20.01.25)
@himmet dayi'nin önerdiği tartı maalesef hassas değil, çok güvenilir değil. Alıp kullanıp sonra anneme vermiştim. Gecikmeli ölçüyor ve çok doğru ölçmüyor... Kendi kullandığım Fakir Molly'yi tavsiye ederim.
0
silverleaf
(20.01.25)
www.amazon.com.tr

Şu ürün jenerik şekilde farklı markalar altında satılıyor.
Sorunsuz ve basit.
0
burfak
(20.01.25)
@burfak'ın önerdiği tartıyı birkaç yıl önce Aliexpress'ten satın almıştım, kullanmadığım zamanda bile pil yiyor ve içindeki pili birkaç gün içinde bitiriyordu.

Ben şundan verim aldım ama bunun da kendisi ufak olduğu için geniş alana sahip kapları tartmak zor oluyor: www.amazon.com.tr
0
10551037
(20.01.25)
bunun benzerini 3 yıl kadar önce yurtdışından almıştım. marka değiştirip satıyorlar sanırım. neredeyse her gün kullanırım. hiç sorun çıkarmadı.

www.idefix.com
0
jepa
(20.01.25)
@10551037
Senin aldığında bir sorun olmuş olabilir. benimkini neredeyse her gün kullandım, bir yıl oldu henüz ilk pili bitmedi.

jepa'nın yazdığı da aynısı.
0
burfak
(20.01.25)
Bence kesinlikle usb charge edilebilir bir tartı alın. Ben kalitesinden dolayı 7 seneye yakındır acaia pearl kullanıyorum. Pek çok 3.nesil kahveci bu tartıyı kullanıyor.Bu sürede hiç bir arıza vermedi, sadece bataryası şişti ve onu değiştirdim. Tahminen bir 7 yıl daha sıkıntısız kullanırım.
0
oggiethebrewbuddy
(20.01.25)
(7)

Columbia mont değer mi

tulumba
Selamlar,Bir yağmurluk almam gerekiyordan Columbiada 3in1 montlara bakarken buldum kendimi. Bir hırkanın min bin tl olduğu yerde yağmurluğa max 3-5 veririm derken fiyat algım bulandı :D kaliteli bir şey alıp uzun süre giymek istiyorum yağmurluğu. şu mont bi şekilde indirimle 13500 tlye geliyor, siz
Selamlar,

Bir yağmurluk almam gerekiyordan Columbiada 3in1 montlara bakarken buldum kendimi. Bir hırkanın min bin tl olduğu yerde yağmurluğa max 3-5 veririm derken fiyat algım bulandı :D kaliteli bir şey alıp uzun süre giymek istiyorum yağmurluğu.

şu mont bi şekilde indirimle 13500 tlye geliyor, sizce değer mi? Yani tr ve eu fiyat farkı beni üzüyor. 13-14 bin bi monta vermek saçma mı, normalleştirmeli miyim? Tışıkkırlır,

www.columbia.com.tr
0
tulumba
(17.01.25)
Columbia Türkiye'de aşırı pahalı, Avrupa'dan yarı fiyatına muhtemelen. Normalde bu para olsa ekonomik durumunuza göre karar verin derdim ancak ülkemizde iki katı fiyata satılması nedeniyle asla almazdım. Hele yurt dışında indirime girerse üçte birine alırsınız.

Yerinizde olsam alternatiflere yönelirdim.
0
10551037
(17.01.25)
Avrupa'ya ya da Amerika'ya gitme şansı yoksa alınabilir. Paran varsa neye vermiyoruz ki diyerek alabilirsin.

Ama böyle 3in1, 2in1 montları kullanışsız buluyorum. Havanın o kadar da soğuk olduğu günler sayılı. O yüzden çoğunlukla parça parça giyeceksiniz. Genelde ayrı duracağı için de hava soğuksa bu sefer birleştirmeye uğraşacaksınız.

Bir de iç katmanlar biraz daha dandik oluyor. Yalnız giyildiğinde tam böyle güzel durmuyor sanki. En üst katman da yalnızken bol ve büyük duruyor.
Normal polar modelleriyle onun içinden çıkan arasında da gözle görülür fark var bence. 3in1'ine vurulduysanız vazgeçin.
0
nickini vermek istemeyen uye
(17.01.25)
www.thenorthface.com.tr

ben bunu beğenmiştim ama ihtiyacım olmadığı için almadım. fiyatı daha uygun ve daha güzel duruyor colombiadan.

ayrıca türkiyedeki her şey yurtdışında daha uygun. bu mantıkla çorap bile alamayız, sürekli gidip gelen birilerini mi bekleyeceğiz? para varsa alınır, artık böyle şeylere çok takılmıyorum ben ya.

aradaki farka da yine bi northface polar üst alabilirsin, çok sıcak tutuyor.
www.thenorthface.com.tr

ha colombianın o iç katmanıyla ilgili bi video izlemeiştim, çok sıcak tuttuğuna dair. aradaki farkın karşılığı belki odur. ama mesela ankara için o kadar sıcak tutan bi monta ihtiyaç yok.
0
elorelia
(17.01.25)
www.columbia.com

210 usd, 210*35,5=7.455,00 TL. şaka gibi.
0
liberal
(17.01.25)
degmez
0
bay b
(17.01.25)
turkiye'den columbia almak enayiliktir, yaptiklari sey resmen dolandiricilik. boyle bir fiyatlandirma nasil yapiyorlar anlamiyorum. ben hollanda'da indirimle 77 euro'ya bir bot aldim, simdi baktim turkiye sitesinde indirimle 13600tl. 77 euro 2800tl yapiyor. neredeyse 5 kat. bence baska markalara bakin. the north face'in farki bu kadar degil sanirim, ona bakilabilir.
0
lemmiwinks
(17.01.25)
Jack Wolfskin'den aşırı memnunum. Kaliteli, kaz tüyü montlarını tavsiye ederim.
0
silverleaf
(17.01.25)
(1)

Kopenhag'da evlilik teklif etmelik mekan önerisi

aguen
Merhaba duyuru,2 hafta sonraya bir kopenhag gezisi denk geldi. ben, sevgilim, iki arkadaşım gideceğiz. Hazır kameraman/organizasyon görevlilerimi yanımda getirmişken bu işi güzelce halletmek istiyorum, normalde güzel giyinsem fark eder sürprizi kaçar.Önceden keşif yapamayacağım için Nyhavn'dan emin
Merhaba duyuru,

2 hafta sonraya bir kopenhag gezisi denk geldi. ben, sevgilim, iki arkadaşım gideceğiz. Hazır kameraman/organizasyon görevlilerimi yanımda getirmişken bu işi güzelce halletmek istiyorum, normalde güzel giyinsem fark eder sürprizi kaçar.


Önceden keşif yapamayacağım için Nyhavn'dan emin olamadım. Güzel yerler var ama spesifik nokta bulmak anın içinde zor olabilir.

Glyptoteket şu an listede 1 numaram burası. Ama önerilerinizi minnetle bekliyorum :)
0
aguen
(04.11.24)
Glyptoteket efsane bir yer ancak çok sessiz, müzeden çok kütüphane sessizliği var gibi düşünebilirsiniz. Ortasında kış bahçesi var, orası en uygun yer olabilir. Işık güzel, etraf güzel, her şey çok güzel. Ben de orayı önerebilirim. Orası değilse Kings Garden'ın tam ortasında olabilir...
0
silverleaf
(04.11.24)
(20)

Hayatıma %100 etki etti dediğiniz bir söz paylaşabilir misiniz?

Zetnikov
ben cok faydasını gordugum ve hayatımı gercekten degıstıren 3 soz soyle1- “İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.”2- "Ne ekersen, Onu biçersin"3- "Bedava Peynir sadece fare kapanında bulunur"
ben cok faydasını gordugum ve hayatımı gercekten degıstıren 3 soz soyle

1- “İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.”

2- "Ne ekersen, Onu biçersin"

3- "Bedava Peynir sadece fare kapanında bulunur"
0
Zetnikov
(17.10.24)
Allah affetsin ben İngilizce paylaşacağım, ama her türlü iş güç için bende etkisi büyük.

Ne olursa olsun hedeften sapma, yağmasan da gürle etkisinde.
"We march to victory. Or we march to defeat. But we go forward, only forward"

Her şey olacağına varır. İşini görevini yap, sorumluluklarını aksatma minvalinde.
"We do not choose our destinies. Yet we must do our duty. Great or small, we must do our duty"

Üçüncüyü de affınıza sığınarak duvar gibi bırakıyorum.
A heretic may see the truth and seek redemption. He may be forgiven his past and will be absolved in death. A traitor can never be forgiven. A Traitor will never find peace in this world or the next. There is nothing as wretched or as hated in all the world as a traitor.

It is said that heresy is like a tree. It's roots lie in darkness while it's leaves wave in the sun. You can prune away its branches, even cut the tree to the ground but it will grow again, ever stronger. Such is the nature of heresy and why it is so difficult to destroy. Some may question my right to destroy a world of ten billion souls, but those who understand realize I have no right to let them live. No sacrifice is too great; no treachery too small.
0
Shepard
(17.10.24)
"Thinking is difficult, that’s why most people judge."

"Some of us think holding on makes us strong but sometimes it is letting go."
Bu ikincisini hayat felsefem yaptıktan sonra çok rahatladım.

"I am not what happened to me, I am what I choose to become."
0
kullanicadi
(17.10.24)
@shepard

Yazmayi unuttum bence bi is yapacaksan sureklilik cok onemli pes etmeden
0
🌸Zetnikov
(17.10.24)
her nasip vaktine esirdir.
0
since1907
(17.10.24)
her şerde bir hayır vardır

maç doksan dakika, ömür bitmedikçe çare tükenmez
0
Hallegadola
(17.10.24)
Şeyh Galip'in musemmen beyiti:
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen

eksisozluk.com

Bir de Kant'in "Öyle bir hareket et ki senin hareketinin ilkesi başkaları için de ilke olsun."
0
Amaranta ursula
(17.10.24)
- düşünce güçtür.

olmasını istediğim bir şeyi düşününce bir şekilde benim yörüngeme giriyor. sadece düşün, iste ve evrene bu enerjini sal.

- diğeri çok anonim; mükemmel iyinin düşmanıdır. bende işe çok yarıyor.
0
xrated
(17.10.24)
iliskiler, yasam vs icin,

mr nobody'den
"Every path is the right path. Everything could've been anything else. And it would have just as much meaning."

annie hall filminin sonundaki woody allen tiradi

"After that it got pretty late, and we both had to go, but it was great seeing Annie again. I... I realized what a terrific person she was, and... and how much fun it was just knowing her; and I... I, I thought of that old joke, y'know, the, this... this guy goes to a psychiatrist and says, "Doc, uh, my brother's crazy; he thinks he's a chicken." And, uh, the doctor says, "Well, why don't you turn him in?" The guy says, "I would, but I need the eggs." Well, I guess that's pretty much now how I feel about relationships; y'know, they're totally irrational, and crazy, and absurd, and... but, uh, I guess we keep goin' through it because, uh, most of us... need the eggs"

kisisel gelisim icin
"her gece yataga uyandiginizdan daha akilli, bilgili gidin."

bunlarla cok kücük lise 1 ya da 2 gibi karsilastigim icin cok kücük yaslardan itibaren etki seviyesi büyük bir sekilde beni etkilemis oldu.
0
robert bosch
(17.10.24)
Komik gelebilir ama abimin bir sözü var, belki o da bir yerden öğrenmiştir bilmiyorum: "Biz gemimizi bir şekilde yüzdürürüz."

Zor bir durumla karşılaştığımda "Bu gemiyi bir şekilde yüzdüreceğim" diyorum. Hayatımın gemisinin kaptanı olduğunu hissediyorum resmen böyle düşününce :) Fiziki bir kaptanlık gibi bilmem anlatabildim mi heheh
0
silverleaf
(17.10.24)
Bugünün işini yarına bırakma.
Hayatımda ne kadar boktan şey olduysa, yapılması gereken zamanda yapmadığım için oldu.
0
etna
(17.10.24)
Benim için iki söz var:

1- Hayat, daima geriye bakarak anlaşılabilir ve daima ileri bakarak yaşanaılabilir.
2- Tek kitabı olandan sakınırım.
0
simderun
(17.10.24)
You miss 100 percent of the shots you don't take.
0
baldur2
(17.10.24)
The Harder I Work, the Luckier I Get.

Kervan Yolda Düzülür.

Alejandro Jodorowsky: "Bana göre başarısızlık sadece yolu değiştirmek içindir."
0
stationary traveller
(17.10.24)
Benimki de Community'den gelsin:

"Jeff, you're a normal person. There's nothing very special about you at all. You're going to be great at a few things, but really crappy at more. And that takes a lot of the pressure off, so you can live a full, happy life."
0
peki madem
(17.10.24)
1) hayırlısı (anonim)

2) sen medyanın boynuna tasma takıp istediği tarafa çektiği küçük bir insansın (erich fromm)
0
yemrem
(17.10.24)
Gençler yaşlıların aptal olduğunu düşünür ama yaşlılar gençlerin aptal olduğunu bilirler. Agatha Christie
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(17.10.24)
Pasta rhei
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.10.24)
Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca deneyip farklı bir sonuç almayı beklemektir.

Kesinlikle olaylara bakış acımı değiştirdi. Ayni döngülerden çıkmamı kolaylaştırıyor.
0
buzbebek
(17.10.24)
"Hicbir kole efendisine yaranamaz"Emre Kongar
0
freedonia
(17.10.24)
İki tane var. Biri benim biri digerleri için :) benim için olan: Sakın denizlerde herkes kaptan kesilir. Kendimi fazla buyutmememi sağlar. Diğeri ise insanlar için: okşayan elin kıymetini bilmeyenler tekmeleyen ayağı operler. Bazen gerçekten haklarını vermek gerekebiliyor. Bu sözler hayatımı kolaylaştırıyor biraz
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
(18)

Zayıfladıkça kilo vermenin imkansızlaşması :(

silverleaf
Bugün iphone'daki sağlık verilerime baktım ve şok geçirdim. Diyor ki,Attığım adım sayısı: 15.125Aktif Enerji: 378 KCALDinlenme Enerjisi: 1269 KCALYani ben bütün gün ayakta oradan oraya koşturdum ve 378 KCAL yakmışım. Tamam depar atmadım ama gerçekten yoruldum ve bu akşam spor yapacak enerjim yok mes
Bugün iphone'daki sağlık verilerime baktım ve şok geçirdim. Diyor ki,

Attığım adım sayısı: 15.125
Aktif Enerji: 378 KCAL
Dinlenme Enerjisi: 1269 KCAL

Yani ben bütün gün ayakta oradan oraya koşturdum ve 378 KCAL yakmışım. Tamam depar atmadım ama gerçekten yoruldum ve bu akşam spor yapacak enerjim yok mesela. Ve buna rağmen bu kadar kalori yakmışım?? 378 KCAL aslında bir öğün bile değil.

Normal bir öğünde yaklaşık 500-600 kalori alınmaz mı? Benim kilo vermek için günlük 1000 kalori altında beslenmem lazım ama bu da aktif yaşantısı olan birisi için az değil mi? Yani kendi sorumu cevaplamış gibi olacağım ama gerçekten çok az. Peki bu kilo nasıl verilecek gerçekten açlıktan ölmeden?

Bir de, madem böyle demek ki biz çok çok az yiyerek hayatta kalabiliyoruz. O zaman etrafımızdaki insanlar gerçekten gereksiz yere çok mu yiyor? Anlamıyorum artık kimin çok kimin az yediğini :( 49 kilolara düşenler nasıl düşüyor aklım almıyor.

168 cm, 58-59 kiloyum. 55'e düşmeye çalışıyorum. Her türlü yardıma öneriye açığım :(
0
silverleaf
(15.10.24)
378 KCAL çok çok az. Dün 3731 kalori yakmışım 24 000 adım ile. Kilo verme hedefim de yok. 184 e 73 kg ım

Belli ki hareketsizsin.
0
ferenc
(15.10.24)
Ben sana çok az kişinin bildiği bir sır vereyim de moralin düzelsin: Sistem sadece vücut sıcaklığını 37 derece çevresine sabitlemek için 1200 kalorilik bir enerji harcar, senin tüm gün harcadığın enerjinin yanında ne kadar fazla öyle değil mi? Onun dışında diğer sistemlerin (dolaşım solunum beyin vs) çalışması için ortalama 400-500 kalorilik enerji ihtiyacı olur, sistemde enerjinin çoğu buralara gider. Diyet için total kalori hesaplanırken de senin günlük aktivitelerin için 300-400 kalorilik bir enerji ihtiyacının gerekli olduğu hesaplanır çünkü ağır bir fiziksel iş yapmıyorsan sistem çok az enerji harcar, yani senin günlük harcadığın enerjinin aslında çok bir önemi yok, kilo verme sürecinde önemli olan toplam enerjiden kalori açığı bırakmak, kilo verdikçe de kalori ihtiyacı azalır, o nedenle toplam kalori miktarını ara ara güncellemek gerekir, bu işler de hep hesap kitap işi ne yazık ki, özellikle nispeten düşük kilolarda bu hesaplamalar daha önemli.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
@ferenc, Valla ben iphone'un yalancısıyım, bana öyle diyor. Sırtımda en az 6-7 kilo malzeme ile 15000 adım atmışım, Sağlık uygulamasında bunun karşılığı 378 kcal görünüyor :(
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Çok teşekkür ederim cevabınız için. Ama şu an kalori açığı bırakmak demek yediğimden gerçekten kısmak demek çünkü bir tek öğle yemeğini normal bir yemek yedim? Sıfır ekmek, sıfır tatlı.

Sabah: 1 haşlanmış yumurta, 4-5 zeytin, 2 salatalık, 1 domates, 3-4 çiğ kaju.
Arada bir elma yedim.
Öğlen: 3 tane kadınbudu köfte.
Akşam: 1 haşlanmış yumurta (sabahtan kalmış), 1 domates, birkaç zeytin daha, bir domates ve bir elma daha.

Bu haliyle bile 1200 kalori oldu. Ekside kalmak için başka bir şey yemedim ama düzgün beslenmedim ki :( Vücudum bana, çok bile yedin mi diyor :(
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Hocam sorunun çözümü genelde yanlış yerde arıyorsunuz sizin probleminiz zaten düşük kalori almak bu tabloda. Bak yukarıda ne dedim? Sistem sırf vücut sıcaklığını sabit tutmak için 1200 kalori harcıyor, diğer sistemlerin çalışması için de 400-500 kalori harcıyor, bu kaloriler nereden harcanıyor? Normalde senin dışarıdan verdiğin kaloriler bu işler için kullanılıyor ama sen dışarıdan yeteri kadar kalori vermediğinde ne oluyor? Sistem dramatik seviyede düşük kaloriler geldiği için yağ yakımı gibi işleri minimuma çekip sadece hayatta kalmasını gerektirecek işlerin yürümesi için kalori harcıyor, bunlar için de biraz senin verdiğin kalorileri biraz da vücut yağlarını kullanıyor ama en düşük seviyede kullanıyor.

Bu örneği burada çok verdim ama yine vereyim: Dünya'ya bir göktaşı çarptığını ve tüm gıda kaynaklarının tükendiğini, elinde sadece 1 kiloluk yemek kaldığını ve 6 ay bununla idare etmen gerektiğini düşün. Bu 1 kiloluk yemeği anında yer misin yoksa küçük küçük 6 ay idare edecek şekilde mi yersin? İdare edersin değil mi? Vücut yağlarını da böyle düşün o bir rezerv kaynak ve tek görevi seni yoklukta hayatta tutmak, sen çok düşük kalori alırsan çok az yağ kaybı yaşarsın; kalorileri düzgün hesaplayıp ona göre beslenirsen daha çok yağ kaybı yaşarsın.

Bunun için internette kalori hesaplayıcılar var onları kullabilirsin. Misal bugün yağ kaybı için kalori alımını hesaplasan en az 1700-1800 kalori falan çıkar alman gereken kalori miktarı, sen bazal metabolizmanın da altında kalori alıyorsun, o nedenle de rezerv kaynaktan kayıp yaşamıyorsun ya da çok düşük yaşıyorsun, senin sorunun ekstra düşük kalori almak, ben diyet yapacağım zaman neredeyse 3000 kaloriden başlıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Bu yazdığınız şeylerin 1200 kalori olması imkansız. Ancak 400 gr falan kadınbudu yerseniz olur galiba ki sanmıyorum o kadar yediginizi.

Uygulamaların kalori hesaplarına bakmayin. Bunlarin fazla yazdığı ya da metabolizmanın durduğu yerde yaktigi kaloriyi hesaplandığı falan çok söylendi. Siz bazal metabolizmanızın bir tık altında yemelisiniz. Yürümeniz vs size ek olur ancak.

Malesef, esim de 45 kilo insan olarak, kısa boylu ve az kilolu kişilerin kilo vermesi daha zor çünkü kalori miktarı düşüyor.
0
logisticsmanager
(15.10.24)
Tdeecalculator ile hesapladım;
Bazal metabolizma (yani hiçbir şey yapmasaniz yakilacak) 1495 kalori çıkıyor.
Kısacası çok hareketli değilseniz (Masabasi is) en az 1300 kalori almanız lazım.
Günlük hareket ediyorsaniz en kötü bazal almaniz lazım. Iphone vs guvenip 300 kalori fazla alirsaniz tahminen kilo veremezsiniz (biz de Dustuk bu hatalara)
0
logisticsmanager
(15.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Siz bazal metabolizmamın üstünde yememi söylemişsiniz, @logistic altında yememi :( İkiniz de mantıklı diyorsunuz da ne yapacağım ben??
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Sen zaten bazal metabolizmanın altında besleniyorsun ve kilo veremediğini söylüyorsun değil mi? :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Evet :( Bence ben az yiyorum ama kilo veremedikçe yeme algım değişti. Yediğim de mi çok, demek ki vücuduma yetiyor aldığı kalori diye düşünmeye başladım işte arkadaşlar öğle arasında şnitzelleri gömerken. :( Sizin hesabınıza göre 1700-1800 kalori civarı mı almam gerekiyor? Verdiğim kiloyu da geri almayayım sonra ya :(
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Total kalori hesaplanırken iki araç vardır TDEE ve BMR. TDEE Toplam Günlük Enerji Harcaması'nı BMR de Bazal Metabolizma Hızı'nı belirler, total kalori hesaplanırken BMR ile TDEE aarsında kalori alırsın, TDEE üstüne çıkarsan kilo alırsın TDEE kadar kalori alırsan kilonu korursun TDEE miktarından açık verirsen kilo verirsin, BMR senin müdahale edeceğin senin ayarlayacağın ya da manipüle edeceğin bir faktör değil o sistemin kendi yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için ihtiyacı olan kalori miktarıdır, eğer onun altına düşersen yağ kaybı yaşamazsın, nedenlerini yukarıda anlattım.

Hayır ben sana 1700-1800 kalori al demiyorum bu senin kendi fiziksel özelliklerine ve günlük aktivite değerlerine göre bulman gereken bir miktar, internette Günlük Kalori İhtiyacı Hesaplama diye arat sana bununla ilgili hesaplama araçları çıkartır, oraya girip hesapla, sana ne kadar kaloriye ihtiyacın var gösterir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Siz çok az yiyorsunuz sorun orada.

Şöyle ki benim de kalecinin de bmr yüksek çıkar. Misal benim 2100. Ben 100 kalorilik bir açık bırakırsam bmr'dan ben bmr'in 95ini alıyor olurum.

Sizin yemek listenizi hesapladigimda ben max 1000 kalori bulurum ki yediğiniz kadinbudu ne kadar gr bilmiyorum. 1000 olsa 1450 bmr desek siz yüzde 68 bmr kalorisi aldiniz. Ki 100 kalori az almis olsaniz yüzde 94 olacaktı. Aradaki farkı görüyorsunuz. Yani bmrdan 100-150 kalori az yemek kişiye ciddi bir sorun yaratmaz. Ama 500 kalori altı özellikle sizin gibi az bmrda sorun çıkarır.

Bir de bu işler deneme yanilma işi. Ben açıkçası bmr üstü yemem. Çünkü spor vs yaparken bazen abartabilirim. Bundan garanti olarak bmr-200 kalori vs yapıyorum plani. Ve böyle kilo vermiyorum hep. Ne zaman üstü yapsam alıyorum.

Ama ben açık konuşayım; 1800 kalori alirsaniz kilo vereceginizi sanmıyorum. Ha ama bugünkü yemek gibi hesaplarsaniz 1800 kalori derken 1500 aliyor da olabilirsiniz:)
0
logisticsmanager
(15.10.24)
@logistics, tdee hesaplamasını ben de yaptım ve cutting senaryosunda şöyle diyor:

Basal Metabolic Rate 1,334 calories per day
Sedentary 1,601 calories per day
Light Exercise 1,834 calories per day

Bence ben bugün light exercise geçirmiş olabilirim 15 bin adımla.

Siz ve Kaleci farklı şeyler söylüyorsunuz bana ya da bu saatte ben artık anlayamıyorum :D Basitçe biriniz en az 1800 kalori almalısın diyor, diğeriniz o kadar alırsan veremezsin diyor.
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Zig zag diyetler vs var ya da arada fazla kalori alınan yöntemler.

Yoksa vücut kıtlık moduna geçiyor.

Weight loss plateu diye de araştırabilirsiniz

Bmr vücut hiç bir şey yapmazken yakılan kalori. 15bin adım atmasanız bile günlük işlerde de kalori yakımı oluyor. 1300 mantıklı gibi sizin için.

Bence de o yedikleriniz 1200 etmez
0
jülsezar
(15.10.24)
Sedentary den 200 düşün, ben öyle yapıyordum
0
jülsezar
(15.10.24)
Ben sana 1800 kalori al demiyorum, az önce de söyledim, ben sana TDEE ile BMR arasında TDEE miktarına en yakın şekilde kalori açığı vererek kalori al, BMR altına düşme diyorum. Sen hem düşük kalori alıyorsun hem de fiziksel aktiviteni yüksek tutmaya çalışıyorsun, bu yağ kaybı için olumlu bir hareket değil, herkesin yaptığı en büyük yanlış açıkçası.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Bunun çok kolay yöntemi var; hesaplayin ve o kaloriyi alin. Bir iki hafta içinde kilo veremezseniz bir tık daha düşürün. Bir noktada bulacaksiniz.

Benim açıkçası tdee yerine bmr üzerinden hesaplama sebebim tdee'lerin fazla hesapladigini düşünmem. Bu yüzden bmr üzerinden yaparım ve hiç sorun yaşamadım.

Amma lakin Her diyet her bünyede olmaz. Ben iyiyken başkası kötü olabilir. Misal low carb diyet bana cehennemken başkası çok mutludur. Sıfır şekerde de çok kötü olurum. Ondan aslında herkese uyan bir cevabi yok dünyada.

Ama sizin mevcut sorununuz benim görüşüme göre bmr alti almaniz değil bmr cooook altında almaniz ve yemek hesaplamanizin doğru olmamasi. Daha fazla yiyebilirsiniz.

Bir de kaleci dediği gibi; çok hareketliyseniz ona göre alın. Ben spor yapsam da daha çok güç antrenmanı olduğu için öyle çok kalori yakan şeyler yapmıyorum. Siz gerçekten yapıyorsaniz ona göre ekstra almaniz gerekecektir.
0
logisticsmanager
(15.10.24)
Herkese çok teşekkür ederim gece gece çilemi çektiğiniz için. Biraz daha kalori arttırarak deneyeceğim bakalım :)
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
(3)

Yeşil çay

sanguine
Markette satılan Lipton, doğadan vb işe yarıyor mu gerçekten. Hazımsızlık ve sindirimi kolaylaştırmak için ne yiyip içebilirim
Markette satılan Lipton, doğadan vb işe yarıyor mu gerçekten. Hazımsızlık ve sindirimi kolaylaştırmak için ne yiyip içebilirim
0
sanguine
(15.10.24)
Paketli satılan hiçbir şeye güvenmiyorum ben ya.
Karanfil, top karabiber, tarçın demleyebilirsin, diyetisyenim vermişti bu tarifi, hem çok lezzetli, hem de sindirime ve hazımsızlığa çok iyi geliyor.
0
mutekebbir
(15.10.24)
İşe yarıyor mu bilmiyorum ama yeşil çayı nereden alıyorsunuz dersen, burada önerildiğini görmüştüm. Özçay dan almıştım. Ben de tavsiye ederim.
0
a perfect lie
(15.10.24)
Her akşam bir şase magnewo magnezyum içiyorum. Vücut ağrılarım için doktor tavsiye etmişti ama böyle bir etkisini gördüm. Ertesi sabah istisnasız mutlaka tuvalete çıkartıyor ve rahatlatıyor. Yorumlarına baktığımda da çoğu kişi bu yorumu yapmış. Bakın dilerseniz...
0
silverleaf
(15.10.24)
(2)

Rozasea (gül hastalığı) hakkında bilgisi veya tedavi geçmişi olan var mı?

neira
cilt analiz makinesinden çıkan sonuca göre bende bu hastalık varmış. yüzüm kendimi bildim bileli hep kırmızı tondaydı zaten. burun kenarlarımda kılcal damarlar, yanaklarım çok pembe ve yine damarlı alnım da çok kırmızı. bu meğerse normal değilmiş. çok önemli de değilmiş sadece görsel olarak iyileşti
cilt analiz makinesinden çıkan sonuca göre bende bu hastalık varmış. yüzüm kendimi bildim bileli hep kırmızı tondaydı zaten. burun kenarlarımda kılcal damarlar, yanaklarım çok pembe ve yine damarlı alnım da çok kırmızı. bu meğerse normal değilmiş. çok önemli de değilmiş sadece görsel olarak iyileştirilebilen bir şey dedi gittiğim salondaki kadın.
ben de hiç sormadım nasıl bir tedavi uygulanıyor diye. sadece öncesinde cilt temizliği yapılacağını söyledi sonra ne yapılıyor bilmiyorum. google amcaya göre lazermiş. yüzüm yanmasın var mı yaptıran duyan bilen?
0
neira
(22.09.24)
öncelikle mutlaka cildiyeye gidin. bende bir dönem yanma hissiyle beraber sürekli vardı. doktorun verdiği merhemlerle bastırdım. tetikleyen şeylerden de kaçınınca yanma hissi ve aşırı kırmızılık yok artık. doktor bana roza ve elidel merhemlerini vermişti. bi de kapalı alanda bile olsam günde 3 kez solante telerubor güneş kremi, bir de bioderma sensibio ar krem önerdi. tetikleyen şeyler: sıcak, güneş, kafein, acı baharat, tuz, klima ya da vantilatörden yüze direkt hava gelmesi, liste daha geniş de bendeki tetikletiyiciler bunlar. tamamen geçmiyor ama dikkat edince en azından yanma ve yoğun kızarıklıklar olmuyor.
0
pide
(23.09.24)
Annemde ileri derecede var, bende de az bir miktar... Annem uzun süreler tedavi gördü, bilidğim kadarıyla kesin bir çözümü yok. Doktorlarından birisi, sabah kalktığın zaman güneş kremi süreceksin ve yüzünde sürekli güneş kremi olacak kızarıklığı engellemek için demişti. Annem de neredeyse bunu yapıyor. Güneş kremi eli ayağı gibi. Güneş kremi sürünce rahatlıyor ama hiçbir sorun yok...

Bende de aynı şey ışığa karşı aşırı hassasiyet olarak var. Bilgisayar ışığında bile yüzüm kızarıyor diyebilirim. Ya güneş kremi, ya spf'li renklendiricilerle vs idare ediyorum...
0
silverleaf
(23.09.24)
(18)

"Görev" kelimesine takılan hatun kişisi

winston insani
MerhabalarPartnerim özel okulda öğretmen, pazartesileri en yoğun günü, teneffüsler dışında akşama kadar molası yok nerdeyse, ben de her teneffüste seni arayıp 5 dakika modunu yukarı çekerim dedim haftasonu.Sabah mesaj attım "günaydın, bugünkü görevim aklımda ;)" diye, burada "görev" kelimesine takıl
Merhabalar

Partnerim özel okulda öğretmen, pazartesileri en yoğun günü, teneffüsler dışında akşama kadar molası yok nerdeyse, ben de her teneffüste seni arayıp 5 dakika modunu yukarı çekerim dedim haftasonu.

Sabah mesaj attım "günaydın, bugünkü görevim aklımda ;)" diye, burada "görev" kelimesine takıldı, "görev dediğin zorunlu yapılan bir şey değil mi" vs. fln dedi, ben de daha fazla uzatmamak ve ortamı yumuşatmak için "senin modunu yükseltip mutlu etmek benim görevim :)" desem de hala aynı şekilde devam etti.

Mizah anlayışı fena değildir aslında ama ne var ki bunda takılacak? Ben kendimi kötü hissettim böyle davranınca.

Zaten bir çok şeyin problem olduğu bir ülkede yaşıyoruz, bu kadar küçük şeylere takılıp probleme çevirme bana çok saçma geliyor.
0
winston insani
(16.09.24)
Gününün kötü geçeceğine o kadar odaklanmış ya da güne o kadar kötü başlamış ki bahane bulmuş gibi geldi. Çok tatlı bir şey yapmaya çalışmışsınız, inşallah gün bitmeden buna sahip olmanın kıymetini anlayabilir.
0
silverleaf
(16.09.24)
görev kelimesi pek hoş olmamış ama aynı şekilde devam etmeye gerek yok
0
jülsezar
(16.09.24)
Gergin uyanmış biraz :)
0
black holes in the sky
(16.09.24)
:( kolaylıklar diliyorum. hanımdan önceki iliskilerimi hatirladim.
0
logisticsmanager
(16.09.24)
Bahaneye sarilmaya gerek yok. Görev kelimesine bu kadar takilan biri biraz sonrasinda da hayati sana zindan eder.
0
Yourcousinmarvinberry
(16.09.24)
"İlişkide bir şeyi görev olarak görmemek, içinden geldiği için yapmak lazım" gibi bir prensip var. Anlatmak istediği konuda haklı bir yaklaşım.

Partneriniz de bunla bağdaştırmış ezberden. Alakası yok tabi, siz bunu bir etkinlik olarak yapıyorsunuz, ancak o üstüne çok kafa yormamış. "Benimle konuşmayı görev olarak görüyor" diye düşünmüş dümdüz.

Bunu açık açık böyle konuşup, bunun o durumla alakası olmadığını, içinizden gelen ufak bir oyun gibi yaptığınızı, o görevin bu görev olmadığını söyleyip kafasındaki bu bağlantıyı koparın.

Olur böyle bazen, her şeyi kronik problem gibi görmeye gerek yok bence. İnsanlar bazen yanlış düşünebilir, saçmalayabilir. Sorunu tespit edip çözersiniz.
0
akhenaten
(16.09.24)
Görev zorunu olarak yapılan iş+1

incelikler yaparken kelimeler üzerine biraz daha düşünmeli dikkat etmelisin

Dil hayatta önemli bir araç, en temel iletişim yöntemi, ifade becerilerin düşük olabilir ama ne var canım bunda takılınacak diye düşünmek yerine bu becerimi nasıl geliştirebilirim diye düşünürüm, sadece romantik ilişkilerde değil her türlü kendini daha doğru ifade etmek etkili olur

Sen iyi bişey yapmışsın ne var bunda takılınacak diye düşünenler bu beceriye ihtiyacı olmadığını düşünenler ya da bu konuda hiç düşünmemiş kişiler oluyor genelde :)
0
grimavi
(16.09.24)
Her tenefüste aramanı istemiyor olabilir mi peki? Yani bu biraz zorlama bi romantiklik ya sanki. Kızın başka işleri olabilir, kafasını dinlemek istiyor olabilir. Kendisi istediğinde arasa daha makul değil mi?
0
nundu
(16.09.24)
Abi bence göz kırpma emojisi başlı başına fail bir hareket kusura bakma ya, ikincisi de önceden böyle bir bilgi vermek biraz gereksiz bir hareket gibi olmuş sanki. Geçmiş olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.09.24)
Bir şeyleri yanlış anlayasi ve alinasi var, o da sana patlamış.

Denklem şu, şimdi biraz kendini geri çeksen (tamamen değil biraz) hani gorevindi aramiyorsun diyebilir, beni niye ghostluyorsun diyebilir... görev kelimesine de takılma, bu algılama biçimiyle ayni tartışmayı başka bir şekilde yasayacaktin zaten.
0
encokbenisevinnolur
(16.09.24)
görev kelimesi hiç hoş olmamış bence de.
içinden gelerek yapmıyormuşsun gibi olmuş.
ayrıca fazlaca hanımcı ve ezik bir kelime olmuş.
kadınlara niçin böyle ezik davranıyorsunuz anlamıyorum.
0
abelardo
(16.09.24)
Güzel bir şey yapmak istemişsin ama kelimeyi yanlış seçmişsin. Bir de ne zamandır birliktesiniz? Eğer ilişkiniz yeni başladıysa ve sen ilk heyecanla bu kadar ilgi gösterip sonra hiçbir şey yapmamaya başlarsan iyi değil. Hep böyle ince olmak lazım, hep özen göstermek gerekiyor.

@abelardo; bu tarz davranışlar, karşındaki insanla ilgilenmek, özen göstermek eziklik değil, zerafettir. Kadın ya da erkek farketmez herkes birbirine karşı özenli olmalıdır. Bu kelimeden rahatsızlık duyunca, soru sahibi arkadaş kendini kötü hissetmiş bu da çok ince bir insan olduğunu gösterir.
0
rock n roll
(16.09.24)
Gereksiz gergin uyanmış ve saçma bir tepki vermiş. Kötü hissetmeyi gerektirecek bir şey yok. Düzenli olarak bu triplere giriyorsa da kolay gelsin. Sabır diliyorum, ne diyelim.
0
nawar
(16.09.24)
Merhaba.

Anlattıklarınızdan anladığım ya sınıf öğretmeni, ya da ingilizce.

Okulun ilk günleri bunlar. Sınıf oturmamıştır daha veya sınıf yönetimi çok iyi değildir. Kötü bir ders geçirmiştir ya da müdürle belki olumsuz bir şey olmuştur.

Kolejler bu ara tam bir köle sistemi. Ben de geçen sene bıraktım.

Bu seferlik çok kafaya takmamaya çalışın. Anlık bir şey olabilir.
0
la traviata
(16.09.24)
Çatacak yer arıyor diye okumladım.
0
playing star again
(16.09.24)
@rock n roll
sence ben özen gösterdiği için mi bu cevabı verdim? özen göstermesine bir şey demişim gibi konuyu çarpıtıyorsun. "görevim" dediği için bu cevabı verdim. ikisinin arasında dağlar kadar fark olduğunu biliyorsun ama çarpıtıyorsun.
0
abelardo
(16.09.24)
hepimiz yaşadığımız olaylara göre bazı şeylere takılıyoruz, gereksiz atar yapabiliyoruz o anki modumuza göre, sürekli olmuyorsa idare edip geç, takma
0
gezegen olan pluton
(16.09.24)
abi senin yaşın başın var diye biliyoruz. 20lik kızlarla takılırsan tek kelimede adamı yamulturlar böyle. bari 25 falan olsaydı
0
titanyum22
(16.09.24)
(3)

Adidas Bayan eşofman takımı. Bayanlar beden için yardımcı olabilir misiniz?

mikahakkinen
Eşime hediye alacağım. 1.63 boy 47 kg. S ve M beden arasında kaldım. eşim 3 sene önce doğum yaptı bel ölçüsünün değişip değişmediğini bilmiyorum çünkü eşim eşofman giyen biri değil.adidas eşofman s beden eşime olur mu?
Eşime hediye alacağım. 1.63 boy 47 kg. S ve M beden arasında kaldım. eşim 3 sene önce doğum yaptı bel ölçüsünün değişip değişmediğini bilmiyorum çünkü eşim eşofman giyen biri değil.

adidas eşofman s beden eşime olur mu?
0
mikahakkinen
(16.09.24)
Kesinlikle S bedendir diye düşünüyorum. 1,68 ve 58 kg kadınım, Adidas'ta ben bile bazen S giyebiliyorum. Oversize giymeyi sevmiyorsa S'dir büyük ihtimalle.
0
silverleaf
(16.09.24)
s
0
elorelia
(16.09.24)
Vücut tipi bel bölgesinde çok oransız kalınlaşmıyorsa S bedendir.

Adidas Beden tablosu:
hizliresim.com
0
mhm
(16.09.24)
(3)

Milan como gölü

andlee
Herkese selam. Ekim ayında ilk haftalar milana gidilir mi?Uçak biletlerinden dolayı 1 hafta kalacağız ama hepsini milanda geçirmeyiz. 1 gün bergamo ya gideriz 2 gün como gölüne. Belki lugano gölü. Çevrede önereceğiniz başka yer varsa o da olur bu arada. Maksat dolaşmak gezmek.Como gölü civarına gidi
Herkese selam. Ekim ayında ilk haftalar milana gidilir mi?
Uçak biletlerinden dolayı 1 hafta kalacağız ama hepsini milanda geçirmeyiz. 1 gün bergamo ya gideriz 2 gün como gölüne. Belki lugano gölü. Çevrede önereceğiniz başka yer varsa o da olur bu arada. Maksat dolaşmak gezmek.
Como gölü civarına gidilirse nerde kalınır?
Bonus sorum şu araba kiralamak istersem nerden kiralamam lazım? Sorun olur mu bu bölgeleri gezerken?
0
andlee
(15.09.24)
valla milano bana sorarsan max 2-3 günlük bi yer. Lugano güzel bi isviçre havası olur tabi ama günü birlik bi yer gibi. Como'nun yanında lecco da olabilir, daha da ucuzdur. hotel griso diye bi otel vardı, hem manzarası hem restoranı güzeldir. arabayı sixt veya hertz'den kiralayabilirsiniz ancak çok dikkatli kullanın. mesela Milano merkezine giremezsiniz. girerseniz özel parking ticketlar almanız lazım yoksa sonradan ceza geliyor.
0
awlmi
(15.09.24)
Como'dan yeni geldim, naçizane tavsiyem direkt Como'da değil Colico tarafında kalmanız. Como çok kalabalık ve gerçekten gittiğiniz zaman (Türkiye'den gitmenin etkisiyle) wow olacağınız bir yer değil. Boğaz'a benzettik biz. Ama Lecco-Colico arası... Efsane. Bir daha gidip 1 hafta aylak aylak bu rota üzerinde dolaşmka istiyorum diyebilirim.

Araba kiralamamızı bize gitmeden önce de gittikten sonra da kimse tavsiye etmemişti. Sebebini hızlıca anladık, yollar çok kötü. Yol o kadar dar ve o kadar park yeri problemi var ki, çoğu yol tek şerit ve sürekli ileri geri yapmak zorunda kalıyorsunuz buralarda. Otobüs ve toplu taşıma bin kat daha mantıklı. Park yeri de, mesela Menaccio'ya gitmek için arabayı birkaç köy geriye park etmeniz gerekebiliyor ya da arabayı park edip sonra feribot kullanmanız gerekiyor vs, hiçbir anlamı kalmıyor arabanın. Colico tarafına giderseniz araba kiralamak daha iyi bir seçenek, Como için değil.

Kalacak yer önerim: Biz memnun kaldık, Albergo Firenze. Como'nun tam ortasında, fiyatı da yeri de uygun, temiz bir oteldi.
0
silverleaf
(16.09.24)
Merhaba,
şahsen como-lugano-bergamo ile vakit kaybedeceğinize eğer görmediyseniz öncelikle pavia, piacenza ve cremona'yı tavsiye ederim. piacenza es geçilip Modena veya Parma da eklenebilier bunlara. uçakla bergamo'ya inecekseniz tabi gezmeden es geçmeyin.
veya verona vicenza venedik hattını da yapabilirsiniz. 2. seçenek bir tık daha uzak olsa da öncelikli bence.

dağ bayır gezmeyecekseniz arabaya ihtiyacınız pek yok. tren ile daha konforlu olur. bir çok şehir merkezine arabayla girilmiyor veya pul vs alarak giriliyor. hiç uğraşmayın.
0
nwnd
(16.09.24)
(3)

ankarada açık havada koşu yapacak yer önerisi

iwillsee
ankarada açık havada koşu yapabilmek için güvenli ve rahat yerler öneriniz var mı?
ankarada açık havada koşu yapabilmek için güvenli ve rahat yerler öneriniz var mı?
0
iwillsee
(12.09.24)
eymir, odtü ormanları
0
jelly bear
(12.09.24)
Zafer Parkı
0
silverleaf
(12.09.24)
Ben AOÇ ve kurtuluş parkında koşardim. AOÇ'de sabah çok erken saatlerde köpekler olabiliyordu. Hâlâ var mı bilmiyorum ama.
0
Amaranta ursula
(12.09.24)
(3)

roma, paris, amsterdam f/p kalacak yer tavsiyesi

tepedeki psychedelic adam
özellikle ulaşımı kolay merkezi hostelleri (ya da airbnb de olabilir) tercih ederim ama genel olarak kalıp beğendiğiniz yerleri yazabilirseniz sevinirim. kaldığınız yerin ismini hatırlamıyorsanız da mahalle/bölge önerisi de olabilir.
özellikle ulaşımı kolay merkezi hostelleri (ya da airbnb de olabilir) tercih ederim ama genel olarak kalıp beğendiğiniz yerleri yazabilirseniz sevinirim. kaldığınız yerin ismini hatırlamıyorsanız da mahalle/bölge önerisi de olabilir.
0
tepedeki psychedelic adam
(10.09.24)
Amsterdamda heineken’in oralar merkeze ve çevresine yakın her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz, pariste hausmann bulvarının üzerindeki oteller olabilir, romaya gitmedim
0
condom kurşunu
(11.09.24)
The Romehello hostel.Epey guzeldi.

Termini'ye 5 dk yurume.
0
tsubasa
(11.09.24)
Paris'te çok memnun kaldığımız yer > Hotel Magenta 38 by Happyculture
Roma'da uygun fiyatlı, öğrenci işi yer > Kiss Inn
0
silverleaf
(11.09.24)
(21)

Sevgili & Buluşma

sumuklurakun
Diyelim ki kız arkadaşınız 25 siz 30 yaşındasınız. Kız arkadaşınız teyzesi gilde kalıyor ve aynı şirkette çalışıyorsunuz. Kız arkadaşınızla buluşmalarınız ve saatler sürekli olay oluyor. En geç 22:30da evde olmasına tamam diyorsunuz ancak bu sefer de buluşacak gün ayarlamak için uğraşıyorsunuz. Art
Diyelim ki kız arkadaşınız 25 siz 30 yaşındasınız. Kız arkadaşınız teyzesi gilde kalıyor ve aynı şirkette çalışıyorsunuz.
Kız arkadaşınızla buluşmalarınız ve saatler sürekli olay oluyor. En geç 22:30da evde olmasına tamam diyorsunuz ancak bu sefer de buluşacak gün ayarlamak için uğraşıyorsunuz. Art arda iki gün çıkmak istemiyor, önceden size pazartesi buluşalım demişken pazar günü “ya filanca kuzenim yemeğe gelecek sonra buluşalım” diyor. Cumartesi çıktınız eskaza pazara da tamam demişken pazar günü akşam 7 olunca “dün de çıktık bugün eve erken gideyim” diyor.
Bunlara sebep olarak da başkasının yanında kalıyor olmasını gösteriyor. Başkası laf etmesin diye her şeyi yapabilecek birisi. “Aman elalem ne der” kafası.
Saate de okeysiniz ancak sürekli ertelenen buluşmalardan, onun hayatında sığıntı gibi hissetmekten de yoruldunuz.
Bu durumda siz haksız mısınız?
0
sumuklurakun
(10.09.24)
Haftada max 2 gün buluşabiliyorsunuz
0
🌸sumuklurakun
(10.09.24)
Bunu söyleyince de “iş yerinde her gün görüşüyoruz zaten birbirini uzun süre göremeyen ilişkiler de var” diye savunma geliyor.
0
🌸sumuklurakun
(10.09.24)
Yıl olmuş 2024, sevgili ayağı mı kalmış.
Yakın zamanda evlilik teklifi etmezsen senden ayrılacak, bunu bilmiş ol. Gelir başkası alır kızı haberin olsun kanka
0
füt
(10.09.24)
Bu elalem ne der kafasi degil. Kiz baya teyzesinde kaliyor. Hani apartmandan goren olur falan demiyor ki. Kizi hakli buldum. Ayrica ayni is yerindesiniz kismina da katiliyorum. Kizi asiri hakli buldum
0
Kittie
(10.09.24)
25 yaşındaki kızdan 30 yaşındaki kadın serbestliği bekliyorsun. ikisi bir arada olmaz.
0
titanyum22
(10.09.24)
Haklısınız ama o da haklı olabilir kendince kısacası birbirinize uygun değilsiniz

Bu arada iş yerinde görüşüyoruz kısmına katılmıyorum aynı şey mi ?
0
jülsezar
(10.09.24)
ben bu olayların 2. dk sında ayrılmayı tercih ediyorum.

iyi bir benchmark olmam sizin için. bence oturup konuşun.
0
baldan kaymak
(10.09.24)
Senin gerçekliğin ile onun gerçekliği farklı, birine ekonomik olarak bağlıysan yani kendi başına eve çıkacak imkanın yoksa öyle ben istediğim zaman çıkarım istediğim zaman dönerim diyemeyebilirsin, işin içine hareket ederken düşünülecek bir sürü parametre giriyor
0
grimavi
(10.09.24)
Evlen ya da ayril
0
yuvarlanantencereninkapagi
(10.09.24)
Ben kızı kendine göre haklı buldum. Daha rahat gorusebileceginiz bir iliski isteyebilirsiniz o açıdan sizi de hakli buldum. Ama ya kıza uyum sağlayacaksınız ya da ayrilacaksiniz. Bu kızdan istediginiz serbestliği bulmaniz biraz zor. Belki eve haftasonu arkadasimda kalicam falan diyerek arada birlikte tatile giderek vs idare edebilirsiniz.
0
passive aggressive
(10.09.24)
Kittie ve grimavi +1

Bu ülkede bazıları deneyimlemediği veya şahit olmadığı için pek inanmasa da hala pek çok kadın aile ve akrabalarından ötürü hayatını istediği gibi yaşayamıyor. Bu el alemin görüşlerini önemsemek değil, kendi hayat kalitesi biraz daha düşmesin diye birtakım baskılara boyun eğmek mecburiyetinde kalmak. Aileden, baskıcı ortamdan yana yarası olmayan kolay kolay anlamaz bu zoraki kabullenişi ama ben bu his ve davranış kalıbını benzer bir çevreden geldiğim için iyi tanıyorum.

25 henüz çok genç bir yaş, kendi hayatını dilediğince yaşamak için gerekli maddi ve manevi refaha ulaşamamış olmaması çok normal. Kız başkalarına o sınırları esnetiyor veya esnetecek de seni yarı yolda bırakıyor ya da bunlardan seni mahrum ediyor değil, o yüzden bunu kişisel algılayıp incinme. Eminim o da kendisini kötü hissediyordur çünkü çevresindekiler ona kendilerinin bir uzantısıymış gibi davranıyor, belli bir kalıp içinde yaşamayı dikte ediyor. Düşünürken onun hesap vermesi gerekenleri, maruz kaldıklarını ve mecburiyetlerini de hesaba kat lütfen. Bir de kendi hayatında eski sevgilisini ölümle tehdit eden birinden ilişki tavsiyesi alma allasen.
0
moonie
(10.09.24)
@grimavi+1

Bir de iki gün üst üste buluşunca sıkılır insan zaten işte de birliktesiniz. Belki de bir yaştan sonra kafa kaldırmıyor bilemiyorum. Sorardım; senin arkadaşların falan yok mu halı sahaya falan gidin, çay, kahve içmeye gidin derdim :))
0
rock n roll
(10.09.24)
haftaici 5 gün ayni is yerinde calisiyorsunuz.
cumartesi günü görüsmüssünüz.
pazar günü de görüsmüs ve aksam 7de eve gitmek istedi diye elalem ne derci mi olmus kiz? dogru mu duydum?

aileden kalmadan bagimsiz herkes bu kadar dip dibe zaman gecirmek istemez sürekli.
0
robert bosch
(10.09.24)
Gil mi?
0
rewlack
(10.09.24)
Ben de kıza hak verdim ve üzüldüm. Bazı kız çocuklarının nasıl baskılar altında yetiştiğini bilmeyen ve bu kişilerin yetişkinliklerinde bir erkek rahatlığı ile sosyal hayata karışmasını bekleyen insanlar var. Yaşadığınız topluma bu kadar gözünüz kapalı olmayın. Eminim sizinle buluşmak için kendince epey riskler alıp buluşuyor ama buna rağmen karşında memnuniyetsiz biri var. Durum size göre olmayabilir ama bunun suçlusu o değil emin olun. Uygun değilse ayrılın uzatmadan onu da uğraştırmayın.
0
playing star again
(11.09.24)
@playing star again Kız o kadar haklı ki onun adına üzüldüm ben de... Siz sığıntı hissedecek en son insansınız bu durumda.

Sizinle görüşmek istemesine rağmen görüşememesi, iki taraftan da baskı altında olması ve bunu idare etmeye çalışması vs vs derken kız için üzüldüm.
0
silverleaf
(11.09.24)
Bu elalem ne der kafası değil, evdeki huzurla ilgili bir durum +1

Kız haklı, 25 yaş artık belli karakter düzeninin oturduğubir yaş, o yaşta aileye kafa tutmak zor bir şey. Alıştıkları davranış düzeni birden değişince aileler hemen sorgulamaya başlıyor. Teyzesinin yanında kalan bir genç için de sevgilisi olduğunun ve onunla vakit geçirdiğinin bilinmesinin neden sorun olabileceğini 30 yaşında ve hep bu ülkede yaşamış birine anlatmak gerekmese diye düşünüyorum. Bariz değil mi şartlar sizce de?

Bu durumda siz bizim aile yapılarımız çok farklı diye düşünüp ayrılabilirsiniz. Eğer ayrılmak istemiyorsanız da böyle kabul etmeniz gerekir. Bu görülmemiş bir durum değil, hatta genelde karşılaşılan şey bu zaten.
0
akhenaten
(11.09.24)
sen kendi hayatına bak, onsuz vakitleri ona ilham olacak kadar huzurlu ve neşeli geçir. katılmak istiyorsa katılır istemiyosa da ancak böyle anlarsın. davetle olmaz.
0
Etanglement
(11.09.24)
Allahaskina su gil tabirini kullanmayin.COk köylü isi gözüküyor :)

Bence kiz arkadasin seninle vakit gecirmekten cok hoslanmiyor. Her iliskide daha cok seven, daha cok bulusmak isteyen bir taraf vardir ama iliskinizde bu kisi kiz arkadasiniz degil gibi gözüküyor
0
turkuaz
(11.09.24)
İlişkilerde haklı-haksız olmak hiç önemli değildir. Haklı olduğunuza sizi temin etsek ve madalya taksak da hiçbir işinize yaramaz.
İlişkide mutlu, huzurlu olmak gerek.

Karşınızdaki kişinin sizinle görüşmek için zaman yaratmak isteyip istemediğini takip etmenizi öneririm. Bence hiç ısrar etmeyin.
Görüşmek için ne kız arkadaş ne de normal arkadaşa ısrar etmeyi hiç sevmem, etmemeye çalışırım.
0
michael_knight
(12.09.24)
harika bir kiz arkadasi bence. devamli onu yapalim bunu yapalim demesinden iyidir. bosver kral devam bence. ciddiyim.
0
baldur2
(12.09.24)
(9)

Gastro kedi maması tavsiyesi

anaphylacticshock
Merhaba, Kronik kabızlığı olan bir kedim var. 2 kere veterinere kontrole götürdüm. Çok şükür megakolon falan yok. Sadece tuvalete zor çıkıyor ve zor dışkılıyor. Veteriner VIRBAC Diggestive Support mama verdi. Ayrıca 2 günde 1, gerekirse her gün müshil içecek dedi. 6 aydır bu mamayı kullanıyorum. Ayr
Merhaba,

Kronik kabızlığı olan bir kedim var. 2 kere veterinere kontrole götürdüm. Çok şükür megakolon falan yok. Sadece tuvalete zor çıkıyor ve zor dışkılıyor.

Veteriner VIRBAC Diggestive Support mama verdi. Ayrıca 2 günde 1, gerekirse her gün müshil içecek dedi.

6 aydır bu mamayı kullanıyorum. Ayrıca her gün hem malt macunu hem de gimcat yeșil gastrointestinal macun veriyorum.

Ama halen doğru kıvamda dışkılayamıyor. Tuvalete çıkıyor ama sağlıklı, verimli bir dışkılama olmuyor maalesef.

Bir ara ND balkabaklı mama denedim ama o da çok işe yaramadı.

Lütfen gerçekten kaliteli, kedinize verip memnun kaldığînız gastro - intestinal mama önerebilir misiniz?

Fiyatı çok önemli değil. Hayvan müshile gerek kalmadan sadece mama ve macun tüketerek rahatça, sağlıklı dışkılayabilsin yeter.
0
anaphylacticshock
(08.09.24)
aradağınız mama tam olarak aşağıda. "fibre response" olması önemli, dikkat edin.

royal canin gastrointestinal fibre response
0
surprise
(09.09.24)
Ahh aynı benim kedim. Maalesef RC'nin tüm gastro mamalarını denedim (Fiber'ı da, Hairball'u da). Ancak geçmedi. Hatta kedim kusup durdu. Bu mamaların içeriğinde çok fazla pirinç ya da mısır var, kedilerin sindirim sistemine çok uygun değil (zaten bu sebeple ishal yapıyor). İshal olamayan kedim sindiremedi, midesinden aşağıya geçmedi bile. Olduğu gibi her şeyi kustu.

ND Balkabaklı mama, en başta kedimi kabız yapan mamaydı. Protein oranı kedime çok fazla geldi. Bununla ilgili ekşi'de uzun uzun hikayemizi anlatmıştım kabız kedi başlığında.

Şu an neredeyse her gün tuvalete gidiyor. İnanılmaz mutluyum. Hatta bazen 24 saatte iki kere gittiği bile oluyor. Çözümü Proplan Somonlu (digestion) ile bulduk. Çok rahatladı kediciğim, o rahatlayınca ben de rahatladım. Neredeyse malt kullanmayı bile unutacağım. Bir Maşallah'ınızı alırız. :)
0
silverleaf
(09.09.24)
Ya benimki de kronik ishal. Bir ara rc gastro kullandık, toparladı ama aynen devam ediyor maması nd tavuklu kitten.

Siz probiyotik denediniz mi?
0
turuncu tonlarda
(09.09.24)
biz de RC gastro kullaniyoruz. bir de her aksam yas mamasinin icine azicik karniyarik otunu (Psyllium) suyla sisirip veriyoruz. sosis gibi yapiyor genelde :D
0
65 derece
(09.09.24)
Cevaplar için çok sağolun.

Bahsettiğiniz royal canin gastrointestinal fibre response mamayı denemek istiyorum ama nereden alacağımı bilemedim.

Amazon ve Kolaymama sitelerinde yok. Veterinerime sordum ama o da satmıyormuş.

Başka yere de güvenemiyorum açıkçası.

Siz nereden ve kaça alıyorsunuz?

Not: Ankara'dayım.
0
🌸anaphylacticshock
(09.09.24)
Yok, hiç probiyotik denemedim. Sadece arada yoğurt veriyorum.

Ne kadar ve hangi marka psyllium veriyorsunuz acaba ?
0
🌸anaphylacticshock
(09.09.24)
Silverleaf size de cevabınız için çok teşekkür ederim. :)

Önce royal canini deneyeceğim.

Sonra eğer yeterli bulmazsam sizin bahsettiğiniz proplan digestion mamaya geçeceğim.
0
🌸anaphylacticshock
(09.09.24)
royal canin gastrointestinal fibre response genelde veterinerlerde satilir. RC ile calisan bir veterinere sormaniz gerekir bence. kendi sayfasindan nerede bulabileceginize bakabilirsiniz.

psylliumu 1/4 cay kasigi veriyoruz. bizimki keci kakasi gibi yapiyordu ama asil problem kusma idi. rc mama (normal gastro olani) ve psyllium ile guzel gidiyoruz.
proplanin probiotikleri de var aklinizda olsun.
0
65 derece
(10.09.24)
Bize rc gastro mamayı vet vermişti, zaten petshop ürünü değil. Benim kullandığım ve vetin verdiği probiyotik toz linkini bırakıyorum, 7 gün, günde 1 paketini mamasının üstüne döküp yedirmeniz gerek. Benimkinde işe yarıyor tavsiye ederim.


ty.gl
0
turuncu tonlarda
(17.09.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.