Giriş
(13)

İstanbul'u yürüyorum, ciddi ciddi

silverleaf
Duyuru sakinleri, her sene günlük adım ortalamamı en az 10 bin adım yapmaya çalışırken bu sene kafayı kırarak bunu en az 15 bin adıma çekmeye çalışıyorum. Bunun için de İstanbul'u yürüyorum sokak sokak, semt semt. Şu an tek endişem bunun bir sağlık problemine yol açıp açmayacağı? Kadınlarda orta yaş
Duyuru sakinleri, her sene günlük adım ortalamamı en az 10 bin adım yapmaya çalışırken bu sene kafayı kırarak bunu en az 15 bin adıma çekmeye çalışıyorum. Bunun için de İstanbul'u yürüyorum sokak sokak, semt semt. Şu an tek endişem bunun bir sağlık problemine yol açıp açmayacağı? Kadınlarda orta yaşlarda osteoporoz oluşturduğuna dair bir şeyler okudum ama emin değilim. Annem dizlerine zarar veriyorsun diyor. Bunlar geçerli şeyler midir? Yürümekten zarar gören oldu mu hiç?
0
silverleaf
(11.11.25)
Yürümek kemik sağlığı için faydalı. Direnç egzersizi kabul ediliyor yanlış hatırlamıyorsam.
Osteoporoz yaşla değil, menopozda estradiolün düşmesi ile ilgili.
Günde 7.500 civarı adım atmak öneriliyor. Fazlasının zararı olur mu, bilmiyorum maalesef.
+1
auroraaurora
(11.11.25)
Amaç önemli. Amaç ne? Kilo vermek mi? Çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Eklemler zorlanır.
-1
arbre
(11.11.25)
15 bin adımın zarar vereceğini sanmıyorum. altı ustu 10 km falan yapar. kaç yaşında insanlar yarı maraton vs. koşuyorlar. iyi bir ayakkabı ile yuruyorsanız bir şey olmaz gibi geldi bana. aksine faydalı olur.
+1
fyodor fyodorovic
(11.11.25)
@arbre Amaç kilo vermek değil, çok kilolu bir insan değilim. Hareket halinde olmaktan ve yeni bir şeyler keşfetmekten genel olarak çok mutlu oluyorum, amaç da bu aslında.
+1
🌸silverleaf
(11.11.25)
Burada sanırım Kaleci söylemişti böyle bir duyuruda, genel sağlık için 6000-7000 arası adım ideal, üstüne çıkmak sağlığa ekstra bir katkı vermiyor, 10 bin adım olayı da Japonların bi reklam senaryosu ile ortaya çıkmış bir şey bilimsel bir geçerliliği yok.
0
kizil karga
(11.11.25)
70 yaşında anam geçen italyaya gitti, günlük ortalama yürüdüğü adım 20-25 bin adım.
sana ban bişey olmaz.
yürü
0
erty_ksk
(11.11.25)
Mutlu oluyorsan yürü tabii.
Ama iyi bir yürüyüş ayakkabın, ayakkabıyla uyumlu ve ter emen çorapların olsun. Kıyafet seçimin de teri dışarı atan cinsten ve mevsim şartlarına uygun olmalı.
Bir akıllı saat veya bilekliğin yoksa edinsen, nabzını 90'larda tutsan ama aralarda ikişer üçer dakikalık nabız atakları yapacak şekilde koşsan, hatta interval çalışma neymiş, nasıl yapılırmış diye birkaç bişeyler okusan ve uygulasan, dönüşte yorgunluk durumuna göre 5-20 dakika arası bir streching mobility çalışması yapsan, bunun için de youtube'dan istifade etsen, inan tadından yenmezdi.
Ancak bu merak, ev, iş, okul, medeni hal değişimi, çoluk çocuğa karışma vs nedenle bir gün geçtiğinde, aldığın kaloriyi antrenman kalorisi miktarında paldır küldür azaltmadığın taktirde, bu durumun sana göbüş olarak, basen olarak karkısı olacağını da bilmelisin.
0
Mirket
(11.11.25)
Ayakkabın iyiyse bir şey olmaz.
0
ketcapli dondurma
(11.11.25)
Çok iyi yapıyorsun, devam et böyle, ben bunu Avrupa'yı gezerken her zaman yaparım, günde 20 km yürürüm, İstanbul'da da eskiden yapardım ama İst'da artık yapınca sinir katsayım fırlıyor.
0
blue rebel motorcycle club
(12.11.25)
koşmak, ağır kaldırmak gibi şeyler eklemlere en fazla yük bindiren şeyler ama bunları bile yıllarca düzenli yaptığınızda olumsuz etkisi görülebiliyor o etki de kişiden kişiye değişiyor tabi. yürümek bunların yanında çok daha masum. günlük 15k adım da biraz abartı geldi. özel bir amacınız yoksa sırf 15k'ya ulaşmak için kendinizi çok zorlamayın derim ben ama zorlanmadan yürüyorum diyorsanız sorun olmaz. sadece vücudunuzu dinlemeyi ihmal etmeyin.
+1
semaforo de medianoche
(12.11.25)
3 yıllık mesafe ortalamam 6.3 km günlük. dizlerim, bacaklarım cillop gibi. devam bence.

ama arada dinlenme yapmak şart.
0
lüzumsuz adam
(12.11.25)
yürüyüş diyince aklıma sören kierkegaard gelir . sözlüğe geçen senelerde eklediğim bir alıntısını iletiyorum

(git:eksisozluk.com)
0
devilone
(12.11.25)
hiç bir mahsuru olmaz.
ayağınızda iyi bir spor ayakkabı olsun yeter.

dize zarar verir durumu bayırlardan kaynaklı. istanbul'da çok yokuş var. özellikle yokuşlardan inerken dize ekstra güç uygulanıyor. bir de sert zeminde koşmanın dize zararı var, o yüzden parklardaki koşu yerleri yumuşak zemin oluyor.

10bin adım muhabbeti zamanında adım sayar satmak için atılmış.
şimdi 8bin adım yeterli diyorlar mesela.
ama siz onbeş adım'la mutlu oluyorsanız öyle yapın. yokuş ve koşmak konusu dışında yürümenin zararı olmaz ama şahsi fikrim her gün illa yapıcam diye kasmamak, arada bir aksadığı olur muhakkak. aksadı diye ritminizi bozmayın, aradaki boşluklarla beraber güzel bir rutin.

bir de sık sık şu ve benzeri videoları görüyorum.
ilginizi çeker belki
www.youtube.com

yürümenin yararları > yürümenin potansiyel zararları
0
biseysorcaktim
(12.11.25)
(21)

Çocuk büyütmek gerçekten böyle mi?

silverleaf
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar
Haftasonu bir misafirim vardı çocuklu aile. 15 aylık bir çocukları var. Çocuk yürüyor, oynuyor, neşesi keyfi yerinde. Ama sabah evden çıkmaları çıkmaya niyet ettikten sonra en az 3 saat. Akşam yemek yemeleri minimum 3 saat daha. Yemekleri ben yapıyorum, sofrayı ben kuruyorum, ben kaldırıyorum, onlar sadece kendileri ve çocuğu yediriyor. Çocuk sahibi olmak cidden böyle bir şeyse hayata dair tüm beklentilerimi sorgulamak istiyorum...
+1
silverleaf
(13.10.25)
Aile gevşek . Bu çocuk zaman ve nasıl uyuyor? kısmına daha gelmedik
Kimi ailelere bakın. onlar da farkında değiller belki ama çocukları onları yönetir. Onlar da bunu çocuk
büyütmek zanneder.
-2
diyecevaplandı
(13.10.25)
Tarlada çalışırken doğum sancısı başlayan, Sonra bebek ağaç gölgesinde uyurken tarladadaki işine devam eden kadının üçüncü kuşak torunu bu hale geldi.

Çocuk merkezli yaşayan bir garip aile modeli gelişti ülkede. O modeldir onlar. Hiç öyle bir şey yok yani.

3 saatte, beş dakikaya sığdırılamayacak ne yapıyorlar ki evden çıkarken.
-6
Mirket
(13.10.25)
Tamamen kisilere ve cocuga bagli. Ilk oglumuzu araba koltuguna oturtmak bile kucuk bir meydan muharebesi gibiydi. Adamin karakteri boyle, zor bir cocuk ve hala oyle. Daha sonra iki oglumuz daha oldu. Bunlari torbaya koyup sokaga cikarim, sikinti olmaz.
+4
quaker
(13.10.25)
bir söz var ya “en iyi anne anne olmamış annedir” gibi. katılıyorum. en iyi anne ve babalar çocukları olmayan kimseler ki akıl vermekte çok iyiler :,)

15 aylık bir çocuk hala bakıma muhtaç. zamanla anne ve baba (daha çok anne tabii) kendisine vakit ayırabilmeyi başaracak ve çocuk (bebek) hayatlarına bu kadar hakim olmayacak. ama bu yaşlarda genellikle böyle, evet.

bizim anne babalarımız bizi çok rahat yetiştirmiş gibi hissediyorum ben ayrıca, şimdiki nesilde çocuk merkezli oluyor her şey. ben de isterdim çocuğum benim programıma uysun falan ama öyle olmuyor işte. aklı ermeye başlayınca daha kolaylaşıyor bazı şeyler.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
soruyu ben tam anlayamadım. misafir size yardım etmedi diye takıldıysanız zaten olması gereken bu değil mi?

onun dışında 15 aylık bi çocuk varsa hayatın onun etrafında dönmesi normal o aile için.

3 saat derken abartı olduğunu düşünüyorum. zaten bir yetişkinin ceketini alıp evden çıkması ile 15 aylık bi çocuğun evden çıkması için gereken hazırlık tabi ki aynı olamaz.

bence çocuğu olmayan insanlar çocuklu durumlar için yorum yapmasınlar.
0
elorelia
(13.10.25)
benim 75 yasinda kayinpederime, "cocuk gece teroru yasiyor, pek iyi durumda degiliz" dedigimizde, "ne olacak kabus goruyo iste, abartiyosunuz" demisti.
bizde misafir olduklari bir gece, gece terorune kendisi denk geldi, gozunu cikartacakti cocuk, odasina kacti pitir pitir koca adam.

baskasinin yasadigini yasamadan, o yasanan hakkinda gazel okumak kolay gelebilir de, genelde pek tutmaz. ben de yaptim cocugum olmadan once, yedik bi bok.
+5
quaker
(13.10.25)
benim de çok sevdiğim arkadaşlarım çocukları ile bu durumda. ve ne yazık ki buna kendilerinin sebep olduğunu düşünüyorum. onlar o tablonun içinde en doğrusunu yaptıklarını düşünüyorlardır ki öyledir de ama ben dışardan bakınca hatalar görüyorum.

anneler ve babalar tabii ki siz bizi anlayamazsınız, çocuğunuz yoksa yorum da yapmayın demişler ama bir çocuğun 3 saat yemek yemesini beklemek, ikna etme çabaları, gerginlikler filan bence normal ve doğru davranış olamaz. Çok üzgünüm. bu örnekte 15 ay kucuk ama benim arkadaşlarımda bu yıllarca sürdü. Evlerine gitmek sırf bu yemek ve dışarı çıkma mevzularından beni çok daraltıyordu ki hala böyleler :(

bence duyuru sahibi de yemeği kendi hazırlaması toplaması kısmını 3 saat süren bu yemek sürecine dahil değil diye belirtmek için söylemiş. Arkadaşından bunu beklediği için değil de.

ben bu arkadaşımı bu yemek konusunda sorgulayıp ara ara eleştiriyorum. bunları yemezse hasta olur yine biz uğraşırız vesaire diyor ama her gün en az 2 saat süren yemek krizini yaşamak hasta olmasındansa tercih edilecek bir şey değil bana göre.
-2
a perfect lie
(13.10.25)
3 saat olmasada vakit alıyor doğru
+1
basond
(13.10.25)
Öncelikle çocuğu olmadan buraya yazan arkadaşlar buraya yazdıklarını eğer çocukları olursa; ondan sonra bir daha okusunlar. 3 saat 5 saat 5 dk on dk. Çocuk sahibi olmak dünyanın en zor işi. çocuk olana kadar, ne kadar özgür olduğunu anlamak dünyanın en acı şeylerinden. çocuğum olmadan önce çocuklu ailelere kızar laf ederdim. olunca anladım ki çok zor amkkkk.

3 saat veya 5 saat olması ailenin düzenine bağlı bir şey. artık çocuklar aileleri yönetir durumda.

ben er kişiyim, eşim ve benden başka çocuk bakımına yardımcı olan herhangi bir kimse yok. kendime dair bir hayatım kalmadı. eşimi zaten düşünemiyorum. gerçekten bilinçli ebeveyn olmak zor.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
@a perfect lie beni çok iyi anlamış. derdim tabii ki bana yardım edilmemesi değil, durumu canlandırmak için yazdım ama yanlış anlaşılmış. Konu bir yemek yeme + yedirme sürecinin 3 saat sürmesinin normal olup olmaması. Aynı şey sabah hazırlanmak için de geçerli. 3 saat de hazırlanma süreci. Beraber etkinlik yapmak o kadar imkansız ki, hadi gidelim diyorlar tamam diyorum 3 saat geçiyor. Bireysel olarak onlara yardım edebileceğim her işi yapıyorum etraflarında ama yine de 3 saat.
+1
🌸silverleaf
(13.10.25)
3 saat çok fazla ama çocuğuna göre değişir, 5 yaş çocukla 45 dk falan alıyor benim oyuncaklarını toplayıp (bazılarını hala yanımızda gittiğimiz yere taşıyoruz işte bilinçsiz anne örneği ben) ve havaya göre giydirmekle, nereye gideceğimizi açıklamakla falan. yemek yemesi yarım saat gibi.
+1
deartheodosia
(13.10.25)
mecazen mi 3 saat dedin çok anlamadım ama gerçekten soruyorsan 3 saat çok abartılı. 14 aylık bebeğim var genelde gideceğimiz yerlere hesaplanan vakitten 20 dk sonra varırız. niye hep 20 dk geç kalıyoruz anlamıyorum ama genelde çocuk yürümek istiyor kucakta durmuyor filan yavaş yürüyor ondan kaynaklı sanırım.

yemek yedirmek ve kendimizin yemesi de max yarım saat olur, 3 saat kraliyet yemeği mi yiyorlar :D
+2
Gradient_tabanlı_mor
(13.10.25)
aynısı durumu bizde de hala var, yani illallah ettiriyor, değişiklik filan istemiyorlar, biraz rutin çocuklara iyi geliyor. anne baba çalışıyorsa o yaşta kendi kurdukları oyunları oynamak istiyorlar, mesela dışarı çıkacaksak kuaför oluyoruz, pantolon giydirme makinesi oluyoruz bunları öğrendikçe 1 saat altına indik, tabi bizim hazırlanma sürecimiz de var.

yemek konusu ise şöyle, biz bir şeyler hazırlayıp arabada yemesini istiyoruz, sabah okula giderken kahvaltısı da öyle elinde çerezi, dışarı bakarak yiyor arabada, yemek yemesini beklemek de yanlış, zaten ben evde bakarken doğrudan kahvaltı hazırlamam, önce dışarı çıkarız, parkta acıktırır öyle kahvaltı kurarım.
0
hoot
(13.10.25)
mecazen 3 saat kullanılmış. kimse 3 saat çocuğa yemek yedirmeye çalışmaz.

ama dışarı çıkma konusu 3 saat alabilir.
altını değiştir.
yemek yedir.
bebek bakım çantası hazırla
dışarısı için hazırda mama yoksa onları yap.
bebeğin üzerini değiştir.
kendin tuvalete git
kendin hazırlan.
bu sırada bebek tekrar kaka yapmış mı diye kontrol et.
arabayı al kapının önüne getir.
+1
duyuruuser
(13.10.25)
ben eli yavas insana asiri kuruluyorum. böyle hadi dedikten sonra 3 saat evden cikamayan kisiler gercekten ömür törpüsü.
benim kayinvalidem öyle ve üc saati gercekten mecazen kullanip söylemiyorum. yani gercekten üc saat. benim uzun süre tolere edebilecegim bir sey degil.
bir yere gidilecek, kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti giyiyor cikariyor, baska kiyafeti... inanilmaz bir kararsizlik icinde. bu böyle on kere tekrar ediyor. banyo yapip cikmasi tam tamina 2 saat. millet onu beklerken altina isiyor. baska insanlar da var orada, en az 5-6 kisi, onlar da giyinecek, hazirlanacak, yikanip yumulacak degil mi? benim hayatimindan sen her gün nasil o kadar vakit calarsin ya? mecbur mu herkes seni beklemeye? cok cok cok düsüncesiz bir hareket. üc saat yemin ederim size mecazen ya da abarti degil, dosdogru. benim tahammülüm ilk gün sonunda sahiden bitiyor. kadinin yürümesi bile uyusuk uyusuk ya. bir km yolu 30 dkda yürüyemiyoruz ve hayir, yürüyemedigi icin degil, uyusukluktan amk.

bir senesi babamin kuzenine gitmistik izmir'e. hani bazilari ile dalga gecerler, yürürken sakiz cigneyemez diye. iste babamin kuzeni onun konusurken baska is yapamaz versiyonu ve inanilmaz geveze. hem kel hem fodul yani. köfte yapmaya basladi, aciz, yoldan gelmisiz. bir tane köfteyi avcunda sekilliyor, duruyor car car car arada 2 dk bir sey anlatiyor. diger köfteyi sekilliyor, duruyor car car car arada bir sey anlatiyor... her köfte arasina 2-3 dk laf molasi koyuyor. bir kilo kiymadan köfteyi yapmasi 2 saat sürdü.

hayir, cocuk büyütmek böyle bir sey degil. bu tamamen kisinin eli ne kadar agirsa o kadar basa gelir bir durum. allah sabir versin, ben bu insanlarin cok yaninda olsaydim kafayi siyirirdim. allahtan kayinvalideme uzak yasiyoruz. evliligimin en büyük sinavlarindan kendisi.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
"Tarlada doğum sancısı tutan kadın" diyen arkadaşa çok katılıyorum. aynen kardeşim tarlada bebeğe bakmayıp işine devam ettiğinde bebeğin ve annenin fiziksel ve psikolojik sağlığında bir sorun olmuyordu. Ölüm oranları çok düşüktü bizim nenelerimiz zamanında, hele psikolojileri çok iyiydi kesinlikle damızlık gibi doğum yapıp bebeklerinin yarısı ölen ve kalan bebekleriyle bağ kuramayan nenelerimizin.
Onu da geçtim, kadının ne haddineymiş konforlu ve hijyenik ortamda bebeğe bakmak? Bu ne şımarıklık? Lütfen sevgili kadınlar, tıpkı nenelerimiz gibi yaşayın. Bir de utanmadan hayatınızdaki önceliği bebeğinize veriyorsunuz yahu! Mesela tek kullanımlık bezler de almayın, kakalı bezleri yıkayın çünkü nenelerimiz böyle yapıyordu biliyorsunuz ki. Allah allah ya!
+4
mor bembombom
(13.10.25)
Bir uçtan diğer uca fazla hızlı savrulduğumuzu anlatmak için verdiğim örnekten mağduriyet devşiren kronik mağdur arkadaşım,
Ne soruda ve ne de verdiğim cevapta aile yapısı içinde belirli bir cinse özel bir eleştri yoktur. 3 kuşak öncesindeki durumun doğru olduğuna dair de bir sözüm yoktur. Benim sözüm çocukerkil aile düzeninin abukluğunadır.
Yazdıklarım o gözle oku. Ya da okuma. Mağduriyetini doya doya yaşa. Sen bilirsin.
Bu arada mor kurdelalı bir eyleme katılırsan çağır ben de gelirim. Ama 7*24 dünyaya o gözle bakma. Mutlu olamazsın.
-2
Mirket
(13.10.25)
mor bembombom +1
tarladaki nenelerimiz örneği beni de çok rahatsız ediyor her defasında duyduğumda. dünyaya getirdikleri çocukların yarısı vefat ediyormuş zaten. yazık o kadıncağızlara. ve hala sömürülüyorlar emekleriyle.
0
deartheodosia
(13.10.25)
bazı insanların götü ağır çocuktan bağımsız olarak. bence çocukla alakalı bir durum yok. ebeveynlerin karakteriyle alakalı bir durum.
0
Hallegadola
(13.10.25)
Bazı insanların zaman algısı ve zamanı kullanma hızı çok tuhaf, çok yavaş olabiliyor. Annem de öyledir, onun sağlık sorunları da var ama öteden beridir annemin dikkati çok dağınık olduğundan bir işi yapana kadar saatler geçebilir evet. Olabilir, yapı.
0
muhayyer divan
(13.10.25)
İnsanlar abarttığımı düşünmüşler doğal olarak ama değil, maalesef. Neyse ki bu gözlemi yapan sadece ben değilmişim.
+3
🌸silverleaf
(13.10.25)
(8)

Yalnız yaşamak çok güzel, akşam gelen kaygılar olmasa

silverleaf
Akşamları hem eğlenmek hem boş durmamak adına yemek yapma, kedimle deli gibi oyun oynama, spor yapma vs vs güzelce vakit geçirmeye çalışıyorum. Geçiriyorum da. Ama bir yerde deprem, son dönemde susuz kalacak olma??, her an kötü bir haber gelirse ne yaparım, kedimi nereye bırakırım vs vs gibi kaygıla
Akşamları hem eğlenmek hem boş durmamak adına yemek yapma, kedimle deli gibi oyun oynama, spor yapma vs vs güzelce vakit geçirmeye çalışıyorum. Geçiriyorum da. Ama bir yerde deprem, son dönemde susuz kalacak olma??, her an kötü bir haber gelirse ne yaparım, kedimi nereye bırakırım vs vs gibi kaygılar üşüşmeye başlıyor zihnime. Tam olarak düşüncelerimin düşünceleri. 7 senelik İstanbul'da kadın başına yalnız yaşama deneyimi bende her an her şeye hazırlıklı olmalıyım modunu açtı. Yalnız geçirdiğim hastalıklar, tek başıma uğraşmak zorunda kaldığım irili ufaklı pek çok sıkıntı... Tüm bunlar kontrol edemediğim şeyleri de kontrol etme hissi uyandıracak şeyleri düşünmeme yol açıyor. Bilhassa yalnız yaşayanlar bunu nasıl aşıyor? Bazen bunalıp erken yatıyorum, bazen kenara itmek için gidip bir ekmek hamuru yapıyorum oyalanmak için. Bazen buzluk için bir şeyler hazırlıyorum hem vakit geçireyim hem de "ne olur ne olmaz hazırda bulunsun" diyerek...
0
silverleaf
(07.10.25)
2006'dan beri yalnız yaşıyorum. Yanılmıyorsam 2011'de evimi su bastıktan sonra tarif ettiğiniz ruh halini çok derinden yaşadım.
Kendi kendine yetmek insanı güçlendiriyor, ama her zaman güçlü kalmaya çalışmak çok yorucu bir şey.
Nasıl başa çıkıyorum? Olmamış olaylar için eskiye nazaran daha az endişeniyorum. Fark ettiğim anda kafamdan bu tarz düşünceleri uzaklaştırıyorum.
Evde daha az vakit geçiriyorum, ama evim her zaman benim sığınağım. Kabuğuma çekilmek istediğimde orada güvende hissedebilmek önemli benim için.
0
auroraaurora
(07.10.25)
@mor oje, @rock n roll Benzer bir şeyi ben de yaşadım, kedim kalp yetmezliği tedavisi görürken ben de acillik hastaydım, yoğun bakımda onun başında maskeyle durmam gereken zamanlar oldu. Şimdi çok şükür iyiyiz. Çok zorlandım, vücudumun kilitlenmiş gibi olduğu, hareket edecek gücüm yokken koşturmak zorunda kaldığım zamanlar. Yardıma koşanım olmuştu ama yalnızdım en nihayetinde. Bu ve benzer şeyler beni "sürekli tedbirli olayım, başıma bir iş gelirse kenarda en azından şu konuda güvende olayım" moduna itti. Ama işte deprem, susuzluk vs gibi konular benim kontrolümde değil ama sürekli kafamda bir kurgu... Güçlüyüm ve Allah korusun başıma bir iş gelirse elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağımı biliyorum. Ama yine de kaygılar işte bunu dinlemiyor...
0
🌸silverleaf
(07.10.25)
ben de yalnız yaşıyorum. en güzeli birisiyle yalnızlığı paylaşabilmek. yoksa tek başına bir yerden sonra mental açıdan çok yorucu oluyor.
0
gobekliraki
(07.10.25)
Yalnız yaşamak güzel bir şey değil. Kendimizi kandırmayalım
0
benaslindayohum
(07.10.25)
evlilik de o kadar güzel bir şey değil. ne yapalım peki:(
0
nothing in my way
(07.10.25)
Bazen benim de aklıma geliyor, mesela depremde evde olmazsam eve ulaşamazsam kedime ne olacak diye. Ya da geçen zehirlenmişim bayılıp düştüm banyoda. Neyse ki sadece burnum kanadı ama dedim şimdi burada kafamı yarıp ölsem kedi ne yapacak. Ama benim için yalnız yaşamak öylesine bir konfor ki anlatamam (anlayamazsınız!! :D) küçüklükten beri hayalini kurduğum bir şeydi. Bağımsız olmaya hastalık derecesine bağımlıyım sanırım. Yaşasın kendi çöplüğüm!
0
peki madem
(07.10.25)
ben de 5. seneye girecegim. istanbulda deprem mevzusu beni de bazen geriyor ozellikle uykuya dalarken. Sevdiklerime nasil ulasacagim, onlar bana nasil ulasacak fikri. Fakat son donemde bunu kirdim, her seyi oldugu gibi saldim. Olacak olan bi sey varsa her turlu oluyor. Durumlar hakkinda fazlaca dusunmek beni control freak bi noktaya getiriyor. Mesela sabah, susuzlukla alakali gundemdeki yazilari okudum. Napiyim, bi tek ben mi susuz kalicam ki herkes susuz kalacak🙃 diye dusunuyorum.
Cok da kasmamak lazim. Sadece gece tek basima gec doneceksem, onun planlamasini yapmam; saat hesabi yapmak guvensiz hissedecegim yerleri belirleyip oralardan gitmemek gibi seyler tat kaciriyor.
0
sey mi dostum
(07.10.25)
@peki madem Beni çok iyi anlamışsınız! Benim de hayalimdi hep, kendi düzenimi çok seviyorum. Her şey güzel ama başlıkta da dediğim gibi, aniden gelen kaygı krizleri olmasa. :)
0
🌸silverleaf
(07.10.25)
(2)

Kuru patlıcanı güvenilir nereden alıyorsunuz?

silverleaf
İnternetten veya İstanbul Anadolu Yakasında. Kuru patlıcan dolması için kuru patlıcanı en temiz nereden alabilirim?
İnternetten veya İstanbul Anadolu Yakasında. Kuru patlıcan dolması için kuru patlıcanı en temiz nereden alabilirim?
0
silverleaf
(18.08.25)
Ben antep’ten getirtiyorum; antep’te elmacı pazarında efendioğlu var, çok iyidir ürünleri, gurmemarket diye sipariş siteleri var yıllardır onlardan alıyorum
0
mor oje
(18.08.25)
+1 mor oje. elmaci pazarı bu iste en iyidir
0
oscar
(19.08.25)
(18)

Akademideki korkunç biçim takıntısı

silverleaf
Malum tez için tekrar revizyon geldi... Revizyona bakar mısınız:"4. ve 5. derece başlıklarınızda özel isim yoksa sadece ilk kelime büyük harf olacak,başlık 2 ile 2.1 arasında boş bir satır olacak,tablo devam başlıklarınızda sadece tablo numarası devam yazacak, tablo başlığı tekrar etmeyecek.başlık 4
Malum tez için tekrar revizyon geldi... Revizyona bakar mısınız:

"4. ve 5. derece başlıklarınızda özel isim yoksa sadece ilk kelime büyük harf olacak,
başlık 2 ile 2.1 arasında boş bir satır olacak,
tablo devam başlıklarınızda sadece tablo numarası devam yazacak, tablo başlığı tekrar etmeyecek.
başlık 4.5’ten önceki boş satır kaldırılacak,
bir de paragraflarınızın önce ve sonra boşluğu 6 nk olmalı."

Bu kadarına gerek var mı gerçekten? Benim anlamadığım nasıl bir hikmet var bu işte? Gerçekten o kadar sinirlerim bozuldu ki. Çok yoğun bir işte çalışıyorum, tükendim gibi hissediyorum bu süreçte. Biraz motivasyon, güç kuvvet moral atın üzerime ne olur ya.
0
silverleaf
(28.05.25)
@arbre Bir yeri yapıyorum diğer taraf bozuluyor. Sonu gelmeyen bir döngü içindeyim. Keşke parasını versem birisi yapsa ve sonsuza dek bu işlerden kurtulsam ya.
0
🌸silverleaf
(28.05.25)
@teyze Amiiinn! Cansın teyze!
0
🌸silverleaf
(28.05.25)
ayın başında mezun olmuş taze bir yüksek lisans mezunuyum ben de. o kadar hak veriyorum ki size. tez yazmak zaten başlı başına yorucu bir süreç. bir de biçimsele takılıp ordan bir boşluk satır burdan bir buçuk 6nk 12nk tablolar iç başlık tablo ismi bitiminde nokta var şekilde yok vs derken benimde son düzlükte bilgisayarı duvara fırlatasım geldi kaç kez. ama yüzüp kuyruğuna gelmişsiniz. denizi geçip derede boğulmak yok. enstitünüzün yayınladığı bir klavuz vardır. onu indirin. adım adım düzeltmelerinizi yapın. sonra zaten eliniz alışacak emin olun. ben de 2 kez düzeltme aldım. sonra yöktezde aynı enstitüden mezun öğrencilerin tezlerine baktım. benim için baya faydalı olmuştu. kontrol eden kişi danışmanıma baya iyiydi biçimseli demiş kim bilir nelerle karşılaşıyorlar. bir akşam bilemediniz iki akşamınızı alır. ha gayret. mezun olunca yazın buraya tebrik edelim :)
0
dedim ben sana
(28.05.25)
akademide bulunmak istiyorsaniz durum boyle. sadece tezde degil, ayni zamanda etik kuruldan izin alirken, bir fon icin arastirma onerisi yazarken, konferans sunumlarinda, dergide yayinlatirken vs. hepsinde farkli bir sablon oluyor ve o sablona uymak zorundasindasiniz.

bunun nedenlerinden biri anlasilabilir olmak, eger belirtildigi gibi yazmazsaniz hangi konunun hangi konunun icinde oldugu anlasilmaz. yani bu bunun alt basligi mi yoksa baskasinin alt basligi mi yoksa yeni konuya mi gectik vs, bunu belirlemek icin bunlar sart. aslinda genelde tez yazanlar donem odevi gibi yazdigini dusundugunden cok onemsemiyor. fakat sunu dusunun, yazdiginiz tez basilacak, yayinlanacak, insanlar okuyacak. boyle aralarda bosluklarin oldugu, paragraflarin duzgun olmadigi, sayfa numaralarinin karismis oldugu, standardi olmayan (en azindan hatalarin oldugu) bir metinle insanlarin onune cikmak hos mu? simdi diyebilirsiniz ki banane ya, bitsin de kurtulalim iste. okuyucu oldugunuzu dusunun, bir kitap aliyorsunuz ve bununla karsilasiyorsunuz, ne kadar zor olur okumak. ikincisi ise bir standart olusturma. o tez sizin oldugu kadar universitenin de ayni zamanda. daha cok var ama cikmam lazim.
0
Sour
(28.05.25)
hayatinda cok az seyde soz sahibi, kontrol sahibi olan insanlarin eline imkan gecince boyle ufak seylerle bu acliklarini gidermeye calisiyor.
0
buenosdias
(28.05.25)
Akademi vs. bir bağlantım yok ama özellikle kabaca 5 yıldır olan bitene bakıyorum da bir meslek edinseydik zamanla kendi dükkanımızı açsaydık daha iyi olurdu.

Bizde büyük oranda uluslararası alanda yazı makale vs. çalışmalar yerlerde. Neredeyse hiç yok.
Üniversitelerin çeşitli alanlarda da sıralamanın altlarında veya sıralamaya hiç girmemeleri de ayrı konu.
Bizzat işin içinde olanlar istatistik/grafiklerle açıklıyorlar. Üretim, ar-ge, proje hazırlama doğru dürüst bir şey de ortada yok.

Durum böyleyken, tez adı altında sayfada 2 mm sağa, başlıklar arası 3.1 mm aşşağı, özel isim varsa 2² cm yana.. eziyetten başka bir şey değil.

Parayı değerlendirme konusunda sorunu da yoksa kişinin kendi işini kurması, başka yerlerde müdürlük CEOluk hayali kurmaması yapılacak en doğru şeylerden biri.

Motivasyon, güç atamadım üstüne kusura bakma.
0
diyecevaplandı
(28.05.25)
Bu kadar dikkatli bir danışmana sahip olduğunuz için şanslısınız. Ufak şeyler deyip geçmemek lazım, belli bir format var ve uymak gerekiyor. Artık sonuna yaklaşmışsınız bence, az daha sabır...
0
duguit
(28.05.25)
Bu devirde akademisyen olmak gibi bir gaflete düserek zaten bastan hatayi yapmissin.
0
feastofthedamned
(28.05.25)
Sizde de öyle mi bilmiyorum ama bizde her seferinde ciltletip vermek de gerekiyordu, yapılan masraf, kesilen ağaçlar, tam bir felaket.

Büdüt: Şimdi aklıma geldi bir de her kontrole gittiğinde imzalı sayfa olması gerekiyordu o nedenle tez jürisine 10 kopya imzalatmışımdır sanki boş senede imza alıyormuşçasına. Valla saçma sapan işler yine sinirlendim. Size de kolaylıklar dilerim.
0
peki madem
(28.05.25)
"Bu kadarına gerek var mı gerçekten?"

Evet var. Bilimsel bilgi belli bir formatta ve düzende sunulur. Yazdıklarınız kalıcı olacak. Minicik hatalar için bile defalarca revizyon gelmesi gayet doğaldır.


"Benim anlamadığım nasıl bir hikmet var bu işte?"

Anlayamamissiniz hikmeti dogru ama suc biraz da danisman hocanizda. Mantigini aciklamis olsaydi size zaten bu kadar basit sekilsel hatalariniz olmazdi. Ayrica tez yazim kilavuzlari bu yuzden var.

Keske parasini versem biri benim yerime yapsa demişsiniz redaksiyon hizmeti sunanlar da var.

Ayh onca isimin arasinda tez yaziyorum cok yogunum bunlarla mi uğraşicam kafasi da gizliden kendini övme iceriyor. Akademik bir seyler yapiyorum ben bakin nasil da zor... Hadi beni motive edin, övün. Hic tahammul edemiyorum bu tarz ogrenciye sahsen. Kimse zorla akademiye girin demedi herhalde. Lisansüstü eğitim istege tabidir. Zor geliyorsa ya da isin incelikleri sacma geliyorsa yapmazsiniz olur biter.
0
buzbebek
(29.05.25)
Akademik bir doküman hatırlayacaksınız az biraz vakit harcayıp LaTex öğrenin, Word de bilimsel makale mi hazırlanır abi
0
nahtoderfahrung
(29.05.25)
buzbebek +1

böyle yapılmasının amacı bir kurumdan çıkan tezlerin hepsinin aynı formatta ve düzgün olmasıdır. bir kurumdan çıkmasa bile bir şey yazıldığı zaman metnin kendi içinde de tutarlı olması önemlidir. evet gerek var.
0
jülsezar
(29.05.25)
@buzbebek Olayı bu kadar kişiselleştirmiş olmanıza şaşırdım. Çok hızlı akan bir alanda çalışıyorum ve konu ben yoğunum ayakları yapmak değil, bu kadar incik cincik şeye takılırsam gerçek hayatta hiçbir iş yapamam, kimse yapamaz. Buna alıştıktan sonra bu camianın bir paragraf girintisinin 1,77 değil de 1,33 olmasını kriz hale getirmesine insanın yoğun çalıştığı bir günde takılmaması da zor. Akademisyenlik hedefim de yok, uzmanlık hedefim var.

İnternette kimin motivasyon isteyip istemeyeceğine, kimin dertlenip aynı yoldan geçmiş birilerini arayıp aramayacağına siz mi karar vereceksiniz ayrıca? İstersem övülme de isterim, yerilme de.
0
🌸silverleaf
(29.05.25)
Yıllardır akademideyim, asla anlamadım bu olayı. Arada hak verenler olmuş da mesele şablon belirlenmesi değil. Bazı okullarda cetvelle ölçüm yapıyorlar, bu artık şov ve dostlar alışverişte görsün meselesi. Düzgün bir akışı olsun, genel olarak şablona uysun yeter. Bu arada her yerde böyle, fon başvurusu vs denmiş ama aslında değil. Hepsinin kendine göre şablonları var ama milim milim bakmıyor kimse.

Amacınız zaten uzmanlıkmış. Yormayın kendinizi, çok sürmeden halledersiniz. Takıldığınız yerde dm atın, bakalım.
0
evrim halkasi
(29.05.25)
okulun içindeki fotokopiciler bu hizmeti veriyor çoğu yerde ücreti karşılığında, zaten o okulda oldukları için ezbere biliyorlar bakan adam neye takılıyor vb.
0
bobinhoo
(29.05.25)
okulun içindeki fotokopiciler bu hizmeti veriyor çoğu yerde ücreti karşılığında, zaten o okulda oldukları için ezbere biliyorlar bakan adam neye takılıyor vb.
0
bobinhoo
(29.05.25)
Bıktığınız için zor gelmiş, aslında o kadar bunalacak bir şey yok. Eğitimin bir parçası da bu. Bunu öğrenmeniz gereken bir noktadasınız.

Şekil çalışmanın içeriği için önemli değil elbette, ama ciddiyeti açısından önemli. Yapılmış olsun diye yapılan bir işi, ciddi bir işten ayıran en önemli şeylerden birisi.

Öyle dertleşirken ederken insan içini dökmek için genelde burun kıvırıyor bu tarz şeylere ama dizayn ve tasarım konusu gerçekten çöpü düzgün bir işten ayırırken bilinçsizce bile olsa dikkati çeken bir şey.

Ayrıca tez için değil ama basılacak yazıların editörlük ve baskıya hazırlama aşaması için de yazının şekilsel kurallara uygun hazırlanmış olması önemli. Bu açıdan, doğru şekilde yazmayı zaten okulda, tezinizi yazarken öğrenmiş olmanız lazım. Yoksa kimse size bunun dersini vermeyecek. Şunu sorun kendinize, eğer bir önemi olmasa neden dünya genelinde insanlar manyak gibi belirli bir kalıp oturtmak için yıllar boyu çalışsın? Amerikan psikoloji birliğinin standardı örneğin, deli mi bu insanlar bu kadar kişi toplanıp her sene, her sene revize ederek bu yazım kurallarını belirliyorlar? Bunun gibi bir sürü var.

Kendinize yük olarak görmeyin, savaştıkça bunalırsınız. Aldığınız eğitimin bir parçası bu. Ek iş değil, gerçekten benimsemeye odaklanın.
0
akhenaten
(29.05.25)
@akhenaten Çok çok teşekkür ederim müthiş cevabınız için. Keşke elli tane tik koyabilseydim.
0
🌸silverleaf
(29.05.25)
(8)

Sırf alınabiliyor diye kısa vadede yaşanmayacak bir şehirde ev alınır mı?

silverleaf
İleride emeklilik planım dediğim bir şehir var. X olsun burası. Ben şu an İstanbul'dayım. Bu X şehri İstanbul'a 12 saat mesafede araçla. Uçak vs var. Bu şehirde ev alabiliyorum ama şu anda oraya yerleşme planım yok. İstanbul'da ev alma ihtimalim tek başıma hiç yok. Ev evdir diyerek bu şehirde ev als
İleride emeklilik planım dediğim bir şehir var. X olsun burası.

Ben şu an İstanbul'dayım. Bu X şehri İstanbul'a 12 saat mesafede araçla. Uçak vs var. Bu şehirde ev alabiliyorum ama şu anda oraya yerleşme planım yok. İstanbul'da ev alma ihtimalim tek başıma hiç yok. Ev evdir diyerek bu şehirde ev alsam mantıklı bir iş yapmış olur muyum?

İnsanın aklında iki tane düşünce oluyor: Bir gün İstanbul'u terk edip kafama estiğinde oraya giderim, başımın üstünde bir çatı olur bir şekilde takılırım, o güvence yeter diyen olumlu düşünce.

O evin bakımı, kiraya verilmesi vs çok uğraştırıcı olur, anlamsız olur diyen olumsuz düşünce...

Hangisi daha mantıklı?
0
silverleaf
(25.04.25)
bence alınır. bir yerden başlamak lazım.
0
inheritance
(25.04.25)
1) Çoluk çocuk var mı? İstanbul'a emekli olduktan sonra bile bağlanacağın bir sebep
2) Emekliliğe ne kadar var?

Bir yerden başlamak için ev alınır tabii de o yatırımınla en azından evi kiralayarak masraflarını karşılayabilecek misin?
0
SiyamkedisiZorro
(25.04.25)
evet buna yatirimlik ev deniyor.
0
sonsuz
(25.04.25)
İleride yaşamak istediğiniz yer belliyse tabii ki alınır. Ben olsam kiraya filan vermezdim. Tatillerde gider takılırdım.
0
asteriks
(25.04.25)
Bunda şehir önemli. Emlakçıya verirsin uğraşmazsın. Yatırım yatırımdır.
0
mikahakkinen
(25.04.25)
Ortadogu da her zaman ev almak karlıdır. En az 5 yıl satmamak kaydıyla.
0
luluki
(26.04.25)
alınır. alınmalı.
0
dedim ben sana
(26.04.25)
bu şehirle bir bağınız varsa alınır.
yoksa uğraşmazdım.
0
nuisance2
(26.04.25)
(11)

Hayatında majör değişiklik yapmış kişiler bunu nasıl yapıyor?

silverleaf
Mesela İstanbul'daki işini gücünü bırakıp farklı bir şehirde sıfırdan, bambaşka bir şekilde hayat kuranlar. Uzun uzun planlama mı yapılıyor yoksa anlık bir delilik hali ile mi? Bir "aha moment!" mı oluyor yoksa bir akış dahilinde yavaş yavaş şekilleniyor ve hayat mı sürüklüyor? Konu sadece depremle
Mesela İstanbul'daki işini gücünü bırakıp farklı bir şehirde sıfırdan, bambaşka bir şekilde hayat kuranlar. Uzun uzun planlama mı yapılıyor yoksa anlık bir delilik hali ile mi? Bir "aha moment!" mı oluyor yoksa bir akış dahilinde yavaş yavaş şekilleniyor ve hayat mı sürüklüyor? Konu sadece depremle ilgili değil. Mesela tam zamanlı kurumsal işini bırakıp kafe açanlara da aynı şeyi sormak istiyorum. Buradaki o geçiş süreci nasıl oluyor? O an gelince insan anlıyor mu artık yapması gerektiğini? Yoksa hayat otomatik olarak sürüklüyor ve insan ona ayak mı uyduruyor?
0
silverleaf
(24.04.25)
insanoğlu her koşula ayak uydurabilir, ama doğası gereği konforunuda bozmak istemez.
0
designer
(24.04.25)
İçinde yaşadığı koşullar katlanılmaz hale geldiğinde insan hayatında radikal değişiklikler yapma gücü de buluyor. O değişikliği yapmazsa neredeyse ölecek duruma geliyor çünkü.
0
sekizdokuzon
(24.04.25)
bunun maalesef net bir cevabı yok.
bazen ilmek ilmek işliyor hedefe doğru insan kendini, bazen de anlık bir aydınlanma ile direksiyon kırıyor. bazen o ilmek ilmek işlediği planı bir anda yerle bir oluyor.

burda bence önemli olan ne istediğini bilmek. bu ama "sağlıklı olmak istiyorum" "refah düzeyim yüksek olsun istiyorum" gibi genel değil, sebep sonuçlu ne istediğini bilmek gerekiyor. öyle olunca da ne yapman gerektiğini biliyorsun, fırsat çıkınca kaçırmama şansın daha yüksek oluyor.
ama eylemsiz kalır ne istediğini bilmezsen etrafla birlikte ordan oraya sürükleniyorsun, aka boşa geçen zaman.
0
nwnd
(24.04.25)
ahanda olmuyor parası var ki yapıyor. ahanda geldi bodruma gidiyorum dese şu an bodrumda ne yapabilir ki sezon ölü. belki alaçatıda tutturur. çoluğu çocuğu olmayana veya büyük olana hadi göçelim demek kolay.

@nwnd +1
0
mikahakkinen
(24.04.25)
zorunda kalıyor. örneğin; işsiz kalıyor, başka iş kovalarken ceo oluyor adam. ya da işsiz kalması kendi işini kurup zengin olmasını sağlıyor. bir kaybı oluyor, onu telafi etmek için mecburen yapmak zorunda olduğu bir şey onu bir başka şehire taşınmaya itiyor. adım atmak için gerekecek cesaret kendinden değil de dışarıdan gelince süreç daha hızlı gelişebiliyor. bunları kendi kendine düşünerek adım atanlar çok iradeli, güçlü karakteri olan süper zeki insanlar.
0
gabe h coud
(24.04.25)
Bir şeye karar vermek kendini buna inandırmakla başlıyor her şey. Mesela, başkasına çalışmamalıyım demek ile inanmak farklı şeyler. Bir şeye ikna oldun mu gerisi geliyor
0
olaylar olaylar
(24.04.25)
parasal olarak doyuma ulasip yeteri kadar pasif gelirin varsa yaparsin.
benim cevremde bunu yapabilen adamlarin alayinin tek ortak paydasi var, o da bol para. :D
0
cooperr
(24.04.25)
bunun sadece parayla alakali oldugunu dusunmuyorum. konfor alanindan cikabilmek ile bir alakasi vardir belki. ben "denemezsem bilemem" mantigi yurutuyorum genelde.

yillarca maasli calistim, sonra bir deneyeyim diyip freelance oldum. sonra bir deneyeyim diyip yurtdisi islere gittim (her hafta seyahat ediyordum ve gercekten zordu) bu sekilde calisirken evlendim ki bir cok insan evliyken devam edemezsin demisti, denedim oldu.

ne kaybederim diyip, baska ulkeden oturum aldim, bi deneyeyim dedim sinirsiz oturumu aldim.

deprem oldu olmaz boyle diyip istanbuldan tasindim. bi deneyeyim ne kaybederim diyip ulkeden tasindim :D 1 yil icinde 3 kere tasindim.

ben hep deniyorum yani anlayacaginiz. tum bu denemelerimi yaparken param hem vardi hem de yoktu ama hep denedim, cok dusunmedim, cok dusundugunuz zaman hep eksileri dusunuyorsunuz. genel yapim "tahminde bulunma" ve "denemezsen bilemezsin". denemedim demektense denedim olmadi demeyi tercih ediyorum.

butun bunlari denerken her sey cok cabuk ve cok kolay olmadi. yoruldum, tek basima hastalandim, cok yalniz kaldim, cok yoruldum, depresyona girdim, ciktim, cok zorlandim. ama denedim. bu arada 26 yasimda egitimini aldigim isi birakip kafamin basacagini hic dusunmedigim bir ise suruklendim ve cok sevdim. 2 yil karin tokluguna calistim, bir cok seyden vazgectim. konfor alanindan cikmak bence asil mesele.
0
65 derece
(25.04.25)
Bankada çalışıyordum, iyi bir şube pozisyonunda, personel kesintisi ile kovuldum, sonra hobim olan bisiklet sporunun mağazacılık kısmında işe başladım, 11 yıl çalıştım, kendi dükkanımı açtım. Kafam rahat.
0
mahsus mahal
(25.04.25)
biz 1.5 yasinda oglumuzla turkiyeye 3.5 saat mesafede bir avrupa ulkesine geldik. hic aklimizda yurtdisi hatta yasadigimiz sehir disina bile gitmek yoktu ama teklif gelmisti degerlendirdik, 2.5 yil oldu. gecis asamasi (hersey hazir olmasina ragmen ev, araba vs) cok zor olmustu suan bile hala zorlandigmiz noktlarda oluyor. bizi hayat surukledi.
0
sutcuyumbensutcu
(25.04.25)
ben iki kez farkli ulkeye tasindim, bunun anahtari hallederiz diyebilmektir. zorluklar asilir fakat bunun icin zorluklarla karsilasana kadar ihtimallere kafayi takmamak gerekir.

annemler istanbul'dan gitmek istiyordu ama gitmek istedikleri yerden bir turlu ev bulamadilar. sonra ben onlari cesaretlendirdim hicbir sey yapmadan arabayla cikip gittiler bir otelde kaldilar. otelde kalirken o bolgeden bir firsat yakalayip cok guzel mustakil bir ev buldular ve direkt tasindilar.

bu isler boyledir. spontan olabilmek, bazi olumsuzluklari goze alabilmek ve gerceklesirse bunlarin sizi etkilemesine izin vermemek gerekir.
0
bohr atom modeli
(25.04.25)
(8)

Kullandığınız en iyi yumurta-omlet tavası nedir?

silverleaf
Evet yılın o "artık yenilenmesi gereken omlet tavası" zamanına gelmiş bulunduk... Soru başlıkta, sizin kullandığınız ve kesinlikle önereceğiniz, aldım ve uzun bir süre başka almam gerekmedi benim için bu iş bitti dediğiniz tava-sahan var mıdır? Her türlü maddi skalada öneri alabiliriz...
Evet yılın o "artık yenilenmesi gereken omlet tavası" zamanına gelmiş bulunduk... Soru başlıkta, sizin kullandığınız ve kesinlikle önereceğiniz, aldım ve uzun bir süre başka almam gerekmedi benim için bu iş bitti dediğiniz tava-sahan var mıdır? Her türlü maddi skalada öneri alabiliriz...
0
silverleaf
(16.04.25)
tava atmaktan bıktığım için şunları aldım 3 yıldır kullanıyorum: www.amazon.com.tr
www.amazon.com.tr
teflon, granit, seramik gözümde çöp. verdiğim paraya yazık. eve sokmuyorum artık.
0
gnosis
(16.04.25)
Döküm yumurta tavası aldım, bir daha almam sanırım:D Yani ölene dek kullanırım. Memnunum.
0
prole
(16.04.25)
@gnosis yapışmaması için bol yağ mı kullanıyorsun?
0
parka
(16.04.25)
Döküm+1 tavanın eskimesini geçtim, sağlık riski yok.
0
beetlejuice
(16.04.25)
Herkese çok teşekkür ederim. Döküm kullanıp yağ problemi sebebiyle ondan da vazgeçmiştim maalesef. @exlibris’in önerisine kayıyorum şu durumda. :)
0
🌸silverleaf
(17.04.25)
uzun süre 3-4 yıl giden tek teflon tava tefal titanium x3 olanlar. ikea sol-jel de iyi ama tefal kadar uzun ömürlü olacağını sanmıyorum.

çelik tavalarda da yagsızken kızdırıyorsun tavayı iyice. elinle su sıçrattıgında su damlaları misket gibi kayacak. sonra yag ve yumurtayı dokuyorsun yapışmıyor.
0
archmeister8
(17.04.25)
Çelik tavada yumurta yapmayı öğrenene kadar acı çekmeye devam edeceksin.
Teflon almadan önce 3 gün dene çelik tava veya tencere ile.
Youtube ne diyorsa öyle yap.
Valla.
0
michael_knight
(17.04.25)
Belirtilmis zaten youtube'dan celik tavanin yapismamasi icin yapilmasi gerekenlere dikkat etmeniz lazim. Onemli bir noktayi belirtmek istiyorum, su testi yapiyorlar. Yag koymadan once o suyun kagit havluyla falan kurulanmasi lazim, yoksa patlama yapar.
0
mbond
(17.04.25)
(17)

Kedim konuşmayı öğrendi??

silverleaf
Kedimle beraber yalnız yaşıyoruz ve kedimin artık ciddi ciddi konuşmayı öğrendiğini düşünüyorum. Çünkü miyavlamıyor, bildiğiniz konuşuyor. Normal mi bu? İşin ilginci şu: Evde başka birisi olduğunda ya da biz diyelim ki annemlerin evine gittiğimizde sessizleşiyor. Sonra kendi evimize geldiğimizde önc
Kedimle beraber yalnız yaşıyoruz ve kedimin artık ciddi ciddi konuşmayı öğrendiğini düşünüyorum. Çünkü miyavlamıyor, bildiğiniz konuşuyor. Normal mi bu?

İşin ilginci şu: Evde başka birisi olduğunda ya da biz diyelim ki annemlerin evine gittiğimizde sessizleşiyor. Sonra kendi evimize geldiğimizde önce tekrar az az konuşmaya başlıyor. Diyelim ki 2-3 ay eve kimse gelmedi ya da biz gitmedik aile evine. Beraber yalnız kaldığımız süre arttıkça konuşması daha da artıyor. Ben delirdim mi yoksa gerçekten böyle bir şey var mı? Miyavlama diyemeyeceğim kadar tonlaması olan, kendisini ifade eden vs bir iletişim dili var.

Ne konuşuyor diyecek olursanız, gerçekten her şey. :/ Yatağımı toplamadığımda kızıyor, gardrop kapakları kapalı olduğunda açtırıyor, akşamları evde sürekli iş yapmamı istiyor gibi gibi...
0
silverleaf
(31.01.25)
Hangi şehir olduğunu da yazarsan psikiyatrist önerisi için iyi olurdu.
0
Mirket
(31.01.25)
Annenlere gidince de konussaydi başka türlü olurdu.. şimdi, malsf :(
0
abuzer
(31.01.25)
Kediler insanlarla iletişime geçtiklerinde normalde basit bir şekilde miyavlarlar böyle ağız içindem miv muv gibi ama kendi aralarında konuşurken böyle daha genizden daha "konuşmaya" benzeyen bir konuşma şekliyle iletişime geçerler, kedin muhtemelen seninle bu tonda bir konuşma yoluyla iletişime geçmiş, bir kediyle yeterince vakit geçirmiş hekes bilir bunu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.01.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Yani tam olarak bu tarz bir şey. Bazen oyun oynamak istediği için çok konuşuyor mesela (miyavlama değil yani bu, dediğiniz gibi genizden kızıyor gibi??). Ben de cevap veriyorum diyelim ki "ya bi dur şimdi", "sonra oynarız" vs vs. Daha da konuşuyor? Galiba ben onun konuşmalarına tepki verdikçe öğrendi ve nabza göre şerbet vermeye başladı??
0
🌸silverleaf
(31.01.25)
Eğer kedi evdeki tek kediyse bu tonu duymak pek mümkün olmuyor, zorda kalmadıkça pek bu sesi çıkarmıyorlar, sonra mecbur hissettiklerinde bir zaman sonra kendi sahibiyle bu şekilde iletişim kurmaya başlıyorlar ama evde birden fazla kedi varsa yine kendi aralarında böyle konuşuyorlar ama diğer kişilere miv muv demeye devam ediyorlar, bunun en belirgin örneği sokaktaki kedilerin birbirleriyle olan iletişimleri gözlemlemek aslında kendi aralarında hep bu şekilde iletişim kurarlar ama sen kafasını falan okşarsan hep miv muv derler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.01.25)
bizim kediler de derdini farklı tonlarda ifade ediyor.

kumum temiz değil, karnım aç, suyu tazele, pencereyi aç, gardroba girmek istiyorum, kalk git orada ben yatıcam, yatağa çıkıcam ve beni seveceksin yoksa senin ananı bacını gibi farklı tonları var.

hiç biri miyavlamaya benzemiyor.
genç yaşta sokaktan koparınca miyavlamayı öğrenememişler demek ki diye düşündük, bu kadar oluyor.

"kumumu temizle" ifadesi o kadar dilenci gibi kedilerden birinin, o yalvarış hiç yakışmıyor ona.
0
biseysorcaktim
(31.01.25)
0
theseachange
(31.01.25)
Bende bir siyam vardı, öyle böyle değil, bildiğin konuşurdu. Sadece benimle değil, bütün aile üyeleriyle (deli değilim yani). Örnek: atlayacağı sandalyenin üstü dolu "kaldırsana şunu şurdan" miyavı, "suyum bayatlamış, iki gün aynı suyu mu içeceğim, değiştir şunu" miyavı, "eve geldin bir oturmadın. otur da bir beni sev" miyavı. Bir de bilenler bilir siyam kedisi miyav demez mauvvv gibi bir derinden sesi vardı Zorro'mun. Tanıdık olmayınca tabii sessizleşiyorlar. Normal yani.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.25)
konusacak tabii. napacak? yalniz kala kala bir noktada kedilerle konusacan yavrum

www.youtube.com
0
sonsuz
(31.01.25)
@SiyamkedisiZorro Tam olarak dediğiniz gibi, o kadar güzel anlatıyor ki derdini artık çok net iletişim kurabiliyoruz. Neyse ki deli değilmişim :)
0
🌸silverleaf
(31.01.25)
Normal, benim hatun da herhangi birisi hapşurduğunda (kendisi dahil) çok yaşa miyavlaması yapıyor mesela.
0
charbiel
(31.01.25)
Şarkıları bile var ne diyorsunuz

www.youtube.com

www.youtube.com

Şaka bir yana benimki de 4 yılın sonunda ufaktan konuşmaya başladı. Ki ilk geldiğinde çok sessiz bir kediydi. Siz kedinizle konuşuyor musunuz? Ben konuşuyorum mesela tahminim zaman içerisinde kedi dedi ki bu anca böyle seslerden anlıyor bunları çıkarmam lazım.
0
peki madem
(31.01.25)
Ingilizce ogret cv sine koyar rahat olur ilerde kafasi hocam
0
Zetnikov
(31.01.25)
“Eğer kediler konuşabilseydi, konuşmazlardı.” demiş biri , adı aklıma gelmedi.
benim evdeki kediler de çok iyi iletişim kuruyorlar , mırlamalarının tonları ile istedikleri ya da istemedikleri her şeyi anlıyoruz .
0
devilone
(31.01.25)
Belki de sen miyavlamayı öğrendin
0
fistikthecat
(31.01.25)
normal.
0
mathilda.may
(31.01.25)
kac dil biliyor?
0
cooperr
(31.01.25)
(11)

Almanya'da marketlerden ne alalım?

silverleaf
Duyurunun gurbetçilerine sormak istedim.Almanya'daki market ve drug store'lardan "mutlaka her gidince alırım, kaçırmam!" dediğiniz neler var? Çikolata vs değil sadece. Niş şeyler arıyorum: Mesela dm'de kedi otlu bir kedi oyuncağı var, efsane bir şey. Ya da yine dm'den aldığım magnezyum var aşırı mem
Duyurunun gurbetçilerine sormak istedim.

Almanya'daki market ve drug store'lardan "mutlaka her gidince alırım, kaçırmam!" dediğiniz neler var?

Çikolata vs değil sadece. Niş şeyler arıyorum: Mesela dm'de kedi otlu bir kedi oyuncağı var, efsane bir şey. Ya da yine dm'den aldığım magnezyum var aşırı memnun kaldığım... Bu tarz böyle detay kalan, gerçekten keşif olabilecek neler önerebilirsiniz?

Sevgiler herkese...
0
silverleaf
(24.01.25)
Ben yoğurtla yulaf gibi şeyler yemeyi çok severim, ne zaman gitsem DM'den şunları alıyorum:

www.dm.de (kavuzlu buğday veya spelt bizde sadece un formatında satılıyor diye biliyorum)
www.dm.de (amarnt bizde varsa da görmedim)
0
fotrsapka
(24.01.25)
Ben de DM demeye gelmistim ama siz zaten durumun farkindaymissiniz. DM'ye gidince her yeri detayli inceliyorum, ozellikle gida ve bebek giyimi bolumlerini.

Kolasi var guzel gidiyor, normalde coca cola falan icmiyorum.
www.dm.de

Bu baldan da aliyorum.
www.dm.de

Biraz tadi garip geliyor basta ama cok dolu dolu bir biskuvi
www.dm.de

Bebek ve cocuk varsa guzel kiyafetler oluyor. Belirtmissiniz zaten magnezyum gibi seylerin de fiyatlari cok iyi olabiliyor. Ben un, zeytinyagi, makarna falan da aliyorum ama siz turistik geliyorsunuz sanirim. O yuzden cok mantikli olmaz diye dusunuyorum.

Bunlarin disinda marketlere de cok ugradim ama oyle cok kiskirtici fiyatlar goremedim. Macademia 125 gram 2 euro denk geldi bir kere, o tarz egzotik kuruyemislerde belki iyi firsatlar olabiliyor, Lidl'da falan.
0
mbond
(24.01.25)
@fotrsapka ve @mbond Çok teşekkür ederim tam olarak bu tarz öneriler bekliyorum. Mesela Lidl'daki mor paketli adını hatırlayamadığım filtre kahve gibi, Eduscho vs tarzı olması lazım. Böyle şeyleri toplayıp getirmek istiyorum :)
0
🌸silverleaf
(24.01.25)
Dextro Energy şekerlerine ben bayılıyorum, ona benzeyen başka hiçbir şey bulamadım. Ama herkesin hoşuna gitmiyor.
0
michael_knight
(24.01.25)
karniyarik otu www.dm.de
kabizliga iyi geliyor. sindirim problemi olan kedi icin guzel bir urun, kendiniz de kullanabilirsiniz. ayrica glutensiz ekmek falan yaparken kullaniliyor
- pantene sac kopugu.
- dis ipleri (tekli olanlardan)
- guve kagitlari. en en sevdigim urunleri bu. www.dm.de www.dm.de
- sandvic kagidi/kesesi www.dm.de
- cay poseti www.dm.de
- paket lastigi www.dm.de
0
65 derece
(24.01.25)
dm'den vitamin alacaksan al ama diger hap urunlerinden alma.
kil maskesi yapiyorsan toz satiliyor, ben ondan aliyorum.
weledanin biberiyeli sac urunleri
balea ureli ayak kremi


buyuk muller varsa;
renkli, dudak nemlendiricisi kneipp, dm de renksiz olanlari var.
korres yunan markasi bunlarin vucut kremleri falan cok guzel.
0
Ley
(24.01.25)
-dm'den bio şekersiz fıstık ezmesi.
-lidl'dan italiamo pesto.
-aldi'den nussknacker / nussbeisser (olmazsa olmaz)
-oatly barista yulaf sütü. bazen marketlerde 1,5 euro’ya kadar düşüyor. bu yulaf sütüyse bizim içtiklerimiz ne diyebilirsin.
-alkol için kaufland. kışın jagermeister ve kleiner feigling iyi gidiyor.
-rossmann'dan bir şey alacaksınız uygulamasını indirin ve %10 indirim kuponunu aktive edin.

rossmann ve dm'den vitamin, takviye vs. almayı önermem. tr'den daha pahalıya geliyor ve kaliteleri iyi değil. eczanelerde daha kalitelileri var ama onlar daha da pahalı. biz tu tarz ürünleri tr'den alıyoruz.
0
sir gawain
(24.01.25)
dm- balea q10 night cream
0
sonsuz
(24.01.25)
Severseniz Nutella. Ben bizdekileri yiyememeye başlamıştım, bozmuş gerçekten. Yiyince anladım.

Bir de grasshof diye bi markanın sürme çikolatasını almıştık. Hala aklımda. Gidersem arayacağım yine.
0
master of ceremonies
(24.01.25)
Karton içinde gelen deostickleri güzel kokuyor. www.dm.de
0
kaset
(25.01.25)
sac koruyucu sprey, aslinda moru vardi onu bulamadim.

www.dm.de

maske
www.dm.de

krem
www.dm.de

hap
www.dm.de

kristalli deodorant aliyorum link eklemedim.

fiyat peformans
www.dm.de

www.dm.de

www.dm.de


ben Turkiye'ye gunes kremi (baleanin ucuz olanlari vucut icin gayet yeterli), dudak nemlendiricisi, ayak kremi ve deodorant goturuyorum, pahali oldugu icin. Bir de ordinary serum.
0
durgunfoton
(26.01.25)
(24)

Sizce en iyi bisküvi nedir?

silverleaf
Kardeşimle günlerdir en iyi bisküvileri kendi aramızda kıyaslaya kıyaslaya bir yere varamadık... Size de sormak istiyorum, sizce şu anda piyasada olan en iyi bisküvi nedir ve neden sizce en iyisi o? :)
Kardeşimle günlerdir en iyi bisküvileri kendi aramızda kıyaslaya kıyaslaya bir yere varamadık... Size de sormak istiyorum, sizce şu anda piyasada olan en iyi bisküvi nedir ve neden sizce en iyisi o? :)
0
silverleaf
(20.01.25)
www.godiva.com.tr


Budur. Çünkü inanılmaz lezzetli
0
ırene adler
(20.01.25)
sizde neler çıktı merak ettim

Seçenek çok açıkçası. Çok standardı bu işin hoşbeş.

Şu içi çikolata dolgulu biskolatalar da çok güzel. Haylayf gibi boş düz bisküvü soruyorsak da petibör
0
baldan kaymak
(20.01.25)
Çikolatalı, kaymaklı vesaireli olanlar hariç, sade bisküvi soruyorsanız, Ülker Pötibör derim ben.
0
Mirket
(20.01.25)
Mulina bianco.
0
logisticsmanager
(20.01.25)
Herkesin ağız tadı farklı ben mesela içi dolgulu bisküvi sevmem

Sevenler için hanımellerin tarçın ve zencefillisini önerebilirim
encrypted-tbn0.gstatic.com

Hem çayla hem sıcak şarapla iyi gidiyor :)
0
grimavi
(20.01.25)
eti kakaolu bisküvi. inanılmaz iyi bence. ülker'inki mesela keyif vermiyor ama eti'ninki harika.
0
semaforo de medianoche
(20.01.25)
Walker’s
St. Michel
Asolo Dolce
Lotus
Leibniz Minis
0
gabe h coud
(20.01.25)
Klasik Çizi
Nero
Klasik Burçak

"En iyi" gibi bir iddiada bulunamam ama bu üçü karşıma çıkınca çok mutlu olurum.

Pötibörde de çifte kavrulmuş favorimdir.
0
mutekebbir
(20.01.25)
gofredo
0
neira
(20.01.25)
Eti kakaolu, tadı değişmediyse eti finger, nero.
0
asteriks
(20.01.25)
eti ne(g)ro
0
sonsuz
(20.01.25)
tabii ki cicibebe
0
co2s2
(20.01.25)
nussknacker kırmızı almancı çikolatası. işte vizyon işte feraset.
0
biravekahve
(20.01.25)
@baldan kaymak Ya bizim kişisel tercihler çok farklı, kardeşim ısrarla kırmızı İkram diyor, o mu bu mu yaptığımız bütün bisküvilerde İkram'a tutundu. Ben Le Petit Ecolier gibi bir bisküvi vardı Fransa'da, onun kakaolu kapmalı olanı diyorum. :)
0
🌸silverleaf
(20.01.25)
Bu aralar kakaolu eti kurabi benim için.
0
peki madem
(20.01.25)
Çizinin dolgulu olanları bence.
0
yenibirgüzelnick
(20.01.25)
bakın abartmıyorum. bazen marketten çaya bandırmalık bisküvi alırım ama bunu yeni keşfettim. galaksimizdeki en lezzetli en iyi bisküvi olabilir.
eti sultani sütlü çikolata kaplı bisküvi.
www.etietieti.com
0
exlibris
(21.01.25)
@co2o2

Eti cicibebelerin artık çok şekerli bir tadı var insanın ağzını yakıyor şekerden
0
grimavi
(21.01.25)
On sene kadar önce ikram çok iyi bisküviydi. Hele kırmızı paketteki açık ara fark atardı diğerlerine. Her gün severek yerdim. Artık öyle değil. On değil, yirmi yıldır belki çok kötü.

İyisi hangisi bilmiyorum. Takipteyim. Ama kesinlikle ikram değil, Ülker değil.
0
biseysorcaktim
(21.01.25)
Tam çaya banmalık fındıklı hanımeller diyorum
0
respect
(21.01.25)
wasa'nın tüm krakerleri güzel. tercihim wasa mild cheese.
0
orpheus
(21.01.25)
2 saattir konuşuyoruz bi' Biskrem demedik.
0
kumandanim
(21.01.25)
Turkiye'de Eti Yulafli bence. Ama o da bozdu tabii. Arada bir yiyesim geliyor. 3'lu pakette her paketin tadi ayni olmayabiliyor bi de. Yillar once biskuviler daha iyiydi.

Yurtdisinda da yine daha iyiler var tabii. Proteinli sekersiz glutensiz vs. Guzel seyler yiyorum bazen. Markalarini unuttum.
0
ermanen
(21.01.25)
şekerli -> eti sultani (kuru üzümlü olan)
tuzlu -> taç kraker
0
inheritance
(21.01.25)
(6)

Sizce Ankara'nın Küçükyalı'sı, İdealtepe'si neresidir?

silverleaf
Evet soru başlıkta. Ankara'nın Küçükyalı, İdealtepe, Çınar, Yalı vs gibi semtleri neresidir? Hem merkezi yerlere ulaşımı kolay, hem mahalle kültürü olan, çok yüksek yerleşimi olmayan, güvenilir mahalle...
Evet soru başlıkta. Ankara'nın Küçükyalı, İdealtepe, Çınar, Yalı vs gibi semtleri neresidir?

Hem merkezi yerlere ulaşımı kolay, hem mahalle kültürü olan, çok yüksek yerleşimi olmayan, güvenilir mahalle...
0
silverleaf
(06.01.25)
Mebusevleri, Anıttepe ilk aklıma gelenler
0
Take it away honey
(06.01.25)
bahçeli civarı bence.
0
mor oje
(06.01.25)
Tabii ki de Ayrancı. Bahçeli keko dolu
0
mirty
(06.01.25)
Aşağı Ayrancı, biraz da Gazi Mahallesi bu kategoride bence.
0
kobuzchu kiz
(06.01.25)
Balgat, Öveçler
0
isiaha
(06.01.25)
esat
0
jamswety
(06.01.25)
(18)

Zayıfladıkça kilo vermenin imkansızlaşması :(

silverleaf
Bugün iphone'daki sağlık verilerime baktım ve şok geçirdim. Diyor ki,Attığım adım sayısı: 15.125Aktif Enerji: 378 KCALDinlenme Enerjisi: 1269 KCALYani ben bütün gün ayakta oradan oraya koşturdum ve 378 KCAL yakmışım. Tamam depar atmadım ama gerçekten yoruldum ve bu akşam spor yapacak enerjim yok mes
Bugün iphone'daki sağlık verilerime baktım ve şok geçirdim. Diyor ki,

Attığım adım sayısı: 15.125
Aktif Enerji: 378 KCAL
Dinlenme Enerjisi: 1269 KCAL

Yani ben bütün gün ayakta oradan oraya koşturdum ve 378 KCAL yakmışım. Tamam depar atmadım ama gerçekten yoruldum ve bu akşam spor yapacak enerjim yok mesela. Ve buna rağmen bu kadar kalori yakmışım?? 378 KCAL aslında bir öğün bile değil.

Normal bir öğünde yaklaşık 500-600 kalori alınmaz mı? Benim kilo vermek için günlük 1000 kalori altında beslenmem lazım ama bu da aktif yaşantısı olan birisi için az değil mi? Yani kendi sorumu cevaplamış gibi olacağım ama gerçekten çok az. Peki bu kilo nasıl verilecek gerçekten açlıktan ölmeden?

Bir de, madem böyle demek ki biz çok çok az yiyerek hayatta kalabiliyoruz. O zaman etrafımızdaki insanlar gerçekten gereksiz yere çok mu yiyor? Anlamıyorum artık kimin çok kimin az yediğini :( 49 kilolara düşenler nasıl düşüyor aklım almıyor.

168 cm, 58-59 kiloyum. 55'e düşmeye çalışıyorum. Her türlü yardıma öneriye açığım :(
0
silverleaf
(15.10.24)
378 KCAL çok çok az. Dün 3731 kalori yakmışım 24 000 adım ile. Kilo verme hedefim de yok. 184 e 73 kg ım

Belli ki hareketsizsin.
0
ferenc
(15.10.24)
Ben sana çok az kişinin bildiği bir sır vereyim de moralin düzelsin: Sistem sadece vücut sıcaklığını 37 derece çevresine sabitlemek için 1200 kalorilik bir enerji harcar, senin tüm gün harcadığın enerjinin yanında ne kadar fazla öyle değil mi? Onun dışında diğer sistemlerin (dolaşım solunum beyin vs) çalışması için ortalama 400-500 kalorilik enerji ihtiyacı olur, sistemde enerjinin çoğu buralara gider. Diyet için total kalori hesaplanırken de senin günlük aktivitelerin için 300-400 kalorilik bir enerji ihtiyacının gerekli olduğu hesaplanır çünkü ağır bir fiziksel iş yapmıyorsan sistem çok az enerji harcar, yani senin günlük harcadığın enerjinin aslında çok bir önemi yok, kilo verme sürecinde önemli olan toplam enerjiden kalori açığı bırakmak, kilo verdikçe de kalori ihtiyacı azalır, o nedenle toplam kalori miktarını ara ara güncellemek gerekir, bu işler de hep hesap kitap işi ne yazık ki, özellikle nispeten düşük kilolarda bu hesaplamalar daha önemli.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
@ferenc, Valla ben iphone'un yalancısıyım, bana öyle diyor. Sırtımda en az 6-7 kilo malzeme ile 15000 adım atmışım, Sağlık uygulamasında bunun karşılığı 378 kcal görünüyor :(
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Çok teşekkür ederim cevabınız için. Ama şu an kalori açığı bırakmak demek yediğimden gerçekten kısmak demek çünkü bir tek öğle yemeğini normal bir yemek yedim? Sıfır ekmek, sıfır tatlı.

Sabah: 1 haşlanmış yumurta, 4-5 zeytin, 2 salatalık, 1 domates, 3-4 çiğ kaju.
Arada bir elma yedim.
Öğlen: 3 tane kadınbudu köfte.
Akşam: 1 haşlanmış yumurta (sabahtan kalmış), 1 domates, birkaç zeytin daha, bir domates ve bir elma daha.

Bu haliyle bile 1200 kalori oldu. Ekside kalmak için başka bir şey yemedim ama düzgün beslenmedim ki :( Vücudum bana, çok bile yedin mi diyor :(
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Hocam sorunun çözümü genelde yanlış yerde arıyorsunuz sizin probleminiz zaten düşük kalori almak bu tabloda. Bak yukarıda ne dedim? Sistem sırf vücut sıcaklığını sabit tutmak için 1200 kalori harcıyor, diğer sistemlerin çalışması için de 400-500 kalori harcıyor, bu kaloriler nereden harcanıyor? Normalde senin dışarıdan verdiğin kaloriler bu işler için kullanılıyor ama sen dışarıdan yeteri kadar kalori vermediğinde ne oluyor? Sistem dramatik seviyede düşük kaloriler geldiği için yağ yakımı gibi işleri minimuma çekip sadece hayatta kalmasını gerektirecek işlerin yürümesi için kalori harcıyor, bunlar için de biraz senin verdiğin kalorileri biraz da vücut yağlarını kullanıyor ama en düşük seviyede kullanıyor.

Bu örneği burada çok verdim ama yine vereyim: Dünya'ya bir göktaşı çarptığını ve tüm gıda kaynaklarının tükendiğini, elinde sadece 1 kiloluk yemek kaldığını ve 6 ay bununla idare etmen gerektiğini düşün. Bu 1 kiloluk yemeği anında yer misin yoksa küçük küçük 6 ay idare edecek şekilde mi yersin? İdare edersin değil mi? Vücut yağlarını da böyle düşün o bir rezerv kaynak ve tek görevi seni yoklukta hayatta tutmak, sen çok düşük kalori alırsan çok az yağ kaybı yaşarsın; kalorileri düzgün hesaplayıp ona göre beslenirsen daha çok yağ kaybı yaşarsın.

Bunun için internette kalori hesaplayıcılar var onları kullabilirsin. Misal bugün yağ kaybı için kalori alımını hesaplasan en az 1700-1800 kalori falan çıkar alman gereken kalori miktarı, sen bazal metabolizmanın da altında kalori alıyorsun, o nedenle de rezerv kaynaktan kayıp yaşamıyorsun ya da çok düşük yaşıyorsun, senin sorunun ekstra düşük kalori almak, ben diyet yapacağım zaman neredeyse 3000 kaloriden başlıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Bu yazdığınız şeylerin 1200 kalori olması imkansız. Ancak 400 gr falan kadınbudu yerseniz olur galiba ki sanmıyorum o kadar yediginizi.

Uygulamaların kalori hesaplarına bakmayin. Bunlarin fazla yazdığı ya da metabolizmanın durduğu yerde yaktigi kaloriyi hesaplandığı falan çok söylendi. Siz bazal metabolizmanızın bir tık altında yemelisiniz. Yürümeniz vs size ek olur ancak.

Malesef, esim de 45 kilo insan olarak, kısa boylu ve az kilolu kişilerin kilo vermesi daha zor çünkü kalori miktarı düşüyor.
0
logisticsmanager
(15.10.24)
Tdeecalculator ile hesapladım;
Bazal metabolizma (yani hiçbir şey yapmasaniz yakilacak) 1495 kalori çıkıyor.
Kısacası çok hareketli değilseniz (Masabasi is) en az 1300 kalori almanız lazım.
Günlük hareket ediyorsaniz en kötü bazal almaniz lazım. Iphone vs guvenip 300 kalori fazla alirsaniz tahminen kilo veremezsiniz (biz de Dustuk bu hatalara)
0
logisticsmanager
(15.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Siz bazal metabolizmamın üstünde yememi söylemişsiniz, @logistic altında yememi :( İkiniz de mantıklı diyorsunuz da ne yapacağım ben??
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Sen zaten bazal metabolizmanın altında besleniyorsun ve kilo veremediğini söylüyorsun değil mi? :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Evet :( Bence ben az yiyorum ama kilo veremedikçe yeme algım değişti. Yediğim de mi çok, demek ki vücuduma yetiyor aldığı kalori diye düşünmeye başladım işte arkadaşlar öğle arasında şnitzelleri gömerken. :( Sizin hesabınıza göre 1700-1800 kalori civarı mı almam gerekiyor? Verdiğim kiloyu da geri almayayım sonra ya :(
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Total kalori hesaplanırken iki araç vardır TDEE ve BMR. TDEE Toplam Günlük Enerji Harcaması'nı BMR de Bazal Metabolizma Hızı'nı belirler, total kalori hesaplanırken BMR ile TDEE aarsında kalori alırsın, TDEE üstüne çıkarsan kilo alırsın TDEE kadar kalori alırsan kilonu korursun TDEE miktarından açık verirsen kilo verirsin, BMR senin müdahale edeceğin senin ayarlayacağın ya da manipüle edeceğin bir faktör değil o sistemin kendi yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için ihtiyacı olan kalori miktarıdır, eğer onun altına düşersen yağ kaybı yaşamazsın, nedenlerini yukarıda anlattım.

Hayır ben sana 1700-1800 kalori al demiyorum bu senin kendi fiziksel özelliklerine ve günlük aktivite değerlerine göre bulman gereken bir miktar, internette Günlük Kalori İhtiyacı Hesaplama diye arat sana bununla ilgili hesaplama araçları çıkartır, oraya girip hesapla, sana ne kadar kaloriye ihtiyacın var gösterir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Siz çok az yiyorsunuz sorun orada.

Şöyle ki benim de kalecinin de bmr yüksek çıkar. Misal benim 2100. Ben 100 kalorilik bir açık bırakırsam bmr'dan ben bmr'in 95ini alıyor olurum.

Sizin yemek listenizi hesapladigimda ben max 1000 kalori bulurum ki yediğiniz kadinbudu ne kadar gr bilmiyorum. 1000 olsa 1450 bmr desek siz yüzde 68 bmr kalorisi aldiniz. Ki 100 kalori az almis olsaniz yüzde 94 olacaktı. Aradaki farkı görüyorsunuz. Yani bmrdan 100-150 kalori az yemek kişiye ciddi bir sorun yaratmaz. Ama 500 kalori altı özellikle sizin gibi az bmrda sorun çıkarır.

Bir de bu işler deneme yanilma işi. Ben açıkçası bmr üstü yemem. Çünkü spor vs yaparken bazen abartabilirim. Bundan garanti olarak bmr-200 kalori vs yapıyorum plani. Ve böyle kilo vermiyorum hep. Ne zaman üstü yapsam alıyorum.

Ama ben açık konuşayım; 1800 kalori alirsaniz kilo vereceginizi sanmıyorum. Ha ama bugünkü yemek gibi hesaplarsaniz 1800 kalori derken 1500 aliyor da olabilirsiniz:)
0
logisticsmanager
(15.10.24)
@logistics, tdee hesaplamasını ben de yaptım ve cutting senaryosunda şöyle diyor:

Basal Metabolic Rate 1,334 calories per day
Sedentary 1,601 calories per day
Light Exercise 1,834 calories per day

Bence ben bugün light exercise geçirmiş olabilirim 15 bin adımla.

Siz ve Kaleci farklı şeyler söylüyorsunuz bana ya da bu saatte ben artık anlayamıyorum :D Basitçe biriniz en az 1800 kalori almalısın diyor, diğeriniz o kadar alırsan veremezsin diyor.
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
Zig zag diyetler vs var ya da arada fazla kalori alınan yöntemler.

Yoksa vücut kıtlık moduna geçiyor.

Weight loss plateu diye de araştırabilirsiniz

Bmr vücut hiç bir şey yapmazken yakılan kalori. 15bin adım atmasanız bile günlük işlerde de kalori yakımı oluyor. 1300 mantıklı gibi sizin için.

Bence de o yedikleriniz 1200 etmez
0
jülsezar
(15.10.24)
Sedentary den 200 düşün, ben öyle yapıyordum
0
jülsezar
(15.10.24)
Ben sana 1800 kalori al demiyorum, az önce de söyledim, ben sana TDEE ile BMR arasında TDEE miktarına en yakın şekilde kalori açığı vererek kalori al, BMR altına düşme diyorum. Sen hem düşük kalori alıyorsun hem de fiziksel aktiviteni yüksek tutmaya çalışıyorsun, bu yağ kaybı için olumlu bir hareket değil, herkesin yaptığı en büyük yanlış açıkçası.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
Bunun çok kolay yöntemi var; hesaplayin ve o kaloriyi alin. Bir iki hafta içinde kilo veremezseniz bir tık daha düşürün. Bir noktada bulacaksiniz.

Benim açıkçası tdee yerine bmr üzerinden hesaplama sebebim tdee'lerin fazla hesapladigini düşünmem. Bu yüzden bmr üzerinden yaparım ve hiç sorun yaşamadım.

Amma lakin Her diyet her bünyede olmaz. Ben iyiyken başkası kötü olabilir. Misal low carb diyet bana cehennemken başkası çok mutludur. Sıfır şekerde de çok kötü olurum. Ondan aslında herkese uyan bir cevabi yok dünyada.

Ama sizin mevcut sorununuz benim görüşüme göre bmr alti almaniz değil bmr cooook altında almaniz ve yemek hesaplamanizin doğru olmamasi. Daha fazla yiyebilirsiniz.

Bir de kaleci dediği gibi; çok hareketliyseniz ona göre alın. Ben spor yapsam da daha çok güç antrenmanı olduğu için öyle çok kalori yakan şeyler yapmıyorum. Siz gerçekten yapıyorsaniz ona göre ekstra almaniz gerekecektir.
0
logisticsmanager
(15.10.24)
Herkese çok teşekkür ederim gece gece çilemi çektiğiniz için. Biraz daha kalori arttırarak deneyeceğim bakalım :)
0
🌸silverleaf
(15.10.24)
(13)

Yardım - Tatile giderken kedi pınarını fişte unuttum

silverleaf
Duyuru sakinleri, lütfen yardımcı olun. Kiwi’nin klasik kedi pınarını tatile giderken fişte unuttum. İçinde sanırım 800ml-1000ml kadar su vardır. 1 hafta kimse yok evde. Bu kedi pınarındaki su biterse ne olur? Okuduğum kadarıyla elektrik çekmeye devam ediyormuş prizden. Yangın ihtimali olur mu? Bir
Duyuru sakinleri, lütfen yardımcı olun.

Kiwi’nin klasik kedi pınarını tatile giderken fişte unuttum. İçinde sanırım 800ml-1000ml kadar su vardır. 1 hafta kimse yok evde. Bu kedi pınarındaki su biterse ne olur? Okuduğum kadarıyla elektrik çekmeye devam ediyormuş prizden. Yangın ihtimali olur mu? Bir akıl verin ne olur, yoksa döneceğim ben :(
0
silverleaf
(14.07.24)
Sanmam yangın çıkacağını. Kediler bitirir mi suyu o sürede?
0
numlock
(14.07.24)
@numlock Evde kedi yok, kedi benimle. Su devir daim yapacak sadece. Normal pompa ile çalışan usb’li, fişe takılan bir model. Su bittikçe zorlanıp elektrik çeker ve yangın çıkar mı diye endişelendim :(
0
🌸silverleaf
(14.07.24)
Yok be saçamalama. Sen eve dönünce o su aynı şekilde (biraz azalmış olarak) devir daim etmeye devam eder.
0
numlock
(14.07.24)
@ titanic kemancısı Buzlukta et olduğu için onu yapmayı çok istemedik ama bir şeylerden vazgeçeceğiz en sonunda. Çok telaşlandım, çok canım sıkıldı :(
0
🌸silverleaf
(14.07.24)
Açtıralım çilingire kapıyı çekelim fişten :)
0
numlock
(14.07.24)
Kedi için su pınarı hiç kullanmadım ama evde o suyu içecek kimse yoksa endişe etmenize gerek yok. Buharlaşmayla bitmez o kadar su bir haftada.
0
pispinti
(14.07.24)
Suyun tamamının bitmesi gerekmez sanırım, pompa hizasından aşağısına düşse çalışmamaya başlar gibi geldi? Hiç su çekemese ve elektrik almaya devam etse ne olur?
0
🌸silverleaf
(14.07.24)
Boşta çalışmış olur. Ekstra bir güvenlik riski mevcut değil. Evde kimse yokken prize takılı ve sürekli olarak çalışan bir şeyin varlığı evet can sıkıcı ama o cihazlar yapıları gereği sürekli çalışan şeyler.
0
pispinti
(14.07.24)
youtu.be

Şuradaki gibi çalışıyor.
0
🌸silverleaf
(14.07.24)
Modeline göre değişiyordur ama bazılarında "Haznede su kalmadığında otomatik kapanır" denmiş, muhtemelen öyledir. Zaten gördüğüm kadarıyla adaptörlü, görece düşük güçle çalışan bir şey. En fazla boşta çalışmaktan bozulur ve durur.
0
salihdt
(15.07.24)
bende de vardı, suyunu bitiremiyorlardı bile 2 kedim. zaten 7/24 fişte olan bir şey. bir şey olmaz.

benimki bir gün bozulmuş. ne ara bozulmuş ve nasıl anlamadım. yangın çıkartmadı. tüy falan kaçtı galiba.
0
art cat chocolate
(15.07.24)
Aynı pınarı kullanıyoruz muhtemelen. Cevap vereyim, hiçbir şey olmaz 1 haftada. Zaten normalde de sürekli çalışıyor. Kedi içse hadi neyse ama buharlaşarak bitmez. Bitse de en fazla kendi motoru bozulur, yangın çıkarmaz.

Ben yolculuktan önceki akşam mamayı suyu kaldırdım, yolda çiş kaka problemi olmasın diye, tavsiye ederim, böylece fişte unutma derdi de olmadı. Boşaltıp kaldırdım.
0
kibritsuyu
(15.07.24)
Duyuru sakinleri hepinize çok çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız!
0
🌸silverleaf
(15.07.24)
(10)

Kedim için iyi olan seçenek nedir?

silverleaf
Bana epey bağlı, zilli bir kedim var. Oyun arkadaşı da olduğum için her akşam en az 1 saat, gece de bir yarım saat kadar oynuyoruz. 1. Seçenek- İstanbul'da kendi evinde. Ev sıcak, bunaltıcı. Kedi çok etkileniyor gibi görünmüyor, serin bir yatak hazırlamaya çalışıyorum ama bırakıp gidiyor. Evde çok f
Bana epey bağlı, zilli bir kedim var. Oyun arkadaşı da olduğum için her akşam en az 1 saat, gece de bir yarım saat kadar oynuyoruz.

1. Seçenek
- İstanbul'da kendi evinde. Ev sıcak, bunaltıcı. Kedi çok etkileniyor gibi görünmüyor, serin bir yatak hazırlamaya çalışıyorum ama bırakıp gidiyor. Evde çok fazla serin yer de aramıyor, her zamanki yerinde yatıyor (banyo vs daha serin) ama içim hiç rahat etmiyor. Çünkü ben hareket ettikçe terliyorum. Yine aynı düzende oyun oynayabiliyoruz, sıcaklar hareket rutinini etkilemedi.
- İstediğimiz kadar oyun oynayabiliriz çünkü ben varım.

2. Seçenek
- Ankara'daki ailemin evi gayet serin, annem uzun kollu ile duruyor evde o kadar serin.
- Ben orada değilim, oyun arkadaşı yok ama annemle babam oradalar. Mamasını suyunu tuvaletini vs hallederler ama benim kadar özenli bakmazlar tabii.

Bu sıcaklar biraz hafifleyene kadar kedimi Ankara'ya bıraksam daha iyi mi olur?

Cevaplar sonrası gelen edit: Tamam bende kalıyor, herkese teşekkürler :)
0
silverleaf
(12.07.24)
kediler sıcağı sever öncelikle bunu bilin. kışın kaloriferin dibine, yazın da balkonda güneşe yatar bizimki. sizinle mutlu gibi bence bozmayın. siz de mutlusunuz gibi.
0
neira
(12.07.24)
@neira Benimki kışın kaloriferi hiç sevmiyor :/ Yaz kış hep aynı yerde severek yatıyor ama ben evde bunaldıkça ve sıcaktan kafayı yiyor gibi oldukça kedişe üzülmekten ne yapacağımı şaşırdım.
0
🌸silverleaf
(12.07.24)
Seninle kalsın. Kediler kendi evlerinden, kendi benimsedikleri anne/ babalarından ayrıldıklarında mutsuz oluyorlar. Stresli ve endişeli hissediyorlar.
0
rock n roll
(12.07.24)
1
0
elorelia
(12.07.24)
Seninle kalsın bence de. Ben de vicdan yapıyorum çok sıcak diye ama yapıcak bi şey yok. Uyuyor zaten boyna.
0
turuncu tonlarda
(12.07.24)
net 1 her zaman 1
bizimki bu sıcakta gidip cehennem gibi sıcak kurutma makinesi çalışırken üzerine yatıyor.
ek olarak herhangi biri veya veteriner bile dese kedinizi traş ettirmeyin.
0
eja
(12.07.24)
@eja Kedimi acil tıbbi bir gereklilik için olmadığı müddetçe tıraş ettirmeyeceğim :)
0
🌸silverleaf
(12.07.24)
Strese girer ve ailenizin evinden firar edebilir, bence yanınızda kalsın
0
kimlanbu
(12.07.24)
@kimlanbu Aslında ailemin evine de yabancı değil, 2 ayda bir gidip 1 hafta kadar kalıyoruz 3-4 senedir, alıştı iyice. Kendi evinde olduğu kadar rahat değil tabi ama tanıdık bir ev. Başka türlü olsa bırakmayı da hiç düşünmezdim zaten. :)
0
🌸silverleaf
(12.07.24)
Kedilerin tüyleri izolasyon görevi görüyor zaten. Bizim sıcaktan şıp şıp terlediğimiz yerde onlar ferah ferah hayatlarına devam ediyorlar. Burada kediye yapacağınız en büyük destek düzenli olarak tüylerini tarayıp ölü tüyleri temizlemek.

Ayrıca yaz aylarında kediler daha çok kendilerini yalar. Bu da sıcak havada tükürüklerinin vücudundan buharlaşmasını sağlayarak serinliği artırır. Su tüketiminde de problem yoksa onun keyfine diyecek yoktur :)
0
desdenova34
(12.07.24)
(10)

Bu sıcaklarda kedinizin konforunu arttırmak için neler yapıyorsunuz?

silverleaf
Ev içi bulabildiğiniz pratik çözümler var mı? Benim yapmaya çalıştıklarım (doğru değilse söylerseniz düzeltebilirim)- Fazla su kabı koymak (ama ilgilenmedi, su çok az içiyor hala)- Eve klima taktıramıyorum ama vantilatör gibi bir şey var, onunla da ilgilenmiyor. Karşısına geçip tüylerine bir kere p
Ev içi bulabildiğiniz pratik çözümler var mı? Benim yapmaya çalıştıklarım (doğru değilse söylerseniz düzeltebilirim)

- Fazla su kabı koymak (ama ilgilenmedi, su çok az içiyor hala)
- Eve klima taktıramıyorum ama vantilatör gibi bir şey var, onunla da ilgilenmiyor. Karşısına geçip tüylerine bir kere püfüttürse ben bile rahat edeceğim ama yapmıyor.
- Su şişelerini buzdolabında soğutup yatarken yakınına koyuyorum, direkt temas ettirmiyorum, zaten müsaade de etmez. Bununla da ilgilenmedi çok. En azından patişiyle dokunsa ona bile razıydım onu da yapmıyor ama ben inatla koymaya devam ediyorum.
- Her gün taramaya çalışıyorum
- Havluyu bazen çok hafif ıslatıp buzlukta hafif soğutup üzerine seriyorum çok az. Bi 10 dakikaya zaten ısınmış oluyor ben alıyorum ya da kendisi rahatsız olup kalkıyor.

Yani sıfıra sıfır elde var sıfır gibi. Sizin yapıp işinize yarayan bir yöntem var mı?
0
silverleaf
(10.06.24)
takip ettiğim veteriner sayfası suyunu soğuk veriyor hatta bunun kalp sağlığı için iyi olduğunu söylüyor. suyu bir kaç yere koymak.
bizimki bu sıcaklarda hala gidip sıcak kurutma makinası üzerinde yatıyor sıcaklar pek etkilemiyor bence evde olan hayvanları eğer ev aşırı güneş almıyor ve antalyada değilseniz.
ıslatarak tarayın demişti veterinerim eldivenini, tüy döküyorlar malt vermeyi unutmayın
bence en önemlisi kaliteli mama kullanmak herşeyden önce kediyi düşünüyorsak birde camlara kedi filesi veya kediye özel sineklik yaptırıp cam açıkken hava almasını ve dışarıyı izlemesini sağlamak.

ps. kedilerde ceyrandan(hava oluşumu) etkleniyorlar dikkat etmek lazım.
0
eja
(10.06.24)
suyuna buz atıyorum arada ice latte yapıyor kadar değil tabi 3-4 litrelik kaba 3-4 adet buz parçası atıyorum.
0
rentts
(10.06.24)
Evin her yerinde halı varsa bazı halıları kaldırabilirsiniz. Taş zemin varsa ona serilip yatar sıcaklayınca. Yani özetle ona üzerine yatabileceği serin zeminler sağlamanız lazım.
0
pispinti
(10.06.24)
tesadüf tavuk suyu buz küpleri vardı, küpleri alıp bir kaba koymuştum, soğuk ve içinden az önce tavuk suyu buz küplerini çıkardığım silikon buz yapma şeysini kedim iştahla yalamaya başladı. ben de önüne bir küp tavuk suyu koydum onu da yaladı. yani buz küpü yalayabilir, düz su sevmiyorsa et ya da tavuk suyu olabilir, seviyorsa kefir de olur bence. ama ekstra gıda için tabi ki önce kendi araştırmanızı yapınız.
0
ofelia
(10.06.24)
kedilerimin yaza girmeden hemen önce tüylerini kestiriyorum , çok rahatlıyorlar .
0
devilone
(10.06.24)
@devilone Bu uygulamayı veterinerler genelde onaylamadığı için cevabınıza tik koyamayacağım ne yazık ki. :(
0
🌸silverleaf
(10.06.24)
sıvı ödül mamalarına çubuk batırıp dondurup verebilirsiniz. bir de geçen jel soğutmalı kedi yatağı gördüm baya güzelmiş, stok yoktu.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(10.06.24)
kendi kedim yok ama baskalarinin kedilerine bakiyorum zaman zaman.

taranmayi seven kedinin taragini islatip oyle tariyorum. taranmayi sevmeyen kediye yaptigim ise elimi islatip alnini silmek... hem yalama efekti gibi oluyor.
banyodaki dusa kabine goturup suyu aciyorum, doymuyor icmeye. akan suyu daha cok seviyorlar zaten. eger duran suyu icmiyorsa bi deneyebilirsiniz. bunun makineleri de cikti.

sicakliyor bunaliyordur diye dusunmeyin ya, kedi o. bulur kendine konforlu olacagi bir nokta. simsicak havada bile birbirleriyle ustuste yatiyorlar bunlar.
0
supergirl
(10.06.24)
Kediler çölde yasayan vahşi kedilerden evrimleştikleri icin çok sıcak ve çok soğuk havalara adaptasyonları kopeklere nazaran daha iyidir. Yine de farklı cinsler farklı coğrafi bölgelerde evrimleştikleri icin kuzey bölgelerden gelen kedilerin sıcak toleransı daha azdır. kediler 37 dereceye kadar idare edebilirler, sonrası tehlikeli olabilir. Ev senin icin idare eder serinlikteyse kedi icin de öyledir. Ama tüylerini tras ettirmek iyi bir fikir degil cunku o tüyler termoregulasyon icin var, yani sıcakta da hayvani serin tutuyor. tüyleri kesince vücut isisi daha da yükselir.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(10.06.24)
Ben aşırı sıcaklarda duşakabinin kapısını açık bırakıyorum içine de küçük bi leğene su koyuyorum bütün gün orda takılıyor :)
0
e mice
(10.06.24)
(8)

Kahve önerisi - Düşük asidite, düşük kavrulma derecesi

silverleaf
Sevgili duyuru ahalisi, piyasada bir türlü bulamadığım, düşük ekşilik, düşük kavrulma dereceli kahve önerilerinizi bekliyorum. Blonde roast diye tabir edilen, yanmamış, içinde ekşilik olmayan, ama içimi keyifli, yumuşak... Hayalimdeki kahveye bir türlü ulaşamıyorum.
Sevgili duyuru ahalisi, piyasada bir türlü bulamadığım, düşük ekşilik, düşük kavrulma dereceli kahve önerilerinizi bekliyorum. Blonde roast diye tabir edilen, yanmamış, içinde ekşilik olmayan, ama içimi keyifli, yumuşak... Hayalimdeki kahveye bir türlü ulaşamıyorum.
0
silverleaf
(08.05.24)
kapsulde nespresso cosi en hafif ve iyilerden
0
ala09
(08.05.24)
@ala09 Belirtmeyi unutmuşum, filtre kahve olarak (french press, v60, filtre kahve makinesi) olarak arıyorum. Cevabınız için çok teşekkür ederim.
0
🌸silverleaf
(08.05.24)
bana arkadaşım jamaikadan getirmişti, böyle bir şey yok yok yok. nasıl yumuşak, nasıl aromalı. ismini öğrenirsem yazarım, elbet bi şekilde sipariş verilebilir diye düşünüyorum.
0
numlock
(08.05.24)
@numlock Süper olur, çok teşekkür ederim.
0
🌸silverleaf
(08.05.24)
bu8 kadar ayrıntılı anlamıyorum ama ben air roasting oldukları için bu seriyi tercih ediyorum, kavrulma derecesini de belirleyerek sipariş ediyorsunuz bir kaç çeşidi var, altındaki kullanıcı yorumları da faydalı olabilir.
kahhve.com
0
red g
(08.05.24)
hocam genel olarak kahve ne kadar ''açık'' kavrulursa asiditesi o kadar yüksek olur. demleme reçetesi ile bunu tolere edebilirsiniz bir nebze. ekşilik dediğimiz de doğru şekilde demlenmeme sonucu ortaya çıkar. buna kalın öğütüm, düşük sıcaklık, ajitasyonun yeterince yapılmaması sebep olabilir. kahve yeterince çözünmemiştir. hangi ekipmanı kullanıyorsunuz, değirmeniniz var mı vb rutininizi dm atabilirseniz size uygun bir kaç tavsiye vermeye çalışırım bir amatör olarak :)
0
sen de git sen de unut
(08.05.24)
Nasıl demediğine göre bakman lazım, dandik bir filtre kahve makinesine, 2 hafta önce öğütülmüş şekilde koyduğun, bahsettiğin kriterlere uygun bir kahve bulsan bile tatmin etmez.

İşin bu kadar profiline iniyorsan şunu söylemek lazım, nitelikli kahvelerde birebir çekirdek tavsiyesi yapılmaz çünkü dönemsel gelir ve biterler. Senin bakman gereken nitelikli kavurucuların sitelerine girip bahsettiğin profile uygun kahvelere bakmak. Hepsiburada'da satılan moliendo vs aradığını vermez. Sapiens petra vs'nin sürekli piyasada olan blend ya da seri üretim kahveleri de nitelikli değil.

Coffee department, montag, kafeinkültür, null, boxx gibi adreslere bak kısacası.
0
Bruce
(08.05.24)
Yüksek asitli/ekşi kahve hiç sevmeyen biri olarak söylüyorum. Single originleri boşverip filtre kahve harmanlarına yönelin.

www.kahve.com
www.kahve.com
www.kahve.com şunlar gibi.
0
kobuzchu kiz
(08.05.24)
(6)

Youtube algoritmasından kurtulmak + Kanal önerileri

silverleaf
Youtube'daki ana sayfamın artık sürekli aynı veya benzer şeyleri önermesinden o kadar sıkıldım ki, kafamı çıkaramadığım bir havuz içerisinde gibiyim. Dönüp dolaşıp aynı şeyleri görüyorum. Ülke değiştirdim, yine düzelmedi. Bu durumu nasıl aşacağım? Artık ilgimi çekebilecek olan farklı video ve içerik
Youtube'daki ana sayfamın artık sürekli aynı veya benzer şeyleri önermesinden o kadar sıkıldım ki, kafamı çıkaramadığım bir havuz içerisinde gibiyim. Dönüp dolaşıp aynı şeyleri görüyorum. Ülke değiştirdim, yine düzelmedi. Bu durumu nasıl aşacağım? Artık ilgimi çekebilecek olan farklı video ve içeriklerle de karşılaşmak istiyorum.

Bir de, sizlerin ilgisini çeken, en favorim diyebileceğiniz kanallar neler, paylaşabilir misiniz? Artık yeni bir şeyler görmeye çok ihtiyacım var.
0
silverleaf
(25.04.24)
müzik videoları dışında izlediklerim genel olarak;

lex fridman,
flu tv(konuğa göre),
fatih altaylı(konuğa göre),
go4x4(camping),
yavuz yörükoglu + dr.berg(sağlık),
kripto kemal(kripto),
country_life_vlog(köy tarzı yerde cooking),
melikşah altuntaş(güncel edebiyat, sinema takip),
arttv(güncel sergiler),
asladurma(koşu üzerine),
chess24 tr(satranç),

bunlar genelde görünce tıkladıklarım bir de tarih-mitoloji-psikoloji ile ilgili çeşitli kanallardan videolar düşüyor arada onlar da ilgimi çekerse tıklıyorum. enis kirazoğlu izliyorum bazen ted konuşması çıkıyor çok ilginç onlar oluyor.

gerisi teknoloji, yazılım üzerine.
bir de gaddar dizisi fragmanları :D

şimdi farkettim hiç izlemiyorum sanırdım kendimi bayağı bir şey izliyormuşum, aklıma geldikçe editlerim. ben de sizin gibi hissediyorum kafam gömülü hep aynı şeyler, gündemden kaçmak için sanki biraz da.
0
gule gule
(25.04.24)
Guncel konularla ilgili: Fatih Altaylı.

Ortaya karışık bir şeyler olsun, biraz da kulturlenelim: flu TV, the School of life, teded (tedx'ten farklı ve çok daha güzel bana göre).

Gülelim, eğlenelim (bu konuğa gore çok degisiyor ama): İbrahim Selim

Sanat ve mitoloji: celil sadık, greatartexplained (bu kanalı duyurudan bir kullanıcı önermişti, bir kez daha tesekkur edeyim) , Jay Lee painting

Felsefe: Pelin Dilara Colak, Ömer Aygün (fakat çok az video yüklüyor artık).

Yoga: yoga with adriene

Yemek: refika birgul (programa göre), Vedat Millor.
0
fraise
(25.04.24)
İlgilenmiyorum secenegi cok calisir gibi degil yuzde 50 sansa kalmis

Ben direk begenmedigim videoda kanali engelliyorum ortam guzellesiyor
0
Zetnikov
(25.04.24)
yeni bir şeyler "aratırsan" öneriler de ona göre değişir. sonra o öneriler başka önerileri doğurur. sistem bu şekilde işlemiyor mu zaten? "bir şeyler" aratarak başlayabilirsin. üstteki arkadaşlar çok güzel örnekler vermiş.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.04.24)
@yazar yazmaz yazan yazar Merhabalar, ben zaten arattığım şeye merak duyduğum için aratıyorum ve ilgi alanımda. Ancak benim istediğim, benim karşıma kendi alanımdan farklı öneriler çıkartması ve hiç bilmediğim alanları da ilgi duyup keşfettirmesi.
0
🌸silverleaf
(25.04.24)
İtchy boots motosikletle dünyayı gezen Hollandalı abla
Mike Rowe dirt jobs ve somebody gotta do it programlarından bildiğimiz abi
Star talk popüler bilimci Neil abi
Big think entelektüel söyleşi vs
TED talk tedx talks malum
Cleo Abram huge* bilim teknoloji haberleri yapan hanımefendi
Simone Giertz çatlak bir mühendis mucit
Adam Savage myth busters'daki abi.
0
anon1m
(25.04.24)
(19)

Neden IKEA evi olamıyoruz?

silverleaf
Komik bir başlık oldu ama arkadaşlarla üzerine konuştuğumuz bir konu bu. Tüm eşyalarımızı IKEA'dan alsak bile evlerimizde o İskandinav evlerinin havası sizce neden olmuyor? Pek çok arkadaşım evinin çoğu eşyasını IKEA'dan ya da bu tarz nordik tarzda eşyalar satan yerlerden aldı dünyanın parası verip.
Komik bir başlık oldu ama arkadaşlarla üzerine konuştuğumuz bir konu bu. Tüm eşyalarımızı IKEA'dan alsak bile evlerimizde o İskandinav evlerinin havası sizce neden olmuyor? Pek çok arkadaşım evinin çoğu eşyasını IKEA'dan ya da bu tarz nordik tarzda eşyalar satan yerlerden aldı dünyanın parası verip. Ama ısrarla o hissi kimse alamıyor. Bu işin sırrı nedir, iç mimar tutmadan aynı hissi alabilme ihtimalimiz yok mudur? :)
0
silverleaf
(09.09.21)
muhtemelen perde farkıyla iskandinavlığı ucundan kaçırıyorsunuz.
0
evde liyakat kalmamis
(09.09.21)
alanım değil ancak aile mahalle baskısı mevcut. evimizi az eşyayla döşedik eşimin teyzesi eviniz çok boş dedi.
bence evlerimiz uygun değil galiba. iskandinav evleri müstakil ve büyük pencereli evler.bizde dışı gösterişli ismi elit içi lümpen siteler mevcut.
0
mikahakkinen
(09.09.21)
ikea nın reklam fotografları başarılı. reklam ne kadar yanıltıcıysa o kadar başarılı maalesef. yanii isveçlilerin evi de o havayı vermiyor.
0
halk
(09.09.21)
tavan yüksekliği ile alakalı olabilir. bizde çok basık.
0
deligine yuvarlanmis tavsan
(09.09.21)
gayet oluyor. sizin olmuyordur : )
halı perde gibi detaylar.
renk ve minimalizim önemli.

1. desenli, karışık/çoklu veya uyumsuz renkli kumaşlar tercih ediliyordur. aynı şey duvar boyaları ve yer döşemeleri, kapılar için de geçerli.
2. kesin çok ve gereksiz eşya vardır. biblolar, süslemeler, örtüler, kılıflar, masa süsleri, çerçevede fotoğraflar, kumaş içeren ürünler, kalabalık yaratan detaylar ve aksesuarlar...
3. ev aydınlık değildir.
4. yeşil bitki sayısı azdır. saksılar sade ve düz renk değildir.
5. duvarlarda çerçeveler gelişgüzel yerleştirilmiş ve içindekiler de rastgele seçilmiştir.

işin sırrı sadelikte. "arındırılmış" bir atmosfer yaratabilmekte. ikeadan beyaz ektrop almak var, allı güllü cafcaf çiçek desenli kılıflı bi ektrop almak var.
0
rewlack
(09.09.21)
tavan yüksekliği ve eski tip pencere boyutları yüzünden o his oluşmaz. galerili müstakil bir evin olsun bak neler oluyor. :)
0
xrated
(09.09.21)
ışıktan dolayı, katalog ya da internetteki fotoğraflarda ortamın konseptine göre sıcak ya da soğuk ışıklandırma ile çekim yapılıyor haliyle çok güzel fotoğraflar görüyoruz, fotoğraftaki köşe lambanın aynısını alıp evimize koyunca aynı etkiyi vermiyor çünkü görünmeyen aydınlatmalar pencereden yine özel olarak ayarlanmış içeri vuran gün ışığı vs
0
freebird5406_2
(09.09.21)
minimalizm ve minimalist felsefeyi yiyip bitirmemiz lazım o hissi alabilmek için. olay sadece eşyalarda değil yani :)
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.09.21)
olmasin ya birak, ben de seviyorum ama yurtdisinda kaldigim yer ikeadan dösenmis, cok özendigim birsey olmasina ragmen biktim.
+instagramda taglardan aratip insanlarin evlerine bakabilirsin, ikea fotolari yerine
0
durgunfoton
(09.09.21)
Çünkü böyle şeylerde özgün değiliz. Bize ait özgün bir şey ortaya konammadıpı zaman, dışarıdan ithal taklitçilikle his almaya çalışıyoruz. Cilt, dış görünüm, konsept, tema değişiyor. değişiyor ama tarihsel bir süreç içinde kültür ve alışkanlıklarla bu topraklarla arada istenmese de bir bağ var.
Kişi evinde Feng Şui'ye varana dışarıdan ithal uygulamalar ve nesnelerle nasıl değişim yaparsa yapsın uymuyor.

Cem yılmaz buna benzer bir konuda skecinde bahsetmişti:
Evlilik töreninde damat elinde ışın kılıcıyla içeri giriyor ama kayınbaba ve validenin ellerini öpüyor. Dolayısıyla olmuyor, tutmuyor.

İskadinavyayı yakından bilmem tanımam merkezi yerlerden çok kıyıya yakın yerlerdeki evler yer şekileri nedeniyle birbirinden uzaktır. Bu evler arası uzaklık insanlar arası ilişkilerde de çoğunlukla soğukluk, yabancılaşma olarak etki eder.

Bu psikoloji ve kültür mimariye veya diğer eserlere de etki eder.
Klasik eski türk evleri dendiğinde görselleri bile insanda kendine yakın sıcak bir etki oluşturur.
Oysa iskandinav mimarisi daha soğuktur .
Kıyas yapmak isteyenler için :
i.hizliresim.com

Dış görünüm böyle ise içerisi ne bakmaya da çok gerek yok .
Gerçekte bizden olmayan belli markalar üzerinden his ve heyacan yaşamakta sanırım çok normal bir şey olmasa gerek.
0
Erva
(09.09.21)
Cunku yasamaya uygun degil. Yan sehpa koyuyorlar ustune de kocaman bi vazo e kahveyi nereye koycaz?
0
floydian
(09.09.21)
Basık tavanlı, yamuk duvarlı, pimapenli küçük pencereli evlere ne yapsanız sırıtır. Türkiye'deki evler çok çirkin ne yazık ki. Yetmezmiş gibi bir de son 10 yılda peydahlanan AKP mimarisi sayesinde her şey iyice göz kanatır hale geldi.
0
yürümeyin
(09.09.21)
çünkü:
1. türk evlerinin mimarisi iskandinav tipi değil, türk tipi. odaların birbirine konumu, büyüklüğü küçüklüğü, pencerelerin büyüklüğü küçüklüğü, konumu, kapıların yeri çok farklı. örneğin ikeada hiç bir model evde kalorifer peteği yok, petek oldu mu bütün yerleşim planını ona göre yapman lazım. hatta iskandinav evlerinde her 1,5 metrede bir priz olma zorunluluğu var, türkiyede koca salonda bir tane priz var. ordan oraya uzatmalarla kablo taşıyorsun. ikeada bir model evde hiç uzatma kablosu gördünüz mü?? prizler de bizdeki gibi göz hizasında değil yerden 30-40 cm yüksekliğinde, kolayca bir eşya arkasına saklayabiliyorsun. duvarın ortasından yere kadar uzanan bir kablo düşün, al sana bütün iskandinav büyüsü gitti.
2. ışıklandırma. ikeada sadece model evlerin ışıklandırması değil mağazanın genel aydınlatma sistemi, örneğin tavan spotları vs de bir ilüzyon yaratıyor. bu sadece ikea değil tüm mobilyacılar için geçerli. en varaklısı bile evde teşhirde durduğu gibi durmaz.
3. kombinler. her şeyi ikedadan alsanız bile parçalar arasında renk, desen, model, tarz uyumu olmadıkça o hava da olmuyor. parçalar tek tek güzel olabilir ama birlikte kullanıldığında o ambiyansı vermeyebilir.
4. evler türk tipi olduğu gibi yaşam da türk tipi. ben şahsen iskandinav tarzının türk yaşam tarzına uygun olduğunu düşünmüyorum. ha bayılıyorum o ayrı.
5. aksesuarlar. sadece eşyalar değil aksesuarlar da yaşam tarzını yansıtıyor. geyik figürü mesela. iskandinav toplumlarında geyik etinden, sütünden, derisinden, kürkünden faydalanılan neredeyse tapınılan bir hayvan. türkiyede geyik diyince akla sadece muhabbet gelir. evin her yerine geyik desenli aksesuar koysan dalga geçerler. sadece yakışmaz da, sırıtır.
6. yapay da olsa güneş ışığına ihtiyaç. adamların memleketinde 6-7 ay güneş yok, geriye kalanda da güneş en tepede olsa bile bizdeki gibi cayır cayır bir ısı ve ışı kaynağı değil. bu yüzden evlerinde renk skalası hep beyaz ve toprak tonlarda olsa da, güneşin eksikliğini hissettirmeyecek sarı-sıcak tonlamaları ve ışığı yansıtacak şeyleri kullanıyorlar. bizim 5 ay çöl sıcağında kavrulan memlekette bu tür yapay şeylere ihtiyaç yok.
7. evin genetiği iskandinav tarzına göre değilse, eşyanın iskandinav olması iğreti duruyor, doku uyuşmazlığı oluyor. evi sıfırdan o tarza uygun inşaa edersen anca bir nebze olur.
8. neden bir nebze çünkü bizim kültürel ve etnik genetiğimiz de iskandinav değil, göze estetik gelse de kodlarımızda olmadığı için bişeyler eksik kalıyor.
0
halanne
(09.09.21)
evler az ışık alıyor, pencereler ufak
perdeler genelde 50 kat, perdeleri de ikea'dan alınmıyor
odada mutlaka imajı bozan eşyalar oluyor, ayı gibi halılar gibi
çok fazla ıvır zıvır eşya oluyor mutlaka sağda solda
versaire vesaire.
0
roket adam
(09.09.21)
Perde,duvar boyası, halı ve duvardaki raflar vs farkı var.
0
sta
(09.09.21)
cam manzarası ağaçlık olmuyor
yer döşemeleri onlarda gerçek tahta oluyor ve cilasız oluyor
en çok da cam şekli belirliyor evin durumunu. onların camları daha farklı bizde pimapen :)
0
my pink
(09.09.21)
küçük detaylı aksesuarları atlıyorsunuzdur. tabi ki renk uyumu önemli. arada patlatan rengi de iyi seçmeniz gerekiyor. mesela benim gri koltuğumun üstünde turuncu bir yastık var. gibi.
0
psychosocialll
(09.09.21)
Cevaplar cok uzundu kardes okuyamadim, durumum yoktu.

Bence en onemli sebep tavan yuksekligi ile pencere.
0
invictae
(09.09.21)
kataloglarda gordugun evler ne kadar sade gorunseler de fonksiyonel degiller.
0
rm
(09.09.21)
(18)

10/10'luk kahvaltı sizce nedir

silverleaf
Şuradaki twiti gördükten sonra kardeşimle aramızda tartıştığımız konu: https://twitter.com/TimBolton01/status/1365402824411119621Sizin 10 üzerinden 10 verebildiğiniz bir kahvaltıda içerik olarak neler vardır? Türkiye'de hangi yörenin kahvaltısını daha çok beğeniyorsunuz?
Şuradaki twiti gördükten sonra kardeşimle aramızda tartıştığımız konu: twitter.com

Sizin 10 üzerinden 10 verebildiğiniz bir kahvaltıda içerik olarak neler vardır? Türkiye'de hangi yörenin kahvaltısını daha çok beğeniyorsunuz?
0
silverleaf
(01.03.21)
güzel bi menemen olursa 10/10 derim. sadece menemen benim için yeterli.
0
matilda
(01.03.21)
Dışarıda yediğim en iyi kahvaltı bir anneler gününde ailecek (annem rahmetli olmamıştı henüz) Feriye'de yediğimiz kahvaltıydı. Hani kuş sütünün eksik olmadığı türden.

Ancak benim şahsi kanaatim en iyi kahvaltı evde yenir :)

Neler olur bu kahvaltıda:
En olmazsa olmazım kocaman bir salata, iççinde en az 7-8 çeşit ot olacak. Son şimdi tam zamanı avokado çok yakışıyor bu salatalaya. Sos olarak sadece tuz-şimon-sızma zeytinyağı
Yumurta illa ki; ama diğer yancıların ağırlığına göre sucuklu / kavurmalı / pastırmalı / otlu olabileceği gibi lop yumurta da olur. Ben pek beceremiyorum evde ama poşe yumurta varsa dışarıda gittiğim yerde affetmem.
Salam sevmem istemem, ama füme et olur, peynir çeşitleri (Ezine beyaz peynir, Erzincan deri tulum, eski kaşar, GAntebin sürk peyniri, Bergama keçi tulum)
Kaymak, Bal, reçel çeşitleri (ben ekşisi olan reçelleri daha çok seviyorum, turunç, portakal, vişne, kızılcık gibi)
Simit evet, çok seçiciyim bu konuda :)
Bir de kızım son zamanlarda bir pankek yapıyor, mmm. Ben böylesini yapamıyorum. Öğreteyim sana diyor, istemem ki, onun elinden olduğu için daha bir tatlı...
Yanına mutlaka çay, bergamut kokulu olacak.
Ptesi yapılır mı bu, bir hafta bunun için yaşıyorum ben. Hafta sonu gelecek o kahvaltı edilecek.
Allah olmayana da versin, amin!
0
SiyamkedisiZorro
(01.03.21)
çok iyi olmak kaydıyla, simit, çiçek ve çam balı, kaymak, yumuşak ve sert peynirler (ezine peyniri tadında olacak, ithal peynir değil), tahin-pekmez, taze sıkılmış portakal suyu, çay, gerçek tereyağı, gerçek meyveden reçeller (çilek özellikle), kızarmış ekmek, taze çeri domates + salatalık. bunlar şart ve mecburi ve dandik olmayacak yani gerçek kaliteli olacak.
0
roket adam
(01.03.21)
Beklemiş lahmacun
Fıstık sarma
0
owaki
(01.03.21)
tasdikli bir sefa pzvengi olarak.

gocek d marin kahvaltisi. ustunu gormedim.
0
camussar
(01.03.21)
bence en önemli şey ekmektir. kaliteli iyi bir ekmek olmadıktan sonra gerisi boş. içerikleri herkes saymış zaten tekrara gerek yok
0
Anjelik
(01.03.21)
Iyi demlenmis kahve. Kopuklu sarap. Cok iyi zeytin ve zeytinyagi. Cok iyi ekmek. Taze yesillik (feslegen ve semizotu favorim), humus vs... Pazar kahvaltisini boyle yapiyorum.

Ege´de bazi yerler inanilmaz iyi otlu gozleme yapiyor. Sadece otlu gozleme ve yanina buz gibi nar suyu.

Bazen de tek basina smoothie bowl 10/10 kahvalti.
0
buf-e kür
(01.03.21)
En az 5 çesit peynir
0
Denton
(01.03.21)
kavurmalı, soğanlı ve patatesli yumurta (hepsi bir olacak)
tam yağlı yumuşak beyaz peynir
patates kızartması
bal kaymak tereyağı
zeytin
çay ve taze sıkılmış portakal suyu
kızarmış ekmek
0
reanarchy
(01.03.21)
Kahvaltiyi "cok" seven biri olarak iki haftadir diyette dogru duzgun kahvalti yapamiyorum. Oncesinde de 6 aydir yurtdisinda oldugum icin yine dogru duzgun yapilamiyor. Unuttuklarim kesin vardir ama hayalimdeki ve 10/10 diyecegim kahvalti su sekilde:

-ezine peyniri, tulum peyniri
- visne, gul, ayva, bogurtlen recelleri (mumkunse sut receli)
- bal kaymak
- tahin pekmez
- sahini (tahin bal tereyagi ile yapiliyor. Birkac sey daha ekleniyor olabilir hatirlamiyorum)
- anne tipi patates kizartmasi
- muhlama
- sahanda yumurta
- susamli/cekirdekli pastane simidi, paskalya coregi, pogaca, tuzlu katmer

Yanina da ilik süt
0
fakyoras
(01.03.21)
Ben bu kadar et ağırlıklı kahvaltı sevmiyorum. Tabağa bakarken fenalaştım. Ege kahvaltısı bence 10/10. Taze organik sebzeler, yeşillik, bol zeytinyağı, çeşit çeşit peynir ve reçeller, bal kaymak, otlu peynirli gözleme. Et olarak yalnızca sucuklu veya pastırmalı yumurta yeterli.
0
Mizantropistt
(01.03.21)
Ben et, peynir, yumurta vs yemiyorum. Tatlı çok sevsem de kahvaltıda tatlı da aramıyorum pek. Benim için en önemli şey kahvaltıda birkaç çeşit sıcak yiyecek olması. Şunlardan oluşan bir sofra 10/10 bu yüzden benim için:
- Simit (en olmazsa olmazım bu ve kesinlikle çıtır sokak simidi olmalı)
- Pişi
- Patates kızartması
- Domates soslu biber kızartması
- Pırasa, patlıcan vs. sebzeli bir börek
- 2-3 çeşit zeytin
- Bu madde birçok kişiye saçma gelecek muhtemelen ama kahvaltıda en sevdiğim şeylerden biri önceki günden kalan kısır, patates salatası, baklagil salatası gibi şeyleri yemek. Bunlardan biri varsa sabah mutlu uyanıyorum resmen.

İstanbul’da Beşiktaş Kahvaltıcılar Sokağı’ndan Çırağan’a kadar çok fazla yerde ve konseptte kahvaltıya gittim. Hiçbirine ve hiçbir yörenin kahvaltısına bayılmadım açıkçası. Çok çeşit olan yerlerde lezzet olmuyor pek, az ama öz çeşit olan yerlerdekiler de asla gözümü doyurmuyor. Bu yüzden en iyi kahvaltının evde hazırlanan kahvaltı olduğuna inanıyorum artık ve eskisi gibi bir kahvaltı uğruna kilometrelerce yol gitme hevesim yok hiç.

Sadece Bodrum’da bir kahvaltıcıya gitmiştik ve orayı gerçekten çok beğenmiştim. Çok memnun ayrıldığım tek kahvaltıyı sadece Ege’de buldum yani şimdilik.
0
ms brownstone
(01.03.21)
Çayın olmadığı bir kahvaltıya 10/10 diyemiyorum.

Beyaz peynir, yöresel birkaç çeşit ve kaşar. Yeşil, siyah zeytin, bir de haşlanmış yumurta yeterli. Salatalık ve birkaç dilim meyve de olsa harika olur benim için.
0
ruhen hastayim ben
(01.03.21)
karaköy böreği olsun bi de çay bi de sigara daha iyi kahvalti yok benim icin.
0
lata
(01.03.21)
sadece yumurta, belki salatalık ya da domates olabilir yanında. her gün yemekten sıkılınca yeşil elma ya da muz. sabah az yemek daha güzel bence :)
0
sivilceli ergen
(01.03.21)
iyi pişmiş, altı kayış gibi olmuş ama sarılarına dokunulmamış sucuklu yumurta.
taze su böreği. sıcak, taze çavdar ekmeği. çavdarlı ekmek değil, çavdar ekmeği.
zeytin, peynir, (birkaç çeşit olabilir) salam, salatalık.
bir iki çeşit tatlı: reçel, nutella ya da tahim-pekmez gibi.
demli çay.
0
filteria
(01.03.21)
Yukardaki akla gelenlerden ziyade
Kuru domates
Ufak tostlar içerisinde farklı sosların olduğu
Zeytinyağı nar eksili zahterli bir karışım
Reçel türevleri ama ceviz reçeli yaban mersini reçeli gibi
Ekmek çeşitleri ama düz beyaz tam buğday ekmelerden farklı ve el yapımı olmalı
Fındık ezmesi
0
esinikaybetmiscorap.
(01.03.21)
Kızarmış ekmek, tereyağı, domates-salatalık, biri tulum en az 2 çeşit peynir içeren kahvaltı. bal-kaymak da varsa süper olur. gerisi ekstra benim için.
0
otonomo
(02.03.21)
(7)

Ankara'da ekşi mayalı ekmek

silverleaf
Ey Ankaralılar, Ankara'da ekşi mayalı ekmeklerinizi nereden alıyorsunuz? Ekşi Maya dışında, tek bildiğimiz yer orası ve orası da çok pahalandı son zamanlarda.
Ey Ankaralılar, Ankara'da ekşi mayalı ekmeklerinizi nereden alıyorsunuz? Ekşi Maya dışında, tek bildiğimiz yer orası ve orası da çok pahalandı son zamanlarda.
0
silverleaf
(05.01.21)
paudi
(05.01.21)
Erzincan mandira
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.01.21)
büyük carrefour fırınlarında envai çeşit ekmek oluyor bu tarz. ekşi mayalı karabuğdaylı ve siyezl unlusu çok güzel tavsiye ederim.
0
theseachange
(05.01.21)
ekşi maya hem fiyatlar uctu hem de eski kalitesi kalmadi, alternatif arayisindayim bende. kafes firin fena degil gibi, takipteyim ayni zamanda
0
sweetoffice
(05.01.21)
cagdas market. kucuk olanları var onlardan degil de büyük olanlardan alıyorum.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(05.01.21)
Mayaköy tavsiye ederim özellikle %100 çavdar ekmeği.
0
candanag
(05.01.21)
Kafes fırın çok güzel
0
giovanne
(05.01.21)
(4)

Ankara'da Bakery/Fırın

silverleaf
Çok muğlak bir başlık oldu ama Ankara'da hamurişlerini beğendiğiniz (tatlı ya da poğaçadır, kektir vs) nereler var? Kafe konseptli de olabilir. Çok teşekkürler.
Çok muğlak bir başlık oldu ama Ankara'da hamurişlerini beğendiğiniz (tatlı ya da poğaçadır, kektir vs) nereler var? Kafe konseptli de olabilir.

Çok teşekkürler.
0
silverleaf
(23.06.20)
gop funda çok başarılı, özellikler eklerleri ankara'da yediğim en iyisi diyebilirim. poğaça/kek falan da başarılı bence. filistin'deki kafes fırın da epey başarılıydı zamanında, son durumunu pek bilmiyorum.
0
shadowfollower
(23.06.20)
söğütözü kafes fırın, çukurambar pelit.
0
marla is in my head
(23.06.20)
Genel olarak Liva'nın birçok ürününü çok başarılı buluyorum. Özellikle Farabi ve Yıldız Liva.

Edit: aklıma bambino geldi şimdi! onu de ekleyelim :)
0
gokyuzu gibi
(23.06.20)
Ekşi mayanın tatlı/ekmek bölümü var, ekmekleri çok başarılı oluyor
0
kojonotsuki
(24.06.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.