ruhibirbanyo
Esaretin Bedeli gibi, Her Şey Çok Güzel Olacak gibi... Tavsiyeleri alayım?
Esaretin Bedeli gibi, Her Şey Çok Güzel Olacak gibi... Tavsiyeleri alayım?
0
@hewit, izlemiştim, teşekkür ederim fakat izlememiş olsam çok memnun kalırdım gerçekten...
0
Temmuzda yazılmış. Beğendim diyorsan ve izlemediysen
Juno
Little Miss Sunshine
Juno
Little Miss Sunshine
0
0
"Happythankyoumoreplease".
"Mutluyum devam et" olarak çevrilmişti film ekiminde. How I Met'in Ted Mosby'si var ya, yazarı yönetmeni o. Oynamış da üstüne. Tam böyle izle, gül, mutlu ol filmi. Ama verdiğin örneklerin yanında hafif kalıyor tabi biraz. Güzelinden romantik komedi bu.
"Mutluyum devam et" olarak çevrilmişti film ekiminde. How I Met'in Ted Mosby'si var ya, yazarı yönetmeni o. Oynamış da üstüne. Tam böyle izle, gül, mutlu ol filmi. Ama verdiğin örneklerin yanında hafif kalıyor tabi biraz. Güzelinden romantik komedi bu.
0
samfisher
olarak ne onerirsiniz?Yapmam gereken basit bir devre tasarimi, yani o devre tasarimi icin ozel gelistirilmis programlara gerek yok, zira cizecegim en karmasik seyler duz cizgi ve dikdortgenler vesaire. Onemli olan kisim daha sonra bu dosyayi usb bellege falan alip bir fotokopi merkezine goturdugumde
olarak ne onerirsiniz?
Yapmam gereken basit bir devre tasarimi, yani o devre tasarimi icin ozel gelistirilmis programlara gerek yok, zira cizecegim en karmasik seyler duz cizgi ve dikdortgenler vesaire. Onemli olan kisim daha sonra bu dosyayi usb bellege falan alip bir fotokopi merkezine goturdugumde A2 kagida duzgunce basabilmeleri.
Yapmam gereken basit bir devre tasarimi, yani o devre tasarimi icin ozel gelistirilmis programlara gerek yok, zira cizecegim en karmasik seyler duz cizgi ve dikdortgenler vesaire. Onemli olan kisim daha sonra bu dosyayi usb bellege falan alip bir fotokopi merkezine goturdugumde A2 kagida duzgunce basabilmeleri.
0
özel geliştirilmiş programlara gerek yoksa photoshop. PCB dizayn ediceksen ne kadar basitte olsa özel programla yap ayna görüntüsü alıcaksın vs.
0
autocad, photoshop, illustrator... hatta word de bile halledebilirsin, kasar biraz belki ama... dikdörtgen, cizgi cizeceksen sadece..
yapman gereken bir pdf yapici kurmak (pdfcreator, pdf factory, adobe acrobat) ve cizdigin seyi pdf olarak A2'ye basmak. o zaman düzgünce basmada ve dosya formatlari konusunda sorun olmaz.
yapman gereken bir pdf yapici kurmak (pdfcreator, pdf factory, adobe acrobat) ve cizdigin seyi pdf olarak A2'ye basmak. o zaman düzgünce basmada ve dosya formatlari konusunda sorun olmaz.
0
ruhibirbanyo
trt'nin verdiği "tuvaldeki başyapıt" dışında van gogh'la ilgili bildiğiniz belgesel var mı acaba? internetten izleyebileceğim veya indireceğim türden. hele bir de türkçe olursa tadından yenmez...
trt'nin verdiği "tuvaldeki başyapıt" dışında van gogh'la ilgili bildiğiniz belgesel var mı acaba? internetten izleyebileceğim veya indireceğim türden. hele bir de türkçe olursa tadından yenmez...
0
hmm, history channel'da biyografi bölümünde izlemiştim ben iki sene önce filan. her gün aynı saatte birinin biyografisini veriyorlardı hatta. bilmiyorum indirebilir misin ama internette torrentini filan ararsan bunu da aklında tut bari dedim.
0
"simon schama's power of art" diye bir seri var. Ressamlar üzerine, BBC yapımı. ben 6-7 ay önce Trt'den kaydedilmiş Türkçe dublajlı Van Gogh bölümünü izlemiştim. Güzeldi epey. İnternetten indirebilirsin.
0
@blivorsy1 evet benim de yazdığım tuvaldeki başyapıt bu. çok güzel bir belgesel gerçekten.
0
filmhicbitmesin
filmin konusundan, senaryosundan, yönetmenliğinden ziyade filmin ışığına hasta olduğunuz, ışıklandırmanın aydınlatmanın falan iyi olduğu bi film önerisi??
filmin konusundan, senaryosundan, yönetmenliğinden ziyade filmin ışığına hasta olduğunuz, ışıklandırmanın aydınlatmanın falan iyi olduğu bi film önerisi??
0
iyi derken neyi kastettiğini anlamasam da kiewslovski filmlerinin rengine bayılırım ben
0
yani aslında iyi derken demek istediğim iyi dğil tam anlamıyla böyle dikkatinizi çekmiş, ışığıyla aklınızda kalmış gibi bişey demek istediğim.
0
wong kar wai'nin happy together diye bir filmi var.mekan arjantin,ışık çok çarpıcı ama homofobiksen izleme, iki erkeğin aşk hikayesini anlatıyor çünkü
0
barry lyndon +1
üstelik filmin tamamı, hikayenin geçtiği dönemin en önemli ışık kaynağı olan mum aydınlatmaları ile çekilmiştir, ve kanımca kubrick'in en başarılı filmlerinden biridir.
üstelik filmin tamamı, hikayenin geçtiği dönemin en önemli ışık kaynağı olan mum aydınlatmaları ile çekilmiştir, ve kanımca kubrick'in en başarılı filmlerinden biridir.
0
mabl
Elimde, içinde sadece 3 kelime metin olan bir jpg var. Arkaplan beyaz. Şimdi ben bunu arkaplanı olmayan, sadece harflerden oluşan hale çevirebilir miyim? Böyle mesela "O"nun ortası flan boş olacak hep, beyaz arkaplan olmayacak.Kaldırıp başka biryere koyduğumda, mesela bi ağaç resminin üstüne koyduğu
Elimde, içinde sadece 3 kelime metin olan bir jpg var. Arkaplan beyaz. Şimdi ben bunu arkaplanı olmayan, sadece harflerden oluşan hale çevirebilir miyim? Böyle mesela "O"nun ortası flan boş olacak hep, beyaz arkaplan olmayacak.
Kaldırıp başka biryere koyduğumda, mesela bi ağaç resminin üstüne koyduğumda "o"nun ortasından ağaç gözükecek.
Analtabildim herhalde ya, anlatamadım mı yoksa?
Kaldırıp başka biryere koyduğumda, mesela bi ağaç resminin üstüne koyduğumda "o"nun ortasından ağaç gözükecek.
Analtabildim herhalde ya, anlatamadım mı yoksa?
0
Photoshop ile yapacaksın. Önce arkaplanı temizle, daha sonra da transparan gif olarak kaydet.
vimeo.com
Bundan sonrası kayıt.
vimeo.com
Bundan sonrası kayıt.
0
fatoşabla ile temizlenir, transparan yapılır ama jpg olarak kaydedilmez. jpg transparan olayını desteklemiyor. gif olması gerekir. gif olarak kaydedeceksiniz.
0
lol
Selam evliyalar,Şu çürümeyen evliyalar var ya, türbelerde görüyorsunuzdur. Nasıl oluyor o? Ben hiç görmedim; ama görenler nasıl görüyor.Demem o ki, nedir bunun açıkmaması?
Selam evliyalar,
Şu çürümeyen evliyalar var ya, türbelerde görüyorsunuzdur. Nasıl oluyor o? Ben hiç görmedim; ama görenler nasıl görüyor.
Demem o ki, nedir bunun açıkmaması?
Şu çürümeyen evliyalar var ya, türbelerde görüyorsunuzdur. Nasıl oluyor o? Ben hiç görmedim; ama görenler nasıl görüyor.
Demem o ki, nedir bunun açıkmaması?
0
türbelerdeki cesetler de tamamen çürümemiş değil. bilen bir göz oradaki cesetlerin mumyalandığını veya bir çeşit tahnit işleminden geçirildiğini anlar. çürümeme gibi bir durum söz konusu değil yani.
0
Bahsi geçen cesetlerde hagens'in parmağı olmadığına göre,
ve bu adamlar yaklaşık birkaç asırdır bu halde olduğu bilindiğine göre nedir durum?
ve bu adamlar yaklaşık birkaç asırdır bu halde olduğu bilindiğine göre nedir durum?
0
Cesedin içinde veya dışında gerekli kimyasal ve fiziksel koşullar oluşturulmuşsa çürümeden kalabilir. Türkiye'nin fiziksel koşullarında, ayrıca bir kimyasal katkısı yapılmadan "bilimsel olarak" çürümeden kalamaz.
0
@lol, Anadolu'da mumyalama ve benzeri tahnit işlemleri yapıldığı biliniyor. Bu müslüman Türkler döneminde de var, İslam öncesi Türklerde de, Türklerin Andolu'ya gelmesinden çok önce de. Yani söz konusu olan bir tahnit işlemidir. Bir takım otlar yardımıyla kimyevi ortamı hazırlıyorlar ve mumyalama işlemini gerçekleştiriyorlar. Kendiliklerinden olmuyor bunlar, önceden tahnitliyorlar/mumyalıyorlar.
0
cosmic ve micro,
Benim de söylediğim böyle birşeyin mumyalama ya da başka bir etken madde olmadan mümkün olamayacağı yönünde. Fakat, bu tartışmada bir de diğer taraf var. O taraf bunun mümkün olduğu, mumyalanmadığını iddia ediyor. Ben diyorumbu bilimsel olarak mümkün değil, o diyor hayır olur öyle.
Ama bu konuda yeterli bilgi/dökümana sahip olmadığım için kalıyorum guş gibi.
Tavsiye ettiğiniz kaynak gibi var mı bişeyler?
Benim de söylediğim böyle birşeyin mumyalama ya da başka bir etken madde olmadan mümkün olamayacağı yönünde. Fakat, bu tartışmada bir de diğer taraf var. O taraf bunun mümkün olduğu, mumyalanmadığını iddia ediyor. Ben diyorumbu bilimsel olarak mümkün değil, o diyor hayır olur öyle.
Ama bu konuda yeterli bilgi/dökümana sahip olmadığım için kalıyorum guş gibi.
Tavsiye ettiğiniz kaynak gibi var mı bişeyler?
0
Siz döküman gösterseniz de inanmayacaktır büyük ihtimalle. "Neye inanırsan inan güzel kardeşim" demek ve onu kendi dünyasında bırakmak en güzel yöntem.
0
atatürk barajının yapılacağı zaman mezarı taşınmak istemem zülküf peygamberin naaşının çürümediği birçok insan tarafından görülmüş.3000 yıllık. haberlere filan çıkmıştı o zaman.
0
0
bir hurafenın daha sonuna geldik.
mumyalama bırak islamı ta mısırdan beri bilinen bi olay. sır değil.
mumyalama bırak islamı ta mısırdan beri bilinen bi olay. sır değil.
0
comptrol
kadinlar "akillidirlar" vs "akillilardir" vs "akillidir", farki nedir? Hangisi dogrudur?
kadinlar "akillidirlar" vs "akillilardir" vs "akillidir", farki nedir? Hangisi dogrudur?
0
akıllıdırlar.
akıllıdır kadın için kullanılır.
kadın akıllıdır.
kadınlar akıllıdırlar.
akıllıdır kadın için kullanılır.
kadın akıllıdır.
kadınlar akıllıdırlar.
0
kişi ekleri türkçe'de her zaman sona eklenir (en son dilbilgisi dersi aldığımda öyleydi en azından)
"akıllıdırlar" doğrudur
"akıllıdırlar" doğrudur
0
tahmin yürütücem.
akıllıdırlar'da daha çok tahmin var, yani belgeye dayalı olmayan bir kişisel görüş. akıllılardır'da ise tecrübelerine dayanarak söylediğin izlenimi veren daha emin bir hava. akıllıdır ise zaten tekil-çoğul anlamında farklı.
akıllıdırlar'da daha çok tahmin var, yani belgeye dayalı olmayan bir kişisel görüş. akıllılardır'da ise tecrübelerine dayanarak söylediğin izlenimi veren daha emin bir hava. akıllıdır ise zaten tekil-çoğul anlamında farklı.
0
konuşma dilinde her ikisi de kullanılıyor tabii
daha doğrusu galiba akıllılardır daha çok kullanılıyo
neden bilemiyorum
daha doğrusu galiba akıllılardır daha çok kullanılıyo
neden bilemiyorum
0
akıllıyımdır - akıllıdırım
akıllısındır - akıllıdırsın
akıllıdır - akıllıdır (bu fark etmiyor zaten)
akıllıyızdır - akıllıdırız
akıllısınızdır - akıllıdırsınız
akıllılardır - akıllıdırlar
yukarıdakilere bakınca (3. tekil kişiyi saymazsak) ikisi de olan sadece 3. çoğul şahıs. belki de bu genellemeden dolayı "akıllılardır"ı daha çok kullanıyoruz. diğer şahıslar için ikinci örnekleri kullanmıyoruz zaten.
akıllısındır - akıllıdırsın
akıllıdır - akıllıdır (bu fark etmiyor zaten)
akıllıyızdır - akıllıdırız
akıllısınızdır - akıllıdırsınız
akıllılardır - akıllıdırlar
yukarıdakilere bakınca (3. tekil kişiyi saymazsak) ikisi de olan sadece 3. çoğul şahıs. belki de bu genellemeden dolayı "akıllılardır"ı daha çok kullanıyoruz. diğer şahıslar için ikinci örnekleri kullanmıyoruz zaten.
0
valla bana ikisi de hatalı gibi geldi.
Bence böyle bir cümle anlatım bozukluğuna girer gibi geliyor. Doğrusu;
"Kadınlar akıllıdır." olması gerekiyor bence
Bence böyle bir cümle anlatım bozukluğuna girer gibi geliyor. Doğrusu;
"Kadınlar akıllıdır." olması gerekiyor bence
0
(git: 144055) benim de zamanında aklıma takılmıştı. ek eylem her zaman sonda bulunur. diğer türlüsü yanlış ama kullanılıyor gene de. belki de daha çok.
@janavarorion
kadınlar akıllıdır veya kadınlar akıllılardır. ikisi de doğru.
@janavarorion
kadınlar akıllıdır veya kadınlar akıllılardır. ikisi de doğru.
0
benimde aklıma şöyle birşey takıldı mesela.
konuşurken akıllıdırlar ile akıllılardır değişebiliyor, en azından kendimce öyle olduğu kanaatine vardım. cümle sırasındaki tonlama dalgasını da düşünürsek..
mesela :
ancak kadınlar bu konuda çok akıllılardır.
(erkekler değildir, sadece kadınlar bu işin üstesinden gelebilir anlamı)
ancak kadınlar bu konuda çok akıllıdırlar.
(erkekler bu konuda akıllı mıdır değil midir pek belli değil, ama kadınların bu konuda akıllı oldukları kesin)
hani illa bir fark olması gerekiyorsa bu şekil ayrıştırıyorum.
konuşurken akıllıdırlar ile akıllılardır değişebiliyor, en azından kendimce öyle olduğu kanaatine vardım. cümle sırasındaki tonlama dalgasını da düşünürsek..
mesela :
ancak kadınlar bu konuda çok akıllılardır.
(erkekler değildir, sadece kadınlar bu işin üstesinden gelebilir anlamı)
ancak kadınlar bu konuda çok akıllıdırlar.
(erkekler bu konuda akıllı mıdır değil midir pek belli değil, ama kadınların bu konuda akıllı oldukları kesin)
hani illa bir fark olması gerekiyorsa bu şekil ayrıştırıyorum.
0
"Akıllılardır" olmalı. Bir de, özne -çoğul olsa dahi- eğer cansız varlık, hayvan ya da bitki ise yükleme çoğul eki gelmiyor. Yani, "kitaplar güzellerdir" yerine, "kitaplar güzeldir" olmalı. İnsan dışında yüklem her zaman tekil.
0
aklimiseveyim
bi kaç saat önce sormuştum, bu sefer kendi çizimim resmi de ekledim...bi ailede, evin küçük oğlu ve onun sevimli köpeği vardı, köpek resimdeki gibi bişeydi galiba. şimdi hatırlayan olur belki...
bi kaç saat önce sormuştum, bu sefer kendi çizimim resmi de ekledim...
bi ailede, evin küçük oğlu ve onun sevimli köpeği vardı, köpek resimdeki gibi bişeydi galiba. şimdi hatırlayan olur belki...
bi ailede, evin küçük oğlu ve onun sevimli köpeği vardı, köpek resimdeki gibi bişeydi galiba. şimdi hatırlayan olur belki...
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
aramaya inandım ve bazı şeyleri not ettim ama bir kez daha sormakta fayda oluyor genellikle bu tür soruları. hem arşiv oluyor hem de daha güncel bilgiler alabiliyorum.üniversite öğrencisi bir yabancıya önereceğiniz türk filmleri, türk yönetmenlerin filmleri neler olurdu acaba? ferzan özpetek, fatih
aramaya inandım ve bazı şeyleri not ettim ama bir kez daha sormakta fayda oluyor genellikle bu tür soruları. hem arşiv oluyor hem de daha güncel bilgiler alabiliyorum.
üniversite öğrencisi bir yabancıya önereceğiniz türk filmleri, türk yönetmenlerin filmleri neler olurdu acaba? ferzan özpetek, fatih akın, nuri bilge ceylan gibi duyulmuş isimlerden öneriler bekliyorum bilhassa. teşekkürler şimdiden.
üniversite öğrencisi bir yabancıya önereceğiniz türk filmleri, türk yönetmenlerin filmleri neler olurdu acaba? ferzan özpetek, fatih akın, nuri bilge ceylan gibi duyulmuş isimlerden öneriler bekliyorum bilhassa. teşekkürler şimdiden.
0
natuk baytan'ın çektiği kemal sunal filmleri. (bkz: kemal sunal filmlerinde natuk baytan ekolü)
yavuz turgul'un çektiği şener şen filmleri.
yavuz turgul'un çektiği şener şen filmleri.
0
yol, duvar,sürü. yani yılmaz güney filmleri. üstüne bir de fatih akın filmleri. sonra babam ve oğlum bir de. arkadaşının derdi türkiye'yi tanımak ise bir fikir verir bence.
0
bulutları beklerken
sen ne dilersen
kabadayı
cahil periler
ayrıca kimse kusura bakmasın ama: güneşi gördüm
sen ne dilersen
kabadayı
cahil periler
ayrıca kimse kusura bakmasın ama: güneşi gördüm
0
- gemidenin eşi "lalelide bir azize" nasıl unutulur.
- uçurtmayı vurmasınlar
- duvar (yılmaz güney)
- Düttürü dünya
- Züğürt Ağa
- Selamsız bandosu
- Gönül yarası
- Masumiyet
- Takva
- Muhsin Bey
Film değil belki ama
- otel odaları (belgesel)
- uçurtmayı vurmasınlar
- duvar (yılmaz güney)
- Düttürü dünya
- Züğürt Ağa
- Selamsız bandosu
- Gönül yarası
- Masumiyet
- Takva
- Muhsin Bey
Film değil belki ama
- otel odaları (belgesel)
0
kamera motor
aklıma takıldı, bir testisim diğerinden biraz daha yukarıda ve yukarıda olan testisimin hizasındaki kasığım sanki biraz daha şişkin gibi. hayal meyal hatırlıyorum ama sanki çocukken böle bir sorun için doktora götürmüştü annem beni.bugüne kadar bir rahatsızlığını falan görmedim ama merak ettim öneml
aklıma takıldı, bir testisim diğerinden biraz daha yukarıda ve yukarıda olan testisimin hizasındaki kasığım sanki biraz daha şişkin gibi. hayal meyal hatırlıyorum ama sanki çocukken böle bir sorun için doktora götürmüştü annem beni.
bugüne kadar bir rahatsızlığını falan görmedim ama merak ettim önemli bir şey olabilir mi? mutlaka doktora görüneyim mi?
bugüne kadar bir rahatsızlığını falan görmedim ama merak ettim önemli bir şey olabilir mi? mutlaka doktora görüneyim mi?
0
Onlardan birisi zaten diğerinden daha aşağıda olur, normali bu. Kasığınızdaki şişliği ise bilemiycem.
0
hhehehe iyi boşuna paranoya yapmışım öyleyse :) o kasığımdaki şişlik de belki psikolojik olarak bana öyle gelmiştir.
0
bir arkadaşım iki testisten birinin daha aşağıda olmasını hastalık belirtisi olarak söylemişti.
0
hadsiz
Şimdi soru başlıkta. Aslında bulabildiklerimin programlarına da baktım ama hep benzer şeyler.a- Mesela bu Tkp ve ip ben beni bildim bileli kavga ederler. neden?b- Tunceli'de Emep güçlüdür mesela. Ödp'den ya da Bdp'den farkı nedir? Aleviler mi? O zaman alevi partisi olur ama değil.c- Hakpar federasy
Şimdi soru başlıkta. Aslında bulabildiklerimin programlarına da baktım ama hep benzer şeyler.
a- Mesela bu Tkp ve ip ben beni bildim bileli kavga ederler. neden?
b- Tunceli'de Emep güçlüdür mesela. Ödp'den ya da Bdp'den farkı nedir? Aleviler mi? O zaman alevi partisi olur ama değil.
c- Hakpar federasyon istiyor mesela. Tek fark bu mu?
d- Ödp Ergenekon'a safsata diye yaklaştığı için mi Edp kuruldu? vesaire...
partilere geçelim
1. emek partisi
2. barış ve demokrasi partisi
3. eşitlik ve demokrasi partisi
4. Hak ve Özgürlükler Partisi,
5. İşçi Partisi
6. Özgürlük ve Dayanışma Partisi
7. Türkiye Komünist Partisi
a- Mesela bu Tkp ve ip ben beni bildim bileli kavga ederler. neden?
b- Tunceli'de Emep güçlüdür mesela. Ödp'den ya da Bdp'den farkı nedir? Aleviler mi? O zaman alevi partisi olur ama değil.
c- Hakpar federasyon istiyor mesela. Tek fark bu mu?
d- Ödp Ergenekon'a safsata diye yaklaştığı için mi Edp kuruldu? vesaire...
partilere geçelim
1. emek partisi
2. barış ve demokrasi partisi
3. eşitlik ve demokrasi partisi
4. Hak ve Özgürlükler Partisi,
5. İşçi Partisi
6. Özgürlük ve Dayanışma Partisi
7. Türkiye Komünist Partisi
0
mevzu uzun sadece dikkatimi çeken bir noktayı söyleyeyim araştırmalarına o yönde devam et.
barış ve demokrasi partisi bir sol parti değildir.
sadece solun özgürlükçü anlayışı içinde barına bildiği için soldaymış gibi görünüyor ama sol ile alakası olmadığı gibi kürt milliyetçisi bir partidir.
sol partilerdeki yönetim rejim anlayışlarıyla alakası yoktur sadece bir kürt devleti sevdasında olan bir partidir.
sol parti değildir.
barış ve demokrasi partisi bir sol parti değildir.
sadece solun özgürlükçü anlayışı içinde barına bildiği için soldaymış gibi görünüyor ama sol ile alakası olmadığı gibi kürt milliyetçisi bir partidir.
sol partilerdeki yönetim rejim anlayışlarıyla alakası yoktur sadece bir kürt devleti sevdasında olan bir partidir.
sol parti değildir.
0
seyduna katkına teşekkürler.
bdp'yi de sol saymazsak üşkede sol bulamayız. dikkat edersen chp dsp gibi partileri sola almadım.
senin mantığınla gidersem hakpar da sol değil. ip hiç değil. edp zaten liberal söyleme sahip deniyor. sol parti kalmaz.
ama teşekkürler ben de zaten sizin algınızda hangi parti nasıl bir sol olarak görünüyor onu sormuştum, sağ ol.
bdp nin kürt devleti kurmak isteyip istemediği tartışılır fakat pkk'nın marksist bir öegüt olarak kurulduğu çok nettir.
bence bir çok partiden daha sola yakın bir isim de numan kurtulmuş ve mehmet bekaroğlu. orası da ilginç.
müslümansol denen bir şey de var. ihsan eliaçık falan. her neyse.
bekliyorum cevapları..
bdp'yi de sol saymazsak üşkede sol bulamayız. dikkat edersen chp dsp gibi partileri sola almadım.
senin mantığınla gidersem hakpar da sol değil. ip hiç değil. edp zaten liberal söyleme sahip deniyor. sol parti kalmaz.
ama teşekkürler ben de zaten sizin algınızda hangi parti nasıl bir sol olarak görünüyor onu sormuştum, sağ ol.
bdp nin kürt devleti kurmak isteyip istemediği tartışılır fakat pkk'nın marksist bir öegüt olarak kurulduğu çok nettir.
bence bir çok partiden daha sola yakın bir isim de numan kurtulmuş ve mehmet bekaroğlu. orası da ilginç.
müslümansol denen bir şey de var. ihsan eliaçık falan. her neyse.
bekliyorum cevapları..
0
bunlar parti değil sivil toplum örgütü dahi olamaz işleri güçleri yasal şemsiye altında iş çevirmek !!!!!!!!! bunlar yasal anarşist sol parti filan değil bunlar özgürlük filan veremez bdp nin tabanı kuvvetli belli bir halka hitap ediyor oy oranı yüksek dierğleri 0,005 oy alıyor bu saçmalık türkiyede SOL yok hiç olmadı Atatürk dahi israil tarafından yönetilirdi şimdikilerde aynı tek sosyal adilbir adam vardı adnan menderes ! anti tezi olanlara sadece şunu diyeceğim ismet inönü boğazları neden hitlere Açmadı !!!!!!11
Adnan menderes şimdikiler gibi vatanı satsa gene asılmazdı ama RUS'larla işbirliğine girmek üzere olduğu için asıldı
Adnan menderes şimdikiler gibi vatanı satsa gene asılmazdı ama RUS'larla işbirliğine girmek üzere olduğu için asıldı
0
saydıkların içinde ödp sola yakın tek parti gibi duruyor, biraz da ondan kopan edp...fakat edp liberal çizgiye daha yakın.
0
tek bir parti olsaydı eğer, tek bir başkan olurdu. 30 parti var ve 30 tane afedersiniz insan şu anda genel başkan olarak geziyor ortalıkta. haa bir de herhangi bir ilde 1 tane sol parti başkanı değil 30 tane sol parti il başkanı var. 1 yerine 30 tane ilçe başkanı var. 30 tane kadın kolları başkanı var. diğer arkadaşlar da bir şeyle yazmış ama okumadım açıkçası. aktif olarak bir partinin yönetiminde bir politikacı olarak cevapladım sorunuzu. gerisi fasa fiso. küçük olsun benim olsun mantığı.
0
guybrush threepwood
hi.ben normalde birini engellemek istesem, aynı zamanda silmek de istiyorum demektir. dolayısı ile engellemekle kalmam silerim. fakat son zamanlarda msn'e girdiğimde online gördüğüm bazı kişileri engellemiş olduğumu farkediyorum. yani ben o adamları engellemedim, eminim. fakat engellenmiş gözüküyorl
hi.
ben normalde birini engellemek istesem, aynı zamanda silmek de istiyorum demektir. dolayısı ile engellemekle kalmam silerim. fakat son zamanlarda msn'e girdiğimde online gördüğüm bazı kişileri engellemiş olduğumu farkediyorum. yani ben o adamları engellemedim, eminim. fakat engellenmiş gözüküyorlar işte. neden?
(msn sürümünü falan bilmiyorum)
ben normalde birini engellemek istesem, aynı zamanda silmek de istiyorum demektir. dolayısı ile engellemekle kalmam silerim. fakat son zamanlarda msn'e girdiğimde online gördüğüm bazı kişileri engellemiş olduğumu farkediyorum. yani ben o adamları engellemedim, eminim. fakat engellenmiş gözüküyorlar işte. neden?
(msn sürümünü falan bilmiyorum)
0
@xenophobe hangi sürümü kullandığımı bilmiyorum ama son sürüm olmadığına eminim. sondan bir önceki bile değildir.
0
godless frog
İleride iyi bir reklamcı olmak isteyen bir genç için grafik kursu aranıyor.ilk bilge adam diyeni dövücem ona göre.Düzgün sanattan anlayan ya da reklamcılık art direktörlük kariyeri olan eğitmenlere sahip biryerler yok mudur?
İleride iyi bir reklamcı olmak isteyen bir genç için grafik kursu aranıyor.
ilk bilge adam diyeni dövücem ona göre.
Düzgün sanattan anlayan ya da reklamcılık art direktörlük kariyeri olan eğitmenlere sahip biryerler yok mudur?
ilk bilge adam diyeni dövücem ona göre.
Düzgün sanattan anlayan ya da reklamcılık art direktörlük kariyeri olan eğitmenlere sahip biryerler yok mudur?
0
çocuklar reklamcılık'ın portfolio reklam ve yaratıcılık okulu diye bişi var. ama program öğretiyolar mı bilmiyorum.
0
kelimeyounu
yahu dünden beri, sihirbaz filminin cuma günkü seansına bilet almak için çırpnıyorum. etkinlik tarihi, fiyat kategorisini falan seçtiğimiz sayfada kalıyo site. diğer bütün filmlerin her seansında normal çalışırken, bu filmin bütün saatlerinde aynı takılma oluyo. tükenme durumu değil zira tükenen fil
yahu dünden beri, sihirbaz filminin cuma günkü seansına bilet almak için çırpnıyorum. etkinlik tarihi, fiyat kategorisini falan seçtiğimiz sayfada kalıyo site. diğer bütün filmlerin her seansında normal çalışırken, bu filmin bütün saatlerinde aynı takılma oluyo. tükenme durumu değil zira tükenen filmler için bi önceki sayfada tükendi yazıyo. bu filme özel bi durum neden olabilir bi fikir verin. atlasa gidip alma durumum yok ve bu filmi izleyebileceğim tek seans var tükenmeden almam lazım!
0
3 ayri browserla (safari, chrome, firefox) denedim ama dedigin problem oldu hep.. yani sadece size ozel bi durum degil.. atlas'a gitme ihtimalin yoksa sunlardan birini deneyebilirsin:
BİLETİX SATIŞ NOKTALARI
İstanbul Avrupa Yakası: Ada Kültür - Beyoğlu; Carrefour Tobacco Shop -Beylikdüzü; Mass Alışveriş ve Eğlence Merkezi; MMM Migros - Merter; Vakkorama Akmerkez; Galleria Alışveriş Merkezi-Buz Pisti; İş Kuleleri İş Sanat Kültür Merkezi
İstanbul Anadolu Yakası: Eminönü Vapur İskelesi İçi - Kadıköy; MMM Migros - Caddebostan; MMM Migros - Soyak; Maltepe Grandhaus Alışveriş Merkezi; Ataşehir Setur
BİLETİX SATIŞ NOKTALARI
İstanbul Avrupa Yakası: Ada Kültür - Beyoğlu; Carrefour Tobacco Shop -Beylikdüzü; Mass Alışveriş ve Eğlence Merkezi; MMM Migros - Merter; Vakkorama Akmerkez; Galleria Alışveriş Merkezi-Buz Pisti; İş Kuleleri İş Sanat Kültür Merkezi
İstanbul Anadolu Yakası: Eminönü Vapur İskelesi İçi - Kadıköy; MMM Migros - Caddebostan; MMM Migros - Soyak; Maltepe Grandhaus Alışveriş Merkezi; Ataşehir Setur
0
ben de sihirbaza alacaktım, aynı hata oldu, heralde biletixe gidip alıcam, inşalah bilet kalır.
0
soyle de bir sey var ondan olabilir;
"sıra bitmesine yakın önden bir ses duydum: " sihirbaz'a bilet kalmamış.". hemen cebimden bir kalem çıkarttım ve listemden sihirbaz'ı sildim. bunu "insanlar ve tanrılara da bilet yok" ve "her şey güzel olacakda seans dolu" lafları takip etti. kağıdımda sadece bir film kalmıştı ki o filmde gidip gitmemek için kararsızdım."
(bkz: #20496879)
"sıra bitmesine yakın önden bir ses duydum: " sihirbaz'a bilet kalmamış.". hemen cebimden bir kalem çıkarttım ve listemden sihirbaz'ı sildim. bunu "insanlar ve tanrılara da bilet yok" ve "her şey güzel olacakda seans dolu" lafları takip etti. kağıdımda sadece bir film kalmıştı ki o filmde gidip gitmemek için kararsızdım."
(bkz: #20496879)
0
emresorkun
Özellikle ingilizce konuşulan ülkelerde yayınlanan haftalık-aylık karikatür-mizah dergilerinden bildikleriniz tavsiye ettikleriniz nelerdir? Aklıma bir tek MAD geldi- size de sorayım dedim.
Özellikle ingilizce konuşulan ülkelerde yayınlanan
haftalık-aylık karikatür-mizah dergilerinden bildikleriniz tavsiye ettikleriniz nelerdir? Aklıma bir tek MAD geldi- size de sorayım dedim.
haftalık-aylık karikatür-mizah dergilerinden bildikleriniz tavsiye ettikleriniz nelerdir? Aklıma bir tek MAD geldi- size de sorayım dedim.
0
suth park fln sayılmıyor mu bizde de boyle tassaga alan mızah seylerı yok mesela? kultur frkı deyip bunları derim ben.
0
wessago
türkiyenin durumu nasıl şimdi çin ile rekabet ediyormuş asyada , avrupada en hızlı büyüyen 1. ülke dünyada 3. ülke, şimdidlerde uluslararsı arenada sözü geçiyor.borçlarımız azaldıdiyenlere mi inanmak lazımyoksadevleti satıyor gemicik, işsizlik var, borç arttı falandiyenlere mi? şahsen ilkine inanmak
türkiyenin durumu nasıl şimdi
çin ile rekabet ediyormuş asyada , avrupada en hızlı büyüyen 1. ülke dünyada 3. ülke, şimdidlerde uluslararsı arenada sözü geçiyor.borçlarımız azaldı
diyenlere mi inanmak lazım
yoksa
devleti satıyor gemicik, işsizlik var, borç arttı falan
diyenlere mi? şahsen ilkine inanmak moral olarak daha iyi yav. ama hep dedigim gibi cehalet mutlulukturun tersi olarak bu sefer hakkaten ne oluyor bilmek istiyorum.
çin ile rekabet ediyormuş asyada , avrupada en hızlı büyüyen 1. ülke dünyada 3. ülke, şimdidlerde uluslararsı arenada sözü geçiyor.borçlarımız azaldı
diyenlere mi inanmak lazım
yoksa
devleti satıyor gemicik, işsizlik var, borç arttı falan
diyenlere mi? şahsen ilkine inanmak moral olarak daha iyi yav. ama hep dedigim gibi cehalet mutlulukturun tersi olarak bu sefer hakkaten ne oluyor bilmek istiyorum.
0
Buna kendin karar vermelisin. Şunu unutma ki istatistik bilimsel bil dille yalan söyleme sanatıdır.
0
amerika'nın politikalarına göre, iran-çin-rusya üçlüsüne karşı güçlenmemiz gerekiyor. yani abd'nin sözünden çok da fazla çıkmayan bir hükümetle (yani akp gibi) gittikçe zenginleşiyoruz bu doğru. ve bu şekilde giderse 2023te oldukça iyi bi noktada olucaz. bi nevi güney kore gibi. amerika, asyada kendi güdümünde güney kore'ye zenginleşsin diye nasıl ki teknoloji verdiyse, bize de şimdilik büyük yatırımcılarını veriyor, daha da fazla verecek.
not: tamamen ekonomik yorumlar yaptım. ideolojik olarak algılamayınız.
not: tamamen ekonomik yorumlar yaptım. ideolojik olarak algılamayınız.
0
sozkonusu akp olunca istatistik, yalan söyleme bilimi oluyor dimi? yalansa doğrusunu paylaş da herkes öğrensin. ama essaslı argümanlarla gel. "büyüme oranı o kadar değil. çünkü şu şu yüzünden" gibi
0
orta+alt vergiler artarak demişsin. son 10 yılda ekmeğe, otobüse, benzine, elektriğe kaç kere zam oldu? 10 yıl öncesine dek nerdeyse her akşam zam haberleri duyuyorduk. öyle gözle görülür bir zenginlikte yok fakirlikte. abartmayın.
0
Adama kendin karar ver dedim. Ben söyleyince de istatistik olacaktı, sen neden gocundun ki?
0
özel tüketim, içki bunlar keyfi şeyler ve alt basamağı ilgilendirmez. iletişim'i bende tasvip etmiyorum. her gün küfür ediyorum.hükümet, yapabileceği zamları minimum düzeyde tutmuştur. geçmiş, gelecek oranlarla kıyaslarsan görürsün. zaten zamsız bir ülke olmamız hayal gibi..düşük zam maaşlarıysa gayet doğal. düşükte olsa zam vermek geliştiğiin kanıtıdır. hiç veremeyip imf'den aldığımız günleri unutoyrsun heralde?
tekrar ediyorum.ben, muazzam bir büyüme var demiyorum. ama sizin gibi kapkara bir tablo da göremiyorum.
tekrar ediyorum.ben, muazzam bir büyüme var demiyorum. ama sizin gibi kapkara bir tablo da göremiyorum.
0
Benjamin Disraeli'nin ünlü bir sözü vardır; "Üç çeşit yalan vardır: yalan, kuyruklu yalan, istatistik!" Al başka bir kaynak, milyonlar satan bir kitap How to Lie with Statistics: en.wikipedia.org ve bunlar gibi yüzlerce kaynak.
Ayrıca ben bir şey söylemeden direkt savunma pozisyonuna geçiyorsun. Belki "hükümet çok iyi yapıyor" diyeceğim? Ama önyargıların seni o kadar kör etmiş ki direkt saldırıyorsun. Nasılsa en iyi savunma saldırıdır...
Neyse; ben ne söylesem de boş. Algılar açılmadığı müddetçe tartışmanın mânâsı yok. Boşa kürek çekiyoruz her seferinde...
Ayrıca ben bir şey söylemeden direkt savunma pozisyonuna geçiyorsun. Belki "hükümet çok iyi yapıyor" diyeceğim? Ama önyargıların seni o kadar kör etmiş ki direkt saldırıyorsun. Nasılsa en iyi savunma saldırıdır...
Neyse; ben ne söylesem de boş. Algılar açılmadığı müddetçe tartışmanın mânâsı yok. Boşa kürek çekiyoruz her seferinde...
0
BU RAKAMLARA DİKKAT!!!!
NTV'deki 'Neden' programında 'Aleviler ve Siyaset'i tartışıldı.
Açılışta Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Turan Eser'e soruldu:
* * * Neden her seçim öncesi 'Sünniler ve Siyaset' değil de 'Aleviler
ve Siyaset' tartışılır....?'
Eser, rakamlarla yanıtladı bu soruyu...
Verdiği rakamlar, tartışmaya yer bırakmayacak kadar net bir tablo sergiliyordu.
Bu rakamları yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istiyorum:
***Türkiye'de kaç okul var ?........... ........67. 000
***Kaç hastane var ?........... ........1. 220
***Kaç sağlık ocağı var ?........... ......... 6.300
***Peki kaç cami var ?........... ......... .85.000
Her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
***Peki, kaç kilise var ?........... ......... .270
***Kaç cemevi var ?........... ......... .100
Türkiye'de kaç doktor var ?........... ......... .77.000
***Peki, kaç din görevlisi var ?........... ......... .90.000
Türkiye'de her 900 kişiye bir doktor düşerken,
her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
Eğitim-Sen'e göre Türkiye'nin 200 bin öğretmen açığı var.
***Türkiye'de kaç kütüphane var?........ ......... ......1.435
***Almanya'da kaç kütüphane var?........ ......... .....11.000
***Türkiye'nin kaç kentinde devlet tiyatrosu var ?......13
*** Kaç kentte kuran kursu var?........ ......... .......81
***Bu kursların toplam sayısı kaç ?........... ......... ......3.852
***Türkiye'de 1 opera derneği var, 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
***Peki, kaç tane 'cami yaptırma derneği' var ?........35. 000
***İçişleri Bakanlığı'nın bütçesi ne kadar ?...... ..... ....783 trilyon
***Ulaştırma Bakanlığı'nın ?........... ........678 trilyon
***Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın ?........... ...677 trilyon...
***Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ?........... .......632 trilyon...
***Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ?........... ........280 trilyon..
***Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın ?...249 trilyon...
***Çevre ve Orman Bakanlığı'nın ?........... ........404 trilyon...
***Sadece Sünnileri temsileden
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi nekadar ?........1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar...
22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
***Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997'de 66 trilyon.
1998'de 119...
1999'da 180...
2000'de 270...
2001'de 302....
2002'de 553...
2003'te 771...
2004'te 1 katrilyon...
2005'te 1 katrilyon...
2006'da 1,3 katrilyon...
2007'de 2,7 katrilyon...
Bir ülke, Diyanet'e, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor,bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok Kuran kursu açıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?
Arkadaşlar!
dışarda birşeyler oluyor farkında mısınız?
uykuda olanları sarsın, uyandırın. yakında ışıklar sönebilir, karanlıkta ne yapacaksınız?
Yukarıdaki yazı bana ait değildir.
Sadece paylaşmak istedim.
NTV'deki 'Neden' programında 'Aleviler ve Siyaset'i tartışıldı.
Açılışta Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Turan Eser'e soruldu:
* * * Neden her seçim öncesi 'Sünniler ve Siyaset' değil de 'Aleviler
ve Siyaset' tartışılır....?'
Eser, rakamlarla yanıtladı bu soruyu...
Verdiği rakamlar, tartışmaya yer bırakmayacak kadar net bir tablo sergiliyordu.
Bu rakamları yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istiyorum:
***Türkiye'de kaç okul var ?........... ........67. 000
***Kaç hastane var ?........... ........1. 220
***Kaç sağlık ocağı var ?........... ......... 6.300
***Peki kaç cami var ?........... ......... .85.000
Her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
***Peki, kaç kilise var ?........... ......... .270
***Kaç cemevi var ?........... ......... .100
Türkiye'de kaç doktor var ?........... ......... .77.000
***Peki, kaç din görevlisi var ?........... ......... .90.000
Türkiye'de her 900 kişiye bir doktor düşerken,
her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
Eğitim-Sen'e göre Türkiye'nin 200 bin öğretmen açığı var.
***Türkiye'de kaç kütüphane var?........ ......... ......1.435
***Almanya'da kaç kütüphane var?........ ......... .....11.000
***Türkiye'nin kaç kentinde devlet tiyatrosu var ?......13
*** Kaç kentte kuran kursu var?........ ......... .......81
***Bu kursların toplam sayısı kaç ?........... ......... ......3.852
***Türkiye'de 1 opera derneği var, 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
***Peki, kaç tane 'cami yaptırma derneği' var ?........35. 000
***İçişleri Bakanlığı'nın bütçesi ne kadar ?...... ..... ....783 trilyon
***Ulaştırma Bakanlığı'nın ?........... ........678 trilyon
***Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın ?........... ...677 trilyon...
***Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ?........... .......632 trilyon...
***Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ?........... ........280 trilyon..
***Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın ?...249 trilyon...
***Çevre ve Orman Bakanlığı'nın ?........... ........404 trilyon...
***Sadece Sünnileri temsileden
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi nekadar ?........1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar...
22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
***Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997'de 66 trilyon.
1998'de 119...
1999'da 180...
2000'de 270...
2001'de 302....
2002'de 553...
2003'te 771...
2004'te 1 katrilyon...
2005'te 1 katrilyon...
2006'da 1,3 katrilyon...
2007'de 2,7 katrilyon...
Bir ülke, Diyanet'e, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor,bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok Kuran kursu açıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?
Arkadaşlar!
dışarda birşeyler oluyor farkında mısınız?
uykuda olanları sarsın, uyandırın. yakında ışıklar sönebilir, karanlıkta ne yapacaksınız?
Yukarıdaki yazı bana ait değildir.
Sadece paylaşmak istedim.
0
@ataturkiye : eğer o alıntıyı hukumetin acikladigi buyume oranlarını elestirmek icin kullanıyorsan savunurum. cunku yalan degil. sen nasıl hukumete inanmamak icin elestirebiliyorsan bende savunabilirim. eger beni algı kapalılığıyla suçluyorsan sen de oylesindir. ikimizde aynı durumdayız. birimiz savunuyor diğeri eleştriyor. gerci siz laikler pek bir seversiniz hemen ithamlarda bulunmaya. martaval da anlatma lutfen. "ne biliyosun belki savunacaktım" diyorsun. senin yazılarına denk gelmistim. nasıl bir tip oldugunu biliyorum.
@july14 : siz de bırakın artık şu cami-okul-hastane mukayesesini..camiiyi devlet yaptırmıyor.vatandaş kendi cebinden yaptırıyor.bunun ekonomik büyümeyle alakası yok eğitimle alakası var. eğer adama doğarken "cami kurmak sevapdır" dersen tabiiki bunu ibadet gibi görecektir.
@july14 : siz de bırakın artık şu cami-okul-hastane mukayesesini..camiiyi devlet yaptırmıyor.vatandaş kendi cebinden yaptırıyor.bunun ekonomik büyümeyle alakası yok eğitimle alakası var. eğer adama doğarken "cami kurmak sevapdır" dersen tabiiki bunu ibadet gibi görecektir.
0
Hereisnopeace, cami-hastane-okul sayısı değildi dikkat etmeniz gereken. Diyanet İşleri Başkanlığı'na bütçeden ayrılan payın artışıydı. Ulaştığı büyüklük çok ama çok rahatsız edici. Keşke bu büyüklüğe her alanda ulaşabilmiş olsaydık da, rahatsızlık duyduğumuzu konuşamasaydık.
Cami yaptırma konusuna hiç girmeyeleim bence. Vatandaş yaptırıyor değil mi? Çok doğru. Bir vatandaş, bir kaç vatandaş? Kaç vatandaş? Cebinde parası olan gitsin cami yaptırsın, okul yaptırsın. Ne isterse onu yaptırsın da, o cami dernekleri ve makbuzları ile, milletten para toplamaya kalkmasın. Yapacağı ne varsa, kendi cebinden yaptırsın. Ya da hiç çıkmasın ortaya. Yıllarca bitmeyen çirkin binalardan nemalanmasın.
Bu arada, aynı şekilde okul yaptırmak da sevap. Bunu yapanlar da var. Cami yaptıranlar gibi, sağdan soldan para toplayıp değil; kendi ceplerinden harcayıp, miili eğitime bağışlıyorlar. Ben öyle biliyorum. Hepsinin ellerinden öpüyorum. Sağolsunlar.
Cami yaptırma konusuna hiç girmeyeleim bence. Vatandaş yaptırıyor değil mi? Çok doğru. Bir vatandaş, bir kaç vatandaş? Kaç vatandaş? Cebinde parası olan gitsin cami yaptırsın, okul yaptırsın. Ne isterse onu yaptırsın da, o cami dernekleri ve makbuzları ile, milletten para toplamaya kalkmasın. Yapacağı ne varsa, kendi cebinden yaptırsın. Ya da hiç çıkmasın ortaya. Yıllarca bitmeyen çirkin binalardan nemalanmasın.
Bu arada, aynı şekilde okul yaptırmak da sevap. Bunu yapanlar da var. Cami yaptıranlar gibi, sağdan soldan para toplayıp değil; kendi ceplerinden harcayıp, miili eğitime bağışlıyorlar. Ben öyle biliyorum. Hepsinin ellerinden öpüyorum. Sağolsunlar.
0
kopek
Sevgili frank miller ler, bu alet çok basit bir iş için arzulanmakta, derste power point ten sunum üzerine çizim içinsorum 1 rezalet bir aletmidir verem edermi adamı? 2 daha önce wacon kurcalamıştım bütün windows mouse olarak görüyordu aleti buda o şekilmidir?teşekkürler.http://tinyurl.com/37xg
Sevgili frank miller ler, bu alet çok basit bir iş için arzulanmakta, derste power point ten sunum üzerine çizim için
sorum 1 rezalet bir aletmidir verem edermi adamı?
2 daha önce wacon kurcalamıştım bütün windows mouse olarak görüyordu aleti buda o şekilmidir?
teşekkürler.
tinyurl.com
sorum 1 rezalet bir aletmidir verem edermi adamı?
2 daha önce wacon kurcalamıştım bütün windows mouse olarak görüyordu aleti buda o şekilmidir?
teşekkürler.
tinyurl.com
0
Aynı şekilde algılar Windows ama küçük de olsa çizim için kullanacağın için 78Tl vermişken 163Tl verip Wacom alsan çok daha iyi olur.
0
same
abi adam gibi bu bölümü anlatacak birisi varmı? nasıl bi bölümdür? hangi dersleri okuturlar? zormudur bu bölüm? lütfen detaylı bi şekilde anlatırmısınz?
abi adam gibi bu bölümü anlatacak birisi varmı? nasıl bi bölümdür? hangi dersleri okuturlar? zormudur bu bölüm? lütfen detaylı bi şekilde anlatırmısınz?
0
bence zor.(en azından bilkent için bunu söyleyebilirim)
projelerdi, juriydi derken hayatın bir anda okul oluveriyor.
şuradan derslere bakabilirsin; catalog.bilkent.edu.tr
projelerdi, juriydi derken hayatın bir anda okul oluveriyor.
şuradan derslere bakabilirsin; catalog.bilkent.edu.tr
0
şimdi eğerki ilgin ve bölümü kazanacak yeteneğin var ise zor değildir. hatta zevklidir. ben bu bölümde okuyorum, bütün arkadaşlarım da dahil hepimiz isteyerek girdiğimiz için severek okuyoruz. yetenek sınavlarını kazanman gerekiyor ama önce.
ilk yıl temel sanat eğitimi dersi verilir. yeteneğini ve estetik anlayışını geliştirmen amacıyla.
daha sonraki yıllarda da mesleki dersler. bunlar nelerdir, bilgisayar programlarından tutun da illüstrasyon, tipografi, özgün baskı, üretim teknikleri gibi her konuyu barındırır içinde.
yani bu işi sevmediğin sürece zaten yeterli hazırlığı gösterip sınavları kazanman kolay değil, kazanırsan da bitirmen zor değil. ha özel okullarda durum nasıldır bilemiyorum.
ilk yıl temel sanat eğitimi dersi verilir. yeteneğini ve estetik anlayışını geliştirmen amacıyla.
daha sonraki yıllarda da mesleki dersler. bunlar nelerdir, bilgisayar programlarından tutun da illüstrasyon, tipografi, özgün baskı, üretim teknikleri gibi her konuyu barındırır içinde.
yani bu işi sevmediğin sürece zaten yeterli hazırlığı gösterip sınavları kazanman kolay değil, kazanırsan da bitirmen zor değil. ha özel okullarda durum nasıldır bilemiyorum.
0
izmir 9 eylül grafik tasarım 2. sınıfta okuyorum gözlemlediğim kadarıyla bazı ilginç detaylara yer vermek istiyorum,
*
giriş için her sene ortalama 500 kişi baş vurur ve grafik bölümler arasında grafik için en iyisi olman şart çünki kadrosu ilk dolan bölümdür.
*
özel yetenek ( resim kabiliyetin ) öss puanından çok daha belirleyici .
*
ilk sene temel ders olarak renk ve noktadan daha görme duyusundan bi girerler hocam sanki hiç insan deilsin gibi (neden sarıyı sarı gibi görürüz, savi şeklinde ) resimin kökünü anlatırlar ayrıca en zor ilk senedir.
*
çok zor bir bölümdür eğer tam günse ve evin okul civarında değilse projeler yüzünden sosyal hayatı geçtim uyumaya vakit bulamayabilrsin çoğu zaman .
*
tipografi, baskı,sanatın tarihi,2 boyutlu, 3 boyutlu meta, desen ,fotoğraf ,birçok bilgisayar programı türü eğitim alırsın daha saymadığım aklıma gelmeyen bi çok ders var,
*
zamanı ve sabrı en iyi kullanman gereken bölümler arasındadır . sanırım en çok öğrendiğim şey budur bu akedemide, disiplin.
*
sınıflar az kişidir hoca her kezi tanır ve ego sahibi insanlardır diğer bölümlerle kıyaslama yapamıyorum .
*
bir çok şekilde piyasayı öğğrenme yoluna girmen gerekiyor ki bunu bende yapmadım daha henüz , ajanslar- işin reklam olacak ve ''piyasa'' eminim öğrendiğim şeylerle alakası olmayan zorluk ve tecrübe yetersizliklerimle dolu olacak.
*
giriş için her sene ortalama 500 kişi baş vurur ve grafik bölümler arasında grafik için en iyisi olman şart çünki kadrosu ilk dolan bölümdür.
*
özel yetenek ( resim kabiliyetin ) öss puanından çok daha belirleyici .
*
ilk sene temel ders olarak renk ve noktadan daha görme duyusundan bi girerler hocam sanki hiç insan deilsin gibi (neden sarıyı sarı gibi görürüz, savi şeklinde ) resimin kökünü anlatırlar ayrıca en zor ilk senedir.
*
çok zor bir bölümdür eğer tam günse ve evin okul civarında değilse projeler yüzünden sosyal hayatı geçtim uyumaya vakit bulamayabilrsin çoğu zaman .
*
tipografi, baskı,sanatın tarihi,2 boyutlu, 3 boyutlu meta, desen ,fotoğraf ,birçok bilgisayar programı türü eğitim alırsın daha saymadığım aklıma gelmeyen bi çok ders var,
*
zamanı ve sabrı en iyi kullanman gereken bölümler arasındadır . sanırım en çok öğrendiğim şey budur bu akedemide, disiplin.
*
sınıflar az kişidir hoca her kezi tanır ve ego sahibi insanlardır diğer bölümlerle kıyaslama yapamıyorum .
*
bir çok şekilde piyasayı öğğrenme yoluna girmen gerekiyor ki bunu bende yapmadım daha henüz , ajanslar- işin reklam olacak ve ''piyasa'' eminim öğrendiğim şeylerle alakası olmayan zorluk ve tecrübe yetersizliklerimle dolu olacak.
0
izmir 9 eylül grafik tasarım 2. sınıfta okuyorum gözlemlediğim kadarıyla bazı ilginç detaylara yer vermek istiyorum,
*
giriş için her sene ortalama 500 kişi baş vurur ve grafik bölümler arasında grafik için en iyisi olman şart çünki kadrosu ilk dolan bölümdür.
*
özel yetenek ( resim kabiliyetin ) öss puanından çok daha belirleyici .
*
ilk sene temel ders olarak renk ve noktadan daha görme duyusundan bi girerler hocam sanki hiç insan deilsin gibi (neden sarıyı sarı gibi görürüz, savi şeklinde ) resimin kökünü anlatırlar ayrıca en zor ilk senedir.
*
çok zor bir bölümdür eğer tam günse ve evin okul civarında değilse projeler yüzünden sosyal hayatı geçtim uyumaya vakit bulamayabilrsin çoğu zaman .
*
tipografi, baskı,sanatın tarihi,2 boyutlu, 3 boyutlu meta, desen ,fotoğraf ,birçok bilgisayar programı türü eğitim alırsın daha saymadığım aklıma gelmeyen bi çok ders var,
*
zamanı ve sabrı en iyi kullanman gereken bölümler arasındadır . sanırım en çok öğrendiğim şey budur bu akedemide, disiplin.
*
sınıflar az kişidir hoca her kezi tanır ve ego sahibi insanlardır diğer bölümlerle kıyaslama yapamıyorum .
*
bir çok şekilde piyasayı öğğrenme yoluna girmen gerekiyor ki bunu bende yapmadım daha henüz , ajanslar- işin reklam olacak ve ''piyasa'' eminim öğrendiğim şeylerle alakası olmayan zorluk ve tecrübe yetersizliklerimle dolu olacak.
*
giriş için her sene ortalama 500 kişi baş vurur ve grafik bölümler arasında grafik için en iyisi olman şart çünki kadrosu ilk dolan bölümdür.
*
özel yetenek ( resim kabiliyetin ) öss puanından çok daha belirleyici .
*
ilk sene temel ders olarak renk ve noktadan daha görme duyusundan bi girerler hocam sanki hiç insan deilsin gibi (neden sarıyı sarı gibi görürüz, savi şeklinde ) resimin kökünü anlatırlar ayrıca en zor ilk senedir.
*
çok zor bir bölümdür eğer tam günse ve evin okul civarında değilse projeler yüzünden sosyal hayatı geçtim uyumaya vakit bulamayabilrsin çoğu zaman .
*
tipografi, baskı,sanatın tarihi,2 boyutlu, 3 boyutlu meta, desen ,fotoğraf ,birçok bilgisayar programı türü eğitim alırsın daha saymadığım aklıma gelmeyen bi çok ders var,
*
zamanı ve sabrı en iyi kullanman gereken bölümler arasındadır . sanırım en çok öğrendiğim şey budur bu akedemide, disiplin.
*
sınıflar az kişidir hoca her kezi tanır ve ego sahibi insanlardır diğer bölümlerle kıyaslama yapamıyorum .
*
bir çok şekilde piyasayı öğğrenme yoluna girmen gerekiyor ki bunu bende yapmadım daha henüz , ajanslar- işin reklam olacak ve ''piyasa'' eminim öğrendiğim şeylerle alakası olmayan zorluk ve tecrübe yetersizliklerimle dolu olacak.
0
kibritsuyu
dikkatimi çekiyor merak ediyorum. sürekli bir dslr fotoğraf makinesi tavsiyesi, ipad'ler iphone 4'ler, laptop'lar, yurtdışı seyahatleri, şunlar bunlar tavsiye ediliyor, alınıyor, alınmak isteniyor.abi sırrınızı bana da bi söyleyin lütfen ya. 10 yıldır çalışıyorum. eşim de çalışıyor. şu anda elimize
dikkatimi çekiyor merak ediyorum. sürekli bir dslr fotoğraf makinesi tavsiyesi, ipad'ler iphone 4'ler, laptop'lar, yurtdışı seyahatleri, şunlar bunlar tavsiye ediliyor, alınıyor, alınmak isteniyor.
abi sırrınızı bana da bi söyleyin lütfen ya. 10 yıldır çalışıyorum. eşim de çalışıyor. şu anda elimize yani çok süper diyemeyeceğim ama geçimimizi sağlayacak kadar para geçiyor. evliyim, evim kira. ve biz anca evimizi geçindirebiliyoruz. ne abartı telefona harcıyorum, ne arabaya, ne elektroniğe. artık kağnıya döndüğü için işyerinde kullandığım 2004 model eşşek monitörlü eski bilgisayar yerine bi laptop aldım, taksitle, ama ekonomim çöktü. hesapta para yok, daha 750 lira kredi kartı ödemem var. ortalama bir hayat yaşıyoruz, lüks değiliz. çoluk çocuk yok. işe güce servisle dolmuşla gidiyoruz. harcamamız sadece eve, üstümüze başımıza.
en yakın arkadaşlarımdan biri şehir dışında evleniyor, anadolu jet'in 29 liralık biletleriyle bile gitmeye, orada otelde bir gece kalmaya param kalmadı, gidemiyoruz düğününe. sıkıntı çektiğimi, maddi nedenlerle gidemediğimi hiç belli etmememe rağmen, iş güç vs diye kıvırmama rağmen annem "o senin düğününe gelmişti, sen de git, al biletleri ben vereyim parasını" diyor, 32 yaşındayım gücüme gidiyor bu yaşta.
dört yıldır dslr makine hayali kuruyorum, bir makinem olmamasına rağmen varmış gibi objektif, makine vs yorumlayacak kadar yazı, makale okudum da daha ellemişliğim yok.
hayatımda yurtdışına çıkmadım. bi gidelim başka memleket görelim desek sırf pasaport çıkarmak ebesinin örekesi. bi uçak bileti alalım, gidince parklarda yatalım desek bile 2 kişi gidiş dönüş ebemiz sikilir. annemlerin yanına sığıntı gibi yaz tatiline gittik, ona rağmen sırf arabanın benzini ve orada harcamamız, dikkat edin konaklama ücreti falan yok, ağustos başından beri belimizi büktü.
nedir sırrınız bana da söyleyin. hepiniz çok mu iyi kazanıyorsunuz, nasıl kazanıyorsunuz, nasıl biriktiriyorsunuz, harcamanız mı az, anlatın da ben de biraz daha rahat edeyim, eşimi de daha rahat ettireyim?
kesinlikle hayatımdan şikayetçi değilim. allaha bin şükür normal şartlarda normal standartlarda geçiniyoruz. tek kuruş borcumuz yok. kafamız rahat. ama anca geçiniyoruz yani. bir ekstramız olsa (örneğin uzak diyarlardaki arkadaş düğünü), belimiz bükülüveriyor. ben bunlara da yetişebilmek istiyorum. altımdaki araba mersedes olsun diye hayflanmıyorum yani.
abi sırrınızı bana da bi söyleyin lütfen ya. 10 yıldır çalışıyorum. eşim de çalışıyor. şu anda elimize yani çok süper diyemeyeceğim ama geçimimizi sağlayacak kadar para geçiyor. evliyim, evim kira. ve biz anca evimizi geçindirebiliyoruz. ne abartı telefona harcıyorum, ne arabaya, ne elektroniğe. artık kağnıya döndüğü için işyerinde kullandığım 2004 model eşşek monitörlü eski bilgisayar yerine bi laptop aldım, taksitle, ama ekonomim çöktü. hesapta para yok, daha 750 lira kredi kartı ödemem var. ortalama bir hayat yaşıyoruz, lüks değiliz. çoluk çocuk yok. işe güce servisle dolmuşla gidiyoruz. harcamamız sadece eve, üstümüze başımıza.
en yakın arkadaşlarımdan biri şehir dışında evleniyor, anadolu jet'in 29 liralık biletleriyle bile gitmeye, orada otelde bir gece kalmaya param kalmadı, gidemiyoruz düğününe. sıkıntı çektiğimi, maddi nedenlerle gidemediğimi hiç belli etmememe rağmen, iş güç vs diye kıvırmama rağmen annem "o senin düğününe gelmişti, sen de git, al biletleri ben vereyim parasını" diyor, 32 yaşındayım gücüme gidiyor bu yaşta.
dört yıldır dslr makine hayali kuruyorum, bir makinem olmamasına rağmen varmış gibi objektif, makine vs yorumlayacak kadar yazı, makale okudum da daha ellemişliğim yok.
hayatımda yurtdışına çıkmadım. bi gidelim başka memleket görelim desek sırf pasaport çıkarmak ebesinin örekesi. bi uçak bileti alalım, gidince parklarda yatalım desek bile 2 kişi gidiş dönüş ebemiz sikilir. annemlerin yanına sığıntı gibi yaz tatiline gittik, ona rağmen sırf arabanın benzini ve orada harcamamız, dikkat edin konaklama ücreti falan yok, ağustos başından beri belimizi büktü.
nedir sırrınız bana da söyleyin. hepiniz çok mu iyi kazanıyorsunuz, nasıl kazanıyorsunuz, nasıl biriktiriyorsunuz, harcamanız mı az, anlatın da ben de biraz daha rahat edeyim, eşimi de daha rahat ettireyim?
kesinlikle hayatımdan şikayetçi değilim. allaha bin şükür normal şartlarda normal standartlarda geçiniyoruz. tek kuruş borcumuz yok. kafamız rahat. ama anca geçiniyoruz yani. bir ekstramız olsa (örneğin uzak diyarlardaki arkadaş düğünü), belimiz bükülüveriyor. ben bunlara da yetişebilmek istiyorum. altımdaki araba mersedes olsun diye hayflanmıyorum yani.
0
olasılıklar:
- baba/ana parası
- getirisi iyi iş
- miras
- piyango/loto
- zengin eş
- yolsuzluk
ha en büyük neden de dünyanın en büyük sorunu olan eşitsizlik zaten
- baba/ana parası
- getirisi iyi iş
- miras
- piyango/loto
- zengin eş
- yolsuzluk
ha en büyük neden de dünyanın en büyük sorunu olan eşitsizlik zaten
0
abi simdi buradaki her insanin yasi veya sorumluluklari digerlerininkiyle ayni degil ki?
evlilik basli basina zaten bu sorunun cevabi olamaz mi?
dusun bekarsin, elektronik almak istedigin bisey var, alabiliceksin ama kalan gunlerinde anca corba icebilcek paran var. bunu yapabilirsin. dogru veya yanlis, ama bu riski alabilirsin.
zannetmiyorum ki ayni riski evli iken alasin. esine karsi sorumlusun bir kere fazladan.
her seyi alabilen gibi gozukenleri kendimce kategorilendirirsem
1- zengin olanlar. ama aileden ama kendi kazanciyla. surda ne kadar daha ucuzmus dusunmeden cat diye alabilenler.
2- ailesiyle yasayip aile durumu iyi olanlar.
bunlar aralarinda ayriliyorlardir elbet
a- buna ragmen her seyi alirim demiyip tutumlu olanlar
b- nasilsa babadan geliyor, alirim istedigimi diyenler.
3- ogrenci olmasina kazanci olmamasina ragmen deli gibi burs alanlar ve bu burs paralarini bunlara harcayanlar.
yani 150 tl lik kyk burslarini bile cat diye hepsini gereksiz seylere yatiran eminim ki cok insan var. kaldi ki, 3-4 bursla toplam bir maas gibi kazanci olan insanlar da var, bazi anne babalar bu konuda acaip hirslilar. ama gunah ote yandan da. yazik gunah.
4- zengin olmayan fakat aklina koydugu seyi uzun zamandir hayal ederek almak isteyenler.
az yemistir, az harcama yapmistir, az disari cikmistir, biriktirmistir ve istedigi seyi almistir. cok yuksekte degildir gozu, tek bir istegi vardir.
5- devamli soran, arastiran ama aslinda almayacak olanlar.
her konuda bilirler. bilmeleri bir sey degil ama sanki habire birini alip birini satiyomus gibi boyle gosteren tipler kendilerini.
bi de tum bunlar disinda haksiz kazanclarla vs. elde edenler...
sana kolayliklar dilerim hayatinda.
evlilik basli basina zaten bu sorunun cevabi olamaz mi?
dusun bekarsin, elektronik almak istedigin bisey var, alabiliceksin ama kalan gunlerinde anca corba icebilcek paran var. bunu yapabilirsin. dogru veya yanlis, ama bu riski alabilirsin.
zannetmiyorum ki ayni riski evli iken alasin. esine karsi sorumlusun bir kere fazladan.
her seyi alabilen gibi gozukenleri kendimce kategorilendirirsem
1- zengin olanlar. ama aileden ama kendi kazanciyla. surda ne kadar daha ucuzmus dusunmeden cat diye alabilenler.
2- ailesiyle yasayip aile durumu iyi olanlar.
bunlar aralarinda ayriliyorlardir elbet
a- buna ragmen her seyi alirim demiyip tutumlu olanlar
b- nasilsa babadan geliyor, alirim istedigimi diyenler.
3- ogrenci olmasina kazanci olmamasina ragmen deli gibi burs alanlar ve bu burs paralarini bunlara harcayanlar.
yani 150 tl lik kyk burslarini bile cat diye hepsini gereksiz seylere yatiran eminim ki cok insan var. kaldi ki, 3-4 bursla toplam bir maas gibi kazanci olan insanlar da var, bazi anne babalar bu konuda acaip hirslilar. ama gunah ote yandan da. yazik gunah.
4- zengin olmayan fakat aklina koydugu seyi uzun zamandir hayal ederek almak isteyenler.
az yemistir, az harcama yapmistir, az disari cikmistir, biriktirmistir ve istedigi seyi almistir. cok yuksekte degildir gozu, tek bir istegi vardir.
5- devamli soran, arastiran ama aslinda almayacak olanlar.
her konuda bilirler. bilmeleri bir sey degil ama sanki habire birini alip birini satiyomus gibi boyle gosteren tipler kendilerini.
bi de tum bunlar disinda haksiz kazanclarla vs. elde edenler...
sana kolayliklar dilerim hayatinda.
0
ohh işte duyurunun böyle bir soruya ihtiyacı vardı.
Bende soruyorum ,
En kıytırık collezione , elsiwaikiki den bile kıytırık birşeyler alsan
kazak: 59.90
mont: 39,90
pantolon : 39,90 (en kötüsü hemde)
don: lan bildiğin don : 5-10 milyon
bu ne , illa pazardan mı giyinelim çok zor yaşamak , üzerine düzgün birşeyler almak .Bende senin gibi o sıradan insanlardanım hemde öğrenciyim ulan hesapladım günde 5 tlden fazla harcarsam zarara giriyorum.
Cevabını bilmiyorum ama bende birşeyler demek istedim.
Bende soruyorum ,
En kıytırık collezione , elsiwaikiki den bile kıytırık birşeyler alsan
kazak: 59.90
mont: 39,90
pantolon : 39,90 (en kötüsü hemde)
don: lan bildiğin don : 5-10 milyon
bu ne , illa pazardan mı giyinelim çok zor yaşamak , üzerine düzgün birşeyler almak .Bende senin gibi o sıradan insanlardanım hemde öğrenciyim ulan hesapladım günde 5 tlden fazla harcarsam zarara giriyorum.
Cevabını bilmiyorum ama bende birşeyler demek istedim.
0
valla hacı amma içlenmişsin yaa valla okudum içim karardı.
öncelikle şanslı olman gerek
sonrasında iyi eğitim,
eğitimde ve sonrası hayatta ekstra donanım (dil, xxx belgeler vs.)
biraz çevre,
kendini pazarlayabilme kabiliyeti,
doğru yerde ve zamanda doğru hamleyi yapabilmek,
kararsız kaldığında sana yol gösterecek doğru insanlar (misal ekşiduyuru)
bunların derecesi olumluya doğru yükseldikçe parada otomatik olarak artıyor.
öncelikle şanslı olman gerek
sonrasında iyi eğitim,
eğitimde ve sonrası hayatta ekstra donanım (dil, xxx belgeler vs.)
biraz çevre,
kendini pazarlayabilme kabiliyeti,
doğru yerde ve zamanda doğru hamleyi yapabilmek,
kararsız kaldığında sana yol gösterecek doğru insanlar (misal ekşiduyuru)
bunların derecesi olumluya doğru yükseldikçe parada otomatik olarak artıyor.
0
çok çok zengin olmana, babandan para kalmasına gerek yok..
istanbulda yaşadığını varsayıyorum;
baban zamanında buralardan bir ev almış olsaydı ve sen şu anda kira ödemeden o evde eşinle yaşıyor olsaydın, kiraya ayırdığın parayla, tüm bu istediklerini yapabilirdin, sadece bir ev diyorum sana, öyle çok büyük bir servet değil.
istanbulda yaşadığını varsayıyorum;
baban zamanında buralardan bir ev almış olsaydı ve sen şu anda kira ödemeden o evde eşinle yaşıyor olsaydın, kiraya ayırdığın parayla, tüm bu istediklerini yapabilirdin, sadece bir ev diyorum sana, öyle çok büyük bir servet değil.
0
bence doğru bir planlamayala siz de düzlüğe çıkabilirsiniz. ya da kazancınız düşük olabilir. bilmiyorum 30 bin tane parametre var.
ama yani artık bir dslr almak ne bileyim bir yurtdışına çıkmak çok bütçeyi sarsan olaylar değiller.
misal 270 euro ya prag gezisi buldum geçen 3-4 gün müydü neydi. sonracıma geçen sony alfa serisi bir dslr 870tl y di. uzun taksit şeyleriyle falan bunlar pakala karşılanabilir. ama misal taksit şeyine çok yük bindiyse harbi zorlanır insan.
ya bir de tabi evliyseniz evlilik bambaşka bir olay.
ama yani artık bir dslr almak ne bileyim bir yurtdışına çıkmak çok bütçeyi sarsan olaylar değiller.
misal 270 euro ya prag gezisi buldum geçen 3-4 gün müydü neydi. sonracıma geçen sony alfa serisi bir dslr 870tl y di. uzun taksit şeyleriyle falan bunlar pakala karşılanabilir. ama misal taksit şeyine çok yük bindiyse harbi zorlanır insan.
ya bir de tabi evliyseniz evlilik bambaşka bir olay.
0
abi süpersin! hakikaten ben de uyuz oluyorum bazen öle sorulara. biri çıkmıştı geçen gün mesela, "laptop alıcam, normal macbook mu aliyim, macbook pro mu, yoksa macbook air mi?" diye sordu. ulan dedim bu ne ya? millet internet ortamını buldu bol keseden mi sallıyo nedir? ya da para öyle bok gibi ki ne aldığı önemsiz. eskiden ailemin yanında yaşadığım zamanlarda yaşadığımız muhit daha bi lüksvariydi. mesela bi arabanın daha tvde, gazetelerde reklamları dönmeye başlamadan bikaç tane görüyodum park etmiş şekilde bi apartmanın önünde. demek milletin yaşamını idame ettirmekten öte, kenarda bulundurduğu 250.000TL si fln var her daim. birileri ev alıyor 500.000TL - 1.000.000TL'ye, birileri dünya turlarına çıkıyor, birileri tatile gidiyor 7 yıldızlı otellere. hakikaten anlayamıyorum bu olayları. ne kadar da çok zengin adam var ülkede haberimiz yok bence.
ben de evliyim bu arada ve askerden geleli 4 ay oldu iş güç yok. akraba, arkadaş ziyaretlerinde insanların anlattıklarını gıpta ile dinliyoruz hanımla ben; bu kurban bayramı nereye gidelim? new york mu, ontario mu, sydney mi... hayır millet olayın parasında o kadar diil ki, şu yeni çıkan çipli pasaportları nası yenileyeceklerini bile daha fazla dert edinmiş durumdalar kendilerine... (bu arada aralarından hırsızlık, yolsuzluk yapan yok bu bahsettiğim insanların. bildiğim kadarıyla hemen hemen hepsi ya mirasla ya da hırsla çalışarak şu an oldukları konumdalar)
işin özü, sanırsam iyi bir işten geçiyor. iyi bir iş de iyi bir eğitimden (multi-meziyetli yetiştirilme diyebiliriz). iyi bir eğitim de malesef durumu hali hazırda iyi olan bir aileden gelmeyi gerektiriyor. bu da tavuk/yumurta paradoksu gibi bişey aslında sanırsam...
ben de evliyim bu arada ve askerden geleli 4 ay oldu iş güç yok. akraba, arkadaş ziyaretlerinde insanların anlattıklarını gıpta ile dinliyoruz hanımla ben; bu kurban bayramı nereye gidelim? new york mu, ontario mu, sydney mi... hayır millet olayın parasında o kadar diil ki, şu yeni çıkan çipli pasaportları nası yenileyeceklerini bile daha fazla dert edinmiş durumdalar kendilerine... (bu arada aralarından hırsızlık, yolsuzluk yapan yok bu bahsettiğim insanların. bildiğim kadarıyla hemen hemen hepsi ya mirasla ya da hırsla çalışarak şu an oldukları konumdalar)
işin özü, sanırsam iyi bir işten geçiyor. iyi bir iş de iyi bir eğitimden (multi-meziyetli yetiştirilme diyebiliriz). iyi bir eğitim de malesef durumu hali hazırda iyi olan bir aileden gelmeyi gerektiriyor. bu da tavuk/yumurta paradoksu gibi bişey aslında sanırsam...
0
genel anlamda pahalı faturalar belinizi büküyor olabilir, düşünün en boktan bir internet hizmeti bile 40 liradan falan başlıyor aylık. bir de o gözlemlediğin kişilerin bence büyük çoğunluğu öğrenci ve çalışan-bekar kesimdir. öğrenciler yukarda da dendiği gibi para babasıyla alıyorlar ya da eğer öss'de ilk bilmem kaça girdilerse milyarı aşan burs elde edebilirler. bunlarla çok rahat o dediklerini alabilirler. senin durumun da verdiğin örneklere bakılınca üzücü ama senin gibi de çok var hele istanbuldaysan zaten normal bir durum. istanbul gerçekten pahalı. ben de öğrenciyim, istanbulda yaşıyorum burs murs yok babamdan 250 ya da 300 alıyorum, zaten ulaşım açısından boktan bir yerde oturuyoruz. akbil parası, minibüs parası falan derken benim para da dayanmıyor. 1-1,5 sene vücut geliştirme yapıyordum onu da bıraktım çünkü hakkını vererek yapınca harçlığımın yüzde 50si oraya gidiyordu, minibüs parası+salon parası+yemek parası yemek dediğim de supplement falan değil, ton balığı, muz, yumurta, süt, tavuk falan. üst üste buluşmalara gitmiyorum mesela arkadaşlarla çünkü pahalıya patlıyor benim açımdan. bir halı saha maçı yapmak ya da ikinci lig takımının maçını izlemek bile 10'ar milyona patlıyor ortalama. evde televizyon izliyorum para biriktiremiyorum anasını satayım:)
0
türkiye geçen yıla göre %10 büyümüşşş. sürekli büyüyor zaten, senin cepteki paranın %10'u bu bahsettiklerini alan insanların cebine gitmiş (istisnalar olabilir, öğrencidir yemez içmez alır). türkiye'de insanlar bence mucizevi bir şekilde yaşıyor. 3 kuruş kazan, devlet bir sürü fatura, vergi vs. alsın çökertsin iyice, sen bununlada yetinme üstüne çocuk falan okut üni.de.
0
seni rahatlatayım,
ben de o adamlardan birisiyim yani bir çeşidiyim. istediğimi alabilme şansım var, saydıklarınızı almayı istediğim zaman ikinci kere düşünmeme gerek yok... ama nasıl.
Günde en az 13 saat çalışıyorum ki ortalama çalışma sürem 15 saat, sadece uyuduğum ve yemek yediğim zamanlar çalışmıyorum. allahın siktir ettiği bir ülkenin, orada olduğu bile bilinmeyen bir bölgesindeyim. can güvenliğim tam anlamıyla yok. ayrıca olabildiğince sağlıksız bir ortam. buna karşılık eşek yüküyle para kazanıyorum ve hiç bir masrafım yok.
öyle işte, bir noktada hayatından ne kadar feragat ettiğinle alakalı. eşitsizlik olsa da her durumda geçerli değil.
şükret diyemem ama evden çıktığında yaşadığın özgürlük hissi eve geldiğinde karşılaştığın sevgi, dolabımda duran 4000tl lik dslr den daha değerlidir sanırsam.
ben de o adamlardan birisiyim yani bir çeşidiyim. istediğimi alabilme şansım var, saydıklarınızı almayı istediğim zaman ikinci kere düşünmeme gerek yok... ama nasıl.
Günde en az 13 saat çalışıyorum ki ortalama çalışma sürem 15 saat, sadece uyuduğum ve yemek yediğim zamanlar çalışmıyorum. allahın siktir ettiği bir ülkenin, orada olduğu bile bilinmeyen bir bölgesindeyim. can güvenliğim tam anlamıyla yok. ayrıca olabildiğince sağlıksız bir ortam. buna karşılık eşek yüküyle para kazanıyorum ve hiç bir masrafım yok.
öyle işte, bir noktada hayatından ne kadar feragat ettiğinle alakalı. eşitsizlik olsa da her durumda geçerli değil.
şükret diyemem ama evden çıktığında yaşadığın özgürlük hissi eve geldiğinde karşılaştığın sevgi, dolabımda duran 4000tl lik dslr den daha değerlidir sanırsam.
0
yukarıda bi arkadaş sanırım benden bahsetmiş. macbook mu alayım, macbook pro mu diye sormuştum ben de geçenlerde. la olum kısmetimize geçenlerde dededen kalma bi bahçemiz satıldı. çoluk çombalak herkese de pay edildi. ordan gelecek parayla bak macbook pro zaten alamıyorum, belki bi macbook alırım dedimdi. yoksa hayatımda tatile gitmedim lan ben, en son ne zaman yüzdüğümü hatırlamıyorum. iki sene boyunca her gün izmit-istanbul arası trenle gidip geldim okula.
0
Anlamadım.
Kaç para kira veriyorsun kardeşim ?
Ne kadar elektrik,su,telefon,gaz falan kaç para tutuyor ?
vallahi bende anlamadım.
Kaç para kira veriyorsun kardeşim ?
Ne kadar elektrik,su,telefon,gaz falan kaç para tutuyor ?
vallahi bende anlamadım.
0
hay ağzın bal yesin hocam. bende geçen aynı şeyi içimden geçirdim burayı okurken.
çevremde de hemen hemen aynı kazanca sahip olduğum insanlar deli gibi tatile vs giderken ben yaldır yaldır taksit ödüyorum nasıl oluyor diye düşündüğümda mevzunun aslında ayrıntılarda saklı olduğunu gördüm.
misal;
-adam ev kirası vermiyorsa(kendi evi ya da aileyle kalıyor) kafadan 400-700 civarı bir kira parası cepte kalıyor.
-ailesiyle yaşıyorsa birde elektrik-su-doğalgaz-internet gibi yaşamsal ihtiyaçlara para vermiyorsa bir 300-350'de ordan kalıyor yaptı mı sana 600-700 minimum birikmiş hemde aylık.
geri kalıyor kemiksiz maaş.
gelsin ayfonlar, gitsin tatiller...
bu şekilde çok fazla insan var. ailede anne baba çalışıyor evi onlar döndürüyor, üstüne evlatta çalışıp kendine onu bunu alıyor gezip tozuyor.
ortaya bu çıkıyor.
Kendi evi olanlarda babanın ananın zamanında aldığı evde kalıyorsa o da acayip tasarruf ettiriyor.
Ayrıca kazanılan paranın çalışılan işle de alakalı olarak arttığını düşünürsek ciddi manada farklar oluyor.
şöyle ki;
kurumsal bir firma ile kurumsal olmayan bir firmada aynı işi yapan, aynı sorumluluklara sahip 2 insan arasında bile 1000tl fark oluyor, bu gibi detayları da göz önünde bulundurmak gerekiyor.
özetle şanslı olmak gerek :)
çevremde de hemen hemen aynı kazanca sahip olduğum insanlar deli gibi tatile vs giderken ben yaldır yaldır taksit ödüyorum nasıl oluyor diye düşündüğümda mevzunun aslında ayrıntılarda saklı olduğunu gördüm.
misal;
-adam ev kirası vermiyorsa(kendi evi ya da aileyle kalıyor) kafadan 400-700 civarı bir kira parası cepte kalıyor.
-ailesiyle yaşıyorsa birde elektrik-su-doğalgaz-internet gibi yaşamsal ihtiyaçlara para vermiyorsa bir 300-350'de ordan kalıyor yaptı mı sana 600-700 minimum birikmiş hemde aylık.
geri kalıyor kemiksiz maaş.
gelsin ayfonlar, gitsin tatiller...
bu şekilde çok fazla insan var. ailede anne baba çalışıyor evi onlar döndürüyor, üstüne evlatta çalışıp kendine onu bunu alıyor gezip tozuyor.
ortaya bu çıkıyor.
Kendi evi olanlarda babanın ananın zamanında aldığı evde kalıyorsa o da acayip tasarruf ettiriyor.
Ayrıca kazanılan paranın çalışılan işle de alakalı olarak arttığını düşünürsek ciddi manada farklar oluyor.
şöyle ki;
kurumsal bir firma ile kurumsal olmayan bir firmada aynı işi yapan, aynı sorumluluklara sahip 2 insan arasında bile 1000tl fark oluyor, bu gibi detayları da göz önünde bulundurmak gerekiyor.
özetle şanslı olmak gerek :)
0
valla ben çok iyi biliyorum ki, ayda 800 liraya markette çalışıp 1 hafta önce blackberry' ye 1500 lira gibi bir para veren birilerini. ayda 100-100 öderim dedi. kendimden utandım. mantık şu. bir malın toplam fiyatı önemli değil ayda kaç kaç ödeyecekleri önemli..
BURAYI iyi okuyun..
2 yıl önce bir tanıdığım ayda 700 lira maaş alıyordu. arabalara meraklı. reina' nın önünden geçsin arabayla kız kaldırsın falan. ayda 730 lira taksitle honda city aldı bilmem kaç ay vadeli. arabası çizilmesin diye otopark a bırakıyordu. bir de benzinli. düşünün yakıtını. ama mutlu hissediyordu kendini. benzin parası vs harçlığını ailesinden istiyordu da öyle biniyordu arabaya.
2. örnek yazlık alan aile.
ayda 2.000 tl ödeyecek marmara ereğlisinden yazlık aldı bir başka tanıdığım. 60 ay ödeyecekmiş. bi kere her yıl marmara ereğlisinde tatile gidecekler ki bence kötü bir durum. aptallık yani her yıl başka bir yerde 2 milyarlık tatil yapsan 5 yılda 12 milyarın gider. bir de eve 5 yılda yapacakları masraf ve bakımı katmıyorum..
bu iki örneğe bakarak da insanların ne kadar aptalca şeyler yapıp lükse düşkün olduklarını da görebilirsiniz.
işin bir de sigara boyutunu karıştırmıyorum. sigara içiyorsanız günde 1 paket 5 tl den . ayda 150 tl yi sokaga atıyorsunuz. dslr makine hayaliniz mi?sigara hayaliniz mi diye sorar insan? sigarayı bırakmıyorsanız da hakkınızdır o makineyi alamamak. tabi içmiyorsanız sözüm geri..
ayrıca merak ettim toplam ayda elinize geçen ücret ne kadar da hiç para yetiştiremiyorsunuz?
BURAYI iyi okuyun..
2 yıl önce bir tanıdığım ayda 700 lira maaş alıyordu. arabalara meraklı. reina' nın önünden geçsin arabayla kız kaldırsın falan. ayda 730 lira taksitle honda city aldı bilmem kaç ay vadeli. arabası çizilmesin diye otopark a bırakıyordu. bir de benzinli. düşünün yakıtını. ama mutlu hissediyordu kendini. benzin parası vs harçlığını ailesinden istiyordu da öyle biniyordu arabaya.
2. örnek yazlık alan aile.
ayda 2.000 tl ödeyecek marmara ereğlisinden yazlık aldı bir başka tanıdığım. 60 ay ödeyecekmiş. bi kere her yıl marmara ereğlisinde tatile gidecekler ki bence kötü bir durum. aptallık yani her yıl başka bir yerde 2 milyarlık tatil yapsan 5 yılda 12 milyarın gider. bir de eve 5 yılda yapacakları masraf ve bakımı katmıyorum..
bu iki örneğe bakarak da insanların ne kadar aptalca şeyler yapıp lükse düşkün olduklarını da görebilirsiniz.
işin bir de sigara boyutunu karıştırmıyorum. sigara içiyorsanız günde 1 paket 5 tl den . ayda 150 tl yi sokaga atıyorsunuz. dslr makine hayaliniz mi?sigara hayaliniz mi diye sorar insan? sigarayı bırakmıyorsanız da hakkınızdır o makineyi alamamak. tabi içmiyorsanız sözüm geri..
ayrıca merak ettim toplam ayda elinize geçen ücret ne kadar da hiç para yetiştiremiyorsunuz?
0
kibritsuyu,
cok guzel cevaplar vermis arkadaslar. yalniz eksik gordugum bir sey var: burasi internette bir web sitesi. bunun onemli bir ektisi olarak her turden, her sosyo-ekonomik siniftan insan gelebilir. dolayisiyla gunluk hayatinda gorebileceginden cok daha farkli insanlar da goruyorsun.
yine web sitesi olmasinin bir sonucu su: sen bir tanesin, ama buraya yazan okuyucu binlerce. yuz kisiden biri para biriktirip bir sey almak istese her gun 10 kisi luks bir urun hakkinda soru sorar.
oyle yani.
cok guzel cevaplar vermis arkadaslar. yalniz eksik gordugum bir sey var: burasi internette bir web sitesi. bunun onemli bir ektisi olarak her turden, her sosyo-ekonomik siniftan insan gelebilir. dolayisiyla gunluk hayatinda gorebileceginden cok daha farkli insanlar da goruyorsun.
yine web sitesi olmasinin bir sonucu su: sen bir tanesin, ama buraya yazan okuyucu binlerce. yuz kisiden biri para biriktirip bir sey almak istese her gun 10 kisi luks bir urun hakkinda soru sorar.
oyle yani.
0
İnsanların öncelikleri önemli. Evli olan için de bekar olan için de öncelikler belirliyor herşeyi.
Ben sosyal bilimlerden birini okudum, akedemik kariyer yapsam bile iş şansım ancak kpss'ye bağlı, hocalardan birine kendimi yüzsüzce bağlamadıktan sonra. Mezuniyetimden beri, farklı yerlerde çalıştım. Her çalıştığım yerde para biriktirip sonunda istediğim birşeyi aldım veya o para iki işyeri arasındaki işsizlik dönemimi finanse etti. Şimdi mesela bir netbook almak istiyorum, bunu da taksitle değil tık diye ödeyerek yapmak istiyorum yani işe girilecek kenara para atılacak öyle alınacak o alet. la traviata nın dediği gibi 5 numaradakiler gibiyim acil alıcak olmasam da buraya gelip sormayı ve alıcağım zamana hazırlık yapmayı seviyorum. Ha öte yandan ben eşim dışarıda olduğu için babamla yaşıyorum, kira derdim vs.m yok. Kız çocuğusun deyip babam benden birşey de beklemez. Belki o yüzden bu kadar rahat para biriktirebiliyorum.
Şimdi sizin durumunuzdan gidersek, biryerlerde harcadığınız fazla birşey yaptığınız bir "hata" olmalı. Kira mı çok yüksek, mutfak harcamaları mı, kıyafet alışverişi mi biryerden bir sızma var.
Bir ara deli gibi msn money ve diğer ingilizce finans/kişisel bütçe/tutumluluk bloglarını okuyordum. Göze görünmeyen pek çok gereksiz harcamayı görmenizi, harcamalarınızı düzenlemenizi, bütçe yapabilmenizi kolaylaştırabilir.
Ben sosyal bilimlerden birini okudum, akedemik kariyer yapsam bile iş şansım ancak kpss'ye bağlı, hocalardan birine kendimi yüzsüzce bağlamadıktan sonra. Mezuniyetimden beri, farklı yerlerde çalıştım. Her çalıştığım yerde para biriktirip sonunda istediğim birşeyi aldım veya o para iki işyeri arasındaki işsizlik dönemimi finanse etti. Şimdi mesela bir netbook almak istiyorum, bunu da taksitle değil tık diye ödeyerek yapmak istiyorum yani işe girilecek kenara para atılacak öyle alınacak o alet. la traviata nın dediği gibi 5 numaradakiler gibiyim acil alıcak olmasam da buraya gelip sormayı ve alıcağım zamana hazırlık yapmayı seviyorum. Ha öte yandan ben eşim dışarıda olduğu için babamla yaşıyorum, kira derdim vs.m yok. Kız çocuğusun deyip babam benden birşey de beklemez. Belki o yüzden bu kadar rahat para biriktirebiliyorum.
Şimdi sizin durumunuzdan gidersek, biryerlerde harcadığınız fazla birşey yaptığınız bir "hata" olmalı. Kira mı çok yüksek, mutfak harcamaları mı, kıyafet alışverişi mi biryerden bir sızma var.
Bir ara deli gibi msn money ve diğer ingilizce finans/kişisel bütçe/tutumluluk bloglarını okuyordum. Göze görünmeyen pek çok gereksiz harcamayı görmenizi, harcamalarınızı düzenlemenizi, bütçe yapabilmenizi kolaylaştırabilir.
0
yanıtımı açayım biraz:
la traviata'nın değindiği üzere bekarlar hayatlarını daha diledikleri gibi yaşabiliyorlar, anlamlı/anlamsız risk alabiliyorlar.
bırak elektronik eşyayı parasını sokağa bile atabilir. sene 2006, elimiz yeni yeni ekmek tutmaya başlamış. işyerinden bir arkadaş maaşını bu ay yüzde 40 zamlı almak ister misin, dedi. nasıl olacak deyince dünya kupası oynanıyor, brezilya'nın şu maçına bütün maaşı yatırcaz dedi. Kazanamazlarsa? O zaman bütün ay simit yeriz. yatırdık parayı. evli biri bunu yapamaz, yaparsa da uzun süre evli kalamaz gibime geliyor.
la traviata'nın değindiği üzere bekarlar hayatlarını daha diledikleri gibi yaşabiliyorlar, anlamlı/anlamsız risk alabiliyorlar.
bırak elektronik eşyayı parasını sokağa bile atabilir. sene 2006, elimiz yeni yeni ekmek tutmaya başlamış. işyerinden bir arkadaş maaşını bu ay yüzde 40 zamlı almak ister misin, dedi. nasıl olacak deyince dünya kupası oynanıyor, brezilya'nın şu maçına bütün maaşı yatırcaz dedi. Kazanamazlarsa? O zaman bütün ay simit yeriz. yatırdık parayı. evli biri bunu yapamaz, yaparsa da uzun süre evli kalamaz gibime geliyor.
0
sadece evin kira olması bile büyük masraf. 650TL gibi bir kira gideri var desek yılda 7800TL yapıyor. 2 yıl biriktirir ayanığı yerden kesecek bir araba alırsın. 1 yıl biriktirir macbook alırsın iphone alırsın tatile gidersin. evim evim güzel evim diye boşa dememişler
0
eksi sozluk'un yazar profilini soyle goruyorum: ailesinin durumu fena olmayan, bu sayede cocugunu oyle veya boyle okutabilen okutabilmis ailelerin cocuklari. universite ogrencileri. cogu istanbul'da. universite bitene kadar o durumu fena olmayan aile sayesinde rahatlar. daha sonra da istanbul'da, orta-iyi bir universite mezunu olarak soyle veya boyle bir is buluyorlar, devam.
0
herkes yazmış birşeyler benim ekleyeceğim şu ki. abi yaptığın masraflar arasında en fazla yer kaplayan aslında ufak paralar.yani evde yemek yerıne dışarıda yediğin yemek bile 10 lira fark ediyor sana. sahsen ben universite öğrencisi olmama rağmen devlet memuru olan abimden daha lüks yaşıyorum. bunun yanısıra ailemden de 5 kuruş para almıyorum.ha nasıl yapıyorsun dersen 300 burs+200 kredi normal gelirim olmakla birlikte senın gibi yuva kurmus adamların yapamayacagı bazı günlük işler buluyorum mesela telefon alacak oldugumda gidip bi alışveriş merkezinde standta bekliyorum gunlugu 50-75 liradan 1 hafta al sana telefon parasının yarısı.ayda bir kere bu tarz işleri yapınca bu tarz lükslere cok rahat para ayırıyorsun.ancak gel gör ki ne zaman bir ev bir aile sahibi oldun işte o zaman düzenli gelire sahip olmak durumunda olduğundan seçme hakkın olmuyor. ancak ve ancak gördüğüm kadarıyla eksıduyuruda oldukca aktifsin birçok kişiye cevap yazmıssın buradan azıcık aklı basında bir insan oldugunu cıkartaraktan sana tavsiyem güvenli bir şekilde borsaya girmendir.kenara koydugun 1000 lirayı akıllıca yönetirsen günde 20-30 lira gibi bir rakam elde edebilirsin bu da gunluk harcamaların için oldukca ıyı bır rakam. hatta oldu olacak bir borsa tiyosu vereyim sana.. TSKB son 2 ayda istikrarlı bir sekilde yükselerekten bana oldukça güzel bir para kazandırdı bir incele bak derim
0
Öncelikle şunu sormak istiyorum: Ana-baba parası diyoruz da, o da genelde onların emekli maaşı veya üç kuruş parası. Onlar nasıl geçindiriyorlar evi? Bir yandan da evlatlarının istediklerini alıyorlar. Ana-baba olmak, özellikle bu devirde çok zor...
Eminim şu anda size lüks gelmeyen ama ufaktan ufaktan maaşınızı kemiren bir sürü harcamanız vardır. Buna bir yerde oturup kahve içmek, öğle yemeklerini dışarıda yemek de dahil olabilir. Bazı insanlar o ufak harcamalardan kısıyor. Bazıları teknolojiyi çok yakından takip ediyor, bir şeyi alıp biraz oynayıp hemen satıp üzerine az bir şey koyup yeni modelini alıyor. Tatil için de biriktiriyorlar genelde.
Evlilik-bekârlık ayrımına girmiyorum. Ev geçindirenle geçindirmeyen arasında dağlar kadar fark var.
Banka kredisi ve kredi kartı borcu olaylarına da girmeyeyim. Bazıları battıkça batıyor.
Eminim şu anda size lüks gelmeyen ama ufaktan ufaktan maaşınızı kemiren bir sürü harcamanız vardır. Buna bir yerde oturup kahve içmek, öğle yemeklerini dışarıda yemek de dahil olabilir. Bazı insanlar o ufak harcamalardan kısıyor. Bazıları teknolojiyi çok yakından takip ediyor, bir şeyi alıp biraz oynayıp hemen satıp üzerine az bir şey koyup yeni modelini alıyor. Tatil için de biriktiriyorlar genelde.
Evlilik-bekârlık ayrımına girmiyorum. Ev geçindirenle geçindirmeyen arasında dağlar kadar fark var.
Banka kredisi ve kredi kartı borcu olaylarına da girmeyeyim. Bazıları battıkça batıyor.
0
sorudan biraz bagımsız ama geçenlerde istanbul'da fashion's night out diye gece düzenlendi. ünlü markalar satış yaptı. yaklaşık 6 saatte 50milyon dolar ciro yapılmış. sözlüğe yazdım bastılar kötü oy u demek ki millete para var :)
benimde dslr em var gelen krediyi biriktirip aldım. tabi baba parası yiyoruz hala büyük etken.
burda uzun uzun anlatamam da. bundan 20 yıl önce hiçbi şeyimiz yoktu annem ve babam cok calıştı cok tasarruf yaptı. şimdi evimizde var her şeyimiz var bana göre. harcamaları düzenlemek tutumlu olmak önemli. benim gördüğüm.
benimde dslr em var gelen krediyi biriktirip aldım. tabi baba parası yiyoruz hala büyük etken.
burda uzun uzun anlatamam da. bundan 20 yıl önce hiçbi şeyimiz yoktu annem ve babam cok calıştı cok tasarruf yaptı. şimdi evimizde var her şeyimiz var bana göre. harcamaları düzenlemek tutumlu olmak önemli. benim gördüğüm.
0
evlenirken bize mi sordun cierim... şaka şaka...
benim için kira ödeme yükümlülüğü ve kendisini bağlayan herhangi sağlık problemi olmayan herkes zengindir. O yüzden bu kriterlere girip de aglayan kimi gorsem kovarım.... belki direk alakası yok ama bi yerlerde ekonominin en buyuk çarkının 14 17 yaş arasındaki genç kızların harcamaları üzerine kurulduğunu falan okumuştum ki bu grubun kendi başlarına para kazanabiliyor ihtimalleri sıfıra yakın.
onun dışındaki her şey öncelik meselesi... senin ailenin huzuru için harcayacagın para her şeyden önemli başkası için alacağı dslr makine;) kazanılan paradan bağımsız;) insanlar bu tip durumlarda diğer şeyleri kısıyor... benim derdim mümkün olduğunca çok yurt dışına çıkmak misal... paramı ona gore ayarlıyorum ki sağlam kira ödeyip tersine çalışan bi peder bank sistemine dahil olsam da;) yemeği evde yiyip, içkiyi tekel bayii önünde içmek, vizyon filmleri bilgisayarda izlemek felan... araba alacak durum olsa da aylık akbil ile takılmak... kız arkadaşlara birlikte üretmenin, paylaşmanın kutsallığını anlatmak etc etc...
yazıya baktım da tekrar yanlış anlaşılmaya musait olmuş, meselenin özü aslında eşin de çalışıp hala şehir dışına çıkamıyorsan bence acilen patronla konuşup zam istemelisin... please no offense...
bi de burada yaklaşık iki yıl once aylık 1000 tl ye 1+1 eve cıkabilir miyim die soru sorulmuştu soran kişi moderatorluk yapıyor sozlukte yanlış hatırlamıyorsam adama o paraya unut die cevaplar verilmişti de araya ben girmiştim dağılın die;) böyle bi yer burası...
benim için kira ödeme yükümlülüğü ve kendisini bağlayan herhangi sağlık problemi olmayan herkes zengindir. O yüzden bu kriterlere girip de aglayan kimi gorsem kovarım.... belki direk alakası yok ama bi yerlerde ekonominin en buyuk çarkının 14 17 yaş arasındaki genç kızların harcamaları üzerine kurulduğunu falan okumuştum ki bu grubun kendi başlarına para kazanabiliyor ihtimalleri sıfıra yakın.
onun dışındaki her şey öncelik meselesi... senin ailenin huzuru için harcayacagın para her şeyden önemli başkası için alacağı dslr makine;) kazanılan paradan bağımsız;) insanlar bu tip durumlarda diğer şeyleri kısıyor... benim derdim mümkün olduğunca çok yurt dışına çıkmak misal... paramı ona gore ayarlıyorum ki sağlam kira ödeyip tersine çalışan bi peder bank sistemine dahil olsam da;) yemeği evde yiyip, içkiyi tekel bayii önünde içmek, vizyon filmleri bilgisayarda izlemek felan... araba alacak durum olsa da aylık akbil ile takılmak... kız arkadaşlara birlikte üretmenin, paylaşmanın kutsallığını anlatmak etc etc...
yazıya baktım da tekrar yanlış anlaşılmaya musait olmuş, meselenin özü aslında eşin de çalışıp hala şehir dışına çıkamıyorsan bence acilen patronla konuşup zam istemelisin... please no offense...
bi de burada yaklaşık iki yıl once aylık 1000 tl ye 1+1 eve cıkabilir miyim die soru sorulmuştu soran kişi moderatorluk yapıyor sozlukte yanlış hatırlamıyorsam adama o paraya unut die cevaplar verilmişti de araya ben girmiştim dağılın die;) böyle bi yer burası...
0
kibrit abi sakin ya :(
eger ingilizce biliyorsan sana ucuz yaşamak hakkında püf noktaları veeren birkaç resim atayım. 4chanden aldıydım işe yarıyor.
eger ingilizce biliyorsan sana ucuz yaşamak hakkında püf noktaları veeren birkaç resim atayım. 4chanden aldıydım işe yarıyor.
0
anlattığınız şeylerin hepsine sahibim. sanırım bu biraz şans meselesi.
- anne babamın eğitim seviyesi yüksek, dolayısıyla aylık kazançları da epey yüksek.
- gerek dedelerimin, gerekse anne babamın zamanında yatırım amaçlı aldığı arsalar geleceğimi garanti altına alıyor. yani ilerde kazandığım parayı sadece kendime harcayacağım.
- iyi bir eğitim görüyorum, kaba tabirle ilerde rahat etmek için köpek gibi çalışıyorum. (henüz mezun değilim ama daha şimdiden torpil, kayırma olmaksızın ayda 2000 lira+her sene 10% artış teklif eden yerler oldu. başlangıç için fena sayılmayacak bir meblağ bence.)
- evimi ailem dayayıp döşemek istiyor, nikahımı da organize etme hayalleri kuruyorlar daha şimdiden. dolayısıyla sıfır borç+birikimle evlenmiş olacağım ki bu çok büyük bir artı.
- kredi kartı kullanmıyorum. (yine bu da çok büyük bir artı, kredi kartı olunca 3 lira harcayacağınıza 5 lira harcıyorsunuz çünkü.)
- evlendiğimde kendi maaşıma bir de eşimin maaşı eklenecek ve bu sayede refah seviyemi korumuş olacağım. tabii okulu bitirir bitirmez evlenmezsem bir de evlenene kadar yaptığım birikimler olacak.
bu durumda 500 liralık bir ipod neden benim bütçemi sarssın ki? muhtemelen bana gıcık oldunuz ama hiç borcunuz olmadığına göre şöyle bir tavsiye verebilirim; bir altın hesabı açtırıp her ay eşinizle beraber 1'er, 2'şer altın alın ve unutun. düğün gibi bu tarz acil bir durumda elinizde sıcak para bulunur ve azar azar biriktireceğiniz için bütçenizi de yormaz. diğer türlü evliyken birikim yapmak çok zor.
- anne babamın eğitim seviyesi yüksek, dolayısıyla aylık kazançları da epey yüksek.
- gerek dedelerimin, gerekse anne babamın zamanında yatırım amaçlı aldığı arsalar geleceğimi garanti altına alıyor. yani ilerde kazandığım parayı sadece kendime harcayacağım.
- iyi bir eğitim görüyorum, kaba tabirle ilerde rahat etmek için köpek gibi çalışıyorum. (henüz mezun değilim ama daha şimdiden torpil, kayırma olmaksızın ayda 2000 lira+her sene 10% artış teklif eden yerler oldu. başlangıç için fena sayılmayacak bir meblağ bence.)
- evimi ailem dayayıp döşemek istiyor, nikahımı da organize etme hayalleri kuruyorlar daha şimdiden. dolayısıyla sıfır borç+birikimle evlenmiş olacağım ki bu çok büyük bir artı.
- kredi kartı kullanmıyorum. (yine bu da çok büyük bir artı, kredi kartı olunca 3 lira harcayacağınıza 5 lira harcıyorsunuz çünkü.)
- evlendiğimde kendi maaşıma bir de eşimin maaşı eklenecek ve bu sayede refah seviyemi korumuş olacağım. tabii okulu bitirir bitirmez evlenmezsem bir de evlenene kadar yaptığım birikimler olacak.
bu durumda 500 liralık bir ipod neden benim bütçemi sarssın ki? muhtemelen bana gıcık oldunuz ama hiç borcunuz olmadığına göre şöyle bir tavsiye verebilirim; bir altın hesabı açtırıp her ay eşinizle beraber 1'er, 2'şer altın alın ve unutun. düğün gibi bu tarz acil bir durumda elinizde sıcak para bulunur ve azar azar biriktireceğiniz için bütçenizi de yormaz. diğer türlü evliyken birikim yapmak çok zor.
0
brazzers00
şuan saat 23:46 ve benim elimde oldboy die bir film var bu filmin izlenilebiliriği nedir bu saatten sonra geç yatmaya değermi yoksa başka bir zaman sakin kafaylamı izlenmeli.
şuan saat 23:46 ve benim elimde oldboy die bir film var bu filmin izlenilebiliriği nedir bu saatten sonra geç yatmaya değermi yoksa başka bir zaman sakin kafaylamı izlenmeli.
0
vallahi güzel film izle bence. aslıdna çok güzel film değil yani aşırı sinir bozuyor. ama herkes çok beyeniyor ondan dedim. bence izleyebilirsin.
0
allah allah meraklandım şimdi, bir film insanın siniri nasıl bozabilirki , funny games tarzında bir sinir bozmamı bu?
0
benim hiç sinirim bozulmadı. haketmiş ibneler dedim. spoiler sayılmaz heralde bu. ama iyi film.
0
keşke benim elimde de hali hazırda bulunsaydı şimdi de izleseydim bi daha.
0
logoss
birkaç sene önce unutma beni isimli bir dizi vardı..orda yiğit özşener kalbimdeki resim adlı şarkıyı seslendirmiş.çok aradm hiçbir yerde bulamadım.metin şentürk veya başka bir versiyonunu istemiyorum.yiğit özşenerin söylediğini bulabilirseniz çok makbule geçer...
birkaç sene önce unutma beni isimli bir dizi vardı..orda yiğit özşener kalbimdeki resim adlı şarkıyı seslendirmiş.çok aradm hiçbir yerde bulamadım.metin şentürk veya başka bir versiyonunu istemiyorum.yiğit özşenerin söylediğini bulabilirseniz çok makbule geçer...
0
aynı bende çok aradım bulursan haber et be kardeşim. taş plaktan çıkan ses gibiydi adamın sesi.
0
daglien
hani karikatürlerde olurya, karakterin üstünde bir baloncuk içindede yazı yazar. resimlere bu işlemi yapabileceğim program veya websitesi bilen varmı?
hani karikatürlerde olurya, karakterin üstünde bir baloncuk içindede yazı yazar. resimlere bu işlemi yapabileceğim program veya websitesi bilen varmı?
0
geçen bi arkadaşım facebookta fanı olmuştu ordan aklımda kalmış ama denemedim açıkcası.
www.befunky.com
www.befunky.com
0
ucanus bocekus
merhaba canlarım. hazır yaz tatili dışarısı sıcak evde birşeyler yapayım dedim, elektro gitarı buldum. eskiden(5 sene kadar önce) klasik gitar çalardım orta seviyede ama bu mereti anca elime 3-5 sefer almışlığım var. tüm ekipman var evde guitar prosuna kadar. ne yapayım ben neyleyim? sevdiğim basit
merhaba canlarım.
hazır yaz tatili dışarısı sıcak evde birşeyler yapayım dedim, elektro gitarı buldum. eskiden(5 sene kadar önce) klasik gitar çalardım orta seviyede ama bu mereti anca elime 3-5 sefer almışlığım var. tüm ekipman var evde guitar prosuna kadar. ne yapayım ben neyleyim? sevdiğim basit gelen parçaları çalayım dedim ama pena resmen durmuyor elimde :) sol elde fazla sorun yok ama sağ el berbat. :)
varmıdır iyi egzersizler falan? canavar gibi nota okurum ama tab zor :) ha tab da olursa denerim o ayrı...
şöyle usulüylen bi elektro gitar çalmaya çalışayım yani...
şimdiden çok teşekkürler...
hazır yaz tatili dışarısı sıcak evde birşeyler yapayım dedim, elektro gitarı buldum. eskiden(5 sene kadar önce) klasik gitar çalardım orta seviyede ama bu mereti anca elime 3-5 sefer almışlığım var. tüm ekipman var evde guitar prosuna kadar. ne yapayım ben neyleyim? sevdiğim basit gelen parçaları çalayım dedim ama pena resmen durmuyor elimde :) sol elde fazla sorun yok ama sağ el berbat. :)
varmıdır iyi egzersizler falan? canavar gibi nota okurum ama tab zor :) ha tab da olursa denerim o ayrı...
şöyle usulüylen bi elektro gitar çalmaya çalışayım yani...
şimdiden çok teşekkürler...
0
öncelikle klasikte çaldıklarını çalmaya çalış penaya alışsın elin. amma gayet farklıdır elektro. bildiğin akorları power olarak basmaya çalış mesela elektro gitara alış diye. tab tavsiye etmiyorum. akorları temel gamları öğrendikten sonra kulaktan çıkartırsın istediğin parçayı. tonla metod var video var internette.
0
bora uslusoy'un kitabını tavsiye ederim. basit sağ ve sol el egzersizlerinden başlayan cd li bir kitap.
0
parmak egzersizi yapmışsındır zaten.1234 1234 2134 3124 falan şeklinde belli bi tempoda egzersize başla.bastığın her notada penayı yukarıdan aşağıya dım dım dım vur.sonra temponu azda olsa çoğalt.bu kez penayı yine yukardan aşağıya vur.2. bastığın notada ise penayı aşağıdan yukarıya vur.dımdım olsun yani:)
0
baba yorgun
gezinirken iki tane kitap buldum fakat sormadan almayayım dedim..birincisi, " guitar for dummies " diye bir kitap üzerinde amerikada en çok satılan gibisinden bişey yazıyordu.. 10 tl falandı.ikincisi, " bora uslusoyun solo gitar metodu ". 27 tl falandı.içeriğini çok dikkatli inceleyemedim fakat ilk
gezinirken iki tane kitap buldum fakat sormadan almayayım dedim..
birincisi, " guitar for dummies " diye bir kitap üzerinde amerikada en çok satılan gibisinden bişey yazıyordu.. 10 tl falandı.
ikincisi, " bora uslusoyun solo gitar metodu ". 27 tl falandı.
içeriğini çok dikkatli inceleyemedim fakat ilk kitap biraz daha kalındı sanki gibime geldi, ayrıca hemen hemen aynı şeyler mi anlatılıyor?
hangisini önerirsiniz? ya da başka bir kitap da önerebilirsiniz...
birincisi, " guitar for dummies " diye bir kitap üzerinde amerikada en çok satılan gibisinden bişey yazıyordu.. 10 tl falandı.
ikincisi, " bora uslusoyun solo gitar metodu ". 27 tl falandı.
içeriğini çok dikkatli inceleyemedim fakat ilk kitap biraz daha kalındı sanki gibime geldi, ayrıca hemen hemen aynı şeyler mi anlatılıyor?
hangisini önerirsiniz? ya da başka bir kitap da önerebilirsiniz...
0
bora uslusoy'un solo gitar metodu çok anlaşılır ve başarılı bir kitap.Yanında egzersizlerin altyapılarını içeren bir cdsi var.Başlangıç düzeyi sayılır ama sona doğru kasan yararlı bir metod.
0
zozjotejmnk
yarın trenle istanbuldan izmite gitmem gerekiyor. saat 2 gibi orda olmalıyım. tren saatlerine bakıyım dedim bi türlü bulamadım tcdd.gov.tr de. acaba bilen var mı saatleri? google da bir kaç arama yaptım ama o saatlere güvenemedim. bi de öğrenci bileti ne kadar? teşekkürler.
yarın trenle istanbuldan izmite gitmem gerekiyor. saat 2 gibi orda olmalıyım. tren saatlerine bakıyım dedim bi türlü bulamadım tcdd.gov.tr de. acaba bilen var mı saatleri? google da bir kaç arama yaptım ama o saatlere güvenemedim. bi de öğrenci bileti ne kadar? teşekkürler.
0
www.tcdd.gov.tr
öğrenci fiyatı 4.75. riske atarım diyorsan gebzeye al, 2.50 o da. yakalanırsan çift katı keserler ama.
öğrenci fiyatı 4.75. riske atarım diyorsan gebzeye al, 2.50 o da. yakalanırsan çift katı keserler ama.
0
lovemyself
bir mektup gibi düşünün. küçük veletler bakacak. o yüzden direkt word'de yazsam eğlenceli olmaz. hani şu süslü mektuplar olur ya, kenarında gül mül falan olur. öyle bi format mı ne diyonuz, öyle bi şey var mı? yazayım, kenarı öyle süslü olsun.ps: cümlelerin hepsini bi çırpıda okuyunca bi şey ifade e
bir mektup gibi düşünün. küçük veletler bakacak. o yüzden direkt word'de yazsam eğlenceli olmaz. hani şu süslü mektuplar olur ya, kenarında gül mül falan olur. öyle bi format mı ne diyonuz, öyle bi şey var mı? yazayım, kenarı öyle süslü olsun.
ps: cümlelerin hepsini bi çırpıda okuyunca bi şey ifade ediyor.
ps: cümlelerin hepsini bi çırpıda okuyunca bi şey ifade ediyor.
0
PowerPoint'te yaz, WordArt vardı ona bir bak. Çeşitli yazı sitillerini dene.
PS: cümlelerin hepsini bi çırpıda okuyunca bi şey ifade ediyor.
PS: cümlelerin hepsini bi çırpıda okuyunca bi şey ifade ediyor.
0
cevaplar süper.
ama "şunu yap" yerine, anneanneye anlatır gibi, step step anlatsanız :( word art'ı açtım, mord'e de baktım ama istediğim şey yazı stilinden ziyade, etrafında ağaç-kelebekler, balık falan olsunç renkli runklu. o figürleri teker teker bulup yapıştırmaktansa, hazır bi form var mıdır dediydim..
edit: ya ferman şeklinde bi word tasarımına bilem razıyım şu an :(
ama "şunu yap" yerine, anneanneye anlatır gibi, step step anlatsanız :( word art'ı açtım, mord'e de baktım ama istediğim şey yazı stilinden ziyade, etrafında ağaç-kelebekler, balık falan olsunç renkli runklu. o figürleri teker teker bulup yapıştırmaktansa, hazır bi form var mıdır dediydim..
edit: ya ferman şeklinde bi word tasarımına bilem razıyım şu an :(
0
office 2007 kullaniyorsaniz bir suru hazir sablon var. eski officelerde de var gerci. 2007 de ctr+o yaptiginizda sablonlari gorebilirsiniz.
0
ctrl+o'da bilgisayarın c diskinde bir yer gösteriyor ve bende orası boş. yani, resim falan göremedim.
0
" Biçim menüsünden, önce Kenarlıklar ve Gölgelendirme'yi, sonra Sayfa Kenarlığı sekmesini tıklatın.
İstediğiniz seçenekleri değiştirin.
"
office.microsoft.com
İstediğiniz seçenekleri değiştirin.
"
office.microsoft.com
0
@edip, çok teşekkürler. fakat, çocuklar küçük ama veliler çok bilinçli. hani, o özellikle küçük bir resim kenarlık olarak kullanılıyor. bu basit kaçar veli için. hiç uğraşmamışım gibin. ki, uğraşmadım hakkaten.
@cruex, emeğin için ne kadar teşekkür etsem az. uğraşıp bi de rapid'e yüklemişsin. biraz daha karışık bir format istiyordum ben. demek ki word'de olmayacak bu iş. Allah muratlarını kabul etsin :)
@cruex, emeğin için ne kadar teşekkür etsem az. uğraşıp bi de rapid'e yüklemişsin. biraz daha karışık bir format istiyordum ben. demek ki word'de olmayacak bu iş. Allah muratlarını kabul etsin :)
0
alessandro del pieroglu
bilmem baslik biraz garip mi kacti? neydi tam adi o meretin?ama boyle bisii var bende. yillarin vista kullanicisim. simdi durum su:bilgisayarima giriyorum; sadece C var bende, D falan yok; bakiyorum C'de daha 1,66 GB bos yer var daha. iste kullaniyorum bilgisayari, nette geziniyorum sozluk falan, bi
bilmem baslik biraz garip mi kacti? neydi tam adi o meretin?
ama boyle bisii var bende. yillarin vista kullanicisim. simdi durum su:
bilgisayarima giriyorum; sadece C var bende, D falan yok; bakiyorum C'de daha 1,66 GB bos yer var daha. iste kullaniyorum bilgisayari, nette geziniyorum sozluk falan, bi tane bile vidyo izlemedim misal, hicbisii indirmiyorum da ama bir sure sonra bilgisayar "low disc space" yani turkcesi yetersiz disk alani galiba, iste o hatadan veriyor. bakiyorum yeniden bilgisyarima, C'de sadece 100 kusur MB bos yer kalmis?
Nasil oluyor da, kendi kendine o hafiza doluyor acep? var midir bi cikis yolu ey erenler?
edit: aha durduk yerde hic bisey silmedigim halde 5 MB artti hafiza. noluya lan?!
ama boyle bisii var bende. yillarin vista kullanicisim. simdi durum su:
bilgisayarima giriyorum; sadece C var bende, D falan yok; bakiyorum C'de daha 1,66 GB bos yer var daha. iste kullaniyorum bilgisayari, nette geziniyorum sozluk falan, bi tane bile vidyo izlemedim misal, hicbisii indirmiyorum da ama bir sure sonra bilgisayar "low disc space" yani turkcesi yetersiz disk alani galiba, iste o hatadan veriyor. bakiyorum yeniden bilgisyarima, C'de sadece 100 kusur MB bos yer kalmis?
Nasil oluyor da, kendi kendine o hafiza doluyor acep? var midir bi cikis yolu ey erenler?
edit: aha durduk yerde hic bisey silmedigim halde 5 MB artti hafiza. noluya lan?!
0
demeyiniz efendim; bunu bana demeyiniz. oturur aglarim soona. o derece mi yani? peki bu durzunun virusu, vondovsu nasil kandiriyor da, vindos yetersiz disk alani diye uyari veriyo. vindovsu mu kandiriyor yosam?
0
valla bilgisayarımdaki windows klasörü beş yılın sonunda 7gb olmuştu. illa virüste gerekmiyor, şişiyor işte dosyalar. ayrıca internette gezindiğiniz her site için cache tutar bilgisayarlar. clean up tarzı programlarla bir silme işlemi yapın, gereksiz dosyaları o silecektir. ancak bu boyut değişimleri çok kısa zaman zarfları içinde oluyorsa virüste olabilir.
0
muhtemelen system32 altına yerleşmiş bişeydir daha önceki okuduklarımdan hatırımda kalan bu ufak bi exe kendini şişirip şişirip duruyor gibi bişey. hijackthis ile bi taratın
0
benim de yaşadığım bişey olabilir. belki de cok alakasızdır. o yuzden önce sorayım. paylasım programı kullanıyo musunuz (p2p) torrent emule gibi
0
vista'yı 1.6 gb boş alanı nasıl stabil kullanmayı başarıyorsunuz.
şuan çok az yeriniz kaldığı için gözünüze batıyor.
öncelikle sitem geri yüklemeyi kapatınız (bilgisayarım sağtık-->özellikler-->istem geri yükleme-->tüm sürücler için kapat)
ya da
başlat-->tüm programlar-->donatılar-->sistem araçlar--> disk temizleme --> c yi seçiniz... dosyaları bulma işlemi bittiği zaman yukarıdaki sekmeden "diğer seçenekler" i seçip önceki sistem geri yükleme noktalarını silin. hazır bu menüdeyken disk temizleme sihirbazının bulduğu dosyaları işaretleyip onlardan da kurtulum... kfadan 4 gb yer açılması lazım .
şuan çok az yeriniz kaldığı için gözünüze batıyor.
öncelikle sitem geri yüklemeyi kapatınız (bilgisayarım sağtık-->özellikler-->istem geri yükleme-->tüm sürücler için kapat)
ya da
başlat-->tüm programlar-->donatılar-->sistem araçlar--> disk temizleme --> c yi seçiniz... dosyaları bulma işlemi bittiği zaman yukarıdaki sekmeden "diğer seçenekler" i seçip önceki sistem geri yükleme noktalarını silin. hazır bu menüdeyken disk temizleme sihirbazının bulduğu dosyaları işaretleyip onlardan da kurtulum... kfadan 4 gb yer açılması lazım .
0
probleminin kaynağı : pagefile.sys
1.66gb da boş alan mı yahu. sistemin düzgün çalışması için çok daha fazlasına ihtiyaç var.
1.66gb da boş alan mı yahu. sistemin düzgün çalışması için çok daha fazlasına ihtiyaç var.
0
belki alakasız oalcak ama ben de c deki birçok şeyi diğer dizinlere taşıdığım halde sorundan kurtulamıyordum meğersem oynadığım oyunun save'leri arttıkça yer kaplamış. hani böyle bişi olabilir insanın gözünden kaçabiliyor. :)
0
@kocakum
epey geciktim bu cevabi yazma hususunda, bilmem gorerecek misin ama yine de ben yazayim. evet torrent programi kullaniyorum. ancak, en basta bahsettigim hadise torrent programi calisirken meydana gelmedi. download yapan hicbisii yok ortada ama hafiza kendi kendine azaliyor. sonra bisiiler oluyo geri gidiyo falan neyse.
cevaplayan arkadaslara cok tesekkurler + rep.
epey geciktim bu cevabi yazma hususunda, bilmem gorerecek misin ama yine de ben yazayim. evet torrent programi kullaniyorum. ancak, en basta bahsettigim hadise torrent programi calisirken meydana gelmedi. download yapan hicbisii yok ortada ama hafiza kendi kendine azaliyor. sonra bisiiler oluyo geri gidiyo falan neyse.
cevaplayan arkadaslara cok tesekkurler + rep.
0
torrent programı kullanıyorsanız eğer şöyle bişeydir o. indirmek için sıraya attığınız torrent bağlandığı anda indireceğiniz dosya boyutunda bi dosya oluşturur atıyorum 8gblık iso çekiyorsunuz daha %1de bile olsa o 8gb ı torrent dosyası yaratıyor ve cort diye 8 gb alanınız gidiyor. sonra bunda seed yokmuş la diyip indirilen dosyaları da sil demeden silerseniz o torrentler orda kalır.
0
iss
bu aralar buna ihtiyaçım var.tavsiye lütfen.kime göre neye göre deme isim ver.
bu aralar buna ihtiyaçım var.
tavsiye lütfen.
kime göre neye göre deme isim ver.
tavsiye lütfen.
kime göre neye göre deme isim ver.
0
rollo may - yaratma cesareti
osho, dalai lama'nın herhangi bir kitabı...
bahçe
amak-ı hayal
bunlar da sonradan anımsadıklarım...
osho, dalai lama'nın herhangi bir kitabı...
bahçe
amak-ı hayal
bunlar da sonradan anımsadıklarım...
0
okumuşsunuzdur mutlaka ama söylemeden geçemicem, küçük prens. onlarca kez okumuşumdur yine de bıkmam ve bir çocuk kitabından ziyade felsefi bir bakış açısıyla okuyun. :)
bir de bunu da okumuşsunuzdır, da nivci şifresi'nden aşırı etkilenmiştim ben. :D
bir de bunu da okumuşsunuzdır, da nivci şifresi'nden aşırı etkilenmiştim ben. :D
0
Çok ciddiyim, benim hayatımı şu kitap değiştirdi:
Ordinary Differential Equations, Edward L. Ince
Hararetle tavsiye ederim.
Ordinary Differential Equations, Edward L. Ince
Hararetle tavsiye ederim.
0
benim için mesela bir simyacı %2 oranında bile yaşatmamışsa bunu, bir foucault sarkacı büyük ölçüde yaşatmıştır o dediğinizi...
0
irvin yalom- varoluşçu psikoterapi
alex haley- roots
gabriel garcia marquez- yüzyıllık yalnızlık
alex haley- roots
gabriel garcia marquez- yüzyıllık yalnızlık
0
1) Bugünü Yaşama Arzusu(Schopenhauer Tedavisi)- irvin yalom www.idefix.com
2) veronika ölmek istiyor- paulo coelho www.idefix.com
3) Seneca- Ahlaki Mektuplar
not: küçük prens i herkes her daim okumalı.
2) veronika ölmek istiyor- paulo coelho www.idefix.com
3) Seneca- Ahlaki Mektuplar
not: küçük prens i herkes her daim okumalı.
0
Dienarın vitrininde "Mutluluk Ağacı" mıydı neydi, öyle bi kitap var. Turkuaz renkli, epey şenlikli bir kapağı var. Onun arkasında dediğin gibi iddialarda bulunuyor.
0
alan bir:
insan nasıl insan oldu
tüfek mikrap çelik
insan olmak
alan iki:
şarkiyatçılık edward said
modernleşme, kemalizm ve demokrasi levent köker
türk dış politikası
alan üç:
amat i.o.anar
saatleri ayarlama enstitüsü a.h. tanpınar
bir ölüm bağışlamak m. yourcenar
alan dört
yaratma cesareti +1
sorgulayan denemeler bertrand russel
ölümcül kimlikler amin maalouf
insan nasıl insan oldu
tüfek mikrap çelik
insan olmak
alan iki:
şarkiyatçılık edward said
modernleşme, kemalizm ve demokrasi levent köker
türk dış politikası
alan üç:
amat i.o.anar
saatleri ayarlama enstitüsü a.h. tanpınar
bir ölüm bağışlamak m. yourcenar
alan dört
yaratma cesareti +1
sorgulayan denemeler bertrand russel
ölümcül kimlikler amin maalouf
0
hayatımı değiştirdi diyemem ama kendime ve diğer insanlara bakış açımı etkiledi, Chuck palahniuk - dövüş klubu
0
ruhibirbanyo
şimdi bilen bilir, parmağınızı birkaç saniye boyunca shift'e basarsanız süzme tuşlar devreye girer ve kapatması bir ızdıraptır. şimdi benim problemim şöyle ki;adobe'nin çeşitli ürünlerini kullanan bir insanım ve yine bilen bilir ki shift tuşu bu programlarda diagonal olarak büyütme küçültme yapmak i
şimdi bilen bilir, parmağınızı birkaç saniye boyunca shift'e basarsanız süzme tuşlar devreye girer ve kapatması bir ızdıraptır. şimdi benim problemim şöyle ki;
adobe'nin çeşitli ürünlerini kullanan bir insanım ve yine bilen bilir ki shift tuşu bu programlarda diagonal olarak büyütme küçültme yapmak için kullanılır. şimdi benim başka bilgisayarlarda hiç görmediğim sadece kendi bilgisayarımda başıma gelen bir şey var.
sanırım programla ilgili olsa gerek shift tuşuna ne kadar basarsanız basın photoshopta filan süzme tuşlarına geçiş yapılmaz. ancak benim bilgisayarımda yapılıyor. yani birşeyi orantılı olarak büyütmek mi istiyorum shift hiçbir işe yaramıyor, zorlarsam al sana süzme tuşları diyor. başka bilgisayarlarda olmuyor ama bu. ne yapabilirim, nasıl düzeltebilirim acaba?
adobe'nin çeşitli ürünlerini kullanan bir insanım ve yine bilen bilir ki shift tuşu bu programlarda diagonal olarak büyütme küçültme yapmak için kullanılır. şimdi benim başka bilgisayarlarda hiç görmediğim sadece kendi bilgisayarımda başıma gelen bir şey var.
sanırım programla ilgili olsa gerek shift tuşuna ne kadar basarsanız basın photoshopta filan süzme tuşlarına geçiş yapılmaz. ancak benim bilgisayarımda yapılıyor. yani birşeyi orantılı olarak büyütmek mi istiyorum shift hiçbir işe yaramıyor, zorlarsam al sana süzme tuşları diyor. başka bilgisayarlarda olmuyor ama bu. ne yapabilirim, nasıl düzeltebilirim acaba?
0
yok yapışkanlarda diyelim ctrlye bastın sonra c ye bastın ikisini bir algılıyo. bu süzme çok pis. açıksa her zaman shifte basılıymış gibi kullanıyosun klavyeyi.
0
coldnick
telif hakkı almak için neler yapmam gerekiyor,öncelikle noteremi gitmem gerekiyor yada notere gitmeme gerek var mı?detaylı olarak bana bilgi verene teşekkür ederim
telif hakkı almak için neler yapmam gerekiyor,öncelikle noteremi gitmem gerekiyor yada notere gitmeme gerek var mı?detaylı olarak bana bilgi verene teşekkür ederim
0
emin olmamakla birlikte birkaç bilgi vereyim. eğer eserin müzikse, notaya dökülmüş halini notere naylatabilirsin. müzisyen arkadaşları öyle yapıyorlardı en azından. sayfası 15-20 lira gibi bi ücretti fiyatı da. eğer öykü roman tarzındaysa, kelime başına ücretlendirme yapılıyordu. tabi bu işin doğru yolu noter midir bilemiyorum. duyduğumu söylüyorum sana. bir de kendi kendine yapabileceğin bir yöntem var. o da şu ki eserini bir zarfa koyup ptt den kendi adresine yolluyorsun. ancak mührü zarfın tam ağzına vurmaları gerekiyor. yarın öbür gün mahkemelik bir işin olduğunda bu kapalı zarfı veriyorsun ve ne zaman mühürlendiği ispatlanabiliyor. bi de www.tasdix.com diye bi site var ama nedir ne değildir pek bilmiyorum. zaten bu bilgilerin hiçbirinden de emin değilim :))
0
telif hakkında esas olan yaratıcının kim olduğunun belirlenmesidir. dolayısıyla notere tasdik ettirmeniz aslında yapıtınızı bir zarfa koyup kendi adresinize postaladıktan sonra olası bir hukuki uyuşmazlık doğana kadar açmadan saklayamanızdan pek bir fark doğurmaz. bu açıdan internette mevcut tasdix benzeri siteler de daha iyisini sağlamadıkları için açıkçası para tuzağı olarak değerlendiriliyor.
eğer söz konusu olan şarkı sözü gibi kısa bir şeyse notere gidebilirsiniz, tasdix benzeri siteleri kullanabilirsiniz veya bir zarfa koyup kendinize ptt yoluyla postalayabilir ve hiç açmadan bir köşede tutabilirsiniz. ancak bütün bunların ispat edeceği tek şey ilgili tarihte yapıtın sizde olduğu ve sizin tarafınızdan yaratıldığına dair bir karine teşkil edeceğidir. eğer sizden önce birisi yapıtın daha önceki bir tarihte kendisinin elinde olduğunu ispat ederse sizin bu karineniz de çöker. bu yüzden bütün bunları da aklınızda bulunudurun. yani yapıtı tasdik ettirmek yerine doğrudan doğruya yayımlamak da aynı işlevi görür. bu yöntemleri, yapıtınızı bir süre yayımlamadan elinizde tutacaksanız düşünmelisiniz.
ancak şunu da söyleyeyim. eğer söz konusu olan öykü(ler), roman vb. ise size hukukçuluğum yanında edebiyat ve yayın dünyasının çok uzağında olmayan birisi olarak bir tavsiyem olacak. notermiş, tasdixmiş hiç uğraşmayın bile. hatta bir yayınevine, bir dergiye sakın ola noter mühürlü bir öykü, roman vb. göndermeye kalkmayın hem sizi ciddiye almaz, ânında yapıtınızı çöpe atarlar. yayın dünyasında işler böyler yürümez. akademide millet birbirinden kaynak araklamaya meraklıdır ama bir dergiye, bir yayınevine gönderdiğiniz bir işinizin araklandığı duyulmuş şey değil. belki bunun sebebi yazarların egolarıdır. herkes kendi yapıtını değerli bulur, başkalarınınkinden araklanmış şeyleri değil. eğer söz konusu olan bir edebiyat yapıtıysa telif hakkı için boşuna dert yapmayın. kimse yapıtınızı çalmaz, noter tasdiği vb. ile ilgili uğraştığınızı görürlerse sizi küçümser ve ciddiye almazlar. çünkü bu, yayın dünyası hakkında hiçbir fikriniz olmadığına delalet eder.
eğer söz konusu olan şarkı sözü gibi kısa bir şeyse notere gidebilirsiniz, tasdix benzeri siteleri kullanabilirsiniz veya bir zarfa koyup kendinize ptt yoluyla postalayabilir ve hiç açmadan bir köşede tutabilirsiniz. ancak bütün bunların ispat edeceği tek şey ilgili tarihte yapıtın sizde olduğu ve sizin tarafınızdan yaratıldığına dair bir karine teşkil edeceğidir. eğer sizden önce birisi yapıtın daha önceki bir tarihte kendisinin elinde olduğunu ispat ederse sizin bu karineniz de çöker. bu yüzden bütün bunları da aklınızda bulunudurun. yani yapıtı tasdik ettirmek yerine doğrudan doğruya yayımlamak da aynı işlevi görür. bu yöntemleri, yapıtınızı bir süre yayımlamadan elinizde tutacaksanız düşünmelisiniz.
ancak şunu da söyleyeyim. eğer söz konusu olan öykü(ler), roman vb. ise size hukukçuluğum yanında edebiyat ve yayın dünyasının çok uzağında olmayan birisi olarak bir tavsiyem olacak. notermiş, tasdixmiş hiç uğraşmayın bile. hatta bir yayınevine, bir dergiye sakın ola noter mühürlü bir öykü, roman vb. göndermeye kalkmayın hem sizi ciddiye almaz, ânında yapıtınızı çöpe atarlar. yayın dünyasında işler böyler yürümez. akademide millet birbirinden kaynak araklamaya meraklıdır ama bir dergiye, bir yayınevine gönderdiğiniz bir işinizin araklandığı duyulmuş şey değil. belki bunun sebebi yazarların egolarıdır. herkes kendi yapıtını değerli bulur, başkalarınınkinden araklanmış şeyleri değil. eğer söz konusu olan bir edebiyat yapıtıysa telif hakkı için boşuna dert yapmayın. kimse yapıtınızı çalmaz, noter tasdiği vb. ile ilgili uğraştığınızı görürlerse sizi küçümser ve ciddiye almazlar. çünkü bu, yayın dünyası hakkında hiçbir fikriniz olmadığına delalet eder.
0
newyorkais
Şimdi konu esasında şu; 6 senedir okumakta olduğum ve daha fazla okuyamayacağımı anladığım bir üniversiteden vazgeçip bu sene yeniden üniversite sınavına girdim. En nihayet özel yetenekle öğrenci alan bir bölüme girmeyi planlamaktayım. Şimdi tercih formları doldurulacak vs. Ben bu ikinci üniversite
Şimdi konu esasında şu; 6 senedir okumakta olduğum ve daha fazla okuyamayacağımı anladığım bir üniversiteden vazgeçip bu sene yeniden üniversite sınavına girdim. En nihayet özel yetenekle öğrenci alan bir bölüme girmeyi planlamaktayım. Şimdi tercih formları doldurulacak vs. Ben bu ikinci üniversite için adım atarken öncekinden kaydımı sildirmem gerekiyor mu bu aşamada? Yoksa her şey sonuca vardığında, sonuçlar açıklandığında sildirsem kaydımı bir problem olur mu? Soru budur. Teşekkürler şimdiden. Anlatabildiysem ne mutlu...
0
diğer üniversiteye girdiğin belli olduktan sonra kaydını sildirip lise diplomanı alabilirsin.daha önce almana gerek yok.ben başka bir üniversiteyi kazandığım açıklandıktan sonra hemen gidip bir gün içinde kaydımı sildirdim.
0
senin dediğin durumu yaşamış biri olarak anlatayım. ilk etapta kaydını almana gerek yok. yetenek sınavlarına gireceksin. sonuçlar açıklanınca kazandıysan gidip alacaksın. ancak bu yetenek sınavıyla girdiğin okulun kayıt süresi tahminimce 3 günü aşmaz. dolayısıyla eğer eski okulun ve yeni okulun ayrı şehirlerde ise hızlı olman gerekir. bir de yedeğe kalma durumu var ki o hepten boktan. ben yedeklerden girmiştim ve eğer sıran geldiyse o gün yapman gerekiyodu kaydını. ben de riske attım ve bi gün önce gidip kaydımı aldım, eğer sıra gelmemiş olsaydı açıkta kalacaktım. kıllı durumlar yani.
0
fredi
Merhabalar,Oky'ye bir şekilde ulaşmam gerekiyor. Bir iletişim bilgisi var mıdır acaba?Teşekkürler.
Merhabalar,
Oky'ye bir şekilde ulaşmam gerekiyor. Bir iletişim bilgisi var mıdır acaba?
Teşekkürler.
Oky'ye bir şekilde ulaşmam gerekiyor. Bir iletişim bilgisi var mıdır acaba?
Teşekkürler.
0
Yanıtlar için teşekkürler, evet İstanbul'dayım.
Mesela Facebook'ta, aktif olarak kullandığı bir profil var mıdır?
Mesela Facebook'ta, aktif olarak kullandığı bir profil var mıdır?
0
pass
Design pad kullanmadan, fare ile karikatür öğeleri oluşturabileceğimiz bir program var mıdır?Mesela kütüphanesinde karşı karşıya oturan iki adam, masa, sandalye, hayvanlar vs. gibi hazır görsellerin olduğu...
Design pad kullanmadan, fare ile karikatür öğeleri oluşturabileceğimiz bir program var mıdır?
Mesela kütüphanesinde karşı karşıya oturan iki adam, masa, sandalye, hayvanlar vs. gibi hazır görsellerin olduğu...
Mesela kütüphanesinde karşı karşıya oturan iki adam, masa, sandalye, hayvanlar vs. gibi hazır görsellerin olduğu...
0
freehand, illustrator bunlar vektör tabanlı programlardır grafik tablet olmadan asla karikatür çizemessin...
sorunun cevabına gelince grafik tablet olmadan sadece mousela karikatür çizebilecegin bi program sanırım yok ama karikatür ögelerini brush olarak indirip photoshopda düzenleme yapabilirsin.
sorunun cevabına gelince grafik tablet olmadan sadece mousela karikatür çizebilecegin bi program sanırım yok ama karikatür ögelerini brush olarak indirip photoshopda düzenleme yapabilirsin.
0
stanley weber
herhangi bir ip adresinin tam yerini ogrenebilmek icin savcilik emri falan mi gerekiyor?
herhangi bir ip adresinin tam yerini ogrenebilmek icin savcilik emri falan mi gerekiyor?
0
vala semtini mahallesini öğrenirsin de net adres arıyorsan o zor, savcılık bile uğraştırır adamı.
0
adresin tam yeri diye bir şey yok, savcı isterse bu ip adresini şu saatte kim kullanıyordu diyor, isp de (ttnet büyük ihtimalle), kullanıcı bilgilerini veriyor. isim soyisim, telefon, üye olurken yazdığı adres. zaten telefon numarası bir adrese kayıtlı olduğundan, internete girilen noktayı anında buluyorsun.
0
xlmn
bir ofsayt pozisyonu düşünün. x vuruyor, kaleciden sekiyor, kendi takımından y vuruyor, gol oluyor; ama ofsayt. şimdi ofsayt olan y'nin şutun çekildiği andaki konumu mu, yoksa kaleciden sektiği andaki konumu mu?
bir ofsayt pozisyonu düşünün. x vuruyor, kaleciden sekiyor, kendi takımından y vuruyor, gol oluyor; ama ofsayt.
şimdi ofsayt olan y'nin şutun çekildiği andaki konumu mu, yoksa kaleciden sektiği andaki konumu mu?
şimdi ofsayt olan y'nin şutun çekildiği andaki konumu mu, yoksa kaleciden sektiği andaki konumu mu?
0
kaleciden döndüğü için ofsayt olmuyor o yüzden ilki mantıklı, şut atıldığı anda aslında zaten ofsayttır, ama pasif ofsayttır. eğer top bir şekilde kendisine gelirse o zaman ofsayt geçerli hale gelmiş olur.
0
yoo şut çekildiğinde y rakip defansın arkasında ise ve topla birlikte hareketlenip defansın önüne geçip şut çekmeyi başardı ise onu sadece tebrik etmek gerekir. ama şut çekildiğinde zaten en öndeyse topa ayağını soksa dahi ofsayt olacağından, kaleciden dönene de dokunamaz, beleşçilik yapmış olur.
0
kaleciden seken topta ofsayt olması gibi bir şey söz konusu olamaz. zira oyuncunun ofsaytta düşebilmesi için topun önünde olması gerekir.
0
ofsayt kuralı derki top takım arkadaşının ayağından çıktığında rakip kale ile aranda rakip takımın iki oyuncusu olacak. ister pas olsun ister şut. ofsaytta her zaman takım arkadaşına bakılır. bu sebeple defansın geri pas atarken topu size atması -ofsayt konumunda olsaniz bile- ofsayt çalınmaz.
0
Bravefart
Arkadaşlar elimde güvenlik kamerasından görüntüsü alınmış bir şahıs var ama pixel pixel onu biraz düzgün bir hale getirmem gerekiyor acil,yüzü hiç görünmüyor nasıl düzeltebilirim bilen duyan gören ? isteyene resmide gönderebilirim
Arkadaşlar elimde güvenlik kamerasından görüntüsü alınmış bir şahıs var ama pixel pixel onu biraz düzgün bir hale getirmem gerekiyor acil,yüzü hiç görünmüyor nasıl düzeltebilirim bilen duyan gören ? isteyene resmide gönderebilirim
0
murderers secret
sıra no 8800 olan kişinin yaklaşık ne kadar zaman sonra yazarlığı onanır?
sıra no 8800 olan kişinin yaklaşık ne kadar zaman sonra yazarlığı onanır?
0
uzun sürebilir. uzundan kasıt belki 1 sene bile olabilir. toplu alım olursa yarın yazar olduğunuzu da görebilirsiniz. bu işleri ancak ssg bilir. burada sormak anlamsız.
0
8000lerden 4000lere gelmem neredeyse bir yıl sürmüştü. sonrasında onaylamalar hızlandı ve 2-3 hafta içinde yazar oldum. çok değişken bi durum. her gün ortalama ne kadar yükseldiğini hesapla bakalım önce bi, ona göre kafanda bir tarih bul, en fazla o kadar sürecek demektir. belki toplu alım olur, çok daha kısa süre de yazar olursun.
0
sahteyazar
futura, helvetica gibi fontlarda ş, ğ gibi harfler yok, insanlar nasıl kullanıyor bu fontları acaba? türkçeleştirildiğini biliyorum fakat nettekilerin hepsi çok kötü göz kararı yapılmış fontlar. üstelik hepsi ttf, font folio'nun içinde gelenler gibi cillop otf de değil, isimleri falan değiştirilmiş
futura, helvetica gibi fontlarda ş, ğ gibi harfler yok, insanlar nasıl kullanıyor bu fontları acaba? türkçeleştirildiğini biliyorum fakat nettekilerin hepsi çok kötü göz kararı yapılmış fontlar. üstelik hepsi ttf, font folio'nun içinde gelenler gibi cillop otf de değil, isimleri falan değiştirilmiş vs... nasıl oluyor da oluyor? bir kişi de çıkıp bu fontları şöyle güzelce türkçeleştirmemiş mi?
0
şimdi türkçeleştiriliyor tabiki. bunun iyi yapılmışları da var kötü yapılmışları da. eğer istediğin gibi düzenlenmiş olanını bulamazsan kendin yapmak zorundasın. internette ararsan bir sürü font edit programı bulabilirsin. böylece program üzerinde istediğin fonta istediğin eklemeyi ve çıkartmayı yapman mümkün. ama ben senin yerinde olsam iyice bir araştırırdım, çünkü bahsettiğin fontlar neredeyse dünya üzerindeki en popüler fontlar, bu yüzden işine yarayacak olanları da bulabilirsin, ben de çalıştığım ajanstan almıştım, gayet memnunum.
0
sahteyazar
mesela webde bir imajın içinde futura kullandım, helvetica kullandım ama beş kuruş vermeden indirdim o fontu. ne oluyor o zaman?
mesela webde bir imajın içinde futura kullandım, helvetica kullandım ama beş kuruş vermeden indirdim o fontu. ne oluyor o zaman?
0
www.adobe.com
ama kimsenin salladığı yok.
ayrıca futura ve helvetica çok yaygın fontlar. kimsenin buna dikkat edeceğini sanmıyorum.
ama kimsenin salladığı yok.
ayrıca futura ve helvetica çok yaygın fontlar. kimsenin buna dikkat edeceğini sanmıyorum.
0
hiçbir halt olmuyor, tr'nin en büyük ajansları bile hepsini kullanıyor hiçbir sorun yok..
0
6 underground
sevgili arkadaşlar..malumunuz çoğu öğrencinin öğrenim kredisi mayıs ayında, başından sözleşme imzalanmasına rağmen kesildi..kimse bu konunun üzerine gitmedi..neyse. şöyle ki ben de madurlardan biriyim..okulla ilişiğim kesik olduğu bu sene mayıs ayına kadar kredi aldım.bu sene kaydım yenileniyor. kyk
sevgili arkadaşlar..malumunuz çoğu öğrencinin öğrenim kredisi mayıs ayında, başından sözleşme imzalanmasına rağmen kesildi..kimse bu konunun üzerine gitmedi..neyse. şöyle ki ben de madurlardan biriyim..okulla ilişiğim kesik olduğu bu sene mayıs ayına kadar kredi aldım.bu sene kaydım yenileniyor. kyk'ya yeniden başvurabiliyorum değil mi? ve nalet kredim ne zaman bağlanır? sevgiler..
0
kedi olmus gidiyorsun
bu bildiğimiz oda kapısı. çok eskiden boyanırken kilidin dili içerde kalmış. boya kuruyunca olduğu yerde yapışmış kalmış. zorlama, kazıma filan kâr etmiyor, dil kıpırdamıyor, kapı kilitlenmiyor. istiyorum ki içerden de dışardan da kilitleyebileyim ama kilidin dili gibi kapı kolunun düzeneği de olduğ
bu bildiğimiz oda kapısı. çok eskiden boyanırken kilidin dili içerde kalmış. boya kuruyunca olduğu yerde yapışmış kalmış. zorlama, kazıma filan kâr etmiyor, dil kıpırdamıyor, kapı kilitlenmiyor. istiyorum ki içerden de dışardan da kilitleyebileyim ama kilidin dili gibi kapı kolunun düzeneği de olduğu gibi yerine yapışmış olduğu için kapıyı değiştirmeden kilidi değiştirmenin mümkün olacağını sanmıyorum. var mıdır alternatif kilitleme olayı? asma kilitle filan olacak iş değil bir de.
0
iki saat kazımaya uğraştım o boyayı ama işe yaramıyor maalesef :( kilitleyemiyorum lanet kapıyı :(
0
evdeki başka bir kapıyla değiştiremez misiniz? ben de pek anlamam da bizim evde bikere çok kolayca kapıları sökmüşlerdi, belki daha kolay olabilir.
0
@rocko, dilin etrafı kapıya tamamen yapışmış kesinlikle girmiyor bıçak.. boya tabakası tahminimden de kalınmış. dilin bulunduğu yerin vidaları tamamen boya katmanlarının altında kalmış hatta ne yaparsam yapayım vidaya ulaşamadım.
@yellow brick road, evdeki tüm kapılar maalesef aynı durumda. ev biraz fazla eski çünkü..
özel hayata saygı bu kadar zor kazanılan bir şey olmamalı ya! nasıl kilitlenir bir kapı üff :/
@yellow brick road, evdeki tüm kapılar maalesef aynı durumda. ev biraz fazla eski çünkü..
özel hayata saygı bu kadar zor kazanılan bir şey olmamalı ya! nasıl kilitlenir bir kapı üff :/
0
sürgülü bi kilit al ve onu tak kapıya. hani şu kafelerde, alışveriş merkezlerinde oluyor ya bir tarafı kapıda bir tarafı kapının pervazında olacak. kapdaki kısmı itip kitleyeceksin.
0
@ruhibirbanyo, o içerden kilitlemeye yeter, ben odada değilken de kilitleyebilmek istiyorum..
0
şehnaztango
ne güzel olur dimi?resim yanda.olmadı gibiyse: http://yfrog.com/5nadszshj
0
myfonts tarzı sitelerden faydalanabilmek için çok küçük bir görsel bu. ancak font sitelerinde handwrite gibi kategoriler vardır. buna benzer fontlar bulabilirsin.
0
www.urbanfonts.com
handwritten başlığını bir kurcalayın.. buna benzer çok şey var..
handwritten başlığını bir kurcalayın.. buna benzer çok şey var..
0
arya
eee mezun oldum şimdi ne yapıcam :(
eee mezun oldum şimdi ne yapıcam :(
0
Grafik bölümü şöyledir; Gece yarılarına değil sabahlara kadar fazla mesai yaptıracaklar. Alınan üç kuruş fazla mesai ücretiyle o saatte taksiye binilip eve dönülecek. Sabah kalkıp işe gideyim mi yoksa istifa ettiğimi telefondan mı söylerim derken ikisi de yapılmadan tekrar uyunacak.
Alayı sendikalı olmak zorunda olan meslek gurubu. Polisin geç saatte açık diye tekme tokat kapattığı kişisel marketler yerine bu tip iş yerleri sopalarla kapattırılmalı. Her gün tam 18:00'de... Keyfen değil cebren!
Alayı sendikalı olmak zorunda olan meslek gurubu. Polisin geç saatte açık diye tekme tokat kapattığı kişisel marketler yerine bu tip iş yerleri sopalarla kapattırılmalı. Her gün tam 18:00'de... Keyfen değil cebren!
0
keşke iş bulsam da bu sorunlar olsa diyebiliyorum sadece, bu kadar da demoralize edilmez insan ühü
0
ben de 2-3 yıl sonra aynı bölümden mezun olucam. bi ajans kurup beni beklemeye başlayabilirsin, işim hazır olsun.
0
bi' büyük votka al, iç. ordan başla bence, en güzeli öyle. bi' de ilerde de baktın herşey üstüne üstüne geliyo'
en başa dön.
en başa dön.
0
mbaportakal
Ersin Karabulut'un uykusuz'da çizdiği bi "sandık içi" öyküsünü arıyorum. Bu öyküde ersin küçükken (ortaokul hazırlık sonrasında sanırım) yaz tatilinde gittiği memleketinde, köylerine bi yabancı geliyo, bu da bu yabancıya tercümanlık yaparak oradaki büyükleri ile anlaşabilmelerini sağlıyo. Sonra büyü
Ersin Karabulut'un uykusuz'da çizdiği bi "sandık içi" öyküsünü arıyorum. Bu öyküde ersin küçükken (ortaokul hazırlık sonrasında sanırım) yaz tatilinde gittiği memleketinde, köylerine bi yabancı geliyo, bu da bu yabancıya tercümanlık yaparak oradaki büyükleri ile anlaşabilmelerini sağlıyo. Sonra büyükler dahil olmak üzere hürmet görüyo, çok gururlanıyo, falan.
Elimde bir sürü Uykusuz cildi var, hepsini taradım ama bulamadım. Belki ben atlamışımdır. Acaba bu öykünün hangi sayıda olduğunu çıkarabilecek var mıdır?
Elimde bir sürü Uykusuz cildi var, hepsini taradım ama bulamadım. Belki ben atlamışımdır. Acaba bu öykünün hangi sayıda olduğunu çıkarabilecek var mıdır?
0
sandık içi kitabında var bu. sayıyı söyleyemem sanırım. ama böle hürmetten öte dalga geçiyorlar denizde bu konusamıyor filan yabancıyla. helo mello diyor sadece öle bir şeydi benim okuduğum.
0
kamera motor
arkadaşlar böyle eternal sunshine of the spotless mind gibi izledikten sonra insanın boğazında bir ukte bırakan film önerebilir misiniz acaba :) aşk hikayesi de olur, insanın içinde ukte bırakacak bir yaşam hikayesi de olur farketmez. böyle izledik mi kendimizi bulalım içinde. pek anlatamadım gerçi
arkadaşlar böyle eternal sunshine of the spotless mind gibi izledikten sonra insanın boğazında bir ukte bırakan film önerebilir misiniz acaba :) aşk hikayesi de olur, insanın içinde ukte bırakacak bir yaşam hikayesi de olur farketmez. böyle izledik mi kendimizi bulalım içinde. pek anlatamadım gerçi :)
0
klişe olarak: (bkz: the curious case of benjamin button )
klişe olmayan çok güzel bir türk filmi(bkz: deli deli olma )
(bkz: los amantes del circulo polar ) da olabilir.
klişe olmayan çok güzel bir türk filmi(bkz: deli deli olma )
(bkz: los amantes del circulo polar ) da olabilir.
0
0
Yeni izlediğim filmleri düşündüm en son benim içimde ukte bırakan film the road.
(bkz: The Road)
öyle sahneleri var ki çok ama çok feci düğümleniyor insanın boğazı...
Hangi sahneler dersen izleyince farkedersin zaten oyunculuklar dehşet verici.
(bkz: The Road)
öyle sahneleri var ki çok ama çok feci düğümleniyor insanın boğazı...
Hangi sahneler dersen izleyince farkedersin zaten oyunculuklar dehşet verici.
0
kendini ne kadar bulursun bilmiyorum ama izledikten sonra boğazında bir ukte bırakacak aşk filmi, şiddetle tavsiye edilir.
(bkz: bin jip)
(bkz: bin jip)
0
0
anarsi yureklerde
ikisi de yürümüyor da bir türlü.
ikisi de yürümüyor da bir türlü.
0
"Klasik, herkesin okumuş olmayı istediği, ama kimsenin okumak istemediği şeydir"
M.Twain amcamın bu sözünü hatırlattın bana :P
M.Twain amcamın bu sözünü hatırlattın bana :P
0
çünkü dilimizde yazıldığı için kendimizi şanslı hissetmemiz gereken bu iki kitaba ulan herkes okuyor var bi numarası, benim de okumam lazım herhalde diye yaklaştığımız için gitmiyor olabilir onlar bir türlü. gitmiyorsa bırakırsın nedir. o kafayla zor gider ama, ödev gibi geliyorsa sana.
0
yani şimdi okumak zorunda değiliz elbette. ayrıca sonunda bişi olacak diye beklemeyin eğer yürümüyorsa. bence iki kitap da okurken heyecanlandırmıyorsa sonunda da bir şey hissettirmeyecek. kendinizi okumak zorunda da hissetmeyin. insan neden keyif alıyorsa onu yapmalı.
0
çünkü türk edebiyatının en önemli iki isminin en önemli iki kitabıdır bunlar. kara kitap'ı okudum ve gerçektende hakkını verdi. tutunamayanlar'ı da ilk fırsatta bitiricem inşallah.
0
çünkü sonundaki ödül büyüktür. muhtemelen hiç unutamayacağın, hayata bakış açını değiştirecek, beyninde yeni bağlantılar oluşturacak bir şeye kavuşmak için zorlu yollardan geçmek gerek.
(Ne kadar ağır-o kadar süper şeklinde düz mantık kurmuyorum elbette. cevabım sorduğun kitaplar ve daha bir çok kült kitap içindir.)
(Ne kadar ağır-o kadar süper şeklinde düz mantık kurmuyorum elbette. cevabım sorduğun kitaplar ve daha bir çok kült kitap içindir.)
0
kobunder
20 yaşında ve ders çalışma alışkanlığı olmayan, öss'ye girip iyi bir puan alması gereken öz kardeşinize çalıma konusunda nasıl ikna edici olabilirsiniz?iyi bir puan almazsa hayatı berbat olacak büyük ihtimalle ne demeli nasıl konuşmalı da ders çalışmasını sağlamalı?not: yaşı itibari ile bir boşvermi
20 yaşında ve ders çalışma alışkanlığı olmayan, öss'ye girip iyi bir puan alması gereken öz kardeşinize çalıma konusunda nasıl ikna edici olabilirsiniz?
iyi bir puan almazsa hayatı berbat olacak büyük ihtimalle ne demeli nasıl konuşmalı da ders çalışmasını sağlamalı?
not: yaşı itibari ile bir boşvermişilik, ders çalışmaya yeterli önemi vermeme içerisinde; ders çalışmamasının ana sebebi bu aslında.
edit: öss'den sonra ne olur-ne olmaz, başarısızlığın sonuçları vs. herşeyin bilincinde kardeşim. benim sözümü dinleyip hak da veriyor öss'ye ilgili olarak)...ama bu ergenliğin getirdiği saçmalıklar engelliyor onu, bir türlü ders çalışmaya başlayamıyor.
biliyorum bu sorunu en başta kendisinin çözmesi gerekiyor, o bunu yapmazsa biz ne kadar yardım edersek edelim boş; ama yine de yapılabilecekler nelerdir (aklınıza gelenler) diyorum...(?)
iyi bir puan almazsa hayatı berbat olacak büyük ihtimalle ne demeli nasıl konuşmalı da ders çalışmasını sağlamalı?
not: yaşı itibari ile bir boşvermişilik, ders çalışmaya yeterli önemi vermeme içerisinde; ders çalışmamasının ana sebebi bu aslında.
edit: öss'den sonra ne olur-ne olmaz, başarısızlığın sonuçları vs. herşeyin bilincinde kardeşim. benim sözümü dinleyip hak da veriyor öss'ye ilgili olarak)...ama bu ergenliğin getirdiği saçmalıklar engelliyor onu, bir türlü ders çalışmaya başlayamıyor.
biliyorum bu sorunu en başta kendisinin çözmesi gerekiyor, o bunu yapmazsa biz ne kadar yardım edersek edelim boş; ama yine de yapılabilecekler nelerdir (aklınıza gelenler) diyorum...(?)
0
ya sonuçlarını anlatın, getirilerini belki araba değil de başka ödüllerden bahsederseniz bu belki ona bir teşvik olacaktır. onun dışında gelmiyor aklıma.
0
teşvikle kandırılamayan bir insan olarak, kazanmazsa cekecegi zorlukları anlatmaya calışın varsa ki vardır herhalde cevrenizde örnek gösterin.
tabi araba büyük bir şey tabi de böyle cok istediği bir şey varsa onu vaat etmek işe yarayabilir(çoğu bünyede böyledir) bana ferrari vaad etseler yine çalışmazdım, ama işte hayat zor bunun farkına vardırın.
tabi araba büyük bir şey tabi de böyle cok istediği bir şey varsa onu vaat etmek işe yarayabilir(çoğu bünyede böyledir) bana ferrari vaad etseler yine çalışmazdım, ama işte hayat zor bunun farkına vardırın.
0
iyi bi üniversiteye girerse yurt dışına gitme imkanı olacağı ve istediği kadar gezip tozabileceğini
sıradan bi üniversiteye girerse farklı şehirlerde gezip tozabileceğini
hiç biyere giremezse bunların hiçbirini yapamayacağını
söyleyebilirsiniz.
sıradan bi üniversiteye girerse farklı şehirlerde gezip tozabileceğini
hiç biyere giremezse bunların hiçbirini yapamayacağını
söyleyebilirsiniz.
0
(bkz: yeni baslayanlar icin depresyon/@compadrito)
burada yazanlar kardesinizde var mi bi bakin. varsa caresi orada yaziyo zaten.
ergenlik cagini Ingilizce'deki "teenager" donemi ile karsilayacak olursak, kardesinizin ergenlik cagindan cikmis olmasi gerekiyor.
bazen insanlar laftan anlamadiklarinda, bi sure kendi hallerine birakip, burnunun biraz surtulmesi icin sans vermek lazim oluyo.
hani cocuk elini muma uzatiyor, sen "elleme yanarsin" diyosun, ama o bu uyariya ragmen, elini yaklastirmaya devam ediyor ve sen mudahale etmiyosun, cunku o aci ona daha iyi ogretiyor ellememesi gerektigini.
sinavda iyi bir puan almadigi takdirde, hayatinin bir garantisi var mi kardesinizin?
cok guvendigi bi sey mi var yani? lise mezunu olarak kalsa bile, elaleme muhtac olmadan yasayabilecegi bi mal varliginiz mi var?
boyle bi durum varsa, kasmiyor da olabilir.
ya da gercekten duvara toslamak istiyodur. ondan sonra akli basina gelecektir mesela?
burada yazanlar kardesinizde var mi bi bakin. varsa caresi orada yaziyo zaten.
ergenlik cagini Ingilizce'deki "teenager" donemi ile karsilayacak olursak, kardesinizin ergenlik cagindan cikmis olmasi gerekiyor.
bazen insanlar laftan anlamadiklarinda, bi sure kendi hallerine birakip, burnunun biraz surtulmesi icin sans vermek lazim oluyo.
hani cocuk elini muma uzatiyor, sen "elleme yanarsin" diyosun, ama o bu uyariya ragmen, elini yaklastirmaya devam ediyor ve sen mudahale etmiyosun, cunku o aci ona daha iyi ogretiyor ellememesi gerektigini.
sinavda iyi bir puan almadigi takdirde, hayatinin bir garantisi var mi kardesinizin?
cok guvendigi bi sey mi var yani? lise mezunu olarak kalsa bile, elaleme muhtac olmadan yasayabilecegi bi mal varliginiz mi var?
boyle bi durum varsa, kasmiyor da olabilir.
ya da gercekten duvara toslamak istiyodur. ondan sonra akli basina gelecektir mesela?
0
hayır, lise mezunu olarak kalırsa yapabileceği hiç bir şey,bir mal varlığı vs. yok.
...ve 20 yaşında ama össye ilk defa giriyor. iş biraz zor yani.
...ve 20 yaşında ama össye ilk defa giriyor. iş biraz zor yani.
0
Bence konuşmakta fayda etmez.İçinden gelmeli.Siz dil dökersiniz,calışıyormuş gibi görünür ama aslında görevlerini yerine getirmez.Jandarma,jandarıcam durumları.Öss sonucları geldiğinde sevdiği arkadaşları yerleşirse şayet bi yerlere o zaman anlar bazı şeyleri.
0
yakınınızdaki üniversiteler birine götürün. tercihen istanbul için boğaziçi güney kampüs veya itü taşkışla olabilir. mümkünse ders saatleri dahilinde götürün. götüreceğiniz okulda arkadaşıınız varsa çok daha verimli olur. gezdirin. arkadaş ortamlarını, klüpleri, etkinlikleri görsün. elbet bir hobisinden yada ilgisinden bir nokta yakalayacaktır kendine. sosyalleşmeyi seven dışa dönük bir insansa bu büyük ölçüde işi nihayete erdirecektir. denenmiş ve onaylanmıştır. :) yoksa çalış bak şöyle ol böyle ol. şöyle olma böyle olma. lafları kesmiyor. söz uçuyor gidiyor.
0
her ne kadar özen göstermiyor olsa da mutlaka kafasından geçen bir bölüm vardır. en azından küçüklükten beri hayalini kurduğu bir meslek. onun aklına bir şekilde bunları getir, gerekirse bi yerlere götür görmesini sağla, eğer o işi elde ederse mutlu olabileceğini gözleriyle görsün. kendi kendini motive etmesini sağla.
0
20 yaşında biri ergen değildir bir kere, henüz karakteri yeterince oturmamış olabilir ama adamdır. bence yapılması gereken onu üniversite okumadan da hayatta başarılı olabileceği yerlere yönlendirmek olmalı. bazı insanlar çok çalışmadan da başarılı olabiliyorlar sınavlarda bir de.
ille de sınava çalışma konusunda motive etmek istiyorsanız hayata dair hedeflerini bir kağıda yazıdırn, kocaman bir poster de olur bu, her an görebileceği bir yere asın. gaza getirir bu. buna benzer yöntemlerle etkilediğim insan sayısı epey vardır, ama sürekliliğini sağlamalısınız, benim o konuda tecrübem yok.
ille de sınava çalışma konusunda motive etmek istiyorsanız hayata dair hedeflerini bir kağıda yazıdırn, kocaman bir poster de olur bu, her an görebileceği bir yere asın. gaza getirir bu. buna benzer yöntemlerle etkilediğim insan sayısı epey vardır, ama sürekliliğini sağlamalısınız, benim o konuda tecrübem yok.
0
20 yasinda oss'ye giriyor olmak icin bir gecikme soz konusu olmali.
o gecikmenin sebebiyle, kardesinin ders calismamasi arasinda dogrudan bi baglanti var mi?
o gecikmenin sebebiyle, kardesinin ders calismamasi arasinda dogrudan bi baglanti var mi?
0
durum şöyle ki o meslek lisesinde okuyordu(bilgisayar) ve ilk sınıfta tüm sınıf(evet hepsi) sınıfta kaldı ve aynı yıl liseler 4 yıla çıkartıldı, 2 sene geriye gitmiş oldu tekrar 1. sınıfı okuyunca.
tamamen ergenlik deliliğine sahip değil evet; ama artık ergenlik çağı bitmiş de kesinlikle diyemeyiz. eşek herifin kafası çok iyi çalışıyor, karakteri de iyi...yani çalışmama sebebi ergenlik çağındaki herkesle aynı.
tamamen ergenlik deliliğine sahip değil evet; ama artık ergenlik çağı bitmiş de kesinlikle diyemeyiz. eşek herifin kafası çok iyi çalışıyor, karakteri de iyi...yani çalışmama sebebi ergenlik çağındaki herkesle aynı.
0
meslek lisesinde okuduysa 2 yillik bir yere yerlesebilir yine de. kendimi ornek vereyim cunku muhtemelen benim kafada. ben hayatim boyunca ders calismaktan nefret ettim, lisede her yil butunlemeye kaldim (kafa basmamasindan degil). arkadaslarim iyi yerlere gecti hic tinlamadim bile. ha noldu, iki sene sonra (bu sene) gittim ydsde 98% yaptim istanbul ici yerlestim bu sene oyle lay lay lom gittim oyle not ortalamam 3.68. dedigim gibi ingilizce ya da 2 yillik bilgisayarla ilgili bolumlere rahatlikla gecebilir. benim gibi derslerden nefret ediyorsa illa mat-2 puanli bir yere yerlesmesi gerekmiyor ki muhtemelen ikna edemezsiniz de.
0
Bulunduğunuz şehirdeki en iyi kampüsü olan üniversitelere birlikte gidin, gezdirin onu, görsün kampüs hayatını... Üniversitenin sosyal olanaklarını anlatın ona...
0
elimizde 4 onemli bilgi var simdi. sorunuzun orijinalinde bu bilgiler olmadigi icin fikir yurutemiyordum.
ailenin mal varligi yok. kardesiniz ac kalmamak icin kendi gotune guvenmek zorunda.
duz lise mezunu degil. meslek lisesi bilgisayar bolumu mezunu.
kafasi cok iyi calisiyo herifin.
karakteri iyi
gelelim spekulasyonlara:
kafasi cok iyi calisan adamin kafasi dogru yonde calisacak diye bir kaide yok.
(bkz: yalcin dogan/3)
(bkz: yalcin dogan/6)
karakteri iyi demis oldugunuz icin, boyle bir gelismeye ihtimal vermiyorum.
Turkiye sartlarinda kafasi cok iyi calisan bir genc 20 yasinda ve hayatinin daha basinda olsa bile, soyle bi etrafina baktiginda bazi seyleri goruyor, algiliyor ve bazi hukumlere variyor olabilir.
Mesela ben gecenlerde bi haber gordum, 4 endustri muhendisi istihdam etmek icin ilan vermisler, 326 kisi muracaat etmis. Ustelik maas kac liraymis biliyo musunuz? 600 lira.
Efendime soyleyeyim, gecenlerde burada bi duyuru vardi. Cocuk endustri muhendisi ve MBA yapmis. Aylardir is bulamadigindan bahsediyor.
Simdi sizin o kafasi calisan kardesiniz bu ve benzeri seyleri gordugunde ne dusunuyodur acaba? "Siktir lan, universite icin kasmak salakca, ne kasacaam" diyo mudur mesela? En azindan bunun verdigi bi demotivasyon var midir? Etrafindan ve arkadaslarindan ne duyup nasil etkilendigini asla bilemeyebilirsiniz. Ayni evde yasiyor olsalar dahi, insanlarin kafasi kapali birer kutu oldugu icin bilmek cok zor. Insanlar bu tur konularda da gayet ketum olabiliyolar.
Ayrica ayni kafasi calisan cocuk, "Lan ben bilgisayari gozum kapali bilirim, takarim, sokerim, iki de pantalon dikerim, cok darlanirsam, ekmegimi tastan cikaririm, zaten sektorde ara eleman acigi var" diyo mudur mesela?
Eger bu cocuk depresyonda degilse, ve bu tur tilkiler geziniyosa kafasinda, etkilemeniz zor olur.
Bana sorarsaniz, aileden birinin surekli olarak kafasinda bik bik bik bik etmesindense, onun cok saygi duydugu bi "Abi"nin caktirmadan ona rol modeli olmasi yontemi denenebilir.
Ben kendimden misal vereyim, "Hadi oglum kalk biraz ders calis" dendiginde, damarlarimda adrenalinin kopurdugunu hisseder ve calisagim varsa da inadina calismazdim.
Siz cok gec kalmis gibi endise ediyor olsaniz da, daha hayatinin basinda. Biraz daha sabirli olun, ustune varmayin. Sizinle ayni genleri tasiyor, kafasi cok calisiyor ve karakteri saglamsa ve elinde de iyi kotu bir bilezigi varsa, nasil olsa ac kalmaz. Hatta Turkiye sartlarinda sizin ve benim imrenerek bakacagimiz bi is bile kurabilir. Biraz daha sure taniyin ona.
Eger oyle rol modeli olabilecek, icmeye goturup, ince ince, caktirmadan tohumlari ekecek ve aile disindan olan bi "Abi" bulursaniz ne ala. Ama o abinin de insan sarrafina yakin derecede hayat tecrubesinin, ikna kabiliyetinin ve daha tilki bi zekasinin olmasi lazim ki, kardesiniz duruma uyanmasin. Bu bir seansta olmak zorunda da degil, bir kac aylik fasilalarla da bulusabilirler.
Ama merak etmeyin. Sezgilerim, "su akar yolunu bulur diyor" sizin durumunuzda.
ailenin mal varligi yok. kardesiniz ac kalmamak icin kendi gotune guvenmek zorunda.
duz lise mezunu degil. meslek lisesi bilgisayar bolumu mezunu.
kafasi cok iyi calisiyo herifin.
karakteri iyi
gelelim spekulasyonlara:
kafasi cok iyi calisan adamin kafasi dogru yonde calisacak diye bir kaide yok.
(bkz: yalcin dogan/3)
(bkz: yalcin dogan/6)
karakteri iyi demis oldugunuz icin, boyle bir gelismeye ihtimal vermiyorum.
Turkiye sartlarinda kafasi cok iyi calisan bir genc 20 yasinda ve hayatinin daha basinda olsa bile, soyle bi etrafina baktiginda bazi seyleri goruyor, algiliyor ve bazi hukumlere variyor olabilir.
Mesela ben gecenlerde bi haber gordum, 4 endustri muhendisi istihdam etmek icin ilan vermisler, 326 kisi muracaat etmis. Ustelik maas kac liraymis biliyo musunuz? 600 lira.
Efendime soyleyeyim, gecenlerde burada bi duyuru vardi. Cocuk endustri muhendisi ve MBA yapmis. Aylardir is bulamadigindan bahsediyor.
Simdi sizin o kafasi calisan kardesiniz bu ve benzeri seyleri gordugunde ne dusunuyodur acaba? "Siktir lan, universite icin kasmak salakca, ne kasacaam" diyo mudur mesela? En azindan bunun verdigi bi demotivasyon var midir? Etrafindan ve arkadaslarindan ne duyup nasil etkilendigini asla bilemeyebilirsiniz. Ayni evde yasiyor olsalar dahi, insanlarin kafasi kapali birer kutu oldugu icin bilmek cok zor. Insanlar bu tur konularda da gayet ketum olabiliyolar.
Ayrica ayni kafasi calisan cocuk, "Lan ben bilgisayari gozum kapali bilirim, takarim, sokerim, iki de pantalon dikerim, cok darlanirsam, ekmegimi tastan cikaririm, zaten sektorde ara eleman acigi var" diyo mudur mesela?
Eger bu cocuk depresyonda degilse, ve bu tur tilkiler geziniyosa kafasinda, etkilemeniz zor olur.
Bana sorarsaniz, aileden birinin surekli olarak kafasinda bik bik bik bik etmesindense, onun cok saygi duydugu bi "Abi"nin caktirmadan ona rol modeli olmasi yontemi denenebilir.
Ben kendimden misal vereyim, "Hadi oglum kalk biraz ders calis" dendiginde, damarlarimda adrenalinin kopurdugunu hisseder ve calisagim varsa da inadina calismazdim.
Siz cok gec kalmis gibi endise ediyor olsaniz da, daha hayatinin basinda. Biraz daha sabirli olun, ustune varmayin. Sizinle ayni genleri tasiyor, kafasi cok calisiyor ve karakteri saglamsa ve elinde de iyi kotu bir bilezigi varsa, nasil olsa ac kalmaz. Hatta Turkiye sartlarinda sizin ve benim imrenerek bakacagimiz bi is bile kurabilir. Biraz daha sure taniyin ona.
Eger oyle rol modeli olabilecek, icmeye goturup, ince ince, caktirmadan tohumlari ekecek ve aile disindan olan bi "Abi" bulursaniz ne ala. Ama o abinin de insan sarrafina yakin derecede hayat tecrubesinin, ikna kabiliyetinin ve daha tilki bi zekasinin olmasi lazim ki, kardesiniz duruma uyanmasin. Bu bir seansta olmak zorunda da degil, bir kac aylik fasilalarla da bulusabilirler.
Ama merak etmeyin. Sezgilerim, "su akar yolunu bulur diyor" sizin durumunuzda.
0
@compadrito çok sağol ben de seninle aynı düşünceye sahibim bu konuda, ama verdiğin fikirleri uygulama imkanı pek yok ve etrafındaki insanlar full "tembel takımının dandik meslek bulmuş hali", iyi meslek sahibi olanlar şehir dışına gidiyor, orada yaşıyor. (safranbolu bulunduğu yer)
zahmet edip uzunca cevap yazmışsın, rahatladım cevabını okuyunca, tekrar teşekkür ederim; ama şöyle bir düşününce yine de diyorum ki "ne b.k yiyecek bu çocuk..."
"Ayrica ayni kafasi calisan cocuk, "Lan ben bilgisayari gozum kapali bilirim, takarim, sokerim, iki de pantalon dikerim, cok darlanirsam, ekmegimi tastan cikaririm, zaten sektorde ara eleman acigi var" diyo mudur mesela?" demişsin hocam aynen öyle oluyor (maalesef)
duygusala bağlamak istemem ama ben çok seviyorum bu herifi :) babasının umurunda değil gibi bu işler, diyor ki "s.çınca anlar çalışması gerektiğini, iş işten geçmiş olursa da bilemem...vs." çocuk da "babam beni umursamıyo, teşekkür getiriyorum takmıyo...ne çalışacam!" modunda, saçmalık yani...
17 tane cevap geldi açtığım başlığa farklı daha da farklı başka cevap gelmez herhalde herkese taşekkürler hocam ilgilendiğiniz için.
zahmet edip uzunca cevap yazmışsın, rahatladım cevabını okuyunca, tekrar teşekkür ederim; ama şöyle bir düşününce yine de diyorum ki "ne b.k yiyecek bu çocuk..."
"Ayrica ayni kafasi calisan cocuk, "Lan ben bilgisayari gozum kapali bilirim, takarim, sokerim, iki de pantalon dikerim, cok darlanirsam, ekmegimi tastan cikaririm, zaten sektorde ara eleman acigi var" diyo mudur mesela?" demişsin hocam aynen öyle oluyor (maalesef)
duygusala bağlamak istemem ama ben çok seviyorum bu herifi :) babasının umurunda değil gibi bu işler, diyor ki "s.çınca anlar çalışması gerektiğini, iş işten geçmiş olursa da bilemem...vs." çocuk da "babam beni umursamıyo, teşekkür getiriyorum takmıyo...ne çalışacam!" modunda, saçmalık yani...
17 tane cevap geldi açtığım başlığa farklı daha da farklı başka cevap gelmez herhalde herkese taşekkürler hocam ilgilendiğiniz için.
0
biletix'te internetten satın aldığım biletin kredi kartını göstermeden nası kestiricem gişeden??
ertuydemir
biletix'den balıkesirdeyken pederin kredi kartından internet yoluyla bilet aldım fakat istanbula dönüp bileti kestirmek istedigimde ille de babanı istiyoruz onun kredi kartını istiyoruz diye tutturdular oğlu olduğumu ispat edeyim arayım görüştüreyim diyorum kavga ediyorum adama kötü bakıyorum olmuyo
biletix'den balıkesirdeyken pederin kredi kartından internet yoluyla bilet aldım fakat istanbula dönüp bileti kestirmek istedigimde ille de babanı istiyoruz onun kredi kartını istiyoruz diye tutturdular oğlu olduğumu ispat edeyim arayım görüştüreyim diyorum kavga ediyorum adama kötü bakıyorum olmuyo nası çözeriz bunu yoksa yanacak bilet ve iade de kabul etmiyo şerrefsizler.
0
kredi kartı sahibi olmadan bileti teslim alamazsın. ayrıca iade de edemezsin. bileti alırken bunları belirtiyolar. keşke okumadan "kabul ediyorum" a tıklamasaydın..
0
mybilet i tercih etme sebebi işte. kredi kartı nosuyla sorun yasamadan bileti alabiliyorsunuz. biletix kesinlikle vermiyor diye biliyorum :/
0
bir arkadaşım annesinin kredi kartıyla aldığı bileti almaya gidicekti. kardeşinden annesinin kimliğini tarayıp mail atmasını istedi. nasıl olduysa eline ulaşan kimlik tam bir A4 kağıdı büyüklüğündeydi :D belgeyi öylece çıktı alıp, bileti almaya gidiyor.
tabi adamlar belgeyi şahsa veriyoruz vs geyiğini yapıyorlar. arkadaşım da A4 büyüklüğündeki kimlik fotokopisini gösterip annesi olduğunu kanıtlamaya çalışınca ortamdaki herkes gülüyor vs sonuç olarak bu seferlik verelim bileti diyorlar ve veriyorlar.
böyle bir şey deneyebilirsin :P ama sevimliliğini kullan :P
tabi adamlar belgeyi şahsa veriyoruz vs geyiğini yapıyorlar. arkadaşım da A4 büyüklüğündeki kimlik fotokopisini gösterip annesi olduğunu kanıtlamaya çalışınca ortamdaki herkes gülüyor vs sonuç olarak bu seferlik verelim bileti diyorlar ve veriyorlar.
böyle bir şey deneyebilirsin :P ama sevimliliğini kullan :P
0
5 dakika süre doluyodu dalgınlıkla kabul etmişim işte..adamlar siteden kredi kartı şifresi istemeden satış yaptıklarından kart sahibini istiyorlar anladığım kadarıyla.o sebeple aynı zamanda kimliği de gerekli.iptal içinde hem bankayı hem biletixi aradım ikisi de topu birbirine atıyo sanırım yandı benim bilet.neyse teşekkürler.ama fiyatı 29 lira olan bi bilete 4 lira hizmet ücreti ve netten kredi kartıyla alınmasından ötürü 4 lira da işlem ücreti konulması küfür sebebidir.benim düştüğüm hataya düşmeyin arkadaşlar.biletix'e hayır =D
0
babanın kimlik fotokoposi, kredi kartı fotokoposi ve babanın imzasının olduğu bir belgeyi yanına al ve biletix biletix dolaş, biri vermezse diğerine git. normalde vermiyolar ama çalışan kişinin insiyatifinde bi durum. galatasaray-fenerbahçe maçından önce ayağını burkan bi arkadaşım koltuk değneğiyle gidip biletini alabilmişti mesela.
0
gofragol
gençler bence bu pazarlık olayı bir sanat. ben yeni yeni basladım ama henuz cok basarılı değilim. %100 ve katlarıyla kar edilen cok sektor var, bu kadar da vermeyelim yani. bir de gözlemim su ki esnaflık ya da bir şekilde satış işleriyle ugrasanlar bu konuda master degree yapmışlar. nedir bunun yolu
gençler bence bu pazarlık olayı bir sanat. ben yeni yeni basladım ama henuz cok basarılı değilim. %100 ve katlarıyla kar edilen cok sektor var, bu kadar da vermeyelim yani. bir de gözlemim su ki esnaflık ya da bir şekilde satış işleriyle ugrasanlar bu konuda master degree yapmışlar. nedir bunun yolu?
0
oradan o malı alacağınızı belli edin. almayacağınız bir şey için pazarlık yapamazsınız bu kadar açık. kilit nokta şu "aklımda bir fiyat var, fakat siz bir başlayın ne kadara verebiliyorsunuz" diye. kafanızdaki rakama %10-15 yaklaşmadıkça söylemeyin rakamı. düşmesini bekleyin. siz alacaksanız esnaf illaki düşer. sonra o rakama geldiğini gördüğünüz zaman aklınızdaki rakamı söyleyin.
o kadar pazarlık yapmanın sonucunda o rakama düşecektir. düşmese de epey düşürmüş olursunuz. satın alırsınız.
o kadar pazarlık yapmanın sonucunda o rakama düşecektir. düşmese de epey düşürmüş olursunuz. satın alırsınız.
0
esnafların kilidini çözecek yegane olgu nakit paradır.
Baktınız ki söylenen fiyat sizin belirlediginizden çok yukarılarda, "hacım vallahi olmaz. param olsa amenna ama yok ki meret. x'e düşersen alırım" diceksin. Karşıdaki dayı-teyze kimse artık, olmaz güzelim, bana gelişi y, ben sana bunu x'e nasıl vereyim dicek. Bu noktada cepten cash para çıkartılıp esnafa "bunun para cebinde, alacak belliki, baska yere gitmesin" düşüncesi yerleştirilmeli.
Bu sırada siz "Hacım beni kapı kapı dolaşdırtıp ugrastırma. illaki bulacaz kendimize göre uygun bir yer ama para sana nasip olsun" derseniz, dayı'nın yumusadıgını göreceksiniz zaten. O sırada dükkandaki başka bir mala gözünüzü dikip "aa, bunlar ne kadaraaa. çok güzelmişşş" diye agzınızı geverek sorunuz. dayı bir fiyat çekecek. "ahhhgghh. param olsa alırdım" diceksiniz. "gerçi daha bunda bile indirim yapmıyosun hacı amca. şunlarda temelli iflas ettirirsin beni" diceksiniz. dayı gülecek.
o sırada, "hadi hacım hadi. allah bereket versin" deyip, belirlediginiz fiyatın parasını cebinizden çıkarıp dayıya uzatın. fazla düşünmesine müsaade etmeden, malı kucaklayın, poşetleyin. "Hakkını helal et dayı" deyiniz.
hayırlı ugurlu olsun.
Not: Esnafım :)
Baktınız ki söylenen fiyat sizin belirlediginizden çok yukarılarda, "hacım vallahi olmaz. param olsa amenna ama yok ki meret. x'e düşersen alırım" diceksin. Karşıdaki dayı-teyze kimse artık, olmaz güzelim, bana gelişi y, ben sana bunu x'e nasıl vereyim dicek. Bu noktada cepten cash para çıkartılıp esnafa "bunun para cebinde, alacak belliki, baska yere gitmesin" düşüncesi yerleştirilmeli.
Bu sırada siz "Hacım beni kapı kapı dolaşdırtıp ugrastırma. illaki bulacaz kendimize göre uygun bir yer ama para sana nasip olsun" derseniz, dayı'nın yumusadıgını göreceksiniz zaten. O sırada dükkandaki başka bir mala gözünüzü dikip "aa, bunlar ne kadaraaa. çok güzelmişşş" diye agzınızı geverek sorunuz. dayı bir fiyat çekecek. "ahhhgghh. param olsa alırdım" diceksiniz. "gerçi daha bunda bile indirim yapmıyosun hacı amca. şunlarda temelli iflas ettirirsin beni" diceksiniz. dayı gülecek.
o sırada, "hadi hacım hadi. allah bereket versin" deyip, belirlediginiz fiyatın parasını cebinizden çıkarıp dayıya uzatın. fazla düşünmesine müsaade etmeden, malı kucaklayın, poşetleyin. "Hakkını helal et dayı" deyiniz.
hayırlı ugurlu olsun.
Not: Esnafım :)
0
8 yıllık kariyerinde yüzmilyonlarca euroluk satış yapmış üstüne de MBA'de sales management ve negotiation dersi almış bir adam olarak şunu söyleyebilirim ki esnaf ortamında pazarlık bambaşkadır, keza esnafın ruh haline, paraya ihtiyacına, senden aldığı alıcı intibasına göre değişir.
Bu noktada tavsiyem şu şekilde olur, alacağınız malın alternatiflerini satıcı ile beraber değerlendirin,sonra bu alternatiflerden bir ikisini beğendiğinizi belli edin, en son elinizdeki bütçeyi %10 eksiğiyle belirterek benim bu kadar param var diyin, satıcının marjı var ise ilk teklifiyle ciddi bir düşüş yapacaktır (bu size fikir verir),sonrasında taviz vermeyin ki ikinci üçüncü teklifini yapacaktır, siz de daha önce %10 eksik bildirdiğiniz rakamı söyleyin, size daha ucuz olan alternatifi önerirse direk vazgeçmeye meyilli olduğunuzu belli edin, son kısmında ise satıcıya zamanınızın dar olduğunu belirtip zaman baskısı kurun, üsteleyerek tamam bu fiyata anlaştık şeklinde siz kapatın satıcının tamam demesini beklemeyin. Unutmayın satıcı eğer inmiyorsa arz talep dengesi sizin aleyhinizedir ki takla atsanız sonuç alamazsınız. ama büyük pazarlıklarda bu yöntem genelde işe yarar.
hadi hayırlı işler
Bu noktada tavsiyem şu şekilde olur, alacağınız malın alternatiflerini satıcı ile beraber değerlendirin,sonra bu alternatiflerden bir ikisini beğendiğinizi belli edin, en son elinizdeki bütçeyi %10 eksiğiyle belirterek benim bu kadar param var diyin, satıcının marjı var ise ilk teklifiyle ciddi bir düşüş yapacaktır (bu size fikir verir),sonrasında taviz vermeyin ki ikinci üçüncü teklifini yapacaktır, siz de daha önce %10 eksik bildirdiğiniz rakamı söyleyin, size daha ucuz olan alternatifi önerirse direk vazgeçmeye meyilli olduğunuzu belli edin, son kısmında ise satıcıya zamanınızın dar olduğunu belirtip zaman baskısı kurun, üsteleyerek tamam bu fiyata anlaştık şeklinde siz kapatın satıcının tamam demesini beklemeyin. Unutmayın satıcı eğer inmiyorsa arz talep dengesi sizin aleyhinizedir ki takla atsanız sonuç alamazsınız. ama büyük pazarlıklarda bu yöntem genelde işe yarar.
hadi hayırlı işler
0
babam der ki: hiç bilmiyorsan yarısını öner...
aklınızda bulunsun...
aklınızda bulunsun...
0
pazarlığa kredi kartıyla alacakmış gibi başla. yukarıda anlatılanları uygula. kredi kartı için anlaşma sağlandığında çek kılıcını (nakit). bi %10 da ordan alırsın. yalnız nakdini fiziki olarak satıcıya göster hatta uzat. satış cansa nakit canandır.
Ek olarak kendi gözlemlerim şunu söyledi: 2 türlü satıcı vardır.
birincisi mekanım olsun diye koftiden ticaretle uğraşanlar vardır. genelde babadan devrolanlarla yaşamaya çalışırlar ve edep adap bilmezler. bu tiplerle alış veriş yapma. kazanıp kazanmamak onun için önemli değildir. çalışmaya ihtiyaç duymayacağım kadar nakdim olursa eğer ben de bu adamlardan olcam :) yani benle alışveriş yapma. çünkü ben pazarlık yapmam alırsan ekime almazsan ekime kadar derim sallarım seni.
ikinci grup ise ticareti meslek haline getirmiş ve yaşamını buradan kazanan insanlardan oluşur. sektörden kazandığını yine sektöre yatırarak ticaretin gelişimini sağlarlar. iletişim bu adamlar için her şeydir. yeri gelir senin tatlı dilin için aklının alamayacağı indirimler yapar. ister istemez sen de gördüğün ilgiden ötürü tüm çevreni bu adamlara yönlendirirsin. bu adamlarla ihtiyacın yoksa pazarlık yapma. ama pazarlık yapmayı çok seven adamlardır bunlar. hele ki nakitle geldiysen bir şekilde ya fiyatı kırarlar ya da senin aklındaki fiyatı bir miktar yükselterek satışı tamamlarlar. işte bu adamlarla rahatlıkla pazarlık yapılabilir. satış sonunda da mutlaka tatmin olursun, kazıklanmış hissi duymazsın.
Ek olarak kendi gözlemlerim şunu söyledi: 2 türlü satıcı vardır.
birincisi mekanım olsun diye koftiden ticaretle uğraşanlar vardır. genelde babadan devrolanlarla yaşamaya çalışırlar ve edep adap bilmezler. bu tiplerle alış veriş yapma. kazanıp kazanmamak onun için önemli değildir. çalışmaya ihtiyaç duymayacağım kadar nakdim olursa eğer ben de bu adamlardan olcam :) yani benle alışveriş yapma. çünkü ben pazarlık yapmam alırsan ekime almazsan ekime kadar derim sallarım seni.
ikinci grup ise ticareti meslek haline getirmiş ve yaşamını buradan kazanan insanlardan oluşur. sektörden kazandığını yine sektöre yatırarak ticaretin gelişimini sağlarlar. iletişim bu adamlar için her şeydir. yeri gelir senin tatlı dilin için aklının alamayacağı indirimler yapar. ister istemez sen de gördüğün ilgiden ötürü tüm çevreni bu adamlara yönlendirirsin. bu adamlarla ihtiyacın yoksa pazarlık yapma. ama pazarlık yapmayı çok seven adamlardır bunlar. hele ki nakitle geldiysen bir şekilde ya fiyatı kırarlar ya da senin aklındaki fiyatı bir miktar yükselterek satışı tamamlarlar. işte bu adamlarla rahatlıkla pazarlık yapılabilir. satış sonunda da mutlaka tatmin olursun, kazıklanmış hissi duymazsın.
0
@titiz, gözlemlerin harika. kesinlikle kimi yerde paramızın ve aklımızın ırzına geçilmiş gibi hissediyoruz, 2.gruptakilerde ise ticared eddik, ne güzel modunda ayrılıyoruz.
0
hakan günday'ın malafa romanını okuyunuz. her ne kadar kitap bambaşka şeyler anlatsa da içinde bol miktarda tezgahtar psikolojisi ve pazarlık sahnesi barındırmaktadır. fikir sağlayabilir.
0
aklınızdaki fiyat makul olsun. unutmayın ki kimse para kazanmadan size bir şey satmaz. ayağın alışsın denen şey gerçekten daha yüksek kar potansiyeli olan ticari durumlar haricinde yoktur. sen çok hacimli bir potansiyel sunmuyorsan kimse sana maaliyetine bir şey satmaz. bu cümle hep aklında olsun. satıcının verdiği fiyatta herzaman onun yararına bir şey vardır. olacaktır. senin yapman gereken şey, yani pazarlık tam olarak şudur.
öyle bir fayda seviyesi bulmalısın ki, hem satıcının işine yarayacak, dolayısıyla kabul edecek hem de senin maksimum derecede işine yarayacak. satışın tüm özü budur aslında. ama bunu yapmanın yöntemleri vardır. eğer elinde mal ve fiyattan başka bir şey yoksa, yani alabileceğin bir promosyon vs. yoksa satıcıya ticaretin sadece bu satıştan ibaret olmayacağını anlatabilmelisin mesela. ama bunu ayağımız alışsın diyerek yaparsan olmaz. şöyle bir örnek vereyim.
basit bir örnek, evinin yakınlarında ki bakkala gittiğinde peynir alacağın zaman direk peynir fiyatı sorma. peynirin tadına bak, yavaş yavaş peyniri yerken mesela "abi sende soğğuk bira bulunur mu herzaman, absolute var mı, gece kaça kadar açıksın" gibi sorular sor. bakkalın gözlerinin parladığını göreceksin direk. bunu yaptıktan sonra peynirin fiyatını söylediğinde söylemen gereken tek şey şudur:
"abi sen de pahalı satıyormuşsun yaa" ama sakın "peynir de çok pahalıymış" deme, genel konuş. bu fiyatla onun tüm dükkanını değerlendireceğini hissettir. eğer karşında akıllı bir satıcı var ise "pahalı satıyorsun" lafının sadece peyniri değil, absolutu, birayı, gece geç saatte alabileceğin diğer ürünleri de kapsayacağını görecektir. sana da o peynir mantıklı fiyata, ya da daha iyi bir peynir o paraya gelecektir. pazarlık herzaman en düşük fiyatı almak değildir. sürekli fayda maaliyet analizi yapmalısın.
haa akıllı değilse ya da akıllı ama çakalsa zaten "peynirin gelişi böyle gardaş, valla para kazanmıyom" diyecektir.
ne akıllı, ne çakal, ne de salak değil de bildiğin koca kurtsa eğer "ayarlarız abim sana güzelinden bir şeyler lafı mı olur" der, sana iyi fiyat performans aldığını düşündüren bir şekilde o peyniri çakar, üzerine de o absolutları bilmemneleri de deli karlar ile satar. absoluttan kar etmez de başka şeyden eder onun yanında. haa böyle bir koca kurt çıkarsa zaten karşına yapacak bir şeyin yok. otur ve izle, öğren. sonraki hamlesini, neden sana o fiyata verdiğini düşün. bundan sonrası deneyimdir. ama deneyim kazansan da onu ,sektör jargonu, ile s.kemezsin. çünkü deneyimin de ötesi yetenek ve bilgidir. ki o adamda bunlardan var, haberin olsun.
daha anlatılacak o kadar çok şey var ki. ne desem boş. sen bu kadar abartma, bir şeyi almadan önce fiyatını araştır iyice. öyle git satıcıya. seni memnun eden bir fiyat olursa da al onu. "acaba adam ne kazandı" diye düşünme, üzülürsün. mutlaka bir şeyler kazandı o.
satış işi öyle pis bir iştir ki bir süre sonra annenle bile konuşurken sonrasını düşünür, nereden ne kazancın olacağını hesaplamaya başlarsın. insanlardan bir şey istemez, "kendi istekleri" ile yapmalarını sağlarsın. bunu en yakınına bile yapmaya başlarsın.
off, anlatırken bile daraldım o günler aklıma geldikçe. geride bıraktım o günleri, memur oldum artık. :)
öyle bir fayda seviyesi bulmalısın ki, hem satıcının işine yarayacak, dolayısıyla kabul edecek hem de senin maksimum derecede işine yarayacak. satışın tüm özü budur aslında. ama bunu yapmanın yöntemleri vardır. eğer elinde mal ve fiyattan başka bir şey yoksa, yani alabileceğin bir promosyon vs. yoksa satıcıya ticaretin sadece bu satıştan ibaret olmayacağını anlatabilmelisin mesela. ama bunu ayağımız alışsın diyerek yaparsan olmaz. şöyle bir örnek vereyim.
basit bir örnek, evinin yakınlarında ki bakkala gittiğinde peynir alacağın zaman direk peynir fiyatı sorma. peynirin tadına bak, yavaş yavaş peyniri yerken mesela "abi sende soğğuk bira bulunur mu herzaman, absolute var mı, gece kaça kadar açıksın" gibi sorular sor. bakkalın gözlerinin parladığını göreceksin direk. bunu yaptıktan sonra peynirin fiyatını söylediğinde söylemen gereken tek şey şudur:
"abi sen de pahalı satıyormuşsun yaa" ama sakın "peynir de çok pahalıymış" deme, genel konuş. bu fiyatla onun tüm dükkanını değerlendireceğini hissettir. eğer karşında akıllı bir satıcı var ise "pahalı satıyorsun" lafının sadece peyniri değil, absolutu, birayı, gece geç saatte alabileceğin diğer ürünleri de kapsayacağını görecektir. sana da o peynir mantıklı fiyata, ya da daha iyi bir peynir o paraya gelecektir. pazarlık herzaman en düşük fiyatı almak değildir. sürekli fayda maaliyet analizi yapmalısın.
haa akıllı değilse ya da akıllı ama çakalsa zaten "peynirin gelişi böyle gardaş, valla para kazanmıyom" diyecektir.
ne akıllı, ne çakal, ne de salak değil de bildiğin koca kurtsa eğer "ayarlarız abim sana güzelinden bir şeyler lafı mı olur" der, sana iyi fiyat performans aldığını düşündüren bir şekilde o peyniri çakar, üzerine de o absolutları bilmemneleri de deli karlar ile satar. absoluttan kar etmez de başka şeyden eder onun yanında. haa böyle bir koca kurt çıkarsa zaten karşına yapacak bir şeyin yok. otur ve izle, öğren. sonraki hamlesini, neden sana o fiyata verdiğini düşün. bundan sonrası deneyimdir. ama deneyim kazansan da onu ,sektör jargonu, ile s.kemezsin. çünkü deneyimin de ötesi yetenek ve bilgidir. ki o adamda bunlardan var, haberin olsun.
daha anlatılacak o kadar çok şey var ki. ne desem boş. sen bu kadar abartma, bir şeyi almadan önce fiyatını araştır iyice. öyle git satıcıya. seni memnun eden bir fiyat olursa da al onu. "acaba adam ne kazandı" diye düşünme, üzülürsün. mutlaka bir şeyler kazandı o.
satış işi öyle pis bir iştir ki bir süre sonra annenle bile konuşurken sonrasını düşünür, nereden ne kazancın olacağını hesaplamaya başlarsın. insanlardan bir şey istemez, "kendi istekleri" ile yapmalarını sağlarsın. bunu en yakınına bile yapmaya başlarsın.
off, anlatırken bile daraldım o günler aklıma geldikçe. geride bıraktım o günleri, memur oldum artık. :)
0
overdose
merak ettiğim bişey var insanlar nasıl küratör oluyor küratör olmak için ne yapmak gerek?
merak ettiğim bişey var insanlar nasıl küratör oluyor küratör olmak için ne yapmak gerek?
0
ben zamanında bir kaç serginin küratörlüğünü yaptım. bunun içinde projeyi oluşturmak, kurgulamak, eser seçmek-toplamak, tasarım vs gibi unsurlar var. bunları yapacak altyapı gerekli önce. sonra da iyi bir proje tabii ki.
0
önce iyi bir sanatçı olduğunuzu ispatlamasınız. ha bu olmadan olmaz mı, yine olur ama zehir gibi sanat teorisi, felsefesi bilmeniz ve bu özelliğinizi insanlara farkettirmeniz gerekmektedir. bir de sırf bilgili diye bi insanı kuratör yapmazlar, kesinlikle önce kendinizi ispatlamanız gerekmekte.
0
