aklınızdaki fiyat makul olsun. unutmayın ki kimse para kazanmadan size bir şey satmaz. ayağın alışsın denen şey gerçekten daha yüksek kar potansiyeli olan ticari durumlar haricinde yoktur. sen çok hacimli bir potansiyel sunmuyorsan kimse sana maaliyetine bir şey satmaz. bu cümle hep aklında olsun. satıcının verdiği fiyatta herzaman onun yararına bir şey vardır. olacaktır. senin yapman gereken şey, yani pazarlık tam olarak şudur.
öyle bir fayda seviyesi bulmalısın ki, hem satıcının işine yarayacak, dolayısıyla kabul edecek hem de senin maksimum derecede işine yarayacak. satışın tüm özü budur aslında. ama bunu yapmanın yöntemleri vardır. eğer elinde mal ve fiyattan başka bir şey yoksa, yani alabileceğin bir promosyon vs. yoksa satıcıya ticaretin sadece bu satıştan ibaret olmayacağını anlatabilmelisin mesela. ama bunu ayağımız alışsın diyerek yaparsan olmaz. şöyle bir örnek vereyim.
basit bir örnek, evinin yakınlarında ki bakkala gittiğinde peynir alacağın zaman direk peynir fiyatı sorma. peynirin tadına bak, yavaş yavaş peyniri yerken mesela "abi sende soğğuk bira bulunur mu herzaman, absolute var mı, gece kaça kadar açıksın" gibi sorular sor. bakkalın gözlerinin parladığını göreceksin direk. bunu yaptıktan sonra peynirin fiyatını söylediğinde söylemen gereken tek şey şudur:
"abi sen de pahalı satıyormuşsun yaa" ama sakın "peynir de çok pahalıymış" deme, genel konuş. bu fiyatla onun tüm dükkanını değerlendireceğini hissettir. eğer karşında akıllı bir satıcı var ise "pahalı satıyorsun" lafının sadece peyniri değil, absolutu, birayı, gece geç saatte alabileceğin diğer ürünleri de kapsayacağını görecektir. sana da o peynir mantıklı fiyata, ya da daha iyi bir peynir o paraya gelecektir. pazarlık herzaman en düşük fiyatı almak değildir. sürekli fayda maaliyet analizi yapmalısın.
haa akıllı değilse ya da akıllı ama çakalsa zaten "peynirin gelişi böyle gardaş, valla para kazanmıyom" diyecektir.
ne akıllı, ne çakal, ne de salak değil de bildiğin koca kurtsa eğer "ayarlarız abim sana güzelinden bir şeyler lafı mı olur" der, sana iyi fiyat performans aldığını düşündüren bir şekilde o peyniri çakar, üzerine de o absolutları bilmemneleri de deli karlar ile satar. absoluttan kar etmez de başka şeyden eder onun yanında. haa böyle bir koca kurt çıkarsa zaten karşına yapacak bir şeyin yok. otur ve izle, öğren. sonraki hamlesini, neden sana o fiyata verdiğini düşün. bundan sonrası deneyimdir. ama deneyim kazansan da onu ,sektör jargonu, ile s.kemezsin. çünkü deneyimin de ötesi yetenek ve bilgidir. ki o adamda bunlardan var, haberin olsun.
daha anlatılacak o kadar çok şey var ki. ne desem boş. sen bu kadar abartma, bir şeyi almadan önce fiyatını araştır iyice. öyle git satıcıya. seni memnun eden bir fiyat olursa da al onu. "acaba adam ne kazandı" diye düşünme, üzülürsün. mutlaka bir şeyler kazandı o.
satış işi öyle pis bir iştir ki bir süre sonra annenle bile konuşurken sonrasını düşünür, nereden ne kazancın olacağını hesaplamaya başlarsın. insanlardan bir şey istemez, "kendi istekleri" ile yapmalarını sağlarsın. bunu en yakınına bile yapmaya başlarsın.
off, anlatırken bile daraldım o günler aklıma geldikçe. geride bıraktım o günleri, memur oldum artık. :)
0