ben çözdüm yalnız sondaki fotoğrafları pek yeterli bulmadığımı belirtmek istiyorum. tabii sadece iki fotoğrafa bakarak bunu söylüyorum ama çözüm önerisi olarak sadece renk değişikliğini önereceksen bu oldukça yetersiz bir öneri. özellikle yurtdışında kullanılan kent mobilyalarını incelemeni tavsiye ederim, iyi çalışmalar.

@hal9000 teşekkürler. aslında onlar objelerin renk ve büyüklüğünün nasıl bir etki yaptığını anlamak içindi. öneriden çok insanlar şu rengi daha olumlu, şu.. neyse spoiler vermeyeyim :) bitince merak eden olursa sonuçlarını da paylaşırım.

dediğim gibi sadece sondaki fotolardan öyle bir çıkarım yapmıştım. yine de renk ve büyüklüğün yanında malzeme cinsini de katarsan bence daha iyi olur diye ısrar edeyim :)sanırım meslektaşız, biraz yardımcı olabilirsem ne mutlu.

sistem geri yüklemesi yapabilirsin.

(bkz: easy recovery)

(bkz: recuva)

recover my files isimli program benim aynı gün içerisinde kaza eseri sildiğim 30 resmimi sorunsuz bi şekilde geri getirmişti.

easy recovery +1

recuva +1

encase

sistem geri yüklemesi dokümanlarda işe yaramaz.

arkadaşlar olmadı yaa, karakterler karmakarışık halde geri yüklendi ühüh :( html sayfasıydı :/

encodingi ile oynamayı dene. bir de nasıl karışık oldu karakterler? belki koduyla alakalı bir değişiklik yapmak gereklidir?

ya web günlüğüydü sildğim şey. hani html şeklinde olanların çalışması için bir dosya oluyordu ya web günlükleri klasörünün içinde. bana o lazım. bir buldurun yahu :/ upload edebilecek var mı?

bence sorun yeni evin mutlaka bir eksiği vardır, yoksa bir şey paşabahçed'den kahve takımı her genç kızın rüyasıdır.

duvara bir tablo alın,ya da kaliteli bir tost makinesi yoksa eğer ya da ecza dolabı.

çift kafalık boyu uzun yastıklardan al. bir yastıkta kocasınlar.

fonksiyonel şeyler pek eğlenceli olmaz kanımca. lezzetli şeylerin sağlıksız olması gibi :s neyse konuyu dağıtmayayım, şu çok işe yarar ve muadilleri arasında en iyisi. torbası geniş, çeşitli başlıklar ve sap uzatma.. en önemlisi toz haznesini yıkayabilme olayı var. eskiden hep kettle alırdım, artık bunu alıyorum standart hediye. çay makinesi, kettle gibi bir şey de olabilir.
www.hepsiburada.com

tabii ki borcam.

(bkz: borcam)

kaliteli ve şık nevresim takımı. ilginç ve eğlenceli değil ama işe yarar olduğu kesin.

www.schubertline.co.uk

www.schubertline.co.uk

bu sitede iki tane var. gereken eklentileri filan indirip yararlanabilir.

Gümüşsuyu'ndan Kabataş'a, oradan yürüyerek Beşiktaş'a geçin; sahildeki banklarda muhabbet falan filan geçirin zamanı.

gumussuyu uzun, direk tophaneye inin. nargilelerinizi için.

üşürsünüz dışarda. 3'e kadar falan mcdonalds'ta durun. sonra simitçi dünyası mı öyle şeyler açık oluyor o saatte sadece sanırım istiklal'de. bi de kızılkayalar bambi filan onlara girip çorba için.

tophane iyidir

cikolata yapimini anlatabilirsiniz. ilgi cogunlukla ust duzeyde kalir.

ilginç bir kent olabilir. mimari öğelerin görseli filan bol olursa canları sıkılmaz.

ağva olabilir.

büyükada güzeldir öyle kaçamaklar için.

sapanca istanbul dere
Maşukiye

aklima adalar ve agva geldi. ikisi de yazilmis. ikisine de +1

Kerpe
Kefken

yenikapı'dan bursa feribotuna binip ordan trilye(diğer adıyla zeytinbağı) yapabilirsiniz. yaklaşık 2-2.5 saat falan sürer yolculuk ama gittiğinize değer.

www.eksisozluk.com

www.google.com.tr

Ratatouille

Bu arada, mutfakli dizi icin:

en.wikipedia.org(TV_series)

soul kitchen
ratatuy :)

sideways , daha çok şarap kültürü üzerine

Julie & Julia

seyretmedim ama iki türk filmi aklıma geldi:

* kısık ateşte 15 dakika

* zengin mutfağı

No Reservations

Waitress, bol bol turta var

politiki kouzina

la finestra di fronte'de çok tatlı mutfak sahneleri var ama filmin konusu mutfak değil tabii. yine de izle bence.

photoscape programını azcık kurcalarsan halledersin işini çok basit bir program.

android icin vignette diye bir program var onu da deneyebilirsin. farkli etkilerle fotograf cekebiliyor. belki istedigin gibi bisiler cikarabilir

şuna bak bakalım photoshop'ı sadeleştirip özet geçmişler. basit uygulamaları yapabiliyorsun.

pixlr.com

tahminimce yaşın 16-19 arasında, az kitap okuyosun(dürüst ol) bayaa da dikkatsizsin. kitap oku ve günde 2 kere öylesine satranç oyna.

bunlar, hatta fazlası bana da oluyor sonra bunları hiç olmadık yerlerde hatırlıyorum mesela ekstra olarak, hatırlayıp kendikendime kendimle ilgili bir farkındalık yaşıyorum o an. bazen gülüyorum hatırladığım hallerime bazen kendi kendimden o an utandığım ve ilginç hareketlerle bunu kendime karşı ifade ediyorum (yüz buruşturma, kaş kaldırma, hatta bazen yüz kapatma vs) bir anda aydınlanıyor her şey kafamda. sonra bu konularda daha farklı davrandığımı felan görüyorum hatta mükemmele yakın çizgiler çiziyorum. Ayrıca unutkanlık olayına gelince kelimeleri unutma konusunda eğer takıntılı bir insansan önemsiyorsun bunu gibi geliyor bana çünkü bende aynı şeyi yapıyorum eğer kelime dağarcığımda o durumu tanımlayacak daha iyi başka bir kelime varsa ve o an aklıma gelmiyorsa onu arıyorum. oysa ki bir çok insan onu yerine herhangi bir kelimeyi kullanarak bu durumu geçiştiriyorlar. Gaflar vs. de çoğunlukla böyle ortaya çıkıyor mesela. kendini çok eleştiren ve hangi gelişmişlik, farkındalık, zihinsel özgürlük düzeyinde olursa olsun daha iyisini yapmak için adım atmak için daha mükemmel olmak için çalışıyorsan, algıda seçicilik olarak yansıyabilir bu sürekli kendi kusurlarını görürsün gözüne çarpar. büyük oranda algıda seçicilik senin yaptığın. biraz daha rahat ol bence. kendi yaptıklarını bu kadar göz önünde bulundurma her şey daha güzel olur :)

senin sorunun dikkatsizlik, salaklık değil. salaklık olarak görülmesi toplumun "zeki insan" anlayışıyla ilgili, ağzın laf yapıyorsa toplumda zeki muamelesi görürsün. dikkatsizliğin de kafanın başka şeylerle meşgul olması dahil çeşitli sebepleri olabilir.

üzülmesene. çok zeki insanlar da dalgınlıklar yapıyo.

isim hafızan iyiymiş, ben 10 saniyede unutuyorum genelde yeni öğrendiğim isimleri.

pc nin ve tv nin başından kalkıp normal işler yapmak da işe yarayabilir

ehehe verdiğin örneklere güldüm ne yalan söyleyim. soruna gelince

salaklık/aptallık kişiselleştirilecek şeyler değildir esasında. kişi, o anda ihtiyaç duyduğu bilgi/dikkat/yetenek/çabuk kavrama gibi şeylerden mahrum olabilir. bu kişiyi sözünü ettiğin kavrama dahil etmez.

einstein in bilinen bi hikayesi vardır. yanılmıyorsam einstein 1 köpek 1 kedi sahibidir. ve çalışırken bu hayvanlara kapı açıp kapatmamak için marangozdan kapıya köpek için büyük, kedi için daha küçük bir delik açmasını ister.

şimdi bu hikayeye bakıp einstein e aptal/geri demek mümkün değil (: eğer kendimce bir tanım yapmam gerekirse; marangoza rağmen einstein 2 delik için ısrar etseydi salak/aptal diyebiliriz

dikkatsizsin. hiperaktif dikkat eksikliği sendromu olabilir.

öff, bak karşındaki insan ne gibi hareketler yapsa ahaha salak lan bu diye düşünürdün? açıkçası karşımda bu hareketleri yapan biri olsa ben düşünürdüm. salaklığın günümüzdeki kibar adlarını kullanmış üsttekiler de zaten, dediğin gibi üzülmeyesin diye. kimse de yüzüne salaksın demez zaten.

edit: oha çok sert olmuş, kusura bakma ya.

@madyb bravo hepsi doğru. satranç olurmuş bak.

@solfej o kadar takmadım aslında birden farkedince çok kurcaladım herhalde. alıştım ama tabi gözüme batmıyor yaptıklarım pek.

@azurre bu dediğin için kime görünmem gerekir? tedavisi var mı?

@ziplayan meksika bamyasi ne diyim haklısın.

duyuruyu telefondan açınca üşenmiştim şöyle bişey yaptım özet gibi olsun;

(bkz: yaran yanlış okumalar/@karmarulez)

(bkz: yapılmış en aptalca dalgınlık/@karmarulez)

(bkz: saniyelik salaklıklar/@karmarulez)

Dikkatsizlik boşver üstünde durma fazla. Ben de kafamı sürekli olur olmaz yerlere falan vuruyorum, rezil olduğumla kalıyorum örneğin. üniversitede de bu durum değişmiyor benden söylemesi. salak olan benim örneğin yarın ve öbür gün 2 sınavım var ve ben bilgisayar başındayım örneğin. Hoşgeldin yazokulu. (benim gibi olma aman diyeyim.)

bence öyle bir şey yapmasınlar.

panina manina'ya katiliyorum.

bruno mars-marry you?

ilk aklıma gelen "papatya gibisin beyaz ve ince"

kutsi - ilan-ı aşk

bir nikah salonunda nakarat kısmını çevirip çevirip çaldılar. yer etmiş bende

marry you +1 ama glee versiyonuna bi bakın derim.

1- www.youtube.com

2- www.youtube.com

3- www.youtube.com

bonus track: www.youtube.com

I finally find someone - bryan adams
beatles - I wanna hold your hand
Shania twain - Still the one

özalitlere gidebilirsin. okullardaki özalitlerde genelde istanbul'a ait hemen her pafta bulunur. rica edersen usb'ne atarlar, çıktısını da alabilirsin 10 tl'den fazla tutmaz.

bir de www.e-harita.com.tr var, bina bilgileriyle ilgili işine yarayabilir.

18tl para degil bu arada. en azindan 18 tl verince istediginiz haritayi elde edebiliyorsunuz.
ama soyle diyim, google earth un guzel goruntu verdigi bir yerse size lazim olan, direk ordan cekebilirsiniz. pro su daha yuksek boyutlarda goruntu alma imkani veriyormus. bizim bolumde google earthu de kabul ediyor hatta genelde tercih de ediyorlar..

para olup olmaması çeşitli koşullara göre değişir.bu arada aradğım şehircilerin kullandığı haritalardan.

ben de sehirciyim. simdiye kadar belediyeden alinabilen haritalara hic para odemedim;ama orda racon oyleyse, bence haritayi ne kadar erken edinir ve projene ne kadar erken baslarsan senin icin daha iyi olur. vakit nakittir meselesi. adamlar ciktiyi degil bilgiyi satiyolar cunku, tekel durumundalar. ozalitcinin biri seni kazikliyo olsa alternatifin olabilir ama bu durumda isini ne kadar erken halledersen kafani o kadar az bozmus olursun.

bu arada ilce belediyelerini denediniz mi?

istanbul şehir rehberine bakabilirsin. ya da ozalitçiler evet.

devlet bahçeli

okan bayülgen'i ister herhalde gençler

medyatik isimlerin orkestra yönetmesini filan istemezdim.

hayatımda hiç kadın orkestra şefi görmedim diyor ve gülse birsel diyorum

@panina manina, ben de istemezdim. bir halkla ilişkiler kampanyası için soruyorum bunu. farzedin ki bu etkinliğin geliri bir hayır işi için kullanılacak; hangi isim daha çok biletli seyirci toplardı?

aysun kayacı

acungiller iş yapabilir. yalnız bunun tek sıkıntısı kimse daha önce cem yılmazın yaptığı bir işi kabul etmeyebilir. yönetmek yerine farklı tarzda biriyle şarkı söyletetmek hem sizin sanatçıya kabul ettirmeniz hem de izlenenme isteğinin artması için kolaylık sağlar.
Sibel Can, Ebru gündeş falan da yeni albüm yaptılar sanırım.

teoman negzel olur.

Erşan Kuneri

elvan dalton

Bir kaç komedyenimiz var. Dönüşümlü olarak pek çok şeyi paylaştılar. Borusan Filarmoni Orkestrası'na şeflik neden olmasın? Cem Yılmaz kadar Gürer Aykal ve orkestra üyelerinin halleri de hoşuma gitmişti.

www.freekopi.com

Edit: İl/ilçe belirtirseniz daha çok yardımcı olan çıkar.

cemil copy center var ucuza yaptırabileceğin
KADIKÖY rıhtım,GÖZTEPE,KOZYATAĞI,ALTUNİZADE,Kadıköy altıyol,DUDULLU şubeleri mevcut avrupa yakasındaysan eğer anadolu yakasına geçmene değer emin ol toptan yaptırdığında daha ucuza getirebiliyorsun çünkü ve sen 100 sayfadan bahsediyorsun.

biz atölye için çıktıları beşiktaş'taki zeki ozalit'ten alıyoduk. pdf'i de ucuza alırsın heralde.

elindeki yurt dışı fırsatını değerlendir. sittir et uzasın okul.

üzülme sadece sen yaşamıyosun, çok benzerini yaşayan bir arkadaşım vardı. o da erasmus'a gitmedi uzıycak iyice diye ama eğer okul sonrası için bi planın yoksa git staj yap derim, eğer büyük problem olmıycaksa. ama yok olur diyosan yaz okuluna git, büyük bi şey de kaybetmezsin aslında.

hangi bölüm.

"ulan yapanlar benden daha mı iyi sanki" deyip,bir hırsla,gazla o yapamıyorum dediğin ders dahil hepsini verebilirsin.kafaya takıp hırs yapman lazım bunun için." ben bu işi yaparım arkadaş" demen lazım.

yok diyemiyorsan,yurtdışı fırsatını kullan,okul bir şekilde nasıl olsa biter.ve gerçekten bitirene iş yok.en azından yurtdışı senin için yeni başlangıçların kapısı olabilir,ailene bunu anlatarak onları ikna edebilirsin belki...

beşiktaştan kanlıcaya vapur var mı?

Kadıköy'den sarı dolmuşa binebilirsin Şöhretler'in önünden. Otobüs de kalkıyor. 15 R miydi kodunu unuttum. Üsküdar'dan da gidebilirsin. Kanlıca'da yoğurt yiyip karşı kıyı olan Emirgan'a küçük motorlu kayıklarla adam başı 4 TL ye de gidebilirsin tavsiye ederim. Sevgiliyle pek güzel oluyor. Hatta 5-6 lira daha verirsen kayıkçıya seni Bebek'e de götürebilir.

boğaz vapuru gidiyo sanırım beşiktaş'tan.

tatil zaten size yarın.

yok annem söyledi ona da hoca olan ablam söylemiş. yanlış anlamadıysam tatil yani.

kazancı yokuşu'nda birtakım yerler var ama nasıldır bilmiyorum. yine yokuşta domino's pizza var.

tramwaya bin namporta gel.

www.eksisozluk.com

karaköy'e gitmek sorun olmazsa, karaköy güllüoğlu. su böreği yersin miss.

e- hükümet kanalı çünkü

b,c,d...

cine 5 ihl sözlük için önemli olabilir ama ekşi için pek önemli değil açıkçası. ayrıca aidiyet duygusu da önemli. ilk başlarda ben de diyordum vay ekşici oldum bilmem ne şu an çok da umrumda değil.

b

moderatör mega ultra hiperaktifti. soru sormaya niyetleniyor, soru işaretini koymadan başka bir soru soruyordu.

4 kişi fazlaydı. sanırım 2 tane ekşici vardı. gönül isterdi ki ... (anladınız sanırsam)

gerçi ben sonuna kadar izledim ama sunucu cevabını tam almadan zart ona bir soru soruyor zart öbürüne. o sıkıcıydı biraz. reaksiyonu da az çok yaratmaya çalıştım ben ama tutmadı :)

olay'dan haberini aldım, canlı olarak olmasa da yildiz.tv'de izledim yarısına kadar falan. bu tip şeyleri hep izlemeye çalışıyorum zaten. programda en mantıklı ve aklı başında konuşan adam sendin, diksiyonun da bayağı düzgünmüş. bunları modsun diye söylemiyorum ha. ama şimdi programla ilgili ben neden yorum yapmadım,

özet: programda bu işlerin içinde olan biri için yorum yapmaya değecek pek bir şey yoktu.

1- bu tip programların artık boku çıktı son 2-3 senedir. neredeyse haftada bir sözlükler konulu program yapılıyor. söylenen şeyler de hep belli, sözlüklerden haberi olmayan adama sözlük anlatmaca, din iman ahlak, atılanların çemkirmeleri, iç adaletsizlikler filan feşmekan. baydı yani dinle dinle hep aynı.

2- muhabbet bu konu haricinde de sıkıcıydı. o ihaleci (ihale lafını da ilk orda duydum he) y.rma ve uludağcı ç.mçük ne arıyodu orda bilemedim, konuşamıyolar zaten doğru düzgün, zaten sunucu ayrı bi cins.. her şey klişeydi yaw. bi de sansasyon yaratacak adam yoktu pek, yani bi kanzuk bi ssg ne bileyim bi wondrous bi zall falan geleydi, detroitli kızıl çıkaydı.. ı-ıh..

şimdi verdiğin linkten seyrettim bir kısmını. neden bir kısmını dersen? çok sıkıcı idi. hep bilinen şeyler. sözlük denen şeyi artık neredeyse internetle alakası olmayan anne babalarımız bile biliyor. sorular vasat. katılanlar memur gibiydi :(


üzgünüm @dark horse, bunları söyleyebiliyorum. inşallah seni seyreden birkaç güzel kızdan çok yakışıklıymışsınız beyfandı arkadaş olabilir miyiz gibi mesajlar almışsındır :))

@alcapon
evet el cezire'ye satış cine 5'i epey değiştirmiş. zaten bekliyorduk bunu. davete icabet ettik yapacak bir şey yok :) teşekkür ederim cevap için.

@p a t r i o t
haklısınız. benim de ilk aklıma gelenler bunlardı zaten. doğru yani. cevap için teşekkürler.

@ayiadam
çok doğru. insanlarda birileri bizi orada temsil ediyor duygusu sözlük yazarlığı geniş kitlelere yayıldığından beri yok. teşekkürler cevap için.

@yasakani
evet. marka değeri epey düşük. yakında adı değişecektir zaten... teşekkürler cevap için

@edgenabby
sohbet gibi olmadı evet. moderatörün dışında konukların da rahat olmaması etkendir diye düşünüyorum. inci oraya fazla anarşistti galiba. ekşi olarak biz bile "atayist solcu %20'lik kesim" diye etiketlendik, düşün onlara ne derler :) teşekkürler görüş bildirdiğin için.

@ronaldo17
zannediyorum ki programa akışkanlık katmak için denedi ama başarılı olamamış olabilir. çok teşekkürler hem programı diğer insanlara duyurmaktaki yardımın için hem burada bana fikir verdiğin için.

@i ve been mistreated
çok doğru noktalar. sözlüğü televizyonda hala "anneye anlatır gibi" anlatıyoruz. bu da yazarlar için çok sıkıcı hale getiriyor. büyük isimler de mutlaka ilgiyi artıracaktır çok doğru. teşekkürler benim için söylediklerin ve tespitlerini paylaştığın için.

@mea maxima culpa
evet ne yazık ki hala misyonumuz hiç bilmeyene anlatmak. genellikle katılınan programların sunucuları konudan bihaber olduğu için programlar da bu düzlemde sıkışıyor. daha içerikli programlardan önce sözlüğün sadece isminin değil mekanizmasıyla, kültürüyle tanınması gerekiyor. ne yazık ki şimdilik buna uzağız :/ burada değil de uludağ sözlük'te çok sayıda seviyeli arkadaşlık teklifi aldım :) ama kızlar ne kadar güzel bilemiyorum :) teşekkürler yorumun için.

bu arada bu konu olur, başka konu olur ulaşmak isteyenler darkhorse(et)sourtimes.org 'u kullanabilir.

Cine 5 diye bir kanal hala var mı? Cahilliğimi bağışlayın, dalga geçmek için değil, bilmediğimden soruyorum. Gerçekten ben uzun süredir hiç denk gelmedim böyle bir kanala, Digiturk'te kaçıncı kanalda var Cine 5?

b- cine 5'i "tv önüne cam yerleştirip sabunluyoruz şifreli görüntü açılıyor" denemelerinden sonuç alamayınca izlememeye yemin ettim hoca. yaş 12'ydi sanırım.

not: cine 5'i "el cezire" aldı.

e: ilgilenmiyorum pek o yüzden.

yaratıcı yazarlık olayını bir araştır. bunun için kurslar murslar, yazılmış kitaplar da var.

dalga geçme
geçen gün yoga dersinde şöyle bir konuşma geçti. çakralar vs işin işine karıştırmıycam ama yaratıcılığın önündeki en önemli duygusal engel suçluluk duygusuymuş dediler.
bi de rollo may'in yaratma cesareti kitabını öneririm.
bi de yarattığın şeyi pek fazla sorgulama, içinden aktığı gibi gelsin, sonra üzerinden zaman geçince eleştirel bir değerlendirme yaparsın. insanın (özellikle bu konularda) önündeki tek engel yine kendisi.
emin ol çoğu sanatçı veya yazar öyle düşünüp düşünüp bi oturuşta şahane cümleler, çizgiler döktürmüyor, yazıyor çiziyor yazıyor yıllarca, sonra onların arasından seçip beğeniyor.

bu son cümlem ile demek istediğim aslında üzerine düşünmekten ve araştırmaktansa artık yapmaya başlasan iyi olur. çünkü yaptıkça gelecek.

@kediebesi

aslında bu aralar heves ettiğim konulardan biri de yoga :) meditasyon falan çok ilgimi çekiyor. odamda tütsüleri yakıp, bağdaş kurup oturmak falan :P cidden bunun üzerine de bir kitap falan önerirsen sevinirim. ayrıca sorgulamamak lazım evet ama bunu da nasıl yapabileceğimi bilmiyorum. biraz mükemmelliyetçi bir yapım var. beceremeyince sıkılıyorum.

yoganın aktivite kısmı için yogatic.com öneririm, yönlendirmeli meditasyonları da var, çakralarla ilgili mesela. eft diye bir teknik var, sinir uçlarına vurularak yapılan, o da değişik...
meditasyon aslında bir tür düşünme tekniği, düşünceleri gözlemleme, düşünce ve duyguların uçucu hallerine tanık olmak gibi. o yüzden o kadar ritüelleştirmeden sadece nefesine odaklanarak bile işi çözersin. bi de bence mükemmeliyetçilik hele ki sanatta asla işe yaramayan bişi çünkü doğada, evrende mükemmel diye bişi olmamasına rağmen herşey olduğu haliyle bile mükemmel. :) bir salak düşüncem de sanatsal yaratımların aslında kişilere değil ortak bilince ait olduğu ve kişilerin sadece bir tür süzgeç ve aktarıcı olarak iş gördükleri. bu düşünceyle insan egosunu yaratımından uzak tutabiliyor.

forumlarda falan mı takılsam? şöyle kaliteli...

@kediebesi

çakralar, teknikler, eft, mft... :) Ben en iyisi nefese odaklanıyım sadece :) şaka bir yana onlara da sıra gelir bir gün belki ama doğru nefes almak, odaklanmak zihni toparlamak ve temizlemek adına önemli gibi geliyor bana. mükemmelliyetçiliğimi çok derinlikli alma mesela şu yazıyı yazarken bile dakikalrca düşünüyorum. Dakikalarca yazarken hata yaptım mesela ama düzeltmemek için çaba sarfetmem gerekti. Böyle ufak tefek şeylere çok takılıp ana meseleyi kaçırıyorum çoğu kez. Zaten sanatsal yaratıcılığım olduğunu çok düşünmüyorum o nedenle sanatsal bir mükemmelliyetçilikten bahsetmek hadsizlik olur en basit ifadeyle. ama söylediklerine katılıyorum. elbette mükemmellik bir seviye değil bir ideal. benim istediğim kalemle kağıtla daha bir haşır neşir olmak. kelamım değil de kalemim daha güçlü olsun istiyorum. eksik hissediyorum kendimi bu konuda.

Ben de duydum aynısını. Fakat bir ay kadar önce edindim kendime bir tane. Satılıyordu yani bir ay önce.

www.birgun.net

tekrar veterinere götürseniz? çünkü benim de kedim yemek yememişti, ağzının dibine kadar götürüyoduk sevdiği şeyi burun kıvırıyodu. zayıflamıştı, mutsuzdu. sesi az çıkıyodu. sonra ölmek için evi terk etti :( biz de çözümlemeye çalışmıştık ama olmamıştı keşke götürseydik, o kadar ciddi olduğunu bilmiyoduk.

kabız. süt vermeyin. özel sıvı mama verin. kakasını yapana kadar bağıracak. çiş yeterli değil. foto gönderir misiniz mümkünse aydınlık ve yandan olsun.

şu anda veterinere götürme şansımız yok anca yarın götürebiliriz.dediğiniz gibi kabız olduğunu biz de farkettik.mama hiç yemediği için sıvı mamayı kabul etmiyor ve hayvan aşırı derecede zayıf.sizce zeytinyağı versek bu gecelik hayvan faydalı olur mu?

şu an evimde ev arkadaşımın 2-3 aylık kedisi var ilk 1 aydan sonra sütü kesti o.

su ve tombalığı, sosis gibi şeyler yiyor şu an ve derdi varsa miyavlıyor, mesela benim odamda oynuyor zıplıyor atlıyor çişi gelirse kapıya gidip miyavlıyor açınca işini görüyor tekrar geliyor, ya da mesela ev kapısını açtınız kapadınız (sesini belledi artık bi kere) mutlaka 1-2 dakika kapıda bekliyor biraz miyavlıyor açılmayacağını anlayınca işine bakıyor ya da sabahları uyanıp mutfakta yakalanırsanız miyavlıyor yemek ver ya da oyna benle diye.

zeytinyağını abartmadan verebilirsiniz. eldiven (muayene) takıp kıçına (çok zorlamadan tabi) parmak atmanız iyiolabilir. ama dikkatli olun. canını yakmayın. kesinlikle süt vermeyin. aç kalsın daha iyi. (kabızı geçene kadar en azından tabii ki)

hayır hayır parmakla olmaz. şu kulak temizleme çubukları var ya (iki ucunda pamuk olan) onlarla canını acıtmadan, derine gitmeden yapabilirsiniz.

yarın da ilk iş veteriner gibi görünüyor.

benim parmaklarım "kız parmağı" gibidir. o yüzden parmak dedim sanırım. tabi o tür bişey daha iyi olur. zaten amaç itip çekmek değil dürtmek(tetiklemek). :)

yorumlar için teşekürler.kediyi ertesi gün veterinere götürdük ve veterinerde 2 gün sonra ölmüş.kediyi sağlıklı mı diye kontrol etmeden geri vermişler.zaten durumunun çok kötü olduğunu tahmin ediyoduk.diyecek bişey de yok.

3ds max ile yapılır. 3 boyutlu modellemesi hazırlandıktan sonra, animasyon komutları kullanılır, kameralar, zamanlar vs ayarlanarak bahsettiğiniz şekilde video oluşturulur.

Gerçek bir proje söz konusu olduğunda 3ds Max'e veya denk bir modelleme programına ihtiyaç olmayabilir.

Bugün kimi mühendislik çizim programları ürün çizimlerinin etrafında dönmeden tutun işler haldeki animasyonunu, hatta her bir civatasına varıncaya kadar sıfırdan montaj videosunu çıkarabiliyor.

Mimarlık/inşaat mühendisliği alanında kullanılan programlar da armut toplamadıysa zaten yapılmış olan proje çizimleri üzerinden dediğiniz türden animasyonlar yapıyor olabilir. Autodesk'in ürünlerine bir bakabilirsiniz.

archicad, autocad falan.

enerjisi var.

göreceli

yakışıklı değil ama sempatik. şaka lan şaka. yok öyle bişi pek?

bişında teşhiri olsa biri basardım.

karizma diyelim

armut kafalı, kelimsi ve gözleri pörtlek.
muhtemelen para ve güç sahibi olduğu için çekici geliyordur size.

karizmatik adam.
çekemeyenler b.k atıp duracak tabii.

haritaya bakarak yürüyerek ulaşırsınız
ister karaköy den ister istiklal caddesinin sonundan tünelin oradan aşağı doğru inerek.
goo.gl

eheh linkte anlatmış zaten. taksim'den yürüyerek gidebilirmişsin aslında. tünele yakın bir yer orası. yolu karıştırmayayım dersen beşiktaş'tan kabataş'a, oradan da tramvaya binip karaköy'e git. karaköy iett binasının olduğu tarafa giderken yüksek kaldırım'ı görürsün, tek tek ara sokakları bilemedim de sorsan gösterirler gibime geliyor.

bazen karşılıklı eklemek gerekiyor. bu aralar çok oluyor.

karşılıklı eklemek mümkün değil diyelim başka bi çözüm yok mu? Bu gelen davetlere toplu ulaşmam fln mümkün değil mi?

windows live essentials 2011 kullaniyorsan deli eder insani.. beni hapsetti, sen kurtulma yollarini ara

essentials 2011 kullanmıyorum

wlm cleaner midir nedir oyle bir proooram vardi yanlis hatirlamiyorsam, onu indirip essentials 2011 in varini yogunu temizle, sonra da wlm 8.5 (update etmemesi icin patch kuruluyor) veya wlm9 kurabilirsin.

miranda kullan, hesapları ekledikten sonra istediğine geç. tabi sorun yalnızca programdan kaynaklanıyorsa.

"arkadaşlarından gelen davetleri kaçırmak istemiyorsan [email protected] adresini listene ekle" diye ipucu görmüştüm maillara bakarken sayfanın bir yerlerinde. ben de denedim ama henüz sonucu bilmiyorum.

ölü taklidi yapın beyler, adam liseli :)))
şaka bi yana o kadar adamın geldiği yerde herkesi didik didik arayacaklarını sanmıyorum. eğer tip olarak büyük gösteriyorsan sorun olmaz ama yaşında gösteryorsan sorarlar gibime geliyor.

bende öyle düşündüm zaten kalabalık olan vakitte gideyim, azıcık da ceket meket takılırsam sorun olmaz diye. Başkasının kimliğini göstermek çözüm olabilir mi?

illegal işe girer sonuçta başkasının kimliğini göstermek.
kıyafetle de olmaz o iş. yüzde biter. eğer yüzün olgun değilse bence hiç kasma. ya da organizasyon ekibine rica et, görevli ayağına alsınlar seni de içeri.

girişte herkesin kimliğine şöyle bi bakalım derlerse sıkıntı yaşayabilirsin. belki de yaşamazsın.

eyi ya tipten kurtardığımı düşünüyorum :)) artık bekleyip görecez gibi :D

bence kapidan donersin.

Kapıdan dönersin diyorum ben de.

Burası Türkiye, her şey olabilir.

yıla bakarlar.oturup gün mü hesaplıcak adam.dene bence ne kaybedersin.

zaten her helükarda gidip denicem şansımı :) orda kapıdan dönen üzgün bir liseli görürseniz tanışabiliriz, o benim :)) May the force be with me! :D

kac ay var peki?

8 :) ama ha 3 ay ha 8 ne farkeder dimi? 93 yani sonucta :)

93'lü insan mı var lan? yaşlanmışız. üzgünüm ama aya falan da bakarlar, ben de giremezsiniz diyorum.

8 ay varsa senin isin cok zor. evde otur seneye gelirsin.

Her sekilde sansimi deneyecegim :) kalabalik falan olursa kaynarim aradan en kotu :) ayrica 93 lu ve 17 yasinda olduktan sonra ayin o kadar onemli olcagni sanmiyorum. Sonucta polis bassa gene toplarlar gene toplarlar yani :)

kapidan cevirirlerse moralin cok bozulur herhalde. yani gecenin sonunda got gibi kalmak da var. bence bu acidan da dusun.

zor bir konu..

bu konuda yıldız teknik üni.yi bilmemekle beraber, mimar sinan üni. üzerinden yorum yapabilirim. lisans döneminde, mimarlıktan şehir bölgeye geçen hiç duymadım ama şehir bölgeden mimarlığa geçiş yapanlar vardı. öncelikle bu durum artın olsun...

mimarlık bölümü kürsüleriyle irtibata geçebilirsin. tanıdıkların varsa direkt onlara git, onlar seni yönlendirsin. tanıdığın yoksa, asistanlardan işe başla derim. ilgini çeken kürsülerdeki asistanlarla tanış, şu konuda araştırma yapmak istiyorum de, onlar seni yönlendirir. amaç yüz aşinalığı ve çevre oluşturmak olsun..yatay geçiş yapacağın süreçlerde kapılarından, odalarından ayrılma gerekirse, kendini sevdir..not ortalaman ve azmin en büyük destekçin olsun..

hazırlık sınıfında olduğun için, mesleki anlamda bir şeyler önermemeyi tercih ediyorum. yine de aklına takılan olursa yardımcı olurum..

öncelikle bu geçişi cidden isteyip istemediğini sor derim kendine. daha bölüm dersi bile almamışsın, niye geçmek istiyorsun ki? mimarlık daha iyidir veya kapsamlıdır diye bir şey yok. kaldı ki sizin üniversitede çap olanağı da var ben olsam mimari tasarımla çok ilgiliysem önce bunu düşünürdüm.
ben de mimar sinan üzerinden bilgi vericem. benim dönemimde anlam veremediğim şekilde şbp'den mimarlığa geçmek isteyen çok fazla kişi olmuştu. duyduğum kadarıyla talep o kadar yoğun olunca başvuranlara yapılan mülakat, not ortalamaları falan değil üniversiteye girdikleri öss puanları dikkate alınmış. başvuranlar arasında bölüme girerken sıralamada en üstte olan iki kişiyi almışlardı. iyi de olmuş bence. şehir bölge bir ara basamak değil ki mimarlığa yatay geçiş yapmak isteyen herkes tercih etsin. üstelik dediğim gibi iki bölümle ilgili de yeterli bilgiye sahip değilsin bence şu an, hangisi senin için iyi olur vs. gibi.

1. sınıfta ortak dersler varken hayvan gibi ortalama kasacaksın. itü'ye bile girersin yeter ki iste. açıkçası ytü şehir bölgeciler sanıyorum ya memur oldular ya açlar. o yüzden mimarlık okuyup seçenekleri arttırman mümkün. ytü de mimarlık fazla zeka istemez ama yetenek ve çok çalışma şarttır. gaza gelip inşaat mühendisliğine falan geçmeye çalışırsan (alırlarsa tabi bilemiyorum) o zaman farkı görürsün. devreleri yakarsın mazallah.

tipik bir istediği yeri kazanamamış üniversite öğrencisi.

öncelikle şunu söyliym, bölümünüzün kontenjanı kaç bilmiyorum, atıyorum 250 olsun, 250 de ikinci öğretim olsun, 499 kişinin tamamı yatay geçiş yapmayı planlıyor. 499 tane rakibin var. ki zaten istediğin yeri kazanamadığına göre büyük ihtimalle çalışma disiplinin vesaire yeteri kadar yok ki, üni 4.'e geçtiğinde "vay be zamanında ekşi duyuruya bile sormuştum" diye hatırlayacaksın bu günleri, bir dost.

ha gerçi geçiş yapan bi 3 kişi falan oluyor evet. onlar da iyicene ölmüş, gece gündüz kastıran tipler. kolay gelsin diyorum, kaçınılmazsa zevk al diyorum hatta.

pdf yapıp pdf'ten yazdırırken page scaling altından booklet printing'i seçin.

word'de sayfa yapısında o tip ayarlar var. her kağıda iki sayfa gibi bir yerden yapabiliyorsun.

@prdeay muhakkak, ama nasıl?

office'in publisher'ı var, onunla bir dene. biz yapmıştık birinci sınıfta sanki.

kitap sayfaları vardı bende, bulursam yeniden bakarım.

dijital piyanoda yamaha markasını çok iyi biliyoruz. arkadaşım geçen 1750 liraya aldı 2.el yamaha süperdi.
www.sahibinden.com
bu modele benziyodu aldığı çok anlamam piyanodan ama herkes bu tip piyanolarda yamaha yı öneriyor.

linkteki piyanonun pedalı var mı bilemedim, yoksa bile pedal monte edilebilen bir model olması iyi olur. dijital piyano için gayet iyidir yamaha, ben de kullanıyorum.

(bkz: yarımburgaz mağarası)

(bkz: küçük ayasofya)

istanbul. istanbul tarihin içinden bi şehir, herhangi bi sokağa girsen bile çok önemli şeyleri öğrenebilirin. tabii tarihin en çok neresiyle ilgilendiğin önemli.

zeyrek cami neredeyse hiç bilinmez.

biraz daha detay vermen gerekiyor.. restoratörüm..

kariye cami

Nasıl bir şey görmek istiyorsunuz?

ne kadar az bilinen bir yer arıyorsunuz?

mesela neredeyse bütün turistler kariye müzesi'ni, soğukçeşme sokağı'nı bilir, ancak malesef bölge halk dışında insanlarımızın pek haberi yoktur. ya da tekfur sarayı, halen 'restorasyonda' olan anemas zindanları ilginç yerlerdir.

ayrıca herkes yerebatan sarnıcı'nı bilir ama şerefiye/theodius sarnıcı, binbirdirek sarnıcı, sultan sarnıç pek bilinmez.

müze olarak da kişisel kanaatim arkeoloji müzesi ve koç müzesi istanbul'un en iyi müzelerindendir, ancak ziyaretçi sayısı çok çok az.

eh bana kalırsa yeldeğirmeni ve süleymaniye'deki konut dokusu da pek ilgi görmüyor.

tek tip o.

tamam o tek tip olabilir ama başka markanın yok mu ki?

bende bi çikolata sever olarak hiç görmedim yok...

uff olsaymış keşke.

ee beyaz çikolata değil mi bu? şekli yumurta olmak zorunda değilse milka'dan ülker'e kadar her markanın beyaz çikolatası var.

ingilizce de okursan şöyle bir şey var:

aaaaarg.org

gigapedia'dan falan silinmiş kitapları da bulabiliyorsun burda. kısa bir login işlemi gerekiyor, sonra pdf olarak kitaplara ulaşabiliyorsun. iyidir.

www.gigapedia.com
www.gutenberg.org

www.mygitar.com
notalar bölümü misal?

klasik gitar da var iclerinde. alfabetik siralanmis.

anaa zaten üyeymişim oraya:)

tab dersen

www.classtab.org

www.muzikfakultesi.com var, başlıkları kurcalarsan işine yarayacak notalar bulabilirsin. şurda gitar için olanlara bak mesela: www.muzikfakultesi.com

troll'lerden bahsetmiyosun herhalde di mi.

yok, troll değil, bu bebeklerin hiç saçı yoktu hatta. (size cevap yazarken annem de arkamdan "hani renkli renkli saçlılar vardı, o mu?" dedi. ühüh)

bunca yıllık oyuncak bebek delisiyim ama hiç 3-5 cm bebek görmedim yaa.nasıl bir şeymiş ben de merak ettim.

benim kardeşimde vardı onlardan, pembe değil sarıydı ama hepsi.
ismini de hatırladım : (bkz: little babies)

ben hatırladım bunları. plastikti ama sert değildi, eğilebiliyordu. ama adı gelmiyor akla. sanırım cipsten de çıkıyordu bunlar...

i1008.hizliresim.com

üşenmedim kalktım fotoğrafını çektim. yıllardır saklarım, çok sevmiştim çünkü. zencisi çok zor bulunuyordu, ilk aldığım paketten çıkmıştı.

şansa göre paketlerden çıkıyordu, ismi dışında her şeyi hatırlıyorum. capsle belki daha kolay olur hatırlanması, benim de aklıma takıldı çünkü. cipsten çıkmıyordu bu arada bunlar.

edit: ismi little babiesmiş evet

weeping guitar +1

urun.gittigidiyor.com


urun.gittigidiyor.com


urun.gittigidiyor.com

biz bunlara yıllarca "liruz beybi" dedik. evet little babies. açık ten rengi oluyolardı. bizdekinin birinin elinde oyuncak ördek, birinde de büyüteç vardı.

hiçbir linkte fotoğrafı yok, yeniden görsel vermeniz mümkün müdür?

Ona dogum gunu hediyesini hazirladigin gunlerin cekimini yapabilirsin. Arkada fon muzigi ile birlikte.
Hatta ona mektup yazmaya calis, bir turlu becereme, kagitlari yirt filan :)
oncesinde de "to do list" yap, yani cekimde bunu goster. Listede onu yemege goturmeki istedigi bir seyi almak, ya da antalyada tatile goturmek gibi hediyeler olsun. Ama yanlarina carpi at, kimisi icin zamanin, kimisi icin paran filan olmasin. Ve listedeki en sonuncu maddeye bir tik at, o madde de mektup yazmak olsun. Sonra da mektubunu yaz.

Ama arkada kesin fon muzik olsun :))

Partiye dansöz götürün.

Hatun napsın partisinde dansözü yaa :D erkek olsa neyse :p

Beraber kıvırırlar. Kim demiş kadınlar dansöz sevmez diye? Her Türk kızının içinde bir dansöz yatar.

dansöz iyidir +1
:)

tamam her Türk kızının içinde bir dansöz yatar bu konuda haklısın ama kendinde iyi dansözüde görmek istemez :D

İster, isteer :)

istemez istemez :)

eski kız arkadaşımın doğum gününde onunla olan bir resmimizi puzzle yaptırtıp çerçeveletmiştim. şok olmuştu. öylesine bir fikir beyanatında bulunayım dedim,saygılar.

Pekiyi :)

Bu durumda Ms._mystery'nin önerisi çok güzel. Dansözü de o listeye eklemeniz şartıyla :) Müzik olarak da Calendar Girl (www.youtube.com nasıl? Söyleyen amcanın salaklığına bakmayın çok güzel bence :)

Bir de sorsanıza dansöz getirseniz ne yaparmış?

Sizin fizik sınavı kopya işi ne oldu?

Muzik icin klasik'ten yana ol der, meshur "those were the days"i tavsiye ederim. Tabii ki enstrümental olani (quelli erano giorni).

çocukluk fotoğraflarına ulaşabiliyorsan, o günlerde giydiği müsamere elbisesi filan gibi küçük kız giysisi bul çıkar birinden. aynı model ve renklerde şimdi giyebileceği bi elbise diktir. fotoğrafla birlikte verirsin.

dün de sormuştun spesifik bi yer bilmediğim için yazmamıştım ama cevap gelmemiş herhalde. herhangi bir kampüs civarında tercihen ders notlarının filan satıldığı bi fotokopiciye gidersen uygun fiyata ciltleyecektir tezi.

besiktasta birsürü ozalitci var

peki bana kampüs söyleyin dersen. istanbul üni olarak beyazıtta yaptırabilirsin..diğer okulların kampüsleride boyledir buyuk ihtimal. kampüs etraflarındaki fotokopiciler yardımcı olur

taksim meydanda netcopy center var. simit dünyası mı ne bir dükkan var onun aralığından girince hemen. cilt milt de yapıyorlar. öğrenciye de %20 mi ne indirimliydi.

evet ben spesifik bi cevap istiyorum bu işi daha önce yapmış birisi aha şurası desin ben de yaptıryım gibi. bi de mesela kaç para tutyo bu iş onu da merak ediyorum çok

10-15 lira tutar sanırım ki aslında 10 liradan bile fazla tutmaması lazım normalde ama oraların piyasasını da bilemiyorum.

sadece ciltletmekten bahsediyorum. yoksa tezinin çıktısını da alıcaksan sayfa sayısına bağlı olarak da değişr tabi.

fındıklı'da msgsü'nün karşısında kaya ozalit var.

üsküdara gidebilirim diosan, iskeleye çok yakın sed copy var.yeni tez bastıran ve piyasayı araştıran biri olarak tavsiye ederim...

yazabiliyor olman lazım diye biliyorum.

şimdi tv'de açıkladı bi uzman. alan içi katsayı 0,15, alan dışı 0,12 imiş. eskiye göre karşılaştırmasını ise şöyle yaptı: önceden alan dışı tercih yapan 5o küsur fazladan soru yapması gerekirken şimdi 12 kadar fazladan soru yapması yeterli olacakmış.

YGS ve LYS-5 e gireceksiniz.(yds kalktı.)
Normalde katsayınız 0,15 iken 0,12 ile çarpılacak.(alanı dil olanlarınki 0,15 ile çapılırken sizinki 0,12 ile çarpılacak hepsi bu.)

peki az önce bir sitede gördüm dil 1 - 2 - 3 yazıyordu onlar sanırım eng lm ve fr sınavları.
peki YGSden hangi bölümlerden sorumlu oluyorum. TM mezunu olduğum için türkçe mat ağırlıklı mı soru çözmeliyim? türkçe sosyal ağırlıklı cözsem olmaz mı?

YGS'nin tamamından sorumlusunuz.

ygs'nin tamamına girip lys'de matematik, edebiyat (kendi alanının sınavları), sosyal bölümlerden tercih yapabilmek için sosyal, dil bölümlerinden tercih yapabilmek için dil sınavına girmen gerekiyor

Babek balikci

e galata tarafına gidin?

@panina galata köprüsünün altından bahsediyorsan ben de öneriyorum @juninho ya

ortaköy çınaraltında karar kıldık. gitmedim hiç ama bakces artık. teşekkürler

www.setbaliklokantasi.com

en son gittiğimde 70lira sınırsız meze+balık+içkiydi. kredi kartı geçmiyor, gitmeden rezervasyon yaptırsan iyi olur bazen yer sıkıntısı oluyor. kesinlinle öneririm, değişik mezeler ve servis gayet iyi.

Mendelssohn - Midsummer nights dream

www.dailymotion.com

mozart piyano konçertosu 21 numara. gerçi bunu ben yapıcam. eheh.

şu an bende de yok harita ama müller wiener veya pervititch haritalarından aratabilirsin.

istiklal caddesindeki büyük kitapçılarda istanbulla ilgili binlerce ansiklopedik kitap var onlarda vardır kesin

tr.wikipedia.org:Istanbul_PU889.jpg

fr.academic.ru(1422)_by_Florentine_cartographer_Cristoforo_Buondelmonte.jpg

ilgiliyseniz kentler ve mimari üzerinden bir konu seçebilirsiniz.

sosyal mekansal ayrışma üzerine bir şey olabilir.

kartın üzerinde şube kodu gibi bişey yazması lazım. o kodu bulup internet şubesinden öğrenebilirsin sanırım. bir de eğer havale fln içinse sanırım şube koduna artık gerek yok sadece hesap no veya IBAN no ile yapılabiliyor.

hesap numarasının ilk dört hanesi şube kodu, sonraki sekiz hanesi de müşteri numarası idi sanırsam. bankadan bankaya değişebilir ama sormak lazım.

manıta bul

fuckbudy bul ne manitası

fukbadi de bulsa o zaman fuka üşenicek ama :) bence olduğun gibi kabul et kendini.

david le breton - yürümeye övgü'yü oku.

uyuşturucu kullanıyorsan bırak.

(bkz: procrastination)

(bkz: losing all hope is freedom)

şehir olarak nerdesiniz?

bu arada sizin niyetinize kahve içip kapattım. şimdi gördüğüme göre, dilekleriniz gerçek olacak. hem de hepsi. biraz zaman alabilir ama sabırlı olmalısınız.
umut etmeye devam ;)

affınıza sığınarak :

www.youtube.com

istanbulda bilinen en iyi yerlerden birisi -etipufkakaolu- nun dedigi cafe cok dogru ustelik ucuz.
kesinlikle ben de tavsiye ediyorum emre yi.

ben bakabiliyorum, yani insanlar öyle söylüyo. gel bakarım ücretsiz ;)