ışıklı(ledli) ürün çekim çadırı en temiz şey. Sonra istersen telefonla çek.

Raw çeken dslr/aynasız dünyasına girersen işin içine daha fazla şey girecek. Kendine iphone 13, samsung s21 tarzı bi telefon alıp onunla hallet derim. Macro çekilecekse yine bu telefonlar gayet iyi detay çekiyor artık. Macro lensler çok pahalı.

Işık +1

Hepsini ben ödemiştim. Erkek.

Hepsini eşim (erkek) ödedi ama adetten filan değil, o sıralarda şartlar öyle el verdiği için.

Valla eşimle birlikte ödedik aklınıza gelebilecek her şeyi.

Ailelerden yardım beklemedik, zaten eden de olmadı.

Gelinliği erkek damatlığı kız tarafı ödedi. Kuaförler iki taraf da erkek.

Gelinliği damat, damatligi gelin aldı. Kuaförü gelin kendi ödedi ama kuaför benden tarak parası mı ne istedi. 50 100 birsey vermiştim. Ben normal berberime gittim zaten. Normal tras oldum sadece.

geleneklere bağlı bi aileyse falan o şekilde oluyormuş. Ben sordum, yok herkes kendininkini alsın işte dedik. Karşılıklı ödenince bi kontrol mekanizması oluyor hoş değil, bir taraf beğendiğini söyleyemez yük olmamak için pahalı olanı beğense söyleyemeyebilir veya tam tersi gelenekçi tipler gidip en pahalısını almaya çalışabilir vs durumlar oluşabilir sanki. Bu tür durumlardan yarıda kalan veya sorun çıkan evlilikler varmış anlatıyorlar :D Cool olup kendi kendine halletmek lazım bence.

damatlığı eşim aldı, gelinliği annem aldı. ama ne fark eder, sonuçta aynı cepten çıkıyor. kuaförü de eşim kendi ödedi. öyle bi senin benim ayrımımız yoktu yani.

biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1

biz her seyi ortak aldik aileler karismadi +1

Bir tek kuaförde eşimin annesi de yanımda olduğu için her şeyi ödemekte ısrar edip ödedi. Eşim zaten gidip damat tıraşı falan yaptırmadı, kendi halletti.

Herkes kendi harcamalarını ödedi.

Gelinliği erkek, damatlığı kız aldı.
Gelin kuaför ücretini de erkek ödedi.

Benim gelinliği diktirdik, eşim ödedi, ben de onun damatlığını ödedim.

gelinliği eşim ödedi, damatlığı ben.
kuaför ve makyajı da ben ödedim. zaten eşimin teyzesi, kardeşi, annesi, benim annem, kardeşim derken gelinlik kadar para da buna verdim neredeyse. eşim kendisi için benim şuraya git dediğim bir kuaföre normal tıraşa gitmiş gibi gitti.

Gelinlik haladan ve damatlık da kuzenden hediye geldi, gelinin kuaförü para almadı. Ben de normal traş oldum.
Acaip bedavaya gelmiş şimdi onu farkettim:)

ıkisinide ben odedim hatta alyanslari da

kuafor işine karismadim eşim kendi halletti

gelinliği ve kuaförü ben ödedim. damatlığı gelin tarafı aldı.

Gelinliği kuaförü ben, damatlığı eşim ödedi.

nisani gelinin ailesi halletti, nikahi biz.
gelinlik, damatlik, kuafor, arapasi, plase, muz orta..hersey dahil..

gelin damatlığı, damat gelinliği şeklinde yaptık.
kuaförde herkes kendi masrafını ödedi.

gelinliği eşim almıştı, damatlığı ben aldım. kadın tarafıyım.
kuaförü eşimin kuzeni ödemiş biz çıkmadan hediye olsun diye ama haberimiz yoktu, yanımıza para almıştık da o para kimin parasıydı o kısmı hiç hatırlamıyorum. eşim özel bi damat tıraşı olayına girmemişti.

damatlığı erkek aldı, gelinliği kadın aldı(kiraladı), herkes kendi kuaför paralarını ödedi.
damatlığı sonra giyerim diye satın almıştım ama bir iki düğünde giydim, zaten kesimler felan değişti demode oldu, olabilirse onu da kiralayın, ödünç alın vb.

gelinliği annemle beraber aldık, damatlığı eşim aldı.
kuaförü de kendim ödedim.

Biz gelinlik ve damatlıgi birlikte ödedik. Alyanslari annem ısrarla kendisi almak istedi; o aldı.

Kuaför için de yanimda para vardı ama eşimin ablası bizden habersiz ödemiş. eşim de kendi enistesiyle öyle normal bir tıraş olmuştu, damat tıraşı olmamıştı.

gelinligimi gittim, begendim ve aldim. damatligi birlikte gittik, begendi ve aldi.
Kuaforumu ben odedim, o da gitti trasini oldu. alyanslarimizi bile kendimiz aldik. kimseyi karistirmadik, senin paran benim param yapmadik.

nhk ni youkosu guzel yazmis. sen aldin ben aldim olunca karsilikli bir kontrol mekanizmasi oluyor otomatikmen. gerek yok. kendiniz hallediverin.

gelinliği ailem damatlığı ise eşimin ailesi ödemişti.

Bu düğün işlerine gereksiz, çok para harcanıyor.

Eşinizle, arkadaşlarınızı çağırıp sadece bir nikah kıyın. Nikah sonrası küçük bir yemek/eğlenceden sonra, parayı gezmeye/balayına harcayın. Damatlık, gelinliğe bile ihtiyaç yok. Güzel bir elbisenizi giymeniz yeter.

Hazır pandemi de bahane edilerek, bu adetler azalarak bitsin.


.

Bizde herkes kendi masrafını ödedi, ailelere ödetmedik.
Gelinliğimi kendim ödedim - canım babamın yardımıyla
kuaförü de kendim ödedim.
Damatlığı eşim ödedi.

ben önce bunu aldım,
www.amazon.com
sonra buna geçtim
www.amazon.com

doktor bize onermedi aspirator kullanmayi. gunluk temizlik icin serum fizyolojik yeterli cekmeye gerek yok demisti. 1 yasinda hala kullanmadik biz aspirator.

Otribebe kullanıyoruz gayet başarılı. ama öncesinde serum fizyolojik döküyorum ki yumuşatsın.

bebeklerin burnu için uygun değil bu aletler kullanmayın.

Bildiğim kadarıyla bebekler 6 aya kadar burundan nefes alırlar. Dolayısıyla emme, uyuma vb süreçlerini zora sokabilir. Doktorunuzdan tavsiyeyi alırsanız daha sağlıklı olur. Ama biz yukarıda yazdıklarımızı kullandık ve iyi ki kullanmışız.

Şu anda geniz eti ile mücadele halindeyiz. KBB doktoruna burnunu temizliyoruz dediğimizde, sadece burun spreyi kullanmamızı, burnunu çekmememiz gerektiğini bildirdi.

bu işin merkezi sirkeci, ben analog fotoğraflarımı sirkeci'de kristal color'da bastırıyorum.

Ugurvarli da bastırabilirsiniz

2021 ocak 160
2022 ocak 285
Geçen yıl en fazla 227,25 gelmiş şubatta. Bu sene 400'ü görürüz herhalde.

2021 yılında toplam 911,25 lira ödemişiz.

Bireysel kombi + termostat, güney batı cephe, dış cephe yalıtım var. 140 m² konum ısparta, Karasal iklim.
Aynı bina kuzey batı cephe biz aralıkta 44 lira öderken 200 kusur lira ödedi. Termostat dereceler aynı, kombiler farklı. Gün içinde güneş görüyor olmak epey etkiliyor.

Hepsi içinde 340 lira. Ama sorunuz epey yanlış. İstanbulda mı Erzurumda mı muglada mı? Şehre göre fatura çok farkeder. Çünkü bir sürü değişken var

7/24 açık şu aralar 42de, geçenki soğuklarda 46da çalışıyordu. 300 lira geldi

istanbul avr., kombi, 315 tl. geçen ay 152 idi. değişen tek şey kombi derecesini birazcık arttırmam ve zam.

Nazar değmesin bu evde ne var bilmiyorum ama kombi yakmadim, cam aralik 24 saat ve t-shirtle duruyorum.
26 TL geldi.
Ataşehir İstanbul. valla ben de anlamadım.

istanbul
aralık ayı için 250tl geldi.
14 daire var, iki üç daire 250'den yüksek diğerleri hep daha aşağı.

yılbaşında uygulanan zamla ilgili olan fatura bakalım ne gelecek.

Lüleburgaz 2.kat 600tl

istanbul maslak. doğalgaz yok, yerden ısıtma. 5. kattayım. 6 kat var toplamda. ısınmaya para ödemiyorum. benimki daha çok komşudan ısınma. bazen balkonu açıyorum, o kadar sıcak oluyor.

Ocak 5 te gelen fatura zamlı mı gelmeli ? Bana göte eski fiyattan gelmeli, hadi olsun diyelim 5 gün zamlı fiyat 25 gün eski fiyat olmalı değil mi?

Süzüp kulanaya devam edebilirsiniz. Tortulu bölümden güzel sirke mayası üretebilirsiniz.

Autofocus u bozulmus olabilir. (Makineyi görünce eline alır almaz objektifi cevirenler bozuyor genelde. Manuel modda elle netlik yapabilirsiniz.

ince ayar yapılan bir menü var 5d mk3'te. auto focus micro adjustment diye geçiyor. her gövdede olmadığını biliyorum. bir araştırın derim

Objektifinizi başka bir gövde üzerinde deneme şansınız varsa o ihtimali de dener misiniz?

Terazi lastik dudullu, pirelli bayisi ama diger markalar da mevcut.

ben şöyle yapıyorum. sahibindende o lastiği en ucuza satan yere bakıyorum. genelde lastik bayisi oluyor ve ücretsiz takıyorlar zaten.

Ümraniye'de alacakaya-tosun ticaret. Hem akü, hem lastikte tercih sebebidir

ben geçen hafta oldum. bende ikinci doz neredeyse hiç yan etki yapmamıştı. şimdi 2. den 6 ay sonra olduğum 3. doz ilki kadar yan etki yaptı. he yani bu da nedir 2-3 gün kol ağrısı, uyuşukluk, bir de bööle eklem ağrısı gibi bir şeydi, bacaklarımda hissettim o gece parol alıp uyudum ertesi gün bir şeyim yoktu yani hiçbiri korkulacak boyutta şeyler değildi. revizyonu bekleyeyim diye düşündüm ama 3 biontech omicrondan koruyor cümleleri de gelince her gün toplu taşımaya binen ve aşılardan önce covid olan biri olarak daha fazla risk almayayım dedim.

Ben de iki gün once oldum; enteresan bir şekilde kolum bile ağrımadi ki geçen sefer yatak döşek yatmıştım. Gayet rahat geçirdim. Red g gibi daha önceden covid geçirdim ve sürekli farklı farklı okullardayim; risk almak istemedim hiç.

Bir ayı geçti.
Birinci aşıda şiddetli kol ağrısı, ikinci aşıda hafif kol ağrısı oldu. Üçüncü aşıda hiçbir şey olmadı.

Ben henüz olmadım çıkar çıkmaz olacağım, reddit'te araştırmıştım genelde 2.kadar yan etki yapmıyormuş. Asıl söylemek istediğimse, geçen açıklama yapıldı yeni varyanta karşı aşı Mart'ta geliştirilmiş olacak diye ama 3 doz aşı da etkiliymiş zaten. Yanlışım varsa düzeltin tabii.

3 tane biontech oldum. kol ağrısı dışında yanetki göstermedi.

3. Doz hakkim ciktigi gun direkt oldum asiyi. 3 doz biontech. Kafam rahat. Almanin kopegiyim. Kusura bakmasin dunya. Almana guvenirim. Ustune mucidi de Türk. Mis gibi.

Hicbir olumsuz durum yasamadim.

3.aşı tanımlaması hangi algoritmayı göre oluyor bilginiz var mı?

@oligomer sanırım 2ç aşının üstüne 6 ay sonra açılıyor.

Ben çok pantolon boyadım. Ama boya çok daha çabuk soluyor. tabi pantolon iki üç giyişte yıkanan bir parça. Montta öyle bir durum yok. Ben olsam boyarım.

Siyah pantolonları hep boyarım uzun süre daha idare ediyor, mont zaten solmuş boyayın olmazsa giyilmeyecek zaten.

Boyadıktan sonraki ilk yıkamalarına özen gösterin, ölü boyayı atacaktır. Beraber yıkadığınız ürünleri mahvetmesin. ( Biz 2 saatlik boyama prossesine 5 saat yıkama yapıyoruz, haslık açısından)

textilde boyamadan daha önemli bişey varsa bu da boyayı fixe etmek yani sabitlemektir.

bunu da yüksek ısı ve sanırım çeşitli kimyasallarla yapıyolar.

senin alıp boyayacağın boya aynı bile olsa, bu işlemi yapmayacağın için yıkarken çok boya salıp arkadaşların dediği gibi zamanla solacaktır.

tabi belki yeni daha kaliteli son kullanıcı ürünleri çıkarmışlardır bilmiyorum.

Taksi harici sağlanamaz.

4500 km içinde normal, ilk çalışma benzin ile ve bazı durumlarda benzine geçmiş olabilir.

Çok yüksek bence.
Bu veriyi yol bilgisayarından mı aldınız yoksa manuel olarak pompa hesabı ile mi ölçtünüz?Eğer göstergeden aldıysanız yol bilgisayarının "unit" ayarları mil/km ,lt/km-km/lt yanlış seçilmiş olabilir.

Manuel olarak hesapladım hocam.

Bu 4487 km'de şehir dışı varsa çok yüksek, yoksa biraz yüksek :) Bu arada, araç Era mı? Onlar çok yakıyor şehir içinde.

1.4 otomotik olunca genelde biraz fazla yakıyor galiba, ama şehir dışında bu kadar yakması normal gelmedi bana. Ustasına gösterseniz iyi olabilir.

İstanbul da yaşıyorsanız Candan mühendisliğe uğramanızı öneririm

Forumlarda 10 da 1 oranında benzin normal diyorlar sıralı sistem lpg araçlarda. Sizi hesabı yapmaya çalışalım;

14,6 lt benzin harcadıysa yaklaşık 150 litre de lpg harcamışsa normal diyebiliriz o zaman.

4500 km'de 150'den çok daha fazla lpg harcamışsınızdır, 100 km'de 10 litre yaksa 450 litre lpg yapar bu km'de.

Normal sanki bu tüketim, hatta yazılan, şikayet edilenlere göre düşük bile hesap.

Yani 100 km'de 0,32 litre benzin harcamışsınız.

@john, benim hesabıma göre 360-400 lt arası lpg harcamışım. genelde 400 km için 34-35 lt lpg yakıyor benim araba.

güderi bez olabilir. ben araç camını onla siliyordum leke meke kalmıyordu.

rossman'da böyle bezler var ve mikrofiber değil. camı hakkaten çok iyi siliyor.

Cam bezi adıyla özel satılan bezler var. İz bırakmaz.

www.migros.com.tr

Havlu gibi değil de çapraz dikişleri olan fiber bezler cam konusunda iyi epey.

mcdn01.gittigidiyor.net

Ama hala gazetenin sildiği gibi cam silen başka bir şey görmedim :D

Mikrofiber bez olmuyor. Cam bezi var ondan alacaksin. Onun da iyisinden al, 5tl lik olanlar bir halta yaramaz.

Oto yıkama yapan yere malzeme getiren adamdan almıştım bir mikrofiber. Tam da dediğinizi yapıyor.

Ben de yurtdisinda asi oldum. Turkiye'ye gelirkenki ucaga binmeden once check-in icin (THY'nin yolladigi emailde yer alan) register.health.gov.tr adresinden T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye’ye Giriş Formu'nu doldurdum. Doldurunca verdigi PDF'te HES ve QR kodlari var. Ucaga binmeden once bu PDF'i gosterdim, ustune bir de asi belgemi gosterdim. Turkiye'deki ziyaretim sirasindaki ic hat ucuslarinda da ayni sekilde. Simdiye kadar e-nabiz isletmesiyle ugrsamama gerek olmadi.

Instagram fenomeni umitko en son Londra da olduğu aşıyı sisteme işlemişti.mesaj atarsanız bilgi verecektir.

Ayni soruyu ben de arastirdim, sonuc olarak burada bilgi vermisler ama daha denemedim.

covid19asi.saglik.gov.tr

Birkaç telefon ettim ama kimse net bilgi vermiyor 184ü arayın diyorlar alakasız bir şekilde @oligomer teşekkürler ilgili kişiye yazdım

Türkiye'ye gelip @VIPCH'in attığı linkte belirtilen işlemi yaptırmadıkça HES koduna işletemez.

Bunun için @14'ün belirttiği gibi register.health.gov.tr adresinden kayıt formunu doldurması lazım. Bu formun sağ üstünde HES kodu yazacaktır. Ama tabi bu HES kodunu okutunca yukarıdaki işlemi yaptırasıya kadar Aşısı yok şeklinde gözükecektir. Bu nedenle manuel olarak aşı kartı sunacaktır. Ancak 2. aşısı üzerinden 14 gün geçmediyse yine aşısız sayılacaktır. PCR testi alması gerekmektedir.

Ayrıca Yurtdışından Türkiye'ye giriş ile Türkiye içinde seyahatin kuralları da farklılık göstermektedir. Mesela Yurtdışı için son 72 saatte yapılan PCR testi istenirken, yurtiçi uçuşları için son 48 saatte yapılan test sunulmalıdır. Yurtdışından gelirken antijen testi sunabilirsiniz ama yurtiçi uçuşlarda sadece PCR testi kabul edilir. HES kodu sadece Yurtiçi uçuşlarında talep edilir, gibi bir çok fark bulunuyor.

Yurtdışından gelip, bağlantılı bir uçuş ile yurtiçinde uçuş yapacaksanız, yurtdışı kurallarına tabisiniz, ancak yurtdışından geldikten sonra ayrı bir uçuş yapacaksanız yurtiçi kurallarına tabisiniz.

Yurtiçi ve yurtdışı kurallarını aşağıda ayrı ayrı yazıyorum.

Türkiye'ye giriş için aşağıdaki belgelerden birini ibraz etmeleri zorunludur:

1- Varıştan önceki son 72 saat içinde yapılmış negatif PCR negatif sonucu
2- Varıştan önceki son 48 saat içinde yapılmış negatif hızlı antijen test sonucu
3- Seyahat tarihinden en az 14 gün önce aşı olunduğuna dair belge
4- Seyahat tarihinden en az 14 gün önce alınmış aşı sertifikası: Johnson & Johnson aşısı dışında en az iki doz aşı uygulanmış olması gerekmektedir.
5- Son 6 ay içinde Covid-19 enfeksiyonu geçirildiğine dair belge: Pozitif test sonucunun alınmasının üzerinden en az 28 gün geçmiş olmalıdır.

Yurt içi Uçuşlar için aşağıdaki kurallar geçerli:
Uygulama Detayları:

1. Uygulama sadece T.C. Vatandaşları için geçerli olup, yabancı ülke vatandaşları muaf tutulmuştur.

2. Uygulama sadece iç hat uçuşlarını kapsamaktadır. Yurt dışından gelen veya yurt dışına devam edecek olan bağlantılı iç hat uçuşu olan tüm yolcular (T.C. Vatandaşları da dahil ) uygulamadan muaf tutulmuştur.

3. 18 Yaş altı (18 yaşından gün almamış) çocuk yolcular uygulamadan muaf tutulmuştur. (18 yaşını doldurmuş yani reşit olan olan yolcular AŞI veya BAĞIŞIKLIK şartını sağlamıyorsa, PCR testi sunmalıdır.)

4. AŞI: Uçuştan en az 14 gün önce düzenlenmiş 2 doz Covid-19 Aşı sertifikasına ( Johnson& Johnson için tek toz ) sahip olunması gerekmektedir.

5. BAĞIŞIKLIK: En fazla 6 ay önce düzenlenmiş (180 gün olarak kontrol edilir) Covid-19 PCR test sonucu “POZİTİF” olan veya son 6 ay içerisinde düzenlenmiş “İyileşme sertifikası” sahibi olanlar yolcular hastalığı geçirmiş olarak kabul edilmektedir. Yolcunun hastalık sonrası karantinası bitmiş ve HES kodu risksiz statüsüne geçmiş olmalıdır.

6. BAĞIŞIKLIK+AŞI: Süreye bakılmaksızın hastalığı geçirmiş ve uçuştan en az 14 gün önce düzenlenmiş tek doz Covid-19 Aşı sertifikasına sahip olunması gerekmektedir.

7. 4., 5. ve 6. Maddelerde açıklanan AŞI veya BAĞIŞIKLIK şartlarından herhangi birini sağlayamayan yolculardan, Negatif PCR testi talep edilmektedir.

8. PCR Testi, uçuşun kalkış saatinden önceki son 48 saat içerisinde numunenin verilmiş olması gerekmektedir.

9. Sadece PCR testi kabul edilmektedir, antijen veya hızlı testler gibi alternatif testler kabul edilmemektedir.

10. Negatif PCR test sonucunun E-Nabız sistemine yansımış olmasının, yolcularımız tarafından uçuş öncesinde kontrol edilmesi, test yaptırdıkları sağlık kuruluşundan E-Nabız sistemine kaydedilmesini talep etmeleri ve ek olarak fiziki çıktı şeklinde yanlarında test sonuçlarını bulundurmaları tavsiye edilmektedir.

11. Sağlık otoriteleri tarafından aşı olması uygun görülmeyen tüm misafirler PCR testi uygulamasına tabidirler.

12. Yurtdışında aşı olan ve aşı bilgileri henüz Sağlık Bakanlığı sistemlerine yansımamış olan TC vatandaşları aşı sertifikalarını göstererek uçuşa katılabilirler. Health Pass uygulaması üzerinden QR okutarak aşı sertifikası kontrol edilecektir.

13. PCR test sonucu yeni çıktığı için henüz HES uygulamasına yansımamış olursa; test, E-nabız veya HES uygulamasından QR kod okutularak kontrol edilecektir.

14. PCR testi yurtdışında yaptırmış olanlar içinse manuel kontrol yapılacaktır.

15. 12., 13. Ve 14. Maddelerde yer alan istisnalar dışında uçuşa kabul sırasında yapılacak HES uygulamasından yapılan sorgu sonucu dikkate alınıp, onay verilmeyen yolcular manuel evrak kontrolüyle uçuşa kabul edilmeyecektir.

16. AŞI, BAĞIŞIKLIK ve TEST bilgilerinin HES uygulaması entegrasyonu sayesinde tarafımıza ulaşması için yolcunun HES Uygulaması > HES Kod Ayarları bölümüne giderek Aşı Durumu, Hastalık Durumu ve Test Durumu bilgilerinin görüntülenmesine izin vermesi gerekmektedir. Bu izinlerin kapalı olması durumunda kişilerin verileri tarafımıza ulaşmayacağı için , uçuşa kabul sırasında uygun olmayan yolcu olarak görüntülenecektir.

-----
Kaynaklar:

www.icisleri.gov.tr

www.flypgs.com

www.sunexpress.com

covid19asi.saglik.gov.tr

www.sunexpress.com

abim hindistan'da çalışıyor . buraya 2 ay için gelmişti. çok araştırdı orada 2 doz astrazeneca olmuştu .
enabıza işletmek için çok uğraştı ve sonucu bu şekilde buldu .
aşı belgesinin fotoğrafını çekti ve enabız da dosya yükleme ile bu belgeyi yükledi açıklamaya yurtdışında xx tarihte olduğum aşı eklenmesi gibi bir şey yazınca işlem tamamlandı .

O size soruları sormaktaki asıl niyetinin ne olduğunu söyledi mi ki siz söyleyesiniz? Eğer söylemiyorsa hata etmişsiniz. Maaş artışı yine isteyin onda sıkıntı yok ama başka iş bakıyorum dediğiniz anda adam hesaplarını ona göre yapacak, yani o da yerine başka adam bakacak, belki de zaten aklında birisi vardı o yüzden sordu.

Adam zehri vermiş. Onlar kovmadan siz başka iş bulup gidin.

Vazgecilmez veya yeri doldurulamaz degilsin. Ilk bunu fark edersin daha dogru karar verirsin. Sen gittikten sonra proje 6 ay sekmeye ugrar ama sonra gerekirse yerine 3 kisi alirlar proje ayni sekilde devam eder.

Aslında sözleşmemde kurum itibarını zedelemedigim sürece atılamayacağım yazıyor ama pandemi sebebiyle aday statüm kalkmadı henüz.

Bir de değil 6 ay, 1 hafta bile gecikemeyecek bir şey, bunlar avantajlarım sanırım ama haklısınız yanlış davranmışım saf saf :/

Ortada yanlış bir davranış yok gördüğüm kadarı ile. Esnerseniz eğip, bükerler. Taviz vermeyip toplantıyı bekleyin, hayrolsun.

Hayat çok kısa, bazı şeylere çok takılmayın. En güzelini yapmışsınız.

25bin brüt ile kendinizi 2-3 sene rahat idare edecek birikimi yapmışsınızdır. Yapmadıysanız, esas sıkıntı burada.


.

Hacim seni kovacaklar git is bul demis adam, bunu nasil anlamadin ya :)
Hani biz kovmayalim olay cirkinlensmesin sen git is bul diyor.

Ayrica butun sirketler veganlik falan kovalayan marjinal tayfaya ayar olur kimse sevmez.
Kac tanesini bir seyler bahane edip kovduklarini gordum.

sakın istifa etme, bırakın çok istiyorlarsa kovsunlar tazminatınız alın. hatta ayrılma görüşmesinde ekstra para isteyin aksi durumda mahkemeye vermekle tehdit edersiniz.

burada doğru strateji şu olurdu:

işten kesinlikle ayrılmak istemiyorum burada ve sizinle çalışmayı seviyorum ama şu şu konuları düzeltmek ve iyileştirmek benim için çok önemli çünkü şu konuda (mesela fazla mesai ya da yetersiz maaş ya da dandik müdürler gibi) daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum, psikolojimi çok etkiliyor.

böylece bu abi seni kazanmaya çalışacaktır, şartlarını iyileştirecektir, işinden memnun birini, herkes de memnunsa kafasına göre kovmak kolay değildir kurumsal yerlerde.

senin senaryoda şu anda sen gideceğini söylemişsin, daha bi iş falan da bulmadığın halde üstelik. ben müdürünün yerinde olsam hemen senin yerine adam bakmaya başlarım. muhtemelen yakında senin sorumluluklarını bir arkadaşına daha öğretmeye başlarlar, seni yedeklerler. sağa sola da bu eleman gidici haberiniz olsun derler. sonraki süreçte kovabilirler de.

Evet bu arada istifa falan etme is de arama.
Yiyorsa kovsunlar parani al.

Ayrica boyle sorulara her zaman cok mutluyum cok memnunum diye cevap ver.
Arkadas tavriyla yaklasan mudurlere inanma, mudur her zaman kendi *otunu dusunur arkadaslik,empati gibi duygulari kesinlikle yoktur.
Olani mudur yapmazlar zaten.

3 adamin mi ölsün yoksa sana %40 zam mi yapalim diye sorsan her yonetici parayi secer.

Cevaplar için teşekkürler. İstifa gibi bir niyetim yok, her şeye rağmen fena bir iş değil sadece çok daha iyileri var. Birkaç görüşme ayarladım bile, iyi bir yer bulana kadar buradayım.

Atamazlar derken kendimi ovmuyordum aslında pek, bir senede 20% falan istifa etti ve 4 kere alıma çıkılmasına rağmen pek kimse gelmiyor. Onla ilgili sanırım bu toplantı da ama bakacağız.

Ders almış oldum yine de :)

Sakin ol ve sozlesmeni bozmayacak bir bicimde dik dur.

Kovarlarsa da onlar kovsunlar tazminatini al.

Dostum trans haklari tamam da cruelty free urun ne allasen. Herhangi bir kozmetik urunde, ilacta, temizleyicide vs kullanilan tum bilesenler hayvanlar uzerinde test edilmistir zaten gecmiste. Cruelty free demek biz sadece bu bilesenleri kullanarak urettigimiz formulun son halini hayvanlar uzerinde test etmedik demek. Yani anlamsiz. zaten %99 kimse tavsana ruj surmuyor artik.

Diyecegim odur ki bos (tamamen marketing) bir dava uzerinden sivrilme.

"İşten ayrılma niyetiniz olunca bunu söyler misiniz siz yoksa gizli mi tutarsınız."
gizli tutarim.

1 fotoğrafı manuel modda minimum ISO ile 10 f değeri 1/200 ve üzerine çıkacak perdo hızı ile değeri değiştirerek elde edebilirsiniz. İkincisi için de arkadaşın dediği gibi alan derinliğini kullanacak, açık diyaframlı bir objektif ile camiiyi netleyip, alan derinliğini ve objektif faktörürün diğer alanları yok etmesini sağlayacaksınız.

Evet

Devlette çalışıyorum, evet tamamen her bir maaş sahibinin hakkıdır ve ben Ankara'ya tayinimden beri bana ödeniyor, önceki kurumda ödendiğini hatırlamıyorum. Ödenmesi gerekir, kulis yap. Milletin hakkını yiyemesin şerefsizler.

Yilda 300 falandi sanirim.

Calisanin hakki degil sirketin hakki, bazisi calisana vermeyi tercih ediyor.

Cok sirket degistirdim sadece 1 tanesi verdi, birinde de bonus hakkimiz vardi.
Maas hesabi acilinca atiyorum 100 tl bonus yukleniyordu bankayla bu sekilde anlasmis.

Bir kere de devletten aldim askerdeyken.

en son çalıştığım şirket 2 kere banka değiştirdi bişey vermesi bonus falan dedikodusu da dönmüştü cukkaladilar diye

üç ay önce 6000 tl verdiler sağolsunlar ilaç gibi geldi. Tabi bu üç yıllıktı

Üç yılda bir veriliyor bu sene 7bin küsür aldık.

Çalıştığım kurum vermemişti. Devlet kurumlari veriyor. Aynı sektörde arkadaşımın kurumu verdi ama mesela.

Siz kac senedir o sirkettesiniz? 3 veya 5 senelik anlasmalar oluyor, denk gelmemis de olabilirsiniz

Kamudayım. Bize de veriliyor. Verilmediğini ilk kez duyuyorum. Hatta ilk atandığımda geçmiş yıllardaki sözleşmenin ay olarak payıma düşenini bile yatırmışlardı.

özeldeyim. 3 yılda bir veriliyor.

15 senedir doğan/demirören tv de çalışıyorum
2 / 3 defa banka değişti
tek kuruş almadık.
Bu sene de mesele zam yapmadılar, mayısta yaptılar, ilk 5 ayın farkını vermediler falan
maaşımızı alsak şükür
ziraat'e olan borçtan kaçıp bizi de ortada bırakacak i.neler.

13. maaş olarak veriyorlar bize, yılbaşında 1/4 maaş, ramazanda 1/4 maaş, kurbanda 2/4 maaş olarak seneye yaymışlar

Önceki çalıştığım şirkette 400 tl mi neydi son yatan. Her sene yatıyordu 2 kere alabildim.

Promosyonun hesaplara yatacağı maili geldikten hemen sonra, faiz gelirinden dağıtılan promosyon olduğu için kullanmak istemeyen çalışanların dönüş yapması için süre tanıyorlardi. Kendi beyanları doğrultusunda o para hiç hesaplarına yatmadan istedikleri hayır kurumuna yönlendiriliyordu.

oh üç yılda bir 3-5 bin lira mı, vakıf üniversitesindeyim, birkaç yılda bir banka değişiyor bu yüzden demek ki. Hiçbir şey ödenmiyor.

Kamu ama değil bir kurumdayım. Maaş bankamı kendim seçiyorum, bankaların çoğu da aylık taksitler olarak yatırıyor 100-200 bir şeyler.

Bana hiç denk gelmedi ama 2 sene evvel hanım bi maaş kadar para almıştı. Hey gidi.

16 yıldır aynı yerde calisiyorum. 2 kez banka degisti, bir halt gormedik.

2013'ün sonunda başladım çalıştığım yerde.

Şu an önceki iki banka Eylül ayında 300 vermişlerdi, şimdiki banka 1000 lira veriyor promosyon olarak. Bu sene de 1000 olacak.

Çalıştığım şirket, bankalarla 3 senelik yapıyor anlaşmayı. Başladığımda devlet bankasıydı. 2016'da anlaşma bitti, uzatmadılar. Başka bir devle bankasıyla anlaşıldı. 2019'da anlaşma bittiğinde, uzatmayıp bu sefer özel banka ile anlaştılar.

Kesinlikle üstüne git derim.

bize banka değiştiğinde de mevcut banka sözleşme yenilediğinde de verildi ama 4.000'li rakamlar değil. 1.000-1.500 falan. bi kere yarısını verdiler, diğer yarısıyla ünlü bi ses sanatçısı getirtip 'eşli' müzikli yemeğe çağırdılar. sonra düzeltme mail'i atıp, bekârlar da gelebilir dediler ama ben tribimi yaptım gitmedim. hatta ik sonradan yaa gel işte diye baskı yaptı ama gitmedim afasfas. zaten paramı çar çur ettikleri için ayar olmuşum bir de medeni hâlimizle yaftalanıyoruz ne gidicem.

3 sene kadar once eski isimde 6000tl vermislerdi. anlasmalari 5 senelik falandi sanirim.

Çok klasik olacak ama
www.google.com
Bildiğinize eminin.

Sabırlar dilerim. Zaman dışında başka ne yardımcı olur bilemiyorum

Sabır diliyorum. Hayatımda en sevdiğim insan olan babamı kaybettikten sonra ben de öyleydim. Her şey çok boş geliyordu ve onun yapamadığı şeyleri yaparsam, hayatıma devam edersem ona haksızlık olur diye düşünüyordum. Çok klişe olacak ama sadece zamana ihtiyacınız var.
Psikiyatr bana kayıpların kabullenememe, kabullenme ve yas dönemleri olsuğunu söylemişti. Bu üçünü de yaşamazsan atlatamıyormuşsun ve üçünü de yaşamak son derece normalmiş.

Çok zor olacak ama zaman lazım:( ne zaman isterseniz burdayım. Sizi anlıyorum ve yanınızdayım:/

Sabır diliyorum. 20 gün önce babamı kaybettim. Sanırım bu acıları, yaşayan haricinde kimsenin anlayabileceğini tarif etmek mümkün değil. Son 20 günü; yanık acısı gibi tarif edebilirim. Tam geçecek gibi olurken, alev alev yanmaya başlayan bir acı. Vakit geçmeden şifanın geleceğini de sanmıyorum. Zaman geliyor hıçkıra hıçkıra ağlıyorum, zaman gelşyor boş boş bakıyorum. Ama şu andaki halet-i ruhiye zaman geçmeden kabuk tutacak yara gibi gözüküyor. Ne zaman isterseniz iletişime geçip dertleşebiliriz.

kitap okumak için uygun bir zaman değil. ben benzer bir durumda daha fiziksel aktivitelere yönelmiştim. örneğin gitar çalmaya başladım. bunu sırf kafam dağılsın diye yaptım ve yardımcı oldu. yoksa kafayı yiyecektim. böyle al gitarı dan dan çal hem ses çıkıyor hem kafa oraya gidiyor. yani öğren de tabii aynı zamanda biraz ki sürekliliği olsun.

Pazar gunu cok kalabalik olur. Haftaici yapin diyecegim, o da bayrama geliyor, onun yogunlugu olabilir ama gunubirlik yapabilirsiniz tabi. Cok guzel olur

İstanbul - Edirne otobanında İstanbul'dan çıktıktan sonra ve dönüşte de Silivri civarına kadar çok rahat gider gelirsiniz, Silivri sonrasında yoğunluk başlar. Bir de tam oralarda otoban iki şeride indiği için yoğunluk artıyor.

Onun dışında Edirne her Pazar kalabalık, bol bol Yunan-Bulgar görürsünüz. Sıcağı çok umursamazsanız yapılmayacak iş değil, buyrun gelin.

birkaç yıl önce yapmıştık. çok güzel geçmişti. yollar da özellikle gidişte bomboştu. dönüşte de istanbula girdikten sonra istanbulun kendi trafiği başlamıştı, ekstra bir şey yoktu.

yalnız ilk gün gitmeyin, çoğu yer kapalı olabilir.

Muhtemelen herkrs denize kaçmıştır. Edirne de dışarıdan gelen hariç kimse kalmaz. Mantıklı, yapılabilir. Sinegog var restore edildi, orayı da görün derim. Şifahane yani sağlık müzesi de ziyaret edilmeli bence

Frene basınca oluyor o titreme muhtemelen bu da ya ön fren balatalarınızın tamamen bittiğinin göstergesi olabilir. Daha kötü olasılık ise şanzımanda bir problem olması.

Şanzıman kaynaklı olması muhtemel.

LPG'li ise sübaplardan da olabilir.

Hocam sarsılıp durması neyse de devri çok yükselip harekete geçememesi falan ya kayışlarda ya da şanzımanda bir problem olduğuna delalet.

Geçmiş olsun.

Bosa aldiginda rolantide sacmaliyorsa bogaz kelebegi.

Bos viteste giderken frene basinca sarsiliyorsa diskler yamulmus.

Vitesteyken bastin gitmedi, baski balatan bitmis.

Sanziman sorunu gibi gelmedi, ama mumkun.

Balatalae gecen yil degismisti. Pandemi sebebi ile de fazla kullanmadik. Onu eledim aslinda. Tesekkurler tekrardan.

Balata baska, baski balata baska.
Disk yamulmasi baska olay

Diskler sicakken su birikintisine denk gelsen yamulur.
Baski balata zaten cekisle alakali o kolay kolay degismez 100bine kadar.

Divit yazdıktan sonra nasıl aklıma gelmedi dedim, baskı balata en olası durum.

Sonuç nedir?

Hmm sirkeyle falan yıkadınız mı?

bir miktar limon tuzu atıp üzerine kaynar su döküp bekletin.. veya karbonat.

limon tuzu+ ılık su + pirinç ile çalkalamayı dener misiniz? Sonra da elma sirkesi ile çalkalama ve prosesi sonlandırma :)

çivi çiviyi söker hocam. açacaksın kapağını kenara koyacaksın. ara ara da bergamotlu çay felan yapıp bekletirsen belki süre kısalabilir.

Babam yıllaaar önce şehir dışından gidip ameliyat olmuştu, ismi Tarık Terzioğlu idi, sanırım hâlâ hayatta.

bende de nodüller var yıllardır kimse biyopsi yapalım demedi. 6 ayda 1 takip ediliyor sadece büyüme, yayılma var mı diye. doktor tavsiyesi veremeyeceğim izmirdeyim ama şaşırdım biyopsi demelerine, büyük diye mi acaba?

anadolu yakasinda degil ama mete duren cok iyidir.

@ofelia nodülün sıvı dolu/katı olmasına göre, sınırlarının düzgünlüğüne/dağınıklığına göre vs riskli olma ihtimalleri değişiyor, doktor biyopsi istediyse bir nedeni vardır mutlaka.

Uzak ama Çapa'da Nurdan Hanım var endokrin uzmanı, çok iyidir. profil.istanbul.edu.tr

Göztepe Eğitim Araştırma'dan Mümtaz Takır çok iyi bir doktordur. Bu arada iğne biyopsiden korkmayın. 1-1,5cm üstü olan nodüllerde standart olarak istenir. Annemin 1,7cm olan nodülü için 3 kaz yapıldı. Sonuç hep negatif çıktığı için şu an yıllık takipte.

Aklıma ilk kaliteli bir çakı, saat, kol düğmesi ve dolma kalem geldi. Bunlar klasik hediyeler. Bir de şöyle kutu hediyeler oluyor, bir mutluluk ve muhiku gibi sitelere bakabilirsiniz.

yıldönümünüze ne kadar zaman kaldı bilmiyorum ama bir arkadaşım kişiye özel seramik üretiyor. isterseniz hesabınızı inceleyebilirsiniz: www.instagram.com

kahve seviyorsa kahve makinesi al.

Güzel bir dolma kalem olabilir.

Eşim doğum gününde bana bunu aldı. Cok mutlu oldum salona monte ettik gün içerisinde atış yapıyorum hep:)
archtwain.com

www.sinayildirim.art

Hangi sehir?

İnstagram @leventakdeniz_photo

Instagram @helloesraozcan

ha evet, istanbul :)

Instagram: weddingbookphotography biz memnun kalmıştık.

@serhat_gulluoglu_photography

kendisi bizzat özbeöz kuzenim olur. bizim düğün fotoğraflarımı ve klip çekimimizi de o yaptı.

Bu işi yapan birisi olarak;

-esra pozan
-evetdedim
-ikihayatbirkare
-ismailozyurt

Hesaplarını öneririm. Bütçenize göre değerlendirme yaparsınız.

Hayır.

depoda biraz gaz olmasi gerek. ben gittigimde gaza gecmesini kontrol ettiler dip gaz falan yaptik

lpg ile ilgili hiçbir işlem için depo boşaltmaya gerek yok. illa ki tankla ilgili bir iş yapılacaksa tankın üstündeki vanayı kapatıp işlem yapıyorlar.

Kırklareli'de olan mobilyacılarla görüşürseniz ulaşım daha az maliyetli olabilir.

@patron38 pınarhisar aklımda çok ufak bir yer olarak kalmış. seçenek bulabilir miyiz koltuk konusunda?

Vize ve Pınarhisar a bakmalısınız. Aksi taktirde koltuk kadar nakliye ücreti bayılırsınız.

benimki moplu sorun çıkarmıyor ama yine de içinize sineni alın tabi. Xiaomi'den şaşmayın.

"Sağa sola takılıp debelenmesin" sanırım bu robot süpürgelerde imkansız bir durum, bir şekilde saçmalıyorlar.

Onun dışında Xiaomi mop pro kullanıyorum, kış sebebi ile mop kullanmadan süpürmesinden memnunum. Öneririm. Haritalandırma ve şarj istasyonu yerleşimini düzgün yapmanızı öneririm.

Moplu kullanıyorum, hiçbir problem yaşamadığımız gibi mopu da sürekli kullanıyoruz. Xiaomi mop pro.

Biz xiaomi mopsuz bir model kullaniyoruz ama bunu yazliga goturup eve moplu almaya karar verdik. Uc bes arkadasim mopludan cok memnun, e cok da ise yariyor namissiz, alalim dedik.

+1 xiaomi

Silme, havalandır bekle. Zamanla geçecektir.

Ayrıca balığı sadece tereyağında kızartırsan koku yok denecek kadar azalıyor.

Afiyetler olsun.
Havalandırinca geçer ama febrez alıp migrostan onu da hoca edebilirsiniz.
Tabi sirke karbinattgibi çözümler de var ama febrezi alın hoca edin yarın saat sonra her yeri açın yarım saat bekkeyin (böylece zaten vakit de geçmiş olur :)l

kucuk bir yanmaz kap ile ocakta bir miktar su-camasir yumusaticisi kaynat 25-30 dk, mis gibi kokar her taraf.

Çamaşır yumuşatıcı kaynatıp da zehir solumayın.
Lütfen.
Yani siz yine istiyorsanız yapın da,
Çocuğunuz, hayvanınız varsa onlara solutmayın.

sirkeli su kaynatın ocakta düşük ateşte. ilk aşamada biraz sirke kokuyor ama sonra balık kokusu tamamen geçiyor. alternatif olarak adaçayını yakıp gezdirebilirsiniz evde. yine ocakta lavanta kaynatmak da güzel oluyor.

Sirkeli su kaynatın ya da suya biraz kahve koyup kaynatın. Evde tütsü ya da kokulu mum varsa onu da deneyebilirsiniz. Ayrıca buzdolabı kokusunu çekmek için süt ya da karbonat kullanılıyor. Düz mantıkla belki bir kaba süt yada karbonat koymak da kokuyu çekebilir

arkalı önlü açtım camları bütün gün. şimdi koku kalmadı galiba.

Kuru bir kaç kaba karbonat koyun, faydası olur.

sokağa çıkma yasağı varken nasıl 1 ya da 2 gün kalacaksınız?

haftasonu yasağı sırasında otel rezervasyonu ile ulaşım sağlanabiliyor.

Muhtemelen 2 günlük konaklama imkanıyla Kırklareli taraflarında bir yer bulabilirsiniz.

Bu hafta sonu 3 kız arkadaşlarım gitti. Şiddetle tavsiye ettiler. www.google.com

Totonuz soğuğa dayanıklıysa: "nefes mekan" diye aramanızı öneririm. Hafif kırklareli-balkanlar.

Çok gerekli görürlerse kanal tedavisi de dolgu da yapıyolar ama randevu almak tam bi işkence.

Şehirden şehire göre değişiyor sanırım. Bizim şehirde sadece çekim yapıyorlar.

Değmez. Fayda/maliyet açısından mantıklı değil.

Kesinlikle hayır.

Değmez.

150-200 TL arasında motoru el tutamacına yakın olan kablolu modeller var. Onunla sanırım 3 dk'da alırsın ortalama bir odayı

Eğer cihazın altına girebileceği mobilyalar olan ve çok fazla kablo vb bulunmayan geniş bir odadan bahsediyorsanız almaya değebilir bence. Hayatımda parayla aldığım ve beni en mutlu cihaz robot süpürgedir. 6 aydır evi süpürmüyorum. Cihaz kendi kendine, ayarladığım saatte her gün gezip tüm evi temizliyor. Oh mis.

nöbet usulü.

Benim gördüğüm bütün benzinlikler açıktı nöbet usulü çalıştığını düşünmüyorum.

Açık açık hepsi açık.

çok teşekkür ederim

Güzel bir dolma kalem, bir viski kadehi, güzel bir single malt viski, kullandığı hakkında bilgi sahibiyseniz güzel bir puro çakmağı, bir kutu premium puro. Kol düğmesi veya şık bir yaka iğnesi, kravat tutucu.

Cikolata. Fazlasina gerek yok. Gelen hediyeleri zaten genelde onlar da başkalarına veriyorlar. Amac eli boş gitmemek.

çiçek

Adına bağış yapın. Bağış sertifikası çok anlamlı bir hediye olur. Acikacik.org tavsiyem

viski içiyorsa single malt. mesela talisker, coal ila, lagavulin, laphroaig.

çikolata. ötesi kişisel alana girer.

sodyum, potasyum, kreatinin bakılmadı mı?

@oligomer bakılmış aslında ama bir önceki tektikteymiş görmemişim.

sodyum: 137
potasyum: 4.4
kreatinin: 0.99

Söküm maliyeti fazla tutmaz ama o aracı lpg'siz satmakta zorlanabilirsiniz. Teknik olarak lpg'siz ama evrak üzerinde lpg'li kullansanız daha iyi. Bu durumda tüpü ve regülatörü araç üzerinden aldırırsınız ama ruhsatta bir değişiklik yaptırmazsınız. Ancak fenni muayenelerde, araç ruhsatta lpli göründüğü için, bu donanımlar araçta bulunmalı. Yani muayeneye o sökülen parcaları tekrar takılp girer, sonra yine sökersiniz. Eğer bagaj tankı sorun yaratmıyorsa, hersey takılı vaziyette benzinle kullanın gitsin.

Çok detaylı ve güzel açıklamışsınız. Tşk.

lpg markasının başka bir bayisine git, sorunu çözsünler. gerçi garantisi bitmiştir artık. lpg yi söktürünce tekrar tespit muayenesi filan, bi dünya iş.

Ben senin yerinde olsam ve İstanbul da yaşıyorsan "candan mühendislik'isimli yere bir uğrarım.

Amaranda Ada EVi www.amarandaadaevi.com

taktik maktik yok eğer kalabalıksa son feribota kalmazsanız sıkıntı olmaz herhalde. sıra varsa da çekeceksiniz artık. her sefanın ufak da olsa bir cefası oluyor.

konaklamaya ne bütçe ayıracaksınız? Feribottan ziyade konaklama derdiniz olsun. Geceliği aa+ olan yer de bulursunuz, motelden bozma pansiyonda.

Biz gittiğimizde feribottan inişte sol tarafta restoranlar arkasında yer alan hanımeli otel'de kalmıştık. Sahipleri Hüseyin ve Pelin çifti oldukça iyi davranmıştı. Daha lüks yerler isterseniz bir aramaya bakar.

dönüş için mutlaka rezervasyon yapın. yoksa saatlerce feribot kuyruğu beklersiniz.

2-3 hafta önce Irmak bağ evinde kalmıştık. temiz, sakin, rahat bir yerdi. şehir merkezinde değil ama merkeze çok yakındı. odalar da fena değildi. tavsiye ederim.

esnaf lokantası tarzı sulu yemekler için ;

saydanlar kanaat lokantası

pek uygun bir yer değildir fiyat olarak ama lezzetlidir.

köfte ve bilimum et türevleri için ;

yerciler et lokantası.

concon tarz yemekler için ;

the fabrik

pub & atıştırmalık ;

public pub.

kebap tarzı yemekler için ;

01 adana ocakbaşı

ayrıca trend arena alışveriş merkezinde starbucks, gloria jeans vs. var. bunların hepsi çorluda

çorlu burgaz arasında ahmetbey kasabası var orasının köftesini deneyiniz(bahar köfte salonu) büyükkarıştıran kasabasında chamlija şarapları var öneririm. Aynı şekilde tekirdağ girişinde barel wineyards öneririm menüleri güzel ve geniştir.

Özel hastaneye gidin. Belirli bir ücret karşılıgında yapıyorlar.

Ayrica nasıl semptom göstermiyormussunuz? Baş ağrısı, ateş, kusma. Daha ne olsunmuş? Hangi şehir hastanesi o? Karantinada kalın filan da mı demediler?

"Koku tat kaybı başladı, kahvenin kokusunu bile alamıyorum."

öksürüğü,ateşi olan arkadaşıma bile yapmadılar, kötüleşirsen gel demişler adssfdasf
sonra başka hastaneye gitti orada yapmışlar. ama yine binbir nazla. biraz abart bence koku alamıyorum vs.

THYden berline falan bilet rezervasyonu yapın, yurtdışına çıkarken test yapma zorunluluğu var 100 liraya yapıyorlar

nickimin hakkı , 100 değil 250TL

hayyam 3.katta hayyam foto teknik cemil abi var. analogdan gelme, hayyam da yetişmiş bir esnaftır. ben alışverişimi de onarımlarımı da ona yaptırırım.

Altın Hanın 3. katında Sony tamircisi vardı büyük bir yer. şirketin adını hatırlamıyorum. eskiden oraya götürürdük. şimdi duruyor mu bilmem.

Bitti

bitmis, 0,87 su an, sadece ziraat 0,87 diyorlar bir de, diger 2 devlet bankasi 0,99 yapmis dediler dun

Cuma sona erdi, giderek de artacak

Eşimin hamileliğinden anladığım kadarıyla; hamileliğin başından itibaren kendinize bir doktor bulmanız gerekiyor. Bu doktor sizin -sözle konuşulmasa da- badiniz oluyor. Hamileliğiniz süresince sürekli ona muayene oluyorsunuz ve doğumunuzu da o yaptırıyor. Bizim doktorumuz gece 2'den öğlen 2'ye kadar yanımızdaydı mesela. (Umarım sizin ki bir avazda doğar)

O nedenle bulduğunuz doktor hangi hastanedeyse (muayenehanesine gittiğiniz doktor hangi hastanede doğum yaptırıyorsa) o hastanelerde geçen bir sigorta çok işinize yarar. Biz 2017'de sadece doğum için hastaneye 3.000-TLnin üstünde para ödedik. (Epidural'lı oldu) ve yukadıda "sigorta geçiyor" dediğiniz özel hastanelerden biriydi.

Dolayısıyla sigortadan önce çevrenize sorup doktorunuzu bulmaya çalışın. O doktorun çalıştığı hastaneyi kapsayan bir sigorta yaptırın. Tabi doktorun iki sene içinde oradan ayrılmayacağının garantisi de yok.

Veya garatici davranır tüm hastaneleri kapsayan bir paket yaptırırsınız. Takdir sizin.

Kesinlikle önce doktorunuza karar verin. Bebek için karar verince zaten bir jinekolojik muayene şart. Birkaç doktor belirleyip görüşün muayene olun, doktoru da öyle seçin.

anadolu sigortadan tamamlayıcı yaptırdım ben, onda sadece yaptırdığın ilk ay hamile olamaman şartı var. Kasımda sigorta başlayıp aralık ayında Tüp bebek tedavisine başladım ben mesela.

Eşimin tamamlayıcı değil, normal sağlık sigortası doğum paketli idi. Son poliçeden 8 ay sonra hamilelik şartı vardı. (Allianz bu arada) tüm Dr. Kontrolleri özel bir muaynehanede yapıldı, tamamını karşıladı. Doğumu acıbadem de ve misafir hekim şeklinde yaptı, yanılmıyorsam 120tl gibi bir ödeme yapıp çıktık (epidural,2akşam konaklama)

Tamamlayıcıda doğumun ne kadarını ödeyecek onu öğrenin. Normal özel sağlık sigortası bile bir limit veriyor sonuçta. Eğer ödeyeceği tutar düşükse belki normal ÖSS daha mantıklı olabilir.

Doğum teminatı limitsiz, tamamını karşılıyor yani, 10 kez de gebelik takibini karşılıyor.. Tahliller, vs. de dahil. AXA, Allianz, Anadolu hepsinin bekleme süresi 12 ay şu an.. Dolayısıyla ortada henüz bir şey yokken doktora karar vermek de pek zor, iyice kafam karıştı :)

Çok teşekkür ederim cevaplar için, biraz daha düşünüp değerlendirmek gerekecek anlaşılan.

Yurtdışına gidecekseniz ve ev borçla falan alınacaksa ev almayın. Tr şartlarında adana ya da antepte oturmuyorsanız 5 odalı ev almayın tabi. İstanbul için 3 oda bir salon gayet yeterlidir. Evlerin çok büyük çoğunluğu da 3 odadır.

Ha ben oturmak için alıyorum çok da süper olur diyorsanız sizin keyfiniz tabi.

Ev neden almayın diyorum: Kiracıyla uğraşmak zor. Bunu yurtdışından yapmak daha da zor.

25 yaş daha çok genç. Çocuk konusunu erkenden halletmek güzel ama kanada vs diyorsanız sizin düşünmeniz lazım.

Kaynana haklı. 2+1 bile yeterli.

Bence çocuk konusunu eşin hariç hiç kimse ile konuşmamalısın. Ebeveyn kim olacak? Siz! Kim bakacak? Yine siz. O sebeple bu husus eşin dışında kimseyi ilgilendirmez. Ev için de imkanınız varsa alın, içinize sinen ve en uygun olan kullanışlı olanı tercih edin derim. Ama tekrarlıyorum; kaynananızın değil siz ve eşinizin içine sineni.

Kayınvalide cocuk işine karismakta haksız ama ev için paranın bir kısmını o verecekse maddi konuda laf söyleme hakkı düşüyor kadına.

Kimse kimsenin çocuk yapıp yapamayacağına ya da hangi ülkede yaşayıp yaşamayacağına karışamaz da 2 kişi için 5 oda ev de gereksiz geldi. Kayınvalide ödeyecekse söylenmekte haksız sayılmaz da, hayır bir de iki kişi için o evi ısıtması temizlemesi çok gereksiz şeyler.

Bir kaç sene kirada otur, kaynanandan o parayı alma. Daha çok karışma hakkı hisseder kendisinde. Kiracılık çok da kötü bişey değil. Kendi yağınızda kavrulun.

Kaynanaya hak vermediğim hiçbir konu yok. Kadın her açıdan haklı. "çocuk olunca her gün gelirim" i biraz özel hayata müdahale gibi almışsın ama 7/24 tek işin olacak konuda peşinen yardım edeceğini söylemesi büyük nimet. Henüz farkında değilsin. Ve hatta "biz çocuk yapmayacağız" biraz tokat gibi olmuş. Ayıp olmuş. Evde payı olacaksa eğer yorum yapmak için de hakkı var. Yarın bir gün gittiğiniz zaman kiracı bulmak da zor olur ona. 3+1 evin üçüncü odasını atölye yapmaktan alıkoyacak bişey yok mesela. Çocuk konusunda da haklı. Benim bildiğim biyolojik olarak 25-27 yaş çocuk için en ideal yaş.

Bence kaynanaya kulak verin.

antihero +1
para veriyorsa böyle karışma ve konuşma hakkı oluyor.
kimseden para almayın, kimseye açıklama da yapmayın.

antihero+1

"yeterli" olma meselesi değil bu.
isterseniz tek başınıza tripleks, 10+1 evde oturursunuz.
odalardan birinde de at koşturursunuz.
bu "şu kadarı yeterli, buna gerek yok" kafasını da hiç anlamam.
sanki hayatta her şey gerektiği için yapılıyormuş ya da yapılmalıymış gibi.
imkânın varsa istediğini yaparsın.

buradaki sorun kayınvalide parasıyla ev almak.
almayın.
gerekirse kirada oturun.
isterseniz 40 yaşında doğurun, isterseniz alaska'ya yerleşin.

söyledikleri dünyanın en doğru şeyleri de olsa, bu doğru bir diyalog şekli değil.
bunlara evleneceğiniz insanla siz karar vereceksiniz.

önemli olan kayınvalidenin söylediklerinde haklılık payı olması değil.
önemli olan, üslubundan kontrolü elinde tutmayı sevdiği belli olan kayınvalidenin para vererek evliliğe bir noktada dahil olma çabası.

para almak, hükmetmesine izin vermek demektir.
ona göre hareket edin.

En kısa zamanda nişanlınızın annesi ile aranıza mesafe koymanız lazım. Henüz nişanlıyken böyleyse evlendiğinizde çocuk olsun olmasın hep size karışacak. Her şeyinize şimdiden karışmaya, hayatınıza müdahale etmeye başlamış. Bence eşiniz ile oturup konuşun, annesine artık büyüdüğünü, yetişkin olduğunu, yeni bir aile kuracağını fark ettirsin.

"çocuk olunca ben her gün gelirim"

Siz evlenince yeni bir aile, yeni bir ev düzeni kuracaksınız. Her gün, her gün sizin evinize bir akrabanın gelmesi doğru değil. Daha ortada çocuk yok. Hem belki kayınvalidenizle çocuk bakımıyla ilgili anlaşamayacaksınız, belki sizin anneniz gelirse daha rahat edeceksiniz. Daha evlenmeden bu şekilde kendini sağlama alması doğru değil.

Çocuk yapmakla ilgili yaş sıkıntısını düşünecek yaşta değilsiniz ki neden kafanıza takıyorsunuz. 25-30 yaş için erken diyebiliriz. Son 20 yılda anne-baba olma yaşı oldukça ileriki yaşlara kaldı. Hatta 40 yaşının üstü evlenip, anne baba olan çiftler var.

Ev konusunda da birkaç yıl oturmak için 5+1 gereksiz büyük, satın alması ise mantıksız. Kirada oturabilirsiniz 3+1 evde. Zaten iki kişisiniz.

antihero +1
Bu konuya takılacaksanız para almayın.

Ayrıca kadın çocuk konusunda size yardım edebileceğini söylemiş, düşüncenizi daha uygun bir dille anlatmak yerine bam bam bam cevap vermişsiniz.

Gitmeyi kafaya koyduysanız eşyalı evde kiraya çıkın. Şu aşamada ev almak çok gereksiz duruyor.

Iki ay sonra buraya kayinvalidem hayatimiza cok karisiyor, bunu neden yapiyor hic anlamiyorum diye duyuru acacaksiniz. Ama kadini hayatiniza kendiniz sokuyorsunuz. Artik Kanada'ya yaniniza gelir.

Ben de Türkiye’de ya da yurt dışında çocuk düşünmüyorum hiçbir şekilde. Erkek arkadaşımın 5+1 evi var aynı şekilde ama oraya taşınmayı istemiyorum. Çünkü temizliğinin zorluğunu ve o kadar odanın bize gereksiz olacağını düşünüyorum. Siz çalışma odası ve atölye yapacağını söylemişsiniz yani kullanacaksınız belli ki o odaları. Paranın tamamını kendiniz karşılayacak olsanız istediğiniz gibi alın derdim bu durumda ama ondan da para alacaksanız zaten birkaç senelik ev için laf söyletmeyin bence kendinize.

Imkaniniz varsa tabi ki cocuk olayini yurtdisina tasindiktan sonraya birakin.
Hem zaten yasin cok genc cocuk icin.
Burda kayinvaliden yanlis dusunuyor ama o da yasindan dolayi farkli bi zihniyette oldugundandir. Yoksa bunun artik genci yaslisi yok. 40 yasinda gayet rahat hamile kalan oldugu gibi 25 yasinda tup bebek denemesi yapan da var.
Diger konularda hakli buldum kvalideyi.

Ev konusunda parayi kismen de olsa verdigi icin karisma hakki var.
Cocuk olunca yardim da edecekmis iste. Bunda da kotu bi sey gormedim ben. Mudahale gibi algilamadim.

5 odali eve gelince yuzde yuz kendi paraniz olsa gidin 25 odali tutun kimseye laf dusmez. Sizin tercihiniz. Ama su an 3 odaliyla fiyat ayni bile olsa fikir beyan edecektir kvalide parayi verdigi icin

Konudan bağımsız olarak, paranın bir kısmını o verecekse evin her türlü olayına karışabilir ve karışacağını da belli etmiş zaten. Gelin kaynana tantanasına uğraşır durursunuz o evde yaşadığınız sürece. Para alan emir alır.

Ben kendinde böyle özel hayata karışma cesareti bulan kayinvalideden maddi yardım kabul etmem açıkçası. Param neye yetiyorsa onu alır ağzını kapatırım.

Mesafe candır.

@blatta hiberna +1000

para verdigi icin ev seciminde soz hakki var evet ve bunun gaziyla her seye karisma hakkini bulacak zamanla gibi gorunuyor. ben olsam (zaten en fazla birkac yil daha yasanacakmis) kiraya cikar hic kimseden de para istemem.

Evi kesinlikle almalısın ister git ister kal her sekilde fiyatı uygunsa o evi al
Çocuğu da eğer yapacaksan burda birazcık büyütmen kolaylık olur bence
Ama şunu düşün derim 5 odalı ev olursa ve çocuk olursa kayınvalide sizde yaşar gibime geliyor
3 odalı al bence sizde kalamasın

Türkiye'de herkes neden yurt dışı deyince ille de Kanada der anlamam. Yakında ABD'den bile daha zor insan kabul edecekler. Orada iş bağlantımın olduğu insanlar bile bu göçmen akınından şikayetçi.

kaynana sıkıntı +1
çocuk işi hakkında kimse ile konuşmayın +1
5+1 fazla geniş +1

evin büyüklüğü tamamen keyfinize kalmış. belki at koşturacaksınız kayınvalidenize ne oluyor onu anlamadım. böyle dangalak insanlara yolun başında mesafenizi koymazsanız yarın iç çamaşırınızın rengine de fikir beyan eder.

Çocuk konusu sizden baska kimseyi ilgilendirmez

Ev konusu da parayı siz veriyorsanız kimseyi ilgilendirmez. Buradaki x oda yeterli yorumlarina da şaşırdım. Pasa keyfiniz bilir yani

Geyikli de bakkal zor bulunuyor. En en en en en iyi ihtimal pansiyon bulabilirsiniz.

Bence küt kestirin, ve saçınızı boyatmayın. Rengi gayet güzel, insanlar bu renge ulaşabilmek için boyatıyorlar. Boşuna yıpranmasın saçlar.

Rengi için bişey demem ama kestirin.

saçının renginden çok sıkıldıysan biraz açtırabilirsin belki ya da kahve tonları da gidebilir ama bence perçem kestirme çünkü anlın küçük gözüküyor

Kesinlikle kestirmelisin. Eğer perçemsiz yakışıyor ise hiç o işe girme çünkü percemi normal uzunluğa getirmek de zor pişman olursan. Rengi da bana güzel geldi, hiç oynama bence.

renk konusunda sıkıntı yok ama kestir. çok uzun la.

Saça yorumum yok ama fotoğrafınıza yaptıklarınıza sabah sabah kahkaha attım, günüm güzel geçer bugün. Ömrünüze bereket olsun :)

Perçem yaptirma bence tam omuz hizasında kestir çok hoş durur öyle.

banyonun kapısını açınca burnumu yakıyor.

Katı mı ? Direk dökünce cıss etmemesi lazım. Islak mıydı döktüğünüzde o yüzden cıs etmiş olabilir. Suyla tepkimeye giriyor çünkü.
Banyo kapısını açıp başka odaya gitme şansınız varsa öyle yapın. O kısım havalansın biraz mevcut buhar gitsin.

Banyoya dökülmesi sıkıntı olmaz suyla temizlenir.

Hatta banyoya dökülen kısım katıysa ıslatmadan da toplayabilirsiniz.

kostik dedim sıvı bir şey verdi. dökünce direkt duman ve ses çıktı. ben de korktum ve elimden düşürdüm. banyo yapılan yere yayıldı hep. az önce baktım duman falan geçmiş. uzaktan bir kova sus döksem tepkimeye girer mi yine?

(Sıvı hiç kullanmadım.) Ama ilk döküldüğünde banyo yapılan yer ıslak değildi ve o zaman girmediyse girer. Girmesi lazım çünkü öyle temizliyor.

nasıl temizlemeliyim acaba? kutu öyle yerde duruyor. belki içinde de vardır.

Hocam kutuyu al ordan yav niye duruyor.

Ben şahsen duşu açıp suyu basardım. T-shirtü de burna çeker burnu kapardım. Ne kadar çok su o kadar iyi.

Ama sizi yanlış yönlendirmek istemem.o nedenle bir şey diyemiyorum. Daha güvenli nasıl olur şuan aklıma gelmiyor. Ne kadar döküldüğü de önemli.

Elin veya vücudunda bir yere temas ettirmemeye çalış.
+1 fezagezgini

Dumani solumayin, maske kullanin. Evin butun camlarini acip iyice havalandirin. Umarim fayanslar zarar gormemistir.
Insaat pisligi vs degilse bu kadar guclu kimyasallar kullanmayin, daha az zararli lavaboaclar da banyo giderini acabiliyor.

Problem sac girmesi filansa yine gideri uzerine tel gibi bir sey takip her dustan sonra saclari temizleyebilirsiniz.

Kimse adamın sorusuna cevap vermemiş.

Kostiği döktüğün yer muhtemelen bir süre kaygan kalacak, dikkat edin kayıp düşmeyin.

Büyük bir kovaya bir kaç limon sıkıp karıştırın. Kostikle temas olan yüzeyi asidik limonlu su ile temizleyip üzerine bol su tutun. Geçmiş olsun.

Bilmediğiniz zehirli kimyasallar ile de oynamayın. O kostik hat borularını zaten darmaduman eder. Biz işletmede betona damlatıyoruz, beton eriyor. Kullanmayın.

carrefour güzeldir.

Kırmızı et diye bir şey vardı değil mi :D

Arada alabildiğimde macrocenter'ı tercih ediyordum ben, pahalı oluyor ama bence kaliteli, daha ucuza daha kalitelisi de alınabilir bir yerlerden tabi bulabilirseniz. Migros bonfilet ürünlerini satmaya başladı, istegelsin'de de vardı, hamburger köftesi baya iyi bence.
Etiniyisi'ne de bakabilirsiniz bence istanbuldaysanız.

Bizim mahallenin kasabından ve tavukçusundan alıyorum. Karı-koca ikisi zaten.

Marketin içindeki kasaptan alıyorum ben.

duvee.com diye bir şey keşfettim. henğz tecrübe etmedim ama aracısız ticaret yaptıklarını, kendi ürünlerini sattıklarını söylüyorlar. ve fiyatlara şöyle bir baktığımda migrostan pahalı olmadığını gördüm. bakılabilir bence...

coşkun sucuk firmasının fabrika satış mağazası var bazen oradan alıyorum bazen de aile dostu yılların kasabından. Aile kasabının eti daha iyi tabi.

metro
organik sertifikalı tavuk eti

@Jeanluc -- duvenin restoran kısmı da çok başarılı. Mehmet Aslantuğ girişimi bu arada düve, bilginiz olsun.

Et ve süt kurumundan alıyorum, denetlenmesi daha düzgündür diye düşündüğümden.

Babası veteriner olan bir arkadaşım, ziraat mühendisi olan başka bir arkadaşım ve hayvan yemleri ile ilgili bir şirkette çalışan bir arkadaşım ayrı ayrı migros'un etlerinin iyi ve güvenilir olduğunu söyledikleri için genelde ordan alıyorum.

Kasaplara vs pek güvenemiyorum açıkçası.

migros

nebyan. kalitedir ama biraz pahalıdır.

Kasap. Markette satılan bir eti yiyemem.

marketin kasap reyonundan. peyniri de oradan alıyorum.
etler afyon'da bir çiftlikten geliyormuş. bir kaç senedir alışveriş yaptığımdan itimat ve tanışıklık oldu, her yerden almaya güvenmiyorum ancak burası güvenilir geliyor.

evime yakın olsaydı carrefour ya da migros'tan da alırdım.

ben de duvee.com.tr demeye geldim.
öncesinde tazedirekt idi.
duvee açık ara muhteşem.

Arkaya takın o lastiği ve çok güvenmeyin.

ben o lastikle bakkala bile gitmem. havalar sıcak, her an yolda bırakabilir.

arabadan anlamıyorum ama ben de bakkala bile gitmem.

epey derinmiş, görüyor ve arttırıyorum. o lastikten stepne bile yapmam.

Bundan iyisin bence:

encrypted-tbn0.gstatic.com

tamir edilecek gibi görünmüyor, muayeneden de geçmez bu haliyle.

lastikler 15 inch sanırım 250tl'ye tanesi değişir. tek lastik değiştirmek doğru değil, ikisini lastik birden değiştirmeniz gerekecektir. 500 gibi bir masraf çıkar.

Lastik piyasası istediğim lastiğe göre değişir 200 den başlayıp 500 e kadar çıkıyor
O lastikler daha is görmez

ayakkabısız git gideceğin yere ama o lastikle gideyim deme.

tecrübe yenilen kazıkların totalidir ama sen burda kazık yemek yerine pamuk yersin bi tarafına.

teşbihte hata olmaz; kusura bakma ama gerçek bu.

burak www.instagram.com

bir gün dövme yaptıracak olsam, Çağrı'ya yaptırırım.

www.instagram.com

benim sokaktaki nargileci haftanın başından bu yana açık, hizmet veriyor.

benimde bildiğim bir takım nargileciler el altından fokurdarttırıyor.