Giriş
(8)

meslek ve eş seçimi

shyman
şimdi iyi bir meslek sahibi ve paralı adamlara kızlar gidip yazıyor mu ? hep derler ya önce sağlam bir meslek sonra kız kendiliğinden gelir? kızlar da ole midir ? önce işe guce sonra mı diğer kıstaslar gelir? Yani biri çok para kazanıyor diye kızlar ona yazar mı ? peşinden koşar mı ?
şimdi iyi bir meslek sahibi ve paralı adamlara kızlar gidip yazıyor mu ? hep derler ya önce sağlam bir meslek sonra kız kendiliğinden gelir? kızlar da ole midir ? önce işe guce sonra mı diğer kıstaslar gelir? Yani biri çok para kazanıyor diye kızlar ona yazar mı ? peşinden koşar mı ?
0
shyman
(24.11.11)
evet parası olan adamların peşinde kadınlar vardır ama peşinde olduğu şey elbette ki paradır. hepsi böyle değil elbette ama büyük çoğunluğu böyle. önemli olan çulsuz olduğunda yanında olabilecek kadın bulman. bir kadın sen sokakda beş parasızken senin yanındaysa hala, her anlamda yanında olur.
0
pelinn.
(24.11.11)
evet. iş-aş-eş diye boşuna dememişler..
0
blackmail
(24.11.11)
Parasızda kız geliyor paraya pek gerek yok bence
0
asil123
(24.11.11)
elbette bahsettiğiniz türden kızlar var. hem de oldukça fazla sayıda. ama görgülü, tokgözlü, size gerçekten iyi bir eş olacak kadınlardan bahsediyorsanız öncelikleri sizin cüzdanınızla değil karakterinizle alakalı olacaktır. bundan kesinlikle şüpheniz olmasın. ha ekonomik imkanlar bir ilişkide elbette önemlidir. gezip tozma imkanlarından tutun da "yarın öbür gün evlenirsek benim çocuğuma nasıl bakacak bu adam?" sorularına varan yelpazede bunun önemi illa ki kendini gösterir. yine de bir kadın, parası olmayan fakat diğer tüm özellikleriyle kendisini mutlu edecek ve aile babası olacağına inandığı bir adama koşulsuz şartsız bağlanır, destekler. ekonomik beklentilerine dair çaba ve beceri görmek onun için yeterli olacaktır.

sırf para için size kıçını başını sürten bir kadınla birlikte olmak istemezsiniz sanırım. yani biri çok para kazanıyo diye kızlar ona yazabilir ama böyle kızlar son derece asalak karakterlidir ve ciddi bir ilişkide bunlardan pek hayır gelmez.
0
oddity
(24.11.11)
özellikle paralı olduğu için erkeğe yanaşan peynir çeşitlerimiz var. çok hem de.
birçok kadın kişisi götünün rahatına düşkündür, ister ki adam çalışsın, bana para versin ben harcayayım gezeyim tozayım.

bunun yanı sıra yeni neslin gerizekalı tayfası elemanları, tamamen mal çevresine "elit" gözükmek için, koluna takacağı adamın yaşam standartlarına göre seçer. adamın arabası son model ise, sigarası marlboro ise ve giysiler ciks ise sülük gibi yapışır. kendisini özendiği lüks mekanlara götürebilecek, hava attırabilecek potansiyelde olanı seçer. bizim şirkette var öyle yelloz 2 tane.

ama bu erkeğin çalışıyor olmasının kadın açısında önemine genel bakarsak işin özü şu oluyor,
bir erkeğin iş sahibi olması, sorumluluğunu bilen bir adam izlenimi yaratıyor. şahsen okul engeli olmayan ya da başka bir engeli olmadığı halde çalışmayan ve baba parası yiyen veya otlanan adam ile işim olmaz çünkü sorumluluk nedir bilmez. tabi yaş ile de alakalı. ne bileyim 23-24 yaşında bir adam okuyordur falan filan ama yaş gelmiş 30'a iş güç yok, baba parası yiyor ise ben ona yallah derim şahsen. neden? sorumluluğunu bilmediği için. mesele kazandıı para değil, çalışıyor ve asalaklık yapmıyor olması. bence +.

not: imkansızlık veya şanssızlık başka şey fekat öyle götünü yayıp çaba göstermeyen babayı alır. çok sori
0
vakumlu
(24.11.11)
mesele paran olmadığında kadının yanında olması da yok öyle bir şey evet iyi bir işin olursa yazan çizen tonla...

amma kızlar yazsın diye hayatını çarçur etmeye değer mi ? seni sen olmadığın için yanında olacak kişi sana kaç günde boynuz yapar tüpçüsü var sucusu muslukçusu...
0
uykulu
(24.11.11)
gayet açık net aslında kızın karekterine göre değişir bu. kızın derdi güzel pahalı yerlerde eğlenmek yemek içmek aman cebimden param eksilmesin hemde arkadaşlarıma 2 artislik yapıyım diyosa evet bu kız için meslek önemli.ama yok arkadaş ben o adamı çok seviyorum geri kalan hiçbişey önemli değil desedeee meslek çok öenmli olmamakla birlikte yinede önemlidir.para için erkek peşinden koşan kızada selam olsun burdan ne azimdir öyle ya
0
delimiyim evet yoo
(24.11.11)
hiçbir kız ben yapmam öyle şey dese de çoğunluğu böyle kızların. adamda para olduğunu görünce bütün diğer kötü özellikleri görmezden geliyorlar. bunu yapan kızlar da cahil falan değil bilakis üniversite mezunu plaza kadınları, gözüne kestirdiğini elde etmek için her şeyi yapan tipler.
0
ozmania
(24.11.11)
(4)

bir foto mak.ni en iyi nerede/nasıl öğrenebilirim kullanmasını?

gijilti
kılavuz bana zor geliyor.daha öğretici, daha zevkli bir yolu olmalı... bir makine aldım ama kullanmayı bilmediğim için henüz pek bi kullanamıyorum.
kılavuz bana zor geliyor.

daha öğretici, daha zevkli bir yolu olmalı... bir makine aldım ama kullanmayı bilmediğim için henüz pek bi kullanamıyorum.
0
gijilti
(24.11.11)
bascek.com
0
onur
(24.11.11)
elinizdeki makinayı iyi tanımak için en doğru yol elbette kullanma kılavuzunu takip etmek. makinanın üst kısmında bulunan çekim modlarını (portre, manzara, enstantane öncelikli, diyafram öncelikli, vs) tek tek deneyip birçok fotoğraf çekin. hatta makinayı sabit bir yere koyup farklı ayarlarla aynı kareyi tekrar tekrar çekerek farkı görün. en güzel öğrenme yolu budur bence.

ben ilk makinemi aldığımda 1 hafta içinde 3000 civarında fotoğraf çekmiştim. internetten de fotoğraf makinesinin temel özelliklerini kurcalamıştım. enstantane, diyafram, odak uzaklığı, stop, iso/asa gibi temel kavramları iyi öğrenirseniz makinayı kullanmak da bir o kadar keyifli hale gelecektir. sözün özü, fotoğraf makinası kullanmayı öğrenmek için azıcık okuyup, bol bol fotoğraf çekmek gerekiyor.
0
oddity
(24.11.11)
hala duruyor mudur bilmem ama fotokritik.com'da temelleri öğreten dersler vardı döküman halinde. google'a "fotoğraf dersleri" yazıp aratsanız bile bir ton materyal çıkar karşınıza. her okuduğunuzu deneyip "aaa evet ya, aynen yazıldığı gibi oldu!" derseniz sanırım aklınızdan çıkmayacak bir şekilde öğrenirsiniz.

örnek veriyorum, masanın üstüne eşit aralıklarla 3 cisim koyun. 3 elma olabilir mesela. en yakındaki elma fotoğrafın en solunda dursun, 2.si ortada, 3.sü ise en sağda. objektifin en geniş açısını kullanarak fotoğrafı çekin. ardından zoom yapın ve makinayı bir önceki duruma göre daha geriye koyun. yani 2 fotoğraf da aynı mesafeden çekilmiş gibi olsun. 2 fotoğrafta da en yakındaki elma üzerine odaklama (focus) yapın. şimdi 2 fotoğraf arasındaki alan derinliği farkını (arkadaki elmaların netliğini) inceleyin ve "anaa çok iyi yav" deyin. tebrikler, keyif almaya başladınız.
0
oddity
(24.11.11)
çoğu şehirde fotoğraf kurumları vardır. bu kurumlara üye olduğunuz takdirde fotoğraf dersleri alma, fotoğraf etkinliklerine katılma fırsatı yakalamış olursunuz. bu kurumdaki insanlar genelde tecrübeli ve bilgilidir. aynı zamanda yardımseverdir. sorularınızı, merak ettiklerinizi yanıtlarlar.

www.tfsf.org
0
petrol kalemi
(24.11.11)
(7)

ne yapsam bilemedim, durdurun beni

jack n brooks
aralık 12'de askerim. bankaya kredi borcum var.yaklaşık 18 ay falan vadesi var.bugun kapatmaya kalksam 5000 tl ve bu para elimde mevcut.kapatıp askere tertemiz gidip gelmek var ama bişeyler dürtüyo şöyle uzun zamandan beri istediğim bi'kaç şeyi alıp 700-1000 tl civarı bi kısmını harcasam mı diyorum.
aralık 12'de askerim. bankaya kredi borcum var.yaklaşık 18 ay falan vadesi var.bugun kapatmaya kalksam 5000 tl ve bu para elimde mevcut.

kapatıp askere tertemiz gidip gelmek var ama bişeyler dürtüyo şöyle uzun zamandan beri istediğim bi'kaç şeyi alıp 700-1000 tl civarı bi kısmını harcasam mı diyorum.
biliyorum kapatıp gitmek en mantıklısı ama nasıl yatıştırırım bu dürtmeleri. ne yapsam.
0
jack n brooks
(24.11.11)
askerden önce ne ihtiyacı hacı? bu soruyu kendine sor cevapla. derdin bitti geçmiş olsun.
0
emrag
(24.11.11)
askere giderken geriye dert bırakıp orda kafayı kırmak yerine borcunu temizle yeni sayfanı aç.

alacağın şeyler sen askerdeyken çöp olacak.dönüşte yenisini alırsın.
0
duptıs
(24.11.11)
bir aile üyenizden 50 - 100 lira para isteyin, sonra da rica edin her yarım saate bir size bu parayı hatırlatsın, laf soksun, msj ve e-mail atsın. (zira banka bunu yapacak) "borç mu? düşman başına!" diyip paşa paşa ödersiniz.
0
beyazayakkabi
(24.11.11)
almak istediğin şeylere bağlı. elektronik bir şeylerse(ki öyle olduğunu tahmin ediyorum), git o şeylerden hevesini al bir şekilde.
0
the mighty arms of atlas
(24.11.11)
askere gittim geldim. anladım ki askerden önce aldığım hiçbir şey askerden sonra bana o hevesi tekrar yaşatmadı. borcu kapatın gidin, akıl ve beden sağlığınızı kaybetmeden geri dönmenizi ve sonrasında almak istediğiniz ne varsa alabilmenizi dilerim.
0
oddity
(24.11.11)
askerden döndükten sonra aynı şeylere karşı aynı hevesiniz olmayabilir. değişebilirsiniz yani sonuçta gideceğiniz 1-2 ay değil. ha hevesiniz hala devam ederse dönünce alırsınız zaten. ama dönünce borçla karşılaşmak hoş olmasa gerek.
0
orange coffee
(24.11.11)
borcunun 18 ay vadesi olduguna göre taksitleri düşük miktarda.paranı banka hesabında tut hiçbir alışveriş yapma. askerden döndugunde aldıgın hiçbirşey bi boka yaramıyor emin ol. askerlik süresi boyunca banka hesabından vadesi gelen taksitlerini öde.askerde sunu alıcam bunu alıcam diye bi ton şeye bileyleneceksin.hayal kurucak tonla zamanın olucak. döndüğünde hesabında kalan paradan istifade edebilmen senin karına bu açıdan düşünürsek.
ama iradeli olup kredi borcların dısında hiçbir yere kullanmaman gerek parayı.
ama abi yok ben tutamm kendimi dersen git koşa koşa borcunu kapat.çünkü askerde hayal kurmak için boş waktin oldugu kadar aynı wakitleri küçük dertleri buyutup kafayı yemek içinde kullanabilirsin. burda sana borcunu öde diye banka mesaj attıgında umrunda olmayabilir ama orda kafayı yedirip küçük emrah moduna sokabilir.
0
racing2
(24.11.11)
(10)

dizüstü önerileriniz

mor.inek
2.500'e kadar ne önerirsiniz? ram ve ekran kartı iyi bişey olsa güzel olur.bi de lenovolar nasıl?
2.500'e kadar ne önerirsiniz? ram ve ekran kartı iyi bişey olsa güzel olur.
bi de lenovolar nasıl?
0
mor.inek
(24.11.11)
hangi amaçlarla kullanacaksınız?

feysbuka girmek film izlemek için 2 buçuk milyar vereceksiniz orda bi durun. gereksiz harcamanın alasını yapıyorsunuz. 1400e aldığım aletle call of duty mw3 oynayabiliyorum ben. 2500 de nedir?
0
cro magnon
(24.11.11)
lenovolar çok boktan. alma asus al.
0
rentts
(24.11.11)
thinpad'ler iyi Lenovo Thinkpad T520 muhteşem ama ikiye katlar sanırım bütçeyi.. :)
www.ereyon.com.tr
bu tarz bi cihaz fena olmayabilir..
0
mhm
(24.11.11)
monsterlara bak derim
0
GibsonRules
(24.11.11)
lenovo'lar canavar. kesinlikle tavsiye ediyorum, www.vatanbilgisayar.com adresindeki cihazı gönül rahatlığıyla alabilrsin örneğin. ihtiyacını fazlasıyla karşılayacaktır. lisanslı windows 7 premium sahibi olmak istemiyorsan farklı bir yerden freedos yüklü (işletim sistemi olmadan) halini de bulabilirsin sanıyorum. bu şekilde daha da ucuzlayacaktır.
0
oddity
(24.11.11)
@cro magnon; çok abartı şeyler söylenmesin diye öyle bir sınır koydum. senin dizüstü hangi marka?
@rentts; nedenini de söylersen çok yardımcı olmuş olursun :)
@gibsonrules; öyle bişi istemiyorum :)
@oddity; windows 7 kötü mü? y570ler mi daha iyi, senin dediğin mi?
0
🌸mor.inek
(24.11.11)
o zaman dellere bakabilirsin,dell kullanıyorum taş gibi notebook,ciddi anlamda taş gibi hani :)
0
GibsonRules
(24.11.11)
dell almanı önerebilirim. ben bunun 501 olan bir alt modelini kullanıyorum, en hassas sebeplerden biri servis kalitesi.

www.pcdepo.com
0
ukde
(24.11.11)
windows 7 kötü değil tabii ki. sadece farklı bir işletim sistemi kullanma niyetindeysen ya da sana "abi bende windows 7 ultimate 64bit var, istersen sana vereyim kullan" diyebilecek bir arkadaşın falan varsa boşu boşuna fazladan para verme bilgisayarda yüklü olarak gelen işletim sistemine. biraz araştırırsan birçok marka ve modelin freedos yüklü versiyonlarını bulursun, onlarca dolar kar edersin.
0
oddity
(24.11.11)
(bkz: asus ux31)
0
sttc
(24.11.11)
(8)

kablo modem + adsl modem = kablosuz uydunet

oddity
selamlar, öncelikle ekşi duyuru'da arama yaptığımı söyliyim. ne yazık ki derdime derman bulamadım.http://www.semistan.com.tr/eshop/urun_print.asp?productid=348 adresinde gösterilen ürün elime geçti ve mevcut Netmaster kablo modeme bu ürünü bağlayarak kablosuz erişim sağlamak niyetindeyim. Ancak Wind
selamlar, öncelikle ekşi duyuru'da arama yaptığımı söyliyim. ne yazık ki derdime derman bulamadım.

www.semistan.com.tr adresinde gösterilen ürün elime geçti ve mevcut Netmaster kablo modeme bu ürünü bağlayarak kablosuz erişim sağlamak niyetindeyim. Ancak Windows 7 kullanıyorum ve adsl modemi kablo modeme ekleyerek WLAN elde edebilir miyim bilmiyorum. internette de epey araştırma yaptım; sadece kafam karıştı.

bana donanım olarak neler lazım, neyi nereye bağlayıp bilgisayardan hangi ayarları yapmam gerektiğini kısaca ve madde madde açıklayacak bir babayiğit varsa çok memnun olacağım. in return, tits.

not: elimde sadece adsl modem ve dc adaptör ile kablo modemi bilgisayara bağlamak için kullandığım kablo var.
0
oddity
(24.11.11)
sizin ihtiyacınız olan şey access point. elinizdeki modem ihtiyacınızı karşılamaz maalesef.
0
demcan
(24.11.11)
demcan, benim asıl ihtiyacım bir access point haklısın. bir ihtimal adsl modem kullanıp çakallık yapabilir miyim diye düşünmüştüm, hayallerim kırıldı. sağlık olsun.
0
🌸oddity
(24.11.11)
modem markası airties ise ap olabilir onlar. resimdeki modem adsl modem mi anlayamadım tam.
0
MBrain
(24.11.11)
MBrain, "adsl bridge + router" yazıyormuş kutu üzerinde. modem değil mi yoksa bu nedir? bir umut mu var?
0
🌸oddity
(24.11.11)
var var, internet sitesine girin, router ayarlarını anlatan bir döküman ile ayarlayabilirsiniz.
0
togi
(24.11.11)
togi malesef bulduğum tek döküman bu: adslistanbul.ttnet.net.tr

burada söylenenlere göre 10.0.0.2 adresinden modeme ulaştım fakat nereden hangi ayarı yapmam gerektiğini bilemedim. yani kablo modem üzerindeki internet erişimini alıp kablosuz yayın yapmasını sağlamak adına nasıl bir ayar yapıldığı belirtilmemiş. anlamıyorum, yapamıyorum.
0
🌸oddity
(24.11.11)
connectify diye bir program var.

kablolu gelen interneti kullanarak evinde wlan yaratabiliyorsun. bu durumda internete bağlı olan bilgisayar wlan vericisi gibi davranıyor.
0
burfak
(24.11.11)
ben iki hafta önce kablonet wireless modem alana kaar hep senin dediğin gibi yaptım. eğer adsl router ın lan girişleri haricinde modeme internet vermek için bi girişi varsa ona tak ethernet kablosunu, yoksa normal lan girişine tak. lan çift yönlü bir iletişim sistemi olduğundan öyle de işe yarıyor birçok modemde. adsl router ın modeliyle bir arattır nette cablenet adsl wireless falan diye.
0
r_u_h
(24.11.11)
(3)

kaç kilo veririm ayda?

bak bi
selam agalarben size neler yediğimi neler yaptığımı anlatiim. tahimini ayda kaç kilo veririm söyleyiverin. sabah 1 portakal bunun üzerine 1 saat tempolu yürüyüş.kahvaltı: bi dilim kızarmış kepekli ekmek. 1 domates. kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir tam yağlı.ara öğün bi portakal yada bi ksae t
selam agalar
ben size neler yediğimi neler yaptığımı anlatiim. tahimini ayda kaç kilo veririm söyleyiverin.

sabah 1 portakal bunun üzerine 1 saat tempolu yürüyüş.

kahvaltı: bi dilim kızarmış kepekli ekmek. 1 domates. kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir tam yağlı.

ara öğün bi portakal yada bi ksae tam yağlı yogurt.

öğlen: 2-3 sarma yada yemekte ne varsa 3-4 kaşık işte

ara öğün: beyaz peynir (kibrit kutusu)

gece: aynen öğlen gibi 2-3 kaşık bişeyler.


notlar:
boy 1.70 kilo 83 yaş 23
homeoffice çalışıyorum. zamanım evde geçiyor büyük çoğunlukla.
akşam engeç 9 dan sonra portakal yogurt peynir dışında bişey yemiyorum.
başka vermediğim bilgi varsa sorabilirsiniz.

tabi arada bi parça çikolata yada 3-5 antep fıstıı yediğim oluyor 2-3 günde bi
0
bak bi
(16.03.11)
akşam 7den sonra yemeyi kesmediğiniz sürece kilo veremezsiniz. yoğurt moğurt da değil hiçbişi yenmicek.
0
be forever young
(16.03.11)
boy 1.70'e kilo 83 kilo olduğunuza göre normal zamanda bu saydıklarınızdan çok daha fazlasını yiyordunuz, ve spor da yapmıyordunuz. eski yediklerinizle karşılaştırın eğer yarısı kadar yiyorsanız ay sonunda bir-iki kilo verirsiniz.
0
overdose
(16.03.11)
tempolu yürüyüş iyi hoş ama ben koşmanızı öneririm. şınav, mekik, barfiks gibi ev ortamında da yapabileceğiniz sporlara da ağırlık verin. vücudun kilo verirken bir yandan sıkılaşması ve incelmesi için şart bunlar. koşuya başlamak için kendinizi zorlamadan uygulayabileceğiniz bir program: i56.tinypic.com

ayrıca "pilates for dummies" diye bir video ders var. onu btjunkie.org gibi bir siteden bulup indirebilirsiniz; pilates günde 20 dk. çalışarak vücudu gerçekten şahane sıkılaştıran bir egzersiz yöntemi.

bunun dışında diyetinize kesinlikle et dahil edin. beyaz, kırmızı ve balık; hepsinden yemeniz gerekiyor. öğünleri sıklaştırın, az ama sık sık yeyin. şu anki diyetiniz son derece sağlıksız ve kilo vermekten ziyade sizi bitkin düşürmeye yönelik bir program. yapmayın etmeyin, bu kadar da kötü beslenmeyin.
0
oddity
(16.03.11)
(9)

laptop

coldnick
laptop alacağım fakat max 1000 tl ye kadar çıkabilirim,asus veya acer alıcam.sizce hangisi
laptop alacağım fakat max 1000 tl ye kadar çıkabilirim,asus veya acer alıcam.sizce hangisi
0
coldnick
(13.02.10)
Acer derim.
0
there is nothing left for me
(13.02.10)
togi
(13.02.10)
acer kullanıcısıyım
şöyle açıklayım senin bir laptoptan ne beklediğine bağlı
acer dış kasa olarak çok zayıf bir pc ergonomik olarak tasarlanmamış.
bu arada ben acer 5920g modelini kullanıyorum.performans noktasında kesinlikle memnunum en ufak sorun çıkarmadı ama aynı modelden arkadaşlarım kullanıyor onlarda ısınma ve kapanma problemleri vardır. birazcık şans faktörü var gibi sanki bilemiyorum.
eger bir laptoptan çok fazla şey beklemiyorsan aceri öneririm asusla karşılaştıramam çünkü bir bilgim yok onuda araştır derim.
0
deep435
(13.02.10)
asus gorunume onem vermez, ama iyidir. sonucta hacı deep'in dedigi gibi, bu sans isi. ben asus mu acer mı dersen asus derim performans acısından, ama insallah iyi cıkar alacagın alet.
0
hubble
(13.02.10)
asus.

/thread.
0
oddity
(13.02.10)
ilk olarak dell derim ama azcık daha para gerekebilir. asus da olabilir.
0
l6205013
(13.02.10)
asus.
0
roverandom
(13.02.10)
sonucu ben yazayım: dell > asus > acer
0
chak 666
(13.02.10)
asus
0
hsyn
(13.02.10)
(4)

bilinçli unutma

zippy
bir düşünceyi, anıyı ya da takıntı tarzı şeyleri bilinçli olarak unutmak mümkün müdür? ben bir süre denedim, yapamadım ve mümkünatı var mıdır merak ettim.bilinçli unutmadan kasıt, zamana bırakmadan bir şeyi zihinden silebilmek oluyor.
bir düşünceyi, anıyı ya da takıntı tarzı şeyleri bilinçli olarak unutmak mümkün müdür? ben bir süre denedim, yapamadım ve mümkünatı var mıdır merak ettim.

bilinçli unutmadan kasıt, zamana bırakmadan bir şeyi zihinden silebilmek oluyor.
0
zippy
(12.02.10)
belki beynin unutmaya çalıştığın şeyin yerine başka bişey koyarak unutmanı sağlamıştır ama bunu unutmadığını sanmanı düşüneceğin şekilde yapmıştır ama sen unutmuştur aslında. hatırladığın belki başka bişeydir aslında ama hep onu unutmaya çalıştığını düşünüyorsundur belki şu anda, olamaz mı :)

ayrıca olmaz o aslında hemen şıp diye bence, zor. zaten unutmaya çalışınca aklından çıkmaz gibi filan olmaz mı. daha mistik yöntemler gerek bence :)

bi de film geliyor tabi akla hemen,
(bkz: eternal sunshine of the spotless mind)
0
tepedeki psychedelic adam
(12.02.10)
zorlarsan olmayacak şey yok.
0
insanimsi
(12.02.10)
dediğinize göre kişinin kendi isteğiyle bir şeyi silmeye çalışmasından bahsediyoruz ve böyle bir şeyi bilinçli olarak gerçekleştirmek bana mümkün görünmüyor (işi bilen ve aksini iddia edene saygım sonsuz). yapabileceğiniz hiçbir şey sizi "bir şey unutmaya çalıştığınız" hissinden kurtarmaz. bir şey unutmak için, onu unutmaya çalıştığınızı da unutmalısınız. ki bu teknik olarak mümkün değil zira infinite loop'a girer.

"unutmak istediğim şey: geçen akşam sarhoş olunca yaptıklarım.
bunu unutmak için blablabla yapıcam.
blablabla yapmamın sebebini unutmak için hedehödö yapıcam.
hedehedö yapmamın sebebini unutmak için tırıvırı yapıcam.
vs.."

aslında bir yerden sonra "lan ben bu saçma loop'a niye girdim ki?" diye düşünürken, unutmak istediğiniz şeyi gerçekten unuttuğunuzu farkedebilirsiniz. tabii o zaman da meraktan kafayı yemeyin, "neydi yav neydi" diye kendinizi zorlayıp hatırlamayın, yazık olmasın :)
0
oddity
(13.02.10)
bence böyle bir şey mümkün değildir. çünkü sen o düşünce üzerinde çalıştıkça aynı nöron bağlantısını güçlendiriyorsun. iyice beynine işlemiş oluyorsun. tam tersini yapmalısın, o nöronlara giden bağlantıları kesmelisin, bu da sürekli aynı şeyi düşünerek olamaz doğal olarak. fiziken yanlış bence.
0
kediebesi
(13.02.10)
(4)

Az Uyuma Sorunsalı ?

emresimsek
iyi akşamlar...öncelikle belirtmeliyim ki yaklaşık bir aydır polifazik uyku yani da vinci uyku modeliyle uyumaktaydım fakat uygulamakta zorluk çektiğim için bırakmak zorunda kaldım.acaba günlük 3-4 saat aralığında uyumak için önerebileceğiniz şeyler var mı ?*verimli uyku uyumak gerektiğini biliyorum
iyi akşamlar...

öncelikle belirtmeliyim ki yaklaşık bir aydır polifazik uyku yani da vinci uyku modeliyle uyumaktaydım fakat uygulamakta zorluk çektiğim için bırakmak zorunda kaldım.

acaba günlük 3-4 saat aralığında uyumak için önerebileceğiniz şeyler var mı ?

*verimli uyku uyumak gerektiğini biliyorum fakat bunun için neler yapmam gerek onuda bilmek istiyorum ?
0
emresimsek
(12.02.10)
o modeli uygulamak için hayvani bir konsantrasyon gücü olması lazım. herkes yapamaz.
0
insanimsi
(12.02.10)
afedersiniz ama sanırım yanlış anlattım da vinci uyku modeliyle ilgili bir sorunum yok zaten onu devre dışı bıraktım sebebide dayanamadığım için değil sadece uyumam gereken zamanlarda farklı işleri olduğundan.

başka bu tür şeyler var mı ben onu merak ediyorum.
0
🌸emresimsek
(12.02.10)
uygularken nasıl bir tecrübe yaşadınız ? iş güç sosyal hayat eğer uygun olsa idi tercih edilesi bişeymi ?
0
orpheus
(13.02.10)
o da vinci uykusu hatırladığım kadarıyla her 3 saatte bir 15 dakika uyuyarak uygulanıyordu, emin değilim. ama önemli de değil. benim önerim 1.5 saatlik uykularla geçirmeniz. yani günü üçe böleceksiniz, 6.5 saat uyanık, 1.5 saat uyku şeklinde geçecek. 1.5 saatin kerameti de bir uyku devresini tamamlamanızdır. yani normal bir uyku esnasında her 1.5 saatte uyanıklığa çok yaklaşıyorsunuz, vücudunuzun buna hazırlıklı oluyor, uyandığınızda üstünüzde ağırlık olmuyor.

mesela 5 küsur saat uyumak yerine 4.5 ya da 6 saat uyumak her açıdan daha iyidir bu mantıkla. periyotların ortasında uyanırsanız kendinizi anlamsız bir şekilde yorgun hissedebilirsiniz. ben alarm kurmadan yattığımda fark ediyorum bunu. 2 gün evvel aşırı yorgun ve uyusuzdum. akşam 10:00'da yattım, kafamı koyduğum gibi uyudum zaten, sabah 5:30'da uyandım kendiliğinden. 7.5 saat uyumuşum ki 1.5'un katı oluyor kendisi. siz de dikkat ederseniz, önemli bir uyaran (uyurken kolunu bacağını üstünüze atan bir sevgili, gürültü, mide-barsakta gaz, vs..) olmadığı takdirde kendiliğinden uyanma çok büyük oranda 1.5 saatin katlarında gerçekleşiyor. böyle işte, aklınızda bulunsun.
0
oddity
(13.02.10)
(15)

dizi arıyorum

soujiro
izleyecek birşeyler arıyorum. önerilerinizi bekliyorum. aşağıya izlediklerimi ve 5-10 bölüm izleyip pek sarmayanları yazayım;takip ettiklerim;lost, himym, curb your enthusiasm, seinfeld, office (ingiliz ve amerikan, extras, coupling, mad men, breaking bad, true blood, dexter, prison break, flashforw
izleyecek birşeyler arıyorum. önerilerinizi bekliyorum. aşağıya izlediklerimi ve 5-10 bölüm izleyip pek sarmayanları yazayım;

takip ettiklerim;

lost, himym, curb your enthusiasm, seinfeld, office (ingiliz ve amerikan, extras, coupling, mad men, breaking bad, true blood, dexter, prison break, flashforward, the lost room, the mentalist, south park, my name is earl, 30 rock, worst week (ingiliz ve amerikan), house m.d.

sarmayanlar;

lie to me, monk, the it crowd, smallville, chuck, desperate housewives, entourage, fringe, the big bang theory, csi ve türevleri

hangilerini en çok seviyorsun dersen house m.d. mentalist bide mad men derim. biliyorum liste biraz fazla ama çok sıkılıyorum tatilde. şimdiden teşekkürler.
0
soujiro
(12.02.10)
friends izlememek eksikliktir.
0
sanal uyku
(12.02.10)
house seven biri lie to me nasıl sevmeyebilir ki :)

aynı dizi ikisi de nerdeyse :)
0
plainwalker
(12.02.10)
how i met your mother

diziport.com dan izlenilebiliyor.

edit: görmemişim. o zaman heroes. nip tuck. the x files.
0
aksasu
(12.02.10)
scrubs seversin %90
0
passion rules the game
(12.02.10)
spartacus die bi dizi başladı fena değil.
two and a half men
hustle
dollhouse
ama o kadar dizi arasında friends görmemek şaşırtıcı.
0
janjan
(12.02.10)
friends izlememiş olup izleyecek dizi kovalamak zaman kaybıdır. hele himym'ı takip edip friends izlememek yazıktır günahtır.
0
nightwalkerg
(12.02.10)
lie to me nasıl house ile aynı onu anlamadım. ilk bir kaç bölüm ilginç geliyor ama onra kötü polisiye dizilerine dönüyor.
24 idare eder.
0
insanimsi
(12.02.10)
Seinfeld ve 30 Rock seviyorsan: Arrested Development
0
suda balik
(12.02.10)
çizgilerden örnek vereyim:

"futurama" (simpsons seviyorsan, bunu da seveceksin)
"avatar the last airbender"
anime seviyorsan kesinlikle "death note" ve "neon genesis evangelion" öneririm.
0
oddity
(12.02.10)
bazılarını yazmayı unutmuşum. friends izledim sarmadı. heroes kabak tadı verdi bıraktım. arrested development'ı bitirdim. aslında doğru scrubs çok tavsiye ediliyordu ona başlamasam fena olmaz
0
🌸soujiro
(12.02.10)
death note diye bir anime var, 37 bölüm galiba. şu sıralar ona sardım, gayet te iyi gidiyo.
0
etna
(12.02.10)
family guy, biraz amerikan kültürü ve hardcore ama sardı mı sarar
0
yuto
(12.02.10)
24 ç ve kesinlikle Monk :)
0
squeeze
(13.02.10)
bende senin gibi dizi izleyen biriyim bu kadar çok!bence SMALLVİLLE,the o.c ve one tree hill i bir dene derim
0
dorre
(13.02.10)
(4)

Borsa'ya başlangıç

nex
sevgili sözlük halkı. borsaya girmek istiyorum lakin, bu iş sadece boracılar yada iktisattır ekonomidir bilimum bu bölümlerden mezun birilerimi için mi vardır. sade bir vatandaşta giremezmi bu işe eğer girer derseniz nerden başlamak gerekir ufaktan ufaktan böyle sadece merak amaçlı. Ufak para iş yap
sevgili sözlük halkı. borsaya girmek istiyorum lakin, bu iş sadece boracılar yada iktisattır ekonomidir bilimum bu bölümlerden mezun birilerimi için mi vardır. sade bir vatandaşta giremezmi bu işe eğer girer derseniz nerden başlamak gerekir ufaktan ufaktan böyle sadece merak amaçlı. Ufak para iş yapmaz ezilirsin demeyiniz zaten amaç takılmak öyle çok para yatırayım falan filan değil maksat öğrenmek.
0
nex
(12.02.10)
tüyolar vardır. tüyolar büyük abilerden gelir küçük adamlara doğru gider. sen zincirin sonunda olcan muhtemelen. tüyo sana geldiinde o hisse zaten tavan yapmış olcak. şirketlerin neler ypcagını önceden bazı kişiler bilebiliyo. o hareket sonucunda hisse artıcaksa giriyolar. sonra haber çıkıyo ama haber çıktıgında hisse çoktan artmış oluyo. küçük parayla doal olarak bişey kazanamazsın ama takılırsın. seans odalarına git oralarda oyna. evde netten takip etme. bişey bilmiyosan oralarda bi ihtimal bişey kaparsın. çünkü yorum yapıyo adamlar hayvan gibi bide kapışıyolar. nette forumlar oraları takip et. 1-2 senede para kazancak düzeye gelirsin heralde.
0
rereroro
(12.02.10)
1. borsaya herkes girmelidir, herkes bilmelidir, sanıldığı kadar zor değildir.
2. borsa bilmeyen zengin olamaz/kalamaz.
0
desdinova
(12.02.10)
ne olursa olsun yeni başlayan biri "abi dün yatırdım parayı hop bugün %15 kar ettim" demeyi hayal etmemeli. borsada böyle hızlı/aktif oyuncu olmak için gerçekten şirketleri çok iyi tanımak veya bunarı iyi bilen birilerine yakınlığın olması lazım. ha tabii takibi her an sürdürmen de gerekiyor ki yeni başlayan biri için tamamen imkansız şeyler bunlar, o yüzden bunu şimdilik geçiyorum. öncelikle, prosedürü öğrenme amacıyla sağlam kağıtlara para yatır. parayı riske atmamış olursun süreç boyunca. portföy yönetiminin inceliklerini öğren; parayı, yatıracağın farklı kağıtların risk büyüklüğüne göre parçalara ayırıp yönetmen gerekiyor. hırs yapma, öncelikle garantici ol, sonra risk almaya başlarsın.

esas önemli olan öngörülerin gelişmesidir bana göre. ve elbette oyunculuktan ziyade yatırımcılığı düşün. parayı, yıllar içinde çok büyüyeceğine inandığın bir şirketlere yatırıp unutmak borsadan para kazanmanın en tatlı yoludur. migros ya da turkcell gibi şirketler bundan yıllar önce kendisine yatırım yapanları zengin etti resmen. enerji sektöründe acaip şeyler olacak yakında mesela, o konuda faaliyet göstermeye başlayan şirketleri yakından takip et (aslında, revaçta olan tüm sekörleri takip et).

işletme-iktisat-ekonometri gibi bölümlerden mezun olan kişiler bu konuya sadece daha hazırlıklıdır. ama borsadan anlamak, mühendislik gibi bir şey değil. yani okulunu okumadan da, sadece borsa dergilerini ya da cnbc-e gibi kanalları takip ederek kısa sürede baya hakim olursun olaya. dergiler sana yapacağın yatırımlar konusunda pek yararlı olmaz ("git hemen şuna para yatır" diye kör gözüne parmağım bir yardım olmaz); borsa çok değişken bir ortam ve dergide basılana kadar bir tüyo çoktan doygunluğa ulaşmış olabiliyor. işin teknik yönünü anlamak için ise en önemli kaynak bunlardır. tv kanalları sürecin nasıl ilerlediğini daha iyi gösterir, anlık olarak yapılan yorumlar yarın öbür gün bir şirket haberi aldığında senin nasıl düşünmen gerektiği konusunda rehberlik eder. senin yorumlama kabiliyetinin artması çok önemli. kararı hemen vermen gerekecek. eğer karar vermek için bir yorumcunun konuşmasını falan beklersen kaymağı hep başkaları yer, sen geride kalırsın.

sakın grafikler/analizler falan gördüğünde korkma "ben bunları okumayı bilmiyorum" diye. bu işlere meraklıysan, öğrenmesi gerçekten zor değil. umarım uğraşacak vaktin ve sabrın vardır. başarılar.
0
oddity
(12.02.10)
@oddity: ben bile gaza geldim. teşekkürler.

(yönetimden talep: sağa sola bir tür ''cevap için teşekkür et'' butonu konulmasını rica ediyorum)
0
insanimsi
(12.02.10)
(5)

Fotoğrafın pikselini arttırmak

teritori
Yıllar önce Chip'te okumuştum sanırım. Atıyorum 10mp fotoğrafın pikselini 4-5 katına çıkarıyorlardı. Aynı kareden bir kaç tane üstüste koymalar filan yapmışlardı. Bu tekniği bilen filan var mı? Ya da başka bir fikri olan...
Yıllar önce Chip'te okumuştum sanırım. Atıyorum 10mp fotoğrafın pikselini 4-5 katına çıkarıyorlardı. Aynı kareden bir kaç tane üstüste koymalar filan yapmışlardı. Bu tekniği bilen filan var mı? Ya da başka bir fikri olan...
0
teritori
(11.02.10)
görüntü kalitesini en az kayıpla atlatarak fotoğraf boyutunu büyütmek için şöyle bir yöntem var, photoshop'ta image size'a gidip görüntüyü 10% büyütüyorsun. sonra bir daha 10%, 10%... istediğin ebada gelene kadar her basamakta yüzde 10 büyütünce -nedense- kalite kaybı daha az oluyor. fotoğrafın orjinal hali ne kadar keskin ve büyükse o kadar iyi sonuç veriyor bu yöntem.
=)
0
kobuzchu kiz
(11.02.10)
bir fotoğrafın içindeki toplam piksel sayısı değişmeden boyutu arttırılırsa ppi azalır. yani interpolasyon da denilen bu işlemi fotoğrafın kalitesinden 0 kayıpla gerçekleştirmenin yolu bildiğim kadarıyla yok. hele hele 4-5 kat büyük fotoğraflar elde etmekten bahsediyorsak bu kesinlikle imkansız.

yine de boyutu çok olmamak kaydıyla arttırırken kalite kaybını minimumda tutmak için bazı teknikler mevcut. teknikleri detaylı olarak anlatan başka kaynaklar da bulabilirsiniz tabii ama ilk anda rehber olması için şu link güzel. hem tutorial'lar için ayrı ayrı linkler de koymuşlar. umarım ingilizce olması sorun değildir:

graphicssoft.about.com
0
oddity
(12.02.10)
harbiden işe yaradı. zaten 1m*1.5m eatlarında bir fotoğrafı büyütecektim, şimdi oldu 2,5x1,5. Artık duvarıma poster olarak astırabilirim. Thanks dude :)
0
🌸teritori
(12.02.10)
yoo dostum yo, tek metod önermişim gibi konuşma, o verdiğim linkte bir sürü metod var. seç beğen al. kobuzchu kiz'in yöntemi orada "stair interpolation" olarak anlatılan yöntem, yani diyor ki "basamak çıkar gibin yap böyle, ufak ufak arttır, zart diye %400 büyütme". ki anladığım kadarıyla en başarılı yöntemlerden biriymiş. neyse sen hepsini bi gözden geçir bakalım. plug-in'ler falan da var mesela sırf image resize için, onları indir uygun program varsa bilgisayarında. bu tarz şeyler işte. çay güzel şey, isterim :)
0
oddity
(12.02.10)
@oddity: şimdi ben mesajı silince sen öyle deli gibi boşa konuşmuş gibi göründün ama ben her şeyin farkındayım dostum :)
kobuzchu kızın yöntemi nazarımda en etkili yöntem seçildi. diğerlerine de baktım üşendim hepsini denemeye. zaten öyle 4-5 kat büyütmeyecektim. 1,5*1 metre boyutlarındaki bir fotoğrafı 2 metre civarına getirecektim. oldu bu gayet güzel.
0
🌸teritori
(12.02.10)
(7)

Firefox sözlükte saçmalıyor

oddity
bir saat kadar önce internet bağlantımda bir takım sorunlar oldu, hiçbir site açılamadı falan. bu esnada sözlüğü açmaya çalırken kah "zaman aşımı" hatası verdi, kah açar gibi oldu, main frame'i getirdi fakat sol frame'i getiremedi falan böyle gariplikler yaptı. ayrıca browser kaynaklı bir sorun olma
bir saat kadar önce internet bağlantımda bir takım sorunlar oldu, hiçbir site açılamadı falan. bu esnada sözlüğü açmaya çalırken kah "zaman aşımı" hatası verdi, kah açar gibi oldu, main frame'i getirdi fakat sol frame'i getiremedi falan böyle gariplikler yaptı. ayrıca browser kaynaklı bir sorun olmadığından eminim çünkü utorrent bu sırada download hızını 0.1 KBps'ye falan düşürmüştü. neyse, problem geçince -uydunet'te bir arıza vardı ve halledildi sanırım- sözlüğü açtım ama salaklıklar var:

1- entrylerin altındaki butonlar çıkmıyor, çıkabilecekleri bir yer yok; eklediğim screenshot'ta gördüğünüz üzere entryler dip dibe duruyor.

2- "terk" ve "ben" butonlarına basamıyorum. sanki buton değil de plain text imiş gibi davranıyorlar.

3- "kenar"da duran bir entry'me "durmasın" dedim, "yazdıklarınız gidiyor??" dedi, "tamam" dedim. ama entry taslağını silmek yerine sözlüğe girdi. bildiğin entry girdi lan? göte girebilir unsurlar var diye durmasın dedik, o gitti sçtı halıya, entry altı butonlar da olmadığı için panik yaptım. neyse ki maxthon'dan açınca sözlük normal çalışıyor, sildim hemen neyse.

4- "araştır" kısmı tamamen arazi olmuş. yok, gitmiş kalleş.

firefox'taki geçmiş öğreleri sildim. ayrıca kayıtlı parolalar kısmından sözlük hesabımı çıkarttım. buna rağmen logout olmuyor. ctrl+f5 falan hak getire. terk butonuna basamadığım için zaten çıkamıyorum. içerde kaldım resmen. çıkarın la beni!?

evet yardımlarınızı bekliyorum. sözlüğü normal -hesap kapalı olarak- açabilsem düzelecekmiş gibi geliyor. FF ile ilgili bir sorun olduğunu sanmıyorum çünkü birçok farklı siteyi denedim, her şey olması gerektiği gibi, bir tek sözlük'te saçmalıyor.
0
oddity
(11.02.10)
firefox penceresini kapatıp açmayı denedin mi?
0
tepedeki psychedelic adam
(11.02.10)
evet denedim tabii ki. hatta makinaya reset bile attım. yok usta olmuyor, hapsoldum resmen.
0
🌸oddity
(11.02.10)
Sorun muhtemelen firefoxta javascriptin etkin olmamasıyla ilgili. Ayarları biraz karıştırıp javascript etkin mi diye bakın.
0
paddle steamer
(11.02.10)
durduk yere deaktive mi oldu diye heyecan yaptım siz söyleyince ama malesef sorun o da değil. javascript her zaman olduğu gibi etkin.
0
🌸oddity
(11.02.10)
bende de oluyor arada o. gecmisi falan sil, cookie leri temizle bi daha giris yap dene bakalm.
0
hmpf
(11.02.10)
@hpmf, sağol, ne kadar dalgın olduğumu ispatladın :) parolalar kısmından sözlüğü çıkartınca cookie'yi silmek aklıma bile gelmemişti.. neyse çok teşekkür ederim, problem halloldu, tekrar login oldum ve her şey düzgün çalışıyor. /thread.
0
🌸oddity
(11.02.10)
az önce aynısı bende oldu... en sonunda geçicem chrome a o olacak...
0
beni boyle sev seveceksen
(12.02.10)
(10)

bilgisayarı tamir edip, pilini bozmuşlar!

xellent
sony marka laptopumu yetkili servisine göndererek tamir edilmesini istedim, garantisi olmamasına rağmen pahalı üründür, ne gerek var çakma bilgisayarcılara diyip gönderdim. ürün uzun bir süre sonra elime geçti tamir edilmiş şekilde. Fakat ürünün pili %0 gösteriyor ve sarj olmuyor. ürünü gönderirken
sony marka laptopumu yetkili servisine göndererek tamir edilmesini istedim, garantisi olmamasına rağmen pahalı üründür, ne gerek var çakma bilgisayarcılara diyip gönderdim. ürün uzun bir süre sonra elime geçti tamir edilmiş şekilde. Fakat ürünün pili %0 gösteriyor ve sarj olmuyor. ürünü gönderirken böyle bir problemim yoktu. Hatta laptop açılıyor fakat ekrana görüntü gelmiyordu.

şimdi sırf 120 milyon işçilik verip pilin bozulmasını sindiremiyorum, bir nevi keriz modu.

tüketici haklarına başvursam ne olur?

eğer başvurursam laptopu da tüketici haklarına bırakmam gerekiyor mu?
0
xellent
(11.02.10)
Bence ilk olarak servise başvurun,
Onlardan gelecek cevaba göre hareket edin
0
tragamin
(11.02.10)
tinlamadılar.
0
🌸xellent
(11.02.10)
yahu aynısı bana da oldu, nası yapıyolar bunu anlamıyorum. bence çirkeflik yapın sonuna kadar.
0
cereal killer
(11.02.10)
bence pili degistirdiler :/
0
bryan fury
(11.02.10)
cihazı kapatın, pili çıkartın, cihazı fişe takın, pili takın.

kız arkadaşımın laptop'ında da sizinki gibi bir sorun oluyor pili tamamen bitince -şarj olmuyor, şarj ışığı dahi yanmıyor-. bu yöntemle çözüyoruz. siz de bir deneyin.
0
oddity
(11.02.10)
bryan fury'e katiliyorum, servislerde bazi hötörölar pili degi$tiriyor.
0
dengesiz pamuk
(11.02.10)
sikayetvar.com a yaz. sony gibi bi marka sallar heralde bu olayı. belediyeye git. orada bi heyet bakıyodu bu işlere. olmazsa japonyaya kadar mail at ara. şaka deil ciddi söylüyorum. türkiyede malesef servisler etik değerlerden uzak çalışıyolar. toshiba servisi mesela. bol şans
0
rereroro
(12.02.10)
tüketici mahkemesine gidecem de... blöf yap, yemezlerse harbiden ver mahkemeye...

bunlar köpeksiz köyü bulmuşlar değneksiz geziyorlar...
0
beni boyle sev seveceksen
(12.02.10)
sony'e mail atın durumu anlatın servis ismi fln vererek
0
tragamin
(12.02.10)
tükatici heyeti ürün garanti gamında olmadıgından herhangi bir yaptırımlarının olamayağından bahsetti, sikayetvar.com da da belli başlı cihan elektronık ıle alakalı sıkayetler var fakat cevap dahı vermıyorlar.

sony'e maıl atayım, yazayım. ama bir cevap geleceğini sanmıyorum nedense.
0
🌸xellent
(17.02.10)
(23)

kedi beslesem mi ne yapsam kediseverler/sevmeyenler ?

bullet-toothh
***yeni cevapları hala beklemekteyim, aynı şeyler olsa bile yazın, karasız kaldım:)selam,hemen belirteyim hayatımda hiç kedi beslemedim, hatta eskiden kedileri de pek sevmezdim ancak sözlükteki entry'ler, burdaki duyurular derken, bi kedi sevgisi oluştu bende.şimdii kedi beslemek istememin nedenleri
***yeni cevapları hala beklemekteyim, aynı şeyler olsa bile yazın, karasız kaldım:)

selam,

hemen belirteyim hayatımda hiç kedi beslemedim, hatta eskiden kedileri de pek sevmezdim ancak sözlükteki entry'ler, burdaki duyurular derken, bi kedi sevgisi oluştu bende.

şimdii kedi beslemek istememin nedenlerine geleyim:

hayvanları çok severim. hayatım boyunca evde mutlaka kuş oldu. yetmedi balkona düşen, ölmek üzere olan bilumum karga yavrusuna, güvercin yavrusuna bakmışlığımız var ailecek. yine geçici olarak bize bırakılan 2 köpeğe, 2 ay boyunca evde baktım. gerçi köpekleri ne kadar çok sevsem de, köpekle köpek olup her türlü oyunlarına ortak olsam da, hem köpeğin kendine has kokusu hem de ablamın köpek tüyüne olan alerjisi, beni köpek almaktan vazgeçirdi. muhabbet kuşlarını da çok severim ancak onlar çok hassas oluyor hem de fazla uzun yaşamıyor. ben de temizliğini ve oyunculuğunu dikate alarak en son kedide karar kıldım.

tabi karar kıldım ancak kafama bi kaç şey takılıyor ve burda sizin yardımınıza ihtiyacım var:

şu anda evde, bi bacağı tamamen sakat olup, ölmekten kurtardığımız bir adet kanarya var, yani 4-5 yıldır bizimle. tabi o, fazlasıyla ürkek ve de kuş olduğu için, ele alınıp sevilip, oynanamıyor :) işte her neyse eve yavru bi kedi gelirse acaba bunlar anlaşır mı? yoksa kedi çok mu rahatsız eder?

aklıma takılan diğer şey ise, normalde evde çok fazla olan biri değilim. üniversite, arkadaşlar derken, kediye çok vakit ayıramasam sorun olur mu? tabi yemek, su, tuvalet gibi ihtiyaçlarını kastetmiyorum. ki zaten evde annem ve babam da var ve emekliler. gerçi annem kedilerden biraz korksa da, babam da hayvanları çok sever.

son olarak kedi, sürekli, evde kalabilir mi? hani eğer karar verirsek, kesinlikle bazı geceler dışarıya bırakalım fln gibi şeyler söz konusu değil.

bu uzuun duyuruyu okuyup, bu garip ailenin kedi sahibi olup olamayacağı konusunda yardımcı olabilecekler için şimdiden teşekkürler...

not: şimdi hatırladım, evde balık da bakmıştım. itiraf ediyorum balıklara bakarken biraz sorumsuz davranmış olabilirim, ama çocuktum o zamanlar:) bi de balıkları alırken, sevilemeyeceğini göz ardı etmişim.
0
bullet-toothh
(13.11.09)
sizin ilacınız şu anda 2 aylık filan olan (tercihen annesini kaybetmiş) iki minik kız almanız. bu ufaklıklar 6 aylık kadar olduklarında ameliyat edilirse evde pekte dışarı çıkmadan yaşarlar.yavruluklarında da (biraz zorda olsa) kuşa alıştırırsanız onunla da iyi geçinirler. iki tane dişi olması birbirleri ile geçinebilmek açısından önemli. kedi mekancıdır. eve alacağınız erkek kediyi ameliyat ettirmeniz gerekmez ama bu ufaklık 7-8 aylık olduğunda dışarı çıkmak için kendini (ya da sizin ellerinizi; ki bendeki eşşek benim elimi tercih ediyor) paralar. bu nedenle dişi almak evin sukuneti açısından çok daha tercih edilmeli. iki tane olması da başlarında olmasanız bile vakit geçirmeleri için iyi olur. doğum yaptırtmadığınız ve kuşa alıştırdığınız taktirde hiç bir sorun yaşamazsınız.
0
felagund
(13.11.09)
10-15 yıl bakmayı göze alın her şeyden önce. sıkılıp, bakamadığınızı hissedip ya da tamamen hevesinizin geçmesine bağlı olarak hayvanı sokağa atarsanız beddualarım sizinle olur.

hayvanı yavruyken (annesinin yanında 2 ay falan geçirmiş olmak şartıyla) alın, bir deneyin kanaryaya karşı nasıl davranıyor. daha ufak olduğu için zaten avlayamaz erişkin bir kanaryayı. ama si terbiye verebilirsiniz, arkadaşlıklarını pekiştirebilirsiniz. yine de son noktada hayvanın karakterine bağlıdır. denemeniz lazım.

anneniz kediden kokuyorsa pek sıcak bakmayın bu kedi işine. sürekli o kadın bakacak hayvana (sizin de evde pek durmamanız sebeiyle tabii), korktuğu değil, bilakis çok sevdiği bir hayvan olması lazım. yazık yani kadına sıkıntı çektirmeyin kendi keyfiniz için.

kedi bakımı zor değildir, ayrıca evde yalnız da kalabilir ama uzun bir süre yapa yalnız kalırsa eve döndüğünüzde tepki verebilir. küser, kızar, tırmalar, ısırır vs. bir süre sonra geçiyor tabi ama azarlıyor önce "niye bıraktın lan beni?" diye. anne-babanız evde olacaksa sorun değil gerçi bunlar. yalnız dediğim gibi uzun süre evden ayrılacaksanız hayvanı çok güvendiğiniz birine bırakmaktan başka çareniz yok. ayak bağı olacak kısacası; hem size hem bıraktığınız kişiye..

sözün özü bu ciddi bir sorumluluktur. ben çok uzun zaman tek başıma yaşadığım ve kedilere bayıldığım halde sırf bu sorumluluk yüzünden almadım. "hayvana yemeğini suyunu verince, arada bir de tuvaletini (kumunu) temizleyince o kendine bakıyor" diye düşünmeyin. o kadar basit değil yani.
0
oddity
(13.11.09)
@felagund

şimdi annemim biraz korkması ve de hiç kedi beslememiş olmamızın üstüne 2 tane birden almak radikal bi geçiş olmaz mı? hiç anlamadığım halde, önce bi tane yavru almayı planlamıştım. dediğim gibi ev tamamen boş kalmaz, annemler yoksa ben olurum, ablam olur.

onun dışında, cinsiyet konusunda da çok kararsızım tabi. dişi mi daha deli olur erkek mi? hani olur ya bi şekilde dışarı çıkar, hamile olur diye, erkek almayı düşünüyordum. gerçi dişi de olsa, erkek de olsa kısırlaştırmamız gerekir diye düşünüyorum, yanlış mı düşünüyorum?
0
🌸bullet-toothh
(13.11.09)
selamlar :)
ansızın kedi sahibi olmuş 2.5 yıl içerisinde ilk kediyi ne yazık ki kaybetmis :( simdi yavrusu ile beraber olan biriyim. bu süreç zarfında ben de kediler hakkında hiç bişi bilmezken ord. prof. gibi oldum. abarttım tamam. ama epiy tecrübe yaşadım. yazdıklarınızdan yola çıkarak ilk tavsiyem dişi bir kedi sahibi olmanız. daha sakin yaradılışlı oluyorlar. benim şu anki kedim kısırlaştırılmış bir erkek ve tam bir canavar. çok oyuncu. aniden atlıyor hopluyor zıplıyor. oyun için yapıyor ama bilmeyen ürken biri için o gerçek bir canavara dönüşüyor. :)) bence annenin korkusundan cok kedinin tüyü sorun olur. gözardı etmeyin. evde kedi olması demek tüy olması demektir. daha fazla temizlik demektir. anneler bundan pek hoşlanmıyabiliyolar. özellikle mevsim geçişlerinde bolca tüy döker kedi hayvanı.

köpek gibi her an yanımda biri olsun modunda bir hayvan değildir kedi. yalnız kalabilir. abartmadıkca tabii.. bakımı kolaydır. taze mama, taze su, kum. 3 önemli madde.

kuş eğer kafesinde ise çok sorun çıkacağını sanmam. ama yinede kollamak lazım. kedi avcı ve etçil bir hayvan neticede.

son tavsiyem. eger dişi bir kedi almış olsaniz bile yada erkek neyse.. 1 yaşını doldurmadan kısırlaştırmamanız. lütfen bunu dikkate alın. eger dişi ise bir kez doğum yapsın buna izin verin. ilk dogumda 1-2 yavru geliyor zaten. bakabilirseniz siz bakarsiniz yada yuva bulursunuz. ama kedinin cinsel olgunluga erişmeden ve bunu yasamadan kısırlastirilmasina izin vermeyin. bu sadece benim değil gözlerinde dolar işareti olmayan vicdan sahibi veterinerlerin de tavsiyesidir. mutlu kedili seneler diliyorum size.
0
papitheclown
(13.11.09)
bence bi tane alın. kedi bakımı zor değil. sürekli onunla olmak zorunda değilsiniz.sizi özler ama kendine de bakar, hayata küsmez yani. ama gene de tabii ki ilgi ister, pohpohlanmak ister, ama zaten bunlar kendiliğinden olur. sonuçta köpek gibi uğraşmayacaksınız onu demek istiyorum.
baştan tuvaletini (ki zaten kendi öğreniyo) ve mutlaka koltukları değil, ona vereceğiniz bi tırtıklama zımbırtısına tırnaklarını sürtmeyi alıştırmanız lazım, yem, su filan, biraz aşı masrafı..çim, kedi kumu, bu gibi masraflar olur.
bence cinsiyeti değil, sevdiğiniz bir kediyi almanız önemli. ameliyat olursa nasılsa doğum yapmaz dişi de olsa. erkekler biraz daha efe modunda, dişiler daha kibar oluyolar ama ameliyat erkekleri de yumuşatıyo haliyle. bi sağlık engeli olmazsa ameliyat mutlaka yaptırın..erkek kedilerin çoğunun idrar kanalları sıkıntılı olur, bu nedenle bazılarına ameliyat iyi gelmiyor.
yani çok kolay olmasa da abartı bir zorluğu yok.
kedi sürekli evde kalır. köpek gibi dolaştırmanız gerekmez. ama bazıları evde kalmayı tercih ederken bazıları çıkıp dolaşmak ister. bu biraz hayvanın karakterine ve sizin tutumunuza bağlı. bahçe katındaysanız kedi için iyi ama beşinci kattaysanız da otursun yani, napalım. bizimki mesela balkon haricinde hiç dışarı çıkmıyo ve açıkçası psikolojisi bundan kötü etkileniyo. ama zorla da olmuyo ki ne yapayım çıkmıyo, ödü patlıyo dışardan.
kedi kuşla uğraşır yalnız onu söyliyim. balkona gelenlere bile salça olurlar ki evin içindeki haydi haydi cezbedecektir. bebeklikten itibaren alışır mı bilmiyorum, sanmıyorum. biz gerçi hem kuş hem kediyle yaşadık bi dönem ama ayrı tutuyoduk, kazara bi araya gelince hemen kafesin başına dikiliyodu bizimki. gerçi bi kaza olmadı.
son olarak şu an yazarlardan ıslakkedisudankorkmaz'da bir tane yavru var verilik. aşıları da tamam galiba, haberiniz olsun :)
0
magdalena
(13.11.09)
ev giriş katında, oldukça yeşil bi bahçesi olan, büyük bir sitede. hatta o kadar cezbedici bi bahçesi var ki, sürekli komşularımızın kedilerinin kaçtığını duyuyorum:) o yüzden kediyi dışarıya kesinliklle bırakmayız diye düşünüyorum.

onun dışında gelen cavaplardan sonra, kedi tüyünün bizim için çok büyük bi problem olacağını düşünüyorum. türü ne olursa olsun, illa her kedi, mevsimsel değişikliğe göre çok tüy döker mi? hani tekir tüy dökmez, .. döker gibi. aksi gibi benim odam halı kaplı.

tabi bi de burda da tartışılmıştı sanırım. "aşısı tam olan kedinin tüyünü yuttu, kist oldu" gibi şeyler sadece rivayettir değil mi? kedi tüyü yutmak, hastalığa neden olur mu?
0
🌸bullet-toothh
(13.11.09)
eğer aşağıda yazmış olduğum 'rica'ları okuyup hepsine evet diyebilecek, kabul edebilecekseniz kediyi alabilirsiniz derim.
onları dili ile;
- benim hayatım 10 ile 15 yıl sürer. senden her ayrılışım bana acı verir. beni almadan önce bunu düşün.
- beni terk etmen ile duyacağım acı; bir çocuğun annesi tarafından sokağa terk edilmesi ile aynıdır.
- bana, senin benden istediklerini anlayacağım bir süre ver ve benim içimde güven duygusu uyandır. çünkü ben bununla yaşarım.
- beni asla dar, karanlık,kapalı yerlerde ve yazın sıcakta bir araba/oda vs. içinde bırakma; ölebilirim.
- bana hiç bir zaman uzun süreli darılma ve beni cezalandırmak için bir yere kapatma. senin hayatında iş, eğlence ve arkadaşların var. benin hayatımda ise sadece sen varsın.
- arada sırada benimle konuş. sözlerini anlamasam bile -ki anlarım!- bana yönelttiğin sesinin tonunu anlarım, ben asla unutmam.
- beni dövmeden önce, aslında dişlerimle kemiklerini un ufak edebileceğimi,yüzünü çizikler içerisinde bırakabileceğimi ancak asla böyle bir yola başvurmayacağımı düşün. bana nasıl davranılması gerektiğini öğren ve bil.
- beni "isteksiz, tembel ve inatçı" diye azarlamadan önce düşün;
belki yediğim yemek dokunmuştur, belki hastayımdır ya da güneşin altında uzun zaman kalmışımdır veya halim yoktur.
- her zor anımda yanımda ol, " benim içim kaldırmaz" veya " ben görmeden olsun" deme, çünkü benim için her şey seninle birlikte daha kolay.
- yaşlandığımda benimle ilgilen, bir gün sen de yaşlanacaksın.

sevgiler.
0
brc
(13.11.09)
bence 2 kedi alın, siz evde yokken tek başına sıkılmamış olur. baştan birbirlerine alışırlarsa daha kolay, sonradan alıştırmak zor olur.

kedi tüyü kist yapmaz, bu konuda şu sitelere bakabilirsiniz:
www.minikpati.com
www.kedimveben.com

ama lütfen gidip petshoplardan parayla almayın, hem de bunca yuva arayan kedi varken.

sahiplenmeye karar verdiğinizde şuralara bakmanızı öneririm, ayrıca ekşi duyuruda da bu konuda birçok ilan var:
www.yuvaariyoruz.org
www.minikpati.com
www.bahcesehirmelekleri.com
www.miyavlar.com

bir önerim daha olacak: sağlam bir kediyi eve kapatmak yerine engelli bir kediye bakmayı düşünür müydünüz? sürekli ilgilenmenizi gerektirecek bir hastalığı olan değil gözü/gözleri görmeyen, ayağı aksayan vs gibi sizi uğraştırmayacak ama onun sokakta yaşamasını zorlaştıracak bir engeli kastediyorum.

yeni dostunuzla mutluluklar dilerim.
0
zen spider
(13.11.09)
@zen spider

aslında en mantıklısı sakat, kör vs. gibi yardıma daha çok bi kediye bakmak bunun farkındayım. ama en başta da belirttiğim gibi yıllardır sakat hayvanlara (genellikle kuşlara) baktık hep, hatta dediğim gibi şu an evdeki kanaryanın bi bacağı tamamen sakat. o yüzden bu sefer biraz bencil olucam sanırım.
0
🌸bullet-toothh
(13.11.09)
bir kediniz olsun evet.

ancak iyi düşünün, aradan 8-9 sene geçince kendisiyle sohbet ederken sizi gören arkadaşlarınız size ilginç bakışlar atabilir. :)

not: kesinlikle petshop'tan almayın. önümüz kış, sokaklar minik yavrularla dolu.
0
robin crusoe
(13.11.09)
korku olayını şöyle diyim. bizim bi kedi vardı dişiydi. bikere çok miyavlıyodu azgınlık döneminde. bi de şöyle bi özelliği vardı, korkan adamı anlıyodu peşine düşüyodu. resmen eğleniyodu kendinden korkan adamla. kuzeni çok kovaladı evde.
0
sanio
(13.11.09)
(git: 106943)
bu duyuruda bahsi gecen yavru fıtık degilmis, sanırım biri tekme atmis yavruya. su anda iyilesti ve bizim balkon-bahce arasinda yasamakta. eve alamiyotum, daha fazla da evin civarında bakamayacagim. kopegimiz intihar etmek uzere cunku. ic dıs parazit tedavisi yapıldı. bir kac gun icerisinde kim ister duyurusu acacagım ama eger kedi almaya karar verirsen, buyur bizde hazırı var. hemi de pek oyuncu pek akıllı.
0
islakkedisudankorkmaz
(13.11.09)
duyuruda bi şey gözükmüyor.
0
🌸bullet-toothh
(13.11.09)
eger dedigim gibi kedi almaya karar verirseniz, ki bence bir hayvanla beraber yasamak gercekten yasamak demek, bir de bizdekine bakmak, elektrik alıp almayacagınızı anlamak isterseniz:)), ryuunonamida at gmail a bir mail yollayınız. esenlikler.
edit olaraktan: duyuru artık gozukuyor.
0
islakkedisudankorkmaz
(13.11.09)
kedi iyidir kedi. şahanedir hatta. düşünmeden al derim. can katar insanın canına.
0
bika
(13.11.09)
@bullet-toothh
iki kedi almak radikal bir durum gibi gözükebilir. ama annenizin bir kedi fobisi yoksa o ufaklıklar kendilerini sevdirirler (kedi fobisi varsa başka bir hayvan düşünün). alınacak ufaklık 5-6 aylık olduğunda deliliklere başlayacaktır. iki yavru olması siz-ev halkı gündüz evde olmasa da vakit geçirmelerini sağlar. bu önemli çünkü yalnız büyüyen kediler çok yabani oluyor. teyzemin kedisi böyle büyüdü ve ameliyatlı bir dişi olmasına rağmen son derece vahşi bir kedi. bir kardeşi olması böyle sorunları azaltır.

erkeklerin en öenmli problemleri kulağına ses geldikten sonra ortaya çıkıyor. bazıları evi otel olarak kullanabilir. gelir yemeğini yer, uykusunu uyur ve yine dışarı çıkar. bir de mart aylarında çok pis kokar. dişilerde bu koku problemi olmaz. ameliyat edildiği taktirde dışarı bıraktığınızda da bir sorun yaşamazsınız. çıkar dolaşır evine gelir. ancak ameliyat tam kısırlaştırma olmalı. cinsel arzusunu öldürmeyip sadece yavru doğurmasını engellerseniz bir kedi değil de minyatur bir puma sahibi olursunuz. o nedenle ameliyat tam kısırlaştırma olmalı.

ama yine önceliği kör ya da sakat olan yavrulara vermek daha iyidir. örneğin bendeki ufaklık bir karganın gagasından alındı. 1 ay kadar bir süt anne baktı. şimdi besili toraman bir oğlan. o nedenle alacağınız sakat ya da kör v.b. bir yavru olursa hayatta kalmasını sağlarsınız.
0
felagund
(13.11.09)
açık söyliyim bence bakamazsınız. şu anki kedi isteğiniz yüzelsel bir ilgi gibi gözüküyor.
0
cereal killer
(13.11.09)
kedi iyi hoş hayvandır ama şu dünyada kedi boku kadar kötü kokan başka bir şey daha yoktur. kedinin sıçtığı ev bi hafta kullanım dışı kalır bence
0
posteriti
(13.11.09)
kuş ile yaşama konusunda bişey diyemicem lakin hayatında hiç evcil hayvan beslememiş ve evcil hayvana hiç de sıcak bakmayan bi aileden gelen biri olarak evlilikle beraber eşimin işyerinde öksüz-yetim kalmış el kadar bir kediyi hayatımıza sokmasıyla kedi olayına fena alışmış durumdayım..kesinlikle alınız geçmişte kısa süre de olsa kuş beslemiştim ama kedi bambaşkaymış..şu an 5. ayında evin efendisi biz de kölesi olduk :) ama yerim o efendiyi ben..o derece..
0
straybullet
(13.11.09)
yorumlar için teşekkürler,

bugün bi ara, evdeki kanaryayı tedavi eden veterinere uğradım, kısaca kuş-kedi nasıl olur ona sordum. bi süre beklememi önerdi. çünkü kanaryanın bacağını da bi saksağan yaralamıştı, zaten "yabanimsi" olan kanarya şimdi her şeyden korktuğu için, kediye alışamayacağını, kafeste kendine zarar verebileceğini söyledi.

kısacası, açık açık "kanarya yaşı ve sakat, daha çok yaşayamaz. o yüzden bi kaç ay daha bekle, kanaryayı da rahatsız etmemiş olursun" dedi. neyse zaten 5-6 aydır kedi alıp almamayı düşünüyordum, şimdi alma kararım sayenizde kesinleşti:) kuşun durumuna göre önümüzdeki 1-2 ay içinde ilgilenicem bu konuyla, zaten o zaman tekrar yardımlarınızı, önerilerinizi isterim.

tabi yine de lazım olursa:

bullet-tooth et windowslive com
0
🌸bullet-toothh
(14.11.09)
güzel bi karar, hayırlı olsun.
bugün balkona bi kuş düştü, bizim kedinin kuşa nasıl atladığını görseydiniz kararınızda haklı olduğunuza daha bi emin olurdunuz.
yalnız şunu da söyleme ihtiyacı duydum, pet shoptaki hayvanlar da aynı ölçüde şanssız dışardakilerle, kafeste yaşıyorlar. hani adamlara para kazandırmamak adına alınmayabilir belki ama bi şekilde onların da eve ihtiyaçları var, üstelik çoğu cins olduğundan daha nazik ve sokakta hiç yaşayamazlar. yani o da şiddetle karşı çıkıldığı halde aslında güçlü bir alternatif.
0
magdalena
(14.11.09)
evet, pet shop'taki hayvanların gerçekten her ne kadar yeme-içme gibi problemleri olmasa da, ciddi anlamda barınma sorunu var, tabi yine de petshop'tan almayı düşünmüyorum. ama zaten dediğim gibi, 1-2 ay sonra(umarım daha fazla sürer) da tekrar yardım isterim.
0
🌸bullet-toothh
(14.11.09)
@magdalena
petshop'tan hayvan alınmasına karşı olmamız oradakilerin iyi durumda olması değil (bence bilakis sokaktakilerden bile daha kötü durumdalar) hayvanın mal olarak görülüp alınıp satılması zihniyetine karşı çıkmamız yüzünden. hayvan satan petshoplar kapanmalı, bu sektörü beslememeliyiz. siz aldıkça talep var diye yine bir sürü hayvan getirecekler (tamamen kaçak yollarla getiriyorlar ve çoğu yolda ölüyor). bunu engellemenin tek yolu oradan hayvan almamak.
0
zen spider
(15.11.09)
(2)

Viski ölçüsü...

eferuzgaroglu
Bir tek kadeh viski kaç cl dir? Normal iskoç viskilerinden bahsediyorum.
Bir tek kadeh viski kaç cl dir? Normal iskoç viskilerinden bahsediyorum.
0
eferuzgaroglu
(12.11.09)
bir duble viski 75cc oluyor bildiğim kadarıyla.
0
oddity
(12.11.09)
www.uzmantv.com

viski de geçiyor arada
0
vincenzo
(12.11.09)
(3)

arog fragmanı ve filmi ---spoiler içerebilir---

kibritsuyu
-------------------------spoiler--------------------------------------------------spoiler-------------------------arog filmi ilk duyurulduğund nete düşen ilk fragmanlarında ceku doğum yapıyordu. saırım alien gibi bir şey doğuruyordu. doğurtan da zafer algöz idi.lakin filmde böyle bir sahne yoktu? çı
-------------------------spoiler-------------------------
-------------------------spoiler-------------------------

arog filmi ilk duyurulduğund nete düşen ilk fragmanlarında ceku doğum yapıyordu. saırım alien gibi bir şey doğuruyordu. doğurtan da zafer algöz idi.

lakin filmde böyle bir sahne yoktu? çıkarılmış sahne midir, başka bir şey midir, benim izlediğim mi yamuk versiyon falandır?
0
kibritsuyu
(12.11.09)
arif'in filmin başında gördüğü rüyaydı o. filmin ilk sahneleri olarak yayınlandı.
0
jangara
(12.11.09)
onlar teaser. genelde filmde görmediğin sahneleri de içeren, izleyiciyi gösterimden önce gaza getirip ilgisini toplamak için kullanılan hedeler. trailer film tanıtımıdır, teaser gaza getirici.
0
oddity
(12.11.09)
gec kalmısım, o bir teaser, kıskırtıcı diye cevirebiliriz. gel babana gel babana diyor orada sair.
0
hubble
(13.11.09)
(3)

kırmızı uçan balon

gregory
nerden bulurum?
nerden bulurum?
0
gregory
(11.11.09)
ama hiçbir şehir/semt bilgisi vermemişsin ki?

sokak satıcıları dışında sadece organizasyonlara yönelik bu tarz süs-ms işleriyle uğraşan firmalarda bulursun. bence yakınlarda bir çiçekçi varsa, ya da üşenmiyorsan bir düğün organizatörüne gidip sor bu tip işleri kimler yapıyor diye. onlar bilir muhtemelen.
0
oddity
(11.11.09)
istanbuldaysan tahtakale
0
orange coffee
(11.11.09)
cevahir avm de atlantis tarafında bulabilirsin eğer şişliye yakınsan.
0
nightwalkerg
(11.11.09)
(10)

yurtta manyak var !

elmalili hamdi yazar
arkadaşlar odada 4 kişi kalıyoruz. arkadaşın biri sürekli dişini gıcırdatıyordu ama olaylar değişti. geçen hafta duvarı yumruklamaya ve tekmelemeye başladı. ranzanın alt katında ben olduğum rahatsız edici oluyor haliyle. 2 gün önce odayı bölmek için kullanılan perdeyi söktü attı.tüm bunlar uykusunda
arkadaşlar odada 4 kişi kalıyoruz. arkadaşın biri sürekli dişini gıcırdatıyordu ama olaylar değişti. geçen hafta duvarı yumruklamaya ve tekmelemeye başladı. ranzanın alt katında ben olduğum rahatsız edici oluyor haliyle. 2 gün önce odayı bölmek için kullanılan perdeyi söktü attı.

tüm bunlar uykusunda oluyor tabi. dün de farkettik ki depremde devrilmesin diye duvara çelik dubelle sabitlenen ranzanın o sabitlenen kısmı sökülmüş. duvardan tamamen bağımsız biçimde şu anda. evet bu satırları yazarken yine perdeyi çıkardı ve şuanda duvarı tekmeliyor.

bir de sürekli yorganını aşağı atıyordu, artık ne çarşaf, ne yastık kalıfı var..ahahauhahuaha inanmıycaksınız ama şuanda sigorta panosunun o dış plastiği yan taraftan benim yatağa düştü. ahuahaha.

hiç böyle birine rastladınız mı? gece kalkıp odadakileri boğazlamasın?
0
elmalili hamdi yazar
(11.11.09)
şu anda sigorta panosundaki düğmelerle oynuyor :D bi insan uykusunda nasıl bu kadar hareketli olabilir yahu ! kabloyu koparıp elektriğe yakalanacak bu gidişle :D
0
🌸elmalili hamdi yazar
(11.11.09)
bizden istediğin nedir? çözüm mü? yurdu bile yakabilir, sonucta istem dışı yapıyor bu hareketleri. psikolojik sorunlarıda olabilir. bu anlattıklarından mütevellir, ruh saglıgı ve psikolojisi yerinde olmadıgı aleni bir sekilde ortada. önce kendisiyle adam akıllı, daha sonra yurdun amiri/müdürü kimse, yardım istemeniz gayet saglıklı olacaktır.
0
claimer
(11.11.09)
deli gömleği hediye edin bence.
0
stephen dedalus
(11.11.09)
doğrudan yurt müdürüne gidin, gerekirse müdürün de yardımıyla ailesi ile irtibata geçin. kendisine hiçbir şekilde bu durumu çaktırmayın tabi, güvenemezsiniz, size de zarar verebilir.
0
oddity
(11.11.09)
sorunları olabilir. Psikolojik sorunları da olabilir. Yurt yetkilileriyle irtibata geçin
0
squeeze
(11.11.09)
911'i arayın.
0
kobretti
(11.11.09)
kendisiyle konuştunuz mu? mesela ertesi gün yaptıklarını aynen bırakıp "bak hoca gece perdeyi söktün, yatağı duvardan ayırdın, sigortalarla oynadın, kapağını kırdın, duvarı tekmeledin. iyisin di mi bi problem varsa birlikte çözelim" falan diyebilirsiniz. belki de adam durumunun farkında değil, belki de "hakkaten mi lan, ben mi yaptım hepsini" diye bir uyanış yaşayıp psikoloğa falan gidecek. çaktırmadan arkasından yurt müdürü falan karıştırmayın. oda arkadaşı sonuçta, bile isteye yapıp bir de niye size bilerek zarar versin? kendisi umursamıyorsa o zaman müdürle falan irtibata geçersiniz.
0
kibritsuyu
(11.11.09)
arkadaşınızın bir uyku merkezine gitmesi ve teşhis koyulup tedavi olması gerek. başkalarına da kendine de zarar verebilir. camı açıp atlamayacağını bilemezsiniz. ha benim derdim onun tedavisi, durumu değil, ben sadece rahatsızlığımdan kurtulmak istiyorum derseniz de, yurt yetkililerine; bu insan böyle böyle, geceleri tehlike oluşturuyor, can güvenliğimiz yok filan dersin, seni onunla aynı odada kalmak zorunda bırakamazlar.
0
cereal killer
(11.11.09)
sanırım oda arkadaşınız bir uyurgezer. hem kendisiyle hem de yurt yetkilileriyle bu durumu konuşmalısınız. kendisi bu durumdan haberdar olmayabilir. aslında gece yalnız kalması kendisi için daha tehlikeli ama uyurgezer moddayken ne yapacağını bilemeyeceğiniz için sizin de durumunuz pek içaçıcı değil. belki uykusundan kalktığını farkettiğinizde uyandırıp kendine gelmesini sağlamak geçici bir çözüm olabilir.
0
zen spider
(11.11.09)
enistemde vardi aynisi. en son halami bogmaya kalkinca ve kizlari zar zor kadini elinden alip enistmi ayiltinca, odalari ayirdilar ve ilac tedavisine basladilar. bence derhal yardim almasini saglayin ama yukarida da soylendigi gibi once kendisiyle konusmayin. size zarar verebilir uykusunda. ayrica komik de degil bence gulmussunuz ama herhalde orda durunca komik oluyor. sahsen ben dehsete kapildim.
0
islakkedisudankorkmaz
(12.11.09)
(3)

kopyala yapıştır problemi

artikbenimdebirvolvomvar
hayatımın hatasını yaptım şu xp'in oynanmış versiyonlarından kurmuştum 2-3 ay önce. ilk başta her şey çok güzeldi, fakat şimdi bilgisayar saçmalamaya başladı. normal orjinal xp'ye dönmek istiyorum. döneceğim de ama format atacağım sürücüde silinmesi istemediğim bir sürü dosya var. dosyaları farklı b
hayatımın hatasını yaptım şu xp'in oynanmış versiyonlarından kurmuştum 2-3 ay önce. ilk başta her şey çok güzeldi, fakat şimdi bilgisayar saçmalamaya başladı. normal orjinal xp'ye dönmek istiyorum. döneceğim de ama format atacağım sürücüde silinmesi istemediğim bir sürü dosya var. dosyaları farklı bir sürücüye ya da hdd ye atmak için kopyalıyorum sonra diğer sürücüye yapıştır diyorum. işte o anda takılıyor bilgisayar. hiç bir şey yapamıyorum. görev yöneticisini açabiliyorum orda kopyaladığım sürücünün yanıt vermediğini gösteriyor. sonlandırıyorum, işler düzeliyor. kopyalayamadığımla kalıyorum. ne yapsam da o dosyaları bir şekilde diğer sürücüye aktarıp, lanet gelesi bu xp sürümünden kurtulsam??

bi' yardım edin ey bilgisayar kurtları.
0
artikbenimdebirvolvomvar
(11.11.09)
dvd ye yazmayı dene.ya da internete upload et.
0
bugax
(11.11.09)
selamlar, bad sector olma ihtimali var. bence bir disk denetlemesi yapıp kontrol edin hdd'nin sağlıklı olup olmadığını. benim de aynı şekilde başlayan problemim binlerce bozuk sector ile sonlanmıştı ve hdd çöpe gitmişti. problem kopyapasta sorunu olmadığı için dvd'ye falan da yazamazsınız böyle bir durumda. sonuçta kaynaktan okuyamıyor o dosyayı.

ha yok sizin durumunuzda hangi dosyayı seçerseniz seçin bu hatayı veriyorsa yazılımsal bir problem olma ihtimali daha yüksek. ben yine de gördüğünüz üzere ilk etapta BS'den şüpheleniyorum. kolay gelsin.
0
oddity
(11.11.09)
diski başka bir bilgisayara takıp alabilirsiniz dosyaları eğer arıza windows'dan kaynaklanıyorsa...
0
brainfour
(11.11.09)
(3)

bilgisayarı(interneti)telefon gibi kullanmak?

cizmedin ki kesesin
böyle bişi varmış. yani bilgisayarın mikrofonun ve hoporloröü telefon gibi kullanabiliyormuşuz?
böyle bişi varmış. yani bilgisayarın mikrofonun ve hoporloröü telefon gibi kullanabiliyormuşuz?
0
cizmedin ki kesesin
(26.10.09)
türk telekomun böyle birşeyi var sanırım wirofon diye

www.wirofon.com
0
jameskeenan
(26.10.09)
(bkz: voip)
0
leylak sarabi
(26.10.09)
www.voipraider.com

burada türkiye'deki sabit telefonlar bedava. skype'da değil.

arkadaşım almıştı bundan, ayda 5 ira gibi bir üyelik ücreti vererek sınırsız bir şekilde tüm sabit telefonları arayabiliyorsun. cep telefonu ücretleri için siteden detaylı bilgi de bulabilirsin.

wirofon.. bilemiyoum, türk telekom'a güvenilmez derim susarım.
0
oddity
(26.10.09)
(2)

Bilgisayarımdaki Şifrelediğim Fotoğrafları Açamıyorum

haricten gazelci
Daha önce bilgisayarımdaki bazı fotoğrafları şifrelemiştim. Her fotoğrafın küçük resimli hali mevcut fakat açmak istediğimde "önizleme yok diyor". Ve fotoğraf isimleri yeşil renkte. Ben bunu hangi programla şifrelemişimdir? Windows'un böyle bir programı var da ben şifreleyip unuttum mu?
Daha önce bilgisayarımdaki bazı fotoğrafları şifrelemiştim. Her fotoğrafın küçük resimli hali mevcut fakat açmak istediğimde "önizleme yok diyor". Ve fotoğraf isimleri yeşil renkte. Ben bunu hangi programla şifrelemişimdir? Windows'un böyle bir programı var da ben şifreleyip unuttum mu?
0
haricten gazelci
(20.10.09)
sisteme "administrator" (yönetici/yetkili) olarak girdikten sonra o şifreli dosyaları seçip şu işlemi yapın:

sağ tıkla ->
"öznitelikler" kısmının sağındaki "gelişmiş" butonuna bas ->
en altta bulunan "veriyi şifrele" seçeneğindeki işareti kaldır.

windows xp için böyle. ha tabi bir şifreleme programı ile yaptıysanız bu yöntem işe yaramaz. program "uninstall" edilirken o şifreleri kaldırması lazım ama uninstall etmeden, yani doğrudan dizinini sildiyseniz saçmalamış olabilir. deneyin bakalım.

not: administrator dediğim şey kafanızı bulandırmasın, onu genel bilgi olarak verdim. yoksa siz zaten administrator oluyorsunuz default.
0
oddity
(20.10.09)
Aşağıdaki dosyaya öznitelikler uygulanırken hata oluştu diyor ve erişim engellendi uyarısı veriyor. Ayrıca resimleri başka bir yere kopyalayamıyorum da. Bunun için de erişim engellendi uyarısı veriyor.
Bir kullanıcı sertifikası gözüküyor. Erişme izni olan. Format attıktan sonra tekrar kurduğum için XP'yi, sertifika numaram değişmiş olmalı. Bu yüzden erişemiyorum sanırım. Ne denesem olmuyor.
0
🌸haricten gazelci
(03.11.09)
(7)

internet bağlantımı kullanan bir uygulama

oddity
selamlar, sebebini anlamadığım bir şekilde hiçbir faaliyetim olmamasına rağmen system tray'deki bağlantı ikonunda ışıklar yanıp duruyor, hatta yanıyor sürekli desem yeridir. bir update falan da yok ve spyware'dan şüphelendim ama öyle bir şey de çıkmadı. bana öyle bir program söyleyiniz ki ağ bağlant
selamlar, sebebini anlamadığım bir şekilde hiçbir faaliyetim olmamasına rağmen system tray'deki bağlantı ikonunda ışıklar yanıp duruyor, hatta yanıyor sürekli desem yeridir. bir update falan da yok ve spyware'dan şüphelendim ama öyle bir şey de çıkmadı. bana öyle bir program söyleyiniz ki ağ bağlantısını hangi programın ne oranda kullandığını göstersin. ben de gidip etkisiz hale getireyim o uygulamayı, sinir oldum çok pis. quake live bile oynayamıyorum bu gıcıklık yüzünden, ping'im 200lere fırladı her zaman kullandığım server'larda bile. fakire bir monitör.
0
oddity
(15.05.09)
Monitör değil de firewall ile ne olup ne döndüğünü anlayabilirsin az çok. Tavsiyem zone alarm'dır.
0
ataturkiye
(15.05.09)
hoca sağolasın da ben hiç bilmiyorum bu programın kullanımını, en baştan öğrenme taraftarı da değilim şu an. hemen nereden bakabilirim söyler misin? indiriyorum şu an ücretsiz versiyonunu.
0
🌸oddity
(15.05.09)
hiç bilmiyorsan zone alarm insana bilgisayarı açmaktan tiksinderecek kadar çok uyarı mesajı veren, onu bunu bloke eden bir işkence aracı haline gelebilir.
iyi programdır ama biraz anlamak lazım.

ben bunu geçen sene gördüm.
0
delikan76
(15.05.09)
ben de evvelden kurup tiksinmiştim diye hatırlıyorum zaten de, şu trafiği hangi uygulamalar kullanıyor görmem lazım. çaresiz kaldım, bir şeyler sürekli veri alış verişinde bulunuyor ve bu epey sinir bozucu. evet, zone alarm'ı kurup, tariği kontrol edip sorunu çözdükten sonra uninstall edeceğim zaten. nereden bakmam gerektiğini söyleyecek bir babayiğit varsa memnun olacağım.
0
🌸oddity
(15.05.09)
Kullanımı şöyle; bu program bütün portları kapatır. Bir program çıkış yapmak istediğinde sana sorar. Bildiğin programlara izin verirsin, tanımadığın sana kalleş gelen programlara izin vermezsin. İlk ayarlamayı yaptıktan sonra gerisi kolay.
0
ataturkiye
(15.05.09)
sp2 ile ilgili bir sorun çıkardı nedense, "sende sp2 var ama bunu sp'ye yükseltmen lazım" dedi gerzek. bilgi olsun diye buraya not düşüyorum. teşekkür ederim ayrıca bilgilendirme için, yarın deneyeceğim başka bir sürümünü indirip.
0
🌸oddity
(15.05.09)
www.filehippo.com 'da eski sürümleri olması lazım. Oradan bakarsın.
0
ataturkiye
(15.05.09)
(1)

trojen? temizlik?

in vito veritas
sorunum başlıkta yazdığım mı emin değilim aslında.gün boyunca bilgisarda herhangi bir klasörü açtığımda, klasör içinden herhangi bir dosya açtığımda, ileri geri yukarı tuşlarından herhangi birine bastığım anda bilgisayarımda tehlikeli bir trojen olduğunu ve anti spyware falan yüklemem gerektiğini ya
sorunum başlıkta yazdığım mı emin değilim aslında.
gün boyunca bilgisarda herhangi bir klasörü açtığımda, klasör içinden herhangi bir dosya açtığımda, ileri geri yukarı tuşlarından herhangi birine bastığım anda bilgisayarımda tehlikeli bir trojen olduğunu ve anti spyware falan yüklemem gerektiğini yazan bir uyarı çıkıp durdu. hayırı tıklayınca bir internet sitesini açıyor. gün içinde nete bağlı değildim o yüzden oradan birşey bulaşmamıştır. adresi hatırlamıyorum geçmişte de kalmamış - ccleaner kullanıyorum her açılışta temizlik yapıyor - ama adres barda yazandan hatırladığım kadarı ile bi resim sitesi gibi birşeydi. benzer sorunla karşılaşmış olan var mı acaba?
not: symantec endpoint protection kurulu bilgisayarda.
windows görev yöneticisindeki her işlemi kontrol ettim anormal hiçbir şey yok.
bu arada şu anda aynı bilgisayardayım ve sorun ortaya çıkmadı.
0
in vito veritas
(26.11.08)
ben tam anlamadım, "aynı bilgisayardayım ve sorun ortaya çıkmadı" demişsiniz, eh çözülmüş sanki problem? neyse ben yine de bir alternatif önereyim:

www.free-av.com

beleşinden bu programı kurabilir, update edebilir ve sistem taraması yaparak anlayabilirsiniz bir şey var mı yok mu diye. virüs tanımları çok sık güncelleniyor ve sanırım soruna sebep olan trojanı da bulacaktır. denemekten zarar çıkmaz en azından.
0
oddity
(26.11.08)
(7)

Deldik kulağı.. E sonra?

quaker
Şimdi, durum şu; 5 yıl kadar önce kulağımı deldirmiştim. 1-1.5 hafta kadar delinen küpeyle durup, sonra çıkartıp kendi küpemi takmıştım.Neyse, gel zaman git zaman sevgili sevgilime sürpriz niyetine bi tane daha delik deldirdim aynı kulağa bi poliklinikte bundan 2 ay evvel..Delindi iyi güzel acıdı bi
Şimdi, durum şu;
5 yıl kadar önce kulağımı deldirmiştim. 1-1.5 hafta kadar delinen küpeyle durup, sonra çıkartıp kendi küpemi takmıştım.
Neyse, gel zaman git zaman sevgili sevgilime sürpriz niyetine bi tane daha delik deldirdim aynı kulağa bi poliklinikte bundan 2 ay evvel..

Delindi iyi güzel acıdı bir iki gün.. Sonra bir arkadaştan duydum mu ya da öyle mi geldi bana ne ise 1 hafta sonra çıkardım ilk küpeyi ve kendi küpemi taktım tekrar..

Ama bok ettim olayı.. Geceler boyunca o kulağımın üstüne yatamadım. Hergün delik çevresinde garip pütür pütür parçalar birikir oldu. Aynı gariplikte bir nem.(Berbat kokuyor!)

Küpeyi takalı oldu 1 ay 3 hafta.. Hala aynı şeyler. Acıyor küpeyi hareket ettirince, yeri geliyo üstüne yattığımda hala keyfine göre acıtıyor. Hele düz bir küpe dışında eğimli bir küpe takmayı deneyince, resmen açık ete batıyor kulağımın içinden geçerken. Kıvrandırıyor. (Takamadım bile daha o derece)


E sayın kulağı delikler.. Ne dersiniz? Nasıl egçecek bununa cısı akıntısı kabuğu püsürü?
Çok mu hata ettim 1 haftada çıkartıp?
0
quaker
(19.11.08)
bende de olmuştu aynısı. tam on sene once iki kulağıma birden 2.ye deldirmiştim. uzun süre acıdı, kokulu birikintiler.. fakat 3-4 sene önce bir tane daha deldirdim o daha sağlam. mesela öncekilere bir ay kadar küpe takmazsam kapanacak duruma geliyorlar ama yenisi öyle değil.

ilk küpeyi tutma süresinden olduğunu sanmıyorum deldirdiğin kişinin tecrübesiyle alakalı bence. çünkü problem yaşamadığım deliği deldirdiğim yere bayağı güveniyorum. artık nasıl bir püf noktası varsa...
0
yellow brick road
(19.11.08)
Can yakma olayı olmasa razıyım aslında akıntıya şuna buna.. Kazaktır tshirttür giyip çıkartırken takılıyor ayak üstü kıvranıyorum.
0
🌸quaker
(19.11.08)
aynı deliğin üstüne 1mm piercing tak, ya da taktır. birkaç güne bir şeyin kalmaz. (bkz: acı yok)
0
mevta
(19.11.08)
bana da olmuştu geceleri cıkarıp küpeyi kulak memesini kolonyalı pamukla temizlerdim kızarırsa falan bepanten sürerdim. sabahları da acıya acıya steril bir küpeyi -ki ben biraz deliydim küpeyi takmadan önce kolonya da bekletirdim- takardım öyle öyle gecti gitti. bilmiyorum doğru mu yaptım yoksa bu acıyı daha da mı uzattm ama sonucta bende gecti az bi süre sonra
0
sleep may be the enemy
(19.11.08)
küpe takıp çıkarmayın sürekli. problemli deliğe kaliteli metalden (cerrahi çelik, titanyum, altın ya da hiç olmazsa gümüş) bir halka küpe takın, hep o kalsın. arkası kapalı küpeler yara yapabiliyor. ama küpeyi çıkarıp, önce delik iyileşsin sonra takarım, derseniz delik kapanır. siz takamıyorsanız bir arkadaşınızdan yardım isteyin. deliğin etrafını da temiz tutun, kolonyalı pamukla falan silin sabah akşam. acı ya da kaşıntı olsa da elinizi sürmeyin, mikrop kapmasın. sarı su ve bunun kuruyup birikmesi doşında kızarıklık ve şişme de olursa mutlaka deldirdiğini polikliniğe görünün. doktor denetiminde antibiyotikli bir merhem (mesela thiocilline) kullanmanız gerekebilir bir süre.
0
zen spider
(20.11.08)
halka küpe yerine düz küpelerle idare edilebilir bir süre. halka küpe geçerken zorluyorsa belki o sırada kulağa hasar veriyor olabilir. 5 gün küpeyi çıkarıp, düzgünce tedavi uygulayıp 1-2 gün tekrar küpeyi takıp, sonra yine 5 gün küpeyi çıkarıp... bu döngüde 1-2 hafta devam edebilirsin hem deliğin kapanmaması hem de tedavi uygulamak için.
0
sanal uyku
(20.11.08)
çözüm önerisi: küpenin kulağa giren ucunu törpüleyin ve yuvarlatın, hatta sivriltin bir miktar (ben pederin zımpara makinesinde yapmıştım :) uçlar pütürlü pütürlü oluyor normalde, kulağın içinden geçerken küçük küçük çizikler atıyor ve metal sürekli sürtündüğü için yara kapanmıyor, iltihap yapıyor (öf ne pis kokar o arkadaş, elini sürersin elin kokar, sevgilin öper sevgilin kokar)

bunun dışında bence 1-2 gün kulağı dinlendirdikten sonra ucu yuvarlatılmış küpeyi iyice temizleyin ve etrafına bi krem sürüp sokun kulağa. ben evde her zaman thiocilin bulundururum mesela antibiyotikli bi kremdir genel amaçlı, onu sürerim küpe takarken.
0
oddity
(20.11.08)
(5)

seffaf tutkal? alci? ??

orqan
arkadaslar simdi var oldugunu sandigim bir materyal ariyorum ama goruldugu uzere var mi emin degilim, soyle ki:simdi diyelim ki bir siviyi bir bardaga dolduruyoruz ve bir kisim plastik bir seyleri (sizi kirmayalim kullanilmis plastik catal bicak olsun) bu sivinin icine kirip,dokup,kurutuyoruz. sonra
arkadaslar simdi var oldugunu sandigim bir materyal ariyorum ama goruldugu uzere var mi emin degilim, soyle ki:

simdi diyelim ki bir siviyi bir bardaga dolduruyoruz ve bir kisim plastik bir seyleri (sizi kirmayalim kullanilmis plastik catal bicak olsun) bu sivinin icine kirip,dokup,kurutuyoruz. sonra bardagi ters ceviriyoruz ve bardak seklinde, icinde kirik catal parcalari yuzen kati ve fakat seffaf bir garip kutle elde ediyoruz.

hah bu garip seyi yapabilmek icin hangi siviyi kullanmaliyiz? yani seffaf alci diye bir sey var midir? veya boyle masif tutkal falan? sivi plexiglas (yok artik)? ne kullanilir boyle bir is icin?

yazilanlarin isiginda hemen ek yapayim:
bu kutlenin agirlik kaldirmasi gerekiyor yani bundan (atiyorum) bir sehpa ayagi yaparsak ustundeki agirligi tartmasi gerekiyor gibi. silikon yaparsam sanirim ki tartmayacaktir. bir de mumkun oldugunca crystal clear bir seffaflik olsun istiyorum veya boya katarsak rengi degismesin gibi...

cok sey mi istiyorum? :)
0
orqan
(19.11.08)
şeffaf silikon geldi ilk aklıma..
0
metox
(19.11.08)
çıkan şey katı olmakla birlikte elastik mi (sıkınca az da olsa voink voink yapıyor mu, yere atsak zıplar mı, kırılır mı), yoksa taş gibi sert mi.
0
kibritsuyu
(19.11.08)
"içinde kırık çatal parçaları 'yüzen' ve fakat şeffaf" demişsiniz. akrilik tedarik edecekseniz yoğunluğunu soruşturmayı unutmayın aman diyim, akışkan bir malzemeyse hiçbir haltı yüzdürmez, yazık olur.
0
oddity
(19.11.08)
das gibin sert olmasi lazim evet, agirlik kardirabilirlikten kastim buydu.

yuzmekden kastim bir buz kalibinin icinde duruyormus gibi ama bahsedilen buz kalibi erimeyen cinsten bir sey olmali. can tugla gibi ama ici dolu... ben akrilik olayina bir goz atayim bir yandan, tesekkurler
0
🌸orqan
(19.11.08)
www.youtube.com
www.flickr.com

de kullanılan malzemeler işinize yarayabilir.
bu arada, istanbul' da bulabilirseniz bu malzemeyi banada haber verin (:, ben denk gelemedim kendisine.
0
cimri
(28.11.08)
(9)

işletim sistemi 32bit mi olacaaak 64bit mi?

oddity
ben bir işletim sistemi edinmeden önce 32bit mi 64bit mi olması gerektiğine nasıl karar veririm? donanımla ilgili bir şey mi bu?
ben bir işletim sistemi edinmeden önce 32bit mi 64bit mi olması gerektiğine nasıl karar veririm? donanımla ilgili bir şey mi bu?
0
oddity
(19.11.08)
evet donanımla ilgili. işlemciniz 32 bitse 32, 64 bitse 64 kurmak gerekmekte.
0
elcezire exclusive
(19.11.08)
hmm tamamdır, teşekkürler, son bir soru: core2duo 2.0ghz (t5750) var bende ve şimdi baktım ki 64bit imiş kendisi. ancak işletim sistemim 32bit. bunun dezavantajları nelerdir? şu an neler kaçırıyorumdur?
0
🌸oddity
(19.11.08)
işlemcin 64 bit ise 64 bit kurmak zorunda değilsin. ne kaçırdığını bilmiyorsan muhtemelen hiç bir şey kaçırmıyorsun diyeyim. :) 64bit uyumsuzlukları sebebiyle bir kaç baş ağrısı kaçırıyorsundur en fazla.
0
kurukafa
(19.11.08)
intel ve amd nin son işlemcileri 64bit olup 32bit e de destek vermekte; O yüzden siz en iyisi 32bit kurun özel bir amacınız yoksa; Çünkü 64 bit işletim sistemlerinin driverı ayrı dert programları ayrı dert.
0
mrtksn
(19.11.08)
64 bit olupta 32 bite destek vermeyen işlemci duymadım. yoktur demiyorum ama hiç öyle bişiy duymadım.
0
darknum
(19.11.08)
her şeyi anladım da şunu anlamadım. madem işlemcinin 64 bit olması halinde bile os 32 bit olsun diyorsunuz, o halde 64 bit os'ları kim kullanıyor? bir fark olmalı yahu?
0
🌸oddity
(19.11.08)
hali hazirda 32 bit isletim sistemine sahipken islemciyi tam performans kullanamiyorsunuz. Bununla birlikte ram destegi vs de farkli 32 bit le 64 bit arasinda. Misal Xp de 32 bit isletim sistemi kullanirken en fazla 2 gb rami kullanabilirsiniz. Bunun nedenleriyle ilgili guzel bir baslik ve entry vardi ama bulamadim. Daha fazla ram'e ihtiyac duyuyorsaniz 64 bit dusunebilirsiniz misal.

kurukafa'nin dedigi "ne kacirdigini bilmiyorsan muhtemelen hicbir sey kacirmiyorsun" cumlesi ondandir ve bu cumleye katiliyorum. Driverlari, programlari ayri dert 64 bit'in.

aradigim baslik bu degildi ama: (bkz: windows xp professional x64 edition)
0
entrapmen
(19.11.08)
32-bit bir işlemci memory addressing'i 32 bit ile kontrol eder. 32 bit ile de 2^32 farklı memory değeri tutulabilir. 2^32 bit de 4 GB RAM'e eşittir. Yani işletim sistemi desteklediği takdirde en fazla 4 GB RAM kullanabilirsiniz bilgisayarınızda eğer 32-bit'lik bir işletim sistemi kullanıyorsanız. 64-bit işlemci+işletim sistemiyle bu sınır çok çok yukarılara çıkıyor.
0
simendiferlerin efendisi
(19.11.08)
64 bit olunca daha çok RAM takma ihtimalin oluyor ayrıca 64bit için derlenmiş yazılımlarda daha yüksek performans alınması olası. o yüzen 16gb ram takıp ne bileyim mesela database sunucusu yapmayacakasanız bu aleti muhtemelen 64bit olaylarına bulaşmanıza da gerek yok. Firefoxun bile resmi 64bit sürümü yok yahu.çok spesifik yazılımlarda fayda görürsünüz onun dışında sadece dert ve tasa olur şimdilik
0
mrtksn
(19.11.08)
(5)

İstatistik - Yardım !

x factor
Yarın öğlen istatistik sınavım var. İstatistik 1 dersi yani. Çok da yoğundum bugunler de, diğer sınavlarım iyi geçti baya. Yarın ki istatistik sınavına da hazır nefes almışken bakiyim diyorum.hedef 30 ila 50 arası bir not almak. Girenlerden tavsiye bekliyorum.Birincisi istatistik dersi hakkında hiç
Yarın öğlen istatistik sınavım var. İstatistik 1 dersi yani. Çok da yoğundum bugunler de, diğer sınavlarım iyi geçti baya. Yarın ki istatistik sınavına da hazır nefes almışken bakiyim diyorum.
hedef 30 ila 50 arası bir not almak. Girenlerden tavsiye bekliyorum.
Birincisi istatistik dersi hakkında hiç bir fikrim yok, İkincisi matematiğim iyi değil zaten. soru 1) 30 - 50 arası alabilir miyim? yarın sabaha kadar kasmam yeterli olur mu? soru 2- bu mod/medyan falan var 1 soru 20 puan civarı... bunları netten falan öğrenebilir miyim? evet ise nereden? internet aleminden faydalanabilir miyim. Elimde notlar var ama bana lazım olan notlar çok alakasız bir kişinin ihtiyacı olan notlar. Elimdekilerden bir şey anlayamıyorum pek. Mesela formul simgelerinin açılımı falan yazmıyor vs... bir yardım bana lütfen....
0
x factor
(18.11.08)
mod medyanı hemencecik anlarsın.
not internette nerede bulunur bimiyorum ancak istatistik in giriş konuları çok basit. sabaha kadar baksan -kaynak bulacağını farzederek- 30-50 çok rahat alırsın.
0
sare
(18.11.08)
üst sınıflarda tanıdık varsa ve bu dersi aynı hocadan almışlarsa onlara sormak en iyisidir. bizim muzaffer hiçyılmaz'ın sınavlarında hep aynı tarz sorular çıkardı mesela.

tavsiyem:

normal dağılımın genel özelliklerini/kurallarını,
mod median mean gibi kavramları,
standart sapma hesabını ve histogram çizmeyi,
eğer exponential konusuna girdiyse ki girmiş olması lazım, iyi öğren.

tabloları doğru okuyabilmen ise gerçekten çok önemli: sizinkini bilemem ama hocalar genelde bu tablo olayına fena takıyor.

istatistik 1'in vizesinden hiçbir derse girmeden ve bir gece çalışarak 55 mi ne almıştım, finalde sçtım gerçi hiç takip etmediğim için (alt metin: vizeden sonra biraz daha yakından alakalı ol dersle yoksa 1 gecede kurtarman mümkün olmayabilir)

yaparsın ya nolcak, işin anahtarı sınavda heyecanlanıp yazdıklarını sürekli silip başka bir şeyler yazmaman. bırak aklına gelen ilk çözümler kalsın orda. başarılar ve bol şans dilerim.
0
oddity
(18.11.08)
20 puanı garanti alırsın herhalde mod, median kolay şeyler ekşisozlukte aratsan bile yeteri kadar bilgi bulabilirsin olmadı wikipedia falan dene orda formüller falanda verilmiştir. hiç olmadı bana mesaj yoluyla ulaş takıldın yerde yardımcı olmaya çalışırım.
kolay gelsin.

ayrıca ilk sınava 1 saat bile çalışmadım ama 70 aldım gerçi sınav kolaydı ortalama 80 çıktı ama neyse artık:).
0
insantaklidiyapanmaymun
(18.11.08)
cevaplarınız için çok teşekkür ederim

benim zaten bu 5. alışım galiba bu dersi sorular değişmiyor. 20 puan test gibi 20 puan mod medyan kartil mi ne, olasılık falan var yani. İstatistiğin en kolay kısımları muhakkak ama elimde düzgün not yok işte. netten falan bakmaya çalışıyorum sağolun tekrar.
0
🌸x factor
(19.11.08)
geçmiş olsun istatistiği ben de alttan alıyorum
bizim hocanın sitesinde var bişeler buyrun bakın bi www.mustafaotrar.com
0
dr.ramiz
(19.11.08)
(5)

cluster size nedir?

oddity
format atmadan evvel soruyor bunu partisyon yöneticim. auto modda 4 kb olarak gösteriyor ama daha küçük ve büyük seçenekler de mevcut. ne yapmamı tavsiye edersiniz, olayı nedir bu cluster boyutunun?
format atmadan evvel soruyor bunu partisyon yöneticim. auto modda 4 kb olarak gösteriyor ama daha küçük ve büyük seçenekler de mevcut. ne yapmamı tavsiye edersiniz, olayı nedir bu cluster boyutunun?
0
oddity
(18.11.08)
sabit diske kaydedilebilen en küçük veri boyutu, mesela 3kb lık bir dosya cluster boyutu 4 kb olan bir diskte 4kb yer kaplar, bu durumda 1 kb kullanılamaz durumda kalır, dosya özelliklerine baktığınızda dosyanın boyutu ve diskteki boyutu farklı olarak gözükür zaten, bunun sebebi de cluster boyutudur. partisyon yöneticisinin default değeri en optimum değerdir ayrıca, özel durumlar haricinde değiştirmeye gerek yoktur.
0
luzumsuzadam
(18.11.08)
çok özetle pratıktekı anlamı: cluster size = dosyanın diskteki en küçük boyutu. yani oradan 64kb seçersen mesela boş bır dosya yaratıp kaydedersen o dosyanın dısktekı boyutu 64kb olacaktır. dolayısıyla 64kb dan kucuk cok dosya varsa gereğınden fazla yer kaplarlar. avantajı da performans yönunde olur. yani dosya boyutu ve performansla bir trade off içindesin.
0
mrtksn
(18.11.08)
hah anladım tamamdır. peki luzumsuzadam demiş ki auto değeri en optimum değerdir, peki ben bunu 4 kb değil de misal 1 kb yaparsam ne olur? daha fazla cluster oluşacağı için hdd performansı mı düşer?
0
🌸oddity
(18.11.08)
cluster size nekadar küçük olursa dosyanın parçalanma ihtimali okadar fazla olur: yani fragmantasyon artar muhtemelen. o yüzden çok gerekmedikçe default değer iyidir iyi.
0
mrtksn
(18.11.08)
ha bide filesystemların partisyon başına en fazla cluster sayısı gibi değerleri oluyor. dolayısıyla siz cluster boytunu 1kb yaparsanız bir tkımdosya sayısı boyutu falan filan limitasyonlarına maruz kalabilirsiniz sanırım.
0
mrtksn
(18.11.08)
(2)

ghost whisperer

culurien
merhaba, cnbce'de ghost whisperer 3. sezon tanıtımında çalan şarkının adını bilen var mı acaba?
merhaba, cnbce'de ghost whisperer 3. sezon tanıtımında çalan şarkının adını bilen var mı acaba?
0
culurien
(18.11.08)
portishead - machine gun

olabiler mi?
0
oddity
(18.11.08)
malesef :(
0
🌸culurien
(21.11.08)
(5)

pil bitirgeci

thebug
eskiden kullandığım hama marka 2700mAh piller fevri şarj yüzünden 3 ayda kullanılmaz hale geldiğinden,artık canon flash'ım da kullandığım pilleri tekrar doldurmadan önce tamamını bitiriyorum.Ni-MH pillerin hafıza etkisi sorunu vardı sanırım. pilleri bitirmenin hızlı bir yolu var mı? ben ekte ki bir
eskiden kullandığım hama marka 2700mAh piller fevri şarj yüzünden 3 ayda kullanılmaz hale geldiğinden,artık canon flash'ım da kullandığım pilleri tekrar doldurmadan önce tamamını bitiriyorum.
Ni-MH pillerin hafıza etkisi sorunu vardı sanırım.
pilleri bitirmenin hızlı bir yolu var mı? ben ekte ki bir zamazingo yaptım kullanıyorum 3-4 haftadır.
4 pili 2 günde ancak bitiriyorum pillerin başında olmadığımdan.
4'ünü bir arada bağlayacak düzeneğide bozuk oyuncak bulamadığımdan yapamadım.
bir kaç internet sitesinde daha yüksek amperli RC akülerini bu şekilde bitirdiklerini görmüştüm ama akü farklı, pil farklı.
daha gelişmiş bir devre nasıl olmalı?

bir de ölen pillere hayat öpücüğü kondurma şansımız var mı?
0
thebug
(18.11.08)
Eğer pilleri paralel değil seri bağlarsan daha çabuk bitmesi lazım. Bu da orta okul veya liseden hatırladığım kadarıyla pillerin bildiğin tren gibi arka arkaya dizilip birbirine yapmışık olmasıyla sağlanıyor. Böyle bir düzenek kurarsan daha çabuk biteceği kesindir.
0
metal revolution
(18.11.08)
pil değil de birden çok lamba bağlayın seri olarak. neticede önemli olan fazladan akım çekmek. 1,5 volt ile çalışacak 10 tane lamba zart diye sömürür pili benden söylemesi.
0
oddity
(18.11.08)
pillerde c diye bir oran var. piliniz diyelim 2700mah, siz bu pile 2700ma çekecek bir yük bağlarsanız pil 1C oranıyla 1 saatten daha az bir sürede boşalır. Ama bu kadar hızlı deşarj etmek sakıncalı

Ayrıca pilleri bir araya bağlayarak deşarj etmeyin, hepsi aynı anda bitmeyeceği için bazı piller zarar görebilir.

Düzenek olarak ise her pile lamba yerine yüksek güçlü birer direnç bağlayabilirsiniz.

Misal piliniz 1.5V sağlayabiliyor 4.7ohmluk bir direnç bağlarsanız 0.32A=320mA akım akar. 320/2700 =~ 0.1C lik bir oran demektir. Direnci nolur nolmaz 2W al, seramik.

Ama pilin sonuna kadar bitmesini de istemiyoruz, o yüzden dirence seri olarak bir tane de 1N4001 veya 1N4007 diyot bağlamamız gerek. pilin gerilimi 0.7V civarına geldiğinde deşarj işlemi durur bu sayede.

özetle bağlantın şu şekilde :

pil(+) diyot (+) diyot (-) direnç (uç1) direnç (uç2) pil(-)

çizmeye üşendim.

edit : abinin birisi işine yarayabilecek bir araştırma yapmış. Piller ne kadar sürede deşarj oluyor onu gösteriyor.

www.candlepowerforums.com
0
kimlanbu
(18.11.08)
ni-mh pillerde ni-cd pillerdeki gibi hafıza etkisi yok diye biliyorum.

benim pil şarj cihazımda küçük bir buton var, ona basıyorum (turuncu ışık yanıyor) pili deşarj ediyor pil deşarj olduktan sonra (kırmızı yanıyor) şarj etmeye başlıyor.(dolduktan sonra ışığı yeşile dönüyor) hiç sıkıntıya girmeden bu cihazlardan edinebilirsin.
www.dagbim.com
0
vincenzo
(19.11.08)
evet bu direnç ve diyotlu devre istediğimi yapabilir sanırım.
evde delikli plaket olacaktı. diyot ve direnci temin edip yapayım.
teşekkürler.
şöyle tasarladım ben:
img217.imageshack.us

ileride flash için battery pack alacağımdan şarj cihazını değiştirmek istemiyorum.
0
🌸thebug
(20.11.08)
(3)

Torrent

october swimmer
mininova,torrentportal gibi alıştığım sitelere bir haller olmuş ah dostlar. Gönül chinese democracy, Fm 2009 indirmek istiyor da şöyle, üyelik istemeyen, bu dediğim şeyleri ihtiva eden bir torrent sitesi var mıdır acaba?yardımcı olursanız beni güçlü edersiniz klşdsadkapattım dışarı
mininova,torrentportal gibi alıştığım sitelere bir haller olmuş ah dostlar. Gönül chinese democracy, Fm 2009 indirmek istiyor da şöyle, üyelik istemeyen, bu dediğim şeyleri ihtiva eden bir torrent sitesi var mıdır acaba?
yardımcı olursanız beni güçlü edersiniz klşdsad
kapattım dışarı
0
october swimmer
(18.11.08)
ben artık sadece vuze (azureus) kullanıyorum. ram darlığınız yoksa size de tavsiye ederim kesinlikle. programın network kısmından arama yaptığınızda onlarca sitede dolaşmanıza gerek kalmıyor, bütün popüler sitelerden sonuç getiriyor ve aradığınız her şeyi buluyorsunuz.
0
oddity
(18.11.08)
demonoid yeni torrentler icin uyelik istemiyor.
oddity'nin dedigi dogru, ayrica istediginiz siteleri search'e ekleyebilirsiniz.
0
no avalon
(18.11.08)
desdinova
(18.11.08)
(11)

Laptop tavsiyesi

mba38
Dell Inspiron 1525Acer Aspire 5920 GHP Pavillion DV 6920Cok acil karar vermem gerekiyor. Tavsiye ve tecrubelerinizi aktarirsaniz sevinirim.
Dell Inspiron 1525
Acer Aspire 5920 G
HP Pavillion DV 6920

Cok acil karar vermem gerekiyor. Tavsiye ve tecrubelerinizi aktarirsaniz sevinirim.
0
mba38
(18.11.08)
ben olsam dell alırım.
0
blackdog
(18.11.08)
dell
0
bordeaux
(18.11.08)
hacı gözünü sevem sakın ola acer alma, bin pişman olursun... detaya girmiyorum ama şu firmaya para vermeyelim batsın falan fıstık.
0
nema problema
(18.11.08)
hp'de alma sakın.
0
badseed
(18.11.08)
dell
0
karamel sacli kiz
(18.11.08)
acer haricindeki herhangi biri.

dell veya hp arasında karar veremedim.
bence ikisi de hoş.

hangisi aklınıza eserse onu alın.
0
tabudeviren
(18.11.08)
HP nin 6 serisi kesinlikle arıza çıkarıyor. aman dikkat.
0
pain
(18.11.08)
bu seçenekler içinde dell gayet iyi ancak ekstra bir tavsiye istersen www.hepsiburada.com adresine bakmanı ve belirttiğin diğer modellerle detaylı olarak karşılaştırmanı öneririm. fiyat/performans olarak çok üstün. (çevre birimleri, ekran kartı, ekran çözünürlüğü gibi özellikleri zaten fark atıyor dell'e)

ben bunun bir düşük modelini aldım: www.hepsiburada.com , 2gb de ram taktım (toplamda 1000ytl'ye mal oldu) ki bu bendeki makinenin bile 1525'ten pek aşağı kalır yanı yok. ayrıca unutma ki lenovo ibm'in mirasını devraldı ve sürekli büyüyen bir şirket, sorun yaşamazsın kolay kolay.

arz ederim. (hasan amca style)
0
oddity
(18.11.08)
Acer'ın yazdığın modelini bütün yaz kullandım. Özelliklerine bakınca uçması lazımken performans yerlerde sürünüyordu. Windows Aero ve kendi recovery'si yüzündendir dedim kendi lisans kodu ile temiz Windows Vista kurulumu yaptım OEM DVD'den gene de olması gereken performan yakalanamadı. Aynı zamanda Acer'ın bu serisi tam bir tasarım felaketi. "Manda kasa" tabirini sonuna kadar hakediyor. 15,4" ekrana sahip bu Acer ile 17" ekrana sahip bir Toshina laptopu yanyana koyduk ve kasa boyutları aynı idi. Laptopun 4 bir yanını bağlantı noktası ile doldurduklarından kullanırken epey ergenomi sorunu yaşanıyor. Ayrıca yine kasası çok kalın.

Dell ile HP'nin özellikleri birbirine yakın duruyor ama işlemci hızında azıcık ve ekran kartında HP daha önde gözüküyor. HP'nin dv6000 serisinde bazı teknik sorunlar çıktığı doğru ama bana sorarsan şu an Windows laptop piyasasındaki en şekli düzgün laptoplar da o seride. Eğer sağlam bi yerden alacaksan HP derim.
0
metal revolution
(18.11.08)
ya eger paranin onemi yok tas gibi bi bilgisayarim olsun diyorsan kesinlikle dell. eger sana hp ya da aceri tavsiye eden olursa bil ki o bilgisayar dan falan anlamiyordur. ama sen biraz da ekonomik olsun diyorsan o zaman hp ile acer arasinda secim yapacaksin. ama pavillion serisinde inanilmaz anakart ariza ile karsilasildigini biliyorum.
0
sirahmet
(18.11.08)
son 2-3 senede uretilen hplerin sanirim hepsi problemli, alip da mutlu olan kimse gormedim. bol isiklar, neonlar, parlak ekranlar kullanip cekici olmaya calisiyorlar ama ici bos. acer zaten dogan gorunumlu sahin. dell almani tavsite ederim.
0
cooperr
(22.11.08)
(5)

partisyonları birleştiremiyorum

oddity
c: ve d: partisyonlarını birleştirmek istiyorum. `acronis disk director suit` ile "d'yi c'ye merge et" diyorum, o da yapacağını söylüyor ama diyor ki, "14gb, 10gb -> 15gb" yani toplam 25 gb olması gerektiği halde göstermiyor. denedim belki öyle olmaz diye. işlemi uyguladı, 2 defa reboot etti falan.
c: ve d: partisyonlarını birleştirmek istiyorum. acronis disk director suit ile "d'yi c'ye merge et" diyorum, o da yapacağını söylüyor ama diyor ki, "14gb, 10gb -> 15gb" yani toplam 25 gb olması gerektiği halde göstermiyor.

denedim belki öyle olmaz diye. işlemi uyguladı, 2 defa reboot etti falan. nihayet windows tekrar açılınca hemen bilgisayarıma girip baktım, eyvallah partisyonların sayısı 3'ten 2'ye düşmüş ama c'nin boyutu hala 15gb. programı açıp baktım nereye kayboldu bu 10gblik kısım diye, hayda, "unallocated" olarak görünüyor.

ulan bu ne biçim merging? pöf! yardım!
0
oddity
(15.11.08)
c'yi unallocated alanı kullanarak resize etseniz?
0
dinomazu
(15.11.08)
partition magic'i deneseniz?
aman verilere dikkat edin, onemli bilgilerin yedegini alin.
0
cench
(15.11.08)
@dinomazu: o benim de aklıma geldi de, nedense resize menüsünde sadece küçültme işlemi yapabiliyorum. bana da saçma geldi ama böyle malesef.

@cench: bugüne kadar partition magic'in hangi versiyonunu kullandıysam (ki buna son günlerde indirip kurduğum son sürümü de dahil) "drive letter cannot be read" gibi bir hata mesajı veriyor ve program açılmıyor bile (3 farklı bilgisayarda hem de!) nette bu sorunun çözümünü aradım ve buldum ama hem çok zahmetliydi, hem de acronis'in daha iyi olduğunu duydum.
0
🌸oddity
(15.11.08)
Partition Magic'in 8.0 sürümüyle C sürücüsünü rahatlıkla genişletebiliyor olmanız lazım, neden öyle bir hata veriyor acaba? belki de biraz fazla eski ve NTFS'i doğru düzgün desteklemeyen sürümleri denemiş olabilirsiniz. Bir de, başka bir program dahi kullanacak olsanız C'yi resize etmeden önce Defrag yapmanızda fayda var derim.
0
sahtepetrucci
(15.11.08)
d yi ucurup c yii reseize ile buyutmeniz gerekiyor tabi bu islemle veriler ucuyor.
0
bryan fury
(15.11.08)
(4)

ubuntu studio 8.10 - user/pass (aaarrghh!)

oddity
dün sorduğum yükleme sorunlarının üstesinden geldim çok şükür, emeği geçenlere teşekkür ederim.şimdi ubuntu studio 8.10'u yükledim bi güzel, boot ettim, ubuntu açılış ekranı geldi ve kullanıcı adı - şifre sordu. ama kardeşim ben kullanıcı adı şifre falan belirlemedim ki? bu ekranın ötesine geçemedim
dün sorduğum yükleme sorunlarının üstesinden geldim çok şükür, emeği geçenlere teşekkür ederim.

şimdi ubuntu studio 8.10'u yükledim bi güzel, boot ettim, ubuntu açılış ekranı geldi ve kullanıcı adı - şifre sordu. ama kardeşim ben kullanıcı adı şifre falan belirlemedim ki?

bu ekranın ötesine geçemedim dolayısıyla. ne yapmam lazım sizce?
0
oddity
(02.11.08)
kullanıcı root yazıp şifreyi boş bırakmayı deneyebilirsin yanlış hatırlamıyorsam. sonra da bir kullanıcı açarsın
0
passion rules the game
(02.11.08)
@passion rules the game: hocam ben bu ubuntuyu kırarım! dediğin şekilde olmadı ama şunları yaptım:

recovery modunda açıp passwd root komutu ile bir şifre belirledim, sonra normal boot seçeneği ile açtım ubuntuyu ve user-pass'i girdim, bu sefer de "sistem yöneticisinin bu ekrandan giriş yapmasına izin verilmiyor" dedi. pöf.
0
🌸oddity
(02.11.08)
şunları takip et:
System> Administration> Login Window. Security taba tıkla. "Allow local administrator login". kutusunu işaretle. bir dahaki sefere root ile bağlanabilirsin. bu kadar.
0
fizikopat
(02.11.08)
anlaşılan makinende sadece root var. normal kullanıcı yok. root a şifre verip login olmaya çalışıyorsun. güvenlik amacıyla root kullanıcısının grafiksel ekrandan girişi kısıtlanmış durumda. onu yukarıda bahsettiğim normal bir kullanıcı ile login olduktan sonra yapıp root ile de login olabiliyorsun. senin sorunun galiba root harici kullanıcı yok. önce onunla girmen gerekiyor ki daha sonra root ile de girebilesin.
bu durumda kullanıcı eklemen gerek. şunları yap o zaman:

sudo adduser oddity
Password: (buarada belirleyeceğin passwordu gir)
eğer root olarak login olmadıysan sudo komutu pass ister. o da az önce root için belirlediğin şifredir.
0
fizikopat
(02.11.08)
(2)

mavi ekran sorunu

yunusertas92
arkadaşlar oyun oynarken bazen mavi ekran gelyiro lağptopdan oynuyorum 256mb ekran kartı oynadıım oyun knight online bilgisi olan yardım edebilcek warmı hertz ayarını da düşürdüm olmadı gene yardım edebilcek varsa memnun olurum!
arkadaşlar oyun oynarken bazen mavi ekran gelyiro lağptopdan oynuyorum 256mb ekran kartı oynadıım oyun knight online bilgisi olan yardım edebilcek warmı hertz ayarını da düşürdüm olmadı gene yardım edebilcek varsa memnun olurum!
0
yunusertas92
(27.10.08)
frekans ayarından olacağını sanmıyorum. sorunu daha spesifik anlatabilir misin? hangi işletim sistemi (örn: win xp sp2), donanım sürücülerinde eksik var mı, hata mesajı nedir vs.?
0
oddity
(27.10.08)
O oyun sistemi çok kasan bir oyun değil. Ekran kartının en güncel sürücüsünü yüklediğine emin ol, bi de üzerine Microsoft Update'i tara. Laptop'un iyi havalandığına emin ol, yani yatakta falan oynama, masaüstünde kullan. (O oyun adamı yatak başında oynayacak kadar bağımlısı yapabiliyor, kardeşimden biliyorum.) Oyunda gölgeleri kapayıp görüntü kali,tesini de 16 bit'e getirmeyi dene.
0
metal revolution
(27.10.08)
(4)

dvd yazamıyorum

iker
amaç bilgisayardaki mp3 leri dvd ye yazmaksorun yazamamakbilgisayarda virüs bulunduğu kesin. silemiyorum da bu virüsü. nero çalışmıyor. cdburnedxp programı yükledim o da çalışmıyor. format atmayı denemek şart gibi ama dosyaları dvd ye yazmadan format atamam. bi çare lütfen.
amaç bilgisayardaki mp3 leri dvd ye yazmak
sorun yazamamak

bilgisayarda virüs bulunduğu kesin. silemiyorum da bu virüsü. nero çalışmıyor. cdburnedxp programı yükledim o da çalışmıyor. format atmayı denemek şart gibi ama dosyaları dvd ye yazmadan format atamam. bi çare lütfen.
0
iker
(27.10.08)
sorun tam olarak bu programların hiç açılmaması mı yoksa dvd'yi okumaması mı?
eğer dvd'yi okumuyorsa başka bir dvd deneyin. hatta mümkünse en az 3 tane farklı markada dvd deneyin. ya da xp'nin kendisine yazdırmayı deneyin.
0
teritori
(27.10.08)
öncelikle dvd okunuyor.
nero yüklenmiyor.
diğer program yükleniyor ama açılmıyor.
xp de dvd ye yazmıyor.
2 farklı boş dvd de denedim olmadı.
0
🌸iker
(27.10.08)
en son ne zaman dvd yazdınız bu makinada? yani dvd yazıcınız gayet sorunsuz çalışırken yakın zamanda ve bir anda mı çıktı sorun ortaya?

nero'nun yüklenmemesi dvd yazamamak ile ilgili bir sorun değil, makinada cd/dvd yazıcı olmasa bile program yüklenir. bu sebeple bahsettiğiniz tür bir virüsten ziyade işletim sisteminizin sorunlu olduğunu düşündüm. xp cd'sini takıp bilgisayarı yeniden başlatın (cd'den boot etme seçeneği açık olmalı tabi bios üzerinde) oradan xp'yi onarmayı deneyin. sorunlarınız hala devam ediyorsa virüs ihtimali kuvvetlenir tabi ama yine bahsettiğiniz gibi cd yakmayı engellemeye yönelik bir virüs olacağını sanmam.
0
oddity
(27.10.08)
en son ne zaman dvd yaktığımı unuttum. 3 ay vardır rahat. önerini deneyeceğim oddity
0
🌸iker
(27.10.08)
(2)

amerika neden göçmene ihtiyaç duyuyor?

perfume
evet soru tam olarak bu. merak ediyorum bu amerika neden her yıl bir sürü insana green card dağıtıyor ama ülkesine giriş için insanları bu kadar kanırtıyor. söz konusu ülke amerika olunca hiçbir şeye masum da yaklaşılamıyor tabi. bu adamların menfaati olmasa böyle havadan green card dağıtmazlar. ned
evet soru tam olarak bu. merak ediyorum bu amerika neden her yıl bir sürü insana green card dağıtıyor ama ülkesine giriş için insanları bu kadar kanırtıyor. söz konusu ülke amerika olunca hiçbir şeye masum da yaklaşılamıyor tabi. bu adamların menfaati olmasa böyle havadan green card dağıtmazlar. nedir bu işin sebebi bilen varsa iki satır yazıversin.
0
perfume
(21.10.08)
basit bir ekonomik neden sonuç ilişkisi. arz-talep. devamlı gelişen ekonomileri var. resmen emperyalist savaş ekonomisi ile yaşıyorlar.

nüfus yapıları bizim gibi değil, nüfus artışı yeterli değil. ve genellikle amerika nüfusu olabildiğine kalifiye durumda. niteliksi ve ucuz işlere tenezzül etmiyorlar. noluyor. ihtiyac olunca bir taraftan bu karşılanıyor.

almanya ve diğer avrupa ülkeleri için bu böyle. yaşlı yerli nüfus, az nüfus artışı ve gelişen ekonomi.
0
mea maxima culpa
(21.10.08)
dinamik nüfusun endüstriyel ihtiyacı karşılamaması bir yanda duruyor zaten. bir de şöyle bir şey var, genç nüfus az, bununla birlikte yaşam standartları çok yüksek. hani klasik mevzudur amerika'da benzin pompacısı bile olsan bi evin bi araban olur geyiği. bu sebeple yüksek eğitim alan kişilerin sayısı görece az. gelişmekte olan ülkelerde eğitimli kişi sayısı çok olur çünkü iş azdır ve onu elde edebilmek için hep bir adım önde olmak gerekir ki bu da eğitimle olur en başta. işte türkiye'nin bir yığın zehir gibi adamı amerika'ya kaptırmasının en önemli sebeplerinden biri bu. amerikalı vatandaşlar açısından da bir sorun yok, e adam pompacı bile olsa rahat rahat yaşıyor neden kassın kendini de üniversite okusun? bu sebeple kalifiye eleman sıkıntısı çekmelerinin de ciddi bir etkisi olduğunu düşünüyorum göçmen mevzusunda.
0
oddity
(21.10.08)
(5)

frodo baggins'in yolculuğu

oddity
kaç gün sürmüştür? yani gandalf'ın frodo'yu shire'dan "geliyorlar evladım bi git allasen" diyerek apar topar yollaması ve yüzüğün kıyamet dağına atılması arası kaç gün?ayrıca kaç kilometre yol kat etmiş kendisi? (oha)not (orta dünya haritası): http://192.107.108.56/portfolios/n/narozny_j/finalprojec
kaç gün sürmüştür? yani gandalf'ın frodo'yu shire'dan "geliyorlar evladım bi git allasen" diyerek apar topar yollaması ve yüzüğün kıyamet dağına atılması arası kaç gün?

ayrıca kaç kilometre yol kat etmiş kendisi? (oha)

not (orta dünya haritası): 192.107.108.56
0
oddity
(06.10.08)
24 gün

"Journey to Rivendell, 26 September - 20 October III 3018"
www.glyphweb.com
0
trimpot
(06.10.08)
@trimpot: shire-rivendell arası mesafe toplam yolun 10'da 1'i falan oluyor. 24 günde orta dünyayı neredeyse boydan boya ve yürüyerek geçmek pek mümkün olmazdı zaten.
0
🌸oddity
(06.10.08)
1 yıl sürüyordu yanlış hatırlamıyorsam. tabii aradan 9 yıl geçtiği için muhtemelen yanlış hatırlıyorum. Ama mevsimlerin değiştiğini vurgulayarak 1 yıl olduğunu söylüyordu sanki tolkien.
24 gün olmadığından eminim ama
0
october swimmer
(06.10.08)
Frodo, 23 Eylül 3018'da Bagend'den ayrıldı, 25 Mart 3019'da yüzüğü yok etti (yani vesile oldu diyelim). Bu bağlamda 183 gün ediyor yüzüğün yolculuğu.
0
sui
(06.10.08)
en az 700, en çok 900 km yol gitmişlerdir.
0
insanimsi
(06.10.08)
(7)

masaüstü simgelerinde transparanlık?

oddity
şimdi bu mevzuyu araştırdım da geldim. peşin peşin söylüyorum:1- active desktop seçenekleriyle alakası yok, kontrol ettim.2- performans ayarlarındaki "masaüstü öğelerinde gölge hedesi" seçeneği aktif.yine olmuyor, yüklediğim screenshot'taki gibi kaldılar.ayrıca şunu söyliyim laptop'ı tv'ye bağlamaya
şimdi bu mevzuyu araştırdım da geldim. peşin peşin söylüyorum:

1- active desktop seçenekleriyle alakası yok, kontrol ettim.
2- performans ayarlarındaki "masaüstü öğelerinde gölge hedesi" seçeneği aktif.

yine olmuyor, yüklediğim screenshot'taki gibi kaldılar.

ayrıca şunu söyliyim laptop'ı tv'ye bağlamaya çalışırken oldu sanırım bu. grafik sürücüsünü kaldırdım komple tekrar yükledim, ayarları bin defa kontrol ettim yine de düzelmedi. fakire bi yardım.
0
oddity
(29.09.08)
efendim telaş etmeyiniz..

masa üstünde sağ tıklayıp display properties'i açıyorsunuz ordan desktop sekmesine gelin.
sol altta customize desktop butonu olacak. açılan pencerede web sekmesindeki lock desktop items'in yanındaki ticki kaldırın.. düzelmesi lazım böylelikle..
0
nwnd
(29.09.08)
@colonizer: keşke olsa öyle bir sekme yok. "görünüm" diye bir sekme var ama onunla da alakası yok, zaten her yeri kontrol ettim alakalı olabilecek. "masaüstünü özelleştir" butonu yani active desktop ayarları ise "masaüstü" sekmesinde.

@nwnd: malesef hayır, zira o zaten işaretli değil. onu işaretleyip uyguladım, sonra işareti kaldırıp tekrar uyguladım ancak elbette bir değişiklik olmadı.

yok mu şu sorunun çözümü arkadaş ya sinirimi oynattı..
0
🌸oddity
(29.09.08)
bu olay bazı *.png formatlı resim dosyaları wallpaper olarak seçildiğinde de meydana geliyor ama sizde bu söz konusu değil sanırım.
0
weeping guitar
(29.09.08)
@weeping guitar: bi an heyecanlandım ama malesef o da değil; .jpeg uzantılı masaüstü resmi. her ihtimali denemek adına farklı .jpeg'lerle de denedim ama ı ıh..

@colonizer: valla sağol ama standart google aramalarını yaptım farklı kombinasyonlarla hatta verdiğin o forum linkini bu duyuruyu bırakmadan evvel görmüştüm :) sorun o şekilde çözülmedi en başta da belirttiğim gibi.

hallolmayacak sanırım..
0
🌸oddity
(29.09.08)
tux
(29.09.08)
şimdi control panel->performance and maintenance->adjust visual settings kısmısına geldiğinizde kutucuklar göreceksiniz. orada "use drop shadows for icon labels on the desktop" kutucuğunu işaretleyip apply diyin. düzelecektir
0
yurdum insanı
(29.09.08)
@tux: çoook çok teşekkürler, mümkün olan tüm çözümleri yazmışlar sanırım verdiğin linkte. "regsvr32 shimgvw.dll" seçeneği ile oldu benimki de. oh be!
0
🌸oddity
(29.09.08)
(5)

sözlükteki "araştır" kısmı neden kaldırıldı?

oddity
mantıklı bir gerekçesi var mıdır, yoksa geçici bir sorun mudur anlamadım. ne güzel zart google, zurt tdk sözlüğü, yok efendim wikipedia araştırıp duruyoduk. konu hakkında bilgisi olan var mı?
mantıklı bir gerekçesi var mıdır, yoksa geçici bir sorun mudur anlamadım. ne güzel zart google, zurt tdk sözlüğü, yok efendim wikipedia araştırıp duruyoduk. konu hakkında bilgisi olan var mı?
0
oddity
(28.09.08)
Kaldırıldı? Yoo, gayet görünüyor bende.
0
hlathguth
(28.09.08)
hayda, geri gelmiş? özellikle kontrol etmiştim halbuki burada sormadan önce. oha.
0
🌸oddity
(28.09.08)
dün aksam saatlerinde yok olmustu ve sonra geri gelmisti. simdi yine ayni sey söyleniyor ama ne hikmetse ben de sorun yok ve sevgi yumagi kutucuk görünüyor.

ayni sey duyuru editlemekle alakali. herkes halen editleyemedigini söylüyor ama ben de canavar gibi.
0
trimpot
(28.09.08)
evet duyuru da editleyemiyorum hayda, bi screenshot alıp gösterecektim araştır'ın olmadığını; 00:09 itibariyle yoktu en azından. şimdi geri gelmiş, enteresan..
0
🌸oddity
(28.09.08)
geri gelmiş ama allmusic gitmiş : (

ben çok kullanıyordum onu
0
bushwacker
(28.09.08)
(7)

mikrofona verilen sesi notaya çevirecek program?

oddity
şimdi diyorum ki ben mikrofonuma eğilsem bir melodiyi ıslıkla çalsam (şarkı söylemek de bir opsiyon), bunun notalarını falan algılayıp gitar sesi vs olarak işleyebilecek bir program var mı?not: duyuru içinde aradım ama milyor tane sonuç çıktı anahtar kelimelerimi yazınca, sayfalarca şeyi okuyamadım,
şimdi diyorum ki ben mikrofonuma eğilsem bir melodiyi ıslıkla çalsam (şarkı söylemek de bir opsiyon), bunun notalarını falan algılayıp gitar sesi vs olarak işleyebilecek bir program var mı?

not: duyuru içinde aradım ama milyor tane sonuç çıktı anahtar kelimelerimi yazınca, sayfalarca şeyi okuyamadım, şimdiden kusura bakmayın daha önce sorulduysa.
0
oddity
(27.09.08)
anladığım kadarıyla nota istemiyorsun, çünkü düzgün notalama olayı çok karmaşık bir işlem, ve kusursuz bir performans ortaya çıkaramayacağın için ortaya çıkacak nota insan tarafından okunabilir bir nota olmayacaktır.

bunun dışında istediğin tipte şeyleri monofonik sinyaller için max msp veya pure data gibi ortamlarda yapabilirsin.
0
kurukafa
(27.09.08)
yok, aslında notadan özellikle bahsettim çünkü programın mikrofondan gelen sesleri önce notaya çevirmesini, sonra bir enstrümana uyarlamasını istiyorum. yani evrensel kurallara göre çalsın, tab olarak çıktı da alabileyim, papua yeni gineli birine göstersem bile çalabilsin.

mükemmel olmasına gerek yok. misal mikrofona "gröeüağrd" gibi bir ses verirsen herhangi bir program veya müzik uzmanı bunu notaya çeviremez, çevirmesin zaten, ben en azından doğru basılmış notaları tanıyabilecek bir programa ihtiyaç duyuyorum. yok mudur böyle bir şey?
0
🌸oddity
(27.09.08)
şimdi şöyle, içi karalanmış kutucuklar olarak bildiğimiz notaların müzisyenler tarafından okunabilmesi için hala insan tarafından yapılması gereken kimi operasyonlar var(mesela doğru ritmik bölünmeler, ve ifade) ve bu işleri bilgisayarlar henüz yapamıyor. çünkü burada bestecinin ifade ediş şekli devreye giriyor ve tamamen kontekste dayalı verilmesi gereken kararlar, bilgisayar bunu yapmaya muktedir değil. belki notalar yanyana gelince matematiksel olarak kafandaki müziği ortaya çıkartıyor olabilir ama bu onu profesyonel bir müzisyen performans amaçlı alıp önüne okuyabilir manasına gelmiyor. hala güncel araştırma konusu olan bir şey istiyorsun yani. belki yapan yazılımlar vardır, bilmiyorum ama işin içinde olan biri olarak sağlıklı ve işi bilen biri tarafından düzeltmeden geçmeden ortaya düzgün bir şey çıkartabilecek bir şeyin henüz mevcut olmadığını söyleyebilirim.

eğer nota yazmayı biliyorsan ama, sibelius gibi veya finale gibi yazılımlar ve bir midi klavye aracılığı ile metronom eşliğinde çalarak müziğini girebilirsin. hatta bu araçlar ile, müziği normalde çalacağın süreden daha kısa bir sürede(el çabukluğu kazanarak) notaya çevirebilirsin, ama bunu yapmak için nota yazmayı ve işin teorisini biraz biliyor olman gerekiyor.
0
kurukafa
(27.09.08)
hmm anlıyorum, detaylı açıklama için teşekkürler. peki notaya dönüştürmeden, sadece sesin frekansına yüksekliğine vs vs'ye göre eşlenik bir başka sese (bir enstrümandan çıkıyormuş gibi) dönüştürebilecek bir program var mı? yani ben ağzımla "nım nım nımnım nım" yapsam, program distortion cihazı bağlanmış elektro gitar sesi olarak çıkarsa bunu?
0
🌸oddity
(27.09.08)
vocoder vb. aletler var o son dediğin için.
0
talemon
(27.09.08)
talemon evet o son dediğim için o tip cihazlar var da, bunu en azından basit düzeyde yapabilecek bir yazılım var mı pc'de kullanabileceğim?

kurukafa diyor ki: "bunun dışında istediğin tipte şeyleri monofonik sinyaller için max msp veya pure data gibi ortamlarda yapabilirsin". bu son söylediğimi uygulayabileceğim programlar mıdır bunlar? biraz okudum bunlar hakkında ancak mevzuya uzak biri olarak pek anladığımı söyleyemem. yani eyvallah gerçek zamanlı ses işleme programı bunlar ancak synthesizer tadında mıdır nedir idrak edemedim. ayrıca yeni ekipman almak gibi düşüncelerim de malesef yok; tek pc ve hoparlör setiyle basit bir başlangıç yapma amacındayım dijital müzik üretimine.
0
🌸oddity
(27.09.08)
malesef bu otomatik olarak olabilecek bir şey değil. gitar ve ıslığın/vokalin karakteristik dinamikleri birbirinden çok farklı. yani bu ikisi arasında birebir eşleme yapmak otomatik olarak çok olası değil, ancak bahsettiğim platformalrda "kendi amacına yönelik olarak" işini görecek benzer bir şey "programlayablirsin". tak kullan değil yani.
0
kurukafa
(27.09.08)
(7)

divx altyazı ayarlama sorunu

oddity
elimde bir divx video var, 25 fps. gittim ordan burdan bir sürü altyazısını indirdim 23,976 olsun 25 olsun.. ancak uyumsuzlar. eyvalla dedim tamam fps ve zamanlamasında sorun var heralde, subtitle workshop'ta ayarlarını yaptım. ilk konuşma satırı ve son konuşma satırını falan da ayarladım. ama altya
elimde bir divx video var, 25 fps. gittim ordan burdan bir sürü altyazısını indirdim 23,976 olsun 25 olsun.. ancak uyumsuzlar. eyvalla dedim tamam fps ve zamanlamasında sorun var heralde, subtitle workshop'ta ayarlarını yaptım. ilk konuşma satırı ve son konuşma satırını falan da ayarladım. ama altyazılar en başta uyumlu olsa da sürekli önden gitmeye başlıyor ve fark atıyor videoya. videonun ortasına kadar (bir buçuk saate yakın bir sürede) bu fark 20 saniyeyi buluyor. ortasından itibarense altyazı hızı yine azalıyor ve filmin sonunda tam senkronize hale geliyor yeniden.

ne kadar uğraşsam da çözemedim, bi el atsanız?
0
oddity
(04.09.08)
yanlis hatrlamiyorsam ctrl+sag sol tuslari (yaziyi geri istiyosaniz sol ileri istiyorsaniz sag)
0
orange coffee
(04.09.08)
ya öyle yapa yapa filmden soğuyorsun.
indirdiğiniz altyazılara bakın,belki bir tanesinde sabit 1-2 saniyelik kayma vardır.o kaymayı düzelttiğin zaman film boyunca rahat rahat izlersiniz.
yoksa şansınıza küsün,uyumlu bir sürüm indirin diyeceğim ne yazık ki
0
natnan
(04.09.08)
@orange coffee: anlık olarak senkronizasyon sağlıyor ama dediğim gibi altyazı nedense videonun ortasına kadar videodan hızlı, ortasından itibaren de yavaş. yani ben bu ctrl+sağ sol hedesini film süresince kullanmak zorunda kalıyorum ama kalmak istemiyorum, filmi koyup rahat rahat izlemek varken elli defa müdahele etmek çok sinir bozucu.
0
🌸oddity
(04.09.08)
uncut versiyon diye indirmişinizdir ama o versiyon da zibilyonda bir sürümdür. hiçbir altyazı ona göre değildir. elinizdeki filmde fazla sahne vardır. ne kadar başını sonunu da ayarlasanız denk gelmiyordur.

veya o video nuke yemiştir (nuke yemek nasıl oluyor bilmiyorum ama). sonradan proper denen düzgün versiyonu çıkıyordur, bütün altyazılar ona göredir.

ikisi de denk geldi bana. birincisi transporter 2'de. ne yaptım, filmi baştan indirdim.

ikincisi lost 4x05'te. ne yaptım, o bölümün proper olanını baştan indirdim.

yani başka yerden baştan indirince (proper mroper deniyor) uydu. filme göre altyazı değil, altyazıya göre film hesabı.
0
kibritsuyu
(04.09.08)
@nathan: ya işte problem zaten tam uyumlu altyazı bulmak değil, gecikme ayarlarım, ilk-son satır ayarlarım, fps ayarlarım sorun değil. görünürde her şey tam olması gerektiği gibiyken bu altyazı hızının bir artıp bir azalmasını almıyor kafam. sinir küpüne döndüm 2 saattir bununla uğraşıyorum resmen.
0
🌸oddity
(04.09.08)
@kibritsuyu: valla evet film special edition ama resmi sürüm yani, the abyss için bir normal bir de SE versiyon var. sitelerde dolaşan altyazıların hepsi aynı, sürelerine kadar yani. bi benim indirdiğim versiyon neden farklı olsun anlamadım ama test edecek şansım da yok şimdi. mecbur başka bir versiyon indiricem pof..
0
🌸oddity
(04.09.08)
bu yöntemle film ne yazık ki pusth olucak ama yapıcak bişey yok.
subtitle work. açılır ilk konusmanın başladığı an a göre bir ayar yapılır ama subtitle ların hepsi seçili iken!
altyazıyı kaydedin ve izlemey başlayın. 15 dakika sonra kayma başladıysa. o zaman dilimini sub. w.shop da açıp o andan sonrasını tekrar tam olarak seçip aynı zaman ayarlamayı yapın. böyle böyle 3-4 kez yapılabiliir. sonrası ise işkence olur. ama genelde olmaması lazım. 3-4 düzenleme sonrasında o release e uygun hale gelir zaten altyazıç hatta bunu paylaşırsanız bir altyazı sitesinde güzel de olur.
0
ibot
(04.09.08)
(6)

Zihin açıcı, konsantrasyon sağlayıcı

karapolisnas
Feci şekilde ders çalışmam lazım 1 hafta falan, lakin ders çalışmayı unutmuşum resmen. Konsantrasyon sağlıyamıyorum, uykum geliyor kitabın defterin başına oturduğumda vesaire. Şöyle etkisi kısa dönemde gösterecek, zihin açacak, bana bir hafta on gün uykuya selam yola devam dedirtecek, tecrübeleriniz
Feci şekilde ders çalışmam lazım 1 hafta falan, lakin ders çalışmayı unutmuşum resmen. Konsantrasyon sağlıyamıyorum, uykum geliyor kitabın defterin başına oturduğumda vesaire. Şöyle etkisi kısa dönemde gösterecek, zihin açacak, bana bir hafta on gün uykuya selam yola devam dedirtecek, tecrübelerinizle sabit, vitamin, mineral, öneri vs?

pharmaton muydu, 1 hafta falan kullandım ve herhangi bir etkisini görmedim daha önceden. aklınızda bulunsun.
0
karapolisnas
(27.08.08)
dediğin vitaminle mineralle olur mu bilmiyorum; aradığın şey amfetamin olabilir ama büyük ihtimalle 10 gün sonra ebeni eller...
biraz balla cevizle falan beslen, uykuyu eksik etmeden bütün gününü derse ayır.
sabah egzersizi rahatlatır bir nebze, abartmadan yor kendini fiziksel olarak.
0
redlinetheturk
(27.08.08)
red bull tarzı şeyler gecenin sabahına kadar işe yarıyor.
0
thefirstfbli
(27.08.08)
kesinlikle pharmaton ama hemen zort diye o gunde etki yapmaz.. en az 1 hafta 10 gun kullanman lazim.. ciddi knsantrasyon sagladigi gibi, miskinlik/yorgunluk kalmiyor
0
bloody
(27.08.08)
pharmaton için reçete gerekiyor mu yoksa direkt gidip alabiliyor muyuz kendisini?
0
sirrikadem2
(27.08.08)
tabii ki ginseng. enerji verecek, zihni açacak bir şey arıyorsanız cevabı budur. ancak cinsel güce olan etkisi sebebiyle ilgiyi farklı noktada toplama ihtimali de var, aman diyim.

bu ginseng'i bugün bir for you mağazasında diğer bir milyor bitki özütü ile birlikte rafta dururkene gördüm. markası ya sepe natural ya da lifeplan idi. kapsül kapsül yapmışlar şişelere koymuşlar, hakiki ginseng etkisi verir mi bilmem ama denemeye değer sanki.
0
oddity
(27.08.08)
@sırrıkadem: reçete gerekmez.
0
cedilla
(27.08.08)
(6)

Yol Gösterecek, Büyük Firmalarda Çalışan Oyun Programcısı ve Programcı?

suursuz deve
Merhaba ey ekşi duyuru insanı. Son günlerde fazlasıyla meşgul ediyorum burayı ama sorularım birden gelmeye başladı aklıma. Her neyse, bu seferde geleceğimle ilgili bir soru soruyorum: Oyun programcısı olmak istiyorum. Henüz üniversite okumadım, 18 yaşındayım. Programlamada iyi kötü, bilgisayarda
Merhaba ey ekşi duyuru insanı. Son günlerde fazlasıyla meşgul ediyorum burayı ama sorularım birden gelmeye başladı aklıma. Her neyse, bu seferde geleceğimle ilgili bir soru soruyorum:

Oyun programcısı olmak istiyorum. Henüz üniversite okumadım, 18 yaşındayım. Programlamada iyi kötü, bilgisayarda şahane, tasarımda ortalama üstü bilgim var. Ben bu işi yapmak istiyorum ve bu konuda çok kararlıyım. Sözlük camiasından, büyük oyun veya yazılım firmalarında çalışan, bu konuda bana yol gösterecek, elimden tutacak, yolumu aydınlatacak kişiler arıyorum.

Sözlük mesajlaşma şeysinden veya msn'den ulaşıp, yardım ederseniz çok makbule geçer, hayır duası ederim.

Msn Adresim: [email protected]
0
suursuz deve
(11.08.08)
oyun yapımcılarının internet sitelerine gir. bazıları devamlı programcı, tasarımcı gibi çalışanlar arıyor oluyorlar. e tabii ingilizce de şart.
mesela:
www.ioi.dk
0
baldur2
(11.08.08)
sözlükten dementia ya mesaj atar mısın? oyun programcısı kendisi...
0
forrestgump
(11.08.08)
odtü bu alanda eğitim vermeye başlıyormuş geçenlerde liste öğrencilerine tanıtım dersleri felan vermişlerdi o olayı da bi araştır istersen
0
yuto
(12.08.08)
öyle ha deyince oyun programcısı olunmayacağı için bu konuda uzun vadeli düşünmen gerek. çok ciddi bir emek vermek zorundasın. işi akademik düzeyde düşünmek adına: cs.ieu.edu.tr adresine bir uğra, bu bölümde okursan şöyle bir şansın var: cs.ieu.edu.tr .. incele, tatmin edici bulmazsan da kendini telkin et "yahu türkiye'de bundan iyisi şam'da kayısı" diye :) şaka bi yana, unutma ki yazılım mühendisliği okursan oyun programcısı olmanın çok zor olduğu şu güzel memleketimde başka alanlara yönelebilir, über düber işler yapabilirsin şirketlere yönelik. elindeki donanımı güçlendirmek ve başarısız olma ihtimalini en aza indirmek için gerçekten çok önemli bu. aklında bulunsun ve sakın bertaraf etme, akademik eğitim iyi bir şey. ayrıca teknik üniversite haricinde iyi imkanlar (kaliteli teknik enstrüman, kaliteli hoca, projelerine destek vs) bulabileceğin tek yer vakıf üniversiteleridir; ee para var huzur var adamlarda. bütçen kaldırabilecekse bir dakika bile düşünme.

not: ieü'de okumuyorum ve programcı değilim ama bir alternatif göstereyim dedim. kolay gele, başarılar.
0
oddity
(12.08.08)
önce iyi kötü bir üniversite bitir bence. okurken de vakit ayırabilirsin bu işlere. üniversite mezunu olmadan ne yazık ki belirli çevrelere kendini kabul ettiremiyorsun. hem ömğrenci olarak ellerin daha uzağa erişebilir
0
her kuyuya tas atan deli
(12.08.08)
c++ oyun programlamanin en temel ogesidir. yurtdisindaki oyun programlama bolumlerinde gosterilen tek dil de budur. c++ ogrenmeye basla, kivirirsan arkasi gelir.

not: c++ da orta seviye bir coder olmak asagi yukari 4 sene aliyor.

basarilar.
0
egotm
(12.08.08)
(7)

düğün adetleri (İç Anadolu)

oddity
efendim sorumuz şöyle: İç Anadolu'da düğünden bir yada iki gün önce damadın arkadaşları tarafından gezdirilmesi işine ne ad verilir?
efendim sorumuz şöyle: İç Anadolu'da düğünden bir yada iki gün önce damadın arkadaşları tarafından gezdirilmesi işine ne ad verilir?
0
oddity
(10.08.08)
bekarlığa veda partisi!
0
mevta
(10.08.08)
ne ad verilir bilmiyorum da, gezinti öncesi arabayı önden arkadan sıkıştırıp bahşiş almak süper bir adettir.
0
geyik
(10.08.08)
güvey gövertme (gövertmek= yetiştirmek) yani damada düğünden önce arkadaşları tarafından yol yordam öğretilir.
0
lancelot du lac
(10.08.08)
@lancelot du lac: teşekkürler, benim bildiğim güvey çimdirme vardı ancak ikisi de olmuyor (1 harf fazla; toplam 13 karakter olmalı), bir bilgi yarışmasında bu soruya takıldım geçemiyorum çıldırıciim.

not: ağız farklılıkları olabilir diye göverme, güverme, gövürme vs vs bir sürü kombinasyon denedim olmadı. bu kökten gelmediğini düşünüyorum.
0
🌸oddity
(10.08.08)
egotm
(10.08.08)
Güvey eğletme/eğletmek yer belki.
0
colonizer
(10.08.08)
gövertmek moraltmak anlamına gelır anadolunun iç taraflarında..
0
isott
(10.08.08)
(1)

Kriyoterapi

ermanen
Kriyoterapi iz bırakır mı? Var mı hiç yaptıran, memnun kaldınız mı bu teknikten?
Kriyoterapi iz bırakır mı? Var mı hiç yaptıran, memnun kaldınız mı bu teknikten?
0
ermanen
(28.07.08)
omzumda vücudumun verem aşısını kabul etmemesini müteakip oluşmuş ve yıllarca yavaş yavaş büyümüş bir keloid oluşumu vardı. bu lanet kriyoterapiyi de tedavi olmak istediğimde duydum ilk kez. 5 seansta biter dedikleri şey 7 seansta ancak %20 oranında küçülmüştü ama aşırı acıyor ve sürekli su topluyordu. kalabalık içinde yürürken biri yanlışlıkla çarpsa güzümden yaş geliyordu misal. bir de sürekli omzu açık bir şey giymemi önermişti doktor tişört falan sürtünüp tahrip etmesin ve yara hava alsın diye ama o iğrenç görüntüyle milletin midesini bulandırmak istemediğimden hafif bir bandaj yapıp tişörtü geçiriyordum üstüme sokağa çıkacağım zaman. sonra lanet olsun dedim bıraktım tedaviyi falan.

intralezyonel enjeksiyon diye bir şey var. o süper acısız ağrısız ve temiz bir yöntem. keloidin altına bir kimyasal madde zerkinden ibaret, içeriğinde adrenalin falan da oluyor sanırım, dolayısıyla yapılırken hissetmiyorsunuz bile. ancak bu yöntemle cilt düzeyine inen (geçti bitt denilen) bir keloidin 1 sene içinde eski formuna kavuştuğunu gözlerimle gördüm bir arkadaşımda. bu arada benim son 2 seansımda intralezyonel enjeksiyon ve kriyoterapi birlikte uygulanmıştı ve en azından uygulama esnasında acı çekmiyordum ama seanslar arası olan 3 haftalık sürecin seyrinde hiçbir değişiklik yoktu elbette. sıkıntıdan sıkıntıya koştum resmen.

sadece kriyoterapi ile indirilen keloid nasıl bir seyir izler fikrim yok. ancak bir daha hiçbir kuvvet bu tedaviyi uygulayamaz bana bundan eminim.
0
oddity
(28.07.08)
(2)

Fotoğraf efekti

november rain
http://www.superpoligon.com/foto/displayimage.php?album=toprated&cat=0&pos=13bu fotoğrafa uygulanan efekt dragan mı? evetse ya da hayırsa photoshop ile bu etkiyi yakalamanın yolunu anlatabilecek olan var mı?
www.superpoligon.com

bu fotoğrafa uygulanan efekt dragan mı? evetse ya da hayırsa photoshop ile bu etkiyi yakalamanın yolunu anlatabilecek olan var mı?
0
november rain
(22.07.08)
bana dragan gibi geldi-andrzej dragan
bu da nasil yapildigini anlatan basliktan aldigim bir video:

www.metacafe.com
0
egotm
(22.07.08)
bu basitçe, bildiğimiz o güzel unsharp mask gibi duruyor. usm'i severiz. varyasyonları deneyin, çok şahane sonuçlar elde edeceksiniz sadece usm ve brigtness-contrast-gamma ayarları ile.
0
oddity
(23.07.08)
(8)

uyu$turucuyu birakmak

katafalk
amatem vb. yerler var birakmak icin. ki$i kendi iradesiyle birakamaz mi? yani sadece zihinsel bir $ey mi, iradeye mi bagli; yoksa birakildiginda vucudun verdigi degi$ik tepkiler oluyor mu? psikolog/psikiyatrist yardimi olmadan da olmaz mu bu i$?bir de $u 'a$iri doz' dedikleri $ey bizim anladigimizda
amatem vb. yerler var birakmak icin. ki$i kendi iradesiyle birakamaz mi? yani sadece zihinsel bir $ey mi, iradeye mi bagli; yoksa birakildiginda vucudun verdigi degi$ik tepkiler oluyor mu? psikolog/psikiyatrist yardimi olmadan da olmaz mu bu i$?

bir de $u 'a$iri doz' dedikleri $ey bizim anladigimizdan biraz farkli diyorlardr, bir yerde okumu$tum. yani oyleydi sanirim. tam olarak nedir?
0
katafalk
(21.07.08)
Aşırı doz, adı üzerinde. Normalde uyuşturucu sonucunda oluşan etki zamanla azalır, bağımlı olan kişi de aynı etkiyi yakalamak için dozu artırmaya başlar. Bir noktadan sonra bağımlının aldıı doz merkezi sinir sistemini çeşitli noktalarda etkileyerek (kalbin durması, solunum sisteminin durması vs) ölüme sebep olur.

Uyuşturucuyu tek başına bırakmak belki mümkün ama yardım alındığında başarı şansının artacağı kesin.
0
efx
(21.07.08)
Kendi idaresiyle bırakacakları vardır, bırakamayacakları vardır.
0
hlathguth
(21.07.08)
Eroin haricindeki hicbir uyusturucunun kimyasal bagimligi oldugunu zannetmiyorum, irade ile ustedsinden gelinebilir amma ve lakin bagimlilik zaten iradesizlik oldugu icun ya kendini gelistireceksin ya da profesyonel yardim alacaksin..

a$iri doz da insanin kendine yaki$andan fazlasini alip a.g.d. durumuna gelmesidir..

kib sçs ii ok bye
0
underdose
(21.07.08)
kişi kendi iradesiyle zor bırakır ve oldukça tehlikeli olur. zira bu cold turkey dediğimiz durumda vucudun verdiği tepki azımsanacak şey değildir. alkol bağımlısı ise insan ölebilir bile bu süreç içerisinde, ona da delirium tremens denir. acile bu şekilde gelen hastalar bazen o kadar feci oluyorlar ki, benzodiazepin türevleri yeterli olmuyor, bu durumda hastaya direkt alkol verildiği oluyormuş, psikiyetrist kıdemlim öyle demiş idi, ki mantıklı. dolayısıyla detoxifiye olurken tıbbi gözetim altında olmak şart. dahası metadon ile uyuşturucu arama bulma zincirinden hastayı çıkarıp, onu o çevreden uzak tutmak da mümkün, hem ağızdan alınıyor. o şartlı refleksler önemli, mesela sigarayı bırakırken en önemli şey, yaparken otomatikman sigara aradığınız şeylerden uzak durmak..

aşırı doz, genelde bırakma denemeleri sonrası, vucudun önceki tolerans düzeyine uygun miktarda eroin alınmasıyla oluşur. ya da satıcı yamuk yapacak müşterisine normalde sattığından daha saf bir doz satar, veya kendisi katkıları vb hazırlarken dozlamada hata yapmıştır.

ben sırf bu nedenle uyuşturucunun legalize edilmesi gerektiğini düşünüyorum. zira bağımlı olduktan sonra bu gerçekten bir hastalık ve hiçbir hasta grubu içinde ne olduğunu bilmediği bir ilacı allahbilir kaç defa kullanılmış bir enjektörle vucuduna zerk etme durumunda değil..
0
kara kadife
(22.07.08)
oncelikle kara kadifeye katiliyorum.

bence kendi kendine birakabilmek cok cok zor. oncelikle cevreni degistirmelisin, cevreni degistirmedigin muddetce istedigin kadar birak en ufak bir zayif aninda tekrar basliyorsun, ortami oluyor vs vs.

alternatif olarak akupunkturu deneyebilirsin ama iyi bir doktora gittiginden emin ol derim.

edit: basarisi tecrube edilmistir.
0
kayranin kedisi
(22.07.08)
madde bağımlılığından kurtulabilmek için en makul yöntem profesyonel yardım almaktır. türkiye'de bu işi en iyi bilen kurum da amatem'dir. bu konuda insanların sahip oldukları fikirlere fazla itibar etmemek gerekir. tecrübe edilmemiş bilgi çoğu zaman içi boş, kulaktan dolma bilgidir. siz ne kadar eroin dışında kalan maddelerin bağımlılık(fizyolojik ya da psikolojik) yapmadığını düşünürseniz düşünün, gerçek hayat fikirlerle işlemiyor. "ben istesem hemen bırakırım" türünden laflar boş laflardır. irade ile sorunlar çözülebiliyor olsaydı, hayat bu kadar dandik olmazdı...

uyuşturucular, uyarıcılar,halüsinojenler hep "uyuşturucu" olarak bilinir. ancak kimilerinin uyuşturucu etkisi yoktur, kimilerinin çok ciddi kültürel geçmişi vardır, mesele sanıldığından çok daha karmaşıktır. misal nikotin homosapiens sapiense en çabuk ve en güçlü bağımlılık yapan maddelerden birisidir; fakat sigara yasaldır...bağımlılık denen şey için ortada bir madde olmasına dahi gerek yoktur. kumar buna çok güzel bir örnektir.

söylediklerim, amatem'e yatmış tanıdıklarım olduğu için, sağdan soldan duyduklarımla değil, bizzat madde bağımlılığı tedavisi görmüş arkadaşlarımdan edindiğim bilgilerdir.

madde bağımlılığından kurtulmak isteyenler, etrafındaki insanların fikirlerine değil, madde bağımlılığı tedavisinde uzman olan insanların fikirlerine itibar etmelidirler. başta söylediğim gibi, benim bildiğim, amatem bu konuda en iyi kurumdur.

not: www.geocities.com şu adreste "kapitalizm ve drug" adında çok iyi bir makale vardı. çok eskiden gördüğüm bir sitedir. muhtemelen 5-6 yıldır kimse uğramamıştır; fakat yazılar başlığında faydalı şeyler vardı. bahsini ettiğim makaleyi ararken farkettim, geocities de bloklanmış meğer. artık uygun bir proxy ile siteye bakarsınız...
0
hunter the dayworker
(22.07.08)
aşırı doz efx'in de söylediği gibi "doz aşımı" ile ilgili. vücudun "yetmez bu, daha fazla ver" demesi ile kişinin dozu arttırması ve neticede vücudun tölare edemeyeceği miktarda uyuşturucun vücuda girip kişiyi öldürmesi aşırı doz seviyesini belirliyor. buna bağlı olarak vücut tam ters duruma da uyum gösteriyor:

o amatem vs yerler bağımlının safi iradesi ile yapamyacağı bir şey yapıyorlar; hastaya uyuşturucu vermeye devam ediyorlar fakat bilimsel olarak onaylanmış belli bir düzen/plan dahilinde ve dozu azaltarak (özellikle bilimsel diyorum çünkü bağımlının kendi keyfine göre bu miktarları ve süreyi belirlemesi mümkün değil ya da çok çok zor). vücut uyuşturucuya yoksunluk tepkisi verdiğinde, yani uyuşturucu maddeye olan istek açıkça ortaya çıkıp kişiyi manyağa bağladığında o esnada kişinin ihtiyacı olandan daha düşük bir miktar veriyorlar. bu miktar doğal olarak yetmiyor bağımlıya ama nefsini körlüyor. doz yavaş işleyen bir süreçte tamamen sıfırlanıyor. bir süre de sıfır doz ile yaşayıp yoksunluk gösterecek mi diye kontrol altında tutuluyor. neticede hasta cillop vaziyette taburcu ediliyor.

tabii tekrar başlayıp başlamamak sadece kişinin elinde fakat amatem gibi bir kuruluş bir kişiye "sen tedavi oldun artık haydi koş özgürsün" dediğinde fizyolojik bağımlılık tamamen sona ermiştir, kalanı psikolojiktir, dombililiktir.
0
oddity
(22.07.08)
herkese ayri ayri te$ekkur ederim. ama spey$il tenks tu hunter the dayworker. ozellikle verdigin link cok i$ime yaradi.
0
🌸katafalk
(22.07.08)
(7)

ev sahibi evi satarsa?

oddity
ev sahibimle konuştum az önce, "evi satmayı düşünüyorum, yarın buluşup konuşalım" dedi ki muhtemelen satacak. şimdi benim yasal olarak hakkım olan süre nedir evden çıkmak için bilen var mı? zart diye "satılık" ilanı asamaz heralde? ben evdeyim zaten, evi görmek isteyen olur diye bütün gün evde oturm
ev sahibimle konuştum az önce, "evi satmayı düşünüyorum, yarın buluşup konuşalım" dedi ki muhtemelen satacak. şimdi benim yasal olarak hakkım olan süre nedir evden çıkmak için bilen var mı? zart diye "satılık" ilanı asamaz heralde? ben evdeyim zaten, evi görmek isteyen olur diye bütün gün evde oturmam mümkün değil. bununla ilgili düzenleme nedir? şimdiden teşekkürler.
0
oddity
(21.07.08)
Bildigim kadarıyla Yazılı bi anlaşma varsa siz yeni bi ev bulana kadar yani belli bi süre vermeden, evi boşaltamaz.
0
4telbanayeter
(21.07.08)
hmm sözleşme şöyle var, 01/04/2007 tarihinde başlayıp 1 yıl sürmek üzere bir kontrat imzalamıştık. doğal olarak bu süre 01/04/2008 tarihinde sona erdi ama biz bu sözleşmeyi iptal etme ya da yenileme yoluna gitmeden, sadece kira miktarını arttırarak devam ettik aynı kontrat üzerinde miktar-tahsil tarihi-teslim alan/teslim eden imzası bilgilerini girmeye. bu durumda benim kontratım otomatik olarak 1 sene daha uzamış olur mu? ya da 4telbanayeter'in dediği gibi süresiz olarak mı uzar ben ev bulana kadar? hani 10 sene "ev bulamadım" desem 10 sene satılmayacak mı bu ev?
0
🌸oddity
(21.07.08)
sözleşme noter aracılığıyla bir ay önceden taraflardan biri tarafından iptal ettirilmediği sürece bir yıllık daha uzamış olur. bu durumda sözleşmeye dayalı olarak sizin bir yıl daha o evde oturma hakkınız vardır.ancak bunu geçerli olması için satış işleminden önce tapuya şerh koydurtmanız gerekiyor, şöyle ki tapuya gidip işte ben bu sözleşmeye dayalı olarak bir yıl bu evde oturma hakkına sahibim diyorsunuz, yeni ev sahibi de evi alırken bunu tapuda görüp kabul ederek almış oluyor. bunu yapmazsanız yeni ev sahibi sizi evden çıkartabilir zira şimdiki ev sahibi ile yapmış olduğunuz sözleşme onu bağlamaz. bu durumda evden çıkartılırsınız ancak başka ev bulma ve taşınma için harcadığınız tüm parayı - emlakçı, nakliyat vs. - şimdiki ev sahibinizden alırsınız.
not: hukukçu değilim aynı şey başıma gelecekti ancak ev sahibi evi satmaktan vazgeçti, o sırada bir avukata danışmıştım.
0
in vito veritas
(21.07.08)
@in vito veritas: çok teşekkürler çok işime yarar bu olay. peki ben tek başıma tapu kadastroya gidip "ahanda bu benim kontrat, şerh koyun bu adamın tapusuna!" dediğim anda oluyor mu bu? kalkıp ev sahibini de muhattap alıp onay isteme durumu falan yok değil mi?

bir de şu noter aracılığı ile iptal hadisesine takıldım, ev sahibi bana haber vermeden ve sözleşme gereki 01/03/2008 gibi bir tarihte notere gidip bu sözleşmeyi iptal ettirmiş olabilir mi? bu durumda benim de imzam gerekiyordur heralde haberim olmaması mümkün değildir?
0
🌸oddity
(21.07.08)
ev sahibi evi satsa bile alan sizi kontrat bitiminizden önce çıkaramaz. kontratınızın olması bile gerekmiyor eğer kiranızı banka üzerinden yatırıyorsanız. son artış yaptığınız tarih kontrat yenileme tarihi olarak alınıyor ve o tarihten itibaren 1 yıl oturabiliyorsunuz. evi satın alan söz konusu 1 yıl dolunca tahliye davası açabiliyor. evi görmek isteyenler ancak sizin müsait olduğunuz saatlerde görebilir. bildiğim kadarı tapuda şerh filan da gerekmiyor.
0
synick
(22.07.08)
tapu kaydina serh dusulmedigi takdirde yeni ev sahibi sizi istedigi an cikarabilir, cunku kira sozlesmesini siz su anki ev sahibiyle yaptiniz. yeni satin alacak kisi hukuken ucuncu kisidir, sizin baskasiyla olan kontratiniz onun icin baglayici degildir, ya onunla yeni bir sozlesme yaparsiniz ya da isterse sizi tahliye eder. ama serh koyarsaniz eski ev sahibiyle imzaladiginiz sozlesme yenisiyle de gecerliligini korur ve fesih suresine kadar dokunamaz.
serh koymak icin, su anki ev sahibiyle tapuya gitmeniz lazim bildigim kadariyla.
bir de noter araciliyla fesihte size ihbarname gelir sozlesmenin su tarihte tek tarafli fesholunduguna dair.
0
no avalon
(22.07.08)
benzer bir şeyi bir kaç gün önce bir avukatla konuştuk:

eşyalarınızı toplayıp çıkmazsanız 3 yıl kimse çıkaramaz sizi. mafya hariç
0
co2s2
(22.07.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.