nıke

model?

cortez?

değil

dostum kaç ınch istiyorsun parayı o belirliyor biliyorsun

eğer bütçn yetiyorsa lg al. philips falan alma.

evde 3 tane lcd var hepsi de samsung, tavsiye ederim.

82 cm falan yeterli ya

urun.n11.com

bence hiç şık değil, hatta kötü duruyor tasarımı.

bence güzel. erkekte iyi durur. öğrenci çantası gibi değil. öğretmene bence uygun.

bence gayet hoş. bunun gibi birkaç alternatif daha bakabilirsin tabii.

biraz hipster işi gibi duruyor :) güzelmiş beğendim ben.

hocam fazla feminen.

değildir.

yorumlar çok çeşitli :/ feminen durmasını istemem ama iyi görünsün istedim. olumsuz çoğunlukta olursa fikrimi değiştiririm artık.

kötü+pahalı.

unisex bir tipi var beğendim.

bence gayet güzel hocam

Bence de guzel hatta baya guzel

la bu ne la? dunya cirkini!

feminen falan değil tam holuvud filmi profesör çantası bence gayet öğretmen için uygun.

bence gayet güzel.

ozelders.com'dan ümidi kes.boşa paran gider
duvara yapıcaşacak şekilde afiş yaptır. kalıcı olur hem.
biraz tuzlu ama kağıda,broşüre göre daha etkili.

öyle denedim de dönüş pek olmadı, renksizdi ilan. bu daha göze hitap ediyo sanki bi deneyim bakalım :)

hocam bu fonun türkçesini bana hazırlasak da ben de çektirsem olur mu çok güzel yapmışsın.

broüşür çok güzel olmuş. apartman giriş kapıları yerine diğer insanlar gibi sokaktaki direklere de yapıştırabilirsiniz. (daha küçük boyutlarda tabi)

dizel symbol, albea, getz alabilirsin. fazla da eski olmaz model yılı olarak.

lpg

boşver dizeli çak bi tüplü civic-corolla bak keyfine.

o paraya 2000-2001 model tüplü corolla-civic anca çakar yalnız.

2006 2007 hatta 2008 ford fiesta bulabilirsin ama şehir içi aracı şehirlerarasında araç pek güvenilir değil gibi geldi

tabiki bulabilirsin; 2006 model nissan micra, renault symbol, albea, ford falan alabilirsin amaa 2.el dizele aracın geçmişini bilmiyorsan girme!! hele ki 100 bini devirmiş 10 yaş civarı araçlara hiç girme.

10 yıllık 100 binde dizel bulamazsın, bulsan da zaten kilometre düşürülmüş.
kimse senede 10 bin km için dizel almaz.

ford fiesta

hocam sanırım biraz zengin markası: www.modacruz.com

fiesta 1.4 dizel. 550 km kontak kapatmadan yol yaptık, sıkıntı olmadı. hız takıntın yoksa 100 km dolaylarında giderek komik bi rakam yakmıştı 550km'de. litre fiyatının yüksek olduğu zamanlarda 20 kuruş gibi bir şey düşüyordu km'ye. şehiriçi zaten çok pratik ve kullanışlı. ama konfor sıfır. sıfır yani hiç bekleme.

o paraya 2007-2008 pejo 307 veya citroen c3-c4 olabilir

merhaba lenova sandığın gibi sıkıntı bir marka değil. doğru siteden alışveriş yaparsan orjinaliği gelir. türkiye pazarında diğer markalar kadar etkin olmadığından acaba tırt marka mıdır diye sorular soruyorsun. lenova fena değildir. diğer markalar kadardır. f=p olarak da en iyisi nerdeyse.

lenovo markasını bilgisayarlarından biliyorum az çok, o yüzden tercih ettim yoksa zte nubia düşünüyorum:)
adamlar gerçekten orijinal ürün mü yoksa sahte veya yenilenmiş ürün mü gönderecekler onu anlamaya çalışıyorum. paralel ithalat denen olay mı bu?
ürün kargoyla gelecek (tabii alırsam).

kullanıyorum çok memnunum, 650 ye alınırsa makul olur.

En azından bir fiş falan sakla da araba sana çıkarsa fişiyle ibraz etmeni isterler çünkü.

Yanlış değil.
Çubukları yıkayıp da saklarsanız iyi olur.

Cubuklar olmasi lazim. Atmayin onlari. Cikarsa gorurum ben arkadaslarinizdaki hijyen muhabbetini.

@cakabo katılım şartlarında fiş ibrazından bahsetmiyorlar, @isottun dediği gibi çubukları saklıyorum, @bazilika evet çubukları yıkayıp saklıyorum.

öncelikle entry nick uyumu :P

çok çok ince düşünürsen evet hijyenik değil ama ne olacak abi, ona gelene kadar nelere dokunuyoruz. yaptığın şey yanlış değil, hadi oldu da araba sana çıktı diyelim tv'ye çıkıp yerde bulduğum çubukla kazandım desen bütün ülkenin gündeminde olacaksın ve kimse de gerizekalıya bak demicek.

ben yerde bulduğum değeri şeyleri (çıtır para, kola kapağı falan) alıp oynayan çocuklara veririm ne var bunda.

yaptığın şey yanlış değil ama senden önce o şifreyi başkasının kullanıp kullanmadığını nasıl anlıyorsun?

@tolga asp eğer şifre kullanılmış olursa sistem uyarıyor zaten, bu arada araba bana çıkarsa yerden bulduğum çubuğa çıktı dermiyim bilmiyorum, demem herhalde. ayrıca bende cipslerden çıkan zımbırtıları toplayıp oğluma veriyorum.

hayatı bu tarz bir psikolojiyle yaşamak yanlış. yani bu tarz eylemlerin yarattığı psikoloji. kazanacağım, ya kazanırsam , vs. spor toto oynamak gibi bir şey. hele bir de yerden toplamak falan ayrı bir problemi getiriyor. yerden bir şeyler toplayıp onların şifresini giren bir adım: sanki problemli. tavsiyem boşver dostum.

sesli guldum.

nerde buluyorsun cubuklari?

bu arada eger araba cikarsa o cuuklari ibraz etmen gerekebilir. o yuzden sakla atma

Nickinin hakkını ver cevat. Yemeyenin malını yerler. Etik açıdan sıkıntı yok bence. İnşallah çıkar.

@exlibris plajlarda çok oluyor mesela büfelerin etrafında da çok oluyo her yerde denk gelebiliyor.Yaklaşık 60 çubuk topladım böylelikle. Evt atmıyorum çubukları çıkarsa onları ibraz etmem gerektiğini biliyorum

@hayırsız çok hobim var. sayısaldan filan daha olası bence bu. şifresi girilen çubuklardan birine çıkacak mutlaka ve 2 adet ödül var.evet düşük olasılık ama birine çıkacak mutlaka..

o değil de ben sayıyı merak ettim
kaç tane oldu?

@titiraprap 60 civarında çubuk, çoğu 2 çekiliş hakkı veriyor böylelikle yaklaşık 100 çekiliş hakkı filan oldu şu an için.

ahahaha cidden nick'inin hakkını veriyorsun. bence etraftaki depozitolu bira şişelerinide topla ondada iyi para var.

objektifcom.. A katılıyorum. Bir arkadaşta boyle bir problem vardı. Bir kere cipsten gözlük, gazozdan ps çıkmıştı.
Bir gün onlarda nescafe içerken arkadaşın biri benim nescafe nin şifresi ni gönderdim dedi. Çocuk kızardı, bizde üzerine gidip ya olaya bak araba ona çıkarsa ne matrak olur falan diye takıldık çocuk delirdi resmen.
Sabaha kadar uyumamışım resmen. Halbuki arkadaş şifre bile göndermemişti.
Yani demem o ki, ilerisi için pek hoş olmuyor dur.
Ben öğrenci iken aylık abonman (paso kartı) kaybetmiştimde, her gece rüyamda sabaha kadar yoldan bişey topluyordum.

@kuzey li büyük düşün bir arabanın değeri 187000 avro..

büyük düşüneyim ama birinde eline %100 kazanç geçecek ötekinde sadece bir ihtimal :))

Hayır niye söylüyorsun ki deli, kimse atmaz şifre çubuğuna yere, senin çubukları bulma ihtimalin, arabayı kazanma ihtimalin de düşer. Yani ben yarın magnum alsam, tam çubuğu atacakken, ulen ben şimdi bu çubuğu atarım komşu Melahat alır gönderir, ona çıkar mıkar, havasından geçilmez zilini, der atmam mesela.

@dünyatuhaf 31 ağustos son gün şifre girmek için, pek vakit kalmadı yani. sen gir şifrelerini ayrıca, belki size çıkar dua edersiniz bana.

bana çıkacak biri de,diğeri için şansın var tabi,geçen sene çıkanlardan bi tanesi çubuğu saklamadığı için yedek üyeye devrediyor arabayı.fiş ve çubuğun saklanması en önemli kısmı

@essoist fiş yok hocam , yeni kural uydurmayın "Asil talihliler, başvuru için en geç 27.09.2015; yedek talihliler ise, en geç 12.10.2015 tarihine kadar kimlikleri ve ikramiye kazandıkları okunabilir şifreli ürün çubuğu ile U2 Tanıtım ve Promosyon Hizmetleri’ne (U2) başvurmaları halinde ikramiyelerini teslim almaya hak kazanacaklardır"

@delicevat o fiş olayı cips çekilişindeydi pardon,

Deneyeceğim, delicevata.;)

Çıkarsa araba haber ver hocam :)

bence yaptığın yanlış değil normal.
heyecanla bekliyorum çıkarsa yaz buraya az kaldı :)

yerlerde sürünüyor. kutsal bilgi kaynağı (!!)

sorun yerine sorunsal yazanlar da sebep oldu bu olaya. daha sofistike kelimeler kullanarak entelektüel olma.enteresan.

sözlüğün kanayan yarasına parmak basmışsın. gerçekten de 16 senelik sözlük tarihi boyunca hiç değinilmeyen bir konuydu sözlüğün bozması. valla helal olsun.

sözlüğü yanlış kullanıyorsunuz, sorun sizden kaynaklı. eskiden başlıkları okumak diyebir şey vardı. artık sözlüğün olayı o değil, geçtiğimiz yıllarda okan bayülgen falan derken iyice medyatik oldu, iyice talep gördü. millet sözlükte yazarım diye ortamlarda hava atardı be. sonuç olarak her önüne gelen başlık açtı, çok insan demek çok para demek kimse de laf etmedi. sözlükte artık dolanmayacaksın. en güzel kaynağı mesela benim için herhangi bir yeni/eski oyun, film, dizi vs hakkında yorumlara bakıp çıkıyorum. arama çubuğuna bir şey yazmayacaksam sözlüğe girmiyorum bile.

Bozulan hiçbirşey yok. Sözlük sadece genel topluma ulaştı o kadar..

Sözlüğün ilk yıllarında ortamda genel olarak bir dolu üniversite öğrencisi veya genç vardı. E onların konuştuğu, paylaştığı bilgiler ile genel türkiye ortalamasını karşılaştırıyorsun şu an.
Küçük bir koyda 2 kişi yüzerken "ah ne güzel", oraya belediye tesis yapıp akın akın insan gelince çok bozdu.

Olay bundan ibaret..

Edit: Neden hala yazarsınız sorusuna cevap vermemişim..
Bilmiyorum bu ay hiç büyük adaya gideniniz oldu mu?
Gitmediyseniz anlatayım. Elindeki çöpü insanların evlerine atan, başkalarının havuzuna girmeye çalışan, bisikletle atlara çarpan, insanlara yürüyecek yer bırakmayan, "tualete gircez kapıyı açın" diye zillere basan turistlerle dolu..

Şimdi, bu turistler adanın ırzına geçti diye ben adaya gitmeyi bırakayım mı? Çocukluğumun hatıralarını es mi geçeyim? Yoo.. Ben adayı seviyorum, bu kusurları geçici..

Cevap aynı.

anlamakta zorluk çekiyorum gerçekten :) Diğer yazarların fikirlerini merak ettim hemen saldıraya geçenler olmuş.

@objektifkompulsi
sorunsal
sf. 1. Çözümü belli olmayan. 2. Doğru olma ihtimali bulunmakla birlikte, şüphe uyandıran, kesin olmayan, problematik.

İlk dediğin "erkek neresinden sevilir"e "şurasından" diye cevap yazmak eskiden "soru başlığa cevap entry" gerekçesi ile uçurulma nedeniydi. Güzel günlerdi.

İlk kuruluşu tamamen tanım üzerine ve kutsal bilgi kaynağı olarak kurulmasına rağmen, ilk başta da tanımlar eğlenceli bir şekilde giriliyordu. Örneğin, ilk entry olan pena için "minik plastik garip nesne" de eğlenceli ve diğer sözlüklerde olmayacak bir tanım. Bu bir başladı mı nerede duracağı belli olmuyor. Buradaki ilk büyük dalga 6. nesille geldi. Benim de dahil olduğum grup anket başlıklar açıp doldurunca büyük gürültü olmuştu ve ilk nesillerdeki insanların bir kısmı o zaman terk ettiler. Örneğin, "gaz girişi olan şarkılar", "durduk yere adamın amına koyan şarkılar" gibi başlıklar çok büyük tepki almıştı. Hatta entrylerde anket dolduruyorum muntazaman diye laf sokma entry'leri geliyordu. Tanımdan çok herkesin fikrini beyan etme, içinde tutamadığını böyle süper bir mecraya dökmenin ilk belirtileri bunlar olsa gerek. Tabii bu başlayınca nerede duracağı da bilinmedi. Yönetim bu duruma yumuşak yaklaştı, "Doldursalar ne olacak" dedi. Moderasyon da ilk başta "Tamam, formata uygun oldukça doldursunlar" diyerek anlaştı. Tanım hala esastı, tanıma uygun olarak "... dedirten şey", "... yaptıran şey" gibi kalıplarla her şey yazılabiliyordu. Gözümde çok kutsal bir kalıptır bu, çünkü bir zaman sonra devamı çorap söküğü gibi geldi. Yazdığın şey kişisel bir tanım olsa da, en azından "Sözlüğün felsefesine de saygı duyuyorum" demenin bir göstergesiydi.

Popülerleşme arttıkça da daha fazla insan tanımdan çok en sonunda ulaşabildikleri bir yerde kendilerini ifade etmek için kullandılar. "dedirten" kalıbı ile bol bol dalga geçildi, "Demek istediğini de işte, niye böyle komik şeyler kullanılıyor" denerek bu kalıp kullanılmaz oldu. Moderasyon uçurmalara, silmelere yetişemedi. Daha sonra kuyruğu eritmek için toplu alımlar başladı, örneğin 8 Mart'ta Kadınlar Günü bahanesi ile bekleyen kadınlar sorgusuz sualsiz yazar yapıldı. Onların da bir kısmı ortalığı Kadınlar Kulübü'ne çevirdi. Bu arada, erkekler de boş durmadı. Onlar da kendilerince bir çöplüğe çevirdiler. Buna karşı yönetim "Değişim kaçınılmazdır, illa ki gelecektir. Yeni nesil böyle, biz anlamıyoruz onları. Y nesli iyidir, candır; takılsınlar" dedi. Moderasyon "Ama formata bile uymuyorlar. dedirten bile kullanmıyorlar ağzını kırdıklarım" dedi. En son moderasyon, yönetimin bu kayıtsızlığı karşısında toplu istifa etti.
eksisozluk.com

Değişim kaçınılmazdı ama çok da iyi yönetilemedi.

Gözümde artık terk edilmesi gereken bugündü de, alışkanlıktan terk edemedim sanırım. Bir de Duyuru'ya oradan giriyorum, asıl ondan.

Bu çürümeyi anket başlıkları dolduran biz başlattık, bunda katkım olduğu için özür de diler, günah çıkarırım.

Ne işe yarar? İlk 2-3 yıl entry'leri hala orada. Okursan okursun. Açıkçası debe'ye bile bazen bakamıyorum. Çünkü orada da çok net kural ihlalleri var. Konu önemli değil, siyasi bir başlık olsun. Altında "anandır" yazmış biri ve bu debe'ye girmiş; inanılır gibi değil. Hayır, o görüşten olsam, en hararetli savunucusu olsam "anandır" yazan bir entry'ye şukela verilmesini aklım almıyor. Tanım değil, örnek değil, açıklama değil; sadece üsttekine laf sokma. Hem de formatsız.
(bkz: bu benim allah belamı vermiş halim zaten)

Son bir madde ile de, bir gün HDP ve diğer gün MHP entry'lerinin debe olması konusuna geleyim. İki partinin de sempatizanı oldukça çok sözlükte. Bir entry'nin debe'ye girmesi için çoook çılgın bir beğeniye ihtiyacı yok. Yani, çok beğeniye ihtiyacı var tabii de, bu uçuk bir rakam değil. Dolayısıyla, iki görüşün de sempatizanı çok olduğundan iki entry'yi aynı gün debe'de bile görebiliyoruz.

Tabii burada çuvaldızı Duyuru moderasyonu olarak kendine de batırmam gerek. Çünkü burada da patlamaların başladığını görüyoruz. Sözlük'ün gittiği yoldan gitmesini istemiyoruz. Bunun için de el birliği ile çalışmak istediğimi (en azından kişisel olarak) ve yapmak istediklerimiz olduğunu bildirmek isterim. Yine kişisel olarak, burayı kişisel eğlencesini abartarak duyuruların altında geyik yapanlardan ve trollerden arındırmak ilk isteğim. Bakalım, nasıl ne edeceğiz? Bir şey edebilecek miyiz?

Ya şu salak muhabbetin çevrilmesi için taban süre 3 sene falandı. 3 ay diyen varsa kesin bozmuştur ha :/ aq. Aq. Aq diyenler bozuyo bence qaliteyi :/

- 3 aydır takip ediyorum dedim....
- Aq bilindik mi tabir, açıkça amına koyim mı deseydim saha mı hoş?

Oto kontrol yaparsan sıkıntı yok. Saçma başlıklara bakmazsan, debe'deki dandik entryleri okumazsan hâlâ önemli bilgilere, güzel yorumlara ulaşabilirsin sözlük üzerinde, ben de öyle yapıyorum.

siyasi gazeteden beter oldu, terör yandaşlarına prim verilir oldu. Cinsellik kadın ayrımcılığına musahama gösterildi. lümpen gerizekalılar türedi, haber sitelerinin altındaki yorumlar gibi geliyor artık bana. kutsal bilgi kaynağı hdp pkk dhkp-c yayın organı oldu çıktı... selim kiraz'ı şehit edenleri kahraman, polis ve askeri şehit edenleri övenlere yaptırıp yok. Gündelik ve bilgi içeren başlıklar yerine kadın, sex, siyaset başlıkları ile iyiden iyice bozuldu 3 sene sonra toplam yazar sayısı 500 bin olacak gör bakalım seviye nerelerde.

Emin degilim ama internetle tanismamla eksiyi kesfetmem arasinda az süre var. Superonline ya da 146 dial sesini hatirlayanlardanim. Gencim halbuki.

10 yil diyelim sözlükle icli disli olmam. 2 defa yazar oldum, ikisinde de login olmadim diye atildim. Cünkü girip okuyordum, ne kadar bazi konularda bir seyler bilip fikir yürütebilsem de bunu paylasmaya deger ya da orda baskalarinin sözünü kesebilecek seviyede oldugunu düsünmüyordum. Cok sey ögrendim, cok genel kültür, dünyaya bakis acisi kazandirdi acikcasi sözlük. Gün asiri girip okusam da cidden login olmayi unutup atilacak kadar saygiliydim. Bos yere tek bir sey yazmadim bu dönemde. Bir seyin sözlükte olmasi icin belli bir mizah belli bir kültür birikimine sahip olmasi gerekiyordu bence.

Simdi gir bak entrylere. Hangisi kalite pesinde? Hangisi bir seyle kapmak ya da vermek derdinde? Saf geyikler, beyniyle degil s.kyle düsünüp tek elle entry girenler, kiz düsürme metotlari fuckbuddy ilanlari. Alinmayin ama, futbol yorumlarinin tamami ayni kafada, eskiden kütüphaneye girip elde kitap tartisan büyüklerin arasina kaynayip anlamaya calisirmisim gibi gelirdi sözlük, simdi ya mahalle arasi kahvehanesinde sürekli isitilip isitilip dönen ayni geyikler, ya da 10 yasinda ilk masturbasyonundan sonra kadin erkek iliskilerini ve dünyayi cözmüs, aydinlandigini sanan ergen geyikleri.

Sözlük, ölmeye mahkum. Kümülatif birikimini cürüttü, yazar olmanin bu kadar zor oldugu bir yerde gene de kullanici kitlesini denetlemeyi beceremedi. Ssg mantikliydi, mesela wikipedia neden asla büyümeyecek türevi basliklarinda internet kullanicilarina dair saglam tespitler yapmisti. Ya da baska siteler üzerine yorumlari mantikliydi. Tek hatasi denetleme sistemiydi sözlügün. Biraz vitrin gibi kalmaliydi sözlük, girip okumaktan keyif alailecegin degerli bir yer olmaliydi. Tespit s.cicam diye kasan insanlarla dolmamaliydi.

Cok tavsiye verildi, cok lafi edildi, moderatör, puanlama, kick ve ban sistemleri önerildi, hepsi de uzun vadede cok iyi sonuclar verebilirdi. Cok örnegi var benzer seylerin. Ama giderek foruma dönüyor, yarin öbür gün board olarak bakacagiz eksiye. Söylemedi demeyin. Yönetimin hatasidir bu ünun engellenmemesi. Yasanmasi ise türkiyedeki kullanici kitlesinin hatasidir.

Sözlük hep benim icin üzerimde etkisi büyük, birlikte büyüdügüm ortam olarak kalacak. En yakin arkadasimi bundan gene 5-6 sene evvel yanyana oturuyorken sen de mi sözlük okuyorsun seklinde tanimistim. Sevgilimle ilk defa eksisözlük muhabbeti üzerinden konusup, muhabbet ederek yakinlasmistim. Sözlük, hey gidi sözlük. Sen de gidiyorsun ya yavas yavas. Görmek üzüyor. Tanik olmak.

Kanzuk redditten pek bir sey calacagini ima etmisti sanki, belki birseyler degisir, belki.

Sözlüğü okurken, kendi arama kriterlerini daraltırsan hala gayet kullanışlı olduğunu düşünüyorum.

Burası doğası gereği devasa bir sokak, kahvehane, toplantı salonu vs. Nitelikli okur olunursa, yani neyi aradığını bilirsen oldukça ilgi çekici, doyurucu şeyler bulabiliyorsun. Şahsen ben buluyorum.

Zaten herkesten her zaman, bilim adamı ciddiyetiyle yazmasını beklemekte mantıksız.

Niye yazıyorum? Çünkü içerik olarak beni kısıtlamıyor, canım isterse spor, canım isterse siyasi analiz, canım isterse hiçbir ana konu başlığına dahil olmayan bir şeyi ekşi itiraf gibi başlıklarda yazıyorum.

Bu özgürlük alanını sağlayan muadil bir mecra yok, sözlüklerden başka.

@Wilhel İçerik olarak kısıtlamaması sözlük mantığına ters değil mi? (soruyorum sadece)

Ekşi sözlükteki sözlük kavramı zaten bizim ilk aklımıza gelen "sözlük" ile sınırlı değil, eğer öyle olsaydı en başından beri, tek kelimeden oluşan elma eşittir bir tür meyve basitliğini aşmazdı. Şahsen öyle bir yerden ibaret olmasını hiç istemem.

Ekşi sözlüğün ilk sarsıcı yönü De zaten sözlük kelimesinin Anlam sınırını genişletmesi.

Kaldı ki senin ifade ettiğin şekliyle var olsaydı, gene içerik kısıtlaması olamazdı. Sonuçta ismi "ekşi edebiyat terimleri sözlüğü" ya da ekşi hukuk sözlüğü filan olmadıkça gene içerik çeşitli olurdu.

metal döküm olarak yapılabilir, tek parçada muhtemelen 600-700 tl arası bir maliyet çıkar

3d yazıcıyla birebir heykelciğini bile yapıyorlar onu araştırsana. tabi bu yöntem için önce adamı 3boyutlu tarıyorlar süpriz olmuyor yani :)

birde polimer kille uğraşan birileri yapabilir aslında.

HAHAHA çelik kapı 450:D:DD: harbi abi 600 nedir ya:D:D

özdilek avm'de ikizim diye bir mağaza var kişinin ufak heykellerini yapıyor ama fotoğraftan yapabilirler mi bilmem.

kendisi olsa yaparlar da.

hangi özdilek?

Topkapıdaki promosyonculara bak. mutlaka bulursun.

polimer kilden heykel yapanlar yapıyo bunu instagramda görmüştüm bikaç tane.

kullanabilirsin, çok faydası olur sırt ağrılarına falan iyi gelir. klavye lan işte ne faydası olacak sana?

hahahaha

@mrvengeance +1 basura da iyi geliyomuş :D

böbrek taşını da eritiyor. o sitede yazmamışlar da başka bi sitede özellikler kısmında vardı

yahu insan gibi bir soru sorulmuş, verilen yanıtlara gel. espriler çok kaliteli hakikaten..

hiç kullanmamış birisi kullanan birisinden tavsiye istiyor, ürünü alırsa gerçekten de kullanışlı ve efektif olup olmayacağını yani fayda analizini soruyor. bu kadar zor mu bunu anlamak?

ipad ile kullanılabiliyor ama ürünü kullanmadığımdan yorum yapamayacağım. fakat ipad'de çok faydası olacağına inanmıyorum. işinizde günlük olarak veya hemen her toplantıda aktif olarak kullanmaycaksanız pek faydası olmayacağını düşünüyorum.

eğer ipadi yazım işleri için yıoğunlukla kullanıyorsan, evet işine yarar.
ama öyle akşamları twitter bakayım, sözlükte takılıp face'de amcaoğulların capslerine bakayım diyorsan gereksiz.

edit: çok komikmişsiniz esprili arkadaşlar. basura iyi geliyormuş, ne güldüm amk.
www.youtube.com

teknoseyir.com

esprili arkadaşlara sözüm yok.
@givemesomesubstance işlerim genelde ofis programlarıyla tamamen ipad'e taşımayı düşünüyorum. efektikse işime yarıcaktır.sağolasın.
@teritori sadece iş amaçlı düşünüyorum. sağol yorum için

Sıkıntı olmaz.

Not: havalimanı çalışanıyım.

Sıkıntı olmaz uçuş personeliyim

Edit: la ciddiyim yukarıya dalga olsun diye yazmadım
Ha benle dalga geçiyosanız tamam

Sıkıntı olmaz genel uçucuyum

sıkıntı olmaz

uçak şoförüyüm

sakin olunuz, herhangi bir sorun çıkmaz ve hallederler.

Okulu arayıp anlatın, belki bir yol önerirler ya da sorun olmaz deyip içinizi rahatlatırlar.

Okul yardımcı olmuyor demişsiniz, bu durumda ilçe milli eğitim müdürlüğüne gidin, diploma tekrar çıkmayabilir ama mezuniyet belgesi gibi bir şey verilmeli.

Lise mezuniyet belgesi vermemiş sadece notlarını Gösteren bir belge vermiş kazmalar.

bi arkadaşım için ehliyet alacağımız zaman liseden mezun olduğuna dair belge istemişlerdi. malum diplomayı üniversiteye vermişti. biz de liseden gidip almıştık. gerçi 20 papel istedilerdi de yoğun anarşi yaratıp parayı vermemiştik :D okul salak salak tavırlar sergilemesin o liseden mezun olduğunu gösteren bi kağıt alabilirsiniz. diplomanın yanında kayıt esnasında ''başımıza böyle bi talihsizlik geldi her ihtimale karşı sorun olmasın diye x lisesinden mezun olduğumuzu gösteren bu belgeyi de getirdik'' diyerek bütün olası can sıkıcı durumların önüne geçebilirsiniz.

yapacağınız iş error arkadaşımızın dediği. diploma aslını ve mezun olduğunuza dair belgeyi yanınızda götürün. ikisini birlikte verin.

aslı gibidirler, transkriptler vs. kayıtta işe yaramaz. yasaya açık şekilde aslını istiyor.

şu linke bakılabilir:
www.helpteaching.com


bir de, faideli olması açısından bir kelimenin noun, verb, adverb, subjective hallerini kavramasını sağlayabilirsen pek şükela olur.

bilmediği 50 kadar yeni kelime, ilgisini çekecek bir çizgi roman, işte şimdiki ilkgençlik çağında olan çocukların ilgilendiği vampirli filan kısa hikayeler üzerinden öğretebilirsin.

5. sınıf muhtemelen henüz basit ifadeler, günlük konuşmalar, postane nerede kıvamındadır.

4.sinifi devlet okulunda okumussa eger
100 kadar sayar.dahasini da sayabilirler aslinda.mantigini kavradilar cunku.
adi soyler/sorar.
sinif icinde kullanilan kaliplari bilir.
sinif esyalarini bilir.
nesnelerin renklerini belirtir.
Ailesini tanitir.
yasini soyler/sorar.
sevdigi sevmedigi şeyleri soyler.
meslekleri bilir.
kisinin mesleğini soyler.
aklima gelenler bunlar.
bu konularla ilgili worksheetler yaparsaniz tekrar etmiş olur. 5 sinifta gun icinde yaptigi seyleri anlatmakla basliycaklar.sarkiyla bunlari hareketleriyle dans ederek ogretebilirsin.

@kullanıcı adı

hocam bir şey sorcam, faydalı olmak yerine faideli olmak yazmışsın ya neden diye sorsam ayıp olur mu , eleştirmiyorum ama anlayamıyorum daha anlaşılabiliri varken böyle bir şey yazmasına bir insanın.

Git Körfez'e. Kim ne derse desin eğitim olayında onlardan iyisi yok maalesef. Kaynaklarını fem al soruları çöz çözemediklerini çözdür. Zaten o kaynakların çözdüğün zaman dershane olayının bi farkını göremeyeceksin. Körfez olmasa da olur yani. Yeter ki fem çöz.

merhaba dostum, şimdi dershane işi şube işi aslında marka işi değil. atıyorum fem dershanesi izmirde iyiyken ankarada berbat olabiliyor. sadece var olan dökümanların ortak olması ortak kaliteyi yaratıyor, yani en kaliteli dökümanı olan dershaneyi önerebiliriz marka olarak. yani sana yardımcı olabilcek birisi başka ildense dökümanı en iyi dershane şu diyebilir.en iyi dershane şu diyemez. o yüzden ankara'da dershaneye gitmiş, birisinin tavsiye vermesi gerekir. izmirde olsan sözel derslerde yardımcı olabilirdim. iyi günler.

oldum olası sevemedim dershaneleri keşke kapansaydı bi yandan iyi olacaktı. çocuklar kendini dershaneye gitme zorunluluğunda hissediyor

zamanında körfeze'de gittim başka dershanelere de ancak en çok memnun kaldığım final dershanesiydi. cemaatçilerin eğitimi iyi olabilir ancak onların yararı yine kendilerinden olanlara. kendilerinden olmayanın üstüne düşmüyorlar, anlatıp geçiyorlar. ben 1 yıl gittim zamanında, onlara karşı bir şey yapmadım ancak duruşumu da hiç bozmadım. hiçbir maklube ya da sohbet davetlerine katılmadım, onlarda ilgiyi kestiler. final dershanesini çalışan ve ilgili öğrenciyi tutuyor. ben gittim memnun kaldım, karar senin ve ailenin elbet.

tarih yazarsan da temel bilimler bursu alırsın diye biliyorum. iyi bi araştır tarih okumak istiyorsan tarih oku. emin ol onunla da burs bulursun. tarih ouyup çok farklı alanlarla bağlantı kurabilirsin hem ileride.

tarih akademik olarak daha sağlam diye biliyorum ben boğaziçinde. hocalarının önemli bir kısmı harvard dan. edebiyatta ingilizcen de çok iyi olmaz diye tahmin ediyorum.

Edebiyatı seç. Birincisi, çok kral hocalar var orda. Perspektifleri de harikadır. 4 senenin sonunda (hazırlıkla 5) harika şeyler kapabilirsin ordan. Edebiyat içinde tarihe, edebiyat tarihine, edebiyat içinde tarih yazıcılığına vs atlayabilirsin akademik düşünüyorsan da. Ayrıca edebiyatın sahası tarihe göre çok daha geniş.

edit: Edebiyatta İngilizcen gayet de iyi olur. Benim hocalarımın doktora tezlerinin kaynakçalarının yarısı yabancı. Diğerleri de aynı şekilde, makaleler neyin hep İngilizce. Yani Türk Dili ve Edebiyatı diye İngilizceyi zayıf veriyorlar gibi bir şey yok.

tdk bursu icin ygsde 10000 e girmek gerekmiyor mu

Tdk için benim bildiğim ts de ilk 3 bin.

edebiyatı seç. tarihten çok istersen double major yaparsın. istemezsen minor yaparsın. tarih puanı tutatn herkesi çap'a kabul ediyor.
boğaziçi tarih kendi yetiştirdiği, okuttuğu lisans öğrencisine kıymet vermiyor. ileride yüksek falan yaparsan da başka alandan mezun olmuş olman artı puan olacaktır.
boğaziçi tarih mezunu bildirdi.

türk dili edebiyatı mı batı dilleri mi yazmamışsın ama bence her halükarda çap düşünebilirsin, güzel olur. eğer edebiyat seçeceksen felsefeyle de çap olur.

parama göre ürün alayım diyorsun yani. şimdi benim gibi insanların söylediği bölümlere yönelerek hayatını şekillendireceksin öyle mi? kalemi eline al ve karşılığında para almadan da yapacağın meslekleri yaz. aman efendim türkiyeymiş yaşam koşuluymuş garantiymiş bırakın bunları olay sende bitiyor arkadaşım her ne yapıyorsan iyi ol ve sıyrıl bu kalabalıktan. evet şimdi daha özgürsün.

Boğaziçi'ne yönel derim.

ingilizce kusursuz oldu mu her kapı açılır, boğaziçinde halledersin bunu da

boğaziçi uygun olmakla birlikte özel üniversitelerin koşullarını da araştır derim. özel dediklerim de bahçeşehir, bilgi, kadir has...

bunların iletişim fakültelerinin seni yüksek lisans ve doktora için yurtdışına burslu yollama gibi bir fırsat sunması mümkün. kadir has'ta burslu okuyan bir tanışım şimdi kanada'da burslu yüksek lisans yapıyor...

Maalesef sözeldeki tüm bölümlerde ciddi şekilde işsiz kalma veya istediğin tarzd iş yapamama riskin var. Mesela iletişim fakültesindeki teknik bilgiye dayanmayan mesleklerin hepsini, iibf'ci de pekala yapabilir. Bu riski ortadan kaldırmak için doğru alan sözel değil.
İlla sözelden okuyacağım diyorsan, sıralaman çok iyi ama çok da fazla alternatifin yok.


Fen Edebiyat Yolu
Boğaziçi'ne gireceksin ----> Tarih veya Edebiyat bölümü. Çoğu insan gibi mezun olunca akademisyenlik düşüneceksin, bir ihtimal öğretmenlik, özel sektörde alakasız işler yapıp iyi para kazanma şansı var. Tarihin hareket alanı daha geniş (çift anadal için de öyle)
Koç Üniversitesi ---> Tarih ve Arkeoloji Sanat tarihini seçebilirsin, Koç'un imkanları gayet güzel.

İletişim Yolu
Devlet --> en iyi alternatif Galatasaray Üniversitesi --> Fransızca öğreneceksin, kendine buradan bir yol çizebilirsin.
Vakıf ---> Bilgi, Bahçeşehir, Kadir Has. Bu üçü iletişim fakültesi açısından bir adım önde. Genelde iyi imkanlar sağlıyorlar.

Aslında Koç Medya da var ama sıralaman orada tam burslu okumaya yetmiyor sanırım.

bu entrye bakabilirsin, çok daha detaylı anlattım
eksisozluk.com

Bu arada tm'deki puanın iyi bir bölüme yetiyorsa, sakın sözel puanı iyi geldi diye oraya yönelme.

Tartışmasız GSÜ iletişim.

Sonra koç medya ve görsel sanatlar.

Sonra bahçeşehir Reklamcılık.

merhaba hocam okul puanin ile netlerini mesajla atma șansin var mi cok onemli

arkadaşımın evi nerede?
ayna (panahi)
kirazın tadı

Muhsin Makhmalbaf filmlerini öneririm.

asgar farhadi

Persepolis mükemmeldi.

Persepolis ve Bir Ayrılık'ı izledim. Onlar da iyi.

a seperate var

offside - cafer panahi

abbas kiarostami'nin tum filmleri. tickets'ta da bir bolum onundu galiba yanlis hatirlamiyorsam. bir bolum de ken loach'undu. onu da seyredin.

The Song of Sparrows

marmoulak'ı mutlaka izleyin

Muhsin Mahmelbaf'ın kızı Hana Mahmelbaf'ın Buddha Collapsed Out of Shame'i de çok güzeldir. Filmi izlediğimde epey benzetmiştim Muhsin'in filmlerine, sonradan öğrendim kızı olduğunu.

asus 4 al. 400 tl.

hayır.

4s bile alınmaz.

asus al.

g7 hakkında bilgim yok. Asus kullanıyorum performansı iyi ama hakkaten çok büyük. Bunu göz önüne alarak karşılaştırın.

asus al.

zenfone 6 kullanıcısıyım. gerçekten muhteşem

yanlız 800 lira olması lazım fiyatı

Asos

asus

@keshdurden eski fiyatı öyleydi hocam. dolar arttı falan yeniden stoklara girmiş bugün itibari ile etiket fiyatı 900 tl. ZF5 'ler de 750 ye yükselmiş. Ne güzel ülke valla.

herhangi birinin bunu yapacağını sanmıyorum, milli edebiyat sanatçıların isimlerini öğrenip şöyle bir arama yapın, örn:ömer seyfettin 'diyet' öyküsünün incelemesi gibi. google sonuç verebilir. iyi akşamlar.

Mehmet kaplan in siir tahlilleri ve hikaye tahlilleri adli kitaplarinda milli edebiyat donemi eserlerinin incelemeleri mevcut. Pdf olarak bulabilirsin bu iki kitabi. Oradan apart apartabildigin kadar.

teşekkür ederim, efso bir ödev yaptım. saatlerdir uğraşıyorum. yarın bi gün çoluğa çocuğa lazım olursa isteyin benden :)

şimdi bi tek görsel bulup eklemek kaldı.

6'da başlamıştım yapmaya.

la haine=protesto

gridlock'd

ajeossi

Strella

onedio.com

stay, 2005 yapımı.

badlands
enter the void
leaving las vegas
drive
only god forgives
dead man
lost boys
buffalo 66
la femme nikita
elevator to the gallows

korkuyorum anne?

soyle bir yazi buldum, belki içinde yanıtı vardir:

hackedofffilms.com

türkçe açıklarsanız ben de epey merak ettim.

lgv400 250 tl'ye bulursun

Mini 2. Boyutları ideal.

z2 daha mantıklı, şimdi lg g3 ekranı açısından epey iyi bir telefon ama ekrana yeterli performansı verebilecek işlemcisi falan yok, çağın ilerisinde bir ekrana çağın kendi işlemcisini vs koyunca tel dengesiz olup sorun çıkartıyor. z2 daha dengeli daha mantıklı bir tercih olur, ha bana en mantıklı şeyi sorsan derim ki 500 e telefon al her şeyi yaparsın, i phone 4 ya da s3ten sonraki telefonlar reklam ve salak alışveriş ile ilgili herkesin düştüğü bir tuzak.

Lg g3, g2'den sonra çok büyük hayal kırıklığı bence. Ben olsam z2 de değil, z3 kompakt alırdım. Ama illa ikisinden biri dersen z2.

sonyden ağzım bir kere yandı. Bence çözümün LG.

Alakasız olacak ama en az 3 senelik iphone geçmişinden sonra android kullanma kararından emin misin? Benim şahsi fikrim, ne kadar iyi bir telefon olursa olsun 3 seneden sonra yavan kalabilir senin için. Ben olsam iphone 5/5s i de aklımın bir kenarına koyardım.

tavsiyeler için herkese teşekkürler, sonuç z3 compact oldu :D

siz satışçılar hep bi çakallık peşindesiniz. adam nezaketen demiş gelin diye gitmesenizde olur.

tükiyede hiçbir şubesi de mi yok bunların? aksarayda falan?

@namus ninjası" ı ıh başka şube yok. olsa da fabrika sahibi ile iletişimdeyim sonuçta gidip şubeleriyle görüşmek de doğru olmaz :/

@dimitri iskete" ya abi amacım çakallık değil aslında. oraya gittiğimde de almayacaktı zaten makineyi biliyorum. ama anlatırdım tanışırdık falan buydu amaç. ama adam hala üretime başlamamış. ben gidicem anlatıcam masraf yapacağım o kadar 1 sene sonra üretime geçtiğinde nasıl bir yol izler onu kestiremiyorum :/

Git, network yap. 2 bin lira masrafın olur altı üst

@brawler" aynen ben de şimdi mail attım. istanbul dışındayım, istanbul'a döndükten sonra tekrar randevu almak isterim, ilginize teşekkür ederim dedim. hem belki başka firmalarla da görüşürüm hem de 2-3 günlük bir tatil yapmış olurum.

gitme ya ne gitcen türkiye dışı.. vize alamadım de siz türkiye ye geldiğiniz de mutlaka görüşelim de

@mr fusion abi kosovaya ya vize yok ki :/

git ya. o adam sonra ilk sana gelecek mesela. satin almayacak olsa bile gidip tanistigin icin.

@dimitri iskete +1

Yojimbo, Sanjuro, Ran, Kagemusha, Rashomon, Dersu Uzala vb. izle hepsini işte. Kötü filmi yok ustanın.

Not: He, espri iğrenç bu arada.

dsafdsdghj espri süper

o değil de samurai on the toilet iyi film. zira takeshi kitano da iyidir bu janrda:
pics.blameitonthevoices.com
(öyle espriye böyle kotra)

ran, rashomon ve diğerleri.

superonline'da bozuk :/

www.tvizlek.com

doğru yerde, doğru zamanda, doğru insan olmaları heralde. patladı gitti hesâbı. sadece söze, müziğe değil, zamanın rûhuna da bakmak lâzım.

sana güzel gelmiyordur belki. herkese hitap eden bir tarz değil beatles'inki. o yılların tarzına asinaysan her sarkısı güzel gelecektir.

su sarkı bana her zaman huzur verir mesela: www.youtube.com

tshirt baskıları çok güzel ondan sanırsam. yoksa yıllardır bende soruyorum kendime.

Aynı şey Elvis Presley için de geçerli, dinleyince "Ben bundan daha iyi çok şey dinledim" diyor insan. Baktığında o dönem için rock, pop diye bir şey belirli belirsiz var ama adam kırılma noktası yaratmış ki Kral diye lakabı var. Beatles da öyle, dönemine göre yaptığı şey inovasyon ama şu anla karşılaştırırsan klişe bile kalabiliyor. Michael Jackson'ın 30 sene sonra alacağı hal gibi.

2-3 tane güzel şarkıları var nostalji falan

www.youtube.com

Pek dinlememiştim, ama geçen şunu duydum sevdim:
www.youtube.com

iphonedo versiyonu da çok hoş: www.youtube.com

Ben de grubu seven ama abartılacak bir yanını bulamamakla birlikte Across the Universe coverlarını daha çok seven güruhtanım. Bi' Across the Universe izleyin derim. Jim Sturgess Beatles şarkılarını Beatles'tan 10 kat güzel söylüyor. Bence. Misal:

www.youtube.com

sorunun yanıtı için: @compadrito +1

Merhaba dostum, dinlediğin şarkılardan bi beğendiğin şarkısı biraz bilinmiş. İmagine şarkısı hem söz hem muzik olarak Güzeldir, yesterday şarkısına da bak.dunyada en cok coverı yapılmış sarki. Ama tabii ki yine de beğenmeyebilirsin. Sadece su bilgiyi vereyim. Hayatinı Müziğe vermiş insanların cogu bu grubu beğenir . Yani sertac Ortaç'ın kötülüğü ne kadar gerçekse bu grubun kalitesi de o kadar gercek. Sözler ve muzikal Altyapıdan bunu anlıyoruz. Ama yine de beğenmeyebilirsin.her kalite sey beğenilecek diye bir sey yok.

ilk dinlediğinde hoşuna giden genelde ne gibi müzik türleri?

metal? klasik? pop? türkü?

şu var ki beatles dinleyenler genelde rolling stones, led zeppelin, the doors, ccr, hendrix, janis joplin, bob dylan vb.. de dinlerler. bunları dinleyerek zamanını geçirmemişsen aynı hale giremeyebilirsin.

ayrıca 20 yaşının üstündeysen eğer ve beatles la yeni tanışıyorsan müziğe daha fazla zaman ayırmalısın.

Rubber Soul ve Abbey Road albümlerini çok severim ben.

Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band albümü de çok değişiktir mesela müzikal bakımdan.

Evet, çıktıkları dönem çok önemli tabi bu kadar popüler olmalarında ama şu anda da çıkmış olsalardı ben yine dinlerdim.

silver apple'ın andığı müzisyenleri de çok severim ve dinlemenizi tavsiye ederim.

zamanın rûhu... compadrito+1

zamanının one direction'ı işte beatles. balon bildiğin.

sonunda biri cesaret edip patlattı. kral çıplak amk.

yerküresel ölçekte, kültürel ve sosyolojik bir fenomen ve hatta İngiltere'nin ihraç ürünü hâline gelmiş bir grup. üzerine kitaplar, makaleler, tezler yazılmış, üniversitelerde ders olarak okutuluyor. kral çıplaka indirgemek doğru olur mu çok emin değilim. 57 veya 59 veya 62 model Şevroleye, 'Hadi lan! O da araba mı?' demek gibi oluyo biraz. Şimdi araba olmayabilir ama o zamanlar fena arabaymış onlar.

keşke şunları anlayan biri çıksa da bize de bi özet geçse:

www.bbc.com

homepage.psy.utexas.edu

musikforskning.se

www.visitliverpool.com

pcasacas.org

www.sandiegohistory.org

www.pitt.edu

www.beatlesstory.com

is.muni.cz

www.edb.gov.hk

merhaba. ya ben müzikten anlamam aslında vay arkadaş şunu kesin dinle "çogacaip" diye öneride bulunmam ama izlemediysen "i am sam" i izle. öyle güzel başarılı film ki iyi ki beatles varmış ta bu senarist esinlenmiş dedim.

soruna cevap saçlarını seviyorum.

üzgünüm ama bunun bol bol film izlemekten başka bir yolu yok.
var diyeni aşağılarım, ezerim, küçük düşürürüm.

bol bol film izlemek +1

temel atmak açısından ise özellikle şu iki kitabı tavsiye ederim:
www.pandora.com.tr
www.pandora.com.tr

buna ek olarak, yukarıdaki kitaplarda da söz sahibi olmuş, şükran kuyucak esen ve zeynep çetin erus'un kitaplarını/makalelerini de okuyabilirsiniz.

Hocam özel değilse dersi nasıl alıyorsun?

Soruna cevap olarak şunları söyleyebilirim : öncelikle Zeki demirkubuz dostoyevskiden cok etkilenmiş dostoyevskinin kitaplarını okuyabilirsin , zekinin filmlerini bitir. Filmleri hakkındaki düşündüklerini yaz . Kafka oku koy doktoru kitabını oku. Ondan sonra asgar farhadinin filmlerini izle - bir ayrılık- özellikle ....

@objektifkompulsif director's cut

@aritmetik iyi kuslar pekiyi baslangıca hitap eder mi bu kitaplar?

evet evet, okulumda radyo, televizyon ve sinema bölümüyle yandal yapıyorum. tam olarak bu kitaplarla başlamıştık temeli atmaya. -makale ve kitaplarını ayrıca tavsiye ettiğim iki isim de bizzat dersime girmiş hocalarım.-

oluyor ya, ben de ürküp düzeltiyorum kendimi sonra.

olmaz mı ya. çoğu insanda olur bence.. =)

bir arkadaşım vardı şey demişti: 'çok düşünüyorum bazen, ben nasıl bende vucut buluyorum da başkasında bulmuyorum.' aklıma o geldi. sanırım zeki ve kişisel derinliği fazla olan insanlarda görülüyor bu.

psikolojik boyutunu pek bilemeyeceğim ama çok affedersiniz sçarken ben ruhumun uçup gittiğini hissediyorum, yani bir an o vücut-beyin ilişkisi, bütünlüğü bozuluyor. kısa bir süreliğine, 2-3 saniye falan.

orgazm morgazm yalan, öyle bi keyif yok.

bende de oluyor fazla ayna karşısında boş boş takılınca sonra "ne diyorum lan ben" diyip kendime geliyorum

Sayılırsa eğer atomlarıma ayrıldığımı hissediyorum bazen. Geri dönüşü zor oluyor.

bana niye olmuyor lan?

alkislarlayasiyorum.com

eksisozluk.com

Yoo olmuyor

Bazı keyif verici maddeler de olabilir sebebi, kullanıyorsanız eğer. Psikolojik rahatsızlık olarak görmeyin, büyütmeyin. Elbette herkes zaman zaman farklı boyutlarda yaşamıştır bu tarz hisleri.

Bende de oluyor bazen. Ama mesela hatırlıyorum 5 6 yaşlarında kendi kendime hep şey düşünürdüm. "iyi ki insanım, ya kalorifer olarak dünyaya gelseydim?" Neden kalorifer diye düşünürdüm bilmiyorum. Şimdi kalorifer boyutundan çıktım gerçi. Artık senin dediğin gibi daha derin sorguluyorum sonra acıkıp yemek yiyorum.

Sık olmasa da arada "Bak, şu yürüyen de olabilirdim", "Asıl şu oturan olsaydım ya", "Ne garip! Onun da iki gözü, bir burnu var; benim de. İki tane ağız olsa nasıl olurdu ki, ikincisini ne yapardık", "Dışarıdan ne garip görünüyorumdur şu an", "Annemle babam başka pozisyonda olsalardı ben olmazdım", "Annemle babamın birbirlerini bulması için onların anneleri babalarını birbirlerini bulacak da, onların da anneleri babaları var da, ohooo, resmen şansa doğmuşuz", "Şunun kelebek etkisi nasıl olurdu, bunun nasıl kamçı etkisi olurdu" tarzı şeyler düşünüyorum da sonra zaten günlük hayatın bir şeyi o düşünce balonuna dokunup, balonu patlatıveriyor. Bedenden uzaklaşmacadan ziyade, alternatif evren ve senaryolarmış gibi geliyor bana.

Şimdi yine iyiyim bence. Çocukken filmlerden etkilenip güne gelen teyzeler hakkında "Bu insanlardan biri robot olsa kim robot olurdu? Hangisi karınca olurdu, ya gerçekten insan kılığına girmiş karıncaysa?" falan diye düşünürdüm. Bilim-kurgu sever abim sağolsun.

@pandispanya
hayır sigara bile kullanmıyorum. depresyon, anksiyete kaynaklı denmiş çoğu yerde.

olmuyor :)

bende çocukluğumdan beri oluyor. "ben" yani kendi varlığıma şaşırıyorum. Varoluşum hep garip geliyor bana, "ben" niye varım, nasıl varım. yaptığım dini bir sorgulama, açıklama bulmaya çalışma değil. Sadece şaşkınlık sanırım.

felsefe kitapçığı= sofinin dünyası

Nasıl bir kitap istediğinizi anlayamadım. Roman tarzı bir şey mi, yoksa daha non-fiction ayarında bir şey mi?
O yüzden büyük düzadamlık yapıp AÖF'nin Siyasi Düşünceler Tarihi Ders Kitabı'nı öneriyorum başlangıç için. İngilizce'niz varsa daha eli yüzü düzgün kitap önerebilirim belki bilmiyorum. Belki de öneremem. Hayat bu, ne getireceğini bilemiyoruz. Bugün varız, yarın yokuz. İnsanoğlu kuş misali.

eogrenme.anadolu.edu.tr

edit:bu arada kitabı hazırlayan zat, eşekten varoş üniversitesi hocası değil. Mülkiye'de de bu dersi vermekte olan kişidir.

bu konuda ekşi sözlük vakti zamanında kutsal bilgi kaynağı iken yazılmış immanuel tolstoyevski entry'leri mevcut. (bkz: the story of philosophy)

hatta ilgili başlığa immanuel'in yazdığı entyleri topladıkları bir link de var;
dl.dropboxusercontent.com

hızlı bir başlangıç ve dönen dolaplarla ilgili fikir sahibi olmak için tavsiye ederim.

Beni felsefe bilgisi konusunda geliştirecek kitaplar arıyorum aslında. Buna göre önerileriniz yararlı olur.

Kimsenin bisey anladigi yok zaten.siradan izle.uzun uzun planlar falan.sana carpici gelen yerleri aklinda tut.izledikten sonra sozluge gel bak yazmistir birileri bisiler.islem tamamdir.

Duz adamim.

Tamamiyle amator bir yorum yapiyorum, imdb top 250 den baslayin, hepsini izleyin izledikleriniz hakkinda da profesyonel elestrileri incelemeleri okuyun ki bir filmde nelere dikkat edildigini anlayin. Teknik acidan degil tabiki anlatmak istedigi sey hakkinda. Sonra aralarinda en begendiginiz filmlerin yonetmenlerinin ilginizi ceken baska filmlerini izleyin, begendiginiz oyuncularin filmlerini izleyin o filmleri begenirseniz onlarinda yonetmenlerinin baska filmlerini izleyin. Yani mutlaka su filmi izle diye onerilen seyleri degilde kendi begenilerinize gore acilin sinema dunyasina daha cok zevk alir izledikce izleyesiniz gelir. Ben de sirf bilgim olsun diye insanlarin onerdigi ama begenmedigim filmleri zorla izlerdim artik film izleyesim gelmiyor.

izleye izleye oluyor iste. elestirmenlerin her ovdugu filmi de mukemmel sanma ama. ornek: 2001 a space odyssey

bence top 250 gibi film listelerinden çok yönetmen odaklı izleyin. bir yönetmenin bütün filmlerini art arda izleyin yani. böylelikle yönetmenin tarzını anlamış olursunuz. bol bol eleştirileri okuyun bir de. film sonrası ekşi'ye girip yorumları okumaya bayılıyorum mesela ben. hatta biri bir ayrıntı belirtmişse (eğer evde izlemişsem) o sahneyi açıp tekrar izliyorum falan.

Alfred Hitchcock

woody allen

David Lynch

her hafta bir yönetmen.

www.idefix.com

www.kitapyurdu.com

bu iki kitabı okuyun bence öncelikle.

Sonra tarkovsky, bergman, coppola kimi isterseniz izlersiniz.

Kimsenin bir şey anladığı yok lafına da katılmıyorum. Eğer ne bekleyeceğinizi bilirseniz çok şey anlarsınız sinemadan.


IMDB 250 filmi izlerseniz popüler filmleri öğrenmiş olursunuz. İçerisinde çok kaliteli filmler de olsa kofti hollywood yapımları yarısından çok fazlasını oluştururyor listenin.

Bunun için avrupa sinemasının son 40 yılına göz atmanız gerekebilir. Elbette ki IMDB'den de film seçin. Fakat sinema kültüründen kastınız popüler filmlerden haberdar olmak değil de sinemanın teorilerini bilmek ise mutlaka ve mutlaka işin kalbine yani avrupa sinemasına inmeniz gerekecek.

Bunun yanında iranlı, koreli ve japon bir çok iyi yönetmen var. Zamanla sinema akımlarını öğrendikçe zaten merak edip daha da ismi öğrenirsiniz.

Bunun dışında tabii bir de zvyagintsev gibi bir adam var ki mutlaka adını duyup filmlerini izleyeceksinizdir (eğer izlemediyseniz) onun için ayrıca bahsetmedim yukarıda.

Bol bol film izle. Sevdiğin bir filmi bulduğunda yönetmenine senaristine falan bak. Onların diğer filmlerini de izle. Beğendiğin film hakkında bir şeyler oku. Bergman veya Tarkovski veya Hitchcock veya Lynch sevmek zorunda değilsin. Kendini sevmeye sakın zorlama. Ha sevmesen de böyle büyük yönetmenleri izlemekte fayda var, kültür olur. Ama millet başyapıt diyor diye senin başyapıtın olmak zorunda değil. Ben mesela Lynch hiç sevmem ama hemen her filmini izlemişimdir. Kısacası kendi zevkini kendin oluştur. Zevkin giderek oturacaktır, zamanla kaliteli işleri seçmeyi başarırsın. Ve bence en önemli şeylerden biri festivalleri takip etmek. Gerek yaşadığın şehirdeki gerek yurtdışındaki. Sundance olsun, Cannes olsun bir programlarına ödüllere bakmakta bence fayda var. Şehrindeki festival filmlerine de git, hem bağımsız sinemaya destek olur hem güzel insanlarla tanışırsın hem sinema kültürün gelişir. Ha bir şey daha geldi aklıma illa festivali beklemek zorunda da değilsin bağımsız sinema için. Başka sinema diye bir oluşum var mesela. Bence çok güzel iş yapıyorlar. Oradaki filmleri de takip edebilirsin. Sitelerine göz atabilirsin.

sinema kültüründen kastın tarkovsky, bela tarr gibi avrupa yönetmenleri ise (özellikle de doğu avrupa) imdb ilk 250'yi izlemek pek bir işe yaramaz. imdb ilk 250 kötü liste demiyorum tabii ki. yönetmen ve akım odaklı izleyebilirsin. sinemanın tarihi gelişimi falan ilgini çekiyosa, fransız yeni dalgası, italyan gerçekçiliği, film noir, gibi akımları izleyebilirisin.

körfez tv. z tv.

İnekle.com

www.sanaldersane.com

www.idealmatematik.com

www.bilgicik.com

www.dersizlesene.com

en profesyoneli khanacademy.org.tr