Yeldeğirmeni tarafından gideceksin.

Orası neresi daha basit hocam, en basitinden

Dolmuşlari takip et, gelinlikcilerin aradan yokuş çıkacaksin. Sonra sola doğru pastane sağında kalacak şekilde yokuş aşağı ineceksin,

www.google.com!4m9!4m8!1m5!3m4!1m2!1d29.0347646!2d40.9924856!3s0x14cab871f95ca265:0x7fa4baab7de267f0!1m0!3e2

dümdüz aşağı ineceksin. daha ne kadar kestirme olabilir?

82 dogumlu kisi 2017'de 35'i doldurur.

ama ocak 2017 itibariyle doldurmamış olur ancak doğum günü geldiğinde doldurur
doğru muyum?

Evet.

o internetle ilgili değil hattınla ilgilidir.
ya hattın çekmiyor ya da faturayı ödemedin.

@etna
internet paketim bitti, ondan sonra çıkmaya başladı, fatura için daha vaktim var.

hocam internet kapasiten belirli bir noktaya gelince uyar gibi bir seçenek yapmışmıydın daha önce. bana öyle gibi geldi

@kahraman,
hocam yapmıştım tabi onun uyarısı geldi tamam aldım.
2 gün oldu artık bu uyarıyı kapatmak istiyorum.

ben hep 1'e 2 yapıyorum. çeker yani o suyu. 15 dk falan sürer sanırım.

@sheridans
15 dakka oldu acıp bakayım mı yoksa bakmadan altını mı kapatayım?

açıp bakmanda sakınca yok. hatta biraz eğ tencereyi, suyunu tamamen çekip çekmediğine bak. çekmediyse, açık bırak kapağını, öyle çeksin. ocağı kapat sonra. karıştırmadan peçete ört üzerine. 20 dakika öyle beklesin, aç kapağını ezmede şöyle bir karıştır.

@oinone
cekmiş suyunu kapagı kapalı 20 dakka bekletcem?
bi razcık ustten aldım yedim kasıgı sürdugum yerler lapa gbib duruyordu?

üstüne ekmek ya da peçeye koyabilirsin. o buharını alır. lapa olmasının sebebi suyu koymadan önce pirinci az kavurman. pirinçler birbirine yapışıp tekrar tel tek olana kadar kavurursan lapa olmaz pilav.

kapağı örtme. açık kalsın. üzerine peçete koy yine de.

bak buradaki duyuruya, altta da benim pilav tarifim var.

www.eksiduyuru.com

bütün tariflerde biraz eksiklik var. pirinci sıcağa yakın ılık suda ıslat önceden. yarım saat kadar. önce pirinç, üzerine 1 çorba kaşığı kadar tuz, biraz limon sık, üzerine su sıcağa yakın ılık suyu pirinçlerin üzerine çıkacak kadar ekle. yarım saat kadar pirinçler suyun içinde beklesin. önce kabın içinde sudan geçir, sonra da tel süzgeçteyken sudan geçir. duru suyu çıkana kadar durula. pirinçleri örseleme. bu arada pilava koyacağın sıcak su, tavuk suyu varsa onları hazır et. süzülmüş pirinç, tuz, limon, azıcık toz şeker, istenirse(olmalı bence) şehriye, sıvı yağ, tereyağı, tahta kaşık, derin olmayan pilav tenceresi, kağıt peçete/havlu. bunlar da hazırda dursun.

ıslanmış pirincin, su ölçüsü: 1 ölçü pirince, 1,5 ölçü sudur. pirincine göre değişebilir. bunu zamanla anlarsın. baldo pirinçle başlamanı öneririm.

tencereye sıvı yağı koy, şehriyeleri kısık ateşte kavurmaya başla. rengi dönsün iyice. yakmadan kavur karıştıra karıştıra. açık kahverengi iyidir. sonra süzülmüş pirinçleri ekle, pirinçleri örselemeden karıştır. bu işleme ara verme. biraz tuz ekle, karıştırmaya devam et. yarım tatlı kaşığı şeker ekle, yine karıştır. ta ki, biraz zor karıştırılıncaya kadar. pirinçler şeffaf olmuştur, birbirini tutmuştur. artık suyunu istiyor demektir. su çok da kaynar olmasın, sıcağa yakın ılık işte. ölçüsünde suyunu koy. biraz limon sık tencereye(pilavın rengi beyaz olsun diye). tereyağını, pilavın suyunu koymadan önce veya sonra bırak tencereye, tercih senin. şöyle bir karıştır hepsini. daha karıştırma, kapat tencerenin kapağını. önce harlı ateşte bir beş dakika kaynasın, sonra kıs altını. kısık ateşte suyunu tamamen çekene kadar bekle. sonra ateşi kapat. tencerenin kapağını aç, pilavın üzerini peçete ile ört, kapağını tekrar kapat. 15-20 dakika demlensin. sonra aç pilavını, pirinçleri ezmeden şöyle bir karıştır. pilavın hazır, afiyet olsun.

1 kişi için 1 su bardağı pirinç yeter de artar bile, buna göre ölçüler:

• 1 su bardağı pirinç,
• 1,5 su bardağı sıcak su, et veya tavuk suyu,
• yarım limon,
• yarım tatlı kaşığından az toz şeker,
• isteğe göre tuz(pilavın tuzunu sonra alması zordur, bunu hesap et)
• yarım çay bardağı kadar şehriye, isteğe göre.
• sıvı yağ(zeytinyağı kokusu gitmiyor pilava, mümkünse başka sıvı yağ) yarım çay bardağından az.
• biraz da tereyağ. pilav az yağlı olursa kuru olur, iyi olmaz. çok da yağlı olmasın. ayarı sana kalmış. ben olsam 1 bardak pirince 2 çorba kaşığı sıvı yağ, 2 çorba kaşığı da tereyağı koyarım. sen keyfine göre takıl. tereyağını önce koyarsan, kavrulurken rengi kararır. pilavın rengi de iyi olmaz. o yüzden sıvı yağ şart.

pirinci ıslatmak ve yıkamak için derin kap, süzmek için tel süzgeç, tahta kaşık, pilav tenceresi(derin olmayan tencere), demlenmesi için kağıt havlu veya peçete. bunlar da ekipmanların.
oinone peekşi sözlük yazarı (05.01.15 17:13:38 ~ 17:26:18)

@oinone
çok tesekkürler klavyene sağlık

ctrl+p dediğinde karşına şeçenekler penceresi çıkar.

oradan hangi sayfayı, yada kaçdan kaça kadar yazdırmak lazım ise onları seç.

hala olmazsa, daha açıklayıcı yaz. belki bir sorun vardır yazılımsal.

ctrl+p yaptıktan sonra gelen pencerede kopya sayısını ayarlayabileceğiniz bir yer olmalı chrome'da sol tarafta oluyor mesela oradan ayarlayabilirsiniz.

ücgen içinde ünlem işareti yanıp sönüyor, kapatıp açınca düzeliyor, kartuşunu yeni değiştirdik. sorun ne olabilir?

hepsini denedim all seçiyorum yok, current seçiyorum yok, 1 yazıyorum yok. bu bilgisayara bağlı olan diğer yazıcıyı ise tespit edemiyorum. ama şuan için tek sorun gönderince bir sayfadan birden fazla vermesi.

birden fazla boş sayfa yazdırması dosyanda boş ama yazıcıya gönderilen dosyalar olduğunu gösterir.

yani sorun yazıcı hatası değil saırım, o yanıp sönen ünlem yazıcıdaki başka bir hata için olabilir.

ya boş değil bir sayfa çıktı alıcam aynı sayfayı kağıt bitene kadar yazdırıp duruyor.

haremden minibüs vardı hala var mı bilmiyorum.

kolay ya da çabuk gidemezsin. o tren zamanındaydı. hareme gidip minbüse binebilirsin. minibüs 2 saat kadar sürer. en pratiği de budur zaten.

Metrobüsle uzunçayır, oradan gebze harem minibüsü

@uepuey
gebze-harem minibüsleri çok kötü. kötü ve uzun kısmı akbil-iettyle halledebileceğim bi alternatif yok mu?
mesela 500t güzergahında nerden gebzeye gidebilirim?

500t senin güzergaha pek uygun değil. onun yerine şöyle olabilir:
zincirlikuyu'da köprülü kavşak durağından 500es'e binip kartal'da inersin, oradan 200 numaralı otobüse binip gebze istasyondan bir sonraki durak olan anibal'de inersin az biraz yürüyüp 563'ün güzergahına ulaşırsın.

altını seviyorsan ve paranı altında tutmak istiyorsan en güvenli yöntem altın hesapları bence.
seviyorsan aç tabi. vadeli altın hesabında faiz veriliyor evet.

ben faiz işlenmesini istemiyorum bunu bildirmem yeterli olur mu ?

vadesiz altın hesabı açmanız yeterli olacaktır.

ek olarak altınlar fiziksel olarak bankaya mı veriliyor?

evet nası vericem gidip 25 tane çeyrek mi götürücem yanımda ?

fiziksel altın götürsen bile, geriye aldığında sadece karşılığı olan parayı alabiliyorsun yani altını bankaya götürmene gerek yok arkadaşların dediği gibi, parayı yatır altına çevirsinler. sen gramı tanırsın ondan sonra.

illa da fiziksel olarak altin yatirmak isterseniz, sertifikali altin vermek zorundasiniz. ornegin hesabinizda 10 gram altin var, siz kuyumcudan 5 gr. sertifikali altin aldiniz, bunu hesabiniza direk yatirabiliyorsunuz.

P.S: soylediklerim Kuveyt Turk icin gecerli, altin hesabi konusunda oldukca iyi olduklarini soylebilirim.

ben de t1+t4 ile gitmiştim. metrodan çıkınca surların arasından geçip devam et 3-5 dk sonra kariye müzesi diye ok var zaten. ama o ok biraz ters tarafta, karşı yönden gelenler için gibi o yüzden etrafına iyi bak.

günler hakkında bilgim yok.

beşiktaş edirnekapı otobüsüne bin karagümrük durağından sonraki değil bir sonraki durakta in kime sorsan tarif eder 10 15 dakikalık yürüme mesafesinde

Besiktas edirnekapi otobusu, 28, e bin. Son duraktan onceki durakta ineceksin, sofore de soyle inecegin yeri oncesinde.

evt açık, kış dönemi 4 e kadar.

microsoftun böyle bir metin okuyucusu var ama pc.nin neresinde gizli bilmiyorum.

ingilizcesini okuyan var mı?

bildiğim kadarıyla verilmiyor

hayir,sadece turk vatandaslari edinebiliyor.

peki soruya ek olarak,turistlere özel indirimli kart vs var mı indirimli?

@7th son of a 7th son
ki bence yerinde bir uygulama.
sadece sta travel in ogrenci kartlarina belli indirimler olabiliyor bazi muzelerde.
ama onun disinda tam versinler zaten ,neden indirim olsun ki?normal yani.

şundan sordum,avrupa'da kimi yerlerde(roma,berlin örneğin) birtakım paketler oluyor,bu paketler 2/3/5(ya da daha fazla) günlük olup tramvay/metro/otobüs gibi taşıtların kullanımını ve bazı müzelere bedava veya indirimli giriş hakkını içeriyor.o paketlerden ya da indirimlerden istanbul'da da var mıdır merak ettim.(ki bence olmalı)

evet buna benzer ulasim dahil toplu paketler avrupada var,ona benzer seyler turkiyede var mi bilemiyorum,sanmamakla beraber kesin bilgim yok.

şuan yok, ama olacak, proje aşamasında.

WMA kaydediyormuş. pcye de usb olarak (flash bellek gibi) bağlanabiliyormuş. wma'ları pcde dinlemek sorun değil. neredeyse tüm mp3 çalarlar da wma destekliyor. sorun yok. ancak bu pahalı cihazı derslerde falan kullanmayacaksanız yatırım yapmayın bence derim. karar sizin. olympus bu işi en iyi yapanlardan.

derslerde kullanıcam, çok da pahalı diil, 100 tl civarında, bi de sınıf ortamında kapasitesi 1gb ne kadar gider sizce? sabahtan akşama kadar kaydetse kaç günde dolar?

annen silmiştir

laptop'u bir temizle istersen. açıp güzelce temizle. tozdan olabilir.

Fan'dandır.

açtım kapatım normal gibi.
bu temizleme işini kendim yapabilir miyim?
nsl yapcam?

temizliğini eğer teknik bilgin yoksa sen yapamazsın. yetkili serviste kolayca temizleyebilirler. ama temizlik sadece kokuyu giderir. kaydırma çubukları, v.b. şeyler browserda (ie, firefox filan) ilgili bir sorun olabilir demektir. browseri da bir güncellersen daha iyi bir sonuç alırsın.

yüzüstü yatır laptop'ı. ram, hard disk, işlemci bölmelerinin vidaları ayrıdır. bide ana kasayı tutan vidalar vardır. mesela 2 vida sökersin o kapak açılır, hard diske ulaşırsın falan. işlemci bölümünü açacaksın. sonra çok hafif nemli kulak pamuğuyla falan fanı temizle. bazı modellerde fan yerinden çıkabiliyor. bakarsın işte çıkcak gibiyse 2-3 vida sökerek çıkarabilirsin.

Not: eğer sorun olursa sorumluluk kabul etmem.

şöyle bişey var ama? bununla alakalı olabilir.
limon.6degreesunder.com
o duyuruyu hatırlayamadım ben.

@tepedeki psychedelic adam çok teşekkürler. benim dediğim o değil ama bu arkadaşlardan da haberimiz olmadı. ilgilenen arkadaşlar katılabilirler. kadıköyde toplanıyormuş onlar. biz evropalıyız. bu taraflarda toplanırız. duyuruya ekleme yapayım bari.

çok katılmak isterim böyle bir topluluğa. beni dahil edebilirsiniz.

biraz armut piş ağzıma düş olacak ama istanbul dışında yaşadığım için(kocaeli) organizasyonun oluşumuna katkı sağlayamam fakat toplantılar düzenlenmeye başlanırsa elimden geldiğince katılmaya çalışırım... çok güzel bir çaba, umarım sonucu güzel olur...

@ruhibirbanyo ne demek efendim? siz kocaeli'nden geleceksiniz biz çok memnun oluruz :))

merhaba ben de katılmak isterim. nasıl haberleşebiliriz?

duyuruyu buldum :)
zaman farketmez katılırım. sevdim bu fikri.

Merhabalar,
ruhubir gibi ben de kocaelideyim ama katılmayı çok isterim
sanırım yer ve zamanı buraan duyurursun?

ben de katılabilirim, ama evt nasıl haberleşicez?

üniversite hastaneleri gitmeye ne dersiniz.
mesela hacettepe, yabii varsa gidilecek birimi...
istanbulda ordan gelen bir psikoloji prof u tanıdım.
çok iyiydi alanında...

kardeşimin psikiyatristini tavsiye edebilirim ama yarım saati 450tl.
ilgilenirseniz mesajla dönün, iletişim bilgilerini veririm.

sessiz çığlıklar fısıltılar, bülent çelikel denenebilir

Acikcasi bir program oldugunu sanmiyorum, zamaninda ben desifre yapmistim cunku ve ceviriye oranla bile cok iyi paralar veriyorlardi. Bunun icin bir program olsa, sanmiyorum o kadar para vereceklerini :)

program değil de, hizmet alabilirsiniz belki.

www.analizdesifre.com

yukarıdaki, istanbul çapı bir projenin sadece ümraniye ayağı (ve bizim buradan başka 19 tane daha merkezimiz var) Bu yüzden, dışarıdan hizmet almak düşünülemez bile. :)

3-5 eleman deşifre edemez mi? biri ben olabilirim mesela

heryerde geçerli hala.

geçerli kanka. ama sat bence 6 lira veriyolar. :)

metrobüs,ido,tren,metro ve otobüste hala geçiyor.fakat neredeyse iki katı falan basıyorsun.

geçerli hala

e kullanımda olan o değil mi zaten? daha uygun bişiy mi var?

kütüphaneye kayıt olsan, okuduğun okulun/üniversitenin kütüphanesinden yararlansan? her ilkokulun bile kütüphanesi vardır, öğrenciler gitmese de görmese de. hem de okul kütüphanelerinde klasikler garanti vardır. kültürleneyim diyen biri ilk bukowski'den başlayınca çok yarak kürek insanlara dönüşüyor, çevremden biliyorum :) filmler içinde torrent kursan? imdb top 250 filmden izlemediklerini izlersin ilk, onlar dünyanın her tarafından - her nasılsa - ilgi çekmiş filmler. sonra zaten yönetmenlerden beğendiklerine geçersin falan. hatta torrent bile lazım değil, video.google.com'da bi aratsan filmleri bulabiliyorsun artık.

hem ileride bir gün insanlara mahcup olmassın ( olur da bişeyin başına bişey gelir, kitabın üstüne hapşurursun, cdlere kahve dökersin vs.). ayrıca kitap / cd biriktiren bir kişi genellikle bunları dağıtmaya gönüllü değildir, çünkü asla verdiğiniz gibi dönmez.

@repins
bi okulum yok, ilçe kütüphanesini de kullanıyorum zaten, internetim de sınırlı

@delphin
yok iş için

moruk bugün saat 5'de açıklandı. meb'den bakabilirsin,ben baktım.

"hey adamım" MEB in sitesine giremiyorum onun için sordum zaten...

evt girilmiyor

piyasada kitaplar var ama kitaplara çalışmak için pek vakit kalmadı.

www.tspakb.org.tr adresinde temel ileri ve türev ders notları var. geçmiş yıl sorularını çözüp ona göre bilemediğin konulara eğitim notlarından çalışabilirsin.

@mahallenin delisi
ben o adreste neden ders notu bulamıyorum, sadece şu güncellendi bu güncellendi yazıyor

tamam işte o güncellendi yazan sayfada dersin ismine tıklardan pdf olarak notları indirirsin

www.tspakb.org.tr

gibi

bilkent kütüphanesinde istemediğin kadar kitap var her seviye için. özellikle doğu kampus kütüphanesinde(hazırlıklar burada) bir sürü ingilizce seri var, merkez kütüphanede de easy readings adı altında yüzlerce kitap var. onların dışında popüler yazarların ingilizce kitaplarını alıp okuma şansın da var.

elinden tutup aynı soruyu istanbul için sormak istiyorum izninle...

evet istanbul için bakıyordum, yazmayı unutmuşum.

bencede kesinlikle böyle bir çalışma olmalı bende kıyamıyorum bir çok kitap kıyafet ne bilim işe yarar bir çok şey ve en önemlisi ilaç birileri gerçekten ön ayak olsada bizde elimizden geleni yapsak

keşke bi kütüphane kursak, ödünç kitap alıp verilse belli aidatı olsa geç saatlere kadar açık olsa...

geçen sene kitap bağışlarıyla ilgili epey duyuru açılıyordu, bu sene pek olmadı gibi, tabi yei döneme okulları hazırlamak lazım.

istanbul üniversitesi turan emeksiz yemekhanesine girerken bir afiş vardı... orada doğuya gönderilmek için kitaplar aranıyor tarzı bişiler yazıyordu.. yarın afiş ordaysa üzerindeki mail adresini alır yazarım buraya... afiş biraz eskiydi hala orada olmasını ümit ediyorum..

içme suyunda ya erikli ya hamidiye kullan. hamidiyenin numarasını netten bul nerde olursan ol getiriyorlar. uyduruk bir sürü marka var boşuna onlara para verme. avcılara hoşgeldin.

hoşgeldin :)

Erikli suya tatlandırıcı ekliyorlar diye duydum. Avcılar'a hoşbuldum :) Çocukluğumdan beri burada evim olsun istemiştim. Yıllar sonra oldu. the secret gibi bir şey oldu işte :) Hamidiye'ye bakayım :)

Bende senelerdir Avcılar'dayım.Taşdelen diye bir marka var.Arkadaş abone olmuştu zamanında o günden beri de değiştirmedik.Tadında falan bir sorun yok.Damacanası 4 TL.Ben Yapı Kredi'nin karşısında otuyorum.Sipariş verdiğimde de 5 dk. sonra geliyo.Belkibirfikir verebilir.

@Evocati, Taşdelen'in telefon numarası var mıdır acaba? İnternetten bir tane taşdelen buldum ama 5,5 Tl diyor damacanasına.

@seyduna arkadaşımıza katışıyorum

ya bence abartıyorsunuz, bunca memur emekli nasıl geçiniyor bi yolu olması lazım

örtmen memur falansan aldığın para aynen gider hacım...

geçinme sıkıntısı yaşamazsın, sinema tiyatro sergi yeme içme her türlü de eğlenirsin - tabi nevizadede deliler gibi kafa çekmeyi saymıyorum -

ama 15 ine bir iki gün kala, zorlarsın durumu, sonra yine ipimle kuşağım...

fiyat vermemişim: 1500/1600 gider bu dediklerim gibi yaşarsan.

750-800 e bır ev tutsanız,ıkı kısı olsanız 400 düşer,150 lira yol parası (tek vesaıt gıttıgınızı varsayıyorum),550,250 lirada faturalar ve ev alısverısı desek 800 sadece yaşamak için ihtşyaçlarınız.tabıı ıstanbul şartlarında yasadıgınızı unutmamak gerek dolayısıyla 1200 lıraya sadece ''yaşarsınız''.

800 TL ev borcu ödüyorum
50-60 Telefon
45 TL internet
50-75 TL elektrik
yazın 20 TL, Kışın 120 TL doğalgaz
400 TL mutfak masrafı
(Yol parası vermiyorum)Yol parası verecek olsam avcılardan Maslak'a en az 2 vesaitle gitmem gerekiyor. Trafiğe göre 3 ya da 4 araç gidişhadi 2 diyelim.gidiş dönüş 6 TL ayda 180 TL

Bunun içine sigara, alkol bir yerde oturup iki bardak çay içeyim ya da sinema-tiyatro yeni bir ayakkabı, zırt vırt yok...

memur diilim olamadık yapamadık yaptırmadılar ;P

800 kaada iş buldum cengeverlik edip ayrı eve çıkayım mı diyorum?

o paraya istanbulda ayrı eve çıkmak pek parlak bir fikir değil bence.

ilk başlarda tek masrafın kira + mutfak + faturalar + yol olmayacak. ekstradan ev eşyası da almak gerekecektir. bunu da göz önünde bulundurun.

tek kişi çalışan için 2500tl rahat yaşarsın. eşyaların var sayıyorum tabi.

avea kamu haber
memurlar.net

www.iskur.gov.tr
www.ememleketim.com

em kamu demişsin hem garanti demişsin.olmaz öyle.lakin kamudan anladığımız devlet olduğu için www.memurlar.net i tek geçerim.

elif şafak seviyorsa "mahrem"i önerebilirim mesela. bence en iyi kitabıdır. patrick süskind'in "koku" kitabı filminden fersah fersah başarılı bir kitaptır, sayrıca sarar götürür. george orwell "1984", ursula le guin "mülksüzler", arundhati roy "küçük şeylerin tanrısı" ilk aklıma gelen sevdiklerimden.

Tom Robbins-Parfümün Dansı tavsıye ederim

joanne greenberg -sana gül bahçesi vadetmedim -metis yayınları

cinsel içerik fazla olsun istemiyorum, daha çok kendini sevme kendinle barışık olma içsellikle ilgili bişiyler olsun diyorum

Scott Peck

Az Secilen Yol

evet başvuramıyorsunuz 2009'da girdiğiniz sınav a grubu kadrolar ve öğretmenlik için idi. b grubu kadrolar için yapılan sınavlar çift yıllarda yapılır.

ya arkadaş ben anlamıyorum, bu gençlik nereye gidiyor?

herkesde bir sınava girme merakı var ama sınava neden girdiklerini bilmiyor kimse.

arkadaş kpss 10 yıldır yapılan bir sınav bu ilk defa olan bir şey değil ki. tek senede yapılan sınavlar öğretmen ve a grubu kadrolar, çift senede yapılanlar b grubu kadrolar için.

bir de tutup açık seçik okuyorum ama peki gerçekten öyle mi demek nasıl bir hissiyat çok garip.

bakkala gidilir,
-abi yumurta var mı?
-yok
-hiç mi yok?

umut adama sordurur arkadaş, bir umut,,,

Beyler sakin,
Aileyi oyalamak icin girmistim ve gene aileyi oyalamak icin bi kac yer tercih yazip aa tuh tutmadi falan diyecektim. Olmadi. Tutturamadik yine.

hemen eklemlenerek bişiy sormak istiyorum 2008 lise kpss ile tercih yapan fakat artık lisans mezunu olmuş birinin durumu ne olur? (2008 kpss sine başvururken ve sınava girdiğinde lisens mezunu değildi ) ha bi de 80 puanla lise mezunu istte bi yer olur mu?

metrobüs - son durak - karşıya geçip sahile doğru yürüycen yada taksi yaparsın.

arabayla gidecegim icin yakindan bir yerler sormustum, eyvallah yorum icin.

maps.google.com

baslangic noktasini istedigin gibi degistirirsin.

tesekkurler dostum! bende google maps e bakmistim.

Bana soyle bir sey lazim atiyorum kanatci abdullahin karsisi , ya da saray sac kavurmanin yani , evlendirme dairesinin asagisi, insa lisesinin asagisi gibi ;).

yarız pazar ve oralarda pazar günleri pazar kuruluyor arabayla tam önüne kadar gitmeniz bu açıdan biraz zor olabilir, migros tarafından aşağı doğru gitmelisin ama tam o caddelerde tezgahlar kurulu olacak paralel sokakalrdan aşağılara doğru inmen gerek, pazarın sonunda kalıyor okul. ayrıca güngör tekiner ilköğretim okuluyla da karşılıklı, birbirlerine bakıyorlar

küçükçekmece'de belediye havuzu var ama saatleri esnek değil. yine de www.sporas.com.tr sitesinden bakabilirsiniz. belki uyar

herhalde bayansın halkalı atakent içinde belediyenin havuzu var.ben çarş ve cuma akşamları 7.30-9 saatleri arası gidiyorum.ama ben serbest yuzuyorum eğitim için konuşman gerek herhalde

küçükçekmece de olanı göremedim sefaköy var

bahçelievler hangi şehirde, izmir istanbul?

istanbul :)

Siyavuşpaşa Mahallesi

benimde bi arkadaşım eve çıkmak istiyor ama soriyim bakalım ama yine de ekledm ben seni

ben ekledim bi de mail de attım

ekleyenleri kabul ettm. mail'lara cevap verdim. henüz kimseyle anlaşmadım :(

bence erkek ev arkadaşı da kabul etsen daha kolay anlaşırsın :)

@caangreyarrow erkek olsa kendi arkadaşlarım da var :) ama öncelik kızlarda. birkaç mail geldi onlara dönüş yaptım ama hala bulamadım :(

ben de mail attım ama cevap gelmedi

modo25 mail adresin ne?

bu kaynaklar nece olacak? türkçe, ingilizce veya fransızca?

tavsiyem klasik olarak wikipedia gibi kaynaklardan okumaya başlayın. önce ön bilgi edinin.

100 soruda fransız devrimi gibi bir kitap vardı bir bakayım.

eric hobsbawm Devrim Çağı - dost yayınları. sadece fransız devrimini değil sanayi devrimini ve dönem avrupasını da anlatır. candır.

Türkçe olmasını tercih ederim,hiç olmadı ingilizce olabilir.

[email protected] adresine bekliyorum sizi. bu konu tek kitaplık değildir. hali hazırda benim bildiğim 5 tane var.

robinbook mail mi atıyım sana?

@robin
kitap isimlerini buraya yazın da biz de faydalanalım.

alacağınız her hangi bir belge veya senetle sabit mi?

çok muazzam bir ajansa benzemiyor bu firma.
alacaklı olduğun adam ordayken git ajansa lcd, hoparlör ne varsa topla derim ben.

şimdi veremiyorsanız ben beklerim, borclu oldugunuza dair bir kağıt istiyorum de. türkiyede gecerli olmaz ama deneyebilirsin.

@nesilsiz
hayır senetim sepetim yok.

@ddbkmmi
muazzam diiller zaten, artık bi araya gelen 3-5 oğlan ajans kuruo, walla dediğin aklıma gelmedi değil ama yemior açaıkçası, bi de bürosunu flanan dağıtmayı düşündüm de buna karşı onlar da beni dağıtabilir.

@ykyt
biz de dolandırırldık biz paramızı alamadık ki sana da verelim noktasına getiriyolar işi, ne şimdi ne da sonrası için.

isterseniz firmaya karşı ilamsız icra takibi açabilirsiniz ancak 300 TL gibi ufak bir alacak için icra takibi açmamanızı öneririm, zira icra dosyası kabardıkça avukatlık ücreti ve diğer masraflarınız alacağınızın toplam tutarını geçer. şahsen avukatınız ben olsam 300 TL için icra takibi başlatmaz, telefonla tacize devam etmenizi önerirdim.

sen ajansla çalışmışsın, ajansı dolandıran firmayla değil. bu durumda onların dolandırılmış olması seni bağlamaz. bu tip bi ajans da muhtemelen çalıştığın günler için sigortanı yatırmamıştır. ajansa sigorta sor, sigortasız adam çalıştırdıkları için şikayetle tehdit et falan, çirkinleş. yüzsüz olur bu adamların bazısı, yılgınlığa düşüp parasının peşini bırakan adamların hakkıyla beslenirler.

Print Screen tuşuna bas, sonra donatılardan paint'i aç ve oraya yapıştır, daha sonra onu kaydet.

print screen sysrq die bi tuş var basıyorum ona ama bişiy çıkmıyor, bunun çıktınısı daha sonra çıkarma şansım yok mu?

ona basınca bişey çıkmaz zaten.
sen o tuşa bas, sonra paint aç ve oraya ctrl+v ile yapıştır. ve kaydet.

yarın yarın 2 tane kaydettim, hadi bunlar bu şekilde kabul edilmedi diyelim bunun çıktısını almak için de bugün son mu?

adobe uygulamaları kuruluysa ctrl+p yapıp printer olarak adobe'u seçerseniz istediğiniz yere o formu pdf olarak kaydedersiniz.

çıktıyı naapıcaksınız? zaten sınav yeriyle birlikte giriş belgeniz postayla gelecek.

bülent çelikel-sessiz fısıltılar ve çığlıklar
özel bi yer ama sanırım emekli sağdığıyla anlaşması var, sorman lazım
psikiyatristtir.

psikolog lar ssk lıya bakmaz. olursa "psikiyatrist" olur.

ancak dediğim gibi ankarada metrolarda bir psikoloji kliniğinin reklamları vardı, ssklılara v.b de baktıkları yazıyordu ilanda, nedir bu? kandırmaca mı oluyor, yoksa bir yolunu mu bulmuşlar?

madalyon olması lazım reklamdaki yerin adının.

alt çeneyi öne çıkarıp, alt dudak burnumuzun ucunun hizasında olacak şekilde tutarak hohladığımızda ve aynı anda da burnumuzdan nefes aldığımızda ağzımızın kokusunu alabiliriz.

kibar olmayan birini bulup biranda samimileşin. kokuyorsa söyler.

ağzınızın kokmamasını sağlayarak. bakımlı bir ağız zaten kokmaz.

mide sorunu varsa gayet de kokar.

elini yalayıp koklayabilirsin

valla yakın bi arkadasinizin dibine girip acik acik sorun en iyisimi.ama varsa bu acı gercegi soyle diye ısrar edin. insan soyleyemiyor

Annenize koklatiniz. Gidip aniden suratina "Hohh"layin. Sonra da piskince "Kokuyor mu eheuehe" diyin.
Ben oyle yapiyorum.

@desdinova,
bu elini yalayıp koklama ne kdr güvenilir bir yöntem?? bi insanda hep bi pozitif sonucu verir yaa :((

el yalama olayında kurumuş tükürüğü kokluyoruz, ağız kokusuyla fark var sanki arada?

elinizi parmaklar bitişik şekilde yuvarlak yapın ve ağzınızla burnunuzu aynı anda avcunuzun içine alıp elinize hohlayın. hemen akabinde avcunuzun içindeki havayı koklayın.

bademcikleri aldırdıysanız kesin kokar.

(git: 43456)

beyin cerrahı prof. dr. talat kırış
çapada ve alman hastanesinde çalışıyor.

Ortapedi için İstinye Devlet Hastanesi DR.M.YAVUZ ÇIRPICI.

ortopedi cerrahı u ünsal domaniç, bakırköyde yeri var.

GATA daki beyin cerrahlarını şiddetle öneririm. Bu alanda çok tecrübeliler. Sivile de açık.

necmettin pamir acıbadem/acıbadem nöroloji marmara beyin cerrahisi kurucu hocası
üstüne yoktur.

arkadaşın gidince "ben arkadaş için alıyorum" falan demesin. sizinle aynı cinsiyette biri olsun, formu doldurup versin. o zaman veriyorlar.

fax kabul etmezler muhtemelen. kargoyla gondersın.

bizde öğrenci kimliği alınıp veriliyor öğ. belgesi.bankodaki görevli istiyor yani.

oncelikle browserınız nedir? bunu bir soyleyin.

şık ver?

yani internet explorer mı. google chrome mu? opera mı. mozilla mı?

internet explorer olduğunu varsayıyorum. bak hemen üsste araçlar diye bişey var. orda açılan menüde en alta internet seçenekleri yazıyor. şimdi o açılan pencerede gizlilik diye bişey var. bak allta açılır pencere engelleyicisi var. istersen kaldır onu. istersen de ayarlara gfirip istediğin siteleri düzenle sesi kaldır sesi geri getir. bilgi çubuğu falan tüm ayarlar var.

araçlar>internet seçenekleri>gizlilik>açılır pencere engelleyicisi

ya ikiniz beraber terapiye gideceksiniz ya da ekonomik özgürlüğünüzü kazanıp o evden çıkacaksınız.

evt zaten bu da büyük bi promlem ekonomik özgürlüğüm henüz yok ama onu kazanınca da bu yaşadıklarım sonucu ne onu affedeceğim ne de her şey geçeçek, hiçbir zaman anne- kız gibi olamadık, yüreğimi hiç hafifletmedi, heyecanlarımı hiç anlamadı, kötü günler geçirdim destekçim olmadı, hep kaba saba, olmadık insanlara işgüzarlık yapıp, bize gelince hep bizim için didindiğini iddia eden biri.

ben de benzer şeyler yaşıyorum. evden ekonomik özgürlüğü kazanıp çıkmak dışında bi çözümü yok.

bütün kız çocukları hayatlarının belli evresinde anneden nefret ediyorlar galiba, gelişimin bir parçası sanki bu. ben de ettim, ona mektuplar yazdım, bir süre teyze diye hitap ettim ama sonradan hepsi geçti.
uzak kalınca her şey değişiyor, yaptığınız intikam planlarının hepsi uçup gidiyor. anne bu, sevilmez mi yahu.
bence sadece biraz uzak kalmaya ihtiyacınız var.gidin, biraz uzaklaşın, bakın her şey nasıl da düzelecek.

bundan 2 yıl öncesine kdr 5 yıllık bi yurt hayatım oldu ( anlayacağımız kocaman insanim) yani bu artık gelişim bi parçası falan olmaz geliştik gelişeceğimiz kdr ama güdük kaldık, riske atıp iş bul ayrı eve çık olayı uzak bana, titiz bi insanım herkesle anlaşamam, hele biçok insan gibi rahat geniş tiplerle hiç yapamam, ayır eve çıkıp kazandığımı yemek de nereye kdr? üstelik çoğu zaman beni bula sokmak için bilerek böyle davrandığını düşünüyorum ne bileyim belki beni harekete geçirmek için mesela. ama haddini aşıyor onu kazanmak şöyle dursun onu incitmek istiyorum, kaç anneler günüdür hediye almıyorum üstelik yapay buluyorum yurda bana çiçek pasta flnan gönderirdi mesela :P, herkesi yiyor, telefonda millete ii davranıp burda gözlerini deviriyor, bi de bize dürüstlük mavraları çekiyor, nereye gidieyorsun bile soramayız ona adı hesap mi vericem size oluyor, resmen bağışıklı sistemimi zayıflatıyor.

sanırım öncelikle sakinleşmen gerekiyor. kendini yalnız hissettiğinden seninle uğraşıyordur gibi bir şey oluştu kafamda. benzer bir anneden bende de var.. korkutmak gibi olmasın ama ayrı eve çıkman kesin çözüm olmayabilir, iki aydır bende kalıyor. e kovsan kovulmuyor zaten.. ( evet kovdum gitmedi :) )
yurtta kaldığın arkadaşlarınla birlikte yaşamaya çalışabilirsin, bir süre arkadaşlarında kalabilirsin ama yine kalıcı çözüm olmaz bunlar. biraz kendinden ödün verip insanları olduğu gibi kabullenmeye çalışabilirsin.
niyeti kötü değildir diye düşünmeye çalış en azından. zaten bir süre sonra bu düşüncelerinin şiddeti azalır.

"ayır eve çıkıp kazandığımı yemek de nereye kdr?" sözünden benim anladığım: ben çalışmayayım, bana para versinler bir de üstüne huzur içinde yaşayayım beni rahatsız etmesinler.
böyle bakınca garip geldi..
zengin koca bulmayı düşündün mü?

babamla sıkıntılarım oldu buna benzeyen.. sen değişmeden onlar değişmiyo.. ekonomik değil, insani, psikolojik, sosyal vs. açılardan da güçlenmen gerekiyor.. o yaş farkı annen baban da olsa idare etmeyi, mazur görmeyi falan gerektiriyor maalesef.. tavsiye edemiycem bişey, sadece çok sinirlenince bağırıp çağırmamayı,umursamamayı öğren bişekilde.. başka insanlarla, başka ortamlarda zaman geçir bol bol, evden taşınamasan bile.. lafın altında kalmama muabbetinden kurtulabilsen ne güzel olur di mi? benim 10 senemi aldı:) babamdan nefret ediyodum galiba ben de, şimdiyse 'o da öyle biri, yapıcak bişey yok' hadisesine geldim.. de-ğiş-mi-yo-lar... hep aynılar.. sen değiş... onlar da seni farklı görüp ona göre davranıyolar zaten ondan sonra.. koşullarını ayarlayıp, evden çıkmak süper olur bunu da hiç unutma.. o kumanda onların hakkı..

edit: babamı bazen seviyorum bile lan ben.. çocuk gibi sempatik olabiliyo sen olgun olunca:)

kirkkarakterlikkirikayakliakillikirkayak,
benim kastım şuydu: sonuçta ben hala öğrenciyim ve tüm bunların dışında yaşadığım bazı travmatık olayları henüz atlatamadım, sağolsunlar kendileri de bana bu konuda hiç yardımcı olmadılar, ben kendi başıma gelenlerin acısını çekerken bi de onlar dırdırlarını dinliyorum. kazandığımı yemek derken de; şu halde girebileceğim bi iş dandirik bi şey olur, fazla kazanamam ve kazandığım kira faturalar derken uçar gider, hayatımın işi olmaz, hayatımın işi için huzurlu bir çalışma ortamına ihtiyacım var, günde en az 5 saat ders çalışmam gereken bir durumdayım, sırf sinirlerim bozulduğu için çalışmadığım günler, öğlene kadar ağlayarak yattığım günler çoktur onlar içinse bu tembellik oysa ben kronik depreyondayım, 6 yıl önce birlikte dr a gittiğimizde kondu bu teşhis.hava civa değil yani sadece ilaçlamı almam hususunda kendini sorumlu gördü.dr a kendi derdini anlatmaya koyuldu, üstelik paragöz ve cimri, şuan 4. yarım evi almanın hesabını yapıyor bana da her banyoya girişimde uyarılar sokuyor

snowflake,
'ben oyle herkesle gecinemem demissiniz. en basta annenizle gecinemiyorsunuz zaten. o sebeple is bulup oradan ayrilma konusunda bunu bir bahane olarak onunuze koymaniz bana cok tuhaf geldi. '
sonuçta annem tanıdığım biridir en fazla tutar kolumdan dışarı atar bana nerden nasıl zarar verebileceğini bilirim, ama ayrı eve çıkrsam muhtemelen tanımadığım insalarla çıkacağım, ben kendime göre yeni bir düzen kurmaya çalışırken o tanımadığım ev arkadaşlarımın nerde nsl bi problem olarak karşıma geleceklerini kestiremem, yaşama olan inancımın zayıflaması beni başarısız kılıyor, ve bir çok insanda benim inancımı zayıflatacak olaylar görüyorum.

durum fena.. işin kolayına kaçıyoruz biz buradan tabii de, hiç mi 3-5 aylığına da olsa başka bir ev ortamına geçme şansın yok, teyze/amca/kuzen/yurtdışı gibi?

öncelikle... anneden nefret edilmez. ne kadar arada sorun olsa da.. anne , annedir. değerini bilin. ben olaya tersten yaklasayim , belki siz farkinda olmadan oyle hissetiriyorsunuzdur annenize (sizi cocuk gibi goruyordur). basarisizliklarinizi yuzunuze vurma olayina gelince... belki oyle motive olacaginizi dusunuyordur. vardir yani kafasinda bir bildigi.kendimden ornek vereyim ben 8 sene yatili okudum ardindan 3 sene tek yasadim son 3 senedirde yurt dışında yaşıyorum. ama annem hala bana karıştığını sanıyor. bende nabza göre şerbet veriyorum. he deyip geçiyorum gerektiği yerde.... biraz daha alttan alsaniz....

Tahammül edilmesi imkansız baba versiyonu bende var. En basit çözümü, umursamamak, mümkün olduğunca az tepki vermek. Öğrencilik bitene kadar böyle, ondan sonra ya bu duruma alışırsın, ya da iş bulup yallah başka eve. Alışmak en iyisi, ev yeterince genişse, birbirinizi farketmeden haftalar geçirmek mümkün.

önce sakin :)
anneliğini bilmedi mi insanlığını bilir belki, alın karşınıza konuşun.
konuşulacak gibi değilse mektup yazın ya da araya ortak bi yakınınızı sokun.
ama mutlaka ona da bu duygu ve düşüncelerinizi, aynı bize anlattığınız gibi samimice ve suçlamadan anlatmalısınız bence. mutlaka bi yerde empati yapıp sizi anlayacaktır. ikiniz de insansınız sonuçta :)
benim babam öyleydi önceden, zamanla düzeldi. biz gurbetteydik, belki kıymetimizi anlamıştır, bilemiyorum.
anne/ baba/ kardeş atsan atılmaz satsan satılmaz şeyler. olmadı mı da boşluğunu dolduramıyorsunuz, inanın.

anneniz hep mi böyleydi yoksa sonradan mı böyle itici gelmeye başladı size öncelikle bunu merak ettim. Belki siz yeni yeni annenizi yargılıyorsunuz o hep böyleydi her kadın anne doğmaz hatta hi anne olmamalıdır bence de oturup dedi ne bir öğrenin belki de o anne olmaktan sıkılmıştır hatta ankara daysanız ben sizi özel olarak dinlerim anlatmak bile insanı hafifletir bazen annenizle az iletişim kurmaya bakın madem koca kızsınız madem hep aynı şeyleri yapıyor ağlamayı bırakın onu değil kendinizi önemseyin virgül tuşum bozuk özür :)

bruce mclaren,
evt tabiki kendi ekonımik özgürlüğü kazanınca bitecek sorunlar, zira kapıyı çarpıp çıkabileceğim, ama ailemem kötü günümde yanımda değilse ben ne anladım bu işten?

kakoy,
evt mükemmel bi motive yöntemi!

elbar,
evt önceden de gıcıktı, ben ki çok sessiz sakin bi çoçuktum kazara (!) bi şey istesem, bi hata yapsam büyütür de büyütürdü üstelik bunu akla hitap eden, rasyonel mantıklı gerekçelerle yapardı, resmen ruhum ağırlaşırdı mesala örnek vereyim v yaka bi tşart istedim diyelim, rasyonel gerekçelerle isteğimi kırar beni bertaraf ederdi, bunun yakası açık üşütürsün yok öle yok böyle .. gibi. asıl nedeni bilirdim: o almak istemiyor. ben şurda 100 liraya domates satoyolar desem onu da almayacak.

snowflake,
'diger insanlardan cekinmenizin sebebi evde bu kadar buyuk hayal kirikli yasamaniz olabilir mi?

bana gore bir insani sevdigi ve guvendigi biri kadar kimse kiramaz hayatta. suc egilimli birer psikopat olmadiklari surece oteki insanlar size sandiginiz ve korktugunuz kadar zarar veremezler saniyorum. ben sahsen ev arkadasimla papaz olmayi annem tarafindan sokaga atilmaya tercih ederim. is arkadasimla yaptigim bir tartismayi da asla annemle yaptigim tartisma kadar kafama takmam. sizin icin de ayni sey gecerlidir herhalde. aileniz sizin en iciniz. kalbinizi bilip taniyan insanlar. onlarin bilerek hirpalamasi kadar hicbir sey yaralayamaz sanirim hayatta.'

ilk cümlen için halkı olabiklirsin diyorum.2. kısım için yok benim için aynı şey geçerli değil, dışarıya karşı güvensiz bir duruşum var, evt ailemiz bizim en içimiz, o yüzden içimiz tarümar ama onlardan başkasına da güven yok gibi.

(bkz: #15346488)

anne kız bir yaştan sonra sürekli yanyana durmamalıdır. anne asla ürününden memnun olmaz hep eleştirir çünkü:) mükemmeliyet ister kendi istediği insanı oluşturmaya çalışır ki bu da katlanılmaz olabilir. hele bir de ondan para istemek durumunda kalıyorsan fena ki ne fena. en iyi çaresi çalışmaktır. o zaman çözülür işler. çok didiklemeden bir işe gir eve zaten yatmadan yatmaya geleceksin e paran da olur keyfin de.

ayrıca evden ayrılmak çok da mantıklı olmaz. ne kadar kötü görünse de kimse bir annenin yerini tutamaz. ben şimdi Allah korusun bi hastalık olsa yine koşacak olan anne olur.

öncelikle şunu söyliyeyim; anneden nefret edilir. "anneden nefret edilmez" diyenler şanslı insanlardır. kan bağınız olan her insan illa sevilmeye layık insandır diye bir şey yok. anneniz gerçekten sizin hayatınızı zora sokan, sizi incitmeye çalışan bir insansa ve şu an gidebilecek başka bir yeriniz yoksa, ruhsal olarak kendinizi ondan soyutlamaya çalışın evin içinde. günlük olayları, laf sokmaları, entrikaları önemsemeyin, önünüze bakın. "bugün bu beni rahatsız ediyor ama genel olarak, geleceğim de dahil olmak üzere hayatıma baktığımda, bunun bir önemi yok, bu bir ayrıntı" diyebilmelisiniz. yoksa her ufak şeye takılır, sinir krizleri geçirirsiniz. önemli olan minimum travmayla zorlu dönemleri atlatmaktır. "annen kötü niyetli davranmaz, seni üzüyorsa bile bilmeden yapıyordur" diyenler, eğer siz olanlardan ve annenizin niyetlerinden eminseniz, sizi etkileyip kafanızı bulandırmasın. bir insan istemeyerek kaç kere üzebilir? yanlışlıkla kaç kere zarar verebilir? size zarar veren insanları hayatınızdan çıkarmaya hakkınız var. bu insanın dna sının sizinkiyle ne derece benzerlik gösterdiğinin bir önemi yok.

tüm cvplar için teşekkürler en yakın zamanda okulu bitirip işe gireceğim.

boğaziçi

avcılardaki veterinerlik fakültesinin durumu nedir? randevusuz gitsem başarı şansım kaç?

bahçeşehir üni var. ben randevusuz kaydoldum oraya

Bahçeşehir'de randevusuz almayız dediler aradım.

itü ayazağa kampüsünde de randevu istenmiyor.

iü veterinerlikten bildiriyorum randevusuz işlem yapılıor fazla da sıra yok

Bişiy oluyor derken? Seğirme tarzında mı?

bişiy oldu daha doğrusu göz kapağım düşmüş gibi bi hisse kapılıyorum, biraz da küçülmüş ggibi gelior bana daha yorgun daha hasas diğerine göre.

2.500 tl para ve üni mezunu olacan. bölümlerde muhasebe , bankacılık vb. leri olacak.

modo ben de geçen sene okumuştum, bir nevi ymm lerin sgk lılar için geçerli olanı, ama ymm ler gibi kendilerine değilde devlette çalışacaklar sanırım.burada çalışmayı düşünüyorsan çok iyi bir tercih yaparsın daha sonraları 1000-2000 kişi çalıştıran firmalara sgk danışmanı olarak falan işe başlayabilirsin.
yanına bir de smmm belgeni alırsan ohhh dedim yattım dersin.

arkadaşlar, detay verebilecek olan kimse yok mu?başvurular nereye, ne zmn nasıl .... gibi

doktor değilim ama çok rahatsızlık çekiyorsa lavman yapılabilir.

bir yemek kaşığı zeytinyağı içebilir

belki denenmiştir ama;
1-kuru kayısı yesin
2-aç karnına ılık suya bal karıştırıp içsin.
3-sinameki çayı içsin.

yürüyüş yapsın ya da koşsun. spor bağırsakların daha iyi çalışmasına yardımcı oluyor

kuru kayısı ve kuru incir yesin,ardından bol bol su içsin,yürüyüş yapsın(bağırsakları iyi çalıştırıyor) elma ya da üzüm hoşafı yapıp içirttin.

Şalgam suyu fazla içildiğinde bağarsak hareketlerini hızlandırır çoğunlukla da ishal yapar ayrıca kuru kayısı ve kayısı çekirdeği de aynı etkiyi verir eğer bulunduğunuz bölgede şalgam suyu bulamıyorsanız benimle iletişim kurun size adana'dan göndereyim. çok geçmiş olsun.

bir not olarak belirteyim. verdikleri ilac muhtemelen 12-24 saat kadar sonra etkisini gostermeye baslayacak.

bu arada kuru kaysi sinemaki denenebilir tabe

duphalac diye bir ilaç vardı, isal yapmaya yarıyor. içtikten yarım saat etki ederdi bana.

Keten tohumu. Bir tatlı kaşığı keten tohumu su ile içildiğinde bağırsakları çalıştırır. Alternatif olarak aklınızda bulunsun. Bol bol da su içilip düzenli yürüyüş ve egzersizler yapılması lazım arkadaşların dediği gibi. Hareketsizlik bu rahatsızlığı tetikler çünkü.

tatlı badem yağı,kuru kayısı ve ılık su

aynı zamanda olmuyo diye stress yaptıkça daha çok durur ve gelmez

merhabalar
bu konuda bakırköy tasarı dersanesini düşünebilirsiniz. ales, kpss, aöf, kpss konularında uzman hocaları vardır.
bu dersaneye gitmiştim daha önce. alanlarında aşmış, konuların pratik yöntemlerini çok iyi bilen hocalara sahip. kesinlikle tavsiye edebilirim.

bakırköy meydanın karşısında sarı tabelaların bulunduğu yerdedirler.

tasarının öle bi hizmeti yokmuş bugün sordum.

Arkadaşım bende aynı dertten muzdaribim
benimki bildiğimiz kamburluk
duruş ve oturuş bozukluğundan kaynaklanıyor günde 1500 kere düz dur uyarıları alıyorum çevremden bundanda sıkıldım gittim medikal ürünler satan bi yerden korse aldım, yelek gibi giyiliyor belden kuşak ile baglanıyor seni sımsıkı sarıyor ve one doğru eğik durmanı engelliyor bi süre kullanarak faydasını görebilirsin.
tabi vucut eğik durmaya alıştığı için sürekli dik durmak biraz yorucu oluyor bu yüzden ben yarım gün kullanıyorum günün geri kalanındada kendim dikkat etmeye çalışıyorum.

sizinkine benzer durumda olan bir arkadaşıma doktor barfiks borusu tavsiye etmişti. kadıköy bit pazarından 20 liraya alıp kurdu eve. şimdi günde 10 15 dakika asılı duruyo bakalım nolacak.

Dik dururken şey de önemli... Dik durayım derken kendinizi sakatlamayın. Omurga'da gereksiz gerilimleri destekleyecek bir postür oturtursanız 2 ay içinde sırt ağrısında yeni boyutlara ulaşmanız işten bile değil.


Alexander Tekniğine bakabilirsiniz. Türkçe "aleksandır tekniği rehberiniz" diye bir kitap var sanıyorum.
Bu tip egzesizler var.

www.circlestarhorses.com

skolyoz olabilirsiniz, eğer öleyse derecesine göre tedavi şekli var, ameliyat korse gibi.. çok geçmiş olsun

bütçe derken?

ucuz.

işte o ucuz bütçeyi sordum ben? bir fikir verebiliriz belki. veya o paraya olmaz deriz

en son geçen yıl ank da bi yere gittiğimde 50 ytl vermiştim o civarda olabilir mesela.

piyasayı bilemiyorum. ama şimdi benim gittiğim psikolog var, normal ücreti 150 ytl, bana indirimli 120 lira.

50 lira biraz zor gibi

diskinin hdd fat tablosu bozulduğu için ya da yapısı okunamadığı için (kafalar doğru okumuyor da olabilir) bilgisayara taktığında sistemi yavaşlatıyor olabilir.
eğer hdd kafasında sorun yoksa hızlı biçimlendirme yaptığın zaman içindeki veriyi silmiş olmazsın. sadece fat dosyasını boşaltmış olursun.
tekrar söylüyorum okuyucu kafalarda problem yoksa, hızlı biçimlendirme işleminden sonra verileri sorunsuz kurtarabilirsin. eğer hdd ye hiçbir veri yazmamışsan r-studio gibi programlar fat tablosuna bakmadan hdd yüzeyinde yazılı olan tüm bilgiyi kurtarabilir.
ama okuyucu kafada problem varsa hdd nin çalıştırıldığı her saniye disk yüzeyi daha da okunmaz hale gelebilir.
en kolay yöntem olarak hiren's boot cd ile bilgisayarı açıp dos ortamından recovery yapmayı dene. hdd den garip sesler geliyosa zaten hiç uğraşmadan deneyimli bi bilgisayarcıya göndermelisin

sevgili güzel marmara, ank da part time iş ajansları ilanına istinaden yazıorum ordan cvplayamadığım için bu yola başvurmak zorunda kaldım. herneyse...www.metroliste.com a bi bakmanı öneririm. şunu da söylemeden geçemiycem paranı geç alma durumu olabilir ya da sakata gelebilirsin o yüzden dikkatli olmanı öneririm bur siteden bi çok ajansa ulaşabileceğini umuorum

çağdaş yaşamı destekleme derneğinin bi yurdu var ondan bahsediyor olmasın? mehmet can afacan çağdaş yaşam kız yurdu olarak geçiyor.

sanırım o evet. ulaşabileceğim numara var mı? ben bulamadım.

numarasını ben de bulamadım malesef :) sadece isim konusunda yardımım olur diye yazmıştım. belki kalanlar vardır buradan.

telefonu mu lazım?
www.cydd.org.tr

edit: bu çydd merkezi sanırım afacan öğrenci yurdu değil.

@inkey, sağlık olsun :)
@supergirl, evet aynen öyle. onu ben de gördüm ama işine yaramaz sanırım arkadaşın. yine de verdim ama yarın bir arar.

çağdaş kız öğrenci yurdu die avcılarda bi tabela gördüğüme eminim. ama bildiğim kadarıyla özel bi yurt, çağdaş yaşamı destekleme derneğiyle ya da üniversiteyle bi bağlantısı olduğunu sanmıyorum

o yurtları çydd yaptırıp istanbul üniversitesine bağışlıyor, ya da veriyor neyse. Yani tamamen ünversiteye ait, idaresi vs herşeyiyle. Kaldım, ordan biliyorum.

ilk defa duyuyorum ösym'de görünmeden bi yerde okuyan bi insanı. ayrıca trakya üniversitesi'nde iç mimarlık yoksa zaten olay ortadadır. edirne'de olduğundan bile şüpheliyseniz "aa benim orda bi arkadaş vardı, onla görüştüreyim seni" diyin bi, bakalım ne diyecek...

bu arada hayır özel üniversite yok. (varsa da 7 senedir öğrenememişim edirne'de oturmama rağmen)

internet sitesine göre trakya üniversitesinde mühendislik-mimarlık fakültesinde mimarlık bölümü var. senin ya da yeğenin dediği gibi ahmet karadeniz kampüsünde. benim kanaatim ise yegeniniz size yalan soyledigi yönünde. herşeyden önce "sözelden sınava girip nasıl mimarlık kazanıyorsun len" diye ensesine patlatamadınız mı bir tane? :)

teyzecim işte o kdr fevri davranamıyoz, çoçuk yetim ve annesiyle birlikte devamlı bizim ilgisizliğimizden yakınıolar gerçi babamda da suş var bu konuda haksız da sayılmazlar ama şu aşamada annesi ve babaannesi onu oklda edirne de biliyor ona göre harçlık alıyor üstelik başını belaya sokmasından korkuyoruz ve hepimizi topluca kandırdırlarını düşününce kızıyoruz

burda vardir traya uni'de ogrenci. onlardan birilerine rica etseniz, ogrenci islerine bir sorsalar. diger bir secenek, annesi ya da sizin anneniz telefon etsin. telefonda bilgi verirler mi emin olamadim ama en azindan ogrenci ya da degil gibi bir bilgiyi verirler. hadi o da olmadi diyelim, okulun internet sayfalarinda ogretim uyelerinin tel ve mail'leri oluyor. onlardan birine ulasirsaniz, bir de o sekilde deneyebilirsiniz sansinizi.

edirne'de iç mimarlık olmamakla beraber, iç mimarlık bölümü sözel değil eşit-ağırlık tercihlerine giriyor.

ders kaydetme derken dersteki sesleri mi kaydedeceksin, hocanın konuşmalarını yani?

kaliteden kaliteye göre değişir sonuçta, ama 128 kbs'de 1 mb ~ 1 dakika gibi bir şey epey kabaca. kaliteyi düşürdükçe daha az yer kaplar.

nasıl bir şey arıyorsun tarif et yardımcı olalım?

evr dersleri kaydedeceğim hocanın anlattıklarını yani, pahalı bişiy olmamalı ayrıca '128 kbs'de 1 mb ' ne demek en basit düzeyden başlayarak anlatırsanız çok sevineceğim

128 kbps sesin saniyede hangi kalite seviyesine gore ses kaydedecegini belirten olcuttur. ornegin standart olarak dinledigimiz bir cok mp3 dosyasi 128 kbps kalitesine sahiptir. daha da yuksek olabilir. rakam yukseldikce kalitede cok net farkedilemeyen bir kalite artisi olur, dolayisiyla dosyanin kapladigi yer de artar. misal,
bir parcamiz olsun, bunu hem 128 hem de 320 kbps ile mp3'e cevirelim. birinin boyutu atiyorum 5mb iken digerinin boyutu 9mb olacaktir.
128 kbps olarak verilen ornekteki rakam azaldikca, ses kalitesi azalir ve cizirtili bir radyo kanali dinliyormus gibi ses alirsiniz. ancak kalite dustugunde boyut azalir, yani daha once 5 ve 9mb olan dosyamizi 64kbps ile mp3 e cevirirsek boyutu 2mb olacaktir (rakamlari tamamen salliyorum)
ses kaydi yapilacak olan ortam onemli tabi, hem muzik dinleyip hem kayit yapan cihazlar uzak mesafeden cok iyi ses alamiyorlar.

şöyle diyim, 128 kbs = orta kalite

orta kalitede 1 dakika = 1 mb

düşük kalitede kaydetsen yeter sana, artar bile. daha az yer kaplar.

ses kaydetme fonksiyonu olan bir mp3 player alacaksın. ama mikrofon girişi de olacak. zira interntal mikrofonlar iyi değillerdir pek.

kaydederken de düşük kaliteyi seçersin.

Öncelikle alacaginiz cihazin nelere izin verdigi önemlidir. mp3 ya da benzeri bir formata izin vermesi ve kayit degerini belirleme özelliklerinin olmasi güzel olur.

Aslinda artik bir cok basit mp3 calar da yüksek hafiza imkani ile geliyor. Alirken kayit icin alacaginizi belirtmeniz yararli olur.

Ayrica mp3´de bitrate degeri yükseldikce, cok net farkedilebilen bir kalite artisi olmaktadir. Bu gerek kullanilan ses sistemi ve dinleyiciye bagli bir durumdur.

Yapilacak kayitlar müzik olmadigina sadece ses almak icin olduguna göre, minimum sartlarda 32 kbit/s – MW ortadalga kalitesi dahi kafi olabilmektedir. Lakin yer tasarrufu mecburiyeti gerekmiyor ise, 64 ve daha üzeri oranlarda kayitlarda oldukca verim alinabilir. Esas is tabi alici olan mikrafonun kalitesinde bitiyor.

daha önce büyük bir anfide hoca kaydetmeye çalışmış biri olarak söylüyorum. ses kayıt cihazları, çok daha iyi sonuç veriyor.