Hocam ben de bu sınava birçok kez girmiş bir insan olarak gereğinden fazla konuşan gözetmenlere ve salon başkanlarına gıcık olduğumu belirtmek isterim. Bazı gözetmenler konuştukları zaman öğrencileri rahatlatacaklarını düşünüyorlar. Kurallar dışında öğrencilere taktik olsun diye, moral versin diye bir şeyler söylemenize gerçekten gerek yok. İşinizi dikkatli bir şekilde yapmanız onlar için yeter de artar bile. Sınavda az da olsa fısır fısır konuşmamak gerekiyor. Mümkün olduğunca az dolaşın, az konuşun. Mümkün olduğu kadar doğal olun. Öğrenciler bu tip prosedürler yüzünden daha da gerilmesin.

Birilerinden öneri almana falan gerek yok.
Size verilecek olan sınav uygulama yönergesinde sınavı nasıl ve ne şekilde yapacağınız, kitapçıkları ne zaman dağıtmanız gerektiğine dair bütün bilgiler yazıyor. O yönergeyi takip edin, bir sıkıntı olmaz.

şaka gibi dünden beridir duyuruda ikidir bu soru soruluyor, ya kimse sizi yemeyecek, sakin olun, zaten herşey standart, başkan da gözetmen de aynı işi yapıyor.

"her şey"

vga çoğaltıcı ile aynı görüntüyü alırsın.

ekran kartının hdmi ve dvi çıkışı var mı?

hdmidan dvi ya çeviren kablolar var, dvi ı vga ye çeviren apart kullanarak bir görüntüyü oradna, öbürünü de vga ya da dirke normal vga çıkıştan alabilirsin

çok anlamıyorum ama sanırım ekran kartımda hdmi çıkışı var,
www.geforce.com

sizin anlattığınız şekilde görüntüyü alabilirim ozaman. bunu denemeliyim.

Acaba PDF'in oluşturulduğu yazı tipi sizin bilgisayarınızda olmayabilir mi?

img479.yukle.tc

soyle bir fonta sahip, whatthefont'a baktigimda garip garip fontlar gozukuyor da arial filandir sanirim font


----
pdf uzerinde oynama yapmam mumkun mu peki ? sayfa cikartma filan?

foxit phantom ile sayfa ekleme, çıkartma, düzeltme gibi istediğin şeyleri yapabilirsin.

Ezbere hatirlayamadim ama, PDF belgesini metin olarak okunacagi dilin turkce secmen gerekiyor. baska dil seciliyse bu hatayi verebiliyor. Sanirim sag tarafta acilan (belgeyi disa aktarma secenegiydi sanirim) menuden yapiyorsun.

Yarin sabaha kalacaksa sirket bilgisayarimdan bakip soyleyebilirim.

ayrica adobe pro ile bir pdf uzerinde ne yapilabilirse hepsini yaparsin.

ikinci araba kesinlikle alınmaz, adamın yazdıklarını okumadın sanırım. araba muhtemelen pertten çıkma. normalde o fiyata jettayı bırak, volkswagen bora alamazsın.

2. araba kesinlikle alınmaz diyen arkadaşa katılıyorum. "kople" boyalıymış hem.
ayrıca, temiz araba bile olsa, 1.6'nın yakacağı benzinle başa çıkılmaz.

fsi motordan uzak durmak lazım malum yakıt

fsi alma. 1.6 102 beygir motorlu jetta bulursan kaçırma. lpg'de taktırabilirsin hiç sorun olmadan.

(bkz: tecrübe)

FSI motorlu araba sanıldığı kadar çok yakmıyor. Göstergeyi Consumption'da tuttum birkaç ay boyunca hep 10.4 - 10.5 L/100 km deydi. Bi depoyla iyi kullanırsan 800 km'yi görürsün. Üstelik o passat idi. bu araçların km farkı neredeyse iki kat. kısa süre sonra satarım diyosan ucuz olanı almak mantıklı. ucuz alıp ucuza satmış olursun, diğer araba km'den dolayı güncelliğini biraz daha koruyor yani biraz kullanıp satmaya kalksan mutlaka fiyatı düşecektir. bunlar senin için önemli değilse pahalı olanı al derim.

artık özel şirketlerde (hangilerinde tam olarak bilmiyorum da), iş güvenliği uzmanı çalıştırmak zorunlu. benim bildiğim mühendislik mezunlarını (ziraat bile oluyor) alıyorlar sadece..
iş güvenliği uzmanı olarak çalışan birkaç kişi tanıyorum. 10.000 tl maaş çok uçuk bir hayal. benim yıldız makine+ yüksek lisans mezunu bir arkadaşım türkiye'nin en kurumsal firmalarından birinde çalışıyor, 3.250 civarı bir maaş alıyor.
iş güvenliği uzmanlığı tam amelelik onun dediğine göre, zira hep yollarda geçiyor iş hayatın. şöförsün bir nevi. sürekli seyahat etmekten bıkıp istifa eden de gördüm.

öyle olsa 2000'e aldığı adamı eğitime yollar şirketler.

vaktin varsa eğitimi al sertifikayı koy cebine. iş bulmanda artı değer sağlar.

ayrıca dark horse +1. firma yeni mezun birini işe alır onu eğitime gönderir. maksat yasal zorunluluğu yerine getirmek olsun. iş güvenliği olmayabilir ama c sertifikalı adam çalıştırırlar.

bi de 10 bin maaş alan adam gemi yapımı, inşaat gibi yüksek riskli sektörlerde çalışan en az 10 yıl tecrübeli insanlardır muhtemelen.

abi bu nedir sunu yap 10 bin tl maas , su okulu bitir 3. sinifta isin hazir, efendim surdan cik gugil havada takla atiyo bir de agziyla kus tutuyo seni almak icin. yok öyle seyler hocam allasen.

bu sertifika zorunluysa ve sirket aninda doldurmak zorundaysa seni ise alir o kadar, eger acik varsa ve birini egitime yollayamiyosa da bikay yüz lira ek geliri olur aylik o kadar.

C sınıfı iş güvenliği uzmanının 10 bin TL maaş alma ihtimali yoktur.
Bahsettiğiniz maaşı alabilecek olan insanlar A sınıfı iş güvenliği uzmanlarıdır.
C'den önce B'ye sonrada A'ya yükselme süresini netten araştırırsan bulabilirsin.

İşin özü yerinde olsam alırdım bu arada.
Her türlü +1 özellikte bir belgedir diye düşünüyorum

teknik olarak bilemeyeceğim ama dell'in support olayı mükemmel. ki inş. müh. öğrencisiyim autocad de sta4cad de kaldırıyor şahsen. ama dediğim gibi teknik olaydan anlamam hiç.

dell'in ekran kartı modelini söyleyebilir misiniz? GT555M lenovonunki.. eğer dell'deki üst modelse onu alın derim..

www.hepsiburada.com

arkadaşa ulaşamadım, tam hatırlamamakla birlikte cihaz bu sanırım.

dell'inki GT525M miş.. lenovonun performansı daha iyi görünüyor burada.. cad'e bakacaksanız zaten kafanızda ekran kartı ve işlemci olmalı.. lenovoyu öneririm.

lenovoyu aldım. teşekkürler.

Yeni kasa mi? Öyle olsa bile o paraya dizel polo 2008 rahat alabilirsin

üzerine 2 milyar koyup sıfır opel corsa almak daha mantıklı geldi. araçta sorun olup olmadığını ford yetkili servisinden sorgulattıysanız sorun olmayacaktır sanırım. insan sarrafı ve araba sarrafı bir tanıdıkla gidip görülebilir. yine de fiyat az daha kırılabilir pazarlık ile

yeni kasa değil, önceki kasanın en son çıkanı diyelim :)

aracın sahibi tanıdık ve kendisi de 2 ay önce almış ve alış sürecini az çok biliyorum. servisten sorgulattım hiç bir sorunu yok.

kendisi 24'e aldı, tüp falan taktırdı, cam filmi falan çektirdi. kısacası keyfi satıcı oldugu için de fiyatı düşmüyor. yaptığı masrafı da fiyata ekliyor.

çevremdeki bir kaç kişi de bu kadar para verilmeyeceğini o paraya dizel bulunduğunu söylüyorlar. doğrudur ama dizel 2. ellere pek güvenemiyorum.

hala kararsızım.

alma dostum, acelen yok biraz daha arastir. 25 bin tl az degil

eski kasaya o parayı vermek anlamsız. üstelik yeni kasa bu kadar tutmuşken.

hocam arabada yağ var mı? yağını bir kontrol etsene? arabayı da çalıştırma ses hiç hoş değil?

edit: suyunu da bi kontrol et. bir şey eksik gibi ama ne?

Konuyu Donanımhaber'a açın, konu başlığına "video mevcut" gibi bir ibare ekleyin. Bol miktarda yardım gelecektir.

debriyaja basınca kesiliyorsa debriyaj bilyasıdır fakat o kadar erken gelmez o bilya video dan sonra gelen edit o motor da bisey var hacı servise cektir yemeden motoru sonucu da merak ettim

cuma günü 1000 km'lik yola çıkmak üzereydim ki bu sese benzer bir şekilde motor zıplar gibi çalışmaya başladı. yağında suyunda sıkıntı yoktu.
direk tamirciye gittim, şanslıymışım ekzantrik mili kırılmış ve motor kamyon gibi çalışıyordu. yolda başıma gelse rezil olacaktım. bu gazla triyerini falan da değiştim 600 liraya çıktı.
bu arada araba tüplü ve biraz eski (96 model)
bu arada çok fazla da gaz yemiyordu.

Kesinlikle daha fazla çalıştırmadan servisi ara 200 falan gibi tutar çekici , ama araçta sorun var. O yüzden almazlar herhalde. Neyse çalıştırma böyle arabayı.

opel yol yardımdan bi elemana dinlettim pek anlamadı sesi. debriyaja basınca kesiliyor, gaz verince de kesiliyor. bunları söylediğimde debriyaj bilyasının sorunlu olabileceğini söyledi.
ayvalıktayım. en yakın servis edremit'te (60km) ve bayram boyunca kapalıymış. en iyi ihtimalle çarşamba günü halledilecek. benim salı günü Kocaeli'ye dönmem gerekiyor. napıcam lan?

forum.donanimhaber.com buraya aç konuyu iyi anlayanlar çıkıyor.

35. madde ile görevlendirme isteyeceksin

kazandığın y üniversitesinin doktora programı varsa 35. maddeyi unut, y'de devam edersin. ama program yoksa sıkıntı yok, görevlendirmeyi alırsın

servise götürüp ekspertiz yaptırıcaz yarın sorun yok o yüzden. ben fiyat-yaş-km orantısı uygun mu onu merak ediyorum. veya bu fiyat civarında alınacak başka otomatik dizel ne vardır?

30 bin tl'ye çok daha iyi arabalar alabilirsin.

27 eder o araba en fazla 28 olsun hadi..
citroen alana kadar o fiyata volvo c30 alırsın mis gibi.. dizel 1.6

otomatik dizel olma şartı olmasaydı ben de c30 düşünüyodum da öyle bir şart var işte.

30bin e c30 nerede satılıyor, meraktan soruyorum da. c30'ın fiyatı 40binlerde değil mi

ikinci eli yaklaşık o fiyatlardan başlıyor.. ilanlarda falan bulabilirsin araba.com gibi sitelerden..

ya citröen'in kasası/sacı kartondan hallice.. ve ön takımları zayif bir araba.. bence ciddi ciddi citröen alma..
opel corsa gibi bişiler bakabilirsin.. hem ikinci eli daha iyi gider..

benim şahsi görüşüm bir araba alınacaksa her zaman tekrar satımı düşünülmelidir. bu yüzdendir ki alınacak araba milletin de aynı şekilde talep edeceği arabalardan olmalıdır. citreon volvo iyi güzeldir ama satışı yavaştır. volvonun servisi ve yedek parçası diğer modellere kıyasla daha pahalıdır. çok fazla talep görmediği için de parça sıkıntısı vardır.
www.sahibinden.com bu şekilde bir araba her zaman iş yapar. elinizden çıkarmak istediğinizde 1000 tl zararla çok rahat müşteri bulabilirsiniz.

www.sahibinden.com

dediğim gibi böyle arabaların her zaman talibi olur. karar sizin.

hayat standartlarına bağlı olmakla beraber, bir çokları için kaçırılmayacak teklif.

İyi tabi, daha nolsun.

kime neyin şovunu yapıyorsun anasını satayım ya. lafa gel. istanbulda bile çok rahat yaşatabilecek şartları gelip burda sıralamış "iyi mi yaf" diyor.

iyi tamam çok havalısın, çok işe yarar bi adamsın öğrendik. bye.

(bkz: dont feed the troll)

500 lirasını bana ver yine de krallar gibi yaşarsın.

eh işte bir şeyler yaparsın. o parayı haftada hatta bir iki günde harcayan arkadaşlarım da var ayda 2bin lirayla takılanı da var. ortamına göre değişir.

Ya para saymadın, yada dayak yemedin

tamam beyler vurmayın, adam öldü.

....a bile koyarsın.

her yıl aynı tarihte oluyor bu alma, verme. gmt ile de ülkesel olarak belirleniyor. ...diye biliyorum.

saatin değişmesi evrensel (bkz: daylight saving time), uygulamayan ülkeler de var.

bilgisayar gibi sistemlerde de güncelleme yapılır ve türkiye bu uygulamadan çıkarılır.

her yıl aynı tarihte olmuyor.

pomolilik haklı beyler.

ayrıca sana hayatımdan kısa bir anektod anlatayım : yıllar yıllar önce bu saat ileri geri muhabbeti oss sınavına denk gelmişti. o zaman 1 gün geç filan ayarlamıştık ama cihazlar tam gününde ayarlanmıştı filan falan

pomolilik haklı beyler.
ayrıca şöye bişey söyliim. vakti zamanında askerlik yaparken 3-5 silahlık nöbetim bu güne denk gelmişti. saat 3 de silahlığa girdiğimde o da ne birden saat 4 olmuştu. nasıl süper nasıl hiper hissettim anlatamam. birlikteki uzun dönem yavşaklar acaba bu piyango kime vuracak diye önceden düşünüyormuş da benim haberim yokmuş. nöbetten çıkınca gülen yüzler beni tebrik ediyordu. sanki gezegenleri nöbet saatime göre ben ayarladım amk.

aynı gün olmuyor. saatler önümüzdeki hafta pazar günü bir saat ileri alınacaktı fakat lys sınavı olduğu için oluşabilecek karışıkları önlemek için 1 hafta öne alındı.

buna rağmen, telefonum saati ileri attı. ancak saatim atmadı, muhtemelen haftaya pazar o da atacak

işte normalde haftaya olacak iken lys nedeniyle geçen gün alındı ve bu elektronik cihazlar bunu nereden biliyor?

bakanlar kurulu'nda oturan biri, bakanlar kurulu'nun yaz saati uygulamasına ilişkin kararı mı raporluyor, sonra firmalar bu raporu mu okuyor, nedir yani?

normalde her martın son pazarında olur, lys yüzünden bir şey olduğu yok yani. geçen sene sanırım sınav yüzünden bir gün sonraya ertelenmişti, windows bunun için güncelleme çıkardı diye hatırlıyorum. diğer cihazlar çaresiz kalmıştı tabii.

telefonlar baz istasyonlarından kendini güncelliyor.

rocatunu kesinlikle tavsiye etmiyorum. etrafımda kullanan kimi gördüysem yaradan çok zararını gördü. uzun uzun anlatmaya gerek yok,biliniyor zaten.

alkol kaçamağı falan demişsiniz. sanırım bu ilaç hakkında hala pek fikriniz yok.

ben iki kez kullanan birisi olarak tavsiye etmiyorum. ama illa kullanıcam diyorsanız kışı bekleyin, güneş hangi krem olursa olsun leke bırakır.

ben kullandım. arada alkol de aldım, güneşin alnında denize de girdim, bir zararını görmedim. bu demek değildir ki size de bir şey olmaz, bünyeye göre değişir o işler.

Doktorunuza güvenin ama güneşten de elinizden geldiğince sakınmaya çalışın.

şu ilaçtan korkmayın yahu.
ben yaklaşık 8 ay kullandım.
yaz aylarına doğru güneş kremi kullanman gerekecek.
dudakların çok kötü kuruyacak, hatta kuruluktan kanayacak.
başlarda sivilcen artacak. daha sonra bildiğin gidecek, hiç kalmayacak.
alkolle birlikte kullandım.
halı saha maçlarına devam ettim.

bana tek kötü etkilediği yanı ise bir ara kendimi eve kapatmaya çalışmamdı. bildiğin içine kapanıyosun. neyseki farkettim de kendimi dışarı attım..

etkileri bence tamamen psikolojik.. (dudak kuruması dışındaki).

güneşin sıkıntısı çok olur elli faktörlü kremle gölge dışına adım atmayarak kullandım ben. geçmeyen lekeler bırakıyor sanırım.
alkol almasanız daha iyi, çünkü benim neredeyse haşlanmış sebzeye dayalı bir diyete rağmen karaciğer fonksiyon testlerim hep üst sınırın biraz üzerinde çıkardı. bir de alkol eklenirse hoş bir tablo olmayabilir.
spor konusunda net birşey söyleyemeyeceğim ama kuruluk hemen ilk hafta başlıyor.

mümkün olduğunca güneşe çıkma, yazın öğle vakti ortalarda dolanma, güneşlenme, denize fln akşamüstü gir mümkün olduğunca. güneşe çıkınca da güneş kremi sür.

alkol kaçamaı çok sorun olmaz ama kan değerlerinizi kendiniz de takip edin, eğer sınıra yakınsa içme.

yan etkilerine gelince bünyeden bünyeye değişir. ev arkadaşımla birlikte kullanıyoruz. onda dudak ve yüz kuruluğu çok olmasına rağmen bende inanılmaz kas ağrısı ve burun kanaması yaptı. dudaklarım nispeten normal. bir tek dişçiye gidince sorun oldu o kadar. spor salonunda da eklemlerini zorlayacak hareket yapma, kaslarının çalışmasında problem yok.

benim 4. ayım bitti günde 30 mgdan. kan değerlerim hala sınırların içinde. bir tek trigliseridim sınırda.

bünyeye göre etkinliğinin değiştiğini bizzat kanıtladım anasını satıym.
2 defa kullandım. 1. seferi uzuuuuun bir dönemdi 1 yıl kadar geçti dedim bitti dedim 7 ay sonra yaşadığım bir ruhsal sıkıntı ile tekrar geldiler. doktora gittim hömm 2. kez başlıyoruz dedi ei dedik. neden çünkü ilk seferde ne güneş ne kaslar ne dudaklar çok da sorun olmamıştı. ama ikinci kullanım işknece halini aldı ki doz zaten 60mg şeklinde. dudaklarım berbat vücudum döküldü artık güneş csmdan odaya düşse ben kavruluyorum kaslarım eklemlerim pert. bi gün nasıl olduğunu hala hatırlamıyorum acile kaldırılmışım. neyse ilacı kestik zaten son kutum bitiyordu o sıra. yine 8 aylık güzel bir dönem geçirdim. ama şu an geliyorlar hissediyorum deri altında kistikler kaşıntılar küçük küçük suluklar....
ha yaş kaç? 23. ergenliğe de 15inde girenlerdenim. öyle fazla çocuk gibi de değildim ama ben 20 yaşına kadar sivilce nasıl bir şey bilmezdim.

ilk kullanışınsa zaten doz düşüktür etkisi 3 aya çıkar. alkol çok bi şeysi yok. o kadar yan etkisi pörtlememişse dert değil.
ama kullanma arkadaş. kullanma o kadar diyorum. millet bu ilacı yasaklıyor bizimkiler 60mg yazıyor. hayır etkisi de geçici mi nedir anlamadım ki 8 ayda ne üretiyor bu benim bedenim?

sinirliyim agresifim içimi döktüm sanırım

peki ya kahve tüketiminin bir zararı olabilir mi? malum içinde kafein var. günlük ortalama iki kupa tüketiyorum nescafe. sekersiz ve süt tozsuz.

kahveden bir şey olmaz.

sen anlattıklarımı okumadın sanırım. tek sıkıntın kahve olsun, etkinliği kesin değil diyorum. bir sürü ızdırap çekiyorsun sonra tekrar geliyor diyorum kime diyorum

dhl ile yolluyordu babam amerikaya.

sorun cikma ihtimali ürüne bagli.biz deri canta gönderiyoduk sorunsuzdu ama bi keresinde et ürünü olarak yazmisti amerika gümrügünde biri 1 aydan fazla ugrasmislardi.

dhl özellikle ugrasip cözmüstü problemi.

numunelerde eger yasak degilse nispeten daha kolay gidiyor diye aklimda kalmis.

Gümrükten girmeyebilir cidden, karşı firmayla bir görüşseniz daha mantıklı değil mi?

firmalar genelde dhl veya ups ile çalışıyor numune alma gönderme işinde. onlar mevzuatı daha iyi biliyor bir danış.

dhl'e arayıp sorabilirsiniz kömür gonderse sorun olur mu diye?

peki, teşekkür ederim arkadaşlar. yarın dhl'i arayıp onlarla görüşeyim.

Minitab veya spss işinize yarayabilir.

direkt spss.
çok zor değil fakat kullanmayı bilmek gerekiyor.

Minitab cunku dosya boyutu SPSS'e gore daha kucuktur diye tahmin ediyorum. Analiz yontemi icin de One way ANOVA. Minitab sitesinde dokuman ya da youtube'da bir suru video bulabilirsiniz.

ANOVA olmaz buna. İki veri arasındaki (Yani birinci numunenin 1. ölçümü ve 2. ölçümü) arasında fark bakacaksan Paired samples t-test, yok arasında ilişki bakacaksan korelasyon. Verinin parametrik olduğunu varsaydım.

cevaplar için öncelikle teşekkürler.
basit iki sonuç olduğu için (excel kullanarak) korelasyon dışında yöntemleri değerlendirme imkanı yok sanırım
@sui, bu yöntemde sonuçların değerlendirilmesinde bir matematiksel model elde edebiliyor muyum?

aslında benim yaptığım bir nevi kalibrasyon, cihazdan okuma yaptığım zaman kimyasal analizlerde gerçek değerlere %4-5 arasında farklılık çıkıyor. kısaca, sonuç hatasını ortadan kaldırmak

@sui istatistik calismiyorum dolayisiyla hatali olabilirim fakat aklima bir sey takildi. vaktiniz oldugunda bir sekilde cevap gonderirseniz sevinirim.

numune alma isleminde daha buyuk bir numuneden iki farkli olcum icin iki kucuk numune alindigini varsaydim ben. boyle olunca olcumleri ayni kucuk numune uzerinde gerceklestirmedigimizden, iki olcum grubunun birbirleri ile iliskili olup olmadigina bakmak icin ANOVA kullanmak gerekmez mi?

@maltiner o halde regresyona bakabilirsiniz. cihazdan okuma yaptiginiz degeri kullanip kimyasal analiz sonucunu veren bir denklem bulmak o sekilde mumkun olabilir. fakat o denklem sadece o veri seti icin mi gecerli olur yoksa genelde de kullanabilir misiniz bilemiyorum.

regresyon yapacağım zaman elde edeceğim sonuç benim işimi görmez diye düşünüyorum. burada bağımlı yada bağımsız olarak atayabileceğim değişken yok (yada ben öyle düşünüyorum). elde edeceğim tek bir matematiksel model ile numunenin içerdiği tüm kimyasal elementlerin oranında bir değişim olmaz. numunenin içindeki kimyasal bileşimlerin hepsini kullanarak tek bir kimyasal bileşiğin miktarını tahmin etmek işimi görmez açıkcası..

ben excel'i açıp, iki sonuçtan da elde edilen kimyasal analizleri teker teker (Al2o3 için, Fe2o3 için, MnO için vs.) birbirleriyle kıyaslayıp, aralarındaki korelasyonlara bakarak bir matematiksel formül elde etmem en iyisi diye düşünüyorum.

yanılıyor muyum?

benim anladığım kadarıyla iki farklı numune (örneklem, sample) yok. aynı örneklem üzerinde iki farklı ölçüm var. yani şöyle:

1. numune - 1. ölçüm 2. ölçüm
2. numune - 1. ölçüm 2. ölçüm
.
.
.
.
100. numune - 1. ölçüm 2. ölçüm

arkadaş bu birinci ölçümler ile ikinci ölçümler arasında fark var mı onu merak ediyor. di mi? birinci ölçümlerin aritmetik ortalaması (meani) ile ikinci ölçümlerin aritmetik ortalaması arasında istatistiki anlamlı bir fark olup olmadığını bulmak için paired samples t-test yapması gerekir.

eğer testin sonucunda anlamlı bir fark bulursa (significance değeri 0.05'ten küçük gelirse), o zaman meanler arasındaki yüzdelik farka bakıp, "evet bilader bu cihazın ölçümüyle elle ölçüm arasında yüzde şu kadarlık anlamlı bi fark var ortalamada, kalibrasyonu buna göre yapalım" diyebilir.

matematiksel modelden neyi kastettiğinizi anlamadım, regresyon buna olmaz gibi.

@dahiçocuk, ANOVA için birbrinden farklı ikinin üstünde kategori olması lazım, eğer aynı numuneler üzerinde 2şer ölçüm yapıldıysa o zaman yukarıda dediğim gibi olmalı.

Ha eğer şöyle olsaydı, diyelim ki numuneler iki farklı şey olsaydı, atıyorum A marka ampul ve B marka ampul, her marka için tek bir ölçüm aldınız. Markalar arasında ölçüm farkı var mı diye bakacaksanız o zaman independent samples t-test yaparsınız. İki kategori olduğu için. Eğer ikiden fazla kategori varsa (yani mesela bir de C markası var), o zaman independent samples t-test yetmez (çünkü o sadece iki kategoriye bakabiliyor), o zaman ANOVA yaparsınız.

Bunların olması için ayrıca ölçüm verilerinizin paremetrik veri olması gerekir (yani mesela saat ömür, boy, kilo, likert tipi veri, yani sürekli veri olması gerekir)

Yok eğer ölçüm veriniz de kategorikse (yandı-yanmadı vb. gibi), o zaman > ki-kare.

İstatistikçi değilim, hayır. Bi de bi Allah kulu 2SLS Regresyon sorumu yanıtlayamadı ya, neredesiniz istatistikçileeeeer!

bence de t test olacak.

sui efendi pek doğru söylemiş. paired sample t test yapılması gerekir, uygun olur.

@sui ayrıca 2sls regresyon ile ilgili sıkıntı nedir? söz vermemekle birlikte belki bi yardımım dokunabilir. :) ama bildiğim kadarıyla türkiye'de hiçbir istatistik bölümünde 2 sls regresyon anlatılmıyor, öğretilmiyor. Belki master ya da doktora programlarında olabilir. zira yapısal eşitlik modelleri özelleşmiş bir konu :)

kalman filter kullanip sonculari duzeltebilirsin

hangisini soruyorsun?
2 tane var. birisi mahfesığmazdaki turk telekomun aşağısında hayal park'ın içinde, diğeri de süleyman demirelin girişinde, turgut ozal'daki madoya gelmeden son ışıktan sağa dönersen (barajyolu tarafından gelıyorsan) 100 metre ılerıde sağda

duzeltme: evet, açıktır

gece yatmadan sürüp o şekilde uyu.
sabah kalktığında yüzünü yıkarsın kalanlarda gider.
yastık biraz kirlenir ama yapabilecek bişey yok ;)

Gece yatarken surmelisin her turlu. gunes isigiyla beraber ters etki gosterebilmekte.

ayrica ilacin muhteviyati kiyafetine, yorganina, yastigina zarar verebilir. camasir suyu gibi soldurabilir. o sebeple tedbirli olmalisin.

benzamycin sürüp dışarı çıkmanın imkanı yok zaten suratın beyaz oluyor ve geriyor suratını, çıksan da rahat edemezsin. yatmadan önce süreceksin, sabah da yıkayacaksın. ayrıca kullandığın süre boyunca, güneşe çıkacağın zaman nemlendirici krem kullan, yanılmıyorsam güneşe çıkınca kızarıklık yapıyordu.(yoksa benzamycin değil de başka bir sivilce jeli mi yapıyordu onu?)

bunu veren doktor kişisi dedi ki, güneş ışığı görmesinde sakınca yokmuş. ayrıca gece yatarken de başka bir jel sürdüğüm için onu sürmem imkansız yani.

gece sürdüğün jelin adı ne? beyaz, ince uçlu bir tüpte şeffaf bir jel mi?

benzamycin'i gündüz sürmek çok saçma diye düşünüyorum ben. zaten kıyafetine bile bulaşsa çamaşır suyu etkisi gibi bir etki yapıyor. ayrıca rahat edemezsin suratında benzamycin varken. kaldı ki uzun süre boyunca her gün süreceksin bunu..

izmirdeki eğitimine başladığı andan itibaren maaş almaya başlar. maaş konusunda kadrosunun bulunduğu yere bağlı olarak farklılıklar olur. özellikle doğu illerinde daha fazla maaş alıyorlar. ama tam rakam hakkında bişey diyemem

doğu'da görev yapanlara 'geliştirme ödeneği' adı altında ek ödeme yapıyorlar. erzurum'daysa 2500 alır, ama mesela erzurum'da kadrolu iken gelip marmara'da yüksek lisans, doktora yapar, dolayısıyla marmara'da geçici olarak asistanlık yaparsa 1800 alır. normalde 1700-1800 liradır asistanlık maaşı.

@dogumdansancili yani izmir'de olduğu sürece 1700 mi alması lazım?

dil eğitimine gittiği an bağlı okulda verilen "geliştirme ödeneği" kesilir. maaşı izmirde ortalama 1850 tl olur.

evet lisansüstü eğitime nereye gittiyse bu eğitimi bitene kadar oranın elemanı olacağından oradaki araştırma görevlisi ne kadar maaş alıyorsa kuzeninde o kadar maaş alır.

izmir'de 1700-1800 alır, evet.

www.saatvesaat.com.tr
www.konyalisaat.com.tr

www.trendyol.com bu var mesela. bence süper saatler ve çok ucuz. erkek olsam alırdım :)

üye olmak için: www.trendyol.com

peki gençler sizce bu mu www.trendyol.com yoksaa www.trendyol.com bu mu bilemedim ya çok kararsız kaldım

ikincisi daha şık diyorum :)

www.hizlisaat.com
www.alisverissaati.com
bu ikisinine bak mutlaka, çoğu saatte fiyatlar piyasadan %40-50 daha ucuz.
trendyol markafoni kampanyalarında da bazen iyi saatlerde çok cazip indirimler oluyor ama genelde kampanyası olan markalar işe yaramaz saatler..

ohh aldım valla hepinize çok teşekkür ederim sitelerin hepsine baktım sağolun gençler :)

hangisini aldın?

@gaia attığım linlerden 2.sinde yer alanı aldım. tuhaf bi heycanla bekliyorum :)

sakın çektirmeeeee

şimdi buna küçük bir operasyon geçirmen gerekiyor. Tırnak kökü operasyonu diye bir işlem.

Şimdi bunda hastanın isteğine göre ama genelde lokal olarak uyuşturulup sonra batan tırnak tırnak köküne kadar alınması. kişiye göre değişerek 4 ila 6 dikişlik bir işlem. Hem kolay hem zahmetsiz hem de kesin çözümlü bir daha tırnak batması yaşamazsın.

Eğer çektirirsen sorun çözülmüş olmuyor ve geriden gelen tırnak yine ete batık bir şekilde büyüyür. Yalnız anlayamadığım şey yıl olmuş 2000 ler hala tırnak çekimi diyor bazı doktorlar ben şahsen şaşırıyorum. Daha kolaylarına geliyor nedir anlayamıyorum. Sakın çektirmeyin sakın bunu yapan hekimleri bulun, internetten araştırın tırnak kökü alımı operasyonu ...

geçmiş olsun

çektirme! bi leğenin içine sıcak su koy, ayağını suya sok 1 saat beklet. buruş buruş olsun. sonra o yumuşak haliyle kendin çıkarmaya çalış. çıkıyor. ben çıkarmıştım.

nisansayısı +1

çektirme mi kaldı hocam? batan kısmın olduğu yerden incecik kesiyorlar tırnağı, tırnağın o tarafı artık uzamıyor. ben yaptırdım yıllar önce ve tamamen kurtuldum. çok dikkat edilmedikçe kesildiği anlaşılmıyor bile. hatta şimdi diğer ayağımda da başladı ona da aynı şeyi yaptırmayı düşünüyorum, daha modern teknikler çıkmadıysa. geçmiş olsun.

tırnak çektirmiş biri olarak;

2 ayak baş parmağımda tırnak batması problemi vardı. Dediğin gibi tırnağın üzerinde et parçası vardı ve sürekli akıntı oluyordu. doktora gittim, ikisini de çekicez dedi. tamam dedim. tırnağın üzerindeki et parçasını alıp batan kısmını çekti ve tırnağın kökünü törpüledi. iğneden korkmuyorsan uyuşturma sırasında vurulan iğnelerden rahatsız olmazsın. pansumanı çok acıtıyor bilgin olsun. hastaneyi inletmiştim :)

daha sonra tırnağım çok hassas oldu en ufak şeyde kırılmaya başlamıştı. ve sağ tırnağımı kurtaramadım ve tekrar kırılarak ete girdi. o ameliyatı gözüm yemediği için tekrar çektirmedim. 8 yıldır ufak bir et parçası ve tırnak batması ile yaşıyorum. arasına pamuk koymazsam sıkıntı oluyor. akıntı falan yok (ama ilk 2 sene çok kötü akıntı oluyordu). halı saha maçlarında üzerine bastıklarında bile problem yaşamıyorum..

illa çektireceksen @nisanayısı'nın dediği yöntem ile yaptır. diğerinin tekrarlama olasılığı var. doktora gösterdiğimde banada o yöntemi söylemişti ikinci kez batma yaşadığımda. ama yemedi, yemezde.. o yüzden öyle kalacak tırnağım :)

valla içime su serptiniz.benim için önemli olan acımaması ne yapıyorlarsa yapsınlar sorun değil.burbat31 tırnağı batan yerden kesiyorlar ama benim batan yerde et büyüdü yine de kesebiliyorlar mı ki?ben yine de başka bir doktora daha göstereceğim çektirmenin düşüncesi bile korkunç.xibillian senin söylediğine cesaret edemem gibi geliyor.

maltiner doktor direk parmağıma eğilip on gün sonra gel çekeceğiz dedi yolladı beni kolayına geldi heralde.senin söylediklerinden sonra çektirme işini kafamdan sildim gibi.

hocam iltihap varsa islem yapmiyorlar. antibiyotik uygulatip iltihabin kurumasini bekliyorlar. bahsedilen 10 gunluk sure bunun icin.

boşa çektirme git bir kuaföre falan pedikür yaptır 15 dk.da bütün tırnaklarını hallederler.

@ tırnak batması mağduru, dediğimi dene yapamazsan o zaman kestirirsin. 1 saat suyun içinde bekleyen ayak nasıl oluyor bilmediğin için şuan çok acıyacak diye düşünüyosun. o kadar acımıyor. ben yaklaşık 3 ay falan çektim bu derdi. askerdeyken de aynı yöntemle 2 kişiyi tedavi ettim. adım lokman değil.

o et parçasını da doktor keserek alıyor.
tırnağında fazlalığını köküne kadar alıp @nisansayısı'nın dediği dikiş atma işini yapıyor.
tırnağın eğer çok kötüyse çektirme işini kafandan silme. ama kurtarılacak gibi ise diğer arkadaşların dediği yöntemleri dene.

Tam ayni sorunu yasiyorum. Doktor gel cekelim dedi. Et parcasi var uzerinde. Siz ne yaptınız o et parçasından nasil kurtuldunuz? Bana 1 hafta yumuşak temiz bi dis fircasi ile fircala dedi.denicem

ben şu ilacı kullandım, vallahi alman yapmış, ne dert kaldı ne tasa:

urun.n11.com

bu konuda en tecrübeli benim sanırım.

tam 6 kez tırnak batması operasyonu geçirdim. bir ara her kış mutlaka neşter altına yatardım.

çözümü ise oldukça basitmiş.

tırnak batmaya başladığı zaman soğanı suda haşlayıp soğumaya yakın zamanda batık bölgeye koydum. sonrasında gazlı bez ile bağladım ve uyudum. 3-4 gün üst üste bu işlemi gece yatmadan önce yapman gerek.

4.günün sonunda şişliğin indiğini ve tırnağın yatağında olduğunu göreceksiniz. deneyin, sonra teşekkür edersiniz :)

çektirme pediküre git. ben öyle kurtuldum.

arabaya o kadar para verıyosun. 180 tl'yi kısmaya çalışıyosun. servise git arabanın neyi var neyi yok söylesinler işte..

servise git gözün arkada kalmasın.

servise götürmeniz tabiiki daha iyidir ama;
opel in sitesinden yetkili servisleri bulup tek tek telefonla arayıp sorun, fiyat değişebilir.
olmadı sanayide alakasız bir kaç ustaya gidip (sanayinin fakrlı köşelerinde) opel servisi sorun, ortak olan servise gidip fiyat sorun.
normalde önce bi bilgisayara bağlayıp mevcut hataları listelerler sonra (sanırım) bujilere başka bir alet bağlayarak gücünü (daha doğrusu sıkıştırma oranını) ölçerler sonra da arabada boya var mı yok mu onu minik bir aletle ölçerler.
bence 180 tl çok 60-80 arası makul, yetkili serviste 100-110 tl ye bulursanız direk yaptırın derim.
bir de plakadan kaza sorgulama vardı smsle onu bir araştırın.

yetkili servislere sorun garantili expertiz ücretlerini ve yaptırmaktan da çekinmeyin.
ayrıca şu sigorta kayıt sistemi var ordan da bi arabayı sordurun (tramer'di sanırım adı)
son olarak da tanıdık kaporta ve motor ustası varsa onlara da bi baktırın..

ikinci el araba alıyorsunuz, dikkat etmek lazım...

sli +1
tramer onun adı, baktırın mutlaka
bir de emminyetten sorgulatın arabayı çalıntı görünüyor mu diye.

oha cahil. rocky filmlerinden...

(bkz: Rocky )

kutsal damacana da farklı bir versionu vardı.

oha rocky den mi? hakkaten cahilmisim.izlemistim de halbuse.

abi kulakların kapalı izlemiş olabilirsin, cahil geyiğine dedim tabii. ama rocky adrian olmasa yenemezdi rakiplerini :I

1- 1800 falan en fazla, 2000 lirayı bulmuyordur.

2- tıpçılar derken? tus'u geçemeyen doktorlar genelde ezilenleri oynuyor.

3- bu iş çok zor be yonca.

3- burada ünlü olmakla yetinsen?

edit: sana cevap yazarken trollük yapmadan edemiyorum.

3- bi tumblr youtube vs gibi bi blog aç seks üzerine materyal koy(yazı foto vs) türkiyede bundan hızlı ünlü olamassın.

1. nerede araştırma görevlisi olacağına bağlı. en yüksek 2500, en az 1800..

araştırma görevlisimi kasma hemşire ol döner möner 2500 alırsın :p

araş görüm 2000 TL maaş ekstralarla 2060 Tl oluyor. hatta proje çıkarsa 2700 TL olacak bide ikinci öğrenimden mesaiye kalırsam 2800 ü geçer. ama sabit 2000 TL

daha küçük yerlerde aynı araba nispeten daha pahalıdır hocam, bu aklında olsun.

o mesafede bir lojistik şirketiyle anlaşarak arabayı getirtmek de 2000+ e patlar, çok net rakam veriyorum, emin olabilirsin.

Araba almak cidden zaman alır. Benim 2 ayımı bulmuştu. Yakın çevrenden arabadan anlayan birilerini bulman daha önemli. Uzun yol ya da kısa yol fark etmez canını emanet etmen gereken ilk şey kendisin. Sonra yol şartları, sonra diğer sürücüler. Bu nedenle dikkatli ve uygun süratte gittikten sonra sorun değil. Ama 1000 km olduğu için en az 5-6 saatlik bi tuyku molasına kesin ihtiyacın olacak. Asla 1000 km'yi tek seferde kat etme, derim ben sana

ben de arıyorum o fiyatlarda araba. duyuruda aratırsan görürsün hatta. cevaben palio dediler:) ama uzun yol mevzusunu hiç düşünmedim. hiç yoksa, arabaya alışana kadar riskli olabilir.

tek başına gitmek konusunda, bence yol arkadaşı bul. antep otogarından bursa yolcusu topla ya da:) hem yakıtı paylaşırsınız, hem yoldaşlık edersiniz sıkılmazsın.

arabayla ilgili endişelerine gelince, zaten güvenerek alır, yola çıkmadan da gerekli bakımlarını işlemlerini yaptırırsan sorun olacağını sanmam. biraz da dikkatli gitmek lazım tabii.

uzun yol deneyimin yoksa filozofun dediği gibi mola vererek git ama 4-5 saatlik uykuya gerek yok. yorgunluğunu attığını hissettiğin an yola çık..
ilk uzun yolculuğun olacağını düşünürsek bence gündüz yolculuğu yap, sabaha karşı 5 yada 6 gibi yola çık..

bu arada kargo şirketine arabayı vermek yerine bir tanıdığına rica et sana eşlik etsin, adamın masrafını çekersin, yemeğini ısmarlarsın dönüş biletini de alırsın. daha mantıklı olur, adam içinde değişiklik olur hem :)

10bin liraya alacağın arabada iş birazda şansa kalır. şanslıysan bir problem yaşamazsın. :)


palio almak yerine 1-2 yaş daha yaşlı klimalı bir escort almanı tavsiye ederim.

800 km lik yolu tam 10 bin tl lik araçla aslanlar gibi gidiyorum.araban bakımlı olsun adam gibi git.öenmli olan bunlar.ayrıca kalite farkı olacaktır fakat somuçta araba dediğin teneke yığınından itibaret.ne sanıyorsun ki pahalı arabanın öldürmeyeceğini yaralamayacağını mı sanıyorsun?ben palio aldım.param buna yetti.fiyat performans açısından da memnunum.

uzun yol tecrüben yoksa çok risk alıyorsun bence.
antepte paşa paşa gez, bursaya geldiğinde araştır bul ve al. (ya da tam tersi, nerede yaşıyorsan işte)
uzun yola çıkmanın uykuyla filan alakası yok, sizin söylediğiniz mesafeyi ben bir gün içinde katediyorum mesela çoğu zaman, ama hala nerede kim hatalı sollayacak, nerede önüme köpek çıkacak, nerede kırmızı ışıkları görmediğim için durmayacağım gibi bir çok mesele aklımı meşgul eder. helde bir yolun acemisi olursan gerçekten zor iş, 100 binlik araba bile olsa, hiç uykulu da olmasan çok zor iş.

800 kusur tubitak bursu alıyorlar sadece galiba ama tabi cevabım : bilmiyorum.

çalışılan kente göre 1800 tl ile 2700 tl arasında değişir.

1700 diye biliyorum

1800tl (tanıdığım birinin maaşı)

son zamla 1900 civarı oldu. geliştirme ödeneği olursa artar.

Devlette 1700-2000 arası bir şeydir kadro derecesine göre.

1800 olması lazım. vakıfta değişken.

1900 civarı eşimden biliyorum

yaptığı yere göre değişir, doğudaki arkadaşlarım 2700'e yakın alıyor.. batı ve anadoludakiler 1900 civarı alıyor

en az 1500, devlette. özeldekiler de farklı değil diye biliyorum.

doğu illerinde, yeni açılan üniversitelerde fln daha yüksek ama istanbul için konuşacak olursak 1900 gibi ham bir rakam var, kpds sayesinde dil tazminatı ile 1960a kadar çıkabiliyor. her ocak ve temmuzda zam olur, ocakta ek ödeme sayesinde daha fazla artar, temmuzda daha az.
geçen sene 1670 civarı olan maaşım ocakta 1850ye, temmuzda da 1930a ulaştı. ocak ayında 2000-2100 aralığında olacaktır.
tabi ek olarak ösym, açıköğretim sınavları var, insanlar başka iş proje vs kovalıyor. çabana bağlı olarak bi 200de onlardan gelebilir, ama garantisi yok tabi. bir de tübitak bursun varsa +400 civarı bi ek geliyor.
okuluna bağlı olarak yurtdışı konferans desteği, proje desteği gibi ek destekler alabiliyorsun, yılda bir fln oluyor genelde. bu sayede yurtdışında konferansa fln gidebilirsin veya proje için destek alıp laptop sahibi olabilirsin. böyle yan olanaklar da var yani.
yeni mezunu birisi için başlangıç olarak gayet şukela bence, ama uzun vadede artışı çok düşük. zamlara ek olarak kıdeme bağlı artışlar oluyor ama ben 1 yılımı doldurduğumda sadece 3 tl artış oldu :) dediğim gibi başlangıç için iyi ama yard.doç olana kadar neredeyse aynı düzeyde olduğu için maaşın sıkıntı verici.
istekliysen öneririm, doktoranı fln da yurtdışında burs veya orada asistanlık bulup yapıp ardından yard.doç olarak buraya dönmeni de öneririm. çünkü bu sayede kadro bekleme sıkıntısından kurtulmuş olursun, hem de özel okullar fln için artı olur ;)

realin içi. banklar var ya. hem serin. güvenlik de var. bişey soran olursa sorun çıkmaz.
food court değil ama. hani aralardaki dinlenme yerleri. oralarda otur.

hani, palmiyeli, daire seklinde. magazali koridorlarin ortasinda.
iyi fikir aslinda, evet. tesekkurler.

inisiyatif sanat kafe. otesini tanimam. bahcesi ayri ici ayri guzel. arı sinemasının arkasında ataturk parkının ordaki. kredi yurtlar kurumunun hemen karsisindaki sokakta.

turgut özal starbucks'a git yada demirel'de gönül kahvesine git.

maltiner +1.
bide hafta sonu olmamak şartıyla pasta bahçesi de olabilir. hafta sonu evli-mutlu-çocuklu haline bürünüyor orası.

balcalı kampus son durak cafe. ama yazın kapalı sanırım di mi?
starbucks'a gitme. gelen geçen sosyete gerginlik yaratır içinde (bana oluyor çünkü)

@maltiner starbucks'a hic gitmedim ama turgut ozal starbucks hemen yan sokak, gidebilirim. icecek onerilerini de alabilirim. bi de bana ogretmelisin nasi siparis veriyoruz, boyutlar falan.

@biramayası oranin ekler'i cok guzel ha! ama yine de restoran havasinda gibi geliyor orasi bana. boyle daha un-ciddi bi yer ariyorum. gerci hic icine girmedim.

@angelfake orayi duydum da bi bulamadim, cok karmasik oralar istanbul gibi adeta, dersanem orda onun icin oraya gidiyorum sik sik ama bulamadim orayi bi.o dedigin yerleri de bilmiyorum ehe.

@ben smyrna starbucks'daki o tipler sorun yaratmaz bana pek ya, pek gurultu cikarmadiklari surece. gulumserim en fazla.

tüm yazılanları okudum. hiçbiri adanalı değil bu adamların. : )

reşatbey - taş mekan diyorum.

çukurova üniversite'sinde turkuaz kafe'nin göl manzaralı üst katı da sakin olabiliyor genelde. yazın özellikle.

çukurova üniversite'sinin kütüphanesi de olur aynı zamanda. ve bilimum sakin köşe var üniversite'de.

özal'daki ve real'deki starbuck'slar da sakin oluyor genelde. göl kıyısındaki alternatif yerleri de düşünebilirsin.

eski okulum o gölün kiyisindaydi ve her gun o yokusu cikip inmek benim yasama olan inancimi sorgulatti. pek de zevk almam yani gol izlemekten eheh.

cukurova universitesi genel olarak sakin bi yer biliyorum da, uzak yahu. gidis donus cok zaman alir, kitaba pek zaman kalmaz diye korkuyorum. oralari da hic bilmiyorum, birinin gostermesi lazim "bak burasi bu cafe, giris cikis buralar" diye, kaybolurum ben orda.

muhtemelen starbucks'i tercih edecegim sukunet ve yakinliktan dolayi. inisiyatif'i de birlikte gidecek biri olunca tercih ederim. real de alternatif olarak durur. evet simdilik boyle.

ayrica boyle cok da issiz olmasin yahu. sadece milletin sesi cok cikmasin yeter. ozguven yok dedik tinerciden korkuyoruz dedik o kadar. cukurova uni cok issiz kalir bence, yok i ih olmaz.

yine kredi yurtlar'ın hemen karşısında taş mekan var. kesinlikle tavsiye ederim. sahibi bülent abi'ye benden selam söylersin :)

serafettinn . haklısın. kesinlikle değilim ve olmayacağım da..
bkz ben smyrna
:)

dalyan?

fethiye?

datça?

kuşadası?

pataraya yerleşip, civardaki xanthos, saklıkent, patara, demre (myra) vs. yerleri gezebilirsiniz sanki. araba var mı bilmiyorum ama...

kuşadasında deniz kop kop tarih içinde çok yakın olan selçuk yani efese gidebilirsiniz.

üniversitesine göre değişir elbette. öncelikle nereleri düşündüğünüzü belirtmelisiniz.
orta kalite bir üniversitede orta seviye bir ortalama yaparsanız iş imkanınız o saydığınız 3 meslekte de azdır.

peki ya peyzaş mimarlığı . ben jeolojiyi ktüde düsünüyorum .

jeoloji ve jeofizik müh. açısından konuşarak olursak, çevreniz ne kadar genişse iş bulma şansınız o kadar iyidir.

ailevi açıdan bu meslek dallarında çevren yoksa staj sırasında ve sonrasında ikili ilişkilerini iyi tutmalısın.

ha bu arada jeoloji ve jeofizik mühendisliği yazabilecek puanın varsa yerinde olsam maden mühendisliği yazardım. iş imkanları ve ekonomik olarak biraz daha iyi (en azından benim çevremde öyle)

jeofizik mezunuyum, ben dahil bölümdeki neredeyse hiçkimse mesleğini yapmıyor (2-3 kişi vardır belki yapan). genelde piyasada iş yok, bizim bölümden kendi mesleğini yapanlar da kendi işlerini kurdular, o şekilde yapıyorlar. ya da bazı durumlarda insanı meslekten soğutuyorlar (bu kısım okuldan okula değişir tabii ki).

erkek adama zor jeofizik jeoloji (işin ameleliği erkek adama kalır bu tip saha işlerinde), bayansan yine bir nebze avantajın olur, masa başı olarak bulabilrsin işini.

bir de bizim bölümde de istatistik dersleri vardı, illa istatistik okumak zorunda değilsin istetistik alanında iş bulmak için. mühendis olduktan sonrası çok da zor değil, ama istatistik mühendislik değil.

ktü diyorsan işsizlik sıkıntısı çekeceğini pek zannetmem. ama mühendisliklerde genel sıkıntı düşük ücretlerdir. aynı üniversitenin bir mezunu 1200 tl'yle işe başlarken bir diğeri 600 tl'yle başlayabilir. bu farkı sen belirleyeceksin.
bence önemli olan iş imkanı fazla olanı değil de ilgi ve yeteneğine uygun olanı seçmendir.

İstatistik okursan devlet kurumlarının büyük çoğunluğuna girersin. BDDK olsun, Merkez Bankası olsun. Ama sırf buna güvenip de yazılmaz, kpss 90+ falan istiyorlar çünkü. İstatistik okuyup analist olabilirsin. Yine denetim şirketlerine falan girebilirsin. Ama istatistik gerçekten çok zor bi bölümdür. Jeofiziği bilmiyorum ama jeolojinin dersleri falan daha kolay, hacettepe'de öyle en azından. Ben bu üçünden hiçbirini okumuyorum bu arada. Ruh hastası bi insan olduğum için merak edip hepsine baktım. İktisat'tan yaz okuluna falan kalıyorum kendi bölümüm olmadığı halde... Öyle işte :P

her kafadan bir ses çıkıyor ama 2 ya da 3 yıl geçerli olması lazım. süre yettiği takdirde istediğini saydırırsın.

aldığınız tüm puanlar sonuna kadar sizin. istediğinizi saydırabilirsiniz, sonuçta başvuruda filan sizin verdiğiniz sınav sonuç belgesi üzerinden işlem yapıyorlar.
geçerliliği de bölümüne göre değişiyor olabilir. yabancı diller belli aralıklarla girmek zorunda yanılmıyorsam. diğerleri için ömür boyu olmalı.

Kpds, öğretmenler için yada maaş farkı için kullanılacaksa bildiğim kadarıyla 5 yıl geçerli. her 5 yılda tekrar sınava giriliyor sanırım.

Geçerliliği nerede kullanacağınıza bağlı, o an geçerliliği olan tüm sonuçlarınızı kullanabilirsiniz. İsterseniz piyango bileti gibi açıp memura çek bi tane de diyebilirsiniz.

giovani benim dil partnerimdi.

eat pray love kitabından

malzemede çekme emniyeti 10 N/mm^2 olduğuna göre t kalınlığını hesaplayınız.

mukavemet dersi alıyorum 3.kez. baya bi bağlıyız yani uzun süredir.

''Neyse, bu saatte arama, yüreğine inmesin. Anası babası nerede?''

(bkz: her temas iz bırakır)

Macondo 'da dünyaya gelen ilk insan sıfatını taşıyan Aureliano, martta altısına basacaktı.

Evet, ben de mart ayında doğmuşum.

"nehlüdov kadına kur yapan bir subaydan söz edildiğini duyuyor ve bu durum onu bir yandan kıskandırarak üzüyor, öte yandan da boğazına kadar battığı bir yalandan kurtulma umudu vererek sevindiriyordu."

tolstoy-diriliş

adam terazi burcu büyük ihtimalle.

"doğum sancıları içinde yatarken, açık bir pencereden gece boyunca akapella şarkılar söyleyen delikanlıların seslerini duyabiliyordum."

hmm benimle pek bi bağlantısı yok, evet :)

Brian, "Gerekli Şeyler"in açılışından önceki gün eve dönerken bisikletine binmedi.
Ruhlar Dükkanı, Stephen King

hiçbir ilgisi yok :/

ingilizde bol gelirli bir bay sarki soyluyor
sevda sözleri c. sureya

"orada çekiçle-örs arasında farkında olmadan çelikleştik."

alev coşkun - hasan ali yücel

olmadı bende. pek alaka bulamadım :)

"Von dem Typ, der mir gestern seinen Helm ins Gesicht gefeuert hatte."

anna gavalda'nin bir kitabindan.

değişip duran seyircilerden ayrı bir de onların seçtiği sürekli gözcüler vardı ki, ne tuhaftır, hep kasaptı bunlar ve görevleri üçer üçer açlık şampiyonunun başında beklemek, kimse görmeden bir şey yememesi için onu göz altında tutmaktı. (kafka, akbaba)

:)) benimle olan bağlantısı şu an diyet yapıyor olmam olabilir ve dolayısıyla kendi kasabım oluyorum.

Oppenheimer tarafından yapılan bir diğer deneyin sonucu ise şu faydalı tavsiyeyi ortaya çıkardı:Daha akıllı görünmek için eş anlamlı kelimelerin daha karmaşık olanını seçmeyin.

"gündelik hayata dair 104 garip bilimsel gerçek, ntv yayınları" :)

çağrışım: kelime süslemeye gerek yok, sade yalın anlatımın iyi olduğu çağrışıyo:)

"Estragon: Bekliyoruz."
Godot'yu Beklerken - Samuel Beckett (Kabalcı)
ben de bekliyorum

Dear Nikki,
Because we don't like it.

(bkz: He's just not that into you)

"Greklerin içine değin girmiştir."

Tragedya'nın Doğuşu, Friedrich Nietzsche, Say Yayınları, 2. basım, 1994.

''Sonra kanı gördü''.
Ken Grimwood-Kayboluş

This book will touch on some aspects of systems in state-space form, but a through study of linear systems, including state-space concepts, is beyond the scope of this book.


Mathematical Methods and Algorithms for Signal Processing.

en yakinimdaki kitap buydu. durum-uzay'i salla sen nabican demis, salliycam demek ki.

Unutmak, olağan karşılamak istediğim çarpıcı gerçek gene içime işlemişti.

masumiyet muzesi.

afrikalı leo

"doğumumdan bir hafta sonra babam berber hamza'yı beni sünnet etmesi için çağırdı ve bütün arkadaşlarına bir şölen verdi."

In this text, three factors are derived for arithmetic gradients: the P
G factor
for present worth, the A
G factor for annual series and the F
G factor for future
worth. There are several ways to derive them.
engineering economy 6th ed.

Kısacası, güneşin büyüleyici bir biçimde aydınlattığı bu salonda, çevresinde bulunan herkesle kusursuz bir biçimde bağdaşsa da, toplumsal kökeni gizemli.

Teorema - Pier Paolo Pasolini

ayrıksılığı, merak yaratmayı, çağrıştırıyor. kendini tümüyle göstermemek (paylaşacakları olmasına rağmen etraftakilerin çoğuyla paylaşacak şeyler bulmakta zorlanmak, gündeliğin basitliğinden sıkılmak yüzünden ise eğer) bana pek yabancı diyil.

böyle şeyler söyleme bana.N'olur böyle şeyler söyleme
C.Süreya/Onü. Günün Mektupları

"Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan arttırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir."

onlarda, lig yeni başlayacağı için transfer sezonu açılmış. demek ki bu transfer yasağı transfer yasağı olan ülkelerdeki kulüplerin kendi arasında geçerli. yani sercan'ı fener istese alamazdı herhalde şu an.

rusya'da transfer sezonu türkiye'den farklıymış, geçenlerde telegol programında bu konuyla ilgili konuşup misimovic'in rusyaya gideceğini belirtmişlerdi.

kışın top oynamıyo ruslar malum soğuk o yüzden bizimle aynı transfer sezonlarını kullanmıyolar

rusya'da lig kışın oynanmıyor. yazın başlıyor kışın bitiyor. hatta uefa'ya bunun hakkında bir sürü tatava yapılıyor. şl'de avrupa kupasında falan haksız rekabet oluyor diye.

reçetesiz satılmaz. ama öyle çok ileri bi vaka olmanız da gerekmiyo kullanabilmek için. yaklaşık 6 ay civarı kullandım tüm ergenlik sivilcelerimi temizledi. ama kullandığınız dönem içinde suratınızda, dudağınızda ve çevresinde beyaz döküntüler oluşuyo ve sivilceden daha rahatsız edici bi görüntü veriyo. krem kullanarak bi nebze azaltabilirsiniz nahoş görüntüyü.

benim bildiğim kullanmadan önce imza alıyolar sizden..olabilecek sonuçları kabul ettiğinize dair.çünkü fazla yan etkisi olan bi ilaç.ciğerlere çok zarar verdiğini biliyorum.bi sürü testten sonra kullanıyosunuz zaten.A4 boyutlarında fln bi prospektüsü varmış..bir de nopnog arkadaşın da söylediği gibi oluşturduğu görüntü psikolojik rahatsızlıklara bile neden olabiliyormuş..bence ciltte çok mühim bir sorun yoksa kullanmaya değmez.ama yüzü tamamen temizlediği doğru.

reçetesiz verilmemesinin dışında, kan tahlilini yaptırmadan da alamazsınız diğer sivilce ilaçlarına nazaran. ama kesin çözümdür.

hiç bulaşma. kullanım süresi çıldırtıcı ve zararlı

lise yıllarında kullandım ben. evet oluşturduğu görüntü yüzünden ufak bi bunalıma girdim. ama şu an şükrediyorum kullandığım için, kesin çözüm elde ediliyor. başka bi alternatifi var mı bilemiyorum ama sivilcelerden ve oluşturduğu izlerden bi ömür boyu kurtulmak için, birkaç ay kötü görüntüye katlanılabilir bence. ben nivea'nın dudak kremlerini kullanırdım mesela, biraz düzeltiyor durumu. tabi şu andaki iş/okul vs. durumunuzu bilmeden yorum yapıyorum, sizin yaşamınız oluşacak görüntüye aldırmayacak bir koşulda mı bilemiyorum. o yüzden kendi seçiminiz. internetten ilgili fotoğraflara bakın bence.

sivilceleri sıkmadn duramayan bir insansanız kullanmamanızı tavsiye ederim.

ileri vakalarda veriliyor diye biliyorum ben.reçetesiz satılmıyor.
kullanan birisi olarak şunları söylemek isterim; kullanırsanız sivilce diye birşey kalmaz vücudunuzda.yılda 3 5 tane belki çıkar.buraya kadar güzel ama aşırı saç dökülmesine sebep oluyor genelde...karaciğere ve böbreklere verdiği zarar da cabası.uzak durun bence.

dr önermeden sakın kullanmayın.

ihtiyaç kredisinin ne şekilde kullanılacağını banka araştırmıyor, en azından bundan beş ay önce işbankasında öyleydi. diğerlerini bilemem.

normal sartlarda ipotekli kredler (tasit, konut vb) her zaman daha dusuk faizli olur teminatli oldugundan... fakat ihtiyac kredisi daha rekabetci bir pazar oldugundan ve tutarlar da minik oldugundan; faizleri dusuk tutuyorlar. genelde arac alan adam 20-30 bin lira kredi cekmek istiyor ve bu kadar tutari ihtiyac kredisi olarak alamaz cogu kisi. ihtiyac kredisi ile 3-5 bin lira cekilir ve icraya gitse bile tahsili kolaydir (ev esyalari vb ile). ayni sey tasitlarda mumkun olmayabiliyor (haciz konur ama arabayi nerede bulacagin belirsiz)

sonuc: yetecek kadar ihtiyac kredisi cekebiliyorsaniz; hic ugrasmayin tasit kredisiyle. ihtiyac kredisinde hicbir arastirma yapilmaz; tek gereken geliri belgelemek.

ihtiyaç duyduğun meblağa göre değişir.

tüketici kredileri genelde 10.000 liraya kadar uygun faizlidir. yüzde 1 in altında. ama meblağ arttıkça taşıt kredisi faiz oranlarını geçer.

taşıt kredisi çekince ruhsata ipotek koydurmak, borcun bittiğinde bankadan borcu yok kağıdı almak, ruhsattaki ipoteki kaldırmak ekstra masraflardır.

sonuçta birikimin var, üzerine az paraya ihtiyacın varsa tüketici kredisi. ama yüksek meblağlar için taşıt kredisi

@efruz: tam olarak öyle değil. O masraflarda bankadan bankaya değişiyor.

Durumsallık teorisi burda da geçerlidir. Araba 0 mı ikinci el mi? Araç ne kadarlık bir araç. Ne kadarına kredi çekilecek gibi parametreler de mevcuttur.

Araç kredileri her zaman daha uygundur. Dosya masrafı almayanlar da vardır içlerinde. Onun iyi ayarlanması gereklidir. Ayrıca aracın kasko yapılıp yapılamayacağı da bir masraf kalemidir.

Ben aracımı alırken 25.000 TL kredi çekmiştim. 18 ay ödemeli. Tüketici kredisi kullandım. Taşıt kredisindeki teferruatlarla uğraşmamak için. 3-5 kuruş pahalıya gelmişti ama ipotek filan işi ile de uğraşmamış oldum. Bu senin ödeme gücün ile de ilgilidir.

Söylenenlerin şurası doğru ki, uzun süreli kredi çekilecekse araç kredileri avantajlıdır.

Yardımım oldu ise sevinirim.

fevzi çakmak öğrenci yurdunu geçtikten sonra 500 metre ileride. muavinlere söylersen seni orada indirirler.

ege üniversitesi içindeki ösym merkezinden yapabilirsin. edebiyat fakültesinin oradaydı sanırım. manisa kavşağının oradaki girişten girip ileriden sola dön.

kullan gitsin. yine cevap verme.

bence deymez. kullanma sittiret.

bosveeeer.

evet kötü kadınlıktır.

ben erkek olduğum hâlde bunu yapmazdım. Kendime yediremezdim. Erkeklerin bu tür konularda daha az detaycı oldukları söylenir. Bu yüzden "ben erkek olduğum hâlde" ile başlayan bir cümle kurdum.

kullan, cevap verme elbette.

ha kullanmayacaksan da buraya yaz, o adamın ihtiyacı yokmuş demekki.

sokakta adamin teki sana yavsasa, yuz bulamayinca para vermeye kalksa, yuz vermeyecek olsan bile verdigi parayi alir misin?

ihtiyacım da var da yazık lan sanki?

bak ya kullanayım mı die sormus... cık yakıştıramadım... bu soru bile kötü bence... sittiret tuşuna bas hemen.
hemen dedim bak kafandaki şeytani uzaklaştır olmadı mate çayı koy kendine... yüz metre antremanlarına başla.

kontörü kullandıktan sonra cevap vermeyerek kurtulabileceğini mi zannediyorsun? bence o kontörleri günde yüz kere mesaj yollayarak burnundan getirir.

tamam tamam vazgeçtim, arkadaşımdan mesaj atıp, istemediğimi söylicem, bi an şeytana uyacaktım, sağolun varolun sevgili duyuru ahalisi...

kürfet

iki gün sonra sana kötü bir davranış ve yaklaşımda bulunur sonra "ama gönderdiğim kontörleri kullanmayı biliyordu" diye sağda solda anlatır yine kötü duruma düşen sen olursun, ayrıca üç kuruşluk kontör için bu kadar ucuzlaşmaya değmez.

Arkadaşından mesaj atıpta arkadaşının numarasını öğrenmesi sence mantıklı olur mu? Onuda rahatsız etmeye başlarsa şaşırma.

yau bi an arkadaşların gazına geldim, salak ya kullan işte hakediyo falan dediler... neyse cevap vermicem hiç, bi süre sonra vazgeçer heralde... ama bu nasıl bi terbiyesizliktir yaa... ben iş başvurusunda bulunuyorum adam telimi alıyo, yavşayıp duruyo, günde 10 mesaj...
lan şimdi de gelmiş, "çok sessizsin" diyo töbeee többeeee...

verdiğin karara sevindim.

kullanmasan da kullandığını düşünür bence. böyle adamlar psikopat olur, fazla ileri giderse savıclığa ver direkt.

mesajlar kesilmezse topla duyuru ahalisini dövdürt kasdkasd

ahahah.
neyse 3-5 mesaj daha attı, çaldırdım aradı, iyi bi azarladım, özür diledi ve kurtuldum sanırım...

adam seni kolay lokma sanmış. parası da var demek ki ilginç taktik kaç para kontör şifresi o kadar paraya bedava sevişme şansı.
ayıp yani. istanbul'da olsam telefonunu gönder arayım pezevengi derdim de yurtdışındayım üzgünüm. savcılığa veriyorsun çok güzel oluyor.

aksu firması ile irtibata geçmen gerekiyor. veya osmaniye'ye gidip oradan sık sık geçen otobüslere binebilirsin.

lider elbistan, aksu ve bir kaç tane daha elbistan arabası gidiyor sanırım.

duyduğuma göre elbistan arabaları biraz yavaş gidiyormuş (3 saatte falan). aksu ise 2,5 saatte falan gidiyor.

Bilet fiyatı da 18 lira.

Sabah 10 da gitmişti arkadaşım, akşam 5 otobüsüyle de geri dönmüştü

adana'dan k.maraş'a son otobüs 7bucuktaydı gecen yıl ama aksu turizm'i ara sor bi istersen yine. 2 saat 15 dk gibi sürer yaklaşık yol. yol ücreti geçen yıl 20 tl idi.

cevaplar için teşekkürler.
metro da gidiyormuş şimdi öğrendim. zaten 1200 sefer yapıyo günde herifler, bu hattı da açmışlar. konyadan fethiyeden falan çıkan arabaları uğruyomuş maraş'a giderken adanaya..

"drilling technology" diye google aratmış mıydın? yeterince kaynak çıkıyor sanırım. sciencedirect gibi sitelerde de sondaj tekniği ile alakalı makalede bulabilirsin.

gigapedia'ya bak. Bulamazsan git bi doktora.

facebook ile dene şansını.

soyismini bilmiyorum ama, facebookdan bulamam.

gruplardan aramayı dene. muhtemelen okuduğu bölümün facebook'taki grubuna üye olmuştur. oradan bulabilme ihtimalin var bence.

araba mezarlığına sür. 100 metre kala araç hareket halindeyken kapıyı aç ve dışarı atla. ayağa kalkıp üstünü başını silkeledikten sonra şüpheci bi şekilde sağa sola bak ve ıslık çalarak oradan uzaklaş.

sahibinden.com'a aracın durumunu komple anlat ve çok cüzi bir fiyatla satılığa çıkar. illa o borçları üstlenip alan birileri çıkar. :)

hevipeyra +1. 17 yaşında çıtır daha. bi kısmeti çıkar.

sen ona bi tesco yap, bir sürü yurdum cevval delikanlısı atlar be sen ne diyorsun. o arabaya doğanmış gibi davranırlar araba kişilik bunalımına girer ve kendini uçurumdan atar sende kurtulursun fenamı olur? bence olmaz.

şahin hastaları adana'da çoktur, eğer yakınsan bir hafta sonu araba pazarına git, o şekilde bile çok rahat satarsın sanırım

benim bisikletle, iphone 2g ile takas yapar mısın şeklinde sorulara bağışıklık kazanman gerek.

araba pazarında illa almak isteyen olur bence

yapı kredi sigortadan kasko yaptır 700 liraya. sonra bir duvara vur. içinden şanslı çıkarsan iyi. çıkamazsan ailen alır pert parasını :)

not: eski arabaya kasko yapılmaz diyenlerin gözüne poliçemi sokarım :)

erkek olarak fikir vermem gerekirse "burberry" derim. :)

lancome hypnoise.
yalnız parfümün asıl kokusu ten kokusuyla birleşince ortaya çıkar.
genelde beyaz tenlilere daga çiçeksi fresh kokular yakışıyor. esmerlere ise şekerli yada baharatlı kokular. kızılllara odunumsu yada tarçınlı kokular.
yaz geldiğine göre çok ağır kokan bişey olmasın bence. çok şekerliler de, ilginçtir, çok arı-sinek-böcek çekiyor.
hypnose her tene gidiyor bu bakımdan, hem de yaza uygun bir havası var.

önümüz yaz. arkadaşın hafif ve floral kokulardan hoşlanıyorsa clinique happy alabilirsin. ben hediye olarak aldım sevildi epey.

yerinizde olsam herkesin kullandığı sıradanlaşmış kokulardan uzak durur, kanyon'a gider ve jo malone mağazasına uğrardım. eminim orada aradığınızı bulursunuz.

not: benim favorim honeysuckle&jasmin:)

issey miyake

gucci flora.
mükemmel bir parfüm. yaz için ideal bir koku.

kokudefteri.blogspot.com

fikir verebilir.

christan dior-hypnotic poison
ck-obssesion night

ankaradaysanız elimde obssesion night war hiç kullanılmamış, amerikadan geldi. öylece duruyor. piyasanın altında bir fiyata verebilirim.

lancome hypnoise veya lacoste öneririm ikiside vazgeçemediğim iki parfüm

lolita

excel'in versiyonu nedir?

versionu 2007
ama 2003 te çözüm bulabilecekseniz 2003 te olur. siler onu kurarım:)

resim gözükmüyormuş, uyarı için teşekkürler

i1005.hizliresim.com

anlatmasi biraz uzun olur ancak sanirim sizin sorununuzu su bilgi cozer.

office.microsoft.com

üniversitelerin mühendislik fakülteleri tse'ye üyeler ve öğrenciler standartları ücretsiz edinebiliyorlar. fakat öğrenci maili ile yazışırsanız iş kolaylaşıyor yoksa öğrenci olduğunuzu kanıtlamak için başka kanıtlar sunmanızı istiyorlar. proje danışmanınıza veya bölüm başkanınıza sorun sizin fakültenin böyle bir bağlantısı var mı tse ile diye yoksa diğer okullarda mühendislik okuyan arkadaşlarınızı aracı kullanabilirsiniz.

üniversitenizin kütüphanesinde tüm standartlar vardır muhtemelen, bence bi göz atın.

uno veya tipo alın o fiyata. hem seçenek çok olur hem yedek parça falan ucuzdur.

benim aklima bulgaristandan filan cok ucuza 90 model bi mercedes ya da vectra filan kapatmak geliyo vergi vs derken yine trden ucuz olur. gecen top gearda izlemistim ~93 mercedesi 600 pounda almislardi. dusunmedim degil yani ama sagdan direksiyon sorunu var.

bulgaristandan falan araba alip memlekete getirebilmeniz icin aracin 3 yasindan kucuk olmasi ve sizin en az 1 senedir arabayi aldiginiz ulkede gerekli izinleriniz mevcut sekilde (oturma ve calisma izni) ikamet ediyor olmaniz gerekir.

biraz eski olsun ama sağlam olsun, konforlu olsun diyorsan; nissan laurel altima düşünebilirsiniz. biraz çok yakar ama oturaklı, konforlu arabadır. bir örneği;
www.araba.com

alternatif olarak mazda 626 düşünebilirsiniz. yine konforlu ve güzel bir arabadır. 1.6 motor olanları da var, yakıttan biraz daha tasarruf edebilirsiniz. güzel arabadır.
www.araba.com
www.araba.com

bu arabaları alırken acele etmemek kritik noktadır. iyice araştırmak, ustalara göstermek gerekir. her iki model de sağlam arabalar olsa da alırken ince eleyip sık dokuyun. temiz ve bakımlı bir tanesini alabilirseniz gayet güzel kullanırsınız.

not: nissan laurel altima çok büyük bir arabadır. :)

escort sahibiyim, ben memnunum. ama temizini bulman gerek. yoksa arabayı temizlemek için baya para harcarsın. parçaları biraz pahalı bilgin olsun. arka sol stopu 100 tl ye değiştirmiştim. fiat marka araçlar gibi değil.

sabrederim

temizinden bi renault flash alsan 6000 tlye falan.kalan miktarada abartısız güzel masraflar uydursan olabilir.benim 7000 tl param olsa www.sanalmodifiye.com

ford ka yada renault twingo

taunus?

Yakınlarında bir kozmetik varsa git tester lardan dene en çok sevdiklerini aklında tut gelecek arkadaşa aldır.
Zevkler tutmaz sonuçta...

fahrenheit, 212 ya da rochas men sosyal beğenirlik seviyesi en yükseklerde olanlardır. bizzat tavsiye de ederim.

fahrenheit almayın da ne alırsanız alın. kokusu insanı ortamdan kaçırmaya yeterli.

chanel allure derim ben.

sadece peşpeşe 2 cevabı oku ve kendi seçiminin doğru olacağını anla.. biri fahrenheit demiş diğeri asla alma demiş. bence karizmatik bir kokudur. buyur buradan yak. ama hazır havalar ısınıyor yaz geliyorken, efil efil bir issey miyake ye hiçbirini değişmem.

bvlgari aqva

fresh ve nefis.

Sitede yok ama duty free raflarında gördüm yakın zamanda: davidoff echo süperdir.

sevil parfümeri ye gidip denemeyi ben de biliyorum ama vaktim yok ne yazık ki. diğer cevaplar içinse teşekkürler, aradığım kokuyu biraz tarif edersem aklınızda buna uygun bişiler varsa yeni önerilere de açığım: fresh ama kalıcı, yaklaşınca insanı boğmasın kokuyu duymak için insanlar etrafına baksın falan o derece bişi olursa süper olur=) şu an kullandığım lacoste essentials ve fresh lik konusunda beni tatmin ediyor ancak çok kalıcı değil. daha önce de armani city glam kullanıyodum o da çok güzel ve fresh bir koku ancak o da pek kalıcı değil.

issey miyake intense olabilir.

"fresh ama kalıcı, yaklaşınca insanı boğmasın kokuyu duymak için insanlar etrafına baksın falan o derece bişi olursa süper olur"

YSL Live Jazz nokta atış

offline göründüğünüzü nereden tespit ediyorsunuz? başkasının msn hesabından bakıp da göremiyorsanız o kişiyi engellememiş olduğunuzdan emin olun.

kendinizi kendi listenize ekleyebiliyorsunuz. deneyin, kendinizi kendi listenizden kontrol edin.

çevrimdışı görün (appear offline) seçeneğini seçmediğinizi varsayıyorum tabii.

kendimi ekledim tabii ki ve online olduğumda listede kendimi göremiyorum.
bir de arkadaşlarıma "sorduğumda offline görünüyorsun" dediler.

çare olarak messenger'i kapatıp tekrar aç, maalesef ben bu çözümü buldum. başka bir yöntem henüz üretemedim :)

Son care msn i kaldir yenisini kur

arkadaşlar sözlükte okuduğuma göre genel bi problemmiş teşekkürler.

genel bir sorun

yeni başlık açmak istemedim ama ben de aynı kurumda çalıştığım başka bir arkadaşım da online olduğumuz halde offline görünüyoruz.

nedendir acep?

durumunu değiştirince düzeliyor bazen. yani meşgulsen uygun yap sonra tekrar meşgul yap.

aynı şey benim başıma geldi, size bir kaç gün içinde olumlu yada olumsuz şekilde haber vericez denildi. e tabi arayan soran olmadı bu süre zarfı içinde, sizin yaptığınız gibi mail falan attım. telefonla aradım bir sonuç alamadım.
2 ay sonra kendileri olumlu olarak dönüş yaptılar. ama bu sefer ben olumsuz cevap vererek telefonu kapatmıştım :)

bence arama, o görüşme hiç yaşanmamış gibi hayatına devam et. bi şekilde onlar sana dönerler zaten

sakın ama sakın bekleme. ben de aynı durumu yaşadım geçen yıl. birazdan arayacağım diyerek telefonu kapatan adam 6 ay sonra aradı. aradıktan sonra da 10 gün sonra netleşecek dedi. herhalde ben ölmeden netleşmez. insan kaynakları çok garip çalışıyor. :)

not: bekleme derken, ya ara tekrar ve tekrar ya da diğer iş opsiyonlarını değerlendir anlamında diyorum.

Sirket batmis olmasin

sirket batmadi yahu. ise alan adama linkedin sitesinde ekleme talebi gondermistim, onu bile kabul etti ama e-mail'e ve telefona cevap vermedi iste. yuzsuzlugumu mu test ediyorlar anlamadim ki, daha mi yuzsuz olayim ?

simdi kisaca yuzsuz olup bi daha aramak mi daha iyi yoksa aramamak mi sizce? (ama uzattim di mi)

yok mu aranizda insan kaynaklarinda calisan, neden boyle yaparlar?

ben de 1 haftadır bekliyorum. yarın arıcaz dediler yarınlar bitmedi. ak. insaları.

amma zorlamışsın yalnız. unut onu dostum.

yaklaşık 9 aydır iş arıyorum ve öğrendiğim birşey varsa o da kimseyi beklemeyeceksin. olumlu veya olumsuz geri döneceğine yemin billah eden bile oldu ama dönmediler (bunlardan biri de sözlükçüydü). 1 hafta içinde size kesin döneceğiz diyen oldu ama 5 aydır o ilan hala gazetede. sen her zamanki gibi başvurularını yapmaya devam et.

ak. bi iş yeri açıcam toplıcam milleti ben size geri dönüş yapıcam ayağına yatıcam. kimseyi arayıp sormıcam. arayanların da telefonuna bakmıcam, aceba ne kadar zevk alıyolar bu işten ?

the sun always shines on tv olabilir. beileve me diyince aklıma ilk o geldi :/

@spirit crusher: :)) yok ustam, degil.

believe me değil de, (bkz: release me) dir belki Agnes den.

@absel: ustam o da degil :<

(bkz: you don't have to say you love me)?

"desta - let me believe in love" olabilir mi ?

www.letssingit.com dan şarkının sözünü yazıp içinde belive me geçen şarkıları bulabilirsin.

birinci belli ikinci kim !

blackberry son derece zarif ve her yönden iyi optimize edilmiş bir telefondur.

Mail maksatli kullanilacaksa blackberry candir. Yoksa telefon amacli ise nokia hangisi agirlikliysa ona gore

pek telefon düşkünü bir insan değilim. şuan kullandığım telefon 2. telefonum ve 6 yıldır kullanıyorum (6600) artık tuşları bile döküldü, dedem gibi oldu. alacağım telefonu da minimum 3-4 sene kullanırım. o yüzden blackberry 'de garanti olmaması kafamda soru işareti yapıyo. sizce bunu takayım mı kafama? yoksa bişi olmaz mı.

eğer pasaklı, telefonu ordan oraya götüren,düşüren biri değilsen blackberi, hem karizma.

blackberry derdim ama sakın storm alma..cok büyük bir hata yaparsın..

teknik acidan bakacaksam kaydirmali surgulu gibi hareketli mekanizmasi olan bi telefon almazdim. illaki bozulacak diye bi sey yok ama hareketli oldugu icin olasilik cok yuksek.

hmm peki önerebileceğiniz bir telefon varmı?

ben bir pc kolisini 30 tl civarı gönderdim yurtiçi ile.

memleketinize ait bir otobüs firması ile anlaşın.
daha ucuza götürürler

ptt kargo ile gönderebilirsin. hem de gayet uygun fiyata.

@gregory: otobüs firmalarının koli alması serbest mi?

küçük firmalarda sorun olmaz, eminim.

otobüsle koli taşımak normalde yasak ama biraz bahşişle halledilmeyecek şey değil.

otogarda bir firmaya gidip koli göndermek istediğinizi söyleyin, onlar size yardımcı olurlar. kendileri götürmüyosa bile götüren firmaya yönlendirirler
(3gün önce beni o şekilde yönlendirmişlerdi)

göndereceğiniz yörenin otobüs firması ile konuşma +1

@fleurquin: mekan bursa..