sıkıntı arz eder. sık sık donmalar yaşayabilirsin. sıcaklık problemi yaşayabilirsin. ekran kartı fanı hiç çalışmayabilir. bilgisayar hiç açılmayabilir vb. sorunlar. Kesinlikle sağlam bi power supply al.

psu kaliteli bir marka ise sorun olmaz.

Ek olarak gerçek güç değerini veren bilinen ürünleri tercih et (hatta pc forumları tarafından test edilip karşılaştırılmış birçok model mevcut) çünkü piyasada aynı gücü verdiğini söyleyen birsürü ürün var. Biraz paraya kıy kaliteli birşey al, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olma ya da şöyle ifade edeyim paradan kısarken ekran kartından olma :)

Ben yeni bilgisayar aldığımda ekran kartım çok iyiydi fakat PSU düşükmüş. Oyunlara girince otomatik olarak bilgisayar kapanıyordu. PSU yu arttırınca birkez bile yaşamadım bir sorunu. Olacak bu yani. Tabi bilgisayar çat diye kapandığı için defalarca uzun vadede sıkıntı yaratabilir.

(bkz: pop art)
(bkz: soyut sanat)
(bkz: marcel duchamp)
(bkz: sıçtım sanat oldu)

sıradan insanların farklı olmak amacıyla, daha önceden bir sürü insanın yaptığı şeyleri yapmasına bienal denir. hafif değişik de yaparlar.
sıçtım sanat oldu sergileyecek keriz çıktı durumu.

Sıçtım sanat oldu işte.

sanatın ve sanatçının dostu olduğunu sponsor olarak belgelersin, kurum olarak sanat koleksiyonu yaparsın sonra da vergiden düşersin, arada reklam olur şanın yürür.

Ayrı bir "sanat" yorumu. Sanat, sanat yapıtı durağan mıdır? Tamam, durağan olmasın da bu kadar hareket benim de midemi bulandırıyor. Modern sanat beni tutuyor :)

Konuyla alakasız gelebilir; ama madem görüşler böyle ben de bir soru sorayım:

Görünen o ki şu anda çoğunluğun modern sanata bakış açısı "sıçtım sanat oldu" yönünde. E peki kimse beğenmiyorsa neden devam ediyor? Sanat akımlarının popülerliği kaybolduğu halde devam etmesi imkansız değil mi?

Bana sorsanız hala Rönesans/Klasik dönem eserleri kadar iyi ve verimli sanat yapılmadı derim de siz ne düşünüyorsunuz?

@g man: Devam ediyor çünkü ekmek (iş) çok ve kolay. Klasik bir eseri yorumlamak için çok şey bilmek gerekir ve çoğu sonuna kadar yorumlanmıştır, klasik sanat hakkında yeni bir şey söyleyebilmek çok zordur. Modern sanat yapıtını iki felsefi yazıya bağladınız mı çotank diye makale çıkıyor :) Klasik çalışanlar bir makale yazmak için ağlarken modern sanat eseri "okuyan" biri on tane birden yazıyor :)

@g man, hani bazı durumlar vardır ya herkes o an ki durumun bok gibi olduğunu, bilir ama birbirinden destek alamadığı için kimse bozuntuya vermez. mesela arkadaşlarınla dışarıdayken birisi salmıştır, kimseden tepki alamayınca "lan benim burnum yanıldı heralde, osuruk gibi geldi ama neyse" diye düşünüp güle oynaya muhabbete devam etmeye çalışırsın. halbuki herkes senin gibi düşünüyordur da kimse çıkıp "kim saldı amına koyayım yaa?" demez, diyemez. bu olay da aynen öyle.

iş makinalarinin bile seyirlik oldugu konusunda hemfikirsek, modern sanat? denen bu seyleri seyretmek ne diye bu kadar zorunuza gitti ki?
seyretmek, bakmak eylemi uzerine biraz okumak belki bu konuda yararli olabilir,samimiyim, ukalalaik olarak algilansin istemem
sanirim hayatta hicbir seyi yuceltmemek en iyisi, sanat da bunlardan biri
ve hatta Tim Noble ve Sue Webster'in calismalari da cok ilginc www.youtube.com
oradaki David heykeli belki sorunuza cevap olur

(bkz: çağdaş sanat)

Bir zararı yok hayır. Bizim bölüme gelen bir kız arkadaş da yatay geçiş yapmıştı. Eski üniversitesinde bir dersi bilerek büte bırakmış, bütte epey iyi not almıştı. Bizim bölüme gelebildi.

3+1 bir ev tutun daha mantıklı.. eşyaları 2 odaya kapatır, kapısını kilitlersiniz.. kalan odaları da kiraya verirsiniz bekara ya da öğrenciye..

Kullanmadım da şunları deneyebilirsiniz.

www.depoturk.com.tr

www.pratikdepo.com

gebzeye giderken çayırova e-5 kenarında bişey galvaniz var. galvanizli boru üretiyorlar ve pek iş yapamıyorlar sanırım. ilan asmışlardı kiralık depolar diye. o tarz bir yerde çok komik paralara eşyalarınız saklanabilir. tek sorun adam gibi paketlenmiş vs olması.

tabiki de satın büyük eşyaları daha mantıklı olur.

ev eşyası depolamak için uygun fiyatlarımızdan faydalanabilirsiniz.

fastcoon.com

ben olsam olduğu gibi güncel olduğunu bildiğim klasörü taşırdım. hatta ben oldum ve öyle yaptım müteaddit kereler.

bu arada update'ler wow klasörünün doğrudan içine iniyor. dediğim gibi yaparsan içini açıp bütün patchleri ne var ne yok sil ki boşuna yer kaplamasın. mac versiyonunu arkadaştan aldıımda 34gb kadardı ve klasör içinde 1.1 patch'inden 4.0.3'e ne varsa duruyordu. silince 23e kadar indi.

2 pc varsa ağ vardır, ağdan atın komple wowu hiç uğraşmayın.

oğlak burçları hep öyle. yükselenle alakası yok. ben de oğlak'ım yükselenim kova. ben de çok deli yatarım. pike/yorgan'ı yere düşürmeden uyuduğum gün sayısı çok azdır.

Bence alçalan burcundandır. Ayrıca grafolojiyi iyi araştırsaydınız, olmadı kasasını yan yatırın.

İşin şakası bir yana diş gıcırdatma psikolojik olarak hayra alamet bir belirti değil. Stres sahibi olduğunu, çocukluğunda travmalar yaşadığını vs... gösterebilir. Komple huzursuz uyuyorsa en iyisi bir uyku merkezinde kontrol ettirmek. Benim de diş gıcırtadan, yutkunan vs... kız arkadaşlarım oldu; hepsinin de psikolojisi bozuktu mesela...

hahaha, çok iyimiş. kendisini dedektifliğe adamış biriyle beraber, bırakın da adam huzursuz olsun. yazdığı yazının bile incelenmesi söz konusu, rahat olur mu o adam yazık ya :))

yazısı sağa yatık olanlar içine çok atarmış gece bilinçaltı ortaya çıkıyor. kim bilir ne mücadeleler veriyordur rüyalarında. bence ayrıl terazi burcu bi erkek bul :) onlar çok uslu oluyorlar.

Burçla uykunun alakasını anlayamadım ben biri aydınlatabilir mi beni ? (???)

diş gıcırdatmak abartılacak bir şey olmasa gerenk. ben de stresli olduğum dönemlerde gıcırdatıyormuşum ancak stresim geçince o da kendiliğinden geçti. o değil de, senden korktum ben asıl, adamı nasıl analiz etmek öyle??

senin problemlerin daha buyuk bence. disleriyle yaptigi seyin bruksizm denilen rahatsizliktan kaynaklaniyor. kabus falan gormesine gerek yok. asil senin derdin ne? rahat birak adami.

yahu şu gösterdiğin eforun yarısını kendisiyle ''konuşmaya'' gösterseydin keşke... daha bir anlaşılabilirmiş sanki adamın derdi?

Kendisini fiziksel ve ruhsal olarak rahatlatın yapabildiğiniz kadar. Çocuk sıcaklıyor belki, kaloriferleri kısın, odanın nemi az belki, kaloriferin üstüne su dolu kap koyun. Belki yastığı yüksektir, alçaltın.

Hemen yükselenine, alçalanına, ateş grubuna bağlamayın işi :)

Fileserve kullanıyorum ben, çok memnunum. 3. ayımı bitirdim premium üye olarak, en ufak sorunla karşılaşmadım. Herşeyin linki de vardı, bu zamana kadar. Hatta bazılarında olmayan FSde var.
Warez - bb + FS = win.

hotfile

Hepsini birarada satan servisler vardı, şimdi adını hatırlamıyorum ama fransız vardı mesela bir tane; geçen arkadaşlardan biri buraya linkini eklemişti.

Hah, buldum.

(bkz: Real-Debrid.fr)

Hotfile biraz ağır fakat aradığını bulmada pek problemin yok. Rs den sonra pek verimli bulmayabilirsin ama idare eder tabi ki sabırlı biri isen.
Selamlar

biz hotfile kullanıoz. artık yeni gözde bu yani. hız da öyle yavaş değil yani. biz 8mbit kablonetle 700 leri görüoz.

Sinyal zayıftır, çalışma vardır, telekomun santralinde sıkıntı vardır, yeriniz santrale çok uzaktır vs. Bir çok nedeni var bunun, müşteri hizmetlerini arayın, sistemler düzelince. Onlar hallederler, benim netim çok daha kötü emin ol her 40 dakikada 1 kopuyor.

Türk Telekom gibi işgüzar bir firma oldukça başımızda çok normal bunlar ki sözlüğe bakarsan neredeyse herkesin aynı şeyleri yaşadığını görürsün.

Alternatiflerin varsa superonline, kablonet oturduğun yerde onlara geç derim.

upload download hız testi yaptınız mı? yaptıysanız sonuç ne çıktı?

Hayır, şu belli bir indirmeden sonra hızı düşen tarifeye mi geçirdiler acaba salaklar diye tereddüt ediyorum. Dört kere aramışlardı aynı şey için, dördünü de reddetmiştim...

Hız testi yaptım, hız yerlerde sürünüyor, 32kbps indirme hızı var.

Tekrar aradım ve kulaklarını çektim, sonra bi de modeme reset attım, düzeldi.

Ama işe yarayan hangi yöntem bilmiyorum :)

modeme reset atmak genelde cozuyor problemi.

Telekomun ipinde kuşağım politikası yüzünden hacı. Ben de bazen 500 mb'yi 7,8 dk'de indirirken; bazen de 1,2 mb lik kıçı kırık video için 5,6 dakka bekliyorum.

1- herhangi bir avmye veya mağazaların olduğu bir caddeye gidip, karşına çıkan ilk dükkana sorabilirsin, orda yoksa ikinci dükkana bak.
2-aynı cevap ceket mendili için de geçerli.

Bağdat caddesi de olur 5km güzergahı gezin en az 50 tane yer bulursunuz, hadi onu da geçtim dufy mufy bir yere sorun vitrininde gömlek olan herhangi bir yere.

Kanyon harvey nichols da var mesela bir sürü

"Bursa"

@mikelarteta: sanırım Bursayı görmediniz. dufy benim de aklımda onun dışında başka bir mağaza bulma ihtimalim ile sormuştum. yoksa direk oraya gidicem. alternatif bakıyordum.

@Liriamer,haksızsın ve sana laflar hazırladım.

Abbate falan ne bileyim google da düzgün arasan bulursun panpa.

sarar

e iett linki vereni sevmem diyorsunuz da, geçme sıklığını igdaş a soracak halimiz yok :)

öyle tabii ama hocam gözlem, deneyim bekliyorum veriden ziyade, bunu kastettim :)

ben de sevmem iett linki vereni

neyse mikrozoft binası nerede bilmem ama beşiktaş yönüne giden tarafa geç (telpa binası önü, istanbul adliyesi önü, kanyon avm önü, metrocity önü farketmez buralardan bineceksin)... herhangi bir minibüse bin beşiktaş iskelede in... sonra oradan da ortaköy yönüne giden otobüslere (sarıyer istinye gidiyor) sürekli geçer zaten... kuruçeşme arenaya yakın ineceksin... zaten köprüyü görürsün...

microsoft binası tam olarak nerede bilemiyorum ama dt2 hattı akmerkez ve beşiktaş belediyesi önünden geçiyor. akşam saatlerinde trafik yoğunluğundan dolayı ortalama 20-25 dk.da bir geliyor. ancak çok kalabalık oluyor, orta veya arka kapıdan binebilirseniz ne ala :)

5-10 arası yazar neyin iett sini kovalıyorsunuz anlamadım.

sandalye cek,üstüne cık,üstünde açma kapama düğmesi vardır diye düşünüyorum.basıver.

üstünde yoksa o düğme içinde vardır. ön kapağını aç içinde görebilirsin. ön kapak; tüm ön yüzeyi açan kapak.

Derecesini ayarlayabilecek mi peki ?

kapağın altındaki kısımdan derece ayarlayamayabilirsiniz ama otomatik moda alırsanız kendisi dışarının sıcaklığını algılayarak, içerinin sıcaklığını 21-22 derece yapmaya çalışacaktır.

alternatif olarak elektrik tesisatina gore bazen klima icin ayri bir sigorta koyarlar, ondan varsa oradan da acip kapatabilirsiniz.

bir de kendi izlenimim klima kumandalarinda cok genis olmasa da bir universallik var, yani komsulariniza sorup onlarin klima kumandalarini deneyebilirsiniz.

Bu geçen yıldan bir soru. Donduysanız Allah rahmet eylesin. Donmadıysanız da ofisin kapısını açıp çıkmayı denediniz mi? Bakın, süper bir yöntem :)

Anadolu yakası diye ısrar etmiyorsanız Yeniköy' de Takanik var. Alkolsüz, ucuz, ve kaliteli. 20TL yi aşmaz 2 kişi. Biz 2 kişi balık + 2 kola 26tl mi ne vermiştik hatta yalan olmasın. Epey iyi biryer ama. Yeniköy' de iki tane var bu Takanik' ten İstinye tarafındakine gittik biz. Yeniköy Spor sahasının karşısında. Halısaha gibi biryer. Beykoz' dan motorlar var gerçi hemencecik önüne geliyor nerdeyse.

şişmanlık özgüven eksikliği yaratmamalı bence tabi boyun ve kilonun arasında 15-20 kg farkka kadar daha ilersi sorun olabilir yataktaki performansına güveniyorsan arkadaşını falan siktir et ara kızı zaten senle tanıştırmak için çağırmış kızı ne düşünüyorsun

erkek arkadaşını aramadan iş yapma. kız geri teperse sonradan kesin o erkek arkadaşının kulağıana giderecek bıd bıd bıd konu uzayacak.

öncelikle şu yukarıda yazan uzun paragrafı anlayana helal olsun, 4 dizilik senaryo çıkar oradan rahatlıkla.

kız meselesine gelince, telefonu sende varsa, tanışıp da hoşlandıysan, arkadaşın da sizi bu amaçla tanıştırdıysa neden aramayacaksın ki yahu? arkadaşına haber versen de olur, vermesen de. durumda utanacak ne var pek anlayamadım.

Evet asadas1999 un dediği tüm ilişkiler sex üzerine...

utanacak ne var abi, ara konuş anlat durumu.. utanacak bir mesele yok rahat ol. reddedilsen bile en azından bu işlerin bir süre sonra hiç koymadığını anlamaya başlarsın.. yumruk yemeden kavganın nasıl bir şey olduğunu anlayamayacağın gibi bir şey işte..

ara çağır nargile muhabbetine tekrardan, illa ilk ben senden çok hoşlandım demene gerek yok. vakit geçir biraz bakarsın bir yönüne gıcık olursun sen vazgeçersin..

arkadaşını tabi ki tanımıyorum ama erkek dayanışması diye bir olay olduğu için fazla önemseyeceğini düşünmüyorum böyle şeyleri.. hatta yardımcı da olur her türlü gibi geliyor..

peki nasıl yapayım.önce bir yere çağırıp da mı konuşayım yoksa telefonda olan biteni söyleyim mi.

hikayenin başında erkeksin sandım sonunda kız çıktın. hikayeden hiç bişey anlamadım ama sana vereceğim tek tavsiye abi seviyorsan git konuş bence

annaa bağyan mış ya la bu pohoaaa bizde yatak performans falan diyoruz. kızsan gerek yok erkekler için kilolu olmanın önemi yoktur fotosentez yap yeterli :D

arama. sizi tanıştıran arkadaşına arasam mı diye çıtlat o laf kısa bir süre içinde yerine ulaşır, bir şey olacaksa o seni arar ve bir şeyler olur. diğer türlü hem reddedilip üzülme ihtimalin var hem de kız evi naz evi olmaz öyle şey. niyetini belli et ve bekle sadece, aksi halde zaten arkadaşın sana karşı duyduğu ilgi bile kaybolabilir.

yaws ben erkeğim n erden çıkardınız bayan olduğumu:D
Çağırayım derken bir cafeye kahve falan içmeye buluşmaya.

Biraz basit olacak biliyorum. Durumunuzu anlatmışsınız genel hatlarıyla.
Çok çalıştığınızdan bahsetmişsiniz. O yüzden çalışma hayatına paraler şeyler söylemek istiyorum özgüven ile ilgili...

İş hayatınıza ne zaman başladınız bilmiyorum, ama uzun süredir çalışmışlık intibası oluşturdunuz bende... kendinizi gözlemlediniz mi iş yerinde? bildiğiniz işleri yaparken çok doğal ve güvenli; daha az bildiğiniz işlerde ise biraz daha ürkek davrandığınızı düşünüyorum (zaten olması gereken de budur genel olarak). çoğumuz öyleyizdir.

İnsan bilmediği şeylerden, belirsizlikten korkar. Gözünde büyütür bilmediği yeni bir tecrübeyi, onu canavarlaştırır. En ufak bir detay için bile vazgeçme eşiğinde bulur kendini...
korkar risk almaktan, tehlikeye atılmaktan... o yüzden soyutlar kendini 'yeni' eylemlerden. korur kendini...

hoşlandığınızı söylüyorsunuz... bundan daha güçlü bir etken olabilir mi kabuğunuzu kırmak için? o heyecanı duyumsamak, o'nu aklınıza getirdiğinizde düşüncelerinizin ışık hızına ulaşmasından daha büyük bir şey var mı dünyada? (aşkın dışında)

neyi bekliyorsunuz? başka birisinden aldığınız fikirle yola çıkıp, her hangi bir olumsuzluk durumunda sorumluluktan kurtulmayı mı yoksa?

aklınızdan geçen fikirler içerisinden en güçlü olanı yapmalısınız, (buradaki iletilerden alacağınız fikirler belki daha işe yarar olacaktır bunu bilemeyiz) ama eğer kendi fikirlerinizle hareket ederseniz, özgüveninizi kendiniz güçlendirmiş olur ve önem vermezseniz dış görünüşünüze. olumsuz sonuçlanması halinde ise göreceksiniz ki iyi hissediyor olacaksınız. çünkü kendi gücünüzü kullanmayı öğrenmişsinizdir yavaş yavaş.

Diğer insanların fikirlerine önem vermek iyidir de; o fikirlere göre davranmak o kadar da mantıklı değildir son olarak... (Bu mesaj da dahildir son yazılan cümleye:))
Başarılar:)

@ sx

Beni benden iyi özetlemişsiniz.Her nokta kesinlikle doğru.Başkalarının fikrini soruyorum sorumluluktan kurtulmak için.yeni bir şeyler yaparken hep ürkek davranıyorum.Aşka ulaşma dışında diğer herşeyde özgüvenim var.kabuğumu kırmam lazım.

Herkese çok teşekkür ederim

önce şarz değil şarj demeyi öğren. gerisi gelir.

@beyaz zambak ve mezar

bunu söyleyince mutlu oldun mu?

evet. biri sayemde yeni bir şey öğrendi.

Bakınız sözlük ne güzel özetlemiş:
(bkz: abi seviyorsan git konuş bence)

@beyaz zambak ve mezar

mutlu olduysan ne mutlu.

problem mamasını vermek veya gezmeye çıkarmak değil. ben örneğin elini uzatınca patisini avcunun içine bırakan köpeği, bunu anlar ve kendiliğinden yapar zannederdim fakat 5 ay oldu bizimki elimi uzatayım ısırıyor.

daha 5 aylık, söz dinlememesi atlaması zıplaması ısırması normal. ama eğitmeyi bilmiyorum diyorsunuz dolayısıyla bu sorunlar hayvan büyüdüğü süre içinde de devam edecektir. işini çok iyi yapan köpek eğitmenleri var. evine geliyorlar hem seni hem de köpeği eğitiyorlar. biraz araştırmanızı tavsiye ederim. bu şekilde köpeğinizin eğitilmesinden çok siz bir köpeğe karşı nasıl davranılması gerektiğini de öğrenmiş olursunuz. biraz masraflı olur ama seviyorsanız bazı şeylere de katlanmak lazım.

ha bu arada yukarıda da dediğim gibi köpekte kesinlikle bir anormallik yok, beyinlerine eğitim programı yüklü şekilde doğmuyorlar :)

askerdeyken 9 aylık bir kafkas kangalını eğitmiştim :) oturup kalkmasını öğrenmişti. elimde et ile yanına gidiyordum. hoplayıp zıplamaya başlıyordu. sonra eti gösterdim üzerime atlamaya çalıştı. 20 30 50 kere otur dedim eti sakladım. oturdu,oturunca verdim eti. böyle hafta geçti. sonra otur dediğimde oturur hale geldi. gel dedim geldi. bende anlamadım kazayla oldu valla
ipucu verebilir diye şeettim
not:subhanallah ibretlik bir paylaşım

dog whisperer'ı izle.

bu arada köpeğin henüz çocuk. bunu da aklından çıkarma.

çok güldüm yalnız duyuruna, belirtim istedim :)

zavallı hayvan bir an önce sizden kurtulmalı. üzücü yanı bunun da seçiminin sizin elinizde olması.

National Geographic Channel da "Köpeklere Fısıldayan Adam" isimli bir program var takip et onu işine yarar şeyle çıkar muhtemelen.

dog whisperer'in işinize yarayacağını sanmam. satmayı bile düşündüğünüze göre zaten zevk için almışsınız. eğitime de para ayırmazsınız bu durumda. bence sizden daha iyi bakabilecek biri varsa bi an önce verin en iyisini yaparsınız.

bu arada bazı mesajlar için belirtmek istiyorum ki köpek sevmeyen birisi değilim. köpekleri değil de balıkları sevseydim balık alırdım. yani bu köpek ile benim bir araya gelmem kötü bir tesadüf veya köpeğin başına gelmiş bir lanet değil. fakat görüyorum ki ancak balık bakabilecek düzeyde bir insanmışım. yanlış yaptığımı ben de öğrendim. o yüzden de köpeğe daha iyi bakabilmem için belki bir iki yardımcı olacak yazı okurum, ya da benden daha iyi bakabilecek insanlara satmayı düşünebilirim demiştim.

köpek düşmanı birisi değilim, bunu unutmayın. mental anlamda hayvanı geliştirmek dışında yapılması ne gerekiyorsa yaptım, sadece eğitim işinde yetersizim. yoksa bilsem eğiticem.

bu arada eğitmenler için 1-2 bin lira verecek durumum yok. olsa hiç düşünmem eğitmen tutardım.

kedi köpekle insanın beyni aynı şekilde işlemez. insan öğrenir. kedi köpek ise şartlanır. pavlov'un deneyini hatırlayın. mesela size otur denince oturursunuz. karşılığında birşey beklemezsiniz. kedi köpek ise otur sesini duyunca yemek vere vere öğretirsin, "bu lafı duyduğumda yemek gelecek" diye düşündüğü için denileni yapar. ya da döverler mesela, acı çektirirler. otur diyince "oturmazsam sopa geliyor" der, dayak yememek için oturur (polis köpeklerini falan böyle eğittiklerini düşünüyorum, yanılıyor da olabilirim ama bana öyle geliyor). bir müddet sonra da otomatiğe bağlar artık, alışır. muhakeme kuramaz. adını söyler yemek verirsiniz, adını söyler yemek verirsiniz. artık adını her söylediğinizde yemek var diye koşar gelir. ama bir müddet sonra yemek vermeseniz de adını söyleyince gelir. "amaan son üç yıldır bobi diyince yemek var diye gidiyom ama yemek falan vermiyo, gitmeyeyim bundan sonra" diye düşünemez.

bunları dikkate alarak eğitmeye çalışın. ama dövmeyin, onu beyinlerinin çalışma sistemini anlatmak için örnek verdim.

elinizi uzatınca ısırıyorsa mesela, elinizi uzaatın, ısırmaya yeltenince aynı eli tokat atacak gibi veya "halt dur orada" der gibi sertçe kaldırıp yine sertçe hşşşşşt diyin, hatta elinizi köpeğin burnuna doğru ittirin (vurmadan, dokunmadan, havayı iter gibi). bir adım geri atsın (köpekler şşş sesinden çekinir. hoşt, kışt falan denince tırsarlar). birkaç sefer o el kalkıp şşşt diye rahatsız edici sesi duyunca o ele artık ısırma hamlesi yapmaz. şşt diyerek, ayağınızı yere vurarak falan yapmak istemediğiniz şeylerden tırsıtmak yoluyla vazgeçirebilirsiniz.

@kibritsuyu teşekkür ederim. bu tarz yazılar ile yardım bekliyordum. diğer seçenekleri ben de biliyorum. biraz biraz temel eğitim için neler yapılması gerektiğini bilsem, hayvanın bir şey öğrendiğini görsem ben de asılacam bu işe fakat dediğim gibi hayvanda hiçbir gelişme olmaması bütün ümitlerimi tüketiyor, şevkimi kırıyor.

@cedric tweedledee, doğru. fakat böyle birşey olursa aşı masraflarını istemem. aldığım fiyata vermeyi düşünebilirim.

son olarak, aldığım köpek kullanma kılavuzunu bitiricem. daha sonra eğer sonuç alamazsam satışı için ilan verebilirim. yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkürler.

bu arada forum siteleri var bu konularla ilgili. oralarda yazılanlardan da yardım alabilirsin.

Köpek bakmak zor gerçekten zor. Bizim evimizde 4 kişi var, 3 yıldır American Staff cinsi bir ite bakıyoruz (:P) hepimizin anası ağlıyor yalan değil. 3 farklı kişiden eğitim denedik, başarısız oldular köpek çok burnunun dikine gidiyor çünkü.

Şimdi bizim köpeğimiz gerizekalı onu anladık biz, tek önemsediği şey BOĞAZI. Yemek verdikten sonra, ölü taklidi de yapıyor, oturuyor, yatıyor, zıplıyor, havlıyor. Ama başka zaman kendimizi yırtsak oturmuyor bile. Belki biz hata yaptık, belki eğitmenler, belki köpeğin kendisi sorunlu. Ama biz atmadık kendisini dışarını, terlik mi parçaladı yenisini aldık, havlamaya mı başladı balkona bıraktık orada havladı (bize değil ırkı gereği diğer hayvanlara saldırgan onlara havlıyor). Kısacası biz köpeğe uyduk açıkçası, o bize değil. Akşamları yatacak yer sorunu yok o 4 kişiden 3ü köpeğe aşık (4.sü babannem ve nefret ediyor açıkçası köpekten). Hep bizle yatıyor, akşamları sakinleşiyor kuzu gibi oluyor mıncık mıncık yatıyoruz beraber. Biz köpeğimizi seviyoruz, ilk aldığımız dönemler çok zor du doğru.

Sizin konunuza dönecek olursak, 5 aylık demişsiniz. O daha yavru 7-8 aylığa kadar birşey beklemeyin (evet bir çok golden var 2 aylıkken bile neler yapıyor ama onlar çok çok iyi eğitilen köpekler). Bunu siz de yapabilirsiniz ve çok çok ucuza mal edebilirsiniz. Bir sürü online kılavuzlar var, inanın istemediğiniz kadar eğitmenin yayınları var internet üzerinden. Bir köpek için HERŞEYİ öğrenebilirsiniz tabi bunun için sizin içinizde istek lazım ve tabiki zaman ayrıca istikrar. Örnek olarak otur komutunu öğrettiniz diyelim, köpek iyi cevap veriyor komuta. Fakat bunu 5-6 gün yapıp bırakırsanız başa dönersiniz. Köpekler gerizekalı değil, ama tekrarlanmayan eğitim sonucu unutuyorlar. Siz bile öğrendiğiniz hangi dersi unutmadınız tekrarlamadıkça ?

Birazcık azim lazım, eğer yok uğraşamam diyorsanız köpeğinizin cinsi gereği barınağa vermeden çok iyi bir aile bulabilirsiniz bakacak. Ama eğer böyle birşey yapacaksanız çok geç olmadan yapın. Çünkü köpek size alıştıktan sonra onun için çok zor olacaktır. Her ne kadar umursamaz gibi görünse de, her köpek sahibine sadıktır.

Bir sonraki hamlenizi iyi düşünün; umuyorum ki gerekli şartları yerine getirip onunla güzel bir gelecek sahibi olabilirsiniz. Çok da birşey öğrenmesine gerek yok, tuvalet eğitimini öğretin, komutlar için ise; otur, kalk, yat, gel, git gibi basit şeyleri öğretin başınıza bela olmaz zaten.

Hareketliliğinin iki çözümü var; birincisi ilgi. Köpeklerin doğasında hareket var, sizin köpeğiniz G.Ret. Retriever isminden anlaşılacağı üzere bir av köpeği. Bu hayvanlar doğada koşup, koklayıp vs. Enerjilerini boşaltıyorlar. Bunu sizin evde, bahçede, sokakta, parkta yapmanız gerekiyor. Onu yoracak oyunlar oynayın akşamları 1-2 saat kadar. Hiç zamanınız yoksa yarım saat bile thug&play oynayın emin olun yorulacaktır. İnsan evladı bile çocukken ilgi istiyor, yorulmak istiyor. Ki köpeklerin çocuklardan farkı yok. İhtiyaçları aynı sadece konuşamıyorlar.

İkincisi ise kısırlaştırmak. Bu biraz şans işi, kısırlaştırılan köpekler genelde sakinleşirler. İçlerindeki dürtü kaybolunca normale dönüyorlar haliyle. Fakat bazı köpeklerde herhangi bir etki olmuyor. Bizimkinde çok fazla işe yaradı, %50 sakinleşti köpek belki.


Umarım herşey ikiniz için de zararsız bir şekilde sonuçlanır :)

5 aylık bir köpek için beklentileriniz çok yüksek. bir çocuk gibi düşünün, onlarında çocukluğu ergenliği ve olgunluğu var. siz daha yolun başındasınız ve yaşına göre fazlaca oyunbaz olması gayet normal. eğitmeyi bilmemek değil, öğrenmemek ayıp. köpek eğitimi üzerine bi dolu yayın mevcut. ayrıca eğitim için yardım alabileceğiniz yerleri veterinerinizden ya da pet shop'tan öğrenebilirsiniz. bu kadar sabırsız davranırsanız başarılı olabilmeniz çok zor. 5 aylık bir hayvanı eğitememe ümitsizliğine kapıldıysanız, bence onu benimseyecek birine verin.

10.63 kullanıyorum. uyarı yok.

^10.63 mü kaldı allasen. 11 kullanıyorum kanıt geliyor az sonra.

img822.imageshack.us


bu da mı gol değil.

evet şimdi bana da uyarı verdi 11den.

Opera 11 ile www.eksiduyuru.com yazarak uyarısız, tertemiz girdim şimdi.

Opera 11 deyim, no problem.

@ayiadam
opera 11 den çok şikayet duydum. yeni bi update e kadar yükseltmemeyi düşünüyorum.

opera 11 kurdum(aslında kendi güncelledi); mis gibi, bayıldım resmen. ancak uyarı veriyor evet. bir türlü barıştıramadık duyuru ile avg'yi...

en son durum boyleydi: (git: 189933)

daha da ugrasmam.

idm ona da ekliyodu kendini yamulmuyorsam

Evet, IDM yükleyin. Youtube'daki videoları bile indirebilirsiniz.

barınaklara da bakın lütfen.oralarda bir eve gercekten ihtiyacı olan -cins de dahil olamk üzere- yüzlerce köpek var.

Yalnız yaşıyorsanız; okuyorsanız, çalışıyorsanız ya da çoğunlukla dışarıdaysanız.

Sakın köpek edinmek gibi bir hata yapmayın derim.

sahibinden.com'da gönüllü ücretsiz sahiplendirme yapılıyor. hem barınakların, hem de hayvanların sahiplerinin verdiği ilanlar var. bir inceleyin;

www.sahibinden.com

konuya maydanoz olarak yalnızca şunu belirtmek istiyorum;
-zaten maddi imkanınızı da belirtmişsiniz ama- petshop'tan ne olur köpek almayın, aldırmayın..
bunun yanı sıra yeditepe hayvan barınağını özellikle tavsiye ederim.. yöneticisi mimar meral hanım da oldukça sıcakkanlı ve yardımseverdir.. köpekler de bir harikalar.. imkanım olsa oradan bir tane almak isterdim..

~
ben yazana kadar herkes içini dökmüş zaten..
ama liriamer'in yanıtına ayrıca katılıyorum.. eğer hayvanı uzun süreler yalnız bırakacaksanız dilerseniz kedi alın ama köpek almayın (gerçi kedileri pek tanımıyorum ama köpek gibi yalnızlık korkusu yaşamıyorlar sanırım)

çalışan ve günün çoğunu ev dışında geçiren bir yalnız yaşayansanız, köpek değil kedi düşünün hem de 2 tane.
www.facebook.com
burda hem kedi hem köpek ilanları oluyor devamlı.

Netlimiter diye bir program var, her iki bilgisayara da yükleyip ayarlamanız lazım.
Modeminizin QoS desteği var ise ordan da ayarlayabilirsiniz diye duymuştum.

Amacınız bir bilgisayar download yaparken, diğer bilgisayarın internet hızını yavaşlatmamak ise bu pek mümkün değil. Hele online oyun oynuyorsanız hiç mümkün değil. Her zaman diğer bilgisayarın downloadu etkileyecektir sizi.

diğer bilgisayar alt katta ve ona yükleyemem herhangi bir program, bizim çocuk sürekli bişiler indiriyor benim internet sürünüyor modem benim bilgisayarımda amacım dengeli bir şekilde olması internetin. ayrıca QoS desteği olup olmadığını nasıl anlarım modemimin?

Günlük daire kiralayın. Sahibinden.com da sayısızca ilan var.

hostel ayarlayin bir tane. iki kisilik odalari da oluyo genelde.

gezinet.net gibi sitelerden fiyata gore otelleri siralayabilirsiniz. taksim civarindaki otellerde geceligi 80-90 liraya kaldiginizi varsaysak 270 e falan bu isi halledebilirsiniz.

o gunluk daire kiralama olaylarina ben guvenemiyorum. dikkatli olmanizi oneririm.

otel de kalmayı istemiyorum. sahibinden de olabilir evet ama önce burayı düşündüm öğrenci evi falan olur diye.

ritu vs asas var asagida linkini verdigim duyuruda, ev kirasını zor denkleştirdigini söylemişti.

belki onun için uygundur, bi faydasi olur arkadasa.

bi mesaj atip sorun isterseniz, onun için uygun olabilir.

(git: 205645)

(yardimci olalim derken küfür yemeyelim de arkadastan)

kitabı var bende istersen...

yutupa origami yaz kuş,kelebek,fil videoları var adım adım yaparsın. normal kağıtla da oluyor. ben 2 gün önce yaptım çok iyi oldu çok da iyi güzel oldu taam mı.

internette pdf halinde origami kitaplari var. onlardan fikir alabilirsin.

www.howcast.com

youtube da birsürü origami öğretici video var.

www.youtube.com

Bu video epey detaylı.

ekrna kartı sürücünü güncelle, player değiştir, başka bir şeyler dene. normalde anlattığın gibi dalgalanma falan olmamalı. zaten o çözünürlüklerde video düzenlemek baya baya baya bir vakit alacaktır.

1080den 720 ye geçiş çok uğraştırır. Ama bilgisayarınız vasat değilse, dalgalanma olmaması gerekir. Bsplayer ile deneyin bi denemediyseniz ya da VLC.

media player classic ve vlc player ile denedim. dalgalanma devam ediyor. ekran kartım biraz ortalama bir kart, ondandır heralde. yahu mesele dalgalanma değil ki, biz bi dvd hazırlıyoruz ve 1080p videoları belirli bir çözünürlüüğe indirip sony vegas'ta düzenleyeceğiz. fanmade konser dvdsi. çözünürlükler hakkında da detaylı bilgim yok.

e pardon da vegas var madem, niye dönüştürmeye kasıyosun ki ? aç vegasta 720p yeni bi proje, at videoları, istediğin gibi düzenle.

yine de çevirme arzusundaysan, format factory işini görür. ön tanımlı ayarları vardı ordan en yüksek kalite bişeler seçebilirsin. toplam ne kadar sürelik videon var bilmiyorum ama saatlerini vermeye hazır ol derim.

Xilisoft

kmplayer ve coreavc (paralı bi yazılım, torrent falan rahat bulunuyo ama) kur. kmplayer'ın ayarlarından avc h264 gibi şeyleri çözen şey olarak coreavc seçmelisin. sonra da kmplayer'da mis gibin izlemelisin.

not: 1080p'leri 720p'ye çevirme konusunu hiç açmadım fark ettiysen.

arkaaşşar gönül isterdi ki 1080p'leri düzenleme gereksinimiz olmasın; ama 1080p videoları düzenlemek zor oluyor ve sonuçta dvd'yi insanlar indirip izleyecek, onları da ekstradan 1-2 program kurdurtmak durumunda bırakmak ıstemıyoruz. yoksa ben kendi bilgisayarımda 1080p izlerim bi şekilde elbet.

AVS Video Converter
kullandıklarımın en iyisi

2 için diyebilirim ki bu ibneler gezerken öyle pıtır pıtır sıçıyo, öyle kafese döneyim gibi bi şeyleri yok yani..

1- Güvenmiyor tabiki daha, düzelir ileride en azından benim tavşanım düzelmişti kafamıza fln çıkıyordu.
2- Yeni kafes alın, o kafesler pek modifikasyona açık olmuyor ne yazı ki. Dilerseniz bir koli de kullanabilirsiniz. Etraflıca 123918239 tane delik açtıktan sonra kafes gibi oluyor hem de ucuz.
3- Yer.
4- Talaşa pek gerek yok açıkçası. Bolca kumaş koyun yırtık pırtık daha iyi.

kablo kemirirler, halı vs de olabilir. özellikle kablolar için önlem alın.

Sorularınıza cevap değil ama evinde bir müddet tavşan beslenmiş biri olarak bazı uyarılarda bulunmak istiyorum:
Tavşan belki de evde beslenecek en son hayvan türüdür. Çünkü çok çabuk büyür ve yavru şirinliğinden eser kalmaz, sıkılırsınız. Sürekli arkasında dışkı ve çiş bırakır. Büyüdükçe yaydığı koku dayanılmaz hal alır. Kokudan eve girmek bile istemezsiniz. Dişiyse üreme ihtiyacını gidermek sorundur. Doğuracağı yavrulara bakamazsınız. Bir komşumuz köyde olduğu halde kısa sürede yaklaşık 50 tane olan bir çift tavşanı ne yapacağını bilememiş, en son derin bir çukur kazmış ve tavşanları orda beslemeye başlamıştı.
Ayrıca bizde olmadı ama nerdeyse herşeyi kemirebilmesi nedeniyle evi delik deşik etme kapasiteleri olduğu söyleniyor.

Bir de bizimki seramik veya laminant parke gibi düz ve kaygan zeminlerde yürüyemiyordu.
Bizdekini iyice rahatsız olduktan sonra çiftliği olan birine vermiştik. Duyduğumuza göre çevresindeki diğer tavşanları da örgütleyip firar etmişler:) En çok buna sevindim çünkü yabani karakterli olması nedeniyle eve hapsetmek beni üzüyordu.

edit: pyro clustic flow'in hatırlatmasıyla: 2 tane faremizin (evcil değil elektronik olan) kablosunu kemirip kullanılmaz hale getirmişti.

1- mutlaka alışacaktır, ama zamanla.
2- benim tavşanımın da kafesi üstten kapaklıydı, istediği zaman girip istediği zaman çıkıyor ordan da, yani yan kapıya pek de ihtiyaç yok bence.

kemirdiklerini biliyorum ona göre önlem alınacak.
@damlanin üstten çıkıyor ama içeri giremiyor :)

a a, çok şaşkınmış o da. bilemedim neden. benimki çok rahat girip çıkıyordu çünkü.

ama bizim gibi hayvan işemek için kafese girdiğinde "nasolsa girdi, şimdilik bu kadar yeter" gibi düşüncelerle kapısını kapatmayın. sonra kafese girmeden üstünden işemeye başlıyor ki bu da kafesin etrafındaki her şeyi temizlemenizi gerektiriyor..

daha ufak yav boyu yetmiyor :) bir de tuvaletini belli yere yapmıyor dün yaptığı yere kap koydum içine yaptığı pisliğinden idrarından koydum peçeteyle, başka yere işemiş sonra peçeteyi attı kabın içine girip yattı çok komik hayvan :D

arabayı daha yeni almışsınız muhakkak yetkili servisi düzeltir bu olayı. ama önce aldığınız yerle görüşün ki, servis ücreti vs. kitlemesinler ;)

Oto elektrikçisine gidin 20liraya yaparlar bunu çok farklı bir sorunu yoksa. Dediğiniz gibi antenden oluyor genelde, çok basit birşey.

ben bayadir girmiyordum, simdi bi baktim duruyor daha hesap.

baska bi nedeni vardir belki silinmesinin, eksici pic oldugunu ogrenmis olabilirler.

orda da modlara falan sorabiliyor muyuz neden silinmiş diye? ühüh öğrenemezler, nerden bilsinler ekşide yazar olduğumu :( gitti gül gibi hesap.

oranın modları gerizekalının önde gidenidir. laftan anlamazlar, mesajlara cevap vermezler. kardeşimin de hesabı vardı aynı ip'den giriyoruz diye onun da hesabını uçurmuşlardı benimle beraber, çoğuna mesaj yolladım, durumu anlattım ama hiç takmadılar.

aykırıyız farklıyız diyen bir toplumun modlarını eleştirmek yersiz bence :)

bir kac gun once bende duyuruda sormustum yanit alamadim benim kirdigim hp g5000 diye bir laptopdu.dun yaptirdim 120 dolar verdim.

sayin cizgilipijama, dun yaptirdiginizi soylemeniz bu isin 1 gunde halledilebilecegi anlamina mi geliyor?

20 dk surdu toplam.

Geçici çözüm olarak harici bir monitör bağlayabilirsiniz. HDMI ya da VGA girişinden.

su anki maddi durumumla o da pek mumkun degil maalesef, yine de tesekkurler.

Bunu başkası için kullanacağınızı tahmin ediyorum muhtemelen sevdiceğiniz.

Eğer öyleyse yapmayın, çok ağır birşey bu. Çok şüpheniz varsa, ayrılın :)

yok panpa oyle degil. maksat telefonum calininca hemen bulayim nerde.

yeni 4.2.1 de bu özellik bedava olcak demediler mi? dediler sanki?

duymadim oyle birsey fakat 4.0+ ile kasiyor reyis. 3.1.2 ile bile program acilirken vb yavaslik belli zaten..

almanya zaten türkiye değil

almanya zaten türkiye değil

powersupplyini degistir.

ekran kartın mefta olmadan bir an önce kaliteli bir güç kaynağı alman lazım

Aynen öyle, yükset wattlı bir psu al rahatla.

fiyatları tam bilmiyorum ama maslak tim de daha ucuz. tabi kalitesi de düşük doğal olarak.

maslak tim 5-6 tl
istinye park 14-15-16 falan işte

Facebook'tan size bir durum güncellemesi
Maslak Tim'e giden birisinden :)

bikbik bikbikyılmaz
‎5 liraya bu kadar olur :D:D:D:D:D

istinye park 17.5 lira. maslak tim'i bilmiyorum.

Maslak TİM - 6 TL
İstinye Park ise tam belli değil. Şöyle yani, Pazar günleri bu fiyatlar değişiyor.
Geçen Pazar iki tam bileti 40 TL ye aldık. Çok pahalı İstinye Park, ama güzel. Maslak TİM biraz varoş, salonları pek iç açıcı değil. Ama film kalitesi güzel ona lafımız yok. Biz sevgilimle TİM' i tercih ediyoruz. TİM' in en iyi özelliği boş olması. İstinye Park' da gırla adam dolu sürekli popcorn sesleri vs insan kafayı yiyebiliyor.
TİM' de çok az kişi var, çok kez uyuduğumu biliyorum film başlamadan :)

Ehliyet almanın herhangi bir süresi olmadığını biliyorum.Yani iptal olması söz konusu değil.Yapmanız gereken sağlık raporunu ve sabıka kaydınızı yenilemeniz.Ücret konusunda son durumları bilmiyorum sanırım max. 350 civarı tutar.

Sertifikanız varsa sorun yok ben 2006 da sertifikayı almıştım, 2009 sonunda ehliyeti aldım. Para vericeksiniz tabiki, ama yenilemeniz gereken belgeler var.

Öğrenci belgesi - Ben öğrenciyim hala ozaman da öğrenciydim. Benden istediler sizde ne olur bilmiyorum mezunsanız diplomayı tekrar istemeyebilirler.

Ve sağlık belgesi istediler benden güncel olarak.

Sürücü kursuna gidin hallederler zaten merak etmeyin.

biz her seferinde çözülmesini beklemeden tencereye atıyoruz...

çözülmesini beklemeden direkt haşlayın, yoksa lapa olur.

beklesende olur beklemesende ben kavurupta yaptım güzel oldu

kavurmaya hiç gerek yok dırek haslayabılırsın zaten ustune sarımsaklı yogurdu ve yagsı geldımıı tadına doyum olmıcakkk

Biz önce haşlıyoruz ondan sonra tavada pişiriyoruz biraz. O hamurluğu gidiyor hafiften sert hale geliyor şüke oluyor.

Kalorifer anahtarı diye birşey var, kaloriferin yanındaki vanamsı şeyi döndürmeye yarıyor. Onu döndürdükçe petek içindeki havayı dışarı atıcak basınçtan dolayı ve tüm hava çıkınca su akmaya başlayacak. Su akmaya başlayınca kapatınca tekrardan orayı işlem tamam demektir.

yanlış bilmiyorsam tornavida ile o vidaya benzer şeyi hafifçe gevşetiyorsunuz o su akmaya başlıyor ama öyle bir anda açmayın sakın hem havası tamamen boşalır bir anda o su fışkırır bütün ev batar. az az döndüreceksiniz. o ısıyı arttırdığınız yerde ki değil de öteki taraftaki zamazingo olması lazım.

tahliye musluğu vardır, kombininin yanında ya da banyoda olur genelde.

petek anahtarı dökmedemir petekler için kullanılır. yeni sac peteklerde düz tornavida kullanabilirsiniz. bu arada o beyaz plastiğin üzerindeki delikten su tahliye edileceğinden bir kap bulundurun onun hizasında.

başardııım :p bayağı bi sıkıymış vida, beceremeyince başka petekte denedim oldu. tam 1,5 a gelince durdum, optimumu bu sanırım.

2'ye kadar yolu var ama 1'in altına düşerse ve özellikle 0'a yaklaşırsa dikkatli olmak lazım.

final destination serisinin ilk filmi olabilir.
the departed (2006 yapımı olan)
28 days later

o zaman şöyle sorayım,arkadaş grubuyla izlerken en çok zevk veren/aldığınız fimler neler..

the hangover
köstebek (L di caprio)
shutter island

The Happening var, inanılmaz bir film. Hele kafalar güzelse çok acayip olabiliyor bu film.

The Man From Earth var, tam arkadaş ortamı için çekilmiş bir film. Hatta bunu 1. sıraya koy listede.

istediğiniz türlerden değil ama erkek ortamı ise sex drive veya eurotrip süper gider. hem konsantrasyon gerekmez, hem ilgi çeker, hem de farklı muhabbetler açabilir. (bunlar da bir nevi vahşi duygulara hitap ediyor sayılabilir hem.)

ilginiz için teşekkürler

district 9

hostel de olabilir

don't mess with zohan da iyi gider.

zombieland, pineapple express.

benzer sorulara hep bu yanıtı veriyorum, henüz şikayetçi olan çıkmadı.

vahşi duygulara hitap eden diyosanız A Clockwork Orange [1971]
kesin ilgi de çeker. rahatsız edici öğeler bulundurabilir uyarayım.

birkaç erkek toplanıp a clockwork orange'ı izlemeyin. ki ben bile (arkadaşlarımla film izleyeceğiz diye la faute a fidel'i götürüp yarısında baskıdan dolayı haklısınız beyler diye filmi kapatmış, küfür yemiş biriyim) dayanamaz, "bu ne amına koyim" diye kalbini kırardım. babuş filmler belli işte. the 40 year old virgin var bir de.

heat (aksiyon)

shaun of the dead olabilir. hem biraz kanlı hem komik...

little nicholas- pıtırcık
ben acayip eglenmiştim

ben de saw serisini önereyim bari..tetikçi tarzı bir filmde tatmin edebilir arkadaş grubunuzu..

bildiğim kadarıyla artık kütüğü taşımak diye bir şey kalmadı. malum, teknoloji geliştiği için nüfus kayıtlarına ulaşım kolay. dolayısıyla -bildiğim kadarıyla- kütükleri taşıma olayını kaldırdılar.

edit: @akalmor 10 yıl önce vardı kütük taşıma, sonradan kalktı.

Yani demek istediğim dostlar nufusa kayıtlı oldugu yer kısmı degısemezmı?

ileride bir diktatör gelip "umarım" herkesi kendi kütügündeki ile göndericek.
Bu yüzden nolur köylüler, istanbullu olmaya çalışmayın. kalın köyünüzde.

karahan, yine nelerin peşindesin:)

kütük ancak bayanlar evlenince eşinin kütüğüne geçme şeklinde taşınıyor benim bildiğim.

Taşırsın istediğin gibi yaklaşık 10 sene önce (10-12) memlektimden İstanbul' a aldık kütüğü, bu senenin başında Antalya' ya aldık işyerimizin olduğu yere. Nüfus müdürlüğüne git yardımcı olurlar. Hatta kütüğü ben bile almadım babam aldırmış. Hiçbirşey imzalamadım bile :P

Taşırsın istediğin gibi yaklaşık 10 sene önce (10-12) memlektimden İstanbul' a aldık kütüğü, bu senenin başında Antalya' ya aldık işyerimizin olduğu yere. Nüfus müdürlüğüne git yardımcı olurlar. Hatta kütüğü ben bile almadım babam aldırmış. Hiçbirşey imzalamadım bile :P

Kadıköy

Daimi Gittiğin bi kafe varsa, kafede ki nargile veya köz işiyle uğraşan çocuktan iste o verir sana.

Eminönü - Mercan Yokuşu - Sobacılar sokağı. Oralarda toptan nargile işi yapan dükkanlar var. Oralarda var metal tipli olanlar. Ömür boyu kullan.

Ankara viskisi diye birşey yok muydu ?

Sahte içkiler sayılıyor mu ? viski,rakı,şarap...Sorun vergiler ve maliyet olsa gerek, şaraptan daha zahmetli ayrıca "demlenmesi" için senelerce beklemesi gerekiyor. Böyle bir yatırım yapmak için kafadan 4-5 sene sadece yatırım yapmak gerek.

Burgaz, Türk viskisi üretecekmiş. Kaynak:
www.hurriyet.com.tr

@cedric tweedledee

olur mu ya! fin viskisini, japon viskisini duymadın mı hiç?

@cedric tweedledee;
viski arpa ,çavdar ,mısır gibi tahılların oldugu her yerde üretilebilir.dünyanın her yerinde üretimi vardır aslında...
amerikan viskileri (bourbon ve tennesse viskilerinin özelliği %51 mısır ve sherry fıcılarında bekletmelerinden alıyor.
Kanada viskileride çavdar'dan alır özelliğini, iskoçların viskilerine diyecek yok zaten en iyi Blended viskiler oradan çıkar arpa maltlarından elde edilir. methodlarına girmicem zaten...
İrlanda viskileri arpa ve yulaftan yapılır 3 kere distile edilir.
tüm bunların dısında dünyanın bir çok bölgesinde viski üretildiğini biliyorum.

wpi bilir bu mevzuları.

Bence dini gerekceler yuzunden, Anadolu insani bu konularda trakya ve egelilere gore daha tutucu. Trakya ve Ege de de uzum bolca oldugundan sarap raki uretiliyor, arpa dari vs ise anadoluda yogun bi de...

@thefin
ama şarap konusu anadoluda Hititlerle, daha sonra osmanlı ile birlikte yüzyılarca yaşamış! geçmişte anadoluda azınlıklar vardı. Bu yüzdenmi acaba?
Viski neden hiç olmadı anadoluda? anadoluda amatör olarak yapan kimseye rastlamadınızmı hiç?
dini nedenler diyeceksiniz.. ancak ben anadolunun bir çok bölgesinde, Şarap üreten türk köylüleri gördüm. Viski neden yok acaba?

Yuksek alkollu ickilerde her yorenin bir aliskanligi oluyor. Amerika ve Ingiltere'de viski, Fransa'da brendi (konyak), Italya'da grappa, Hollanda'da cin vs... Bizde de raki var. Dolayisiyla onu seviyor, onu iciyoruz. Yani gelenek bastan beri bizde viski olmamasi icin onemli bir sebep.

Baska bir sebep de viski uretiminin gorece zorlugu. Yillanmasi gereken bir icki oldugundan on yatirimi cok fazla. Hem cok para, hem cok zaman istiyor. Sonradan viski isine pek atilan olmamasinin sebeplerinden bir tanesi bu oluyor. Yerli uretime atilinsa bile ithal urunle rekabetin cok zor olacak olmasi da baska bir sebeptir buyuk ihtimalle.

Muslumanlik da onemli bir sebep. Yuzyillardir Osmanli'da sarap ve raki icilmis olsa da icki cok yaygin degil sonucta. Pazar kucuk olunca urun cesidi de az oluyor. Alisilmis raki ve icmesi kolay votka piyasada olunca, tadi ilk basta zor gelen viskiye cok ragbet olmuyor.

Konunun uzmani degilim ama ana hatlari boyle olsa gerek.

git toefl al, uluslararası şirkette çaycı ol

direkt olarak ingilizce ile iş yapmak istiyorsanız bunu legal hale getirmeniz lazım. artık sertifika olur ya da başka bir şey. fakat hali hazırda bir işiniz varsa ingilizce bilmeniz artı getirir uzmanı olduğunuz iş dalında.

Çok fazla ingilizce bilen var. 120391203 çevirmen, tercüman var piyasada. Birazcık rekabet var hatta bayağı.

Tek özelliğiniz buysa, torpiliniz de yoksa, bu seviyede bir İngilizce bilgisiyle sertifikanız bile olsa iş bulamazsınız.

Sürekli beraberlerken nolur bilmiyorum da, 2 ay görüşmeyen anne ile yavru ileride aşk yaşayabiliyorlar :P

çiftleşirler.

bir terslik yok ama lezzetli de değildir anca kiremitte kaşarlı alabalık tarzında yapılırsa güzel olur.

Terslik yok tabi de, hani balıktan biraz anlayan için tatları çok iyi değil tabi.

çiftlik üretimi olduğu için ucuz.

Benim dişime ilk dolgu ben 8 yaşındayken yapılmıştı.
Gerekli ise yapılabilyor ama kişiden kişiye değişir.
Sonuçta hala gelişme döneminde bu çocuk.
Üniversite hastanesi ise veya stajyerler geldiyse hiç şaşırmadım..

Kızarkadaşıma sordum diş hekimi kendisi. Yapılır dedi.

Ben dişlerimi düzenli olarak fırçalamama rağmen diş yapısından dolayı sürekli çürüme eğilimi olan dişlere sahibim. Küçüklüğümden beri (yaklaşık 6-7'li yaşlar) hep aynı diş hekimi'ne gidip dolgu vs işlerimi yaptırırım ve şimdiye kadar herhangi bir şikayetim olmadı. Eğer dişte sızlama varsa dolguyu yapan diş hekimi dişi tamamen temizlememiş olabilir ya da geçici dolgu diyorlar (yanılmıyorsam beyaz dolgu) ondan yapmış ve o da tutmayıp düşmüş olabilir..

diş hekimim küçük çocukların süt dişine dolgu yapıyor,değişene kadar dayansın,çocuk rahat etsin diye.kendisi hacettepe mezunu.

5 yaşında yeğenime yaptılar. renkli dolgu. hatta "dişçide uslu durdun" diyerekten belge bile verdiler.

rahimdeki bebeğe yaptılar geçende. ağzı yoktu daha ama yapmışlar.

yapilir. da ben sey dicem, cocuklarin disleri cok hassas oluyor, belli yasa kadar ustune koruyucu tabaka cekebiliyorlar, curumeyi ve ertesinde gelen dolgu vs gibi sorunlari engellemek icin. tabii bu teknoloji nerelerde var ve ucreti ne hic bir fikrim yok. ben kendime yaptiracaktim, cocuklara oluyor dedi hekim

ilk dolgum maalesef 6 yaşımda yapılmıştı. 12 yaşımda dolgu manyağı olduğumdan yapıldığını düşünüyorum

şöför koltuğu arabanın solundadır. dolayısıyla yola baktığınızda kendinizi sol taraftaki şerit çizgisine daha yakın görmeniz lazım ki araç şeridin ortasında dursun.

boş bir yolda giderken gözünüzle sırayla iki yan dikiz aynasından yol çizgilerine bakın. her iki tarafta da tekeriniz ile yol çizgisi arasında eşit mesafe olduğunda ortalamışsınız demektir.

zamanla hallolur.

Ya şimdi tek bir noktayı tabiki hedef alamazsın. Zaten kendiniz de demişsiniz acemiyim diye. Bunlar zamanla olur, kendi acemiliğimi hatırlıyorum da virajı alamayıp karşı şeride geçişlerim gibi bir sürü olayım vardı. Şimdi ise gözüm kapalı gidiyorum.

Zamanla olur bunlar merak etme. Az yüksek hızda viraj almalar, park etme teknikleri, arabayı kaldırma tarzı vs.

Ama konuyla ilgili tavsiyem sol şeridi kendinize baz alın, arada uygun hissettiğiniz kadar boşluk bırakın ve o mesafeyi korumaya çalışın. Sürüşünüz geliştikçe zaten iki şerit arasını göz kararı yaparsınız çok rahat.

Fazla yoğun olmayan bir trafikte araç kullanırken önde giden arabaya göre gitmeyi dene. Yolda giderken öndeki kişinin ayak izlerini takip ediyormuş gibi düşün. Simetri problemin varsa (vitesi 1-3-5 yaparken sol kolun geriye doğru gitme eğilimindeyse) vites değiştirirken sol kolunu mümkün olduğunca sabit tutmaya çalış. Trafikte kamyon, otobüs, minibüs vs araçlara fazla yakın olma bunların ne yapacakları belli olmayacağı için trafiği tehlikeye düşürecek hareketlerde bulunarak senin de panik yapmana sebep olabilirler. Arabanın içerisindeyken iki şerit arası sana küçük gibi görünebilir ama göründüklerinden daha büyükler. Unutmadan yol boş olsa bile aynalarını sık sık kontrol et..

@Ekim Bebesi evet kesinlikle iki şerti arası dar gibi geliyor; sanki şeride sığamayıp yanımdan geçen araçlara yer bırakmıyormuşum gibi hissediyorum. o yüzden diğer diğer tarafa doğru yaklaşıyorum sanırım.

yoldaki teker izlerini referans al.
aynaları kontrol etmeyi unutma (şerit sorunun varsa özellikle yan aynalar), trafikte karşılaştığımızda içimizden hoş şeyler geçmiyor şeridinde gidemeyen insanlar görünce.

@kayranin kedisi bliyorum ve açıkcası trafikteki diğer sürücüleri de zor durumda bırakmak istemiyorum, hatta bu durum beni daha da çok strese sokuyor. ama kimse annesinin karnından bunları bilerek doğmuyor. bir şekilde öğrenmem lazım.

Aceleye gerek yok zamanla olur işte. Evet laf ediyoruz şeridinde gidemeyenlere de, onların bir çoğu sarhoş, uykulu, telefonla konuşan tipler. Sen fazla üstüne alınma. Ayrıca, diğer insanların keyfini çok düşünme. Örneğin ışıklarda arabayı kaldıramazsan sakin ol, bekle. Arkandakileri boşver. Stres yaparsan hiç başaramazısn.

Dedikleri gidi zamanla olacak bir şey. Zaten bir süre sonra trafikte fark edersin, herkesin bir referansı oluyor şeritte kalmak için, kimisi sağdaki çizgiyi kullanır, kimisi soldaki. Misal benim referansım soldaki çizgi. Yalnız soldaki çizgiyi kullanırken bazısı çizgiyi silme hizalıyor, sollayan araçları zor duruma sokabiliyorlar.

Meleke deniyor zaten bunlara, bir süre sonra otomatik pilotta yapmaya başlayacaksınız ve farkına bile varmayacaksınız.

arabanın sağa veya sola doğru çektiğini zaten hemen farkedersin, bu durumda ters yöne minik minik çevirmen lazım direksiyonu, direksiyon 360 dereceyse 3-5 derece çevirip normal konumuna getirmen gerekli sürekli. şimdi böyle anlatması zor ama bilen birinden rica edersen sen sürerken yanında sana gösterecektir.

herhangi bir şeyi referans alma, dikkatini yola ver. koltuğunu rahat ayarla. acemiler genelde direksiyona yapışık biçimde araba kullanıyor. bu pozisyondayken örneğin sağ tarafı kontrol etmek için aynaya bakmak isteyince yolu bırakıp kafayı sağa çeviriyorlar falan. rahat oturmak önemli. ileri bakın, önünüzdeki arabanın tamponuna odaklanmayın, onun da önündeki arabaları görmeye çalışıp trafiğin nasıl aktığına dikkat edin. zor bir şey değil, millet koca koca tırları, otobüsleri sürüyor.

yeni araba kullanmaya başlayan bir arkadaşıma söylediğimi tekrarlayayım:

"sen kurallara uy, gerisini onlar düşünsün!!"

dikiz aynasından her iki taraftaki şerit çizgilerinin araca uzaklığını eşit tutmaya gayret edin. merak etmeyin o şeritten tır bile geçiyor, sizin aracınız rahat rahat sığar.

bir de her ihtimale karşı siz yine aracınızın balans ayarına bir baktırın. kardeşiniz tecrübeli olduğundan direksiyon kontrolü ile şeritte kalabiliyor olabilir.

otogarın yanında forum istanbul var orada bulabilirsin (ben hiç gitmedim oraya ama eminim vardır) hem taşıt kullanmaya da gerek yok.

tek başına bir restoran düşünmüştüm ben ama orayı da araştıracağım teşekkürler. başka önerisi olan ?

Otogardan kastın Esenler sanırım. Orası biraz İstanbul dışı gibi aslında. Zamanınız olsaydı, Rumeli Kavağı' na giderdiniz. Balık restaurantları var bol bol. Ya da Bebek mesela, gene sahilde leziz yerler mevcut. Ama Esenler' de en fazla karışık tost yersiniz hehe

otogardan kastım esenler evet. ben sadece otogar ve çevresini kastetmemiştim. metro veya tramvay hattına yakın olan her yer olabilir.

hımmm aslında çok alternatif var ama metro ve tramvaya yakın olsun istiyosan iş değişir, çünkü o hatta pek bi şey yok o tarzda. sultanahmet'te bi yere gidebilirsiniz. orada biçok restoran var. ama çok kalabalık olur, ne kadar romantik olabilir bilmiyorum. ayrıca turistik olduğu için pahalı da olabilir. daha rahat bi zamanda olsaydın biçok yer önerebilirdik.. belki karaköy'ü de tercih edebilirsin, sahilinde bikaç restoran var. deniz ürünleri falan yenebilir.

Çalışmaktan nefret etmek olabilir mi ? Bende öyle en azından :)

7.5 saat uyku cok geliyor da olabilir. 6 saat deneyin mesela?

bana da yetmiyor. başım ağrımıyor ama sürekli bir yorgunluk durumu oluyor. ben de bulduğum her fırsatı uyuyarak değerlendiriyorum evde.

siz de gün içinde bir-iki saatlik bir süre bulup uyuyun. işten gelince mesela.

işyeri dokunabiliyor olabilir, havasızlık, klima, stres vs

odanız sabahları güneş alıyor mu? almıyorsa ayılamamanız doğal. ve hatta uyku almamamış gibi hissetmenizde. odanız mümkün mertebe sabahları bence güneş almalı çok daha güzel uyanıyorsunuz emin olun.

uyku düzenini bozuyor olabilir misin? farklı saatlerde yatıp farklı saatlerde kalkıyor musun? bir süre aynı saatlerde uyumayı dene. belki faydası olur.

@merhum genelde aynı saatlerde yatıp kalkıyorum. yatış saatim 11.30-12.30 arası

@cedric tweedledee odam güneş almıyor, işyerim de güneş almıyor.

bende de var ayni sorun, cözemedim pek. bizim ofisteki isiklandirma cok aydinlik gibi geliyor bana ondan da basim agriyor.

Çözüm bulursanız paylaşmanızı ısrarla istirham ediyorum. Gerçi benim uykum düzensiz ve bazen böyle olması da gerekiyor, ama olsun.

mevsim geçişlerinde böyle sorunlar olabiliyor. uyuduğunuz oda oksijensiz kalmasa güzel olur.

orda genel geçer şeyler yazıyor, tam metni nerden bulabilirim?

www.eksiduyuru.com

ama disariya kapaliysa duyuru, bazi seyler gormezden gelinebiliyor.

genel gecer degil, ilgili bilgiler onlar.

zaten sorularımın tamamına yakınını dışarıya kapalı soruyorum. neyse daha fazla vaktinizi almayayım, ilginize teşekkürler.

Çıkıp birisi torbacı var mı demesin tabi :P

Telefon açmayı denediniz mi peki ? Ben hem işyerime hem de evime sadece telefon açarak bağlattım interneti. TTNet bu konuda epey yardımcı aslında, telefon veya internet ile (evet internet üzerinden de başvurabiliyorsunuz) başvurduktan sonra 2-3 gün içinde kargo geliyor adresinize (ev veya iş) siz imzalıyorsunuz kargo elemanı geri götürüyor formu. Sonra açılıyor internetiniz.

ama henüz telefon hattım açık değil. üstelik üzerime de değil :(

eve gelip bir şey yapmıyorlar ki. öğle tatilinde falan bir telekom veya ttnet ofisine gidin, form doldurun. istedikleri belgeleri verin. o kendi açılıyor. siz sadece line kablosunu modeme takıp giriyorsunuz. gelen adamın da yaptığı line kablosunu takıp modemi ayarlamak. başka gelip bağlanacak bir şey yok. telefonu da aynı şekilde açtırabilirsiniz. evde hat mat zaten varsa eve girerek yapacağı bir şey yok elemanın. telekomofisinden hallolur hepsi.

hat adıma değil ama.. Bunu nasıl halledebilrim? İlla ev sahibinin mi araması lazım?

Evet, onun kimlik bilgilerini isteyecekler çünkü. Hat sahibinin yapması zorunlu olan birşey, hiç olmadı ev sahibi konuyla ilgili vekalet versin kendisini rahat hissediyorsa o da olur.

iyi yolculuklar dilerim. nayah bar işletmecisi Osman osman da oraya yerleşti karşılaşırsan çok selam söyle... :)
öğrenci kayıtların yapıldıysa ve öğrenim belgelerin tamamsa, kimse sana birşey sormaz merak etmee...
Canada 21. yy ülkesi, senin yerinde olsaydım! yeni yüzyılda büyük kanada olusumuna katkıda bulunur, bir daha avrupaya asla gelmezdim.

Birşey sormazlar kısmı doğru, hani en fazla Kanada' ya niye geldiniz diye sorarlar. Dil kursu dersin, diyemiyorsan herhangi ilgili bir belgeyi göster no english de geçersin.

Ama katılmadan edemicem, Kanada dünyada yaşanabilecek en iyi ülkelerden biri, belki en iyisi. Geri dönmeyi düşünme derim, takıl Kanada' ya geçir hayatını.

i cant speak english well. in addition i will learn english here. that is my dokuemnt..
gibi birşey ezberle. belgeyi de göster oraya.

bişi demezler.

ayrıca eklemeden geçemeyeceğim, istanbul gibi var mı!

direkt olarak evraklarını göster. Zaten ingilizce öğrenmeye gidiyorsun.

www.imdb.com

Şu filmden bahsediyorsunuz sanırım. Aradım baktım biraz, Fransa için 20 ekim demiş çıkış tarihi. Diğer ülkeler için farklı tabi.

www.imdb.com

Türkiye yok bu listede, Avrupa sinemaları çok fazla vizyona girmiyor zaten. Amerikan
filmleri bile zar zor girerken. Muhtemelen DVD si çıkana kadar bekleyeceksiniz.

Ama şöyle birşey var, böyle filmler genelde vizyonda 2 hafta kalır sorna DVD leri çıkar. En azından çok beklemezsiniz :)

yönetmenin daha önceki filmleri vizyona girdi aslında, javier bardem'in de yer aldığı bütün filmler gösteriliyor türkiye'de. e oscar adaylığı da açıklandı. her şey tamam, artık bu filmi vizyona sokmamak ayıp olur :) umarım dediğiniz gibi olmaz da bu cuma günü vizyonda olur.

ben de uzun süredir bekliyorum bu filmi.
vizyon tarihi 19 kasım gözüküyordu ancak artık 28 ocak 2011 olarak gözüküyor, ertelenmiş.

www.boxofficeturkiye.com

anladım, teşekkür ederim.

acaba bu ertelemenin filmin oscar adaylığı ile ilgisi var mı? yurtdışında da ertelendi mi vizyona giriş tarihi?

klasik yöntem olan; ele torba geçirip, içeriye doğru biraz yoklamak olacaktır. Biliyorum çok iğrenç bir duygu ama nasılsa elinize su ve pislik temas etmiyor.

kalın bir tel bulun elektrikçiden. klozetin içine doğru ittirin. kıvrımlarda kıvrılıp devam edecektir.
engeli açabilir diye umuyorum

Şimdi bir adet vileda sopası, 4-5 adet poşet (bim-migros stayla), koli bandı ve gazete kağıdı feda etmeye hazırsanız şu şekilde açmayı deneyebilirsiniz: sopayı poşedin içine sokun ve gazete kağıtlarını buruşturarak aynı poşede doldurun. Poşet iyice sıkıldığında hentbol topu büyüklüğünde bir küre olacak şekilde dolmalı. Bu şekilde sistemi kurduktan sonra koli bandı ile poşet ve gazete kağıdından oluşmuş topu (hentbol) sopaya sabitleyin. Sonra bir poşet daha geçirin ve onu da koli bandı ile sarıp sarmalayarak sopa - top bütünlüğünü pekiştirin. 3. poşedi de geçirmenizi tavsiye edeceğim, çünkü poşet yırtılırsa gazete kağıtları ile tıkanan klozet ex olabilir. Poşetleri de sopaya koli bandı ile sağlam bağlayın.

Sonra elinizde ucunda içine gazete kağıdı sıkıştırılmış hentbol topu büyüklüğünde poşetlerin olduğu sopayla beraber tıkanan klozete girişin. Yukarı aşağı hareketlerle pompa gibi işleyin ve açılan yolun yarattığı vakum etkisiyle tüm suyun hüpürt diye çekilmesini keyifle izleyin. Geçmiş olsun.

Eğer lavabodan hortum uzatabiliyorsanız muhtemelen en kolay yöntem bulacaktır. Hortumu bir daha kullanmayacaksınız tabi. Hortumu klozetin içine sokabildiğiniz kadar sokun sonra suyu açın. Sorunsuz açılacaktır klozetiniz.

tuz ruhu dök.

taharetmuslugukalibrasyonu.blogspot.com

Misafiklikte tuvalete gitmek adlı makaleyi okuyunuz çözüm orada yazmakta.

@evegirmekistemiyorum

suyun üstüne tuz ruhu dökünce reaksiyona girmiyor muydu ya ?
ortaokul kimya dersinden öyle bişeyler kalmış aklımda sanki:)

@patriot1885
yok bişi olmaz. 10 dakkada sorun çözülecektir.

kardeşim, başkasının kredi kartı ile bilet aldığın zaman, kart sahibinin bilet alırken limana gelip kimliğini ibraz etmesi gerekiyor.
bu zaten bilinen bir şey !
Annen kargo ile kimliğini sana gönderirse, sende annene benzer bir bayan bulursan....
belki sorunu çözersin :))

bilinen birşey değil işte. son birkaç defadır atlasjet ile uçuyorum kredi kartı ile kimliğin ibraz edilmesi gibi bir sorun yoktu. Hatta bunu bileti almadan önce açık seçik belirtiyor(3d secure) ama thy bilet satın alındıktan sonra kimliğn kredi kartı ile ibraz edilmesini gerektiğni belirtiyor. Kargo işine girsem bilet parasından pahalıya gelir düşünmedim değil. :)

bileti keşke thy değil de bir aracı kurumdan almış olsaydın... şirket için uçuşlarda şirket kartıyla işlem yaptığım için her zaman tercihim böyledir..
bi aracı kurum bul ara bakalım ne diyorlar belki bir ihtimal yardımcı olurlar

Bileti internet uzerinden ve "$ifre girerek" aldiysan kimse senden kimlik ibrazi istemez. internet uzerinden bilet aliminda ucret odeme esnasinda kredi karti $ifresi girmen halinde bu gecerlidir ama. Ote yandan bu uygulama yanli$im yoksa sadece THY de var, diger havayolu $irketlerinde kimlik ibrazi zaruri degil.

@aylin

teşekkürler. aracı bulabilirim ama yardımcı olabilir mi bilmiyorum. Benim asıl merakım online check-in prosedürü. O zaman da kimlikle kredi kartı ibraz zorunluluğu var mı?

dediğim gibi sen bir aracı firma bul... gerekirse fiyat farkı 20-30 ödersin bişeler ayarlarlar onlar tahminimce...

Havaalanında Bilet’ seçeneğini tercih ettiyseniz, bilet teslimi sırasında ÖDEME sayfasında belirttiğiniz kredi kartını ibraz etmeniz zorunludur. İbraz edemediğiniz durumlarda biletiniz düzenlenmez.
Kredi kartı üzerindeki isim ile ilk yolcu ismi aynı olmalıdır.
Web sitemizden satın alma işlemi yaparken kullandığınız kredi kartını (sanal kart kullandıysanız bunun bağlı olduğu gerçek kartı), check-in esnasında ibraz etmeniz gerekmektedir.
www.turkishairlines.com

öncelikle sen kendi kendini yakmışsın. kredi kartı ile bilet alırken uyarıldığına ama fark etmediğine eminim.

en kolay çözüm, annenin sana kimliğini tarayıp e-posta ya da belgegeçer ile göndermesidir. herhangi bir aracı kurumun yapabileceği bir şey yok bu konuda.

ben de bi arkadaşa kendi kartımdan bilet aldıktan sonra farketmiştim o uyarıyı.o esnada şehirdışında olduğumdan havaalanına gidemedim, sorun çıkar diye tasalandık ama thy bankosunda kart falan sormadan check in işlemini yapmışlar.
yine de sizi yanıltmak istemem, aracı şirket çözümü daha garanti olabilir :)

ben olsaydım...
1-)Thy müşteri ilişkileri departmanına e-mail atardım! ([email protected])
2-) türk hava yolları genel müdürlüğünü arardım !
(önce costumer care, ardından sırası ile yönetim kurulu üyeleri... taciz boyutuna erişene kadar arardım. )
organizasyon şeması:www.turkishairlines.com
yönetim kurulu :www.turkishairlines.com
3-)prosedürleri hakkında olumsuz şekilde, çok kızgın olduğumu ifade ederdim ( ne de olsa artık Thy yi kullanmayacağını ve paranın yanacağını düşün! )
4-)onlara annenin bulundugu ülkede herhangi bir Thy ofisine giderek kimliği ve kartı ile ibraz edeceği teklifinde bulunurdum.
5-)Genel müdür ve yönetim kurulu üyelerine hitaben tek tek Fax çekerdim ve hepsini tek tek arardım. (Telefon: +90 212 463 63 63 Faks: +90 212 465 21 )
6-)kaymakamlıkta bulunan tüketici masasına git ve duruma itiraz et !
7-)savcıya git yürütme ile ilgili sikayet dileçesi ver
8-)tüm bunlara rağmen sonuç alamazsan,bir daha Thy ile yolculuk yapmayacağını düşünerek
tüm yönetim kurulu üyelerine tek tek fax çek !
(apronda deve kesen zihniyet, hepinizin A...... )

Bilemiyorum nereye gittiniz ama, ben yaklaşık 2 senedir ayda en az iki kere Antalya' ya uçuyorum. Kaç kere uçağa bindim bu sürede tabi bilmiyorum fakat epey fazladır. Biletleri internetten aldım hep, halam babam veya abimin kartı. Uçtuğum firmalar Sun Express - Pegasus. Bir kez bile kredi kartı ibrazı istemediler.

@ trypana

Evet o riski ben de alabilirim diye düşündüm ama thy izmir-istanbul uçuşundan sonra yurtdışına uçmam lazım. Bilemiyorum..

@desdinova

evet kendimi yaktım haklısın. Ama hiçbir türlü yardımcı olmuyorlar. Aradım yapılacak birşey yok diyorlar. Eger bir hafta içinde birşey yapamazsam Atlasjetten yeni bilet alacağım. Ama senin dediğini yapıp Thy ofisine başvursam olma ihtimali nedir?

kredi kartiyle internetten alinan biletlerde yolculardan biri kredi karti sahibi degilse online check-in olmuyor artik diye biliyorum

@ voyager

4. şıkkı bana sundular ama Melbourne'da Thy ofisleri yokmuş. Hiçbir şekilde istisna yapamıyorlar. İşte ben de buna kızıyorum. E-mail atacağım bakalım sonuç neyi gösterecek.

aklıma gelen son fikir,
annen Tc. melbourne konsolosluğuna gidecek ve kimliğini ibraz edecek,,,
melburn.bk.mfa.gov.tr
Bu bilgilerin, Thy'ye resmi belge olarak gönderilmesi için ! acil kodu ile Fax çekilmesini talep edecek!! ( veya ulaştırma bakanlığı, dışişleri bakanlığı )
prosedürler için Thy üst yönetime ulaşman lazım veya derdini sekreterlere iyi anlatman gerekiyor!
Genel müdürlükten alacağın '' Görülmüştür'' :)) yazısından sonrası kolay...

@voyager;

senin adına biraz üzüldüm, THY'ye baya kin gütmüşsün.

problemi olan arkadaşımız bile kendi hatası olduğunu, uyarıyı gözden kaçırdığını belirtmiş. bu durumda müşteri ilişkilerini, genel müdürlüğü, yönetim kurulu üyelerini spamlemenin kimseye faydası olmaz. ciro bakımından ülkenin en büyük şirketi olan, bu cironun çok büyük bir yüzdesini ülkeye getirip bırakan, türkiye'nin o da varsa tek dünya markası olan bir şirketi; sadece işini doğru yaptığı için tüketici masasına şikâyet etmek, bence yediği tabağa etmekten farksızdır.

nitekim, thy'nin kredi kartı ibrazı zorunluluğu poliçesi kendisinden kaynaklanmıyor. türkiye'deki bankalar kanunu nedeniyle thy ile bankalar arasındaki sözleşmeden kaynaklanıyor. zira, olası bir fraud (en basitinden başka birisinin kredi kartıyla bilet alınıp uçulması) durumunda kayıp tamamen banka tarafından karşılanıyor, yani thy parasını alıyor. thy'nin izlediği bu prosedür, sözleşmeye saygısından geliyor. nitekim herhalde en çok thy isterdi bunu kaldırmayı. çünkü acente yerine web üzerinden bilet alındığında, bilet başına temiz bir para thy'nin kasasına giriyor. buna rağmen, çeşitli "workaround"larla thy müşterilerinin mağduriyetini engellemeye çalışıyor. örneğin miles&smiles kartı bulunanlar ve en az x uçuş gerçekleştirmişler için sorumluluğu kendi üstüne alıyor, veya kredi kartı ibrazı yerine kimlik fotokopisi/faksı/e-postasını kabul edebiliyor.

bence tüketici masasına senin gibileri şikâyet etmek gerekir.

@from a land downunder;

thy ofisine şu halinle başvursan bir şey değişmeyecektir. yukarıda da belirttiğim gibi, anneniz bir şekilde kimlik ve kredi kartı fotokopilerini sana ulaştırsın ve sen de çıktısını al. diğer önerilen tüm çözümlerden daha kolayı ve ucuzu budur. ayrıca temizdir, thy'nin isteği de budur.

@desdinova
çok duygusal bir açıklama yapmışşın, biraz sonra bülent arınç gibi ağlayacak, default modu sezinledim bu deve zihniyeti savunuculuğunda... :)
kredi kartı ödemeleri/kullanımında kanunları, bankalar birliği değil ! maliye bakanlığı düzenler.
(www.alomaliye.com)
kartından hile ile çekim yapılan tüketicilerin ödemesini banka yapmaz!! banka kendi internet güvenliği,bankacılık işleyişi ile ilgili
eksik veya hatalı olduğu kanısına varırsa, ancak tüketiciye ödemesini yapar.
aksi takdirde yapmaz...
devletin çok açık kanunları vardır. eğer ödediğin paranın karşılığını alamıyorsan, ilgili makamlara sırası ile başvurma hakkına, her tüketici vatandaş sahiptir.
(ilkeler veya prosedürler tamamen kurumun işleyişi ile ilgili konudur, maliye bakanlığını bağlamaz. )
devletin bir işleyişi vardır. tüm ticari kurum ve kuruluşlara yönelik çıkardığı yasalar vardır. tüketicilere çok geniş hak devlet tarafından tanınmaktadır.
devlet kanunlarına göre, elinde belgen varsa ve durumu kanıtlayabiliyorsan (hükmü vardır)kurumların ilke,prosedürleri hiçbir devlet yapısını bağlamaz!
dünyada hiçbir kurum veya kuruluşun ilkeleri düşünüldüğü gibi sabit değildir.
insiyatifler kurumların işleyişine esneklik sağlar

(Evet apronda deve kesen zihniyete sahip kişiler, halen thy nin yönetim kurulunda çokca bulunuyor.
ben modern bir dünya vatandaşı olarak bu tip insanları kınıyorum.)

@desdidova türkiye ne zaman arabistan olursa, o zaman benim gibileri apron fikrim nedeniyle şikayet edebilirsin...

@voyager,

dostum konu develer olmadığı için özellikle değinmiyorum. seninle burada deve, siyaset tartışacak değilim. istersen bir tane de deve başlığı aç, o konuda da düşüncelerimi yazayım. bir konuyu tartışırken, başka konularla ilgili hatalar yüzünden, bu bir konuyu saptırıyorsun; ki eminim psikolojide adı vardır. bununla kalmamış beni bile bir kılıfa sokmuşsun, sokiyim bülentine deyip geçmekle yetineceğim.

poliçeye gelirsek eğer, söylediklerim doğrudur ve hepsinin arkasındayım. senin yazdıkların da benimkiler çelişiyor değiller. ben özetle thy'nin uygulamayı kendisinin de istemediğini, bankalar ile arasındaki sözleşmelere sadık kaldığını, bir fraud durumunda parasını tamamen aldığını (check-in sırasında ibraz istenmiş olsun ya da olmasın) ve bu tür ihtilaflarda taraf olmadığını (kredi kartı sahibi bankadan parasını büyük ihtimalle alır) söylüyorum ve bu söylediklerimden de eminim.

eve lamba gibi takmak için olanları diyorsanız. kadıköyde bir mağaza var ufak. tarif edebilirim.

yok lamba gibi takmak için değil; kirişte çakılı bir çivim var, ona takıp sallandırıcam aşağı.
ama lamba gibi nasıl kullanılıyor, ne gerekiyor? ekstra olarak onu da düşünebilirim =)

çapına göre fiyatlandırılıyor, 15-30-45 lira gibi fiyatları vardı en son. sanırım 10 cm çapında olan ufaklar 15 lira gibi bişeydi. tabi bu fiyata bunları döndüren mekanizma dahil değil. öyle sadece sabit sallanır durur.

tünelde şişhane de nerdeyse her dükkanda bulursun yahu

eminönü, mercan yokuşu, tahtakale çok var bunlardan. motorlusu da var bunların hatta bizim pansiyondaki bundandı. basınca düğmeye ağar ağar dönmeye başlıyor motoru küçük elektrik faturasında pek farketmezsin diye düşünüyorum farkı.

Şişhane'de vardır ve büyük ihtimalle tarif edeceğim yerden daha ucuzdur. Benim bildiğim yer Kadıköy'de, Boğa heykelinden belediyeye doğru giderken sağ kolda ufak bir dükkan. Motoru filan da gelip takıyorlar isterseniz.