Hastaneye gelip tebrik edin, eve gelmenize gerek yok demis iste.

Babyshower sürpriz olur aslinda. Belki sürpriz partiyi hazirlayanlar sizi davet etmemistir?

Beni böyle şeylere çağırmasalar sevincimden kına yakarım. Baby shower, cinsiyet partisi, diş buğdayı, çocuk doğum günü vs en sevmediğim ortamlar. Hastaneye git 5 dk tebrik et çık en temizi

Ayrıca gerçekten o baby shower ı da o düzenlememiş olabilir

Kasıtlı bir tavır olduğundan emin değilsen git bence. Zaman içinde belli eder kendini kasitliysa. Kasıtlı değilse de bir kaybın olmamış olur.

Cikarci biri ise arkadasin altin takman icin cagirmis olabilir hastaneye var bole tipler

Aranızdaki samimiyete iletişime bağlı. Bir daha görüşmesem de olur diyorsanız gitmeyin ama arayı bozup tamamen ipleri koparmak istemiyorsanız 10 dk uğrayıp hediyesini verirsiniz. Öyle altın almaya falan gerek yok bebek tulumu vs alınır geçilir. Belki babyshowerı arkadaşları ayarlamıştır.

bana da altin istiyor gibi geldi.
valla ben ya hep ya hic kafasinda oldugum icin salla derim.

Maaş almadan gönüllü olarak da yapabileceğim işi söyleyebilirim tabii ki mesleğim. Aşığım mesleğime, yorulmadan gece gündüz aşkla yapabilirim.

Benim iki oğlana ücretsiz şoförlük hizmeti sunuyorum. Okuldan al kursa götür, kurstan al doğum gününe bırak vs

barinakta "sarilici" olarak calisiyorum. kedilere sariliyorum, haftada bir gidiyorum.

@konusma: <3

Veteriner arkadaşın ameliyatlarına(var ulan diplomam) yardım amaçlı giriyorum, ultrasonlarına yardım ediyorum. Karga, güvercin(yaralı, yavru) denk gelirse büyütüp uçuruyorum. Sana psikolojik destek veriyorum xd.

Ben de sana nasıl socially awkward olunmaz dersleri veriyorum

sofor ve psikolog. soforluk neyse de psikologculuk hic bana gore degilmis parayla da yapmam

@sekizdokuzon başarılı değilsin anlaşılan xd

Şoförlük, organizatörlük, hamallık, marangozluk, ara buluculuk, kariyer danışmanlığı, head hunterlık ve finansal danışmanlık.

Baştan aşağı bir ev içerisindeki hemen her türlü tadilat onarım
Excel, ufak tefek programlar yazmak.

bi vakıfta gönüllü hizmet
en yakın iki arkadaşa ilişki koçluğu
kardeşime terzilik

@shepard: enkaz devraldık, zaman istiyor diyelim

@sekizdokuzon ahahaahahhaah

arkadaşlarımın sosyal medyada piyasa yapacak fotoğraflarını çekiyorum, problem çözüyorum, perde takıyorum, insanları güldürüyorum.

her zaman değil ama izinliyken yeğenlere şöförlük yapıyorum. evden al, kursa götür, vs.

arkadaşlarıma mekan ayarlıyorum, mesela sohbette bir arkadaşlarıyla yada date muhabbeti geçerken sizin için şu mekan çok iyi olur diyorum, mekanı anlatıyorum, mekanı arıyorum rezervasyonlarını yaptırıyorum, tamam yeriniz hazır diyorum ve onlar eğlenirken ben denize karşı tek başıma biramı içiyorum, mekanda kazanıyor, arkadaşlarımında gecesi güzel geçiyor, ben ne alaka.

seyahat acentaligi.

seyahati belirleme, biletleri alma, plani yapma vs vs

internet sitesi editörlüğü

özel ingilizce ve matematik dersi hocalığı

Duyuruculuk :)

Duyuruda milletin derdine derman olmaya çalışıyoruz.

düğün fotoğrafçılığı, aile içi IT hizmetleri

Babalık
Bekar anneyim, oğlum babasını bilmiyor haliyle babalık görevleri de bende.
İşsizim.
Öğrenciyim.
Mobilya montajından derz dolgu çekmeye, zeytin hasadından passiflora terbiyesine onlarca şey yaptım ücretsiz.
Bungalov ev inşaatında bile çalıştım. Hatta beraber çalıştığım ustamla geçen gün yemek yedik, sana da yevmiye vermedim dedi. İstemedim ki, dedim. Gerçekten de öyle.

diğerleri ha'mallık o ayrı da
bir tanesi için helali hoş olsun

Galatasaray için sosyal medya paylaşımları, reels ler, Galatasaray halı saha organizasyonları, bu akşam da Galatasaray lılar yemeği var ilk olanı.

Yine olsa yine yaparım ve yine helali hoş olsun derdim. İyi ki Galatasaray

voyage lar hizmet kalitesi olarak fena olmuyor ama maxx royal kadar pahali olabilir bakmadan yazdim.

Ancak hersey dahil ve lezzet bence ters iliskili konular. Yani kendi skalasi icinde daha lezzetlisi vardir ama normal duzgun bir restoran seviyesine cikamazlar. Surum uretimle birim uretim farkli.

Liberty'lere bir bakın.

Alibey

Titanic' lere bakın hocam, Paloma zinciri olabilir.
Ali bey'e de bakabilirsiniz, özellikle Sorgun diğreine nazaran daha iyidir.

hillside.

Anda barut otellerine bakabilirsiniz

limak otellerinde yemek her daim iyidir.

club ali bey

Titanic demeye geldim ben de.

tui blue’lar bu konuda çok iyi bence. daha önce marmaris ve sarıgerme’yi denedim asla pişman etmedi. bu sene de fethiye’yi deneyeceğim.

Eğer gençseniz Hyde Bodrum dediğiniz klasmana giriyor bence. accor.com üzerinden yaparsanız rezervasyonu çok daha ucuza geliyor tür sitelerine göre. Yemekleri özellikle çok lezzetli.

Rosemary's Baby

Midsommar ile hereditary arasında kaldım:/ birinden birini seçemeyecek gibiyim ikisi de benim bebeğim <3

Bir de Carrie (1976 versiyonu)

the shining.
ben hala korkuyorum ara ara.

jacob's ladder (1990)

Rosemary+1 ve halka (japon)

kullanicadi+100, aklima gelen ilk film ikisi oldu.
Hereditary bi tik daha onde.

Japon halka
Orijinal suspiria
Orijinal ich sech ich sech
Martyrs
Orijinal let the right one in

Edit: orijinal rec +1 the witch +1

rec (2007)

herhalde hayatım boyunca binin üzerinde korku filmi izlemişimdir.

maliyet/performans, özgünlük, pr alanındaki inovasyonu ve finalinin etkisi ile tüm paket olarak en beğendiğim iş blair witch project.

sinemada izlediğim ve yaşım da küçük olduğu en çok etkilendiklerim ring ve saw.

en iyi bilimkurgu-korku: açık ara alien

en iyi doğaüstü-korku: the exorcist (1973)

güncellerden en başarılı bulduklarım:

get out
it follows
the vvitch

tek film dersem:
The Descent
(ama aklim The Others da diyor)

yuzlerce korku filmi izlemis bir korku fani olarak ben de kendi soruma cevap yazayim dedim. korku fani olan birinin cevap vermesi daha zor aslinda.

found footage filmlerinin atalari en cok etkileyenlerden denebilir:
- Blair Witch Project +1
- Paranormal Activity
- Lake Mungo

yaratikli favorilerimden:
- A Quiet Place (hem alien, hem monster horror gibi), devam filmleri de fena degildi
- Gremlins'in korku/komedi olarak ayri yeri var ama :D
- Alien +1 (ve oynu da dahil) en iyi korku yapimlarindan tabii, onun da ayri yeri var

gore ve ortaya karisik:
- Martyrs

eskilerden:
- Jacob's Ladder +1
- Event Horizon da etkilemisti baya

yenilerden:
- Get out +1 (ve ayni yonetmenin Us ve Nope filmleri)
- Barbarian

slasher:
begenmem zor oluyor genelde ama son zamanlardan X ve Pearl iyiydi.
A Nightmare on Elm Street kult film serisinin yeri ayri tabii.

az bilindik, basarili:
under the shadow

ya kendinize bi iş bulun daha rahat edersiniz.

Engellesin geçsin, hukuku meşgul etmeyin lütfen

zorbalik falan yok ortada. sadece can sikici.

Kuzenini tanımıyoruz. Adam belki de haklıdır.

ahahah çocuk kral ya, olanı söylemiş belki damada yardımcı olmaya çalışıyor niye kızıyorsunuz?

şaka bir yana kendi hesabından yazıyorsa engellesin geçsin ama sürekli farklı hesaplarla böyle rahatsız ediyorsa o sıkıntı, boşanma sebebi.

uzatırsa emniyet genel müdürlüğü siber suçlarla mücadele birimine başvursun.

muhtemelen çocuğun yazdığı şey şık olmasa da doğru. takipten çıkarıp yoluna devam edecek, büyütecek, davalık falan bir olay yok.

"Eski sevgilisi olan birisi de "bu son 3 senedir 6 mi oldu 7 mi... Ben sayamadım sen sayabildin mi. Neyse tebrikler" yazmış."

Ahahahah, yazanın eline sağlık cidden, güzel dalgasını geçmiş. Milleti her fırsatta aptal yerine koyanları böyle laf sokmalarla tokatlamak en iyisi.

Davalık bir olay yok, takipsizlik çıkar bundan. Kimse de ciddiye almaz. Daha büyük küfürler, hakaretler, ısrarlı takip davaları vardır önlerinde.

Can sıkıcı ve gereksiz bir yorum olmuş. Hayır üç senedir başka işi yokmuş sanırım eski sevgilisinin, oturmuş senin kuzeni stalklamış hayatsız.

Engellesin geçsin. Instagram hesabını gizlesin bir de. Takipçileri hariç görmesin kimse fotoğrafları

Zorbalık görmemişsiniz siz.

Engelleseymiş adamı veya profilini kapatsaymış.

Herhangi bir küfür yok, hakaret yok tespit bırakmış adam. Hoşunuza gider gitmez o kuzeniniz ve eniştenin sorunu artık :)

Şerit değiştirmekte çok zorlandım. Zamanla aynaları daha iyi kullanmaya alışıp hem kendim hem diğer araçlar için daha güvenli şekilde şerit değiştirmeye başladım. Karanlıkta hala zorlanıyorum ama (8 ay oldu araç kullanmaya başlayalı).

Park meselesi tecrübe kazandıkça halloluyor. İlk zamanlar çok dar yerlere girmeye çalışmamak lazım. Çok zorlandığımda yardım istemekten çekinmedim veya bir cengaver çıkıp yönlendirdi birkaç defa.

Navigasyon kullanmak büyük sıkıntı benim için. Yanlış dönüş yapmaktan ve dönüşleri kaçırmaktan helak oldum. :D Ama pes etmiyorum. Yandex biraz daha kullanışlı geldi bana. Ters yöne sokmuyor en azından. Geç de olsa gidiyorum istediğim yere.

1) Çevresel farkındalık, trafikte çoğu şeyin farkında değildim.

2) Tecrübe zaman içinde yaşayarak elde ediliyor. Örneğin kırmızı yandıysa cart diye duramazsın, aynanı kontrol etmen lazım. Yaşayarak öğrenmek gerek.

3) Bana pislik yapanın aklını almadan duramıyorum, çok nadir oluyor ama gidip tamponunun tozunu alarak makas atmazsam veya sol şeridi tıkayan bir öküz varsa önüne geçip ayağımı gazdan çekip ayar etmezsem rahat edemiyorum.

4) Sıkışık trafiği hiçbir zaman sevemedim :) Araba mükemmel olsa bile çekilmiyor.

1- Vites değiştirirken sol elle direksiyonu fazla sıktığım için sağa sola kaydırıyordum.
2- Zamanla oturuyor. Direksiyonu tutarkan asla sıkmamak, sadece elleri üstüne koymak lazım, aksi halde hem kontrol zorlaşıyor hem de kollar çok yoruluyor.
3- İlla ki vardır, Demir Bükey değilim sonuçta ama farkında olduğum bir sürüş hatam yok.
4- Asla. Araba kullanmaktan hiçbir zaman soğumadım. Acemilikte de, şimdi de seviyorum kullanmayı. İmkan varsa hep ben kullanmak isterim. İstanbul trafiğinde 20 dakikalık yolu 2 saatte gittiğim zamanları saymazsak tabii ama o günler geride kaldı.

yapılan çoğu hatalar düşünmeyi gerektiren hareketler nedeniyle oluyor. neticede gidilen kilometreler arttıkça bunların hepsi otomatikleşmeye başlıyor. misal vites artırma/düşürme, sinyal verme, şerit değiştirmeden önce aynalara bakma vs.

aynı zamanda bisikleti de çok sık kullanırım ve istemsiz olarak gözüm hafiften sağ yukarıya bakıyor sanki dikizden geriyi görecekmişim gibi.

araba kullanmaktan soğumadım ama kendime kızıyordum salak salak hatalar yapıyorsun diye.

İlk günlerde sağ aynayı kontrol etmekte zorlanıyordum. Sağ şerite geçiş zor oluyordu.

Ben sağ şeritteyken sağa dönüş yapmak istediğimde sağdaki minik boşluktan gelen motorculara alışamıyorum.

1- aynaları kullanmayı unutuyordum. Bir de en çok zorlandığım şey yan yoldan ana yola, akan trafiğe geçmekti. Araçlar ne hızda geliyor, beklemeli miyim, geçebilir miyim geçemez miyim emin olamıyordum.
2 zamanla alıştım
3 dalgınlık kaynaklı arada olabilir
4 evet e 5 ve Tem e çıkmamaya çalışıyordum. Yanıma birilerini alarak gidiyordum uzak bir yere gideceksem

1- garaja girmek. birkaç kere sürtmüştüm arabayı garaja girerken ya da garajda park etmeye çabakarken.
2- zamanla düzeliyor üstüne özel bir çalışma yapmadım. sürdükçe daha iyi anlıyorsun nasıl olması gerektiğini ve daha rahat hissediyorsun. ama aşamadığını hissedersen video da izleyebilirsin. paralel parka girmiyodum çoğu zaman cesaret edemediğimden üstüne tutorial videoları izledim sonra.
3- yok. paralel parkta bazen biraz fazla zaman harcamayı hata sayarsan o olabiliyor ama arabam epey uzun bir araba ve sensör kamera hiçbir şey yok, o yüzden anormal görmüyorum bunu.
4- evet garaja girmekten, avmlerin kapalı parkına girmekten korkmuştum bi dönem. ama alışınca geçti tabi.

Please etmeyerek, empati overload'u azaltarak.

Kimsenin çok matah olmadığını fark ettiğinde kendiliğinden yok olabilir

self-pleasing yaparak

Bırak kötü bilsinler seni. Umursama boşver, canının istemediği şeyi yapma

Önce kendimizi düşünmemiz lazım (kendime de not olsun)

Çoğu şey gibi yavaş yavaş, pratik yaparak.
Önce senin için çok önemi olmayan people’lara karşı pratik yaparak başla.
Yavaş yavaş halkayı genişlet.

önce kendine ait alanlara ve sınırlara sahip çıkarak, gerekirse adım adım ama oluyor. ardından o sınırları net belirterek, işin varsa işini yada hayatındaki önem sırasını yavaş yavaş insanlara belli ederek. en önemlisi de zamanının önemini aktararak, öncelik sıranın senden başladığını ve senin için sıralamanın devamı neyse( eşin, çocuğun, ailen, arkadaş en son iş gibi gibi) belirtmek. kendini önceliklendirerek.

bu bence sevilme / onaylanma ihtiyacı hissedildiğinde oluyor. yani kendimden biliyorum daha yalnız hissettiğim dönemlerde bu davranışlar artabiliyor daha sosyal dönemlerimde azalıyor. kendinizi daha değerli hissedecek ortamlarda bulunun öyle hissettirecek kişilerle konuşun mesela eğer yapabiliyorsanız. geçer bence

baya kötü.
müzigi mi tipi mi daha kötü karar veremiyorum.

Müzisyen ya da başka bir çeşit sanatçı olsam aynı ben.

Bad boy tarafını sanatçı olmayınca kimse çekmiyor ama. Bence onun da daha seyrek böyle şeyler yaşadığı dönemler oluyordur.

Karizmatik bulmuyorum, bad boy da sevmiyorum ama özellikle timeless ve low life bir ara dilime dolanmıştı:)

Dozunda bad boy baş tacıdır.

Tırt ahaahah, sana iyi gelmesi normal. Psikolojik delilik alameti.

Bana Arap Kadri vibe'ı veriyor biraz, alttan alttan bi şopar havası var.

Sonunda e olmaması hiç hoşuma gitmiyor. Yazı yazmayı beceremeyen biri gibi geliyor bana.

10/10

8/10
MJ olabilecek potansiyel var ama basarabilir mi bilmem.

2013-2023 arası en çok dinlediğim şarkıcı olabilir. O dönemde baya seviyodum. Son yıllarda pek dinlemedim ama severim hâlâ. Bad boy vs bilmiyorum o açıdan yorumlamayacağım da şarkıları ve sesi iyi.

müzik güzel. tip gnabry. sinirsek biri olduğu sevgilisine eziyet ettiğini yazmışlardı bir ara. bana göre karizmatik değil klipleri de spor arabalı falan.

müziği çok güzel. başka bir şeyi ilgimi çekmiyor, belki biraz itici.

Lanet olası federalleri çağırman lazım başka türlü kurtulamazsın onlardan çünkü onlar her yerdeler her yerde. Böyle her yere ulaşan hırslı bir oe böcek yok :)

Hamamböceği dediğin şeyin nasıl bir şey olduğunu görebilsek daha sağlıklı cevap gelebilirdi.

Dairenizde değil de apartmanda olmasın istiyorsanız zaten sizin tek başınıza yapabileceğiniz bir şey yok. Tekrar tekrar genel ilaçlama yapılacak. İlaçlama sonrası ortalarda dolaşıyorlar yani canlı iseler ilaçlama başarısız olmuş demektir.

Defalarca aynı ilaç çeşidi kullanılıyorsa, yeryüzünün en hızlı bağışıklık geliştiren canlısıdır. O ilaca bağışık olmuşlardır.

İlaç etki eder de ölürlerse ölürken ilaçtan etkilenmeyen yumurta bırakırlar. Yumurtanın kuluçka süresi 15 gündür. onbeşinci gün ikinci ilaçlama yapılmazsa ikinci nesil ortalığı saracak demektir falan.

Zordur yani mücadelesi.

Kedi al :)

Bir de bulursan oggy and the cockroaches diye çizgi film var onu izle hem rahatlar hem hamamboceklerine karşı gerilla stratejileri öğrenirsin.

Tam bir girly girl olarak aşşşşıırrrıııı tiksinirim, öldüremem de, tutup atamam da. Bir keresinde evde görünce kapıyı çekip çıkıp gitmişliğim var sdfghsd. Artık onun evi:p

Şaka bir yana apartmandaki her kat her daire ilaçlanacak. O kadar kolay kurtulunmuyor. Borik asit ve patates püresi ile zehirli mama yapıldığını duymuştum onu bir araştırabilirsiniz. Elin böceğine yemek de hazırlıyoruz...

Kakalak ya da kalorifer böceği dediğimiz küçük cinsleri ile orta boy cins olanlardansa şırınga şeklinde bir ilaç var. Adını hatırlayamadım da zirai ilaç satan yerlerde vardır ve tarif ederseniz bilirler. O ilaçtan alıp ıslak hacimlere ve yiyecek bulundurduğunuz yerlerde fayans derz aralarına birer pıt sürerseniz onu yiyip gidip evlerinde ölüyorlar. Böylece sizin daireye pek uğramazlar.

Ama @ kullanicadi'nın da dediği gibi her daire ve genel olarak apartman eşzamanlı ve dediğim gibi 2 kez ilaçlanmadan kurtulamazsınız.

Bir de bunların uçan, genelde kanalizasyonlarda yaşayan iri boy bir çeşidi vardır ki güney illerinde insanlar bunlarla yaşamayı öğrenmek zorundadır. Sahilde gezerken şap diye gelip suratınıza konabilirler, açık balkon kapısından pike yapabilirler, pantolon paçanıza girmiş, siz pantolonu giyerken kımıl kımıl tırtıklı bacağıyla buradayım diyebilirler. Onlar çok sevimsizdir.

Yeni yapılmış bir evse ve eve yerlesmemislerse, girebilecegi yerleri kapatman en iyi önlemdir.

Kaçıncı cam olursa olsun sürekli açtığın bütün pencerelere ve (açık duruyorsa) balkon kapılarına sineklik.

Ev yeni yapılmış da olsa, banyo mutfak giderlerinin duvar bağlantı noktaları, kalorifer petek duvar girişleri vs kontrol edilmeli. Buralarda boşluk varsa burdan da gelir.

Banyo su basarsa diye bir gider vardır ya yerde. Onun da üzerini bir şeyle kapat. Oradan bile gelirler.

Ha bir de sokak kapısı altında da en küçük boşluk olmayacak. Öyle bir boşluk varsa 1 milyoncularda falan oralara yapistirilan sungerimsi bişiler var onlardan al yapıştır.

Bizim binada on yıllardır vardır abartmiyorum evde 1 kere gördüm o da bir yer açık kaldı kesin Firari girdi.

Goliath jel o şırınga içinde olan. Çok etkili. Kendiniz alabilirsiniz veya bunu kullanan ilaçlamacı çağırabilirsiniz. Ama bu markayı kullandığından emin olun çağırırsanız. Abla aynı bu da diyolar. Aynıysa niye goliath diyip goliath kullanmıyosun? Çok pahalı olduğundan yapabilşyolar öyle katekulli.

www.amazon.com.tr

biz bunu kullaniyoruz. oldukca etkili. hemen oldurmuyor, ilaci yiyor, evine gidiyor oldugunde onu yiyenler de oluyor calisma mantigi bu sekilde. etkisi de oldukca uzun.

eskiden bizim apartmanda da olurdu. bizim evde ise 6 ayda bir yeniledigimiz bu ilactan olurdu hep ve bozek olmazdi.

mahir ünsal eriş diyebilirim.

Edgar Allan Poe - The Murder in the Rue Morgue
Ömer Seyfettin - Yüksek Ökçeler, Aleko
Sait Faik - Plajdaki Ayna, Lüzumsuz Adam
Orhan Veli - İşsizlik

Memduh Şevket Esendal
Sait Faik Abasıyanık

Benim topbeşim:

1. Oktay Akbal
2. Tanpınar
3. Haldun Taner
4. Memduh Şevket
5. Kenan Hulusi

Bilge Karasu - gocmus Kediler bahcesi (lise Ünv zamanı okumuştum çok hoşuma gitmisti)

Yakın zamanda okuduğum (3-5 sene once) Orson scatt card (derleyen) - yüzyılın en iyi bilimkurgu öyküleri

Farklı yazarlardan derlenmiş bir eserdi ama bilimkurgu sevmeseniz bile okunur o kadar iyiydi.

vüsat bener en sevdiğim. şehir dışında olduğumdan notlarım yanımda değil; lakin öykücü isen tümünü okumalısın.

Edebiyatımıza Zübük gibi bir şaheseri kazandıran Aziz Nesin'i de burada anmak isterim.

sabahattin ali

apartman, sırça köşk, kamyon, pazarcı, köpek...

sait faik - haritada bir nokta, semaver, ipekli mendil, karanfiller ve domates suyu, lüzumsuz adam...
mahir ünsal'ın olduğu kadar güzeldik kitabı
tanpınar'ın adem'le havva'sı
nezihe meriç - bozbulanık
mustafa çiftçi - bozkırda altmışaltı
ferit edgü.- eylülün gölgesinde bir yazdı
haldun taner - şişhane'ye yağmur yağıyordu

bunların hepsi çok farklı telden hikâyeler...

Aziz Nesin
Her öyküsü ayrı iyi

Refik Halid - şeftali bahçeleri

Edgar Allan Poe: Berenice, the purloined Letter, the black cat, the cask of amontillado, the tell-tale heart
H p lovecraft: call of cthulhu
WW Jacobs: the monkey's paw
Shirley Jackson: the lottery

Korku sevdiğim için önce bunlar aklıma geldi<3
Yakın zamanda şermin yaşar ın hikaye kitaplarını okudum. Deli tarla güzeldi

edebiyatla içli dışlı biri değilim ama çehov'u çok severim. yordam kitabın derlemeleri güzeldi, onu tavsiye edebilirim. kısa hikayeler başlıklı derlemesi bir çırpıda okunabilir.

Çok sevdiğim bir tür değil, ama Bilge Karasu +1.

dimes cam şişe sıkma portakal suyu. içeriği temiz. file yalan dolan.

İlave şeker olmasa da dibine kadar fruktoz var. Hiçbir meyve suyunu içmem de önermem de.

Mümkünse sade soda

Filede satilani bir icimlik alabilirsin ama tam dogal olan o tabii.
Portakal suyu belli bir sureden sonra zehirler. O yuzden sikma 1 litre alip dolaba koyamazsin. Ben disarida kafede falan hic icmem bu yuzden. Yeni ki sikacak, hazneden mi koyacak goremeyecegim bir yerdeyse siparis etmem.

Dogala en yakin da bence exotic. Dimes'te icerik iyi evet ama garip bir yapaylik var hala bence.

Mobil: Dimes sikma cam siseden bahsediyorum ben de

Exotic meyve suyu migrosta satılıyor.

Exotic kesinlikle

ama o da ucuz değil

bir çoğunu denedim, exotic dışındakiler hazır meyve suyu gibi geldi.

exotic fabrikasında çalışan birini okumuştum, sahiplerini hiç sevmem ama yaptıkları ürün 10 numara demişti. gerçekten de öyle.

exotic+1 migrosta indirimde iyi bayagi 750ml 80tl

Güzel kardeşlerim fruktoz zaten meyve şekerine deniyor. Siz portakalın kendisini yiyince de fruktoz alıyorsunuz.

Tamek iyidir ama paketli meyve sularının zombi portakallardan yapıldığını unutmayın. Biliyorum el altında bulunacak türden istiyorsunuz ama doğrudan sıkma portakal gibi olmuyor hiçbiri. Ehveni şer bu sıkma diye söylenenler. Ankaradaysanız da belediyenin meyve suyu standları. Sıkıp sıkıp o esnada şişeliyorlar.

kimse yazmamış şaşırdım tabii ki benorganic

www.tazemasa.com

yasiyorsun bu hayati.

dogum gunun kutlu olsun :D

Doğum günün kutlu olsun, 41 kere maşallah:)

Doğum gününüz kutlu olsun!

doğum günün kutlu olsun, nice yaşlara.

Doğum günün kutlu olsun :)

@cosmicstring

Teşekkür ederim. Dün çok kötüydüm, bugün ise hiç hasta olmamışım gibi :)

dgko

MasALLAH <3 dgko

41 için ooo 41 kere maşallah diyen oldu mu, yoksa ben diyorum ^^

Kutlu olsunn

Bu sene seni neler bekliyor? Hayallerin, hedeflerin? Anlat dinliyoruz.

iyi ki doğdunuz, musmutlu bir yaşınız olsun. şahane bir yaştasınız, bol anı biriktirerek, bol bol video ve fotoğraf çekerek yaşayın bu güzel yaşınızı. size ve sevdiklerinize mutluluklar dilerim.

doğum günün kutlu olsun. nice mutlu senelere. umarım en mutlu günündür.

41 kere maşallah, daha nice yeni yaşların olsun!

Doğum günün kutlu olsun <3

Doğum günün kutlu olsun.

Long live Rock n Roll <3

mutlu yillar..ben de 43 olmak uzereyim, yokus asagi gidiyoruz..

@ coopeer

Senin de doğum günün şimdiden kutlu olsun. Fakat ben o yokuş aşağı kısmını kabul etmiyorum. Hiçbir zaman yokuş aşağı olmadım, özellikle yaş aldıkça daha bir kendime geliyorum. Enerjim daha yüksek, yorulmak nedir bilmiyorum. Sen kendi adına konuş :))

41 ne ulan ezik, daha civcivin patlamamış(knight online)xd

Dgko.

zencefil limon

en yakın güzel bir kebapçıdan beyran çorbası, yanında sarımdak getirirler ama evde 2-3 iri diş sarımsağı dövüp hafif sulandırıp çorbanın içine, bir de bol limon suyu ve kırmızı pul biber, sıcak sıcak iç, hafif boğazın yanar, içmeye devam et. gribi söker atar bünyeden

Beyran iyi öneri ama rock n roll vegan. Vegan bir çorba yap, içine sarımsak rendele çiğ olacak şekilde onu iç.

Taze zencefil çayı. Kaynamış suya atıp 5 dakika sonra süzüyorum. Bol su için, dinlenin, uyuyun. Geçmiş olsun.

Evde olan sebzelerle soğanlı, sarımsaklı, limonlu, karabiberli sebze çorbası. Sebze yoksa mercimek de olabilir. Nane de koy.
Zencefil, tarçın ve karanfili kaynat, suyuyla hibiskus demle. Başka bitki çayı da demleyebilirsin. Varsa zerdeçal ekleyebilirsin.

Günde 2 defa 2'şer efervesan 1000 mg'lık c vitamini alırsan çabucak toparlarsın. Geçmiş olsun.

Grip viral bir hastalık. Viral hastalıklara tıp da kocakarı ilaçları da çözüm değil. Ancak semptomları daha az hissetmenizi sağlayacak şeyler yapabilirsiniz.

Ortamı bol bol havalandırın.
Bol sıvı alın.
Duş alın.
Sıcak içecekler için. Çay, çorba vs.
Dinlenin.

Suyu kaynat,
baska bir kaba al,
sicakligi 60 a falan duser,
Icine bir tutam nane,
5 dk demlensin,
Bardaga süz,üzerine yarim limon,
iki,üç saat sonra terler raharlarsin.

demlenen bitkileri sakın ola kaynatma, ortalama 60 derecede 5 dk.demle,yoksa yarardan cok zararı oluyor.

Bir kare tost ekmeği
Üzerine ince bi tabaka fıstık ezmesi
Üzerine bir adet dilimlenmiş muz

Yanında çay ya da kahve opsiyonel

250-300 cal eder
youtu.be

ben türk kahvaltisi sevmedigim icin yulaf ezmesi yiyorum. dümdüz oatmeal. yulafi sütle pisiriyorum, tabaga alip üstüne biraz bal ve istedigim meyveyi koyuyorum. asiri doyurucu ve besleyici.

1 dilim tam buğday ekmeğinin üzerine ezip limon sıktığım yarım avokadoyu sürüyorum. Üzerine iki dilim tofu koyuyorum ve limonlu yeşillik.

Bunun humuslu versiyonunu da yapıyorum. Avokado yerine humus. Yanında meyve.

@ grimavi de çok güzel bir öneri yapmış, ona yemek konusunda güven. O, bu işi biliyor :)

50 gram lifalif öğütülmüş
20 gram keçiboynuzu unu (opsiyonel)
10 gram kakao
10 gram hindistancevizi (opsiyonel)
100-200 ml civarı süt
1 muz

robotta çekip kaseye aktarıyorum, üstüne bir kaşık kadar karışık dondurulmuş meyve ekliyorum (lavi marka iyidir), bu da opsiyonel. dolapta biraz soğuduktan sonra yiyorum. mükemmel makrolar. tüm miktarı kendi kalori ihtiyacınıza göre ayarlayabilirsiniz.

@rock n roll avokado severim de, onun olgunlaşma süreci çok iğrenç. kahvaltı yapmak için her gün bir avokado alıp, sırası gelince yemek üzere olgunlaşmasını bekleyeceğim, değil mi? yoksa bunun pratik bir yolu var mı?

Bir dilim ev yapımı ekmek, 35 gram peynir, 6 zeytin, iki çeri domates, bir köy biberi, bir salatalık, bir tutam maydanoz ve dereotu, yanında bir kupa çay,

Standart kahvaltım.

Olgunlaşmış olanı da var marketlerde.

dümdüz sabah kahvaltısı yapsak? yani çok yağlı olmayan bir peynir, birkaç zeytin, domates biber salatalık. yanına ince bir dilim tam buğday olabilir.

mesela sürülebilir loru bir dilim tam buğdaya sür, üstüne domates salatalık biber, yanında zeytin. içecek olarak normal çay, yeşil çay veya sade kahve.

bir de yumurtayı hiç mi sevmiyorsun? ben de yumurta sevmem, haşlanmış, sahanda, sadece yumurtadan omlet yiyemem. ama tadını kokusunu bastıracak bir şeyle karışırsa yerim. menemen yerim mesela, keskin tadı olan bir peynir ve maydanozla karıştırıp yapılan omleti yerim. eğer o şekil yiyebiliyorsan bu dediklerim de olur.

Muzu dondur. Sonra robota o donuk muz ile 1 2 yk yoğurt koyup çek.Üzerine orman meyveleri koy. Mis gibi smoothie bowl. İstediğin gibi süslersin

metro marketten dondurulmuş avakado var.

onun dışında kahvaltıyı kesmeyi denediniz mi? 10 gün kadar yapmasanız zaten vücut alışıyor.

Benim bu konulardaki mottom: herkesin hayatına kimse karışamaz.

O yüzden hiç garipsemiyorum.


Bir de kendi adıma düşünüyorum, sırf boy yüzünden biriyle birlikte olmaktan vazgecmezdim herhalde.

valla normalde fiziki detaylara takılan biri değilim de böyle doğrudan büyük farklara karşı bir garipseme yaşıyorum. hatta biraz şeytani yönümle ve niyet okumayla cevap vereceğim ama her iki tarafın da böyle aşırı farkı içten içe istediğini düşünüyorum.

aksine sempatik buluyorum. seni öpebilmek için zıplıyor falan. uzun olduğum için partnerlerimle aramda hep 20 cm+ fark oldu.

Görmüyoruz hocam bize ne love wins

Önemli olan boy farkı değil sevgidir.

Garipsemiyorum normal görüyorum.

Yalnız bekar olduğum dönemler biraz haset ediyordum:p nerden buluyorlar bu uzun erkekleri, bize niye sürekli 170-175 adamlar denk geliyor diyordum. Erkekte uzun boy tek kriter değil ama yine de çekici bişi bunu inkar edemem.

Garipsiyorum. Weird

garip bulmam.

Biz erkekler genel olarak garipsemiyoruz ve takmiyoruz ama kadinlar boy olayini acayip onemsiyor, oyle boyle degil. Hele bir de kendileri biraz uzun olmaya gorsun yok topuklu giyersem ne olur, disardan nasil gozukuruz, elalem ne der diye cok fazla muhabbet duyarim kadinlar arasinda. Kendileri uzunsa zaten hayatta tenezuul etmezler bile kisa erkege istisnalar disinda. Kisa erkek - uzun kadin iliskisi varsa kisa erkegi biraz arastirin kesin maddiyat, kariyer, kultur vs gibi alanlarin birinde ikisinde cok fena ustunlugu vardir toplumda. O yuzden tercih edilmistir.

kadin erkekten uzun olmadigi surece sikinti yok, oynat devam.

garip bulmak değil ama dikkat çekiyor tabi ama son derece normal.
dikkati çekilen bizlerin hatası:)

erkeğin uzun kadının kısa olmasını garipsemiyorum.

ama kadının erkekten uzun olması garip duruyor. hiç yakışmıyor. zaten çok görmedim böyle.

Niye bilmiyorum ama benim aklıma doğrudan Göksel'in Evire Çevire ve Bi' Seni Konuşurum şarkıları geliyor.

Titanic +1

İnsan bir davranışından rahatsızsa, bu durum onu kötü yönde etkiliyorsa ve kendisinde bir şey değiştirmek istiyorsa bu istek onun içinden gelmeli.

psikiyatriye görün demeden de adhd olduğunu söylemenin bir yolu vardır elbet. üstelik bu önemli bir şey ve hayatını bir düzene sokacağı için ileride size teşekkür edecektir.

Geçen gün internette “ADHD misiniz?” diye bir test çözdüm. Aklıma hep sen geldin.
O konuya bir baksana, çok ilginç.


Yukarıdaki gibi bir laf olabilir belki. Samimiyetinize bağlı.

Ben şahsen iş arkadaşımsa ve başladığı bi sunumu bitiremediyse ve bu benim işimi etkiliyorsa direk onu söylerim. Bana bak derim Tufan (böyle bir isim verdim) senin bu sunumu şu gün bitirmen lazımdı. Bu gün oldu hala bitmedi. Kendini yakıcaksın beni de yakıcaksın.

ADHDymiş vay efendim AC/DC'ymiş ben bilmem.

Ha yok iş arkadaşım değilse zaten banane

Eğer yakın arkadaşınsa ve alınganlık yapmayacağını düşünüyorsan, söylemelisin.
Kendi kendine çözüm bulması için önce sorunu bilmesi gerekir.

bu ingilizce bir tekerleme, türkce olduguna emin misiniz?

X and Y
sitting in a tree
K-I-S-S-I-N-G!
first comes love,
then comes marriage,
then comes baby
in a baby carriage!

anlasilmadiysa x and y kismina isim geliyor. k-i-s-s-i-n-g kismi da kissing diye okunmuyor, spell ediliyor.

@konuşma +1

ben de bunun türkçesini hiç duymadım. Çok internasyonal bir ortamınız varsa belki sizin okulda türkçeye çevrilmiş olabilir ama orijinali ingilizce aşağıdaki gibi. Ya da beyniniz yıllar önce ingilizce duyduğunuz tekerlemeyi türkçe olarak geri çağırmış da olabilir :d

Belki afacan dennis'te falan soyluyorlardir. 402 nolu sinif falan. Fox kids turkce dublajindan aklimda kalmis olabilir. Sinifta da tekrar edilmistir. Orijin olarak ingilizce olabilir dolayisiyla fakat ben turkce'sini daha cok duydum.

bir agacin altinda diye bir satir vardi o beynime kazinmis bir sekilde duruyor hahah ama gerisini hatirlamiyorum turkce olarak.

Mirafiori aklımdakini yazmış. Bu tekerlemeyi birebir the Kids from room 402 de duydum. Birkaç kez yine böyle adını hatırlamadığım yabancı çizgi filmlerde duydum, bizim çocukluktan gelen bir tekerleme değil. Türkçesini daha çok duyduk ve aşinayız çünkü o zamanlar altyazılı ve orijinal dilde izleme şansımız yoktu, dublaj halini duyduk mecburen

Cümle âlem duydu beni
Sen duymadın, vicdansız
Ne oldu, oldu artık
Saklaması imkânsız

Çocuklar bile biliyor
Ali, Ayşe'yi seviyor
Çocuklar bile söylüyor
Ali, Ayşe'yi seviyor
“ali kınık”

www.youtube.com

babamın cenazesinde aklıma gelse gülerim. öyle komik

youtube.com

It's not your fault

Konusmayacaktin anton. Şimdi ağzının yerini biliyorum

Ve KV hiç izlemedim ama "yengeye elif dedin usta"

youtu.be

Yav adam replik demiş, 1,5 saatlik HDfilcehennemi linki veriyosunuz. Yaz gitsin repliği iste

when you have to shoot, shoot don't talk!

www.youtube.com

sinemayla pek aram yok ama yine de cevap vermek istedim.

1- "restine rest ulan" (korkusuz korkak)
2- "frank lucas kimseden korkmaz bebegim" (american gangster)

"İstanbul renkli, hayat dolu bir şehir. Burada yaşamayan tek şey benim. Tek yaptığım hayatta kalmaya çalışmak."

Parka gidecekmiş iki gözümün çiçeği :)

Konusmayacaktin Anton! Şimdi ağzının yerini biliyorum

Yazmaya gelmiştim ben de :)

"perhaps the only difference between me and other people is that I’ve always demanded more from the sunset. More spectacular colors when the sun hit the horizon. That’s perhaps my only sin."


Bir de theoden "forth eorlingas" dedikten sonra rohirrim savaş borularının sesi bana goosebumps veriyor bunca yıl sonra bile.

I just do things.

Onlara de ki işimizi yapıyorduk

I was perfect. Black Swan’dan büyük replik.

Diziden geliyor; no more half measures, Walter.

youtu.be

Borat: Even though my anus was broken, I knew the rest of our journey would be great success.

www.youtube.com

I wouldn't wrap a dead dog in your gratitude

Sanırım Dogville'deydi, "Biz özgür olduğumuzda kavuşacağız."

Low carb şart değilse fıstık, ceviz vs ve şerbetle baklava gibi, muhallebiyle (ya da hatta pudingle) güllaç gibi tatlılar yapabilirsiniz.
Örnek: www.thechefoutwest.com
Böyle bir şey varmış: www.emmymade.com
(Bir yandan aklıma gelenleri yazıp bir yandan tarif arıyorum.)

Kıyma yerine mantar, beyaz lahana, havuç vs ile spring roll yapabilirsiniz.
Bu karidesli ama mesela: www.yemektekeyifvar.com
Benim aklımda canlanan şunun gibiydi: cookieandkate.com

nası oluyor börek ben de gördüm onu da lastik gibi oluyor yazmışlar altına

@nahtoderfahrung

Asıl pişmemiş hali lastik gibi bu yufkanın. Islatınca yumuşuyor ve sarıyorsun, pişirince yine biraz çıtırdıyor sertleşiyor. Ben kalem şeklinde sardım, sarma sarar gibi. Çok kalın olmadığı için çıtır bir şeffaf katman içinde kıyma yemiş oldum.

Spring roll olarak birkaç yıl önce dışarda yemiştim bu yufkayı, içinde yeşillik salatalık ve havuç vardı o zaman asıl lastik gibi gelmişti. Aklımda ıslatıp arasına lor koyup, ikiye katlayıp yağsız tavada gözleme yapmak var öyle de hafif çıtırdar ve lastiksi yapısı azalır diye düşünüyorum

Rice paper olayını vietnamlı kardeşlerimiz çözmüş, ben orijinalden devam diyorum: www.wokandkin.com

Mutlaka bu tarife şans verin bence, içinde karides var ne kadar kötü olabilir ki zaten.

Para harcayacağın sosyal etkinliklere katılma. Termos park yürüyüş ve ibb etkinlikleri içerisinde kal.
alışverişi pazardan yap, yemek yap.
bütçe ve yaşantın hakkında daha çok bilgimiz olsa daha net şeyler söylenebilir

Erkek çocuğu gibi yaşıyorum

Sebze ve meyve alışverişi için pazara git ama akşam saatlerinde. Akşam daha uygun oluyor fiyatları. Bir de çıkma sebze ve meyve alabilirsin, onları yarı fiyatına veriyorlar. Bazı marketlerde de son tüketim tarihi yaklaşan ürünleri biraz daha uygun fiyata satıyorlar üzerinde uyarı yazısı oluyor.

Ekmeği de halk ekmek büfelerinden alabilirsin.

sigarayı bırak daha iyi fırsat olamaz. 2025 yılında hala sigara içen cahillerin arasına girme.

Sigarayı karttan al değil de doğrudan sigarayı bırak mesela. Gereksiz bir alışkanlık ve gereksiz bir masraf kalemi

@xu: şu an bir sürü mücadele var hayatımda, bir de sigarayı bırakırsam infilak ederim maalesef

Etmezsin! Öyle gibi gelir ama bir şey olmaz

Market poşeti almak yerine çantada katlanan alışveriş torbalarından bulundur.
Market market dolaşıp, ana gıda ve hijyen maddelerinde indirim takip et, gerekirse stokla.
Yoğurtla beslen çoğunlukla, yoğurt önemli.
Dışarıdan su, kahve, çay alma, su mataran, kahve termosun hep evde dolmuş ve dışarıda yanında olsun.
Evden gerekmedikçe çıkma, dışarıda çalışman gerekirse kütüphanelere git. Sıcakta çıkma, sabah erken saatte veya akşam serinde evden çık. Bir de güneş kremini tazeleyip durmak zorunda kalmazsın. Şapka tak.
Buzdolabı poşeti, yağlı kağıt gibi ürünlere para verme. Balmumlu kağıt keselerin veya silikon fırın matın olsun. Fırını da çok çalıştırma, elenktrik gider.

Psikolojik olarak, temel zevk ve kozmetik konforundan fazla odun vermeyeceğin bir plan yap derim. Yoksa o üç ay üç yıla dönüşür.

Kilo fazlan varsa, üç aylık diyet yapabilirsin, ekmek makarna pilavı kesince aylık 600-1000 lira cepte demektir.

Dışarı çıktığında örneğin kahve içiyorsan çay iç bazen. Dışarı çıkma.sikligina göre buradan da ayda 1000-2000 lira artar.

Yürüme mesafelerini uzatmayı göze al (gündüzleri dikkat et güneş carpmasin). Haftaici her gün işe dönüşü yurusen buradan da bir 600-1000 lira artar.

Toplamda 4-5 bin lira artırdık sanırım.

İnfilak falan etmezsin sigara içmek çok low bişi zaten. Bir kez bırak hayat kaliten artacak inan

Aktüel indirim sayfaları var instagram da. Onları bul takip et, ne nerede ucuz, hangi markette 2 al 1 öde var vs onlara göre yaparsın alışverişini.

Noodle ye ve sadece su iç. Bundan daha fakir olunabilir mi bilmiyorum.

Sigarayı bırakmak lazım cidden :(

özel indirimler dışında ucuzcu marketler hala daha ucuz. indirimleri takip et. temel gıdadan şaşma.

madem bir kaç ay diyorsun, makarnaya ağırlık ver. ucuz ton balığı alabilirsin. pahalısından çok farkı yok. pahalısı daha lezzetli tabi ama ucuzu da yenir. kuruyemiş tüketiyorsan pazardan al. marketten aldığımız paketli cevizin kilosu 1000 küsür. pazarda ince kabuklu cevizin kilosu 250. kırıp içini ayırmak kolay, kabul firesiyle olsun 350-400.
peynir ve süt ürünleri çok pahalı oldu. bir süre uzak dur. bizim kasapta tavuğun fiyatı markettekinin iki katı tam olarak. biri 150yse diğeri 300. bu kadar da olur mu, oluyor. aldığın her şeyin fiyatına dikkat et.

dışarıdan zinhar yeme.
dışarı mümkün mertebe çıkma. adım başına para.
ben marketlerde kaldığım süre ile ödediğim para arasında bir korelasyon görüyorum. son günlerde kaça yükseldi emin değilim ama migrosta durmamın dakikası 40lira civarında.

trendyol go gibi yerleri arada bi kullanıyordum market fiyatları aynı diye.
değilmiş. hem bir sürü getirme ücreti hem de ürün başına ortalama yüzde 20 daha pahalı.

biz pahalılığı kanıksadık bir çok konuda. biraz dikkat edince giren kazığın haddi hesabı olmadığını görüyoruz. halbuki hepimiz 3 kuruşun hesabını yapar gibi yaşamalıyız kazıklanmamak için.

sigarayı bırakmak konusunda bir şey diyemicem ama illa kullanacaksan bari tütün al.

zaten orjinal paket sigaralar içilmeyecek kadar kötü. bazı tütünler bazı marka sigaralardan iyi bile.

ufak ufak sarıp içince hem az içiliyor porsiyon olarak hem de sararken zaten içme ihtiyacının bir kısmı karşılanmış oluyor. bir de ucuz tabi.

migros markalı ürünleri alıyoruz biz genelde. fakirin dibiyken de peyniri süzme peynir alıyorduk örneğin, ekmeği iyilik marka olanlardan alıyorduk. yine migrostan devam edicem :) toplu alışveriş yapanlar için indirimleri oluyor, örneğin bu ay tek seferde en az 1000 liralık 3 alışveriş yapınca 300 liralık indirim veriyor gibi. o yüzden alışverişleri toplu yapmak işe yarayabilir. biraz da alışkanlıklarınızı bilmek gerekiyor, ona göre nereden kısacağınız konusunda fikir gelebilir.

bir de bunu daha çok abur cubur almamak için uyguluyorum gerçi ama, karnım tokken alışverişe çıkıyorum ve o reyonların önünden geçmiyorum alışveriş yaparken.

benzer durumda ben alkolü bırakacağım. sen de sigarayı bırakabilirsin.
bunun dışında gerçekten zorunlu ihtiyacın olmayan şeyleri alma. şampuan, çamaşır deterjanı gibi şeyleri indirimdeyken al stokta dursun. pide'nin ve tiredofwaiting'in önerileri +1.

tam aksine para sikintisi varsa acil olmayan seyleri ihtiyacindan fazla bolca alip stoklamak hata olur. bir de elinde fazla miktarda bulunan seyi insan daha savurgan kullanir.

onun disinda evde yemek yapmak onemli. noodle degil de makarna diyelim biz onun ismine.

sigara degil de asıl mesele alkol olabilir. evde şarap yap şarap mayası alıp, bir süre alkol ihtiyacını giderebilir 5 litrelik falan yapıyorlar maliyet 500-600tl gibi. filtre kahveyle cold brew yapabilirsin evde yine termosla götürmek için. dışarı çıkma etkinliğinde insanların oturmaya da geldiği tarzda bir parkta oturmak, yürüyüş, koşu olabilir özgürlük, maçka, kalamış parkı gibi hem kendini çok soyutlanmış hissetmezsin hem de para harcamak zorunda değilsin. pazardan sebzeyle evde yemek zaten çok iyi paran olsa da yap xd
nacizane eğer param olmasa birilerinden mutlaka bir şey isterdim zaten normalde de istiyorum canın bir şey çekerse isteyebileceğini düşündüğün biri varsa, çekinme.
her erkek gibi sen de excel tablosuna giderlerini not alıp seni aşacağını düşündüğün yerde dur. kısmanın da sınırı yok ki içme suyu bırakıp çeşme suyuna bile dönebilirsin

ekstrem fakirlik için üç ay uzun bi süre. bi şekilde maddi destek alma şansın yok mu? param olsa ben verirdim direkt, aynı yoldan geçtiğim için kimsenin bu kadar uzun süreli fakirlik yaşamasını istemem açıkçası, insan ruhsal olarak hastalanıyor resmen.

en başta sigarayı kartla nakitle almayı geçtim tütüne geç. iğrenç oluyor evet ama bir paket cuvarete 80 lira vereceğin yerde o parayla dört paket hazır sarılmış sigara alabilirsin. ayrıca berbat olduğu için normalde olduğu kadar içmeyebilirsin. ekstrem fakirlikte sigara ciddi masraftır - bunu %75 oranında düşürmek mümkün.

çalışıyorsan işyerinde, öğrenciysen okulda vs. yemiyorsan evde baklagillere ve ucuz yiyeceklere saldır. üç ay idare etmen gerektiğini düşünürsek AŞIRI fakir olmadığını varsayıyorum. salça, ucuzundan tereyağı, bütçeyi çok zorlamazsa zeytinyağı al. nohut, mercimek, fasulye, pirinç, makarna... bayağı götürür.

hayat tarzı ve bünyeye göre değişebilir tabii ki ama AŞIRI FAKİR iken günde bir öğüne dönemk iyidir. imkanın varsa bunu tavsiye ederim. ben günlük iş-güç sürem 4-5 saati aşmadığı için böyle zamanlarda günde 16 saat filan uyurum. çok uyuyunca hem vakit geçiyor hem de aptala döndüğün için pek acıkmıyorsun.

bu normalde sağlıklı yaşam tavsiyedir ama BOL BOL SU İÇ. acıktırmaz.

gerçekten sıkıntılı bi fakirlikten söz ediyosak zaten temel fonksiyonların ötesini pek umursamıyor olman lazım. mental olarak çok zorlayıcı bi şey elbette, insan "bugün fasulye yedim başka da bi şeye ihtiyacım yok" diyemiyo tabii ki ama para yoksa ister istemez katlanıyosun.

ücretsiz ilgi alanları bulmaya çalış bi de faydalı olabilir. dizi-film olur, oyun olur, parkta kuş izlemek olur vs... para harcamadan geçirilecek güzel/keyifli vakit bu süreçte kafayı sağlam tutma açısından faydalı.

ama hepsinin ötesinde sınıf bilinci ve komünizm tavsiye ederim. sen bugün aç gezip yarın toparlarsın ama bizim bugünkü halimizle sürekli yaşayan milyarlarca insan var. bizim de zaten "iyi" sandığımız hal bile başkalarını zengin edip cebimizde iphone olduğu için kendimizi zengin saymaktan ibaret. iş güç sahibi, cebinde parası olan adam bile tatili anca 8 taksitle senede 3-4 gün filan yapabiliyor. çok küçük bir kesim gittikçe zenginleşirken koskoca uluslar, nesiller heba oluyor. millet iyi bi firmaya gireyim de daha çok zengin edeyim, bana da üç kuruş fazla vrsinler diye yarışıyor, bunu yapan "hayırlı evlat" oluyor filan...

dünyada herkese yetecek kadar kaynak var, kimsenin aç ya da fakir gezmesine gerek yok. bunu da düşün derim. zenginleri rahatsız etmek için pilav ve kuru fasulye yeter, "fakirim" diye üzülüp kenara çekilme.

Param yok diyip sigara içen fakir olmaz. Sigaraya para buluyorsan paran vardır. Kumar ve alkol için de aynı şekilde.

Aynı durumdayım kendi yaptıklarımı yazıyorum:
İlk etapta sigarayı bıraktım zor olabilir evet bırak demek istemiyorum o da bir rahatlama ritüeli tam tiryaki değildim bırakabildim sana kalmış.
Etkinliklere ara ver.
Platform üyeliklerini dondur.
Minimum nakitle gez sitelere kart bilgin kayıtlıysa sil bir şey alacağın zaman bilgileri girmen gereksin.
İstediğin değil ihtiyacın olanı almayı alışkanlık haline gerir.
Benim için en önemli kalem dışarıda yemekti. Şimdi baktım en son şubat ayında dışarıdan yemek söylenişim ki ben nazlı bir tipimdir iş yerindeki yemeği beğenmem söylerim, evde kahvaltıya vakit bulamam söylerim… hepsini bıraktım. Çok zaruri durumlar olmadıkça dışarıdan kahve almayı da yemek yemeyi de bıraktım.
Kahvemi evimde yapıp işe götürüyorum. İş yerinde uygun yemek yoksa eve bırakıyorum ya da aşçıdan rica ediyorum bana göre bir şey yapıyor.
Kıyafet alışverişi yapma, dolabını bir dök bir sürü şeyin olduğunu göreceksin kendine bir haftalık kombin hazırla mesela, askıda ertesi gün giyeceğin şeyin hazır olması “kıyafetim yok” düşüncesini bitiriyor.
Kullandığın markaların yerine alternatifler bulmaya çalış hem iyi hem daha uygun bir marka bulunabilir.
Aklıma geldikçe eklerim.

+ Suyunu, kahveni termosla götür iş yerine.
+ İnternetten para kazanabileceğin işlere (chatgpt'ye bununla ilgili fikrini sorabilirsin) yönelebilirsin. Az zamanda minimal gelir getirecek işler bulunabilir.
+ Sahibinden'e/Facebook'a ilan aç, (aylık x ders y lira!)
+ Çalışmadığın günler için random işler bulmaya çalış.

çalışmadığım ve ultra fakir olduğum bir dönemde hakmar'dan paket tavuk döner alıp fırında pişirip yerdim akşam yemeği olarak.

sigarayı tütüne çeviriyoruz.
dışarı çıkmıyoruz.
belediye çorba falan dağıtıyorsa oradan karnımızı doyuruyoruz.
protein tozu alınabilir. ben öyle yapıyordum f/p oluyordu ama sindirim sistemi siki tutuyor.
5 lt su olmuş 15 lira. çeşmeden içiyoruz.
hastalanmıyoruz.
siksok abonelikleri iptal ediyoruz.
donanımhaber sıcak fırsatları mesken belliyoruz.
elde satılabilecek bir şeyler varsa satıyoruz. fiziki olur dijital olur. ben sözlük hesabı satmıştım. o günden beri hep yedek akçe gibi sözlük hesabı tutarım kenarda. kara gün dostu.
eğer durumumuz birkaç aya düzelecekse bankaların harcama sözü kampanyanlarına katılınabilir. bana atıyorum aylık 500 lira harcama sözüne 500 lira puan veriyorlardı zamanında. düşündüm aylık 500 her türlü harcanır. harcamasam bile bana verdiği 500lük puanı 12 ayda parça parça alacaktı. bir nevi faizsiz kredi. alıp 3 5 ay sonra durum düzelince caymıştım vs.

Simdiye kadar yaptiklarimi yaziyorum:

Migrosta son tuketim tarihi yaklasmis urunleri indirimli aliyorsun, onlari takip et.

Cay kahve icin termos.tasimayi.aliskanlik haline getir, disarida cay kahve icme.

Kiyafet alisverisini kisitla, mumkunse hic bir sey alma.

Para harcama aliskanliklari seni zorlayacak arkadaslarinla gorusmeyi aza indir.

Evde satilacak bir seyler varsa, kitap, giysi, kullanmadigin elektronik gibi (mutlaka vardir) onlari internetten sat.

Kendine ufak luksler belirle, ne kadar zorda olursan ol, lukslerinden vazgecme. Sigara olur, haftada bir alkol olur, sinema olur, kendini iyi hissedecegin seylerden vazgecme.

Hepsi geciyor, zaman gelecek, lan parasizliktan neler yapiyormusuz diye dusuneceksin.

yemek evde yapılacak, ancak beslenme kalitesi önemli, haftada bir ton balıklı pilav, makarna vs. gibi bir şey gerekiyor. sebze, mümkünse pişirmeden yiyebildiklerin. eğer ağır fiziksel bir iş yapmıyorsan, günde tek öğün.

sigara için tütün denmiş, olmuyorsa elektronik sigara, hatta diy likitler. 1000 liralık diy likit 3 ay yeter.

bu ikisi zaten genel maliyetleri büyük ölçüde kısıtlıyor. sosyal medya, twitter, instragram mutlaka telefondan silinmeli, reklamlar çok fazla etkiliyor, gereksiz alışverişi körüklüyor. browser için de ublock.

tüm abonelikler iptal. bunlarda küçük küçük ancak bir sürü.

günlük bir harcama limiti belirleyip her şeyi o çerçeveye sığdırmalısın. mesela günlük 300 lira gibi. sigaran, yemeğin, her şeyin bu 300 lira içinde kalmalı. bir kaç gün kolay, sonraki günler zor sonra alışklanlık olur.

Pastörize dost süt bimde 35 Lira. Pastörize Sek süt migrosta 80 Lira aynı lezzet aynı besin değeri. Dost günlük süt süper bir amme hizmeti.

dusa girdiginde su isinana kadar akan suyu bos bir kovada topla. onunla balkon yikar, yer silersin. su masrafin azalir.
hicbir seyi elde yikama (bardak dahi). makinede yikansinlar, gene su tasarrufu saglar.
bir süre ütüye ara ver. ütü cok elektrik ceker.
saclar uzunsa kestir, fön makinesi kullanma süren azalir (ütü gibi en cok elektrik ceken ev aletlerinden biri de fön makinesi), kullandigin sampuan ve su miktari da büyük oranda düser.
beyaz ekmek alma, eksi mayali esmer ekmek al. yemeklerini ekmekle ye. hem doyurucu hem besleyici. ekmekle daha iyi doyacagin icin et ve sebze maliyetin düser.

ek gelir yaratma imkanin var mi? ders vermek gibi, vs?

Değmez.

myminibaby almayanı dövüyorlar.
bizde de ondan var. ikinci tatilde delindi bir yerden. kendi bantıyla idare ediyor. gerçekten delinse bile hızlıca sönmüyor ve içindeki sünger sayesinde batmıyor.

muadil olan ürün aynı şeyleri karşılar mı emin olamadım ama zaten çocuk sürekli gözetiminizde olacaksa bence uygun olan alınabilir.

2017 yılında aldım bizdeki myminibaby kolluğu. Bir çocuk büyüttü şu an küçük kardeş kullanıyor. Hiç patlamadı. Parasını hak ediyor dediğim ender çocuk ürünlerinden.

Bunun kahverengisini Heidi'nin dedesi giyiyor, zor bir kombin.

Şalvar gibi bir şeyle etnik bir kombin yapabilirsin. Üniversitelerdeki sol grup temsilcileri veya sendika ağaları gibi bir tarz olur

Fotoğraftaki modelde uzun etekle kombinlenmiş galiba. Şortla da olur mu acaba, gerçekten de kombinlenmesi zor.

icine acik renk tisort, gomlek
alta acik renkli kot

Tam pinterest'e sorulacak bir soru o nedenle:

tr.pinterest.com

Beyaz kısa şort, taşlı tuşlu bir espadril ya da sandalet, üstüne de bu şey. Kollara bol mavi beyaz boncuklu bileklik.

Böyle bişeyim yok, normalde giyeceğim şey değil ama en oluru böyle gibi geldi. Üst olarak fazla kapalı ve uzun olduğu için bacak dekoltesi kullanırım. Pantolon ya da uzun etekle giymem.

beyaz crop, altına yüksek bel mom jeans.

Soruna yanit veriyorum, evet.

Siyah veya beyaz şort+kolsuz bluz.

zalımsın forvet.

Mecbur musun? Degistirme fisi varsa ben degistirirdim. Pin linkine baktim, bir suru guzel kiz giymis benzer seyler ve hicbirine yakismamis. Modelde de guzel durmamis.
Illa mecburum diyorsan ben icine bi sey giymezdim ama onun icin de kumasi kalin. Garip durur.
Icine bi sey giyip beyaz bi sey, onunu acik kullan bari. Keten genis kesim kahve bi pantolon olabilir

Tesettür gibi durmuyor ben bunu etekle kombinlesem pazara gider gibi olurum pantolon ile kombinlesem kısa kalır.

İçine beyaz kare yaka askılı body açık renk kot ile kombinleyebilirsiniz ama şık değil cidden. Kışın evden çalışırken sırtıma bir yelek alıyorum ben ayılana kadar sabah üşümemi alıyor. Ona çok uygun geldi :)

Fotoğraflarda kolsuz da kullanılmış ama, bence mevsim geçişlerinde beyaz bluzla ve altında jeans ile güzel olur.

Yok mümkünse çekmesinler. Her şey eski haliyle kalsın, yeni versiyonunu beğendiğim tek bir şey yok zira

Kesin batırırlarlardı, o filmleri güzel yapan CGI işlerine çok bulaşıp yapaylaşmaması aslında, yani Yüzüklerin Efendisi çekerken adamlar çoğunlukla her yerin ölçekli inşasını yapmışlar, Miğfer Dibi kalesinin maketini yapıp çekimi o şekilde yapmışlar, o nedenle gerçek gibi hissettiriyor ama bugün çekseler CGI ile bilgisayardan kale yapıp öyle çekerlerdi, muhtemelen aynı hissi vermezdi, aynı hissi vermeyeceği yakın geçmişte çekilen Hobbit filmlerinden de anlaşılıyor zaten aralarında 10 sene var ama o 10 senelik gelişim bile filmleri batırmıştı.

Geçen markette ödeme yaparken kasiyer çocuğun kolunda Şahmaran dövmesi gördüm. Ne filmdi ama...İzlediğimde çok etkilenmiştim dedim. Çocuk da Evet Serenay Sarıkaya güzel oynamış dedi.

What?

Serenay kim yahu tanımıyorum ben Türkan Şorayla Faruk Peker'in oynadığı filmden bahsediyorum dedim.

Oda benim bahsettiğim filmi izlememiş. Karşılıklı error verdik.

Bence çekmesinler abi. Gladyatör 2 çektiler mesela izleyecek miyim ? Tabi ki hayır. Russel Crowlu olan kafi.

ben abartilmis gorselligi, fazla efekt islerini sevdigim icin gunumuz teknolojiyle olmasini tercih ederdim.
Ama bu filmleri ozel/efsane kilan sey de bu yapayliktan uzak oluslari.

Yapmasınlar :(
Jurassic Park gibi animatronic harikalarını sırf CGI'a çeviriyorlar, üzülüyorum.

lotr ve hobbit serisini karşılaştırırsak lütfen çekmesinler.

Star Wars'un son filmi 2019'da çıktı.
Star Trekler hala devam ediyor. Kendiniz karar verebilirsiniz.

Teknik olarak tam olarak istediğiniz şey bu değil farkındayım ama pratikte zaten eski filmlerin birebir yenilerini çekmek çok olası değil çünkü oyuncuları yaşlanıyor veya ölüyor. Yeni cast gerekiyor. Bu da baştan birçok kişi için itici bir durum.

Ancak eskiden günümüze uzanan yapımlar bir karşılaştırma imkanı veriyor.

Gerçi eminim yakında AI karakterli filmler çıkar :D baya bir eski film eski castlarıyla dirilebilir neden olmasın.

Lütfen hayır.

10larca nostalji maksatlı berbat örnek var. Filmlerin yeniden çekilmesinden içimiz çıktı. Orijinal fikir bile yok.

merhaba. sinema ile fazla bir alakası olmayan orijinal ben-hur ve spartacus filmlerini beraber izledik, ikisi de yaklaşık 3 saat dakika sıkılmadı. bu kullanılan insan sayısı (ordulardan falan yardım almak), gercek hayvan kullanımının etkisiydi. yukarıda eroleia isimli arkadaşın değindiği gibi plastik makyaj vs cgi kapışmasının insanlar üzerinde etkisini net hobbitte gördük. oturmamış bir şey vardı. ayrıca döneminin yaratıcı çözümleri (ikizleri kullanmak[terminatör], yepyeni bir kurgu yöntemi bulmak (starwars) hatta melie ye kadar uzatabileceğimiz bu sektör olması gereken adımları zamanla atıyor, geriye dönüp remake yapanlar (mesela total recall 2012, 90 lı aslının önüne geçemedi, blade runner ın orjinali vs remake i belki tartışılır ama yine de kimse daha iyoydi demez, iki farklı film olarak ele alır). bence böyle ama ileride de çok acayip yanıltan bir iş illa ki çıkadabilir. hatta dune u ele alırsak birebir tekrar çekim değildi ama sonuç ortada kült olan son seri olacak.

libertine +1

@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1

Bu arada şöyle bir şey var. Eskilerde yokluktan hayal güçleri ile muazzam şeyler yaratmışlar. YouTube'da Corridor Crew kanalında yapım süreçlerini izliyorum hayranlık duymamak elde değil. Yine aynı kanalda birçok CGI için iyileştirme de yapıyorlar eğlencesine. Orada görüyoruz ki sorun teknoloji değil. Liyakatsizlik, VFX ekiplerinin vizyonsuzluğu, yönetmenlerin tembelliği ("CGI yap geç" şeklinde) ve VFX ekiplerinin yaratıcı yönetmenlerin ise sabırlı olduğu senaryolarda ise yapımcıların bir an önce paraya konma hevesi konusu geliyor sanırım. Aynı VFX ekipleri daha iyi bütçe ve daha geniş zaman ile harikalar yaratabilirler, tabii bu bazıları için geçerli.

Sevmediğimden değil bilakis çok seviyorum ama squat'ta yüksek ağırlıklıklara çıktığımda gözüm hep korkar ama yine de yapıyorum, sevmediğim bir hareket dünyanın en faydalı olan hareketi de olsa yapmam galiba, barbell row süper bir hareket ama hiç sevmediğim için yapmıyorum, aynı bölgeyi çalıştıran birçok alternatif var sevmediğim bir şeyde sırf yapmak için yapmanın bir anlamı yok.

Sandalye pozu

deadlift

Chaturanga

öfff kaleci barbell row diyince tetiklendim. hiç sevmem ve yap denildiğinde ağlaya ağlaya yaparım.

Isınma
Nefret ediyorum aşırı faydasız geliyor sporu düzenli hale getirince kasılmalarım azalıyor sonra bırakıyorum zaten ısınmayı :)
*Öneri değildir.

Benim için sportif hareketlerin neredeyse tamamı bu kategoride.

Plank

karın kası çalışmayı hiç sevmiyorum ama üzerinde dolaşacak parmaklar aklıma gelince mecburen yapıyorum.

Face pull.
Omuz sağlığı için yapıyorum sadece.

Burpee

wallwalk ve thruster :/

Ağırlıkla bulgarian split squat tabii ki. Bulgarları da sevmem zaten :(

tüm aletleri, deadlifti falan çok severim. kalistenik (kendi ağırlığın ile çalışma) nefret ederim. inanılmaz yorucu bir şey. hoca zorla yaptırıyor. salonda ağlıyorum resmen :D ama işte çok faydasını da gördüm.

sevmedigim hareketi nerdeyse hic yapmiyorum, sevmedigim ve mekaniginin bana garip geldigi hareketler. karin hareketi mesela 5 gun gidiyorum belki 1 gununde bir kac hareket onun disinda yapmam.

Ben görmüyorum hiç. Kendim de giymiyorum.

sokakta görmedim de sosyal medyada çok görüyorum adına da şortolon diyorlar saçmasapan.

dindar muhafazakar insan itemidir. o yüzden olabilir.

2000lerde kot kapri ve altina terlik modasi vardir. paris hilton fanlari bilir.
onun disinda böyle bir moda yok. :D

Henüz görmedim. Ama zaten yalnızca 9 nota var, kaç farklı moda olabilir ki? Sürekli başa sarması normal değil mi

Yok dindar muhafazakar diil ya; baya komple kol boyun surat dövmeli, matrix gözlüklü ve kapriyle birlikte falan garip bir mix.

Yabancı fashion instagrammer larda görmeye başladım şimdilik. Sokakta denk gelmedim henüz. Ne kadar moda olursa olsun ben giymem. Kendime ara boy şeyler yakıştıramıyorum. Ayrıca dünya üzerinde kapri pantolonun tek yakıştığı kadın audrey hepburn dür. Ondan başkasında beğenemedim. Ama o da ne giyse yakışır benim nazarımda

Giyen bir kişi bile görmedim. Şort giyecek olan mini giyiyor. En fazla diz hizasında.

Konum Üsküdar

Çok sacmaymis, ben giyerim;p ben de hiç görmedim ama Kadıköy'de varsa yakından bütün bayilerde.

ben saç sakal 600 veriyorum

Mecidiyeköy'de sadece saç 600 tl
Bağcılarda sadece saç 200 tl

Sadece saç 300

Saç sakal 800 - Altunizade

Hep erkekler yazmış sanırım. Bir iki ay oluyor 1600 lira verdim ben kesime :/

istanbul'u bilmiyorum ama bulunduğum yerde 500 verdi arkadaş. kadın

Kadın için sordum, sakalsız.

1k

"Kadın için sordum, SA KAL SIZ." ahahhaahahhha

chrome icin adımlari takip ettim ama listeye nasil kullanici ekleyecegimi bilemedim. oraya da bir el atsan süper olur.

Ellerin dert görmesin diyorum <3

yüklendi mi eklenti? yüklendiyse her hangi bir kullanıcı üzerine sağ tıklayıp eksiduyuru engelleyici ve takip-> bu kullanıcıyı engelle demek lazım. olmadıysa bakalım

EK: kullanıcı engellemek için, engelleyeceğiniz kullanıcının bir duyurusunu açın, kendi duyurusunda nickinin üzerine sağ tıklayıp menüden seçebilirsiniz. Engeli kaldırmak için ekranın boş bir yerinde sağ tıklayıp kullanıcı panelini açabilirsiniz.

simdi yaptim, engelledim. bunun üstüne bir sakızli muhallebi yiyerek gökyüzüne bakacagim ve sana ve yedi ceddine dua edecegim kardesim.

ellerine sağlık. siftahımı da yaptım.

Bu nasıl bir sevap pointtir. Tebrikler.

Çok severim, 8-9 saat uyumadan kendime gelemem.

Uyumayı severim uyumaktan daha fazla sevdiğim fazla bir şey olmayabilir, ayrıca günün herhangi bir saatinde herhangi bir ortamda ve şartta "şurada bi uyuyayım" deyip uyuyabilirim, bi keresinde evde tadilat varken sanırım hiltiyle bi yerleri kırıyorlardı o gürültüde de çok güzel uyumuştum ama uyuma konusunda tek beklentim uzanma şeklinde olmalı, uzanabildiğim her yerde uyurum ama oturarak falan uyumasını çok tercih etmiyorum, öyle de uyurum ama tercih etmiyorum.

Çok severim, ayı gibi uyuyorum çok afedersiniz hafta sonları bilhassa.

Hafta içi çok uyumam; işten gelince bir iki saat uyurum, sonra kalkarım şahsi işlerime bakarım. Sonra bir iki saat daha uyku patlatırım. İş yerinde de 1-2 saat kestirebilsem komple bu düzene geçicem de öyle bi imkanım yok. Power nap cidden çalışıyor bende az uykuyla zinde hissediyorum.

Hafta sonu uyku borçlarımı ödüyorum tabi özellikle cuma ya da cumartesi 15-16 saat tek atıyorum :D

10 saat uyumadan kendime gelemem

Mutlu olduğum zaman uyuyamıyorum, mutsuzsam ve stresliysem uyku beni rahatlatıyor. Bu tip durumlarda seviyorum.

çok eskiden çok daha fazla severdim öğrenciyken filan ama on yıldır erken yatıp erken kalkıyorum. gece on ikiyi pek geçmem. uyku surem hep aynı 6 7 saat. artık fazlasını uyuyamıyorum pek. ama keşke 5 saat filan yetseydi. Öyle yaşamak isterdim.

8-9 saat uyuyorum. Az olunca depressiya kacinilmaz oluyor.
Seviyor muyum bilmiyorum ama az uyku bana çok zarar veriyor.

8 saat uyurum. Erken yatar erken kalkarım.

2-3 saat uyumak bana yeter diyen yalancıdır. Eğer 24 saatte 2-3 saat uyuyup hiç sorunsuzca günlerce devam ediyorsa hemen İsviçreli bilim adamlarına email atmalı.

7.30-8 saat ideal. Yaş aldıkça daha çok ihtiyacım var gibi. Eskiden uykusuz işe giderdim ama son yıllarda uykusuz olunca iş performansini etkiledigini fark ettim. Eskiden operasyonel işler olduğu için uykusuz da olurdu ama şimdi stratejik konusmalarda uykusuz olmuyor asla.

Bu arada sicak havada esinti ile öğlen uykusu <3

2-3 saatlik uyku beni öyle bir salağa çevirir ki hiç uyumasam daha iyi.

Uyumayı çok seviyorum, uyumadan ne dinlenebilirim ne iyileşebilirim o kadar önemli ki benim için.
8-9 saat arası uyumaya çalışırım normal düzende.
Ekstra durumlarda uyku düzenim bozulursa kendimi bir gün boşa çıkarıp o gün komple uyur dengelerim.

Severim :)

6 gibi kalkiyorum. en gec 7. 12 gibi de yatiyorum.

Eskiden severdim artık lüks. Yapmak istediklerim için uykumdan kısıyorum yoksa gün yetmiyor

çok severim. erken yatarım, kafamı koyar koymaz ve alarm çalana kadar deliksiz uyurum.

Cok severim. Erken yatmam ama uykuyu cok severim ve cok kolay uykuya dalarim. Dusuk tansiyon sorunum oldugu icin evdeyken ozellikle durup dururken hadi ben uyucam diyip uyumuslugum coktur skdkdkf

Uyumayı çok seviyorum ama uyumak istemiyorum. Depremden sonra iyice arttı uyumama isteği. Değerli taraftan uyuyunca bişeyler kaçıracakmışım gibi hissediyorum. Resmen offline olmak istemiyorum.

Gec yatiyorum, erken kalkiyorum. Beden cok yorgum degilse fazla uyumayi sevmiyorum. Geceyi uyumadan gecirmeyi seviyorum.

8 saat uyumak uyumayı sevmek değil bence. bir insan zaten 7-8 saat uyumalı.

daha az uyuyanlar uykuyu sevmediklerinden değil, daha fazla uyuyamadıkları için.
daha fazla uyuyanlar da yorgunluklarını atamadıkları için olabilir.

gün ortası uyuklama hissini, mayışmayı seven de uykuyu seviyordur diyebiliriz sanırım.

Yemek ve seksle beraber en haz veren 3 eylemden biri. Ve yine diğer ikisi gibi bokunu çıkarmadan yapmak gerekiyor. Hazzı ertelemeyi de sevdiğim için girift ve dalgalı bir ilişkimiz var diyebilirim.

Manipulation rules the nation

Benzerliklerden dolayı. Eğer birinde, kendime benzeyen/tanıdık hiçbir şey yoksa hiçbir ilişki kurmamam, benim için yok gibi olmasi lazım.

Narsist beni çekiyorsa, bende de bir narsistlik vardır, diye düşünürüm.

Çünkü kaygılı bağlanan bağımlı kişilerin bildiği sevgi türü o

Bagimli kisi bundan neden zevk aliyor iste?

Ailevi örüntüden. Ailede böyle bir manipülasyon varsa, sevgi olarak kodladığı bu olduğundan tanıdık gelene çekiliyor kişi. Tanıdık gelen güvenli alanı oluyor.

Basit, hep seni buluyor dikkat edersen. Sorun sende olabilir.

Narsist kişilerle ilişki kurmak bizim aslında ruh halimizin ayarlarını başkasının yapmasına ne kadar izin verdiğimizle alakalı. Yani kendimize bakışımızı, kendimizi anlayış biçiminizi daha baskın bir figür üzerinden kurguluyoruz. Bu yüzden bağımlılığa yatkın insanlar narsistlere daha kolay çekiliyor olabilir. Bu biraz sınırı olmamakla, sınırını bilmemekle, kendini tanımamak, özsaygı yetersizliği, kendi hayatının hakimi olamamakla alakalı. Örneğin çocukluk ve gençlikte ailede ya da yakın çevrende, sen coo gönüllü olmasan da hayatına dair kararları senin için veren, seni sürekli yönlendiren biri ya da birileri varsa sen tek başına sağ kalmayı öğrenemiyorsun. Yalnızken fonksiyonel olamıyorsun, sürekli bir başkasının yönlendirmesine, onayına ihtiyaç duyuyorsun. Öyle alışmışsın. Ve narsistler böyle insanları 8 km öteden tanır, kukla gibi oynatır. Ama yine de gerçek bir narsistle kurulan toksik ilişkiden sağ çıkıp farkındalığı artan, kendini tanımaya, olduğu gibi ifade etmeye başlayan insanlar hayatlarına bir daha kimseyi kendilerinin önüne koymaz, kimseye sınırsız imtiyaz vermezler. Gerçekten bağımlı insanlar için narsistlerle kurduğu ilişkiden sağ çıkmak bu açıdan bayağı besleyici bir şey.

Ozguven eksikliğinden. Sevilmeyi koşulda bağlamak da var. Narsist kişi seni yönlendirir sen de ona uyarsam beni sever diye düşünürsün.

çünkü önce o gelip seninle ilgileniyor-çaba harcıyor.

aileden sevgiyi dengesiz bir şekilde gördüysen, aynı dengesizliği narsistte de görünce tanıdık geliyor ve kapılıyorsun. çünkü sevgi senin için böyle bir şey olarak işlenmiş bilinç altına.

mesela ben çocukken bir sevildim bir dövüldüm; bir ilgisiz bırakıldım, bir canım yavrum oldum. manyak ettiler yani. aynı şekilde bi seviyorum diyen ama aynı zamanda da kalbimi kıran, ağzından çıkanla yaptığı tutmayan birine aşık oldum. 1.5 yıldan fazla da ondan kopamadım. kopuşum çok ama çok zor oldu.

Bu adamı her gördüğümde çok beğeniyorum. Oynadığı tüm dizileri yaşıyor gibi. Örneğin kırmızı oda’da şiddete meyilli kocayı ya da yalancı’da tecavüzcü sapığı bile başarıyla oynayabilmişti. Gay rolü de var aşık romantik adam rolü de. Hem yetenekli hem yakışıklı. Star tvnin aşk dizilerinde oynayan tipler oturup ders çıkarmalı.

Kendi jenerasyonunda en iyi erkek oyuncu bence. Cok basarili

Sectigi isler de cok iyi. Kariyer olarak portföyünü de çok beğeniyorum

İyi biliriz. Çok başarılı ve çok minnoş. İstanbullu Gelin’de de harikaydı mesela

Öyle bir geçer zaman ki ve Netflix dizilerinden biliyorum. Son derece zıt roller olmasına rağmen çok başarılı şekilde canlandırmıştı. Beğeniyoruz.

TV haricinde aydınlıkevler de izledim kendisini. Tiyatro sahnesinde canlı canlı izleyince gerçekten çok iyi bir oyuncu olduğuna emin oldum. Beğeniyorum oyunculuğunu

5/10

Bence de iyi oyuncu. Bir de nedense bana iyi biri gibi gelir.

itici geliyor bana nedense. bir de hep büyük oynuyor, izlemek keyifsiz bu yüzden.

Gittim. Keşke halkidiki de kalsaydık niye buraya geldik ki dedim. Güzel plajlar var ama o plajlara gitmenin bedeli arabayla 20 30 dk tangır tungur yollardan geçmek. Ama şöyle de bişi var bizde 2 çocuk vardı, merdivenlerle inilen plajlar var anamız ağladı eşyalarla o sıcakta inip çıkarken.

Corfu'dayım şu an. Mimari harika. Şehir gece ayrı gündüz ayrı güzel. Rovinia beach, Porto timoni beach (tekne ile git gel 15 euro) yapılır.7th heaven'de gün batımı, Spiros Taverna 97 (gün batımı yemek) . Corfu High Seas'ten tekne kiralayıp çevredeki koylar gezilebilir.

Olumsuz eleştiriyi geçersem iyi iyi. Yardır böyle

Bu ülkeye çok bile. Devam.

ifşa yapmicam tebrik etmeye geldim

www.youtube.com

Güzeller çekinmeyin paylaşın kendinizi. Bakın en fazla testesteron fazlası tipler 20 yil öncenin quotelariyla size varoş falan diyor, bir şey olmuyor.

Çok güzelsin.

güzel.

aslıhan gurbuz vibe..

Aslıhan'a aşığım, bu yorumu gördüğüme inanılmaz sevindim.

Bacım güzelsin demeye geldim gidiyorum, ifşa yapabilecek cesaret bende yok sorry :)

20 yıl öncesinin quote'larını beğenmedi ama destek beklediği kimse kendisini paylaşmadı (:

Beğendim stilini Filiz Akın gözlüğü ile gayet şı... Şaka yahu şaka. Simsiyah kıyafetle yaz stili mi olur (:

Stres seviyeni düşür, erken boşaltır. Biraz relax.

Harika bence. Ama boydan foto olsa daha iyi anlayabiliriz.

sadece yoga imgesi göremedim.

yoksa onbir

Bayağı aşırı yüzük muzük deli intibai yaratmayı hedefliyorum bu yaz, bir tık yaratıyorum onu zaten. Tanıdığın o gaci olmadığıma sevindim

@teyze: Fransız güzeli, aşırı elegant bir kadınsın.

@teyze

böyle bir fotoğrafı kim çektiyse helal olsun. model mi güzel sanatçı mi güzel bilemedim.

Deyzeye bakmaya gelmiştik kaçmış hahah

Gözlük olmasa daha iyi

bence güzel.

Lan duyurucular adam kayiriyor ha, olm cok siradan. Dün yazmak istemedim, acaba önyargılı mi davraniyorum diye. Baktim simdi, cok siradan. Ne tarzi lan?

Güvenme şu yazilanlara, senin moralini yüksek tutmak icin yapiyorlar. Gercekten samimi olsalardi bak şunu şöyle yap daha iyi olur derlerdi. 2 3 ay sonra oku bu mesajlari, uyanacaksın olaya.

Benim moralimi neden yüksek tutmak istesinler?

@sikizdokuzon çünkü herkesi seviyoruz, sen de dahil.

Sen pek öyle herkesi seviyor gibi durmuyorsun. Ben seviliyor olabilirim, sanırım ona gucendin. Azıcık insan olursan belki seni de sevmeye başlarlar.

@ahahaahah hep laf sokma peşindesin. Benim sevenim çok. Doğruları hazmedemeyenler var. Bugün havalı güneşli desek onu bile sindiremiyorlar.

www.photofeeler.com

At buraya fotonu görelim millet kaç puanlıyor.

Sana güzellik borcum mu var Allah'ın hazımsızı? Biraz aklını kullan. Aylardır benimle yatıp benimle kalkıyorsun, get a life artık. Seviliyorum, gayet de güzelim, hayatım yolunda, Kudur. Hiçbir kadından bu kadar kıskançlık görmedim hayatımda, gay falansan söyle, ona göre destek olalım sana.

@sikizdokuzon ahhahahaa, lan yok. Psikolojin bozuk işte. Sen yazınca yazıyoruz, yoksa ne işim olur seninle? Seviliyorsan, hayatın yolundaysa süper işte. Ama ben laf sokmuyorum sana. Kötü bir şey de ima etmedim. Sen ise öte yandan...

Sen o zaman kendinin farkında değilsin, acı.

Bu arada her seferinde sen gelip abuk sabuk konuşuyorsun, çoğunlukla cevap vermiyorum ama sabrın da bir sınırı var. Açıkça söylüyorum; beni rahatsız ediyorsun. Ciddi olarak söylüyorum bunu. Beni burada görmezden gelirsen mutlu olurum.

Millete deli diye diye dolanıyorsun ama köyün delisi gibi görünen de sensin maalesef. Azıcık sakin ol.

Bütün yazı bu saç ve gözlükle geçirmeyi planlıyorsan kıyafetlerin de takıların da bir tık daha bohem olursa çok güzel olur.
Böyle şile bezi ya da keten giysiler, sandaletler, renk olarak da daha açık pastel ve toprak renkler olursa gayet hoş olur.

@sikizdikizon kötü bir şey yazmadım. Sen diyorsan bana pohpohlama duyurusu bu, başlıkta veya içeriğinde belirt. Karşıt görüş duyarsa ölecekmiş hastalığına tutulmuşsun. Allah öğrencilerine ve çalışma arkadaşlarına sabır versin.

Beğenmeyen, duyuruyu garip bulan yalnızca sen değilsin ama işte sürekli ensemde olduğun için beni çok ayrı tetikliyorsun. Usandim senin sebepsiz nefretinden, anlatabiliyor muyum? Buna sürekli olarak maruz kalmak zorunda değilim. Dediğim gibi sen beni görme, ben seni görmeyeyim, mutlu mesut yaşayıp gidelim.

ayy bırak allah aşkına şunlarla tartışmayı.kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş.
biraz daha takı, renkli incik boncuk+1
göze batan hiçbir yerin yok. cildin pürüzsüz. bir ara cilt bakım rutinini paylaş, ne yarıyor öğrenelim

Gayet güzelsiniz, özellikle cilt çok iyi. Yaza renkli takılar daha çok yakışıyor.

e güzel.. cool duruyor ama biraz fazla risksiz. tercihen böyleyse devam. ama ufak bi küpe, kolye değişimi bi de siyah yerine daha pastel tonlarda kıyafet fena olmaz sanki

Buradan okuyunca daha coşkulu, heyecanlı bir hava var, yazım biçiminin verdiği izlenim.

Fiziksel görünüm de sanki bunu saklamak üzere tasarlanmış gibi. Bu açıdan ilginç.

Sutyen askilarinin gorundugu bu tur dar atletleri hic begenmiyorum. Keko duruyor. Sacini da madem topuz yapican sade siyah ince bir toka taksan daha iyi olur sanki. Gozlukler eh. Klasikle bohem arasi sikisip kalmis gibi. Kupeler fena degil, olabilir. Ben aksesuar sevmedigimden yorum yapamiyorum pek.
Bir de o atlet cok ince kemkli kadinlara guzel oluyor bence.

Cok gomdum ya ama kiyafet disinda sen guzelsin :)
Ben de begenen cogunluktanim

go girl, sade, doğal, fresh. daha nolsun!

Türk kadınındaki müthiş egonun sebebi de bu duyuru sayesinde görüldü. ahahhahaha.

Sürekli gazlama, sebebe gerek yok. Nefes alması yeter gazlanıp, pohpohlanması için.

gozluk biraz kucuk gibi onun disinda iyi.

teyze +1

Ben de öneri yapıp gitmişim bir güzel kelam etmemişim :D
Gayet hoş görünüyorsun tam kafamda canlandırdığım sekizdokuzon bu arada kutladım kendimi. Sadece diyette olduğunu söylediğin için bir tık kilolu hayal etmiştim ama gayet iyi görünüyorsun, beğendim.