Giriş
(19)

Sizce bir yaratıcı var mı?

slm ben yalnız komando yasin
Yani bu evren tesadüfen mi oluştu yoksa deizmde ki gibi bir yaratıcı var ama dünyaya karışmıyor mu?
Yani bu evren tesadüfen mi oluştu yoksa deizmde ki gibi bir yaratıcı var ama dünyaya karışmıyor mu?
0
slm ben yalnız komando yasin
(17.03.24)
Stephen hawking fizik yasaları ile big bang’i defalarca açıklamaya çalıştı. Evet tesadüfen. Ama günlük dilimizde kullandığımız tesadüften bağımsız yasalarla mümkün kılınan bir tesadüf.
0
ruhen hastayim ben
(17.03.24)
Var mı yok mu bilmiyorum, bilen de yok zaten ve olmayacak. o yüzden umursamiyorum ve hayatımı da bu şekilde yaşıyorum.
0
logisticsmanager
(17.03.24)
yaratıcı yok ama çok umurumda da değil +1
0
gabe h coud
(17.03.24)
Olabilir ama bilemeyiz..
0
anon1m
(17.03.24)
inançsız biri olmama rağmen bunu olasılıklardan biri olarak görüyorum, simülasyonu da bir olasılık gördüğüm gibi o yüzden ateizme değil agnostizme yakınım sonunda ne çıkacak ben de merakla bekliyorum :)
0
grimavi
(17.03.24)
din mensubu kişiler tanrı der.

ama bilime göre evrenin oluşumu (ve/veya big bang) ile ilgili teoriler var. son görüşlerden birisi de kuantum dalgalanması (quantum fluctuation). yoktan enerji oluşmasıyla ilgili kısaca ama daha ayrıntılı tabii. çoklu evren teorileri de var.

metafizik/ütopik durumlar da düşünülebilir. veya daha üstün ırkların/uzaylıların/varlıkların yaratıcı olması veya onların bir deneyi olmamız vs.
0
ermanen
(17.03.24)
Her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten diye birer cümleye sığdırdığımız devasa ve imkansız özellikleri bir varlığa atfedince ve onu aynı zamanda hem ezeli hem de ebedi ilan edince nasıl bütün mantıksızlıkları ortadan kaldırmış olabileceğimizi ben anlamıyorum şahsen.

Anlamadığımız her şeyi bir tanrı figürüne atfetmek her şeyi yatağın altına itip odayı topladım diyen bir çocuğun davranışı gibi bence.

Kısacası bunun sizcesi bizcesi yok. Ya görüp bildiğimiz bu evren henüz tam olarak bilmediğimiz belli yasaların etkileşimleri sonucu var oldu ya da bu her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, ezeli ve edebi varlık evreni "oldurdu".

İnsanlığın geçmişteki deneyimlerine de bakınca 1. İhtimal tartışmasız doğru olsa gerek.
0
akhenaten
(17.03.24)
Bence yok.

tesadüf ve teori terimlerini günlük hayatta kullandığımız halleri ile karıştırmanıza sebep olan fen bilgisi öğretmenlerinizin suçu hep.
0
nawar
(17.03.24)
+1 @grimavi
Kitaplarda yazdığı gibi olduğunu düşünmüyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(17.03.24)
var kardes kesin bilgi.
0
gule gule
(17.03.24)
ya benim anlamadığım bir durum var. tanrı, allah, yaratıcı vs. diyince herkesin gözünde sanki yukarılarda bir yerde, kocaman tahtında oturmuş, önünde dev bir kontrol paneli olan bir figür canlanıyor. ona tanrı deniyor, yaratıcı deniyor. orada bir varlık var, oturmuş panelden yaratıyor, yok ediyor, kontrol ediyor sanki. var mı yok mu, tesadüf mü, bilimsel mi diye tartışılıp duruluyor.

yahu senin tesadüf, ötekinin bilimsel dediği, quantum dediği şey tanrının kendisi işte. dine inanan tanrı diyor, sen tesadüf diyorsun. bütün dinlerdeki tanrı tanımına uyuyor. tanrı dediğin şey o tesadüfün, o bilimselin ta kendisi işte. "tanrı diye bir şey yok, tesadüfen oldu", evet tesadüfen oldu, o tesadüfen olan döngüye biri çıkıp evrim diyor öteki çıkıp quantum diyor, beriki çıkıp tanrı diyor, ben de diyorum ki, tanrı dediğin şey doğanın, kainatın, bu yaşam döngüsünün ta kendisi işte.
0
kibritsuyu
(17.03.24)
@kibritsuyu

hocam bu tartışmalarda genelde semavi dinlerdeki gibi bir tanrı modeli üzerine konuşuluyor

senin dediğin gibi fizik kuralları da tanrıdır diyen açılımlar var tabi
0
grimavi
(17.03.24)
@ruhen hastayim bene ithafen... Stephen Hawking evrenin "neden" oluştuğunu açıklamadı, "nasıl" oluştuğu üzerine fikir beyanında bulundu. Popüler bilim zırvalarından ziyade makalelerine baksanız öğrenmiş olurdunuz.

Dolayısıyla evrenin tesadüfen oluştuğunu iddia edemeyiz çünkü büyük patlamadan öncesine yönelik hiçbir kanıt yok elimizde. Haliyle yaratıcı denen kavramın olup olmadığını da bilemeyiz. Tek bildiğimiz büyük patlamadan sonra evrenin nasıl gelişip hayat bulduğu.
0
truf
(17.03.24)
bilmiyorum. nereden bileyim :) büyük ihtimalle tanrı yok ama olsa da şaşırmam

@kibrit suyu: senin bakış açın ile tanrı yok denmesine imkan yok ki. tesadüfe de evrime de her şeye de tanrı diyorsun sen. bu tartısmalar genelde tam da dediğin gibi önünde kontrol paneli olan bir tanrı var mı yok mu şeklinde geçiyor. olaya senin gibi bakınca ateizmi çökertmiş oluyorsun :)
0
benarrivo
(17.03.24)
Vala ben var olduğu üzerine yaşamımı temellendirip, şekillendiriyorum. Bu benim için daha mantıklı ve iyi hissettiriyor.
0
Amaranta ursula
(17.03.24)
kitap gönderen bir tanrı olduğuna inanmıyorum ama kibritsuyu'nun dediği gibi bir şeye inanıyorum. Yani ben tencereyi dışarıda unuttuğumda içindeki şeyler küflenip bir ortam yarattığında tesadüfen de olsa onların yaratıcısı ben oluyorum sanki. Bu tür "her şeyi başlatan" bir yaratıcımız olabilir.
0
nhk ni youkosu
(17.03.24)
Hawking'in böyle bir iddiasi veya makalesi yok, olamaz da.

internette her okudugunuz, izlediginiz seye atlamayin derim.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.03.24)
bir yaratici olabilir ama bence bu dinlerdeki gibi bir sey degil. einstein da boyle diyor.
0
bohr atom modeli
(18.03.24)
Yaratıcı var, dünyanın her bir zerresinde her an her şeyi o olduruyor, fakat sistemi öyle kurmuş ki, yarattıklarından özgür irade verdiklerinin müdahaleleriyle de işleyen ve şekil alan ama her zaman doğal haline mutlaka geri dönen bir sistem. Geri dönerken de onu bozanları bozarak geri dönüyor, ona saygı gösterenlere ise saygılı davranıyor, bozanlardan çok iseler.

İnsan denen o özgür irade sahiplerinin kendilerini tanımaları, anlamalı ve eğitmeleri için yaratılmış bir ortam diye düşünüyorum. Yaratıcı var, her an karışıyor ve müdahaleye izin veriyor, sıradışı müdahaleleri de oluyor. Ben çok yaşadığım için rahatlıkla söylüyorum.
0
muhayyer divan
(18.03.24)
(2)

Alerji testi öncesinde antihistaminik kullanımı

prole
testin doğru sonuç vermesi için bırakmalı mı?
testin doğru sonuç vermesi için bırakmalı mı?
0
prole
(15.03.24)
Evet tabii ki, en az 3 gün önce kesmeniz gerekli ki testte verilen maddelere vücudunuz tepki verebilsin.
0
kibritsuyu
(15.03.24)
Bana doktorlar en az 1.5 ay önceden kesmelisin demişti.
0
fildirfildir
(16.03.24)
(26)

Anne babanız ele ayağa düşse evinize alır bakar mısınız?

ananiyimioguz
Siz de 40 yasindasiniz ve evlisiniz.A) evime alir bakarimB) bakıcı tutarim kendi evinde bakılırC) ben bakamam kardeslerimden biri bakar ona para gonderirizD) bakim evine veriririmE) hic ilgilenmem baslarinin caresine baksinlar, devlet sahip ciksinEdit: Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye bil
Siz de 40 yasindasiniz ve evlisiniz.

A) evime alir bakarim
B) bakıcı tutarim kendi evinde bakılır
C) ben bakamam kardeslerimden biri bakar ona para gondeririz
D) bakim evine veriririm
E) hic ilgilenmem baslarinin caresine baksinlar, devlet sahip ciksin

Edit: Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye biliyorum bu arada onu da hesaplıyor musunuz düşünürken?
Bakım evine verseniz de yine 500-1000 dolar arası bir ücret isteyecekler.
Kaldı ki her şey dahil mi yani ilaç veya bez paraları dahil olmayabiliyor onları da eklemek lazım.
0
ananiyimioguz
(11.03.24)
b
0
gabe h coud
(11.03.24)
a ya da b duruma göre değişir.
kendi evimde bakmasam da kendi evinde çokça baktım.
0
jelly bear
(11.03.24)
Allah büyük konuşturmasın da

a-b
0
ya ben lan neyse
(11.03.24)
babam erken ölünce bunları konuşur olduk annemle. kendisi kimseye yük olmayan tonton nene olarak ara sıra bizim yanımızda olmak isteyeceğini ama KESİNLİKLE ona bakmamamızı söylüyor. evlat olarak gelin, görün, halimi hatrımı sorun, beni yalnız bırakmayın ama sizin başınıza kalacağım bi durum da olmasın diyor sigma reyiz.

o yüzden bana en mantıklı gelen B veya kendisi isterse C. bakıma muhtaçsa eğer ne yaptığını bilen, ona iyi davranacağını da bildiğim bi profesyonele işi yıkmayı tercih ederim. mümkünse annemin bize olabildiğince yakın yaşamasını sağlarım. bakımıyla profesyonel uğraşır, ben de hep yanında yöresinde olurum. hem o kimseye yük olduğunu hissetmez hem de oğlunun yanında olduğunu bilir.

A çok sıkıntılı bir olay. yaşlanan anamı öylece bırakmayı kendime yakıştıramıyorum, doğru bulmam. diğer taraftan 40 yaşında adamım, evliyim, eşim "ben senin annene mi bakıcam bu saatten sonra" derse o da haklı. ne biliyim. çok zor iş. umarım hiç öyle bi noktada olmam ama olursam da eşime güzelce açıklamaya çalışırım, anamla ilgili tüm sorumluluğu üstlenirim, hem eşimin rahatı bozulmasın hem de annem kendini rahatsız hissetmesin diye uğraşırım. 40 yaşındaki adamın önceliği kendi karısı ve çocuğu olmalı diye düşünüyorum ama anamı da sokağa bırakamam yav, gönlüm razı gelmez.
0
mark greg sputnik
(11.03.24)
Yatılı bakıcı fiyatlarını araştırın ya da hiç araştırmayıp B seçeneğini eleyin bence.

Bakım evi dediğiniz Devlete ait huzurevleriyse hem yıllar önceden sıraya girmesi gerekiyor ve hem de 'kendine bakabilecek yeterlilikte' şartı var. Dolayısıyla E maddesinin virgülden sonrası da iptal.
Özel huzur evi diyorsanız eğer onun için de B maddesi için söylediklerim geçerli.

Benim cevabım A.
A dışındaki maddeyi düşünenleri (gerçi şahsi görüşümdür kimseyi bağlamaz da) insani bulmam.
0
Mirket
(11.03.24)
B
Mevcutta benim anne babam daha genç ama yatalak hastalarımıza böyle bakıyoruz. Annem vakti zamanında anneanneme bakarken bel fıtığı oldu. Senelerdir ceremesini çekiyoruz yatan hastaya bakmak herkesin harcı değil.
0
cilekli pasta
(11.03.24)
Benim evimde bakıcısı olur. Ben çalışıyorum, eşim de çalışıyor olacak. O yüzden bakıcı olur. Ekonomik durumumuza göre ya yarım gün ya da yatılı olur. Evin her yerine kamera koyarız, tuvalet ve banyoya ise sadece ses kaydı alan tipte kamera eğer varsa. Biraz detaylı anlattım ama :))
0
rock n roll
(11.03.24)
Duruma göre a ya da b. A olacaksa mutlaka yine bakıcı olur evde. O ilgilenir ama benim gözüm üstünde olur. B olacaksa da benim evime yakın bir yere taşınılir. Ben yine her gün, gün içinde görürüm. Başka türlüsünü hayal edemedim. Bu arada aynısı eşimin annesi için de geçerli.


Bu arada ben yurtdışındayim, ailem de öyle. Buna gore cevap verdim.
0
fraise
(11.03.24)
Allah kimseye öyle bir durum yaşatmasın ama A şıkkı fazla hayalci.

Kendi evinizde bile baksanız bakıcı tutmak zorunda kalabilirsiniz zira pek hareket edemeyen bir hastayı kaldırmak, oturtmak, yatırmak, yıkamak vb. zor işler ve üstüne "dışarıdan" biri psikolojik olarak o işi daha iyi yapıyor. Sürekli yanınızda kötüleşen ve ölüme giden biri olması, ve o kişinin anneniz babanız olması sizin için de aşırı yıpratıcı olacaktır. Anneannem alzheimer'dı ve göçmen bakıcı tutulmuştu onlarla bile psikolojik harp oldu, komple annem veya teyzem baksa onların psikolojisini ve bedensel sağlıklarını(bel vs.) kaybederdik sanırım.
0
nhk ni youkosu
(11.03.24)
A. Ama bu senaryoda ben de çalışacağım için bakıcı tutmam gerekecek.
0
Amaranta ursula
(11.03.24)
Bana kalsa ben A isterim. İçim ancak öyle rahat eder ama ailem çok karşı bu bakma olaylarına. Onlar B dışındaki tüm seçeneklerde mutsuz olur. İkisi de bana ve kardeşime yük olmama konusunda aşırı takıntılı.
0
juliette
(11.03.24)
B zaten kendi evinden baska yerde olmak istemez ana biz gununirlik temizlikci bile zor bulurken bakimina guvenecek kisi bulmak zor. imkan varsa C en guzeli ama kardeslerime de yazik olur. insanlar boyle sorumluluk alinca bir anda hayatsiz oluyorlar ve o sorumluluk ustune yapisiyor. ama evliyken eve anne baba gelmesi allah korusun misafir olarak bile yatili kalmasini istemem hic benlik degil. eger alzheimer gibi bi hastaligi varsa D secenegi en sagliklisi ki bizimkiler de bunu ister muhtemelen
0
ala09
(11.03.24)
b.

Gördüğüm kadarıyla A uzun vadede her iki taraf için çok zorlayıcı oluyor düzenli bakım gerektiren hastalık durumlarında, C kardeşler arasında sürtüşmelere sebep olabiliyor, D ne yazık ki Türkiye'de hala insanlara tuhaf geldiği için çocuklarda vicdan azabına sebep olabiliyor, E aile ile olan ilişkinin kötülüğüne göre bir seçenek.
0
lolita
(11.03.24)
A. Daha genç ve bekarım ama alzheimer olan annemi baktım/baktık. Alzheimer hastasını biz ailesi olarak zor bakarken bakıcıyla nasıl olurdu düşünemiyorum. Annemden birkaç yıl sonra komşumuzun kardeşine teşhis kondu, bakmak istemediler ve bir bakımevi bulup yerleştirdiler. Kadıncağız bir yıl bile dayanamadı, öldü.
Genelde çevremdeki aileler de dünüşümlü bakıyor. Birkaç ay sizde birkaç ay başkasında şeklinde.
0
gnosis
(11.03.24)
Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye biliyorum bu arada onu da hesaplıyor musunuz düşünürken?
Bakım evine verseniz de yine 500-1000 dolar arası bir ücret isteyecekler.
Kaldı ki her şey dahil mi yani ilaç veya bez paraları dahil olmayabiliyor onları da eklemek lazım.
0
🌸ananiyimioguz
(11.03.24)
@ananiyimioguz'un da işaret ettiği gibi, bakıcı ve bakımevi seçeneği artık biz fakirler için yok.

Verilen cevaplardan insanımızın yeni ekonomik düzene fikir olarak tam bir geçiş yapamadığı anlaşılıyor.
0
Mirket
(12.03.24)
En güzeli yan daire, alt/üst daire vs gibi yakınlıkta oturup B seçeneği. Hem senin ayrı hem onun ayrı yaşam alanı olur, hem sürekli gözümün önünde olur. A ya da dediğim şekilde B diyorum ben.
0
yazdonumu
(12.03.24)
insan eti ağırdır. kimseye bakamam. bakılmak da istemem ötenazi haktır.

mümkünse b yi seçerim.
0
anon1m
(12.03.24)
Siz ne plan yaparsaniz yapin olay esinizin bu konuda ne dusundugunde dugumlenecek.Umarim anlayisli esleriniz vardir/olur
0
turkuaz
(12.03.24)
Bence insani olan hatta olması gereken A'dır fakat bugün Türkiye'de gerek toplumsal yozlaşma gerek egoizmden dolayı ebeveynler çocuklarına dahi bakmıyorlar, kadınlar evde yemek pişirmek istemiyorlar. Bana göre A dışındaki seçenekler tartışmaya kapalı benim için ama Türkiye gerçeği B ne yazık ki.
0
doharkoman
(12.03.24)
Annem anneanneme, amcam ve eşi babaanne ve dedeme baktı. Dede dışında ağır hastalığı olan yoktu, birlikte yaşadılar diyelim.
Annem de abimlerle yaşıyor. Ben başka şehirdeyim. Yaşlılığında da böyle devam ediyor diye düşünüyorum.
Kendi şartlarımdan bağımsız olarak ve annemle yakın bir ilişkim olsaydı B’yi seçerdim. Hasta insana bakabilecek beceriler yok bende.
0
auroraaurora
(12.03.24)
valla benim için 40 olmadan yaşanacak bir durum olabilir. 32 yaşındayım babam neredeyse 80 olacak. ev üzerinde ev olmaz bence. bakımlık bir durum olunca da eşim de ben de çalışıyoruz nasıl bakacağız? imkanım el verdikçe "b" seçeneği benim için. öbür türlü gene evde yalnız kalıyorlar bir anlamı olmuyor.
0
wild honey suckle
(12.03.24)
parasından bağımsız olarak A. yani bakıcı fiyatı 100 dolar da olsa seçenek değil benim için. annem babam çocukken bakıcıya vermedi beni. ele ayağa düşmelerine de gerek yok, başımın üzerinde her zaman yerleri. şu an 10 dk mesafede yaşıyoruz, haftanın en az 3-4 günü birlikteyiz.
0
mustafakesekci
(12.03.24)
doğrudan süreci yaşamış ve hala da yaşayan biri olarak tecrübelerimi paylaşayım.

88 yaşındaki babam özel bir bakımevinde kalıyor. kendi isteğiyle oraya yerleştirdik. yani bizim için cevap önce a, sonra d.

a. evime alır bakarım.

çok vicdanlısınız ama sanırım işiniz gücünüz yok, çalışmıyorsunuz. yani evinize aldıktan sonra 24 saat yanında kalmayacaksanız evinize almanın mantığı nedir? evinize aldıktan sonra bırakıp gidebiliyorsanız zaten elden ayaktan düşmüş değildir.

babam hastaneden ilk çıktığında 3 ay kadar bizde kaldı. bizim bir şikayetimiz yoktu. keşke işsiz güçsüz adamlar olsak da evimizde bakabilsek. ben 3 ay işime gücüme gidemedim. ayağa kalkıyor, yürüyor, tuvalete gidiyor ama kalkıp dolaptan yemeği bulup, ocağa koyup, ısıtıp yiyemez. o yüzden iki öğün arasındaki süreden daha uzun yalnız bırakamadık. yemeğini koyup çıkıyorsun, diğer öğünden önce de dönmek zorundasın.

o yüzden a şıkkını eliyoruz. bakımevinde kalıyor olduğunu duyan pek vicdanlı kişiler evime niye almadığımı sorguluyor, ya da bana babasını köpek gibi barınağa vermiş şerefsiz ibne gözüyle bakıyor, yüzlerinden hissediyorum. ama karı koca sabah işe gidip akşam döndüğümüz evde bu adam bütün gün ne yer, ne içer, ne yapar, kimse onu düşünmüyor.

b. bakıcı tutar kendi evinde bakılır.

güzel fikir. babam bakımevinde kalmak istediğini söylediğinde ben de baba olur mu öyle şey, bakıcı tutalım evde baksın dedim. dedi ki naapıcam ben bakıcıyla bütün gün evde? evet minimum 1000 dolar gibi bir rakam istiyorlar. ayrıca evin elektriği, suyu, doğalgazı yine ödeniyor. babamın ve bakıcının yediği, içtiği var. üstüne bir de nazını kaprisini çekmeniz gerekiyor ve kalıcı olacağı da garanti değil, bir şeye tepesi attığı anda yaşlı maşlı demeden, haber bile vermeden çekip gidebiliyor, yüz üstü kalıyorsunuz. ekonomik de değil, verimli de değil. üstelik 7/24 kendi evinde kös kös bakıcıyla oturmak pek eğlenceli de değil. bir de kadının biriyle evde yalnız kadın "beni elledi, bana sarktı, taciz etti" dese, 88 yaşında al başına belayı.

c. tek çocuk olduğum ve benden başka bakacak kimse olmadığı için bu şıkka bir şey diyemiyorum. keşke 3-4 kardeş olsaydık da üçer dörder ay her birimiz baksaydık. hep bunun için keşke dedim. ama kime "keşke kardeşim olsaydı" dediysem "biz kaç kardeşiz de ne oldu, herkes birbiriyle küs, kimse kimseyle konuşmuyor, şükret haline" diyor. belki de böylesi daha hayırlı. öyle olsa ben baktım, sen bakmadın diye tatava çıkacaktı. hepsi tahmin tabii, bilemeyiz.

e. o kadar da şerefsiz vicdansız hayırsız değilim.

d. devlet bakımevleri kendi işini kendi görebilen ve aklı başında yaşlıları kabul ediyor. kendi işini, temel ihtiyaçlarını kendi göremeyen ve/veya alzheimer/demans hastası yaşlıları kabul etmiyor. sıraya giriyorsunuz, sıranız gelince kabul ediyorlar. sıra nasıl geliyor? birileri vefat ettikçe... babam çok şükür kendi temel ihtiyaçlarını görüyor, aklı da başında. ama biraz daha iyi hizmet için devleti tercih etmedik. devlet de ücretsiz değil ama özelin yanında çok cüzi bir ücret alıyorlar.

özel bakımevinde kalıyor. 3 öğün yemek veriyorlar. ara öğünlerde meyve, kurabiye, bisküvi falan veriyorlar. elektriği, suyu, ısınması içinde. bakım personeli var, hemşiresi var, doktoru var. ilaçlarını veriyorlar, çamaşırını yıkıyorlar, banyosunu yaptırıyorlar, sosyalleşebileceği arkadaşları var, kimsenin nazını çekmiyorsunuz, onlar size hizmet sunmak için uğraşıyorlar. devletin karşıladığı bütün ilaçları alıyorlar. babamın bez ihtiyacı yok, kullanmıyor. ama raporunuz varsa devlet bez için de bir ödeme yapıyor, onu veriyorsunuz, bezi de karşılıyorlar. yetmediği kısmı siz karşılıyorsunuz. başına bir iş geldiği zaman anında haberim oluyor, gerekiyorsa ambulans çağırıp hastaneye gönderiyorlar. düştü mü, kalktı mı, fenalaştı mı, rahatsızlandı mı aklınız kalmıyor. çok affedersiniz ishal olup tuvalete yetişemediği de oldu. evde bakıcı olsa eeh ben bununla uğraşamam diyip bok içinde bırakıp gidebilir, burada öyle bir derdiniz olmuyor, temizleyip, yıkayıp paklayıp, üstünü başını değiştirip sizi de haberdar ediyorlar.

bugünün fiyatıyla da aylık 23 bin lira ödüyorum, emekli maaşı ile hemen hemen karşılanıyor. kendisi de memnun, benim de kafam rahat. elbette evindeki kadar rahat bir ortam değil, yatılı okul gibi, öğrenci yurdunda kalıyor gibi. ama bu şartlarda hepimiz için en iyisi bu. üstelik kendi evini de kiraya verdik, oradan da güzel kira geliyor.
0
kibritsuyu
(12.03.24)
iyiki kardeslerim var: C
olmasaydi B + periyodik ziyaret
elden ayaktan dusmus bakim gerekiyse D
0
buenosdias
(12.03.24)
evliysem b ama ben de sık sık giderim, evli değilsem a ama bakıcı da tutarım maddi gücüm varsa.
0
nic cage
(12.03.24)
(3)

Filmlerde burun kanaması sahnesi nasıl yapılıyor?

çılgındünya
Ne yapıyorlar burna bir kesecik gibi bir şey mi konuyordur acaba?
Ne yapıyorlar burna bir kesecik gibi bir şey mi konuyordur acaba?
0
çılgındünya
(11.03.24)
gorsel efektle sonradan eklemiyorlarsa oyuncunun burnuna daha yogun kivamda kan gibi bisey enjekte ediyorlardir. biraz daha ic kisma. Sahne ilerlerken de akarak burundan disari cikiyordur. nefes ve vucut isisi sivinin akiskanligini arttiriyordur.
0
ermanen
(11.03.24)
www.amazon.com
i.imgur.com

böyle şeyler varmış.
0
inheritance
(12.03.24)
kurtlar vadisi'nde polat alemdar'ın burun kanaması sahnesi için necati şaşmaz'ın açıklaması:

"Ben Necati Şaşmaz olarak sete gelip Polat kıyafetimi giyip oynuyorum. Örnek vermek gerekirse bir burun kanama sahnesi vardı. İnandırıcılığı artsın diye boyayı sinüslerime kadar çektim. Babaannem diziyi izledikten sonra hemen aradı. Ne oldu sana iyi misin diye. Bu son bıçaklanma sahnesinde de aynı tepkiyi aldım. Demek ki insanlara olayın gerçekçiliğini yansıtabiliyoruz. Herkes Necati’nin bu olayları gerçekte yaşamadığını biliyor ama sahiplenme içgüdüsü böyle bir şey işte."
0
kibritsuyu
(12.03.24)
(5)

Marangozların sobalarında sunta gibi çevreye zararlı atıkları yakmaları

summerof69
Bu neden yasak değil? Sunta ve mobilyalar yüksek polimer/plastik oranına sahiptirler. Bu adamlar artan tahtaları yakıyorlar ve bütün o plastik dumanı bizim evlerimize giriyor. Dahası plastik yakmak kadar çevreye de zarar veren çok az şey vardır. Buna rağmen neden buna izin veriliyor?Türkiye'nin mobi
Bu neden yasak değil? Sunta ve mobilyalar yüksek polimer/plastik oranına sahiptirler. Bu adamlar artan tahtaları yakıyorlar ve bütün o plastik dumanı bizim evlerimize giriyor. Dahası plastik yakmak kadar çevreye de zarar veren çok az şey vardır. Buna rağmen neden buna izin veriliyor?

Türkiye'nin mobilya şehri İnegöl bunun için olsa gerek, bütün ilçe çapında okullar dahil bütün hanelerde soba kullanımını yasakladı.


www.genclermuhendislik.com

Bu yasak neden bütün marangozlara uygulanmaz? alışverişte poşet kullanmayarak çevreye zarar vermeyelim ama marangozlar istedikleri gibi plastik yaksınlar. Saçmalığa bak. Kaldı ki adamlar sobaya eline geçen her şeyi atıyorlar, çöplerini bile sobalarda yakıyorlar.

Yanık plastik solumaktan sinirim bozuldu. İlçe/il/ülke çapında bu yönde bir kanun geçmesi için biz sıradan vatandaşlar ne yapabiliriz?

teşekkürler.
0
summerof69
(11.03.24)
Yasak olmadığını kim zoyledi? Yere çöp atmak da yasak kapalı alanda sigara içmek gereksiz yere korna çalmak yaya geçidini ihlal etmekle yasak ve yaptırımları var ama uygulanmıyor. En büyük denetim bireyden başlar kamu kurumlarını harekete geçirende bireylerdir kamuoyu oluşturmak için kamu kurumlarını harekete geçirmek için bireylerin şikayetçi olmaları ve haklarını aramaları gerekir ama herkes halinden memnun gibi.
0
doharkoman
(11.03.24)
hocam özür dileyerek söylüyorum kötü anlamda algılamayın ama çok ponçiksiniz.

türkiye'de çevreyi korumak adı altına yapılan bütün uygulamalar göstermelik, adı çevreyi korumak için ama aslında para için, bir yerlerden para kazanmak için. evet kuralı konuyor, kanunu var ama bunun amacı çevreyi korumak falan değil.

poşetin paralı olması, poşet kullanılmasın, çevre korunsun diye değil. poşet kullanan işletmeler poşet başına devlete 38.5 kuruş katkı payı ödüyor. müşteriden 25 kuruş alıyor, devlete 38.5 kuruş ödüyor, çevre falan hikaye.

egzoz emisyonu, yaptırırsan çevre bakanlığına ücret, yaptırmazsan çevre bakanlığına ceza.

geri dçnüşüm kutuları, atık yağ, atık pil vs. hepsi bunları toplayacak şirketler kazansın diye.

oto sanayilerde kullanılmış motor yağı yakıyorlar sobada. kaldı ki atık bertaraf ücreti diye yağ boşaltmanın parasını da alıyorlar.

hal böyleyken, sunta gibi dışarıdan baktığında ahşap olan malzemeyi yaktı diye kimsenin kimseye ceza keseceğini pek sanmıyorum.
0
kibritsuyu
(12.03.24)
@kibritsuyu:

suntanın içinde ve dışında boya, tutkal gibi sentetik materyaller var. polyesteri, plastiği yakmaktan farklı değil. kimse egzosa 24 saat maruz kalmıyor. çocuğunuz pencereye/balkona çıktığı her anda bu suntanın yanmasıyla ortaya çıkan gazı soluduğunda da kendinize "ya ülkede ne hale gelmiş, senin dert ettiğin şeye bak" mı dersiniz?

"
Ağaç işlemeden ve sunta ve mobilya
üretiminden kaynaklanan atıklar neden
tehlikeli atık grubuna girmektedir?
Ağaç kabukları ve mantar atıkları
tehlikesiz,
Tehlikeli maddeler içeren talaş, yonga,
kıymık, ahşap, kontraplak ve kaplamalar
ile kontamine olmuş ahşap, cam ve
plastik atıklar tehlikeli atık grubuna
girmektedir.
Kapalı ortamlarda formaldehit ve asetaldehit gibi aldehit kaynakları;
mobilya, halı, ısıtma ve soğutma sistemleri ve sigaradır.
Formaldehitin kendisi ya da diğer kimyasallarla hazırlanan bileşikleri
mobilya imalatında; boyalarda ve kaplamalarda koruyucu olarak,
döşemeler ve perdelere kalıcı şekil verilmesi amacıyla zamk ve
yapıştırıcıların bileşeni olarak vb amaçlarla sıklıkla kullanılmaktadır.
Özellikle MDF ürünlerinde elyaf/resin oranı en yüksektir ve en fazla
formaldehit yayan üründür. Aynı zamanda mobilyalarda kullanılan
tekstil ürünleri de formaldehit kaynağı olabilmektedir. Formaldehit,
baş ağrısı, bulantı ve baş dönmesi gibi özgül olmayan belirtilerin
yanında boğazda iritasyon, allerjik reaksiyonlar, gözlerde kızarıklık,
sulanma, burun akıntısı vb belirtilere neden olmaktadır.
Özellikle kronik etkisi, kronik konjuktivit, farenjit, larenjit, bronşit ve
öksürüğe neden olabilmektedir.
Aynı zamanda kontakt dermatite, polen ve diğer alerjenlere bağlı
alerjik rahatsızlıkların ortaya çıkmasına ya da hastalık seyirlerinin
ağırlaşmasına neden olabilmektedir.
Formaldehitin astımın oluşumunda rol alabildiği ve astımlılarda
gece ortaya çıkan solunum güçlükleri ile ilişkili bulunduğu
bildirilmektedir.
Formaldehit, Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu tarafından
kanserojen özelliği açısından Grup 2A olarak sınıflanmıştır.
Yakın zamanda yapılan çalışmalarda formaldehitin özellikle
burun ve üst solunum yolu kanserlerine neden olabileceği ayrıca
ultraviyole’ye bağlı deri kanserlerinin gelişimine katkıda bulunduğu
bildirilmektedir
"
0
🌸summerof69
(12.03.24)
hocam haklısınız. ben size plastik yanığından çıkan dumandan rahatsız olduğunuz için ponçik demedim. bu memlekette hala, ne kadar sentetik madde içerse de ahşap görünümlü bir şeyi yaktı diye -istediği kadar kanun olursa olsun- birine gidip ceza yazılacağını, bunu engelleyebileceğinizi düşünmenize ponçik dedim. bana niye zararları hakkında bilimsel makale yazıyorsunuz, ben bunları biliyorum, savunmuyorum da.

günde binlerce kilometre yol yapan kamyonlarıa ucuz diye yakıt yerine koyuyorlar 10 numara yağı, zaten motor gitmiş. adam kara kara dumanları tüttüre tüttüre bütün türkiye'yi geziyor, hiç mi polise müfettişe denk gelmiyor? geliyorsa da nasıl devam ediyor işine? kapı gibi de kanunu var bunun. çevreyi düşünen adam 1 haftada şunları tamamen temizler, zor iş değil. hız cezası kesen kameralı radar araçları kara duman çıkaran her kamyonu tespit edip hem egzoz muayenesinden, hem çevre kirletmekten bassın cezayı bak ne oluyor. ama yok, elinde teknolojik imkan bile varken bunu yapmıyorlar. hani ne oldu çevre?

hal böyleyken müfettişin birinin gidip marangoz atölyelerini gezip, sobada ne yaktıklarını kontrol edip, içeriğindeki sentetik zararlı maddeyi tespit edip ceza kesmesi. isveç'te falan mümkündür belki. bunun türkiye'de olmasını beklemek maalesef çok ponçikçe.
0
kibritsuyu
(14.03.24)
kurallar uymak için değil =~ ceza kanunu göstermelik
ceza kanunu hakikaten arkasından dolaşılabilen bir şey olsa da, göstermelik değil. ancak yine de suçu önlemiyor. suçlar cezasız kalabiliyor. o halde ceza kanunu göstermelik mi yoksa 90 milyon insan ve 1milyon kmkare ülke ve 200bin etrafı gözleyen gözle bu kadar mı oluyor? doğru soru bu olmalı. çevre için de aynı soru geçerli.

zabıta gelecek uyaracak. ceza yazmak için 2 saat kavga edecek. hiçbir zaman canını yakacak kadar tehdit edemeyecek devlet bu hatayı yapanı.

bunu kesin önlemenin yolu o semtte yaşayanların örgütlülüğü. ama devletimiz örgüt değil birey birey bölünmemizi istiyor. modern insan bireycik olmalı. yoksa devlete de kafa tutarsın mazaallah.

bi de internetten örgütlenmek var. o da sıradan vatandaş için bi yol.

"geri dönüşüm kutuları, atık yağ, atık pil vs. hepsi bunları toplayacak şirketler kazansın diye."
sevabına mı dönüştürecekti? esas maksat kıymetli şeyi çöpe atmamak. kentsel dönüşümü hayrına yapmadığı için müteahhitler, rantsal dönüşüm diyenler de böyle. hanginizin sermayesi olsa gidip sıfır kâr ile iş yapar?
0
lambırcek
(14.03.24)
(10)

Ameliyat deneyimlerinizi merak ediyorum

Kittie
Gun yaklastikca neler hissettiniz gibi seyleri merak ediyorum veYolda giderken heyecanlandiniz mi? Onceki gece uyuyabildiniz mi?Heyecaniniz ne zaman yatisti?Olebileceginizi dusundunuz mu hic?Ilkinde kac yasindaydiniz bu opsiyonel yas belirtmek istemeyen olabilir diye :)
Gun yaklastikca neler hissettiniz gibi seyleri merak ediyorum ve
Yolda giderken heyecanlandiniz mi? Onceki gece uyuyabildiniz mi?
Heyecaniniz ne zaman yatisti?
Olebileceginizi dusundunuz mu hic?
Ilkinde kac yasindaydiniz bu opsiyonel yas belirtmek istemeyen olabilir diye :)
0
Kittie
(04.03.24)
18imde afedersiniz kabız diye gittim hastaneye, yürüterek, ağrı sızı yok doktor bir bastırdı sol alt kısmına karnımın, dedi: 'apandisit hemen ameliyat'.

Ne olduğunu anlamadan sedyedeyim. Oyun havası eşliğinde; "bu nasıl ortam derken" uyuttular :/
0
anon1m
(04.03.24)
ilkinde 27 yaşındaydım, 2011'de lokal anestezi ile oldum. ben çok sakin biriyim ve o zamanlar maraton koşuyorum. kalp atışlarım çok düşüyor. ameliyat sırasında internler herhalde, panik oldular. doktor hanım sordu; gabe bey siz koşucu musunuz? evet dedim. öyle rahatladılar. ameliyat bitince beni bir odaya aldılar ve saatlerce uyudum. doktor uyandırmaya kıyamadım dedi. aslında yatılı bir operasyon değildi :P

bir başkasında tam anestezi oldum. ameliyathaneye girdiğimi hatırlamıyorum. hastane odasında uyandım. tertemiz bir ameliyattı. hiç korkmam böyle şeylerden. heyecan yapmam.
0
gabe h coud
(04.03.24)
5 ameliyatım var da ben de Apandisitimi anlatayım.
1000 km mesafeden evime gitmek için otobüse bindim. Biraz gittik. Şiddetli bir karın ağrısı. Arttı. Arttı.
Mola yerini iple çektim. Bir şehrin hemen dışı bir yerde mola verdi. Hemen tuvalete koştum. Tuvalet ve arkasından kusma. Ama ağrıda bir azalma yok. Mola yerinde otel var. Otobüsten eşyamı alıp otele yerleştim. Güya dinleneceğim ama ağrı şiddetlenince taksi tutup hastaneye gittim. Doktor Apandisit olduğunu, sabah cerrahın geleceğini, ameliyat olacağımı söyledi.
Bir ağrı kesici iğne vurdurup, yedek ağrı kesici alıp, ameliyatı reddedip kendi isteğimle hastaneden ayrıldığıma dair bi kağıt imzalayıp, Doktorun 'Manyaksın sen.' demesine aldımayıp bir taksi tutup 400 km yol gidip , yaşadığım şehirdeki hastaneye gidip, lokal anesteziyle, arkadaşım doktorla sohbet ede ede ameliyat oldu.
O da dedi 'Manyaksın sen.' diye.
Taksi şöförü sürekli, kötüleşirsem en yakın hastane neresi diye navigasyona bakıyordu :)
0
Mirket
(04.03.24)
41E

gecen sene ameliyat oldum, full anestezi, bir gece yattim. 1 saatlik bir operasyondu.
bos zamanlarimda youtube'da ameliyat izleyen biriyim. Ameliyat acil falan degildi, hatta doktor 1-2 sene sonra da olabilirsin dedi ben hemen halledelim bitsin dedim.
yani baya istekli gittim diyebiliriz.

bir gece oncesinde uyumasi zor.
hastaneye girince nabiz yukseldi.
ameliyathaneye goturulurken nabiz tavan yapti.
ameliyathaneye girdim, doktor gunaydin dedi, tam cevap verecektim artik damardan ne yolladilarsa aninda salter atti, isiklar sondu.
sonra sagolsun hasta bakicinin tokadiyla uyandim, mevzu bitmisti.
0
cooperr
(04.03.24)
lokal anestezi ile sağ ayaktan ameliyat oldum.
kıyafet giyip,sedyeye girene kadar heyecan falan yoktu.
Sonrasında lokal anestezi sırasında yapılan işlemlerin sesini duyunca ve ne yapıldığını anlayınca bir soğuk soğuk terleme geldi, tansiyonum düşüyor gibi hissettim devamında birşey olmadı.
ölüm aklıma bile gelmedi.
31E

edit:@dissendium yazdığını okuyunca hatırladım, ameliyathane bayağı soğuk gelmişti, birde dezenfaktan falan sürmüşlerdi ameliyat yapılacak bölgeye bu da ekstra üşümeme sebep olmuştu.

Annem,babam,abim de çeşitli ameliyatlar geçirdi, refakatçi olarak yanlarında bulundum, riskli ameliyatlar olmadığı için aşırı bir heyecan yoktu ancak ameliyat kıyafetleri giydirilip, sedyeye alınma, ameliyathaneye giriş süreci biraz heyecan,stres oluşturmuştu, riskli bir amleiyat olsa daha kötü olurdum muhtemelen.
0
sealth
(04.03.24)
Safra kesesi ameliyatı-yaş 35; bir gün ofiste çalışırken bir ağrı başladı dedim herhalde kalp krizi falan, taksiyle hastaneye gittim, bir röntgen hemen acil ameliyat dediler. tam anestezi oldu, ne ameliyat öncesini ne de sonrasını hatırlamıyorum arada bir gün kayıp bende.

2. ameliyatta 37 yaşında gözün alt kısmından. İspanyada dağ taş yürürken ayağım kaydı yüzüstü düştüm, tabi sırtımda da 10 kiloluk çanta, gözümün alt tarafı yarıldı, hemen en yakın hastaneye gittik, pansuman yapılacak diye beklerken gözyaşı kanalı kopmuş o yüzden acil ameliyat dediler. lokal anestezi ile doktorla konuşa konuşa ameliyat oldu bitti.

Ne ölüm korkusu ne de bir heyecan durumu, her ikisi de acil denildiği için öyle çok düşünüp karar verme durumu falan olmadı. Yalnız İspanya
da olan ameliyatta işte şimdi sıçtım hissini çok net yaşadım. Ben ispanyolca bilmiyorum, doktorlar hemşireler ingilizce bilmiyor, resmen tarzanca anlaştık google translate falan, sonra yanımda kimse yok bir başınayım o çok sıkıntı. Nerden buldularsa bir tane ingilizce bilen hemşire getirdiler ameliyattan hemen önce, kızcağız sağolsun 24 saat boyunca ben taburcu olana kadar hep yanımda kaldı, mesaisi bitmesine rağmen gönüllü olarak bana eşlik etti, o kız olmasaydı halim haraptı
0
zikardo
(05.03.24)
normal girdim normal çıktım
şöyle düşün. diyelim ki öleceksin. korkman veya kaygılanman bir şeyi değiştirecek mi o şeyi yapmak zorundaysan?
hiç kasma her şey olacağına varır zaten ölücez boşver kalanlar düşünsün
0
ananiyimioguz
(05.03.24)
annem ve babam çok ameliyat oldular. onlar ameliyata götürülürken daha odada sakinleştirici yapıldı. ikisi de asansörü bile hatırlamıyor. yani gidene kadar hep eşlik ettim. konuşuyorlar ama bilinçsiz oldukları belli.

kendi ameliyatım 33 yaş erkek, L3-L4'ten bel fıtığı ameliyatı. uzun zamandır var olan bel ağrım bacağa vurup güç kaybına neden olmaya başlayınca doktora gittim, dedi acil amliyat yarın gel. dedim yav işim gücüm var nasıl yarın geleyim. o zaman dedi pazartesi'ye kadar işini gücünü yattığın yerden toparla, 24 saatin 23 saatinde yatacaksın, felç oluyor bacak. pazartesi günü üç ameliyatım var, dördüncüye seni yazarım, akşama doğru alırız dedi.

genel anestezi için muayeneye girdim. orada fark ettim ki anestezi uzmanı doktor yazlıktan komşumuzmuş. o yaptı muayeneyi, testleri, mülakatı.

o gece heyecandan uyumak zor oldu ama dalmışım. sabah erkenden gittim. ameliyat entarisini falan getirdiler, sorgu sual. ben daha nasıl olsa akşama alacaklar diye entariyi bile giymeden beklerken sedye geliverdi kapıya gidiyoruz diye. tahminimce anestezi doktoru komşu bi hokus pokus etmiş orada, öne aldırmış beni. saat sabah 8.

aldılar götürdüler. bekliyorum ki annem babam gibi odada sakinleştirici yapılacak, hiçbir şey hatırlamayacağım. ulan daha damar yolum bile yok. geleli 15-20 dakika olmuş, aldılar götürdüler. asansörle in, kartlı kapıdan geç, ailen dışarıda kalsın. git git git. bırak sakinleştiriciyi, cin gibiyim ulan etraf ilginç ama gözlüğüm de yok, göremiyorum. "9 tane ameliyathane var, şimdi birine seni alacağız" dedi sedyeyi süren. getirdi ameliyat masasının yanına yanaştırdı ama masaya almadı. etrafta yeşil yeşil bir sürü adam, benim doktor yok. gözümde gözlük de yok gerçi tam da göremiyorum. etrafı inceleyeyim dedim, göt kadar oda. hiç öyle filmlerdeki gibi değil.

biri geldi koluma tansiyon aleti taktı, parmağıma kıskaç taktı. öteki geldi damar yolunu açtı. sonra komşu geldi elinde enjektörle, ee bora eşin hamileymiş kaç aylık dedi, 4 aylık dedim. hayırlı olsun, hadi iyi uykulaar dedi, demesiyle birlikte uyandım. başımda hasta bakıcı. saat kaç dedim, ilk sözüm bu oldu, 10 buçuk dedi. 2 buçuk saat sürmüş. millet o anestezi etkisinden hemen çıkamaz, ben bir kere ayıldım, arada kopukluk yok. hatta beni çıkarırlarken aynı odada beklediğimiz, beklerken sohbet ettiğimiz, aynı doktora aynı ameliyatı olacak adamla karşılaştık, beni götürürken onu getiriyorlardı, selamlaştık.

sonra 1 gece hastanede kalıp ertesi gün taburcu oldum.
0
kibritsuyu
(05.03.24)
Ne ameliyati olduguna gore degisir
0
Zetnikov
(05.03.24)
27 yaş 20 cm’lik bir kist ameliyatıydı. Mutluydum ameliyat olduğum için çünkü kistin patlama ve içerisindeki kanserimsi sıvının vücuduma dağılma ihtimali vardı. Güle oynaya girdim ameliyata bu sebeple. Sonuçta ameliyatlar bizi iyileştirsin diye yapılıyor aslında sevinerek girmek lazım :))

Uyanınca da ağrı sızı çektim ama güzel bir deneyimdi benim için.
0
Gradient_tabanlı_mor
(05.03.24)
(6)

you are my oldest friend cümlesi

in vino veritas
"sen benim en eski arkadaşımsın.""sen benim en yaşlı arkadaşımsın."hangisi? niye?
"sen benim en eski arkadaşımsın."
"sen benim en yaşlı arkadaşımsın."

hangisi? niye?
0
in vino veritas
(03.03.24)
Ikisi de olur, bu haliyle bilemeyiz.
0
freedonia
(03.03.24)
Context(bağlam)'e bağlı.
0
put it in your appropriate place
(03.03.24)
ikisi de olabilir.
0
king lizard
(03.03.24)
İkisi de olur, bundan kaçınmak için eğer "En yaşlı" denecekse eldest kullanmak daha mantıklı olur.
0
salihdt
(03.03.24)
bence ikisi de olmaz. yani old kelimesini hem yaşlı, hem eski anlamında kullanılabilecek bir cümlede kullanıyorsanız oradaki anlam "eski" olur.

yani you are my oldest friend = benim en eski arkadaşımsın.

bence. yaşlı demek isteyen eldest friend der.
0
kibritsuyu
(03.03.24)
en yaşlı arkadaşımsın için "you are the oldest of my friends" denilebilir.
0
mustafakesekci
(04.03.24)
(9)

Acayip gerilmek istiyorum. :)

Kittie
Soyle uyumadan once evdeki isiklari yakmak isteyecek gibi, kapinin kilidini kontrol etmek isteyecek gibi olayim.. boyle bir film onerir misiniz?Ruh, hayalet gibi seylere inanmadigimdan o tur filmleri de hic sevmiyorum, conjuring miydi onu hic izlemedim izlemem de mesela. Ne kadar iyi olursa olsun ba
Soyle uyumadan once evdeki isiklari yakmak isteyecek gibi, kapinin kilidini kontrol etmek isteyecek gibi olayim.. boyle bir film onerir misiniz?

Ruh, hayalet gibi seylere inanmadigimdan o tur filmleri de hic sevmiyorum, conjuring miydi onu hic izlemedim izlemem de mesela. Ne kadar iyi olursa olsun bana hitap etmiyor doga ustu seyler.

The strangers 1-2, vacancy 1.
Bunlar daha gercekci. Boyle seyler onerirseniz gerilebilirim bence :)

Wrong turn gibi, testere gibi seyleri de sevmiyorum.

Seri katil filmi olursa o da iyi gider.

Size guveniyorum. Tesekkurler : )
0
Kittie
(01.03.24)
descent

ama seni uyutmayacak asıl film eğer izlemediysen rec 1 olacaktır.
0
malheiros
(01.03.24)
A perfect murder
Jennifer8
0
deer hunter
(01.03.24)
Senin ilacın coherence
0
biseysorcaktim
(02.03.24)
-rec +1 fakat ispanyol orjinali.
-Haute tension
0
jepa
(02.03.24)
Funny Games 1997
Midsommar
0
fobfilm
(02.03.24)
İzlemediysen the shining'i izle. 1980 yapımı orijinal olanı.
0
kibritsuyu
(02.03.24)
funny games 1997 +1
0
benim bir gizli bildiğim var
(02.03.24)
Ari Aster'in Midsommar gelmiş, Ayin (Hereditary) bunu da ben önermiş olayım.
0
chicha_v2
(02.03.24)
Mobildeyim edit yapamıyorum Gokseong da güzel germişti beni ona da bakabilirsin.
0
chicha_v2
(02.03.24)
(2)

yurtdışından 99 euroluk cep telefonu alırsam ne olabilir?

Acil kan
Bir kripto airdropu ihtimaline karşı 99 euroluk bir telefonu satın alsam gümrükte ne kadar masraf çıkartabilirler bana ya da başka bir şeyler? kullanma gibi bir amacım yok. alacağım koyacağım kenara sadece.
Bir kripto airdropu ihtimaline karşı 99 euroluk bir telefonu satın alsam gümrükte ne kadar masraf çıkartabilirler bana ya da başka bir şeyler? kullanma gibi bir amacım yok. alacağım koyacağım kenara sadece.
0
Acil kan
(01.03.24)
anladığım kadarıyla gelirken yanında getirmeyecek. internetten satın alacak, kargoyla gelecek. yani cebine koyup getiremeyebilir.
0
kibritsuyu
(01.03.24)
kargoyla asla sokamazsın. bi şeyin içine saklaman lazım.
0
jelly bear
(01.03.24)
(4)

Kapaksız tabut hangi durumlarda kullanılır?

beetlejuice
Cenazeyi yıkamışlar, tabuta koyup kapağını kapatmadan puşide örtüp musallaya yerleştirmişler. Neden?
Cenazeyi yıkamışlar, tabuta koyup kapağını kapatmadan puşide örtüp musallaya yerleştirmişler. Neden?
0
beetlejuice
(29.02.24)
@dissendium bahsettiğim: naaş kefenlenmiş, tabutta ama kapaksız, üzeri yeşil örtüyle örtülmüş sadece. Cenaze namazı kılınıyor ve cenaze arabasına da o şekilde yerleştirip mezarlığa götürülüyor.
0
🌸beetlejuice
(29.02.24)
tabut kapagi kapali olacak diye bir zorunluluk yok. bazi bolgelerde o sekilde yapiliyor merasim.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(29.02.24)
Uygun kapak bulamamışlardır. Mana aranacak bir şey değil.
0
kibritsuyu
(01.03.24)
İlk zamanlarda sedye gibi düz bir şeyin üzerinde taşınırmış naaş. Arabistan'da hâlâ böyleymiş. Hz Ayşe annemiz -kefen içinde de olsa- vücudunun görülmesini istemediği için şimdiki gibi hertarafı kapalı ve kapaklı tabut icat olmuş ve kullanımı yaygınlaşmış.
Yani, kapaklı-kapaksız, örtülü-örtüsüz, açık-kapalı vb pek mühim değil
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.03.24)
(6)

Kilolu insanlar için ambulans hizmeti nasıl veriliyor?

michael_knight
Kilolu yaşlı bir kadın akrabam var. İstanbul'da asansörsüz bir apartmanda 1. katta yaşıyor.Kilosu sanırım 90 civarında ama ortalama bir insandan çok daha büyük, şişman. Benzer kilo ve boyuttaki başka biri için ambulansın gelip "biz merdivenden aşağıya taşıyamayız" dediğini ve apartmandan insanlar bu
Kilolu yaşlı bir kadın akrabam var. İstanbul'da asansörsüz bir apartmanda 1. katta yaşıyor.
Kilosu sanırım 90 civarında ama ortalama bir insandan çok daha büyük, şişman. Benzer kilo ve boyuttaki başka biri için ambulansın gelip "biz merdivenden aşağıya taşıyamayız" dediğini ve apartmandan insanlar bulunup onların taşıdığını anlatmışlardı.

Acil bir sağlık sorunu olduğunda ambulans gelip onu sedyeyle alabilecek mi? Bu iş için bir kilo-boyut sınırı var mı?
Özel ambulansların kilolu hastalara yönelik bir hizmeti, tarifesi var mıdır?
0
michael_knight
(29.02.24)
eğer hastanın özellikle yatay gitmesi gerekmiyorsa, o sedyeyi sandalye haline getirip indirip çıkarabilirler. hani acil durumu olanları mutlaka taşıyorlardır, fakat sallıyorum sondası çıkmış hastanın tekrar hastaneye gitmesi gerekli mesela, onları taşımamış olabilirler.
0
malheiros
(29.02.24)
Geçen sene yazlıkta komşu rahatsızlandı, iri yarı da bir adam. İki tane çıtı pıtı kadın paramedik, bi de şoför geldi. Üçünün adamı kaldırıp götürmesi mümkün değil. Geldiler bize haber verdiler, konu komşu gidip 6-7 kişi bi ucundan tutup taşıdık ambulansa.
0
kibritsuyu
(29.02.24)
gelen görevliler genelde bayanlar olabiliyor. ya da erkek bile olsa halterci değiller sonuçta. sedyeyi indirmek kaldırmak için yardım istiyorlar. bir yakınımızı birlikte indirmiştik. yardım etmek gerekiyor.
0
exlibris
(29.02.24)
Böyle taşırlar: youtu.be

Normalde 2 kişi taşır aslında. Garanti olsun derseniz ve yardımcı kimse yoksa, 2 ambulans çağırın. Bir kamu, biri özel bile olabilir mesela. Yardımcı
sayısı iki katı olur.

240 kg hastayı 6 kişi taşıdığına şahidim. Ama çok anormal bir idi. Tabii sandalye değil, çarşaf filan kullandılar. Sizinki 90 kg...
0
alfired
(29.02.24)
zayıf kilolu farketmez, ambulans görevlisi hastanızı aşağı getirmenizi bekler. defalarca yaşadım bunu, sağdan soldan yardım alarak indirirdik. çevremde başka örnekler de bu şekilde. özel ambulansları bilmiyorum bu dediğim 112.
0
delidiyorum
(01.03.24)
aralık ayında teyzem için benzer bir durum yaşadık. kilosu yüksek olanlar için daha büyük (obez) ambulansı var ama sağlık görevlileri teyzem 7. katta olduğu için indiremedi. hammal tutuldu ve o arkadaşlar indirdi. ambulans gelir ancak indirmesi yakınlarına kalmış bir durum. yani bir böyle bir tecrübe yaşadık.
0
mikahakkinen
(01.03.24)
(8)

Evinde jakuzi kullanan var mı?

kukuleta
70x115'lik bir duş alanım var.Normalde standart duş alanı olarak düşünüyordum ama jakuzi aklıma düştü.Özellikle buzlu su hazırlayıp içine dalma düşüncesi bunda etkili oldu.Boyum 1.83Beni kurtarır mı acaba 115'lik alan?
70x115'lik bir duş alanım var.

Normalde standart duş alanı olarak düşünüyordum ama jakuzi aklıma düştü.

Özellikle buzlu su hazırlayıp içine dalma düşüncesi bunda etkili oldu.

Boyum 1.83

Beni kurtarır mı acaba 115'lik alan?
0
kukuleta
(28.02.24)
Sorunuza cevap değil üstelik konu hakkında fikir de sormamışsınız ama kendimi tutamadım: su israfıdır, yapmayın.
0
biryazgünü
(28.02.24)
bizde 110*110 oval derin küvet var. 165 boyundaki ben içinde dizlerimi kırıp oturabiliyorum. eğer siz de çömecekseniz evet kurtarabilir 70 cm yi anlayamadım ancak o baya dar, ürünün kendi kenarları da 8-10 cm vardır. iç alanı baya dar kalır gibi düşündüm
0
delidiyorum
(28.02.24)
160cm lik jakuzi taze söktürdük çok kullanışsız küvet bile jakuziden iyidir. motorlu falan iyi model olmasına rağmen aşırı kullanışsız yanlarında oturma yerleri olduğundan içine dalmanı engelliyor
0
eja
(28.02.24)
paraya kıyıp iyisinden alırsan süper bişeydir. ama alan dar gibi geldi 70-115 ? standard boyları oluyor bunların zaten.
0
entropik
(28.02.24)
banyoda normal duş yeri varsa deneyin ama bir süre sonra atıl hale geliyor. (evde çocuk varsa aktif kullanabilirsiniz ama)

normal duş yeri yoksa ve duş almak için jakuziye girecekseniz vazgeçin bu sevdadan.
0
brkylmz
(28.02.24)
8 yaş altı çocuğunuz varsa cupcup yapsın diye düşünebilirsiniz. onun dışında aklınızdan bile geçirmeyin.

kirada oturduğum evde 100x140 alanda jakuzi var. ev sahibi heves etmiş yaptırmış. biz de ilk görünce voaaoov jakuzi falan dedik. duşakabin de var etrafında.

lan ceviz kabuğu gibi. içine oturuyorsun, dizler karna çekili, cenin pozisyonu. duşakabini kapatmasan bile sabit olan kenarları duvar gibi yükseliyor. dötünün iki tarafından su jetliyor, ayak tarafındakiler kıvrık dizinin altından boşa gidiyor. içine köpük katınca aşırı köpürüyor, köpüklü köpüklü komik oluyor. çocuk çok eğleniyor. ama böyle filmlerdeki gibi gireyim, yatayım, fokur fokur masaj olsun, bir elimde viski, öbür elim de puroyla keyif yapayım yok.

bir kere göğsüne kadar girdiğinde ayakları uzatacak kadar geniş olacak. etrafında duşakabin olmayacak. anca o zaman belki keyfi çıkar. iki büklüm oturmuş, etrafında açık bile olsa sabit kenarları olan duşakabinle anca dötüne yediğin su fışkırığıyla zevkleniyorsun. başka da bir haltı yok. 7 yılda ben 1 kere girdim, hanım hiç girmedi. oğlan işte küçükken arada doldurup, köpük falan sıkıp eğleniyordu. o da artık büyüdü girmiyor.
0
kibritsuyu
(28.02.24)
ailemin evinde var (aldığımızda banyoda vardı) daha bir kere bile motorunu çalıştırmadık. Fakat sıcak/ılık suya girip mayışmak gerçekten terapi gibi bir şey.

İleride düzgün yerim olursa evime yaptıracağım.

115'e şöyle bakmak lazım, oturup sırtını yasladığında bacak boyun kaç? Belden aşağını ölç 115'ten az çıkarsa olur bence.
0
nhk ni youkosu
(28.02.24)
Ailemin evinde var 22 yılda 1 kere ben heves edip kullanmıştım, başka da kullanan olmadı.
0
mirty
(28.02.24)
(8)

Doğum için hastane çok farkeder mi?

administ
Bizim nesil özel hastane bilmez ama büyük bir sektör haline gelmiş şu an. Biz de bebek bekliyoruz ve aldığım fiyatlar şu şekilde. Florence Nightingale > yaklaşık doktor parası ile 100 bini buluyor. Acıbadem 80bin, Medical Park 45bin tl. Florence'da ki doktor epey tecrübeli. Ancak konu doğum olunca h
Bizim nesil özel hastane bilmez ama büyük bir sektör haline gelmiş şu an. Biz de bebek bekliyoruz ve aldığım fiyatlar şu şekilde. Florence Nightingale > yaklaşık doktor parası ile 100 bini buluyor. Acıbadem 80bin, Medical Park 45bin tl. Florence'da ki doktor epey tecrübeli. Ancak konu doğum olunca hergün binlerce çocuk doğuyor. Bu konudaki fikrinizi merak ediyorum. Paradan kaçıp da risk alıyormuşum gibi hissettiriyor.
0
administ
(27.02.24)
her gün binlerce çocuk doğurtmak değil mesele. ilgi alaka tavır vs. devlet hastanesindeki doğumların çoğu kötü tecrübelerden oluşuyor. sancı çekerken farklı farklı ebelerin, doktorların gelip açıklık muayenesi yaptığını ya da 10 saatten fazla suni sancı verdiklerini düşünün. korkunç. konu sadece doğurtmaksa tabi ki yani evde siz de doğurtabilirsiniz değil mi, ama kalan durumlar anne için çok travmatik olabilir.

2022de ankara medicalde doğum yaptım. yine olsa yine yaparım, param yoksa durumumu zorlar yine özele giderim.

hamileyken yapılan tamamlayıcı sağlık sigortalarını aratın, daha uyguna gelebilir.

ama para varsa imkan varsa kesinlikle özel. ayrıca yani çocuğunuz doğuyor ya bundan daha kıymetli ne olabilir. kredi bile çekilir valla.

ha bu arada hastanede yenidoğan yoğun bakım var mı, buna bakın derim. varsa en uygununu alın geçin, devlet hastanesinden bin kat iyidir.
farklı bir durum, farklı bir ameliyat olsa devlet hastanesi derdim ben. kendim şu an ameliyat olacak olsam mesela, özele değil devlete giderim. ama doğum başka bir olay. ben de o zaman o parayı vermeyeyim, devlete gideyim diye araştırıyordum. şikayetvarda gidebileceğim hastanelerle ilgili şikayetleri okuyunca vazgeçtim. biraz ablamdan da biliyorum zaten. yani doğum yapıyorsun, eşin başka bi katta bekliyor, yanına gelemiyor vs. medicalde doğumhane kapısında babaya teslim ediyolar bebeği mesela.

yani hele kötü bi çalışana denk gelirsen vay haline.

bir de devlette normal doğumu sonuna kadar zorluyolar. tıbben doğru olan o olabilir ama annenin psikolojisi açısından diğer seçenek de masada bulunsun isterim ben mesela.
0
elorelia
(27.02.24)
hastaneden çok doktora bakın derim. önemli olan doktorla anlaşabiliyor musunuz? sizin isteklerinizi dikkate alıyor mu? sizi rahatlatıyor mu? istediğiniz zaman ulaşılabilir mi? yoksa sadece hastane önemli olsa, Zeynep Kamil'e gidin derim, ki bu saydıklarınızdan çok çok daha iyi/deneyimli bir hastane. o sebeple çevrenize sorun, arkadaşlarınıza danışın gidip görüşün doktorlarla ondan sonra karar verin derim.
ek olarak, medical park-centrum hospital vb. sgk anlaşmaları vardı, çok daha uygun olabilir, oradaki doktorlardan biri ile kafanız uyuşuyorsa iyi hastanelerdir
0
wendyangelamoiradarling
(27.02.24)
Arkdaşım Şişlideki Florence'da doğum yaptı memnun kalmıştı otel gibi doğum mu yaptım otelde mi kaldım anlamadım demişti.
Genelde doğum yapılan hastanede çocuk doktoru ile devam ediliyor, burda kadın doğum doktoru kadar çocuk doktoruda önemli unutmayın ilk 0 kontrolü çocuk doktoru yapacak.
0
eja
(27.02.24)
yakın bir arkadaşımız 2012'de kızlarını ankara medicana'da doğurdu. 4 yıl sonra oğullarını devlet hastanesi zekai tahir burak, daha bilinen ismiyle büyük doğum'da doğurdu.

büyük doğum tecrübeli doktor ve ebelerin olduğu bir hastane. ama medicana'da doğumhaneye kamerayla gidip doğumu çekme imkanı varken, kadın dedi ki yav aynı odaya açıklığın büyümesini bekleyen kadınları aynı odaya yan yana yatırdılar, karşımdaki kadının rahminin içine kadar bütün şeyini gördüm dedi. mezbahada kesim bekleyen dana gibi yatırmışlar hepsini yanyana, açıklığı tamam olanı alıp doğurtuyorlar. baba ise bırak kamerayla doğuma girmeyi, binanın içine bile giremiyor kadınlar var diye, bahçede bekliyor. ha belki bekleme odası vardır içeride ama bizim baba dışarıda bizimle birlikte bekledi. yani evet doğum kısmında problem olmayabilir ama "amaan sağlıkla doğsun da gerisini koyver" demiyorsanız anne ve baba için hoş bir deneyim değil.

benim oğlum da özelde doğdu. özel odada suni sanci verildi. başında sürekli bir ebe ve stajyer doktor. asıl doktor 10-15 dakikada bir kontrol edip gidiyor. hemşireler anneyi kaldırıp yürütüyor. açıklık tamam olunca yine özel doğumhaneye alınıyor, asıl doktor gelip doğumu yaptırıyor. aynı anda sezaryena dönme ihtimaline karşı ameliyathane hazır bekletiliyor. doğduktan sonra özel odaya alınıyor vs. bence de verilen paraya değer bir hizmet.
0
kibritsuyu
(27.02.24)
tamamen işin ticareti. tamamen beyaz yaka soğüşlemeye dönüştü bu iş.
ya burada yazanların kaçı özel hastanede doğdu. istanbul doğumluların çoğu zeynep kamil doğumlu. 80ler 90larda özel hastanede doğum mu vardı.

geçen sene kız kardeşim iki özel hastanenin yapmaya çekindiği ameliyatı zeynep kamilde oldu. sorunsuz atlattı. bir çok riskli ameliyatı yapan doktorlar doğum mu yaptıramayacak.

tek farkları otel konforu ve başında devamlı hizmetçi gibi doktor-ebe beklemesi. bu hizmeti aldın mı da kendini bir şey sanıyorsun.

ayrıca amerika, kanada ve ingiltere gibi ülkelerde doğumun büyük çoğunluğunu ebeler yapıyor. bir sorun olduğunda veya riskli bir doğumsa doktor dahil oluyor.

asıl bu kadar para bayılmaya niyetliyseniz az dişinizi sıkında gidin amerikada doğurun. çocuk için yapılacak en iyi yatırım amerika pasaportu almak olur.
0
my fault
(27.02.24)
FN'de cocuga bir gremse takmiyorlarsa dogunca Medical Park'i basip gecip. Hizmet olarak üc asagi bes yukari aynidir. 34 yasindayim, dogdugum hastane disinda dünyaya gözümü actigimdan bu yana devlet hastanesine gitmedim. Özellerin bircogunu tecrübe ettim yani. Öyle aralarinda ahim sahim fark yoktur.
Cok param var, o komaz diyorsan da doktora göre sec madem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.02.24)
Sağlık konusunda tavsiye vermek zor. En iyi yerde en kötü olaylar da yaşanabiliyor maalesef. Sağlık çalışanı değilim, yakın zamanda baba oldum.

Bağcılar Medipol Mega Hastanesi'ne de bakmanızı öneririm. Bildiğim kadarıyla İstanbul'da en çok doğum yapılan özel hastanelerden ve her türlü imkana, kadroya sahip bir hastane. Fiyatları da herhalde Medical Park bandındadır.

Paradan kaçıp risk aldığınızı düşünmüyorum. Hastanelere bakarken fiyatlarını bilmeden, sadece imkanlarını, bu operasyonu ne sıklıkta yaptıklarını düşünerek bakın, öyle seçim yapın. Baktığınız özel hastaneler sağlık imkanları değil otel hizmetleriyle birbirinden ayrılan hastaneler.
Doğum yaptığınız hastanedeki çocuk doktoruyla devam etme ihtimaliniz yüksek o yüzden ulaşımı kolay olsa iyi olur.

Hastane seçerken en önemli kriter annenin nerede kendini rahat hissedeceği, onu unutmayın.
Doğum fiyatı alırken, doğum sarılığı olursa bebeğin bir gün ışın tedavisi almasının kaç lira olduğunu da sorun bence, diğer tüm ekstra hizmetlerin fiyatıyla ilgili de fikir verecektir. Hastanede "yenidoğan yoğun bakım servisi" olmasına zaten dikkat ediyorsunuzdur.
0
michael_knight
(27.02.24)
80lerde ozel hastanede dogum mu varmis denmis de ben 82 cihangir alman hastanesinde dogduk, baya alman hemsireler falan varmis o zamanlar.

oncelikli secim doktor olmali diye dusunuyorum, doktoru secin ondan sonra o doktorun calistigi bir hastane ya da hastaneler vardir, o hastanelerden birinde mevzuyu halledersiniz.

mevzu cocuk olunca 60/80/100 bunlarin onemi yok. Zaten yeri geldiginde kendinden kisip cocuga harcayacaksin. Cocuk sahibi olmak gunumuzde bir luks.

Hayirli olsun..
0
cooperr
(27.02.24)
(7)

Ankarada aspava önerisi

mistikherif
Merhaba. Eğitim için ankaradayım. Çankaya tarafındayım. Anıtkabir e baya yakın bir yerdeyim. Bu mıntıkada arabayla çok uzak olmayan aspava önerilerinizi bekliyorum. Haydi angaralılar.
Merhaba. Eğitim için ankaradayım. Çankaya tarafındayım. Anıtkabir e baya yakın bir yerdeyim. Bu mıntıkada arabayla çok uzak olmayan aspava önerilerinizi bekliyorum. Haydi angaralılar.
0
mistikherif
(27.02.24)
Meşhur Yıldırım Aspava Tandoğan. yazın google'a buraya gidin. üzmez.

not: emek gülçimen bok gibi. bahçeli'deki de öyle.
0
summerjam0306
(27.02.24)
Emek Gülçimen Aspava. Anıtkabir'e arabayla 5 dakika.
0
pianeta
(27.02.24)
Doğru düzgün ikram yok patatese abanıyorlar hocam. Güzel bi şiş falan yemek isterseniz ankaray ile kızılaya gidin. Urfalı müslümden yiyin
0
glamdr1ng
(27.02.24)
şurada o kadar öneri yazılmış ama hiçbiri gerçek aspava değil. sonradan devşirme...
hassas'taki özçelik aspava'ya gidiniz efem. Esat caddesinde olan değil, başçavuş'taki. hassas bölge diye de geçiyor. Tek gerçek aspava orası, diğerleri kopyaları.

not: ankaralıyım.
0
mor oje
(27.02.24)
@mor oje - hocam has angaralı olarak tabi ki esat'takileri biliyoruz ancak duyuru sahibi anıttepe yakını istemiş.
0
summerjam0306
(27.02.24)
arkadaşlar gerçek aspava, çakma aspava diye bir şey yok, inanmayın böyle şeylere.

hassas'taki özçelik aspava, sosoğanlı dürümün yanında cacık ve soslu patates ikram edip çıkışta da uzun malbora tutma konseptini ilk defa uygulayan yer. yani ilk defa onlar yaptı diye orası gerçek, öteki sahte falan olmuyor. ilk aspava da orası değil ayrıca, orası sadece cacık ve patates veren ilk yer. aspava ismini kullanan ilk kebapçı çook daha eski, 1964 yılında şimdi adını hatırlamadığım bir güreşçinin ulus'ta açtığı küçücük bir dükkan.

o yüzden ilki orası, orijinali burası faşikliğini bırakalım. en iyi aspava, en güzel ikram yapan aspava'dır. mesela gülçimen'lerde yemekten sonra irmik, dondurma ve künefe gelir. instagram'da sürekli karşıma çıkan şimşek aspava'da irmik, dondurma ve profiterol gelir. kimi sadece soslu patates verir, kimi hem soslu getirir, hem kaşarlı tereyağlı getirir ayrı ayrı. kimi güveçte kaşarlı mantar getirir. ama soslu patates, salata, çiğ köfte, cacık, yemeğin üstüne çay ve irmik hepsinde standarttır. özçelik de ilk çıktığında cacık ve soslu patatesten başka bir şey yoktu, salata çiğköfte irmik falan. sonra rakipler çoğalınca hepsi geliştirdiler ikramları.

size en yakını yukarıda da denildiği gibi yıldırım aspava'dır. denemediğim için hangisi var, hangisi yok bilemiyorum.
0
kibritsuyu
(27.02.24)
Yıldırım aspava tandoğandayım. Teşekkürler. Diğer ilk yeri de eğer vaktim olursa deneyeceğim
0
🌸mistikherif
(27.02.24)
(3)

yakın zamanda ankara ulus/anafartalar çarşısına giden var mı?

elorelia
tipik iç anadolu annesine sahibim, başörtülü, etekli yelekli cinsten :) düğünlük bir kıyafet almamız gerekiyor ama nerde bulunur bilmiyoruz. abartılı, taşlı tuşlu bir şey değil sadece daha şık bi alt üst takım. anafartalar çarşısı yıkılmış yapılmış, oraya gidilebilir dediler ama yakın zamanda giden
tipik iç anadolu annesine sahibim, başörtülü, etekli yelekli cinsten :) düğünlük bir kıyafet almamız gerekiyor ama nerde bulunur bilmiyoruz. abartılı, taşlı tuşlu bir şey değil sadece daha şık bi alt üst takım.

anafartalar çarşısı yıkılmış yapılmış, oraya gidilebilir dediler ama yakın zamanda giden var mıdır?

yoksa nereye götüreyim anamı?

aradağımız şey şu değil kesinlikle
cdn2.sorsware.com

şunun eteklisi gibi
static.ticimax.cloud
0
elorelia
(26.02.24)
bayadır gitmedim ama ulus- samanpazarında da böyle mağazalar hatırlıyorum.
0
tuborg yesili
(26.02.24)
Samanpazarı-çıkrıkçılar yokuşuna bi bakın hocam. Bu tip anneleri giydirmek çok zor ya. Ben de çok zorlanıyorum.
0
glamdr1ng
(26.02.24)
Aradığınız yer samanpazarı çıkrıkçılar yokuşu/saraçlar çarşısı.
0
kibritsuyu
(26.02.24)
(6)

İş Yeri Kiralamanın Vergi Avantajı

transleta
Dilden dile dolaşan bir efsane var: iş yeri tutup kirasını gider göstermek. Burada bahsedilen avantajın tam olarak ne olduğunu merak ediyorum.Diyelim ki düz hesap yılda brüt 1 milyon TL kazanıyorsunuz. Hesaplama kolaylığı için kira dışında masrafınız da yok diyelim.Gelir verginiz 292.000 TL oluyor.2
Dilden dile dolaşan bir efsane var: iş yeri tutup kirasını gider göstermek. Burada bahsedilen avantajın tam olarak ne olduğunu merak ediyorum.

Diyelim ki düz hesap yılda brüt 1 milyon TL kazanıyorsunuz. Hesaplama kolaylığı için kira dışında masrafınız da yok diyelim.

Gelir verginiz 292.000 TL oluyor.

25 bin lira net kirası olan bir ofis tuttunuz diyelim.

Brüt kiranız 31.250 TL oluyor. Yıllık 375.000 TL.

Bu bizim gelir vergimizi 160.750 TL'ye düşürüyor. Yani 131.000 TL vergi avantajı. Ayda yaklaşık 11.000 TL.

31.250 - 11.000 = 20.000 TL. Yani 25.000 TL net kira tutarından 5000 liralık bir avantaj için mi bu kadar övülüyor? Benim kaçırdığım bir şey mi var? Muhasebe cahili bu arkadaşınıza bir yardım edin :)
0
transleta
(23.02.24)
iş yerinin kirasını direkt vergiden düşemezsin. kazançtan düşülür ve diğer masraflar da çıktıktan sonra kalan üzerinden vergi uygulanır.

home office çalışıyorsan, sağdan soldan fatura alıp müşteriye vermek zorunda kalıyorsan. zaten kira ödediğin evini işyeri olarak gösterip masraf yazarak kazançtan düşmek avantajlı olabilir.
0
orpheus
(23.02.24)
Ben de kazançtan düştüm. Home office olayını biliyorum ama normal ofis tutmanın çok daha avantajlı olduğunu söyledikleri için sormak istedim. Bence öyle çok bir avantajı yok.
0
🌸transleta
(23.02.24)
bir mali müşavir olarak dilden dile öyle bir efsane dolaştığını, övüldüğünü falan duymadım. tam aksine, işyeri şahsına ait olup, ortak olduğu şirkete (yani kendi kendine) kiraya verenler için mümkün olduğunca düşük göstermeye çalışırız. neredeyse hiçbir avantajı yok çünkü. nasıl efsaneymiş anlamadım.

şahıs işletmesi gibi düşünüp gelir vergisi hesaplamışsınız, onu da yanlış tarifeden (ücretlilerin tarifesi) hesaplamışsınız ama ben size daha da basitleştireyim. şirketlerde vergi oranı sabit, gelir vergisi gibi dilimli değil.

şirket 1 milyon kazandı. başka gideri yok. kurumlar vergisi oranı %25
250 bin vergi çıktı.

25 bin lira net kira, 31.250 lira brüt kira. yani bu da demektir ki her ay 6250 lira stopaj ödenecek. yılda gider yazılabilecek kira 31.250x12 = 375.000, yılda ödenen stopaj 75.000

1 milyon kazandık, 375 bin kira gideri, 625 bin kar. %25 kurumlar vergisi 156.250 lira vergi çıktı. 75.000 lira da stopaj ödedik kiradan dolayı, cepten çıkan vergi 231.250 lira.

250.000 - 231.250 = 18.750 lira kiranın faydası oldu bize yıllık. aylık 1.562 lira.
0
kibritsuyu
(23.02.24)
@kibritsuyu

şirket 1 milyon kazandı. başka gideri yok. kurumlar vergisi oranı %25
250 bin vergi çıktı.

-CEBİMDE KALAN PARA 750.000TL

25 bin lira net kira, 31.250 lira brüt kira. yani bu da demektir ki her ay 6250 lira stopaj ödenecek. yılda gider yazılabilecek kira 31.250x12 = 375.000, yılda ödenen stopaj 75.000

1 milyon kazandık, 375 bin kira gideri, 625 bin kar. %25 kurumlar vergisi 156.250 lira vergi çıktı. 75.000 lira da stopaj ödedik kiradan dolayı, cepten çıkan vergi 231.250 lira.

- CEBİMDE KALAN PARA 393.750TL

250.000 - 231.250 = 18.750 lira kiranın faydası oldu bize yıllık. aylık 1.562 lira.

Bu sistemde nasıl fayda sağlamış oluyor, günün sonunda cebimde kalan para yarı yarıya düşmüyor mu?
0
nwnd
(23.02.24)
hocam şu "fayda sağlamış olma" muhabbetini anlayamadım bir türlü. neredeyse yarı yarıya düşüyor elbette.

ilk durumda cepte 750 bin lira kalırken bir işyeriniz yok, çalışacak dükkan yok, üretecek fabrika yok. bildiğin g.tünüz açıkta. o şekilde 1 milyon kazanabiliyorsanız zaten kazanın, işyeri kiralayıp ne olmasını bekliyorsunuz? işyeri kiralayınca o 1 milyon 2 milyona çıkıyorsa kiralayın, çıkmıyorsa kiralamayın.

bunun yanına 2 tane de asgari ücretli personel eklerseniz ve hala 1 milyon kazanıyorsanız zarar edersiniz mesela, bu şaşırılacak bir şey değil ki. siz gider yaptıkça geliriniz artmıyorsa yapmayın, 1 milyonu kazanın, vergisini verin.
0
kibritsuyu
(23.02.24)
kibritsuyu özetlemiş, bir de şu var, siz şirketsiniz ve kârı dagıtacagınız zaman ayrıca vergisi var. Bunu bildiğinizi varsayıyorum. Bu cepte dururken bazı firmalar ben kar dagıtım falan ugraşmayayım şahıs firması kurayım diye düşünüyor. Şahıs firması kurduğunda senin ödeyeceğin vergi %25'ten daha çok olacağı için işyeri kiralayıp stopaj ödemen senin için daha da karlı oluyor.

Bu durumda bile 1.562 TL ayda kar elde ederken şahıs firması olduğunda çok daha fazla kar elde edersin.
0
liberal
(23.02.24)
(3)

3 günlüğüne Aşti ye arabayı braksam ?

bepicolombo
Deneyimleyen oldu mu ne kadar tutar ?
Deneyimleyen oldu mu ne kadar tutar ?
0
bepicolombo
(22.02.24)
Emek'te ara sokağa bırakırsanız bedava. Yatırım tavsiyesi değildir ama güvenli semttir.

Aşti'ye bırakmayı deneyimlemedim ama 3 gün sokağa bıraktım.
0
kibritsuyu
(22.02.24)
Emeğe bırak geç bence de.
0
glamdr1ng
(22.02.24)
Emekte 15 gün bıraktım
0
kaptan maydanoz
(23.02.24)
(3)

Ankara yol tarifi.

pianeta
Emek - Bahçelievler Ankaray durağının oralardan, İncek'e en kısa nasıl gidilir?Otobüs - dolmuş - metroyla.
Emek - Bahçelievler Ankaray durağının oralardan, İncek'e en kısa nasıl gidilir?
Otobüs - dolmuş - metroyla.
0
pianeta
(20.02.24)
Ankaray - Kızılay
Kızılay'da Atatürk Bul üzerindeki duraklardan (Güvenpark hizasında, Meclis yönüne doğru) 193 nolu otobüs
0
malheiros
(20.02.24)
Emek metro altgeçitinden aşti tarafına geçilir ( veya bahçelievlerde yaya geçidinden) incek dolmuşuna binilir.
0
hayaletimsi
(20.02.24)
Ufak bir yürüyüşle milli kütüphane'nin veya hazine bakanlığı'nın oraya çıkarsanız 193 oradan fa geçiyor. Kızılay'a geri dönmenize gerek yok.

Ya da konya yolu üzerinden incek dolmuşuna binebilirsiniz ama aştgeçitin üstünde beklemeyin, ya girişinden önce, ya çıkışından sonra bekleyin.
0
kibritsuyu
(21.02.24)
(1)

Ulus - Büyük Tiyatro'nun otoparkı var mı?

birşeylersoracağım
Küçük Tiyatro'nun izleyiciler için otoparkı vardı, buranın da izleyiciler için otoparkı var mıdır?Bir de bu tiyatronun google haritalarda adı Büyük Tiyatro/Opera diye mi geçiyor?
Küçük Tiyatro'nun izleyiciler için otoparkı vardı, buranın da izleyiciler için otoparkı var mıdır?

Bir de bu tiyatronun google haritalarda adı Büyük Tiyatro/Opera diye mi geçiyor?
0
birşeylersoracağım
(18.02.24)
Kendi otoparkı var aslında ama uzun süredir seyirci aracı almıyorlar.

Ama hemen arkada gençlik parkı'nın ücretli otoparkı var. Oraya park edip arkadan giriyorsunuz.
0
kibritsuyu
(18.02.24)
(1)

3 takvim günü hesaplama

sacrilegious
15 şubat’ta gönderilen ve 3 takvim gününde teslim edilmesi istenen bir iş için 18 şubat 23:59a kadar vaktimiz oluyor, değil mi?Teşekkürler
15 şubat’ta gönderilen ve 3 takvim gününde teslim edilmesi istenen bir iş için 18 şubat 23:59a kadar vaktimiz oluyor, değil mi?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(17.02.24)
Evet doğru.
0
kibritsuyu
(17.02.24)
(2)

ankaragücü - fenerbahçe türkiye kupası çeyrek final maçı

kibritsuyu
arkadaşlar bu maç 27 şubat'ta ankara'da oynanacakmış.35 yıldır maça gitmemiş şu zırcahil kardeşinize bi yol gösterseniz de oğluma bir sürpriz yapsam, şu maça gitsek, fenerbahçe tribününden izlesek? zilal'e anlatır gibi...passo mu alıcaz, nereden alıcaz, sonra bileti nereden alıcaz, nasıl yapıcaz?
arkadaşlar bu maç 27 şubat'ta ankara'da oynanacakmış.

35 yıldır maça gitmemiş şu zırcahil kardeşinize bi yol gösterseniz de oğluma bir sürpriz yapsam, şu maça gitsek, fenerbahçe tribününden izlesek? zilal'e anlatır gibi...

passo mu alıcaz, nereden alıcaz, sonra bileti nereden alıcaz, nasıl yapıcaz?
0
kibritsuyu
(16.02.24)
cocuk 7 yasindan kucukse passoya bilete gerek yok.

sizin icin yillik passo + bilet ucreti var.
0
buenosdias
(16.02.24)
çocuk 12 yaşında.

kendim için de, oğlum için de fenerbahçe logolu passolig kartına başvurup parasını ödedim.

passo.com.tr sitesinden girip hem kendime, hem oğluma hesap açıp passolig kartlarını ayrı ayrı hesaplarla eşleştirdim.

şimdi sanırım sadece biletlerin satışa çıkmasını bekleyip passo.com.tr sitesinden bilet alacağım.

peki biletleri kendi hesabımdan ve oğlumun hesabından ayrı ayrı girip mi alacağım? tek hesaptan girip 2 bilet alamıyor muyuz o kısmını anlamadım.

bir de biletlerin satışa çıkıp çıkmadığını nereden takip ediyoruz, ne zaman satışa çıkacağını öğrenebileceğimiz bir adres var mı? fenerbahçe ve ankaragücü resmi sitelerinde veya sosyal medya hesaplarında böyle bir bilgi göremedim.
0
🌸kibritsuyu
(17.02.24)
(8)

Kremalı tavuk sote dışarıda kalmış

noxie
Akşam pişen kremalı tavuk sote dışarıda kalmış. Sabah fark edince buzdolabına koyduk. Ev genel olarak sıcak ama mutfak biraz soğuk oluyor evin geneline göre.Yenir mi sizce akşam ısıtsak?ertesi gün güncellemesi: yemedik ve döktük maalesef
Akşam pişen kremalı tavuk sote dışarıda kalmış. Sabah fark edince buzdolabına koyduk. Ev genel olarak sıcak ama mutfak biraz soğuk oluyor evin geneline göre.

Yenir mi sizce akşam ısıtsak?

ertesi gün güncellemesi: yemedik ve döktük maalesef
0
noxie
(16.02.24)
valla hem tavuk hem krema, riskli bence. ben yemezdim herhalde.
0
orient blue
(16.02.24)
yenmez
0
ala09
(16.02.24)
bir sey olmaz bu havada ya aksamdan sabaha
0
bay b
(16.02.24)
Soru işaretiyle bakardım. Bir kokla falan belki bozulmamıştır
0
jackyr
(16.02.24)
bir şey olmaz.

biz zaten akşam pişen yemeği soğumadan dolaba koymayız, o da akşam yatana kadar soğumaz. dışarıda bırakır, sabah dolaba koyarız. bugüne kadar herhangi bir yemekten bu sebeple zehirlenmedik.
0
kibritsuyu
(16.02.24)
Kesinlikle yeme. Hem krema hem tavuk çok riskli.
0
Gradient_tabanlı_mor
(16.02.24)
tadına kokusuna bakarak yerdim
0
a7x
(17.02.24)
yediniz mi? :')
0
since1907
(17.02.24)
(7)

7-8 yaşındaki çocuklar neyi seviyor?

ofelia
selamlar, promosyon ürünü olarak bir boyama kitabı tasarlıyorum. hitap etmesi istenen yaş grubu 7-8 yaş. çizimlerin zorluk derecesini aşağı yukarı öngörüyorum onu ayarlayacağım ama o yaş grubu bu aralar neye düşüyor, en çok ne izliyor, ne seviyor bunu bilip ona göre tasarlamak istiyorum.Çocuklar gör
selamlar, promosyon ürünü olarak bir boyama kitabı tasarlıyorum.

hitap etmesi istenen yaş grubu 7-8 yaş. çizimlerin zorluk derecesini aşağı yukarı öngörüyorum onu ayarlayacağım ama o yaş grubu bu aralar neye düşüyor, en çok ne izliyor, ne seviyor bunu bilip ona göre tasarlamak istiyorum.

Çocuklar görünce en azından biraz yükselsin ya da tanıdık bi şeyler görsün istiyorum. mesela star wars falan yok de mi bu nesilde? yeğeni, çocuğu vs olup da fikir vermek isteyen olursa çok sevinirim.
0
ofelia
(15.02.24)
rafadan tayfa
frozen
0
elorelia
(15.02.24)
brawl stars, roblox, zooba, minecraft
0
kibritsuyu
(15.02.24)
Promosyon ürünü olarak telif hakkı korunan eserlerden faydalanabileceğinizden emin misiniz? İşverenin kullanım hakkını alması gerekmez mi öyle bir şey için?
0
kobuzchu kiz
(15.02.24)
kız çocuğu: barbie, frozen, poly pocket, unicorn
erkek çocuğu: minecraft, brawl stars, sonic, örümcek adam/demir adam vs
0
vampir akrep
(15.02.24)
kobuzchu kız, telif sıkıntısı olmayan çok fazla hazır içerik var. o konuda herhangi bir sıkıntı olmuyor.
0
🌸ofelia
(15.02.24)
Kızlar da erkekler de kral şakir seviyor sanırım
0
dre mithatoğlu
(15.02.24)
benim oglan roblox/minecraft/super mario delisi su anda.
0
cooperr
(15.02.24)
(3)

e devlet ile şu sisteme giriş yapabiliyor musunuz?

ayseee
https://intvrg.gib.gov.tr/hazirbeyan/#/sağ üst kısımda sisteme giriş dedikten sonrae devlet ile sisteme giriş ( bilgilerinizi girip bir sayfa açılıyor mu sizde?1 saattir deniyorum sayfa ölü taklidi yapıyor)deneme şansı olan var mı?
intvrg.gib.gov.tr

sağ üst kısımda sisteme giriş dedikten sonra

e devlet ile sisteme giriş ( bilgilerinizi girip bir sayfa açılıyor mu sizde?
1 saattir deniyorum sayfa ölü taklidi yapıyor)

deneme şansı olan var mı?
0
ayseee
(14.02.24)
Dediğiniz gibi yaptım bende de açılmadı.

e-devlet'e girip Hazır Beyan Sisteminden Beyanname Düzenleme kısmından girmeye çalıştım o da açılmadı.
0
pispinti
(14.02.24)
@pispinti ya acaba bu sistem sadece mart ayında açılıyor olabilir mi? ilk defa vergi ödeyelim dedik devlet sayfayı açmıyor :)
0
🌸ayseee
(14.02.24)
Birkaç ay önce maliye kendisine bağlı sistemlerin login yöntemini değiştirip tek yerden login olunarak sonra sistemlere yönlendirilmesi gibi bir yönteme geçti. Teknik adı nedir bilmem.

Siz hazır beyan sistemine eski liknle login olmaya çalışıyorsunuz sanırım.

dijital.gib.gov.tr

Buradan e-devlet ile giriş yapın, sonra alttan hazır beyan linkine tıklayın.
0
kibritsuyu
(15.02.24)
(2)

Toyota alj plaza

horizon
Maltepeden toyota alj ye toplu taşıma ile akşam saatlerinde en hızlı nasıl gidilir ?
Maltepeden toyota alj ye toplu taşıma ile akşam saatlerinde en hızlı nasıl gidilir ?
0
horizon
(14.02.24)
Bostancı-Dudullu metrosu ile Parseller'e gelecen. Parseller'den çıktıktan sonra yürüsen 15 dk sürer ama otobanın karşı tarafına geçmen gerekebilir. Taksiyle 5 dk sürer trafik olmazsa.
0
datnet
(15.02.24)
celal bayar bulvarı'na çık, yht garı'nın önünden geçen cadde. oradaki sana en yakın otobüs durağından 542 numaralı otobüse bin, istanbul yolu eşref bitlis kışlası durağında in.
0
kibritsuyu
(15.02.24)
(3)

arabanın su kaynatması

yemrem
araç şehir içinde giderken su kaynattı. kenara çektim, stop ettim, peşinden tekrar çalıştırdım sıcaklık normal seviyeye düştü hemen. bu neden kaynaklanmış olabilir?
araç şehir içinde giderken su kaynattı. kenara çektim, stop ettim, peşinden tekrar çalıştırdım sıcaklık normal seviyeye düştü hemen. bu neden kaynaklanmış olabilir?
0
yemrem
(12.02.24)
Detaylı baktırmak lazım, önemli problem, ihmal etmeyin ama basitçe termostat arızası da olabilir.
0
orient blue
(12.02.24)
su kaynattı diye hemen endişelenmeyin. arabanın su kaynatması problem değil. su kaynatmasının, daha doğrusu motorun soğutma sisteminin çalışmaması asıl problem.

sıkıntı yaratacak bir problem olduğunu sanmıyorum. su kaynatmasına neden olabilecek arızalar genellikle kolaylıkla çözülür ve ucuzdur.

ama hararet yapmış arabayı soğutmak yerine kullanmakta ısrar ederseniz araba conta yakar, yağına soğutma suyu karışır. işte o zaman başınız derde girer, masrafı da çok yükselir.
0
kibritsuyu
(12.02.24)
basit sebepler fan açmaması, termostat açmaması, su kaçırmasıdır. bunlar basit sebeplerdir ve daha az maliyetlidir. ama motorda bir yerden bir kaçak veya delinme varsa bu durumda motorun indirilmesi üst kapağın taşlanması vs gerekir esas maliyetli olan budur. zaten götürdüğünüz usta da deneye deneye problemi bulur.

yoldasınız diyelim su kaynatmaya başladı ve kaçak da göremediniz yani arabayı mecbur kullanmanız lazım sanayiye gidene kadar kaloriferi dışaran hava girişine ayarlayın ve son dereceye getirin. bir nebze harareti düşürmeye yardımcı olur. ama uzun süre bu şekilde giderseniz motoru mahvedersiniz.
0
bravoteam
(12.02.24)
(2)

olumlu dunya 2

familyguy
arkadaslar bu filmi bir turlu platformlarda bulamadım yardimci olabilecek olanınız var mi
arkadaslar bu filmi bir turlu platformlarda bulamadım yardimci olabilecek olanınız var mi
0
familyguy
(11.02.24)
platformlarda yok. sinemada vizyona girdi. vizyondan kalktıktan sonra da herhangi bir platform henüz anlaşma yapmadı.

yani hiçbir yerde yok benim bildiğim.
0
kibritsuyu
(11.02.24)
:(
0
🌸familyguy
(11.02.24)
(4)

yediğimizi ne zaman sıçarız?

inancsiz deve
mesela kakamız geldi, 2 saat önce yemek yedik o an onları mı sıçarız yoksa o bi öğün öncesi midir ya da bir gün öncesi falan mı?
mesela kakamız geldi, 2 saat önce yemek yedik o an onları mı sıçarız yoksa o bi öğün öncesi midir ya da bir gün öncesi falan mı?
0
inancsiz deve
(06.02.24)
Şurada yazılana göre insandan insana değişerek 10-72 saat arası sürmekle birlikte ortalama 28.7 saatmiş.

Bir yemekte acı biberi fazla kaçırarak kendi saatinizi bulabilirsiniz sanırım

www.healthline.com
0
akhenaten
(06.02.24)
Google şöyle diyor;

Yemek yedikten sonra, yiyeceklerin midenizden ve ince bağırsağınızdan geçmesi yaklaşık altı ila sekiz saat sürer. Yiyecekler daha sonra daha fazla sindirim, suyun emilimi ve son olarak sindirilmemiş gıdaların ortadan kaldırılması için kalın bağırsağınıza (kolon) girer. Yiyeceklerin tüm kolon boyunca hareket etmesi yaklaşık 36 saat sürer.

1-1,5 gün önce yediklerimizi dışkılıyoruz yani.

büdüt: tavuk kemiğini sindirirsiniz yüksek ihtimalle. Hekim değilim ama.
0
orient blue
(06.02.24)
az önce yanlışlıkla tavuk kemiği yuttum da o yüzden soruyorum. çıkarırken nasıl acı çekeceğim kimbilir...
0
🌸inancsiz deve
(06.02.24)
arkadaşlar ben acı yemeyi çok seven bir kardeşiniz olarak akhenaten'in yöntemini sıklıkla uyguluyorum. şöyle ki, benim öğle yemeğinde yediğim acılar akşama yana yana çıkıyor. bir önceki günün acısı olabilir mi derseniz, olamaz, çünkü bir gün önce acı yememiş oluyorum.

mesela günlerdir acı bir şey yemedim. şimdi saat sekiz buçuk. gidip bir avuç cin biber yersem, ya sabaha karşı yataktan kaldırır (acı yiyince içeriden de yaktığı için normalde sıçmayacağımız zamanda da kaka getiriyor, içeriden rahatsız ediyor), ya da sabah seansında yana yana çıkarırım. benim sindirimim 8-10 saat arasında tamamlanıyor, 1,5 günde değil.
0
kibritsuyu
(06.02.24)
(2)

Su sebili musluğu

mavicorap
Ankara'da yedek parçacı arıyorum, arçelik su sebili var, hani üstüne damacana takılan, bir sıcak bir soğuk su musluğu var önünde, sıcak su musluğu platik bir parça zaten, boynundan kırıldı koptu. Youtube'dan baktım parçayı alırsam takması çok kolay, ulus ta falan bir yerlerde satılıyordur, kesin. Bi
Ankara'da yedek parçacı arıyorum, arçelik su sebili var, hani üstüne damacana takılan, bir sıcak bir soğuk su musluğu var önünde, sıcak su musluğu platik bir parça zaten, boynundan kırıldı koptu. Youtube'dan baktım parçayı alırsam takması çok kolay, ulus ta falan bir yerlerde satılıyordur, kesin. Bilen var mı? Yoksa internetten istiycem ama bir iki gün daha susuz kalıcaz.
0
mavicorap
(06.02.24)
rüzgarlı'da tesisat malzemelerinin satıldığı hanlar var, eser han vs. oralarda kesin vardır. her türlü ıvır zıvır malzeme bulunuyor.
0
kibritsuyu
(06.02.24)
trendyolda da var. ben alıp takmıştım. takması çok kolay. bir iki gün sürahiden içersin artık :) dükkandan almaya kalksan 3 katı para
0
limonlu eksi
(06.02.24)
(10)

Bebek için gerekli/hayat kurtaran eşyalar neler?

eisberg
Arkadaşlar merhaba. Kısmetse 3 aya bebiş geliyor. Biz de şimdiden peyderpey bir şeyler alalım dedik. Etrafımızda sorabilecek arkadaşlarımız genelde zengin, istediklerini alabiliyorlar o yüzden her şeyi almışlar :). Biz biraz daha dengeli gidelim, gereksiz şeyleri almayalım, aynı işi görebilecek maku
Arkadaşlar merhaba. Kısmetse 3 aya bebiş geliyor. Biz de şimdiden peyderpey bir şeyler alalım dedik. Etrafımızda sorabilecek arkadaşlarımız genelde zengin, istediklerini alabiliyorlar o yüzden her şeyi almışlar :). Biz biraz daha dengeli gidelim, gereksiz şeyleri almayalım, aynı işi görebilecek makul alternatiflere yönelelim diyoruz.

Sizce gerçekten gerekli olan, elimizin altında olduğunda işleri kolaylaştıran şeyler nelerdir?

Teşekkürler
0
eisberg
(05.02.24)
Mutlaka bir kulaktan ateş ölçeriniz olsun. Temassızları falan boşverin.

Bebek telsizi. Kameralı mameralı fantastik işlere gerek yok. Uyudu mu uyandı mı sesini duysanız yeter.
0
kibritsuyu
(05.02.24)
Tebrikler bu arada. Sağlıkla kucağınıza alın.

Anne çalışacaksa ve süt bırakacaksanız mutlaka meme pompası. Manuelleri var, ucuz diye düşünebilirsiniz ama elle yapmak aşırı yorucu. Ama bu cihaz genellikle paylaşılır. Bizimki kaç çocuk büyüttü, şimdi kimbilir kimde. Çok uzun kullanılacak bir şey olmadığı için şişelerini sıfır alıp, cihazı ikinci el bakabilirsiniz. Anne çalışmıyorsa bile bebeğin emeceğinden fazlasını sağmak gerekebiliyor. Bence en gerekli cihazlardan biri.

Yatağa asılan dönenceymiş, ışıklı müzikli zımbırtıymış bunlara hiç gerek yok. Filmlerde görüp heves ediyorsanız alın.
0
kibritsuyu
(05.02.24)
Başkası şunu aldı ben de alayım..
diye bir şey yok.
Akla alınması gereken bir çok şey gelse de zamanla ortaya çıkan "zaruri" ihtiyaçlara göre hareket etmek daha iyi olur.

Dengeli gitmeye devam.
0
diyecevaplandı
(05.02.24)
bir laf vardır bilir misiniz bilmiyorum.

çocuğun giydiği helal giydiği haram derler (: o yüzden kıyafet işini, bebek arabasını, kamerayı vs ikinci el almanızı öneriyorum şiddetle.

allah sağlıklar kucağınıza almak nasip etsin
0
inside story
(05.02.24)
İhtiyacınız olmayan bir şeyi cocuk doğmadan kesinlikle almayın. Hanım al ihtiyacım var diyecek siz de gidip alacaksınız. Neyi kullanır neyi kullanmazsiniz belli olmaz. Bez mama gibi urunleri Stok da yapmayın. Allah sağlıkla kucağınıza almayı nasip etsin.
0
allah yazdiysa bozsun
(05.02.24)
Hamile bir arkadaşım var, ne bulursa alıyor :)
Nevresim takımı çok olsun diyor, çocuğu olan diğer arkadaşlar. Bebeğe de bir sürü şey alıyor. Kendine de ne bulursa alıyor, daha çok abur cubur. Durduramıyoruz, yeme dediğimizde sinirlenip ağlıyor :))
Bu arada tebrikler
0
rock n roll
(05.02.24)
bizim bebe de 10 aylık
www.trendyol.com
şunu almıştık, çok acayip iş görüyor. gerçi şimdi bakınca fiyatı iki katına çıkmış ama buna benzer bişey eliniz ayağınız olur.
sallanan yatak. bu bebekten bebeğe değişiyor ama yana sallananlar veya yukarı-aşağı hareketli olanlar daha iyi olacak gibi. bizimkine onden arkaya sallanan almıştık, uykuya geçirmedi pek fazla.
ateş ölçer
bebek bezi stoklamaya gerek yok, ucuz olandan başlayın beğenirse devam edin. zaten boylarını kestiremiyorsunuz bebek nasıl gelişeceğini bilmediğiniz için.
www.trendyol.com
bu tip bebek önlüğü
prize takılan sivrisinek kovucu
küvet ve yıkama ekipmanları

daha çok şey var ama bunlar eliniz ayağınız oluyor.
sağlıklı sıhhatli ve hayırlı olsun inşallah
0
etna
(05.02.24)
Giysi konusunda dikkatli olun. Bir çok çift o heyacana kapılıp bir sürü giysi alıyor. Ama bebekler inanılmaz hızlı büyüyorlar. Bugun olan giysi 1 ay sonra zor oluyor. Bunu hesap edip alın. Çevremde bir sürü giysi ayakkabı alıp bunların sadece 4de 2sini kullanabilmiş bir çok çift gördüm. 1 numara bebek bezinden 100 tane alıp koyun. Daha fazla almayın. Gaza gelip 250 tane alıp 70 tanesi bebege olmayan 1 beden bezle kalakalmayın.
0
limonlu eksi
(05.02.24)
7 aylık bir anne olarak yazıyorum:)
ilk zamanlar ne kadar gereksiz şey almışım şimdi farkediyorum.
en önemlisi kulak içi ateş ölçer, brown iyidir. paranızı buna yatırın.
bebek küveti, en ucuzundan alın, zaten 6 ay falan kullanıyor
meme pompası oldukça önemli, süt az geliyorsa sütü artırmak için, çok geliyorsa mastiti önlemek ve ara sağım yapmak için. ama ilk 10 gün pompa ile kesinlikle sağım yapmayın elle sağım yapın (kolostrumu pompa çekmiyor, kolostruma yazık olur)
ilk 3 ay reflü yatağı hayat kurtarır,ama eğer anne yanı alıyorsanız onu biraz eğimli kullanıp çarşafın içine havluları rolo yapıp da kullanabilirsiniz
bütün bu saydıklarımı ikinci el alın, çok rahat temiz ikinci el bulursunuz. ben (ateşölçer dışında) neredeyse her şeyi ikinci el aldım.
bebek bezi 1 numara çok almayın, bir de henüz stok yapmayın, bazı bebeler sleepy seviyor bazıları sevmiyor örn. o yüzden bebeniz doğsun deneyin hangisinde rahat ederse ona göre indirimlerden stok yapmaya başlayın.
hayırlı olsun şimdiden, bebeğiniz gelinceye kadar uyku depolamaya çalışın :)
0
wendyangelamoiradarling
(06.02.24)
Hayırlı olsun, sağlıkla kucağınıza almanızı dilerim.

Ateşölçer ve süt sağma pompasını arkadaşlar söylemiş. Ve evet yediği helal, giydiği haram derler. Ben de hastane çıkışı hariç (anı olsun diye almıştım) 1 yaşına kadar her kıyafetini arkadaşlarımın çocuklarından toplamıştım.

Travel set bir bebek arabası almanızı tavsiye ederim. Hem araba koltuğu olarak kullanırsınız, hem evde odalar arasında gezerken içine yatırabilirsiniz hem de yaşı büyüdüğünde bebek arabası fonksiyonunu kullanırsınız. Ben 4 yaşına kadar aldığım Travel seti kullanmıştım. Sonra da başkasına hediye ettim, öyle de sağlamdı.

Ben bekar anne olarak tek başıma büyüttüm. Sadece ilk 10 gün annem vardı yanımda. Sonraki 6 ayda tek başıma bebekle yaşadım, boşanma için adliyelerde koşturdum ve şehirlerarası ev taşıdım. En büyük yardımcım da ilk6 Ay için sling sonrası için kanguru oldu. Kanguruyu da kaliteli bir markadan ikinci el almıştım.
Kesinlikle ihtiyacınız olduğunda almanızı öneririm. Önden stok yapmak kadar anlamsız bir şey yok. Mesela benim oğlum asla emzik, biberon ve ek gıda olarak mama kabul etmedi. Sağdığım sütümü bile çay kaşığı ile vermek zorunda kalmıştım.
İhtiyacınız olanı gerektikçe alırsınız.
Bir de ben beşik/yatak yerine park yatak ve içine düzgün bir ortopedik döşek aldım. 3 yaşına kadar döne döne uyudu. Tavsiye ederim.
0
balik kraker
(09.02.24)
(2)

çıldırcam! dilime dolanan şarkıyı bulamıyorum

inancsiz deve
kafayı yicem yaneydi bu şarkı?https://on.soundcloud.com/y7Xb3
kafayı yicem ya
neydi bu şarkı?
on.soundcloud.com
0
inancsiz deve
(04.02.24)
bu sanırım youtu.be
0
pide
(04.02.24)
ünlü - rüya

www.youtube.com
0
kibritsuyu
(04.02.24)
(7)

Sözlükten bi üyeye ulaşmaca

photo85
Yardımcı olur musunuz
Yardımcı olur musunuz
0
photo85
(02.02.24)
Oluruz
0
avatar is back
(02.02.24)
Ben olmam
0
pispinti
(02.02.24)
duruma gore olunabilir
0
cooperr
(02.02.24)
Bu şartlar altında olamayız. Kaç bin tane yazar var, nasıl bulalım onca adam içinde?
0
kibritsuyu
(02.02.24)
Bu ahval ve serait içinde olamam
0
etna
(02.02.24)
Yani diyoz ki keşke nickini de söylesen de mesaj atıp ulaşabilsek. Hangi üyeden bahsettiğini söylemezsen ulaşamayız.
0
kibritsuyu
(02.02.24)
olmayız derler ama olurlar. ben de olurum.
0
datnet
(03.02.24)
(5)

"Tok karnına" alınan ilaç yemekten ne kadar sonra alınmalıdır?

santimantal
Sofrada yemek bittiği anda mı?Yoksa sofradan kalktıktan ne kadar zaman sonra?Kullandığımız ilacın optimum yarar sağlayabilmesi için zamanlama önemli diye düşünüyorum. Mümkünse bilimsel referanslarla bilgi edinmek isterim.
Sofrada yemek bittiği anda mı?
Yoksa sofradan kalktıktan ne kadar zaman sonra?

Kullandığımız ilacın optimum yarar sağlayabilmesi için zamanlama önemli diye düşünüyorum. Mümkünse bilimsel referanslarla bilgi edinmek isterim.
0
santimantal
(02.02.24)
Yarım saat önce 2 saat sonra
0
herp
(02.02.24)
Hocam çok fark etmediği için tok karnına deyip geçiliyor zaten.

Eğer tam bilimsel yaklaşacaksanız da işin içinden çıkamazsınız çünkü takdir edersiniz ki her ilacın etken maddesi farklı ve hepsine uygun tek bir optimal zaman olduğunu varsaymak çok da uygun olmasa gerekir. Örneğin bazı ilaçlar mideye zarar vermemesi için tok karnına alınıyor, bu durumda yemekle birlikte ya da hemen sonra almak daha iyi bir durum. Bazı ilaçlar bazı besinlerle daha kolay emildiği için tok karnına alınıyor bu durumda bir süre geç alınabilir ancak belli bir besinin faydası olacaksa doktorunuz zaten hangi besinle almanız gerektiğini ve ne zaman ilacı içmeniz gerektiğini söyler.

Ayrıca yediğiniz yemeğin miktarı da bu uygun zaman diliminin değişmesine sebep olacaktır çünkü "yemekten ne kadar sonra almalıyım" derken aslında "sindirim ne kadar ilerlemiş durumdayken almalıyım" diye sormuş oluryorsunuz ve bu da yediğiniz yemeğin türünden miktarına kadar birçok şeyle ilişkili.

Bu arada tok karnına ifadesi çoğunlukla bütün bir öğünü kapsamıyor genel olarak. Ağzınıza bir iki parça bir şey atsanız yeterli.
0
akhenaten
(02.02.24)
bu biraz terimin dile yerlesmesiyle de alakali sanirim. Hollanda'da (hollandacada) ilaclari eczaci / doktor hep "yemekle birlikte" diye veriyodu.

surda NHS kisaca nedenini aciklamis. optimum zaman araligindan bahsetmiyor tabii
www.nhs.uk:~:text=To%20reduce%20side%20effects%20of%20nausea%20or%20vomiting
0
lamartin
(02.02.24)
Lamartin +1
Fransa'da da yemekle birlikte diye söylüyorlar.
0
logisticsmanager
(02.02.24)
Tok karnına için, yemekle birlikte veya en geç 2 saat içinde.

Aç karnına için yemekten yarım saat önce veya 2 saat sonra.
0
kibritsuyu
(02.02.24)
(7)

nasıl olmuş?

konetsu
https://imgur.com/a/dXptJbjsalondaki aydınlatmayı tesisattan ayırıp dışarıdan hat çektim. şimdi fiş ile ups'e bağlı :) anlamayıp ne işe yarayacak diyen varsa, elektrik kesildiğinde ışıklar sönmeyecek işte. jeneratör de aldım kısa bir süre önce, ups'in şarjı bitmeden önce jeneratörü devreye almam yet
imgur.com

salondaki aydınlatmayı tesisattan ayırıp dışarıdan hat çektim. şimdi fiş ile ups'e bağlı :) anlamayıp ne işe yarayacak diyen varsa, elektrik kesildiğinde ışıklar sönmeyecek işte. jeneratör de aldım kısa bir süre önce, ups'in şarjı bitmeden önce jeneratörü devreye almam yeterli.

jeneratör yokken ups'in daha uzun süre yetmesi için tüketimi minimumda tutmaya çalışıyordum o yüzden yapmamıştım bu değişikliği. şimdi 30w tüketimin pek bi önemi kalmadı.

alttan kablo bağlayıp duvardaki anahtarla kontrol edilebilecek şekilde ayarladım, eskisi gibi yine kapatıp açabiliyorum da aydınlatmayı. tek sıkıntı o kablo yüzünden duvara sıfır monte edemedik biraz aralık kalıyor çerçevesi.

daha önce böyle harici aydınlatma ile idare ediyordum i.imgur.com
0
konetsu
(02.02.24)
güzel
ev seninse, tavandaki plastik kanal yerine aluminyum boru kanallardan al, özel bi ismi var
ya da siyah plastik kanal al
internet kutusunu da ups e bağla, yeni çelınc
0
lambırcek
(02.02.24)
@lambır kira. ve çok masrafa girmek istemiyorum. işlevsellik ön planda benim için ^^ maliyet yaratmadan daha iyi görüntü sağlayabilecek olsam ok ama sadece görsellik için masraf anlamsız geliyor biraz :D ki burada biraz kablo karmaşası oldu tamam ama zaten her tarafım kablo dolu. 5+1 ses sistemi+1100w müzik seti bağlı 2 tane ups çift monitör şu bu derken :D totalde bu değişimin yarattığı ek kalabalık 5% filan anca

internet kutusu derken? gpon terminali ve router var işte, fiber internet. fiber kabloyu pcnin yanına kadar çektirdim kurulum yapılırken. internet kurulumundan önce kablo kanallarını filan ayarlamıştım onlar zaten 4-5 yıldır ilk günden beri ups'e bağlı.

bu arada tavandaki o kablo kanalı zaten vardı. bu iş için yeni çekmedim. gölge monitöre düşüyordu diye biraz geriye çekmiştim, bu fotoğrafın perspektifine göre sağa yani.
0
🌸konetsu
(02.02.24)
@lambır siyah kanal derken, tavantan aşağı indiği kanal siyah i.imgur.com bu aslında beyazdı da duvarları boyarken bunu da boyamıştım. pc için çektiğim elektrik hattı için vardı bu kanal zaten. onu kullandım aydınlatma için de.
0
🌸konetsu
(02.02.24)
tesisattan ayırıp dışarıdan hat çekmek yerine ups'i lambanın buatından direkt olarak labyaya bağlasak olmaz mıydı?
0
kibritsuyu
(02.02.24)
Ev müstakil öyleyse, gpon terminali -1’de siz de 3. Katta bir dairede oturuyorsanız internet işi sökmez diyecektim. Ama mahallede elektrik gidince fiber her türlü gidiyor, bakır kablo olayı gibi değil.
0
herp
(02.02.24)
@kibrit jeneratörü tüm eve bağlamıyorum, ev tesisatından tamamen ayrı kullanıyorum.

bu lambayı her türlü tesisattan ayıracaktım yani. buattan yapsaydım bu işlemi dışarıdan buata kablo çekecektim sonuçta ve buat anahtardan daha uzak yani açıkta daha fazla kablo kalacaktı.

ama sonuçta da elde edeceğim tek şey lambanın anahtarına dışarıdan kablo çekmek yerine buata dışarıdan kablo çekmek olacak. onu şuan da yapabilirim kabloyu buata verip buattan anahtarın oraya indirebilirdim. dediğim gibi açıkta daha fazla kablo olur ama.

duvarda da tavanda da o kablo kanalları zaten vardı. lambanın pozisyonunu değiştirmek için tavana, bu duvarda priz olmadığından da pc için duvara kablo kanalı yapmıştım.

görsel olarak en temizi jeneratörü eve bağlamak ama o da ayrı problem. interlock kit veya transfer switch olmadığında backfeeding riski var hata yaparsan. male to male kablo gerekli. "suicide cord" olarak bilinir kendisi :D güvenli değil. bir de her seferinde buzdolabının vs. sigortalarını kapatmak lazım jeneratör küçük olduğundan, tabi bir de boşa benzin yakmamak için. bana en ideal çözüm yaptığım sistem gibi geldi.
0
🌸konetsu
(02.02.24)
@herp değil? apartmandayım 28 dairelik :D fttb ise dediğin gibi elektrik gidince binanın interneti gider sen routerı aktif tutsan da. ama ftth altyapıda gpon terminal dairende. saha dolabından terminale kadar olan bağlantı pasif fiber. saha dolabında da backup power oluyor. tüm mahallede elektrik gitse de internetim kesilmiyor.
0
🌸konetsu
(02.02.24)
(2)

Gelir Vergisi

plum
2 iş yerinde çalışıyor gözükünce bunun farklı bir detayı vardı.sanki 2. iş yerindeki kazancın yıllık bi sınırın üzerine çıkarsa beyan edip vergi veren gerekiyordu. o olay nasıldı?
2 iş yerinde çalışıyor gözükünce bunun farklı bir detayı vardı.
sanki 2. iş yerindeki kazancın yıllık bi sınırın üzerine çıkarsa beyan edip vergi veren gerekiyordu. o olay nasıldı?
0
plum
(01.02.24)
ilk işyerinden alınan ücrette bir sınırlama yok. ikinci iş yerinden elde ettiğin ücretler toplamı, gelir vergisi diliminin ikinci basamağındaki rakamı geçerse ücret beyanı vermen gerekiyor.

hangi işyerinin birinci, hangisinin ikinci olacağına kendin karar verebilirsin. yani çok ücret aldığına birinci der, ikinciyi limit altında bırakabilirsin.
0
kibritsuyu
(01.02.24)
Not: ikinci iş yerini seçme sana hak tanınmış aslında bu iyi bir şey çünkü çocugun var ve özel okula gönderiyorsan bunları gider gösterip devletten para iadesi bile alabilirsin.
0
liberal
(02.02.24)
(5)

e-faturada isim yanlışlığı

newlywed
Şahıs işletmesi için alınan ürünün faturası yanlış isim adına kesilmiş ama kimlik numarası doğru. Bu yanlışlık düzeltilmezse vergiden düşmek için kullanılamaz, değil mi? Bu durum ürün iade edilmeden çözülebilir mi?
Şahıs işletmesi için alınan ürünün faturası yanlış isim adına kesilmiş ama kimlik numarası doğru. Bu yanlışlık düzeltilmezse vergiden düşmek için kullanılamaz, değil mi? Bu durum ürün iade edilmeden çözülebilir mi?
0
newlywed
(31.01.24)
O şekilde vergiden düşülmez. E-faturayı iptal edip yeniden fatura kesecek
0
limonlu eksi
(31.01.24)
ahmet kuburoğlu yerine ahmet kabuloğlu mu yazılmış, yoksa ahmet kuburoğlu yerine veli civildek mi yazılmış?

typo varsa hiç problem değil.

isim komple yanlışsa da tc kimlik numarası doğruysa yine problem değil, elle düzeltin yazabilirsiniz.

iptal edip/iade kesip düzeltme şansınız varsa düzeltin düzgün olsun. ama düzeltemiyorsanız da çöpe atmayın, yazarsınız ve hiç sıkıntı olmaz.
0
kibritsuyu
(31.01.24)
@kibritsuyu +1

typo hatası ise hiç uğraşmayın bile. Eğer düşeceğiniz gider sizin genel giderlerinize oranla büyük bir meblaysa ve direkt bambaşka alakasız bir isim yazıldıysa; iade ve yeniden kesim tavsiye ederim.
0
kent sakini
(31.01.24)
İsim farklı, yazım yanlışlığı değil. E-faturayı iptal ettik. Ürünü iade etmek istemiyoruz, yine de iade faturası kesmemiz şart mı?
Biz herhangi bir şey yapmadan karşı taraf yeniden e-fatura oluşturabilir mi?
0
🌸newlywed
(31.01.24)
7 gün iptal/itiraz süresi var. portaldan yapabilirsiniz. karşı tarafın onay vermesi gerekiyor. karşı taraf itirazınızı onayladıktan sonra yenisini kesebiir.
0
kibritsuyu
(01.02.24)
(11)

maksimum kaç kilo veririm?

kibritsuyu
yılbaşında 115 kiloydum. kilonun çoğu göbekte biriken yağ. yani yağlı ve şişman bir vücut yapım var. 3 haftadır, haftada 3 gün 1 saat yüzüyorum. yediğimi içtiğimi de kıstım. şu anda 109 kiloyum. bir hafifleme de hissediyorum.kendime yaza kadar 100 kilonun altına düşme hedefi koydum ama eğer verilebi
yılbaşında 115 kiloydum. kilonun çoğu göbekte biriken yağ. yani yağlı ve şişman bir vücut yapım var.

3 haftadır, haftada 3 gün 1 saat yüzüyorum. yediğimi içtiğimi de kıstım. şu anda 109 kiloyum. bir hafifleme de hissediyorum.

kendime yaza kadar 100 kilonun altına düşme hedefi koydum ama eğer verilebiliyorsa daha fazla kilo vermeyi isterim, zaman çok mu uzun bilemedim.

tuhaf tuhaf diyetler yapmadan, sadece sakıncalı maddeleri (un, şeker vs) kaldırıp, porsiyonları küçültüp, haftada da 3 gün birer saat yüzersem maksimum kaç kilo verebilirim sizce?

ya da maksimum verim için uygulamamı önerebileceğiniz bir şey var mı? "doktor monşer diyetiyle 1 haftada 15 kilo verin" gibi programları sormuyorum.
0
kibritsuyu
(30.01.24)
Bunun bir maksimumu yok. Ne kadar kalori açığı yaptığınıza bağlı ve bir noktada durmasinin sebebi kilo verdikçe bazal metabolizma daha az kalori harciyor. Siz de yediginizi azaltmazsaniz duruyor.

Kaç kalori yediginizi bilmeden net bir şey demek zor. 100e doğru durma ihtimali var tabi.

Bir risk de bu un, seker kesmek insanın ömrünün sonuna kadar yaptığı bir şey olmuyor genelde. Ona da dikkat etmek lazim, böyle bir şeyleri keserek yapılan diyetlerde genelde geri alınabiliyor. O yüzden bir şeyleri komple kesmek yerine macro takibi yaparsaniz daha uzun süreli olur.
0
logisticsmanager
(30.01.24)
yani şunu sormak istiyorum. gün içinde kendimi çok aç hissetmiyorum. yemesem yemem. ama kalori açığı yapıcam diye vücudu aç bırakarak sağlığı bozmayalım.

sadece açlığımı giderecek kadar az yiyip kalori açığı yaparak birkaç ayda 90 kiloya düşmemin bir sakıncası yok mu? vardır sanki. maksimumu o yüzden sordum.
0
🌸kibritsuyu
(30.01.24)
Yapacağınız şey şu : haftada bir kaç gün yürüme veya yüzme. Hergun yürünse keşke ama iş çevre vs olmuyor. Bunun dışında öğlen yemeği ve akşam yemeği bu kadar. Tatlıyı, şekeri kesinlikle bırakın. Ekmek abartılmamak kaydıyla bir iki dilim yenmesinde sıkıntı yok. Bu şekilde devam ederseniz hem zorlanmazsınız hem de sağlıklı kilo verirsiniz. Mesela pilav yediyseniz ekmek yemeğin o gün. Ekmek yediyseniz pilav veya makarnayı yemeyin bunun gibi. Bir süre sonra kilo vermeniz duracak fakat aynı şekilde devam ederseniz tekrar kilo vermeye başlayacaksınız o yüzden sabır işi biraz. Daha hızlı kilo verilir mi verilir elbette ama sağlıklı olmaz. Sabah kahvaltısı yapmadan sadece öğlen ve akşam yemekleri yemeniz ve sporunuzu yapmanız yeterli yaza kadar rahat rahat verirsiniz
0
dedeminhirkasi
(30.01.24)
Şu sayfayı oku
www.agirsaglam.com
FatSecret uygulamasını yükle.
Oradan makrolarına ve kalorine bak.

Sihirli bir formül yok ortada.

Sadece şunları kısıyorumla olmaz bu iş.

Çok kısarsan platoya girer yaza 120 kiloyla girersin. (Diyette plato dönemi diye Google'a sor.) Bir yerde bırakırsan, verdiğinin fazlasını alırsın. Unu kesiyorum diye lif almayı bırakırsan kabız olur beton imalatına başlarsın fala. Yazdığım kaynakları oku. Acele etmeden bilinçli devam et.
0
Mirket
(30.01.24)
Makroya mikroya bence girme. Paranoyak olup çıkıyor insanlar. Su kaç kalori bu kaç gram vs vs. Sağlıklı yapacağın iki öğün zaten kilo vermen için yeterli kaloride. İki öğünle şuna ki kilonu koruyacak kaloriye ulaşman imkansız. Ha nasıl olur iki öğün yiyorum zaten diye pizza hamburger yersen olmaz o iş. Ama bildiğimiz ev yemeği tencere yemeğini iki öğün yediğin takdirde kalori vs hesaplamaya girme.. en azından şimdilik gerek yok
0
dedeminhirkasi
(30.01.24)
şu yağ yakmayı kolaylaştıran l-carnitine, cla falan takviyeler duyuyorum. iki sene önce de yüzdüğüm dönemde 4 doz l-carnitine almıştım, öyle duruyordu. son dört seferde onları da içtim yüzmeye başlamadan yarım saat önce. yani hissettiğim bir farklılık yok ama yağ yakımına faydası olacaksa egzersiz ve diyete eklemeyi düşünebilirim. yoksa tamamen gereksiz mi?
0
🌸kibritsuyu
(30.01.24)
her şeyden önce detaylı bir kan tahlili yaptırmanızı öneriyorum. ben bu kilo al ver döngüsünden çıkamıyordum. tahlillerde insülin direnci çıktı ki bu pek çok şeyi açıklıyordu, pek çok kan değerim de diplerdeydi. aile hekiminin de önerisiyle iyi bir diyetisyene başladım. migrenim olduğunu da gözeterek hazırladığı listelerle 16 kg verdim 6 ayda ve hiç kas kaybı yaşamadım. pek çok takviye de kullandırdı, özellikle d vitamini eksikliği etkili kilo vermekte.

size verilen kilo az gelebilir ama yıllardır ilk defa, bu kadar istikrarlı ve sağlıklı hissetmeye devam ederek, yeme atakları yaşamayarak geçirdiğim bir süreç oluyor.

ekmek yememi özellikle istiyor, komplex karbonhidrat konusunu anlattı bana, kendimde araştırdım. sadece yediğim ekmek türünü ve miktarını değiştirtti, siyez, karakılçık, tam tahıl vb. yiyorum artık. pirinç, bulgur, kara buğday vb. ile ilgili neyi ne zaman nasıl neyin yerine tüketebilirim detaylıca bilgi verdi.

kalori açığını oluşturabilmek ve benim de tercihim iki öğün olduğundan aralıklı oruç şeklinde hazırlıyor listelerimi. herhangi bir yasaklamaya asla gitmiyor, ömür boyu sürdürülebilir olmayan hiç bir tercihi onaylamıyor/önermiyor kadın. iş seyahatleri dahil yanımda taşıyabileceğim ara öğünler yazıyor. bir sürü de püf noktası öğretiyor, anlatıyor sürdürülebilir şekilde devam ettirebileceğim. mesela migren tutunca korkunç karbonhidrat ataklarım oluyordu, glutensiz makarna önerdi. migrenle ilgili ekstra araştırmalar yapıp başka beslenme önerilerinde bulundu. tatlı ataklarım için hem kendi tarifler verdi, hem yer fıstığı vb nasıl kullanabilirim anlattı.

yani özetle, önce kan tahlili, sonra alanında iyi (size sadece liste hazırlamayan, sizi dinleyip yaşam tarzınıza uygun bilgiler de öğreten) bir diyetisyen. sporla da destek.
0
Phoebe
(30.01.24)
@phoebe

hocam zaten kan tahlilinden sonra başladım ben diyete spora. tahlilde insülin direnci falan değil, doğrudan diyabet çıktı. geçen yıllarda insülin direnci dediklerinde çok dikkate almamanın bedeli. ayrıca ileri derece karaciğer yağlanması.

öyle olunca dahiliye uzmanı diyabetik bir diyet verdi ama eski usul diyetlerden. az az sık sık yeme üzerine. ayrıca iş hayatım nedeniyle oradaki yemem gereken şeylere uymam pek mümkün değil, ye dediklerini yapıp yiyecek ortamım yok. o yüzden kendi çapımda yediklerimi azaltıp, şekeri unu kesme yoluna gittim.
0
🌸kibritsuyu
(30.01.24)
L-carnitine'e para vermeni önermem. @angelus burada olsaydı çöp onlar derdi. Gereksiz şeyler.
0
Mirket
(30.01.24)
@kibritsuyu, işte aile hekimim de çok sert bir dille bu insülin direncini şu an kontrol altına almazsanız ilaç kullanmak zorundasınız dediği için korkumdan her şeyi sıfırladım :).

endişenizi ve direncinizi anlıyorum diyetisyenle ilgili ama düzgün bir diyetisyen size iş ortamında yapamayacağınız, taşıyamayacağınız bir liste vermemeli zaten. bana evde bu ara neler var diye bile soruyor kadın, ona göre yazıyor :).

yine de gitmem derseniz; aralıklı oruç saatleri (ben kahvaltı ve akşam yemeği şeklinde uyguluyorum ve kalori açığı yakalamış oluyorum burdan da), ekmek çeşidini değiştirmek, egzersiz (ortopedi doktorum belli bir kiloya inene kadar dizlerim açısından yürüyüş yapmamı istemiyor, mat pilates ve yüzmede teyidleştik), porsiyon kontrolü şeklinde zaten başladığınız gibi ilerlemeniz gayet makul.

mat pilates hocası da önce çok hafif başladı, 2 ay sonra zorlaştırdı, sonra yeniden bir level zorlaştırdı, işin içine dumble/top/direnç bandı ekledi vesaire derken en başta yapamadığım çoğu şeyi zorlanmadan yapabiliyorum ve inanılmaz inceldim. belki yüzme konusunda da böyle aşamalı bir durum vardır?
0
Phoebe
(30.01.24)
Carnitine ve cla falan bunlar bir bilimsel desteği olmayan şeyler. Para vermeye gerek yok.

Ben diyeyim; çöp.

Kilo vermeye yarayan şeyler var ama supplement diye geçmiyorlar ;)
0
logisticsmanager
(30.01.24)
(6)

bu kalemin markası nedir?

t joe
selamlar. linkteki kalemin markası nedir acaba, nerede satılır?tükenmez değil uçlu kalemmiş. ucunda metal parçası varmış normalde kırılmış.https://hizliresim.com/9n7qa2l
selamlar. linkteki kalemin markası nedir acaba, nerede satılır?

tükenmez değil uçlu kalemmiş. ucunda metal parçası varmış normalde kırılmış.

hizliresim.com
0
t joe
(30.01.24)
90lar uclu kalem , yazın ve görsellere bakın.
0
diyecevaplandı
(30.01.24)
atlas marka olanını hatırlıyorum @diyecevapladı nın dediği gibi 90larda
0
grimavi
(30.01.24)
Atlas Rondi
0
kirk karaktere sigmayacak adam
(30.01.24)
atlas rondi değil.
0
kibritsuyu
(30.01.24)
noki ye benziyor sanki
www.trendyol.com
0
jamswety
(30.01.24)
Pentel a125 sharplet gibi göründü gözüme. (klips kısmı eski modellerdeki gibi. yenilerde klipsin ucu biraz farklılaştırıldı.)

Daha net foto olsa kesin cevap verebilirdim belki.
0
lancelot du lac
(30.01.24)
(2)

Tatlı toz biber öneriniz var mı ?

Chips
Tatlı toz biberde hangi markayı ya da aktarı onerirsiniz ?
Tatlı toz biberde hangi markayı ya da aktarı onerirsiniz ?
0
Chips
(29.01.24)
tuğba kuruyemiş'ten aldığım tatlı toz biberi de, acı toz biberi de, %100 acı diye sattıkları çok acı pul biberi de çok beğendim.
0
kibritsuyu
(29.01.24)
hayfene
0
kablelvuku
(30.01.24)
(3)

Gelen vergiyi taksitlendirerek ödemek mümkün mü?

tchuck
40bin tl civarı kdv geldi de,bunu 3 taksite falan böldürmek gibi bir ihtimal var mıdır?sadece ödenmemiş vergilere mi "yapılandırma kolaylığı" sağlanıyor?
40bin tl civarı kdv geldi de,

bunu 3 taksite falan böldürmek gibi bir ihtimal var mıdır?
sadece ödenmemiş vergilere mi "yapılandırma kolaylığı" sağlanıyor?
0
tchuck
(28.01.24)
maliye'nin böyle bir kolaylığı yok. zor durumunuzu kanıtlarsanız gecikmiş borcunuzu taksitlendirebiliyorsunuz sadece.

ya da bankanızın kredi kartı yapıyorsa dijital vergi dairesinden kartla ödeyip bankanıza taksitlendirebilirsiniz.

veya aylık %3.5'tan günlük olarak hesaplanan gecikme zammına razı olup kısmi kısmi ödeyebilirsiniz. açıkçası taksitlendirmeyi ister maliye yapsın, isten banka yapsın, zaten bedavaya yapmazlar. devletin gecikme zammı oranına razı olup kendi kendinize bölüp kısmi olarak ödemeyi düşünebilirsiniz.
0
kibritsuyu
(28.01.24)
1-dijital vergi dairesi artık kısmi ödeme yapmanıza izin veriyor, sgk primi gibi ödemediğiniz kısma faiz çalışıyor
2-kredi kartı ile ödeyip, bankanızdan 3 taksit yaptırabilirsiniz, ben böyle yapıyorum
0
malheiros
(28.01.24)
taksit değil de ödeyeceğiniz zaman vergi dairesine gidip tahakkuk fişiyle ya da biliyorsanız hangi ayın hangi vergisi olduğunu söyleyip şu kadar ödeme yapacağım diyerek ödeyebilirsiniz. kalan kısma faiz işlemeye devam eder.
0
naksidil
(28.01.24)
(3)

Transfer fiyatlandırması mantığı nedir tam olarak

condom kurşunu
Bilale anlatır gibi analatabilirseniz sevinirim.
Bilale anlatır gibi analatabilirseniz sevinirim.
0
condom kurşunu
(27.01.24)
Bir şirketin bir departmanı A ülkesinden, aynı şirketin B Ülkesindeki bi departmanına mal veya hizmet sağladığında, bu alışveriş için bir fiyat belirlemesi gerekiyor. İşte bu fiyat transfer fiyatıdır.

Şirket, vergi oranları düşük olan ülkelerde daha fazla kar göstererek, toplam vergi yüklerini azaltabilir ama kurallar falan da var.

Sözlükte de anlatılmış aslında: eksisozluk.com
0
wct3 org
(28.01.24)
en bilal cevabı vereyim.

birbiriyle ilişkili iki şirketin, birbirine al gülüm ver gülüm yapması.

adamın iki ayrı şirketi var. birinde kar çıkıyor vergi ödemesi lazım, öteki zararda. hop zarardaki şirketten kardakine maliyetine/zararına bir fatura kes. adamın karını vergisini düşürdük veya sıfırladık. zararda olan hala zararda.
0
kibritsuyu
(28.01.24)
Hadi ben direkt bunu yapan adam olarak yazayim;
Sirket amerikan sirketi, Avrupa'daki bizim yönettiğimiz ürün grubu ürünleri asya, Afrika, amerika ve Avrupa'daki fabrikalardan (sirketin kendi) satın alıyor ve bunu ana dağıtım merkezine getirip buradan dağıtım yapiyor.

Burada bizim fabrikalardan alırken kullandigimiz fiyata transfer price diyoruz.
Bizim ürün grubunun kurulu olduğu sirket de İsviçre'de özel bir finansal yapiya sahip haliyle vergiden tasarruf...

Kısacası fabrika ürünü alıyor, maliyet hesapliyor ve bunu bize x fiyatıyla satiyor. Biz bunu İsviçre merkezli sirketimize satin aliyoruz ama dağıtım merkezi ab'de. Burada tekrar şirketin diğer ülkelerdeki ofislerine gene transfer price ile satiyoruz.

Buradaki transfer pricelar bir satış değil aslinda, sirket içi hareket. Asıl satışa da sales price diyoruz. Bu sebepten şirket içi siparisler non trade, satış siparisleri ise trade diye geçiyor.
0
logisticsmanager
(28.01.24)
(3)

istanbulda büro ne için kullanılabilir

vss
kadıköyde büronuz olduğunu düşünün. bir işhanının 3. katı falan. bu büroda iş olarak sizce ne yapılabilir?yani böyle bir niyetim var ama dümdüz kullanmakta istemiyorum açıkçası.
kadıköyde büronuz olduğunu düşünün. bir işhanının 3. katı falan. bu büroda iş olarak sizce ne yapılabilir?

yani böyle bir niyetim var ama dümdüz kullanmakta istemiyorum açıkçası.
0
vss
(24.01.24)
Emlakçılık
E-ticaret
Ağır araçlar (vinç, kamyon, kepçe vs) kiralama
0
etna
(24.01.24)
ben mali müşavir olduğum için kızılay'da bir işhanınn 4. kattaki ofisimi mali müşavirlik ofisi yaptım. diğer odayı da bir meslektaşıma kiraladım, giderlere de ortak ettim.

kendi mesleğinizi yapabilme durumunuz olmayacaksa bence kiraya verin.
0
kibritsuyu
(24.01.24)
alan yeterliyse bir kaç kişiye ortak çalışma alanı olarak kiralanabilir.

handa diğer dükkanlar ne iş yapıyor, onların ihtiyaç duyduğu ortak bir problemi çözen bir şeyler olabilir.
0
wct3 org
(24.01.24)
(4)

Metformin ilacı

basubadelmevt
Selam, Türkiyede metformin diye bir ilaç yok mu? Eczaneye almaya gittim, metformjn etken madde, öyle bir ilaç yok dedilerGlifor verdiler. Bu doğru mu? Direkt metformin diye bir ilaç yok mu?
Selam, Türkiyede metformin diye bir ilaç yok mu? Eczaneye almaya gittim, metformjn etken madde, öyle bir ilaç yok dediler

Glifor verdiler. Bu doğru mu? Direkt metformin diye bir ilaç yok mu?
0
basubadelmevt
(23.01.24)
doğru
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(23.01.24)
Evet metformin etken madde. Glifor ilacın jenerik adı. Etken madde ismiyle jenerik ismi (yani firmaların verdiği ad, eczaneden aldığınız) aynı olmaz.
0
nundu
(23.01.24)
metformin bir etken madde. bu isimli ticari bir ilaç yok. farklı firmaların metformin etken maddeli ilaçları var. glifor da bunlardan bir tanesi.
0
kibritsuyu
(23.01.24)
etken maddenin ismi o hocam +1

ek olarak, sanırım "matofin" isminde bir ilaç daha var glifor gibi. belki de o ilacın ismiyle karıştırmışsınızdır. söylenişleri benziyor çünki.
0
thedepressed
(23.01.24)
(13)

ucaklarda telefonu ucak moduna almak

in vino veritas
hic dikkat etmemistim kimse kapatmiyormus (ucak moduna da almiyormus tabii ki) ya ucaklarda telefonlarini. aklima takildi sonra, bi zamanlar otobuslerde de yasakti artik degil, acaba ucaklarda kapatmak/ucak moduna almak da aslinda gereksiz de yine de ucak moduna alin veya kapatin mi deniyor? kapanma
hic dikkat etmemistim kimse kapatmiyormus (ucak moduna da almiyormus tabii ki) ya ucaklarda telefonlarini. aklima takildi sonra, bi zamanlar otobuslerde de yasakti artik degil, acaba ucaklarda kapatmak/ucak moduna almak da aslinda gereksiz de yine de ucak moduna alin veya kapatin mi deniyor? kapanmazsa/ucak moduna alinmazsa ne olur, bu sebepten kaza yasanmis bir ucus var mi gecmiste? zaten ucak havadayken telefon herhangi bir sinyal alamayacak otomatik kapanmis gibi olmuyor mu? gercekten riskli bir durumsa da kanla yazilmis havacilik kurallari bu kadar kritik bir konuyu insanlarin keyfine nasil birakabilmis? kafamda deli sorular.

bonus soru 1: siz kapatiyor/ucak moduna aliyor musunuz telefonlarinizi?
bonus soru 2: kapatmayanlari/ucak moduna almayanlari uyariyor musunuz?
0
in vino veritas
(22.01.24)
ben uçak moduna alıyorum hatta biraz yanımdakine göstere göstere alıyorum haha.

Çok ölümcül olsa tek tek kontrol eder veya girişte toplarlardı, fakat geçmişte uçağın bazı sistemlerini karıştırmış gibi bişey izlemiştim. Sanırım dijital sistemlerde çok gariplik varsa pilot "telefonu açık olan var mı bi kontrol edin" diyor.

Yanımda almayan mesajlaşan vs. görürsem uyarırım. Fakat uzun mesafe uçan uçaklarda direkt wifi falan var artık, o sayede havadayken whatsapp kullandığım da oldu mesela. (ama mobil veri kapalıydı)
0
nhk ni youkosu
(22.01.24)
Direkt kapatırım. Göstere göstere :d
0
ruhen hastayim ben
(22.01.24)
1) Uçak moduna alıyorum.
2) Kimseyi uyarmam.

Telsiz iletişimine etkisi olabilir diyorlar. Çok önemli bir şey olsaydı doğru düzgün kontrol ederlerdi.
0
pispinti
(22.01.24)
Öyle aman aman bi sorun olacağını sanmıyorum ki olsaydı yanımıza almamıza izin vermezlerdi
0
olaylar olaylar
(22.01.24)
1. ucak moduna aliyorum.
2. uyarmam, ozellikle turkiyede hic girmem oyle seylere. genel olarak hicbir seyi uyarmam, cok maganda var.
0
hot potato
(22.01.24)
90larda boyle bir sikinti vardi, hatta birkac kaza telefonla iliskilendirildi de artik herkesde telefon var, mutlaka her ucakta birkac tane tel acik unutuluyordur. Buyuk ihtimal bir cozum bulundu ki pek kimse iplemiyor, yoksa her gun 5-10 ucak duserdi.

ucak moduna aliyorum devam ediyorum, artik ucaklarda wifi da oldugu icin yanimdaki telefonla bile konussa iplemem, buyuk ihtimal wifi ustunden konusuyordur derim gecerim.
0
cooperr
(22.01.24)
Bildiğim kadarıyla telsiz iletişiminde ve kulaklık ekipmanlarında parazite yol açıp anlaşılabilirliği etkilediği için sorun oluyor. Zamanında bu alanda çalışan birinin entrysini görmüştüm, detaylı yazmıştı ancak hatırlayamadım hiç kimdi diye.
0
akhenaten
(23.01.24)
1. ucak moduna aliyorum. en azindan pil harcamaz bosu bosuna.
2. uyarmam sanirim.
0
sanal uyku
(23.01.24)
Hocam pil harcamasın diye alabilirsiniz ama tam olarak öyle bir etkisi yok. Vakti zamanında belki olabilirdi. O da belki ama o konuda da önlemler zaten var. Yaşlılar bilirler :D eskiden evlerimizde bile cep telefonu çalsa televizyonun radyonun vs. hoparlörü parazite başlar bir sürü ses duyardınız. Günümüzde ise bu durumla karşılaşan birisi kaldığını pek sanmıyorum. Ki kural olarak da sadece iniş ve kalkışlarda telefon ile ilgili uyarılar yapılıyor. O da sadece uçak modu ile ilgili değil, telefon vs. hiç bir şeyin iniş ve kalkışlarda kullanılmaması ile ilgili oluyor.

Ayrıca artık uçaklarda wi-fi bile var. Geçtiğimiz yıldan beri THY ile uçarken bir yandan mesajlaşabiliyor veya paket alırsanız internette işlerinizi yapabiliyorsunuz. 10'dan fazla uçuşumda wi-fi'a sahip bir uçağa denk geldim.
0
yeninesiltupcu
(23.01.24)
eskiden cep telefonu şebekeden sinyal alırken hoparlörü monitörü falan zıttırı zıttırı zıttırı diye etkilerdi, parazit yapardı hatırlarsanız. liseliler bilmez, tüplü monitör kafayı yerdi.

bir uçak dolusu telefonun havada şebeke aramak/değiştirmek için pilotların kulaklığına, ekranına zıttırı zıttırı zıttırı yaptırdığını bir düşünsenize.

artık cep telefonları sinyal alırken pek parazit yapmıyor.
0
kibritsuyu
(23.01.24)
1-uçuş moduna alıyorum
2-kimseyi uyarmıyorum
0
paintov
(23.01.24)
Uçuş moduna almıyorum. Genel olarak thy ile uçtuğum için uçakta da wifi hizmeti vs var zaten kullanıyorum. Eğer bu bi problem olsaydı wifi hizmeti bile olmazdı uçuşlarda diye düşünüyorum…
0
Boris
(23.01.24)
1-uçuş moduna alıyorum
2-kimseyi uyarmıyorum

günümüz telefonlarının düşük sar değerleri ve standartlaşmış veri iletim teknolojileri sayesinde bunların uçuş güvenliğine herhangi bir zararı yok.
tahminimce yolcular telefonla oynarken birbirini rahatsız etmesin diye devam eden bir kuraldır.
0
durbidakka
(23.01.24)
(7)

korsan ve altın sorusu

uykulu
5 korsan 83 tane altını nasıl paylaşır ?atış serbest.NOT: Paylaşım eşit olmalı. Her korsan için paylaşımın eşit olması gerekiyor. aksi takdirde 3 altın denize atılır, paylaşım yapılır.
5 korsan 83 tane altını nasıl paylaşır ?

atış serbest.


NOT: Paylaşım eşit olmalı. Her korsan için paylaşımın eşit olması gerekiyor. aksi takdirde 3 altın denize atılır, paylaşım yapılır.
0
uykulu
(20.01.24)
adam başı 16 tane alıp kalan 3'ü ile de kumar masasına otururlar. sonra masadaki herkesi soyarak tüm ganimeti tekrar paylaşırlar. ganimet eşit orana gelene kadar bu döngü devam eder. maksat şanımız yürüsün.

:p
0
motosiklet burclu adam
(20.01.24)
83 asal bir sayı, miksen eşit paylaşamazlar. Bi de korsan bunlar. İlla kavga çıkar, dördü ölür, kalan hepsini alır.
0
kibritsuyu
(21.01.24)
+2 altın eklersen 85 olur.
-4 korsan 1/2 altın koyar.

bu iki altın, 15 altın dağıtılan korsana verilir.
17 şer altın dağıtılmış olur.
konu kapanır.
0
🌸uykulu
(21.01.24)
Adam başı 16, geri kalan 3 ile bir gece beraber kafayi cekerler, cila olur 16 altına. Delikanli korsan böyle bölüşür.
0
logisticsmanager
(21.01.24)
5 korsan 83 altını eşit bölüşmeye çalışırken kavga etmeye başlarlar. korsanlardan biri diğer 4 korsanı öldürür. böylece paylaşıma gerek kalmaz.
0
scudman1
(21.01.24)
Korsanlar altınları eşit paylaşmaz bu arada. Yanliş hatirlamıyorsam kaptan 2k, quartermaster (Türkçesi için serdümen demişler bilemiyorum) 1,5k kalan mürettebat 1k paylaşım alır. 6,5k etti. k=12 yaparsak kaptan 24, qm 18, mürettebat da 12'şer altın alır. Totalde 78 oldu. Kalan 5 altını da herkese birer tane veririz.

Ha illa eşit olsun derseniz 3'ünü gemi sandığına koysunlar ileride tamir için kullanmak üzere.

Korsanlar gayet hiyerarşik bir yapılanma. Öyle 3 altın için birbirini keseceklerini sanmıyorum
0
nundu
(21.01.24)
3 katı haldeki altını 5 e bölemeyiz (hatta böleriz belki de eşit kesmek zor olur) altın sıvılaşabilen bir maden. Eritebiliyorlarsa sıvılaştırdıktan sonra tartsınlar. çıkan rakamı 5 e bölüp kaç gramsa o kadar döküp paylaşsınlar işte beyin bedava niye kimse dememiş anlamadım.

Eşit bölebiliyorlarsa da her altını 5 parçaya bölsünler herkese 3 parça versinler.
0
ananiyimioguz
(21.01.24)
(7)

Rötar ve Pegasus

uzman pratisyen
Yurtdışı uçuşumda kalkışta 2 saat 32 dk rötar oldu. 2 saat 17 dk da varışta rötar oldu. Pegasus'a başvurdum tazminat veya telafi için. Olumsuz yanıt geldi. Nereye başvurabilirim? Çok teşekkür ederim.
Yurtdışı uçuşumda kalkışta 2 saat 32 dk rötar oldu. 2 saat 17 dk da varışta rötar oldu. Pegasus'a başvurdum tazminat veya telafi için. Olumsuz yanıt geldi. Nereye başvurabilirim? Çok teşekkür ederim.
0
uzman pratisyen
(19.01.24)
havacılıkla ilgili çok bilgim yok fakat;

tazminat denilen şey, uğranılan zararın giderilmesidir. yani sizin rötar sonucunda bir şekilde zarara uğramış olmanız gereklidir. mesela bağlantılı olmayan ama arada gayet yetişilebilecek bir süre olan diğer uçuşunuza rötar nedeniyle yetişememiş olabilirsiniz (bağlantılı uçuşu zaten tereddütsüz karşılayıp sonraki uçakla götürüyorlar, onda sıkıntı yok), gittiğiniz yerdeki işinizi rötar yüzünden kaçırmış, ve maddi zarara uğramış olabilirsiniz.

böyle durumlarda havayolu da uygun görürse zararınızı karşılar. ama sırf uçak gecikti diye tazminat vereceklerini sanmıyorum. bir yemek öğününden uzun bekletirlerse yemek ısmarlıyorlar, gece bekletirlerse otel ısmarlıyorlar. ama 2 saat gecikmede bir zararınız da olmamışsa buna kimse bir şey vermez sırf geç kaldık diye.

mesela biz de antalya'ya gidecektik. işyerinin ayarladığı vip transfer aldı götürdü, baktık uçuş iptal. dediler bugün başka uçuş yok evinize gidin, neyle gidelim, belkoyla. e transfere boşa mı para verdik amk, ya transferle geri götür, ya parasını ver dedik, çıngar çıkardık, transfer ayarladılar.
0
kibritsuyu
(19.01.24)
çay çorba ısmarlamaları gerekirdi en fazla o da geçmiş gitmiş maalesef. tazminattan kastınız para falan almaksa hiç öyle şeyler beklemeyin zaten bir kaç saat için.

web.shgm.gov.tr
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(19.01.24)
yurtdışı uçuş için 2 saat rötar neredeyse hiç bir şey değil. 5-6 saat mi ne rötar olunca kahvaltılık ya da bi sandviç falan veriliyor. bir de 5 saatte işte sallıyorum şehir merkezinden geldin oraya ücretsiz beni götürün (genelde havaş ile olur) ve biletimi iade edin diyebilirsiniz o kadar.

telafi tazminat dediğiniz şey, daha önce benim 28 saat civarı bir rötar olmuştu yurtdışında, bir gecelik otel masrafımı ödemişlerdi ve tam hatırlamadığım bir miktarda euro vermişlerdi kıştı diye gidip kaban falan almıştım (300€ muydu neydi hiç hatırlamıyourm ya 10 yıl oldu heralde)
0
avatar is back
(19.01.24)
2 saat rötar çok normal tren-otobus değil ki bu uçakla ucuyorsun yani
0
adventchant
(19.01.24)
eger avrupa varisliysa su website halleder: eksiseyler.com

surda da kac saat delay olmasi gerektigi yaziyor
www.citizensadvice.org.uk:~:text=You're%20legally%20entitled%20to,than%2014%20days%20before%20departure

link bozuk cikiyor, google'a right to compensation flight yazinca ilk cikan link.
0
fakyoras
(19.01.24)
alacagız tazminat 1 şişe su ve bir tane de peynirli sandviç. tecrübeyle sabit.
0
limonlu eksi
(19.01.24)
Avrupa birligi alakali olsaydi alirdiniz ama Türkiye'de zor.

Rötar çok değil denmiş. Avrupads 3 saat üstü rotarda 250€ tazminat var. Daha fazla olursa artıyor, asagida bilgiler var.
europa.eu

Benim çok uçan tanıdıklarım baya böyle ciddi paralar aldilar.
0
logisticsmanager
(19.01.24)
(6)

Çocuk yolcu için güvenli şehirlerarası seyahat

Rao
Selamlar, Bir akrabamızın çoçuğunu yarı tatilde misafir etmek istiyorum (12 yaş üstü erkek ) , ancak bulunduğu şehirde havaalanı mevcut değil. Mevcut şartlarda geriye otobüs ve araç paylaşımı olarak iki seçenek kalıyor ve tek başına seyahat etmesi gerekecek. Mevcut düşüncelerim, 1- İyi bir otob
Selamlar,

Bir akrabamızın çoçuğunu yarı tatilde misafir etmek istiyorum (12 yaş üstü erkek ) , ancak bulunduğu şehirde havaalanı mevcut değil.

Mevcut şartlarda geriye otobüs ve araç paylaşımı olarak iki seçenek kalıyor ve tek başına seyahat etmesi gerekecek.


Mevcut düşüncelerim,

1- İyi bir otobüs firması seçip , muavine özellikle uyarıda bulunmak, dikkat etmesini sağlamak.
2- Çok sayıda yüksek puanı olan bir araç kullanıcısı bulup, araç paylaşım sistemini kullanmak.


Seçeneklerden hangisi daha güvenli ve mantıklı olur, veya siz neleri tavsiye edersiniz.

Teşekkürler.
0
Rao
(19.01.24)
İyi bir otobüs firması türkiyede sadece pamukkale truzim var. Çocuk hangi şehirdeyse oranın otogar şubesine olayı anlatın, muavinin numarasını alıp durumu muavine de. Gelince de bahşiş verirsen sıkıntı olmaz.
0
mikahakkinen
(19.01.24)
mesafe ne kadar uzak? otobüs yolculuğu molalı mı ekspres mi?

11 yaşındaki oğlumu 2 yıldır ankara'dan otobüse bindiriyoruz, nevşehir'de dedesi karşılıyor. otobüs otobandan gidiyor, yolculuk 4 saat sürüyor ve mola vermiyor.

ama yol uzun. arada mola varsa, çocuk da o kadar yalnız kalmaya alışık değilse uygun olmayabilir. illa başına bir şey gelecek diye bir şey yok ama çişi gelir, molada iner, otobüsü bulamaz, panikler, ya da inmemek için çişini tutar, rüya görür korkar vs.

mesafe ve mola durumu önemli.
0
kibritsuyu
(19.01.24)
@kibritsuyu teşekkürler, mesafe 500 km civarı , ilgili güzegahta otobüs olarak molasız bir seçenek yok.
Otobüs şehir otogarları vb. derken 5 farklı noktada duruyor.
0
🌸Rao
(19.01.24)
Tabiki otobüs.
Ayrıca Türkiye'de bir tek Pamukkale güvenilir demek bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak demektir. Yerelde de otobüs firmalarının çoğu kalitelidir ve güvenilirdir. Çocuğun bulunduğu şehirdeki en iyi otobüs firmasını arayarak çözmeni öneririm
0
etna
(19.01.24)
12-13 yaşında tek başına izmir ankara arasına otobüs ve trenle olmak üzere ayrı ayrı gidip gelmişliğim var. Tabii ki bi 15 sene öncekine göre ülkenin durumu daha tehlikeli diye düşünebiliriz ama bilindik bir otobüs firmasında sorun çıkacağını sanmıyorum. Ben de Pamukkale'den başkasına çok güvenen biri değilim. Yerel firmalarla ilgili çok tecrübem yok ama.

Pamukkale varsa kullanacağı hatta, otobüse binerken yanındaki yetişkin otobüsün muaviniyle konuşsun. Özellikle molayla ilgili söylesin. Çişe falan gideceği zaman muavin eşlik eder en azından. Alınca da bahşiş verirsiniz.

13 yaş çok da ufak bir yaş değil günümüzde ya, 500 km yol gidip gelinebilir hele ki aman korkar endişelenir denecek bir durum da pek yok bence. Tam tersi tatlı bir heyecan olur çocuk için. Yanında telefon, kitap, tablet vs zaman geçireceği bir şey olduğunu varsayıyorum :)
0
nundu
(19.01.24)
@etna burada marka yazıp değerlendirmenin anlamı yok. türkiye de tek el değiştirmeyen otobüs firmasını önerdik diğerlerinin hali belediye otobüsünden hallice.
0
mikahakkinen
(19.01.24)
(5)

''direct'' kelimesini bize nasıl kanalize oldu yaw

OgutucuRecep
ingilizce direct yani türkçe karşılığı doğrudan kelimesini bizim türk halkı zaten yazarken ''direk'' olarak yazıyor. kafasında ne canlanıyor ama bu ingilizce direct kelimesi.anlamadığım anadolunu en ücra köşesine kadar yıllarca nasıl kullanılmış hayret ediyor insan böyle kelimelere.
ingilizce direct yani türkçe karşılığı doğrudan kelimesini bizim türk halkı zaten yazarken ''direk'' olarak yazıyor. kafasında ne canlanıyor ama bu ingilizce direct kelimesi.

anlamadığım anadolunu en ücra köşesine kadar yıllarca nasıl kullanılmış hayret ediyor insan böyle kelimelere.
0
OgutucuRecep
(19.01.24)
türk halkı kelimeyi kullanırken nereden alınmış, alınan dilde nasılmış diye bakmıyor. zaten de bilmiyor. direkt kelimesindeki -t'nin telaffuzu "meşakaatli" olduğu için zamanla kullanılmamaya başlamış, direk olmuştur (tahminim).
0
kojonotsuki
(19.01.24)
sokaktan 100 kişi çevirip sorsan, 95 tanesi o kelimenin "direct"ten gelmiş olduğunu bilmiyordur, hatta dilimizde kullanılan halinin "direkt" olduğunu da bilmiyordur, "direk" zannediyorlardır. "niye direk demişler peki?" diye sorsan, "işte direk gibi böyle dümdüz olduğu için" diye cevap alırsın.
0
kibritsuyu
(19.01.24)
Futbol bu kelimeyi dilimize sokmuş olabilir. Hala öyle mi bilmiyorum ama spikerler, serbest vuruşları; direkt ve endirekt diye ayırırdı. Dinleyici de son t yi anlamamış ve en ücra köşeye kadar böyle yayılmış olabilir.
0
allah yazdiysa bozsun
(19.01.24)
Hocam heyecanınızı baltalamak istemem ama diller arası etkileşim insanlığın başından beri var. Bu olay böyle çalışıyor.

Bugün de bizzat dile yeni giren sözcüklerin nasıl yayıldığını aşamalarıyla görebilirsiniz. Örneğin "internet".

Anadolunun en ücre köşesindeki kişi de internetin ne olduğunu bilir. Ancak etimolojisiyle ilgilenmez. Orada bir şey vardır ve insanlar ona bu adı vermiştir, bu kişi de bu adı öğrenir.

Komple bir dili öğrenmekle kökeni bir dilden gelen bir sözcüğü öğrenmek arasında büyük fark var.

İnternet bir ürün. Ürün olmayan sözcükler de böyle yayılıyor, örneğin bir gazeteci veya gazeteci grubu, bir politikacı ya da politikacılar grubu veya başka bilinir kimseler bir sözcüğü alıp belli başlı konuları tanımlamak için sıkça kullandıklarında bunlar da dile yerleşiyor. Son yıllarda dilimize yeni giren veya artık kullanılmadığı halde yeniden canlanan Arapça-Farsça sözcükler var.

Örneğin bugün özentilik olarak görülen "plaza türkçesi" yarın dile çok daha fazla nüfuz etmiş olacak büyük ihtimalle.
0
akhenaten
(19.01.24)
yedigimiztavuk +1
0
kesmekes laleler
(19.01.24)
(4)

Kulakta durmayan air buds kulaklık?

mikahakkinen
Bu 3. Kablosuz kulaklığım. Hiç biri kulakta durmayınca yani düşüyor sürekli, air buds 2 kalitesini aldım ama bu da düşüyor kulaktan. Kulak deliğim çok büyük galiba var mı bir çözüm? Yoksa kulaklıklar çöp mü?
Bu 3. Kablosuz kulaklığım. Hiç biri kulakta durmayınca yani düşüyor sürekli, air buds 2 kalitesini aldım ama bu da düşüyor kulaktan. Kulak deliğim çok büyük galiba var mı bir çözüm? Yoksa kulaklıklar çöp mü?
0
mikahakkinen
(18.01.24)
Ben onlarla koşuya çıkıyorum düşmüyor valla :D

Çöp olmaz neden çöp olsun, internette çeşitli maddelerden yapılan (sünger, silikon) kulaklık uçları satılıyor. Kendinize uygun bir tane bulup kulaklık uçlarını onunla değiştirin. Tabi kulaklığın kendi uçlarını denediğinizi varsayıyorum.

Bir de unutmamakta fayda var siz "benim kulağım büyük" konusuna çok kafayı takıp aslında kulaklarınızın küçük olduğunu gözardı etmiş olabilirsiniz (ya da tam tersi) ayrıca kulak kanalı genişlikleriniz birbirlerinden farklı olabilir. Sadece büyük uçları ya da küçük uçları değil hepsini deneyin ve her kulağınız için ayrı deneyin.
0
akhenaten
(18.01.24)
çözümü kulaklık kancası, kullanmadım ama şöyle www.amazon.com.tr
0
Improbable
(18.01.24)
kanca çözüm olabiliyor ama estetik açıdan kötü duruyor. Linkteki gibi bir ürün bulursanız (ben aynısı ile denemiştim, işe yarıyor) bit kadar bir parça kesip kulaklığın kulak kanalına denk gelen bir tarafına yapıştırarak kullanabilirsiniz. Cilde çok güzel tutunuyor ve dışardan görünmüyor.

www.nexcare.com
0
orient blue
(18.01.24)
Ucunda silikon olup tıpa gibi takılanlar pek güzel sıkışıyor ve düşmüyor. Düşsün diye headbang yapıyorum mesela şimdi, oynamıyor bile. Çıkarırken de pıt diye gelmiyor, kulak tıkacı söker gibi tutunuyor.
0
kibritsuyu
(18.01.24)
(3)

cocuklari maca goturmek icin passolig nasil oluyor?

buenosdias
biri 7 digeri 10 yasinda 2 yegenimi maca goturecegim. ikisi icin de bilet + passolig mi alacagim? tesekkurler.
biri 7 digeri 10 yasinda 2 yegenimi maca goturecegim. ikisi icin de bilet + passolig mi alacagim?

tesekkurler.
0
buenosdias
(17.01.24)
7 yaşında olan için pasolig'e gerek yok, turnikeden sizinle geçer. 10 yaşında olan için prosedur gereği pasolig lazım ama kapıda müsamaha gösteriyorlar. o risk alınırmı tercih sizin ( 12 yaşında yeğenimle defalarca girdim )
0
obscure
(17.01.24)
Ben de kaynak yapıp bir şey sorayım.

Bu passo takıma özel oluyor sanırım. Başka takımın maçına gidemiyor muyuz?

Yani biz Ankara'da yaşıyoruz ve Fenerbahçeliyiz. Fenerbahçe passosu alsak takım Ankara'ya yılda 1 kez geliyor. Yani ben oğlanı Ankaragücü - X maçına da götürmek istiyorum, stadyum görsün. Ankaragücü passosu alsak, fener maçına gitmek istesek gidemeyiz.

Nasıl oluyor?
0
kibritsuyu
(17.01.24)
kibritsuyu
bunu tamamen takımlar belirliyor.
ankaragücü fernerbahçe maçı için deplasman yasağı yoksa fener passolig ile sadece deplasman tribüne gidersin. ankaragücü passolig ile zaten girebilirsin. takımlar baktılar ki ellerinde hala bilet var, önce atıyorum takımsız passoliglere de açıyor, hala bilet varsa diğer takım passolarına da açıyor.
büyük maçlarda biletler tükenir ama diğer maçlarda her türlü girersin.
0
etna
(17.01.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.