20 gün içerisinde askerlik şubesine gideceğinize dair belge imzalatıyorlarmış

ben ayni sekilde bakaya olarak turkiyeye gelmistim. bir sure sonra askerlik subesine (ankara mamak) gidip, durumu anlattim ve doktoraya yakinda baslayacagimi soyledim. onlar da bana 3 ay gibi bir sure vermislerdi doktora ogrenci belgemi teslim etmek icin. sorun cikmiyor yani, kafan rahat olsun.

ben denedim bişi olmadı.

Ulan 5iniz birden ne tatlı insanlarmışsınız kardeşim!
Sagolun vallahi rahatladım.

Şube'den bir binbaşıyı buradan aradım, o da, senin zaten tecil hakkın varmış, yaptıramamışsın, dilekçe yazıyorsun ASAL'a çok da büyük bir mevzu değil, genelde olumlu dönüyorlar dedi. Bakalım.

Havalimanında almasınlar da. Gerisi kolay inşallah.

Çok saolun tekrar tekrar.

birinci güzel de diğer ikisi ı ıh, olmamış, nein.

Bunlar koyu renk

dostum kız değilim ama dayanamadım.kesinlikle uzak dur bunlardan bence,bunları görünce modaya uymak için hipster olmaya çalışan kıllı barzolar geliyo aklıma.

bu modeller güzel aslında ama bu gösterdiklerinizi beğenmedim. almayın. şu an her yer indirim, biraz mağaza gezin aynı fiyata güzellerinden bulursunuz.

zaten bunları örnek teşkil etsin diye koydum. Çok mağaza dolaştım ama bir türlü karar veremiyorum. O yüzden size danışıyım dedim

dişi değilim, lakin nacizane zevkime güvenilir çevremde.
ilki gayet şık ve güzel, diğerlerine beş kuruş para vermem. hatta üstüne para verseler almam.

geçen boyner'de gördüm (istinye park) mesela. bu modellerin genelde açık sütlü kahvesini beğeniyorum erkekte. her şeye gider sanki, renkli pantolon için mesela (koyu yeşil, taba veya böyle bordo pantolonlar). bir de yaz mevsimi ya sanki koyu renkler boğar. koyu da da lacivert iş görebilir.kot ile güzel durur.

aklıma clarks geldi, pahalı biraz türkiyede. şu model var mesela. www.clarks.com.tr

bir de şu

www.betashoes.com

yani mükemmel değil belki ama bu ve benzerleri bence yazlık daha hoş gibi. ayakta da daha güzel durur belki resimde gözüktüğünden.

bir de divarese'de de olabilir.

bir kız olarak cevaplıyorumi bunları beğenmedim, bence çok iticiler.
alacaksan böyle bir şey al: www.zizigo.com

www.zizigo.com


ama tabanı açık renk/beyaz olanlardan alma sakın. nubuk olabilir ama süet olmasın.

iyi alışverişler.

gecen sene o civarda gitmistim ama kur daha dusuktu. 1300'e gelmisti. normal bence.

daha ucuza biraz zor bulursun. fiyatlar hemen hemen bu aralikta.

İyi bir fiyat, denk gelirse de en fazla 600$ civarına denk gelir ama denk gelecek işte. Riske gerek yoksa, 750$ iyi fiyat.

2011 haziranda türk hava yolları gidiş dönüş 1,586.79 tl'ydi.

gayet güzel bir rakam bence de.

bu söylediğiniz programınızı kanıtlayabilirseniz olmaz. tamamen sınır polisini ikna etmenize bağlı.

cevap sorunun icinde.

"Schengen ülkelerinin ilk gireceğin ülkeden vize al yönünde bir meyyallerinin olduğunu biliyorum, ama aynı zamanda, en çok kalacağın ülkeden de vizeni almanı istiyorlar."

eger almanyada daha uzun süre kalacaksaniz sorun olmaz.

çıkmaz. ancak sorabilirler "niye bizden almadınız vizeyi" diye, söylersiniz almanya'da 4 hafta kalacağınızı... bir de görmek isteyebilirler almanya'ya gideceğinize, orada kalacağınıza dair evrakları. onlar da elinizin altında hazır bulunsun. bulunmasa da bir şey olacağından değil de işte.
belki de hiç sormadan direk basarlar mührü. belli olmuyor.

ben de başka vize ile almanyaya giriş yapmıştım. vıdı vıdı bişiler sordu girişteki abi, ben ingilizce cevap veriyorum adam almanca soruyor bir de düşün.
sonuçta giriyorsun.

Ne'tsem, elimde sadece davetiye var Almanya'dan gelen, kafi'dir diyip, çıkayım mı yola.

davetiye varsa(burdaki davetiyeyi akrabalarin filan gönderdigi olan farzediyorum) zaten o bu adam bizde kalicak demek.

Prag'dan giriş yaptım hiç sorun çıkmadı. Oradan da otobüsle dresden almanya'ya geçtim, rahat.

bu gibi şeyleri en çok tahtakale'de bulabilirsiniz. Yada Çemberlitaş'ın orada Tavukçular Pazarı vardır, orada da çok fazla aksesuar toptancıları bulabilirsin. Ama eğer gümüş olarak ilgileniyorsan pinartaki.blogspot.com sayfamdan modelleri incelersen, ben de sana gümüş parça konusunda yardımcı olabilirim ;)

eminönü-marpuççu han ve civarı.

osmanbeyde bir pasajdada var. ismini hatırlayamadım ama venüs pastanesinin biraz yukarısında

ankara'da?

hımmmm bence uzaylılar olsa daha kolay olurmuş gibi. Konusu yemekler olan kurgu biraz tuhaf gibi. Şöyle bir şey önersem. Zeytinyağlı yemeklerle yağsız yemeklerin amansız mücadelesi. Konu derken bir yol yordam göster ki bende sana yardımcı olayım.

sanırım türkçe yemek üzerine kelimeleri öğretmek ana amaç?
kahramanımız, yabancı arkadaşını, ailesinin evine akşam yemeğine davet eder.

yabancı, yabancı olduğu için belli bir yerde buluşurlar,

eve gitmeden annenin dediği ve yazarımızın öğretmek istediği bir kaç şey alınır, turp, havuç, sarımsak ve sair gibi.

trafikte muhabbbet.

eve girinci tanışma faslı.

iki ayrıntı mutlak olmalı yemek bahsinde diye düşünüyorum. ana yemeklerden biri etli olmalı, o yemek tabi acı olmalı yabancımızın damağı için.

bir de ayran olmalı, ve acaip tuzlu gelmeli yabancımıza.

ne biliyim böyle olur heralde.
sonuçta kısa cümleler, yeni kelimelerle dolu bir metin olacak okuyucu için.
kurgu pek de mühim değilk gibi.

içinde yemek isimlerinin, yemeklerin geçtiği bir hikaye yazacağım. olay örgüsü nasıl olabilir demek istedim. Kelimeleri yedirebilirim olaya.

erbil bağdat uçak biletlerine bak

Bu olayi anlamadim, Kayak'ta, Iraq Airlines'da filan hic bilet yok. Bu bolge icin daha iyi websiteleleri bilen var mi?

Bağdat’a gitmek isteyen ancak uçak biletini nasıl alacağını düşünen kişiler için seyahat acentesi önemli bir görev yapmaktadır. En kısa sürede en uygun koşullarla uçak bileti almak için acenteden faydalanmak gerekmektedir. Bağdat’a iş nedeni ile veya özel her hangi bir sebeple gitmesi gereken yolcuların uçak firmaları iyi incelemesi gerekmektedir. Bu aşamada işinde tecrübeli acente en doğru bilgilendirmeyi yapmaktadır.

Bağdat uçak Biletinde Ekonomik Fırsatlar Nelerdir?

Bağdat’a aynı tarihte uygun fiyatla uçan yolcular olduğu gibi daha farklı fiyatla uçan yolcularda bulunmaktadır. Bu durumda bağdat bileti için en uygun tarifeler belirlenerek doğru zamanda bilet alımı yapılmaktadır. Bağdat’a gitme planları kesinleşen kişilerin hemen vakit kaybetmeden bilet almak için araştırmaya başlaması en doğru karardır.

Uçak firmalarının erken rezervasyon fırsatlarından faydalanmak için erken hareket etmek gerekmektedir. Bileti önceden alanlar her zaman daha ucuza uçmaktadır. Ayrıca uçuş günü ve saati gibi ayrıntılar azımsanmayacak şekilde bağdat uçak bileti fiyatında farklılık yaratmaktadır. Özellikle hafta içi olan bazı tarifeler çok ekonomiktir. Bunun yanı sıra uçuş saatleri de arz ve talebe göre bağdat ucuz uçak bileti fiyatlarında oldukça etkili olmaktadır. İşinde uzman personelleri ile çalışa acente bu konuda yolcuları bilgilendirerek ucuza bilet almalarını sağlamaktadır.

Bağdat İçin Uçak Bileti Hangi Firmalardan Alınmaktadır?

Bağdat’a yolculuk yapmak isteyen ancak en ucuz şekilde hangi firma ile gidileceğini araştırması gerekenler için birkaç seçenek bulunmaktadır. Bu seçeneklerin başında Türk hava yolları gelmektedir. Türk hava yollarının Bağdat’a direk olarak Atatürk hava limanından uçuş biletleri bulunmaktadır, Bağdat acil uçak bileti ihtiyacı olanlar için firmalar kontrol edilmektedir.

Ayrıca Pegasus hava yollarının Sabiha Gökçen hava limanından aktarmasız şekilde uçuşları mevcuttur. Bu bilgileri, sefer sayısı gibi bilgiler acenteden verilmektedir. Yasal şekilde çalışan TÜRSAB’a bağlı acente bağdat indirimli uçak bileti bilgileri vererek ekonomik bilet satışı yapmaktadır. Bağdat’a sefer yapan diğer uçak firması ise Atlas Globaldir. Bu firmada aktarmasız olarak İstanbul Bağdat arasında sefer yapmaktadır, bağdat kampanyalı uçak bileti fırsatları için müşteri hizmetleri servisi bilgi vermektedir. Bu şekilde en elverişli gün ve saat için uçuş bileti alınmaktadır.

www.bagdatbileti.com

Anlamadım, referans yazısını sen yazacaksın ve hoca altına imza mı atacak? Öyleyse çok ilginçmiş gerçekten.

Eğer yanlış anlamışsam da tercihen Amerika'da okumuş ya da yurt dışında başvurulara referans yazma konusunda tecrübeli bir hocayı seç. Yurt dışında okumuş ya da da yurt dışı başvurularında referans tecrübesi varsa ne yazması gerektiğini iyi bilir.

Hepsi yurtdışında okumuş.
Bana sen yaz bizi referans olarak biz imzalarız dediler.

bazı hocalar yapabiliyor bunu evet, sen yaz ben imzalarım diye.
internette bir sürü örnek var. referans mektubu vs. diye aratırsan onlarca örnek görürsün. bir ondan bir bundan halledersin, aşağı yukarı benzer şeyler zaten.

internette bayağı araştırdım da bulamadım.

hic acima, öv kendini. bir sayfa civari yazabilirsin normal bi font'la, 3 paragraf olsa mesela: ilk paragrafta nerden tanistiginizi soyle. ikincisinde senin ne kadar siradisi super bi insan oldugunu soyle (bunun icin bi somut gostergen varsa super olur). son paragrafta da bu bursu alirsan, almadan yapamayacagin neleri yapabilecegini.

basarilar.

Juanolujuan,

Bu pek çok değişkene bağlı. Mesela burs veren kurum, senin akademik niteliklerin nedeniyle mi burs verecek, kendilerinin bilhassa hassas olduğu konular var mı, neler? İnternet sitelerinde "misyon"larında ne yazmışlar, bursla ilgili açıklamada ne amaçla bu bursu verdikleri yazıyor. Bunların hepsini aklında tutarak, kuruma "niçin o bursu aldığında, kurumun edindiği misyonu gerçekleştireceğini" anlatacaksın.

Bununla birlikte genel özellikler vardır, referans mektuplarında (benimkiler biraz ingilizceden türkçeye direkt çeviri olacak, ancak muhtemelen daha iyisini verenler çıkacaktır, haa bir de hızla yazdım, özne-yüklem uyumsuzlukları ve dahi imla hataları olacaktır, affola:)
----
Sayın İlgili, veya direkt muhatap kuruma hitap edilir.

1. Paragraf
- Benden XXX ve YYY derslerini almış olan Juanolujuan'a referans yazmak (işte ingilizcede it is my pleasure filan diyorlar, mutlaka türkçe bir kalıp vardır). Sonra şu kadar zamandır tanıyorum kendisini, işte derslerde sorduğu sorularla dikkatimi çekti vesair gibi.

2. Paragraf
- Derslerdeki başarısının yanında, biraz duygusal zekan belki. Yaptığın liderlik şeyleri, süsler. O derneğin "görmeyi arzuladığı insan" olmana dair özellikler.

3. Paragraf
- Herhangi bir akademik başarın, özel bir durumun varsa.

Gerekirse ek paragraflar.

Son Paragraf
- İşte Juan gibi başarılı ve sair bir öğrencinin, çalışmalarını sürdürebilmesi, işte "derneğin dediği adamlardan" olabilmesine yardım etmek amacıyla bursunuzun heddefinin bulabileceğini düşünüyorum.

Juan'la ilgili herhangi bir sorunuz olursa, lütfen iletşime geçmekten çekinmeyin.

Prof X Y
Mail adresi
Adres
Tel.
------

tekrar umursamaz olacaksın tabii ki, hiiç konuşma yüz verme çağırma selam verince soğuk bir şekilde günaydın falan der geçersin. unutma böyle insanlara karşı 4s rulez!

İlgini belli etmeyi kes, bu sefer yine o üstüne düşmeye başlar.
Çok üzücü ama galiba ''bu işler böyle.''

Sen de ona ilgisiz davran. Genelde böyle oluyo.

siktiret değmez. varlığını reddet. egosunu okşama.

bu ne hız duyuru çok sevindim. hepinizin ortak noktada buluşması da güzel. ben de şu anda o şekilde davranıyorum ama yelkenleri suya indirmekten korkuyorum.

###yazmaz olaydım öneriler kesildi :(

abi bunlar ruh hastası ya... sen kesinlikle onu hamle yapma daha fazla, o yine gelirse de, eski ayaklarına başlarsa da, hemen çak bugün de gidecez filan die. yoksa yok.

bu işlerin bu kadar karışık olması başlıbaşına kızdaki arızaya delalettir.

allah sabır versin.

@emirkulu, yok hacı direkt davetti. alınmış biletler vs.

başak burcu olabilir. başak burcu bir arkadaşım kendisinin böyle olduğunu, elinden bir şey gelmediğini anlatmıştı. burcunun en sevmediği özelliğiymiş. ilgisini kaybetmiştir öyleyse.

ahaha emirkulu kendi duyurusundaki arkadasini oyalayan elemana sinirlenmis gelip sana patlamis.
Abi senin konuna gelince de bunlar en basit tabiriyle kolpaci insanlar. Yapalim, edelim, gidelim derler millete sosyal bir insanim imaji vermek icin, bi yere cagirdiginda da bi bahane bulur gelmezler. Ugrasma bosver, muhremelen o soylediklerinde de ciddi degildi.

soğuk yapayım falanlara girmek yerine direk sikleme. buna göstereceğin ilgiyi başka canlılara göster.

3 davet kuralı vardır
bir kızı 3 kere bir yere davet ettiniz (son dakika degil tabii, vakitlice) ve 3ünde de sizi red ettiyse, o kızın peşini bırakın, sizinle görüşmek istemiyor demektir.

@dasher, evet başak burcu. o arkadaşına sorar mısın peki ne onun ilgisini geri getirirmiş :)

sAINT+1.

Is yerinde sikca gorulen bir insan tipi var, surekli onerilerle gelir ve surekli her etkinlige katilacagini soyler, birkac ornek vereyim:

1.Haftasonu piknige gidelim
2.Yelken yapmak istiyorum, yelkene gidelim.
3.Firsat sitelerinde rafting firsati satiliyor, raftinge gidelim,
4.Aksam parti duzenleyelim icelim sicalim.
5.Ucurtma senligi var, ona gidelim.

Birileri bunlari yapmak icin organizasyon olusturmaya calisinca da hep bahaneleri olur. Bakalim:

1.Bu aralar kene cokmus, korkuyorum, ben gelmeyeyim piknige.
2.Ay sonundayiz, pek param kalmadi, sonra bakalim yelken isine.
3.Bilegimi incittim, ben gelemem.
4.Arkadasimin dogum gunu var, annemler geldi bende kaliyor vs.
5.Hastayim, usuttum.

Amaclari sanirim sosyal gorunmek. Ha madem firsat var, neden boyle etkinlikleri reddediyorlar, bilmiyorum, sanirim o grupla takilmak istemiyorlar.

ilk 4 yoruma katılıyorum.

sürekli kendini ulaşılmaz ve özel hissettirmen gerekiyor. mesela hiç bir zaman çok "seninim" gibi hissettirmemelisin, her zaman geri kaçacakmış gibi davran. arkadaşımın kendisiyle ilgili itirafı bu şekildeydi :) yani yine ilgilen ama mesafe de koy, bir ara iki arama gibi. ağına adam gibi düşerse(?!) bu kadar mesafeli kalma tabi :)

@Novotni, sonuc bekliyoruz.

ben olsam ispanyolca öğrenirim, en azından portekiz, güney amerika gibi yerlere gittiğimde de iletişim kurabilirim insanlarla. portekizce'yle oldukça benzeşiyormuş diye duydum.

ispanyol amerikada da bileni çoktur

bu dillerden birini bilen diğerini de konuşuyor. tavsiyem ispanyolcayı sonuna kadar götürmen. yoksa şimdi italyancaya başlarsan iki dil karışabilir.

isp'yı tam söktükten sonra bikaç ayda italyancada gelir

edit: italyanca daha kolay

ispanyolca daha yaygın, daha çok kullanım alanı var ama italyanca daha kolay. önce onu öğrenip, onun üzerinden ispanyolcaya gidilebilir. ben de ikisi arasında kaldım, ispanyolcaya 4 sene öncce başlamıştım ama beceremedim kendi kendime. şimdi italyanca öğreniyorum, ilerleme daha kolay oluyor.

edit: italyancayı da kendi kendime çalışıyorum.

ispanyolca evet yaygın ama bütün ispanyolcalar aynı değil. hele de güney amerikadaki ispanyolca iyice farklı. ki bunu güney amerikadan bir arkadaşım söylemişti. ya almancaya devam et ya da italyanca öğren. ispanyolların çoğuyla italyanca ile de anlaşabilirsin.

ispanyolca derim. olmazsa italyanca'ya başla ama ALMANCA'DAN UZAK DUR ! çok ciddiyim. detayları yıpratır seni.

Eğer sadece kulağıma hoş geliyor, enerji atıyorum, rahatlıyorum bir beklentim yok diyorsan dilden, İtalyanca ve İspanyolca arasında pek bir fark yok, seçimini etkileyecek.

Almanca'ya gelecek olursak, pek güzel olur tekrar etmeniz ve ilerletmeniz, hem diğer ikisine nazaran size pratik karşılığı daha çok olacaktır, hem Avrupa Birliği hem Türk Dış Ticaretinin yapısı yüzünden.

Almanca'nın bir diğer artısı, diğer ikisinin eksisi ise, İspanyolca ve İtalyanca neşriyat'a, filme vesair ulaşman, her zaman Almanca'dan daha zor olacaktır. Bu da dili öğrenip, kullanım alanını hiç bulamayıp, ooof pufff etmene neden olur.

Almanca'ya ortaokulda başlamıştım, üniversite'de 3 sene ispanyolca çalıştım, şu an hala pişmanım Almanca yapmadığım için. İspanyolcam sıfıra yakınsıyor hızla.

Almanca çok zor. Almanca öğrenmek ancak yatırım şeklinde olur. 9 aydır almanyada yaşıyorum ve günde 4 saat ders görüyorum. Almancam "derdimi anlatıcak kadar" seviyesinde hala. Çook uğraşmak lazım.

en güzeli kayak.com gibi sitelerde arama yapıp en ucuzu bulduktan sonra havayolu sitesiyle fiyat kıyaslaması yapmak.

Tamam da alabiliyo muyuz işte aa'nın sitesinden?

alabiliyorsunuz efendim.

kayak, studentuniverse, bilmem ne bunlardan arayın eğer daha uygununu buluyorsanız alın direkt. dezavantajınız olmaz, haa thy'den gidecekseniz THY iki bavul hakkı verir diğerleri bir falan filan. Diğer şeylerde bir dezavantaj yok.

karanfil sokak'ta "galeri" var. karanfil metro çıkışından az ilerleyince sol kolda kalıyor, 2. kat.

orda var bu tür şeyler.

ingilizce öğretmeni vardı ders veren. o da kullanıyordu ve kırtasiyeden aldığını biliyorum.

Nezih te olmasi lazim eskiden aldirirdi hocam

bir ilaç firmasının eşantiyonu vardı ama tam böyle değil pötikareli. görürsem söylerim firmanın adını.

Cok tesekkurler efendim. Galeri'ye, ve Nezih'e en kisa zamanda ugrayacagim. Esantiyoncu firmalari da gozluyorum :) Buyuk kirtasiyelere de bir sorayim, office store'e filan baktim armada'da ama yoktu. Tesekkurler tekrar.

Vize alırken eski pasaportu da vericeksin konsolosluğa zaten.

yeni cipli pasaportum yok ama tahminim uzerindeki cipe yeni bir kullanma suresi eklerler ya da damga durumu falan devam ediyorsa yeni sureyi damgalarlar. cip yokken damga icin belli sayida sayfalar vardi. uzattikca damgayla yeni sureyi basarlar ancak sayfa bitince yenisini almak zorunda kalirdin. sanirim cip olayinda hersey elektronik hallediliyor.

ama bunda da gecerlilik tarihi yaziyor.. neyse bakalim emniyet mudurlugune giderim ben yarin. gece gece aklima takildi iste merak.

eski pasaportlarda damga vuruyorlar yenilerde de durum aynı bildiğim kadarıyla

ben geçen ay çipliyi uzattım.
yeni veriyorlar.
10 gün sürüyor gelmesi işinizi son güne bırakmamanızı tavsiye ederim.

yeni pasaport alıyorsun, çipe uzatma bilgisi girme veya eski lacivert pasaportlardaki gibi temdit damgası yok.

yeni pasaport veriyorlar, eskiyi damgaliyorlar, bir yere gidecegin zaman zaten digerindeki vizen ise yariyorsa ikisini birden tasiyorsun.

insan cipli pasaport yapmis, uzatma ozelligi yok, bu da boyle birsey iste.

New York Baskonsoloslugu soyle bir cevap verdi, sanirim her ulkede yapilmasi gereken bu:

Adres Beyan formunu (adres beyan formu icin linke tiklayiniz www.nvi.gov.tr ) doldurup asagidaki belgelerle birlikte sahsen ya da posta ile bize ulastirabilirsiniz.

1- Isminize ait fatura (adresinizin uzerinde yer aldigi)
2- Kimlik fotokopiniz

En iyi dileklerimizle,
T.C. New York Baskonsoloslugu

daha önceden bildiğin, izlediğin bir dizinin fransızca dublajlısını bulup izlemeye çalış.

tabii ki de Asterix ve bizim deyişimizle Red Kİt, Fransızlar'ın deyişiyle Lucky Luke derim buna. Vallahi benim de izleyesim geldi. Orijinal dillerinde de kolaylıkla bulursunuz.

Fransizlar Klasikleri dizi yaptilardi zamaninda:

Les Misérables, 2000; Napoléon, 2002; The Count of Monte Cristo, 1998

Google'dan aratınca şu çıkıyor:

"The main reason for this error are -

1. CMOS battery is discharged/faulty. 
In this case the CMOS battery needs to be replaced. This is the reason 99% of the time  for this error.

2. CMOS battery connector in motherboard is faulty.
In this case motherboard needs to be replaced or repaired.  This is rare and is mostly caused by voltage fluctuation."

Yani bios pili değişecek veya pil bağlantısı kontrol edilecek.

Bu hatayı iki sebepten dolayı alıyor olabilirsiniz.

1- BIOS piliniz bitmiş/bitmek üzeredir;
2- BIOS update esnasında bir hata oluşmuştur/virüs BIOS üzerine veri yazmış olabilir.

İlk seçenekten dolayı ise sorun, servise vermeniz sizin yararınıza olur. Eğer ikinci seçenekten kaynaklanıyorsa, önce antivirüs yazılımları ile bilgisayarınızı taratın ve BIOS ayarlarınızı varsayılan hale getirin. Eğer sorun devam ederse BIOS'u tekrardan flashlayın.

Siz sorunu ikinci seçenekten başlayarak çözmeye başlayın, eğer herhangi bir gelişme kaydedemezseniz büyük ihtimalle pilden kaynaklanıyordur.

BIOS pili nedir ki ne? Burada servis yok, laptop'i ayi gibi kargolatiyorsun, sonra gelmesini bekliyorsun, bu da epey zaman aliyor.

Dell'in sayfasina girdim, orda da turlu cesit fotograflar, I/O mu ne kapat diyor, bir tane parcanin fotografini cekip gostermisler.

Baktim google'dan cesitli sitelerden ingilizce filan ama, anlamadim, BIOS'un pili bitmistir deyince, bitiyor bende yorumlama kabiliyeti iste.

en basit cevabı, bios ayarlarını ve sistem saatini saklayan cmos belleğin sıfırlanması. baş sorumlusu ise bios pili, o da şöyle bir şey: www.laptopparts101.com

busy

Occupied.

occupied dır, içerdekinin sizin sıkıntılı sesinizi duymasını istemiyorsanız kapıyı geri tıklatırsınız

neden kendinizi kasıyorsunuz öksürün, ses verin:)

bir keresinde tıklattığımda 'hellooo' cevabını almıştım, sanırım şakacı güldürücü bir amcaydı.

who's there de denebilir sanki

siktir desen de olur. sonuçta ses çıkması yeter. ama karşına türk çıkarsa sen de siktir'i yersin :)

come in.

cevapların hepsine tik koyasım geldi:)
ortama ve duruma(?) göre seçerim artık birini.

psikiyatriste git. yardımcı olacaktır. eğer onun tedavisi işe yaramazsa, tekrar bu soruyu sor. elimizden geleni yapalım senin için. ama önce tıp.

su iç geçer bence.

çivi çiviyi söker, herşeyden önce bir gusül abdesti al, daha sonra da vakit kaybetmeden kurşun döktür.

Kefir gözlü:D:D
Kenafir, kenafir. Kefir şu ayranımsı içecek.

valla buyu gercek olsaydi simdi osmanli imparatorlugu dunyanin gelmis, gecmis ve gelecek en buyuk imparatorlugu olurdu, baska ulkeleri temsilen gelen diplomata yada krallarina filan her sultanin buyu yaptirdigi soylenir.ise yaramamis pek :)islamda da buyuden soz edilir ama isin asli bence, konsantrasyon ve negatif enerjiden etkilenmesini saglamaktir buyu yapilacak kisiyi , bu da karsindakinin psikojisi ve manevi gucuyle etki eder ya da etmez..

inşirah suresini oku

panpa hemen kağıt kalem al anlatıyorum. dolunayı bekleyip ay tam dolduğunda bi bardak portakal suyunu pencerenin önüne ışık alıcak şekilde koy. koydun mu? tamam. ondan sonra sabah kalktığında yüzünü yıka ama yıkarken saçların arkandan toplu olsun, saç değmesin yüzüne. yıkaman bitince sağ elinle tel tel bütün saçlarını yüzünün önüne at. sonra sol elinle aynı şekilde tel tel tekrar geriye at. sonra git portakal suyunu iç. saçların uzun değilse yüzüne düşecek kadar uzamasını bekleyeceksin maalesef büyüyü bozmak için :(

(bkz: wordpress)

Sen joomla kur panpa kolay ve ucuz.

joomla'ya bakayim.
wordpress, blogspot gibi degil biraz da profesyonel gorunumlum, kartvizitli filan

anadolu üniversitesi erasmus kulübüne söyleseniz duyuru paylaşırlar, ispanyol öğrenci boldur ama ingilizceleri çok iyi olmuyor genelde. onun dışında evren dil'de ispanyolca kursları olması lazım.

onu düşünüyodum zaten de dediğin gibi gelenlerin ingilizceleri benim ispanyolcamdan hallice olabiliyor. evren dil hemen alt sokağımda bi' sorim ben. tşkler ^_*

Eskisehirde yasayan kolombiyali bir arkadasim var, ana dili ispanyolca haliyle. Istersen bi konusayim ozel ders verebilir mi diye ?

lütfen antidote. ben de couchsurfing'den birini biliyorum da belki odur ^^ haber beklicimmm ^^

eskişehirdeki dil kursları: dilkurslari.blogspot.com

order verirken, cesitli kargo option'lari cikmadi mi?

Surada sorusmuslar askville.amazon.com hepsi diyorki kitabin cikacagi gun elimde oldu, bunlar ABD' icin sanirim. Turkiye'ye de o kargo optionina gore degisir. Tahminim 10 gun civari alir eger ozel bir sey yapmadiysan.

-Several books, DVDs etc from Amazon and the item USUALLY arrives on the release date. So, as in your example, if the release date is the 29th, I usually receive the item on the 29th.

-I've pre-ordered a few items, and they have always shipped before the actual release date!

1)gönderim seçeneklerine bağlı. aşırı hızlısı var, normali var. ilki haliyle çok pahalı.

normal gönderimde süre 2-3 hafta ile 2 ay arasında değişir, ama çok büyük ihtimalle 2 haftayı aşmaz. aşırı hızlı da sanırım birkaç günde geliyordu ama bunu denemedim.

2)blackwell.co.uk de iyi diye duydum ama hiç alışveriş yapmadım.

betterworldbooks diye bir site var, turkiye'ye kargo ucretsiz diye biliyorum.

Kaleci Hayrettin benim amcamin Altay'dan arkadasi oglum, sen bana ver 10.000.000 ben sana istedigin formayi getireyim seklinde oluyordu.

Adidas ( o zamanki adı esem sport veya sports & Sports da olabiliyordu)

spor mağazaları yoluyla dağıtıp satıyorlarmıştır, mantıken.

Galatasarayı bilmem de Beşiktaş yönetim kurulunda babamın arkadaşının kuzeninin damadı gibi yakın (!) bir tanıdık vardı, imzalı forma bile gönderdiği olurdu kardeşime.

nişanyan sözlük iyidir bu konular için:
www.nisanyansozluk.com

Adalet'in koku ‘adl’ eşitlik, eşit bölüştürmek, Adavet'inki 'adv' tecavüz ve uyuşmazlık.

Bu kelimelerde, once tdk.gov.tr'den kelimenin hangi dilden geldiğini daha sonra ona yönelik google sonuç veriyor genelde. Vermezse, Pdf'leri bulunan Osmanlıca, Turkce sozcukler, kelime safi arapça ise, ben tefsirlere bakıyorum.

iade icin fatura gerekir ama degisim yapabilirler gibi geldi.

eğer okunaklı halde ise,çay dökülmüş faturayı götürüp şansınızı deneyin:)

keşke cekete dökülseymiş.

değişim ve iade de fatura ya da fiş gerekiyor.

yok fatura 1.kalite hamur oldu çay dökülünce :P

ya yok valla napalım değişim istemiyo bizimki hiçbişey beğenemedi olamaz mı yani hiç mi olmaz :D
(bkz: hiç mi yok)

ordaki kisiler yardim edebilirler.

anlatin durumu,kredi kartiyla alindiysa zaten faturasi wardir onlar,ödeme bilgisi filan.

ordaki ksiilerin insiyatifinde sanirim su anda durum.

eger kredikarti ya da herhangi bir banka kartiyla aldiysan oradan da gosterebilirsin para transferini.

ikincisi, ben bir keresinde faturasiz senetsiz sepetsiz degistirdim, goturdum bu sizin maliniz dedim, evet tanidik ettik dediler, hatta fatura lazim dediler, yok deyince'de o zaman simdiki fiyat uzerinden islem yapmak zorunda kaliriz dediler -yani mal indirime girmis- ben de olur dedim.

yanlis hatirlamiyorsam, colins ve turevleri gibi bir yerdi.

kendi profiline gir sol tarafta duvar, bilgiler, fotoğraflar, notlar, arkadaşlar, abonelikler, aboneler yazıyo olması lazım. aboneler kısmından görebilirsin.

Çıkmıyo öyle bişey yav :/

kendi profilinde solda:
Wall
14
Needs Review
Info
Photos (209)
Notes
Friends
Subscriptions (12)
Subscribers (71)

Subscribers - Aboneler kısmından. Facebook bunu soruyordu sanırım ama bu sistem değiştirildiğinde, aboneliklere açalım mı diye, belki 'hayır' demişsinizdir ve sizde görünmüyordur.

evet bende görünmüyor sadece subscriptions kısmı çıkıyor.

babylon vardı. ctrl'ye basıp kelimeye tıklayınca çıkıyor.

www.eksisozluk.com

bu yazılımla herhangi bir kelimeyi highlight edip ctrl + c + c kombinasyonuyla sözlüklere bakabilirsiniz.

cok tesekkur ederim. babylon'da lisans sorunu var, simdi Goldendict'i kurdum, ama anlamak icin sorularim olacak sanirim.. saolun.

ulus parki, dogatepe, otagtepe

çok tepe değil ama boun petek diyebilirim. (:

boğaziçi petek +1. akşam 6'ya kadar girerken kimlik sormuyorlar.

su siiri de gozlerinizi otelere dikip okumanizi tavsiye ederim, yahya kemal'dan geliyor:

sana dün bir tepeden baktim aziz istanbul
gormedim gezmedigim, sevmedigim hic bir yer
omrum oldukca, gonul tahtima keyfince kurul
sade bir semtini sevmek bile bir omre deger

nice revnakli sehirler gorulur dunyada,
lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan
yasamistir derim, en hos ve uzun ruyada,
sende cok yil yasayan, sende olen, sende yatan

galata kulesi

sapphire alışveriş merkezindeki teras garip bir deneyim olabilir

pierre lotti

pierre loti + 1

boun petek +2

abdye bihada gidememeyi onemseyin. cidden.

1) turist vizesiyle gelip bir kursa yazilmak olanaksiz benim bildigim. cunku dil kurslarinin seni kabul ettigine dair ds-2019 belgesini adresine yollamasi gerekiyor. "ama"
her zaman bir "ama" var tabi.
kiliseler ya da bazi diger kurslar herhangi birini alip dil ogretebilir. bu sekilde , amacin yurtdisinda dil ogrenmekse, turist vizesiyle bu amacini basarabilirsin.

2) bu konuda emin degilim. bir ulkenin -gerci bu ulke abd- sinirlarimiza giremez hukmunu yemenin kamu kuruluslarini pek ilgilendirecegini sanmiyorum.

3) turist vizesi icin bazi teminatlar gostermeni isteyeceklerdir. ancak turist vizesi almak bir hayli kolay. zaten verince de 10 yillik falan veriyorlar sanirim.

4)bilakis avantaj saglar. gidince nerede kalacaksin falan diye soracaklar, hatta adres isteyecekler. rastgele bir hotel adresini yazmaktansa arkadsim var, onun daveti uzerine gidiyorum. gibi aciklamalar daha dogru.

+ yalnizlik mavisi

turist vizesiyle, normal egitim vizesi (iste anladiniz siz onu) arasinda pek maddi fark olmamasi lazim, sadece SEVIS ucreti farki var sanirim.

Ds-2019 olayina da gerek olmayabiliyor diye dusunuyorum, o hani daha cok ABD'ye geleceklerin vize alabilmesi icin intibasi var bende. Zira mesela o kadar prof' cart curt esi bebesi filan egitim vizesi ya da ds2019 sahibi olmadan kurslara yazilabiliyorlar sanirim.

selamlar,
abd'de turist vizesi ile statü değiştirme, öğrenci olma şansı mevcut ama oldukça düşük. Başta orada okuyacağınıza, okul bakıp, şehirleri dolaşacağınıza dair bir beyanda bulunursanız tr'ye geri dönmeden statü değişimi kolay olur. Aksi taktirde tr'ye dönüp statü değiştirir konsolosluğa gider öğrenci vizesi ile tekrar abd'ye dönersiniz.
Size girişte muhtemelen 6 ay oturum verirler ama bu nadir de olsa daha kısa olabiliyormuş. Ancak 6 ayı geçmek problemli olacaktır. Hapse girmeyi göze alın. Hapisaneler de filmlerdekinden farksız deniyor. Tekrar abd'ye dönmeyecekseniz gidip 4 5 ay kalıp oturum uzatma basvurusu yapabilirsiniz. Bu süreç size epey vakit kazandırır. Olumsuz sonuçlandığında turizst vizeniz iptal olacaktır, ki çok yüksek ihtimal olumsuz sonuçlanır. Bu arada ehliyetiniz bile girişte size verdikleri oturum kadar geçerli, evden çıkmadan korku içinde yaşama riskine girmeye değmez herhalde... Sınırdışı edilirseniz kamuda herhangi bir problem yaşamazsınız yalnızca abd'ye uzun yıllar giremezsiniz. Oradaki türklerde gördüğüm genellikle her konuda atıp tutup prosedür hakkında bilgilere vakıf olamamak oluyor. Bundan dolayı kaçak adam epey fazla. Okuldan atılıp sınırdışı edilen hapse giren tipler de mevcut. Halbuki birçok durum kılıfına uydurulabilir. Akıllıca davranılıp vatandaş da olunabilir.
Abd vizesi için aile garımenkulleri, hesapta para, düzenli ödenen kk ekstreleri, sabit gelir (kira veya maaş) daha önce yurtdışına çıkmış olmak vs gibi konuları değerlendiriyorlar. kanaatim vize alamama ihtimaliniz olduğu yönünde. Öğrenci değilsiniz maaşınız da yok... Arkdaşınızın oradaki konumunun da sizin vize başvurunuz için olumlu bir getirisi yok.

@yalnızlık mavisi,

1) arkadaş bi üniversitenin kursuna gidiyor. kurstaki hatun kişi vize statüsü değiştirmeden turist vizesiyle kaydolmuş. arkadaş sormuş kıza, şu an yer bütün derslere giremiyormuş ama bi sonraki kura normal bir şekilde devam edecekmiş.

2) daha çok a kadrolarda görev almak istiyorum, aslında asıl merak ettiğim bu kadroralardaki memurlar için bi sorun olur mu?

3) ailemin üzerine 2 ev ve arsa hissesi var, ikisi de emekli memur.

4) arkadaş abd vatandaşı değil yalnız. ailesi ev satın aldı, şu an orda kendi evlerinde kalıyor ama kendisi de bi 4-5 aydır abd'de.


@hüseyin rıza, öğrenci vizesinde benkada gösterilmesi istenen teminat turist vizesinde de isteniyor mu? benim gitmeyi düşündüğüm okul 10500$ kadar bi para göstermemi istemişti teminat olarak.

@dyna, herhangi bi statü değişikliği yapmıycam. oturum süresi uzatma olabilir aslında. 6 ayı geçersek niye hapse atıyorlar yav, en fazla sınır dışı ederler diye düşünüyorum. arkadaşın kardeşi abd'de 3 yıldır kaçak olarak kalıyor, özel bir lisede okuyor orda, öğrenci vizesi yok.

peki 10yıllık vizeyi aldım diyelim, abd'de 6 ayı doldurmadan tekrar türkiye'ye dönsem 1-2 hafta kalsam, geri dönmek istediğimde abd'ye var olan turist vizemle hemen gidebiliyor muyum? yoksa herhangi bi bekleme süresi falan var mı? tekrar konsolosluğa gitmek gerekiyor mu?

ben de universite dil kursuna gittim. tabi ki genelleme yapamam ama gorduklerimi soyleyeyim.
islerin kacak yollari, yasadisi yonleri kesinlikle vardir ve uygulaniyordur. yani bir suru olaganustu ornek bulabilirim ben de. kacak calisan, kacak abd'ye giren, onun disinda her seyi gectim ciddi ciddi para kazanan insanlar var.
ancak yakalanirsan once hapis sonra da sinirdisi riskin de var. hapisten oyle kolay cikilamayabilir. kefaletler konusur ya da polisle konusup sadece sinirdisiyla da yirtabilirsin.
ickiliyken yakalanmis daha sonra polisle geyigi baglayip ceza yazdirmadan kurtulan ornekler de mevcut, hapislik olanlar da...
anlatmak istedigim; bahsettigin her seyi yapabilirsin ama risklerle...

sonucta, anladigim kadariyla dil kursuna gideceksin ve dil kursuna parasini vereceksin. neden yasal yollarla girmeyi tercih etmiyorsun da ille de turist vizesiyle girmeye calisiyorsun? ogrenci olarak girersen en fazla sevis ucreti vereceksin. su siralar sevis, 200 dolar sanirim.( az para degil ama risk almamak icin deger) ne vizede sorun cekeceksin ne de amerika'da...

kamuda is bulma icin: bu konu hakkinda cok bilgi sahibi degilim. kamuda calisan bazi arkadaslarim var. ciddi konumdalar. onlara bazen abd'de kurs imkani sunuyorlar, oraya gonderebiliyorlar. sana da oyle bir sey denk gelirse gidemeyebilirsin ya da sorunlar asilir bilemiyorum.

turist vizesi icin yeterli mal varligin var. konsolosluktaki gisedeki gorevli ters gitmezse buyuk olasilikla vizeni alirsin.

arkadasinin abd vatandasi olmasi onemli degil. kalacak yerim var demen icin orada yasayan biri olmasi kafi.

@yalnizlik mavisi, teşekkürler cevap için. ya işte öğrenci vizesi işin içine girince okul bankada göstermem için teminat istiyor. bi tek sevis değil yani fark.. arkadaşımın yanında kalıcam, kira ödemiycem dedim ona rağmen yine de 10500$ lık teminat istediler benden ( kurs ücreti hariç ). aile de emekli, toplu para bulmak kolay değil, sponsor desen zaten o da yok. temmuzdan beri bu işlerle uğraşıyorum, aklıma en çok yatan yöntem bu oldu.

ben de isterdim oyunu kuralına göre oynamayı ama kurs ücreti haricinde 10500$ olmadığı için başka yöntemler arayışına girdim..

bi de ben hiç hapse falan attıklarını duymamıştım daha önce. en fazla 1 gece nezarethaneye atar ordan da sınırdışı ederler diye düşünüyorum. arkadaşın kardeşi 3 yıldır kaçak abd'de, hem de bu şekilde lisede okuyor.

Buyuk ihtimal dilkursunun istedigi meblag onlarin kurs ucreti arti orada kursa gittigin sure boyunca gecinmen icin yetecek para olmali. yani belli bir yasaya filan bagli degil kurs yoneticisiyle bir muzakere sonucu degistirilebilir diye dusunuyorum. Yani eger o parayi gostermekte sikinti duyacaksan.

Ben ABD'de Universite'teyim ve piyasanin pek yogun oldugu thanksgiving ve christmas zamanlarini da kapsayan, kampusici calisma iznim olmasina karsin, kampusdisinda hem de bir mall'de 3-4 ay calistim. Ne ceza olur filan hic aklima bile gelmedi, su an ABD'de 2-3 milyon illegal calisan insan var sanirim en az, zaten bazi isler illegal isci olmasa donemeyecek durumda, normal bir amerikali gelip de 11 saat gunes gormeden mall'de filan calismiyor sonucta, neyse bunlar geyik.

Vize sureni asarsan da, hapis mapis olmaz, sadece bir daha girememe gibi birsey olabilir, o girememe ihtimalini de tam bilmiyorum. Ben Vize statumu degistirmek dusundugumde boyle bir soruyu yoneltmistim international center denilen bu vize islerinden anlayan bir cocuga, hani dedim statu degistirmektense, bu vize suresini biraz assam nolur 'tavsiye etmem' dedi, ne oyle hapis filan gibi seyler soylemedi.

Turist vizesiyle iligli sorunun cevabini bilmiyorum, ama buyukelciligin sayfasinda hersey yaziyor olmasi lazim, millet orada yazmasa da baska seyler goturuyor, yazanlar kafi bence.

Ayni vize turune, ayni elcilikte, turkiye'ye donusunun ustunden 5 ay gecmeden tekrar vize almak istersen elcilige gitmene gerek yok, sadece pasaportunu ve evrakini postaliyorsun.

@hüseyin rıza, teşekkürler cevap için. kursla aramda epey bi mail trafiği oldu. söyledim böyle böyle diye, durumu izah ettim. nuh dediler peygamber demediler. bu, sağlanması gereken yasal bi şart falan dediler. işte öğrencilerin bu bankada göstedikleri para ile geçineceklerini varsayıyorlar. yani değiştireceklerini pek sanmıyorum..

olmazsa ben de 6 ay dolmadan ( ki her zaman 6 ay vermiyorlarmış ) türkiye'ye döner tekrar giderim abd'ye.

uzaktan bi akrabamız ailecek 10 sene kadar kaçak kaldı abd'de. sonra 2-3 kere daha ülkeye giriş çıkış yaptı ailecek. banlanma olayından tam emin değilim ben de.

Benim favori kitabim melekler erkek olur-hamdi koc tur.

Harry potter serisini de surekli okurum, mutlu olmak icin.

Bir de cerez bisey olsun istiyorsan yeni okudum iki kitap soyleyeyim bole gunumuzde gecen kitaplari severim ben.

Beni hatirladin mi? Ve Senden baska yok! Ama bu son yazdigim kisisel gelisim tadinda degil adi yaniltmasin. Hem huzunlu hem eglenceli bir hikaye...

Edit: herangi birini okursan yorumunu beklerim..

hiç mi okumadınız?
bin dokuz yüz seksen dört
suç ve ceza
açlık, knut hamsun
dava, kafka
oblomov
sefiller
don kişot

sadece ilk ikisini okuyun roman okumadığınız yıllara yanacaksınız.

Camus - Yabancı
Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar

İkisi de pek keyifli.

George Orwell - 1984 var bir de, okumak öyle çok keyifli değil ama okumak gerek.

madem sana bi şeyler katmasını istiyorsun o zaman çok satanlar yerine edebi değeri olan eserler okumanı tavsiye ederim.

eskiyemeftun ve gogu delen adam +1

roman okumak bir ihtiyaç değildir. bir kişilik meselesidir. ders çalışmak, işe gitmek gibi birşey değil bu. bu yüzden ilk cevaptaki kitap örneklerini yadırgamadım mesela, ama ilk cevapta verilen örnekler ile ikinci cevaptakiler arasında uçurum var.

yani, sorunun abesliğine dikkat çekmeye çalışıyorum burada. "roman dünyasına adım atacağım" demişsin ya. hah işte, o çok geniş ve alakasız bir dünya. fantastik romanından tut da işte rus klasiklerine kadar. hangisini seveceğini biz nereden bilelim?

@cro magnon Ilk cevaptakileri neden yadirgayasiniz ki? Ben klasikleri de okudum milletin yere goge sigdiramadiklarini da ama nefret ettim cogundan. Evet, populer kultur romanlarini seviyorum, okuyorum. Yani ohhh ugultulu tepeler veya sefilleri okumazsan olmelisin!!! Demedigim icin yadirganmalimiyim? Ki bence roman turune yeni baslaycak birine en agir en edebi olanlari dayamk yerine yumusak bir gecis icin pekala hafif cerezlik bisiler onerilebilir.

yazarlardan gideyim, kitapları siz seçersiniz:

oğuz atay, sabahattin ali, ahmet hamdi tanpınar, hasan ali toptaş, barış bıçakçı; dostoyevski, gogol, faulkner, dickens, flaubert, stendhal, hemingway, joyce.

@mahnita: ben de yadırgamadım dedim zaten. söylediklerine de katılıyorum.

@mahnita yadırganacak bişey yok tabi de adam "tarihle ilgili, siyasi vs. kitaplar okudum." demiş. yumuşak geçişe falan gerek var mı? bir suç ve ceza hem tarihi hem siyasi hem türk dizileri gibi entrika cinsellik kişilik her boku içeren aşırı gerçekçi bi yapıt. klasiklere klasik diyerek onları küçümsüyoruz, sıkıcıymış gibi gösteriyoruz ama aslında klasik demek çok çok iyi ve bunu dünya nezdinde tescillemiş demek. ben de sizin gibi bestseller/trend kitaplar da okurum, dan brown'ın üç kitabını okudum ama şu an benim için hiçbişey ifade etmiyor. belki da vinci'deki hz.isa teorileri dışında. ama benim yukarda söylediğim kitaplar bana tokat gibi vurmuş, beni duvara çarpmış kitaplar. hele kafka, orwell dünyaya bakışımın çekilmiş fimleri gibi.

@ahlakbekcisi
ekleme yapıyorum:
bilimum ihsan oktay anar külliyatı. çok seveceksin tekrar okuyacaksın baştan
kemal tahir romanları çok güzeldir eski türk filmi lezzetinde
kürk mantolu madonna
amak-ı hayal
nietzsche ağladığında
foucault sarkacı
fareler ve insanlar

Arkadaslar hep cok guzel kitaplari soylemisler zaten ama, boyle sıkılgan birisiyseniz eğlenceli sürüklemeçli kaptırgaçlı bir şeyle başlamanız tavsiye olunur:
ilki murat menteş, dublörün dilemması
sonra dostoyevski'nin suç ve cezası.
ama ardarda okunacak ve sıra bozulmayacak.

tarih seviyorsan hem sürükleyici de olması bakımından,

kemal tahir
umberto eco

Agatha Christie yazan olmamış, şaşırdım. Polisiye roman iyidir, zamanın nasıl geçtiğini anlayamazsın.

Bende roman yerine tarih,felsefe,fizik kitapları okuyorum.Mantığım şu ben kitabı vaki geçirmek için okumyorum.E o zaman bir işe yarasın değil mi ?

kitap sirf "ise yarasin" diye okunmaz ki. yani insan illa da klasikleri okumak zorunda degil "kitap okuyorum" diyebilmek icin. aclik oyunlari iyidir bence, hem surukleyici hem de eglenceli.

yine buradan 'ev/kalacak yer' ilani vererek, ev arkadasi bakarsin. bazen cok uygun seyler cikabiliyor.

36-38 giyer, ama markaya göre de değişir, deneyip almalı.

35

12,5 falan

kalıbı darsa 38.

2 numara büyük almalı. seneye de giymesi lazım.

kotta 30 kumaşta 40 kemer diye bişey oldugundan veya karın içeri çekilebildiğinden 4 beden azalıp artabilir :)

çorap gibi bi yaştan sonra hep giyilebilir olması lazım. öyle mi? değil tabi

bi noktadan sonra açılma yapar o.

bol giyiyor. hep üstünden düşüyor.

0

izmirin işgali bayağı koydu orada yaşayan halka.

yerli halkın bir kısmının da işgalcilerle birlik olması veya olmak zorunda kalması da insanların canını sıktı bayağı.

bir de işgallerle ciddi ölçüde ilk karşılaşan ve bu işgallerin toplumsal/ekonomik sonuçlarını ağır şekilde hisseden bölge batı anadolu oldu.

bunlar demek değil ki güneyde halk ayaklanmadı. hangisi önce başladı bilmiyorum ama izmir'in işgali ve ilk kurşun yan yana anıldığına göre ilk direnişlerin ege'de başlamış olması muhtemel.

işgal edilen tüm bölgelerde örgütlenme ve direniş vardı.
(bkz: gazi) (bkz: şanlı) (bkz: kahraman)

sebep batı anadolu'daki işgâlin yunan ordusu tarafından yapılması. ingiliz, fransız, italyan neyse... ama yunanlılar daha önce osmanlıya bağlıydı. yunan bağımsızlık savaşı, balkan savaşı vb. derken yunanlıların işgâl etmeleri ingilizlerden de diğer devletlerden de daha çok tepki çekmiştir. sözgelimi antep, maraş vb. bölgelerde ingilizlerin işgâli döneminde ciddi bir direniş olmuyor. ne zamanki ingilizler el değiştirip fransızlara devrediyorlar bölgeyi ve fransızlar da ermenilerle birlikte halka baskı uygulamaya başlıyor, işte o zaman ciddi anlamda direniş başlıyor.

@microfiction

ermeniler gelince direniş başlamasına türklerin zorla göçmek zorunda kalan ermenilerin mallarına el koyması ve fransızlarla beraber geri dönen ermenilerin bu mallara sahip çıkmak istemesi de sebep gösterilir. resmi tarih bunu yazmaz sanırım. biraz tartışmalı bir konu, ben de çok emin değilim gerçek mi değil mi ama duydum böyle bir şey. " kes lan bizim atalarımız öyle şeyler yapmaz" diyecek arkadaşlar sağ olun demiş kadar oldunuz.

bir de şu açıdan bakmak lazım. doğuda kazım karabekir komutasındaki ordu terhis edilmemişti sadece. diğer bütün askeri birlikler mondros mütarekesi gereğince dağıtılmıştı. düzenli bir ordu yok ve savaşma söz konusu olamaz. malum batıda efeler var.. microfiction'ın da dediği gibi işgalin yunan eliyle yapılmış olması büyük tepki çekti ve silah izmir'de patladı...

@mistreated böyle bir şey olabilir tabii. ama tek sebep veya temel sebep olarak bu gösterilemez. zira fransızlar işgâl ettikleri sırada ermeni azınlık halen mevcuttu antep'te.fransızlarla birlikte gelen ermeniler de yalnızca sivil ermeniler değil, ermenilerden müteşekkil ermeni taburları. bir de bazı tahrik edici olaylar oluyor. fransızların zorla türk bayrağını indirtmeleri gibi benzeri olaylar ingilizler döneminde yaşanmamış. benim kendi ailemden de duyduğum fransızlar döneminde müthiş tahrik edici olaylar (kadınlara sarkıntılık, sonradan şehit kamil olarak anılan çocuğun öldürülmesi vs.) ve müthiş bir baskı olduğu yönünde.

edit: şimdi baktım, bölgeden göç eden ermeniler ingilizler döneminde dönmüş. ancak bu dönenlerin yanı sıra bölge ermenilerinden olmayan, erzurum, sivas gibi yörelerden suriye'ye tehcir edilen ermenilerden de büyük bir grup varmış. ve mallarını geri alan ermeniler de oluyor. resmi tarih ermeni malı olmadığı halde sivas ve erzurumlu ermeniler tarafından el konulmaya çalışılan mallardan bahsediyor. sonra ekmek bıçaklarına kadar türklerin silah olarak kullanabileceği her şeye el konuluyor. ama burada da kilit nokta ingiliz-fransız ayrılığında. kaynaklar ingilizlerin ermeniler ve türkler arasında bir işgâlci kuvvet adaleti ne kadar sağlayabilirse o kadar sağlamaya çalıştığından bahsediyor. fransızlarla birlikte gelen ermenilerse sivil halk değil, ermeni taburları ve çeteler.

ilk direnisler bilakis dogu anadolu'da baslamadi mi?

ilk direniş ve örgütlenme erzurum ve trabzonda başlamıştır diye biliyorum daha doğrusu yoğun olarak örgütlenme ve direniş,tepki.

ilk direniş batıda falan değil doğuda başlamıştır...o dönemli izmirli bağyanlar yunan subaylarlar sirtaki yapıp,gönül eğlendirirken;doğuda mücadele tüm hızıyla sürüyordu..izmirde ilk kurşunu atan hasan tahsininde izmirli olmakla uzaktan yakından alakası yoktur.şimdi milliyetçi geçinen izmirliler o dönemde sirtaki yapıp,cevizlerini kırdırırken o dönemde izmirde göreve yapan bir selanikli hasan tahsin bu gidişe bir dur demiştir

bsg güzel yazmış ne alakası var amk.ayrıca hasan tahsin dediğin adam mandacıdır bakın bakalım hangi cemiyete üye.

arkadaşlar bu soru odtüde zorunlu olarak verilern tarih dersinin online versiyonunun midterm sorusudur.soruda hata beklemek yanliş olur diye düşünüyorum

çerkes ethem bu sorunun cevabı, ve kuvay i seyyare tabii.. ethem kahpece satılıp savaştığı yunan a teslim edilmeden evvel anadoludaki en güçlü adamdı.

arkadaşlar, bölge milliyetçiliği yapmanın âlemi yok. izmirlilere veya izmir'in temsil ettiği birtakım şeylere laf edeceğim diye abartmayın. hele milletin geçmişine böyle iğrenç üslupla laf etmeyin! ayıptır.

p.s. izmirli değilim. batı anadolulu bile değilim.
p.s.2. fanatik akp partizanı (veya herhangi başka bir şeyin partizanı) veya şakirtseniz bu dediklerim bir şey ifade etmez biliyorum. sizin için memleket cehapeliler ve akepelilerden ibaret zaten.

@hepsenvardin,

soruyu yazan bu sekilde degerlendirmisse cevap olarak bunu tartismak gereksiz tabi. ben dogu anadolu'da basladigini biliyorum.

nedeni icin ise hesaba katilmasi gerekn goruslerden biri su sekildedir, belki bati'ya da uydurulabilir: tehcir ile evlerinden yurtlarindan edilen ermenilerin, evine barkina malina mulkune kalanlar sahip cikmistir, bu kalmislarin uzerine bir hayat insa etmislerdir, ve isgal kuvvetleri ile birlikte geri donen ermenilerin de kendilerine yapilanin aynisini yapma iştiyaklarına sahip olacaklarını düşünüyorlardı: en azindan evleri barkları alınacaktı, hatta sürgün edilecekti belki. hemen örgütlenmeye gitmelerinin sebeplerinden birisi de bu.

turizm ve gemicilik dışında yunanistan'da belirli bir değer üreten sektör yok diye biliyorum. avrupalılar bunlara 1700'lerden beri falan hayranlar, üniversitelerde antik yunan dersleri falan gırla. bundan dolayı bu adamlara karşı hep toleranslılar. bunlar da tembel akdeniz insanı, çalışmadılar, devamlı yattılar, avrupa'dan gelen yardımlarla bi bok üretmeden yaşadılar, "çalışın olmaz böyle ama" diyenlere de kızdılar. değirmenin suyu hep aynı hızla akmayınca da böyle ortada kaldılar işte.

bunlara ne olur bilmiyorum da, yunanistan eurozone'dan çıkarsa diğerlerini de kendisiyle batırma ihtimali olduğu söyleniyor. avrupa'da yunanistan krizi manşetlerden inmiyor.

aslında durumun kötü olduğu yıllar öncesinde belliydi.
muhasebe hileleri ile bütçe açığı ve kamu borç stoku verilerini uzun süre olduğundan daha iyi gösterdiler.
ta ki goldman sachs ile yedikleri haltlar ortaya çıkıncaya kadar.

bundan 2 yıl kadar önce şöyle bir paragraf yazmışız bu konuda:

Yunanistan ekonomisi dikkate alındığında, son 10 yıl boyunca yıllık ortalama % 4 oranında büyüyen ve genişletici maliye politikalarının hakim olduğu bir yapı gözlemlenmektedir. Son yıllarda iç ve dış makro ekonomik dengesizliklerdeki yükseliş, iç ve dış borç stokunda hızlı bir artışa neden olmuştur. Eurostat verileri bütçe açığının 2008 yılında GSYİH’nin % 7.7’sine ulaştığını göstermektedir. Bu değer Aralık 2007 itibariyle güncellenmiş olan istikrar programındaki % 1.6’lık hedeften küresel kriz nedeniyle ciddi bir sapmayı göstermektedir. Aynı dönemde kamu borç stokunun GSYİH içindeki payı % 99.2’ye ulaşmıştır. Yunanistan’da stok akım uyarlamaları ise 2007 yılına göre iki kattan fazla artarak GSYİH’nin % 3.54’üne ulaşmıştır. Yapılacak bir borç aritmetiği ise Yunanistan’da bütçe açığının 2008’deki değerinin aslında, yaratıcı muhasebe uygulamaları kapsamında stok akım uyarlamaları kullanılarak, daha düşük raporlandığını göstermektedir. Bu bağlamda Eurostat, 22 Ekim 2009 tarihindeki bildiriminde Yunanistan’ın raporladığı verilerde ciddi belirsizlikler olduğunu, bu belirsizliklerin de verilerin geçerliliğini şüpheye düşürdüğünü içeren genel bir ön koşul açıklamıştır. Söz konusu bildirim kapsamında geçmiş yıllara ilişkin bütçe açığı ve kamu borç stoku verilerinde önemli revizyonlar tesis edilmiştir

Referandum olayi nedir? icin:
www.eksiduyuru.com

zannedersem yunanistanın eurozone'dan çıkması mümkün değil, referandum olacaksa ab'den çıkmasına yönelik olacak diye bir şeyler duymuştum. zira ab politikaları eninde sonunda her ülkenin euro'ya geçeceği doğrultusunda

@mrtksn halk kendisine pembe hayaller sunan adamları seçti. hiç sorgulamadı bunu yaparken götürüsü ne olur diye. kim daha fazlasını veriyorsa gitti oyunu ona verdi. şimdi de sokaklara döküldüler aynı düzen devam etsin diye. lakin düzeni devam ettirecek para artık yok. kıçından ter akan alman da vergisinin tembel yunanlılara gitmesini istemiyor. bu işin sonunda ab'den önce yunanistan'ı şutlayacaklar sonra da kıbrıs rum kesimini. euro sallanacak dolayısıyla biz de sallanacağız.

KPSS A ve B olmak üzere ikiye ayrılıyor: KPSS A lisan mezunları, KPSS B lise ve önlisans mezunları için.

Bahsi geçen beyzadenin uluslararası ilişkiler bölümü mezunu olacağına göre KPSS A'ya girecektir ki, o sınav da her sene yapılır, Temmuz ayı gibi.

Yani, bir arkadaş' ya şimdi daha bölümü bitirmeden KPSS'ye girmekten bahsetmiş yani lise mezunu gibi, ya da sallamış.

İleri okumalar için şu siteyi kullanabilirsin:
forum.memurlar.net

yanlış bilgiyi düzeltmek isterim kpss-a uzman memurluk kariyer memurluğu için girilen sınavdır, iibf, hukuk vs. buna girer kpss-b lisans, önlisan ve lise düzeyinde yapılır sorular ve sınav tarihleri farklıdır. düz memur dediğimiz gurup bu sınavla atanır. üniversitenin hangi bölümünden mezun olursan ol kpss-b ye girebilirsin. arkadaşın kpss-a olara sınava hazırlanmalı c. tesi b sınavı pazar a sınavı olur puanına göre ya düz memur ya da kariyer memurluğu seçer.

@theconqueror sen de bunu yedin :)

www.tsk.tr

yok abi harbi paraları yok. neyi yesin, adam haklı. bir uçak gezdirse ege'de 100 tane memurun maaşını ödeyemeyecek adam.
p.s: tsk'nın sitesindekiler de öyle önceden haberi yapılan it dalaşları gibi şeyler değil. 1 dakikalık radar kilidi zartzurt diyor. baksana 174 tane olay var, kayda değer değil bunlar.

bununla beraber ekonomisi bok gibi olan yunanistan son yıllarda türkiye ile ithalat-ihracat babında ilişkilerini sürekli geliştirmektedir. e sen ekonomin bok gibiyken bindiğin dalı kesmeyeceğine göre türkiyeyle mümkün olduğunca iyi geçinmeye çalışacaktır.

abi eskidi onlar, artık akdenizde gemi dalaşları var, doğalgaz arama ayağına.

adamlar 11 dakika süre ile radar kilidini muhafaza etmek suretiyle dört (4) kez tacizde bulunmuslar daha na'apsinlar.

akepe saolsun ufkumuzu acti bi suru baska malzeme var, garip yunanistana yuklenmeye ne gerek kaldi

PTT'ye güven gönder,,,

ptt.
ucakla falan da kimse uğrasmaz okadar kitap olayına.

kaybolma ihtimali kucuk geliyor galiba ama, ptt newyork'dan sonra birakiyor, ne bir track number ne baska birsey. mechule kalkiyor kargo ondan sonra..

eski pasaportunun sayfalarini delgecle delip sana geri veriyorlar. gecerli olan vizeleri delmiyorlar, sen yeni pasaportunla beraber, gecerli vizenin oldugu eski pasaportunu da yanina alip amerika'ya giris yapabiliyorsun.

Ben daha once amerika'ya bu sekilde girdim, sinirda da sikinti yasamiyorsun.

evet perkele'nin dedigi gibi, vizen eski pasaportta da kalsa gecerliligini surdurur, yenisiyle birlikte tasirsin.

cevaplar icin cok tesekkurler.

şunları deneyin bakalım belki yardımcı olur:

karikaturbul.net
www.yigitozgur.net

Maalesef efendim, ikinci site kapalı zati de, birinciden de bulamadık. Teşekkürler yine de

cok net diyorum uzatin 10 sene ,yeni pasaport saniyorum bordo dediginize gore.
yurtdisinda uzatmakla hic ugrasmayin.

algida secicilik yapmisim yanliz:)
uzatiyim mi ne dersiniz tarzinda bi soruymus gibi cevap verdim:))
uzatmak derken bu arada sanirim yeni pass almaktan bahsediyorsunuz,yeni pasaportlar uzatilmiyor:)
eski pasaportsa onlarda uzatilamiyor artik:)
her halukarda yenisi lazim:)

@Serabetan, Gecen yil uzattiklarini iddia edenler var, olmuyor mu diyorsun simdi?

gecen yildi o.
ocak itibari ile uzatilamiyor eski pasaportlar.

Kadikoy Bahariye'nin karsi sokagindan dendi.

Baska? Bilip de soylemeyen ayip ediyor, adimiz cakma'ciya cikar diye korkuyorsaniz, ozel mesaj atin abilerim ablalarim

tezli ya da tezsizin fark ettiğini sanmıyorum. maksat adayın bir adım ileri gitmiş olması işveren için. hatta daha çok tezsizi uygun görüyorlar bile denebilir. diğer soru için verebilecek herhangi bir cevabım yok.

Cevap 2: Iktisat yuksek lisansiyla, eger is hayatinda yardimci olur diye ilgileniyorsaniz bence kendinize bos yere zahmet verirsiniz. Ayni yerlerin isletme master'i hem daha kolaydir, hem de ayni etkiyi yaratir.

@huseyin riza

İşletme sevmiyorum. O yüzden :)

avrupa'dan keşfe çıkanlar oraya yerleşmişlerdir herhalde ilk. daha sonra daha da batıya doğru gitmişler ondan. malum en doğuda new york, o zamanlar gidiş-dönüş de pek bir zor olduğundan avrupa'ya en yakın neresi varsa oraya köklerini salmışlar.

bilmiyorum ama benim teorim bu yönde pampa.

gereksiz bir bilgi vereyim ben de, new york'un ilk adi new amsterdam ve manhattan yarim adasinin kizilderililerden alis bedeli 20$

Jane Jacobs'un The Death and Life of Great American Cities'inde cevabi var deyorlar ben de okumadim. Turkceye de cevrilmis.

benim bildiğim yahudi sermayesinin ingiltere'den buraya göçü sağlamıştı bunu.

en.wikipedia.org

new york bir göçmen ulkesı olan abd nın gocmen kabul yerıdır en azından oyleydı 20.yuzyılın ıkıncı yarısının ortasına kadar. bu nedenle nıtelıklı nıtelıksız parası olan olmayan herkes ılk burdan basladı amerıkan ruyasına bu da ekoonomık olarak hızla kalkınmayı getırdı zıra el becerısı olan adamla o becerıye sahıp olana ihtiyaç duyan zengın adam ılk burdan gırdıler ulkeye ve ılk burada tanısıp bulustular ucuz ıs gucu burada amerıkaya adım attı eh o ucuz ıs gucunu somurmek ısteyenlerde buraya geldıler fırtsat bu fırsat deyıp. e bırde su ısıltılı new yoprk gorsellerı vs 30 lardan sonra new york aldı basını gıttı...

hesaplıdan ne kastettiğine bağlı. Best Western 2000 Hotel Ankara falan var hem temizdir hem de 130 tl civarında falan.

öğretmenevinde kalmıştım. temiz, düzgün bir yerdi. ocak ayında tek kişi 80 liraydı.
www.baskentogretmenevi.com

yani otel dediğim pansiyon da uygun olur tabii :)

mithat otel var, bookingden bakabilirsin.. ben gittim 70 lira

En belirleyici etken fiyat ise: ankara besevler turizm otelcilik
www.otmlankara.k12.tr

turizm otelciliğin yeri de çok iyidir. yer bulbilirseniz orada kalın.

F.A.Q About Time Travel

dostmusun düşman mısın

dostmusun düşman mısın izle diye goole'da arat.

mr bean

her şey çok güzel olacak, çoğu izleyicinin gözünden kaçıyor. izlemediysen mutlaka onu izle.

Year one?

the 40 year old virgin
superbad
there's something about mary

le diner de cons, 1998.

the hangover

monty python filmleri

tenacious d: the pick of destiny

korkunç bir film serisi
en süper kahraman
bide twılıght ''ti'' ye alan biri beni ısırdı çok hoşuma gitmişti

jay and silent bob

önce kıldıgın namazların kabul edilmesi lazım.Ayrıca imanlı ölmen lazım.yoksa ölene kadar namaz kılsan ölürken imansız gitsen boş.

inanıyorsun ama bunun hesabını yapıyorsun. ilginç. hoş ben inanmıyorum ama garip geldi. bunun bile hesabını yapıyorsan..

ben tanrı olsam

2 sabah namazı +2x1000 sevap,
tanrıyı kandırmaya çalışmak -3000

2000-3000 = -1000 sevap açık verirsin bence.

arkadaşım şimdi sabah namazı vakti atıyorum 03.20'de giriyor ve 05.00 da çıkıyor senin türkiyede bu namazı bu bir saat kırk dakika ard arda yüz kere kılabilmen de mümkün neden iki saat geride olan bir ülkeye gidiyorsun onu anlayamadım. tekrar sabahın vakti girince tekrar sana farz olmuyor ki. bir yükümlülüğünü ifa etmiş oluyorsun.

teşbihte hata olmasın mesela bir vergi borcun var 100 lira (tamam bu örnekte ödül yok ceza var ama...) gidip vergi dairesine bunu 1000 lira olarak ödeyip on kere cezadan kurtulmak diye bir şey söz konusu olabilir mi sence? önemli olan borcunu ödemek. fazlasını istiyorsan gece nafileleri süper bonusludur mesela.

Cennet diye bir yer varsa girip girmeyeceğini Allah bilir. Yıl sonu not hesaplayan öğrenci mantığına sahip müslümanlara hastayım.

yok canim, sevaplar ustuste binmez.

her sabah kalkıp sabah namazını kılıp sonra ses hızına yakın bir hızda yer değiştirip aynı namazı bir daha kılacaksın ve bunu 2 ay yapıp cenneti garantileyeceksin...çabandan dolayı bile terazi lehine diyorum..;)

böyle bir durumda seferi olacağınız varsayıldığından dolayı namaz kılmanıza gerek de yok aslında.

i52.tinypic.com

g.imagehost.org

şimdi baba sabah namazına kıldıysan yükümlülüğü kalkıyo ki niye bi daha kılıyosun onun yerine kaza kıl gece kalk teheccüd namazı kıl eee ben 5 vakit kılıyom diyosan git bi fakirin karnını doyur sadaka ver cenneti garantilemek ne demek baba 2 aylık namazla cennetmi olur ki sadece namazla cennetimi olur :S :S

islamiyetin vaadettiği "ekstra" sevaplar, tüm ibadetlerini eksiksiz yerine getirenler içindir.

abi şimdi başlasan 42 ine kadar 5 vakit kılsan garantiliyorsun. ama bu hesaba göre en geç 82 yaşında ölmen lazım skdjhfkjshdfds

önemli olan tek şey vardır bu konularda: niyet.
iyi niyetle yapılan hiçbir şey geçersiz ya da boşa değildir.