Giriş
(10)

delik kulak iltihabı

madrigal
sevgili yardımsever dostlar kulağımı deldirmek için heveslenmiştim , mıknatıslı küpe takarak aile fertleri nasıl tepki verir diye denedim annem bişe demedi fakat peder çok sert çıktı neyse mazhar alansonunda dediği gibi benim hala umudum var neyse kulağımı deldirdim diyelim 1.ne yaparsam kulak iltih
sevgili yardımsever dostlar kulağımı deldirmek için heveslenmiştim , mıknatıslı küpe takarak aile fertleri nasıl tepki verir diye denedim annem bişe demedi fakat peder çok sert çıktı neyse mazhar alansonunda dediği gibi benim hala umudum var neyse kulağımı deldirdim diyelim

1.ne yaparsam kulak iltihablanır
2.iltihablanırsa ne olur kulağa
3.iltihab nasıl geçer

bu konuda cahilim,ben ve benim gibi heves eden arkadaşları aydınlatmanızı rica ediyorum , bilen ,yaşayan varsa lütfen yazıverin.

şimdiden saolun.
0
madrigal
(30.12.08)
Oncelikle (bkz: iltihap)

Sonra, konuya tersten yaklasmissin sanki. Temiz tutar, belli araliklarla dezenfekte edersen iltihap olmaz.
0
wpi
(30.12.08)
Normal delinecek yeri deldirirseniz pek iltihaplanmaz, yani benim bir kulağımda 6 delik vardı gençken, sadece kıkırdağa geleni iltihaplanmıştı. Şişiyor, acıyor, küpeyi çıkarıp hafif bastırınca içinden deli gibi iltihap akıyor. Küpeyi çıkarıp dinlendirmiştim geçmişti. İlaç gerekirse herhalde antibiyotik falan veriyorlardır.
0
sui
(30.12.08)
0
forumtrak
(30.12.08)
arkadaşlar önceden okudum onları fakat net bir cevap alamadığım için yazdım belirtecektim ama unutmuşum yazmayı neyse saolun.
0
🌸madrigal
(30.12.08)
o zaman kendimden örnek vereyim.
1) bünye meselesi bu iltihaplanacak diye bir kural yok. sonuç olarak 7-10 gün kulağından çıkarmayacaksın, esas kural bu.
2) iltihaplanırsa pek bir şey olmuyor aslında, kulak memesi hafif şişiyor, içind minik top varmış gibi oluyor
3) küpe iğnesine teramiycin sürüp tak bir şeycik olmak demişti küpe takan şahıs ve bir çok kişi.
0
forumtrak
(30.12.08)
kıkırdağı delme!! kıkırdakta sinir hücresi ve kan damarları olmadığından iltihaplanması durumunda dışardan ilaçla vs durdurulamazsa kulağın erir gider. bide madem özeniyosun böyle bişeye ve babanda arıza çıkarmış hiç riske girme mıknatıslıya devam et babanıda üzme.
0
sos fistik olsun mu
(30.12.08)
1-küpeyi zamanından erken cıkarmaya calisirsan ya da oynatırsan uyurken falan bir yere takilmasin,dar ya da bogazli kazak cikarirken de dikkatli ol,

2- arkadaslar bi sey olmaz demisler ama bende ateslenmeye ( alerjik bünye) antibiyotige kadar gitmisti olay zira cenemden disime kadar bir alana yayılmıstı agrı ve iltihap ( ama hala kulagımda küpe var, inat)

3- kücük bir iltihapsa kulagi temiz tutuyorsun (elle falan sürekli oynayıp kontrol falan etmiyorsun)

ve ilave riski azaltmak icin ilk steril küpeyi biraz daha uzun süre takiyorsun, uyduruk küpe takmiyorsun
0
gdduman
(30.12.08)
babalar ilk başta sert çıkar. benimki de beni evlatlıktan reddedeceğini söylemişti, şimdi yakışıyo filan diyor. bana özendi deldirmeyi düşünüyo hatta, emekli adam bişey diyemiyoruz.
kulağını altın veya gümüş küpeyle deldirmen iltihap riskini oldukça azaltacaktır. bu biraz da bünye meselesi, annem de sadece altın ve gümüş küpe takabiliyor mesela. o deldirdiğin küpe de uzun süre kulağında dursun ve ilk iki gün oraya su değdirmemeye çalış.(deldirmeye gitmeden önce iyice bi yıkan yani, kokarsın sonra) ben takıntılı ve garantici bi insan olduğumdan ilk deldirdiğimde o küpeyi 1 ay çıkarmadım ama o kadara da gerek yok, 2 hafta yeterli bir süre.
bir de ricam olacak senden: deldirirsen ne olur playboy tavşanlı küpe takma.
0
sly cooper
(30.12.08)
eger deldirirsen kesinlikle küpeyi 3 hafta cikarma. deldirdigin gün sanirim siser ve sancilanir yatmadan küpeyi yavasca cevir ve biraz ac kulagin sis oldugu icin sikabilir.

bazi yerler deldirdikten sonra damla veriyorlar (böyle bitkisel bir ilac) onu günde 3 defa fln kulagina damlatiyorsun.

eczanede sor istiyorsan öyle damla gibi bir sey var mi diye.
0
hayati yasa
(30.12.08)
deldirdikten sonra koşarak eczaneden bepanthen al. 2-3 hafta boyunca bi sabah bi akşam sür (küpeyi çıkarmadan yapabiliyosan iyi olur). kulağı delerken taktıkları küpeyi en az 1 hafta çıkarma. sonra da at gitsin takma bi daha. bunları uygularsan bişey olmaz sanırım.
0
squatterbloat
(31.12.08)
(2)

resim/fotoğraf arıyorum

flame of feanor
2. sınıf bıcırık için "trafik kazalarını önlemek için yapılması gerekenler" konulu resimler/fotoğraflar lazım. kırmızı ışıkta duran araba, üst geçitten geçen yaya gibi... bi buldurun bea.
2. sınıf bıcırık için "trafik kazalarını önlemek için yapılması gerekenler" konulu resimler/fotoğraflar lazım. kırmızı ışıkta duran araba, üst geçitten geçen yaya gibi... bi buldurun bea.
0
flame of feanor
(18.12.08)
bilmiyorum isinize yarar mi ama
www.olcaysurucukursu.com
bu adreste var bi seyler
0
gdduman
(18.12.08)
bu sitedede trafik ile ilgili bir çok bilgi bulabirsiniz sanırım www.fbsurucukursu.com
0
ozkancelik
(24.06.09)
(8)

Sevgilisinden yeni ayrılmış kız mevzusu

soth
Hai,Yüz yüze çok sık görüşemediğim bir kız arkadaşım var hoşlandığım. 1 - 2 hafta önce sevgilisinden ayrıldı ve kabul etmese de ayrılık sonrası çöküntüsüne yakın bir süreç yaşıyor (inkar, öfke, delilik vs. nin ilk aşamasındayız daha sfsd). Orta - iyi sayılabilecek bir muhabbetimiz de var, sevgilisi
Hai,


Yüz yüze çok sık görüşemediğim bir kız arkadaşım var hoşlandığım. 1 - 2 hafta önce sevgilisinden ayrıldı ve kabul etmese de ayrılık sonrası çöküntüsüne yakın bir süreç yaşıyor (inkar, öfke, delilik vs. nin ilk aşamasındayız daha sfsd). Orta - iyi sayılabilecek bir muhabbetimiz de var, sevgilisi de varken şakalaşırdık "sen sevgilinden ayrıl ben sana yazıcam" hesabı da; şu anda hangi hamleyi yapsam bilemiyorum.

Biraz daha beklesem mi, beklerken nasıl davransam ya da ilgilendiğimi falan mı göstersem bir şekil. Bir ara buluşacağım ama buluşmayı da bu sürece uygun bir zamana denk getirmek istiyorum; bu zaman ne zaman olabilir falan.

Teşekkürler, sayanora
0
soth
(17.12.08)
bence sen bir altı ay falan bekle.Daha cok yenı hersey.İlkonce bıten ılıskısının hesaplasmasını yapsın kafasında ,acı ceksın ve bıtırsın ondan sonra bırseyler ıcın caba sarfet.Sen de bu esnada ona cok yardım etmeye calısma ıyı bırseyler yapıym derken bazen ıtıcı bır konuma da dusebılırsın.Notr davranmaya calıs.
0
denisse
(17.12.08)
zor bir dönemi atlatmasina yardim edebilir,destek olabilirsin bu arada iliski o yönde ilerlerse tanrıya dua edersin
0
gdduman
(17.12.08)
bu konularda pek iyi değilim fakat bence öncelikle onun yanında olduğunuzu, ona destek olduğunuzu, kotü gününde de yanında olabileceğinizi gösterin. sonrası beni aşar :)
0
cumingsoon
(17.12.08)
allah sana akıl, kıza sabır versin. bu cevap yüzünden kendime de akıl ve fikir diliyorum
0
purplepurple
(17.12.08)
ya şimdi burdan atıp tutmak olmuyor bence, sonuçta kızın da arkadaşa yaklaşımını bilmiyoruz ki. siz kız arkadaşa "sen sevgilinden ayrıl ben sana yazıcam" dediğiniz zaman arkadaşın tepkisi nasıl oluyordu ? ehi ehi diye gülüyorsa gönlü olabilir ve bu ayrılık sürecinde kızı boğmadan yakın durursanız işler lehinize dönecektir bence. ama yine de kıza süre verin sonuçta sevgilisinden ayrılmış hemen başkasını sokmak istemez hayatına, ama bu bekleme sürecinde arayın ara ara bir iki defa da görüşün olumlu olur sizin ilişkiniz için.
0
wish i could fly
(17.12.08)
sana arkadaş gözüyle bakıyor olabilir.Temkinli ol derim ben.Kızlar çoğu zaman kolay elde edebileceği şeyleri değil zor olanı seçerler.Benden söylemesi.
0
karabasmayan
(17.12.08)
Sağlam bir temel istiyorsan bu kötü döneminde destek ol, zorlama, yazma, sadece iyi niyetini göster. Ama bu dönemde dikkat etmen gereken şu : eski sevgilisinden her fırsatta bahsetmesine izin verme, seni kanka beller. Zaten erkek adamın da midesini bulandırır öyle şeyler duymak.

Farklı şeyler peşindeysen sarhoş olun, gerisini cesaret halleder.
0
kimlanbu
(17.12.08)
kendimden örnek vereyim. kız arkadaşım, sevgilisinden ayrıldıktan sonra beni aramıştı dertleşmek için. ben de hoşlanıyordum zaten (ve aynı anlattığın gibi, hep şakalaşırdık falan). iki gün boyunca konuştuk falan. şimdi 7 aydır çıkıyoruz.
0
deckard
(17.12.08)
(7)

Evden Kaçmaya Çalışan Kedi

kahvegibi
Selamlar Sevgili Kediseverler,Yeni bir kedi sorusuyla karşınızdayım. Malum geçen ay aldığımız 3,5 aylık el bebek gül bebek bir kedimiz var. Kapıdan çıkmak için ruhunu teslim edecek hayvan. 3-4 kere apartman boşluğuna kaçtı. Apartmandan çıkmadan yakaladık. Önceden ayağımızı filan koyunca önüne çıkmıy
Selamlar Sevgili Kediseverler,

Yeni bir kedi sorusuyla karşınızdayım. Malum geçen ay aldığımız 3,5 aylık el bebek gül bebek bir kedimiz var. Kapıdan çıkmak için ruhunu teslim edecek hayvan. 3-4 kere apartman boşluğuna kaçtı. Apartmandan çıkmadan yakaladık. Önceden ayağımızı filan koyunca önüne çıkmıyordu kapıdan, şimdi kapıyı anahtarla açtığımız an bacak arasından fıyttırıyor. Normalde bu kaçma hadiseleri kızgınlık döneminde oluyormuş. Bizimki kızgınlığa ulaşmış olamaz değil mi?

Bu arada, ev beşinci katta filan. aşağıda birşey görüyor olamaz. sıkıntıdan da yapmaz sanırım. çünkü gündüzleri genel olarak yanında onu oynatan ve seven birileri oluyor.

Neden kaçıyor bu kedi?
0
kahvegibi
(17.12.08)
Kedi kacar ya. Meraktan.

Daha once kedi beslemediysen kedi beslemek ile ilgili bir iki kaynak edinip okumani oneririm. Isini kolaylastiracagi gibi hem kedinin hem de senin beraber olmaktan aldiginiz keyfi arttiracaktir.
0
wpi
(17.12.08)
dogasinda var hayvanin, ne olursa olsun eger imkanı varsa tuvaletini bile dısarda yapmak istiyordur
kacmiyor, geziye cikiyor ayrica
sizin de imkaniniz varsa cadde üstünde falan ooturmuyorsaniz birakin ciksin (asilar falan tamamsa)
ben 3 katta oturyorum kedim sabah yemegini yiyor benimle birlikte sokaga cikiyor
aksam is dönüsü sesleniyorum geliyor eve beraber giriyoruz yari evcil benim ki
ayrica 2-3gün (yazin) eve hic gelmedigini de bilirim
yapabilirseniz özgürlük herkese iyi gelir
0
gdduman
(17.12.08)
l i w e x
(17.12.08)
Bizde artık refleks haline geldi, kapıyı açarken ilk önce bir kaç parmak açıp gelen giden var mı diye kontrol ediyoruz.

Burnuna kokular geliyordur, dışarıdan sesler duyuyordur. İçgüdülerinde var, ne yaparsan yap her fırsatı değerlendirecektir.

En temizi bir tasma ayarla ve rutin olarak gezmeye çıkar.
0
kimlanbu
(17.12.08)
bence asla dışarı çıkarmayın, bi kere öğrenmesin gidip gelmeyebilir. daha da kötüsü başına bişey gelebilir. hemen konuyla ilgili bi anektod aktarayım; şu an 8 aylık bir nur topu olan kedim 2 aylıkken-evet evet iki aylıkken-, dikkatsizlik sonucu eve yemek siparişi verdiğimizde içerden para almaya gidince aradan fıyttırdı aynen dediğin gibi. ve nasıl olduysa apartman kapısından da çıkmış, demir kapı ve kapalı olmasına rağmen. bütün gece ağlayıp mahallede araba farıyla fenerle aradık, bulamadık. akşam kaçmıştı bir de. ertesi gün bütün mahalledeki agaclara, arabalara falan ilan yapıstırdık bi bulan olmustur diye. gercekten de bulan olmus, yagmurda bi köşede vıyklıyomuş bu, küçük bi çocuk evine götürmüş. telefon geldi hemen gittik baktık sepet yapmışlar buna süt veriyolar. vermek istemediler pek hatta :) neyse diyeceğim odur ki kızgınlığa ulaşmamıştır ama şuursuzluğundan yapıyordur.küçük oldugu için evi tekrar bulamayabilir de. tavsiyem sokağa hiç alıştırmayın, hastalık kapabilir, yaralanabilir vs. çok dikkatli olun, biz çok şanslıydık araba falan ezebilirdi kolaylıkla, küçücük bişey o sonucta. ay yerim onu ben :)
0
likeinme
(17.12.08)
gdduman; o zaman evde kedi beslemeyelim. çünkü sokak kedileriyle ev kedileri aynıdeğil malesef dışarı çıktığı zaman diğer kedilerin ve köpeklerin gazabına ugraması çok olası. ayrıca büyük bir şehirde, şehrin en işlek en canlı yerinde ve üst katlarda oturuyorsan bu soylediğin çok anlamsız. kedinin asansöre binip onuncu kata çıkabileceğini düşünmüyorum. bahçeli sessiz sakin bi yerde oturuyorsan dediğin bir nebze dogru.
0
likeinme
(18.12.08)
bu kaçma huyundan kedim öldü. tavsiye etmiyorum. (bu arada bu akşam hep sizin soruları cevaplıyorum ilginç)
0
darknum
(25.03.10)
(24)

İnsan Neden Yaşar?

teritori
Sabatan beri iş yok, güç yok ofiste "insan neden yaşar" diye tartışıyoruz. Cevap verenler işin dini boyutunu katmasın lütfen, o şekilde çok basite indirgenir çünkü olay. Bir takım sıkıntılar, acılar, üzüntüler yaşayacağımızı bile bile ve günlük aldığımız tatminlerin bir daha alınamayacağını, bir dah
Sabatan beri iş yok, güç yok ofiste "insan neden yaşar" diye tartışıyoruz. Cevap verenler işin dini boyutunu katmasın lütfen, o şekilde çok basite indirgenir çünkü olay.

Bir takım sıkıntılar, acılar, üzüntüler yaşayacağımızı bile bile ve günlük aldığımız tatminlerin bir daha alınamayacağını, bir daha tatmin olmak için yine sıkıntılar çekeceğimizi bile bile neden yaşar insan?

sonuçta işin ucunda ölüm var. sadece ölüm korkusu mudur bizi yaşamaya iten ve bu sıkıntıları çekmemizi sağlayan? madem işin sonunda ölecez neden bu sıkıntıları çekiyoruz? neden yaşamımıza son veremiyoruz? cevap yetiştiremiyorum adama anasını satim.
0
teritori
(17.12.08)
bi sonraki yemek için.
0
gerrain
(17.12.08)
@gerrain: öğle paydosu vaktinin geldiği anlaşılıyor :)
0
🌸teritori
(17.12.08)
sıkıntıların sonundaki tatminleri yaşamak için olabilir. sıkıntı çekmeden yaşayasak o haz verici, tatmin edici şeyleri bir anlamları olmaz, insan sıkılır.
0
cumingsoon
(17.12.08)
alternatifi bilinmediğinden bence. bilsem ki diğer taraf diye bir şey var, avokado ananas vs, hemen geçerim oraya. ama ya yoksa?
0
tai
(17.12.08)
sanırım yaşamak insanın genlerine kodlu birşey.
hayattaki mutluluk, hayata bağlılık filan demiyorum. genel olarak surviving. yaşamak için çaba sarfediyor vücut sen istemesen de... eline iğne batınca canının yanması bile o tehlikeden uzaklaşmak için. sonrasında libidon var. libido da, soyunu devam ettirebilmen için. sevişeceksin ki üreyeceksin, üreyeceksin ki, artacaksın.

ha bir de, şu anda yaşadığımız sıkıntılar tamamen modern insanın dramı tadında.

bu konuda sorularının tam cevabı demesem de, kesin olarak ışık yakacak, gen bencildir kitabını okumanı tavsiye ederim.
0
kahvegibi
(17.12.08)
Aliskanliktan.

Ne yaptigini anlayana kadar iyice kaniksamis oluyorsun. Yasamamak zor geliyor.
0
wpi
(17.12.08)
yaşamın bize getirdiği yükümlülükler var (en basiti yukarıda bahsettiğim faturalar) biz bunlara rağmen gelmedik dünyaya, getirildik, bunun icin getirildik, günlük hayatın basitliği ve sorumluluklarını yerine getirmek, yaşıyorsun ve bunun bir bedeli var (her anlamda) çektiğimiz cilenin özü, anlamı bu, ölünce de kavuşacağız Allah'a. en basitinden bence böyle.
0
nomukasonduka
(17.12.08)
kahvegibi'ye katılıyorum ve artırıyorum:

yalnız insan değil, bütün canlılar yaşamaya çalışır ve bu onların genlerine kodlanmıştır. çünkü "yaşamaya çalışmayan" bir canlı türü olsaydı, zaten evrim gereği soyu tükenirdi. dolayısıyla etrafımızda gördüğümüz canlıların hepsi de içgüdüsel olarak "yaşamaya çalışan" varlıklar olmak zorundadır.
0
calendil
(17.12.08)
benim de konunun başından beri vardığım sonuç ilk insandan beri süregelen hayatta kalma içgüdüsüydü. neyse adam gitti de ben de tartışmaktan kurtuldum :)
0
🌸teritori
(17.12.08)
insan neder yaşar sorusunun cevabı bence bi bakıma insan neden neslini sürdürmek yani çocuk sahibi olmak ister sorusunun cevabında yatıyor. içgüdü olsun, ego tatmini olsun veya kendinden geriye bişey bırakma arzusu olsun bir şekilde insanlığın büyük bi kısmının arzusu çocuk sahibi olmak, bir gün öleceğini bildiğin birşeyi neden doğurmak? üstelik görülen herbitürlü pisliğe rağmen. sonu olmayan bir döngü bu. doğduktan sonra da bari birileri bizi buraya getirmişse bi tadına bakıp deyip aynı yanılgılara düşüyor aynı hareketleri tekrarlıyoruz. yani şöyle tartıp biçince, yaşamak var olma savaşı bi şekilde bi yerimizde kodlanmış, sistemin işlemesi için gerekli çarklardan biriyiz. veya daha optimist bir bakış açısıyla bişeyleri iyileştirme güzelleştirme çabası insanın yaşama nedeni de diyebiliriz. sonuçta her yeni doğana yeni bir umut diye bakmazmıyız?
0
nwnd
(17.12.08)
bir şeyleri başarmak için yaşar. o "şey" iş olur, aşk olur, ideallerini gerçekleştirmek olur kişiye göre değişir yani. ama özünde hayatta başarılı olmak. öldüğü zaman arkasında bir şey bırakmak ister insan. kısacası "loser" olarak ölmek istemez, evet istemez.
0
forumtrak
(17.12.08)
"Yaşadığım dünyadan iğreniyorum, ama orada acı çeken insanlara bağlıyım."
albert camus
korkarım en bütük nedeni bu...
0
in vito veritas
(17.12.08)
bir sürü kismen katildigim yorum yapilmis ama bir sosyolog ve antropolog olarak yasamanin amacini kesinlikle üremek olarak görüyorum, zira en baskin icdürtü olan cinsellik de insan disindaki bütün canlilarda sadece üreme amaclidir.
0
l i w e x
(17.12.08)
insanın bildiği tek şey yaşamaktır. ölmeyi bilmez, çünkü deneyimleyemez.
ölüm yaşamın alternatifi değil ki? ölüm sadece yaşamı bitirme eylemi. yani insanın sadece bir seçeneği var, o da yaşamak. yaşamamak diye bir eylem de yok. yaşamayan insan da yok.

ölüm, yani yaşamı sonlandırmak, yaşamdan daha riskli ve korkutucudur, çünkü hakkında hiç bir şey bilmeden karar verip uygulamak gerekir ve geri dönüşü yoktur. Bu da, bir canlının, hiç bilmediği şey olan ölmek yerine, tek bildiği şey olan yaşamak eylemine devam etmesini sağlar.
0
flyalone
(17.12.08)
bunun tartışılacak bir yanı yok ki; üremek için tabi ki!
:P
geri kalan her şey bunun için.
0
ajuga
(17.12.08)
Ama arada bir bünye "fatal error" verip intihar eylemlerine sebep olabiliyor tabii...
Zaten yaşadığımız dünya standartlarında yaşamı ve ölümü sorgulayabilme yetisi bile bir "error" gibi geliyor bana bazen...
0
dharmabum
(17.12.08)
bakınız the happening'de de kahvegibi'nin bahsettiği insanı yaşayamaya iten gene zarar veren bişi salgılıyordu bitkiler. insanlar da direk intihar ediyorlardı en kolay yöntemle. tabi bu işin uc noktası ama sanırım cidden genlerimizde var yasamaya calısmak..
0
eleventh american esme has met
(17.12.08)
dogdugu icin
0
gdduman
(17.12.08)
cengiz han dan alıntı yapacak olur isek (ki bu alıntı arnold un conan the barbarian filminde de edepsizce aparılıp kullanılmıştır...

-Düşmanları yenmek
-Mallarını yağmalamak
-Kadınlarının çığlıklarını dinlemek için diyebiliriz.
0
justaddwater
(17.12.08)
dini boyutu katmazsak her cevap geyik oluyor bir bakima ama felsefe katarsan ne ala.

dini boyutu en aza indirgeyerek cevap verirsek, en yakin cevabi gdduman vermis oluyor o zaman, dogdugumuz icin yasiyoruz...

o zaman baska bir soru doguyor burdan, neden doguyoruz?

bunu cevabi da olmek icin mi, hayir, yasamak icin doguyoruz.

burdan sonra kisir donguye giriyor iste

olum ise kisir donguyu sonlandirmaya yarayan olgu ama sonumuz degil.
0
ermanen
(17.12.08)
ben de tek kelimelik wpi ın yorumuna tek kelime ile katılıyor ve birkaç bkz ile artırıyorum:
(bkz: çalışmak için yaşamak, yaşamak için çalışmak)
(bkz: insan gibi yaşamak için eşek gibi çalışmak)
(bkz: yaşamak için çalışmak, çalışırken yaşayamamak)
0
cgcore
(17.12.08)
ne yazik ki gen bencildir. ayni ismi tasiyan kitapta guzel bir bakis acisi bulabilirsiniz.
0
armish
(17.12.08)
Misal ben daha büyük zevklere ulaşmak için yaşıyorum. Basite indirgersek :

Daha iyi bir evde oturmak için
Daha iyi bir araba kullanmak için
Daha güzel kadınlarla birlikte olmak için
Daha güzel mekanlar görmek için...

diye uzayıp gider.

Madem gidiciyiz sonuna kadar değerlendirmek lazım. İnanç varsa diğer taraf için de bir şeyler yapmayı unutmamalı.
0
kimlanbu
(17.12.08)
mutlu olmak için. yaşamanın birincil amacı mutlu olmaktır. en azından olmalıdır.
0
traslimon
(17.12.08)
(11)

3 numara saç

cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
12 numaraya kadar başlığı olan bir tıraş makinesi aldım. içimden 3 numaraya vurup rahatlamak geçiyor aslında ama daha önce hiç böyle bir şey yapmadım. kestikten sonra pişman olur muyum? ya da çok düz bir soru olacak, yakışır mı ki? hadi ilk sefer diye 12 numaradan mı başlasam ne yapsam? yataktan kal
12 numaraya kadar başlığı olan bir tıraş makinesi aldım. içimden 3 numaraya vurup rahatlamak geçiyor aslında ama daha önce hiç böyle bir şey yapmadım. kestikten sonra pişman olur muyum? ya da çok düz bir soru olacak, yakışır mı ki? hadi ilk sefer diye 12 numaradan mı başlasam ne yapsam? yataktan kalktığım gibi işime okuluma gitmek istiyorum artık :) kesenler, cesaret edemeyenler ne diyor, görüşlerinizi almak istedim. sevgiler.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(04.12.08)
yuvarlak ve hatta sisko yanaklara sahip bir kafaya sahipsen yakismaz. zayif, kemikli ya da uzun bir surat varsa her sekilde uyar.

rahatlik konusuna gelirsek, evden 5 dk icinde cikmana olanak veriyor. cok guzel bir sey.
0
no christ requiress
(04.12.08)
acik renk bi bereniz varsa saclarinizi kapicak sekilde giyip ayna karsisinda inceleyin bi bakalim sacsiz nasi oluyosunuz(vay be!), veya photoshopla saclariniz silin veya buraya resim koyun oyle yorum yapalim:)
0
blackworld
(04.12.08)
Noch'un ilk cümlesindeki gibi olur. Harika özetlemiş. Zayıf ve uzunsa hafif surat süper duruyor. Kendimden biliyorum :) Sık sık 3 numara yapıyorum. Ne tarama derdi var, ne birşey. Ama kış geldi şimdi, üşütür. İyisimi 4'e bağlayalım şimdilik.
0
villeneuve
(04.12.08)
kulaklar da önemli bence. kepçe kulaklar dekoratif bi görüntü vermez. :)
0
hayo
(04.12.08)
amaan koku sende arkadaş vur gitsin.sonra anlarsın yakışıp yakışmadığını eğer şimdi yapmazsan içinde hep ukte olarak kalıcak.Hadi biraz cesaret :)
0
huleyn
(04.12.08)
suratiniz nasil olursa olsun, kulaklariniz kepceyse pek iyi olmuyor gercekten.
evet, kendimden biliyorum.
0
moroff
(04.12.08)
sonunda buldum seni cisimi yapiyom popom kuru kaliyo! (git: #47234) ben istiyorum ziplesen hepsini negzel olur(:
0
unoktad
(04.12.08)
kepce kulaklilar yapmasin diyen kim varsa halt etmis. ulan esas cirkin goruntuyu, o kepce kulaklari gizliycem diye saca salak salak sekil verenler kafalari olusturuyor. sahsen kepce kulakliyim. ve paso 3 numaraya vurduyorum(saci!), yeminlen daha karizmatik. ornek olarak istersen cem yilmazin uzun sacli ve kisa sacli resimlerini birbiriyle karsilastir aradaki farki gor. hem ne demis ustat; "eldeki malzeme bu! yakisikli olmak icin kasmiyorum."

son olarak: susuzluk hersey!
0
cizmedin ki kesesin
(05.12.08)
5 numara idealdir. ne kabaktır, ne de uzundur. yuvarlak bir kafa yapın varsa güzel de durur.
0
kriker
(05.12.08)
enselerinizi alamayıp yardım isticeksiniz. yardım istediğiniz kişiye dikkat edin. yardım isterken 12 kez düşünün.
0
kopuk ucurtma
(05.12.08)
3 numarada olsa bu sekil islerinde rahat yok bak
bi sürü detay var ama istiyorsan hic sorun etmem boyle seyleri diyorsan kestir
bi arkadasım sacını daha uzun kullanamıyor ve hep kendi kesiyor gayet memnun
ama en iyisi dekoratif kulakti kabul etmek gerek
0
gdduman
(05.12.08)
(9)

Para Para Para

ermanen
Itiraf ediyorum asagidaki sorudan etkilendim.Peki dunyadaki herkesin esit miktarlarda para kazandigi bir dunya dusunun. Ne olurdu? Yorumlayiniz.Ders: Kompleks finans kavramlariKonu: para ve utopyasure: yok
Itiraf ediyorum asagidaki sorudan etkilendim.

Peki dunyadaki herkesin esit miktarlarda para kazandigi bir dunya dusunun. Ne olurdu? Yorumlayiniz.

Ders: Kompleks finans kavramlari
Konu: para ve utopya
sure: yok
0
ermanen
(04.12.08)
şahsen ben sinir olurdum, kavga filan çıkarırdım. neden benden daha az yetenekli olan biri, daha az yetenek isteyen bir işte çalışırken benle aynı parayı alsın ki? daha çok para isterdim. kavga çıkardı büyük ihtimalle sonunda :D
ayrıyeten; böyle bir dünya da benim gibi başka insanların olduğunu düşünürsek. aynı parayı alıcak olduktan sonra niye uğraşayım ben okuycam, kendimi geliştiricem, beynimi yorucam diye? yaparım işimi alırım aynı maaşımı. başkası patlatsın kafasını, di mi ama? böylece insanlarda körelme olur bence.
0
sefapezevengi
(04.12.08)
"Herkesin eşit miktarda üretim yapması" söz konusu değil ise dünya büyük bir kaosa sürüklenirdi. Fazla üretim yapan daha fazla para kazanmak, az üretim yapan -haliyle- fazla üretim yapanların sırtından geçinmek isterdi.

Ancak ve ancak eşsiz, bizim hiç bilmediğimiz bir ahlaki yapının icat edilmesiyle birlikte "herkesin eşit miktarda para kazandığı" düzgün işleyen bir toplumun oluşmasına olanak sağlanabilir. (...gibi geliyor bana yoksa şüpheniz mi var?)

<quote>ayrıyeten; böyle bir dünya da benim gibi başka insanların olduğunu düşünürsek. aynı parayı alıcak olduktan sonra niye uğraşayım ben okuycam, kendimi geliştiricem, beynimi yorucam diye? yaparım işimi alırım aynı maaşımı. başkası patlatsın kafasını, di mi ama? böylece insanlarda körelme olur bence.</quote>

Böyle bir ahlaki yapı günümüzde mevcut olmadığı için de böyle bir düzen içerisinde çoğu insan körelir, az sayıda insan da sistemin iyiliği didinir durur, sonunda heder olur.
0
kriker
(04.12.08)
bir ilk okul mezunuyla, master, doktora yapmış kişi çalışırken aynı parayı alacak
böle bir durum olursa kimse okumaz. eğitim, kültür oranı düşer.
0
hacktobar
(04.12.08)
eşit miktarda para kazanan herkes çalışıyor mu, yoksa çalışmayanlar da kazanıyor mu aynı parayı? sadece çalışanlar kazanıyorsa, maaşlı çalışanlar bir yere(edit: onlar da olmaz ya. örnekse bir otelin genel müdürü oteldeki komi ile aynı parayı mı kazanacak)kadar. ticaret yapanlar ne olacak?

ticareti yok sayarsak kumar oynayıp kazananlar zengin olur yenilenler hırsız olur. ama kasa hep kazanır. kumarhanenin sahibi de mi aynı parayı kazanıyor? mesela kumarhanenin sahibi krupiye veya güvenlik görevlisi ile aynı maaşı mı alcak?

olmaz öyle sanki.
0
mevta
(04.12.08)
herkes esit para kazaniyorsa, su anki dunyanin durumu ayni olmayacak tabi ki, bu duruma gore sekillenecek, bazi meslekler de ister istemez olmuyor bu mantiga gore, kumarhane, piyango, hirsizlik gibi kavramlar hic olmayacak zaten, genelde herkes ureten bir meslege sahip olacak...
0
🌸ermanen
(04.12.08)
Once sunlari acman gerek. Bu sorulara mantikli cevap gelmezse zaten herkesin esit miktarlarda para kazanmasi gerekliligine ulasamayiz:
1- Niye esit para zorunda olsunlar ?
2- İnsanlar (mankafalar, tembeller, somuruculer ve dolandiri iken) nasil esit olabilir?
3- İnsanlarin maddiyat olarak esitligi zaten tabiata ve evrim kanununa aykiri degil mi ? (insanlarin devamli evrim gecirdigini ve hepsinin genetik olarak da esit olmadigini kabul edecek olursak)
4- Ben olsam İskandinav ulkelerindeki gibi az ama kaliteli nufusu, daha cok calismayi, daha sosyal bir devleti (saglik hizmetleri, egitim gibi konularda kuvvetli ve adaletli) utopya olarak onume koyardim.
5- Oneri: herkes esit miktarda para almasin ama herkes esit miktarda calissa ve hakettigini alsa daha iyi olur gibime geliyor...

Coca-cola, Marlboro, John Wayne, Patates cipsi ve muz ile tanismis insanlara anlatip inandiramayacagin (ben de dahil) seydir bu konu...

Marx'ın haklı cıkmasina daha cok var dostum :)
0
paramedic
(04.12.08)
kimseye birsey inandirmiyorum, bu utopik tanimdan yola cikarak dunyayi yorumlamanizi istedim sadece, dedigim gibi bazi durumlar ve kavramlar olmayacak bu durumda, mantiksiz durumu hayal gucunuzle mantikli hale getirmece, sinav sorusu gibi dusun yani.
0
🌸ermanen
(04.12.08)
insanlarin tek tatmin araci para degildir. sen calisiyorsun, emek sarfedip yaziyorsun sozluge, birileri bunlari okumak icin siteye tikliyor, verilen reklamin parasini ssg aliyor, niye hepimiz ayaklanmiyor ya da yazmaktan vazgecmiyoruz?

kapitalizmin dusunce kaliplarindn cikip farkli sartlanmalara girdigin takdirde bir sorun olmazdi bence. ki cogu insan ayni sirkette ayni isi yaptigi halde daha az maas almasina bile ses cikarmiyor, en fazla evinde esine soylenip ayni iste calismaya devam ediyor, gercekci olalim.
0
okuryazar
(04.12.08)
her sey reklam
eger gercek ozgurlukten ve hur iradeden bahdeceksek belki de sırf bu nedenle kimin master egitimi yapip kimn ilkokul mezunu olacagina bleki de daha az sistem karar verir
safi daha fazla para kazanmak icin tıp diplomasi, hukuk diplomasi alindigi icin bu denli aksak sistemlerimiz böyle devam
hala hazirda benden daha yeteneksiz insanlar zaten benden daha fazla para kazaniyor
pratikte olunca gık cikmiyor da is nedense teoriye, kurguya sonunda lafa gelince kıyamet kopuyor hayret valla
korkmayin ve biraz daha dikkatli bakin etrafiniza lütfen
herkes herkesin ne kazandigini bilir oh ne güzel seffaf bi dünya
belki bu seffafliğin da altinda ezilirdi insanoglu kim bilir
0
gdduman
(05.12.08)
(15)

Paranın olmadığı bir dünya

kriker
Bir sihirli değnek değse insanlığa, para dediğimiz değiş tokuş aracı insanlığın zihninden, yazılı-sesli bütün kaynaklardan siliniverse, paranın geçerliliği kalmasa, para diye bir kavram olmasa ne olur?İnsanlık tekrar parayı icat eder mi? Yoksa başka bir şey mi bulur?Thomas More'un Utopia'sında da kı
Bir sihirli değnek değse insanlığa, para dediğimiz değiş tokuş aracı insanlığın zihninden, yazılı-sesli bütün kaynaklardan siliniverse, paranın geçerliliği kalmasa, para diye bir kavram olmasa ne olur?

İnsanlık tekrar parayı icat eder mi? Yoksa başka bir şey mi bulur?

Thomas More'un Utopia'sında da kısmen böyle bir dünya var.

Bir ütopyada işlerin nasıl yürüyeceğini merak etmiyorum. Benim merak ettiğim günümüz dünyasında böyle bir şey olursa ne olacağı.

Biraz hayalgücü lütfen.
0
kriker
(04.12.08)
Pek hayalgücü olmayacak ama Ursula Le Guin'in Mülksüzler'inde böyle bir dünya var: özgür ve mutlu bir dünya.
0
sare
(04.12.08)
cok buyuk ihtimalle yeniden icat edeceklerdir. Yalniz, olur mu olmaz mi sorulari sacma biraz, hatta bu tur bir tartismalara verilen bir ad da vardi ama gelmedi aklima. O zamanin sartlarina bagli olarak degismesi lazim.

Ama parasiz bir dunya derken, sanirim ki anarsizme bir goz atilabilir?
0
armish
(04.12.08)
günümüz dünyasında diyorsun ama her şeyin paraya dayalı olduğu günümüzde "paranın birden ortadan kalktığını düşünün" demek, "hiçbir topun olmadığı 90 dakikalık bir futbol maçı düşünün" demek kadar saçma bence. yani boş boş durur millet bir şey yapmaz, yapamaz çünkü 90 dakikanın amacı o topla oynamak. aynı şey bunda da geçerli. insanların günü yaşamasındaki amaç o günlük "para"yı kazanmak.

ha dersen ki "paranın hiçbir zaman hakim olamadığı bir dünyada olacakları merak ediyorum" o zaman iş değişir. muhtemelen para ekonomisi ile benzer özellikleri temel alan gelişmiş bir değiş-tokuş sistemi oluşturulur.
0
sofistike maymun
(04.12.08)
para yoksa kimse çalışmaz,dünyanın gelişimi yavaşlar hatta durma noktasına gelir.aslında para bir güç unsuru olduğu için o kalktığı an insanlar farklı bir şekilde güce ulaşmaya çalışacak (fiziksel vs.) yani dünyanın bir kaosa sürüklenme ihtimali bayağı yüksek.
0
alternatif
(04.12.08)
gelecekte her şey olabilir. para dediğimiz şey bugüne ulaşana dek bir çok değişiklikten geçti. bir iktisat kitabının para & trampa bölümünü okumanızı tavsiye ederim.
0
nihilanth
(04.12.08)
ha tabii şöyle de bir şey var. mesela kendini şehir hayatından arındırmış, çiftlik evinde yaşayan bir birey, para denilen kavram yeryüzünden silindiğinde yaşantısında herhangi bir farklılığa gitmeye gerek duymayacaktır. o yine kendi bahçesinde tarımını yapar, kendi yetiştirdiği ve stokta tuttuğu ürünlerle beslenmeye devam eder falan.

ama ünlü bir borsa firmasında çalışan birisi için ne olacak? ya da günlük milyon dolarlarla oynayan birisi o sabah işe gitmek yerine ne yapacak? ciddi ciddi para üzerine kurulan hayatların olduğu bir dünyada paranın birden ortadan kalkması ütopyayı da aşan bir şey. ilkel-gelişmiş toplulukların arasındaki uçurum da burada kendini gösteriyor işte.
0
sofistike maymun
(04.12.08)
paranın olmadığı bir dünya.. emeğin para ile ölçülecek kadar önemsizleştirilmesinden önce pek çok toplulukta gayet yürümüş fakat şu an imkansıza yakın bir hayal ne yazık ki. tüm dünyada entegre bir şekilde böylesi bir sisteme geçiş mümkün değil gibi gözüküyor, hele de para olmayınca kimsenin çalışmayacağı gibi fikirlere sahip insanların yaşadığı bir dünyada. fakat toplarsın x sayıda arkadaşını, yaşarsın böyle, ama nerde, hiçbir devlete ait olmayan bir toprakta. buna dair onyüzbinmilyon akım, kitap makale mevcut. gel gör ki kişisel haz yahut insanlara faydalı olmak için karşılık beklemeden emek ortaya koymak gülünecek bir şey haline gelmiş, kimse ihtimal verip de işin ne uygulanmışını ne de teorik halini oturup düşünmez bile. kapitalizmin merkezinde yahut çanağının başında yalayıcı olmayanlar bile ihtimal vermezken dünyada esamesi okunmayan kusursuz bir insancıllığın ütopyası şu an sadece. insanların yeteneklerinin, zihinsel ve fiziksel kapasitelerinin tek bir alana odaklanmış oluşu da böyle bir dünyanın dönmesine engel. birimlere, karşılık beklemeye inandığımız sürece yok öyle bir şey.

ben birinin bana öğrettiği bir konuyu, anlattığı bir hikayeyi hmm bunun ederi şu kadar lira diye düşünmüyorsam, o bana bir şey kattı ben de ona bir şey kazandırmalıyım diye bir yükümlülük değil manevi, kişisel ve aynı zamanda toplumsal bir arzuyla doluyorsam, benim gibi hissedenler de bu hissin doğasına aykırı olmayacak şekilde örgütlense bu tür bir yaşam elde edilebilir gibi geliyor bana ama herkesin şüphesi var.
0
alustriel
(04.12.08)
paranin birden gitmesi sihirle bile olamaz :P, paranin icadiyla birlikte bir suru sey etkilenmistir, dunyanin durumu ona gore sekillenmistir, para yok olsaydi su anki bir suru sey de yok olurdu heralde, belki biz bile.. ayrica su anki kagit para bozuk para olmasa bile baska seyler kullaniliyor olurdu, zaten eski caglarda para yerine deniz kabugu falan kullaniyorlardi.

ama benim hayalim butun kaynaklari olan cennet bir adada para gerekmeden yasamak tabi, bu olabilir bak..
0
ermanen
(04.12.08)
üzerinde pek düsünecek halde degilim ama sadece bir sey söylemek istiyorum
o da eger dünyanin gelisimi? gercekten komik geliyor bu bana duracaksa bence yok olsun para zira paranin gelistirdigi bu muazzam dünyadan ne kadar memnun arkadas varmis onu da bi cirpida gösterdi ama benim bu kaosa dogru sürüklenmeyen dünyamiz icin endiselenmemi sagladi paranin varliginin ortadan kalkmasi
sadece maddi acidan degil kavramsal olarak da para hayatimizdan silinmesi sanirim soru bunu da kapsiyor
cünkü hic parayla yasayan insanlar var ama bi dolu da sorunlari madden sahip degiller paraya sadece para ve paranin yarattigi kavramlari var ama pratikte aslinda parasizlar (bes parasiz)
ayrica benim de süphem yok
0
gdduman
(04.12.08)
paranın kalkması bir şey ifade etmez aslında. hemen para icad edilir. ama görüyorum ki bu cevabı beğenmiyorsun. o halde yazmaya devam ediyorum;

diyelim ki paralar yok oldu, kimse bilmiyor, hafızalaradn da silindi.

1- bir kere polis, itfaiye, hastane gibi hayati kuruluşlar biter bu bir. halk içinden gönüllüler olur mu, ne kadar iş yaparlar amatör halleriyle muallakta.

2- evimiz, elektriğimiz(telefon, televizyon, iletişim), devletimiz, olmayacaktır. su da akmaz evlerde yakında barajlarda çalışan adamlar olmayınca tabii.

3- beslenemeyiz. nerden yemek bulucan? her gün alışveriş yaptığımız yerler olmayacak artık.

4- şu an çok parası olanların çok da mal varlığı var. bu insanlar bu varlıklarını kullanarak hem takas yöntemiyle hayati ihtiyaçlarını karşılayacak hem de az mal varlığı olanların elindekileri almaya çalışacak, veya onları bazı şeyler karşılığında çalıştıracaklardır.

5- az mal varlığı olanlar ya da hiç bir şeyleri olmnayanlar grupbunda:
a)gücü yeten diğerinin elindekileri alacaktır. bunlar çete, hatta küçük ülkeler kuracaklardır. (zaten artık güçlü bir devlet olmayacaktır. diğer devletleri çok bilmiyorum ama türkiye mesela hemen bölünecektir.)
b) birbirine destek olup yaşamaya çalışan insanlar da ortaya çıkacaktır. bunlar a grubuyla savaş halinde olacaktır.


bunun dışında, hastalıklar yayılır, yok oldu denilen hastalıklar yeniden ortaya çıkar, insanların çoğu ölür, şehirler yavaş yavaş eski hallerine dönmeye başlar, hayvanlar şehirlere kayar, dünya nüfusu azalır. sadece güçlü insanlar yaşamaya devam eder.

insanlık çok öncesine dönmüş olur yani. zira para yok oldu deyince ister istemez teknoloji de yok oluyor gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var?
0
mevta
(04.12.08)
ayrıca köyde, kırsal kesimde kendi tarımını yapan insanlar şehirde yaşayanların yarısından çok muhatap oluyor ve yarısından çok oynuyor parayla. :)
0
mevta
(04.12.08)
para gidince ona dair tüm kavramlar da yok olacak yani market, yiyecegi parayla satın alma falan filan da
buradan baslarsan kurguya o kadar büyük felaket senaryolari yazsan da zaten hemen hemen bugünün dünyasinn sorunlarina variyorsun ( liste parali dünyada hic var olmayan seylerden bahsetmiyor, para var allaha sükür ama koskoca ac bir kıta,hele 4. madde gercekten evlere senlik, bir zamanlar hic kimsenin olan yerlere kira adi altinda paralar ödeniyor)
bi de öyle deneyimleyelim ne olacak
para neden var bunu bir düsünün ondan sonra parasiz bir dünya fikrini konusalim isterseniz
hayati sadece kolaylastirsin diye ama bugün geldigi nokta ne
maymunlar üzerinde yapilan deneyler falan da var paranin etkileri hakkinda
bir de 'kac para kac' var o da güzel
aslinda insanin kendi basina ördügü ikinci coraptir para
0
gdduman
(05.12.08)
🌸kriker
(11.01.09)
(bkz: Zeitgeist Moving Forward) büyük ölçüde paranın olmadığı bir dünya ile ilgili.
0
🌸kriker
(09.06.11)
bu konuda epey çalışan tuhaf bir grup var.
desteni.co.za
0
kediebesi
(09.06.11)
(10)

Neden Geldim İstanbul'a ?

murdock
Çok büyük bir utançla söylüyorumki şu güzelim şehirde gittiğim müze ve tarihi mekan sayısı, girip çıktığım organize sanayi sitelerinden kat be kat düşük malesef. O yüzden önümüzdeki tatilde cânım Konstantiniyye'nin yüzyıllardır gitmem için beni bekleyen mekanlarına bir ziyarette bulunmak istiyorum.T
Çok büyük bir utançla söylüyorumki şu güzelim şehirde gittiğim müze ve tarihi mekan sayısı, girip çıktığım organize sanayi sitelerinden kat be kat düşük malesef.

O yüzden önümüzdeki tatilde cânım Konstantiniyye'nin yüzyıllardır gitmem için beni bekleyen mekanlarına bir ziyarette bulunmak istiyorum.

Topkapı, Ayasofya, Sultanahmet, Yerebatan vs gibi major pointlerden ziyade daha az bilinen, belkide göz önünde olmayan mekanlar istiyorum. Internette bir dünya yer buluyorum ama bunların hangileri hakkaten çok ilgi çekici, hangileri tur süresini doldurma amaçlı koyulmuş kestiremiyorum.

Açıkçası zaman kısıtlı, görmek istediğim yer çok. Önerilerinizi bekliyorum.
Özellikle, fener-balat & pera-galata bölgelerine ait güzide önerileriniz hoş olacaktır.
0
murdock
(04.12.08)
anadolu kavağını bir görün derim ben. beşiktaş sahili güneş batmaya yakın çok güzel olur orada bir çay içebilirsiniz. lakin günbatımını moda sahilinde izlemek de pek keyiflidir. pierre loti'yi de şiddetle tavsiye ederim.
0
sofistike maymun
(04.12.08)
Kiz tavlamak icin bir canon fotograf makineniz de varsa, atakoy civarlarini oneririm. Eski osmanli koyu civari olabilir.
0
murat mc
(04.12.08)
(bkz: studion)
0
trocero
(04.12.08)
önce bir müze kart al.
0
cinematography
(04.12.08)
eger yagmurlu olmayaksa arkeoloji müzesi, gülhanede in gülhane parkının kapisindan Topkapıya cıkar gibi yokusu tırman
belki timsah agacini da görürsün ama saraya gelmeden solda müze giris 4 ytl ve saat 16 da kapaniyor
istersen müzeyi gez istersen bahcesinde otur o denli keyifli gelir bana orasi
agaclarin arasinda falan filan
0
gdduman
(04.12.08)
İsim İsim İstanbul Tarihi Yapılar - Caddeler- Sokaklar
Yazar: Önder Şenyapılı
www.tulumba.com.tr


www.istanbulkulturturizm.gov.tr
tr.wikipedia.org:%C4%B0stanbul%27daki_yap%C4%B1lar
www.turkiyerehberi.gen.tr
0
ermanen
(04.12.08)
ilber ortaylı'nın istanbul gezi rehberi isimli bir kitabı var. süper bir kitap. belirttiğiz bölgelerdeki görülmesi gereken her yeri sokak sokak, bina bina anlatıyor.
0
co2s2
(05.12.08)
o değil de erkan oğur'un "neden geldim istanbul'a" cover'ı muhteşemmiş. ben yeni dinledim, dinlemeyen kalmasın diye yazıverdim buraya. amin.
0
ecnebi
(05.12.08)
(bkz: istanbul gezi rehberi ) bu kitabı edin, zaman buldukça tüm istanbulu gezersin. şahane bir kaynak.
co2s2; ilber ortaylı değil, murat belge'nin kitabı o:)
0
flyalone
(05.12.08)
Şehir surları turu yapabilirsiniz bayağı ilginç olur. Tahminimce iki gün sürer. Şehir surlarının kenarlarından yürüyerek ve yakındaki tarihi yerlere giderek hiç ummadığınız kadar ilginç bir deneyim yaşayabilirsiniz.

İstanbul gezi rehberini ben de tavsiye ediyorum. Açıkçası dili çok da akıcı gelmedi bana ama oldukça bilgilendirici.
0
kilroy
(06.12.08)
(6)

ip atlamanın faydaları?

neira
evet nedir acaba ilkokuldayken kırtasiyeden alıp zıp zıp zıplardım şimdi düzgün bi ip aldım ama nelere yaricak bilemiyorum.
evet nedir acaba ilkokuldayken kırtasiyeden alıp zıp zıp zıplardım şimdi düzgün bi ip aldım ama nelere yaricak bilemiyorum.
0
neira
(04.12.08)
diz incinmelerini onler (ozellikle kosu sirasinda olusabilecek), kollari ve omuzlari guclendirir.

daha fazlasi icin:
en.wikipedia.org
ozellikle ikinci paragraf
0
ermanen
(04.12.08)
saymakla bitmez efendim...

refleksleri ve el-ayak-göt-bacak-vs-vs koordinasyonunu geliştirmesi sebebiyle bütün vurdulu kırdılı spor dallarında, ip atlamaya yer verilir. ayrıca oldukça yorucudur, ter attırır.
0
makineci
(04.12.08)
zıpladığın için karın kası da yapar gayet güzel bence.
0
darkpower
(04.12.08)
ip atlamak baya faydali zaten biraz atla anlicaksin nerlerin agridigindan. rockyde falan paso ip atlama sahnelerini gosteriyolardi hatirliosan cunku zor bisey baya. gelistiriyo yani
0
jay kay
(04.12.08)
basketçiler de atlar. çok güzel calf yapar.
kondisyon açısından da son derece faydalı. arada bir üççüz beşyüz tane atlamak iyi gelir.
0
cgcore
(04.12.08)
keyif verir
0
gdduman
(04.12.08)
(8)

karışan saçları aç(ama)mak

ymerdiveni
merhabalar. saçlarım şekil itibariyle fön çekilmişe yakın düz. ama `dorock` tı konserdi derken çok fena karışıyor. (bkz: headbang)açmaya uğraşırken de çok zorlanıyorum hem ters kalıyor hem de zor açılıyor ve çok fazla kopuyor. anneme havale ediyorum o da yoruluyor yarım bırakıyor. annem bi tane fıs
merhabalar.
saçlarım şekil itibariyle fön çekilmişe yakın düz. ama dorock tı konserdi derken çok fena karışıyor. (bkz: headbang)
açmaya uğraşırken de çok zorlanıyorum hem ters kalıyor hem de zor açılıyor ve çok fazla kopuyor. anneme havale ediyorum o da yoruluyor yarım bırakıyor. annem bi tane fıs fıs almış markası maxxel . onu sıkıyorum bazen çok bi değişiklik göremedim.
şimdi ne yapmam lazım ki böyle konserde monserde karıştığında kolayca açabileyim, annemi de uğraştırmıyayım. malum önümüz amon amarth konseri.1 haftada çözüm bulmak gerekiyor.

teşekkürler
0
ymerdiveni
(27.11.08)
düzenli saç kremi kullanımı..
0
neverending nightmare
(27.11.08)
şampuandan sonra saç kremi ama bu yetmez artı 7/24 saç bakım kremi, saçlarını tararken de kullanabilirsin bunu.
0
mea maxima culpa
(27.11.08)
karışınca yıkayıver. şampuanlıyken tara, açılır. düzenli kremleme fln uğraşmazsın herhalde.
0
girl in a coma
(27.11.08)
@neverending & mea maxima: hangi marka hangi çeşidi peki? bi de şu ne kadardır pahalı bişey midir 30 lira neyin olmasın ?
@girl in: şampuanlı da açılmıyor.
0
🌸ymerdiveni
(27.11.08)
3-5 ytl bişi..ben gliss kullanıyordum, iyiydi..pantene de olur..öyle ahım şahım şeylere gerek yok;)
0
neverending nightmare
(27.11.08)
kalıcı çözüm nasıl olur bilmiyorum ama elidor'un 7/24 kremleri var saçı biraz daha kayganlaştırıp daha rahat taranmasını sağlayabiliyor. bende de aynı sorunlar vardı kestirdim kurtuldum. :p konser sonrası ise 7/24'e abanıp saçları düzgünce tarayıp sonra yıkayabilirsin. istersen yıkama ama abandıktan sonra çok yağlı olur bu sefer de. :)
0
sanal uyku
(28.11.08)
pantene kullanıyorum ben, elidor'un da var. böyle minik şişelerde. fiyatları da 5-6 lira gibi bişi olsa gerek.

olayın şampuanla alakası yok. krem kullanmak gerekiyor. saçın türüne göre. sen de büyük bir markette veya kosmetikçide incele, olmadı tezgahtalara sor.

pahalı şeylere gerek yok. pantene ve elidor iyidir.

madem saçında böyle sorun var, muhakkak şampuandan sonra krem kullan. banyo bitti, saçını havlu ile kuruladın, ıslakken 7/24 kremi güzelcene kullan ve tara, ondan sonra kurut. güzelce tarandığını ve şekillendiğini göreceksin.

bunun dışında saçın kuruyken de taramadan önce kullanılabiliyor bunlar.

biraz reklam gibi oldu ama çok faydasını görüyor insan.
0
mea maxima culpa
(28.11.08)
sac kremleri aslinda o kadar da saglikli degillderdir
senin durumunda gercekten etkili bir cözüm olabilir ama iyi gercekten iyi durula
ne sampuani ne kremi sacina direkt dökme eline döküp uclardan sac dibine dogru kullan
sacinda kuruluga ve kepeklenmeye yol acabilir ayrıca kremi sacinda kremin üstünde yazandan her zaman 1-2 dakika az beklet
saclarina iyi davran
0
gdduman
(28.11.08)
(5)

sözlüğe girdiğimizde karşımıza çıkan sinir bozucu arka planlar ?

drdr
reklam amaçlı renkli menkli arka plan saçmalığı hakkında ne düşünüyorsunuz ? arkadaslar , eskiden sözlüğe girdiğimde karşıma sinir bozucu , saçmasapan reklam amaçlı arka planlar ya da themler çıkardı. hatta bu themler yüzünden sözlüğü anlattğım birçok üniversite mezunu ya da üniversite öğrencisi söz
reklam amaçlı renkli menkli arka plan saçmalığı hakkında ne düşünüyorsunuz ?
arkadaslar , eskiden sözlüğe girdiğimde karşıma sinir bozucu , saçmasapan reklam amaçlı arka planlar ya da themler çıkardı. hatta bu themler yüzünden sözlüğü anlattğım birçok üniversite mezunu ya da üniversite öğrencisi sözlüğe girdiğinde bu themlerle karşılaştığından sözlüğü terk eder ve benim sözlük hakkındaki övgülerimin hepsi boşa giderdi. galiba artık sözlüğe girdiğimizde bu tarz şeylerle karşılaşmayacağız ? yoksa sadece bugün için mi böyle ?
dön bebeğim tuşunu biliyorum ama çoğu insan bilmiyor onu da belirteyim .yani o arka planların sözlük hitini azalttığını düşünüyorum. yani bu arka planlar reklam için ise sağ tarafta bulunan reklam dizaynı çok güzel. o ciddiyetsizlik havası veren arka planlar da neymiş öyle ?
0
drdr
(27.11.08)
o reklamların bir kısmını hazırlayan bir ekibin içinde olarak bu konuda ne desem bilemiyorum:) ancak şunu söyliyebilirim ki her şeyden önce bu alana rabet çok, rezervasyon bulmak oldukça zor oluyor demek ki talep fazla, yani dikkat çekiyor. Ayrıca kampanya raporlarından görüldüğü kadarıyla da oldukça iyi geri dönüş alınıyor. Yani kullanıcılar bu reklamlardan ne kadar memnun bilmiyorum ya da markaya geri dönüşü nasıl bilemiyorum ama görüntülenme ve tıklanma oranları gayet tatmin edici. Bense bir kullanıcı olarak seninle aynı fikirdeyim, sözlüğü açar açmaz "dön bebeğim" butonuna basıyorum. Gözüm yoruluyor aksi takdirde.
0
think martini
(27.11.08)
dön bebegim
0
gdduman
(27.11.08)
benim asıl sormak istediğim konu ; arka plan bundan sonra olmayacak mı ? bugün yok mesela. inşallah artık hiç olmaz. çünkü ekşi sözlük ile birlikte bence bilgi inanılmaz keyifli hale geldi ; fakat sözlük insanların çoğuna inemiyor ,kitlelerle buluşamıyor. sözlüğe ilk kez giren biri o reklam amaçlı arka planlarla karşılaştığında siteyi direkt kapatabiliyor ve bu durumu aptalca bulabiliyor. bence o reklam amaçlı arka planlar olmassa sözlük daha fazla kişi tarafından okunur. reklam konusuna ise sağ tarafı önerebilirim ki zaten öyle yapılıyor.
0
🌸drdr
(27.11.08)
Bu tür tema entry reklamlarının kalktığını sanmıyorum. Belki bugüne has bir durumdur. Ayrıca kullanıcı sayısını azalttığını ya da siteye girenlerin reklam sayfasını görünce çıktığını pek zannetmiyorum. Sonuçta sözlüğü bilen biliyor. İlk defa giren adamın da sözlüğün formatını bildiğini varsayıyorum çünkü sözlük artık gayet iyi tanınan bir site. Kimsenin rastgele girip, tema reklamı görüp çıkması bana mantıklı gelmiyor. Kaldı ki bir tek butonla bu iş kolayca halledilebiliyor.
Sözlüğün kullanıcı sayısı da okur sayısı da çaylak sayısı da oldukça fazla. Kitlelerle buluşamama hali buysa, aylardır hala onay bekleyen çaylak olan bile o kadar çok kişi varken daha fazla buluşmasa da olur bence zaten:)
0
think martini
(27.11.08)
çok umutlanmayın, gelir yine tema reklamlar. bugüne alınmamıştır belki.
0
gerrain
(27.11.08)
(4)

Somun ekmek nasil yapilir?

dilemma of subscribtionability
Bir sekilde firinda calismis olan, firin isletmis olan, firincinin kizi olan falan yok mudur bana bildigimiz her firinda satilan klasik somun ekmegin nasil yapildigini ayrintilariyla tarif edecek? Ya da hayirseverligi tutup da bir firina detaylariyla sorabilecek yok mudur?Gurbette somun ekmek askiyl
Bir sekilde firinda calismis olan, firin isletmis olan, firincinin kizi olan falan yok mudur bana bildigimiz her firinda satilan klasik somun ekmegin nasil yapildigini ayrintilariyla tarif edecek? Ya da hayirseverligi tutup da bir firina detaylariyla sorabilecek yok mudur?

Gurbette somun ekmek askiyla yananlar icindir bu duyuru...

Lutfen internetteki tarifleri falan vermeyin, birinci elden, ayrintili tarif istiyorum.
0
dilemma of subscribtionability
(27.11.08)
1 kilo beyaz un ( kepeksiz sen somun klasik ekmek dedigi icin) istersen aldigin unu elek varsa elekle yoksa ince gözenekli süzgecten gecirip biraz daha ele bu önemli.
25 gr yas maya ( hemen pisireceksen yani hamurun mayalanmasindan hemen sonra yapacaksan 50 gr islak maya kullanacaksin)
Mayanin miktarı mayalanma sürecini hizlandiriyor. Hamuru yogurup bekleteceksen 25 gr yeterli ama dayanamam diyorsan miktari arttır. Mayayi bir cay bardagini yarisi kadar ilik suda eriteceksin. Mayayi biraz beklet 5-7 dakika kadar.
Ceyrek yemek kasigi tuz kullan.
Una mayayi, tuzu ilave et ve yavas yavas ilik suyu ilave ederek yogur ama hamur biraz katı olacak.(hic pratigin var mi bilmiyorum)
Yani aldıgı kadar su koyacaksın ama akıskan olmayacak kek hamuru gibi, oyun hamuru gibi elle sekillendirebilecegin gibi katı. 2-2,5 saat hamuru dinlendir.( minimum 2-2,5 saat daha fazla olmasında sakinca yok)
Hamurun kabarmasından, gözenekli bir hal alıyormus gibi olmasından hamurun mayalandıgını anlarsın.
Hamuru tahta bir zeminde tepsinin büyüklüğüyle orantılı olarak yay ve dinlendir. Yaymadan önce zemine bolca un serpmen gerekiyor, yapismayi engellemek icin. İyi kabarsın istiyorsan, hamuru biraz da istedigin sekli ( elindeki yepsiye göre diktörgense kücük somunlar da yapabilirsin gibi) ve büyüklügü verdikten sonra dinlendir yarim saat kadar. Fırını 200 de isit.
Tepsinin dibine birazcık yapismayi engelleyecek kadar yağ sür hamuru tepsiye koy ve üstüne de biraz su sür.(tabi ki fırınlarda tepsi de yok tepsiyi yaglamak da ama sanirim sende de tas firin yok, anlayacagin üzere bu nedenle tepsi yaglaniyor kimsenin aklina takilmasin)
Firinla. Tecrübeyle sabittir, iyidir cevizlisi falan da harika olur.
Umarim afiyetle yersin
0
gdduman
(27.11.08)
ekmek yapma makinesi alın bir tane (sinbo iyidir). Sonrası gayet kolay.
0
386 dx
(27.11.08)
Isin sirri tas firinda, yoksa malzeme istedigin kadar ayni olsun, tabi benzerini yaparsin o ayri, ben de ayni dertten mustaribim. Turk ve Iran marketi varmis, daha gidemedim, uzaklar bohu.
0
ermanen
(27.11.08)
Şu ana kadar rastladığım en başarılı tarif bu:
youtu.be
0
🌸dilemma of subscribtionability
(20.06.20)
(15)

anlayışlı erkek ?

point guard
nedir bu ?. hani derler ya hep, kızlar anlayışlı erkek isterler..fazla uzatmayayım soruyu.anlayışlı derken kastedilen nedir ?
nedir bu ?.

hani derler ya hep, kızlar anlayışlı erkek isterler..fazla uzatmayayım soruyu.
anlayışlı derken kastedilen nedir ?
0
point guard
(27.11.08)
Ben direkt yaşadıklarımdan örnek vereyim.
Sürekli tartıştığım bir kız arkadaşım vardı. Her seferinde hatalı olsa bile, sonunda beni hatalı sayardı. Asla kendisi hatalı olmazdı. Ben de "Yine ben hatalıyım, tamam." deyince bana şunu söylerdi: "Kızlar hiçbir zaman hatalı olmazlar nuage. Bunu kafana sok!.
...

Kadınlar erkeklere göre daha alıngan ve yumuşak huylu olduklarından sanırım, "anlayışlı erkek"ten kastedilen "kadınların suyuna giden erkek" bence.

(bkz: suyuna gitmek)
0
nuage
(27.11.08)
anlayışlı erkek tamam canım demeyi bilen erkektir, alttan alır, ses cıkarmaz, koku yapmaz ne bileyim işte içgüveysi gibi bir şeydir ve aslında yoktur.
0
patricia teyze
(27.11.08)
konuşurken kızı dinlemek, ara ara "evet"/"hmm" gibi dinlediğini belirten geri besleme (feedback) vermek, sonrasında da kızın söylediklerini başka kelimelerle cümleye (paraphrase) döküp kıza geri anlatmak, akla geliyorsa çözüm sunmak (bu sonuncusu çok gerekli değil, önemli olan dinlemek)

üzüntülüyse de, sevinçliyse de izlenen şema aşağı yukarı aynı.

Bu arada bunu "taktik" olarak vermiyorum ha, gerçekten karşı tarafı dinlemek lazım, ilişki için önemli bir şey.
0
kilroy
(27.11.08)
biraz da eksi sozlukten bakarak, kizlarin dediğini ve demediğini anlama yetisi olan, kizin yapmak istedigi seyleri genellikle kabul eden erkek.

ayrica:
(bkz: anlayisli olmak)
(bkz: anlayisli sevgili)

edit: yalniz kendini isin icine katmadan tek tarafli bekleniyorsa, bir taraf anlayissiz kalir hep ve daha sonra iki taraf da anlayissiz olur, ayari kacinca da kavga kacinilmaz oluyor zaten.

sana sorulsa ne cevap verirdin?
0
ermanen
(27.11.08)
he he de gitsin..yeter bu onlara (:
0
isott
(27.11.08)
meriç o.

img137.imageshack.us

ayrıca kızlar anlayışlı erkek falan aramaz yahu geçelim bunları.
0
darkpower
(27.11.08)
"bence" anlayışlı erkek ya da kadın yoktur, anlayışlı insan vardır. ilişki diyarlarında ise kadının beklediği genelde düşüncelerinin-isteklerinin dile getirilmeden anlaşılmasıdır. bunu anlayan anlayışlı erkek olabiliyor. yine de anlayamadığınız yer varsa sorun çocuklar
bir de oscar wilde ne demiş:
women are meant to be loved, not to be understood.
0
cgcore
(27.11.08)
Spesifik olarak bir konudan bahsetmemişsiniz, o yüzden genel bir cevap vermek zor ama "anlayışlı olmak" dan kastedilen şeyin "karaktersiz ol, her dediğimi onayla, ben ne istersem onu yap, inansan da inanmasan da her zaman haklı olduğumu söyle, kısacası köle gibi ol" filan olmadığını söyliyebilirim:)
0
think martini
(27.11.08)
anlayışlı erkek dediğin kızın nazını çeken erkektir bence.
0
deckard
(27.11.08)
karşısındakinin elinde olmayan olumsuzluklar nedeniyle suçlayıcı şekilde surat asmayan erkektir mesela.
0
leylak sarabi
(27.11.08)
hayır dendiğinde hayır'ın hayır olduğunu anlayan, ısrarcı olmayan, surat asmayan, karşı taraf haksız bile olsa eğer ağlıyorsa sarılan eğer kendini savunacaksa ağlamanın bitmesini bekleyebilen, diretmeyen, gerektiği anda karşısındaki insanın duygularını kendinden önceye koyabilen kişi, kişiyi olduğu gibi kabul etmede başarılı, bencil ya da çok kompleksli olmayan er kişi.
0
olay
(27.11.08)
kedi ile köpek niye anlaşamaz biliyor musunuz, birbirlerinin dilini yanlış anlarlar.
şöyle ki, köpek, sevinince kuyruğunu sallar ya, "kedi lisanında", kuyruk, saldırmaya hazırlanırken sallanır. Yani garibim köpek, oynayalım derken kediye, kedi de, "aha saldırıyor" diye düşünür.

tam tersi, kedi mutluyken, "gırlar" ya, bu da köpekçede hırlamaya denk gelir. Yani, kedi iyi niyetli yaklaşsa, bu sefer de köpek tedirgin olur, "hayvan bana hırladı" diye.

Şimdi, kadınlara dönecek olursak (ki, erkekseniz, erkek kalın, dönmeyin aman), biz kadınlar, "paylaşan" yaratıklarız. lastik mi patladı, patron mu bağırdı, tırnağımız mı kırıldı, yazdığımız dosya mı uçtu, ararız adamı, derdimizi anlatmak isteriz.

"adamca"da (ki adam milleti, "dert paylaşmaz", çünkü, daha "sert" olmaya şartlamıştır doğa onları), birşey anlatılıyorsa ona, bunun iki anlamı vardır.
1. "Böyle bir derdim var, bunu çöz" duyarlar ve hemen çözümler üretirler.
2. "böyle bir derdim var, bu senin yüzünden oldu" duyarlar ve hemen savunmaya geçerler.

Halbuki, kızın/kadının tek istediği, bir "kulak" o anda.

"Hay allah" "vah vah", falan gibi, bir parça karşılıklı hayıflansanız, ondan sonra, "benden istediğin birşey varsa, yardım ederim" deseniz, aha bitti işte, herkes için dünya barışı.
0
cedilla
(27.11.08)
umut sarıkaya'yı bi daha anmadan geçmeyelim, img516.imageshack.us
0
caturanga
(27.11.08)
insanin halinden anlayandir
suya gidenlere de kolayliklar
0
gdduman
(27.11.08)
bir çok hatun anlayışlı derken aslında "karışmayan" demek istiyor olabilir.
0
nihilanth
(27.11.08)
(7)

er kişiye konulabilecek hayvan adı

kibritsuyu
efendim nereden duydum hatırlamıyorum ama bir aile duymuştum. ailede doğan erkek çocuklara hayvan ismi koymazlarsa o çocuğun öleceği şeklinde bir batıl inançları vardı. çok düşündüm hayvandan erkek adı. şahin, doğan, kartal, yunus, aslan, kaplan dışında erkeğe isim diye konabilecek hayvan var mıdır,
efendim nereden duydum hatırlamıyorum ama bir aile duymuştum. ailede doğan erkek çocuklara hayvan ismi koymazlarsa o çocuğun öleceği şeklinde bir batıl inançları vardı. çok düşündüm hayvandan erkek adı. şahin, doğan, kartal, yunus, aslan, kaplan dışında erkeğe isim diye konabilecek hayvan var mıdır,aklıma gelmiyor bir türlü. onca erkeğe ne isim koymuş olabilirler? (geyiklemeyiniz ciddi soruyorum)
0
kibritsuyu
(26.11.08)
kurt var (bkz: kurt russel) :)
0
blackdog
(26.11.08)
(bkz: Bars) var, (bkz: pars) var :) (kapan benzeri yırtıcı hayvan)

edit: tuna isminin başka anlamları olsa da, tuna balığı da vardır efendim
0
hacktobar
(26.11.08)
kuzgun
arslan
0
chrome
(26.11.08)
gercekten zorlanmislardir herhalde ya da eminim senin de aklina gelmistir ikinci bir isim daha veriyorlardir. Ahmet Yunus, Emrah Yunus gibi bi grup Yunus, bi grup Kartallari oluyordur ....
0
gdduman
(26.11.08)
kurtbey
0
cruor
(26.11.08)
(bkz: insanlara hayvan ismi vermek)

edit: yalniz basligi ilk baktigimda er kisiyle konusabilecek hayvan adi diye okudum. bunu da yazmadan gecemedim.
0
ermanen
(26.11.08)
ben de neden zorlanmis olabileceklerini merak ediyorum. maksimum 20 cocuklari olsa, 15 i de erkek olsa yine var bir suru isim. sadece burda yazilanlar bile yeterli
0
no christ requiress
(26.11.08)
(9)

kapsonsuz sade sweat shirt

badseed
Istanbul'da nerde bulabilirim. Maslak'da ki boyner kapanmis sanirim ya da ben bulamadim, 4. leventteki Nike outlet magazasini da bulamadim. Nerden sade ya da sadece logolu ve kapsonsuz sweat shirt bulabilirim?
Istanbul'da nerde bulabilirim. Maslak'da ki boyner kapanmis sanirim ya da ben bulamadim, 4. leventteki Nike outlet magazasini da bulamadim. Nerden sade ya da sadece logolu ve kapsonsuz sweat shirt bulabilirim?
0
badseed
(26.11.08)
seven hill
0
polifonik osuruk
(26.11.08)
ozellikle istenilen bir marka yoksa bir cok markanın basic kolleksiyonunda 3 iplik yada 2 iplik kapşonsuz sweat bulunur.bulunduğun yere yakın herhangi bir avm ye gidersen orada çok rahat görebilirsin.Adidas da çok oluyor genelde..
0
isott
(26.11.08)
mecidiyeköy profilo'da c&a var oldukça ucuz, sade ve kaliteli.
0
coolspot
(26.11.08)
mudo
0
orange coffee
(26.11.08)
c&a nedir?
0
🌸badseed
(26.11.08)
maslak mudo outlet fiyatları ve renkleri iyi
0
gdduman
(26.11.08)
karakoy - ender spor malzemelerinde dumduz kapsonsuz ucuza bulursun.
0
terp
(26.11.08)
collezione ve oxxo da var.
0
oceano
(26.11.08)
C&A profilo alışveriş merkezinde (aslında profilo girişinin karşısında) büyükçe bir mağaza.
0
indeed
(26.11.08)
(6)

Burak Nasıl Ölür?

pedreklamlarındakimavisıvı
En yalın haliyle söylemek gerekirse kızlara bakamıyorum,metroda önüme oturan bi kızın sadece ayakkabısı,bizimkinin yanına duran otobüsün camındaki kızın arkasında ayaktaki amcanın çantası,çarpışmamak için yön değiştirmek zorunda kaldığım kıznda parfümünün kokusu var sadece aklımda,suretler dışında.K
En yalın haliyle söylemek gerekirse kızlara bakamıyorum,metroda önüme oturan bi kızın sadece ayakkabısı,bizimkinin yanına duran otobüsün camındaki kızın arkasında ayaktaki amcanın çantası,çarpışmamak için yön değiştirmek zorunda kaldığım kıznda parfümünün kokusu var sadece aklımda,suretler dışında.
Kesme bi dilse, ben geniş zamanla cümle kurmaya çalışan bi dilsizim.
Olmuyo bakamıyorum,sanki yavşadığımı zannedip içlerinden salakmı bu ya diyerek gözlerini çevirecekleri korkusu değil bu benimkisi,anladım.

Bu Burak yüzünden.Burak uzun boylu fenerbahçe kürek takımında sporcu,konuşmayı iyi bilen sosyal ve dişileri aşağılayan hayali bi tip.Bi nevi olric gibi ama onun tokmakçı türü.

Haliyle bi hatuna bakarken onun beni beğeneceğine burağı seçeceği gerçeği (BUNA COMPERATİVİSM diyelim)bakışların uzantısının hiç bi zaman anlamlı bi retineya ulaşamayacağı demek.Sonuçta buda daha ona bakmadan burağın galibiyetine şapka çıkarmak için bakmamak demek.

O burakki herkesi düdükler hiçte önemsemez ama aynı zamanda çok sığda bi adam olmadığından hedef kitlesi gökan özeni seven kitleyide aşan bi yapı gösterir.

İçimdeki burak ölmeden gözlerimin ıssızlığı bin yıllık yanlızlığı bitmez ağalar,peki soraraım sizlere burak nasıl ölür.Çözüm sadece onun hakkın rahmetine kavuşmasındaysa eğer.Bi elverin...De haydiii
0
pedreklamlarındakimavisıvı
(24.11.08)
bence burağı öldürmek yerine kendine olan özgüveni sağlamalısın. bi psikologtan yardım alabilirsin ya da burak la senin arandaki artı ve eksi yönleri listele mutlaka buraktan üstün yanların çıkıcaktır sende burağı bu şekilde bastırabilirsinm bence
0
sevii
(24.11.08)
Bence bunlari takmamalisin, illa psikolojik sorun olarak degerlendirme ve bu kadar detaylandirma bu durumu, degisik aktivitelere odaklanabilirsin, boylece sosyal yanin gelisir, mesela hergun spor yapmak cok faydali oluyor, onun disinda sosyal gruplara katilabilirsin. Psikolog da cozum olabilir ama once kendi icinde halletmeye calismalisin

nasil bir yasantin oldugunu bilmiyorum ama zenginlestirebilirsin bunu.
0
ermanen
(24.11.08)
Bu mantik dahilinde Burak ve onun takim arkadaslari ile yonja arkadaslari disinda tum erkeklerin bunalima girmesi lazim. Yanlis. Her disi varlik bir Burak aramaz.
0
polifonik osuruk
(24.11.08)
Bence Burak'la samimiyeti arttır. "Arkadaşı var mıymış?" falan de ona.
Belli bir süre sonra Burak kadar olmasan da onun gibi davranacağın yönlerin ortaya çıkacaktır. Arttır samimiyeti derim. Bu yönünü iyiye çevirebilirsin böylelikle...
0
bitti
(25.11.08)
(bkz: kafayı yemis)
0
ufuq
(25.11.08)
yasamayan biri ölmez
0
gdduman
(25.11.08)
(2)

karakalem resim

quinza
karakalem resim örnekleri içeren bir kitap arıyorum, öneriniz var mı? maksat ordakilere bakıp birşeyler çizerek alıştırma yapmak..
karakalem resim örnekleri içeren bir kitap arıyorum, öneriniz var mı? maksat ordakilere bakıp birşeyler çizerek alıştırma yapmak..
0
quinza
(23.11.08)
resim öğretmenlerim hiç bir zaman başka bir resme bakıp birşeyler çizmeye çalışma demişlerdi. onun yerine önüne koyduğun objeleri çizmeye çalış , bu en iyi alıştırma şeklidir ve bir yere bakıp çizmekle resmini pek geliştiremezsin...
bu yol biraz zor da olsa en iyisi sanırım ...

neyse bunlar benim fikirlerim ( daha dorusu öğretmenlerimin :D ) ve sanırım soruna da cevap veremedim (:

kusura bakma .... (:
0
busuta
(23.11.08)
kopya iyi hatta güclü cizgileri olan birilerini kopyalamak daha da iyi ve etkin bir yontemdir bugun herkes herkesin ahlakından o kadatr supheli ki cesaret edip egitimde ozellikle sanat egitiminde kopyanin yeri yok gibi dusunulur buyuk hatadir.
icinizdekini ortaya cıkarmak icin patikadır efendim yol degil kopya
ozellikle bir kitap istiyorsan Don Kisot un cizimli olanları bence harika
0
gdduman
(24.11.08)
(10)

'grup vitamin' belgeseli çekilecek olsaydı, ne görmek isterdiniz?

sirrikadem2
'`grup vitamin`'in belgeseli çekilecek olsaydı, özellikle ne görmek isterdiniz?bu belgeseli izlemek için nasıl bir sebebiniz olurdu?ve bir belgeselde ne görmek 'istemezsiniz' -özellikle bir türk yapımıysa bu?
'grup vitamin'in belgeseli çekilecek olsaydı, özellikle ne görmek isterdiniz?

bu belgeseli izlemek için nasıl bir sebebiniz olurdu?
ve bir belgeselde ne görmek 'istemezsiniz' -özellikle bir türk yapımıysa bu?
0
sirrikadem2
(21.11.08)
var zaten boyle bir sey ama cok kisa:

www.youtube.com
0
comptrol
(21.11.08)
ne görmek istedigimi biraz düsünmeliyim ama ne görmek istemedigim asikar, yapilan müzk türünün tarihsel süreci incelenirken grubun Komedi dans üclüsü ile iliskilendirilmemesi kesin görmek istemediklerim arasinda gerisi harika olur.
0
gdduman
(21.11.08)
gökhan semiz'in şarkı sözlerinde yakaladığı mizahı/sarkazmı/alaycılığı/ironiyi anlatabilirse tadından yenmez.
0
parantez
(21.11.08)
ufuk yıldırım ve ercan saatçi ile birlikte nasıl çıktıklarını, sonra da niye grup vitamin ve uf-er diye ayrıldıklarını görmek isterim.
0
kibritsuyu
(21.11.08)
sirf gokhan semiz i gormek isterdim.

ozledik....

yagmurun elleri, gitarin telleri yok, sen de yoksun yanimizda ozlemisiz cok..
0
la traviata
(21.11.08)
ne görmek isterim :
klip çekimleri varsa kamera arkaları..
stüdyo süreci ve kayıtlar
barış manço'nun sohbet programındaki konuşmalar
trt'de katıldıkları programlardaki (sanırsam bir başka geceydi) kayıtlar
korsan kasetlerin kapakları
bir konserde söyledikleri iki şarkı ile popülerliklerinin tekrar artması ( sanırsam yine 93 yılı falan)
ercan saatçi ve ufuk yıldırım'ın ayrılık nedenini gerçek olarak anlatması (kendi ağızlarından)
konser görüntüleri
yapımcının (yanılmıyorsam uras kasetçilik) görüşleri ve düşünceleri
o dönemdeki trt'nin sıkıcı yayınları ve aynı dönem piyasaya çıkmış muhsin bey filmindeki türkiyedeki bozulma başlangıcı ve bu süreç..

görmek istemediklerim:
gökhan'ın ölümündeki bölümlerin uzatılması
mağdur edebiyatına girilmesi
kendi şarkılarını kanal d'ye uyarladıkları yılbaşı şarkısı (yanılmıyorsam 94 yılı)
kodaman olmuş grup elemanlarının değişim süreci
0
izafi
(21.11.08)
endişe-i muhabbet'in hikayesi, iki grubun bir araya gelme hikayesi, fikrin nasıl ortaya çıktığı, vs...

Ayrıca şu cümle ile bitmesini:
"Babalar kayıt bitti, üç saniye içinde burayı terk ediyoruz."
0
late viper
(21.11.08)
ya benim merakım bu adamların nasıl böyle yaratıcı über süper olabildikleri. kendi dönemlerine göre baya güzeller. ha bir de fatoş unutulmasın :)
0
alchoburn
(21.11.08)
"takmayacaksın tak açacaksın" reklamını görmek isterim walla
0
ezeriko
(21.11.08)
sertaç ne yapıyo onu merak ediyorum. bıyıklarını kesti mi naptı? nerde çalışıo, ne iş yapıyo ne yer ne içer bu adam. sertaça geniş yer verilsin hakkı yendi o adamın
0
ip atlayan dana
(22.11.08)
(2)

Cogito'nun eski sayilari

no christ requiress
Nereden ulasabilirim bunlara? Kutuphanelerde falan var midir? Gitsem istedigim makaleleri cektircem fotokopiyle ?
Nereden ulasabilirim bunlara? Kutuphanelerde falan var midir? Gitsem istedigim makaleleri cektircem fotokopiyle ?
0
no christ requiress
(19.11.08)
kadiköyde sahaflarda hic acilmamislarini bile rahatlikla bulabilirsin ayrica alkim kitapevinde de eski sayilarina rastliyorum ben
sanirim kütüphanelerde de vardir ama hangilerinde var bilmiyorum
0
gdduman
(19.11.08)
yky nin galatasaray lisesi nin oradaki şubesinde vardi eski sayilar. büyük üniversite kütüphaneleri de süreli yayinlari takip ediyor. bogazici kütüphanesi nde olabilir.
0
atmacaged
(19.11.08)
(5)

Kedi-Kedi-Kedi Acil

kahvegibi
Selamlar,Nihayet hayatımın ilk evcil hayvanı olan bir british short hair'i aileme dahil edeceğim. Acayip heyecanlıyım. Tavsiyelerinize ihtiyacım var. Kediler yaklaşık 2,5 - 3 aylık ve şu anda ev ortamında annesi babası ile birlikte yaşıyor. 1. Bugün kediyi alacağım yere gideceğim 3 yavru var. Erkek
Selamlar,

Nihayet hayatımın ilk evcil hayvanı olan bir british short hair'i aileme dahil edeceğim. Acayip heyecanlıyım. Tavsiyelerinize ihtiyacım var. Kediler yaklaşık 2,5 - 3 aylık ve şu anda ev ortamında annesi babası ile birlikte yaşıyor.

1. Bugün kediyi alacağım yere gideceğim 3 yavru var. Erkek yavru mu, yoksa dişi yavru mu almalıyım?

2. İlk etapta bir taşıma kabı (veterinerden eve getirmek için) bir yatak ve kum kabı alacağım. Acil alınması gereken başka neler var?

3. Evde geçireceği ilk gecede neler yapmalıyım? Halıları topla diyenler filan oldu. Tek odada geçirsin ilk gecesini diyenler oldu...

Her türlü tavsiyeye açığım. Helpppp!!!!!!!!!!!!!!!
0
kahvegibi
(17.11.08)
1- disiler daha sıcak olur derler ama degil kendimden biliyorum, yavru istiyorsan disi al ama gözgöze geldiginiz de ancak karar verirsin buna.
2- yok .
3- kediler zekidir kumu varsa, karnını da doyurdun mu tamam.İlk etapta saklanıp daha sonra da tanıma turlarına baslayacaktır.
Sen bilirsin bu yasanacak bi asama istersen ilk gecesini bi odada gecirsin ama ne gerek var kaynasin, oynasin.
0
gdduman
(17.11.08)
kediyi kucağına alıp kumunun üstüne koy. bi koklasın keşfetsin. hatta o anda ihtiyacı varsa hemen yapar. yoksa da bir iki koklayıp gider. ihtiyacı geldiğinde gider kuma yapar. ortalığa yapsa da alıp kuma götürürsen çabuk öğrenir.

ben dişi tavsiye ederim. kısırlaştırmasan da en kötü ihtimalle azınca bağırıyorlar. erkek kedi bir de çişiyle işaret koyuyor (kuyruğu havaya kaldırırp titreterek fışşşk diye işiyor oraya buraya. "siymek" deriz buna genelde). kısırlaştırana kadar lağım gibi kokutuyor evi. erkek kedi beslemedim ama besleyen arkadaşımın evi leş gibi kokardı.

acil olarak kum kabıyla birlikte bir de kum al :P
0
kibritsuyu
(17.11.08)
1-cinsiyete göre seçmeyin. bi süre kedilerle vakit geçirin, "ben bunu istiyorum" dediğinizde onun cinsiyetini öğrenin. size de sürpriz olsun. :)
2-tek acil ihtiyaç kum ve kum kabıdır. siz istediğiniz kadar yatak alın, kedi evde kendi beğendiği yerde yatar. :)
3-hiçbirşey. zaten bebek olduğundan yeni evine çabuk alışacaktır. evin şeklini şemalini değiştirmeyin, ilk gün nasıl gördüyse öyle alışsın. ayrıca sakın öyle bir odaya falan da tıkmayın yavrucağı. eve girer girmez serbest bırakın. yolda geçireceği zamanın tedirginliği ile önce bir yere saklanacaktır. burdan çıkması bikaç saat sürebilir, endişelenmeyin. hatta köşe bucak arayıp onu daha çok tedirgin etmeyin. bir süre sonra çıkıp evi turlayacak. kumunun ve mamasının yerini öğrenecek. sonra usul usul gelip yanınıza sokulacak. :) böyle de naif hayvanlar işte...

sağlıklı uzun ömürler dilerim :)
0
robin crusoe
(17.11.08)
Hayırlı olsun, sağlıklar, mutluluklar.

Şimdi kedi için özel birşey yapmaya gerek yok da yavru olduğu ve ilk kez geleceği için ilk 1-2 gün azami dikkat gösterin. Merakla onu bunu karıştırırke başına bişi gelmesin.

Sokak kapısı, balkon kapısı ve pencereler kapalı olsun. Pencerelerden birisine tel taktırın ki pencere açtığınızda kedi düşmesin. Bu çok önemli.

Geceleri nasıl alıştırmak istiyorsanız o şekilde uyutun. Kendi odanıza almak istiyorsanız öyle uyusun, yoksa koridora koyun yatağını orda uyusun. Küçükken nasıl alışırsa hayat boyu o şekilde uyumak istiyorlar.

kapalı kum kabı alsanız en iyisi.koku yapmıyor. ama bu aralar piyasada yok. bulabilirseniz ondan alın. ilk başlarda alışana kadar kapağını kaldırırsınız, sonra koyarsınız.

mama için 1 yaşına kadar filan bebek kedi maması alın. kitten mama diye geçer. ve lütfen marketlerde satılan ucuz mamalardan almayın. o tür mamalar kedilerin sağlığına zararlıdır. kaliteli mamalar veterinerlerde veya pet shoplarda satılır. (royal canin, hill's, proplan vb.) pahalıdırlar ama kediniz hastalandığında yaşayacağınız üzüntü ve veterinere ödeyeceğiniz yüklü faturalar daha kötü.
0
mea maxima culpa
(17.11.08)
bu başlık çook lazım olacak bana 1 ay sonra. bookmark olaraktan yazayım şuraya bir mesaj :)
0
arnatuile
(17.02.12)
(6)

ders çalışmayan çocuğa ne yapmalı

geldiler
öğretmenler, pedagoglar, dünya vatandaşları;orta 2'ye giden bi kız çocuğunun ders çalışması, okula ilgi göstermesi nasıl sağlanır? ergenlik kaynaklı asiliği dışında bi problemi yok. gayet zeki, istediği konuda çılgın atıyor. ama okulda önemli derslerin tümünde vasat. yediği önünde yemediği arkasında
öğretmenler, pedagoglar, dünya vatandaşları;

orta 2'ye giden bi kız çocuğunun ders çalışması, okula ilgi göstermesi nasıl sağlanır? ergenlik kaynaklı asiliği dışında bi problemi yok. gayet zeki, istediği konuda çılgın atıyor. ama okulda önemli derslerin tümünde vasat. yediği önünde yemediği arkasında. odasında bilgisayar, tv var. bol miktarda nasihat ya da kızma formunda konuşma yapıldı ama haliyle hiç bi yararı yok. her ne kadar onda aynı etkiyi yaratsa da ben de geleceğiyle ilgili konuştum çok defa. şunu seçersen şöyle bi hayatın olursa yoksa ev hanımı olursun, kendi işin olmaz. kendi kariyerin olması şöyle iyi böyle güzel. şu kadar gelirin olur kendi araban olur. istediğini alırsın vs. gibi. haliyle ben konuşurken de nasihat gibi geliyor, bitse de gitse diyor içinden elbette. ama konuşurken beni gayet iyi anlıyor, yetişkin bi insanla konuşuyormuş gibi karşılıl alıyorum. sonuç aynı, dersleri vasat. evde biricik aktivitesi dizi seyretmek. malum her kanalda her gün ikişer dizi var. tvyi bilgisayarı odasından kaldırmak denendi faydası yok. isteği hevesi yok çocuğun.

kendisi yeğenim, gayet iyi empati kurabiliyorum. ben de aynıydım. aynı çağlarda okulu sallamaya başladığımda odamdaki 37 ekran tv alındı defalarca. aynı nasihatler çekildi ama sonuç değişmedi vasat bi öğrenci oldum hep.

sorum: bu devirdeki çocuğa fayda edecek, danışman olur, psikolojik destek olur, rehberlik hizmeti olur bildiğiniz bi yol var mı? falanca dersane filanca rehber öğretmen şöyle iyi yararlı dediğiniz. ya da kafa açan kitap, cd her türlü görsel işitsel materyal olur.
0
geldiler
(14.11.08)
(şimdi eğitim uzmanı, pedagog filan değilim. en başta belirtelim ki sonra kimse çemkirmesin uzman değilsin diye.)

anlattıklarından sanki çocuğun hayatında ders ve tv dışında birşey yokmuş gibi geldi. o yaşlarda ergenlik dönemine girmiş bir çocuğu eğitimmiş kariyermiş pek düşüneceğini ve takacağını sanmıyorum. bu şekil konuşmalar bir yere kadar etkiler. ve herkesin bir kapasitesi, ilgi alanları ve başarılı olduğu konular vardır. herkesi derslerde süper çalışkan olmasını bekleyemeyiz.

sanırım bu dönemlerde çocuğun arkadaşları ve arkadaş çevresi önem taşıyor.

çocuğa okul ve ders dışında hobi olsun, sosyal faaliyetler olsun, kurs olsun, bir spor dalı olsun meşgale olabilecek birşeyler bulun bence. ve bu ortamlarda kendisine faydalı olabilecek, rol model oluşturabilecek arkadaşları ve hocaları olsun.

hep ders hep ders, sonra evde de ders çalışmalısın vaazları ile nereye kadar gidecek bu çocuk?
0
mea maxima culpa
(14.11.08)
@mea: evet haklısın.
sürekli telkin ederseniz çocuk sizi duymamaya, dinlememeye başlayacaktır. en iyi yapılacak şey onun çevresini değiştirmeye çalışmak.
0
alperen4
(14.11.08)
hayatının 2,5 yılını bu tip sıpalara vakfetmiş bir insan olarak;

odasında sınırsız kullanım olanağına sahip tv ve bilgisayar olması büyük bir hata bence. bu aygıtlar odada ve bunları almak da sorun olur. haksızlığa uğradığını, burada çok ciddiyim, kazanılmış haklarının gasp edildiğini düşünecektir. bence çocuğun duygularını kırmama çabası onu arsızlaştıran bir hadise. çocuklar bilinçli ya da bilinçsiz olarak kendilerine yönelik bu opsiyonu kullanma eğilimindedirler maalesef. burada çocuğun haksız olduğu ve çözülmesi zor bir durum var.

çocuğun haklı olduğu bir konuya bakalım. nasihat ediliyor bu çocuğa ama bu yaşlarda çocuklar "dinime küfreden müslüman olsa" felsefesini bedenlerinin her hücresinde duyarlar. bir çok çocuk odasında ders çalışırken içeride ailesinin kahkahalarla dizi izlemesini kaldıramaz. bu iki bakımdan yaralayıcı bence de; öncelikle çocuk şöyle bir mantık kuracaktır, dizi izlemek zevkli, ailem dizi izliyor, hayat standartları iyi demek benim de dizi izlememde bir sakınca yok. ikinci olarak çocuk sürekli dizi izleyen ailesinin haklı gerekçelerle verdiği nasihati tutmayacaktır. çünkü ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözü önemlidir çocuk zihninde.

bence kısa dönemli ödüllerle çocuk ders çalışma disiplinine alıştırılmalı ilk evvel. eğer bu konuya gerçekten önem veriliyorsa çocuk ders çalışırken yanında kitap okunmalı vs. ödüllerin kısa dönemli olmasının sebebi çocuğun zaman algısının henüz gelişme aşamasında olmasıdır. bir saatlik çalışma karşılığında verilecek bir dizi izleme hakkı, sene sonunda gönderilecek bir yurt dışı tatilinden daha etkin bir motive aracıdır kanımca. burada çocuğu gelecekteki kötü ve iyileri göstermeye çalışarak etkilemeye çalışmanın boş olduğunu da hatırlatmak isterim. çocuk o kadar uzak geleceği endişe edecek kadar iyi göremez.

bu arada kitap okuma alışkanlığının kazandırılması da ders çalışma disiplini açısından önemlidir. bu anlamda seçilecek kitapların başarı ve başarısızlık öyküleri içermesi ebeveyne yardımcı olur. maalesef çocuk için hariçten bir insanın söylemi ailenin söyleminden daha etkileyici olmaktadır. zaman zaman yanında geğirdiği ailesinin önünde utanç duyma endişesiyle dışarıdan bir insan karşısında utanç duyma endişesini bir tartın isterseniz. tüm bu sebeplerle dışarıdan yardım almaya da çalışabilirsiniz. çocuğun saygı duyacağı bir eğitim koçu, mentor ya da adına her ne derseniz, sizin vereceğiniz nasihatlerin aynısını verdiğinde daha faydalı olacaktır.
0
tannhauser
(14.11.08)
yasam seklinizi degistirebilirseniz basarirsiniz
hayattaki pratiklerinin sonucudur bu cocuktaki davranislar
etrafindaki model aldigi insanlarin diger aktiveteleri neler
sorunun cevabi sanirim burada
( elestirmek icin yazmiyorum sadece durumu daha net görmeniz icin)
neye ve nasil motive oluyor gözlemleyin
0
gdduman
(14.11.08)
valla orta 2'de derslerle alakasızdım, lise 1'i zar zor geçtim, öss'ye 1 ay ama isteyerek çalıştım. matematiği tama yakın yaparak çok da kötü olmayan bir yere kapağı attım.(fen kötüydü tabi)

diyeceğim odur ki matematiği falan sevdirmeye bakın. en azından ilgi alanını saptmasına yardımcı olun. matematik değilse elbet bir kimya, biyoloji, müziğe falan ilgisi vardır. okulu sevmezse bu iş zor bence. çevre bence de önemli. dostane bir şekilde yarışırsa birileriyle faydalı olabilir.
0
passion rules the game
(14.11.08)
-çocuğun hayatında başka hiçbişey yok değil elbette. ama arkadaşları ve ilgi alanları kendisine faydalı olacak aktiviteler değil.
-bahsettiğim telkinler de "ders çalış ders çalış" diye başının etini yemekten ibaret değil elbette. sadece ders/okula şartlandırmıyorum ben de. ille öğretmen, doktor vs. ol demiyoruz.
-çok uç örnekler de veriyorum ben. ister müzisyen ol, istersen al eline elbise çiz modacı ol ne istersen o yönde destekleriz gibi heveslendirmeye çalışıyorum.
-okuldaki dersler harici malum oks sbs falan sınavlar var. soru çözmesi, testlere alışması için yırtınıyoruz. misal üst sınıflardaki arkadaşlarından akrabalarından kalan hazırlık kitapları soru bankaları veriliyor. sorular işratelenmiş, sayflarda işlem dolu diye mırın kırın ediyor. götürüyorum dev bi kitapçıya istediğini alıyorum. o şekilde bi süre kontrol ede ede hergün türkçe mat fen sosyal birer test yaptı hergünbi kitabı bitirdi.
-kitap okuma alışkanlığını biz de düşündük. yine götürüyorum kitapçıya sol ayağım'ı ödev vermiş hocası, başka ne istersen al diyorum. sırf kapağını beğeniyor gidip agatha christie'nin kitabını alıyor hiç müdahale etmiyorum. ayrıca kendisi ipek ongun kitaplarını almış severek okudu hepsini.
- performansına ödül olarak olmasa da sık sık gezmeye sinemaya bowlinge alışveriş merkezlerine götürüyorum kardeşiyle.

maalesef ben aynı şehirde değilim artık. denetleyemiyorum çalışmasını. hayatını zaman açısından disipline etmek lazım herhalde. çok sağolun efenim.
0
🌸geldiler
(14.11.08)
(8)

Marka kullanma egilimini olcmek icin ne sorulur?

sıkay
Genclerin marka egilimini olcecek bir anket hazirlamaliyim, neler sorabilirim?
Genclerin marka egilimini olcecek bir anket hazirlamaliyim, neler sorabilirim?
0
sıkay
(13.11.08)
çok mu basit düşünüyorum.

alış-verişlerizde marka ne kadar etkilidir?

:)
0
ilkdefa
(13.11.08)
Hangi ihtiyacinizda hangi markayi kullaniyorsunuz?
Hangi ihtiyacinizda markaya onem vermiyorsunuz?
0
ermanen
(13.11.08)
bende bir soru sorayım:
konu hakkında hiç fikriniz yok anladığım kadarıyla. buna rağmen neden insanların eğlimini ölçmek gibi ciddi bir araştırmayı yürütüyorsunuz. bu çok ciddi eğitim ve tecrübe gerektiren bir iştir. ordan burdan sorarak yapamazsınız.
0
s e ff a f
(13.11.08)
sizin için marka ürünler giyinmek/kullanmak neyi ifade ediyor?
marka ürünleri tercih edenlere bakış açınız nedir?
0
cukkalambo
(13.11.08)
bence çeşitli kalemler için sorular yöneltmelisiniz, mesela tişört seçiminde marka pek bişi ifade etmeyebilir ama ayakkabıda eder vs. buna yönelik soruları hazırlarsanız daha etkili olur gibime geldi.
0
whoosie
(13.11.08)
sizce markalı ve tanınmış ürünler ile markası bilinmeyenler arasında kalite açısından çok fark var mı?
sınırlı bir bütçeyle(markalı ürünlere denk düşmeyen) alışveriş yapıyorsanız hiç markalı ürün alamadan alışverişi bitirmeyi mi yoksa bütcenizle daha uygun ürünlerle alışverişi sürdürmeyi mi tercih edersiniz
0
sleep may be the enemy
(13.11.08)
@s e ff a f: Bilimsel Araştırma Teknikleri dersimin ödevinin bir parçası. Ticari bir amaç da gütmüyor. Fikir almak için sordum sadece. Panik yapmaya gerek yok. Teşekkürler cevaplar için.
0
🌸sıkay
(14.11.08)
markaları kendi içinde kategorize edin öncelikle( hazır giyim, parfümeri, elektronik esya, gıda, gazete gibi gibi) bunu kendiniz icin yapıyorsunuz.
sonra bu sektörlerin markalarını karısık sekilde listeleyin ve kisilerden markaların hengi sektöre ait oldugunu yanlarına yazmalarını isteyin. ( hangi kategorilerde marka bilincine sahip olduklarını kolayca görebilirsiniz)
markaların sloganlarını yazıp hangi markaya ait oldugunu sorun ya da sloganin içinden sadece bir kac kelime secin karisik sekilde dizin ve sorun kime ait diye.
bunu markalrın yüzü icinde yapabilirsiniz bu kisi size kimi hatirlatiyor diye sorun.
hangisini tercih edersiniz diye ikililer olusturun. o mu bu mu?
ya da ayakkabı deyince aklınıza gelen ilk markayı sorun.(ayakkabı misal)
su kadar paraniz var deyin ve kıyasla ucuz ve pahalı olandan tercihi sorun.
biraz daha düsüneyim keyifli bir konu
kolaylıklar
0
gdduman
(14.11.08)
(6)

küpe çıkmıyor ?

alala niye
deldirdim. 14 gün oldu, tabanca ile şu boktan küpelerden taktılar şimdi 1 saattir tüm çabalarıma rağmen çıkaramıyorum özel bi tekniğimi var bunun nedir illa delinen yere mi gideyim nası yapayım bi el atın ltf pls tşk.
deldirdim. 14 gün oldu, tabanca ile şu boktan küpelerden taktılar şimdi 1 saattir tüm çabalarıma rağmen çıkaramıyorum özel bi tekniğimi var bunun nedir illa delinen yere mi gideyim nası yapayım bi el atın ltf pls tşk.
0
alala niye
(12.11.08)
Hemen şimdi çıkarmaya çalışma. Kanama ve iltahap kapma imkanı var. 2 gün boyunca sürekli döndürmeye çalış küpeyi acısa bile başka çare yok sürekli döndüreceksin. 2günün sonunda çıkackatır. Çıkmazsa zeytinyağı falan dene.
0
alkolik imam
(12.11.08)
taktıralı 14 gün oldu, hatta bugün 15. gün 10 gün sonra çıkarabilirsin demişti bana daha beklemek mi lazım? ben klipsi açamadım iki yuvarlar bişey var sağa sola çeviriyorum yok bastırıyorum, çekiyorum yok yok yok nası kompleks bi nesneymiş bu hey allam.
bide döndürebiliyorum çok rahat acı vs. yok yenisini takıcam eğer çıkarmayı başarırsam lanet gibi üzerime yapıştı.
0
🌸alala niye
(12.11.08)
Tabanca ile takilan kupelerin arkasindaki seyin cekince cikmasi lazim. Baska bir teknolojiden haberim yok. En iyisi kupe takan bir arkadasa "su kupenin mekanizmasina bir bakar misin, nasil cikiyor?" demek bence.
0
wpi
(12.11.08)
evet o şeyi çekince çıkıyormuş, kulak elde kalmasın diye ben nazik davranmaya çalışıyordum güç uygulanmalıymış neyse çıkardım, başardım!
0
🌸alala niye
(12.11.08)
tabanca ile takilan küpelerin klipsleri normal küpele nazaran daha sikidir cünkü küpenin ucu vidalidir bu nedenle de kolay cikmaz
kulaginda bu kadar ugrasi sonucunda herhangi bir hasar olmadi ise
tekrar dene
0
gdduman
(12.11.08)
14 günde o delik iyileşir nasır bile tutar. ben deldirdikten 2 gün sonra çıkarmıştım delik iyileşmişti. dedikleri gibi, o küpeler biraz farklı. arkası vidalı gibi falan. ama asılınca geliyor.
0
robin crusoe
(12.11.08)
(8)

Kıvırcık, Sert ve Elektriklenen

shangrilla
Tahmin edebileceğiniz gibi "saç"tan, daha doğrusu saçlarımdan bahsediyorum. Başlıktaki kelimelere haiz saçlara sahibim. Bir çok şampuan, saç kremi vs. denedim ama nihayetinde yine aynı yine aynı.Kuruduktan sonra elektriklenmeyen, yumuşak ama kabarmayacak kadar da sert ve bukleleri belirgin saçlar is
Tahmin edebileceğiniz gibi "saç"tan, daha doğrusu saçlarımdan bahsediyorum. Başlıktaki kelimelere haiz saçlara sahibim. Bir çok şampuan, saç kremi vs. denedim ama nihayetinde yine aynı yine aynı.

Kuruduktan sonra elektriklenmeyen, yumuşak ama kabarmayacak kadar da sert ve bukleleri belirgin saçlar istiyorum. Tiril tiril olsun saçlarım. Şampuan, saç kremi, bakım ürünü, vb. tavsiyelerinin yolları hasretle gözlenmektedir. Fikir vermesi açısından ufak da bir foto ekliyor ve şimdiden teşekkürler ediyorum.
0
shangrilla
(10.11.08)
ben gliss'in silk satin filan gibi bir saç kremini ve tigi'nin bed hair peppermint treatment saç maskesini kullanıyorum. çok memnunum. gliss süpermarketlerde bulunuyor. tigi için ise kuaföre gidebilirsiniz, ya da strawberrynet.com'dan sipariş verebilirsiniz...
0
kahvegibi
(10.11.08)
ben piyasaya çıktığından beri pantene'in "mükemmel bukleler" serisinin ürünlerini kullanıyorum. çok memnun kaldım. şampuanı, saç kremi, 7/24 bakım kremi var, hatta jölesi de vardı ama piyasadan kalkdı :( son dönemde şampuanı ikisi birarada yapınca şampuan olarak elidor'un "hareketli bukleler" şampuanını kullanmaya başladım o da iyi.

şu an saç şekillendirmek için l'oreal'in "curl power" isimli köpüğünü kullanıyorum.

bu ürünler kıvırcık-dalgalı saçlar içn yapıldığından elektriklenmeyi ortadan kaldırıyor. hatta saçı dalgalı olmayan arkadaşlarım bile benim evimde kaldıklarında şampuanı kullandıktan sonra ne güzel birşeymiş, saçımı çok iyi yaptı dediler.

banyodan sonra saçını kurutmadan 7/24 bakım kremini unutma, o çok iyi geliyor.
0
mea maxima culpa
(10.11.08)
@snowflake; frizz ease serisini nerede bulabiliriz? sen yazınca merak ettim şimdi.
0
think martini
(10.11.08)
herşeyi denedikten sonra bambaşka bir amaçla sadece sabun( zeytinyağlı) kullanıyorum ve artık biraz kabarsınlar bile istiyorum o denli etkili oldu ben de, hatta saclarım yaglandi ben de inanamiorum ama böyle
0
gdduman
(10.11.08)
toni & guy'ın ürünleri watsons da 3 al 2 öde. biraz pahalı ama ben beach curl spreyini pek beğeniyorum, ıslakken sık, öyle kuruyor bukle bukle kuzu kibin.
0
zkurmus
(10.11.08)
@zkurmus watsons neresi?

bahsettiğin ürünleri sen nereden alıyorsun?
0
mea maxima culpa
(10.11.08)
tşk. benim gezdiğim yerlerde yokmuş, o yüzden farketmemişim.

ordaki markalara da bakmak istiyorum.
0
mea maxima culpa
(11.11.08)
Saolun, var olun. İstanbul'a döndüğümde yardıracağımdır.
0
🌸shangrilla
(16.11.08)
(12)

Akşamdan Kalma Makarna

babatema
Böyle yazınca sanki makarnanın kafası iyiymiş gibi oldu. ama sadece akşamdan "dışarıda" kalma makarna. buzdolabına koymayı unutmuşuz.yenir mi? yenirse hayding geling sohraya...
Böyle yazınca sanki makarnanın kafası iyiymiş gibi oldu. ama sadece akşamdan "dışarıda" kalma makarna. buzdolabına koymayı unutmuşuz.

yenir mi? yenirse hayding geling sohraya...
0
babatema
(31.10.08)
ben yedim birkaç defa öyle. ısıtın bişeyciği kalmaz.
0
rectoa
(31.10.08)
yenir abi yenir.
hatta salcada at üstüne, indir mideye.
0
trimpot
(31.10.08)
Bir aksamdan (10-12 saat) cok bir sey olmaz herhalde. Ama "makarna ucuz, yaparim yeniden iki dakkada" deyip risk almamayi secebilirsin.
0
wpi
(31.10.08)
afiyet olsun, baska bi zaman insallah
0
gdduman
(31.10.08)
yenir hiçbir şey olmaz.
0
ymerdiveni
(31.10.08)
içinde sosis, kıyma vesaire varsa garipleşebiliyor.
0
leylak sarabi
(31.10.08)
hava da artık sıcak değil zaten. bir gece dışarıda kalsa bir şey olmaz.
0
girl in a coma
(31.10.08)
bozulmuş makarna ilk olarak kokusuyla belli eder kendini. şöyle iyice yaklaşıp bir koklayın, yenmeyecek durumdaysa emin olun kokusu sizi alıkoyacaktır...
0
trawmatolog
(31.10.08)
ben makarnalarını pişirdikten sonra unutup üç beş gün sonra yiyorum. bişe olmaz.
0
elcezire exclusive
(31.10.08)
domatesli filansa ve kaldığı ortam serin değilse domatesten ötürü ekşimiş olabilir(ki buna bizde fışkırmak denir) onun dısında sadec makarnaya bişi olmaz.
0
bordeaux
(31.10.08)
Önemli olan üzerinde kapak olup olmaması. Böyle şeylerde en azından üzerini kapatmayı ihmal etmeyin. Ama 1 günde büyük ihtimalle bir şey olmamıştır. Olmuşsa tadından anlarsınız zaten büyük ihtimalle.
0
paranormal
(31.10.08)
kurumus olabilir, catir cutur yemesi zor oluyor
0
ermanen
(31.10.08)
(4)

hasta oluyorum, eyvah!

baklagil
eyvahlar olsun ki grip aşısı olmama rağmen hasta oluyorum.bademciğim karıncalanmaya başladı mı anlarım hasta olacağımı, nitekim bu sabah uyandığımda bana göre sağ taraftaki bademciğimde tahriş, şişlik ve ağrı vardı, hala da devam etmekte.dün akşam kalsümsandoz ve aspirin c plas'ı karıştırıp içtim, g
eyvahlar olsun ki grip aşısı olmama rağmen hasta oluyorum.
bademciğim karıncalanmaya başladı mı anlarım hasta olacağımı, nitekim bu sabah uyandığımda bana göre sağ taraftaki bademciğimde tahriş, şişlik ve ağrı vardı, hala da devam etmekte.

dün akşam kalsümsandoz ve aspirin c plas'ı karıştırıp içtim, geceye doğru da yeşil çay içtim ama nafile.

hastalığımı nezleye, ateşe çevirmeden geçirmem lazım. antibiyotikle ilaçla filan uğraşmadan daha yapım aşamasında olan bu gribal enfeksiyonun hızını kesip tamamen yok etmem için bana ne önerirsiniz sevgili dostlar?
0
baklagil
(31.10.08)
forza. eczanenizden isteyiniz. bana çok iyi geliyor.
0
ozdek
(31.10.08)
daha asagi inmeden, gargara iyi bir agiz temizligi
bol sıvı ( su ya da meyva suyu) tüketimi
sogan, sarmısak takviyesi
dinlen
gelmeden gecmis olsun
0
gdduman
(31.10.08)
soğuk algınlığım bende hep aynı alarmı vererek gelişirdi senelerce. boğazımdaki yutkunma ağrısı ve hafif yanma ile birlikte ertesi hafta hasta olacağımı anlar ve kaderime razı olurdum. taa ki taylolhot denilen mucize ile tanışana kadar. şimdi aynı belirtiler görüldüğünde çok sıcak bir kupa suda erittiğim taylolhot, ertesi güne bişeycik bırakmıyor bende. tabii bu anlattıklarım bünyeden bünyeye değişebilir. bir deneyin bence...
0
trawmatolog
(31.10.08)
aynı şekilde gelişen etkileri gördükten sonra direk aynı gün ve seyreden gün theraflu kullaniyorum. pek bi faydasını gördüm. Ara ara sıcak limonlu çayla aspirin de çok rahatlatır bol istirati eklemeye gerek yok diye düşünüyorum..
0
ned flanders
(31.10.08)
(10)

Güzin Abla/Gülşen Abi Revisited - Bir münasebetsizin dert notları

mishkin
Tevellüt 1986, cins: heteroseksüel erkek, medeni vaziyet: müzmin sap.Sorun şu: Yaptığım parmak hesabına göre 22 yaşındayım ve yapamadığım parmak hesabına göre şu ana değin hiç kız arkadaşım olmamış. Gerçek anlamda münasebetsizin tekiyim yani. :) Şekil şemal açısından bir problemim olduğunu düşünmüyo
Tevellüt 1986, cins: heteroseksüel erkek, medeni vaziyet: müzmin sap.

Sorun şu: Yaptığım parmak hesabına göre 22 yaşındayım ve yapamadığım parmak hesabına göre şu ana değin hiç kız arkadaşım olmamış. Gerçek anlamda münasebetsizin tekiyim yani. :) Şekil şemal açısından bir problemim olduğunu düşünmüyorum, kız cinsi arkadaşlarımdan aldığım çeşitli tepkiler de bunu teyit eder nitelikte, erkek cinsi arkadaşlarımdan aldığım gazlamalardan bahsetmiyorum bile. İlginç, enterasan bir fiziğe sahibim diyeyim. :) Mühendis değilim, pek fazla nerd de sayılmam hani. Senelerdir yalnız yaşıyorum. Ne ortam civeleğiyim, ne de tam olarak asosyal. İkisinin ortası diyelim. Genel itibariyle 'efendi' olarak etiketlenecek bir insan evladıyım. Ota boka ahkam kesecek, anektod aktaracak, ortamı neş'eye gark edecek adam rolünü başarıyla ifa etmişliğim de vakidir. Lakin utangacım da. Nasıl oluyor bu, ben de bilmiyorum. Bir şekilde oluyor işte. İnsanların gözünün içine 6-7 saniyeden (evet saydım) uzun bakamam mesela, huylanırım.

"Beraber birer hamburger yiyek mi, çay içek mi?" kabilinden olmasa da birtakım teşebbüslerim olmadı değil. 2-3 defa aşık oldum ve hatta. Ama olduramadık, kâh eski sevgiliye geri dönüldü, kâh varlığından bile bihaber olduğumuz cari sevgili tarafından tehdit edildik, azarlandık filan. Ender gelişen osasuna atakları hiç bi şekilde netice vermedi işte. Nedir? Melankolikleştiğimde futbol metaforuna bağladım, ağladım, üzüldüm, zırladım, şikayet ettim. Şikayet gördüğünüz üzere sürüyor.

Bu devrin ilişki yamyamı (meşru gerekçeleri de yok değil) alternatif gençliğinin değerleri nezdinde, konvansiyonel teyzelerin 40'ına gelen adamlara reva gördüğü "evde kalmış bu, bundan bi bok olmaz" yaftasının bir benzerine sahip olduğumun farkındayım. Zaten sorun da bu ya: tecrübe, tecrübe, tecrübe.. Don Juan olmayan adamdan sayılmıyor sanki, yaşanılan ilişkiler, eski sevgililer bir gurur madalyası gibi taşınıyor. İş başvurusu gibi düşünün, siz hiç aranılan şartlar arasına "alanında en az 2 yıllık tecrübeye sahip" ibaresini döşemeyen sektöründe öncü firma gördünüz mü? Anlayamadım ben bu kıdem, tecrübe işlerini; sanki Milan'a 'experienced full back' aranıyor, yeni bir Maldini bekleniyor. Hafiften hüzünlendiğimde, evet, futbolla alakalı mecazlara sığınırım, doğru.

Modern/modern sonrası toplum dişilerinin ihtiyaçlarına cevap veremiyorum gibi geliyor bazı bazı, mülakata çağrılmıyorum, biz sizi ararız deniyor. Saflığım, toyluğum kıçımdan başımdan fışkırıyor sanki; bunu saklamak için ve daha fazla hayalkırıklığına uğramamak için hareket etmiyorum artık, hiçbir şeyi de kovalamıyorum. Öylece duruyorum mal gibi. Biliyorum ki, benden başka nice potansiyel veya mevcut ilişkisel adam var etrafta, hepsi de yolu yordamı ezberlemiş, özgüveni çelik gibi tipler. Bunca don juan'ın ve onların ördüğü ilişkisel hengamenin arasında, benim çağdışı sevgimin nası bir şansı olabilir ki? Neden boşa kürek çekeyim ki? Halihazırda zaten kaybedilmiş bir davanın mümessili olduğuma kanaat getirip, öylece duruyorum mal gibi.

Diyeceksiniz sen de geleneksel olana, avam olana bir yanıyla sana benzeyene meylet. Çok zor, imkansız gibi. Kurduğu en komplike cümle "Bu da bizim şarkımız olsun aşkıığm" olan, üniversite sonrası çabucak evlenmek için koca arayan insanlarla ne paylaşabilirim ki? Kafaların, zevklerin uyuşmadığı zaten belli. Neden boşa kürek çekeyim ki?

Çevremdeki insanların hareketli hayatlarını seyretmekten, ilişki grafiklerini gayrıihtiyari takip etmekten de sıkıldım. Oyuna, sisteme, ne derseniz ona da dahil değilken bu durum ne kadar can sıkıcı birşey bilemezsiniz. Feci bir umutsuzluk içindeyim, ki öyle olmamam herhalde anormal olurdu.

"Bunun elini sıkmamak lazım", "Nasır var nasır", "Buna fazla dokunmamak lazım eheh" gibi aşağılamalardan da ikrah geldi. Sistemin dışında olup, bunu dışarıdan takip etmek işte bu yüzden can sıkıcı.

Hayır lütfen, badakizm bkz'ı filan vermeyin sırf cevap yazmak adına. Ben o edebiyatı ezberleyelip unutalı çok oldu, lakin yalnızlık her daim baki kaldı.

Merhamete karnım tok, yardım da dilenmiyorum. Uykum kaçtı, beş paralık keyfim de kaçtı gece gece, içimi dökesim geldi sadece.

Ne bileyim işte. Biraz uyusam toparlanır mıyım?
0
mishkin
(31.10.08)
bismillah daha 22 yaşındasın. gelenekseli falan takma kafaya. hem sana üniversite sonrası nasıl evlenirim gözüyle de bakmaz kimse şimdilik. küçüksün kardeş.

bence tek sorun, insanların gözüne 7 saniyeden fazla bakamaman. ilerde sorun olabilir. işe eleman alacak olsam öyle birini istemem. bir de üniv durumunu ayarla bence. okuyorsan devam et, okumuyorsan oku :)

şu bakış problemini hallet, gerisi fasafiso. çok kişiyle tanışırsın, ortamlara akarsın, çevreni genişletirsin. illaki bir kız bakar sana da. sevgilisi olmayan, ex e dönmeyen bir kız yani.
0
lovemyself
(31.10.08)
live to win, dare to fail demiş james abimiz. biraz da bu pazarda kendini pazarlamayı öğren. yanlış yapa yapa öğreniyor insan. hatta bazen öyle hatalar yapıyor ki ileride her düşündüğünde içi gıcıklanıyor. ama bunları yaşamadan da öğrenemiyorsun birçok şeyi, her alanda olduğu gibi. riskli oynayacaksın biraz, beklerin ileri çıkacak yeri geldiğinde, savunmanın arkasını boş bırakacaksın. en fazla birkaç mağlubiyetin ardından zico'nun fenerbahçesi gibi olup çıkarsın. işin sırrı ilk cümlede yani.
0
uckac
(31.10.08)
evet biraz uyursan toparlanırsın
hiç bir seye gec kalmis degilsin, hic bir sey icin de erken degil
hem ender,nadide olani istiyorsun ki icten ice de onu büyütüyor, hatta sanirim özenle icinde yetistiryor,üzerine titriyor hatta övüyor, yüceltiyorsun sonra hem de ayaginin dibinde her yerde bitsin istiyorsun
sence de celismiyor musun
hem bu modern dünyanın tüm kurallarina karsi bir sövalyesin hem de aslinda toylugundan falan dem vurarak onlara dahil olmak istiyorsun (2. paragraf)
daha fazla yazamk istemiyorum lakin uzun olacak
futbolla alakalı mecazların da güzel
ben daha cok cristiano ronaldo tipi forvet arıyorum
0
gdduman
(31.10.08)
tip duzgun diyorsun, 22 yasinda cok cok az erkek kendini senin kadar iyi ifade edebilir yukaridaki satirlarda gordugum kadariyla, yani kafan da calisiyor. bu sartlar altinda gizli bir kovada kadin kulagi koleksiyonu yapmiyorsan, begenilmemek gibi bir sorununun olmamasi lazim.

yasadigin birkac olumsuz tecrube nedeniyle cesaretini yitirip giriskenligini kaybetmis olabilir misin? yani kir kabugunu bence, reddedilmekten korkma.

bir de kadinlar genelde tecrubeli erkeklerden hoslanir, o kadar cicek koklamis ama bak bende karar kilmis dusuncesini sever, yakin cevrenden seni cok iyi tanimayan kisilere yazarken konusma arasinda inceden elimden bir ucan bir de kacan kurtuldu zamaninda mesaji vermeyi deneyebilirsin belki :P
0
saramara
(31.10.08)
Edebiyatın kuvvetli, akıl yaşta değil baştadır elbette ama yaşından beklenmeyecek ölçüde iyi olduğunu söyleyebilirim. Nickinin de Dosto'nun unutulmaz karakteri Prens Miskin'i andırması belki de hoş bir tesadüf olmuş. Gelelim sadede, modern çağda senin içerisinde olduğun insan tipolojisine pek prim tanınmıyor maalesef evet. Hele de Bu Türkiye coğrafyasında. Piyasa malı değilsen dediğin gibi çözümü olmayan kör kuyularda dolanıp duruyorsun. Tek çözüm var gibi, sosyal çevrene -mecburen- ayak uydurmaya çalışmak. Bunun da ne kadar zor olduğunu kabul ediyorum ama başka da şansın yok gibi. Uyumak geçici bir alternatif olabilir, bir de dün bir arkadaş tek başına yapılabilecek şeyler diye başlık açmıştı ekşi duyuruda ona bir göz at. Uzunca cevap yazan bir arkadaş olmuştu, nickini şuan tam hatırlayamıyorum, onun cevabı reçete gibiydi, İşine yarayabilir. Benden bu kadar :)
0
villeneuve
(31.10.08)
kendimi senin kadar iyi anlatabilseydim coşmuş bir insandım şimdiye kadar. yaşadıklarını aynen yaşıyorum. ama ben bunları farkettiğimden beri daha girişkenim, daha bir özgüvenim yerine geldi. yani şunu anladım; kimse senden üstün değil, herkes aynı hayatı yaşıyor, sadece birileri daha farklı yaşıyor. hiçbir şey için erken ya da geç değil. zamanı gelince yaşarsın. ama mutlaka da denemelisin bir şeyleri.ilk atışta tutturamazsın genelde zaten. tecrübe hanene artı puan eklenir ama.

semih gibi vurduğunu gol yapmaktansa guiza gibi kaçırmak lazım ara sıra yani.
0
rectoa
(31.10.08)
çocuklar,
bir kaleci gibi oyunu izleyip, defansı organize edip, takıma goller attırmaktansa; hagi gibi deneyip, golleri kaydedip, efsane olmak lazımdır. devir, hareket devridir. kaleciler her zaman vardır, dikkat!
0
head
(31.10.08)
Dumunu iki cümle ile özetleyeyim istersen:

Hem ortam kızlarıyla paylaşacak bir şeyin olmadığını, onları beğenmeediği söylüyorsun; hem de uçanı kaçanı kapatayım istiyorsun.

Daha da özeti sen ne istediğini bilmiyorsun bence. Anladığım kadarıyla arkadaşların "hehe oğlan lan bu" (tabirim için özür dilerim) dalgalarından sıkılmışsın. Kendini kanıtlamak için bu yollara başvuruyorsun.

Oysa bırak güzel kardeşim. İlla kendini birilerinin biçtiği rollere uygun mu yaşamak zorunda hissediyorsun? Kim ne derse desin, sen akışına bırak olayları. Elbet senin de bir alıcın çıkar. Neden skor peşinde ömrünü tüketiyorsun ki? O skor yapanlar çok mu mutlular?

Sen enerjini başka yerlere kanalize et. Biraz kulaklarını tıkamayı öğren.

Ben ortamlara akıp 1-2 hatun kaldıracağım. Sana iyi şanslar.

İmza: Kazanova Atatürkiye
0
ataturkiye
(31.10.08)
ya farkında mısın, sen o kadar müthişsin ki kızlar sana yanaşmaya korkuyor aslında. "bu kesin bana bakmaz" diyorlar, eminim. buna inanırsan, göz göze bakamama problemi, kızların istediğini verememe problemi gibi şeyler ortadan kalkacak. gerçekten sadece şöyle düşün :
etrafımdaki bütün kızlar benimle olmak istiyor aslında,ben kiminle olacağımı seçeyim bari.

gördüğün o don juanların hepsi böyleymiş gibi davranıyor, kızlar da gerçekten çevrelerinde pervane oluyorlar. olay bu kadar basit.
ha, ilerleyen zamanlarda böyle oyunlardan sıkılmış, senin özünü görüp istediğin saf sevgiyi sana verebilecek ve senden alabilecek bir kız olsun isteyebilirsin, ama öncesinde yanlış olandan biraz tadarsan doğrunun kıymetini daha iyi anlarsın.
0
ahandanick
(01.11.08)
5 paragraf yazı yazmıştım şimdi, bir süre sonra otomatik olarak log-out ediyormuş sistem. Uçtu gitti. Kısa bir özet geçeyim..

Yaşamak lazım, hayatın içine karışmak lazım, doğru, ama ona da götüm yemiyor. Herkesin kendini mük-kem-mel gibi arz ettiği bir dünyada, bundan gayrı en başından kusur, hata, hayalkırıklığı istemiyorum. Olacak olanları tahmin edebiliyorum ve benzer talihsizliklera, başarısızlıklara yeni baştan tahammül edemeyecekmişim gibi geliyor niyeyse.

Bu işlerin kader/kısfmet/talih gibi parametrelerle yürüdüğüne, işlerin spontane geliştiğine öyle bi inandırılmışız ki, öyle bir keklenmişiz ki; bu kadar geç ayınca toparlamak da zor. Meğerse binbir çeşit teamül, trik, davranış kalıbı varmış da, eksik kalmışız.

Mutsuzum, huzursuzum, siniğim. Vebali de "Ajk tefadüsleri severg" diye palavralar sıkarak kesesini doldurmaya çalışan birtakım orospu çocukları ve teamülü, triği, usulü bilip de ekmeğini garantiye almak için onlara mürid kesilen ya da öyle görünen kimselerin boynuna.

Oyunda yokum gayrı, istesem de katılabileceğime inanmıyorum. İsteyip istememek de ehemmiyet arzetmiyor, elden birşey de gelmiyor ya, neyse. Elimize verenler, elimizden tutanlardan fazla olduğu müddetçe elden ne gelebilir ki hem zaten? : )

Derdime ortak olduğunuz için sağolun. Hadi kalın sağlıcakla.

PS: Evet, Lev Nikolayeviç Mişkin.
0
🌸mishkin
(01.11.08)
(27)

Gece mezarlığa girmek

nickini vermek istemeyen suser
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı k
Şimdi ben samhain/halloween dolayısıyla 31 ekim gecesi tek başıma veya bir arkadaşımla (edit var burda) Karacaahmet mezarlığında dolaşmak istesem;

1. Karacaahmet'te kaç bekçi vardır?
2. Bekçi(veya bekçiler) tarafından görülme ihtimalim nedir? (ses, ışık olmayacak)
3. Yakalanma ihtimalim nedir? (hızlı koşarım ama gece bekçinin fener avantajı var)
4. Yakalanırsam ne olur?

Ayrıca Karacaahmet'e gitme, x mezarlığına git türü önerilere de açığım. (Anadolu yakasında olmak kaydıyla)
x = yakalanma tehlikesinin az olduğu gotik bir mezarlık.
0
nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
tek basina mi?

edit: ben gece ve yagmur yagarken gitmistim, hicbir heyecani yok:)
0
ermanen
(31.10.08)
valla orda bulunma sebebinizi bekçilere açıklayabilecekseniz gidin.
0
rectoa
(31.10.08)
@boilteau: Bana çok uzak kalıyor orası, neden daha heyecanlı olacağını düşünüyorsunuz?
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
karacaahmet çok büyük karanlıkta yönünü kaybedersen zor çıkarsın oradan ayrıca da bir sürü başıboş köpek var. yani dünyevi sıkıntıların daha çok olur. bekçi falan olduğunu zannetmiyorum.
0
synick
(31.10.08)
@ermanen: Hani samhain gecesi olduğundan hayalet zombi falan görürüz belki, ben mezarlığa gitmenin heyecanlı olabilme ihtimalini seviyorum :P

@synick: İyi oldu söylediğiniz, pusula alayım yanıma. Köpekler şimdiye kadar pek bir şey yapmadılar bana, bu saatten sonra da yapmazlar herhalde.. Yapmazlar di mi? :(

@boilteau: geceyarısına doğru girip sabaha doğru çıkmayı planlıyoruz, ama olur da sıkılırsak gece 3 te küçükyalıdan dönemeyiz :/
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
neden halloween gecesi?

peki halloween gecesi ise neden müslüman mezarlığı?

madem öyle ecnebi mezarlığına git.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
@mea maxima culpa: müslüman mezarlığında bonus olarak cin, evliya çıkma olasılığı var. hem türk islam sentezi frp de oynarız belki.

halloween'i samhain'in yaygın olarak bilinen ismi olduğu için kullandım, yoksa amaç cadılar bayramı partisi vermek değil, birçok inanışa göre ölüler dünyasının yaşayanların dünyasına en çok yaklaştığı geceyi mezarlıkta, ölülerin yanında geçirmek.
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
sahrayicedid te bi mezarlık var ya, ona git,

hem yola da yakın tırsarsan hemen koşarsın. :)

ne yapcanı halen anlamadım gerçi ben de, neyse.
0
thefirstfbli
(31.10.08)
kusura bakmazsan epey bir özenti ve çocukça buldum.

artı uzun süre spiritüel çalışmalar yapan birisi olarak hiç de tavsiye etmiyorum. başına ne geleceğini bilemeyiz.

cin, hortlak dediğin çizgi film karakteri değildir.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
En iyi şu adresten cevap alabilirsin, ayrıntılarıyla açıkla talebini. Eminim yardımcı olacaklardır.

ANADOLU YAKASI HİZMET BİRİMLERİ
Anadolu I. Bölge Müdür Yardımcılığı :
Adres : Nuhkuyu Cad. Karacaahmet mezarlık alanı girişi Zeynepkamil– Üsküdar / İSTANBUL
Kadıköy, Ümraniye, Üsküdar, Beykoz ilçelerine hizmet vermektedir.
Santral Tel : 0 216 651 55 55-56-57-58-63
Faks:651 55 60S
0
gulden kale
(31.10.08)
boşver mezarlığı orda hayat 0.
0
mortifera
(31.10.08)
@thefirstfbl: yola yakın olması kötü ya, izole bir ortam lazım bana.

@mea maxima culpa: kusura bakmıyorum, kulağa özenti geldiğinin farkındayım ama amacım yalnızca güzel bir gece geçirip merakımı gidermek. başıma gelebilecek en kötü şey de köpek ısırması olur sanırım.

@boilteau: oraya da bakayım o zaman, teşekkürler bilgi için :)

@gulden kale: yardımcı olacaklarını sanmıyorum açıkçası :D
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
valla ben ciddi bir şekilde yazdım yazdıklarımı. şaka filan yapmıyordum.

başına hiç bir şey gelmeyebilir. ama bazı şeyler de gelebilir. cin hortlak dediğin şeylerin şakası yoktur. eğer ki onları görmeye gidiyorsan.

artı mezarlıklarda tinercisinden sapığına tecavüzcüsüne herkesin de bulunabileceğini hatırlatır, satırlarıma son veririm.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
büyük mezarlıklarda kesin sorun olur. bekçi yakalar, satanist damgası yersiniz... polis yakalasa esrarkeş damgası yersin anlatamazsın derdini. daha küçük local bir yer bul derim çok girmek istiyosan. lisedeyken atraksyon olsun diye arkaşlarla bulunduğumuz semtteki(feriköy) mezarlığa girmişliğimiz vardır ki tırsma katsayısı epey yüksek bi eylem. el feneri alın derim. ha bide ne gereği var derim git bi çay demle otur evinde...

ha bide gothic mezarlık ayağına azınlık mezarlığına girmeyi deneyip yakalanırsanız ismail türüt le aynı kefeye konma şansın var. plan yapmayun plan!
0
la grande
(31.10.08)
sabahlayacaksanız eğer yiyecek bişeyler düşünün ekmek arası yaptırın. ac acına gidme a oğul!
0
crystalsoul
(31.10.08)
@mea maxima culpa: dikkate alacağım uyarılarınızı, teşekkürler :)

@la grande: hah buydu asıl sorduğum. uzun saçlı olduğumuzdan kolayca satanist damgası yiyebiliriz sanırım :/
feriköy güzel yer ama karşıda olduğundan gidemeyiz.

@crystalsoul: yiyip çıkarız artık :D
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(31.10.08)
yani asıl önemli ihtimali atlamışsınız, ya orada bi tinerci veya serseri size zarar verirse? o tenha yerde size bişey olsa yardım edecek kimse yok. mortifera'ya katılıyorum, ölüleri boşverin onlarda hayat yok. ne demiş şair, "bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden // bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden".
0
tom riddle
(31.10.08)
istanbulda değilim ama onun kadar olmasada büyük bir kentteyim. önceki evimiz mezarlığın yakınında idi. mezarlıkla ilgili çok rüya gördüm. bilmiyorum belkide hergün yanıbaşında olduğum içindir. çocuktum o dönemlerde. şuanda bile (time 02:16) tırsık modundayım.
herşeye rağmen bu atraksiyonunu kutluyorum. gönül isterdiki madden bir olay olmayacağı garanti olsun ve yalnız dal mezarlığa ama köpeğinden tinercisine vs. bir çok tehlike olduğu için yalnız girmen sakıncalı olur. bekçi konusuna gelirsek ben sanmıyorumki seni farkettiğinde yakalamaya çalışsın, peşinden koşsun. büyük ihtimalle görmemezlikten gelir. en fazla düdüğünü çalar. unutmayınki onlarınki de can. bu sebep dolayısıyla bekciyi kafana takma. istanbul u bilmediğim için tinerci ve köpekler hakkında yorum yapmayacağım. istanbul da olsaydım bende eşlik etmeyi isterdim sana.

not: akıl verecem iyi dinle beni. burda gideceğin yeri filan yazma sakın ya da herkese söyleme eşşek sakasına kurban gidersin kalbin dayanmaz sonra.. bizide üzersin diğer sevdiklerinide. anlıyosun diimi beni?
0
ciddi sallıyorum bak
(31.10.08)
benim asıl korktuğum ise ertesi günü gazetede bir haber okumamız. sabah mezarlıkta şuursuz olarak bulunan genç bakırköy akıl hastanesine kaldırıldı. gencin mezarlığa nasıl geldiği ve orda ne yaptığı bilinmemektedir. tanıyanların bilenlerin polise başvurması rica olunur.
0
mea maxima culpa
(31.10.08)
rentts
(31.10.08)
bekciye falan rastlamadim Karacaahmette
ben hiç tinerciye de rastlamadim ama kedi ve köpegi boldur
Karacaahmet o kadar büyük ki
istersen Çicekci tarafında bir yerlerde sansini dene zira aksi her hangi bir sey olursa yola yakın
hem en güzel mezarliklardan da biridir kendisi Eyüp Sultandan sonra
gece mearlik mezarliktir, güzeldir
hem sanilanin aksine bence yüksek boylu agaclarin az oldugu mezarliklar daha ürpertici
her sey kabak gibi ortada, hic düsünme sansin yok ay da tepede nefis valla
Cekmeköy mezarligi
iyi eglenceler
0
gdduman
(31.10.08)
karacaahmet'in arkasinda oturuyorum, bekci falan hayatta gormedim seneledir. cicekci tarafina gelmen en mantiklisi cunku hem kimse olmaz hem de kacabilmen rahat olur. (bu otobuslerin kapiagasi duragi olan yerden giriceksin misler gibi) yalniz 3 4 sene once teksas gibiydi oralar, baya bir gasp oluyordu simdi durum oyle degil sanirim, bir de deli kopek olur walla.. bisey gorebilirsen haber ver cok merak ettim :)
0
kenarortay
(31.10.08)
aman diyim
(bkz: eyüp mezarlığı)
(bkz: deli fuat)
0
cedilla
(31.10.08)
sahrayı cedit mezarlığı. süperdir.
0
insanimsi
(31.10.08)
tarlabaşı'yı deneyin, halloween geceleri çok cool tarlabaşı'nda.
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(01.11.08)
merak ettim, naptınız gittiniz mi mezarlığa?

bu arada tarlabaşı yorumu süpermiş :)
0
tom riddle
(02.11.08)
gittik evet :) kafamız güzel olduğundan hayli heyecanlı ve atraksiyonlu geçti fakat cin hortlak falan göremedik.
0
🌸nickini vermek istemeyen suser
(05.11.08)
(15)

yalnız ama mutlu?

chaud
yalnız bir insan veya tek başına olmak isteyen birisi dışarıda eğlenmek için ne tür aktivitelere katılabilir ?Mesela sizin milletle çekilmiyor tek başıma paşa paşa yapıorum dediğiniz şeyler var mı?
yalnız bir insan veya tek başına olmak isteyen birisi dışarıda eğlenmek için ne tür aktivitelere katılabilir ?
Mesela sizin milletle çekilmiyor tek başıma paşa paşa yapıorum dediğiniz şeyler var mı?
0
chaud
(30.10.08)
fotoğrafa başlayabilirsin
0
flyalone
(30.10.08)
Evet fotoğraf candır.
0
inugard
(30.10.08)
muzik enstrumani calmak
disarda demissin ama disarda da calinir belki:)

tek basina yapilan sporlar var bir de?

seyahat edilebilir, bu sirada baskalariyla tanismak sana kalmis tabi, belki baskasi seninle tanisir..

son olarak baskalarina yardim edebilirsin, teknik olarak tek basina yapmis oluyorsun..
0
ermanen
(30.10.08)
bisiklet.
0
kurukafa
(30.10.08)
sinemaya tek basina ve hatta salonda kimse olmaksizin izlemek. bu super olur da olmuyor genelde.
0
entrapmen
(30.10.08)
ufak tefek de olsa kırtasiye alışverişi yapmak, yada özellikle dev bi megastora gidip, ikea olur, eskiden metro vardı hala var mı bilmem, bauhaus olur ofis store olur, kabalcı gibi biyer olur, dnr, ya da cağaloğlu tarafları olur, bit pazarı olur, 1 milyoncu olur birsürü karışık ıncık cıncık envai çeşit olan biyere gidip herşeyi karıştırarak deneyerek, altına üstüne bakarak dolaşmak da dolaşmak...

konsere gitmek, sergi açılışlarına gidip bi bardak şarap kapıp alıcıymış gibi bakmak insanları gozlemlemek, sokakta birini kısa sureliğine takip etmek (kalabalık zor oluyor), balık tutmak, imza günlerine gitmek, bi ses kayıt cihazı alıp sokaktaki insanlarla roportaj yapmak, kavun seçmek (milletle en çekilmicek şeydir), bi kursa gitmek, kuş gözlemciliği yapmak, şimdiye kadar milletle yapılan tüm aktiviteleri tekbaşına yapmayı denemek (insan bazen tek başına bişeyler yiyip içmeyi bile özleyebiliyor, bide yanına dergi kitap fln alıp okumak mesela) yaşadığı yerde şimdiye kadar hiç gitmediği turistik ya da tarihi biryere gitmek, koleksiyon yapmak istediği birşeyler toplamak için gezmek (deniz kabuğu olur, shot bardağı olur, hatta biyerlerden ufak tefek yürütülen birşeyler olabilir tuzluk gibi, adrenalinli de olur) trafiğin çok yoğun olmadığı saatlerde toplu taşıma araçlarıyla gezmek, sokak hayvanlarını beslemek, dişiysen kuafore gitmek, erkeksen berbere gidip gazete çay muhabbet yapmak, bir eskiz defteri alıp etrafta gördüklerini karalamak, not almak, extrem sporlarla uğraşmak, lunaparka gitmek, böcek örnekleri toplamak, koşmak koşmak koşmak...

bunların hepsini bir arada yapan manyak bi insan portresi çizdim sanırım ama olsun ^_^
0
random blonde
(30.10.08)
tiyatroya gitmek beni epey oyalardı yalnız dolandığım zamanlar. devlet tiyatroları ve belediye tiyatrolarından bahsediyorum özellikle. biletlerini haftalar önceden alması, oyun gününü beklemesi filan bile bi heyecan unsuruydu. oyunun ardından eserle ilgili yazılmış çizilmiş şeyleri okumak filan da var sonra.
0
peki
(30.10.08)
küçük, keyifli bir kafe bulup kahve-sigara eşliğinde kitap, dergi falan okunabilir, süper olur.
0
kobuzchu kiz
(30.10.08)
düşünmek, yalnızken düşün.
0
naithan
(30.10.08)
sahaf gezer, kitapçida vakit geçirir, bara gider dans eder(erkekse biraz zor ama), sinemaya gider,5-12 kasim arasinda Kısa Film festivaline gider, konsere gider, günübirlik haftasonu turlarina katilir ( yakin yerler), müzeleri gezer...
0
gdduman
(30.10.08)
italyancaya başlayabilirsin. (bkz: yeni başlayanlar için italyanca)
0
hakiki bulut
(30.10.08)
motosiklet kullanmak. virajlı, uzun bir yolda motosiklet kullanmak.
0
kriker
(30.10.08)
otostop.
0
insanimsi
(30.10.08)
kitap okumak ki biriyle yapabilen varsa haber versin.
koşmak veya jogging müzik eşliğinde.
film izlemek ki konuşkan biriyle hiç olmuyor.
kitapçılarda kitap arkası okumak, aylak geçirilecek birkaç saatin varsa ideal.
balık tutmak.
neden ben yalnızım diye hayatını ve çevreni sorgulamak.(neyse:)
0
son nefes
(30.10.08)
herkese çok teşekkür ederim fotoğrafçılık,kuş gözlemciliği ve kafede sigara+kahve+kitap süper gözüküyor.
@random blonde okurken kocaman bi sırıttım sen hiç değişme emi :D
0
🌸chaud
(31.10.08)
(12)

eski sevgili suali - gerçekten ne kadar orjinal bir mevzu!!! -

kafamdaki tilkiler
Şimdi bu sualim "gönül mevzusu" kadar basit bir konu gibi gelecek ama aslında pek öyle değil. Ekşi duyuruya girip başka rumuz aldıracak kadar hayatımı etkilemekte.Bundan 1.5 sene kadar evvel 3+ sene beraber olduğum kız arkdaşımdan sadece kendi hatalarım nedeniyle (epey büyük hatalar) bir daha bir ar
Şimdi bu sualim "gönül mevzusu" kadar basit bir konu gibi gelecek ama aslında pek öyle değil. Ekşi duyuruya girip başka rumuz aldıracak kadar hayatımı etkilemekte.

Bundan 1.5 sene kadar evvel 3+ sene beraber olduğum kız arkdaşımdan sadece kendi hatalarım nedeniyle (epey büyük hatalar) bir daha bir araya gelemeyecek şekilde ayrıldık. O kendi hayatına devam etti, 1 seneye de yakın ne görüşüyoruz ne konuşuyoruz.

Arada kendi hatalarımı anladım, çok pişman oldum. Ama dönüşü yoktu (bundan eminim) Bitti gitti yani.

Zaten zor bir sene geçiriyor olmamın etkisiyle -afedersiniz- kafayı hafiften de çizdim. Ana mevzu bu olsa da, yanına eklenenler sağolsun, 6 ay boyunca (epey)ağır ilaç ve psikiyatr tedavisi gördüm. Sonrasında psikiyatrı ve ilaçları yavaş yavaş kendi isteğimle bıraktım, ki zaten büyük bir faydası olduğunu sanmıyorum.
Unuturum, unuturum diye bekledim. Olmadı. Kendimi artık eskisi kadar fazla öldüresiye suçlamasam da, yine bir köşede hep kaldı. (Eşek kadar da adamım, öyle 17-18 yaşında da değilim, kendime bile garip geliyor.)

Gün içinde eskisi kadar çok düşünmüyorum. Her saniye aklımda değil. Günlük hayatıma devam edebiliyorum, lakin neredeyse her gece hala rüyamda görüyorum;

Normal ve ufak bir sorunmuş gibi gelebilir de, sabah kalktığımda hakikaten şaftımı kaydırıyor bu benim. Zaten rüyalardan fazlasıyla etkilenen bir tipim, rüya ile gerçeği birbirinden ayırt edemediğiniz o 3-5 dakika bazen günümün yarısını yiyebiliyor.

Yeni bir ilişkiye başlayamıyorum. Bu şekilde zaten başlanmaz.
Arkadaşlarıma anlatamıyorum. Çünkü -afedersiniz- kafalarını aylar boyunca fazlasıyla siktim. Bana bu konu hakkında bir şey sorduklarında "oooo, bitti gitti yahu..." tarzında cevap veriyorum genelde, iyiyim diyorum.

Psikolog veya psikiyatr ile artık işim olmaz. Bunlar biraz seçenek dışı. Ama yani, artık en azından, her gece rüyamda görmek istemiyorum. Bilinçaltımdan çekip çıkarmak, olmamış gibi devam etmek, silip atmak istiyorum. (ve bunu da ilaç kullanmadan yapmak istiyorum)

1 seneyi geçti hala hala hala aklımda. beraber olmayacağımıza da eminim bir daha, öyle bir umudum da yok. kafayı yiyeceğim. her gece her gece rüyada...

var mıdır bir yolu? neredeyse her şeye açığım? normalde zırvalık olarak göreceğim şeyler bile mantıklı gelecek şu an yani.

(daha 1 saat önce uyandım ve yine rüyamdaydı, buna istinaden gaza gelip soruyu yazabildim)
0
kafamdaki tilkiler
(29.10.08)
bi geyik vardır ya, birini unutmak için birlikte olduğunuz sürenin yarısı kadar zaman geçmesi gerekir diye. çok da geyik diyl aslında.
hem sayılı gün çabuk geçer :)

bence insanlardan size "e bi daha deneyin?" gibi bir tavsiye gelmesini beklemeyin. yani eğer bilinç dışı olsa da böyle bir düşünceniz varsa, ki olabilir, doğaldır, ama ne yazık ki sağlıklı olmaz. denenmişi denemek pek bi işe yaramıyor ne de olsa.

üstelik diğer taraftan yaşadığınız gayet normal bir süreç. 1 sene çok da uzun bi süre sayılmaz yaşadığınız ilişkinin uzunluğu ve yoğunluğu söz konusu olduğunda. ancak saplantı haline gelmememesi için kendinizi şartlamanız gerek. bittiğine inandırmanız, başkalarıyla birlikte olabileceğinize inandırmanız, dünyada gerçekten size uygun ve aynı ya da daha güzel bir ilişki kıvamını yakalayabileceğiniz başkaları olabileceği fikrini kabul etmeniz. boktan bi durum evet. minimum hasarla nasıl atlatabilirim sorusunun cevabı ise aslında sadece sizde. zihni meşgul etmek ise tabi ki en iyi şey. üstelik zırva da diil. bakınız: (bkz: amigdala/@insensitive) beyninizi biraz oyuna getirin kısaca :)
0
insensitive
(29.10.08)
çözüm bizde değil sende. ne desek boş. ya yeni kız, ya da yoğunlaşabileceğin bir hobi bul. kelebek etkisi, itörnıl sanşayn of dı sıpotles maynd izle iyice moralin bozulsun.
0
cha
(29.10.08)
belki de sadece bir takıntı olmuştur artık kendisi senin için. zira aşk, sevgi, tutku gibi duyguların bu kadar uzun ve bu kadar yoğun yaşanacağına inanmıyorum.

ben olsam, sorunun üzerine giderdim. kendisi ile konuşma, görüşme şansın varsa konuş, görüş derim hatta. yeniden bir ilişkiye başlayın demiyorum, zaten bence de olmaz. ama en azından ara sıra vakit geçirince, takıntı yapmaya değmeyecek biri olduğunu anlayabilirsin.

geçmiş zaman oldu, bi keresinde ayrıldığım sevgilim ile bir kaç kez görüşmüştüm de ayrıldıktan sonra. hala seviyordum ve fakat en son gördüğümde artık sevmediğime karar vermiştim mesela. böyle bir aydınlanma anı yaşarsın belki de, kimbilir?
0
mavikedi
(29.10.08)
bu rüya mevzu çok kötü. insan feci etkisinde kalıyor.

psikoloğa gitmem artık, arkadaşlara da anlatamam, sevgili de hikaye oldu diyorsunuz ve pek seçenek kalmıyor.

o zaman öncelikle bir hobi bulacaksınız. misal resim dersi, misal dans dersi bunlar güzel şeyler. evden çıkmanızı sağlar.

bir de puzzle öneriyorum. 1000lik, 1500lük bir puzzle alın. feci şekilde beyni boşaltıyor, insan dünyayı unutuyor yaparken.

benzer şeyler bulabilirsiniz.

veya haftanın uygun bir günü çocuk esirgeme kurumuna gidin, ordaki yavrulara yardım edin. biraz çıkın bu çemberin içinden.
0
mea maxima culpa
(29.10.08)
neyle geçer bilmem de 1000lik puzzle ile geçeceğini sanmam pek.
0
mortifera
(29.10.08)
bir erkek olduğunuzu varsayarak yazıyorum,

madem aradan 1,5 sene geçmesine rağmen unutamadınız, madem yaptığınız hataların farkına vardınız eski sevgilinizi bundan haberdar edin derim. yalnız telafi etmek gibi bir niyetiniz varsa arayın tabi ki. sadece konuşup, kendinizi rahatlatacak ve belki aynı hataları yapmaya devam edecekseniz bu işleri daha da berbat eder. ilk önce iyi niyetle kabul edilecek olan görüşme teklifiniz, aynı sorunlar devam edecek olursa mutlaka laf sokmalara karşılıklı birbirini yıpratmaya dönüşecektir.

tabi burada kızın bu 1,5 sene içersinde neler yaşadığı, hayatına birinin girip girmediği de çok önemli. eğer böyle bir durum yoksa, ne olursa olsun mutlaka görüşme teklifinizi kabul edecektir. başka hiç bir sebebi olmasa bile meraktan kabul eder insan. ve bir erkeğin hatasını anlayıp telafi etmeye çalışması bir kadın için her zaman önemli bir referanstır. o zamanlarda yaşadığınız kötü durumları anlatırsınız, üzgün olduğunuzu söylersiniz ve bundan sonrasında çaba harcayacağınıza ikna edersiniz. denenmişi denemek evet akıl karı bir iş değil genelde ama istisnai durumlar her zaman vardır. denemeye değer bence...

diyelim ki, tekrar yapamayacağınıza karar verdiniz sonuçta. konuştuğunuz için rahatlayacak, en azından ileride hala yapabileceğiniz bir şeyler varken yapmadığınız için pişman olmayacaksınız.

son olarak "hayır benim niyetim kesinlikle tekrar denemek, telafi etmek değil" diyorsanız, bol bol film izlemenizi ve kitap okumanızı öneririm. dizi de olur. maksat gerçek hayattan soyutlanmaksa ard arda izlenen filmler diziler bunda gayet başarılı olmanızı sağlıyorlar.

geçmiş olsun ve kolay gelsin.
0
kizillik
(29.10.08)
Hipnoz ile unutulur mu ki? Tam bilgim yok bu konuda ama bilinçatlından silmek falan deyince direk o geldi aklıma...
0
inugard
(29.10.08)
bir daha beraber olma umudunuz olmasa da en azından içinizi dökmek amacıyla konuşmayı deneyin bence. ayrıldıktan sonra yaşadıklarınızı duygu sömürüsü yapmadan anlatın (şu an yapıyorsunuz diye demiyorum yanlış anlamayın arada çok ince bir çizgi var da ondan söyledim). onun neler yaptığını, mutlu olup olmadığını, hayatında bir insan olup olmadığını vs. öğrenin, konuşun yani her şeyden. tabi tekrar bir araya gelmek ikiniz için de makul bir çözüm olursa o da ayrı bir güzel olur ancak öyle bir beklenti olmadan uzun uzun konuşmak iç dökmek bence bir nebze yardımcı olur diye düşünüyorum.

konuştuktan sonra da güzel şarkılar eşliğinde hayaller kurarsınız, geleceğinizle ilgili iyimser hayaller, bir hobi olsun iş olsun kendinizi yoğunluğa kaptırırsınız biraz, bi süre sonra bi bakarsınız her şey yoluna girmiş. umarım bir an önce olur, kolay gelsin.
0
thejester
(29.10.08)
@thejester önerisi güzel.

rica edin karşılıklı oturun konuşun. belki söylemeyip içinize attığınız şeyler yüzünden bu kadar çok rüya görüyorsunuzdur. bunları ifade edince ortadan kalkabilir.

rüyalar sonuçta yaşanmamış şeyleri yaşamak için görülür. gerçek hayatta eksik kalan şeyleri tamamlamak için.
0
mea maxima culpa
(29.10.08)
insan bir şeylerle ilgilenince hakkaten acısı hafifliyor. ya kız arkadaşını karşına al bi konuş, derdini anlat. en azından vicdan azabın hafifler ya da reddederse olmayacağını iyice görürsün. ya da hiç konuşma ve hobiler bul. ne bileyim dans kursuna git, tiyatroya git, konserlere git, evde yalnız kalma yani.
senin kadar olmasa da ben de kötü dönemler yaşadım. vidan azabı+kötü olaylar üst üste geldi. bu süreçte çalışıyor olmasaydım eminim kafayı yerdim. ama işte olmam çok fayda sağladı.
hobi bul, bir şeylerle ilgilen. hiç olmadı alışverişe çık.
0
oceano
(29.10.08)
kafanızı meşgul ederek en azından gün içinde onu düşünmekten kendinizi alıkoyabilmeniz mümkün tabii. Gece rüyalarınıza girmesi bence gün içinde farkında olmadan onu düşünmeyi geri plana atıyor olmanızdan olabilir, mesela ben etkilendiğim ancak fazla dile getirmediğim olaylarla çoğunlulla rüyamda boğuşurum, sabah kalktığımda fark ederim aslında ne kadar çok kafama takıldığını.
Hobi bulmak, spor yapmak, arkadaşlarla bol bol takılmak vs. en azından başka şeylere kanalize eder sizi ancak tamamen unutabilmenin kesin bir çözümü yok tabii. yukarıda söylenen "eski kız arkadaşınızı karşınıza alıp konuşun" önerisi iki ucu keskin bıçak gibi. İyi ihtimalle onu görür, onunla içinizden geçenleri paylaşınca belki içten içe çektiğiniz vicdan azabı ya da pişmanlık da hafifler, söyleyecek bir şeyiniz kalamadığında da kafanızdan silinebilir her şey. Ancak onun hayatında biri varsa, ya da gördüğünüzde tekrar ondan etkilenir, onu hala sevdiğinizi filan fark ederseniz işiniz daha zorlaşabilir. Bazı insanlar işi son noktasına getirince arınırlar. Sizin için de bu konuda işin son noktası onunla asla olamayacağınızı görmek, ama burada "birlikte olamamak"tan kastım artık ona karşı eskisi gibi bir şeyler hissetmediğinizi anlamanız ya da değiştiğini, artık aynı dili konuşamadığınızı fark etmeniz demek. Bu durumda tamamen aklınızdan çıkartabilirsiniz onu ancak eğer görüşürseniz ve hiçbir şeyin değişmediğini, onun hala sevdiğiniz kişi olduğunu anlarsanız daha fena:)
Kendisinden ne kadar haber alabiliyorsunuz bilmiyorum ancak hayatında biri var mı yok mu, mutlu mu değil mi bilmeden bu görüşmeyi yapmak cesaret ister. Keşke hiç "bir dahası olmaz" durumunuz olmasaydı ama madem var, o zaman üstesinden gelmek için kendinizi zorlayın. Rüyalarınıza giriyorsa girsin, karşınıza yeniden aşık olacağınız biri çıkmadan eski kız arkadaşınızı tamamen silmeniz mümkün değil bence. "Gidin başkasını bulun" çok sığ ve anlamsız bir öneri, dolayısıyla hiç bu konuya girmicem, şanslıysanız karşınıza yeni bir başlangıç yapmanızı sağlıyacak biri çıkar, ama bu da bekleyerek ya da umut ederek olmuyor. En olmadı sakin sakin oturup içinizden, aklınızdan geçenleri kağıda dökün. Bir sayfa, üç sayfa, on sayfa neyse. Bilinçakışı ile aklınıza bu konuda gelen her şeyi yazın, belki farkında olmadan geriye atmaya çalıştıklarınız da çıkar ortaya ve bir nebze rahatlarsınız. Hemen herkes böyle süreçlerden uzun ya da kısa zamanlı olarak geçiyor, bence en önemlisi kendinize bu hakkı vermeniz, saçma sapan gün geçirme çabaları ile kendinizi daha da yormamanız.
0
think martini
(29.10.08)
ne unutmak ne de hatırlamak zorunda degilsin ama
sanirim daha fazla da bununla birlikte yasamak da stemiyorsun diye algiliyorum yazdiklarindan
sadece ama sadece kendini affetmek icin eski kiz arkadasindan af dile ve artik kendini affet
yaptiklarini bir daha yapar misin düsün
pismanliktan, takintiya dogru yol alma
unutamadıgın ne ya da sürekli hatırladıgın sey
hayatinin tama merkezine koymani saglayan duygu ne
yoksa gercekten içinde patlayacak gibi görünüyor
zira sadece gönül mevzusundan uzaaaak duruyor buradan bakinca
istersen buraya yazmaya devam et
istersen baska yerlere ama iyice irdele kendini
yoksa ben de uzunca bir süre unutmadim, unutmayi da pek denemedim (rüyalar,anilar,sarkilar tam bir melankoli,ani ağlama krizlerifalan filan)
ama yine de hayatima kattiği dayanlmz ağirliktan kurtulmayi da istedim ama daha fazlasina izin vermedim
sen daha derinlerinde baska yerlere de sizmasina izin vermissin
0
gdduman
(30.10.08)
(9)

digiturk ve yağmur sorunsalı

hububrad
bu yağmur yağınca, rüzgar esince yayının aksaması olayı sadece biz keriz digiturk abonelerine mi özel? mesela bugün bildiğimiz üyeliksiz uydu risivırı kullanan ve yayını aksayan kişiler var mı aramızda istanbulda oturan?
bu yağmur yağınca, rüzgar esince yayının aksaması olayı sadece biz keriz digiturk abonelerine mi özel?

mesela bugün bildiğimiz üyeliksiz uydu risivırı kullanan ve yayını aksayan kişiler var mı aramızda istanbulda oturan?
0
hububrad
(26.10.08)
istanbul anadolu yakası'nda normal uydu anteni + sıradan bi receiver ile gayet sorunsuz yayın alıyorum. feci şekilde de yağmur yağıyor.
0
cruor
(26.10.08)
dijital uydu+lig tv kullanıyorum. bende de ara ara kesintiler oldu ama toplasan 5 dakika.
0
teritori
(27.10.08)
kütahyada akeriyenin kantinindeki digiturk de bozulurdu yağmur ve kar yağarken.
0
insanimsi
(27.10.08)
burada digitürk yağmurdan önce bile bozuluyor... manyetik kuvveti mi alıyor nedir digitiürkte sinyal gidiyor 10 dakka sonra yağmur başlıyor.
0
kurukafa
(27.10.08)
nedenini söyleyim, digitürk'ün bağlı olduğu direği değiştirmeniz lazım her zaman oluyorsa, önce direncekler ama değiştirmek zorundalar.
0
thefirstfbli
(27.10.08)
ben bu cevaplardan normal uydunun daha sorunsuz olduğu sonucunu çıkardım şahsen.

direk değiştirsinler diye çağırırsın yaptık diyip, bir şey yapmadan giderler. ya da yaparlar gene bozulur. hiç uğraşılmaz yani.
0
🌸hububrad
(27.10.08)
normal uyduda fazla problem yaşanmıyor. çok nadir oluyor. en çok digiturkte duyuyorum sorun.
0
cha
(27.10.08)
Digiturk çanakları biraz ufak(tı), en azından bizimki öyle idi dediğiniz şey sık sık oluyordu. Şikayetlerimiz sonucunda bağlantı kablosuna bir aparat takmışlardı, sinyali mi güçlendiriyormuş neymiş öyle bir şey demişlerdi(geçmiş zaman). Şu an normal uydu kullanıyoruz, bahsettiğiniz sorun; ntv, ntvspor, cnbce, e2(yani ntv paketi) ve atv kanallarında oluyor. Diğerlerini izleyebiliyorken bu kanallar en ufak yağmurda, rüzgârda izlenemez oluyorlar.
Bu deneyimlerin yerleri; Giresun(iki farklı muhit), İstanbul(Ben diyeyim 5, sen de 15 farklı yer).
0
late viper
(27.10.08)
d-smart da ayni etkiyi ben de yaratıyor
kerizlik hissi
evet, evet tam manası ile o
sürekli müsteri hizmetlerini ariyorum ayni bik bikle karsilaniyorum
0
gdduman
(27.10.08)
(6)

Yumurta Kirma Sanati

ermanen
O kadar guzel yemek yapiyorum ama yumurta kirarken ya elime ya da baska bir yere bulastiriyorum, manyak miyim ben? Yok mu muazzam kirma yontemi?
O kadar guzel yemek yapiyorum ama yumurta kirarken ya elime ya da baska bir yere bulastiriyorum, manyak miyim ben? Yok mu muazzam kirma yontemi?
0
ermanen
(26.10.08)
tek vuruşta halledecek kadar güç uygula yumurtalara. tabi fazla da değil. birbirine vurarak düzgün kıramıyorsan tezgah kenarı biçiminde yerlerde yap. başka da ne denir ki bu konuda. bol bol pratik yapcan:) kolay gele..

he bi de hala var mı bilmiyorum ama kemal abi'nin pastörize yumurtaları vardı, bi dene istersen uğraşma:)
0
jangara
(26.10.08)
yumurtayı tam avcunun içine almada biraz daha öne doğru parmaklarınla kavra. Kavradıktan sonra yumurtanın tam ortasını tezgahın köşesiyle tokuştur.(yumurtanın ortası önemli) tokuşturduktan sonra 2mm çatlak oluşması lazım. Daha sonra çatlak aşağıya bakacak şekilde diğer elini de devreye sokarak yumurtayı iki elinle kavra ve yumurtanın üst orta kısmını menteşe olarak düşünerek...
bi de sadece tek elle olanı var onu daha sonra anlatırım:D
0
ukeladümbelek
(26.10.08)
ukeladümbelek'in dediği gibi yaparsan tavanın içine kabuk parçası düşebilir.
tek elle şöyle yapılır (sağ el):
1- yumurtayı avucuna boylaması parmaklarına paralel gelecek şekilde yerleştir. sivri tarafı sağa baksın.
2- serçe parmağın ve yüzük parmağınla yumurtayı hafifçe kavra.
3- orta parmağı kenarına, işaret parmağı ucuna, baş parmağını da orta parmağının karşısına gelecek şekilde koy.
4- yumurtayı tavanın kenarına çatlatacak şiddette vur.
5- yumurtayı tavanın ortasına getirerek orta, işaret ve baş parmağını yukarıya doğru kastır.
0
insanimsi
(27.10.08)
En güzel ve temiz yol bıçakla yapılandır. Yumurtayı yatay tutup ortasına ekmek bıçağı gibi bir bıçakla vurulacak dengeli bir darbe lak diye açacaktır.
İlk denediğinde fazla ya da az vurabilirsin ama elinin ayarını öğrenince en hızlı ve güzeli oluyor.

Ortaya vur derken karpuz gibi ikiye yar manasında değil elbette :)). Daha sonra iki elinin baş parmakları yardımıyla ortasından bölebileceğin yatay bir yarık oluşuyor yumurtada.
0
vecna
(27.10.08)
yumurtayı, tava kenarı vs gibi kalın olmayan biyere vurmak ve çizgi halinde kırılmasını sağlamak gerekir.
0
cereal killer
(27.10.08)
yumurtayi kiramadigin icin degil de
bunu kafana takip kendine manyak dedigin icin olabilir
deneme yanilma yöntemi ile gelistirebilirsin
yumurta kirmasini begendigin birini bul, kek yapin ( en cok yumurta keke konuluyor)
sen de bu arada arkadasini gözlemle, pratik yapacaksin artik
kolay gelsin
cok yasa emi
0
gdduman
(27.10.08)
(11)

çoo..k yorgunum lan jale

orange coffee
son 1 haftadır fazla gezdim tozdum (aşırı) geç yattım üstüne birde dün maça gittim orada tepindim tabiki yine geç yattım. şu an işyerindeyim halsizim ayağa zar zor kalkıyorum sanki 20 değil 80 yaşındayım gözlerim kapanıyor açık tutmak için ciddi çaba sarfediyorum. açık tutunca da yanıyor bilgisayar
son 1 haftadır fazla gezdim tozdum (aşırı) geç yattım üstüne birde dün maça gittim orada tepindim tabiki yine geç yattım. şu an işyerindeyim halsizim ayağa zar zor kalkıyorum sanki 20 değil 80 yaşındayım gözlerim kapanıyor açık tutmak için ciddi çaba sarfediyorum. açık tutunca da yanıyor bilgisayar basindayim cunku. akşam üstü saat 6ya kadar dayanabilmem lazım. ne yapayım ben 6ya kadar nasıl dayaniyim? birşey yapmazsam klavyeye dayicam kafayı rüyalar alemine dalıcam.. ülker sütlü çikilata aldım belki açar beni diye daha da kötü yaptı iyice mayıştım.
imkanlarim: yemek yiyebilmek,bakkala gidebilmek,hava alabilmek,büfeye gidebilmek,sıcak su soğuk su (içmelik tabi ehe)
bana bir çare!
0
orange coffee
(24.10.08)
ara ara klavyenin üzerine kafayı koyup 10-15 dakika kestirmek iyi gelebilir. özellikle öğleden sonra.
0
mea maxima culpa
(24.10.08)
dayan motive et kendini
kahve gercekten ise yariyor böyle durumlarda
ne kaldi surada heralde idare edersin canim
haftasonu da iyice dinlenirsin artik
uyuma
0
gdduman
(24.10.08)
Gülmek benim uykumu kaçırır.

Webde biraz dolaşın bobiler.örg falan
0
dyna
(24.10.08)
dokunmuyorsa redbull falan içseniz..
0
metox
(24.10.08)
yapacak önemsiz ama konsantrasyon gerektiren bir iş bul, excel'de bir şeyler editle falan. zaman çabuk geçiyor öyle. hem de çalışıyor gibi görünürsün.
0
leylak sarabi
(24.10.08)
www.kongregate.com
0
tai
(24.10.08)
tuvalete gidip uyuyun.
0
insensitive
(24.10.08)
elma ye. en iyi uyku açıcılardandır.
0
dalamar
(24.10.08)
çikolata uykunu getirir. zira kan şekerini lank diye düşürür. senin çaren şekersiz acı kahve.
0
arnold schwarzeneger
(24.10.08)
uyuyor musun?
0
gdduman
(24.10.08)
yok uyumadim 3-4 kahve ictim yemek yedim tuvalette 5 dk kestirdim devamlı yüzümü yıkadom (azcuk bi makyaj vardı oda gitti:)) simdi dakikalari sayiyorum.. 1 saat 14 dk kaldi..

tişekkür ederim cevaplar için.. büyüksünüz..
0
🌸orange coffee
(24.10.08)
(4)

Karahindiba veya Uçabilen Tohumlu bitki.

yuto
Sevgili sözlük ahalisi, bir video çekimi için karahindiba tohumuna (hani uçan üfliyince dağılan şeylerden) ihtiyacım var ancak öğrendiğim kadarıyla nisanda açıyormuş bu meret. şimdi ben bunu nereden temin edebilirim?veyahut karahindiba gibi tohumunu uçarak dağıtabilen bildiğiniz bitki var mıdır ve n
Sevgili sözlük ahalisi, bir video çekimi için karahindiba tohumuna (hani uçan üfliyince dağılan şeylerden) ihtiyacım var ancak öğrendiğim kadarıyla nisanda açıyormuş bu meret. şimdi ben bunu nereden temin edebilirim?

veyahut karahindiba gibi tohumunu uçarak dağıtabilen bildiğiniz bitki var mıdır ve nereden edinilebilir?

şimdiden ltf. pls. tşk.
0
yuto
(22.10.08)
mevsim itibariyle imkansız. benzerleri de aynı şekilde baharda açıp tohumlarını uçururlar. biryerlerden getirme imkanınız da yok. çok narin ve yabanidir. ille de ve mutlaka gerekli diyorsanız güney yarımkürede bahar yeni başlıyor derim.
0
synick
(22.10.08)
bir ara pencere önü bostanları diye birşey görmüştüm.Karahindiba tohumları ekilmiş bildiğin saksı gerekli şartları sağlıyorsun 1 aya çıkıyor.Belki sana uyar bir araştır derim ben.
0
huleyn
(22.10.08)
araziye cik aslinda bilinenin aksine son da olsa sonbahar da bir bahardir
ararsan kıyıda kösede bulabilirsin emin ol
nisani beklemene pek gerek yok yani
hatta kasımda papatya topladigimi iyi biliyorum
haftasonu biraz kırsal alanlarda dolas
0
gdduman
(23.10.08)
cumartesi anadolu kavagindaydim
ve bir cok karahindiba hem sapsari ciceklerini acmis hem de tohumlarini ucurmak üzereydi
hala hazirda cicekli hindiba var havanin acmasını beklersen (pastırma sıcakları)
rahatlikla istedigin cekimi yapabilirsin
0
gdduman
(27.10.08)
(4)

Kitap İllustrasyonları artık neden yok?

chnerylmz
Bildiğiniz gibi eskiden kitaplarda illustrasyonlar vardı. Romanlardan inceleme kitaplarına kadar hemen hemen her tür kitapta rastlayabilirdik çoğu tek renk illustrasyonlara. Eskiden dediğim de 20,30,50 yıl öncesi değil daha da eski.Nereye gitti o illustrasyonlar? Neden yok şimdi?Sanayi devriminin "s
Bildiğiniz gibi eskiden kitaplarda illustrasyonlar vardı. Romanlardan inceleme kitaplarına kadar hemen hemen her tür kitapta rastlayabilirdik çoğu tek renk illustrasyonlara. Eskiden dediğim de 20,30,50 yıl öncesi değil daha da eski.

Nereye gitti o illustrasyonlar? Neden yok şimdi?
Sanayi devriminin "seri üretim" filtrelerine mi takıldı, gerek mi kalmadı, daha mı iyi oldu? N'oldu?
İllustratörler mi yansıtamadı kitap içeriklerini de bizim hayal gücümüz kısıtlandı?
Yoksa çok para mı istediler? Çok yavaşlardı da zaman mı kaybettiriyorlardı yayın evlerine?
0
chnerylmz
(22.10.08)
"Seri ve rasyonel üretim" ile alakalı olsa gerek. Aslında bu yöndeki temel değişim sanayii devriminden ve hatta matbaanın icadından öncesine dayanmakta. Jacques Le Goff'un "Ortaçağda Entelektüeller" kitabının "Alet Olarak Kitap" [Jacques Le Goff, "Ortaçağda Entelektüeller", Ayrıntı Yay., s.120-123] bölümüne bakmanızı öneririm.
0
der steppenwolf
(22.10.08)
nedeni üzerinde kafa yormadim ama benim icin de büyük dert bu
renksiz kitap mi olur
ancak ve ancak cocuk kitaplarina illustrasyon koyuyrlar onlar da felakete yakin
aslinda illustrasyon sadece süsleme amaci ile yapliyordu aslinda tamamlayici bir unsur olarak sanirim hic düsünülmedi
asil sorun burada
cizgi romanlarda da metinler görseli destekler
yani ikisini bütünleyici iki ayri öge gibi pek düsünülmemis
matbaa-fotografin bulunusu gibi de sürecler islerken sanirim es gecilmis
der steppenwolf sag ol
0
gdduman
(22.10.08)
bence şimdi neden illüstrasyon olmadığını değil, o zamanlar neden illüstrasyon olduğunu sormak lazım. kitap yazılı bir eser sonuçta. okurun hayalgücü zaten tamamlıyor eseri. görsele ne gerek var?
0
chavezding
(22.10.08)
hobbitte vardı. çok güzeldi. ben de severim ama yayıncılar için ek masraf olarak görüldüğünden yazar baskısı olmadıktan sonra olmuyor sanırım. gerçi yazarlarında böyle bir baskı yaptıklarını sanmıyorum.
0
uz
(22.10.08)
(2)

Şeb-i Arus törenleri

light beam
Hani her yıl Konya'da `Şeb-i arus` törenleri yapılıyor ya acaba o hafta içinde istanbul'da da etkinlik düzenleniyor mu? Geçen sene 800.yıl, mevlana yılı münasebetiyle şeb-i arus yapılmış sanırım istanbul'da da. Bu sene de var mı şeb-i arus tarzı bir program? varsa nere(ler)de, nasıl bir program oluy
Hani her yıl Konya'da Şeb-i arus törenleri yapılıyor ya acaba o hafta içinde istanbul'da da etkinlik düzenleniyor mu? Geçen sene 800.yıl, mevlana yılı münasebetiyle şeb-i arus yapılmış sanırım istanbul'da da. Bu sene de var mı şeb-i arus tarzı bir program? varsa nere(ler)de, nasıl bir program oluyor?
0
light beam
(21.10.08)
galata mevlevihanesi diyorlar ama bi araştırmak lazım.
0
ataturkiye
(21.10.08)
Galata Mevlevihanesinin sitesinden bilgi alabilirsin
sanirim henüz erken diye bir program falan yayinlamamislar sitede henüz ama
sanirim bu adresten www.mekder.org
takip edebilir iletisime gecebilirsin
0
gdduman
(22.10.08)
(7)

Grip olduktan sonra yıkanmak

joehigashi
Dün ateş, hapşurma, öksürme gibi sebeplerle gribe yakalanıp yorgan döşek yattım. E haliyle ateşle beraber felaket şekilde terledim. Bu gün iyiyim.. Ufak tefek öksürük dışında bir şey yok. Şimdi bunun üstüne bu gün duş alırsam bu grip yeniden tekrarlar mı ? Yoksa biraz daha mı beklemeliyim ?
Dün ateş, hapşurma, öksürme gibi sebeplerle gribe yakalanıp yorgan döşek yattım. E haliyle ateşle beraber felaket şekilde terledim. Bu gün iyiyim.. Ufak tefek öksürük dışında bir şey yok. Şimdi bunun üstüne bu gün duş alırsam bu grip yeniden tekrarlar mı ? Yoksa biraz daha mı beklemeliyim ?
0
joehigashi
(16.10.08)
Anormal sartlar yuzunden buz gibi soguk bir evde degilsen bir sey olmaz. Sicak bir dus yapip cikinca iyi giyinmeye bak.
0
wpi
(16.10.08)
sokaga cikacaksan dikkatli giyin olsun bitsin ya da uyumadan once yıkan sıfır risk
0
gdduman
(16.10.08)
eğer banyodan sonra sıkıca sarınıp saçını iyice kurularsan sıcak bir banyo iyi gelir. temizlik her zaman insana iyi geldiği gibi sıcak su, su buharı soğuk algınlığı için iyidir. aspirin de al bence. sonra ısıttığın odada güzel bir battaniye altına filan gir yat mis gibi.
0
mea maxima culpa
(16.10.08)
gripten kurtulmanın en güzel yolu terledikten sonra alınan duştur. üstüne bir de aspirin ve nane-limon içersen zımba gibi olursun.
0
teritori
(16.10.08)
Şayet burnunuz tıkandıysa ve nefes almakta zorlanıyorsanız, duş iyi gelir. Ben ne zaman grip olsam, eski evimin üst katımdaki teyze bana "Duş al hemen." derdi ve gerçekten de işe yarardı.
0
nuage
(16.10.08)
duştan sonra kurulanacağın oda çok önemli. sıcak olmalı. hatta sadece grip olduğun zamanlarda değil, her zaman sıcak olmalı. bir de duş sonrasında tamamen kurulanıp, vücudun tekrar ısınmasına yetecek kadar zaman olmalı.
0
co2s2
(16.10.08)
süper olur, süper. şööyle sıcak duşunu al, bir güzel kurulan, saç kurutma makinesiyle saçlarını kurut hatta giysinden içeri hava ver sıcak sıcak. sonra da yat uyu (:
0
girl in a coma
(16.10.08)
(17)

Yanık tedavisi

ataturkiye
Merhaba arkadaşlar (Sagol!)Talihsiz bir şekilde sol el baş parmağımı ve sağ el baş ve orta parmaklarımı sıcak su ile yakmış bulunmaktayım (Nasıl oldu diye sormayın anlatması 6 saat sürer). Yanan yerler kabardı ve su topladı (`bül` denen nane yani). Hiçbir iş yapamaz durumdayım. Öyle ki hesap ödemek
Merhaba arkadaşlar (Sagol!)

Talihsiz bir şekilde sol el baş parmağımı ve sağ el baş ve orta parmaklarımı sıcak su ile yakmış bulunmaktayım (Nasıl oldu diye sormayın anlatması 6 saat sürer). Yanan yerler kabardı ve su topladı (bül denen nane yani). Hiçbir iş yapamaz durumdayım. Öyle ki hesap ödemek için elimi cebime atamıyorum, arkadaşlara ödetiyorum (nasıl bahane ama).

Şu an anestol pomad ve yanık kremi kullanıyorum. Kısa sürede iyileşmem gerekiyor ve bu yanık denen nane 3 haftadan önce tamamen geçmiyormuş. Ama sizlerin de deneyimlerinizi ve tedavi yöntemlerinizi öğrenmek isterim. Bülleri patlat/sakın patlatma, şu kremi bu merhemi kullan, şu tozu dök, telli babaya git, sözlük hesabını bana ver vs gibi bütün tedavi önerilerine açığım. Lütfen önceki arkadaşa katılıyorum, +1 gibi mesajlar da bırakın çünkü gerçekten hangi yöntemin en iyi olduğunu bilmem lazım.

Cevaplar için şimdiden teşekkürler. Kib öpt bye.
0
ataturkiye
(09.10.08)
sakın patlatmayın bi kere baştan söyliyim.onun dışında gayet ilkel görünmekle birlikte elma kabuğunun işe yaradığını söyleyebilirim yanıklarda,hem acısını dindiriyor hem de iz kalmasını falan engelliyor.elma kabuğunu soyup yanığın üzerinde bekletebildiğiniz kadar bekletin.(su toplamış yanıkta değil ama biraz daha hafif bir yanıkta test ettik onayladık).yok bu fazla kocakarı ilacı ben buna gelemem derseniz bilemiycem.
0
karamell
(09.10.08)
Teşekkür ederim karamell. Durum ciddi biraz elma fikri olabilir. Hatta portakalı da soyup başucuma koyacağım. Garanti olsun.

Kocakarı ilaçları olabilir arkadaşlar çekinmeden yazın.

Bu arada bu bül denen nane neden patlatılmamalıdır?
0
🌸ataturkiye
(09.10.08)
(bkz: silverdin)
0
chavezding
(09.10.08)
silverdin'i sağlık bakanlığı piyasadan toplatıyormuş sanırım.
bilginiz olsun.
www.sabah.com.tr
0
parantez
(09.10.08)
Ben de silverdin kullanıyorum şu anda da baksanıza sağlık bakanlığı toplatıyormuş :) Ne bahtsız bedeviyim yahu :)
0
🌸ataturkiye
(09.10.08)
istanbul ya da ankara gataya gitme imkanınız varsa gitmenizi tavsiye ederim, yanık tedavi merkezleri var, çok iyiler.

diğer arkadaşlar sizin de aklınızda olsun allah göstermesin ama yanık durumunuz olursa direkt gata'ya gidin.
0
tiny toon
(09.10.08)
kardesimin basina gelmisti. elini komple icinde kaynayan yag olan tencereye sokmustu. (kucuktu daha gerci) ramazan pidesi gibi olmustu eli, kabarmisti. hergun hastaneye gidiyorduk pansuman icin ve su toplayan deriyi (bu bül oluyor sanirim) kitir kitir kesiyorlardi makasla. sonra da pansuman yapip sariyorlardi.

tabii bu bir 15 sene kadar onceydi, tip ilerlemisse bilemeyecegim. hala hatirliyorum, cok kotuydu goruntusu, deriyi kesmeleri falan, sanirim icime islemis, unutmamisim.
0
fdegir
(09.10.08)
@fdegir kardeşin için geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.

Peki tedavi yöntemleri bu kadar mı? Mesela pansumanda ne kullanıyorlardı?
0
🌸ataturkiye
(09.10.08)
FARMASÖTİK VE TIBBİ MÜSTAHZAR, MADDE, MALZEME, TERKİPLER İLE BİTKİSEL PREPARATLARIN GERİ ÇEKİLMESİ VE TOPLATILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK uyarınca üçüncü sınıf geri çekmeler ürünün insan sağlığına zararı olmadığı durumlarda yapılır. bir ürünün ambalajının baskısı hafif kaymış, ya da etiketi biraz kırışık bile olsa piyasada geri çekilebilir.
o yüzden büyük ihtimalle silverdin kullanmanızda şu an için bir sorun yoktur. müsterih olunuz.
0
kahvegibi
(09.10.08)
tesekkurler ataturkiye.

dedigim gibi biraz eski bir olay ve tedavide ne kullanildigi hakkinda pek birsey hatirlamiyorum. tek hatirladigim yanik derinin alindigi, temizlenip pansuman yapildiktan sonra da hava almasina imkan verecek bir bezle (sanirim gazli bez) kapatildigiydi. tabii ki krem vs suruluyordur o arada ancak bilemiyorum.

gecmis olsun tekrar.
0
fdegir
(09.10.08)
fdegir'e katiliyorum. benim valide emekli hemsire. ben de kücükken oldukca yanik yakasiyla karsi karsiya kalmistim.

bu bül denilen hadisenin icindeki suyu siringa ile cekiyordu. büyük yaniklarda ise makas ile yanmis (ölü) deriyi kesip hatirlamadigim bir merhem sürerek üstünü hava alacak sekilde kapatiyordu.
0
trimpot
(09.10.08)
tek gecerim ama Türkiyede bulunmuyor maalesef ya da en azından ben İstanbulda bulamadım
ama susam yagı e vitamini
yakındaysan getireyeim
ne ağrı ne sızı ne de iz bırakıyor
0
gdduman
(09.10.08)
Kesinlikle hametan kullanın.
0
bluedescada
(09.10.08)
silverdin diyen arkadasa katiliyorum.
yarayi kapatacaksaniz da sik sik degistirin sargiyi, yapisiyor yoksa.
0
kayranin kedisi
(09.10.08)
atatürkiye'ye detaylı mesaj attım ama, duyuru kalacaksa 2. derece yanıklarda kapalı pansuman uygulamalarında önce anestol, yaralar kabuk olmuşşsa fucidin krem, olmamışşa üstüne bepanten plus sürülüyor, üstüne bactigras merhemli/gazlı bez gibi bişiyle kaplanıyor, üstüne normal gazlı bez konuluyor, üstüne de bilek burkulmalarında vs kullanılan elastik bant sarılıyor. yaz başında bir kazada 2. derece yanık olan bacaklarıma hastanede bunu yaptılar, estetik cerrah tavsiyesi üzerine (az iz kaldı ama enfeksiyon olmadı :()

işbu cevap bir doktor tarafından yazılmamıştır doktorunuza sorunuz :P geçmiş olsun.
0
zkurmus
(10.10.08)
Hepinize yanık ellerimle çok teşekkür ederim.


@gdduman çok teşekkür ederim lakin istanbul'da değilim, kısa süre içerisinde de gelmem zor.

@bluedescada hametan'ı başka tavsiye eden var mı acep? O kadar iyi midir sence?
0
🌸ataturkiye
(10.10.08)
ben de 4 hafta kadar önce sağ ayağımı ve sol baldırımı yaktım kaynar suyla. sağ ayağım ertesi sabah su topladı. doktora gidip patlattırdım. deriyi yüzmediler. silverdin uygulamaya devam ettim. ve suyla temastan kaçındım. 1 hafta sonra deri iyice karardı. dayanılmaz kaşıntı yapmaya başladı. 2. haftanın sonuna doğru kaşıntı geçti. 3. haftada o kara-kuru deri de kendi kendine soyulmaya başladı. 3 hafta sonunda rahatça çorap ayakkabı giyip araba kullanabilecek kadar düzelme gerçekleşti. şimdi sol baldırım tamamen düzeldi sağ ayağımda hala kara-kuru deri var kısmen. o da 1 hafta içinde dökülecekmiş. iyiye gidiyormuş. doktor öyle dedi. bi de silverdin sürüp gazlı bezle kapatmaya devam etmemi söyledi. öyle devam edicem 1 hafta kadar daha.
0
cruor
(19.10.08)
(11)

Türk İnsanı

deep thought
Bir araştırma yapmam lazım. Türk insanının karakteristik özellikleriyle ilgili bir yazı bir makale arıyorum ama yok arkadaş bulamıyorum. Benim salaklığım heralde diyerek sizlere sormaya karar verdim. Daha çok satın alma davranışlarına yönelik bir araştırma bu. Ama genel şekli de olur. Var mı bildiği
Bir araştırma yapmam lazım. Türk insanının karakteristik özellikleriyle ilgili bir yazı bir makale arıyorum ama yok arkadaş bulamıyorum. Benim salaklığım heralde diyerek sizlere sormaya karar verdim. Daha çok satın alma davranışlarına yönelik bir araştırma bu. Ama genel şekli de olur. Var mı bildiğiniz kaynak bu konuyla ilgili?
0
deep thought
(08.10.08)
kaynak bilmiyorum da cem yilmaz gösterisinde pahali olan seyi sorma isini kafasina takmisti ve türk hastaligi olarak adlandirmisti gayet güzel bir örnek mesela.
0
pembeli kiz
(08.10.08)
vedat özdemiroğlu'nun bir de zeki kayahan coşkun'un kitapları vardı. türk insanı özellikleriyle inceden dalga geçen.
onlara bak.
0
godless frog
(08.10.08)
kitap okumaya yilda 6 saat ayirmalarini yazabilirsin pekala. google'da arat ilgili kaynaklara ulasabilirsin .
0
egotm
(08.10.08)
0
ermanen
(08.10.08)
Oncelikle turk insaninin karakteristik ozelligi derken kastedilen sey nedir? Onu dusunerek baslanabilir.
Consumer behavior turkish olarak google scholar dan aratinca da bir sey varsa illaki cikacaktir. Ama is bence cevabi aramaktan once soruyu duzgun sormakla ilgili
0
gimbal
(08.10.08)
reşat çalışlar'ın bir kitabı var. arabesk anarşizm diye. onda belli bölümler ilgini çekebilir. tüketim toplumu vs. ile ilgili saptamaları ilginç.
sosyolojik bi kitap ama. pazarlama vs. deül.
0
sipsi
(08.10.08)
Türk insanının satın alma davranışıyla ilgili yabancı dilde bir makale bulma ihtimalin oldukça düşük, çünkü böyle çalışmalar özellikle amerikalı editörlerin ilgisini pek çekmiyor. Çoğunlukla bu çerçevedeki çalışmalar, "So what?" şeklinde geri döner. Ama yine de özellikle cross-cultural çalışmalarda Türk ve başka bir ülke tüketicisi kıyaslanıyor ise bunlar yayın şansı bulur. Bunlara bir bakın.

International marketing alanında nispeten daha fazla çalışma olabilir, onlar için daha makul çalışmalar bunlar. Bunun haricinde, Türk tüketicisinin davranışları hakkında bir sürü Türkçe araştırma vardır, tabii bunlar bu davranışları çok genel olarak incelemez, ama spesifik parçalarına bakar (Atıyorum, Türk ailesinde çocukların satın alma davranışına etkisi, kozmetik sektöründe Türk tüketicisinin davranışları gibi). Bu makaleler hedehödö üniversitesi sosyal bilimler dergisi gibi dergilerde çıkar, bunların bir bölümü nette pdf olarak bulunabilir.

Doğru keywordler ile arama yapmak lazım.
0
sui
(08.10.08)
sosyolojik anlamda birşeyler arıyorsanız,
demirtaş ceyhun, ah şu biz kara bıyıklı türkler
aradığınız herşeyi orada bulacaksınız gibime geliyor.

ama eğer belirli ürünler için arıyorsanız, araştırma kuruluşlarına başvurup gizli olmayanları isteyebilirsiniz, ama "x" diye net bir rakam alamazsınız diye düşünüyorum, bunun A'sı var A+'sı var, B'si, C'si var.
0
cedilla
(09.10.08)
Türk tüketici eğilimleri ya da satın alma davranısları diye aratırsanız googleda var bi seyler, tezler, yayınlanmıs makaleler
falan yapacagın okumalardan daha fazla kaynaga ulasabilirsin
kolaylıklar
0
gdduman
(09.10.08)
İki gün önce kitapçıda (dost'ta olsa gerek)bu konuyla ilgili bir kitap görmüştüm ancak kitabın ismini hatırlayamıyorum. Kitabın kapağında üstte eski kapalıçarşı'nın bir resmi altta da Türkiye'deki yeni alışveriş merkezlerinden birinin fotoğrafı vardı. Kitaplaştırılmış doktora tezi gibi bir şey olsa gerek. Ankara'daysan Dost'a git, bahsettiğim kapaklı kitabı bul :) Kitabın ismini hatırlayabilirsem iletirim buradan.
0
der steppenwolf
(09.10.08)
Bahsettiğim kitabı netten ararken şöyle bir şey buldum, belki işinize yarar:

www.pandora.com.tr
0
der steppenwolf
(09.10.08)
(5)

Buzdolabindaki meyve ve sebzelerin omru

ermanen
Buzdolabinda meyve ve sebzeler ne kadar durabilir? Tabi degisir meyvesine/sebzesine gore, hepsini yazan biryer var mi mesela ya da bildiklerinizi soyleseniz tecrubelerinizi de katarak...Bir de hangilerinin dolaba konmamasi daha iyi? Patates, sogan, sarimsak ve muzu disari koyuyorum mesela...edit: tu
Buzdolabinda meyve ve sebzeler ne kadar durabilir? Tabi degisir meyvesine/sebzesine gore, hepsini yazan biryer var mi mesela ya da bildiklerinizi soyleseniz tecrubelerinizi de katarak...Bir de hangilerinin dolaba konmamasi daha iyi? Patates, sogan, sarimsak ve muzu disari koyuyorum mesela...

edit: turuncgilleri de disari koyuyorum, limon dolapta ama...
0
ermanen
(07.10.08)
ıspanak/semiz otu 1 haftaya kadar tutuyorum ben sonrası fena oluyor.
marul 2 hafta
kabak 2 hafta
biber 1 ayda yenmez hale geliyor
domatesi bilemiyorum, çok domates çürüttüm ama 2 - 3 hafta diyeyim
şeftali oldukca uzun dayanıyor, zamanla şaraba benzer garip bi koku salsa da.
kavun var 3 haftadır dolapta, ama normal görünüyor (tadına bakmadım)
karpz 3 hafta dayanamz. 2 hafta diyim.üzümse 1 ay-20 gün gider.
patatesi sıcakta tutma ben bikere kurtlandırmıştım o sekilde. sarmısak çürümüyor içi bosalıyor ama saglam bi 3 ay lazım
muz dayanmaz cürüyo kahverengi oluyor, limonu 3 haftada çürütebilmiştim
of :( maydanoz roka gibi seylerse 1 hafta maximum.
igrenc biriyim evet ama napiyim ya, çürütmedigim sey kalmadı evlendigimden beri. dolabın derinliklerinde tamamen sıvıya dönüşmüş salatalık bile çıkartmıştık, kadınların yüz karasıyım.
0
merope
(07.10.08)
havası çekilmiş naylon poşette çok daha uzun oluyor

ya da plastik kapta koyacaksan üstüne kağıt havlu örtüp kapağını öyle kapatarak daha da uzuyor.
0
mortifera
(07.10.08)
bi de böyle pamuklumsu ama tabi daha değişik bir maddeden yapılma torbalar var sebze meyve koymak için, satılıyor sanırım etrafta, özellikle ot, salata çeşidi şeyler için oldukça faydalı.
0
whoosie
(07.10.08)
patates sogani ben de annem usulu disarida sakliyordum ama yalniz yasamaya basladigimdan beri bayagi bir patates sogan curuttum (bir de igrenc kokuyorlar ki sorma). artik onlari da dolapta sakliyorum. burusuyorlar 1-2 ay sonra filan ama curumuyorlar, yenebilir durumda oluyorlar hala.
bir de icinde hava olan fakat agzi bagli naylon posetlerde daha cabuk curuyor her sey (cunku iclerindeki su yogunlasiyor naylonun ic yuzeyinde). o yuzden naylonlara tirnagimla bir iki delik aciyorum genelde. gazete/kagit havluya sarmak daha iyi bir cozum ama ona usendigimden yapmiyorum. gerci havasi alinmis poset olayi da kulaga mantikli geliyor ama denemedigim icin o konuda bir sey soyleyemeyecegim.
0
layouter
(08.10.08)
buzdolabına da baglı
ablam 15 gün saklayabiliyor alısveris sonrası sebze meyvayı dolabında
bense 1 hafta
balkonun var ise kısın muzu, turuncgili,sogan ve patatesi dısarda saklayabilirsin ama ıslanmayacaklar ve günese maruz kalmayacaklar
yapraklar kücüldükce ömür kısalıyor dereotu, taze nane, roka, maydanoz, tere ve reyhan icin
ama ısapanak da semizotu da narindir
ve asıl önemlisi bunları aldıgın yerlerde daha önce yıkanıp yıkanmadıgı
ıslak alırsan zaten ömrü kısalıyor nerde saklarsan sakla, kuru saklayacaksın
havuc,pırasa ve kereviz gayet dayanıklılar 10 gün sakladıgımı biliyorum
annem herseyi dolapta saklıyor herseyi ve daha uzun omurlu oluyor
bıcak surmeden 3 hafta karpuz ve kavun sakladım birsey olmadı
istersen not et, buzdolabına bir liste as ve tarihlerini kontrol et
buzdolabının performansını da ögrenmis olursun
0
gdduman
(08.10.08)
(9)

7 ekim

gdduman
efendim bugün bana mı özel sadece yoksa nedirher şey ama her şey üstüme,üstüme,üstüme geliyor özellikle bugünyok canım sanırım sırf bana özel bakın hayat ne güzel devam ediyor doğumgünü kutlayanlar felan vararkamdaki sahte sesli pazarlamacı ses kesilmedikce de bu halden kurtulamayacagımsus be kadın
efendim bugün bana mı özel sadece yoksa nedir
her şey ama her şey üstüme,üstüme,üstüme geliyor özellikle bugün
yok canım sanırım sırf bana özel bakın hayat ne güzel devam ediyor doğumgünü kutlayanlar felan var
arkamdaki sahte sesli pazarlamacı ses kesilmedikce de bu halden kurtulamayacagım
sus be kadın sus
bit be 7 ekim bit
0
gdduman
(07.10.08)
bence gidip bi yüzünü yıka iyi gelebilir.
0
merope
(07.10.08)
(bkz: guncem.com)
0
vita vinum est
(07.10.08)
dogumgunu 6 ekim olanlarin yasadigi sendroma benziyor daha ziyade.
yani an itibariyle ben yasiyorum bunu. her sey bir bos.. telefonlar susmus, msn mesajlari azalmis, mail box i anca spamlerle dolu. bir sessizlik hakim. bence de bitsin 7 ekim, 6si gelsin.
0
la traviata
(07.10.08)
ben de bi delirme durumundayım. gidip boğucam birilerini az kaldı valla.
0
oceano
(07.10.08)
bir blog aç, bunları bloguna yaz. birileri belki okuyordur falan diye düşünürsün meşgale olur.
0
kurukafa
(07.10.08)
istanbul'da iseniz bugun hava cok kapali ondan kaynaklaniyor olabilir. ayrica, disi iseniz pms inize de denk gelmis olabilirsiniz; nutella'niza ya da baska bir seye yumulun. pazarlamaciya'da evde mevlut filan yapildigini evdekilerin kuran okuyamadigi yalanini atin, kesin yutar :)
0
egotm
(07.10.08)
ermanen
(07.10.08)
su gelir güldür güldür
gel de yar beni güldür
...
0
akcelik
(07.10.08)
bugün 8 ekim nese doluyor insan
nerede olursam olayım bayılırm rüzgara, buluta, kapalı havaya ve yagmura ondan degildi
o sesten öte yapısmıs kalıplardı bana dokunan o kadındaki
modern dünyanın kimbilir kime ait olduğu bilinmeyen tavır ve yüksek ses ve sesindeki tonlamaları ile kendinden başka herşeydi
canlı reklam gibiydi kadıncagız
uyudum gecti
özel tesekkür ermanen ve akceike gidiyor
0
🌸gdduman
(08.10.08)
(10)

Haz

dorga
"Haz" kelimesi size ne çağrıştırıyor? Neler "haz" verir insana??
"Haz" kelimesi size ne çağrıştırıyor? Neler "haz" verir insana??
0
dorga
(06.10.08)
doymak,çok susamışken su içmek,kaka yapmak,orgazm olmak. gider bu böyle
0
szqnn
(06.10.08)
aslında bende daha cak isin sonucundan cok yapılısı, olusu esnasındaki tatmin duygusunu karsiliyor
keyiften bir adım daha ileri
yemek yemek keyif verebilir ama sevdigim seyi yerken kesinlikle haz duyarım
karpuz
0
gdduman
(06.10.08)
kaliteli çikolata
0
merope
(06.10.08)
hi end bir sistemle yuksek sesle guzel muzik dinlemek
0
chrome
(06.10.08)
magnum (bkz: haz var dahası var)
0
dursunkaptan
(06.10.08)
bmw m5'in motor gürültüsü (sesi değil). resmen ağzımı sulandırıyor.
0
insanimsi
(06.10.08)
Nucleus accumbens bolgesinin elektriksel olarak uyarilmasi haz verir, bunun en dogal hali vincenzo'nun dedigi gibi sekstir.
0
ermanen
(06.10.08)
ilgi.
beklenen yerden ama.
0
leylak sarabi
(06.10.08)
tdk ya sordum şöyle dedi

haz -zzı
isim Arapça §a©©

1 . Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk.
2 . felsefe Bir şeyden duyusal veya manevi sevinç duyma.
3 . müzik Ezgi.
4 . ruh bilimi Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku:
"Ömrünün en öfkeli veya buhranlı anlarında bile yaşamak hazzının parıltısı gözlerinden eksik olmazdı."- A. Ş. Hisar.
0
demlikposet
(06.10.08)
seks tabii ki de, ne cikolatasi ne arabasi birakin temiz aile cocugu ayaklarini :P
0
egotm
(07.10.08)
(5)

farenjit yada faranjit

Falcon-free
arkadaşlar ömrümü yedi bu hastalık her 3 ayda bir faranjit oluyorum doktolarda saolsun el birliği etmişçesine andorex ve tantum verde veriyorlar hiç bir işede yaramıyor.varmıdır şu işe sağlam bi çare bilen..
arkadaşlar ömrümü yedi bu hastalık her 3 ayda bir faranjit oluyorum doktolarda saolsun el birliği etmişçesine andorex ve tantum verde veriyorlar hiç bir işede yaramıyor.varmıdır şu işe sağlam bi çare bilen..
0
Falcon-free
(19.09.08)
çok sıcak veya çok soğuk birşeyler içme. çok düzenli olmasa da, mesela haftada iki defa gargara yap.
ayrıca (bkz: farenjit)
0
rpmcmurphy
(19.09.08)
gargara al. sabah akşam öğlen yap.
0
thefirstfbli
(19.09.08)
aynı dertten bi arkadasım da müzdaripti,gercekten o kadar sıkılmıstı ki doktor doktor dolaşmaktan ama tavsiye üzerine gittiği bir doktor ona aslında bu faranjitlerin bademciklerindeki ciddi iltihaplanmadan kaynaklandığını söyledi ve ciddi bir penisilin tedavisi uyguladı. Penisilin tedavisi iyi düsünülmesi gerekebilir ama kurtuldu simdi en azından 2-3 ayda bir ateşlenip yataga düsmüyor.
gecmis olsun
0
gdduman
(19.09.08)
Grip asisi olmayi dene (bende cok ise yaradı yillardir faranjit olmuyorum) ve boğazın yanar gibi olduğu anda eger içiyorsan sigarayı azaltmanı ve bol bol ılık sıvı tüketmeni tavsiye edebilirim. Tabii bogazi yumusatacak bir pastili de unutmamak gerekiyor.
0
karamelo
(19.09.08)
burnunu sık sık temizle, tıkalı olmasın, burnundan nefes al sürekli. çünkü ağızdan nefes alınca boğazın daha kötü oluyor. burnun açılmıyorsa, bi tencerede su kaynatıp burnunla buharı solu. (başının üstüne havlu falan koy, buhar kaçmasın.)

benimde vardı faranjitim küçükken. basket oynamayı da çok severdim. ölene kadar oynardım. sonra banyo yapıp yatardım. o çok iyi gelirdi. terleyip terini soğutmadan duş alıp dinlenmek işe yarayabilir.
0
edge_nabby
(19.09.08)
(6)

Kelime uydurma sanati

ermanen
Arkadaslar oyle bir durum var ki sanki kafamda uydurdugum her kelimenin anlami varmis gibi geliyor, bu Turkce, Ingilizce veya herhangi bilmedigim baska bir dile de ait olabilir diye dusunuyorum.. Tabi dillerin kelime yapilarina gore de destekli atiyorum.. Yani "ggdsygayjwe" gibi seyler degil ki bu d
Arkadaslar oyle bir durum var ki sanki kafamda uydurdugum her kelimenin anlami varmis gibi geliyor, bu Turkce, Ingilizce veya herhangi bilmedigim baska bir dile de ait olabilir diye dusunuyorum.. Tabi dillerin kelime yapilarina gore de destekli atiyorum.. Yani "ggdsygayjwe" gibi seyler degil ki bu dahi hirvat dilinde falan anlami olabilir belki:)

Simdi daha genis aciklamam gerekirse, pasaparolada imkansiz kelimeler diye bir bolum vardi orayi da dusunun, aklimiza gelemeyecek garip kelimeler olabiliyor tabi Turkce olmasa bile anlamli kelime sonucta..

Veya Ingilizce scrabble oynarken kelime uydurabiliyorum, bakiyorum ki anlamli cikiyor bazen, tabi bazen de "exepirotize" gibi uydurdugum anlamsiz bir kelime olabiliyor ama belki genis kapsamli bir sozlukte anlami olabiliyor falan..

Bilmem anlatabildim mi.. Benim gibi dusunen var mi yoksa sorun mu var bende:) Ve butun dilleri dusundugumuzde uydurdugumuz kelimenin anlamli olma olasiligi fazla mi sizce de?
0
ermanen
(18.09.08)
biraz arastirdim da bu var biraz sanki:

en.wikipedia.org

Edit:

Dedigimle ilintili olarak buraya da bakabilirsiniz:
en.wikipedia.org
0
🌸ermanen
(18.09.08)
kelime hiçbir ülke vatandaşına birşey ifade etmese de en azından beyin jimnastiği yapmış oluyorsun. faydalı yani
0
salvador dayı
(18.09.08)
belki de vardır,kimbilir. belki de toplayıp bir sözlük yazarsın.
ne keyifli olur be, en azından senin için. uydurduğun kelimelerle karşılastıkca da daha keyifli bir hal alabilir.
yok canım ne sorunu, beyin jimnastiği senin ki ben de yaparım ama uydurmak değilde farklı oyunlar ama kelimeler üzerine ilk duyduğum bir kelimenin kökünü, anlamını ve nece olabilecegine dair falan hatta bunun için Fransızca sözlük bile aldım ki hiç Fransızca bilmiyorum ama kelime biliyorum,bilmedigim dili okumayı bile deniyorum, tüm diller arasındaki bağlantıları da cok seviyorum.cocukların suya agu dediklerine cok kez de sahit olmusumdur evet bu diyenine de ama eau-su-agu-aqua-agua- water
sayı dizileri gibi gelir bunlar da bana
0
gdduman
(19.09.08)
söylemeden gecmisim,gecmeyeyim kelime uydurma sanatı deyince baslıkta, Ferhan Sensoy da okuması ve izlemesi (köhne bizans) özellikle uydurma kelimeler acısından da ayrı keyiflidir.
kelimeler iyi oyuncaklardır, yaratıcılık bu keyfini cıkarın
tabi bir de isminizle falan alakası olabilir ki o da apayrı bir mevzu.
0
gdduman
(19.09.08)
Ismimle alakali olabilir?
0
🌸ermanen
(19.09.08)
size konan isminiz efendim
tam adınız soyadınız ve ordaki harflerle
0
gdduman
(04.08.09)
(7)

Bu Oyuncumuz Kimdir?

egotm
Sormaktan utandigim ama google'da da bulamadigim, simasi cok iyi bilinen bu oyuncumuzun adi nedir acaba?http://img357.imageshack.us/img357/3505/15123005if3.jpgTesekkurler.
Sormaktan utandigim ama google'da da bulamadigim, simasi cok iyi bilinen bu oyuncumuzun adi nedir acaba?

img357.imageshack.us

Tesekkurler.
0
egotm
(10.09.08)
Oyuncu da değil bildiğim kadarıyla. Fii tarihinde Flash TV'de sabah programı yapardı. Oradan gelme sanırım. Ya da ben yamuluyorum.
0
teritori
(10.09.08)
yamuluyorsun evet. kendisi ankara devlet tiyatrosundan yeni emekli olmuş bir oyuncudur. çok da iyi bir oyuncudur.

edit: mehmet atay la karıştırdım evet.
mehmet ulusoy da iyi bir oyuncudur ve ankara da iyi tanınır. bırakın dizileri.

ayrıca sözlüğe bakmama gerek yok, sözlüğe bakmadan anlatacak bilgim var çok şükür. sadece hata yapabiliyorum arada normal olarak.
0
oceano
(10.09.08)
yönetmen ve diğer bir tiyatrocu ile aynı isimli Mehmet Ulusoy, Dalyan rolünü canlandıryor-du?
hep yaptıgın gibi sözlüğe baksaydın, bizim evin halleri
0
gdduman
(10.09.08)
Adı; Mehmet Ulusoy, Lakabı; "Carlos". Ankara da bir çok tiyatroda özellikle çocuk oyunlarında oynadı. TRT de bir çok programda oynadı. Genellikle komik rollerde görürüz. "Tele Kabare", "Geçmiş Zaman TV"... gibi. En bilinen işi, bizim evin halleri'dir. Halen Ankara'da yaşıyor.
0
anki06
(10.09.08)
su siralar flash tv'de yaptigi programini baska bir muhalif kanalda yapmaya devam ediyor.
0
trimpot
(10.09.08)
@sicktired returns, utanmammin nedeni kendisi cocuklugumun hemen hemen butun dizileri/programlarinda yer almasina ragmen, kendisinin adini bilmememdi.

@gdduman abicigim, nassin iyi misin? o diziyi takip etmedigimden, hangi rolu canlandirdigini bilmiyordum; dolayisiyla sozlukte arama yapmam pek bir ise yaramazdi, ki yaramadi da. sozlugu birak google images de bile kendisinin adina bir tane bile fotograf bulamadim. bereket versin youtube'da videosu varmis.

@ve diger arkadaslar, kazmalik yapip fotograftaki hangi oyuncu oldugunu belirtmeyi unutmama ragmen siz mehmet ulusoy'u kastettigimi anlayip cevap vermissiniz =); sagolunuz.
0
🌸egotm
(10.09.08)
egotm; öncelikle her zaman kaynak olarak sözlügü belirttigin icin bir not olarak düstüm ve fazla bilgi olarak ilgilendigine göre belki isine yarar diye rolünün adını yazdım soru isaretleri de rolünün devam edip etmedigini bilmedigim icin kullanılmıstır herhangi bir igneleme yoktur
iyiyim abicigim sen nasılsın
oceano; ne mutlu sana, bizimle paylastıgın icinde sag ol ama sözlüge baksaydın kısmı da sana degildi, bi karısıklık oldu
0
gdduman
(10.09.08)
(25)

tavşanıma isim anası/babası olmak isteyenler

raskolnikovvari
evet benim minik aşiftem e isim arıyorum .aşifte diye seslenemiyorum her yerde o yüzden yaratıı isim önerilerinize ihtiyacım var.yalnız erkek mi dişi mi bilmiyorum.varsa nasıl bakılacağını bilen beri gelsin.
evet benim minik aşiftem e isim arıyorum .aşifte diye seslenemiyorum her yerde o yüzden yaratıı isim önerilerinize ihtiyacım var.yalnız erkek mi dişi mi bilmiyorum.varsa nasıl bakılacağını bilen beri gelsin.
0
raskolnikovvari
(08.09.08)
isim konusunda bi fikrim yok, bir kaç resmini koyarsan tahmin yürütebilirim:)
0
05
(08.09.08)
fikfik olsun bence adı..
0
forgotten hopes
(08.09.08)
Tavşanım olsa Davşik derim ben.
0
inugard
(08.09.08)
ne yazık ki kaç kere denediysem de resmi yüklemiyor.ama bilgi veriyim yarısı siyah yarısı beyaz.gri de var aralarda.
0
🌸raskolnikovvari
(08.09.08)
zevkler ve renkler tarti$ilmaz, fiziksel yapisi önemli=) fiziğini tarif etme ama sakin:))
0
05
(08.09.08)
bır zamanlar tavsanıma koymustum sunu: 62
0
pyro clustic flow
(08.09.08)
kucukken vardı 2 tavsanımız, aslı ve isli. gri olanın adıydı isli.
0
pyro clustic flow
(08.09.08)
huriye , sürahi , nutella
0
orange coffee
(08.09.08)
erkek se murat dişiyse özlem olsun.......:)
hem muratla dalga geçerler vakit geçer:)
0
cold
(08.09.08)
bugs.
0
kurukafa
(08.09.08)
dişlek
0
humin zararlisi
(09.09.08)
allahsız davşan
0
deckard
(09.09.08)
Hüseyin.
0
bitti
(09.09.08)
dişiyse raife, erkekse rauf
0
kara kadife
(09.09.08)
poni

lulu

tavsi

yumuk
0
ermanen
(09.09.08)
google.
0
mortifera
(09.09.08)
beti
0
betty puf puf
(09.09.08)
bence de fikfik güzel isim, gerçi ben olsam appiah koyardım.
0
jr
(09.09.08)
huyuna suyuna bagli biraz ama bir arkadasimin tavsaninin adi mulayim idi, pek severdim ben ismini.
0
layouter
(09.09.08)
mıcır.
0
kibritsuyu
(09.09.08)
3 tavşanım oldu üçünün de adı Buggs Bunny idi :) Takıntılı mıyım ne :))
0
ataturkiye
(09.09.08)
emrah. bir arkadas kedisine bu ismi vermişti ilk duydugumda kopmuştum.
(bkz: #10904965) yalnız bu kedi evden kaçmıştı diye hatırlıyorum eheh.
0
light beam
(09.09.08)
erkekse rafet olsun.
0
pain
(09.09.08)
sanırım aradıgın ismi bulmussun ama ben hem önermek hem de arkadasımın yaratıcılıgını alenen övmek istiyorum
siyah beyaz deyince cagrıstırdı bana Carsı, arkadas besiktaslı falan da degildi ama siyah beyaz kedisine bu ismi vermisti
öyle komik, keyifli ki cok begenmistim, anmadan gecemedim
0
gdduman
(09.09.08)
fikirler için sağolunuz.Buarada bugün muayene ettim dişi çıktı tavşanım.ve saırım en iyisi yine aşifte:p
0
🌸raskolnikovvari
(09.09.08)
(7)

ilişkiler ve zor anlar

iris
sizden hoşlanan bir insana, ona karşı aynı duyguları hissetmediğinizi en iyi, kalbini kırmayacak ve klişelere yer vermeyecek biçimde nasıl söylersiniz? açıkça belirtmemesine karşın çok ısrarcı olan bir insandan bahsediyoruz..
sizden hoşlanan bir insana, ona karşı aynı duyguları hissetmediğinizi en iyi, kalbini kırmayacak ve klişelere yer vermeyecek biçimde nasıl söylersiniz? açıkça belirtmemesine karşın çok ısrarcı olan bir insandan bahsediyoruz..
0
iris
(08.09.08)
o kisiyle daha az gorusun, samimiyetinizi azaltin. orta seviyede bir zekaya sahipse bu tavrinizin sebebini anlayacaktir.
0
comptrol
(08.09.08)
bir akadasa ayar verılır.sureklı sıze msj atar cagrı bırakır falan onun yanındayken.sızde gelen her msj da ufak bır tebessum edersınız.afedersınız eşşek olan anlar bu saatten sonra.. (:
0
isott
(08.09.08)
ona karşı aynı duyguları hissetmediğinizi en iyi anlatma biçimi en kırıcı olan olacaktır. aslında ne derseniz diyin kırılacak. o yüzden en kesin ve çabuk biçimde bu işi bitirin. uzadıkça daha kırıcı olur zira. görmezden gelin o kişiyi. ilgisini, davranışlarını, ısrarlarını görmezden gelin. ha arkadaşlığını vs kaybetmek de istemiyorum derseniz, zaten o kısım çoktan yitmiş durumdadır.
0
girl in a coma
(08.09.08)
bence acik konusmak en iyisi.
ne gerek var alevere dalevere vs.
sonra isin aslini ogrenirse daha beter.
israrciysa israrci, hoslanmiyosan hoslanmiyosun kardesim.
beni sev diye israr edecek degil ya...
hem madem israrci zaten baskalarindan mesaj, tebessum, baska
birinden hoslaniyorum ayaklarini yemeyip gormezden de gelebilir
hatta. bence direkt soyleyin.
kalbi kirilacaksa kirilacak, yapacak birsey yok.hepimizin kalbi
kirildi zamaninda. :-P
0
banuolcay
(08.09.08)
eğer bir şeyi açıkça belirtmediyse höt diye böyle konuşman bence pek akıllıca bir seçim olmaz. o zaman "sen yanlış anladın" ayağına yatar. yani bence...
0
mortifera
(08.09.08)
mutlaka soyleyeceksen o da mutlaka kirilacak bu nedenle cumlelerini sen sec ya da hic bir sey soyleme, nasilsa kendisi anlayacak.bu durumlarda soyleyecek soz bulmak zor cunku size bir sey ifade etmiyor evet saygi duyuyorsun anlayisli olmak istiyorsun ama ne diyebilirsin ki.
sen kendi hayatina devam et. onun israri sende neyi degistirir ki bundan rahatsizsan acikca belirt ama sanirm onun sana olan duygulari seni pek de ilgilendirmiyor o zaman ilgilenme. Ben yakin arkadasimla aynisini yasadim.Ypabilecegim bir sey yoktu, bu konulari hic konusmaim onunla cunku bunlar onun duygulari idi ve ben de karismadim, bu benim gururumu da oksamadi kimseye de bahsetmedim.bu surec onun hayatina dairdi ve sonunda bir duygu patlamasi ve ofkeyle herseyi ulu orta acikladi ve o gunden beri benimle gorusmuyor.sanirim cok kirildi ama yapabilecegim ne vardi? dokunmadim ona belki biraz yaralari iyilesir diye ama olan arkadasligimiza oldu.
0
gdduman
(09.09.08)
her koşulda kırılıcağı en güzeli (en azından onu insan yerine koyduğunuzu ve değer verdiğinizi göstermek için) konuşmaktır. görmezden gelmelerle, umursamamakla daha kırıcı olabilirsiniz. üstelik hırs yapmasına bile neden olabilir bu durum. konuşunca ilk başta kırılabilir ama zaman içerisinde durumu sindirecektir.
0
luin 41
(09.09.08)
(10)

bir burç hadisesi.

kr4z33
22 Aralık doğumluyum ve hangi burca ait olduğum benim için muammadan öte birşey değil, kişisel olarak kendimi Yay burcuna yatkın görsemde, teknik olarak 22 Aralık -kimi- yerlerde Oğlak burcunda gösterilmiş. Bu sorunun sebebi ve burcum nedir ? Bulunamiyacak gibiyse anlatim tarzimdan karakter analizi
22 Aralık doğumluyum ve hangi burca ait olduğum benim için muammadan öte birşey değil, kişisel olarak kendimi Yay burcuna yatkın görsemde, teknik olarak 22 Aralık -kimi- yerlerde Oğlak burcunda gösterilmiş. Bu sorunun sebebi ve burcum nedir ? Bulunamiyacak gibiyse anlatim tarzimdan karakter analizi yapıp, bana hangi burçtan olduğumu söyleyebilecek birini bulmam mümkün mü ?
0
kr4z33
(04.09.08)
burç murç boş işler. oğlak olsan nolur kova olsan nolur.
0
deckard
(04.09.08)
yaydan etkilenmişsin. oğlaksın ama

burç murç boş işler de fazla klasik bi söz artık. boş işler olmadığı işin bilimsel boyutunda var zaten.
0
oceano
(04.09.08)
@oceano, astroloji bilimsel alanda önem kazandı da benim niye haberim yok? :) burçların bilimsel bir boyutu yok. astrologların insanları kandırma cümlesidir "bilimsel olarak gerçek" cümlesi. yıllardır astronomi okuyorum henüz burçlarla ilgili bir ders almadım, bilimsel bir makale de okumadım :)
0
deckard
(04.09.08)
Yay burcuma bi zaafim yokta...Oğlak bana ters geliyor.Muhterem Yay şahsının karakterine bakıp benden copy paste lan bu çekerken, oğlakta böyle bir durum söz konusu değil.Acep özünü inkar etmek diye birşey oğlağın doğasında var mı ? Hani yükselen yay olsa, bir ihtimal diyicem, yükselenimde terazi olcak iş değil!
(Allah söyletmiş burcum demişim, hikmetinden sual sorulmuyor Rabbimin.)
0
🌸kr4z33
(04.09.08)
ahah ben de oğlak mıyım, kova mıyım belli değil mesela. kesin sonucu horoskobun veriyor.
0
actionary
(04.09.08)
horoskopunu cıkart
0
gdduman
(04.09.08)
astroloji bilimsel değildir diyenlere hak veriyorum
ama ısrar kıyamet ekteki yazıyı okumalarını öneriyorum
serdar turgut
tan küçük bir köşe yazısı deneyin yahu

www.aksam.com.tr
0
demlikposet
(04.09.08)
ilk defa gdduman a katilmiyorum su duyuruda ve sayin kr4z33, eger burc safsatasini bu kadar dert yaptiysaniz size [kiz tavlamak disinda baska hic bir seye yaramayan] boga burcumu bah$ediyorum.(ayrica, eksi duyuru kizlarina buradan selam ederim)
0
egotm
(04.09.08)
@demlikposet, takip ettiğiniz köşe yazarlarını çok dikkatli seçmenizi öneririm. Virüslerin mutasyona uğrama sebepleri ,evet en önemlisi enerji yüklü ışınlar olmasına rağmen çok çeşitlidir. Mutasyonlar da çok çeşitlidir ve virüsün patojen olmasını sağlayabilirler de virüsü yok edebilirler de. Herhangi bir şeyin işaretçisi olmadıkları gibi, Trilyonlarca olasılıktan bir tanesini seçip sebep göstermekten öteye gitmeyen bir iddiadır.

Virüs/bakteri mutasyonları zaten biyolojik yaşamın bir parçasıdır, bunu, özellikle herhangi bir sebebe bağlamak, hatta bu sebepten emin olmak bilimsel bir yaklaşım değildir ve topluma zarar verir.

“İç Anadolu Bölgesi’nde ve Anadolu’nun çeşitli, yerlerinde tüm yaz boyunca Kırım kongo salgını, gıda zehirlenmelerinden kaynaklanan sorunlar, tam teŞhİs edİlemeyen dİzanterİ, sıtma ve benzeri hastalıklar olacaktır.”

Bu tip sosyal sağlık sorunlarını değerlendirme şekli çok daha ciddidir ve Türkiyede astrolojik değil tıbbi ve biyolojik yaklaşımlarla çözülmeye çalışılmalıdır. Çok okunan bir gazetenin köşe yazarının bu tip yazı yazmasının ne kadar hatalı vı gazetecilikle alakasız olduğunu tartışmayacağım bile.

Ama en azından bizler biraz daha bilinçli bireyler olarak bu tarz söylemlerden etkilenmemeliyiz.
0
kabal
(04.09.08)
tam manası ile ayaga düstügü icin burc mevzusunu hic acmıyorum bir ama var o kesin
egotm sanırım ben asla kız tavlamak icin kullanamayacagım icin baska acılardan da bakıyorum bu safsataya
( senden de baska bir yorum beklenmezdi zaten toprak grubu biri olarak , ha ha ha )
gercekten de ben de 22. gün dogumluyum ve arada kalmanı anlıyorum
0
gdduman
(04.09.08)
(9)

kediye soya eti versem nolur?

myriamonde
üç ve dört aylık iki adet kedim var efendim benim. mamaları azaldı fakat önümüzdeki birkaç gün mama alamayacağım, o yüzden araya başka şeyler de karıştırıp birkaç gün idare etmeye çalışıyorum. şimdi baktım ettim evde bir sürü sebze meyve varmış, verilmez herhalde kediye, bir de soya eti varmış. bana
üç ve dört aylık iki adet kedim var efendim benim. mamaları azaldı fakat önümüzdeki birkaç gün mama alamayacağım, o yüzden araya başka şeyler de karıştırıp birkaç gün idare etmeye çalışıyorum. şimdi baktım ettim evde bir sürü sebze meyve varmış, verilmez herhalde kediye, bir de soya eti varmış. bana mantıklı geldi aslında. ama sonuçta bilmiyorum, soya etiyle beslesem delirir hastalanır mı hayvanlar? yahut napayım ben bunlara?
0
myriamonde
(21.08.08)
yer bence.. yani bizim evdeki bir yavrunun soya etli br şeyler yediğini hatırlar gibiyim.
0
raj
(21.08.08)
bi kaç öğün arka arkaya vermeni tavsiye etmem ishal olursa iş alırsın başına. İlle de sebze diyorsan kediler haşlanmış brokoli sever genelde bir de taze fasülye onun dışında yüz vermezler pek. Light dardanel ton balığı ise süper bir seçenektir derim ben..
0
jade
(21.08.08)
mercimeğe bayılır benimkisi, ya da ezilmiş nohut falan. en vahim durumda akciğer alıp sebzelerle haşlayıp blenderdan geçirerek kolpa yaş mama yapabilirsin.
0
whoosie
(21.08.08)
o kadar küçük kediye saçma sapan şeyler vermeyin.
0
386 dx
(21.08.08)
kedilerin yemek zevkleri çok değişken eski kedim dondurma ve elma yerken yenisi ağzını sürmüyor onun yeirne tereyağı yalıyor.
0
yuto
(21.08.08)
bazı kasaplar hatta açık et satan marketler gün içinde ayıkladıkları taze etlerin arta kalanlarını kedileri köpekleri olup isteyenlere veriyorlar. sürekli alışveriş ettiğiniz böyle yerler varsa rica edebilirsiniz. bizim evdeki zilli mamadan başkasına yüz vermiyor ama balkondaki kedim için ara sıra alıyorum. zaten bu tür artık etleri gün sonunda imha ettiklerini ve seve seve istediğimizde verebileceklerini söylediler. bir şansınızı deneyin derim.
0
neriman koksal
(22.08.08)
bazı kasapların veya açık et satan yerlerden et alırsanız pişirerek veriniz,aksi takdirde ailecek güzel kist hidatikleriniz,bol kistli günleriniz olabilir.
bir de gerçekten neyi sevip sevmeyeceğini deneyip görmek lazım, bizim kedi portakal ve mandalinadan ölesiye kaçarken arkadaşımın kedisi ki kendisi bizimkinin kardeşi olur,onları büyük bir iştahla yerdi
0
october swimmer
(22.08.08)
yerse hiçbir şey olmaz
patates deneyebilirsin, haşlama ya da kızartma bir de bezelye
benimki bunları zevkle ama sık olmamak kaydıyla yiyor çünkü ben seviyorum evde pişiyor o da alışık
neredeyse hiç bir eti keyifle yemiyor benimki yediremiyorum
yani kendisi daha iyi bilir
dene
0
gdduman
(22.08.08)
tabii ki bazı kasaplar hatta açık et satan marketlerden aldığınız etleri pişirerek vereceksiniz. internetten ya da yakındaki bir veterinerden bu etlerle yapabileceğiniz yavru kedilere uygun mama tarifleri bulabilirsiniz. geçici bir süre beslemek için gayet iyi oluyor. bunun dışında yavru kediler bir yaşına kadar yavru kediler için üretilmiş veterinerlerde satılan kitten mamalarıyla beslenmelidir ya da veterinerler öyle diyor. hayır bunu da "hayır efendim bla bla bla" diye düzeltilmesin başka biri tarafından diye yazıyorum. yoksa siz mama alamayacağımda ne verebilirim diye gayet açık sormuşsunuz. umarım geçici çözümünüz kedilerin damak zevkine uyar. afiyet olsun onlara.
0
neriman koksal
(22.08.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.