Yemek yerken çeneniz yoruluyor mu?

hayır pek yorulmuyor gibi ama tam da emin olamadım şimdi. bazen ağrıyor ama hafif. nedir o?

çene eklemi rahatsızlığı ya da diş sıkma sorununuz varsa onun ağrısı olabilir.

Yok mu kimse?

Okuyabildiğim kadarıyla yardımcı olayım. Anneniz daha önce derisindeki lezyonu aldırmış sanırım. Aynı yerden tekrar biyopsi alınmış ve onun sonucunda önceki operasyona bağımlı değişiklikler izlenmiş. Alınan tümöre ait bir lezyona rastlanmamış.
Ayrıca lenf nodlarından biyopsi alınmış ve bu lenf nodlarında 2 tanesinde lenf nodunu tamamen kaplayan hatta cevre dokuda da bulunan metastazı işaret eden lezyonlar izlenmiş.
Burada yazdıklarım sadece size biraz olsun yardımcı olmak amaçlıdır. Lütfen doktorunuza danışın. Sizinle ilgili en iyi bilgiyi doktorunuzdan alabiliriniz.
Geçmiş olsun.

Teşekkür ederim. Yani lenf nodlarının alındığı sol bölgede, lenf nodu dışında, başka dokulara da mı yayılma var?

Metastaz izlenen lenf nodlarında kitle kapsülü aşmış. Dolayısıyla lenf nodunun çevresindeki dokulara da yayılmış.

Fuck. Leğen kemiğinin sol alt kısmındaki lenf nodunda idi. Demek oradaki dokulara yayılmış. Sizce ne yapılır bu durumda? Dokular alınmaz herhalde. Kemo falan mı verilir?

O kısmı doktorunuz bilir. Malign melanom çok çok farklı bir malignite. Dolayısıyla ilaçlar da yaklaşım da farklı. Ben o kadarına hakim değilim. Geçmiş olsun.

haftada 1 1 şişeyi ekmeğin üstüne döküp yeme şeklinde kullanıyorum.

haftada 1 kullanıyordum hemen kestiler. zehirleyebiliyormuş fazlası..
ayda 1 kullanılıyor olması lazım. günde 10 damla çok fazla. ampulu kırıp ekmeğe damlat. ye gitsin.

benimki ampul değil şişede yalnız.

Günde 20-30 damla arası, bir şişe bitene kadar, sonra biraz ara verip tekrar kullanıyorum. Sürekli gece çalışıp gündüz uyuyorum yalnız ben. Bir de hava kararmadan uyanırsam ve güneş varsa 20-30 dakika güneşe çıkıyorum kısa kollu bir şeyler giyip.

Bazen ekmeğe döküp, çoğu zaman yemekten sonra direk ağzıma damlatarak alıyorum.

Aklıma geldikçe bir ampul . Ama ayda bir değil yaklaşık 2-3 ayda bir aklıma geliyor :)

Arada bir kan tahlili de yaptırın yalnız vitamin d3 için

bir tek sen damla olarak kullanıyorsun sanırım :( ben de aklıma gelince 1 ampul

toplamda 4er taneden 4 kutu ampul vermişti doktorum ( ve tabi iğneler iğnelerrr )

ilk ay her hafta bir ampulu azıcık suya döküp içtim. sonra unuttum hep :( içmeyeli 2 3 ay bile olmuştur.

d vitamini değerim de : 6 :D

günde 10 damladan bir haftada 70 damla eder. bizim bir hafta için aldığımız ampulden 70 küçük damla çıkar gibi geliyor sanki?

Ne için kullandığınıza bağlı olarak günde 5 damladan 50-75 damlaya kadar değişebilir.

Selamlar, buyrun.

Merhaba mesaj attim.

bazı ilaçlar diğerleriyle geçimsiz oluyor. aynı enzim altyapısını falan kullandıkları için vs sebeplerden. reçetede yazması lazım.

Diş iltihabına factive veren doktora güvenmeyin pek öncelikle onu söyleyeyim. Bu iki ilacı birlikte kullanabilirsiniz. (mantar ilacının funit oldugunu varsayıyorum)

sadece dis iltihabi degil, sinuzit de var biraz da eksik yazmisim. evet funit olacak. cok tesekkurler

Kullan kullan kisa surede etkisi iyi olacaktir uzun vadede ise karaciger pert

sakınca yok, kullanın.

Zaten bazen doktorlar antibiyotik verirken mantar yapmasın diye mantar ilacını da beraber verirler aynı anda içmek üzere.
(Antibiyotikler mantara sebep olabildiği için)

hep arkadaşlarımla evde kaldım

1- 3 kişi kaldık
2-hayır
3 yıllık veriyorduk kira hatırlamıyorum
4- sonradan çıkmadık hep evdeydik
5- hayır
6- evet
7- 300-400 tl

bu rakamlar 2008 yılına aittir.

1- kardeşimle. daha önce ev arkadaşım olmadı.
2- karşı kıtada.
3- salacak/gereğinden fazla
4- evin rahatlığıyla iyice saldım dersleri.
5- ben içmiyorum, kardeşim sadece kendi odasında kapı kapalı bir şekilde içiyor.
6- aile + kardeşim
7- faturalar min 300.

1- 3 kişi
2- hayır yürüme mesafesinde değil. okulum ve evim farklı kıtada. 1 saati geçiyor gidiş
3- nezih bir semt değil ama varoş da değil. orta. hatta ortanın biraz aldı. bundan dolayı kira ucuz 700 lira
4- lise 3 ten beri öğrenci evinde yaşıyorum alışkınım
5- leş gibi içiyoruz hem de
6- ailem, geri ödemeli kredi, burs. güzel iş gelirse çalışıyorum. hatta şuan çalışıyorum
7-aile, kredi, burs sabit gelirim. 1000 lira civarında toplam harcamam. çalışırsam duruma göre biriktiriyorum ya da harcıyorum

1 hayır
2 yürüyerek 40dk otobüsle 25 civarı
3 pas(istanbulda değilim)
4 pas
5 sadece mutfakta
6 aile+kredi
7 sadece eve mi? toplam mı?

1-) Hayır, iki kişi yaşıyoruz. Ağabeyim aynı zamanda ev arkadaşım.

2-) Ev üsküdar'da. Ben istanbul üniversitesi'ndeyim. Okula marmaray ve metroyla 40 dakika gidiyorum.

3-) Konum marmaraya yürüme mesafesinde. Kirası 850 lira.

4-) Derslerimi pek kötü etkilemedi. Hatta çok az da olsa olumlu etkisi oldu.

5-) Evin balkon yok. Sigara içeceğimiz zaman camın kenarında veyahut dışarı çıkıp içiyoruz. İçeriyi havalandırmaya özen gösteriyoruz.

6-) Evet aile karşılıyor.

7-) Evin gideri aylık 850 kira + 200 faturalar.

1- Evet tek yaşıyorum. Daha önce 3 defa farklı evde farklı arkadaşlarla kaldım ama tavsiyem huyunu suyunu çok iyi bilmediğiniz biri ile eve çıkmayın. bu cümleden kastım, çok iyi anlaştığınız kankanızla bile bir takım sorumsuzluklarından dolayı (temizlik, fatura-kira yatırma vb.) dişe diş kana kan birbirinize girebilirsiniz.
2- Evet yürüme mesafesinde. Bu kısım önemli çünkü okula ne kadar uzak olursanız, okulla olan ilişkiniz o denli azalıyor. Yani biriyle buluşmayı, farklı etkinlikleri okula tercih etmeye başlıyorsunuz bir süre sonra.
3- Konumu iyi bir yerde ama bina eski ve ev sadece bir kişinin yaşayabileceği büyüklükte, o yüzden de çok aşırı bir masrafı yok ama sadece barınma amaçlı kullanabiliyorum.
4- Hiç yurtta kalmadım. Okula başladığımdan beri ev hayatım var.
5- Evet evde içiyorum ama bunun tabi ki bir bedeli oluyor. Yani havalandırmak için sürekli olarak pencereyi açmak zorunda kalıyorum ve malesef ısınma alabildiğine azalıyor, o yüzden de kışın sürekli olarak kalın giyinmek zorunda kalıyorum.
6- Tamamen kendim karşılayamadığım zamanlar oluyor. O yüzden de illaki birkaç ayda bir biraz para istemek zorunda kalıyorum.
7- Kira 300, elektrik 30-40 arası geliyor, su 20-25 arası geliyor, internet 60 lira, kışın ısınmak için doğalgaz olursa en az 100-150 lira ama yazın 2 ayda 15-20 lira.

Bunlar senin sorularına kısaca cevaplardı. Şimdi işin görünmeyen kısmına gelelim. Eve çıkmak çok fazla külfet bana göre, bi defa çıkarken emlakçı+depozito+1 kira peşin üçlüsü insanı alabildiğine sarsıyor. Ayrıca su, doğazgaz ve elektriği kendi üzerine aldırabilmek için toplamda yaklaşık 400-500 arasında bir depozito vermek zorunda kalıyorsun. Ev eşyasını bulmak için de nereden baksan 600-700 arası ikinci el eşya satan dükkanlara kesiliyorsun, eee tabi birde bu aldığın eşyaları eve taşımak için vereceğin ortalama 150-200 arası bir ücret var.
Ama en çok örseleyen kısmı ise tamamen yemek ! Günlük belli bir ücret ayırayım diyorsun ama malesef bir türlü makarna-yumurta-patates-döner kombinasyonlarından kurtulamıyorsun.
Eve çıkmadan önce iyi düşünmek gerekiyor. Büyük şehirdeysen hele daha iyi düşünmek zorundasın.

1. 4 kişiyiz.
2. Evet
3. Okula cok yakın merkezi bir yer. 1400
4. Üniversiteye başlar başlamaz eve cıktık
5. sadece balkonda içiliyor.
6. evet
7. 1200 lira

1. tek. hayır.
2. evet.
3. uzak. ucuz.
4. hep evdeydim.
5. evet.
6. evet.
7. kira faturalar vs. hariç 600-700 vardır.

geçen sene mezun oldum, son senemde eve çıkmıştım ona göre konuşursam:

1)hayır, sevgilimle eve çıktık.
2)hayır, otobüsle bir saat sürüyordu.
3)allahın siktir ettiği bir yerdeydi, kira 500'dü.
4)herhangi bir şekilde etkilemedi.
5)evet.
6)pek sayılmaz. burslarla yaşıyordum.
7)1000 tl civarıydı.

1- 2 kişiydik 3 olduk yakın bi zamanda.
2- gidiş 8 dk, dönüş 5 dk :)
3- kadıköy/hasanpaşa sıfır bina 1400 tl
4- yurtta kalırken çalışamadığım kadar rahat çalışıyoruz.
5- üçümüz de içince içmek/içirtmek kaçınılmaz oluyor
6- hepimize ailelerimiz para gönderiyor.
7- bana 1800-2000 tl gönderiyorlar, diğer ev arkadaşlarıma da öyle ortalama. ortalama 1000 tl eve gidiyor gerisi bize kalıyor.

1-Tek kisi yasiyorum. Daha once hiz arkadaslarla kalmadim. Hep tektim
2-Evim okula 16 km
3-Ev dandik sayilacak bir yerde. Kira vermiyorum ama tahminen 500 civari
5-Evet
6-Evet
7-2000 civari

1.Tek, hayir.
2.evet
3.Merkez,1300
4.degismedi
5.hayir
6.evet
7. 2500 civari

1- 3 kişi beraber kalıyoruz.
2- 3 sene öyleydi, 1 senedir otobüsle 20 dk falan
3- Metroya/metrobüse 10-15 dk, 1200 tl
4- Bir tek hazırlıkta yurttaydım, o yüzden belirgin bi etki gözlemlemedim, hazırlıkla bölüm çok farklı.
5- İçiliyor. Bazen biri hasta olcak gibiyim bugün mutfakta içilsin gibi bişi söylerse ona uyuluyor.
6- Evet
7- Aile + kyk yaklaşık 1000 tl oluyor. Faturalar kişi başı 70-150 arası değişiyor yaz/kış dönemine göre.

1- Tek kalıyorum
2- Hayır, metroyla gidiyorum
3- İzmir'de fuarın orada, 600 tl
4- Derslerim oldu bitti kötüydü. Yurttayken daha iyiydi ama o zamanlar dersler hafifti.
5- İçiyorum
6- Evet
7- 1.500 tl

En son 2 yıl önce kalıyordum.

1-) 4 kişi kalıyorduk.
2-) yürüyerek 45 dakika sürüyordu bazen yürürdüm bazen otobüs kullanırdım.
3-) okmeydanı - hastane durağındaydı. pencereden bakınca metrobüstekilerin yüzünü görecek kadar yakındı. 2+1, çevredeki evler 800-900'dü o sıralarda. Biz 650 + 100 lira aidat ile kalıyorduk.
4-) ben değil de arkadaşlar içiyordu
5-) hayır çalışıyordum.
6-) 1000 liraydı kira-fatura-kişisel harcamalar-yeme içme falan.

Yanlış biliyomuş o dr. Nalakası var. Nette yok öyle bir şey.

ne yapmalı acaba barkodda kalp atım anormellikleri-arpin ultrason-1 yazıyor ne ile ilgili anlamadım
c1b2k3 attım hafızaya sonra gülerim

böbrekte tansiyona neden olan bir kist var mı yok mu diye bakacak olabilir.

kalp ultrasonu yani eko olabilir mi?

bilmiyorum ki önce ultrasonu mu yapsam unuttum heyecandan

Kalp değil batın ultrasonudur. Böbrek atardamarlarında darlık var mı yok mu diye bakacaklar. Gençseniz hipertansiyonda mutlaka ekarte edilmesi gereken bir durum.

çok teşekkürler arkadaşlar yardımcı oldunuz

renal doppler usg istenmiştir. eğer renal arterde bir darlık varsa gelen kan miktarı azalacağından kan basıncını ayarlayana bazı mekanizmalar devreye girer (renin anjiotensin aldosteron) yine böbreklerde yetmezlik, parankim kaybı, polikistik böbrek hastalıkları, böbrekte bası yapan büyük kist--tümör, böbrek üstü bezleri tümörleri... gibi nedenler de araştırmak için usg gerekir.

ortopedi

ortopedi

Mouse tutmaktan hep. Ortopedi.

@vyava
mouse hic kullanmam.

Tuttuğun başka bir şey yapmıştır. Ne bileyim.

Benim 2 bileğimde de çıktı , bebeğimi emzirmekten dolayı oldu sürekli bileğimi kırarak tutuyordum. Bileklik kullanarak geçti benim , geçmiş olsun .

Ayağını yukarda tut. Havlunun içine buz koyup saat başları 20 dakika ayağında tut. Bir süre üzerine basmaya çalışma.

vitesi p ye taktıktansonra el frenini çekip kontağı kapatıyorum.

Ayağım frene basılı P ye getiriyorum. Frenden çekip kontağı kapatıyorum.

mantıken R konumunda iken araç durunca ayağım hala frende oluyor P ye alıyorum ya o an el frenini çekiyorum ya da aracı kapatıp çekiyorum. düz yoldaysanız farketmez. P motor frenidir. Eğimde sadece P de bırakırsan arabayı sadece motor freniyle durdurmuş olursun.

yani senin yazdığın yazı TIRIVIRI

yok n ye al el frenini çek sonra p ye al aracı kapa sonra frenden çek ayağnı..

öeah kim uğraşır la?!

tek yapman gereken şey şu ARAÇ TAM DURMADAN VİTES SAKIN AMA SAKIN DEĞİŞTİRME..

kontagi kapatiginda fren sertlersir ve frene basamazsin. eger yokustaysan, sen vitesi (N), el freni, (P) yapana kadar araba kayabilir. senin soyledigin teoride mantikli (kontagi once kapamak disinda), dislilere binen yuku minimuma indiriyosun. ama pratikte cok farkedecegini dusunmuyorum. ki ugrasip oyle yapan gormedim, herkes (P) sonra el freni. bitti.
ne yaparsan yap, kontagi en son kapat.

Vitesi en son ne zaman "n" ye getirdiğimi bile bilmiyorum sanırım.
Park ettin ayak frende, araba tam durmuşken P, sonra el freni, sonra kontak

arabayı P harici bir fiteste bırakıp terk etmeyiniz. kayar.

kotağı kapattıktan sonra vites değiştirme yaparsan uzun vadede şanzımanı eline alırsın yüksek ihtimal. oldu da kontağı kapatıp p ye aldın direk çok daha sert hissediyorsun yanlış bişeyler olduğunu.


duz yolda fren+p>el freni>kontağı kapat

sağlam egimli yolda (bildiğin yokuş) fren+n> el freni> p> kontağı kapat

Once frene basiyorum sonra el frenini cekiyorum p ve kontagi kapatiyorum. Ama her zaman el frenini kullanmiyorum o ayri.

fren--->P--> el freni --> kontak. Çok yokuşlu bir yer değilse elfrenine gerek olmadığını okumuştum ama alışkanlık ve aklım arabada kalmasın diye çekerim her zaman.

head and shoulders

hed en şoldırs

kişisel bir durum o kimseye boşuna sorma. deneme yanılmayla bulacaksın. ben de örneğin clear man kullanıyorum. head and shoulders hem kepek yapıyor hem saç döküyor örneğin.

dove

Kuaförler genelde tuzsuz şampuan öneriyorlar. Mesela wella, elseve gibi. Denemeni tavsiye ederim.

Bana sorarsan head shoulders derim. Bey değilim lakin.

@sanal hayvan, genetik olarak bakarsak clear'ın bi suçu yok:/ duştan çıkınca verdiği ferahlıktan bunda takıldım, hala seviyorum. kepek problemim de hiç olmadı bundan beri.

@sahire, wella'yı pek bilmiyorum da elseve i bi deneyeyim madem. tuzsuz şampuan öneriyorlar derken, benim sorunum için mi? yoksa genel için mi?

Sampuan degistirmek ii geliyor saça.ama bi sure sonra onu da degistirmen gerekiyor.senin durum bu olabilir bence.

elidor kullanıyorum gayet iyi bence

Saç dökülmesi ve saçın yağ dengesini düzenlemesi için önermişti.

John Frieda lakin pek memnun kalmadim cok sertlestiriyor saci.

Maddi imkanın varsa Prozinc alacaksın.Saç dökülmesini önlemede gözle görülür etkisi var.Mor kutu yağlı saçlar için,yeşil kutu kuru saçlar için,kırmızı kutu kadınlar için.Benim denemediğim şampuan kalmadı,en iyisi Prozinc.Ayrıca dökülme var ve saçların yağlıysa haftada iki kez ketokonazol ihtiva eden şampuan kullanmalısın.Prozinc'i ve ketokonazollu şampuanı saçında 5 dakika beklettikten sonra duruluyorsun.

ben john frieda kullanıyorum. clear deterjandan hallice sampuanlardan biri. dökülüyorsa saçın anaphase şampuanı dene ducray'ın pişman olmazsın.

gliss

Prozinc mor kutu. Yıllardır pul pul kepek sorunu için denemedigim şampuan kalmamışken 2 haftada olayı bitirdi. Ayrıca dokulmelerde de etkili olduğunu okudum. Bi araştır derim.

head and shoulders

head and shoulders.

dalin (şaka değil ciddiyim)

prozinc

Eskiden Clear kullanıyordum; ama yararından çok zararını görünce bıraktım. Uzun saçlıyım, saçlarım -sıklıkla kısaltsam da göğüs hizasında-

Head and Shoulders kullanıyorum şu sıralar. Memnunum.

Bende de vardi gecen hafta, ayni sikayet ile gittim. Tek kullanimlik manurol verdi. Ki benim baya kotu olmus yani enfeksiyon. Sonra gece ictim onu bir iki gun sonra yavas yavas gecti yanma.

Doktor bana acıyı alkolü biraz azalt demişti...ama benim idrar değerlerim normale cok yakındı...

Yaklaşım doğru, tedavi yanlış. Antibiyotik de vermesi lazımdı. Pazartesi'ye geçmezse aile hekiminize kullandığınız ilaçlarla birlikte tekrar gidin.

fayfimin yazdığına şöyle bir düzeltme yapayım. monurol antibiyotik zaten. Doktor antibiyotik vermiş ama daha etkilisini vermesi lazımdı. Erkekte idrar yolu enfeksiyonu çok beklenmez daha etkin tedavi gerektirir.

monurol tek doz antibiyotik ama bir cipro 500 ile desteklenebilirdi idame tedavisi. gerçi cipro ya direnç de gelişmiş oluyor bazı insanlarda moxitec ya da 2. kuşak bir sefalosporin antibiyotik ile de kombine edilebilir. özellikle hasta erkekse böyle radikal olmak gerek çünkü bir defada bitirip yola devam etmek gerekir. kadınların zaten sürekli olur. erkekte az olur problem olur.

Evet burnun fizyolojisi böyle. Şimdi ameliyat olduğunuz için nasıl nefes alıp verdiğinize dikkat ediyorsunuz. Bir süre sonra nefes alıp verişinize dikkat etmedikçe normal olduğunun farkına varacaksınız.

İyi de abi neden ameliyat oldum o zaman? Yani nefes alışverişimi etkilemeyecekse, aynı kalacaksa neden gerek vardı ki?

Bir taraftan daha çok alıp diğer taraftan alamama ya da az alma mevzusunun adı nazal siklusmış. eti cin sağolsun.

Olayı anlamak için Sızıntı'nın güzel bir yazısı var: www.sizinti.com.tr

sindirimi yavaşlatıyor, hastaneye gitmek için zaman kazandırıyor böylece

@want2die tüpraş'da bile her öğlen yoğurt verirler yemekte

apartmanlarda kalorifer kazanları kömürlüyken apartman görevlisine maaşından ayrı yoğurt parası verilirdi.

vardır mantıklı bir açıklaması.

Yoğurt zehirlenmeyi önlemez maalesef.

sen istersen yeme yoğurt. biz zehirlenmeyi önlediğine inanıyoruz ve yiyoruz.

güneş de balçıkla sıvanır aslında. ben inanıyorum ve inanırsak olur bence.

yahu binbir gece masallarındaki gibi zehirlendin, panzehiri iç, hop ayağa kalk gibi bir durum yok. aboo adam zehirlendi, ölüyodu, yoğurt yedirdik geçti diye bir şey olmaz. o şekilde önlemez elbet.

ne bileyim bir şeylerle tepkimeye girip zararlı etkisini azaltıyordur mesela. bilen biri gelsin gerçeğini, bilimselini de açıklasın. üşenmezsem kendim de araştırıp yazarım buraya.

mesela şimdi aklıma geldi. demir eksikliği, kansızlık tedavisinde demir hapı verir doktor. demir hapını sabah aç karnına içersin, üzerine de en az 1 saat süt ve süt ürünü tüketmezsin. çünkü sütteki kalsiyum demiri bağlar, kana karışmasını engeller. içtiğin demirin bir faydası olmaz.

aynı bunun gibi sütteki yoğurttaki kalsiyum bir şeyleri bağlayıp kana geçirtmiyorsa o yüzden yeniyordur.

bizim fabrikada da hep yoğurt oluyor yemeklerde, ayrıca aralarda kaplamacılara ayran dağıtıyorlar.

panzehir gibi değil ama ciğerleri temizliyor. anlık değil süreç içerisinde. bir akciğer hastalığıyla ilgili tedavideki arkadaşımızdan öğrenmiştik bunu, doktoru söylemiş. bu hazır yoğurtlar çok az etkili. utanmasam etkili değil diyicem hatta, 1-2 gıdım etkisi çıkar da yalancı çıkarım diye çekiniyorum.

eğer öyle bi düşüncen varsa süzme ya da ev yapımı tercih etmeye çalış. aoç'un seti var sütle mayayla birlikte satılıyor. onu tavsiye ederim.

kimyager olarak yanıt vereyim. yoğurdun sadece ağır metal zehirlenmelerine bir nebze faydalı olduğunu söyleyebilirim. Bu da yukarıda bir başka arkadaşın biraz hatalı bir şekilde açıkladığı gibi demir emilimini azaltmasına benzer mekanizma ile metal iyonlarına koordine olabilen amino asitler ve protein içermesidir yoğurdun faydası. Diğer tür zehirlerde faydası olduğunu sanmıyorum. Tüpraş'ın her öğlen veriyor olması bilimsel bir dayanağı olduğunu göstermez.

Kısaca hafif hurafemsi, hafif dayanağı olan ama o da sadece metal zehirlenmeleri için geçerli olan bir faydası var. hastanelik olacak kadar olan zehirlenmelerde faydası olacak bir şey değildir ayrıca.

bana defalarca oldu hepsi de zararsız çıktı ama ben ultrasona girdim yani. keşke girseydin. ama tasalanma önemli bi şey değildir.

yine de geçmezse ultrasona mutlaka gir orda her şey çıkar.

bu lenf bezi şişmeleri enfeksiyon sonraları oluşuyor, direnç düştükçe de. enfeksiyonlar oradan atılamayınca şişiyor. antibiyotikle geçer dert etme. ama ihmal de etme.

İlaçlarını kullan. Lenf bezi şişliğin devam ederse ultrasona git. Sorun olmaz.

elleme bi de.

sana kimse sınavdan önce ağır sporları ya da egzersizleri yapmaman gerektiğini, bedenen ve zihnen yorulmaman gerektiğini söylemedi mi? şimdi gündüz yat dinlen diycem ama sakın uyuma sonra gece uykuya dalmakta zorluk çekersin. ılık bir duş al çay falan iç. ağrı kesici al çok ağırıyorsa. daha fazla yorma kendini.

ılık duş alma soğuk duş al kas ağrıları için. birisine masaj yaptır.

Soğuk duş alma. Sınav öncesi üşütürsün. Ağrı kesici al ve gece erken uyuyup uykunu almaya çalış. Yarın için de başarılar.

@ruh i tibbiye söyleyen oldu ama ben zaten biliyodum. spor yapmamda sorun yoktu her zaman ki gibi spor yapsam sorun olmicaktı. gidip biraz koşayım dedim gidince farklı bir antrenman yaptım salak gibi :) böyle oldu.

Sauna+masaj. Ya da en azindan sauna.

aynı sorun bende de var, dediğiniz gibi genetik oluyor genelde, ve ameliyat ne yazık ki çözüm değil. ama ihmal ederseniz ağrılar çok üst düzeye çıkabiliyor. ayakkabı markası bilemiyorum, şahsen o konuda pek dikkat etmiyorum, ama topuklu ayakkabı ve babet çok kötü yapıyor. o nedenle asla tavsiye edilmiyor. düz taban olması iyi değil alt kısmın, ortopedik olmalı en uygun ayakkabı koşu ayakkabıları, ama tabii bunlarla da işe gelinmiyor.

ben yaklaşık iki yıldır parmak arası makara (silikondan) kullanıyorum tek ayağımda, tavsiye ederim, her ayakkabıda giyiyorum, topuklu giymem gerektiğinde dahil. çok rahatlatıyor ve artık ağrıdan yürüyemez uyuyamaz hale gelmişken neredeyse tamamen yok etti ağrılarımı. en azından ilerlemeyi önlediği kesin.

www.hepsiortopedi.com

eczanelerde bulabilirsiniz.
geçmiş olsun.

onitsuka tiger den başka spor ayakkabı giyemiyorum bir onlarla rahat ediyorum yumuşak oldukları için. sende bir bak istersen.

üniversitede çalıştığım için spor ayakkabı problem değil, koşu ayakkabılarından da önerebilirsiniz yani.

@kaputt, @bal dok yala çok teşekkürler.

o zaman giyerseniz bahsettiğim modeller bunlar ya da bu tarz ayakkabılar. ayak için gayet sağlıklılar. alt kısmın eğilip bükülmemesi sert olması gerekiyor demişti doktor. ama sert da tahta gibi değil, iç kısım destekli işte ortopedik gibi oluyor bu modellerde ama taban kısmı sert.

www.sportive.com.tr

benim de 2 yıldır aynı durumda. ağrılar başlayınca ayakkabı seçimlerimi komple değiştirdim. botlarımı beta dan almaya başladım. daha geniş kalıplı ve deri olduğu için çok rahat oluyorlar. spor ayakkabısı olarak da adidas sl72 kullanıyorum ve bayadır ağrı yaşamıyorum. new balance fazla yumuşak gelmişti. ama rahat onlar da. babetleri, sandaletleri ve özel günler dışında topukluları unuttum gitti

doktor bana geceleri atel takmamı tavsiye etmişti.

Ayakkabı tavsiyesinden ziyade kullandığın ayakkabının tabanına ortopedik tam tabanlık alman daha uygun olur. Çünkü bu bozukluk ayakkabıdan çok ayağınızın yapısıyla ilgili. tabanlık ayağınızı destekleyecek, ilerlemenin önüne gececektir.

Kullanmasan iyi olur. Alkol ilacın metabolize edilmesini yavaşlatıp etkisini - yan etkisini arttırabilir. İlacın prospektusunu oku orda da yazıyordur.

yan etkilerini tetikleyebilir. kullanmamakta fayda var.

sorunun cevabı: kanserden şüphelenecek herhangi bir semptom ya da bulgun yoksa kamu hastaneleri kolay kolay yapmaz cea testlerini. özelde de çok paradır sanırım.

neden sadece CEA? Bir sürü tümör belirteci var. Bana kalırsa çok işkilleniyorsanız check up yaptırın. zaten tümör belirteçlerine de özel hastanede baktıracaksınız. O da bayağı tutar.

boşa kürek sallamak gibi geliyor biraz bana. o testler falan biz türkiye' dekiler için lüks. sonuçlarına da ben güvenemiyorum açıkçası.

dün babama yaptırmak için hastanede kırk takla attım ama sekreter hanım ben sizin babanız için gereken tahlilleri biliyorum siz laboratuvara geçin dedi yapmadı hanım efendi sanki yapsa ölürdü.

pamukkale?

Çok bozuldu ve ahlaksızlaştılar diye duydum.

Ulusoy bence çok iyi. Tek koltuk özellikle.

Ben hep nilüferle gidip geliyorum. İyidir nilüfer

kamil koç iyidir, ben hep 2+1 rahat hat otobüsleriyle gidiyorum, memnunum.

ülkenin en iyisi pamukkale.

doktor felan değilimde bence her hastalığın psikolojiyle bi bağlantısı olabiliyor ama inanmassan çok takma inana olur diye düşünüyorum enerji meselesi...

benim ailemde çoğu kişide var. genetik olarak geçiyor, annende babanda varsa senin de hayatın düzenli değilse,spor yapmıyorsan,sağlıksız besleniyorsan sana da geçiyor. bunun dışında psikolojik olarak da etkisi var, hayatın düzenliyse ama çok kötü dönemler geçiriyorsan o da tetikleyebiliyor.

Üzülünce vücut stres altına giriyor. Stres altında ise vücut hormon salınımları değişiyor. Bu hormonlar da şekeri etkileyebiliyor. Sonuç:kişiden kişiye değişir ama genelde doğrudur.

Saçma değil, doğru. Bende yok ama baba tarafımın babam da dahil tamamı şeker hastası. En yakın örneği babam. Açlık ve üzüntü, stres direk etkiliyor. Hatta açlık sinir yapıyor şeker hastalarında.

annem diyabet hastası ve ne zaman sıkıntı yaşasa komaya girmese de hastanelik oluyor. en az on gün öylece yatıyor. aşırı sevinç ve üzüntüyle pozitif ilişkisi var bu hastalığın. vücudun stres ve sevinçli durumlarda salgıladıkları bu hormon adrenalin, seratonin vs) insülin hormonu değerlerini hemen etkiliyor.

senede bir öğrenci belgesi götürmen gerekiyor

bende de kestiler.öğrenci belgesi götürdüm iade etmediler.telefon ettim iade etmediler.mail attım daha iyi hizmet için yalnızca 20 lira aldık dediler.

Benden de kesmişlerdi zamanında öğrenci belgesiyle beraber bir dilekçe yazmıştım. Parayı iade etmişlerdi. Bir sonraki sene de hesap işletim ücreti kesince yine aynı yolla aldım. Sonra da kartı kapattım gitti. İyi hizmet falan hikaye istemeyenin parasını cukkalıyolar.

valla müşteriye göre hareket ediyorlar demek ki. benim de hesabımdan para kesmişlerdi. bir yanlışlık yaptık deyip arayıp özür dilediler. öğrenci de değilim.

balcova tarafinda sahil boyunca kir dugunu tarzinda organizasyon yapan bir ck yer var. Salon dugununden ziyade kir dugunu sizin icin braz daha az sikici olur her halde.

halanne, baktık baktık. birçoğundan arkamıza bakmadan kaçtık. pis ve özensizdi çoğu.

İnciraltının oralarda hep düğün sesi duyuyoruz. Herhalde gözde bir yer.

bir ekran görüntüsü alıp buraya koyabilir misiniz?

sağ altta dil seçeneği vardı ya orda harita gibi bişeyde seçiyodun onu yap

dil seçeneğini de seçtiydim zaten ona rağmen yoktu. ama şimdi gelmiş tamirci gelince düzelen bozuk eşya gibi meret. arkadaş ekran görüntüsü al deyince bir girdim düzelmiş halde buldum...

Bi ara herkeste oldu. Düzeldi 10-15 dakika sonra.

kardiyolog filan değilim ama temel tıp terk bilgimle sadece sorunun nerde olduğunu kabaca söyleyebilirim;

ikinci şekilde sivri şekilli olan dalgalar yok yani 3 kez kalbin atmış ama ventriküller kasılma yaratacak elektriksel uyarı çıkarmamış , doktorunun dediği gibi.
sonrasında da yarattığı kasılmalar eşit frekansta değil.

gerisini bilmiyorum valla.
zaten ekgyi ancak kardiyologlar güzel okur ve kesin teşhisi ancak onlar koyar öyle kolay bişi değil.
ventriküllerin binbir türlü patolojisi var.
ve de normalde semptom vermeyen bir kalp rahatsızlığından halı sahada ölen hocamız vardı ihmale gelmez evet.

abi aman diyim. sakın yapma. haftada bir halı saha maçı yapan adamdım, bi gün doktora gittim, 3 hafta sonra by pass oldum, damarlarım darmıs falan. yani sen bir sinyal almıyorsun diye, kötü bir şey yok anlamına gelmiyor ne yazık ki. kalp bu sakaya gelmez. tesadüfen yasamıssın demişti bana doktor, halı sahada ölebilirmişim.

hiç riske etme. tabii sendeki durumun mahiyeti falan farklıdır muhtemelen ama yine de doktora danısmadan efor sarfedeceğin şeylere girme sakın

Sağ dal bloğu var gibi görünüyor. V1 ve V2 derivasyonlarında çift çentikli gibi dalgalar dikkat ederseniz. Normalde spor yapıyor ve sorun yaşamıyorsanız çok önemli bir sorun teşkil etmeyebilir. Yine de kardiyolojiye gidin baksınlar.

sağ dal bloğu falan değil. burada cevap aramayın derim yalan yanlıs yazıyor herkes.

muhtemelen ilacı yazabilmek içindir ama yine de kendisine sormak en doğrusu. sorgulamak hakkınız.

Burda yazdıklarınız üzerine başka bir doktora gitmenizi tavsiye ederim ben. Lityum vermemişse bipolar düşünmemiştir bence. Abizol de antipsikotik bir ilaç.Antidepresan değil. Görüşmenizde doktor burda söylediklerinizden farklı çıkarımlar yapmış ve bu ilaçları vermiş olabilir.

Tetanoz aşısının koruyuculuğu 10 yıldır. Kesiğin durumuna göre 5 yıl ve sonrasına aşı yapılarak önceden önlem alınabilir.Son 5 yıl içinde aşı olmuşsa aşıya bile gerek yok. Zaten çoçuğunuz 1.5 yaşında. Korkmayınız.

doktor değilim ancak tetanoz aşısı 5 yıl koruyor diye biliyorum. ne olur ne olmaz yine de hastaneye götürün.

Soruyu yanlış sormuşum sanırım. Kastettiğim bu yaşa kadar yapılan aşıların içinde teranoz aşısı da var mı?

Aşı takvimine göre tetanoz aşıları yapılmış olmalı. Hatta 18 ay sonunda rapeli yapılacak. 1,5 yaşında olduğuna göre rapel zamanı gelmiş görünüyor. www.asitakvimi.gen.tr

Öncelikle antibiyotik alma bence. Beslenmene dikkat et. Bol bol meyve ye vitamin al.

Tıpçılara burs veren mi varmış?

çok karışık mevzular bunlar. tıbbi olarak uzuuun süreler ölü olarak kalıp sonra dirilenler var. tam araştırmasını yapabilecek durumda değilim şu an. ama c. grangé'nin şeytan yemini kitabında da konusu geçer. house gibi dizilerde de. beyin tam bi muamma, neye nasıl tepki verebileceği kesin değil. uzun süre oksijensiz kalıp ölmeyebilir, orta halli bi darbe sonucu ölebilir veya kişiyi felç edebilir. falan filan.

o dediğin kalp ameliyatında makineye bağlısın, kalbin yerine o atıyor.

ölümden de ne anladığına göre değişir, beyin ölümü denilen şey aslında "beyin" değil, beyincik ölümü, tüm yaşamsal refleksler orda. bu aşamadan sonra geri dönüş yok

kalp durması da ayrı bi olay. dizilerde sürekli dıtdıtdıt diye düz çizince çakıyolar şoku diye görüyosun ama öyle bişey yok. düz çizince en fazla cpr yapabilirsin. şoklama olayının endikasyonları var, onların dışında faydasız

kimyasal olarak indüklenen komalar oluyor.
isteme gibi bi lüksün yok, onlar sana önerebilirler. gerçi kolay kolay kimsenin böyle bir şey önerebileceğini sanmıyorum çünkü geri gelmenin garantisini kimse veremez

kısacası bilimkurgu film dizi izlesen de çok ciddiye alma

edit: uzun süre ölü kalıp da dirilen bi insan yok. en fazla komadadır ya da bitkisel hayattadır, bunların geri dönüşü var. ya da "ölü" olduğu sırada cpr yapılıyordur, ilaç veriliyordur o şekilde geri döner

ona benzer bisyler gıormustum. milleti ani bir sokla dondurup buzdolabi gibi biyerde muhafaza ediyorlardi. sonra gereken tarihte aciyorlardi tekrardan. dondurulmuslar vardi ama dondurulup acilan yoktu sanirsam

beyin hücreleri kansız kalmasından 3-4 dakika sonra ölmeye başlayıp kan akımı kalp masajıyla da sağlanmazsa 9-10. dakikalarda tam beyin ölümü gerçekleşiyor, bundan sonra beynin yeniden işlev kazanması teorikte de pratikte de mümkün değil.
doktorunuzdan böyle bir şey isterseniz muhtemelen psikiyatriye direkt uçuş biletinizi alırsınız. böyle şeyler sizin istemenizle değil, doktorunuzun sizi çok büyük risk altında görüp böyle bir şeyi önermesiyle olabilir ancak.
edit: la noix çok daha güzel açıklamış benden önce.

Kalp-damar ameliyatlarında dolaşımı tamamen durdurup vücudu soğutularak(Total sirkulatuar arrest) yapılan ameliyatlar var. Vücut ısısı düşünce oksijen ihtiyacı azalıyor ve beynin(beyin kanlanmanın en gerekli olduğu organ oluyor) de dolayısıyla canlılığını koruma süresi uzuyor. Dolayısıyla kan dolaşımı olmamasına rağmen ölüm olmuyor.

Konuyla ilgili yeterince cevap verilmiş ama BBCnin bu konuda yayınlanmış belgeselini ilginç bulabilirsiniz:

www.youtube.com

valla bildiğim bi kalp durduktan sonra epinefrinle tekrar çalıştırıyorlar. bunu da dizide görmüştüm. :(

beyne 10 saniye oksijen ulaşmasa bayılırsın. buradan da sinir hücrelerinin hipoksiye (oksijen yetersizliği) ne kadar duyarlı olduğunu görüyoruz. birkaç dakika içinde de sinir hücreleri geri dönüşümsüz olarak ölmeye başlar. beyin sapındaki sinirler ölürse de geri dönüşün olmaz. ama beynin sadece ayaklara giden sinirleri ölür de, sonrasında beyne oksijen ulaşırsa uyanırsın ama ayakların felç olmuş olur. felçin mekanizması da bu.

kalp ameliyatlarında ölmüyorsun, sadece kalbin pompa işini bir cihaz yapıyor. beynin hiçbir şeyden haberi olmuyor, bir saniye bile oksijensiz kalmıyor.

bir de çok soğuk yerlerde (karların içinde mesela) bayılan insanlar var. vücut sıcaklıkları iyice düşüyor, kalpleri duruyor. yani beyinlerine oksijen gitmiyor. ama vücut ısısı düşük olduğundan saatler sonra ısıtıldıklarında hiçbir şey olmamış gibi geri canlanıyorlar. bu ilginç bence.

Ankara-Polatlı arası ulaşım çok kolay. Eskiden 15 dakikada bir kalkan minibüsler vardı. Şimdi yarım saat heralde(emin değilim). Direk aştiye giden otobüs firması da var. Şehiriçine giren midibüs tarzı arabalar da var. Yalnız okul sapa bir yerde. Dolmuş gidiyordur mutlaka.

gerçekten zeki, yaratıcı olduğunu düşünüyor; az çalışarak önemli şeyler başarırımı düşünüyorsan makina, elektrik- elektronik; çok zeki olmadığını düşünüyor, yemeğimi içeceğimi versinler köpek gibi saatlerce sıkılmadan çalışır ezberlerim diyorsan tıp yaz. aklıma gelen ilk terimler bunlar her iki tercihle de ilgili.

mühendis olacaksan makina müh ol. bunu bir makina müh olarak yazıyorum.

6 sene eşşekler gibi okuyup (ki uludağ'ın özellikle internlüğü zordur) arkadaşların hayata atılmışken sen hala yaz tatilinde ders çalışacaksan, arkadaşların çocuk sahibi olmaya başladığında gün aşırı nöbet tutmak koymayacaksa, normalde dönüp de bakmayacağın insanlardan emir almaktan gocunmayacaksan, bu gün aşırı nöbetlerde eline geçen para 3500 lira olacak ve sen şikayet etmeyeceksen (gerçi gün aşırı nöbette harcayacak yer de yok)...tıp

tıbbın mesleki tatmini msleğe atıldıktan (6 sene okuduktan sonra yani) en az 5 sene sonra başlıyor

tıp yazma dostum sen. Yoksa "köpek" gibi çalışırken niye makinaya falan gitmedim diye çok üzülürsün.

Her şeye eyvallah da benim daha çok öğrenmek istediğim hangisini daha çok istediğimi nasıl anlayacağım bu vakte kadar eşit gelmiş 2 si

kendine güvenen biriysen , iş bulma konularında ''kendimi karşı tarafa iyi satarım'' diyorsan ; elinde mühendislik seçeneği varken tıptan uzak dur derim.

doktorluğun tek avantajı iş bulma sıkıntısı şu an için yok. ama 6 yıl sonra ne olacağını bilemezsin ; ben okula başladığımda zorunlu hizmet yoktu mesela. çalışırken de ortalamanın biraz üstünde kazanıyorsun (ortalama 3500-4500 civarı). o parayı - en azından 2500-3000 civarı - mühendis olup iyi bir şirkette çalışarak da kazanabilirsin. uzmanlığını bitirip göreve başladığında yaşın 30 olur ; mühendis olup 30 yaşına geldiğinde zaten yaklaşık 5 yıllık iş deneyimin olmuş olur ; iş tecrübenden dolayı o parayı yine kazanırsın.

mühendis olursan eve geldiğinde çok büyük istisnalar dışında akşam ayaklarını uzatıp tv izleyeceğini bilirsin ama doktorlukta aynı yaşlarda bunu yapman çok zor.

doktorluğun her yerde havası var hele ki uzmanlığın da varsa ama huzur mu artistlik mi dersen huzur derim.

ikisinde de zekanı kullanmanı gerektirecek durumlar olacak ; az veya çok zeki olmakla ilgili değil her 2 meslek de.

ikisini de istiyorsan mühendisliğe daha yatkınsın demektir. tıp istek işi. başka bir şey düşünmeden gönülden gitmen lazım. tıbbı sevmeden çalışma şartlarına katlanmak zor. bence elektronik yaz. yaratıcılığa daha açık.

tavsiyem bir gece yarısı herhangi bir hastanenin aciline git. 1-2 saat otur etrafa bakın bakalım ne kadar katlanabiliyorsun.

tip okuyun. en iyisi oturup itu haberlesme bitirseniz bile elektronik ve bilgisayar muhendisleri ile turkiye'de kabaca 500 kisi ile rekabet edeceksiniz mezun oldugunuzda. tip okuyun rekabeti kendinizle yapin uzmanliginizi iyi okulda yapin.

itüden mezun olunca rekabetin 500 kişi. tıptan mezun olunca tus'ta rekabetin 11bin kişi (hatta daha fazla) açılan uzmanlık kadrosu 3500 max. bir de istediğin yerde her uzmanlık açılması gibi bi garanti yok. 6 sene hayaliyle yanar tutuşursun şurda şu uzman olucam diye, o sene açmazlar. ya da başkası girer, kalırsın ortada

itu'den mezun olunca hatay'dan mezun olan rakibi olmuyorsa tip'ta da kars'tan mezun birisi capa'dan mezun birinin rakibi olmuyor kolay kolay. ona bakarsaniz elektronik ve bilgisayar muhendislerini toplasaniz duz mantikla 20bin kisi rakibi olmali.

çapadan mezun olanla karstan mezun olan rakip oluyor. bence tus başarı sıralamasına bi bakın, çapa epey gerilerde

edit: www.tustime.com
ben buldum hatta

bunun nedeni mühendislikte işe alınırken okuduğunuz okul önemli. ama tus sınavında değil. uzmanlıkta tek kriter bu sınav

@idearch , tus'un okuduğun okulla pek bir alakası yok. senin kendi çalışmana bakar. okuduğun okul , görebileceğin hasta çeşitliliği açısından önemli. ankara'da görebileceklerini kars'ta göremeyebilirsin.

mühendislikte odtü veya itü mezunuysan ege'den mezun olana göre iş dünyasında avantajlısındır.

(bkz: tıp fakültesi/@compadrito)

www.seyahatsagligi.gov.tr

ben de güney amerika için araştırmıştım seyahat aşılarını. bana şunları söylediler:

iklimden ziyade su ve yiyecek yoluyla bulaşan hastalıklar önemli. bu bakımdan 3. dünya ülkelerine gidilecekse aşı muhakkak yaptırılmalı.
toplum sağlığı mmerkezlerinde seyahat aşıları (ücretsizdi galiba) yapılıyor. gideceğiniz ülkeye göre hazırlanmış standart aşılar varmış. gitmeden en az bir ay önce yaptırılması gerekiyormuş yalnız aşıları.

Mamografiyi radyolojide çektirirsiniz ama genel cerrahide muayene olup istek yaptırmanız gerekir.

meme muayenesi genel cerrahi polikliniğinde yapılır. mamografi gerekirse genel cerrah istek yapar ve radyolojide çekilir.

genel cerrahi

tetanos aşısı tetanos şüphesi olmayan yaralarda yapılmaz. ben korunayım diye yaptırmak istiyorsanız da acilde yapılmaz. sizin durumunuz hangisi?

Sokak kedisi ısırması fakat hayvanın kuduz olmadığını bildiğimiz için sadece tetanos yaptırmak istiyoruz. Evde şu anda kedicik. Veteriner de gördü. Sadece tetanos yeterli dedi. Doktora böyle anlatınca kuduz da yapmak isteyecektir diye sadece tetanos olmanın bir yolunu arıyoruz.

herhangi bir eczaneye gidip tetanoz aşısı alıp, en yakın sağlık ocağında sorgu sual olmadan vurdurabilirsiniz, normalde sağlık ocakları ücretsiz vuruyor fakat ne zaman gittiysem aşı yok deyip eczaneye yolladılardı beni.

pahalı bişey değil 5 6 lira diye hatırlıyorum.

Butun ozel hastanelerde ucretsiz yaparlar

doktora tanıdığımız kedi, aşıları var ve gözümüzün önünde derseniz kuduz aşısı yaptırmaz. Ama öyle değilse kendiniz gidin kuduz aşısı olun. Onun dışında acilde tetanoz aşınızı yaparlar.

yapiliyor.

Günübirlik tur diye birşeyin varlığından haberiniz yok sanırım. Kalabalık bir grupla önce burdan otobüs sonra orada ara vasıtalarla uğraşacağımıza servisle götürüp getirecek bir turdan bahsediyorum maliyet açısından da zaman-yorgunluk açısından da iyi olur. Boşverin siz üzerinde düşünmeyin daha fazla.

bence ciddi durum derken kansızlığından bahsetmiştir. enfeksiyon da var galiba teyzede. özel hastane ise yatırırlar.

Teyzenizin anemisi var. Bu anemi demir eksikliğine bağlı olabilir veya teyzenizin kronik bir hastalığı varsa ona bağlı olabilir. Başka da sebepleri olabilir. Sedimantasyon da enfeksiyon olabileceğini gösterir ama spesifik bir belirteç değil. Beyaz kürenin de yüksek olması enfeksiyonu düşündürdü bana. Çok çok ciddi durum derken anemisinden bahsetmiştir bence. Geçmiş olsun.

Anemisi var. Sebebini mutlaka araştırın.

dışkıda gizli kan istemiş mi?

ileri tetkik tıbbi görüntüleme mi, yoksa gene kan tahlili mi? buna dair bir ipucu var mı?

direkt etkisi sigaradan daha az. hatta yok.

Alkol sigara-puro-pipo ile birlikte kullanıldığında gırtlak kanseri riskini büyük oranda arttırıyor. Normal sigara içenlerin riskine göre daha fazla oluyor. Dolayısıyla tek başına riski arttırdığını düşünebiliriz.

Akut karına tanı koyulmadan ağrı kesici verilmez diye biliyorum. Karın zarı iltihabı dediği peritonit olsa gerek. Ama peritonit nasıl gelişti? Ağrınız göbeğinizin çevresinde başladı sonra nasıl bir yayılım gösterdi? Yer-şiddet değişikliği oldu mu? Akut karın acil durumlardır kesinlikle bir genel cerraha görünün.

Karni agriyan hastaya agri kesici verilir mi lan! Acildeki o doktoru buradan ilan et!


Korkacak bi sey yok. Karin boslugunu yikamalari gerekiyor. Sadece sistemik antibiyotikle olmaz o is.

Acil servisteyken durumun acildi yani TIP dilinde akut idi. Simdi "subakut"a donustu. Agri kesici vermeselerdi, muhtemelen cerrahlar seni gorup ameliyata alacaklardi ve karin zari iltihabi gelismeyecekti.

Sansin varmis ve bagisiklik sistemin kuvvetliymis ki, karin zari iltihabi "lokalize" kalmis, yayginlasmamis, yoksa hayatini bile kaybederdin!

Antibiyotik agrilarini kismen azaltabilir.

Iyi bir genel cerraha daha gitmende bir mahzur yok. Ama iyisini bul.

@forzabjk

Aynen peritonit. Hastaneye götürüldügümde atesim varmış. Sanırım acildeki doktor regl agrısı zannetti ama ben durumumu anlatamadım o anda. Ağrılarda şöyle önce kramp oluyordu hafif hafif şiddetini arttırarak. zamanla karnım sertleşmeye başladı. agrı geldiginde mide bulantısı oluyor ama cok hafif. Acilen iyi bir genel cerraha gitmem gerekiyor sanırım.

"-e kadar"

şikayet etme hakkını böylece elinden aldılar. bu arada muhtemelen biliyorsundur ama netlimitsiz'de kota uygulaması var.

Benim internetim 20 mbit sabit. 1 aydır 12-13 mbit civarında geziyordu. İnternet sağlayıcımı aradım modemimin güncellemesini yaptılar. Hızım 20ye çıktı.

istanbul, birazdan yakacam heralde donuyorum.

İzmirdeyiz hava bugün soğudu. Yakmadık ama 1-2 haftaya kadar kesin yakarız.

istanbul, bugun dogalgaz yakmaya basladık.

İstanbul, merkezi sistem, aksam saatlerinde yaniyor iki gundur

antalya -- henuz yakmadık yakmadık derken bizde klima var sadece ama henüz açmadık

istanbul - ara ara yakiyoruz, aksamlari cok soguk oldugunda.

iki gündür geceleri yakıyoruz

istanbul-2 aksamdir yakiyoruz.

istanbul, yamadık daha. 1-2 hafta daha gider diye düşünüyorum.

eskişehir, 1 haftadır falan yanıyor

vertigo sadece sebebi bulunursa çözülebiliyor.
doktora gidip bildiğin yer şeyi anlatmalısın.
mesela amcamın kulağına su kaçtığı için vertigo olmuştu, sebebi bulununca iyileşti.

Evet bence de BPPV. Kulak burun boğaza gidip tedavi olabilirsin veya kendiliğinden de geçebilir. Tedavisi sadece Epley mannevrası değil Otolit taşlarının girdiği kanala göre tedavi yöntemi değişir. İlaç tedavisi yok ama semptomatik tedavi olarak ilaç kullanılabilir.

müzik dersi bilgisayar programı değil ki ucuz yada pahalı olsun :) öğretmen iyi ise ve gerçekten bunu öğrenciye aktarabiliyorsa,gitar 20 dakika solfej 20 dakika ve şan 20 dakika olmaz üzere bölmüyorsa(anlaşılmaz hiçbirşey çünkü,minimum 1 saat ve farklı günlerde olmalı) gayet ucuz bir fiyat. ama verim alınacağından kuşkuluyum :)

Kardeşim bir öğretim üyesinden ders alıyor. Haftada 2 saatten ayda 360 lira ödüyoruz. Kendisi konservatuara hazırlanıyor hangi dersleri aldığını bilemiyorum ama normal bir fiyat bence.

hocanın iyi olup olmadığına bağlı. ben, ortalama birinden saati 30 liraya ders alıyordum.

sağ taraftaki ingiliz anahtarından menüyü aç, ayarlara gir. üstten ikinci menüde "başlangıçta" bölümü var, oradan "Belirli bir sayfayı veya sayfaları aç. Sayfaları ayarla." şeysini tıkla, oradan istediğin sayfayı yazabilirsin.

Başlangıçtaki sayfamla sorunum yok yeni sekme açtığımda boş sayfa gelsin istiyorum.

kesinlikle ford fiesta

Şoförlük iyi değilse yedek parçası en ucuz aracı tercih et.

Dediydi dersin.

30 bin liraya full olan olmaz da, baz donanımlısı alınabilir bazılarının. Aveo baz donanımda bile 8 havayastığı, ESP gibi güvenlik donanımlarını standart olarak sunuyor. HB olanı alırsanız şehiriçinde kullanımı da çok kolay olur. Motoru da LPG'ye tam uyumlu. Ekonomik. İçi de son derece ferah. Yeni Corsa'nın kasası da bu platformda olacak. Kesinlikle tavsiyemdir.

Fiyat: www.chevrolet.com.tr

Bütçenize tam uyuyor. 1.2 LS 16V

corsa+1

fransızdan uzak dur. honda jazz düşünmez misin? görüşü falan çok rahat, ilk arabansa rahat edersin.

yılını biraz aşağı çekip astra da bakabilirsiniz. enjoy modelinin çok az yaktığını söylüyordu arkadaşım.

fiesta güzel bir araç ama daha 1500 km de bana elektronik oalrak sorun cıkarmıstı etrafta çok var o yuzden fiesta yerıne baska modellerede goz atabilirsin.

sedan ve dizel bir araç bulursan al derim tabi ustanıza gostermeden almayın aracı sakın adama ayıp olmasın dıye dırek notere gitmeyin

corsa ya da aveo. diğer yandan soruna cevap değil ama şoförlüğüm yok diye otomatik almana gerek yok. sen manuel al bikaç haftada/ayda elin ayağın alışacak.

Corsa +1. Şoförlüğünüz kötüyse daha uygun bir fiyata bir araç alın bence 30000 fazla. Veya mutlaka kasko yaptırın.

cvt sanzimanli honda jazz alabilirsiniz.. eski kasa 2008 model 30-40bin km'de bir araci cok rahat alirsiniz ve cebinizde para kalir.. ekonomik ve problemsiz bir arac.. yeni kasaninsa cvt sanzimani bütcenizi asarken ishift sanziman pek önerilmiyor.. bütceniz dahilinde alaileceginiz yakit tüketimi en düsük benzinli araclar listesinde birinci ya da ikinci sirada yer alacaktir. yakit ekonomisi ve problemsizlik konularini önemsiyorsaniz bu araci ciddi sekilde inceleyin.. bir jazz sahibiyle görüsün.. muhtemelen diger araclari da incelemis ve kararini öyle vermistir..

Ford Fiesta, Opel Corsa, Toyota Yaris den birini al.

o noktalar kümesini mi soruyorsunuz? zona olmasın?

Tatarcık-yakarca-phlebotomus olabilir.

Not:üçü de aynı sinek :D

zona değil, sinek/böcek ısırığı olduğuna eminim.

@forzabjk; bunlar zararlı canlılar değil dimi? ölmem veya hastalık kapmam yani?

Hastalık taşıyanları da var mutlaka ama genelde güneydoğu bölgesindeki türleri hastalığa neden oluyor.

Büyük ihtimalle böcek ısırığı, ufak bir ilaç ve krem tedavisi ile geçiyor.

1 ay. 10 sene öncesi tabii.

ah bir bölüm lostu 10 saate yakın beklemişliğim var :/ tabi bu da 5 yıl önce filan oluyor.

ilk indirdiğim torrent age of empires'dı, 3 gün sürmüştü.

Süre olarak hatırlamıyorum ama 100 gblık bir indirmem olmuştu. heralde 3-4 gün sürmüştür.

40 gb bir şey indirmiştim eskiden.

sürmüştü 3-4 gün.

41 gb lık dosya indiriyorum şu an. 1 hafta sürücek gibi.

2 ay filan sürmüştü ne indirdiğimi (indiremediğimi) hatırlamıyorum ama sonunda sövüp silmiştim torrenti.

Birde 1 ay kadar süren ve sona yine sövüp vazgeçtiğim star wars: klone wars torrenti var.

zamanında bok gibi bağlantımla azmedip (sene 2005 filan, 256k zamanları) star wars'un 6 film komple soundtrack albümlerini indirmiştim. hadi bağlantının yavaşlığını geçtim adam gibi seeder yoktu. 2-3 ay sürmüştü. hala gözüm gibi saklarım arşivimde.

Şişti mi? Şişerse kesin gidiyorsun.
Evde buz yok olmaz, buz koyman lazım ciddi burktuysan. Buz bulsun birileri, komşu-zil? Hem bayram modunda sevecen yaklaşımlar olur belki?

geçmiş olsun. burkulmuş şekilde tüm ağırlığını vererek son basamağı aldıysan çok ciddi bir burkulmadır. yarını bekleme, 1-2 saate şişerse acile filan git.

Buz olsaydı iyiydi. ayağını vücudundan yukarıda tut ağrı kesici al. yarınki durumuna göre doktora gidip gitmemeye karar verirsin.

Henüz şişme belirtisi yok, sızlaması da epeyce geçti gibi duruyor. Tabi üzerine basmayı falan denemedim. Ben gidip buz bulayım iyisi mi.

ortopediye git mutlaka mr çekilsin bağ yırtılması olabilir

İnşallah birşey cıkmaz. Giderken dil altı nitratını da kesinlikle yanınızda bulundurun. Yolda bir sıkışma durumunda müdahaleye kadar rahatlatır.

oluyor. ben 2 filtre takılı iken bile kapatıyorum.

oluyor kapatılıyor.