Giriş
(25)

İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?

fragile lady
İş değiştirmem gerekiyor. Üniversitede okuduğum bölümle alakalı bir işe ne yazık ki giremiyorum. Yoğun şekilde ilgilendiğim hobimle alakalı iş ilanlarında da o hobinin üniversite bölümünden mezun olma şartı arıyorlar. Bu durumda da bana asistanlık, satış danışmanlığı, müşteri temsilciliği gibi işler
İş değiştirmem gerekiyor. Üniversitede okuduğum bölümle alakalı bir işe ne yazık ki giremiyorum. Yoğun şekilde ilgilendiğim hobimle alakalı iş ilanlarında da o hobinin üniversite bölümünden mezun olma şartı arıyorlar. Bu durumda da bana asistanlık, satış danışmanlığı, müşteri temsilciliği gibi işler kalıyor. Birkaç iş görüşmesine gittim ve insani olmayan şartlar sundular. Haftanın 6 günü, günde yaklaşık 10-11 saat çalışmamı ve asgari ücretle yetinmemi bekliyorlar. Ben gerçekten idrak edemiyorum. Kimse nasıl isyan etmez, bu ülke nasıl ayaklanmaz? İnsan hayatı gerçekten bu kadar kıymetsiz mi ya? Ben haftamın altı gününün neredeyse tamamını verip 2.000-2.5000 TL bandında bir işte çalıştığımda yaşamamın ne anlamı kalacak ki? Bir tek 10 saatlik çalışmanın üzerine akşamlarım ve pazar günlerim kalıyor. Halim kaldı bir şeyler yapacağım diyelim; bu paraya dandik bir tiyatro oyununa bile bilet alınmaz. İnsanlar nasıl yaşıyor bu şartlarda? Bunun adı yaşamak mı ya?
0
fragile lady
(17.07.19)
ne demiş wilde ? "yaşamak çok nadir rastlanan bir eylemdir, çoğu insan sadece var olur" bu gerçeği benimseyerek devam etmek lazım
0
vladimirdökümov
(17.07.19)
taşı toprağı altın diye herkes istanbul'a taşınırsa olacağı bu. ne kadar çok insan yaşarsa, o kadar ucuz işgücü demektir. memleketine taşın, hobini işini evinde yap, internetten vergisiz kayıtsız sat, huzur içinde sakin, stressiz, trafiksiz, gürültüsüz, kavgasız, doğal besinlerle ve içeceklerle, tertemiz havada mis gibi yaşa. canın sıkılınca da atla git istanbul'a istediğin zaman..
0
'
(17.07.19)
bizim gibiler için hayat = mücadele etmek. başka çaremiz yok.
0
candide
(17.07.19)
Herkes niye kimse ayaklanmıyor diyor ama kimse de elini taşın altına koyup ayaklanmıyor. Sen başla kitleler arkandan gelsin.
0
Bartebly
(17.07.19)
evet insan hayatı malesef ucuz
daha da ucuz olsun diye istanbula 1 milyon suriyeli , afgan göçmen daha çektiler.
sen çalışmassan mutlaka bi çalışan bulacaklar.

girişimci ol derim.
0
technicalte
(17.07.19)
hangi bölüm mezunusun? belki girmeni engelleyen şey konusunda sertifika vs. öne çıkaracak bir şey iş görebilir.

maalesef ülke bu durumda, insanlara yazık
0
passion rules the game
(17.07.19)
eger okudugum alanda is bulamazsam ya da bir aksilik olur mezun olmazsam sehirde yasamam. sehirdeki islerde de calismam. insaattir, efendime soyleyeyim, tezgahtarlik falan filan.

is bulamazsam baba meslegi ciftcilik yapacagim. yaylada belediyeden arsa kiralarim. devlet destekleri falan var bu konuda. ciftlik falan kurup tavuk, yumurta sut isleri ile ilgilenirim. kafamda bu dusunce var.
ya da sofralik bocek ciftligi kurar bocekleri yurtdisina gonderirim.

asgari ucrete kimsenin yaninda calisamam. yukselme yok bi sey yok. 2500 lira sehir hayatinda kime yetiyor? insani yerinde saydirir hayat boyunca.
mumkun degil. ineklerimin pisligi ile yasarim daha iyi. en azindan huzurum olur, mutlu falan olurum.

bence mezun insanimiz is bulamayinca ya da is begenmeyince is kurmaktan kesinlikle korkmasin. siz is yaratin.
devlet kim?
benim sensin odur. biz devletiz.
ve disardan birinin gelip agzimiza ekmek sokmasini ve akil vermesini bekleme huyundan vazgecmeliyiz. bu ulke bizim, belediye de, banka da, tesvikler de. kimseye ait degil. hepimize ait. yeri ve zamani geldiginde bunlardan en iyi sekilde faydalanmaliyiz.
bunlari disaridan yabancilarin gelip kullanacagina biz kullanalim.
senin durumdan memnuniyetsizligini cok guzel buluyorum. umarim guzel isler yaparsin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(17.07.19)
mezun olmaya bak.
0
lilyb
(17.07.19)
bunlar iyi günlerimiz.
asgari ücret daha $200 seviyesine gelecek.
belkide sonra $100 kusur seviyesine.
bu fakirliğin sebebi insan ortalamasının çok kalitesiz olması.
girişimci sayısı çok az, başaran siktirp olup gidiyor ülkeden.
zaten girişimcilikten para kazanıp yapıp bu ülkede kalmaya devam edecek salak olmak bir paradoks.
girişimcilerin ne ailesi, ne toplum ne devlet destekliyor.
en az 2-3 nesil bu kalitesiz insna ortalaması devam edecek.
0
aslindasorunumpsikolojik
(17.07.19)
isyan mı? arada kalmayacağından emin misin bu isyanda?
abartmaya gerek yok.
bak,ortalama üstü maaş alıp bankaları kullandıkları kredi kartı faizleriyle zenginleştiren(!) insanlar var. Yine para harcama temelli mutlu olan insanlar var bu ülkede. Cidden sadece kazandığınla satın alıp mutlu olacağını sanıyorsan o mutluluk gelmeyecek..
0
Erva
(17.07.19)
Üniversite okusan hatta üstüne yüksek lisans yapsan bile 2500 teklif ediyorlar. Üstelik haftada 6 gün ve günde 10 saat çalışmanı istiyorlar. Şu an diplomasız iş bulabilmek çok iyi bence.

kendini geliştirmeyip 2500 e razı olursan ömür boyu bu şekilde gider. Çünkü kendilerine köle istiyorlar. O paraya ev kirası ödemen, tatil yapman, gezmen mümkün değil. Sadece işsiz değilim dersin. Bu maaşlarla mutlu olabilmek bence de mümkün değil.

Geçen bir iş görüşmesinde mülakatta bana çay yapabilir misin diye sordular. Küfür edip mülakatın ortasında çıkacaktım
0
fake fakeoğlu
(17.07.19)
herkes zengin olsaydı kimse kimseye iş yaptıramazdı
insanlık bu şekilde gelişiyor
öldüren ise insancıl olmayan çalışma şartları
0
bir soru sorcam
(17.07.19)
Evet ucuz. 1 oy değerindesin temelde bakarsan. Ama onu geç.

Bu ülkede senin kast ettiğin yaşamak şansla veya sahtekarlık yapmak ile doğrudan ilgili. Bulunduğun hayattan kopman, hayat seni buraya sürükleyerek getirdiği için zor. Hayatında değişim yapman da bu akıntıya karşı gelmek gibi bir şey oluyor haliyle. Bu yüzden çok zor. Akılla, zekayla ilgisi dolaylı bu şeylerin. Eğer bu işler akılla zekayla olsaydı, geçende burda başarı hikayelerini inandırıcılığını tartışıyor olmazdı insanlar. Çoğu insan kendi tercihlerini yaşadığı yanılsaması içinde bizim ülkede. Ama çok az bir kesim harici yaşamıyor. Bakma sen her şey senin kapasitene bağlıymis gibi alttan kendini övmeye çalışanlara.

Değişim istiyorsan bu mümkün. Ama dürüst insan için çok zor ve zaman alıcı. Bunu kabullen.
0
noisette
(17.07.19)
Bana da biri buradan kosgeb girişimciliklerinden yararlan, baba parası yeme demişti. Sanki ben çok meraklıyım. Girişimciliğe soyunanlar da batıyor, çünkü insanlar para harcamak istemiyor. Bu şartlar altında niye girişimcilik yapayım?
0
adetsancısı
(17.07.19)
yazını okuyunca aklıma şu söz geldi "herkes bir kıvılcım bekliyor ama kimse yanan olmak istemiyor"

açıkçası ben de böyle düşünüyorum, bir isyan çıksa varımla yoğumla destek veririm ama yok işte çıkmıyor :) 6 aydır işsizim, ne bir gelecek umudu kaldı ne bir heves. allah sonumuzu hayır etsin.
0
bidakikanizialicam
(17.07.19)
çevremde kimseye üniversite okumayı önermiyorum, gidin meslek öğrenin diyorum
kombici, muslukçu, klimacı, elektrikçi olun daha iyi.

bu bahsettiğim kişilerin en az 1 ev, 1 yazlık, bir lüks otosu var.
kombiciyi eve getirtemiyoruz amk o kadar yoğun.

dediğim kişilerin yaşı da daha 30 bile değil.

e tabi bu meslekleri yaparken instagramdan havalı fotolar atamassın, pelinsu'yu düşüremessin o başka.
0
technicalte
(17.07.19)
kizsaniz da xportant'in dedikleri genel hatlari ile dogru.

bu "hem hayalimdeki isi yapiyorum hem de cuvalla para kazaniyorum" olayi 80lerde bitti. yurtdisinda da bu boyle. nufus artti, diplomali sayisinda asiri bir artis var, sektorler dolu. istisnalar tabiiki var ama cogunluk sizinle ayni durumda.

ben para pesinde olan arkadaslara hayal kurmayi birakip piyasa arastirmasi yapmalarini ve mumkun oldugunca az okuyup biran once hayata atilmalarini oneriyorum. okudukca hayatin gerceklerinden kopuyorsun, bu devirde eger akedemiden kovalamayacak isen kendine yapabilecegin en buyuk kotuluk "profesyonel ogrenci" olmak.

ne yapacagini bilemeyen arkadaslara onerim, boktan bir universite diplomasi alacaginiza lise mezunu olarak kalin ve 4 senenizi az bilinen bir yabanci dili cok iyi sekilde ogrenmeye harcayin. mezun olan arkadaslariniz 4 sene sonunda elinde diploma ile aval aval gezer iken siz coktan calismaya baslamais olur ve zengin olmasaniz bile ortalamanin ustunde para yaparsiniz.
0
cooperr
(17.07.19)
sorunun en temelinde iş standartlarının oturmaması var. üniversite mezunu olmak olmamak değil aslında. devlet memuru değilseniz ya da boğaziçi mezunu olup kaymak bir şirkette çalışmıyorsanız işiniz zor. bugün bir inşaat mühendisi, mimar min. 60 saat it gibi mesai almadan çalışmamalı. devletin bunu denetlemesi lazım. türkiye'deki şirketlerin %90'ı kobi ve bu şartlara sahip. ama devlet bir şey yapmıyor. onun dışında alım gücü çok düşük. insanlar yaşamıyor sadece hayatta kalıyor. birçoğu da sorun etmiyor. herkesin derdi araba almak, ev almak, telefon almak. bir şekilde bunları 150 ay borçla alabiliyorlarsa daha fazlasını talep etmiyorlar.
0
black mamba
(17.07.19)
ben de benzer şeyler yaşadım, bulduğum işten de pek memnun değilim maaşı dışında. yeni mezun/tecrübesiz işsizliği diğer işsiz kalan insanların durumundan çok daha farklı. herkes "bulduğuna şükret" diyor ezberlemiş gibi ama tüm bunların hayatta kalmak için geçici olduğunu düşünüp kendini avutabilirsin belki biraz. ben öyle yapmaya çalışıyorum. yoksa madenlerde vs. ne şartlarda çalışan insanlar var senin benim bulduğum iş ona kıyasla muhteşemdir belki ama herkesin hayattan beklentileri ve standartları farklı bana kalırsa altı gün çalışmak insanlık dışı iki gün dinlenmeden çalışmak berbat ama çoğu insan böyle çalışıyor, bu duruma alışmaksa en korktuğum ve hepsinden berbat gelen bir şey. tüm bunlar hayata geç yaşta atılmaktan ve ülkenin bu konuda en boktan dönemlerinden birini geçirmesinden dolayı. muhteşem bir combonun içine düştük bence.

yaşamak bu değil ama idare etmekten başka çaremiz yok şimdilik.
0
nickimin hakkini veremedim
(17.07.19)
başka bir duyuruya yazmıştım. aynen kopyaladım.
Herkes anasının karnından vizyoner doğmuş, kişisel gelişim gurusu olarak doğmuş haberimiz yok.
Gene her konuda olduğu gibi burada da insanımız nedeni sorgulamak yerine güçsüz olana, zaten ezilmiş olana yıkmış sorumluluğu.
Çok değil bundan 15 20 sene önce üniversiteye yeni girmiş adama kaç kişi kendini geliştir diye bomboş, ne ifade ettiği belli olmayan bir tavsiye vermiştir?
Bir kişinin girdiğini üniversiteden donanımlı olarak çıkamaması neden onun suçu oluyor?
Memlekette son 20 yılda nüfus 1/3 artmış, endüstri kavramı farklı aşamaya geçmiş ama bu konuda laf kalabalığından başka bir şey yapmayan ne yöneticiler suçlu ne başkası. Suçlu öğrenci, işsiz yeni mezun.
AB demiş şu yıla kadar şu yaş grubunda şu kadar yükseköğretim mezunu olsun demiş. Gene bakmış yarını düşünmeyen insanımız nasıl yapsak bunu diye her köşe başına üniversite açmış. Mis di mi hem şirketlere pr ve vergiden kaçınma alanı hem yönetici tayfaya işsziliği gizlice düşürme yolu.
Sadece İstanbul da 60 a yakın üniversite var. Ama suçlu kim, öğrenci. Memleketteki computer science phd sahibi elemanları birer birer dağıtsan bilgisayar mühendisliği bölümlerine yetmiyor ama olsun nitelik değil nicelik önemli. Yetmiyor zaten başlı başına sorunlu bir aöf sistemi varken diğer üniversitelerde aynı yola giriyor.
Bu kadar üniversite açmış peki başka ne yapmış? Hiçbir şey. Çimento tüketiminde ve işçi ölümlerinde liderliğe oynamaktan başka hiçbir şey ama sorun vizyonsuz öğrencilerde.
Yıllarca oku oku da böyle olma diye meslek aşağılandı bu ülkede sistematik olarak. Şimdi gene o aşağılanan meslekleri gösterip ama siz de iş beğenmiyorsunuz diyorlar.
Peki bu iş beğenmiyorlar diye gösterilen işlerde bu lafı söyleyenlerin kaçı az da olsa çalışmıştır o işlerde? Günde 12 13 saat haftada 6 gün asgari ücretten yarım sigortalı çalıştı mı tekstil atölyesinde bunu söyleyenler?
Ben bugün 9 saat yol yaptım.
Niye? Şeref yoksunu eski patronlardan biri piyasaya çıkmış gittik kavga dövüş 4 yıl sonra 2 bin lira aldık. Şimdi bu adam gene mekan işletiyor, ben gene işsizim ama sorsan iş beğenmiyoruz.
Kendi emeğinin sömürülmesini o kadar normalleşmiş ki adam ya ben yandım başkası yanmasın demiyor ben çok dayak yedim sen isyan etme sen de ye dayağını gel iki de ben vurayım diyor.bunu öylesine normalleştirmiş ki kendisinin yanlış yaptığını kabullenmektense başkalarını da yakmayı daha makul görüyor.
Memlekette 'network' olmadan 'referans' olmadan bir halt olmuyor, zorunlu stajda bile araya adam sokman lazım ama maşallah öğrenciden beklenen superman olması.
Yurtdışı görsün, staj yapsın, dil öğrensin - 1 tane de değil ha en az 2 - güzel bir ortalama ile güzel bir yerden mezun olsun.
Yeter mi yetmez bi de yl yapsın ne de olsa herkers lisans mezunu artık.
Nasıl olacak bunlar hele bir anlatın da bilelim.
O 'iyi' sayılan üniversitelerin aldığı öğrenci sayısı belli. Napsın dışarıda kalanlar var mı bir öneriniz?
Eğitimde fırsat eşitliği dediğinde diplerdeyiz.
Memleketin yarısı asgari ücretten kölelikten belki biraz iyi şartlarda çalışıyor. Bu insanlar çocuklarını zaten özel okula yollayamıyor. Kurs ücretleri 5 6 aylık asgari ücret en iyi ihtimalle.
Ya hadi her şeyi geçtim hiç açıp baktınız mı sınava hazırlık kitapları kaç para?
Kolay mı sizce anne baba ben odtü kazanana kadar sınava gireceğim demek? Memlekette son 15 yıldır liselerde İngilizce namına bir halt öğretilmiyor.
Ama İngilizce mühim, olmazsa olmaz. Ne yapacak kursa gidecek yetmez çünkü anasından native doğan birileri beğenmez onu illa bi yurtdışı görmesi lazım. Git desene bir 2000 lira maaş alan annene anne ben erasmus yapacağım ama hibe falan sıkıntı nasıl yaparız diye?
Her yerde o kadar çok var ki bu herkesi kendi ile aynı imkalara sahipmiş de diğerleri sırf gıcıklık şerefsizlik olsun işsizlik var denilsin diye işe girmiyormuş gibi yargılayan.
Hepsi vizyoner hepsinin kulağına adlarıyla birlikte geleceğin meslekleri okunmuş. Hiç sistemin, yönetenleri falan suçu yok ama. Suçlu bir umut ben okumadım o okusun diye çocuğunu iyi kötü bir üniversiteye sokmaya çalışan anada babada, onların kişisel gelişim gurusu olamayan evlatlarında.
İnsanlar işsizlikten parasızlıktan intihar ediyor ama işte vizyonsuzlar be abi hep onların suçu.
0
denek hayatım
(17.07.19)
(bkz: ataması yapılmayan öğretmenler platformu )'a bakarsak baslik 2009'da acilmis, 11 ogretmenin intahar ettiginden bahsediliyor. 90'larda boyle bir proble oldugunu hatirlamiyorum, hatta ozel okullarin sayisi yeni yeni artmaya baslamisti, bu okullar devletteki iyi hocalari cektikleri icin devlet okullarinda hoca sikintisi vardi bir donem. dolayisiyla sikinti 2000lerin ortalarinda baslamis gibi ve katlanarak devam ediyor, isin boku cikmis durumda.

is bulamadigindan yakinan arkadaslarin mantigi ise su sekilde: ben bunu bile bile hayalimde ogretmenlik var diye catir catir ogretmenlik yazarim, okul bitince de devletin bana is bulma zorunlulugu var. madem is yok o zaman bolumu kapatsin.

ne desem bilemedim..
0
cooperr
(17.07.19)
ya eğitim faşistliği tamam ben de katılıyorum ama adam marangoz olunca da dünyaları kazanmıyor ki? nerede o lüks arabası olan, bir evi bir yazlığı olan marangoz gösterin? bak yukarıda söylemiş mezun değilim iş başvurusu yapıyorum sömürüyorlar diyor. marangoz sanki kral gibi yaşıyor.

iki taraf da haklı. üniversitenin bi anlamı kalmadı, herkes sanki meslek garantili yaklaşır oldu ki ne alaka ((zaten şu öğretmenlik meselesini ayrıca saçma buluyorum, beni de atasın o zaman devlet çok daha yüksek puanlı bir yerden mezun oldum (ne alaka yani?)) ama üniversite okumamak da bir şey getirmiyor, iyice para kazanmak zorlaşıyor, asgari ücrete talimsin.

herkese hak verdim. şimdi bir de yüksek lisans konusu çıktı, apartman üniversitelerinde bile yüksek yapabiliyorsun, dandik kurul toplanıyor baştan savma karalanmış tez sunuluyor, ok bitti.
0
lilyb
(17.07.19)
@denek hayatım ağzına sağlık. +1
0
black mamba
(17.07.19)
yardım ve tavsiye isteyen birine 'senin suçun' demek de bizim ülkeye özgü bence. reddit'te takılıyorum. cevabı en basit bir google aramasıyla sorulan sorulara bile düzgünce cevap veriyorlar (olması gereken de bu). çok üzücü bi durum bizde aynı kültürün olmaması. bu iletişim bozuklukları çok önemli ve ülkenin durumunun da özeti.

buna uymayan bi sürü kişi var ama kötüler iyiden daha çok göze batıyor işte.
0
curious mind
(17.07.19)
denek + 1 yazılabilecek her şeyi yazmış zaten.
0
Wasking
(17.07.19)
(6)

Doktoramı özel de mi devlette mi yapayım

masumiyetkarinesi
Istanbulda isg alaninda yapma niyetindeyim ne dersiniz. Yds olmadigi icin özelde özel ogrenci statusunde dersleri almaya basliyorsun ya da kasimda yds girip devleti mi kovalayayim
Istanbulda isg alaninda yapma niyetindeyim ne dersiniz. Yds olmadigi icin özelde özel ogrenci statusunde dersleri almaya basliyorsun ya da kasimda yds girip devleti mi kovalayayim
0
masumiyetkarinesi
(15.07.19)
Özel öğrenci statüsünde başlasanız bile dersler bitene kadar yds vermek zorundasınız. Bu arada bazı vakıf üniversitelerinde yds puan şartı devletlerden daha yüksek olabiliyor. Her halükarda yabancı diliniz olmadan doktora tezi yazamazsınız. Bu yüzden vakıfta da yapacak olsanız devlette de, yabancı dil (en azından İngilizce) bilmek zorundasınız.
0
microfiction
(15.07.19)
Özel üniversitede doktora yapsan da kadro bulman çok zor olur. Özeller kendi öğrencilerini bile işe almıyor.
0
fake fakeoğlu
(15.07.19)
bizim evde yap. oldukça kozmopolitizdir.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(15.07.19)
vakıf üniversitelerinde özel öğrenci statüsünde aldığın dersleri saydıramıyorsun. en azından benim okuduğum üniversitede öyleydi, tekrar alma zorunluluğu vardı.
0
xvyz
(15.07.19)
yani kısacası devlet diyorsunuz
0
🌸masumiyetkarinesi
(15.07.19)
Özel öğrenci statüsüyle ilgili söylenen her vakıf üniversitesi için geçerli değil. Ayrıca vakıflar kendi öğrencisini işe almıyor diye bir durum yok. Onlarca aksi örneğini gördüm. Devlette de vakıf üniversitesi mezunu olup şu an dr. öğr. üyesi veya doçent olan bildiğim örnekler var.
0
microfiction
(16.07.19)
(11)

AA verilen dersi tekrar almak?

nickimi verin bana
soru budur:böyle bişey mümkün mü, olabilir mi? şayet olursa nasıl (basit bir sistem hatası/skandal/vs) açıklanır?soruyu bulandırmamak adına burada kesiyorum.
soru budur:

böyle bişey mümkün mü, olabilir mi? şayet olursa nasıl (basit bir sistem hatası/skandal/vs) açıklanır?


soruyu bulandırmamak adına burada kesiyorum.
0
nickimi verin bana
(11.07.19)
okuduğun okulun yönetmeliğine bak. mümkün mü değil mi?

yönetmeliğe ters bir işlem yapıldıysa üzerine gidilebilir. yönetmelikte düzenlendiyse bir şey diyemezsin.
0
AlsterWasser
(11.07.19)
Alınabilir. Seçersen alınır.
0
fake fakeoğlu
(11.07.19)
her okulda farklı.
mesela son mezun olduğum okulda aynı seçmeli dersi şartlı geçmediğin taktirde yeniden alamıyordun. madem yükseltmek istiyorsun başka ders seç diyordu sistem. ama dediğim gibi her okulda başka. teorik olarak mümkünse açıklamak zorunda kalmazsın.
0
jimjim
(11.07.19)
Bizim okulda bbden yüksekse alamıyorsun hiçbir şekilde.
0
bahoho
(11.07.19)
yonetmelikte yeri yok.

yönetmeliğe aykırı bir işlem yapıldığı şuphesine kapılmam, az once transkripte ilgili dersin donemler içinde alındığını gosteren bilgilerin artık yok olduğunu/silindiğini fark etmem ile oldu. evet, silindiğine de şuradan eminim: bizzat bolum başkanı prof, oğrencinin transkripini incelerken aa ile verilen dersin tekrar nasıl alınabildiğine hayret etnesi ve alelacele araş. gör. ve danışman hocaya bunu onumuzde sordurması. "uzerine gitmek" ten kasıt nelerdir merak içindeyim aydınlatırsan...
0
🌸nickimi verin bana
(11.07.19)
İlgili üniversitenin yönetmeliğine bakınız. Örneğin itü'de AA olanı alamazsınız onun dışında BA olsa bile alabilirsiniz.

www.sis.itu.edu.tr

Marmara üni'de sadece dd ve dc olan dersleri alabilirsiniz.

dosya.marmara.edu.tr

yıldız teknik üni'de ise yönetmelikte bulamadım.

www.kalite.yildiz.edu.tr
0
fezagezgini
(11.07.19)
evet durum anladığın gibi.
0
🌸nickimi verin bana
(11.07.19)
haziran sonunda mevcut oğrencinin transkriptini belgeni kağıda yazdırıp şöyle bir bakıp bir tarafa koymuştum. onu bulsam hemen paylaşı... ya aslında varya, bu sorunun alt metninde klasik "buradan ne koparabiliriz" hissiyatı yok valahi: zaten obs'de denk gelmemiş olsam farkına varmazdım bile. kaldı ki okul idaresi hatasını kapatmak istemiş belliki, yarın başı ağrımasın vs diye. sistem hatası ya da başka bişey, neyse... sordum bunu ki biriniz boyle bişey duysa ve karşılaşsa idi ne tepki verirdiniz idi, belli oldu aşağı yukarı.
0
🌸nickimi verin bana
(11.07.19)
bu durumdan kaynaklı bir mağduriyet var mı ?
0
fezagezgini
(11.07.19)
şu an için fikrim yok, sezon başı bakarız artık. sağolun ilgi alakan için.
0
🌸nickimi verin bana
(11.07.19)
okuldan okula değişiyordur belki ama bizim okul izin vermiyor. ders seçim ekranında gri(seçilemez) halde görünüyor.
0
alwayschargeneverbend
(11.07.19)
(60)

Bir Gencin Hayatını Kararttım Sanırım

giovanne
Selam. Dertliyim dostlarım.Dün YKS'de görevliydim. Sınavın başında "sınav bitmiştir uyarısından sonra işaretlemeye devam eden adayların sınavları geçersiz sayılacaktır" uyarısını yaptım, sınav bitiminde de "sınav bitmiştir, lütfen ........., şu andan itibaren işaretlemeye devam eden adayların sınavl
Selam. Dertliyim dostlarım.

Dün YKS'de görevliydim. Sınavın başında "sınav bitmiştir uyarısından sonra işaretlemeye devam eden adayların sınavları geçersiz sayılacaktır" uyarısını yaptım, sınav bitiminde de "sınav bitmiştir, lütfen ........., şu andan itibaren işaretlemeye devam eden adayların sınavları geçersiz sayılacaktır" uyarısını yaptım ve sınav bitti. Gel gör ki, bu uyarıyı yapıp, 2 kişinin kağıdını almamla birlikte bir öğrencinin hala işaretlemeye devam ettiğini gördüm. Hali ile bu durumu tutanakta belirttim ve sınavı geçersiz sayılacak.

İmdi, üzüldüm, durumu aileme falan anlattım, onlar da "ne olacak, yapmasaydın bir şey, gençtir olur" falan dedi. ama uyarıyı duyar duymaz bırakan 19 kişi aptal mı? kaldı ki kamera var, ben işaretlemesem ÖSYM tespit edecek diye düşünüyorum.

Çok huzursuzum, sizce yanlış mı yaptım?
0
giovanne
(17.06.19)
tutanakta belirtmesen olurmuş. sadece kağıdı alıp geçseydin keşke.
0
lcha
(17.06.19)
İyi yapmışsın. Zamane gençleri kural tanımaz oluyor, öğrenmiş olur.
0
false pretension
(17.06.19)
Evet, keşke tutanak tutmasaydınız ama kimse kimsenin hayatını karartmaz; herkes nasıl bırakıyorsa onlar da bırakmalıydı. Olan olmuş artık çok da düşünmeyin. Kurallara uymayı öğrenmişlerdir.
0
jacque
(17.06.19)
Doğru olanı yapmışsın. Binlerce gencin hakkını korudun. Bu kul hakkıdır çünkü.
0
kaptan maydanoz
(17.06.19)
17 yaşındaki çocuğun bir senelik emeği var. Hepi topu bir kaç saniye. Kurallar var tamam da herkes sanki hiç 17-18 olmamış gibi yorum yapıyor. Çok gereksiz bir şey yapmışsın arkadaşım.
0
kimeniyet
(17.06.19)
ben olsam ben de vicdan yapardım ve tutanakta belirtmezdim. ama bu demek değil ki doğru olan bu. kurallar neyi gerektiriyorsa siz onu yapmışsınız. dendiği gibi başka gençlerin hakkını korudunuz.
0
akatreil
(17.06.19)
Olması gereken sizin yaptığınız ama ben yapamazdim
0
elorelia
(17.06.19)
tutanağa gerek yokmuş.
0
Big bada bum bum
(17.06.19)
doğru olanı yapmışsın o 2 3 soru işaretleyerek başkasının hakkına girerken üzülmüyor da sen kurallara uydun diye mi üzülüyorsun boş ver.
0
mikahakkinen
(17.06.19)
Son derece dogru yapmissin.
Turkiye'de sikayet ettigimiz pek cok sorunun kokeninde bu tarz kurallarin uygulanmamasi yatiyor.

Seni elestirecegim tek konu: "OSYM kameradan tespit edecek" diye endiselenmen. Dogru olani yapmak icin birinin denetlemesi ya da kizmasi gerekmiyor. Tek basina da olsan dogru olani yapmani temenni ederim.
0
ebabil curnatasi
(17.06.19)
sınav kurallarını uygulamışsınız. gayet normal.
0
master of ceremonies
(17.06.19)
tamam da şöyle bişey var, sadece senin sözüne bile bakıp değerlendirseler bile, öteki taraf kesinlikle itiraz edecektir ve kamera kayıtları incelenecektir. yani sorumluluk tamamiyle sende değil, buna sen sebep olmadın, öte yandan biris seni şikayet etse, benim kağıdımı aldı ama millet hala işaretliyordu diye daha kötü olurdu bence.
0
Fodera
(17.06.19)
Turkiye'nin norvec olamamasinin sebebi o tutanagin tutuluyor olmamasi degil, insani inisiyatifler alamayan en egitimlisi bile mekaniklesmis insanlar yetistiriyor olmasidir.

Yaptiginiz cok cirkin, umuyorum elde edeceginiz en yuce gorev bu sinav gorevi olur:)
0
belki lazim olur
(17.06.19)
aynen hayatını karartmışsın.
belki de çok çalıştı heyecanla bırakmadı son soruyu da yaptı.
0
vurursagololur
(17.06.19)
dur ihtarına uymadığı için elemanı ayağından vurmuşsun.
0
dedim dedim de kime dedim
(17.06.19)
doğru olanı yapmışsın, ben yapamazdım.
0
aquarium
(17.06.19)
Hiç kötü bir şey yapmadınız içini ferah tutun lütfen.

Bu sınav bir kere kendi başına adil değil. Fakat bir şekilde bu sınav var. X süre içerisinde Y adet soruyu cevaplama başarısı üzerinden bir değerlendirme var. Yani herkese eşit davranılıyor. Sınavın temel felsefesi tartışmaya açık ve bence çok adil olmayan bir sınav sistemi. Ama sizin göreviniz sistemi 50 kişi için sorgulamak değil, mevcut sistem içerisinde herkes arasında hakkaniyeti sağlamak. 2 milyon genç aynı kurallar altında yarışıyor unutmayın. Süreyi değerlendirmek, doğru kullanmak bu değerlendirmenin içerisinde. Şahsi fikrim sınav adaletsiz olabilir ama en adaletli kımsı bu. Çünkü üniversiteye girecek birisi kısa zamanda kendi mikro zaman dilimini yönetebilme kabileyetine gelmiş olmalı. Bilgi vs. her şey kişiden kişiye gelişir ama bu zamanlama ve planlama asıl kazanılması gereken şeydir.

Ben şahsen bir sene ALES sınavında benzer bişi yaşadım, öğrenci olarak. Hayatımın en iyi ALES sınavıydı neredeyse tüm soruları biliyordum. Bu ne büyük bir zevk ya rab! her baktığım soruda cevabı görüyordum. Neyse yaptım yaptım. 4 bölümlüydü o dönemlerde. Bütünleşik doktora programına girmek istiyordum (istediğim alanın YL'si yoktu), bu sınavdan iyi almam demek burs almam demekti vs. Sınav bitti bi baktım 4 bölümün 3ünü işaretlemişim, zevke gelip 1 bölümü işaretlemeyi unutmuşun. Sınav bitti denmesinden 10 saniye önce fark ettim. Bi çaba işaretlemeye başladım, ta ki sınav bitti denene kadar. Kalemimi koydum usulce verdim kağıdımı, çıktım dışarı kırdım kalemimi bağırdım çağırdım ama kendime. O gün yaptığım sorulara ve cevaplarına batım 96 gibi bir not gelecekmiş. Büyük ihtimalle Tübitak bursuna kavuşacaktım, büyük ihtimalle istediğim okulda okuyacaktım. Düşün hayatımda bir çok önemli nokta değişti. Ama burada tamamen benim eşekliğim var. O gün bugündür sürekli kontrol ederim kodlamayı. 1 soru eksik çözüp, doğru kodlama yapmak her zaman evladır mantığını burada kaptım. Velhasılı kelam siz çocuğun geleceğini falan karartmadınız, o kendi kendine etti.

Çocuğun hayatını karartmadığınız gibi başka çocukların hayatlarını kurtadınız.

Farz ederlim çocuk sadece cevabını bulduğu soruları kitapçıkta işaretliyordu, hani bulmuş cevabı falan bir işaretlemesi kalmış, siz de tam o sırada yakaladınız ve kağıdını aldınız. sizin öğrenci 80 doğru yaptı bu cevap karşılığı alması gereken sıra sallıyorum 1000. lik. 78 tanesini siz dur dediğiniz için durup işaretledi ve karşılığı 1020. lik. 2 milyon öğrenci arasında inanın benzer duruma sahip öğrenciler var. Siz ses etmeyip devam etmiş olsaydınız, ve 1 milyon içerisinde sırf etik olarak doğrusu durun dendiğinden duran ve yaptığı 80 sorudan 79'unu geçiren öğrencinin hakkının yenmesinde vesile olacaktınız. O çocuk aptal mıydı da 1 sorusunu geçiremeden bıraktı? Ben de sınav gözetmenliği yapıyorum (üniversiteye giriş değil), gözümün önün cevabı bulup kitapçığa işaretleyip optiğe geçirmeyen öğrenciler oluyor. Çünkü biliyor ki artık sınav süresi içerisinde değil.

Velhasılıkelam çok uzattım kusura bakmayın. Yaptığınız iş doğruydu, bu da bir kazanım çocuk için. Başkalarının da hakkını korumuş oldunuz. Sınav sadece bilgiyi ölçmüyor, zaman kullanımını da ölçüyor. Sizin zaman açısından ekstra bişiler tanımış olmanız, aman nolcak 4x4 ü arkadaşına sorsa ne olacak basit soru zaten demekle eş değer. İkiside sınavın ölçtüğü şeyler.
0
ManikD
(17.06.19)
Doğru olanı yapmışsınız çünkü kamera var. Görüntüler izleseydi zaten geçersiz sayılacaktı.
0
westblack
(17.06.19)
çok üzgünüm ama bu işi ben yapsaydım en az bir yıl kendime gelemezdim. o çocuğun hayatından giden süre kadar yani.
0
laptu
(17.06.19)
Iyi yapmissin, kural belli.

Onlar zaten bunu bilip sinava giriyor. Bilmese bile söylemissin.
Daha bu kadar basit bir kurala bile uyamayip baskasinin hakkina girmeyi göze alan birisi haksizliga ugradigini düsünmesin bence.
0
chitosan
(17.06.19)
doğru yapmışsın taktir ettim seni huzursuz olacak hiçbir şey yok gayet rahat ol. Uyarmışsın söylemişsin kendi düşen ağlamaz.
0
basond
(17.06.19)
Doğru olanı yapmışsınız, sonuçta sınavın kurallarını uygulamak üzere görevliydiniz. Ben son işaretlediklerini sildirirdim. Karşı çıkarsa tutanak tutardım.
0
anthemis nobilis
(17.06.19)
Kuralları uygulamak için oradasın, uygulamışsın. Problem?
0
habarbey
(17.06.19)
dogru olani yaptin, icin rahat olsun.
0
try again fail again fail better
(17.06.19)
çok doğru yapmışsınız. bu arkadaş sınav süresi dışında işaretleyeceği birkaç soruyla süreye tam uyan binlerce öğrencinin önüne geçecekti. siz aslında diğer binlerce öğrencinin hakkını korudunuz. hassasiyetiniz için teşekkür ederim.

şüpheye düşerseniz kim bilir ne şartlarda yaşayan binlerce öğrencinin hakkını koruduğunuzu düşünün. herbiri bilseydiler size müteşekkir olurdu.
0
yemrem
(17.06.19)
Huzursuz olmanızı gerektirecek bir durum yok.

Siz ösym'nin aldığı kararları uygulamakla görevli bir kişisiniz. Ösym görevi aldıysanız onun kurallarına uymak, öğrenciler tarafından yapılan kurall ihlallerini bildirmek zorundasınız.

Bahsedilen kuralı siz koymadığınız gibi o kurala esneklik de sağlayamazsınız.
Vicdan yapmanıza gerek yok, rahat olun.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(17.06.19)
2-3 saniye için böyle yaptıysan o çocukların hakkına girdin.
0
adwokat
(17.06.19)
Olayı görmedik, kendimiz yaşamadık tabi ne desek boş olacak ama bence etik mi evet etik. Üstünüze düşeni yapmışsınız.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(17.06.19)
Tek yaptigin kurallara sadik kalmak.
Cocugun tek yaptigi da kurallara sadik kalmamak.
Burada huzursuz olacak hicbir sey yok.
0
stavro
(17.06.19)
vicdansız davranmışsınız, elinden kagıdı almanız yeterli olurdu.
0
nuisance
(17.06.19)
doğru mu bilmiyorum ama yanlış değil. ayrıca sınavı iptal olur mu orası da kesin değil.
0
xvyz
(17.06.19)
Doğru olanı yapmışsın, yanlış hiç bir şey yok. Vicdan yapacak bir şey de yok. Başımıza ne geliyorsa kural tanımazlıktan, "aman ne olacak iki dk daha"lardan geliyor. Temiz bi ders olmuştur arkadaşa.
0
roket adam
(17.06.19)
"Would you kill baby Hitler?" ya da bir tarafta raylara bağlı 5 kişi var, diğer rayın sonu ise uçuruma gidiyor. Trende de 10 kişi var. Makas sizin elinizde. Hangi rayı seçerdiniz?

Sonuçta kuralları uyguladınız. İnsiyatif alabilirdiniz tabii ancak insiyatif almak zorunda değilsiniz, almadınız diye de kimse sizi suçlayamaz. O çocuk ise insiyatif aldı ve sonuçlarıyla yüzleşecek. Sonuçta onun dışında kimseye de tutanak tutmamışsınız, sınıfta bile kuralları uygulamayan tek kişi o. Bazen bir kişinin canının yanması diğer onlarca kişinin canının yanmasının önüne geçer. Kelebek etkisi bu sonuçta. Sizin bu tutumunuz ile hayali İTÜ olan biri Kocaeli Üni'den İTÜ'ye son kişi olarak girdi belki ya da girmedi.

Doğal olarak birebir etkileşimde bulunduğumuz insanlarla daha fazla empati kuruyoruz, üzüntünüz bundan. Ancak adaleti sağlamak için zaman zaman acımasız olmak da gerekli maalesef. Buna çok benzer bir şekilde, savaş kararları alacak komutanlar duygusal davranmamak için savaşacak askerleri görmemeyi tercih eder. İş o raddeye geldiyse çünkü başkalarının yaşaması için birileri de ölmek zorundadır, bunu bilirler.
0
mimarbasi
(17.06.19)
yazık olmuş. kural, disiplin iyi ama, bi miktar da tolerans olacak insanda. dediğim dedik, empatide uzak katı insanlar bunlardan uzak. ne olurdu sadece kağıdı çekip alsan ?

ısrarla vermese, devam etse tut tutanağını, kuralı işlet. ama böyle bir şey yoksa kağıdı almanız yeterdi.

ösym'nin işi gücü yok kamera kayıtlarını mı izleyecekti. bir şikayet, şaibe olmadığı müddetçe binlerce sınıf var, tek tek onlara mı bakacak durup dururken ?

yapmayın allah aşkına. belki 2-3 soru fazladan yaptı diye birilerinin önüne geçecekti ama herkes iyi kötü bir yere yerleşiyor zaten günümüzde. bir çocuğun 2 yıl açıkta kalmasından daha beter olamaz. belki de işaretlerdiği sorular yanlıştı ve üstüne, yanlışları doğruları götürecek kadar çoğalmıştı.

kısacası birazcık hoşgörü. bütün sınavda arkadaşlarının hakkını yesin demiyoruz, 3-5 saniyelik hoşgörü.. genç bunlar, bazı şeylerini tolere etmek lazım.
0
Neill
(17.06.19)
Doğru olanı yapmışsınız,vicdanınız rahat olsun.
0
asteriks
(17.06.19)
iyi yapmışsın.aynı yollardan biz de geçtik ama gecikmedik!
0
natallica
(17.06.19)
mesele hoşgörü değil. görevini ihmal edip etmemek. kural açık, yapılması - yapılmaması gereken açık.
0
zgrydn
(17.06.19)
kurala uymuşsun. ama o 10 saniyede soru çözemez zaten heyecandan. ben mesela sınavlarda önce kitapçıkta cevabı işaretler en son bittikten sonra cevap anahtarına geçiririm. böylece hem bir nefes almış olurum hem de biraz kafamı dağıtırım cevapları nahtara işaretlerken. muhtemelen onunda öyle olmuş olabilir. muhtemelen heyecandan zaman ayarlamasını da yapamadığından telaşa kapılmış olabilir. tölerans ya da diğerlerinin hakkına girmek olarak değil de 18 yaşındaki bir gencin heyecanı olarak bakarak tutanak tutmazdım ben.
0
sevecen
(17.06.19)
sınavdan 5 10 dakika önce işaretlemelerle ilgili hatırlatma yapılmıyor mu?
0
potsdamer
(17.06.19)
Bir gencin hayatını karartmadınız, kurallara uyan diğer gençlerin hakkını korudunuz. Belki aynı okulu, aynı bölümü ucu ucuna puanlarla tercih edecek başka biri daha vardı o gençle beraber. O genç kurala uymayıp bir soruyu fazladan işaretledi süre ihlaliyle ve diğer genç sırf kurala uyduğu için o gencin arkasında 1 soruyla kalsa onun da hayatını karatmış olacaktınız belki.

Hiçbir kural oturulupi düşünülüp hadi bunu da kural olarak koyalım diye koyulmuyor. Yaşanmışlıklardan elde edilen bulgularla kurallar belirleniyor.

Hiçbir zaman Almanya olamayacağımızın ispatıdır bu aslında. Biri kurala uymaz, siz kurala uymayana yaptırım uyguladınız diye vicdan azabı çekersiniz. Olmaz böyle. Sınavdan önce uyaryorsunuz, kalemi kağıdı bırakmayanın kağıdı geçersiz sayılır diye. Bilmediği bir kuralı da uygulamadınız.

Bırakın gençler zaman yönetimini, başkalarının haklarına girmemeyi, bulunduğu ortamdaki anlık amirin emrine itaati acı tecrübelerle öğrensinler. Siz bir kişiyi eğittiniz. Üniversitede alamayacağı dersi şimdiden verdiniz. Darısı diğer eğitilmemiş olanların başına.

Bugün siz bunu görmezden gelseniz yarın başka bir yerde başka bir şeyin görmezden gelinmesini isteyecek. Adım kadar eminim bu çocuğun babası trafikte sıraya kaynak da yapıyor, polis veya kamera görmeyince kırmızı ışıkta da geçiyor. Bu ülkede bedel ödenmeyeceği fikri tüm kaosun sebebi. En ufak kural ihlalinde bedel ödeneceğini herkes öğrensin.

Yaptığınız iş devlet işi, devlet duygularla yönetilmez. Yazılı kurallar vardır ve uygularken vicdan devre dışı olmalıdır. Yoksa birinden daha çok vicdan gerektirecek başka bir şey illa ki çıkar. O zaman hiçbir kural uygulanamaz.

Not: Sizin yaptığınızı yapmadığım için ösym'den 9 ay men cezası aldım ve cezam devam ediyor. Aynı olayı tesbit edip tutanak altına almadığım kameradan tesbit edilmiş.

@anthemis nobilis adayın kağıdından bir şey sildirebilmek sözkonusu değil. Aday süre ihlalinden önce yaptığımı da sildirdi dese savunamazsınız kendinizi. ÖSYM sınavlarında elimizdeki uygulama adımlarını gösteren rehber dışında hiçbir şey yapamıyoruz. Başka bir aday bile gidip şikayet edebilir. Diğerinin kağıdına baktı bir şeyler sildirdi. Belki sorunun yanlış cevabını sildirip doğrusunu işaretletti diye bile iddia edebilir.


Edit: ÖSYM sınavlarında insiyatif diye bir şey yok arkadaşlar. Lisede biyoloji sınavı yapmıyorsunuz. Tamamen yazılı kurallar geçerli ve ÖSYM her ihtimali düşünerek bizleri de yönlendiriyor. Dışına çıkamayız. Tamamen yazılım mantığı. Yapay zeka gibi çalışıyoruz. Şu şu olursa bu, bu bu olursa bu. Ve her ihtimal var. Aşırı olağandışı şeylerde de sınav bina sorulmlusu kararı geçerlidir zaten.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(17.06.19)
anthemis nobilis +1

silmezse tutanak tutacağını söyleseydin silerdi.
0
Jesus Christ
(17.06.19)
süre bittiği an herkes kalemi bırakmalı. yıllardan beri böyle bu. bunun hoşgörüsü esnekliği olmaz ki, ayh hadi seninki böyle olsun dersen o mal ergen bunu huy edinir. iyi etmişsin. kendinden bihaber ergenlere gıcığım bu aralar. belki 1 senesi heba olacak ama yasaları bilmezse ömrü bitecek belki. öğrensin şapşal.
0
for day to break
(17.06.19)
Yapman gerekeni yapmışsın, yönergeye göre olması gereken bu.

1 soruyla bile ne kadar insanın hakkını gasp edecekti. Seneye umarım insanların hakkına saygı duymayı öğrenir.
0
marla is in my head
(17.06.19)
Klasik olacak ama öss'de 1 soru 1000 kişi derlerdi. Adam işaretlediği soruyla binlerce insanın hakkını yiyebilirdi. Doğru olan bu. Tutanak tutmasan sınavı değerlendirilecekti.
0
fake fakeoğlu
(17.06.19)
cevaplara bak inanılır gibi değil, başka başlıklarda törpil,kpss vööö diye ağlayanlar burada kurallara uygulayan adama çemkiriyor. ne iki yüzlü adamlarsınız. çok iyi yapmışsın bilader, herkes senin gibi yapsa memleket bu dingillerden de arınmış olur
0
vladimirdökümov
(17.06.19)
doğrusunu yanlışını bilmem ama işgüzarlık yapmışsın.
madalya mı kazanacan bilader, kağıdını al geç işte.
0
technicalte
(17.06.19)
sanırım ortada bir kural olduğu için herkes seni haklı buldu. bu kuralların ve sınav sistemlerinin defalarca değiştiğini, bilgiyi ölçmediğini, gençleri psikolojik olarak ne kadar yıktığını unuttunuz galiba. sağlam işgüzarlık bence. gıcık olduysan ilk gider onun kağıdını alırsın. burada duyar kas şimdi.
0
hasmetizm 2046
(17.06.19)
hasmetizm 2046 +1000

huzursuz olmanız normal evet yanlış yapmışsınız.
0
mysql34
(17.06.19)
@hasmetizm, sınav görevlisinin görevi sisteme eleştiri getirmek ya da "zaten sistem bozuk, bırakalım gençler takılsın" demek değil, ona verilen tutanaktaki kuralları uygulamak.
0
🌸giovanne
(17.06.19)
Sen görevini yapmışsın hocam hiç canını sıkma. O çocuk 1 soru ile kaç kişiyi geride bırakabilir? O sınava gelmiş olan herkes süre bitince bırakması gerektiğini ve uyarılara uyması gerektiğini bilmek zorunda
0
kondansator
(17.06.19)
dogru yapmissin. bir sinavla hayati kararacaksa zaten bir sey olmazmis.
0
hot potato
(17.06.19)
Vaktiyle bir tanıdığımızın başına benzer bir durum gelmişti, yıllar önce. O sıralar kurallar bu kadar sıkı da değildi. Optiğe işaretlemeleri sona bırakan çocuğun kağıdını süre bitince aldı ve bir kısmını işaretleyemedi haliyle çocuk. Burada çocuk haksız.

Biz bunun üzerine tartışırken başka bir yakınımızın başına benzer bir meselenin geldiğini öğrendim. Çocuğa işaretlesin diye yaklaşık 30 saniyelik bir avans vermiş ve sınıftaki öğrencilerden birisinin velisi şikayette bulunmuş. Hakkında soruşturma açılmış. Burada yakınımız haksız.

Malum meselede de siz haklısınız. Huzursuz olmanızın, "ee kurallar var hacı yapacak bir şey yok" deyip geçememenizin sebebi vicdanınız. Ben olsam ben de alırdım, sonrasında da gerçekten çok üzülürdüm ama kuralları uygulamak göreviniz. Sıkmayın canınızı.
0
sevgikusunkanadinda
(17.06.19)
Doğru hareket. Kurallara uymayı acı da olsa öğrenecek
0
(s)AINT
(17.06.19)
ağır belki o da düşünemmeiştir ama doğru bence yaptığın. diğerleri salak mı? hatta 2 milyon kişi salak mı? 2 soru 2 sorudur.
0
nick bulamadim
(17.06.19)
şeriatin kestiği parmak acımaz.
0
güneyli çocuk
(17.06.19)
şunu anlamıyor insanlar. bu durumda olayın diğer muhattapları aynı yaştaki diğer öğrenciler. diğerleri enayi mi onlara neden o süre verilmedi o zaman? burada empati yapacak bir şey yok. o zaman neden diğerlerine de empati yapılmıyor. diğerlerine etkisi olmasa sadece hocayı ilgilendiren bir şey olsa tamam kendi istediği gibi hareket eder. ama hoca orada diğer öğrencilerin hakkını korumak için var. çocuk da büyük ihtimalle düşünemedi iptal olacağını ama oldu artık.
0
nick bulamadim
(17.06.19)
şu ülkede kurala riayet yok arkadaş, iyi yapmışsın kural neyse o.
0
Uncle Sam
(17.06.19)
@hasmetizm

hepimiz bu sınavlara girdik ve istesen de istemesen de bu sınavlar gayet ölçücü ve kaliteli sınavlar. Kopya, torpil, soru çalınması falan olmadıktan sonra ÖSYM sınavları genelde hakedeni hakettiği yere koyuyor. Psikolojik yıkım, bilgiyi ölçmeme falan da yok. Sonuçta herkes üniversitede istediği bölümü okuyamaz ve bazıları kazanır, bazıları kaybeder.

Soruyu sorana gelince, yaptığında haklısın. Kurala uymayan kişi cezasını çeker. Futbol maçlarında da hakem 17 yaşında futbolcu faul yaptığında "Bu çocuk genç, kırmızı kart vermeyeyim şimdi" diyor mu?
0
nundu
(17.06.19)
@giovanne öğretmenlerin görevi de zaten sadece yönetmeliği takip etmek. eseriniz ortada arkadaşlar bakın öğrenciler ne halde. çantada keklik öğrencilere özenip onları yetiştşrmek kendinizi tatmin etmenize elbette yetiyordur, hepimiz okuduk gördük ama başarısız eğitimci ve insan olduğunuz çok açık. eleştiriye tik atmayacak kadar da aciz olduğunuz da gözden kaçmadı.
0
hasmetizm 2046
(18.06.19)
@nundu baktım tıp okuyormuşsun. hak edeni hak ettiği yere koyar kısmı da sanırım buradan geliyor :) empatin çok güzelmiş. doktorlar at gözlüğü takmıyor değil mi?
hayat her zaman öyle işlemiyor.
0
hasmetizm 2046
(18.06.19)
(1)

Yüksek lisans doktora için yurt dışıyla bağlantıları olan üniversiteler

o zaman dans
yurt dışındaki bazı üniversitelerin yüksek lisans doktora için türkiye'nin bazı okullarından mezun olanlardan gre sınavı sonuç belgesini istemediğini öğrendim. Bu konularda yurtdışı partnerleri çok olan üniversiteler hangileridir mesela, nereleri önerirsiniz bilgilendirirseniz sevinirim.
yurt dışındaki bazı üniversitelerin yüksek lisans doktora için türkiye'nin bazı okullarından mezun olanlardan gre sınavı sonuç belgesini istemediğini öğrendim. Bu konularda yurtdışı partnerleri çok olan üniversiteler hangileridir mesela, nereleri önerirsiniz bilgilendirirseniz sevinirim.
0
o zaman dans
(16.06.19)
Emin olmamakla birlikte Galatasaray Üniversitesi
0
fake fakeoğlu
(16.06.19)
(22)

eğitiminiz için 65 bin usd'ye kefil olacak 2 kişi bulabilir misiniz?

diffarentiationation
ylsy diye bir burs var, meb yurtdışına öğrenci yolluyor, gelince mecburi hizmet yaparak borcunu ödüyorsun. bunu almak için 65 bin dolara imza atacak 2 kişi bulman gerekiyor. çalışıyor olacak, memursa en az 1 yıldır, değilse en az 5 yıldır. karı kocadan sadece biri atabilir. ikinci kişi başkası olaca
ylsy diye bir burs var, meb yurtdışına öğrenci yolluyor, gelince mecburi hizmet yaparak borcunu ödüyorsun. bunu almak için 65 bin dolara imza atacak 2 kişi bulman gerekiyor. çalışıyor olacak, memursa en az 1 yıldır, değilse en az 5 yıldır. karı kocadan sadece biri atabilir. ikinci kişi başkası olacak.

bana en yakın teyzelerim ve amcalarım bu duruma uyuyor ama çok sıkıntılı bir istek bu. teklif etsem ve imza atmam deseler, bir daha yüzlerine bakmamam gerek galiba?

kabul etseler, orada başarısız olursam gelip ödemem lazım, ödeyemeyeceğim tabi ve onlar ödeyecek bu durumda. 400 bin lira, bir ömür ödeyemem herhalde. bu durumda ne olacak?

süper bir imkan bu burs. kazanabilecekken faydalanmazsam çok pişman olabilirim.

siz olsanız ne yapardınız? milletten imza dilenmeye, bu riski almaya değer mi?
0
diffarentiationation
(03.06.19)
biri benden istese “ver 65bin doları, istediğin yere 65bin dolarlık imza atayım” derdim. Ödeyemeyeceksem de istemezdim.
0
Kahir ekseriyet
(03.06.19)
50bin dolarlık olanına imza atmadım. O yükün altına girmek ayrı bir stres yaratıyor.Ama ben rusyada burs kazanmıştım tek dersten kalınca okuldan atılıyor olmak çok riskli geldi götüm yemedi. Aşırı çalışırım homesick olmam dersen bence iyi fırsat. Geri dönünce zorunlu hizmet ne kadar?
0
bahoho
(03.06.19)
Çok stresli bir süreç olur. Bana sorsalar ben kabul etmezdim.

Lisansüstü eğitimde böyle bir riske girilmez. Türlü aksilikler yaşayabilirsin.
0
fake fakeoğlu
(03.06.19)
Empati yap yeğenin senden istese neler hissederdin ne cevap verirdin
0
Kahir ekseriyet
(03.06.19)
bence çok büyük risk. almaya değmez.

bu arada imza atmazlarsa neden yüzlerine bakmayacaksın? hayat bitirebilecek bir imza o, atmasınlar bir zahmet. başkasının ipiyle kuyuya inilmez.
0
avianthem
(03.06.19)
İmza atmazdim, kefil olmazdim.
0
kirmizipilotkalem
(03.06.19)
Ben ailemi bile bu yukun altina sokamazdim. Ispanya ve portekizde bir yillik master programlari var. Siz muhendistiniz galiba is de bulabilirsiniz.
0
geçerkenugradım
(03.06.19)
Annem veya babamdan isterdim ama amca dayı falan, kolay bir istek değil hakikaten.
Kendine güveniyorsan yine de denenebilir.
0
chavezding
(03.06.19)
Bu 65bin dolar istemek ile aynı şey. Konu bir imza at lütfen ve ben çalışıp önünüze borç çıkarmayacağıma demek değil. Olur da yapamazsam öder misin? Demek. Bugün değil de 4-5 ay sonra gerekirse ödeyeceksin, anlamına geliyor. İmza atamam diyenlerle konuşmam bir daha demenizi bir sorgulayın. Kimse size 400bin TL garantör olmak zorunda değil. Bankada bloke hesaba 65bin doları koyup eğitimi tamamlayamazsam alın bu parayıd diyecek gücünüz yoksa zaten bir şans kaçırmış olmazsınız. Bunlar modern dönem kandırmacaları. Size burs verecek kişi parayı ödeyecek 2 kefil istemez. Bu, burs değil bir tür ödeme yöntemi.
0
ykyt
(03.06.19)
Kendini tanıyorsun, onlar da seni tanıyor. Başarılı sorumluluk sahibi bir öğrenciysen çok zor bir şey değil, değilsen çok zor. Bu burs veya kredi gayet mantıklı bir şey dünyada istediğin okuldan kabul alırsın not ortalaman felaket değilse. Bursu alan çok başarılı bir sürü insan var, çok da iyi yetiştiriyorlar kendilerini. Ama aslında yurtiçinde dahi ite kaka okumuş insanlar da var, onlar da çok sıkıntı yaşıyor. Ona göre karar ver. Elbette akademisyen olmayı da istemen gerekiyor.
0
skayas
(03.06.19)
Bu bir burs hocam. Diş masraflarınızdan vize başvuru ücretinize, gözlük paranızdan kongre yol masraflarına kadar her şey karşılanıyor. Bursiyerlerin %88'i başarılı olarak dönüyor. Bazıları da tazminat parasını ödeyerek dönüş yapmayıp yurtdışında kendisine bir hayat kuruyor. Bu burs görüp görebileceğiniz en kapsamlı maddi anlamda öğrenciyi en çok destekleyen burstur. Üstelik 1 dersten kaldın ödeyeceksin diye bir şey yok. Masterda 1 yıl doktorada toplam 2 yıl uzatma hakkınız var. Spekülasyonlara kanmayın. Her yıl 1000 öğrenci gönderiliyor yurtdışına ve seçimler öyle ince elenip sık dokunarak yapılmıyor maalesef. Fakat bursun içerisinde olanlae için ya tazminata düşersem ne olur gibi bir kaygı taşıyan hiç görmedim.
Kefil konusuna gelince 2 kefilim var 2sinin de cebinden 1 kuruş çıkmadı, kimseden para falan istemiyorsunuz miktar yüksek stresli bir süreç evet ama bir şekilde bulunyor. Genelde de aileden birileri oluyor.
0
but that was just a dream
(03.06.19)
cok buyuk bir meblag bu. kimseden isteme. sahsen biri benden (olum, iflas gibi cok elzem durumlar haric) boyle cok buyuk bisey istemekten imtina etmiyorsa tekrar musallat olmasin diye olabildigince uzak tutarim kendimden.
0
mayeskuel
(03.06.19)
O biraz size duyulan güvene bağlı. Ben babamdan başka kimseden isteyemedim, ama duyan birçok yakınım yardımcı olmak istedi. Çünkü sorumluluk sahibi bir insanım, risk olarak görmediler. Ben de yeğenime kefil olurdum. Ama olmayan birine de gayet iyi anlarım, olmayacağım birçok yakınım var benim de. Yurtdışında okumak çok zor bir şey değil, dahi olmanız gerekmiyor. Ama çalışma alışkanlığı olmayan biriyseniz, alana veya yabancı dile yatkınlığınız yoksa ananızdan emdiğiniz süt burnunuzdan gelebilir. Gelen birçok örnek var. Kendinize karşı dürüst olun, tembel sorumsuz bir insansanız hiç bulaşmayın.

Zorunlu hizmet meselesi akademisyen olmak istiyorsanız ve dönmeyi göze alabildiğiniz bir şehir, okul seçmişseniz çok büyük bir problem değil. Ama yurtdışına kapağı atayım, şöyle büyük paralar kazanayım düşüncesindeyseniz çok mantıksız bir program. Ki o durumlarda bile bazen mantıklı olabiliyor, abd gibi yerlerde mühendis falansanız iş bulup bir süre sonra bursu bırakıp ödeyebilirsiniz.

Bu programın sunduğu birçok fırsat var, alanınızda en iyi insanlarla çalışabilirsiniz, dünyanın en iyi okullarında okuyabilirsiniz. Ama birçok sıkıntılı kısım da var, meb bürokrasisi destekten çok köstek olur. Döndüğünüzde bambaşka bir akademik kültürün(!) içine girip çalışmaya başlayacaksınız. Biraz idealist bir yapınız olması gerekiyor herhalde. Yine de Türkiye'de akademisyen olacaksanız dr bitimine kadar olan süreci yurtdışında yaşamak çok daha mantıklı. Döndüğünüzde asistanlık angaryalarıyla uğraşmadan işe başlıyorsunuz.
0
Aerdem
(03.06.19)
ben de ylsy düşünüyordum ama sırf bu kefil olayı yüzünden vazgeçeceğim sanırım. 65 bin dolar çok yüksek bir meblağ, kimseden isteyemem.
0
tabirimekruh
(03.06.19)
Olaya dışarıdan bakanlar herkesin Şırnak Üniversitesinde senelerce çalışmak zorunda olduğunu falan sanıyor muhtemelen. Fakat Türkiye'de cari alım yoluyla binbir torpil bulup akademiye girip aldığınız niteliksiz eğitimlerle hoca olmaya çalışmak istemiyorsanız görüp görebileceğiniz en iyi burstur. Hiçbir burs için sayfalarva ödemeler tebliği bulunduğunu göremezsiniz. Daad 1 ülkeye jean monnet belirli konularda burs verir size. Ya da 3 yıl öncesinden fulbrighta başvurup 100 aşamalı seçim sğrecini başarıyla tamamlamanız gerekebilir. Üstelik mebin verdiğinin neredeyse yarısı kadar burslar için. Diğer taraftan yalnızca akademi için de değildir ylsy. Bir çok bakanlık mühendis gönderiyor 1 yıl okuyup geliyorlar ve uzman müendis olarak genel müdürlüklerde yüksek maaşlarla başlıyorlar. Bu pozisyonlara normal alımlarla girebilmek 8 kat falan daha zordur heralde. Üstelik yurtdışında yapmış olduğunuz bir master kalır ve 2 uıl sonra zorunlu hizmetiniz de bitmiş olur.
Olayı yanlış anlamamk lazım. Sıradışı bir olay olduğu ortada
100 yıldır var olan bir şey. Programın amacı başarılı fakat durumu iyi olmayan öğrencileri desteklemek değildir. Esas amaç memleketin yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamaktır. Devlet sizi istihdam eder ve kadronuza yerleşebilmeniz için yurtdışında doktora ya da yl yapmış olmanızı şart koşar. Bu eğitim yapmanız için de sizi resmi burslu öğrenci olarak nitelendirir. Almış olduğunuz eğitim bedelleri karşılığında da hizmet bekler. Dönünce çalışacağınız kurum ve pozisyon gideceğiniz ülke kalacağınız süre alacağınız burs ve diğer her şey imzayı atmadan önce bellidir ona göre imza atarsınız. Üstelik dilediğiniz zaman burs almak istemiyorum diyerek resmi burssuz öğrenci statüsü alabilir ve hizmet zorunlululğunuzu nispeten düşürebilirsiniz. Örneğin bursu kazandınız ve Fransa'da yüksek lidand ve doktora yapmak durumundasınız. İlk yıl burslu olarak başladınız ve aylık 1750 euro burs aldınız. 2. Yıl grçim kaynağınızı buldunux ve resmi burssuz statüye geçtiniz. Süre sonunda ya 2 yıl zorunlu hizmet yapmak ya da 1750x12 euro ve fazileri ödemek durumunda kalırsınız. Süreçler olabildiğince esnektir. Bursun amacı insan kaynağı kazanmak olduğı için bütün ihtiyaçlarınız sayfalarca yazılan ödemeler tebliğinde belirtildiği gibi karşılanır.
0
but that was just a dream
(03.06.19)
but that was just a dream'e katilmakla birlikte, doktora yapacak azmin olup olmadigindan emin olmak lazim. gidip bitiremeyen insanlar taniyorum. ancak master icin cok cok cok mantikli, gittiginizin iki kati sure zorunlu hizmeti var, yurtdisinda master bitirememek icin ciddi bir dil yetersizligi ya da zeka geriligi falan olmasi lazim.

ancak 65bin dolara imza atmayi defalarca dusunecegim gibi, birisine teklif ettigimde imza atmazsa da vay neden atmadin demem, bence o anlamda siz kendinizi sorgulayin.
0
kassiopeia
(03.06.19)
Sakin ol şampiyon bu kadar gerilmene gerek yok konuları nerelere götürmüşsün ya hu sahiden burada insanlar Türk akademisinin genel durumunu ya da yökün politikalarını falan övdü de ben mi farkedemedim acaba. Hiç yakışıyor mu seni gibi elit bir akademisyene bu kadar tahammülsüzlük. Bak dünyada böyle şeyler de var bazı insanlar bazı insanlarla bazen bazı konularda benzer ya da senin gibi düşünmeyebiliyorlar. Keşke bu derece duygusallığa kapılmak yerine programın amacının akademinin halihazırda kötü olan bu durumunu düzeltmek olduğunu anlamaya çabalasan. Neyse özür dilerim ya seninle aynı düşünmediğim için.
0
but that was just a dream
(03.06.19)
Devletin ayırdığı en mantıklı kaynak bu. Düzgün yönetilmiyor evet, her zaman gitmesi gereken insanlar da gitmiyor. Ama genelleyip cahil cahil konuşmamak lazım.

Türk akademisi için de aynı şey geçerli, kötü halde mi? Evet. Herkes uyduruk makaleler mi yazıyor? Hayır. Bazı idealist insanlar var, hem nitelikliler hem de sizin gibi boş boş eleştirmek, konuşmak yerine iş yapıyorlar. Yakın bir arkadaşım da bu bursla okuyor, Türkiye'den de iyi bir yerden mezun. Alanında en iyi enstitüde ve enstitüsünde konuya ilişkin en deneyimli kişilerden biri. Kalması için defalarca teklif yapıldı ama dönecek. O bilmiyor mu Türkiye'deki çöplüğü?

Ama bizde bir hastalık var, herkes en doğrsunu biliyor maşallah ama kimse elini taşın altına sokmuyor. İdealist davranmak zorunda değilsiniz ama boş boş konuşmayın bari.
0
skayas
(03.06.19)
kardes, goygoy icin milletin parasini ezmeye gideceksen lutfen gitme. ama hakikaten bilim yapacam edecem diyorsan ailenden birini bul derim. ben bu meb bursunu alan bir ton adam gordum, biri ikisi disinda hepsi goygoycu (seref yoksunu) karakterde adamlardi. ne duzgun tez yazdilar ne de bir makale cikardilar. devleti daha fazla somurmek icin tezini bir yil gec verenler bile vardi, boylece maaslarini aliyorlardi ve turkiye'deki gorevlerine baslamiyorlardi. ama sorsan hepsi ulkucu, milliyetci vs..unutma bu ulkede is bulamadigi icin insanlar intihar ediyor. sen bu adamlarin hakkini da aliyorsun.
0
ubi dubium ibi libertas
(03.06.19)
@xportant insanların yazdıklarından söyledğiniz şeyin savunulduğunu anladıysanız size edilen her masraf da kaynak israfı.
0
skayas
(03.06.19)
Ikinci ve ucuncu paragrafinizi bir ben hayret verici buldum herhalde. Imza atmasalar, yuzunr bakmamaniz lazim ama sorun cikar da geri odemeye duserseniz e siz odeyemeyeceginize gore onlara kalacak... en son da bu risk alinir mi... bu sekilde bakildiginda sizin acinizdan hic risk yok ki.. imza falan istemeyin lutfen kimseden. Biri yazmis bloke hesaba o parayi yatiramayacaksaniz kimseden imza istemeyin
0
Flipsflops
(03.06.19)
maddi durumum iyiyse imza atardim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(03.06.19)
(6)

Tez Onay Sayfamda Danışmanımın Yaptığı Yazım Hatası

atropin
Kendisi disleksi sahibi olduğu için bölümümün adını "Kültürleri" yerine "Edebiyatları" diye, hakkında tez yazdığım adamın ismini ise tek bir harfle yanlış yazmış. Ve bu kağıdı da 5 hoca birlikte imzaladı o an fark etmedik. Bir sıkıntı yaratır mı bu mezuniyet için? Küçük ve gözden kaçan bir şey, belg
Kendisi disleksi sahibi olduğu için bölümümün adını "Kültürleri" yerine "Edebiyatları" diye, hakkında tez yazdığım adamın ismini ise tek bir harfle yanlış yazmış. Ve bu kağıdı da 5 hoca birlikte imzaladı o an fark etmedik. Bir sıkıntı yaratır mı bu mezuniyet için? Küçük ve gözden kaçan bir şey, belge bana mail olarak geldiğinde ilk görmeyip anca bugün gördüm. Değiştirmek için aynı hocaları bulup tekrar imzalatma gibi bir sürü şey işin içine girecek, böyle vereyim diyorum, tek problem Yök TEz sistemine de böyle aptal bir yazım yanlışıyla girecek ufak bile olsa. Siz ne yapardınız?
0
atropin
(01.05.19)
bir şey olmaz hocam. benim danışmanımın yl tezini inceledim bugün. onda da yazım hatası vardı. herkes imzalamış, sorun yaratacağını düşünmüyorum.
0
gizemli dede
(01.05.19)
Bişey olmaz. Çok sık rastlanılıyor böyle hatalara
0
insomniac
(01.05.19)
Sağolun yahu. İçimi ferahlattınız.
0
🌸atropin
(01.05.19)
O sadece yönetime gircek kağıt. Siz tezi bastırıp ciltletip cd yapıp veriyorsunuz ve yöke de siz yüklüyorsunuz. Orda isim hatası olmazsa hiç bir problem olmaz. Endişelenmeyin. Tez onay sayfası muhimli bişey değil.
0
fosforlu cevriye
(01.05.19)
@fosforlu ile aynı görüşte değilim.

Çünkü onun dediğine göre düzeltip verebilirsiniz. Ama siz de imzalar atılmış. Düzeltme şansınız yok.(düzenleyip yeniden herkese imzalatabilirisiniz orası başka tabi) yani düzenleseniz bu sefer imzalar olmayacak. Siz imzalı onay sayfasını da yöke vermek zorundasınız. Tezin ikinci sayfası ya da üçüncü

Bu arada sıkıntı olmaz. Ne hatalı tezler görüyorum.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(01.05.19)
Bu tip hatayı geçtim yöntemi baştan sona hatalı tezler var.
0
fake fakeoğlu
(01.05.19)
(11)

Sizce bu torpil mi?

The colors of my sea perfect color me
Uzun zamandir iş arayn biri var. Bir arkadaşı bir kurumdaki yakiniyla bu kişi icin konuşuyor. Ise ihtiyacıniz olduğunu, yarin gelip konuşup cvsini birakip neler yapabileceğini anlatsa ve kurumunuzda ona uygun bir pozisyon varsa iş konusunda yardımcı olur musunuz demesi etik mi?Edit: Kurum bir ticare
Uzun zamandir iş arayn biri var. Bir arkadaşı bir kurumdaki yakiniyla bu kişi icin konuşuyor. Ise ihtiyacıniz olduğunu, yarin gelip konuşup cvsini birakip neler yapabileceğini anlatsa ve kurumunuzda ona uygun bir pozisyon varsa iş konusunda yardımcı olur musunuz demesi etik mi?

Edit: Kurum bir ticaret odasi. Dolayısıyla devlet mi ozel mi emin degiliz.
0
The colors of my sea perfect color me
(26.04.19)
Kesinlikle etik.İşi alacağının garantisi bile yok.Yine cv'ye bakılacak.Yine bir görüşme olacak.
0
Varolus sancısı
(26.04.19)
Özel sektörde iş bu şekilde bulunuyor. Bunlara takılan şu ortamda iş bulamaz.

Bir de iş veren birlikte çalışabileceği eleman istiyor. Hayat görüşü, iletişim falan.. bunlar uymuyorsa bir yerde aksaklık olabilir. İş ortamında sinir harbi olabilir.
0
fake fakeoğlu
(26.04.19)
torpil değil. etik değil demekte yanlış olur. adam gelsin konuşsun cv bıraksın otursun napabilir anlatsın sizde uygun yer olursa alabilir misiniz demiş. hiç bir falso yok.

dünya hep böyleydi hepte böyle devam edecek. doğru olan da bu. benim hiç bir zaman böyle bir durumum olmadı olmayacakta çevrem yok çünkü ama doğru olan bu işte.

isteniliyor ki bir sınav olsun oturup masada 6 ay çalışalım yüksek puan alanlarımız işe girsin iş bulsun yok öyle bir dünya.

kimi ağzıyla laf yapar işe girer kimi sınavlarda rezildir ama iş dünyasında pratiktir işe girer. herkesin yolu farklı
0
avatar is back
(26.04.19)
devlet kurumuysa orada kpss falan, milletin emeği, hayalleri var ama özelse yapıştırsın. yoksa daha çok isşiz kalir. millet etik metik dinlemiyor. " herkes köşesini kapmış iyi ama ben nasıl büyük adam olacağım " der bir şarkısında üstad pinhani.

sen de kap köşeni. burada serengeti kanunları geçerlidir. sırtlanlar kazanır.
0
Neill
(26.04.19)
bu referans olmaktir, torpil degil. kesinlikle etik ve olagan birsey.
0
crucio
(26.04.19)
Çok etik bir davranış. Ben bir torpil göremedim.
0
rakidabalikolsa
(26.04.19)
Bunun torpilden farki nedir ki? Sonucta iki kisiye de eyvallahi olacak. Bence etik degil. Ancak ve maalesef o kadar cok issiz var ki insanlar is icin bulabildikleri her kapiyi zorluyorlar.
0
unabomber
(26.04.19)
rica olmuş. şu an için torpil değil.
0
mikahakkinen
(26.04.19)
Sadece bununla sınırlıysa torpil değil. Hatta bazı şirketler bunu destekleyip eğer getirdiğiniz kişiyi beğenip işe alırlarsa size prim veriyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(26.04.19)
"Daha iyi biri yerine bu arkadaşı alın" demek ve sonucu etkilemek torpildir.
"Böyle bir aday da var, değerlendirir misiniz? işinde iyidir vs." demek referanstır.

Dediğiniz örnekte bence bir torpil yok gibi duruyor. Tabii bunu kimin dediğine bağlı.
Kurumun en tepesindeki kişi İK'ya bir CV yollayıp "inceler misiniz, değerlendirin" derse, referans gibi dursa da torpil gibi algılanabilir İK tarafından ve bu adaya gereksiz öncelik tanınabilir. Bu biraz torpildir. Ama aynı veya alt seviyeden aynı yazı gelse referans olduğu anlaşılır.
0
burfak
(26.04.19)
referans olmakla ile torpilin farki sudur: referans oldugunda ilgili kisinin ilgili pozisyon icin uygun oldugunu dusunup adini,cv'sini iletirsin. gerisi sirketin/isverenin insiyatifinde. gerekli mulakatlarini, gorusmelerini yapar, "uygun" bulursa ise alir. bir nevi google reklamlari gibi. kisinin sadece on plana cikmasina yardimci olur.

torpilde ise, "bizim amca oglunu bu pozisyona soksana, bi bok bilmez bu alani da okumadi ama ilerde sana bir guzellik yaparim" demektir. kisinin profesyonel gecmisi pozisyon icin yeterli olmadigi halde, sirf ikili iliskileri sebebiyle ise alirsin.

ilk durumda referans olan kisi olmasa ve cv'den kisisel bilgiler cikarilsa bile ayni surec isler. ikinci de o cv'nin yuzune bile bakilmaz
0
crucio
(26.04.19)
(18)

ne kadar bahşiş verirdiniz siz?

zunkatsar
eve kiloyla köfte söyledik. cips çorba tatlı vs. 93 lira. 3km mesafeden geldi motorcu. istanbul içi. az evvel oldu. yağmur camur kar yok. hava acık. siz olsanız kaç lira bahşiş verirdiniz?
eve kiloyla köfte söyledik. cips çorba tatlı vs. 93 lira. 3km mesafeden geldi motorcu. istanbul içi. az evvel oldu. yağmur camur kar yok. hava acık. siz olsanız kaç lira bahşiş verirdiniz?
0
zunkatsar
(08.04.19)
sıfır.
0
slhmlr
(08.04.19)
Bahşişe gerek duymazdım ama para üstü istenmezse 100 lira verilebilir direkt.
0
bitse de gitsek
(08.04.19)
100 lira verip üstünü istemezdim, kartla ödediysem 5 lira
0
freebird5406_2
(08.04.19)
5 veya 10.. muhtemelen 100 verip ustunu istemezdim.
0
lata
(08.04.19)
Adam o iş için maaş alıyor. Vermezdim. 5-10 lira bahşiş dilenci gibi hissettirir adama kendini. Ben o işi yapsam kabul etmezdim
0
fake fakeoğlu
(08.04.19)
100 lira verip üzerini istemezdim
0
kisa
(08.04.19)
güler yüzlüyse 5 lira verirdim
somurtan, göz kontağı kurmayan vs. bi tipse hayırlı işler bol güneşler
0
superb
(08.04.19)
poşetten dumanlar tütüyorsa ve getiren kurye güler yüzlüyse 100 kaadı verip istemezdim üstünü. katla veriyorsam da 3-5 bozukları verirdim.
0
golgi aygıtı
(08.04.19)
Suratsız biriyse hiç,
Pozitif enerji yayan biriyse 5 tl.
Ders dışı zamanlarında çalışan öğrenci olduğuna ikna olursam 20-30
0
Mirket
(08.04.19)
Gelen kişiye bağlı 100 lira veririm ya 5 lira alırım ya da üstünü hiç almam.
0
Lim5
(08.04.19)
Bizim kültürde bahşiş olayı mudavimcilikle doğru korelasyon gosteriyor. Yani verilen bahşiş aslinda "beni unutma" demektir. Çok acayip bir hizmetle karşılaşmadığın sürece.

Mudavimi olduğunuz yerde garson/kurye ile arayı sıcak tutmak hizmette bir adım öne taşır.
El cevap: tek sefer siparis verdiysem vermem, surekli alışverişim varsa veririm.
0
aksi kanitlanmadikca cocuktur
(08.04.19)
Yüzde 5ten az, yüzde 10dan çok bahşiş vermem. Bu siparişte 7 lira gibi duruyor.
0
Hakan1980
(08.04.19)
5 ya da 7
0
otopsicocugu
(09.04.19)
Bahşiş vermezdim ama akşam akşam bir sıcak çay ikram ederdim çocuğa.
0
'
(09.04.19)
105 lira verirdim
0
exlibris
(09.04.19)
90 lira verip 3 lira çıkışmadı yolun düşünce uğra bi 10 lira vereyim derdim bir daha kapıyı açmazdım.
0
acımasız gerçekler
(09.04.19)
O gün para kazanmışsam 7 tl verirdim o köfteyi bile kredi kartına borçlanarak yiyorsam vermezdim
0
photo85
(09.04.19)
Güler yüze, sipariş tutarını ve ağırlığını göz önünde bulundurarak 0-10 liraya kadar bozuk üstü verilebilir.
Suratsız ise, içecek ikramı olabilir.
0
lemon cake
(09.04.19)
(9)

Devit dışında d vitamini ampul

fake fakeoğlu
Devit'te zararlı katkı maddeleri var deniliyor. Alternatif olarak başka d vitamini ampulu var mıdır?
Devit'te zararlı katkı maddeleri var deniliyor. Alternatif olarak başka d vitamini ampulu var mıdır?
0
fake fakeoğlu
(08.04.19)
devit zararlı maddeler yok. bak sana sadece şunu diyeceğim benim d vitaminim değerlerini sadece devit yükseltti. ocean d vitamini kullandım o değerlerimi yükseltmedi.
0
sizofren06
(08.04.19)
Damla d vitaminleri yükseltmiyor. Eczacı devitte böbreklerde biriken bir madde var dedi
0
🌸fake fakeoğlu
(08.04.19)
Devit'te paraben var.
Doktor bebeğimize D vitamini damlası verdi.
Ama Devit 3 damlaysa, bu damla 5 damla kullanın dedi.
Bebeğe verdiği için de içinde paraben olmadığına eminiz, her gün veriyoruz.
Adı: deca-tabs
0
Corc
(08.04.19)
ben de ocean kullandım bir ara kreatinim yükseldi ama tam ondan diyemem.
0
for day to break
(08.04.19)
Coledan D3

yeni bir ilaç kullanmaya başlayacaksam, prospektüsünde baktığım ilk şey hamileler için yazdıkları uyarılar oluyor. hamileler kullanabilirse rahat şekilde kullanıyorum.
0
füt
(08.04.19)
wellcare alın
0
veritaslibertas
(08.04.19)
Önerilerin hiçbiri ampul formunda değil, Damla aynı etkiyi yapmıyor
0
🌸fake fakeoğlu
(08.04.19)
En iyisi ocean. Sonra wellcare. Kalanı kötü.
0
rakidabalikolsa
(08.04.19)
devitte paraben yok, BHA var. bu da uzun vadede yüksek kullanımda zararlı, kimi ülkelerde kullanımı çok sınırlı, burda da sağlık bakanlığı onaylı ve sgk'nın karşıladığı bir ürün. ancak tahminimce ampülü her gün içmeyeceğiniz için hemen kanser olmazsınız.

d vitaminini idealde kanda sabit tutmak gerekiyor, depolanamadığı için de sürekli yeniden sentezlenebilmesi, sentezlenemiyorsa da dışardan takviye olarak alınması gerekiyor.

eğer ampül yaptıracaksanız bir anda d vitamini seviyeniz güzel yükselecektir ancak kısa bir süre sonra eski haline geri gelecektir eğer güneşe çıkmıyorsanız. bu nedenle ampul yaptırıp sonrasında düzenli takviye almaya başlayabilir, veya ampul yaptırmadan düzenli güneşe çıkarak (her gün öğle güneşinde 20dk) ya da takviyeyle d vitamini seviyenizi yükseltmeye çalışabilirsiniz. güneşe çıkmak ve düzenli şekilde takviye alarak seviye yükseltmek en az 2-3 ay sürer.

damla şeklinde takviye alacaksanız dikkat etmeniz gereken bazı kurallar var, örneğin günlük ne kadar d vitaminine ihtiyacınız olduğu. bazı doktorlar kg başına 150 IU önerir, bu da 60 kg birisi için 60*150 = 9000 IU demektir (bu aynı zamanda 20dk öğle güneşinde durunca sentezleyebileceğiniz miktara yakındır). damla takviyeleri genellikle damla başına 1000 IU'dur, 9000 IU alabilmeniz için günlük 9 damla almanız gerekir. ek olarak d vitamininin vücut tarafından emilimini arttırmak için yağlı gıdalarla birlikte almanız gerekir.

damla şeklinde takviyelerde günlük kullanım önerisi için 1 damla yazar, bu da 1000 IU'ya tekabül eder, ancak yukardaki hesaba göre bu miktar çok azdır ve bu şekilde d vitamini seviyesi yükselemez. bu önerinin sebebi bu tipteki takviyelerin sağlık bakanlığı değil gıda bakanlığı onaylı olmasıdır, gıda bakanlığının onayladığı ürün daha yüksek dozda kullanım öneremez. sağlık bakanlığının bu ürünleri onaylaması yıllar sürdüğünden firmalar düşük doz öneri ile ürünleri piyasaya sürüyor.

kendimden örnek verecek olursam ocean D3'ü günde 7-8 damla şeklinde kullanarak 2 ayda 33 olan d vitamini değerim 66 oldu. bu iki ayda hiç güneş görmedim desem yeridir.

bu bilgiler ışığında kararnızı kendiniz verebilirsiniz.
0
taurina
(08.04.19)
(8)

böyle bir şey garip değil mi? (iş görüşmesi)

theseachange
bugün başvuru yaptığım bir yerden aradılar. o sırada dışardaydım ve gitmem gereken bir yer vardı, çok da paspaldım hal vaziyet olarak. 1 saat sonra görüşmeye gelebilir misiniz diye sordular ben de şaşırdım açıkcası. mümkün olmadığını söyledim. cumartesi günü bir de. çok da çalışmaya hevesli olduğum
bugün başvuru yaptığım bir yerden aradılar. o sırada dışardaydım ve gitmem gereken bir yer vardı, çok da paspaldım hal vaziyet olarak. 1 saat sonra görüşmeye gelebilir misiniz diye sordular ben de şaşırdım açıkcası. mümkün olmadığını söyledim. cumartesi günü bir de. çok da çalışmaya hevesli olduğum bir yerdi aslında. aceleleri varmış. yine de normal mi haftasonu arayıp 1 saat sonraya görüşmeye çağırmaları? böyle bir şey başına gelen var mı?
0
theseachange
(07.04.19)
Bence de ilginç. Ancak kurumun sorunlu olduğunu gösterir
0
fake fakeoğlu
(07.04.19)
aynı gün bile çok profesyonelce sayılmazken 1 saat çok saçma, geleceğini düşünerek mi aradılar çok merak ettim. daha doğrusu 1 saate çağırdıklarının yüzde kaçı gidiyor ki böyle yapıyorlar, onu merak ediyorum.

genelde basit ya da personel bulması kolay pozisyonlar için aynı gün mülakata çağrılır. onun dışında ben ciddiye almazdım sanırım.
0
Jux
(07.04.19)
Pazartesiye alabildin mi bari
0
müptezel dostoyevski
(07.04.19)
aceleye getirilmeye çalışılan her duruma şüpheyle yaklaşmak lâzım. %100 olmasa da büyük oranda bi'problem çıkıyor. ama aklında kalmaması açısından; görüşme teklifleri hâlâ geçerliyse git bence. en azından ortam hakkında fikir edinmiş olursun.
0
madrugada
(07.04.19)
pazartesi için randevu istedim, not ettiler duruma göre ararız dediler :D o kadar. hayvan hastanesinde asistanlık işiydi.
0
🌸theseachange
(07.04.19)
herhalde acil elemana ihtiyaçları var. bana aynısı bu hafta oldu. saat öğleden sonra 3 gibi aradılar, seni görüşmeye çağırmak istiyoruz, müsaitsen hemen bugün bir öngörüşme yapalım dediler. tam dışarı çıkıyordum, yarına ayarladım görüşmeyi. bu sefer görüşme oldu, müsaitsen ve araban varsa teknik görüşmeyi asıl firmayla hemen yapmak ister misin diye 40 dk sonra başka bir lokasyonda görüşme ayarladılar. mülakattan çıkıp teknik görüşmeye koşa koşa gittim, daha mülakat bitmeden istersen süreci başlatalım biz seni beğendik dediler. eve geldim, ertesi gün firma iş teklifini mail olarak attı. düşün bunlar 3 gün içerisinde oldu. yarına kadar cevap vermeni bekliyoruz, kabul ettiğin takdirde pazartesi işe başlayacaksın yazıyordu.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(07.04.19)
beni 16 yıl önce pazar günü aradılar.evden 250 km uzakta didim akbükte balık tutuyordum.arayan bir belediye idi.hem de hiç başvurmamıştım.benim mezuniyetimde insan lazım olmuş bizim odayı arayıp var mı işsiz olan diye sorup numara almışlar. pazartesi sabah 9 da buradasınız bitti diye telefonu kapadı. gittim 16 yıldır çalışıyorum.sözleşmeli başladım.2013 te devlet kadro da verdi
0
orgyadakull
(07.04.19)
Evet başıma geldi hevesini kırmak istemem ama böyle zamansız iş görüşmesi yapmak isteyen bir yerin işinden hayır bekleme. İstediği zaman kullanacakları adam arıyorlar.. kullandırtma
0
jetfadılınannesi
(07.04.19)
(5)

lisans eğitiminden sonra alan değiştirme.

umutlarivarolankisi
Şu sıralar harıl harıl yüksek lisans programı arıyorum marketing, leadership vs. üzerine ancak edebiyat fakültesi çıkışlıyım. Ne kadar programa baktıysam hep “degree in business management” yazıyor. Şevkim kırılmaya başladı. Edebiyat okudum diye heyecan duyduğum ve çalışmak istediğim bir alana nasıl
Şu sıralar harıl harıl yüksek lisans programı arıyorum marketing, leadership vs. üzerine ancak edebiyat fakültesi çıkışlıyım. Ne kadar programa baktıysam hep “degree in business management” yazıyor. Şevkim kırılmaya başladı. Edebiyat okudum diye heyecan duyduğum ve çalışmak istediğim bir alana nasıl geçiş yapabilirim?

Sunacağınız öneriler için şimdiden teşekkürler...
0
umutlarivarolankisi
(25.03.19)
tezli mi tezsiz mi baktıkların
0
cenkist1903
(25.03.19)
ya yurtdışına çıkacaksın ya da odtü boğaziçi gibi okullara başvuracaksın. Türkiyedeki çoğu üniversite lisansüstünde alandışı kabul almaz.

Ancak yüksek yapmak istediğin alanda bilgi sahibi olman da önemli. Lisans okuyanların bilgilerine sahip olmalısın.

"Ben yüksek lisans yapmak istiyorum" geçerli bir neden değil seni almalari için
0
fake fakeoğlu
(25.03.19)
ben de benzer süreçler yaşadım/yaşıyorum.

bahsettiğin alanlarda bildiğim kadarıyla alan dışı kayıt mevcut. işletmeye dair yl programlarında genellikle belirli bir alanda lisans diploması istenmiyor. araştırdığın okulları değiştirmen gerekiyor sanırım. yani bir program için bazı üniversiteler alakalı diploma isterken bazıları istemiyor.

klinik psikolojide dahi psikoloji lisansını şart koşmayan, bilimsel hazırlık okutarak eğitim verebilen okullar mevcut.

mimarlık, mühendislik gibi teknik alanlar olmadığı sürece illa ki bulursun. örn:

marketing.bilgi.edu.tr
ects.gsu.edu.tr
sbe.yeditepe.edu.tr
www.sbe.itu.edu.tr(tezli-tezsiz)

yani hiç birisi önkoşul koymamış bahsettiğiniz şekilde. yurtdışı için mi araştırdınız siz?
0
kahverengi mont
(25.03.19)
Ozel universitelere bakabilirsiniz. Bilgi, Yeditepe, Bahcesehir gibi iyi ozel okullar yardimci olabilir egitimi de iyidir. Ben de yuksekten doktoraya alan degistirdum, bu nedenle bir donem bilimsel hazirlik okudum. Siz de bir donem ya da yil bilimsel hazirlik okumayi kabul ederseniz sorun cikacagini sanmiyorum.

Devlet universiteleri ne yazik ki zor. Bogazici benim alanimda 10 kisilik kadro acti, ilk 10'a girmeme ragmen alinmadim.
0
Traveler
(25.03.19)
cevaplarınız için ayrı ayrı teşekkür ederim. evet, yurt dışı yüksek lisans programlarını araştırıyorum.
baktığım programların hepsi tezli.
0
🌸umutlarivarolankisi
(25.03.19)
(9)

İş başvurularında kadınlara yapılan negatif/pozitif ayrımcılık hk. soru

cemlemikonusuyorsun
Merhabalar,Yurtdışında bir üniversitede doktora yapıyorum/çalışıyorum. Burada kadınları akademiye teşvik etmek adına doktora programlarında kadınlara öncelik veriyorlar ve açık açık söylüyorlar bunu (Kadınlar önceliklidir diye).Öncelikle kadınların üretime katılmasını isteyen ve kadınların üretime k
Merhabalar,

Yurtdışında bir üniversitede doktora yapıyorum/çalışıyorum. Burada kadınları akademiye teşvik etmek adına doktora programlarında kadınlara öncelik veriyorlar ve açık açık söylüyorlar bunu (Kadınlar önceliklidir diye).

Öncelikle kadınların üretime katılmasını isteyen ve kadınların üretime katılmadan toplumun gelişemeyeceğini düşünen bir bireyim (özellikle günümüz teknoloji dünyasında). Kadınlara ayrımcılık yapıldığını hepimiz biliyoruz, örnekler çok. Akademide de kadınların sayısı genel olarak çok az (özellikle benim çalıştığım alanda yok gibi). Toplum bir şekilde bazı alanların erkek mesleği olduğunu söyleyip (Makine mühendisliği gibi), kadınları bu alanlardan uzak tutuyorlar. İşin doğrusunu yanlışını tartışmıyorum ama kadın ve erkek meslekleri gibi kavramlar mevcut günümüz dünyasında (ki bunu desteklemiyorum).

Bununla birlikte ilk paragrafta yapılan durumun doğruluğu hakkında kafam çok karışık. Bir insan sadece kadın diye öncelikli olması, ve bunun açık açık söylenmesi sizce doğru mu? Yapılan sizce emeğe saygısızlık değil mi? Sanki bir yanlışı başka bir yanlışla kapamak gibi geliyor bana durum. Ama ortada zamanla süregelmiş bir eşitsizlik de var. Kafam çok karışık. Samimi düşüncelerinizi gerçekten çok merak ediyorum, cinsiyetinizle birlikte düşüncelerinizi belirtebilirseniz çok mutlu oluyorum.

Sevgiler,
0
cemlemikonusuyorsun
(24.03.19)
Bahsettiginiz sey pozitif ayrimcilik, literaturde bu sekilde aratirsaniz epey kaynak bulursunuz. Burada bahsi gecen sey kadinin tercih edilmesi degil, is icin gerekli ozellikleri tasiyan kadin ve erkek aday varsa kadinin tercih edilmesidir. Yani ayni ozelliklere sahip kadin erkek aday icinden kadinin tercihidir ki belirttiginiz gibi aksine yaygin olan uygulama erkegin tercih edilmesidir. Pozitif ayrimciligin desteklenmesinin nedeni de halihazirda yaratilmis ciddi bir ucurum var, ayrimcilik nedeniyle, bu ucurumun kapatilmasi ve adil bir esitligin saglanmasi icin mudahale edilmesidir.

Ben gerekli buluyorum ve destekliyorum; hic etrafinizda bir erkege is gorusmesinde cocuk sahibi olmayi dusunuyor musunuz, iki cocugunuz varmis kendinizi ise tamamen verebilecek misiniz, nasil idare edeceksiniz tarzi sorular soruldugunu duydunuz mu? Ya da hic ayni isin yapan ve donanimlari ve performanslari arasinda belirgin bir fark olmayan erkegin kadindan %25 daha az ucret aldigini duydunuz mu? Ya da kadinlarin yonetici pozisyonlari icin degerlendirilirken o gune kadar yaptiklariyla erkekler ise potansiyelleri ile degerlendirildigini biliyor muydunuz? Gibi gibi gibi
Daha gidecek cook yolumuz var yani, tum dunya olarak
0
kassiopeia
(24.03.19)
Pozitif ayrimcilik modern dunyanin kanseri. Boyle devam ettikleri icin ne akademi kaldi ne dogru duzgun uretim yapan sirketler. is gorusmesinde karsiniza cikan aptal ik'cilar bu sekilde sirf kadin diye torpille ise alinan bos insanlar. Bunlarin ise aldiklari da bos oldugu icin sirketler giderek daha da kalitesizlesti.


Eger esitsizlik varsa kotu mesleklerdeki esitsizligi de cozsunler.
Neden konforlu mesleklerde kadinlara pozitif ayrimcilik yapilirken zor alanlarda(maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yeraltında veya su altında) işlerde kadinlarin calismasi kanunla yasaklaniyor. Cunku feminazilerin islerine oyle geliyor.
0
acemi
(24.03.19)
ingiltere'de de mevcut bu olay ve tamamen sacma buluyorum. kotuye kullaniliyor suan, basarili iki adaydan kadin olanin ise alinma durumu yok. erkek adaylar cok daha iyi olsa dahi, kadin varsa onu ise aliyorlar. bizim arastirma grubunda, is bulanlarin cogu kadin. doktora seciminde de ayni sansla gelmislerdi. diger gruplari bilmiyorum, ama bizdekiler doktora derecesini hakettigini dusunmuyorum, cunku erkek doktora ogrencileri cok az yardimla doktorasini bitirirken, kadinlar surekli yardimla ittire ittire bu duruma geldiler. yazin erkek doktora ogrencileri, ofiste calisirken; kadin ogrenciler, 2ay 3ay avrupaya tatile gitmeler vs..tamamen sacmalik.

not: kafasini gercekten kullanan, calisan kadinlari bu bahsettiklerimin disinda tutuyorum.
0
ubi dubium ibi libertas
(24.03.19)
normalde ozel sektorde ya da belirli is gruplarinda sirf kadin olduklari icin ise alinmama durumunun onume gecmek icin bir tur tesvik. fakat bu pozitif ayrimcilik, normalde var olan negatif ayrimciligin onune gecmis bir durum degil. belirli ulkelerde ya da akademide biraz daha taraftar bulmus bir durum. kesinlikle zannetmiyorum ki kalifiye ya da is icin yeterli olmayan bir kadini sirf cinsiyeti icin kalifiye baska bir erkek yerine ise alsinlar.
0
Labyrinthe
(24.03.19)
@acemi, bizim okulda lablarda deney makinelerinden sorumlularin hepsi erkek, kadinlarimiz prenses oldugu icin ne makineden anlar (ilgilenir) ne de temizligini yapar. lab makineleri tasinirken bir tane kadin yoktu mesela. proje icin onlar da kullaniyor..bir gunden bir gune baskasina bir yardimi dokundugunu gormedim hicbirini. calistigimda alanda calisan sirketlerde de durum farkli degil. kadinlar yaptiklari isle ilgilenmiyor, sadece suslenip prenses gibi geziyorlar. sinir bozucu, ama bilmiyorum..boku cikmis durumda bunun. kadinlarin cogunlukta oldugu sektorde boyle degildir heralde. belki de sadece avrupa'nin hastaligidir bu.
0
ubi dubium ibi libertas
(24.03.19)
Yanlis. Pozitif ayrimcilik adi altinda haksizlik ve sacmalik.


Bazi meslekler insanlae bu meslek erkek meslegi dedigi icin degil, daha az kadin o meslegi tercig ettigi icin erkek agirlikli. Mühendislige ilgi duyan kadin sayisi erkek sayisindan az oldugu icin daha az kadin muhendis goruyorsun etrafta.

Kadinlara her yerde haksizlok yapiliyormus, her alanda haklari yeniyormus gibi bir algi yaratiliyor toplumda ve buna paralel politjlikalar izleniyor fiilen. Ve bu kaos getirir.
Su anlattigin sey gercek olduguna inanilamayacak kadar sacma ama gerçek ne yazik ki.

Kadına ayrımcılık yapılıyor haklari yeniyor ayagana hicbir sekilde ayrimcilik olmayan yerlerde ayrimcilik varmis gibi davraniliyor tum dunyada.
Ortada muthis bir iluzyon var vw millet zombi gibi peşinden gidiyor.

Isin komik tarafi kadinlar soyme magdur boyle magdur diye kampanyalae baalatilip pozitif ayrimcilik isini sacma sapan boyutlara taşıyan ulkeler dünyada kadinin en rahat oldugu ulkeler. Ortadoguda kadinin hakki yeniyor dersin anlarım.

Akademide kadinlara dogrudan oncelik tanimak korkunc bir saçmalık.
Bir yerde kadinin az olmasi kadinlarin içeri sokulmadigi anlamına gelmez.

Bu politikalarin zerre mantigi yok ve asiri derecede suistimale acik.
Amac kesinlikle esitlik falan değil. Calisma hayatinda genel olarak esitlik saglanmaya calisilsa zaten sonuc kadinlarin aleyhine olur.

Is hayatinda sadece isine gelen istatistikleri on plana cikaran feminist otoriteler manipulasyonla seni beni bu sacmaliklara inandiriyor iste.
Feminizmin boku cikmis durumda halihazirda.
Bu aptal politikalar ve bunlari destekleyen argumanlae celiski deryasinda yuzuyor zaten.
Kadin ile erkek arasindaki "dogal" farkliliklari yok saymaktan kaynaklaniyor hep.
0
stavro
(24.03.19)
saçmalık. bu işler liyakate bakmalı. iyi olan girecek. iyi olan travesti olsa da o girsin mantık bu
0
fake fakeoğlu
(24.03.19)
tam tersi olsa dünya ayağa kalkardı. erkekler önceliklidir, deseniz sıkıntı olurdu. kadınlar öncelikli dendiğinde de aynı sıkıntı var.
eşit durumdaki iki insandan biri sırf cinsiyeti yüzünden seçiliyorsa bu saçmalık.
bir kadın olarak söylüyorum, asansöre önce kadınlar binsin diye beklemeniz bile saçmalık. ilk kim beklediyse allahından bulsun.

eğer o ülkede yaşasaydım, seçildiğimde yerimi bir erkeğe bırakır, bunu da sosyal medyadan falan ilan ederdim. erkek haklarını savunurdum.
kadınlara acıyıp fazlasıyla hak vermek bence aşağılamak için yapılan bir davranış. kafada kadın ve erkek eşitliği hâlâ yok demek ki.
0
lovemyself
(24.03.19)
Eşitsizliğin, adaletsizliğin temel sebeplerini, sorunun kaynağını bulup bunları çözmek ve gerçeklerle yüzleşmek zor olduğu için işin kolayına kaçıyorlar.

Her türlü eşitsizliğin ve ayrıcalığın uzun vadede büyük zararlar verdiğini düşünüyorum. Bir çeşit nefret oluşturuyor ve sonrasında düşmanlık doğuruyor. Böyle böyle bir döngü oluşuyor.

Gelişmiş ülkelerde bile bir konudaki haksızlık bitirilmek istendiğinde, dengeyi tutturamıyorlar. Irk ayrımcılığında da, eşcinsellik konusunda da çok örneği var. Eşcinselliğin normal kabul edilmesini istiyorlar, ama bunu yapmak için eşcinselliği övüp, reklamını yapıp, teşvik ediyorlar.

Dediğiniz gibi bir yanlışı başka bir yanlışla düzeltmeye çalışıyorlar. Aslında daha çok doğuya ait bir eylem tarzı bu. Plansız ve anlık hareket etmenin sonucu.

Kadınların birçok alanda dezavantajlı olduğu doğru. Çoğu sektörde kadın yüzdesi 5-10 arası. Aynı işi yapsalar bile daha düşük maaş alıyorlar. Ama bu sorunları kadınlar kendileri aşmalı. Şöyle bir örnek vereyim; bir sınavı kazanarak gelen mi daha başarılı olur, yoksa tanıdığı vasıtasıyla oraya yerleştirilen mi? Liyakata önem vermezseniz hazin bir sonuçla karşılaşırsınız.

Jordan Peterson'ın konuşmalarını takip ettiğim için batıda bu konularda çok fazla tartışma döndüğünü biliyorum. Size de izlemenizi öneririm.
0
the coon
(25.03.19)
(7)

Harvard'da Master

the feel good
biraz bilgisizce ve ön araştırma yapmadan aklımdan geçen bir yüksek lisans programının harvard'da da olduğunu gördüm. daha önce bilgisi ve tecrübesi olan varsa bir bilgilendirme yapabilirse memnun olurum.kendim uluslararası ilişkiler mezunuyum ve şehir ve bölge planlama alanında yüksek lisans yapmak
biraz bilgisizce ve ön araştırma yapmadan aklımdan geçen bir yüksek lisans programının harvard'da da olduğunu gördüm. daha önce bilgisi ve tecrübesi olan varsa bir bilgilendirme yapabilirse memnun olurum.

kendim uluslararası ilişkiler mezunuyum ve şehir ve bölge planlama alanında yüksek lisans yapmak istiyorum. program linki: www.gsd.harvard.edu

yeterlilik olarak ve fiyat olarak ne isterler? bursluluk şartlarına uyabilmek mümkün müdür? tabi bu bilgilendirmelerin hepsi uzun araştırmalar sonucu ortaya çıkar ama ben eğer bir bilgi sahibiyseniz bir istişare yapalım istedim.

saygılar
0
the feel good
(19.03.19)
hayvan gibi gereklilikler, yeterlilikler ve referanslar istiyor o okullar. ortalaman 3.5 altındaysa, sapasağlam mümkünse harvard referanslı hocalardan referansın vb yoksa biraz zor işin.
0
captainobvious
(19.03.19)
bilal harvard'da okudu. sümeyye yüksek lisans lse. paran ve bağlantıların varsa okursun.
0
lilyb
(19.03.19)
GPA ne Türkiye'de ne de yurtdışında çok belirleyici değil. Her üniversitenin 3.90'ı eşit değidir. Türkiye'de odtü'de okursun 2,90 yaparsın dandik bir özel ünide okursun 4,00 yaparsın.

Ortalamadan ziyade araştırma deneyimin, literatüre hakimiyetin spesifik bir ilgi alanının olması gerekli.
0
fake fakeoğlu
(19.03.19)
@fake fakeoğlu kendim için araştırırken oxford'a bakmıştım, başvuru şartı olarak 3.5 gpa istiyorlardı. tabii ki belirleyici değil ama bu okulların da ipini koparan başvurmasın diye bir cutoff seviyesi belirlemesi gerekiyor.
0
captainobvious
(19.03.19)
ortalama kismini bilemiyorum, sitesinde vardir zaten ama oyle harvard'li hocadan referans yoksa olmaz gibi bir sey yok. bir arkadasim harvard, oxford ve yale yuksek lisanslarinin tamamindan kabul aldi, gozumun onunde. kiz yabanci, yuksek lisans yapmadan once ciddi bir sivil toplum (partilerin genclik kollari vs.) ve is deneyimi vardi. belki secilenler icinde istisnadir bilemem ama bu kiz tamamen okul ve is yasamini nasil etkin ve alaninda degerlendirdigine bakilarak alindi. burs aramiyordu onu biliyorum.
makaleleriniz, calismalariniz ve cok ciddi bir donaniminiz olmasi lazim elbette zaten obur turlu gitseniz de, lisans degil ama yuksek lisansta oyle kisiler kabul ediliyor ki yarisamiyorsunuz bilgi birikimleri ve deneyimleriyle. kendinizi boyle gelistirirseniz neden olmasin.
0
kassiopeia
(19.03.19)
öncelikle iyi bir dil becerisi gerekli ve akademik başarıya ek olarak "okul dışı" başarılar ve yetkinlikler gerekli. çünkü bütün dünyada artık salt akademik yetkinlik pek kabul görmüyor, kaldıki harvard söz konusuysa. bu çalıştığınız yerdeki mesleki olarak yaptıklarınız, gönüllü olarak katıldığınız etkinlikler, x topluluğunda y pozisyonunda t süre görev almanız ve z organizasyonlarını gerçekleştirmeniz vs. gibi şeyler.
gpa ve okul isminden bağımsız hale geldi neredeyse kabul almak ama başvurular için genel şartlardan bir kaçı hala. türkiyedeki orta halli bir devlet üniversitesinden mezun olduktan sonra harvard kennedy school'da yl yapan tanıdığım var. derslerde başarılı birisiydi ama onun kabul almasını sağlayan faktör okul dışıhayatı olmuştur bence çünkü epey dolu ve donanımlı bir hayatı vardı.
ek olarak şehir planlama alanında avrupada da gayet iyi programlar bulabilirsiniz hatta bazı programlar 2 yıl her dönem farklı ülkede ve şehirde yapılıyormuş buna bi bakabilirsiniz '4cities' diye aratarak bakabilirsiniz.
0
ezkaza
(19.03.19)
lilyb +1
GPA falan bunlar fasa fiso. paran var mi? saglam baglantilarin var mi? bu ikisine evet diyorsan bir sekilde girersin.
0
cooperr
(19.03.19)
(8)

Nasıl burs bulabiliriz?

livaneli kadir
Bir kız arkadaşım sakarya'da okuyor. Ailesinden desteği yok (okutma taraftarı olmadıkları için), yurtkur yurdunda kalıyor, yurtkur'dan burs da alıyor ama maalesef yetmiyor. Ben okula başlamadan önce internetten araştırdım ancak koşulları (yaş/bölüm) sağlamadığı için uygun bir burs bulamadık. Belediy
Bir kız arkadaşım sakarya'da okuyor.
Ailesinden desteği yok (okutma taraftarı olmadıkları için), yurtkur yurdunda kalıyor, yurtkur'dan burs da alıyor ama maalesef yetmiyor.

Ben okula başlamadan önce internetten araştırdım ancak koşulları (yaş/bölüm) sağlamadığı için uygun bir burs bulamadık. Belediyelere de sorduk ama maalesef burs vermediklerini söylediler.

Önerilerinizi duymak isterim, yardımcı olur musunuz?
0
livaneli kadir
(11.03.19)
Türkiyede bu durumda olan binlerce öğrenci var. Torpil yoksa bulmanız çok zor.
0
fake fakeoğlu
(11.03.19)
İş bulmayı deneyin, garsonluk olur, özel ders olur.
0
zimbirik
(11.03.19)
Üniversitelerin kısmi zamanlı çalışma olanakları var. Bence onu araştırsın.
0
Pertev nail
(11.03.19)
Ben unide ihtiyaci olupta burs alabilen cok az ogrenci gordum.
Bolum baskaniyla konusmasini tavsiye ederim hoca en azindan kismi zamanli ayarlayabilir.
0
spherical
(11.03.19)
Aynı durumdaydım, okulu uzatmak pahasına çalıştım.
Herkes şanslı doğmuyor malesef.
0
cenkist1903
(11.03.19)
Part time islerde calissin.
0
chitosan
(12.03.19)
Okuldan yardım almadan çok zor maalesef.

Ben jürideki bir hocam sayesinde alabilmiştim sağolsun. Sabah derslerimiz çoğu zaman onunlaydı; ben sabahın köründe 2 saatlik yolu tepip gene de dersten önce sınıfta olabiliyorken 2-3 metro durağı uzaklığındakiler gelemiyordu mesela.

Bunların dikkatini çektiğini düşünüyorum, gidip konuşmadım yoksa. Şans oldu benim için.
0
piremses
(12.03.19)
sensible soccer
(12.03.19)
(2)

$$$ ay bitmeden 5.20 görür müyüz? $$$

not sure if serious
5.20 civarına gerilediğinde lan seçime kadar düşerse kesin alırım diyordum şimdi 5.20 görsem yapıştıracam hunharca.ne diyorsunuz, görür müyüz?
5.20 civarına gerilediğinde lan seçime kadar düşerse kesin alırım diyordum şimdi 5.20 görsem yapıştıracam hunharca.

ne diyorsunuz, görür müyüz?
0
not sure if serious
(06.03.19)
Yatırım tavsiyesi değil, düşüncelerinizi duymak istemiştim sadece :) sözlükte de 100 entry’den 3’ü bilgi içeriyor o da yanlış bilgi oluyor, geri kalan herkes birilerine sallıyor ha bire.
0
🌸not sure if serious
(07.03.19)
Şu saatten sonra çok zor bence. Haziran sonrası 7'li rakamların konuşulacağına dair söylenti var.
0
fake fakeoğlu
(07.03.19)
(21)

Devletin üniversite mezunlarına iş verme zorunluluğu

bana her yer cehennem
siyasi düşünceden bağımsız olarak bu konuda ne düşünüyorsunuzşahsi olarak öğretmen adaylarının bu konuda çok fazla demagoji yaptığı ve gereksiz yere ağladıklarını düşünüyorumyurtdışında bu işler nasıldır mesela ? örneğin neden inşaat mühendisliği mezunları devlet bize iş vermiyor diye bas bas bağırm
siyasi düşünceden bağımsız olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz
şahsi olarak öğretmen adaylarının bu konuda çok fazla demagoji yaptığı ve gereksiz yere ağladıklarını düşünüyorum
yurtdışında bu işler nasıldır mesela ?

örneğin neden inşaat mühendisliği mezunları devlet bize iş vermiyor diye bas bas bağırmıyor ?

yada ne bileyim arkeoloji mezunları çıkıp eylem yapmıyor devlet bize kadro vermiyor diye.

şahsi görüşüm devlet hiçbir üniversite mezununa iş vermek zorunda değil
ihtiyaç olursa mezunlardan devlet gerekli şartları sağlayanları kadrosuna alır çalıştırır diye düşünüyorum.

peki atanamayanlar ne yapsın derseniz: bence bunu okumadan önce kişi kendi düşünecekti derim.

sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz
0
bana her yer cehennem
(16.02.19)
Öğretmenlik okuyanlar özel sektörde iş yapabilme yeteneği ve azmine sahip olmayan kişiler. Okul bitsin atanalım sonra hemen evlilik + çocuk kafasındalar.
0
fake fakeoğlu
(16.02.19)
düşüncemi değil ama bir ''fact'' ı söyleyeyim.

Devlet sosyal devlettir tanımı vardır, Devlet imkanı ölçüsünde istihdam yaratır vardır.

Devlet size bir şey vermez, siz zaten sizin olanı alırsınız. o kadroyu devlet vermiyor yani, lütfetmiyorlar.
0
Techsavvy
(16.02.19)
Öğretmenler mezun olunca isim hazır mantığıyla o bölümü seçerek başlıyor lisansa, hatta tercih dönemi bile öyle, çoğu böyle. Bence kpss ile atanamayan x intihar etti vakaları da bu yüzden oluyor, devlet bir sürü şeyi değiştirdi "atanıp öğretmen olma" konusunda ama eğitim fakültesine girerkenki beklentiler hala aynı.

Bir de Türkiye'de adı konulmamış bir "devlet bize bakmıyor" geleneği var o da etkili olabilir. Şartları kötü giden beklentileri gerçekleşmeyen devlete kusuyor öfkesini.

Niye öğretmenler diye yazdım, varsa bile bizzat tanıdığım ya da tanidiklardan duyduğum "ben lisans mezunuyum devlet beni atasin" mantığına bizzat şahit de olmadım ikinci ağızdan da duymadım diğer bölüm mezunlarından.

Bunda öğretmenler için özel sektörde pek hareket alanı olmaması da etken diye düşünüyorum mesleğinin dışında bir iş alanına yonelmedigi sürece. Bu da başlı başına "o kadar sene boşuna mı okuduk" ofkesi doğuracak bir şey. Bu da bir etken.
0
dafaisss
(16.02.19)
dünyada tek bir devlet biçimi yok, çeşitli biçimler var, mesela ödev olarak türkiye anayasasından türkiyenin hangi devlet biçimiyle yönetileceği yazar bunu öğrenebilirsin, sonra bu devlet biçimi nedir diye hem yurttaşların hem devletin karşılıklı görev ve sorumluluklarını düşünebilirsin, cevabını kendin bulacağından eminim öyle çok hazırcı olmayalım :)
0
freebird5406_2
(16.02.19)
Olaya tek taraflı bakmak yanlış.

Devletin üniversite açması, buralara öğretim görevlileri ataması, onlara maaş vermesi, binanın kendi masrafı, araç gereç, yurt zart zurt derken hepsi dünya para. Buraya öğrenciler gidiyor, bunlar 4 sene en az orada zaman öldürüyor. Sonuç? Hiçbir şey öğrenemiyorlar, bomboş elde diploma dolanıyorlar.
Neden? Devlet üniversite açmış.

Ben kişi başına bu kadar çok üniversite düşen başka bir ülke var mı bilmiyorum, muhakkak vardır gerçi ama Türkiye'de üniversite mezunu ihtiyacımız bu kadar çok mu? Bence değil.

Madem öğretmen lazım değil ne halt yemeye devlet masraf edip bu kadar fakülte açtı?

Madem fen fakültesi, iktisat, işletme vb mezunları işsiz devlet neden para akıtıyor? Kapatın gitsin.

Devlet üniversite mezunu vatandaşına iş bulur bulmaz umrumda değil. Devlet neden kaynaklarını böyle gereksiz yere savuruyor asıl mesele burada. Üstelik açmasa o okulları yerine 2 yıllık okul açsa her yere meslek sahibi olur bu insanlar.

Sevmiyorum artık kıyaslamayı ama mecbur kalıyorum. İsveç'te ufak bi şehirde yaşıyorum. Üniversite yok, meslek lisesi var. Meslek lisesinde de çok limitli bölümler var. İhtiyaç yoksa kapatıyorlar o bölümü. Fotoğrafçılık/kameramanlık gibi bir bölüm vardı mesela, kapattılar. Çünkü mezunları işsiz kalmaya başladı, otomatikman insanlar da seçmemeye başladı.

Bir de şu var; bizde akademisyenin önceliği farklı. İsveç'te bir akademisyen çalıştığı bölüme katma değer katıp, o bölümü ileri götürmekle mükelleftir yoksa çalıştığın bölümü kapatırlar işsiz kalırsın.

Mesela su ürünleri fakültesi. Bu bölümün hocaları neden bu bölümü geliştirecek ilerletecek adımlar atmıyor yıllardır Türkiye'de? Al kimse seçmiyor işte. Çünkü değersiz, mezunları işsiz.

Halbuki bu bölümleri kapatıyoruz, sizi de siktirediyoruz dese devlet korkudan köpek gibi çalışmaz mı bu bölümün hocaları? Yani bu bilinçle çalışsalar daha fazla katma değer üretmezler mi? Üretirler.

Robotik kafes sistemleri, yeni teknolojilere sahip türk malı filtrasyon sistemleri, genetik ıslah, farklı ve daha sofistike sistemler vs mümkün mü? Evet. Ama araştırma var mı? Sadece kağıt üstünde.

Yazacak çok şey var bu konuda. Ama bir halt olmaz bizden. Tek çözüm beni ülkeye diktatör seçmeniz. O zaman belki bir şansınız var. Yoksa olmaz evet.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.02.19)
Sonradan aklıma geldi, bir de şu var, farazi bir şey söylüyorum ama devlet+özel sektörde ortalama "x lisans bölümü mezunu" kaç kişi istihdam edilebilir, bunu hesaplayabilsek, yine acikta kalanlar olacaktır.

Sorun bu kadar lisans mezunu olmasıyla da ilgili. İş verme kısmından önce, madem lisans mezunu sayısı=muhtemel istihdam miktarı sayısı saglanamiyor, ya bazı bölüm ve fakülteler kapatılır ya da dengeyi sağlayacak yatırımlar yapılır. Ama gözüktüğü kadarıyla ikisi de pek olagelen şeyler değil.
0
dafaisss
(16.02.19)
o zaman neden bu kadar mezun öğretmen çıkaracak kadar bölüm açıldı, kontenjanlar genişletildi? dahası öğretmen açığı sorunundan bahsedilirken atanamayan yığınla öğretmen de mevcut. bu planlama hatası değil mi? özel sektörde zaten uç noktalarda sömürülme durumu var. sendikalaşıp hakkımızı koruyalım deseler bu yöndeki girişimler siyasi sebeplerle yine devlet bünyesindeki odaklar tarafından sabote ediliyor.

not: ortalamaya vurursak inşaat mühendislerinin de götünde ayı bağırıyor şu ara. memur yapın la bizi diye bağırmıyorlar diye devlete kızmadıkları sanılmasın.
0
zgrydn
(16.02.19)
çok güzel, net ve yalın şekilde açıklamış.
www.youtube.com
0
jimjim
(16.02.19)
Ben de aynı şekilde devletin sorumluluğunda olmadığını düşünüyorum. Tamam bir mühendis kadar iş imkanları yok. Ama bunu en baştan biliyorlardı. Bide şuan birçok firma tüm lisans mezunlarına sınavlar yapıyor. Bankalara girebilirler. Pilot bile olabilirler. Ama köreldikleri için doğal olarak öğretmenlik mezunları bu sınavlarda geride kalıyor.

Ben bir makineci olarak çok zor bitirdim okulu. Ögretmenlik veya işletme vb bölümlerdeki arkadaşlarımın dersleri nasıl kolay geçtiklerini gördüğümde çok sinirleniyordum. Şuan ise mühendislerin okulda çok yönlü analitik derslerle zorlanmalarının onları hayatta ileriye götürdüğünü anlıyorum. Mühendis olarak çoğu ingilizce öğretmeninden yüksek yds toefl yapabiliyorum. Daha iyi bir gelecek için çabalıyorum. Ögretmenlerin de belirli kısmı tırnaklarıyla kazıyarak hayatını kazanıyor. Dersanelerde 3-5 kuruşa çalışıyorlar ve özel dersler vererek isim yapmaya çalışıyorlar.

Çabalayıp iş bulmak zorundalar. Ağlayan kısım aslında başarısız olanlar. Akıllı olanlar zaten yollarını çiziyor.

İşsizliği ve iş bulmanın zorluklarını çok iyi biliyorum. Ama iş özünde karınca ağustos böceği hikayesine geliyor. Ben hayatım boyunca çok çalışıp başarısız olan görmedim. Çalışıp hakettiği kadar kazanmadığını düşünen çok. Ama çalışan başarılı oluyor.
0
the coon
(16.02.19)
türkiye cumhuriyeti özelinde eğitim, sağlık, güvenlik gibi konuları devletin üstlenmesini, ( düzenleme, planlama )gerekmediğini düşünenler alamadıkları bu hizmetler için devlete neden hala vergi ödemeye devam ettiklerinin bir açıklamasını yaparlarsa sevinecem :)
0
freebird5406_2
(16.02.19)
ahaha "özel sektörde iş yapabilme yeteneği ve azmi" ne ya? ne zaman bu kadar köle ruhlu aciz yaratıklar haline geldiniz? özel sektörü skiyim. iş yapabilme yeteneği ve azmi dediğiniz şey hayatınızı üç kuruş para için başkasına bırakmak, haftanın bir gününü boş geçirebilmekle mutlu olmak demek. ha elbet çalışanına sosyal haklarını sonuna kadar veren, çalışma saatlerini insani düzeyde tutan, mesai ücretini de veren firmalar vardır ama bunların sayısı gerçekten az. başkasını zengin etmek için ömrünü heba etmekten daha iyi bir seçeneği olmayan tipler insanları tembellikle, yeteneksizlikle ve azimsizlikle suçlamıyor mu bayılıyorum. herkes sizin gibi hayatsız olmak zorunda değil, kusura bakmayın.
0
der meister
(16.02.19)
Kpss kasıp hakkariye giden köle ruhlu olmuyor mu? Ha tabi sabahtan akşama kadar memurlar solitare oynadığı için olmuyor olabilir.

Sana göre bunlarda köleyde köle olmayanlar kim? İnstagram gezgincileri mi fındıkzade travestileri mi?
0
fake fakeoğlu
(16.02.19)
bence de ogretmenlerin yada daoktorlarin atama icin aglamasi cok sacma. bu bolumleri tercih ederken ne kadar acik pozisyon oldugu ve ne kadar acikta bekleyen ogretmen/doktor oldugu belliydi. sirf okumus olmak icin ve bir sekilde kamuya gireriz diye bu bolumleri tercih edip daha sonra 8373937549 ogretmen atama bekliyor diye aglamak cok sacma. bilgisayar muhendisleri, avukatlar da atama beklesin o zmn?

kadrolu calisan olmasi bile basli basina sacmalik. performansa bagli olmadan bir kere ise gir, daha sonra yata yata bir bok yapmadan, tum gun cay kahve icerek emekli ol. kamuda belli basli pozisyonlar disinda kadrolu calisan olmamasi gerekiyor. ozellikle doktorluk, ogretmenlik, gise memurlugu gibi pozisyonlarda.

sosyal develtin amaci kisilere esit olanaklar ve imkanlar saglamaktir. ogretmenlere, doktorlara kadro acip, bu mesleklerin itibarini dusurmek ve vatandaslar/meslekler arasinda adaletsizlik saglamak degildir. rekabetin olmadigi yerde kalite olmaz. rekabet varsa herseyin en iyisi olur.

devlet olabildigince ozel sektor gibi calismali ve devletin yapmasi gereken tek is denetleme olmali. cok yuksek maasli, genis yetkilerle donatilmis ve cok dikkatli bir sekilde secilmis denetleme/mufettis personeli olmali. bunlar hem devlet dairelerindeki her turlu usulsuzlugu, rusveti, vs denetleyecek hem de is yerlerini vergi ve calisanlarin sigortalarinin duzgun yatirilip yatirilmadigini denetleyecek. bu mufettisler hem yuksek maas(15-20 bin TL) almali, hem de tespit ettikleri usulsuzlukler icin belli oranda yuzde almali. boylece bu kisiler kendilerine karsi yapilabilecek hicbir rusvet teklifine tenezzul etmeyecek durumda olacaklar. tabi bu kisiler gerektiginde birbirlerini de denetleyebiliyor olacaklar.
0
crucio
(16.02.19)
Devlet memurluğu bu kadar cazip olduğu sürece (bir devlet memurunu şikayet edip karşılık alabilen oldu mu? İşini yapmadığı gerekçesiyle atılan kaç tane memur gördünüz?), bu kadrolar hükümetler tarafından seçim yatırımı olarak kullanıldığı sürece ve özel sektördeki iş güvencesi ve çalışma şartları genel olarak devletin gerisinde olduğu sürece vatandaş bu talepte bulunur. Devleti küçülteceğiz diye gelen Özal ve RTE'nin tam tersi büyütme sebepleri de bu.

Türkiye'de üniversite diploması meslek kazanma amaçlı değil statü amaçlı alınıyor. Halbuki çoğu meslek için iyi meslek okullarını bitirmek yeterli olmalı. Ama bizim halkımız illa doktor, öğretmen, mühendis ya da asker olacak.

Üretmeyen ve eğitime önem vermeyen bir ülkenin sayısı çok ama kalitesi düşük üniversitelerinden bu kadar çok mühendis, öğretmen vs. çıkartırsanız böyle sorunlarla karşılaşırsınız.
0
bruce mclaren
(16.02.19)
Devlet iş vermeyecekse, istihdam etmeyecekse bu kadar ünivetsiteyi ve bölümü neden açtı diye de sorarlar mesela.
0
Seriusestquamcogitas
(16.02.19)
Kimse de dememiş ki öğretmensiz okul varken öğretmenlerin işsiz olması devletin beceriksizliğidir diye.
Sen hiç öğretmen eksiği olan özel okul duydun mu? Duymadın tabii. Eğer olsaydı, o zaman öğretmenler zaten devlete demezdi bizi ataman lazım diye. Devlet bir yerde okul açmış, ama öğretmen yok. Halkın başka bir yerde okula ihtiyacı var ama değil öğretmen, okul bile yok. E kime söylesin öğretmenler bu durumda?
0
paslanmaz pencere
(16.02.19)
Arkadaşların büyük çoğunluğu madem bu kadar üniversite mezununa iş yok neden bu kadar üniversite ve bölüm açıldı sorusuna takılmışlar.
Arkadaşlar üniversite, ön lisans, lisans hatta yüksek lisans insanlara sadece dersleri öğretmez ki hayata hazırlar, yeni ufuklar açar, vizyon verir, misyon yükler. Yani bu ülkede yaşayan vatandaşların sosyo kültürel standartlarını yukarı taşımak istiyorsak eğitimli insan sayımızı artırmalıyız.
En basitinden trafikte çokça karşılaşıyoruz. Hayattan hiç bir beklentisi olmayan gelecek kaygısı sıfır o gün kazandığı parayı yiyen yarını düşünmeyen vb. eğitimsiz boş insanlarla dolu ve trafikte sürekli kavga ediyorlar. Bu devlet bize en azından eğitimli, kültürlü, hayata bir tavrı ve tarzı olan "kaliteli" insanlarla yaşama lüksünü tüm vatandaşlarına sağlamalı.
Gel gelelim mühendislere, doktorlara bir çok arkadaşım mühendis olduğu halde x marka sigara satışında çalışıyor, sabahtan akşama kadar transit minibüsün tepesinde bakkallara mal satmaya uğraşıyor. Çok daha farklı işler yapıyorlar satıştan pazarlamaya oradan imalata. Ben mesela mühendisim günde 50 kez ellerimi yıkıyorum o kadar çok yağ kir içerisinde çalışıyorum. O kadar çok işe dokunuyorum. Bu mühendislik mi gayet öğretmenlerinde yapabileceği iletişim + (hayat bilgisi+türkçe)+matematik işi. Gayet öğretmenlerde yapar ama mühendisler yapıyor bu işi. Doktorlar iğrenç çalışma ortamlarında çalışıyorlar, illaki işimiz düşmüştür. Sağlık ocaklarında aile hekimleri senin gibi öğle arası çıkıp starbucks a gidemiyor malesef. Sultangazinin, bağcıların, fatihin kenar mahallesinde yıllarca çalışıyorlar. Çok aman aman paralarda almıyorlar bence çok daha fazlasını hak ediyorlar. Bırakalım bu devlet bize bakmir ayaklarını.

Gayet bir sürü iş var. İşsizlikte var. İlanların çoğunluğunda lisans mezunu arıyor iş verenler. Öğretmenlerin kendini gözden geçirmesi lazım.
0
graywolf
(16.02.19)
@graywolf, abi sizin hiçbir şart altında devleti kabahatli görmeme, ona laf söyletmeme refleksinizi ne yapıcaz? kim devlet bize baksın biz ense yapalım diyor? insanlar çalışmak için yalvarır hale geldi. sen zilyon tane atanamamış öğretmenin gözünün içine baka baka "x miktarda öğretmen açığımız var" diyorsan bunu ortaya çıkaran şey ya kötü niyettir ya da salaklıktır.

ayrıca eğitimli toplum böyle yaratılmaz, toplumun refahı böyle yükseltilmez. bir mesleğe yönelik yetişecek mezun sayısını, o alanda yaratabileceğin istihdama göre planlarsın. aksi halde uzmanlık alanı dışında çalışan, ünvanını kullanamayan, bu yüzden verim ortaya koyamayan bir yığın insanla karşılaşırsın. transporter tepesindeki mühendis adamın içi rahat mı şimdi?
0
zgrydn
(16.02.19)
@zgrydn
Hacı öğretmenler zaten çalışmak istemedikleri için öğretmen olmak istiyorlar gibi bir sonuç var yukarıdaki yorumlarda.
Benim bir çok atanamayan arkadaşım gitti polis oldu başka kadrolardan devlete girdi adam hala kpss kovalıyor. Sebep 3 ay tatili olan başka iş yokta ondan. O zaman halihazırdaki öğretmenlerin çalışma standartlarını da değiştirmemiz lazım. Tüm devlet memurları gibi 8-5 5 iş günü 260 gün standart bir tapu memuru gibi çalışılsın bak öğretmen kalıyormu piyasada o zamanda diyceklerki ben senin şımarık çocuğunu ne çekeceğim. Gider valilikte başka bir memuriyet yaparım. Şuan haftanın 3 gününe ders saatlerini sıkıştırıp 4 gün tatil yapan ya da başka mesleklerle uğraşan binlerce öğretmen var. 3 güne 4-5 bin maaş adamın günlüğü 460 tl'ye geliyor. Bana devlette günlük 460 tl kazanan bir doktor bir profesör gösterirseniz memnun olurum.
0
graywolf
(16.02.19)
Şuan devletin en büyük ihtiyacı düzen, planlama, nizam, kontrol, finans

Bu mantıkla devletin öğretmen ihtiyacından daha çok stratejik planlamacı, iş süreçleri yöneticisi, planlamacı, mühendis, müthiş finansçılara ihtiyacı var.

Açılan kadrolara bakın sürekli öğretmen, doktor, düz memur, Bunlar bir şey kazandırmıyor.
Kimse kusura bakmasın her şirkete muhasebeci lazım ama asıl ürünü işçiler mühendisler planlama vb. üretiyor.

Bizim stratek planlama, iş süreçleri, planlamacılar, mühendisler sokaklara dökülmüyorlar kadro diye. İyiki dökülmüyorlar :)
0
graywolf
(16.02.19)
devlet kimseyi işe almak zorunda değil. yarın 10 yıl boyunca memur almıcam dese kimse bir şey diyemez. ancak devlet özel sektörü denetlemek zorunda. bugün bir öğretmen dersanede çalıştığı zaman 2 bin liraya haftada 60 saat kölelik yapmasını engellemek zorunda. bir mühendisin 2-3 bin liraya mahkum olmasını engellemek zorunda. bir çalışanın sigortasının asgari ücretten yatmasını engellemek zorunda. bunları yaparsa kimse memur olmak istemez zaten.
0
black mamba
(16.02.19)
(6)

Ev Kiralarken Pazarlık Yapmak

andy kaufman
Merhabalar,İstanbulda kiralık ev bakıyorum. Yaklaşık 3-4 aylık bir sürem var. Acelem yok. Ailemle yaşıyorum. Dolayısıyla acil bir ev ihtiyacım yok. Sahibinden'de kiralık ev bakıyorum. Merak ettiğim pazarlıklar nasıl işliyor. Mesela 2.200 TL kiralık yazan yerleri 1800 e ya da daha altına tutma ihtima
Merhabalar,


İstanbulda kiralık ev bakıyorum. Yaklaşık 3-4 aylık bir sürem var. Acelem yok. Ailemle yaşıyorum. Dolayısıyla acil bir ev ihtiyacım yok. Sahibinden'de kiralık ev bakıyorum. Merak ettiğim pazarlıklar nasıl işliyor.

Mesela 2.200 TL kiralık yazan yerleri 1800 e ya da daha altına tutma ihtimalim nedir? Hiçbir deneyimim yok bu konuda. Ekonomik olarak zor günlerden geçiyoruz ülke olarak. Bunlar şişirme fiyatlar mı yoksa 2200 Lük yerin pazarlık payı maksimum 2000 mi. Özellikle emlak sektöründen olanlar ya da bilgi sahibi olanlar yazarsa sevinirim.


Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
0
andy kaufman
(28.01.19)
Net şu kadar indirirsin demek mümkün değil ama %10-20 arası pazarlık payı var gibi düşün. 2200'lük yeri 1800'e tutman çok zor. Emlak sektöründen değilim ama emlakçılarla fazlasıyla muhatap oldum
0
fake fakeoğlu
(28.01.19)
2800e oturdugumuz evden cikiyoruz(normalde 3bindi), 2300e vermeye calisiyor su an yine de kiraci bulamadi.
Su ara pazarlik gucun saglam, yardir gitsin.
0
acemi
(28.01.19)
Acelen yoksa pazarlık yapabilirsin ölümüne. Hem sana antreman olmuş olur hem de ummadığın fiyatları yakalayabilirsin. Kilit nokta acelen olmaması şu an. Bu gücü kullan.
0
reyals
(28.01.19)
pazarlık şart. rakam konusunda çevredeki benzer evlerin fiyatlarına bakılabilir. şu ana oturduğum ev için 3500 istemişlerdi pazarlıkla 3000e çektim. acelen yoksa, istanbul için çok zor ama, emlakçı denen parazitlerin olmadığı bi yer bulmaya çalış.
0
scudman1
(28.01.19)
Evin ne kadar zamandır boş olduğunu da öğren mesela, pazarlık sırasında kullanırsın.

2200 liraya kiralanacak daire her boş kaldığı ay 200 lira zarar ettiriyor gibi düşünülebilir yaklaşık olarak.
0
akatreil
(28.01.19)
Tutacağın eve ve mekana göre de değişmekte. Ataşehir'de rezidans tabir edilen bir yerde yaşıyorum. Uzun zamandır tutulmayan evlerde bile (birkaç aylık ilanlar var) gidip pazarlık kapısı açtığımda adamlar ilandaki paraya bile o evi bana vermeyi reddettiler. "Parayı zor toparlayacak başımıza bela olur" izlenimi veriyor. Ancak sahibinin daha dar gelirli olduğu yerlerde ne bileyin standart apartmanlarda falan pazarlık payı mutlaka vardır.
0
roket adam
(28.01.19)
(9)

Ekonominin bir iki ay içinde patlayacağı

zaman
Söylentisi dolaşıyor ortamlarda. Daha doğrusu sigortasız çalıştığım yere gelen yerel bir market sahibi konuşurken duydum. Meyve sebze yerine et alın daha kârlı artık ama bunlar iyi günlerimiz, iki aya kadar ekonomi çok kötü patlayacak dedi. 6 ay önce markete çalışacak adam bulamıyorduk şimdi iş başv
Söylentisi dolaşıyor ortamlarda.
Daha doğrusu sigortasız çalıştığım yere gelen yerel bir market sahibi konuşurken duydum. Meyve sebze yerine et alın daha kârlı artık ama bunlar iyi günlerimiz, iki aya kadar ekonomi çok kötü patlayacak dedi. 6 ay önce markete çalışacak adam bulamıyorduk şimdi iş başvuru formu doldurup bir top kağıdı bitirdiler, israf olmasın diye artık form doldurtmuyorum dedi. Hakikaten de öyle halim ortada.

Peki gerçekten böyle birşey var mı?
İki ay sonra aç mı yatacağız?
Sigortasız çalışanlar bile işsiz kalır mı?
0
zaman
(28.01.19)
Seçim ekonomisindeyiz. Seçimden sonra tekrar döviz patlarsa şaşırmam.
0
bos gezenin bos ustasi
(28.01.19)
Çevreme bakınca öyle bir şey olacakmış gibi hissetmiyorum.
0
valarmurgulis
(28.01.19)
Dolar düştü ama her şeye zam geliyor. Sebze ete yaklaştı fiyat olarak. Ben bir yerde patlayacağını düşünüyorum
0
fake fakeoğlu
(28.01.19)
Bir çok çiftlik ve yerel üretici konkordato ilan ettiği , battığı için et fiyatları kısa bir süreliğine önce ucuzlayacak ama sonra hızla artacak. Çünkü üretici elindeki hayvanları kesime gönderince kesecek çok fazla hayvan kalmayacak ve rezervler azaldıkça et fiyatları artışa geçecek. Yani bu sürekli bir durum değil. Hem sebze hem ette artış olacak desek daha doğru. Geçen markette biber alacak oldum 12 tl görünce yerine tavuk alırım deyip vaz geçtim. Etrafımda şunu diyen çok kişi var: haydi köye yerleşelim. Topluluk kuralım. Ekip biçip yeriz. Daha temiz olur en azından.
0
rakidabalikolsa
(28.01.19)
ekonomi zaten patladı bir şey oldu mu? yoo. insanlar mümkün olsa tüketimi sıfırın altına indireceklerdi o kadar durdu tüketim. işsizlik de aynı şekilde arttı buna paralel olarak. patlar patlar denirse gerçekten patlar(her türlü patlar da bu beklentiler patlamanın etkisini güçlendirir) sonra işte hükumet bazı adımlar atar, dışarıdan birileri gelir elimizden tutar falan derken sürünmesek de emekleyecek hale geliriz tekrar.

edit: geçen sene kilosu 12 liradan patlıcan alacaksınız, 5 liradan patates alacaksınız deseler yok daha neler derdim ama bak nasıl da gayet alıştık. fakirlik genlerimize işlemiş daha kötüsüne de alışırız.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.01.19)
Sadece ulkemizle ilgili bir durum soz konusu degil dunya genel olarak bir krize dogru gidiyor. Ama kazanan hep kapitalizm oldu bir sekilde sekil degistirerek yoluna devam etti o yuzden cok kasmayın yasayacak ve gorecegiz.
0
hepbiarayisicinde
(28.01.19)
Kriz konusunu yanlis anliyorsunuz. Krizde zenginler daha zengin olur. 2 milyon kisi 50 liraya kahve alir, 50 milyon kisi ac kalir. Bakiniz Afrika
0
Traveller
(28.01.19)
çok büyük şirketlerin konkordatoları gelecek yakında.

konkordato öyle pis bir şey ki, zincir gibi çalışır, örneğin bir büyük satıcı konkordato istesin, aynı gün (büyük oranda tek şirkete satan) tedarikçileri de mecbur konkordato ister. tüketimden, avm kalabalıklığından değil, iflastan, konkordatodan kriz belli olacak, bu sene çok canlar yanacak. yılda 50k tl'yi geçmeyen şüpheli alacağımız son 4 ayda konkordatolar nedeniyle 1m tl'yi geçti.

konkordato ilanlarının yayınlandığı devlet sitesinde 1-2 aydan önceki ilanları otomatik sistem siliyor ve yayındaki konkordato sayısını normalde olandan çok daha az gösteriyor. bakan çıkıp 500 tane konkordato var, 400 bin şirketten, bir şey değil, dese de, o sayının sadece 2 aylık olduğunu söylemiyor. her gün ilk iş iş ortaklarımızın konkordato ilan edip etmediğine bakıyoruz. gerçi ettiği zaman zaten çok geç kalınmış oluyor. satışçılarla, tanıdıklarla, avukatlarla sürekli ilan başvurusu var mı yok mu baktırıyoruz. vadeli satışlarımızın çoğunu peşine çevirdik bu yüzden.
0
Jesus Christ
(28.01.19)
Merhaba,

Benim öngörüm 2-3 yıldır devam eden daralmanın şiddettini arttırarak 2019 sonuna kadar devam edeceği yönünde. Bu fikre önceki yaşadığımız 2001, 2008 krizlerini inceleyerek ulaştım.

Kendi adıma konuşacak olursam şu sıra biz bu hengame içinde borçsuz ve biraz nakit parayla şanslı gurup içindeyiz. 2020 yılı içinde rahatlamanın başlayacağını ön görerek şu sıra hesaplı yatırım imkanları kovalıyoruz.

Şirketimde idareli para kullanıyoruz, karakter olarak zaten gereksiz yatırım yapmam ve lüzumsuz para harcamam, alırken kazanmaya gayret gösteririm.

Özetle uzun süredir manyakça bir alışveriş tüketim çılgınlığına sürüklendik ve şu sıralar da bunun hesabının ödenmesi gerekiyor. bu hesabı en çok ödeyecek kesim ise ihtiyacı olmadığı halde "attitude problemi"ne girip birikim yapması gerekirken lüzumsuz harcama yapan alt gelir (ve orta alt gelir) gurubu. Asgari ücretle çalışırken 5000TL'lik telefon taksidine girebilen cesur kişilerden bahsediyorum.

Özetle 1,5 sene kadar kendi imkanlarınızla ayakta durabilecek imkanınız (paranız, aşınız vs.) varsa çok fazla moralinizi bozmayın.
0
i need dolar
(28.01.19)
(10)

iş ve üniversite

rouleur
merhaba. 25 yaşındayım ancak üniversite diplomam yok. tam zamanlı olarak çalışıyorum. haftada 2 gün iznim var. nihai amacım avrupa birliği ülkelerinden birinde yaşamak, türkiyede kalmak istemiyorum. izin günlerimi hafta içi olarak belirleme şansım var. öz disiplini çok güçlü biri değilim.üniversitey
merhaba. 25 yaşındayım ancak üniversite diplomam yok. tam zamanlı olarak çalışıyorum. haftada 2 gün iznim var. nihai amacım avrupa birliği ülkelerinden birinde yaşamak, türkiyede kalmak istemiyorum. izin günlerimi hafta içi olarak belirleme şansım var. öz disiplini çok güçlü biri değilim.

üniversiteye gitmek istiyorum ancak 4 yıl boyunca çalışırken iyi bir şekilde idame ettirebileceğim bölümleri kestiremiyorum. sınav konusunda bir endişem yok, elbette ilk 5000'e giremem ama 10000'e girme konusunda sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum. ana dil seviyesinde ingilizcem var. kişisel ilgimden dolayı da hiç kod bilmememe rağmen ingilizce ve bu ilgi sayesinde kod okuduğumda neler olup bittiğini biraz olsun anlayabiliyorum. bir taraftan da yurt dışında iş bulmam konusunda stratejik değeri olan bir bölüm seçmeliyim. bu şartlar göz önüne alındığında yapabileceğiniz bir bölüm önerisi var mıdır?
0
rouleur
(30.12.18)
para var mı peki ?
0
çok hızlı 2 ile çarpabiliyorum
(30.12.18)
Mezun olduğunda 29-30 yaşında olacaksın. O yaşta aynı mesleğe sahip daha tecrübeli ve donanımlı rakiplerin varken türkiyede bile doğru düzgün iş bulman zor. Ama üniversiteyi yurt dışında okuyabilirsin. Yaşından dolayı vize sıkıntısı yaşar mısın bilmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(30.12.18)
özel bir birikmişim yok. o yüzden iş/okul beraber gitmek zorunda. mezuniyet yaşımla alakalı bir endişem yok, zaten iş dünyasındayım ve belli bir tecrübe/donanımım var ve artıyor da, sadece spesifik bir alanda değil. geç mezun olmaktan korkmuyorum, iş görüşmelerinde rakiplerimi tokatlayabileceğimi biliyorum.
0
🌸rouleur
(30.12.18)
okulu falan boşver. ingilizce dersi vererek para kazanmaya çalış. o arada yazılım öğren. tabi ilgin varsa. yurtdışından bi iş bulup çalışma izniyle rahat rahat yaşarsın. tabi bu en az 1.5 2 yıl sürer.
0
m4a87td
(30.12.18)
benzer durumdayım üstelik ingilzicem yok :D ancka deneyerek gör ve okulu aksatma. okduğum okulda devam zorunluluğu yok mesela. tabii devam etmeden zor bitirilir ama olur yani. bir de aklında varsa olumsuz yorumlardan dolayı vazgeçme. git kendin göre kafana yatmazsa vazgeç. sonuçta okulun bir faydası olmasa bile 5 yıl sonra lise mezunu 30 yaşında biri mi olmak istersin üniversite mezunu mu? o yüzden başla bence.
0
nick bulamadim
(30.12.18)
yurtdisinda is bulmanin en kolay yolu yazilim muhendisligi. bunun icin de diploman olmasina gerek yok. eger yeterince iyi bir yazilimciysan, sana is teklifi yapip sponsor olacak bir sirket bulabilirsin. isleri kolaylastirmasi acisindan belki 2 yillik bir yazilim programi olabilir. ama onemli olan programlamayi seviyor musun? bunu yapabilir misin?
0
crucio
(30.12.18)
Bu saatten sonra diploma diye yırtınmak birşey kazandırmaktan çok kaybettirir. Diploma gerekli mi elbette ama uzaktan eğitim yoluyla halletmeye bak. İlgi duyduğun alanlara ilişkin bölümleri uzaktan eğitimle oku.
0
fake fakeoğlu
(30.12.18)
Birkac sorum olacak:

1- Neden universite diplomasi istiyorsun?
2- Anadil gibi olan ingilizce nereden geliyor?
3- Mevcutta nasil bir iste calisiyorsun?

Yorumlarindan gordugum kadari ile kendini taniyan/bilen birisin. Yurt disina gideceginden de hic suphem yok. Bence senin aklinda birkac bolum kesin var. Sadece buradan onlar ile ilgili birkac sey duymak istiyor gibisin.

Bolum onermem gerekirse Data Science'a yonelebilecegin bir bolum olabilir. Ilk 10.000'e girip rahat okuyacagin ve bu alana hizmet eden bolum onerim ise "yonetim bilisim sistemleri" olur idi.
0
Ofey
(30.12.18)
Bence özgüvenin fazlasıyla yüksek. Bu kötü bir şey mi? Hayal kırıklığına uğratabileceğinden kötü. Bence yazılım ile ilgili kaynaklar edin. Başlangıç seviyesinde kurslar al. Online kurslar da bulabilirsin. Epey kod yazmış biri olarak İngilizce bilmenin yazılıma katkısı olur mu diye düşünüyorum. Yabancı internet sitelerinde bu alanda araştırma yaparken zorlanmazsın en fazla. Yaşın 25 bence hiçbir şey için geç değil. Çok gençsin. Hem çalışmaya devam edip hem de yazılım öğren. Sonra kendini update ederek fırsatları kovalarsın.
0
rakidabalikolsa
(31.12.18)
@crucio; orta vadeli bir hamle yapmaya çalıştığım için yeterince iyi olabileceğimi sanmıyorum o süreye. ama bunu bir diplomayla desteklemek olumlu bir hareket olarak geliyor. programlama daha önce deneyimim olan bir alan değil ama bu disiplinsizliğe rağmen yakalayabilirsem eğer robota bağladığım anlar da oluyor iş alanında.

@ofey; ingilizce üniversite seviyesine kadar olan öğretim kurumları, çeşitli uluslardan arkadaşlar/etkinlikler ve ingilizce içeriğe maruz kalmadan geliyor. üniversite diplomasını bir bakıma temel olması için istiyorum, linkedinde baktığım tüm ilanlarda bachelor's degree maddesi sabit gibi. mevcutta teknik destekle alakalı bir pozisyonda çalışıyorum.

bilgisayar bilimleri/yazılım bölümlerine alakam son zamanlarda yazılım mühendisi ve benzer rollerdeki arkadaşlarımın bir bir amazon ve apple tarafından işe alınmasından artmış durumda. endüstri mühendisliği gibi business içerikli mesleklere de kayabilirim ama gördüğüm kadarıyla orta vadede yurt dışında bir şirket tarafından sponsor olunmasının en kesin yolu yazılımla alakalı pozisyonlar gibi duruyor.

@rakidabalikolsa; özgüvenim yüksek değil, eksik yanlarımı çok net bir şekilde biliyorum hatta. ama bu üniversiteye gitmediğim yıllarda da boş kalmadım, global ölçekte 2 tane firmada çalıştım. dolayısıyla kurumsal iş dünyası hakkında gözlemcilikten de gelen güzel temellere/fikirlere sahibim. bir iş görüşmesine girdiğimde interviewara nasıl oynarım, kendimi nasıl parlatırım/satarım onu biliyorum. dans etmeyi öğrettiler azizim anlayacağın.

ingilizceyi rotamda bir ana etken değil, yardımcı etken olarak görüyorum. yardımcı etken olarak almancayı da gene öğrenmeyi düşünüyorum mesela. ayrıca kendi düşünce sistemimi başkalarına aktarmakla uğraşmak istemiyorum, her farklı öğrenme yöntemine adapte olup öğretmeye çalışmak bana göre değil. bir şeyleri anlatma seviyem güzeldir ama salağa anlatır gibi anlatamam. o yüzden, ingilizce dersi vermek bir seçenek değil.
0
🌸rouleur
(31.12.18)
(20)

Ayakkabıyı değiştirmek etik midir?

tavish11
20 Kasım’da Skechers’dan 100 dolara bir ayakkabı aldım.26 Aralık’ta tekrar Skechers mağazasına gittiğimde aynı ayakkabının 50 dolara düştüğünü gördüm. Aynı ayakkabıyı ve ek olarak beğendiğim iki farklı ayakkabıyı toplamda 100 küsüre aldım.Şimdi benim elimde aynı model bir giyilmiş (100 dolar) bir gi
20 Kasım’da Skechers’dan 100 dolara bir ayakkabı aldım.

26 Aralık’ta tekrar Skechers mağazasına gittiğimde aynı ayakkabının 50 dolara düştüğünü gördüm.

Aynı ayakkabıyı ve ek olarak beğendiğim iki farklı ayakkabıyı toplamda 100 küsüre aldım.

Şimdi benim elimde aynı model bir giyilmiş (100 dolar) bir giyilmemiş (50 dolar) ayakkabı var.

100 dolarlık fişle ve giyilmemiş ayaklkabıyla gitsem iade etsem etik olur mu? (90 gün içerisinde geri alıyorlarmış)
0
tavish11
(27.12.18)
yerim etiğini, git değiştir.
0
babilbaligi
(27.12.18)
Eski faturanla gitseydin dahi aradaki farkı iade ederlerdi yüksek ihtimal, hiç bir sorun yok ortada etik olabilecek bence.
0
atom karincanin torunu
(27.12.18)
degis.
0
müptezel dostoyevski
(27.12.18)
Degistir etik sorun olmaz ama kutuya dikkat barkod vardir.
0
red g
(27.12.18)
burada etik olmayan tek şey, markanın fiyatı 1 ay içinde yarı yarıya düşürmesidir.
0
fragile lady
(27.12.18)
Aldığım fiyatı unutmadım ama fişi attım sanıyordum.fiş kutunun içinden çıktı

İkinci kez alma sebebim kaliteli deri bir ayakkabı. Tanesi 150/2 ye gelmiş olur diye kendimi ikna ederek aldım.
0
🌸tavish11
(27.12.18)
Etik değil.
0
herhaltibiliyoring
(28.12.18)
Etik değil. Memnun olduğunu ayakkabıyı neden değiştiriyorsun? Mağaza ayıplı mal satmamış sana. Aldıkları gibi çöpe atacaklar o ayakkabıyı sana da para verecekler. Neden ne kusur işlemişler?
0
bos gezenin bos ustasi
(28.12.18)
yalniz aradaki su farka dikkat cekmem lazim, o aradaki bir ay da siz ayakkabiyi kullandiniz yani bilseniz de bilmeseniz de 1 ay sonra indirimli alan adam onu bir ay kullanmamis oluyor, misal sezonun basinda bir kiyafet almak ile ortasinda sonunda almak ayni sey degil, her gunun bir kiymeti var, bence ilk basta dusundugunuz sekilde ayakkabilari 75er dolara almis gibi dusunun. boylece kimsenin hakkini yememis olursunuz, cunku boyle sark kurnazliklarini turkler yapiyor sonra da tabi gavur diyarlarda adimiz cikiyor, bence uc kurus icin degmez, sonucta kimse size yalan soylememis, kaziklamamis, ayipli urun satmamis, belki bu indirimin olacagini ongorup bekleyen bir insan gozunuzde canlandirsaniz daha iyi anlarsiniz, o insan sizin kullandiginiz sure ayakkabiyi kullanmaktan mahrum kaldi, ama sonucta istedigi indirimli ayakkabiyi aldi, simdi esit durumda degilsiniz degil mi?
0
mavicorap
(28.12.18)
ne zaman boyle sark kurnazligi yapmaya kalksam baska yerden cikiyor o yuzden ben olsam yapmam. adamlarin yaptiginda etik olmayan birsey yok, pabuc indirime girmis. senin yaptigin etik olmaz.
0
cooperr
(28.12.18)
Yaparsan kutuyu değiştir mutlaka. Ama giymişsen anlama ihtimalleri yüksek
0
fake fakeoğlu
(28.12.18)
Bir grup insana sordum. "Onların yaptığı etik mi" başlığında birleşildi, gruptaki kimselerin %90'ı geri götürmeni söyledi :D
0
geven kafa
(28.12.18)
sordugun etik degil. eski ayakkabiyi, eski fis ile goturup iade etmek etik.
0
crucio
(28.12.18)
Firmanın zararı yok. Kullanılmamış ayakkabıyı tekrar satabilecekler. 90 gün iade hakkı da tanıyor.
0
baal
(28.12.18)
ayakkabının fiyatını 3 gün sonra yarıya düşürmek de etik değil
0
ravenudon
(28.12.18)
Yeni ayakkabıyı eski fiş ile götür iade et, madem 50 dolara da para kazanıyorlardı niye 100'e sattılar? Çok kazanmak için, yapıştır.
0
John Bloor
(28.12.18)
şimdi markaların belirli dönemlerde indirimleri oluyor bunu hepimiz biliyoruz. bu indirimi beklemeden neden alışveriş yaparım? 1- ya bedeni/numarası kalmazsa? düşüncesiyle daha sonra ucuzlayacağını bile bile alırım. 2- çok acil ihtiyacım vardır. "o" an/gün almak zorundayımdır. diğer durumlarda indirimi bekleyebilirim.

ama ben aynı durumda olsam (-ki bir kaç kez benimde başıma geldi. sonrasında çok üzüldüm.) değiştirme/iade imkanım varsa kullanırım. etikle alakası yok bunun bence.
0
naksidil
(28.12.18)
Cevaplayanların yarısı anlamamış adam eski fiş ile yeni ayakkabıyı iade edecek, kullanılmış ayakkabı zaten iade edilmez. Bu durumda kullandığı ayakkabıyı yeni fiyat ile alış olacak, aradaki süre evet uzun ama ben haksız görmedim. Türkiye'de mediamarkt bile 15 gün içindeki fiyat düşüşünü çek ile telafi ediyor.
0
atom karincanin torunu
(28.12.18)
sıfır ayakkabıyı size sattıkları fiyattan iade edeceksiniz.
gayet etik.

önce markalar adam ...meyi bıraksınlar, daha sonra biz etik tartışması yapalım.
100 dolardan 50 dolara düşüyorsa sana 50 dolar fazla kitlemişler demektir ve bunu yaparken etik olup olmadığını düşündüklerini sanmıyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
(28.12.18)
Sıfır ayakkabıyı eski fiş ile iade ettim. Aldığım paranın hepsiyle ayaklabı aldım. Arkadaşım da istedi. Yine skeçhırs kazanmış oldu. :) Ben de kazıklanmamış oldum.
0
🌸tavish11
(29.12.18)
(14)

34 yaşında evlenmemiş ailesiyle yaşayan işsiz adam

Techsavvy
Bak nick olarak alaydım keşki bunu..kuzenim bu. uzun zamandır eline değil kadın erkek eli bile değmemiş,işsiz, bilgisayarda takılan, ailesiyle yaşayan, aşırı kilolu zaten kadın eli istese de değmez, sosyal çevresi yok falan filan... ne kadar kötü özellik varsa ekleyin elinizi korkak alıştırmayın.Ner
Bak nick olarak alaydım keşki bunu..

kuzenim bu. uzun zamandır eline değil kadın erkek eli bile değmemiş,işsiz, bilgisayarda takılan, ailesiyle yaşayan, aşırı kilolu zaten kadın eli istese de değmez, sosyal çevresi yok falan filan... ne kadar kötü özellik varsa ekleyin elinizi korkak alıştırmayın.

Nerden tutsan elde kalıyor bu adam değil mi? hayata nasıl bağlıcaz bu adamı? depresif eğilimleri de var, bir gün haberi gelecek diye korkuyorum.

not: lisans mezunu
0
Techsavvy
(23.12.18)
Obezite ameliyatı olsun öncelikle, sonra zayıflayınca hayata kaldığı yerden devam eder.
0
Boris
(23.12.18)
Yürüyüşlere başlatmak.
0
herhaltibiliyoring
(23.12.18)
intihara mı meyilli yoksa depresif mi? Hafif depresiflik iyidir. Rahat bırakın adamı
0
Delay Fuze
(23.12.18)
yanlış anlamayın da böyle tipler düzelmiyor, böyle gelmiş böyle gider yani. bir şeylerin değişmesi için bunu onun yürekten istemesi lazım. siz ne yapsanız, ne söyleseniz de boş. kısaca kendi isterse başlar bir şekilde, değişir.
0
tabirimekruh
(23.12.18)
Sorarım size Romalılar! 34. yaşınızda hanginiz böylesine bir hayatı arzu eder? Böylesine bir yaşamı arzulamanın arkasında salt mazoşizm yoktur da ne vardır? 34 yaşında yalnız olsam bile ailemle olmak istemezdim hele beş para etmez dünyaya bir katkı sağlamamak, imzamı çakamadan orta yaş krizine girmek hiç istemezdim. Gerçi böyle şeyler şans işi, nasip kısmet. Bir de insanın kınadığı şeyin başına gelmesi durumu vardır ki umarım bu yorumumdan sonra başıma gelmez. Gelseydi de direkt intihar ederdim. En azından doğaya bir yararım dokunurdu.
0
an extraordinary translator
(23.12.18)
Bu adamın tek sorunu işsizlik.
0
fake fakeoğlu
(23.12.18)
Bunun 23 yaşındaki lisans terk, zayıf versiyonuyum. Tekrar derece yapıp eski okuluma geri dönmek istiyorum fakat hala intihar düşüncesini kafamdan atamadım.

Ben 23 yaşında böyleyim 34 yaşındaki adamdan bir yol olmaz yani, bırakın kendi dünyasında yaşasın gitsin.
0
Codie
(23.12.18)
anladik adam ezik de, sen niye bu kadar mutlusun onun bu halinden? tutsana madem herifin elinden, yazdır spor salonuna. yaralı parmağa işe kanka.
0
hasmetizm 2046
(23.12.18)
Hasmet+1500
Karakter sadece kotu Özellikler not edilerek yazılmaz.
0
galandar kostumu
(24.12.18)
adama yardım etmek istiyorsanız öncelikle üstten bakmamayı öğrenin. okurken utandım sizin yerinize.
0
nice tnetennba
(24.12.18)
adama değilde anası babasına iki laf söylemek gerek öncelikle.
paşa oğlum sendromunu bırakmaları gerek.
0
eja
(24.12.18)
adam mutludur belki bu haliyle ?
0
mirty
(24.12.18)
çok benzer bir kuzenim var benim de. yıllar içinde kesinlikle bir değişim ve/veya gelişim göstermedi. onun ailesinin durumu görmezden gelmesinin de etkisi var. desteği kesseler, bakın bakalım öyle yaşıyor mu
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(24.12.18)
ingilizce biliyorsa şu youtube hesabındaki adamın video'larını izlemesini sağla. kuzeninin ihtiyaç duyduğu tek şey sorumluluk. erkeği erkek yapan şey sorumluluk almaktır. bunu yapmayanlar çocuk olarak kalır ve mutsuz olurlar. bunu maalesef söyleyen yok modern dünyada erkeklere.

www.youtube.com
0
twelfth
(24.12.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.