Giriş
(18)

Yemek Kültürü

etna
Şimdi ben bir hamsili pilav yemek için giresuna, künefe yemek için hataya, tantuni yemek için mersine gitmiş adamım (biraz abartıyorum tabi, sırf yemek için gitmedim ama her gittiğim yerde oranın kendine özel lezzetlerini tatmadan dönmedim)mehmet yaşin'in programlarının hepsini izledim hatta bir çok
Şimdi ben bir hamsili pilav yemek için giresuna, künefe yemek için hataya, tantuni yemek için mersine gitmiş adamım (biraz abartıyorum tabi, sırf yemek için gitmedim ama her gittiğim yerde oranın kendine özel lezzetlerini tatmadan dönmedim)
mehmet yaşin'in programlarının hepsini izledim hatta bir çok yemek tarifide aldım ordan vs. vs.
şimdi bana diyebilir misinizki
usta bak şurada şu yenir
şuraya gidersen bunu yemeden gelme
abi orada bir bir xxx yapıyolardı hayatımda yediğim en iyi xxx'ti.
?
0
etna
(11.02.09)
bursa için:
(bkz: cantik )
(bkz: pideli kofte )izmirde bunun çakması manisa kebabıdır ama pideli köfte candır.
en iyi mekan için de kayhan diye bilinen salaş lokantalardan oluşan bir yer vardır.
0
neverending nightmare
(11.02.09)
adana'ya gidince yenilmesi gerekenler:

kebap
sirdan
icli kofte
yuksuk corbasi
tavuklu pirinc corbasi
kisir
sarimsakli kofte

edit: tatlilardan karakus var bir de

(agzim sulandi bunlari yazarken) :(
0
ermanen
(11.02.09)
peki hatay'a geldin, kabak tatlısıyedin mi? yemedin :) gelmeden yazsaydın söylerdim sana
hunerlieller.net
0
edip
(11.02.09)
çok da özellikli bir yemek değil de denizli'nin kebabını tadabilirsiniz. bildiğin et ama pişirme şekli sayesinde basit ama etkili bir yemek oluyor. cnn türk'teki bi programda da çıkmıştı, bu dediğiniz kişi mi bilmiyorum..
0
dr cucu
(11.02.09)
mardin'e gidin etli ekmek-konyadakinden değil-, içli köfte, mumbar ve daha adını hatırlamadıgım bi sürü değişik isimli yemek yeyin. sonracıma antalyada piyaz, kıbrısta taş fırında yapılan kuzu incik, konyada sütle pişirilen tandır, trabzonda akcaabat kofte ve mısır ekmeği, bulabilirseniz laz böreği. daha da abartırsak midye yemek için brüksele gidebilirsiniz :P
0
likeinme
(11.02.09)
of' a giderseniz (of dedim de sanki herkes bilmek zorunda. of, trabzon' un bir ilçesidir.) nizam usta' da döner yemelisiniz. döner anlayışınız değişir :)
0
aklimdan zorum var
(11.02.09)
kırklarelinde köfte. şehirmerkezi, kasaplararasında "küçük mustafa" var orada yiyeceksiniz. yanına kola-ayran söylemeyin garson alıklaşabilir. bir duble rakı isteyin, olmadı en azından bir bira için.(trakya orası)
eğer varsa koyun yoğurdu söyleyin yoksa salata.
0
pain
(11.02.09)
phuket - haşlanmış mısır
0
desdinova
(11.02.09)
antalya - piyaz
0
desdinova
(11.02.09)
bu çok geniş bir alan
cevabı yüzlerle değil binlerce

her şehrin her ilçesinin her köyünün kendince yemekleri var anadolumda

hepsininde ayrı ayrı hikayeleri var tabiki,

sorun çok geniş kalıyor

bir yere gideceğin zaman gideceğin bölgeyi söylersen ona göre yardımda bulunabiliriz,
bu şekilde yüzeysel kalır sanki
0
demlikposet
(11.02.09)
çöp şiş-selçuk
0
magdalena
(11.02.09)
Merhaba,
Yolun bir gün Konya'dan geçecek olursa etliekmek ve fırın kebabı yemelisin.
Etliekmek için Havzan etli ekmek işletmesine
fırın kebap için Hacı şükrü'nün işletmesine gidilmesi gerekir.
Bu işletmeleri tüm goca gonyalılar bildiği için tarif edeceklerdir.
soru soracağın zaman:
- Selamun aleykum, ortaaam havzan etli ekmek ne tarafta? dersen çok daha samimi bir hava oluşacaktır. Elinle koymuş gibi bulabilirsin.
0
tanjant
(11.02.09)
Mıhlama için cevap veriyorum:
İstanbul anadolu yakasında küçükyalı minübüs yolundan maltepe istikametine giderken sağ tarafta Faroz isminde küçük bir dükkan var. orada gayet güzel mıhlama ve sürmene pidesi yiyebilirsin.
Orası eskiden Sürmene pidecisi idi, küçükyalıda kime sorsan gösterir, sürmene pidecisi diye bilinir.
Sahibi eskiden Karadenizliler derneğinin başkanınındı.
Sadece mıhlama yeme,muhakkak pidenin de tadına bak, bana hak vereceksin, fazladan tereyağı iste, pidenin içine sür, hayatında böyle enfes bir tereyağı yememiş olabilirsin, parmaklarını yiyebilirsin.
Ulen amma reklam yaptım ya, aslına bakarsan hiç de sevmem işletme sahibini ama, yiğidin hakkını yiğide vereceksin.
0
tanjant
(11.02.09)
cunda adası ve papalina tava diyerek klasik bir tavsiyede bulunacağım ama adada pizza uno var pizzasından ev yapımı mezesinden tatmadan geçilmemeli.
0
pain
(11.02.09)
r&b için:
önce amasra ceşmi cihanda bir posta rakı balık. akabinde (asıl tavsiyem) eğer yolunuz bartın'dan cide'ye(kastamonu)düşerse.

(bkz: gideros koyu)
0
pain
(11.02.09)
mıhlama için:
bizim karadenizli arkadaşlar fasulinin mıhlamasını beğeniyor. ben de beğendim.
0
dr cucu
(11.02.09)
adana'da

kebap
içli köfte
bici bici(yazın genellikle yenir,ha biz kışın da yiyoruz alışkanlıktandır)
analı kızlı
şalgam içebilirsiniz
0
madrigal
(11.02.09)
samsun girişinde bi yerlerde çakallı var (ilçe köy bucak gibi bişey). menemeni meşurdur. ama acı bayaa benden söylemesi
0
hia
(11.02.09)
(1)

Siyah beyaz fotoğrafları gerçek renkleriyle renklendirmek

joker the one
Merhaba RomalılarYıllardır merak ettiğim, araştırdığım, çelişkili yanıtlar aldığım ve gerçek sonuca bi türlü ulaşamadığım bi mevzu var:Elimizdeki siyah beyaz fotoğrafların renk ısısını ölçüp ona göre orjinal rengini belirleyen veya gerçekçi alternatifler sunan bir teknoloji, program, aygıt v.s mevcu
Merhaba Romalılar

Yıllardır merak ettiğim, araştırdığım, çelişkili yanıtlar aldığım ve gerçek sonuca bi türlü ulaşamadığım bi mevzu var:
Elimizdeki siyah beyaz fotoğrafların renk ısısını ölçüp ona göre orjinal rengini belirleyen veya gerçekçi alternatifler sunan bir teknoloji, program, aygıt v.s mevcut mu? Yoksa her daim photoshopta hayal gücümüzle renklendirmeye mahkum muyuz? Bu mudur, bundan ötesi yok mudur?
0
joker the one
(11.02.09)
blackmagic ve recolored yazilimlari yapiyor sanirim.
0
ermanen
(11.02.09)
(12)

sadece bir bölgede yetişen çiçek var mı?

ebucan
sadece bir bölgede yetişen çiçek var mı bildiğiniz? örneğin sadece doğu karadeniz'de, ege'de vs.? "yetişen" ya da yetiştirilen de olur.
sadece bir bölgede yetişen çiçek var mı bildiğiniz? örneğin sadece doğu karadeniz'de, ege'de vs.? "yetişen" ya da yetiştirilen de olur.
0
ebucan
(11.02.09)
tür olarak bilmem de dedigin gibi dogu karadeniz'de bir tek orada bulunan (veya çok çok nadir) bir takim çiçekler sayesinde arilar anzer bali yapabiliyor diye biliyorum.
0
samfisher
(11.02.09)
Örnek vermek gerekirse Safran çiçeği sadece Safranboluda yetişmektedir, bi başka örnek de Kahramanmaraş da yetişen Osmaniye Orkidesidir. Daha fazla sonuca ulaşmak için Türkiyedeki Endemik türler şeklinde aramalar yapabilirsin.
0
joker the one
(11.02.09)
passion rules the game
(11.02.09)
hakkari semdinli'de ters lale yetisiyor..
0
oligomer
(11.02.09)
passion rules the game'in dedigi gibi anahtar kelime "endemic" ya da "endemik"

hatta bonus olarak surda da ilginc detaylar var:
en.wikipedia.org
0
ermanen
(11.02.09)
halfeti de siyah gül yetişiyormuş,doğal olarak yani.saksıda yetiştirmek isterseniz halfetiden toprak isteyip de toprağını değiştirebiliyormuşsunuz falan.başka toprak koyunca rengi değişiyormuş,böyle de ilginç bişey.
0
karamell
(11.02.09)
çok ilginç şeyler çıktı, hepinize çok teşekkürler..
0
🌸ebucan
(11.02.09)
begonvil denen bitkiyi de sadece bodrum ve civarında gördüm. kuşadası'na götürdük ektik tutmadı kurudu.
0
kibritsuyu
(11.02.09)
manisa veya muğla da açan bir sıklamen türü var. endemik . yurtdışına çıkarılması yasak.
ha birde sorduğunuz şey endemik bitki türleri olduğundan, genelde yurtdışına çıkarılmaları yasak. kaçakçılığa giriyor olmalı. hattta sırf bu yüzden biyoloji bitirenler gümrüklerde çalışabiliyor.

tr.wikipedia.org(botanik)
0
hia
(11.02.09)
ankara gölbaşı sevgi çiçeği

www.google.com.tr
0
elbar
(11.02.09)
peki tekrar teşekkürler arkadaşlar.

peki bu konuda hakkında, ya da benzer bir konuda, satın alabileceğim direkt bir kitap biliyor musunuz?
0
🌸ebucan
(11.02.09)
@ebucan
www.ideefixe.com

idefix de türkiye bitki yazdım bir sonuç doyurucu geldi ama istediğine bakabilesin diye linki verdim.

türkiye nin 122 önemli bitki alanı
www.ideefixe.com
0
hia
(12.02.09)
(8)

Köprülerde Şerit Değiştirmek ve Yasak

vincenzo
bugün dikkatimi çekti de,Fatih Sultan Mehmet Köprüsünde yollar kesik kesik çizgili, şerit değiştirmek serbest,peki Boğaziçi köprüsü neden düz çizgili ve şerit değiştirmek yasak?http://tinyurl.com/bk7n9ehttp://tinyurl.com/ba255j
bugün dikkatimi çekti de,
Fatih Sultan Mehmet Köprüsünde yollar kesik kesik çizgili, şerit değiştirmek serbest,
peki Boğaziçi köprüsü neden düz çizgili ve şerit değiştirmek yasak?
tinyurl.com
tinyurl.com
0
vincenzo
(11.02.09)
bu biraz serit sayisiyla, seritlerin uzerinde ayni hizadaki yuk bindirimi ve ayni seritteki belli suredeki yuk bindirimi ve hatta trafigin yogunluklariyla ilgili bir strateji sanirim, ama guzel soru hakkaten.
0
ermanen
(11.02.09)
FSM ağırlıklı olarak büyük ve ağır taşıtlarca kullanılıyor. birinin ardına takılı kalan konvoy trafiği sıkıştırmasın diye geçiş izni var. BK ise her türden taşıta ve özellikle zıpır hız tutkunlarına açık: makas yapıp da köprüden aşağı sarkmasınlar deyü.

(not: desteksiz ama iyi atarım)
0
507
(11.02.09)
boğaz köprüsü fsm ye göre sanırım daha eski teknolojiyle yapıldığı için daha yüksek frekanslı esneme yapıyor. şahsi fikrim bu ve bunun gibi mühendislik detayları ile ilgili sebeplerle bu uygulamaya gidilmiştir.
0
hevipeyra
(11.02.09)
çizgiyi çizenler aynı kişilerse bi şekilde :) değişiklik olsun diye yapmıştır
0
artikbenimdebirvolvomvar
(11.02.09)
boğaziçi köprüsüne sanırım ağır taşıtlar giremiyor. ağır taşıtları bırakın panelvan falan da giremiyor kangoo falan dahi olsa.
ya da fsm'ye. ikisinden birine.
bununla bir ilgisi olduğunu düşünüyorum.
0
burfak
(11.02.09)
hevipeyra biraz deginmis, onun dısında askılar da farklı tiptedir. bk da caprazken fsm de duzdur. capraz oldugundan bgalantı noktalarında iki eksende gerilme ve yorulma etkisi cıkıyormus tasarımda gozonunde bulundurulmamıs diye aklımda kalmıs. fsm de ise bu ıkıncı eksenın etkisi gozardı edilebilir durumda. boyle bisiler tamamen mukavemetle alakalı bi durum.
0
bryan fury
(11.02.09)
(bkz: #8220536)

aynen burada yazan gibi bir durum bence.
0
kibritsuyu
(11.02.09)
bence sadece iş olsun diye yapılmıştır. nasıl birkaç aydan beri boğaz köprüsünün her iki yakadaki girişinde gereksiz kasisler varsa bu da onun gibi birşey. sabah saatlerinde zaten yavaş olan trafiği daha da yavaşlatıp gece saatlerinde de hızla gelen araçların takla atmasına sebep olurlar.
0
qusqus
(11.02.09)
(6)

film adı

milistroke
soğuk savaş dönemi ya da sonrasında geçen bir filmdi. açılış ekranında "soğuk savaş döneminde sovyetlerin, dünyayı 2 kere, amerika'nın ise 15 kere yokedecek kadar nükleer bombası vardı" şeklinde bir yazı beliriyordu. peki ama bu filmin adı neydi?şimdiden teşekkürler.
soğuk savaş dönemi ya da sonrasında geçen bir filmdi. açılış ekranında "soğuk savaş döneminde sovyetlerin, dünyayı 2 kere, amerika'nın ise 15 kere yokedecek kadar nükleer bombası vardı" şeklinde bir yazı beliriyordu. peki ama bu filmin adı neydi?

şimdiden teşekkürler.
0
milistroke
(10.02.09)
eski miydi film, belgesel seklinde miydi, nukleer bomba canlandirma sahnesi var miydi, televizyon filmi miydi yoksa sinemada mi izledin, hangi tarihlere tekabul ediyor tahminen?
0
ermanen
(11.02.09)
öyle bir bir film hatırlıyorum ama hangisiydi acep dr.strangelove olabilir ona bir bak istersen.
0
insantaklidiyapanmaymun
(11.02.09)
google'a gore "k-19: the widowmaker"in aciklamalarinda buna benzer bir sey geciyor.
0
ainothia
(11.02.09)
sunlardan biridir buyuk ihtimalle:
listverse.com
0
ermanen
(11.02.09)
hepinize teşekkürler.
evet, k-19: the widowmaker imiş...
0
🌸milistroke
(11.02.09)
Film k-19 widowmaker tamam da, bir şey ekleyesim geldi, yakında izleyeceksen sonunda uyuyakalma...
O filmin sonunda aktörlerin yaşlandırılmış halleri, benim sinema tarihinde bildiğim açık ara en iyi yaşlandırma makyajıdır. Liam Neeson, Harrison Ford ve diğer yardımcı oyuncular'ı 20-30 yaş yaşlandırmışlar, şahane.
0
delikan76
(11.02.09)
(15)

menfaatçi arkadaş

abtash
şöyle bir sorunum var.lise'deyken en yakın olmasa da samimi bir arkadaş vardı, kafası iyi çalışırdı sağolsun sınavlarda kopya falan da verirdi, birlikte takılırdık grup halinde işte, ben kola onlar her türlü içki falan sabah ettiğimiz çok oldu birlikte. birbirimizin evinde kaldık, birlikte güneye ta
şöyle bir sorunum var.
lise'deyken en yakın olmasa da samimi bir arkadaş vardı, kafası iyi çalışırdı sağolsun sınavlarda kopya falan da verirdi, birlikte takılırdık grup halinde işte, ben kola onlar her türlü içki falan sabah ettiğimiz çok oldu birlikte. birbirimizin evinde kaldık, birlikte güneye tatile gittik falan.(aşık olmadım şimdi konu yanlış yerlere gidiyo)

neyse lise bitti biz ara ara tekrar buluştuk falan işte. ama böyle çok samimi değil artık, 2-3 kişilik buluşmalarda buluşuyoruz sadece. daha yakın arkadaşlarımla buluşurken buluşuyoruz işte. ancak buluşunca gayet samimiyiz, bi soğukluk yok.

(sadete geliyorum iyice roman oldu)
msn'de nerdeyse hiç görüşmüyoruz bu arkadaşla. bu sene (hazırlık +3 yani lise biteli 4 yıl oldu) 3. sınıfa geçti bilgisayar okuyor arkadaş, ara projede yardımcı olabilir misin falan dedi eylül gibi tamam dedim ben de. bir süre hazırlık yaptık falan sonra ortadan kayboldu, böyle birkaç hafta ses seda gelmiyor birden işi düşüyor ve msn'den telden nbr şöyle şöyle falan giriyor konuya, sevdiğim için gereğinden fazla vakit ayırıp elimden geleni yapıyorum. ancak bu adam beni 4 yıldır bir kere bile nasılsın diye aramadı,(buluşmaları saymıyorum onlar organize işler oluyor) zoruma gidiyor kendimi enayi gibi hissediyorum. durumum nedir? çocuk da iyi biri ama sırf bu durumlarda araması sinmiyor işte içime. düşündüm kendi kendime sadece isi dusenlerin aradigi insan kategorisinde de değilim eski olsun yeni olsun normal görüşüyoruz işte arkadaşlarla.

bu arkadaş bana yanlış mı yapıyor, ben mi evhamlanıyorum?
0
abtash
(10.02.09)
arkadaş sana yanlış yapıyo. hikaye bana tanıdık..
0
hia
(10.02.09)
yanlış yapıyor aslında ama hepimizin ara ara bazı şeylere ihtiyacı oluyor ve haliyle aklımıza önce eski arkadaşlar geliyor o konuda yardımcı olabilecek. yani bunu hep yapıyor olsaydı arkadaşlık felan kesilir hallolurdu ama ilk defa işi düştüğüne göre bundan sonraki davranışlarını incelemek lazım. bir dahaki sefere kadar tekrar aramazsa menfaatçi biri olduğu, eğer bu konudaki yardımlarınızdan da faydalanarak değerinizi yeniden anlarsa fena biri olmadığı anlaşılır gibi geldi bana.
dediğim gibi biraz tepki koymadan önce zamana bırakıp iyi niyetli düşünmek gerekir.


edit:
öyle yazmışım ki menfaatçilerden gibi gözükmüşüm. aslında ben genelde yardım istenenlerdenimdir ama hep iyi niyetli düşünmeye çalışırım yoksa kafayı yerim :)
0
prodeq
(10.02.09)
direk meseleye gelmesi bence cok daha durustce. sen yardim eder ya da etmezsin ama bana gore adami esas enayi yerine koyma durumu, konuya naber abi nasilsin, neler yaptin diye girilen durumlardir.
0
nochristrequiress
(10.02.09)
@nochristrequiress

zaten bi giriş yapıyor, naber nasılsın falan, aha diyorum bu sefer slm verecek sadece, sonradan konuya geliyor işte. o koyuyor. adam her ç.içi olduğunda tedirdin olmaya başladım.
0
🌸abtash
(10.02.09)
selam naber yazdığın da cevap verme bi kerelik ama uzun süre. ne yapcağını gör. eğer hala derdini anlatmadıysa kısa cevaplar ver işim var de. bir kerelik savsakla onu. ne yapacağını görmek adına
0
hia
(10.02.09)
benim de var böyle bir arkadaşım. msnde bana laf attığı an anlıyorum ki kesin ya derslerle ya ödevlerle ilgili bir şeyler soracak. bir de konuşmaya "canım nasılsın?" diye başlamıyor mu... huyunu çaktığım için artık selam verince "sor bakalım" "evet, ne takıldı kafana?" falan diyorum artık. cevabına eriştiği zaman da iki üç cümle daha yazıp kayboluyor ortadan. en iyisi böylelerine fazla yüz vermemek çünkü tepene çıkmakta üstlerine olmuyor eğer yüz verir ve her istediğini yaparsan.

bir gün de sen ondan bir şey iste bakalım ne yapacak? :)
0
daysleeper
(10.02.09)
sen de ondan bişey yapmasını iste. büyük bişey olsun. bak bakalım tepkisi nasıl olacak...
0
kabablanka
(10.02.09)
ben senin yerinde olsam bi dahaki isteğinde direkt olarak "olm bi kerede işin olmayınca ara dişimi kırıcam lan" derim. eğer kasten böyle davranıyosa ehe mehe yapıp aynı tavrı göstermeye devam eder ve ben de direk mallar sürüsüne eklerim arkadaşı, ama arkadaş farkında olmadan böyle bir tutum içine girdiyse, hanzoluğunu farkeder ve tavrını değiştirirse samimiyeti çıkar ortaya ve arkadaşlığa devam ederim.
0
hevipeyra
(10.02.09)
adam besbelli kullanıyor. sinir oldum bak şimdi. kullandırmayın kendinizi, efendim. normalde bir selamı esirgeyen adama yardım etmeyin.ısrarla başınızdan savınız. yazdığında esc tuşuna basın. arayınca telefonun sesini kapatın. öyle adama böyle muamele.
0
girl in a coma
(11.02.09)
sen de ayni sekilde yardim iste, ayni ictenlikle yardim ediyorsa tamamdir, bir de arkadaslarin dedigi gibi yardim etme bi kere de nasil davranacak sonra, yani deneme yanilma yollariyla olculur durum, iyi sanslar. ha oyleyse de dunyanin sonu degil, cogu insan yapiyor bunu zaten.
0
ermanen
(11.02.09)
bence şöyle düşün; bu kişi msn'e milletle muhabbet etmek yerine "yazan-eden, soru soran olursa cevaplayayım, beklediğim kişiler de netteyse bi kaç sorunum var çözebilecekleri onları konuşayım tarzında giriyorsa" ve de aynı şekilde telefonu da bu amaç için kullanıyorsa --- (çünkü benim de düşünce tarzım bu, oturup insanlarla msnden millete naber nasılsın falan diye muhabbet açmayı pek sevmem, yazanı cevaplarım, aynı şekilde telefon konuşmalarımı da kısa keserim.) --- yani seni kullanmasından değildir, genel yaşam anlaşıyı böyledir. asıl önemli olan seninle beraber olduğunda nasıl davrandığı. ha her yan yana geldiğinizde de arada bişeyler isteyip duruyorsa onun amacı bellidir, ama dediğim gibi eğer arkadaş ortamlarında gayet normal davranıyorsa yoktur bişey. takma bu kadar.
0
3 atli 7 katli
(11.02.09)
yazılanların hepsini okudum ve sana laflar hazırladım :P
şaka maka, tavsiyelerden uyguladığın olursa sonuçlarını yazarsan çok makbule geçer.
benim tavsiyem kendisine sor. açıkça söyle, sonra aynı şekilde hissediyorsan yol ver gitsin. ne gerek var uğraşmaya, 6 milyar insanız şuracıkta, seç beğen al.
0
electropie
(11.02.09)
yanlış anlama abtash sadece sunu soracağım. anlattığına göre senin burada selam veren taraf olman gerekiyor. daha önce kaç kere selam verdin bu arkadaşa da sallamadı önce onu bir bilmek lazım. zira insanlar içerisinde 2 kategori var bu çeşit muhabbetlerde. 1 selam verenler 2 selam alanlar. ben kendimi her zaman selam veren kategorisinde görmüşümdür. vefa benim için önemlidir hani arkadaşlarımın arada onları düşündüğümü bilmesini isterim. diğer insanlar ise genellikle arkadaşlarını düşünmekten ziyade hayatlarına konsantre olurlar ama bu da onların arkadaşlarını düşünmüyorlar anlamına gelmez. anlatmadığım bir 3. kategori daha var ama onlardan tiksindiğim için buraya yazma gereği duymadım zira ne arar ne sorar işi düşünce arar. şimdi bunları da düşünmek lazım. eski arkadaşlıklar hatrına gelip yardım istemiş olabilir. o adamın yerinde sen de olabilirdin sonuçta. kızdırmak amacıyla sormuyorum sadece meraktan sizin hiç görüşme girişiminiz oldu mu kendisiyle?

yani daha geçenlerde ortaokulda çok sevdiğim ama lise yıllarının bizi ayırdığı 2 arkadaşımla görüştüm ve kaldığımız yerden devam ettik. bu adamlar bana bir iş verse seve seve yaparım ve benim bir işim düştüğünde de ellerinden geleni ardlarına koymayacaklarını bilirim. bu insanın bu işinde ilk akla gelen siz olabilirsiniz "ya bu işi yapsa yapsa...." gibi ya da ilk önüne çıkan olabilirsiniz "lan şuna bir sorayım"...

sizin bu konudaki hatanız şu olabilir aslında samimi olmadığınız bir insana yardım ediyorsunuzdur o size batıyordur. Arkadaşına söyle "ya ben bunca yıldır senden bir merhaba bekledim muhabbet için (tabi bu muhabbeti kurmak için çaba da sarf ettiğiniz anlamına geliyor arada selam falan vererek) ama sen yıllar sonra sadece işin düşünce geldin. git bi daha da gelme"

çok fazla kafa yormaya gerek yok ya değecek insan vardır değmeyecek insan vardır. değmeyecek insansa zaten uğraşmayın.
0
atrin
(11.02.09)
adamın yaptıgı o kadar kötü bişey değil, senin yaptıgın da enayilik değil. ben de oyle durup dururken aramam kimseyi, işim olunca ararım, hem sohbet muhabbet, hal hatır sorarım hem işimi sorarım, hem de adamla gorusmus olurum. çok samimi oldugum iki üç arkadas dısında kimseyi arayıp da naber nasılsın demem yani. bana da sitem edenler oluyor işin düsünce arıyorsun diye ama birbirimizi yanlıs anlayacagımız insanlar değiller. öyle birisinden arayıp da bişey istemem zaten kolayca. ama bunlar zamanla hem kişinin kendi kişiliği, genel tavırlarının oturması hem de çevresinin kendisi gibi insanlardan oluşmasıyla oturan şeyler. yıllar içinde düzene giren bir şey. beni de birisi arayıp bir yardım istese, bu adam beni işi düsünce arıyor diye düsünmen. elimden gelen birşey varsa ardıma koymam yardım ederim.

bence bunu düsünme hiç, ne geliyorsa içinden onu yap. kullanılıyorsan da bir süre sonra yardım etmek içinden gelmez olur, sallarsın gider biter.
0
tcyx
(11.02.09)
Klasik hikaye.

Yanlış falan yapmıyor o arkadaşın. Bunu ilerleyen yıllarda anlıyor insan. Organize görüşmelerde de olsa, ilişkinizde başka sorun yoksa, bu anlattıkların, büyük şehir yaşam kültürünün, insanları içinde kalmak zorunda bıraktığı kapanlar, tuzaklar aslında. Pop kültürün sorunu, sistemin sorunu yani.

Bence tabi...
0
delikan76
(11.02.09)
(11)

alkol kafasi degisken midir?

sezaryan
demek istedigim her icki cesidi farkli bir sarhosluk mu saglar yoksa hepsi ayni bokun laciverti mi.? eger oyleyse bunun bilimsel bir aciklamasi var mi? ornegin ben viski ictigim zaman kafam istedigim gibi guzel olmazken bira yani bildigimiz dandik bira ictigimde kafam anlatilmaz hos oluyor.neden boy
demek istedigim her icki cesidi farkli bir sarhosluk mu saglar yoksa hepsi ayni bokun laciverti mi.? eger oyleyse bunun bilimsel bir aciklamasi var mi? ornegin ben viski ictigim zaman kafam istedigim gibi guzel olmazken bira yani bildigimiz dandik bira ictigimde kafam anlatilmaz hos oluyor.neden boyle peki?
0
sezaryan
(10.02.09)
alkolik ickiler uce ayriliyor aslinda:
bira, sarap ve spirit(damitilmis alkollu icki)

bira genelde arpadan bazende patates ve diger tahillardan yapiliyor, genelde kisa bir sureligine bekletildikten sonra fermentasyon seklinde uretiliyor

sarap ise uzumden ve bazen de baska meyvelerden yapiliyor, bu ickinin ise uzun bir fermentasyon ve yillandirma asamasi oluyor.

spiritlerin yapiminda ise fermentasyondan sonra distilasyon yapiliyor, boylece alkol konsantrasyonu saglaniyor.

yani kisaca yapim asamalari ve ham maddeleri, icimi etkiliyor.. biraz da psikoloji, damak tadi ve metabolizma..
0
ermanen
(10.02.09)
bende hepsinde aynı sarhoşluk oluyor. sadece içeceğin içindeki alkol miktarına bağlı olarak kafayı buldurma süresi değişiyor içkiden içkiye göre.
0
daglien
(10.02.09)
soylenebilecek seyler bence ickiye gore degil de sahisa gore degisken seyler.

ornegin ben 2-3 bira ile cakir keyif olan bir adamken, bir yurtdisi gezimde kendimi eglence ile birlikte ickiye vurmus ve sarhos olma esigimi 15-20 tane 330ml.lik biraya cikarmistim.

dahasi, ayni gezide bir gun 5 shot absinth ictikten sonraki gunler 1 sise tekila, 1 sise bacardi gibi ickiler sek su gibi gider olmustu. o raddeye gelmistim ki artik sarhosluk durumu yalnizca etrafin donmesi ve konusma guclugu seklindeydi. fakat sizmiyor, sacmalamiyor, yollarda fink atabiliyor ve sohbet edebiliyordum.

tum bunlari yapmak 2 bira ile giden adam icin fenafillah'a ermek demektir. o yuzden sorunun kesin bir cevabi olmadigini dusunuyorum ve cevaplarin da oznel olacaginin akilda tutulmasinda fayda goruyorum.
0
nochristrequiress
(10.02.09)
ben fermante ickilerle damitik ickiler karsilastirmasindan ziyade genel olarak icki turlerinin bizde yarattigi mental bakin tekrar yaziyorum m.e.n.t.a.l etkisinden soz ediyorum..yani hepsinin icinde etil alkol var; az yada cok ..ister arpadan ister seker kamisindan olsun ayni sarhosluk etkisini yapar diyebilirmizyiz. yoksa raki hakkaten insani daha agresif hale sokar , tekila insani costurur gibi tespitlerde bulunabilir miyiz? bulunursakta bunu hangi argumanlara dayandiririz? bi ara utah university nin mouse party die bi calismasi vardi her uyusturucun beyne etkisiyle ilgili. alkol iceren ickilerde kendi iclerinde uyusturucu cesitleri gibi farkli "kafalara" sahip olabilirlermi?
0
🌸sezaryan
(10.02.09)
Su an vaktim yok, daha sonra bu soruya cevap yazacagim.
0
wpi
(10.02.09)
şarap genelde hüznü temsil eder. bu nedenle yaptığı kafa daha çok üzücü olaylara çalışır. ama örneğin bira daha pop bişeydir, eğlendirebilir de. rakı ciddileştirir adam olanı.
0
oldu görüşürüz
(10.02.09)
hakkaten oldu gorusuruz yani :)
0
🌸sezaryan
(10.02.09)
Aslinda konu kapanmis gibi gorunuyor ama bir iki ekleme yapmak isterim:
1-Ickideki alkolun emilimi genelde az miktarda midede baslamakta ancak en cogu ince barsak yukari kesiminde olmaktadir. Bu nedenle mideden ve barsaktan emilimine etki eden hersey alkolun kafa yapici etkisini hizlandirip yavaslatabilir. Ornegin, yagli mezeler ile alkol alinirsa etkisi yavas ortaya cikar. Hizli ve yogun -sek- alinirsa emilim cok hizli olur ve beyin hizli etkilenir.
2-Ickilerdeki -ozellikle bira ve sarap gibi yogun fermentasyona ugrayanlar- alkol disi bazi maddelerin de sarhosluk veya alkol yan etkisine katkilari vardir. Ornegin sarap bazi insanlarda siddetli basagrisi yapar. Bunun nedeni tamamen alkol disindaki fermentasyon urunleri ile alakalidir.
3-Alkol karaciger ve bobrekte ortadan kaldirilir. Aldigimiz ilaclar, yedigimiz yiyecekler, daha once alkol alip almamamiz -yukarida absinth sonrasi bacardi orbeginde oldugu gibi, vucut alkol yikimina hazir ise sonra alinacak alkol ok hizli metabolize olur ve hic icmemis gibi oluruz, bu da dozun giderek artmasina neden olur, yani alkolizmin beyin disi en onemli nedenidir- gibi faktorler alkolun yikim hizini gunden gunde degistirebilir ve ayni icki ve miktari ile 2 ayri gunde farkli hissedebiliriz.
4-Sizin orneginize gore sizin "yavas alkol metabolizoru" oldugunuzu dusunurum. Viski hizla carpiyor sizi, cakirkeyf ve guzel ucma hali olmadan pilot oluyorsunuz, bu nedenle distile alkolden uzak durun derim. Hatta bu ickiler ile alcohol flushing denilen terleme ve vucutta kizariklik-kasinti gibi sikayetleriniz olabilir. Boyle bir durumda alkol daha fazla kanser ve karaciger sirozuna neden olmaktadir bilesiniz...
Pilotaj hatasiz aksamlar dilegi ile aziz dostlar.
Drink responsibly ;)
0
paramedic
(10.02.09)
sarhoslugu sormussun, o da hem fiziksel hem de mental etkilerin ve bunlarin da birbirini etkilemesinden olusuyor, bunun ilk bilimsel aciklamasi da ickinin iceriginden ve yapim asamasindan geliyor, sadece etanol deyip gecmemek gerek yani. senin vucudunun kimyasal yapisina hatta alkol dehidrogenaz enzimlerine bile bagli. psikoloji kismini da beyin aktivitelerin ve hormonlarin da rolu var yani fiziksel degisimlerin psikolojinde rolu var, ayrica senin biyolojine ve hatta alkolik gecmisine dahi bagli.

su konuyla da ilgili olabilir, istemsiz sartlanmayla ilgili:
en.wikipedia.org
0
ermanen
(10.02.09)
sezaryan,

alkolun psikolojik etkilerinin, ya da dedigin gibi "kafasinin" ictigin ickinin cesidine gore degismiyor olmasi lazim. Yani benim bildigim kadarila tekilanin mutlu, sarabin huzunlu yaptigini gosteren bir calisma yok.

Ama boyle iddialarda bulunan kisiler olabiliyor. Benim bir arkadasim tekila ictiginde saldirganlastigini iddia ederdi mesela. Bunun sebeplerini aciklayabilecek bilgim yok ama genel kaninin boyle iddialarin dogru olmadigi yonunde oldugunu dusunuyorum.

Sarhosluk derecesinin kisinin sarhosluk beklentisinden ve baska psikolojik faktorlerden etkilendigi dogru olabilir. Bu iddiada bulunan bir arastirmanin haberini okudugumu hatirliyorum.

Alkollu ickiler hakkinda su kaynaga bakmani tavsiye ederim:
www2.potsdam.edu
0
wpi
(11.02.09)
çok alakasız olcak ama tekile içince saldırganlaşan arkadaşlarım var

hani kız arkadaşının boğazına bıçak dayayan da var,(ki alkole çok alışıktır her gün içer )
arkadaş ortamında içilince hadi birbirimizi tokatlamaca oynayalım yapanlarda var,



ayrıca,

rakı bizde hüzünlüdür ağır abidir ama
atıyorum yunanistanda uzo içersin adamlar UZO diyenaralarla shot shot da tüketebiliyorlar ürünlerini


sosyo kültürel ortama bağlı tüm olay bence
0
demlikposet
(11.02.09)
(13)

[ekşi duyuru] ekşi duyuru'da free tagging / serbest etiketleme mümkün olsa?

loststone
ne diyorsunuz bu konuda yoldaşlarım?
ne diyorsunuz bu konuda yoldaşlarım?
0
loststone
(10.02.09)
etiketleme derken?
0
desdinova
(10.02.09)
last.fm'deki gibi, kullanıcılar soruları tag'leyebilse böylece keyword'lerle soru arayabilelim demek istiyor loststone. valla compumaster'a sormak lazım en nihayetinde. belki sadece yazarlara tagging (etiketleme) serbest olabilirse abuse edilmeden kullanılabilir.
0
deckard
(10.02.09)
güzel olur tabi.
0
ozdek
(10.02.09)
arama olayını çok daha faydalı yerlere taşır, güzel olur.


mesaj çok olsun ki, çok istediğimiz anlaşılsın diye yazdım işte.
0
abtash
(10.02.09)
10 numara olur.
0
flawless victory
(10.02.09)
böyle en üstte de en çok girilen konularla ilgili girilme sayısına göre büyüklü küçüklü yazan linkler olsa "word sayfa numaralama", "yemekteyiz", "pegii pegii huuu diyen şarkı" falan şeklinde. siteye giren ilk onu görse, soruyu yazmadan oradan tıklayıp benzer sorulara ulaşsa.
0
kibritsuyu
(10.02.09)
yapilabilir. bunu da not edeyim.
ama abuse edilebilitesi cok yuksek.
0
sourlemonade
(10.02.09)
dediğim gibi, sadece yazarlar tag'leyebilse abuse edilmez bence, ya da en azından bition'daki gibi (ama daha kalabalık) bir ekip kurulabilir vs.
0
deckard
(10.02.09)
benzer bir istek gelmisti sanirim. ama bu serbestligi pek anlayamadim. bitionda tagger'lar var mesela moderatorlerin yaninda onlar da mi olsun istiyorsunuz anlamadim? yoksa herkes taglesin mi istiyorsunuz? eger ikincisini soyluyorsaniz, assert h'in dedigi gibi abuse olabilir fazlasiyla.
0
katafalk
(10.02.09)
abuse etmeyecek kisiler tarafindan olsa olur iste, ama arama kismi gelistirilirse daha da sukela olur bence..
0
ermanen
(10.02.09)
i love it that way.

tag: backstreet boys, şarkı, şarkı sözü

modunda ise, i love it that way. aman tanrım kısır döngü.
0
artful dodger
(10.02.09)
bence de güzel olur aslında yapılabilirse. bition'daki gibi ekip de kurulabilir.
0
sanal uyku
(11.02.09)
ne kadar sade o kadar iyi gibi ama bilemedim.
0
desdinova
(11.02.09)
(7)

Sevgililer Günü Hediye

fundamental
sevgililer günü yaklaşıyor malum kız arkadaşa ne alınır?
sevgililer günü yaklaşıyor malum kız arkadaşa ne alınır?
0
fundamental
(10.02.09)
sevgilin neleri sever, nası bir tarzı vardır. bundan bahsedersen biraz daha iyi yardımcı olunur bence.
hoşuna gidebilecek bi takı alabilirsin; deniz kabuklu olur ne biliyim el yapımı (pahalı olmayan) hoş bir şey olur.
hediye almazsın ama romantik ve eğlenceli bir gün planlıyabilirsin.
bazıları için bi buket çiçek bile yeterlidir.
mesela çok izlemek istediği bir oyun vardır ona götürebilirsin, sürpriz olur... oyunun biletlerini hediye paketi yapar verirsin ona...
başta dediğim gibi biraz daha özgülleştirmek daha iyi.
0
turunun son ornegi
(10.02.09)
kirmizi gullerle dolu bir ucak gemisi diyecem abes kacacak, pelus ayi diyecem klise olacak, altin buda heykeli diyecem sacma gelecek, yuzuk alsam yanlis anlayacak yersiz bir umutla dolacak, resminin yapbozu desem ayaga dustu o da oeh diyecek icinden, plaket yaptir diyecem, bu ne benle sevgili oldun diye odul mu veriyorsun diyecek, cicek hele hic olmaz onu yorum bile yapmiyorum, araba al diyecem butceni bilmiyorum ki, kitap alsam okumayacak, tozlanacak o raflarda, telefon olmaz, saat olmaz, parfum, makyaj, ayakkabi, canta, kiyafet hic olmaz. arsa alim desem kendime alirim, ne diyorum yahu, unut burayi, gokyuzunden yildiz ya da okyanustan tropikal ada alsak ikimizin parasi bile yetmez ama orjinal fikir yine de hmmm, bence sevgililer gununu al sen, yerine de normal bir gun koy, yok bunu da begenmez, is zor vallahi, neyse uzatmayim asagidaki (veya bunu yazarken biri benden once yazmissa yukardaki) cevaplardan birini begenirsin heralde, benden bu kadar, sevgili gunler...
0
ermanen
(10.02.09)
diğer klasik sevgililer gibi hediye almak yerine sevgililer gününü görmezden gel.sevgili olma olayını kalıp haline getirme.

illa da hediye dersen ; www.miktarz.com 'a bak bi
0
bugax
(10.02.09)
valla bir ara yıldız satın almak modaydı. burç grubuna göre falan. hatta o yıldızın adına kayıtlı tescil belgesi, yıldız kolye tarzı bir şeyde gönderiyorlardı da adres neydi onu hatırlayamadım.

edit yapmadan bulurum arkadaş adres şu; (git: www.yildizal.com)
0
phonex
(10.02.09)
wolkymus
(10.02.09)
takı, çanta, basit aksesuarlar bence mutlu eder. ama mutlu olmasını garantilemek için bir gün öncesinden onu şaşırtacak birşeyler yapabilirsin. böylelikle onun büyüsü kaçmadan 14 şubat gelir, sen ne alsan o sevinir. şaşırtacak derken hani böyle insan beklemediği anda dolabında bi ufacık gofret bulur, şeker bulur, bir de not bulur sevinir filan ya, bu mantıkta bişey. sen geliştir artık. böyle ay aşkıııııııım dedirtecek birşey...
kızlar genel olarak maddi değeri olan bir hediye beklerler. mesela başka bir arkadaşın bir deniz kaplumbağasını evlat edinin fikri de güzeldi. ama bir kız tek hediye olarak bir deniz kaplumbağasının kendi adına evlat edinilmiş olmasına çok sevinmez, azcık sevinir. özel bir hediye de bekler. ne bileyim 20 liraya bir takı 10 liraya da bir kaplumbağa evlat edinmiş olursan o zaman mutlu olur.
böyle diyorum ama ben pek sevgililer günü hediyeleşmelerini sıcak bulmam. prensip olarak sevgilimin beğendiği bir şeyi ay bu sana çok yakıştı bunu sana ben alayım der, garantili alırım. ama bu kısa süreli ilişkilerde işlemez. özellikle ilk yıl hediyelerin biraz önemi oluyor. ya zaten hediyeleşmek güzel birşey. olaya bir de bu açıdan bakmak lazım. başka bir insanı mutlu etmek filan?
0
bir kavanoz recel bunlarda gecer
(10.02.09)
bi desen ya da figür çiziktir. onu kolye olarak yaptır. emek desen emek, özel desen özel, değer desen değer ;)
0
frtsglm
(11.02.09)
(23)

Mağaza için isim

naanick
merhaba arkadaşlar olayı kısaca anlatmaya çalışacağım.şimdi bu sözlük ahalisi olarak sevmediğimiz tikky - con con tipler varya. onlar birde bok gibi para harcamak için tatile türkbükü denen bir yere gidiyorlar.işte bu türkbükü'nde bir mağaza açılacak. giyim mağazası. daha doğrusu bir mağaza zaten va
merhaba arkadaşlar olayı kısaca anlatmaya çalışacağım.

şimdi bu sözlük ahalisi olarak sevmediğimiz tikky - con con tipler varya. onlar birde bok gibi para harcamak için tatile türkbükü denen bir yere gidiyorlar.

işte bu türkbükü'nde bir mağaza açılacak. giyim mağazası. daha doğrusu bir mağaza zaten vardı bu sefer yeri değişecek ve ismi değişmeli. müşterileri genelde bu çağla şikel, derin mermerci, eda taşpınar gibi sosyete tayfası. haute couture elbiseler olacak.

şimdi bu mağaza için bir isim önerebilir misiniz ? böyle sade ve şık durması gerekiyor.

biz işin içinden pek çıkamadıkta. bu derece kişiye özel ve kişiye göre değişebilecek bir soru sorduğum için üzgünüm ama yardımınız gerekiyor.

hepinize şimdiden teşekkürler.
0
naanick
(09.02.09)
sosyete tayfası otantik şeyleri sevdiği için
"urba" diyorum.

hem urban gibi bir yandan.
0
kahvegibi
(09.02.09)
türkbük style? çok atmasyon oldu, dur az daha düşüneyim ben. :)
0
hevipeyra
(09.02.09)
Jakost
0
rimednac
(09.02.09)
(bkz: Giy-inn)

Biliyorum çok iğrencim.
0
ataturkiye
(09.02.09)
kahvegibi: bak bu biraz değişik geldi hem giysi demekmiş bilmiyordum.
havipeyra: türkbük style olmaz çünkü kısa, net, sade ve dikkat cekici olması lazım.
ataturkiye: ya giy-inn gerçekten basit duruyor gibi =)
rimednac: bir anlamı varmı jakost'un ?
0
🌸naanick
(09.02.09)
kardeşler haute couture
şekil şemal giyim
materyalist elbise
0
kriker
(09.02.09)
başka amaçlı olsa isminin türkçe olması konusunda ısrar ederdim ama ne yazıkki züppelerimiz olsa olsa italyanca bi ismi beğenir, destekli şekilde sallayın bişiler.
0
nicin ben
(09.02.09)
ikon ya da icon
0
alkolikfedai
(09.02.09)
garabato ispanyolca seksapel demekmiş ama bilemedim...
0
hevipeyra
(09.02.09)
nicin ben: evet türkçe hiç ilgi çekmez bu durum da ben de bunun zorlugunu yaşıyorum.

alkolikfedai : icon ve ikon bu sektör için patent altında onu düşünmüştük ama olmadı

havipeyra: bunu da aldım listeye sağol
0
🌸naanick
(09.02.09)
shojo mu orası?
0
cedilla
(09.02.09)
-carnelian

akik taşı demek.
0
aks-i endaz
(09.02.09)
maaza :D
0
artikbenimdebirvolvomvar
(09.02.09)
aks-i endaz ve sopiro : böyle bir çırpıda söylenecek tek heceli gibi olan isimler daha makul. çünkü nedense bunlar daha cok akılda kalıyor ve genelde orada mağazaların isimleri bu tip.

artikbenimdebirvolvomvar: bunu da düşünmüştük ama kabul görmedi vallahi =)

cedilla : mesaj olarak attım cevabı.
0
🌸naanick
(09.02.09)
for ikoncan :)
0
madrigal
(09.02.09)
türkdükü
0
karadenız1111
(09.02.09)
magnetismo italyanca' da çekicilik gibi bir anlama geliyor. fonetiği hoş gibi sanki. zaten italyanca' nın fonetiği hep güzel gelir bana... :)
0
hevipeyra
(09.02.09)
dur kelime oyunlu çok iğrenç bir espri yapıcam.

avatar: son türkbükücü
0
coffee and cigarettes
(09.02.09)
ribera veya costa (: ispanyolca sahil demek.
0
i am 6 do you wanna be 9
(09.02.09)
"sibelius" hem basinda sibel var, hem de sibel diil....sibelius- finlandiyali bir besteci, cok ünlü bi keman koncertosu var. özenti sosyete bayilir böyle seylere.
0
dermuzisye
(09.02.09)
Vien
Ronda
Fiesta
Poz
Kosta
imaj
toledo
liparis
verona
0
ermanen
(09.02.09)
ruby
agate

Ekleme: modem
0
pyro clustic flow
(09.02.09)
arkadaşlar hepinize çoooook teşekkür ederim.

biz bir taneye saplanıp kalmıstık hiç alternatif çıkmıyordu. ama şimdi 1 yerine 5-6 isim var.

iğrenç olanları da yazdım bi kenara hesabını soracağım sonra :P

bitanesiniz siz.
0
🌸naanick
(09.02.09)
(4)

mitomani

jirki
mitomani'nin sebepleri, varsa tedavi yöntemleri vb. bilgileri nerelerden bulabilirim? kaynaklar ingilizce ya da türkçe olabilir, fark etmez. bu hastalıkla ilgili önerebileceğiniz kitap vs. var mı? freud'un bu hastalıkla ilgili görüşleri var mı? hatta bu bir hastalık mıdır? çok önemli çok önemli çok
mitomani'nin sebepleri, varsa tedavi yöntemleri vb. bilgileri nerelerden bulabilirim? kaynaklar ingilizce ya da türkçe olabilir, fark etmez. bu hastalıkla ilgili önerebileceğiniz kitap vs. var mı? freud'un bu hastalıkla ilgili görüşleri var mı? hatta bu bir hastalık mıdır?

çok önemli çok önemli çok önemli!...
0
jirki
(09.02.09)
kabal
(09.02.09)
wikipedia yetersiz.. bana hayvan gibi bir kaynak lazım.
0
🌸jirki
(09.02.09)
mabl
(09.02.09)
zaten wikipedia'nin footnote kisminda geciyor isaretlediginiz kaynak. wikipedia'nin kullandigi kaynaklar hayvan gibi oluyor genelde.
0
ermanen
(24.04.09)
(4)

Pembe Panter kime benziyor?

sunay
sevgili benzeticiler,çizgi film karakteri pembe panter gerçekte birine benziyor ama kime. bu da kafamı kurcalayan saçma sorulardan biri.
sevgili benzeticiler,

çizgi film karakteri pembe panter gerçekte birine benziyor ama kime. bu da kafamı kurcalayan saçma sorulardan biri.
0
sunay
(07.02.09)
tabii ki Peter Sellers.
0
carcass
(07.02.09)
nicolas sarkozy benziyor biraz
0
ermanen
(07.02.09)
nicolas cage
0
islakkedisudankorkmaz
(07.02.09)
bence pembe panter nevi şahsına münhasır bir karakterdir. dolayısıyla onun herhangi birine benzemesi söz konusu olamaz. olsa olsa birileri ona benziyordur. teşekkürler.
0
selim alai
(08.02.09)
(5)

Electrofuck

ermanen
Electrofuck diye muzik turu mu olur yahu? Lastfm'de taglanmis bir suru grup var. Nasil bir genre bu boyle....
Electrofuck diye muzik turu mu olur yahu? Lastfm'de taglanmis bir suru grup var. Nasil bir genre bu boyle....
0
ermanen
(07.02.09)
öyle sallama bi tag işte. bi sürü insan da kullanmamış ya. baktım, "built by 13 people used 26 times" yazıyor.
0
tepedeki psychedelic adam
(07.02.09)
nasil boyle sacma birseye izin veriyorlar, gruplar kabul edince tamam mi oluyor?
0
🌸ermanen
(07.02.09)
orda grupların kabul etmesi diye bir şey yok ki. mesela neyzen tevfik'te hatırlıyorum british'tir metal'dir böyle şeyler yazıyordu bi ara. oraya da yazmışlardı hatta ne alaka bunlar diye. şimdi tekrar baktım yok öyle tagler. bu tarz şeyleri direk kontrol etmiyorlar da şikayet ya da silinmesi üzerine talep gelince müdahale ediyorlar bence.
0
tepedeki psychedelic adam
(07.02.09)
ekşi sözlük'te biri ortaya atmosferik yarrak metal diye bir şey attı. millet tuttu bunu, ona buna bu bkz'ı vermeye başladı. aynı mantık. yalnızca last fm'de göte girebilir olayı olmadığı için kimse laf etmez. bi ara ismail yk'nın tag'leri arasında bile atmosferik yarrak metal vardı.

last fm'in kendi içerisinde türettiği müzik terimi var bayaa.
0
deckard
(07.02.09)
ismail yk'ya hanzocore taglenmişti bi aralar. takılmamak lazım.
0
killarmy
(07.02.09)
(7)

ağlama ve baş ağrısı ilişkisi

bibakalim
ağladığımda başıma bi ağrı giriyo ve beynim sanki büyümüş de kafatasıma sığamıyormuş gibi zonkluyor. çaresinde değilim de neden ağlayınca oluyo bu iş onu anlamadım. anlasam ne olacak onu da bilmiyom. merak işte.
ağladığımda başıma bi ağrı giriyo ve beynim sanki büyümüş de kafatasıma sığamıyormuş gibi zonkluyor. çaresinde değilim de neden ağlayınca oluyo bu iş onu anlamadım. anlasam ne olacak onu da bilmiyom. merak işte.
0
bibakalim
(07.02.09)
kafa içi basıncın arttığından olabilir pekala.
0
the kene
(07.02.09)
basınç neden artıyor olabilir ki acaba?
0
🌸bibakalim
(07.02.09)
kan akışı hızlanıyor olabilir. sigara içiyorsunuz damarları tıkıyorsunuz da olabilir. salladım.
0
head
(07.02.09)
eger uzuldugumuz birseye agliyorsak stres olusuyor dogal olarak, ayrinca duzenli nefes alamadigindan beynine yeterli oksijen gitmiyor, kaslarin kasiliyor, ozellikle yuz kaslarin, hormonlarin ve duygularin degisiyor, psikolojik olarak da etkileniyorsun. daha sayim mi :)
0
ermanen
(07.02.09)
peki ağlamayı kestikten bi süre sonra geçmesi gerekmez mi bu durumda bunun hakkında bişeyler sayılabilir belki biraz daha.
0
🌸bibakalim
(07.02.09)
vucudunda degisiklikler olmus o kadar, aglama kesilince birden gecmez tabiki etkileri, zaamani da biraz da metabolizmana ve duygusalligina bagli...
0
ermanen
(07.02.09)
gözyaşlarınızı içinize akıtırsanız da inanılmaz baş ağrısı yapabilir.. nedenini bilmiyorum :)
0
moroff
(07.02.09)
(8)

Ben ne düşünüyorum?!?! (dini inancımın, görüşümün bir ismi var mı?? -izm'lerden anlayanlar!!!)

p shadow
efendim öncelikle öyle kendini bir yerlere koymaya çalışan biri değilim.. sadece merak ediyorum..ayrıca kimse ile (en azından şu anda) düşüncelerimi, inancımı tartışmak da istemiyorum.. basit bir soru soruyorum..her hangi bir dine inanmıyorum.. hatta din diye bir şeye bile pek inanmıyorum.. şöyle ki
efendim öncelikle öyle kendini bir yerlere koymaya çalışan biri değilim.. sadece merak ediyorum..
ayrıca kimse ile (en azından şu anda) düşüncelerimi, inancımı tartışmak da istemiyorum.. basit bir soru soruyorum..

her hangi bir dine inanmıyorum.. hatta din diye bir şeye bile pek inanmıyorum.. şöyle ki, insanların toplanıp tamamen aynı düşünceye sahip olabilcekleri bana mantıklı gelmiyor.. "biz yapıyoruz kardeşim sen inan inanma" diyen arkadaşlara selam eder farklı yerlerde münakaşa edecek kişiler bulmalarını rica ederim..

ha misal bir ateist ile bir başka ateist de aynı değildir.. ama fikirleri üzerinden o kişilerin hepsine ateist deniyor.. yalnız bu belli bir inançtan daha spesifik, kurallar falan yok, sadece fikir.. bu nedenle sanırım bir -izm arıyorum..

şimdi sonuç olarak bu inanç olayı zamanla okudukça araştırdıkça daha çok gelişiyor, daha 23 yaşındayım, pek bir şey gördüm ettim de diyemem.. ama şu anlık -izm -izm bakıyorum okuyorum ama her kafadan farklı ses çıkıyor gibi..

nasıl düşünüyorum? (hala araştırmakla, tartışmakla birlikte)
**öncelikle böyle yerlerde göklerde yaşayan yüce, insani özellikler taşıyan (birilerini sevmesi, kızması, düşünmesi, bilmesi vs) bir varlık olduğunu düşünmüyorum..
**bir güç var ise bu doğanın veya evrenin kendisi olduğunu düşünüyorum.. ama güneş falan değil.. ya doğa, ya evren gibi geliyor.. karma belki? ya da karma+doğa? hmm..
**cin peri melek şeytan falan değil ama bizim duyularımız ile algılayamadığımız canlılar olabilir.. aynı şekilde onlar da bizi algılayamıyor olabilir (belki alakalıdır diye bahsediyim dedim)
**çok sorgularım.. her şeyi iki açıdan da düşünmeye çalışırım.. sadece spesifik bir dini değil tüm din olgusunu.. insanın inanma ihtiyacını, bir güce inanmanın veya inanmamanın ne gibi zorlukları, kolaylıkları olduğunu algılamaya çalışırım..
**kuşkuculuk had saffada.. pek bir şeylere inanmayı sevmem.. ama bir dine inanmak kolay geldiği gibi ateizm de çok kolay geliyor.. bu ikisinin arası olması gerekir gibi düşünüyorum..
**pek çok dine, görüşe mensup arkadaşlarım var.. ama onlar bile inandıkları şeyi tam bilmiyor..

- anladığım kadarı ile deizm, bir güce inanma ama dinlere inanmama.. böyle bir şey var..
- yine anladığım kadarı ile panteizm, mutlak gücün doğanın kendisi olduğuna inanma gibi bir şey? buna benzer düşüncelerim de var..
-sanırım pananteizm de komple evrenin kendi içinde bir güç olduğuna inanıyor.. hmm belki..
-ateizm değil.. o da bana çok uymuyor..
-septisizm? var mı böyle bir şey din ile alakalı? veya benimle alakalı mıdır?

bu düşünceler ne tatta bir -izm'e girer? ne tür şeyleri incelemeliyim?..

çok uzun oldu yine ya.. kısa tutmayı beceremiyorum.. anlatma özürlüyüm..
0
p shadow
(06.02.09)
Surdan baslayip:
en.wikipedia.org

See also kismindaki:
ignosticism (ignostisizm)
antitheism (antiteizm)
agnosticism (agnostisizm)
Secular humanism
Secularity
Skepticism (skeptisizm)

gibi kavramlardan devam edebilirsin...
0
ermanen
(06.02.09)
niçin kendinizi bir çerçeveye sokmak, bir -izm'e dahil etmek istiyorsunuz ki? illa bir dine, bir topluluğa ait olmanız mı gerekli?

tarif ettiğiniz şeyler çoğu new age-yeni çağ öğretisinde vardır, hatta temelidir. bu öğretilerle ilgili birşeyler okuduğunuzda aaa bu benim lan diyeceksiniz.

bu öğretiler bazen din olarak adlandırılırlar ama aslında din denilemez.
0
mea maxima culpa
(06.02.09)
paganizm'e de bir bakabilirsin ama evet illa bi -izm'e girmek zorunda değilsin dediğin gibi, ama insan içten içe de merak ediyor :d

yukarda mesela agnostisizm, septisizm bir din gibi olmaktan çok bir düşünce akımı gibi. gerçi bütün dinler de bi yerde düşünce akımı gibi düşünebiliriz ama. mesela paganizm doğanın tanrıyla özdeş olduğunu düşünebiliyor diyebiliriz kısaca ama orda tanrı ve tanrıça da vardır. ama septisizm'i düşünürsen her şeye kuşkuyla yaklaşmaktır. ne tanrı ne inanç bunlarla ilgili bişey yoktur yanılmıyorsam.yani bişey yoktur derken bunlara diğer şeylerden farklı yaklaşmaz septikler, onlara karşı da diğer her şeye olduğu gibi aynı şekilde kuşkucu yaklaşırlar. ama okumak lazım tabi bunları şimdi yanlış bilgi mi verdim diye kuşkulanıyorum mesela :)

ama illa net bir -izm, -ist istiyorum dersen ben de panteist diyesim var senin için derim. hatta septik panteist :)
0
tepedeki psychedelic adam
(06.02.09)
ya sen şimdi öyle yazmışsın ki biraz ondan var bundan var ve bunların bir kısmı başka bir kısmıyla çelişiyor. bunların hepsini kapsayan bir izm bulamazsın. senin kuşkucu yönün biraz daha ağır gibi. bu yüzden septisizm.


ayrıca ateist örneğine de katılmak mümkün değil. çeşitli kavramlarla kafayı iyice bulandırmamak adına belli bir görüşü savunanlar genelleniyor kahve sohbetinde. mezhepler gibi düşün. sünni'si de müslüman alevi'si de.
0
emrag
(06.02.09)
(bkz: p shadowizm)
0
sui
(06.02.09)
gâvur musun lan sen???**
0
desdinova
(06.02.09)
efendim bu cevap olayının pek sevilmediğinin farkındayım ama yapıcam evet..

@ermanen; gönderdiğin linkden izmleri incelemeye başladım teşekkürler..

@mea maxima culpa; size zaten mesaj attım.. ama daha aura nedir çakra nedir onu bilmezken pek çakralarınızı açmaya gelebilceğimi sanmıyorum..

@tepedeki psychedelic adam; size de mesaj atmıştım zaten.. septik panteisti tuttum =)) hem bana çok uzak da değil.. ne olduğumu bulana kadar biri sorarsa böyle birşey olduğumu söyler daha çok kafa karıştırabilirim artık nihaha..

@emrag; hmm benim örnek kötü oldu sanırım ama olsun o mühim değil.. bende öyle septik bir hava sezdim ama belki düşüncelerim daha çok ham diye de olabilir.. yine de zaten ben şu halini merak ediyodum.. septik fikirlerde olabilirim sanırım.. yani çok da atmamışım.. onu da araştırayım..

@stephenie; evet kalıba sokmak değil de belki soranlara iki saat kendimi anlatmak istemiyorum içten içe.. bu olabilir.. apatheism için sözlükte pek bir şey yazılmasa da onu da araştırayım..

@mrtksn; sağol iyiyim, mrtksn cevap verir mi diye merak etmiştim.. aslında bi de want2die'ı bekliyorum ama bakalım..
toplaşma olayını kavradım saol.. ama yine de bana pek uymuyor diyeyim.. neden bilmiyorum.. şu anlık öyle.. uymuyor..
mrtksnizm hoşmuş aslında.. sadece tavana bakıyosunuz ha?.. hmm.. kızlar da gelio mu =P

@sui; evet sonunda ona varıcam sanırım.. bende cemiyetimle çarşambaları bi buçuk saat feybukdan çetleşerek ibadet yaparız.. hem günler karışmasın şimdi..

@desdinova; ahaha süperdi.. ah bi bilsem ne olduğumu..
0
🌸p shadow
(06.02.09)
belirtilere bakarsak; miksizm.
0
dunyayi kurtaran adamin babasi
(06.02.09)
(1)

kafası güzel kirpi hayvanı

gunetapar
(bkz: #3585608) denmiş ki efendim kirpiler ve domuzlar otun dibine vurup banamısın demiyorlarmış. yazar da gitmiş eseri kalmş. merak ettim fikri olan bu konuda? bilmem ne..
(bkz: #3585608) denmiş ki efendim kirpiler ve domuzlar otun dibine vurup banamısın demiyorlarmış. yazar da gitmiş eseri kalmş. merak ettim fikri olan bu konuda? bilmem ne..
0
gunetapar
(06.02.09)
Surda, hayvan deneylerinden bahsetmis bir sitede de yaziyor:
www.ypte.org.uk

"A hedgehog can eat enough opium at one sitting to keep a hardened drug addict high for a fortnight."
0
ermanen
(06.02.09)
(8)

ıslık çalınca öten alet

hevipeyra
zamanında böyle bir şey vardı, bilenler bilir. ıslık çalınca voink voink diye öten, anahtarlık gibi bişeydi sanırım. böylece anahtar v.b şeyler kaybolsa da rahat bulunabiliyordu. sorum ise malumdur sanırım. şimdi böyle bir alet satılıyor mu biyerlerde? satılsa süper olmaz mı?
zamanında böyle bir şey vardı, bilenler bilir. ıslık çalınca voink voink diye öten, anahtarlık gibi bişeydi sanırım. böylece anahtar v.b şeyler kaybolsa da rahat bulunabiliyordu. sorum ise malumdur sanırım. şimdi böyle bir alet satılıyor mu biyerlerde? satılsa süper olmaz mı?
0
hevipeyra
(05.02.09)
yahu yok, bahsettiğim şey sadece ıslık çalınca ötüyordu. başka bi sese ötmüyordu. yok mu hatırlayan?
0
🌸hevipeyra
(05.02.09)
o parmağı şıklatınca öten birşey vardı,sanırsam bir televizyon firması kumanda için tasarlamıştı fakat anahtarda filan varmı bilmiyorum.
0
madrigal
(05.02.09)
böyle bişey işte dediğim. bunun türkiye de satışını yapan yer yok mu?
0
🌸hevipeyra
(05.02.09)
tam benim sorunuma uygunmus yahu, niye daha once sormadin :)
0
ermanen
(05.02.09)
sorunu okuyunca aklıma geldi zaten. :)
0
🌸hevipeyra
(05.02.09)
www.enilginc.com da satılıyor.
0
cereal killer
(05.02.09)
evet, budur. teşekkürler...
0
🌸hevipeyra
(05.02.09)
denk geldi, soruyu da görmüştüm önceden:
www.buldumbuldum.com
0
sanal uyku
(12.02.09)
(9)

Anahtarim kayboldu !!

ermanen
Disarda degil evin icinde kayboldu, ev de kucuk birsey zaten. Normalde masanin ustunde veya yatakodasinda her zaman koydugum yerde olmasi gereken anahtar yok oldu. Aslinda kapiyi actiktan sonra nereye koydugumu %100 hatirlamiyorum ama koyulabilecek cok da fazla biryer yok evde. Sonucta evi de 1 saat
Disarda degil evin icinde kayboldu, ev de kucuk birsey zaten. Normalde masanin ustunde veya yatakodasinda her zaman koydugum yerde olmasi gereken anahtar yok oldu. Aslinda kapiyi actiktan sonra nereye koydugumu %100 hatirlamiyorum ama koyulabilecek cok da fazla biryer yok evde. Sonucta evi de 1 saat aradim nerdeyse. En garip yerlere bile baktim. Simdi tek bir secenek daha vardi aklimda. Aksam bir arkadas gelmisti eve, sonra bu bana oyun mu oynadi acaba diye dusundum. Aradim bu arkadasi, yanlislikla anahtari almis olabilir misin falan dedim (bu kismi da zorla soyledim zaten), yok dedi, uykuluydu zaten bir de. Ama aklima hala baska birsey gelmiyor, yani iyi bir arkadasiniz boyle bir saka yapabilir mi? bu arkadas aldiysa ve soylemiyorsa baska nasil bir yontem uygulayabilirim? Aldigindan da emin degilim cunku gunahini da almak istemiyorum. Muallakta kaldim yahu...

edit: cope bile baktim yahu:(

edit2: kapi disina, ayakkabi iclerine, yatak altina, nevresimlerin icine, cope, banyo klozetine, kuvete, torbalara, yahu heryere baktim heralde, ev buyuk degil zaten, mobilya falan da yok..

edit3: buzluga bakmadim, aklima gelmemis o, evde de degilim su anda, gidince bakarim, isyerindeyim, kapiyi da guvenlige kilitlettirdim
0
ermanen
(05.02.09)
Koltukların arasına sıkışmıştır, cebinizdeki delikten astarın arasına düşmüştür, eve gelirken yanınızdaki alışveriş torbalarının içine koymuşsunuzdur, ayakkabının içine düşmüştür.

Öyle deli yerlere girmeye çok meraklıdır bu anahtarlar.
0
sui
(05.02.09)
Ayakkabının içine bak
0
sheba and the albino girls
(05.02.09)
ben benzer bir durumla karşılaştım mı bütün odayı salona çıkarıyorum. sonunda çıkıyor bir yerden.
0
emrag
(05.02.09)
ceplerine bak (gömlek cebi dahil), elinde çantan varsa mutlaka içine bak. elinde poşet moşet varsa onun içine de bak. eve gelişinden itibaren bütün olaylarını yeni baştan yaşa. naptın nettin evin nerelerine gittin felan gibi.
neden diyecek olursan:
ben bazen o kadar salaklaşıyorum ki (seni tenzih ederim); elimdeki anahtarı alış-veriş poşetinin içine, çantama, cebime felan koyuyorum. bazen gözlüğüm gözümde iken saatlerce gözlüğümü arıyorum.
0
fempusay
(05.02.09)
buzdolabının buzluk kısmında olabilir.
eve girdiğiniz sırada ne düşünüyordunuz?
0
milistroke
(05.02.09)
Dışarıda kaldı galiba...
0
sheba and the albino girls
(05.02.09)
disarda kalidysa kim alacak ki, alsa alsa arkadasim almistir iste oyun yapmak icin, ama masanin ustuden almis olma ihtimali daha yuksek, aradigimda yok dedi, baska nasil taktiksel birsey desem de o alidysa geri alabileyim. (nasil birsey denir bilmiyorum alip almadigi da mechul)
0
🌸ermanen
(05.02.09)
ben de geçen gün evden çıkmadan önce öyled bi şeyi kaybettim, saatlerce aradım sonra evin içinde, bi de sinirlenio insan aptal gibi..

Bir şey kaybedince en işe yarar arama yöntemi bence ne yaptıysan aynısını tekrardan yapmaya çalışmak. Yani işte böyle eve girdim, ayakkabılarımı burda çıkardım, çantamı şöyle koydum, önce tuvalete girdim ellerimi yıkadım filan gibi... Belki bi telefon çalmıştır, yere düşmüştür filan , normalde koymayacağın yere koymuşsundur. Anahtarı en son gördüğün yere geri sar, baştan oynat bence..
0
sayinseyirciler
(05.02.09)
kaybolan şeyin nereye bakılırsa bakılsın aramakla bulunma ihtimali düşüktür. zamanla kendi kendine çıkar ortaya. arkadaşının da günahı alma lakin kilidi değiştirmek de kalp kırmayıcı ve içini rahatlatacak bir çözüm olur.
0
zengin mineralli maden suyu
(05.02.09)
(2)

plastigin savas nedeni oldugunu anlatan ingilizce forward

sare
Merhabalar, plastik tuketimin ve geri donusturulmemsinin sonucunda ulkelerin daha fazla oil bulmak icin baska ulkelere savas acmasina neden oldgunu, hem kirliglin hemde savalsarin onune gecebilmek icin kagit torba yada bez torba kullanilmasini tavsiye eden ingilizce bir mail vardi elinde olanlardan
Merhabalar,
plastik tuketimin ve geri donusturulmemsinin sonucunda ulkelerin daha fazla oil bulmak icin baska ulkelere savas acmasina neden oldgunu, hem kirliglin hemde savalsarin onune gecebilmek icin kagit torba yada bez torba kullanilmasini tavsiye eden ingilizce bir mail vardi elinde olanlardan rica ediyorum,
0
sare
(04.02.09)
ermanen
(04.02.09)
aradigim bu degildi.
0
🌸sare
(05.02.09)
(4)

İslamda birlik anlayışı?!? (mimarlar! mimarlık tarihinden anlayanlar!)

p shadow
ya nette de aradım bulamadım, islamda birlik anlayışı denen şey nedir? ancak mimari açıdan da nasıl bir şeydir yani? mimarlık tarihi 1 adı altında gördüğümüz islam sanatı dersinin finalinde çıkan bir soru.. yarın da büt'ü var.. sınıftan halen kimse bulamadı..
ya nette de aradım bulamadım, islamda birlik anlayışı denen şey nedir? ancak mimari açıdan da nasıl bir şeydir yani? mimarlık tarihi 1 adı altında gördüğümüz islam sanatı dersinin finalinde çıkan bir soru.. yarın da büt'ü var.. sınıftan halen kimse bulamadı..
0
p shadow
(04.02.09)
soyle bir yazi buldum gugil'dan ama kendi yorumuyla yazmis:
www.kenthaber.com
0
ermanen
(04.02.09)
mimarlık 1 demişsin bu kubbe anlayışına falan gidebilir mi? kubbe-gökkubbe-kucaklayan, bir arada tutan allah metaforu falan?
şöyle ki hristiyanlık bazilikalardan-forumlardan bozma kiliselerle başladı hala da öyle gidiyor, gotikte romanesk'de rastlarsın nefleri olan kiliseler- hristiyanlık öncesi bazilikalarda iki karşıt görüşün oturduğu yerlerken kiliseye geçiş sürecinde mantıksal anlamını yitirsede bu şekilde yapılmaya devam etmiştir.. bizim minareler gibi, hani artık gerek olmasa da güzide betonarme camilerimizde halen yapılanlar gibi.
müslümanlar kubbeyi sanırım aya sofia'dan alıyorlar öncesindeislam mimarlığında kubbe mantığı pek yok, kiliseden devşiriyoruz yani kubbeyi. mantıklı geliyorsa; işte efenim islamda cemaat muhabbeti falan var bir arada ibadet diğer ahir dinlere oranla daha bi önemseniyor kubbe de yapısal olarak insanları kucaklayan cemaati bir arada tutan özellikleriyle daha bi benimsenmiş falan diye uzatılabilir.
0
pascha d
(04.02.09)
yapacakbirseyyok
(04.02.09)
Yıllar önce peyzaj mimarlığında okurken anropoloji hocamız şöyle birşeyler anlatmıştı:

"İslam inanışına göre herkes eşittir. ibadet ederken de bu eşitlik aynen geçerlidir. Eskiden kubbe olayı gelişmeden önce tavanlar direkler üzerine inşa ediliyordu ve direkler de fazla açık alanları taşıyamayacağından mescid içerisinde bir çok sütun oluyordu. Bu sütunlar da sanki mescidi bölümlere ayırıyordu. Dolayısıyla birlik-eşitlik ilkesine uymuyordu. Bu durumu engellemek için kubbe yapımının uygun olacağı düşünüldü (belki de Ayasofya'dan sonradır bilemiyorum). Çünkü kubbeler düz tavanlara göre daha geniş açıklıkları örtebiliyorlardı ve böylece mescid içerisinde daha az sütun oluyordu. Mescidlerde sütunların oluşturduğu bölümler kubbe nedeniyle azaldığından ya da kaybolduğundan eşitlik-birlik ilkesine uygun bir ibadet ortamı sağlanmış oluyordu."
0
44
(04.02.09)
(5)

Tek bir insanda gorulmus hastalik

ermanen
Simdiye kadar sadece tek bir insanda gorulmus/olan hastalik var mi? (teshisi konulmamis da olabilir tabi)
Simdiye kadar sadece tek bir insanda gorulmus/olan hastalik var mi? (teshisi konulmamis da olabilir tabi)
0
ermanen
(03.02.09)
Haber bültenlerini günlük takip edersen her ay bi kaç tane çıkıyo bunlardan sonlara doğru. Darıca hayvanat bahçesinin sevimli konuğuyla güvenlik kamerası hırsız görüntüleri arasında.
0
mabl
(04.02.09)
tamam da onlari tek bir insanda varmis gibi gosterip acindiriyorlar ki kanit da yok burda, ayrica oturup televizyonda haber izlemiyorum ozellikle. Arastirilmis da yazilmis bir yazi veya makale daha makbule gecer, mesela tip sempozyumlarinda konu olmus da olabilir, ya da doktorlarin bilgi dagarciginda olan birsey de olabilir ne bilim.
0
🌸ermanen
(04.02.09)
unique disease diye arattım ama sanırım unique disease diye farklı bi kavram var tıpta. İstediğim sonuçlar çıkmıyo.
Şöyle bişey var en yakın: en.wikipedia.org:Rare_diseases ama istediğin şey değil bu.
Momo Syndrome a bakarsan sadece 3 kayıtlı vaka var
0
mabl
(04.02.09)
aha buldum bi tane. ilginç konuymuş:
static.record-eagle.com

tam olarak unique olmayadabilir.
0
mabl
(04.02.09)
Spam yaptım resmen. Ama burda iyi bilgi var bak:

health.howstuffworks.com

İlk örneğin çiçek hastalığı olduğuna bakma, ondan bi sonraki tam aradığın gibi.
0
mabl
(04.02.09)
(17)

istanbulda dün geceki gizemli olaylar(foto eklendi)

rentts1
efendim şimdi benim masam penceremin yanındadır ve nette takılırken dışarıyı da görebilmekteyim ve evim 8. katta baya yüksek yani. dün gece saat 8-9civarı olması lazım nette takılırken yine bir yıldız kaymasına şahit oldum. daha önce de onlarca yıldızı kayarken görmüş birisi olarak bunun yıldızdan ç
efendim şimdi benim masam penceremin yanındadır ve nette takılırken dışarıyı da görebilmekteyim ve evim 8. katta baya yüksek yani. dün gece saat 8-9civarı olması lazım nette takılırken yine bir yıldız kaymasına şahit oldum. daha önce de onlarca yıldızı kayarken görmüş birisi olarak bunun yıldızdan çok göktaşı olabileceğini düşündüm neden derseniz; öncelikle kayan şeyin rengi yeşildi ve tam kayıp yok olmadan önce üzerinden bir parça koptu (tüm bu dediklerim max. 2 sn de oluyor) neyse efendim ardından "anaaaaa göktaşına bak hele ne biçim idi" diye bir tepki verdim çok da sallamadım. daha sonra gece saat 12 gibi tam da bu göktaşının( ya da benim göktaşı sandığım şeyin düştüğü -konum olarak yani- ) yerde -bir tepenin üstüdür burası- beyaz bir ışık gördüm. bizim buralarda tepelere arabayla çıkıp takılan mafyalar falan var, ama ilk kez gece gördüm böle bişeyi. neyse efendim ben bu ışığı sallamadım ama ışık çok güçlü bir ışık idi ve tepe ile aramda 1km mesafe olmasına rağmen gözümü almaya yetiyordu.ardından saat 2-3 gibi ışığın yükseldiğini gördüm. ışığı yükselirken görmedim ama daha önce baktıımdan yukardaydı. daha önce tam tepenin üstünde araba sandıım ışık şimdi tepenin 3 metre üstünde havadaydı ve sahnelerde kullanılan takip ışığı gibi bir ışığı tepenin sol tarafına doğru tutmuştu ışık arada hareket de ediyordu. neyse bu arada benim bu ışığı görmem de silah seslerinden dolayı oldu ışığın olduğu yerden gece saat 2-3 gibi silah sesleri geliyordu ama bildiğiniz tabanca sesi değil makineli tüfek sesi, normal bir mafyada falan olamayacak kadar çok silah sesi duydum. ve ortalama yarım saat aralıklarla 50-60 kurşun atıldığını söyleyebilirim. sabah ışığın geldiği yere baktığımda orda bir büyük elektrik direği olduğunu gördüm, hani bu eyfel kulesine benzeyen büyük elektrik direkleri olur ya onlardan. annemin açıklaması gece orda bi elektrik arızası olduğu ve onu tamir etmeye çalıştıkları yönünde idi. ama ben tabi ki o tepenin olduğu yere bir göktaşı içinde uzaylının düştüğüne ve arkadaşlarının da gecenin ilerleyen saatlerinde onu kurtarmaya geldiğine hatta bunu yaparken de askerlerle çatışmaya girdiklerine inanmak istiyorum. bahsettiğim olay anadolu yakasında kartal civarında oldu. benden başka gören duyan oldu mu acaba? (bu arada kafam güzel falan diildi hatta kameraya bile çektim belki kanallara satarım diye ama pek bi atraksiyon olmadığından heralde satamam=)
0
rentts1
(03.02.09)
"daha önce de onlarca yıldızı kayarken görmüş birisi olarak bunun yıldızdan çok göktaşı olabileceğini düşündüm"

hepsi göktaşı onların...
0
uyuzcan
(03.02.09)
ehe doğrudur uyuzcan.
0
🌸rentts1
(03.02.09)
pilon kurmuslar oraya.

edit: sozluge pilon basligi altinda yeni entry girdim, daha aciklayici olur umarim.
0
ermanen
(03.02.09)
@ermanen biraz daha açılayabilir misin?
0
🌸rentts1
(03.02.09)
ben bostancı sahilden gördüm dediğiniz olayı ama yıldız kayması gibi geldi bana.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(03.02.09)
sanki tesadüfler zinciri gibi geldi bana. yine de birkaç soru sormak durumundayım;

gördüğünüzü söylediğiniz göktaşı kayması ne büyüklükteydi? hangi doğrultuda gözlemlediniz? bu bahsettiğiniz tepenin ge koordinatları nelerdir? tam olarak (ama tam olarak) hangi saat ve dakikada olduğunu söyleyebilir misiniz? sonradan görülen ışık, kayan göktaşı ile aynı yerde mi gözlemlendi? onun saatı kaçtı?

cevaplarsanız bir yardımım dokunabilir.
0
deckard
(03.02.09)
tam olarak saat kaçta gördüğümü söyleyemem ne yazık ki. ama kuzeydoğu yönünde olduğunu söyleyebilirim. bahsettiğim ışık da yine göründü sanırım ışık dünya dışı değil.
0
🌸rentts1
(03.02.09)
@ermanen hocam o zaman pilon değil benim gördüğüm. zira ordaki pilon 4-5 sene önce de ordaydı.
0
🌸rentts1
(03.02.09)
pilonda ve elektrik sisteminde sorun olmus, bastan kurmuslar belki de, ya da bir arizayi gidermisler. diger goktasi olayinin da o tepenin ardindan gecmesi tesaduf olmus.
0
ermanen
(03.02.09)
yahu bi git bak bakalım oraya belki bi materyal bulup süper kahraman falan olursun yav =D merak ettim valla
0
atrin
(03.02.09)
kesinlikle doğru düşünmüşsün. uzaylılar orda bizim mehmetçiklerle çatışıyordu :P
0
cano
(03.02.09)
ışık olayına bir yenisi daha eklendi peder de (zickler deil benim babam yani) işten gelirken görmüş o ışıktan bi tane daha. ama oralarda dizi çekimleri yapıyolardı falan da dedi. hatta kamera ekiplerini falan görmüş olay yerine 2-3 km mesafede. ama ben dizi çekimi olduğunu sanmıyorum. gecenin 3 ünde 4 ünde dizi çekimi yapılmaz orda. kendileri açısından pek güvenli olmaz yani. bizim buralar texas gibidir, adamın bi tarafından şırıngayla kan alırlar şerefsizim. ama oladabilir yani. öff kendimle çelişiyorum evet ama ne biliim kafam karışık biraz. sanırım the day the earth stood still bilinç altıma işlemeye başlıyor.
uzaylılar tarafından kaçırılırsam karmamı tüm sevenlere bağışlıyorun (-405 kontrgerilla) tepe tepe kullanın=)
0
🌸rentts1
(03.02.09)
madem ticari değeri olmadığını düşünüyorsunuz, çektiğiniz videoyu bi upload edin. izleyelim.
0
cruor
(03.02.09)
bende aynını diyecektim
videoyu youtube filan koysanızda bi izlesek?
0
etna
(03.02.09)
arkadaşlar banka hesabımı herkes 1 ytl havale yaparsa nete yükleyebilirim=) şaka bi yana meteorid in videosunu çekemedim ama ışık hala duruyo fotorafını çekeyim de yollayım 5 dk ya. video yu pc ye atmak boyutunu kçltmek upload etmek uzun iş.
0
🌸rentts1
(03.02.09)
🌸rentts1
(04.02.09)
bu da zoom lan mış hali
img207.imageshack.us
0
🌸rentts1
(04.02.09)
(5)

İngilizce aksan farkliliklari

no christ requiress
Bir britanyaliya ya da amerikana diger insanlarin konustugu ingilizce garip, komik geliyor mudur yoksa artik kaniksamislar midir durumu? ne de olsa ingilizce sadece onlarin degil artik, evrensel bir dil.yani su adam amma da moron konusuyor diyip gulusyorlar midir? gulusmeyi gec de, cok cok farkli ,
Bir britanyaliya ya da amerikana diger insanlarin konustugu ingilizce garip, komik geliyor mudur yoksa artik kaniksamislar midir durumu? ne de olsa ingilizce sadece onlarin degil artik, evrensel bir dil.

yani su adam amma da moron konusuyor diyip gulusyorlar midir? gulusmeyi gec de, cok cok farkli , rahatsiz edici geliyor mudur kulaklarina? simon perez'in aksani mesela nasil geliyordur adamlara? konusan oldu mu aksan konusunu native speakerlardan biri ile?

*fransiz aksani zis (this) falan haric..onu da geyigine yapiyorlardir. cok daha komikleri bulunabilir 5 milyarlik dunyada.
0
no christ requiress
(03.02.09)
dediğin ülkelerden iki kişinin konuşup kolayca anlaşamadıklarına şahit oldum. evet gülüşüyorlar. ulan herifin dediğinden tek kelime bile anlamadım derken en son yanımda şu konuşma geçti:

A: I can't (kent) make it,
B: You can? what? you can't? (kant)

bu kouşma 3-4 kez tekrarlandı.
0
can see
(03.02.09)
koreli başlığından görebileceğiniz üzere bu insanlar pek komik konuşur. geçen sene boyunca ben de deneyimledim. hatta bu arkadaş türkçe de konuşurdu, ingilizce'yi türkçe'den daha iyi bilmesine rağmen türkçe konuşması o kadar komik gelmezdi. korelilerin ingilizce konusunda istisnai bir problemleri var sanırım.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(03.02.09)
birkac sene once bir ingiliz, bir hong konglu ve iki amerikaliyla birlikte yasiyordum, bir yil boyunca birbirimizin aksanlariyla dalga gectik. Hala konustugumuzda aksam mevzuu acilir bir tas gelir guleriz...
0
vghost
(03.02.09)
mesela toronto'da nufusun yaridan fazlasini gocmenler olusturuyor, o kadar cok farkli aksan var ki, artik insanlara ne komik ne garip geliyor, anlamayinca da bir daha sormak normal oluyor zaten. ha belki baslarda komik geliyor olabilir ama artik cok duymaktan ne komiklik kalir ne bisey.

ayrica ingilere'nin kendi icinde bile bir suru aksan var, birbirlerini anlamaycak derecede olanlar bile var. hatta irlanda'da hiberno-ingilizce diye degisik bir dil bile cikmis aksan farkliligindan.

daha ayrintili bilgi icin altta verdigim basliktan derin konulara dogru yelken acabilirsin:
en.wikipedia.org

yalniz anadili ingilizce olan biriyle bu konuyu konusmadim, konusunca editlerim.
0
ermanen
(03.02.09)
Şöyle bişi var ki komik gelmemesi imkansız.
www.youtube.com
0
mabl
(03.02.09)
(5)

"lvdt" nin türkçesi?

notus gladyus
deney ölçümlerinde kullanılan bu aletin tam açılımı "Linear Variable Differential Transformer". türkçe'de tam olarak çevirisimi kullanılır, yoksa türk dil kurumu bu alet için bir türkçe kelime seçmişmidir, seçtiyse yada seçmediyse türkçe karşılığı nedir?
deney ölçümlerinde kullanılan bu aletin tam açılımı "Linear Variable Differential Transformer". türkçe'de tam olarak çevirisimi kullanılır, yoksa türk dil kurumu bu alet için bir türkçe kelime seçmişmidir, seçtiyse yada seçmediyse türkçe karşılığı nedir?
0
notus gladyus
(02.02.09)
bildigim uzere son kelime transformer degil transducer olmali.
0
yirtik foto
(02.02.09)
@yirtik foto: yok hocam, çeşitli yerlerde araştırdım, Linear Variable Differential Transformer doğru yazılışı..

edit: haklı olma payınız var, az da olsa bazı yerlerde transducer olarak geçiyor.
0
🌸notus gladyus
(02.02.09)
insaat terimi icin:
doğrusal değişken türevsel dönüştürücü

elektrik terimi icin:
Doğrusal değişken ayrımsal transformatör

edit: yalniz ikisi de ayni kapiya cikiyor sanirim, sadece kullanilabilecek kelimelerin cesitliliginden oturu gelen birsey..
0
ermanen
(02.02.09)
icime sinmese de diferansiyel donusturucu gibi birsey olmali hatta daha oz turkceyle turevsel donusturucu. fakat google'da *turk insaat tez lvdt* seklinde aratinca oylece LVDT denebildigini gordum bir iki kaynakta.

cozum olamadim kusura bamyayin
0
yirtik foto
(02.02.09)
biz tükkanda "levedete" diyoruz direk.
0
makineci
(03.02.09)
(2)

amerikada prime-time

hayo
amerikada doğu batı arasındaki mesafe yüzünden ciddi saat farkları da mevcut. filmlerde falan gözümüze sokarlar hep; New york ile LA arasında bile 3 saat fark var sanırım.. belki daha büyük farklar olan bölgeler de vardır.peki ulusal yayın yapan büyük kanallar bu saat farklarını nasıl çözüyor? ulus
amerikada doğu batı arasındaki mesafe yüzünden ciddi saat farkları da mevcut. filmlerde falan gözümüze sokarlar hep; New york ile LA arasında bile 3 saat fark var sanırım.. belki daha büyük farklar olan bölgeler de vardır.

peki ulusal yayın yapan büyük kanallar bu saat farklarını nasıl çözüyor? ulusal tek bir prime-time dan söz edemeyiz heralde. aynı kanal bölgesel olarak farklı yayın mı yapıyor yoksa nufusun yoğun olduğu bölgelere göre tek bir yayın mı yapıyor? mesela ciddi raitng alan diziler hangi saatte nereye göre yayınlanıyor? cnn'in ana haber bülteni saat kaçta? nereye göre?

nedir efem?

insanlığa katkısı olan bi soru değildir, üste taşımayınız :)
0
hayo
(02.02.09)
cnn'de hep zaten est pst diye yazarlar programları ve evet, nasıl avrupa yayını ayrıysa doğu ve batı (ve hatta orta - ct ve mountain time var kardiş) yayınlarında da saatlere göre değişebiliyor programlar. zaten haberler de saatte bir iki saatte bir ilan veriliyor ya, özel programlar dışında bu takip ediliyor.

bunun dışında bizdeki gibi bir star, bir kanal d filan yok, mesela new york'ta nbc, nbc4 veya channel 4 olarak geçer, san diego'da KNSD diye geçiyor. wb wpix olarak ny'da yayın yapar, başka eyalette hatta şehirde başka. bu yüzden hemen hepsinin prime time'ları 8de başlar. lost new york'ta 9da çıkıyor, san diego'da 6da değil yani. orada da 9.
0
zkurmus
(02.02.09)
amerika ve kanada'da, dort tane zaman dilimi var: eastern, pacific, central, mountain. (alaska ve hawaii istisna tabi)

"Eastern and Pacific" ve "Central and Mountain" diye ikiserli zaman sistemine gore prime time olusturuluyor.

pazartesinden cumartesiye kadar eastern ve pacific icin 8:00 p.m.-11:00 p.m. arasi, central ve mountain icin 7:00 p.m.- 10:00 arasi. pazar gunleri icinse 1 geriye git hepsinden. kablolu televizyon kanallari icinse butun gunler 8-11 arasi. buna "traditional prime" diyorlar.

bir de bazi kanallarin eklenmesinden sonra "common prime" denen bir kavram da cikmis. o da e&p icin 8-10 arasi, c&m icin 7-9 arasi. pazar gunleri de yine 1 saat onceden basliyor.

ayrica bunlarin duzenlnemsi icin "Prime Time Access Rule" diye bir kural var.

verdigim terimleri arastirarak daha ayrintili bilgilere ulasabilirsin.

surda da prime time'larin tarihi cizelgesi var:
fergusond.people.cofc.edu
0
ermanen
(02.02.09)
(7)

How How? Dumandan Halka??

yanntiersen
2 yıldır düzenli nargile içiyorum ancak ve ancak çok zayıf halkalar dışında hiç düzgün halka çıkaramadım..Acaba bilen bana yapılışını anlatacak kişi varmıdır ??Nasıl çıkarırım halka.halka seriisi?..
2 yıldır düzenli nargile içiyorum ancak ve ancak çok zayıf halkalar dışında hiç düzgün halka çıkaramadım..
Acaba bilen bana yapılışını anlatacak kişi varmıdır ??
Nasıl çıkarırım halka.halka seriisi?..
0
yanntiersen
(02.02.09)
bu halka işini bizim arkadaş çok iyi yapıyor. ağzını balık gibi O şekline getiriosun ve dilinle ortadan hafif hafif ittirip duruosun.
0
emrag
(02.02.09)
dile gerek yok aslen. sadece çene hareketiyle süpersonik halkalar yapılabilir ancak şu an buradan anlatabilmemin mümkünatı yok. karşılıklı anlatınca dahi çoğu kişi bayaa bi tekrar sonrasında yapabiliyor. :)
0
hevipeyra
(02.02.09)
ben anlatmaya çalışayım çok başarısız halkalar çıkartabiliyorum ama işin mantığını çözdüm. dudakları o biçimine getiriyorum, dilimi geriye yaslıyorum yani çene alt damağa yapışık oluyor. sonra bu aktivitelerle geliştirilebilir tabi tek tek nefes vermek gerekiyor. yani bir anda hepsini birden vermeye alışmış insan evladı bir anda hoo stop hoo stop hoo stop şeklinde nefes vermeye çabalamak zorunda kalıyor. bunu yapabilince halka çıkıyor.
0
dambil
(02.02.09)
zor dedim ama anlatayım genede madem. dumanı ciğerlerine çektikten sonra sanki cama buğu yapmak istermiş gibi dışarı çok hafifçe üfler halde olman lazım öncelikle. bu esnada dudaklarını sıkarak yuvarlak hale getir, iyice büzüştür dudakları ama. bu durumda alt çenen açılmış olacaktır durum itibariyle. şimdi dudakların o haldeyken alt çeneni sertçe üste vuracakmış gibi hareket ettir. bu esnada dudaklarının yuvarlak ve sıkı halini bozma. eğer halka çıkarsa buradan haber ver ki bende sevineyim, sensei hesaabı. :)
0
hevipeyra
(02.02.09)
ermanen
(02.02.09)
dumanı içine çekiyorsun. duman yavaş yavaş çıkarken dudaklarını o şekline getiriyorsun ve alt çeneni geri çekiyorsun - dumanı bu şekilde dışarı atar gibi yaparak. alt çeneyi geri çekme işini hızlı yapman lazım. bu şekilde tam bir halka şeklinde dumanlar çıkarabilir aynı zamanda halkayı ileri doğru da fırlatabilirsiniz. üstelik 7 dakika içinde ararsanız hediye olarak da 12 adet sigara filtresi kazanabilirsiniz. homdurom.
0
charlesbukowskiineksi
(02.02.09)
anlamadığım ağzım o şeklindeyken alt çeneyi nasıl vuracağım yani normal o yapıp ho hoh ooo yapsam santa claus misali olmamı?
bunun uygulamalı bir videosu varmıdır acaba..
0
🌸yanntiersen
(03.02.09)
(4)

Bi program Olsa...

4telbanayeter
Saçtiğimiz seçtiğimiz biryere ayarladığımız aralıklarda tıklasa, ( Oyun hileleriyle ilgili bir sitede görmüştüm ama şimdi bulamıyorum)
Saçtiğimiz seçtiğimiz biryere ayarladığımız aralıklarda tıklasa, ( Oyun hileleriyle ilgili bir sitede görmüştüm ama şimdi bulamıyorum)
0
4telbanayeter
(01.02.09)
tam olarak anlamadım ama check this out;

www.indironu.com
0
hikaye mesture
(02.02.09)
"automatic mouse" diye aratabilirsin.
0
ermanen
(02.02.09)
(bkz: ghost mouse)
0
osurmaya mi geldik
(02.02.09)
addons.mozilla.org

gibi mi mesela
0
goksuyu
(02.02.09)
(5)

fit etmek nası diyoğ siz?

zbam
bir grafiğe ya da bir takım datapointlere (aha bunun da türkçesini bilmiyom) bir eğri "fit etmek" vardır ya. bunun türkçesi nedir? (biraz malca oldu soru, idare edin)
bir grafiğe ya da bir takım datapointlere (aha bunun da türkçesini bilmiyom) bir eğri "fit etmek" vardır ya. bunun türkçesi nedir? (biraz malca oldu soru, idare edin)
0
zbam
(01.02.09)
egri uydurmak
0
ermanen
(01.02.09)
korelasyon mu ne de denılıyor.
0
bryan fury
(01.02.09)
"uydurmak" kullanmak istemiyorum. hele de bir makalede çok absürd kaçar. bir de bir sürü "fitted" lafı geçen yerde de bu kez uydurulmuş gibi bir şey demek gerekiyor. çok mal bi durum.

bir de korelasyon bambaşka bir şey demek o da olmaz maalesef.
0
🌸zbam
(01.02.09)
"egri uydurmak" en dogrusudur, turkce kitaplarda, makalelerde ve profesorlerin anlattigi derslerde bile kullaniliyor. uydurmak kelimesinin ilk anlami "uymasini saglamak" zaten. uzun yoldan, veri noktalarina uygun egriyi cizmek/yerlestirmek diyebilirsin belki.
0
ermanen
(01.02.09)
eşitlemek veya benzetmek denebilir belki.
0
henry gale
(01.02.09)
(6)

Kaşıntı yapan madde

nestor
Çocukken hayal meyal hatırlıyorum, böyle sarı renkli, pamuk şeker görünümlü bir madde vardı, millet civardaki inşaatlardan alırdı, deriye temas ettiğinde acayip kaşıntı yapardı. neydi o?
Çocukken hayal meyal hatırlıyorum, böyle sarı renkli, pamuk şeker görünümlü bir madde vardı, millet civardaki inşaatlardan alırdı, deriye temas ettiğinde acayip kaşıntı yapardı. neydi o?
0
nestor
(01.02.09)
(bkz: cam yünü)
0
dorian greyfurt
(01.02.09)
cam elyafı yau tugla tozu degil. yalıtım için kullanılıyor.
0
bryan fury
(01.02.09)
bu madde herkese mi kasinti yapiyor? (ya da cogunluga)
0
ermanen
(01.02.09)
ben kendisinde kaşıntı yapmayan adama rastlamadım, elinde cam yünü olan baya da adama rastladım bu güne kadar.
0
pascha d
(01.02.09)
herkeste.
0
bryan fury
(01.02.09)
izocam deneyimlerime göre sadece bunu uygulayan ustalara kaşıntı yapmaz. nasıl bi deri ise o artık. ):
0
hevipeyra
(01.02.09)
(1)

Bir animasyon arıyorum

deckard
karakalem çizimi gibi bir animasyon bu. küçük bir çocuk, bir de yaratık var. çocuk şeker yalıyor. yaratık şekeri diliyle çocuktan alıp mideye atıyor. çocuk da peşinden midesine giriyor yaratığın. içeride bir asansöre biniyor, burada bir hayvan (hatırlayamıyorum neydi) amerika ulusal park bekçisi gib
karakalem çizimi gibi bir animasyon bu. küçük bir çocuk, bir de yaratık var. çocuk şeker yalıyor. yaratık şekeri diliyle çocuktan alıp mideye atıyor. çocuk da peşinden midesine giriyor yaratığın. içeride bir asansöre biniyor, burada bir hayvan (hatırlayamıyorum neydi) amerika ulusal park bekçisi gibi bi adama fıstık atıyor. adam her ağzını açışında "lããã" diye bağırıyor falan hatta. sonra bağırsaklara gidip şekeri alıyor ve çıkıyor. sonra da bunların kafasına fıstık düşmeye başlıyor. meğerse ikisi de o bekçinin midesindeymiş falan.

bu animasyonu hatırlayana/bulana tam yüzbin lira (eski sisteme göre)
0
deckard
(01.02.09)
ararken sunu buldum:
ca.youtube.com

edit: ayrica yutup'tan "dead karl" diye arastirinca diger animasyonlari da cikiyor
0
ermanen
(01.02.09)
(3)

Eksi sozluk'teki sarki sozleri sorunsali

ermanen
Eksi sozluk'te hepimizin bildigi gibi sarki ismi basliklarina bir entry olarak sarki sozlerini de yaziyoruz, iyi guzel de bazilari sadece sarki sozlerini yaziyor, niye sanatci (veya grup) ismini de yazmiyorlar? Tabi o isim de tek sarki o olabilir ama sozlukte karsilastiklarim genellikle o isimde bir
Eksi sozluk'te hepimizin bildigi gibi sarki ismi basliklarina bir entry olarak sarki sozlerini de yaziyoruz, iyi guzel de bazilari sadece sarki sozlerini yaziyor, niye sanatci (veya grup) ismini de yazmiyorlar? Tabi o isim de tek sarki o olabilir ama sozlukte karsilastiklarim genellikle o isimde birden fazla sarkinin oldugu. Onu yazarken diger ayni isimli sarkilar sonradan da cikmis olabilir ki gelecegi dusunmesi lazim yine de. Sanirim sarkiyi cok begenip ruhani bir benimsemeye giriyorlar ve o manevi ezgilerin arasinda dalip, sozleri yazarken sanatciyi es geciyorlar veya insanlik hali unutuyorlar mi desem yoksa "dinlerken anlayin iste" mentalitesi mi var desem ne desem. Kisaca butun olasiklar dahilinde sanatci ismini de yazmak cok daha guzel iken nedendir a sozluk..

(Ha cok da buyuk bir sorun degil, ufaktan bir serzenis iste)
0
ermanen
(01.02.09)
başlık: hede

1. hödö grubunun x albümündeki şarkısı. süper olay.

2. sözleri:

....

birinci entry silinince dediğiniz durum oluşuyor. es geçme olduğundan değildir sanırım. bir başlığın ilk entry'sinde görmüştüm. yazılmasının üstünden iki sene geçtikten sonra edit notu olarak ''başlık başa kalmış, işbu entry başlık açıldığında dokuzuncu entry'di.'' yazılmış. bu sebeple şarkı hakkında bilgi verilmemesini yazarın eksikliği olarak görmeyin. ondan önceki bilgilendirici entry'lerin silinmiş olması çok daha yüksek bir ihtimal.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(01.02.09)
@ermanen yazdıklarıma kızacaksın ama madem böyle bir eksik görüyorsun, tamamla bari. ekşi sözlük kollektif bir oluşum. imece olayı.
0
mea maxima culpa
(01.02.09)
@egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu

benim dedigime cikiyor yine dedigin, baskasi baska entry'de su grubun sarkisi olarak yazsa bile, baska bir entry'deki sarki sozleri o grubun sarkisi oldugunu tam olarak gostermiyor, baska bir yerden arastirmadan ve ben ingilizceyi bilip de o sarkiyi dinlemeden nerden bilecegim ki

@mea maxima culpa
zaten burda soyleyerek bir nevi de tamamlamis oluyorum, burayi gorup de yapmazlar bundan sonra belki, ayrica ozel mesajla da soylerim arkadaslara bundan sonra


buna biraz takmamin sebebi sarki sozlerini cok arastiriyor olmam, sozluk'te de bu durumu gorunce yazmadan edemedim, demek ki kimsenin umru degilmis, ne takintiliyim ben de :)
0
🌸ermanen
(01.02.09)
(7)

En besleyici - en cok besin degeri olan - en cok besin iceren gida yemek

ermanen
Bir biyoloji hocam vardi, en besleyici mi yoksa en cok besin degeri mi iceren demisti tam hatirlamiyorum (ki bunlarin ikisi tam olarak ayni anlama gelmiyor sanirim) ama bunladan biri icin ekmek demisti. Simdi internetten de arastirdim ama farkli sitelerde farkli seyler yaziyor. Var mi tam cevap vere
Bir biyoloji hocam vardi, en besleyici mi yoksa en cok besin degeri mi iceren demisti tam hatirlamiyorum (ki bunlarin ikisi tam olarak ayni anlama gelmiyor sanirim) ama bunladan biri icin ekmek demisti. Simdi internetten de arastirdim ama farkli sitelerde farkli seyler yaziyor. Var mi tam cevap verebilecek olan, ekmek olabilir mi mesela?
0
ermanen
(01.02.09)
ben tamamen magazinsel olarak hatırlıyorum hürriyetin arkasında filandı. sadece tek bir şey yersen ne kadar süre hayatta kalırsın diye, tüm yiyecekler aynı hızla kirleniyormuş birinciliği patatese vermişler, 300 gün ile.

ama sanırım soru farklı : ) valla herhangi bir yumurta olabilir yumurta hücreleri doludur protein ve rna ile. ekmekse baya yalan geliyo kulağa ne alaka diyebilirim mesela ben direk. çilek kromozomları 8x mesela onda daha fazla nükleik asit yapıtaşı var buğday 4x. bilmiyorum belki de öyledir. ama protein önemliyse yımırta bir adım önde.
0
gunetapar
(01.02.09)
kefir mı ne vardı.

bi de sperm var tabi de yenmıyor o.
0
bryan fury
(01.02.09)
derin arastirmalarim sonucu su gidalari buldum:
deniz yosunu, sprirulina, wolfberry, alfalfa, chia

ama arastirdikca farkli seyler cikiyor, ne zormus en besleyici seyi bulmak :)
0
🌸ermanen
(01.02.09)
anne sütüdür
0
the end of dreams
(01.02.09)
@ the end of the dreams

bu cevapla tam 12'den vurmussun ama yeni bir soru daha geldi aklima. anne sutu icerigine baktim gercekten de etkileyici :) yalniz anne sutu denen gida yetiskinler icin de en besleyici besin midir acaba? (not: bunu ilerleyen zamanlarda ayri bir soru olarak acabilirim tatminkar cevap gelmezse)
0
🌸ermanen
(01.02.09)
yetişkinler icin durum nedir bilmiyorum ama insanın oran olarak en fazla büyüdüğü dönem 0-1 yaş aralıgı olması lazım düşün yani bebek metabolizması yetişkin bi insanın metabolizmasından daha hızlı olmak zorunda haliyle bu yüzden insanın en fazla besleyici maddeye ihtiyac duydugu donem bebeklık donemı ve sadece anne sutuyle beslenıyor teknik olarak kac kaloridir flan bilmiyorum ama bu soyledıklerım anne sutunun besleyıcılıgı hakkında fikir verebilmistir umarım :)
0
the end of dreams
(01.02.09)
süt içerdiği doymuş yağ asitleri, kalsiyum, çeşitli enzimler ve fosfor bakımından iyi bir besin kaynağıdır. yumurtanın ise protein kalitesi yüksektir. sarısında a,b vitamini ve demir vardır. kurubaklagiller karbonhidrat, protein ve doymamış yağ asidi içerirler. kurubaklagiller haricinde yenilenler arasında et, yumurta bulunmadığı zaman iyi bir protein kaynağıdır. b vitamini, madenler, kalsiyum ve demir yönünden zengindir. enerji verirler. enerji-protein bakımından düşünürsek ,kurubaklagiller –özellikle fasülye- daha besleyici olabilir. süt ve ürünlerini de atlamamak lazım tabi… img222.imageshack.us
0
fluobio
(01.02.09)
(10)

Laboratuvarda Üretilen Hayvanlar

forumtrak
Türlerin genleriyle oynanarak üretilen hayvanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? örneğin ev kedisi olarak en uygun kedilerden birisi olan honey bear'ı almak ister misiniz? yoksa onun yerine daha doğal bir kedi mi istersiniz? aynı şey köpekler ve balıklar için de geçerli.(bkz: iran kedisi)(bkz: honey bea
Türlerin genleriyle oynanarak üretilen hayvanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? örneğin ev kedisi olarak en uygun kedilerden birisi olan honey bear'ı almak ister misiniz? yoksa onun yerine daha doğal bir kedi mi istersiniz? aynı şey köpekler ve balıklar için de geçerli.
(bkz: iran kedisi)
(bkz: honey bear)
(bkz: papagan baligi)
0
forumtrak
(30.01.09)
peki etik midir bu sizce?
0
🌸forumtrak
(30.01.09)
nasa onaylı kendi ekosistemini kendi kuran ve içinde canlı yaşamını sağlayan sistemler var. laboratuvarda üretilen hayvanların allahı onlar. mis gibiler, ne yem, ne hava, ne su değiştirme, hiçbi dertleri yok. hepsini fanustaki kendiliğinden gelişen ekosistem sağlıyor. onları tavsiye ederim.

ha hayvanlar bi halta benzemiyor orası ayrı. bildiğin tırnak ucu kadar balıklar.
0
deckard
(30.01.09)
etiktir bence ya. öyle doğal hayata zarar verecek bir boyutta değil sandığım kadarıyla dolayısıyla bir canlıya zarar verilmiyor.
0
dambil
(30.01.09)
gunumuzde pek cok hayvan neslinin tukenme tehdidi altinda oldugunu goz onune alirsak bence etiklik kimsenin umurunda olmamali. sonucta ilerde bu hayvanlarin da laboratuvarlarda uretilmesi ve dogaya birakilip tekrar denge saglanmasi baya mantikli geliyo bana.
0
blackworld
(30.01.09)
etik dışı olmasını düşünmemenin nedeni örneğin papağan balıklarının genleriyle oynayarak futbol takımı renklerini elde ediliyor(bunun etikliği tartışılır tabi) ama daha kötüsü atıyorum 100 adet papağan balığı yavrusu üretilirse büyük bir oranı hilkat garibesi oluyor ve imha ediyorlar (ki bu türün üreme özelliği olmaması da cabası).

iran kedilerine bakacak olursak, iran kedisi başlığında bir çok kusurları gösterilmiş bu hayvanın. nefes alma problemi, hassaslık vs.

son olarak honey bear cinsi kedinin ise hiç bir sorunu yok. hatta süper bir kedi. tek sorunu bilimadamları olmasaydı bu tür meydane gelmeyecekti. yapay olması tercih edilmemesi için bir etken midir demek istiyorum aslında? yapaylık sadece bana itici geliyor olamaz değil mi?
0
🌸forumtrak
(30.01.09)
köpek dediğiniz şey öyle üremez, daha çok doğal yolları tercih eder.

(bkz: laboratuvar kopegi/@galahad)

seçici üretim ile üreme olayı ayrıdır, bunu deney tüpleri vasıtasıyla yapmak veya dondurulmuş sperm ile enjeksiyon olayı farklıdır. henüz teknolojimiz o yönde yeterli ızda değil. ha köpek ırkları mı, yoksa közmük gibi ilk köpek mi derseniz; köpek ırkları elbet.
0
galahad
(30.01.09)
yok olaya iki açıdan da bakıyorum aslında. buraya sadece hayvanlar açısından yansıttım. ama bir şeyin recursive olması anlamsız olduğunu göstermez ki. "yapay olmak kötüdür. yapaylık neden kötüdür ki? çünkü yapay olduğu içindir" bana göre mantıklı. yani kişisel biraz. gerçi olaya sadece hayvanlar açısından bakmasam da benim için durum bu. örneğin birisi renkli lens takmışsa, estetik yaptırmışsa hiç bir özelliği kalmıyor gözümde. antipatik geliyor. benim gibi düşünen var mı onu merak ediyorum aslında biraz da.
0
🌸forumtrak
(30.01.09)
kirma olarak uretilen hayvanlarda bir sorun yok sanirim. ama laboratuvar ortaminda hayvanlarin uretilmesi bir yana hayvanlarin deneylerde kullanilmasi daha beter. tabi bunlari insan hayatini kurtarmak icin yapiyorlar ve hayvan hayatiyla oynuyorlar, ne kadar etik siz dusunun artik.
0
ermanen
(30.01.09)
@mrtksn,
bilmiyorum ben mi anlatamıyorum ama demek istediğim "genetiği değiştirmek yanlış olması şartı ile genetiği değiştirilmiş hayvan üretmek yanlış mıdır?" değil. kaldı ki genetiği değiştirilince üretilmiş oluyor zaten. asıl demek istediğim genetiği değiştirmek yanlış mıdır? yanlışsa genetiği değiştirilmiş canlı yetiştirmek, beslemek de yanlış mıdır?
0
🌸forumtrak
(30.01.09)
@mrtksn senin dedigin turlerin yok olmasi durumu dogal nedenlerle oluyor. ne yazikki gunumuzde cesitli hayvanlar gerek kurkleri gerek disleri nedeniyle cesitli nedenlerle insanlar tarafindan katlediliyor. ha eger bu insanlar senin bakis acinla dogal dengenin icindeyse onu bilmem. boyle bakildiginda kuresel isinmadan normal deyip geceriz o zaman. Benim dedigim olay bundan 50-100 yil sonra suanki bengal kaplanlari veya balina gibi hayvanlarin laboratuar ortaminda uretilmesi. ha ne ladar etik disi olur o tartisilir.
0
blackworld
(31.01.09)
(12)

Nereye, nereye, nereye, gideyim?

back to the future
Merhaba arkadaşlar,23 yaşındayım. İstanbul'da doğup büyüdüm. 7 ay önce de üniversiteden mezun oldum. Daha doğrusu kendimi zor attım oradan. Çünkü 4 sene boyunca fahiş kiralar yüzünden okula yakın bir eve çıkamadım, bu yüzden her okul günü 4 saatimi otobüs, vapur ve tramvaylarda geçiriyordum. Sabah 6
Merhaba arkadaşlar,

23 yaşındayım. İstanbul'da doğup büyüdüm. 7 ay önce de üniversiteden mezun oldum. Daha doğrusu kendimi zor attım oradan. Çünkü 4 sene boyunca fahiş kiralar yüzünden okula yakın bir eve çıkamadım, bu yüzden her okul günü 4 saatimi otobüs, vapur ve tramvaylarda geçiriyordum. Sabah 6'da kalkıp 7'de evden çıkıyordum, akşam 7-8 gibi geri dönüyordum falan, berbat zamanlardı. Her gün yüzlerce yabancıyla sırt sırta, göt göte o hiç açılmayan trafikte gıdım gıdım yol almak, sürekli telaş ve yetişme çabası içinde zamanla yarışmak, beş altı saatlik ders aralarında eve gidememek ve "4 saat"lerin giderek artan yoruculuğu kısa sürede beni hayattan bezdirdi, huysuz ve asabi biri olup çıktım. Okul günlerini bu kadar yorucu geçirdiğim ve yeterince toplu taşıma aracına bindiğim için okul dışındaki günlerde evden dışarı adım atmaz hale geldim. Ama bu dinlenmeme yeterli olmuyordu, kaygı bozukluğu baş gösterdi bir de. Okula gitmek için kalktığım neredeyse her sabah midem bulanıyordu, özellikle uykudan önce deli gibi kalbim atıyordu ve binlerce şey kafama üşüşüp beni uyutmuyordu. Kalp çarpıntım 4. senenin son döneminde o kadar artmıştı ki kendimi ihtiyar gibi hissediyordum ve "Kalbim dayanamayacak buna" diye bilgisayar oyununu yarıda bırakıyordum.

Bu bahsettiğim fiziksel şikayetlerle başvurduğum doktorların hepsi beni doğal olarak nörolojiye yönlendiriyordu. Ama ben sorunun kaynağını bildiğim ve ilaç kullanmak istemediğim için gitmemeyi tercih ettim. Kendi kendimi çocuk gibi telkin ediyordum, "İyi kötü bir an önce bitirmeye bak, ondan sonra seni çok şımartıcam, tüm bu stresin izi bile kalmayacak" diyordum. Son bütünlememden de geçtiğimi öğrendiğim andan beri de bu sözümü tutuyorum ama o kadar kasılmışım ki, tam anlamıyla eski halime dönemedim. Mide bulantılarım kayboldu ama heyecanlandığımda hala çarpıntım oluyor, hatta şu satırları yazarken o dönem tekrar gözümün önünden geçti ve kalbim hızlandı hemen. Bir de çıkıp sinemaya bile gitmek istesem hemen "Yol gidicem" düşüncesi kafamda çakıyor, içimde birşey geri adım atıyor ve ben gitmiyorum. Sırf bu yüzden karşıda oturan bir arkadaşımda geçen ay unuttuğum cep telefonumu, bakın atkı veya eldiven demiyorum, telefonumu, 1 ay sonra alabildim.

Tabi bu sorun yalnızca okulla da alakalı değil. İnsanın bilgisi ve bilinci arttıkça bakış açısı da değişiyor. Bir zamanlar ben de İstanbul hakkında, içinde "yeri başka", "Boğaz", "nereye gidersem gideyim" geçen cümleler kuruyordum ama sokağa çıktığımda yalnızca olumsuz yönleri gözüme çarpıyor artık. İşte hepimiz biliyoruz, çirkin ve güvensiz binalar, pis hava, pis elektrik, pahalı ve düşük kaliteli yaşam, muazzam suç oranı vs.

Durum böyleyken böyle, ben burada daha fazla durunamıyorum. İnsanların iş dışında sosyal bir hayata da sahip olabildiği, yeşil yaşam alanlarına sıklıkla rastlanan, araba sayısının insan sayısından fazla olmadığı, burada sokağa çıkarken cebimde taşıdığım biber gazını yanımda götürmeme gerek olmayan bir yer bulmak istiyorum. Gitmek için cebimden mümkün olan en az paranın çıkmasına bir tek EVS olanak sağlıyor. 2-12 aylığına bir Avrupa şehrinde, haftada 35 saat çalışma karşılığında, barınma, yemek, dil eğitimi ve aylık 200 Euro sağlıyor bu program kısaca. Ben de keyifli bir iş seçip 5-6 ay Kopenhag'da yaşarım diye düşünüyordum, aradığım özelliklere uygundu. Ama çok önceden farketmem gereken bir detayı yeni farkettim: Danimarka'nın kuzey iklimi. Bu çok küçük bir ayrıntı gibi gelebilir ama yukarıda bahsettiğim bu "kendimi iyileştirme" devresinde yaz mevsiminin ve güneşin bana çok iyi geldiğini/geleceğini biliyorum. Bir yandan 2009 yazını kaldırıp çöpe atmak istemiyorum, diğer yandansa başka bir şehir seçebilecek tecrübem yok.

İşte tam burada size danışmak istiyorum.
Başından beri ayrıntılı ruh analizi yaptığımın ve soruyu direkt olarak sormadığımın farkındayım, ama ne istediğimi ve ne istemediğimi anlayın istedim.

Benim tüm bu anlattıklarımdan ve sizin olası tecrübelerinizden yola çıkarak, bana bir akıl verir misiniz? Nerede yaşanır? Nereye gideyim? İnsanın eve tıkılıp kalmak istemeyeceği, dışarıdaki kent hayatının bir parçası olmayı önemseyeceği yer, neresi olabilir?
0
back to the future
(30.01.09)
ayni program daha iliman sehirlerde yok mu? avrupa'nin guney sahillerine git iste ne guzel, adalar da olabilir. ya da uzak yerlere giderim de diyorsan dunyanin ekvatora yakin sehirlerine gidebilirsin. tabi firsat ve para gerekiyor. ya da hic olmadi kendi ulkenin guney sahillerine yerles.
0
ermanen
(30.01.09)
istanbul'un havası suyu sana yaramamış gözüyle bakıyorsun ama sorunun yalnızlık. şehir olarak şu şehre git böyle güzeldir, şöyle yeşildir diyemez kimse. o daha çok her insanın kendine has bakış açısıyla alakalı bir durum. öncelikle şu yalnızlık duygunu tatmin etmen gerekiyor. benim gözlemlediğim yaş büyüdükçe arkadaş edinme daha bir zorlaşıyor. küçükken mahallede gider top oynayanların, ip atlayanların arasına karışıverirsin hemencecik. liseye gelindiğinde patlak veriyor hep sıkıntılar. çocuksu bakış açısı yerini ergenlik hayallerine bırakıyor. üniversitede ise işler iyice çığrından çıkabiliyor. ergenlikte başlayıp üniversitede artık iyice pekişmiş bir sorun diye tahmin ediyorum seninkini. bende kısaca bir tahmin yürüttüm tavsiye kısmına gelecek olursak.senin biraz çevre edinmen gerekiyor. istanbul olur izmir kopenhag olur yer çok önemli değişken değil bence şu aşamada. ama yabancı (dil ve kültür olarak) bir yer de bu duygu durumunun daha da kötüleşmesine sebep olabilir. (ayrıca bu kopenhag ya da kaçıp gitme düşüncelerinin de aile yaşantınla alakası vardır diye tahmin ediyorum.) bir kafede, barda... insanların çok olduğu (ama öyle iğne atsan yere düşmeyecek tarzda bir yer değil tabi), arada muhabbet etme fırsatını yakalayabileceğin bir yerde işe girmen gerekiyor senin. bölümün nedir ne değildir söylememişsin ama bilgisayar mühendisi de olsan önce bir nefes alabilir duruma gelmen gerekiyor. ilerlemenin kademe kademe olması gerek. öyle bir anda cennete giremiyorsun, nirvanaya ulaşamıyorsun işte.

yıllardır içinde bulunduğun ortamdan sıkılma durumun da normal. bir süre yalnızlığının daha da körüklenmiş haliyle yaşayabileceksen ortam (şehir olur, mahalle olur) değişikliği kısa vadede olmasa da orta-uzun vadede ve çok daha mutlu olmanı sağlar.


aslında kendini biraz daha detaylandırırsan daha net şeyler söylenebilir. psikolojik sorunlar yaşıyor gibisin. ayrıca ilaç kullanmamayı seçmen de belki güçlü kişiliğinden kaynaklanıyordur. eğer öyleyse zaten 1-0 öndesin mutlu bir hayat için.
0
emrag
(30.01.09)
@emrag
Daha fazla detaylandırabilirim tabi ama okuyanları düşünüyorum :) İng. Mütercim-tercümanlık mezunuyum. Üniversitedeyken Work&Travel ve Erasmus'a katıldım, adaptasyon sorunu yaşamadığım gibi kendimi çok mutlu, rahat ve özgür hissettiğim dönemlerdi. Gitmenin beni iyileştireceğini varsayarken buradan yola çıkıyorum. EVS'deki iş tanımları da zaten senin önerdiğin gibi sosyal ortamlarda, kafelerde vs. Şehir değiştirerek bir günde mucizevi bir dönüşüm beklemiyorum elbette ama artık bir şeyler yapmam gerek ve burada yapmak istediğim hiçbir şey yok. Çünkü ne yaparsam yapayım (iş bulmak, sevgili bulmak, ayrı eve çıkmaya çalışmak vs.) buraya iyice kök salmama sebep olacak.
0
🌸back to the future
(30.01.09)
danimarka'nın iklimi nasıldır bilemiyorum ama sürekli sonbahar-kış modunda geçiyorsa sıkıntı yaratabilir, zaten karamsar ruh halini iyice berbat edebilir ki gittikten hemen sonra geri dönme gibi bir şansın da yok. bir 6 ay daha bu sefer daha büyük bir kayıp olabilir. ailenle birlikte yaşadığını teyit ettiğimize göre türkiye'de başka şehre gitmene ailen sorun çıkartabilir. hele aynı şehirde başka semt, mahalle olursa daha büyük tantana çıkması işten bile değil. büyük umutlar büyük hayal kırıklıklarını getirir. bu açıdan da baktığımızda yurtdışı seçeneğini bence en sona al. hatta listenden bir süreliğine çıkar.

sondan bir önceki paragrafta söylemek istediğim şey "sevgili edinmeme, sabit iş bulmama"ydı dediğin gibi. bir süre yalnız devam etmen gerekiyor çünkü. bu yüzden yalnızlığının daha da körklenmiş haliyle yaşayabilme durumuna değindim. öncelikle nefes almaya ihtiyacın var.

bir de dikkatimi çeken şu an bulunduğun ortamdan sıkılma olayına çok takıntılı yaklaşıyor olman. bakıyorsun ama görmüyorsun derler ya. belki de bahsettiğin evler birer sanat eseri, yolda karşılaştığın herkese tinerci, kapkaçcı gözüyle bakıyorsun ama belki de onlar bir sanatçı, bir öğretmen, senin benim gibi bir insan. tahminen 15-20 yaş arası yaşadığın olumsuzluklarından kaynaklı bu takıntılar. son bir kaç yılında takıntıların yüzünden yitik geçmiş. üst üste yığılmış sende altında kalmışsın herşeyin. bu takıntılar hayatın boyunca sana yük olabilir. bu yüzden de yurtdışı olayını biraz daha ertele. önce bunları bir atmaya çalış sırtından.

mesela yarın çık dışarı şöyle yalnız başına bir boğazı seyret, bir parka otur. daha sonra bir arkadaşını al yanına onunla git bir şeyler ye, bir kafeye girin oturun, müzik dinleyin. hiç olmadı arkadaşını eve çağır evde oturun, film izleyin, yemek yapın. en önemlisi konuşun. havadan sudan konuşun, ekonomik krizden konuşun, hülya avşar'dan konuşun. yeterki konuş birileriyle. yalnızlığını sadece bir kişiyle de olsa hafifletmeye çalış. bunları sadece bir gün yapma. bir kaç gün, kendini birazcık da olsa daha iyi hissettiğini düşünmeye başlayıncaya kadar yap, yapmaya çalış. eğer o birkaç günün gerçekten güzel geçerse tekrar tavsiyelerde bulunuruz.


özellikle belirtmek istedim. bu tavsiyeleri ahmet, mehmet dedi diye değil kendin istediğin için yapmalısın. sen gene hemen yurtdışına gitmek istiyorsan hiç durma al biletini uç yarın. göç eden kuşlar gibi. pııır pıır. ama bir şeyi yapmadan önce düşünmekte fayda var her zaman.
0
emrag
(30.01.09)
sevgili @back to the future,

nereye gidersen git, kendini de yanında götüreceğin gerçeğini kabulle başlayalım. ama "gitmek" iyidir, bunu da ekleyeyim. seni neyin rahatsız ettiğini spesifik olarak anlamadım ama sıtkının sıyrıldığını ve kalmakla düzelmeyeceğini anladım. buradan (yani oradan) gittiğin anda kendini özgür hissedeceksin bence, onun için nereye gittiğinin çok önemi yok.

yine de neleri sevdiğini bir düşün. hepsini unutmuşsun çünkü. ne yapmak seni mutlu ederdi? hangi müziği severdin? fiziksel aktiveteden hoşlanır mıydın? deniz mi seni sakinleştirirdi, yoksa müzede sanat eserlerini gezmek mi sana iyi gelirdi? belki de barlarda takılmayı severdin.... bunları cevapla (kendine). sonra gideceğin yer hakkında daha sağlıklı karar verebilirsin.

ama illa bişi duymak istiyorsan, san sebastian derim, ispanya'nın kuzeyinde küçük bir balıkçı şehri. güneş, az araba falan demişsin o bağlamda :)
0
no avalon
(30.01.09)
selamlar.

insanlar kendileriyle ilgili doğru kararlar vermeye çalışırken en büyük başarıyı sorunu kabul etmekle sağlarlar.. fakat aynı insanlar en büyük yanlışı da kabul ettikleri sorunlarını tabu yapmakta yaşarlar. Sorunu sahiplenip kabul etmeniz muhteşem. fakat anlıyorum ki, artık sorununuzu kendi kendinize kurtulunmaz olarak düşünmeye başlamışsınız. ilk başta yaptığınız gibi bu sorunuda kabul edin, önce sorunu mu kendim çözemem tabusunu yıkın, ardından sorun tabusunu yıkmaya çalışın.

umarım, istediğinize sahip olursunuz.
0
bore
(30.01.09)
istanbul'da yaşamak zorunda değilsin. eğer gücün yetiyorsa, daha küçük, trafiği olmayan sessiz, sakin, huzurlu bir yere taşınmanı önerebilirim.
0
cilgin fantezilerin adami
(30.01.09)
@avalon
çok teşekkür ederim, aradığım tavsiyeler tam olarak bu yönde. san sebastian'ı araştıracağım.

@bore
sağolun iyi dileğiniz için.

@çılgın fantezilerin adamı
işte oranın adını soruyorum zaten :)
0
🌸back to the future
(30.01.09)
benim ayni durumdaki kardesim kendini tilburg a atti, simdi bazen sikilsa da, genelde memnun..
0
nooneatall
(30.01.09)
kanada'nın güneyi de olabilir belki.vancouver mesela.
gerçi bilmiyorum soğuk mu gelir size, gitmedim de ama kuzey ülkelerinin nispeten ılık bi bölgesi diye biliyorum..
yani hem kuzey'in sakin ve güvenli havasını yaşayıp hem de üşümemeniz olası belki orada..
0
magdalena
(30.01.09)
@nooneatall
ne mutlu kardeşinize, dikkate alıcam önerinizi.

@magdalena
vancouver güzel fikir ama EVS yalnızca AB ülkelerinde geçerli malesef.
0
🌸back to the future
(31.01.09)
eski foça.
0
cilgin fantezilerin adami
(01.02.09)
(6)

sperm ağacı?

the kene
-bir ağaç, ya da çalı, çimen herşey olabilir.-kasım ayında koku yayıyor.-sperm gibi kokuyor.-halk arasında döl ağacı/atmık ağacı denildiğini de duydum.nedir bu ağaç, meyvesi mi kokuyor çiçekleri mi?
-bir ağaç, ya da çalı, çimen herşey olabilir.
-kasım ayında koku yayıyor.
-sperm gibi kokuyor.
-halk arasında döl ağacı/atmık ağacı denildiğini de duydum.


nedir bu ağaç, meyvesi mi kokuyor çiçekleri mi?
0
the kene
(30.01.09)
bu agac yapiyormus:
en.wikipedia.org

ozellikle su turu:
Bradford Pear

...ve cicekleri koku yapiyor.
0
ermanen
(30.01.09)
peki bu ağaçlar türkiye de yetişiyor mu acaba?
0
🌸the kene
(30.01.09)
Bizim lisede vardı ondan. Temizlikçi dibine kirli su döküyor diye oluyor sanıyorduk. Güzel sallamışız.

edit : anca bir saat dayanabildim bu bkz ı vermeden.. (bkz: sucuk ağacı)
0
tsllbn
(30.01.09)
abi sperm kokuyor dediğimde kimse inanmıyordu, HAKKATEN LEŞ KOKUYOR YA
0
head
(30.01.09)
sperm kokusu yakıştırmasını yapabildiniz ya hayret. çamaşır suyu olduğunu düşünmüştüm her zaman...
0
Güzel Marmara
(30.01.09)
want2die olm cok midesizsin lan sen..

@guzel marmara,; zaten ikisinin karisimina benzer bir koku. banyoda zaten camasir suyu falan olur, sperm.. neyse anladin sen onu..
0
katafalk
(30.01.09)
(2)

Davos zirvesi transcripti

ssg
RTE ve peres diyalogunun tam transcripti var mi bir yerlerde? 40 dakikalik videoyu tekrar tekrar geri ala ala izlemek yerine?
RTE ve peres diyalogunun tam transcripti var mi bir yerlerde? 40 dakikalik videoyu tekrar tekrar geri ala ala izlemek yerine?
0
ssg
(30.01.09)
www.kadinhaberleri.com
tam metin demiş ama; bazı eksikler yine de var gibi geldi bana.
0
tembel degilim useniyorum
(30.01.09)
(bkz: #15244151)

tam metin de burda yayimlanir sanirim:
www.weforum.org

su haber sitelerinde de onemli yerleri yazmislar:

www.cnnturk.com
www.ntvmsnbc.com
www.hurriyet.com.tr
0
ermanen
(30.01.09)
(3)

büyük harf başlıkla duyuru açanlara önlem alınamyor mu?

pascha d
büyük harfle duyuru açılamasın olmuyor mu öyle? madem millet bunu öğrenemiyor bir yolu yok mudur bunun?
büyük harfle duyuru açılamasın olmuyor mu öyle? madem millet bunu öğrenemiyor bir yolu yok mudur bunun?
0
pascha d
(29.01.09)
5. Başlıklarda ilk harfleri büyük, duyuru'da normal büyük harf kullanımının dışına çıkan, ve okunmada zorluk teşkil edebileceğini düşündüğümüz tüm duyurular. Örneğin:
5.1. Başlığın tamamı büyük harf (TAMAMI BUYUK)
5.2. Bazı harfler büyük bazı harfler küçük (BuNuN GiBi)
5.3. Eksesif yanlış harf kullanımı (1337 5p34k)

www.eksiduyuru.com

silinmesi gerekir. modere edenlerden biri (3200, colg fusion, compumaster, deckard, demlikposet, kahvegibi, katafalk, robin) görünce siler sanırım
0
hia
(29.01.09)
Buyuk harflari kuculten sistem kullanilabilir ama buyuk harf, kan duyurulari icin onemli oluyor bazen, kan gruplarini yazarken ozellikle, ya da bazi onemli kisaltmalarda. O yuzden duyuru kullanicilarinin duyarli olmasi gerekiyor. Evet duyarli.
0
ermanen
(29.01.09)
tamamen küçük harflere geçilebilir aslında.
0
can see
(29.01.09)
(3)

oscar

sanal uyku
bu oscar ödüllerine aday olan filmler nasıl seçiliyor? aday olmak isteyen kişiler, filmler kendileri mi başvuruyor ben adayım diye? her kişi kendi kategorisini söyleyip mi başvurmuş oluyor? güzel bir cevap yazıp entry olarak da kullanabilirsiniz bakın ucu açık güzel bir konu. :)alakasız:on birinci n
bu oscar ödüllerine aday olan filmler nasıl seçiliyor? aday olmak isteyen kişiler, filmler kendileri mi başvuruyor ben adayım diye? her kişi kendi kategorisini söyleyip mi başvurmuş oluyor? güzel bir cevap yazıp entry olarak da kullanabilirsiniz bakın ucu açık güzel bir konu. :)

alakasız:
on birinci neslin ilk yazarını biliyoruz, diğer ikisi kim?
0
sanal uyku
(29.01.09)
oscar ödülü dediğimiz şey akademi ödülü aslında. Academy of Motion Picture Arts and Sciences. yani film sanatları ve bilimleri akademisi die iğrenç bi çeviri de yapaym. akademi üyeleri arasında yapılan oylama sonucu filmler belirleniyor.(tabi buna kimse inanmıyor da işte yersen, bize böyle diolar) yurtdışından katılıp oskar alabilmek için de memedin de dediği gibi en iyi yabancı film dalında aday olabiliyosun. kısaca adamlar kendileri çalıyo kendileri oynuyolar.
0
rentts1
(29.01.09)
@rentts: tamam oylamayı onlar yapıyor da her yıl yüz milyor film çekiliyor, bu filmler, oyuncular kendi mi diyor beni de izleyin diye o iş nasıl oluyor?
0
🌸sanal uyku
(29.01.09)
en.wikipedia.org
"Nomination" kismina bak

kisaca oylama sistemi var ve filmlerin secilme kriterleri var.
0
ermanen
(29.01.09)
(6)

ses efektli (patlamali/catlamali) film tavsiyesi

fdegir
soylemesi ayip, 5.1 ev sinema sistemi aldim da sunu bir deneyeyim diyorum. boyle bol patlamali, pata pata helikopter sesli, uzay mekigi efektli, matrix hoplamali birkac film ariyorum. yapim tarihi gunumuze yakin olursa, mesela 2000'lerden sonralari, sevinirim. ornek mesela kara sahin dustu gibi efek
soylemesi ayip, 5.1 ev sinema sistemi aldim da sunu bir deneyeyim diyorum. boyle bol patlamali, pata pata helikopter sesli, uzay mekigi efektli, matrix hoplamali birkac film ariyorum. yapim tarihi gunumuze yakin olursa, mesela 2000'lerden sonralari, sevinirim. ornek mesela kara sahin dustu gibi efektli vs.

bu arada beyin gerektiren film seyretmem. genelde aksiyon adamiyimdir, kasan biri degilim oyle vay be adama bak ne ile ne anlatmis demeye. direk aksiyon ariyorum adamim.
0
fdegir
(28.01.09)
heat

uzun bi çatışma sahnesi var. güzel film ayrıca.
0
soul cancer
(28.01.09)
aksiyon istiyorum diyorsan crank isini gorecektir.
0
diabolus79
(28.01.09)
behind enemy lines olabilir. füzeler falan baya güzel efekti var diye hatırlıyorum. ya da ilk ses sistemim ile izlediğim film olduğu için bana öyle gelmiş olabilir.
0
munny
(28.01.09)
weeping guitar
(28.01.09)
(bkz: shoot em up)
0
deckard
(28.01.09)
(2)

Aydınlatmanın ingilizcesi nedir ?

kimlanbu
Aydınlatma ve iç tesisat projelendirmesi diye bir ders var. Işık şiddeti, ışık akısı vs aydınlatma hesaplarının yapıldığı bir ders. Türkçe kaynaktan ümidi kestiğim için yabancı kaynak arayışına gireceğim ama "illumination, lightning" vs diye aratınca bulamıyorum bir şey. Kullanmam gereken anahtar ke
Aydınlatma ve iç tesisat projelendirmesi diye bir ders var. Işık şiddeti, ışık akısı vs aydınlatma hesaplarının yapıldığı bir ders. Türkçe kaynaktan ümidi kestiğim için yabancı kaynak arayışına gireceğim ama "illumination, lightning" vs diye aratınca bulamıyorum bir şey. Kullanmam gereken anahtar kelimeler nelerdir, hatta direkt e book var mıdır (:
0
kimlanbu
(28.01.09)
otomobillerin iç aydınlatması "interior dimming" diye geçiyor ama fazlasını bilemeyeceğim.
0
weeping guitar
(28.01.09)
illumination engineering veya architectural lighting veya photometry diye aratabilirsin mesela

soyle bir kitap buldum bir de:
books.google.ca
0
ermanen
(28.01.09)
(3)

ingilizcede hangisi doğru?

deckard
`traveler` mi `traveller` mi? ben hep traveler diye biliyordum. traveller diye de kullanıldığını gördüm demin. çocukken `traveller` yazdım diye ingiliz bir çocuk resmen dalga geçmişti, çok sinirlenmiştim. traveller da doğruysa iki elim kanda da olsa adamı bulup yarım kalmış hesabımı soracağım. lisan
traveler mi traveller mi? ben hep traveler diye biliyordum. traveller diye de kullanıldığını gördüm demin. çocukken traveller yazdım diye ingiliz bir çocuk resmen dalga geçmişti, çok sinirlenmiştim. traveller da doğruysa iki elim kanda da olsa adamı bulup yarım kalmış hesabımı soracağım.

lisans eğitimi ingilizce üzerine olanların cevapları daha bir kesin olsa da fikri olan herkes cevaplayabilir.

edit: o yaşlarda ingilizce konuşan herkesi ingiliz sanıyordum, amerikalıymış meğer çocuk.
0
deckard
(28.01.09)
ingilizler traveller, ameriklılar traveler olarak kullanıyorlar zannedersem.
0
henry gale
(28.01.09)
emin olmamakla birlikte birisi amerikan ingizlizcesi öteki ingiliz ingilizcesi olmasından kaynaklanıyor. aynı ingilizlerin colour yazıp, amerikalıların color yazması gibi.
0
s nek
(28.01.09)
traveler, amerika ingilizcesi
traveller ,ingiltere ingilizcesi

ikisi de dogru ama traveller daha cok kullaniliyor.
0
ermanen
(28.01.09)
(4)

kan verdikten sonra alkol almak

gunetapar
sevgili günetaparlar dün kan verdim bir ünite, neredeyse hiç hissetmedim bile kan verdiğimi hani o bayılma kendini güçsüz hissetme hiç olmadı, ardından üç tane bira içtim, başım ağrıyodu hafif gittim uyudum. gece hayatımın en korkunç gecelerinden birini yaşadım,uykudan kaç defa uyandım acılar içinde
sevgili günetaparlar

dün kan verdim bir ünite, neredeyse hiç hissetmedim bile kan verdiğimi hani o bayılma kendini güçsüz hissetme hiç olmadı, ardından üç tane bira içtim, başım ağrıyodu hafif gittim uyudum. gece hayatımın en korkunç gecelerinden birini yaşadım,uykudan kaç defa uyandım acılar içinde. başım ağrıyodu desem az, başımı kütle olarak hissediyodum ateşim çok fazlaydı bir saat kadar filan da kustum, baş ağrısı hayatımın en kötü bağağrısıydı, ve kan vermeden önce çoktandır böyle birşey en küçüğünden bile hissetmemiştim

şimdi diyorum ki sanırım biradan, bu arada da içkiye de çok alışkınım söyleyim. neden olmuş olabilir merak ediyorum, hani kan verince şöyle oluyor o sırada alkol alırsan işte bilmem ne organında böyle olur o yüzden olmuştur diyeniniz var mı? geçti bu arada şu anda çok iyi hissediyorum
0
gunetapar
(28.01.09)
hemşirenin demiş olması lazımdı sana, kan verdikten sonra kesinlikle alkol içme diye(sigara ve uyuşturucu da içilmez), süreyi unuttum çok değildi ama.
0
abtash
(28.01.09)
sıvı mıktarı azaldıgından oluyor onlar. bende olmamıstı mesela.
0
bryan fury
(28.01.09)
kanin azalmis, bir de kanina daha cok zehir veriyorsun, e alkol karacigeri de etkiliyor, kan da ordan geciyor, bu sirada karaciger kan da yapiyor, temizlemesi zahmetli olmus biraz sanirim ve karacigerine daha cok yuk bindirmissin.

bonus bu da:
answers.yahoo.com
0
ermanen
(28.01.09)
pazar günü ben de kan verdim. saat 16:00 falandı. hemşir (erkekti, bilmyorum kadını hemşire ise bu da hemşirdir herhalde) vişne suyu verdi, açık havada için, sigara kullanıyorsanız 1 saat sigara içmeyin, çok da ayakta durmayın dedi. ben eve gittim, akşam yemeğimi yedim. üstüne de 2 duble viski içtim. kafam falan hafiften güzelleşti hatta. ama gece bir problem yaşamadım. hemşir abi de alkolle ilgili bir şey söylemedi.
0
kibritsuyu
(29.01.09)
(7)

Rüyada iguana görmek

derectus
var mıdır tabir edebilecek?
var mıdır tabir edebilecek?
0
derectus
(28.01.09)
tropikal cennet adalara tatile gitme istegi var icinizde ondan oluyor bu, ucuz turlar var, kacirmayin firsatlari...
0
ermanen
(28.01.09)
son zamanlarda iguana fotoğrafı falan görmüş,iguana hakkında birileriyle konuşmuş veyahut öylesine bir yerden aklınıza gelmiştir bu da sizin bilinçaltınıza işlemiştir.
0
szqnn
(28.01.09)
kısmet olabilir !?
0
nicin ben
(28.01.09)
dört vakte kadar kısmet var. ha niye dört? çünkü i-gu-a-na.
0
deckard
(28.01.09)
hayra alamettir. herkese nasip olmaz.

bi de mrtksn kesinlikle sallamış. iguana görmenin zeplin görmekle falan alakası yoktur. tahmini olarak konuşacak olursak, ikea kataloğu görmekle aynı kapıya çıkıyor diyebiliriz.
0
cruor
(28.01.09)
gördüğünüzün iguana olduğunudan emin misiniz ? Rengi neydi mesela ?
0
trocero
(28.01.09)
pipo görmek gibidir.
0
mi nombre es mayo
(28.01.09)
(4)

kalp rahatsızlığı

jirki
merhaba. hastaneye gidip kalbimde bir sorun var mı diye kontrolden geçmek istiyorum.. istiyorum da, nasıl yapacağım bunu? gidip "şu kalbime bakıverin hele" mi diyeceğim. nedir bunun uzmanlık alanı. mesela adım adım ne yapmam gerekir?
merhaba. hastaneye gidip kalbimde bir sorun var mı diye kontrolden geçmek istiyorum.. istiyorum da, nasıl yapacağım bunu? gidip "şu kalbime bakıverin hele" mi diyeceğim. nedir bunun uzmanlık alanı. mesela adım adım ne yapmam gerekir?
0
jirki
(28.01.09)
bir kardiyoloji uzmanina veya bolumune gideceksin. yapilan isleme de kardiyolojik check-up deniyor, ekokardiyografi falan yapiyorlar iste.
0
ermanen
(28.01.09)
siyami ersek kalp ve göğüs hastalıkları hastanesi bu konularda iyidir diye biliyorum.
0
hevipeyra
(28.01.09)
EKG yaptirabilirsiniz. Ben de ilk firsatta gitmeyi dusunuyorum.
0
trimpot
(28.01.09)
şimdi eğer özel sigorta var ise bir sorun ile gitmeniz gerekiyor. yani gidip doktor bey şu kalbime bir bakın, huylandım deyince ödemez sigorta. sizi işkillendiren neden ne ise o şikayet ile gidin.

sigorta yoksa kızılayın büyük ( altıntepedeki gibi)sağlık merkezlerinde elektrokardiogafiyi daha hesaplı çektirebilirsiniz.
0
trocero
(28.01.09)
(4)

tabancayla intihar etmek

jirki
mesela dayadınız tabancayı kafanıza sıktınız bir el(ikinciyi sıkan yoktur sanırım). böyle bir durumda silahın sesi duyulur mu? yoksa ne olduğunu anlamadan eşek cennetini mi boylarsınız? not: intihar etmek gibi bir niyetim yok, merak sadece.
mesela dayadınız tabancayı kafanıza sıktınız bir el(ikinciyi sıkan yoktur sanırım). böyle bir durumda silahın sesi duyulur mu? yoksa ne olduğunu anlamadan eşek cennetini mi boylarsınız?

not: intihar etmek gibi bir niyetim yok, merak sadece.
0
jirki
(28.01.09)
olmeyebilirsin de, omur boyu bitkisel hayatta kalirsin belki de... kafasina sikip da olmeyen birine sormak lazim ses olayini.. kursun beynin isitme merkezini delerse belki duymazsin o zaman, ya da bir anligina yuksek bir ses duyarsin, counter strike'da headshot yiyince oluyor bazen, onun gibi :p
0
ermanen
(28.01.09)
namludan çıkıp ses duvarını geçecek kadar mesafesi olmadığı için merminin, sesi duyduktan sonra ölünür gibi geliyor bana...
0
portik
(28.01.09)
bir de şu var ki; ateşli silahların çoğunda, merminin ateşlenmesiyle değil patlayan barutun havaya çarpmasıyla ses çıkar. ete dayanmış namlu buna izin vermeyeceği için ses çıkmayabilir bile.
alakasız bir şey ama böyle bir olasılık da var.
0
hollowlife
(28.01.09)
kardeşim intihar etmeyeceğim ben sadece meraktan soruyorum.
0
🌸jirki
(05.02.09)
(11)

Atom bombası patlamasına bakılır mı bakılmaz mı?

portik
nükleer silahların hangisinin patlamasına direkt bakarsak gözümüz yanar, korneamız erir ve kör oluruz, hangisine gönül rahatlığıyla bakıp "aboov mantara bak" diyebiliriz? ve şehrimize atılan bombanın ne olduğunu ölmeden önce nasıl anlayabiliriz?
nükleer silahların hangisinin patlamasına direkt bakarsak gözümüz yanar, korneamız erir ve kör oluruz, hangisine gönül rahatlığıyla bakıp "aboov mantara bak" diyebiliriz? ve şehrimize atılan bombanın ne olduğunu ölmeden önce nasıl anlayabiliriz?
0
portik
(28.01.09)
mesafeye bakar o iş. yeterince uzaksan bisey olmadan bakabilirsin. yakınsan da bak bence nasılsa son gordugun sey olacak.
0
bryan fury
(28.01.09)
yakınlığınıza göre değişir, görüşünüz birkaç günde de bozulabilir, bir anda tüm vücudunzla birlikte yok olabilir de. blast denen şok dalgası gelene kadar bakabildiğinze bakarsınız sanırım. blast size vardığında da zaten yakınlığınıza göre ya şiddetle savrulursunuz ya da erimeye başlarsınız.

hangi nükleer bomba olduğunu anlayabilmek mümkün müdür, bilmiyorum. mantara sebep olan şey çok büyük bir enerjinin belirli bir yerde aniden oluşması olduğundan mantardan sadece gücü anlaşılabilir diye düşünüyorum.

küçük ölçekli nükleer silahlar daha kısa bir çapta etkili olacağından "nasıl da patlıyor hacı" deneyimi için daha uygun olurlar diye düşündüm.
0
tom riddle
(28.01.09)
youtube da vardı goruntuler.
0
bryan fury
(28.01.09)
richard feynman bakmıştı manyak. sonra kanser oldu. gerçi kanserin sebebinin o olmadığını söylerler ama bilemiyorum.
0
deckard
(28.01.09)
izlediğim çoğu test videosunda gözlüğümsü şeyler vasıtasıyla bakıyorlar. asıl merakım, patlamanın ilk etkisiyle ölmeyecek (ama vücudumdaki radyasyondan dolayı bir kaç ay içerisinde ölecek) bir mesafedeysem bakmamın beni kör edip etmeyeceği. yani son günlerimi kör şekilde geçirir miyim geçirmez miyim bir nevi.
0
🌸portik
(28.01.09)
gözlüklerle bakılmasının sebebi aşırı parlaklık da olabilir yalnız.
0
tom riddle
(28.01.09)
www.youtube.com videosunda askerlere ilk ışıktan sonra bakmalarını mı söylüyorlar bana mı öyle geliyor. 1950ler amerikan aksanına pek alışık değilim.
0
🌸portik
(28.01.09)
butun yukaridaki aciklamalara ek olarak belirtmek isterim ki, eger bu nukleer bombaya arnold schwarzenegger bakiyorsa istedigi mesafeden bakabilir, hicbir sey olmaz. (bkz: true lies)
0
bunubenyazdim
(28.01.09)
isiktan etkilenmemek icin cok uzakta olmak gerekiyor, cunku saniyeler suren ilk parlama gunes isigindan 4 kat daha parlak oluyor, belli bir uzakliga kadar flash korlugu denen hadise oluyor, 40 dakikaya kadar gecici korluk yasayabiliyorsun veya gorsel pigmentlerin beyazliyor boylece hayatin boyunca noktalar goruyorsun etrafa bakinca. belli bir yakinlikta ise retina yanmasi ve kalici korluk olabiliyor tabi olmemissen. bombanin ne kadar buyuk oldugunu capindan ve yuksekliginden, etki alanindan anlayabilirsen anlarsin. ama bombanin ne oldugunu anlamaya calismak yerine, siginacak yer aramak daha iyi olur o anda. yani bomba atildigindan itibaren hic bakmamak ve siginacak yer aramak en mantiklisi.
0
ermanen
(28.01.09)
24'te vardi boyle birsey. jack bauer boyle ellerini gozlerinin ustune getiriyordu patlamaya bakmak icin. koruyordur herhalde, sen de oyle yapmalisin. jack'e birsey olmamisti.
0
fdegir
(28.01.09)
videoda diyor ki, ilk patlamadan 10 saniye gecene kadar gozlukleri cikarma
0
x daemon
(28.01.09)
(11)

sadece profesyonel ekşi yazarlarına soru

rentts1
çaylakım 10 entrim şunlar:1)başlık:you don t mess with the zohan entry:çok cesur bir film. filmde amerikan başkanlarına, başkanların karılarına, kızlarına akla gelebilecek en kötü göndermeler yapılmıştır. ama ben hiç bir yerde filme açılan bir dava görmedim, duymadım.2)başlık: thxentry: george lucas
çaylakım 10 entrim şunlar:
1)
başlık:you don t mess with the zohan
entry:çok cesur bir film. filmde amerikan başkanlarına, başkanların karılarına, kızlarına akla gelebilecek en kötü göndermeler yapılmıştır. ama ben hiç bir yerde filme açılan bir dava görmedim, duymadım.
2)
başlık: thx
entry: george lucas amcanın geliştirdiği, dehşet bir ses teknolojisi. teknoloji dehşet olunca da, thx sertifikasına sahip olan ses sistemlerinin, ev sinema sistemlerinin fiyatları da muadillerinden bir kaç yüz lira daha "dehşet" olmaktadır. ama vediğiniz parayı son kuruşuna kadar hak ediyorlar. son zamanlarda en popüler olan thx sertifikalı ses sistemi de logitech'in z5500 serisidir.
3)
başlık: trapcode
entry: kullanıcı dostu pluginler üreten bir firma. motion graphic sanatçılarının da sıklıkla kullandığı pluginlerinin tutorialları da, kendi sitesinde bulabilir, öğrenebilir, yaptığınız işlerle olaydan pek anlamayan insanların takdirlerini toplayabilirsiniz.
4)
başlık: bir film nasil okunur
entry: james monaco tarafından yazılmış, adeta tuğla gibi bir kitaptır. ancak içeriği gerek teknik, gerek teorik olsun, çok sağlamdır. her sinefilin, özellikle de sinema okuyan üniversite öğrencilerinin mutlaka okuması gereken bir baş yapıt.
5)
başlık: protrek
entry: triple sensor teknolojisine sahip bir kol saati modeli. nedir bu triple sensor? termometre, altimetre, barometre. bunların dışında pusula, kronometre, organik cam, otomatik zemin aydınlatma, dünya saatleri, geri kronometre, beş farklı alarm, güneş ışığıyla çalışabilme özellikleri de cabası.
6)
başlık: ava find
entry: bilgisayarı da kendi odası gibi dağınık olan insanların, can simidi olan programdır. bunun sayesinde aradığınız her şeyi çat diye bulabilir, birden çok kopyası olan dosyaları temizleyebilir, bilgisayarınızı çok daha düzenli bir hale getirebilirsiniz. kendisi küçük ama işlevi hakkaten büyük, alkışı hak ediyor.
7)
başlık: true image
entry: acronis firmasının en baba programlarından birisidir. yaptığı iş kısaca yedekleme ve geri yüklemedir. yani back up ve restore. temiz bilgisayarınızın yedeğini alır, ilerde virüs girdiği zaman da, bu programla geri yüklersiniz. ve tüm bu işlem yedeklediğiniz verinin boyutuna göre ama ortalama 20 dakika gibi bir sürede biter. böylelikle format atma ve driver arama derdinden kurtulursunuz.
8)
başlık: road runner
entry: amerikan ordusu tarafından ibm'e sipariş edilmiş, şu an dünya üzerindeki en hızlı bilgisayarın kod adı. detaylı bilgi:
www.tgdaily.com
9)
başlık: hdmi
entry: altın uçlu olan kabloları da piyasada artık ortalalama fiyatlara bulunabilen bir bağlantı türü. bu bağlantıdan adı üzerinde multimedia yani çoklu ortam (ses, video) sinyalleri aynı anda taşınabilir. dvi kablolardan en büyük farkı da budur. ayrıca son çıkan hi fi cihazlarda da en az bir adet hdmi çıkış bulunmaktadır. bundan sonra ev sinema sistemlerinde olmazsa olmazdır
10)
başlık: mkv
entry: normal tv lerde ve küçük monitörlerde izlemesi, dvd izlemekten pek de farklı olmayan video formatı. farkı görmek için en az 100 ekran (40 inç ve üstü) bir full hd tv'de ve de esir tarafından release edilmiş bir filmle, normal bir orjinal dvdyi izlemek gerekir. böylelikle aradaki o büyük farkı görebilirsiniz. özellikle release olayına dikkat etmekte fayda var. zira 13gb boyutundaki fight club ı indirip çamur gibi bir görüntüyle de karşılaşabilme ihtimaliniz var. piyasadaki en kaliteli release grubu, pek çok hd torrent forumunda da bahsedildiği üzere, esir dir.

yukardaki entrylerin ben legal olduğunu düşünüyorum, sizce de öyle mi?
0
rentts1
(27.01.09)
@rennts
bence bu entrylerle yazar olma sansin %99. cok iyi.(bkz: kelin ilaci olsa)
profesyonelden kastini da pek anlamadim. sozluk yazarlarina lisans falan verilmiyor benim bildigim:)
0
ne nicki be
(27.01.09)
profesyonel derken yani uzun zamandır sözlük kullanan demek istedim. =)
0
🌸rentts1
(27.01.09)
@ne nicki be bu arada hocam sen çaylak görünüyorsun ama buraya yazar olarak giriş yapabilmişsin. nasıl oluyor bu?
0
🌸rentts1
(27.01.09)
cok profesyonel sayilmam ama gayet basarili buldum ben.
protrek basligina bakiyorum hemen hatta :)
0
lykos
(27.01.09)
@rentts
hocam, ticket diye bir olay var. sub-etha fasilitelerine sozluk yazari gibi giris yapilabiliniyor.
0
ne nicki be
(27.01.09)
baktım ticket la ilgili yazılanlara ama hala çözebilmiş değilim ne olduğunu. sanırım ticket ı olanlar sub etha ya giriş yapabiliyor sözlük yazarı olmasa bile. e peki ticket almak için ne yapmak gerekiyor?
0
🌸rentts1
(27.01.09)
faideli bilgiler, guzel bence de. hatta ben de protrek almaya gidiyorum yarin.
0
ermanen
(27.01.09)
olmuş bunlar :)
0
rachel
(27.01.09)
ornegin ben sen ve senin gibileri siksen almazdim yazarliga.

eksi sozluk yazarligi nedir yani? mal misiniz, hayatta baska basarilariniz mi yok yazdiginz entry ler olur mu diye buraya koyuyorsunuz? hic mi utanmiyorsunuz, ne yapiyorum ulan ben demiyorsunuz? bu nasil bir ezikliktir allahim..

yukarida da biri yazmis ona patlamadim sana denk geldi. olur o kadar artik kusura bakmayacaksin.
0
no christ requiress
(28.01.09)
@no christ requiress
sana cevap vercektim ama şu alttaki entryni okuduktan sonra gereksiz olacağına karar verdim.
"kimi kimseler diyor ki ceza playback yapiyormus da ondan sarki sozlerini unutuyormus.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan turk gencligine diyoruz ki biz de; ceza playback yapmaz, altyapilar her daim cd'den calinir, sozler ise canli okunur.
elestirin ama adam gibi elestirin"
0
🌸rentts1
(28.01.09)
buraya yazıp danışılmasında hiçbir problem yok bence. sik gibi entry'ler girip insanları okumaktan soğutmaktan ve sözlüğün ebesini sikmekten iyidir.

rentts: entry'leriniz gayet legal ve düzgün. yalnızca kullandığınız yabancı sözcüklere getirdiğiniz ekleri ayırın. "pluginler" yerine "plugin'ler", "tutoriallar" yerine "tutorial'lar","dvdyi" yerine "dvd'yi" gibi.
0
insensitive
(28.01.09)
(2)

müstakbel karımın adı ne?

szqnn
kimdir bu yavru kızımızın adı bilen var mı ? bi büfede gördüm yemek boğazıma kaçtı.
kimdir bu yavru kızımızın adı bilen var mı ? bi büfede gördüm yemek boğazıma kaçtı.
0
szqnn
(27.01.09)
ermanen
(27.01.09)
hevipeyra
(27.01.09)
(1)

Postmodernizmle Dagla Geçen Bir kitap

balikci filozof
Birisi matematikçi birisi fizikçi iki bilim adamı, postmoderm söylemleri kullanarak reddedileceğini sandıkları bir makalenin yayımı üzerine, postmodernizmin fen bilimleri, matematik ile ilişkisini eleştirdikleri kitabın ismini arıyorum. Yazarlardan birisi fransız.
Birisi matematikçi birisi fizikçi iki bilim adamı, postmoderm söylemleri kullanarak reddedileceğini sandıkları bir makalenin yayımı üzerine, postmodernizmin fen bilimleri, matematik ile ilişkisini eleştirdikleri kitabın ismini arıyorum.

Yazarlardan birisi fransız.
0
balikci filozof
(27.01.09)
ermanen
(27.01.09)
(2)

nezle kokusu

jirki
nezle-grip olduğunuzda hani böyle iğrenç bi koku(koku mu değil mi o da belirsiz) olur ya, burnunuzu çektiğinizde daha da şiddetlenir, burnunuza su kaçtığında da olur, onun sebebi nedir? niye böyle olur?
nezle-grip olduğunuzda hani böyle iğrenç bi koku(koku mu değil mi o da belirsiz) olur ya, burnunuzu çektiğinizde daha da şiddetlenir, burnunuza su kaçtığında da olur, onun sebebi nedir? niye böyle olur?
0
jirki
(27.01.09)
(bkz: #3363296) demis bir arkadas.
0
la traviata
(27.01.09)
nezledeki agir koku bakterinin kokusundan olur o aslinda, ama diger dedigin durum mukozanin kokusu olsa gerek, burun ici cok sulandigi icin kokusu daha cok yayiliyordur.
0
ermanen
(27.01.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.