Giriş
(3)

13 yaşındaki çocuğa enabiz şifresi almak

aslindasorunumpsikolojik
kovid testinin sonucunu görmek için enabıza girmemiz lazım.ptt kapalı şifre alamıyoruz.başka yolu varmı ?
kovid testinin sonucunu görmek için enabıza girmemiz lazım.
ptt kapalı şifre alamıyoruz.
başka yolu varmı ?
0
aslindasorunumpsikolojik
(07.08.21)
Ebeveyni kendi hesabına girsin yukarıda sağda profil değiştirme bölümünden çocuğunun hesabına geçiş yapsın.
0
cilekli pasta
(07.08.21)
hayat eve sığar'da da pozitifse yazar.
0
avatar is back
(07.08.21)
En kolayini ben soyleyim.

hes kodu icin sms at sonuc pozitifse zaten vermez.
0
divit
(07.08.21)
(4)

Silah / Mermi Kalibrelerinin Küsuratlı Olmasının Sebebi

silah taciri
Nickimden anlaşıldığı üzere silahlarla alakalıyım :) mermi, top kalibreleri neden küsuratlı oluyor? Mesela tüfeklerde 5,56 mm, 7,62mm. Tabancada 7,65 mm, .22 kalibre(5,68mm) Topta 88 mm, 105 mm. vb..
Nickimden anlaşıldığı üzere silahlarla alakalıyım :) mermi, top kalibreleri neden küsuratlı oluyor? Mesela tüfeklerde 5,56 mm, 7,62mm. Tabancada 7,65 mm, .22 kalibre(5,68mm) Topta 88 mm, 105 mm. vb..
0
silah taciri
(07.08.21)
www.quora.com

okumadım :D
0
glamdr1ng
(07.08.21)
Once mermiyi optimum sekilde yapip sonra olctukleri icin sacma cikiyor.
En uzaga gidecek mermiyi yapiyorsun olcunce 7.62 cikiyor ne yapacaksin yuvarlak olsun diye 7.60 yapsan verimi duser.

Bir de ustune metrik ve ingiliz olcusu karmasasi var. Ustune herkesin farkli anladigi kalibre sacmaligi var.
0
divit
(07.08.21)
Oldukça fazla çesidi var belli görevler için abd'de .22 kalibre aslinda 5.56 mm tabi bunlarin barut hakki vs ayni konu. Belli arastirmalar sonucu bu kalibreler çıkmış.

Mermilerin boyutu logistik imkanlar delme gücü balistik vs.

5.56 abd için vazgeçilmez sonra ruslar 5.7 mm çıkardılar hafif ama zırh delsin diye.

Bizim ordu 7.62 mm vazgeçmiyor neden teror operasyomlarında kaya siper duvar arkasından etkili olsun belli mesafeden öldürücü olsun.

Vietmam savasinsa 5.56 mm evet etkili ama hayati organlarına gelmeyen 5.56 mm vietnamliları durdurmuyordu ama isabet muazzamdı.

Gelelim türk mantigina eski mavzerler 7.9 mm iken osmanlı klasik türk mantıgi ile düz 8 mm istemis ve turk mavzeri 8 mm olarak üretilmiş :)
0
zanutsas
(07.08.21)
Bir silah sever olarak yanlış hatırlamıyorsam, ingiliz ölçü birimi olan bir birimin kurşunun hacminde bölünmesinden oluyordu.

Yoksa bu sadece yivizlerde miydi?

Anlatamadım di mi?
0
John Bloor
(07.08.21)
(3)

dis apsesi

baldur2
1- bu kendiliginden gecer mi arkadaslar? ya da antibiyotik kullansam kendi basima?2- kanal tedavili ve hali hazirda bir kismi kirildigindan dolgu yapilmis olan disimde cikti, acaba bu disi cektirmek mi tek tedavisidir apseden kurtulmanin?3- ne kadar apseyi temizletme ya da dis cektirme ucretleri gen
1- bu kendiliginden gecer mi arkadaslar? ya da antibiyotik kullansam kendi basima?
2- kanal tedavili ve hali hazirda bir kismi kirildigindan dolgu yapilmis olan disimde cikti, acaba bu disi cektirmek mi tek tedavisidir apseden kurtulmanin?
3- ne kadar apseyi temizletme ya da dis cektirme ucretleri genelde?
0
baldur2
(07.08.21)
Gecmez hatta onune gelen kemigi eriterek kendine yol acar, tunel olusturur damaginda.

Acilen git bi baksinlar, kanali tekrar yapar ya da ceker o discinin karari.
0
divit
(07.08.21)
1. kendiliğinden geçmez büyük ihtimal. kendiliğinden antibiyotik kullanma.
2- diş çekilmeden de tedavi edilebilir duruma bağlı. büyük ihitmal çekilmeden tedavi edilir
3- ben ücret vermemiştim apseyi temizlemeye. diş çektirme 200-300 civarı.

devletler de açık bu arada oralara gidebilirsiniz. randevu yok internette ama direkt gidebilirsiniz tıp fakültelerine veya ağız diş sağlığı merkezlerine.
0
jelly bear
(07.08.21)
@jelly bear
ozeline baksana bir kanka, mesaj attim.
0
🌸baldur2
(07.08.21)
(10)

yüksek lisans neden yapılır?

sabenburak
akademide devam etme amacı olmayan birisi neden yüksek lisans yapar? ya da niçin yapmalı? çevremde birçok kişi yapmaya başladı, ben de yapmak istiyorum ama gözümde de büyüyor açıkcası. işime maddi katkısı yok denecek kadar az olacak.
akademide devam etme amacı olmayan birisi neden yüksek lisans yapar? ya da niçin yapmalı? çevremde birçok kişi yapmaya başladı, ben de yapmak istiyorum ama gözümde de büyüyor açıkcası. işime maddi katkısı yok denecek kadar az olacak.
0
sabenburak
(07.08.21)
Birisi yapiyor diye yaparsin.
Yapinca da ne gereksizmis dersin.

Ama yapmadikca, ulan duyuruya sorduk keriz gibi yapmadik diyeceksin :)

Hakikaten yapip da bir sey ogrendim isime yaradi diyen gormedim. Hocalar bana soruyordu siz bunu sirkette nasil yapiyorsunz diye.
0
divit
(07.08.21)
Askerliği tecil ettirmek için.
0
j r r tolkien hayrani
(07.08.21)
akademik kariyer yapma amacı yoksa; tamamen bölüme bağlı bir olay. mesela işletme, mühendislik mezunu yaparsa kendini geliştirmiş olur. kariyerini ilerletmede yardımcı olur. ama ne bileyim öğretmenlik, hemşirelik mezunu birisinin yapmasının pek anlamı yok çünkü kariyerlerine pek bir katkısı olmaz.

o yüzden bölümü göre gerekli/gereksiz denilebilir bence.
0
rose parks
(07.08.21)
tam da yüksek lisans okuma/okumama kararı verme sürecindeyim. kamuda öğretmen/yöneticiyim. meslekte 10.yılım ve kendimi aşırı körelmiş hissediyorum. güncel akademik olaylardan baya geride kaldığımı hissediyorum. 2.üniversite auzeften çocuk gelişimi okuyorum. bi konu hakkında akademisyen arkadaşımla konuşurken gelişen ve değişen konular oldu diye söyledi. kendimi geliştirmek adına istiyorum. ancak geçen seneki üniversitelerin yl lisans sonuçlarına baktım. girenlerin mezuniyet ortalamalarına ve ales puanlarına bakınca yarışın ne denli büyük olduğunu gördüm. büyük üniversitelerin kontejyanları inanılmaz yüksek puanlarla kapatıyor. bu sene itibariyle de çoğunluğu en az 40 dil barajı koymuş. velhasıl yarış giderek zorlaşmış. bir yanım boşver napıcaksın işinde maaşına, kariyer yükseltmene katkısı olmayacak vazgeç derken bir yanım da yapabilirsin, kendini geliştirmelisin diyor. araftayım.
0
dedim ben sana
(07.08.21)
-akademide devam etme amacı olmayan birisi neden yüksek lisans yapar?
Mezun olduğum son dönem staj yapıyordum, çok kötü geçmişti. İş teklifi almadım. Ales'e girip okulun burslu yüksek lisans programına başvurdum. Tek amacım az da olsa elime para geçmesiydi. Eh, başlayınca da bitireyim dedim bitirdim.

Mühendislik özelinde konuşuyorum, eğer özel sektörde çalışacaksan yüksek lisans boş iş. Savunma sanayinde çalışmıyorsan en ufak bir maaş katkısı da getirmiyor. 3 sene boyunca iş sonrası stres yaratmaktan başka bir katkısını göremedim şimdiye kadar. Makale okuma, tez yazma sürecinde üç senede öğrendiğim bilgilerden fazlasını iş değiştirip bir ay içinde öğrendim.

Yerli/yabancı yazılan makalelerin çoğu, bir tane gerçekten işe yarar makaledeki kullanılan metodları alıp, süslü bir giriş yazısı yazıp, parametre değiştirip denemekten ibaret. Her sene konferans düzenleyip birbirinin aynısı makaleler için milletten 300-400 dolar giriş ücreti topluyorlar, böyle böyle koca sektör dönüyor sadasdasd.

Özet, özel sektörde devam edeceksen yüksek lisans yapma, zamanına ve akıl sağlığına yazık olur.
0
nehara
(07.08.21)
+ 1 @ playing star again

Yapamadığım için ikinci üniversite okuyorum mesela.
0
fıytfıyt
(07.08.21)
Memuriyette kademe atlatıyor, yeşil pasaport a bir adim daha yaklaşmak
0
sanguine
(07.08.21)
özel sektöre ha deyince girilemediği için; biraz daha okuyayım, belki bir şeyler olur beklentisi. tabii ki herkesin olayı bu değil, ama sırf bu kafada olan onlarca insan tanıdım, tanıyorum.
0
mermize
(07.08.21)
Aslında başkaları seni ilgilendirmiyor. Canın istiyorsa yap. Ben araştırmayı, öğrenmeyi sevdiğim için yapmayı düşünüyorum. Yüksek lisansın doğrudan akademisyenlikle ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Yüksek lisans kendine yaptığın bir yatırım. Sen araştırmayı, öğrenmeyi seven biriysen doktora da yapabilirsin. Gözünde büyüyen bir şeye zaman ayırman zaten mantıksız.
0
dissendium
(07.08.21)
çalıştığınız alana göre değişir. örneğin bizim iş kolunda akademik bilgi de önemli. yaptığınız iş hiçbir akademik bilgi gerektirmiyorsa YL de işe yaramaz.
0
bronz böcek
(07.08.21)
(5)

9 yıllık borcu alamıyoruz nasıl alırız?

prinz-frost
Merhaba,Annemler küçük bir ilçede yaşıyorlar. Annem İlçenin yilladir tanıdık kuyumcusundan 2012 yılında bir miktar altın alışverişi yapiyor fakat kuyumcu elinde altın olmadığıni 15 gün sonra alabileceğini söyleyerek annemden nakit para alıyor, eşinin sahip olduğu kıyafet dükkanın kartinin arkasına a
Merhaba,

Annemler küçük bir ilçede yaşıyorlar. Annem İlçenin yilladir tanıdık kuyumcusundan 2012 yılında bir miktar altın alışverişi yapiyor fakat kuyumcu elinde altın olmadığıni 15 gün sonra alabileceğini söyleyerek annemden nakit para alıyor, eşinin sahip olduğu kıyafet dükkanın kartinin arkasına aldığı para miktarını ve annemin alacağı altın gramini yazıp imza atıp kartı veriyor. Hep bu şekilde alışveriş yaptıkları için annemde kartı alıyor.
1 hafta sonra kuyumcunun iflas ettiğini duyuyor.
2012 yılından beri kuyumcu sürekli ödeyeceğini soyluyorus ama bu yıla kadar hiç ödeme yapmıyor sürekli bir bahane uydurmuş. Annem çok kez sıkıştırmış ne zaman borcunu ödeyeceğine dair ama sonuç yok.
Bu durumda ne yapmamız gerekiyor? Bu borç zamanaşımına uğrar mı? Neredeyse 10 yıl olacak..
Elimizde karttan başka delil yok. Avukata versek bir sonuç alır miyiz? Yoksa boşuna mı uğraşmış oluruz?

Başına buna benzer bir olay gelmiş olanlar ve hukuktan anlayanlar nasıl yol izlediginizi ve izleneceği hakkında bilgi verirseniz çok sevinirim.
0
prinz-frost
(07.08.21)
İlamsız icra takibi başlatın
0
feel the blanks
(07.08.21)
Yasal olarak bir sonuç çıkmaz. Kartın arkasındaki yazının hiç bir geçerliliği yok. Adamın durumu varsa konuşarak almaya çalışmak daha mantıklı olur
0
etna
(07.08.21)
Dükkanı falan varsa gidin oturun, gelen müşteri geldiğinde paramızı ne zaman vereceksiniz diye konu açın. Alana kadar da mesaiyi orda geçirin.
Başka türlü alamazsınız.
0
neymis
(07.08.21)
Icra takibi +1
Itiraz etmeyi unutursa zaten gecerli hale gelir.
Itiraz ederse de sonrasina avukatla devam edersin.

Hukukcu degilim ama o tip yazilarin gecerliligi vardi benim gordugum orneklerde.
0
divit
(07.08.21)
zaman kaybetmeden bir avukata gidin.
0
nuisance
(07.08.21)
(18)

eczane nereye şikayet edilir?

high hopes of the sozluk
bizim evin oradaki bi eczacı daha doğrusu kalfası 12 tane fazladan ilaç girmiş ve ben bu durumu sonradan farkettim. gittim yüzleştim itiraf etmek zorunda kaldı.fakat parayı cebe indirmedim.eczacılar odasına yolladım bu sayade hayvan barınaklarına yardım oluyor diye bişey dedi.neyse ben de farkındayı
bizim evin oradaki bi eczacı daha doğrusu kalfası 12 tane fazladan ilaç girmiş ve ben bu durumu sonradan farkettim. gittim yüzleştim itiraf etmek zorunda kaldı.fakat parayı cebe indirmedim.eczacılar odasına yolladım bu sayade hayvan barınaklarına yardım oluyor diye bişey dedi.neyse ben de farkındayım buna inanmak çok safça.mahalleden biri de zaten bişeyler çeviriyor o dedi.

neyse bu eczaneyi nereye şikayet etmek gerekli? cimer'e yazdım eczane ismi vermeden, ne yapmam gerekli diye cevap gelmedi.sanırım istanbul eczacılar odasına da şikayet edebilirim. bi eczane de 170 i ara dedi.

var mı buna benzer bi durum başına gelen?fikirleriniz nedir?
0
high hopes of the sozluk
(06.08.21)
Sgk'dan basla saglik bakanligina dogru hepsine sikayet et.

Eczacilar odasinin umrunda olmaz zarar eden kurum sgk.
0
divit
(06.08.21)
teb
titck
sgk
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(06.08.21)
Fazladan ilaçtan kastınız sizin kendi rutin ilacınız mı yoksa öyle kafasına göre olan mı ?
0
fıytfıyt
(06.08.21)
Sgk
0
westblack
(06.08.21)
@divit aynen abi aradım da pek umarsamadılar.sgk çok mantıklı valla hiç düşünmemiştim.

@kitap arasında kalmış silgi tozu teb ile titck de mantıklı orayı da listeye aldım.

@fıytfıyt kronik hastalığın ilaçları bu pandemide hastaneye gitmeden yazdırılıyor.doktor fazladan al eczane ile çok uğraşma diye kullandığımdan fazlasını yazmıştı.bunu da eczane farkına varınca girmiş de girmiş ilacı olayın özeti bu.başka bi eczane söylemese sen şu ilacı almışsın diye hiç farketmezdim.aman çevremizi uyralım edevletten sgk 'ya tel no kaydedersek her ilaç alındığında vb. durumdalarda mesaj geliyor.özellikle yaşı büyük akrabalarımıza yapmak iyi olur.

@westblack teşekkürler
0
🌸high hopes of the sozluk
(06.08.21)
Sgk, sağlık bakanlığı.
0
neysene
(06.08.21)
Eczaneleri ilce saglik mudurlugu denetliyor, sikayetinizi ordaki ilgili birime yazili olarak iletebilirsiniz.
0
anthemis nobilis
(06.08.21)
Eczaneyi şikayet etmeniz sadece eczacıyı cezalandırmak olur. Kolay kolay hiçbir eczacı böyle bir işe girmez. Muhtemelen kalfa eczacının arkasından is ceviriyordur. Eczacıya söyleyin çıkartacaktır. Cikartmaz veya dikatte almazsa o zaman şikayetçi olmanızı öneririm. Bir cok eczacı bu kalfalar tarafından soyuluyor. Muhtemelen kasadan para da caliyordur.
0
Gaip
(06.08.21)
@Gaip inan bunu ben de düşündüm hatta yüzleşmeye gittiğimde haber ver gelsin ve beni arasın dedim.zaten eczanede pek durmuyor zaten bu da bi kusur.
bugün de eski bi mahallelinin söylediğine göre zamanında (internetin pek yaygın olmadığı zamanlarda) o da iyi dolandırmış insanları.artık ne kadar doğru bilemem.
bunlara artı olarak şikayet etmezsem suça ben de ortak olurum hatta ilaç alamam ki bu ilaçlar çok pahalı tanesi 2600 tl bundan 12 tane yazmış.daha ne kadar geçirmiştir insanlara orasını sen düşün
edit: farketmemi sağlayan eczacı da haberi olmadan yapması zor dedi artı olarak
0
🌸high hopes of the sozluk
(06.08.21)
eczaneyi sikayet / cezalandirma olayini falan bir kenara birak (zaten yapilacak) - su anda o ilaclari sen almis gozukuyorsun ve almadigini ispatlaman gerekecek. pahali ilaclar da demissin. is mahkemelik olur davalik olur seneler surer bu arada ilacindan mahrum kalma durumun var.

direk polise falan giderdim ben olsam, en azindan kaydi olsun.

senden direk kutu kutu ilac calinmis durumda su anda cunku. 2600x12=31200 lira eder. almadigini ispatlayamazsan o da itiraf etmezse ugras dur, yazdiramayabilirsin yani buyuk problem. basit bir sikayetten daha ote yapman gereken seyler var bence.
0
robokot
(06.08.21)
Esas eczaciyi cezalandirman lazim zaten, adam dolandirici istihdam ediyor.
%99 haberi de vardir pc sistemleri yokken yaslilarin karnesini alir milyonluk ilac yazarlardi kac kere ceteleri cokertildi.

Bu arada eczacilara ve doktorlara danisma, onlar birbirini korur kollar. Meslektaslarini melek zannediyorlar (sebebini bilmedigim bir sekilde).
Sikayetin bosa gider.

Sen su an eczaciyla birlikte sgk'yi dolandirmis pozisyondasin. Bir an once tokatla adami.
0
divit
(07.08.21)
Kırmızı/yeşil reçeteli ilaçlar ise uyuşturucu ticareti suçunu oluşturabilir öncelikle sgk ya yazılı dilekçe ile şikayet edip sonrasında gidip savcılığa suç duyurusunda bulunmanızı tavsiye ederim. Bu tip ilaçlar reçete edilenin sorumluluğundadır siz topu üzerinizden atmadığınız sürece bu ilaçların uyuşturucu gibi satılması sizi de riske sokar hiç ihmal etmeden şikayet edin.
0
apocalipy
(07.08.21)
@robokot o paraya artı olarak yarısı kadar eczaenin aldığı para varmış devletten.50bin'e yakın oluyor yani.hıyar bi de ben cebe indirsem bu eczaneden aldığım paraları merter(bizim mahalle)den ev alırdım diyor.
@divit aynen zamanında bu ezcane sahibi de bu şekilde bişeyler yapmış diye duydum.balık baştan kokar yani.Sen bu eczane olaylarına baya hakimsin senin de mi başına geldi böyle bi olay? (bu arada farketmemi sağlayan eczacı olmasa belki benim ruhum duymayacaktı armut farketmemi sağlayan ilaç da 150 tl lik ilaç)
@apocalipy yok öyle bi ilaç değil.

Şu anda aradım sgk'yı arkadaşlar.şikayette bulundum polis, savcılık biraz ilginç geldi açıkçası.karakola gitsem polisler gülmesin sonra.
0
🌸high hopes of the sozluk
(07.08.21)
gulmezler, su anda senin de basin azcik belada panikletmek gibi olmasin.

yani aslinda kabullenirsen belada degil, ama sen su anda eczacinin caldigi ilaclari almis gibisin. yarin oburgun ilacin bitip yazdirmaya gittiginde "e sende ilac olmasi lazim bu kadar ilaci naaptin" diyecekler. o zaman cepten almak zorunda kalacaksin kronik bir hastaliksa. yani almis gozuktugun ilaclar sistemde bitene kadar yenisini alamayabilirsin bir asamada. buradaki tutarsizlik bir sekilde ortaya cikar yani.

veya boyle toplu aldigin icin alip sattigin da dusunulebilir, bu durumda sgkyi dolandirmis olursun. yine sana patlar.

yani eczaci "ben bu ilaclari high hopes of the sozluk'e verdim istedigi icin, recetesi de alabilir yaziyordu" derse ne olacak?

eczacinin sana 30000 liralik ilac verip cikista cantandan caldigini dusun, ayni sey burada olan, sadece cantana hic girmemis. oyle bir sey olsa kime giderdin?
0
robokot
(07.08.21)
Kimsenin gülme gibi bir lüksü olamaz, sizin hakkınızı gasp etmiş ve ilaçlarınızı çalmış durumdalar. Siz sistemde 12 kutu ilaç almış olarak görünmektesiniz yani 12 kutunun bitenme süresine kadar ilaçlarınızı reçete ettirip alamazsınız dolayısıyla kullanmanız gereken ilaca erişemezsiniz halihazırda ücretsiz alacağınız ilaçları 31.200 tl verip almak zorunda kalabilirsiniz.
0
apocalipy
(07.08.21)
@robokot tamamdır hocam yarın gidiyorum karakola.hatta şu anda bile gitmeyi düşündüm ne yalan söyleyeyim.tüm yerlere de şikayetimi gireyim gecikmeden.
0
🌸high hopes of the sozluk
(07.08.21)
Hocam zaten böyle bir dava açılırsa eczane hakkında yapan kişiler karakola ifadeye gidecekler ilk etapta. Yani polise gitseniz ifadenizi alıp savcılığa iletecek. Aslında süreci hızlandırmış olacaksınız. Siz açtığınızda olay kamu davasına döner zaten. Tabi suç teşkil eden deliller toplanabilirse…
Zamanında kimlik için polise falan gidiliyordu, aynı mantıkla kaybolan hakkınız için kabullenmediğinizi gösterir bir hareket olur. “Ben zaten kendim bildirdim işin içinde değilim” gibi bir savunma nedeniniz olur.

Son olarak şikayette bulunduğunuz kurumlara yaptığınız başvuruları kayıt altına alın.
0
neysene
(07.08.21)
şimdi gittim karakola da arkadaşlar savcılığa gitmem gerektiğini söylediler.
0
🌸high hopes of the sozluk
(07.08.21)
(16)

ambilight özelliği neden sadece philips'te var?

yazar yazmaz yazan yazar
1- patentini mi almışlar neden hiçbir marka bunu üretmiyor?2- ps oynarken ufak tefek kasma sorunları oluyormuş arkadaşım öyle diyor. philips kullanan arkadaşlar memnun musunuz genel olarak? ayrıca ps özelinde yorum yaparsanız çok sevinirim.
1- patentini mi almışlar neden hiçbir marka bunu üretmiyor?

2- ps oynarken ufak tefek kasma sorunları oluyormuş arkadaşım öyle diyor. philips kullanan arkadaşlar memnun musunuz genel olarak? ayrıca ps özelinde yorum yaparsanız çok sevinirim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(06.08.21)
Çok matah bir şey olmadığı için uğraşmamışlardır belki. Bir heves kullanıp sonra kapatılıyor genelde. Kasma derken ne kastedilmiş anlamadım ama zaten Philips tv almazdım ben olsam PlayStation oynamak için. Muhakkak 100hz panelli, input lag’i düşük bir tv alırdım. Ambilight istiyorsanız Philips hue’nin çok daha iyi bir seti var bu arada.
0
orient blue
(06.08.21)
biz baya araştırdık bunu sırf o özellik için almaya gerek yok bence. bitek philipslerde var maalesef ama aynı fiyatlara samsungun çok daha iyi bir tv sini alabilirsin. philips çok sıkıntı çıkarabiliyormuş ayrca servisi garantisi vs d sıkıntılıymış.
0
hobarey
(06.08.21)
Çünkü ambilight tek başına geliştirilen bir teknoloji değil bunun devamında philips hue ürünlerini geliştiriyor satıyor, yani ambilight'a tek başına yatırım yapmıyor, diğer firmaların aynı teknolojiyi sunması için tv arkası aydınlatma teknolojisine yatırım yapıp sadece o modellerden para kazanması gerekecek ama philips yaptığı yatırımlarla farklı yerlerden para kazanıyor, yani mevzu yatırım ve yatırımın dönüşü, ha bence de o kadar aman aman bir teknoloji ve maliyet yoktur ama işte mevzu philips ile sınırlı.
0
atom karincanin torunu
(06.08.21)
@orient blue, amacım komple philips hue kurmak zaten ama bunun için öncelikle ambilight tv almam gerekiyor diye biliyorum. yoksa bir anlamı yok zaten.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(06.08.21)
illa tv'ye sahip olmak zorunda değilsin. philips hue ürünlerinin gamı baya geniş. yıllardır kullanıyorum. hue sync box aldım, televizyona giden tüm aletleri bağladım. playstation oynarken dahi odadaki hue ürünlerini ekrana göre ışıklandırabiliyorum. televizyonun arkasında şerit var, eski model benimki tek renk veriyor tüm şeridi aynı anda ama yeni modeli var, televizyona göre uyarlayıp ambilight gibi kullanabiliyorsunuz.

bir kaç ay sonra yurtdışına taşınma durumum olursa bendeki tüm ürünleri satmayı düşünüyorum. uygun fiyat için haberleşebiliriz :)
0
do you remember me
(06.08.21)
@do you remember me, "yeni modeli var, televizyona göre uyarlayıp ambilight gibi kullanabiliyorsunuz."

bunun linki var mı? eldeki mevcut samsungu ambilight yapabilsem philipsle işim olmaz zaten:)

ürün satışı için de o zaman görüşebiliriz tv arkasını halledebilirsem diğer ürünleri kesin alırım zaten.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(06.08.21)
Tvleri dandik oldugu icin oradan para kazanmaya calisiyorlar.
Tv aldim 2 senede çöp oldu.

Cok gereksiz bir ozellik, hue de gereksiz pahali.
0
divit
(06.08.21)
film izlerken gayet güzel oluyor heves diyenlere bakma bence. Fakat eski fullhd tv'mizde var bu, sonradan 4k LG oled alınca film işi LG'ye geçti o yüzden artık pek kullanmıyoruz evet. Son yıllarda paneli kime ürettiriyorlar bilmiyorum ama 2010'larda alınan tv'si (hem de 3d vs. ve zamanında çok 3d film izledik bence o da keyifliydi) gayet güzel çalışıyor. Yani millet genelde uğraşmayıp dümdüz izlediği için yeni şeylere kötü bakıyor ama torrentten 3d half sbs indirip özellikle Pixar animasyonu izlemişliğim çok var mesela.

TV'siz de hub'ına mı ne bağlayıp yapabiliyorsun biraz pahalı olsa da zevk için yapılabilir. @do you remember me anlatmış zaten

ek olarak, artık yüksek hz de değil direkt freesync'li tv'ler çıktı diye biliyorum. Oyun için onu alıp ek hue seti ile ambilight'ı da kazandırabilirsin.
0
nhk ni youkosu
(06.08.21)
şimdi baktım da Philips Hue HDMI Sync Box fiyatı 2300 lira.

ayrıca netflix, youtube için chromecast almak lazımmış vs. yani ambilightsız tv yi ambilightlı yapmak o kadar basit ve ucuz değil. el mahkum philips ambilight alınacak. diğer türlüsü hiç mantıklı değil çünkü.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(06.08.21)
gradient lightstrip diye geçiyor. tr'ye geldi mi bilmiyorum: www.philips-hue.com bunu box olmadan kullanmak mümkün mü emin değilim.

edit: illa chromecast almak gerekmiyor. her turlu hdmi bağlayabiliyorsunuz. mi box olur, digiturk olur vs artık neyiniz varsa.
0
do you remember me
(06.08.21)
Hue seti için ambilight almak şart değil, opsiyonel. Bence daha düzgün bir tv, hue başlangıç seti ve hue play ışıklarından alabilirsiniz, Philips’in tvleri pek iyi değil (en azından Türkiye’de bulunanlar). Yalnız bahsettiğim hue play setini alınca tvdeki içeriğe göre ışıklar yanmıyor. Yanması için görüntüyü bir bilgisayardan aktarmanız ve o bilgisayarda hue sync uygulaması çalışmalı, tam olarak ambilight olmuyor yani ama yine de sırf ambilight için Philips tv alınmaz, yine de siz bilirsiniz, baya problemli olduklarını duydum, arkadaşım da aldı, daha ikinci yılında servis gördü paneli yüzünden, şimdi ne yaptı bilmiyorum.

Dediğim gibi pek matah bir şey değil, benim hue play alma sebebim içeriğe göre aydınlatma değil, sadece tvyi arkadan aydınlatıp film izlerken hoş ve loş bir aydınlatma sağlamaktı, fazlasıyla işini yapıyor. Hue bridge şart bu arada.
0
orient blue
(06.08.21)
Arkadaşlar anlatıyorsunuz çok güzel de kafam çorba gibi oldu herkes farklı bir yöntem söylüyor:)

şimdi bende 50" samsung tv var, ps4 var, soundbar var, digiturk var.
benim bu tv üzerinden normal tv yayını izlerken, ps4 oynarken, tv üzerindeki uygulamadan netflix/youtube izlerken ambilight alabilmem için gerekli cihazlar nelerdir? bunun cevabını verin ben ordan yürüyeyim bari. böyle çok karışık oldu. teşekkür ederim:)
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(06.08.21)
Abi ben onu 2 sene once deli gibi arastirdim. Yani philips olmayan tvyi ambilight yapma olayini. Hayvan gibi zor bosver. Ambilight istiyorsan philips al gec ben aldim asiri memnunum aletten ambilighti kaptiyorum bazen denemek icin bok gibi oluyor.

Ha bu arada 5k'ya alacagin philips ile samsung lg vs ayni asagi yukari. Hatta kisisel zevkine gore birini daha iyi veya daha kotu bulabilirsin
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.08.21)
Tv alacağım zaman gidip özellikle Philips almıştım ben sırf ambilight için. Gayet mükemmel özellik.

Bir kere şunu söyleyeyim, tv paneli üreten sadece lg, sony ve samsung var. Hangi marka alırsanız alın. Philipsler lg oluyor.

Tv 55" inç ise renkler odayı kapladığı için aslında daha büyük geliyor vs ve görsel olarak da çok iyi.


Hue ile ambilight da combolanabiliyor tatilden dönünce lambader alıp pc'nin rgb ışıkları + tv + iki lambader senkronize edeceğim
0
aguen
(06.08.21)
senin duyurunu görünce aşağıdaki ürünü almaya karar verdim. Sonradan oluyor gibi.

www.aliexpress.com
0
kaiserr76
(06.08.21)
Bende var ambilightli TV, 1.5 sene oldu 4 kere falan servise gitti. En son panel değişti ama yine memnun değilim. Ambilight güzel ama TV çok kötü. Ben tavsiye etmiyorum.

Ayrıca interneti aratırsanız çok şikayet var. Bende 3 TV var hepsi de yaklaşık 6 yıllık. 1 kere bile servise gitmediler.
0
nucleon
(06.08.21)
(10)

bir sonraki kapanmalar ne zaman olur?

sting
olacakları tahminleyebilecek var mı?okullar ve üniversitelerin durumunu da değerlendirebilirseniz.
olacakları tahminleyebilecek var mı?
okullar ve üniversitelerin durumunu da değerlendirebilirseniz.
0
sting
(06.08.21)
Bir sürü insan aşı olmam diye diretirken kapanmaya gidilmesi çok saçma olur.
Önce aşılama oranının çoğalması için adımlar atılmalı.
Ortada "aşı" diye bir şey varken kapanma düşünülmemeli ama burası Türkiye her şey olasılık dahilinde maalesef.
0
mutekebbir
(06.08.21)
Memur arkadaşlar için üzgünüm ama daha kapanma olmaz. Çünkü artık 2 doz aşısını olan insanları kapatamazsın, ee niye aşı olduk o zaman der geçeriz. Bu saatten sonra sadece aşı olmayanlara kısıtlamalar gelir.

Avmlere ve kafelere aşısız almıyoruz derlerse hastane önlerinde kuyruk olur :)
0
eazy
(06.08.21)
Aşısızlara kapama gelir, aşılılar kapatılmaz.
0
lcha
(06.08.21)
eylul gibi gelir.
Asilari tamamlayan israil yavastan onlemleri artirmaya basladi.

Oranin hava durumunu dusununce bizde daha kotu olacak muhtemelen.

Ofise gittim 1 tane maske takan yoktu, yemekhanede ust uste yedik.
0
divit
(06.08.21)
artık yeni bir kapanma olabileceğini ben de düşünmüyorum. aşılamada belli bir eşik de aşılmışken artık zor.
0
mermize
(06.08.21)
kapanma olacağını sanmıyorum artık. gece yasakları olabilir belki.
0
dafuq
(06.08.21)
burası türkiye, turizm sezonu bitince olabilir de olmayabilir de. eylül de olabilir ekim de. belki de sene sonuna, kim bilir...
0
not sure if serious
(06.08.21)
İsraildir avrupadır tekrar kapanmaya geçmişken yakınlarda olur bizde de.

Aşısız sayısı arttıkça mutasyon olasılığı ve hızı da artıyor, maalesef dünyada çok fazla aşısız var
0
aguen
(06.08.21)
infernalcadre +1
ben de okul kayitlarindan sonra bekliyorum.
tipki turizm gibi. turizm para kazansin diye acildik cunku asi yuzunden degil. vakalar da gayet yuksek zaten.

asi da cozum degil cunku yuzde yuz asiya ulasilamaz zorunluluk olmadikca. anca cesitli yerlere asisizlar giremez gibi bi sey gelirse millet asi olur.

umarim haksiz cikarim ve kapanmayiz.
ayrica kapanma kadar sacma bi yaklasim da yok
0
Kittie
(06.08.21)
Beyaz adam paranın yenmeyen bişey olduğunu anlayınca..

Latife bir yana, kapanma olmaz. Olursa da OHAL ilan edilmeden ben uymam. İsteyen ceza yazsın, itiraz eder geçerim. Burada memur arkadaşlar umutlanmasın denmiş, ben de memurum. Ama bu kapanmalar beni çok yordu, çok huzursuz bıraktı. Her gün işimiz neyse bilelim yapalım istiyorum. Ayrıca maske olayı da bitecek.
0
feel the blanks
(06.08.21)
(6)

Helikopterler yangın söndürmede uçaklardan ne kadar farklı?

ya ben lan neyse
yangını körükleyebildiğini duymuştum haber kanallarından birinde. söndürme kabiliyeti açısından uçaklarla kıyaslandığında bir oran vermek mümkün mü? 3 helikopter ortalama 1 uçak kadar etkili gibi.
yangını körükleyebildiğini duymuştum haber kanallarından birinde. söndürme kabiliyeti açısından uçaklarla kıyaslandığında bir oran vermek mümkün mü? 3 helikopter ortalama 1 uçak kadar etkili gibi.
0
ya ben lan neyse
(05.08.21)
5 helikopter 1 uçağa bedel diye sallıyorum. Helikopter in tek avantajı manevra kabiliyeti. Onun dışında pek bi avantajı olduğunu düşünmüyorum.
0
olaylar olaylar
(05.08.21)
Yanlış bilmiyorsam uçak daha hızlı ve daha çok su alabiliyor.
0
orient blue
(05.08.21)
Helikopter 2,5 ton ucak 5 ton aliyor. Modele gore degisiyor ikisini de ufak aldim.

Helikopter yangini harliyor fan gibi ruzgar yapiyor.
Tam ustune dokemiyor sicaktan yaklasamiyor.

Ucak alevin tam ustune hali gibi birakiyor. Devamli git gel yapabiliyor suya inebiliyor.

Helikopter kova dolsun diye bekliyor.

Helikopterin tek avantaji golden havuzdan falan doldurabilmesi ortamda deniz yoksa avantaj.
Onun disinda yanginda ise yaramaz bir alet.
Zaten anlatmaya gerek yok goruyoruz.
0
divit
(05.08.21)
Helikopterin en büyük avantajı OGM'nin ormanların içinde yangın için oluşturduğu yapay göletlerden su alabilmesi.

"Helikopterimiz var uçağa gerek yok" demek saçma, ama 40-50 tane helikopter görev yaparken yok görmek de saçma.

Sanırım helikopter sayımız yeterli, ama uçağımız yeterli değil, onu da herhalde "yangın olursa kiralarız" diye düşündü işgüzarlar.

Lan alın 10 tane uçak dursun, koskoca devlet için çerez parası bu!
0
John Bloor
(06.08.21)
İkisinin kullanım amaçları farklı internetten edindiğimiz bilgilere göre. Mantık yürüterek de bazı şeyleri tahmin edebiliyoruz.

Ama yangınlarda ikisini de ortak kullanmak gerekiyor gördüğümüz kadarıyla. Yani biri var diye öbürüne ihtiyaç yok gibi düşünmemeli.

Mesela helikopter havuzdan, gölden bile su çekebiliyor. Uçağın illa ki geniş göllere ya da denize inmesi lazım. Galiba belli göllere inebilen uçaklar da var küçük gövdeli olanlar.

Uçak çok geniş bir alana hızlıca su bırakabiliyor.

Muhtemelen uçağın sortisinin ardından helikopterlerle tek tük yanmaya devam eden yerlere noktasal olarak su ya da söndürücü kimyasal bırakılıyor koordineli bir şekilde.

Çünkü helikopter geniş alana su bırakamadığı için büyük bir yangına yetişmekte zorlanıyor. Uçak da noktasal atış yapamadığı için büyük alanı söndürüyor ama sağında solunda yanmaya devam eden yerler için karadan ya da helikopterle havadan müdahale lazım.
0
anten
(06.08.21)
3 helikopter 1 ucak denilemez cunku her aracin alacagi su orani farkli. ayni zamanda ucaklar suyu helikopterlerden cok daha fazla bir hizla biraktigindan ayni hacimdeki suyla bile yangin uzerinde daha etkili.
0
rm
(06.08.21)
(12)

Borç isteyince diyaloğu bitirmek

goklerdengelenkarar
Selam. Bir arkadaşım ekolünden bir soru ama gerçekten bir arkadaşım. Çok dürüst ve güvenilir bir kişi, maddi durumu çok iyi olan ve kendisiyle de arası çok iyi olan birine, ailevi meselelerden dolayı darboğaza girdiğini; şu kadar gelirinin olduğunu (borç istenen kişi de geliri biliyor ve emin), aylı
Selam. Bir arkadaşım ekolünden bir soru ama gerçekten bir arkadaşım.


Çok dürüst ve güvenilir bir kişi, maddi durumu çok iyi olan ve kendisiyle de arası çok iyi olan birine, ailevi meselelerden dolayı darboğaza girdiğini; şu kadar gelirinin olduğunu (borç istenen kişi de geliri biliyor ve emin), aylık şu kadar tutarlarla mumtazaman geri ödeyeceği, o kişi için çok küçük sayılabilecek bir miktar borç alıp alamayacağını soruyor.

Normalde her gün görüşen, arayıp soram kişi bu borç isteğine hiç cevap vermiyor ve yaklaşık 6-7 yıldır kendisiyle ilişkiyi tamamen bitirmiş oluyor.

Borç isteyenin üslubu mükemmel. Hem sözlü hem yazılı (whatsapp) istediği için yazdıklarını okudum. Yani hiç tanımadığım biri bile benden o güzel üslupla borç istese, kredi çeker verirsim, o derece düzgün.

Sizce neden böyle oldu? Borç istemek bu kadar kötü bir şey mi ki? Cevapsız bırakmak yerine olumsız cevap vermemedeki psikoloji ne olabilir ki sizce? Tamamen çıkarımlarınızı merak ettim. Yoksa kimsenin bu sorunun gerçek cevabını bilmesi mümkün değil.

Not: sözlü ve yazılı istemesiyle alakalı bir durum değil. Sıkboğaz durumu da yok. Bu iki kişi önce yazılı, sonra sözlü iletişim kuran ilişkiye sahipti işleri gereği.
0
goklerdengelenkarar
(05.08.21)
Bu kadar banka enstrumani,kredi karti,nakit avans varken, duzgun geliri olan birisi benden borc istiyorsa dolandiricidir.
ben olsam direkt engellerim.

En son boyle birine vermistim 3 sene oldu hala odeyecek.
O an insan banka niye vermiyor demeyi akil edemiyor.

Su devirde "ufak miktar" borc isteyen adam onu asla geri odemez.
0
divit
(05.08.21)
Bu işler böyle başlar bugün isteyen yarın da ister.

İlişik kesmek saçma tabi ama vermeyincede isteyen kişi kesebiliyor. Sonuç aynı yani
0
respect
(05.08.21)
tabii ki önüne gelene borç veren biri değilim ama bugüne kadar büyük ya da küçük borç verip geri alamadığım kimse de olmadı.
hatta ben istemeden kendiliğinden geri verirler genelde.

o yüzden bu birbirinden para kaçırma hallerini anlayamam pek.
tutmaya çalıştıkça daha çok gider zaten.
para konusu insanın biraz da kendisiyle ve hayata karşı olan güveniyle ilgili bir şey.

arkadaşınıza yapılan şey ayıp.
yarın öbür gün onun da birinden para istemesi gerekirse, ki genelde böyle keskin tavırları olanların başına bunlar muhakkak gelir, o zaman yanlış yaptığını anlar umarım.
bazısı yaptığını başına gelse de fark etmeyebiliyor çünkü.

bu devirde nakit paraya ulaşmanın birçok yolu var ama bunların hepsinin faizleri fırlamış durumda.
belki o yüzden bankayla halletmek yerine tanıdığından ya da arkadaşından istemek mantıklı gelmiştir.
0
blatta hiberna
(05.08.21)
Zarara girmeden kesmiş olmuş iletişimi, ben de verdim borç bir kaç ay önce arkadaşa, daha doğrusu kredi çektim, ilk taksidi dışındakileri ödeyemedi daha, ben 3. taksidini ödedim.

Şahsen sizin bahsettiğiniz kişi nasıl planlamış bilmem ama benden 10bin tl borç alıp birisi 10 ayda biner ödeyeceğim derse vermem, benim paramı piç etmiş oluyor başka bir şey değil bu tip olaylar, bugünkü para ile yarınki paranın arasında değer farkı var ülkede aylar boyu eriyen bir paradan başka bir şey değil.
Ha sonuç olarak arkadaşa verdim mi verdim, yeri geliyor salak gibi hesapta eksiye bile düşüyorum bu yüzden.
0
atom karincanin torunu
(05.08.21)
Bazilari icin para kirmizi cizgi. Babasiyla bile iliskiyi kesebilir.
0
brkylmz
(05.08.21)
Şimdi bir laf var " param seni vereyim de mi kötü olayım, vermeyeyim de mi kötü olayım " cevap vermeme sebebi muhtemelen olumsuz cevap verince bu benimle muhabbeti keser diye düşünüp kendi kesmiştir muhabbeti. Bir de banka dururken neden şahıslardan borç istiyoruz ki? Ben borç alan değil genelde veren kişiyim bu arada. iki defa yüklü bir para verdim ikisi de vaktinde gelmedi. Geldi mi geldi ama ben verdiğimde Mercedes alınıyorsa o parayla aldığımda reno alınıyordu. Kimse isterken kanka bana altın ver ben de sana altın odeyeyim demedi. Ben de doğuştan enayi olduğum için hep TL borç verdim. Hatta bir kere param yokken babamdan borç alıp verdim birine. Ama neden abi, banka dururken neden?

Hayatta şunu öğrendim, insanlar param yok dediğinde, belli bir meblağı hariç tutuyorlar, yani adamın 50 bini varsa ve beş bin borç istediğinde yok diyor. 53 bini varsa üç bin var vereyim işini görürse diyor. Onu da dolar altın vs şeklinde veriyor. Benim gibi enayiler TL veriyor yıllar sonra aldığında çöp oluyor.
Ama ben cebimde ne varsa onu söylerim. Bir de bazı insanlar doğuştan cimri ama bazıları da tecrübe neticesinde borç vermeye yanaşmıyorlar.
0
beni sen öldürme
(05.08.21)
şunu yaşamamak için. ben de konuşmam: 64.media.tumblr.com

şu hayatta 2 kişiye borç veririm diyordum, birisine verdim ve durum bu.
0
ya ben lan neyse
(05.08.21)
Aileme ve arkadaslarima para verdigim oldu/hala veriyorum ama "borc" verecek kadar guvenmiyorum kimseye.

"neden iliskiyi kesti?" acikcasi borc istemek cikma teklifi yapmaktan cok farkli degil. Reddedilen kisi %90 ihtimalle hesap soruyor veya cirkinlesiyor. Dolayisiyla iletisimi kesen tarafi anliyorum, herkesin kendine gore hayati stresi var.
0
hot potato
(05.08.21)
o dönem ailesi, çevresi vs.. herkes bişeyler istediyse ondan hassas olmuş olabilir. gerçi gene de karaktersizce bir davranış. bugüne dek adı çıkmamış, karakterli olan her isteyene verdim. bazılarını alamadım ama sorun değil. vermeye devam ederim. borç vermek insanları tanımak için harika bir fırsat. borç veririm ama olağanüstü durum haricinde alamazsam bir daha istediğinde yüzüne vururp vermem.
0
buenosdias
(05.08.21)
Hayır diyemiyordur insanlara. Hayır dememek için kaybolmuştur.
0
black mamba
(05.08.21)
Çok özür diliyorum ama ödemiyorsunuz "borcunuzu". Miktar az diye sallamıyorsunuz. Verdiğim 100 tl ler ile buradan köye yol olur. Bu 100 tl ler hep başka başka kişiler, zengini fakiri çeşit çeşit ödemiyorsunuz ama.

Keşke borç isteme yasaklansa.

Bir de şey var az bir miktar ihtiyacım varsa gider bankadan çekerim mis gibi kimseye yük olmam. Ama biri bunu yapamıyorsa yani banka bile para vermiyorsa ben niçin vereyim ki.

Arkadaşta bakmış senin eleman borç filan diyor çekmiş kırmızı çizgiyi. Ayrıca bu kadar kolay kırmızıyı çektiyse çok mükemmel bir arkadaşlık değil gibi sanki.

Kamu spotu: Çok çok çok zorda kalmadıkça borç istemeyin. Oldu ki istediniz zamanı gelince şak diye ödeyin ölü taklidi yapmayın. Tşk.
0
top_secret
(05.08.21)
hehe, bence iyi yapmış. 20 yıllık arkadaşıma 7 sene önce, borç da değil kredi çekip verdim. ödemediği için 3 yılbir güzel taksitleri de ödedim, tabii ki faizi de. hala ödemiş değil.

verdiğim para üzerinden, o zamanki değeri 180 gr altına veya 8.000 dolara denk geliyordu.

bankaya ödediğim üzerinden gidersek de, 250 gr altın veya 10.500 dolara denk geliyordu.

bu arada farkettim de, 7 yılda altın dolardan fazla prim yapmış :)
0
altinci nesil caylak
(06.08.21)
(13)

Bilgisayar mühendisliği ama işte aması var

liberal
Bilgisayar mühendisliği okuyacak bir genç var ama aslında sıralamada epey düşük yani bilgisayar mühendisliğini çok aşagı sıralarda bir okulda okuacak muhtemelen kültür veya daha düşük bir okulda.sıralamalarda bu 250.000 olan kişi bilgisayar mühendisliği okuyup mezun olduktan sonra zorlanır mı, zira
Bilgisayar mühendisliği okuyacak bir genç var ama aslında sıralamada epey düşük yani bilgisayar mühendisliğini çok aşagı sıralarda bir okulda okuacak muhtemelen kültür veya daha düşük bir okulda.

sıralamalarda bu 250.000 olan kişi bilgisayar mühendisliği okuyup mezun olduktan sonra zorlanır mı, zira muhendislikte daha sonra sürekli yeni programlar çıkıyor hepsini öğrenmek ve pratik olmak gerekir diye düşünüyorum.

yoksa yanılıyor muyum?

bilgisayar mühendisliğinden mezun olur gider bu kızımız sonra bir yazılım firmasında veya bir şirkette standart yapılması gereken işleri yapar gibi de düşünebilir miyiz.

Benim tanıdıgım bilgisayarcı arkadaşlarımın hepsi cevval ve aşırı zeki oldukları için, bu kız için acaba end veya işletme daha mı uygun olur diye düşünmeden edemedim.

sizce bilgisayar yazsın mı yoksa end. mühendisligi falan mı yazsın.
0
liberal
(05.08.21)
Valla ilk yüze girip mezun olduktan sonra zorlanan da var benim birebir tanıdığım. O biraz bölümü ne kadar sevdiği ve üniversitede ne kadar ders kastığıyla ilgili. Yoksa okuması çok zor bir bölüm değil, kolay bile denebilir hatta.

Piyasada iyi durumda olmak için sürekli kendini geliştirmek ve işi sevmek gerekiyor evet. Ama her bilgisayar mühendisliği mezunu kod yazmıyor. Analizi var, testi var, kod yazması gerekmeyen alanlar da var yani. Onlar o kadar demanding değil. O işleri de yapabilir sonuçta.
0
plutongezegendegilmi
(05.08.21)
@plutongezegendegilmi, kesinlikle haklısınız, bahçeşehir mezunu arkadaşım vardı çok ta çalışkandı ama ben kod yazmayı sevmiyorum diyordu iş analisti olmuştu.

yine de kafam karışık.
0
🌸liberal
(05.08.21)
Abi ben moruk oldugum icin siralama algim biraz bozuk ama 250binde sayisalci o bolumu nasil bitirecek?
O bolumun hakki 50binler falan maksimum.

Bu bolum her okulda zor. En dandik vakifa da gitsin yine ayni dersler var. Ilk 2 senesi matematikle geciyor neredeyse.
0
divit
(05.08.21)
eğer yazılımcı olacaksan diye diyorum, maliyeden tut , üni okumayanlara kadar başarılı ve iyi kazanan bir çok yazılımcı arkadaşım var.

okulun bu konuy ile alakalı ek bir puan kazandıracağını düşünmüyorum bilgisayar mühendisliği okuyarak.

yazılımcılıkta direkt olarak yaptığın işe ve vereceğin referansa bakıyolar gerisi tırı vırı. bu da kendini ne kadar geliştirebildiğine ve popüler ama henüz tam bilinmeyen yeni yazılım dillerini bilmene bağlı. ha bir de türkiye'den bahsediyoruz bilgisayar mühendisliğinde sana neyi ne kadar öğretebilir?

okuyacaksan daha kolay iş bulabileceğin daha garanti bir bölüm varsa onu okumanı öneririm.(hangi bölüm nasıl iş bulur nasıl olur o konuda hiç bir fikrim yok.)

arkadaş adına sormuşsun ama ben sen sormuşsun gibi yanıtladım, daha kahvemi içmedim idare et.
0
killerbee
(05.08.21)
Her bilgisayar mühendisi / yazılımcı orijinal işler yapmıyor. Edebiyat mezunu olup düz kod yazan çalıştığı firmanın işini görüp iyi para kazanan da var. Bankacılık, savunma gibi dikkat gerektiren sektörlerde ciddi kafa patlatan da var. Hani maksat para kazanmaksa yolunu bulursa ODTÜ mezunu da Sütçü İmam mezunu da para kazanabilir.
Ama 2 sene araştırma görevlisi olarak lab. dersi vermiş bir bilgisayar mühendisi olarak 100binin aşağısına mühendis olmayı cidden tavsiye etmiyorum. Kenarlar birer birim artınca alan ne olacak diye formül yazacağız çocuklar paralelkenarın alanını hesaplayamıyordu. İçten içe cinnet geçiriyordum derslerde.. Matematik bilmeyen bu yönde düşünemeyen adamın mühendislik okuması zulüm. Boşuna derslerde zorlanıp meslekten soğuyorlar.
Siz o genç arkadaşımıza tekrar hazırlanmasını tavsiye edin. Bir yıl daha hazırlanıp lise matematiğini halledip öyle tercih yapsın. Lise matematiğini bilmeyen insan bölümde çok zorlanır boşuna 4 sene zulum çeker okuldan soğur.
Bölûmü de kesinlikle İngilizce okusun. Kaynaklar İngilizce olduğu için Türkçe okumak bana mantıklı gelmiyor şahsi fikrim.
0
cilekli pasta
(05.08.21)
Bilgisayar mühendisliği okusun. Benim çevremde çok fazla başarı sıralaması düşük okullardan mezun olup bilgisayar mühendisi var, iyi yerlere geldiler. Bilgisayar mühendisliği okuldan çok öğrencinin kendisini geliştirmesi ile alakalı. Çoğu bilgisayar mühendisi öğrenciyken çalışmaya başlıyor. globalaihub var, bu oluşumdakilerin mezun oldukları okullar bu yazdıklarımı destekliyor. Ek olarak 2 senelik bilgisayar programcılığı okuyup, kendisini geliştirenler bile inanılmaz iyi yerlerde işe giriyorlar, şaşırıyoruz. Bilgisayar mühendisliği, kişinin kendi çalışma azmiyle iyi yerlere gelebileceği bir alan.

Özel üniversitelerdeki endüstri mühendisliği ve işletme eğitimleri çok yetersiz. Devlet okullarındaki öğrenciler özellerdeki öğrencileri yer diyebileceğim bir durum var. Ben nerdeyse hiç endüstri mühendisliğini özelde okuyup iyi bir iş bulan görmedim. bu iki bölüm için aşırı fazla hırslı, girişimci olmak gerekiyor. piyasa kurtlar sofrası gibi.
0
GoodMorningTeacher
(05.08.21)
okumasın ama bilgisayar mühendisliğinden faha kötü bir şey varsa işletme yazıp iibf çukuruna düşmektir. iyi bir üniversiteden mezun olmadıkça yeni mezun mühendisler asla iş bulamıyor lcw'de işe girmek zorunda kalıyorlar. ya da 1-2 senesini kpss'ye verecek ve merkezi atamadan mühendis atanacak bir kuruma. başka çaresi yok pek.

radyoloji, hemşirelik vs düşünsün. tm puanı içinse pdr düşünün.

asla ama asla iibf yazmayın.
0
Hallegadola
(05.08.21)
bizim sektörde ODTÜ İTÜ Boğaziçi vb belli başlı üniversiteler dışında kimse umursamaz nereden mezun olduğunu. bu marka üniversiteler de ilk iş için önemli bir faktör, iş hayatına sadece 1-0 önde başlatır diyelim, sonrası hangi projede ne yaptığındır. ben meslek lisesi çıkışlıyım, dgs'ye hazırlanmadan girip Beykent unide bilg. muh okudum, bana toplamda 3 yıl kazandırmıştı bu hamle, sonra master da yaptım aynı üniversitede, bugün olsa yine aynı yolu izlerdim. 8 yıldır iyi yerlerde, iyi projelerde çalıştım, şu sıralar bir teklifi kabul ettim, bir ay sonra da yurtdışına taşınıyorum, hele yurtdışında kimse umursamaz hangi üniversite...
0
rca
(05.08.21)
zaten bu soruyu sorma amacım buydu.

bundan 20 yıl önce işletmeyi zar zor kazanan sıralama yapanlar şimdi mühendis olma derdinde, ben de dört bes sene sonra pek te bişey ogrenmeden bilgisayar mühendisi olacagına şimdiden gitsin işletme okusun muhasebeci olsun çıksın kafasındayım.

@divit kesinlikle haklısın bence de okumaması lazım.

açıkçası en kötü bir şekilde bilgisayar mühendisliğini bitirse bir sene mba yapsa işletme mezunu ile birebir olacak çünkü işletmede ne ögretiyorlar ki.

yata yata işletme bitirecegine belki biraz kasar da bilgisayarcı olur, ortalama bir işte çalışır en kötü erp'de danışman olur.

Bu yüzden bilgisayar yazmasını istiyorlar. Bu şekilde düşünenler de yanlış mı.

@rca işte sorun burada acaba okulu hakkıyla okuyabilecek mi?
0
🌸liberal
(05.08.21)
nasıl 250bininci olduğu önemli. çok çalıştığı halde anca bu kadar puan alabilen biriyse sakın gidip okumasın. hiç çalışmayıp yan gelip yatan, bir konu, ders vs için masaya bi oturup 7-8 saatini veremeyen biriyse de gidip okumasın. çok kötü sıralama ile girip iyi mezun çıkan var ama liseden beri gözü açık uyanık fırlama tipler oluyor onlar. adam tak tak hedeflerine koşuyor falan.
0
avatar is back
(05.08.21)
@liberasi hakkıyla okumayacaksa ne olduğunun hiç bir önemi yok. mühendis kendinin öğretmeni olmak zorunda, üniversiteden alacağı bilgi ona sadece yol gösterecek, o yoldan kendisi yürümek zorunda. yata yata mezun olursa mezun olduğunda iş başı yapması çok zor, teknik becerilerini bitirme projesiyle göstermesi gerekir. benim karşıma yeni mezun geldiğinde baktığım şey ne projeler yaptığı oluyor, İTÜ veya amcaoğlu üniversitesi mezunu olması bakacağım son kriterlerden doğrusu, öte yandan IT alanında tanıdığım tüm inovatif insanlar, iyi mühendisler genellikle bir üniversiteden mezun değiller gibi bir gerçek de var. o tutku yoksa teknik olmayan alanlara yönelmesi belki de daha mantıklı olur.
0
rca
(05.08.21)
Ben bilgisayar mühendisliği bölümüne 2k ile girdim. Şuan bankacılık sektöründeyim, kod yazmayı sevmiyorum ve dataya yöneldim. İş bulma sıkıntım olmuyor. Maddi sıkıntım olmuyor. İşimi sevmiyorum ama yapıyorum. Bankacılık sektöründe 2 şirket gördüm ikisinde de ilk 30k dan insanlar vardı. Yani bunu çok bile söylüyorum diywbilirim.

Özellikle sınavda çok kötü yapmadıysa
200k sıralama yapmış insanın algısı ile 20k sıralamadaki insanın algısı bir değil. Yarışamaz. Okulundaki herkes o derecelerde olacağı için ona göre eğitim göreceği için mezun olabilir çalışıp. Ama köklü şirketlere giremez. Yeni mezunken iş arama dönemi uzayabilir.

Hani ekşide bi geyik var ya yeni mezun mühendisin 3k 4k maaşı beğenmemesi diye, işte bu başlığa konu olur. Bu maaşları beğenmek durumunda kalır.

İşini çok severse, okulda ve sonrasında kendisine hem sosyal hem akademik anlamda güzel yatırımlar yaparsa iyi noktalara gelebilir. Ama onun için de network lazım.

Mülakat şansını yakalamak için ya tanıdık lazım ya da iyi bi üniden mezun olman lazım.

Yani ölmez açlıktan. Ama rahat bi hayat süremez. Çook uğraşırsa ve şansı yaver giderse 20k derece yapan ortalama bi bilgisayarcının elde ettiği şansları elde edebilir.
0
zimbirik
(05.08.21)
Dürüst olmak gerekirse para kazanma becerisi okuduğun okulla çok alakalı değil.
Yani hiç bilgisayar mühendisliği bile okumadan, "coding bootcamp" gibi 6 aylık kurslar bitirip, wordpress temaları yaparak milyon dolarlar kazanan insanlar da var:)

Bizzat tanıdığım bir arkadaşım uzaktan öğretim 2 yıllık bilgisayar programcılığı bitirdi. Kendi yazılım şirketini kurdu, oldukça da güzel kazanıyor.

Bence şunu tartışmak lazım: Türkiye'de bir bilgisayar mühendisi ne iş yapar? Türkiye'nin ciddi bir bilgisayar endüstrisi var mıdır? Genelde ülkemizdeki bilgisayar mühendisleri yazılım alanında çalışıyor. Ama ülkedeki yazılım endüstrisi de ne seviyede bir düşünmek lazım. Biz genel anlamda ciddi yazılım ithal ediyoruz. Çoğu sektörel yazılım yurtdışından ithal. Birkaç muhasebe uygulaması, erp, e-ticaret altyapıları vb. üreten şirket dışında ciddi bir yazılım şirketimiz yok. Oyun firmaları var tabii, ama o apayrı bir alan ve ilgi.

Haliyle yazılım alanında çalışan mühendislerimiz, genellikle bankaların, e-ticaret sitelerinin, büyük lojistik firmalarının vs internal sistemleriyle uğraşıyorlar. Bu da ne denli tatmin edici bir iştir?


Şimdi bir de şu var. Dünyada yazılım artık biraz mavi yaka işi olarak kabul görmeye başladı. Elbette bir boeing'in otomatik pilot yazılımı ciddi bir mühendislik altyapısı gerektiriyor. Buraya çok ciddi okullardan mezun insanların alınması normal.

Ama orta ölçek bir işletmeye e-ticaret sitesi ve uygulaması yapmak artık kendi kendini yetiştirmiş ortalama bir insanın da yapabildiği bir şey.

Yani kültür üniversitesinden mezun biri iyi bir mühendis olur mu bu tartışılır, ama iyi para kazanabilir mi konusu tamamen kişiye bağlı.

Eğer bu arkadaşımız yazılım konusuna ilgiliyse, çok iyi fırsatlar yakalayabilir.

Learntocodewith.me gibi yerlere bir baksın bakalım öyle karar versin:)
0
anten
(05.08.21)
(10)

İTÜ Bilgisayar Mühendisliği vs ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği

musculus sternocleidomastoideus
Bu iki bölümün birbirine göre artısı eksisi nedir?Elektrik-elektronik ve bilgisayar mühendisliğine eşit ilgi duyan birine hangisini ne sebeple tavsiye ederdiniz?
Bu iki bölümün birbirine göre artısı eksisi nedir?
Elektrik-elektronik ve bilgisayar mühendisliğine eşit ilgi duyan birine hangisini ne sebeple tavsiye ederdiniz?
0
musculus sternocleidomastoideus
(05.08.21)
Ben bilgisayar mühendisliği derim. Uzaktan çalışmaya uygun. Yurt dışında çalışma şansı var. Elektrik elektronik gerçek hayatta daha teknik bir bölüm. Bir elektrik elektronik mühendisi bir fabrikada elektrik ve elektronikle ilgili her şeyden sorumlu olabilir. Direkt sahada olması gerekebilir. Yeri gelir inşaat bilgisi öğrenir, yeri gelir makine bilgisi öğrenir. Eşit ilgi var gibi gözükse de bence birine daha fazla vardır. Derslere açıp bakmak faydalı olur.
0
dissendium
(05.08.21)
elektrik-elektronik mühendislerinin bir çoğu işin yazılım tarafına kayıyorlar mezuniyetten sonra. hiç uğraşmadan bilgisayar veya yazılım müh. oku.
0
xrated
(05.08.21)
Okullari karistirinca denklemi cozmesi zorlasiyor.

Sen ilerde hangi pozisyonda olmak istiyorsun onu kafanda cozmen lazim. Akademisyen mi olacaksin yoksa sahada mi calisacaksin. Turkiye'de insanlar ekole pek onem vermiyor galiba, herkes bolum pesinde.

Benim tanidigim odtululer daha cok akedemik kafalar, bolum farketmez. ITU tayfasi ise sahaya yatkin tipler. Bir de bogazici/bilkent/koc grubu var onlar da yonetici/patron havasindalar.

Once okulu netlestir, sonra bolumu..
0
cooperr
(05.08.21)
Şuan ki eğitim kadrosu ve ders içeriği kalitesi olarak bir bilgim yok ancak ODTÜ mezunlarının, diğer okullara nazaran birbirini daha çok kolladığını duymuştum. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında network ve referans şansın daha yüksek olabilir. Tabi şuan o dinamikler değişmiş de olabilir, artık kişi kendisi bile çok rahat genişletebiliyor. Yine de cepte dursun.

Dil öğrenimi olarak Boğaziçi'den sonra ODTÜ daha başarılıydı en son.

Ama bölüm, şehir, teknokent, meetuplar gibi avantajlarına bakınca İTÜ daha ağır basardı benim için.
0
ananiyimioguz
(05.08.21)
Odtü itüyle kıyaslanacak bir okul değil. İtünün tek avantajı şehir ama öğrenci ekonomik durumuna göre istanbulda sürünebilir de. Onun dışında mezuniyetten sonra odtü her türlü daha avantajlı. Odtü ee'de 3 civarı ortalama yaptığında zaten direkt aselsan ve diğer savunma sanayine girebiliyor örneğin. Ufak bir örnek sadece. Odtü seçerdim.
0
mg3929
(05.08.21)
Bilgisayari bitirirsen %99 yazilimci olacaksin bunu ister misin onu dusun.
Yazilimciligi cok ovuyorlar ama mukemmel de degil.

Digeri kendi icinde ayrisiyor mezunlari nerede calisiyor linkendinden bakabilirsin.
0
divit
(05.08.21)
Yani elektrikle alakalı ürünler üreten büyük bir şirkette olduğum icin belki yanli düşünüyorum ama hem ODTÜ olmasi hem elektrik/elektronik, bence ideal.
0
logisticsmanager
(05.08.21)
Cevaplarınız için teşekkürler. Tercih yapmak için ayın 20'sine kadar vaktim var. O zamana kadar ara ara cevapları kontrol ederim.
@xrated
Ama önemli olan elektrik-elektronik mühendislerinin çoğunun ne yaptıkları değil ODTÜ'den mezun elektrik-elektronik mühendislerinin çoğunun ne yaptığı değil mi? Genele bakarak fikir yürütürsek mesela mühendislerin yarısı işsiz, bu durumda en baştan bu karşılaştırmayı yapmak yerine hangi tıp iyidir diye sorardım sanırım.
@divit
Bilgisayar mühendisliği okuyanların yazılımcı olduğunu ben de pek çok yerde okumuştum/duymuştum ama İTÜ'nün programı daha donanım ağırlıklı görünüyor (www.sis.itu.edu.tr)
Yazılımcı olmak ister miyim diye düşününce de ulaşabildiğim tek cevap : bilmiyorum. İlk kez lise 1'deyken kod yazmıştım ve o zamandan beri ara ara ilgileniyorum ve hobi olarak programlamadan zevk alıyorum ama gerçekten işim olsaydı ve bütün gün çalışsaydım sever miydim bilmiyorum.
0
🌸musculus sternocleidomastoideus
(05.08.21)
xrated'a katılıyorum. kendisinin kast ettiği olay şu, diğer ünilerdeki ee mezunlarının çoğu zaten sahada çalışmak için iş arıyor, az bir kısmı da bilgisayar/yazılım tarafına kayıyor. ama odtü gibi okullardan mezun ee mühendislerinin büyük bir kısmı bilgisayar/yazılım alanına kayıp yöneticilik kovalıyor, benim arkadaşlarımdan gözlemlediklerim de bu tanımlara uyuyor.

o nedenle bence de doğrudan itü-bilgisayar seçmen daha mantıklı sadece ikisi arasında kaldıysan. çünkü odtü ee gibi odtü'nün bana göre en zor bölümünü bitirdikten sonra yazılımcı olursan, e ben niye şimdi bu kadar ee kastım doğrudan bilgisayar okuyabilirdim deme ihtimalin bir hayli yüksek.
0
makarnavodka
(05.08.21)
Her iki bölüm hakkındaki YÖK verileri:
İTÜ bilg. müh: yokatlas.yok.gov.tr
ODTÜ ee müh: yokatlas.yok.gov.tr

Genel olarak dikkatimi çeken ilk şey İTÜ ceng'in taban sıralamasının ODTÜ eee'den yüksek olmasına rağmen ODTÜ eee'nin tavan sıralamasının(78) İTÜ ceng'in tavan sıralamasından(750) yüksek olması. Sanırım bu, İTÜ bilgisayar mühendisliğinin top tier değil tier 2 bir bölüm olarak görüldüğünü gösteriyor. Onca bursa rağmen yerleşen en yüksek puanlı kişinin sıralamasının 750 olmasının başka açıklaması yoktur bence. Dikkatimi çeken diğer şey ise ODTÜ eee'den yatay geçişle çok fazla kişinin gitmesi. Pişman olma potansiyeli yüksek bir bölüm gibi.
0
🌸musculus sternocleidomastoideus
(06.08.21)
(4)

Hangi fiber?

lemmiwinks
Superonline mi turk telekom mu? Turk telekom binaya kdar fiber, sonrasi bakir kabloymus. Superonline sanirim eve kadar fiber. Umraniye esensehir’de glow3 sitesinde, belki bilen olur diye belirteyim dedim.Superonline’nin 200mbit sordum desteklemiyormus. Hangisi olsa 100mbit alacagim sanirim.Hangisini
Superonline mi turk telekom mu? Turk telekom binaya kdar fiber, sonrasi bakir kabloymus. Superonline sanirim eve kadar fiber. Umraniye esensehir’de glow3 sitesinde, belki bilen olur diye belirteyim dedim.

Superonline’nin 200mbit sordum desteklemiyormus. Hangisi olsa 100mbit alacagim sanirim.

Hangisini alalim? Genel sorunlari nelerdir? Mesela superonline’da baska modem kullanamiyoruz cunku sifreyi vermiyorlarmis. Baska boyle dezavantajlari var mi?
0
lemmiwinks
(04.08.21)
Telekomu bilmem de superonline berbat.
2005deki adsl hattim bundan daha iyiydi.

Çöp modem veriyorlar
0
divit
(04.08.21)
superonline hizmet konusunda iyi de teknik konularda kötü ve verdikleri modemler leş. superonline şifre vermiyor ama şifreyi kırabiliyorsun. istersen nasıl yapıldığına dair link verebilirim.
0
false pretension
(05.08.21)
Cevapları okuyunca tecrübelerin bölgelerle ilgili değiştiğini düşünmeye başladım.

Son 10 yıldır değişimli olarak Superonline ve TTNET fiber kullanıyorum.
Benim gözlemim Superonline'ın daha stabil olduğu yönünde.
Tarife bilgilerinde de Superonline hız bilgisi verirken TTNET "*'e kadar" diye belirtiyor. Ara ara düştüğünü de gördüm.
Hatta aynı evde telekom'dan Superonline'a geçtim, daha iyi olduğunu gördüm.
Benim tercihim, Superonline oluyor.
Modem konusu da benzer sanırım. Ben ttnet'ten Superonline'a aynı evde geçerken eski ve yeni modem birebir aynı marka modeldi. Hatta gelen kurulumcu adaptörü bile değiştirmemiş, sadece cihazı değiştirip yeniden bağlamıştı. O yüzden modemlerle ilgili de bir fark yaşamadım ben.
0
burfak
(05.08.21)
Eğer imkanınız varsa sitedeki diğer insanlara sorabilirsiniz ne kullanıyorlar/memnunlar mı diye...
0
pispinti
(05.08.21)
(7)

e nabızdan aşı randevusu alabiliyor musunuz?

proletarier aller lander vereinigt euch
randevumu iptal etti hastane arayıp aşı yok diye. e nabıza girip iptal ettim ben de o yüzden şimdi tekrar almaya çalışıyorum ama hata veriyor. sizde de durum böyle mi?
randevumu iptal etti hastane arayıp aşı yok diye. e nabıza girip iptal ettim ben de o yüzden şimdi tekrar almaya çalışıyorum ama hata veriyor. sizde de durum böyle mi?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.08.21)
Ben mhrs den almıştım. Oradan bir deneyin.
0
mutekebbir
(04.08.21)
ben alabildim, bir sorun görünmüyor ama sinovac için.
0
blatta hiberna
(04.08.21)
Sinocan veriyor digerinde sikinti var diyorlar
0
divit
(04.08.21)
sabah biontech için 'aşılar ankara'ya ulaştı, yarından itibaren randevu sistemi tekrar çalışacak' gibi bi haber okumuştum.

link;
haberglobal.com.tr
0
asisamus
(04.08.21)
iki hafta evvel almıştım, asm'de yaptırmak için sorun çıkarmamıştı. sinovac'tı.
0
mermize
(04.08.21)
aile hekiminden yarina biontech aldik simdilik bir sey gorunmuyor
0
sweetoffice
(04.08.21)
3. doz biontech randevuyu dün aldım bir hafta sonrasına herhangi bir sorun yaşamadım.
0
metos
(04.08.21)
(6)

Eski zamanlarda büyük yangın çıkınca ne oluyordu?

havadakarada
Diyelim ki 500 sene kadar önce Osmanlı'da veya dünyanın herhangi bir yerinde yangın çıktı aynı bu şekilde. Müdahale edilebiliyor mudur yoksa kendi haline bırakıp kaçıyorlar mıdır?
Diyelim ki 500 sene kadar önce Osmanlı'da veya dünyanın herhangi bir yerinde yangın çıktı aynı bu şekilde. Müdahale edilebiliyor mudur yoksa kendi haline bırakıp kaçıyorlar mıdır?
0
havadakarada
(04.08.21)
hocam şimdi yapamıyoruz o zaman ne yapsın adam.
0
duyurukullanıcısı
(04.08.21)
ananiyimioguz
(04.08.21)
Osmanlı evleri ahşap olduğundan bugüne pek kalmamıştır yangınlar yüzünden. Tulumbacılar vardı itfaiyeci olarak, Beyazıt kulesi de yangın kulesiydi, kuleden şehir gözetlenip yangına müdahale için nöbette olunuyordu.
Şimdi yazarken düşündüm de adamlar yangın ihbar hattı kurmuş aslında, o dönemin imkanıyla bir şekilde mücadele etmiş.
0
epitaf
(04.08.21)
Çoğunlukla kendi başına sönene kadar devam ediyordu. Bunun dışında minimal müdahalelerde bulunuluyordu.

Ancak bugünkünden çok farklı bir durum bu. bunda iki önemli faktör var. Birincisi bugün doğa üzerindeki kontrolümüz hayli yüksek, "verimli bir dengede" tutmaya çalışıyoruz her şeyi. Tahribat gücümüz çok fazla, örneğin kendimizce bir plan yapıp "şu kadar ağaçlık alan gelecek şu kadar zamanda bize yeter" deyip geri kalan alanları imara açıp yeryüzünü şekillendirebiliyoruz. Haliyle bu planlar tutmadığı zaman işler eski zamanlara göre çok daha hızlı şekilde sarpa sarıyor.

İkincisi ister doğal olduğuna inanın, ister insan etkisiyle oluştuğuna; dünya küresel olarak ısınıyor. Bunun etkileri çok yıkıcı.

Bugün teknolojik aletler dünyayı öylesine küçültüyor ki gelecekte dünya siyasi yapısının zorunlu olarak değişeceğini öngörmek çok zor değil. Gezegen bütün halinde bizi etkiliyor artık. Örneğin Brezilya'da ya da Kanada'da dejenere bir yönetim başa gelirse ve içi boş söylemlerle Brezilya için Amazonları ve Kanada için tayga ormanlarını ortadan kaldırmak isterlerse, teknik olarak bunu yapabilecek güçte olacaklar ki Brezilya'da şu anda buna yakın bir durum var. Haliyle dünyanın geri kalanının buna sessiz kalması mümkün olmaz, intihar olur bu.

Özetle geçmişte dünya oto-pilottaydı ve yangınlar sadece birer afetti. Artık manuel olarak her şeyin kontrolü artarak bizim elimize geçiyor ve bunun sonucu öngörülebilir değil. Zaman geçtikçe dünyanın yönetimine ortak oluyoruz ve doğanın kendisi bizim hassas planlarımızı gözetmeden bir afet ortaya çıkarınca eskisine göre çok daha yıkıcı problemler ortaya çıkarıyor bu.
0
mentuhotep
(04.08.21)
ilerledigi noktayi onceden yakiyorsun bitiyor.
0
divit
(04.08.21)
Şehir içindeki yangına müdahale ediyorlar. İtfaiye teşkilatı Roma döneminde bile var.

Orman yangınlarında şöyle bi durum var, şu an bu kadar çok ve şiddetli yangın çıkma sebeplerinden bir tanesi de yangınlara müdahale edilmesi aslında. Yani önceden atıyorum 30 yılda bir yangın çıkıyordu doğal sebeplerle, yanıyordu, ondan sonra 30 sene rahat.

Şimdi çıkan yangını söndürüyorsun, seneye bi daha çıkıyor. Hatta daha şiddetli çıkıyor, çünkü daha fazla ot, kuru/ölü ağaç var. Yine uğraşıp söndürüyorsun. Bunu 30 sene yapınca artık söndüremeyeceğin şiddette bir yangın çıkıyor.

Bi de eskiden ormanların içinde gezip yakmak için odun toplayan insanlar vardı, işte keçiler/hayvanlar falan gezip kuru otları yiyordu sürekli. Bu da yangının şiddetini ve yayılma hızını azaltan bir şeydi. Artık bunlar yok, o yüzden daha çok yangın çıkıyor.
0
plutongezegendegilmi
(04.08.21)
(4)

turizm sezonu iptal mi şimdi?

duyurukullanıcısı
azalır mı gidişler vs?
azalır mı gidişler vs?
0
duyurukullanıcısı
(03.08.21)
rezervasyon iptalleri olduğunu ve yeni rezervasyon gelmediğini duydum marmariste bodrumda falan.
0
zimbirik
(03.08.21)
bozburun'da tanıdık pansiyon var. rezlerin neredeyse tamamı iptal edilmiş. insanlar hem güvenlik nedeniyle hem de vicdanen şu durumda tatil yapmak istemiyor.
0
sir gawain
(03.08.21)
1 hafta sonra unuturlar kaldigi yerden devam eder.
0
divit
(03.08.21)
Yerli turist unutur. Yabancı ve zengin turist can güvenliği olmadığını düşünür..çok ucuzcu beleşçi yabancı turist gene gelir.
Araplara hava hoş. Basar parayı rezidanslara onlar.
0
photo85
(03.08.21)
(7)

Pazaryeri sitesi maliyeti

osssy
N11 gibi bir pazaryeri sitesi yapmak ne kadara mal olur?
N11 gibi bir pazaryeri sitesi yapmak ne kadara mal olur?
0
osssy
(03.08.21)
N11 gibi bir şeyi sıfırdan yapmak bir kaç milyona mal olur muhtemelen.

Ama bir fikir valide etmek istiyorsanız, şu 39$'mış: codecanyon.net

Aylık 10$'a shopify üzerinden plugin de alabiliyorsunuz:
apps.shopify.com

"E geliştirmesi milyon dolar eden şeyi nasıl 3-5 dolara satıyorlar" diye soracak olursanız da, yukarıda linkini verdiğim uygulamaları yapanlar hintli. Fikri valide etmek için güzel bir seçenek. İşler büyürse kanser eder ama.
0
plutongezegendegilmi
(03.08.21)
Geçenlerde benzer bir muhabbet oldu, 700k$ dan bahsediyorlardı. Sorunsuz bir şekilde yapıp yapamayacağı da şüpheli:)
0
gazozailacatmauzmani
(03.08.21)
Fikri ucuza valide etmek iyi fikir ama valide etmek için de nihayetinde Türkiye'de bankalarla sorunsuz çalışan, mevcut stok yönetimlerine uyumlu, yani halihazırda çalışır bir sistem gerekli. İlk öneride sanırım 39$ + kurulum + entegrasyon + server + bakım gibi bir maliyet hesaplamak lazım. Shopify Türkiye'de bankalar vb. açısından sorunsuz çalışıyor mu?
0
🌸osssy
(03.08.21)
anladespina
(03.08.21)
@osssy, Shopify kullanmadım, bilmiyorum. Ama iyzico, payu falan her yerde var, sorun olacağını sanmam.

İlk öneri için de evet bir sürü ek maliyet var. Shopify daha iyi bir yöntem. Zaten küçük işler için SaaS hemen her zaman custom çözümden daha ucuza gelir.
0
plutongezegendegilmi
(03.08.21)
Site kapali kalsin sadece muhasebe altyapisini kurman bile birkac milyon tutar.
0
divit
(03.08.21)
siteyi yapma dışında sonra bu sitenin ayakta kalması, güncelleme ve geliştirme gibi maliyetlerini de hesaba katmak lazım.
0
scudman1
(03.08.21)
(2)

Gürültü önlemek&karşıt sinyal

owaki
"Elektronik sinyal işlemede gürültünün önlenmesi için diğer yönden karşıt sinyal gönderilir" Kulaklıklarda noice cancelling adıyla bundan yararlanıldığını biliyorum.Peki açık alanlarda gürültü önlemek adına yapılmış bir proje vs var mı? Eve yakın bir havaalanı, poligon, konser alanı varsa evde sessi
"Elektronik sinyal işlemede gürültünün önlenmesi için diğer yönden karşıt sinyal gönderilir"

Kulaklıklarda noice cancelling adıyla bundan yararlanıldığını biliyorum.

Peki açık alanlarda gürültü önlemek adına yapılmış bir proje vs var mı?

Eve yakın bir havaalanı, poligon, konser alanı varsa evde sessizlik saplamak izolasyon dışında nasıl mümkün olur?
0
owaki
(02.08.21)
Açık alan değil de, ne bileyim bi masa boyutundaki geniş alanlarda yapılıyor bunlar.

Sıkıntı şu ki açık alanda çok daha fazla alanlardan geliyor ses. 100 alandan geliyorsa hepsini kulaklıktaki gibi cancel etmek için 100 tane ses kaynağı lazım. Aynı zamanda çok daha fazla işlem gücü lazım. Pahalı bir iş yani.

Ama bunu yapan bir startup var: www.silentium.com
0
plutongezegendegilmi
(02.08.21)
Kulaklik disinda pratikte calismiyor.

bazen startup kurup topluca dolandiriyorlar insanlari :) 2 senede bir mutlaka bunu yaptigini iddia eden birisi cikar.
0
divit
(03.08.21)
(9)

Deniz tatili yerlerine gitmeye çekinmek

ya ben lan neyse
hiç deniz kumsal tatili yapmak için buralara gitmedim. hiç öyle isteğim de olmadı. babam da tatil falan anlamazdı.benim aklımda hep kavga edenler, birbirini kazıklayanlar (esnaf özellikle), Türk turisti insan yerine koymayanlar, aşırı sıcak ve kalabalık olarak kalmış medyadan.buralar böyle yerler mi
hiç deniz kumsal tatili yapmak için buralara gitmedim. hiç öyle isteğim de olmadı. babam da tatil falan anlamazdı.

benim aklımda hep kavga edenler, birbirini kazıklayanlar (esnaf özellikle), Türk turisti insan yerine koymayanlar, aşırı sıcak ve kalabalık olarak kalmış medyadan.

buralar böyle yerler mi? gitmeye değer mi? gidince huzur bulunabiliyor mu? kavga ve kazıklanma olmadan saygı da görerek tatil mümkün mü?

ölmeden ben de gideyim mümkünse.
0
ya ben lan neyse
(02.08.21)
gittiğin yerlere bağlı. kazıklanabilirsin de. ama gayet normal fiyat veren yerler de var. sıcak kaçınılmaz. serin olsun diyorsan eylül ekimde ya da haziranda falan gitmek lazım belki de. kalabalık da yine gittiğin zamana ve yerine göre.
0
jelly bear
(02.08.21)
Çok ucuza mükemmel sakinlikte gayet güzel deniz tatili yapabilirsin. Ne istediğine ne beklediğine bağlı.
0
birmilyonunvarmi
(02.08.21)
Hiç alakası yok. Deniz tatili yeri derken, nereye gittiğiniz önemli tabi. Türk mutfağından yemek yiyeyim diye "turkish baklava" satan yerlere giderseniz komple ülke mutfağına küsebilirsiniz.

Lüks otelli deniz tatili, sahil kampı, kiralık yazlık sitede deniz tatili, turistik bir alanda deniz tatili, halk plajında deniz tatili gibi çeşit çeşit seçenek var. Sakin bir tatil yapmak istiyorsanız sizin için en uygun olanı muhtemelen yazlık bir sitede birkaç günlüğüne bir ev tutup eş dost tanıdık orada tatil yapmak olacaktır. Antalya'nın turistik olmayan yerleri ve Mersin davultepe tarafları bunun için uygun.
0
mentuhotep
(02.08.21)
gercek "huzur" icin yunan adalarindan birine kacacaksin. Gurultu yok, rahatsiz eden yok, cakal esnaf tek tuk, deniz super, yemekler harika, vs.
0
cooperr
(02.08.21)
5 yildizli otele gidip hic cikmiyorsan guzel. Bir sey dusunmeden takiliyorsun.

Yoksa genel olarak yorucu.
Hic dertsiz bir tatil olsa bile araba klimasi yetmiyor, deniz anasi sokuyor, ayagina bisey batiyor, gunes yakiyor...

Aksam ne yesek derdi bile bana yetiyor.
0
divit
(02.08.21)
Biraz kendin keşfetmen, önden araştırma yapman lazım. Gereken araştırmayı yaparsan çok güzel, ferah bir tatil geçirebilirsin.
0
zimbirik
(03.08.21)
Tam olarak bahsettiğiniz gibi aslında. Türkiye'de bunları yaşamayacağınız çok az sayıda yer kaldı. Biraz araştırırsanız bulursunuz:) Onun dışında çeşme, bodrum, marmaris, kaş vb yerler tam da bu anlattığınız gibi. İsterseniz villa tutun, isterseniz 5 yıldızlı tatil köyünden çıkmadan tatil yapın geneli böyle.

Bodrum'da 1 hafta gergin ve kalabalık bir tatil yapacağınıza, herhangi bir italya, fransa ya da yunanistan sahil kasabasında 4-5 gün çok daha huzurlu ve sakin bir tatil geçirebilirsiniz.
0
anten
(03.08.21)
e yurt dışına gidin o zaman?
ne alaka yani.

ayrıca tatil anlayışınıza bağlı ama bence de alakası yok.
her şey dahil saçma sapan kampanya otellerine, bu tatil beldelerinin en ticarileşmiş yerlerine hele bir de core sezonda giderseniz tabi öyle olur.
biraz tatil blogu, tripadvisor falan karıştırıp öyle planlamak lazım.
0
rewlack
(03.08.21)
ekşi sözlüğe fazla maruz kalmışsın ondan bu düşünceler. hayat dışarıda farklı akıyor ama dediğin şeyler de insanın başına gelmiyor değil.
0
gameofannen
(03.08.21)
(13)

Bu orman yangınları neyin intikamı?

yuyu
Avrupa abd nato pkk her ne haltsa... ne istediler yapmadıkta bunun karşılığı ciğerimizi yakıyorlar?
Avrupa abd nato pkk her ne haltsa... ne istediler yapmadıkta bunun karşılığı ciğerimizi yakıyorlar?
0
yuyu
(02.08.21)
ben hala sebebinin muallak olduguna inaniyorum. her kafadan bir ses cikiyor. yok pkk, yok malum parti, yok yesil sermaye, yok feto vs.. guney avrupa'da cok sicak oldugunda surekli orman yangini oluyor. bu yaz, en sicak yaz oldugu icin sicaklardan olmus olabilir diyorum. tabi ulkenin her tarafindan irin aktigi icin bu serefsizligi yapacak ustteki isimler disinda bir suru kisi ve grup da olabilir. net olarak kanitlanmis hicbirsey gormedim su ana dek.
0
buenosdias
(02.08.21)
Ortada hiçbir kanit yokken, Avrupa'da ve Amerika'da da orman yanginlari varken; doganin intikami diyebiliriz.
Ya da yanan yerlere dikilecek toplu konutlar ve otellerin intikami da olabilir; bunu da zaman gösterecek.
0
logisticsmanager
(02.08.21)
Çok yüksek ihtimalle tamamen kendi kendine olan ve birilerinin sorumluluk üstlenip sükse yapmaya çalıştığı bir durum. Abd, nato, avrupa, pkk bunların hepsi istese ülkeyi çok daha fazla sallayabilecek eylemlere girişebilirler, hele ki milyonlarca kimliksiz mülteci sırt çantalarıyla sınırdan girmiş ve tc sınırları içinde geziyorken. Bence neden müdahale edilmediğine odaklanmak daha mantıklı.
0
roket adam
(02.08.21)
firms2.modaps.eosdis.nasa.gov

Bütün Avrupa yanıyor, İtalya'ya, Ukrayna'ya, Rusya'ya falan bakın şu haritadan. O kırmızı beneklerin her biri birer orman yangını.

Ha tabii ki düzgün müdahale edemiyor olabilirler, yanan arazilerden sonuna kadar faydalanacak da olabilirler ama yangının çıkış sebebi için komplo teorilerine gerek yok diye düşünüyorum.

Edit: Afrika'ya, Güney Amerika'ya ben de hiç bakmamışım, oralar daha beter yanıyormuş.
0
kobuzchu kiz
(02.08.21)
Bu olanların bir kısmı doğal bir kısmı terörizm olabilir ama genel olarak şu biliniyor, bunlar daha başlangıç.

İnsanlık olarak son 100 yılda dünyayı mahvettik. (işin kötüsü şu an gelişmiş dediğimiz ülkeler mahvetti ve zenginleşti, biz o üretimleri de yapamayıp fakir kaldık mesela. Çin de bu yüzden son on yılda falan doğayı umursamayıp gelişebildiği kadar gelişiyor örneğin.)

Doğanın intikamı aslında ve bunlar başlangıç. Yangınlar, seller, açlık vb. neler neler tahmin ediliyor. Şu an sığınmacılara laf ediyoruz ama iklimden dolayı göçenler de olacak bir de. Gelecek iyi değil.
0
nhk ni youkosu
(02.08.21)
Hala dış mihrak mi ariyorsunuz
0
howfaristhesky
(02.08.21)
ben cikis nedeninin dogal oldugunu dusunuyorum.

sondurme calismalarinda bu kadar yavas ve pasif davranilmasi sebebi ile yanginlarin bu boyuta gelmesinin ise Gezi Parki'nin intikami olabilecegini dusunuyorum.

"Agac agac dediniz, 50 agac icin neler yaptiniz, alin size agac" der gibi... maalesef :(
0
la lykia
(02.08.21)
Bu sene birkac yere gittim aracla farkli koylara bizim insanimiz egitilmez birer okuz. Her yer bira sisesi, cop, cam kirigi, cips poseti. Kuresel isinmaninda etkisi vardir muhakkak ama biz insan olarak onlemi max seviyede tutmaliyiz ki olmasi muhtemel felaketlerin onune gecelim.

Bu arada doga dediginiz seyin bir bilinci yoktur, intikam alamaz. O oyle bi sey degil.
0
thesomberlain
(02.08.21)
doganin intikami. sen de buna hazirlikli degilsen yanarken izlersin, olay bundan ibaret.
0
cooperr
(02.08.21)
doğanın intikamı.
0
alicandan
(02.08.21)
aslını hiç öğrenemeyeceğiz sanırım.
en azından yakın vadede.
0
rewlack
(02.08.21)
Normalde her sene bolca yangin cikiyordu. Dogal olur sabotaj olur cat diye sonduruyorduk.

Hatta bizim sondurme hizimiz cok iyi diye ovunuyorduk.
Elde tup gazla yakarak sondurmeyi bile biliyorlardi.
Baslar baslamaz sondurursen gunde 10 tane de ciksa bisey olmaz.
Ben bi kere canakkaledeyken oranin delisi ufak ormani yakmisti, biraksan komple sehri alirdi. 10dk icinde hallettiler.

Bilerek mi yapiyorlar bilmiyorum bu sene sondurmuyorlar/sonduremiyorlar.
Yoksa her kurak sene yanginli geciyordu zaten.
0
divit
(02.08.21)
hükümetin özensizliği başka hiçbir şey değil
0
sanguine
(03.08.21)
(6)

Olimpiyatlardaki erkek aporcuların kas yapısı, steroid vs

mahone
Merhaba.Bilenler bilir bazı kas yapan abiler streoid kullnır. Olimpiyatları izliyokrum şu an mesela trt sporda. Cimnastikcişerin kasları çok keskin, hatları çok belirgin. Özellikle bazılarınınİzleyenler varsa anlar demek istediğimi.Bu sporcular steroid kullanıyor mu? Bu kas yapısı doğal mı?Tşkler cv
Merhaba.
Bilenler bilir bazı kas yapan abiler streoid kullnır.

Olimpiyatları izliyokrum şu an mesela trt sporda. Cimnastikcişerin kasları çok keskin, hatları çok belirgin. Özellikle bazılarının

İzleyenler varsa anlar demek istediğimi.

Bu sporcular steroid kullanıyor mu? Bu kas yapısı doğal mı?

Tşkler cvplar için.
0
mahone
(02.08.21)
Steroid kullanıp kullanmadıkları bilinmez. Her ne kadar testler yapılsa da yarışmadan belirli bir süre önce kesildiğinde tespit edilemeyebiliyor.

Kas liflerinin detayı daha çok yağ oranı düşüklüğü ve kas kütlesi için yapılan antrenmanların birleşimiyle alakalı. Yağ yakıcılar kullanıyor olabilirler düşük kilo/yağ avantajıyla daha iyi hareket etmek için.
0
neysene
(02.08.21)
Herhangi bir anormal durum yok. Asıl dogal olmayan misal 120kg olup full kas olan yag orani düşük olanlar. Misal 130 kgluk Kübalı güreşçi böyle olsa imkansiz derdim.

Yag oranı düşük olduğu için gözünüze öyle geliyor.
Steroid kullanacak kadar sacmalayacaklarini sanmıyorum. Sonuçta yakalanma ihtimali yüksek ve jimnastik sporcusu neden steroid kullansin? Yani o kasa ulasmak o kadar zor falan değil, sonuçta bütün hayatlari buna adali. Halter falan olsa bir nebze anlarim.
0
logisticsmanager
(02.08.21)
Olimpiyatlarda kaslar degil dopingler yarisir.
Yakalanmiyorsan kullanmiyorsundur :)
0
divit
(02.08.21)
herkes kullaniyor doping arti 1. herkesi yakalayip herkesi yarismalardan men edemeyeceklerine gore veya dopingi serbest birakma ahlaksizligini dunya kamuoyuna yutturmayacaklarina gore ahlakli rolu yapmaya-aptali oynamaya devam.
0
baldur2
(02.08.21)
Yakalanmayacak şekilde, vaktinde keserek, yapıldığını duymuştum.
0
vizivozo
(02.08.21)
Profesyonel seviyede bu tarz ilaçları kullanmamak gibi bir ihtimal yok. Konu sadece kas kütlesi de değil. Toparlanmayı hızlandırıp daha sık antrenman yapabilmek gibi bir dolu amaç için de kullanıyorlar.
0
arnold schwarzeneger
(03.08.21)
(3)

kentsel geri dönüşümle ilgili

EasyTiger
Merhaba sayın duyurucular,bir sorum var. bir müteahhit kat karşılığı yeni bina yapacak. ben de kat maliklerinden biriyim.inşaatın zamanında tamamlanmasıyla ilgili madde ucu açık görülüyor. diyor ki zamanında bitmezse müteahhit kat sahiplerine aylık şu kadar kira yardımı yapacak. fakat ucu açık. bu d
Merhaba sayın duyurucular,

bir sorum var. bir müteahhit kat karşılığı yeni bina yapacak. ben de kat maliklerinden biriyim.

inşaatın zamanında tamamlanmasıyla ilgili madde ucu açık görülüyor. diyor ki zamanında bitmezse müteahhit kat sahiplerine aylık şu kadar kira yardımı yapacak. fakat ucu açık.

bu durumda müteahhit buradaki maddeye istinaden kira yardımı yaparak, kaynağını başka projeye kaydırabilir veya başka sebeplerle inşaata devam etmeyebilir.

buradaki haklarımızı korumak için zamanında bitmezse şu kadar tazminat öder gibi cezai bir madde konulmasını istiyorum. fakat bana söylenen, emlak katılım bankası üzerinden ödemeleri yapacağız. bizim ödemelerimizi ancak inşaatta ilerleme katettikçe alacak dendi. sanırım buna hakediş deniyor. İnşaatın şurasına geldik, %30 ödeme müteahhite transfer edilir vb.

Bu madde sizce bizi koruyor mu? Benim düşündüğüm madde sizce mantıklı mı? Yahut ne önerirsiniz?

Yer İstanbul. Müteahhitin geçmişindeki projelerde sorun gözükmüyor. Biraz her ihtimale karşı diye düşünerek konuya girdim.

Şimdiden teşekkürler.
0
EasyTiger
(01.08.21)
birkac milyon tl teminat mektubu isteyin, insaat bitiminde geri alacak sekilde baglayin.
Zaten mektubu duyunca aglamaya baslar.

Diger turlu sen adami neye mahkum edersen et kaciyor zaten, canimi mi alacaksin anahtar cumlesi olur.
Teminat mektubu olursa kacamaz kacarsa paradan olur.

Bizimki zarar ettigi halde kacamadi bu yontemle.
0
divit
(01.08.21)
ilgili maddeyi buldum, acaba bizi ne kadar korur?

Emlak Katılım bankaya rehinli tutarları müteahhit ile yaptığı iş bitirme protokolü kapsamında, inşaatın fiziksel ilerleme oranına göre hakediş usulü peyder pey müteahhite serbest bırakır.

www.emlakkatilim.com.tr
0
🌸EasyTiger
(01.08.21)
Teminat mektubu +1, bu süreçte iyi niyetli olup beceremeyen finansal yönetimi yapamayan, maliyetleri hesaplayamayıp ya da yüksek maliyet artışını yönetemeyip fail eden çok müteahhit gördüm. Teminat mektubu senin kalp ilacındır
0
fistikthecat
(01.08.21)
(10)

İfşa edilmekten korkmuyorlar mı?

goklerdengelenkarar
İnternetten tanıştığı insanlarla özel herhangi niröiey yaşayan insanlar o anlarının fotoğraf ya da videosunun çekilip şantaj yapılmasından ya da ifşa edilmesinden hiç çekinmiyor mu sizce?
İnternetten tanıştığı insanlarla özel herhangi niröiey yaşayan insanlar o anlarının fotoğraf ya da videosunun çekilip şantaj yapılmasından ya da ifşa edilmesinden hiç çekinmiyor mu sizce?
0
goklerdengelenkarar
(01.08.21)
Mobildeyim. İmla hataları için kusura bakmayın.
0
🌸goklerdengelenkarar
(01.08.21)
yoo iznin olmadan nasıl çekilsin?
0
jelly bear
(01.08.21)
internetten olmasiyla ne alakasi var ki? sokakta / iste tanistigin kisi ayni seyi yapamaz mi?
0
robokot
(01.08.21)
Valla hocam bu da oyle bir soru ki bunu nasil genelleyelim. Gidip 2 kisiye sorsan 2 farkli cevap alabilirsin. Cekinen de vardir cekinmeyen de vardir.
0
j r r tolkien hayrani
(01.08.21)
Gizli kamerayla çekimi kastetmiş bence arkadaş sevişirken filan. Valla ben biraz paranoyakça düşünürüm bu konularda ama sırf internetten tanıştığım değil reelden de tanıştığım insanın böyle bir şey yapması mümkün.
0
hindistan cevizi
(01.08.21)
Hayır ama ben bu kadar rahatça herkesin herkesle görüşmesine anlam veremiyorum. Ondan merak ettim. Ortalık manyak dolu. Kimse korkmuyor.
0
🌸goklerdengelenkarar
(01.08.21)
Birincisi bu düşünce normal değil : D o zaman bunun sonu gelmez. Tanımakla da vs ilgisi olmaz. Herkes herkesi ifşa edebileceği gibi; günümüzde artık sahte photoshop vs yokken de var gösterebilirler niyet ifşa etmekse..

Ben başka bişey söylemeye geldim; kadınların bir çoğu tam tersine; tanımadığım ve başıma bela olmayacak bir çevreden olsun kafasında artık. Yani asıl kendilerini tanıtan, çevresine/ arkadaş grubuna giren insanlar ifşa veya psikolojik şiddet potansiyeli taşıyor olup biten olaylar yüzünden. Erkekleri bilemeyeceğim..
bi tek ali kırcayı biliyoruz lol :D
0
rewlack
(01.08.21)
tek söyleyebileceğim çok çok ama çok farklı kafalarda insanlar var, çok farklı yaşam tarzları var. bazılarının gördüğüm kadarıyla ifşa olmak falan da zerre umurlarında değil. iş ifşaya gelene kadar bin bir çeşit viral/bakteriyel hastalık kapma riski de var ve bu bile umurlarında değil. IQ ile doğru orantılı konular...
0
rca
(01.08.21)
Gorustugum cogu kiz en az 10 adama nude gondermis oluyor.
Ben ifsa edene kadar cok aday var geride.
0
divit
(01.08.21)
karşındaki insana sunduğun/sana sunulan güvenle alakası var bu durumun. güven varsa çekinmiyorsun. bugüne kadar hiç kötü bir deneyimim olmadı.
0
mermize
(01.08.21)
(22)

6.5-7k maaşla 4300 kredi ödemek mantıklı mı

mg3929
Kiradan bıktım, ev almak istiyorum. Çekmek istediğim kredinin geri ödemesi 4.3k, şu an 6.5k falan maaş alıyorum, yılbaşında 2-2.5k arası bir artış olur diye bekliyorum. Sizce 4.3k kredi çekip bi ev alsam mı? Güncel 1.7k kira ödüyorum merkezi bir konumdayım ama muhiti pek sevmiyorum.
Kiradan bıktım, ev almak istiyorum. Çekmek istediğim kredinin geri ödemesi 4.3k, şu an 6.5k falan maaş alıyorum, yılbaşında 2-2.5k arası bir artış olur diye bekliyorum. Sizce 4.3k kredi çekip bi ev alsam mı? Güncel 1.7k kira ödüyorum merkezi bir konumdayım ama muhiti pek sevmiyorum.
0
mg3929
(01.08.21)
aaal
0
ala09
(01.08.21)
Valla bence hic mantikli degil.
0
j r r tolkien hayrani
(01.08.21)
Istanbulda ve yalnızsan bu bütçeyle mantıksız.
Zam artış oranın da mantıksız.
Maaş kesin 9-10 k olsun, biraz peşinat da varsa o zaman bakarsınız.
0
rewlack
(01.08.21)
4.3 geri ödeme bence iyi. Ama tek başınaysanız ve başka geliriniz de yoksa çok çok zor.
0
ruhen hastayim ben
(01.08.21)
maaş artmadan ev borcuna girerseniz 2-2,5k arası artış yapmazlar. düzgün zammı paraya ihtiyacı olmayana yapıyorlar. kim muhtaçsa en az zammı alır. ben olsam böyle bir riske girmezdim. maaş kesin olarak 9 olacaksa o zaman düşünülebilir.
0
himmet dayi
(01.08.21)
6.5'dan 9'a artis olmaz, ona bel baglama.

Ev temel bir ihtiyac. Hayatin her alanini etkiliyor. Ihtiyac duyuyorsan almalisin.
0
rm
(01.08.21)
Ben Turkiye'de olmadigim icin belki yabanciyim mevzuya ama 6500 geliri olan birine bankanin 4300 lira odemesi olacak kadar kredi vermemesi lazim.
0
hot potato
(01.08.21)
Artış kesin arkadaşlar buna göre yorum yaparsanız sevinirim.
0
🌸mg3929
(01.08.21)
Al abicim al, durduk yere ev sahibi olmuş olacaksın. yatırım için alıyor olsaydın alma derdim.
Yalnız krediler çok yüksek. krediyi öyle bir çek ki, faizler düştüğünde tekrar yapılandırabilesin.
0
etna
(01.08.21)
@hot potato aylık gelirin %70'i taksitli kredi çekebiliyorsunuz.


cevaba gelelim:
başka borcun yoksa, minimum 2-3 sene de çok bir tatil vs. yapmam. harcamlarımı daha düzenli yaparım dersen mantıklı. 2-3 sene dişini sıkman gerekecektir ama.


gerçi bu enflasyonla 1 sene bile olabilir :)


direkt cevabımı vereyim: mantıksız değil.
0
syozkn
(01.08.21)
şeftalinin 19 , salatalığın 10 lira olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

ekonominin marmara denizi gibi dalgalı, işinin pamuk ipliğine bağlıolduğu bir ülkede.

bu şartlarda herşey risktir, işsiz kalabilirsin veya maaşın kuş kadar kalabilir.

icralık olup ödediğin miktarı bile kaybedebilrisin.

bu soruyu 2 3 sene önce sorsan, al , iki sene sıkıntı çekersin sonra kredi enflasyon vb sayesinde daha da kolay ödenecek hale gelir derdim.

ytd.
0
killerbee
(01.08.21)
2 sene once bi arkadas benzer oranlarda krediyle ev alinca millet beynini utuledi, "bu maasla 4000 nasi odiycen, oldun bittin sen" diye.

Simdi ayni ekip kendi ev kiralari 4000 oldu diye agliyor. Ev alan arkadas da gulerek izliyor.
0
brkylmz
(01.08.21)
abi bence de mantıklı da kimse vadesini sormamış. ne kadar süre ödeyeceksin?
0
passion rules the game
(01.08.21)
10 yıl
0
🌸mg3929
(01.08.21)
tüm kötü senaryoları düşünmek gerek, işsiz kalsanız iş bulamazsanız (olmaz demeyin, burası türkiye) taksitleri iş bulana kadar ödeyebilecek birikiminiz var mı? öyle bir birikim olmadan ben olsam girmezdim riske.
0
mrtkp1234
(01.08.21)
milletin gazına gelme. aynısını arkadaş yaptı sonra arkadaşların kirası 4000 olunca hepsine güldü tarzı ev fetişiti insanları dinleme. bi de o arkadaşa sormak lazım 10 yıl kredi öderken neler çekti. kesin alma demiyorum; ama herkesin durumu farklı. oturup planlamanı yaparsın. ordan kısarsın falan filan derken belki oluru vardır. yaparsın. am şu haliyle çok büyük ihtiyacı yoksa akıllı bir insan bu riske girmez.
0
buenosdias
(01.08.21)
maaş 6500 ise size 2200 lira kalacak. kira ödemeyeceksiniz. o yüzden alın.
0
silver apple
(01.08.21)
Maaşın yarısını krediye veriyorum 7 aydır. Yetişemedim, ihtiyaç kredisi de çektim. Yine de yetişemiyorum. Annem destek çıkıyor, ona güvendim. Ama yine de zor. Harcamaları kısma olayı yalan oluyor, her şeyin fiyatı uçmuş durumda.
Olumsuz yazdım, ama yine olsa yine alırım. İnsanın kendi evi gibisi yok. Birkaç yıla kira ile denk olacak kredi tutarı.
0
auroraaurora
(01.08.21)
2200 lira ile 1 ay boyunca geçinmek çok zor olur. olmayacak iş değil ama yaşamak bu değil dedirtir size.
0
bigcaptain
(01.08.21)
Bence gir.

Ben benzer rakamlarda girmedim hata ettim. Seneye o para kusa doner.
0
divit
(01.08.21)
Hiç mantıklı değil. Bir gün evlenirsin, eşin de katkıda bulunur, zorlanmadan alırsınız. Tek başına 10 yıl boyunca maaşının yarısından fazlasını krediye vermen hayat kaliteni düşürür. Madem her ay 4300 ödeyebileceğine inanıyorsun, birkaç ay 4300'e dokunmamayı dene.
0
dissendium
(01.08.21)
Hele ki maaş yükselecekse hayda hayda al tabi ki, şimdi alamadığın her gün biraz daha uzaklaşıyorsun. Eğer bir anda voleyi falan vurmayacaksan, maaşa talim ediyorsan ya da ufak ufak birikimle ilerliyorsan ev almadığın her gün zarar. Sık dişini al evini, gerekirse üç ay soğan ekmek ye ama emin ol her gün şükredeceksin.

Ev alıp da lanet olsun bu evi aldığım güne diyecek olanı sanmıyorum, en kötü sıkıntı olursa satarsın. Yarının ne olacağını hiç kimse bilemez, sürekli sonunu düşünen de kahraman olamaz. Hesap kitap yapılır, ödenebilecek miktar bulununca o ev alınır.

Ayrıca o kadar parayla, şu kadar parayla geçinilemez lafını çok duyuyorum ama valla para akıyor olsaydı 5 binle de 10 binle de geçinilemez ama gerektiğinde asgari ücretle de gayet geçinilebiliyor mecbur. Ayağını yorganına göre uzat tabiri bunun için söylenmiş. Bir de ağustos böceği ile karınca hikayesi var. Ayrıca atalarımız ev alana Allah yardım eder demişler, inançlı olup olmamak önemli değil, bu dünyanın kuralı böyle; çalışan, gayret eden kazanır.

Edit: İş durumunda risk konusuna değinmemişim. Yani sallantıda bir iş varsa ona göre değerlendirme yapılır. Ama sizin sorunuzda öyle bir riskten bahsedilmediği için cevabı ona göre verdim.
0
epitaf
(01.08.21)
(13)

Kedime kötü mü bakıyorum?

sanguine
4 sene önceki bir komşumuz bir hevesle çocukları istedi diye bir yavru kedi aldı o senenin sonbaharında. mart ayına gelince kediden sıkıldılar, bize de (bizim bir kedimiz vardı zaten) dediler ki biz aldığımız yere geri bırakacağız. Ben çok üzüldüm zira hala çok küçüktü 4-5 aylık falandı, ve çok sevi
4 sene önceki bir komşumuz bir hevesle çocukları istedi diye bir yavru kedi aldı o senenin sonbaharında. mart ayına gelince kediden sıkıldılar, bize de (bizim bir kedimiz vardı zaten) dediler ki biz aldığımız yere geri bırakacağız. Ben çok üzüldüm zira hala çok küçüktü 4-5 aylık falandı, ve çok sevimliydi. Evdeki kedimiz çok düşmanca davranmasına rağmen eve aldım. Kendim istanbulda okula/işe gidiyordum ev başka bir şehirdeydi. Kardeşim çok arıza çıkardı vs. Her şeye rağmen bırakmadım vazgeçmedim. Arada sahiplendirmeye çalıştım ama isteyen de olmadı.

Çok yaramaz bir kedi, bir arkadaşıma kısa bir süre bırakmıştım o da illallah etmişti. Ama ben çok seviyorum, özellikle geçen sene karantina döneminde evladım gibi oldu. çok şımartıyorum, gelir tabağımdan yemek yer. kapıyı açınca dışarı kaçar. kokladığı her şeyin tadına bakar. her yediğimden içtiğimden veririm. tasmamız var düzenli dışarı çıkarırım.

ekonomik durumum iyileştikçe daha iyi mamalar aldım, isimsiz veteriner mamaları yerine şimdi daha bilindik, önerilen şeyler alıyorum. rastgele yaş mama yerine gimcat'in gourmet'nin falan yaş mamalarını almaya başladım. hatta macun/malt olayını duydum gimcatten mama ararken, onlardan almaya vermeye başladım. suyu s
sürekli pislenmesin diye kedi sebili aldım. ne bileyim düzenli veterinere götürüyorum 6 ayda bir. karma aşısını mutlaka yaptırıyorum her sene. senede bir kez vs tatil dışında asla yalnız bırakmıyorum, kaç kere ev değiştirdim her defasında yanımdaydı, onu istemeyen evlere gitmedim.

diğer yandan çok meraklı dediğim gibi ve kendine de çok güveniyor, 2019-2020 arasında 3 kere aşağı düştü. birisinde bildiğiniz koştu koştu direkt pencereden aşağı atladı birden, yaz ortasında tv izliyorum, sanırım pencerenin kenarına atlayacaktı ama tutturamadı. gecenin 1.inde ataşehirdeki hayvan hastanesine götürdüm taksiyle, kaç kere filmi çekildi eli kırıldı, bekleyelim iyileşmezse ameliyat ederiz dediler iyileşti. sonra çok dikkat ettim, yalnızca kendi olduğum odanın penceresini açtım mesela. yukarıya çıkmaya çalıştığında hep kızdım, dışarı çıkacağım zaman her yeri kapatıp öyle çıktım.

geçen sene iş olmayınca güzel bi rutinimiz olmuştu mart ayından başlayarak, ben yemek hazırlarken mutfağın balkonuna çıkıp etrafı izliyordu ben 20-30 dk içinde işimi bitirince onu da alıp içeri geçiyordum. 3 ay boyunca hiçbir şey olmadı, gitti tam işe başlamadan bir hafta önce gene ben mutfakta hatta bir gözüm de ondayken aşağı düştü, hatta ayaklarını gördüm. indim aşağı aldım, çenesi burnu kanamıştı. bir dişi de kırılmış. bunda da bir şey olmadı şükür, sabahtı hemen götürdüm.

"senin elinde hayvan rezil olmuş" diyebilirsiniz ama açıkçası bundan sonra nasıl diyeyim size şu sıcakta bile asla cam pencere açmıyorum. diğer odaların penceresini açıp içinde bulunduğumuz odanın kapısını kapatıyorum, klimayı açıyorum ya da kediyi bir odaya koyuyorum evi havalandırdıktan sonra tekrar koyuyorum falan.

hatta en son 1 sene önce zemin katta olan bir eve taşındım, balkondan düşme derdi kalmadı. geçen oynuyorum bizimkiyle ağzına baktım bir tane köpek dişi düşmüş, diğeri de zaten kırık. iki tane sağlam kalmış. niye oldu neden oldu ne zaman ve nasıl oldu hiçbir fikrim yok. acayip derecede üzgünüm, yemesinde içmesinde bir sıkıntı yok, dün de veterinere götürdüm ağzında enfeksiyon yok bu diş daha önce düşmüş yeni bi olay değil dedi. kedi normal. ama ben dişinin olmamasına baya kafayı taktım, dünden beri kedi diş implantını araştırıyorum. birkaç yerle konuştum ama hepsi istanbul dışı, yarın kadıköyde bi veteriner diş kliniğine götürücem. kırık olan dişine de taktım onu da göstericem çürümesin ya da dolgu falan yapılması gerekiyosa.

balkonumuza her gün 5-6 kedi geliyor onlara mama veriyorum, birbirleriyle o kadar kavga ediyorlar dişleri sapasağlam, bembeyaz, tam. yani ağlayacam nerdeyse bu hayvan dışarıda kalsaydı ben hiç almasaydım daha mı iyi olurdu, ben kötülük mü ediyorum. ne yapmalıyım bilmiyorum, sözde ev kedisi ama iki tane köpek dişi kaldı sağlam.
0
sanguine
(01.08.21)
Bir kedi ne ister?
Mama, su, temiz tuvalet, sevgi ve güvende hissetmek.
Bu kadar. Sahiden başka hiçbir şey yok.

Verdiğiniz mamanın kalitesi falan inanın onun çok umrunda değil. Bizler sadece paylaştığımız hayat mümkün olduğunca sağlıklı ve uzun olsun diye iyi mamalar alıp veriyoruz kedilerimize.



Köpek dişi hakkında bir bilgi, onu veteriner görmeli. Bizim başımıza geldiinde veteriner ucu birazcık kırılsa dahi dişin tamamının alınması gerektiğini çünkü kedilerde diş sinirinin dişin en ucuna kadar uzandığını ve en ufak kırıkta dahi sinirlerin dışarı çıkacağını söylemişti. Kedilerde dolgu falan yok yani, o dişi alacaklar.

Onun dışında diş fırçalamayı deneyebilirsiniz. Yapın hatta bunu. Bebekler için kullanılan parmak diş fırçalarını kullanıyoruz biz, özel bir diş macunu da var. Günde bir defa fırçalıyoruz. Tercihen mamasını yedikten bir 15-20 dk sonra.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.08.21)
Şeyi kaçırdım mı ben? Zemin kata filan taşınmak yerine pencerelere kedi sinekliği taktırmak ve kedinin düşmesini önlemek daha kolay bi yöntem değil mi ?
0
hindistan cevizi
(01.08.21)
Kedinin üç kere düşmesi evet ihmal. Ama o sizin bahçeye gelen gördüğünüz dişleri güzel kedilerin ömrü bayağı kısa. Siz yaşamlarının çok kısa bölümüne tanık olduğunuz beş kedilik gruptan büyük çıkarımlarda bulunuyorsunuz.
0
not dark yet
(01.08.21)
balkona ve pencerelere file taktırın.
0
ya ben lan neyse
(01.08.21)
Evet kötü bakıyorsun.
0
elorelia
(01.08.21)
File taktırmanız şart kedi bu kuş görmesiyle atlaması bir olur ki düşmüş kaç kere. Para harcamakla iyi bakılmıyor. Sorumluluk sahibi olmalısınız. Dışarıya kaçırmayın, pencerelere file yaptırın ayrıca her gördüğünü yemesin. Mamaları yeterli. Fast food gibi zararlı insan yiyeceklerinin çoğu (ev yemeği de olsa)

Kötü bakıyorsunuz diyemem. Ama ideal değil.
0
eatpraylaw
(01.08.21)
Bence çok güzel, çok özverili bakıyorsunuz. Kedinizin de sizinle gayet mutlu olduğuna eminim. Benim kedim de birkaç sefer camdan düştü. Şansımıza bir şey olmadı, artık yaklaşmamayı atlamamayı öğrendi. Siz ona uyum sağlıyorsunuz, o da size uyum sağlıyor zamanla. Herhangi bir ihmaliniz veya hatanız olduğunu düşünmüyorum. Herkeste oluyor böyle şeyler. Hatta maalesef ne kadar titiz bakılırsa o kadar çok iş geliyor başlarına.
0
jacque
(01.08.21)
pencerelere file, tel +1

şanslısınız ki düşünce birşey olmamış, bundan sonrası için dikkatli olup camlara tel yaptırmalısınız. iyi bakmıyorsunuz ancak vicdanlısınız. mama yiyorsa diş konusuna çok takılmayın, olan olmuş artık. bu arada kediniz evde olduğu için çok şanslı, sizinle uzun yıllar geçirecek, balkona gelen kediler maalesef o kadar şanslı olmuyor. ortalama ömürleri 2-3 yıl, çok acı.
0
surprise
(01.08.21)
Yani bunun bir tik fazlasi hayvan dovmek oluyor herhalde.
4 kere kedi dusurmek nedir, rekor mu deniyorsun :)

Yediginden vermek de hata zaten.
0
divit
(01.08.21)
tek kelime söyleyemiyorum, düşmesini engelleyememek tamamen benim suçum, neden bu kadar göz göre göre oldu denirse, evde tek yaşamıyordum, başkasının eviydi. sineklik taktırmak istedim bi şey olmaz ben çok kedi baktım hiçbiri düşmedi dedi, biraz iradem bağlandı. kendi evimde yalnız yaşıyor olsaydim ilk düşmesinden sonra muhtemelen her türlü önlemi alır taktırırdım.
0
🌸sanguine
(01.08.21)
Neyse olur oyle :)

Bizim komsu da sokakta kediler usumesin diye kapali otoparka alistirdi.
1 tanesini otomatik kapi telef etti, digerleri de hergun teker altindan zor kaciyor.

Bazen fikir almak iyidir :)
0
divit
(01.08.21)
Maalesef kötü bakıyorsun. Ama düzeleceğine eminim çünkü merhametli birine de benziyorsun.
0
kaptan maydanoz
(02.08.21)
Ek: ev benim değildi sinek taktırırım demişsiniz. Maalesef özellikle sizinki gibi haşarı kedilerin o sinekliği yırtması 10 sn falan sürer. Lütfen çelik tel veya file taktırın. İnanın düşüp bir yerini sakatlasa veteriner masrafı daha çok tutacak
0
eatpraylaw
(02.08.21)
(10)

Mont beni

synesthesia
Kışı kuzey ülkelerinden birinde geçireceğim. Sıcaklık -20'ye kadar düşüyor şehirde. Mont bakıyorum ama hangisi uygun olur pek anlamıyorum.https://www.spx.com.tr/jack-wolfskin-troposphere-erkek-outdoor-montu-kirmizi-1111711-2027/?integration_color_code=24451 => Bu şekil tek layer'lı bir şey alıp için
Kışı kuzey ülkelerinden birinde geçireceğim. Sıcaklık -20'ye kadar düşüyor şehirde. Mont bakıyorum ama hangisi uygun olur pek anlamıyorum.

www.spx.com.tr => Bu şekil tek layer'lı bir şey alıp içine polar mı giymeli? Yoksa...

www.atlaskamp.com => Bu tarz 3-in-1'ler sıcak tutar mı? Bu yeter dedi mağazadaki görevli ama emin olamadım. Bir tane polar üstüne ince bir shell var sadece, nasıl sıcak tutacak?

Aslında şehirde böyle outdoor montlarını giymeyi sevmiyorum. Üst spor kıyafet, montu çıkartıyorsun altında gömlek :/ Ama normal palto falan çok da sıcak tutmaz herhalde. Başka önerisi olan?
0
synesthesia
(31.07.21)
Jack Wolfskin, The North Face gibi markalar yerine Mammut öneririm. Outdoor'cuların iyi bildiği bir markadır. Ama TNF gibi piyasası olmadığı için pek tercih edilmez. İçi polarlı ya da ikisi bir arada montları oldukça iyi.
0
himmet dayi
(31.07.21)
Biraz pahalı ama Wellensteyn olabilir. -5 derecede ince gömlekle üşütmüyor. Bence tasarımları da güzel. Outdoor havası yok. Ben her ortamda giyiyorum.
0
jazzabel
(31.07.21)
Bence oradan al. Oranın havasına en uygun olan kıyafetler orada satılıyor. Mesela Stockholm’de bir mağazada montlar -10 -20 şeklinde başlayıp -60’a kadar gidiyordu. Pahalı olabilir ama daha sağlam ve oraya daha uygun olduğu tartışılmaz.
0
megalomaniac
(01.08.21)
en iyi izolasyonu kaz tuyu yapar. gidip polyester, sentetik urunler almayin. gideceginiz yerdeki magazalardan alin uygun bir sey.
0
antikadimag
(01.08.21)
Bence içe polar üste rüzgar kesen ince mont daha başarılı olacaktır. Eskişehir'de -20 kadar olmuyor kışın ama hava soğukken mont giyip -10 falan olduğunda polar+rüzgarlık şeklinde kullanıyorum ben de. Bir de rüzgar oluyorsa yüzünüz için de bir şey bakın felç geçirmemek için.
0
eatpraylaw
(01.08.21)
megalomaniac +1. turkiye'de o sicakliga uygun adam akilli mont bulamazsin. gidecegin yere gittiginde butun magazalarda duydugun duymadigin bir suru markanin envai cesit modelini bulacaksin. butcene uygun olanini alirsin.
0
crucio
(01.08.21)
-20'de ne yapacaksin? -20 oranin rekoru mu yoksa rutin gunduz sicakligi mi?

Oyle normal ofis insaniysan, sahada gezmeyeceksen kalin elyaf bir mont muhtemelen isini gorur.

Ondan daha sogukta parkayla nobet tutabiliyorsun.
Onemli olan sey mont degil iclik giymek, isiyi vucudundan uzaklastirmaman lazim.
Kaz tuyu falan fayda etmez iclik sart.
0
divit
(01.08.21)
Marka önerileriniz için teşekkürler. Bahsettiğiniz diğer outdoor markalarını biliyorum. Fakat markadan ziyade nasıl bir model almalıyım sorusuna cevap arıyorum ben.

Gideceğim yerden tabii ki alabilirim ama hem Türkiye'de bir tık daha ucuz, hem de sezonda olmamamız sebebiyle indirimler var. O yüzden gitmeden halletmek istiyorum.

Şehirde son 3 yılın sıcaklık grafiği şu şekil: i.hizliresim.com

Kullanım yeri genellikle şehir hayatında olacak. Ofise git gel, yemeğe çık vs... Arada ufak çaplı doğa gezileri olabilir tabii ki ama aldığım şey idare eder muhtemelen.
0
🌸synesthesia
(01.08.21)
Kaz tüyü mont + termal içlik, kuzeyde bütün kış yeterli gelmişti, Adidas'ınkini kullanmıştım. Bir de Decathlon'un şu montu kadar ısı izolasyonu olan bir monta denk gelmedim, ne malzeme kullanıldıysa tam bir performans/fiyat ürünü. Uygun fiyatlı yedek olarak düşünebilirsiniz : www.decathlon.com.tr
0
anthemis nobilis
(01.08.21)
@anthemis

O decathlon montundan bende de var. Geçen sene yine başka bir kuzey şehrinde tüm kışı o mont + polar ile geçirdim ^_^

Ama o sene fazla soğuk olmadı, -7 en düşük. Bu kez biraz daha kuzeye gidiyorum.


Yorumlardan anladığım kadarıyla 3in1 de kaz tüyü mont da iş görür gibi.
0
🌸synesthesia
(01.08.21)
(6)

60K sayısal alanda hangi bölümler?

kırmızıayakkabılıgargamel
Kuzenim 60 K yaptı, hedefi 20K’ydı ve diş hekimliği istiyordu. Şimdi mezuna kalsam mı kalmasam mı diye düşünüyor. Koç Üni’de hemşirelik tutuyor %100 burslu, ama hemşirelik sadece Koç olduğu için düşünüyor. Bilişim ve Bilgisayar Mühendislikleri’nde de çok yok İstanbul, Ankara’da. Siz ne düşünüyorsunu
Kuzenim 60 K yaptı, hedefi 20K’ydı ve diş hekimliği istiyordu. Şimdi mezuna kalsam mı kalmasam mı diye düşünüyor.

Koç Üni’de hemşirelik tutuyor %100 burslu, ama hemşirelik sadece Koç olduğu için düşünüyor. Bilişim ve Bilgisayar Mühendislikleri’nde de çok yok İstanbul, Ankara’da.

Siz ne düşünüyorsunuz?
Geleceği olan nereler olabilir yani bu kızımız için?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(31.07.21)
Hemşirelik ile Koç arasında nasıl bir ilişki kurmuş? Sıralaması kötü üniversitede okusa da KPSS'de 60, 70 arası puanla ilk girişinde atanabilir.
0
dissendium
(31.07.21)
Yurt disinda yasama istegi varsa bence koc hemsirelik guzel tercih
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.07.21)
proletarier +1

iyi bir almanca öğrenimiyle de %90 gidebilir. avrupa’da hemşire - doktor açığı çok. hele koç üni diyorsun bir de.
0
garavel
(01.08.21)
Koç hemşirelik ordan Almanya
0
liondelaturquie
(01.08.21)
Benim anladığım kadarıyla henüz ilgi alanı tam belli değil. Hedefi 20k olduğu için eğer bu yıl içine sinmeyen bir bölüm yazarsa, içinde hep ukte kalacak, 3. sınıfa bile gelse hep bir keşkesi olacak. İçine sinmediği için ya bölümü bırakacak ya sevmediği bir bölüm okuyup hayatı kendisine zehir olacak. En doğrusu düzgünce mezuna kalsın. Bu süreçte biraz istediği üniversite ve bölümler hakkında araştırma yapsın. ilk sınavında 60k yapabilen bir öğrenci için bu çok, çok iyi bir başarı. Önümüzdeki yıl boyunca bir dershaneye giderse çok daha iyisini mutlaka yapacaktır. Ek olarak gelecek yıl diş hekimliği kontenjanları artacak, yeni fakülteler kuruldu, gelecek yıl öğrenci alımına başlayacaklar.

Mezuna kalması daha doğru olur. 17-18 yaşındaki çocuklar için bu stres ile meslek seçimi yapmak gerçekten çok zor. Diş hekimliği ile hemşirelik sağlıkla alakalı bölümler ama birbirinden çok farklı bölümler, çalışma alanları, eğitimleri farklı. Hemşireliği sadece Koç Üniversitesi'nde var diye tercih etmesin. Hemşirelik ne bölüm olarak kolay ne ataması burada yazıldığı gibi basit, yurt dışı işini de bakalım o isteyecek mi? Öyle kolay mı hemşirelik okuyup, kendini geliştirip Almanya'da çalışma hakkı kazanıp, orada yaşayabilmek. Hemşirelik, diş hekimliğine göre daha fazla insanlarla temas isteyen bir çalışma alanına sahip, öyle basit bir şey değil bu. Almanya'ya hemşire olarak gidip, hemşire olarak çalışmasının pekte avantajı olmaz. Koç Üniversitesi olsa bile aynı durum söz konusu. Saçma yani, sırf yurtdışı imkanı var diye bölüm yazdırmak.
0
GoodMorningTeacher
(01.08.21)
Discilikte para kalmadi yapistir hemsireligi, 1 sene beklemeye degmez.

Mezuna kalmak nedir ya hergun yeni kelime cikiyor.
0
divit
(01.08.21)
(4)

Elektronik aletlerdeki Türkçe karakter sorununun hikayesi doğru mu?

ya ben lan neyse
yıllar önce bir toplantı düzenlenmiş. maksat başta telefon-pc olmak üzere karakter optimizasyonu gibi bir şey. bizim ülkeden gidenler toplantıya katılmamış. ülkeyi gezip dönmüşler. o yüzden bazı telefonlarda sms yazarken "ı" yazıldığında 6 karakter sayılır olmuş.büyük ihtimalle sözlükte okudum.olay
yıllar önce bir toplantı düzenlenmiş. maksat başta telefon-pc olmak üzere karakter optimizasyonu gibi bir şey. bizim ülkeden gidenler toplantıya katılmamış. ülkeyi gezip dönmüşler. o yüzden bazı telefonlarda sms yazarken "ı" yazıldığında 6 karakter sayılır olmuş.

büyük ihtimalle sözlükte okudum.

olay gerçek mi efsane mi? gerçekse kaynak var mı?
0
ya ben lan neyse
(31.07.21)
büyük ihtimalle unicode ile alakalı
0
malheiros
(31.07.21)
Hep oyle bir geyik doner muhtemelen de gercektir ama kaynagina ben de rastlamadim.
Sifir saat dilimini kaybettigimiz(ingiltereye) toplantinin bile tutanaklarini okudum onu goremedim.

Esas sikinti unicode oncesi asci'den kaynaklaniyor.

Bunlar toplam 127 karakter sokunca dunyadaki cogu ulkenin karakterleri oksuz kaldi. Kendileri de magdur aslinda.

Sonra bunu genisletip 256 yaptilar ama yine yetmedi tabi.
Niye 10bin yapmiyorlar dersen yer yok o zamanki aletler icinde hafiza yetmiyor.

Www cikinca unicode ile cozer gibi oldular su an zaten karakter paketini yuklersen bir sorunun kalmiyor.

Neyse gereksiz bilgiler iste.
0
divit
(31.07.21)
ben o hikayeyi kenan evren gerek yok demis diye biliyorum. bizzat btk baskani anlatmisti
0
nibba
(31.07.21)
bende o hikayeyi son anda bizzat turgut özal ilgilenmiş ve türkçe karakterlerin tanınmasını sağlamış şeklinde duydum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(01.08.21)
(4)

Borosilikat demlik

yetkili birine benzeyen abi
Borosilikat demlikle çay demlediğim zaman demlikte kireç benzeri tortular oluşuyor. Musluk suyu değil içme suyu kullanıyorum. Kireçli olduğunu da düşünmüyorum.Bu beyaz tortular nedir? Demliğin maddesi mi aşınıyor? Suyla ilgili mi?
Borosilikat demlikle çay demlediğim zaman demlikte kireç benzeri tortular oluşuyor.
Musluk suyu değil içme suyu kullanıyorum. Kireçli olduğunu da düşünmüyorum.
Bu beyaz tortular nedir? Demliğin maddesi mi aşınıyor? Suyla ilgili mi?
0
yetkili birine benzeyen abi
(31.07.21)
Hep içme suyu kaynattığımız kettle ın süzgecinde de kalıyor o tortu. Çaydanlığa has bir durum değil. Ama cam olunca daha belirgin oluyor tabi.
0
baal
(31.07.21)
Kirec
0
divit
(31.07.21)
damacana suyunda da mı kireç oluyor?
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(31.07.21)
Niye olmasin abi yere sondaj atip cikariyorlar musluk suyundan pek bir farki yok.
Hatta yere damladigi yerde devamli iz yapiyor.

Kirec bizim faydamiza da olabilir bu arada.
0
divit
(01.08.21)
(2)

SAP Fi/Co Modül Uzmanlık Eğitimi

dead and broken
Selam herkese,Malum sap kullanımı çok yaygın ve ben de burada kendimi geliştirmek amaçlı eğitim almak istiyorum ama biraz kararsız kaldım. Verdiği sertifikanın geçerli olduğu bir kurum arıyorum. Tavsiyelerinize açığım. Ayrıca, banka personeliyim ve yapmakta olduğum işte sap kullanmıyorum, mühendis k
Selam herkese,

Malum sap kullanımı çok yaygın ve ben de burada kendimi geliştirmek amaçlı eğitim almak istiyorum ama biraz kararsız kaldım. Verdiği sertifikanın geçerli olduğu bir kurum arıyorum. Tavsiyelerinize açığım.

Ayrıca, banka personeliyim ve yapmakta olduğum işte sap kullanmıyorum, mühendis kökenli de değilim. sizce benim için gereksiz bir aksiyon mu olur?
0
dead and broken
(31.07.21)
Bir sey ogrenmezsin ama bir sey ogrenmis gibi is gorusmesini gecebilirsin.

Sonra ise girince ogrenirsin.

Sap kullanmadan ogrenilebilecek bir program degil.
Udemy'de acanlar var bazen izliyorum ne anlatiyor diye, komedi tadinda hepsi millet ne bilsin para veriyor.
0
divit
(31.07.21)
@divit, peki tavsiye edebileceğiniz bir eğitim var mı?
0
🌸dead and broken
(31.07.21)
(12)

Egzamasini geciren var mi?

proletarier aller lander vereinigt euch
Elimde sulu egzama olusuyor. Donem donem artip azaliyor. Kortizonlu krem surunce geciyor ama kalici degil tabii ki. Doktora gittim daha once bos tavsiyeler verdi eline kimyasal degdirme nemlendir falan. Bunlari zaten yapiyorum ve hic etkisi olmuyor. Tekrar doktora gideyim mi sizce bir fark gorebilir
Elimde sulu egzama olusuyor. Donem donem artip azaliyor. Kortizonlu krem surunce geciyor ama kalici degil tabii ki. Doktora gittim daha once bos tavsiyeler verdi eline kimyasal degdirme nemlendir falan. Bunlari zaten yapiyorum ve hic etkisi olmuyor. Tekrar doktora gideyim mi sizce bir fark gorebilir miyim tedavi yonteminde?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.07.21)
Yaşadığın iklim stres baharatlar bunu etkiler. Kortizonlu krem fazla kullanma. Hayat felsefeni değiştir. Bunla yaşamaya alıştım. yılda bir kere sıkıntı olur anca bana. Onu da takmıyorum.
0
JackDanielSparroww
(31.07.21)
antidepresansız veya çok sıkı/düzenli terapisiz sadece dermotolojik ilaçlarla iyileşmesi çok zor ihtimal.
ihtiyacınıza göre d,e c vitamini veya biotin çinko gibi mineral takviyesi de iyileşmesini hızlandırır. ancak unutmayın özünde psikolojik tedavi gerektiren bir hastalık bu.

geçmiş olsun.
0
rewlack
(31.07.21)
Yeşil ceviz kabuğunu sürmek işe yarıyor. Normalde böyle koca karı ilaçlarıyla işim olmaz ancak ceviz tarlamız var. Bayramda sürdüm elime “en kötü ne olabilir ki” diyerek, işe yaradı :) bildiğin kuruttu.
0
irene
(31.07.21)
parmak aralarında olan ise sürekli kuru tut pc başındayken vantilitörü ellerine gelecek şekilde ayarla. yolda sık sık parmaklarının aralarını pantolununa veya tshörtün ile kurula ter olmasın kısacası. parmak araların aşırı kuruma yaptığında herhangi bir el kremi sür. dönem dönem dediğin şey büyük ihtimalle sadece yaz döneminde oluyordur :)
0
salak kedi
(31.07.21)
Derinin dogal korumasi bozuldugu icin kendini toparlayamiyor o bolgeler gunese de hassastir.

Gecirmeye yakinlasinca korumaya devam edip bir kere yenersen geri gelmiyor.
0
divit
(31.07.21)
@divit, dogal koruma niye bozuluyor acaba? Genelde derler ki bu meret genetiktir ufaktan baslar, bende 19-20 yaslarimda cikti cok stresli kotu zamanlardi cunku. Ne oldu diye dusunuyorum elime 1 kere krem mrem degdirmemis eldiven takmamis insandim o yaslara kadar.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(31.07.21)
Benim cevremde gorduklerim de hep stresten basladi, ama sonra stres azalsa bile iyilesemiyor.
0
divit
(31.07.21)
konetsu doğru söylüyor. bunun kökeni beslenme daha ziyade. candida mantarı denen bir olay var. onu içeriden bitirdiğinde, ki bu diyetle oluyor, egzama olayı da bitiyor.

yoksa kremdir, pomattır, zaten olan bir şeye akut amaçlı uygulanan bir şey. mevzu bunu çıkmasını engellemek, engelleyebilmek.
0
mermize
(31.07.21)
Böyle şeylere inanıyorsanız eft deneyebilirsiniz.
Hastalıkların duygusal nedenleri de oluyor, kendinize göre araştırıp nedeni saptayarak da iyileşme sağlayabilirsiniz.
0
epitaf
(31.07.21)
Eft nedir acilimi?
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(31.07.21)
konetsu + 1
ben de buna benzer bi diet yapıyorum başka bi hastalığımdan ötürü.glutensiz,sütsüz geenel olarak sağlıklı beslenmeye çalışıyorum.eskiye göre çok azaldı.sıfır değildir ama eskiye göre çok farketti.
ben de taş devri diyeti diye bi kitap var onu kullanıyorum.Ahmet Aydın'ın kitabı
0
high hopes of the sozluk
(31.07.21)
Yazılanlardan çok daha farklı olarak alerjik olduğunu söyledi bana doktor. Antihistaminik yazdı, daha önce kullandığım kortizonlu dahil hiçbir krem geçirmemişti fakat bu alerji hapı geçirdi. Şimdi daha farklı bir sorunum var. Alerji hapını almayı kestikten birkaç hafta sonra farklı yerlerde tekrar çıkıyor. Neye alerjim olduğuna dair hiçbir fikrim yok, beslenmeyle alakalı çıkarsa şaşırmam.
0
lappuntamento
(01.08.21)
(3)

araç fiyatlarında ocak ile temmuz arası fark neden çok arttı

rhan
ocakda 230 olan araçlar, temmuzda 330 olmuş.bu arada ne oldu da böyle oldu?https://www.sifiraracal.com/hyundai-modelleri/kona
ocakda 230 olan araçlar, temmuzda 330 olmuş.

bu arada ne oldu da böyle oldu?

www.sifiraracal.com
0
rhan
(31.07.21)
Tahminen fiyat artışı sebebiyle otv katlandi.
www.google.com
0
logisticsmanager
(31.07.21)
dolar artti, dolar artinca tl fiyati artti o da ust otv paketine soktu butun arabalari.
0
divit
(31.07.21)
232bin tl ötv sınırı. bu noktadan sonra yüzde 80 ötve dilimine giriyor araçlar ve fiyat 300 bin üzerine çıkıyor.
0
xrated
(31.07.21)
(3)

Kalp krizi oranları

basubadelmevt
Bu aralar genç,yaşlı kimi duysam kalp krizinden ölenler var çevremde. Genel olarak medyada da denk geliyorum çok fazla. Türkiye'de kalp krizinden ölüm çok mu fazla? Belki dünyada da öyledir istatistiklere bakmadım. Genel olarak bilginiz var mı konuda?
Bu aralar genç,yaşlı kimi duysam kalp krizinden ölenler var çevremde. Genel olarak medyada da denk geliyorum çok fazla. Türkiye'de kalp krizinden ölüm çok mu fazla? Belki dünyada da öyledir istatistiklere bakmadım. Genel olarak bilginiz var mı konuda?
0
basubadelmevt
(30.07.21)
Ill olarak eski veri buldum ama Türkiye oecd ulkelerine göre yüksek.
www.statista.com

Sebeplerinden biri bence;
www.google.com

Fransa bakarsaniz en düşüklerden; sebebi benim gördüğüm deli gibi sportifler. Yaşadığım şehrin sponsoru Decathlon gibi. Sürekli yok dag yürüyüşü, kayakking, tenis vs. Haftasonu herkes bir sportif aktivitede. Buna ek olarak tabiki gida kalitesi cok yüksek.

Tabi böyle net bir cevap bilmiyorum ama bence Türkiye obezite orani yüksek haliyle kalp krizi fazla olmasi cok sasirtmiyor.
0
logisticsmanager
(30.07.21)
Konuyla direkt ilgili değil ama, az önce aşı ve kalp krizi başlığını görünce aklıma geldi. Asemptomatik covid hastalarında da kalp sorunu olabilir diye bir şey gördüm. İlginizi çekerse: www.forbes.com
0
fadetoreality
(31.07.21)
Flu tv'ye bir kalp doktoru cikmisti bu sene, 2003'ten beri bu isi yapiyorum ilk kez bu kadar pihti olayi goruyorum dedi.

Asiya baglamadi zaten bu kadar asi yoktu o donemler. Korona yuzunden muhtemelen.
0
divit
(31.07.21)
(3)

Motoru değişen araba alınır mı?

rabitelli
Yetkili bayiiden satılık bir araç var. Sıfır fiyatı 280000 civarı. Satış fiyatı 230000tl, 1000km. Büyük bir fiyat farkı var, araç sifir gibi ama motoru garantiden değişmiş. Sizce bu araba alınır mı?
Yetkili bayiiden satılık bir araç var. Sıfır fiyatı 280000 civarı. Satış fiyatı 230000tl, 1000km. Büyük bir fiyat farkı var, araç sifir gibi ama motoru garantiden değişmiş. Sizce bu araba alınır mı?
0
rabitelli
(30.07.21)
Alinir ama satarken cok zorlanirsin.
0
divit
(30.07.21)
Satarken çok deger kaybın olur. Ama yok ben bu arabayı bu şekil alırım kafadan 10 yıl üstü kullanırım diyorsan al
0
limonlu eksi
(30.07.21)
Bence hiç bulaşma ciddi başın ağrır
0
photo85
(31.07.21)
(2)

delta varyantı

egokalp
bu varyanta etkili yeni bir aşı üretilecek mi? veya aşılar güncelleniyor mu mesela önümüzdeki ay gelecek aşılar bu varyanta karşı daha etkili olabilir mi?
bu varyanta etkili yeni bir aşı üretilecek mi? veya aşılar güncelleniyor mu mesela önümüzdeki ay gelecek aşılar bu varyanta karşı daha etkili olabilir mi?
0
egokalp
(30.07.21)
mevcut mrna asilari deltaya karsi etkili, sadece bir tık daha dusuk. gelistirme yapildi ama uretim + dagitima gerek olup olmadigina bakilacak saniyorum.

onumuzdeki ayki asilarin guncellenmis olma ihtimali 0.
0
robokot
(30.07.21)
Ugur sahin 100 gune hazirlarim dedi.
0
divit
(30.07.21)
(1)

Şampuan şişesinin içine kaçan su

muzisyen bozuntusu
Yeni aldığım şampuanımın içine duş esnasında yanlışlıkla bir miktar su kaçtı. Şampuan şişesine kaçan su şampuanın yapısını bozup saç üzerinde negatif bir etki yaratır mı? Yani kısaca, şampuanımı kullanmaya devam etmeli miyim? İnternette bu durumun şampuanın yapısını bozduğu ya da şişe içinde bakteri
Yeni aldığım şampuanımın içine duş esnasında yanlışlıkla bir miktar su kaçtı. Şampuan şişesine kaçan su şampuanın yapısını bozup saç üzerinde negatif bir etki yaratır mı? Yani kısaca, şampuanımı kullanmaya devam etmeli miyim? İnternette bu durumun şampuanın yapısını bozduğu ya da şişe içinde bakteri üremesine neden olacağı ve dolaylı olarak saçlar üzerinde olumsuz bir etki yaratacağı yazıyor birçok yerde, ancak bu konuda yetkin bir insanın yorumunu öğrenmek istiyorum. Malum, internetteki her bilgiye güven olmuyor.
0
muzisyen bozuntusu
(29.07.21)
Zaten onun %90'i falan su.
O kadarciktan bisey olmaz.
0
divit
(29.07.21)
(7)

Terör evrende, doğada var mı? Veya yakın bir kavram bulabilir miyiz?

ananiyimioguz
Arkadaş grubunda savaşları, yangınları, ölümleri falan konuşurken ben biraz ruhsuz davrandım, tepki çekti. Tüm bunların evrenin işleyişinin içinde olduğunu, kötülüğü kabul ediyorsak; dolaylı dolaysız tüm afetleri, ölümleri, terörü de kabul etmemiz lazım çünkü dengenin bir şekilde sağlanması gerekiyo
Arkadaş grubunda savaşları, yangınları, ölümleri falan konuşurken ben biraz ruhsuz davrandım, tepki çekti. Tüm bunların evrenin işleyişinin içinde olduğunu, kötülüğü kabul ediyorsak; dolaylı dolaysız tüm afetleri, ölümleri, terörü de kabul etmemiz lazım çünkü dengenin bir şekilde sağlanması gerekiyor, doğada diğer canlılar arasında da böyle işliyor süreç dedim.

Fakat terör ile evrendeki kaosun ne alakası var dediler. Derdimi anlatamadım.

Virüsler, mantarlar kendilerine hizmet eden şeyleri yapıyor ve bizim düzgün dediğimiz işleyişi sekteye uğratıyorlar onda sorun yok da birileri savaş çıkartınca, teröre başvurunca mı şaşırıyorsunuz anlamıyorum. Bu arada bunları övmüyorum, savunmuyorum. Sadece yaşamın içinde kendiliğinden var oluyor demek istiyorum.

Yanlış mı düşünüyorum acaba? Her an bir doğal afete, teröre maruz kalabileceğimi bilerek yaşıyorum ben şahsen.
0
ananiyimioguz
(29.07.21)
yoo haklisin hepsi sistemin parcasi. hayvanlar aleminde teror, siddet, cinayet, tecavuz, hepsi var. nufuz alanini genisletmek icin rakip surulere saldirip cocuklari parcalama vs. her sey var yani.

insanlar bu dinamiklere teslim olmali mi o ayri bir tartismanin konusu tabii.
0
robokot
(29.07.21)
ben insanlığın işime gelince uygarlık düzeninin konforuna yaslanayım işime gelince dünya yaşam döngüsü böyle demesini ikiyüzlü buluyorum çünkü biz doğadan kopalı çok oldu doğanın döngüsüne göre yaşamıyoruz bu düzeni sekteye uğratıp değiştirebiliyoruz doğanın bir parçası değiliz, bilinç, etik gibi birikimlerimiz tartışmalarımız var, hareketlerimizi doğada gördüğümüz örneklere göre meşru ya da meşru değil diye belirleyemeyiz
0
grimavi
(29.07.21)
Dogada dogal afet,salgin diye bir sey yok zaten. Senin ustune yagmur yagiyor diye neden afet olsun balik icin super olay belki de :)

Teror tanimi ayri ama, korku demek.
Korku yaymak icin insanin yaptigi bir olay.
Dogada pek de yok sanki, en azindan bu kadar organize degil.

Bu arada evren yasama deger vermiyor kendi kendine yasamin %90 kusurunu yok ettigi 2-3 olay var.
Evren icin sen elementler topagindan baska bir dey degilsin.
0
divit
(29.07.21)
Yok, ben katılmıyorum. Doğadaki varolma çabası böyle bir şey değil, virüs bile hostunu öldürmeyecek şekilde evrimleşiyor ki dönüp dolaşıp kendine zarar vermesin. İhtiyacından fazlasını kazanmak için, biriktirip torunlarına bırakmak için savaşmıyor canlılar. İnsan kadar büyük çapta ve/veya uzaklara zarar veren bir canlı da yok.

Afetler başka bir şey ki onların da bu kadar zarar vermesinin nedeni biziz. Binalarımız, yollarımız, gökdelenlerimiz olmasa deprem ne yapacak? Depremin verdiği zararı doğa kendi kendine çok hızlı telafi edebilir. Su baskınları? İklim değişikliği yüzünden olanlar yine bizim halt yememiz. Muson yağmurları gibi düzenli olanları da hayvanlar içgüdüsel olarak biliyor, ona göre göç ediyor, yükseklere çekiliyor vs vs. Sonuç olarak gezegenimizdeki büyük çaplı her türlü felaketin faili biziz.

Ha diğer yandan, bu konulara tepkisizleşmekte haklısınız bence. Yoksa hangi birine üzüleceğimizi şaşırıyoruz, akıl sağlığımızı kaybediyoruz ve düz insan olarak elimden hiçbir şey gelmeyeceğine inanıyorum, öyle bir nihilizm içinde yaşıyorum ben de.
0
kobuzchu kiz
(29.07.21)
Ya Amerika'da yaşamadığımız için teknolojinin ya da alet kullanmanın insanı "doğadan" ayırdığı düşüncesi burada epey yaygın. Halbuki allah'ın kunduzu baraj inşa edip sellere su baskınlarına neden oluyor oralarda. Ekosistemle doğa farklı şeyler. Herhangi bir canlının herhangi bir aksiyonu ekosistemi değiştirebilir, bu doğadan ya da doğal olmadığı anlamına gelmez.

Benim bu konuda sana ters düşebilecek ter argümanım, insanın, hayvanların aksine, yaptığı kötülüğün bilincinde olması olabilir. Bilinç de çok sakat bi kavram da, şöyle açıklayayım. Bir köpeğin, bir kediyi görüp kovalayıp öldürmesine, ya da bir kedinin fare yakalamasına "vahşet, korkunç bir şey" demiyoruz. Halbuki alıp yemiyorlar bile genelde, "eğlencesine" yapıyorlar bu öldürme işini.

Aynısını insan yapsa (eğlencesine köpek öldürse mesela) kıyamet kopuyor. Niye buna daha çok tepki gösteriyoruz? Çünkü insan içgüdüsel değil, hesap kitap yapıp, kötülük yaptığının bilincinde olarak yapıyor bunu. (Not: muhtemelen insanların "bilinç düzeyleri" arasındaki fark düşündüğümüzden çok daha fazla bence, ama bir kanıtım yok, kişisel gözlemim).

Terörün doğada olup olmamasından ziyade bu farkındalık mevzusu yani bence olay.
0
plutongezegendegilmi
(29.07.21)
Burada şöyle bir sorun var bence. İnsan neden doğadan ve diğer canlılardan ayrı görülüyor? İnsan da bir canlı ve doğaya bağımlı. Evrende, doğada terör olmasına insan örnek gösterilebilir. Neden insan dışında bir canlı arıyoruz? Biyolojide canlılar insanlar ve diğerleri olarak ikiye ayrılmıyor.
0
dissendium
(29.07.21)
insanın yaşam döngüsünden doğadan kopmasını modern tıpla ilintili de görüyorum şöyle ki doğa döngüsü evrim mekanizması ile işliyor örneğin genetik kalıtsal bir rahatsızlık modern tıp sayesinde iyileştirilemiyor fakat birey ilaç ya da başka imkanlarla hayatta tutulabiliyor ve çocuk sahibi olursa bu genler bir sonraki nesle aktarılabiliyor, halbuki evrim bireyle değil topluluğun kendini sürdürebilmesiyle ilgilidir, işte kendimizi doğadan böyle koparmış oluyoruz

tabi ki bu kadar darwinist ve katı evrimci değilim sadece örnek :)
0
grimavi
(29.07.21)
(7)

elektrik kesildiğinde vantilatör çalıştırabilmek

hobolo
selamlar,çok sıcak bir yerde yaşıyorum ve yaz aylarında neredeyse iki günde bir gece elektrik kesiliyor. kesintiler 1-2 saat sürüyor. klimalar çalışmadığı için de uykuya devam etmek çok zor oluyor(özellikle çocuğumuz için).bu işi çok masraf yapmadan çözmek istiyorum ve aklıma vantilatör geldi. elekt
selamlar,

çok sıcak bir yerde yaşıyorum ve yaz aylarında neredeyse iki günde bir gece elektrik kesiliyor. kesintiler 1-2 saat sürüyor. klimalar çalışmadığı için de uykuya devam etmek çok zor oluyor(özellikle çocuğumuz için).

bu işi çok masraf yapmadan çözmek istiyorum ve aklıma vantilatör geldi. elektrik kesildiğinde vantilatörü çalıştırabilmenin en mantıklı yolu nedir acaba? güç kaynaklarını inceliyorum ama vantilatörü ne kadar süre çalıştırabileceklerini anlayamadım. mesela şuradaki ürün için bir fikri olan var mıdır? www.hepsiburada.com

gerekirse bütçeyi 700-800 liraya kadar arttırabilirim.
0
hobolo
(29.07.21)
hocam bu şekildeki ups'lerin neredeyse tamamı elektrik kesilince biplemeye başlar. bu yüzden gece kullanımına uygun değildir. bunlar yerine usb'den çalışan fan + powerbank kullanmayı deneyebilirsiniz.
0
shadowfollower
(29.07.21)
valla verimlilik falan demişler, 300w güç verir desek, vantilatör masa vantilatörü ise maksimum 25w falandır, büyükler ise 60w. zaten yazar özelliklerinde. 25w'lık olanı 1 buçuk saat civarı çalıştırması lazım en en kötü ihtimalle, iyi bir modelse bir kaç saat de gider.

bu verimlilik zımbırtısı önemli, hani peak değeri 650 watt (ki yine yaklaşması zor) olabilir ama ne kadar depoladığı önemli. bu dandik bir şeye benziyor nitekim specleri hiç bir yerde yok gibi.

anlayan arkadaşlar şunu yorumlayabilir bana mantıklı geldi: www.hepsiburada.com (1000va ama verimlilik katsayısı 0.6 olunca 600w veriyor)
0
passion rules the game
(29.07.21)
Önemli bir nokta da bir çok UPS modeli AC elektrik motorlarının kalkışı için uygun değil. Yani güç ve değerler kağıt üzerinde tutsa bile bir AC motor olan vantilatöre kalkış yaptıramayabilir.

Buna uygun seçim yapılmalı, ama bana göre vantilatör çalıştırmak için ups edinmek pek mantıklı değil sanki.
0
John Bloor
(29.07.21)
ups'ler endüktif yükler için uygun değildir (içinde hareketli motor çalışan her şey) sadece elektronik cihazlar için uygundur. en mantıklı şey çanta tip jenaratör. hem başka şeyler de çalıştırabilirsiniz. gürültülü olacak evet ama uzak bir noktaya yer müsait ise konulabilir. hatta etrafına kabin gib, bir şey de yapılabilir.

www.hepsiburada.com
0
delidir yakalayin
(29.07.21)
kare dalga ucuz upsler bu vantilatör motorlarını döndüremezler. alacaksanız denildiği gibi buzzerı iptal edilebilen ve saf sinüs çıkış veren bir model almanız gerekiyor. bir de fanın kalkışta 3-5 kat akım çekeceğini düşünerek en az 600w anlık akım verebilen bir model olmalı.
0
orpheus
(29.07.21)
Usb vantilator + powerbank

Bu kadar macera aramaya gerek yok.
0
divit
(29.07.21)
cevaplar için teşekkür ederim herkese. elektrik işleri benim sandığımdan çok daha komplikeymiş, onu öğrenmiş oldum :)
0
🌸hobolo
(02.08.21)
(8)

Elektrik faturası

suicides underground
Bu ay elektrik faturanız ne kadar geldi? Annem yalnız yaşıyor klima 24 saat açık 530 tl fatura gelmiş..Biz evde iki kişiyiz evden çalışma tüm gün bilgisayar ve klima açık 230 tl geldi.Özellikle klima kullananlar sizde durunmlar nasıl? Annemin fatura bana biraz saçma geldi.
Bu ay elektrik faturanız ne kadar geldi? Annem yalnız yaşıyor klima 24 saat açık 530 tl fatura gelmiş..
Biz evde iki kişiyiz evden çalışma tüm gün bilgisayar ve klima açık 230 tl geldi.

Özellikle klima kullananlar sizde durunmlar nasıl? Annemin fatura bana biraz saçma geldi.
0
suicides underground
(28.07.21)
110 civarı geldi ama klima yok
0
all girls dream
(28.07.21)
24 saat açıksa normal. @beyintamircisi 7 saat için 275 demiş, kabaca 3 le çarpsak bile 600ü geçiyor.
Burada klimaların btusü de önemli.

Kaç watt ise klima kendiniz de kabaca tüketimi hesaplayabilirsiniz.
0
ceketimi alip cikcam
(28.07.21)
size 230 gelmesi sacma, bence diger ay patlatacaklar.

Ben klimayi rekor sicaklik olmadikca acmiyorum bana bile 200 geliyor.
0
divit
(28.07.21)
Klima inverter değilse normal. İnverter klima olup saçma sapan bir dereceye ayarlıysa yine normal. Ama odayı 25 derecede bıraksa asla o kadar etkimez. Nemi yok ettiği için 25 derece serin geliyor klimada.
0
musmus
(28.07.21)
klimanin performansi onemli. mekana uygunlugu onemli, mesela sogutamiyorsa surekli yuksek enerji modda calisiyor olabilir, veya dusuremeyecegi bir derecedeyse yine oyle calisabilir. yalitim da onemli evin yalitimi iyi degilse yine daha cok yazar vs. bazi yerlerde gece elektrik daha ucuz dijital sayaclar sayesinde o da var. yani evin hacmi ve klimanin gücü baya etkliyecektir fiyati.

bizde klima 25 derecede nem alma modunda 15 saat falan calisiyor gunluk. ama yalitim iyi baya. 15 saatin 5 saati gece tarifesi. 203 lira geldi.
0
robokot
(28.07.21)
450 tl
1 buzdolabı 1 deepfreeze 1 sebil, fırın ayda 3-5 kez açılıyor çamaşır ve bulaşık makinesi her gün açılır 2 tv.
0
m orak
(29.07.21)
Biz evde 5 kişiyiz. Gündüzleri oturma odasında full çalışıyor, geceleri hem yatak odası hem oturma odası full. 40 günlük 975tl geldi. Klimalar eski olduğu için fazla. İnverter A++ olsa 600 700 tl civarı gelirdi.
0
burty
(29.07.21)
tek klimayla tüm evi soğutmaya çalışırsa klima elektriği coşturur.
0
mikahakkinen
(29.07.21)
(20)

Çalıştığınız kurum, banka promosyonlarını size dağıtıyor mu?

ananiyimioguz
Devlet kurumları veya özel şirketler, çalışan maaşları için bir banka ile anlaştıklarında; banka, çalışan başı atıyorum 4000TL veriyormuş. Birkaç tanıdığım bulundukları kurumda yıllardır bu parayı müdürlerin yediğini ortaya çıkardıktan sonra tüm çalışanlara dağıttırmışlar.E şimdi bizim şirket için d
Devlet kurumları veya özel şirketler, çalışan maaşları için bir banka ile anlaştıklarında; banka, çalışan başı atıyorum 4000TL veriyormuş. Birkaç tanıdığım bulundukları kurumda yıllardır bu parayı müdürlerin yediğini ortaya çıkardıktan sonra tüm çalışanlara dağıttırmışlar.

E şimdi bizim şirket için de kurcalayayım diyeceğim ama 2000 kişilik yerde göze batmak istemiyorum. Ama bize ödenen bir şey olmadı ona eminim. Bu konuda bir bilgisi olan var mı? Size ödediler mi? Çalışanın hakkıymış o.
0
ananiyimioguz
(28.07.21)
Devlette çalışıyorum, evet tamamen her bir maaş sahibinin hakkıdır ve ben Ankara'ya tayinimden beri bana ödeniyor, önceki kurumda ödendiğini hatırlamıyorum. Ödenmesi gerekir, kulis yap. Milletin hakkını yiyemesin şerefsizler.
0
1bir1bir1
(28.07.21)
Yilda 300 falandi sanirim.

Calisanin hakki degil sirketin hakki, bazisi calisana vermeyi tercih ediyor.

Cok sirket degistirdim sadece 1 tanesi verdi, birinde de bonus hakkimiz vardi.
Maas hesabi acilinca atiyorum 100 tl bonus yukleniyordu bankayla bu sekilde anlasmis.

Bir kere de devletten aldim askerdeyken.
0
divit
(28.07.21)
en son çalıştığım şirket 2 kere banka değiştirdi bişey vermesi bonus falan dedikodusu da dönmüştü cukkaladilar diye
0
nahtoderfahrung
(28.07.21)
üç ay önce 6000 tl verdiler sağolsunlar ilaç gibi geldi. Tabi bu üç yıllıktı
0
spacevan
(28.07.21)
Üç yılda bir veriliyor bu sene 7bin küsür aldık.
0
irene
(28.07.21)
Çalıştığım kurum vermemişti. Devlet kurumlari veriyor. Aynı sektörde arkadaşımın kurumu verdi ama mesela.
0
westblack
(28.07.21)
Siz kac senedir o sirkettesiniz? 3 veya 5 senelik anlasmalar oluyor, denk gelmemis de olabilirsiniz
0
balpolen
(28.07.21)
Kamudayım. Bize de veriliyor. Verilmediğini ilk kez duyuyorum. Hatta ilk atandığımda geçmiş yıllardaki sözleşmenin ay olarak payıma düşenini bile yatırmışlardı.
0
ruhen hastayim ben
(28.07.21)
özeldeyim. 3 yılda bir veriliyor.
0
sanal uyku
(28.07.21)
15 senedir doğan/demirören tv de çalışıyorum
2 / 3 defa banka değişti
tek kuruş almadık.
Bu sene de mesele zam yapmadılar, mayısta yaptılar, ilk 5 ayın farkını vermediler falan
maaşımızı alsak şükür
ziraat'e olan borçtan kaçıp bizi de ortada bırakacak i.neler.
0
summatinyourteeth
(28.07.21)
13. maaş olarak veriyorlar bize, yılbaşında 1/4 maaş, ramazanda 1/4 maaş, kurbanda 2/4 maaş olarak seneye yaymışlar
0
pislick0
(28.07.21)
Önceki çalıştığım şirkette 400 tl mi neydi son yatan. Her sene yatıyordu 2 kere alabildim.

Promosyonun hesaplara yatacağı maili geldikten hemen sonra, faiz gelirinden dağıtılan promosyon olduğu için kullanmak istemeyen çalışanların dönüş yapması için süre tanıyorlardi. Kendi beyanları doğrultusunda o para hiç hesaplarına yatmadan istedikleri hayır kurumuna yönlendiriliyordu.
0
materyalist imam
(29.07.21)
oh üç yılda bir 3-5 bin lira mı, vakıf üniversitesindeyim, birkaç yılda bir banka değişiyor bu yüzden demek ki. Hiçbir şey ödenmiyor.
0
nhk ni youkosu
(29.07.21)
Kamu ama değil bir kurumdayım. Maaş bankamı kendim seçiyorum, bankaların çoğu da aylık taksitler olarak yatırıyor 100-200 bir şeyler.
0
aguen
(29.07.21)
Bana hiç denk gelmedi ama 2 sene evvel hanım bi maaş kadar para almıştı. Hey gidi.
0
baal
(29.07.21)
16 yıldır aynı yerde calisiyorum. 2 kez banka degisti, bir halt gormedik.
0
oligomer
(29.07.21)
2013'ün sonunda başladım çalıştığım yerde.

Şu an önceki iki banka Eylül ayında 300 vermişlerdi, şimdiki banka 1000 lira veriyor promosyon olarak. Bu sene de 1000 olacak.

Çalıştığım şirket, bankalarla 3 senelik yapıyor anlaşmayı. Başladığımda devlet bankasıydı. 2016'da anlaşma bitti, uzatmadılar. Başka bir devle bankasıyla anlaşıldı. 2019'da anlaşma bittiğinde, uzatmayıp bu sefer özel banka ile anlaştılar.
0
put it in your appropriate place
(29.07.21)
Kesinlikle üstüne git derim.
0
lcha
(29.07.21)
bize banka değiştiğinde de mevcut banka sözleşme yenilediğinde de verildi ama 4.000'li rakamlar değil. 1.000-1.500 falan. bi kere yarısını verdiler, diğer yarısıyla ünlü bi ses sanatçısı getirtip 'eşli' müzikli yemeğe çağırdılar. sonra düzeltme mail'i atıp, bekârlar da gelebilir dediler ama ben tribimi yaptım gitmedim. hatta ik sonradan yaa gel işte diye baskı yaptı ama gitmedim afasfas. zaten paramı çar çur ettikleri için ayar olmuşum bir de medeni hâlimizle yaftalanıyoruz ne gidicem.
0
onemoremile
(29.07.21)
3 sene kadar once eski isimde 6000tl vermislerdi. anlasmalari 5 senelik falandi sanirim.
0
lemmiwinks
(29.07.21)
(12)

izmirliler veya izmiri bilenler, izmirdeki iyi şirketler hangileridir?

la lykia
kurumsal diyebileceğimiz, maaşları izmir ortalamasının biraz olsun üzerinde olan, köklü şirketler hangileridir?
kurumsal diyebileceğimiz, maaşları izmir ortalamasının biraz olsun üzerinde olan, köklü şirketler hangileridir?
0
la lykia
(28.07.21)
Tüpraş var.
0
dissendium
(28.07.21)
özgörkeyler geliyor aklıma.
0
false pretension
(28.07.21)
Arkas
0
limonlu eksi
(28.07.21)
jti
0
Bruce
(28.07.21)
Tüpraş, jti, philip morris, socar, tpi composites (bir dönem öyleydi hala öyle mi bilmiyorum), tetrapak.
0
logisticsmanager
(28.07.21)
Ek;
Hugo boss bir dönem cok iyi denirdi son halini bilmiyorum.
Ball corporation fena değildi en son.
Köklü dersek bu arada yaşar holding çok iyi adam yetistiren bir şirket. 4-5 tane yasar holding çıkmasi arkadaşım oldu hem insan hem calisan olarak oldukça iyilerdi. Müdür maaslari iyi orada ama calisan kismi cok iyi değil diye biliyorum. Ama kurumsallik olarak İzmir'de belli firmadan biri.
Onun dışında groupe atlantic var, fransiz. Bunun Türkiye ayağını bilmiyorum ama Fransa ayagindan bildiğim oldukca iyi bir firma, bence denenebilir.
Amcor bir ara fena değildi. Schneider global olarak iyi firma ama Türkiye'de fabrika falan kapattilar son hallerini bilmiyorum ama girenin çıkmadığı firmalardan.
0
logisticsmanager
(28.07.21)
Bu arada sadece maaşa bakmamak lazım; misal gene en son bildiğim (4-5 senedir yurtdışındayim) tetrapakcilar erken çıkardı. Schneider'de esnek calisma vardi (1 saat gec gel 1 saat gec cik).
Onun dışında koç holding firmalarinda yan haklar cok ciddi.

Sigara firmalarında yöneticiler cok ciddi bonuslar alıyor. Maaslar zaten iyi giren cikmaz.

Aslinda çok güzel firmalar var ama nedense kurumsal desek değiller maas desek rezil...
Izmir ve firma diyince dolmusum yazdıkça yazasim geldi :)
0
logisticsmanager
(28.07.21)
Izmirde kurumsal ve gunu gunune yatiranlar maas vermiyor harclik veriyor.

Maas beklentin olmasin izmir icin :)
0
divit
(28.07.21)
@divit ortalama olarak İstanbul'dan az vermesi zaten normal (yurtdışında da böyle) de sigara firmalari ve belli başlı firmalar çok ciddi maas veriyorlar. Yanlış bilgi olur İzmir'de maas veren yok demek. Sadece İstanbul'a oranla bu firmalar daha az.
0
logisticsmanager
(28.07.21)
@logistic

Abi eskiden normaldi de artik degil.
En son bir bursa firmasi burasi ucuz sehir o yuzden az veriyoruz dedi.

Ya dedim ne ucuzu kol gibi olmus kiralar :) sanki bursa'da et yari fiyatina

Sigaracilar veriyordur onlar istisna ama cogu hayalkirikligi
0
divit
(28.07.21)
izmir şirketlerinin hepsi ölü sevici bence.

buna manisa organize sanayideki firmaları da dahil edebilirsin.

-------

nispeten uluslararası firmalarda rahat edersin.
0
rain when i die
(28.07.21)
petkim, arkas, folkart, yaşar holding, türk tuborg, izmir demir çelik, ravago. ilk aklıma gelenler bunlar.
0
mermize
(28.07.21)
(7)

IT Alanında Tezsiz YL yapayım mı sorunsalı?

makarnavodka
selam dostlar, IT alanında çalışıyorum. meslekte 3. yılımdayım ve istanbul'da çok iyi birkaç üniversitede pek de ucuz olmayan ücretler karşılığında kendi uzmanlığımla doğrudan ilgili birkaç tezsiz yl programı gördüm.bilgi ve proje üretme anlamında bu programların bana çok fazla katkısı olur bu konud
selam dostlar, IT alanında çalışıyorum. meslekte 3. yılımdayım ve istanbul'da çok iyi birkaç üniversitede pek de ucuz olmayan ücretler karşılığında kendi uzmanlığımla doğrudan ilgili birkaç tezsiz yl programı gördüm.

bilgi ve proje üretme anlamında bu programların bana çok fazla katkısı olur bu konuda bir soru işaretim yok ancak tezsiz yl diplomasının kariyerime ciddi bir katkısı olur mu o konuda bazı şüphelerim var.

özellikle IT alanında çalışan dostların fikirleri benim için ayrıca önemli.

teşekkürler,

not: lisans endüstri müh. yaş 27
0
makarnavodka
(28.07.21)
Universitelerin ucretleriyle ilgili bilgim yok ancak bilgini artirmak istiyorsan tavsiyem pluralsight, acouldguru vs tarzi, yillik ucreti cok fazla olmayan bilgini artirabilecegin sitelere bakman, hatta udemy bile olur. Cisco icin David Bombal'i tavsiye edebilirim. Zaman zaman youtube kanalindan giveawayler yapar. Gecenlerde CCNP ENCOR 350-401 kursunu ucretsiz almistim.
Diploman yeni mezun durumunda onemli, belli bir tecrubeden sonra diplomanin onemi yok, kimse yuksek lisansin yada doktoran var diye seni mudur yapmaz, onemli olan once baglantilarin sonra bilgin ve tecrubelerin.
0
ozhan
(28.07.21)
@ozhan, tavsiyelerin için teşekkürler, hepsine bakacağım. yl veya doktorayı elde ettiğinde hadi gel bakalım otur şu müdür koltuğuna demeyeceklerini ben de biliyorum ancak, yüksek lisansın, insanın mesleğinde kendini gerçekleştirme ve uzmanlığını bi anlamda akademik olarak da kanıtlama gibi anlamlar taşıyıp taşımadığını merak ediyorum.
0
🌸makarnavodka
(28.07.21)
Tezli,tezsiz,doktora herhangi bir ise yaramiyor ozel sektorde.
Sana da pek katkisi olmuyor.

Ha su var ismi olan okulda yaparsan sirf isminden dolayi etiket geliyor.
Onun icin de it'ye gerek yok bos bir bolumde yapsan da ayni etiket olur.
0
divit
(28.07.21)
@markarnavodka, YL ve PHD kesinlikle vizyonunu gelistirir bundan suphen olmasin. Mesleginle baglantili olarak YL'in ne kadar guncel oldugunu da arastir derim, malum surekli teknoloji gelisiyor yeni birseyler cikiyor.

Bana gore unvaninda CCNP/CCIE ve PMP/ITIL olmasi MSc yazmasindan her zaman daha iyidir. iki yil icinde de bunlari biraz zorlamayla yapablilirsin.
0
ozhan
(28.07.21)
Yüksek lisansa para verene dek daha spresifik uzmanlık eğitimi almak daha mantikli. Yazılım eğitimi. Agile proje yönetimi liderlik kişisel gelişim vs
0
seyyar satıcı
(28.07.21)
"IT alanında çalışmak" ne demek? Ne iş yapıyorsun yani?

Ben yazılımcıyım, işe birini alırken diplomasını okulunu sertifikasını falan sormuyorum bile. Ne yapmış ona bakıyorum.

YL'ye harcayacağın süreyi kendi başına daha spesifik bir alana harcasan kendini çok daha fazla geliştirebilirsin muhtemelen. İş için istiyorsan portfolyo kasabilirsin. Bana mantıklı gelmiyor yani genel olarak. Ama mesela çok spesifik/geçerli bir sertifika vardır yaptığın işle alakalı, o başka bi durum.
0
plutongezegendegilmi
(28.07.21)
@pluton hakli bence. IT alani baya genis. yazilimcidan diploma soruldugunu hic gormedim. isi yapabiliyorsan temellerin yerindeyse istersen ilkokul terk ol. ama mesela IT manager pozisyonlarinda diploma onemli olabilir. Veya atiyorum machine learning / data science ile ilgili isler yapiyorsan diploma onemli olabilir.
0
robokot
(28.07.21)
(2)

yalnızca micro usb girişi olan araba için

kakamelsokoban
çakmaklık şarjı mı almak daha iyi olur, yoksa micro usb'yi normal usb'ye çeviren otg'lerden alıp onunla telefonu şarj etmek mi?çakmaklık şarjı sanki tam temas etmez, yanda oturan kıpırdandıkça yerinden oynayıp sıkıntı çıkarır gibi geliyor. ama otg'ler de ne kadar işlevseldir, hızlı şarj destekleyen
çakmaklık şarjı mı almak daha iyi olur, yoksa micro usb'yi normal usb'ye çeviren otg'lerden alıp onunla telefonu şarj etmek mi?

çakmaklık şarjı sanki tam temas etmez, yanda oturan kıpırdandıkça yerinden oynayıp sıkıntı çıkarır gibi geliyor. ama otg'ler de ne kadar işlevseldir, hızlı şarj destekleyen kablo olsa bile arada otg olduğu için hızlı şarjı engeller mi bilemiyorum.

cevap yazanlara şimdiden teşekkürler, sevgiler...
0
kakamelsokoban
(28.07.21)
çakmaklık her zaman daha hızlı şarj ediyor. kendi girişleri baya yavaş şarj ediyor.
0
jelly bear
(28.07.21)
cakmaklik amperi daha yuksektir oteki baglantilar hep dert. Hele bir de srabayla data baglantisi varsa telefon arabayi sarj ediyor. bir bakiyorsun sarji bitmis.

Basima geldi :)
0
divit
(28.07.21)
(6)

Online görüşme kaydetme

meraklitursucu
İş görüşmeleri online oldu malum. Teams, zoom gibi uygulamalarla kaydediliyor mudur bu görüşmeler? Anlamanın yolu var mı?
İş görüşmeleri online oldu malum. Teams, zoom gibi uygulamalarla kaydediliyor mudur bu görüşmeler? Anlamanın yolu var mı?
0
meraklitursucu
(28.07.21)
zoomda yazıyor recording diye. teamsi bilmiyorum. kaydedildiğini sanmıyorum. uğraşılmaz onu izlemekle.
0
jelly bear
(28.07.21)
anlamanın yolu yok.
arkada kamerayla veya ayrı bir cihazla ses kaydedilebilir.

zoomda ve teamste kayıt başlarsa, görünüyor.
0
rewlack
(28.07.21)
Zoom uygulamada kaydederse görünüyor ama ekran kaydı alırsa belli olmaz. Tabiki başka bir cihazla kayıt da mümkün. Çok sakat bu online işler :(
0
epitaf
(28.07.21)
Zoomda en son güncellemeyle karşı taraftan da izin almaya başladılar. İzin vermiyorsan görüşmeden ayrılıyorsun, bu yüzden yine mecburen izin veriyorsun.

Ama harici başka uygulamadan da kayıt alınabilir, bildirim gitmez.
0
sevilen progressive türkücü
(28.07.21)
onu gorusmeyi yapan biz bile bilmiyoruz.

Aday var 4 kisi var herhangi biri kayit alsa haberimiz olmaz.

Buna adayin kendisi de dahil.
0
divit
(28.07.21)
teamsde de zoomda da kayıt alınıyorsa işaret çıkıyor, başka programla ekran kaydediyosa çıkmaz.
0
nahtoderfahrung
(28.07.21)
(7)

otoyoldaki rüzgar tulumunun amacı nedir?

architects creed
merhaba, seyahat ederken otoyolların kenarında havalimanlarında olan şu turuncu rüzgar yönü belirteçlerinden gördüm. isimleri rüzgar tulumuymuş. otoyollara acil uçak inişi için konulmuş olabilir diye düşündüm fakat acil inen uçağın rüzgar yönünü turuncu şeylerden öğrenip de uçağı ona göre konumlandı
merhaba, seyahat ederken otoyolların kenarında havalimanlarında olan şu turuncu rüzgar yönü belirteçlerinden gördüm. isimleri rüzgar tulumuymuş. otoyollara acil uçak inişi için konulmuş olabilir diye düşündüm fakat acil inen uçağın rüzgar yönünü turuncu şeylerden öğrenip de uçağı ona göre konumlandırması hikayesi pek inandırıcı gelmedi. türkçe hiçbir kaynak bulamadım. yabancı kaynakta da belirsiz ifadeler var. araba yan rüzgar yemesin diye falan demişler. iyi de bunu kim biliyor? herkesin bildiği bir bilgi olması gerek o kadar çok olduğuna göre. madem herkes biliyor neden türkçe bilgi yok bu konuda?
ne işe yaradığını bilen? bir tane türkçe kaynak olsun burada.
teşekkür. imgur.com
0
architects creed
(27.07.21)
rüzgarın ne taraftan estiğini bilsinler araç sürücüleri ona göre dikkatli olsunlar diye olabilir mi? özellikle tır kamyon vs.
0
reanarchy
(27.07.21)
tırlar ve benzeri yuksek araclar icin olmasi lazim. ruzgari, yonunu, siddetini hesaba katmazlarsa devrilebiliyorlar. o yuzden ozellikle tehlikeli alanlara koyuluyor.
0
robokot
(27.07.21)
Uzun yolda araç kullanmadığınızı varsayıyorum.

Rüzgarlı günlerde yoldaki özellikle viyadük ve köprülerdeki rüzgarı sürücülere bildirmek için koyuluyor. hafif bir tepe kenarından bir köprüye çıktığınızda rüzgarın şiddetine göre otomobiller ve motorlar bir miktar savrulur. Bunu bilerek viyadüğe girersen, savrulmazsın.

Direksiyon çok sıkı tutulmaz normal seyirde. Fakat tır sollarken, viyadüğe girerken rüzgar olduğunu bilirsen biraz daha hazırlıklı olursun.
0
zimbirik
(27.07.21)
türkçe kaynak yok mu? google'a "rüzgar tulumu nedir" diye yazınca bir ton kaynak geliyor.

tr.wikipedia.org
seyruseferim.com
0
altinci nesil caylak
(27.07.21)
@altinci nesil caylak
onları okudum neden otoyolda olduğu yazmıyor şimdi daha makul cevaplar geldi.
0
🌸architects creed
(27.07.21)
bunlar genelde rüzgarin ani olarak degisim gosterdigi, bogaz, köprü ve viyadük gibi yerlerde olur. her türlü araci (evet otomobil dahil) rüzgara karsi uyarir. rüzgar olmayan bir yerden rüzgarli bir yere geldiginizi ifade eder, bu özellikle yüksek araclar icin sikintidir (tir, otobüs, kamyon, vb.). bu aralarin devrilmesine veya serit degistirmesine neden olabilir. bu da diger araclar icin tehlike olusturur. o sebepten rüzgar kuvvetli ise ona göre hareket uyarisi icin orada yer aliyor.

www.ilgitrafik.com
0
helenart
(27.07.21)
Bir tane video vardi, motorla tir yan yana gidiyor.
Tir ruzgari kesiyor ama motorcu bilmiyor.

Sonra motor ya da tir one cikiyor, ruzgar bi anda alip bariyerden firlatiyordu motoru.
0
divit
(27.07.21)
(12)

Çinliler neden Türkiye'de otomotiv sektörüne girmiyorlar?

biravekahve
Türkiye'de son 2-3 yılda telefon sektöründe ciddi bir pay edindiler. Avrupadan gelen araçlar kur problemi ve vergiler yüzünden çok masraflı bir hale büründü. Çin ile bu kur sorunu yok. Burada üretim tesisi açarak vergi muafiyeti de alabilirler. Aslında uygun bir fiyatla çıktıklarında bizim pazarda
Türkiye'de son 2-3 yılda telefon sektöründe ciddi bir pay edindiler. Avrupadan gelen araçlar kur problemi ve vergiler yüzünden çok masraflı bir hale büründü. Çin ile bu kur sorunu yok. Burada üretim tesisi açarak vergi muafiyeti de alabilirler. Aslında uygun bir fiyatla çıktıklarında bizim pazarda ciddi yer edinebileceklerini düşünüyorum. Tabii sektöre uzağım, dıştan bir gözle düşündüklerimi ifade ettim ve merak da ettim neden Türkiye'de bu sektöre girmiyorlar?
0
biravekahve
(27.07.21)
Aksam yattiginda sabah %20 zararla uyanabilirler. O yuzden girmiyorlar.

Almanlar vazgecti, japonlar fabrikayi kilitledi gidiyor.
0
divit
(27.07.21)
Çin'in Türkiye'de üretilen otomobillerle rekabet edebilecek bir otomobili yok. Zaten Çin'de işçilik ucuz. Türkiye Çin için kârlı olmayabilir. Tam tersi Türk firmaları işçilik ucuz diye Çin'de fabrika kuruyor.

Arabayı ucuza alabilirsin belki ama o araba kullanıldıkça sorunlar ortaya çıkacak. Bu sorunları çözecek servis desteği gerekiyor. Servis dışında en önemli şey oto sanayi. Servise para vermek istemeyen oto sanayide istediği bir ustaya gidebiliyor. Ustalar da yılların tecrübesiyle birçok modeli biliyor. Piyasaya yeni giren bir arabayı öğrenmeleri zaman gerektiren bir şey. Bu durumda da bakım, tamir, tedarik sorunları ortaya çıkabilir.
0
dissendium
(27.07.21)
Çinliler elektronik araç olayına girecekler. Yoğun caba harcıyorlar. Yavaştan da giriyorlar. O furyaya bağlı olarak gelebilirler bence. Ama önce pazarda yer edinmeleri lazım.

Telefon pazarında da benzer oldu. Önce piyasada yer edindiler sonra fabrika vs. Açtılar Türkiye'de. İlk çin mali telefonlar hatırlayın hatta Trident falan. Kocaman kocaman sekilsiz tvli telefonlar. Şimdi ise oldukça kaliteli cihazlar var. Buna benzer bir senaryo olabilir bence.

Not: Sektör dışıyım. Sadece yorum yapmak istedim.
0
westblack
(27.07.21)
Çin'in zaten Avrupa'ya kadar uzanan "bir kuşak, bir yol" adlı devasa projesi var. Ve buna bağlı olarak ürünlerin olabildiğince hızlı olarak müşteriye ulaşması için depo olarak kullanılması planlanan "lojistik şehir" uygulaması da söz konusu. Türkiye'de buna dahil yanılmıyorsam.
Belki satışı planan yüzbinlerce ürün arasında elektrikli araba da söz konusu olabilir. Nede olsa zamanla fosil yakıt yerine yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanan araçlar trend halini alacak.
0
Erva
(27.07.21)
risk, güvensiz ortam.
ekonomi sadece mal al sat veya para güvencesi değildir.
temel insani hak ve özgürlükler gittikçe, sadece toplumsal değil doğrudan ekonomik riskler de büyür. çünkü gelişim tehlikeye girer, ilerleme vaadi azalır, hukukun uygulanırlığı tehlikeye girdikçe bu parasal konuları da ilgilendirir.

atıyorum en basitinden sokakta kadın kesmek neblim çocuk tecavüzleri ve bunların ceza almaması vs sadece toplumsal meseleler değil. barbar bir toplumda hele ki otomotiv gibi dev sanayiler yatırım yapmaz.
en iyi fabrikalarımız veya yabancı yatırımlar bile (otomotiv yan sanayi rexroth, neblim wilo, bosch kombi klima) ağırlıkla montajdan ibaret.

sadece kurla açıklanabilecek kadar düz bir olay değil. temel iktisat ve risk kitaplarında güzel açıklanıyor bu durum.

çin ise olsun olmasın en azından demokratik "görünmeye çalışan", bunun gerekliliğini masa üstünde kabul eden bir ülke. tıpkı 2002-2010 arası tr gibi.
0
rewlack
(27.07.21)
Çin'in arabası yok ki hocam? Yani var da, hayvan gibi dünyaya ihraç ettikleri bir markası yok. Sanırım önce iç talebi ucuz yollu karşılamaya çalışıyorlar, sonrasında dünyaya açılırlarsa ve daha ucuz olursa TR'ye gelirler, niye gelmesinler. @dissendium +1 yani.

Diğer yanıtlarla ilgili anlamadığım şey, bir ülkenin demokratik olmasıyla oraya yatırım yapmanın arasında ne gibi bir ilişki olduğu. Why nations fail de okudum, konsepti biliyorum ama o da ucuz bir propoganda kitabı gibi geldi bana.

Yanisi, "TR'de çökerler" endişesi var diyelim. X ülkesinde maliyetim 2 milyar, TR'de 1 milyar olsun. Fabrikayı TR'ye kurar, 500 milyonu da 1 kişiye rüşvet olarak verir, kendimi başka ülkede yapamayacağım kadar garanti altına alırım. "Demokratik" ülke diye bir şey yok ki, başka yerde saçma sapan bürokratik kurallar/kanunlarla seni batırıp rakibini koşturmayacaklarının garantisi nedir? ABD'de Parler'a böyle çöktüler mesela, şirketler bu yüzden ABD'ye yatırım yapmaktan vazgeçtiler mi? Çin'de demokrasiyi geçtim fiili kölelik var, bu yüzden yatırım yapmıyorlar mı artık?
0
plutongezegendegilmi
(27.07.21)
Açıkçası cin'in araclari kendi ic piyasasina yönelik gibi. Ki zannetmiyorum ki kalite olarak diğer araclarla ayni kaliteyi verip ucuz olacak arac yapsinlar. Yani cin telefon deniliyor ama xiaomi kullanmis biri olarak bir daha kullanmam. Disi cok kaliteli ama yazilim hayatimi karartti.
Illa ucuz araba istenilseydi dacia var ama görüyoruz yapılan muameleyi.

Ayni soruyu Avrupa için de sorabiliriz; neden girmiyorlar. Para var, risk yok, stabil ortam. Demekki soru ülkenin ic durumuyla cok net alakali değil.
O denilen ancak ülkede üretim vs yapılmak istenildiginde olurdu. O konuda evet sadece ucuz is gücü olmak yeterli bir kriter değil. O kadar basit dusunulemiyor.
0
logisticsmanager
(27.07.21)
Iyi de dunya sadece Turkiye ve Cin'den ibaret degil ki? Yatirim yapmak icin daha elverisli baska bir suru ulke varken Turkiye'ye sira gelmeyebilir. Turkiye icin saydigin avantajlarin mantikli olmasi icin diger ulkelerle kiyaslaman gerekiyor.
0
hot potato
(27.07.21)
bir de ben eksik aktarmış olabilirim. tr gelişmekte olan ülkeler kategorisinde. gelişmiş bir ülke değil. amerikadaki güvencesiz durumlarla veya oradaki ekonomik büyüme hızı vs ile kıyaslanmamalı. ama benim görüşüm bu tabii.

@plutongezegendegilmi
çok makale var ama bir örneğin;

www.researchgate.net

özellikle pakistan veya afrika ülkelerindeki yabancı yatırımlarla ilgili araştırmalar fikir verebilir.
0
rewlack
(27.07.21)
Biraz daha acarsak konu demokrasi degil stabilite.

Adam gidip irak'ta yatirim yapiyor buranin gidisat belli diyor atiyorum ayda 100 cinayet sabit.
Bizim sirketler 30 yil libya'da ekmek yedi hic de demokrasi asigi bir ulke degildi ama yarin ne olacagi belliydi.

Burada bir guvensizlik havasi var.
Yarin maasima %50 zam gelmesi ya da vergilerin %50 zamlanmasi beni sasirtmiyor.
Arabama yarin 1 ev edebilir ya da otv kaldirilir arabam 5 para etmez.

Ayni anda (hic bisey yapmadan) vergi cezasi ve vergi iadesi almis adamim.
0
divit
(27.07.21)
@rewlack, hocam bana attığınız makaleyi okudunuz mu yoksa ben mi anlamıyorum bilemedim. Conclusion kısmından alıntılıyorum:

"...a clear relationship between the institutional sphere and the economic sphere is far from being found."

"...since among all the studies done to test this relationship, they registered three empirical studies leading to a positive relationship, three going in the opposite direction, and ten which identify no conclusive relationship between democracy and economic growth."

Zaten korelasyonu bile 0.5 bulmuş. Bunun bir şey ifade ediyor olması bana garip geldi ne yalan söyleyeyim.

Edit: @divit, stabilite demokrasiden daha mantıklı geldi bana da. O durumda yeterince demokratik değilken ülkeye çok yatırımcı gelmesi biraz tatsız olur. Stabilite bozulmasın diye ülkenin radikal bir şekilde demokratikleşmesini istemezler muhtemelen.
0
plutongezegendegilmi
(27.07.21)
@pluton

Aynen istemiyorlar zaten.
Libya su an nasil yonetiliyor bilmiyorum ama turk sirketleri para kazanamiyor eskisi gibi.

Ulkenin basindaki adami baglarsan 30 yil is yapiyorsun.
0
divit
(27.07.21)
(14)

kendinizi en çok ne zaman yalnız hissetiniz?

dedim ben sana
ben 30.yaş günümü sadece annem kutlayıp, kendimi şehrin pahalı restoranlarından birinde doğum günü yemeğine çıkarınca. yalnız iyi ki evde kös kös oturmamışım ve o yemeğe yalnız da olsa gitmişim diyorum şimdi.
ben 30.yaş günümü sadece annem kutlayıp, kendimi şehrin pahalı restoranlarından birinde doğum günü yemeğine çıkarınca. yalnız iyi ki evde kös kös oturmamışım ve o yemeğe yalnız da olsa gitmişim diyorum şimdi.
0
dedim ben sana
(27.07.21)
Köpeğim vefat ettiğinde.
0
Amory Lorch
(27.07.21)
2018 yılında yaşadığım evde doğal gaz sistemi yoktu. Elektrikli sobayla ısınmaya çalışırken çok fena üşütüp hasta olmuştum. Ev ısınmıyordu ve ben çok üşüyordum. Benimle ilgilenmesi için çağırabileceğim kimse yoktu. Yemek yiyemedim, akşamdan başlayarak sabaha kadar uyuyup uyandım ve üşüdüm. Asıl zor olan da, üzülmesinler diye aileme telefonda belli etmemeye çalışmıştım hasta olduğumu.
0
biravekahve
(27.07.21)
Askerdeyken sanırım
0
olaylar olaylar
(27.07.21)
Hasta olmustum, yerimden kalkamicak kadar kötüydüm. Kimseyi zahmete sokmayı da sevmem. Arkadaslarima fln soylemedim. Yerimden kalkamadigim için yemek de yiyemedim. 2 gün fln öyle aç bilaç yatmistim, çok uzucuydu :')

Bir de bilekliklerimi takmakta zorlaninca çok hissederim yalnizligimi xd
0
abuzer
(27.07.21)
anlık olarak bilmiyorum da hayatımın en yalnız dönemini şu an yaşıyorum. pandemi yüzünden sosyalliğin sıfırlanması, hayatımdaki 1-2 insanın da benzer zamanlarda gitmesi, tekrar başladığım sigarayı yeniden bırakmam, parasızlıktan okul da online olduğu için anne evine sığınmam, kardeşimin bile benimle pek muhatap olmak istememesi vs...

bomboş, bombok, yapayalnız, ümitsiz bir süreç benim için. eskiden böyle zamanlarda pozitif düşünmeye çalışır veya insanlarla konuşmak isterdim örneğin. denklem basit. yalnızım, öyleyse insanlarla görüşeyim, di mi? şimdi o da yok. "kim senin derdini dinleyecek aq sktir git milletin işi gücü yok senin mızıklanmanı mı çekecek" havasındayım. çok değersiz ve gereksiz hissediyorum kendimi. ha çok sorun değil bu tabii ama bu fikre alışmak ve "değerli"yken bir anda bok çuvalına dönüşmek, o adaptasyon süreci üzüyor biraz. şey gibi hani, durmak ya da hızlı araba kullanmak çok problem değildir ama hızlı sürerken zınk diye durursan paramparça olursun, o hesap. kimsenin umursamadığı bir adam olmakla sorunum yok, sevilen ve önemsenen biri olmakla da problemim yok ama birinden diğerine keskin geçiş çok yıpratıcı oluyor.
0
der meister
(27.07.21)
2016 ekim ayinda ayrilik acisiyla uzuntuden kendimi harap ettigim bir donem olmustu. sabah uyandim bacaklarim tutmuyordu ve belimde inanilmaz bir agriyla duvarlara tutuna tutuna banyoya kadar gidebilmis, banyoda yere dusmustum. can acisiyla aglaya aglaya is yerine gelemeyecegimi haber vereyim bari diye yoneticimi aramistim. adamcagiz halime aciyip gelip beni doktora goturmustu. hastanede tekerlekli sandalyede otururken nasil bu kadar yapayalniz kaldigimi dusunuyordum. 2 agri kesici igneyle ancak agrim dinmisti ve eve dondugumde o zaman birkac gun once benden ayrilan eski sevgilime is arkadasim haber vermis, kendisi lutfedip beni ziyarete gelmis. evde biraktigi esyalari toplamaya gelebilmek icin bahane buldugunu sonradan anlamistim tabii. neyse ki kurtuldum hem o agrilardan hem o insandan. ama hala o gunu dusununce bogazim dugumleniyor.

yalnizligi cok severim ama ben tercih ettigim zaman.
0
in vino veritas
(27.07.21)
Askerlik, anlatsam kitap olur.
Oradan sonra kari kiz terk etmeleri falan hic koymadi.
0
divit
(27.07.21)
2017 mayıs-eylül arası.
annem vefat ettikten sonraki 3-4 ay hayatımın en tuhaf, en zor, en garip, en buhranlı, en belirsiz, en kasvetli ve en yalnız dönemiydi.
doğru düzgün yas bile tutamadım.
ki genel olarak çok kolay bir hayatım da olmadı ama o dört ay boyunca sınandım resmen.
2-3 yaşımda olan şeyleri bile hatırlayabiliyorum, o dönemi net hatırlayamıyorum.

sonrasında çok değiştim, hayatım da değişti.
neyse ki, iyi yönde.
o yüzden öyle zamanlara tutunmamak lazım.
0
blatta hiberna
(27.07.21)
Fiziksel şiddet gördüğümde en yakınımdakiler bile beni yalnız bırakmıştı. Gece bacağımda alçıyla nasıl tuvalete gidebilirim diye düşünürken kendimi ağlarken bulmuştum. Dikişlerden kafamı yastığa bile koyamıyordum. Hayatımda kendimi hiç o gece hissettiğim kadar yalnız hissetmedim. Fiziksel acıdan çok karşı karşıya kaldığım durum acıtmıştı.
0
ruhen hastayim ben
(27.07.21)
hiçbir zaman. yalnız bırakılmadığım için değil ama, sadece iyi ya da kötü anlarımda birine ihtiyaç duymuyorum. birileri kötü bir şey olunca yardım etmeye çalışsa bile yalnız kalmak daha iyi geliyor. çocukluktan kalma bir alışkanlık olduğunu düşünüyorum.
0
bohr atom modeli
(27.07.21)
1- tek yaşarken kafamı dolaba vurup bayılır gibi olmuştum, o gün öleceğim sanmıştım
2- üniversiteye şehir dışına gittiğim ilk gece
0
roket adam
(27.07.21)
9-10 sene once Milano'da Centrale cevresinde dandik bir otelde kaliyorum, yalnizim. Gece yarisi 2-3 gibi benim oteli polisler basti, normal polis de degil ozel harekat gibi bir sey agir silahlar falan var adamlarda. Nooluyo lan diye seslerine uyanip pencereden disariya bakinca gordum, koridora cikmak yemez:) 2-3 araba disarda da ekip var. Onemli bir sucluyu ariyorlar herhalde. Resepsiyonisti katmislar onlerine bu odada kim kaliyor, nereli bu, kac yasinda gibi sorular soruyorlar sonra da odaya giriyorlar arama marama yapiyorlar anladigim kadariyla, ama medeniyet Avrupa insan haklari falan hak getire ortam cok gergin, bagiris cagiris seklinde azarlama seklinde kaba saba bir sorgulama, muamele var duydugum kadariyla. Italyanca bilmesem de anlayabiliyorum az cok. Otel zaten eski duvarlar kagit gibi her sey duyuluyor, izolasyon berbat otelde. Ben de korkuyla benim odayi basmalarini bekliyorum sira sira gittikleri icin. Cikip da bu ses ne falan diye koridora dahi cikamazsin ortam cok gergin, catisma falan cikar diye de korkuyorum her an. O sirada kendimi dusundum: b seviye ingilizce disinda dil yok, yanimda dogru duzgun para yok, ulke, uyruk desen dandik, isim desen Islami bir isim, zengin, nufuslu aileden gelmiyoruz en zayif halkalardan biriyim lan ben diye dusundum. Ister misin bana bir tane faili mechul yiksinlar suracikta, toplayip gotursunler, hapisanede gecsin tum omrum. Italya zaten malum mafyanin memleketi, Berlusconi'nin ciftligi gibi birseydi o zamanlar ulke, derin devlet temiz eller bilmemne haberlerde geciyor surekli bizden pek farki yok. O zamanlar Ergenekon vardi Turkiye'de, polisler sahte delil melil uretiyor, suc icat ediyordu, kumpas kuruyor falan bu tarz dusunceler beynime oyle bir hucum etti ki sanki sucluymuscasina korktum orada polisten, en cok yalniz hissettigim zaman orasidir polsilerin odami basmasini beklerken. Benim kapinin onune geldiler, resepsiyonist adimi uyrugumu falan okudu, su tarihte giris yapti diye bilgi verdi polise, benim kapimi dahi calmadan es gectiler beni iyi mi:) Yabanci ulke, genctik falan cok pis korktum kisaca 2-3 yil yaslanmisimdir orda.
0
neck_and_neck
(27.07.21)
Ben arkadaş grubunun içinde kendimi yalnız hissediyorum. Onlar gülüyor eğleniyor ama ben bir türlü o eğlenceyi yakalayamıyormuşum gibi hissediyorum. Hem mutlu hem yalnız hissetmek çok garip…
0
titanyum
(28.07.21)
Bu aralar arşa çıktı bende. Zaman içinde bütün yakın arkadaşlarımın farklı şehirlere gitmesinden, iş ortamında dışarıda görüşmek isteyeceğim kafada birilerini bulamamamdan iyice yalnızlaştım. Ama yalnızlaştıkça daha da yabanileşip yalnızlığım artıyor. Artık telefonum çalınca bile gerilmeye başladım, ulan kim arıyor şimdi bunla mı konuşacaz diye düşünüyorum ve 0850 numara falan olduğunu görünce seviniyorum.
0
bobinhoo
(28.07.21)
(4)

üniversitede hibrit eğitimin manası nedir?

der meister
öğrenciler zaten şehre yerleşmiş, ev/yurt parası vermiş, e yüz yüze dersler için okula da gidip geliyor... böyle bir senaryoda derslerin %60'ını online yapıp haftada 3-5 saat için insanları üniversiteye sürüklemenin manası nedir? "ana modelimiz yüz yüze eğitim ama bunun şart olmadığı durumlar için i
öğrenciler zaten şehre yerleşmiş, ev/yurt parası vermiş, e yüz yüze dersler için okula da gidip geliyor... böyle bir senaryoda derslerin %60'ını online yapıp haftada 3-5 saat için insanları üniversiteye sürüklemenin manası nedir? "ana modelimiz yüz yüze eğitim ama bunun şart olmadığı durumlar için internetten yapıyoruz ki bulaşıyorsa bile daha az bulaşsın virüs" düşüncesi mi?

benim haftada 20 saat okulda olmam gerekiyor diyelim. hibrit dediler, hop kalktık ankara'ya gittik. bunun 12'si online iken sadece 8 saat için tekrar şehir değiştirmenin, okula gitmenin, ev kiralamanın vs. virüsle mücadele açısından ne gibi bir faydası var ki? açmışsın işte zaten milyonlarca öğrenci akın etmiş, tamamen yüz yüze yapsana o zaman?

açıklayabilir misiniz lütfen ben gerçekten aşırı saçma buluyorum bu işi, hiç mantıklı gelmiyor. gençlerin gtünde don yok haftada 5 saat okul için ayda 2000-2500 lira masraf mı yapılacak şimdi?
0
der meister
(27.07.21)
ne kadar az kalabalık o kadar iyi. şehre gelmişken sürekli virüse maruz kalayım düşüncesi asıl saçma olan.
0
Bruce
(27.07.21)
hibritin manası normalden az kişinin gelmesi. sınıflarda daha az insan olması. ve isteğe bağlı okula gelinmesi. bizim okuldaki hibritte isteyen gidiyordu sadece.
0
jelly bear
(27.07.21)
O bolge kalkinsin diye actilar okullari.

Gelmen lazim yoksa esnaf kendine her sene nasil ev alsin.
0
divit
(27.07.21)
Saçmalıktan başka bir şey değil. Sanki öğrenciler sadece sınıfta bir arada bulunuyor. Tam tersi çoğu öğrenci yüz yüze eğitim olmayan günlerde kafelere doluşacak. Çünkü sen öğrenciye boş zaman tanımış oluyorsun. Öğrenci boş olursa daha çok gezer.
0
dissendium
(27.07.21)
(4)

Fransızca çok zor değil mi

ovungec zeus
Dilde milyon tane farklı zamanda fiil çekimi var. Bu fiileri tüm zamanlar için icsellestirip akıcı biçimde kullanmak çok zor değil mi? Bunu başaranlarin tavsiyelerini dinlemek isterim.
Dilde milyon tane farklı zamanda fiil çekimi var. Bu fiileri tüm zamanlar için icsellestirip akıcı biçimde kullanmak çok zor değil mi? Bunu başaranlarin tavsiyelerini dinlemek isterim.
0
ovungec zeus
(27.07.21)
bir dili öğrenmek başlı başına zor. bence bir aşamadan sonra çince de olsa fransızca da akıp gidiyor. ben mesela almanca öğrendim, o da kolay değil ama bir iki yıl önce üzerinde düşünerek konuştuğm şeyleri artık şakır şakır söyleyebiliyorum.

zamanla oluyor kafaya takmamak lazım. dil zaman işi.
0
bohr atom modeli
(27.07.21)
Zor, fransizlar bile konusamiyor.
Cogu soyledigi cumleyi kagida yazamiyor.
0
divit
(27.07.21)
Dili parça parça değil daha kalıp halinde öğrenirsen ağzına geldiği gibi konuşuyorsun işte.

Bu arada İngiizce çok düz kolay insan onu fark ediyor Fransızca öğrenirken. Fransızcada kelimelerin masculin feminine olma olayı bile garip geliyor başta. Ama içselleştirince pek düşündüklerini sanmıyorum. Ben A2’den sonra devam edemedim zamanla unuttum biraz.

Ek olarak, Türkçe öğrenen biri de dediğin şeyler yaşıyor. Düşün bak her kişi için yükleme farklı iyelik eki ekliyorsun, bir ek ile zaman değişiyor falan Türkçe de başkaları için aynı şekilde zor.
0
nhk ni youkosu
(27.07.21)
Benim için İngilizce'den daha kolay oldu. Öncelikle Fransızca daha kurallı bir dil, İngilizce temel olarak daha kolay bir gramere sahip olsa da çok fazla dış etkiye maruz kalıyor ve özellikle internette dili az bilen insanların dili sıklıkla yanlış kullanması sonucu hiç farkında olmadığınız hatalı kullanımlar öğrenip doğruymuş gibi yerleştirebiliyorsunuz kafanıza.

Yazımı da zor değil, sadece insanların hoşuna giden bir önyargı bu. Hatta İngilizce'den çok daha kolay. İngilizce'de daha önce duymadığınız bir sözcüğü doğru yazmak çoğu zaman şans işidir. Birçok harf ve harf grubu farklı sözcüklerde çok farklı okunuşlara sahip olabiliyor. Bununla ilgili meme'ler var hatta. Fransızca'da harfler belli gruplar kurup, belli yerlerde belli şekilde okunuyor. Bilmeyen biri için bir sözcükteki harflerin yarısı okunmuyor gibi görünse de aslında o sözcüğü o şekilde okumak için o şekilde yazmanızın şart olduğunu idrak etmeniz uzun sürmüyor.

İngilizce'de (belki de benim için böyle) aksansız konuşmanız çok mümkün değil. Bunun bir sebebi de belki ilkokulda küçük yaştan beri ülkemizin yerel telafuzuna maruz kalıyor olmamızdır bilmiyorum. Ayrıca çoğumuz oyunlar vesasire yoluyla birçok sözcüğün anlamını öğrenmeden önce kafamızda uydurduğumuz telaffuzlarını öğrendik. Her neyse tam bir kaos.

Fransızca ise kurallı telaffuzu olan bir dil. Ezici şekilde fransızlar tarafından, fransa fransızcasına uygun şekilde öğretiliyor ve bunda da "kulak yırtılması" evresine erişmek hiç zor değil. İnsanlar bir süre sonra aksansız konuştuğumu söylemeye başlamışlardı. Çoğu zaman ne söylediğimi bile bilmiyordum, ama çok temiz bir şekilde söyleyebiliyordum.

Her neyse, Fransızca, neticede, İngilizce gibi hayatın her noktasında kendi kimliğiyle karşımıza çıkan ve zorunlu eğitimini aldığımız bir dil değil. Başta zor gelmesinden daha doğal bir şey yok. Ancak temelden İngilizce kadar fransızca'ya maruz kalsanız bence böyle düşünmezdiniz.

Tavsiye olarak söyleyebileceğim tek şey dili duyup taklit etmeniz. Her dil için bu geçerli. Bunun için de en harika yol anlamları ve ritmiyle birlikte şarkı sözü ezberlemek. Şarkı sözü ezberlemek sandığınızdan çok daha fazla şeye yarıyor. Notre Dame de Paris müzikalini baştan sona ezberlemek telaffuz yeteneğimi ve dili kavrayışımı şaşılacak derecede artırmıştı örneğin. Fiil çekimlerini öğrenmeye kalkmak her dilde bir hata. Üstünkörü öğrenip geçin. Yabancılar türkçe öğrenirken bu hataya çok düşüyor, türkçe sondan eklemeli bir dil 250 tane eki konuşurken arka arkaya getirip anlamlı bir bütün oluşturmayı düşünerek konuşamazsınız. Fransızca bu kadar zor değil bu konuda, ancak yine de oturup ekleri tek tek öğrenmeyin. Belli başlı kurallar var zaten, onları öğrenip geçin. Çekimleri zaman içinde kendiliğinden öğreneceksiniz.
0
mentuhotep
(27.07.21)
(7)

Kahve: cekim mi onemli niyet mi

hjarteblod
Selam, ben sabahlari americano veya espresso icmek istiyorum. Bunun icin moka pot aldim ama buyugunden almisim 6 cup'lik. Gittim bi de kahveciden cekilmis kahve aldim, moka pot'ta espresso yapmak istedigimi soyledim ama gordugum kadariyla normal filtre kahve vermisler farkini da cok bilmiyorum. Daha
Selam, ben sabahlari americano veya espresso icmek istiyorum. Bunun icin moka pot aldim ama buyugunden almisim 6 cup'lik. Gittim bi de kahveciden cekilmis kahve aldim, moka pot'ta espresso yapmak istedigimi soyledim ama gordugum kadariyla normal filtre kahve vermisler farkini da cok bilmiyorum. Daha ince/kalin cekilmesi gerekiyormus ama yani sadece goruntuyse fark etmez benim icin. Ben moka pot'a 2 turk kahvesi bardagi su, 2 tatli kasigi kahve koyup yaptigimda 2 shot espresso yapmis olmuyor muyum? bu espresso olmuyorsa noluyor filtre kahve mi yapiyorum farkinda olmadan? yeni, ufak bi moka pot almam gerekir mi? peki yeni bi kahve almam? sonucta filtre kahve de ayni cekirdekten yapiliyo espresso da, bu yuzden bence sorun olmaz ama espressoya o gucunu kuvvetini veren ince cekilmesiyse yenisini almam daha iyi olabilir; oyle mi?
0
hjarteblod
(26.07.21)
birinde sicak buhari kahveden geciriyorsun digerinde uzerine damla damla su dokuyorsun.

Cekim dandik bile olsa istesen de o aletle filtre kahve yapamazsin. French press alsan ancak onla filtre kahveye yaklasirsin.
0
divit
(26.07.21)
6 cup büyük almışsınız. moka pot'un kahve haznesini silme doldurmanız gerekiyor ki espresso benzeri kahve yapabilsin. sizin yapacağınız filtre kahve sertliğinde bir şey olur ki onun için ben olsam her seferinde moka pot hazırlayıp temizlemekle uğraşmazdım. iade edemiyorsanız kenara kaldırın, misafir falan geldiğinde onda yaparsınız.
0
malheiros
(26.07.21)
moka pot'ta yaptığın şey espresso değil. ama espressoya yakın bir kahve elde edebilirsin. espresso için çok daha yüksek basınç barlarına ve moka pot'taki filtreye nazaran çok daha ince öğütülmüş kahveye ihtiyacın var. americano'ya daha yakın tatlar elde edebilirsin ama, evet.

moka pot'ta daha yoğun içimli ve pürüzsüz bir kahve elde edebilirsin. espresso için nitelikli bir espresso makinesine ihtiyacın var. yani kalkıp elindeki kahveyi espresso'ya uygun çok ince ve çok tutarlı çektirsen bile, moka pot'un filtresini tıkarsın. anlamsız olur.

dediğim gibi, moka pot yoğun aromalı ve gövdeli bir kahve içmene olanak sağlar. espresso için başka bir düzeneğe ihtiyacın var.
0
mermize
(26.07.21)
bende de 6 cup mocha pot var, tek başıma olduğumda yarısına kadar kahve doldurup su haznesini normal seviyede dolduruyorum. mocha biraz sert pişirdiği için, suyun bolluğu ile dengeleniyor en azından.

Bunun dışında, kahve kısmı sorun olmaz, metalden bir kalın çektirmek lazım ama ince çekildiyse de kullanılır durumda oluyor.
0
lcha
(26.07.21)
Espresso ve americano icin mokapot almissiniz, ama mokapot espresso yapmaz.

Filtrenin cekimi de, kavrulma derecesi de, cogu zaman cekirdekleri de farkli. Klasik espresso icin arabica ve robusta karisimi kullanilir mesela.

Mokapot ile espresso yapamazsiniz, kac tatli kasigi kahve koydugunuz onemli degil.

Basa geri donelim, espresso ve espresso bazli icecekler hazirlamak icin espresso makinesi almaniz gerekir. Burada da baska bir soru gelir: Full-otomatik makine mi yoksa marifet konusturabileceginiz makineler mi kullanmak istiyorsunuz?

Mokapot ile devam etmek istiyorum derseniz, klasik espresso icin paketlenmis kahvelerden baslayin. Filtre kahve kullanimi icin hazirladiklari mixi size mokapot icin cekmis olabilirler, sonucta her cekirdek ve cekirdek karisimi teoride her makine icin cekilebilir. Ama filtre kahve icin kavrulmus kahveyi mokapota koyup yakmanin bir manasi yok bence.
0
buf-e kür
(26.07.21)
bu cihazı madem aldınız, kullanmışsınız, geri iade şansınız yok. o zaman deneyin biraz, yaptığınız kahveyi seviyorsanız problem yok. yapılan kahvenin espresso ya da başka bir şey olması fark etmez. ben eşime hediye olarak aldım, şu anda mokapot harici kahve içmiyor.

cihazı değiştirmeden önce mokapot için çekilmiş kahve alıp deneyin. kahvenin hangi kalınlıkta çekildiği önemli.
0
co2s2
(26.07.21)
Tek kisi icin ideal 2-3 cup olan bence. Kagit filtre icin olan cekim sorun olmaz moka pot icin ama bir dahakine espressodan kalin kagit filtreden ince cektirebilirsiniz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.07.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.