Giriş
(6)

dövüş oyunları

moroff
eskiden street fighter, mortal combat gibi dövüş oyunları vardı, herkes bilir. işte pc için bunlara benzer önerebileceğiniz oyunlar var mı? ne kadar yeni olursa o kadar iyi olur diyor içimden bir ses.
eskiden street fighter, mortal combat gibi dövüş oyunları vardı, herkes bilir. işte pc için bunlara benzer önerebileceğiniz oyunlar var mı? ne kadar yeni olursa o kadar iyi olur diyor içimden bir ses.
0
moroff
(07.09.08)
valla onların yerini hiç bişey tutmadı
bende winkavaks diye bir şey var onu yükledim 100'e yakın oyun var
sırayla hepsini tekrar oynuyorum
cadillac and dinasor(mustapha) ,metal slag ,street fighterlerin hepsi teryy : ) hepsi var içinde
ohhh mis...
0
neoyazin
(07.09.08)
pc de oyle oyun gormedim ben bugune kadar :) en fazla pc versiyonu cıkmıştır. oyun dedigin konsolda oynanır hele de boyle bi oyunsa. tekken serisi var.
0
rurouni
(07.09.08)
mame emulatörleri.
0
05
(07.09.08)
guilty gear x, x2, rival schools, project justice, street fighter ex.*, ninja masters, breakers, savage reign

ilk ikisi direkt pc, diğerleri emulatör.
0
lepidodendron
(07.09.08)
Mame denilen program sayesinde haddinden fazla dövüş oyunu oynayabilirsin. mame programını bul bi yerden, sonra onun klasörü içindeki "roms" klasörüne oyunların romlarını ekle. oyun romlarını da internetten bulup indirebilirsin. ayrıca bir de neo-geo şirketinin emulatörü var öyle. oyunları da. sana tavsiyem, www.rom-world.com adresine bi gir, emulatörler de oyunlar da orada mevcut. zaten bi girdimmi daha çıkamıycaksın:))
0
trawmatolog
(07.09.08)
her türlü emülatörü kur bilgisayarına başka türlüsü olmuyor ne yazıkki
0
demlikposet
(07.09.08)
(11)

Açık Açık Soruyorum Ölecekmiyiz?

cruseo
Bu ayın 10'undaki deney sonrası ölecekmiyiz?Öleceksek ona göre davranacagım da.Ölme, başımıza bir ibnelik gelme riski ne kadar?Böyle bir durum olursa(dünyayı acaip yaratıklar basarsa, karadelik falan hikayesi olursa) herifleri dövmek çözümmüdür?
Bu ayın 10'undaki deney sonrası ölecekmiyiz?
Öleceksek ona göre davranacagım da.

Ölme, başımıza bir ibnelik gelme riski ne kadar?
Böyle bir durum olursa(dünyayı acaip yaratıklar basarsa, karadelik falan hikayesi olursa) herifleri dövmek çözümmüdür?
0
cruseo
(07.09.08)
hayır.
0
dunyanin en gereksiz adami
(07.09.08)
(git: 38635)
0
deckard
(07.09.08)
sansasyonel medya'nın gündem oluşturma çabasıdır, korkmayınız.
0
deckard
(07.09.08)
olmeyecegiz!

altina imzami basarim; eger haksiz cikarsam gel beni bul sen.
0
egotm
(07.09.08)
Ha şöyle ya. Böyle bir soru sormaya cesaret ettiğiniz için sizi saygıyla selamlıyorum crusoe. Zira sözlükte bir iki başlıkta gezindim, cemil cümlemiz parçacık fiziği uzmanıymış meğer, protonu nötronu kilokalorisi elektron yörüngesi parende atıyor cümle aralarında. Hayır, bırakın parçacık fiziğini, mekanik, basit makinalar gibi lise 2 müfredatında yer alan fizik konularına bile kafası basmayan bi insanım; 2 gündür maymuna dönmüş vaziyetteydim. Sağolasın ekşi duyuru..

Şimdi ölmeyeceğimiz kesin di mi? Ona göre evin kirasını ödeeyecem; öleceksek bütün sermayeyi suşiye, havyara, ithal viskiye filan yatıracam da..
0
atomic punk
(07.09.08)
Ölmeyiz hrehalde...

Ama. Herkesin öleceğini veya hiçkimsenin ölmeyeceğini göz önüne alırsak, değişen bir şey olmayacak, bu nedenle bunu düşünmek bile bana anlamsız geliyor.
0
fredi
(07.09.08)
bişey olmaz ancak bu dünyanın sonu gelse gelse kendi elimizden gelecek gibime geliyor. o deneyden sonra daha büyük bir deney daha olacak ayrıca. ve bunun sonuçları hemen start'a bastım oldu gibi değil, seneler sürüyor.
0
nihilanth
(07.09.08)
Ölürsek ölürüz,telaşlanmana gerek yok.
0
halef
(07.09.08)
"ölme riskimiz olsa böyle bir deneyi hiç yaptırmazdı otoriteler değil mi?" sorusu ile vicdanımı rahatlatıyorum ben
ama öte yandan da dünyanın en tehlikeli şeyi gibi bahsediyorlar insanın kafası allak bullak olabiliyor
11inde uyanınca bambaşka mı olucak her şey nedir yani
0
demlikposet
(07.09.08)
istanbulda trafiğe çıkıyorsanız bence çok daha yüksek ihtimal var ölmeniz için öyle diyeyim.
0
darknum
(07.09.08)
hiç korkmaya gerek yok. ölsek bile öldüğümüzü bile anlamıycaz birincisi, ikincisi de bakarsın gerçekten süper bir karadelik oluşur ve süper bir zamandan çıkıveririz..olumlu da düşünmek lazım bence.
0
jade
(08.09.08)
(4)

İzmir buca ile ilgili..

from brain to fingers
Arkadaşlar izmir buca da bildiğiniz otel, motel, pansiyon vb tarzın da kalıcanak bir yer var mı bildiğiniz.teşekkürler şimdiden..
Arkadaşlar izmir buca da bildiğiniz otel, motel, pansiyon vb tarzın da kalıcanak bir yer var mı bildiğiniz.

teşekkürler şimdiden..
0
from brain to fingers
(06.09.08)
izmir buca da heykel denen yere gidersen pansiyonlar var
geçen hafta eğitim fakültesine gittiğimde ilanları görmüştüm
ufacık yer zaten bulursun
0
demlikposet
(06.09.08)
buca nin disinda bir otel var esnaf odasinin. onun disinda otel yok. egitim fakültesi ve kampüs civarinda pansiyon tarzi yerler var ama arayip sormak lazim.
0
atmacaged
(06.09.08)
esnaf odasının oteli tam olarak nerde bi açıklayabilirmisin kardeş biraz ..
0
🌸from brain to fingers
(06.09.08)
kaynaklar köyüne giderken dokuz eylül kampüs e birkac km uzakta. arac da bol bulunur. kolay ulasirsin yani.
0
atmacaged
(10.09.08)
(1)

Onur dereceleri, cum laude, magna cum laude, cum shot v.s

no christ requiress
Bu dereceler her uni.de farkli notlara mi denk gelir yoksa evrensel bir karsiligi var mi ? Ornegin Istanbul Universitesinde cum laude 4 ustunden kaca denk geliyor ?
Bu dereceler her uni.de farkli notlara mi denk gelir yoksa evrensel bir karsiligi var mi ? Ornegin Istanbul Universitesinde cum laude 4 ustunden kaca denk geliyor ?
0
no christ requiress
(06.09.08)
yaşar üni için konuşuyorum
3 ve üstü onur öğrencisi
3,5 ve üstü yüksek onur öğrencisiydi
0
demlikposet
(06.09.08)
(10)

acil destek

tearif
4 gb ram ve ayrık ekran kartı dediler..yani bu özelliklere sahip mühendislerin kullanacağı yoğun şekilde cad prog.ların kullanılabilecek olduğu bir dizüstü bilgisayar almam gerekiyor..ama bu söylediklerimin bile ne manaya geldiğini bilmiyorum..önerebilecek olduğunuz kaliteli bişiler varsa mesut ve b
4 gb ram ve ayrık ekran kartı dediler..yani bu özelliklere sahip mühendislerin kullanacağı yoğun şekilde cad prog.ların kullanılabilecek olduğu bir dizüstü bilgisayar almam gerekiyor..ama bu söylediklerimin bile ne manaya geldiğini bilmiyorum..önerebilecek olduğunuz kaliteli bişiler varsa mesut ve bahtiyar olacağım..teşekkürler
0
tearif
(06.09.08)
monster laptopları da tavsiye ederim. adamlar çalışmayacak program yok garantisi veriyorlar.

www.fokusbilgisayar.com
0
darknum
(06.09.08)
monster eğer masabaşında kullanacaksanız iyidir... yoksa bataryası bikaç ayda folloş oluyor...
0
dilemma of subscribtionability
(06.09.08)
yani bi marka altında inceleyemem..çünkü hiiiiç anlamıyorum..direk hangi modelin hangi serisi falan ..asıl ihtiyacım olan bu
0
🌸tearif
(06.09.08)
rentts
(06.09.08)
dell xps yi ozellestirebilrisen burada suferdir.

asus

monster bi de.
0
bryan fury
(06.09.08)
direkt macbook pro diyorum
hatta macbookların da bu şekilde 4gb ramli modelleir var 1400dolar civarından başlıyor
0
demlikposet
(06.09.08)
dell xps, lenovo belki toshiba(yeni modelleri fena değil gibi)
0
exdp
(06.09.08)
yeterince paran varsa, thinkpad t61p oneririm. 15.4" monitorde 1900*1200 cozunurluk, cok guzel..
0
nooneatall
(06.09.08)
Senin istediğin özel bir mağaza varsa, oradan sana tam uygun bir model gösterebiliriz.

Hangi şehirdesin, ve kargoyla gönderilmesini kabul eder miydin mesela. Sen istanbuldaysan biz sana ankaradaki bir mağazadan link veririz zor olur :)
0
harzem
(06.09.08)
abi program kullanacam diyor adam. mac'te kaç tane program var allaseğersen. mac'e windows mu kurduracaksın adama. akıllı ol demlikposet aklını alırım!

asus al canım kardeşim. asus laptoplar çok kral. model diyorsan da www.vatanbilgisayar.com aha bu güzel mesela.
0
bodom
(06.09.08)
(10)

yurt hayatı?

denizin kulleri
efenim kısmetse üniversitede yurtta kalacağım. ama hiç adabını bilmiyorum bu işin, nelere dikkat etmek gerekir? aman haa şunu yap, bunu yapma dediğiniz neler olabilir?
efenim kısmetse üniversitede yurtta kalacağım. ama hiç adabını bilmiyorum bu işin, nelere dikkat etmek gerekir? aman haa şunu yap, bunu yapma dediğiniz neler olabilir?
0
denizin kulleri
(06.09.08)
ben bu tip sorulari anlamiyorum. yurt hayatinda yapman gereken tek $ey rahat olmaktir. rahat olursan guzel olur. 5 sene yurtta kaldim. bu kadar.
0
camilo
(06.09.08)
siyaset!! aslaa. evet demokratik bir ülkede yaşiyoruz. ve üniversiteler düşünce özgürlüğünün merkezi gibi şeyler herzman tekrarlanir ama malesef pek doğru diil. o yuzden mevzu taninmak sevilmek korunmak kollanmak dahi olsa. siyasete asla bulaşma derim yurt içerisinde. baba parasiyla yapilan siyasettten de ne kendine ne de ülkene bi fayda sağliyamazsin zaten
0
kasar
(06.09.08)
Yurt efsanelerine inanmayın. Yok ilk geceden üst devreler yatakları onaylatmaya gece gece müdürün yanına yollamış gibi. Ben nöbetçi müdür hiç göremedim. Kimse kimsenin götünede yumurta akı dökmüyor bunlarda palavra. Oda arkadaşlarınla ilk zamanlar mesafeli olmanı tavsiye ederim. Dolabın daima kilitli olsun kapının önüne çıkacak olsan bile sadece oda arkadaşın olsa bile güvenmeyeceksin.

Terlik, sabun vs bunları saymaya gerek yok zaten can damarların.
0
alkolik imam
(06.09.08)
ben de 1 sene yurtta kaldım. devlet hem de...

öncelikle elbette sene başında bazı tipler (anladın sen) gelip yurt kurallarından bahseder bol bol. he diyip geçerek, kendi keyfine bakcaksın. kimseye bulaşmayıp kendi malına maksimum önem göstermen lazım. hırsızlık dahi oldu bizde. bi süre yurtta kaldıktan sonra zaten kafana uygun (buna çok dikkat etmen lazım, sonradan hır gür çıkabilir) eve çıkman daha karlı gibi.

herhangi bi topluluğa falan fazla yakınlaşmaman en iyisi, zırt pırt toplantıya zarta zurta çağırırlar, rahat ettirmezler. bi de temizlik ya da herhangi bi olayla ilgili takıntın falan varsa baştan önlem al ki sonradan vazgeçirmek zor olur milleti. want2die'ın da dediği gibi milletle uğraşmak zor olabiliyor.

hadi hayırlısı.. bi de bunlar ne de olsa tavsiye, en iyisini sen bilicen.

edit: şaka falan yapmaya kalkabilirler, sakın ola ki inanma saçma sapan "yaşanmış" olaylara.
0
infernal majesty
(06.09.08)
hırsızlık olayı var kesinlikle. mümkün mertebe dikkat ediniz. ayrıca ranzanın alt katı bence daha süper. zira ışık her zaman kapanmayabiliyor. yurtlar süperdir. süper muhabbetler döner.
0
cokpissuserim
(06.09.08)
ben devlet yurdunda kalacağını farz ederek yazıyorum:
biraz şans işidir devlet yurdu, ben 1 yıl boyunca 5 kişiyle kaldım. neyse ki iyi çocuklardı da anlaştık genelde. aklıma gelen bikaç şey: özellikle gürültü, temizlik konularında taviz verme, kemiğini kemirtme, yoksa işler ilerde iyice zıvanadan çıkabilir. ranza varsa üst katı kapmaya bak, alt katlara oturulur, yatılır, ıvır zıvır atılır, zamanla deli olursun. telefon falan sakın bırakma kilitli olmayan yerlerde. laptop varsa mümkünse götürme, halka mal olabiliyo. ayrıca kilit alcak olursan kantinde falan satılanlardan alma adam gibi kale vs. al. dandik kilitlerin anahtarları birbirini açıyo, bazıları anahtara gerek kalmadan da açılıyo. bikaç hafta sonra yurt için uygun biri olup olmadığını anlarsın zaten, uyar dersen istersen mezun olana kadar kal. çok öyleleri. ama uymazsa bi an evvel ev bul, katlanırım deme, zorlanırsın.

he ek olarak siyasete girme, edilen bi sohbet senin görüşüne taban tabana zıt olsa da kendi işine bak. bi de ülkücü, solcu, cemaatçi vs. gruplar genelde belli bloklara ya da katlara toplanırlar, uzak durmaya bak. basit bi örnek; bizde bi bloğu özellikle polisler basıp ilgili ilgisiz ne kadar adam varsa odalarını dolaplarını alt üst etti.
0
jangara
(06.09.08)
bence her yurda göre değişir şartlar. ben 2 yıldır yurtta kalıyorum. ve memnunum yurttan. şu ana kadar hiç bir kötü olay gelmedi başıma.

yurtlarda önemli olan oda arkadaşları ve katlardaki adamlardır. kendi kafana göre adam bulabilirsen , grup oluşturablirsen ne ala; ha bunu yapmayınca olmuyor mu ? bal gibi oluyor. kendi kendine yetiyosan bal gibi oluyor.

ama gene dedigim gibi gittigin yurda göre değişir her şey. istanbuldaki cogu yurdun "kalınamayacak" derecede oldugunu kısmen biliyorum daha cok duyuyorum. ben kendimi şanslı görüyorum, kaldığım yurtta hiç bi sorunla karşılaşmadım ben.

beşiktaş'taki abdi ipekçi erkek öğrenci yurdundan bahsediyorum ben.
0
deli misin nesin
(06.09.08)
Kesinlikle rahat olun. Ufak tefek şeyleri dert etmeyin.
Onun dışında rahatsızlık duyduğunuz şeyleri de söyleyin, içinize atmayın. Oda arkadaşınız sizi çok gıcık eden bir durumun farkında bile olmayabilir. İçinize atıp durursanız stres olursunuz, patlarsınız bir yerden sonra.
0
386 dx
(06.09.08)
Yurda göre değişir tabii.

Ne kadar sallarlar bilmiyorum, ama oda arkadaşlarınıza odada sigara içmemelerini söyleseniz çok iyi olur. Bir hastalık uydursanız daha iyi olur, alerji gibi, astım gibi. Siz içiyor olsanız bile söyleyin, herkes çıkıp dışarıda içsin, bir süre sonra çok feci olur değilse. Uymazlarsa da kavga etmeyin, zamanla kendinizi sevdirin, "canın sağ olsun" diyerek içmeyebilirler.

Tuvalet ve banyo muhtemelen her zaman sıkıntı yaratacaktır, ama bir öğrenci evinde de bu konuda çok huzurlu olmazsınız, özellikle titizseniz. İlk günlerde yapamazsınız belki etraftakiler büyükse, ama bir süre sonra, tatlı dille rahatsızlıklarınızı dile getirin bu konuda. Küfürlü yazı asarak değil, bu sadece durumu kötüleştirir. Aile evinden uzaklaşınca biraz pisliğe alışmak gerekiyor.

Herkes yeni gelenin siyasi, dini görüşlerini, etnik kökenini tartmanın yollarını arar, bu tip muhabbetler açar. Renk vermeyin. Söylenenlere onay vermeseniz de sessiz kalmaktan öteye geçmeyin. Kendi görüşünüzü savunmak pek bir şey kazandırmayacaktır; zira kara cahil bir grup insanın bilgin kesilmesi olur genellikle bu olaylar. Kendi gruplarına çekmeye çalışabilirler, toplantılara çağırmak, yayınlar vermek gibi (taraftan bağımsız olur bu). Bahaneler uydurmaya çalışın, gitmeyin, kafanıza uysa bile. İsterseniz biraz zaman geçtikten sonra gidersiniz.

Saç, sakal, küpe, giyim tarzı gibi şeyler bulunduğunuz çevreye göre sıkıntı yaratabilir. Siyasi yakıştırmalar olabilir. Gerekirse bir süre feragat edin bu hakkınızdan, küpenizi çıkarın. Başkalarında gördükçe takarsınız.

Kibar biriyseniz cinsel içerikli yakıştırmalara filan pek hevesli olur davar üniversite gençliği, takmayın. Öyle olsanız bile takmayın zaten, o ayrı.

Giysilerinizi filan giymek isteyenlere ne dersiniz bilmiyorum, ama bulun bir bahane, vermeyin. Tıraş makinenizi kullanmak isteyen bile çıkar bol bol, sakın.

Borç para isteyene param yok filan deyin, vermeyin. Geri alamazsınız büyük ihtimal.

Hırlaşarak değil de, kendinizi sevdirerek baş etmeye çalışın insanlarla. İlk zamanlarda ben yatarken türkü çığıran arkadaşlarım onlar uyurken telefon ışığıyla dolabımı karıştırdığımı öğrenince değişmeye başladılardı. Çok davar değillerse iyi davranışlarınız az da olsa geri döner.

Ben dört yıl yaşadım okulun yurdunda, iki yılında tek başıma kaldım odamda. Temizlik, gürültü gibi sıkıntıları haricinde çok iyiydi. Bizim yurttaki davar herif sayısı azdı ve bir siyasi grup yoğunluğu yoktu.
0
fadetoreality
(06.09.08)
ben dünyanın en rahat adamıyım çok uyumluyum kabına göre şekil alırım diyorsan git sorun yaşamazsın
ama hafif de olsa huylu kıl kapabilen bazı sevdiği şeyler olan insansan herşeye hazır ol

yani üst katındaki sevgilisiyle kavga eder ertesi gün vize varken ışıkları kapatıp yatmaya kalkar
ayakk kokusu felaket olur kokkudan camı açarsın kapattırırlar
çoğu anadolu kaplanı olur iki kelime zor edersin
hırsızlık gani olur
Giriş çıkışın dert olur
siyasi perdesi bambaşka

ama güzel olur hadi diyince dışarı çıkıcak muhabbet edicek adam denyo da olsa vardır

kalmama ihtimalin varsa sakın kalma, mecbursan zevk almaya bak
sinirlerini aldırdığını farzet
askerlik gibi zaten çok şey öğretiyor
0
demlikposet
(06.09.08)
(6)

novalgin & vermidon

blackidom
novalgin ve vermidonun farkı varmıdır?
novalgin ve vermidonun farkı varmıdır?
0
blackidom
(05.09.08)
vermidonda parasetamol novalginde ise metamizol sodyum var. parasetamol hipotalamutaki ısı merkezleri uzerine etkiyerek terlemeye yol açar ve vücut sıcaklığını düşürür ayrıca damar genişletici etkisi de vardır. metamizol sodyum ise direkt olarak beyin sapındaki agrı merkezleri uzerinden, buyuk bir ihtimalle de bu merkezleri baskılayarak etkisini gosterir. ayrıca vermidon kafein içerir novalgin içermez.
0
alperen4
(05.09.08)
az önce bir novalgin içtim çok güzel böle kıtır kıtır çiğneyerek yutuyorum daha çabuk etki ediyor.
0
crystalsoul
(05.09.08)
doktorlar vermidonu yanetkisi en az olan ağrı kesicilerden biri olarak önerirken
novalgin i tavsiye etmiyorlar malesef ki

@crystalsoul
çiğneyerek yutmak kana çok çabuk karşımasına neden olduğu için çok zararlı diye biliyorum, aman ha
0
demlikposet
(05.09.08)
@demlikposet
çiğneyerek yutmak enzimlerin etki alanını genişlettiği için emilimin hızlı olmasını sağlar. ayrıca parasetamollü ağrı kesicilerde olabilecek yan etki hipotermidir ki o da 10 tane hapı art arda atarsanız olur.önemli bir yan etki göstermesi için karaciğer yetersizliği veya da genel anlamda ise ilacın metabolize edilme sorununun olması gerekir. vermidon kafein içerdiği için nadiren de olsa uykusuzluk, tasikardi, diurez vs ortaya çıkabilir. tabi bu da aynı sebeplerden dolayı.
0
alperen4
(06.09.08)
evde reçetezis kullanılacaksa, vermidon iyidir. novalgin in zaman zaman tehlikeli yan etkileri oluyor. tercih edilmemesi gerekir.
0
kara kadife
(06.09.08)
10 tane vermidon atarsan hipotermidense karaciğeri eline alma ihtimali daha yüksektir. Parasetamolü günde 4gramdan fazla almak yani 8 tabletten fazla almak tehlikelidir. toksik hepatit yapabilir
0
october swimmer
(06.09.08)
(9)

Futbolcular Aranıyor İZMİR

october swimmer
Sözlük izmir haydi maça ikinci sezonumuzu eylülde açıyoruzİçindeki messi'yi,ronaldo'yu,kazım kazımı jdksaldja açığa çıkarmak istiyorsan seni de bekliyoruz.İLGİLENENLER İÇİNhttp://limon.6degreesunder.com/zirve/987707/?r=zr
Sözlük izmir haydi maça ikinci sezonumuzu eylülde açıyoruz
İçindeki messi'yi,ronaldo'yu,kazım kazımı jdksaldja açığa çıkarmak istiyorsan seni de bekliyoruz.

İLGİLENENLER İÇİN
limon.6degreesunder.com
0
october swimmer
(05.09.08)
duyuruyu genişletiyorum.

Sevgili arkadaşlar en azından october karşimle beni birer takıma alın 2 adam eksik halı saha olayınıza dahil edin. maça hasretiz be.

assert h karşim duyuruyu az üste yollasana ya:/
0
x factor
(05.09.08)
bunun esbpl'nin izmir ayağı ile ilgili bir girişim olup olmadığına dair bilgi veriniz.
sadece zirve mantığıyla toplanacak takımların düzenli olarak birbiriyle maç yapacağı bir oluşum mudur?
ayrıca ben kendime baki mercimek'i örnek alıyorum, olmaz mı öyle?
0
hayo
(05.09.08)
abi benim bildiğim esbpl nin izmir le bir alakası yok. yani eskiden yoktu en azından.
geçen sene falan düzenli maç yaptık baya bi. yine zirve zirve acarak oldu tabi bu maçlar limon dan bakabilirsin.
ayrıca baki mercimek ajax altyapısından yetişme wittgeinstein ve spinoza düşkünü bir muhteşem insandır gözümde. o nu örnek almayana kötü gözle bakıyorum zati:)
0
x factor
(05.09.08)
ex-sherinian olarak her daim stoperde görev bekliyorum ben. şahlanlar bizleri bekler.
0
karapolisnas
(05.09.08)
yer ve zaman uyarsa hertürlü gelirim
hatta özelliklerimi de yazayım tam olsun

age: 24
position: m rlc
height: 1.80

acceleration: 12
adaptability: 15
agility: 14
anticipation: 15
aggression: 5
balance: 11
bravery: 18
creativity: 20
crossing: 17
determination: 18
dribbling: 15
flair: 15
handling: 0
heading: 1
influence: 1
jumping: 2
marking: 6
off the ball: 8
pace: 19
passing: 18
positioning: 14
reflexes: 9
set pieces: 17
shooting: 18
stamina: 16
strength: 10
tackling: 5
teamwork: 16
work rate: 17
technique: 18
0
tai
(05.09.08)
@ tai ve karapolisnas
sizler gibi futbol gönüllüsü arkadaşları daima aramızda görmek isteriz,DC çok aranan bir pozisyon halı sahalarda M RLC ise gerçek bir joker dasjbhdjklj

limon.6degreesunder.com
bir tık kadar yakın şu adresten kendinizi zirveye dahil edin,tarih saat yer kararlaştırmalarında sizin de fikrinizi alalım!!!
0
🌸october swimmer
(05.09.08)
abi ben de diyorum kim bu karapolisnas beşiktaşlı tanıyorum diye eheh.

o değil de hep şu

stamina: 20 falan olayını yapmak istemişimdi bir nasip olmuyor ya.. :(
0
x factor
(05.09.08)
keşke topa düz vurmayı becerebilsem ben de gelirdim
0
demlikposet
(07.09.08)
abi falsolu vuruyosan hemen gel. böyle daha telikeli :)
0
burky
(07.09.08)
(7)

kilometre sayacı

peki
böyle bir cihaz var mıdır? yürürken veya koşarken kaç km yol aldığımın çetelesini tutacak bir kilometre sayar cihaz. varsa kol saati gibi bir şeydir gibime geliyor. ama var mıdır?varsa şayet, nerelerde bulabilirim?
böyle bir cihaz var mıdır? yürürken veya koşarken kaç km yol aldığımın çetelesini tutacak bir kilometre sayar cihaz. varsa kol saati gibi bir şeydir gibime geliyor. ama var mıdır?

varsa şayet, nerelerde bulabilirim?
0
peki
(05.09.08)
vardir; apple+ipod uretti:

www.macworld.com
www.apple.com
0
egotm
(05.09.08)
pedometer dır adı..

ortalama benim bi adımım atıyorum 50cm diosun
aleti beline takıyorsun
her bel hraketinde bir tık ediyor
yaklaşık bir sonuç veriyor size
(bkz: pedometer)
0
demlikposet
(05.09.08)
off süpersiniz, çok teşekkürler!
0
🌸peki
(05.09.08)
nokia'nin akselerometre'li bir telefonuna sahipsen (n95, n82 vs) o cihazlar icin yazilmis ucretsiz programlar da var, attigin adimlari sayiyor ve ona gore kac km yol yaptigini vs yaklasik olarak sana soyluyor
0
x daemon
(05.09.08)
var tabi ben dogubanktan almistim markasini hatrlayamiyorum suan evde.. yaktigin kaloriyi attigin adimi sureni kac km gittigini ritmli olarak yuruseydin ne kadar adim aticaktin hepicini gosteriyor canim benim.. ayrica 7 gunluk degerleri kaydediyoki gosterdigin gelismeyi falanda gorebil.. gecen sene 30 yetaleye almistim garantisi falanda vardi
0
orange coffee
(05.09.08)
samsung'un navigasyon yüklü bi telefonunu kurcalarken gördüm böyle bir özelliği vardı. şirkette bi arkadaşta kemere takılan bi cihaz vardı. adımlarını sayıyordu. ne gerek varsa.
0
prompter
(05.09.08)
benim de zamaninda tugla gibi bi aiwa "walkman"'im vardi. onun icinde vardi mesela pedometer. adim atma araligini, ve adim atma sikligini giriyorsun, istersen ayarladigin ritimde bip bip bip sesler cikariyo ki adimlar sekmesin. boylece aldigin yolu, yaktigin kaloriyi bile gosteriyordu.
0
osuruklu
(05.09.08)
(9)

koşmak koşmak koşmak...

madik atak
değerli sözlük kullanıcıları, biliyorum aranızda, günde bir, iki günde bir haftada bir neyin koşanlar vardır. son derece tembel bir insan iken bir vesile ile sabahları hafif tempoda uzun mesafe koşmaya başladım. yaklaşık olarak 20 - 25 dak. koşuyorum. çok güzel size de tavsiye ederim. lakin bir haft
değerli sözlük kullanıcıları, biliyorum aranızda, günde bir, iki günde bir haftada bir neyin koşanlar vardır. son derece tembel bir insan iken bir vesile ile sabahları hafif tempoda uzun mesafe koşmaya başladım. yaklaşık olarak 20 - 25 dak. koşuyorum. çok güzel size de tavsiye ederim. lakin bir haftadır bir sorunum var, şöyle ki baldırlarımdaki kaslar ve hatta kemiklerde bir ağrı hasıl oldu. özellikle üzerine ağırlığımı vererek bacaklarımı büktüğümde ağrının şiddeti dayanılmaz oluyor. bu konuda bir fikri olan var mı ? doktara gideceğim ama utanıyorum, daha önce de farklı bir şikayetle gitmiştim, doktor bir şeyin yok, koşmadan önce ısınmamışsın, kas spazmı olmuş dedi, ısınarak koşmamı söyleyip bir krem verdi yolladı. artık ısınarak koşuyorum ama dediğim sorun ortaya çıktı, bana öyle geliyor ki, kaslar çok hızlı gelişip deriyi zorluyor :D.. ciddi bir şey midir ? doktara gitsem mi ? ne yapsam..
sağolun varolun
0
madik atak
(04.09.08)
"...koşmaya başladım" demişsin. gayet doğaldır bu ağrıların yaşanması. düzenli spor yapılmayınca durup dururken birden "haydi ben bir spor yapayım" diyince vücut böyle bir tepki verir.
panik yapmayın birkaç hafta sonra ağrılar geçecektir. belli ki gayet hamlanmışsınız.
0
winsome
(04.09.08)
yürüyün
koşmanın başlangıcı yürümektir
aşağılanır ama bilmedikleri için
tempolu tabir ettiğimiz şekilde koşmar adım yürümek lazım(biz kimiz)

ilk hafta 20dakka yürüyün
sonra 30dakka yürüyün
sonra 35dakka yürüyün
sonra 30dakka koşun
şeklinde devam edin hem vücut alışır hem yağ yakar hem zorlanmazsın müthiş bir şey olursun
0
demlikposet
(04.09.08)
aynısını 1-2 ay evvel ben de yaşadım, hatta bazen koşamadığım günler bile oldu. bir süre sonra kendiliğinden geçti ama hala arada çok çok hafif bi sızı duyarım koşarken. o da yakında geçer umarım. sizinki de tabi..
0
rvnmakaay
(05.09.08)
Ağrın varsa doğru yoldasın form tutuyorsun demektir :) Yanlız fazla yüklenme bünyeye. Mesela her gün koşu temposunu şu an bacakların kaldıramıyorsa bir gün veya iki gün ara ver. Temponu arttırdıkça sıklığını arttırırsın. Koşmaya başlamadan önce kesinlikle ısın.
0
there is nothing left for me
(05.09.08)
belli bir süre spor yapmayıp spora kaslarınızın zorlanacağı derecede yüklendiğinizde bu sorunların yaşanması doğal. aslında bu doğal olan sorunlar doktorunuzun dediği gibi ufak da olsa kas spazmlarıdır. bu sorunlar kas lifleri ve sarkomerlerde meydana gelir ancak siz sadece çektiğiniz ağrıları görür ve bilirsiniz. bu tür sorunları yaşamamak elbette yaptığınız sporu bilinçli olarak uygulamaktan geçer. sözü uzatmadan ağrılarının olası nedenleriyle ilgili birkaç ayrıntıyı söyleyeyim.

ısınma aşaması; bu çok derin bir mevzu olmakla birlikte sporun en önemli aşamalarının başında gelir. yaptığın ısınmanın zamanı, içeriği ve şiddeti varolan ağrıların için ilk dikkat etmen gereken konu.

malzeme ve spor alanı; iyi bir spor ayakkabısı bu tür sorunlarının azalmasına yardımcı olabilir. ayrıca ayakkabı haricinde koştuğun zemin ağrı konusunda dikkat etmen gereken önemli bir konu. eğer çok sert bir zeminde ve müsait olmayan bir ayakkabı ile koşuyorsan bunlar bu haftalarda sana ağrı olarak dönebilecektir.

yaptığın antrenman şiddeti; anladığım kadarıyla performanstan ziyade sağlık için spor yapmaktasın. bu aşamada yaptığın koşunun şiddeti ve süresi önem arz ediyor. yani 15 dk daha hızlı bir tempo yerine 25 dk daha yavaş bir tempo şiddet ve performans olarak vücudunda farklı tepkimelere yol açacaktır. senin durumunda elbette mümkün olduğunca şiddeti düşük tempolar önerebilirim. antrenman süresini ve programını istediğin gelişmeye uygun yönde yapabilirsin.

soğuma; sana burada anlattıklarım yazdığını görüp reaksiyonel olarak kaleme alınmış hızlı ve ani bir yazıdır. antrenman ciddi bir konudur burada ben oldukça genel geçer şekilde değiniyorum önemli başlıklara! soğuma özellikle bahsettiğin ağrılarını dindirmede önemli bir faktör neden? çok uzun şimdi o kadar uzun yazamam :) sadece antrenmanını yaptıktan sonra sonlara doğru temponu çok düşür ve antrenmanını öyle sonlandır. laktik asiti vücuttan uzaklaştırman için çok önemli bir durumdur bu. ki bu lanet olsıca asit senin ağrılarının baş müsebbibidir unutma. bir de mutlaka koşu sonrası açma germe egzersiz yap, yararları oldukça fazladır.

kısaca böyle kolay gelsin.

dayanamayıp bir eklenti yapma gereği duydum. birim antrenman (buna koşu, ağırlık, sıçrama ne derseniz) grafiğinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili aklınızda kolay kalsın diye şöyle söyleyeyim. yavaş yavaş artan belli bir noktadan sonra (zirveye ulaştıktan sonra) azalma trendine giren ve nihayetinde en düşük seviyeye ulaşan bir grafik olarak düşünün. bir nevi çan eğrisi işte.:)
0
o ben degilim
(05.09.08)
abi yeni koşmaya başlayıp 20-25 dakika devamlı koşmak da nasıl iştir yalnız.
0
head
(05.09.08)
teşekkür ediyorum herkese, o kadar da yeni başladım sayılmaz, bir iki ay oldu, hafif tempoyla, 10 - 15 dakika ile başlayıp bir haftada 20 - 25 dakikaya çıkılabiliyor, oldukça zayıf olduğum için heralde süreyi kolay uzattım. çok faydalı şeyler yazmışsınız teşekkür ediyorum..
0
🌸madik atak
(05.09.08)
Aman dikkat. Turkcesini bulamadim ama shin splints diye bir olay var. Benim basima geldi ve yanlis bildigim icin daha kotu yaptim.

en.wikipedia.org

Kosuya yeni baslayanlarda ve aniden mesafe attiranlarda goruluyor. Ben "spora yeni basladigim icin oldu, kostukca gecer" dedim ve sonunda kosamayacak kadar agridi. Eger doktora gideceksen spor konusunda uzman birine gitmeni oneririm.
0
wpi
(05.09.08)
akla gelecek ilk ihtimal laktik asit birikimi olsa da tamamen anatomik bir rahatsızlık da olabilir. doktora gitmekten çekincek bir şey yok.
0
arnold schwarzeneger
(05.09.08)
(7)

Sakallar

colg fusion
Bunların uzama sıklığını kısaltmanın bir yolu var mıdır? Bariz bir şekilde birkaç sene öncekinden çok daha çabuk uzamaya başladı, ne iş?
Bunların uzama sıklığını kısaltmanın bir yolu var mıdır? Bariz bir şekilde birkaç sene öncekinden çok daha çabuk uzamaya başladı, ne iş?
0
colg fusion
(04.09.08)
büyümeye bağlı testosteron artışı mı acaba
0
demlikposet
(04.09.08)
Burada daha onceden gecen sakal tartismalarindan anlasilacagi uzere bir suru insanin sakali 20li yaslarin basinda gurlesiyor. Buna daha hizli uzamayi da ekleyebiliriz herhalde. Normaldir yani.

Sakali daha yavas uzamaya zorlamanin pratik bir yolu oldugunu hic sanmiyorum.
0
wpi
(04.09.08)
daha yavaş uzamaya zorlamanın pratik yolu önce düz, arkasından tersten kesmektir (aynı traş sessionu içinde). suratınız bebek götü gibi olur. elinizi sürtünce düzden de tersten de hırşş diye sakal gelmez. adama 1 gün kazandırır duruma göre. 2 günde bir traş olan adam 3 günde bir traş olabilir böylece.
0
kibritsuyu
(04.09.08)
Duz ve tersten kesmek sakalin daha yavas uzamasina neden olmaz. Daha kisa olmasina neden olur. O bakimdan belli bir uzunluga gelmesi daha uzun surebilir tabi. Deneyebilirsiniz. Ama tersten kesmek bende ve bazi baskalarinda tahrise sebep oluyor.
0
wpi
(04.09.08)
ters düz traş yapılacağına şu 5 bıçaklı traş bıçakları daha az tahrişle daha geç traş sağlayabilirim ama kesinlikle sağlamaz yavaş uzamayı

östrojen tedavisi ya da bi şekilde botoks tedavisi olabilir, kesin olur
0
demlikposet
(04.09.08)
tabii ki de daha yavaş uzamasını sağlamaz. ama yavaş uzamasını istemenin nedeni, daha seyrek traş olmak istemektir ki bunun da çözümü ters kesip daha kısa yaparak traş olma arasını uzataktır.
0
kibritsuyu
(04.09.08)
eğer yeni yetme bir bireyseniz bu ters kesme işi ters tepebilir, ayrıca sakal uzatma gibi aksiyonlara ileride giremeye kalkarsanız karman çorman şekilde çıkacağını da garanti ederim.

ha eğer daha seyrek traş olmak istiyorsanız, denildiği gibi düz-terz yapın. yalnız suratınız daha çabuk yıpranır kanımca.
0
alchoburn
(04.09.08)
(10)

bir burç hadisesi.

kr4z33
22 Aralık doğumluyum ve hangi burca ait olduğum benim için muammadan öte birşey değil, kişisel olarak kendimi Yay burcuna yatkın görsemde, teknik olarak 22 Aralık -kimi- yerlerde Oğlak burcunda gösterilmiş. Bu sorunun sebebi ve burcum nedir ? Bulunamiyacak gibiyse anlatim tarzimdan karakter analizi
22 Aralık doğumluyum ve hangi burca ait olduğum benim için muammadan öte birşey değil, kişisel olarak kendimi Yay burcuna yatkın görsemde, teknik olarak 22 Aralık -kimi- yerlerde Oğlak burcunda gösterilmiş. Bu sorunun sebebi ve burcum nedir ? Bulunamiyacak gibiyse anlatim tarzimdan karakter analizi yapıp, bana hangi burçtan olduğumu söyleyebilecek birini bulmam mümkün mü ?
0
kr4z33
(04.09.08)
burç murç boş işler. oğlak olsan nolur kova olsan nolur.
0
deckard
(04.09.08)
yaydan etkilenmişsin. oğlaksın ama

burç murç boş işler de fazla klasik bi söz artık. boş işler olmadığı işin bilimsel boyutunda var zaten.
0
oceano
(04.09.08)
@oceano, astroloji bilimsel alanda önem kazandı da benim niye haberim yok? :) burçların bilimsel bir boyutu yok. astrologların insanları kandırma cümlesidir "bilimsel olarak gerçek" cümlesi. yıllardır astronomi okuyorum henüz burçlarla ilgili bir ders almadım, bilimsel bir makale de okumadım :)
0
deckard
(04.09.08)
Yay burcuma bi zaafim yokta...Oğlak bana ters geliyor.Muhterem Yay şahsının karakterine bakıp benden copy paste lan bu çekerken, oğlakta böyle bir durum söz konusu değil.Acep özünü inkar etmek diye birşey oğlağın doğasında var mı ? Hani yükselen yay olsa, bir ihtimal diyicem, yükselenimde terazi olcak iş değil!
(Allah söyletmiş burcum demişim, hikmetinden sual sorulmuyor Rabbimin.)
0
🌸kr4z33
(04.09.08)
ahah ben de oğlak mıyım, kova mıyım belli değil mesela. kesin sonucu horoskobun veriyor.
0
actionary
(04.09.08)
horoskopunu cıkart
0
gdduman
(04.09.08)
astroloji bilimsel değildir diyenlere hak veriyorum
ama ısrar kıyamet ekteki yazıyı okumalarını öneriyorum
serdar turgut
tan küçük bir köşe yazısı deneyin yahu

www.aksam.com.tr
0
demlikposet
(04.09.08)
ilk defa gdduman a katilmiyorum su duyuruda ve sayin kr4z33, eger burc safsatasini bu kadar dert yaptiysaniz size [kiz tavlamak disinda baska hic bir seye yaramayan] boga burcumu bah$ediyorum.(ayrica, eksi duyuru kizlarina buradan selam ederim)
0
egotm
(04.09.08)
@demlikposet, takip ettiğiniz köşe yazarlarını çok dikkatli seçmenizi öneririm. Virüslerin mutasyona uğrama sebepleri ,evet en önemlisi enerji yüklü ışınlar olmasına rağmen çok çeşitlidir. Mutasyonlar da çok çeşitlidir ve virüsün patojen olmasını sağlayabilirler de virüsü yok edebilirler de. Herhangi bir şeyin işaretçisi olmadıkları gibi, Trilyonlarca olasılıktan bir tanesini seçip sebep göstermekten öteye gitmeyen bir iddiadır.

Virüs/bakteri mutasyonları zaten biyolojik yaşamın bir parçasıdır, bunu, özellikle herhangi bir sebebe bağlamak, hatta bu sebepten emin olmak bilimsel bir yaklaşım değildir ve topluma zarar verir.

“İç Anadolu Bölgesi’nde ve Anadolu’nun çeşitli, yerlerinde tüm yaz boyunca Kırım kongo salgını, gıda zehirlenmelerinden kaynaklanan sorunlar, tam teŞhİs edİlemeyen dİzanterİ, sıtma ve benzeri hastalıklar olacaktır.”

Bu tip sosyal sağlık sorunlarını değerlendirme şekli çok daha ciddidir ve Türkiyede astrolojik değil tıbbi ve biyolojik yaklaşımlarla çözülmeye çalışılmalıdır. Çok okunan bir gazetenin köşe yazarının bu tip yazı yazmasının ne kadar hatalı vı gazetecilikle alakasız olduğunu tartışmayacağım bile.

Ama en azından bizler biraz daha bilinçli bireyler olarak bu tarz söylemlerden etkilenmemeliyiz.
0
kabal
(04.09.08)
tam manası ile ayaga düstügü icin burc mevzusunu hic acmıyorum bir ama var o kesin
egotm sanırım ben asla kız tavlamak icin kullanamayacagım icin baska acılardan da bakıyorum bu safsataya
( senden de baska bir yorum beklenmezdi zaten toprak grubu biri olarak , ha ha ha )
gercekten de ben de 22. gün dogumluyum ve arada kalmanı anlıyorum
0
gdduman
(04.09.08)
(7)

bu kayalar nasıl oluşmuş?

oddity
evet bildiğimiz kaya ama böyle üst üste devasa diskler-küpler halinde yığılmışlar. aydın-muğla otoyolunda (özellikle muğla istikametinde akçaova sapağından sonraki 15 km boyunca) yolun her iki yanında bunlardan milyor tanesini görmek mümkün. hareket halinde net fotoğraflar çekme şansım olmadı malese
evet bildiğimiz kaya ama böyle üst üste devasa diskler-küpler halinde yığılmışlar. aydın-muğla otoyolunda (özellikle muğla istikametinde akçaova sapağından sonraki 15 km boyunca) yolun her iki yanında bunlardan milyor tanesini görmek mümkün. hareket halinde net fotoğraflar çekme şansım olmadı malesef ama ağaçların büyüklüğü ile kıyas yapma şansınız var en azından ona imkan veriyor.

hava veya suyun aşındırması hemen akla gelen ihtimaller. ancak bu kadar geniş fakat sınırları neredeyse kesin belli bir alanda, hem de bu kadar dağlık-engebeli bir arazide bunun olmasını aklım almadı.

otobüsün muavini ise "pehey bunlar ne ki? bak bilmemnerde bi kayalar var bildiğin kaplumbağa şeklinde, efendim oturan deve şeklinde falan, bunların kendi kendine oluşması asla mümkün değil, bunlar sadece ve sadece allah'ın işi" gibi bir yorum getirdi ama ben bilimsel bir açıklama bekliyorum tabi.
0
oddity
(03.09.08)
gidip yerinde inceleme gerekir ama size üstünkörü açıklama vereyim.

büyüklüğe bakılırsa bunlar farklı kaya tabakaları, katmanları. farklı sertik ve dirençteler. rüzgar (veya su, bilemiyorum bölgenin yapısını tamamen atıyorum bunları neyin aşındırdığını) aşındırması sonucu kenarlardan yuvarlaklaşmış ama merkezde sağlam kalmışlar. ki siz de bunu düşünmüşsünüz önce.

azari dağlık ve bölge belli demişsiniz, zaten cevabı da siz vermişsiniz. bu bölgeye özgü kaya oluşumları, bu bölgede bulunan bu farklı dirençteki taşlar etraflarındaki kayalar ufalanırken direnç göstermişler.

jeolog değilim, ancak az gezip görmedik. bölgeyi incelemeden benim cevabım bu kadar. hoş incelesem de ben anlamam zaten daha fazlasını =)
0
raj
(03.09.08)
bence farklı kaya tiplerinin rüzgar aşındırması.
ya da şakacı bir buldozer kullanıcısı dizdi bunları. isklelerde falan muntazam şekilde diziyorlar. bunu da yapmış olabilirler.
0
gholeman
(03.09.08)
bahsettiginiz bolge gecmis zamanlarda sularin altindaydi ve asinma ile bu sekle geldiler (diye biliyorum)(zamaninda mugla'da yasiyordum)
0
paradoxical
(04.09.08)
Bir Jeoloji Muh. 2. sinif ögrencisi olaraktan ne kadar yamulcağımı bilsem de efendime söyleyeyim Allah'in hikmeti bi' yerde, farklı kayaç tipleri değil, tamamen fiziksel metamorfoza ugramış şeyler.Büyük ihitmalle volkanikler, Aydın-Muğla otoyolunun iklimi de tahminen bol rüzgarli olacağından rüzgarin etkisi büyük.Rüzgar nasil böyle birşey yapar dersekte, kayaların bozuk aerodinamigine baglarim olayi.Kayalarin niye aerodinamigi bozuk dersen, Allah'in hikmeti derim.
Edit: Dikkat ettim suyun etkisi de var.
0
kr4z33
(04.09.08)
eski aydın - muğla yolunu bilenler bilir, o bölge acaip bir vadi, dibinde su akar ve rüzgar esintisi dar bir vadi olduğu için çok kuvvetlidir. araba savrulurdu eski yolda giderken kışın öyle eserdi rüzgar. bunların etkisi olabilir.
0
darknum
(04.09.08)
jeoloji değil ama rehberlik bilgimle açıklayayım
turistlere de böyle anlatırız
"farklı yoğunluktan oluşan volkanik tüflerden oluşmuş bu kayaların rüzgar yağmurgibi etkilerle eşsiz bir şekilde aşınması oluşan doğa olayı" gibi
0
demlikposet
(04.09.08)
kayaların yerden çıktığını (yamaçtan yuvarlanarak gelmediğini, "mostra" olduğunu) varsayarak yorum yapacağım;

sanırım bölgedeki kayaların hepsi aynı tür ve dayanımları az. bu sebepten bölgeden geçen bir nehir vs. aşındırıcı su ile kırılmış ve fotograftaki eksik kalan kaya parçaları ufalanarak taşınmışlar. kalan kayaların parça parça görünmesinin sebebi de bölgede depremsellik olması olabilir. pek çok küçük fayın oluşturduğu bir fay sistemi bölgede etkin olmuş diyebiliriz. bunun yanında dayanımları az olan kayaların kırıklarına giren suların soğukta donarak hacimlerini arttırması ve parçalara büyük bir kuvvet uygulamasıyla kırılmalar gerçekleşmiş olabilir.

yine de gidip görmeden sağlıklı bir yorum yapılamayacağını unutmamak lazım.
0
ecnebi
(26.11.08)
(8)

xbox 360 almalı mı almamalı mı? yoksa hiç bulaşmamalı mı?

chavezding
ilk maaşımı aldım ve bu parayla kardeşimle beraber oynamak için bir xbox 360 almayı düşünüyorum. ps3 e yanaşmıyorum açıkçası oyunları pahalı olduğu için. bazı sorularım var ama cevap isteyen, 1. hiç kırmızı ışık problemi yaşatmayacak bir versiyon hala çıkmadı mı? çıkmadıysa en güvenli olanı hangisid
ilk maaşımı aldım ve bu parayla kardeşimle beraber oynamak için bir xbox 360 almayı düşünüyorum. ps3 e yanaşmıyorum açıkçası oyunları pahalı olduğu için.

bazı sorularım var ama cevap isteyen,
1. hiç kırmızı ışık problemi yaşatmayacak bir versiyon hala çıkmadı mı? çıkmadıysa en güvenli olanı hangisidir?
2. bozulursa tamir ettirmek mümkün oluyor mu?
3. türkiye ye getirilecek diyorlar. acaba beklesem de öyle mi alsam?
4. alacak olsam nereye gitmeliyim? doğubank tan mı almalıyım?

teşekkürler.

edit: problemden kastım kırmızı ışık olayı
0
chavezding
(03.09.08)
1elektronik aletler için hiç sorun çıkarmaz demek ne derece doğru olur bilmiyorum risk hep var
ama son dönem çıkan xboxlar 3ışık için revize edildi diye biliyorum
3bekleme bence elektronikte beklemek iyi bi taktik deil bence
4-istanbuldaki xbox 360 tayfacısı yanlış hatırlamıyorsam tüm alışverişini özkan elektronikten yapıyordu
google ladım Hamidiye Cad. Şah-As iş hanı 36/10 Sirkeci İstanbul 0212 511 38 69 bu adresi buldum
irtibata geçip sorarsın

iyi oyunlar
0
demlikposet
(03.09.08)
özkan elektronik kral adamdır. en son wii'ye çip taktırmak için gitmiştim. mekanın her tarafı xbox 360 ve aksesuarlarıyla doluydu. tavsiye ederim kendisini.
0
darknum
(03.09.08)
Ramazan Bayramından önce Türkiye'ye resmi olarak gelecek. Oyungezer öyle demişti. Bekle bence.
0
teritori
(03.09.08)
geçen sene de gelecek diyorlardı gelemdi bir türlü. resmi açıklama olmadan inanman geleceğine. gelirse seviniriz tabi iyi olur.
0
ozdek
(03.09.08)
Türkiye'ye gelmesini beklemenizin sebebi sigortaysa kopya oyun oynayabilmeniz icin sigortayı feda etmeniz gerekmiyor mu?
Benim tavsiyem her zaman oldugu gibi Ps3'e yanasmanız yonunde,evet oyunları pahalı ama cıkar cıkmaz almazsanız,fiyatları ikinci elde cok dusuyor,takas sansınız her zaman var zaten.
Alın,asla pisman olmayacaksınız.Xbox kesinlikle almayın,mutlaka pisman olursunuz.
0
im2shy
(03.09.08)
oooyy oyy... bende xbox 360 var, hiç pişman diilim. bence kesinlikle alın. ha ama alırken pal alın ona dikkat edin. sonra pes 3-4 ay geç çıkar ntsc versiyonu, beklerken sıkılırsınız.
0
karapolisnas
(03.09.08)
xbox kullanmak biraz sinirleri yıpratıyor tamamen şans meselesi 3 kırmızı geyiğine karşı üretilmiş yeni işlemcili arcade modellerin bile bazıları aldıktan bir hafta sonra 3 kırmızı veriyormuş bir de içindeki dvd romlardan bazıları sorunlu oluyor vs yani aletin düzgününü bulunca ötesi yok ama kötüsü geldi mi sürekli sorunlarla karşılaşıyorsunuz ve de 3 kırmızının tamiri geçiciymiş diye duydum..
0
yuto
(03.09.08)
bir söylentiye göre, microsoft 3kırmız ışık yüzünden iade aldığı xbox'ları tamir edip piyasaya geri sürüyormuş, sonra bunlar yine arızalanıyorlarmış...

ki buna kanıt olarak sürülen bazı seri numaraları ve belgeler bile var amerika'da. türkiye'den alacağınız tamamen sürpriz yumurtadır. ahmetinki bozulmaz, mehmetini bozulmaz, sizinki bozulur elinizde kalır.

bu arada, sorup soruşturursanız 15ytl'ye 2 el ps3 oyunları kaynıyor etraf. millet oynuyor oyunu sonra bitirip satıyor. bir düşünün derim. (Hayır ben konsol sahibi değilim, ama 3 arkadaşım xbox 360 alıp ağladılar, biri ps3 aldı kral gibi yaşıyor, her hafta evine gidip oynuyoruz.)
0
raj
(03.09.08)
(5)

bizim kutuphanelerimiz neden böyle ?

neoyazin
yurtdışında geceleri açık kütüphaneler,herkesin küçük bölmeleri odaları olan kütüphaneler,ücretsiz internet odaları olan kütüphaneler vs. var ya neden bizde pek yok misal bu bursa kütüphanesi, ulan 2 ay kapalı kaldı, kütüphane tatile çıkarmı ya, birde neden geç açılıp erken kapanıyor , birde neden s
yurtdışında geceleri açık kütüphaneler,herkesin küçük bölmeleri odaları olan kütüphaneler,ücretsiz internet odaları olan kütüphaneler vs. var ya

neden bizde pek yok misal bu bursa kütüphanesi, ulan 2 ay kapalı kaldı, kütüphane tatile çıkarmı ya, birde neden geç açılıp erken kapanıyor , birde neden süreli yayınlarda kötü dergiler oluyor hep ve süreli yayın kısmında yaşı epey olmuş amcamlar uyuyor devamlı, ve neden sadece öss dönemi çalışma yerleri doluyor.

kısacası neden biz kütüphanelerden ve kitap okumaktan bu kadar nefret ediyoruz ?
sebep ne acep ?

*düşünmeye sevk edici sorulardan değil sorduğum yok hakkaten merak ediyorum
0
neoyazin
(03.09.08)
bu ciddi ancak üstü örtülen bir durumdur. ancak yurtdisinda gece acik demek biraz yanlis olsa da, siz bunun bile var oldugunu söylemek istediginizi anliyorum, boyutsal olarak o düzeye gelinmesi epey zor.

cok cok cok büyük bir baltalama var. bir basibosluk bir laubalilik hakim kütüphane sistemlerinde. harika kütüphanelerimiz de vardir ama kitap okumak icin demek ki gerekli rahatsizligi toplum yeterince kavusamadi.

nefret edilmiyor aslinda, hic bir sey hissedilmiyor ki nefret edilsin. o duygu yok.

mesela izmir milli kütüphanesine ne zaman gitsem, hep tadilat var ve hep kapali hep kapali. bu 3 senedir böyle. önümüzdeki aylarda oraya yeniden gedicem büyük bir ihtimal mutlak uydurulmus bir bahane ile yine kapalidir.

kitap okumaktan ziyade okumu konusunda, ciddi sorunlarimiz var, ekonomik sartlar bunun icin öne sürülüyor, aslinda biraz da hak vermek lazim. cünkü okumak isteyen bir cok insan (yetiskinler) günlük vakitlerinin cogunu isleriyle ve sorunlariyla geciriyorlar. mutluluk ya da özgürlük zamani biraz az. bunlar ana sebep degil tabi. ama cok etken rol var, dogdugumuz günden bugüne kadar bize etken bir cok sey sebep buna. ancak ben toplumsal olarak olaya bakis acimi yazip kimseleri kirmak, haddim olmadan inciltmek istemem.

fakat neden soruna su cevabi verebilirim; temel de yürümeye basladigimiz zihnimiz acildigi günden itibaren bazi isaretler cocuga verilmeli. ve o cucugun cevresindeki yetiskinler örnek olmali. tipki küfür gibi.

ben avrupayi örnek verebilirim, yeni nesiller tüm dünyada bir tüketenler haline geldilerse de, ana köklerinden gelen gerek ic ve gerek dis cevre ile okuma olayinda kisisel bir deneyim seviyesine yükseliyorlar.

ülkemizde cok büyük bir kitle kitap okumadigi icin, dolayisi ile kütüphanelerin kapilarini da acik görmemen normal. enteresandir ki, ben minik kasabalara gittim zaman (bati anadoludu da) firsat bulursam, kütüphane varsa giderim, ekseriyetle bostur. bir kac sey kurcalar sonra cikar giderim.

aslinda bu konu hakkinda universite´nin birinde cok ciddi acinasi bir durum ile karsilastim, onu fazla derinlemesine anlatamam özetle geceyim. bir uni´nin bir kampüsü´ndeki kütüphane´den kitap disari cikarmak yasak idi. kampüs´ten birakin disari cikarmayi okul icine cikarmak bile ögrencilere yasakti. ve bu yasagi belirleyen kapüsün tepesindeki adamdi.

yani neden okunmuyorlari gecelim bir kalem arkadas, neden okutulmuyorlara gelelim.

:o lan yakismamis oraya.yine de siz bilirsiniz.
0
aheste cek kurekleri millet uyanmasin
(03.09.08)
kalkınmışlıkla direk alakalı diye düşünüyorum
0
demlikposet
(03.09.08)
biz hiç bi zaman o düzeye gelemedik. bu saatten sonra da gelemeyiz. çünkü internet çıktı kütüphane bitti. bi kaç on yıl içinde dünya çapında kütüphaneler kitap müzeleri haline gelir herhalde.

99'dan bu yana kütüphaneye kitaplarından, dergilerinden faydalanmak için gittiğimi hatırlamıyorum. halkın büyük çoğunluğu zaten bişe okumuyor. türk akademik dünyasında da kütüphane, "sınav zamanı ders çalışmak için sessiz ortam" olarak tanımlanıyor. üniversite öğrencisi böyleyse gerisini siz hesap edin.
0
cruor
(03.09.08)
üstadım siz de takdir edersiniz, arz talep ilişkisi mühim bir mefhum. bizim kültürümüz şifahi bir kültür. her üç türk'ten beşi şairdir diyor ya, boşa demiyor. şiirle, kafiyeli sözle aktarıyoruz biz kültürümüzü. eskiden insanlar sallarlardı. işte efendim osmanlı zamanında kahvehane değil kıraathane vardı. şimdi kahvehanelerde kitaplık bile yok diye. hatta bir ara kampanya başlatmışlardı, kahvelere kitaplık filan yaptırıyorlardı, 4 cilt larousse, bir iki de gazete hediyesi, adi basım klasik koyuyorlardı. aynen içinde bozulmuş tentürdiyot, sararmış gazlı bez bulunan ecza dolapları gibi. halbuki özlemi duyulan kıraathaneler sayılıydı, ve buralarda da çeşitli masalara çöküp kitap okuyan insanlar filan yoktu. bir okuyucu olur, o okur diğerleri dinlerlerdi. bu mekanların ne kadar rağbet gördükleri tartışılır.

hasıl-ı kelam biz okumuyoruz. okumayınca da üç-beş kişi için kütüphaneler açık tutulmuyor. bu ülkede benim gördüğüm en iyi kütüphane isam'ın üsküdar'daki kütüphanesi. saat 23:00'a kadar da açıktır burası. hem personel hem de koleksiyon iyidir ama araştırmacılara hitap eder daha çok. süleymaniye kütüphanesi'ne de sırf müdürüyle hasb-i hal etmek için gidilir. çok netameli bir konu bu.

geçen kanada'dan bir arkadaşla yazıştık, dehşete düştüm. kitapları ve cdleri evinden ısmarlıyormuş. kuryeyle gelen kolileri de iade edebiliyormuş. üstelik o memlekette turist vizesiyle bulunuyordu kendisi. biz kütüphaneye gidip faydalanamıyoruz. bırakın ayağımıza getirtmeyi. ooof of.
0
tannhauser
(03.09.08)
üniversite kütüphaneleri biraz daha şanslı bu konuda. kullanıma dayanıyor yani olay bence.
0
tom riddle
(04.09.08)
(12)

[ev hediyesi]

baklagil
yeni evli çifte (24-25 yaşlarında) ev hediyesi almam gerekiyor. bütçeyi pek sarsmayacak, faydalı bir hediye soruyorum. yeni evde olması gereken çoğu şey mevcut evlerinde ona göre yaratıcı birşey arıyorum?
yeni evli çifte (24-25 yaşlarında) ev hediyesi almam gerekiyor. bütçeyi pek sarsmayacak, faydalı bir hediye soruyorum. yeni evde olması gereken çoğu şey mevcut evlerinde ona göre yaratıcı birşey arıyorum?
0
baklagil
(03.09.08)
(bkz: şarkhan) tabii istanbuldaysanız.
0
darknum
(03.09.08)
ekmek yapma makinası.
sinbo en iyisi ve cidden süper bişi..
90 ytl idi yaklaşık..
kilo aldırıyo yanlız.
0
hayo
(03.09.08)
onlara çerçevesi güzel büyük boyut orjinal bir fotoğraf hediye edin,50*70 falan gayet güzel olursa foto , devamli asarlar sizde her gittiğinizde ne iyi ettimde aldım dersin.

bende var bir tane satayım mı ?
0
neoyazin
(03.09.08)
evlenecek çift kaç yaşında bilmiyorum ama, şayet 25-30 yaş aralığında ise fiyat kalite oranını iyi yakalamış bir markadan (tabi ki sinbo heheh!) güzel (ama herkesin almayacağı) bir ev aleti alabilirsin.

ama daha değişik bir şey yapmak istiyorsan, azıcık eskici gez, senin yerini yurdunu bilmiyorum ama istanbulda izmirde böyle değişik mobilyalar satan çok fazla dükkan var... oradan bir yerden orjinal bir sehpa filan alsan da çok makbule geçer. zira evli çiftler tabaktan ve elektronik gereçten boğuluyorlar.
0
mortifera
(03.09.08)
@hayo, @mortifera: yapman, etmen! sinbo'dan mal alınır mıymış! kullan-at vantilatör yapan firmadır sinbo, günübirlik tost makinelerinin markasıdır.

dvd/divx player filan alınabilir? tost makinesi, kettle, hatta cattle!
0
actionary
(03.09.08)
espresso makinesi şahane olur.
0
dorian greyfurt
(03.09.08)
kendin yapabilirsin birşeyler.
mesela bir tane cam fanus al.
içine azıcık temiz plaj kumu doldur. Sanırım bazı kedi kumları da yardımcı olur.
Üzerine birkaç parça deniz kabuğu at.
iki üç tane de minik mum yerleştirdin mi al sana dekoratif obje.

ya da

beyaz bir tabak al. kenarlarına fırça ile mavi yağlı boya çek.
sonra aynı mavi ile, bir kaç martı yap
daha sonra maviyi biraz beyazla karıştır ve bulutlar yap.
tabağın en altına da silikonla birkaç parça deniz kabuğu yapıştır.
acayip güzel duruyor...
0
kahvegibi
(03.09.08)
aç telefonu sor, neye ihtiyaçları varsa söylesinler.
bize kimse bişi sormadan hediye alıp geldiği için evde 6 tane türk kahvesi takımı var...
0
pain
(03.09.08)
evli çiftlere ne zamandan beri borcam alınmıyor?
tabiki borcam almalısın heh
0
demlikposet
(03.09.08)
iki yıl önce evlendiğimizde evimize gelen hediyeler aklıma geldi de , ben de iki satır yazayım istedim..

ne yaparsanız yapın bardak almayın diyeceğim. bize o kadar çok bardak hediye gelmişti ki (özellikle kahve fincanı takımı! ) , ne yapacağımı,nereye koyacağımı bilemez hale gelmiştim onca hediyeyi.
bir evde 7 ayrı kahve takımı olur mu ya , vallahi vardı bizde.sonra sonra dağıttım..

çok samimi arkadaşlarınızsa , bence arayıp sorabilirsiniz "ben nasılsa hediye alıcam,bi ihtiyacınız var mı söyleyin" gibisinden.
yok değilse, sorulmaz elbette.

çok yer kaplayan bir şey almamanızı tavsiye ederim , size ayıp olmasın diye yanınızda "ah ne şahane süper" diyebilirler ama sonra koca şeyi nereye koyacaklarını bilemeyebilirler.

bize hediye olarak gelen şeylerin içinde en sevdiklerim , arzum'un kahve yapma makinası , hasır görünümlü çok güzel üçlü bir çerçeve takımı ve kedileri sevdiğimi bildiklerinden alınan kedi biblolarıydı..

hoşlarına giden bir şeyin biblosu , bilmemnesini de alabilirsiniz yani..

bu arada hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama değişik hediye diyarı karıncaya bakmanızı tavsiye ederim.internet siteleri fikir edinmeniz açısından çok güzel.. ama istanbul ve ankara dışında şubeleri var mı bilemiyorum.

ayrıca istanbul'da iseniz ,taksim'de atlas pasajı'nda sağdan ikinci dükkanda envai çeşit ıncık cıncık biblo kutu süs ıvır zıvır vardır.. pek severim orayı,birine hediye alacaksam mutlaka oraya göz atarım..

hiç bir şey bulamaz iseniz , kesenize uygun bir adet altın alıp vermek de son çare olacaktır. çok ruhsuz bir hediye demeyin, alanı mutlu edeceği garantili,gayet güzel bir hediyedir yani :)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(03.09.08)
sağlam bi duvar saati olabilir.
0
cruor
(03.09.08)
sağolun arkadaşlar cevapların çok yardımı dokundu.

ne aldığımı söylemiyim ayıp olmasın :)
0
🌸baklagil
(04.09.08)
(10)

şecere

schwannoma
şeceremi araştırmak istiyorum, nasıl oluyor bu işler?
şeceremi araştırmak istiyorum, nasıl oluyor bu işler?
0
schwannoma
(02.09.08)
vatandaşlık numarasından bir yere kadar gidebiliyorsun. ben babamın dedesine kadar gitmiştim mesela. şöyle de bir link vereyim: soyagaci.info
ama tabi ki daha ileriye gitmek isteyeceksindir herhalde. bunun için de ailendeki kalan yaşlıları dinleyerek bir şeyler bulabilirsin belki.
kolay gelsin.
0
deadstar
(03.09.08)
teşekkürler yardım için. ben de bu sistemle dedemin babasına kadar gittim bir de varlığından habersiz olduğum dedemin bir kardeşi daha açıktı ortaya. ayrıca bu büyük dedemin karısı ile annesinin isimleri aynıymış o yüzden iyice kafam karışmıştı zor toparladım.
0
🌸schwannoma
(03.09.08)
İnternetten bulamıyorsanız kütüğünüzün olduğu nüfus müdürlüğünden talep ettiğiniz taktirde 1800'lerin sonlarında doğanlara kadar şecerenizi geriye götürebilirsiniz. Daha gerilere gitmek isterseniz Arap alfabesini okumayı da öğrenmek gerekiyor. 1831 ve 1841 nüfus sayımları ile ilgili belgeler henüz tasnif edilmediği için de ancak 1894 tarihli sayımın "nüfus sayım defterleri"ne bakmanız gerekiyor. ondan önceki tarihe ilişkin bilgiyi ise ancak tapu tahrir defterlerinden falan çıkarabilirsiniz ki bu da zor iş.
0
gulden kale
(03.09.08)
bi de online soyağacı tutmak için tavsiye edeceğim bir site

www.genoom.org

burada internet kullanan tüm sülale kendi bildiği verileri girip ortak bir ağaç kurabilirsiniz.
0
darknum
(03.09.08)
dedemin dedesinin babasının nüfus bilgilerine (ve doğal olarak onun da babasının ismine) kadar ilerleyebildim ve çocukları falan derken 1851'den bugüne kadar epey bir genişlettim ben, buraya kadar internetten öğrenmek mümkün (sadece ismini öğrendiğim büyük dede de sayılırsa 1820 civarına kadar gitmiş sayılırım)..

daha geriye nasıl gidildiğine dair bir fikrim yok ama dayım neredeyse homo erectus'a kadar takip etmeyi başarmıştı, yani daha geriye gitmek de mümkün.. ama oldukça yoğun bir araştırma yapmak gerekiyor ve "on yedi kuşak önceki dedem japonya'dan gelmiş" gibi bir cevap sizin için yeterli olmayacaksa geriye gittikçe günümüze doğru onların çocuklarını da araştırmanız lazım.. bir başka deyişle işi gücü bırakıp kendinizi bu işe adamanız gerekiyor..
0
sharpenter
(03.09.08)
bi halt anlamadım
bildiğin tc kimlik sorgulama ekranı orası
anca tc kimliğimi sorguladı
büyük dedemin nerden geldiğini yazmadı vallaha
0
demlikposet
(03.09.08)
cebit fuarinda nvi nin 100. yılı anısına herkese çıktı vermişlerdi... nvi den öğrenebilirsin ama alman zor...
0
theunforguven
(03.09.08)
demlikpoşet bende anlamamıştım soyagaci.info bakınca biraz daha kolay anlaşılıyor
0
vincenzo
(03.09.08)
üstadım, şevkini kırmak istemem ama bu bizim ülkemiz açısından boş bir uğraştır bana göre. iki sebebi var. birincisi yönetici aile haricinde aristokrat sayabileceğimiz aileler yoktur ve aristokratar haricinde de şecereyle uğraşacak vakti bulamaz insanlar. ikincisi ise teknik sebeplerden ötürü. 1830 yıllardan itibaren modern anlamda nüfus kayıtları tutulmaya başlamıştır. her üç ayda bir nüfus yoklama defterleri hazırlamıştır osmanlı. nüfus yoklama defteri diye aratırsan bu defterlerin muhteviyatıyla alakalı fikir edinebilirsin. şecere araştırmasına girerken ilk yapman gereken nüfus müdürlüğünden ulaşabildikleri derinliğe kadar kayıtları almak. bu aşamada bu adamların verdikleri bilgilerin sağlıklı olacağının garantisi olmadığını belirteyim hemen. daha sonra ulaştığın dedenin bağlı olduğu idari birimin ilgili nüfus yoklama defterlerini geriye doğru taramalısın. bu defterlerin hepsi sağlıklı saklanmış mıdır bilemeyeceğim. bulabileceğin yerler çeşitlidir. en derli toplu olan koleksiyona istanbul'da sultan ahmet'te ticarethane sokak'ta ikamet eden başbakanlık osmanlı arşivi'nde ulaşabilirsin. eksikler varsa bir nüshalarının da ilgili idari birimin köy hizmetleri, belediye ya da tapu arşivlerinde olma ihtimali mevcuttur. buradan belge çıkarabilir misin, çıkardığın belge sağlam olur mu bilemem. bu yolla 1830'a dek inebilirsen tapu tahrir defterlerine atlarsın. tastamam koleksiyon arşivde mevcuttur. osmanlıca'nın en meşakkatli yazısı olan siyakatla yazılmışlardır. uzmanı azdır. ben sekiz yıllık eski yazı deneyimine rağmen bir aylık uğraş sonucu ancak rakamları okumayı öğrenebilmiştim. arada boşluk olmazsa, dedelerinin yaşadığı yer sürekli osmanlı hakimiyetinde kalmışsa, dedelerin fazla göç etmemişse, lakap değiştirmemişse bu yoldan 16. yüzyıla dek inme ihtimalin vardır.

tüm bunlara değer mi bilmem?
0
tannhauser
(03.09.08)
cevaplar için sağolun.

sevgili tannhauser; cidden uğraşıp yazmışsınız fakat sizin de deiğiniz gibi bu kadar işe değmez gibi duruyor; hele sonuçta japonya falan çıkmazsa hiç değmez. değse de ben bunları yapabilecek çapta bir kişi değilim. iyice işsiz güçsüz olduğum bir kaç gün uğraşabilirim belki gelecekte.
internet vasıtasıyla da dedemin babasına geldik ama babama sorsam o da bilirdi herhalde neyse...
0
🌸schwannoma
(04.09.08)
(4)

vuze hayvanı ve torrent

yuto
bu vuze olacak programı indirdim şimdi güzel indiriyor felan da kendini kapıyor sürekli. açılışta firewallıma ve nod32 ye laf attı ama bu ikisini kapayamam.şimdi bu şeyin sorununu nası çözerim bileniniz veya alternatif bir torrent programı önerebilecek olanınız var mı?
bu vuze olacak programı indirdim şimdi güzel indiriyor felan da kendini kapıyor sürekli. açılışta firewallıma ve nod32 ye laf attı ama bu ikisini kapayamam.

şimdi bu şeyin sorununu nası çözerim bileniniz veya alternatif bir torrent programı önerebilecek olanınız var mı?
0
yuto
(02.09.08)
(bkz: utorrent)
0
thalamus
(02.09.08)
utorrent kur tüm dertlerinden kurtul
ram bile harcamaz mı bir program şaşıyorum
0
demlikposet
(02.09.08)
aşağı inmeden bir şey daha sorayım bu nod32 ve firewall yine hata veriyor ne yapmalıyım anlaşmaları için?
0
🌸yuto
(02.09.08)
Guvenlik Duvari'nda "özel durumlara izin verme" secenegi seciliyse onu kaldirip tekrar deneyin. Eger secili degilse; "özel durumlar" sekmesine tiklayip orada bulunan listede "uTorrent" var mi yok mu onu kontrol edin.
0
trimpot
(02.09.08)
(1)

Kayıt dondurma ve açıköğretim kaydı hk.

karga tdi
Merhaba arkadaşlar. Şimdi 4 yıllık örgün öğretimde benim 6. veya 7. senem olacak. Ekim ayında kayıtlar başlıyor benim kaydımı dondurmam mümkün olur mu? Diyelim ki dondurduk. Bu kayıt donuk haldeyken 2. üniversite olarak açıköğretime kayıt yaptırabilir miyim? Başka bir deyişle kayıt donuk durumdayken
Merhaba arkadaşlar.
Şimdi 4 yıllık örgün öğretimde benim 6. veya 7. senem olacak. Ekim ayında kayıtlar başlıyor benim kaydımı dondurmam mümkün olur mu? Diyelim ki dondurduk. Bu kayıt donuk haldeyken 2. üniversite olarak açıköğretime kayıt yaptırabilir miyim? Başka bir deyişle kayıt donuk durumdayken okuldan öğrenci belgesi v.s alabiliyor muyum?

Teşekkürler, saygılar..

Edit: Okul İ.Ü Edebiyat Fakültesi.
0
karga tdi
(02.09.08)
kayıt dondurursan öğrenci haklarından yararlanamzsın
öğrenci belgesi alamazsın
kayıt donukken gidip açık öğretime de geçemezsin,
şu anda donuk değilse hemen açık öğretim kaydını yaptırıp sonra dondurmayı denesen?
0
demlikposet
(02.09.08)
(11)

oeh?

yuto
şimdi $ukela butonu entry'in puanını yükseltiyor çok kötü de düşürüyor peki oeh düşürüyor mu arttırıyor mu yoksa hiç bir etkisi yok mu?
şimdi $ukela butonu entry'in puanını yükseltiyor çok kötü de düşürüyor peki oeh düşürüyor mu arttırıyor mu yoksa hiç bir etkisi yok mu?
0
yuto
(02.09.08)
Valla bunun algoritmasını kimse bilmiyor ama bence ortalaması yüksekse biraz düşürüyor(çok kötü kadar değil), düşükse biraz yükseltiyor(şukela kadar değil) olsa gerek.
0
kurukafa
(02.09.08)
(( tamamen sallıyorum ))

ortalama alınırken şukela +1 çok kötü -1 oehh de 0 değerinde oluyor.

yani oehh, kötülenmiş entrylere iyi yönde etki ederken, şukelalanmış entrylere de kötü yönde etki ediyor.

olumsuz etki örneği:
4 şukela 2 çok kötü olsun.
ortalama (+4-2) / 6 = +1/3 eder.
iki tane de oehh gelsin (+4-2+0+0) / 8 = +1/4'e düşer.

olumlu etki örneği:
2 çok kötü olsun... -2 / 2 = -1 eder. sonradan iki oeeh gelsin (-2+0+0)/4 = -1/2'ye yükselir.

benim tahminlerim böyle... işin aslını bilemicem...
0
cruor
(02.09.08)
bence; entry sukela aldiysa sukela'yi, cok kotu aldiysa cok kotu'yu destekliyor.
0
trimpot
(02.09.08)
bence zamanın ötesi listesi oeh oylarıyla şekilleniyor, çok kötü den ziyade.
0
tahret muslugu
(02.09.08)
Hepsi yanlış.
oeh tuşu hiçbir işe yaramıyor.
0
386 dx
(02.09.08)
yanlışlıkla oy verdiysem nötrlemek için kullanıyodum ben mesela.
0
red g
(02.09.08)
burdan da anlaşıluyor ki kimse oeh tuşunun işlevini bilmiyormuş bide biliyor gibi herkes başka amaç için kullanıyormuş. hehe
0
demlikposet
(02.09.08)
sözlük bazında sosyolojik bir tespit oldu bu da =)
0
🌸yuto
(02.09.08)
rivayet odur ki ssg oylama sistemini kodlarken kullandığı program belli sayıda buton koymayı destekliyordu. oylama için 3 buton koymak zorunda olan ssg birini şukela birini çok kötü yaptı fakat 3. tuşun bir işlevi olmayacaktı. ona da öeh dedi. yıllardır öeh tuşunun gizemi çözelemedi.
0
bodom
(02.09.08)
beğenilenler ya da başucu eserlerinizde istemediğiniz bir entry mi var, çok kötü verdirseniz listenizden çıkacak ama o zaman karmanız mı düşecek. göğüs/göğüs kıllarıyla nam salmış badinize söylüyosunuz oehliyo ve tatatam listeden çıkıyo. böyle bi işlevi var benim gözümde.
0
red g
(02.09.08)
öeh tuşu entry'nin dikkat çektiğini belirtmeye ve onu şaibeli entry'ler arasına katmaya yarıyor. karma üzerinde artı veya eksi bir etkisi yok.
0
actionary
(03.09.08)
(6)

Açık Parfümler Nasıldır ?

joehigashi
Az önce markalı orgi parfümlerin fiyatlarına baktımda hakikaten şöyle kalite bir parfümü 120 ytl'den aşağa bulmak oldukça güç. Şimdi bunların emitasyonu açık parfümler satılıyor muhtelif dükkanlarda. Bunlar hakkında neler düşünüyorsunuz ? Kullanıpta memnun kalan, ya orjinal parfüme niye para vereyim
Az önce markalı orgi parfümlerin fiyatlarına baktımda hakikaten şöyle kalite bir parfümü 120 ytl'den aşağa bulmak oldukça güç. Şimdi bunların emitasyonu açık parfümler satılıyor muhtelif dükkanlarda. Bunlar hakkında neler düşünüyorsunuz ? Kullanıpta memnun kalan, ya orjinal parfüme niye para vereyim bu da mis gibi hemde kalıcı diyen birileri var mı ? Ayrıca varlarsa ve memnunlarsa istanbul hudutları içersinde kaliteli açık parfüm satan bir yer önerebilirler mi şahsıma ?
0
joehigashi
(02.09.08)
aslında açık parfüm yerine yurtdışından hizmet veren ve orjinal parfümleri freeshop fiyatına hatta kampanya denk gelirse daha ucuza bile alabileceğin bir site var:
www.strawberrynet.com
ilk zaman parfümlerde free shipping vardı fakat artık alkollü ürün kargosuyla ilgili taşıma koşulları değişikliği yüzünden free değil fakat çok uygun.
tavsiye...
0
hayo
(02.09.08)
valla ben kllandım zamanında, şimdi hiç parfüm kullanmıyorum ayrı. hiçbir farkı yok. kokusu aynı. yani kimisi atıp tutuyor değişik kokuyor, hede hödö diye. benim diyen hassas burunlular bile anlayamaz. haa çabuk da uçmuyordu kullandığım. ha varsın çabuk uçsun. fiyatı 1/10 dolaylarında. bi kere daha sıkarsınız. 10 kattan da daha fazla kullanılır. ben tavsiye ederim.
0
kibritsuyu
(02.09.08)
ben eminönü mısır çarşısındaki ve kapalı çarşıdaki parfümcüleri tavsiye ederim. hem o kokunun benzeri bir esans yapıyorlar ki çok kalıcı oluyor hem de alkolsüz ve tene sürüldüğünde kızarıklık ve kaşıntı yapmıyor. hem de gerçek konunun aynısı. hem de daha makul..
0
quinza
(02.09.08)
acik parfümün kapali parfümden hic bir farki yok der sevdicegim. hatta ben de bu gazla artik acik parfüm kullanmaya basliyacagimdir
0
trimpot
(02.09.08)
kimisinde alerji yaptığı söylenir ama altına bile alerjisi olan annem yıllardır kullandığı halde bir zararını görmemiştir. aslında bayağı da kalıcı.

orjinal parfüm isteniyorsa illa ki tekin acar da artık freeshop fiyatına satıyor bütün ürünleri.
0
luin 41
(02.09.08)
orjinal parfümle orjinal olmayan asla bir değil
ama çakmanın bile kalitelileri var artık
yüzde 60-70% performans ile kullanabilirsin çakmasını,
en leşleri eskiden leke yapıyordu alerji yapıyordu şimdi onlar çok azaldı
ama genede orjinali daha bi kalıcı oluyor

aradaki farkı göze alıp nolacak yahu 3kere daha sıkarım mantıksız değil ama
0
demlikposet
(02.09.08)
(8)

gom playerda altyazı sorunu

zittirulp
benim şöyle bi problemim var gom player da filme eklediğim altyazı srt uzantılıysa bir önceki izlediğim filmin altyazısını gösteriyor. nasıl bir mantık anlamadım ama uzantısını sub yapınca normale dönüyor. sürekli dosya uzantısını değiştirmekten sıkıldım bunun kalıcı bir çözümü var mıdır?
benim şöyle bi problemim var gom player da filme eklediğim altyazı srt uzantılıysa bir önceki izlediğim filmin altyazısını gösteriyor. nasıl bir mantık anlamadım ama uzantısını sub yapınca normale dönüyor. sürekli dosya uzantısını değiştirmekten sıkıldım bunun kalıcı bir çözümü var mıdır?
0
zittirulp
(02.09.08)
yok bende böyle bir sorun.
hatta denedim senin dediğin gibi srt yaptim fekat yine karşilaşmadim böyle bir sorunla..

çok basit olacak ama, bi tekrar yükle derim ben.
0
os
(02.09.08)
ben de her türlü uzantıyla izliyorum çeşitli dosyaları. hiç sorun yaşamadım. ayarlarında da bununla ilgili birşey yok. bence de uninstall edip başka bir sürüm kurun. gomhiç yamuk yapmazdı hayret.
0
geldiler
(02.09.08)
km player kullanın farkı görüceksiniz
0
demlikposet
(02.09.08)
ben böyle problem yaşamıyorum.
mesela geçen lostun 4. sezonu nu izliyorum. aynı klasörde tüm video ve altyazılar var. altyazıların kimi .srt kimi .sub uzantılı.

bana kalırsa siz ya da başka biri gom player in ayarlarıyla oynamış. bence hiç uğraşmayın! önce gom playeri kaldırın, sonra tekrar kurun. muhtemelen düzelecektir. (dikkat varolan gom playerin üzerine kurmayın! önce mevcut gom playeri bi kaldırın. daha sonra tekrar kurun)
0
sql
(02.09.08)
kmplayer falan kullanmayın gom player varken. gom player her derde devadır. sizin sorununuza dair bir ayar olup olmadığını karıştırmadım henüz lakin mutlaka vardır ve onunla oynanmıştır. öncelikli olarak ayarlara bakıp buna dair bir ayar olduğunu kontrol etmenizi, yok bulamıyorsanız kaldırıp tekrar kurmanızı öneririm. gom player candır!
0
teletabi
(02.09.08)
gom da manuel olarak altyazı görüntüye sürüklenip altyazı kullaılabiliyor sanki.
hiç olmadı öyle yapın.
0
gholeman
(02.09.08)
gom player iyidir güzeldir hoştur. kmplayer ultra mega süperdir. gom > km diyenin alnını karışlarım. :)
0
bodom
(02.09.08)
benzer sorunu kuzenimin bilgisayarında da yaşadık, programı kaldırıp yeniden kurduk olmadı, kaldırdık, registry'deki anahtarları aratıp sildik, belgelerimdeki ve program files'daki dosyaları sildik olmadı. neredeyse format atacaktık. düşmanımın başına vermesin.
0
tannhauser
(04.09.08)
(23)

Uzayli var mi?

ermanen
Evet biliyorum klasik soru ama gercekten adam gibi cevap verebilecek varsa soruyorum, bir suru yerde bir suru sey yaziyor ama size gore nereye bakmak daha dogru olur, sozlukte de yaziyor biliyorum ama gercekten ilgilenen var mi aranizda, gercekten ugrasmis bir kisi, kaniti olan var mi bilebilir miyi
Evet biliyorum klasik soru ama gercekten adam gibi cevap verebilecek varsa soruyorum, bir suru yerde bir suru sey yaziyor ama size gore nereye bakmak daha dogru olur, sozlukte de yaziyor biliyorum ama gercekten ilgilenen var mi aranizda, gercekten ugrasmis bir kisi, kaniti olan var mi bilebilir miyiz bunu mesela? Dalga gecilmeye de cok musait bir konu, lutfen civitmayalim:)

edit: bize benzer uzayli anlaminda soruyorum...

israrli not: ciddi cevaplar ve arastirmalar lutfen
0
ermanen
(01.09.08)
geceleri gökyüzüne baktiğimda garip nesneler görüyorum uçak olmadiğina eminim. uzaylimi?... eğer uçak ise uzaysizmi? hepimiz uzayli değilmiyiz zaten?
0
05
(02.09.08)
daha ilk cevaplardan basladiniz pes yani:)
0
🌸ermanen
(02.09.08)
uzaylı geniş bir kavram sonuçta. uzaylı var mı sorusu uzayda dünyadakinden başka hayat var mı sorusu da olabilir.
bazı fikirler var mesela:
teorik olarak evrenin büyüklüğü ve gezegenlerin uygun koşulda bulunma ihtimallerine göre evrende birkaç hayat olması mümkün gezegen olmalı imiş.
ayrıca basında yer alan ufo haberlerinin yarısından fazlasının hükümet kaynaklı(amerika denir hep) sahte olduğu bariz haberlerden oluştuğu söyleniyor. ben elinde ufo olan biri olsam, ve bunu gizli tutmam gerekyorsa, kesinlikle böyle birşey yapardım. uçmuyor ip var orda diyen insanlar, gerçek bile olsa diğer görüntülere inanmıcaklardır.

benim şahsi fikrimce, dünyaya gelen giden yok. ancak bir yerde canlılar var. tek hücreli bile olsa.

edit: ben başlarken buralar dudluktu.
0
gholeman
(02.09.08)
Aslinda hayat var mi diye sormadim o daha genis bir konu, bize benzer uzayli var mi anlaminda soruyorum ki kendimde arastirmis bulunuyorum, daha cok arastirmis biri var mi diye merak ediyorum, daha cok bilgisi vardir diye bu konuda...
0
🌸ermanen
(02.09.08)
bunun için daniken'den tanrıların arabalarını değil de carl sagan'dan cosmos'u okuyun derim ben. mars'taki olası yaşam üzerine yapılan çalışmalar ve üretilen teoriler niye başka yıldızların sistemlerinde olmasın? uzaylı dediğimiz şey spielberg'in tasarladığı iri gözlü rugby topu kafalı canlılar mı? karasal gezegenlerin kayalarının içinde yaşayan mikro-organizmalar bile uzaylıdır. samanyolumuzda kaç milyon yıldız var, onu geçtim en yakın galaksi 2 milyon ışık yılı uzaklıkta, orada kaç milyon yıldız var, o yıldızların hemen her birinde gezegen sistemleri var. niye bir tanesinde Dünya'da yaşam için sağlanılan koşullar mevcut olmasın? ki şurada iki galaksiden bahsettim. daha kaç tane galaksi ve hatta galaksi kümeleri var.
0
deckard
(02.09.08)
dünya gezegeninin olu$umu(big bang) denilen olay uzay bo$luğunda ce$itli yildizlarda onlarca kez oluyor belki milyonlarca kere olmu$tur ama birtanesi cikipta bizimki gibi bir güne$ sistemi olu$turamadimi(zilyonda bir ihtimal olmadimi)?

belkide olmu$tur ancak bizlerin sahip olduğu kusursuz gezegen yapisina eri$emeden parcalanip yörüngelerinden cikmi$tir, ancak bu arada canli organizmalar olu$mu$tur, tabiki tek hücreli ve ex bir vaziyette(örn. mars yüzeyinde bulunan ölü-donmu$ bakteriler). vardir elbet ama eminimki birilerinin(tanri gibi) tutup g.tlerine tekmeyi basmadan bizlerinki gibi bir yapiyi olu$turmalarinin imkansiz olduğunu dü$ünüyorum.
-ancak yerin 7 kat(yer derken gökkube) olduğunu dü$ünürsek ve her katta ce$itli organizmalar ya$adiği varsayilirsa evren üzerinde de belki vardir, belkide yoktur bazisi türktür hatta. ama böyle bir durum var ise saklanabilicek bir olay değildir, çünkü dünya di$i varliklar gezegenler arasi yolculuk yapabilme gibi bir teknolojiye sahip olduklarini ve dünya gezegenini ziyaret ettiklerini varsayarsak tutupta bizlerin ürettiği paranoyalar gibi gidip sadece amerikan ulusal havacilik dairesi ile irtibat kuracaklarini zannetmiyorum gelselerdi bizim masum köylümüzede emeklimize ve i$cimizede bir selam verirlerdi, haliyle; bizler çıkıp marsa gidince gizli gizli dola$miyoruz onlarda gelip gizli gizli dola$mazlar herhalde olsalardi tabii. bu durumu böyle du$unursek dunya di$i varliklarin ya cok ilkel olduklarini(gezegenlerinde di$ari cikamayacak kadar) ya da dediğim gibi tek hücreli bakteriler(vs) $eklinde olduğunu dü$ünebiliriz.
0
05
(02.09.08)
@05, ilk cümleden faul. Dünya gezegeninin* oluşumu big bang ile başlamadı ki. big bang teorisi evrenin oluşumunu açıklamaya çalışır. Dünya ise nebula'dan kopan parça ile oluşmuştur.
0
deckard
(02.09.08)
Geyik yapmayin demissiniz ama dayanamiyorum: Mustafa Topaloglu bir televole roportajinda "uzayliyim cunku dunya uzayda" demisti.

:)

(kaciyorum aynen)
0
vita vinum est
(02.09.08)
@sofistike maymun

tabiki senin dediğin en geçerlisi nebuladan kopan parçaçıklar ve ilk olu$an gezegen güne$. konumuz o değil tabiki, ben yildizlarin yüzeyinde olu$an patlamalardan bahsediyorum.
0
05
(02.09.08)
@05, karıştırdın her şeyi :) gezegenler Güneş gibi kendi enerjilerini üretemez. bir yıldızın etrafında dönerler anca. Yalnız Güneş gezegen değil yıldızdır. hepsi için kullanacak tek bir terim arıyorsan en ideali gök cismidir. yıldızların yüzeyinde oluşan patlamalar ile canlı oluşumu arasında bir bağ yok. yaşam için en geçerli teori yaşamın kuyruklu yıldızlardan geldiğidir. bu da "diğer uzak galaksilerdeki herhangi bir gezegende niye yaşam olmasın ki?" sorusunu güçlendiriyor.
0
deckard
(02.09.08)
güneş gezegen değil.
0
insanimsi
(02.09.08)
@wikipedia'nin yalancisiyim :)
0
05
(02.09.08)
www.sabah.com.tr

gerçi vidyo var filan demiş ama sitede vidyo filan yok.
0
uz
(02.09.08)
woody allen cevaplasin bunu.

"bizden daha ileride bir medeniyet olduguna inaniyorum uzayda. ama sadece 15 dakika ilerdeler. böylece randevularina da geç kalmıyorlar." (aklimda kalani yazdim. yanlis olabilir biraz.)

bu soruya verilmis en güzel cevaptir bence.
0
hakkibulut
(02.09.08)
medyada yer alan ufo haberleri/ufo gerçeği tarzı, blur resimlerden oluşan kanıtları ciddiye almıyorum şahsen. ama bu konudaki yarıgım: niye olmasın? hakkında bilgi sahibi olmadığımız ortamlardaki yaşam koşullarını bilemeyiz. bizim öngörülerimize, gerekli olduğunu düşündüğümüz ısı koşulları falan şart olmayabilir. çok soğuk ya da sıcak gezegenlerde de yaşam olabilir. orda akıllı yaşam formları varsa onlar da 25 dereceye "ohaa o ısıda canlı mı yaşar" diyordur mesela. ufo, dünyamıza gelmeleri konusunda temel sorun ışık yılı mesafeden gelip gitmelerinin imkansızlığı. bence de mümkün görünmüyor ama adamlardaki teknolojiyi bilemeyiz. 500 yıl öncenin ibişlerine de bugünkü teknolojiyi anlatsaydınız muhahaha diye dalga geçerlerdi imkansızlığıyla. bizim ancak bilimkurgu eserlere malzeme ettiğimiz zamanda yolculuk, kara deliklerin birinden girip öbüründen çıkmak gibi mevzuları aşmış olabilir adamlar. diğer yandan nohutu düdüklüde pişirmeyi akıl edemiyor olabilirler. herşey mümkün.
0
geldiler
(02.09.08)
bikaç ay önce meksikada yoğun ufo trafiği gözlemlendi
görenler birebir meksika hava kuvvetlerinin savaş pilotlarıydı sonrasına da televizyona çıkıp uzun uzun durumu anlatıp bilinçli haraket eden hızlanıp yavaşlayan bir çeşit uçan cisimlerle yarış yaplp uçtuklarını söylediler(kişiler birebir savaş pilotu olduğu için inanılırlığı tavan yapıyor)
hemen ardından amerikada teksas da 1000lerce kişi tarafından görülen bir cisim oldu amerikada hakkında programlar yapıldı..
iki olayıda google da bulabilirsin..
bu karşılaşmalar giderek artan bir ivme ile gerçekleşiyor ve daha da artması bekkleniyormuş
bir de dünya hükümetlerinin ufo gerçeğini açıklamak için 2012 gibi bir tarihi seçtiklerinden bahsediyordu haktan akdoğan ne kadar doğru bilemiycem
0
demlikposet
(02.09.08)
biyofizik görmüş bir fizikçi olarak bu kadar büyük bir evrende dünya'dan başka bir yerde yaşamın olmayacağına ihtimal vermiyorum. ama uzak bir gezegende insan benzeri organizmalara rastlanabileceği ihtimalini de o kadar düşük buluyorum. mümkün, ama pek muhtemel değil. belki bakteri seviyesinde "uzaylılar" vardır, belki de insandan çok daha gelişmişlerdir. belki su yerine amonyak temelli bir yaşam ortamları vardır... ama bu konuda hiçbir şey bilmiyoruz.

araştırma çok ama kanıt yok, onu da ekleyeyim.
0
actionary
(02.09.08)
ciddi bir arastirma degil yalniz soylemeden edemiyciim.

kiz arkadasim astro dersi alirken bi kac sohbetimiz olmustu. o zaman biraz biraz dusundum de, samanyolu'ndan gayri birrr suru degisik degisik galaksiler varmis. bu kadar buyuk bi evrende ben sanmiyorumki 6 milyarcik insan yasasin. hatta adim gibi eminim diyebilirim. vardir abi, kesin vardir baska yerlerde yasayanlar. bence.
0
osuruklu
(02.09.08)
Biraz dini acidan yaklasinca soyle bir cevap de verilebilir:

Allah hicbirseyi bosuna yaratmamistir. Bunca evren, gezegen, galaksiler, yildizlar da elbette ki bosuna degildir, ve bu yerler uzerinde bizim henuz bilemedigimiz yasam formlari olmadigini soylemek de zor olur.
0
x daemon
(02.09.08)
geçenlerde ufo belgeseli izlemiştim. ondan sonra uzaylıların olmadığını anlamıştım :)
uzaylıların olmadığını derken, en azında bizim dünya ya uğrayanların olmadığı demek istiyorum.

belgesel de gördüğünü iddia edenler, zaten tipte bir kere kaybediyorlar. davranışlarından, bakışlarından belli. deli bunlar :) ama akıllısı da var! ama onlarda şurada gördüm, burada fotoğraflarını gördüm. beni 3 kez kaçırdılar, bayıttıp incelemeler yaptılar. üstümde deney yaptılar v.b. şeyler diyor.

gördüğünü iddia eden kişiler bilerek yalan söylüyorlar demiyorum! bir şekilde kendilerinide ufo gördüğüne inandırmışlar. belgeselin adı "ufo gerçeği" izlerseniz ne demek istediği anlarsınız.

uzaylılar var mı yok mu bilmiyorum. bişeyler varsa bile bizim yakınlarımızda olmadığı kesin.
0
sql
(02.09.08)
dünya'ya uğramıyor olabilirler ama başka gezegenlerde dünya'daki yaşamdan daha gelişmiş veya gelişmemiş hayat olduğuna bahse girerim
0
kokomichu
(02.09.08)
yıllar önce yaşadığım bir olayı anlatıyım belki faydası olur. liseyi eskişehirde okurken gerçekleşmişti. bilen bilir eskişehir'de hava üssü vardır. benim okulumdan her ne kadar kalkış pisti gözükmesede kalktıktan hemen sonra tüm uçakları görebiliyorduk. bahar aylarıydı, gökyüzünde tek bir bulut bile yokken tam olarak pistin üstüne denk gelen yerde ufak bir bulut vardı ve altında da iki tane beyaz yuvarlak cisim. bir süre sonra bu cisimler bulutun içine girerek kayboldular. söylemek istediğim asıl kısımsa o sırada sınıfta milli güvenlik dersi hocası vardı ve kendisi yüzbaşı pilottu. tüm sınıfla beraber oda farketmişti bunları ve söylediği tek bir şey vardı, " bu cisimler bize ait değil, hergün uçuyorum ama daha önce böyle bir şey görmedim. meteoroloji balonuda değiller(ki bence de zaten bu imkansız çünkü nerdeyse bir ders süresi boyunca orada duruyorlardı), sanırım ufo gördük." daha sonra bu konuyla ilgili tek bir kelime dahi etmedi. ya başka dünyaya ait canlıların araçlarıydı ya da bizim bilmediğimiz bir teknolojiye ait araçlar.
0
turunun son ornegi
(02.09.08)
uzay ortamına dayanabilen tek hücreli canlılar mevcut dünyaya hayatı da bunların getirildiği düşünülüyor hatta adı artu mu arti mi öyle bir şeydi unuttum şimdi ama yani dünya dışında hayat garanti var zeki hayat formları varmıdır bilemem ama abuk subuk şeyler görülüyor her gece göklerde olabilir yani
0
yuto
(02.09.08)
(2)

üniversite kayıt 2

imparatorolmayikolaymisandin
1-üni ye kayıt olmaya karar verdim kayıt olduktan sonra dondurmaya çalışcam eğer dondurunca öğrenci belgesi alamıyoruz herhalde bide benım 2-gecen seneden aöf de kaydım var kasım da harcım ı yatırınca aktif olucakmış bir mahsur u olur mu aöf e giderken bırakıp üni ye gecebilirmiyim ?
1-üni ye kayıt olmaya karar verdim kayıt olduktan sonra dondurmaya çalışcam eğer dondurunca öğrenci belgesi alamıyoruz herhalde bide benım
2-gecen seneden aöf de kaydım var kasım da harcım ı yatırınca aktif olucakmış bir mahsur u olur mu aöf e giderken bırakıp üni ye gecebilirmiyim ?
0
imparatorolmayikolaymisandin
(01.09.08)
1- kaydını ol ertesi gün öğrenci belgesine başvur..
3.gün dondurma dilekçesi var
2-mahsuru asla yok
0
demlikposet
(01.09.08)
AOF kontenjan siniri olan bir fakulte olmadigi icin baska okula kaydolmana engel teskil etmiyor.
0
vita vinum est
(01.09.08)
(18)

50 milyar ile iş kurulur mu?

demlikposet
50milyar civarı nakit olduğunu farzedelim iş yapmak istiyorsunuz ne iş yapardınız?büyük para da değil bu para ile iş yapılabilir mi demeli aslındarepo faiz ithalat var mı fikri olan
50milyar civarı nakit olduğunu farzedelim iş yapmak istiyorsunuz ne iş yapardınız?

büyük para da değil bu para ile iş yapılabilir mi demeli aslında

repo faiz ithalat var mı fikri olan
0
demlikposet
(01.09.08)
gumruk musavirligi
patent isleri bi de.
0
bryan fury
(01.09.08)
-kafe { dekorasyonu malzemeleri çatali bicaği tutacaği varsa en fazla 25-30 bin ytl. ekstrasi ile en fazla 34-35 e patlar }
-internet kafe { tavsiye etmiyorum öldü bu iş }
-ne alirsan bi milyoncu { ne alirsan 25,30 ykr den doldurursan dükkana 10 bin ytl lik mal 2-3 te tutsa en fazla dekorasyonu güzel i$ ama devri kapandi artik. }
-tekstil mağazasi { 15-20 bin ytl lik mal alip 5 bin ytl dekorasyonla güzel bir yer açabilirsin, isteklerine bağli deği$ir tabiki }
-berber { yeteneğin veya ilgin varsa bu i$i yap derim deli para var. tabi mahalle arasinda 3 ytl e sac kesenlerden değil. solaryumlu lüks bir yer 50 bin e patlar sana }
-telefon-telekomikasyon i$i yapamazsin o paraya.
-in$aat sektoru olmaz.
-araba kiralayabilirsin, 2 araç alip ofis kurabilirsin. ihtiyacin olan $ey internet bağlantili bir bilgisayar ve araçlara kuracağin mobil sistemi bir çok tanidiğim var bu $ekilde tek araba ile yola ciktilar ve i$i yava$ca geli$tirdiler.
....

aklimdakiler bukadar.
0
05
(01.09.08)
hangi memleket/şehir ?
0
marmara34
(01.09.08)
istanbuldaysan ve yurtdışı bağlantın varsa call center olabilir, bok gibi para var ama 50bin yetmez, 1 ya da 2 ortak daha alıp sermayeyi tamamlayabilirsin.
0
marmara34
(01.09.08)
pek tabi bir çok iş kurulabilir ama tecrübeniz olmayan bir işte para kazanabilmek zordur. demem odur ki sırf sermayeniz yetiyor diye bir işe girişmeyin. bu benimki pek cevap olmadı sorunuza ama neyse.
0
uz
(01.09.08)
gloria jeans franchise'ı olabiliyorsun bildiğim.
0
sui
(01.09.08)
güzel bir semtte, turizm/seyehat acentesi kurabilirsin, paket turlar vs. satarsın aracı olarak büyük firmalarınkini. uçak bileti vs. de satılı, kar marjı 10-20% (miş). hac ve umre de satarsan süper para, işi öğrenince geliştirilir, mesela bir arkadaş çalıştığı acentenin sadece pasaport ve vize takibinden ayda 10bin ytl ye vurduğunu söylüyor.
0
marmara34
(01.09.08)
turizm acenteleri kı$ın i$ yapmiyor pek { metro, ulusoy vs. }
günlük en baba 3bin ytl ile kapatiyorlar ki buda 250-300 ytl kar anlami ta$ir. bir arkada$m az diye yakiniyordu ama bilemeyeceğim.
0
05
(01.09.08)
abicim o kadarcık parayla ancak bildiğin bir işi yapabilirsin. ya da gerçekten risk almayı seven bir bünyen vardır, denersin.

ya da yapmak istediğin işle ilgili işten "çok iyi anlayan" ama parası olmayan ya da azcık parası olan birisine biraz hisse verip, maaş bağlarsın. eğer kafe, restoran vs. birşeyler düşünüyorsan biraz daha para koyup franchising almak mantıklı olabilir. onlar hem sana yetişmiş eleman sağlıyor, hem fizibilite çalışmalarını yapıyor, hem de nispeten daha az riskli bir yatırım yapmış oluyorsun.

repo ve faiz artık eskisi kadar karlı değil. sana net kazandıracağı rakam şu konjonkturde en fazla %5-6

bu buhranlardan zamanında bir kaç kez geçmiş, farklı sektörlerde bir kaç işe girip, bırakmış birisi olarak kimseye güvenme derim. ne iş yapabileceğini yine en iyi sen bilirsin. ve yapacağın iş yine bildiğin, şu zamana kadar yaptığın bir iş olur bana sorarsan.
0
babatema
(01.09.08)
olay cok basıt..alırsın pesın paranı gıdersın ıstanbula.sana bı yer soyleyım oraya gırersın.alırsın ordan abercrombie tshirtleri.tanesı 9 liraya.gittigidiyora koyarsın.en düşük 25 e cok rahat satarsın..

hoca harbı 50 bin liran varsa pesın para manyak bi iş biliyorum onu yapalım.yuzde 300 kafadan karın var.. :)
0
isott
(01.09.08)
@marmara34
izmirdeyim ben
0
🌸demlikposet
(01.09.08)
ya bizim zamanımızda kuruyemişçi açılırdı şöyle işlek bir caddeden. kesin para getirirdi. işlek cadde demişken böyle yerlerde dükkan açma niyetindeyseniz eğer hayvani hava paraları ödemek de gerekebildiğinin farkında olunuz efem.
0
zbam
(01.09.08)
gözlük işine girebilirsin. son zamanlarda 2 arkadaşım bu işe girdi biri konakta diğeri alsancak-kahramanlarda. $öleki toptancıdan gözlükleri aldıktan 3-4 ay sonra malların ilk taksitlerini ödediler. bu süre zarfında ellerine sattıkları gözlükten bir miktar para geçmişti zaten. ayrıca ssk ya baş vurduktan 3 ay sonrada sattığın ssk gözlüklerinin paralarını almaya başlıyorsun. ilk etapta daha orta düzey çerçeve ve camlarla işe başlarsın biraz para kazanınca rayban olayına falanda girersin. sora gelsin paralar gelsin paralar.
0
burky
(01.09.08)
@burky, gozluk isine girilmesi icin optisyenlik diplomasi alinmasi gerekiyor 2004 yilindan beri. arkadaslarin nasil oluyor da pattadanak dukkan aciyorlar?

@marmara34, turizm acentasi olabilmek icin de en azindan turizm rehberi unvanina sahip olunmalidir. senin arkadaslarin bu nitelige vakir mifir?

evet bu iki durum kafami karistirdi...
0
egotm
(01.09.08)
@egotm
ben turizm rehberiyim ztn

sözün özü turizm bildiğim ve şu aşamada para yatırmayı düşünmediğim bir sektör
0
🌸demlikposet
(01.09.08)
iddaa bayisi de açabilirsin, bayi açma şartları www.iddaa.com da yazıyor olcak.
0
baldur2
(01.09.08)
pizza pizza şubesi derdim ama izmirde artık iş yapacak yerlerin hepsinde açıldı ve 100000 ytl ortak ister

şöyle bir şey de olabilir. 42000 ytl ile fındık al. sahibinden alırsan şu an tüccar fiyatları 2,7 2,8 ytl/kg civarında. 3 ytl'ye her türlü alırsın. izmire transferi de 1.5 milyar falan olur. bir depoya göm malı. kirayla falan uğraşma bu işi yapan bir şirketle anlaş. 4 ay sonra hemen hemen her yere 6 liradan satabiliyor olacaksın. masrafları saymaz isek 1 e 2 gibi tatlı bir oranı var.
0
tai
(01.09.08)
@egotm aylık 450 lirayı bastırıyosun adama. optisyen olan adam diplomasını kiralıyor sana. farkındasındır belki burası türkiye :)
0
burky
(01.09.08)
(16)

surukleyici romanlar tavsiyesi

charm
boyle basladin mi bi solukta bitecek romanlar okumak istiyorum. piyasada bilinenlerin cogunu okudum.boyle kiyida kosede kalmis, bildiginiz romanlar varsa tavsiye ediverseniz ya.turkce/ingilizce fark etmez.
boyle basladin mi bi solukta bitecek romanlar okumak istiyorum. piyasada bilinenlerin cogunu okudum.

boyle kiyida kosede kalmis, bildiginiz romanlar varsa tavsiye ediverseniz ya.

turkce/ingilizce fark etmez.
0
charm
(30.08.08)
celil oker'in kitaplarını tavsiye ederim.
0
duk leto
(30.08.08)
(bkz: cenk kayakuş) - (bkz: av)
0
henry gale
(30.08.08)
jeffery deaver'in tas maymunu gayet guzel ve heyecanli. bir de nicci french'in memory game kitabi var, o da iyidir.
0
fluobio
(30.08.08)
Oya Baydar - Sıcak Külleri Kaldı (sürükleyiciydi diye hatırlıyorum)

David Morrell - Taşların Kardeşliği (elinde olan varsa mesaj atsın hatta)
0
colonizer
(30.08.08)
robin cook - vector
0
deckard
(30.08.08)
adam fawer - olasılıksız
0
demlikposet
(31.08.08)
Jean Paul Sartre - Akil Cagi ( Ozgurluk Yollari uclemesinin ilk kitabi)

belli bir konu var denilemez, ama bir kac kisinin 3 gunluk hayatlarinda, daha dogrusu matthieu DeLarue da bir seyler buluyor insan)
0
no christ requiress
(31.08.08)
olasılıksız pek iyidir bu konuda, okumadıysan tabii..
0
thefalloftekin
(31.08.08)
AMAT
0
balikci filozof
(31.08.08)
tess gerritsen teyzenin dedektif rizolli maceraları vardır, lawrence block un da bernie rhodenbarr hikayeleri iyidir.
0
kara kadife
(31.08.08)
durum serserisi
(31.08.08)
eğer lost seviyorsanız ve izliyorsanız
watership tepesi diye bir kitap var. lost'a esin kaynağı olduğu söyleniyor.
0
parantez
(31.08.08)
trevanian - shibumi
0
dis kapinin mandali
(31.08.08)
agatha christie serisi
0
annem bana kiz bul evlen dedi
(31.08.08)
sidney sheldon'i hayatinda hic kitap okumayan kuzenim bile cok sevdi iki gunde bitirdi, edebi kitaplar degil ama, bildigin boyle sonunda ne olacak kiz kurtulacak mi, o mektuplari kim gonderiyor tarzi, bence guzel yine de, insan arada bir suru tuhaf sey ogreniyor
0
okuryazar
(31.08.08)
sabahattin ali kitapları bir solukta okunur.
sezgin kaymaz'ınkileri de siddetle tavsiye ederim.
0
avifa
(31.08.08)
(13)

acil ishal vak'ası

raskolnikovvari
iki gündür devam etmekte olan ishale iyiş gelecek bir hap arıyorum.diyet fayda etmedi.doktora gitmekte öyle.klasik şeyleri söyledi.yok mudur içince zırt diye kesicek kimyasallar?
iki gündür devam etmekte olan ishale iyiş gelecek bir hap arıyorum.diyet fayda etmedi.doktora gitmekte öyle.klasik şeyleri söyledi.yok mudur içince zırt diye kesicek kimyasallar?
0
raskolnikovvari
(30.08.08)
şimdi söyle, o ishal zırt diye geçerse, barsakta problem yaratan bakteri vb transit zamanı uzadığı için seninle daha çok beraber olur, işin sonunda gene ilacın etki göstermeyeceği duruma dönersin.

diyeti salla, ağır şeyler yeme sadece, patatese pirince dayanmanın anlamı yok, bolll su, bol meyve, maden suyu filan da olur, tuzlu ye bir de:)
0
kara kadife
(30.08.08)
Doktora gitmek fayda etmedi demeyin. Tedaviniz hala devam ediyor. Tekrar gidip, durumunuzun değişmediğini söyleyin. Tedavinizi ona göre şekillendirsin. ishal ciddi bir hastalıktır.

Bende de aynı sey olmustu besin zehirlenmesi sonrasında. Bir hafta patates püresi, pirinç lapası yedim, ilaç kullandım ama fayda etmedi. Tekrar doktora gittim, bir kerede 4-5 tablet birden yutulan bir hap yazdı. 1 günde geçti. İlacın adını vermiyorum, tekrar doktora gidin, ihmal etmeyin.
0
neronas
(30.08.08)
bi kaç kaşık kahve ye çok faydası oluyor.
0
temasettin
(30.08.08)
eğer mikrobik bir ishal ise, onu kesecek bir ilaç almamalısın. doktorun antibiyotik falan verdiyse durum böyledir muhtemelen, yediğine dikkat edip antibiyotiğini alacaksın.

Eğer böyle bir durum söz konusu değilse reflor falan gibi bişey kullanabilirsin, yan etkisiz doğal özlü bir şeydir.
0
kurukafa
(30.08.08)
cola içebilirsin ya da bir çorba kaşığı türk kahvesinin üstüne biraz limon damlatıp yiyebilirsin. türk kahvesi kuru olmalı hatırlatmak gibi olmasın.
0
teritori
(30.08.08)
ercefuryl hep işime yaramıştır.
0
prodeq
(30.08.08)
ben de ercefuryl derim, hem işe yarar hem de fiyatı çok makuldür.
0
think martini
(30.08.08)
anlatılanın aksine bolbol su içmeniz gerektiğini unutmayın..
vücut kaybettiği suyu almalı
0
demlikposet
(31.08.08)
ne kadar sağlıklı olup olmadıgını bilmiyorum ve ben nerden duydum onu da hatırlamıyorum ama, bir bardak sade gazozun içine bir aspirin atılıp içilmesi genelde faydalı oluyor, ben denemiştim vaktiyle, işe yarıyor.
0
light beam
(31.08.08)
streptomagma

10 elmanin pektini (pektin bu afedersin boka kivamini veren lif oluyor) 1 hapta birlesmis vaziyette.

ayrica istesen de doz asamazsin, yemeklerden önce 2-3 tane cigne gecer.

ama unutma ishal durumu vücudun kendini savunma mekanizmalarindan biridir, cok da oynamamak lazim.
0
the man who hears deepest inquisitions
(31.08.08)
burada yazılmış olanların hemen hemen hepsi denenmiş ve işe yaramış tedavi yöntemleri olduğndan bunların hepsini birden uygulamaya kalkma. 2 gün sonra kabızla ilgili başlık açarsın. kendimden biliyorum.
0
tai
(31.08.08)
bir avuç çayı yutunuz.iki avuç yutarsanız kabız eder, bir avuç yeterli.bu kadar ...
0
elcikpower
(02.09.08)
duyuru çok eski de belki aramaya inananlar olursa diye yazıyorum metospasmyl ( yazılışını bilmiyorum) çok iyi geliyor ishale. ama yukarıda dendiği gibi mikrobk durumlarda ilaç alınmamalı.
0
konserve misir
(27.06.11)
(18)

Masaüstü yerine geçecek dizüstü bilgisayar tavsiyesi

robin
Şimdi, ben masaüstümün gürültüsünden, elektrik sarfiyatından ve çok yer kaplamasından illallah dedim ve dizüstü bilgisayarların hem özellikler, hem de fiyat açısından makul seviyelere gelmiş olmasını göz önünde bulundararak evde sürekli kullanım için dizüstüye geçmeye niyetlendim. Bu bağlamda şu öze
Şimdi, ben masaüstümün gürültüsünden, elektrik sarfiyatından ve çok yer kaplamasından illallah dedim ve dizüstü bilgisayarların hem özellikler, hem de fiyat açısından makul seviyelere gelmiş olmasını göz önünde bulundararak evde sürekli kullanım için dizüstüye geçmeye niyetlendim. Bu bağlamda şu özelliklere sahip bir bilgisayar aramaktayım:
* 2-3 sene götürebilmesi için düzgün bir Core Duo işlemci (T8, T9, veya P8 serisi)
* 15.4" ekran
* Sorunsuz 7/24 açık kalabilmesi
* HDMI çıkışı
* Arada bir de olsa oyun oynayan bir adam olduğum için düzgün bir ATI veya NVIDIA ekran kartı
* En fazla 1400 $ fiyat
* Bonus/world/axess'e 12 taksitle satılması

Nette biraz bakındım ve bu özellikleri bir araya getiren bir HP Pavilion buldum.
www.teknosa.com

Teknosa'nın ne mal olduğunu elbette biliyorum fakat bu model bir tek orada var gördüğüm kadarıyla.
Bu özellikleri haiz başka önerebileceğiniz marka/modeller var mı?
0
robin
(30.08.08)
msi'ın hakkında iyi yorumlar duymuştum ama yeterli fazlalıkta duymadım,birileri bilgilendirirse güzel olur hatta.Ama fiyatları çok uygun ve datron gibi değildir gibi geliyor.Kaç yıllık bilgisayar markası.

www.hepsiburada.com
biraz tipsiz gibi :) ve amd ama çok uygun fiyat

www.hepsiburada.com
bu daha uygun fiyat,intel ama hdmi yok.

bir de monster düşünebilirsiniz.
0
natnan
(30.08.08)
iki sene önce aldığım hp pavilion abartmıyorum 1,5 senedir çalışıyordur. hergün istisnasız bu bilgisayar 12 saat üzerinde açık kalıyor. daha hiç bir problem yaşamadım, yenisini alacak olsam ben yine hp tercih ederim. masaüstü gibi bilgisayar diyosan bence hp.
0
leontes
(30.08.08)
asus'un f3 serisine göz atmanı öneririm robin, muhtemelen i$ini görecek bir model çıkacaktır, ben eski bir modelini kullanmama rağmen, hemen hemen istediğin özellikleri kullanabiliyorum. sanırım en son assert h asus'un bu modelini alıp, memnuniyetini belirtmişti.
0
oligomer
(30.08.08)
@oligomer evet o serinin fiyat/performans oranı iyi görünüyor, ama #13542050 pek içimi açmadı.
0
🌸robin
(30.08.08)
dell xps lere bak bi derim. sonra da asus ya da monster lara.
0
bryan fury
(30.08.08)
@bryan fury dell xps'in t8 ve t9 işlemcili modelleri maalesef 1800-1900 dolarlarda geziniyor. Beni fazlasıyla aşan bir meblağ bu.
Monster ne ya?
0
🌸robin
(30.08.08)
10 aydır Asus F3SC-180 kullanıyorum, en uzun dvd yazma süresi 15 dakika 4x le yazıyordum biraz da dandirik bir dvd idi, 8x ile yazdıklarım genelde 8-9 dakika sürüyor ve şu ana kadar neredeyse 250 dvd yazmışımdır hala sorunsuz çalışıyor dvd-writer, hem tasarımı hem kasası şu ana kadar gördüğüm en sağlam ve en güzel laptop kasalarından biri diğer marka kullanan ve gören arkadaşlarım da hayran kalıyor, şu ana kadar ne çatlama ne bir şey olmadı. Neredeyse 10 aydır 7/24 açık ve performansında bir düşüş yok(tabi aldığım gün Xp kurduğum için bu bahsettiğim performans Xp üzerinden, Vista performansına bir şey diyemem). Bir arkadaşıma da 6 ay önce F3SC-220 modelini aldık 2.2. ghz işlemcili olan, o da gayet memnun kullanıyor, ekran kartı da çok güzel. Ben bu laptop'ı sahnede canlı performans sırasında kullanıyorum bana mısın demiyor, gürültü desen yok, fan sesi desen yok gibi(genelde soğutucu ile kullanıyorum kapadığımda bilgisayar çalışıyor mu çalışmıyor mu belli değil), kısaca şu anda fiyat/performans olarak en uygun laptop olmayı sürdürüyor benim gözümde F3SC serisi. Tabii yine karar sizin:)
0
she runs away
(30.08.08)
@she runs away, Asus F3SC serisi genelde yerini yeni F3SG serisine bırakmış gibi görünüyor. bu seride T7 yerine T8 serisinden bir işlemci var ama bu sefer de Geforce 9300 gibi nispeten düşük performanslı bir ekran kartı koymuşlar. O kart bildiğim kadarıyla hız olarak 8600'ün gerisinde kalıyor ve 2 sene sonra çıkacak bir oyunu düzgün performansla oynatabileceğinden ciddi kuşkuluyum.
0
🌸robin
(30.08.08)
Şu anda hangi laptop'ı alsanız ben 2 sene sonra çıkabilecek bir oyunu çalıştırabileceğinden kuşkuluyum:)
0
she runs away
(30.08.08)
@she runs away, o kadar uzun boylu değil. elbette 2 sene sonra bir oyunu yüksek detayda akıcı oynamak gibi hayallerim yok, fakat iki model varsa ve bunlardan biri düşük detayda, diğeri orta detayda oynayabilmeme yetecek ekran kartına sahipse elbette ikincisini seçerim :)
0
🌸robin
(30.08.08)
robin: hocam aldığın vakit model ve varsa linki verirsen sevinirim, biz de bir tane almayı düşünüyoruz hemen hemen bu özelliklerde.
0
marmara34
(30.08.08)
www.exa.com.tr

yeni cikti ama kalitesini bilmiyorum
bir de dizustunun normal bilgisayardan daha az elektrik tukettigini nerden ogrendin?
bir de dizustune hoparlor seti,mouse vs baglayacaksan ne anladik?
0
algoritma
(30.08.08)
@algoritma
Dizüstüler prize bağlanmadan (da) çalışabilmeleri gerektiği için elektrik kullanımı bakımından daha tutumlu bileşenlerle üretilirler. Bu en çok gücü ceken bileşen olan işlemci için özellikle geçerlidir. Elekrik tüketimi bilgisayardan bilgisayara çok değişir, fakat ortalama bir dizüstü her zaman benzer bileşenlere sahip bir masaüstü bilgisayardan daha az elektrik tüketir.
Dizüstünü harici klavye fare bağlayarak kullanmama gelince,
a) evinden çalışan bir insanım ve mekan değiştirmek istediğim zaman masaüstünü klavye ve fare ile beraber bile olsa rahatça götürebilirim (ki şimdiki dizüstümle bunu sürekli balkon-salon arasında yapıyorum zaten) fakat masaüstü bilgisayarla evin içinde dahi yerinizi ha deyince değiştiremezsiniz.
b) Bilmem dikkatinizi çekti mi, dizüstü bilgisayar klavye ve fare eklentisiyle bile masaüstüne göre çok daha az yer kaplıyor.
c) Çevirmenim, sürekli olarak yazmam gerekiyor ve bir dizüstü bilgisayar ne kadar az ısınırsa ısınsın aralıksız yazmak bir süre sonra eziyete dönüşüyor. "Hep dizüstü ile çalışıyorum, rahatsız değilim" diyen varsa basılı uzun bir belge alıp aralıksız bilgisayara geçirmesini öneriyorum, bakalım aynı rahatlığı devam edecek mi?
0
🌸robin
(30.08.08)
www.hepsiburada.com
oyun konusunda monster'ın gayet başarılı olduğunu okumuştum. sanırım oyungezerdi okuduğum yer.

hatta bir monster'da CoD4 oynamıştım ve çok çok başarılı bir performans almıştım. bu model miydi onu bilmiyorum ama.
0
teritori
(30.08.08)
hepsiburada'da şu seçimlerle arama yapınca bi ton model çıkıyo :)

Seçimleriniz
İşlemci Tipi : Intel Core 2 Duo
Seçimi Kaldır

Ekran Boyutu : 15" - 15.9"
Seçimi Kaldır

Ekran Kartı Tipi : Orta Seviyeli Harici Ekran Kartlı
Seçimi Kaldır

Fiyat Aralığı : 1000 YTL - 1999 YTL
Seçimi Kaldır
0
hububrad
(30.08.08)
madem ceviri icin kullanican ne gerek var o modellere?zaten dizustunde oyun oynamak bi dert!yap bi adam gibi masaustu bi de netbook cak yanina,oh mis gibi.
0
algoritma
(31.08.08)
Robin, fujitsu siemens marka bir şey alma da ne alırsan al. Kağıt üzerinde özellikleri ve fiyatları çok çekici gelebiliyor. Ancak ben ciddi sıkıntı çektim fujitsu'dan. ÜStelik işyerinde fujitsu kullanan bir çok arkadaşım da irili ufaklı sorunlar yaşadılar kendi fujitsular ile. (bkz: fujitsu siemens/@akıncıbeyi)

Şu and HP marka bir dizüstü kullanıyorum. Çok güçlü bir makine değil ama hiç teklemedi. Çok kasmayan oyunları da oynatıyorç (Özellikler kısıldığında C&C3 gibi.) 1400 dolara ortanın üzerinde bir HP dizüstü bulabilirsin. Ekran kartı nvidia 8400 veya ati 2400 ise uzak dur. Nvidia 8600 veya ati 2600 serisi ise alınabilir. Tavsiyem 8600gs olacaktır. Muhteşem bir kart değil ama sorunsuz Counter Strike Source falan çalıştırabilir.

Elbette nvidia 9000 serisi veya ati 3000 serisi ekran kartı olan bir makine bulabilirsen o fiyat aralığında güzel olacaktır.
0
akincibeyi
(31.08.08)
macbook ya da macbook pro getirtsen bi arkadaşına
0
demlikposet
(31.08.08)
(8)

Askerlik Tecil Yurtdışı Çalışma

ermanen
Yeni mezun olup da yurtdışına çalışmaya gidince askerlik tecili otomatik oluyor mu, mezun olduktan sonra belli bir süre otomatik tecil var mı? Ne zaman ve nasıl tecil ettirmek gerekir, yurtdışındaki konsolosluktan da yapılıyor sanırım..
Yeni mezun olup da yurtdışına çalışmaya gidince askerlik tecili otomatik oluyor mu, mezun olduktan sonra belli bir süre otomatik tecil var mı? Ne zaman ve nasıl tecil ettirmek gerekir, yurtdışındaki konsolosluktan da yapılıyor sanırım..
0
ermanen
(17.08.08)
otomatik olmuyor, askeri şubeye gidip tecil ettirmeniz lazım, muayne hala var evet.
0
kokomichu
(17.08.08)
peki mezun olup açıköğretime kayıt yaptırıcak olsak arada genede muayene gerekiyor mu?

açık öğretime kaydolur muayeneye girmeden çıkar yurt dışına(uyanık köfte)
0
demlikposet
(17.08.08)
Yurtdışı çalışma vizesini göstersem yeterli olur mu?

Gitmeme kısa süre varsa yine de muayene olur muyum, muayene de neler yapıyorlar?
0
🌸ermanen
(17.08.08)
ermanen, çalışma iznin ile gideceğin ülkede konsoloslukta bir günde tecili yaparsın.
ancak, yeni mezun olduğundan 2 senelik tecil hakkın var ve eğer yurtdışında tecilin 1 sene olacaksa (çalışma izni süresine göre) türkiye'de tecil daha mantıklı gibi görünüyor.
0
marmara34
(17.08.08)
İleride dövizli de olsa normal de olsa askere gideceğiniz zaman muayene olacaksınız zaten. Yurt dışında bu iş çok daha zahmetli ve pahalı oluyor. Dolayısıyla mezun olduktan sonra ve yurt dışına çıkmadan önce askerlik şubenize gidip tecilinizi ve son yoklamanızı yaptırın. Muayene için sizi yönlendirdikleri askeri hastaneye gidiyorsunuz. Orada da bir rahatsızlığınız var mı, ameliyat oldunuz mu falan diye soruyorlar o kadar. Hiçbir şey yaptıkları yok.

Yurt dışında çalışmaya başladığınızda da vizeniz ve çalıştığınızı gösteren belgelerle birlikte size en yakın Türkiye konsolosluğuna gidiyorsunuz, vizenizin durumuna göre 6 ay-2 yıl gibi bir süreliğine askerliğinizi erteliyorlar. Sonraki ertelemeleri de yine aynı şekilde yapıyorsunuz. 3 yıl yurt dışında çalıştıktan sonra dövizli askerlik için başvurabilirsiniz. Dilerseniz normal askerlik de yapabilirsiniz tabi.

Bir de yurt dışında konsolosluktan tecil yaptırmadan çalıştığınız günleri dövizli askerlik için saydıramıyorsunuz. Onun için daha vaktiniz olsa da çalışmaya başladığınızda ilk iş konsolosluğa gidip yurtdışı tecilinizi yaptırın.
0
386 dx
(17.08.08)
Şimdi hem yurtiçinde hem yurtdışında mı gidim? Yurtiçinde tecil ettirirsem ,yurtdışında bir daha mı ettirecem?
Yurtiçinde tecile giderken de vizemi ve çalışma belgelerini götürmeme gerek var mı?

edit: Bir de sadece tecil yaptırmayacağım mı, son yoklama da mı yaptıracağım illa? Verem belgesi falan filan istiyor...
0
🌸ermanen
(17.08.08)
nasıl bir olay su askerlik! daha gitmeden rezillik baslatıyorlar! 10 saat sıra bekledim ve işlemimi yapmadılar. cunku resimlerim sakallıymıs! fakat ne bana yolladıkları dilekcelerinde yazıyordu boyle bir durum ne de orda bulundugum 10 saat icerisinde belirttiler! sac ve sakalı uzun olana muayene yapmazlarmıs! yarn gidip bir daha deneyecem sansımı! eger yapmazlarsa asker kacagıyım beni yakalayın diyecem! o zaman da iceri alacaklar mı merak ediyorum!


of lan!




sonrada okuyunca soruyla bi alakası yokmus ama içimi döktüm biraz:)
0
unoktad
(17.08.08)
mezun olduktan sonra acikogretim lisans programlarina baslasaniz fayda etmez zaten, yuksek lisans yapmaniz lazim.

muaynede de donuna kadar soyup boyuna kilona bakiyolar, bi de evet hastalik cikik var mi diye soruyolar.
0
kokomichu
(18.08.08)
(3)

bu pcnin hali ne böyle?

kazakesnekbankasi
bilgisayarımı üç dört gündür açmıyordum. bugün açtığım anda her yerden bir şeyler fırlamaya başladı. 2008 windows antivirüs bilmemnesi 2324532335 tane spy,trojan vs. buluyor. sildim tekrardan yüklendi. acaba reklam mı yapıyor kendi çapında, amacı ne? bir de bu salak çalıştığında duvar kağıdım mavi o
bilgisayarımı üç dört gündür açmıyordum. bugün açtığım anda her yerden bir şeyler fırlamaya başladı. 2008 windows antivirüs bilmemnesi 2324532335 tane spy,trojan vs. buluyor. sildim tekrardan yüklendi. acaba reklam mı yapıyor kendi çapında, amacı ne? bir de bu salak çalıştığında duvar kağıdım mavi oluyor. nasıl halledeceğim bu durumu?
0
kazakesnekbankasi
(17.08.08)
Bahsettiğin şey windows antivirüs 2008 ise virüsün kendisi o zaten :) Üstelik öyle kolay kolay da kaldırılmıyor :) Allah yardımcın olsun.
0
ataturkiye
(17.08.08)
siri.geekstogo.com
$urdaki SmitfraudFix programini indirip aşağıdaki talimatlara uyup çalıştırıyorsun buna takiben
fileforum.betanews.com adresindeki programi da indiriyoruz, uyacağınız talimatlar tam olarak
doctus.org
adresinde..
0
kr4z33
(17.08.08)
bu kadar çok şey varsa zor da kaldırılıyor diyorlar..
kurtarabildğin kadar önemli belgeni kurtarıp format kesin ve en temiz çözüm bence
0
demlikposet
(17.08.08)
(4)

9 eylül makine mühendisliği

kalem
Acaba burası hala bornovada mı? Tınaztepe'ye taşınacak diye duydum, taşındı mı acaba? Teşekkürler.
Acaba burası hala bornovada mı? Tınaztepe'ye taşınacak diye duydum, taşındı mı acaba? Teşekkürler.
0
kalem
(17.08.08)
mak müh 9eylülün ege ünideki tek bölümüydü ve sanırım henüz taşınmadı ama eli kulağındadır yani girersen muhtemelen okulunu bornovada başlar tınaztepede bitirirsin..
0
demlikposet
(17.08.08)
ben 94 te girmistim ege ye taşınacaktı. hala taşınacak. oradaki arkadslarin söyledigine göre daha bir kac senesi var. sen hesaplarini bornova ya göre yap bence. o hocalarda o rahat oldukca tinaztepe ye zor gider o bölüm.
0
atmacaged
(17.08.08)
ta$inmadi. ta$inmasi da mumkun degil. guvenle okuyunuz.
0
jack o lantern
(17.08.08)
taşınmadı. 2 seneye taşınır...
0
theunforguven
(17.08.08)
(3)

adet görenek alışkanlıklarla ilgili kaynak

demlikposet
adetlerimiz alışkanlıklarımızın veya değişlerin değişik milletlerde kaynağına dair araştırmaların pop bir dille anlatıldığı bir kaynak var mı?misal tükürme desin:tükürme toplumların hayatında nasıl var işte araplar sokaklara tükürür develerden gördüğü düşünülür kuzeye çıkıldıkça tükürme riski azalır
adetlerimiz alışkanlıklarımızın veya değişlerin değişik milletlerde kaynağına dair araştırmaların pop bir dille anlatıldığı bir kaynak var mı?

misal
tükürme desin:
tükürme toplumların hayatında nasıl var işte araplar sokaklara tükürür develerden gördüğü düşünülür kuzeye çıkıldıkça tükürme riski azalır amerikada ayıptır


el sıkışma:

avrupada böyle güneyde böyle
guantanamoda yaparan gay sanarlar niye bilmoruz


veya deyişler uğurlar at nalı vesaire

böyle bir derleme arıyorum bi buldur be sözlük
0
demlikposet
(17.08.08)
kudret emiroğlu, gündelik hayatımızın tarihi ilaç olur sanırım. çok pahalı da değildi ben aldığım zamanlarda.
0
tannhauser
(17.08.08)
başka bu tarz kitaplar tavsiye eden var mı peki?
0
🌸demlikposet
(17.08.08)
tamer koruganın lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi isimli seri kitapları da bu konuda bilgi içerir.

osmanlı adet merasim ve tabirleri isimli aziz bey'e ait eser de sipesifik olarak bu konuyla ilgilenir, günümüzdeki bir çok geleneğin 19. yy'deki uygulamasını görebilirsiniz.

yky'nin yayınlamakta olduğu bir dizi var, özel hayatın tarihi isimli. onda da avrupa hayatının evrimini görebilirsiniz.

sonra donna rosenberg'in dünya mitolojisi'ni okursanız, aslında sorduğunuz soruyla ilgili olmamasına rağmen, bittiğinde bir çok sorunuza cevap bulmuş olduğunuzu göreceksiniz. yalnız bu son kitap daha çok inanışla ilgili konular için gerekli.

şimdilik aklıma gelenler bunlar. evim güzel evim'e döndüğümde kütüphanemi karıştırırım biraz daha.

hah bir de çivi yazılarından çıkan şeylerin tarihi var. yazarını unutmuşum.
0
tannhauser
(17.08.08)
(7)

altın!?

reeper redeemer
altın fiyatları aldı başını gidiyor aşağı doğru, hep kazandırır dedikleri altın daha ne kadar düşer sizce.. almalı mı, eldekini satmalı mı, beklemeli mi? ne yapmalı?
altın fiyatları aldı başını gidiyor aşağı doğru, hep kazandırır dedikleri altın daha ne kadar düşer sizce.. almalı mı, eldekini satmalı mı, beklemeli mi? ne yapmalı?
0
reeper redeemer
(16.08.08)
benim bildiğim savaş dönemleri altın fiyatları hep artar

savaş dönemi icin en karlı yatırım aracı derle
e güneyimizde kuzeyimizde savaş var o zaman artması lazım değil mi?
0
demlikposet
(17.08.08)
şu sıralar petrolle alakalı bir düşüştür. petrolle altın fiyatları doğru orantılıdır genelde. yakında yükselir.
0
nihilanth
(17.08.08)
altın hep kazandırır gerçeğinden şaşmayın, birikiminiz varsa hatta altına yatırım yapın, birkaç ay içinde getirisini görürsünüz.
0
raj
(17.08.08)
şunu unutmamalı ki altın her zaman türkiye'de avrupa ülkelerine göre 40 dolar falan pahalı olur.sene başından itibaren borsa resmen düşmeye başladı , büyük hisselere bakın sene başında 5 lira ise şimdi 3 lira gibi bir fiyata geldi.ben sizin yerinizde olsam altınları satardım ki sene başından beri altından zarar etmemişseniz satıp borsaya girmeniz en karlı yatırım olacaktır, esasında altından zarar etmiş olsanız bile satın dedigim gibi borsaya girenlerin de çogu zarar etti.yanlış bir sene yatırım yapmış olursunuz en fazla.
0
amarat
(17.08.08)
ihtiyacın yoksa satma dursun. hatta elinde paran varsa ve yatırım yapmak istiyorsan altın doğru bir tercih. borsadan anlamıyorsan hiç bulaşma. anlıyorsan sana kalmış belki köşeyi dönersin.
0
axijazz
(17.08.08)
verilen cevaplardan sadece petrole değinen doğru cevaba yaklaşmış.

1- "altın tut hep kazandırır" kadar yanlış bir önerme yok. onsu bin dolarken alan adam şu anda %40 zararda mesela. 2-3 yıl bekledikten sonra toplam %10 kazanacagına yatır mevduata yılda %15 kazan.

2- altının düşüşünü tetikleyen şey USD'nin "top out" yapması oldu. yani doların geri dönüşü. bunu sağlayan şey Avrupanın da resesyondan kaçamayışının netleşmesi ve ABD'nin sanılan kadar kötü durumda olmayışı. bunlar önce petrolü sonra tüm emtiaları aşağı çekti.

3- tek başına altına bakarsak: altının fiyatını arttıran şey enflasyondur. tüm dünya yavaşlayacagı zamanlarda altın ucuzlar. balonlarda fiyatı artar. yani önümüzdeki 3-6 ay içinde pek bir artış beklenmiyor. %3-5lik correctionlar gelebilir ama bu trendi bozmaz.

4- eldeki tüm altını çıkart. Türkiyede yaşayan biri için faiz her şeyi her zaman döver.

son olarak: altının borsayla da hiç ilgisi yoktur. altın getirisini illa bir şeye refere edeceksek "1/dünya enflasyonu" diyebiliriz.
0
507
(17.08.08)
iyi bir analiz yapmadan almayın bence. daha düşmeyeceği ne malum? ona bakarsan dolar 1.25in altını çok zor görür dediler, şimdi doların hali malum. en iyisi analizden iyi anlayan birinden yardım alın.
0
trista
(17.08.08)
(11)

uzerine birsey ortmeden uyuyamama

orange coffee
bunun adi varmi? hastalikmi bu? berbat bisey yahu.. yaz gunu temmuzda yorganla yattigimi bilirim pike yok diyekarl lagerfeldde de var bundan bildigim kadariyla..
bunun adi varmi? hastalikmi bu? berbat bisey yahu.. yaz gunu temmuzda yorganla yattigimi bilirim pike yok diye
karl lagerfeldde de var bundan bildigim kadariyla..
0
orange coffee
(16.08.08)
ben de uyuyamam bişi örtmeden.
0
chavezding
(16.08.08)
ayaklarima bir $ey ortmezsem kendimi tehlikede gibi hissediyorum ben.
0
katafalk
(16.08.08)
kişinin kendine güveni ile alakalı bence
özgüveni olan hayatla barışık olan insanlar örtmeyebilir pek
misal ben hiç örtmem
0
demlikposet
(16.08.08)
ben de yaz kis ayaklarimi ortemem, acikta durmalari lazim, daralirim disarisi ne kadar sicak veya soguk olursa olsun.

bu arada evet ustume bir sey ortmeden ben de uyuyamam.

mrtksn bu arada onun dogrusu, "uyuyanin ustune kar yagar" olmasi lazim. yani ortunmekten bagimsiz olarak :D

@demlikposet: abi ne alakasi var yani simdi. herseyi de psikolojiye baglamayin allah askina. ne yani ben silik bi insan miymisim? sacmalamayin n'olur.
0
osuruklu
(16.08.08)
hastalık değildir bence.
hastalık olsaydı güneşlenirken de üzerinizde bir şey örtülü olmadığından uyuyakalamazdınız mesela az da olsa. sadece yatakta yatarken oluyor diyorsanız onun adı başka bir şey oluyor. bilimsel olarak bilmiyorum ama kabaca takıntı diyebilirim. dedim.
0
mevta
(17.08.08)
üstüme bir şey örtmeden uyuyabiliyorum ama boşa uyumuşum gibime gelir böyle durumlarda.oysa insan üstüne bir şey örterek uyursa keyifli bir uyku dönemi geçirir.uykusu anlam kazanır.benim ki ruh hastalıgı olabilir sanırım...
0
aynali
(17.08.08)
bu takıntının adını/sebebini bilen varsa beri gelsin. bende de var. kardeşim gibi sevdiğim bir arkadaşımda da var. ama ben ondan bir adım ileri gidip yazları yorgansız uyumayı becerebildim. yine de yazları zaman zaman uykumun kaçtığı oluyor yataktaki yorgan eksikliğinden dolayı. tuhaf bir şey cidden, kendini güvende ya da savunmasız hissetmekle alakalı olabilir. gerçi aydınlık/karanlık ortam fark etmiyor. sevgiliyle uyurken de manzara komik oluyor, biriniz çarşafın içinde biriniz dışında..
0
tarantinoesque
(17.08.08)
herkesin bir takıntısı varmış. ben yazın da kışın da sadece çarşaf örtebiliyorum üstüme. ama çorapsız uyuyamam. sırf uyumak için yeni bir çift çorap giyerim.
0
deckard
(17.08.08)
agorafobi olabilir
0
boshi
(17.08.08)
alışkanlıktan kaynaklandığını düşünüyorum. ebeveynlerin çocuk sağlığı mantığıyla ilgili. çocuk asla üstü örtmeden yatırılmaz. annelerde filan inanılmaz bi çocuk üşütecek paranoyası vardır. ailemizin evinde yaşadığımız sürenin büyük kısmında anne kontrolünde, örtülü uyuruz. sonra zorunluluk kalkınca da mantığa aykırı da olsa, bi "örtünmek şart" dürtüsü hissediyoruz.
0
cereal killer
(17.08.08)
Aslında karın bölgesini yazın bile örtmek gerekiyor, mideyi üşütebiliyorsunuz
0
ermanen
(17.08.08)
(2)

ben bu azureusun gelmişini geçmişini

mortifera
torrent download için problemsiz ve halim salim olduğundan ötürü azureus kullanıyorum.aynı anda 2 tane download yapmamaya karar verdi arkadaş. hep 1 tane download. seçeneklere bak download limitini değiştir filan demeyin zira baktım zaten bu mevzulara.ne yapayım ben bu programı? öldüreyim mi?bir de
torrent download için problemsiz ve halim salim olduğundan ötürü azureus kullanıyorum.

aynı anda 2 tane download yapmamaya karar verdi arkadaş. hep 1 tane download.

seçeneklere bak download limitini değiştir filan demeyin zira baktım zaten bu mevzulara.

ne yapayım ben bu programı? öldüreyim mi?

bir de başka programa geçersem azureusta başladığım bir downloada devam edebilir miyim? 50 gb ın ortasındayım da
0
mortifera
(16.08.08)
edebilmen lazım
temp dosyasını aynen temp olarak tanıt sonra aynı torrenti koy yeni programa ve başlat fıst diye başlasın kaldığı yerden devam etsin
0
demlikposet
(16.08.08)
aynı problem bende de olmuştu bi süre önce. sebebini bulamayıp bir kaç gün tek download ile yoluma devam ettim.
başka bir programa geçmeyi düşünürken, gelen güncellemeleri yapıp da azureus vuze'a dönüşünce sorun ortadan kalktı.
belki de vuze edinip azureus'un üzerine kurarsanız problem çözülür. büyük ihtimalle de downloadlar yarım kalmadan devam eder.
başka bir programla mevcut downloadları devam ettirip ettiremeyeceğiniz konusunda ise hiç bir fikrim yok. ama ikinci bir program kurup önemsiz bir torrent ile deneyebilirsiniz belki.
0
her pakette once kalite
(17.08.08)
(2)

açık öğretim

submariner
açık öğretim kayıtları nereden yapılıyor ve neler lazımdır
açık öğretim kayıtları nereden yapılıyor ve neler lazımdır
0
submariner
(16.08.08)
bu adresler yardımcı olur
aof.anadolu.edu.tr
aof.anadolu.edu.tr
0
vincenzo
(16.08.08)
acık ogretim büroları oluyor
internet sitesinden evine en yakın büroyu ve kayıt icin gerekli seyleri ogrenip gidersin yaptırırsın
0
demlikposet
(16.08.08)
(5)

tırnak batması

ayanux
hangi tedavi biçimi ? doktor tavsiyesi ? istanbul..
hangi tedavi biçimi ?
doktor tavsiyesi ?

istanbul..
0
ayanux
(16.08.08)
tam bir senedir sağ ayak başparmağımda batma var. açıkçası popom yemiyor çektirmeyi. endoskopi yaptırdım yine de tırnağımı çektirmem. 2 haftada bir batan kısmı keserep geçici rahatlık yaratıyorum kendime. ama duyduğum kadarıyla kısa süre içinde ve acısız (buna inanmamı kimse beklemesin) çekiyorlarmış tırnağı.
0
prompter
(16.08.08)
tırnak cektirmesini asla kabul etmeyin..
ayağında toplam 6 parmağında tırnak batması olan bir arkadaşım doğru doktoru bulana kadar 7kere fln tırnaklarını cektirdi..
sonra izmirde gittiği tırnak uzmanı doktor(böyle bir uzmanlık da varmış evet)
tırnakların nasıl desem kenarları köküne kadar kesip cıkardı,( tam cekme degil de sag ve soldan 15%lik kısımları gibi dusun)
sonra bir daha sorun yasamadı, tırnakları hafif ufak gibi kalmıs o kadar bence rahatsız edici de degil..
0
demlikposet
(16.08.08)
çekme çözüm değil, yerine gelen yine batıyor.

tırnağın eski uzama yatağını iptal edip, lazerle yeni bir uzama hattı çizmeyi içeren bir yöntem var, doktor nuri battal yapıyor. ancak esasen estetik bir müdahale kapsamına girdiği için, sigorta işi çok çetrefilli, yok değil ama, zahmetli. sigortasız ise, ben 2 sene kadar önce yaptırdığımda 1500 dolar civarındaydı. yine de, çok çekmişseniz, değiyor. çünkü ömrü-billah kurtuluyorsunuz, ama yine de; yaptırırsanız da, yine ve yeniden batarsa, sorumlu değilim.
0
cedilla
(16.08.08)
demlik poşetin dediğine katılıyorum.
2 kere çektirmeme rağmen inatla battı, dayanamayıp yatağını düzelttirdim ve şimdi sorunsuzum :)
tek eksisi tırnağa dikiş atılması olayıydı bende, atarken birşey hissetmedim ama alınırken çok küfür ettim çok...
0
denize karsi icen keci
(16.08.08)
tırnağı sökün sonra bephantenli pamuk sıkıştırın tırnakla yuvanın altına ora kapansın bakteriyel bi halt olursa da bactroban felan kullanın önce bu da böyle bir çözüm doktor tavsiyesi almadım yanlız ona göre
0
yuto
(17.08.08)
(5)

mr fiyatları?

caturanga
yakınlarda mr çektiren veya işin içinde olan arkadaşlara sorum, özel sağlık kliniklerinde mr çektirmek istersek fiyatlar ne civardadır? dır.ek: iyi de kardeşim sen nerdesin denir bu soruya tabi. istanbul - avrupa yakasında olduğumu da belirteyim.
yakınlarda mr çektiren veya işin içinde olan arkadaşlara sorum, özel sağlık kliniklerinde mr çektirmek istersek fiyatlar ne civardadır? dır.

ek: iyi de kardeşim sen nerdesin denir bu soruya tabi. istanbul - avrupa yakasında olduğumu da belirteyim.
0
caturanga
(15.08.08)
195 di ben en son çektirdiğimde
0
agk
(15.08.08)
özel sağlık kliniklerine fiyatlar tamamen değişken müşteriye göre çeşitlenmektedir..

ben 650de fiyat aldığımı biliyorum 450 de..
450den aşağısını görememiştim ,tanıdık bir doktor arkadaşım vasıtasıyla istanbul bakırköy civarında 250e çektirmiştim..

şimdi bu ssklıların özel yerlere gidebilmeleri başladıktan sonra bazı yerler ssklı hastaları çok küçük bir katkı payı ile kabul ediyor. onu bir araştırın 20-25lira katkı payı ile halledersin bu işi
0
demlikposet
(15.08.08)
ben esnaf hastanesi diye bir yere gitmiştim eminönünde, onların anlaşması varmış cerrahpaşada bir görüntüleme merkeziyle, orada ücretsiz çektirmiştim. adını hatırlamıyorum şu anda ,akşam bakabilirim ancak.
0
ebizlanka
(15.08.08)
(git: 31777)
0
rpmcmurphy
(15.08.08)
demlikposet, teşekkürler ben de bugün aşağı yukarı dediğin fiyatları aldım. ssk, devlet hastanesi vs. uygun değil. bize sonucu 1-2 gün içinde lazımdı. tanıdık bir doktor aracılığıyla çift mr'a 400'den yapacağız.

ebizlanka, bakmana gerek yok teşekkürler. maalesef ki ücretsiz oldu mu araya bekleme süresi de giriyor. şu anda hallettik sorunu.

rpmcmurphy, ara'ya mr yazıp arattım haliyle bir şey çıkmadı. ama çok ilginç diğer konu açan arkadaş benimle tamamen aynı başlığı düşünmüş.
0
🌸caturanga
(15.08.08)
(6)

Yurtdışı sağlık sigortası

ermanen
Arkadaşlar yurtdışındaki şirket sağlık sigortası yapmıyormuş. Aksigorta'ya sordum burdan, o da yapmıyormuş. Nasıl yapmak gerekiyor? Hangi şirketler iyi, yurtdışında özel sigorta yaptırmak daha iyi olur mu?
Arkadaşlar yurtdışındaki şirket sağlık sigortası yapmıyormuş. Aksigorta'ya sordum burdan, o da yapmıyormuş. Nasıl yapmak gerekiyor? Hangi şirketler iyi, yurtdışında özel sigorta yaptırmak daha iyi olur mu?
0
ermanen
(14.08.08)
uçak bileti satan bir çok seyahat acentası sağlık sigortasını da yapıyor
çok uygun miktarlara yapılıyor
0
demlikposet
(15.08.08)
yurtdışındaki şirket dedigin nedir? Ne icin hangi yurt disina gidiyorsun? Ona gore cevap degisir.
Kisa sureli seyahatlar icin Turk sigorta sirketlerinden sigorta olabilirsin. Yurtdisinda yasayacaksan saglik sigortani oradaki bir sirkete yaptiracaksin.
0
wpi
(15.08.08)
Kanada, uzun süre
0
🌸ermanen
(15.08.08)
uzun süre gidiyorsanız gittiğiniz ülkede yaptırmak daha ucuza gelecektir.
çalışma amaçlı gidiyorsanız zaten otomatik olarak sigortalı oluyorsunuz çoğu ülkede.
özel olarak kanada'yı bilmiyorum, ama orada da öyledir muhtemelen.
0
386 dx
(15.08.08)
aiesec ile gidince şirket sağlık sigortası yapmıyormuş, yine de otomatik olarak olur mu devletten? Aslında Kanada sağlık bakanlığına'da sordum mail ile daha cevap gelmedi

soruları eksik soruyorum sanki kusra bakmayın, bilmediğim konular olunca:)
0
🌸ermanen
(15.08.08)
Bunu Aiesec'e ve sonra da gittigin sirkete sormak lazim aslinda. En saglam kaynak onlar.
0
wpi
(15.08.08)
(8)

Alınık araba

prompter
Yakın bir zamanda elime 12 ila 15 bin ytl arası para geçecek. Araba almayı düşünüyorum. Teneke olmayan, 1.3 motorlu, hiç değilse standart donanımında yeteri kadar özellik olan 98-2003 arası hangi arabayı tavsiye edersiniz? Ya da bu paraya alınabilecek en iyi araba hangisi?
Yakın bir zamanda elime 12 ila 15 bin ytl arası para geçecek. Araba almayı düşünüyorum. Teneke olmayan, 1.3 motorlu, hiç değilse standart donanımında yeteri kadar özellik olan 98-2003 arası hangi arabayı tavsiye edersiniz? Ya da bu paraya alınabilecek en iyi araba hangisi?
0
prompter
(14.08.08)
i$-ula$im-gezmek ya da ayağını yerden kesmek, ne için kullanicaksiniz arabayi?
0
05
(15.08.08)
renault twingo

çılgın bedişin bile dedesi ile bu arabaya biniyorsa bi bildiği vardır demeli
0
demlikposet
(15.08.08)
2004 hyundai getz, 1.3 motorlu?

kullanıyorum ve gayet memnunum.
0
tom riddle
(15.08.08)
hyundai accent'in de 1.3 motorlu olanları vardı, idare eder sanirim;

www.sahibinden.com&keyword=hyundai%20accent

ya da fiat albea,

www.sahibinden.com&keyword=fiat%20albea

veya renault clio,

www.sahibinden.com&keyword=renault%20clio
0
paradoxical
(15.08.08)
fiat'ın 1.3 multijet'lerini akılda tutmak lazım, çok az yakıyorlar. normal bir 1.3 25-30 kuruş yakarken, 1.3 multijet ile 15-18 kuruş seviyesine inmek mümkün.... bu da önemli. ayrıca gayet iyi gidiyorlar. o fiyata da sanırım albea bulmak mümkün olur.

kliması var, mp3 çalıyor, elektrikli ön camlar. zaten daha fazla aksesuar için de daha fazla para lazım...
0
co2s2
(15.08.08)
1.4 opel astra mı 3 sene keyifle kullandım sene basında 15000 e sattım. gene param olursa gene astra alırım.
0
dreyfus
(15.08.08)
@05
tamamen gezi amaçlı.
0
🌸prompter
(15.08.08)
ben size tekrar benzinli bir araba (hatta hyundai getz) almanızı tavsiye ederim, çünkü lpg takarsınız ve dizel kadar pahalı da değil lpg. klima, cd çalar, arka camlar da otomatik.

bir de fiat fanları kızacak ama, bir süre fiat da kullanmış birisi olarak fiat'tan ve renault'dan olabildiğinizce uzak olmanızı tavsiye ederim. hyundai, opel gibi arabalar gayet kalitelidir.
0
tom riddle
(15.08.08)
(5)

polaroid foto makinesi

rentts
polaroid foto makinesi için film mi olur artık kağıt mı denir ne denir bilmiom da elimizde bir adet clasic polaroid makina var ama filmi yok bunun zamazingolarından ankarada nerde bulabiliriz.
polaroid foto makinesi için film mi olur artık kağıt mı denir ne denir bilmiom da elimizde bir adet clasic polaroid makina var ama filmi yok bunun zamazingolarından ankarada nerde bulabiliriz.
0
rentts
(14.08.08)
olsa bile onun kağıtlar çok pahalı oluyordu demedi deme
geçen sene bi arkadaş makinasını vermişti de filmlerinin fiyatını görünce geri iade etmiştim
0
demlikposet
(14.08.08)
#11204513
çok pahalı diil gibi geldi sanki.
0
🌸rentts
(14.08.08)
gittigidiyor'da biri satıyordu. istersen bir bak.
0
goldenwand
(14.08.08)
bi ara ben de aranmıştım polaroid film.. üretimi durdurulduğu için bulursanız da bayat film bulursunuz demişlerdi. sonra bi fotoğrafçı tavsiye ettiler, kızılay'da, selanik'te, köksal foto. o zamanlar ben makine de arıyordum.. filmle beraber makine getirtebileceklerini söylemişlerdi.yeni nesil polaroidlerden. neyse, buranın telefonu: (312) 435 76 16.. belki yardımcı olurlar..
0
cutterfly
(14.08.08)
@elxa ankaradamısınız? ankaradaysanız beraber bakabiliriz selanike.
0
🌸rentts
(14.08.08)
(7)

Cok Super Ceken Televizyon Ustu Anten

dahicocuk
Evimize kablo tv baglatalim dedik. 2 kere geldiler. "Tikali bura, olmaz." dediler. "Ne tikali?" diye sordum. Cevap vermediler. "Baglanmaz size, olmaz." deyip, gittiler. Digiturk'tur, uydudur gibi seylere verecek paramiz da yok. "Benim evimde mukemmel gosteriyo dostum, +rep." dediginiz televizyon ust
Evimize kablo tv baglatalim dedik. 2 kere geldiler. "Tikali bura, olmaz." dediler. "Ne tikali?" diye sordum. Cevap vermediler. "Baglanmaz size, olmaz." deyip, gittiler. Digiturk'tur, uydudur gibi seylere verecek paramiz da yok. "Benim evimde mukemmel gosteriyo dostum, +rep." dediginiz televizyon ustu anten var midir? Sizde yoksa bile, bildiginiz bir anten markasi, modeli mevcut mu?

Not: Kullanilacak il Bursa olsa bile, diger illerden gelebilecek anten bilgilerine de acigim.
0
dahicocuk
(12.08.08)
digiturk standart paketi de aşağı yukarı kablo tv kadar değil miydi zaten? yamuluyor muyum yoksa
0
reeper redeemer
(12.08.08)
digitürkten uzak durun hiç bulaşmayın...
0
clones
(12.08.08)
takgör diye bir marka var acil zamanlarda kullandığımız. bir yamuğunu görmedik.(istanbul'danım bu arada). ya sonuçta ne kadar fark edecek ki. bir tanesini alın işte.
0
baldur2
(13.08.08)
digiturk alın aylk 9,90 ile kablo tvden daha pahalı değil sanırım süper olay
0
demlikposet
(13.08.08)
öğrenci eviyseniz digiturk'e bulaşmayın. gidin herhangi bir elektrik elektronik satan esnaf'a "güçlendiricili" böyle tabir ediyorlar sanırım bir anten isteyin. yani şöyle antenin arkasından iki tane kablo çıkıyor. birisi prize takılıyor antene güç sağlıyor diğeri ise televizyonun arkasına giriyor. merkezi sayılabilecek bir yerde oturuyorsanız discovery falan bana ne hacı diyorsan alınabilir. fiyatı max 15 20 ytldir.
0
atrin
(13.08.08)
yükselteç.
0
insanimsi
(13.08.08)
Televizyon üstü antenlerin çoğu piyasa malıdır.Kalite istiyorsan Yeniçağ ya da Digiçağ bul derim ama o firmalarda tv üstü anten üretimi duruyor mudur bilmem..

Ayrica bu tarz antenlerin kucuk sehirlerin merkezinde cekme olasiligi daha yuksek, tabi ustune koydugun tvnin rakımı, odanın durumu da etken bu olayda..
0
kr4z33
(13.08.08)
(10)

Ucuz ama kaliteli giyinmek ?

joehigashi
Şimdi Lacoste, diesel ya da diğer kallavi marka etiketini almış ürünlere öğrenci gelirimizle fiyatından ötürü vitrinden öte pek yaklaşamıyoruz malesef. Acaba şöyle bir mağaza olsa mesela kaliteli ürünlerin seri sonlarını ya da ufak defolularını çok daha ucuza satsa da bizleri mutlu mesut etse bizde
Şimdi Lacoste, diesel ya da diğer kallavi marka etiketini almış ürünlere öğrenci gelirimizle fiyatından ötürü vitrinden öte pek yaklaşamıyoruz malesef. Acaba şöyle bir mağaza olsa mesela kaliteli ürünlerin seri sonlarını ya da ufak defolularını çok daha ucuza satsa da bizleri mutlu mesut etse bizde seçip seçip alsak mutlu olsak? Evet aynen öyle.. Kaliteyi ucuza ya da en azından kalitesinden ufak tefek şeyler kaybetmiş ürünleri ucuza getireceğimiz giyim mağzaları istanbul'un nerelerinde vardır ?
0
joehigashi
(05.08.08)
fabrika satış mağazaları var aslında bir çoğunun
misal hangi şehirdesin söylersen sana yakın bir iki yer tavsiye edebiliriz sanırım
0
demlikposet
(06.08.08)
İstanbul.
0
🌸joehigashi
(06.08.08)
outlet mağazaları. şu mağaza diyemesemde şehir merkezlerinde olanlardan uzak dur derim.
0
insanimsi
(06.08.08)
zeytinburnu olivium center var.genel olarak bir cok markanın outleti mevcut orada.aylık gıdıp alısverıs yapılabılır.
ayrıca tam hatırlamıyorum yerını ama kadıkoy cıvarındaydı sanırım bir yerde energie nin outleti var.

outlet degılde alternatif marka soruyorsan eger xside diye bir marka var.lcw grubunun markası.ozellıkle tshirtlerde kalıplar cok guzel.modeller de hoş.10 liraya tshirt satıyorlar.guzel seyler bulabılırsın.
0
isott
(06.08.08)
şu sıralar bir çok mağaza sezon indiriminde. collezione'da bunlardan biriydi 2 tshirt 2 short aldım 60 ytl'ye. normalki fiyatları 150 yi buluyordu.
0
nihilanth
(06.08.08)
ikitelli de misal collezion ve lcw nin ve fabrika satis magazalari var. lcw ye gitmistim ucuzdu. bir de mavi nin bayrampasa'da yine fab. satis magazasi var defolu kotlar oluyor ve mavi'den baska colins ve bunun gibi markalarin magazalari o civarda bulunuyor.
0
nesfit
(06.08.08)
C&A candır. marka değil ama kaliteli.
0
neronas
(06.08.08)
trenle biraz kasarsan izmit outlette var. acaip ucuz oluyor. okul orda olduğundan 3 senedir istanbuldan giysi bile almıyorum.
0
darknum
(06.08.08)
izmit outlet centerdaki levisdan kot alma da kotu başka bi yerden al (nedenini merak edene açıklayabilirim) tavsiyem sana istanbulda and yakasında nautilus içinda jack jones var ne pahalı ne çok ucuz ama gayey şık şeyler var tshirt sweat shirt ve kot olarak.ayrıca lcwde aradığın her türlü ürünü bulabilirsin ila lacoste olmayabilir seven hilldende giyinebilirsin bi lacoste polo yaka t shirt 270 ytlden başlıyor seven hillde polo yaka t shirt 30 ytl falan kaliyeti ucuza bulabilirsin tabi
0
buffy de vampir sayilir
(06.08.08)
aslında sezon sonu indirimlerini takip edersen çok ucuz oluyorlar cevahirden bile 150ytllik çizmeyi 30 ytleye zaradan falan kotları 20 ytleye alabiliyorsun ayrıca çok bilindik yerler ama beyoglu iş merkezi ve terkos çok ideal hem ucuz hemde topshop river island gibi bir çok markayı bulabiliyorsun merterde olabilir oradada bir kaç magaza var odan 15 ytleye aldıgım elbiseyi topshopta sezon sonunda 99ytleye goruncepek şaşırdım birde oliviumdaki poloya mutlaka bak ben ordan 2 kazak bi tunik 3 bodyi 45 ytlye almıştım
0
hypnose
(08.08.08)
(3)

can yücel - şarap dökme

zippy
bir yazıda , can yücel anısına kuzguncuk'ta denize şarap döküldüğünü okumuştum.ağustos ayında yapılırmış bu.böyle topluca döküldüğü bir gün var mıdır nedir bunun aslı ?
bir yazıda , can yücel anısına kuzguncuk'ta denize şarap döküldüğünü okumuştum.ağustos ayında yapılırmış bu.böyle topluca döküldüğü bir gün var mıdır nedir bunun aslı ?
0
zippy
(05.08.08)
Ben de olum yildonumlerinde Datca'daki mezarina sarap dokuldugunu okumustum bir yerlerde. Hayvan dergisindeydi sanirim, ama net hatirlamiyorum sallamis gibi olmayayim. Asli astari var midir?
0
vita vinum est
(05.08.08)
olay gerçektir belgesilini görmüştüm atv de(ya da haberini) arkadaşları her sene ölüm yıldönümünde gidip döküyordu şiirler okuyorlardı vs
entel tabi bunlar ne yapıcakları belli olmaz
0
demlikposet
(05.08.08)
12 ağustos'tu yanılmıyorsam. datça'da.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(06.08.08)
(12)

limon sıkma borazanı

dorian greyfurt
var böle bişi. eskiden vardı daha çok. böyle limona saplıyoruz bunu sıkıyoruz feci su çıkarıyor, çekirdekleri limondan dışarı vermiyor harika bir alet.limona saplanan kısım silindir, suyun çıktığı kısım trompet ağzı gibi.şeffaf plastik bişe idi. en son geçen kış vapurda satılırken gördüm.nerden bula
var böle bişi. eskiden vardı daha çok. böyle limona saplıyoruz bunu sıkıyoruz feci su çıkarıyor, çekirdekleri limondan dışarı vermiyor harika bir alet.
limona saplanan kısım silindir, suyun çıktığı kısım trompet ağzı gibi.

şeffaf plastik bişe idi. en son geçen kış vapurda satılırken gördüm.
nerden bulabilirim?
0
dorian greyfurt
(05.08.08)
valla onlardan en son "abilerim ablalarım şu elimde görmüş olduğunuz..." modunda bi abi satıyordu vapurda yıllar yıllar evvel, o zaman görmüştüm. aletin basitliği ve fonksiyonalitesi beni etkilemişti o zamanlar ama sonra geçti :)

belki pazarlarda veya milyoncularda bulunabilir bundan.
0
hayo
(05.08.08)
ben gecen kis sali pazarindan almistim, ama denildigi gibi milyoncularda da bulabilirsiniz cok rahat.

super yararli bir alet bu arada.
0
wish i could fly
(05.08.08)
züccaciyelerde bulamamıştım evet pazar olabilir ama.
0
🌸dorian greyfurt
(05.08.08)
pazarda
0
osuruklu
(05.08.08)
anane evinde!
sanırım ananemde vardır anane babane varsa yakınıınızda sorun illaki bulursunuz
0
demlikposet
(05.08.08)
vapurlarda hala satılıyo o sıkaçlar.
0
islakkedicorbasi
(05.08.08)
2 hafta once kadikoy eminonu vapurunda 2 tanesi 1 ytl ye satiliyordu ve esek gibi de limon cikarmisti o alet. adam da deli gibi satmisti o anda :)
0
egotm
(05.08.08)
Metalden yapilmis olani Akmerkez Esse magazasinda (yer alti katinda) indirimde, 9,90 YTL olmasi lazim.
0
wpi
(05.08.08)
özellikle ada vapurunda var sanırım, 2de 2 gördüm o aleti, aldım da hatta
0
whoosie
(05.08.08)
valla ta oralara gidilir mi bilmem ama tahtakale'de, mısır çarşısının sahil tarafından girip tam karşı kapısından çıkınca karambol olan sokaktan alabilirsiniz. ama yukarıdakilerin dediği gibi her 1 milyoncuda olsa gerek.
0
antisocial
(05.08.08)
1 sene önce ada vapurunda bir amca o değişik aleti 1 ytl'ye satıyordu. Birde nasıl bi limon kullandıysa pelte gibiydi. Sert limonda işe yarar mı bilemem.
0
joehigashi
(05.08.08)
daha gecen haftalarda gormustum yanimdaki kadin aldi vapurda. kadikoy - eminonu vapuru idi. illa cikar karsiniza : )
0
la traviata
(05.08.08)
(5)

ben bile hatırlayamıyorum hatırlayana bravo

demlikposet
95-97 arası bi şarkı vardı hızlı çekimdeyken ses incecik olur ya öyle bir şarkıbiraz tekno gibi ama çok güzel ve değişikhatta kot pantolon reklamında kullanılmıştıKlibide değişiktibiraz uzaylımsı kız mı erkek mi , ne olduğu belli olmayan bi tip söylüyodu şarkıyıerkekti sanırım
95-97 arası bi şarkı vardı hızlı çekimdeyken ses incecik olur ya öyle bir şarkı
biraz tekno gibi ama çok güzel ve değişik
hatta kot pantolon reklamında kullanılmıştı
Klibide değişikti

biraz uzaylımsı kız mı erkek mi , ne olduğu belli olmayan bi tip söylüyodu şarkıyı
erkekti sanırım
0
demlikposet
(04.08.08)
babylon zoo - spaceman ?
0
ich
(05.08.08)
bi de mtv'nin bikaç sene önceki 90s' weekend'de çıktı bu şarkı
reklamında vardı yani
0
🌸demlikposet
(05.08.08)
"bi de"si mi var yahu ich vermi$ i$te cevabi,

(bkz: spaceman)

o donem jean reklamlarinda spaceman ve chemicals between us kullanildiydi zaten.
0
jack o lantern
(05.08.08)
tam olarak bu şarkı spaceman süpersiniz
sana seviyorum ekşi sözlük

ich'e ayrı jack o lantern e ayrı teşekkür ediyorum
0
🌸demlikposet
(05.08.08)
ee her bildiğim soru ben cevap vermeden cevaplanıyor arkadaşım, misyon edinicem bu şarkı bulma durumunu, nöbet tutucam burda herkese cevap vericem ulan!
0
antisocial
(05.08.08)
(9)

dolunay - koskocaman

uz
Burda bazı dolunay fotoğrafları var, bu kocaman ay görüntüsünü almak için nası bir yöntem kullanıyorlar. Yoksa photoshop olayı mı bu?http://farm1.static.flickr.com/107/263596399_46357e399c.jpg?v=0http://www.photomeeting.de/astromeeting/moon/080618moon1.htmhttp://www.utahskies.org/image_library/shall
Burda bazı dolunay fotoğrafları var, bu kocaman ay görüntüsünü almak için nası bir yöntem kullanıyorlar. Yoksa photoshop olayı mı bu?

farm1.static.flickr.com
www.photomeeting.de
www.utahskies.org
www.adkland.com
jmg-galleries.com



normalde böyle çıkması gerekmez mi?

johnstodderinexile.files.wordpress.com
0
uz
(04.08.08)
objektif

edit: 55mm objektif
axijazz.deviantart.com
0
axijazz
(04.08.08)
tamam ama ben o mekanın konumuykada alakalı olduğunu düşünüyorum

misal san diego da gördüğüm ay kocamandı türkiyede hiç benerini görmemiştim
0
demlikposet
(04.08.08)
google'da "photographing moon" gibi bir başlıkla aratırsan, birçok tekniğe, püf noktasına, kullanılan makinaların adlarına vs. ulaşabilirsin
0
ermanen
(04.08.08)
@demlikposet
Türkiye'de de olmakta, ama her zaman denk gelinmiyor... Misal vakt-i zamanında gecelerden bir gece Antalya'da linklerdeki gibi kocaman sarı/turuncu kıvamında görünmüştü ay. Yine Sinop'ta da çok güzel bir manzarasına denk gelmiştim. Zaten belli aralıklarla ay böyle, sarı/turuncu kıvamda, çıkıyor. Şansa uygun bir yerde denk gelirseniz öyle kocaman görebilmeniz mümkün...

Ancak fotoğraflama kısmı başka bir iş, normal makinelerle iyi sonuç alamazsınız...
0
late viper
(04.08.08)
@late viper

eger ayi tam dogarken gozlemlerseniz turuncu renkte gorursunuz, neden bilmiyorum fakat ilk dogdugunda hep oyledir. misal temmuz ayinin hemen her aksamini tarlada gecirdim ve ayin dogusu kabak gibi izlenebilmekte. dolunay halinde iken hep o devasa ve turuncu renkte idi ufukta. yukseldikce beyazlasti ve ufaldi.

bu sekil hallerde kraterleri de ciplak gozle cok net bicimde gorulebilmekte.
0
no christ requiress
(04.08.08)
ay gerçekten de bukadar büyük gözüküyor mu hiç ben hep merak etmişimdir ecnebi memleketlerde ay devasa mı gözüküyor diye
0
yuto
(04.08.08)
doğarken kırmızımsı turuncu renk alması ışığın kırılması olayı yüzünden oluyor.
0
🌸uz
(04.08.08)
@nochristrequiress
işte o doğuş anında nerde olduğunuz ve tarih de önemli, dediğim gibi her yerden görülmüyor...
0
late viper
(04.08.08)
türkiye içinde ayı en eşşek kadar görebildiğim yer datça-palamutbükü'dür. Marmaris - Datça arasında Balıkaşıran mevkii'nde de aynı durum söz konusu. Ama orada ayın doğuşunu izleyebilmeniz pek mümkün değil.
0
galler prensi
(04.08.08)
(8)

gelinlikler neden hayvan gibi pahalı?

azeroth
var mı mantıklı bir açıklaması? yoksa hakkaten de "ahaha evleniyorlar ve de kapitalizm bizim yanımızda; tüketim de bayanların geninde var, o zaman sokalım kol gibi olabildiği kadar" modu mudur sadece olay? o pöfüdük tül yumağını kim icat etmiş, hadi o bir bok yemiş; bayanların genine kim kazımış bu
var mı mantıklı bir açıklaması? yoksa hakkaten de "ahaha evleniyorlar ve de kapitalizm bizim yanımızda; tüketim de bayanların geninde var, o zaman sokalım kol gibi olabildiği kadar" modu mudur sadece olay? o pöfüdük tül yumağını kim icat etmiş, hadi o bir bok yemiş; bayanların genine kim kazımış bu cehennemden gelen beyaz çakma birden fazla perdenin yoğunlaşmış halini?
0
azeroth
(03.08.08)
cevap veriyorum. A)Talep. daha doğrusu talep esnekliğinin düşük olması. benzeri aynı seromoni içinde nikah yüzüğünde ve kuaförde de yaşanır.
0
crimson king
(03.08.08)
bir arkadaşım gelinlik yerine hatırladığım kadarıyla vakkodan hoşcana bir elbise alıp sadece duvak yaptırmıştı gayet de güzel, ilginç ve hesaplı olmuştu (tabi hesaplı dediğim gene en az 1000 yeteleyi gözden çıkarmak lazım 5000 liralık perdemsilere göre çok daha ucuz kalıyor)..
0
bulanti
(03.08.08)
sonuçta seri satılmıyo, sadece kadınlar alıyor ve hayatlarında bir kere o da.( belki iki defa o da taş çatlasın). 500 liraya mal edip yüzde 20 kar payıyla 600 liraya satacağına yüzde yüz kar ile 1000 liraya satıyor. talep azlığı ve verilecek paranın ne kadar büyük olursa sorun olmaması fiyatların yüksek olmasının sebepleri içiersinde sayılır.
0
baldur2
(04.08.08)
her genç kızın evlenmek istemesi her ilişkinin evlilikle bitmesini istemesi andromeda kompleksi

bunun hikayesini de en kısa zamanda başlığa yazayım takipte olunuz..

ayrıca olay tamamen geçirmece
birkere oluyor nasılsa ödeyecekler misali
normalde kuaförsen EN ÇOK 30liraya çıkacağın halde gelinlikle gidrsen 150 lira istemeleri gibi bişey
bir şey hayatında ne kadar az oluyorsa o kadar masrafl olucaktır

(çok evlenmek bu denklemi çökertebilir)
0
demlikposet
(04.08.08)
Bi kaç açıklaması var aslında,ilki türkiyedeki kumaşların hele biraz kaliteliyse çok pahalı olması. e baktığın zaman genelde ortalama bir gelinlikte kullanılan dantel,ipek,şifon,tül ve işlemeler zaten pahalı.üstüne işçiliğin de pahalı olduğunu belirtmek gerekiyor. yurt dışındaki sitelere baktığınızda çok ucuza ortalama gelinlikler görürken bizde en uygun bin ytlden başlıyor.
bir de özel tasarım,dikim istiyorsanız fiyat direk ikiye fırlıyor ki bunun ayakkabısı var,duvağı var,kuaförü var.saçmalık.
iyi araştırmak gerekiyor.
0
jassinpera
(04.08.08)
evlenilen ve gelinliğe ihtiyaç duyulan dönem eğer düğün sezonu ise, fiyat fırlatılıyor yukarlara, tabii baktığınız yer biraz isim yapmış bir yer ise, o zaman da fiyatlar yüksek seyrediyor. ben mart ayında birkaç moda evinde gelinlik baktım, fazla marka olmayan iddiasız yerlerdi, fiyatlar 550-800 arasında idi sıkı bir pazarlıkla, şimdi en ucuz yollu olanı 900 den başlıyor. daha pahalı yerlerde 1000 ytl den ucuzunu göremedim. ancak o tarihte almak da akıl karı değil tabi. gelinlik aylar önce alınıp dolapta, askıda bekletilmeye uygun bir kıyafet değil, en fazla bir hafta on gün önce eve getirmek gerekiyor, o kadar süs püs püsür var ki...

bir de şu yalana kanmamak lazım, gelinliğin üzerinde bilmemne süsü varsa fiyat uçar gider diyorlar satıcılar, bu külliyen yalan. en sade süssüz modellerde bile hemen hemen aynı fiyatı çekiyorlar şu günlerde. tamamen taleple alakalı bence de...

türk kültüründe beyaz gelinlik de yok aslında... güzel bir bindallı üzerine de kırmızı bir örtü, işlem tamam... özümüze mi dönsek, napsak...

kolay gelsin.
0
yattara valli
(04.08.08)
bir kadın hayatında sadece 1 kere giyer gelinliği. dolayısyla özel olmasını ister. bunu fırsat bilen gelinkçilerde dayar fiyatı.
ki ben bir insanın hayatında 1 kere kullanacağı birşey satsam bende aynısını yapardım heralde.
ayrıca ömürde bir kere olacağı için de herkes şikayetçide olsa mecbur kalıp alacaktır.
0
etna
(04.08.08)
cümbür cemaat geziliyor geleneksel ailelerde.
yani iki taraftan da birileri oluyor.
kimse de, daha işin başında karşı tarafa rezil olmak istemiyor, cimri damgası yemek istemiyor.
satıcılar da, geçirdikçe geçiriyor afedersin.
(hatta, ikinci elciler bile, pis, ter lekeli gelinlikleri 1000'den kiralıyor)

biz altı ay önce evlendik (buradan da ilan etmiş olayım, godless commie damadımız) ve mis gibi sıfır gelinliği 500'e hallettik, isteyene adres verebilirim.

aynı ipuçlarını, davetiye, ayakkabı, saç/makyaj vs. için de verebilirim, aman diyim, kazıklanmaya gelmez, en ihtiyacınız olan dönemde.
0
cedilla
(04.08.08)
(16)

Sürükleyici(?!) kitap tavsiyesi

hickiran karasinek ve uyuyan karinca
Eşim kitap okumaktan hiç hoşlanmıyor..Biraz yönlendirmeye,kütüphanemdeki kitaplardan seveceğini düşündüğüm şeyleri önermeye çalışıyorum ama üç beş sayfa okuyup bırakıyor.Geçenlerde nasıl olduysa,Dan Brown'ın Melekler ve Şeytanlar'ını almış kitaplığımdan,bir haftada bitiriverdi..Sonra da Da Vinci Şif
Eşim kitap okumaktan hiç hoşlanmıyor..Biraz yönlendirmeye,kütüphanemdeki kitaplardan seveceğini düşündüğüm şeyleri önermeye çalışıyorum ama üç beş sayfa okuyup bırakıyor.
Geçenlerde nasıl olduysa,Dan Brown'ın Melekler ve Şeytanlar'ını almış kitaplığımdan,bir haftada bitiriverdi..Sonra da Da Vinci Şifresi'ni okudu. Beş yıldır birlikteyiz,böyle zevkle kitap okuyuşuna ilk kez şahit oldum.Çok da sevindim..

Şimdi hazır okuyacak yeni bir şey arıyorken , ona hangi kitabı alsam dersiniz ?
Anlayacağınız üzere öyle ağdalı,ağır kitaplardan hoşlanacak biri değil..Keyifle okuyacağı sürükleyici birşeyler arıyorum..Şimdilik kitap okumanın zevkini alsa,zaman içinde daha farklı türlerde kitapları da sever belki..

Bende Stephen King'in birkaç kitabı vardı , onlardan da hoşlanmadı..Fazla uydurmasyon(!)muş , o okurken bir şeyler öğrenmek istiyormuş..Şimdi bu Dan Brown kitaplarında geçen illuminati tarikatı,komplo teorileri,müzeler..vs ilgisini çekti demek..

Ay neyse daha uzatmayayım.
Kazık kadar adama kitap sevgisi aşılama derdindeyim , tavsiye edebileceğiniz kolay okunan,sıkmayan,sürükleyici kitapları paylaşırsanız çok sevinirim..

Şimdiden teşekkürler..
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(03.08.08)
böyle teorili falan bişey değil ama nil gün ün çekim yasası kitabını tavsiye ederim. the secret ın yüzeysel anlatımının aksine kadın resmen yaşayarak anlatmış çekim yasasını.
0
rectoa
(03.08.08)
merhaba :)
olasiliksiz veya empati diyorum kesinlikle,
olmadi grange romanlari daha serttir ama onlar da cok surukleyicidirler.. kolay gelsin :)
0
islakkedicorbasi
(03.08.08)
Maxime Chattam ve Jean Christophe Grange'ın bütün kitaplarını tavsiye ederim. Gayet gerilimli ve sürükleyicidir yazdıkları polisiye romanlar. Şifre/bulmaca çözme, kafa çalıştırma üzerine kuruludur çoğu. Gerçi Grange'ın "Taş Meclisi" biraz fantastik gelebilir, onu sonra da okuyabilir.
0
pathetique
(03.08.08)
Adam fawer ın olasılıksızını deneyin
0
demlikposet
(03.08.08)
ayse kulin - adi aylin

erkek-kadin cogu insan begenir. uydurmasyon degil, tamamen gercek olaylar, sürekliyici hikaye, gizemli bir kadin vs. vs. tavsiye ederim.
0
nussschnecke
(03.08.08)
semerkant - amin maalouf
puslu kıtalar atlası - ihsan oktay anar
araf - elif şafak
kürk mantolu madonna - sabahattin ali

dördü de süper kitaplardır. hem sürükleyicidir hem de hakkaten süperdir :)
0
light beam
(03.08.08)
emrah serbes'in iki polisiyesi. her temas iz bırakır ve son hafriyat, yazdığım sırayla okumalı hele ankarayı biliyorsa çok zevk alacaktır. son yıllarda okuduğum en sürükleyici eserler bunlar.
0
agk
(03.08.08)
orhan kemal'in neredeyse tüm kitapları bu talebi karşılamaya yetebilir. öyle ki bi orhan kemal kitabı eline alan biri bırakamaz, bitirir. ayrıca hem edebi değeri yüksektir, hem de sürükleyicidir, yormaz okuyucuyu.
yine benze şekilde marquez'in romanları, özellikle yüz yıllık yalnızlık; eline alsın yeter ki, bırakamaz.
türk edebiyatından sabahattin ali, kemal tahir, tahsin yücel (yaşar kemal diyecem, ilk etapta yorabilir diye demiyorum) aziz nesin vs. olabilir.
dünya edebiyatından george orwell ilgisini çekebilir. özellikle ve özellikle jules verne(bizde çocuk romancısı gibi algılansa da katiyen öyle değil).
0
crayze horse
(04.08.08)
bahsettiğiniz kitaplar zaten page-turner thriller diye tabir edilen kitaplar. Dan Brown ve J.C. Grangé bu işin hocası. Üstüne Harry Potter, Diskdünya serisi ve Yüzüklerin Efendisi tavsiye ederim, deli sarar. Ha bi de bulursanız Celil Oker'in kitapları harikadır.
0
duk leto
(04.08.08)
Şu kitap beni sürüm sürüm sürüklüyor:

www.netkitap.com

Kabalcı Kitabevi'ndeki indirim reyonlarından 1 YTL vererek satın alabilirsiniz. Bu sitede 9 YTL demiş ama aman diyeyim. Kabalcı'da 1 YTL.

Bir de Henri Charrieré adlı Fransız bir yazarın "Kelebek" (Papillion) adlı bir kitabı vardır. Gerçi Kelebek yer yer sıkıcı olabiliyor ama onu da öneririm. En azından hikayenin sonunu merak eder.

Yalnız ilk başta söylediğim "Direnme Savaşı" kesinlikle okunması gereken bir kitap. Nutkum tutuluyor okurken. Yaşanmış şeyler, o yüzden sürüklenmemek elde değil. İnsan kendini o zindanlarda hissediyor..
0
vita vinum est
(04.08.08)
jurassic park veya harry potter(serinin sonuna doğru çocuk kitabı olmaktan çıkıyor)
0
yuto
(04.08.08)
harry potter serisini eşime bir gösterdim bütün seriyi okudu :) sizin derdiniz de bestseller lar gibi. bence trevanian kitaplarını deneyin. şibumi'yi okuyacak ve mutlaka sevecektir (söylediğiniz kitapları okudum ve şibumiyi severim o halde herkes sever gibi bir genelleme yaptım). sonra diğerlerine geçer.
0
ozdek
(04.08.08)
Arkadaşlar çok çok teşekkür ederim önerileriniz için..

Ben şimdi önerdiklerinizden birkaçını alayım koyayım önüne , umarım beğenip okur da bir süre sonra "benimki çıtır çerez kitaplardan sıkıldı , başka ne tavsiye edersiniz" diye bir soru da açarım :)

Tekrar teşekkür ederim..:)
0
🌸hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(04.08.08)
ben daha iyi bir tavsiye olarak $unu söyleyebilirim:

bu durumdaki e$inize kitap okuma ALI$KANLIĞI KAZANDIRMAK İÇİN YORMAYIN KENDİNİZİ. ÇABALARINIZIN NAFİLE KALACAĞINA BİR KASA BİRASINA İDDİAYA BİLE GİREBİLİRİM.
0
robinbook
(04.08.08)
ahmet umit - patasana

sürükleyici deyince benim aklıma bu kitap geliyor. nası bi iz bıraktıysa artık?
0
quadropol
(04.08.08)
trevanian'ın shibumi de olabilir.
0
light beam
(22.08.08)
(8)

orman yangınlarına dur diyemez miyiz?!?

demlikposet
şimdi haberini aldım olimpos yanmaya başlamışmarmaris özderesonra sırasıyla manavgat aspendos ve olimposdünyanın en çok ormanyangını yaşanan ülkesinde yaşamaktan utanan tek kişi ben miyim?başka herhangi bir ülkede olsa hükümetler devirirdijaponyada olsa önce istifa sonra harakiri paklardı sorumlular
şimdi haberini aldım olimpos yanmaya başlamış

marmaris özdere

sonra sırasıyla manavgat aspendos ve olimpos
dünyanın en çok ormanyangını yaşanan ülkesinde yaşamaktan utanan tek kişi ben miyim?

başka herhangi bir ülkede olsa hükümetler devirirdi
japonyada olsa önce istifa sonra harakiri paklardı sorumluları

sahide yapabileceğimiz bir şey yok mu?
bir çok yaratıcı arkadaş var burda bişeyler yapamaz mıyız?

geçen sene yanan kuşadasında da yanan yerler kömür madenine yapıldı(yamuluyorsam düzeltin)
buralara da otel yapıcaklar ve kimse ses çıkarmıycak mı

bi çaresi olmalı tek üzülen ben miyim yoksa
?!?
0
demlikposet
(02.08.08)
Biz genelde 2b'lerin satışını onaylamadı diye A.Necdet Sezer gibi adamları suçlarız.

Sanırım yapabileceğimiz tek şey Tema, Ege orman vakfı gibi kuruluşlarla ortak çalışarak yangından sonra o bölgeyi tekrar ağaçlandırmak. Aksi taktirde bu hızla giderse 5 sene sonra yanacak bir ormanımız bile olmayacak (kodamanların otellerine yer lazım).
0
ataturkiye
(02.08.08)
Abi bunu daha önce de sormuştun duyuruda

Alternatif cevap vermem gerekirse, bunu Türkiye dahil olmak üzere, dünya çapındaki birçok kuruluşa bildirmeye çalışmak, uğraşmak gerek. Burda eylem yazmakla olmaz yani aslında, arkanda birileri olmalı
0
ermanen
(02.08.08)
Başka herhangi bir ülkede olsa hükümetler devrilirdi. Ne güzel söylemişsin işte bak,başka herhangi bir ülkede olsa..Burası Türkiye. Yapabileceklerin çok çok sınırlı.100 kişiden 99 unun birbirine benzediği bu ülkede tek başına yapabileceklerin ezici çoğunluk karşısında eriyip gider,ya da öyle olmasa bile bir süre sonra mücadele etmekten zaten mecburen vazgeçeceksin. En büyük Gölleri çok çok uzun zaman önce kuruyan bir ülkede büyük medya kuruluşları bunları daha yeni yeni haber yapmaya başlıyor. Endemik hayvanların habitatları yok ediliyor, imara açılmak için ormanlar kundaklanıyor, yurdum insanıysa hava sıcaklığındaki bir artışta daha muhteviyatını bilmediği küresel ısınmadan dem vuruyor.. Üzülerek söylüyorum,Cehalet bu ülkede kol geziyor. Logosunu yeşile bürüyen tv kuruluşları da çevreci olduklarını zannediyor. Çok yazık.. Türkiye her anlamda azgelişmiş bir üçüncü dünya ülkesidir. Gelişmiş muhtelif bir batı ülkesinde karşılaşıldığında sizi hayrete düşürecek pek çok olay bu ülkede kimseyi şaşırtmıyor. Bu manada tek üzülen elbette sen değilsin merak etme,ancak elden bir şey gelmiyor. Ben ileride bu ülkede kalmayı aklımın ucundan dahi geçirmiyorum. Biraz fazla uzun oldu affola..
0
villeneuve
(02.08.08)
benim aklımdan da şöyle bir düşünce geçiyor ; belki yapılıyordur bilmiyorum ama ormanları geniş boşluklarla kısım kısım bolmek geliyor boylece yangının yayılmasının onune geçilebilir yangının çıktığı kısımda kontrol altına alınması kolaylaşabilir.
0
manonflier
(02.08.08)
kardeşim anlattı şimdi, tv'de görmüş. hatırladıkları: sutaşı ya da su taşı diye bir şey varmış. bir türk bilim adamı bulmuş. ısıyla suya dönüşen bir taşmış. orman yangınlarını söndürmek için yunanistan bu yıl kullanmaya başlamış bunu. bizde hala tık yokmuş.
adını bilen varsa söylese de araştırsam bi iyice. arattım ama sutaşı diye bir belediye bulabildim.
0
pyro clustic flow
(02.08.08)
şu an karamürsel de de orman yangını çıktı
ve 150kere bakılan bu duyuruda sadece 6cevap ver
bravo
hepsi müstehak galiba
0
🌸demlikposet
(03.08.08)
NTV de bir belgeselde izlemiştim. önemli ormanların belli yerlerinde yangın kuleleri oluyordu; en ufak bir kıvılcım oradan görülüyor ve anında müdahele edilebiliyordu. bence en azından yaz döneminde bu yangın kulelerinin sayısı arttırılabilir. hatta gerekirse devriye gezilecek kardeşim. kaç tane ormanımız var topu topu.
0
goodbyecruelworld
(03.08.08)
@pyro clustic flow
Faruk Durukan ismi.Edremitli bir zeytin üreticisi.
0
cucuru
(03.08.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.