atın kıçına kolunu sokup lavman yaptırmak gibi şeyler mi kulağına hoş geliyor yoksa bilim yapmak mı? bu iş süs köpeklerinden muhabbet kuşlarından ibaret değil sonuçta.

hayvanları gerçekten seviyorsan tamam da dendiği gibi bu iş sadece kediler köpekler kuşlar için değil. bi inek de gelecek koyun da belki yılan... çok iyi düşünüp karar vermek gerek.

Burada yazılanlar dahil hiçkimseyi dinleme arkadaşım. Aynı şeyi ben de yaptım ve şu an çok çok mutlu ve rahatım. Aynı tepkileri ben de aldım zamanında. Hiçbirini umursama. Bugün sana o tepkileri gösterenler, yarın istemediğin bir mesleğin ve mutsuz bir hayatın olduğunda yüzüne bakmayacak, sana destek olmayacak. İsterse bizzat ailenden olsun, hiç fark etmez. Senin iyiliğini düşündükleri falan yok. Sen olayı kafada bitirdiysen, yani "ben veteriner olunca mutlu olacağım, şu an burada mutsuzum" diyorsan bir saniye düşünme. Ankara Veteriner Fakültesi en yüksek puanlı yer olmasına rağmen bölüm pek yazılmadığı için puanları gayet düşük. 80-90 binlerle alıyordu değişmediyse. ODTÜ Elektronik'e girebildiysen Ankara Veterinerlik'e zaten oturma organınla girersin. Puanlara aldırış etme. Veterinerlik isteyen tipler senin gibi baskı görüyor, dayanamayıp mühendislik yazıyor. Bölümün puanları bu yüzden düşük. Senin hayatını sadece sen yaşarsın, bir başkası değil. Nerde mutlu olacağına inanıyorsan oraya git. Hiçkimseyi ama hiçkimseyi dinleme.

Ekleme: Geç falan da değil. 3 yılın geçmiş sadece. Benimle aynı durumdasın.

Ekleme 2: Ne sınavı ya, sen sınava da girmeyeceksin ki. ODTÜ Elektronik'e girdiğin seneki MF-3 puanın Ankara Veterinerlik'in o seneki puanından yüksek olduğu için zart diye geçeceksin. Ağustosta veya eylülde olması lazım. Direkt Ankara Üniversitesine başvuru yapıyorsun, sınavsız mınavsız geçiyorsun.

Orada arkadaşınız filan varsa birkaç derse girseniz ziyaretçi olarak.

duyurularından takip ettiğim kadarıyla gerçekten hayvansever birisin. ama sadece kedi köpekle ilgilenmeyeceksin o yüzden iyi düşün derim. Bir de her nedense hobi olarak benimsenen şey mesleğe dönüşünce işkence gibi olmaya başlıyor.

arkadaşların dedikleri çok doğru, evet bu sadece senin kararın ve senin geleceğin. aynen katılıyorum.

ancak geçiş yapmadan önce yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi mutlaka geçmek istediğin vet. fakültesini ziyaret et. öğrencilerle konuş. okul ne durumda, hocalar, imkanlar nasıl, memnunlar mı? herkesin bakış açısı farklı olabilir ama sen de bu farklı açılardan topladıklarını kendi düşüncelerinle harmanlayabilir, olumlu olumsuz yönlerini başlamadan görebilirsin.

mutlaka hocalarla konuşup izin isteyip birkaç derse gir.

yani evet hayat ve hayaller senin, onların peşinden git ama bazen hayallerle gerçekler örtüşmeyebilir, en ince ayrıntıya kadar düşünmek iyidir ama gerçek durumu gidip görmek en iyisidir.

dediğim gibi hepsini en ince ayrıntısına kadar düşündüm, kararımı vermeden önce bölüme gittim, öğrencilerle konuştum, hocalarla konuştum hatta bölümün memurlarıyla bile konuştum :) yurtdışı denkliklerini araştırdım, ilerde yurtdışına çıkacak olursam diye.
ilk dönemin ders notlarını alıp onları inceledim, baya baya oturup çalıştım hatta. nelerle karşılaşabileceğimi bilerek verdim yani kararımı aslında, öyle hayaller dünyasında verilmiş bir karar değil.

ohoo o zaman söylenecek bir şey yokmuş zaten :) hayırlı olsun kararın, umarım her şey istediğin gibi olur.

valla yazıp yazıp sildim.
saçmalamıyorsun inan. çok sevindiğimi ve şimdiden kutladığımı belirtmek istiyorum kısaca :)

makine mühendisliğinde 6 yıl okudum.bir sene sonra mezun olacaktım ama tiyatro bölümünün yaş sınırına takılacağım için mühendisliği bıraktım.şu anda dil tarihte tiyatro okuyorum.anam,babam ve çevremdeki bütün insanlar karşı çıktı haliyle.uzun lafın kısası keyfim çok yerinde,verdiğim karardan çok mutluyum.umarım senin için daha da keyifli olur.

bir rüya için ağıt

Cennet mahallesi?

İlla ki bu konuyuda işlemişlerdir.

Hayır değil.

requiem for a dream. konusu yok filmin ama müzikleri güzel.

uyuşturucu ile ilgili bi film başlığını görünce öneri istiyosun sandım ve bir rüya için ağıtı yazmaya gelmiştim ki bu durumda da cevap değişmiyor :)

Candy olabilir

m.imdb.com

Blow www.imdb.com/title/tt0221027 Olabilir mi

requiem for a dream değildir bence o,yanılmıyorsam o olay finalde oluyor.candy olabilir.

go olabilir mi? ya da spun?..

hangi filmmiş hala bir sonuca bağlanamadı mı bekliyoruz... @senialan anlatmışsın o kadar filmi, duyuruyu açanın sorduğu ile aynı film olduğundan eminsen "candy" mi o film sen de teyit edebilirsin? en azından anlattığın film hangisiymiş onu öğrenmiş oluruz :{ merak uyandırıyor

şüpesiz requiem

ya ben o arkadaştan ümidi kestim zaten de, sen kendi anlattığın filmin hangi film olduğunu hatırlayıp söylesen güzel olurdu. :{

rikuyem başka da bilmiyrm

@eys of speyds metronun işleyiişine hiç bir şekilde etki etmiyor ki. Metro bir kat aşağıda zaten.

Metronun işleyişiyle ne alakası var kardeşim? @Eys of speyds

Kenarda namaz kılıyo adamlar. Sıkıntı yaratmıyo. Zaten kısa sürüyo cuma namazı. Kime ne zararı var da bu kadar üstüne gidiliyo anlamıyorum.

Not: Dinliyim.

ankarayı bilmeyenlere garip gelebilir görüntü. kızılay civarında büyük cami yok. kocatepe cami ve yüksel caddesi girişindeki küçük mescit tamamen dolu olur. cuma namazına geç kalan cemaat her hafta hasırların üzerinde namaz kılar.
orada namaz kılan adamın şov yapma niyetinde olduğuna inanmıyorum. cuma namazı sadece o saatte ve cemaatle kılınır. zaten 20 dakika sürüyor cuma namazı. farzı kılıp dağılıyor cemaat.
yol tamamen kapatılmamış. kimseyi kolundan tutup zorla kıldıran da yok. çok takılmayın. kılsın adamlar.

@eys of speyds dostum amacım polemik başlatmak değil ama aynı mantıkla konser, miting tüm toplu faaliyetlerin yasaklanması gerekir. yol kapatılmasın diye.

deyyusu ekberim, bu görüntü bana batmıyor. tam kıbleye dönememiş olduklarını düşünüyorum ister istemez. namazı sakatlamadıklarını umuyor, şapşikliklerine gülüp geçiyorum :p

donut + 1
Kimin nerede ne yaptığı suç teşkil etmedikçe beni ilgilendirmemeli. Özgür olmalı insanlar.
ps:İnanmam, etmem.

twitter linki verilmiş başlıkta, onu imgura filan atabilcek biri olsa şirketten girenler de görebilse..

@t joe i.imgur.com

on not: dinliyim, valla bak.

ankarada yasamis biri olarak ben o saatlerde oradan gecerken rahatsiz olurdum. metro kalabalik, o kadarcik alanda yurumek zor vakit kaybettirici.

kaldi ki sonuna dogru 10 kisi kalmisken hala hasirlar vs toplanmaz, yol acilmaz. bunu zorunluluk olarak da gormuyorum. evet icerideki cami kucuk ama orasi da cami bahcesi degil.

disarida 50 kisi ki kiliyor namaz, evet cevrede cok alternatif yok ancak cevre camiilere dagilabilir cemaat. kaldi ki metroya binip bir iki durak gitseler cevrede bir suru camii var.

ibadete de saygisizlik olarak goruyorum. mecburi olmayan bir durumda o kadar sesin insanin icinde hos degil

@eys of speyds orada cami var lafını inatla anlamıyorsun herhalde? zaten imam olmadan cuma namazı kılınamaz.

aslında çarpık yapılaşmanın sonucu bu. metronun içinde caminin ne işi var? orası belirli bir amaçla kullanılan bir şehir unsuru. bir araç gereç yani. ikinci bir fonksiyon eklemek böyle durumlara neden oluyor.

@eys yahu kime prim yapıcam? yapsam benim primimden ne olacak?

Sen de yobaz dediklerin kadar yobazsın, bunun farkında değilsin.

herkes başkalarına zarar vermediği sürece istediği yerde istediği şeyi yapabilir. ama bu olayda metro resmen işgal ediliyor. inaanlara yürüyecek yer kalmıyor. ha ben bildiğim için cuma saatlerinde girmiyorum metroya. ama ayıp bence. orası namaz kılmak için değil yürümek için var. yine de insanları yürümesini engellemeyecek şekilde bir bölümünü kullanabililer. ama alanın neredeyse tamamını sahiplenmek hiç hoş değil. iyi niyetli olduklarını düşünmüyorum.

oraya sığamayan insanlara şov yapıyor diyecek değilim, zaten problem en başta metro istasyonunun içine cami yapmakta. ama bunu ibadet özgürlüğüne sokmak mantıklı mı bilmiyorum, o zaman her yerde sevişelim kadar uç örneklere gitmeden, mesela namaz vakti olmayan herhangi bir saatte her yere oturmakta da özgürüz, ancak metronun geçişini ve düzenini etkileyecek herhangi bir şekilde 200 kişi aynı yere oturursa güvenlik gelip "nabıyonuz lan burda yürüyün gidin" diye kovalar (en iyi hitimalle). bunu da bu kadar basit bir şekilde değerlendirmek gerekiyor, evet o insanlar orada ibadet etmekte özgür ancak bu davranışlarıyla toplumda işleyişi engelliyorlar, yapmasalar daha iyi?

@eys of speyds miting için alan ve saatleri belediye belirlemez. toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa biraz bakmanı öneririm.
verdiğim örneği okurken empati yapmanı beklerdim. ben de işe giderken yada durakta otobüs beklerken düzenlenen konser/maç/miting gibi organizasyonlar yüzünden yolların kapanması ya da trafiğin sıkışmasından rahatsız oluyorum.
evet orası cami değil. ama caminin kapısının önü. yoksa insanlar cami yok diye metronun ortasında namaz kılmıyor.
evet ayak kokuyor. ama bu maalesef insanlarımızın genel sorunu. otobüsler de ter kokuyor.
biraz hoşgörülü olmak lazım.

hem dine uzak olup hem de din adına fetvalar veren haddini bilmezler yüzünden çıkıyor bu tip tartışmalar.
adam, islam'da ibadetlerin çoğunda "vakit" kavramının gerekliliğinden bihaber ancak "ama orasının yapılış amacı farklı. ibadet edilmeyiversin orada" diyor. bunu yaparken de gizliden ya da açıktan islam'la diğer dinleri kıyaslar. mesela hristiyanlar oraya kilise yapılmasını isterlerse ne olacakmış, o zaman onlar için de metroya (ya da herhangi bir yere) kilise yapılsınmış filan. hristiyanların günlük, hatta saatlik ibadet yapma zorunluluğu bile yokken bizim bir numaralı din düşmanı tiplerimiz "ama diğer dinlere mensup olanlara ne olacak?" diye yapmacık eşitlikten dem vurur, ibadet etme vakti girmiş müslümanlara da kin kusar, yapmacıklar der.

valla açıkçası dine mesafeli arkadaşlarım dahi cuma namazına gidebiliyor. bana şov gibi gelmiyor bu. yeter ki kimse kimseyi engellemesin. tabii aynı zamanda insan yahudi vatandaşların sinagoglarına binbir cihazdan geçerek girmek zorunda kalmasını hatırlayınca hüzünleniyor.

ps: baya dinsizim.

@eys of speyds cuma namazını kadına şiddete bağladın ya pes.
bence derdiniz namaz kılınmasıyla değil, namazın kendisiyle.
Allah islah etsin.

Dini açıdan eleştirebilirim bunu ama insanlar sığmıyor ve haftada sadece yarım gün böyle bir durum söz konusuysa kesinlikle saygı duyulmalı. ibadet özgürlüğüdür. şov la alakası yok. çünkü münferit bir şey değil, mecburiyetten yapılmış.

@eys of speyds ben niye mağdur edebiyatı yapayım?

"hoşgörü" kelimesinden bile rahatsız oluyorsun. görüşüne saygı duyduğum için düzgünce açıklamaya çalıştım. ama sen inatla polemik yapmaya çalışıyorsun.

-cuma namazı müslümanlara farz olan ve toplu halde yapılan bir ibadet.
-ankara metrosu civarında yeterli cami yok
-adamlar cami çıkışında namaza durmuş

yol kapatılmamış. metro seferleri devam ediyor. görüntü hoş değil evet. ama çıkıp desem ki "cami yetersiz cami yapılsın" daha farklı tepki göstereceksiniz. o zaman oradan geçtiğin iki dakika takma kafana geç git.

mağdur edebiyatıyla alakası yok. ateist olabilirsin. veya istediğin şeye inanabilirsin. istersen krem peynire tap. ama yobaz olma. karşındakinin inancına/inançsızlığına saygı duy.

kendiyle aynı fikirlere sahip insanların cevaplarına tik atıp diğerlerine atmayan insan,gelmiş hoşgörüden bahsediyor.bu memleket gerçekten garipleşmeye başladı.

@darksdanres ilk basta hepsinde tik vardi. Ancak malum sahsin kendi disinda herkesin haksiz oldugunu belirttigi, nato kafa girisinden sonra tiklerini kaldirdim. Bak diger herkeste tik var.

insanlar tuhaf. mecburiyetten metroda namaz kılanlara "burada namaz kılınmaz, geçişi engellemeyin, burası cami mi?" der. insanların buna alınmaması gerektiğini düşünür ama sikindirik bi duyuruya yazdığı şeye tik atılmadı diye alınır. kimbilir bunlar o namaz kılan kitleden falan olsaydı ne tepki verirlerdi? düşünmesi bile ürkütücü. :)

bişi merak ettim, şimdi adamların önü boş bi duvar falan yok, e şimdi kış ama ileride baharda mini şortlu ablalarımız bu abilerin önünden yürürken ön saflardaki abilerin gözü takılıp namazları bozulmayacak mı?

yada ben bunların karşısında dursam kollarımı açsam dursam öyle sanki bana tapıyolarmış gibi bir görüntü oluşmayacak mı?

merak ettim orada eskiden cami falan varmıydı? daha önce orada mescit yokken nerede kılıyordu bu insanlar namazlarını?

bilemedim tam ibadet özgürlüğüne girer mi girmez mi, kurbanda sokakda kurban kesen milletiz biz sonuçta, elin çocuu travma geçirirken biz eğleniyoruz baba ayağını nasıl da tepiyo falan diyoruz ama görüntü hoş değil pek, netekim devlet el attı da her yerde kesilmiyor artık.

@selam bro zaten "çok hoş bi şey" demiyoruz. insanlar yolun ortasında namaz kılmak zorunda kalıyo. adam gibi bi yer yapılsa da hem insanların yolu işgal edilmemiş olsa hem de doğru düzgün bi yerde namaz kılmış olsalar. ama adamlar orada namaz kılıyo diye de manyağa bağlamanın gereği yok. kimse birbirine tahammül etmezse nolur bu şirket? batar bu şirket. :) namaz kılan adam da artık bi zahmet bakmıycak önünden başka bi yere. bakmadan duramıyosa zaten namaz kılmasının anlamı pek yok.

Hukuk (okunan bölüm)- Bilkent siyaset bilimi olabilirdi burslu.

ingilizce işletme (okunan bölüm) / ingilizce işletme( keşke daha erken bitirseydim diye hayıflanılan bölüm)

bilkent işletme ve bilkent iletişim&tasarım okudum lisansta. işletme okuduğum dönem 2. tercihim olan iç mimarlık gelse daha isabetli bir tercih olurmuş.

ya da sayısal puanla öğrenci alan odtü endüstri ürünleri tasarımı bölümü olabilirdi.

mimarlık <3 / mütercimlikte de hep gözüm olcak

bu arada hangi meslek isterdiniz sorusuna %90 mimarlık diye cevap verir diyecektim ki bi tane mimarlık düşmüş bile heheh

bilgisayar programciligi okuyorum, bilgisayar bilimleri veya biyomuhendislik isterdim.

bilkent genetik / bilmiyorum zaten tıp ve mühendislik okumak istemeyen, mimar filan da olamayacak sayısalcı tuhaf öğenciydim...ama şunu yapabilirdim sıralamada ilk yüzde olan öğrencileri bizim zamanımızda yurtdışında burslu okutuyorlardı ki ben de gidiyordum aslında son anda vazgeçtim. sanırsam şimdi çocuğum olsa veya ben şimdi olsam gidip yurtdışında okurdum.

Matematik okudum arkeoloji istiyordum bu sene arkeolojiye basladim :)

okunan: hukuk

istenen: psikoloji (olmazsa yine hukuk okurdum)

odtü uluslararası ilişkiler okudum , uluslararası ilişkiler okumak istediğim için girdim ama siyaset bilimi ve psikolojiye de ilgim daha fazla olduğunu gördüm odtü bilkent boğaziçi ya da galatasarayın bu bölümelrini isterdim

uluslararası ilişkiler / uluslararası ilişkiler :)

Uluslararası İlişkiler / Pilotaj

bilkent endüstri okuyorum. psikoloji okumak isterdim. şu an 1. 2. sınıf olsaydım bırakıp psikolojiye geçerdim muhtemelen.

inşaat müh / herhangi bir meslek olabilir yeter ki inşaat olmasın...

makine mühendisliği / antropoloji

Radyoloji okunan diyetisyenlik gozu kalinan

mimarlık terk
şu an inşaatta okuyorum
kimya ya da psikoloji isterdim

Okunan:isletme
okunmak istenen: uzay muhendisligi

2.bp.blogspot.com

uluslararası ilişkiler / sosyoloji

işletme okuyorum, biyoloji ya da tarih okumak isterdim.

tıp / daha kolay herhangi bir şey

Mevzuyu yanlış okumuşum yahu o yüzden cevabımı sildim:

Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okumak isterdim yine, fakat Tiyatro da okumak isterdim konservatuvarda, DTCF özellikle...

ingilizce - almanca mütercim / tercümanlık okuyorum. Bilkent'te okumayı çok isterdim bu bölümü çünkü orada ingilizce - fransızca. ama zamanında %100'üne puanımız yetmedi...

orman mühendisliği / edebiyat

psikoloji / yurt dışında veya elit bir okulda psikoloji

Makine muhendisligi/son yil biraktim,dtcf tiyatroya girdim

İnş müh. / tıp-eczacılık

Pazarlama(okunan bölüm)/ Çocuk psikiyatrisi

endüstri ürünleri tasarı okumak isterdim, puan fazla diye gittik tıp yazdık.

kimya okuyordum bıraktım, felsefe okuyorum. ( Çok net bii cevap oldu sanırsam :) )

birbiriyle alakalı ancak ismen değişik 4 farklı bölümde okudum, 5.sinde okumaktayım. hepsinden son derece memnunum ancak dil-edebiyat bölümlerinde hep gözüm kalmıştır.

mimarlık/mimarlık

Reklamlar bitti.

insan spor yaptığı zaman vücuttaki testesteron seviyesi yükselir bu bağlamda kimse daha az sekse düşkün olamaz. ama yorgunluksa burda kastedilen belki sevişicek mecalin olmaz anlamında söylüyolardır

sonuç:spor yaparsan libidon yükselir.

şahsen vücut geliştirme antremanını spordan sayan medeni insanlarsak, benden de o durum oluyor.ama onun sebebi testosteron artışından dolayıymış.

bi de protein falan kullanıyırsan fiyüüüvt

Reklam derken?Samimi bir soru soruyoruz şurda.Duyurunun olayı bu değil mi zaten?Anonimliğin sayesinde çevremizdekilerle konusamadıklarımızı da sorabilmek.Bunu hala idrak edememeniz üzüyor beni.

herkes seni erkek varsayarak cevap vermiş. kadın olduğunu da belirtseydin :)

aynen, hafta da 4 gün spor yapıyorum. sürekli basketbol oynuyorum öyle bir azalma yok

spor var spor var. burda soruya göre genelde "enerjini boşaltabileceğin bir şeyler" olarak öneriliyor.

Haftada 6 gün spor yapıyorum. Ağırlık çalışması, tenis, koşu, yoga her hafta. Spor yapmadığım zamanlarla bir fark yok. O önerinin sebebini anlayabilmiş değilim ben de.

sporun libidoyu düşürdüğünü sanmıyorum, osbiri azaltmak için bir yöntem olarak sunuluyor genelde çünkü yorgun olunca insanın eli gitmiyor, o bakımdan bence.
ayrıca fazla libido göz çıkarmaz, hele ki oraya buraya sokacak bi pipin yoksa.

Spor yapıyorsanız ve kolesterol ağırlıklı (Hayvansal) besleniyorsanız liboda düşmez; bilakis artış gösterir.

Hareket berekettir..!

Antideprosyon ilaclari ve şişko gobekli Erkekler cozum olabilir.akrep burcu kadinlarina pek islemez ama

hayır, aşan yok, ama libido androjen demek, o kadar androjen patlaması yaşarken bari yarım kilo kas koysunlar kenara diye veriyoruz o tavsiyeleri.
spor elbette bu durumu daha da kötü (ehehe nesi kötü lan) hale getiriyor.
ayrıca yalnız ve hımbıl insanlar, kendilerini sadece böyle ifade edebiliyorlar :) bu daha hımbılaşmalarına ve cinsel açıdan iyice cazibe kaybetmelerine neden oluyor. bunu engellemeye çalışıyoruz. her şey insanlık için.

valla ben baya düzenli olarak yaptım hiç azalttığı falan olmadı. en sonunda bıraktım zaten nasıl olsa kimse beğenmiyor beni kime yarancam aq diyerekten.

libidosunu dusurmek isteyen insana verilecek en büyük tavsiye, iradesini güclendirmesidir.

vücut geliştiriyorsan hayvansal protein alman lazım. başka bir alternatifin yok. vejetryn olacaksan body'i bırak.

şöyle anlatayım. bir arkadaşım neredeyse doğuştan vejeteryandı. 3-4 yaşından beri hiçbir et ve et ürünü tüketmiyordu. üniversiteye başlayınca et yemeye başladı olum adana ne güzel şeymiş lan diyordu en son. gerisini sen düşün.

edit: mecburiyetten başladı bu arada çünkü hayat zehir oldu çocuğa.

Yurt ortamında vejetaryen olmadan bile çok zorken vejetaryen olduktan sonra imkansız. Yani şöyle diyeyim size: Günlük minimum 150 gram hayvansal protein alamıyorsanız kasmayın boşuna.

ben vejeteryanim,body ile ilgileniyorum 6 aydır.gayet de durumdan memnunum.et tüketmeyebilirsin ama süt,yoğurt ve peynir ile açığı fazlasıyla kapatabilirsin.vegan'lığı tercih edeceksen bilemiyorum.

Vejetaryenlik çok daha ucuz, veganlar veganlığın da çok ucuz olduğunu söylüyor ama bence Türkiye içinde yeterince alternatif yok şimdilik. Gerçi yabancı veganlar da ne kadar çok sebze meyve var ne güzel diyor. Bilmiyorum ben de henüz veganlığa hazır olmadığımdan zor gibi görünüyor. Ayrıca vegan sporcular da az değil. Google'layabilirsin gayet var. İstanbul'da da vegan gruplarda sporcular var, şahsen bir grup koşucuyla takılıyordum bir ara vegan ve vejetaryen olan. www.facebook.com

yumurta ve süt ile biraz halledersin gibi. bir de besin takviyesi olabilir, protein tozu gibi (vejeteryanlığa ters bir durumu var mı bilmiyorum ama)

konuşmak bedava:


www.google.com.tr

hocam yurt ortamında sana önerebileceğim tavsiye "bulduğunu ye". Zaten yemekler dandik. Bi de etini çöpünü ayıklarsan bitersin erir gidersin. O vegan bodybuilderlar sizin yurdun yarısının yediği gıdayı tek başlarına yiyordur. Sen yurtta nası yapıcan o işi. Yurt yemeği pişerken bile içinde ne vitamin kalıyor ne protein kalıyor. Eve çık sonra diyetini yap.

Vegan/vejeteryan sporcular var ama istisna ve pek de parlak durumda değiller. Zaten uygulamada kaçak yapıp yapmadıkları meçhul. İşin anabolik steroid kısmı da ayrı hikaye. Etsiz VG olmaz.

etsiz VG olmaz diyenler var hala.hay allah'ım ya cehalet ne garip bir şey.bilgi sahibi değilsin hadi kardeş de fikir sahibi nasıl oluyorsun.hayat ne garip...kuşlar falan.

darks, 6 aylık gelişim nedir hacı. caps var mı?

hocam valla 15 kilom gitti,göğüs memelikten çıktı göğüse benzedi.elbet hızlı bir yol değil.ama etsiz VG olmaz falan demek ne cesaret.garip yani.

ben taraf değilim.
karma besleniyorum. vejeteryanlık gündemimde yok. vg değil ama dayanıklılık ve kuvvet üzerine gidiyorum çünkü birden fazla spora ilgim var ve 30 sene sonra merdiven çıkamayan bi moruk olmak istemiyorum.
vg için, yani estetik amaçlara ulaşmak çalışacak birinin ise etsiz yapamayacağını düşünüyorum.
ve vg kelime anlamı gereği kütle kazanmak üzerine bir disiplin. kilo vermek değil. buna itiraz etmek istedim.

eğer hafiflemek ve iyi hissetmek isterse insan elbette vegan diyetle bir gelişim gösterebilir. ama kou hacim kazanmaksa bunun için ne kadar zaman harcamalı? sorun bu.

hocam konuyu bence sen çok yanlış anlamışssın kusura bakma.etsiz olduğu zaman protein almadığımı falan mı zannediyorsun ? vg'de kütle kazanmak için gerekli olan şey et falan mı dediler sana ? önemli proteindir hocam.o da hayvansal proteindir.hayvansal proteinde sadece et'de bulunmuyor neyseki.ama bizim türk halkı gotunun keyfini çok sevdiğinden birşeylerle uğraşmayı fazla vakit harcamayı da sevmediğinden yaptığım durum enayilik gibi görünmesi gayet de normal

Vegan/vejeteryan sporcuların tümü anabolik steroid sayesine o vücuda ulaşıyorlar, bu noktada protein alıp almamaları önemli değil. Ayrıca hayvansal protein almayıp anabolik steroid kullanmak da nasıl bir gerizekalılıktır bilemiyorum. Et yemeden protein alamazsınız, bakliyat kaynaklı proteinler eksik aminoasitli ve kalitesiz çöp proteinleridir. Makroda yeri yoktur. Nohut mercimek yiyerek kas kütlesi kazanılacağını düşünmek için insanın aptal olması gerekir.

proteinler aminoasitlerden oluşur ve her aminoasidin farklı radikal grubu olur. bunlar belli şekillerde bükülerek proteinlere 3b yapı kazandırır. gerekli aminoasitler olmadan gerekli 3b şekil, yani daha özünde gereken aa sırası sağlanamaz.
buraya kadarı lise biyoloji.


şimdi ben çok esansiyel ve hayvansal kaynak hariç zengin bulunmayan bir aminoasidi bulabilmek için kaç farklı bitkisel proteini karıştırmalıyım?

sorun bu.

et yiyenler şunu niye kabul edemiyor anlamıyorum.hayvansal protein sadece etde bulunmaz değil mi ? mesela yumurta falan ? yada süt ? yada peynir ? ortalama bir insan olarak senin amacın günlük yaklaşık 120-130-140 gram hayvansal protein almak değil mi ? eğer sen et yemeden bunu karşılayabiliyorsan konuşmanın ve insanları aptallık ile suçlamanın,cahil cahil konuşmanın amacı nedir ? (cahil cahil derken yazar burda apttalık ile suçlamaktadır) et yemeden vg'nin mümkün olduğunu kabul edemeyip saçma sapan triplere girip üstüne steroid kullanmakla suçlamak nasıl bir varoşluktur kardeş.

not:şimdi gördüm kusura bakmayın da,et yemeden protein alamazsanız falan da demiş.dinlemeyin şöyle adamları allah aşkına.açın bir iki ciddi makale okuyun yok hala inanmıyorsanız,özelden 6 aylık vejetaryen çalışmamı atıyım,taşşaklarımın da fotosunu atıyım olmadı steroid falan sanılmasın durduk yere.daha ne diyim kardeş vallahi bilemedim.narsist piçe döndüm.bi de bütün vejetaryenler steroid ürünü demiş,kardeş kusura bakma yaptığın büyük saygısızlık ve cehalet örneği.

hayvansal proteinler daha rafine oluyor. aynı proteini almak için bitkisel gıdalardaki gereksiz protein karışımlarını ve kar.hid. karışımlarını almıyorlar.
zaten amaç protein değil. içerideki nadir bulunan a.asitler.
her gıdanın bir protein profili var. %6 protein içeren pirinç, %10luk buğday, %22lik badem aynı değil. ha %20 protein içeren bir biftek bunların çok ötesinde. esansiyel aa. bakımından hepsinden zengin.

hesap basit. yani ben 20 küsur aa içinden birine eser miktarda bile ihtiyaç duysam o benim en kısa yoldan almam gerekendir.

liebig'in minimumlar kuramı işte.

anlamamak da hala ısrarcı olmak gerçekten manyakçaymış.dostum burda kimse mercimek ile bifteği kıyaslayadığı falan yok.eğer sen vejetaryensen ve et yemiyorsan,nasıl vg yapabilirsin onu tartışıyoruz.buraya çıkıp da et yemeden vg yapamassın demek cehaletten başka bir şey değildir.sen zaten hali hazırda et yiyen biriysen git bifteğini ye abicim burda neyi tartışıyorsun onu anlamıyorum.

Spor yaparken gerekli olan protein/aminoasitler sadece hayvansal gıdalarda bulunur, bunlar da gerek kalite bakımından gerekse de sentez özelliğinden olsun yoğunlukla ette bulunur. Bunları bakliyattan veya bir başka yerden almanıza imkan yoktur. Bu spor için de elzem olan beslenme şekli protein ağırlıklı olduğuna göre, bunları tüketmeden bu sporu yapamazsınız. Bakliyatlarda, hayvansal ürünlerde bulunan aminoasitler bulunmaz; bir kısmını birbiriyle kombo yaparak alabilirsiniz lakin burada da bakliyattan alınan proteinin çok küçük bir kısmının sentezlenebildiği problemi ortaya çıkar. Yani bu şekilde de, etteki proteinin ancak üçte birine ulaşabilirsiniz. Ki bu da oldukça yetersiz bir orandır. Ayrıca bu şekilde vücuda yüklenen gereksiz karbonhidrattan bahsetmiyorum bile. Bir insan bunu anlamayacak kadar nasıl sığırlaşabiliyor, nasıl hala tek protein kaynağı hayvansal gıdalar değildir diyebiliyor anlamıyorum. Et tüketmeyen, b12 almayan insanlar aptallaşıyor deyince kızıyorlar bir de. Adam en canlı kanıtı.

burada sadece vejeteryan asabiyetinin ve cehaletinin sınırlarını görmeye çalışıyorum. bi defa ben vejeteryan olsam bile insanlara söylemeye çekinirim. sırf şu tavrın yüzünden. ,
aynı tavır çevreci tiplerde de var. bak abicim bi laf var, önce bir doğru bul sonra istediğin gibi çarpıt. sen bana doğrularını söyle.
ya da bildiklerim yanlış mı? onu söyle.
adam vg ile ilgili konuşmuş. evet bilinen bir şey bu, hayvansal protein gereksiz kalori almadan vücudun ihtiyacı olan yapıtaşlarını almanın en etkili yolu. şunu kabul et sonra etik ahlak ve asabiyetle ilgili konuşalım.
et yeme faatiği olduğumdan da değil, benim ahlak anlayışım tamamen farklı bir temelden çıkıyor ve asabiyetten arınmış olması gibi güzel tarafları var. yani ortalama vegan ahlakı sahibi gibi pis katiller kan ve cinayet kokuyorsunuz tipi yaklaşamıyciim.
net mesele:
vg gibi bak vg diyorum, kas gelişimi ve vücudu yağdan arındırıp definisyon ile estetik kaygılar sonucu şekillenmiş hedef vücuda ulaşma disiplininde, vücuda enerji sağlamak dışında fonksiyonu olmayan çöp kh ve önüde sonuda kh'a dönüşecek, kullanılmayan pek çok aa almak ile vg denen şeyi nasıl verimli yapacaksın?

cevap vereyim, yapamayacaksın. natural bodybuilding denen konseptte bile insanlar steroidli hayvanların çeyreği olamıyorlar. gel bi de buna esansiyel aa ve tabii pek çok hayvansal yağdan arınmış bir diyetle ulaşmaya çalış.

farkınndaysan senin şikayet ettiğin ve beni git biftek ye diye uzaklaştırmaya çalıştığın duyuruun konusundayım ben de. senin vejeteryan hislerine temas etmeden doğrudan caps istemem de bu yüzdendi zaten.

et yemeyen arkadaşım var, ortaokuldan beri tanırım. son 3-4 senedir vejeteryan. şurada yazdığım hemen her şey de ondan öğrendiğim ya da onun sayesinde birleştirdiğim şeylerdir. şu halinle çok bilgili olmadığın gibi bir de üstüne aşırı asabi bir profil çizdin gözümde. nerde bizim sunay nerde senin anlatım tarzın hatta..

bir insan yazılanları nasıl anlayamaz hala anlamış değilim,hani bu vg ile uğraşanların zekalarıyla ilgili genellemeler yaparlardı kızardım haklılarmış kardeş.ben şunu anlamıyorum ve anlayamacağım,adam denyoluğu yaşam biçimi haline getirmiş.tek tek soru soruyorum cevabını da çok iyi bilip cevabını verememek nasıl bir cehalettir lan ? ulan "sen vejetaryensen" et yemiyorsan " "hayvansal protein " olarak ne alırsın ? bu mal sürüsü süt'ü ,peynir'i,yumurtay'ı proteinden saymaz,mal çünkü.bilgisizlikden başka bir şey değil.anca buraya gelip milleti yanlış yönlendirmekten,salonda aynalara bakıp masturbasyon yapmaktan sıkılıp,millete egosunun masturbasyonununu yapar.cahil cahil adamları dinlemeyin,et yemeyerek de hacim kazanırsın,et yiyen kadar hızlı kazanamassın.daha fazla disiplin ister,ceset sever olmak daha kolay tabii.dünyayı sikine takmamak.bunlar genel vg yapanların ortak hayat görüşü olduğu için vegan yada vejetaryen görünce b12 falan cahil cahil konuşurlar.o yüzden bu tür insanları siklememeyi zamanla öğreniyorsun.ama bazen sikliyorsun işte yapacak bir şey de yok.ulan burda et'in vg için gereksiz olduğunu iddia eden biri mi var ? benim ağzından böyle bir şey mi çıktı ? normal bir insansan gidip etini ye işte zaten.bunu niye hakaret olarak algılıyorsun kardeşim ? karnisist mi dedik sana ? bastırdığın suçluluk duygusunu tatmak için benim birşeyler dememi bekliyorsun ? şurda salağa anlatırmış gibi 10 kez aynı mesajı atmanın manası nedir ? vg yapıyorsan,et yiyorsan,tabii git et ye.mericemek niye yiyorsun ? lüzumu ne ? burda et yemeyen insanların bunu nasıl karşılayacağını tartışıyorsunuz.ulan yok "et şöyle yararlı" "yok et olmadan vg yapamassın kasma" gibi cahil cahil konuşuyorsunuz kardeş.git ye lan.burda adam et yemeden nasıl yapacağını merak ediyor.ulan ben yapmasam,dediklerinize inanıcam anasını satıyım.

herkes ad hominemin bokunu çıkardı resmen off.. saldırganlığı sen başlattın hacı.

Bu sporu yapacak kişi günlük ortalama 200/250 gram protein almak zorundadır. Bunu yumurtayla peynirle sütle alınabileceğini düşünmek de mallık. 6 gramlık yumurtadan her gün kaç tane yiyeceksin de 200 gram protein alacaksın? Süt içip peynir yiyerek protein almaya çalışırken vücuduna yükleyeceğin şeker ne olacak. Süt ve süt ürünlerinin karbonhidrat değeri, protein değerinden daha yüksektir. O işler öyle süt içerek peynir yiyerek olmuyor yani. Peyniri kahvaltıda yiyin yeter.

Edit: Tabii bir de süt ve süt ürünleri kazein tipi proteindir, kaslara geç intikal eder. Vücudun hayvan gibi proteine ihtiyacı olduğu anlarda o hala sindirilmekle meşguldür diyecem ama o da anlaşılmayacak.

angelus kardeşim birşeyden haberin yok kusura bakma.ben günlük 220 gram protein alıyorum.et'de tüketmiyorum.
2 litre light süt-60 gram. /kalorisine bak merak ediyorsan/
500 gram lor peyniri-20 gram protein 100 gram'ında ,100 gram whey.1 gram yağ.yörsan.
daha yumurta yemeden etti mi sana 160 gram ?
20 tane yumurta ,10 tane sarılı 10 tane sade beyaz.
destek olarak da optimum izole platinum whey proteini 2 ölçek .antreman öncesi ve sonrası .(definizione için en uygun olanı buymuş)

kardiyo,günlük yüksek tempolu hayat tarzıyla birlikte bu düzeni 2 hafta kaçırarak 6 aydır yapıyorum.kilo almak bir yana 15 kilo da verdim.1 kg 'da kas kütlesi elde ettim.yani buraya gelip insanlara "şunu yaparsan kas olur" şunu "yapmassan olmaz" demeden önce insanları bir dinleyin anasını satıyım.hoş bu kadar çile çekmeden et tüketerek belki daha da az kalori,yağ ve karbo'dan sıyrılarak daha kısa sürede daha iyi bir vücudun olabilir.ama burda estetik bile olamayacağını iddia edenler var.ben daha ne diyim.kardeş kusura bakma cahilsin.ve hatanı kabul etmiyorsun.

not:kazein :D lafta koyarmış, bodrum katçısı cahili bodyci ekrem abi,

edit2: hani vejetaryen olup da bu işe meraklı olanlar varsa,şu angelus gibi insanlar hep karşısınıza çıkacak,harbi dinlemeyin,hepsi aynı zırva,aynı üstten bakış,aynı herşeyi ben biliyorum havaları,mişli geçmiş zamanla bir konuşmalarına izin vermez egoları.hani insanları burda yanlış yönlendirmese sikimde olmaz.zaten şu ülkenin %90'ını bunun gibi tiplerle dolu.diyeceğim şudur ki aman şu tiplere bakıp yapacağınız varsa da yapmamazlık yapmayın.

Valla 2 litre süt içip 60 gram protein aldığını düşünen biri vücuduna yüklediği 80 gram şekerden habersiz. Onu niye yazmıyorsun ki? Bu işin cahili böyle oluyor demek ki. O kadar şekeri yedikten sonra git çikolata ye ne fark eder. Ondan sonra vay efendim günde 3 saat çalışıyorum neden benim kaslarım gözükmüyor :) Tamam sen süt içerek kas kütlesi artır bir şey diyemiyorum ben.

angelus kardeşim gerçektten trollüğünü başka bir yerde yapsan ? burda kimse profesyonel sporcu olmaya çalışmıyor.bunu sen de burdaki herkes de iyi biliyor.niyetin yarışmalara girmekse zaten vejetaryenken bunu denemek saçmalıkdan başka bir şey değil.niyetin trollükse bu zevki sana tattıramayacağım,ama bir iki bir şey oku,insanları bir dinle falan iyi olur kişisel gelişimin için.

(süt içerek kas kütlesi arttırmaya devam ediyorum eyvallah)

Süt içmeye devam. Ama gece yatarken iç ki boyun da uzasın.

allah'a şükür bu işe boy takıntımızla girmedik,zaten steroid iyi gelmiyormuş.keşke hiç bulaşmasaymışsın.17 yaşında bebeler gibi laf dalaşına giriyorum anasını satıyım.hadi kardeş köşede bir yerde bench'in altına yat...

dramatik yazarlık dersi alıyorum.belki yardımcı olabilirim.

Dramatik yazarlık mezunuyum. Buyurun.

eğitimim yok. yazarlığa baya ilgiliyim. soruyu merak ettim :(

Sinema tv master'i yaptim master yoda'yim sor evladim.

ay senariste sokayım, ben kurgucuyum gel bana sor. :) onlar şimdi sana uç kaç diyecekler de postta olmayınca olmaz o. :))

ben yapımcıyım yavrum bana sor. şimdi kurgucuya iki revizyon verirsin 6 ay ağlar, render almak uzun sürüyor der, işten kaytarır. bunlara güvenmeyecen.

çizgi roman için soruyorum bu arada. bi de publisher çıksın, ''gel bana oku yavrucağım'' diye tam olur heralde :)

timmie sen yapımcılara güvenme. abi büyük proje var dersin çük kadar bütçe çıkartır. abi game of thrones işi aldım dersin, iki bin liralık laptopta yap der vfx'i. :))

Uf. Ne kasmissiniz. Kanal sahibiyim kanka en cok bana sor.

patron geldi beyler. :(

mario leviden yaratıcı yazarlık dersi aldım ünide. ayrıca sinema tv mezunuyum ama çizgi romanla ilgili bir bilgim yok yine de yardımcı olmaya çalışayım.

anlarım.

benim konuma niye yazmadınız la?

eksiduyu.ru

Powder blue

uzak

The Savages www.imdb.com

demirkubuzun çoğu filmi

kac para kac
cogunluk
o da beni seviyo

(bkz: köprüdekiler)
(bkz: bornova bornova)

Yesım ustaoglu araf
Bir de iran filmleri genelde hep daha gercekcıdır, hep kendımızden bırseyler buluruz.

Clerks

jeff who lives at home

ben de ''çoğunluk'' diyorum

mike leigh filmleri

mayıs sıkıntısı

sultan 1978, gurbet kuşları 1965

hayır engellemiyor :)

1. İlk anda alacağın tepki daha belirgindir tabi.
2. Ağır çalış. Amacın kuvvetlenmek olsun.
3. Ağır barbell hareketlerinde ısınma setleri hariç 2-3 dakikaya çıkabilir. İzolasyon hareketlerinde 30-45 saniye iyidir.
4. Ben aç karna gidiyorum. En iyi performans böyle oluyor. Ama bünyeden bünyeye değişebilir. 1 saat ise çok kısa. Minimum 2 saat boşluk olsun.
5. Süt içme. Suyunu iç ve eve gidince yemeğini ye. Protein tozu gereksiz.

@arnold schwarzeneger
öncelikle teşekkürler. o zaman uygun spor saati aksam yemeği yemeden, iş çıkışı direkt gitmek. spordan sonra da yemeğe saldırmalı olacak şekilde. doğru mudur?
süt'te yağ olduğu için mi gereksiz gördünüz acaba?

Aynen, çok doğru.

İnek sütü insanların sindirimine pek uygun değil. Pastorize sütten zaten çok bir şey beklememek lazım. Yağ senin için faydalı. Karbonhidrat tüketimini sınırlandırmak gerekli asıl.

arnold hocam, işten sonra yemek yemeden spora gidip daha sonra eve gidince -ki saat 21 22 oluyor- balık falan yenebilir mi yoksa aç aç yatmak mı lazım?

gaza gelen, gece rahat uyumak için karbonhidrat ve yağı düşük, proteini yüksek bir gıda ve bir miktar lif içeriği en güzeli. Tabi bu 1-2 saat içinde uyuyacaksan geçerli. Saat 2'de yatıyorsan rahat rahat yemeğini ye.

ben de içimi rahatlatmak için uyumadan önce süt içiyordum:) keseceğiz bunu anlaşıldı:)

bu konu hakkında herkes proftur,ilk önce herkese güvenmemen gerektiğini öğrenmelisin bence.kimsenin dediği yüzde yüz doğru değildir.buna benim dediklerim de diyerek paradoksa sokuyorum seni ^^ .sakın antremana aç gitme bir kere bunu yapan adam bu işten bir şey anlamıyordur.isteyen kızabilir.aç gidersen şekerin düşer bayılma noktasına gelirsin.başıma gelmiştir bu yüzden gönül rahatlı ile söylüyorum.glikojen depoların için antremandan 1.5 2 saat önce kompleks karbonhidrat yemen gerekiyor.spordan sonra protein alımı için de süt yerine kana daha çabuk karışan proteinleri tercih edebilirsin.protein tozu istemiyorsan lor peyniri gibi mesela,o da peynir altı suyundan (whey) den üretiliyor.inek sütü insan doğası için dedikleri gibi çok ideal bir ürün değil.ama bu durum bence fazlasıyla abartılıyor.burdaki (bence) önemli tabi.sana kalmış.ben günde 1 litre tüketiyorum .yatmadan önce alacağın süt casein ihtiyacını karşılar ve kana yavaşça karıştığı için uyku sırasında da vücut protein sentezini gerçekleştirmeye devam eder.günlük protein ihtiyacını eğer karşılamıyorsan maalesef vücut geliştirmen mümkün değil.bu yüzden bu işin büyük bir kısmı beslenme.

Antrenmandan 1-2 saat önce karb almazsan glikojen depolarının boşalacağını, gece kazein tüketmezse uyurken vücudun proteinsiz kalacağını sanan arkadaşları dinleme en başta.

aynen dinleme sakın kardeş.he he diyip geç.dediğim gibi sinirleniyor hemen yapacak bir şey yok.bu sinirlenme olayını gözlemlerine dayanarak söylüyorum ki sanırım steroidler ile bir ilgisi var.fazla testesteron insanı böyle yapıyor sanırım..aç karnına antremana giden adam işi biliyordur.bir de salonda her boktan anlayan tipler vardır sakın ağız dalaşına girme buna ben de dahilim.hayatında bir bok beceremeyip iki ağırlık kaldırıp insanları aşağılamayı kendilerine hak görürler.herkesin dediği doğru değildir dediğinde liseli kızlar gibi tribe girer bunlar.bil istedim :) bunlar isterler ki her platformlarında kendilerine "hoca" denilsin fikirlerine saygı duyulsun.milyarlar verdiğin salonlar bile hoca (!) lara sahiptir.mesela salonun hocasına hocam diye hitap etmezsen sana selam vermeyi bile kesebilir.tabi bu durumlara bir noktadan sonra gülüp geçmeye başlıyorsn :) o yüzden siktir et kardeş.benim dediklerimi de başkalarının dediklerini de.en iyi olanı kendin yaparak bulacaksın zaten.süt içmeene caseine de çok gerek yok.vejetaryen olduğum için protein kaynağım az olduğundan tercih ediyorum.kilo da vermek istiyorsan yatmadan önce içmesen de olur.ha unutmadan salona 1 ay önce başlamış biri için ketonejik diyet harbi çok önemlidir.epilepsi falansan harbi önemli.geçmiş olsun.glisemik indeksi düşük yiyecekler yemeni tavsiye ederim.

arnold schwarzeneger'ın verdiği tavsiyeye istinaden "Bunu diyen kişi bu işten anlamıyordur sakın yapma" diyen birini dinleme, hele enerjinin sadece şekerden geldiğini zanneden birini hiç dinleme, mümkünse "Yav he he" de geç. Adam glikojen deposu falan diyor, karbonhidrat al diyor enerji depolarını doldurmak için. Belli ki ketojenik diyetten yağlardan ketonlardan bihaber. Cahillik böyle bir şey işte.

1-Vücut hemen bu şekilde tepki verir mi 1 ayda?
EVET
2-Tavsiyeleriniz var mı? ağırlıklarla/setlerle alakalı vs?

Kısa ama yuklı bır program uygulayın. Azamı agırlıgın yuzde seksenı ıle baslayın. Arkadsınız olsun spotter olarak.
Eldıven kullanmayın. Serbest agırlıklarla calısın.
COMPOUND haraketler yapın: Yani: Squat, Deadlift, Bench Press Vs. gibi.
Bu konuda bol bol okuyun. ama ıngılızce okyun.

3-Set aralarında ne kadar beklemeliyim? Ayrıca su tüketimi sürekli olmalı mı?
Yasınıza gore ıkı dakıkaya kadar. EVET.

4-Spora yemek yedikten 1 saat sonra gidiyorum. bunda sıkıntı var mı? Öncesinde sert kahve iç dediler sizce de uygun mu?

Eger gencsenız ve kalp sorunlarınız yoksa bence bır mahsuru yok. Ne kadar oksıjen o kadar ıyı. Ancak yasınız ne? Yemeği biraz daha önce yeseniz daha iyi olur.

5-Spordan sonra muz yiyip, süt içiyorum. başka öneriniz var mı? Protein tozunu şu an için düşünmüyorum ama soguk da değilim..

MUTLAKA Protein tozı almak zorundasınız. Spordan sonra yediğiniz muzun belki kramplara karşı önlemi olur, onun dışında bir yararı yok, hatta anlamsız. Süt ise iyi, ama yetmez.

Temiz ve katkısız olan bir markayı tercih edin, ON 100 Percent Whey vardır. Çalışmaların hemen akabinde 75 Grama kadar protein yüklemesi yapın. Am bu demek değil ki yemek ihmal edilecek. Bol yumurta beyazı ve Tavuk göğsü şeklinde yemeklere yönelin. Diyetinşzşn sırrı şu olacak: BOL YAĞ, BOL PROTEİN, MİNİMAL CARB.

Kaynaklar:

Yüceler yücesi Özer Baysaling Hocamızın yazdığı her bir şey
Bodybuıldıng.com ve Bodyspace

bir şeyler bilenler, bilmeyenler için "harmanlamak" adına güzel oluyor. her yazılan cevap; yeni başlayanlar için güzel bilgiler sunmakta. dengeli beslenmek basarılabilir ama bu spor için dengeliden ötesi; tekniklerden geçtiğini de görmüş oluyoruz.
umarım herkes faydalanır. ve herkes bildiğini yapmaktan öte; sağlıklı ve bilinçli bir şekilde yapar.

yaşım 28 bu arada..

benim koşu bandı 20'ye kadar çıkıyor. maksimum hızda koşarken nabzını kontrol et. 160-180 arasına çıkıyorsa interval için yeterlidir.

Yokuş özelliği var mı bandın?

Hiit'in mantığı en yüksek hızda koşmak değil de sizin için uygun nabız aralığında koşmaktır. Yani siz istenen nabız seviyesine 10 km'de koşunca geliyorsanız sizin için yeterlidir, bir başkası aynı nabız aralığına 15 km'de koşunca geliyordur, onun için de olması gereken hız odur. Siz eğer 10 km/h ile koşunca uygun nabız aralığına geliyorsanız problem yoktur; gelemiyorsanız deparlı koşu süresini uzatın dinlenme süresini azaltın.

@arnold schwarzeneger, yok maalesef.
nabzımın 160 civarına çıktığını hiç sanmıyorum. koşu bandının kollarına tutunmadan nabzımı ölçemiyorum, ölçüm yapan sensörü oraya yerleştirmişler. koşarken de tutunmuyorum haliyle.

Interval'i değiştir.

30/90 saniye temposu interval için fazla yavaş. En güzeli; iki yüksek efor, bir dinlenmedir.

Onu da aştığında, sırtına ağır kitap yüklü bir çanta alıp bir dk şınav çeker, 30 saniye koşu bandında yürür ya da jog atarsın. Tabi bu daha ilerideki seviyelerde yapacağın bir şey.

koşarken neden tutunamıyorsun? 10 km hızla çok rahat tutunabilmen lazım.

durun ben de bi soru sorcam bu konuda.

10km limit ise o koşu bandı olmayabilir,yürüme bandıdır büyük ihtimalle.bir kontrol et derim.

a vitamini içeren sebze meyveler cilde iyi geliyormuş

ozon yağı. yemelik değil.

maden suyuyla yüz yıkamak

sağlıklı beslenmek bu işi halleder zaten. vitaminler, mineraller, sağlıklı yağlar bu işi sağlıyor.

ama özellikle soruyorsan:
balık
ceviz
meyveler
yeşil sebzeler
yeşil çay

yabancı makalelerde de güzel anlatımlar oluyor:
www.fitnessmagazine.com
www.bbcgoodfood.com
www.totalbeauty.com

bol su içmek

omega 3 yani somon hamsi benzeri balıklar
ceviz badem kabak çekirdeği
sızma zeytin yağı

Süreyya operasında olabilir.

fulya sanat var.

Akm 2013 sonunda acilmasi ongoruluyor.

Operalar su an sureyya (kadikoy), fulya'da, ist opera festivali zamanlarinda yildiz ve topkapi saraylarinda, bazen de halic kongrede oynaniyor.

Not; akm de oynanabilen o buyuk capli oyunlar tabii sahnelenemiyor sureyya da. O yuzden de akm cok onemli.

tek tavsiyem şu olabilir,sağlam tel almak niyetin galiba, ernieball'dan uzak dur.

elixir iyidir ya, neden beğenmedin ki?

ernie ball kesinlikle alma ben kullanıyorum ama saık sık değiştiriyorum. dadario kullanabilirsin.

ernie ball tel kullandım zamanında daha sonra dean markley e geçtim heralde yine devam edicez markley e.


@avarage

tonunu beğenmedim.

d adario, fender, esp kullandım. Genelde fender kullanıyorum. Tonundan memnunum ama çok uzun süreli kullanılmıyor.
D'adario ve esp den hiç memnun kalmadım.
Benim de favorim elixir. Daha iyisini görmedim.

sağlamlık, uzun süre paslanmadan ve ton kaybetmeden dayanan tel elixir. diğerlerinin en iyisinin 3 katı dayanıyo en az. tonlarıda çok iyi ben çok beğeniyorum, parmaklardaki hissi de aynı şekilde. ama sen çok yumuşak bir his arıyorsan ernie ball'a bakıcaksın, turuncu olanıydı doğru hatırlıyorsam. ama o da 1 aya paslanıyo. dadario alma zaten hem tonları iyi değil hem dayanıklı değil. çaldığın müzik tarzına bağlı olarak fender de güzel baya.

paslanmaya ve aşınmaya karşı elixir. ama sana da iş düşüyor. gitarı çaldıktan sonra telleri bezle silmeyi ihmal etme, gitarı nemli rutubetli ortamda açıkta bırakma.

de helaasheid der dingen
ulysess gaze
eternity and a day

www.imdb.com
www.imdb.com

Terminal
50 First Dates
Click

tous les soleils

"talk to her" güzeldir.

big fish

tekj tabi ki the assassination of jesse james by coward robert ford www.imdb.com

(bkz: the joneses)

Kilon çok ise eğer daha rahat kilo verebilirsin. Çünkü çok yüksek kiloya sahip bünyeler vücutlarından ödem ve su attıkları için ilk anda çok fazla zayıflarlar ve sonra insülin direnci ile karşılaşır ve kilo verme hızı düşer.

Ben de 76-77 kilo civarındayım 2-3 ay içinde 10 kilo kadar verdim gel gelelim son 2-3 kiloyu vermekte epey zorlanıyorum :) Yaz geliyor, bol bol yüz.

iyi de adam 130 kiloymuş o da senin kilona gelsin o da takılacak senin takıldığın engellere merak etme. çoktan çok gider.

1.70 boy ve 75 kilo bi erkeğin vermesi gereken kilo yani fazlalığı 4-5 kilodur 1.70 boy ve 130 kilo bi adamın fazlalığı yani vucudun atmak istediği yük 55 kilo var gerisini sen hesapla madem

bir de şu var hızlı kilo verirken spor yapmayınca o etlerin bıngıl bıngıl sarkması gibi bir durum var. oysa sporla böyle sıkı durur vücut. yoksa yemeğinden kısmayıp spor yaparsan bir sıkılaşma incelme görülür ama kiloda dramatik bir değişiklik olmuyor. kilo vericeksen boğazdan kesiceksin yani.

gunde 10 kilometre kosuyordum ve bunun harcadigi kalori 2 topkeke denk geliyordu. spor ile cok zor kilo verilir; onemli olan beslenmedir.

Spor yapmadan kilo vermek tamamen bir göz yanılmasıdır.Spor yapmadığınız takdirde verilen kilolar,yağ değil,protein ve su kaybıdır.Zaten kiloluyken görünmeyen kaslar,hele bir de sadece diyet yapılarak kilo veriliyorsa erirler.Ciddi sağlık problemleri başlar.Tartıda beş kilo verirsin aynada kendine bakar bu göbek niye gitmiyor dersin.Yağ yakımı için spor şarttır.Ancak kontrollü diyet ve sporla birlikte yağ yakımı mümkündür.Önemli olan çok koşmakta değildir.İsterseniz günde 20 km koşun eğer ki yağ yakımı için gerekli olan nabız aralığını yakalayamıyorsanız 2 topkekin kalorisini yakamassınız.Anca ciğerleriniz açılır.Bilinçli spor,bilinçli diyet sağlıklı kilo kaybının tek şartıdır.

çevremizdeki olaylara farkındalığımız bu hale mi gelmiş bizim? TV'de dizi olmadığı zaman açtığımız haber bülteninde, sıkılmadan dayanabildiğimiz kadar izlediğimizde aklımızda kalanlar bunlar mı?

hoş gerçi artık haberler de %80 magazin olmuş durumda, o da ayrı bir mesele...

Olayımız bu.Şimdi duyarlılık ve sanat üzerine bir cihangir yorumuna tik bekliyorum.
Gayet zevkle behzat ç. izliyorum.Ne sokakta artiz artiz konuşuyorum ne de delikanlıyım.Hakaret etmek ne kolay arkadaş ya.Bırakın isteyen house izlesin isteyen kurtlar vadisi izlesin,behzat izlesin.Genç kızlarımız magazin programlarından kafasını kaldırmak istemiyorsa kaldırmasın.Televizyondan gördü adam öldürdü haberleri pikacuyla son buldu diye biliyordum ben.İyiki sizin gibi düşünen insanlar çoğunlukta değil.Yemin ediyorum hergün history channel,discovery channel,siyaset meydanı,24 saat ana haber.Bi bırakın rahat bırakın.
İnsanlara duyarlı olmayı,entellektuel birikim kazandırmayı seçtiğiniz alet televizyon.Televizyonun böyle bir misyonu yok maalesef.

olay nereden televizyona geldi bunu anlayamadım, ama benim dikkat ettiğim şeye sizin dikkat etmediğiniz çok açık.

ben tv ile alakalı bir yorumda da bulnmadım. sadece insanların farkındalıklarına dikkat çekmek istedim. ama farkındalık olmadan okuyunca bu şekilde anlaşıldım sanırsam.

Behzat ç nerde yayınlanıyor ? Neden Fazıl o kadar dikkat çekemiyorda o çekiyor ? Farkındalık eksikliğinden sanırım anlayamadınız durumu .Televizyona bir yerden gelmedik,hep ordaydık zaten.

insanlarımızın farkındalığı TV'de gördükleriyle sınırlıysa, evet haklısınız, hep orada kalırız. ömür boyu...

İşin uzmanı değilim ama bir fikir yürütürsem...Aracı durgun halden harekete geçirmek için harcanın tork,aracın seyir haldeyken hareketini artmak için gerekenden daha fazla olmak zorundadır.Misal 1 ton aracı 0'dan harekete geçirmekle 120'den 140'a hareket geçirmek daha farklıdır elbet.Duran aracı kaldırmak için torka ihtiyac vardır.Bu yüzden düşük vites kullanılır.Aracın 1'de kalkmasının sebebi budur.4.vites'de kalkmamasının sebebide budur.Arac stop eder.Çünkü o tork aracı kaldırmaya yetmez.Hızlanan araçta haliyle tork düşmeye başlar.Tork işi biraz vites kutusuylada ilgili.Ne kadar çok dişli = O kadar fazla tork , denilebilir.Motordan gelen hareket 5.vitesde direkt olarak diferansiyele iletilir.Yüksek hız için araya fazladan diş istenmez.

bunun cevabını ben de merak ediyorum.

ama caponlar çözüm bulmuşşlar: vtec! tork'a etkisi olmuyor gerçi ama beygirde artış sağlıyor.

yaylı sübab kullanan motorlarda devir belli bir eşiğin üzerine çıktığında sübablar bu hıza yetişemiyor ve doğru zamanda hava alıp doğru zamanda eksoz bırak işini yapamıyorlar bu da motorda verimsizliğe, silindir içinde fazladan basınca vb sebep oluyor. zorlanması halinde motorun patlamasına sebep olabiliyor. bunu engellemek için ducati'nin geliştirdiği yay yerine katı bir parça kullanılan sistem var.

@darksdantes'in dediği bir bakıma doğru olmakla birlikte motorun beygir gücü değil, dişli kutusundan tekere iletilen beygir gücüyle ilgili. sorudaki dişlilere ulaşmadan direkt olarak biyeldeki güç sanıyorum ki. ayrıca ne kadar çok dişli o kadar çok tork etmez, tork dişlilerin çapıyla ilgilidir.

edit: Ducati'nin sistemi en.wikipedia.org

bu dönem içten yanmalı motorlar dersini verdim. her ne kadar konuya çok fazla hakim olmasam da bildiğim kadarını açıklamaya çalışayım.

motorun termik verimi en fazla 2000-2500 devirlerinde alınabiliyor. mekanik verim de devir sayısı arttıkça sürtünme kayıpları artacağından azalıyor. volumetrik verim de ayrıca yüksek devir sayılarında yüksek basınç kayıpları ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle azalıyor. 2000 devir civarı volumetrik verim için en uygun devir sayısı. bu sebeplerle aracı yüksek devirlerde kullanmak yüksek verim kayıplarına sebep oluyor.

yüksek devir sayılarında ayrıca silindir içerisindeki çok fazla türbülans, yanma verimini de olumsuz etkiliyor. subapların açılma ve kapanma avansları değişken değilse artan devir sayısına göre silindire daha fazla hava/yakıt alınamıyor ve bu da bir dezavantaj oluşturabiliyor.

arada yanlışlarım olabilir illa ki. ama genel olarak bu şekilde diye biliyorum.

Güzel bir kitap, bence okumaya değer.

Filmi gayet güzeldi izledim,kitabıda başarılı diyorlar

ben cok begenmemistim. okurken arada sikildigim oldu.

bilimkurgudan ziyade distopya/utopya anlatiliyor.

gayet güzel bir kitap. distopyaların en iyilerinden. cesur yeni dünya'yı da oku arkasından. hatta bir de 1984 oku tam olsun :)

kitap güzel. okuması zor değil. ama 1984 kadar ayrıntılı değil. yine de oku kesinlikle.

bu tip kitapları çok sevmem ama bunu sevmiştim ben.

ayrıca yazarı yeni öldü o yuzden cok duyuyor olabılırsın bu ara.

marmara'da öyleydi heryerde öyledir bence

Benim 4.sınıf yazıyor ama 3.sınıfa geçemedim.
Not: 5.Senem ,Sakarya Üniversitesi

ayet: "her canlı ölümü tadacaktır."

Bilim: Her canlı ölür diye bir kaide yok.

ayeti boşverin de entropinin geçersizliği kanıtlanana kadar her canlı ölür. en azından bir noktada geri dönüş olamayacak kadar bozunur. buna da biz faniler ölüm demişiz zaten yoksa biyolojik ve kimyasal düzeyde yok olup giden bir şey yok.

mesele entropi değil, kendi kök hücresini tekrar tekrar çoğaltabilen canlı ölümsüzdür. Entropi farklı bir durum burada. Organ yada dokunun kök hücresini tekrar üretebilen bir sistem de ölümsüzlük mevcuttur.

Evrendeki herşey bozulmaya yöneliktir.Ölümsüzlüğü bence biyolijik olarak değil de fizyolojik olarak incelemek gerekiyor.Biyolojik yaşam şu şartlar altında yaşamı vaad ettiği kuşkusuz.Maddenin enerjiye değişimi hızla devam ediyor. Maalesef bildiğimiz evren bir gün tamamen (yok olucak demek yanlış olur) şekil değiştiricek.Termodinamiğin kanunudur bu,hani teori falan olsa neyse.Bu yüzden ölümsüzlük,sadece maddenin değişimini tam anlamıyla son bulana kalana kadar mümkün olacaktır.

cips al yürürken ye.

Maalesef yürüyerek yağ yakman pek mümkün değil.Vücudun yağ yakabilmesi için vücut kitle indeksinle hesaplayabileceğin "yağ yakımı için" kalp ritmini bulman lazım.Genelde bu ritm aralığı ,130-138 arasıdır.Eğer dersen ki ben yürüyerek 130 'un üstüne çıkabiliyorum,o zaman yakarsın.Çok yürümekle çok kilo vermek yanlış sonuçlar doğurtur.Anca çok nefes açarsın,ciğerlerin sağlığına kavuşur.Önemli olan 40-60 dk kalp ritmini sabit tutarak bozmadan,ne çok yürüyormuş gibi ne de soluk soluğa kalana kadar koşmaktır.

Bildiğin asit. İyi ki balkona çıkarmışsın da buharını solumamışsın. Yoksa senin de paslarını sökerdi mazallah.

Nitrik asit oluyor genelde.

fayans yüzeylerdeki kireci temizlemek için onlar. kutusunda metaller ile temas ettirmeyiniz yazması gerekirdi. victorinox sitesinde eskiyen çakıların sıcak suda bekletilmesi temizlendikten sonra yağlanmasını öneriyor.

İşlemci

işlemci ve harici ses kartı. (external da olabilir ama onboard olmayan demek istedim aslında)

ram+işlemcinin peşine performansı arttırmak için (bütçe uygunsa)ssd disk düşünülebilir

evet önce ssd
sonra harici ses yongası
sonra cl7 ram
sonra işlemci

uyku kalitesi, yatak vs önemli.

Misal ben iki gündür sabah 3'de yatıp sabah 7.30 da kalkıyorum. Toplu taşımada yer bulursam saniyesinde sızıyorum, oturduğum yerde uyuyorum.

12.30'u geçirmeden yatıp sabah 7.30 gibi kalkmak ideal. Ama vücutta uyku hafızası diye birşey var, önceki günlerin uyku hesabını yapıyor ve ona göre 11 de yatsanız bile uyanamadığınız zamanlar olabiliyor

esim sizin gibiydi, psikatristle konusup birkac kan testi filan yaptirdik. hersey iyi cikinca adrenalinle ilgili bir ilac onerdi. ilk zamanlarda uyuyamama gibi sikintilari oldu ama hergun erken kalkabildi. bir sure sonra duzene girdi ve normal uykusunu uyuyup hem de erken kalkar duruma geldi. zamanla etkisi daha azaldi ama yine de eskisine gore durumu cok daha iyi. artik ise gec kalmiyor. bence bir doktora gidip sikintinizi anlatin, belki fiziksel olarak cozebilecekleri birseydir.

alışmayla ve kendini şartlamanla alakalı sanırım. mesela ertesi gün bir yere gitmem gerekiyor ve 8de kalkmam gerekiyorsa, 7 59da ben kendi kendime uyanıyorum. bi de uyanmaya alıştığım bir saat oluştu dışına çıkamıyor vucut; her sabah 9da uyanıyorum. genellikle 12de yatıyorum o zamanlar 9 saat uyku fazla geliyor ama mesela dün 3 30da yattım yine 9da uyandım. belki de pemceremin önündeki psikopat kargalarla alakalıdır bilemedim.

saat kurduğun halde mi uyanamıyorsun o kısmı anlayamadım?

yataktan yana sorun yok.
yatak odam hafif karanlık diğer odalara göre.
3 hafta önce tüm kan testlerime bakıldı. canavar gibiymişim.
beslenmeme de dikkat ediyorum.
tek sorun günde 2 pakete yakın sigara içiyorum.

@neira
alt komşum benim saatimle uyanıyormuş :(

Benimde buna benzer bir sorunum vardı.Çalışmaya başlamadan önce günde 8 10 saat uyumadan uykumu alamıyordum.İşe başladığımda ilk günler çok zorluk çektim seninde dediğin gibi 11 12'ye gelmeden ayılamıyordum.Ama şöyle bir taktik geliştirdim.Sabahları artık saat 6'da kalkıyorum.Beş dakikada hazırlanıp koşuya çıkıyorum.Uyanmak çok zor oluyor bir iki gün.En az yarım saat koştuktan sonra (ilk başlarda on beş dakika da olur) eve gelip bir duş alıyorsun.Gün boyu ne uyku kalıyor ne de minibuste sızmalar.Normalde 2 saat daha geç uyurdum ama bütün gün kafamı nereye koysam diye hesaplar peşinde oluyordum.Şimdi hem spor yapmış oluyorum,kilo da veriyorum ,güne zinde başlamış oluyorum.Belki denersin.

akşamüstü 40dk falan tempolu yürüyorum.
akşamları da 1 saate yakın bisiklete biniyorum.
ucundan kıyısından spor da var işin içinde yani.

akşamları eğer spor yapıyorsan sabah uyanmak daha zor oluyor,bence o bisiklete binme olayını sabah dene bi de.Hem sabah metabolizman hızlanır gün içerisinde.Akşam metabolizmanı hareketlendirip sonra birden uyku durumuna sokuyorsun bu da uyku problemi yaratabilir.Ben de bir ara akşamları spor yapıyordum,sabah uyanmak gerçekten zor oluyor.Benim ki tabi sadece bir tavsiye neticede bu alanda eğitim almış biri değilim : )

uyurken odanızdaki tüm ışıkları kapatmayı deneyin, mümkünse tüm elektrikli chazlarında fişini çekin. işe yarama ihtimali var. ilk deneyeceğim şey bu olurdu

bence sen yatmadan önce kesin sigara içiyorsun

ikinci ihtimal de odanı iyi havalandırmaman

o da olmadı, işini sevmiyorsun, hayatta bişeylerden mutsuz ve memnuniyetsizsin ve kaçmaya çalışıyorsun, uyanama hali de bundandır.

@mahnita,
yatmadan sigara içiyorum ama odamda değil. eve gider gitmez tüm camları açıyorum.
işime bayılmıyorum, devam etmemin tek nedeni rahatlığı.
2 tane menapoz teyzeyle aynı odadayım.ruhum sıkılıyor.
onun dışında ciddi bir sıkıntım yok valla.

yatmadan hemen önce sigara içmemeyi dene.

bir de acaba burnun filan tıkanıyor olabilir mi geceleri? rahat nefes alamayınca da yorgun uyanıyormuş insan.

Bakkallar o tur seyleri zaten insan gelsin diye yapiyor mesela sigaradanda fazla birsey kazanmiyorlar diye biliyorum ben..gazeteyi bakkala getiren adam satamadiklarini geri aliyor falan..amac gazete icin gelsin uc bes sey de alsin gitsin oluyor biraz..

Bakkal'ın gazete satışından karını gectim.Gazete kendisi bile satıştan kar etmiyor.Hatta bir çoğu zararına satıyor.Peki nasıl kar ediyor dersen,o da şöyle oluyor,ilanlardan.

sigaradan örnek vermek gerekirse, 8 liralık bir sigaradan 30 kuruş geliyor. yani 2 karton satarsan bir sigara parası çıkıyor. eğer müşteri kredi kartıyla alırsa, o 30 kuruş da bankanın komisyon nanesine uçuyor.

kurulmuş medeniyet üzerine oynanmasına karşın total war serileri savaşından vergisine, diplomasisine tam yönetim sağlar. turn based strateji kapsamına girer ayrıca ama kesinlikle öneririm denemediyseniz.

Total War oynadım daha önce. Önerin için teşekkür ederim ama turn based aramıyorum. Varsa RTS yoksa RTS =)

tarzını tam bilmiyorum ama, Mount&Blade:Warband sanırım sevebiliceğin bir oyun

sim city diyecem ama tam olarak aradığınız bir şey değil sanırım.

aradığın bu mudur tam olarak bilemiyorum ama RTS diyorsan Rise Of Nations derim.