Giriş
(1)

elektriğin gelişimi ile ilgili tez hazırlamam gerekiyor

baba yorgun
herkese iyi akşamlar. başlıkta da yazdığım gibi elektriğin gelişimi ile ilgili 80 sayfalık bir tez hazırlamam gerekiyor. ama nereden nasıl başlayacağımı ve daha sonra hangi sırayla neyi yazabileceğimi bilemiyorum. bu konuda yardım istiyorum sizlerden.konu yarın akşama kadar üstte kalabilirse memnun
herkese iyi akşamlar. başlıkta da yazdığım gibi elektriğin gelişimi ile ilgili 80 sayfalık bir tez hazırlamam gerekiyor. ama nereden nasıl başlayacağımı ve daha sonra hangi sırayla neyi yazabileceğimi bilemiyorum. bu konuda yardım istiyorum sizlerden.

konu yarın akşama kadar üstte kalabilirse memnun olurum.
0
baba yorgun
(03.12.10)
şu biraz fikir verebilir :

www.emo.org.tr
0
crayze horse
(04.12.10)
(14)

Hoşlandığım Kıza Sonunda Açılıyorum !

winston insani
Merhabalar(git: 192333) adresindeki duyuruda siz duyuru sakinlerinin fikirlerini almıştım bu kız hakkında.Artık hücuma geçmenin vaktinin geldiğini düşünüyorum. Önce kendisine bir mesaj yollamayı düşünüyorum. Kendisi hakkında neler hissettiklerimi, kendisinden neden hoşlandığımı, onu görünce neler hi
Merhabalar

(git: 192333) adresindeki duyuruda siz duyuru sakinlerinin fikirlerini almıştım bu kız hakkında.

Artık hücuma geçmenin vaktinin geldiğini düşünüyorum. Önce kendisine bir mesaj yollamayı düşünüyorum. Kendisi hakkında neler hissettiklerimi, kendisinden neden hoşlandığımı, onu görünce neler hissettiklerimi bir bir yazmak istiyorum. Fakat mesaja başlayamıyorum. Tıkandım kaldım. Sizce nasıl yazmaya başlamalıyım? Nasıl yazmalıyım bu mesajı?

Haydi duyurucular...
0
winston insani
(01.12.10)
"ee kem küm naber"

yaz..bi çok zamn işe yaramıştır:D
0
raki masasinin degismez adami
(01.12.10)
Mesaj yok hacı, mesaj yok. Olacağı varsa da olmaz o işin.

Direkt gidip konuşmalısın.
0
ataturkiye
(01.12.10)
mesaj atma yüzüne söyle ne söyleyeceksen.ters teper öbür türlü.
0
ronaldo17
(01.12.10)
mesajla başlamanın kötü bi tarafı yok. sadece özgüven eksikliği olduğunu gösterir.:) mesajın içeriği buluşmak için yer istemek olmalı. hem açılmak eskide kaldı, kızı bi sergiye bi oyuna falan götür. o zaman olur bişeyler.
0
andy kaufman
(01.12.10)
acı yok, kazanç yok hacı..
no mesaj no email ...
0
anonimyususer
(01.12.10)
Başka fikirler? Çoğunluk mesajı boşverip gidip konuşmam konusunda hemfikir heralde
0
🌸winston insani
(01.12.10)
yüz yüze konuş. no message, no sms.
0
girl in a coma
(01.12.10)
kizlarin en cok hosuna giden sey erkegin acilim yaparken karsisinda utanip sikilip 2 lafi bir araya getirememesidir. kendilerini onemli hissederler. o yuzden mesaj yok. yuz yuze.
0
kisaltma kablosu
(01.12.10)
evet yüz yüze olmalı.
0
crayze horse
(01.12.10)
Yüzyüze konuşurken sıçarsan geri dönüşün olmaz ama tatlı modeline bağlayabilen cins erkeğim diyorsan konuş ama benim gibi megatron tarzı ses tonun falan varsa mesaj daha garantidir mesajı at gitsin artık o düşünsün,hatta tiyatroya bilet aldım gidelim mi tandansıyla oyun öncesi çay kaehve içerken açılabilirsin derim ben.
0
mikelarteta
(01.12.10)
kesinlikle doğrudan söyle. yazılı ortamda da sözelde de kabız(sana özel birşey değil bu durumda gayet normal bence) bir diyalog yada monolog olacak yırtık bir tip değilsen. yırtık olsan bize sormazdın:) o adrenalin hissedilecek kaçarı yok. ne kadar abuk da geçse konuşma, cesaret ve güvenden bir artı bi bişeyler falan olur.
0
sammie white
(01.12.10)
sen daha burda mısın dostum? (bkz: abi seviyosan git konuş bence)
0
babilbaligi
(01.12.10)
Başka adam gibi fikri olan?
0
🌸winston insani
(01.12.10)
ben pek anlamam yine bu işlerden fakat bence, yemeğe davet edebilirsin hem niyetin anlaşılır hem de kız kabul etmezse fazla üzülmezsin. yani 2 saat uğraşıp çok sevdim ben seni diye kascağına bi yemeğe davet et. evet ya da hayır desin :)
0
mertegon
(01.12.10)
(4)

iş seçeneklerii ne yapmalıyım sizce?

su nanesi
arkadaşlar millet işsizlikten yakınır benim de durum öyle aslında ama bir yandan da karşıma fırsat da denilebilecek (kime göre neye göre) durumlar çıktı iyice kafam allak bullak oldu. şimdi ben izmirdeyim. haziran ayında deu amerikan kültürünü bitirdim yazın gezdim tozdum neyse 1.5 aydır iş arıyorum
arkadaşlar millet işsizlikten yakınır benim de durum öyle aslında ama bir yandan da karşıma fırsat da denilebilecek (kime göre neye göre) durumlar çıktı iyice kafam allak bullak oldu. şimdi ben izmirdeyim. haziran ayında deu amerikan kültürünü bitirdim yazın gezdim tozdum neyse 1.5 aydır iş arıyorum. reklamcılık, turizm, metin yazarlığı, tv, çevirmenlik filan olabiliyor bizim bölümden. formasyondur öğretmenliktir hiç bulaşmayalım. ayrıca başka kültürler, gezmek tozmak en sevdiğim şey bunu da söyleyeyim. sizce aşağıdakilerden hangisini seçersem gözüm arkada gitmem :D

1. izmirde iş yok istanbula git iş ara istanbulda iş yoksa galakside yok ol filan

2. 1. şubatta au pair olarak işe başlamamı isteyen 1 yaşında bebekleri olan köln'ün bir kasabasındaki ailenin teklifini kabul et almanca kursunu da karşılıyorlar almanca öğren gel 1 yıl sonra, burada ayda 550 tl bir dil öğrenmek!

3. 1 nisanda rotterdam'ın kasabasında au pair ol diyen 2 çocuklu aileye git hollandaca öğren, ne işe yarar bilmiyorum bu dil gerçi

4. 15 şubatta açılacak balçova avm'deki koç'un westmarine'in de satış danışmanı ol

5. para biriktir ajansla amerikaya git orda dadı ol olacaksan ingilizcen perfectleşsin

6. evs (agh) için başvurmalara devam et 1 yıl içinde elbet haber gelir dadı madı olma

gördüğünüz gibi tarihler birbirine çok yakın. dadılık işini önerenler de sonuçta işlemler başlasın diye acele etmemi istiyorlar. koç'un işi çok iyi ama satış danışmanlığı ve izmirde kalmak sıkıcı olur diye düşünüyorum. çalışma hayatına biraz doyunca da ayarlayabilirsem yurtdışında olmazsa istanbulda master da yapayım diyorum.

bir akıl verin lütfen kafayı yicem kararsızlıktan ://
0
su nanesi
(01.12.10)
2 yada 3 ü secerdim ben olsam.. iş hayatına nasıl olsa baslarsın , gezebıldıgın kadar gez hemde gezerken extra bı dıl ogrenmıs olacaksın..
0
kennym
(01.12.10)
3. seçenek.
az bilinen bir dili konuşursan iş bulma şansın daha da artar. almanya da au-pair olmakta fena değil ama almanca bilen insan sayısı bayağı fazla.
yok ben iş hayatına atılayım kariyer yapayım diyorsan o zaman da 4ü seçersin.
kendini geliştirmek filan istiyorsan 3, iş hayatı diyorsan 4.
0
tururo
(01.12.10)
hangisini seçersen seç ama satış danışmanı olma,hele ki avm'de.2 ve ya 3 akla yatkın görünüyor.4 hariç hepsi olur.
0
kendi halinde bir manyak
(01.12.10)
kesinlikle şu satış işine bulaşma. nerede, hangi firmada olursa olsun boşver bi kere o işi. sebebini şimdi uzun uzun yazmayayım, istersen yazarım ama sonra.

bence de 2 veya 3.

3 daha makul gibi. aslında birkaç yıl sonra türkiyeye dönüp kolay iş bulma açısından almanca daha geçerlidir, evet almanca bilen sayısı fazla olabilir, fakat hem ingilizceye hem de almancaya "hakim" insan sayısı o kadar çok değildir. e böyleyken ben neden 3 diyorum, çünkü hollanda'da birden fazla dil konuşuluyor benim bildiğim, hollandacanın yanında almancayı -ki orada almanca da konuşuluyor sanırım- da halledebilirsin, hatta başka hangi dil konuşuluyorsa onları da kıvırabilirsin pekala.

bunun yanında o au pairlik işi nasıldır bilmiyorum, mutlaka salak sulak yönleri vardır fakat dil öğrenme uğruna yapılabilir sanırım, ayrıca agh için oradayken de başvuramaz mısın? prosedürü nedir bilmiyorum ama olur gibi geliyo bana. gittin hollandaya au pairlik yapıyosun, o ara yine başvurursun aghye. hı, olmaz mı öyle? öyle yap, öyle.
0
crayze horse
(01.12.10)
(6)

parça adı soruyorum / flüt + gitar (müthiş)

crayze horse
enfes güzellikteki şu iki eser, ikisi de aynı albümden(klasörden) fakat ne albümün adı var, ne sanatçının. zamanında bi yerden indirmişim "flut" diye bi klasör. kim bunlar? kim olabilir bi tahmini olan ? delirecem meraktan kaç gündür. http://www.zshare.net/audio/82935147739d27ec/http://www.zshare.ne
enfes güzellikteki şu iki eser, ikisi de aynı albümden(klasörden) fakat ne albümün adı var, ne sanatçının. zamanında bi yerden indirmişim "flut" diye bi klasör.

kim bunlar? kim olabilir bi tahmini olan ? delirecem meraktan kaç gündür.

www.zshare.net

www.zshare.net

çok güzel ama çok.
0
crayze horse
(22.11.10)
inti-illimani tarzı gibi
0
freebird5406
(22.11.10)
@freebird5406

gibi ama değil.
0
🌸crayze horse
(22.11.10)
"the fureys"

misal ilk sarkilari - the lonesome boatman

www.youtube.com
0
la traviata
(22.11.10)
ikinci sarki ise,

Joel Perri - Sopla Del Viento

www.youtube.com
0
la traviata
(22.11.10)
@la traviata

vay anasını yaaa, ben bunu hayatta bulamazdım ki bulamadım da zaten.

çok teşekkürler, olur da bi gün bi zirvede karşılaşırsak bi bira vb alacağın var benden hocam.

gracias.

not: teşekkür yanıtları hoş karşılanmıyor biliyorum, fakat dayanamadım yazdım.

edit : olsun, ben o shazam'ı da bilmiyordum, şimdi öğrendim. sahlep vb. sen ne istersen*
0
🌸crayze horse
(22.11.10)
bira pek sevmem acikcasi ama soguk olursa hava bir sahlepe hayir demem.

saka bir yana,
ekstra bir cevap olarak da sunu soylemem gerek ki,

shazam buldu ben bir sey yapmadim.
iphone, ipod touch vs gibi aletlerin olmazsa olmazi bence. pc icin de vardir sanirim.
0
la traviata
(22.11.10)
(3)

dom dom kurşunu - ilyas salman ?

devrimaraci
evet arkadaslar bu türküyü ilyas salman da çok harika yorumlamıştı bi filmdeydi yanılmıyorsam, hangi filmdi o ? yada o yorumunun olduğu bir video var mıdır ?
evet arkadaslar bu türküyü ilyas salman da çok harika yorumlamıştı bi filmdeydi yanılmıyorsam, hangi filmdi o ?

yada o yorumunun olduğu bir video var mıdır ?
0
devrimaraci
(18.11.10)
@colonizer

gözümün önünde gibi o sahne, yanılmıyorsam içki içiyorlar, içli içli söylüyordu bu türküyü, sonra da ağlıyordu galiba. yanlış mı hatırlıyrm? şu filmlerden hangisi olabilir ?

www.websarem.com
0
🌸devrimaraci
(18.11.10)
Deliye hergün Bayram diye bi filmi var, hani iki aile var, güya düşman birbirine, define falan arıyorlar vs. orda söylüyor.

ben de çok severim ayrıca.

şu videoda 10:17 ve 10:59 arasında;

www.youtube.com
0
crayze horse
(18.11.10)
@colonizer

rica ederim. dediğim gibi ben de çok severim ilyas salman yorumunu, evet başka filmde de söylemiş olabilir, anımsıyo gibiyim ama çıkaramadım.
0
crayze horse
(18.11.10)
(1)

türk edebiyatında büyüme öyküsü

sagliginda kiymetini bilemedik
sevgili okuryazarlar,çağdaş edebiyatımızda "büyüme" öyküsü tanımına giren hikaye veya da roman var mı bildiğiniz? yahut toplumsal değişim (insanların iç yüzünü görme gibi sonuçları olan [şabanoğlu şaban'daki elmas hikayesi gibi]) öyküsü?çağrışıma da açığım. tezimle ilgili bir durum... yardım edenler
sevgili okuryazarlar,
çağdaş edebiyatımızda "büyüme" öyküsü tanımına giren hikaye veya da roman var mı bildiğiniz? yahut toplumsal değişim (insanların iç yüzünü görme gibi sonuçları olan [şabanoğlu şaban'daki elmas hikayesi gibi]) öyküsü?

çağrışıma da açığım. tezimle ilgili bir durum... yardım edenlere tşk şimdiden.
0
sagliginda kiymetini bilemedik
(27.10.10)
"büyüme" öyküsü derken tam olarak neyi kastediyorsunuz? bir devri mi anlatacak, bir karakterin büyümesi ve tanık olduğu dönem mi ?

insanların iç yüzünü gösterme gibi sonuçları olana örnek de aziz nesin-zübük olabilir gibi sanki. aslında burada da ne kasteddiğinizi tam anlamadım, taşlama mı olacak, eleştiri mi, elmas hikayesinde herkes elmasa sahip olmak istiyordu, fakat hiç beklenmedik birinin-o yaşlı amcanın- çalmış olduğunu görüyorduk değil mi?
0
crayze horse
(27.10.10)
(5)

roman (edebiyat dersinde incelenmek üzere)

denizin kulleri
efenim edebiyat dersinde bir türk romanı okuyup üzerine makale yazacağız. konuyu da kendimiz belirliyoruz.şimdi seçeceğim kitap okumadığım bir tane olacak,o yüzden makaleyi ne üzerine yazacağım bilmiyorum. makale konusunu da kitap adıyla hocaya teslim etmem gerek.örneğin "orhan kemal'in baba evi rom
efenim edebiyat dersinde bir türk romanı okuyup üzerine makale yazacağız. konuyu da kendimiz belirliyoruz.

şimdi seçeceğim kitap okumadığım bir tane olacak,o yüzden makaleyi ne üzerine yazacağım bilmiyorum. makale konusunu da kitap adıyla hocaya teslim etmem gerek.

örneğin "orhan kemal'in baba evi romanında 'yabancı'nın ele alınışı" gibi bir konusu olacak.

hangi kitabı, ne yönden inceleyebilirim? fikri olan? (edebi kıymeti olan romanlar olmalı ki, üzerine bir şeyler yazabileyim.(ve hatta yazılmış olsun) böylece üzerine yazılmış makalelere de referans verebilirim.

not: türk yazardan olacak, roman olacak.
0
denizin kulleri
(26.10.10)
anuk kokulu sair
(26.10.10)
yakup kadri karaosmanoğlu'nun yaban romanını inceleyebilirsiniz. "kurtuluş savaşı - aydın insan- köy gerçeği" eksenlidir.

oğuz atay - tehlikeli oyunlar olabilir örneğin, okuması yaban'a göre daha zordur, "türk edebiyatı'nda alt kurmaca-üst kurmaca/post modernizm" kavramını işleyebilirsiniz.

halid ziya uşaklıgil'in mai ve siyah isimli romanı da hem okuma hem de inceleme anlamında zengindir bana göre, modern türk romancılığının ilk örneğidir, "yalnızlık ve kişinin iç dünyası" konulu bir makale olabilir.

bu üç kitap hakkında da çokça eleştiri bulabilirsiniz internette.
0
mocha
(26.10.10)
orhan kemal - bereketli topraklar üzerinde

kendisi enfes bi roman olup emek, üretim ve sermaye bağlamında güzel bi makale yazdırabilir size.

fakir baykurt - yılanların öcü

bu romanımızın da edebi değeri arş düzeyinde olup bir makale için fazlasıyla yeterlidir.

yaşar kemal - teneke

bu eserimiz de yine pek kıymetli olup derebeylik sistemi hakkında size bir makale yazdırabilir, çok değerli bi romandır zira.

onun dışında aslında bi sürü var. bu arada berna moran'ın türk romanına eleştirel bir bakış diye bi eseri var 3 kitaplık, o da size makaleler konusunda yardımcı olabilir, hatta olur direkt olabiliri fazla, kaynak olarak 10 numaradır.
0
crayze horse
(26.10.10)
yakup kadri ve ahmet hamdi güzel öneriler bunların yanına peyami safanın yalnızız romanı ve yusuf atılganın anayurt oteli romanı iyi olur
0
dr.ramiz
(26.10.10)
nahid sırrı örik - kıskanmak.
oradaki nüzhet'i inceleyebilirsiniz. hatta internette bilkent'te benzeri bir çalışma yapılmış, onun incelemesi var.
0
benyazdimoldu
(26.10.10)
(12)

msn zeka ölçer

damnit
bu msn zeka ölçer zımbırtısında yumurtalı soruda yumurta nerde abi ya?http://zekaolcer.tr.msn.com/edit: 3. soru
bu msn zeka ölçer zımbırtısında yumurtalı soruda yumurta nerde abi ya?

zekaolcer.tr.msn.com

edit: 3. soru
0
damnit
(22.10.10)
bulamadım panpa. ama tavukun içinde olabilir.
0
deeperdown
(22.10.10)
tavuğun altında azıcık sarımsı bişi gözüküyor ordan mauseyle tut tavuğu çek altından yumurta çıktı şimdi buldum :D
0
haintırtılpistırtıl
(22.10.10)
abi tavugu yana cek :D
0
lpgli tosbaga
(22.10.10)
tavugun altında :D tavugu hareket ettirebiliyosunuz.
0
rurouni
(22.10.10)
tavuğu kaldır
0
holybullshit
(22.10.10)
çok merak ettim ya, şirkette engelli giremiyorum.
0
what the fuck are you talking about
(22.10.10)
ne salak bisi bu doğru kabloyu kes falan:) ne bilelim abi aa
0
neira
(22.10.10)
ya tamam da bu yeşile bas kısmını anlamadım ben.
2. bölümde
0
ahandanick
(22.10.10)
neira

dogru kabloyu kes derken kabloyu kelimesi mavi. maviyi kes diyo yani
0
la traviata
(22.10.10)
tamam buldum :) mavi+ sarıymış. aklımda kırmızı artı sarı kalmış nedense :D
0
ahandanick
(22.10.10)
o değil de en zoru 1.si be. bulana kadar monitöre girdim.
0
crayze horse
(22.10.10)
ya bu arada şunu al buna koy lu soru nası olcak :)
0
dturkozer
(22.10.10)
(5)

çamaşır makinası orospu çocukluğu

yasakani
selamlar,çamaşır makinam orospu çocukluğu yapıyor. anlayan eden varsa bir iki bir şey söylese iyi olacak. durum şöyle aga:şimdi aq makinasını 2 saat süren program boyunca izliyorum ama köpük möpük görmüyorum hiç.bakıyorum, deterjan gözündeki deterjanı almış ama sonra ne yapmış onu anlamıyorum monako
selamlar,

çamaşır makinam orospu çocukluğu yapıyor. anlayan eden varsa bir iki bir şey söylese iyi olacak.

durum şöyle aga:

şimdi aq makinasını 2 saat süren program boyunca izliyorum ama köpük möpük görmüyorum hiç.
bakıyorum, deterjan gözündeki deterjanı almış ama sonra ne yapmış onu anlamıyorum monakoyyim.

zaten çamaşırlar da temiz olmuyor. yumuşatıcı kokuyor mis gibi ama temiz olmuyorlar dogru duzgun. kullanmıyor yani götoş makina deterjanı.

program başlarken de sikko sikko normal olmayan sesler çıkarıyor zaten.

neden? nabsam? bilen eden?

sagoluns.
0
yasakani
(16.10.10)
alt kısmında bir kapak varsa, kapağı açınca motora benzer plastik bir zımbırtı gözüküyorsa, bu zımbırtının ön tarafında bir yuvarlak kapak varsa, kapak çevrilebilip kolayca yerinden çıkabilen bir haltsa, bir çıkart bakalım içinde biriken pislik, iplik, vs. boşalsın. dikkat et bunu yaparken baya su akar genelde. makinenin bahsettiğim yeri tıkanmışsa, ondan oluyor olabilir.

not: ben de bir tüketiciyim, profesyonel değilim, tecrübeden bu söylemim.

kolay gelsin.

not2: hiçbir şeyi zorlamayacaksın, kolayca açılmıyorsa açma. kolayca açılması lazım, bahsettiğim yeri kolayca bulabilmen lazım. dikkat et, kırma, yapayım derken.
0
pomolilik
(16.10.10)
deterjanı çakmasından aldıysan o yüzden olabilir.
0
crayze horse
(16.10.10)
Makineyi tam kapasite dolduruyorsanız, köpük olmaması kaçınılmaz. Bir de yeni deterjanların pek köpürmediğini söyleyebilirim. Az çamaşır koyunca mutlaka köpürecektir.Bir de öyle deneyin. Bizde öyle oluyor en azından. Ayrıca tam kapasite doldurduğunuz makineden çıkan çamaşırlar az doluykenki çamaşırlar kadar temiz olmayabilir. Deterjan çamaşırın her noktasına ulaşmaz mantıken. Akademik bilgi verdim resmen. (:
0
gokhunfeatwhitney
(16.10.10)
kısa programda detarjanla bi makinayı boş çalıştır, motor filtresinide çıkar makina bi temizlensin (tabi makinan banyodaysa, makinaya çamaşırları tıkarken en azından üstte kolunun fazla zorlamadan gireceği kadar bir boşluk olsun. yoksa genelde 3-5 parça giysinin üstünde kalıyo detarjan gerisine de pek ulaşmıyo. hala aynı şeyi yapıosa bi tamirci çağır, son olarak market markası detarjanları zorunlu deilsen kullanma
0
bebek terlik
(16.10.10)
ayrıca matik deterjanların özelliği köpürmemesi. ortada bi sorun olabilir ama burdan yola cıkarsan olmaz bu iş. :D:D
0
rurouni
(16.10.10)
(3)

izmirden sabiha gökçen' e hangi havayolları?

uykusuz
sabiha gökçen olması önemli çünkü gideceğim yer oraya çok yakın. kesinlikle AHL ye inip ordan koca istanbul trafiğini çekmek istemiyorum.
sabiha gökçen olması önemli çünkü gideceğim yer oraya çok yakın. kesinlikle AHL ye inip ordan koca istanbul trafiğini çekmek istemiyorum.
0
uykusuz
(10.10.10)
pegasus ?
0
kmrr
(10.10.10)
pegasus hemde ucuzdur.
0
seyduna6687
(10.10.10)
anadolu jet veya pegasus.

pegasus'tan ziyade anadolu jet görece daha iyi gibi.
0
crayze horse
(10.10.10)
(6)

3 tane merak ettiğim soru ?

iss
1- Atatürk fransızca biliyormuydu ?2- Masumiyet filmi hangi şehirde çekilmiştir ?3- Zeki demirkubuz'un kader filmin torrentini nerede bulabilirim ?
1- Atatürk fransızca biliyormuydu ?
2- Masumiyet filmi hangi şehirde çekilmiştir ?
3- Zeki demirkubuz'un kader filmin torrentini nerede bulabilirim ?
0
iss
(01.10.10)
1. Evet Atatürk Fransızca öğrenmek için fransız bir bayanın evinde onunla beraber yaşamıştır bir süre.
0
cnky
(01.10.10)
2. diyarbakır olmalı
3. onu ben de bulamadım torrent te cd sini aldım:)
0
deeperdown
(01.10.10)
masumiyet izmir basmane de cekildi.
0
atmacaged
(01.10.10)
1-anadili gibi.
0
grgn
(01.10.10)
1 - donem zaten fransız akımı degil mı ? enteliyans fransızcayı sular seller gibi bilmiyor muydu ?
0
bryan fury
(01.10.10)
2-izmir
0
crayze horse
(01.10.10)
(2)

Türk Telekom??

kamera motor
çok çok çok önemli bir sorunum var arkadaşlar.neredeyse hiç konuşmadığım telefon hattıma 50 lira fatura dayadılar geçen ay, bu ay hiç ama hiç konuşmadığım hattım 1 eylülden beri toplam 140dk şehiriçi, 30dk şehirlerarası konuşma yapmış. Birazdan telekom müdürlüğünden fatura dökümünü almaya gideceğim
çok çok çok önemli bir sorunum var arkadaşlar.

neredeyse hiç konuşmadığım telefon hattıma 50 lira fatura dayadılar geçen ay, bu ay hiç ama hiç konuşmadığım hattım 1 eylülden beri toplam 140dk şehiriçi, 30dk şehirlerarası konuşma yapmış. Birazdan telekom müdürlüğünden fatura dökümünü almaya gideceğim ancak bir olayı da söylemek istiyorum size.

bugün ev telefonum sürekli meşgul çalıyormuş, arkadaşlar söyledi. ben de öyle mi diye bakmak için cep telefonuyla evime telefon açtım ve telefonum bir kez çaldı, ardından bir kadın açıp "eefeendiiim" diye cevapladı. yani benim hattımda başka biri vardı resmen. sorum şu:

1. hattımda başka biri varsa bunu ispatlayabilir miyim?
2. hattımda başka biri varsa benim telefonum üstünden görüşmeler yaparak faturayı bana kitleyebilir mi?
3. hattımda başka biri benim telefonumla görüşme yaptıysa bunu ispatlayıp ödediğim faturaların tazminatını cartı curtu alıp o telefonu kullanan kaltağı çekip vurabilir miyim?

o kadar sinirliyim ki anlatamam şuan.
0
kamera motor
(19.09.10)
bugünün pazar oldugunu hatırladım dolayısıyla telekom müdürlüğüne de gidemiyorum. ney nasıl olabilir arkadaşlar böyle bir şey?

taşındığım zaman buraya bir hat bağlıydı ve hala açıktı. ben de o hattın kapatılmasını kendi hatımın koyulmasını istedim. adamlar gelip benim hattımı önceki hatla aynı kabloya bağladılar ben de "abi nie üstüne bağlıosunuz" dedim. bişi olmaz zaten kullanılmıor falan dedi.

acaba bununla alakalı bir durum olabilir mi? bu evdeki önceki telefon numarasını başkası almış ve benim hattım da bu hat üstünden işlediği için faturalar bana geliyor olabilir mi? cinayet işlemek üzereyim bu ülkede sikmedik adam bırakmadılar.
0
🌸kamera motor
(19.09.10)
muhtemelen komşulardan biriyle aynı hat üzerinde sizin hattınız. apartmanın girişinde bir telefon kutusu olacak, orada sizin hattınızla komşulardan birinin hattı temas ediyor. yani o komşunun hattıyla "paralel"siniz şu anda. ve yine muhtemelen komşu borcunu falan ödemediği için onun hattı kapatıldı bi vakit, sonrasında faturayı ödemedikleri halde baktılar hat var, sömürelim biz de demişlerdir.

adamların gelip yaptığı işi biraz daha detaylı anlatırsanız daha sağlıklı yorum geleceği kanaatindeyim.

şu an sinirle hangi komşu lan bu arayışı içine girmemenizi, pazartesi ilk iş telekomdan bi ekip getirterek hadiseyi onlara tespit ettirmenizi, hattı kaçak kullanan hatuna uygulanacak yaptırımı onlar üzerinden yürütmenizi tavsiye ederim.
0
crayze horse
(19.09.10)
(14)

pek ilginç bir soru. ( tartışmalı )

emcedeltate
okan bayulgen sormuş herhaldeNesli tükenmekte olan bir hayvanı nesli tükenmekte olan bir bitkiyi yerken görürsen ne yaparsın?fikirlerinizi merak ettim.değişkenler sabit.
okan bayulgen sormuş herhalde

Nesli tükenmekte olan bir hayvanı nesli tükenmekte olan bir bitkiyi yerken görürsen ne yaparsın?

fikirlerinizi merak ettim.

değişkenler sabit.
0
emcedeltate
(18.09.10)
hayvanı vurur bitkiyi de koparırım. cidden pis bir ayrım yahu!
0
cedric tweedledee
(18.09.10)
o bitkiyi yemezse ölecek hastalığı yoksa hayvana öşt derdim. varsa yesin.
0
combofix
(18.09.10)
hayvan ve/veya bitki için neslinin devamı için özel bir ortam/tesise sahip değilsem afiyet olsun derim hayvana.
0
sttc
(18.09.10)
çok saçma bir soru. eğer müdahale mesafesinde değilsen bi bok yapamazsın, hayvan otu yer.

ayrıca nesil tükenme durumu insan eliyle olmadıktan sonra doğanın işleyişine karışmamak lazım bence. hayvan o otu yiyorsa vardır bir bildiği.

ha bu iş yellowstone parkında oluyorsa iki canlıyı aynı ortama koyan mallar düşünsün.
0
i ve been mistreated
(18.09.10)
yukarıda mudahale mesefesiyle ilgili falan bişey mi soylenmiş? ne alakası var?
0
🌸emcedeltate
(18.09.10)
ekosistem gereği zaten o hayvanın o bitkiyi yemesi gerekiyor. hani üçgen felan var ya.
0
wampex
(18.09.10)
hayvan ille o bitkiyi yiyerek hayatta kalıyorsa zaten yemesi gerekir, varsın yesin. müdahale falan bunlar yanlış şeyler.

yesin, büyüsün, çiftleşsin ki soyunu sürdürsün. o bitkinin tohumunun hayvanın dışkısında, toprakta hayat bulma ihtimali vardır belki hem. böylelikle bitkiyi kurtarırız belki. olur olur.
0
crayze horse
(18.09.10)
insanlığımdan utanırım.
0
ermanen
(18.09.10)
hayvan sadece o bitkiyi yiyerek yaşıyorsa eğer zaten bir müddet sonra bitkinin nesli tükettiğinde hayvan da ölecektir.

hayvan her türlü ölüyor yani. o yüzden vururum hayvanı.
0
kilroy
(18.09.10)
la hayvanın tek beslenebildiği bitki o mu? e oysa da zaten bitki gidince hayvan da gidicek. bari hayvanı vuralım ki yaşasın bitki bir kazancımız olsun. ama yok bitki çirkin bir bitkiyse hiç acımam sıkarım topuklarına!!11!bir!

ya da ne biliyim o btki yüzünden deli gibi böcek türüyorsa, hayvan da böcek düşmanı bir hayvansa alırım o hayvanı koynumda beslerim, gerekirse üremesine yardımcı olurum(?!)
0
cedric tweedledee
(18.09.10)
yahu arkadaşlar işte değişkenler sabit. kasmayın bu kadar. hayvan yerse bitecek bitki. yemezse de o ölücek.

şey gibi 50 çıplak zenci var elinde tek mermilik bir silah çıkışı olmayan bir odada annenle yalnızsın hanginizi vurursun sorusuna annemle kafalarımızı birleştirir ikimizi aynı anda öldürürüm gibi bir cevap bu. ölümyor arkadaşım değişkenler sabit! odanın da çıkışı yok. aynı anda 5 zenciyi de vurmaıyorsun, dövemiyorsun da zencileri, duvarı da yıkamıyorsun olmuyor işte ol-mu-yoo
0
cedric tweedledee
(18.09.10)
avcı av ilişkisi, avcı popülasyonu artar maksimuma ulaşır ancak av azaldığı için avcı popülasyonu azalmaya başlar, avcı min.ken av max olur böyle böyle gider :)
bence burda ikisi de gidici, survival of the fittest.
0
meriadoc
(18.09.10)
bitkinin nesli tükenir mi hakkaten. alırsın çekirdeğinden, kökünden, neyse artık, ekersin, yapraklarını da verirsin pandaya, karnı doyar.
0
aklimiseveyim
(18.09.10)
hayvanın sadece o bıtkıyı yıyerek yaşadıgını varsayarak cevaplıyorum

aklıma şöyle bışey geldı; sıncaplar cevız, fındık, fıstık yer bıldıgınız gıbı. bu hayvancıklar bazen agaçlardan yemışlerı toplayıp "sonra yerım" hesabı gömüyomuş, sonra da gömdüklerı yerı unuttuklarından o bölgede gömdüklerı yemışler fılızlenıp agaç oluyormuş.

ya böyle bı ılışkı varsa bu hayvanla bıtkı arasında? hem çogu otçul hayvan bıtkının bır bölumunu yer, en azından kökünü bırakır.

bı de bence o bıtkının neslının tukenmesı ıçın ya çok saglam ıklım degışıklıgı, çevre kırlılıgı lazım ya da o bıtkının döllenmesını saglayan koşulların yetersız olması lazım.

zaten neslı tükenmekte olan bır hayvan türü, ekolojık sıstemde başka bır türü yokedecek kadar güçlü olamaz sanırım.

yahu en kolayı gelın o bıtkıyı laboratuar ortamında yetıştırelım, çogaltalım. hayvana da ıhtıyacı kadarını verelım onu da çıftleştırelım olay tatlıya baglansın kavga çıkmasın.
0
squatterbloat
(18.09.10)
(2)

kaygısızlar

damnit
kaygısızların güzel olduğu bölümlerinden bahsediyorum. dizi nasıl sonlanmıstı? en son izlediğim bölümde memnun ve ailesi memlekete donerken memnun otobuste haykırmıstı. "zengin olduk.." diye... peki ya sonra . . . ? ? ?
kaygısızların güzel olduğu bölümlerinden bahsediyorum. dizi nasıl sonlanmıstı? en son izlediğim bölümde memnun ve ailesi memlekete donerken memnun otobuste haykırmıstı. "zengin olduk.." diye... peki ya sonra . . . ? ? ?
0
damnit
(17.09.10)
sonlara doğru sçtıydı baya. mevzuyu net hatırlamıyom da set ortamında çekildiği için sinir bozucu olduydu. ilk bölümlerin en güzel tarafı zaten cihangir ortamını izliyo olmamızdı bence.
0
kelimeyounu
(17.09.10)
ben şöyle hatırlıyorum; memnun otobüste elinde milli piyango biletiyle zengin olduk diye haykırıyordu, sonra ismaillerin eve geri dönüyorlardı, ismail deliriyor tabi, bileti gösteriyor, ismailler de seviniyor, ev sahibi geliyor o sıra, hani sen bunları kovmuştun diyor, memnun ismailin ev sahibine artislik falan yapıyor tabi zengin oldu ya, ismail de destekliyor memnunu. ondan sonra bunlara piyangodan çok değil de az para çıktığını anlıyorlar, memnun yanlış mı bakmıştı öyle bi şeydi galiba. sonrasında bu parayla o su dükkanını açıyolar. hostes pompacı oluyor, kültigin ve tayfası sürekli su içmeye geliyorlar falan feşmekan.

ondan sonra boku çıktı sanırım. kanal 6'ya geçti, alakasız oyuncular girdi kadroya vs vs.
0
crayze horse
(17.09.10)
(5)

izmirde arıyorum fakat bulamadım

sezar35
İzmirde ucuza sıfır veya ikinci el kitap satan yer tavsiyelerine açığım..
İzmirde ucuza sıfır veya ikinci el kitap satan yer tavsiyelerine açığım..
0
sezar35
(16.09.10)
Smryna var karşıyaka çarşıda. Gayet güzel bi yerdir.
0
gebere jackson
(16.09.10)
kıbrıs şehitlerinde ya tömerin karşısındaki sokakta yada aynı sırada bir önü arkasında olabilir epey büyük bir ikinci el kitap satan amca var, konaktan kızlarağası hanına doğru yürürken solda kalan (hana 200 mt kala) bir adet daha var bildiğim.

Çok şahane yer tarif ediyormuşum onu anladım bu yaşımda :)
çırpındım resmen klavye başında.
0
kopek
(16.09.10)
0
crayze horse
(17.09.10)
hatay tarafına yakınsan bildiğim 2 tane sahaf var. biri hatay'da pazaryeri, askeri hastahaneyi geçince (alsancak'tan hatay'a doğru) sağda. adı tutku'm idi sanırım, yanlış hatırlamıyorsam. yalnız kot farkı var yani girişi aşağıda kalıyor.

diğeri de hatay'da mc donald's'ı geçtikten sonra yine sağda bir iş hanı var. iş hanının içinde.
0
zminrna
(17.09.10)
ismini hatırlayamadım ama karşıyaka kilise sokağı'nda ( sanırım ) çok güzel sahafımsı bir yer var, eski kitaplar,plaklar falan, arada geçerken vitrinini ve içeriyi seyrediyorum, henüz içeri girmedim ama böyle insana iyi gelen bir yer hissi uyandırıyor bende :). ayrıca karşıyaka serpil kitabevi +1.
0
Phoebe
(17.09.10)
(4)

makina mühendisi için vestel vs. klimasan

outlander mermaid
arkadaşlar nişanlım çok büyük bir ikilem içinde soru şu?makina mühendisisiniz manisa vestel ve klimasandan teklif aldınız vestelin maaşı biraz daha iyi hangisini tercih edersiniz ?
arkadaşlar nişanlım çok büyük bir ikilem içinde soru şu?

makina mühendisisiniz manisa vestel ve klimasandan teklif aldınız vestelin maaşı biraz daha iyi hangisini tercih edersiniz ?
0
outlander mermaid
(16.09.10)
vestel hakkında iyi konuşmuyo millet genelde..

maaşı değil seveceğin işi seç arada büyük uçurum yoksa.
0
kveldulv
(16.09.10)
klimasan.

vestelden uzak dursun, hiç düşünmesin, boşversin.
0
crayze horse
(16.09.10)
pozisyonlar ne? klimasanı bilmem ama vestel inceden nazi kampıdır. ama sedece bu yüzden ilerisi için daha iyi bir referans fırsatı tepilmez.
0
domine deyus
(16.09.10)
vestel'den uzak dur.
0
jupiterianvibe
(17.09.10)
(3)

İzmir'den Vestelcity'ye gidiş-dönüş?

kamera motor
vestelcity'ye izmir-bornova'dan nasıl giderim, gittikten sonra nasıl dönerim acaba?(servis demeyiniz, servisle giderim ancak gittikten 1-2 saat sonra dönmem gerekior servis akşamları dönüyor sanırım)
vestelcity'ye izmir-bornova'dan nasıl giderim, gittikten sonra nasıl dönerim acaba?

(servis demeyiniz, servisle giderim ancak gittikten 1-2 saat sonra dönmem gerekior servis akşamları dönüyor sanırım)
0
kamera motor
(15.09.10)
neden şehir merkezine inmiyorsun? Dolmuşa kadar yürümen lazım bence direk atla şehirlerarası yola çık oradan geçen dolmuşa bin.
0
cnky
(15.09.10)
anlatmak istediğim o zaten. vestel city'ye giden dolmuş var mı (en azından yakınlarına) varsa nerden geçiyor nerden bincem kaçla kaç arası geçer
0
🌸kamera motor
(15.09.10)
bornova manisa kavşağından veya otogardan manisa seyahat'e biniyorsun, manisa girişinde bayındırlık durağında iniyorsun, hemen ışıklar var orada, yolun karşısına geçip 1 numaralı sarı dolmuşa biniyorsun. böyle peugeot olur onlar genelde, 5-10dk'da bir geçerler. şöföre söylüyorsun o seni indiriyor, yakınında. kapıya kadar bi 50m kadar yürüdün mü vestelcity'desin.

o dediğim yerden 2 numaralı dolmuşlar da geçiyor sarı yine, sen ona da bi sor ama 1 numaralı olması lazım.
0
crayze horse
(15.09.10)
(13)

trenler nasıl ters dönüyor?

kibritsuyu
özellikle yolun sonu olan istasyonlarda. mesela izmir alsancak veya istanbul haydarpaşa. tren geldi istasyonda durdu. yolun devamı yok, bitti. aynı tren akşama geldiği yolu geri dönecek. trenin götü başı aynen ters dönecek. nasıl oluyor bu? baktım baktım, google earth'ten de baktım istasyona, böyle
özellikle yolun sonu olan istasyonlarda. mesela izmir alsancak veya istanbul haydarpaşa. tren geldi istasyonda durdu. yolun devamı yok, bitti. aynı tren akşama geldiği yolu geri dönecek. trenin götü başı aynen ters dönecek. nasıl oluyor bu? baktım baktım, google earth'ten de baktım istasyona, böyle koca trenin bir yere çıkıp manevra edip ters dönebileceği bir yer göremedim. nasıl oluyor bu iş?

bonus soru. mazotlu lokomotifin arkasında takılı olan ve içinden vuuuuu diye kuvvetli bir gürültü gelen, genellikle yük trenlerinde olmayıp yolcu trenlerinde olan vagonun olayı nedir? ne işe yarar? yedekte götürülen ve elektrik hattı olan yerlerde mazotluyu kapatıp elektrikle gitmeyi sağlayan ikinci bir lokomotif olabilir gibime geldi.
0
kibritsuyu
(15.09.10)
haydarpaşa da liman tarafına dogru manevra alanı var. bildigin manevra yapıp geliyor. bi lokomotif itiyor onden
0
quadropol
(15.09.10)
metro veya yht trenlerinden bahsetmiyorum. ekspreslerden, mavi trenlerden bahsediyorum. bunlar çift kabinli değil. önde lokomotif var, arkadaki vagonları o çekiyor. dönüşte vagonların sırası bile bozulmadan ters dönmüş oluyorlar. yani öndeki lokoyu çıkar arkaya tak gibi değil.

ben izmir alsancak diyom, haydarpaşa diyom, mazotlu lokomotif diyom, siz metro diyonuz, tramvay diyonuz yahu.
0
🌸kibritsuyu
(15.09.10)
lokomotif ayriliyor vagonlardan. makaslarda yon ve ray degistirip vagonlarin diger ucuna geciyor ve tekrar takiyorlar en basa.
0
fader
(15.09.10)
@fader: öyle değil, olamaz. izmir mavi treni. önde 4-5 tane pulman vagon var. ondan sonra yemekli, ondan sonra 1-2 tane daha pulman vagon, en arkada da yataklı vagonlar var. aynı gün içinde aynı trenle gidip döndüm. bütün vagonların sırası aynıydı. yataklılar en öne, pulmanlar arkaya geçmiş değildi. zaten bütün koltuklar da düzdü. dediğin gibi olsa, hem vagonların yeri değişir, yataklılar en önde kalırdı (ki konforlu olduklarından özellikle en arkaya takılırlar), hem de aynı trenle bütün yolu herkes ters ters giderdi. kocaa tren kompil dönüyor olduğu gibi.
0
🌸kibritsuyu
(15.09.10)
koca tren komple dönmüyor, dönen bir platform var ve onun üzerine vagonları teker teker çıkarıp döndürüyorlar, sonra tekrar birleştiriyorlar.
0
de jure
(15.09.10)
benim denizli garinda gordugum bu sekildeydi. belki de donen platform olmadigindan sadece lokomotifi donduruyorlardi.
0
fader
(15.09.10)
en arkaya hali hazırda orada bekleyen yataklıyı, sonra yemekli çakıyorlar. pulmanlar aynı kalıyor. sizi yanıltan koltukların düzlüğü. tüm koltuklar 360 derece dönüyor. trenin gidip de u dönüşü yapacağı bi yer yok izmir'de. öyle bi şey de yok zaten benim bildiğim.

durukafanın dediği dönen bi platform var fakat, o bakım için kullanılan bi şey benim bildiğim.
0
crayze horse
(15.09.10)
luzumsuzadam
(15.09.10)
hayır yahu değil. koltukların düzlüğü de değil. aynı trenle gittim geldim diyorum. 2 numaralı vagonda gittim, en öndeki vagonun bir arkası. giderken de dönerken de aynı vagonda seyahat ettim 1 gün arayla. vagon da aynıydı, koltukların yeri de aynıydı. dizilişi de aynıydı. şekli de aynıydı, vagonun baş ve sonundaki tuvaletler de aynıydı (ödeki alaturka, arkadaki alafrangaydı. giderken vagon aynı, koltuklar çevrilmiş olsa, öndeki alafranga, arkadaki alaturka olurdu eğer klozeti de söküp değiştirmedilerse), yemeklinin gidiş yönü de aynıydı, kendi vagonumla yemekliye giderken geçtiğim vagonların düzeni, koltuk döşemesi, halısı, penceresi, tuvaleti, bir tanesinin çıkışındaki valiz koyma yeri, vagon kontrol panelleri falan hepsi birebir aynıydı. vagonlar ters dönmüş, ters sıralanmış ama koltukları düzeltilmiş falan değildi. bildiğin koca tren komple havaya kalkmış, olduğu yerde tamamen 180 derece çevrilmiş, sonra da tekrar raylara konmuş gibiydi. beni yanıltan zerre kadar bir şey yok. böyle olduğuna adım gibi eminim.
0
🌸kibritsuyu
(15.09.10)
izmirde alsancak garıyla basmane garının kesiştiği yerde wye denilen üçgen var mesela o zaman dediğin gibi vagon dizisi ters çevrilir.
tinyurl.com

izmirdeki
tinyurl.com
0
luzumsuzadam
(15.09.10)
trenin döndüğü yer burada. liman tarafında değil, ters tarafta.

maps.google.com
0
babilbaligi
(15.09.10)
luzumsuzadam gereken bilgileri vermiş. aynı şekilde vagonları döndürüyorlar. koltukları çevirme muhabbeti nasıl bir mantık aklım almadı. o kadar işi yapacak eleman yok tcdd :)

her yerde aynı şekilde döner trenler. eğer arıza vb. olaylar olmamışsa. hatta banliyöler beklerler dönüşleri gelişleri gidişleri.
0
fukka
(15.09.10)
evet 6 tane pulman vagon, 60'ar koltuktan 360 tane koltuğu her gün tek tek söküp ters çevirmek akıllı adam işi değil. üstelik istanbul gibi ankara'dan 4-5 ekspresin geldiği bir şehirde. her trenin her vagonunun her koltuğunu tek tek...

lakin koltukların çıkıp kolayca ters çevrilebildiği doğru. yine aynı trende, kendi vagonumda fark ettiğim, 2-3 arka sıramdaki koltuklardan ikisi tersti. 4 kişi karşılıklı oturuyordu. dönüşte vagon aynı olmasına rağmen koltuklar düzdü.

internette bilet alma ekranında da fark ettim "karşılıklı koltuk" diye bir işaretleme var. yani sanırım bilet alırken 4 kişiyseniz ve ailenizle karşılıklı gitmek istiyorsanız bilet alırken belirtiyorsunuz, sadece ilgili koltukları yolculuktan önce çeviriyorlar.
0
🌸kibritsuyu
(15.09.10)
(6)

Satranç Sorusu

götümüze girebilir netekim
http://www.chessgames.com/perl/chessgame?gid=1067005 bu oyunda 65. hamlede beyaz nasıl kazanıyor anlamadım ben
www.chessgames.com bu oyunda 65. hamlede beyaz nasıl kazanıyor anlamadım ben
0
götümüze girebilir netekim
(15.09.10)
kazanmıyor. pes ediyor siyah.

ne kadar ıkınırsa ıkınsın o vezir olacak piyon avantajı pes ettirtmiş dimek.
0
m4a1
(15.09.10)
ama piyonun önünde kale var kaleyi cekerse siyah kale alır piyonu diğer beyaz piyonlarda zaten gidemiyor neden pes etmiş ki siyah garip
0
asadas1999
(15.09.10)
siyah, ben o piyano yerim derse beyaz kale de siyah kaleyi alır, o anda da şah çekmiş olur. siyah şah gidebileceği tek yer olan h6'ya gelir. e beyaz piyon da g3-g5 yapar, şah çeker ve siyah mat olur.
0
crayze horse
(15.09.10)
nedeni oyunun gidişinde beyaz şahın hareketlerinin (örn. tahtadaki 4-3-2 numaralı bantlarda) sınırsız olması ancak siyah şahın 7 numaralı banttan ayrılmaması gerekir.
siyah şah 7 numaralı banttan ayrılırsa örneğin h6'ya gelirse beyaz kale h8'le şah çekecek ve şah oynayınca beyaz ardındaki hamlede a8 ile vezir çıkacak.
dolayısıyla sınırsız hareket kabiliyeti olan, sınırlıyı döver..
0
caturanga
(15.09.10)
Siyah şah h7 oynadığında neden mat olsun?
0
🌸götümüze girebilir netekim
(16.09.10)
siyah şah sürekli h6 ve h7 hamlelerini yapar ve beyaz şah g5'e gelip takılır kalır ve oyun beraberliğe gider diye düşünüyorsun sanırım.

peki o kilitlendiği yerden devam edelim. beyaz şah g5'te siyah g7'de hamle de beyazda olsun (o an h7'de ise beyaz şah f6 ile aşağı inip piyon toplar, siyah için en ideal durumu kabul ediyoruz)

beyaz kale piyonu bırakıp e8 oynar. e6'daki siyah piyonu tehdit eder. siyahın hamlesi mecburidir kale a7 aksi takdirde beyaz a8 ile vezir çıkar.

siyah e6'daki piyonu verdiği anda diğerlerini teker teker kaybeder. ortalık sakinleşince beyazın 2 ya da 3 piyonu fazladır. bu da oyun kazanmaya yeter.
0
caturanga
(17.09.10)
(17)

arkadaşımın eski sevgilisinden hoşlanıyorum, ne yapmam lazım?

hall
benim liseden bi arkadaşım var. lisedeyken tanıştığımız bi kızla o çıkmıştı. ama o zamanlar bende hoşlanıyordum. hatta aramızda "o kız benim olacak huleyyn" tarzı inceden atışmalar olurdu. seneler evelden bahsediyorum tabii. şu anda yaşımız oldu 25. bu kız benim arkadaşımla 2 3 sene kadar çıktılar,
benim liseden bi arkadaşım var. lisedeyken tanıştığımız bi kızla o çıkmıştı. ama o zamanlar bende hoşlanıyordum. hatta aramızda "o kız benim olacak huleyyn" tarzı inceden atışmalar olurdu. seneler evelden bahsediyorum tabii. şu anda yaşımız oldu 25. bu kız benim arkadaşımla 2 3 sene kadar çıktılar, daha sonra ayrıldılar. ayrılalı 2 sene oluyor. ikiside birbirinin yüzünü bile görmek istemiyor artık. geçen gün kızla feysbuk ta konuşuyorum. "bi ara görüşelim yeaa" dedim kıza. tamam dedi yeni numarası yoktu bende, yeni numarasını aldım. çağrı attım, o da bana attı. tamam dedi kaydettim dedi. dün akşam saat 10 gibi aradım. merhaba yarın ordayım, görüşebilir miyiz dedim. pardon tanıyamadım falan yaptı. yahu dedim ben ..... (isim var burda) hatırlamadın mı yahu dedim. haaaaaaa naber ya ..... falan yaptı. (kaydetmemiş benim numaramı)dedim yarın ordayım görüşebilir miyiz? bilmiyorum ki yeaa falan yaptı. işim olmazsa ben sana yarın mesaj atıcam dedi. şu anda o kızın mesajını bekliyorum. ne yapmam lazım a dostlar, bi fikir verin bana. o kıza teklif etmeye falan kalksam bi daha o lise arkadaşımın yüzüne bakamam gibime geliyor. ama kız da aklımdan çıkmıyor. bi fikir verin bana. bazen diyorum bu yaptığın büyük bi şerefsizlik bazen de diyorum biteli 2 yıl olmuş onların ilişkisi. bi fikir verin bana a dostlar...
0
hall
(27.03.10)
çok boktan bi durum vallahi. ne yapsan ne etsen boka batıyo durum. başkasına aşık olmayı dene? onu da denemişsindir. e 2 yıl olmuş arkadaşında en boku varsa yesin diyosa bilemem. ama şöyle bi şeye de hazır ol. muhabbet sırasında arkadaşın lan x çok tatlı hatundu şöyleydi böyledi. şöyle yedim içtim gibi... tabii sen bilirsin.
0
sert yerden yavas
(27.03.10)
biteli iki yıl olmuş ama üç yıl kadar birlikte olmuşlar diyorsun. üç yıllık bir ilişki nasıl biterse bitsin insanın hayatında ciddi bir yere sahiptir. eğer arkadaşın çok samimi bir arkadaşın değilse ve gerçekten çok sevdiğini düşünüyorsan, göze al derim ben. ama kanka falansanız vazgeç o sevdadan. aşkı bulmak dostu bulmaktan daha kolay.
0
robin crusoe
(27.03.10)
kiz senin numarani kaydetmemis bile!
bence kendi kendine gelin guvey oluyorsun, olmaz o is.
0
kayranin kedisi
(27.03.10)
hakkaten o da var bak, kızın reddetme ihtimali yüksek gibi görünüyor. bu durumda hem kızdan hem arkadaşından olacaksın.
0
robin crusoe
(27.03.10)
kız seni sallamıyor bile.
0
girl in a coma
(27.03.10)
Görüşsen de bugün, teklif etme. Arkadaşın rızası olmadan olmaz.
0
iamthewalrusulan
(27.03.10)
kiz "yeaaa" "haaaa" diye konusuyorsa cidden, olmasin o is.
dostunuzla aranizi acmayin, kendi sinirinizi de bozmayin.
esenlikler dilerim.
0
la traviata
(27.03.10)
kız sana muhtemelen bgn mesaj atmicak ya da atsa bile yaeee işim varmış falan diyecek. olmaz o iş söyliyim.

ayrıca robert boş ne demiş? dost kaybetmektense karı kız kaybetmeyi yeğelerim. deymez ya, ne kadar uzak/yakın olsun o arkadaşını üzüp sinirlendirdiğine deymez. bir yolunu bulursun atlatırsın o kızı. kimler neleri atlatıyor alla sen.
0
cedric
(27.03.10)
hem kızdan hem arkadaşından olacaksın gibi sanki.
kızın seninle ilgilendiğini çok sanmıyorum.
0
kediebesi
(27.03.10)
@la traviata olayın içindeki herkes yeaaaa falan diye konuşuyor sanırım. bence her ne olursa olsun en sonunda herkes "...yeaaa..blabla...meaaaa..." diyecek, olay tatlıya bağlanacaktır bir şekilde.
0
stopnsilence
(27.03.10)
kızın evvelden arkadaşınla çıkmasından ziyade daha önemlisi şu ki, kız sana ilgi duymuyor dostum.

elbette bu demek değil ki arkadasın eski sevgilisiyle ilişki yaşamak önemsizdir, bu hadise makbuldur, olağandır, caizdir. bence o başka bi duyurunun konusu.
0
crayze horse
(27.03.10)
evet hemen teklif etmem tabii ki de. ama saat 2 oluyor ortada daha bi msj falan göremedim. galiba söyledikleriniz doğru. unutmaya çalışıcam ben bu işi galiba. arkadaşım da samimi bi arkadaşım. ara sıra foto çekmeye falan gideriz. 1 aydan beri falan görmüyorum ama.

kız msj atmıyor. umrunda bile olmadığımı anladım şu an. hayat ne garip vapurlar fln.
(bkz: özel olmadığını anlamak)
:(
0
🌸hall
(27.03.10)
kız pek de hevesli değil yazıldığı gibi. Burada 2-3 senelik bir ilişkiden bahsediyorsun. hadi arkadaşın sadece "götürmek" için birlikte olmuş olsa bir derece de şu an arkadaşının rızası olmadan kıza "yazman" pek hoş olmaz.

Ayrıca neler olacağını tahmin etmeye çalışırsak şöyle olacak bence : kızla buluşacaksın, biraz geyik yaptıktan sonra muhabbetin sarmazsa kız bir bahane ile yanından kalkıp gidecek. Mesajlarına "aaa canım çok isterdim de" ile başlayan cevaplar gelecek.
0
kimlanbu
(27.03.10)
tabi ki de hemen vazgeçmiyorum ama bu kadar da umursamaz olunmaz ki. hiç olmazsa bi mesaj atsaydı, gelemiyorum falan deseydi, peki derdim hemen bende. unutmuş olabilir, dediğin gibi snowflake benim arkadaşım için iletişime geçtiğimi de düşünebilir. bi sürü şey olabilir. zaten dün bana telefonda söyledi yarın sana mesaj atarım dedi, ben buradan belki biraz araştırma yapacağını falan düşündüm zaten. eski sevgilisini yani benim arkadaşımı arayabilir bile, bu çocuk benle neden buluşmak istiyo diyebilir, bunu bile bekliyorum. o zaman işler karışır işte.
0
🌸hall
(27.03.10)
hehehe. arkadaşın da sorarsa sana niye buluşmak istiyosun diye. aranızı yapıcaktım dersin?
şaka bi yana kızdan umudu kes sen hiç bi msj falan atmaz sana. ama tabii eğer arkadaşının rızası vs. de olmadan girişeceksen böyle bir şeye, arkadaşının dediklerini de düşün bence. yaşadıkları şeyi anlatabilir. şöyle yaptık böyle oldu gibilerinden. e peki o zaman ne yapıcaksın?
0
sert yerden yavas
(27.03.10)
@sert yerden yavaş

ben o kızın neler yaşadığını biliyorum. gözümün önünde öpüşüyorlardı bile.
0
🌸hall
(27.03.10)
gözünün önünde onu yapmaları ayrı. bir de anlatması daha kötü olmaz mı senin için? eğer yok bi problem olmaz benim için anlattıkları dersen, umarım olur da mutlu olursun sen de.
0
sert yerden yavas
(27.03.10)
(4)

adı hatırlanamayan bi felsefe kitabı

drink the stars
sevgili romalılar,bir kitapçıda gezerken bir felsefe kitabı görmüştüm, referans kitabı gibiydi, ansiklopedi boyunda, orta kalınlıkta, beyaz kapaklı. adı "felsefe tarihi" ya da "felsefe ansiklopedisi" idi. her akımdan, her düşünürden biraz bahsediyordu. şimdi idefix'te filan aradım bulamadım, bilen v
sevgili romalılar,

bir kitapçıda gezerken bir felsefe kitabı görmüştüm, referans kitabı gibiydi, ansiklopedi boyunda, orta kalınlıkta, beyaz kapaklı. adı "felsefe tarihi" ya da "felsefe ansiklopedisi" idi. her akımdan, her düşünürden biraz bahsediyordu. şimdi idefix'te filan aradım bulamadım, bilen varsa bi link neyin atsa ne güzel olurdu..
0
drink the stars
(18.11.09)
böyle kitapları genelde afşar timuçin hoca yazar. bir bak sitersen kitaplarına.
0
anuk kokulu sair
(18.11.09)
teşekkür ederim ama o tarz bi kitap değil benim aradığım, dediğim gibi referans kitabı. baya iri bişe.
0
🌸drink the stars
(18.11.09)
crayze horse
(18.11.09)
-felsefenin öyküsü
www.idefix.com
0
nedenini bende bilmiyorum
(18.11.09)
(5)

şiir

murqx
merhaba. yıl sonu müsameresi gibi bir etkinlikte okunmak üzere şiir arıyorum. maalesef pek şiir kültürüm yok.- sizin en sevdiğiniz şairler ve şiirleri nelerdir?- nazım hikmet, yusuf hayaloğlu, can yücel gibi şairlerin (göreceli olacak ama) en beğendiğiniz şiirleri nelerdir?- birazcık humanizm, biraz
merhaba. yıl sonu müsameresi gibi bir etkinlikte okunmak üzere şiir arıyorum. maalesef pek şiir kültürüm yok.

- sizin en sevdiğiniz şairler ve şiirleri nelerdir?

- nazım hikmet, yusuf hayaloğlu, can yücel gibi şairlerin (göreceli olacak ama) en beğendiğiniz şiirleri nelerdir?

- birazcık humanizm, birazcık sol görüş içeren ama siyasi propaganda aracı olmayan şiirler olursa daha güzel olabilir.

- dokunaklı ama çok ağır olmayan hoş aşk şiirleri olabilir. (duygusal olması gerek yine de). yani bu noktada kendimi nasıl anlatıcam bilmiyorum ve çok yanlış bir tanım tabii ama, bazı şiirler bana resmen "kro" geliyor. böyle bir şey olmasın istiyorum mümkünse.

yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.
0
murqx
(11.03.09)
dokunaklı ama çok ağır olmayan hoş aşk şiirleri olarak cemal safi derim ben.
0
scp
(11.03.09)
"yasamaya dair" sanirim aradiginiz sey
0
cisterna
(11.03.09)
ilhan berk, ümit yaşar oğuzcan ve cemal süreya'dan da olabilir.

yine dediğiniz kriterlere uyabilecek, -alttan alttan-sosyalizmle birlikte buram buram hümanizm ve aşk kokan pablo neruda şiirleri vardır. hem sevda, hem kavga saklıdır dizelerde.
0
crayze horse
(11.03.09)
ataol behramoglu yasadiklarimdan ogrendigim bir sey var ,
nazim hikmet ten arkadaslarin yazdigi gibi tahirle zühre meselesi ve yasamaya dair
tam istediginiz gibiler bence.
0
eick
(11.03.09)
(19)

CTRL F5

compumaster
CTRL F5'den sonra "ARA" butonunu gorunuz.Herhangi bir sorun bulunuyor mu? [http://google.com gogil]
CTRL F5'den sonra "ARA" butonunu gorunuz.

Herhangi bir sorun bulunuyor mu? gogil
0
compumaster
(02.03.09)
bir ara ekşi duyuru logosunun üstündeydi ama şu an her şey normal.
aradığını bulmakta zorlanan milyonlar adına teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum.
compumaster çalışıyor..
0
surtunme kuvveti
(02.03.09)
query motorunu cok test etmemisim, ciddi performans sikintilari var. su anda cevaplarda aramayi kapatacagim, yakinda acarim.
0
🌸compumaster
(02.03.09)
ellere sağlık! :)
0
kobuzchu kiz
(02.03.09)
sorun yok. süper olmuş. duyuru'nun buna ihtiyacı vardı. kusursuz bir yer şu an benim gözümde.
0
dambil
(02.03.09)
ara butonu cevapla butonunun yanına gelse daha şık olmaz mıydı? diğer butonlardan uzak kalmış, milletin dikkatinden kaçabilir.
0
deckard
(02.03.09)
bir sorun sayılabilir:

mesela iki kişi var diyelim, "andy kaufman 2" nickiyle bir internet kullanıcısı, bir de ekşisözlük kullanıcısı. (ikisi de benim gerçi) ama ikisinin farklı olduğu durumlarda (ki bu gayet mümkün, kötü niyetli biri ya da diğerinden habersiz bir kullanıcı bunu yapabilir) ayrı ayrı yazarları aratabilmek gerekiyor bence.

şey yapılabilir: internet kullanıcı - sözlük kullanıcısı seçenekleri "tik" halinde bulunur. biz de tikleriz, ya da tik'i kaldırırız filan.

ya da duyuru'da sözlüğe ait nicklerin internet kullanıcılarının alması önlenebilir ama tam tersi için bir çözüm yok maalesef (internet kullanıcısı duyuru nickinin önceden alınmış olup başka birinin sözlükte aynı nicki seçmesi durumu).
0
andy kaufman 2
(02.03.09)
bir tane daha:

bir kullanıcıyı nickiyle aratınca eğer o kullanıcının açtığı duyuruya hiç cevap gelmemişse o duyuru arama sonuçlarında gözükmüyor.

edit: örnek. "osculus" nickli kullanıcı. 3 tane duyurusu var. bir tanesine cevap gelmemiş hiç. aratınca o cevap verilmemiş olan gözükmüyor, ama cevap verilmiş diğer iki tanesi gözüküyor. nickine tıklatınca olması gerektiği gibi 3 duyuru da gözüküyor.
0
andy kaufman 2
(02.03.09)
@compumaster: cevaplarda arama kapalı olmasına rağmen cevapladığım başlıklar da listeleniyor.
0
andy kaufman 2
(02.03.09)
3 girişimden 1inde kesin ekşiduyuru logosunun üstünde çıkıyor arama ekranı
0
blackidom
(02.03.09)
@blackidom, ctrl+f5 yaptınız mı? düzelmesi lazım o zaman.
0
deckard
(02.03.09)
şuan swiftfox kullanmaktayım. cillop gibi. elinize sağlık.
0
la mer
(02.03.09)
Islevi mukemmel ama buton daha buyuk ve daha goze batacak sekilde olsa daha guzel olur bence.

edit: ya da ARA kelimesinin rengi duyuru'daki fosforlu yesil yapilabilir, bunlari soylememin amaci artik kimsenin gozunden kacmasin da ayni soruyu sormasinlar:)
0
ermanen
(02.03.09)
super olmus.
0
entrapmen
(02.03.09)
çalışıyor.
söylemeseniz farketmezdim.
cevaplanın yanına alınabilir. görünmüyor.
0
can see
(02.03.09)
chrome da halihazırda sıçmaktadır. logonun üstünde cıkıyor, deli ediyor bünyeyi. ctrl f5 dinlemiyor
0
blackidom
(02.03.09)
söylenmiş ama bence de "ara" renginde bi değişikliğe gidilse fena olmaz gibi. arka fon füme, "ara" siyah renkte ya şu an vatandaşın gözünden kaçabilir bu haliyle.
0
crayze horse
(02.03.09)
img394.imageshack.us şeklinde arz-ı endam etmektedir.
0
blackidom
(02.03.09)
EkşiDuyuru'ya bugün ilk girdiğimde arama gözümü deşecekti neydeyse ama sonra bir gitti, gidiş o gidiş... ne ctrl f5 ne de ctrl r işe yaramıyor. firefox kullanıyorum. niye ki acep?
0
daysleeper
(03.03.09)
CTRL F5 calismiyorsa, browser cache'inizi bosaltiniz, tepede gozukmesi tamamen sizin hala eski css'i almanizdan kaynaklaniyor. Ara butonunun rengi yeri vs degismeyecektir. Site tamamen skinable - css dosyalarini ve imajlari degistirip bana gonderirseniz kontrol merkezini yapinca sizin skininizi koyarim.

cevaplarda aranin secilememsinin nedeni secseniz bile arama olmayacagi. bazi senaryolar icin gecerli bu ve ben sorunu cozene kadar ki bu yakin gelecekte olmayacak bu duruma alismak zorundayiz biraz.

Herhangi bir aramada en fazla 2 sayfa gelmektedir. Hic sonuc donmezse de 2 sayfa varmis gibi linkler gelir, bu bug degil. server'a yuk bindirmemek icin yapilmis bir tercih.
0
🌸compumaster
(03.03.09)
(1)

haber bültenlerinin acıklı müziklerinden

flashstriker
aşağıda bi yerden kesip biçip,upload ettiğim acıklı kemanlı parçanın orjinal adını bileniniz var ise önünde saygı ve sevgiyle selam eder,gayet müteşekkir olurum.*benim kesip biçtiğim ecayip bi rap parçasıydı ondan orjinalini arıyorum.*linkten indirmeden dinleyebilirsiniz..http://www.zshare.net/audio
aşağıda bi yerden kesip biçip,upload ettiğim acıklı kemanlı parçanın orjinal adını bileniniz var ise önünde saygı ve sevgiyle selam eder,gayet müteşekkir olurum.
*benim kesip biçtiğim ecayip bi rap parçasıydı ondan orjinalini arıyorum.
*linkten indirmeden dinleyebilirsiniz..

www.zshare.net

şimdiden teşekkürler.
0
flashstriker
(01.03.09)
grup yorum - devrim yürüyüşü

www.youtube.com
0
crayze horse
(01.03.09)
(10)

okuyacak kitap bulamamak bulabilememek..

sezaryan
okumak istiyorum ve fakat okuyacak derecede surukleyecek kitap bulamıyorum..Ferhan sensoyun kitaplarinin hepsini okudum ikiser kez hemide cok begeniyorum bu adamın kitaplarini..Bana onun tarzinda yazarin kendisini anlattigi gezi olur , ani olur bu tarz kitaplar ve guncel yazarlar onerebilir misiniz
okumak istiyorum ve fakat okuyacak derecede surukleyecek kitap bulamıyorum..Ferhan sensoyun kitaplarinin hepsini okudum ikiser kez hemide cok begeniyorum bu adamın kitaplarini..Bana onun tarzinda yazarin kendisini anlattigi gezi olur , ani olur bu tarz kitaplar ve guncel yazarlar onerebilir misiniz.
0
sezaryan
(01.03.09)
chuck palahniuk'tan survivor'ı oku. türkçesi peygamberli bişi bişi.
0
deckard
(01.03.09)
gülse birsel de iyidir o tür birşey okumak isterseniz. tüm kitapları benziyor birbirine zaten. herhangi biri olur.
0
sutlucen ayse
(01.03.09)
boris vian oku. günlerin köpüğü harika
0
smy
(01.03.09)
@smy : mükemmel tavsiye.

@ sezaryan: Boris Vian' ın diğer kitapları da olabilir.
0
charlesbukowskiineksi
(01.03.09)
(bkz: bir dinazorun anıları)
(bkz: bir dinazorun gezileri)

mina ablamız bu konuda çok iyidir.
0
crayze horse
(01.03.09)
ihsan oktay anar derim ben, suskunlar ya da kitab ul hiyel mesela.

illaki anı , gezi olsun derseniz de, murat belge olabilir , başka kentler başka denizler.
0
pinking of you
(01.03.09)
jack london'ın kitaplarını oku.Hayatı hep gemilerde geçtiğinden hep onları anlatıyo.John barleycorn mesela;)
0
migelo
(02.03.09)
borges'den (bkz: babil kitaplığı) oku. çok güzel yapıtlar hem bilmediğin yazarları öğrenirsin, hemi de hepsini okuyana kadar bulamıyorum falan demezsin. tavsiyemdir, sözümdür beğenmezsen iade kabulümdür.
0
ayiadam
(02.03.09)
bunları okumamış olduğunu düşünerek yazıyorum:

sait faik'ten ne bulursan oku. şahanedir. lisede dayattıkları sıkıcı sait faik imgesini bir kenara bırak, okulda her şeyi sıkıcı hale getirmesini becerirler. george orwell'ın 1984'ünü al oku. murat gülsoy'un öykülerinı öneririm. keyifle okursun. günümüze aittir, görece yaşı genç bir yazardır. daha da genç ve kült olmuş bir yazar ise hakan günday. kinyas ve kayra, zargana ve piç'i yazmıştır. boris vian yerinde bir öneri. ben de katılıyorum. bunun dışında edgar allen poe'nun kitaplarını al oku. mesela morgue sokağı cinayeti'nden başla. fahrenheit 451'i al oku.

sürükleyici olsun alsın uçursun diyorsan jean christophe grange'nin kitaplarını al oku. kızıl nehirler, kurtlar imparatorluğu, taş meclisini okumuştum. güzel polisiyelerdi.

alexander dumas'nınüç silahşörler de müthiş keyfili ve oldukça sürükleyici kitaptır. üç silahşörler ve yirmi yıl sonra diye iki cilt halindedir.

onun dışında etimolojiyi ve sözcükleri eğlenceli buluyorsan sevan nişanyan'ın elifin öküzü kitabını mutlaka oku.

ve en önemlisi aç burada herkesin önerdiği kitaplar hakkında sözlük'te ne yazmışlar, ne demişler onları oku. ona göre fikir edinirsin.
0
beccaria
(02.03.09)
tabi ki lord of the rings. :D burdan tolkien abimizi saygıyla anıyorum.
0
roland tower
(02.03.09)
(6)

step motor vs dc motor

schwannoma
bir robot projesi için iki motorun da özelliklerini araştırdım ama hala karar veremedim;10 cm x 10 cm boyutlarında yaklaşık 500 gramlık iki tekerlekli bir robotu iki adet step motor kaldırmaz dedi vatandaşın biri. gerçekten böyle midir? feedback kolaylığı açısından step kullanmayı düşünüyoruz da biz
bir robot projesi için iki motorun da özelliklerini araştırdım ama hala karar veremedim;

10 cm x 10 cm boyutlarında yaklaşık 500 gramlık iki tekerlekli bir robotu iki adet step motor kaldırmaz dedi vatandaşın biri. gerçekten böyle midir? feedback kolaylığı açısından step kullanmayı düşünüyoruz da biz. kaldırmaz mı gerçekten?

bu hususun dışında da dc ile step konusunda önerileriniz olursa sevinirim.
0
schwannoma
(28.02.09)
evet teknik detaya göre değişir. kendi adıma ne desem çok havada bir yanıt olur. floppy'nin içinde de step motor var, en büyük yazıcının içinde de.

motorun gücüne göre değişir fakat siz de bilirsiniz ki step motorlar diğer motorlara göre daha düşük tork üretirler. yani alacağın güç sınırlı bu motorda.

500 gramlık iki tekerlekli robot? şimdi bu cihazın hareketi için ne kadar tork gerekir bunu hesaplamak lazım. ona göre bi eylem planı geliştirmek icab eder kanımca.
0
crayze horse
(01.03.09)
şimdi step motor var step motor var.

gereksinimlerinizi karşılamadıktan sonra düz dc motor olsa ne olur, step motor olsa ne olur? batarya dahil ne kadar bir yük söz konusu ve ne kadar bir hız düşünüyorsunuz? buna göre tork hesabı yapıp motor seçmeli ve uygun redüktörü kullanmalısınız.
0
cruor
(01.03.09)
problemde çok fazla değişken ve bilinmeyen var. ancak motor tipi değişkenini "step" olarak sabitleyerek işe başlarsan bir çözüm bulabileceğini düşünüyorum.

kullanacağın step motorun şaftı ile tekerlek arasına bi şekilde redüksyon uygula (dişli olaybilir, kayış olabilir) bu sayede mrtksn nin dediği gibi dünyayı bile çevirebilirsin teorik olarak.

dediğin gibi, sensör ihtiyacı dc motoru çok külfetli hale getiriyor. ama step motordan aldığını sandığın geribeslemeye de pek güvenme. özellikle redüksyon oranın azsa (motora zorlayıcı bir tork biniyorsa) step motorun 3-4 adımda bir adım atlaması, (yani titreyip olduğu yerde kalması) çok muhtemel. deneye yanıla görürsün artık.

step motorda torku artırmak için farklı sürme yöntemleri var
misal aktif sarımlar şu şekil olursa :
1000
1100
0100
0110
0010
0011
0001
1001

gibi..
0
makineci
(01.03.09)
asıl mesele şu ki ben tork hesabı bilmiyorum, belki de öğrenebilirim bilmiyorum, ama çok kısa zamanda bir seçim yapmamız gerekiyor ve bu seçim üstünden devam edeceğiz projeye.

yorumlarınıza göre sanırım bu aşamada step dersek bir şekilde işin içinden çıkarız.
0
🌸schwannoma
(01.03.09)
redöktörlü çalışan motorlardır;
hidco.com.tr
0
ForzAras
(06.03.25)
ne yapmak ve nasıl bir robot yapmak istiyorsun? robot süpürgelerdeki tekerlekler işini görür sanki baya güçlüler.

www.youtube.com şurada bununla ilgili bir iki laf/söz var.

yedek parça olarak alabilirsin, hazır tekerlek, motor + encoder, sensor var. tabii toplam ağırlığı arttırır mı, limitlerinin içinde kalır mı bilemem.

yapmak istediğin şey tam olarak nedir? pozisyon için ne kadar hassasiyete ihtiyacın var vs. vs. bilgileri verirsen belki alternatifleri bulmak kolay olabilir.

kimi teknik soruları AI yardımı ile de bulabilirsin. mesela tork hesabını yapmayı bilmene gerek yok. tasarımın genel hatlarını belirtirsen ai sana hesaplayıp verecektir, daha sonra doğruluğunu kontrol edersin.
0
selam
(06.03.25)
(2)

ingmar bergman sinemasında sürrealizm kaynakları

tirtsin sen tirt kal buk dedi dudaklari
ingmar bergman isimli saygıdeğer abimizin filmlerindeki sürrealizm ögelerini,abimizin sürrealizme bakış açısını vs ile ilgili kitaplar aramaktayım türkçe yahut ingilizce olabilir. ya da hangi kütüphanelere bakmam gerekir. ve ya akademik bir yazım için kaynak gösterilebilecek internet siteleri mevcut
ingmar bergman isimli saygıdeğer abimizin filmlerindeki sürrealizm ögelerini,abimizin sürrealizme bakış açısını vs ile ilgili kitaplar aramaktayım türkçe yahut ingilizce olabilir. ya da hangi kütüphanelere bakmam gerekir. ve ya akademik bir yazım için kaynak gösterilebilecek internet siteleri mevcuttur bu sinema konuları hakkında ?neler oluyor ?
0
tirtsin sen tirt kal buk dedi dudaklari
(28.02.09)
şimdi şöyle bi yazı var, güzel;

sinefil78.blogcu.com

öte yandan şöyle bi şey daha var. bu abimiz sinemasında, gerçeküstücülükten ziyade varoluşçu zihniyeti benimsiyor. tabi sürrealist ögeler de yok değil kanımca fakat bu ince bi detay gibi duruyor. buna dair spesifik bi kaynak bulmak güç gibi. varsa da ben bilmiyorum. buna istinaden abimizin hayat hikayesini anlatan kitaplar var.

dediğim gibi (bence) bu, spesifik bi hadise. iletişim fakülteleri hocalarına mail atsanız belki onlar yardımcı olabilir meramınıza.
0
crayze horse
(01.03.09)
martta ankara'da bergman'ın tüm filmleri gösterilcek uçan süpürge kapsamında. söyleşiler falanda olur belki. belki yardımı dokunur sana.
0
s e ff a f
(01.03.09)
(3)

yanar döner

cozefka
şimdi efenim resimde görülebileceği gibi bir sistem yapmaktayım. ortadaki şaft 3-5 mm kalınlığında metal olacak ve 30 rev/s frekansında dönecek. bu şaftın üstüne monte ekipmana 3 kablo (kırmızı-yeşil-mavi) gidecek. yani vişne çürüğü dairesel platformun üstü ve kablolar dönecek, alttan gelen kablolar
şimdi efenim resimde görülebileceği gibi bir sistem yapmaktayım. ortadaki şaft 3-5 mm kalınlığında metal olacak ve 30 rev/s frekansında dönecek. bu şaftın üstüne monte ekipmana 3 kablo (kırmızı-yeşil-mavi) gidecek. yani vişne çürüğü dairesel platformun üstü ve kablolar dönecek, alttan gelen kablolar sabit. dairesel zımbırtının maksimum 10cm çapında olması gerekiyor. dedim ki rulman alayım araya yalıtkan koyup içiçe birleştireyi çevireyim bunları, bilyaların yağını da iletken yağla deyiştireyim ya da ne bileyim oturup bilyalı bir sistem yapayım. soracağım soru şu, buna benzer ya da sorunu çözebilecek bir hazır sistem var mı satılan? ya da fikri olan?
0
cozefka
(16.02.09)
öncelikle doğru mu anlamışım bi bakalım;

şimdi alttan gelen kablolar ve dairesel platformun alt kısmı sabit, üst kısım ve üst taraftaki kablolar ise istenen hızda dönecekler. yani kısımlar arasındaki elektriksel iletimin sağlanması isteniyor, aynı zamanda da üst kısmın dönmesi gerekiyor değil mi ?

şimdi bu sistemin hali hazırda yapılmışı var mı bilmiyorum fakat doğru anladıysam eğer, rulman fikri bu sistemi istenilen şekilde çalıştırmayabilir, hatta çalıştırmayacaktır. ondan ziyade şöyle olmalı; şimdi üç çift birbirinden farklı hareket sensörü alınmalı. alttaki sabit kısma her çiftin bir tanesi yerleştirilmeli. üstteki dönerli kısıma ise çiftlerin diğerleri gereken(birbirini görecek) şekilde yerleştirilmeli. üst kısım her dönüşte aynı sensör çifti birbirini gördüğünden iletim sağlanacaktır. öte yandan bunların her birinin farklı faz olduğunu göz önüne alırsak bu yöntem dışındaki rulman vb çözümler kar etmeyecektir. çünkü her biri farklı faz. aynı iletken üzerinden iletemezsin. tabi sensörleri de beslemek için ayrı birer besleme kablosu olması lazım ama o ayrı bi mevzu.

edit: senin rulman fikrini şimdi anladım. o dediğin şekilde de olur gibi duruyor fakat uğraştırır. öte yandan rulmanları iç içe yerleştirdin, platform döndükçe üst taraftaki kablolar birbirine dolaşırmış gibi geldi bana.
0
crayze horse
(16.02.09)
Metal plakanın altını üstünü yalıtkan bir materyalle kapladıktan sonra yalıtkan yüzeyin üzerine birbirinden bağımsız üçer adet iletken yol çizerin. Diski delip içinden geçen kablocuklar ile alt ve üst taraftaki ilişkili yol/halkaları birleştirirsin. Şafta da alttan üstten 3 fırçalı (slotcar arabalarının altı gibi tarağımsı birşey yapıp kabloları ona bağlarsın. Aklıma gelen bir çözüm bu.

edit: Daha da kafa karıştırsın diye şu anlamsız şeyi çizdim :
img149.imageshack.us
0
skatheist
(16.02.09)
dairesel platformun sabit olup olmamasıyla ilgili bir kısıt yok. hatta hiç bir kısıt yok üstteki kablolar dönsün alttakiler sabit kalsın ve sürekli data ve akım transferi olsun istenilenler bunlar.

crayze horse'a: yalnız bu hareket sensörüyle nasıl olacak anlamadım. her dönüşte bir kere mi görecek alttaki sabit sensörü, o zaman data kaybı olmaz mı. rulman işini ben de sonradan sevmedim sıkı geçmeyle olmaz her rulmanın iç çapını sabitlemek gerekiyor belki dışarıdan bir kaideye, üstteki kabloların dolanmaması için de birer destekle lehimlenebilir rulman yüzeyine ama evet uğraştıracak. iletken rulman bulmak ya da rulman yağını değiştirmek gerek iletken yağla, çok da masraflı. keza bilyalı ya da hepten hidrolik sistemi de özel ürettirmek gerekecek.

skatheist'a: benim de ilk aklıma gelen elektrik motorundaki fırça benzeri bir şeydi ama çok ses çıkaracak elektrik motorum zaten vızıldıyor, çizim güzel :) ama sanırım üstteki ve alttaki yalıtkana gerek yok, şafttan itibaren bir dairesel halka iletken bir dairesel halka yalıtkan gidilerek yapılabilirmiş gibi geldi. iletken halkaya fırça gibi bir şeyle ya da slotcar düzeniğiyle alttan gelen kablo sürekli temas ettirilir. en düğşük maliyetli->en uygun çözüm yine de bu gibi.

neden sanki hazır bir sistem olmalıymış böyle bir şeyler için gibi geliyor bana, cevaplar için teşekkürler eskiden cevap geldiğinde sözlüğe mesaj geliyordu güzel bir şeydi :)
0
🌸cozefka
(22.02.09)
(8)

monitör - kargo ilişkisi

crayze horse
şimdi elimizde bi tane 17" monitör var ve bu monitörün bi şekilde eskişehir'den izmir'e gitmesi lazım. kargoyla yollasam mı diyorum. kutusu, staforları falan mevcut. gittim yurtiçiyle konuştum, ikinci el ürün olduğu için garanti kapsamı dışında dediler. şimdi kargoyla yollasam ben bunu, başına bi ha
şimdi elimizde bi tane 17" monitör var ve bu monitörün bi şekilde eskişehir'den izmir'e gitmesi lazım. kargoyla yollasam mı diyorum. kutusu, staforları falan mevcut. gittim yurtiçiyle konuştum, ikinci el ürün olduğu için garanti kapsamı dışında dediler. şimdi kargoyla yollasam ben bunu, başına bi hal gelmesin. ne yapsam, nasıl yapsam?
0
crayze horse
(11.02.09)
bişey olmaz bence, gönderebilirsiniz. üzerine kırılabilir sticker'ı da yapıştırın, güzel güzel gitsin. yurtiçi tuzludur ama sağlamdır. çok pahalı diyorsanız ptt kargo'ya dı düşünebilirsiniz ama sağlamcıysanız yurtiçi evladır.
0
boshi
(11.02.09)
adamlar suursuz degilse oyle kirilabilecek falan seyleri iyice koruma altina aliyorlar yahu. ben bir kere gonderdim sorun cikmadi..
0
katafalk
(11.02.09)
otobus en guzel cozumdur.
0
sourlemonade
(11.02.09)
yurtiçi iyidir ben adana ya istanbuldan ayakkabı kutusunda slr fotograf makinası gonderdim. hiçbişicik olmadı. ustune yazdılar kırılacak dikkat falan diye.
bir tavsiye daha... aras kargoya sakın ama sakın bulaşma :)
0
jeanne hebuterne
(11.02.09)
valla otobüs işini ben de düşündüm de firmalar da uyanmış sanırsam. adam diyo git yazıhaneye fiş kestir, ücretini öde, sonra getir bagaja atalım. şimdi nerden baksan bi 15-20 kağıt alırlar.(çünkü geçen yine es esten istanbul'a bi sırt çantası yolladım şöyle büyüklerinden, 10 ytl aldılar) neyse, bi de terminale götürdüm taksiyle, 15 de öyle. kargo ne kadar tutar bilmiyorum da aşağı yukarı aynı tutarmış gibime geliyor.

şu ptt kargoya da bi sorayım, evet.
0
🌸crayze horse
(11.02.09)
aras ve yurtiçi izmir bölgesinde oldukça zayıflar.
ups izmir içi en iyi hizmet veren dağıtım firması.
0
pain
(11.02.09)
nayır, kesinlikle kırılacak ve değerli aletleri kargoyla yollama. otobüs firmalarına ver daha güvenli.
0
cevaps
(11.02.09)
@mrtksn

ohaa anasını satim. ulan ne g.t adamlar var. sanane milletin laptopundan. otobüs en iyisi ya, ben bi çözümleme yapayım. otobüse vereyim.

cevaplar için teşekkürler tümleten.
0
🌸crayze horse
(11.02.09)
(12)

Ne yapim de ev kirlenmesin

ermanen
Simdi eve ayakkabilariyla insanlar giriyor, e kalabalik da geldikleri icin tek tek cikar diyemiyorum, sonucta herkes birbirinin evine gidince boyle yapiyor, etrafimdakileri oyle gorunce ben de mecbur ayakkabimla giriyorum baskasinin evine, genelde parti durumlarinda tabi boyle, ama normal durumlarda
Simdi eve ayakkabilariyla insanlar giriyor, e kalabalik da geldikleri icin tek tek cikar diyemiyorum, sonucta herkes birbirinin evine gidince boyle yapiyor, etrafimdakileri oyle gorunce ben de mecbur ayakkabimla giriyorum baskasinin evine, genelde parti durumlarinda tabi boyle, ama normal durumlarda da boyle yapan cok.. simdi tek tek galos da giy diyemem insanlara, komik kacar, ayakkabilarla girmelerini engelleyemem yani kisaca, oyle bir yontem soyleyin ki ev kirlenmesin ya da en az kirlensin, zor bir denklem sanirim ama vardir belki degisik bir cozum, yere gecici olarak serilen, yere dosenebilen jelatin gibi seyler var mi mesela, garip seyler geliyor aklima artik, ne bilim boyle satarlar ya televizyon marketlerinde abudik gubidik seyler :P ayrica kapiya yazi assam komik mi olur sizce

bir de o ayakkabilarla bilimum pis yere basiliyor sonra eve giriliyor, evi temizlik malzemesiyle silince tam bir temizlik saglamis oluyor muyuz?

not: yazdiklarimdan temizlik delisi sanmayin, evde cop birikmis durumda su anda :) ama bu ayakkabi olayi kafami yordu valla...

edit: turkiye'de degilim, ev parke
0
ermanen
(11.02.09)
Kapinin onunde paspas var mi? Genelde insanlar cok misafir gelecegi zaman onun ustunde islak bir bez sererler. Kapidan giren oraya ayaklarini silip girince epey farkediyor.
0
wpi
(11.02.09)
kapı girişinde "çıkar şunları arkadaşım" demelisiniz. ev kiminse onun kuralı geçerlidir. "çok avrupai olduğumuz için eve çorapla girmek olur mu" diyenler olursa onlara da "siz hele bi sokağa tükürmeyi, sakızınızı yere atmayı, sigaranızın külünü camdan dökmeyi bırakın, o zaman eve isterseniz donsuz bile girebilirsiniz" deyin.

senin gittiğin evin ev sahibi ayakkabılarını çıkarmanı istese bozulur musun? bozulmazsan eğer çıkarılmasını istemen hakkındır.

edit: "siz" den "sen" e geçmem 1 paragraf sürmüş sadece, ne çabuk kaynaşıyorum değil mi? :)
0
hevipeyra
(11.02.09)
ılle de ayakkabıyla oturmak ısteyen ya galos gıysın ya da yanında yedek ayakkabı getırsın. gercı erkeklere gore dııl pek bu son soyledıgım. bence tek carenız her gelenın elıne daha gırıste bı cıft galos vermenız. hem ayakkabıyla eve gıren o pıslık sıradan bı temızleyecıyle de temızlenmez yanı ev dezenfekte olmaz. bence galosa alısın, alıstırın. ya da olmadı kapıya bır bez serın, ayakkabılarını sılsınler en azından.
0
think martini
(11.02.09)
galoş çok basit bi çözüm bencede
0
Merwish
(11.02.09)
evde halı mı var yoksa parke mi?

bence kapının önünde yeterince terlik, patik tarzı şeyler bulundursan ve mesela ne bilyim halı varsa halıyı yıkat et temiz olsun ya da parke varsa halı bul filan. değişiklik yaratip "bundan sonra boyle" moduna sokarsan yaparlar yahu misafir sonuçta. galoş muaynehane ortamina cevirir mantıklı değil. ama bizim de arkadaş durup dururken artik ayakkabısız girin abi dedi de üc senedir aynı eve ayakkabiyla giriyoruz insan alışmış vazgeçemiyor.
0
maersk
(11.02.09)
@hevipeyra'nın yorumu ve çözümü harikulade bence.

arkadaşlar belirtmiş ama ben de söyliyim. illa ayakkabılı takılıcaz diyorsanız, ya paspas olması gerek yada otomatik galoş geçiren aletler var. galoşmatik diyorlar. na şöle bişi;

www.tarkoilaclama.com.tr
0
crayze horse
(11.02.09)
benim anlamadigim ne zaman bu kadar avrupai olduk da insanlara ayakkabilarini cikartmalarini soylemekten utaniyoruz? dahasi, ne zaman ayakkabi ile eve girmek default oldu?

cok baska diyarlarda kaldim sanirim :/
0
nochristrequiress
(11.02.09)
türkiyede değilsen yapacak bir şey yok. ben eskiden sadece filmlerde olur sanırdım o eve ayakkabıyla girme olayını, ama değilmiş. ev hiç bir şekilde temizlenmiyor. kendi odamda bilumum temizlik malzemeleriyle denedim ancak bir sonuç yok. üzgünüm bu cevap için :P
bir de konusu açılınca bir türkiyede evde ayakkabı giymiyoruz dediğim zaman aaa neden demeleri var ki anlatamam..bize mi neden size mi neden diyesi gelliyor insanın..pisler bunlar.
0
neverending nightmare
(11.02.09)
kapiya yazi asmak hic komik degil, bir suru insan parti verdiginde falan kapisina yaziyor. yazin siz de shoes off please diye. alissinlar. hatta suraya bir bakin: shoesoffatthedoorplease.blogspot.com

bir de, eviniz parkeyse, soyle cok dandik halilar var, cevresi overloklu halifleks gibi bisey, cok da ucuz. insanlar gelince ortaya onlardan serebilirsiniz, kirlenecek alani minimuma indirir, parkeyi de korur. ama yerlerde hali yoksa, saglam bir temizlikle (boyle camasir sulu bir temizlik) zaten ev temiz olur bence.
0
nazenin
(11.02.09)
Prof. Dr. Erkan Topuz'a göre eve ayakkabı ile girmek evin içerisine pestisitlerin girmesine yol açan ve kansere zemin hazırlayan en önemli faktörlerden biriymiş. Ben sokmam özetle.
0
sui
(11.02.09)
kapıya terlikleri dizin. eşek değiller herhalde.
0
trocero
(11.02.09)
4-5 kisi geldiklerinde terlikleri dizeledigim icin gorup giyiyorlar az kisi olunca daha saygili oluyorlar ama 15-20 kisi gelince hayatta da kimse ayakkabi cikarmaya yanasmiyor sormadan daliyorlar, hatta baslarinda duruyordum normalde cikartsinlar diye sonra bir bakiyorum arada kaynayanlar olmus cikartmadan kacivermisler iceri, ayaklari kokuyor olabilir, coraplari pokemonlu, cirkin yirtik vb olabilir, yada useniyorlardir :) ben de farkettim ki bazen baskasinin evine gittigimde iki saat uzun cizmemi cikartmaya falan useniyorum. cikartma dediklerinde memnun oluyorum :)
bir de benim evim eskiden halifleksti, esas o cok bakteri yuvasiydi soktuk attik laminat yaptik, evde hic hali yok su an surekli ev ayakkabisiyla terlikle takiliyoruz ama mutluyuz, en azindan kolay temizleniyor.
kapinin onune islak bez+kuru bez. galos bence hic hos bi cozum degil otellerde olan tek giyimlik terlik tarzi seyler daha mantikli. partiden once hali varsa evde onlari kaldirin. partiden sonra camasir suyu vs gibi dezenfekte maddesi atin silme suyuna (her zaman atmayin parke mahvolur) gayet guzel olur pestisitler de ölür ölmezlerse de beraber yasamayi ogrenirsiniz copteki bilimum küf mantari bakteri vb yle yasamayi ogrendiginiz gibi :)
0
eick
(11.02.09)
(2)

türkü diyarından...

crayze horse
şu eşsiz güzellikteki -yanılmıyorsam-ermenice türküyü bizim coğrafyada dile getiren olmuş muydu acaba? yani türkçe veya kürtçesini söyleyen bi sanatçı var mıydı? türkü gayet tanıdık geliyor. defalarca dinlemişim ama bi türlü çıkaramıyorum meylinde bi his uyandırıyor. http://rapidshare.com/files/1960
şu eşsiz güzellikteki -yanılmıyorsam-ermenice türküyü bizim coğrafyada dile getiren olmuş muydu acaba? yani türkçe veya kürtçesini söyleyen bi sanatçı var mıydı?

türkü gayet tanıdık geliyor. defalarca dinlemişim ama bi türlü çıkaramıyorum meylinde bi his uyandırıyor.

rapidshare.com
0
crayze horse
(09.02.09)
sözsüz kısımlar bildiğin atabarı olmuş hakkaten de. söz girdikten sonrada çok tanıdık ama çıkaramadım
0
genc irisi
(10.02.09)
@delirttiniz lan beni

benziyor ama o değil sanırsam.
0
🌸crayze horse
(10.02.09)
(9)

göte girebilirimsi?

endless dream
Ben hala yeni formatı öğrenmeye çalışıyorum, bu arada canını sıktıklarım için peşinen özür dileyeyim. Derdim şu, modlog'daispiyon `#14442698`götümüze girebilir: "basbakanimsi" ispiyonu hatalı görülmüş.ama mesela oray egin/#9460370 "götümüze girebilir: "yazarimsi" denilmis. " gerekceli ispiyonu haklı
Ben hala yeni formatı öğrenmeye çalışıyorum, bu arada canını sıktıklarım için peşinen özür dileyeyim.

Derdim şu,
modlog'da
ispiyon #14442698
götümüze girebilir: "basbakanimsi" ispiyonu hatalı görülmüş.

ama mesela
oray egin/#9460370
"götümüze girebilir: "yazarimsi" denilmis. " gerekceli ispiyonu haklı olmuş silinmiş.

bilgin gokberk/#6721706
"götümüze girebilir: "yazarimsi" denilmis." gerekceli ispiyon da haklı görülmüş.

Mantığıma oturtamadığım şu; ben -msı takısını başbakana takabiliyorum ama gazete yazarlarına takamıyorum, bu doğru mudur? Belediye başkanımsı, milletvekilimsi, vs diyebilir miyim?

Buradaki mantık nedir tam olarak?
0
endless dream
(09.02.09)
valla bence #14442698 bunun silinmesi lazım.
0
deckard
(09.02.09)
çok uzak bir ihtimal ama.. kişi kendini "başbakanımsıyım" diye tanımlamışsa sana da kişi için "başbakanımsı" diyebilme hakkı doğuyor benim bildiğim. bunu tamamen gözardı ederek bahsettiğin ispiyonları denetleyenlerin en az iki kişi olduklarını söyleyebilirim. keyif faktörü yani.
0
jack of hearts
(09.02.09)
tamamen bi taraflarımdan sallayarak söylüyorum ki yazarımsı dediğimiz zaman o kişinin mesleğiyle dalga geçmiş, aşağılamış ve küçük düşürmüş gibi oluyoruz sanırım. yani kişi, kendini yazar olarak var ediyor ve ona aşağılama kokan yazarımsı diyoruz. bu haliyle örneklerde belirtildiği üzere sakıncalı. fakat başbakanımsı'da o şahsın iyi bir başbakan olamadığına dair bi eleştiri söz konusu gibi. yani başbakanlık adamın mesleği değil, görevi. o yüzden başbakanımsı, bu işi iyi yapamayan, başbakanlık görevini yürütemeyen biri gibi algılanırken, yazarımsı'da kişinin kimliğiyle varolduğu mesleğiyle şahsı aşağılamış oluyoruz sanki.

dediğim gibi tamamen tahmin ve sallamasyon ürünü bi yanıt oldu lan.
0
crayze horse
(09.02.09)
Erdoğan'ın "ben başbakanımsıyım" dediğini hiç duymadım ama ben. Sorun orada zaten...
0
🌸endless dream
(09.02.09)
göte girebilir diyorsaniz sunlarida ispiyonlayin o zaman. bakalim ne olacak?

(bkz: #13343170)
(bkz: #15158339)
0
trimpot
(09.02.09)
kişi/kurum/caamia/dil/din/ırk gibi unsurlara hakaret edilmesi durumunda entry silinir. göte giren gerekçe ile..
yok girmez, götüme güveniyorum diyorsanız size o entrynizden dolayı üstüne alıcak kişi veya kişiler yasal yollarla hakkını aramak için size hakaretinizden dolayı dava açıcaktır.
savcılık kanalı ile ekşi sözlükten nickiniz ile giriş yaparken kayda geçilen ip numaraları istenicek, türk telekom yolu ile de o entryi yazdığınız tarih ve saatte kullandığınız ip adresinizden ev telefonuz ile adresiniz tespit edilerek kapınıza adli makamlardan güzel bir tebligat ulaşıcaktır.

hakaret sınıfına giren entrylerin silinme gerekçesi ne kullanıclara ne de ekşi sözlüğe bir dava açılmaması istenmemesidir.
en başta da dedim. götünü güvenen kişi, moderatörlerden rica ederek silinen entrysini görünür kıldırır mahkemede kapışır.
0
winsome
(09.02.09)
Ama ben bunları biliyorum. Sorduğum o değildi ki. Başbakanımsı hakaret değil yazarımsı hakaret nasıl oluyor diye sormuştum ben. Yoksa yeteri kadar okudum gg konusunu ilgili başlıklarda.
0
🌸endless dream
(09.02.09)
bu soruyu üst taraftaki "yeni yazar danışma bürosu"na yazarsan belki doyurucu bir cevap gelebilir.
0
hamamdakaybolansabununesrari
(09.02.09)
daha once fark etmedim boyle bir sey.ilginc. buna ise tek cevabim tesaduf olabilir. mesela farkli insanlar kontrol etmistir ve yaklasim farki olmustur, mu acaba ??
0
mayalilithowsky
(09.02.09)
(9)

Editin İspiyona Etkisi?

fundamental
Dostlar,atıyorum ben bi entry yi göte girer diye ispiyonladım ama o entry moderatorlerin önüne gelmeden yazan kişi tarafından editlendi ya da silindi modlar o entry yi benim ispiyonladığım şekliyle mi görecek yoksa editlenmiş haliyle mi?
Dostlar,

atıyorum ben bi entry yi göte girer diye ispiyonladım ama o entry moderatorlerin önüne gelmeden yazan kişi tarafından editlendi ya da silindi modlar o entry yi benim ispiyonladığım şekliyle mi görecek yoksa editlenmiş haliyle mi?
0
fundamental
(08.02.09)
valla geçen ispiyonladığım entry silinmiş. bununla ilgili otomatik olduğunu düşündüğüm bir mesaj geldi. silindiği için ispit geçersiz oldu diye. editlenince ne olduğunu bilmiyorum ama.
0
hevipeyra
(08.02.09)
silindiyse bir şey olmaz, ispiyon isteğiniz iptal oldu mesajı gelir.
editlenirse moderatörün önüne nasıl çıkarsa çıksın sonuçta edit tarihçesini görebilirler ama ispiyona istatistiğine etkisi ne olur bilmem.
0
sanal uyku
(08.02.09)
olur mu ya burda kaç kez "senin bi entryin ispiyonlanmış ama sen silmişsin moderatorler ona istinaden seni uçurmuş/çaylak etmiş olabilir" falan denildi.
0
🌸fundamental
(08.02.09)
bence moderatörün yaptığı cezalandırma değil, doğruya yönlendirme. tek tek herkese yanlışlığı izah etmektense silmeyi çaylak yapmayı uçurmayi tercih ediyorlar o ayrı. ama moderatörden önce yazan hatasını anlamış, yahut biri uyardıktan sonra düzeltmişse moderatör karışmaz derim. maksat üzüm yemektir burda.

misal daha önce yazılmış bi şey yazdım gönderdim, daha sonra gözüme çarptı sildim yahut biraz değiştirdim, nasıl hata yaptın illa cezalanacaksın denmez heralde
0
efruz
(09.02.09)
"entry editlendiği için ispiyon iptal olmuştur" diyor.
0
deckard
(09.02.09)
şöyle de olabiliyor;

"entry, siz ispiyonladıktan sonra editlendiği için ispiyonunuz geçersiz oldu. tabi biz bunu hatalı ispiyon olarak saymıyoruz."

benzeri bi otomatik mesaj da gelebiliyor.
0
crayze horse
(09.02.09)
bana gelen mesajın tam metni şöyle:

"xxxxxxx başlığından ispiyonladiginiz yyyyy şahsına ait #153**** numaralı entry silindiğinden ispiyon isteiğiniz iptal oldu kendi kendine bir seher vakti"
0
hevipeyra
(09.02.09)
hevipeyra seninki entry silinmesi durumunda olanlar, deckard ve crayze horse'un dediği entry editlenince gelen mesaj.
0
sanal uyku
(09.02.09)
fakat otomatik mesajdaki metnin hatalı olması?!!!

(bkz: isteiğiniz)
0
hevipeyra
(09.02.09)
(2)

sanat akımları neden çıkmıştır?

p shadow
Dönemlerin çikmasinda rol oynayan en önemli etken nedir? gotik, rönesans, barok böyle böyle sanat akımları neden çıkmıştır?fikrim yok değil ama düzenli bir şekilde kağıda dökemediğim gibi belki farklı fikirleri, bilgileri olan arkadaşlar olacaktır..(not: tek tek şu akım şu sebepten çıkmıştır değil,
Dönemlerin çikmasinda rol oynayan en önemli etken nedir? gotik, rönesans, barok böyle böyle sanat akımları neden çıkmıştır?

fikrim yok değil ama düzenli bir şekilde kağıda dökemediğim gibi belki farklı fikirleri, bilgileri olan arkadaşlar olacaktır..

(not: tek tek şu akım şu sebepten çıkmıştır değil, genel olarak sürekli yeni bir akım çıkmasının nedeni nedir? mesela paranın bir burjuvaların bir kilisenin eline geçmesi onların güçlenip sanata hakim olmaları falan gibi.. umarım anlatabildim..)
0
p shadow
(08.02.09)
birilerinin canı çok sıkılmıştır ondandır.

ya da şudur belki:

The Third Man
Harry Lime(Orson Welles): Don't be so gloomy. After all it's not that awful. Like the fella says, in Italy for 30 years under the Borgias they had warfare, terror, murder, and bloodshed, but they produced Michelangelo, Leonardo da Vinci, and the Renaissance. In Switzerland they had brotherly love - they had 500 years of democracy and peace, and what did that produce? The cuckoo clock. So long Holly.
0
yazar k
(09.02.09)
sanat akımları tahmin edildiği üzere hadi deyince ortaya çıkan hedeler değil. genellikle olan şudur ki, sanatçılar yaşadıkları dönemin, sosyal, toplumsal ve ekonomik değişimlerinden etkilenmeden duramazlar. ve bir sanat akımı mutlaka o dönemde var olan güçlü, kudretli bir olguya tepki olarak ortaya çıkar. örneğin bir ideoloji, fikir veya düşünce genel olarak kabul görür, sanatçıların büyük kısmı da bunu benimserler ve eserlerinde bunu yansıtırlar. fakat takip eden dönemde aslında benimsenen bu ideolojinin sikko bi şey olduğunu düşünen birileri de mutlaka çıkar. öyle ki buna tepki olarak kendi geliştirdikleri görüşlerini ortaya koyarlar. yeni atılan fikri benimseyen diğer sanatçı tayfası da bu yoldan giderlerse bir dönem kapanır, bi diğeri açılır ve yeni bir akım oluşmuş olur. en genel hatlarıyla bu söylenebilir ki var olana bir tepki doğmadan bir diğerine yelken açılmaz. yani bu hep böyle gelmiş, böyle de gider mi allah bilir. :)

tabi şimdi bu tepkiden kasıt yeni arayışlar da olabilir, illa ki bir beğenmeme veya hayal kırıklığı hadisesi olmayabilir.
0
crayze horse
(09.02.09)
(12)

İşlemci tırnakları

kucuk kaya baligi
Dün ilk kez pc temizliği yapayım dedim. İyi ki yaptım. Teknik kısımda konu açıyorum ama teknik sıfır..İşlemcinin fanı bırakın toz tutmayı kurum bağlamış. Süpürge ile aldım tozları. içim rahat etmedi işlemcinin fanını sokeyim dedim. Ama iyi ki yaptım çunku çıkaramadım. Daha once bilemediğimden çıkmad
Dün ilk kez pc temizliği yapayım dedim. İyi ki yaptım. Teknik kısımda konu açıyorum ama teknik sıfır..

İşlemcinin fanı bırakın toz tutmayı kurum bağlamış. Süpürge ile aldım tozları. içim rahat etmedi işlemcinin fanını sokeyim dedim. Ama iyi ki yaptım çunku çıkaramadım. Daha once bilemediğimden çıkmadı bir turlu. Herneyse kalsınla pcyi kapattım ve vidaladım. Sonrasında kasa bir çalıştı bir kaç dakika ve dumanlar çıkmaya başladı. Hemen kapadım ve içini açtım. Sanırım o ara golu yedim ve power yandı ama bu tahmin henuz. Sinirlendim ki yapmaz olaydım bu sefer... İşlemcinin şu kuçuk ama işlevi buyuk tırnaklarını yamulttum. Lan bunlar düzeltilir dedimki bir çuvaldız yardımı ile bu ayakları düzelttim. Ama iki tanesini kırabilmeyi becerdim. Şimdi soru olarak yonelteceğim şudur. Bu iki küçük ayakçığın olmaması sorun mudur.( power gitti diye düşününce çalışıp çalışmadığını bilmiyorum) Eğer sorun ise telafisi nasıl mumkundur. Yani işlemci bana mı omurdur?

Not: Bu hikayede ki mal katti suratte benim!!
0
kucuk kaya baligi
(08.02.09)
ne yaptın sen bile diyemiyorum şok içindeyim :)
o tırnakları istanbulda yapabilen bir yer vardı. donanım forumlarından birinde gördüğüme eminim.
0
can see
(08.02.09)
laptopumu temizlerken ben de işlemcinin bacaklarını kırmıştım.

evet işlemciniz sizlere ömür. :(
0
trista
(08.02.09)
çıkan duman işlemciden gelmiş olmasın? fanın altındaki metal parçayı* çıkartmaya çalışıp da tekrar geri oturtamadıysanız ve anakartın belli bir sıcaklıktan sonra bilgisayarı kapat özelliği yoksa çok mümkün göründü de.
0
dinomazu
(08.02.09)
işlemcinizi kurtarabilecek cengaver elektronikçiler var. Ben zamanında işlemci üstünden geçen devre yolunu tornavida ile kaldırmıştım, onu bile yapmışlardı. Cengaver amcalar için kadıköy/yazıcıoğlu iş hanının alt katına bakabilirsiniz.
0
skatheist
(08.02.09)
valla sen malım dedin biz değil :) ama hadi işlemci ayaklarını sen kırdın tamam da o çıkan dumanı ben merak ettim, nerden geldi tam, ya da yanık kokusu nereden geliyor? İşlemci fanını tkmadın desem o zaman ya sistem açılmaz ya da kendi otomatik kapanır. Koku güç kaynağından geliyor o değişmeye bakar, ama işlemci pinlerinin düzelebileceğini pek sanmıyorum @can see yapılıyor dese de.
0
edip
(08.02.09)
oncelikle gecmis olsun. umarim kirdiginiz pinler islevi olmayan index pinlerindendir.
bunlar islemciyi yanlis takmamaniz icin genelde koselere koyulan pinler oluyor. amd icin pin katalogu buldum burada 28. sayfaya bakarsaniz bos pinleri gorebilirsiniz. diger islemciler icin nette arama yaparsaniz benzer kataloglar bulabilirsiniz:
amd 939 : www.amd.com
0
cench
(08.02.09)
islemci yanmıs sebebi de, fanı sokerken termal macunu fln gocertmıssınız sonra da ısıdan dumanlar gitmıs.
0
bryan fury
(08.02.09)
garanti dışında tamire sokma bilgisayar parçalarını arkadaş. ekran kartı bozuldu diye garantiye verdim 165 $ aldılar(512 mb notebook ekran kartı olduğu için öyle fiyat) yaptık diye verdiler iki hafta sonra aynı bok oldu. git gel git gel insanın ömründen ömür gidiyor.

git kendine yeni bir işlemci al. 939 pin yeni çıktığında birine satmıştım, adam manyak çıktı gitti evde pinleri saymış tornavida ile. sayarken de birini kırmış! getirdi işlemci çalışmıyor diye. alırken dikkat etmesem bende patlayacaktı, sonradan itiraf etti sayarken kırdığını. hatıra olarak evimde saklıyorum o işlemciyi hala, sen de öyle yap.
0
abtash
(08.02.09)
Mesajı hiç değiştirmeden işlemcinizin üreticisine gönderin. Acıyıp yenisini gönderebilirler.
0
fredi
(08.02.09)
islemcinini cikmamasinin sebebi buyuk ihtimal, fan islevini yapmadigi icin sogutma demirinin cok isinmasi ve termal macunun yapi degistirerek bir cesit yapistiriciya donusmesi. hatta o kadar saglam yapisiyor ki sogutma demirini sokiyim derken islemci ile birlikte geliyor. buyuk ihtimal pinleri bu sekilde yamulttunuz.

islemcinin termal macun eksikliginden yanmasi zor, anakartiniz sicakliklari kontrol edip kendini kapatacaktir. tabii siz tekrar tekrar acmaya zorladiysaniz yanmis olabilir.
0
cench
(08.02.09)
ben de zamanında işlemcinin tırnaklarını yamultmuştum. yerine takamamıştım. ama sonra kapalı çarşıda çalışan sadekar bir arkadaşıma düzelttirmiştim. adam ne alaka demişti ama eli yatkın oldugu için şipşak düzeltmişti valla. hatta sonra simsara 95$'a okutmuştum. gayet de güzel çalışıyordu. belki böyle bir şansın olabilir.
0
this is heavy
(09.02.09)
öncelikle şu işlemci tırnaklarını yamultma/kırma hadisesi halloluyor, üzülme. bunu yapan elektronikçiler var. hangi şehirde olduğu bilmiyorum ama eskişehir'de bi tane aslan yürekli elektronikçi vardı ve bunu yapmıştı. ben de fi tarihinde aynı mevzuyu yapmış, yamultmuş sora kendim düzeltmiştim.

@cench'in dediği gibi o macun deli gibi yapışıyor işlemciye ve işlemciyi çıkarmak sorun oluyor. bu sebepten işlemci sıcakken çıkarmak lazım ki bu hadise yaşanmasın. neyse dediğim gibi bunu yapanlar mevcut. fakat şu duman hadisesine yorum getirmek güç. yine @cench'in dediği gibi anakart ısı kontrolünü yapıp pcyi kapatması lazım. yahut işlemci tam oturmadığından ötürü pcyi hiç açmaması lazım. elbet ki bakmışsınızdır ama yine de söyleyeyim, yanıklar etraftaki capacitorlerden birinin veya bir kaçının yanması/patlaması sonucu olmuş olabilir. capacitorler patlamış mı?
dumanlar çıktıktan sonra açtınız, baktınız etrafta yanık ne vardı? işlemcinin fanını söktükten sonra beslemesini doğru mu taktınız? bunları bi daha gözden geçirin bence, ne bilim
0
crayze horse
(09.02.09)
(9)

Tarafsız Haber

november rain
Türkiye'de ve dünyada olup bitenleri tarafsız olarak veren türkçe bir haber sitesi var mı?
Türkiye'de ve dünyada olup bitenleri tarafsız olarak veren türkçe bir haber sitesi var mı?
0
november rain
(05.02.09)
Tarafsızlık çok görece bir kavram ama neyse....

www.hurriyet.com.tr
www.ntvmsnbc.com

bbc'nin türkçe servisi ve internet sitesi de var galiba.
0
me neither
(05.02.09)
hürriyet mi? tarafsız mı? etme gözünü seveyim.
0
coffee and cigarettes
(05.02.09)
haklısınız hürriyet'in tarafsızlığına çok itiraz etmeyeceğim ama dediğim gibi tarafsızlık çok tartışmalı ayrıca bence tarafsızlığın ne olduğu ve iyi bir şey olup olmadığı da tartışmalı. konu bağımsızlık olsa bir dereceye kadar tamam.

ama evet yine hurriyet diyorum. medyanın büyük çoğunluğunun açıkça iktidardaki siyasi partiye göbekten bağlı olduğu ve propagandasını yaptığı bir ülkede medya organı arıyoruz. Sanki çok fazla seçeneğimiz varmış gibi. Sen örnek versende biz aydınlansak??
0
me neither
(05.02.09)
bu ortamda en makulu ntvmsnbc.com. tabi %100 tarafsız değil. hürriyet belki de son seçenektir tarafsızlıkta. unutmadan, anadolu ajansı var. gayet başarılı,tarafsız sayılır. ntv'den sonra gelir bence.

www.aa.com.tr
0
crayze horse
(05.02.09)
www.bianet.org
0
darknum
(05.02.09)
reuters, anadolu ajansı gibi yorum katmadan yayınlayanlar hariç, az veya çok tarafgirlik bulunur.
0
no avalon
(05.02.09)
Bu arada ajans olarak, kadrolaşmanın olduğu anadolu ajansı yorum katmaz ama akp lehine eksilttiğini gördük. "bilal gitsin askere" protestosu, ya da tayyip erdoğan'ın "terbiyesizlik yapma lan" fırçası aa'nın görmediği haberlerden bazıları.
0
me neither
(05.02.09)
tarafsız medya diye bir şey yoktur. bana tarafsız gelen bianet size taraflı gelecektir, size tarafsız gelen hürriyet(!!) bana taraflı gelecektir.

eğer salt doğru habere ulaşmak istiyorsanız tarafsız medya aramak yerine tüm medya kollarını takip etmeniz ve kendi mantık süzgecinizden geçirmeniz gerekir. medya adı üstünde "bilim" değil yani.

ben bianet de okurum, vakit de evrensel de, yeni şafak da...

aynı haberin nasıl şekillere sokulduğunu görmek için birebirdir, çeşitlilik... ama şu da var haber kavramınız nedir?

ben kocaeli sanayi bölgesindeki işçi gençlerin eylem hazırlığı yaptığı haberine pür dikkat kesilirken başka biri umursamayabilir. zaten böyle haberler de genel medyada yer almaz...

bianet filan okumanız lazım.
0
sindustrial
(05.02.09)
ezeriko
(05.02.09)
(13)

bim de prezervatif satılıyor mu ?

onurcan1
bimde prezarvatif satılıyor mu ?saçma bir soru gelmiş olabilir ama gerçekten soruyorum.
bimde prezarvatif satılıyor mu ?

saçma bir soru gelmiş olabilir ama gerçekten soruyorum.
0
onurcan1
(03.02.09)
satılıyor
0
tembel degilim useniyorum
(03.02.09)
marka da verelim, o.k. satılıyor :)
0
rodeocu
(03.02.09)
evet satılıyor
0
danadeviren
(03.02.09)
piyasaya göre ucuza satılıyor hemde..
0
cliffburton
(03.02.09)
ama defolu satıyor ucuzluğu ordan, arkadaşım öyle dedi.
0
alchemistt
(03.02.09)
zamaninda benetton markali prezervatif satarlardi. sonradan tamamen ok'e donduler.
0
sourlemonade
(03.02.09)
Dün gördüm, hem de kasanın yanı başında satılıyordu. Yanıbaşında da ateş ölçüm cihazı, webcam falan satılıyor, değişik bir konsept BİM işte.
0
sui
(03.02.09)
bir ara t-box marka da satılıyordu tanesi 85 kuruşa. normal, süper ince, muzlu falan da çeşitleri vardı. epeydir göremiyorum.
0
judas priest fan
(03.02.09)
şu an için sadece OK satılıyor. şimdilik başkaca bir şey yok. eskiden spermisid içeren OK ekstra satılırdı tek çeşit. şu anda üç çeşit satılıyor.
0
trocero
(03.02.09)
Eskiden t-box, bennetton vs vardı ama şu an sadece O.K. marka var. Bir ara OK love gördüm ama.
0
ataturkiye
(03.02.09)
ok satılıyor.
0
la grande
(03.02.09)
evet satılıyor ama defolu m değil mi bilemem.çeşitleri falan olduğunu da gördüm...
0
nhl
(03.02.09)
satılmaz mı? hem de nasıl gidiyor bilemezsin. defolu falan değil, sapasağlam hiç açılmamış jelatinli kutusunda. yalnız içinde 10 tane oluyor. migrosta, eczanelerde falan kutuda 12 tane varken bim'dekinde 10 tane var. sanırım 3 farklı çeşit oluyor genelde. düşünmeden alın, aldırın derim.
0
crayze horse
(03.02.09)
(2)

neydi bu türkü

ihtiyar hayvan
http://www.youtube.com/watch?v=8KPY2i8MKIc&feature=related
0
ihtiyar hayvan
(11.01.09)
crayze horse
(11.01.09)
bu ikisi aynı türkü değil, değil mi ???
0
🌸ihtiyar hayvan
(12.01.09)
(5)

Turnam gidersen Mardin'e

yokoylebisevgili
canlar, şindi şöle bi sorunum var: bu türkü `bizim evin halleri`nde, bi erkek bi kadın düet şeklinde söyleniyordu. her bi taraftan bulup dinledim, yok! bulamıyorum. bulan, eden, bilen varsa aybalalarım, bi el atıverin. gözüm açık gitmesin.oy...bi buldurun be!
canlar, şindi şöle bi sorunum var: bu türkü bizim evin hallerinde, bi erkek bi kadın düet şeklinde söyleniyordu. her bi taraftan bulup dinledim, yok! bulamıyorum. bulan, eden, bilen varsa aybalalarım, bi el atıverin. gözüm açık gitmesin.

oy...

bi buldurun be!
0
yokoylebisevgili
(06.01.09)
video.google.com
burda bişeyler var. tek tek videolara bakmadım ama umarım beğeneceğin bir yorum vardır.
bu arada türkünün adı: turnam yare selam söyle
böyle aratırsan daha fazla sonuç bulursun.
0
Omayra
(07.01.09)
buldum gugılvideyoda ama, ben düetli olanı istiyorum.:/ ... çok teşekkürler.:)
0
🌸yokoylebisevgili
(07.01.09)
linkteki gülbahar söylüyor.

erkek sesiyle ise yanılmıyorsam erdal güney söylüyordu belki odur.sadece bağlama ve vokal şeklindeydi.
0
kaleci makabayasi
(07.01.09)
şu sanırsam;

www.youtube.com
0
crayze horse
(07.01.09)
asli Armenian'dir. Sareri hovin marnem.
orijinaline deginilmeden, kultur hirsizligi olayina girilmesi vicdanimi rahatsiz etti.
0
rusdemezale
(09.01.09)
(9)

Gammaz mıyım Çaylak mıyım?

boshi
Çaylak paneli açılmakta bende son birkaç dakikadır, çaylak statüsüne indirildiniz vs. diyo lakin kimdir nedir'imde altıncı nesil miğferdibi yazar olarak görünüyorum. Ne oldu şimdi, çaylak mı oldum?
Çaylak paneli açılmakta bende son birkaç dakikadır, çaylak statüsüne indirildiniz vs. diyo lakin kimdir nedir'imde altıncı nesil miğferdibi yazar olarak görünüyorum. Ne oldu şimdi, çaylak mı oldum?
0
boshi
(25.12.08)
Aynı sorun bende de var. Bug olabilir mi acaba.
0
federal
(25.12.08)
ben de... ben de...

biraz sonra arap olacam. hiçbir şey anlamadım?!
0
gorunen koyun gorunmez kilavuzu
(25.12.08)
aynı aynı..
0
kose
(25.12.08)
mulder kardeşim "altıncı nesil yazar" idi birkaç dakika önce, şu anda bakıyorum, "altıncı nesil gammaz" görünüyor, diğer yandan adam login olunca çaylak paneliyle açılış yapılıyor. tam bir kokteyl.

soros'un işi kesin.
0
🌸boshi
(25.12.08)
evet!!! gammazım, çaylak olmuşum. çöp tenekesi bomboş, tertemiz. demek ki yalnız değilmişim. rahatladım şimdi ben de.
0
crayze horse
(25.12.08)
bende de aynısı söz konuzu. off tırstım nooluyo diye.

düzeldi şimdi.
0
susannah
(25.12.08)
ha, başlığı açılmış bu meretin, oradan devam edelim ==> #51891 ==> etmeyelim, bitti
0
🌸boshi
(25.12.08)
bi ışık vardı böyle birileri çağırıyordu ama gitmedim geri döndüm : ))

herhalde geçici bir sorun oluştu
0
birberberbirberberebreberber
(25.12.08)
Biraz önce ben de çaylak statüsüne indirilmiştim, sonra düzeldi. Ne olduğunu merak ediyorum açıkcası ?
0
jusiyans
(25.12.08)
(8)

kafka'nın şatosunu okumak istiyorum ama hangi çeviriyi tercih etsem

temizkopat
http://www.kitapyurdu.com/kitap/82944/sato?sa=39726883http://www.kitapyurdu.com/kitap/111351/sato?sa=39726883http://www.kitapyurdu.com/kitap/5140/sato?sa=39726883http://www.kitapyurdu.com/kitap/73761/sato?sa=39726883şöyle dört farklı çeviri buldum. hangısi alsam acaba?bunların en kısası 272 sayfa, e
www.kitapyurdu.com
www.kitapyurdu.com
www.kitapyurdu.com
www.kitapyurdu.com

şöyle dört farklı çeviri buldum. hangısi alsam acaba?
bunların en kısası 272 sayfa, en uzunu ise 413 sayfa. kısa olanda eksiklik oldugu anlamına mı gelıyo yoksa nedir yanı bu durmun nedeni?
0
temizkopat
(23.11.08)
ben en çok ithaki yayınlarınınkini görüyorum ortalıkta.
en mantıklı karar kitapçıya gidip çevirmenlerin eğitimlerini okumak olabilir.
sayfa farkının nedeni çeviri farkından çok font ve sayfa büyüklüğünden kaynaklanıyordur.
0
the rain baron
(23.11.08)
en güzeli imkan varsa kitabı sahaftan almak alırken de nedir diye sormaktır.ne zaman çevirmenle,yayın eviyle bi derdim olsa derdimin dermanı sahaflar olmuştur.gözünü sevdiğimin sahafları teyy tey.
0
sarap dumani
(23.11.08)
kamuran sipal'in cevirilerinden fazlasiyla zevk alirim ben sahsen. o yuzden benim oyum cem yayinevi versiyoununa gidiyor.
0
ner
(23.11.08)
ithaki veya cem. diğer ikisi değil.
0
dehri
(23.11.08)
az biraz almanca veya ingilizceniz var ise, bunların elektronik versiyonlarını da indirerekten ara ara karşılaştırmakta fayda var.
0
dehri
(23.11.08)
ben kamuran sipal cevirisi ile cem yayinevi baskisindan okudum sato yu ve diger kafka lari. cok da begenmistim. ama almanca mutercim bir arkadas kamuran sipal i pek begenmiyor, nedense.
0
atmacaged
(23.11.08)
ben zaten taksımdekı sahaflardan almayı dusunuyorum. ithakiden siyah hatıralar denizini okumuştum o yüzden daha yakın hissediyorum ama yıne de sorucam sahaflara.
0
🌸temizkopat
(23.11.08)
cem yayınevi - kamuran şipal alın derim kesinlikle.
0
crayze horse
(23.11.08)
(4)

nereden biliyorum ben şu şarkıyı?

crayze horse
bu şarkı nerede geçiyordu? bi filmde miydi ki? çok tanıdık bi şarkı/ezgi ama çıkaramıyorum yaa. bi el atın be bi zahmet, hadi be hacı...http://rapidshare.com/files/161673177/Romano_Dives_-_Bes_na_Rov_na_.mp3edit: düzelttim linki, bu rapidshare'in de var ya, neyse..
bu şarkı nerede geçiyordu? bi filmde miydi ki? çok tanıdık bi şarkı/ezgi ama çıkaramıyorum yaa. bi el atın be bi zahmet, hadi be hacı...

rapidshare.com

edit: düzelttim linki, bu rapidshare'in de var ya, neyse..
0
crayze horse
(08.11.08)
This file is neither allocated to a Premium Account, or a Collector's Account, and can therefore only be downloaded 10 times.

This limit is reached.

--indüremedim kü--
0
allezz
(08.11.08)
şarkının arnavutça oldugunu düşünüyorum emme zilyon türk dizisinde kullanılmış olabilir tam olarak cevap veremiyorum :(
0
allezz
(08.11.08)
bana bunu hatırlattı, ehuehue:))
www.youtube.com
0
ukeladümbelek
(08.11.08)
@allezz
arnavutçadan ziyade romence sanırım. doğrudur, bi ton yerde kullanılmış olabilir ama bi tanesini hatırlasam...

@ukeladümbelek
inceden, çıtırdan benziyo gibi ama yok, değil.

@colonizer
abi senin dediğin kara çalı sanırsam. cık, o da değil.

ya road of the gypsies diye karma bi albüm var. o albümden, romanya çingelerinden bi şarkı bu. şarkının adı besena rovena. çok duyulan, bilinen bi şarkıymış gibi geliyor bana. nerede kullanılmıştı, bi filmde miydi, dizide miydi hatırlayamıyorum, çıldıracam.
0
🌸crayze horse
(08.11.08)
(23)

ailevi problemler (ustte kalirsa bir muddet, super olur)

saramara
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkoll
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkolluyken arabu kullanip birisine carpti vs. Ama aile icinde onun hep cok zeki ve iyi kalpli olduguna, icinde yetistigi sartlar yuzunde boylesi davranislara yoneldigine inanildi. askerligini bitirip donunce, benim aileme yaptigim baski sonucu kuzenimi universite sinavlarina hazirlanip hayatini bir duzene sokmasi, o aile ortaminda uzaklasmasi icin istanbul'daki evimize cagirdik. kuzenim o doneme kadar orta anadolu'da gayet tutucu bir kentin gayet tutucu bir ilcesinde yasiyordu.
normalde cok sabirli ve hosgorulu bir insan degilim, ama ona elimden geldigince anlayisli olmaya calistim. dersanesi baslamadan kitaplar alip ben calistirmaya basladim, kendi arkadas grubumla tanistirdim, normalde odama kapanip film seyredip kitap okumak gibi seylerden hoslanirken onunla vakit gecirmek icin ozellikle caba sarfettim. ozellile diyorum cunku hic ama hicbir ortak noktamiz yok (abartmiyorum) ve onu 5 senedir filan gormemistim zaten. bu surede gosteridigi ve bana cok ters gelen, butun arkadaslarima bunun saci uzun, bunu kupesi var diye bir kulp bulmasi, yeni erkek arkadasimin yaninda eski erkek arkadasimdan surekli onunla gorusuyormusum ve onun hakkinda konusuyormusum gibi bahsetmesi, ben msn'de yazisirken gelip yazdiklarimi okuyup yorumlar yapmasi gibi davranislara da bunlarin yanlis oldugunu ogrenecek bir ortamda buyumemis diye ses cikarmadim. normalde bu tur macoluklara sinir olmama ragmen isanbul'da bulunan diger kuzenime hemen erkek arkadasimdan bahsedip "ifadesini aliriz" seklinde konusmasina da iyi niyetli oldugunu dusunerek gulup gectim.
ramazan bayrami arifesinde baska bir ilde oturan amcamin yanina gidecegini soylerek babama otobus bileti aldirdi, ertesi gun ogrendik ki bursa'a kiz arkadasiyla bulusmaya gitmis once. donuste de dogrudan eve gelmek yerine yine eskisehir'e gidip kiz arkadasiyla bulusup sonra istanbul'a gelmis. bizi bu sekilde salak yerine koymasi, gozumuzun icine baka baka yalan soylemesi acikcasi bana cok koydu. kizdigim bir diger nokta ise ben ogrenci olmama ragmen aileme yuk olmamak icin calisip kendi parami kazanirken, kuzenimin babamdan aldigi paralarla gidip kiz arkadasiyla gonlunu eglendirmesi. butun arkadas ortamindan kopup tek basina hic bilmedigi bir yere, hic bilmedigi insnalarin arasina geldi, eskiden kafasina gore takilirken kati kurallari olan bir ev ahalisinin arasina karisti diye dusunerek yaptiklarini kendime maruz gostermeye calistim.
ama bu olaydan sonra kendisinden baya sogudum. kendisiyle ilgili baska kimi problemlerimiz de var. mesela bizim eve iki paket cikolata alinmissa ve ben birini yemissem oburunu muhakkak kardesime birakirim ya da nezaket geregi yemeden once iizn alirim. bazilarina bu gereksiz ya da aile icinde olmamasi gereken bir sey gibi gelebilir ama bizim evde alistigimiz duzen bu. babam mesela parasini kendisi odemis bile olsa bizim kitaplarimizi bizden izin almadan alip okumaz. oyle olunca onun dan diye odama dalip kafasina gore bir sey almasi, babamin parfumunu izinsiz kullanmasi gibi seyler sesimizi cikarmasak da baya tuhafimiza gidiyor. annemin yaptigi hicbir yemegi begenmiyor (adam domates, icinde domates olan yemekler, patates, herhangi bir sebze, tarhana corbasi, hatta genel olarak corba,salata yemiyor. bunlar ilk aklima gelenler, durumun zorlugunu takdir edersiniz) ve hatta 'bu ne bicim sey yenir mi be' diyerek annemin kalbini kiriyor. bu sebeple de sadece sucuk, kasar, muz ve cevizle besleniyor. gecen gun diger kuzenim bizdeyken annem yine 'hic yemek yemiyor' diye dertlenirken mesela, benim gordugumun farkinda olmadiigindan annemle alay ediyordu. oss'ye hazirlansin diye burda ama sabahtan oglene kadar dersanede, ogleden aksama kadar uyuyor ve aksamdan sabaha kadar da kiz arkadasiyla telefonda konusuyor, yani ders calismak icin ekstra bir gayreti de yok, odevlerini bitirdiginden bile emin degilim. halbuki durumu cok kotu, carpim tablosunu bile bilmiyor, ben de matematik nazisi gibi surekli pesinde ogrendin mi ogrendin mi bak beraber calisalim diyorum ama kendisi bir gayret gostermezse aklina akitamam herhalde 7*4'u.
bizim evde herkes her gun dus alir, kuzenime pazar gunu artik bir yikansan dendiginde daha sali yikandim temizim diyor, evde o yuzden surekli agir bir koku var. onemsiz gibi gorunebilir ama surekli ya tirnak yiyor ya da disini karistiriyor ve benim de icim kalkiyor, sofra adabi rezalet. 22 yasinda kazik kadar adam oldugu icin bazi konularda kirici olmadan uyarida da bulunulamiyor, hepimiz rahatsiz rahatsiz susuyoruz yani.
iste basta anlattigim olay ve ev icindeki hali tavri yuzunden ben kuzenimden sogudum. karsilastigimizda nezaketen sordugum bir kac soru ve bazen oturutup calistirdigim matematik konulari haric hicbir iletisimimiz yok. arkadaslarla cikarken onu da davet ediyorum ve gelmesi icin israr ediyorum ama gorev duygusuyla. bazen ona daha iyisini dogrusunu gosterecek kimse olmadigi icin boyle, kendini onun yerine koysana, hic tanimadigin, aliskanliklari bambaska olan insanlarin arasina gidiyorsun ve annen baban aramiyor bile (uc aydir filan bizde kuzenim, annesi daha yeni yeni arayip halini hatrini sormaya basladi) diyorum kendime. beni sevdigini ve deger verdigini dusunuyorum ama ben iletisim icin bir adim atmazsam onun da atmadigi bir gercek. adil olmam gerekirse, bendeki isteksizligi sezdigi icin cekiniyor olabilir ama.

simdi durumlar boyleyken boyle. ben takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum ve daha anlayisli mi davranmam lazim, yoksa o verilen sanslari kullanamadi deyip artik ona yaklasmaya calismaya bosvermem mi?

her turlu fikir ve yorum makbuldur.
0
saramara
(05.11.08)
soyle ki aslında benimde benzer bir kuzenim var bende once esitlerin iliskisini kurmaya calıstım onunla ama olmadı benim suistimal dedigim baskalarının asırı samimiyet diyebilecegi durumlar olustu.
sonunda bende esitlerin iliskisi durumundan vaz gectim. artık onunla farklı oldugumu dusunuyorum. hatta bunu ona bir kac defa kırıcı olmak pahasına gosterdim.

burda onemli olan kimsenin hayatını kendisine ragmen degistiremeyecegini anlamak. sonucta bu adam 22 yasına yasına gelmis ve hala degismek istemiyorsa bırak istedigi gibi yasasın sende akrabalıgını surdur ama arkadas olma. hatta bi adım daha ileri gidip iddia ediyorum bu adamın hayatına mudahil olmak hakkın degil.
0
hellcaraxe
(05.11.08)
22 yaş, bir insanın yetiştirilmesi, değiştirilmesi için oldukça geç bir yaş. Belli ki karakteri bu şekilde oturmuş ve zorlamayla, dayatmayla değiştiremeyeceksiniz. Yetiştirilme tarzı -yetişme tarzı diyelim, pek yetiştirilmemiş- kendi memleketinde, kendi çevresinde yaşamasını gerektiriyor. İstanbul'da, sizin yanınızda kalmaya devam etmesi hem kendisinin hem de sizlerin kötülüğüne olur.
Yetiştiği şehire gönderildiğinde tamamen ilgisiz bırakın, terk edin demiyorum lakin her koyunun kendi bacağından asıldığını, bu günlerin onun geleceği için önemli olduğunu saygı duyduğu bir büyüğü uygun bir dille anlatırsa kendi kararını vererek üniversiteye gidip gitmeme seçimini yapacaktır. Üniversiteye gitmeye karar verirse girdiği yeni çevrenin etkisiyle iyi yönde şekillenecek, üniversiteye gitmediği takdirde yine çevresinin etkisiyle farklı yönde şekillenecek ve olgunluğun vermiş olduğu havayla iyiye gidecektir.
Her ne kadar 22 yaş çok geç demiş olsam da artık çocukluktan çıkma yaşı biraz yükseldi. Şu anda yoğun gel-gitler yaşaması, etrafından gördüğü, televiyondan gördüğü hayatları kıskanması, taklit etmek istemesi gayet normal, askerliğini de yaptığına göre sosyalleşmekten artık korkmuyor ve dışarı daha rahat açılabiliyor. 2-3 sene içerisinde toplum içindeki kendi konumunu anlayacak ve buna göre hareket etmeye başlayacaktır.
Kendinizi yıpratmanıza gerek yok.
0
inshroud
(05.11.08)
universite sinavlarina girmek universiteye hazirlanmak kendi secimiydi bunu belirtmem gerek diye dusundum. ve bize gelmeden once cok sevdigi amcasindan, dedeme herkes onunla oturup konustu; kararli oldugunu, onunde uzanan zorluklarin farkinda oldugunu ve bunlari goguslemeye hazir oldugunu kendisi defalarca soyledi, ondan bagimsiz alinmis bir karar degildi yani bu.
0
🌸saramara
(05.11.08)
sen şimdiye kadar gayet doğru ve güzel davranmışsın. arkadaş ise şımarık büyütülmesinin etkisi ile iyice yayılmış ve gemi azıya almış.

bence hiçbir gerginlik yaratma. üzerine de gitme. gerekirse onun olmadığı bir ortamda rahatsızlıklarını anne babana söyle. onların da çok üstüne gitme.

arkadaşla arana mesafe koy. sınırlarını belirle. hiç değilse seninle olan ilişkisinde haddini hududunu bilsin.

ancak bunu gerginlik yaratmadan yapacaksın. ve önemli olan sinirlenmeyeceksin.

onun dışında okulun var, arkadaşların var, erkek arkadaşın var. onlarla ilgilen, kendine meşgaleler bul.

dikkatini çocuk üzerinden çek. sonuçta anladığım kadarıyla sizde kalmaya devam edecek. sokağa atamazsınız, yani atmaz annenler.

çocuğu da düzeltemeyeceğine göre sen sinirlenmeyip, kaale almayacaksın. belki senin rahatsızlıklarını belirtmen üzerine annenle çocuğu bir hizaya çeker ama takılma bunun üzerinde.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
bence yollarınızı bir şekilde ayırın. neticede siz elinizden geleni yapıyorsunuz. bu olay tedaviyi kabul eden veya tedaviyi reddeden bir hasta gibidir. ya fişinin çekilmesi gerekir, ya da tedaviyi daha da sürdürmek.

şu anda kendi hayatınızı başkası için yaşar moda girmişsiniz, planlarınız, bütçeniz, pek çok şeyiniz kuzeniniz üzerine kurulu, neden? yani 10 yıl sonra pişmaniyet duyacağınız bir şeyi, en güzel zamanlarınızı neden böyle harcıyorsunuz? eğer bunun vicdani bir yanı varsa, yazdıklarınıza göre yeterli vicdani sınırları geçmişsiniz.

bu tip insanlarda, rest çekimi genelde işe yarar. çekin konuşun. benim şartlarım tarzım bu, uyarsan uy, uymazsan kendi yolunu çiz demelisiniz. neticede 22 yaşında bir insan sokakta kalmaz, en kötü şey gider ailesinin yanına.
0
galahad
(05.11.08)
Kuzeninle ilgili sorunlarini onunla paylasmazsan degismesini bekleyemezsin ("Paylasirsan degisir" demiyorum). Sizin adetlerinize uymayan bir sey yaptiginda, "kuzen, boyle boyle yaptin ama bizde bu hos karsilanmaz, su sebepten dolayi. Onun yerine soyle yapar misin?" diyebilirsin. Bu arada sizin adetlerinizin de baska ortamlarda hos karsilanmayacak seyler olabilecegini fikrini aklinin bir kosesinde tut.

Anlattigin zor bir iliski. Verdigin caba da takdire edilir. Eger cabana devam etmek istiyorsan bahsettigim sekilde devam etmeni oneririm. Sabrinin sonuna geldiysen kibar ama kesin bir sekilde iliskini kesmen en iyisi olur.
0
wpi
(05.11.08)
Kuzenin senin anlattigin haliyle degerlendirirsek yuzsuzun teki gibi gorunuyor... Yani insan en azindan minnet duyar... Velev ki kuzenin amcanin ogluysa ve o amcan vaktiyle babanin himayesinde buyuduyse falan anlarim ama oteki turlu ise siz zaten yeterince katlanmissiniz... Iki sorum olacak -ucuncu soru da yukaridaki cumlede gizli: "Amca oglu mu, amca yukaridaki gibi mi?"-
soru 1:
Kuzeninizin kardesleri var mi? Varsa onlar da oyle mi?
2:
Alkollu olarak kaza yapinca pismanlik duydu mu? Duyduysa ne kadar surdu, kalici etkileri oldu mu?

Eger yukaridaki sorular isiginda cevaplanabilecek kisimlari saymazsak; kuzeniniz yanci, belesci, yuzsuz ve pis (hijyenik olarak)... Yani tek kelimeyle "katlanilmaz!"... Katlanamamaniz cok, cok dogal...
0
thunder thunder thunder thundercats
(05.11.08)
Terbiyesizlik sınırları dahilindeki hareketleri, kuzeninin iyi niyetli olmadığını açıkça gösteriyor. Sadece akrabalık bağınız olduğu için onunla ilgilenmeniz, iyiliğini istemeniz, her türlü terbiyesizliğine, densizliğine, patavatsızlığına katlanmanız sizin müthiş derecede iyi niyetli olduğunuzu gösterdiği gibi, onun bunlara layık olmak için hiçbir çaba sarfetmemesi de kötü niyetini çok açık ortaya koyuyor. Sonuçta bu adam dağdan gelmedi, sizin yaşam tarzınızdan daha önce hiç haberdar olmayan, anlam veremeyen birisi değil. Eğer gerçekten farklı bir yaşam tarzınız olduğunu anlayacak kapasitede değilse, afedersiniz ama zaten üniversiteye girebilmesi, girse de başarılı olması mümkün değil.
Ancak dediğim gibi, bence kendisi bunların gayet farkında ve kötü niyetinden dolayı o şekilde davranıyor. Hatta bence İstanbul'a gelmekteki amacı okumak felan değil. Üzgünüm ama adam sizi, ailenizi kullanıyor. Ve gösterdiğiniz iyi niyet ve serbestlikten güç alıyor. Bu tip insanlara karşı bir miktar baskı kullanmanın, azıcık korkutmanın ayaklarını yere basmalarını sağladığına şahit oldum çok defa. Unutmayın ki fevri bir hareketi başınıza dertler açabilir. Çektiğiniz sıkıntıya değmez.
0
mabl
(05.11.08)
bazi seyler soyleniyor kendisine yani sorunlar dile getirilmiyor degil, gerek annem gerek babam gerekse ben tatli dille mesela kiz arkadasiyla gunde 5-6 saat telefonda konusmanin bu donem icinde ona zarari olabilecegini, biraz daha derslerine odaklanirsa kizla iliskilerinin uzun vadede daha saglikli olacagini filan soyluyoruz (kiz universitede okuyor ve kizin annesi diplomasiz bu kizi sana vermem diye resti cekmis). yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor.
@thunder thunder thundercats: amcamla o sekilde bir iliski soz konusu degil ve evet amcamin oglu. kardesi de sanirim onun gibi olma yonunde hizla ilerliyor. kazasindan sonra da bir uzuntu pismanlik benim bildigim kadariyla olmadigi gibi mahkemedeki umursamaz tavirlari, olayi ciddiye almayisi nedeniyle ekstra ceza yedi.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence ilişiğinizi kesecekseniz bile,bunu yapmadan önce kesinlikle kendisine; durumu,hissettiklerinizi ve düşündüklerinizi açıklayan net bir konuşma yapın. eğer bunu yapmadan pat diye bitirirseniz,zaten gerek insani gerek sosyal yönden eğitimini iyi alamamış bir insana,siz de aynı muameleyi yapmış olursunuz ve belki de ilerde vicdan azabı çekersiniz...

en azından sizin ne düşündüğünüzün ve niye böyle davrandığınızın sebebini bilmek hakkı. ha sonra yine adam! olmazsa o zaman istediğinizi yapın. ama öncesinde kesinlikle net bir konuşma yapıp herşeyi açık açık anlatın...

çünkü böyle arkasından üzülüp,ondan soğumaktansa, herşeyi açık açık konuşmak daha faydalı olacaktır.
0
brkylmz
(05.11.08)
bunu söylemek aslında ne denli acı bende farkındayım fakat durum şu ki "bu zamanda" bir akrabadan beklenmeyecek ölçüde sabırlı ve anlayışlı davranmışsınız. bahsi geçen arkadaş belli bir yaşa gelmiş olduğundan mütevellit bazı alışkanlıklarının değişmesi zor. aslında kimsenin kimseyi değiştirme gibi bi görevi de yok fakat burada, siz, bariz etkilenen tarafsınız. böyle birine tahammül etmek cidden zor. kendi hayat tarzını size uydurması yada başka tabirle bu şekilde evrilmesi gerekirken, size bazı dayatmalarda(erkek arkadaş, uzun saçlı, küpeli arkadaş vs.) bulunuyor ve bunu da gayet gamsızca ve fütürsuzca yapıyor. siz de direniyorsunuz ve bi kriz doğuyor.

kendimi sizin yerinize koyuyorum da ben olsam bu vakte kadar çoktan konuşurdum. 3 ay diyorsunuz, 3 ay ne demek? bahsi geçen konu ruh sağlığınızı etkilemiş durumda(lütfen yanlış anlamayın) ve sadece sizi değil aile içi ilişkilerinizi de zedeleyebilir git gide. alın karşınıza bi konuşun. böyle böyle deyin. bi süre gözleyin, tutumlarınızda siz edilgen değil, etken taraf olun. "kuzen kızma ama bu böyle" deyin, -abartmadan- dominant olmaya çalışın. yanlış/hatalı gördüğünüz davranışlarını anında-hemen uyarın. üstünden vakit geçmesin.

tabi tüm bunlarla birlikte kökten bi değişim beklemek biraz hayalci bi yaklaşım olur. dediğim gibi fazlasıyla iyi niyetli ve toparlayıcı davranmışsınız bu zamana kadar. kendinizi suçlamayın, "hiç tanımadığı şehirde, hiç tanımadığı insanlarla birlikte, olur böyle şeyler" demeyin. siz değilsiniz o kentin zaptiyesi. ne insanlar var taşradan gelip -karşısındakine hiç sıkıntı çektirmeden-uyum sağlayan.

öte yandan bu sınav süreci* öyle birilerinin dayatmasıyla olabilecek bir şey değil. siz üsteledikçe o boşlayacak, umursamayacaktır. siz, anneniz veya babanız, faketmez hiç, onun gözünde hepiniz -bu sınav sürecinde- bi otorite gibisiniz. siz çalış dedikçe kayda değer bi sonuç alamazsınız. ancak ve ancak kendi kulvarında biri, kendi ayarında bi arkadaş, bi sevgili onu yönlendirebilir. başka çaresi yok gibi bi şey ne yazık ki.

sözün özü, siz -bi akraba olarak-üzerinize düşeni fazlasıyla yapıyorsunuz. bu süreci bitirmek sizin elinizde, unutmayın ki kendi aile düzeninizden önemlisi yok. bi şekilde konuşun ve yollarınızı ayırın.
0
crayze horse
(05.11.08)
Ailecek gösterdiğiniz hoşgörü, empati, sabır ve yardım isteği takdire değer gerçekten.
Öte yandan bu kişi istanbula "güya" üniversite kazanmak için gelmiş ama bir çabasının olmamasından anlıyoruz ki bunu başaramayacak ve görünüşe göre böyle bir niyeti de yok. Şehirde yaşamak için üniversite sınavını bahane ediyor ve evinizi kullanıyor. Ekmek elden, su gölden. Üstüne yüzsüzlük var. Hem kaynaklarınızı hem ev huzurunuzu kendi keyfi için tüketiyor. Bu kaynakların tükeneceğini farkettiği durumda muhtemelen biraz agresifleşecek ve sizin kontrol edemeyeceğiniz ve hem kendisi hem başkaları hem de sizin için tehlikeli olabilecek yollara sapacaktır. Çocuk olsa birisi 24 saat özveri ile üzerine eğilebilir ancak bu yaştan sonra çok güç, üniversite de okuyamayacağına göre ve şehirde kalmak için böyle bir yol uydurduğuna göre bunu devam ettirmek için gerekli maddi kaynağı bir dönemde "yaratmaya" çalışacaktır. İki adım sonrasını pek düşünmez bu tipler, prototipleştirmek istemiyorum ama çok görüyoruz.

Benzer bir durumda olan ve olması gerektiği gibi yaşayan kişileri de gördüm. Bir aile dostumuz 3 sene önce Van'da rastladığı 8 çocuklu imkansızlıklar içinde yaşayan bir ailenin en küçüğünü istanbulda yalnız yaşayan birinin evine yerleştirdi, çocuk yemedi içmedi kendini derslerine verdi, okulunu kazandı ve birincilikle devam ettiriyor. Tek hayali de önce kendine sonra da doğduğu topraklara yardımcı olabilmek. Bu süre zarfında şehir hayatını öğrendi ve sosyal faaliyetlerde şehirde doğup büyümüş benden bile daha uygun davranışlar sergilemekte. Bu süre zarfında artık okuma şansı olmayan iki abisi daha buraya getirildi çalışmaları için ve canlarını dişlerine takarak hem de birbirlerine destek olarak burada hayatlarını sürdürüyorlar.

Bu kişilik ile alakalı bir şey, belli bir yaştan sonra pek düzeltmenin mümkünü yok. Üniversite sınavının nasıl bri sınav olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. Ders çalışmıyorsa, sadece kursta oturup (ki bunu acaba yapıyor mu gerçekten?) sınavı kazanması pek mümkün değil, ki çarpım tablosundan biel bihaber diyorsun. Eğer üniversite kazanmak gibi bir niyeti yok ise ve istanbulda kalmak için sizin kaynaklarınızı yalanla dolanla sömürmeye devam ediyorsa, siz bu duruma iyi niyetle karşılık verdiğiniz sürece o da "iyi o zaman" deyip aynen devam edecektir. Çünkü davranışını mükafatlandırıyorsunuz bir nevi. Ve biraz daha uzun vadede başınıza daha büyük işler bile alabilirsiniz.

Şimdi tanımadan etmeden bu yorumları yapıyorum ama, ben anlattığın durumda olsam tecrübelerime göre bunları düşünerek hareket ederdim. Açık açık söylerim, böyle üniversite falan kazanamazsın, ve böyle bir niyetin yoksa yol verelim sana derdim. Büyük ihtimalle "aa yok olur mu çalışıyorum ben kazanıcam" falan der, tamam dersin, aynı halin devam ettiğini gözlemlersin, bu konuşma bir daha tekrarlanır, ondan sonra da başının çaresine bakar.
0
kurukafa
(05.11.08)
Troll kokusu alıyorum...
0
sheba and the albino girls
(05.11.08)
troll kokusu derken bunlari uydurdugumu kast ediyorsaniz gercekten yaniliyorsunuz.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence öncelikle annenizle ve babanızla bu durumu konuşun. yemeği beğenmiyor diye anneniz boşuna kendini üzmesin örneğin. benim çok sevgili kardeşim bile bazen "ay şunu yemem ay bu iğrenç" diyordu ilk başta ama "ye nesi var" vs. diyorduk sonra "tamam sen bilirsin" diyip tabağı onunden almaya başlayınca, sonunda aç kalınca yemeye başladı. neyse beslenirse beslensin 22 yaşındaymış. sizinle beraber sofraya oturmaya bile zorlamayın.

sormadan eşyaları kullanıyorsa demek ki yetiştirilirken hiç görmemiş bazı şeyleri. ya da örneğin babanızın parfümünü vs. kullanması parfüm gibi şeylerden yoksun olarak büyüdüğünün de göstergesi olabilir. aslında bu bütün ufak tefak anlattığınız, yıkanmaması, paylaşmaması, izin almaması, parayı çarçur etmesi vs. sizi ne kadar sinir etse de o kadar büyük sorunlar değil aslında. doğru düzgün bir aile ortamında büyümediği için büyük ihtimalle sosyal davranışları zayıf. siz bazı konularda uyardığınızda da kendini ezik hissedip üste çıkmaya çalışacaktır. o yüzden en iyisi kendi haline bırakmak. ufak şeyleri siz de o kadar kafanıza takmayın. bunlar kardeşler arasında da sıklıkla olan şeylerdir.

arkadaşlar konusunda sizin arkadaş grubunuzla o kesinlikle uyuşmuyor anladığım kadarıyla. kendi arkadaş grubunu yavaş yavaş oluşturmasını bekleyin derim. yine o sizin arkadaşlarınızın yanında onların fiziksel ozelliklerini eleştirmesi ya da maço tavırlar sergilemesi kendini aşağı hissettiği için olabilir.

evet şımarıklık, terbiyesizlik vs. var ama bunların yanında kuzeniniz bence depresyon da geçiriyor olabilir. sürekli uyuması, etrafına ilgisizliği, kendini aşağı hissettiği durumlar, yalan söylemesi gibi şeyler bunun da belirtisi olabilir. bir süre uyarıda bulunmayı bırakın ve üstüne gitmeyin. iyi günlerinde napalım bugün ne yapmak istersin gibi onun fikirlerini alın ve daha çok onun yapmak istediği şeyleri yapın. hoşuna gidecek ufak tefek hediyeler alın arada örneğin en sevdiği şarkıcının albümünü ya da telefon için kontör vs. gibi. karşılığında birşey beklemeyin. sizin onu önemsediğinizi belki de ilk defa hayatında birinin onu önemsediğini hissetmesi lazım.

ona açılın. sanki çok yakınmışsınız gibi. çok kişisel sorunlarınızdan bahsedin, dertleşin bakalım nasıl tepki verecek. yavaş yavaş bir süre sonra o da içini açmaya başlayabilir ama burda korkmuş bir kişilik var en dipte bence o yüzden sabırlı olmanız gerekiyor.

bir de illaki uyarmanız gereken ya da söylemeniz gereken şeyler olduğunda. odanı topla, yıkan, ders çalış gibi emir cümleleri yerine düşüncelerinizi belirten cümleler kurun ve sen ne düşünüyorsun diye karşılık bekleyin. kendi planlarınızdan bahsedin ve senin planların ne gibi onun düşüncelerini önemsediğinizden bahsedin. öss dersane test test test diye onu daha çok germeyin. arada aslında üniversite okuyorsun da ne oluyor, üniversiteyi kazanmamak yolun sonu değil bir arkadaşım vardı yine de başarılı oldu gibi şeyler diyerek bu gerginliği üzerinden almaya paylaşmaya çalışın.

yalan soylemesini de çok kişisel algılamayın. sanırım kuzeniniz 22 yaşında olmasına rağmen hala ergenlik problemleri yaşıyor. yalan soylemesi de size sorup izin vermeyeceğinizi düşünmesi öyle ortada bir durum olmamasına rağmen bunu kafasında büyütmesi sonucu olmuş olabilir. bu tür yalanlar bir çok insanın kendi ailesine bile söylediği yalanlardır. nasıl tepki verdiğinizi bilmiyorum ama bir daha böyle birşey olduğunda yakaladığınızda düşünmeden tepki gösterip kızıp alınmayın. neden söylemedin ki, söylesen izin verirdik gibi yalan söylemesine gerek olmadığını ve ona güvendiğinizi anlamasına çalışın.

en önemlisi de güven işte. kendine güvensiz, siz de ona güvenmiyorsunuz bunun bir çıkış yolu yok. önce siz ona güvendiğinizi hissettirmelisiniz. kuzen de olsanız ailenizin bir parçası olduğunu hissettirmelisiniz. üzerine gitmeden, abartmadan, ona açılarak yapabilirsiniz bunu. katı kuralları olan bir ev ahalisi diyorsunuz. bu kuralları biraz esnetin. yoksa kuzeninizin davranışları herkesin canını sıkmaya ve huzuru bozmaya daha beter neden olacaktır. ondan ekstra şeyler beklemeyin. para konusunda asla ben çalışıyorum sen yiyorsun paraları gibi bakmayın olaya. onun da zamanı gelecektir. ya da durumun farkına varması için durumunuzun iyi olmadığına dair ufak sinyaller verin. ya da ailenizin kuzeninize aylık belli miktar bir harçlık vermesi ve bununla idare etmesi gerektiğini söyleyin. arada da senin harçlık azalırsa bana gel ben yardım ederim gibi açık kapı bırakın ki onu düşündüğünüzü anlasın.

ailenizle bu konuda neler hissettiğinizi eğrisi doğrusuna konuşun ve onlardan da yardım isteyin. örneğin anneniz ona özel bir yemekte sucuklu yumurta yapsın, babanız kendi oğluymuş gibi bir berbere gidelim desin ya da bir işi için yardım istesin ve sonra "aferin" desin. siz ona yardım etmek yerine yardım taleb edin. onun varlığının önemli olduğuna ve başarabileceği katkısı bulunabileceği şeyler olduğuna inandırın. biraz yüreklendirerek davranış bozukluklarını çözebilirsiniz diye düşünüyorum. adım adım.

tabii bu bir tercih meselesi. beni ilgilendirmez ben onun için bu yaştan sonra çaba gösteremem vs. demek de sizin seçiminiz. ama eğer onu kazanabilirseniz bence bu sizin hayatınızda da önemli bir yer tutacaktır. farklı olmanızdan korkmayın. herkes farklıdır birbirinden. herkesin sevdiği yemekler, renkler, müzikler, hobiler farklıdır. bu farklılıkları paylaşmayı deneyin ve onun kendiniz gibi olmasını beklemeyin. siz onu değil o kendini değiştirmeli. bu da ancak empati kurarak olabilir.
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara,

"yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor" demissin.

Bu, yikanmasini onermek icin yanlis bir yol bence. Onun yerine, "kuzen, daha sik yikanmak temizlik acisindan iyi bir aliskanliktir. Kisi kendi farkina varmasa bile 1-2 gun sonra kokmaya baslar. Bak biz ve cevremizdeki bir suru insan da boyle yapiyor. Sen de boyle yap lutfen" demek daha cok ise yarayabilir. Bunu denedikten sonra "lutfen daha sik yikan, kokuyorsun ve kokun cevrendikleri rahatsiz ediyor" diyebilirsin.

Kuzenin cok farkli bir ortamdan geliyor, senin de belirttigin gibi. Sizin ona yeni dunyasini anlatmaniz lazim. Kisiligi, davranis bicimleri, aliskanliklari hep yetistigi yerden geliyor. Simdi bambaska bir yerde ve yeni aliskanliklara ihtiyaci var. Bircok aliskanligini birden degistirmek cok zor. Degismek gerektiginin farkina varmak daha da zor. Bu konulari bu sekilde onunla konusmayi da deneyebilirsin.

Bir sonuc cikmayabilir. Ama bence dogruya en yakin yollardan biri bu.
0
wpi
(05.11.08)
ailenin kurallari kesinlikle onu icin esnetiliyor, bana ve kardesime gosterilmeyen hosgoru ona gosteriliyor (bunu kiskaniyor ya da bundan rahatsiz oluyor degilim). kendisine hicbir sekilde ders calis vs gibi baski uygulanmiyor hatta mesela annemle okey oynayacaksak bak iki saattir odandasin gel biraz kafan acilsin deniyor, onun ailece yapilan her etkinligin bir parcasi olmasi konusunda ekstra caba gosteriliyor, yemek konusunda da dedigim gibi gayet rahat, sevmedigi hicbir seyi nezaketn de olsa agzina koymuyor zaten, gidiyor kendisine sucuklu yumurta yapiyor, annem mesela o yesin diye sadece onun sevdigi hicbirimizin yemedigi seyler yapiyor yine de yaranamiyor. hicbir hobisi ve ilgisi de yok, beraber sinemaya filan gittigimizde de bu ne bicim filmmis diye soyleniyor genelde.
kisisel meselelerimi gerekmedikce en yakin arkadasima bile acmam, sirf o kendini bana yakin hissetsin diye yukarida belirttigim gibi eski erkek arkadasimdan vs bahsettim ve az kalsin simdiki erkek arkadasimdan ayriliyordum, onun o tavri yuzunden bize oturmaya gelen cocuk resmen evi terketmisti. babamin oyle seylerden hoslanmadigini bildigi halde babamin yaninda x'le mi konusuyorsun selam soyle ehehe seklinde tavirlari da cabasi.
kendi parfumu yoktu, maddi sikinti cekti gibi bir durum da yok, onu ailesinin durumu bizimkinden oldukca iyi. yine de ailesiyle arasi bozuk oldugu icin harcligini babam veriyor ama gunde 6 saat kiz arkadasiyla cep telefonunda konustugu icin yetiremiyor. diger amcamlardan filan istiyor bu sefer. maddi konulardaki rahatsizliklarimi burada dile getirsem de ne ben ne de ailem asla va asla kendisine yansitmiyoruz.
yine de yeterince anlayis gostermedigimizi dusunuyorsaniz biraz daha denemeye calisirim ama gelen diger ogutler haddinden fazla taviz verdigimiz yonunde sanki?
0
🌸saramara
(05.11.08)
yani taviz diye düşünmemek lazım işte. bazı şeyler zaman alır. neredeyse erkek arkadaşınızdan bu yüzden ayrılmanız da gereksiz geliyor bana. erkek arkadaşınızın sizin yanınızda olması lazım, bu kadar kolay siniri bozulmaması lazım. isterse kavga etsinler, atıyorum kuzeniniz üstüne atlasın falan. sizi anlaması lazım. bence bu konu yüzünden zaten kuzeninizden ayrı bir soğumuşsunuz. ortada bir sorun yok aslında sizi bu kadar gerecek.

sinemaya gidince bu filmi beğenmediyse beğenmeyebilir. nezaket göstermesini beklemeyin. herkes kibar olmayabilir. ailesinden hiç görmemiş demek ki. ne kadar süredir birliktesiniz bilmiyorum ama böyle bir insanın önceki aile hayatı kötü olduğu için şu an böyle bu insan. hiç kimse anne karnından böyle doğmaz. seçim sizin ya buna alışıp yavaş yavaş değişmesini bekleyeceksiniz ya da taviz diyorsanız bu işe ne yapmayı düşünüyorsunuz. onu geri göndermeyi falan başka çözüm yok o zaman. bu da ne değiştirecek?

bırakın kendi halinde yaşasın biraz. bu kadar gözünüze batmasın. ev arkadaşınız olabilirdi bu insan daha beter de olabilirdi. psikolojisinin normal olmadığı belli. para dertse dediğim gibi harçlık verin ve fazlasını istiyorsa bişekilde de buluyorsa bulsun o zaman. telefonda 6 saat konuşuyorsa tek bir insanla daha uygun tarife birşeye geçmesini önerin. tek kişiyle tüm gün beleş konuşulabilen sabit faturalı hatlar var. hem ona daha fazla harçlık kalır. hayır yani telefona para harcıyormuş bi sanki. klasik olacak ama içkiye kumara kötü alışkanlıklara para harcıyor mu? zaten bunun gibi şeylere harcarsa o da başka bir sorun ya. para da çalmıyor sanırım. kötünün kötüsü değil şuan yani. babanıza erkek arkadaşınızı ispiyonlayabilir. bunu kardeşiniz bile yapabilir. bunlar çocukça şeyler, bunu yapmak da çocukça bunu kafaya takmak da çocukça.

kuzeniniz kapalı bir ortamdan geldiği için sizin yaşantınız ona çok acayip geliyor olabilir. ve cehaleti yüzünden her zaman sizin yaşantınızı eleştirecektir. ancak bu şekilde iletişim kurabiliyor aslında bence. bu da birşeydir.

ailesiyle arası kötü diyorsunuz. görünüşte kabalığı kini kötülüğü bu yüzden ama ben kişisel bir kötü olma çabası göremiyorum. ailesine olan hıncını sizden çıkarıyordur belki de. karşılıksız ilgi göstermek çok zor değil. çok daha kötü art niyetli insanlar var ama tercih sizin, sizin hayatınız bence dayanamayacak gibiyseniz ve aile huzurunuz giderek kötüye gidiyorsa o zaman onu geri gönderin dicem ama bu onun yaptıklarından daha beter olur gibi geliyor bana.

bir de ya aileniz hepinize aynı davransın ya da kimseye özel kuralları esnetmesin. ne ona sizden daha farklı olduğunu hissettirin ne de şımartın. hem kardeşinize gösterilmeyen şeyler ona müsamma ediliyor diyorsunuz. bu kardeşinizi de üzebilir. aileniz elinden geleni yapıyorsa devam etsinler ama yaranamıyor annem diyorsunuz. yaranmayı beklemeyin. binkez iyi olun bir kere karşılık bekleyin. ve zaman tanıyın.

ben biraz bu tür olaylara sabırlı bakma yanlısıyım biraz dalaylama sabırı =) çünkü başka yöntemler daha büyük sorunlara neden olabiliyor zamanla. bir de gerçekten inanılmaz büyük anlaşamamazlıklar göremedim ben ama bu bana göre olabilir belki sizin hayatınızda çok önemlidir bunlar. önce kendinizi bir dinleyin...
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara burda sizden çok ailenizin çocuğa karşı tavirları önemli. onlar ne düşünüyor? böyle devam mı edecek çocuk?

eğer anne baban her halukarda sonuna kadar çocuğu destekleyelim diyorlarsa çaresiz sen biraz görmezden geleceksin.

ama çocuğu biraz hizaya çekmek lazım. ne demek annenin pişirdiği yemeği yememesi. dolapta sucuk, muz vs bulamasın aç kalsın, bakalım bir daha yapıyor mu böyle bir şeyi.

kendi anne babası ile arası bozuk bir insana annenlerin iyi davranması çok zararlı. ailecek (kendi ailesi, amcanlar ve siz) bütünsel olarak disiplinli davranmak lazım. yani kendi anne babasından yüz bulamazsa seninkilerden buluyor, olmadı amcanlardan buluyor.

bu böyle gider yani. annenlerle konuş bence.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
cok tesekkur ederim random blonde, benim icin sagduyunun sesi oldunuz adeta:)
0
🌸saramara
(05.11.08)
"takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum" demşsin ya hah işte ondan. bu duyuruya harcadığın eforla bir kısa öykü ya da deneme çıkartırdın bir de. muhtemelen yazılmış en uzun duyuru bu olsa gerek.

bir de şu paragraf işine alışamadınız bir türlü. yediniz bitirdiniz yorgun gözlerimi.
0
blackdog
(05.11.08)
saramara, sen detay verdikçe ben burda çileden çıkıyorum, sinire strese giriyorum. evlat olsa sevilmez dicem ama, zaten evlat olarak sevilmemiş.
random blonde'un tavsiyeleri gerçekten sağduyulu, ve sizin sağduyu, hoşgörü ve sabrınız da onu yola getirmeye yetecek gibi görünüyor. inşallah başarılı olursunuz da ben de sabır ve hoşgörüyle insanların yola getirileceğine inanmaya başlarım.
hak hukuk dağıtmak bana düşmez tabi ama, bu kadar ilgiyi hakeden, hakkını verebilecek milyon insan varken haketmeyen birine bu kadar enerji harcanması zoruma gidiyor.
0
mabl
(06.11.08)
Derslere ilgisizliğinden, kız arkadaşıyla daha fazla ilgilendiğinden, daha çarpım tablosunu bile bilmediğinden bahsetmişsiniz. Bence de üniversiteyi kazanması bu şartlarda hayal gibi... Ayrıca anlattıklarınızdan anlaşıldığı kadarıyla siz ev sahibi/sahibesi olarak elinizden geleni yapmışsınız/yapıyorsunuz. Kendinizi suçlamanız yanlış.
Ancak Allah size kolaylık ve sabır versin diyebilirim...
0
mim
(09.11.08)
(5)

Orhan Veli nin göndermesine açıklama istiyorum ?

Beatling
DALGACI MAHMUT (34092 Hit)İşim gücüm budur benim,Gökyüzünü boyarım her sabah,Hepiniz uykudayken.Uyanır bakarsınız ki mavi.Deniz yırtılır kimi zaman,Bilmezsiniz kim diker;Ben dikerim.Dalga geçerim kimi zaman da,O da benim vazifem;Bir baş düşünürüm başımda,Bir mide düşünürüm midemde,Bir ayak düşünürü
DALGACI MAHMUT (34092 Hit)

İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.

Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.

Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir baş düşünürüm başımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne haltedeceğimi bilemem.

ORHAN VELİ KANIK


bu şiirde Orhan Veli üstad ne demiş neye gönderme yapmış aklımı kemiriyor. Bir süre güneş olduğunu düşündüm fakat anlam çerçevesinde birleştiremedim. İmgelemi kudretli cengaver yazarlardan yardım istiyorum yoksa uykular haram bana.
0
Beatling
(05.11.08)
yaratıcıya.
0
insanimsi
(05.11.08)
ben hep melek olarak düşünmüşümdür. bu tarz işlerle ilgilenen bir melek ismi vardı sanki.
0
nikdediginnedirki
(05.11.08)
İlle de birine gönderme yapması gerekmiyor. Bu absürd bir şiir. Bir hayale gönderme yapıyor olabilir ya da bir rüyaya ya da sarhoşluğa.
0
min el garaib
(05.11.08)
şimdi bu şiire dair birkaç bakış açısı var. burada dalgacı mahmut'un tanrıyı imgelediği düşünülebilir. fakat kanımca bu pek de öyle değil. aslında orhan veli, dalgacı mahmut'ta tamamen kendinden bahsetmekte, o pek de mevcut durumlardan, hantal yapılardan, formalitelerden hoşlanmayan kişiliğini de yansıtmakta. görev adamı değildir bi kere orhan veli. ona vazifeleri olarak adledilen işlerden sıyrılma, hiç üzerine vafize olmayan yada öyle kabul gören edimler peşinde koşmaktadır ya hani. alır ufak rakısını, yanında da beyaz peynir, denizi, gökyüzünü izler. bir de der ki; "sizin göremedikleriniz, umursamadıklarınız, her gün görüp de farketmedikleriniz benim vazifemdir, çünkü ben sanatçıyım, denizi dikmek de benim görevim, gökyüzünü boyamak da..."

(bkz: #14328155)
0
crayze horse
(05.11.08)
orhan veli'nin gönderme yaptığı şey önemli değil bence. siz nasıl bir anlam çıkardıysanız şiir onu anlatıyordur.
0
blackdog
(05.11.08)
(7)

opera tavsiyesi

ibadeath
degerli sanatseverler. su opera nedir ne degildir bi gorelim. kulaklarımızın pası silinsin. ruhumuz dinlensin diyorum. var mıdır boyle; "bu operayı dinlemeden olmemelisin, olmeden once dinlenmesi gereken 101 opera" tarzı onerileriniz.
degerli sanatseverler. su opera nedir ne degildir bi gorelim. kulaklarımızın pası silinsin. ruhumuz dinlensin diyorum. var mıdır boyle; "bu operayı dinlemeden olmemelisin, olmeden once dinlenmesi gereken 101 opera" tarzı onerileriniz.
0
ibadeath
(01.11.08)
(bkz: Carmen)
0
metal revolution
(01.11.08)
crayze horse
(01.11.08)
oldu olacak bunları rapidshare linki falan varsa onları da yollayıverin. video falan olursa çok makbule gecer.
0
🌸ibadeath
(01.11.08)
(bkz: turandot)
0
withered
(01.11.08)
agir operalarla baslamak ilk basta biraz sikabilir sizi.

oncelikli tavsiyem su, dvd olarak veya sahnede izleyeceginiz opera'nin konusunu ve karakterlerini az cok bilin.

ikinci tavsiyem ise, cosmicstring'in dedigi gibi, mozart operalari ile baslangic guzel olabilir. istanbulda iseniz su an, "sihirli flut" kadikoy sureyya operasinda sahnelenmekte operaci arkadslarim ve hocalarim tarafindan. www.idobale.com programina bir goz atin, gunlerini ogrenin. biletler pahali da degil hem.

bununla birlikte 29 kasimda la traviata promiyeri var (promiyere yer kalmamis olsa da, sonraki temsillere gidebilirsiniz, konu cok bilindik, turk filmi gibi : )

hem ist. operasinda "ust yazi" olayi da var, soylenenleri anlamak icin.
0
la traviata
(01.11.08)
Ben opera seven bir insan değilim ama Diana Damrau'nun Queen Of The Night performansını izlerken böğüre böğüre ağlarım.

Şundan başlayarak related'dan part 2-3-4 diye devam et.
www.youtube.com
0
blackdog
(01.11.08)
Opera'nın babalarından başlayın derim;
İhtişam için: Verdi (nabucco)
Acıklı Hikayeler için: Puccini (madama butterfly, la boheme, tosca)
Gülmek eğlenmek kostümle büyülenmek için: Mozart (saraydan kız kaçırma)

favorim; Tosca'dır.

Operet tercih etmek isterseniz de dekorlarına "bayıldığım", konusunu şeker bulduğum Ermanno Wolf-Ferrari'nin Susanna'nın Sırrını tercih edin derim:) her anı fotoğraflık.

(Antonin Dvorak) Rusalka var şahane, izleme şerefine erişemedim henüz ama aryalar muhteşem, özellikle de "song to the moon".
0
sharon and hope
(01.11.08)
(6)

Deli gibi word - excel bilmek, ben var hiç anlamamak!

short
İş ilanlarında sürekli "ms office programlarını bilen" aranıyor. Bir bilen de ben olmak istiyorum. Kursa gidecek durum da, zaman da, para da yok! Ne önerirsiniz?Not:Şirketlerin vs.iş geliştirme departmanlarında çalışmak istiyorum, tecribeli kimse var mı?
İş ilanlarında sürekli "ms office programlarını bilen" aranıyor. Bir bilen de ben olmak istiyorum. Kursa gidecek durum da, zaman da, para da yok!

Ne önerirsiniz?

Not:Şirketlerin vs.iş geliştirme departmanlarında çalışmak istiyorum, tecribeli kimse var mı?
0
short
(31.10.08)
aç, kurcala, kendi kendine projeler üret, sorunlar çıkar ve çöz. bunun gibi programları öğrenmek çok kolay. para vermek mantıksız bunları öğrenmek için. en kötü youtube'dan veya başka sitelerden tutorial videolarına bak, sökersin bir ayda.
0
uckac
(31.10.08)
internette binlerce tutorial var. onlardan öğrenebilirsin.

ki ms office programından kastettikleri şey genelde powerpoint ve exceldir.
0
mortifera
(31.10.08)
bak, şuraya bi göz at istersen;

195.87.241.16
0
crayze horse
(31.10.08)
uckac ın dediği gib aç ve kurcala. bir süre sonra aşacaksın kendini :)
ama kurcala, iki bakıp bırakma
0
radikalherif
(31.10.08)
excel kurcalamakla öğrenilecek birşey değil pek.excel için mutlaka birçok dökğman vardır nette.google yardım eder.
0
aynali
(31.10.08)
ofis programları sorunlara çözüm yolu aramak ve bulmakla öğrenilir. en azından ben öyle öğrendim. ne kadar çok kullanırsanız o kadar kolay öğrenirsiniz. örneğin word için bir yazı bulun ve aynısını bilgisayarda yazmaya çalışın vs.
0
44
(01.11.08)
(26)

en hüzünlü şarkı hangisidir?

24 saat uyuyan adam
hüzünden gebermek istediği zaman dilimleri olur insanın, hüznü özlediği... ama bir türlü beceremez, parçalar kendini.. işte bu zamanlarda hüzünlendirecek bir şey arar kendine.. işte ben de o parçayı o şeyi arıyorum harıl harıl.bulduğum en iyisi: `Salif Keita` - `Folon`; http://www.youtube.com/watch?
hüzünden gebermek istediği zaman dilimleri olur insanın, hüznü özlediği... ama bir türlü beceremez, parçalar kendini.. işte bu zamanlarda hüzünlendirecek bir şey arar kendine.. işte ben de o parçayı o şeyi arıyorum harıl harıl.
bulduğum en iyisi: Salif Keita - Folon; www.youtube.com

daha fazla hüzün ne olur, daha fazla hüzün...
0
24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
(bkz: farid farjad )
0
quinza
(29.10.08)
hüzün mü? şöyle buyrun isterseniz: www.crunchyroll.com

ps: snow flower'ı kim söylerse söylesin dinleyebilirsiniz..

(bkz: mianhada saranghanda)
0
se7enbullet
(29.10.08)
yeni türkü - olmasa mektubun diyorum ben.
0
rectoa
(29.10.08)
natacha atlas - gafsa

gereksiz diyebileceğimiz kadar fazla hüzünlü
0
co2s2
(29.10.08)
joehigashi
(29.10.08)
(bkz: ederlezi)
0
sui
(29.10.08)
öneriler için teşekkür.. lakin, hüzün ve daha çok hüzün, burun direği sızlayacak, büyük bir sıkıntı tüm bedeni kaplayacak kadar.. bugün hüznümün sınırlarını denemek istiyorum
0
🌸24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
Songs: Ohia - Lioness
0
pwnedf myself
(29.10.08)
0
arnold schwarzeneger
(29.10.08)
horror
(29.10.08)
www.youtube.com
cok damar etkisi altinda geberebilirsin ona göre :))
0
horror
(29.10.08)
anathema - lost control
anathema - one last goodbye
0
reeper redeemer
(29.10.08)
apollo 440 pain in any language

huzunlenmezsen yapcak daha fazla bişey yok.
0
likeinme
(29.10.08)
sanki olacak, likeinmenin önerisinden sonra daha hüzünlüyüm, ve beni hüzne boğmadan giderseniz alacağınız olsun...
0
🌸24 saat uyuyan adam
(29.10.08)
youtube linklerine bakmadan neverending nightmare diyorum.
0
ainothia
(29.10.08)
(bkz: beni köy kuyularda merdivensiz biraktin)
bak yazarken bile huzunlendim. heyt
0
la traviata
(29.10.08)
(bkz: naci en alamo)
0
crayze horse
(29.10.08)
light beam
(29.10.08)
Metin - Kemal Kahraman'dan Ferfecir. enstrumentaldir.

tek geçerim.
0
marzevi
(29.10.08)
hüzün de ne hüznü? ayrılık? hasret? evlat acısı? hayata karşı genel? birkaç tane önereyim sana;

king crimson - epitaph
thy light - Suici.De.pression
clint mansell - together we will live forever
msg - neverending nightmare
aerosmith - i don't want to miss a thing
eric clapton - tears in heaven
chris isaak - wicked game
0
deckard
(29.10.08)
elvis costello-i want you
0
cereal killer
(29.10.08)
bright eyes- its cool we can still be friends
0
likeinme
(30.10.08)
cure - apart
jacques brel - ne me quitte pas (natacha atlas yorumu da gayet süründürücü)
woven hand - chest of drawers
nick cave & the bad seeds - love letter
nick cave & the bad seeds - right out of your hand
0
zen spider
(30.10.08)
hole-northern star
isyan gibi ama hüznün dibi.
ısrarla dinleyinizz..
0
neolakibu
(31.10.08)
farid farjad-keman ağlıyor.kesinlikle tavsiye ederim..
0
dreamer
(10.11.08)
vassilis saleas - improvisation
mariza-ha uma
dulce pontes-fado mae
0
rengahenk
(29.11.08)
(6)

ölüyorsam bari bileyim

morella
ense ve kulak arkasında ağrılı bezeler + saçlı deri ve çene altında kabarık kırmızı lekeler + periyodik mide krampları ve ishal kombo şeklinde. zaman zaman hafif ateş ve halsizlik eşliğinde. radyoaktif bir şey yutmadığımdan ve musluk suyu içmediğimden eminim.neyim var benim ya???!!!
ense ve kulak arkasında ağrılı bezeler + saçlı deri ve çene altında kabarık kırmızı lekeler + periyodik mide krampları ve ishal kombo şeklinde. zaman zaman hafif ateş ve halsizlik eşliğinde.

radyoaktif bir şey yutmadığımdan ve musluk suyu içmediğimden eminim.

neyim var benim ya???!!!
0
morella
(14.09.08)
alerjik bi durum söz konusu olabilir, zehirlenme, bozuk bi gıda yeme vs. ayrıca bambaşka bi şey de olabilir. hiç vakit kaybetmeden bi genel cerrahi uzmanına görünün derim.

geçmiş olsun.
0
crayze horse
(14.09.08)
kendimi ebola filminde hissediyorum resmen..bu ne böyle be...

ben çıkıyorum doktora. hakkınızı helal edin artık.
0
🌸morella
(14.09.08)
geçmiş olsun sonucu burdan bildiresin merak ettim neymiş bu semptomlar
0
crystalsoul
(14.09.08)
yanlış anlama da son zamanlarda hayat kadınlarıyla ilişkiye girdinmi? sfiliz benzeri belirtiler gibi geldi bana. ha o değilse de spesifik bir enfeksiyon yani. sakın ihmal etme doğru doktora. basit bir antibiyotik tedavisi ile kendine gelirsin.
0
bluedescada
(14.09.08)
antihistaminik iğne vuracaklar bence sana :)
0
mortifera
(14.09.08)
yoğun stres ve yorgunluğa bağlı olarak bağışıklık sisteminin -çok afedersiniz- s.ki tutması akabinde, bunu fırsat bilen viral enfeksiyonun vücuda yerleşmesi. vücudun kendimi koruyacam derken lenf bezlerini davul edip ateş yapması, ardından bana ne lan diyerek koyvermesi, bu koyverişin ve bilumum dert tasanın suratımdan zona olarak pörtlemesi, sindirim sisteminin de berbat beslenme alışkanlıklarımın hazırladığı zeminde tüm bu olup biteni kaldıramayıp şakkadanak elimde kalması imiş durum.

hepsinin aynı günde olabilmesi ise bambaşka tabii . neyse gitmişken kan tahlili yapılmış oldu.inanılmaz tatlı hemoglobinlerim , lüzumundan fazla c reaktif protein'im varmış..

sigara içmeyin, sebze yiyin, ota boka sinirlenmeyin. bundan olmazsınız.

@mortifera: hayal kırıklığına uğrayacaksın gibime geliyor ama, iğne vurmadılar.. :) yalnız şöyle güzel bi serum çaktılar kendime geldim..
0
🌸morella
(15.09.08)
(8)

küsürat mevzusu

crayze horse
1.99489489... = 2.00 olur mu ?ikiye tamamlar mı? sistem bunu 2.00 yapar gibi geliyor(en azından gönlümden geçen bu) yine de bi sorayım dedim. bir arkadaşın not ortalaması bu çıktı, eğer ki 2.00 olmazsa işler boka saracak da...
1.99489489... = 2.00 olur mu ?

ikiye tamamlar mı? sistem bunu 2.00 yapar gibi geliyor(en azından gönlümden geçen bu) yine de bi sorayım dedim.

bir arkadaşın not ortalaması bu çıktı, eğer ki 2.00 olmazsa işler boka saracak da...
0
crayze horse
(13.09.08)
tamamlanmaz. 1.995-6-7 olsaydi tamamlanirdi
0
no christ requiress
(13.09.08)
5 de yandakine devretmiyor muydu
0
enter saltman
(13.09.08)
489 kısmı 89~9 o da 49~5 olur sonra da 1.995 olur e o da 2.00 olur gibi düşünüyorum ama gönlümden geçen bu. sallıyo muyum yoksa ?

uzun zaman oldu mat1 alalı, unutmuşum lan galiba.
0
🌸crayze horse
(13.09.08)
devretmiyor maalesef. universitelerde virgulden sonra iki basamak kullanildigi icin olmuyor. 1.99'da kalacak bu maalesef. ulan yuzde bir ya. mezun olamiyor anladigim kadariyla hemi?

chemistry 101 gibi bi derste ogrenmistik biz bunu 4 sene once. scientific figures bu konunun adi galiba.
0
osuruklu
(13.09.08)
alakasız olacak ama benim bir naçizane tavsiyem var, eğer becerebilirseniz, kafa bir hocadan (beden meden gibi bir dersten) 1 kredilik ders almış gibi gösterebilirsiniz kendinizi.

2.03'lük mezuniyetimi, beden hocasına borçluyum ben :)
0
cedilla
(13.09.08)
@osuruklu
mezun olma mevzusu değil de okul uzuyor direkt, hem de 1 sene anasını satim. off off, böyle iş mi olur, hay..

@cedilla
valla abi o dediğin zor gibime geliyor bu saatten sonra. bi söyliyim arkadaşa, tırmalasın bakalım olur mu, sagolasın.
0
🌸crayze horse
(13.09.08)
valla virgülden sonraki iki basamak kullanılıyor benim bildiğime göre de be 489~500 olur senin de dediğin gibi. onun da 2.00'a yuvarlanması lazım. emin değilim ama yuvarlama durumu bu şekilde olmakta.
0
turangue
(13.09.08)
@cosmicstring
onu ben de söyledim de malum haftasonu, not da dün akşam belli oldu.bakalım, pazartesi bi gidecek, hocanın biriyle konuşacak, artık allah kerim ne diyeyim.
0
🌸crayze horse
(13.09.08)
(3)

bilgisayarım açılıp - kapanıyor

susannah
2 sene önce istanbulda bir eve taşındım, önceki evimde bilgisayarımda bir sorun olmamasına rağmen burada problem çıkarmaya başladı. sanki elektrikler kesilmiş gibi bir anda kapanıyor sonra hemen yeniden başlıyordu. bir müddet kullanmadım (2 ay kadar) sonra 3-4 ay hiç sorun yaşamadım. bu sefer açılıp
2 sene önce istanbulda bir eve taşındım, önceki evimde bilgisayarımda bir sorun olmamasına rağmen burada problem çıkarmaya başladı. sanki elektrikler kesilmiş gibi bir anda kapanıyor sonra hemen yeniden başlıyordu. bir müddet kullanmadım (2 ay kadar) sonra 3-4 ay hiç sorun yaşamadım. bu sefer açılıp kapanmalar tekrar başladı. işim nedeniyle şehir dışında olacağım için bilgisayarı erkek arkadaşıma bıraktım çünkü onun bilgisayarında da problem vardı. orada hiç sorunsuz çalıştı bir kere bile açılıp kapanma yapmadı ki yaklaşık 8 ay gibi bir süre. ben de o zaman ups alayım dedim. ups aldım kurdum aynı tas aynı hamam:(( şimdi sorun internal power supply olabilir mi? taşınırken bir zarar görmüştür belki? elektrik mühendisi bir arkadaşım ise kaçak akım olursa da böyle bir durum olur, ups bir işe yaramaz dedi. bir yardım edin abilerim ablalarım:)
0
susannah
(10.09.08)
-virüs olabilir
-soğutma sorunu olabilir

ama bence psu.
0
desdinova
(10.09.08)
internal power supply'dan ötürü olabilir. tozdan mozdan işlemci fazla ısınıyordur, kendimi koruyacam diye kapatıyodur pc'yi. yine toz vs. olmasa da virüs vardır işlemciyi yoruyordur, aynı şekilde yine kapanabilir.

bu gibi hadiselerde kesin teşhis koymak güç. o yüzden deneme/yanılma yapmak lazım. zaten (genellikle) kendine teknik servis diyen adamların yaptıkları da bu.

*kaçak akımdan olabilir, doğru. priziniz topraklı mı değil mi, herhangi bi kaçak durumu var mı kontrol edin. bi sıkıntı yoksa, internal power supply'ı test edin, yakınlarda eşde dostta aynı güç veya yakın güç değerlerinde bi power supply varsa onu çıkarın kendi pc'nizde deneyin. yine bi sorun yoksa işlemciyi yoklamak lazım. anakartta kuzey köprüsüne bi bakın. yada durun ya, işlemcinin üzerinde bi soğutma aparatı vardır, metal ızgaralı falan. onunla işlemci arasında sakızımsı yapışkan bi madde vardır. onu değiştirin, satılıyo bilgisayarcılarda, 1 ytl falan sanırım.

valla şimdilik aklıma gelenler bunlar.
0
crayze horse
(10.09.08)
sağolun dediklerinizi aşama aşama yapmaya çalışacağım, en sonunda çıldırıp bilgisayarı camdan atmazsam tabi. :) teşekkürler.
0
🌸susannah
(10.09.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.