@bagdf;
şimdi istatistik toplamada farklı bir yöntem kullanmayı saçmalıkmış gibi yansıtmaya çalışmışsın ama o iş öyle olmaz.
sefer sayısı a-b arasındaki mesafeyi hesaba katmadan a ve b arasında yer değiştirme olgusunu dikkate alır. bu da goygoy diyerek geçiştiremeyeceğin bir metodolojik farklılıktır.
bugün uçak kazalarını incelediğinde seyir halindeyken başına bir şey gelen uçak duyuyor musun?
2015'i inceleyelim.
ticari havayollarının karıştığı kazaların listesini paylaşıyorum.
en.wikipedia.org2015 yılında gerçekleşen 13(aslında 11) kazadan tamamı iniş ve kalkış sırasında. aradaki 2 farklılık da a)pilotun uçağı yere çarparak intihar etmesi b)mısır'daki bombalı saldırı. bu 2 olay da "kaza" değil cinayettir, kaza olarak değerlendirilmesi doğru değil aslında. ama istatistiklere giriyor mu giriyor.
neymiş, kalkışta veya inişte olurmuş kazalar. diğer türlü sıkıntı inanılmaz düşüktür ve evet sadece seyiri alırsak binlerce kilometreyi en problemsiz gidebileceğiniz seyahat türü uçaktır. ancak uçak kazalarının yoğunlaştığı iniş ve kalkış (daha çok iniş) asıl sıkıntıların görüldüğü noktadır ve km bazında tutulan istatistikler burada ibreyi inanılmaz uçak lehine kaydırıyor ve bir yanılgı yaratıyor. bu nedenle uçakların güvenilirliğini değerlendirirken passenger miles bazında yapılan istatistikler adil değil.
bunu farklı bir şekilde değerlendirmek isteyen insanlar da sefer sayısını (yani doğrudan uçağın iniş ve kalkışının dikkate alındığı) metotla da istatistik topluyorlar ve bu istatistikte uçak listenin en sonunda yer alan toplu taşıma aracı oluyor. sonuçta uçağa bindiğinizde bir iniş ve bir kalkış yapıyorsunuz, aradaki km'ler değişken olsa da burada bir anlam ifade etmiyor.
bu 2 farklı istatistiği birlikte yorumlarsak da gidilecek mesafenin artmasıyla hava yolunu tercih etmenin daha da güvenilirleştiği bilgisi ortaya çıkıyor.