Haydarpaşa hayvan hastanesinde 25 lira. Aldığın fiyat iyi ama , normalde 40-50 lira arası oluyor özel veterinerlerde.

Ondan daha ucuza bulamazsın, normal o fiyat.

fiyat bilmiyorum ama ankara'da belediyenin veterinerliklerinde çok cüzi bi miktar istiyolar. bulunduğun şehirde de öyle bi imkan vardır diye düşünüyorum bi soruştur bence.

Şöyle bir şey buldum:

www.ibb.gov.tr

Fiyatlar 2012 yılına ait ama bir kedinin dış parazit aşısı 12 TL imiş İstanbul'da. En iyisi belediyeye götürmek. Evimin yakınında varmış bir tane şansıma :)

Fatih'te itfaiyenin arkasında var belediyenin veteriner kliniği. Fazlasıyla ilgisiz ve sinir bozucular ama deneyebilirsin. Sadece aşı ücretini alıyorlar, işlem için ücret almmıyorlar.

şu kütüphanelerden ulaşılabilir gözüküyor.

www.toplukatalog.gov.tr

Şurda var ama alabilir misin bilmiyorum
urun.gittigidiyor.com

www.youtube.com

büyük görünmeye çalışma sakın. bırak yahu adam onu muhtemelen senin ilgini fark ettiği ve bir şey olmayacağını senin de anlaman için yapmıştır..

sakal bırak.
bi saniye yanlış oldu galiba.

bi şi yapamazsın kı bazen boy pos bıle etkılemıyor durumu. yüzün demek sevımlı tatlı. munis bir kızsın. kırk yasında şükredeceksin :)

büyük görünmek için bişey yapma
çankırılı ise abisi/abisini ağzından kaçmış olabilir :) cidden mesafe koymak için de olabilir bilemeyiz her durumda sen kendini büyük göstermeye çalışma eleman afedersin salak değilse ortak bir ortamınız varsa yaşının 18 altı olamayacağını anlayabiliyordur.

kendimi senin yerine koydum bi an için de üff çok kötü bi durum yaa :)

ağır makyaj yapabilirsin.

Sen de ona ablası de.

ilgimi gösterdiğim bi durumum yok kantinci çocuk en fazla 5 kuruş bozuk var mı diye muhabbetim oluyo ama bu olmadı yahu of
makyaj yakışmıyo gibi geliyo o yüzden yaptığım bir şey değil
çok spor ve sade giyiniyomuşum öyle dediler

bir anda kendimi gördüm sanki sizde. ben de öyle sayılırım, baby face'im yani. küçük gösteriyorum fakat ben top sakal falan bırakıyodum önce, şimdilerde önu da kesiyorum artık. her neyse siz bunu yapamassınız tabi ama yapmaya da çalışmayın böyle şeyler. önemli olan her zaman bakımlı ve zeki bir insan olmaktır. gerisi önemli değil inanın buna.

"abi deme bi'gün lazım olur." de.

çok benzer durumdayım. öyle bir şey olduğunda abisi diyen kişiye ismiyle hitap ettim. ve bir daha da abisi demedi o kişi :)

giyim ve makyaj tarzından dolayı mı böyle küçük gösteriyorum acaba diye de düşünmüştüm. sade, spor giyim ve makyajsız yani.


ama işin kötüsü kendimden on-onbeş yaş büyüklerden hoşlanınca, karşımdakinin böyle tepkiler vermesi daha kötü olabiliyor.

büyük görünmek için neden küçük göründüğünü çöz ilk önce.

www.youtube.com

Biz de ailecek üç alzheimer hastasına baktık(iki dede bir babaanne). Bizim yöntemimiz, "idare etme" yöntemiydi. Mesela bir yere mi gitmek istedi, "tamam dede gidicez ama önce bilmemkimler(bi isim sallarsın) gelip bi seni ziyaret ediceklermiş. Yarım saate burda olurlar. Şimdi çıkarsak evden ayıp olur onlara da" falan gibisinden sallayıp idare etmek.

Aslında tam anlamıyla çocuk avutmak. Ama kalbini kırmadan yapmak gerek.

Aynen babaannem böyleydi, geçen sene kaybettik.
Valla nasıl demeli bilmiyorum ama oyalamanın pek yolu olmuyor. İleri düzey alzheimerda kişi dünyadan bir noktada kopuk yaşadığı için sürekli kafasında hatırlayabildiği eski zamanlardan kalma şeyler oluyor ve onları istiyor. Misal benim babaannem de sürekli annesini istiyordu, ağlıyodu. Hep eskilerden bahsedip yanında o insanları göremeyince üzülüyordu. Çünkü sizin de dediğiniz gibi öldüklerini unutuyor, söyleseniz yine unutur.
Babaannem rahmetlik sağolsun biraz paraya düşkündü, bizimkiler ona bozuk para veriyorlardı bol bol, bir de pazardan böyle altın rengi bilezikler alıyorlardı. Çok seviniyordu, onlarla uğraşıyordu falan. Saklıyordu bir yerlere, geri arıyordu vs. Gerçi o arama evresi de sıkıntı biraz ama. Belki öyle bir şey bulabilirseniz bir miktar oyalanır. Ne bileyim işte kuşları seviyorsa mesela bir kuş alabilirsiniz.
Ama dediğim gibi bir noktadan sonra oyalamanın bir yolu olmuyor ne yazık ki.
Geçmiş olsun, ne diyeyim.

inatlasmayin, dogruyu anlatmaya calismayin cunku anlayacak durumda degil. onun yerine gecistirin, konuyu degistirin, anneanne gel sana bi kahve yapayim bol kopuklu diyin mesela iste. orgu el isi yapabiliyosa onlarla oyalansin, yoksa tesbih ceksin mesela inancli biriyse rahatlamasina da yardimci olur. eski fotograflari cikarin sorun bu kimdi falan diye oyalansin.. anneannem de alzeihmerdi anneme sordum o soyledi bunlari. bi de alzeihmer derneginin hem hastalar hem hasta yakinlari icin yayinlari toplantilari falan oluyo, internet sitesinde de kapsamli bilgiler var bi bakin oraya.

@alperz
idare etmekte çok zorlanıyoruz. bütün gün özellikle sorunsuz geçiyor. gece vakti ayaklanıyor birde. ee yarın herkes işe gidecek. bunu anlatamıyorsun bir türlü. hoş dediklerini aynen uyguluyoruz demek ki herkeste aynı şekilde oluyor bu.. cevabın için teşekkür ederim dostum...

@buff
son kısımda söylediklerini ileteceğim bizimkilere belki uğraşır ama çok yaşlı dediğim gibi hareket sıkıntısı var ve günün büyük bir kısmında yatıyor / uyuyor. ve aynı babaannem bir anda enerjisini toplayıp genç çocuk gibi kalkabiliyor...

@kanzavuri
bizim aile biraz cins. derneklerle falan uğraşacak tipler değil. en nefret ettiğim huyları da bu zaten. yardımı profesyonel ortamdan almak yerine kendi bildiklerini yapıyorlar. ekstra söylediklerini ileteceğim...

Bu gece ayaklanma olayı babaannemde de vardı. Hatta dedem çok ağır işitiyor, bir gece kalkıp bahçeye çıkmış, bağırmaya başlamış. Dedem de duymamış. Komşular falan ayaklanmış, polis gelmişti eve. Ama bir çözüm bulamadık, yine geceleri kalkıyordu, evde akrabalarını arıyordu.
Avuntusu pek olmayan bir hastalık ne yazık ki. Eğer şu anda bakan kişinin tahammülü kalmamaya başladıysa (ki onu da anlamanız lazım, bakımı da çok zor cidden böyle hastaların) belki bir yardımcı tutabilirsiniz. Çünkü sıkılan insan sert davranmaya da başlayabilir bir süre sonra, bu da daha kötü olur babaanne için.

dernege gitmeseniz de telefonla bilgi alabilirsiniz faydali cidden orasi. bi de sisli belediyesinin bi mekani mi ne varmis istanbuldaysaniz ona bi bakin, gunduz bakimevi gibi bisey herkes resim falan yapiyomus iste takiliyolarmis. mesela anneme gidicem dediginde alin oraya goturun degisiklik olsun kadina. tabi yurume durumunu bilmiyorum ama.

@buff ~ @kanzavuri
doğru söylüyorsunuz. zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim tekrar.. gidip söylediklerinizi ileteyim...

bizimle oyun oynuyor hissi bizde de vardı. hala bazen emin olamıyoruz:)
sadece alzeimer hastaları için hizmet veren bir yaşlı bakım evinde kalıyor. imkanınız varsa böyle bir şey tavsiye ederim.
ayda bir kalp yetmezliğinden, akciğer ödeminden vs hastaneye zar zor yetiştirilen kadın şimdi turp gibi, bir kere hastanelik olmadı, bşr kere tansiyonu yükselmedi vs.
bu hastalıkta en önemli şey kaldığı yerin aynı düzende devam etmesi şaşırtacak olayların olmaması.
sorulara kısa ve tatmin edici cevaplar ve her seferinde aynı cevabı vermek gerekiyor. süreklilik çok önemli.
bizimkisi kaldığı yeri okul biliyor (eskiden öğretmendi) ve bu yüzden herkes öyleymiş gibi davranıyor. arada küpe takanları azarlıyor, sigara içenlere tutanak tutuyor fln:) gerekirse onu da yapıyorlar.
kolay gelsin, çok sabır gerektiren bir durum.

Kloş.

abovv çok zor çıkıyor kolonya falan para etmiyor normal sıcak su ile elini yıka yıka beze sil sonra bezi at.

benzinle yıka. kesin çözüm.

Bu tarz şeylere hep iyi geldiğinden söylüyorum (denemişliğim yok yani) tiner.

sıcak suda (dayanabileceğin kadar sıcak) beklet elini. (çamaşırı suya bastırır gibi) sonrasında da kazircasına bezle sil.

(bkz: #25753123)

Bu tip şeyleri kullanmadan önce kesinlikle ele arko krem surulmesinde fayda vardır:) selülozik tiner çıkartır ziyadesiyle. Uzun yıllar baba mesleği nalburda durmuşluğum vardır:)

solvent, tiner

en.wikipedia.org

sphynx

oyuncak kedi al sende,

Şaka bir yana tüy dökmeyen kedi cinsi varmı onu araştır yada tüysüz kedi cinsi var direk ondan al,
tüy dökmesi normal doğası böyle hayvanın.

aslında kıllı kedi istiyorum ama kılları sağa sola dökülmesin istiyorum

tüyü olup da tüy dökmeyen kedi yok. ama tüylü olup en az döken iki cins "cornish rex" ve "devon rex" imiş.

britiş şort heyir de az dköüyor tüy diyollardı. Öyle değil mi o yoksa ?

Kedi almicaz.

teknosada bu şekilde oyuncaklar var, uyuyor devamlı (oyunca)
kıl tüy dökmez, tam senlik

image5.sahibinden.com

Kiz arkadasimin var british shorthair, essek gibi tuy dokuyo.

teknosa'daki iyiymiş aslında

Almayacaksın o zaman. Bizde de shorthair var ama sözde. Özellikle mevsim değişimlerinde heryer tüy

Derviş Zaim ve Reha Erdem filmlerine bakabilirsin.

alejandro gonzalez innaritu, nuri bilge ceylan ve ferzan ozpetek filmlerini begenirsiniz gibime geldi.

stand by me

serdar akar'ın diğer filmlerine bakabilirsin. reha erdem de öyle nitekim. ayrıca onur ünlü bir de.

Şimdi Fransız Edebiyatı sevmeyen birisine normalde tavsiye vermez idim ancak sen sevebilirsin bence, o nedenle paylaşıyorum. Fransız Edebiyatı'nın babalarına zaten google üzerinden ulaşabilirsin ama bunlar dışında benim için özel olan iki isim var ki;
Patrick Modiano
Andre Maurois

yabancı - camus

dişi biriyseniz ve feminist duygular meyliniz varsa, colette nin avare kadın ını okuyabilirsiniz.. fransayı sarsmış bir kadındır ve okunması bilinmesi bence insanlık için çok şey ifade ediyor..

Üç silahşör, monte kristo kontu

stendhal - kızıl ile kara (halit ziya uşaklıgil 'mai ve siyah'ı bu romandan etkilenerek yazmıştır)
jean-paul sartre - bulantı

ek: kültlere zaten internetten ulaşabilirsiniz. victor hugo, balzac, flaubert... okunması gerekenlerden olarak görüyorum.

nasıl biri olduğuna göre değişir bu tavsiyeler, değişmeli de.
victor hugo ile rousseau ya da zola bambaşka fransızlardır..

bulantı jean paul sartre değil miydi?...

raymond queneau
ne bulursan.

Gerekli değil bence. Buradan söylenince hemen mesaj atıyor biri zaten, yeter.

kırk yılşda bir oluyor. bence de gereksiz. böyle eğlenceli oluyor ilk kim gönxderecek diye :9

değil. bence abartmaya gerek yok, alt tarafı mesaj gelmiş.

"Alt tarafı mesaj", zamanı gelir, çok önemli bir şey de olabilir tabii.

insan alışıyo zamanla. sayfayı yenileyince yeşilliği tak diye fark eder oluyosun.

Yeterince yalnız olanlar o küçük işareti bile görebilirler. Fark etmediğinize sevinmelisiniz.

bence yeterli. sayfayı yenileyince yeşillik varsa göze çarpıyor zaten.

kullandığım mail kontrol eklentisine script yazdım bende uyarı veriyor mesaj gelince.

içecek olarak sodayı ben limon, frambuaz veya vişne ile karıştırıyorum.

yoğurt
meyve
meyveli yoğurt (şekersiz)
salatalık
cacık
ayran
eti form ve mavi yeşilin abur cuburlarını dene bi de.

evde atıştırmalık patates cipsi yapmak için şöyle bir şey var: dx.com
bu olmadan da mikrodalgada deneme-yanılma yöntemiyle patatesler jilet gibi kesilerek, baharatlar ilave edilip yenebilecek cipsler yapmak mümkün.

içecek olarak karadut şerbetinin içine maden suyu ve buz. mmhh!

fındık-fıstık.

yağsız ve tuzsuz patlamış mısır. gayet güzel.

ayrıca fındık-ceviz-badem-fıstık bunlardan güzel atıştırmalık mı olur ya nası atıştırmalık gibi gelmez.

Bana eti formdur, fındık fıstıktır yerine meyve atıştırmak daha hoş geliyor. Böyle elma armut değil de mevsimine göre küçük meyveler yenebilir, mesela çilek, kivi, üzüm, erik ya da badem salatalık ve çeri domates gibi sebzeler.

@rotten,sorun fazla güzel olmaları zaten.1 Kase yiyorum bu sefer kendimi durduramayip,e yine aynı kaloriye denk geliyor.

bademi tek geçerim.

atistirmalik olarak salatalik en guzeli bence. hem serintiyorda.
icecek icin de soda. mumkunse tuz orani en az olanindan ve aromasiz. illa aroma isterim derseniz icine limon, portokal, lime falan sikin bir de taze nane muhtesem bir serinletici oluyor. ayni sekilde soguk suyun icine de bir kac limon guzel oluyor.

-tercihine göre farklı peynir çeşitleri
-hindi füme jambon (polonez-nişasta filan yok çünkü) ile bir şeyler. mesela üçgen kesip baharatlayıp fırına verip biraz kızartıp cips niyetine yiyebilirsin. ya da yufka gibi düşünüp içine peynir koyup sigara böreği şeklinde sarıp yumurta sarısı sürüp fırınlayabilirsin.
-fındık fıstık ama çiğ olsun. kavrulmuşlar pek iyi değil.
-form bisküvilerden kaçın derim, aslında kalorileri de düşük değil ve çok miktarda karbonhidrat içerdiğinden deli gibi acıktırır üstüne.
-şeker oranı çok yüksek olmayan meyveler


ekstra bilgi, aromalı sular yapabilirsin. mesela farklı meyvelerden çaylardan filan koyup cay gibi demleyip soğutup süzebilirsin. en basiti sürahinin içine taze nane ve limon dilimi koyarsan çok ferahlatan bir aroması oluyor. internette bolca su tarifi var. bi yerlere kaydetmiştim, bulunca eklerim buraya editleyerek.

edit: eğer kalori değil de yiyeceklerin karbonhidrat miktarlarına bakarsan daha iyi beslenirsin aslında. cünkü karbonhidrat daha çabuk acıktırıyor ve fazlası yağa dönüştülüyor vücutta. protein ağırlıklı beslenmek hem dahaz aaz cıktırır hem de bir süre sonra vücudun depodaki yağları kullanma kararı alır :) karbonhidratı sıfır olan onlarca besin var, ye yiyebildiğin kadar :)

icecek olarak soda degil de maden suyu icin. icine bir de limon dilimi attiniz mi sizden iyisi yok.

eksisozluk.com

Ben düzenli olarak kullanıyorum, çok da memnunum. Ne sivilce yapıyor ne siyah nokta. Yalnız cildin çok yağlıysa iyi gelmeyebilir, benimki epey kuru çünkü.
Ekleme: Bunu kullanmadan önce doktora değil ama eczacıya sormuştum, sorun olmaz demişti.

sivilce tedavisinde dermatologum yüzüm için bepanteni önermişti. o yüzden sürülebilir diyorum ben

elbette sürülebilir. diş macunundan hallice arko nem ile karşılaştırılmış çok komik. birçok insan bepanthen i nemlendirici olarak kullanıyor. ama elbette yeterli değil. hiç yoktan iyidir ama kullanabilirsin.

bepanten yüze sürülmez! bu kremin amacı deri yapmaktır, soyulmuş, yüzülmüş, tahriş olmuş bölgeye sürülür ki orada tekrar deri yapımı oluşsun. e bu şekil bir sorunu olmayan cildinize sürerseniz ne olur? cilt kalınlaşır, hiç kimse kaba ve kalın bir cildi olsun istemez, değil mi? ayrıca losyon şeklinde olmayan her tür krem cildi doldurur, yağ butonlarına neden olur.

benim cildimde nem sağlamıyo, sivilce problemin varsa sivilce yapabilir de. ayrıca normal cilde bepanten sürünce cilt kalınlaşmaz, bu da ne desteksiz bir hurafedir arkadaş.

bephantol yüze sürülür, plus olanını sürmeyin ama.

Ucu ucuna yetişirsin sanırım. Trafiğe de bağlı biraz. Yoksa Odtü'den Aşti 10 dakika falan mesafede ama ringler biraz yavaş gidiyor, bir de o yol çok kalabalık oluyor.

a

a değil. tuz koyduğunu unutup bi daha koymuş, o yüzden çok tuzlu olmuş. en mantıklısı d veya e ama bu kalıpları pek bilmiyorum ben.

d

I forgot to put salt. tuz koymayı unuttum
I forgot putting salt. daha önce koyduğumu unutup tekrar tuz koydum

www.english-test.net

Bence Cevap anahtarı doğru ve cevap A.

"Forgot to putting salt" - tuz koymayı unutmak, dedikten sonra içmek için fazlasıyla tuzluydu demek cümlenin anlamıyla çelişiyor.

forgot to put dediğinde ise tuz koyduğunu unutmuş ve içerken çok tuzlu olduğunu farketmiş.

Cevap anahtarı doğru söylüyor.

a

kesin ve kesin olarak d
@vrykolakas açıklamış net olarak, cevap a olamaz çünkü o zaman çorba içilemeyecek kadar tuzlu olmazdı.

Arkadaşlar yanıltmayın, cevap d.
Cümlede "çorbaya tuz attığımı unuttum (ve yine attım) bu yüzden çok tuzlu oldu diyor.
Mantıksız bir şey yok yani.
"Çorbaya tuz atmayı unuttum" demek isteseydi evet to put olacaktı ama bu durumda putting olacak.

lisede yıllık aldım, ama ne kep törenine katıldım, ne de "balo"ya. eksikliğini hissetmedim. hatta sınıfça ne kep törenine, ne de baloya katılmıştık. kimse de "ulan keşke katılsaydık" falan demedi hala.

tabi bu bizim lisenin yapısından kaynaklanan, "lise mezuniyetinde alkol mü olurmuş?!" diyip, köfte + meyve suyu için 90 lira isteyen komiteye gıcık olmamızdan kaynaklanıyordu.

Git git, yıllığı da al. Anı olur, değerli şeyler bunlar.

ortamına göre değişir ya. ben baloya zarta zurta gitmedim. yıllığa da arkadaşlarım çok istedi diye girdim ama daha kendim bir kere bile açıp bakmadım, bi daha bakacağımı da sanmıyorum. tıraş işler.

yıllık bile almadım. balo-mezuniyet vs. hiçbirine gitmedim. şimdilik pişman değilim. bizim okulda da gruplaşma vardı.

bende ne yıllık ne balo işine girdim. pişman da değilim. giden arkadaşlardan bi kaç tanesi de pişman olmustu

yıllığa gir. balo alkollüyse ona da gir, yoksa sıkıcı.

yıllığın hiçbir değeri yok.

Yıllığı toplasan 5 kere açmamışımdır. Baloya da gitme bence.

bence hepsi birbirinden gereksiz.

lisede baloya gitmedim pişman da değilim.

yilligi al.

balo da adam gibi bir mekanda ise git. okulun spor salonundaysa gitme. apaci ise okul kitlesi, o zaman hic gitme.

honey bunny

ingilizce seviyesi are you sex ve türevleri katılmasınlar lütfen

pumpkin pie var bir de. keza sweet pie

Shnookums

puppy!
little monkey!
asdfgh bana bunlari diyorlar

sugarplum var

kızsa - cutie pie

erkekse - teddy bear

sugar pie var pek komik değil ama

cupcake
buttercup

sugarpuss
(love) dumpling
boo

Dün de tartışılmıştı burada. Maptan baktığımızda etrafta başka insanlar da var o yüzden öyle bir iş yapılmış olması oldukça düşük ihtimal duruyor.

ben onu kurban kesmişler sanmıştım lan :)

valla olur mu olur. şöyle bir şey var misal. i.imgur.com

google mozaiklemiş şimdi. birkaç gün önce gözüküyordu.. sarı adam simgesini haritadaki noktaya getirin.

maps.google.com

O kan izi değil, tahta ıslanmış ve rengi koyulaşmış sadece.

Haberi demin okudum, ağladım. Abartmıyorum. Büyük terbiyesizlik, hatta artık hayvanlık sınırı.
Bi de kıvırmaya çalışmış dingil yok ben yardım etmeye çalıştım da kız yanlış anladı falan diye. Biz yine gereken yardımı yaparız demiş.
İdris Naim Şahin'in takla at vakasına benziyor. Ağzım açık kalıyor bunları gördükçe/okudukça.

Bakan kendisine yakışanı yapmış. Kanser hastaları da bundan sonra cami önlerinde bakan bekleyip dilencilik yapsınlar, başka türlü onları takan yok belli ki.

Şu kıza mal dengesiz diyenler umarım kanser olurlar da, işini yapması gerekenlerden yardım istediklerinde ceplerine üç kuruş koyup yollanırlar. Lan kız ölüyor hala derdini anlatamıyor, bir şey anlamadım diyorsunuz. Ne yiyip içiyosunuz da kafanız böyle iyi oldu sizin?

kız kansere tutulmuş ilacını temin edemiyor. bir tek bu kız mı var türkiye'de bu durumda olan? başka kimse yok mu? niye bu kız bakan peşine düşüp dert anlatmak zorunda kalsın? niye hastanede tedavisini olamıyor? ama hayır, bir de sorgulanıyor yok kız derdini güzel anlatamıyor bak anlatan yurtdışına gitti, yok kız problemli falan, bu neyin kafası yahu? tedavi olmak isteyen herkes illa bakana mı çıkacak bu ülkede? bakan herkese cepten para mı dağıtacak, sistem bu mu? kızın problemi var evet, ölümcül hastalığı var be! bakanın normal şartlar altında hemen araştırma emri vermesi lazım bu kızın niye tedavisi yapılmadı sorumlusu kim, hangi hastaneye gidip hizmet alamadı diye.

bu ülkede paran yoksa ve hastalanıyorsan yanmışsın bu kadar basit. bir devlet hastanesi aciline yolu düşmüş herkes bunu bilir.

kanser değilim ama kronik bir hastalık için ilaç kullanıyorum
sevgili devletim ilaç firmaları ile bozuştuğu için bu ilacı bulmak sorun ben ankarada yaşıyorum kendim medikal sektörde çalışıyorum da bi şekilde ilacı buluyorum ama anadoluda alamayan bi dünya insa var biliyorum
ben bile -ki o kız daha öğrenci, genç, kanser hastası bi dünya vahim durumu var-- ilaç yok diyen --bana var diye ayak yapıp sonra yok diye geri gönderdi eczacının biri--nasıl dellendiğimi söyleyecek söz bulamadığımı biliyorum Allah sizi ilaçsız bıraksın diye çemkirmiştim adama en son...
Yani her neyse hastalık ilaç filan öyle kız malmış malakmış...denecek konular değil beyler yapmayın yavv. Her kız kezban her ağlayan konuşamayan mal of Allah'ım afakanlar basıyor.
Bakanın bu tavrında ne hissettim ne hissedecem normal başbakanın çikolata dağıtarak oy topladığı bir ülkedeyiz.

kız gidip bir iş adamına beni tedavi ettirin demiyor.
kız milletin vekiline gidip derdini anlatıyor.
orada o adam devletin temsilcisi.
yani o adamdan yardım istemek, devletten yardım istemek demektir.
"ilacımı alamıyorum" değil de, "bilmemne oldu, ondan şöyle böyle" demeye gerek yok.

kızın hastalığı, adamın bilmemnesi, kızın dert anlatamaması vsvsvsvs. bunlar hikaye.

bir millet vekili, ne şartla olursa olsun bir vatandaşın cebine nasıl para koyar?
ha, ailesiyle belki yardım ettiği birileri vardır, okuttuğu çocuk vardır falan filan.
ama o kişisel bir şey.

millet vekili unvanıyla, millet vekilliği görevinin bir parçası olarak gittiği bir yerde karşılaştığı vatandaşın cebine para koyması hem uygunsuz, hem yanlış, hem yol yordam bilmezliktir.

adamın kendi niyeti o an kötü olmayabilir.
"dur kameraların karşısında kıza dilenci muamelesi yapayım" demiş olduğunu sanmıyorum.
ama sahip olduğu görevin içini ne kadar dolduramadığını ve yükümlülüklerini ne kadar anlamamış olduğunu gösteriyor bence.

böyle düğün arabasının önünü kesen çocuğa para verir gibi hareket etmek, hem de bunu kameraların önünde yapmak çok çok çok yanlış bir şey.
adam kim olduğunun, neyi temsil ettiğinin farkında değil.

not:
milletvekili olarak yazmışım, ama adam bakan.
konuştuğumuz başlık altında devleti temsil etmesi açısından değişen bir şey olmadığı için değiştirmiyorum, üşendim.

'bakanın yaptığı doğru bir davranış. kız dengesizin teki.' diyebilenin akıl ve vicdan sağlığından şüphelenerim. Allah ıslah etsin. Vicdan versin.

Ulan deliler gibi merak ettiğim bi şey bu benim de. Ama sadece kokain değil, mesela ot sahnesinde ne kullanılıyor da o kadar duman çıkıyor? Ya da mesela Ağır Roman'dan aklımda kalan böyle bardağın altında bir şey yakıp dumanını çekiyorlardı o ne? Rakı yerine ne kullanılıyor?
Bizi biri aydınlatsın.

merak edip şöyle bir baktım da pudra şekeri, süt tozu, toz b vitamini ve karbonat deniyor.

karbonat bana da garip geldi.

www.nydailynews.com

answers.yahoo.com

@buff ot sahnelerinde bazı tütünler var fazla duman çıkaran, muhtemelen onları kullanıyolardır. özel bişey kullanmalarına da gerek yok aslında bildiğin işlenmiş ya da işlenmemiş tütünü zıvana yapıp filtresiz içtiğin zaman normalde çıkandan 3 kat daha fazla duman çıkıyor.

@buff behzat ç.'de rakı için süt kullanıyolar.

@irbat yanlışlık vardır ya o işte. hele karbonat mümkün değil burna çekilsin.

kokain için süt tozu daha yaygın sanırım. ot içinse, tütün değil de, şu legal karışımları kullanıyorlar diye biliyorum.

ot icin knaster hemp tarzi tutunsuz bitki karisimi kokusu da ot gibi olur dumani da. kokain icin adini bilmedigim bir
toz vucut isisinda genizden bogaza geciste sivi hale geliyormus ve yutuyormussun, o yoksa sut tozu. raki icin sulandirilmis sut yada ayran. viski icin cay.

nazım hikmet - piraye'ye mektuplar

Bedri Rahmi Eyüboğlu-Kardeş Mektupları

Dur lan ama aşk mektubu denmiş. Olsun neyse dursun bunu da seversin belki.
Ekleme olarak Ovidius'un Kadın Kahramanların Aşk Mektupları var.
Bir de şu var www.kitapyurdu.com

portekiz mektupları

leyla erbil - mektup aşkları

mayakovski - lili brik'e mektuplar

1 ay önceye kadar buralardaydı ama? Valla ben de merak ettim şimdi.

Daha geçen gün gördüm ben yazdığı bir şeye link vermişti duyuruda.

ben de gördüm buralarda.
yoğundur.

buyrunuz efenim, beni emretmişiniz, koşaraktan şeyttim. sağol buffcım...

Estağfirullah efenim, emir de ne kelime öyle!
Zincirleme olacak ama buradan da mailinize bakmanızı rica edeyim madem :)

daha klasik bi ayakakbı daha hoş duru..ayakakbının şaftı kaymış.

Ben beğenmedim.

- Siyah ile laciverti asla giymediğim ve giyilmesini de rahatsız edici bulduğum için olabilir.
- Mavinin tonunu otobüs şoförü/muavin gömleklerinin tonuyla aynı bulduğumdan olabilir.
- Krem, toprak, sütlü kahve tonlarındaki bu tür pantolonlardan gına geldiği için olabilir.

Siz yakıştırdıysanız mesele yok.

Siyah ceket içerisine o tonda gömlek olmaz. Siyah ceket içerisine mavi gömlek olmamalı hatta.
Şöyle düzenleyelim kılığı;
Lacivert ceket
Açık mavi gömlek
Pantolon tamam
Bu durumda o ayakkabı da kullanılabilir

Ama yine de muhteşem bir kılık olmaz. Bej pantolonla yapılan erkek kombinlerinden hoşlanmıyorum pek.

sıyah lacıvert ve kahve tonları bırbırıne en yakısmayan renkler. Hatta ıkılı ıkılı bıle yakısmazlar, Sıyah-lacivert siyah-kahverengi, ama lacivert kahverengi olur bak.

House'u kaç kere üstü üste izledin?

İngilize benzemiyosan hiç yakışmaz, gayet şakirt olursun.

ceket siyah yerine lacivert olsa daha iyi olurdu.
ama buna da kötü demem yani, ceketi çıkarıp sadece gömlek pantolon da kalabilirsin gayet iyi

siyah ceket olmamış sanki.

verin 55t ye bu kombinle sabah akşam direksiyon :D

ayakkabı çok kötü.
diğerleri gayet hoş. (ceketin blazer olduğunu varsayıyorum, pırıl pırıl likra/naylon lise ceketi değilse güzel yani)

hoş. neden erkeksi olsun?

edit: serçe erkeksi bence.

varoşluk bence..ne seksiliği yahu.Yüzüğü görüpte aleti kalkan yoktur herhalde.

yok, alet kaldirmaz, seksi derken...daha hafif...ha ha ha

Serçe parmak çok kötü de işaret parmağı olabilir. Yine de yüzük parmağından şaşmamak lazım bence, adı üstünde nihayetinde.

günahtan sonrasını okumadım

başparmak yüzüğü seviyorum ben kadında.

yok, güzel durmuyor.

Ben merhaba der, neden mesaj attığımı nereden kendisine ulaştığımı önce bir özetler sonra detaylarıyla konuya geçerim.

buff artı 1. merhaba, hede hödö hede hödö yüzünden yazıyorum falan derim ben de. değişmez. merhaba. sözlükte entrylerini takip ettiğim, entryleri sayesinde hakkında iyi kötü fikir sahibi olduğum insanlara merhaba hocam falan derim ya da. hatunsa demem. sadece merhaba derim.

selam demem. sevmiyorum o kelimeyi. eskiden hep böyle şımarık, artist, zengin tipler kullanırdı ya da bana öyle geliyordu. o yüzden sevemedim asla. selam diyene de merhaba derim.

Öncelikle merhaba der, ardından ünvanımla birlikte adımı soyadımı söyler, sonra mesaj atma nedenimi söyler ardından konuya girerim. Mesajımın sonunda ise teşekkürler ve iyi günler dilerim.

selam yazıyorum.

selam yazıp cevap vermesini beklemem çünkü öyle yapılmasından nefret ederim. direk konuya girerim. illa bir hitap kullanacaksam da "selam şunu diyecektim de..." diye girerim.

selam naber?

"asl?"

merhaba, ...

slm nbr asl ok kib bye.

merhaba hocam deyip konuya giriyorum. selamlamadan dan diye girenlere de cevap vermiyorum.

Bir öneri olarak
www.vegetariantimes.com

punchforkun eski halini bilmiyorum ama belki www.tastespotting.com ve foodgawker.com işini görür.

ben ayrıca blog olarak şu siteleri de takip ediyorum www.thekitchn.com ve smittenkitchen.com

Havluyla değil de fön makinesi ile kurutursan biraz daha düz kurur. Hatta fön makinesi+fırça yardımı ile kurutursan daha bile güzel olur, yani bir çeşit fön olur aslında. Sonra onu da saç köpüğü vs yardımı ile şekillendirirsin, yatıştırırsın vs.
Ps: Fön makinesini kafanı eğip alttan üfletirsen kabarır, üstten böyle saçlarını rüzgarla yapıştırır gibi tutarsan kabarmaz.

hocam o süreci tac ya da bandana takarak falan geçirmeye bakın bence.

ben takside düşürdüğümü sanıp okulda taksiden indiğim yerde düşürmüştüm, güvenlikten gidip almıştım. sizinki de belki başka bi yerde düşmüştür cebinizde falan taşıyosanız. nüfus cüzdanı için de ilan falan verip nüfus müdürlüğünden tekrar çıkartabiliyosunuz diye biliyorum.

ilan verilmiyor artık. nüfus müdürlüğüne gidip (kaymakamlık) 70 lira bayılıp yeni kimlik çıkartıyorsunuz

kaybettim hükümsüzdür diye ilan verilmiyor mu ? bildiğim kadarıyla o ilan verilmezse cüzdanla yapılan işlermerden sorumlu tutulluyorsunuz.

Ben aynı şekilde iki kez takside cüzdan unuttum (birinde toptan çantamı unuttum hatta) bindiğim yere gittim ve aldım geri.
Hatta bir keresinde cüzdanım çalınmıştı, iki ay sonra birileri nasıl olduysa bulmuş, beni facebook üzerinden bulup geri iade ettiler cüzdanı.
Biraz uzun bir süreç oluyor ama cidden takside düşürdüysen, eminsen yani bulabilirsin bence. Gerçi kartları falan kapattırmışsın ama yine de kimliklerini falan geri almış olursun.
İnternetten o civardaki taksi duraklarına bak, numaralarını al telefon et. Bir ihtimal bilgi alırsın.

Ha bulamazsan nüfus müdürlüğüne gidip çıkarttırıyorsun kimliği, 70 lira gibi bir ücret istiyorlar.

cevaplarınız için çok teşekkür ederim.

Yalnız nüfus müdürlüğüyle ilgili bir sorum olacak: Mesela benim ikametgahım burada kayıtlı değil, bu bir sorun olacak mıdır? Direk şu an yaşadığım yerin nüfus müdürlüğüne gidip işlemimi sorunsuz gerçekleştirebilecek miyim ?

İkametgah olayı sorun oluyor evet. Bana şöyle bir şey yapmışlardı, yine nüfus müdürlüğünden şu anda yaşadığım adresi ikamet adresimin yanına ek ikinci adres olarak yazmışlardı. Sana da öyle bir şey yapabilirler belki. Gidince yönlendirirler müdürlükten.

www.skyturk360.com

Eski şarkıcıların siyah beyaz bir iki fotoğrafını yapıştır ya da eski bir şarkının notalarını.

çok teşekkürler.

siyah beyaz bir aile fotoğrafı hoş durabilir.

bugünkü teknolojiyle ve kapitalizmle ya da belki paranın soğuk savaşına, mekanikleşen insan hallerine dair çıkarımlarınla kolajlayabilirsin. eskiyi eskiyle kolajlamak sıkıcı. kontras yaratırsan etkileyici olur.

Duman dedektörü olan odanın içinde hayvan gibi sigara içmişliğiz var, bir şey olmaz bence.

(bkz: cam aç)

banyo en garantisi.

garanti ötmez dimi alet? zaten ibnelik yapıp gösterdikleri odayı vermemiş küçük oda vermişler ana avrat sövmeme ramak kaldı pezevenklere.

sigara içilen bir oda isteseniz daha iyi değil mi? leş gibi kokutacaksınız güzelim odayı.

sigara içilmeyen odanın olayı duman dedektörü değil, sizden sonra gelecek kişi için odaya sinmiş sigara kokusunun olmaması.

En fazla 15 gider. Her kat 3 metre falan oluyor

Profesör'de kokoreç.

Kokoreççi Hacı - İtfaiye Meydanı, ama erken kapanır burası, Gençlik Caddesi şubesi daha geç saatlere kadan açık. Fırın kokoreç yapıyorlar, buradan yiyen başka yerde kokoreçten zevk alamaz.
Devrez - Mercimek çorbası güzel ama biraz fazla fiyatlı bir çorba. Esat'ta.
Dayı'nın Yeri - Anlatılmaz, yaşanır. Sadece içeceği söylüyon, gerisini onlar papstırıyor. Öveçler'de.
Meşhur Özçelik Aspava - En iyi Aspava klonu bu. Esat.
Cambo - İnegöl köftesi iyidir. Merkezi Tunalı'da, Çayyolu'nda şubesi var, Yıldız'da da vardı da açık mı hala, bilmiyorum.
Apikoğlu Çiğköfte - Kumrular Sokak'ta. Bildiğimiz dışarı çiğköftesinden farklı olarak lavaş ve sosta çocuğu koyuyorlar. Fiyat uygun, lezzet şahane.

İlk aklıma gelenler bunlar.

bu millet ağzının tadını bilmiyo amk, annemin kısırı bile apikoğlu'nun çiğköftesinden daha güzel.

aspava, tavacı recep

balik icin kesinlikle adem doruk alabalik tesisleri. Optimumun yakinlarindaysaniz şiddetle öneririm.

Özçelik aspavaya gitmeden sakın ayrılma ankaradan. soğanlı soslu dürüm. yanında sınırsız soslu patates kızartması ve cacık. salatası da 10 numaradır. e gece gidersen bide mavi bandrollü marlboro uzatırlar çayın yanına ki oofff.. (istanbulda bulamadım ben böylesini)

Yok yok aman diyim, sen mümkün değil kesemezsin. Kedileri veterinerler bile tıraş esnasında hafifçe uyutup etkisiz hale getiriyorlar. Bir veterinere falan sor soruştur bakalım ne fiyat verecekler. 50ğ-60 lira civarıdır diye tahmin etmekteyim.
Bir de tüy toplayıcı taraklar var ama bir boka yaradığını söyleyemem.
Şu ara bir de tam mevsim dönümü, bizim ev de tüy içinde boğuluyoruz. Ben de tıraş ettirmeyi düşünüyorum. Veterinerimiz 5 ay falan idare eder dedi bir kere tıraş oldu mu.

Görünen o ki gerekeli ekleme: Kendi veterinerim kendi kedilerini yılda iki kez tıraş ediyor. İlk etapta tıraşı bana tavsiye eden kendisi oldu. Ha siz doktor değil allah şifa verir diyenlerdenseniz o kadarına ben karışamam.

uzun tüylü kediler bazen beslenmeye bağlı, bazen de mevsimlik tüy dökerler. furminator kullanılabilir fakat bahar-yaz aylarında tüylerini kestirmekte yarar var, hayvan da çok rahatlar, zaten öyle sıfır numaraya da vurmaz kuaförler. daha önce de dediğim gibi ben veterinerlerin bu işi yapmasına karşıyım, kedi köpek kuaförleri çok daha tecrübeli, bayıltmadan da yapıyorlar. ben senede 2-3 kez traş ettiriyorum, kışın ettirmiyorum tabii.

ya kardeşim ben zaten hayvanın otuna bokuna razıyım, tırnakalrını da hiç kestirmedim şuan sadece evde tüy içinde boğuluyorum yemeğimden bile tüy cıkıyor diye kestirmek istiyorum.

kedi traş etmek için anestezi verecekler hayvana. her anestezi bir ölüm riski, aldığı kimyasallardan da karaciğeri zarar görecek. bu yüzden benim veterinerim önermedi, bizim kız da deli tüy döküo.
eğer tüyleri yumak yumak dolanmışsa ve tarayarak açamıyorsanız o zaman traş lazımmış yalnız, dolanan tüyler cildi haşat ettiği için traş öneriyorlar.

tüy dökümünü azaltmak için kullanılan vitaminler ve özellikle de balık yağı kapsülleri var, bi nebze azaltıyolar tüy dökümünü.

yilde 1 defa (yaz donumunde)tras ettiriyorum hayvan da rahatliyor. eger ki kediniz sakin ise anesteziye gerek kalmiyor. (benimki gayet sakin oturuyor) pet kuaforune gidin ve isinin ehli bir yer bulun istanbuldaysaniz onerebilecegim yer var. 50 tl ucreti

Veterinerler 20-30 liraya traş ediyorlar. Ev ortamında olduğu için yaz gelirken tüylerini kestirmeniz çok iyi olur.

Yurt dışı uçuşu yapacaksan 2 saat falan önce havalimanında olman gerekiyor. İzmit'ten Harem'e otobüs 1 saat 15 dakikada gidiyor. Yani zaten 17.30 gibi ancak otogarda olursun. Esenler'den emin değilim ama şu durumda Harem daha mantıklı gibi? Yani karşıya geç falan köprüden çok vaktini alır bence, metrobüs nihayetinde daha hızlı gider.

uçuş yurtdışıysa esenler'den hayatta yetişemezsin.

cuma günü saat 5-6 gibi köprü yolu e-5??? trafik zaten çok fazla. metrobüs tıklım tıklım olur. yer bulamayabilirsin. valizin falan da vardır senin şimdi... bence öğlen otobüsü ile gelmelisin...

otobusunu biraz daha erkene alıp esenlerden metroyla ulasmalısın h.alanına

Lösemi hastası biriyle görüşmek, ailesiyle görüşmek, Lösev ile görüşmek.

Lösemi hastası birine bir-2 gün refakatçilik yapabilirsiniz.

glivec isimli ilacı araştır.

özel üni. para yedirmiştir.

yurtdisinda mümkün.

ankara üniversitesi mezunuymuş..özel değil

normal şartlarda da bitebilir yani yapan yapar. hayır zaten doktoranın avrupada normal süresi 3 yıl zaten biz neden abartıyorsak? teorik olarak mümkün ama asıl söyleyeceğim; lisanstan sonra direkt doktora diye bir şey var mesela. (ama 1 yıl intibak gibi bir şeye alıyorlar.(y.lisans yerine)) bu abimiz de böyle yapmış olabilir.

Ya doktora yapıyorum diye 6 sene okula gidip gelen adam nasıl 6 sene doktora yapıyor asıl ben ona şaşıyorum. Denyoluk resmen. Anasını satayım yazdıkları tezlerden de bir şey çıksa bari, dünyayı kurtarıyor sanki pezevenkler.
Bitirirsin, yapılamayacak şey değil. Dersleri önceden almış saydırmıştır, tez konusu bellidir vs vs. İnsan olanın böyle yapması lazım zaten.

türkiye'de de çok engel yok önünde. dersleri bitirip yeterliliği de verdikten sonra savunabiliyorsunuz tezi. o arada yazmış demek ki. yayınları incelemedim de yayınlandıkları dergiler arasında epey sağlam dergiler var, öyle boş beleş birine benzemiyor.

Afedersiniz ama; makalelerinin yayınlandığı dergilerin bazıları fason, son zamanlarda zırt pırt türeyen, hiç bir güvenilirliği olmayan dergilerden...

evet ya öyle de epey dergi var aralarında. ama european journal of operational research, naval research logistics, operations research letters vs. alanının gayet iyi dergilerinden.

akademikpersonel.kocaeli.edu.tr doktorayı yanlış yazmışlar muhtemelen 1997-1999 dur. 30'lu yaşlarda prof oldu. 38 yaşında mühendislik fakültesi dekanı. Çok kral adamdır.

Benim lisansta proje arkadasi vardi, 3.80 civari ortalamasi vardi dediginiz gibi, adam bolumden de sahiden zevk aliyordu (computer science). Mezun olunca da Stanford'da burslu master ve phd yapti.

**vizyon** sahibi olmak ve sosyal olmak gerek. ortalama tek başına çok yetersiz.
ayrıca yabancı dillerinin çok iyi düzeyde olması falan ki bunu da vizyon tanımıma dahil edebilirim.

sorsam bir genç arkadaşa yabancı dil var mı? "..mm anlıyorum ama çok iyi konuşamıyorum" diyor.. takip ettiğin dergiler, festivaller diyorum? okulda naaptın 4-5 sene boyunca diyorum? müzikte edebiyatta hangi tarz akımları seversin diyorum bakıyor böyle..
çok şey konuşabilirim bunun üzerine. hayat böyle bir şey, sen onu ne kadar iyi anlamaya çalışırsan o kadar başarılı olursun bence.. en iyi üniv.ler değil olay sadece, en iyi iş en iyi arkadaşlar, en iyi sevgililer.. hepsi buna bağlı.

Sadece akademik başarınız olmasın yazıyor bu konuyla ilgili önerilerde. Arkadaşınızın öne çarpan başka özellikleri var mıydı?

Bizim bölümden bir arkadaş şimdi Oxford'da doktora yapıyor. Bölüm felsefe. Ortalaması hakkında net bir bilgim yok, düşük olduğunu da zannetmiyorum ama esasen olay adamın cidden bu işe merakının olmasıydı. Yani biz daha lisans bebesiyken makale yazmış, yayınlatmış, Eski Yunanca öğrenmiş, orijinal metinlerde okuma yapan falan bir herifti.
Ha tabi şansı da yaver gitti, burs bulabildi. Nihayetinde şimdi Oxford'da.

Diğer bir arkadaşım da Tokyo Üniversitesi'nde. Matematik mezunu idi. Master ve doktora için kabul almıştı. Ama o tam matematik dehasıydı, pek şaşırtıcı bi durum değil onunki.

Yine de bu tarz başarı hikayelerinde benim gözüme çarpan akademik ineklemeden çok çalıştığı alanı cidden seven ve bu alanda öğrenme şevkiyle dolu, araştırma yapan insanların olması. Sanırım kilit nokta bu.

bölümüne göre çok değişir
temel bilimlerde kimse sosyal becerilerine, derneğe klübe filan bakmaz. İyi bir not ortalaması, iyi stajlar, çok sağlam referans ve konuya hakim olmak (ABD için bu çok gerekli değil rotasyona alıyorlar ama avrupada genelde okula değil projeye başvurursun projeyi bilmen gerekir)
Mühendissen işletmeciysen vs daha farklı olabilir durum.

Okul disindaki projeleri, yarismalari kovalaman lazim. Ben 2.60 ortalama ile avrupanin alaninda en saglam okullarindan ikisine kabul alan arkadasimi biliyorum. Bolum mimarlik. Portfolyo onemli, bu universiteyi okumussun ama okurken kafa patlatmis misin, bir seyler ortaya koymus musun filan bunlar onemli.

kareler biraz daha ufak olursa olur bence. ben giydim oldu.

Giyilir ama yine de spor bir kılık olması lazım. Ceketin önü düğmelenmese daha iyi bi de.

evet olabilir üstedlik kareli gömlek üstüne kareli kravat çok moda.Ama resimdeki beyin gömleği cekete göre biraz spor kaçmış ve mendil de sakil durmuş haliyle.

amını sikiyim ne adaletsiz dünya lan bu.

Çiçekli güneşlik falan denebilir herhalde. Halamlarda vardı bundan. Sonra öğrenci evine çıkınca nasıl olduysa bizim evde de peydahlandı bi tane, attım onu ben.

Ablam çok iyi niyetli ama yanlış yapmış. Gitmiş yine oğlunun katili devletin eline vermiş parasını.

biraz benzeri bizde de vardı. ismi yok tabi ki, illa isim gerekiyorsa çiçekli, tütün rengi saten güneşlik de gitsin.

yemek yemesine, kakasına falan dikkat edin 1-2 gün. bir anormallik olursa veterinere götürün. geçmiş olsun :)

riske girme bence götür veterinere. dışardan bişey yok gibi gözükse de içerde hasar olabilir

Saçmalamayın sizin şu anda aklınıza gelemeyecek bir sorun olabilir, veterinere götürün.

bi şey olmaz

www.youtube.com

ya olursa bunun üzüntüsüyle kahrolmaya ne gerek var?

götür bence.

ic kanama riskine karsi goturmeniz gerekiyor.

boyle bir seyin ihmali olabilir mi?

götürdüm, problem yokmuş :)

Öncelikle hamile olmasına çok üzüldüğümü ve kısırlaştırmadığınız için sizi kınadığımı belirteyim. Lütfen buna bir daha izin vermeyin ve doğumun üzerinden uygun zaman geçtikten sonra kısırlaştırın. British Shorthair galiba kızınız, yazık. Yine de artık iş işten geçtiğine göre umarım yavrular sağlıklı doğar, güzel yuvalar bulurlar.

Hamile kediler için özel mamalar var, onlardan alabilirsiniz. Bulamazsanız hamilelik döneminde yavru kedi maması ile besleyebilirsiniz.
Çok fazla kucağınıza almayın, oynamak için zorlamayın, sıkıştırmayın. Yüksek yerlerden atlamamasına özen gösterin, balkon-pencere falan dikkat edin.
Sepeti yoksa şimdiden bir sepet hazırlayın, alışsın oraya. Böylece bir ihtimal doğumu sepette yapar ve gizli bir köşe aramaz evin içerisinde.

Doğum esnasında kediyi yalnız bırakmanız gerekiyor ama sürekli gözetim altında tutarak. Yani hayvanın dibine girip aman şimdi ne oldu, bir şey yapmalı mıyım falan diye rahatsız etmek yerine 10 dakikada bir doğumun gerçekleştiği yere gidip uzaktan bakın. Bir terslik yok ise müdahale etmeyin. Terslik olmadan doğum gerçekleşirse yavruları kesinlikle ellemeyin (çok ters bir yere doğurmadıysa), zaten elleseniz de kedi onları yine kendi istediği yere götürüp sizden uzaklaştırıyor. Yavruları temizleyip temizleyemediğini gözleyin, temizleyebiliyorsa ellemeyin. Temizleyemiyorsa yumuşak bir bezle yavruların burunlarının üzerlerini silin, plasenta yapışır kalırsa nefes alamazlar çünkü. Kum-yemek-su kaplarını yakınına getirin. Bir,iki gün yemek yemeyip su içmeyebilir, bu normalmiş.
Medikal olarak gerçekleşebilecek terslikler konusunda bir şey söyleyip yanıltmak istemem, bir veterinere danışmanız en iyisi. Kendi veterineriniz varsa onun cep telefonunu falan alıp doğum esnasında arayabilirsiniz de bir aksilik olursa.

Özetle: Bir veterinerden mutlaka ne yapılması gerektiği konusunda fikir alın. Biz nihayetinde burada deneyim üzerinden bilgi verebiliyoruz ancak. Kediyi doğum esnasında çok rahatsız etmeyin, terslik yoksa müdahale etmeyin.

Allah bağışlasın pek tatlıymış, iyi doğumlar

benim kizim da hamile ve british short hair. yaklasik 10 gunumuz kaldi. stresten uzak olmasi gerekiyor. yas mama-kuru mama verdim, genelde yas mama yedi. ben normal kuru mamayla yavru kediler icin olani karistirip verdim. gayet iyi gecti hamilelik su ana kadar, bolca uyudu, yaramazlik yapmiyor artik onceden cok hareketliydi. yuksekten atlamiyor pek, icgudusel olarak koruyor kendisini. henuz oyle dogum icin yer falan aramiyor, bakalim neler yasayacagiz dogumda.

öncelikle kendisi chartreux cinsidir efem.
ikincisi planlı bir gebelik uyguladık.
konuştuğumuz veterinerler uzun vadede belli hastalıklardan uzak tutabilinilmesi için önerdi.
zaten belli bir bilinçsizlikle doğurmasını sağlayıp dışarı atacağımızı düşünmeniz önyargıya bağlıyorum. kati suretle hiçbiri bırakın sokağa atılmayı layık olamayacak kişilere bile sahiplendirilmeyecektir.
yeterince yardım almaya çalışıyorum sosyal ağlar da bu çalışmalarımdan biri. ne kadar farklı yollardan bir şeyler öğrenebilirsem o kadar iyi olacağını düşündüğüm için.

vakit ayırdığınız ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

Uzatmak iyi gelmiyor demek ki, saçların zayıf. Uzatma konusunda ısrarcı değilsen kestirebilirsin, azaltır dökülmeyi.
Onun dışında sarımsak şampuanı falan satıyorlar ondan kullanabilirsin. Ya da ısırganlı şampuan deneyebilirsin Otacı'nınkileri falan.
Bir de duşta saçlarını şampuanlarken böyle reklamlarda görüldüğü gibi harz harz diye karıştırarak köpürtme. Yani şöyle
www.meleklermekani.com
diplerini karıştırarak şampuanı köpürtmek yerine saçın üzerinden yuvarlak hareketlerle (sanki yüzünü kremliyormuşsun gibi) köpürt şampuanı. Öyle yaparsan daha az karışır.

saçlarınıza bakım yapın, çok kırık var demek ki o yüzden çok dolaşıyordur. bakım maskeleri var onlardan faydalanabilirsiniz. saç kreminizi değiştirin, saçınıza uygun değil demek ki, saç kremi saçın kolay açılmasını sağlar sizinkinde bunu sağlayamamış. saçınızı yıkadıktan sonra havlu ile birazcık suyunu alın öyle tarayın, sulu saç daha çok kırılır. son olarak saçlarınızı bir düzen içinde yıkayın, 3 gün yıkamayıp 2 gün arka arkaya yıkarsanız saçınızın yağ dengesi bozulur.

yeterli mama ve su varsa sıkıntı yok. yoksa koltukları parcalar

Ya mamayı suyu dökerse?
Bi arkadaşına ya da komşuna anahtarı bırak gelip baksın bi gün en azından, öyle olmaz.

Bişey olmaz. Bebek değil o kedi. Sıkılıp etrafı dağıtabilir o kadar. Ekstradan su ve mama koy yeter.

kendi adıma konuşayım ikinci öğretim olarak haarrççç ödüyorum, 577 tela.

Örgün öğretimdeyim, harç yok. Ama uzatırsan var.

tezli y.l öğrencisiyim harç yok.

örgünde yok. ikinci öğretim ve uzatanlarda var.

Aynen öyle. Hatta şimdi baktım, IMDB'de 24 Mayıs olarak görünüyor vizyon tarihi. 7 Nisan değil miydi bu?

Nisanda festival dahilinde gösteriliyor, normal vizyon tarihi daha geçtir.

istanbul film festivali'nde herhalde :(

Boyanır ama tam tonu tutturabilir misin bilemem. Sırıtabilir.

ceket siyah olduğu için ton sıkıntı olmaz pek sanırım.

siyahın bir çok tonu var aslında, kadınlar için bu yüzden siyah etek siyah ceket tutturmak baya zordur. bir de ne kadar dümdüz koyup da boyasanız, derinin katlanma izi yaptığı noktalarda boya birikecek,yol yol olacak, boyadığınız kısımlar ton farkı olmasa bile parlak olucak saçma durabilir. yakınlarda bir derici vardır mutlaka onlar adabınca boyuyorlar hem de deriye bakım yapıyorlar, uzun yıllar kullanmak için deri ve süetleri arada bakım yaptırmak gerekiyor.
onun dışında deri ayakkabılar da bu ayakkabı boyasıyla boyanıyor, bence zarar vermez ama estetik açıdan sonuç istemediğiniz şekilde olabilir.

ayakkabı boyasıyla ben ayakkabı ile boyamıyorum deriyi çatlatıyo cunku onlar. deri icin cila tarzı şeyler var ayakkabılarcılar supermarket lerde falan da satılıyo onlardan kullanın yazık etmeyin çekete.

kendini o şekilde kabul etmen gerek. benim de arkadaşın sakalları kızılımsıydı mesela.

e daha karizmatik değil mi? sen de bir acayipsin :)

kızıl değil de hafif sarılaşması gayet güzel bence, jimjimin dediği gibi daha karizmatik, değil mi kızlar söylesenize?

arkadaşlar ben pek öyle düşünmüyorum :) sarı sakal biraz antipatik geliyor bana, eskisi gibi kumral falan çıksa ne güzel uzatacağım yine. ama sarı sarı uzayınca hiç hoşuma gitmiyor, bi de yazın güneşi yediğimde nolacak onu düşünüyorum asıl :S

benim sakallarda yıllardır sapsarı çıkıyor özellikle çene altı ve bıyıklar bildiğin platin sarısı,saçlar desen kumral, ne iş bende anlamadım ama beyazlamıyor rahat ol

**kamera motor seni tenzih ediyorum ama
sonra diyorlar neden kızlar bize bakmıyor neden yalnız kalıyoruz.

ayrıca yediğin içtiğinle alakası olmadığı gibi değiştirebileceğin bir şey de değil. dediğim gibi pek çok kişi için daha hoş bir görüntü bu.

@jimjim, hocam ama bir şeyler olmuş olması gerek. çünkü 2 sene önce daha koyuydu sakallarım, geçen sene biraz daha açıktı, bu sene iyice açıldı. demek ki bir dengesizlik var. koyudan açık hale gelen sakal, açıktan da koyu hale gelir diye düşünüyorum.

bunun hormon testi falan olur mu ki

Valla ben de soru sahibine katılıyorum, hatta kusuruma bakmazsanız şahsen sarışınlığın bir erkek için en büyük talihsizlik olduğunu düşünüyorum.

Neden bir anda bu hale gelmiş olabilir hiç anlamadım ama. Öyle sakalı kızıl çıkan tiplerin her daim öyle çıkıyor sakalları yani renk değişimi ile olmuş bir şey değil. Hadi koyulaştı desen yine anlayabilirim bi nebze ama açılması? Bi durum olabilir mi acaba, doktora falan mı gitsen? Biraz korkutucu bir şey bence.

hormonal değil.

çok sert şekilde (ustura) falan kestiysen ondan olmuş olabilir, güneşten olmuş olabilir. bir de çıkarken sarı heralde? mesela biraz uzat kesme bir süre, rengi biraz daha koyulaşabilir.

apartmana dağıtmalık: aşure
sevinç kutlamalık: lokma:)

lokum olabilir

gönül isterdi ama çok kalabalıksınız :)

Her daireye iki cupcake.

sütlaç yapıp dağıtabilirsiniz

kerhane tatlısı yap. şaka şaka.

keşkül yapan kaldı mı ya bu devirde? hazır tozlardan alıp onlarla mı yapmayı planlamıştın anlamadım ki.. neyse, hava sıcak olursa hafif bişey yap sen yine. sütlü tatlılardan falan bişeyler işte. bak irmik tatlısı olur mesela. ben çok severim :( hatta bak etimekli bi tarifi var irmik tatlısının. alta etimekleri dizip çok hafif bi şerbet döküyosun, üstüne irmik tatlısı, onun da üstüne kremşantili bişey koyuyosun, en son üstünü süslüyosun. böyle büyük bi kapta yapıcaksın bunu bol miktar sonra kesip kesip dağıtacaksın. laan amma uzattım gece gece tatlı demeyin bana arkadaş :(

zeytinyapragi.blogspot.com şu kaselerle yaparsın hem.

lokma

lokma +1

keşkül çok alakasız bence de.
irmik/ un helvası.
sütlaç da olur.

kadayıf dolması yap dağıt bence...

kaynaşma açısından da iyi olur senn adına...hayır diyeceklerini sanmıyorum

İlçe nüfus müdürlüğüne başvuracaksın.
www.nvi.gov.tr

ücret ödemem gerekiyor mu?

bi ara 70 tl falan diyolardı.

Evet, 70 lira civarı.

çalınınca ve polise tutanak tutturunca ödeme yapılmıyordu.

gidip çalındı desem ufaktan da bi hikaye yazsam?

Yani 70 lira için polise yalan söyleme riskini göze alıyorsan sen bilirsin.

70 lira az para mı? git polise tutanak tuttur.

Hep takılı duruyor işte ki lazım olursa aniden şarj etme derdi olmasın diye.

hep takili alsin. bir de bataryasi olur ~30 gun kullanmazsan ve sarja takili degilse, atarsin.

Hep şarjda takılı kalmalı.
Biz tatile gittiğimiz bir donem şarja takmayı unutmuştuk.Yaklasik 3 hafta sonra eve döndüğümüzde el süpürgemiz artık yoktu.

Dikkat etmek gerekiyor yani.