Şuradan hangi senenin macbook'u olduğunu bulabilirsin: support.apple.com

gelmiş geçmiş tüm macbook modelleri o listede var ve hangisi hangi sene üretilmiş yazıyor.

everymac.com

n11deki yanlış falan girmiş olabilir, mobildeyim

touchbarlı 2016/2017 çok farketmez ağır iş yapmıyorsan

yanlış girmemiş n11'deki satıcı. satttığı cihaz 2016 model. 2017 modeller 0.2 birim ileri.

www.imdb.com
?

sanırım tam isabet :)

üstünü iyi örtsün.

hiç bişey yokken böyle bişey demiş olamaz herhalde, ki bu en tehlikelisi zaten...

umarım doğru değildir

Oo seks!

Ya bazen anahtar tam basılmamış oluyor ama ışık sönüyor, sonra çat diye önceki haline dönüp ışığı açıveriyor.

üç harfliler.

bantla kapatın sorun çözülür anahtarda sıkıntı vardır. sonra değiştirirsin bir de olur biter :)

Bişeyden korkup yalnız yatmamak için lamba olayını uydurmuştur.

Ben bunu yaşadım. 19 yıl oldu. Anamur'da tatildeydik, güneş daha doğmadan salâ okundu, sonra şak şak şak yürüyen bi terlik sesi geldi, koridorun ışığını kapattı çat diye. Var ya korkudan delirmediğime şükür. Belki bi 15-20 dk sonra yine aynı terlik sesi şak şak şak yürüyüp gitti yine çat diye ışığı açtı. Anneme babama kardeşime defalarca seslendim hiç duymadılar. Sonra öğrendim ki o gün çok ölenler olmuş. Galiba biri beni ziyaret ettiydi...

Merak etmesin alışılıyor.

alla alla???

www.evrensel.net

Teşekkürler hocam ama haritanın kendisi görünmüyor ya, bakarken kör oldum :)

Daha net bir harita yok mu piyasada? hazırlığın oradan mı geçiyor yani bu yol? tünel kısmı nerede başlıyor, şu an kesilen ağaçlar hangi bölgede kesildi?

Hemen bilkent yolunun yanından gidiyor sanırım. O doğrultuda giderse teknokentin önünde ki arazinin altında geçer. Hazırlıkla alakası yok.

patron memnunsa boşver abi.

Bence içlerinde değer verdiğin insanlar varsa got konuş. De ki bu durumdan rahatsız mı oldun. Ben senin erken çıkmandan rahatsız olmazdım vs.

Şu yaşımda konuşmanın ne büyük nimet ve insanlık olduğunuz anladım.

Neyse ilk başta aranızda tatsız ve siğuk rüzgarlar esebilir bu konuşmadan dolayı ama 1 gün sonrasında daha güzel düşüneceğinden emin gibiyim. (Neden emin değilim konuşacağın kişi anlayışsız olmakta kendini zorlayan birisiyse sonuç vermeyebilir.)

bizim şirkette de senden bir tane var. adı ali olsun. ali haftanın iki günü türlü bahanelerle gelmiyor, ali kafasına esince "benlik bişi yoksa çıkıyorum" diyip çıkıyor, ve ali şirkette olduğu sürece kesinlikle hhiçbir iş yapmıyor. bütün gün tuvalette takılıtor. bütün bunları görmemesi imkansız olan tüm müdür ve yöneticiler de aliye tek kelime laf etmiyor. ve biz de artık son zamanlarda aliye bol bol laf sokuyoruz. haliyle.

huzurunda kendisi hakkındaki düşüncelerimi yazayım.

eeeyyyy ali. bi sen mi akıllısın? bi sen mi trafiğe kalıyorsun? biz eve özel jetle mi gidiyoruz? evde anamız, bacımız, sevgilimiz, kedimiz beklemiyor mu bizi? biz bilmiyor muyuz keyfimize göre gidip gelmeyi? biz çok bayıldığımız için mi sabahın köründe kalkıp işe gelip gece karanlığında işten çıkıyoruz? bizim güneşe, uykuya, dinlenmeye hakkımız yok da bi senin mi var?

şimdi ali, diyeceksin ki "o zaman siz de yapın."
ali deli misin. hepimiz işimizi 3 te bitirip çıkarsak o ne biçim iş olur. bak patron ne der demiyorum. öyle iş olmaz. çünkü "ben işimi bitirip çıktım" diye bir mantık yoktur iş hayatında. iş bitmez. mesai saatleri bunun için var. diyelim sen çıktın ama saat 4te seninle alakalı bir mail geldi. ben mi cevaplayacağım senin mailini ali? eğer yaptığını çok haklı ve mantıklı görüyorsan tüm iş arkadaşlarının senin gibi davrandığını düşün. nasıl bir kaos olur ve hiç iş yürümez değil mi?

aliye hazırladığım bu laflardan seni de ilgilendiren kısımlar vardır muhtemelen @bk. sonuç olarak evet sen adap bilmiyorsun, bunu gelip ciddi ciddi soduğun için söylüyorum böyle yapmaya devam edersen iğrenç bir çalışma hayatın olur ve gerçekten mutsuz olursun. müdürlerinin ne düşündüğü işini ne kadar iyi yaptığın vs bunlar çok önemli evet ama çalışma arkadaşların sana cephe alırsa bir daha şirket içinde huzurlu olamazsın. böyle yapma.

iyi de ben ali'den farklı olarak işimi gayet iyi yapıyorum. Hatta 2 ay önce 20 zam istedim ve aldım. Yani öyle çalışmadan maaş alma durumu yok, özel sektör bu.

ha bi de yemeğe millet 12 buçukta çıkıyor, ben 12'de. Çok sıra oluyor yakın yerlerde, bu sayede sıra beklememiş oluyorum. kesin buna da kıllanıyorlardır, arkamda sıra beklese rahat edecekler.

ha bi de ben twitter facebook u yayıla yayıla kullanıyorum ofiste, açıp haber falan okuyorum.

diğerleri de takılıyor tabi ama biri yaklaşınca pencereyi küçültüyorlar falan.

ya ne bileyim, me gerek var böyle şeylere.

Sıkıntı olsa patron da belirtir bi şekilde.
Dikkat et, iş arkadaşların senin bu esnek mesai anlayışını patronun gözüne sokmak için komplo hazırlamasın.
Sen gittiğinde veya sen gelmeden "aa bg gittiği/henüz gelmediği için bakamaz, neyse ben bakıyım bari ama benim de şu şu işler var yaa offf nasıl yetişicek" diye abartıp allayıp pullayıp adamın kafasına girebilirler.

"patronun sikayeti yok sesini cikarmadi" ile "patronla bu konuyu ozel olarak konustum izin verdi" arasinda bir fark var ona dikkat etmek lazim. eger ilki gibi bir durumsa is "arkadaslarinin" da citlatmasiyla "bk sen hayirdir?" diyebilir patron yakin gelecekte. veya millet isini bitirmeden e ben salak miyim ben de giderim aq diye ayaklanirsa patron ayaklanmayi bastirmak icin oturun oturdugunuz yere hamlesi yapabilir.

insanlarin derdiyle ugrasilmaz, sen keyfine bak ama yukaridakiler aklinda bulunsun.

evet o komplo olayını yaparlar ha, daha önce biri benim fikrimi kendi fikri gibi anlatıp puanları toplamıştı.

ya şu ofis tayfası ne boş işlerle uğraşıyor , daha bir sene dolmadan bıktım.

istersen işinde bir numara ol, bu önemli değil. seninle "aynı pozisyondaki" insanlardan ayrıcalıklıymış gibi davranırsan herkes sana cephe alır. sonuçta işyerinin kuralları var ve şirketteki tüm çalışanlar 9da girip 17.30 da çıkarken senin ne ayrıcalığın var da böyle kafana göre gidip gelebiliyorsun? işini iyi yaptığın için mi bu hakkı görüyorsun kendinde? onlar kaç yıldır orada çalışmalarına rağmen işlerini senin kadar iyi yapamıyorlar mı yani? bu elbette ki kimsenin hoşuna gitmez.

bu arada biz de özel bir şirketiz ve ali de kendi işini çok iyi yaptığından bahsediyor, gerçekten bu konuda iyi olduğunu düşünüyor. ama her geçen gün sorduğu, saçma sapan, aylar önce öğrenmiş olması gereken konular hakkındaki sorularla daha da dibe batıyor, üstelik bunun bile farkında değil. ali hakkında fikrimi sorarsan bence inanılmaz üst düzey bi yerlerden birinin torpillisi.

sen ise gogogle tarzı bir yerde iş bulmalısın, bu tarz geri kafalı iş hayatı için fazla zekisin.

Onlar isterlerse çıkabilirler mi 12'de ve 4 buçukta?

Sen neden ayrıcalıklısın onu anlayamadım. Onlar da çıkabiliyor ama çıkmıyorlarsa mesele Yok ama aksi durumda sadrazam sol ilişkisi geliyor akla.

aynı seviyede değiliz, onlar benim bi üstüm ama ben onlara değil de doğrudan onların manager'ına bağlıyım.

patron toplantıya geç kalmak dışında bir şeye kızmıyor, bunlardan birini fena haşladı toplantıya geç kalınca :)

onlar da çıkar istedikleri saatte, kimse çetelesini tutmuyor ki? koca binada 900 kişi çalışıyor , bazılarının işi buna uygun değil - mesela müşteri hizmetleri çıkamaz tabi ama yazılımcı çıkar yahu.

acik acik konusulmadiysa onden patronla konusmak lazim o zaman. birine ayip olur diye degil, sana baskalari komplo kurarsa seninle konusulmamis bir mevzudan bu rahatligin elinden gidebilir. onceden siz bunu konusmus olursaniz "haberim var size ne oluyor?" deme rahatligi olabilir patronunun. tamamen kendini koruma amacli dusunuyorum. "patron kizmiyor, bir sey demiyor" mevcut ortamda bir yere kadar gider. seni kolay elden cikarma luksleri yoksa senin de acil is mecburiyetin yoksa tabii salla gitsin.

yani patronla konuşmadım da, adamla masalarımız yan yana. çıkarken zaten iyi geceler diyorum, otobüs kaçmasın diyorum. bu laf sokm olayı patron etrafta yokken oluyor.

olsun yine de sen bu laf sokma olaylarini ufaktan acabilirsin. belli ki sirkete deger katiyorsun zam da almissin. patron huzursuz edilmeni istemez oyleyse. "ben isimi bitirip cikiyorum boyle bana bu kolayligi sagladiginiz icin de tesekkur ederim ancak kulagima boyle boyle seyler geliyor diger is arkadaslarindan sizin de gorusunuzu almak istedim" tadinda citlatirsan o da en azindan haberdar olur gelecekte karsisina cikarsa ve senin tavrini destekliyorsa seni savunabilir. cogu kisi salla basi al maasi kafasinda oldugu icin operasyon icin degerli bir takim elemani olmanin ne demek oldugunu bilmez o yuzden bu dediklerim onlara tuhaf gelebilir. ben de senin gibi hayatimda bir gun calismis degilim (resmi olarak maasli eleman olarak vs) ama kurumsal firmalarda gecici olarak yasadiklari zorluklari cozme odakli o ortami soluma firsatim oldu (benim de yazilim). benim tamamen ozgur olmamin (mesai saatim olmuyor) sebebini anlayamayan kisilerden benzer tavirlar gordum ve can sikici oldu yani, sana deger veren bir patrona bu konuyu acmakta bir sakinca olmaz bence.

Turkiye'de calisirken birgun mudurum cekti beni odaya "benim bir derdim yok ama is arkadaslarin gec geliyorsun diye soyleniyor" dedi.
Ben de adama hak verdigimi, cunku bana ihtiyaclari oldugu anda orada olmazsam isleri aksayabilecegini ve bu durumdan rahatsiz olmalarinin gayet normal oldugunu soyledim. Sonra ekledim: "Herkes 5bucukta toplanmaya baslayip saat 6 oldugunda ortadan kaybolurken ben onlarin arkalarini toplamak icin 9'a, 10'a kadar calisiyorum. Bir daha birilerinin homurdandigini duyarsaniz veya sikayet edilirsem sizden ricam arkadaslara durumu anlatin. Yine de ise vaktinde gelmem gerektigini dusunuyorsaniz, benim icin sikinti yok ama herkes gibi ben de 6 da cikarim."

Bu sozumun ustune bir daha hic sikayet duymadim. Olayin ozu: Eger isinizi hakkini vererek yapiyorsaniz boyle seylere takilmayin ama ayni zamanda yoneticinize de durumu izah edin ki baskalarinin doldurusuna gelmesin. Siz isinizi hakkiyla yapmaniza ragmen ofis ici politik oyunlar nedeniyle rahatsiz ediliyorsaniz, o ekip size uygun bir ekip degil. Bu durumda baska bir is bulup ayrilmanizi tavsiye ederim.

bir trollük var ama bismillah diyerek başlıyorum.

böyle hareketler düzeni bozduğu için kabul edilebilir hareketler değildir. yakın zamanda üstlerin patronu ikna edecek ve 1 kişinin keyfi için 10 kişinin huzurunun bozulmasının şirkete fayda değil zararı olduğunu, erken çıkan arkadaşın yerine daha ucuza aynı işi yapabilecek birilerinin bulunabileceği, ofisteki saatlerinin yarısında twitter, facebook ve ekşisözlük okuduğu, zaten kriz geldiğinden ortada müşteri kalmadığından dolayı bunun göze batacağından ötürü patron ilk seni çıkaracak.

benden habersiz cumartesi günleri erken paydos edip (ofisi farklı yerdeydi kimse görmeyince erken çıkabilme hakkını kendinde bulmuş- işlerini yapıyormuş nasıl olsa ama ondan istediğim tonla iş vardı ve mesaide bunları yapamıyordu) bunu farkettiğimde ben bunu haftalardır yapıyorum diyen elemanı geçmişe dönük uyarılarını da verip tazminatsız gönderdim.

ben ofisteki yöneticinin yerinde olsam 3 tane tutanak tutar tazminatsız işten atarım böyle adamı.

Bizim şirkette de vardı böyle biri. Müdür hiç karışmazdı fakat biz ayar olurduk. Sonunda diğer arkadaşlarla organize olup onun gibi davranmaya başladık. Bir hafta sonra işten çıkarıldı.

Diğer insanlar senden daha aptal olduklarından değil, şirketin kurallarına uymak zorunda olduklarını bildiklerinden dolayı böyle davrandıklarını unutma bence.

trafiğe kalmamak için erken çıkıyorum demek çok saçma. iş olsun veya olmasın orada mesai saati denen bir olay varsa siz de geç gelip erken çıkmayı bunu alışkanlık haline getirmişsiniz.

ne guzel aq, trafige kalmamak icin erken cikiyorsun, yemek sirasina girmemek icin erken yemege gidiyorsun. demek ki o sirkette bir sen akillisin, digerleri gerizekali. bu senin dusunce yapin. bu bana yapilsa ben de sinir olurdum.
he soru troll sorusu gibi zaten ama biz yine de normal cevabimizi verelim.

abi ben şunu anlamıyorum. "etik" diye bir şey duydun mu hiç? iş ahlakı falan? yani neden türkiyede bu tembellik, kurallara uymayayım da kendime göre kural koyayım hareketleri var anlam veremiyorum. Genlerden geliyor heralde.

bir kural varsa buna uyulur. Bu bu kadar zor olmamalı ya. Sonra almanyaya japonyaya gidince vay bee adamlar neler yapmış be hasan, vay anasını hasan diyoruz/ diyorsunuz.

herkes adamlara saydirmis; ama bence yaptiklari erdewm acisindan yanlis ama insani acidan gayet dogru. kiskanclik default gelen bi sey. eger kendini o alanda gelistirmemisse boyle davranmak normal. sonuc itibari ile karsi tarafi suclayamam.

edit: oha trafik icin erken cikiyomus pasam yeni gordum. dua et seni dovmemisler.

Daha önce çalıştığım bir bölümün satışçıları ve proje mühendisleri farklı binadaydılar. Aynı kampüs ama karşılıklı iki bina. Sonra bizim müdür başka bir bölüme geçti, yerine dışarıdan "Amerika görmüş" presentabl bir yönetici geldi. İlk aksiyonlarından biri de grubu aynı ofiste birleştirmek oldu. Şirkette mesai saatleri 08:00-17:30. Satışçılar 9'a doğru geliyor, arada öğle yemeğini 1 saat değil 2 saate uzatıyorlar, zaten arada müşteride oldukları içn düzensiz geliş gidişleri var. 08:00-17:30 çalışan mühendis arkadaşlarda huzursuzlanma başladı. Bu arada benim eski müdürle arada yemeğe çıkıyoruz, görüşüyoruz filan. Bu konu açıldı bir ara. Dedi ki "Bebe sandı ki takım ruhu oluşturacak aynı ofiste. Çalışma stilleri farklı olması gereken insanları aynı yere koyarsan illa ki hır çıkar. Amerika'da öğretmiyorlar bunu..."
Bu da böyle bir anım.

Arkdaşlar, bu kafayla tüm zamanınızı ofiste geçirip ortaya bir şey çıkarmadığınız gibi üç kuruşa da çalıştırılırsınız. Biri toplantı set ettiyse, bana mail attıysa bir şey sormak için ben zamanında orada oluyorum zamanında cevap veriyorum, benim giriş çıkış aatimden kime ne yahu?

biraz kendi işinize bakın, şu işçi kafasını kenara koyun.

ooo plaza ağzı, alırım bir dal. Bizim ofiste de var senin gibi birisi, patron yalakasının teki. yüzüne tükürsek yarabbi şükür diyecek bir tip.

yazılımcı için saat kısıtlaması hoş olmuyor evet. o zaman evden çalış freelance işler yap. şirkette çalışıyorsan herkesten erken yemeğe çıkmak, herkesten önce eve gitmek... bir akıllı sensin yani. umarım herkes seni taklit etmeye başlar ve patronun gözüne batarsın.

Yüzsüz insan gördüm de bu kadarını görmedim. Alemin akıllısı bi sensin çünkü. Hakında dediklerinde çok haklılar, az bile yapıyorlar hatta bana kalırsa. İş ahlakı yoksunu insan tipisin direkt.

madem kafana göre takılacaksın buradaki insanlardan ne diye bir yorum alma ihtiyacı hissettin. sen takıl aynen öyle. işçi kafasından kurtulun diye orda da bir kullan. belki üstünde birşeyler denerler.

aranızda ast üst ilişkisi yoksa aynı seviyede iseniz bu durumda alınmaları normal.
normalde çalıştığım yerde benim giriş çıkış saatlerim diğer bölümdekilere göre daha esnek. ama bunu başta söyleyen de patronum.
bu durumda benim altımda sayılan biri laf soksa, trip atsa sana ne oluyor derim ama senin durum biraz daha farklı.

bk, gordugun gibi memlekette profesyonel köle patrondan cok patroncu ciddi bir kitle mevcut. o yuzden bu kisilerle direk konusarak anlasman pek mumkun degil. sirketine urettigin bir deger varsa direk izin veren merci onayini alip keyfine bakacaksin.

Bisiklet turuna çık, kamplı.

aklında olan yerlerdeki eşyalı kiralık ev ilanlarına bakabilirsin, çanakkale'de vardı misal öyle, orayı da düşünebilirsin, sakindir. anlaşırsın ev sahibiyle, elektrik-d.gaz-su zaten ev sahibinin üstünde kalır, kira da toplam 3-4bin'e olur herhalde çkale piyasasına göre, geri kalan masrafların da işte ev alışverişindi, faturalardı fistan sen hesapla. benim aklıma gelen bu. çanakkale'yi de düşün derim. denize, boğaza yakın yerleşim yerleri merkezde, kepez'de vs.

sabit yer olması gerekiyor, kafama göre çalışıp uzun tatil sonrasına hazırlanmak istiyorum.

Çanakkaleyi hiç bilmiyorum da benim aklım Ege ve Akdeniz taraflarında

Kuşadası.

Medeniyetten uzak değil. Şunlar var mesela:
5M Migros - Süper Carrefoursa - Koçtaş - Tekzen - Vatan Bilgisayar - Teknosa - Bimex - AVM - Hayal Kahvesi

Ayrıca kışın nüfusu 100,000 civarı. Diğer tatil beldeleri gibi ölü değil.

İzmire de 1 saat mesafede, havalimanı vs gerekirse yakın yani.

Kuşadası kaça mal olur hocam?

Hayır Muğla taraflarında fiyatlara bakıyordum da ben pekala Ispanya'da daha ucuza daha güzel yerler var!

ben eski foca'yi onerirdim. zaten her onume cikana oneriyorum ama kimse orali olmuyor. ne kucuk ne de buyuk bir yer ve en cok da kisin guzel oluyor. yukarda da bahsedildigi gibi onceden kiralik studyo ilanlarina bir bakin. eski foca'da her yer denize cok yakindir. kaca mal olacagiyla ilgili bir sey soylemek zor. alkol alir misiniz mesela? sanirim bu tur yerlerde finansal durumunuza en cok etki edecek sey alkoldur.

Alkolü marketten alırız yahu ne olacak ;)

marketten alin, kendiniz yapin. her sekilde foca cok iciriyor. onu demek istemistim aslinda. bi de foca'da balik tutma olanagi cok fazladir. bunu da bir kenara yazin.

didimden ev kira. fiyatlar kisin daha ucuzdur.

antalya-sarısu. dağın dibinde, denize de yakın sayılabilecek mesafede 500-600'e çok güzel evler var. sessiz, sakin, şehrin hem içinde hem dışında.

Var evet, Şu: 23andme.com

shop.nationalgeographic.com

türkiyede yok mu böyle bir hizmet veya bu adamlar yurt dışına çalışır mı?

ng çalışıyor (bir üstte linki olan)

23andme de dünya çapında çalışıyor.

Kablosuz ağların çekim gücü araya giren engele göre değişiyor. Modeminizi merdiven boşluğu gibi merkezi bir yere koyarsanız fayda edebilir.

İşe yarıyor bunlar ama bu cihazı da zayıf bile olsa yeterince iyi çeken bir yere takman lazım. Yani üst katta hiç çekmiyorsa bu işini görmez ama mesela merdivenin orada iyi çekiyorsa bundan merdivenin oraya takıp tüm katta iyi çekmesini sağlayabilirsin.

Ha bir de evde online oyun oynayan varsa(LoL, WoW falan) lag'a bir kaç ms ekler.

onun dışında 10 numara 5 yıldız cihazlar bunlar.

bir diğer alternatif de evin elektrik şebekesi üzerinden interneti taşıyan cihazlar var. Yani üst kattaki prize bir de modeme yakın prize takıyorsun, elektrik kablosundan interneti üst kata taşıyor. Airties'ınkini Bimekste görmüştüm.

bende aynısından var.
şu işe yarıyor:

m:modem
b:bilgisayar
r:repeater

m-----------b = çekiyor
m----------------------b = çekmiyor
m-----------r = çekiyor
m-----------r-----------b = çekiyor

oyun falan yok sadece telefondan televizyondan alt katta iken internete ulaşabilelim yeter. homeplug güzel en sağlamı aslında ama tesisattan emin değilim üst kat ile alt katın saatler farklı

O zaman en iyisi böyle bi cihaz al, az çok çeken bi yere tak(muhtemelen telefondan iyi çeker zaten bu) ve üst katta da telefon iyi çeksin. Bunların büyük dış antenlisi de oluyor, hani çok az çekiyorsa üst katta veya uygun yerde priz yoksa büyük dış antenli modeline bak.

safari -> tercihler -> genişletmeler.

bende de adblock yüklüymüş, plus'ın olayı ne ki acep? deneyeyim onu da.

uBlock çok daha iyi: www.ublock.org

Ya şu siteyi önerip durmayın.Ne kadar üç kağıtçı işe yaramaz kurum varsa orada.

ben de aynısına bakıyorum. tatil yeri dedim ama istanbul da olur, min 2-3 hafta kalacağım. masa + sandalye + yatak + duş dışında beklentim yok. amaç hava değişikliği.

Öncelikle basit, hırsızlık amaçlı avg anti thieft, android cihaz yöneticisi ve sony konum bulma uygulamaları ile cihaza ulaşmayı deneyebilirsiniz.

Polise bildirip tutanak tutturacaksınız sanırım, onlar veya siz btk'ya bildirecek ve imei kullanıma kapanacak, bir isterseniz sony türkiyeye bildiriyorsunuz, eğer teknik servise gelirse o cihaz diye.

Btk ya imei bildirirseniz telefonun bulunmasi zorlasir. Genelde calindiktam bir gun sonra yapin derler çünkü bulunmasinda ilk sinyal önemli demisti savci. Bir de savciliga gidip suc duyurusunda bulun tabi. Polis cok ilgilenmiyor. O da savciliga yonlendiriyot.

Ayrica
eksisozluk.com

şu adresten: www.google.com

cihazı kitleyip silin.

Savcılığa imei adresi ile suç duyurusunda bulunmuştum 3 sene önce(Telefonun sahibi kimse onun dilekçe yazması lazım yada örneğin benim telefon babamın üzerine olduğu için dilekçe yazarken babam tarafından hediye edilen telefonumun çalındığından şüphenleniyorum vs yazıyorsun,onunla ilgili yardımcı oluyor ordaki arkadaşlar).4 ay gibi bir sürede bulundu.Çalan kişiyle anlaştım ederi parayı almıştım herhangi bir ceza almasını istemedim ,çalan yurt arkadaşı çıkınca şaşırıyor insan ,onun dışında herhangi bir kaybım olmadı.Tabi imei sildirme işleri falan oluyormuş benim telefonda öyle bir işlem yapılmamış.Peşine düş yani polis ilgilenmez falan deme.Ben iyi davranmıştım ikinci el piyasa ücretini almıştım.Yoksa davacı olmamak için 3-5 bin alabilirsin demişlerdi.

2 gündür bende de aynı şeyi yapmaya başladı. Belki app hatasıdır diye düşünüyorum.

Peki nasıl düzeltiyorsun bu durumda? Ben telefonu aç kapa yapıyorum. Başka şekilde düzeltemedim hiç. Konum servisini kapat aç yaptım, uçak moduna aldım, uygulamadan çıktım. Hiç bir şekilde düzelmiyor. Sadece telefonu kapa aç yapınca gidiyor.

facebook adeta bir navigasyon uygulaması gibi konum bilgisi almaya devam ediyordur. ayarlardan privacy->location services->facebook'a girip lokasyonu tamamen kapatın veya en azından "while using the app" yapın ki app'i kapatınca lokasyon almaya devam etmesin.

normalde bu ilk defa olduğunda iphone sorar "hacı şu app arka planda hala lokasyon almaya devam ediyor. almaya devam etsin mi engelleyeyim mi?" der ve engelle dersen hallolur.

@bk zaten ayar while using the app şeklinde. Eskiden olmuyordu bu. Yeni çıktı.
Ayrıca bahsettiğin şeyleri yapmama rağmen kapanmıyor.

Bende de swarm da oluyor aynısı. Uygulamadan çıkınca. Birkaç saniye sonra kendiliğinden gidiyor ama.

@kakao, eskiden, facebooktan çıkınca bende de bir iki saniye kalıp gidiyordu. Artık gitmez oldu. Her zaman yapmıyor tabi. haftada iki kere falan karşılaşıyorum.

piyasa kapalıyken almayın yahu sabahı bekle. 2.94'e , olmadı 95e alırsın

2016 2ç beklenti 3.85

Uzun vadeli düşünüyorsan al. Yani 1-1.5 sene dokunmayacaksan hiç durma al. Tl dolar karşısında her zaman değer kaybetmeye mahkum. Yok birkaç ayda satasım var diyorsan seçimler tehlikeli, akp tek başına iktidar olsa tak diye düşer bir süre.

gaza gelip durmayın ve bu dolar meselesini uzun vadeli düşünün.

bu para 1-2 sene boyunca kullanılmayacaksa beklediğin hata ama öyle günlük haftalık hareketlerden etkilenip yatırım yapmayın ne yaptığınızı çok çok çok iyi bilmiyorsanız.

şimdi alırım 2 ay sonra kar ederim gibi bir yaklaşımla paranızı hiç bir şeye yatırmayın. ha tabi kumar oynamayı seviyorum ve zararı da karı da bana koymaz çünkü ben işin heyecanındayım diyorsanız siz bilirsiniz.

Hangi app ne kadar yemiş ayarlardan görebilirsin.

Settings->Cellular (Türkçesi de Ayarlar->Hücresel gibi bir şey herhalde) a girdiğinde aşağılara doğru bak, orada 3g internet kullanmış olan tüm uygulamaların ve sistem servislerinin kullanımını görebilirsin ve kullanmasını istemediğin applerin 3g internetini kesebilirsin. En aşağıda da istatistikleri resetleme butonu var, oradan resetleyip bir kaç gün sonra duruma bakabilirsin.

Bu arada buraya da yazar mısın bakalım nereye gitmiş bu internet?

şöyle bir durum söyliyim,
nokia lumia 920 kullanıyorum, aylık 4gb paketim var. çok rahat bir şekilde yetiyor bana. yeri geldiğinde video izlemekten de geri kalmıyorum.

ancak bir kaç ay önce telefonu kırdığım için tamir olana kadar iphone5 kullandım 1 ay kadar ve 3. haftanın sonunda 4gb kullanım doldu. kullanım şeklimde hiçbir değişiklik olmamasına rağmen. tek fark lumia 920 değil, iphone5 kullanmam oldu. iphone'lar data kullanımı konusunda oldukça cömert sanırım.

tavsiyem,
- instagramda otomatik video yükleme olayını kapatın. sadece siz dokununca yüklesin.
- otomatik yedekleme filan açıksa onu kapatın.
- mail tanımlı ise size istemeden ekleri indirmesin.

not: bu özelliklerin olup olmadığını bilmioyorum ios'ta.

Tamam, dediğini yaptım. Bi bakayım 2-3 güne.

teritori, instagram kullanmıyorum.

otomatik yedekleme ne işe yarıyor? kaldırsam direkt ne kaybederim?

telefonla değil de kullanımla alakalı tamamen. sadece whatsapp vb. kullanan kişiye 100 mb da rahat yeter. hatta 300 mb lık internet paketi olan bir arkadaşım var. o da iphone 5s kullanıyor ve yetiyor. benim paketim 4 gb ama biraz dışarda müzik dinleyeyim, video, canlı yayın vs. izleyeyim, reddit'te dolaşayım dediğimde bitiyor hemen. genellikle zar zor yettiriyorum 4 gb'ı her ay.

uzun bir süre 2gb kullandım ara sıra yetemiyordu. şimdi avea 6gb var ama hiç 4gb'tı geçmedim. dışarıdayken falan facebook'ta ilgimi çeken video'lar varsa izliyorum ama genellikle izlemiyorum. zaten evde wireless var, şirkette wireless var. bi haftasonu falan dışarı çıkarsam kullanıyorum. iphone 5 kullanıyorum bu arada.
video izlemeyi azaltın derim biraz.

Appstore update'leri 3g'de de yapsın gibi ayarlar açık kalmış olabilir.

Baktın mı nereye gitmiş internetin? Ha bu arada bu problemi hep Turkcell kullananlardan duydum, ben avea kullanıyorum ve herhangi bir çekingenlik yapmıyorum 3G'yi kullanırken ve 4gb'ı nadiren bitirmeye yaklaşıyorum.

Yani duyuru "telefonunuz ve internet kullanımınızda kota durumunuz nedir?" şeklinde algılandı sanırım ama tekrar söyleyeyim: Video izlemiyoruz.

Whatsapp, FB, google gibi yerleri de arada kontrol ediyorum. Daha önce HTC kullanıyordum, hiç kota sorunum olmadı. Kardeşim de Samsung kullanıyordu.

İnternet kullanım alışkanlıklarımızda değişiklik olmadı. Tek değişikliğimiz: Video izlemememiz.

bk, Vodafone kullanıyorum.

normaldir bende 6 plus kullanıyorum, 5-6 gb minumum gidiyor bazen 7ye çıkıyorum.

ama ben aktif olarak vatzap facebook instagram kullanıyorum, internette bayağı vakit harcıyorum.

Mümkündür, aynı numara başka yerde kullanılır

her ulkenin tel numarasi uzunlugu standart degil ama. mesela turkiyede operator koduyla birlikte 10 haneli numaralar. (0 haric) ama diger ulkelerde bu rakamlar daha uzun ya da kisa olabilir.

bunu klasör gibi düşün. aynı klasörde aynı isimli iki dosya olmaz ama farklı klasörlerde olabilir.

+90 mesela türkiye klasörü demek. 212 istanbul klasörü 567 bağcılar klasörü falan derken en sonunda 8877.txt e ulaşıyorsun. Yani bu durumda numara +902125678877 olmuş oluyor.

ülke nüfusuna v.s. göre telefon numarası uzunlukları farklı olur, yani klasör yapısı değişebilir ama ülke kodu farklı olduktan sonra gerisinin aynı olmasına bir engel yok.

-ilk 3 numara operatör numarası olmak zorunda değil
-uzunluk aynı olmak zorunda değil
-numaralar aynı olabilir

Sadece 5xx değil tüm şehir kodlarını hesaba katınca, 212 312 vs gibi, Türkiye'de en az 110 tane falan kod var. Her ülkeye 110 farklı kod düşemeyeceğine göre?

Ülke kodunun amacı ortak şehir kodları ve ortak numaralar kullanabilmek. Yoksa ülke kodunun amacı kalmazdı zaten.

manitayla yapılacak tek aktivite "interrail"

ben yaptım, Bulgaristan'dan başladım Sırbistan, Macaristan , Avusturya , Almanya, Belçika ve sonra da dönüş.


Ne bilmek istersin?

@bk

buradan sorayım, daha sonra başkasının da işine yarar belki.

-ülkeler arası mesafeyi arabayla kat etmek sıkıntı oluyor mu? o yollarda yabancı plakalara epey sıkıntı yaşatıyorlar diye duydum almanya'dan arabayla gelenlerden. polis falan rüşvetsiz bırakmıyormuş.
-ülkelerin tatil verimi nasıl? gezilecek yer olsun, ucuzluğu olsun, tatmin edici mi?
-dil sıkıntısı ne durumda? o ülkelerde ingilizce ile işimizi görebilir miyiz?
-nihayetinde 'iyi ki yaptım' mı dediniz, 'şu alternatif şekilde yapsaydım' mı?

Yunanistan-makedonya-kosova(transit)-karadag-hirvatistan-slovenya-avusturya

Bulgaristan-sirbistan-(macaristan transit)-avusturya-almanya-isvicre-fransa-liechtenstein-almanya-avusturya-slovenya(transit)-hirvatistan-arnavutluk-makedonya-yunanistan

Avusturya-slovenya(transit)-hirvatistan-bosna hersek-sirbistan(transit)-kosova-makedonya-bulgaristan (bu otostopla)

Her turlu soruyu alabilirim, elimden geldigince yardimci olurum. Bir de post vardi, onu ekliyim sonra

www.eksiduyuru.com


Bu duyuru sanirim yardimci olabilir?

başınıza gelen en kötü şeyler nelerdi bu yolculuklarda?

Arnavutlugun cidden kotu durumdaki yollari ve bir de bizim salakligimiza denk gelen su olay: daha once sirbistandan kosovaya giris yaptigim icin kosova'dan da sirbistana giriliyor zannetmistim, makedonya'dab kosovaya gecince ordan sirbistana girmemize izin vermediler, 4 saat bosa bekledik ama bizim hatamiz. Hem daha iyi oldu, karadag'a gittik ve bayildiiiik!


Rusvet isteyen hic olmadi. Ne bulgaristanda ne de sirbistanda. Ama ozellikle bulgaristanda isteyebiliyorlar, cok duydum. Ama sirbistan baya eli yuzu duzgun.

@icim urperiyor

Araba ile katetmek tabi ki uzun sürüyor ama bunun dışında pek bir sıkıntı yok. Yani nereye gidersen git zaten otoban tercih etmeye bakarsın, öyle olunca da her zaman medeniyete yakın olursun ve pek çok yabancı aracın her gün geçtiği yerlerden geçmiş olursun.

Rüvet problemini Bulgaristan/Romanya/Sırbistan gibi yerlerde sıkıntı olur ama bu ara yollarda falan olur. Bulgaristanda gündüz vakti bozuk far lambasından ceza yedim bir dağ yolunda :) Heriflerin kotası mı var çorba parası mı istiyorlar bilmiyorum da beni çevirip arabanın her yerini incelemeye başladılar bir kusur bulana kadar. Uzunlar yanarken sağdaki lambanın tam yanmadığını farkedince sevindi şerefsiz ve kesti cezayı.

Yani genel olarak otobandan seyahat etmek lazım, zaten özellikle Bulgaristan ve Romanya'nın ara yolları çok dandik, bir sürü yol en son stalin hayattayken bakımı yapılmış gibi. En son AB fonları ile yolları tamir ediyorlardı ama ne kadarı tamir oldu bilmem.

Ülkelerin tatil verimi tatilden ne anladığına bakar. Deniz kum insanıysan Türkiye ile kapışamaz tabi ama kültür turizmi, gece hayatı ve genel olarak yeni yerler görmek için gayet uygun yerler.

Dil sıkıntısı pek yok çünkü gençler canavar gibi İngilizce biliyor. Yaşlılar tek kelime bilme tabi ama gençlerin arasında pek dert değil.

Ben gezip görmeyi seven biriyim, gayet memnun kaldım.

bursa'dan viyana'ya kadar gittim otomobilimle. başıma gelen en kötü şey, gündüz sıcağında sırbistan otobanında arabamın hararet yapması oldu. ömrümde başıma gelen en iyi şey ise, arabayı sağa çeker çekmez önümde çekici arabasının durması oldu. kozmik bi şaka olmalı bu dedim.

Biz Makedonya'ya ucakla gidip Kosova Arnavutluk Sirbistan Bosna Hersek Karadag'i arabayla gezdik. Arabayi da Makedonya'da kiraladik. Kesinlikle oneririm.

Bulgaristanda evet, ara yollara sapmadan uslu uslu otobandan gidin. Arnavutluk'a bence hic gitmeyin. Karadag, sirbistan, hirvatistan, makedonyada yollar harika. Ara yollar da cok guzel ya da en fazla turkiyede karsilasacaginiz sekilde yama asfalt, ara sira micir filan
Road trip dusunuyorsaniz otobandan gitmeyin. Daha buyukce yollari bulun, mesela tem degil de e5 ten gidin. Ya da sahilyolundan gidin mesela.

Bosna hersek yollari da kotu baya, gece araba surmeyin. Daglik ve virajli yollar var, kedigozu bile yok :) onun disinda zaten otoban yok bildigim kadariyla bosnahersekte.

Cok keyif alirsiniz. Ufak koy yollarindan gitmek, istediginiz yerde durmak, denize girmek. Karadag muhtesem, hem dag tarafi hem deniz tarafi. Hirvatistan da harika. Biz ikisinde de adriyatik kiyisindaki yollari tercih ettik. Su kadar kere gidis ve donuste hic ruset olayina denkgelmedik ki babam rusvet diye sigara veririm 2-3 paket demisi, 3 karton sigara almisti :D sonra arkadaslarina hediye etti ahahah

İlk önce durumu gerçekten Koru olan akrabalarima yardım ederdim.

Sözüm var, kesinlikle sokak hayvanları için, "insan" gibi bir barınak yaptıracağım.
Ailesinden destek görememiş(isteyerek veya istemeyerek), bir şekilde açıkta kalmış veya yardıma muhtaç her türlü çocuğa burs-yardım sağlayacağım.
Okumak isteyen, gelişmek isteyen gençleri yalnız bırakmayacağım.

once kendi akrabalarima yardimda bulunurdum.

rubik +1

Aileden okuyan genclere yardim ederdim. Okumak icin ben cok cektim onlar cekmesin :)

ihtiyacı olan herkese. hayvanlar için de tabii ki. yalnız şöyle bir durum var fazla duygusallıktan herhalde millete dağıtmaktan ben aç kalırdım. bunun için güvendiğim bir insanın paramı idare etmem konusunda bana yardımcı olmasını isterim. bu kişinin de duygusal değil mantıklı biri olması lazım. hayır rock para vermiyorsun deyip gerekirse azarlayabilecek biri :)

Durumu kotu akrabalarima yardim etmezdim..

Tanidigim tertemiz bi kac gariban insan var. Onlara yardim ederdim..

3-4 tane geleceği parlak üniversite öğrencisi bulurum, "böyle insanlardan daha fazla olmalı" diyebileceğim cinsten öğrenciler. Çok ihtiyaçları olması şart değil ama aileden zengin olmasınlar yeter. Bunlara normal burslarla v.s. elde edemeyecekleri şeyleri sağlarım. Mesela yaz tatilinde yurtdışı staj/dil okulu v.s. olabilir, çin seyahati olabilir, silikon vadisinde 1-2 ay kalıp oranın tadına bakmalarını, ufak proje geliştirme denemesi yapmalarını, konferanslara v.s. katılmalarını sağlamak olabilir, projelerine başlayıp yatırımcı vs. bulabilmeleri için için minimal para desteği olabilir.

kimsesiz çocuklar için okul
yanına bir orman.
Ve ileride mutlu yaşamaları için de ekolojik yaşam çiftlikleri kurardım bize toprak kaldı ise buralarda.

Lösev. Ve diğer hasta yardıma muhtaç çocuklara ilaç oyuncak vs yardımları.

zor bir hayal de olsa tamamen eğitime odaklı özel bir okul açardım. ulusalcı, muhafazakâr, cemaatçi olmayan temiz kafalı, özgürlükçü, rahat düşünebilen, tamamen gerçek tarih, bilim vs derslerin gerektiği kadar öğretileceği bir okul özel okul açardım.

bu ülkeye ve dünyaya daha büyük yardım yapılamaz diye düşünüyorum. doğru insan yetiştirmekten başka.

Durumu kötü olan akrabam yok. O yüzden ekolojik yaşamı destekleme derneklerine, bağımsız ekoloji çiftliklerine falan yardım ederdim. Ya da hayvanları koruma kuruluşlarına.

500 bin çıktığını ve para pulla işim olmadığını varsayarsak babamın borçlarını öder ve öncelikle, avrupa'da okumak isteyen türk öğrencilere burs/destek sağlamaya çalışırdım. para pulla işim olsaydı babamın-anamın borçlarını falan kapatıp bir tane ev alırdım efendi gibi otursunlar bir araya gelsinler diye, gerisini kendim yerdim, özellikle bir yere yardım etmezdim.

ama zengin olursam şu burs işini yapmayı çok istiyorum. ben zamanında çok istedim. tek hayalimdi. yabancı dilci olduğum için burs murs zaten vermiyolardı, ingilizce konuşuyom diye burs mu versin elin almanı? anada para yok babada para yok. gidemedim. param olursa işte böyle gerçekten hevesli, "sizi niye almanya'ya gönderelim" sorusuna dolu cevap verebilecek, akıllı çocukları parasını basıp göndericem aq gitsinler lisans eğitimlerini almanya'da, fransa'da nerde istiyolarsa orda şeyapsınlar.

(bahsettiğim lisans bu arada erasmus'la dedem de gidiyor avrupa'ya)

Hiç kimseye yardım etmezdim. Gözümün içine baka baka yapılan öyle şeyler gördüm ki, bundan sonra sadece hayvanlara fayda var benden. İnsanlar bana uzak Allah'a yakın olsun.

Sadece kendime ve aileme,gerisi bos.

dedem ogretmendi. anneannem de olunce kalan mirasla dedemin gorev yaptigi ilkokulun anasinifi ek binasi yaptirdi bizimkiler. bir de kardeslerden biri kendi payinin tamamini 'okula yuz verin' projesiyle odtu ilkogretim okuluna bagisladi.

Fikrimi çok yanlış bulanlarınız olacaktır şimdi ama, zenginlerdeki şu hayvanlara yardım olayını bir türlü anlayamam. Benim de 4 tane kedim var birini evde besliyorum hayvanları ailecek severiz ama, afrikada açlıktan ölen çocuklar varken neden köpekler? afrikada bi çocuk yiyecek bulamaz ama, kedi köpek her şeyi bulur yer çöpten yemek artıklarından falan. Kimse kusura bakmasın benim için insan önceliktir. Ki bunu hayvansever bi insan olarak yazıyorum. Dikkat edin bi zenginlere (hepsi demiyorum çoğu) insan doyurmak yerine hepsi barınaklara yöneliyor.Gerçekten nedenini merak ediyorum. Tabiki hayvanlara da yardım edilmeli, ama öncelik insan olmalı bence.

dediğin gibiyse TOEFL tahminim:

reading: 15-20?
listenig: 10
speaking: 10
writing: 10

TOEFL'da hikayeyi anlaman gerekecek, yani neden bahsediyor. Reading'te hayvan gibi uzun 2 tane paragraf olacak mesela, orada kahramanımız örneğin arkadaşıyla fizik sınavını konuşacak ve sana "John neden fizik sınavından korkuyor", "Konuşma bitince John ne yapacak" gibi sorular soracaklar.

Listening de aynı şekilde. Konu içinde detay yakalamanı beklemiyorlar, anlamanı bekliyorlar. Yani ingilizce kaynakta formüllere v.s. bakarak anladıkların bunda olmayacak.

Speaking'te bilgisayara konuşuyorsun, "çocukluğunda en sevdiğin oyuncağın hangisiydi, neden?" gibi sorular sorup bunun için 30sn falan bi süre veriyorlar mesela. Notları pek kıt değil, yamuk yumuk da olsa derdini anlatabilmek puan getirir.

Writing'te 2 bölüm oluyor. Birinci bölümde listening kısmı oluyor, ona bağlı bir şeyler yazmanı istiyorlar. Mesela 2 kişi nükleer enerjiyi tartışıyor ve sana diyorlar ki nükleer karşıtı olan hangi sebeplerle karşı, hangi argümanlarla kendisini savunuyor anlat bakalım.

2.ci bölümde de diyorlar ki, örneğin sence vargileri arttırmalı mı indirmeli mi? Yaz bakalım.

Writing'in de notu bol, gramer hatası typo falan çok sıkıntı olmuyor, adamlar yine bakıyor bakalım bu kişi derdini ne kadar iyi anlatabiliyor.

Tüm bölümler 30 puan üzerinden. Yap hesabını kendine ne kadar güveniyorsan.

toefl açıklaması güzel olmuş da esas sorun gireceğim işyeri toefl puanına mı önem verir yoksa karşısına geçince ingilizce konuşmaya başlayıp beni ölçmeye mi çalışır. 2.si olacaksa boşuna sınav fln hazırlanmayayım diyorum.

her şirkette farklı, kurumsal bir firmaysa zaten bir standart bir yolları vardır. örneğin güzide bir holdingimiz yabancı bir firmanın iş ingilizcesi testini evinde çözdürüyor, sonra biri sizi arayıp telefonda 10dk'lık bir mülakat yapıyor ve kuruma sonuçlar iletiliyor.

bir başka ABD firması kendi çapında ufak bir test yapıyor sonra birlikte çalışacağınız kişi ile 5dk lik bir ingilizce mülakat yapıyor.

IELTS ve TOEFL dışındaki sınavları zaten özel şirketin pek önemseyeceğini sanmam, kendi testlerini yaparlar yukarıdaki örneklerde gibi. TOEFL daha prestijlidir.

üsttekine ek olarak bakmanız gerekenlerden biri

(bkz: phonegap)

şimdi phonegap i araştırırsınız sonra bu native ye göre yavaşmış deyip vazgeçersiniz.O hız farkı kullanıcının farkedeceği düzeyde değil diyor tecrübeli kişiler.Sonuçta sen de Facebook app yapmıcaksın.Phonegap ile yap

projene çok güveniyorsan patentini alıp, ilgilenebilecek kişi/kurumlar ile iletişime geçebilirsin. Kredi bile alabilirsin.

detaylarını bilmiyorum ama,
bu aşırı parlak gözüken projeler genelde teknik olarak "impossible" oluyor.

Teknik olarak mümkün onun onayını aldım. Zaten benzer şekilde çalışan uygulamalar var.
Ama dediğiniz gibi phonegap ile yapılabilir mi bilmiyorum.
GPS verileri kullanacak bu app.
Şöyle sorayım mesela phonegap önerenlere, foursquare phonegap ile yapılabilir miydi? (gerçekten anlamadığım için soruyorum.)

Phonegap ile yapılabilir evet, GPS verilerini v.s. de alırsın. Hatta proof of concept için bir prototipini bildiğin şeylerden çıkarmak en mantıklısı.

Yalnız HTML5 ile yüksek kalite bir iş çıkarmak zor, arayüzlerin davranışları tutarsız oluyor, nasıl desem "akmıyor" belki doğru kelimedir. Phonegap == hızlı, kolay prototip, phonegap== multiplatform, phonegap ==düşük kaliteli uygulama.

Bence kendi bildiklerinle uygulamanın bir prototipini çıkar ortaya. Gerçekten çalışmasına da gerek yok, yani gerçek GPS verileri, gerçek kullanıcı kaydı ve işlemleri v.s. olmasa da olur, sadece fikir verecek kadar bir şey de yeter. Bununla sana ortak olabilecek bir yazılımcı bulma şansın daha yüksek(tabi senin fikir dışında bir katkın da olmalı, yoksa adam ben bunu kendim yaparım lan fikir herkeste var der). Ayrıca prototipin fikrin kıymetini iyi gösteriyorsa ve yine senin fikir dışında da bir değerin varsa(mesela restoranları bağlarım falan diyorsan) yatırımcı bulma şansın da mevcut.

1mbit artık pek yetmiyor. kaldı ki adil kullanım limitli internet servis sağlayıcıları bile 3mbps'ye düşürüyor.

tüm masraflar dahil fiyatları karşılaştır, 3mbps ve üzeri paketlerden birini tercih et.

uydunette tüm masraflar = internet paketi + kablo tv(9.5 TL)

uydunet bölgende sorunlu değilse gayet iyi bir hizmet veriyor

@bk 5mbps sinirsiz olsa rahat olur diyorsun yani...
bolgemde sorun olup olmadigin nasil kontrol edicem bilmiyorum, skayetvar a falan bakarim herhalde, sorun deigin haftasonu veya aksam bu saatlerde hizin dusmesi mi?

5mb sınırsız kullanıyorum. geçen ay 200gb download yapmışız, ki öyle torrentçi falan değiliz pek. hızda bir yavaşlama olmuyor bizde. günün her saati 600kb/s civarı download yapılabiliyor, pingi iyi oyun oynanabiliyor.

burada da soruyim; ankara cankaya kizilay civarindayim, bu yakinlarda uydunet kullananlar memnun mudur? portlar dolu falan gibi yazilar okudum forumlarda, var midir boyle bir sorun?

iki çocuk yuzunden okul değiştirilmez ki, ya annesi adam etsin onları ya da öğretmenleri. hatta öğretmenn ilgilenmesi gerekn bi konu bu

öğretmen hatası. o öğretmen 7 yaşındaki 2 tane velete laf geçiremiyorsa eğer ben o öğretmene öyle bir geçirirdim ki bak nasıl yola getiriyor o zaman çocukları. onun görmediği sırada sıkıştırıyorlarmış ne demek lan? çocuk bu adı üstünde, gözünü korkuttun mu yapmaz bir daha. çeksin köşeye ceza verir gibi konuşsun, sonra yapmazlar bir daha. lan ben ilkokul öğretmenimizin bizim iyiliğimiz için bazen kızdığı anları hatırlıyorum da, kadını ikinci annemiz gibi severdik, en ufak tokat bile yemedik ondan ama bir şeyi yasakladı mı bir daha yapmaya kimsenin götü yemezdi.

öğretmenin, müdürün burnundan getirin bu olayı. olay çıkarın, tartışın, ortalığı ayağa kaldırın. yoksa hiçbir çözüm bulamazsınız. gözünü çocuğun üzerinden ayıramaz öğretmenler bu durumda.

aslında en güzeli şunlardan birinin canını bi acıtıp dayağını son kez yesin, bir daha kimse bulaşmaz. bunun daha lisesi falan var, devamlı öğretmenle, veliyle falan görüşemezsin ki?

zorbalara karşı dik durmayı öğrensin. kimsenin bunların canlarını yakmamasından alıyorlar güçlerini, yoksa hepsi ayrı korkak.

judo, aikido falan da işe yarar. kimseyi dövmese bile özgüveni olur.

bence birgün okula gidip o çocukları biraz şıkıştırın, korkutun, bağırın çağırın. öğretmenle ve müdürlede konuşun gözlerini korkutsun mesela müdür çağırsın okuldan atılacaklarını söylesin, öğretmen ceza versin, sıfır verdiğini söylesin devam ederse tek ayak falan cezası versin okkalı ama.

babası o iki çocuğun gözünü korkutsun.

Bizim hizmetkarımız olacaksın yoksa okul bitene kadar her teneffüs tependeyiz diyorlarmış. Rehber öğretmen ilgileneceğini söylemişti ama değişen birşey yok.Örnek Kolejine gidiyor Çengelköy' de.Yarın müdüre hanımla konaşacağım. Bir çözüm bulsunlar.

git döv çocukları,çok net. tabi vur dediysek öldürmene gerek yok,bir iki tane patlat. başka türlü adam olmazlar,bugün yapmazlar yarın yine başlarlar.ama öncesinde çocukların annelerine söyle eğer devam ederlerse böyle böyle yaparım deme.çekinme sakın.ayrıca çocuğu aikidoya göndermek şimdi değil de atıyorum on sene sonra çok işine yarayabilir.şiddete karşıyız vs. de hakedene de salla iki tane.

edit: hocam kolejmiş okul,o zaman önce git başlarına çık müdürün bu nasıl iş diye; hem öğretmenler hem müdür hem de veliler çocuklara baskı yaparsa o zaman işe yarayabilir.ama tek başına sizin konuşmanız çocuklarla bir işe yaramaz bence.

okula gidip öteki çocuklarla muhattap olmak kesinlikle iyi bir çözüm değil. çok uzun süre dalga geçerler. yine babanı mı çağıracaksın vs şeklinde. müdüre öğretmene diğer çocukların velilerine tepkinizi gösterin ama çocuklara yaklaşmayın.

şimdi öğretmenin olmadığı sırada oluyo bunlar, nöbetçi de olsa öğretmen superman olmadığı için her çocuğa aynı anda müdahele edemez. ancak diğer cocukları caydırıcı önlemler alabilir. alması için ısrarcı olabilirsiniz.

akran zorbalığına girdiği için muhakkak okulda varsa rehber öğretmenle görüşmelisiniz

böyle tipler biraz ağırdan aldığı için milli eğitim seçeneğini aba altından gösterebilirsiniz.

çocuğunuza böyle olayların hayatın parçası olduğunu ama yaşanmaması için elimizden geleni yapacağını söyleyebilirsiniz.

baktın olmuyor diğer çocukların ağzını burnunu kırdıktan sonra çocuğu o okuldan alabilirsin.

öğretmen, okul yönetimi ve veli işbirliği ile çözüm bulunmalı. birlikte yani, ayrı ayrı olunursa yetersiz kalınabilir. okulda zorbalık yapan öğrenci ciddi bir sorundur. okullarda yüzlerce öğrenci var, nöbetçi öğretmen ise birkaç tane. her öğrencinin başında asker gibi nöbet tutulması mümkün değil. nöbetçi öğretmen olayı görse müdahale ederdi eminim. dediğim gibi işbirliği lazım çözüm için. siz, zorbalık yapan öğrencilerin velileri ve öğretmenleri, çocuğunuzun öğretmeni, okul yönetimi, rehber öğretmen birlikte hareket etmeli.

yahu devlet okulundan değil, bir de kolejden bahsediyoruz. kıyameti koparırdım ben olsam. çocuklarla muhattap olmanız hiç yakışık almaz. yönetimi kıpırdatmanız lazım.

spor yapsın dayansın proteine tosuncuk gibi olsun ya da salla toplanıp çocuğun babasını dövelim :D

ben küçükken çok iri bi çocuktum ilkokul bire giderken milleti kandırırdım 5 e gidiyorum diye herkez inanırdı, günün birinde yine ilkokul 1 de 1 tane zibidi üst sınıflardan bana musallat olmaya başladı geliyo vuruyo kaçıyo vuruyo kaçıyo 2 3 gün öyle oldu, sonra bi gün burnuma vurdu burnum kanadı, akşam oldu eve gittim surat bi karış, halam sordu ne oldu diye. dedim böyle böyle birisi bana hep bana vuruyo vuruyo.

halam dediki aaa safmısın sen? elini şöyle(yumruk) yap, ağzının ortasına patlat bitane dedi. ertesi gün gene o çocuk geldi halamın dediğini yaptım, eleman kıç üstü oturdu yere sonra ağlaya ağlaya kaçtı.

farkettim ki kavgadan falan pek hazetmediğim için daha önce bu şekilde kendimi savunmayı bilmiyomuşum.

aynısını tavsiye ederim, göster ne yapacağını nereye nasıl vuracağını.

burada iri olduğumu şundan belirttim, emsallerime göre bir çok çocuktan güçlü olmama rağmen, ne yapacağımı bilmediğim için yiyomuşum sopayı.

corazon valiente +1

çocuğun hayatı boyunca özgüven meselesini eetkileyecek bu durumlar en kısa zamanda önlem alın gerekirse çingenelik yapın cıngar çıkarın -ki hakkınız yönetim ve ailelere karşı tepkinizi koyun. yoksa durum devam eder.

çocuklarla gidip sizin konuşmanız bir işe yaramaz hatta eski çocuklar anadan babadan çekinirdi, şimdiki çocukların şımarığı sakız gibi, giderler annen geldi, baban geldi vs. konuşurlar. babam bana biri sana vurursa ağzının ortasına bir tane geçirmekte özgürsün dedi. ne aikido öğrendim, ne de boş yere insan dövdüm ama bize küfreden çocuğu duvara yapıştırıp özür diletmiştim (kız evladım bu arada ben). ayrıca gerekirse müdüre şikayet edin o öğretmenleri, resmen göz yumuyorlar.

Öncelikle geçmiş olsun, atlatılır bu dönemler de canınızı sıkmayın.

Benim kardeşimle aramda 8 yaş var. Kızız ikimiz de. O ilkokul 2 deydi ben lisedeyim. Aynı kolejdeydik. Bi gün ağlaya ağlaya yanıma geldi abla bi çocuk kafama sürekli silgi atıyo, kalem pisliği atıyo diye. En üst kattan en alt kata sınıfına uçtum adeta. Dedim çabuk göster o çocuğu kimmiş o! Çocuk altına yapacaktı öyle bi girdim ki sınıfa. Bi tuttum yakasından irimence dombili bişeydi, dedim bi daha bu kız seni şikayet etsin bana seni baban gelse elimden alamaz, yakınlarında bile dolaşmayacaksın anladın mı lan dedim. Bi daha ne ses vaaar ne bişey. Arada bir de devriye geziodum kardeşimin sınıfının önünde :) Ne öğretmenin haberi oldu ne bişey. Diğer çocuklara da gözdağı olmuştu. Ben mezun oldum gittim kardeşim o güvenle hala o okulda :)

Okuldaki başka bi çocuğun korkutması öğretmenden müdürden daha etkili bence. Hem sizinki aikidoya başlasın, hem okul yönetimiyle görüşün, hem de bulduğunuz yerde tartaklayın bence. Bazı yerlerde mecbur kalıyo insan. Sizinki dayak yerken iyiydi sanki. Hakediyolar bence.

bu da alakalı bir video: www.youtube.com

siz olayı nasıl çözerseniz çözün de, kendini ezdirmemesini bir şekilde öğretin. her an koruyamayacak olmanız bir tarafa, özgüven sahibi olmak hayatın her alanında faydalı olacaktır.

oha çocuklara bak şimdiden kabadayılık işlerine girmişler. hocalara söyleyin böyle giderse o çocuklar liseye geldiklerinde hocalarını da çeker kenara.

dövüş sporu öğretecekseniz o aikodo olayını geçin; krav maga, kick box, muay thai, boks gibi şeyler yapsın. daha 7 yaşında ama bunun sonrası da var.

yukarıdakinin fikri de hoşuma gitti, üst sınıflardan çocukları alın gezmeye götürün mesela. harçlık verin dondurma alın artık o yaştaki çocukların hoşuna ne gidiyorsa. sizinki ile arkadaş olsun. gerisi kolay.

la bütün sözlükçüler kendilerini bulmuş hikayede heralde cevap yağmuruna tutmuşlar :)

en iyi yol sizin çocuğun babası o iki çocuğu karşısına alıp eğer bir daha bu çocuğa en ufak bir kötü davranışınız olursa ebenizin hörekesini gösteririm minvalinde bağırarak korkutsun. zaten 7 yaşındaki çocuklar ağlayıp tırsarlar.

pasifist bir baba olarak dogrusunu yapiyorsunuz.
once mudure gidiliyor, durum aciklaniyor, geregi yapilmassa ben yaparim seklinde tehdit ediyorsunuz (ne yazik ki turkiyede bagairmadan cagirmadan bi is yurumuyor)
piclerin annelerini babalarini, hocalarini da yazili olarak uyariyorsunuz(bir kopya da kendinize yapin, ilerde kullanmak uzere) psikolog tavsiye ediyosunuz.
butun bunlara ragmen bullying devam ediyorsa bakanliga basvuruyorsunuz mufettis rica ediyorsunuz.

aikido'ya felan vermeyin. hic bir sorun kavga ile cozulmez. bu gun cocugunuz cevap verirse, ertesi gun picler cogalip saldirirlar. siddet siddeti dogurur.
cocugunuzu doven picleri de cok suclamayin, onlarin boyle olmasinin sebebi annesi babasi. herhalde siddetli kavga var evlerinde, picler de sizin cocugunuza kanalize ediyor. olan sizin evladiniza oluyor.

ha bi de bu olay kolejde oldugu icin, sozlesmenizi bir okuyun; sirf cocugun okul icinde vucut butunlugunu koruyamadiklari icin dava durumu var.

adres ver gelelim.

yirtik foto; pasifist bir anneyim:)Arkadaşlar Evimizde sorunlar demokratik bir şekilde, konuşarak çözüldüğü için çocuk şiddete yabancı evet.Sonsuza dek oğlumun yanında olamayacağım için, bir şekilde bu tür zorbalıklarla başedebilmesini öğrenmeli. Gidip okulda cıngar çıkartamam ama ciddi bir şekilde, artık bu konuya eğilmelerini ve çözüm getirmelerirni isteyeceğim.Sonuçta evlatlarımızı onlara emanet ediyoruz.Özgüveninin gelişmesi için bir danışmandan yardım almam da gerekebilir ama o çocuklarında rehabilite edilmesi gerekli diye düşünüyorum.

insanlar gözleri korkutulmadan uslanmazlar. çocuğun babası veya abisi varsa gitsin o iki çocuğa bağırsın korkutsun. çocuğunuz biraz daha büyüsün lisede falan bodybuildinge verin. güç, bir erkekte her zaman işe yarar.

oldu o zaman, herkes birbirine silah ceksin guc gosterme bakimindan. hepimiz kasli hayvan gibi olalim kadin erkek. bu mantikla, insanlar hep coplaniyor, kadinlar hep dayak yiyor vs vs.

anne dogruyu yapiyor. sorumluluk almak istemeyen hoca mudure sikayet edilmeli filan.

edit: kendi cocugum olsa da elimden gelecek bir sey yok. baskasinin cocuguna el kaldirdigim anda zaten kanunlar karsinda suclu konumuna duserim.