mafia 2

red dead redemption

saints row, prototype felan

sleeping dogs

heroes might and magic 3,5

Bambaşka oyunlar ama turnbased bunlar da :
Fallout 1 - 2
Civilization

images.google.com adresine gidip arama kutusunun sağ tarafındaki kamera ikonuna tıklayıp fotoğraf ekliyoruz ama kim olduğunu değil de benzer fotoğrafları bulmaya yarıyor. eğer başka bir sitede varsa ve adı da yazıyorsa kişiyi de bulmuş oluyoruz.

google görsellere giriyorsun
sonra resmi sürükleyip arama kutusuna bıraktığın an o sana buluyor.

şimdi sakin ol ve elindeki cipsi yavaşça yere bırak dostum burası amerika değil ruffles sana yalvarsın da para versin :D ayrıca o patates çöpü, kabuğu gibi bir şey.

paketin arka tarafında müşteri hizmetleri numarası var. arayıp şikayet bildirmek lazım.

valla adamların üst düzey bir yetkilisini "medyaya veririm, koskoca frito lay'i rezil ederim" falan dersen belki dediğin gibi bir numara olur. olmadı üstteki arkadasın dedigi gibi amerika'ya git sonuçta orada da ruffles var ve orada çıkmış gibi davran ohooooo yaşadın :D

hemen tazminat davası aç, hemen! yıllardır beklediğim fırsat eline geçmiş, hala soruyosun :O

klasik cevap gelsin o zaman: ''BURASI AMERİKA MI KARDEŞİM TAZMİNAT FALAN'' bi şey çıkmaz ondan, kılı at ruffles'ı yemeye devam et :)

tadı hep o kılda kalmıştır. onu da ye bir güzel.

ruffles'a dava aç ve milyoner ol

yememek için kendimi tutmaya çalışırken hiç bi zararı şu anlattığın kıl kadar etkili olmamıştı. çok sağol gerçekten soğumamı sağladın bu gereksiz kanserojen şeyden. bida ağzıma koymam sanırım. ıııyyyyk böğğğk

dava açsan ödeyeceğin masraflarla kalırsın sanırım.

Fritolay'de staj yaptığımdan biliyorum üretim yerindeki hijyen koşulları çok üst düzeyde böyle birşeyin olabilmesine pek ihtimal vermiyorum.

ciddi cevaplıyorum, burası amerika değil denen saçma cevaptan sonraki cevapları okumadım.

o ruffles cipsini bi şeffaf poşete koy ve hakem heyetine git, daha sonra cipsinden kıla benzer bi madde çıktığını ve manevi tazminat talep ettiğini belirten bi dilekçe yaz.

borçlar özel dersinde bize hocanın verdiği örnek;
haber.gazetevatan.com

geçen gün bi başka haber daha okumuştum ama bulamadım şimdi. cipsten tiksindiğini ve ruhsal piskolojinin bozulduğunu (saçma biliyorum ama tazminat almak istiyosan böyle işliyor olay) belirten bi dilekçe yazacaksın. daha sonra gerisi hakem heyetine kalıyor ki emsal belirten diğer kararlarıda dilekçende belirtirsen daha işini sağlama almış olursun. tutupta trilyon tazminat bekleme, 200 300 lira tazminat alırsın en fazla.

cevap verenlere gelsin;
burası amerika değil ama insanlarda koyun değil, koyun gibi yaşamayı bırakın azcık hakkınızı aramayı öğrenin.

edit: diğer haberi de buldum
www.sikayethaber.com

vücudumuzdaki en kalin kil sakal, sakal bile bu kadar kalin degil la. sen de demissin zaten patatesin ipi sapi cöpü yani bu.

az ileride bulgaristan var, oraya git

yat kalk şükret orada olduğuna. ya k.maraş'da olsaydın?

london'a git. ne bileyim afrika vardı taaa geçen bin yıl'da oraya git.

üniversite eğitimi nedeniyle bulunmaktayım keşke gidebilsem

bayburt'u görmemişsin.

yalovaya git.Edirnenin değerini anlarsın

bilecik gördün mü sen ondan sonra konuş. edirne'yi beğenmiyor ya.

konyayı gör toprağını öpersin oranın

bir 10dk götürür www.youtube.com biraz karamsar

bu kulakların duyduğu en güzel müziklerden biri:
www.youtube.com

ya dünyadan çok oldu, türkiş bir şeyler yok mu? "çeçen kızı" buldum mesela. bir de bu tarihin arka odası'nda çalan bir şey vardı. onun adını biliyor musunuz?

www.youtube.com

www.youtube.com

calexico'dan accordian waltz'o koydum zati.

Tabii ki yann tiersen müzikleri
www.youtube.com

pavane, gürol ağırbaş'ın türk çalgılarıyla yaptığı versiyonu var.
www.youtube.com

bir kaç nikahta dinledim ve ortam, ses tesisatı güzelse, insanın tüylerini gerçekten diken diken yapıyor, şahane bir ihtişamı var bu şarkının..
melih kibar'ı alnından ellerinden öpme sebebi...

www.youtube.com

www.imdb.com
aklımda yağmurlu kalmış

the disappearance of finbar
garden state

diye hatırlıyorum

hard rain
se7en
the perfect storm
jurassic park
gothika
skeleton key
the ghost writer

sin city

the crow

çoğunu izlemiş olmakla birlikte izlemediklerimi de stokladım. geriye sadece yağmurlu geceleri beklemek kaldı.

cevap soruda gizli. filmin sonunda oyuncular falan yazdıktan sonra müzikler yazar orada filmdeki sırasıyla ya da alfabetik sırayla. ismini bulur aratırsın.

www.youtube.com

soundhound'a dinlettim o da bulamadı.

buna bende hasta olmuştum,teşekkürler.

edit:silinmesin,cevapta youtube'dan full sountrack olarak yazarsan bulabilirsin. :))

kendime bastırtmayacam hacut t-shirt2e bastıracam. beyaz t-shirt'ün üstüne güzel olur renklisi.

bu dövmenin bir anlamı varmı diye sorsan daha anlamlı olurdu. anlamı varmıdır peki? kimbilir sahibine sormak lazım

bu saykodelik ortamlarda epeyce bilinen bi motif... anlamı: kafam çiçek gibi oldu.. ANLAYANA!!! afasjsadş

polynesian tribal tattoo stiline benziyor biraz. genel bir tribal havası var yani.

benim işim dövmeyle değil, dövmedeki motifle ilgili. o kurukafa motifinin bi adı var onu arıyorum :)

"eski yeni zelanda yerlileri bu sembolü savaşlardan önce vücutlarına nakşeder ve düşmana korku salarlar.." ve "..kafanız çok güzelmiş güle güle kullanın anlamına gelen bu dövme.." öyleymiş.

uzun zaman olmuş ama aramaya inananlara fayda amacıyla; şekildeki kurukafa motifine; candy skull ya da sugar skull deniyor.

kadıköyde var hep bunlar rexx'in oralarda t-shirt satan yerlerde. freddie mercury, ghost busters olanlarını görmüştüm. olmadı kendin bastırırsın başka modelleri.

bir gece ıslat, sabah haşla, naptın hacı 2 gün?

dün yapacaktık. elimiz ermedi. arkadaş annem birkaç gün tutardı dedi, bana da bozulmuştur gibi geldi. karar veremedim.

Bozulmamıştır 2 günde. Taze suyla yıkayın hemen pişirin. Yemek pişirecek vaktiniz yoksa hafif tuzlu suda haşlayın sonra süzüp soğuduktan sonra buzluğa kaldırın. O köpükler normal.

ortam meselesi.
kız arkadaşın olup ilişki yürümeseydi "karakter meselesi" diyecektim.

biraz ibne olmadan olmuyor bişiler

bunun için ne yapıyorsun? istemekle bitmiyor. bir de mutlu sandığın ilişkiler mutlu olamayabilir ya da başka durumlar da olabilir.

yüzüne bakılmayacak kadar çirkin olabilirsin. öyle olsan belirtirdin ama ben sadece ihtimalleri sayıyorum :)
iletişim kuramıyor olabilirsin
çekingensindir kızlar seni cool zanneder hallerini süslersin falan ama gerisi gelmez
sosyal hayatın yoktur belki?
sen sayacaksın bunları yahu

nickle uygun olmuş. seçicisindir. herkesle ilişki yaşamak istemediğin için yalnızsındır. tam anlamıyla istemiyorsundur belki, uğraş vermiyorsundur.

" hayatta kimseyi üzmemeye çabalıyorum."

sorun orada işte. iyi niyetli olduğu halde yalnız olanlara o kadar sık denk geliyorum ki. ve geçimsiz olduğu halde bir sürü arkadaşa eşe dosta sahip olan... nasıl oluyorsa oluyor işte.

hacı belli ki sen seven taraftasın. s.ken tarafa geçtiğinde bu dediklerinin hepsi olur, senden kıymetlisi de olmaz.

"hayatta kimseyi üzmemeye çalışıyorum" hali güzel gibi görünse de aslında o kadar da iyi bir şey değil. bundan kastım gidip herkese saldırmak değil. ama o hiç kimseyi üzmemeye çalışma hali, insanın kendi benliğini silmesi anlamına gelebiliyor. belirli durumlarda belirli tepkiler veren, rahatsız hissettiği bir durumda karşısındakini kıracak olmaktan korkmak yerine bu rahatsızlığı dile getirebilen, hayatta bazı şeylerin onu sinirlendirmesine izin veren biri olmak lazım. bunları yapmak, hayattaki bazı insanları üzmek anlamına gelmez tam olarak. sizin benliğinizin, tavrınızın sınırlarını belirler. ve bu gerekli ve de mühim bir şey. bunu geliştirmeye çalışın. arkadaşlık anlamında da ilişki anlamında da getirileri olacaktır.

sağ tıkla copy url with current time mı öyle bişi var onu seç.

edit: pardon tam okumamışım soruyu, bitiş süresi belirtemiyorsun

linkin sonuna #t=10m15s gibi süre belirten bir şey ekliyorsun o dakikadan itibaren başlıyor. nasıl bitiriliyor bilmiyorum

bitecek şekilde olmuyor ama evet başlangıç linki bonjurkes'in dediği gibi.

tubechop.com bu site yapıyor herhalde.

işte ders çalıştırıyor falan..

ders ilanı olunca saati 50 lira oluyor, koçlu olunca 60 oluyor. tezgahtar değil satış danışmanı gibi..

kurbanda kesiyoruz.

gelecekten gelen edit: evet ilk okul 3'e gidiyorum.

koçluk ayrı bir kavram - özel ders vermek ayrı bir kavram karıştırılmasın.

@bass solo, zazazaraeta'nın cevabı seninkinden daha işlevsel bir cevap oldu.

duyuru açıp gidenler var onlardan mısın diye denedim bi :). koçluk her türlü şeyinde yardımcı oluyor çocuğa eğitim-geleceğini şekillendirme-ödevler-sınavlar.. bir nevi çalışan anne babanın yapamadığını parasıyla(yüksek bir miktar alıyorlar) koç yapıyor. genelde deneyimli eğitimli oluyorlar. son zamanlarda da böyle bir meslek oluştu. özel ders işi benim gibi adamların bile yapabildiği bir şey. orayı açıklama gereği duymuyorum onun da saati 30-40tan başlıyor.

@bass solo,

:) tamam, barıştık. getir serçe parmağını.

bu mevzu o zaman daha çok pdr alanında ihtisas yapmış adamların işi. gelişim psikolojisi + öğretim teknikleri alanında kendini biraz yoğurmuş birinin az biraz tecrübeyle başlayabileceği bir şey gibi geldi bana. birazdan duyuru açıyorum o halde. kelepir mezundan öğrenci koçluğu.

www.360istanbuleast.com

fiyatları böyle. uçuk derken "kime göre neye göre" fikrini benimsedim. manzarası yeter.

www.dilruba.com.tr fiyatlara bir göz at bilmiyorum. hep kahvaltıya gitmişliğim var.
kadıköyde kafka cafe alkımın en üst katı. ama akşam yemeği için ne kadar uygundur bilemedim.

hard truck herhangi biri olur tahminimce

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

buna da ısınmayan için ta amına koyim.

marmara üni haydarpaşa kampüsü tıp-hukuk kütüphanelerinden birisi. yakın zamanda kalabalıklaşmaya başlar sınavlar yaklaşıyor ama yine de sessizdir.

Söğütlüçeşme Cami arka tarafında, Taşköprü Caddesi'nde Kadıköy Halk Kütüphanesi var.

minimalist bi adamsan hiç. basit bi fikir tabi :D

HİÇ olsun.
bu arada yazının boyutu önemli tabi ben baya küçük yazdıracağını varsaydım.

ben olsam hepsini küçük harf yazdırırım ama henüz yazı karakteri konusunda bir fikrim yok.

olabildiğince küçük ve sanki daktilo ile yazılmış gibi olsun bence

"hiç"

hiç.

küçük harf olmalı hepsi

Hepsi küçük harfle olsun veya Hiç diye olsun. Ama asla HİÇ diye olmasın.

Bu arada Hakan Günday severlere uyarı!

----- spoiler spoiler spoiler ------

----- spoiler spoiler spoiler ------

Hakan Günday'ın Piç romanından etkilenmediniz umarım alkolik imam, değil mi?

----- spoiler spoiler spoiler ------

----- spoiler spoiler spoiler ------

hiçlik, hiçsizlik göze sokmak değildir. küçük harflerle yazılanı makbuldür.

bence boş bırak.

ya da gözükmesi zor şekilde yazdır.

@microfiction

yok hayır bahsettiğin romanı okumadım hiç. Neyzen Tevfik'in hiçliğinden geliyore benimki.

bir tırnak boyunda küçük harf h i ç yazdır

küçük olsun. güzel dövme..

artifika medium fontta 26 puntoda "hiç"

para çok problem değilse kumlarla HİÇ yazılmış ama kumları rüzgar dağıtıyormuş gibi yaptırabilirsin ya da duvar görünümünde ama eskimiş çatlamış falan şekilde bir de içi derin ve karanlık görünüme sahip (kalın yazı sitili ile) şekilde yaptıra bilirsin.

not: iyi bir yere gidersen stil tam istediğin gibi olur.

o zaman şunu belirteyim, pek çok kişi romandan etkilendiğinizi düşünebilir. bir de şu seçenek var, 'hiç' sözünün eski yazıyla yazılmış hali neredeyse simgesel bir hal almıştır. gugıllayınca bir sürü güzel seçenek çıkıyor. estetik de dururu. onu da bir düşünün derim. neyzen'e yakışır.

1.bp.blogspot.com

www.hatdergisi.com

img.blogcu.com

@microfiction

olayı nedir peki hocam romanda? Eğer böyle çok beğenilmeyecek özenti görülecek bir şeyse yaptırmayayım :) tek dövme olacak çünkü vücutta. 2*1 cm kadar çok küçük yaptırıcam :)

------ spoiler spoiler spoiler -------
------ spoiler spoiler spoiler -------

kabanın kabası biçimde anlatacağım. dört arkadaş var. bunlar romanda piç olarak tanımlanıyor. aslında piçler bir tür olarak tanımlamıyorlar. piçlerin özelliği topluma tamamıyla uyumsuz bir biçimde sahip oldukları yeteneklerini kullanmayı reddeden, bütün günlerini eylemsizlikle, içmekle vb. geçiren tipler olmaları. bunlar kendilerini tüketmeye başlarlar bir süre sonra. en sonunda piçlerin birisi hayatta kalır ama o da artık piçlikten çıkmış bir hiç olmuştur. vücuduna aynı şekilde küçük bir 'hiç' yazısı nakşettirir.

----- spoiler spoiler spoiler -------
----- spoiler spoiler spoiler -------

"hiç."

sonunda nokta da olmalı bence.

bu arada haydarii'nin kumlarla yazılması fikrine de bayıldım.

beyazlar pamuklu - 60
renkliler pamuklu(içeriği önemli etiketlerinden bir bak ona göre seç) - 40

Kaç saat sürer ortalama ?

Toplam kurutma makinesi ile beraber 3 saat rezervasyon hakkım var...

sıvı deterjanı, deterjan gözündeki, en soldaki geniş yere dökün. kendi kapağıyla bir tane yeter muhtemelen.

o süre meselesi de makinenin devriyle alâkâlı. 600 devirliyse 2 saat sürer, 1200 devirliyse 1 saat gibi birşey sürer. ama yurttayım diyorsunuz, muhtemelen makinelerim devri yüksektir, 1 saate hallolur yıkama işi. kurutmayı hiç bilmiyorum.

edit: bir de evet, renkliler için kıyafetin içindeki etiketlere bakmak en iyisi. bazı şeyleri 30 derecede yıkamak gerekiyor rengini atmasın diye.

o hakkı veren yurtsa, daha önce hesapladıkları için 3 saat veriyorlardır. 2 saat yıkama 45-50dk kurutma sürer tahminimce tabi makinalara bağlı idyl'in dediği gibi.

makinenin kullanma klavuzu varsa hangi kıyafetlerin hangi programda yıkanacağını yazar. klavuz yoksa makinenin özelliklerini internetten aratıp kullanma klavuzunu bulabilirsiniz.

bir de her beyaz 60 derecede yıkanmaz. kumaşın cinsine göre 30 derecede de yıkanması gerekebilir.

benim kullandığım makinede (siemens) programların zamanlarını veriyor ve geriye sayıyor zaten. en kısa program 35 dakika sürüyor. 60 derecelik beyazlar 90 dakika mıydı neydi.

tekstil ürünlerin çoğunun etiketinde kaç derecede yıkanabileceği de yazar. bu da yardımcı olabilir.

Ayrı ayrı olanda kabalcı enq azından bendekiler öyle

ben kocaman cilt halini almıştım taşıması zor oluyor sağda solda okuyacaksanız ufak ufak almak daha mantıklı. aslında en güzeli ingilizcesini okumak da neyse

Kabalcı al. Mümkünse "Beşi Bir Yerde"yi yani tek cilt olanı al.

ayrı ayrı al rahat edersin. bende 5i1 var götüremedim sağa sola hala bitiremedim de :(.

hepsinin olduğu baskı hayvan gibi bi şey okumak çok zor.. zaten evden dışarıya taşıyamazsınız. ben evde okumama rağmen kolum yorulmuştu bi süre sonra. ama kütüphanede güze duruyor gerçekten. hatta şöyle bi entry girmiştim zamanında. (bkz: #16642781)

ayrı olanın ise okuması kolaydır muhtemelen. ama fiyat olarak daha pahalıya gelebilir. ben toplu olanı kampanyada 25 e almıştım zamanında. ikisinin de kendine göre avantajları var.

ayrı ayrı. taşınmıyor tek ciltli olan.

boyutu önemli mi?

kesinlikle samsung galaxy ace

(bkz: motorola defy mini)

sony xperia serisi öneririm

nokia c6-01

sony

sony xperia S

secenekler arasindan zorunluluktan ayfon.

abd den getirilen iphone lar türkiyede çalışmayacakmış bir araştır

razr maxx

razr maxx

anasayfadayken seçeneklere bas widgetları çevrimdışı moda al. bende de aynı tel var ve galiba böyle halletmiştim sorunu.

çözümün bende üstten tutup aşağı çektiğin zımbırtı var ya onu indirince sol üstte mobil veri kısmı parlaktır mavi mavi işte onu kaldıracaksın. işin olunca açarsın tekrardan yoksa dediğin gibi çok yiyor.

oxford'a doçent olarak davet edilmek varken tıpla o ortalamayı heba etme.

yarim imam dinden eder, yarim doktor candan eder...

hukukla tıp oluyor galiba sonra malformasyon davalarına bakıyorsun parayı kırıyorsun.

tıbbiyeyi bitir, sen çift anadal yapmış olursunuz. merak etme. tüm yaşama hevesin söner.

@bass solo take on

sen solo atmaya devam et hocam. o dediginden henuz gelmedi.

bal, süt.

Krem peynir nutella ikilisi iyi gider yanınada nefis bi earl grey cay oh mis

Zeytin.

ben beyaz peynirle seviyorum.

muz dilimleri de ekleyip tost yapılabilir. yani marmaris büfe'de yapıyolar.

peynir ama bildiğin basma peynir :D

genelde herkes tiksinir uyarayım da

vişne reçeli

(bkz: nutella'lı tost)
(bkz: nutella'lı krep)
(bkz: nutella'lı muzlu tost)
(bkz: nutella'lı kaymaklı ekmek)

fıstık ezmesi ne olacaydı başka

muz
yanında da soğuk sütle ye.

Hah işte bu. Doğru adama sordun bak.

İçine peynir koy (beyaz olur, ezine olur, olur yani ama dilim peynir veya krem peynir olmasın), bir de zeytin koy çekirdeklerini alıp.

Salça temelli kahvaltılık soslar oluyor onları da sürebilirsin içine. Çok acayip tatlar çıkar ortaya bak sen beni dinle.

omlet + kaşar, omletin sıcaklığıyla nutella erir damlam noktasına gelir. aynı sebepten de kaşar yumuşar mis gibi daha önce tatmadığın bir lezzete yelken açarsın. yanında da çay-kola farketmez. gel beni dinle pişman olmazsın.

labne ile çok güzel oluyor. ama labne sevmeyeni çok.
muz, çilek olur.
başka da bir şey olmaz bence.

ceviz

yeşil zeytin

beyaz peynirle süper gidio evt ;)

Gold marka fistik ezmesi

ortaya bir destek koyarsan 15-20kgye çıkar tahminimce

mihmirah sultanda vardi eskiden, hala var midir bilemedim, sor bi.

uçan ev

valla şu an aksanattayım söyleyince canım çekti buralardaysan atalım bir 5'lik..

yaşadığı yere göre değişir ama genel olarak evet,zor.benim için önemli değil evlilik,hatta bazen gereksiz geldiği de oluyor ama bizim insanımız için bunlar çok normal şeyler değiller.

bana çok saçma geliyor açıkçası evlenmeden aile kurmak. her şey kolay da bir imza atması mı zor geliyor? bir de evlilik sadece bir imzadan mı ibaret savunması da saçma bana göre.
he türkiye'de zor mu? belli yerlerde çok çok zor olabilirken bazı yerlerde daha rahat olunabilir. nerede olduğunuza bağlı biraz da.

bişey düşünmem.

umurumda olmaz, bu kadın arkadaşım olsa bile, arkadaşlığımız zerre bozulmaz. çok geniş bir insanımdır. muhafazakarlık bence ölmeli.

birlikte sonsuza kadar evlenmeden yaşamalarında bir problem yok ama çocuk ve onun geleceğini düşününce bir resmiyet gerekiyor bence. evlilik dışı doğan çocukların nüfus işlemleri falan nasıl oluyor bakmak lazım.

Yeterince etraflıca düşünmediklerine kanaat getirir ve doğacak çocuk adına üzülürüm. Eğer Türkiye'de yaşayacaksa hayatında sıkıntılarla karşılaşacak. Elbette insanlar evliliğe mecbur olmasa daha iyi olurdu ve fakat şu yazıdaki gibi sıkıntılarla karşılacaşacak küçücük masum bir çocuk.
www.hurriyet.com.tr

1-fatihteyse zor kadıköydeyse kolay
2- ne düşünelim kardeşim allah mesut etsin

saçma. zaten kültürümüze aykırı. ama onu geçtik diyelim.

evlilik olmadan bağlayıcılık olmaz ki. ayrıldınız kadın ne olacak? çocuk ne olacak? mal paylaşımı nasıl olacak? aileler ile olan ilişkiler nasıl olacak vs.devam eder böyle

gerizekalı korunmamış derler. yakında evlenir bunlar derler. ....'nın hayatı kaydı derler. derler de derler.

bana kalsa insanlar artık çocuk yapmasın dicem,ama durduramıyoruz yapıyolar :)evlenmeden çocuk meselesine gelince yapılabilir neden olmasın.normal karşılarım.

Cocuk yapmak normal olsa da bu durum cocuğun psikolojisini etkileyebilir zira bize normal gelse de toplumun büyük bir kesiminde evlenmeden cocuk yapmak ahlaksızlık olarak algılanır ve cocuk da ister istemez bunları duyar,çeşitli sözlere maruz kalır .Bu yüzden cok doğru bulmuyorum,ne gerek var cocuğun psikolojisini bozmaya.Cocuk yapacak kadar cok seviyorsam bir imza ativeririm, zor degil.

evet genel olarak zor.
bi şey düşünmem, evlenmek zorunda değiller. iki kadın, iki erkek de aile kurabilir, çocuk edinebilir. insanların kendi yaşamlarıyla ilgili karar vermeye hakları var, ayıplamak, kınamak kimseye düşmez.

benim başıma yanlışlıkla böyle bir şey gelse intihar ederim. ciddiyim. çevremde böyle birisini görsem nötr olurum. yani çevresinden baskı falan görüyorsa destek olmaya falan çalışırım belki.

yaşanılan kesime göre değişir ama genelde ''bana da verir bu'' denir. benim umrum da olmaz ''bana mı yaptılar sanki bana giren çıkan mı var ? '' derim.

evlenmek kolay fakat kina dugun seremonileri zor

var hemen girişin oralarda otoparkın içinde

Var

rush-tom sawyer
mastodon-black tongue
nevermore-the river dragon has come

pearl jam - black / alive / even flow
pantera - walk / 5 minutes alone / floods
dark tranquillity - lethe
avenged sevenfold - seize the day
bruce dickinson - tears of dragon
buckethead ...
bullet for my valentine - say goodbye
guns n roses ...
in flames - come clarity
opeth - in mist she was standing / ...
yeter sanırım

queensryche-eyes of a stranger
the doors-light my fire
led zeppelin-achilles last stand
in flames-ordinary story
dream theater-home
the killers-al these thngs that i'v done
iced earth-coming curse
scorpions-rock you like an hurricane
cinderella-somebody save me
def leppard-love bites
queen-innuendo

ac/dc - back in black,
ac/dc - razor's edge,
dokken - mr scary,
dokken - in my dreams,
dokken - dream warriors,
dokken - hunter,
dokken - it's not love,
dokken - kiss of death,
pantera - 5 minutes alone,
pantera - domination,
pantera - pyscho holiday,
queen - show must go on,
queen - crazy little thing called love,
queen - i want it all,
queen - innuendo,
van halen - ain't talkin bout love,
van halen - unchained,
white lion - blue monday,
white lion - it's over,
white lion - little fighter,

Billy Idol - Rebel Yell (Lyrics)
Burner - Six Gun

Rammstein - Mein Land
Rebel Son - Burry Me In Southern Ground
Rebel Son - Out Of My Face
Rebel Son - Redneck Piece Of White Trash
YANO - Banal Na Aso, Santong Kabayo

opeth-pyre
opeth-I feel the dark
avenged sevenfold-Blinded In Chains

oynarız :) eurobattle'da oynardım 1 ay öncesine kadar şimdi pek girmiyorum

wepla'ya gel de akalım mh yok ben de hard proyum nihehehe

geç oldu yarın vs. ben buralarda olurum müsaitsen neden olmasın
not: 1v1 sevmiyorum, hard pro değilim :)

kıtalar birdi, sonra ayrildi.

antropoloji falan bilmem de kıtalar varken insan var mıydı? insanın ortaya çıkışı aşağı yukarı kıtalar bu hali aldıktan sonraki jeolojik zamanda değil mi?

(bkz: pangaea)

o zaman avustralya kıtası ile asya kıtası bugün ki kadar ayrık değildi aradaki bölge mevsimsel yağışlarla yılın belli kesiminde yağışlarla suya gömülüyor geri kalan zamanda sular çekiliyordu aborjinler'de bu şekilde geçtiler avustarlya'ya sonrada kıtalar ayrıldı işte .

kıtalar birdi, sonra ayrildi. tik konması gereken doğru bir cevap.

değil. doğru olsa her bölgedeki insanların ayrı yerlerde aynı türe evrimleştiğini kabul etmek gerekir ki; o da öyle değil.

doğu asyanın ucundan insanların bering boğazıyla amerika kıtasına geçmesi en geç mö 12.000 yıllarında gerçekleşti, o zamanlar da glacial dediğimiz son buzul çağı vardı.. kıtalar birleşik değildi, kıtaların ayrılması milyon yıllar önce gerçekleşen ve hala devam eden bir proses.

aborjinlerin yeni gine/avustralya'ya geçmesi de yaklaşık en geç m.ö. 40000 yılına kadar gerçekleştiği düşünülüyor ki bu durumda evet, sal-tekne denilen alet yapma yeteneğine sahiptiler.

pangea zamanında insan yoktu.
bu konuda begesel vardı, adını bulursam yazarım. orda dediğine göre, buzul çağında buzların olduğu dönemlerde belli yerlere ilerliyolar. ayrıca kuraklık zamanlarında da denizler çekilince karalar doğal olarak birbirne yakınlaştığından gene geçebiliyolar. mesela bu kuraklık zamnalrından birinde malezya,endomezya ve avustralya neredeyse bitişik. kısa mesafeleri aşabilecek kadar ilkel sandallar yapabiliyolar zaten.

alaskadan yurumuslerdir? bildigim kadariyla orada baglanti var. hatta rusyadan amerikaya tren yolu projesi bile vardi

crucio, alaskadan avustralyaya nası geçsinler :)) onlar amerikaya gidenler.

benim izlediğim belgesele göre afrikadan bir grup mısır üzerinden dağılıyor. bir grup da etiyopyadan yemene, yani arap yarımadasına geçiyor bu kuraklık zamanlarında, sonra kıyı boyunu takip edip lübnan üzeri pakistan, hindistan, oradan endonezya ve avustralya.

baktım ama belgeseli bulamadım..

Kutlu olsun.
www.youtube.com

Yaşamak dediğin oğlum, zor zanaat...
www.youtube.com

nice senelere.
www.youtube.com

nice senelere.

www.youtube.com

fizy.com
hep mutlu ol :)

www.youtube.com

doğum günün kutlu olsun.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
nice yıllara

www.youtube.com ... Mutlu yıllar :)

151 kere kutlu olsun www.youtube.com

Doğum günün kutlu olsun nice yaşlara
www.youtube.com

3

kahve ye.içme

Kafein bombası yaparken dikkat et.Ben de nescafe xpress ve türevlerini aldığım günlerde çarpıntı yapmıştı daha bu yaşta.Elma en mantıklısı üstelik uykunu kafein gibi sonradan değil anında açar.

ilaç önermeyi pek doğru bulmuyorum ama uyku konusunda en etkilisi şu

(bkz: modiodal)

uykundan kısacağına sosyal hayatından kıs. o uyku bir bozuldu mu sittin sene geri gelmeyebiliyor. hiç tavsiye etmem düzenini kaçırmanı eğer uyuyabiliyorsan. hem çalışma verimini de arttırır sağlıklı bir uyku. başka şeylerden kıs uykundan kısma.

ben kim miyim? : 4 senedir sabah 4buçuktan önce uyuyamayan bir üniversite öğrencisi.

çok zor ve tatsız, ama: kahve ye.

kahve bende de işe yaramıyor duş al soğuk soğuk

ara ara 10-15dklık uykular uyu. da vinci de böyle yaparmış.

(bkz: sleep cycle alarm clock)

Ne kadar işe yaradığını bilmiyorum, kişiden kişiye fark ediyor galiba ama deneyebilirsin. Özetle uyku 4 evreden oluşuyormuş ve bu 4 evrenin tam bir döngüsü yaklaşık 90 dakikaymış. Bu döngü tamamlanmadan uyanırsak yorgun uyanıyormuşuz. 90 dakikanın katı olacak şekilde uyursak 4-5 saat uyumuş olsak bile dinç olabiliyormuşuz. Iphone'un yoksa uykuya dalma süreni de ekledikten sonra 90 dakikanın katı olacak şekilde alarm kurabilirsin.

eczaneden.

eczanelerden alabilirsin. 10-20 lira gibi bir fiyatı var.

soğuk tutulması gereken ilacın yanında 1 liraya veriyorlar eczanede.

www.arabulvar.com

yemek koruma amaçlı, sert plastik içinde olanlardan alacaksanız hipermarketlerde kamp ya da piknik reyonunda oluyor. mangalların vs olduğu rafların civarında. Bauhaus, Carrefour vs de var.

eczane panpa. nexcare'ın var mesela ama biraz pahalıdır kalitedir tabi.

safranbolu'ya gidebilirsin, peri bacaları'na gidebilirsin, tuz gölü'ne gidebilirsin...

ek: bolu-gölcük, müthiş.

ek 2: eskişehir odunpazarı belki...

ek 3: konya-mevlana, neden olmasın. hatta beyşehir gölü.

eskişehir

eskisehire, safranboluya, peri bacalarina gittim, konyaya da sayisiz kez gittim, ama beysehir'e 10-15 senedir gitmemistim.

çorum boğazkale'de hattuşaş, yakınlarında alacahöyük var, kırıkkale-delice-sungurlu hattı üzerinden gidiliyor.

beypazarına gidilebilir.

önce aramaya inan, böyle bi başlık vardı burda..

-bir banyo terliği bi de normal terliğin olsun
-tırnak makasını unutma
-iki asma kilit işine yarar
-çorap ve boxer/külot stokunu yükset tutmanı tavsiye ederim
-büyükçe 3-4 poşet bul kirlileri içine koyarsın ve büyük bavuluna istiflersin (çünkü devlet yurdunda -orada kalacaksan- göt kadar dolap verirler)

el, yüz, vücut vs havluları al.
çamaşırlar için hurç, daha temiz ve toplu dururlar onun içinde çok toz tutmaz.

saç kurutma makinesi

kirli sepeti

bol askı

Eğer odada izin veriyorlarsa elektrikli alete bir kettle baya işe yarar olabilir.

Müsait bir yerde ateş yak. Olsun bitsin.

metal bir kutuda açık havada yakabilirsin, mangal içinde de olabilir. ateşi söndürmeyi unutma tabii. :)

kendime kağıt yakacak yeri nereden bulabilirim iyiymiş:)))
pikniğe git açık hava bi yerde yakarsın. millet koca kuzuyu falan yakıyor sen kağıdımı yakamıcaksın.

büyükçe bir çöp kovası ya da varil doldur içine ver kipriti.

arkadaşlar kamusal alanda tenekemi alıp içinde ateş yakabileceğimi sanmıyorum :) piknik, kamp vb. bir ortamım da yok. kısacası müsait bir yerim yok veya aklıma gelmiyor.

suda beklet sonra suyu süz çöpe at.

klozetin içinde yakabiliyorsan yak, yakamazsan da parçalara böl at çek sifonu.

klozetiin içine atmayı ben denedim olmuyor. a4 kağıtları suda bekletmek ve çöpe atmak çözüm olabilir. fotoğrafları da ben balkonda küçük ve eski bi tencere içinde yakmıştım. daha da çözümü yok herhalde. =)

kötü bi leğene mürekkepli su yap. kağıtları sok çıkar sonra çöpe :s

fotograf falan için de çamaşır suyu işe yarar

evde yakmaya kalkınca evi duman kaplıyor, mürekkepli su denenebilir.

herhangi bir eğitim kurumunun burs komisyonuna götürüp verseniz onlar da ihtiyacı olan öğrenci veya öğrencilere ulaştırır bu parayı. takip de edebilirsiniz kime verildiğini.

eğitim gönüllüleri vakfı da olabilir.

0.5 mg lık aspirin yok 0.5 g lık var ki o da zaten 500 mg ediyor. ayrıca 100 ve 300 mg lıkları kan sulandırıcı olarak kullanılıyor, 500 ağrı kesici olarak . 200 mg ı ise duymadım görmedim hiç.

hakikaten gr mış ya. körlük iyice ilerledi bende :(

peki 500 mg kanı sulandırmaz mı?

kır ikiye yarısını iç (250mg), aspirin dozu farketmeden kanı sulandırır doza bağlı olarak sulanma miktarı artar.

100 veya 300 mg'lık satılanlar asinpirine'dir. ingiliz aspirini yada amerikan aspirini olarak bilinir.

nolur çok çok ucuza almışsınız.

Fiyat olarak çok iyi ama önemli olan sizin memnuniyetiniz , memnunsanız 500 lirada verseniz ,memnuniyetinizin yerini 500 lira da tutmaz.
Hayırlısı olsun, İyi günlerde kullanın.

piyasadan anlamam ama 32gb touch için fiyat güzelmiş, ben de mi alsam

eminönünde dün 120ydi maalesef.

3g ise ucuza almışsınız

temizse iyi gibi işte.160 yazıp 10-20 indirip satıyolar genelde.çok bişey yok yani iyi gibi.

3G üçüncü nesil demek. 3G bağlantı değil :)

4. nesil 32 GB ikinci el iPod'lar 400-500 arası satıldığına göre çok iyi almışsınız.

temple of the dog - say hello to heaven
alice in chains - died, we die young, nutshell
pearl jam - last kiss

valla bitane bilirim, o da
levent yuksel - yas
basa alip alip dinlersin zaten

sentenced-mourn da harika bir entrümental şarkıdır.

sessiz gemi

Candan Erçetin- Yalan

Bu şarkı ölümün ne kadar gerçekçi yaşamın ne kadar kısa ve yalan olduğunu anlatır, Beni bu şarkı sakinleştirir bir nevi avuntu verir giden ölümlü sevdiğin arkasından, bir tokat gibi anlatır, bir gün benimde onun arkasından gideceğimi.......

(bkz: makber)

kısa serilerden başla. dan diye sonunu getiremeyeceğin bleach, naruto, one piece, dragonball gibi şeylere girişme bence.

Edit: Bir sürü kaymak gibi 24-25 eplik seri var. Niye uzun serilere geçip hevesini kırasın? Sen iste ben öneririm sana.

naruto'ya giriş bence

death note bu kesin.

sonra da bleach/dragon ball/one piece e geç, naruto izlemedim olabilir.

full metal alchemist ne çok uzun ne çok kısa

death note ile başla, bleach ve özellikle de one piece i öneririm...

one piece bağımlılık yapar...

Death Note seversen -ki seveceksin- Code Geass ile devam et

Death Note + Fullmetal Alchemist

bu eskiden kalma bir adet bence. bugunku gibi insanlarin oldugune tam olarak emin olmadiklari icin eger olmemisse mesardan cikmasi icin yer birakiyorlarmis. netekim eskiden oyle bayilan veya n bileyim olmus gibi gorunup olmayen ama sonradan onlarin deyimiyle hortlayan cok oluyormus. sairim bundan.

ölü birden toprak altında kalmasın diye, üstündeki toprağın baskısıyla vücut şekli bozulur. ölüye saygıdan biraz.

zamanla tahta çürüyüp mezar çöküyor. direk biz gömmüş olmuyoruz yani. iç rahatlatmak için heralde. o tahtaların altından kimsenin çıkabileceğini sanmıyorum...

@tukenmez adam: hea onu diyecektim ben de. direkt topraga gomulse mezar o kadar cokmezdi 1 sene icerisinde.

gelenek herhalde. dokuz tahta diye de bi sey var.

şöyle bir şey de biliyorum; yabaniler direkt toprağı kazıp ölüye zarar vermesinler diye.

saygıyla falan alakası yok ya. köpekler gelip mezarları kazıyor. hiç denk geldiniz mi bilmem ama ben köyde 10 küsür sene yaşadığımdan ve bunun 6 senesinden mezarlık boyunca her gün yürümek zorunda kaldığımdan biliyorum. vahşi köpekler gelir özellikle yeni kazılmış mezarları eşelerler.

gelir; sanırım 2 hafta içinde. istanbul olarak düşündüm. neresi olduğuna bağlı.

geldiğinde yakındaki yurda geleceğinin garantisi yok ama galiba?

evet

evet

evet

evet.

hayır

belki

hoşuma bile gider, evet.

only dad can judge me gibi barzo dövmesi değilse evet. barzo dövmesiyse hakkaten hayır. ayrıca evet, gerçekten dad can judge me yazıyordu. üzücü.

kısmet.

hayır kesinlikle evlenmezdim

evet

bu soruyu soran bir kafa, bir gün birisiyle evlenecek ne acı.

Bence akli varsa dovmeli kiz seninle evlenmez.

ekşi anket'i açın dışarıya yav.. bu ne artık...

cevap: veremedi.

üstüne dondurma döküp ham bile yaparım

evet

evet. (dövmeyi yeni yaptırdıysa sağlık kontrolü talep eder ve herhangi bir sağlık sorunu yoksa evlenirdim)

sağlık sorunu olabilir çünkü dövme ile hepatit ve hiv virüsü bulaşabiliyor..dövme sağlıklı birşey değil..mutlaka hiv ve hepatit testi isterdim.

haram! haram!

hayır

ejderha dövmesi olmadıkça, hayır.

evet. ne saçma kriterler bunlar? diyecekken düşündüm de...

hayır.

evlenirim ama içim kan ağlar.

hayır evlenmem.

kücük yildiz ve kuslar niye haric tutuluyor onu anlamadim.
haramsa büyügü de kücügü de, kusu da böcegi de haram/günah/her neyse.

peki ya allah dövmesi varsa nolcak?

soruya cevap: dövmesi olup olmamasi evlenme kriterlerim arasinda degil.

@shia alia küçük yıldız falan bi anlık heves kabul edilebilir olduğu için o.. konunun zten haramla ilgisi yok sadece vücuduna kocaman bir gül veya herhangi bir resim yaptıran kişinin kabu edilebilirliği..

porno yildizlarinin hepsinin dovmesi var o yuzden evlenmem orosbu gibi gelir bana, icimden bu kiz orosbu galeba derim dovmeciye verdimi acep derim

evet

ne alaka ya temiz igne kullanirsa dovmeden hastalik gecmez

eski sevgilisinin adı falan yazıyorsa hayır. zira sevgilisinin adını dövme yaptıracak kadar sevmişse mutlaka hala aklının bir köşesinde o vardır.

yoksa evet niye olmasın?

katatürk dövmesiyse hayır

lmgtfy.com

Sizin büyük hastanızım, bir imzanızı alabilir miyim?

dakikası dakikasına var orada otobüsüyle metrobüsüyle her şeyiyle zor mu o kadar. imza:bass

G kuvveti,testi

ismini bilmiyorum ama görüntüsünü buldum, www.youtube.com

Tamamdır aynen G Force ...

www.youtube.com

www.youtube.com

Bisiklet veletlere karne hediyesi olduğu için

havalar?

Moda. Birbirinden görünce saydığın etkenleri de göz önünde bulunduran insanlar öykünüp, "Tabi ya!" diyor ve katılıyor güruha. Dediin gibi, brava onlara. :)

Benim için en büyük etken seyahat ettiğim mesafelerin kısa oluşu ve otobüse para vermek istemememdi. Ayrıca çok özlemiştim ve aldım. Özgürlük iki tekerde. :)

bu ara benimde sardığım merak üzerine

1) ekonomik
2) insanlar artık spora aç. sürekli bi koşuşturma hali mevcut herkeste ve bisiklete binmek bu tarz insanlar için kaçınılmaz bi spor ihtiyacı.
3) bi tutku oluyo bi yerden sonra. bu daha çok parasına kıyıp bin ikibin liralık bisiklet alanlar için geçerli. bu sıralar sağlamından bende almayı düşünüyorum, haliyle sürekli gözüm yanımdan geçen kenarda duran bisikletlere bakıyo. marka model takıntısı başlıyo.
4) bisiklet fiyatları arttı tersine, bunla bi alakası yok.
5) yakıt fiyatları arttı araba fiyatları arttı -eskiye nazaran- yollar güzelleşti ve bisiklet yolları yaygınlık kazanmaya başladı
6) çocuk musun sen bisiklete bincen? görüşü etkisini kaybetti. toplumsal olarak artık herkes her yaşta bisiklete binebilir.

ve en önemlisi. ekonomik olması. alacağım bisiklet nerdeyse bi elektrikli bisiklet parası, daha rahat etmek varken gidip zoru alcam çünkü spor olcak, elektrikle şunla bunla uğraşmıcam.

kafama geleni yazdım, karışık oldu ama idare edin dostlar.

aslında olması gereken bence bu, hatta daha fazlası. artık bisiklet karne hediyesi olmanın dışında çıkmaya başladı şükür ki. gelişim biraz hızlı ve bilinçsiz oldu ama ileride toparlanır gibi. yanlış bisiklet seçimi vs gibi zamanla aşılacak sorunları var genel olarak kullanıcıların. bisiklet dernekleri valiliklerle bisiklet yolu konusunda gelişmeler yaşıyorlar, seçim propagandalarına bisiklet yolları ile projeler girmeye başladı. içinde bulunduğumuz yılların getirdiği bir kafa bu. bisiklet türkiye'de statü göstergesine de döndü son yıllarda. tıpkı akıllı telefonlar gibi, tıpkı ince televizyonlar gibi. bisiklete gönül vermiş adamlar da bu gelişmeyi doğru yöne çekmek için çabalıyorlar. dediğim gibi ortada klüpler, topluluklar, dernekler vs var. keşke herkes bisiklete binse, mutlu olmak için binse. bisikletin spor yönü de fiziksel yönden ego mastürbasyonuna yatkın. bisiklet denen şeyi çok sevdiğim anlaşılmasın, uzun turlarda dilimin dışarda nefes nefese kaldığım zamanlarda dağa-taşa, yokuşa, egzoz gazına ben de sövüyorum. para olsa da arada bir motora binsem diyorum. popüler olmasını ben de tam çözemedim ama benim de içinde olduğumu düşündüğüm kemik kadrolar hep mevcuttu. bu kemik kadrolar yaz kış sürerler, soğuk-sıcak farketmez. bisiklet sosyalleşme aparatı da aynı zamanda. aynı kafadan insanlar beraber mangala, denize, gezilere vs gidiyorlar. (bkz: ekşi pedal) mesela küçük yerde yaşadım diye mi öyleydi yoksa genel yargı mı öyle bilmiyorum ama bizim oralarda da bisiklet karne hediyesi olarak gözükürdü ebeveynlere. liseye gelince etrafımdaki herkes büyüdük biz kafasıyla bisiklet binmemeye başladı ve ben herkes bu şekilde davranırken, deve kadar oldu hala bisiklete biniyor diyorlardır diye düşünüyordum. bisiklet artık marketlerde satılan hediyeyi aştı ve gerçek yerine geldi. pahalı, zevk için yaratılan bisikletlere binince de diğer sikimsonik bisikletlere bir daha bisikletmiş gibi de yaklaşamıyorsunuz.

perşembe istanbul'dan yola çıkıp en kötü cuma akşam üstü eve, izmire gideceğim. yolda kamp yapacağım. bol bol egzoz da yutacağım ama yapacak bir şey yok. belki malın teki çarpar, kaçar gider ve oracıkta bok yoluna giderim. ben çözemedim daha bisiklet denen şeyi ama son zamanlarda gördüğüm yanlış bisiklet seçimi bana biraz akıllı telefon örneğini hatırlatıyor. azıcık dahi araştırmadan da olsa gördüğünü alan kişi çok. olsun, bisiklet bilgisi genel olarak artsın bana yeter. ne çektiğimiz azıcık anlaşılsın kafi. yokda korna çalıp, bağırıp korkutarak düşürmeye çalışanlar azalarak bitecektir bu şekilde. son olarak; genelinde özenme duygusu hakim son yıllarda kanımca.