www.motorola.com

3300 mAh batarya. çok çok yoğun kullanımda 24 saati fazla fazla götürür

edit: piyasadaki telefonların ortalama batarya mAh değerinin 1700 olduğunu da not olarak ekleyelim.

motorola razr maxx hd ve samsung galaxy note 2 3300 ve 3100 mah pilleriyle bu alanda rekor sahibi. bende note 2 var ve minimum 2 gün gidiyor.

htc alma diyebilirim sadece. servis sadece istanbul'da var. sırf bu yüzden sensation xe'i servise göndermeyip kırılan seç açma tuşunu internetten satın aldım..

görevli beyfendi bana htcnin çok sağlam telefonlar olduğunu söyledi.

sony xperia u

sony xperia sola

motorola razr xt910

htc'nin telefonları sağlamdır yalnız, bozulunca tamir için servisi az mıdır bilmiyorum ama kolay kolay bozulmaz. bir önceki telefonum htc idi şimdiki samsung.

samsung neden istemiyorsun? neyini beğenmediğni bilirsek, başka marka telefonu ona göre önerebiliriz. yani tercihlerini bilelim azıcık.

Genelde moderasyona ağlamalı duyurulara pek prim vermem fakat hollowlife biraz fazla agresif gibi bu sıralar, ne görse siliyor. Enteresan. Bİr doz kariyer.net öneriyorum, iş bulur, iyi gelir.

Katılıyorum sana, haklısın.

ekşi'deki formata uydurma olayı buraya sıçramış anlaşılan. duyuru eski haliyle de gayet işe yarıyordu ve eğlenceliydi. tabi ki troll'lere ve istismarcılara yer verilmemeli ama format konusunu da obsesyon haline getirmek buraya zarar verecektir.

büyük ihtimalle moderatörler çok az paraya hatta belki de bedavaya çalışıyorlar, dolayısıyla kendilerini en azından manevi olarak tatmin etmeye çalışıyorlar. biz başçavuşun beygiri değiliz burada bir ağırlığımız var demeye çalışıyorlar. yaralı egolarını burada tımar etmeye çalışıyorlar. zaten güçlü karakterli komplekssiz kişiler moderatörlük yapmaz.

HOLLOWLIFE adını duyunca ufak birşey yazmak istedim.
Ne kadar zaman önceydi hatırlamıyorum, bu arkadaş benim bir iki duyurumu silmişti, ben burada hollowlife çok agresif deyince kimseler destek vermemişti. Bir ekşi yazarından bunu duyunca buruk bir sevinç yaşadım.
Öyle işte.
İyi akşamlar.

white ismi vermek anlamında dediysen ''i called you as white'' da diyebilirdin galiba.
gerçi tercüman değilim onlar da acılasa güzel olur.

tell'de to kullanılır gibi hatırlıyorum. i said you white da kulağa daha hoş geliyor. bilmiyorum, ben belki de yamuluyorum.

"white"ı öne çekmen gerekir. "i said white to you."

@avkatbey: "i told white to you", "i told you white". bu ikisine bakılırsa "to" tell için değil yönelme olarak kullanılır. tell genelde "to" almaz.

bence de white'ı öne çekmen gerek. "i said white" diyebilirsin hatta, bence to you gereksiz.

"i told you white" diyeceksen "to" kullanılmaz.

isim vermek anlamında kullanacaksan "i called you white" diyebilirsin, "as" kullanılmaz.

what I said was white denilebilir ama muhabbetin tamami aktarilsa daha mantikli olur ben cunku bir yere oturtamadim bu cumleyi yani ne denmek istenmis olabilecegini?

sene 2008, ne öğrenci belgemi aldı ne seyahat sigortamı. adamın ilgilendiği tek şey 32 bin TL'lik banka mevduat hesabımdı. yer : tabi ki italya :)

Okul ve iş olmaması biraz zorluk çıkarabilir açıkcası.Adam geri döncek bişeyin var mı ülkende,gelip benim ülkemde kaçak çalışmasın diye bakıyor olaya.Ama üstüne bi ev veya yüklü banka hesabın varsa işini kolaylaştırır.Almanya cidden zor veriyor bu arada haberin olsun.

almanya çok zor, italya çok kolay

Seni çalışman için zorlayamazlar. Fakat çalışmak istemiyorsan ihbar tazminatı (uğraşmak isterlerse) talep ederler. O da cüzi bişi çıkar zaten.

4 hafta daha çalışmanız gerekir, aksi halde ihbar tazminatı ödemek zorunda kalabilirsiniz (eğer peşinize düşerlerse tabi). bağyan bir kişi misiniz ? bu da önem arzediyor..

ihbar önellerini internetten araştırabilirsiniz.

eğer pat diye bırakıp gittiyseniz isterlerse 4 haftalık ücretinizi ihbar tazminatı olarak isteyebilirler. siz de ödemek durumunda kalabilirsiniz.

edit: konunun başına "mesela" koymayı unuttuysanız ve bayan kişiyseniz evlendikten sonra 1 yıl içinde istediğiniz zaman istifa edersiniz hatta 1 yılı doldurursanız kıdem tazminatı bile alabilirsiniz. erkeklere böyle bişey yok.

ihbar süresi 2 hafta değil mi?

0-6 ay iki hafta
6-1,5 yıl dört hafta
1,5-3 yıl altı hafta
3 ten fazla sekiz hafta

arkadaş sanırsam pakistanlı falan, havaalanıda falan güvenlik aramasına denk geldiğinde sırf ismi "antony" olduğu için yırtıyor. ismi usama, husain falan olsa direk sıçmıştı. ben bunu anladım.

havaalanında uçağa girişte " iş rastgele güvenlik aramasına gelince, ben her daim kazanırım, her daim." araplara, müslümanlara falan sürekli yapılan bişeydir. family guy ın bir bölümünde de vardı bu.

linkide buldum buyrunuz
www.youtube.com

ırkçı bir yaklaşım olsa gerek, rastgele güvenlik aramalarında her zaman kazanırım demiş, kişide büyük ihtimal müslüman

bu bir lise yıllığı olsa gerek. lisede yapılan habersiz aramalardan da bahsediyor olabilir gibi geliyor.

hepsi evet; ama logo basma olayına emin değilim.

eğer logo resim şeklinde ise yapamazsınız, ama logonuz atıyorum SFK gibi birşey ise, yazı şeklinde eklemenız mümkün görünüyor.

gel kardeşim önce bir sarılalım :(
cevap: aynen oluyor.

Kola içerken oluyor, kutunun dibinde kalıyor bazen.
bitti sanıyorum yarım saat sonra çöpe atacakken elime aldığımda anlıyorum kalmış biraz... işte o an kahroluyorum ben de.

Isınmış ve gazı kaçmış kola. içsen içilmez, döksen dökülmez.

biraz ters oldu sanki ama benzer birşey gibi yine.

mesela tuvaletinin bittiğini sanıp donunu çekip giderken aslında bitmediğini anladığın an varya bu onun ekiz kardeşidir işte:)

çalışırken kahve kupasına düşünmeden elim uzanır hatta tam yudumlayacakken mal gibi ağızdan içeri süzülen soğuk hava... hiçbişey bu kadar koymaz.

nancy drew serisini dene.

agatha christie'nin romanlarından uyarlanmış oyunlar var. sherlock serisinin de oyunları var.

konuyla direk ilgili değil ama cosmicstring'in söylediği oyunları mevcut bilgisayarınızla (p3 olmadığını düşünerek söylüyorum) çalıştıramayabilirsiniz. ben ilk türk dedektif oyunu olan "dedektif fırtınayı" orjinal cd'si varken çalıştıramamıştım.

küçük olsun+android olsun. bence siz android telefondan vazgeçin. alacağınız o mimiminnacık sevimli telefonun ekranı kısa bir süre içinde sizin için küçük gelmeye başlayacak, gözünüz dışardaki telefonlara kayacak, sonra telefonunuzla aranız bozulacak boşanacaksınız falan... inanın o kolunuz kadar telefonlar bir süre sonra o kadar da büyük gelmiyor.. fiyat aralığı da belirtirseniz model tavsiyesi verilebilir.

bütçe?

samsung galaxy gio. htc wildfire.

500 lira civarı

uygulamalık hiç bi telefon 500tl altı ve kolundan küçük değil emin ol.

arama mesajlaşma ve az da olsa android nedir anlamak için wildfire s

samsung galaxy mini 2
sony xperia tipo
htc desire c (bunun işlemcisi daha yavaş ama doğrudan android 4.0 ile geldiği için dikkatimi çekti. tabi hızı nasıldır bilemiyorum.)

düzen labaratuarının açık olma ihtimali var, telefonla sorabilirsiniz. yer : kuğulu park

sizin açınızdan bir problem yok.

Gidiceksiniz yüklü mebladaki parayı patronunuz yerine alacak ve patronunuza teslim edeceksiniz bu sırada ulan su paraya bak be biz kacta kacını alıyoruz dıye içinizden geçirmeniz muhtemel parayı alın taksiyle goturun :)

bankada cek bozdurmakta sorun olmaz.. zaten sirket adina cekler..

bir firmaya gonderip cekleri tahsil ettirecekse %10 dan asagi anlasmayin.. :) bu isin saka kismi tabi..

dedigim gibi bozdurmakta sorun yok.. tasirken de onleminizi alirsiniz zaten..

eğer çeklerin karşılığı bulunursa, yanınızda yüklü miktarda para olabilecek olması dışında hiçbir risk yok. çeklerin karşılıksız olması durumunda da "çeklerin arkasını yazdırmak" tabir edilen işlemi yapıp geri döneceksiniz. hepsi bu.

parayı almak sizin açınızdan sorun olmaz.

hatta : www.skyscanner.com.tr

iyi akşamlar. bize yazın

edit: aklıma geldi, vekaletnameden bir fotokopi alın kendinize, dursun bir köşede.

bir de tahsilat yaparsanız eğer, şirkete teslimde muhakkak parayı teslim ettiğinize dair bir dekont alın.

hidayete erenler, aramaya inananlardır kardeşim. seni de aramıza bekliyoruz.
www.mgm.gov.tr

atanamayan öğretmenlerdi. ne oldu akıbetleri bilmiyorum, tahminen yıldılar..

4-4-2 klasik seçiyorum, solu sağı az ileriye kaydırıyorum, defansı da az ileri yapıp forvetleri de yine bir miktar geriye çekiyorum, böylece orta sahada kalabalık sıkı bir yapı oluyor, bunun dışında bir ayar kullanmıyorum ve gayet başarılı maçlar çıkarıyorum. acaba yeterince iyi olmadığınızdan olabilir mi ? şöyle ki; rakip topu almış geliyor, siz de defansı seçtiniz koşarak adama saldırıyorsunuz, basit bir hareketle çalımlıyor sizi? ben ceza sahasının yaklaşık 15 metre önüne kadar bekliyorum genelde saldırmıyorum, ve saldıraya da öncelikle orta saha elemanlarıyla başlıyorum..

markaj değil de defansın ileri çıkmamasını sağlamalısın. bir de alan savunması yapmalısın.

istediğin kadar oyna paslaşarak, adam eksilterek oynuyorsa her türlü o defans boş kalır. yine de alan savunması iyidir.

çok çalım yiyorum o yüzden gol yiyorum demedim.
pres yaptıgım için boş kalıyorum da demedim.

defansım çok önde duruyor, bunun sebebi de rakip forvetlere yapışık oynuyorlar. bu durumu nasıl aşarım dedim.

kötü oynuyorum da demedim, online puanım 880, çoğu rakibimi yeniyorum ama kontralardan gına geldi.

@harry piper, alan savunması seçeneği yok taktiklerde? şunu bir bulsam sorun kalmayacak zaten, defans alan savunması yapsa sabit kalsa kafam rahatlayacak ama yok. olmuyor.

katılim payı diyorlar faize anlayacagin kel ahmet değil ahmet kel

faiz hesapları için katılım payı diyorlar. krediler için ise "kar meblağı"

kel değilsin kanka, saçın yok.

aga önce evi banka satın alıyor sonra bir miktar karla sana satıyorlar bir nevi ticaret

bizim millet, salla başı al maaşı mantığıyla düşünüyor.

çok ekstrem bir durum olmadığı sürece kovulma yok, batma çıkma muhabbeti yok. fazla kasmadan çalışayım emekliliğimde yatarım diyorsan iyi bence.

Uzun zamandır bu işe emek veren biri olarak;

İyi bir okuldan mezun oldum. 2,5 sene içinde 4-5 tane kurum değiştirdim. 13 tane mülakattan elendim. Şu anda Devlet memurluğunda ortalamanın üstünde maaş alıyorum. Psikolojik olarak çok yıprandım. Özel sektörde bu kadar emek verseydim çok iyi yerlerde olurdum herhalde

Ben bu yola hiçbir zaman zengin olamayacağımı bilerek girdim. Mezun olunca benimsediğim felsefem buydu. Şimdi bakıyorum maddi olarak beni mutlu edecek herşeye sahibim. geçim sıkıntısı çekmiyorum. saat 5'ten sonra sporumu yapıyorum, kurslarıma gidiyorum, haftasonu arkadaşlarımla mangalımı yapıyorum. İzin konusunda sıkıntım yok. Mesai sonrasında kafamda işle ilgili birşey kalmıyor. Toplum mesleğime saygı duyuyor, bu durum Hayatımı daha da kolaylaştırıyor.

Etrafımdaki memur arkadaşların durumu aşağı yukarı bu işte. bazısı yüksek lisans ya da doktorasını yapıyor, bazısı avrupa birliği projeleri yazıyor. A grubu kadrolardaki elemanlar kalifiyelik açısından özel sektöre göre çok daha iyi durumda. Kaldı ki iyi bir a grubu kadrodan özel sektöre çok yüksek maaşlarla geçiş yapabilirsin(En bilindik örneği vergi müfettişliği)

Rezillik ya başka bişey değil. Sadece tembellik ve yetersizlik. Bu gençliğe sadece sınava girmek öğretilmiş başkası değil o yüzden böyle. Mantık hep sadece sınav geçmek. Maddi anlamda da çok açık söyliyim ilk girişte alınan para tatlı gelir ama emekli olmadan önce alacağın maaş onun max 2 katı olur. Özel sektörde o emeklilik öncesi maaş 10 yıl içinde alınır. Ama emek verirsen kendini geliştirirsen.

(Bkz: utanmadan devlet memuruyum diyebilen insan)

Yaşam tarzıyla ilgili birşey doink çok güzel anlatmis, herkes zengin olmak istemeyebilir, ben aramıyorum mesela, sporumu yapıyorum hafta sonu arkadaşlarla güzel vakit geçiriyorum kitap okumaya vaktim kalıyor.

yeni mezun bir mühendis özel sektörde 1.200 le işe başlıyorsa kpss ile atandığında 3.000 le başlar ve özel sektörde çalışanın 3.000 e çıkabilmesi için 5-6 yıllık bir tecrübe gerektiğini düşününcede kpss mantıklı geliyor bana.

ha diyeceksin 5-6 yıl kısa süre geçer gider.Orası öyle de hayat o kadar uzun değil işte.Millet bir an önce kendini garantiye almayı düşünüyor.

ayrıca özel sektör çalışmayana para vermez,baktılar ki yatıyorsun adam götüne tekmeyi basar.Tatilin devlette çalışana göre az olur.

bu biraz da insanın ne istediği , hayatının geri kalanında neyi elde etmeyi istemesiyle alakalı.
mesela ben ayda 4000 tl kazanıp haftanın 6 günü 14 saat çalışmak yerine,
ayda 2500 tl maaşa haftanın 5 günü 8 saat çalışmayı tercih ederim.
sinir yok stres yok büyüme derdi yok rekabet yok.
kendine vakit ayırıyorsun , geziyorsun,tozuyorsun; bayramda, düğünde,cenazede izin alma derdin yok.
bu olaya memuriyet karşıtları basitlik , kısa yolculuk hatta rezillik deseler de ben buna huzur diyorum arkadaş.

yiyin yahu birşey olmaz :) 1,5 hafta ne :) ?

sucuğun son kullanma tarihi olmaz, olsada çok uzun bir süre tabi dıındaki o derisimi ne o duruyormu ?

%100 dana ise bişi olmaz, kesin koklayın, pis pis kokmuyorsa götürün...

kuru ortamda aylarca bekler. götürün.

Tam fermente sucuklarda raf omru genelde 180 gundur

Sorunun tam cevabını bilmiyorum ama baştan eziklik başlamıs gelenek devam etmiş.

Ama hiç düşmanı... bu söz çok doğru eğer iyi biri olsanda sen bu kötü insanlar sana düşman oluyor kıskanıyor.

cunku dunya iyi bir yer olmak icin cok zor. surekli tehdit, rekabet, korku icindesin.

kompleksleri, psikolojik problemleri olan insanlar, kendi sıkıntılarını örtmek için yansıtma yaparlar. sen de kendini bir anda aslında onların kendilerinde kusur buldukları şeyi sana söylerlerken bulursun. bu insanlar maalesef kötü kalpli ve çıkarcı olurlar. bu konuda yapılacak tek şey uzak durmak olur.

Oha yalnız değilim.. söylediklerinize katılıyorum, malesef bunu kendi cabalarinizla duzeltmeniz mümkün değil ama tepkisiz kalmak da bu saçmalıklarla ortak olmak gibi geliyor bana. Bence bunları bu kişilere söyleyin, yalnız kalır miyim diye korkmayın, şu halde zaten zihnen yalnızsınız..

İnsanlar filmlerdeki gibi sırf kötülük yapmak için insanlara zarar vermezler.

Kendi çıkarları için yaşar ve hareket ederler, bunun da başkaları açısından bir takım olumsuz sonuçları olur. Çoğu zaman bu olumsuz sonuçların başkasına verdiği zararın farkında bile olmazlar. Farkında olsalar bile kendilerine göre haklı gerekçeleri vardır ve bu onların vicdani yönden rahatsız olmalarını engeller.

Örneğin iki arkadaşın sizinle buluşmaktan vazgeçmesinin sebebi daha iyi bir alternatif bulmalarıdır büyük ihtimalle. O zamanı daha eğlenceli bir şekilde değerlendirebileceklerinden sizinle buluşmaktan vazgeçmişlerdir. Bu tamamen onların duyacağı daha yüksek hazla ilgili. Size zarar verme amacı gütmüyor. Bunu kötülük olarak nitelendirmek bile yanlış olur.

adalet yok.

Yanlışınız var.Kötü olmak çok kolaydır, iyi olmak değil.İnsanlar kötü olmayı tercih ediyorlar, hepsi değil yine de.

on being wrong diye bi konuşma vardı tedde çok gözel.

duyurunun silinmesi için bir neden yok.

cevap: boş zamanı çok. napsın adam.

cevap şıkları olarak
a- memnun değilim
b- memnunum

bu ikisi arasından seçim yaparsanız seviniriz

memnunum, bugüne kadar hiçbir cevabımı silmedi.

(ciddi - çok ciddi) bir ekşi sözlük ve ekşi duyuru geçmişim oldu.

ciddiye alınacak bir yer değil buralar. ciddi ciddi paralar ödenen ne kurumların en kepazeliklerini gördüm, buralar para kazananlar haricinde amatör yerler (amma çok ciddi dedim).

ekşi sözlük'te 1 milyon entryin olsa 1 hatan olmasa adam seni uçursa hak arama imkanı var mı? yok.

bu yokken de, bunu bilerek buralara gidip sonra mızmızlanmak da anlamsız. "ama bununkisi silindi de benimkisi bilmem ne..." ekşi sözlüğün kuruldugundan beri bitmedi bu geyikler.

o nedenle sonuca bak:

memnun olsa ne? olmasan ne?

burada da aynı mantık(sızlık) var. en süper yanıt veren milyon yanıt veren adamı compumaster fader veya herkimse, uçursa, diyebilecek 1 seyın var mı? yok. salla madem.

Aynen bu şikayetle compumastera mesajattim, yok öyle sey diye cevap aldim. Keyfiyet var yok bil3mem ala üslupta çok net gereksiz bi sertlik ve ukalalık var, hatta bu cevap gider, ibreti alem için screenshot

@hollowlife'ı ya sevgilisi terk etmiş ya hocası sınıfta bırakmış. Onun bu öfke ve nefretini açıklayacak başka bir şey bulamıyorum. Cevap silerek kendini tatmin ediyor işte yavrucağız. Moderatörlükle ilgisi bile yok zaten. Bir şeyden anladığı da.

Malumun ilamı editi: a- memnun değilim

memnunum.

iadelinin mantığı zaten takip edilebilir olması. kargo iade farketmez

kargo/ptt farketmez mi sonuç olarak?

buraya yazsanız, cevapları da herkes görse, hem başkaları da nasiplense..? ha derseniz ki avukat arıyoruz vekalat vereceğiz, o ayrı tabi.

peki yazıyorum o halde...

şimdi bi ev satın alıcaz. evde de kiracı var. fiyatta falan her şeyde anlaştık. tek sıkıntı kiracı. çıkmak istemiyo evden. 6 ay müsade istiyo ama 3 yıldır da şuanki ev sahibini sallıyomuş 3 ay 2 ay diye diye. ve adam da ses etmemiş hiç sıkıştırmamış yani. kiracı da iyi niyeti suistimal etmekte çünkü acayip ucuza kalıyo evde. ev merkezde ve site içinde bi de. uzun yıllar kaldığı için pek fazla zam da yapmamış ev sahibi. yani burdan çıksa çok dandik bir eve çıkacağının farkında bu arkadaş ve işi yokuşa sürüyor.

bu arada sözleşmesi de yokmuş bu kiracının. ama ev sahibi evin kira vergisini falan hep zamanında ödemiş. o vergilerde falan da var kiracının ismi.

bu arada eve girerken verdiği 3 aylık depozitoyu de "o 3 ay hakkımı da kalayım, 3. ay çıkıcam" deyip para ödemeden 3 ay kalmış. sonra da 4. ay ev sahibinin banka hesabına normal kirayı yatırıp kalmaya devam etmiş. öyle de devam etmiş aylarca.

şimdi artık ev sahibi bıkmış durumda ve baktı ki kendi isteğiyle çıkmıycak bu kiracı, o da hukuki yollarla bir an önce çıkarıp evin satışını yapmak istiyor. şimdi bize bi garanti verilebilse " şu şu işlemle kiracı 1 ayda çıkar" gibi, biz de hemen alabiliriz çıkmasını beklemeden...

fikirlerinizi bekliyorum.

kira sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması şartı yoktur.Yazılı olması geçerlilik şartı değil ispat şartıdır. TBK329'a göre taraflardan her biri taşınmaza ilişkin kira sözleşmesini yerel adette belirlenen kira döneminin sonu için feshedebilir. Örneğin benim oturduğum mahalle öğrenci mahallesi, kira döneminin sonu temmuz ayı oluyor yerel adetlere göre, en geç nisan ayı içerisinde(3 ay evvel) fesih bildiriminde bulunulur, kiracı da 3 ay sonra(temmuzda) evi boşaltır.
Ancak böyle bir adet yoksa, 6aylık kira döneminin sonu için 3 aylık süre uygulanır.

peki kiracının yazılı sözleşmesi olsaydı ? ve ev sahibi evi satsaydı. Kiracı evi alan yeni kişiye mi para ödeyecek ? E peki ozman sözleşmede yazan ev sahibi, eski ev sahibi olmuş olacak. ???

kiracının kira sözleşmesi devam eder, isterse yeni ev sahibiyle sözleşmeyi yenileyebilir, yenilemediği takdirde eski sözleşmeye göre kira ilişkisi devam eder. Yani evin satılmasıyla birlikte artık kiracı borcunu yeni ev sahibine ödemekle yükümlüdür. Bu iş için kiracının rızasına gerek yoktur. Ancak kiracıya evin satıldığı bildirilmemişse, iyiniyetli kiracı eski ev sahibine ödemekle borcundan kurtulur.

Konut ve çatılı işyerlerine ilişkin kira sözleşmesinin sona ermesine ilişkin maddeler Borçlar Kanunu md. 347 vd. Burada sizi ilgilendiren madde 351 dir.
"Yeni malikin gereksinimi
MADDE 351- Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir.

Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir."

Yani kiracı çıkmadan konutu satın alırsanız elinizde bu iki yöntem var. Bunun dışında mevcut ev sahibinin kullanabileceği yollar da kanunda yer almaktadır. Örneğin sürekli çıkacağını kabul ediyor ama sözünde durmuyorsa bunu yazıya dökmeniz gerekiyor. Yani yazılı tahliye taahhüdü almalı ki taahüdünü yerine getirmediğinde mahkemeye bu belgeyi sunarak kiracının tahliyesini sağlasın. Bunun dışında kira bedelini ödemezse çıkartabilir. Düzenli ödediğini söylüyorsunuz o sebeple bu seçenek üzerinde durmuyorum. Bir de ev sahibinin kendi konut ihtiyacı veya konutun yeniden inşa ve imar haline istinaden sözleşmenin sona erme halleri var ki bunlar da mevcut ev sahibinin kiracıyı tahliye etmesine uygun değil. En uygun seçenekler tahliye taahhüdü alarak çıkartmak veya siz satın aldıktan sonra ihtar çekerek çıkartmak. Ancak bütün bu seçeneklerin size bir ay gibi kısa bir sürede sonuç getirmeyeceğini söyleyebilirim. Kiracı tahliye taahhüdüne uymazsa veya ihtarınıza rağmen çıkmazsa dava açmak zorunda kalırsınız.

yurtdışındayken telefondan internete girersen paket bunu kapsamaz kol gibi geçiririz diyorlar

ayrıca oradaki "kullanımları" kelimesi çok tehlikeli, wınn'daki gibi download+upload toplamı ise kol gibi geçirmek için yurtdışına çıkmanı beklemeye de gerek yok anlamına gelebilir.

plan güzel de tutmaz. ihbar süresi içinde iş sözleşmesi devam eder. doğal olarak izne de hak kazanırsınız. ama o iznin parasını öyle hop diye çıkartıp vermezler büyük ihtimal. dava açmaya değecek bir para olduğunu da sanmıyorum (maaşınız 5000 tl değilse tabi..) sizi hemen kovsalar izne hak kazanmazsınız ama 14 günlük ücrete (ihb. tazminatı) hak kazanırsınız. onu da öyle hop diye vermezler. siz bi temiz istifa edin, iş arama iznini de toplu kullanmak istediğinizi belirtin.

maalesef yıllık izin kıdem tazminatı gibi kıstelyevm hesabı olmuyor. 1 yıl dolmadan vermiyorlar.

şu tarihte çıkacağım gibisinden yazarsanız yok çalışma şimdi çık derlerse zaten ihbar tazminatı vermeleri gerekir. (sanırım)

brüt alırsınız. 15 günlük çalışmanızdan daha kıymetlidir yani.


imza: işten 3 yıl 11 aylıkken çıkmış insan.

bir ay daha çalış, 2 aylık daha maaş al. denklem basit...

senin kapının ayarı bozuk olduğundan

kilidin dili çerçeveye yaslanıyorsa onu boşa çıkarmak için. böylece daha kolay dönüyor. yoksa kanırtarak elbet de çekmeden açılabilir.

çoğunlukla internetten oluyor böyle harcamalarım. oyun, program vs alıyorum. rapidshare hesabı felan. bana gereksiz geliyor. ama sıkıntıdan alıyoruz işte.

Dun bi cafeye gittik orda okey oynadik sadece okey masasina 15 tl bayildik onu sindiremedim bence cok gereksiz

benzin!

allah belasını versin. zorunluluk dışı durumlardan, tamamen götünün keyfine/üşengeçlikten kaynaklı araç kullanımı sonucu yapılan harcamalardan bahsediyorum.

ne kadar?

çok + bir o kadar daha çok.

taksi, 70tl.
Ütüyü fişten çektim mi diye koca bir yolu son hız geri dönmem gerekti.
Hayatımın en aptalca işlerinden biri.
Obsesyonuma çok para harcıyorum.

pazar brunch geldi aklıma. adam başı 25 tl para verdik. altı üstü kahvaltı lan. sınırsız da bana mı sınırsız. standart kahvaltımı yaptım yine. arkadaşları küstürmemek için katlanıyorsun işte..

powerball-72 tl ydi, hala neden diyorum, ben bu kadar gereksiz bir şeyi ne yapmayı düşündüm acaba.

internetten bir defasında çadır şişme yatak vs. kamp aletleri sipariş vermiştim 200 lira falan tutmuştu.

ve bombaya gelin hiçbirini kullanmadan çöpe gitti zamanla

yeşil lazer helikopter falan almıştım aldığım gün bozuldular ya da kayboldular.

şimdiye dek gereksiz yaptığım harcamaları toplasan kaç aile doyururdum kim bilir düşündükçe acıyorum kafama sıçayım

sevgilimle her buluşmamız

cimri olduğum ve fazla dışarı çıkmadığım için:) kahvaltıydı, dışarda yemekti gibi şeylere fazla para harcamıyorum da ben en çok ıncık cıncık diyebileceğimiz şeylere harcıyorum.
oje manyaklığım var, sonra küpe falan, parlatıcı.. hep böyle kızsal ıvır zıvır şeyler, sanki çok lazımlarmış, o renk küpem, göz kalemim olmazsa yaşayamazmışım gibi :) işin saçma yanı süslü bir tip de değilim fazla :/ ama çok tutmuyorlar, sanırım bunlarla daha büyük harcamaların önünü kesiyorum :) bir ara da ayakkabıydı, çok pahalı bir zevk olunca vazgeçmek zorunda kaldım :/

bir de market alışverişinde kendimi kaybettiğim oluyor :( ama onlar kullanıldığı için eninde sonunda gereksiz sayılmaz.

hiç oturmadığım bir eve 3 ay boyunca 2700 lira kira ödemek

dunyanın hic bir ulkesinde vatandasi olmayan adama yada topraginda yerlesik olmayan tuzel kisilige, sirket kurmadi fabrika tesis icin herhangi bir mulk satisi yapılmaz.

on senede artik hazine ne hale geldiyse bu adamlar hem toprak bildigin ham toprak hem de bina, tesis ne varsa oldugu gibi satiyorlar.

vatan elden gidiyor cahil cuhela hala oy verecek parti yok diyor.

guneydogu da mayinli toprak ihalesi bu isin baslangici idi ama ters tepti adamlara yurt disindan kim akil veriyorsa artik....

Evet, yabancıların çoğu Boğaz manzaralı evler alıyorlar, biz ise neyse Allah belalarını versin.

heh bi kara toprak kalmıştı satılmadık. toptan satlığa çıkardılar memleketi. topraklar da satılsın, insanları da satın. yatacak yeri yok bazı neyse bi şey demiyorum.

i don't need sex the government fucks me everyday
loldailyfun.com

oh olsun lan. yansın ... alayı, su sıkan itfayenin..

farkında olan zaten biliyor,
bilmeyen müslümanlara duyurulur diyelim.
hele de bu arap sevgisinden bir gün kutup ayısına denk geleceğiz ama dur bakalım ne zaman?

kimseden de gık çıkmıyor lan ne tuhaf

kimsenin işine gelmez. ülkeyi savaşla alma derdi yok artık. mühimmat parasına arsa almak daha az uğraş istiyor.

cok sey yazdim sonra sildim turkiyede hersey okadar bozuk ki is yapacak adam degil tanidik getiriliyor heryere ufak bir odaciliktan tut en kritik yerlere kadar bu boyle en basit ornek osman pamukoglu neden emekli edildi cok basariliydi gkurmay baskani olsa ne olurdu en azindan teror belasi olmazdi boyle dusun.

bizi batiran ne akp ne baska birsey bizi batiran bizim osmanli kafamiz cunku biz boyle bir milletiz torpil bizim icin ekmek su gibi.


BU DURUMDAKI BIR ULKEYE KIMSE YATIRIM YAPMAZ BENIM PARAM OLSA BEN DE BURDA URETIM YAPMAM CUNKU BATIDAKI GIBI KURUMSALLASMA YOK DEVLETTE

BOYLE OLUNCA BUKADAR INSANI BESLEMEK ICIN TOPRAK SATACAKSIN CARESI YOK CUNKU GELIRIN YOK NAPACAN SATMAYIP GELIR GETIREN KURUMUN YOK IHRACAT YAPAN MADEN VE TARIM DISI YUKSEK TEKNOLOJI OLARAK YOK ASELSAN FALANSA HIKAYE O BASKA BIR DAVA

nasıl yani beni zorla mı çalıştıracak orada? yasalar, işveren istemezse işçi işten ayrılamaz mı diyor?

abi hiç yardımcı olmuyorsun :)

dilekçeyi kabul etmeme ihtimali var. bu durumda dilekçenle beraber notere gideceksin ve onaylatacaksın. ihbar süren otomatik olarak ve yasal olarak başlamış olur.

arkadaşlar şok güzel sallamışlar :)

istifa dilekçesi olmaz öncelikle, istifa bildirimi olur. çalışma sürenize göre de istifa ettikten belirli bir süre (2 hafta) çalışmanız gerekir. çalışmazsanız 2 haftalık ücretiniz kadar tazminat ödemek zorunda kalabilirsiniz.

iş kanunu 17. maddesine bakın ;)

edit : iş kanunu 17'de yazıyor zaten süreler. tahmini söyledim.

2 hafta olduğunu nasıl anladınız acaba? arkadaş aynı şirkette kaç yıl çalıştığını yazmamış? (tanıyorsanız bilemem tabii)

didim

istanbul a yakın bir yer isterseniz (deniz otobüsü ile 1 saat 15 dk) çınarcık
bizimkiler aynen dediğiniz gibi yaptılar, mutlular..

izmir dikili merkez, burası, avrupada mı dünyada mı havası en temiz yer gibi bir ünvana sahipti

sinop hacı bişi diyen olursa duyurudan bana yazarsın =))

dikili +1
marmaris-söğüt
marmaris-turunç

kimse gelsin istemiyorum ama muğla-ören. dünya üzerindeki cennet. net!

yukarıdan aşağıya doğru;
-altınoluk
-akçay
-pelitköy - içmeler
-gömeç - karaağaç - artur
-altınova
-dikili
-çandarlı
-eski/yeni foça
-karaburun
-mordoğan
-ıldır
-seferihisar-sığacık

yaşınızı bilmem ama şimdi sessiz sakin, doğa güzel falan diye gözünüze kestirdiğiniz yerin emekliliğe kadar cılkı çıkabilir.

didim +1

vakti zamanında bana da lazım olmuştu, yamulmuyorsam 50 taneden azını satmıyorlar. tabi para herşeyi çözebilir. hangi şehir olduğunu da yazaydın iyiymiş..

edit: şimdi uçan balon dediğiniz gidip bakkaldan aldığımız balon değil herhalde, onların içine ayrı bi gaz dolduruyorlar o yüzden kırtasiyede olmaz gibime geliyor.

yakınında bulunan herhangi bir kırtasiyeye sor olmadı biraz uzağındaki büyük kırtasiye ve oyuncak satan mekanlara bak. olmadı daha uzağındaki carrefour gibi büyük yerlere bak (party malzemeleri bölümü) eğer yoksa eminönü tahtakale arasında binlercesi var.

derdim balon değil, uçan balon hani böyle ip var ucunda uçuyorlar...

kötü değil hocam hayırlı uğurlu olsun almış bitmiş artık doğrumu yaptım diye düşünme.

güzel fiyat hayrını gör :) zaten şu devirde lcd'leri falan ayağıyla kullanan çok insan kalmamıştır hepsi genelde duvara monteli.

özellikleri gayet güzel. ayağı yok, onu ayrıca satın alabilirsiniz. 600 tl'ye fıstık gibi lcd almışsınız. kıskandım billahi.

seri sonu (yani teshir mali) olmasindan mutevellit bu kadar uygun. Zaten ben 2. el almayi dusunuyodum. Teknosa eve kadar getiriyor teshir mali olmasina ragmen. Dedim 2 ufak cizik icin sifir almaya gerek yok.
Dusunceleriniz icin sagolun : )

muhtarlığa götürseler bile kapınıza kağıt yapıştırırlar. emniyete gidip sorun.

suç neydi şikayete bağlı mı kamu suçu mu ?
muhtarlığa gitse bile kapınıza yapıştırmayabiliyorlar. ya adliyeye gidip tc numaranız ile sorgulatın veya e devlet şifresi alıp uyaptan öğrenin.

hangi şehir ? büyük şehirse sizin o evrak henüz savcının önüne dahi gelmemiş olabilir..

e-devlete bakın direkt.

cevabı nickinde vermişsin zaten.

ne işlemcisi, ne ekran çözünürlüğü, ne rami, ne de havası anlamında kesinlikle geçmenin hiç bir anlamı yok. attan inip eşşeğe binmek olur. iphone olsun diye diyorsan az daha kasıp 4 almak belki biraz mantıklı olabilir..

3gs gerçekten biraz gereksiz olabilir, eğer alacaksanız yeni bir iphone alın. yoksa devam edin gitsin.

özellikle ekranı bayaa kötü gelebilir.

öncelikle baya bi dalga konusu olacaksın o açıdan kolay gelsin, ben bunu yazdığım sırada henüz cevap veren yoktu.

ilk aşamada türkçe meal okumanız çok faydalı olmayacak onu söyliyeyim, açıklamalı bir kitap bulursanız daha faydalı olur. diyanet vakfı yayınlarının öneririm. ayrıca yaşar nuri öztürk'ün kitapları da olabilir, ben yine en çağdaş şekilde cevapları bu kitaplarda buldum. kitaba inanıp inanmama konusunda yorum yapamam, eğer varlığına inanıyorsanız zaten inanıyorsunuzdur. yoksa soru "Allah'a neye göre inanıyorsunuz ki ?" gibi bir anlam kazanıyor. umarım faydalı bir araştırma olur, önemli bir noktadasınız zira. son olarak şunu söyliyim, inandığınız (veya inanmamak üzere olduğunuz) kitabın emrettiklerinde (söz gelimi ibadetlerde) kanunda boşluk arama misali kaçacak noktalar bulmaya çalışmadan okumanız faydalı olacaktır.

kolay gelsin.

tanrı konsepti pek bi tarafımda değil. tanrı varlığını umursamasam da oturup tartışabilirim, ama umursamadığım bir şeyin varlığı umrumda değilse onun çıkarttığı din veya dinlere de inanmamam normal. çıkarttıysa bana mı çıkarttı arkadaş?

inanmıyorum. mantık çok basit: islama inanıyor olmamızın en temel nedeni müslüman bir aile ve çevrede doğup büyümek. tamamen tesadüfi, rastgele bir şekilde bu dinle büyüdüm ve buna inandırıldım. yaşım 19, 20 olunca sorguladığım ilk şey, dünyada yüzlerce din varken neden buna inanıyorum oldu. bunca din bana acayip saçma gelirken islamdaki mantıksızlıkları neden "allah'ın işi" olarak yorumluyorum, bunu sordum kendime. insanlar dünyanın dört bi yanında saçmasapan şeylere inanıyor ve ben oralarda doğup onlara inanıp islamı aynı şekilde saçma bulabilirdim örneğin.

benim islam ve diğer 2 dinle ilgili en büyük takıntım tanrı algısı. evreni yarattığı iddia edilen bir tanrının benim kendisine inanmamı neden bu kadar sorun ettiğini hiçbir zaman çözemicem. beni bunun için cehennemde cayır cayır yakmakla tehdit edecek kadar inanmama muhtaçsa, benim öyle bir tanrıyla çok bir alakam olmaz açıkçası.

kuran'ın eşcinselleri, kadınları dışladığını düşünüyorum. zekat sistemiyle fakir ve zenginliği normalleştirdiğini düşünüyorum. kuran'daki birçok hikayenin gerçekdışı, olanaksız ve komik olduğunu düşünüyorum. kısacası islam ve diğer dinlere inanmam için bir neden bulamıyorum. zira bu dinler, bu kitaplar dünyaya güzellik getirmiyor, getirmeyecek. umarım bir gün tüm dünya dinlerden kurtulur.

inanmiyorum, neye dayanarak? dayanilacak bir sey yok. zaten o yuzden inanmiyorum. daha dogrusu inanmak konseptine karsiyim kendi adima. bilinemeyen seyi var kabul edecek kadar dandik bulmuyorum kendimi.

inanmıyorum. çok falzla din var 3 tane 5 tane değil. mitoloji bilfdiğimizde mesela, araştırdığımızda görüyoruz ki dünyada 4398759 tane din oluşmuş ve sürekli de oluşmaya devam ediyor. ve hiçbiri birbirinde daha gerçek ya da birbirinden daha yalan değil. genel olarak dinlere inanmama sebebim bu.

lakin islam'a inanmama sebebim. ben kadınlara taparken islam kadınları 5. sınıf olarak görüyor. aynı şekilde şairleri de öyle görüyor. kuran'da yazıyor bunlar üstelik. sevdiğim kadını benden daha aşağı konumda gören bir dine nasıl inanırım

edit: bunlar benim düşüncelerim. belki çoğunun gözünde haksız olabilirim. ama ne mutlu ki bu dünyada inanan ve düşüncelerim saygılı şekilde yaklaşan insanlar var. ben de aynı şekilde onları selamlıyorum :)

Ben de bunu dusundum uzun zaman. Ama gozumle gordugum seylerin olmasi, Allah var, islam var ama bugunki seklinde degil diye dusunuyorum. Siğillerin okunarak gecmesinin, kardesimin "ayak bagi" duasindan sonra yere dusme sayisinin baya azalmasi, nazar duasi okurken esneme, hapsirma, burnu kanayacak kadar hapsirma. Bunlar bana din ve allah olduguna inandiriyor.

dampire haklı biraz.. ortada sadece carptırılmıs seyler var bence. kuranın degıstırılmeyen tek kıtap oldugunu nerden bılıyoruz? bunu neye gore soyluyorlar. bır ıspatı vardır belkı ama ben bılmıyorum. muslumanlıkta hayatta ınsana zevk eglence veren hersey haram. ya bız bu hayata ne ıcın geldık o zaman? ruh hastası olmak ıcın mı ot gıbı yasamak ıcın mı? belkı eskı zamanlarda daha agırlıktaydı dın olayları.. sonucta gelısmıslık yoktu.. sımdı hersey gelıstı. hayat globallestı ve bırseyler eskı kafayla gıdıldıgınce gelısılmedıgı ve mal duruma dusurdugunu goruluyor. bırazda ınsan kendı refahı ıcın yasamalı. nasıl mutlu hıssedıyorsa beynınde oyle yasamalı. ben kendı beynımı dusuncemı kolaylıkla yonetemıyorum. ınsan gordugu seylerle hayatada o derece aynı bakıyor. bu durumda ınsan dıyelım kı namaz kılmayı ıstemıyor. allah kıl dıyor.. allah ınsanı yarattıysa kendı hıssettıgı gıbı yasamasınada saygı gosteren bır tanrı olmalı bence. ınsan ıradesının dısında zorla bırsey yaptıran allah nasıl zıhnıyette oluyor?

bakın dunyaya musluman ulkelerın hepsı gerı ve kapalı dusunup gelısemıyor. ateistler ıse hep bırseylerın pesıne dusup dunyaya yararlı olacak seyler sunmuslar. ateıst degılım bu arada. ama bazı seylerı cok sorgulmaya basladım.

sureklı ıslerımın ters gıttıgı zamanlarda ınsanların bana dınınden uzaklasırsan oyle olur demesıde benı bıraz sınır etmıyor degıl

sınavı kaçırmaktan mı bahsediyorsunuz ? eğer öylese aynı durum için dün kız arkadaşım da dilekçe verdi, böylece tekrar para yatırmak gerekmiyormuş, telafi sınavına girilecekmiş..

kurs her aday için para yatırır vergi dairesine. önceden belirtirseniz ödemeyebilirsiniz, ancak listeler hazırlanmışsa artık çok geç

sınavlar açıklanmadan liste nasıl veriliyor? var mı böyle bir ihtimal?
şimdi asıl durum şu soruyu açayım,
28 temmuzda direksiyon sınavım var, buna katılabiliyorum, geçememe ihtimaline karşılık ek sınavlar oluyormuş 2 tane, ben bunların ilkine katılamıyorum, onun parasını ilk sınava katıldığım için vermek mi zorundayım?

tabi ki vermek zorundasın, zaten telafi sınavının ücretidir o. soruyu açık sormamışsın ki. o halde benim dilekçe vermekle ilgili cevabım geçersiz oluyor. bu durumda asıl sınavı geçememiş olman halinde telafi sınavı için ücret yatırman gerekecek. ilk telafiye girmeden de ikinci telafiye girmen mümkün müdür bilmiyorum ama asıl sınavı kaçırıp telafiye girilebiliyorsa, birinci telafiyi kaçıranın da ikinci telafiye girebiliyor olması gerekir. bu durumda da tek ücret yatırmak yeterlidir diye düşünüyorum. sürücü kursunu arasana en sağlıklı bilgiyi al..

böyle şeyler için genelde kızılay izmir caddesi ülkealan pasajı önerilir, kimse önermeden önereyim :)

edit : arkadaşlar decathlon önermiş, ben belirli bir bölgeden sorduğunuz için ülkealan dedim, yoksa decathlon candır..

bence kentpark decathlon'dan alın. ben de hep burası önerilir diye biliyordum.

decathlon güzeldir.

klasik cevap gelsin benden: (bkz: sony ericsson xperia neo v)

motorola atrix' bakabilirsiniz. aradığınız özellikleri 2'ye katlar. fiyat 800 civarı

peki şöyle bir şey sorsam.

gittigidiyor da falan sonny ericsson experia arc s ler var. fiyatları da 650-700 arası değişiyor. bir de pasaport kaydı gerekiyor. telefonlar yurtdışından alınmış. normal mi bu fiyatlar?

atrix +1
daha büyük olsun diyorsan xperia arc s de olabilir. o da 800 TL civarlarında geziniyor.

ram 512mb deme. çok düşük bir değer. uygulamalar telefonun kapanıp yeniden başlamasına neden oluyor bellek yetmeyince. 1024 altına düşme. tamam telefon tavsiyesi veremedim ama böyle bir tavsiyem olsun.

www.ereyon.com.tr

Bu fiyata daha iyisi şimdilik yok diyebilirim. Çift çekirdekli 1 GHz işlemci, Mali-400MP grafik işlemci, ekran boyutu, Android ICS desteği... vs. her şey aradığın şekilde. Yepyeni telefon.

Şiddetle tavsiyemdir.

onaylanırsa gün içinde alırsınız.

Bu miktar için maaş sorun olmaz ama çalışma süresi az olduğu için kefil isteyebilirler en fazla.
finans ve ing kolay kredi veriyorlar, kredi almanın süresi onaylanırsa 1 günde bile çıkabiliyor.

çalışma süresiyle ilgili bir fikrim yok ama 900 lira maaş alan adama 15 bin kredi veriyorlarsa sana da 1500 verirler heralde.

finans bank'ı önermiyorum. (daha fazlası suça giriyormuş o yüzden susuyorum)

iş bankası ya da vakıfbank kredi kartı olanlara 1000 tlye kadar nakit avans veriyor
kredi kartından düşük faiz ile nakit avans çekiyor, sonra 12 ayda ödüyorsunuz. böylece kredide kesilen dosya masrafı, sigorta v.b kesintiler olmuyor. iş bankası bana hesaplamıştı 1000 tl nakit avans çektiğimde 12 ay sonunda 1076 tl gibi bir rakam ödemem gerekiyordu. krediden falan çok daha uyguna geliyordu yani.
bir araştırın isterseniz?

ben hafta içi her gün traş olup üç ay civarı kullanıyordum. çok net hatırlayamıyorum ama çok uzun gidiyor.

sakaldan sakala değişir ben her gün kullanıp en fazla 20 gün kullanabiliyorum.

fusion alın, kesinlikle verdiğiniz paraya değiyor. ben öküz gibi sakal var, fusion ile çok rahat 2ayı çıkarıyorum, şu bendeki keyif olmasa 3 ayı da rahat çıkarırım..

sakalının sertliğine göre değişir. benim için de her gün tıraş olursam maks. 25 gün falan gidiyor.

bende de öyle diyor.

aynen

hata diyor valla ama merak ettim abandım resmen siteye :D

Esas numarasının düşük olması çok da önemli değil. Önemli olan konusu, tarafları ve vakıaları aynı olan iki dava olmasıdır. Dava dilekçesini eklersin diğer davanın, mahkeme kararını eklersin olur biter.

esas numarası her mahkeme için ayrı ayrı veriliyor, esas numarasının küçük olması diğer davanın önce açıldığını ortaya koymaz. zaten beyanda bulununca mahkeme diğer dosyanın celbini ister, önce açılıp açılmadığını kendi kontrol eder.

editlenerek; dilekçemde dava şartı dediğim halde burada ilk itiraz demişim özür.. önemli olan dava dilekçesinin hakime havale ettirildiği tarihtir. ancak bu sadece davanın açılma tarihini ispat açısından önemlidir. anladığım kadarı ile dilekçenizi kendiniz yazmaya çalışıyorsunuz ve hata yapıyosunuz. çünkü sadece bu şekilde bir beyan bile sizin dilekçenizi ciddiye almamak için yeterli.bir avukattan yardım almanız menfaatinize olur. eğer iki dava da farklı karar çıkarsa yargıtay birini onar diğerini sizin aleyhinize bozarsa "karar düzeltme" yoluna gidebilirsiniz.

Bilindiği üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu 104. maddede dava şartlarından DERDESTLİK yani görülmekte olan davanın bulunmamasını dava şartlarından saymıştır. Maddeyi hatırlamak gerekirse:

Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 114 - (1) Dava şartları şunlardır:
…..

ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması.

Davacı S. ö.nün ilgili davadan haberi olmasına rağmen iş bu davayı açması derdestlik itirazı yönünden reddini gerektirmekle birlikte, aynı zamanda hakkın kötüye kullanımı olarak da değerlendirilmesi gerekmektedir.

Müvekkilime vekaleten açılmış olan şiddetli geçimsizlik nedenli ve maddi manevi tazminat ve velayet istemli boşanma davası İzmir İzmir 8. Aile Mahkemesi 20../.. Esas sayılı ve ../../20.. tarihi itibarı ile açılmış ve derdest durumdadır. İlgili belgeler ekte sunuludur. Davacının davanın açıldığı tarihi bilmesine, müvekkilim ile sürekli irtibat halinde olması sebebi ile davanın açılmasını, dilekçenin hazırlanması vs gibi tüm aşamaları bilmesine rağmen iş bu mahkemenizdeki davayı açmasında hukuki bir yararı olmadığı gibi, DERDESTLİK SEBEBİ İLE DE REDDİ GEREKMEKTEDİR. Bu nedenle sayın mahkemenizde görülen iş bu davanın reddini talep etmekteyiz.


Davacının açmış olduğu derdest davanın açılma tarihi 03/02/2012 olup derdest davamızın açılma tarihi ise 19/01/2012 dir. Dolayısı ile dava konusu aynı olan, tarafları aynı olan iş bu davanın reddedilmesi hukuki bir zorunluluk olup aksi karar Yüksek Mahkeme’ce bozmayı gerektirmektedir. Açılan her 2 dava da, şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davasıdır ve maddi ve manevi tazminat istemlidir. Yine her 2 davada da nafaka ve velayet istemi vardır. Doğal olarak da taraflar aynıdır.

Bu arada dip not olarak da belirtmek gerekirse; açık kanun hükmü ve yerel mahkemeler ve Yargıtay kararları da ilgili itirazımız doğrultusunda bir teamül oluştursa da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin kanunu lafzi olarak yorumlayıp “her 2 davanın da davalı ve davacı sıfatındaki taraflarının da aynı olması gerektiği” farklı bir karara imza atmış olsa da YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1985/13-114 K. 1986/591 T. 28.5.1986 TARİHLİ KARARI İLE BU KARIŞIKLIĞI GİDERMİŞ VE DAVANIN TARAFLARIN SIFATININ HER İKİ DAVADA AYNI OLMASININ GEREKMEDİĞİ KARARINI VEREREK SON NOKTAYI KOYMUŞTUR.
ÖZET : ... İki davanın taraflarının aynı olması için, her iki davada da aynı sıfatı davacı veya davalının taşımaları gerekmez.
ÖZET 2 : İki davanın taraflarının aynı olması için tarafların her iki davada da aynı sıfatla davacı veya davalı sıfatiyle hareket etmiş olmaları gerekmez. Derdestlik itirazında dava sebebinden maksat da hukuki sebepler değil davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır. Böylece derdestlik itirazında her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olduğu kanısına varılırsa bu ikinci davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir. İlgili kararın tamamı ektedir.

ground, derdestlik artık ilk itiraz değil.

@aliscan........ haklısın gözümden kaçmış (yalan!)
9.3 Eski kanunda (md. 187/4) derdestlik ilk itiraz iken yeni kanunda (md. 114/1-ı) dava şartı olmuştur.

veraset ilami yeter.maasini dul ya da bekar kizi rahatlikla alir.

veraset ilami çıkardıktan sonra miras için ne tür vergiler ödememiz gerekiyor, daha önce duyduğum kadarı ile bu tarz miras dağıtımında maliye birtakım vergiler alıyor.

biz evi halamın üzerinde yapacağız diğer kardeşler bir şey istemiyor zaten...

vergi için : www.yaklasim.com

veraset ilamını aldıktan sonra mal varlığıyla ilgili işlemlere geçebilirsiniz. önce maliye'den vergi borcu olup olmadığını bi sorgulatsanız iyi olur. akabinde evi halanızın üstüne yapabilirsiniz.

veraset ilamından 5-10 kopya çıkarın adliyeden. lazım oluyor.
hastaneden alınan ölüm raporunun da kopyası faydalı olabiliyor.
evin bağlı olduğu belediyeye gidip emlak beyannamesi alın ve borçlarını kapatın. sonra veraset ile ilgilenen bir vergi dairesine gidip bu evraklar ile başvurun. bir form dolduruyorsunuz. veraset vergisinin bir alt limiti var, evin rayiç bedeli (beyanname üzerindeki) o limiti aşmıyor ise vergi ödemezsiniz.
vergi dairesinden alınan belge ile tapuya gidip devir işlemlerini gerçekleştirebilirsiniz.

emekli maaşı, eğer hakeden varisi yoksa kesilecektir. sanırım sadece bekar kızı alabilir.

kimse mi bilmiyor amk. miras davasına gelince hepiniz avukatsınız.

abi başkasını öldürmicem/başkası beni öldürmeyecek. yanlış anlaşılmış.

"kendimi öldürsem kaç yıl yerim?" bence böyle bir soru sorduğun için kendini öldürmelisin, emin ol biz seni affederiz, ceza almazsın.

ona bildiğiniz intihar derler, hapse atmazlar kimseyi, gömer giderler. te allam...

Neden banka kartını sana yollamasınlar ki?
İnternetten başvuruluyor mu bilmiyorum ama HSBC'de ben aynı olayı yaptım, kartım evime geldi. Hem de internetten başvurmuştum.

paracard yolluyorlar
ınternet bankacılıgı ıcın 444 0 333 lu numarayı(numaradan tam emın degılım)
araman gerekıyor

paracard sahibi yazıyor : evet gönderiyorlar, internete açman için form doldurman gerekiyor sonra sanal kart açıp gözlerin kapalı alışveriş yapabilirsin.

internet şubesinden paracard hesabına bağlı bir sanal kredi kartı çıkartıp, internet alışverişlerinde kullanabiliyorsun.

Hesabı açtığın şubeden ikisinide talep edip alabilirsin.

Ikamet adresine yolluyorlar ya da basvurdugun bankaya,yillik 100 lira islem ucreti var,internet subeyi gene bankadan acacaksin,ben olsam almam git halkcard al

köfteyle domatesi karıştırma. kızartma üstüne yumurta iyi. yanında domatesi ye. köfteyi de öğlen ekmek arası yaparsın.

asıl soru "zehirlenir miyim?" ise birşey olmaz. yiyebilirsen karıştır hepsini ye.

açıkta kalmadıysa problem olmaz da, yahu dünden kalma patates kızartmasını biraz çirkin değil mi ?

Buzdolabında bekleyip soğumuş patates kızartması gibisi yoktur. Ama bunu taze değil bayat ekmekle yiyeceksin. of:/ Açım:/

gayet uygun, pegasus mu ?

lider adana : 55 tl otobüs. o kadar yola değer mi ? bence değmez.

edit : lan şimdi düşündüm de az para da değil kardeşim.

eğer gecenin bir vakti ya da sabahın köründe gitmiyorsanız (ben de son dönemlerde benzer araştırmalar yaptığımdan mütevellit diyorum ki) bence uygun.

pegasusun sabah 6da falan olan uçakları 85-90 lira civarı.

tarih gün ve saat önemli pazar günü akşam 6-8 arası ise mükemmel uygun. pazartesi sabah 6 sbw ise o ne öyle :D.

onur aır ataturk'ten kalkıyor ucak. bıde 2 gun sonrası o fıyat. sun express uygun oluyorda ben atakoyde kalıyorum gıtmenın anlamı yoktu sabıhaya. 60 lıra bıletler. yoldada 20 gıder ettı 80. 130da az degıl cıdden ama yapacak bırsey yok. otobus cekılmıyor bır yerden sonra. 13 saat suruyor adana. ataturk daha pahalı oluyor bırde sabıhaya gore.

sabah 6 da ucak

valla şu anda baktım da. sabihaya gidecek olursan. 1 haziranda sabah 6daki uçak 92TL gözüküyor. arada 40 lira gibi bi fark var. tabi sabihaya gitmeyi gereksiz buluyormuşsun, o ayrı mevzu : )

vergiler dahil bu fiyatsa hiç düşünme. 13 saat yolsa bi de yemek falan yediğini düşün, zaten otobus olacak minimum 70 TL. otobüste klimanın bozuk olma ihtimalini aklına getir, 13 saat yanında pis kokan bi adamın ya da gece ciyak ciyak bağıran bi bebenin olduğunu tahayyül et. hak vereceksin...

sımdı taksıme gıtmek var ordanda 10 lıra havatasa verecegım ıcın arada sabıhaya gıtmek mantıksız. atakoy yakın ataturke o bakımdan 5 10 aramadan onu aldım. ataturk neden daha pahalı bu arada bılgınız var mı?

sun express 110 lıra bu arada 90 degıl:)

adana konusunda pahalidir diye thy den tırsmayın. sonra gidip onur du pegasustu dandik havayollarina daha fazla para veriyosunuz. thy nerdeyse saat başı sefer yaptigindan fiyatları daha makul. onur en son baktigimda günde 2 ya da 3 ucak kaldiriyor ondan da pahali satiyordu. thy den 120 den pahali almadim simdiye kadar ozellikle haftaiçi daha dusuk olmasi da kuvvetle muhtemel.

dstum 130 lıraya vardıda guvenemedım grev var thyde rıske atamadım

hiç yeme ama çooook canın çektinse bi avuçu geçme

işlem görmüş bir yiyecek işte neticede. abartmadığınız sürece sorun olmaz, yani günde bir avuç gibi mesela. onun yerine beyaz leblebi yesenize yahu, ne güzel o da çıtır çıtır, dur hatta ben şurdan ağzım biağzms alayğmm

ya evde bu varmış gözüme çarptı nalet şey. ya ben neğdem akşamları? ağzım boş kalmasın istiyorum meyve ve yoğurt falan haricinde zararsız yiyebileceğim bişey yok mu acep?

erik ye. hıyar ye. kinder süpriz yeme. maden suyu iç.
çayın yanında ne gider bilemedim :( iğde olabilir belki..
akşam 7den sonra yememe olayını ben hala çözmüş değilim. insan acıkıyo 2ye 3e kadar... napak da yatana kadar hiç bişe yemiyek ki :(

degil. 25.media.tumblr.com

şimdi büyük tartışma başlatıcam biliyorum ama ivana sert bence seksi değil.

vallahi caps vardır diye tıkladım.
Ama @avkatbey; www.youtube.com

alin caps im.haberturk.com

"ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsunuz ?" bir nefret söylemi midir yoksa düşünce özgürlüğü mü ?

ateistlere göre inançlılar (herhangi bir din veya "şey") gereksiz saçma sapan bir meşgale içinde olabilir. yine inançlılara göre de ateistler inanılmaz boşlukta olan, nasıl bir şeye inanmadan yaşayabildiklerine inanamadıkları ve hatta inançları gereği cezalandırılacak kişiler olabilir.. bunu ifade etme tarzı ve karşı tarafa baskı yapma şeklinde kullanılması önem arzeder

@avkatbey,

yanit icin tesekkurler.

O soylemi biraz mizansen olarak vermistim. Demek istedigim, herkes tarafindan hakaret olarak bilinen soylemlerdi. yani "ateistlerin/agnostiklerin hepsi serefsizdir, o.c dur." dendiginde, bu insanlar belli bir zumreye ait olarak degerlendirilip bu hakaret de bu zumreye edilmis olarak kabul edilip, bir dine hakaret edilmis gibi ayni esdegerlikte cezalandirilacak midir?

yasal düzenleme nasıl olur bilmiyorum ama beklentiler söylediğiniz şekilde olması yönünde.