Giriş
(9)

Et suyu

bisorumvardı
Kavanozda satılan ilikli kemik sularının kokusunu sevmiyorum, kullanamıyorum. Amerikalıların tariflerinde kullandığı hazır et suyu var, süt kartonu gibi kartonlarda. Bizde neden et suyu satılmıyor? Butik de olsa bir marka var mıdır macro'da falan? Bilen biri? Thanx.
Kavanozda satılan ilikli kemik sularının kokusunu sevmiyorum, kullanamıyorum. Amerikalıların tariflerinde kullandığı hazır et suyu var, süt kartonu gibi kartonlarda. Bizde neden et suyu satılmıyor? Butik de olsa bir marka var mıdır macro'da falan? Bilen biri? Thanx.
0
bisorumvardı
(17.02.25)
Mia mesa marka denediniz mi? Sadece onu kullanabiliyorum.
0
kullanicadi
(17.02.25)
File’dekini denedin mi?
0
Gradient_tabanlı_mor
(17.02.25)
piyasadaki tüm kemik sularını denedim sevmedim. Et suyu arıyorum.
0
🌸bisorumvardı
(17.02.25)
@wayfarer et suyu mu?
0
🌸bisorumvardı
(17.02.25)
@wayfarer aa bakim ona, teşekkürler.
0
🌸bisorumvardı
(17.02.25)
neden kasaptan kemik alip kaynatmiyorsun?
0
cooperr
(18.02.25)
@cooperr neden yazdığımı okumuyorsun? kemik suyu değil et suyu soruyorum.
0
🌸bisorumvardı
(18.02.25)
Soru soran arkadaş asabi birisi sanırım. Uzak durayım dedim ama fırça yemeyi de göze aldım ve söylemeden de geçemeyeceğim.
Bu ilikli kemik suyu denen hede yemeğe lezzet versinden ziyade, cilt güzelliği, eklem sağlığı falan gözetilerek alınan bir gıda takviyesi. Bol miktarda kolajen ihtiva ettiği rivayet olunuyor.
Hazırlanışı da bayaa meşakkatli bir şey. 8 saat süreyle kısık ateşte kaynatılması falan gerekiyor. Ondan ötürü hazırı icadedildi ve satılıyor.
Et suyu istiyorsan al 100 gram kıyma kaynat. Ne işin var, içine bozulmayı önlesin diye dünyanın kimyasalı basılmış şeyle.
0
Mirket
(18.02.25)
@bisorumvardı

abla pardon cok ozur diliyorum, gozumden kacmis affet beni.
tekrar tekrar ozur dilerim.. ;(((
yikildim ya
0
cooperr
(18.02.25)
(5)

Çok hastayım, ilaç içmek için ne kadar yemek yemem gerekir?

Coyote
Dün çok kez kustum. Su içsem bile çıkarıyorum. Bugün biraz daha iyiyim ufak tefek şeyler atıştırıyorum ama tok karınla içilmesi gereken ilaçlar var. Tahminen ne kadar yesem ilaçları kullanabilirim?Teşekkürler
Dün çok kez kustum. Su içsem bile çıkarıyorum. Bugün biraz daha iyiyim ufak tefek şeyler atıştırıyorum ama tok karınla içilmesi gereken ilaçlar var. Tahminen ne kadar yesem ilaçları kullanabilirim?

Teşekkürler
0
Coyote
(16.02.25)
Azıcık bir şey bile olur.
İki lokma olsun tamam.
0
kisa
(16.02.25)
beden iyileşmek için kendisi oruç moduna geçer. ibn-i sina'nın hastalanınca oruç tutun dediği iddia edilir. o yüzden 2 lokma evet. yemek için zorlamayın kendinizi.

bu durum bedenin kendini arındırma durumudur. 48 saati bulursa doktora gitmeyi ihmal etmeyin. (bkz: alev sezer) :'(

bir de su içmeye başladığınızda alkali su için. beden su, elektrolit kaybediyor.
şunu da kopyalayayım.

"Evde alkali su elde etmek için, bir litre saf suya bir çay kaşığı tuz ve bir çay kaşığı karbonat ekleyerek hazırlayabilirsiniz. Bir diğer yöntem ise, 2 litre suya 1 limon ve 1 çay kaşığı tuz ekleyerek karışımı oda sıcaklığında kapalı bir kapta 10-12 saat bekletmektir."

ben de yakın zamanda benzer bir süreç geçirdiğim için lütfen su içmeyi ihmal etmeyin ama yudum yudum.

ben ek bişi daha yaptım. mutlaka yapın demiyorum. bentonit kil yedim ve hala içiyorum. probiyotiklerime de geri döndüm. bağırsak florası ve faunası bozuluyor, onu toparlamak için.

geçmiş olsun. çok konuştum ama bu aralar böyle duygusala bağlıyorum.
0
janderzel zartanyan
(16.02.25)
Yediğin lokmalar olgunlaşmış muz olursa midene iyi gelir, özellikle reflü, gastrit, ülser varsa.
0
muhayyer divan
(16.02.25)
Çok kusuyorsun patates haşla hocam ya da patates püresi yap.
0
komando kani var bende
(16.02.25)
Yarım kase çorba tamamdır
0
Gradient_tabanlı_mor
(17.02.25)
(10)

Çağrı filmi

nundu
Ben çocukken bu film ramazan boyunca her gün televizyonda (kanal d'ydi hatta sanırım) yayımlanıyordu diye hatırlıyorum ama anca zap yaparken denk geldiğim için emin de değilim. Her gün baştan sona mı yayımlıyorlar diye sorguladığımı hatırlıyorum ama.Neydi bunun olayı? Her gün var mıydı cidden? Kaç d
Ben çocukken bu film ramazan boyunca her gün televizyonda (kanal d'ydi hatta sanırım) yayımlanıyordu diye hatırlıyorum ama anca zap yaparken denk geldiğim için emin de değilim. Her gün baştan sona mı yayımlıyorlar diye sorguladığımı hatırlıyorum ama.

Neydi bunun olayı? Her gün var mıydı cidden? Kaç dakikalık parçalara bölüyolardı? Her sene oturup izleniyor muydu halkımız tarafından? Demin Twitter'da denk geldim tüm filmi yüklemişler, oradan aklıma geldi tekrar.
0
nundu
(10.02.25)
her gün yayınlanıyor muydu hatırlamıyorum ama kanal d falan yokken trt her ramazanda yayınlardı. ama tek seferde yayınlandığını hatırlıyorum. daha sonra özel tvler de yine ramazanlarda yayınladılar. belki farklı kanallarda farklı günlerde yayınlara denk gelmiş olabilirsiniz.

şurada gayet kaliteli olarak yayınlamışlar www.youtube.com
0
exlibris
(10.02.25)
Tek gün yayınlanıyordu
0
Gradient_tabanlı_mor
(10.02.25)
Duyuruyu açtıktan sonra sözlüğe bakayım dedim, ilk entry böyle. Benim hatırladığım dönem de 2000-2005 arası.
eksisozluk.com
0
🌸nundu
(10.02.25)
Her gün yayınlandığı bir dönem vardı. Parça parça gösteriyorlardı iftardan hemen önce.
0
but that was just a dream
(10.02.25)
dizi gibi parca parca, son gun tumu oynuyordu sanirim
0
foster
(10.02.25)
Her gün 6 dakika olarak yayınlanıyordu. Film zaten 3 saat. 6*30=180 dk.
0
efreet sultan
(10.02.25)
Evet, benim de çocukluğuma denk gelir. Yukarıda da söylendiği gibi parca parca yayinlanirdi tüm film. Sebebini asla anlamadığım olaylardan biridir.
0
fraise
(11.02.25)
evet ben de çocukluğumda her gün yayınlanıyordu diye hatırlıyorum.
0
king lizard
(11.02.25)
İyi hatırlıyorum. Yaklaşık 5 dakikalık bölümler halinde yayınlanırdı. 5 dakikalık olsa bile maksat reytingti
müslümanları çok düşünen(!) iftar sofrası temalı, cola reklamları da öyleydi.
0
diyecevaplandı
(11.02.25)
Ben çocukken bunun tek parça uzun metraj bir film olduğunu bilmiyor, dizi sanıyordum. O kadarını söyleyeyim. 80'li yıllar, TRT yayını.
0
d max
(11.02.25)
(6)

e posta atma adabı

substituent
Esenlikler,üniversite öğrencisiyim, hocalara e posta atarken şöyle atıyorum genelde."""Hocam merhaba ben ahmet mehmet x bölümü öğrencisiyim, danışman hocam siz olduğundan size yazıyorum....derdim...Teşekkür ederim."""Gördüğüm kadarıyla e postaların sonuna ad yazılıyor. Şimdi ben başta adımı yazıyoru
Esenlikler,

üniversite öğrencisiyim, hocalara e posta atarken şöyle atıyorum genelde.

"""
Hocam merhaba ben ahmet mehmet x bölümü öğrencisiyim, danışman hocam siz olduğundan size yazıyorum.

...derdim...

Teşekkür ederim.
"""

Gördüğüm kadarıyla e postaların sonuna ad yazılıyor.
Şimdi ben başta adımı yazıyorum. Yine en sona adımı yazmam gerekir mi? En başta kendimi tanıttım zaten, saçma olur diye tekrar yazmıyorum.

Böyle olur mu? Yoksa her ne olursa olsun en aşağı da yazmak gerekir mi? Yoksa en başa isim yazmayıp sona mı yazmak gerekir? Veya başka bir şey??

Teşekkürler!!
0
substituent
(10.02.25)
en başta kendini tanıtmana gerek yok, mail isim soyisim olduktan sonra sonuna imza olarak isim soyisim eklemek daha mantıklı olacaktır buna kendini alıştırırsan ilerde çok rahat edersin.
0
dirildimde geldim
(10.02.25)
<ad> hocam merhaba,

<dert> + tesekkur ederim.

saygilar,
<ad soyad>
<ogrenci no>
0
arakaali
(10.02.25)
Her seferinde danışmanım olduğunuz için size yazıyorum demenize gerek yok, eğer böyle yapıyorsanız.

Metin içerisinde, ana problemi anlamayı engelleyen her ifadeyi çıkarmakta fayda var. Gerekli bilgileri de mail sonunda toplamak daha faydalı.

Örneğin;

Hocam Merhaba,

Ders kayıtlanmasıyla ilgili olarak size ulaşıyorum. 10 Şubat 2025 kayıtlanma için son tarih olarak belirtilmiş. Sistemde danışman onayı beklendiği ve bu sebeple kayıtlanmanın tamamlanmadığı görülüyor, size de iletmek istedim.

Saygılarımla

Öğrenci Adı: Abcd efgh
Öğrenci No: 8373636377374
Kayıtlanma başvuru tarihi: 05.02.2025
0
akhenaten
(10.02.25)
normal şartlarda maili atan kişi olarak da ismin görünüyordur. (zaten okul mailini kullan veya kişisel [email protected] ise bile ad-soyad çıkar) (ve lütfen [email protected]'dan mail atma ahah)

Mail sonunda ismin + numaran yeterli. Mail içeriğinde böyle açıklama yapmanın bir sebebi olabilir, 800 öğrencisi olan hukuk vb. bölümde okuyorsan hocayla asla tanışmadıysan falan o zaman bir açıklama iyi olur herhalde. Diğer türlü biraz gereksiz.

Ayrıca kimi öğretim üyesi maillerine düzgün bakarken kimi (özellikle devlettekiler) pek bakmaz. Onlara ne kadar kısa-öz (gereksiz bilgi yok ve aptala anlatır gibi) yazarsan o kadar iyi.
0
nhk ni youkosu
(10.02.25)
X hocam Merhaba,

ben xxx bölümünden öğrenciniz substituent (hoca sizi bizzat tanıyorsa bu tanıtım cümlesi gereksiz olabilir. ama tanımıyorsa bu şekidle kısa bir tanıtıcı cümle iyi olabilir.)

<buraya maruzatınızı yazın>

saygılarımla
ahmet mümtaz taylan...


"teşekkürler" yerine "saygılarımla" ile bitirmeniz daha uygun olur.
0
exlibris
(10.02.25)
Gerekli cevaplar verilmiş ama ben özel olarak tebrik etmek istedim bunun kaygısını taşıdığın için.
Çok öğrenci gördüm hocasına mail atarken arkadaşına whatsapptan yazar gibi hitap kullanan. Şöyle yazan vardı;
Slm benim kğdımı okdnz mu???? Ne zmn açklanr?
0
Gradient_tabanlı_mor
(10.02.25)
(4)

Telefon uygulamaları geliştirme

aslagülümseyenbirkediyegüvenme
Yok mu kod yazabilen araştırmacı arkadaşlar el yazısı analizi yapabilen bir telefon uygulaması geliştirsin? Ya da yüz cizgilerinden kişilik analizi veya el cizgilerinden analiz yapabilen gelişmiş telefon uygulamaları olsa da indirip kullansak? Ne güzel olurdu:)
Yok mu kod yazabilen araştırmacı arkadaşlar el yazısı analizi yapabilen bir telefon uygulaması geliştirsin? Ya da yüz cizgilerinden kişilik analizi veya el cizgilerinden analiz yapabilen gelişmiş telefon uygulamaları olsa da indirip kullansak? Ne güzel olurdu:)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(25.01.25)
Analiz derken fal bakma havasinda seyler degildir diye dusunuyorum? Yuzden ofkeyi, mutlulugu vs analiz edecekse, olay daha cok teknolojik kisminda, bunu saglayan sirketler vardir. Olayin mobil uygulama gelistirme kismi bence gorece basit olur. Bu arada vardir da boyle bir uygulama mutlaka.
0
mbond
(25.01.25)
Bahsettiğiniz şeylerin bilimsel altyapısı yok ki uygulaması olsun. Yüz hattından karakter analizi ya da fizyonomi kesin cevapları olan şeyler değil, faldan bi adım ötesi.

Android markette eğlencesine böyle uygulamalar vardır muhakkak.
0
biseysorcaktim
(25.01.25)
Ben android geliştiriciyim de o dediğinin nasıl yapılacağını ben de bilmiyorum. El yazısından kişilik analizini yazılımcı nerden bilsin ki :D falcı mıyız
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.01.25)
@Gradient_tabanlı_mor bu iş konusunda bilgi sahibi olan birilerinden destek alarak tabi ki :)
0
🌸aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(26.01.25)
(6)

ANKARA KADIN DOĞUM DOKTOR ÖNERİSİ

lugano nun portlek gozleri
Herkese merhaba, detaylı ultrasonda sol yumurtalığımda 29 mm kist olduğu anlaşıldı. Doktor dermoid kist olabileceğini 1 ay sonra küculme veya kaybolma olmazsa ameliyat olma ihtimalim olduğunu söyledi. Başka doktora da görünmek istiyorum. Acaba Ankara'da devlet veya özel fark etmeksizin önerebileceği
Herkese merhaba, detaylı ultrasonda sol yumurtalığımda 29 mm kist olduğu anlaşıldı. Doktor dermoid kist olabileceğini 1 ay sonra küculme veya kaybolma olmazsa ameliyat olma ihtimalim olduğunu söyledi. Başka doktora da görünmek istiyorum. Acaba Ankara'da devlet veya özel fark etmeksizin önerebileceğiniz kadın doğum doktoru var mı? Şimdiden teşekkür ediyorum.
0
lugano nun portlek gozleri
(25.12.24)
Şadıman Kıykac hocadan biz çok memnun kalmıştık, eşimin doğumunu da kendisi yaptı.
0
mirty
(25.12.24)
Medicanada Emre Günakan var ben de ona ameliyat oldum çok bilgili bir hoca.

Yalnız bir yanlışlık olmasın 29mm çok çok küçük niye ameliyat dediler ki? Ben 20cm kist ameliyatı oldum sonra 6 cm tekrar çıktı kimse 6 cm olanı bile önemsemedi küçük diye.
0
Gradient_tabanlı_mor
(26.12.24)
Dermoid kist olduğu için dediler. Geçme ihtimali yokmuş anladığım kadarıyla. Internette de bahsettiğiniz gibi yazdığı için başka doktora da görünmek istiyorum.
0
🌸lugano nun portlek gozleri
(26.12.24)
Memorial'da Kudret Erkenekli de epey sevilen bir hocadır.
0
aslanim giralicam
(26.12.24)
Liv hospital Gökçen erdoğan

Polat dursun
www.instagram.com
0
strawberry first
(28.12.24)
Polat Dursun kalitedir.
0
iiiiiiiiiiii
(05.01.25)
(16)

Kibirden kurtulmak

Gradient_tabanlı_mor
Bence kibirli bir insanım ve sık sık kibrime yenildiğimi farkediyorum. Kendime hatırlatıyorum yapmamam gerektiğini ama kişiliğim böyle galiba. Bir gün ilahi adalet tarafından kibirlendiğim şeylerle imtihan edilmeden nasıl kurtulurum? Meditasyon veya önereceğiniz bir kitap filan.
Bence kibirli bir insanım ve sık sık kibrime yenildiğimi farkediyorum. Kendime hatırlatıyorum yapmamam gerektiğini ama kişiliğim böyle galiba. Bir gün ilahi adalet tarafından kibirlendiğim şeylerle imtihan edilmeden nasıl kurtulurum? Meditasyon veya önereceğiniz bir kitap filan.
0
Gradient_tabanlı_mor
(24.12.24)
Ne yapıyorsun mesela?
0
rock n roll
(24.12.24)
küçümsüyorum insanları.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(24.12.24)
Hocam senin bi duyurun vardı sanki, ofiste 3 kadınız diğer ikisi benim kadar bilmiyolar yapamıyolar vs diye

Böyle bir tarzın var, hani bildiğimi paylaşayım onlar da yapsın gibi değil de sıyrılayım yükseleyim gibi bireyci ve kariyerist bir düşünme şekli

insanların farklılıklarını çeşitliliklerini arkaplanlarının hikayelerinin seninle aynı olmadığını kabul et diyecem ama
0
grimavi
(24.12.24)
Valla dünya üzerinde yaşayan bilmem kaç milyar insandan sadece biriyiz. Hiç birimiz aslında hiç önemli değiliz, gerçekten bu böyle.
0
rock n roll
(24.12.24)
Bence empati eksikliğiniz var. Bu kibrinizin, kendinizi üstün görme arzunuzun temelinde bu yatıyor. Çocukluk travmalarının da kişiyi ezerek yükselmeye sevk ettiği örnekler çok. Geçmişinizi irdelemeniz de faydalı olur.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(24.12.24)
@grimavi yok tam aksine her bildiğimi paylaşıp insanlara yardımcı olup öğretirim ki herkes benim mükemmel birisi olduğumu öğrensin diye. yani bilgimi de saklayamıyorum bu mantıkla :)
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(24.12.24)
Valla meditasyon falan boş iş. Kitap ise kişiye göre değişir diyeyim de başıma bir şey gelmesin. Çözüm ise başkalarının eksikliği, zayıflığı varsa senin de eksikliğin ve zayıflığın olduğunu kabullenmen. Hata yaptıkça oha ben de insanmışım lan, aaa olm geçen Ahmet'i ezdim içimde şu hareketinden dolayı ben de Ahmetmişim meğer diye diye bence törpülersin.
0
Shepard
(24.12.24)
kurtulamazsin. bu senin karakterin. iyi kalpli, guleryuzlu, vicdanli biri olmak gibi birsey. ha kotu bisi oldugu icin bi gun travmatik bir olay yasayip boyunun olcusunu alirsin ve az torpulersin ama tamamen kurtulman cok zor.

not: bu konu ozelinde degil; ama meditasyon'a bos is diyen birini asla ciddiye alma.
0
buenosdias
(24.12.24)
@buenosdias reiz +100
geçen bağımlilik duyurusundaki tespitleri de çok isabetli idi.
burada da katiliyorum.
0
WithWorth
(24.12.24)
Kibir, hased yalan riya vs bunları kontrol altına alınabilir.
Tamamen kurtulmak öyle mümkün değil.
Herşey zıddıyla bilinir diye bir kaide var sonuçta.
Tavsiyem nefsine ağır gelebilecek ama gerçekte güzel olan şeyleri yapman.
Yolda gördüğün çöpü al, sevmediğin biri de olsa hatalı olduğunu anladığın an git özür dile, fakire bir şey vermek istediğinde daha fazla vermeye çalış, başın yere Barak yürü vs.
Ama asıl niyetin bu konuda önemli.

Babadan anneye geçen bir sıvıdan yaratıldık öldüğümüzde de çürüyoruz.
İşte bu aradaki hayatı kibirlenerek geçirmenin mantıksızlığını iyi anlamak lazım.
Benim hayattan anladığım, kibirli olanların tam aksine küçük şeylerle zarara uğramaları veya küçük düşmelerinşn de mümkün olmasıdır.

Meditasyon evet boş bir iş.
0
diyecevaplandı
(24.12.24)
Insan değişime açık bir varlık. Kurtulamazsın gibi bir durum yok bence. En azından şu anda farkındalık olmuş. Meditasyon işe yarar mı bilmem.
0
pembediken
(25.12.24)
bu her birimizin yaşadığı çoğumuzun ise farkına varmadığı bir hastalık. neyseki sizde farkındalık gelişmiş, bu farkındalığı olumlamak ve kendinizi gözlemlemeye devam etmek gerekir diye düşünüyorum.

ayrıca, bu durumun çözümü için çok fazla sayıda insan, dönüp dolaşıp nefis tezkiyesi-terbiyesi yöntemleri ile yakınlaşıyor. en azından bende öyle oldu. şükür ki olmuş.

inanç durumundan bağımsız, mesnevi okumanızı tavsiye ederim. hayatın nasıl yaşanacağına-yaşanması gerektiğine dair daha temiz bir kaynak görmediğimi söyleyebilirim. inanç durumundan bağımsızdan kastım, dini bakışla alakalı. Mevlana'nın argümanlarının islam temelli olduğu bir gerçek ancak bu gerçek bir yana, islamı daraltmaktan ziyade insanın içine doğru genişletmesi gibi düşünülebilir.

nefis terbiyesinin ve dolayısıyla kibirden kurtulmanın aşamaları mevcut, bir sonrakine doğru gitmeye başladıkça hayat çok daha yaşanılası ve hafif bir yer haline geliyor. en azından benim tecrübem buna çıkıyor, selametle
0
kel aynak kusu
(25.12.24)
bizim dergaha gel, 1 yıl sadece düz odun toplaman gerekiyor. testi geçersen kurtulabilirsin.
Allah yar ve yardımcın olsun.
0
rhan
(25.12.24)
Çözüm arıyor olmanız, farkındalığınız güzel bir şey.
NKB'ye evrilmemiş.
Çevreniz için çok rahatsız edici olmalı.
Psikiyatrik destek işe yarayabilir.
0
Mirket
(25.12.24)
öncelikle tebrikler.
bunun farkına varmış olmak ve kurtulmak istemek muhteşem bir adım.

gnostik gruplarda ego nasıl öldürülür çalışmaları var. egonun öldürülmesi mümkün değil ama orada denmek istenen kibrin öldürülmesi. gnostik lügatta böyle geçiyor.

bir grup var türkiye'de. bununla ilgili pratikleri aktarıyor ve her hafta derste uygulatıyorlar.

samael aun weor (bu adamın yazdıklarına bayılıyorum)
kitapları için tr.aeon13.org

bu sitenin instagram sayfasından derslere katılmak için bilgi alabilirsin. ben epey takıldım o derslerde.
www.instagram.com
0
mathilda.may
(25.12.24)
maneviyat isleri gunluk hayatinizla ilgili sinavlariniz mutlaka karsiniza cikiyordur. kendi kendinize cozemiyorsunuz belli ki, empati beceriniz nasil ? saglam meditasyon veya mindfulness islerini tavsiye ederim.
0
evimin paspasi
(25.12.24)
(3)

en iyi gezgin youtuberlar

ted
birçok gezgin youtuber var ancak birçoğu gezdiği yeri kendi de bilmiyor. gezdiği yeri bilen ve anlatan kimler var?
birçok gezgin youtuber var ancak birçoğu gezdiği yeri kendi de bilmiyor. gezdiği yeri bilen ve anlatan kimler var?
0
ted
(24.12.24)
Bora arda epey donanımlı bir insan. Keyifle izliyorum.
0
Gradient_tabanlı_mor
(24.12.24)
Mustafa karaaslan
0
hububrad
(25.12.24)
www.instagram.com

incik cincik.
0
mathilda.may
(25.12.24)
(30)

Kedim atsan atılmaz satsan satılmaz

Gradient_tabanlı_mor
Önceki duyuru; https://www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/1575334/kedim-biraz-vahsiKısır erkek kedim yabancılardan hoşlanmıyordu şimdi bebeğimden de hoşlanmıyor. 2 aydır stres içindeym evde rahatça oturamıyorum, bebeğimi gözünden bir saniye bile ayıramıyorum, tuvalete bile kucağımda götürüyorum. Strest
Önceki duyuru; www.eksiduyuru.com

Kısır erkek kedim yabancılardan hoşlanmıyordu şimdi bebeğimden de hoşlanmıyor. 2 aydır stres içindeym evde rahatça oturamıyorum, bebeğimi gözünden bir saniye bile ayıramıyorum, tuvalete bile kucağımda götürüyorum. Stresten sütüm azaldı. Kedim sürekli bana gelmek istiyor acayip kıskançlık yapıyor bebek kucağımdayken deliriyor. Bebek elini ayağını hareket ettirse kitleniyor saldırmak için.

Bir çözüm yolu düşünüyorum yardım eder misiniz?
1- Veterinere sorup sakinleştirici vermek; bitkisel zararsız bir şey var mı bilmiyorum ama nereye kadar ilaç verebilirim ve ilaç çözüm olur mu?
2- sahiplendirmek. Gerçekçi olmak gerekirse kimse devasa boyutta tekir kediyi bu huylarıyla sahiplenmez.
3- ücret karşılığı bakacak birini bulmak. Güzel bakarlar mı veya nereye kadar kaç paraya böyle baktırılır bilmiyorum ama ihtiyaçlarını karşılasak üstüne bir kaç bin versek bakan olmaz mı? Geçici bebek büyüyene kadar?

Başka çözüm yolu aklına gelen var mı?
0
Gradient_tabanlı_mor
(18.10.24)
Çözüm önerilerinden 2.sine çok çok üzüldüm. Bebeğini korumak istemeni anlıyorum ama ben mesela aklımın ucundan geciremezdim bunu. O da benim çocuğum çünkü. Veteriner hekiminle konuşursan sana tavsiyelerde bulunabilir. Başka birine geçici olarak da verme, kedi için depresyon sebebi.
0
rock n roll
(18.10.24)
@rock n roll, ben de çocuğum doğmadan önce böyle düşünüyordum ama bebeğim 2200 gram kedim 6500. Üstüne çıksa öldürür. Elini ısırsa koparır. Başka çarem yok. Sürekli kulaklarını geriye atıp tıslıyor. Evde köşe kapmaca oynuyoruz.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(18.10.24)
Kedi Lolayla isimli bir YouTube hesabı vardı. Kedilerle ilgili güzel bilgiler veriyordu. Hesaba bir mesaj gönderin bence. Belki düşündüğünüzden de basit bir çözümü vardır. Yani umarım...
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(18.10.24)
cat tax???

"kedim var diyip resmini koymayana yazıklar olsun" (küçük düşünür titanyum yirmiiki)
0
titanyum22
(18.10.24)
img.imgyukle.com

Buyurun efendim :)
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(18.10.24)
AHAHAHAHHA tam eşkiya tipi var. inşallah bu mamudoyu eşkiyalığıyla sevecek birini bulursun :) teşekkür ederim annesi
0
titanyum22
(18.10.24)
kedinizin tipi aynı mahpustan yeni çıkmış kabadayı gibi:)
bu arada bebekli evde kedi asla olmaz. olur diyene bakmayın kafası çalışmadıgından olur derler. ciddiye almamak gerek.
hem bebegin saglıgı hem de güvenligi için olmaz. ha bebek, çocuk olur o zaman kedi ok.

size tavsiyem kedinizi asla bebekle yalnız bırakmayın. ve acilen sahiplendirin.

reddit'de sizin durumunuzda bir kullanıcının kıskanan kedinin bebegin tek gözünü kör ettigine dair paylaşımı vardı.

şuan kediniz fiziken bebeginizden çok güçlü ve bebeginiz tamamen savunmasız. ileride pişman olacagınız şeylere sebep olmaktansa riski sıfıra indirin

size ve bebişinize saglıklı ömürler dilerim.
0
limonlu eksi
(19.10.24)
@limonlu eksi, teşekkür ederim. İnşallah sahiplenmek isteyen biri çıkar ama hiç sanmıyorum ya. O yüzden ücretini vermeyi teklif edeceğim.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(19.10.24)
Kedisi olan biri olarak kedim mi cocugum mu ikilemine dussem (cocugum yok ) hic dusunmeden cocugumu secerim.

Kediniz ölse ya da allah korusun cocugunuza bir sey olsa, hangisine daha cok uzulursunuz ? Hangisini daha cabuk atlatirsiniz ? Allah korusun saniyelin bir tirmik ole gozunu cikarabilir ya da hasar birakabilir (saldirgan diyorsunuz ) kendinizi affedebilir misiniz boyle bir sey olsa ? Hic zaman kaybetmeden kediyi ya annenize fln birakin sahiplenilene kadar.
0
oscar
(19.10.24)
Bebek ve kedi aynı evde olur hatta çok da güzel olur. Bebek, hayvan sevgisini öğrenir. Kendi türünden farklı türlerin de varlığını ve yaşam hakkına saygıyı, empatiyi öğrenir, sevgiyi, saygıyı öğrenir. Okumak, araştırmak ve öğrenmeyi istemek lazım biraz. Ayrıca şu da var; her ne kadar bazı insanlar kabul etmek istemese de hayvanlar da aynı insanlar gibi duygulara sahiptir. Severler, bağ kurarlar, üzülürler, kaygılanirlar, ofkelenirler, mutlu olurlar. Hayvanlar eşya değildir. Evimizdeki masamızı, sandalyemizi bile birine verirken duygusallaşıyoruz.

Ben hayvanların kurduğu bağı, çoğu insanın kuramadigini düşünüyorum. İnsanlar bu kadar tedirgin olacaksa kedim çocuğuma zarar verirse diye, baştan o kediyi hiç sahiplenmemeliydi. Kedi için yeni bir ev ve yeni bir aile kaygı demek. Ben kedi sahipleneyim de, çocuğum olursa gerekirse kediyi bırakırım düşüncesi korkunç geliyor bana. O kediyle kurulmayan, kurulamayan bir bağ olduğunu düşündürüyor. Kedinin ne hissedeceği umursanmiyor çünkü onun duyguları olmadığını düşünüyorlar.
0
rock n roll
(19.10.24)
tam bir tenörist tipi var. kapıyı açınca çıkmıyor mu, apartmanın bahçesinde bakın bir süre?
0
spankenstein
(19.10.24)
sakinlestirici surup asiri ise yariyor ve ilac gibi degil zaten bitkisel karisim(benim kullandigim patiografya)
iki kedom anlasamadigi icin vet Feliway onermisti prize takilandan. bu sorunu yasayip zamanla gectigini soyleyenler de var(1 kisi)
0
ala09
(19.10.24)
İkinci çocuğu yaptığınızda da ilk çocuğu evden yollarsınız.
0
my fault
(19.10.24)
@ala09 kullandığının linkini verebilir misin?

@rock, seni bu konuda ikna edemem çünkü bekarken ben de böyle düşünüp kedisini köpeğini verenleri yargılıyordum hakettim yani :)
Bir de kedim bebeğime saldırır mı acaba değil, kedim zaten bebeğime saldırıyor yani kucağımda görünce. Ben engel oluyorum bu sefer beni ısırıyor.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(19.10.24)
Sen burada klavyenin arkasında yaşayan dünyadan bihaber tiplerin yorumuna bakma, zaten kedini önemsemesen buraya sormaz atarsın.

Kedi bebek için gerçekten tehlikeli, alt katimizdaki komşunun kedisi bebeğinin gözünü çizdi ve ameliyat vs cok uğraştılar kediyi de gönderdiler olan bebeğe oldu.

Bir an önce ver gitsin.

Benimde köpeğim var oğluma tehdit oluşturacağını hissetsem, birine veririm.
0
mirty
(19.10.24)
@my fault, kedim bebeğimin gözünü oymadan önce başka bir çözüm yolun var mı yoksa boş bir sjwlik mi?
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(19.10.24)
Çocuğum yok, kediden taraf olmaya meyilliyim. Vardır illa ki bir çözümü diye düşünüyorum.
Evcil hayvan psikolojisi ile ilgili bir uzman bulunamaz mı?
Başkasına sahiplendirmek zorunda kalırsanı yakın çevrenizi zorlayın bence. Bağınız kopmamış olur, vicdanınız daha az sızlar.
0
auroraaurora
(19.10.24)
Benim kedim var çocuğum yok. Minnuşumu çok seviyorum ama çocuğum olsa ve çocuğuma zarar verecek olsa tabi ki sahiplendiririm. Çocuğuma zarar vermesini bekleyecek halim yok.

Bizimki de biraz saldırgan bu arada. Ama daha 8,5 aylık kısır değil. Vete sorduk, kısırlaştıktan sonra da devam ederse sakinleştirici başlarız dedi. O yolu bir dene derim. Bi de yapabiliyorsan kediyi 1 odaya kapatmaya alıştır bence. Mesela biz yemek yerken ve temizlik yaparken 1 odaya kapatıyoruz. Ne olur ne olmaz bu duruma alışsın diye. Her zaman evin içinde özgür dolaşamaz. Vet de söyledi bir cenazeniz vs olsa ne yapacaksınız ,alıştırın 1 odada durmaya dedi. Öyle yaparsan biraz rahatlarsın. İişin olduğunda 1 odaya kapat, bebek de güvende olur
0
turuncu tonlarda
(19.10.24)
veterinere danışın mümknse yaşlı vet bulun araştırarak gidin, bitkisel sakinleştiriciler var, hatta anti depresan başlatan veterinerler var, kediyi atmayın önce tedavi deneyin lütfen sizi çok iyi anlıyorum ama ilaçla sakinleşen kediler var
0
eja
(19.10.24)
Yazdığınız çözümlerin hepsi geçerli çözümler. Ben olsam 1-3-2 sırasıyla giderim. Bilenlerin önereceği davranışsal yöntemler de denenebilir. Bu işten anlayan insanlar var, mesela köpek bi sesten tetiklenip agresif yapıyorsa sahibi köpek ile o sesin arasına giriyor. Köpek sakinleşiuor pozisyonu değişince filan. Tabi ev ortamında izleyecek bilen bi göz lazım bunun için, kedinin agresyonunu sadece hareket mi tetikliyo ve napılabilir diye.
Ama yani çocuk büyütürken filan kınayan yargılayan sözleri çok takmamanızı öneririm. Sizin hayatınız, sonuçlarını siz yaşıyorsunuz. Belli ki yeterince hümanist bi insansınız umarım çözüm bulursunuz.
0
benim bir gizli bildiğim var
(19.10.24)
o kedi kendine sokakta bakabilir, salın gitsin.
0
nuisance2
(19.10.24)
Şunu deneyin, sakinleştirici verin, terapi uygulayın falan diyen arkadaşlar ciddi mi?

Yani denendi ve sonuç alınamadıysa ne olacak? Allah korusun da, 'altı üstü bir gözü çıktı yaa, çocuğa bir göz de yeter, biz diğer yöntemi de bir deneyelim' mi diyecek?

Çözüm arayarak geçirdiğiniz her gün sonrasında çok pişman olacağınız bir olaya gebe.

Kısa sürede sahiplendiremiyorsanız yapacağınız olay şu.

www.youtube.com
0
Mirket
(19.10.24)
kedinin esgale bak, tipten 3 sene yatari var resmen hahahahah :D
0
bay b
(19.10.24)
acaba neden bu kadar agresif? oyun oynamak, bir derdi var mı diye veterinere götürmek, bitkisel sakinleştirici vermek denenebiir belki.

parayla bakan birisinin bakıyorum diyip sokağa salacağı konusunda kaygılanırdım sanırım. kaçtı diye haberi gelir...

biraz vakit geçirseniz, sevseniz, oyun oynasanız kıskançlık azalır mı acaba?
0
master of ceremonies
(20.10.24)
Feliway'in ürünleri var: www.feliway.com

Sinek kovucu tipinde olanı bir üç ay kullanmanızı tavsiye ederim. Fısfıs formunda olanı da belki bebeğin yatağı çevresine filan sıkarsınız. Bebeğe zararı olur mu onu bir araştırın ama lütfen, o kısmı bilmiyorum.

Instagram'da "beneklimorkedi" isimli bir veteriner var bir de. Davranış bozuklukları üzerine çalışıyor. Ona da ulaşabilir misiniz?

Ayrıca kediyi doğrudan dışarı atmayıp çözüm aradığınız için teşekkür etmek istedim. Kedi ve çocuk arasında tabii ki eninde sonunda çocuğu seçmeniz daha mantıklı ama çözüm yolu aramak ve çabalamak çok değerli. Umarım başarılı olursunuz.
0
inawen
(20.10.24)
inawen linklemis
0
ala09
(20.10.24)
fişe takılan sakinleştirici çok iyiymiş ya. bunun insanlar için olanı var mı ki
0
titanyum22
(20.10.24)
Feliway prize takılan skainleştiriciler var. Kedinize ara ara bebek ağlamasını youtubedan açın dinleyin, aslında bebek gelmeden yapılması gerekiyormuş bu tarz şeylerin alışması lazım. Zamanla alışacak. Bu hayvanı sahiplendirirseniz kimse sizin gibi bakmayacak, benim kesim gibi size düşkünse, bu onu kahrından öldürür. Stresten sağlık problemleri cıkar ve aşırı üzülür. Savaşmaya devam edin. Eve sonradan gelen kedi gibi dişünün bebeğinizi. İlk etapta direkt karşılaştırılmaz. Önce koku transferleri yapılır 1 hafta filan. Bebeğinizin giysilerini ara ara kedinizin yanına koyun kokusuna alışsın. Eğer kediniz el ayak hareketlerine ilgiliyse genelde yavruyken olur bu ama, evdeki baba kediye karşı sorumluluğunu üstlenecek, öyle durumlarda ilgi çekici oltasını alıp oltayla oynamaya yönlendirecek. Sadece kabullenme süresi var. Zaten bebek 6 7 ayda hızla büyüyecek sonra o kedinize çektirecek, çok zorlu bir süreç benim kedim de çok zor bir kedidir fakat can, bebeğimizden hiçbir farkı yok. Ömür boyu aklınıza gelip üzüleceksiniz aksi takdirde. Cocuklugumdaki kediye bile cocuk oldugum halde iyi bakamadıgım için ara ara aklıma gelir 32 yaşındayım hala af dilerim ondan keşke bugünkü aklımla sana iyi bakabilseydim diye. Sabredin birkaç aya her şey normale girecek. Koku transferi, feliway bitkisel anti stres takviyeler gerek, vetten öneri alın ve evdeki babanın bol ilgisi. Çözülecek emin olun. :)
0
Semi
(22.10.24)
@semi, aslında alıştırmaları yapmıştık önce kıyafetleri koklattık yaş mama verdik bu kokuyla birlikte filan. Ama yok yani işe yaramadı. Eşim de işten gelince kıskanmasın diye önce kediyle oynar, ilgilenir ama işteyken kedi hep saldırma peşinde.
Az önce bebeğin altını alırken sırtıma atladı ısırdı mesela. Sonra bebeği yatırmıştım koştu üstüne atlamaya çalıştı engel olunca yine sinirlendi filan. Sürekli 7/24 ilgilenemiyoruz ki bebeğe de bakmak gerekiyor sonuçta :)

@master of ceremonies, neden agresif diye bebek doğmadan önce veterinere götürdük herhangi bir sorun yoktu.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(22.10.24)
feliway +1
bitkisel sakinleştiriciler de işe yarar, vermenizde sakınca yok, gerekirse uzun süre kullanabilirsiniz.

kediler kendi boyutlarına yakın olan canlıları tehdit olarak algılayabiliyorlar, o yüzden bebek ve küçük çocuklarla sorun yaşıyor bazıları.
sizinki zaten belli ki biraz da dominant karakterli.
aslında yaptığı şey kendi alanını korumaya çalışmak.
o yüzden bebeğin tehdit oluşturmadığını anlaması lazım.

bunun dışında, kediyi ve bebeği bir şekilde izole etmeye, kediyi de biraz disipline etmeye çalışabilirsiniz ama sanırım biraz geç kalınmış.
şu anda yapacağınız her olumsuz davranış, kedi için ceza demek olacaktır.

bir de şöyle bir şey var, özellikle kediler (ve aslında diğer bütün hayvanlar) için hiyerarşi önemlidir.
şu anda kediniz evin dominant canlısı, bu en başından böyle olmamalıydı.
yani evin içinde at koşturamayacağını bir şekilde ona anlatmanız lazım.
bu yeri geldiğinde yüksek ses olur, yeri geldiğinde korktuğu veya rahatsız olduğu bir ses olur (poşet sesinden korkan da var, sprey sesinden de), bir şekilde evin patronu olduğunuzu kanıtlamanız gerekiyor.
siz kediden korkar hâle gelmişsiniz anladığım kadarıyla.
bunda da haklısınız, bebek dolayısıyla muhtemelen gerçekten çekiniyorsunuz ama enerjinizi daha dominant hale getirmeniz gerekiyor gibi geldi bana.

şu anda bunu sert bir şekilde yapmak ters de tepebilir tabii, dikkatli olmak lazım ama bunun yanı sıra kediyle de ilgilenmeye çalışmalısınız.
yani sevdiği bir ödül maması olur, kontrollü şekilde bebeğe yanaştığında sevgiye boğmak olur, bir şekilde oyun oynatmak olur, yeni bir oyuncak olur, ince bir denge kurmaya çalışabilirsiniz.

mesela yemek yemek ve oyun oynamak kediler için sosyal bir aktivite sayılıyor.
bebeğinize mama yedirirken, kedinize de sevdiği bir yaş mama koyun, tehlikesiz olacak bir yakın mesafede yemesine izin verin.
ya da bebekle oynarken, kediyi de oltalı oyuncakla oynatın falan, biraz yaratıcı düşünürseniz bu tip şeyler bulabilirsiniz.
zaman içinde instagram'dakiler gibi bebeğin koruyucusu ve en sadık dostu gibi romantik bir durum oluşmasa da, en azından tehdit olarak algılamayı bırakacaktır.

kedinin tırnaklarını muhakkak sürekli kısa tutmaya çalışmayı unutmayın.

kolay gelsin.
0
blatta hiberna
(22.10.24)
(8)

Sorum evlilere? Düğün-masraf vs.

jackyr
Evlenirken masrafları aileniz mi üstlendi kendiniz mi yaptınız? Takı, düğün, yemek, ev eşyası vs.Aileniz ne kadar destek çıktı? Ne tür sorunlar, kavgalar yaşandı?
Evlenirken masrafları aileniz mi üstlendi kendiniz mi yaptınız? Takı, düğün, yemek, ev eşyası vs.

Aileniz ne kadar destek çıktı? Ne tür sorunlar, kavgalar yaşandı?
0
jackyr
(18.08.24)
Ben evlendiğimde ailem karşı çıkmıştı. Her şeyi kendim aldım, borca harca girdim. Ama en çok koyan ailemin yaptığı psikolojik şiddeti. Bir bayram günü bile içim rahat rahat ailemi ziyarete gidemedim.
0
numlock
(19.08.24)
Eşyalar konusunda her şeyi kendimiz yaptık, herhangi bir sorun yaşamadık, kimseden bir talebimiz olmadığı için kafamız rahattı. aileler ufak tefek hediye aldılar sadece (mutfak eşyası gibi)

Takı da talep etmedim ama iki üç bilezik filan takılmıştı diye hatırlıyorum. Ben yemekli istememiştim eşimin babası yemekli istediği için kendi ödedi. Benim ailem de nişan kına özeniyoruz dediler, kendileri yapıp ödedi. Biz eşimle genelde figüran gibi olduk yani yapın demedik, yapana da katıldık.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.08.24)
biz de her şeyi kendimiz yaptık. çeyizlerimi de kendim aldım. onların verdiği şeylere ek fayda olarak baktık. kına nişandır vs evde oldu. kokteyl nikah yaptık düğün yapmadık. eşimin babası yemek organizasyonu düzenledi nikah sonrası akrabalara ona da biz karışmadık ve hatta gitmedik ahahahahah.

ben de takı istemedim bana nişanda set, nikahta dört bilezik taktılar. eşim apple watch istediği için annem ona onu aldı, babam da bana bir burma bilezik taktı o kadar.
0
Hallegadola
(19.08.24)
Masrafların neredeyse tamamını kendim karşıladım. Annem eşime set tarzı birşey hediye etti. Ev eşyaları tarafında ufak mutfak gereçleri ve nispeten dekoratif sayılabilecek ürünler haricindeki tüm ana kalemleri kendim satın aldım. Kimseden birşey talep etmedim istemiyorum dedim, olmaz diyip altın taktılar.

Ciddi bir sorun yaşamadık kavga tarzı bişey hiç olmadı. Hemen herşeyi kendimiz planlayıp uygulamaya geçtik. Makul bir süreç oldu.
0
Lethe
(19.08.24)
2 sene önce 220k tl bandındaydı.

geçen gün kabalama hesap ile 750-1.000k tl çıktı.
0
baldan kaymak
(19.08.24)
ailem çıgın destek çıktı. peder memleketteki düğünü direk kendisi yaptı zaten cebimden hiç para çıkmadı. annem beyaz eşyaları hediye aldı. çerçöp denen bir çok şeyi de hediye verdi.(yemek takımı zart zurt) kız tarafından saçma sapan bişi yaptık peder ona karışmam dedi onu biz ödedik pahalı değildi zaten. takılar bizimkilerden hediye oldu. Allah başımdan eksik etmesin. imkanı olmayanlar bişi diyemem elbette ama imkanı olup da yardım etmeleri çok büyük nimet.
0
andlee
(20.08.24)
herseyi kendimiz yaptik, 0 sorun cikti.

dugun 35k tutmustu (~200 kisi yemekli dugun + bazi konaklamalar, 2017), ev esyalari sanirim 7-8k civariydi (2016, 1+1, ikea. en pahali sey buzdolabiydi - 1500). gelen takilar bize kaldi, dolara cevirip bankaya koymustuk kisa bir sure sonra. yanlis hatirlamiyorsam dugun masraflariyla kafa kafaya, belki 3-4k uzeri bisey gelmisti.

tam dugun donemi bir suru masraf ciktigi icin ufak bir kredi cekmistik enparadan, 5-6k sanirim, 1-2 ay icinde geri odedik. hayat aynen devam etti sonra.
0
taurina
(21.08.24)
yaklasik 1/4'unu ben ustlendim, 1/4'unu hanimin ailesi, 2/4'unu sagolsun peder ayarladi.
imece usulu..
0
cooperr
(21.08.24)
(6)

Robot süpürge stand yerini değiştirdim

Gradient_tabanlı_mor
Xiaomi marka robot süpürgenin stand yerini değiştirdim başka yerde şarja takıyorum. Yeni yerini nasıl tanıtabilirim? Uygulamada göremedim. Haritada değişim yeri yok. Her seferinde eski standa dönmeye çalışıyor enayi:D
Xiaomi marka robot süpürgenin stand yerini değiştirdim başka yerde şarja takıyorum. Yeni yerini nasıl tanıtabilirim? Uygulamada göremedim. Haritada değişim yeri yok.

Her seferinde eski standa dönmeye çalışıyor enayi:D
0
Gradient_tabanlı_mor
(07.08.24)
Ben tüm haritayı baştan yapması dışında bir yol bulamamıştım. Ama belki de vardır.
0
michael_knight
(07.08.24)
Bizimkisi arayıp buluyor ama biraz sürüyor tabii
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(07.08.24)
@titanic, başka oda maalesef. Mecburen haritayı yenileyeceğim sanırım
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(07.08.24)
Bizdeki şöyle oluyor,
Yer değişince elle yeni yerinde şarja götürüyorum, çalışınca dönüp duruyor ben neredeyim diye sonra da odayı ve yeni yerini isaretliyor.
0
pavlis
(07.08.24)
bende de xiaomi var. bir şey yapmamıştım, her zamanki gibi çalıştırmıştım. kendi kendine bulmuştu standın yeni yerini.
0
titanyum22
(07.08.24)
Bence xiaomi robotlar mal. Bir kere perdeleri kaldırmadım balkonun önünü haritalamadı, sonra perdeleri kaldırsam da gitmedi. En ufak güncelleme için yeniden haritalandırmak gerekiyor.
0
prole
(07.08.24)
(14)

Yurtdışından bebek arabası nasıl havayoluyla gelecek?

wild honey suckle
Merhaba duyuru. Nasipse ay sonu doğum için yurtdışına uçuyoruz ve haliyle pusetimizi de oradan alacağız. Ancak benim anladığım bu puset denilen olan 3 parçadan oluşuyor. Biri iskelet, diğeri bu büyük yaş bebelerin oturduğu koltuğumsu aksam ve minnak bebelerin yattığı ana kucağı. Biz buradaki satış m
Merhaba duyuru.

Nasipse ay sonu doğum için yurtdışına uçuyoruz ve haliyle pusetimizi de oradan alacağız. Ancak benim anladığım bu puset denilen olan 3 parçadan oluşuyor. Biri iskelet, diğeri bu büyük yaş bebelerin oturduğu koltuğumsu aksam ve minnak bebelerin yattığı ana kucağı. Biz buradaki satış merkezine gittiğimizde kutudan iskelet ve oturak çıktığını ana kucağını ekstra alacağımızı söyledir. Oturağı çıkartıp ilk 6 ay ana kucağını takıp kullanıyorsun. Buraya kadar her şey ok. Ancak biz yurtdışından gelirken, ana kucağı takılı olan pusetimizin o eşek kadar oturak kısmını uçağa nasıl alacağız? uçak ücretsiz bir şekilde puseti kabul ediyor zaten ama o oturak kısmı bavula soksak girmeyecek e onu kullansak ana kucağını neremize sokacağız?

yurtdışından puset alıp getirebilmiş olanların yorumlarını rica ediyorum.

teşekkür ederim
0
wild honey suckle
(06.08.24)
anladigim kadariyla böyle bir sey di mi: www.baby-walz.at
besik + anakucagi + gövde. kombi puset.

anakucagini ucagin kargosuna verin, zaten diger kisim arabasi olarak kullaniliyor. siz ucaga bindiginizde onu alacaklar. siz inince bazi yerler vermeyebiliyorlar. hangi havalimanindan bineceksiniz?
vermedikleri durumda bagaj teslime kadar bebegi besik cinde kendiniz tasimalisiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
anakucagi gereksiz, bizim aldigimiz set ile gelmisti cocugu 1-2 kere yatirabildik. bence bosuna para verme.

koltugumsu aksam zaten iskelet ile beraber katlaniyor. ucaga binmeden once katlayip korukte birakiyorsunuz oradan gorevliler alip bagaja koyuyor.

yurtdisinda bebek arabalari icin koruma kiliflari satiliyor, onlardan bir tane almanizi tavsiye ederim. yoksa yere falan koyuyorlar, arabanin kumasi les gibi oluyor.

bir de acikcasi cok pahali bir bebek arabasi ile seyahat etmeyi tavsiye etmem, bizde bir tane semsiye tipi almistik seyahat icin, hafif, katlamasi kolay vs.
0
cooperr
(06.08.24)
@konusma abd miamiden geleceğiz. Ama gelirken bebek 10 günlük olacak o oturma kısmına oturamaz ki:/
0
🌸wild honey suckle
(06.08.24)
@cooper ya biz baya bebeyle gelcez de:) o yüzden baston tipi imkansız şu an. Ya anakucağı dediğim şey işte oto koltuğu da oluyor ya cybex cloud gibi. O zorunlu dediler bize.
0
🌸wild honey suckle
(06.08.24)
oturma kismiyla degil besik kismiyla demistim zaten. bileti aldiginiz havayolu firmasina sorun iyice gene de cünkü bazi havayollari almiyor o besik kismini kabine. cok büyük ihtimalle bebek arabasini her parcasiyla ucagin bagajina verip bebegi hep kucakta tasimaniz gerekebilir. ucakta besikli koltuk isteyin muhakkak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Uçakta ilk sıra ve bassinet dedikleri yataktan alacağız ama çocuk daha doğmadığı ve resmi olarak var olmadığı için biletleyemiyorlar :))
Bakalım ana kucağını alabilirsek diğerini direkt katlar aşağı yollarız inş.
0
🌸wild honey suckle
(06.08.24)
Puset zaten sizinle birlikte gelecek. Elde taşıyarak uçağa bineceksiniz. Büyüyünce takılacak olan koltuğumsu parçayı ve iskeleti de valizle birlikte vereceksiniz. Korumalık vs içine alıp da sararak verirseniz bir şey olmaz.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.08.24)
puset nasıl onlarla gelecek? bebeğe koltuk vermiyorlar ki?

puset ve iskelet kapıda teslim edilecek. büyük parçayı da kayıtlı bagaj olarak vereceksiniz. başka çare göremedim.
0
elorelia
(07.08.24)
@elorelia, aynı şeyden bahsediyoruz. puset sizinle gelecek derken uçak kapısına kadar gelecek.
0
Gradient_tabanlı_mor
(07.08.24)
Hangi havayoluyla geleceginiz belli degil mi? Dogumdan sonra mi bakacaktiniz. Neyse belliyse kurallari sitesinde yazar, en fazla 2 parca der mesela, bu durumda en mantikli 2 parca ucak altina verilecek, digeri sigdirilabiliyorsa bagajla gelecek.
0
mbond
(07.08.24)
Turkcede elli tane terim var kimin neyden bahsettigi cok belli olmuyor.


1 0-13Kg arac koltugu (56-86cm)
2 Tek parca olarka katlanir Bebek arabasi
3 portabebe veya cot

1 ve 2 yi aliyor thy ucretsiz, 2 ayri parca olarak. 3.uncu de varsa onu ek bagaj olarak alir.

Eger 3. bir koltuk alirsaniz yolculukta 1'i koltuga arabada emniyet kemeriyle bagladiginiza benzer sekilde oturtup o sekilde seyahat edebilirsiniz. Ucakta yaninizda yer oldugunda THY nin buna bedava izin veridigi de gorulmus.
0
wallcan
(07.08.24)
Thy ile döneceğiz. Yani ben şeyi anlamıyorum bu ana kucağı dedikleri şey zaten katlanır birşey değil aşağı nasıl verebilirim ki? Minik bebeği olanlar nasıl uçuyor?
Benim bahsettiğim sizin 1 numara dediğiniz zaten 3 numara direkt sepet gibi olandan almayacağım. 1 ve 2 olacak haliyle.
0
🌸wild honey suckle
(07.08.24)
Asagidaki linkte bazi detaylar var. 115 cm'yi gecmemeli denmis. Parca sayisi belirtilmemis, belki de 3 parcayi da verirsiniz ve sorun olmaz. Check in sirasinda soyleyip poset almaniz lazim tabii. Bebek en az 7 gunluk olmaliymis bu arada, bu da sizi etkilemiyor.

www.turkishairlines.com
0
mbond
(07.08.24)
@ wild

ana kucagi ve arabanin iskeletini bagaja vereceksin, baska secenek yok cunku buyuk ucaklarda bile kabinde yer yok.

eger ucak buyukse, bebegi olanlara ona gore yer ayarlayip ucak icindeki pusete cocugu yatiriyorsun: cdn.turkishairlines.com

eger ucak kucukse ve puset imkani yoksa, o zaman bebek kucakta gidiyor.
0
cooperr
(07.08.24)
(21)

Babanız vefat ettikten sonra 75 yaşındaki annenizin evlenmesine

sonhakan
Karşı çıkar miydiniz?
Karşı çıkar miydiniz?
0
sonhakan
(04.08.24)
Babası evlenecek olsa kendi eliyle ve hatta onu bu isteğinde çok da haklı görerek -malum, o bir erkek ve kadına ihtiyacı var- evlendirecek insanlar konu anneleri olunca nedense dertten derde sürükleniyor, kafalarına soru işaretleri üşüşüyor. Kadıncağız 75 yaşına gelmiş ama kendi hayatı için karar verirken hala birilerinin iznine tabi olmak zorunda. Bu ülkede kadınlara ancak ölünce özgürlük var sanırım.

Annemin seçtiği adamın düzgün biri olmasını umar, mutlu olmasını dilerim. Ömrünün son döneminde yakalama ihtimali bulunan mutluluğa karşı çıkacak kadar bencil değilim.
0
moonie
(04.08.24)
kendinizde nasıl böyle haklar görüyorsunuz ya. hem de para için? 75 yaşındaki canım anamı başımın üstünde taşırım ister evlenir ister boşanır
0
ala09
(04.08.24)
Moonie yetişmiş bile imdadıma, kalemine sağlık
0
ala09
(04.08.24)
Karşı çıkmam, adayda sıkıntı yoksa desteklerim de.
0
Bruce
(04.08.24)
Benim babam erken yaşta öldü, bunu ben de çok düşündüm ve ilk gençlik yıllarımın getirdiği ayılıkla tabii ki "öyle bir şey olamaz" dedim ama sonradan biraz biraz medenileşince ve yontulunca hiçbir insanın yalnız kalmayı hak etmediğini ve mutlu olması gerektiği sonucuna ulaştım, aradan uzun yıllar geçti babam ve annem birbirlerine çok aşık oldukları böyle bir şey olmasını beklemedim ama şimdi bile olsa karşı çıkmam mutlu olmasıyla mutlu olurum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.08.24)
Önce bir dinlerim. Mantıklı gelmezse babama da anneme de karşı çıkarım. Mantıklı değilse arkadaşıma da kardeşime de kendime de karşı çıkarım aga...
0
prole
(04.08.24)
Annem erkek seçme konusunda çok kötü ve çok saf olduğu için izin vermem. Babam yaşıyor ama yaş farkları çok fazla. Allah inşallah sıralı ölüm verir de annem tek kalırsa yaşı kaç olursa olsun asla evlenmesine izin vermeyeceğim. Bunu yüzüne de söyledim.

Diyeceksiniz ki manyak mısın insan bunun hesabını mı yapar. Haklısınız. Fakat 7-8 yıl önce ben bunun rüyasını gördüm ki hiç rüya gören bir insan değilimdir. Hala gözümün önündedir. Tam annemin tipi Göksel Arsoya benzer bir herif gelmiş annemi tavlamış, her şeyi cukkalayıp kadını sokağa atmıştı. Direkt gittim konuştum annemle, beni de göm öyle evlenirsin anca dedim. Ben bıkmışım erkekten ne diyon be dedi, ne kadar doğru bilmiyorum.
0
titanyum22
(05.08.24)
annem 75 yaşında dul kalmış olsa onu yanıma alırım gül gibi yaşar gideriz.
insanoğlu çiğ süt emmiş. hayatına girecek kişinin ne menem çıkacağı belli değil, o yaşta bir sürü sıkıntı çeker, başı ağrır. gerek yok.

ben 35 yaşında falan dul kalmış olsam mesela, elimde iki üç küçük çocuk, asla evlenmem. en azından çocuklarım evden ayrılıp kendi ayakları üstünde durana kadar. sebebim gene üstteki nedenden ötürü.
hayatta en zor olan bir insanı tanımak. tutup da küçük çocuğumun olduğu eve yabancı bir erkeği asla getirmem. gazetelerin üçüncü sayfaları ne haberlerle dolu. benim birinci görevim çocuğumu korumak. koca peşinde koşmak değil.
erkeklerden özür dilerim ancak bazı şeyler riske atmaya değemeyecek kadar kritik konular.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.08.24)
30larımın başında 1 çocuklu insan olarak bi daha evlenmeyi düşünmüyorum. anneme de babama da izin vermem. böyle de bencil bi yaratığım. 75 yaşında ne evliliği ya. illa evlenicem derse de evlilik anlaşması yapılmasında aşşşşırı aşırı ısrarcı olurum.
0
deartheodosia
(05.08.24)
mutlu olacaksa karşı çıkmam. ben kimim ki başka bir insanın hayatına karışayım. çıkan da net köylüdür.
0
sir gawain
(05.08.24)
Çok mantıklı sebeplerle ikna etmesi lazım yoksa mümkün değil.
17 yaşındaki kızımın evlenmek istemesi ile aynı hisleri uyandırırdı muhtelemen. O yaşta kendini koruyamaz, eziyet çeker, rahat etmez. İçime de hiç sinmez.
Evlenmesinler öyle takılsınlar çok istiyorlarsa.
0
Gradient_tabanlı_mor
(05.08.24)
Gradient +1
0
kisa
(05.08.24)
"75 yasina gelmis bir insanin hayatina karismak ne haddime" diye yazanlar,

Bu yastaki birisi miras, alim-satim vs isleri yapmak istediginde akli dengesinin yerinde olup olmadigina dair heyet raporu almasi gerekiyor, hatirlatayim dedim.
0
Yourcousinmarvinberry
(05.08.24)
karşı çıkmazdım, babam 19 yıl önce vefat etti, annem şu an 80 yaşında. isteseydi neden hayır diyeyim ki, hatta neden izin verme hak ve yetkisi bende olsun ki? ben evlenirken izin aldım mı ki o benden izin alsın. ama önceden sağlam bir istihbarat çalışması yapardım adam hakkında, devir kötü. sorunlu bir adamsa o zaman işler değişirdi.
bir kaç kere ağzını da aradım niyeti varsa ya da olursa çekinmesin söylesin diye ama asla dedi.
yalnızlık çok zor. gençken bile insan evde bir ses, bir nefes istiyor, hele ki yaşlılıkta elin ayağın tutmuyor, her gün ayrı bir yerin ağrıyor. bazen arıyorum telefonu kapalı ya da cevap vermiyor bir kaç saat, aklım çıkıyor düştü mü, kaldı mı inme mi indi, bin türlü senaryo geliyor aklıma. yanında birinin olmasını, birbirlerine destek olmalarını, birinin anneme yoldaş olmasını isterdim tabi ki, keşke babam olsaydı ama kader değilmiş. annemin yeniden evlenmesi, annemin babamı sevmediği veya unuttuğu anlamına gelmez ki. hayırlı biri olsun, düzgün, efendi bir adam olsun yeter. bir köroğlu bir ayvaz geçinir giderler.

şeklinde idi düşüncelerim. artık 80 yaşında, yemek yeme konusunda bile doğru kararlar veremiyor, evlilik konusunda aklı başında bir karar alması pek mümkün değil.

miras için benim daha çok hakkım var diyenlere, acaba babanız çalışıp o serveti yaparken anneniz ne yapıyordu siz ne yapıyordunuz ki kendinizde daha çok hak görüyorsunuz? anneniz evi çekip çevirmese sizin arkanızı toplamasa o servet olur muydu? çok servet meraklısı iseniz devretsin anneniz haklarını size ya da evlilik sözleşmesi yapsınlar da kadını rahat bırakın son demlerinde mutlu olsun bari.
0
halanne
(05.08.24)
Mirasın evleneceği adama geçmeyeceği şekilde ayarlayabilirsek evliliğini desteklerim.
O yaşlarda yalnız kalmak hiç güzel değil. Kendine bir hayat arkadaşı bulduğu için sevinirim.

Evlenmeden birlikte yaşamalarını öneririm ama mutlu olacaksa evliliğini desteklerim.
Fakat malları çocuklarına versin annem, hem karşı tarafın samimiyetinden de emin olmuş oluruz.
0
michael_knight
(05.08.24)
İzin vermem. Anneme de babama da. Miras aklıma bile gelmez ama o yaştaki biri, eşini kaybetmişken oturup evlenmeyi düşünmesi bile bana tuhaf geliyor, Ama daha genç yaşlarda olsa evet derdim.
0
cemallamec
(05.08.24)
annem asla evlenmez böyle bir durumda ona eminim

velev ki oldu

Gradient +1
0
Hallegadola
(05.08.24)
Arkadaş otur torun sev, 75 yaşında ne evliliği. Hele ki mal mülk varsa evlenen kişinin niyeti üç aşağı beş yukarı bellidir.
0
kimlanbu
(05.08.24)
evet
0
abelardo
(05.08.24)
Hala evlenmediyse 75 yaşındaki babamla evlendirelim.
0
nickini vermek istemeyen uye
(05.08.24)
Aday duzgun biriyse cikmazdim. Hatta mutlu olurdum annem icin.
0
Kittie
(05.08.24)
(12)

okuduğunuz pratik yararı en yüksek kitap

duyurukullanıcısı
akışkanlar mekaniği olabilir, bir tıp kitabı olabilir, hukuk kitabı olabilir, suç ve ceza olabilir, felsefe kitabı olabilir, arabanızın kullanma klavuzu bile olabilir fark etmezşu ana kadar okuduğunuz ve pratik yararı en yüksek kitap ne idi?
akışkanlar mekaniği olabilir, bir tıp kitabı olabilir, hukuk kitabı olabilir, suç ve ceza olabilir, felsefe kitabı olabilir, arabanızın kullanma klavuzu bile olabilir

fark etmez

şu ana kadar okuduğunuz ve pratik yararı en yüksek kitap ne idi?
0
duyurukullanıcısı
(04.08.24)
How to Make Friends and Influence People - Dale Carnegie
0
michael_knight
(04.08.24)
Bağlanma
0
abuzer
(04.08.24)
İyi psikopatın yaşam kılavuzu
0
komando kani var bende
(04.08.24)
Scrum: The Art of Doing Twice the Work in Half the Time
Addictive Thinking: Understanding Self-Deception
Thinking, Fast and Slow
0
salihdt
(04.08.24)
@geveze yazar +1 kişisel gelişim kitaplarını sevmememe rağmen bu bambaşka bir kitap. kaç kez okudum bilmiyorum. Bir çok arkadaşıma da hediye ettim. Ne zaman işler boka sarsa okuyup telkinleri tekrar edip rahatlıyorum.
0
pervasiz kedi
(04.08.24)
tongue fu
0
titanyum22
(04.08.24)
David Burns İyi Hissetmek
0
muhayyer divan
(04.08.24)
Kuran. Okumasaydım mazallah müslüman olabilirdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.08.24)
@konuşma
Sesli güldüm.
Ben OK’im, Sen OK’sin.
Herkesin okuması lazım. Henüz yarısına bile gelmedim, ama başucu kitabım olacağına eminim.
0
auroraaurora
(04.08.24)
White, T. D., & Folkens, P. A. (2005). The Human Bone Manual. Elsevier.
0
akhenaten
(04.08.24)
Şimdilik Atomik Alışkanlıklar.

Gerçi daha bitmedi ama olsun.
0
put it in your appropriate place
(04.08.24)
Tembellik hakkı, bakış açımı değiştirmişti.
0
Gradient_tabanlı_mor
(05.08.24)
(2)

Son bi kaç senedir sivrisinekler tarafindan isirilmiyorum nedenini bilen?

Zetnikov
Evet bi kac senedir gittigim yerlerde cevremdeki insanlar sivrisinekler tarafindan isiriliyor. Herkes sikayetci. Eskiden bende sikayet ederdim ama bi kac senedir beni es geciyorlar nedenini bilemedim. Bi fikriniz var mi acaba?
Evet bi kac senedir gittigim yerlerde cevremdeki insanlar sivrisinekler tarafindan isiriliyor. Herkes sikayetci. Eskiden bende sikayet ederdim ama bi kac senedir beni es geciyorlar nedenini bilemedim. Bi fikriniz var mi acaba?
0
Zetnikov
(04.08.24)
daha önce çok ısırıldıysanız vücudunuz bağışıklık geliştirmiş olabilir.
0
silver apple
(04.08.24)
Çevrenizdekileri daha çok ısırdıkları için olabilir.

Beni hep çok ısırırlar ve yanımda uyuyan eşime dokunmuyorlar muhtemelen beni ısırıp doydukları için.
Ben çok vitamin kullanıyorum, yağlıyım ve hamileyim. Sivrisinek için cennet gibiyim.
0
Gradient_tabanlı_mor
(05.08.24)
(10)

Bir daha asla yapmam dediğiniz bir şey var mı?

sekizdokuzon
Ben bir daha yaz mevsimine parasız ve işsiz girmem. Bu sıcakta bütün gün baba evinde oturmak dünyanın en korkunç şeyi cidden. Hayatımda kendimi bu kadar aciz hissettiğim pek çok an olmuştur ama bu durum beni ayrı bir yordu, hırpaladı. Bütün hayatımı yazın parasız ve işsiz kalmamak üzerine programlıy
Ben bir daha yaz mevsimine parasız ve işsiz girmem. Bu sıcakta bütün gün baba evinde oturmak dünyanın en korkunç şeyi cidden. Hayatımda kendimi bu kadar aciz hissettiğim pek çok an olmuştur ama bu durum beni ayrı bir yordu, hırpaladı. Bütün hayatımı yazın parasız ve işsiz kalmamak üzerine programlıyorum bu saatten sonra.

Sizin var mı böyle "Bir daha asla!" dediğiniz bir şey?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(24.07.24)
Bir daha hamileliğin son aylarını yaza denk getirmem. Tövbe olsun.
0
Gradient_tabanlı_mor
(24.07.24)
Bağlanmam. Çok sevmem.
0
gabe h coud
(24.07.24)
Yok, çünkü dersem yaparım :3
0
ananiyimioguz
(24.07.24)
Bir erkeğe açılmam artık, onun için şehir de değiştirmem.
0
Kahvedesu
(24.07.24)
Asla asla demem. Büyük konuşmam. :)
0
naksidil
(24.07.24)
Arada sağlıksız sandviçler söylediğim bir büfe vardı. Son siparişimde sandviçi 40dk sonra içeceksiz getirdi. Kurye çocuk hemen getiriyorum diye gitti yarım saat sonra getirdi. Sonra da karttan çekim olmamış galiba bankadan bir bakabilir misiniz diye aradılar arkadan.

Bir daha asla :D
0
akhenaten
(24.07.24)
Kimseye borç vermem.
0
pispinti
(25.07.24)
bir daha asla master ve isi ayni anda yapmam. ciddi anlamda bunaldim.
yaprak kimildasa aglayacak durumdayim, cok doluyum.
insanlar bunu dert olarak da görmüyorlar ona da uyuz oluyorum.
0
sonsuz
(25.07.24)
asla demiyorum ama bir erkeğe tamamen sırtımı yaslamayi düşünmüyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.24)
eğer şu anki ilişki olmayan ilişkim biterse, bir daha asla böyle saçma bir ilişki içine girmem. özet: fwb.

mantığım ve kalbim zıt. kalbimi dinlemekte ısrar ediyorum.
0
art cat chocolate
(26.07.24)
(1)

temu'dan sipariş edilen ürünlerin toksiklik seviyesi

ikilem
Temu'ya dair, Temu'dan satın alınan ürünlerde kurşun gibi toksik maddelerin yüzdesinin diğer yerlerden satın alınanlara göre daha fazla olduğu, herhangi bir kontrol mekanizmasından geçmediği ile ilgili yazılar okuyorum.Gıda ile teması olan veya giysi tarzı bir şey almayı düşünmüyorum ama gözlük çerç
Temu'ya dair, Temu'dan satın alınan ürünlerde kurşun gibi toksik maddelerin yüzdesinin diğer yerlerden satın alınanlara göre daha fazla olduğu, herhangi bir kontrol mekanizmasından geçmediği ile ilgili yazılar okuyorum.

Gıda ile teması olan veya giysi tarzı bir şey almayı düşünmüyorum ama gözlük çerçeveleri epey uygun fiyatlı. O da kulağa temas eden bir şey ama ülkemizdeki gözlük çerçevelerinin (çok marka olanlar dışında) çoğu da Çin'den geliyor, ülkemizden satın aldığımız telefon kılıfları da aynı şekilde. Bu telefon kılıflarını, gözlükleri ithal edenlerin ürünleri gümrükte testlerden geçirilip mi ülkeye kabul ediliyor? Öyle değilse bu ürünlerin Temu'ya göre daha az toksik olup olmadığını nasıl bilebiliriz?

Temu'dan masa lambası, çekmece düzenleme vs. tarzı plastik içeren ürünler almayı düşünüyordum ama bütün bu yazılar alıp almama konusunda beni kararsız bıraktı. Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz?
0
ikilem
(20.07.24)
Bu saydığın ürünleri toptan temudan alıp trendyolda satıyorlar zaten.
Toksik madde vardır yoktur bilmiyorum ama Türkiye’de satılandan farklı bir şey değil.
0
Gradient_tabanlı_mor
(20.07.24)
(41)

Eşinizin yada sevgilinizin yaninda sesli osurabiliyor musunuz?

Zetnikov
Bunun bazi kademeleri vardir heraldeMesela evlendikten sonra yatakta mayismiskrn osurmak icin lavaboya kalkip herseferinde gitmiyorsunuzdur diye dusunuyorum. Yoksa osurugunu tutup farkli odada mi saliyorsunuz merak ediyorum.Ayni sekil sadece erkekler degil bayanlar napiyor onuda merak ediyorumDogrus
Bunun bazi kademeleri vardir heralde

Mesela evlendikten sonra yatakta mayismiskrn osurmak icin lavaboya kalkip herseferinde gitmiyorsunuzdur diye dusunuyorum. Yoksa osurugunu tutup farkli odada mi saliyorsunuz merak ediyorum.

Ayni sekil sadece erkekler degil bayanlar napiyor onuda merak ediyorum

Dogrusu nedir sizce anlatabilirsiniz
0
Zetnikov
(13.07.24)
Osurmuyorum. Ben zaten osurmuyorum.

Yanımda osursa gülerdim :))
0
rock n roll
(13.07.24)
Doğrusunu ne bilelim ilişkiden ilişkiye değişir.

youtu.be
Devamı: www.youtube.com

Yukarıdaki animasyonda diğeri de yapıpı gülebilirlerdi ama öyle olmadı.

Fakat bana pek hoş gelmiyor hala 3 yıl oldu, tutuyorum. Hanım da öyle. Çünkü serbest olsa bokunu çıkarırım işin iyice asker arkadaşı moduna bağlanır iş.

O yüzden biz hala dikkat ediyoruz. Kimisine bu samimiyetsiz gelir, kimisine de gayet saygılı gelir. İlişkiye bağlı.
0
ananiyimioguz
(13.07.24)
Yapmam. Ayrılık sebebidir :)
0
gabe h coud
(13.07.24)
İlla ki osurmak için ıkınmıyordur diye düşünüyorum ama bazen kaçabilir bu sorun değil.
0
rock n roll
(13.07.24)
Osurarak istiklal marşı söyleyemeyenden olmaz.
0
sekizdokuzon
(13.07.24)
Olm şaka mı cevaplar
Yapılır mı lan öyle şey
0
Cezcez
(13.07.24)
Ayrılık sebebi
0
Mirket
(13.07.24)
@sekizdokuzon ve rock roll yakıştıramadım size hanımlar
0
Cezcez
(13.07.24)
@Cez: Şu tip bir aydınlanma yaşıyorsun sanisam: youtu.be

0:43'den itibaren.
0
sekizdokuzon
(13.07.24)
@Cezcez; ben osurmam.

Sevgilim de kasıtlı osurmaz ama osurursa da gülerim. Kim osursa refleks olarak gülersin zaten. Geğirmek de aynı ona da gülerim. Biraz eğlenin arkadaşlar, hayatı çok protokol yaşıyorsunuz.
0
rock n roll
(13.07.24)
Ben ikircikli olduğum için osurmam ama benim yanımda osurulacaksa sesli osurulmasını tercih ederim sessizi ölüm gibi bir şey oluyor ama kimse ölmüyor.
0
Bir ben var benden şurada
(13.07.24)
Eşimin yanında osurmuyorum, o da osurmuyor. Ama gece uyku arasında cartlatıyor bazen, denk gelince gülüyorum, sonra da söylüyorum gece serenat yaptın diye gülüyoruz. Kendisi de beni benzeri durumlarda yakalıyor tabi. Ama bilinç açık halde ikimiz de yapmıyoruz, yapsak da ayrılık sebebi olmazdı şu saatten sonra.
0
pianeta
(13.07.24)
eski sevgilim sag olsun beni tuvalete goturup basimda bekledigi icin gayet asinaydi ama baska iliskimde yasanmamisti. simdi olmazsa garipserim hele evlilerin red flagleriymis gumlettiniz yine beyler. bir seyleri guzellestirmeye/dusunmeye buradan baslayabilirsiniz zira seks yaparken bile oluyor as you know
0
ala09
(13.07.24)
Osurmam kalkar tuvalete ya da balkona giderim gaz çıkaracaksam

Kadınların bu duruma daha toleranslı olması da ilginç geldi

Sevişirken neler yapmıyoruz ki fakat o durumda çıkan ses de gaz değil hava, cinsellik konsepti içinde kabul edilebilir bir şey :)
0
grimavi
(13.07.24)
Bana hiç osuran denk gelmedi. Bana sorarsan kadınlar osurmuyor.
0
gabe h coud
(13.07.24)
@grimavi; valla dediğim gibi kimse sevgilisinin yanında kasıtlı osurmaz. Tabii ki tolerans göstereceksin. Seni terk ediyorum çünkü osurdun. Böyle bir şey olur mu?

Yarın, bir gün eşim hasta olsa ya da kaza geçirse yatağa bağımlı olsa altından bezini alacağım, bez bağlayacağım daha kötü hallerini göreceğim.
0
rock n roll
(13.07.24)
@rock

Hocam bu hastalık durumları ya da gecenin bi körü uykudan kalkıp koşarak tuvalete gitsin demedim, neticede insanız hepimizin akıntısı kokusu çıktıları var ama salonda otururken gaz çıkarma rahatlığı da sevmiyorum, ben kendi ilişkim için konuşuyorum, bu durumdan da rahatsız olmayan çiftler olabilir

Bir de bu konuyu uçlarda tartışıyorsun kafanda, bu insani durum yüzünden kavga edilsin ayrılınsın boşanılsın demedim :) sevgilimin yanında osursam özür dilerim yani bunda gülünecek bir şey bulamadım bu hayatı biraz protokol yaşıyorum galiba :p
0
grimavi
(13.07.24)
Yanında rahatça osurmadığın insanla hayat mı geçer, cevaplara bak. Hunharca osuruyoruz 6 yılı evli olmak üzere 9 yıldır oldukça mutluyuz.
0
mirty
(13.07.24)
@grimavi; ben de senin gibi düşünüyorum, rahat rahat salsa ben de kızarım. İstemeden gaz çıkarırsa bir şey demem.
0
rock n roll
(13.07.24)
Evliler yapıyor arkadaşlar, yapmıyorum diyen şuanda tribünlere oynayan tipler. Sevgilinin yanında olmaz, çünkü hala sevgiline kendini beğendirme, kabul ettirme durumlar devam ediyor. O alfa takılan veya mini minicik kibar kızlar da evlenince zatir zutur yapıyorlar bu işi birbirlerinin yanında. Yok yanından kalkıp tuvalete gider yaparım.... He canım he
0
dedeminhirkasi
(13.07.24)
@dedem

Osuruk savaşçısı gibi oldum ama cumartesi gecesi goygoyu olsun :) hocam bundan rahatsızlık duymayan çiftlere diyebileceğim bir şey yok tabi ama bana göre bazı şeyler sadece kendini beğendirmek için değil, hem kendine hem yanındaki kişiye saygı olarak görülür, sizin için bu bir saygı parametresi olmayabilir bunu gözardı ettiğiniz bir ilişki dinamiğiniz vardır bu da olabilir
0
grimavi
(13.07.24)
Abartmayalım, gaz yapan yiyecek ve içecekleri bir müddet menünüzden çıkarırsınız.

Ben bugün kuru fasulye yedim.

Sevgilim/ eşim olsa yemezdim mesela.
0
rock n roll
(14.07.24)
Mirty +1
Bunu böyle tabu haline getirecek kişiyle evlenmezdim. Osurmayi bile babadan gizli sigara içer gibi yapmak olan bir hayat bana Çok garip geldi.
0
logisticsmanager
(14.07.24)
Hayır. Yanımda bile isteye sesli osuran, geğiren ne bileyim özensiz eski püskü ev kıyafeti ile gezen kişiye çekim hissedemem. Bir olur iki olur üçüncüde kardeş moduna bağlar insan. Asgari düzeyse saygı ve özeni hepimiz hak ediyoruz bence.
0
ruhen hastayim ben
(14.07.24)
@grimavi; gaz çıkarırsa gülerim. Komik bulurum o yüzden bir de gaz çıkarınca kötü hisseder ya insan kendini o vaziyetten çıkması için de gülerim. Kötü hissetmesin kendini diye. Espri falan yaparım.

Daha kötü hissedermiş adam. En son ağlayarak evi terkedermiş :))
0
rock n roll
(14.07.24)
Siz o kadınla o adamla 30 sene aynı evde yasiyacaksiniz. Bu üst perdeden konuşmayı bırakın allah aşkına. Siz ayhan sicimoglu musunuz. Tamam 30 sene saklambaç oynarsınız evde osurmak için.
0
dedeminhirkasi
(14.07.24)
Tuvalete gitmek neden bu kadar zor :) yalnızken bile tuvalet dışında gaz çıkarmam.
0
gabe h coud
(14.07.24)
Ben duyurunun bu kadar üst seviye bir yer olduğunu bilmiyordum vallaha. Bundan sonra takım elbise ile login yapacağım.

Şu an her duyurucu şu oldu gözümde;
youtu.be
0
logisticsmanager
(14.07.24)
Bunun için için tuvalete gitmek zor bir şey değil bence de. Nasıl ki işerken her seferinde tuvalete gidiliyorsa osururken de gidilir. Yük olmamalı bu bence, tuvalet neticede. Bu işler için var. Hayat böyle geçer, neden geçmesin. Atla deve değil.

@ruhen'e katılıyorum. bir olur, iki olur. Kaçırır, önemli değil. Ama her seferinde yanımda bilinçli şekilde osuran birine hissettiğim çekimi uzun zaman koruyabileceğimi sanmıyorum ben de. Fazla paspal bir şey, bazı şeyleri umursamalı bence insan :D ne bileyim. Ben şu yaşıma kadar kimsenin yanında bile isteye osurmadım, bir kere de "ya hayat böyle geçer mi, çile resmen" gibi bir şey düşünmek aklımın ucundan dahi geçmedi.
0
akhenaten
(14.07.24)
Herkese saygi duyarim ama

Düşünüyorum hani 20 sene gecmiş.
Yaninda eşin var ve osuramiyorsun.

Bana sanki çok kasinti bi hayat gibi geliyor.

Ben şahsen hem herseyimle kabullenilmek isterdim. Birgun 60+ olunca bu insan beziniz vs olur degistirmez sizden ayrilir gibi geliyor. Sozum herkese degil ama bence esler arasinda rahat olunmali yoksa baska nerede bi insan rahat olabilir?

Kafamda deli sorular
0
🌸Zetnikov
(14.07.24)
Tabi ki sırayla karşılıklı osuruyoruz. Tutması daha kötü. Ben bağırsak sorunu yaşayan biriyim zaten tutamıyorum hiç.

Bana cevaplar absürt geldi. Gözümü çizdirdim, elimi kedi cırmaladı bir hafta kullanamadım, yıkanmamdan tuvalet işlerime kadar hep eşim yardım etti. Ben de aynı şekilde her şeyini yaparım. Bana aile olmak, yani iki kişinin tek hale gelmesi için bunların yapılması gerekiyor gibi geliyor.
0
Hallegadola
(14.07.24)
@Hallegadola, hastalık örneği yukarda da verilmiş ancak sıra dışı durumlar bunu değiştirmez gibi geliyor bana ya.

Neticede hastalık durumunda yukarda da dendiği gibi yeri gelir altını temizlersiniz. Ama bu durum mecburi ve kötü bir şeyi, yolunda olmayan sağlığı, normalde yaşanmamasını isteyeceğiniz bir süreci ifade ediyor. Ne yapan ne yapılan kişi bundan memnun olarak geçirmez bu süreci. Böyle ekstrem bir durumla diğerini karşılaştırmak doğru değil bence. Hastayken eşinize tuvalete kadar eşlik edersiniz, ancak hasta değilken ne o bunu ister ne de siz istersiniz heralde, bunun altında yatan bir neden olmalı değil mi?
0
akhenaten
(14.07.24)
Gözünüz mikrop kapar arkadaşlar, pink eye olursunuz. Gaz çıkarmak hijyenik bir şey değil. Gaz çıkarıp o halde yemek yemeye, film izlemeye, sevişmeye devam mı ediyorsunuz. Çok ilginç. Anında kıdemini, ihbarını veririm.
0
gabe h coud
(14.07.24)
Bu galiba ailede ne gordugunle ilgili. Ben bunu "saygı" olarak gören taraftayim, çişin gelince tuvalete gidiosan bunun için de gitmelisin gibi...

Ama asıl başka bişi soylicem, tuvaletle ugrasamicak kadar fazla yasiyorsaniz bu durumu doktora gidebilirsiniz bence. Aklına gelmeyenler, bunun garip olduğunu fark etmeyenler için söylüyorum. Helikobakter pilori buna sebep olabiliyormuş ve Türkiye'de 3/4 insanda bu bakteri olduğu belirtiliyo. Bı dahiliye doktoruna gidin rahatlayin
0
abuzer
(14.07.24)
Hayatım boyu bir kadınla 8 sene, 4 kadınla da en az 6 ay birlikte yaşadım.
Hiçbiriyle böyle bir şey konu da edilmedi, olmadı da.
Hastalıkta yatağa kustum, temizledi, alkol nedeniyle üstüme ve arabaya kustu temizledim. Hastalık, yaşlılık, mecburiyet konuları ayrı bir şey, bile isteye böyle bir rahatlık ayrı. Karıştırılmamalı bence.
Yukarılarda bir yerde birlikte tuvalet gibi bir şey denmiş, öyle bir şey de olmadı.
Çocukluğumda yıllarca Dayımda yaşadım. Onun ailesinde de yoktu böyle bir şey. Kendi ailemde de görmedim. Kardeşler arasında da çok küçük yaşı bilemiyorum da, olmadı ve olmaz.

Burda iki zıt görüşün birbirini anlamakta güçlük çektiğini gördüm. Bu bir aile öğretisi sanıyorum. Diğer türlüsü garip ve kendi yaptığı normal geliyor.

Beni şaşırtan rahatlıktan yana olanların bu kadar çoğunluk olup bana bugüne kadar rastlamamış olması. Allahtan da rastlamamış.

Bu arada çocuğun yanında bile o rahatlıkta olunmaması gerektiği düşüncesindeyim. Ama tabi herkesin kendi yaşantısında istediği gibi davranmasına saygı duyarım.
0
Mirket
(14.07.24)
Yaparsiniz yapmazsiniz bilemem de rica edecegim su sacmaligi "aile olmak"la iliskilendirmeyin. O zaman Hindistan aile baglari en kuvvetli yer mi diyelim simdi.

Guzel de kilif bulunmus olaya ha, aileyiz biz "kasmiyoruz". Bi zahmet gotunuzu de tutun olm sevdiginiz kadinin adamin yaninda.
0
brkylmz
(14.07.24)
Bu konu çok uzadı arkadaşlar :))

Tuvalete gidecek vakti bile bulamayabilir bazen insan. Özellikle yaparsa ayrı dünyaların insanlarıyız diyerek ceketinizi alın çıkın.

Kahvaltı yapamadım bu mevzu yüzünden, iştahım kapandı :))
0
rock n roll
(14.07.24)
bunun insanlarin birbirine ne kadar yakin olduguyla ilgisi yok. bu civikliktan baska bir sey degil.
bu mantikla romeo ve juliet'in el ele siciyor olmasi gerekirdi.
0
bohr atom modeli
(14.07.24)
3 yıllık evliyim. İkimiz de gündüz bilinçli olarak osurmuyoruz birbirimizin yanında. Ne münasebet yani samimi olalım diye s*çsaydık bir de :D
Ama gece oluyor yalan değil. Eşim sabah söyler ben de hadi ya filan derim. Eşim yaparsa da gece gülerim o da uyanıp pardon filan yapar. Sorun olmaz. Ama bilinçli olanı nooo.
Saygısızlık ben hiç hoşlanmam böyle şeylerden ki hastalık va durumlarında ne iğrençlikler yaptık ama osuruk olmaz.
0
Gradient_tabanlı_mor
(14.07.24)
Bu durumda “biz bir aileyiz” diyen patron şirketinde osurup osurup ipe diziliyor olmalı. Dundee Awards aklıma geldi. Pam osuruk kraliçesi seçiliyormuş. Samimiyetten hep.
0
gabe h coud
(14.07.24)
Ben sevgililerimin yanında yapmam (k) onlar da yapsın istemem evlenince de bile isteye yapılsın istemem, kalk oda değiştir banyoya git bir süre orda otur derim.
Ablam mesela hem benim hem eşinin yanında yapıyor ksgjskjg onlar aşmış bu konuları 10 yıllık evliliklerinde.
0
Kediyi üzdün
(16.07.24)
(14)

Bebek süsü olarak ne dağıtılsın isterdiniz?

Gradient_tabanlı_mor
Çevrenizde yeni doğmuş bir bebeği görmeye gidince hangisi dağıtılsa daha çok hoşunuza gider?1-magnet :https://ty.gl/fuecrbkbc82-açacak https://ty.gl/mae28ec1h33-dekoratif mumhttps://ty.gl/0hf6j2zefv4-anahtarlık https://ty.gl/5t63np8h0sLinkler temsilidir.
Çevrenizde yeni doğmuş bir bebeği görmeye gidince hangisi dağıtılsa daha çok hoşunuza gider?

1-magnet :
ty.gl

2-açacak
ty.gl

3-dekoratif mum
ty.gl

4-anahtarlık
ty.gl

Linkler temsilidir.
0
Gradient_tabanlı_mor
(13.07.24)
İlk tercihim açacak. İkinci tercihim anahtarlık.
0
michael_knight
(13.07.24)
@michael: +1
0
sekizdokuzon
(13.07.24)
saçma. bence hiç biri. böyle garip garip adetler ne zamandan beri var.
0
scudman1
(13.07.24)
Böyle hediye gelen açacaklar aşırı dandik olduğu için ilk kullanımda yamuluyor ve sadece bir buz dolabı süsü haline geliyor. O yüzden açacak değil. Mum ya da anahtarlık.
0
zimbirik
(13.07.24)
Adınıza x derneğe bağış yaptık yazılı bi belge verin şunlara para harcayacağınıza. Hiçbir işe yaramayacak ve dağıttığınız kişilerin çoğunun bir hafta içinde çöpe atacağı zımbırtılara gerek yok
0
nundu
(13.07.24)
Bu olay yeni saçma instagram icatlarından yeni bir tanesi.
Bebek yeni dogdugunda inanın kafanızı kaldırıp da millete mum magnet dagıtma derdinde olmayacaksınız.
0
limonlu eksi
(13.07.24)
@limonlu eksi, nasıl yeni Instagram icadı ya. Ben 32 yaşındayım ben doğarken de dağıtılmış.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(13.07.24)
acacak.

özellikle yakinimsa üzerinde bebegin dogum günü tarihi yazani buzdolabina takmak isterim.
0
robert bosch
(13.07.24)
Limonlueksi: Kimse dagitmiyor ki. Ziyarete gelen aliyor evdeki/hastanedeki bi sepetten, kutudan.

Anahtarlik. Uzerinde bebek adi falan yazmiyor diye. Mum da olurmus da burdaki mum guzel degil uyduruk duruyo
0
Kittie
(13.07.24)
1- açacak
2- anahtarlık
0
ala09
(13.07.24)
Verilenleri eninde sonunda çöpe atıyorum:(
Adınıza fidan dikilmiştir gibi bir yazılı kağıt verilse daha çok sevinirim. Birinci derece akrabalar için magnet vs olabilir.
0
boyalı kuş
(13.07.24)
Açacak
0
pembediken
(13.07.24)
Açacak.
0
pispinti
(13.07.24)
verilen seyler genellikle cok buyuk butce ayrilmadiysa cok dandik oluyor. cekirdek ailelet disindaki herkes bir sure sonra mecburen cope atiyor. o nedenle ben de bagis yapilmasini daha mantikli buluyorum. ama illa somut bir sey de verilsin isteniyorsa sabun kullanisli olabilir. isteyen saklar isteyen kullanir en azindan direkt cope gitmemis olur.
0
in vino veritas
(13.07.24)
(16)

bir arkadaşım ekolünden

jesues
ama gerçekten arkadaşım. derdini anlattı ben derman bulamadım. size danışalım.bu arkadaş dediğim gerizekalı eşi dışında başka bir kadınla birlikte olup bundan dolayı bel soğukluğuna yakalanmış. şimdi tedavi olacak ama bunun kayıtlarda kuyutlarda çıkmasını istemiyor. ilaç alacakmış ama bu ilaç nedir
ama gerçekten arkadaşım. derdini anlattı ben derman bulamadım. size danışalım.

bu arkadaş dediğim gerizekalı eşi dışında başka bir kadınla birlikte olup bundan dolayı bel soğukluğuna yakalanmış. şimdi tedavi olacak ama bunun kayıtlarda kuyutlarda çıkmasını istemiyor. ilaç alacakmış ama bu ilaç nedir ne değildir bilmediği için korkuyor. eşi olan kardeşimiz ise çok zeki ve akıllı bir kız. illa ki farkedecek diye korkuyor. kaldı ki aile hekimleri de yakın bir arkadaşları imiş:))

şimdi sorumuz şu; üroloji servisine gittiğinde bu sonuçları aile hekimi görür mü?

yazdığı ilaçları ne şekilde gizleyebilir. kaldı ki ürolojiye gittiğinde bunu eşine ne diye yalan atabilir. bi şekilde bu durumu saklamamız lazım arkadaşlar. ama bu aldatma durumundan dolayı arkadaşın namusuz olmadığı gerçeğini değiştirmiyor bunu da ekliyorum.
0
jesues
(03.07.24)
Arkadaşına her şey müstahak, bu bir. İnşallah en acılı şekilde atlatır süreci, bu iki.

Aile hekimi görür. Aile hekimine hiç gitmesin, özelde halletsin işini. Eşine de penisimde sebebini bilmediğim şiddetli yanma var desin. Aile hekimi tanıdık olduğu için ona gitmeye utanıyorum ben kendim halledicem falan diye üste çıksın. Zaten mahrem bölge olduğu için eşi de çok üstelemez.

Mikrop kapmış der olur biter.
0
hops
(03.07.24)
özel muayenehaneye gitsin ? ilaç reçetesizse zaten sorun yok alır direkt. doktordan rica etsin yazıyorsa (eğer ilaç reçeteli ise ) eski usul kağıda yazsın.

ulan bari yaptın kılıfsız niye yapıyorsun

e nabızda hiç bir hekim görmesin vs seçenekleri de var ayrıca

bu haltı yiyip bunları düşünememesi de..
0
jülsezar
(03.07.24)
@hops tüm temennilerine amin demek istiyorum.
@jülsezar; antibiyotik olduğu için sanırım özel muayenehanelere yazamıyor. belki de yanlış biliyorum. eğer dediğin gibiyse bi gitsin baksın. bu arada yineliyorum kendisi gerizekalıdır.
0
🌸jesues
(03.07.24)
Özel muayenehane yazar da Devlet katkı ödemez. İlacı cepten karşılar. Zaten kayda girmesin dediği için cepten ödemesi daha iyi.

Arkadaşına söyle, öyle bir antibiyotikle hallolmayan ömür boyu çekilen cinsel hastalıklar da var. Düğüm atsın bir tarafına. Şansına da dua etsin.
0
Mirket
(03.07.24)
Bel soğukluğu olduğunu nereden biliyor? Herhangi bir tetkik yaptırmış mı? Bel soğukluğu diğer başka CYBH (cinsel yolla bulaşan hastalıklarla) birlikte de gelmiş olabilir. "Arkadaşına" komple CYBH testi yapılıp ona göre ilerlenmeli.
0
cek
(03.07.24)
Havuza gitsin daha sonra yavaş yavaş eşine sikayetlerinden bahsetsin. Havuzdan sonra böyle böyle oldu penisim de yanma başladı vs diye doktora gitsin. Yada avm ye gitsin deniz şortu vs denesin artık neyse... Aynı şekilde sikayetlerinden bahsetsin eşine öyle gitsin hastaneye. Bu şekilde olursa daha iyi olur öbür türkü eşine söylemeden gittiği anlaşılırsa bir şekilde o işin izahı olmaz
0
dedeminhirkasi
(03.07.24)
@cek akıntı varmış renkli bir şekilde, bir de idrara çıkarken yanıyomuş. internetten bakınca bel soğukluğunu gördük. dedik ki bu herhalde..

@dedeminhirkası söylediklerin mantıklı ama bu arkadaşın biraz da burnunun sürtmesi amacıyla bu açıklamanı kendisine anlatmayacağım. burnu biraz fazlaca sürtsün diye o da:)
0
🌸jesues
(03.07.24)
@jesues, haklısın ama bu kazma gidip afedersin eşiyle de ilişkiye girebilir bu haliyle. Eşinin sağlığı için biran evvel tedavisini olsun. Eşi kendisinden habersiz kayıtlara vs ulaşırsa veya gittiğini bir şekilde anlarsa o zaman hepten keten helva
0
dedeminhirkasi
(03.07.24)
internetten bakıp söylemeniz çok yanlış. bel soğukluğu olmayabilir. gidip kapsamlı bi test yaptırsın. özel hastaneye gitsin. akıntının birçok sebebi olabilir. akıntının sebebi enfeksiyon ya da bakteri de olabilir.cinsel hastalık da olabilir.
0
jelly bear
(03.07.24)
iyi arkadaş dediğin böyle bir şeye derman aramaz. gerçek dost hatasıyla da sever ama hatasını daha da artırmasına yardım etmez.

bence bu durum illaki patlayacak, ne kadar geç patlarsa kadına o kadar yazık olur. o da bir insan, doğruları bilmeye hakkı var. bu herif bugün değilse yarın bir hastalık bulaştırabilir. hatta daha kötü hastalıklar bulaştırabilir.

vicdanınız ne güzel elveriyor ya.

aile hekimi görür bence. e-nabız'da her şey kayıtlı.
0
art cat chocolate
(03.07.24)
zaten teşhisin kesin olması için her şekilde üroloğa gitmesi şart. dediğim gibi özel muayehaneye gider. orada doktora da anlatır durumu. reçete durumlarını da konuşur.

yukarıda bahsedildiği gibi eşine bulaştırmaması için bir şekilde eşine bir bahane söylemesi lazım. Belki bel soğukluğu dışında başka hastalıklar da kaptı. genital siğil vs. ama henüz belirti göstermedi.

o yüzden cildiyeye gidip bulaşıcı hastalıklar testi de yaptırsın.

Bu riske atılacak bir şey değil. Yardımcı olacaksanız arkadaşınıza bunları da söyleyin. İleri de eşine başka hastalık bulaştırırsa sonuçları daha vahim olur.

E nabızda aile hekiminden bile gizleyebiliyorsunuz.

hizliresim.com
0
jülsezar
(03.07.24)
@dedeminhirkasi umarım ironi yapmışsındır. Hastalık şüphesi olan birisini bulaştırma ihtimali olan yerlere yönlendirmek filan akıl işi değil çünkü.
0
Gradient_tabanlı_mor
(03.07.24)
Adamı gömmek yerine akıl vermişsiniz. Eşi umarım duyurudadır. Yarın boşar.
0
Kahvedesu
(03.07.24)
eşine hpv aşısı hediye etsin.
0
marla is in my head
(03.07.24)
Ona yardım ediyorsunuz ama eşinin hayatını tehlikeye atıyorsunuz. Bunun hpv’si de var, eşinin aşı olması lazım. Onurlu bir insan gibi söylesin
0
kaset
(03.07.24)
arkadaşlar bana niye kızıyorsunuz. ben eşimi aldatmadım, aldatmayı da düşünmüyorum. çocuk zora girmiş, yuvasının yıkılmasından korkuyor. en azından bu boku bir temizleyelim, akabinde sonrasını yine düşünür ağzına tükürürüz hep birlikte. ama şu aşamada bana neden kızdığınızı anlamış değilim.

not: gitti doktora bu arada. iğne vermişler bi de antibiyotik vermişler. e nabız sisteminde verilerin kapatılması gibi bir seçenek varmış. kimse göremiyormuş.tedavisine başladı, umarım temizlenir de bi daha bu bokları yemez. bu işler bi bitsin zaten ben ağzına tükürecem amiri olarak da..
0
🌸jesues
(04.07.24)
(33)

Konserde Laf Atma

steelseries
Selamlar, Kaç yıldır buradayım, ilk kez gönül işleri için soru soracağım.Eşimle geçenlerde bir konsere gittik. Güzel içki içtik, konserden keyif alacak kıvama geldik, önlere doğru da geçtik. Bir noktada eşimin yanımızdaki bir adama laf attığını gördüm, ne dediğini duymadım. Laf attıktan sonra adam s
Selamlar,
Kaç yıldır buradayım, ilk kez gönül işleri için soru soracağım.
Eşimle geçenlerde bir konsere gittik. Güzel içki içtik, konserden keyif alacak kıvama geldik, önlere doğru da geçtik. Bir noktada eşimin yanımızdaki bir adama laf attığını gördüm, ne dediğini duymadım. Laf attıktan sonra adam sürekli eşimi kesmeye başladı. Birkaç defa baktıktan sonra bakışlarımı diktim, benim baktığımı anlayınca kesmeyi bıraktı ama yine de uzağa gitmedi. O aşamadan sonra konserden bir gram keyif alamadım.

O akşam konuşmadım hem sinirli olduğum hem de konser keyfini baltalamamak için, ertesi gün eşimin tanımadığı kişilere laf atmasının beni rahatsız ettiğini söyledim. Eşim böyle konser ortamlarını kendiyle benzer şekilde düşünen ve kendisini rahat hissedebileceği bir ortam olarak gördüğünü, o yüzden böyle bir şey yaptığını ve yaptığı harekette bir yanlışlık olmadığı söyledi. Olayı kendi açımdan anlattım, ona güvenmem gerektiğiyle alakalı diretti. Attığı laf: yanımızdaki kişi çok coşkuluymuş, "x grubunu çok seviyorsun herhalde" dediğini söyledi. Bunun karşı taraftan flört başlangıcı gibi algılandığını, o yüzden o aşamadan sonra sürekli tetikte olduğum için konserden keyif alamadığımı, eşimin bunun farkında olup zaten böyle bir şeyi yapmamasını beklediğimi söyledim. "Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" dedi. Böyle diyerek bana hakaret ettiğini söyledim.

Şimdi durum şu ki aslında eşimle bu olay olana kadar birbirimize güvendiğimiz, sevgi dolu bir birlikteliğimiz vardı. Eşim laf atsa da atmasa da başkalarının ona yürüyebileceğinin farkındayım, ben olsam da olmasam da yürünebileceğinin farkındayım, eşimin de uygun cevabı vereceği konusunda içimde bir çekince yok. Öte yandan durduk yere neden böyle bir hareket yaptığını da anlamıyorum ve içimde ona olan güvenin azaldığını hissediyorum.

Daha önceden(en az 10 yıl önce) o dönemki kız arkadaşımdan benzer ortamlarda bana güven dediği ve aldatıldığım bir durum yaşadığım için konuyu doğru değerlendirememe riskim var. O yüzden siz sevgili duyuruculardan objektif görüşlerinizi rica ediyorum.
0
steelseries
(30.06.24)
Çok çetrefilli. Kaç yıllık ilişki, kaç yıllık evlilik, bunlar da önemli ama benim tavsiyem, eğer içki içince olduysa bu, içki içip eğlenmeye gitmeyin. Bu elbette ideal taktik değil ancak eğer bahsettiğiniz gibi konuştuysanız eşiniz sizin kadar uzlaşmacı görünmüyor. Siz yine de çok üstelemeyin derim.
0
prole
(30.06.24)
Ya dur hocam saçmalama ne güven azalması falan. Hiç girme o kafalara, gayet olağan bişey olmuş. Ben okurken bunaldım, insanları biraz özgür bırak. Eşim diyorsun, bırak en rahat senin yanında olsun.
0
hops
(30.06.24)
İlişki 6 yıllık, evlilik de 2 yıllık. Daha sonra eşim "seni ne kadar çok sevdiğimi zaten biliyorsun, seni zor durumda bilinçli bırakmam" gibi şeyler söyledi onu da ekleyeyim.
0
🌸steelseries
(30.06.24)
Eşinle ilgili bir şey yazmamışsın. Yani, adam eşine bakmış ama eşin dönüp konsere devam etmiş sanırım. Yani gittiğiniz grubun/kişinin konserine bağlı temelde tabii ki ama eşine, konser zamanında söyleseydin daha iyi olurdu bence. Çünkü eşin flört etmek için değil aynen dediği gibi "böyle konser ortamlarını kendiyle benzer şekilde düşünen ve kendisini rahat hissedebileceği bir ortam olarak gördüğü" için yandakine bir şey demiş olabilir. Yani flörtöz olmadan bu şekilde laf atmış (ingilizcesi "banter" olan, "catcall" olan değil) olabilir. Bunda da bir sorun görmüyorum. Orada uyarsan veya eşinin da baktığını yakalasan farklı olurdu tabii ki.

Özellikle metal konserlerinde çevredekiler ile böyle laf atıp arkadaş grubunu kalabalıklaştırma, birlikte eğlenme, arkadaş edinme ya da sadece laf edip/sokup/atıp ne oluyorsa karşılığı işte sonra yoluna devam etmeyi yeterince tecrübe ettik. Yani her cümlede flört dememek lazım.

"Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" cümlesi, senin canını sıkanı anlamadığını gösteriyor ama.
0
nawar
(30.06.24)
Evet eşiniz tepkisini normal bulan olur bulmayan olur. Değişir. Sorulması gereken soru şu: aynı şeyi siz yapsaydınız eşiniz size ne derdi? Kızar miydi yoksa sorun etmez miydi. Bunun cevabı da sizin tepkinizi ortaya koyacak. Ama bana sorarsanız benim başıma gelse pek hoşuma gitmezdi eşimi sakince uyarırdım.
0
olsun demekte zor artik
(30.06.24)
@nawar eşim konserle ilgiliydi, o yüzden keyfini kaçırmak istemedim. Kendi hislerimi de anlatmam lazım ki bir noktada ortak bir yol bulalım, ertesi gün konuştum o yüzden.
0
🌸steelseries
(30.06.24)
Evlilik biraz da böyle göze soka soka sosyal flört etmekten kendini alıkoymaktir. Sınırları biraz zorlamış eşiniz ama gerekli tepkiyi gostermissiniz gibi de geldi. Tekrarı olmaz.
0
sekizdokuzon
(30.06.24)
yandakiyle konuşmayı gerektirecek bir durum olsa okey ama "x grubunu çok seviyorsun herhalde" öyle bir laf değil.

Sen bir ortamda yandaki kadınla böyle iletişim kurmaya çalışsan o ne düşünür bunu sorabilirsin. Dışarıdan flört gibi görünüyor bence. Ha bilmemkaç yıllık evliyiz flörtü özledik gibi bişey varsa bu da konuşulup çözülmeli.
0
nhk ni youkosu
(30.06.24)
Eşin konserle ilgiliyken yanda kendini kaptırıp coşan birini görüp böyle söyledikten sonra da konsere devam ettiyse bir sorun yok bence. Zaten belli ki flört etmemiş, laf sokmuş hafiften. Konsere ve konser ortamına bağlı olarak gülüp geçebileceğin bir şey diye düşünüyorum. Burada flört çıkarmak istese mutlaka konser bitmeden 2. cümle ya da en azından bakıştığı bir etkileşim çıkardı.

Adamın dönüp birkaç defa baktığını söyleyebilirsin konsere odaklı eşine. Kavga başlatıcı tonda söylemediğin sürece sorun yok. Zaten ya "boşver sallama" derdi ya da rahatsız edici şekilde devam ediyorsa yer değiştirmenizi o isterdi.
0
nawar
(30.06.24)
Böyle bir durumda ben kendimi gavat gibi hissederdim.
0
ferenc
(30.06.24)
Ben de orda burada, dolmuşta bile tanımadığım kişilerle konuşurum, olaylara yorum yaparım filan. Yani buna yatkın bir karakterim var da kendimi kontrol edip susmaya çalışıyorum. Eşiniz, dediği gibi konser ortamında bir kalite benzerliği olacağı düşüncesiyle boş bulunmuş. İyi bir insan olduğu izlenimine kapıldım, kasıntı değil en azından.
Siz de adamın flörte kalkışabileceğini hissettiğiniz için tedirgin olmuşsunuz, o bakımdan bir şey diyemem ama çok uzatacak bir şey değil sanki.
0
firez
(30.06.24)
ben olsam konuşurdum çünkü şahsen benim kabul edebileceğim birşey değil yada ben bu çağın insanı değilim.
0
baldan kaymak
(30.06.24)
Flört seviyor ablam. Sen olmadığında neler yaptı, yapıyor.
0
gabe h coud
(30.06.24)
Alkolün etkisiyle böyle bir şey söylenmiş olabilir. Ben de evliyim. Eşim bu şekilde karşı tarafla konuşsa bozulurum ve senin yaptığın gibi ertesi gün sorarım nedenini ve alkole de vererek anlayışla karşılarım fakat eşinin "... senin bulunduğun yerlerde yapmam" Sözü asla kabul edilebilir bir şey değil. Yanında olmayınca yapacak mı yani. Bu anlam çıkıyor. Bu aynı zamanda konserdeki sözün de alkolün etkisiyle söylenmemiş olduğu anlamına geliyor. Yani ertesi gün yaptığı konuşmayi bana yapsa ben bir daha gözüm kapalı guvenmezdim ki gerçekten de insan karşısındakine güvenmemeyi.

Ee şimdi ne olacak. Bir şey olmayacak tatsız bir gün geçip gitmiş oldu. Bundan sonra yapacağınız şey evli bir kişi olarak söylüyorum kesinlikle gözü kapalı güvenmemek. Bir insan kapıyı aramamali. Ben şunun için dedim böyle bir amacım yoktu vs bunlar lafın boku. Kapıyı aralarsan eğer o kapıdan girmek isterler.
0
dedeminhirkasi
(30.06.24)
Sen ordayken bile sürekli dönüp bakan adam, sen orda olmasan bu lafın üstüne konser bitene kadar dibinden ayrılmayacaktı muhtemelen. Bu kapıyı açması hoş değil bence.

Bazı şeylerin teknik açıklaması olmuyor malesef, sen orda rahatsız hissettiysen, ortada rahatsız olacak bir şey var demektir. Kadınlar bu konuda daha mahirdir oysa ki. 100 kişinin arasından sana ilgi duyabilecek kişiyi sezebilirler. İş kendine gelince salağa yatmış bence. Bir de üstüne üstlük 'senin yanında yapmam' diyerek restini çekmiş. Biraz daha alttan alıp, seni anlamaya çalışabilirmiş.

Modern olacaz diye sezgisel hislerimizi kenara bırakmamalıyız.
0
bambaleyo
(30.06.24)
Tam olarak nasil flört oluyor anlamadim bile. Esiniz yabanci mi? Turkiyede insanin insanla muhabbet kurmasi muthis zor ya. Ne desen flort saniyorlar, normal sohbet edilemiyor herhalde. Dumduz laf etmis niye flort olsun durduk yere? Hem de yaninizda.. Bir de adami kim bilir arkanizdan neler yapiyor diye doldurmuslar. Hocam hem ortamina uygun hem de zaten hicbir anlami olmayan, dumduz, insanin insana karsi kurabilecegi herhangi bir cumleden biri. Baska hal hareket de gormemissiniz zaten esinizden yana. Bence buyutmeyin ne kendinizi uzun ne esinizi uzun. Tanimadigimiz insanlarla da sohbet edebilmeliyiz, cevremize bu kadar kapali olmamaliyiz ya avrupa'da hic tanimadigin insanla da sohbet ediyorsun kimse garipsemiyor da ya bu bana yuruyor diye kendini sisirmiyor da. Belli ki esiniz de boyle medeni biri. Tebrikler.
0
nic cage
(30.06.24)
Eşiniz yanlış yapmış. İçkinin etkisiyle böyle bir laf atma hareketi olabilir ama ertesi gün siz konuyu tartışırken "tamam senin bulunduğun yerde yapmam" demesi bence kavga sebebi.

Güveniniz azalmasın ama bu anlayışsızlığın temelinde ne yatıyor onu arayıp bulmanızı tavsiye ederim.
0
pispinti
(30.06.24)
Bütün aldatmalar böyle başlar.

Abla fikren yeni denizlere yelken açmış.
0
Yourcousinmarvinberry
(30.06.24)
@ nic cage örnek gösterdiğin kültürle olayın yaşandığı ülkenin kültürleri farklı. İnsanların düşünceleri de bu nedenle çok farklı. Evet eşi yabancı olsa o zaman normal karşılanır. Doğup büyüdüğü kültürde gayet normal görülür fakat bu ülkede dediğin şeyi normal karşılayana gülerler sadece.
0
dedeminhirkasi
(30.06.24)
Aşırı elit ortam dışında alkol mekanı her zaman riskli bizim gibi ortadogu kafasındaki ülkelerde.

Ve bizim gibi ortadogu kafasında ki ülkelerde kadının tebessüm etmesi hatta adres sorması dahi erkeğin testesteronu yükseltiyor.

Eşiniz ülke gerçekleri bildiği halde bir erkeğe nasıl davranması gerektiğini mesafe koyması lazım geldiğini önemsemiyorsa....

Bu sorun ciddi bir sorun. Eşiniz kötü niyetli olmasa bile erkek beyni böyle düşünmüyor saçma sapan bir şekilde takıntı haline getiren idiotlar sapıklar var bu ülkede.

Sizi üzmek istemiyorum Eşiniz düşünce tarzını değiştirmedigi sürece siz günün birinde üzüleceksiniz aldatma anlamında söylemedim. Bu davranış şekli takıntılı birini ailenize musallat eder.
0
Fritz-X
(01.07.24)
aynı kültür gurubundan kişilerin olduğu konserlerde sağla solla sohbet etmek çok olağan bir şey, çoğu zaman keyifli de oluyor. ama "x grubunu çok seviyorsun herhalde" cümlesi sanki yaşça küçük ya da şirin bulduğu birine sohbet başlatmak için söylenen bir cümle gibi. ben anlamsız buldum. fakat bu noktada içinizi kemirecek bir şey henüz tam olarak var diyemem, her şeyin anlamlı olması gerekmiyor çünkü. bence sorun aldatmak sorunu değil, aranızda iletişim sorunu var. şöyle ki; öncelikle o kişi konser boyu eşinize baktıysa emin olun eşiniz bunu farketmiştir. bir cümleden sonra hiç bakmadıysa, bunu bir oyun haline getirmiş bile olabilir, tekrar not düşeyim ben eylemleri tartışmıyorum. demek istediğim şu ki, bunu bilmesine rağmen siz ona rahatsızlığınızı dile getirdiğinizde sizinle empati kurmaya yanaşmaması. bunun sonuçlarını anlamıyor olabilir, bence sakin bir zamanda bu durumun sizin iletişiminize kalıcı zarar verebileceğini ona açıkça anlatmalısınız.

"Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" cümlesini ise kırıcı buldum. ya gerçekten yaptığı şeyi hiç sorun etmeyeceğinizi düşünüyor ya da bilemiyorum. üzüldüm. eşiniz gibi insanlarla tanıştım, kafaları nasıl çalışıyor tam olarak bilmiyorum ama muhtemelen sizin dert ettiğiniz konularla ilgili (aldatmak gibi) bir niyeti yok. kendini değiştirmeyecek. bunu kabul ederek yola devam edebilecekseniz edin, yoksa üstüne düşünmeye devam eder kafaya takarsanız deli olursunuz
0
her giriste sifresini unutan adam
(01.07.24)
@Nic cage güzel ifade etmiş.
Ben yorumları hayretle okudum. Tamam bir acayip toplum olduk, tedbirli davranalım ama bir insanın bir insana iki çift laf etmesinde ne var gerçekten anlamadım. Dehşet içindeyim. Bir de güvensizlik ve aldatma korkusu içinde herkes, bana normal gelmiyor.
0
firez
(01.07.24)
Evlendikten sonra bende hoş karşılamazdım,
Sosyalliğin biraz kısıtlanması gerekiyor evlendikten sonra,
Birdenbire türeyen arkadaşlar bu şekilde olup aradaki güveni zedeler bencede.
Kadın yaptığının doğru olduğunu düşünüyor bu sebeple kafasında bir sorunlar var belki ufak tefek arkadaş/sohbet eksikliği yada başka bir şey kadınlar daha iyi analiz eder gerçi.

Ülkemizde şöyle bir durumda var eşit olalım sende birine böyle laf atıp tanışabilirsin dese,
Erkeğin attığı 100 laftan 1tanesi ile tanışırken
Kadının attığı 100 laftan 99uyla tanışır bu sebeple bu konuda eşitlik adaleti getirmez.
0
kararsızataletfilozofu
(01.07.24)
Yorumları okuyunca yaşlandığımı hissetim. Bence bildiğin redflag bu.

Ben evli insanların evlilik sonrası karşı cins arkadaş edinmesine karşıyım o sebeple sosyalleşmeyi de normal bulmuyorum.
Hele yanımda eşim varken erkeklerle diyaloga bile girmem. Sonra adam sizin hikayede olduğu gibi bir ışık görüp dönüp bakar, kocam fiziksel kavgaya girmeye kalkar filan? Ne gerek var ki sırf iki saniyelik cümle söyleyeceğim diye. Anlamsız yani.
0
Gradient_tabanlı_mor
(01.07.24)
ben böyle bir lafı hemcinsime atardım sanırım. insanlarla konuşmayı severim. yanımda içe kapanık ya da modu düşük minnoş bir kız varsa böyle bir laf atardım diye düşünüyorum.

aynısını bir erkeğe yapsam eşim beni o ortamda bırakır giderdi heralde
0
Hallegadola
(01.07.24)
"Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" şu cümleden sonra sükunetinizi koruyabilmenizi gerçekten takdir ettim.
0
WithWorth
(01.07.24)
Hoş değil. Bir arkadaşım da böyle, zaten aldatıyor adamı da.
0
Kahvedesu
(01.07.24)
böyle durumlarda kenarda durup bakışmaya gerek yok, yapılacak doğru davranış muhabbete dahil olmak, varlığını bakışların yerine dahil olarak gösterirsin. aradaki muhabbetin seviyesini dengeleyebilirsin, istediğin gibi yönlendirebilirsin, hatta gel bi içecek bişiyler alalım diye uzaklaştırabilirsin. bu davranışla hatunun gözünde de 10 numara 5 yıldız olmuş olursun.

rahatsız olmuşsun belirtmişsin, bir şeyleri dayatmaya, açıklamaya, rahatsızlığını haklı göstermeye gerek yok, bir dahaki sefere yine böyle bişi olursa bu da eşim diye tanıştırır zaten.

güven azaltacak bir şey yok.
0
selam
(01.07.24)
Esin istemeden karsi tarafin flort olarak algilayacagi bir sekilde farketmeden konusmus olabilir ancak senin bozulmani onemsememesi ve senin bulundugun yerde yapmam demesi direk sari kart.Daha ciddi bir konusma yapardim
0
turkuaz
(01.07.24)
10 üzerinden 9 faul bir hareket bence. kendinizi sorgulamayın. evli bir kadın hareketlerinde son derece dikkatli olmalı, günümüz poligamik piyasasında sadakat iddiası taşıyan bir ilişki içinde ise , karşı cins ile en ufak bir flörtöz temas içinde olmamalıdır. ben bekar bir adamım,sevgilim ile ayrılık aşamasında bir noktadayız. onun olmadığı bir konserde çektiğim videoları instagramdan ekleşip göndermemi isteyen bir kadın oldu, airdrop varsa gönderebileceğimi yoksa instagram hesabıma ekleyemeyeceğimi söyledim geçtim.
0
loch ness
(01.07.24)
Kültür, orta-doğu, alkol falan diyen arkadaşlar 30+ yaşındayım herhalde liseden beri konserlere gidiyorum 276937 defa denk gelmiş hatta parçası olmuşumdur bu tarz şeylerin. İki tarafın da içinden gelirse yine benzer şekilde iletişim sonrası yürümek isteyen, istediğine yürür ama aksi halde geçer gider öyle.

Evet, kadın adres sordu diye adrese birlikte gideceklerini sanıp tahrik olanlar var. Bu tipler ABD'de de var ama neyse konu değil. Yine de eşinin belirttiği gibi, iki insan arasında "acaba ekmek çıkar mı?" amacından farklı iletişim kurulması gayet normal bir şey.

Burada, şu duyuruda "Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" cümlesi dışında dert edecek bir şey yok. O cümle de iletişim sorunu sebepli olabilir. Tartışma başlantıcı/başlangıcı diye moderasyon uyarısı yememek için detaya girmedim ama sakin! Sosyal medyanın "kadın-erkek seks dışında hiçbir sebeple hiçbir etkileşime gir(e)mez" havasına açmayın yelkenleri. Adamın kafasına kurt düşürme çabasının evliliğe de duruma da faydası yok. Tabii duyuru sahibi de çekinmeden, net ve zamanında belirtsin sıkıntısını.
0
nawar
(01.07.24)
abi 10 üzerinden 10 ofsayt. attığı lafta cok sacma yani. eşinin laf attıgı adam nasıl biriydi peki? cok mu yakısıklıydı? hadi böyle şişko kel birine dese anlarım. o adam sen olmasan eşinle işi konserde bitirirdi.
0
sizofren06
(01.07.24)
tam olarak özrü kabahatinden büyük ifadesine denk gelen bir olay.
durduk yere başkasına laf atması ofsaytsa da, duruma göre kabul edilebilir. sevgili ya da evliyiz diye sosyal ortamlarda hiç sohbetimiz olmayacak ya da arkadaşlık kuramayacak değiliz, ancak bu örnekteki bu tavır biraz gereksiz gibi. büyütülecek bir şey değil, siz de büyütmemişsiniz zaten. rahatsız olmuş ve söylemişsiniz. bunu anlaması ya da rahatsız olunabilecek bir durum olduğunu bilmesi gerekirdi.

ancak onu geçtik "senin olmadığın yerde yapmam" ifadesi daha bi rahatsız edici. sizi ya da sizi rahatsız eden şeyin ne olduğunu pek anlamış gibi değil.
0
biseysorcaktim
(01.07.24)
(11)

Gündelik giydiğiniz ayakkabılar

Yılmaz920
İçin ayırdığınız bütçe nedir ? Bir ayakkabıya ne kadar para verirsiniz ?
İçin ayırdığınız bütçe nedir ? Bir ayakkabıya ne kadar para verirsiniz ?
0
Yılmaz920
(30.06.24)
Bir yazlık bir kışlık spor ayakkabım olduğu için, yani 6 ay aynı ayakkabıyı giydiğim için paraya kıyarım, iyi bir markanın iyi bir modeli ne kadarsa o kadar öderim
0
nundu
(30.06.24)
Valla gerekirse kıçıma don almam, ayakkabıda paraya kıyarım.
Ayak sağlığı önemli.
0
Mirket
(30.06.24)
çok farklı fiyat spektrumuna yayılmış ayakkabılarım var. mesela 30 euroya aldığım harika spor ayakkabılarım var, reebok. çok rahatlar. 200 euroya aldığım blundstone da var. kışın hemen her gün ayağımdalar. ihtiyaca göre değişir kaç para vereceğim ama spor ayakkabıya çok para vermem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.06.24)
gözüme güzel geleni alıyorum direkt parasına, markasına bakmadan. bi ara mesela baya şu pull&bear ve onun gibi yerlerde satılan ayakkabılara sarmıştım.
0
hops
(30.06.24)
ben artık ayakkabıda estetiğine, parasına bakmıyorum sadece ayağımı rahat ettirsin yeter. tüm ayakkabılarım skechers, sadece bu markada rahat ediyorum mlsf.
0
Gradient_tabanlı_mor
(30.06.24)
Benim üst sınırım 5-6 bin. Durumum olsa fazlasını da veririm, ayakkabı, ayak sağlığı önemli.
0
sekizdokuzon
(30.06.24)
Spor ayakkabısına en fazla 340 Euro verdim.
Normal ayakkabıya da 12 bin tl verdim.
Daha pahalısında gözüm yok.
0
gabe h coud
(30.06.24)
Herhangi bir ayakkabıya 3bin liradan fazla vermedim. Ama giyilebilir herhangi bir ayakkabı da bence 2binden aşağı değil. Bir tane Dexter'ım var, herhalde en pahalı ayakkabım odur.
0
prole
(30.06.24)
En son 5k verdim ama gittigi yere kadar giyerim. Habire ayakkabi almiyorum. Alinca da kaliteli olsun isterim. Kislik, yazlik o kadar aliyorum.

Sadece topuklu ayakkabi icin para dokmem, cunku surekli ayagimda olmuyor, mangodan falan indirimde gordukce topluyorum.
0
Kittie
(30.06.24)
2 senedir yeni ayakkabı almıyorum. En az 1 ya da 2 gün ara vererek ve bakımına dikkat ederek giydiğim için sağlam duruyorlar. Güncel fiyatlara baktım. 4-5 bin civarı veririm sanırım.
0
nawar
(30.06.24)
4500.
0
unalub
(01.07.24)
(18)

bebek gelecek evde kedi ?

administ
3 ay sonra bebeği olacak olan bir eve şimdiden kedi getirmenin bir zararı var mıdır? bebeklerle anlaşabiliyorlar mı bir zararı olabiliyor mu?
3 ay sonra bebeği olacak olan bir eve şimdiden kedi getirmenin bir zararı var mıdır? bebeklerle anlaşabiliyorlar mı bir zararı olabiliyor mu?
0
administ
(27.06.24)
Bizim için çok iyi gitti iyi ki kedimiz var diyoruz çocuğumuz iki yaşına basmak üzere. Ama yeni bir kedi ile nasıl olur bilemiyorum tabii. Bizim kedimiz zaten 6 yaşındaydı ve 4 ayşıktan beri bizimleydi.
0
kullanıcıadımbuolsun
(27.06.24)
Getirmeyin.
Mecbur değilseniz getirmeyin.

Çoğu kedi anlaşabiliyor ama yine de tetikte olmak gerek.
Bebek o evdeki hayatı zaten altüst edecek. Uykusuz geceler, endişeler, gazlar vs.

Bir kedinin sorumluluğunun eklenmesi için hiç de iyi bir zaman değil. Medikal olarak bir zararı yok bildiğim kadarıyla.
0
michael_knight
(27.06.24)
Hayvanların yeri doğal yaşama ortamlarıdır. Evler değildir. Bebekten bağımsız.
0
pavlis
(27.06.24)
Ben zararı olacağını düşünmüyorum benim de kedim var ve iki ay sonra doğum yapacağım.

Ama zararı olmasa bile getirmeyin. O kedilere genelde bebekten sonra ilgi azalıyor bakımı aksatılıyor. Üç ay içerisinde rutine oturmaz bazı şeyler diye düşünüyorum. Sonrası zor olur.
0
Gradient_tabanlı_mor
(27.06.24)
Kedi insan yavrusunun ne olduğunu anlayabilen ve ona göre davranabilen bi canlı. Özellikle evde hali hazırda kedi varken bebeklenen aileler gayet sıkıntısız oluyor.

Fakat hali hazırda bebek gelecekken ekstra bir can sorumluluğu daha almaya gerek var mı onu düşünmek gerek. Kediyi bırak kendilerini bile ihmal edecekleri bir 3 sene bekliyor kendilerini zira. Daha sonra kedilenseler daha mı iyi olur acaba.
0
hedep
(27.06.24)
Allah aşkına doğal yaşam ortamı mi kalmış dışarıda? Asfaltın üstünde, kaldırımda, arabaların ezmesi riskiyle mi yaşamaları mi normal olanı? Keşke yorum yaparken biraz düşünsek.


Soruya gelecek olursak, kediler genelde bebeklerle anlaşıyor. Kedili evlere gelen bebeklerin alerji riski yok denecek kadar az oluyor, ayrıca empati duyguları gelişiyor. Yani çoğu bakımdan bebeğin gelisimine de katkı sağlıyor.

Tek sorun, kediyle ilgilenebilecek misiniz? Sonuçta o da bir canlı ve ilgi istiyor. Bir köpek ya da bebek değil ama tek başına birakmak da onu strese sokabilir. Eğer bu konuda bilgisiyseniz ve ilgilenebileceginize inanıyorsanız kedili ev dezavantaj değil, aksine avantaj olur bebek için.
0
fraise
(27.06.24)
halihazırda kedi varsa bebek gelecek diye kediyi göndermeye çalışmayın. aşıları falan tamsa bebeğin veya annenin sağlığına bir zararı olmaz, bebeği de kolaylıkla kabullenir.

halihazırda kedi yoksa bebek gelecek eve kedi getirmeyin. o da bir can, ona da ilgi lazım. bütün ilgi bebekte olacak, muhtemelen kediyi pek takan olmayacak. size de zor olacak hem yeni bebek, hem eve alışmaya çalışan yeni kedi.

hayvanların yeri doğal yaşama ortamı lafını da kabul etmiyorum. cangılda mıyız, vahşi hayvanı evde beslemeye mi çalışıyoruz. sokaktan aldım getirdim kediyi eve. daha doğrusu kendi geldi yamandı salak. şimdi yediği önünde yemediği arkasında, yumuşacık yastıklar, sürekli sevip mıncıklayan insanlar, rahat rahat takılıyor. sokakta bıraksam muhtemelen kışı bile çıkaramayacaktı.
0
kibritsuyu
(27.06.24)
İki kedim var, eşim hamile. Ama senin için, ne gerek var? Yarın bir gün ikisi ile uğraşamayıp kediden kurtulmaya çalışma ihtimaliniz var.
0
prole
(27.06.24)
@pavlis dostum evcil hayvan kavramini oturtamamissin. ev kedisi diye biyolojik bir tur var. bu leopar veya balina degil. bu mantikla inegi koyunu falan da kamyona doldurup ormanin ortasina atalim.
0
hot potato
(27.06.24)
@sıcak patates, hayvanları eve koyunca evcil oluyor size göre. Kedi kışı geçiremezmiş, şimdi denk bir örnek aklıma gelmedi de x hayvan nasıl geçiriyor?

Hayvanı at sokağa iki güne yolunu bulur. Ölmesi gerekiyorsa da ölür. Kediler evcildir diye bir şey yok. İşinize gelince evcil, gelmeyince deyil.
0
pavlis
(27.06.24)
Ben de pavlise katılmayanlardanım. Evde kedi gayet de bakılır. Benim minnoş kedimin yeri benim yanım, sokak filan değil. Anası ona kurban olsun.

Neyse soruya gelirsek; bebek gelecekse kedi almayın. Biz 20 gündür kedi bakıyoruz. Bence başlı başına evin patronu oluyor. Bir bebekle kediye aynı anda bakmak için ikisinden birinin oturmuş bir düzeni olmalı sanırım. Kedimiz geldiğinden beri evde bir olağanüstü hal var. Üstelik geçen hafta sonu ishal oldu ve veterinere 5.300 tl para verdik. 1 aylık maması 900 tl. Kumu ayrı para. Kısırlaştıracağız o ayrı para. Çocuğum olsa çok zorlanırdım. Ben bazı günler işten çok yorgun geliyorum eve. Bulaşıkları bile toplamadan yatıp uyuduğum oluyodu normalde. Ama geliyorum yorgun bile olsam kumunu temizliyorum. Mama - su kabını yıkayıp tazeliyorum vs. Üstelik bunlarla kalmıyor. Kedi bu oyun istiyor. Evde bağımsız takılıyor biraz ama yazık çocuğa. İlla ilgilenmek biraz oynatmak lazım topuyla filan.

Bi de bu çocuk gerçekten bence bizi özlüyor. Normalde kendini sevdirmiyo ama mesela gece biz uyuduğumuz için sabah uyandığımızda kapıda bekliyo oluyo. Yatağa gelip sevdiriyo kendini filan. O ayrı bir bebek yani. Evdeki biblo gibi değil. Ben 20 günlük kedi bakıcısı olarak asla ve asla önermiyorum. Kendinizi bu aşamada böyle bir şeyin içine sokmayın. Hem size yazık hem kedişe. İlerde düzeniniz oturunca inşallah yine düşünürsünüz.

Ben bir süre daha bebek düşünmediğim için sahiplendim kediyi. Bebek düşünürsek o zamana kadar zaten düzenimiz oturur diye düşünüyorum.
0
turuncu tonlarda
(27.06.24)
benim bebegim yok ama sahiplenilene kadar kedilere bakiyorum rutin olarak. 20-30 farkli kedi gidip gelmistir evime simdiye kadar, 2 hafta ila 3 ay arasi kaliyorlar genelde.

hemen hemen hepsi kabaca 2 hafta icinde rutine alisiyor. rutin dedigim de iste sabah 10-11 gibi kahvaltilarini, aksam 6-7 gibi de aksam yemeklerini vermek. gece yatarken de ortada kuru mama filan birakiyorum cogu zaman ki sabah 5te beni uyandirmasinlar. onun disinda gun icinde takiliyorlar kedni hallerinde, firsat bulursam arada top firlatiyorum, oltayla kovaliyorum filan ama bunlara ayirdigim toplam zaman gunde 30 dakikayi gecmez. aksam tv izlerken isteyen yanima gelip oturuyor, o zaman da seviyorum bol bol.

yavru kediler daha oyuncu, yetiskinler daha agirbasli. birbirleriyle arkadas 2 kedi bulursaniz onlar birbirleriyle oynuyor zaten gun boyu. yemegini suyunu verin, kumlari temiz olsun yeter, buna da ayirmaniz gereken sure gunde 10dk dan fazla degil.

yani bence kedi bakimi oyle cok buyuk bir sorumluluk degil, 3 ayda da hayli hayli alisirlar rutinlerinize. zaten gunluk yemeklerini uykunuzu fln sabit tutarsaniz daha da hizli alisirlar. tek sorun cok korkak urkek bir kediye denk gelirseniz eger, evin bir kosesinde aylarca saklanabilir alisana kadar. ama normal bir kedi icin 3 ay gayet guzel bir sure.

tekrar edeyim ama, bende bebek yok ve gun icinde hep evdeyim, kedilerle istedigim gibi oynayabiliyorum firsat buldukca. evde yanliz kaldiklari cok nadir oluror.
0
taurina
(27.06.24)
kedi evcil hayvandır. kedinin doğal ortamı evdir. başka bir doğal ortamı yoktur.
0
paintov
(27.06.24)
@taurina

Yok ya valla bir mesele bence kedi bakmak. Mesela ben normalde evin çöpünü 3 günde 1 filan atıyordum. Şimdi kedinin kumunu temizlediğim anda üşenerek çöp konteynerine götürüyorum çünkü bekletirsem çok pis kokuyor. Bebekli kadın duşa bile girecek zamanı olmayacak. Onunla uğraşması çok zor bence.
0
turuncu tonlarda
(27.06.24)
Annede kediye alışkanlık varsa bebeğe hiçbir şey olmaz. Ama anne de baba da alışkın değilse alışma süreci geçirilir, alerji gelişebilir, belli olmaz. Buna göre değerlendirin.
0
muhayyer divan
(28.06.24)
Bu alışkanlık dedişim şey kanda kedi tüyüne kedi varlığına gerekli antikorların oluşmuş olması demek. O antikorlar annede varsa bebeğe de geçer, hiçbir sıkıntı olmaz. Onu demek istedim.
0
muhayyer divan
(28.06.24)
ilgi ve kıskançlık konusu: kayınpeder ve kayınvalidenin kedisi vardı. kızım doğduktan sonra onlarda çok vakit geçirdi, haliyle kediye olan ilgi azaldı. şimdi kızımı inanılmaz kıskanıyor, malesef pek iyi anlaşamıyorlar.
alerji konusu: kızımda kediye alerji de oluştu, zaten bebeklerin neye alerjisi olacağı belli olmuyor, seçenekleri artırmaya gerek yok diye düşünüyorum.

gelen mesaj sonrası edit: bebeğimiz ilk sene tamamen kedi ile aynı evde kaldı, sonraki senelerde de gündüzleri kedi ile aynı evde kaldı. şimdi 5,5 yaşında.
0
hrskrs
(28.06.24)
bizim önce kedimiz vardı, kızımız sonra geldi. ama tersi olsaydı yapmazdım. kedimi de seviyorum ama çocuktan sonra ilgim azaldı mı derseniz azaldı çünkü enerjim kalmıyor başka bi canlıya. sağdan soldan, bebeğin ağzından bile kıl çıkması cabası... zar zor uyuttuğum bebeği uyandırdığı da oldu daha ilk aylarda kafasını ısırdığı da. yapmaz diye bir şey yok, kedi bu yani sahibinin gözünü çıkaran kedi de var. ha anlaşıyorlar, aralarına müdahale etmiyorum, kediyi sıkıştırdığında karşılığını tırnak ya da dişle alıyor, ağlıyor ve hayatına devam ediyor. ama ilk başlarda çok korkuyordum tabi zarar vermesinden.

doktorum sağlık açısından herhangi bir problem olmayacağını söylemişti ama hamileyken. zaten evcil hayvanların onlarla büyüyen çocuklara fiziksel ve psikolojik anlamda olumlu geldiği biliniyor. bi 'ama'sı var işte.

bir de kedi var kedi var. kimi çok sakin, kimi çok saldırgan, kimisi oyuncu... size en uygununu bulana kadar deneme şansınız yok ki bunu. risk almaya değer mi bilemiyorum.
0
elorelia
(28.06.24)
(21)

Duyuruda tanıştığınız kaliteli kişiler var mı?

Bartebly
Hani vardır ya vaay be çok düzgün, kaliteli birisi diyebileceğiniz duyurucular, yazarlar? Varsa nickleri nedir?
Hani vardır ya vaay be çok düzgün, kaliteli birisi diyebileceğiniz duyurucular, yazarlar?
Varsa nickleri nedir?
0
Bartebly
(04.06.24)
Çok eskiden vardı. Bu kişilerle birebir yüzyüze bir tanışma olmadı ama burada sorulan bir soru üzerinden mesajlaştığım kişiler var. Yüzyüze de tanışmak isterdim bu kişilerle. Herhalde artık yoklar. Belki de farklı nicklerle burada olabilirler bilemiyorum. Nick vermeme de gerek yok bu sebeple.
0
rock n roll
(04.06.24)
Eskiden vardı. O dönemlerde duyurunun ziyaretçi trafiği çok daha yüksekti ve sorulan sorulara iyi cevaplar geliyordu.
0
ferenc
(04.06.24)
Var ama onları kendime saklıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(04.06.24)
Nawar, tam bir İstanbul beyefendisi. Başka iyi kişiler de var Gabe, Kittie gibi ama birebir görüştüğüm için Nawar süper bir insandır diyebilirim. AY benim için en önemlisi, nasıl unuttum la, TheGoddessBee tabiikisi.
0
Kahvedesu
(04.06.24)
Çok eskiden buradan acayip kişilerle tanıştım. Hala ahbaplığımız devam ediyor. Çok eski dediğim 10 sene falan evvel.
0
jackyr
(04.06.24)
var ama nicklerini yazamam.
hala görüşürüm, konuşurum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(04.06.24)
Var tabii ki. Nicklerini söylemem ama çok sevdiğim insanlarla tanıştım duyuru sayesinde. Uzun yıllar öncesine dayanıyor ama hepsi.
0
fraise
(04.06.24)
Kimse söylemeyecekse ben neden yazdım?
0
Kahvedesu
(04.06.24)
Kahvedesu var.

Duyuru’nun aktif olduğu dönemlerden çok kaliteli insanlar var ama gereksiz yere uçuruldular ya da ayrıldılar ve geri dönmediler.
0
gabe h coud
(04.06.24)
Eşim var ^^

Çok kaliteli ve müthiş bir insandır kendisi.
0
chicha_v2
(04.06.24)
Doğrudan tanıştığım biri yok.
Soruya uygun, güzel cevaplar veren işinin ehli olanlar da oluyor ama bu hususta belli bir isim bilmiyorum.
0
diyecevaplandı
(04.06.24)
Eskiden tanıştığım, birebir görüştüğüm kişiler oldu. Çok iyi karşılaşmalardı evet. Şimdilerde bunu yakalamak biraz zor sanırım.
0
veritaslibertas
(05.06.24)
Duyurudan kalitesiz biriyle tanışmadım. Sayı çok değil ama hepsi de saygıdeğer, başarılı ve karakterli insanlardı.
Sadece bir arkadaş vardı, matematik öğretmeniydi sanırım(uzun zaman oldu), psikolojik açıdan hiç stabil değildi ve hayatının kontrolünü ele alamamıştı. Ama sohbeti keyifliydi onun da.

Zamanında burada sıradan insanların sosyal çevrelerinde denk gelemeyecekleri kadar nitelikli insanlar vardı. Bir kısmı başka niklerle buradalar muhtemelen ama aktif değiller.
0
Bruce
(05.06.24)
rahmetli kediebesi ve july14 vardi
gerci kediebesi hakkinda bilgim yok ama july14 burada milletle sanal sevgili rolleri yapan 60 yasinda manyak teyze cikmisti
arkasindan 3 4 kisi sevgili oldugunu saniyordu falan telefonla, mesajlarla.
0
Corc
(05.06.24)
2006 yılında ilk kurulduğundan beri, yaklaşık 18 senedir duyuru'dayım. aynı nickimle, aynı kimliğimle. ankara cinayet büro'daki akbaba gibi "ben oldum duyuru".

sorduğum soru, yazdığım cevap üzerine yaptığımız mesajlaşmalar dışında kimseyle ne tanışıklığım oldu, ne duyuru harici bir arkadaşlığım, ne sanal ortam dışında bir görüşmüşlüğüm, konuşmuşluğum oldu.

mesajlaştığım kişiler içinde ise en çok tanışmış olmak isterdim diyebileceğim rahmetli kediebesi ve compadrito geliyor ilk anda aklıma.
0
kibritsuyu
(05.06.24)
Yüzyüze tanışmadım ama onlineda çok güzel muhabbetleri vardı, her cevabından birşeyler öğrendiğim kişiler, hepsi de artık ya hiç ya da nadiren geliyor buralara:

kediebesi (çok özledim, umarım gittiği yer rahattır)
cosmicstring
compadrito
balik kraker
0
orangesandsea
(05.06.24)
eskiden kaliteli kisi daha coktu. saklandiysaniz belli edin kendinizi :)

burdan asinalik ve konusmusluk oldu. yuzyuze gorusmedim hic. zirveler falan da olmustu ama yurtdisindayim diye gidemedim hic.
0
ermanen
(05.06.24)
çok uzun zamandır duyurudayım ve bir sürü kalitesiz insana da maruz kaldım ama sonra duyurudan eşimle tanıştım, değil duyuru tüm hayatımda tanıdığım en kaliteli beyefendi <3 çok kalp.
0
Gradient_tabanlı_mor
(05.06.24)
Çok eskiden tanıştığım güzel insanlar vardı ama öyle sabit görüştüğüm veya konuştuğum yok.

Öyle bir arayışım da yok zaten buraya soru sormaya, konuşmaya, tartışmaya, kafa dağıtmaya giriyorum. Mümkün olduğunda anonymous kalmak tercihim. Yine de beni bilen bir kaç arkadaş var burada, isim vermeyim şimdi niye veriyoruz yahu.

Eskilerin de çoğu gitti zaten. Ulaşın da gelsinler bari duyuru daha normale döndü diye haber salın.

Sadece geçen sene Antep'te olduğumu bilen bir arkadaş ulaştı bana, onunla görüştük buluştuk, hala arkadaşız takipleşiyoruz, çok kaliteli düzgün bir insan.

Nickini unuttum çünkü modların sniper ile gezdiği dönemlerdi, uçurmuşlar arkadaşı sjfhdf beni de uçurmuşlardı da hala güzel modlarımız var diriltme büyüsü attılar sağolsunlar.
0
ananiyimioguz
(05.06.24)
Var olmaz olurmu hala görüşürüz kendileri ile
Edit:chat kısmında da çok iyi insanlarla tanıştım hala görüşürüz onlarla da
0
basond
(05.06.24)
Sene 2013 olması lazım. Kendisiyle görüşmesem de ortak arkadaşlarımızla hala konuşuruz. Bir çoğu yurtdışında yaşıyor. İyiki varlar.
0
kedidir o kedi
(09.10.24)
(17)

Sizce normal mi?

Cenk Daniels
Merhaba, yaklaşık 9 aylık bir ilişkim var. Sonrasında kendisinin eksisozluk hesabı olduğunu öğrendim. Yazdığı yazılara baktığımda önceki ilişkisine ait bit kaç tane güzelleme yaptığı ve eski erkek arkadaşına yazdığı güzel sözler var. Bunu ilişkimizin ilk başında görmüştüm, fakat sesimi çıkarmamıştım
Merhaba, yaklaşık 9 aylık bir ilişkim var. Sonrasında kendisinin eksisozluk hesabı olduğunu öğrendim. Yazdığı yazılara baktığımda önceki ilişkisine ait bit kaç tane güzelleme yaptığı ve eski erkek arkadaşına yazdığı güzel sözler var. Bunu ilişkimizin ilk başında görmüştüm, fakat sesimi çıkarmamıştım. Fakat aradan 9 ay geçmesine rağmen ve hala hesabını aktif kullanıyor olmasına rağmen bu yazıları silmemesini nezaketsizlik olarak yorumluyorum. Peki siz ne düşünüyorsunuz, konuşmalı mıyım bu konuyu yoksa görmezden mi gelmeliyim?

Teşekkürler.
0
Cenk Daniels
(04.06.24)
unutmuştur belki.
benim de aktif kullandığım 10 senelik hesabımın içinde şu an okumaya utandığım şeyler var. okuyabilirsem silerim :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(04.06.24)
kıskanç olmadığın için aklına bile gelmemiş olabilir. Rahatsızlığını kibarca dile getirmek dünyanın en sağlıklı iletişimidir.
0
hasmetizm 2046
(04.06.24)
Yaptığı şey normal göründü bana.
Bu durumdan rahatsızsanız konuşmalısınız.
Ama unutmayın ki o yazıyı yazdığı gün hissettiği duyguları o gün yazmış. O gün o şekilde yaşandı. Sonradan ne olursa olsun o gün kayıtlara o şekilde girdi. Sonradan değiştirmeye gerek yok.
Birinin "bunları değiştir, beni rahatsız ediyor" demesi de kendine güveninin düşük olduğu izlenimini veriyor.

Yapabilirseniz en güzeli "bunları silmeni isteyemem ve sakın ha silme ama bunlar beni rahatsız ediyor. Gel bunu konuşalım, beni bu konuda sakinleştir, rahatsızlığımı gider. Rahatsız olmaktan rahatsızım" deyin.
0
michael_knight
(04.06.24)
görmezden gel. sacma bir takinti yapmissin.
0
robert bosch
(04.06.24)
Bu kişisel bir alan, silmeyi unutmuş da olsa silmeyi tercih etmemiş de olsa o omun geçmişidir nihayet, oradan silse bile onun tarihinde öylece duracak bir gerçeklik bu. Bir internet sayfasından o yazıları silmesi, o duyguları düşünceleri kendi içinden de silmiş olmayacak.

Bence onu öyle kabul edin, aynı şey size yapılsa ne düşünür ne hissedersiniz bunu bir düşünün. Geçmişte olup bitenlerin hesabını size vermek zorunda değil, o sizi siz onu sevip istediğinizde "şimdi, şu an" idi var o anki halinizle benimsendiniz, sevildiniz.

Aldatılmaktan korkmanın anlamı yok bence. Daha az sevilmekten korkmanın da anlamı yok. İçinize hiç sinemiyorsa ayrılmanız, samimiyetsizce ilişki yürütmenizden daha doğru olur.
0
muhayyer divan
(04.06.24)
Silmemesi normal ilişkiye başlayınca partnerimizin tüm geçmişine reset atmıyoruz, bu kişisel bir alan silip silmemek ona kalmış, nezaketsizlik değil
0
grimavi
(04.06.24)
O yazılardan rahatsız olmanız normal değil. Görmezden gelmenizi ve bu konuyu açmamanızı öneririm.
0
pispinti
(04.06.24)
nezaketen silebilirdi ama silmemesi nezaketsizlik değil, nötr bir durum. seninle ilişkisi varken yazmadıysa hiçbir şey yapmamalısın.
0
hrskrs
(04.06.24)
Merhaba, 9 ay boyunca sizi rahatsız eden bir konuyu neden muhatabıyla konuşmadığınızı kendinize bir sorun. Ardından bunları ve mevcut durumu partnerinizle konuşun.
0
from where i ride
(04.06.24)
İkinci kez cevap yazıyorum ama bence konuşmayın. Ya da şöyle söyleyeyim, benim başıma gelse ve sevgilim bana dese ki "sen benden önceki sevgilin hakkında ekşi sözlük'te yazdıklarını silmemişsin bu bence çok nezaketsiz bikbikbik" direkt olarak sepetlerdim.
0
pispinti
(04.06.24)
unutmuştur. ayrıca uğraştırıcı bir şey geçmişe dönüp entiriyi bulup silmek. çok kafaya taktıysan bir ara münasip bir dille söyle ortamı germeden
0
abelardo
(04.06.24)
Niye sildin ki? Senden önceki anılarını yok sayıp silsin mi.
0
numlock
(04.06.24)
Senden önceki ilişkilerine ait güzellemeleri seninleyken yazdıysa konuş, senden önce yazdıysa tabii ki normal. Görmezden gelmekle kalma, kendine "Saçmalama CD" de bir de. Bir de 9 aydır bunu içinde biriktirirken ne gereksiz triplere girdin kim bilir.

Burayı günlük gibi düşün. İlişki bitince günlük sayfasını yırtıp çöpe atacaksa günlük tutmanın ne anlamı kaldı? İnsanların hayatı sizinle başlayıp sizinle bitmek zorunda değil. 12 yıllık hesabımda an itibarıyla 3788 tane entry'm var. Herhangi ilişki için gidip de inceleyemem ve silmekle uğraşamam. Kaldı ki "şunu siler misin?" dediğimde de eğer sileceksem sebebi nezaketsiz olduğunu düşündüğümden değil, tatava çekmemek için olacaktır :)
0
nawar
(04.06.24)
eski fotoğraflarını atmasını istemek gibi bir şey bu.

hayatının sen olmayan dönemindeki hatıraları neden yok etsin? belki sen ileride olmayacaksın, ama hatıraları hep onunla olacak. tıpkı seninle ilgili hatıraları gibi. belk sen de hatıralara karışacaksın..

eğer hayatında sen varken öyle yazılar yazıyorsa büyük ayıp etmiş.
0
tabudeviren
(04.06.24)
Ekşisözlük biraz da günlük gibi bir yer, yazıldığı dönemki hisleri, düşünceleri anlatır.
Niye silsin? Kendi alanı, anıları. Buraya yazacak kadar rahatsızsanız konuşun söyleyin rahatsızlığınızı. Nihai kararı o verir yine.
0
crinix
(04.06.24)
silmemesini mi?

ben direk ayrılırım sevgilim böyle düşünse. silmemi düşünse ayrılırım. ne kendim silerdim ne ona sildirirdim. beni ben yapan birşey o.
0
baldan kaymak
(04.06.24)
geçmişi bahsi geçen şahsı ne kadar etkiliyor ve hatırlıyor? bunun dışında geçmişiyle hala yaşıyor mu? bunlara odaklanın. geçmişiyle yaşayan kimseyle olmaz. bu sadece ilişki aşk hayatı olarak bakmayın her konuda geçmişe takılı kalan insanla sağlıklı ilişkiler kurulmaz
0
100binZar
(11.06.24)
(20)

Bu elbise nasıl?

secretcode
sevgilimin arkadaşının düğününe gitmek için giyeceği kıyafeti çok kısa bulduğumu giymesini istemediğimi söyledim. o da o zaman sen al onu giyeyim dedi. altın renkte (golden) ayakkabının üstüne bir kıyafet almam gerekiyordu.bunu aldım: https://www.beymen.com/tr/p_beymen-collection-siyah-tek-omuzlu-is
sevgilimin arkadaşının düğününe gitmek için giyeceği kıyafeti çok kısa bulduğumu giymesini istemediğimi söyledim. o da o zaman sen al onu giyeyim dedi.

altın renkte (golden) ayakkabının üstüne bir kıyafet almam gerekiyordu.

bunu aldım: www.beymen.com

sizce nasıl?

hanımlar yardım edin çok mu kötü? iyi mi? bilemedim
0
secretcode
(30.05.24)
Sevgiliniz 45 yasinda degilse bence yanlis secim. Ayrica acik diye begenmediginiz yerine bu kadar kapali bir seyi secmeniz de manidar olmus. :)
0
mor oje
(30.05.24)
Aşırı pullu bilemiyorum bana modern ve sofistike gelmedi. Demode ve verdiği mesaj da ne bileyim 80 ler falan gibi. Bi de altına golden ayakkabı giydirirseniz iyice felaket olur. Kapalı da olsa çok daha sade ama güzel seçenekler illa ki vardır.
0
iwillsee
(30.05.24)
Üzgünüm ama çok kötü.
0
orangesandsea
(30.05.24)
Yarın gel film galasına katıl elbisesi.
0
prole
(30.05.24)
hem tavir hem elbise cok kotu. mangoda bin kat guzeli vardir
0
ala09
(30.05.24)
Çok çok kötü. 55 yaşında oğlumun mezuniyet kokteyline gitmiyorsam gitmem:)
0
Gradient_tabanlı_mor
(30.05.24)
safiye soyman olarak sahneye çıkacak sanırım
0
elorelia
(30.05.24)
Bi de buna 10 bin lira mı verdin! Sevgilin seni terk eder anında, bu ne la? Ahahahaha. Sen erkeksin, kadın zevkinden anlamıyor olabilirsin eyvallah da Beymen gibi bir şirket bunu nasıl üretir de satar hayret doğrusu.
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(30.05.24)
Çoook kötüden bi tık daha kötü
0
Mirket
(30.05.24)
Birisi bana yardımcı olabilir mi? İstediğim şey siyah düğünde giyilecek dekoltesiz, sırt dekoltesi de istemiyorum dizlerinin altında hi seviyede uzunluğu olacak
0
🌸secretcode
(30.05.24)
Elbise seçiminiz, tavrınız ve üslubunuz kadar berbat değil. Bu elbiseyi alın, torununun nişanına da giyer ileride.
0
duygusalatasi
(30.05.24)
"Birisi bana yardımcı olabilir mi?" demişsiniz, madem giyimine karışıyorsunuz en azından sevgilinizle birlikte seçmeniz daha doğru olmaz mı?
0
fotrsapka
(30.05.24)
baya kötü.

sana ne kizin kiyafetinden
0
robert bosch
(30.05.24)
cdn.dsmcdn.com

şunu alabilirsiniz eğer yakası çok açık demezseniz
0
elorelia
(30.05.24)
elorelia +1

yakasını da çengelli iğne ile halledersiniz.
0
pispinti
(30.05.24)
elorelia +1 , pispinti+1

yalnız ayak bilekleri görünüyor onda da. Terzide ufak bir işlemle ayak bileğini de kapatacak şekilde ek yaptırabilirsiniz.
0
patlamis misir
(30.05.24)
off arkadaşlar altına siyah opak çorak giyebilir.

modadan anlamayanlar hemen kendini belli ediyor.
0
elorelia
(30.05.24)
Elorei nin dedigi de rahibe seysi gibi ya. Neyse ne aliyosaniz alin da 10k vermeyin yazik gunah
0
lapaz
(30.05.24)
5k + cicek +ciklat falan alin
0
lapaz
(30.05.24)
elbise kotu de sonucta iliskinizin dinamikleri bu sekildeyse kotu mu iyi mi kafa yormana gerek yok.
0
hot potato
(30.05.24)
(15)

ebeveynlere soru; yeni bebek gercekten hayatın sonu mu?

caliptyca
Doguma 2 ay kaldi ama kiminle denk gelsem "son iyi gunlerin", "bikac yil sabredeceksin" vs. modunda. Buna eşim de dahil (benden onceki evliliginde bebegin-o zaman 1 yasindayken- velayetini alip 5 yildir o baktigi icin..). Sonradan tatli tatli yumusatiyor gulunce dunyan degisecek ehe ehe diye ama onu
Doguma 2 ay kaldi ama kiminle denk gelsem "son iyi gunlerin", "bikac yil sabredeceksin" vs. modunda. Buna eşim de dahil (benden onceki evliliginde bebegin-o zaman 1 yasindayken- velayetini alip 5 yildir o baktigi icin..). Sonradan tatli tatli yumusatiyor gulunce dunyan degisecek ehe ehe diye ama onun da bi tarafi bezgin tabii..

Sonuc olarak su an 3 kisilik bi aileyiz yakinda 4 olacaz ama niye herkes dunyamiz bitecek gibi davraniyor ya da oyleyse neden cocuk yapiyorlar anlamiyorum. Gercektwn boyle mi ya?
0
caliptyca
(29.05.24)
7-24 ilgilenmen gereke, uyanık kısmının yarısında ağlayan bir varlık. bi yere bırakıp gidemezsin vs.
uykusuz geceler. hazırlıklı ol. bebeğim yok da durum böyle hep
0
jelly bear
(29.05.24)
bebek dünyanın tadı be. olsa da sevsek benimki büyüdü. tadını çıkarın. huzurlu olun, ağladığında kendinize yaklaştırın varlığınızı hissettirin, asla kızmayın bebeğinize, sizden çok daha zor bir iş yapacak ilk senelerinde.

bi dakika, "3 kişilik aileyiz" ile bebek sorusu örtüşmedi
0
screamshot
(29.05.24)
hayatın sonu değil ama büyük bir pranga olduğu kesin. evlenerek bir bacağımızı prangalıyoruz, çocuk yaparak da 2. ayak prangalanmış oluyor.

"göğsüne yatırdın mı her şeyi unutuyorsun." klişecileri hariç güzel yorum yapan yok ama herkes de çocuk yapıyor:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.05.24)
Bebeğim yok, bebekli arkadaşlarım var.
Bizimle takılmak istiyorlar, gittiğimiz yerlere de geliyorlar çünkü biz hep çayır, çimen, sahil falan çocuk dostu yerlere gidiyoruz.
Geliyorlar ama biz onlardan pek verim alamıyoruz. En az biri tüm ilgisini çocuğa veriyor. İkinci kişide yarı bizde yarı da çocuğuyla takılıyor. Buluşmamızın en az yüzde 40 ında ikisi de full time çocukla ilgileniyor.
Bizim yanımızda oldukları için mutlular, arada muhabbete de katılıyorlar, bizim açımızdan da sıkıntı yok. Ama onlar gerçekten çok kısa bir zamanlarını bizle geçirebiliyorlar totalde.

Eğer sizin de arkadaşlarınız, günlük hayatınız çocuk dostu ise o zaman yalandan da olsa hayatınıza devam edebilirsiniz.

Ama evde değil cafede buluşan bir arkadaş grubunuz varsa, boş zamanlarınızda çocuğun ağlamasından gerilmeyeceğiniz, çocuğu eğleyebileceğiniz bi yerlere gidiyorsanız o zaman kısmen, hayatınıza devam edebilirsiniz.
0
zimbirik
(29.05.24)
Evet bildiğiniz hayatın sonu, ama başka bir hayatın başlangıcı.
Mesela evlilik de hayatın sonu. Ama isteyerek yapıyoruz, devam ettirmek için aşırı uğraşıyoruz vs.

Siz hayatı nasıl görürseniz hayat o şekildedir.
Bu "yandın, bittin" diyenler her zaman her konuda var. Ebeveynlik çok yaygın bir durum olduğu için tavsiye veren daha çok oluyor.
0
michael_knight
(29.05.24)
Ust katimda yeni bebek var o kadar cok agliyor ki her saat basi saadece 15 dk kdr suaiyor ben bittim aileyi dusunemiorm
0
eja
(29.05.24)
yok ya bence planlı ve istenen bi bebekse öyle olmaz. bazı bebekler kolik oluyor çok ağlıyor bazıları da inanılmaz uysal oluyor. biraz şans işi. mesela kuzenimin 9 aylık bebeği var. hasta olmadıkça uykuları düzenli, gceleri çok uyanmıyor ve gündüz de oyuncaklarla oynuyor pek ağlamıyor. ama sen gezip tozayım kafasındayken çcouk yaptıysan tabi ki işkence olur. mesela youtubede doğum hikayesi videoları izle çook güzel çok duygusal şeyler var. bebek isteyen bekleyen planlayarak yapan merak eden birine işkence olamaz bence bu.
0
turuncu tonlarda
(29.05.24)
buyuk bi degisimin zorlugu yanisira sorumluluk yuku ve bence en onemlisi uykusuzluk yipratici olabilir ama esinizin tecrubesi rahatlatici geldi bana. cunku cocuk derdinden sonra esler arasi dertler de oluyor Vay nasil anne 724 cocuguyla ilgilenir beni ilgisiz birakir diye aglio erklerimiz
0
ala09
(29.05.24)
Böyle bir durumu duyuruda okumak gerçekten üzücü.

Yaklaşık son 20 senelik süreçte yükselen bireyselleşme, kişinin bir aile kursa bile artık çocuğa daha bakamayacağını, kendi zamanının ve imkanlarının kısıtlanacağını kişiye yavaş yavaş fısıldamakta.

"Annelik" veya babalık bir çok kimsenin aradığı şeyken başkaları için de zamanla istenmeyen bir durum olarak görülür oldu.

Çocuk, yuvanın korur aileyi bir arada tutar.
Bir süre evet, çocuğun da kendine göre gereksinimleri anne babanın biraz daha özveriyle bebeğe bakmaları gerekecek, uykular bölünecek belki ama doğan çocuk, başkaları yaptığı için ben de yapayım diye doğurulmamalı.
Çocuk güzel bir niyet, faydalı amaç için yetiştirilmeli.

Bazen duyarız çevredeki bazı yaşı büyüklerden:
- 4 çocuk büyüttüm, üniversite okudular, iş sahibi oldular , gelirleri iyi vs..

Kusura bakmasınlar da,o büyüttükleri çocukların ağzından küfür eksik değilse, eli altında çalışanın hakkına giriyorsa, çevresindekiler komşuları rahatsızlığından bıktıysa, hiç o çocukları yapmasaydınız teyze (veya amca)

Siz çevrenizin ne dediğine bakmayın. Çocuğa kardeşte lazım ayrıca.
0
diyecevaplandı
(29.05.24)
Eşim ikinci çocuğu istediğinde belli bölgemi kökünden kesmek mantıklı geldi öyle söyleyeyim.

Çok zor, maddi manevi yıpratıcı, özellikle manevi olarak yıpratıcı.

Ev, iş, hastane üçgenine hapsoluyorsunuz, yolculuklar ızdırap, sosyal hayat sıfıra yakınsıyor, özellikle annenin ruh hali perişan halde, uykusuzluk, hayattan bezmişlik, geçmek bilmeyen göz altı morlukları, yüzdeki devamlı bitkin ifade.

Yakınlarda yardım edecek akraba yoksa tam bir çılgınlık. Özellikle ilk aylar baba çalışacak, eşi evde duracak, olası bir problemde tek başına, gözünüz devamlı arkanızda.

Yeni çocuğu olmuş arkadaşlarımızı görünce eşimin de hevesi geçti, sebebi bulunamayan ağlama, evde parmak ucunda yürümek, hapşırığın bile içinde patlaması, bez değiştir, kusmuk temizle, günde 48489229848483 kere nefes alıyor mu diye kontrol et, evdeki her tehlike oluşturabilecek eşyayı bertaraf et.

Anlatırken içim daraldı. İkinci çocuğu yapanlara saygı duyar şapka çıkarırım, bende o cesaret yok. Oğluma ölürüm ama çok zor, ilki deli cesareti ile yapılır, biz ne kadar yazsak da bir kulağından girer diğer kulağından çıkar.
0
kimlanbu
(29.05.24)
Merhaba, bebeğinizi sağlıkla kucaklayın. Tecrübe ve gözlemlerimi yazmadan önce; eşinizle bebekli hayat konusunda söylediklerinin sizdeki karşılığını konuşun.

Araları 6,5 yaş olan iki çocuğum var. Onlar doğmadan önce de, doğduktan sonra da "hayatın bitti" mafyası vardı :) Bebeğiniz doğduktan sonra tutturacağınız düzenden her bahsedişinizde, aynı düşünceleri tekrarlayacak olmaları muhtemel:"Emzirmeyi sonlandırınca hayat bitecek. Ek gıdaya başlayınca hayat bitecek. Asıl yürümeye başlasın, hayat o zaman bitecek. 2, 3, 4 yaş sendromları başlasın, hayat asıl o zaman bitecek. Okula başlasın, hayat hakikaten bitecek. Ergenliğe girsin, hayat öz hakiki bitecek." Hayat, bitmiyor bunları tecrübe edince. Bununla birlikte; kendi deneyimlerini bu şekilde anlatanlar da bitmiyor.:)

Bebeğiniz doğduktan sonra bir adaptasyon süreciniz olacak. Uyku, emzirme, bebeğinizle bağ kurma, sosyal hayata dönme, yapmaktan zevk aldıklarınızı 2 çocukla tecrübe etme, kardeşlerin birbirine alışması... Önünüzde koskoca bir hayat olacak. Eşinizin dediği gibi; sizinle ilk göz teması ve gülümsemesi. Hayata bir canlı getiriyorsunuz ve hayatta kalmayı öğretiyorsunuz. Çok çılgın anılarınız birikecek. Koşulsuz sevgiyi tadacaksınız.
2 çocuğumla toplantılara, mesleki eğitimlere, STÖ desteklemeye, hobilerime, kamp tatillerine, arkadaşlarımla görüşmeye devam ettim. Uzun yıllar, tek başıma ebeveynlik yapıyor gibiydim, sonra gerçekte tek başıma ebeveynlik yaptım. Dünyaya, yaşamayı öğreteceğiniz bir canlı getiriyor olmanın bilinciyle hayatınıza devam edebilirsiniz. Kolik, bebek reflüsü, DEHB tanısı bunları da tecrübe ettim. Hayat kalitesi diyenlerin, hangi bilinçle bebek yaptıklarına bakın. Erken çocukluk döneminde kurduğunuz bağ, kişiliği gelişirken çok önemli olacak. Sevgiler.
0
from where i ride
(30.05.24)
modern zamanın depresyon sebebi çocuk sahibi olmak. dünyaya tehlikelerden koruyamıyacağımız bir varlığı getirip endişeleniyoruz. çocuk dünyanın en güzel şeyi deyip evde çocuğa her türlü yanlış hareketi yapan bir çok ebeveyn var.
kimse kendini kandırmasın çocuk sahibi olup bakmak dünyanın en zor şeyi. dünyanın yüzde 99u doğuruyor zaten mucizevi bir şeymiş gibi anlatılmasını halen anlamadım. bir çocuğum var çok seviyorum ama hayatım çocuk olduktan sonra tamamen değişti. çünkü hayatımın karar vericisi çocuk oldu.
0
mikahakkinen
(30.05.24)
Ben de bebek bekliyorum, son 2.5 ayım:)

Ve hiç etkilenmiyorum böyle söyleyenlerden. Bir çoğunun çocuğu yok zaten. Olup da şikayet edenler de olgun insanlar değil. İnsan çocuk yapmadan önce ne kadar fedakarlık yapabileceğini hesaplamalı.

Ben evlenirken de “evlenince erkekler değişiyor, sevgililik gibi olmaz, rutin hayat işte evlilik mutsuzluk” vs mafyası vardı acayip etkilenmiştim. 3 sene oldu sevgililik de neymiş be evlilik cennet diyorum 3 senedir her günüm mutlu. Şimdi de öyle olacağını tahmin ediyorum. Bu sebeple insanların kişisel deneyimlerini umursamıyorum.

Edit: şu aklıma geldi, bir arkadaşım bebekten aşırı şikayet ediyordu öyle zor böyle berbat filan. Dedi ki en son sabah 8 olmadan kalkıyorum düşünebiliyor musun 7 saat bile etmiyor uykum:( ahslshaks. O sırada işe gitmek için zaten 6.30 da uyanık olan ben aydınlanma yaşamıştım.
0
Gradient_tabanlı_mor
(30.05.24)
söyleyenler doğru söylemiş aslında. kimse bunun kolay olduğunu iddia etmesin. çok zor evet. kedi sahiplenince bile hayat bi tık zorlaşıyor, sorumluluklar artıyor. yeni ayakkabı bile alsanız ayağınıza vurur, bi süre dert çekersiniz. yani bu tip sorularda şunu anlamıyorum, bebekten hayatınızı değiştirmemesini mi bekliyorsunuz? yemesi, uykusu, bezi herrrr şeyi size bağlı bi canlıdan bahsediyoruz. ve o canlı bir sürü aşamadan geçip yetişkin olacak. kim buna 'ay abartmışlar, alt tarafı bi bebek' diyebilir? tabi ki hayatınızın bundan önceki evresi bitti ve tabi ki bundan sonrası çok zor olacak.

ben 1,5 sene gece kesintisiz 2 saat uyumadım. abartı değil tam 1,5 sene.

şu an konuşmasını iyice ilerletmiş 2 yaşında bi kız annesiyim. muhabbet edebiliyorum az çok kendisi ile. ve o kadar mutluyum ki. bugün mesela neredeyse ilk defa sabah ben işe hazırlanırken uyanınca ağlamadı ve odasından neslihan neslihan diye seslendi bana. gittiğimde oturmuş, gülümsüyordu. sarıldım, öptüm. yani bu mutluluğu tarif et deseler edemem. zor mu zor? ama verdiği mutluluk, işte o başka hiçbi duygu ile kıyaslanamaz. hayatınızda şu ana kadar en mutlu olduğunuz anı düşünün. benim bu sabah yaşadığım mutluluğun yanından geçemez.
0
elorelia
(30.05.24)
birisi demisti gecen bi duyuruda;

cocukla da zor, cocuksuz da zor. ama cocukla daha guzel.

kolay bir sey degil elbet ama cocuga kesinlikle karsi olma durumu yoksa, cocukla cok daha guzel.

yapiya gore de degisiyor tabi, takintili stresli anne-baba olunca da daha zor. cocuk bu, belli temel seyleri sagladiktan sonra gerisini kendisi hallediyor. gunde bin kere nefes aldigini kontrol etmeye gerek yok mesela, nefes almasini engelleyecek nesne ve durumlardan kacindiginiz surece nefes almaya devam edecek icgudusel olarak. cicek gibi biraz, yemegini suyunu verip temizligini yaptiktan sonra buyumesini bekleyecek/izleyeceksiniz.
0
icim urperiyor
(30.05.24)
(8)

gidilemeyen düğün için sonradan altın almalı mı?

semaforo de medianoche
bir arkadaşın düğününe katılamadım. aslında şartları zorlasam katılabilirdim ama çok da yakın değildim o sıralar. dolayısıyla altın da takmadım. fakat sonradan yakınlaştık bununla. muahbbetimiz arttığından beri de sık sık şakayla karışık altınımı al diyor bana. şakayla karışık gibi ama ciddi de yani
bir arkadaşın düğününe katılamadım. aslında şartları zorlasam katılabilirdim ama çok da yakın değildim o sıralar. dolayısıyla altın da takmadım. fakat sonradan yakınlaştık bununla. muahbbetimiz arttığından beri de sık sık şakayla karışık altınımı al diyor bana. şakayla karışık gibi ama ciddi de yani çünkü şaka olsa 1-2 yapılır bununki her hafta rutine döndü artık. bana da açıkçası saçma geliyor o zaman çok yakın olsak zaten katılamıyorum ama altınını mutlaka alıcam sonradan falan derdim ama değildik. sonradan yakın oldum diye geçmişe yönelik borç çıkması mantıklı değil bence. zaten zengin de birisi. abd tatiline gittiği için geçen parası bitmiş borca girmiş de sonuçta lüks bir etkinlik yapmışsın da bitmiş paran ekmek alarak bitirmedin yani. siz olsanız napardınız?
0
semaforo de medianoche
(27.05.24)
İlk evine gittiğinde ağır bir hediye götürürsün.
Yoksa yok.
Ha hemen düğün sonrası Ya, mazeretim vardı gelemedim ama falan deyip altını sunmak iyi olurdu da şimdi olmaz.
Zaten o kadar dillendirilmiş bir şeyi alman da abes olur.
0
Mirket
(27.05.24)
altından çok bu vakitten sonra evine ancak mutfakta kullanabileceği veya vitrinlik bir hediye götürülür.
Altın vermek düğünden sonra sonra tuhaf olur. Hiç duymadım.
Altında almanda ısrar ederse mütekabiliyet esasına bağlı olarak şakayla karışık olarak:
- memlekette doğum oranları azaldı. çocuk yaparsan o zaman alabilirim.. diyebilirsin.

Öyle altınları alıpta bayram da yaklaşıyorken denize sahillere hemen inmek yok .
0
diyecevaplandı
(27.05.24)
Hayır. Evini ilk defa ziyaret ederken hediye götür ona göre.
0
nawar
(27.05.24)
Evet
0
doharkoman
(28.05.24)
Sen de ondan iste. Sünnetimde altın getirmedin altınımı alırım de. Ya da mezuniyet hediyesi ver de. Madem geçmişe yönelik isteyebiliyorsunuz :D
0
Gradient_tabanlı_mor
(28.05.24)
@Gradient_tabanlı_mor gibi ergence saçma sapan bi yaklaşımda bulunma bence. içinden geliyorsa al, belli ki içinden gelmiyor o zaman sallama hiç. bu muhabbetiniz de yakında biter zaten, sakız gibi uzuyorsa o arkadaşı çıkar hayatından hatta bence.
0
numlock
(28.05.24)
O zaman yakın olmadığınız için katılmamışsınız dolayısıyla altın almanıza gerek yok. Şakayla karışık dokundurmalarına devam ederse şakayla karışık terslerdim ben olsam.
0
pispinti
(28.05.24)
Alacağım olsa da sırf sürekli şakası döndüğü için almazdım ben.
0
peki madem
(28.05.24)
(44)

Neden çocuk yapıyorsunuz?

ananiyimioguz
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesel
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesela kendini bildi bileli istemiyormuş, hala istemiyor. Oturup biraz konuştuk, biraz bencil olmak gerekiyor gibi geldi. Pek mantıklı bir sebep bulamadık.

- Olaya ilkel bakamıyoruz. Yani türümüzün devamlılığı gereği doğurmak gerekir falan diye düşünmüyoruz, öyle bir durum söz konusu değil zaten şu an. Hatta nüfus artışı dünyayı felakete sürüklüyor. Millet neden tavşan gibi ürüyor anlamıyoruz.

- Yine ilkel gelen bir görüş, nasıl ki eskilerde "boşanma" gibi bir kavramın olmadığı gibi, "çocuk yapmama" gibi bir bilinç de yokmuş gibi geliyor çoğu insanda.
Yani toplumsal olarak evlenince = çocuk yapılır gibi öğrenilmiş bir kalıplaşmış düşünce var. Kültürel ve dini olarak da bakıyor kimi. Çevre baskısı da had safhada. Bizde böyle şeyler de yok.

- Yine kırsal bir kafayla düşünüp, ya işte çocuk evin neşesidir dolansın ortalıkta, hem bağa bahçeye yardım eder, ne kadar çok çocuk, o kadar iyi. Birlikte büyürler gibi bir olayımız, düşüncemiz de yok. Zaten çok ilkel ve kontrolsüz bir üreme düşüncesi gibi geliyor. Çocuk sayısı arttıkça, çocuklar üzerine düşen refah azalıyor çok çok zengin değilse aile.

- İnsanın anlam arama ihtiyacı. Geçenlerde yaşarken çok boş oyalanmıyor muyuz gibisinden varoluşsal bir soru sormuştum. Öleceğini bilmek ve anlam arayışı zor bir süreç insanoğlu için. Bana çözüm olarak bir kaç kişi çocuk yap demişti. Belki bu bir çözüm olabilir. Fakat bunu yaparsam annelerimiz babalarımızdan ne farkımız kalıyor diye düşünüyorum. Onlar da büyük ihtimalle hayatı yaşamak için bir anlam bulamıyorum bari kendimi çocuğum üzerinden gerçekleştireyim diye düşündüler. Onlar için yaşadılar. Sonra da bişey olsa "yemedim yedirdim içmedim içirdim" diye başlarlar. "Ben kendim yaşamadım sen düzgün yaşa diye" diyerek yakınırlar. Yahu yaşasaydın kardeşim. Biz yaşamayı tercih edenlerdeniz. Bir çocuğa hayat adanması gerekliliğine karşıyız. Asgari düzeyde ayırırsın, ama hayatı kendin için yaşarsın. Ki ben, biz çocuk yapsak bile yine gezeriz tozarız diye düşünüyorum o kadar da paralatmayız kendimizi ama belli de olmaz. Çocuk büyüyüp ailesine dönüp bakınca kendini onun için heba etmiş bir aile görünce mutlu olmuyor ki. Çocuk en başta, birbirini ve hayatı seven ebeveynler görmek istiyorum.

Yani sonuç olarak bencilce bir yaklaşımla, sırf anlam arayışın için çocuk dünyaya getiriyorsan, bu hiç mantıklı gelmiyor. Çocuk sevme ihtiyacı için veya birinin sana bağlanması, sevilme ihtiyacın için vs... Hem belki çocuk sevmeyecek bu dünyayı veya seni.

- "Filmi bırak, peki çocuk olmuş mu?" Çocuk belki senin görüşlerini benimsemeyecek. Benimsemek zorunda değil belki biz özgür yetiştirme taraftarı oluruz ama aşırı aykırı davranacak belki. Hiç istemediğin bir yola sapacak. Sen ne kadar eğitim verirsen ver, görgü öğretirsen öğret dış dünyadan iyice soyutlanacak çocuk. Akran zorbalığına uğrayacak. Herkes aynı eğitim ve bilinç düzeyinde eğitmiyor ki çocuklarını. Sen ne yaparsan yap internet ve arkadaş çevresi sağ olsun beyinleri yıkanacak cocukların. Sana efendiyi oynayacak ama dışarıda bambaşka biri olacak belki. Ama sen kendi çocuğun diye yakıştıramayacaksın onu hep masum ve tatlı çocuğun, güzel kızın, aslan oğlum olarak gibi göreceksin. Ama belki pisliğin teki olacak. Veya aptalın teki olacak. Çocuk istedimiz gibi oluyor mu? Sanki bazen ne yaparsak yapalım olmuyor. Bunlar uç örnekler ama alınan sorumluluğun farkında mısınız?

- Kelebek etkisi. Siz nasıl yetiştirseniz yetiştirin. Yeni gelişen bir canlıya (çocuğa) uyguladığınız en ufak bir yanlışı, çocuk psikolojisiyle ödeyebilir. Başkası, çocuğunuzun büründüğü karakter veya huy yüzünden ödemek zorunda kalabilir. Çocuk, kendine zarar verebilir. İş yerindekilere kötü veya aşırı iyi davranabilir. Eşine ve çocuklarına karşı kötü veya aşırı iyi davranabilir (zarar göreceği düzeyde).

Yani "doğru" çocuk yetiştirmek ne demek? Bence böyle bir şey yok. Nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, en ufak bir aktarılan bilginin sonucunu çocuğunuz yüzünden diğer canlılar çekecek. Bu iyi de olabilir kötü de olabilir. Çok iyi yetiştirirseniz kendi zarar görebilir, kötü yetişirse başkaları zarar görebilir. Yani etkisi zincirleme olarak etkileşim kurduğu tüm diğer canlı ve cansız varlıklara aktarılmış olacak. Bunun sorumluluğunu nasıl alabiliyorsunuz?

İşte ben annelik-babalık duygusu tadıcam, çocuk sevicem, ay birisi bana anne veya baba diyecek düşünsene *_* diye bencilce baktığınız bir olayın altındaki sorumluluğun büyüklüğünü görebiliyor musunuz? Bence çok fazla. Çocuk belki dünyayı görünce lanet olsun ne biçim yere geldim diyecek. İntihar edebilir, hassas bir kalbi olabilir sürekli depresif bir halde dolanabilir. Kendi doğrularınızı, kendi dininizi aktardınız diye aslında olabileceğinden, yani potansiyelinden daha kötü şartlarda büyüyüp ölebilir. Veya sizin gerçekliğinizden çıkıp dış dünyayı görünce sizden uzaklaşabilir.

Gerek var mı oyuna bir karakter daha sürmeye?

- Dış dünya tehlikesi. Çocuk her an bir savaşa, virüse, kimyasal bir saldırıya maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, vurulabilir, bıçaklanabilir, psikolojik sorunlar yaşabilir, dayak yiyebilir, veya bunları başka birine uygulayabilir. Dışarısı, aklı başında bir insanın pek de yaşamayı isteyebileceği bir yermiş gibi durmuyor. Ona nasıl koruma garantisi verebiliyorsunuz veya başına bir şey gelse, o sorumluluğu kaldırabilecek güçte misiniz?

Gibi gibi sebepler aklımızda dönüyor...

Edit: İmla.
0
ananiyimioguz
(23.05.24)
Bencilce olabilir. Ama doğal ve insani, bencillik de doğal. Sorumluluk da büyük evet, ama kendi adıma sorumluluk almayı severim. Ya ben bu adamın çocuğumun babası olmasını istiyorum dediğim biriyle tanışsaydım çok net anne olmak isterdim bi 10 sene içinde. Birine o kadar güvenmek bana asıl zor gelen kısım. Neyse nihayetinde bir insan yetiştirmek, beraber büyümek öğrenmek, hayatı deneyimlemek, birini kendinden çok sevmek falan çok fantastik duygular, deneyimler. Yaşamak lazım diye düşünüyorum. Ama hayatın amacı da değil. Çocuk güzel bi lüks bence, fakat ihtiyaç değil. Olsa da olmasa da hayat güzel olabilir, kişiye bağlı.
0
nic cage
(23.05.24)
Yapmiyoruz. Cevremdeki evli ciftlerde de oran yari yariya. Yani yarisi cocuk sahibi oldu ya da olmak istiyor, yarisi hic cocuk istemiyor.
0
sertac akin
(23.05.24)
Mantıklı düşünürsen zaten çocuk işine girmezsin, biraz dürtüsel bir karar. Benim oğlan 2 yaşına geliyor ben daha babalığı yeni anlıyorum. 2 senedir aralıksız ağlıyordum niye yaptık diye ama şimdi uyurken bile özlüyorum, garip bir durum. Mantık aramaman lazım bu işte.
0
mirty
(23.05.24)
Kimse bu kadar düşünerek mantık çerçevesine oturtup çocuk yapmıyor. Bu kadar düşünen yapmaz zaten. Nefes almak, yemek yemek, seks yapmak gibi bir şey çocuk yapmak da. Hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucu, kendini çoğaltarak ölümsüz olma çabası. Hatta bu yüzden, mantık çerçevesinde düşünüp çocuk yapmamayı seçmek bir nevi pasif intihar gibi geliyor bana. (Ben de yıllardır antinatalistim)
0
duguit
(23.05.24)
denildiği gibi insanlar istediği için yapıyor direkt bir somut nedeni yok. evlat sahibi olmak anne baba olmak için yapıyorlar.

o kadar düşünen yapmaz zaten +1, yapanlar da o kadar düşünmüyor. sizin için gerek yoksa yoktur. yapana gerek var mıydı diye soramazsınız.

ben de istemiyorum mesela.
0
jülsezar
(23.05.24)
Çocuk sahibi olmak, yeme gibi, içmek gibi biyolojik bir ihtiyaç. Hayatın doğal akışı. Maddi sebeplerle olsun, zamanın modasıyla olsun istenmiyor olabilir. Bu yaşlarda hissedilmiyor olabilir ama travması, yaşam kalitesine olumsuz etkisi, psikolojik sorunları inanın ilerleyen yaşlarda üzerinize çökecektir.
0
Mirket
(23.05.24)
Ekonomik durum iyi değilse cehalet faktörü etkili. Toplum baskısı da var.

Her şey yerindeyse ekonomik durum vb gibi kişisel tercih. Ama evlilik ve çocuk fakiri daha da fakirleştirir.
0
ferenc
(23.05.24)
insanlar cocuk yapiyor cunku bu bizim dogamizda var. boyle hayvansal icguduleri beyaz yakali yaklasimlariyla irdelemek asiri manasiz. cocuk yaparsin ve genlerini aktarirsin cunku bu bizim (dunyada yasayan canlilarin) kodlarimizda var. bu kadar bunun cevabi.
0
bohr atom modeli
(23.05.24)
Ben de şu an 32 yaşındayım ve anne olmak istemiyorum ama çevremde o kadar çok kişi anne olmazsam pişman olacakmışım gibi hissettiriyor ki kabul etmekte zorlansam da etkileniyorum ve bazen "ya sonra keşke dersem" diye düşüncelere gark oluyorum.
istememe nedenim de tamamen sorumluluğundan. kendim kadar çok önemseyeceğim bir varlık kim bilir başına ne dertler açacak hastalanacak üzülecek vs vs seni tasalandıracak diyorum.
Baskın olan hissiyatım yapmamak yönünde. Yaparsam bencilce olsa da merak duygum olabilir.
Ama işin garibi de dışarıda gördüğüm çocuklar olsun kendi yeğenlerim olsun inanılmaz seviyorum ve çoğuyla fazlasıyla ilgileniyorum. Yani anaç yapım yok demiyorum ama kaygılarım ağır basıyor.

çocuk yaptıktan sonra pişman olunca vazgeçebilme hakkımız olsaydı keşke sgjskgksjg
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
@bohr atom modeli, hocam zaten türümüzü diğer hayvanlardan ayıran özellik frontal lobumuzun gelişmiş olması değil mi?

Yani zaten düşünmek ve sorgulamak üzere evrimleşmiyor muyuz?

Hala hayvansal iç güdülerle yaşayacaksak evrimimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Tamam ben de hala ilkel olduğumuzu düşünüyorum çoğu yönden ama en azından bir şeyleri yaparken sorgular seviyeye gelmişiz. Kodumuzu aktarıcaz diye düşünmeyelim mi ulan 1dk kodumu aktarıcam ama gerek var mı? İhtiyaç var mı? Herkes kodunu bilinçsiz aktara aktara dünya bu hale geldi zaten demeyelim mi?

O zaman ilkel dürtülerle aile kavramını da hiçe sayalım, birbirimizin üstüne atlayalım. Ne de olsa kodlarımızda vardır o da bir yerlerde.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
Çocuk bakmak aşırı zor bir mesela. Eşini artık çok da sevmiyorsan mesela çocuktaki eşine benzer tarafları görüp çocuktan soguyabiliyorsun bile yer yer. Yeğenimi çok severim normalde, çok da sabırlıýım çocuğa karşı. Ama babasına gıcık olduğum zamanlarda "Baban ne ki sen ne olasın" diye kuruluyorum üç yaşında çocuğa. Bir de ne kadar minyatür bir insan da olsa çocukla frekansınız uymayabiliyor. Sen çok sakinsen hareketli çocuga sinir oluyorsun, ikili diyaloğa giriyorsunuz :p Bir dönem ilkokul öğretmenliği de yapmıştım, oradaki deneyimlerimi de katarak anlatıyorum. Ama günün sonunda sosyopat değilsen ya da çok ciddi bir bunalım geçirmiyorsan barısiyorsunuz, öpüşüp koklasiyorsunuz. Gormediginde özlüyorsun, hayatının merkezine koyuyorsun. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi bu zamanın argümanlariyla işin içinden çıkamıyoruz. Olacağı varsa oluyor, sen de uyum sağlıyorsun duruma.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Valla ben yazdıklarını okumaya üşendim. 29 yaşındayım. Ekonomik olarak durumları biraz daha toparlayınca 30ların başında falan çocuk yapmayı düşünüyorum yani sağlık sorunu yaşamazsak. Sebebi yok sadece anne olmak istiyorum, karnımda bebek taşımak böyle emzirmek onu büyütmek bir şeyler öğretmek beraber deneyimlemek vs bunları merak ediyorum. Merak duygumu tatmin etmek için çocuk istiyorum. Tabi ki kendi mersk duygum için çocuk yapayım derken onu perişan etmek de istemem tabi ki. Maddi manevi yeterli hissettiğim zaman yaparım bunu.
0
turuncu tonlarda
(23.05.24)
Tam olarak bahsettiğiniz sebeplerden dolayı yapmıyoruz. 32 yaşındayız, 2 yıldır evliyiz ve çocuk fikrine o kadar uzağız ki, uzak kelimesi bile yakın kalır. Zaten şurda kalmış bir bu kadar daha ömrüm, onu da çocuk derdiyle mi geçireceğim zaten? O kadar dertsiz tasasız bir hayatım olursa da çocuk yapmak yerine gezer tozarım. Evde kronik rahatsızlığı olan bir kedimiz var, gözümüz sürekli üstünde. Sırf 1-2 gün uzaklaştığımız zamanlarda aklımız kalmasın diye eve bebek kamerası bile aldım, arada açıp bakıyorum napıyor keyfi yerinde mi diye. Kedinin bile üstüne bu kadar düşerken, hastalandı mı diye gözünün içine bakarken, kendimden olan bir canlıya karşı olan stresimi düşünemiyorum bile. Ülke şartları falan da cabası tabi.

Çevremde "evimi aldım, arabamı aldım, mesleğimi garantiledim. evlenirsem çocuk yaparım çünkü insana hayatta bir amaç lazım" düşüncesinde olan tanıdıklarım da var. Neresinden baksan hastalıklı ve bencil bir düşünce bu bana göre. Sırf kendine amaç olsun, oyuncak olsun, saçma sapan varoluşsal sancılarına derman olsun diye dünyaya bir canlı getirmek büyük bencillik.


Ayrıca "genlerimizde var, üremek için yaşıyoruz" düşüncesi de bu bencilliğe uydurulmuş bir kılıftan başka bir şey değil bana göre. Genlerimizde üremek varsa, kafamızın içinde de beynimiz var. Neyin ne olduğunu sorgulayıp karar verebilme, muhakeme edebilme yeteneğine sahibiz. Şimdi ben çocuk yapmak istemiyorum diye insanlıktan mı çıkıyorum bu durumda yani... Teallam.
0
pianeta
(23.05.24)
Valla ben dünyaya katkım olsun diye yaptım. Çok iyi bir insanım üstelik müthiş zekiyim. Boşa gitmemesi gereken genlerim vardı.
Hep saçma sapan insanlar çocuk yapıp dünyayı daha kötü bir hale getirmesin, ahlaklı düzgün yetişmiş iyi kalpli insanlar da olsun gelecekte diye istedim.

İleride 3 4 tane daha düşünüyorum. Maddi olarak imkanım olursa tabi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.05.24)
@Gradient_tabanlı_mor, gen aktarımının öyle cımbızla seçerek olduğunu düşünmüyorum da, diyelim ki oldu ve çok zeki, çok yakışıklı/güzel bir çocuk dünyaya geldi. Gayet aklı başında, efendi, saygılı vs. oldu.

Dünya bu özellikleri mükafatlandıran bir yer mi?

Diyelim ki sıyrıldı, mükafatlandı, soruyu şuradan sorayım, dünya bu çabaya değecek bir yer mi?

Dünyadaki en zekilere baktığımız zaman genelde kullanıldıklarını görüyoruz. Çok azı şanslı oluyor. Sistem kaşıkla verip kepçeyle alıyor.

Ayrıca cahiller, eğitimsizler çok fazla ürüyor böyle gitmesin terazinin diğer tarafına biraz bastıralım diye çocuk yapılınca çocuğa haksızlık olmuyor mu uğraşacağı insanlar, yani kötü diye gösterdiğimiz taraf daha çoğunlukta.

Mesela ben aksine, kendimiz gibi bir toplum veya ortam varsa oraya çocuğu koyarım.

Pakistanın orta yerine zeki ve bilinçli bir çocuk koymam mesela. Ona da yazık. Haksızlık. Ama norveç e koymak isterdim. Tr nin durumu da pek iyiye gitmiyor kötü tarafın doğum hızlarına bakılırsa.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
bu kadar dusunen yapmaz +1

su an 33-37 yaslarindayiz, 6 senedir evliyiz, henuz cocugumuz yok.

insanlar cocugu tamamen hayattan beklenenler o yonde oldugu icin yapiyor. okula git --> is bul/kur --> evlen --> cocuk yap, model bu. kimse cocuk yaparken "insanlik devam etsin, turumuzun devamliligi" gibisinden seyler dusunmuyor. bu kadar dusununce okula gitmek de mantikli olmayabilir mesela.

dediginiz gibi, eskiden tarlada calisacak adam vs gibi is gucu alaninda ise yaramis epeyce cok cocuk sahibi olmak. bugun tarlasi olan az, sehirde yasamin da kendince finansal guclukleri var, hayat kalitesi tartisilir. ancak:

cocuk buyukmek eglenceli keyifli bisey, minicik beyinleryle biseyleri kesfetmeleri, akil etmeleri, oyun oynamalari, sizin hayatta akliniza gelmeyecek sorular sormalari vs epey keyifli. buyumesinde, dunyayi kesfetmesinde, kendini kesfetmesinde destek olmak, yol gostermek guzel seyler. bundan mahrum kalmak istememek gayet gecerli bir sebep.

diger yandan insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seylerden daha cok pismanlik duyabiliyor, bu da bir baska sebep. 20-30lu yaslarda cok dert etmiyoruz ama hic 50-60 olmadik, tam olarak bilmiyoruz o yaslarda neye nasil ihtiyac duyabilecegimizi.

ayrica, cocuklar buyudukten sonra onlarin kurdugu ailelerle kalabalik olmak, arada birlikte biseyler yapabilmek, yanliz kalmamak, hastalikta yaslilikta cenazede davalik durumlarda vs samimiyetle siginabileci insanlar olmasi yine bir baska sebep.

zamanin "cocugu" olarak ben bugun ailemden uzakta yasiyorum oyle cok aman aman birlikte biseyler yapmiyoruz ama gercekten bir ihtiyac oldugunda atlayip gidebiliyor olmam, genel olarak varligim ailem icin guven verici bir durum. anneme kalsa en buyuk pismanligi daha cok cocuk yapmamis olmak.

dediginiz riskler elbette var, benim de kisisel olarak cocuk konusundaki en buyuk cekincem "ya buyudugu zaman cok stresli bir hayati olursa, ya anksiyetesi olursa, ya depresyonda olursa, ya intihar etmek isterse, ya kanser olusa, ya yatalak olursa" gibi seyler. tamam sorumluluk da istemiyroum belki ama erken cocukluk sorumluluklari citir cerez kaliyor bunlarin yaninda.

diger yandan bugun yetiskin insanlar olarak hepimizde belli bir olcude depresiflik, ankiyete bozukluklari fln var; cesitli hastaliklarla ugrasiyor, issiz kaliyoruz, sevgilimiz terk ediyor, dolandiriliyoruz, basimiza sacma sapan olaylar geliyor uzuluyoruz vs ama bir sekilde bunlarla basa cikmayi ve yasamayi ogreniyoruz; hayatin bir parcasi aslinda hepsi. ayni sekilde cok guzel yemekler yiyouz, sevdiklerimizle 2 kadeh tokusturuyoruz, konserlerde bagira cagira sarkilar soyluyoruz, gezip egleniyoruz. cesitli tibbi desteklere erisimimiz de gittikce kolaylasiyor. o yuzden biz bugun yetiskinler olarak bir sekilde var olabiliyorsak, hayatimizda biseyler yolunda gidiyorsa ve intihar etmiyorsak demek ki var olmak o kadar da kotu bir sey degil.

sonuc olarak konu gerek olup olmamasi degil, konu sizin bireysel olarak cocuk buyutmek istiyor olup olmamaniz.
0
taurina
(24.05.24)
Çocuk yapma kararı mantıkla verilen bir karar değil, duyguyla verilen bir karar. Mantıklı düşünürseniz evet sorumluluğu, yorgunluğu, özellikle küçük yaşlarda ihtiyacı olan dikkati verebilmek için kendinizi bile kaybetmeniz, vs. birçok olumsuz yanını bulabilirsiniz. 2 yaşında çocuğu olan bir anne olarak da bunların hiçbirini reddetmem. Ama dünyaları verseler de oğlumu değişmem.

Ben hamileliği bile çok sevmiştim. Ki çocuk yapma düşüncesi yapana kadar çok kafamı meşgul etmemişti bile. Karnımda minicik bir mercimek tanesi kadar olan bebemin şimdi bıcır bıcır konuşmasını duymak, karakterinin geliştiğini izlemek, büyümesine tanık olmak inanılmaz bir şey.

Bencil insan çocuk sahibi olmaz bana kalırsa, olursa da çocuğu hakkıyla yetiştiremez. Yemeyip yediren, uyumayıp uyutan bir anne veya baba nasıl bencil olabilir ki?
0
gmzo
(24.05.24)
@ gmzo, pek katılamıyorum. çocuğun kendisi zaten bencilce geliyor. çocuğa bakıyor olmak insanın eksik yanlarını besleyen bir şey, o durumu bencil olmamakla açıklayamayız.

François de La Rochefoucauld ve Sigmund Freud'un savunduğu şöyle bir görüş var;

"İyiliklerimizin çoğu, kötülüklerimizi gizleme sanatıdır." İnsanların yaptığı iyiliklerin bile aslında kendi kötü yönlerini ve çıkarcı doğalarını gizlemek için bir araç olduğunu söylerler.

"İnsanların yaptığı iyiliklerin çoğu, şeref ve erdemden çok gururdan kaynaklanır." İnsanlar güzel şeyler yaparken bile aslında gururlarını tatmin ettiklerini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini öne sürerler.

"Narsisizm" Freud, insanların birincil ve ikincil narsisizm olarak adlandırdığı kavramlarla, kişinin kendi benliğine duyduğu sevgiyi ve bu sevginin nasıl dışa vurulduğunu açıklar. Bu bağlamda, birçok iyilik ve yardım davranışının aslında kişinin kendi narsistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını öne sürer.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
ben bekarım evlensem de hem ülke şartlarından hem şahsi ekonomik gücümden ötürü yapmak istemem. ancak milyon dolarlık bir topçu, aktör falan olsam en az 5 çocuk falan yapardım herhalde. harika bir kendini tamamlama aracı çocuk, paran çoksa eksilerinden mümkün olduğunca az etkilenirdin artılarını çok daha fazla yaşardın. çok iyi bir hayat yaşatacağın garanti olurdu zaten o yüzden bencillik değil tam tersine sahip olduğun iyi yaşamı paylaşmış olurdun. ülkede yarın bir gün iç savaş çıkıp millet değneklerin ucunda komşusunun kellesiyle gezse bile iyi hayat yaşayacağı garanti olurdu para böyle bir şey maalesef. ama ortalama beyaz yaka olarak türkiye'de çok zor bir kere muhakkak koleje gönderecek paran olmalı şu meb müfredatında çocuk mu yetiştirilir. bu bencillik olur bence de. avrupa'da bir orta sınıf olsaydım da eşle gezme tozma işlerinden sıkılma hissine gelirsek düşünebilirdim yok bizi kesmiyorsa bir türlü gezmek tozmak gene yapmak istemezdim herhalde.
0
semaforo de medianoche
(24.05.24)
bu inanç gibi bişey. Kalbin/beynin neye yatkınsa onu görürsün. Senin dediğin gibi, kendi genlerinden kendine benzeyen bir varlık yaratıp yetiştirmeyi müthiş bencil egoist bir şey olarak da görebilirsin, bir annenin yazdığı gibi 'kendimizi düşünmeyip onu yetiştiriyoruz bu nasıl bencil olabilir' diye de görülebilir.

Bu arada dünyanın gidişatına bakmak vs. yalan. Evet nüfus çok ve dünya kötüye gidiyor ama belki de en barışçıl çağdayız (tabii üçüncü dünya savaşı geliyor olabilir, gelmiyor da olabilir). Ben mesela üreyen ve üremeyen kesimi görünce "biz üremeliyiz yav" diyorum. Dünyayı b*k eden şeylerden biri de bu çünkü. İngiltere'de çocuklara en çok konulan isim Muhammed'miş. Neden acaba :D Türkiye'de de 20-30 yıla kimler iktidarda olacak tahmin etmek zor değil. Bunu sorgulayan insanlar yeterince üremezse hayatını belirleyen kararları hiç sevmediğin insanlar alacak (demokrasi yönetimi kaldığı sürece). Fakat bu da bencil ve "oy içi mi çocuk yapıyoruz yav" dedirtecek bişey. Bence zaten çocuk yapmak saadet zinciri gibi bişey. Sistemin devamı için üremek gerekiyor, yeterince genç olmazsa emeklilik sistemi bile çöküyor :D
0
nhk ni youkosu
(24.05.24)
@ thetruenorthstrongandfree, sizin şartlarınızda çocuk yapmak değil yapmamak ayıp olurmuş, o şartlarda çocuğa iyi bir ortam sunamayacağım diye kaygılanmayız ki. Verebileceğiniz imkanlar ve çevre bu düşüncemizi etkiler tabii ki.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
1 - bayragi ilerde birine devretmek icin

2 - her di$i hayvan mutlaka bir kere dogurmali, buna insan da dahil. annelik duygusunu yasamamis bir kadin yasliliginda sikinti ceker, cevremde gordugum yasini almis ve dogurmamis kadinlar sikintili, yerine kedi kopek kaplumbaga falan koymaya calisiyorlar ama yetmiyor.
0
cooperr
(24.05.24)
Bu kadar detayli dusunmek cok sacma. Hepimizin genlerinde var. Hayvanlar niye uruyor? Onlara ne faydasi var? Zarari bile var ugrasiyorlar ediyorlar gida bulup besliyorlar vs. Insanlarin ureme sebebi de bu kadar basit. Boyle kodlanmisiz.
0
The_Lollok
(24.05.24)
@ The_Lollok, hayvanlar neden ürüyorlar? bölünme, çoğalma, üreme canlılığın temelinde var. evrimsel sürecin başlama nedeni. bu konuda yetenekli olmayanlar tarih sahnesinden elendiği için günümüzdeki hemen her canlı üreme konusunda yetenekli ve iç güdüsel olarak hazır hale evrilmişler.

Fakat biz insanlar şu an neyin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını az çok kavrayabiliyoruz.

Aklımızla düşündüğümüzde, insanlığın günümüzde üremesini gerektirecek bir sebep yok ki? Korunma yöntemlerini neden çıkardık, kontrol altına almak için. Veya hiç ürememek için. Soyumuz tehlikede, çoğalmamız lazım gibi sebep de yok.

Mesela hayvan çiftleştirince hayvanseverler hemen kızarlar ya "Sokakta bir sürü hayvan var kardeşim ne diye hayvan çiftleştirip onları alıyorsunuz veya sahiplendiriyorsunuz!!!" diye.

Ama sen niye ürüyorsun bir sürü kimsesiz çocuk var sahiplen dediğinde kalırlar öyle. İşte ama bağ falan... derler. Bencillik yani.

Nüfusu artırmanın kime ne faydası var şu an?

Mirasımı devredicem diyen var. Yahu ben öldükten sonra biri almış, almamış kime ne. Belki hiç edecekler geride kalanlar mirası. Bilemiyorsun ki. Belki birbirlerine düşecekler. Hadi onlar da idare etti diyelim, torunlar? Nereye kadar gidecek, ne kalacak, kime kalacak, herkes göçecek.

Bazı hayvanların da aklı olsa üremezdi veya çok kontrollü ve az ürerlerdi diye düşünüyorum soyları tehlikede değilse.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
Böyle kişisel bir konuda burada uzun uzun yazdığına göre sende fikirlerinde emin değilsin ve teyit edilmek istiyorsun. Ancak bu tamamen kişisel bir karar. Topluca böyle bir konuda mutabakat oluşmasını beklemen çok mantıklı gelmiyor.
0
dreamsandcolours
(24.05.24)
Biri sahane bi laf etmisti yillar once bana. İsin ozeti gibi. Sedat bak demisti... ne çocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama cocuklu daha guzel.

5 yil yapmadik. Sonra gule oynaya cocugumuz oldu.
0
halk
(24.05.24)
Bazen ellerime kollarıma bakıp "olm milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin ürünüsün. Bu noktaya gelene kadar ataların ne yollardan ne sıkıntılardan geçti ve sonucunda sana kadar ulaşıldı. Bu nasıl bir kibirdir ki 4.5 milyar yıllık yolu bir anda kesip atıyorsun"

Urememenin getirdiği bu kibir yalan yok hoşuma gidiyor.

Bir de çocuğu olan biri bencil olamaz tabirine takıldım yorumlarda. Ben tam tersini düşünüyorum. Doğanın yüklediği "turun devamliliginin kodlandigi" iç guduler o kadar kuvvetlidir ki, kendi yaşamının önüne koyarsin yavrunu = annelik.

Kesin olarak Bencil olamayacağını iddia edebileceğiniz tek insan türü, Çocuk yapma şansı olup yapmayıp evlat edinenler bence.

Tamamen akıl, merhamet ve kendinden olmayan bir şeyi kendi önüne koymak.

Bu insanları çok seviyorum.
0
makbur
(24.05.24)
Her şey söylenmiş zaten. Ozetle

1-turun devami icgudusu (zeki yaratik olarak aklinla bunun yersizligini kesfetsen de milyon yıllık evrimin getirisini hemen alt edemiyorsun, kervana katiliyorsun mejburr bazen; yakında senin de yapacağın gibi ;))

2-uzerine düşünmemek, standardi bu zaten deyip yapmak

Bence çocuk yine anlaşılabilir asıl delilik evlenmek. Ama onu da yaptık meselaam di mi
0
abuzer
(24.05.24)
Ben yapmiyorum (simdilik). Gereksiz bencillik ve sorumluluk gibi geliyor. Evlat edinme durumlari da var, onun tartismasi farkli olabilir.

Ama o cocuk yapma icgudusu tetiklenebiliyor. Tabii hayvanlar gibi ilkel icgudu degil. Daha cok "istek"
gibi. Gelismis beynimiz var sonucta. Cogu kisi toplumdan, etrafindan da etkileniyordur. Ve sonucta senin anne baban da var ve atalarin. Devam ettirme istegi oluyor. Gelecege yatirim gibi de dusunebiliyor insanlar.

Daha duygusal yonleri de var. Ve sartlari iyi bireylerde duygusal yon daha agir basiyor sanirim. Anne baba olmayi deneyimlemek. Sevecegini birini dunyaya getirmek.

Anne babaya da sorulabilir: "beni neden dunyaya getirdiniz"? :)

Ya da birey kendine de sorabilir. Felsefeye girecek ama "Ben neden dunyaya geldim?"
0
ermanen
(24.05.24)
Simdi biz doguyoruz, gozlemliyoruz ve birseylere alisiyoruz. Aslinda bircok sey aliskanliklarin getirdigi birsey bana kalirsa. Yani bir sekilde boyle kodluyoruz zihnimize. Yani ayni sekilde bizim de buyuyup evlenince bu sekilde olacagimizi, cocuklarimizin olacagini dusunuyoruz tum akis boyunca.
Farkli bir acidan yine bakayim, bizim yasayamadiklarimiz, pismanliklarimiz var bu hayatta ve bunlari birisinin yasamasini istiyoruz, planliyoruz. Bu da iste cocugumuz oluyor.
Butun bunlari durumumuz kotu bile olsa planlamiyoruz cunku durumu iyi olanin da kotu olanin da cocuk yapmak icin sebepleri farkli ancak illaki bir sebebi var.

3 yasinda oglu olan bir baba olarak, cocuk yapmadan once bir bebegi gozlemlemek ve vakit gecirmenin en onemli karari almanizi saglayacagini dusunuyorum. Bu durtu gelecek mi, cocukla zaman gecirmeyi ilgilenmeyi sevecek misiniz, yoksa size zor mu gelecek. Ondan sonra bu kadar detayli dusunmeyeceksiniz emin olun.
0
va
(24.05.24)
Karşı argüman üretiyorum diye katı bir şekilde karşıyım anlamı çıkmasın, dediğim gibi ben daha yakınım çocuk konusuna. Sadece mantıklı bir fikir, görüş var mı, insanlar ne düşünüyor veya düşünmüyor onlara bakıyorum.

Bana kalırsa ben sırf "ya bizim birlikteliğimizden doğan çocuk nasıl bir şey olur acaba, iyi kötü o kadar deneyim elde ettik, biraz da biz aktaralım bakalım kullansın onları çocuk, derdiyle dertlenelim, sevinciyle mutlu olalım.." düşüncesiyle bile çocuk yapabilirim gibi. Şimdilik sadece eşimden bağımsız ekonomik sebepler bizi ve ilişkimizi sarstığı için çocuk mantıklı gelmiyor. Ama bu sorunlar zamanlar çözüldükten sonra olabilir diye bakıyorum. Eşim o zamanda bile mantıklı bakamıyor.

Bu düşünce ile çocuk yapmak bencillik diyor. Ay merak ettim dur bi bakalım diye çocuk mu yapılır diyor. Zaten yoğun çalışıyorum, çocuğa nasıl bakıcam diyor. Hadi baktık büyüttük diyelim, iyi bir eğitim nasıl vericez bu topraklarda diyor. Çok deli rakamlar harcamak lazım veya. Kötü yetişecekse veya ortalama yetişecekse de çocuğa haksızlık değil mi diyor. Ona sonra "seni zor şartlarda büyü diye yaptık yavrum" mu diyeceğiz, demez mi çok daha iyi şartlarda dünyaya gelenler var, benim günahım neydi diye. Belki demez sonuçta biz razı olduk bir şekilde ama derse, bu büyük bir sorumluluk.

Ben kötü de olsa iyi de olsa hayatı deneyimlemenin, hiç gelmemektense bir artı olduğunu düşünüyorum. Ama eşim öyle düşünmüyor. Eğer @ thetruenorthstrongandfree ın sağladığı gibi bir şart sağlanmıyorsa çocuğa haksızlık edileceğini düşünüyor.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
vaaaay demek 30+ yaşında bir çiftsiniz ve çocuk istemiyorsunuz, hatta çocuk yapanların neden çocuk yaptığına anlam veremiyorsunuz. ohaaa ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum :D

nedense hep çocuk istemeyenler kendini uzun uzun açıklama ihtiyacı hissediyor. aslında kimse sizin çocuk yapıp yapmamanızla ilgilenmiyor, merak etmeyin. bu kadar çok kafaya takıp sorguladığınıza göre bence siz kararınızdan emin değilsiniz. emin değilseniz kararsızım filan diyebilirsiniz.

çocuk yapmamak eskisi gibi yadırganmıyor zaten emin olun.

bahsettiğiniz -son paragraf - eşinizin başına da gelebilir. o zaman evlenmek de saçma.
hayatta her an her şey olabilir tabi ki insan en çok çocuğu için korkar da sebep olarak yarın bir gün tecavüze uğrar diye bi seçenek dile getirmek çok saçma.

yani bu iş böyle uzun uzun felsefeye dönüşecek tartışmalar yapılacak bir konu değil bence. isteyen yapar istemeyen yapmaz. herkesin kendince haklı sebepleri var. birine gidip neden kedi sahiplenmiyorsun ya da balkondaki saksına neden çiçek dikiyorsun demek gibi bir şey bu.
0
elorelia
(24.05.24)
Heh yani sen eşine sunmalik argüman istiyosun bı noktada...

Öyle harikayim böyle harikayim diye sallayanlari dinleme öncelikle. Kaldı ki sizin durumunuz da fena değil. Ortalama durumdasınız. Sevgi ve huzur ortamında olan bir çocuk için gaaaayet yeterli sartlariniz. Bı de o kadar kontrolcü olmayın (ben de oluom), belki çocuk ileride bohem bı şekilde kulübede yasamaktan keyif alicak ne bilionuz? Sizin planladiginiz yatlarinizi katlarinizi uçaklarinizi (xd) istemicek?

Çocuk ayakkabisini ysl almadiinizi anlamaz meraq etme. Evcil hayvan gibi düşün xdxd sevgini sakınma, gerektiğinde onu koruyacagini belli et, kalanı ileride kendisi halleder zaten o ozguvenle
0
abuzer
(24.05.24)
Cocuk ne ya hem de turkiyede. aklini peynir ekmek gibi yemen veya hayatsiz olman lazim cocuk icin. zaten doguranin yari akli da gidiyo hepten hayatimiz zorlasiyi
0
ala09
(24.05.24)
Benden iyi bir ebeveyn olmaz o nedenle çocuk asla düşünmedim ve düşünmem. Geçen ofiste bütün öğlen yemeği boyunca doğru kişi ile tanışırsan o isterse ne yapacaksın diye sorguya çekildim bir de yani insanlar her bir şeye burunlarını sokma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Size gelince daha geçen boşanma masrafı soruyordunuz şimdi biz hiç çocuk düşünemiyoruz diyorsunuz bence de düşünmeyin zaten.
0
peki madem
(24.05.24)
mahalle baskısı bu konuda büyük rol oynuyor. her ne kadar çocuk istesen de, günümüz şartlarında bunun altına girmek oldukça zor. zorumluluk tarafı ayrı.
0
kondansator
(24.05.24)
kedi götünü görmüş yara zannetmiş.
neden çocuk yapmayayım?

evladım olur. severim işte.
0
OgutucuRecep
(24.05.24)
ben bu olaya deneyim olarak baktım ve bu deneyimden neden mahrum kalayım diyerek istedim. sonuç kelimelerle tarif edilemeyecek kadar muazzam bir şey. bu dünyada başka hiç bir şey çocuğunuzun size hisettirdiklerini asla ama asla hisettiremez. başka hiç bir sevgi, aşk, bağ vs vs çocuk-ebeveyn bağına benzemez. bu işin bir yönü.

evet zorluklar da müthiş. zaten ekonomik koşullardan dolayı 2. düşünemiyorum. siz fazla sorgulamışsınız bir de tam tersi hiç sorgulamadan önüne arkasını düşünmeden birden fazla çocuk doğuranlar var. bu ülkedeki kaynaklar ve sistemin bu kadar çok çocuğa olması gerektiği kadar yetmesi imkansız.zaten düşüncesizce doğurup duranlar yukarıda bahsettiğim bağı falan kurmuyor ortaya salıyor ne eğitimi, ne güzel vakit geçirmesi saldım çayıra modunda. o yüzden de bir sürü psikolojisi bozuk insan var toplumda.

öte yandan evrimsel ve insanlığın gelişmesi açısından kaçırdığınız şeyler var. mesela siz hep 30 lu yaşlarda kalmayacaksınız. 90 yaşınıza geldiğinizde kalçanızı kırıp yatalak olup tuvalete gidemediğinizde bir başkasının doğurduğu eğittiği çocuk (hemşire olur hastabakıcı olur) sizinle ilgilenecek ve ona minettar kalacaksınız. herkes sizin gibi çocuk yapmasaydı sizin de muhtaç olduğunuz şeylere erişiminiz olmayacaktı bir de o yönden bakın.
0
iwillsee
(24.05.24)
@ peki madem, evet bize geliyorlar öyle arada pek sağlıklı olmayabilir zaten bizim çocuk yapmamız bir bakıma haklısınız ama

bazı dinamikler var çiftlerin ikisi de bireysel olarak çok iyi insanlar fakat birlikteliklerinde sorun çıkıyor. hal böyle olunca bir de çocuk varsa ayrılmaları daha mantıklı oluyor.

benim de anne babam ayrı mesela. ben hiç sıkıntısını yaşamadım daha güzel bile denilebilir. evde gürültü yok patırdı yok çatışma yok. istediğinde birine gidiyorsun istediğinde öbürüne gidiyorsun kalıyorsun. herkes kendi hayatında vs.

tabii ki en güzeli çocuğa da aile kavramını geçirmek için mutlu bir aile tablosu çizmek ama herkes kendi ilişkisine veya annesine babasına baksın 4/4lük bir hayat mı yaşıyorlar, bazen ayrılık daha mantıklı olabilir. ben ayrılık ile çocuğu engel olarak görmüyorum o yüzden. ülkeden bir sürü insanın annesi babası ayrı. eğer sıkıntı tipler değillerse öyle de sağlıklı çocuk büyütülebilir. ben bir insanla aynı evde yaşamak istemeyebilirim ama çocuğuna bakmak / çocuğumuza bakmak isteyebilirim.

@ iwillsee, teşekkürler deneyiminiz için. fakat yaşlılık konusuna katılmıyorum. ben kimseye yük olmak istemem gerekirse uyutsunlar diye vasiyet bile verebilirim. yaşlanınca kim bakacak diye çocuk mu yapılır bu iyice bencilce bişey. ben tek çocuğum, kardeşim yok bişey yok. eşimle olur da ölene kadar 'evlilik mücadelesini' :D sürdürebilirsek birbirimize bakıcaz işte çocuk olmasa da. en kötü bakım evi qeyf. o da olmadı uyutsunlar dediğim gibi. eşim de olmazsa bir köşede ölür giderim. nedendir bilmiyorum, böyle kaygılarım/korkularım yok.

Çoğu gelişmiş ülkede durum biraz daha farklı, ebeveynler çocuklarını yetiştirdikten sonra köylere kasabalara çiftliklere yerleşiyorlar. Ki kendi hayatlarını yaşasınlar biz yük olmayalım diye. Bizimkiler de gel evime desen gelir. Şimdi diyeceksiniz ki onlar sana o kadar baktı sen onlara bakmıyor musunuz hayırsız evlat. Bence burada kültürel ön yargılar var. Ben öyle bir sorumluluğu kabul etmiyorum ki, onlar da beklemesin. Doğuran bakmakla yükümlü hatta kimi bakmıyor bile. Ama çocuğun ebeveyne bakmakla yükümlü olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
bu kadar düşünüyorsanız yapmayın zaten. çocuğa da yazık.
0
Whily
(24.05.24)
Tum bunlari sorgulamis ve cocuk istemeyerek 35 yil gecirmis bir insan olarak bu yil bebegim oldu. Butun hepsi bos muhabbetmis ve gereksiz dusuncelermis gibi geliyor su an bu cocuk yapmama gerekceleri ve varolan yeni insan dunyanin en gerekli ve mukemmel seyi oluyor doğduğu andan itibaren. Bir de ben genel olarak bir seyi isteyip istemedigimden cok emin değilsem yapmayarak pisman olma ihtimalini elemek icin yapmayi tercih ederim, cocugumu da iyi ki yapmisim. Akli basinda bunlari sorgulayan insanların bilincli bir sekilde cocuk yapması da insan ve toplum olma deneyimi açısından değerli.
0
instant crush
(24.05.24)
Maddi durumunuz iyiyse çocuğa büyükşehirde üç ev, bir araba veya bir dükkan ve araba filan ve yüklü miktar nakit para bırakabilecekseniz hiç düşünmeden yapın. Fakat kardeşini de 3-4 sene sonra yapın. İleride birbirlerine yoldaş olurlar.

Eğer maddi durumunuz orta direkse çocuklara çok iyi birer eğitim şansı ve hayat mücadelesi ruhu veririm diyorsanız o zaman da yine aynı şekilde en az iki tane yapın.

Fakat en önemlisi de şu. Aile içi huzurunuz fiziksel ve mental sağlığınız yerinde, eşler arası sevginiz muhabbetiniz karşılıklı saygı ve muhabbet sürekli olarak iyi seviyede varsa en önemlisi bu, tüm şartlar okeyse yapın.
0
psmstc
(24.05.24)
Bir de çocuk yapma işi mantıkla olmaz yoksa yapmazsın katılıyorum +1500
0
psmstc
(24.05.24)
Yazdıklarımı anlamamışsınız. Sizin yaptığınız çocuklar size bakar demiyorum. Evrimsel olarak yaşlanınca birileri tarafından yapılmış çocuklara ihtiyacınız olacak diyorum. Şimdi de öyle hiç mi doktora dişçiye gitmiyorsunuz sonuçta onlar da bi annenin doğurup büyüttüğü çocuklar.kimse çocuk yapmasın derseniz mantıksız oluyor
0
iwillsee
(24.05.24)
(5)

kapadokya-denizli gezi planı

hatasızcoololmaz
temmuz- ağustos gibi fiyat performansı yüksek bir plan yapmak istiyorum. bilgisi olanları defansa beklerim :)
temmuz- ağustos gibi fiyat performansı yüksek bir plan yapmak istiyorum. bilgisi olanları defansa beklerim :)
0
hatasızcoololmaz
(22.05.24)
Arabayla mı bisikletle mi otostopla mı otobüsle mi?
Her ikisine de gitmedim ama Temmuz Ağustos'ta her ikisinin de cehennem gibi sıcak olacağını ve gölge bulunmaz yerler olduğunu düşünüyorum.
Bu kötü hava sıcaklıklarına rağmen yabancı turistler bu tarihlerde geleceği için fiyatlar da yüksek olacaktır. Bu gezi için Eylül ortası daha iyi bir seçim gibi görünüyor bana.
0
michael_knight
(22.05.24)
denizli için sadece pamukkaleyse 1 gün yeterli.
0
mikahakkinen
(22.05.24)
Denizli'de yemek için Garson Şükrü'yü önermeye geldim.
0
nonik
(22.05.24)
Nevşehir'den bildiriyorum.
Kapadokya hiçbir zaman cehennem gibi sıcak olmaz. Sadece öğle saatlerinde 2-3 saatlik bir dilimde sıcak olur ki onda da gölge 5-6 derece daha serin olur.
Kapadokya için yaklaşık 3 gün yeterli. Çok detaylı gezmek istiyorum, ne kadar mağara varsa, ne kadar kilise varsa, ne kadar yeraltı şehri varsa hepsini gezmem lazım derseniz 1 hafta.
Balonlar inanılmaz pahalı, şu anda fiyatlar 180-250 euro arası. Değer mi? Bence değmez.
Mutlaka görmelisiniz dediğim yerler;
- Göreme Açık Hava Müzesi
- Paşa Bağları
- Ihlara Vadisi (Kapadokya içinde yer alsa da biraz uzak kalıyor)
- Aşk Vadisi (sabah balonları izlemek için en uygun ama en kalabalık yer)
- Kaymaklı ve/veya Derinkuyu Yeraltı Şehri
- Uçhisar Kalesi
- Kızılçukur vadisi (gün batımını izlemek için harikadır)

Aklıma gelenler bunlar. Her bütçeye uygun otel var ama ben özellikle cave otelleri tavsiye ederim, buranın havasını daha iyi hissedebilmeniz için. Herhangi bir konuda danışmak isterseniz yeşillendirebilirsiniz, yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.
0
mustafakesekci
(22.05.24)
Ya çok şart değilse ikisine de yazın gitme. En iyisi bahar.

Denizli’de yaşadım daha önce. En son temmuzda gittiğimde de kafamda şapka varken ve sürekli su içmeme rağmen gölgede güneş çarpmıştı kaç gün yattım.
Kapadokya’da da yazın gidince sıcaktan hiç bir şey anlamadım. Baharda harikaydı.
0
Gradient_tabanlı_mor
(22.05.24)
(22)

Bebeklerin yemek yemesinden tiksinmek

Gradient_tabanlı_mor
Kendim de hamile olmam dolayısıyla sosyal medyada karşıma sürekli bebek çocuk videoları çıkıyor. Bunların da yemek yeme videoları beni aşırı tiksindiriyor. Eskiden beri sevmem. Hiç de sevimli değil. Bunu siz de iğrenç buluyor musunuz? Acaba daha düzgün yemek yedirilemez mi bebeğe/çocuğa? Ağzı burnu
Kendim de hamile olmam dolayısıyla sosyal medyada karşıma sürekli bebek çocuk videoları çıkıyor. Bunların da yemek yeme videoları beni aşırı tiksindiriyor. Eskiden beri sevmem. Hiç de sevimli değil.
Bunu siz de iğrenç buluyor musunuz?

Acaba daha düzgün yemek yedirilemez mi bebeğe/çocuğa? Ağzı burnu bulaşık vıcık vıcık her yere bulaşmış filan. Niye düzgün yedirmiyorlar veya peçeteyle silmiyorlar?
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
Ben tiksinmiyorum. Ne kadar düzgün yedirirsen yedir bebek tükürebiliyor, kusabiliyor. Peçeteyle siliyorlar, yine de çıkartabiliyor.
0
rock n roll
(21.05.24)
Çocukların belli bir miktar dağınıklık ve pislikle barışık olması gerekiyor. Her kaşıktan sonra yüzünü sildiğinizde çok rahatsız oluyorlar, oysa yemek yemeyi keyifli bir deneyim olarak yaşaması gerekiyor yiyecekle sağlıklı bir ilişki kurabilmesi için. Ayrıca kokuları, dokuları yemeğe dokunarak, biraz atarak, koklayarak öğreniyorlar. Özetle bu "insan olma" deneyiminin bir parçası.

Tabi ki bu her yeri, kafası, bacakları yemek olsun öyle yesin demek değil. Sadece belli bir mihtar rahatlık onların keşifleri için gerekli.
0
fotrsapka
(21.05.24)
@fotrsapka, ya tamam rahat olsunlar da sevimliymiş gibi paylaşılmasın o zaman sosyal medyada. Zira iğrenç :D
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
%90'ı sevimli değil. Hatta canlısı, videodan kötü ama tiksinmiyorum. Hamile olduğun için tiksiniyor olabilirsin. Uzmanları daha iyi açıklar. Doğurduğunda bebek yedirme videoları ile fenomen olduğunu görmeyelim sonra. Ahahq
0
nawar
(21.05.24)
@nawar hamilelik öncesi de tiksiniyordum. döke saça yemek yenmesi beni mahvediyor. doğurunca umarım düzgün yemek yer çocuğum :(
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
Bana sevimli geliyor. Düşünürseniz de iğrenç değil. Yenecek kadar temiz bir şeyin yanağınıza, burnunuza değmesinde hijyen açısından bir sıkıntı yok.
Bebeğinizin gelmesiyle belki sizin de konuya bakış açınız değişir.

Çocuğun düzgün yemek yemesini beklemek biraz hayalcilik olur. Aylar boyunca ne yaptığında kolunun hareket ettiğini, ne yaptığında hareket etmediğini anlamaya çalışıyor bebek. 6. ay civarında başlıyor anne sütü dışındaki besinleri yemeye.
0
michael_knight
(21.05.24)
Valla bana baya net sevimli geliyor :D
0
akhenaten
(21.05.24)
Başlığı okur okumaz midem bulandı. Yıllardır yemek yiyen bebeklerin sevimli olmadığını toplum baskısı yüzünden dillendiremiyorum. Gerçekten mide bulandırıcı.
0
ruhen hastayim ben
(21.05.24)
Seni rahatsız eden şeyi çocukluktan getirdiğin çok belli, terapi almazsan aynısını çocuğa da geçirirsin. Sevmezsin normal de iğrenç bulmak çok sağlıklı değil bence.
0
hasmetizm 2046
(21.05.24)
sevimli buluyorum.

anne baba yedirirken her kaşıktan sonra silmelerinden bahsediyorsanız hem çok vakit harcar hem de peçete yetişmez. ayrıca sık sık silmek hassas tenlerini tahriş eder. bir kaşık sonra tekrar sileceksek silmenin manası yok.
bebeklerin kendilerinin yemesinden bahsediyorsak belli bir aydan sonra döke saça da olsa kendi başlarına yemeyi öğrenmeleri gerekiyor, motor becerilerin gelişmesi önemli.
0
hrskrs
(21.05.24)
ben de çok iğrenç buluyorum ama ben bebekleri ve küçük çocukların kendilerini de sevimli bulmuyorum :) kendimi bildim bileli de çocuk sahibi olmayı istemiyorum. Ben çok da küçük yaşta değilken kardeşim doğdu ve o bebekken de çok muhatap olmuyodum :d şimdi koca kız oldu üniversiteye geçecek neredeyse aramız çok iyi

edit: ben yemekle ilgili şeylerden çok tiksinirim ama o da var. Kan, hastalık vs yani çok takmam gore olayı pek etkilemez beni ama ıslak ekmek, alakasız yemeklerin birbirine karıştırılması falan direkt midemi kaldırır. Ünide bk, mcdonalds gibi yerlerde yemek yedikten sonra bi arkadaşım masada kalan patates, kola, soslar ve bi yerde karıştırıyodu sıkıntıdan öyle sohbet ederken iş olsun diye. Bi gün baya şiddetli tepki göstermiştim yapma şunu midem bulanıyor diye sdjjsd

Yani döke saça, salyalı yemek yeme olayı zaten bana ters
0
nundu
(21.05.24)
Ben huylu biri olmama rağmen bundan tiksinmem. Çocuk işte motor becerileri henüz gelişmediği için ağzını tam tutturamıyor, tükürüyor, eline yüzüne bulaştırıyor. Bunu yapmadan düzgün yemeyi öğrenemez, üstünü batıracak, rahatsız olacak ve düzgün yemeyi öğrenecek.
0
playing star again
(21.05.24)
İğrenç falan değil alış yani durmadan kusacak o bebek
0
Tina
(21.05.24)
olaca çocuğun için tehlikeli bir düşünce bu.psikiyatriste görün.
bebeklerin hiç bir şeyi çirkin olamaz.
0
deepex
(21.05.24)
iğrenç gelmiyor bana
0
basond
(21.05.24)
@deepex, yok bir de hastaneye yatayım istersen. Ne kadar abarttın. Alt tarafı pis görüntü sevmiyorum.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
Yemek yemeleri ne ki :)
Öyle yemek yemeleri taa kaç ay sonra. O zamana kadar milyon defa kusacak, ağzını 100 defa silsen de bir şekilde her yeri kusmuk olacak. Sonra o alt açılacak, poposu temizlenecek, hele bir de erkekse alt açılınca her yere işeme riski olacak.
Kısacası yemek yenecek duruma gelesiye kadar geçirdiklerinden o zamana kadar o duruma çoktan alışmış olacaksın. Gözün görmeyecek bile ve hatta sana çok normal ve temiz gelecek.
0
yeninesiltupcu
(21.05.24)
@yeninesiltupcu evet muhtemelen kendi çocuğumdan tiksinmem. Ama başka bebeklerden tiksinmeye devam ederim :))
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(21.05.24)
bizimki doğunca hemen kraliyet akademisine gönderdik.
şu an yemek adabı konusunda şu noktada;
www.youtube.com
0
elorelia
(22.05.24)
Bebeğe yemek yedirirken bulaşır, bunun bulaşmama gibi bir yolu yok. Her bulaştığında da silemezsin çünkü ciltleri çok hassas, kağıt veya bez ne ile silersen sil tekrarlandıkça tahriş eder. O yüzden yeme işlemi bitince silinir temizlenir.
0
curukturpkokusu
(22.05.24)
beni de tiksindiriyor. o cake smash fotoğrafları falan var ya, hayatımda o kadar iğrendiğim başka az şey vardır.
annem de tiksinir.
bebekleri çok seviyorum ama yemekle oynamalarından, bunu da sevimli gibi gösterilmesinden aşırı nefret ediyorum.
burada iddia edildiği gibi bebeğin kusması ya da altını açmak gibi şeyler tiksindirmiyor. ama yemeğin böyle oyuncak edilmesine dayanamıyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.05.24)
sen düzgün yedirirsin, tiksindiğin çocuk gördüğünde de (bu da nasıl vicdansa), bakmazsın olur biter. sanki kucağında yiyorlar. kendi çocuğuna verirsin 3 yaşında eline çatalı bıçağı, yanına ıslak mendili, yaslanırsın arkana. mis gibi.
0
numlock
(28.05.24)
(17)

Haç kolye takılmasını garipsiyor musunuz?

morca
Bu ülkede ve Hristiyan olmayanlar tarafından tabii ki bahsettiğim. Genç kız ve erkeklerde son yıllarda çok fazla görüyorum, çoğunluğu gotik görünmek isteyen veya haç takmanın cool olduğunu düşünenler. Haydi onlara öykünme diyelim en basitinden. Peki kendine rockçı diyen 45-50 yaşındaki abilerin bu t
Bu ülkede ve Hristiyan olmayanlar tarafından tabii ki bahsettiğim. Genç kız ve erkeklerde son yıllarda çok fazla görüyorum, çoğunluğu gotik görünmek isteyen veya haç takmanın cool olduğunu düşünenler. Haydi onlara öykünme diyelim en basitinden. Peki kendine rockçı diyen 45-50 yaşındaki abilerin bu tarz kolye veya küpe kullanması? Hristiyan değiller yani dini bir amaç yok kesinlikle. Doğrudan yargılamaktan kaçınma çabasıyla birlikte zihnimde onlarla ilgili bir miktar ilginç bir profil çizilmesine sebep oluyor açıkçası bu. Siz ne düşünüyorsunuz? Yaştan, olgunluktan bağımsız olarak gayet normal mi?
0
morca
(08.05.24)
Türkiye oksimoronluk merkezi olduğu için garipsemiyorum.
0
ferenc
(08.05.24)
22 yasimda erasmustayken, bir gece tren istasyonunda sabahlarken, evsiz bi bulgar teyze onu diger serseri evsizlere karsi korudugum icin bana boynundaki hac ve isa kolyelerini vermisti. Isa kayboldu da haci takarim hala arada. Boyle bi anlami olmasaydi da takardim pasa keyfim oyle istedigi icin. Takanlara karsi bi fikir de belirmiyor. Taki iste süs püs gayet normal. Dini sebeple takilmasindan cok daha anlasilir buluyorum ve bence estetik bi tarafi da var. 30k
0
nic cage
(08.05.24)
Komik geliyor. He isteyen istedigini yapar tabi.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
Normal bir ülkede olsam garipserdim. @ferenc çok güzel özetlemiş.
Ama garipsemem sadece beni ilgilendirir. Takmak istiyorsa taksın tabi.
0
Mirket
(08.05.24)
Müslüman için asla olmayacak bir şey haçlı kolye takmak.
Müslüman olduğunu söyleyen ama bunu takanın daha İslam hakkında bilmediği bir çok şey daha vardır.

Hristiyanlık için olmasa bile öylesine veya şekil olsun takmak bir bahane olamaz ve bu şekil hristiyanlıkla özdeş ve onun alametlerinden biri haline gelmiştir.
0
diyecevaplandı
(08.05.24)
inancindan dolayi takiyorsa hic sikinti yok, insanin bir dinin mensubu olarak dogmasi sacma, sonradan din degistirmek istemek normal.

pbur taraftan sadece estetik kaygisi ile takiliyorsa bu zaten oncelikle dini onemi olan bir objeye saygisizlik. ayrica bence dangalaklik, hersey oyuncak degil.

bunu yapan bir arkadasim vardi, yurtdisinda hatun avina ciktiginda oltadaki yem olarak kullaniyordu mesela. gidip en satafatlisini almisti. partiye gore takip cikartiyordu. araplarin partisine gittiginde osmanli tugrasi falan takardi. te allam..
0
cooperr
(09.05.24)
garipsemiyorum. inançsız birisinin takmasını da garipsemiyorum. inanıp taksa daha çok garipserim hatta. cool görünüyor bence. yakıstırıyorsa takabilir. güzel bir şekil bence haç
0
abelardo
(09.05.24)
Bunu takan Z kuşağının bir çogu ne anlama geldiğini bile bilmiyor. Bunu sadece bir aksesuar sananlar bence çoğunlukta. Mesela K-pop denilen akımın peşinden koşturanlarda epey çok kullanılır bu haçlı kolyeler. Sebebi de K-pop grupların boynunda haçlı kolye görmeleri. Özenip bulup aksesuar niyetine takıyorlar. Yaşı yüksek olup da aslında takan dayı ve teyzelerin marjinal görünmek amacıyla taktıklarını düşünüyorum tabi ( Hristiyan degilseler tabi)

Bir ara gamalı haç kolye takan bir z kuşağına bunun ne anlama geldiğini sorduğumda bana şunu söylemişti.

Bilgisayar oyununda görmüştüm hoşuma gitti ondan takıyorum demişti.

O sebeple bence çok anlam yüklememek lazım. Bence isteyen kafasına huni de takıp gezebilir.
0
limonlu eksi
(09.05.24)
Hıristiyan olmayabilir ama hıristiyanlığa sempati besliyor olabilir. şartlar kendisi için olgunlaşsa belki hıristiyan olacak olabilir. bence milletin ne taktığını kafaya takmayı bırakırsak daha iyi olacak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.05.24)
Valla ben garipseyemiyorum ya :D Ha ama şu var, yansıtmaya çalıştığı tarzı taşıyamıyorsa garip geliyor gözüme evet. Bu her türlü tarz için geçerli. Ama hem karakter olarak, hem görünüş olarak tamamen "o şey" olmuşsa garipsemiyorum. Dinle alakalı hiçbir düşüncem de yok bu arada bunları söylerken, çünkü zaten sizin de fark ettiğiniz üzere dini sembol olarak kullanılmıyor bu. Aklıma bile gelmiyor açıkçası dini açıdan bunu düşünmek.

Haç dini bir sembol olmaktan çok, dini teması olan bir sembol. İçine çok fazla ekstra anlam yükleniyor yıllar boyunca. Örneğin gotik akımlarda haç temelde dini bir simgeden ortaya çıkmış olsa da artık farklı bir ambiyansın parçası aynı zamanda. Şimdi bunu başka neyle anlatacaksınız? Ya da neden buna bu kadar kafa patlatasınız ki? Ortada yıllar boyu içine bir ton imge eklenmiş bir kalıp sembol var zaten. Örneğin aynı durum yin yang sembolü için de geçerli. Bunun gibi tonla şey var. Ama bence burada en önemli nokta haçın imaj anlamında bu kullanımını Hristiyanlar oluşturmuyor zaten. Hatta hristiyanlar bunun böyle kullanılmasına karşı. Yani bu hususu görmezden gelerek yapılacak her türlü çıkarım konuyla alakasız kalıyor bence. Haliyle o haç sembolü hristiyanlık kökenli olsa da "hristiyanca" bir şey asla değil. Olsa da fark etmez de, değil yani.

İnsanların olağan şekilde yaşarken bir felsefi manifesto gibi de dolaşması gerekmiyor bence. Bazı şeyleri sadece yaparsınız. Bizde nedense insanlar her yapılan şeyin derin felsefi bir altyapısı olması gerektiğine inanıyor. Ben uğraşamam şahsen :D ilham öyküleri kitabında yaşamıyoruz sonuçta. Biraz da keyif almaya bakmak gerek.
0
akhenaten
(09.05.24)
Peki o gördüğün insanlar gerçekten hristiyan ise, nasil bu kadar emin olabiliyorsun olmadiklarina sirf bakiş atarak? Hepsiyle tek tek konuştun mu? Sordun mu hayir

Bana sanki senin haç takanlara kıl olma durumun varmış gibi geldi
0
Zetnikov
(09.05.24)
Takanların Hristiyan olduğunu düşünüyorum. Ama Hristiyan değillerse ve onu takıyorlarsa dışarıdan Hristiyan olarak görünmeyi kabul eden kimseler olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan bakınca bunu yapan Müslümansa tabii ki pek akla yatan bir hareket olarak gelmiyor.
0
psipsipsi
(09.05.24)
Birleşik Krallık bayraklı tişörtler falan da yer yer moda oluyor. Herhangi bir ülke bayraklı kıyafet giymek için o ülke vatandaşı olmak gerekmiyorsa, haç kolyesi de bence öyle. İnsanları ne giydiği/ne taktığı üzerinden yargılamam pek fazla. Beğenmiştir takmıştır der geçerim
0
nundu
(09.05.24)
muhtemelen bos adamdir der muhabbeti fazla uzatmam. hatta yurtdisinda da oyle. kiyafetinde dini sembol kullanan hangi dinden olursa olsun bos insandir benim icin.

ayrica gercekten hristiyan bir turke bir kez universitede denk gelmistim. bir daha da gelmedim. genelleme yapmak cogu zaman hayat kurtarir.
0
bohr atom modeli
(09.05.24)
garipsemiyorum. garipseyenleri garipsiyorum.
0
paintov
(09.05.24)
Hristiyan olup takanlar için okay gayet normal diyorum ama hristiyan değil de özentilikten takıyorsa bana aşırı basit ve sığ biri izlenimi veriyor.
Ciddiye aldığım insanlar kategorisine sokmam mesela.
0
Gradient_tabanlı_mor
(09.05.24)
Liseden beri takarım ben, o zamanlar kolye takardım şimdi hem küpem hem kolyem var.
İnançsızlığım lise öncesine kadar gider, görsel olarak hoşuma gittiği için takıyorum gayet de seviyorum, hatta asıl en sevdiğim formu ters haç ama bununla yapılmış küpe ve kolyeye denk gelmedim hiç, gelirsem onu da alır takarım.
0
mutekebbir
(09.05.24)
(20)

Sevgilinizle aynı eve çıktınız ama ayrılırsak evden kim ayrılacak?

veritaslibertas
Böyle bir sorunumuz var,4 aydır birlikteyiz, sevgilim benim yaşadığım eve yerleşti, 4 yıldır burada yaşıyorum ben.Gelirken kendi evini olur da ileride bir sorun yaşarsak diye kapatmadı ve kardeşine bıraktı. Kardeşine de dedi ki ayrılırsak dönerim buraya.Buraya kadar normaldi her şey.Sonra güvensizli
Böyle bir sorunumuz var,
4 aydır birlikteyiz, sevgilim benim yaşadığım eve yerleşti, 4 yıldır burada yaşıyorum ben.
Gelirken kendi evini olur da ileride bir sorun yaşarsak diye kapatmadı ve kardeşine bıraktı. Kardeşine de dedi ki ayrılırsak dönerim buraya.
Buraya kadar normaldi her şey.
Sonra güvensizlik yaşadığını, artık kardeşine evden çık diyemeyeceğini, ayrılırsak evden kimin gitmesi gerektiğini konuşabileceğimiz bir zeminde birlikte yaşamayı sürdürmemizi istedi. Evden gitmesi gereken kişi olmak istemiyor, benim de ayrıldığımızda gidebilmem konuşulsun istiyor, kim uygunsa o çıksın diyor.
Ben onun güvensizliğini gidermek adına kabul ettim bunu ama bu bana adil gelmiyor şu an ve kendimi güvensiz ve korkmuş hissediyorum. Bu evden çıkarsam şu an tek başıma başka bir eve geçecek gelirim ve lüksüm yok.
Gelirlerimiz de eşit bu arada.
Bugün de bu konuyu konuşup bu şekilde yapamayacağımı söyleyeceğim ama size sormak istedim. Bunun doğrusu eğrisi nedir?
Bana daha şimdiden bu hesaplara girmiş olmak bile tuhaf hissettiriyor
0
veritaslibertas
(25.04.24)
böyle basit hesaplara gerek yok. erkek ayrılır, nokta.
0
numlock
(25.04.24)
pardon, düzeltiyorum. 4 yıldır sen o evdeymişsin zaten. tabi ki sen kalacaksın.
0
numlock
(25.04.24)
Abla akıllıymış baya. Tabi ki sen kalacaksın.
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.04.24)
Ev sizin, tabii ki o ayrılacak. 4 yıl boyunca siz yasamissimiz. Kontrat da sizin üzerinize değil mi? Bu konu tartışmaya kapalı bence.

Édit: ayrıca bu konuyu ben de hiç anlayamadım. İlk taşındığında tüm ihtimalleri göz önünde bulundurarak evi kardeşine bırakması anlaşılır. Fakat dönüp dönüp bu konuyu konuşmak oldukça garip.
0
fraise
(25.04.24)
bunu konuşan kişiyle oracıkta ayrılırdım. konuşmuşken sevgili nafakasını da konuşun.
0
gabe h coud
(25.04.24)
fraise +1
0
jülsezar
(25.04.24)
Siz ev arkadaşı değilsiniz, sevgilisiniz. Sorun yaşarsak kim evden ayrılacak konuşması nasıl yaptınız ben anlayamadım. Bir de böyle bir konuşma yapılıyorsa zaten sıkıntılı bir durum vardır bir olmamışlık vardır o ilişkide. Kaldı ki o senin evine gelmiş oturmuş, gidecek biri varsa o gidecek sen değil.
0
rock n roll
(25.04.24)
Fraise +1
4 yillik evinizde kalkip gidecek haliniz yok, cok sacma buldum
0
mor oje
(25.04.24)
garip bir muhabbet, evime tasinir tasinmaz benle bunun muhabbetini acan adama/kadina aninda yol veririm yahu. bu bariz benim 4 senedir yasadigim eve cokme plani..vay anasini..
0
cooperr
(25.04.24)
güvensizliğini gidermek için kendinin ve ailenin tüm mal varlığını onun üzerine yapmaya ne dersin ?

"artık kardeşine evden çık diyemeyeceğini", kardeşine evden çık diyemiyor, ama sana diyebiliyor. sen çoktan o evden çıktın hocam, sadece farkında değilsin derim.
0
WithWorth
(25.04.24)
Daha olayın başında gülümseyerek "kardeşine diyemiyorsun ama bana diyebiliyor musun yani? Başta planımızı yapmıştık, eğer sürekli değişecekse neden planlıyoruz ki?" Demeniz lazımdı. Israr ederse zaten plan tutmuyor gördüğün gibi, günü gelirse bakarız deyip sıyrılırdınız. Bu zaten ben çıkmam anlamına gelirdi.

Ama sizinki böyle gelişmediğine göre belki kardeşine çık demesi gerekmediğini hatırlatabilirsiniz. Evde zaten kendi kalıyormuş, kardeşi gelme demez heralde. Baktılar birlikte yaşamak zor, sonrasında ayırırlar evi. O da artık kardeşler arasında bir mesele. Siz ne yapacaksınız?

Ayrıca kendi adıma ben bir de sorardım "4 ayda kardeşine çık diyemeyecek hale geliyorsan acaba ilişkimizin ne kadar süreceğini düşünüyordun buraya gelirken?" diye :D belli ki 2 hafta falan süreceğine inanmış.
0
akhenaten
(25.04.24)
Thetruenorth+1
Yani bana da çok tehlikeli bir profil çizdi. Böyle bir şeyin konuşulabilir olması bile çok garip geldi zaten.
0
logisticsmanager
(25.04.24)
Ne igrenc bir insan ya bu. Bu seninle evin yeni kiracisi olmak icin bile birlikte olabilir. Kardesine niye cik diyemiyormus, gitsin kardesiyle beraber yasasin oyle bir durumda madem cik diyemiyor. Insan sunu soylemeye utanir ya. 4 yildir burda ben varim tabii ki sen gideceksin, evime mi cokeceksin utanmadan derdim ve ayrilirdim hemen ayrica.
0
Kittie
(25.04.24)
4 yıldır yaşadığın evinden 4 ay birlikte olup ayrılma potansiyelin olan biri için ayrılacaksın öyle mi? Söylerken bile ne kadar saçma geldi.
Ev senin. Ayrılmayı kimin istediğinden bağımsız o gider.
0
crinix
(25.04.24)
Kaç yıllık evinizi neden bırakasınız. Adil olan kız arkadaşınızın ayrılması.
İlişki devam ederken sevgiliye, evden kim gidecek bi konuşalım diye uyanıklık yapmak da enteresanmış.

Madem kim uygunsa o çıksın diyor ben uygun değilim diyip konuyu kapatın. Uzun uzun ikna çabasına girerseniz bu abla sizi ikna eder muhtemelen.
0
juliette
(25.04.24)
yuuuh amk... "Kardeşine de dedi ki ayrılırsak dönerim buraya.
Buraya kadar normaldi her şey." buraya kadar da anormal her sey. kendim de dahil etrafimda bir suru "ayrilirsak suraya giderim" hesabi yapan arkadasim oldu, gidecegimiz yeri kenarda tuttuk, bozmadik. fakat hicbirimiz sevgilimize acik acik soylemedik, dile getirilecek bir olay degil cunku. evlilik sözleşmesine falan da benzemiyor bayagi kotu, tatsiz bir sey bu. kapiya koyma zamani gelmis
0
ala09
(25.04.24)
Trol müsünüz anlamadım ki, böyle bir teklif kabul edilemeyeceğine göre şaka yapıyorsunuz herhalde. Böyle birine selam bile verilmez çünkü.
Ciddiyseniz; talebin ahlaksızlığı bir yana, isteseniz de hukuken olmaz, kontratı devredemezsiniz, kontratta bu şart vardır, ev sahibi çıkarır.
0
firez
(26.04.24)
Kontrat sizin uzerinizeyse polis çağırıp evden attirabilirsiniz bile biran once yol verin derim bu dönemde yeni ev tutup tasinmak bile 50 60 bin tl abla güzel yol bulmuş evinize çökmesine izin vermeyin bir an önce kurtulun yoksa baş agritir
0
apocalipy
(26.04.24)
Teşekkürler herkese yanıtlar için.
Trol değilim öncelikle ve gerçekten çok huzursuz bir haldeyim. Öyle polise gitmelik kapı önüne koymalık bir durum yok. Güvensiz hissettiği için kendi adına bir çözüm aradığını söyledi. Sadece kendini güvenceye almak korumak adına yaptığı şeyi benim de yapmam ve sınırımı çizmem gerekiyor. En yakın zamanda da konuşacağım bu şekilde.
0
🌸veritaslibertas
(26.04.24)
evliyken mala çökmeye çalışanı gördüm de sevgiliyken kiralık eve eşyalara çökmeye çalışanı ilk defa görüyorum. yeni sevgilisiyle eve nasıl çöktük ama demez inş.
0
Unde bach canim
(27.04.24)
(9)

Evlilikte eşinizle ihtiyaçlar dengesini nasıl kuruyorsunuz?

psmstc
Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim is
Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim isteğinde talebinde ısrar ediyor, (müthiş psikolojik baskısını stres olarak ben hissediyorum) konuşmamız böyle 15-20 dakika sürüp gidiyor.

Bu bir örnek tabi ki.. Evliliklerde iki tarafın ihtiyaçlarının eşzamanlı uyuşmadığı şüphesiz çok durumlar oluyordur…. Burada ölçü nedir? Denge nedir?

Biri bir tarafın temel dinlenme ihtiyacı, kafayı ve bedeni tekrar toparlama gereksinimi, diğeri ise karşı tarafın sosyal ağıyla ilgili bir ihtiyacı gibi. Evliliği iyi gidenler böyle durumlar söz konusu olduğunda neye göre, ve nasıl bir yol izliyorsunuz ? merak ediyorum

Şimdiden teşekkürler
0
psmstc
(25.04.24)
Soruya cevap değil ama hastanede ziyaret etsin ne olacak ki bunun neden sorun haline geldiğini anlamadım. Seni de mi yanında götürmek istiyor? İki saatten bir şey olmaz ya gidiver. Tartışmaya değmez.
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.04.24)
ben evliyken denge göz etmiyordum. eşimi mutlu edecek her şeyi baş tacı edip, elimden geleni yapıyordum.
0
numlock
(25.04.24)
Hanima ayni yumurta ikizi olmadigimizi 10 senedir anlatiyorum, heryere el ele tutusup gitmenize gerek yok. Onceleri garipsiyordu, sonra alisti. Simdi kendi kendine ben baydim 2-3 gun uzaklasacam diyor, aman diyorum ne olur git, alip basini gidiyor. Bazen nereye gittigini bile bilmiyorum. Herkesin yalniz kalmaya ihtiyaci var arada.

Ozetle: Zaman lazim...
0
cooperr
(25.04.24)
zamandan da ote anlamak lazim. bir de surekli bahane ureten taraf misin diye donup bakmak isterim hep mi yogun hem mi bitiksin? boyleyse sorunlarin icin ne yapiyorsun? esinin bu konuda destek oldugu anlar var mi? drama mi yoksa ekstrem bir donem mi? cubku surekli yogun surekli kafam dolu muhabbeti yapiyorsan inandiriciligi ya da gecerligi azalabilir sorulacak cok soru var bence. ha hastane ziyaretine de kendi gidebilir o da biraz yapisik ikiz olmus onun derdi de kurcalanmali..... destek olmak isteyen kendisiyse gidip olsun iste :(
0
ala09
(25.04.24)
biz her şeyi beraber yapmıyoruz.
yani benim eşim bana arkdaşımın çocuğu ameliyat olacak ziyaret etmeliyim dese, hay hay derim. elbette ziyaret edecek, arkadaşlar böyle zamanlar için var. çocuğunun ameliyatında arkadaşnın yanında olmayacak da ne zaman olacak? gitsin ziyaret etsin. ben çok yorgunsam ve gidemiyorsam hastaneye eşim gitmeden önce bir telefon açar iyi dileklerimi sunarım.

ayrıca tnz+100
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.04.24)
Hocam asıl enerjinizi ailenize ayırlamalısınız. Hayatınızdaki en önemli şey aileniz. Siz tüm verimizini, işe verip bitirince ailenize bir şey kalmıyorsa haliyle sorun çıkar.

Aile standart arka planda dönen duran bir şey gibi görünse de öyle değil. Yatırım yapmanız, zaman ayırmanız, ilgi göstermeniz lazım. Hele bir de çocuğumuz varsa eve enerjinizi tamamen bitirmiş bi halde gelmemelisiniz.

Eşiniz ve çocuğunuz sizden ilgi ve zaman bekler. İkili ilişkileri karşılıklı ilgi ayakta tutar zaten. Onlarla bir şey yapacak, zamanınızı, enerjinizi onlarla harcayacak hevesiniz yoksa zamanla onların da hevesi biter. Bu durumda sizi sadece attığınız imza ve alışkanlıklar bir arada tutar hale gelir.

O yüzden eğer eşinize çocuğunuza hevesle koşmuyorsanız. Onların istekleri için harcayacak enerjiniz kalmıyorsa o zaman ya aileyi ya da işi değiştirmeniz lazım.
0
zimbirik
(26.04.24)
İki ayrı insanız ve bunun farkındayız, birlikte yaşasak da ikimizin de bireysel bir hayatı daha var. Ortak yolu bulmanın da tek yolu konuşmak. Sizin örneğinizde ben yorgunsam ve gitmek istemiyorsam ve eşim gidilmesi gerektiğine inanıyorsa gidebilir, ilişkilerde her şeyi birlikte yapmak zorunda değiliz. Oturup konuşmak dışında bir yol pek yok, evlilik karşılıklı anlayış üzerine kurulu bence.
0
tuborg yesili
(26.04.24)
@zimbirik +1

Aile her zaman birinci sirada olmali.

Is guc bazen yogun olabilir, ancak ailenin onune gecmemeli.
0
adventchant
(27.04.24)
O dönemlerden geçmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki evde çocuğa bakmak yorucu bir iş günüyle eşdeğerdir, hatta ben işte olmayı kat be kat tercih ederdim. Çocuğunuz küçük anladığım kadarı ile bu durumda zaten hem anne hem de baba işbölümü çok önemli. Yanlış anlamıyorsam eşiniz siz işten geldiğinizde çocuğunuzla ilgilenin istiyor, o da bu arada arkadaşını hastanede ziyaret edecek. Bu durumda eşinize destek olmak durumundasınız. Eşinizin de kafayı ve bedeni toparlama gereksinimi var, biliyorsunuz değil mi?
Not: 20+ senedir mutlu evliliği + iki çocuğu olan ve çalışan bir kadın olarak söylüyorum bunu. Bitkin hissediyorsunuzdur mutlaka, doktora görünün, doping yapın kendinize ama mutlaka eşinize çocuk dışı nefes alma olanağı tanıyın, yoksa bir anda bütün evliliğiniz elinizde patlayıverir, "o (sadece) evde çocuk bakıyor" düşüncesi çok çok tehlikelidir.
0
SiyamkedisiZorro
(07.05.24)
(4)

Çocuklu aile

karincaezmezuo
Selamlar, 2 yaşındaki kızımın rahatsızlığı nedeniyle motor becerilerinin gelişmesi için yoğun tedavi alıyoruz. Ancak ayna nöronların tetiklenmesinin de son derece önemli olduğu bu süreçte, yaşıtı bir çocukla bol vakit geçirmesi de son derece önemli. Yakınlarımızın çocukları ile ve parklarda sık sık
Selamlar,

2 yaşındaki kızımın rahatsızlığı nedeniyle motor becerilerinin gelişmesi için yoğun tedavi alıyoruz. Ancak ayna nöronların tetiklenmesinin de son derece önemli olduğu bu süreçte, yaşıtı bir çocukla bol vakit geçirmesi de son derece önemli.

Yakınlarımızın çocukları ile ve parklarda sık sık vakit geçirmeye çalışsak da gerek kızımızın tedavi yoğunluğu nedeniyle, gerekse de yakınlarımızın yoğunluğu nedeniyle süreyi çok artıramıyoruz.

Çocuğu olup evimize düzenli gelebilecek biri en optimum çözüm gibi görünüyor ancak nerden nasıl, ücret konusu nasıl dillendirilir, abes mi vs. kafamız karışık haliyle.

Fikir ve tavsiyelerinize muhtacım :)
0
karincaezmezuo
(22.04.24)
bizim mahalle muhtarı 23 nisan için etkinlik yapıyor. sizin muhtarınızın da böyle bi çalışması varsa yarın gidip ortamı gözlemleyebilirsiniz ve kendisinden fikir alabilirsiniz belki.
0
elorelia
(22.04.24)
Düzene bindirmek adına 3vinize o yaşlarda çocuğu olan bir çocuk bakıcısı veya yardımcı alabilirsiniz. Ev işlerini çocuğu da yanında olduğu için çok yüklemezsiniz belki sadece yemek yapar. Tanıdıklarla biraz zor olur bu iş.
0
mellifica
(22.04.24)
Bizim eve gelen temizlikçi kadınlar genelde çocuklarını da getiriyor. Muhtemelen biraz araştırmayla bulursunuz böyle bir kadın. Hem çocuğa da iyi olur sıkılıyorlar evde annesi temizlik yaparken.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.04.24)
Çocuğu olan bir yardımcı / temizlikçi bulabiliriz evet. Böyle bir yardımcıya ihtiyacımız olmadığı için maliyetli olur ancak denenebilir.

Bu arada Kadıköy’de oturuyoruz belki etrafta tanıdığı olan vs vardır.

Yorumlar için teşekkürler.
0
🌸karincaezmezuo
(24.04.24)
(4)

Uçuşan parlak noktalar tansiyon mu

Gradient_tabanlı_mor
Aniden ayağa kalkınca filan parlak noktalar uçuşur ya onlar yüksek tansiyon mu düşük tansiyon mu?
Aniden ayağa kalkınca filan parlak noktalar uçuşur ya onlar yüksek tansiyon mu düşük tansiyon mu?
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.04.24)
Gözüm kararıyor, başım dönüyor, düşecek gibi oluyorum' da var mı yanında?
0
Mirket
(21.04.24)
Evet onlar da dahil
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(21.04.24)
İki ihtimal üzerinde dur.
Biri düşük tansiyon.
Diğeri kanda demir eksikliği.
Özellikle son zamanlarda diyet falan yaptıysan veya kadın kişisiysen veya gençsen ikinci ihtimal üzerine yoğunlaşıp Aile Hekimine gidip bir kan tahlili iste. Gerisini o halleder.

Hekim değilim. Fikir yürütüyorum :)
0
Mirket
(21.04.24)
hamileliğin 4. ayındaysanız plasenta oluşuyor, bu ara yoğun baş dönmeleri yaşanır. ani hareket etmemeye çalışın. ben telefon ekranını scroll yaparken bile başım dönüyordu.
0
pide
(22.04.24)
(19)

Hayatınızdaki en mutlu anların kaçı sporla ilgili?

nundu
Öyle çok aşırı fanatik, futbol/basketbol vs ile yatıp kalkan holigan biri değilim, ama şimdi hayatımdaki en mutlu 10 an listesi yapsam aklıma gelen örneklerden minimum 3-4 tanesi spor dünyasından olaylar. Yani öyle mutsuz bir hayatım da yok ya da çok boş beleş de yaşamadım şimdiye kadar neyse ki ama
Öyle çok aşırı fanatik, futbol/basketbol vs ile yatıp kalkan holigan biri değilim, ama şimdi hayatımdaki en mutlu 10 an listesi yapsam aklıma gelen örneklerden minimum 3-4 tanesi spor dünyasından olaylar. Yani öyle mutsuz bir hayatım da yok ya da çok boş beleş de yaşamadım şimdiye kadar neyse ki ama hayatta yaşadığımız olaylar anlık mutluluktan ziyade süreç gibi olduğu için "en mutlu an" kategorisine girecek spesifik olayların sayısı o kadar fazla değil gibi.

Bununla ilgili meşhur bir alıntı da vardı, Nick Hornby diye aklımda kalmış ama futbol kitapları yazan başka birine de ait olabilir, işimde gücümde çocuk sahibi adamım ama hayatımın en mutlu anlarının çoğunda futbol var gibi bir sözdü.

O yüzden mesela futbol vs takip etmeyen, spor dünyasına uzak kişiler için bunun yerini dolduracak bir şey var mı diye merak ediyorum bi yandan da. Messi'nin 2022 dünya kupası şampiyonluğu mesela hayatta en çok mutlu hissettiğim iki üç andan biri net olarak benim. Hele bi Arjantinli için falan tahayyül edemiyorum. O yılların birikmişliğini atan anlık mutluluk hali biraz zor yakalanacak bi şey gibi geliyor ki zaten futbolu futbol yapan da bu tabii.
0
nundu
(16.04.24)
Sayılır mı bilmiyorum ama yoga yapıyorum, burgularda çok iyiymişim hocam söyledi. Çok iyi düzeyde esneğim. Hatta bunu geliştirmeye çalışıyorum.
0
rock n roll
(16.04.24)
Futbolseverlik ayrı bir olay. Bence ayrıca incelenmesi gereken bir olgu. Başlığı spor ve mutluluk üzerine açmışsın. 14 yaşımda Tae Kwon-Do yla başladım spora, hayatımın hiçbir evresi sporsuz geçmedi ve bana aşırı mutluluk vermiştir.

Sen spor severlik deyip Arjantini de işin içine katıp milli duygularla bezemişsin ama iki tane Tae Kwon-Do cu ya da halterci Dünya Şampiyonu kızımızın ismini say desem sayamayacağını tahmin ediyorum.

Dediğim gibi Futbol seyri severlik ayrı bir olgu. Futbol hakemlik eğitimim de var, lisans almadım gerçi. Ayrıca Beşiktaşlıyım derim de şu an kalecisi kim bilmem. 20 yaşımdan sonra Hiçbir maçın 90 dakikasını baştan sona seyretmedim. Asla da hayatımda bir mutsuzluk ya da eksiklik hissetmedim.
0
Mirket
(16.04.24)
eğer sporu kendim yapmıyorsam, hayatımdaki en mutlu anlarım listesine almak aklıma bile gelmez.
0
co2s2
(16.04.24)
başlığı spor diye açmamın nedeni, oraya futbol yazarsam basketbol, tenis, voleybol sevenleri dışlama durumu. Mesela geçen yaz voleybol avrupa şampiyonluğumuz da benim top 50'ye girer. Nadal'ın kazandığı son Avustralya açık yine girer, basketbolda 2010 dünya şampiyonası sırbistan maçını da yazarım. Bunlar beni inanılmaz mutlu eden anlardı. Olimpiyatları her sene düzenli takip ederim ama olimpiyatlarda aldığım keyif, bu anlık mutluluk peakleri gibi değil. O kadar benimsediğim olimpik sporcu hatırlamıyorum.

Ezberden birkaç tekvandocu sayabilirim, dünya şampiyonu halterci kızımızı haberlerde gördüm ama ismi aklımda değil ama bunun soruyla ne alakası var çözemedim. İkisi de aşırı ilgili olduğum sporlar değil, ben tüm sporlarla çok ilgiliyim iddiasında bulunmadım. Ama mesela 1988 olimpiyatlarında hayatta olsam belki naim'in şampiyonluğuna da bu kadar sevinecektim ya da muhammed ali'nin dövüşlerine yaşım yetse o da bu listeye girecekti.
0
🌸nundu
(16.04.24)
Mutlu hissettiğim anlarin hepsinde olaylarin oznesi benim, aktif bir roldeyim ve ekran karsisinda degilim.

Herhangi bir sey izledigim herhangi bir an benim icin cok mutlu kategorisine kolay kolay giremez. Mac izlemek gibi aslinda benim bir sey yapmadigim, sadece izleyicisi oldugum bir an bana o tatmini saglamaz, saglamiyor. Benim hayatta daha buyuk mutluluklarim tatminlerim var.

Hayatinda futbol olmayanlar senin yasadigin bu hissin yerine bir sey koyma geregi duymuyor olabilir. Cunku bir seyi izlerken olaylara gostedigin pasif sevinc aslinda insan hayatinda cok buyuk bir yere sahip degil, izledigin bi filmi sevmek gibi.
Kendimle alakali mutlu oldugum onca sey var. Izledigim bir seyden mutlu olmak bunlarin en kucugu. Spor yapmak bunlardan biri. Ama izlemek degil.
0
zimbirik
(16.04.24)
ne kadar mutluluğum varsa hepsinde galatasaray’m var.
0
baldan kaymak
(16.04.24)
iki ama ikisini de cocukluguma bagliyorum, bugun olsa etkilemez yani.

1- raikkonen'in f1 sampiyonlugu, sandalyeden araba vites tabaktan direksiyonla tum sezon her yaris 70 tur beraber suruyordum. 12 yas.

2- ilhan mansiz'in altin golu, 7 yas.
0
gule gule
(16.04.24)
2008 ya da 2009'da sanirim 3-2 biten efsanevi türkiye cek cumhuriyeti futbol maci haric hicbiri :) o da 14 yasinda falan oldugum icin o zaman.

linki buldum
www.youtube.com

insanin fatih terim fonuna giresi geliyor. cidden güzel macmis. 3-2 öne gectigimizde volkan in rakibi ittirip kirmizi kart almasi ise tam bizlik olmus.
0
robert bosch
(16.04.24)
%70'i. galatasaray ve milli takim.
0
buenosdias
(16.04.24)
Amator olarak Muaythai ve boks kasiyordum. Bi gun bi uyusturucu saticisi bana saldirdi ve adami dovmustum. Arkasina bakmadan kacmisti o gun insanlar beni tebrik etmisti fena mutlu oldum
0
Zetnikov
(16.04.24)
10' da 3-4 fln vardır heralde - ki ben anlık mutluluklardansa biraz daha sürekliliği olan huzurlu olma duygudurumunu daha çok tercih ediyorum.

Fenerbahçe Euroleague şampiyonluğu ilk aklıma gelen.


Sporla ilgili en mutlu olduğum anların da çoğunda Fenerbahçe basketbol takımı var.
0
kumandanim
(16.04.24)
neredeyse hepsi.

ben spor aşığı bir adamım ama fanatik değilim, kültürel açıdan çok kıymetli bulduğum bir olgu spor. aynen senin dediğin gibi, arjantin şampiyon olduğunda yaşanan o mutluluk bambaşka bir şey. yahut şampiyonlar ligi maçlarının olduğu günün sabahında uyanmak ve milyonlarca insanla o aynı kıpırtıyı hissetmek, dünya kupası'na üç gün kalmışken nijerya'dan tut polonya'ya kadar onlarca ülkede çocukların aynı heyecanı yaşadığını bilmek... bu çok ucuz (hatta ücretsiz) ama yine de inanılmaz güzel bir deneyim.

benim için çocukken de böyleydi bu. babam pek eve uğramazdı, star tv'de sabri ugan'ın sesiyle şampiyonlar ligi maçlarını anamın dizinin dibinde, battaniyeye sarınıp izlerdim. saf mutluluktu resmen. lech poznan'ın şov yaptığı dönem, 2011-12 olması lazım, kar altında oynanan bi maç vardı, sanırım salzburg maçıydı. o zaman polonyalı bi kız arkadaşım vardı poznanlı, ben FM'deki kariyerlerimden dolayı lech'i zaten çok seviyordum. o maçın oynandığı akşam bizim orada da kar yağıyordu. totomu sobaya verip bilgisayardan izlemiştim.

keza altı yıl kadar önce çok alakasız bi şekilde pazar günü öğleden sonra izlediğim bi holstein kiel maçı vardı almanya 2. liginde. patates kızartması ve sosis almıştım marketten. saat öğleden sonra 2-3 gibi. keyfim yerinde. kiel'in stadyumu kutu gibi minicik çok sevimli zaten, izlerken bile huzur doluyor insan. böyle hani her şey tam denk gelir de çok iyi hissedersin ya, transa geçmiş gibi keyifli ve saf bi 90 dakikaydı benim için.

yani anlayacağın işin içinde illa "kazanma" olmasına bile gerek yok ya. f1'de 2021 sezonunun son turu olsun, arjantin'in dünya kupası şampiyonluğu olsun, kura çekimleri olsun, akşamüstü dışarıda tatlı tatlı hafif bi esinti varken oturup dünya kupası maçı izlemek olsun... kendi hayatıma, hayatımdaki insanlara, şahsi başarılarıma yönelik beş tane mutluluğa karşılık sporla ilişkili 55 tane vardır herhalde.

artık tabii pek imkan olmuyor ama nhl play-off'larında gece boyu buz hokeyi izleyip sabah 6'da periyot arasında doğan güneşi izleyip cuvaret içmek, maç bitiminde yatağa uykulu ve mutlu girip AYU GİBİ uyumak...

ben spor tutkum olmasa yüzde yüz balici filan olur ve çok erken ölürdüm ya.
0
mark greg sputnik
(16.04.24)
Sıfır (0). Takım tutmuyorum, hiçbir sporu özellikle takip etmiyorum. Kendim de spor namına fitness ve yürüyüş/koşu yapıyorum, yaparken iyi hissediyorum ama sıralamaya girmez :D
0
akhenaten
(16.04.24)
Kendimi desteklemek için bir cevap daha yazmak istemezdim ama şimdi aklıma geldi,

Hayatımızda bir mutluluk ölçüm cihazı olmadığı için iki an arasındaki mutluluk kıyasını yapmak zor ama biri sana en mutlu olduğun 10 anı sorarsa aklına çok spesifik şeyler gelir üniversite sınavı kazanmak, sevdiğin kişiyle önemli bir an, çocuk sahibi olmak vs vs. Ama bunlarla beraber izlediğin bir maç ya da bir yarış da gelir çünkü paylaşılmış bir mutluluk o durum. Yani üniversite sınavını kazanman bireysel, hadi en fazla 15 kişiyle paylaşabileceğin bir mutluluk ama takımının şampiyon olmasını milyonlarca kişiyle paylaşıyosun. Yani ailemle, arkadaşlarımla, sevgilimle geçirdigim ve çok mutlu olduğum günler var, eğitim hayatımda ya da iş hayatımda başarılı olup mutlu olduğum zamanlar var ama çok spesifik olanlar hariç bunlar genel hayat mutluluğuna katkısı var ama 10 sene önceki bir arkadaş buluşmasında da çok mutluydum be demek zor yani. Ama Beşiktaş'ın 2021 şampiyonluğunda Göztepe maçında Ghezzal'ın attığı penaltı golü, 2002'de İlhan Mansız'ın altın golü gibi anlar beynimde capcanlı duruyor. O an yaşadığım mutluluklar minimum bir senelik bekleyişin anlık coşkusu olduğu için de çok etkili hisler oluşturuyor.

Mesela Bayer Leverkusen taraftarlarına sorsan hayatındaki en mutlu gün ne diye, futbolla yatıp kalkmayan standart bir taraftar bile dünkü şampiyonluklarını ilk 5'e koyar. Ömürlük bir bekleyiş ve muhteşem bir şampiyonluk kazandılar, bunun "Pehh futbol işte" diye küçümsenmesi yanlış geliyor.
0
🌸nundu
(16.04.24)
yazdığını görünce yine yanıtlayayım istedim.

kesinlikle katılıyorum. futbol peh işte diyen kimse uzaklaşıyorum. golfle ilgilensen ilgisini çeker çünkü. futbolu basit buluyor. ben onunla deşarj oluyorsam benim için o dur. küçümseyenlerin yüzüne laf etmiyordum önceden, artık öyle bir laf ediyorum ki bir daha karşılaşmayalım bile.

ayrıca biz kimiz ki yüzyıllardır milletlerce uluslarası branşta kabul gören bir spor türünü yargılayacağız bakışı yok. voleybolu da ben sevmiyorum ama pehh voli demiyorum. karşısındakine saygı duymayan insan, düşmanımın çöpüne bile layık değil.

benim için önemliler:
11.12.13 juventus galibiyeti
12.05.12 şükrü saraçoğlu şampiyonluğu
mauro icardi’nin takıma katılması
bayern münih ile süper 3 lü kupa yılı

üzüntülerde de var:
ulu johan elmander in çok geç transferi
0
baldan kaymak
(16.04.24)
Verilen cevapların benim yazdıklarımla ilgisi var galiba şeklinde bir alınma oldu bende. Onun için cevap vereyim dedim.

Ben sporseverlik deyince akla 'futbol seyretme severliği'nin gelmesi konusuna takıldım ve onu dile getirdim sadece.
Daha önceki cevabımda da söylediğim gibi ben kendimi bir sporsever olarak nitelendiriyorum ama yönetmek ya da yönetimine katkıda bulunmak zorunda kaldığım birkaç maç dışında hiçbir maçı 90 dakika boyunca seyretmedim.

Bana küçük ya da kötü gelmiyor. Ben bu olaydan bir zevk almıyorum. Zevk alana da söyleyebileceğim olumsuz bir söz yok. Haddim değil.

İlaveten golf de oynadım ve zevk aldığımı söyleyemem. Onu da sevmem yani. Tenis desen seyretmeyi severim bak. Ama o da baştan sona değil.

Yani sporseverliğin ayrı, Futbol seyretme severliğin ayrı şeyler olduğunu düşünüyorum. Bu benim düşüncem. Herkes istediğini düşünebilir ve hiçbirini küçümsemem. Hepsine saygım sonsuz.
0
Mirket
(16.04.24)
Hayatımın en mutlu hissettiğim günü; 17 Mayıs 2000.

İleride çocuğum olursa sadece onun hissi geçebilir.
0
jonas
(16.04.24)
Resmen şaşkınlıkla okudum bu duyuruyu.

Ömrüm boyunca oturup düşünsem insanların spordan dolayı mutlu olabileceği aklımın ucundan geçmezdi. Hele ki ilk sıralara eklenmesi filan. Olayların öznesi bile değilken sadece dışarıdan izlerken hem de.

Bir süre buna şaşırmaya devam edeceğim. Nası ya nasıııı?
0
Gradient_tabanlı_mor
(16.04.24)
@gradient ‘e bir yanıt yazacağım :)

toplumun gerçek anlamda parçası olmak demek bence ait olduğun yada iz bulduğun parçayı taşıyan yada temsil eden bir başkasının başarısıyla mutlu olmaktan geçiyor.

ben merkezcilikten uzak birlikte bir paydada keyif alıyorsun.

şöyle düşünelim şampiyonlar ligi final yada dünya kupası final maçı. 11-11 toplam 22 oyuncu olacak sahada.

hiç konuşulmasa izlenmese herkes evinde maçtan bir haber. ama konuşuyoruz buluşuyoruz kafeye gidiyoruz. 22 kişi kadar sporcu değiliz ama bir şekilde parçası olup sohbet aracı haline getiriyoruz. kaybedene takılıyoruz falan.

ee dalga geçme seviyen ve yüzünü güldürme seviyesi de yüksek ise al sana anı :)

ilk sıralara gelme olayına gelince daha mutlu olaylar yaşanmadığı içindir. şahsen çocuğum olsa onu birinci sıraya koyardı gönlüm.

bu bence daha çok seni sen yapan, keyif aldığın şeylerin etkisi ile ilgili. eğlenceli bir noktaya güzel bir bakış açısıydı, yazmak istedim. konuşurum bile bu konuyu. çok değişik şeyler çıkabilir bence içerisinden. :)
0
baldan kaymak
(18.04.24)
(7)

Peynirlerim bozulmaya mahkum mu:(

Gradient_tabanlı_mor
Tatil dönüşü sigorta attığı için buzdolabının çözüldüğünü farkettik. Leş gibi kokuyor, her şeyi çöpe attık yıkadık filan öyle kendi haline bıraktık. Memleket dönüşünde mihaliç peyniri almıştık 20 kilo. Vakumlu poşetteler. Ne olacak bunlar? 20 kilo peynirim 10 kilo sucuğum var. Bir kaç gün dayanır mı
Tatil dönüşü sigorta attığı için buzdolabının çözüldüğünü farkettik. Leş gibi kokuyor, her şeyi çöpe attık yıkadık filan öyle kendi haline bıraktık. Memleket dönüşünde mihaliç peyniri almıştık 20 kilo. Vakumlu poşetteler.

Ne olacak bunlar? 20 kilo peynirim 10 kilo sucuğum var. Bir kaç gün dayanır mı? Nereye koysam bilemedim her yer güneş alıyor evde.
0
Gradient_tabanlı_mor
(14.04.24)
sucuğa bi şey olmaz. dolap bozuldu mu noldu?
0
jelly bear
(14.04.24)
@mehmettheslim, bu saatte kapı çalabileceğim bir komşum yok

@jelly, bilmiyorum bozuldu mu ama hala iğrenç koktuğu için içine peynir filan konmaz. Ceset gibi kokuyor nalet şey.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(14.04.24)
felaket tellallığı yapmayayım ama ceset gibi kokuyorsa geri dönüşü olmayabilir.

bu saatte buz bulunmaz (balkon varsa balkona koyun) ama yarın falan komşu ya da buz alıp marketten öyle saklamak daha iyi olur
0
jülsezar
(15.04.24)
yakinlarda bakkal falan varsa durumu aciklayip birazda ödeme yapip birakabilirsiniz. Olmadi bi lokatayada sorulabilir.
0
VIPCH
(15.04.24)
Sigorta sebebiyle buzluktaki etler bozulmuştu ve gerçekten ceset gibi kokuyor. O koku çok zor çıkıyor. İyice havalandırın.
Buzlu kova içinde banyoya koyun. Vakumlu poşetleri açmayın, herşeyi vakumlu poşetle saklayın, hava ile temaz etmesin. böyle 3-5 gün idare edebilirsiniz.
0
ya volna
(15.04.24)
ben vakumlu posetinde valizde unuttugum tulum peynirini birkac gun sonra hatirladim. bir sorun olmamaisti.


ama yatirim tavsiyesi degildir, ben hicbir seyin skt'sine bakmiyorum normalde de.
0
supergirl
(16.04.24)
Gelecekten gelenlere not. Peynirler bozulmadı. 2 gün dayandı. Sonra buzdolabına koyduk :)
Vakumlu poşet işe yarıyormuş.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(16.04.24)
(5)

Evlilik sonrası sma testi

agreas
Arkadaşlar evlendikten sonra yapılmak istenen sma tesleri de ücretsiz mi? Aile hekimine giderek direkt yaptırabiliyor muyuz?
Arkadaşlar evlendikten sonra yapılmak istenen sma tesleri de ücretsiz mi? Aile hekimine giderek direkt yaptırabiliyor muyuz?
0
agreas
(11.04.24)
Yapılabilir
Ama sonucun çıkması 3 ay gibi sürüyor
0
etna
(11.04.24)
Aile hekiminde erkek taraftan kan alınarak yapılıyor. Tamamen ücretsiz. Bizim sonuc 1 ay gecmeden cıkmıstı.
0
solenkol
(11.04.24)
Ankara’da 3 günde çıkmıştı sonuç.
0
Gradient_tabanlı_mor
(11.04.24)
Herkese çok teşekkürler biran evvel yaptırmak lazım o zaman
0
🌸agreas
(11.04.24)
yaptırıyorsunuz. denilmiş hızlı çıkıyor.

sonra riske göre poz çıkabiliyor. hemen telaşe etmeyin bu durumda. detay test yapılıyor diye bilmekteyim. oradaki sonuca bakılıyor esas.

pozitif çıktı o ücretsiz olan, benim çok yakınen tanıdığın bir çift yaşadı bunu. o süre soru işaretli geçiyor ama gerek yok bence. sonra ikinci bir test yapıldı başka detaylı ve risk olmadığını söylediler. özetle sonuca göre hareket edersiniz. pozitif kalın derim, yaşadığım bu.
0
baldan kaymak
(13.04.24)
(21)

Gezi direnişi zamanında WhatsApp var mıydı?

fakat
Ben iddia ettim ki 2013 yazında WhatsApp yoktu, çünkü biz hiç kullanmadık, duymadık o zamanlar. Ama arkadaş o tarihlerde olduğunu ve kullandıklarını söyledi. İnanamadim. 2010'dan beri var mıydı bu uygulama, hatırlıyor musunuz?
Ben iddia ettim ki 2013 yazında WhatsApp yoktu, çünkü biz hiç kullanmadık, duymadık o zamanlar. Ama arkadaş o tarihlerde olduğunu ve kullandıklarını söyledi. İnanamadim. 2010'dan beri var mıydı bu uygulama, hatırlıyor musunuz?
0
fakat
(21.03.24)
Vardı tabii. Ben 2012 Başından beri aktif kullanıyorum, öncesinde de vardı.
0
fraise
(21.03.24)
Kurulduğunu gördüm zaten, yani bunu kullanıyor muydunuz, yaygın mıydı, biliniyor muydu, gezi'de gruplar kurulmuş muydu
0
🌸fakat
(21.03.24)
2013 yılına girerken yılbaşı hediyesi olarak kendime samsung galaxy s3 aldım. şimdi harici harddiske yedeklediğim fotoğraflara bakıyorum, whatsapp klasörü ve whatsapp
'tan gönderdilmiş fotoğraflar, videolar var. yani 2013'ün başında varmış.
0
kibritsuyu
(21.03.24)
Nasıl hiç kullanmamış olabilirsiniz 2013'te ki

Gayet tabi ki vardı, hatta ana mesajlaşma uygulaması whatsapp'tı zaten. Siz kaç yaşındaydınız ki 2013'te? Belki size ulaşmamıştı.

Gruplar da vardı ama her şey için hadi bi grup kuralım olayı yoktu, group chatler sonradan yaygınlaştı, aslında group chatleri yaygınlaştıranlar daha ziyade orta yaş üstü anne - baba tayfasıydı. Gençler o dönemde facebook gruplarını aktif kullanıyordu.

Whatsapp'ın çıkışı 2009, grup chatleri de 2011'miş şimdi google'dan bakınca.
0
akhenaten
(21.03.24)
Twitter daha güvenli görünüyordu bu yüzden Twitter kullanıldı daha çok. Gezi çok anonim bir olaydı.

Zaten bir süre sonra terör listesindeki gruplar ön plana çıktı ve olayları domine ettiler. Ben de bir çok twitimi sildim. WhatsApp güvenli gelmesi.
0
hebanon
(21.03.24)
20 yaşındaydım, Eskişehir'de hiç yoktu bizim orada , gerçekten şaşırdım. Facebook, Twitter kullanıyorduk, hatta telsiz uygulamaları vardı, garip
0
🌸fakat
(21.03.24)
Yaygındı ya, ben liseye 2010'da başladım, lisenin ilk yılında değilse bile sonrasında hep WhatsApp kullanıyoduk. 2013'te kesin vardı, inek öğrenci grubu olarak birbirimize çözemediğimiz soruları atıyoduk :D

Mesela eylül 2013'te kurulan sınıf grubumuz var ki öncesinde de aktif şekilde whatsapp kullanıldığını çok net hatırlıyorum. Twitter gezi ile beraber ülkede popülerleşti ama whatsapp öncesinde de vardı.

Ha ama bak şunu hatırlıyorum, whatsapp ilk çıktığında ücretliydi, ilk sene bedava sonra ücretli gibi bir olayı vardı, ha ben 2 sene bedava kullanmıştım, sonra da Facebook satın aldı whatsapp'i bedava oldu tamamen. Şubat 2014'te satın alım gerçekleşmiş ki 19 milyar dolardı bak hâlâ hatırlıyorum ödenen miktarı, o zaman zaten whatsapp kullanmayan yoktu ülkede.
0
nundu
(21.03.24)
2011de Kütahya’da üniversite okurken kullanıyorduk biz. Grup filan hatırlamıyorum ama.
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.03.24)
gezide telefonum tuşluydu, ben mesajla haberleşiyordum, akıllı telefonlara geçiş dönemiydi herkeste yoktu
0
grimavi
(21.03.24)
vardi. ben lisedeydim ve sinifin whatsapp grubu bile vardi.
ama whatsapp e girince aa senin de mi whatsapp in var yazilan bir dönemdi :)
0
robert bosch
(21.03.24)
29 nisan 2012'de yüklemişim ilk olarak. hatta parayla yüklemiştim. 1 usd miydi neydi. sonra parasız falan olmuştu. tango ve viber diye baska alternatifler de vardi onlar ücretsizdi. muhtemelen onlar da kullanılıyordu o zamanlar. whatsapp bugünkü kadar popüler olmayabilir.

bir de internet paketleri daha sınırlıydı o zamanlar. o yüzden bu kadar yoğun kullanılmıyor olabilir. (internet paketleri 1-2 gb gibiydi sanırım. o yüzden insanlar cep internetini daha temkinli kullanıyordu ve bundan dolayı kullanım bu kadar popüler değildi.)

not: iOS kullanıcıları appstore - accounts - purchased başlığı altında hangi tarihte yükledikleriini görebilirler. android'de de vardır ama o kadarını bilmiyorum... prnt.sc
0
exlibris
(21.03.24)
İlk akıllı telefonumu (iPhone 4) 2010 sonunda aldım ve ilk yüklediğim uygulama Whatsapp'tı. Hatta Z kuşağı bilmez, o zaman WhatsApp ücretliydi, 1 dolar ödemiştim. Z kuşağı onu da bilmez, o zamanlar bu tip marketler TL üzerinden değil, USD üzerinden işlem görürdü.

Gezi zamanı WhatsApp gayet yaygın bir uygulamaydı, cayır cayır kullanıyorduk ama bu kadar kabiliyetli değildi. Grup kurma vardı ama sesli mesaj, arama, görüntülü görüşme ve konferans gibi özellikler yoktu.

Sesli mesajlar için telsiz benzeri kullanılan uygulamalar kullanıyorduk, Zello gibi.

Ancak grup haberleşmesi için Whatsapp'ı pek kullanmıyorduk, en azından ben ve çevrem öyleydi. WhatsApp daha ziyade kişisel yakın çevre ile iletişim kurmak içindi, kitlelerle iletişim için Twitter ve Facebook kullanılıyordu. Ekşi de aktifti.
0
10551037
(21.03.24)
Vardi, gruplardan bilgi akiyordu. Wp, twitter sag olsun guzel orgutlendik.
0
nic cage
(21.03.24)
Hatirladigim en eski tarih. 2011 son bahari idi. Universitedeydim hatta grup projesi falan vardi, bizimkiler whatsapp'da grup kurmuslar ordan haberlesiyorlardi, bana da whatsapp indir, gruba katil diye baski yapiyorlardi. Ben yenilige kapali, istemezukcu oldugum icin yuklememistim. Gezi zamani hayli hayli vardi ve populerdi, ben bile yuklemistim:)
0
freedonia
(21.03.24)
2011 eylulde bir kiz arkadasim 'whatsapl kursana ordan konusuruz' demişti de kurmustum ilk.
0
duster
(21.03.24)
2013 yazında whatsapp vardı. kesin bilgi.
0
benarrivo
(21.03.24)
vardı ama akıllı telefon herkeste yoktu.
0
ferenc
(21.03.24)
Ben whatsappı 2011 ya da 2012de kullanmaya başladım.
Şu anki telefonumda 2013ten sohbetler duruyor. Hiç silmiyorum. Baya aktif kullanıyordum.
0
jelly bear
(21.03.24)
Vardı. 2012'den beri kullanıyorum ben. Gezi'de daha ziyade Facebook ve Twitter kullanılıyordu. Twitter'ı da 2012'de açmıştım. Facebook'u ne zaman açtım hatırlamıyorum ama 2016 gibi bıraktım tamamen. Gezi döneminde yaygın olarak kullandığımızı hatırlıyorum. Gezi dönemi WhatsApp gruplarını hatırlamıyorum ama. Zaten Gezi pek organize bir direniş değildi. Sadece dezenformasyon ve dezenformasyon ile mücadele vardı internette de.
0
nawar
(22.03.24)
Biz lisede kullanıyorduk (2010) hatta android yeni yeni yaygınlaşıyordu hepimizde yoktu.

O yüzden bende nokia n96 vardı symbian için olan whatsapp ı yüklemiştim.

Sonra onu sattım sony ericsson xperia x10 aldım (2011) benim ilk android cihazım.

Ondan sonra gelsin uygulamalar gitsin uygulamalar.

Hatta o dönem çoğu arkadaşım blackberry massenger kullanıyordu ikisi arasındaki iyi kötü yönleri tartışıyorduk. Bir süre sonra bbm, wp ye direnemedi kayboldu gitti.

Edit: 2011 gibi yine çoğu arkadaşımda klavyeli nokia c3 veya e6 falan vardı oradan yazışıyorduk.

Geziye gelene kadar whatsapp ı yalayıp yutmuştuk. Sonra herkes android veya ios a geçti baya hayatımıza girdi whatsapp. Ama herkeste yoktu kısmına katılıyorum. Ben yaygınlaşma sürecine tanık oldum. Hatta 2-3 yıl sonra telegrama da ilk geçenlerdeniz arkadaş çevresi olarak. sene 2013 falan.

Gezide artık normal bir şeymiş gibi kullanıyorduk. Ama yoğunluktan mıdır sabotelerden midir bilmiyorum internette sıkıntılar oluyordu bağlanamıyorduk. O yüzden herkes konum ve wifi bilgisi paylaşıyordu.

Hey gidi günler.
0
ananiyimioguz
(22.03.24)
Whatsapp ilk sürümünü Şubat 2009'da yayınladı. en.wikipedia.org

Ben ilk kez 2010'da kullandığımı hatırlıyorum, eski yani bayağı.
0
vampir akrep
(22.03.24)
(5)

Mini etek altina tayt giymek

Yourcousinmarvinberry
Kim baslatti ki bu modayi ?Bir de arkasi sort, önü etek görünümlü garabet bir sey de var.
Kim baslatti ki bu modayi ?

Bir de arkasi sort, önü etek görünümlü garabet bir sey de var.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.03.24)
Şort etek güzel. Benim de severek giydiğim bir kıyafet.
0
rock n roll
(21.03.24)
Kim başlattıysa tebrik ediyorum. Gtüm göründü mü stresi çok kötüydü çünkü.
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.03.24)
Bizim mahallede küçükken kız çocukları sokakta böyle oynardı. Ya onlar başlattı ya da tenisçiler.
0
prole
(21.03.24)
Avrupa’da şu an moda bu akım. Etek altına pantolon giymek ve erkekler de bu modaya uyuyor. Hatta tüllü eteklisini gördüm. Erkek :)

Şort eteği ben de beğenirim.
0
naksidil
(22.03.24)
Kim baslatti bilmem de bence de şort etek gercekten kim giyerse giysin çok kötü görünen bi kiyafet. Rahat olalim derken etegin tum guzelligini olayini silip atan bi goruntu veriyor. zevksiz buluyorum sahsen.
0
nic cage
(22.03.24)
(24)

Bu şımarıklık mı?

dejame
A kişisi hava soğuk olduğu için kazak giyip işe gidiyor, ama regl olduğu için sıcak basıyor. Hemen B kişisini arayıp evden ince bir kıyafet getirir misin diyor. B kişisi evden çalışıyor, işe başladığı an yarıda bırakıp hazırlanıyor, yağmurlu havada şemsiye ve araba olmadan 20 dakika yokuşlu yollarda
A kişisi hava soğuk olduğu için kazak giyip işe gidiyor, ama regl olduğu için sıcak basıyor. Hemen B kişisini arayıp evden ince bir kıyafet getirir misin diyor. B kişisi evden çalışıyor, işe başladığı an yarıda bırakıp hazırlanıyor, yağmurlu havada şemsiye ve araba olmadan 20 dakika yokuşlu yollarda yürüyerek kıyafeti götürüyor, ama birazcık sinirleri bozuk. Zaten yürüdüğü yollar berbat, hava berbat, üstelik A kişisinin 2. ve 3. dersi boş, aslında gelebilir ama regl olduğu için rica etmiş oluyor sadece.

A kişisi B'ye çok teşekkür ediyor, B de ne demek, her zaman yaparım senin için diye güzel bir cevap veriyor.

Siz A olsanız böyle bir talepte bulunur muydunuz?
B olsaydınız aynı şeyi yapar mıydınız?

edit: kişi sevgilim
0
dejame
(21.03.24)
A olsam böyle talepte bulunmam. Prenseslik yapmış. hem arabası yok. Bye acımamış resmen.

B olsam şu an gelemem derim. Çünkü kıyafet acil değil. darlanmış sadece. Acil bi şey olsa giderim.
0
jelly bear
(21.03.24)
A olsaydım böyle bir talepte bulunmazdımi tam bir premseslik. Kollar çekilir yelpaze falan yapılır öyle deli sıcak basmıyor reglde. ha havasız sıcak ortam ile birleşip fenalaşacak kadar sıcak olsa herkes cam kapı açtırır.

b kişisi olsam zaten benden böyle birşey istenmezdi. annem babam olsa yaparım, arkadaşlığa artık okadar kıymet verilmemesi gerektiğini anladım.
0
eja
(21.03.24)
A ile B arasındaki samimiyet nedir? İlişki durumu nedir?

Mesela sevgilim istese böyle bir şey yapmam. Çocuğum istese yine yapmam. Ama arkadaşımsa eğer, yine yapmam tabi ki. Resmen şımarıklık bu :)
0
mustafakesekci
(21.03.24)
A kişisi, B'nin evden çalıştığı için hiç dışarı çıkmadığını, iki adım da olsa yürüyüş yapmadığını, kilo almaya başladığını, hep ev ortamında olmasının psikolojisini olumsuz etkilediğini düşünüp bir bahaneyle onu evden çıkarayım demiş olabilir.

Düşünceli arkadaş, eş, sevgili veya her neyse.
0
Mirket
(21.03.24)
Ben istemezdim aklıma bile gelmezdi bir insanı 20 dakika o havada yürütmek sırf sıcakladım diye. Kişinin genel tavrı ve talepleri de hep bu şekildeyse sorun bence. Ayrıca siz de o sırada çalışıyormuşsunuz, işiniz bölünmüş. Ama sevgiliniz genelde bu şekilde davranan biri değilse bir seferlik demek ki çok kötü hissetmiş deyip normal karşılanabilir sonuçta o anda ne hissettiğini biz bilemeyiz.
0
Mossy
(21.03.24)
a kişisi olsam çok zorda kalmadıkça böyle bir şey istemezdim, belki araba olsa ancak.
b kişisi olsam büyük ihtimal yapardım, ancak her zaman yapardım senin için gibi yalan bir cevap vermezdim. yani daha dürüst olmakta fayda var, çünkü b kişisi belli ki kızmış. valla getirdim ama çok ıslandım, yolda biraz sinirlerim bozuldu. belki boş dersinde gelsen ikimiz için de daha iyi olurmuş diye düşündüm filan demek en doğrusu ki sınırlar biraz otursun. yoksa karşı tarafa da haksızlık yapılıyor o içeride kalan öfkeyle.
0
red g
(21.03.24)
A olsam böyle bir talepte bulunmam. cocuk degilim.
hayatimdaki b'lere bakiyorum. onlar da getirmezdi heralde. belki ilkinde sasirdiklari icin yaparlardi ama rutinde yapmazlardi.

ben b olsam böyle bir sey hayatta yapmam. yan o zaman biraz der gecerim.
0
robert bosch
(21.03.24)
müdür taksi diye bir şey icat edildi. ben olsam taksiye atlar götürürdüm. 20 dakika yokuş gidilir mi
0
sizofren06
(21.03.24)
Hayatımdaki A kişisi benden böyle bir şey istemezdi zaten. İstedi diyelim, taksiyle göndereyim kapıdan al derdim. Ya da direkt kendisi söylerdi taksiye ver ben alayım diye. 20 dakkalık yokuşlu yol yürütecek de yürünecek de bir durum yok, şımarıklık evet.
0
pianeta
(21.03.24)
regli ve ateş basmasını bilen biri olarak isterdim ne abartmışsınız he. şemsiyen ve yağmurluğunun olmaması veya taksi binmemek (ki git gel muhtemelen indi-bindiye tekabül eder) erkeğin problemi. ayrıca kadını şımartasınız yoksa sevgili olmayın fwb veya ev arkisi olabilirsiniz (erkolara genel cevap). 20 dk yürüdü diye hayıflanan erkeğe selam veren kız kardeşime de yazıklar olsun(hepimizin başına gelir önemli olan ders çıkarmak)
0
ala09
(21.03.24)
A'nın talebi kesinlikle normal değil. O yüzden B'nin buna izin veren tavırları olmasa A'nın böyle bir şey talep etme ihtimali olduğunu sanmıyorum. B'nin konunun mantıksızlığına dikkat çekmeyip o yolu gittikten sonra şikayet etme hakkı yok. A da bu hareketi için çok teşekkür etmiş zaten. Başka ne yapacaktı, cebine harçlık mı sıkıştırsaydı bir de? :)

Hayatımda hiç A da B de olmadım ama B durumuna düşüren çok A gördüm. Tekrar edeyim burada bir hata aranacaksa hatalı olan A değil B. İnsanları belirli bir standarda/şımarıklığa alıştırıp sonra kendi yaptıklarınızdan dolayı onları suçlamamalısınız.
0
nawar
(21.03.24)
Bence simariklik. Ama sevgiliye simariklik yapilabilir. Uygunsa ve getiriyorsa ve soylendigi sekliyle ilerlemisse zaten sorun yok. Cift icin okeyse nasil durdugunun onemi yok. Ben olsam boyle bi simariklik yapmam, sevgilimin de yapmasini istemem. Abarti cunku.
0
nic cage
(21.03.24)
Normal bu durum, sevgiliyse ok.

Ha ciddi değilse yapmam orası ayrı ama hayat da müşterek. Belki şımartılmaya ihtiyacı vardı. Değer böyle ölçülmez tabi ama bazılarımızın bu yanıtlara da ihtiyacı var.
0
baldan kaymak
(21.03.24)
Şımarıklık.
Ama sevgilisine de şımarıklık yapamayacaksa kime yapacak insan?
Kimseye ne sevgilisine şımardığı için, ne kazağı getirdiği ne de getirmediği için yanlışsın demem.

Ama B kişisine derim ki "Eğer sinirleneceksen en başta getirmek istemediğini söyleseydin. Hem getiririm deyip hem sinirlenerek yanlış yapıyorsun. Sevgiline de haksızlık ediyorsun."
0
michael_knight
(21.03.24)
Şımarıklık, ben B olsam A ile o kadar ilerleyebileceğimi sanmıyorum.

Sevgiliye yeri gelir şımarılır tamam da sırf sıcak bastı diye yağmurlu havada birini işinden kaldırıp ince giysi istemezsin ya. O kadar mühimse 20-30dk izin alır kendin çıkarsın en fazla, hiç olmadı öğleni beklersin. Ben utanırım şahsen, ayıp da bir şey.

İlla şımaracaksan bir beklentiye girmeden laf arasında geçirirsin, karşındakinin jest yapası varsa kalkar gelir. Ama arayıp getir demek hoş değil cidden.

Çok daha güç şeyler de yapılır bir ilişkide ama tema sıcaklamak olmamalı bence.
0
akhenaten
(21.03.24)
A prenseslik yapmış burası kesin.
B olsam işim var sevgilim getiremem birtanem derdim.

bu olay ben ve eşim arasında yaşansa ben eşimden böyle bi talepte bulunmam normalde ama çok kötüysem ve istersem o bana çook çok önemli bir işi olmadığı sürece kesin getirirdi. benim prenseslik yaptığımı düşünse bile kesin getirirdi yani. işte bu yüzden evliyiz :D
0
turuncu tonlarda
(21.03.24)
B'nin fazla kilosu varsa A ona spor yaptırmak istemiş olabilir.

A nın böyle bi talepte bulunmaması gerekirdi ama B de kurulmasın. Takmaya başlarsa ayrılık çanları çalar
0
bass solo take one
(21.03.24)
Ben istemem erkeğim. Gerekirse taksiye biner gider gelirim.

Maalesef yapım gereği kimseye yük olmak istemem.
0
drako
(21.03.24)
eşim isterse yaparım çünkü bilirim ki eşim şımarıklık yapmak için böyle bir şey istemez, gerçekten ihtiyacı olduğu için ister. belki "nereden çıktı şimdi bu" diye hafif kendi içimde söylenirdim ama eşime karşı değil, anlık plan değişiklikleri genel olarak beni gerer.

burada kilit nokta sen kız arkadaşının ihtiyacı olduğu için değil şımarıklıktan istediğini düşünüyorsun hatta bundan eminsin. geçmiş şımarıklıklarının bardağı taşıran son damlası gibi görüyorsun belki de ama buradaki insanlar geçmişinizi bilmiyor. aranızdaki dinamiği bilmeyen insanlardan gelecek gazla aksiyon almayın bence, durduk yere gerginlik yaşayabilirsiniz. kız arkadaşınızsa o kadar da şımarabilsin size ki çok da teşekkür etmiş ne güzel.
0
hrskrs
(21.03.24)
Ben istemem kesinlikle ama bir yandan da erkek dediğin nazımı çekmiyorsa neden yanımda dursun diye düşünürüm.

Eşim istese de seve seve götürürüm alt tarafı 20 dk yol yürümüşsün nedir yani. Benden istesin üç tur kazak getirip defile yaptırırım.
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.03.24)
A olsam böyle bir şey istemem. bir şekilde idare ederim.

B olsam, mal yaradılışlı bir insan olduğum için A daha bunu talep dahi etmeden "ayh kazan giymişim sıcak bastı" dediği anda " ben sana ince bir şeyler getireyim" diyip kendiliğimden götürürüm. A teşekkür eder, ama iki gün sonra da anlam bile veremediğin bir durumda "sen düşüncesizsin, umursamazsın, beni hiç umursamadın" diyip ağzına sıçar.

o yüzden istese bile götürmemek gerekiyor sanırım.
0
kibritsuyu
(21.03.24)
B kişisi kullanılıyor.
argo tabiri var ama banlanmayalım.
bunu ancak insan çocuğu için felan yapar.
0
nuisance2
(21.03.24)
A olsam istemem ama B olsam yaparim ne olacak gucenmem hic
0
aguen
(21.03.24)
aklıma bile gelmez böyle bir şey istemek. gider kendim alır gelirim. millet ne güzel seviliyor ama orası da ayrı...
0
suyin
(22.03.24)
(4)

Kadin tuvaletlerinde...

Yourcousinmarvinberry
Kapi arkasi yazilari oluyor mu ?Oluyorsa ne tarz yazilar, mesajlar genelde ?
Kapi arkasi yazilari oluyor mu ?

Oluyorsa ne tarz yazilar, mesajlar genelde ?
0
Yourcousinmarvinberry
(17.03.24)
Olmaz mi? Dun rock n rolla’da yazilari okudum mesela;

“Okuyan kisi, seni seviyorum. En degerli sensin bu hayatta”
“Sinirlarinizi asan herkese siktiri cekin”
“Sıkıldım”

Okudugum uc yazi.
0
mor oje
(17.03.24)
Ben hiç rastlamıyorum
0
Gradient_tabanlı_mor
(18.03.24)
bir arkadaşım söylemişti;

''Kafada bitti ama Kafa da bitti''

çok beğenmiştim.
0
since1907
(18.03.24)
Genelde kadın yürüyüşlerine ait tanıtımlar, davetler, sloganlar görüyorum ben. Özellikle Kadıköy'de.
0
morca
(18.03.24)
(28)

bi erkek karısına böyle şaka yapabilir mi?

deartheodosia
evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtü
evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtüklerin arabası sürter” falan demişti. bunun gibi çok şey var. bu adam normal değildi, di mi?
0
deartheodosia
(15.03.24)
normal değil.
evlenmeden önceki ilişkinizde bunları yapmıyor muyudu?
0
saturn
(15.03.24)
ben 21 yaşında olduğum için biraz (!) salaktım, anlamıyordum @saturn
0
🌸deartheodosia
(15.03.24)
biraz aptal bence. 'saka'nin iki tarafa da komik olmasi lazim. yetiskin yasa gelip bunu kavrayamamisin zekasindan suphe ederim.
0
hot potato
(15.03.24)
normal değil
0
benarrivo
(15.03.24)
mizah zekanın zekatıdır diye bir laf var islami değil biraz düşününce çok güzel bir söz

yani bir insanın bu kadar düşük bir şaka anlayışı varsa onun hakkında başka konularda da fikir verir
0
grimavi
(15.03.24)
Hay amk, çok komiq aq... Zekasız
0
abuzer
(15.03.24)
ciddi misin? çok geçmiş olsun. her biri ayrı travma. keko kocanın neresinden dönsen kardır. bu insanlar evleniyor, gerçekten hayret ediyorum. evlenmeyi geçtim, sürdürebildiği herhangi bir ilişkisinin olmaması lazım. sabit bakkalı bile yoktur.
0
gabe h coud
(15.03.24)
her ikisi de ağır ama ikincisi çok daha ağır.
insan olan değil karısına, sevgilisine, arkadaşına bile demez, dememeli.

merak ettim, evlendikten sonra bunu diyebilen biri, evlenmeden önce bunları yapabileceğine dair hiç sinyal vermedi mi? hiç "acaba" dediğiniz bir an olmadı mı?
0
tabudeviren
(15.03.24)
Toksikolojiye giriş resmen.
0
rock n roll
(15.03.24)
Karısı rahatsız oluyorsa yapamaz. Yoksa çiftlerin aralarındaki espri kalitesi ya türü bizi ilgilendirmez. Buradaki kilit nokta sen ve ikinizin espri/komedi dinamiği. Sen bundan rahatsız olmayıp aynı türde espri yapıyor olsaydın burada dehşete düşen hassas arkadaşlara, gökten düşen 3. elmayı yemek düşerdi. Hatta bundan çok daha ağırlarını(?) karşılıklı olarak gülerek yapan (hatta arada bizim de dahil olduğumuz) evli çift arkadaşlarım var. Gayet mutlular.

Bu arada ağır falan olup olmamasından ziyade komik değil bence.

@hot potato +1
0
nawar
(15.03.24)
ayrıca bir şey aldığımda/yaptıracağım zaman “yeni kocan için mi” diyordu.
0
🌸deartheodosia
(15.03.24)
Tabi ki normal değil de bana biraz sapıklık var gibi de geldi sanki ağız arıyor gibi. Evet filan desen devamı gelecek gibi. İğrenç ya. İyi ki kurtulmuşsun bundan.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.03.24)
bu bastırılmış cuckold'luk veya gavatlık değilse nedir bilemiyorum. Ha ikinci ihtimal, kendini küçük görüyorsa ve içinden "bu kız niye beni seviyor yav" diyorsa öyle bir gelecek projeksiyonu yapıyor olabilir. Her iki durumda da sıkıntılı bence.
0
nhk ni youkosu
(15.03.24)
yuh ya
ya karakteri olgunlaşmamız birisi ya da cuckold.
0
nuisance2
(15.03.24)
Yapamaz ve yapmamalı ama bu toplumda densizlik hadsizlik yozlaşma öyle bir safhadaki herşey normal karşılanıyor hatta yanlışı kınayanlar kınanır hale geldi. Bu arada yazdığınız ifadeler aynı zamanda hakaret suçuna konu olabilir diye düşünüyorum.
0
doharkoman
(15.03.24)
Umarim bosanmaniz bir an önce sonuclanir <3

normal degil, komik degil... ya cok saygisiz ya da en iyi ihtimalle manyak.
0
chihirovekohaku
(15.03.24)
Bana yaşlanınca tacizci olacak, amigdalası çalışmayan biri gibi geldi
0
durgunfoton
(16.03.24)
İçten içe kendisini aldatmanı istiyor gibi geldi
0
olaylar olaylar
(16.03.24)
normal mi diye sorulması bile anormal olan bir adam.
0
odiyus
(16.03.24)
Cinsel sorunları olduğu ortada. Bu tipler gözü açılmamış saf kızlarla evlenirler.
0
anais
(16.03.24)
"Aman canım bunda ne var" denecek türde sözler değil, resmen bilinçaltını bilinçlice ortaya koyuyor. Psikolojik şiddet uyguluyor.
0
muhayyer divan
(16.03.24)
@nawar çok güzel bir ayrıntı yakalamış.
Şaka iki kişiliktir. Şaka yapılan kişinin o an verdiği tepki önemli.
Bana bir daha bu tarz şeyler söyleme mi dedi.
Kıkırdayıp Ayy Çok hoşsun mu dedi.
Tebessümle mi karşıladı, kızdı mı?
O da ona en az aynı seviyede bir başka sözle mi karşılık verdi.
Bunları bilmeden yaptığımız yorumlar havada kalıyor.
Ben elşer arasında bu tarz şakayı yakıştıramam.
Ben insana küfrü de yakıştırmıyorum ama ağzından küfür düşmeyen insanlar da var.
Her ailenin dinamiği farklı. Yorumlar havada.
0
Mirket
(16.03.24)
Aptalmış
0
basond
(16.03.24)
Kesinlikle normal ve saka dedigin sey zaten böyle olmali.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.03.24)
gavat ve cuckoldcu olduğunu düşünürüm o lafları tek tek müsait yerine enjekte ederdim.
0
Hallegadola
(18.03.24)
manyak galiba
0
sanguine mcqaer
(18.03.24)
Normal değil. Böyle şaka mı olur? İnsan eşine sen sürtüksün mü der?

Umarım kısa zamanda boşanırsınız.
0
drako
(05.04.24)
adamın şüphelendiği,geçmişte veya mevcut dönemde rahatsız olduğu bir şey yapmışsanız bunu ima ediyor olabilir mi?direkt söyleyip soramadığı için böyle saçma şekilde rahatsız edici şeylerle ima ediyor olabilir.bu durumda bile yanlış ama asla böyle bir şey yoksa tedavi olması gerekiyor insan sevdiğini bu cümlelerin öznesi yapmaz.
0
ercu cozer
(05.04.24)
(8)

Motosiklet konusunda kaygılı sevgili

Piukh
En başından beri motosiklet sürmem konusunda evhamlıydı kız arkadaşım ama gerekli dikkati verdiğim ve yapısından ötürü evhama meyilli olduğu için çok dert edinmiyordum. 3 ay önce ufak bir kaza geçirdim ve köprücük kırığından ameliyat oldum. Haliyle şimdi konusunu dahi açamıyorum. Hafta sonları 2-3 s
En başından beri motosiklet sürmem konusunda evhamlıydı kız arkadaşım ama gerekli dikkati verdiğim ve yapısından ötürü evhama meyilli olduğu için çok dert edinmiyordum. 3 ay önce ufak bir kaza geçirdim ve köprücük kırığından ameliyat oldum. Haliyle şimdi konusunu dahi açamıyorum. Hafta sonları 2-3 saat, full ekipman kullandığımı aynı kazayı bisiklet ile de yaşayabileceğimi anlatsam da pek faydası olmadı. Geçen gün rüyasında motorla kaza yaptığımı gördü, gece gece uyandı 1 saat uyuyamamış. Sürme diye dayatamıyor da, motorla alakalı işleri duyunca yüzü asılıyor, morali bozuluyor.

O yüzden acaba eziyet mi ediyorum diye düşünüyorum. Sürmeyeyim desem yine içim gidecek. Uçayım kaçayım diye de sürmüyorum, mevzuyu böyle kafada rasyonelleştirmeye çalışıyorum kendi içimde.

Ne diyorsunuz?
0
Piukh
(06.03.24)
Motosikleti ben de çok tehlikeli buluyorum, sevdiklerim kullansa endişelenirim. Fakat;

Size verdiği tepkiler hadsizce geldi. Motor tutkunuzu hayatınızdaki insanın endişelerine göre hayatınızdan çıkardığınızda hem kendinize hem de karşınızdakine eziyet etmeye başlayacaksınız.

Siz motor kullanmaya devam edin kız arkadaşınız da endişesini içinde yaşayıp aşsın. Başka türlü sağlıklı değil.
0
ruhen hastayim ben
(06.03.24)
çok doğal verdiği tepki kız arkadaşınızın. bu konudan bağımsız her konuda onun endişelerini anladığınızı gösterecek şekilde iletişimde olun, özellikle belirtin bugün şöyle risksiz sürüş yaptım böyle yaptım şeklinde. o da gün geçtikçe yumuşayacaktır.
0
gule gule
(06.03.24)
bence hadsiz bir durum söz konusu değil, dayatmıyormuş kullanma diye kız arkadaşınız. oldukça da üzülmüş ve endişeliymiş, size değer verdiğini gösterir diye düşünüyorum.

zorunluluktan değil de arada keyfine sürüyorsun anladığım kadarıyla. sen sürmek isteyip sürmediğinde ne hissediyorsun vs. sen sürerken kız arkadaşın ne kadar stres yaşıyor diye teraziye koyduğumda ben bu tür konularda stres yaşayan kişiden yana olurum. yaptığım bir iş o süre boyunca eşimi, kız arkadaşımı vs. büyük stres altına sokacaksa yapmamayı tercih ederim, yapamadığım için mutsuz olup burnundan da getirmem gibi geliyor ama sınanmadan bilemeyiz tabii.
0
hrskrs
(06.03.24)
1 senedir motor süren biri olarak allaha emanet yaşadığımızı düşünüyorum.

Sizin savunma şeye benzemiş, yani biraz daha abartırsak: e ne var canım yolda yürürken de bir yerimi kırabilirim!!

Evet evde takılırken de bir yerinizi kırabilirsiniz ama risk yüzdesi diye bir şey var.

En güvenliden güvensize doğru yaya -> araba -> motosiklet diye sıralayabiliriz Bu bir gerçek.

Zevkleriniz mantığınızı körertmesin. Geçmiş olsun.

Eşim de pek razı değil ama ben zaten zevkinden ziyade trafikte şehir merkezine gitmek veya sakin yollardan tın tın civardaki gezilecek yerlere gitmek için kullanıyorum. Eşim de geliyor. Mümkün olduğunca yavaş kullanıyorum. Şimdilik bir şey olmadı ama kendisine sorsanız yine arabayı tercih eder. Park sorunu olmaması, rahatlık, her yere girebilmesi, patikalardan gidebilmesi vs. gibi avantajları olduğu için katlanıyor şimdilik.
0
ananiyimioguz
(06.03.24)
"aynı kazayı bisiklet ile de yaşayabileceğimi" bisiklet farklı mı sanki i1.sndcdn.com
türkiyede, şehrin kalabalık muhitlerinde 2 teker kaza getirir diye endişelenmek çok normal.
senden bi kaç gömlek büyük kaza yapanlar, ölümden dönenler motora tövbe ediyor çoğunlukla, ama ölümden dönmeleri tamamen nasip. dur bakiyim ne olacak diye zorlamamak lazım. sen bu hikayeleri bizden daha iyi bilirsin
0
lambırcek
(06.03.24)
köprücük kemiği neresiydi dediğim durum.

bu işin sonu yok. o kuşkularında haklı duruma geçmiş oldu. maalesef locked case. hiçbirşey ondan değerli değil, üstelemeyin. aksi durumda değer vermediğinizi bile düşünür.

imza: 6 yıldır birkaç şehir motosiklet süren yamahacı motosikletli.
0
baldan kaymak
(06.03.24)
Eşim de ilk tanıştığımız zamanlarda motora hevesleniyordu. İzin vermemiştim, aldırmadım motor filan. Tehlikeli bir şey olduğunu bile bile sürmek çok bencilce çünkü. Şimdi de öyle motor sürmek istiyorsa ayrılsın benden sonra sürsün. Beni her gün kocamın ölüsü mü gelecek eve endişesi ile yaşatmaya hakkı yok. Bu konuda tavrım net.

Seven insan endişelenir ayrıca bunu da not olarak ekleyeyim, aşığız ki kıyamıyoruz :))
0
Gradient_tabanlı_mor
(07.03.24)
Bi de kaza yapmissiniz.. ameliyat olmussunuz... sevgili uzulmese takmasa garipserdim. Seven insan takilir, cok normal, hakli. Sehir disinda heves gecirmelik ayda yilda bir surulur de surekli surseydi ben de bi dusunurdum. Resmen hayatindaki en onemli insanlardan birinden gelebilebilecek kotu bi haberle yasiyorsun. Hos degil.
0
nic cage
(07.03.24)
(10)

Ameliyat deneyimlerinizi merak ediyorum

Kittie
Gun yaklastikca neler hissettiniz gibi seyleri merak ediyorum veYolda giderken heyecanlandiniz mi? Onceki gece uyuyabildiniz mi?Heyecaniniz ne zaman yatisti?Olebileceginizi dusundunuz mu hic?Ilkinde kac yasindaydiniz bu opsiyonel yas belirtmek istemeyen olabilir diye :)
Gun yaklastikca neler hissettiniz gibi seyleri merak ediyorum ve
Yolda giderken heyecanlandiniz mi? Onceki gece uyuyabildiniz mi?
Heyecaniniz ne zaman yatisti?
Olebileceginizi dusundunuz mu hic?
Ilkinde kac yasindaydiniz bu opsiyonel yas belirtmek istemeyen olabilir diye :)
0
Kittie
(04.03.24)
18imde afedersiniz kabız diye gittim hastaneye, yürüterek, ağrı sızı yok doktor bir bastırdı sol alt kısmına karnımın, dedi: 'apandisit hemen ameliyat'.

Ne olduğunu anlamadan sedyedeyim. Oyun havası eşliğinde; "bu nasıl ortam derken" uyuttular :/
0
anon1m
(04.03.24)
ilkinde 27 yaşındaydım, 2011'de lokal anestezi ile oldum. ben çok sakin biriyim ve o zamanlar maraton koşuyorum. kalp atışlarım çok düşüyor. ameliyat sırasında internler herhalde, panik oldular. doktor hanım sordu; gabe bey siz koşucu musunuz? evet dedim. öyle rahatladılar. ameliyat bitince beni bir odaya aldılar ve saatlerce uyudum. doktor uyandırmaya kıyamadım dedi. aslında yatılı bir operasyon değildi :P

bir başkasında tam anestezi oldum. ameliyathaneye girdiğimi hatırlamıyorum. hastane odasında uyandım. tertemiz bir ameliyattı. hiç korkmam böyle şeylerden. heyecan yapmam.
0
gabe h coud
(04.03.24)
5 ameliyatım var da ben de Apandisitimi anlatayım.
1000 km mesafeden evime gitmek için otobüse bindim. Biraz gittik. Şiddetli bir karın ağrısı. Arttı. Arttı.
Mola yerini iple çektim. Bir şehrin hemen dışı bir yerde mola verdi. Hemen tuvalete koştum. Tuvalet ve arkasından kusma. Ama ağrıda bir azalma yok. Mola yerinde otel var. Otobüsten eşyamı alıp otele yerleştim. Güya dinleneceğim ama ağrı şiddetlenince taksi tutup hastaneye gittim. Doktor Apandisit olduğunu, sabah cerrahın geleceğini, ameliyat olacağımı söyledi.
Bir ağrı kesici iğne vurdurup, yedek ağrı kesici alıp, ameliyatı reddedip kendi isteğimle hastaneden ayrıldığıma dair bi kağıt imzalayıp, Doktorun 'Manyaksın sen.' demesine aldımayıp bir taksi tutup 400 km yol gidip , yaşadığım şehirdeki hastaneye gidip, lokal anesteziyle, arkadaşım doktorla sohbet ede ede ameliyat oldu.
O da dedi 'Manyaksın sen.' diye.
Taksi şöförü sürekli, kötüleşirsem en yakın hastane neresi diye navigasyona bakıyordu :)
0
Mirket
(04.03.24)
41E

gecen sene ameliyat oldum, full anestezi, bir gece yattim. 1 saatlik bir operasyondu.
bos zamanlarimda youtube'da ameliyat izleyen biriyim. Ameliyat acil falan degildi, hatta doktor 1-2 sene sonra da olabilirsin dedi ben hemen halledelim bitsin dedim.
yani baya istekli gittim diyebiliriz.

bir gece oncesinde uyumasi zor.
hastaneye girince nabiz yukseldi.
ameliyathaneye goturulurken nabiz tavan yapti.
ameliyathaneye girdim, doktor gunaydin dedi, tam cevap verecektim artik damardan ne yolladilarsa aninda salter atti, isiklar sondu.
sonra sagolsun hasta bakicinin tokadiyla uyandim, mevzu bitmisti.
0
cooperr
(04.03.24)
lokal anestezi ile sağ ayaktan ameliyat oldum.
kıyafet giyip,sedyeye girene kadar heyecan falan yoktu.
Sonrasında lokal anestezi sırasında yapılan işlemlerin sesini duyunca ve ne yapıldığını anlayınca bir soğuk soğuk terleme geldi, tansiyonum düşüyor gibi hissettim devamında birşey olmadı.
ölüm aklıma bile gelmedi.
31E

edit:@dissendium yazdığını okuyunca hatırladım, ameliyathane bayağı soğuk gelmişti, birde dezenfaktan falan sürmüşlerdi ameliyat yapılacak bölgeye bu da ekstra üşümeme sebep olmuştu.

Annem,babam,abim de çeşitli ameliyatlar geçirdi, refakatçi olarak yanlarında bulundum, riskli ameliyatlar olmadığı için aşırı bir heyecan yoktu ancak ameliyat kıyafetleri giydirilip, sedyeye alınma, ameliyathaneye giriş süreci biraz heyecan,stres oluşturmuştu, riskli bir amleiyat olsa daha kötü olurdum muhtemelen.
0
sealth
(04.03.24)
Safra kesesi ameliyatı-yaş 35; bir gün ofiste çalışırken bir ağrı başladı dedim herhalde kalp krizi falan, taksiyle hastaneye gittim, bir röntgen hemen acil ameliyat dediler. tam anestezi oldu, ne ameliyat öncesini ne de sonrasını hatırlamıyorum arada bir gün kayıp bende.

2. ameliyatta 37 yaşında gözün alt kısmından. İspanyada dağ taş yürürken ayağım kaydı yüzüstü düştüm, tabi sırtımda da 10 kiloluk çanta, gözümün alt tarafı yarıldı, hemen en yakın hastaneye gittik, pansuman yapılacak diye beklerken gözyaşı kanalı kopmuş o yüzden acil ameliyat dediler. lokal anestezi ile doktorla konuşa konuşa ameliyat oldu bitti.

Ne ölüm korkusu ne de bir heyecan durumu, her ikisi de acil denildiği için öyle çok düşünüp karar verme durumu falan olmadı. Yalnız İspanya
da olan ameliyatta işte şimdi sıçtım hissini çok net yaşadım. Ben ispanyolca bilmiyorum, doktorlar hemşireler ingilizce bilmiyor, resmen tarzanca anlaştık google translate falan, sonra yanımda kimse yok bir başınayım o çok sıkıntı. Nerden buldularsa bir tane ingilizce bilen hemşire getirdiler ameliyattan hemen önce, kızcağız sağolsun 24 saat boyunca ben taburcu olana kadar hep yanımda kaldı, mesaisi bitmesine rağmen gönüllü olarak bana eşlik etti, o kız olmasaydı halim haraptı
0
zikardo
(05.03.24)
normal girdim normal çıktım
şöyle düşün. diyelim ki öleceksin. korkman veya kaygılanman bir şeyi değiştirecek mi o şeyi yapmak zorundaysan?
hiç kasma her şey olacağına varır zaten ölücez boşver kalanlar düşünsün
0
ananiyimioguz
(05.03.24)
annem ve babam çok ameliyat oldular. onlar ameliyata götürülürken daha odada sakinleştirici yapıldı. ikisi de asansörü bile hatırlamıyor. yani gidene kadar hep eşlik ettim. konuşuyorlar ama bilinçsiz oldukları belli.

kendi ameliyatım 33 yaş erkek, L3-L4'ten bel fıtığı ameliyatı. uzun zamandır var olan bel ağrım bacağa vurup güç kaybına neden olmaya başlayınca doktora gittim, dedi acil amliyat yarın gel. dedim yav işim gücüm var nasıl yarın geleyim. o zaman dedi pazartesi'ye kadar işini gücünü yattığın yerden toparla, 24 saatin 23 saatinde yatacaksın, felç oluyor bacak. pazartesi günü üç ameliyatım var, dördüncüye seni yazarım, akşama doğru alırız dedi.

genel anestezi için muayeneye girdim. orada fark ettim ki anestezi uzmanı doktor yazlıktan komşumuzmuş. o yaptı muayeneyi, testleri, mülakatı.

o gece heyecandan uyumak zor oldu ama dalmışım. sabah erkenden gittim. ameliyat entarisini falan getirdiler, sorgu sual. ben daha nasıl olsa akşama alacaklar diye entariyi bile giymeden beklerken sedye geliverdi kapıya gidiyoruz diye. tahminimce anestezi doktoru komşu bi hokus pokus etmiş orada, öne aldırmış beni. saat sabah 8.

aldılar götürdüler. bekliyorum ki annem babam gibi odada sakinleştirici yapılacak, hiçbir şey hatırlamayacağım. ulan daha damar yolum bile yok. geleli 15-20 dakika olmuş, aldılar götürdüler. asansörle in, kartlı kapıdan geç, ailen dışarıda kalsın. git git git. bırak sakinleştiriciyi, cin gibiyim ulan etraf ilginç ama gözlüğüm de yok, göremiyorum. "9 tane ameliyathane var, şimdi birine seni alacağız" dedi sedyeyi süren. getirdi ameliyat masasının yanına yanaştırdı ama masaya almadı. etrafta yeşil yeşil bir sürü adam, benim doktor yok. gözümde gözlük de yok gerçi tam da göremiyorum. etrafı inceleyeyim dedim, göt kadar oda. hiç öyle filmlerdeki gibi değil.

biri geldi koluma tansiyon aleti taktı, parmağıma kıskaç taktı. öteki geldi damar yolunu açtı. sonra komşu geldi elinde enjektörle, ee bora eşin hamileymiş kaç aylık dedi, 4 aylık dedim. hayırlı olsun, hadi iyi uykulaar dedi, demesiyle birlikte uyandım. başımda hasta bakıcı. saat kaç dedim, ilk sözüm bu oldu, 10 buçuk dedi. 2 buçuk saat sürmüş. millet o anestezi etkisinden hemen çıkamaz, ben bir kere ayıldım, arada kopukluk yok. hatta beni çıkarırlarken aynı odada beklediğimiz, beklerken sohbet ettiğimiz, aynı doktora aynı ameliyatı olacak adamla karşılaştık, beni götürürken onu getiriyorlardı, selamlaştık.

sonra 1 gece hastanede kalıp ertesi gün taburcu oldum.
0
kibritsuyu
(05.03.24)
Ne ameliyati olduguna gore degisir
0
Zetnikov
(05.03.24)
27 yaş 20 cm’lik bir kist ameliyatıydı. Mutluydum ameliyat olduğum için çünkü kistin patlama ve içerisindeki kanserimsi sıvının vücuduma dağılma ihtimali vardı. Güle oynaya girdim ameliyata bu sebeple. Sonuçta ameliyatlar bizi iyileştirsin diye yapılıyor aslında sevinerek girmek lazım :))

Uyanınca da ağrı sızı çektim ama güzel bir deneyimdi benim için.
0
Gradient_tabanlı_mor
(05.03.24)
(6)

Öleceğini hissetmek

ananiyimioguz
İnsan bunu nasıl hissediyor bilimsel bir açıklaması var mı? Genelde inanç olarak malum oldu, melek gördü gibi şeyler duyuyorum ama bir insan öleceğini nasıl hissedebilir?Çoğu ölüm hikayesinde, ölümden bir gün önce veya birkaç saat önce hissettikleri yönünde şeyler duyuyorum.Ne oluyor olabilir? Zaten
İnsan bunu nasıl hissediyor bilimsel bir açıklaması var mı? Genelde inanç olarak malum oldu, melek gördü gibi şeyler duyuyorum ama bir insan öleceğini nasıl hissedebilir?

Çoğu ölüm hikayesinde, ölümden bir gün önce veya birkaç saat önce hissettikleri yönünde şeyler duyuyorum.

Ne oluyor olabilir? Zaten kalp rahatsızlığı var diyelim. Kalbi sıkışıyor diyelim. E hep aynı sıkıntıdan daha önce yatmış bir insan, nasıl sonuncuyu ayırt edebiliyor?

Nasıl sevdikleri ile vedalaşabiliyor? Hormonel olarak bir şeyler değişiyor da o his, şimdiye kadar yaşadıklarının dışında oluyor da, onun artık yolun sonu olduğunu mu anlıyor?
0
ananiyimioguz
(20.02.24)
Aman üstüme geliyorlar +1

Anneannem en az 20 kere böyle öleceğini görmüştür.
Dedem de misal hiç bir şey yokken kalp krizinden gitti.
Babannemi gittik gördük hastanede çok iyiydi, yarın cikar dediler. Eve döndük ertesi sabah haberi geldi.

Bilimsel bir açıklaması yok çünkü ortada olan bir şey de yok. Nefes almasi agirlasan, yorgun olan, bitkin olan insan zaten ölü gibi hisseder yani.

Ben hayatimda ne hissedene denk geldim ne duydum. Gördüğümüz üzere sizin çevrenizde daha çok böyle inaniliyor demekki, yoksa genel geçer bir şey olsa kesin denk gelirdi.
0
logisticsmanager
(20.02.24)
Ben böyle dini inançlılardan melek gördü gibi bir tabir de hiç duymadım. Hatta insanın öleceği anı yalnız Allah bilir inanışı yok mu İslam'da?

Bilimsel bi olayı da yok zaten arkadaşların dediği gibi. Çünkü böyle bi olay yok. Sonucu bilinen olaydan çıkarım yapma durumu var bence de ki hiç böyle "Ölümünü bildi" durumuna denk gelmedim
0
nundu
(20.02.24)
Bendeki doneler şöyle;

1- "Normalde baba hiç sevgisini göstermezdi, ölmeden bir gün önce hissettirmeye çalıştı" diyen var.

2- Annemin babası için "normalde yemekten sonra hep salona geçip haber izlerdi ve gece 11 gibi yatağına girerdi, hasta da olsa salonda yatardı ama öleceği gün saat daha 6 olmasına rağmen yatağına gitmişti" dediler ve uyuyarak ölmüş.

3- Büyük teyzemin her yeri kanserdi çok savaştı en sonunda beyin kanseri oldu konuşamıyor yemek yiyemiyordu. Su bile diyemiyordu Hareket bile zor ediyordu. Ne hikmetse ölmeden bir kaç saat önce anne diye sayıkladı. Anneannem yanına gitti elini tuttu. Dakikalar içinde nefes verdi ve öldü. Ben de oradaydım. Tüm aile evinde yanındaydık çünkü doktor artık yapacak bir şey yok evde yanında durun demişti. Ama biz odasında durmuyorduk. 1 haftadır su bile diyemeyin kadın "anne" dediği için hepimiz başına toplanmıştık.

4- Bababamın babası rutin rahatsızlanmış köyden hastaneye yetiştiriyormuş babam. Son zamanlarında sık sık rahatsızlanıyordu. Öleceği gün ilk defa yolun ortasında "oğlum neyse geri dön" demiş. Babam da ne dönmesi baba iyi değilsin yine yeiştireyim demiş. Dedem gerek yok dön sen dön demiş. Babam da şaşırmış durmuş yol kenarında. Bi an anlamamış çünkü ne oldu iyileşti mi birden demiş. Kemerini çıkarmış kapısını açmış adam oracıkta ölmüş.

Ben de diyorum ki farklı bir şey hissediyorlar herhalde?

Edit: bir de kedilerim hastalanınca yine yanımda duruyorlardı ama hepsi ölecekleri zaman hep bir kuytu aradılar. Onlar da hissediyor derler sanki öyle bir bilgi kalmış kafamda.
0
🌸ananiyimioguz
(20.02.24)
ben de hissediyorum ama bir türlü ölmedim.
0
deartheodosia
(20.02.24)
Bence bilinçdışı da olsa insan vücudu kendinde olan şeyleri hissediyor. Daha geçen ay bir tanıdığım vefat etti, vefat etmeden önce de “ben bu yıl kışı geçiremem o yüzden hiç hazırlık yapmayacağım sonraki seneye” dedi. Gidip insanlarla vedalaştı. Hastalığı filan da yoktu sağlamdı ve öldü.

Diğeri de benim başıma gelmiş bir olay. Ben anne karnındayken ikiz kardeşim benim iç organlarıma yapışık olarak kalmış ve ve karnımda bir kist ile kaplanmış. Bunu 27 yaşında öğrendim. O güne kadar da neredeyse iki üç ayda bir rüyamda kendi kendimi doğurduğumu, karnımdan kendimin çıktığını görüyordum. En sonunda doktora gitmeyi akıl edip ameliyat oldum ve bir daha bu rüyayı görmedim.

Yani vücut biliyor bence her şeyi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(20.02.24)
insanlar hep bir anlam arayışı içinde. haliyle en ufak anlam çıkarabileceği olayı hatırlayıp büyütürken. kendince ruhani anlam bulamadıkları olayları görmezden geliyorlar.
0
orpheus
(20.02.24)
(18)

a101 bim şok marketler

nundu
Bunlardan ne sıklıkla alışveriş yapıyorsunuz? Bizim aileden gelen bir alışkanlıkla bunlara neredeyse hiç girmiyorum ben. Öyle zenginlik falan da değil düz memur ailesi de işte yeşil sermaye muhabbetinden başlayan önyargı ve özellikle Bim'in ilk dönemindeki kalitesiz ürünler algısından dolayı bunlar
Bunlardan ne sıklıkla alışveriş yapıyorsunuz? Bizim aileden gelen bir alışkanlıkla bunlara neredeyse hiç girmiyorum ben. Öyle zenginlik falan da değil düz memur ailesi de işte yeşil sermaye muhabbetinden başlayan önyargı ve özellikle Bim'in ilk dönemindeki kalitesiz ürünler algısından dolayı bunlar yerine migros, carrefour vsden alışveriş yapıyorum hep. Ha üçü arasında a101'e bir tık daha çok girip alışveriş yapmışımdır ama özellikle Şok müthiş kalitesiz geliyor, mağaza tasarımı bile iç sıkıntısı veriyor bana. Aktüel ürün takip eden biri de olmayınca yılda toplasan 5 kez anca giriyorumdur bu üçüne.

Tamam ülkenin çoğunluğunu oluşturan halk kesiminin belki tek seçeneği bunlar fiyatlardan dolayı da, burdaki kitle biraz daha beyaz yakalı, daha iyi ücret alıyordur diye soruyorum. Düzenli olarak alışveriş yapıyor musunuz üç harfli marketlerden? Ha bi de gerçekten hala diğer marketlere göre bariz fiyat farkı var mı?
0
nundu
(19.02.24)
Sıklık sırasıyla Migros > Bim > A101 şeklinde düzenli olarak alışveriş yapıyorum. 3 harfli ya da 6 harfli, bu tip "hard discount store" ünvanlı marketler olmasa başta kırtasiyeciler olmak üzere birçok esnafın vatandaşla sıcak temas kurmak için sıraya gireceğini biliyorum. Bu yüzden de "iyi ki varlar" diyorum.

Kalitesiz ürünler algısı zamanla değişti. Çok basit bir örneğini vereyim, BİM'deki piller (evet, bildiğiniz pil) sıklıkla reklamı dönen Duracell'lerle aynı kalitede, bağımsız YouTube testlerinde voltaj ölçümlü-kanıtlı olarak izledim. Bundan başka sorgusuz-sualsiz iade ve değişimleri ayrıca bir güven veriyor. Hangi şehre giderseniz gidin, tanıdığınız-bildiğiniz ürünü aynı kalite ve fiyat standartlarında alacağınız bir kapınızın olması fikri güven veriyor. Diğer marketlere göre bariz fiyat farkı var, ama dönem dönem yeniledikleri kampanyalarını takip etmeniz şartıyla...
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(19.02.24)
aynı sebeplerle ben de girmiyorum. çok nadir iş yerinin çevresindeki market yokluğundan şoktan alışveriş yapmışlığım var. he bir de şoktan eskiden sanırım migrosundu 15-16 yıl evvel o zaman alışveriş yapıyordum evimin altında vardı. a101 ve bime sayılı girmişimdir
0
red g
(19.02.24)
sok cevremde cok az o yuzden hic yolum dusmuyor.
bim aldigim bir kac generic urun var nadiren gider alirim bazen muadilini baska yerden alirim.
a101 binde bir indirimde bulasik deterjani vs gorursem almak icin girerim, benim girdigim butun magazalari pislik icinde ve les gibi kokuyor o yuzden tercih etmiyorum.

spor salonunun yaninda carrefour genelde ihtiyaclari salondan cikinca ordan aliyorum, et falan icin bazen baska yerel marketlere de ugradigim oluyor.
0
bay b
(19.02.24)
İnsanların aktüel ürün takip etmeyecek kadar kendilerini zengin hissetmelerine hiçbir zaman anlam verememişimdir. Zengin olup da zengin hissedenler ayrı tabii.

Şu an Altınbaş çay 500 gramlığı A101'de 79 lira, diğerlerinde 99 lira. Niye fazladan 20 lira vereyim ki.

Ha bu arada o mağazaların kendilerine özgü, değişik marka sattıkları ürünleri asla almam. O ayrı. Adam kavanoz balı, şekerden daha ucuza satıyor mesela.

Mağazalarda Aktüel ürün takip ederim ve her üründe yıllar içinde belirlediğim sadece tek bir marka kullanırım. 10 yıldır Yayla Baldo dışında pirinç almadım mesela.
0
Mirket
(19.02.24)
Küçüklüğümden beri ucuz maldan korkarım bana hiç güven vermez he öyle en kalitelisi olsun da değil ama daha orta kaliteyi bulmaya çalışırım. Bu yüzden bu gruba önyargım var olabildiğince girmemeye çalışıyorum.
Çok uzun bir süre evime en yakın market bim olduğu için çok kullandım, "mahalle bakkalı" olayını sevmiyorum sahiplerinden de çok hoşlanmam bu yüzden eve giderken acil bir şey lazım olduğunda vs. bime girdim ama bu tür marketlerden her şey almıyorum ama atıyorum salça, dondurma, reçel işte ne bileyim bu tür şeyler almıyorum elmadır mantardır bu tür şeyler alıyorum (Dost tava yoğurda bir ara çok takıktım çok güzel gelirdi artık o lezzeti bulamıyorum aynı şekilde dost laktozsuz sütü de çok güzeldi ama artık değil bence).

Şarküteri ürünleri mesela paketten bakınca bile belli ne kadar kötü olduğu bunları alıp yemek ya da çocuklarına yedirmek direkt zehir tüketmek gibi geliyor bana bu tür ürünlerde iyisini alamıyorsan hiç alma kafasındayım ve almıyorum :) Çocuğum olsa ona da yedirmezdim.

Evimin biraz yakınında Carrefour daha yakınında File var artık genellikle bu ikisini tercih ediyorum. Bunlarda da marketin kendi markasından ziyade (önyargı!) bildiğim markaların bildiğim ürünlerini almaya çalışıyorum.
İş saatlerimden dolayı yetişemediğimde de Getir marketi kullanıyorum.

Son soru bence artık marketlerde de butiklerde de diğer birçok alanda da öyle aman aman büyük fiyat farkları yok. Her şey o kadar pahalı ki, kalitesizi alıp üç birim zorluk yaşamak yerine görece biraz daha kaliteliyi alıp beş birim zorluk yaşamayı tercih ediyorum.
0
mutekebbir
(19.02.24)
ben bir yere taşındığımda öncelikle en yakındaki marketlerden başlayarak ihtiyaçlarımı gidermeye başlıyorum. alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı biri olarak çalışanların davranışı, güler yüz vs hangisinde kendimi iyi hissediyorsam sürekli oraya gitmeye başlıyorum ve taşınana kadar bu zincir kırılmıyor. örneğin daha önceki bir evimde bu market migros olmuştu, sonrakinde onur market, şimdi yeni evimde 3 yıldır şok oldu. ki evimin 100 metre yakınında hem a101, hem şok hem migros hem de mopaş var. mekan müdavimi olmak gibi market olayı da benim için sanırım :)

fiyat / indirim konusu benim için çok önemli değil zaten fazla gıda alışverişim olmadığı için o kısma takılmıyorum. bir de et ve süt ürünleri ya da alkolk alacaksam o kısımda migros,carrefour, metro vs gibi marketleri kullanıyorum.
0
hypathia
(19.02.24)
bim ve şok'a en az 1000 kez girmişimdir, fiyat farkı var.
0
gule gule
(19.02.24)
Aynı sebeplerle girmiyorum. İtici gelecek ama çocukluğumdan beri alıştığım yerde bize en yakın market migros ve macro center’dı. Şimdi mecburen işimden dolayı çok da iyi olmayan bir semtte yaşıyorum. Her yer bim, a101, şok. Ben yine uzak muzak demeden ya migros’a yürüyorum ya online söylüyorum. Macro zaten yok :d

Bu arada çok bir kalite farkı olduğuna da inanmıyorum. Sadece yapacağım alışverişten keyif almak istiyorum.

—- Yararlı bir bilgi——

Gıda mühendisi ve market denetleyen arkadaşım üç harfli marketler içinde en kaliteli ürünlerin bim’de olduğunu söylemişti.
0
ruhen hastayim ben
(19.02.24)
evime yürüme mesafesinde orta büyüklükte carrefour ve migros da var fakat toplu alışverişi file marketten yapıyorum. mağaza düzeni, özellikle meyve-sebze ve fırın ürünlerinin kalitesi (belli bir standardın altına inmedi şimdiye kadar), kendi markası olan ürünlerin fiyat performans oranı gayet başarılı. hem file hem migros'un online alışveriş uygulamasını da sıkça kullanırım. şokun 1 tane düzgün şubesini görmedim o yüzden zorunda kalmadıkça uğramam. a101 ve bim mağazalarına özellikle aktüel ürünler için ara ara girerim. a101 şubelerinin düzensizliği bazen yoruyor ama bir sorun olursa iade değişiklik için hiç uğraştırmadan sorunu çözmeleri bakımından hem a101 hem de bimden ufak tefek alışverişlerimi yaparım. fiyatlarda da fark kesinlikle var ama bu fark sizin için ne kadar önemli o kısmı bütçenize göre değişir tabi.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(19.02.24)
zorunda kalmadıkça girmem sadece yakın diye yoğurt falan alırım ama uğramam bile. bence m adlı market daha iyi fırsat sunuyor. 3 harfliler gramajla oynayıp daha kalitesiz ve seçeneksiz ürün sunuyor.

not: file market bimin mağazası. alkol satmayan market market değildir.
0
mikahakkinen
(19.02.24)
Migros = macro, et/ sebze için de özellikle gürmar

İyi bir gelirim var

ve fiyat farkı hala var. son 1-2 senedir yolumun üstü olduğundan a101'e alıştım. sonra bi düşündüm acaba daha önce ön yargıdan dolayı mı uzak dırıyordum bu marketlerden deyip bim'e şok'a da girdim ama hayır net bir şekilde kalitesiz geldi gözüme. ürünler de genelde isimsiz.

a101 bu noktada biraz daha ayrılıyor kendi ürünlerinin yanında (ki genelde bilindik markaların fabrikaları) bildiğimiz markaları da ucuza veriyor. özellikle tuvalet/ havlu kağıdı ve soda için gidiyorum. güzel indirim oluyor.

şok'a bir kez kamp sandalyesi için gitmiştim. canavar gibi iki tane sandalye aldım yok paraya.
0
air
(19.02.24)
3 senedir falan bu marketlerden çok alışveriş yapmıyorum, pek nadir. migros'a çok alıştım. bi de indirimlerle vs a101, bim'le aynıya geliyor diye düşünüyordum. bir ara migros online'da sepet yapar, aynı sepeti online diğer marketlerde de yapar ve bakardım. genelde fark olmuyordu.

neyse, geçen bir ara bim'e girdim.
bir sürü şey aldım ve çok ödemedim. mutfak eşyaları falan vardı bir sürü. onlar da hoşuma gitti.

teker teker bakıp karşılaştırınca yok gibi duruyor ama, hayır, var. en azından arada bi yolun düşebilir.
0
biseysorcaktim
(19.02.24)
Hiç böyle şeylere takılmam, yolda hangisi yakınsa oradan alırım.
Üç haneli, ortalama üstü maaş alıyorum. Et ve sebze alacaksan evet bime a101e filan girmem ama bir yoğurt alacaksam, koladır ekmektir basic şeyler için hiç düşünmem en yakındaki en iyisidir :D
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.02.24)
benim çevremde market olarak sadece bir tane macrocenter var. a101 bim şok vs. yok. olsaydı aynı olan ürünleri almaya giderdim. süt, yoğurt, peynir, tuvalet kağıdı vs.

onun dışında örneğin grandma ekmek alıyorum, sadece macrocenter satıyor, gibi durumlar var.

bir de kasiyerleri çok daha güler yüzlü. ortamı daha keyifli +1
0
gabe h coud
(19.02.24)
özkuruşlardan devam ben. iş yerimin orada a101 ve bim vardı ikisi de işimi görüyordu ama bim'den kola almazdım bazı şeyleri gerçekten kötü soğuk içecek vs yok. a101den online kedi ürünleri, oyuncak vs aldığım da olmuştu f/p dedikleri şekilde. içki için carrefour çünkü içinde sava var
0
ala09
(19.02.24)
ne bime girerim ne şoka ne a101. cok kalitesiz ürünler. oradan temel gıda ürünleri asla almam. belki temizlik ürünü alırsam.
0
sizofren06
(19.02.24)
ben de girmezdim sonra gitmeye başladım, birincisi öyle kalite farkı falan yok.

maalesef tr'de son dönemde her şey kalitesizleşmeye başladı.

şok ve a101 zaten bilindik markaları satıyor.

bim kendi markaları. bilindik ürünler olmazsa onları almazsınız.

çok fark ediyor.

ps. öncelik migros sanal market spor.
0
gurur
(19.02.24)
baska ulkede yasiyorum. turkiye'ye aile ziyaretine geldigimde yapiyorum alisveris bu marketlerden, zira eve yakin. disardan bakan biri olarak migrosla aralarinda oyle acayip bir kalite farki yok. bir de bim'den ayakkabi, gunes gozlugu falan almam ama yumurta, ekmek, peynir falan alirim ne olacak sanki.
0
hot potato
(19.02.24)
(1)

Tutmuş olduğunuz günlükleri (eski veya güncel) nasıl saklıyorsunuz?

my pink
Sb
Sb
0
my pink
(18.02.24)
Evdeki kitaplıkta duruyor açıkta saklamıyorum
0
Gradient_tabanlı_mor
(18.02.24)
(8)

Kremalı tavuk sote dışarıda kalmış

noxie
Akşam pişen kremalı tavuk sote dışarıda kalmış. Sabah fark edince buzdolabına koyduk. Ev genel olarak sıcak ama mutfak biraz soğuk oluyor evin geneline göre.Yenir mi sizce akşam ısıtsak?ertesi gün güncellemesi: yemedik ve döktük maalesef
Akşam pişen kremalı tavuk sote dışarıda kalmış. Sabah fark edince buzdolabına koyduk. Ev genel olarak sıcak ama mutfak biraz soğuk oluyor evin geneline göre.

Yenir mi sizce akşam ısıtsak?

ertesi gün güncellemesi: yemedik ve döktük maalesef
0
noxie
(16.02.24)
valla hem tavuk hem krema, riskli bence. ben yemezdim herhalde.
0
orient blue
(16.02.24)
yenmez
0
ala09
(16.02.24)
bir sey olmaz bu havada ya aksamdan sabaha
0
bay b
(16.02.24)
Soru işaretiyle bakardım. Bir kokla falan belki bozulmamıştır
0
jackyr
(16.02.24)
bir şey olmaz.

biz zaten akşam pişen yemeği soğumadan dolaba koymayız, o da akşam yatana kadar soğumaz. dışarıda bırakır, sabah dolaba koyarız. bugüne kadar herhangi bir yemekten bu sebeple zehirlenmedik.
0
kibritsuyu
(16.02.24)
Kesinlikle yeme. Hem krema hem tavuk çok riskli.
0
Gradient_tabanlı_mor
(16.02.24)
tadına kokusuna bakarak yerdim
0
a7x
(17.02.24)
yediniz mi? :')
0
since1907
(17.02.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.