osuran imam
hemen hemen 7 yıldır deichmann'dan aldığım botları kullanıyordum. suya çamura eyvallahı yoktu. fakat geçen sene kalıbı dinlendirdiler. tekrar deichmann'dan mı alsam bilemedim. aynı model olsa alacağım, ama yok.onun yerine kinetix, slazenger filan bakıyorum. halihazırda satılan bir marka-model öneris
hemen hemen 7 yıldır deichmann'dan aldığım botları kullanıyordum. suya çamura eyvallahı yoktu. fakat geçen sene kalıbı dinlendirdiler. tekrar deichmann'dan mı alsam bilemedim. aynı model olsa alacağım, ama yok.
onun yerine kinetix, slazenger filan bakıyorum. halihazırda satılan bir marka-model önerisi varsa havalar iyice bozmadan alayım. temel şartım su ve soğuk geçirmemesi.
teşekkürler...
onun yerine kinetix, slazenger filan bakıyorum. halihazırda satılan bir marka-model önerisi varsa havalar iyice bozmadan alayım. temel şartım su ve soğuk geçirmemesi.
teşekkürler...
0
Benim Greyder botlarim 6. senesinde su geçirmeye başladı. Greyder öneririm.
0
ben iş yerinde giymek için buradan kundura aldım 6 ayda ikisi de büyükçe yırtıldı.
0
www.morhipo.com
Hocam ben bu modeli aldım geçen sene. Hayatımda aldığım en doğru 10 karar arasına girer. Baktım da bazı yerlerde stok var ama fiyat çok ucuz geldi eğer güvenilirse çok iyi fiyat gerçekten.
Hocam ben bu modeli aldım geçen sene. Hayatımda aldığım en doğru 10 karar arasına girer. Baktım da bazı yerlerde stok var ama fiyat çok ucuz geldi eğer güvenilirse çok iyi fiyat gerçekten.
0
Sakinolmamlazim
Yeni yeni koşmaya basladim.Özellikle STKlarin düzenlediği yardım koşullarına katılmak bana yaşam enerjisi veriyorBunun için de koşu ayakkabısına ihtiyacım var, çok profesyonel değilim henüz. neler onerirsiniz?Not: böbreğimi satmama gerek kalmayacak bir fiyat aralığında olursa çok sevinirim :)
Yeni yeni koşmaya basladim.
Özellikle STKlarin düzenlediği yardım koşullarına katılmak bana yaşam enerjisi veriyor
Bunun için de koşu ayakkabısına ihtiyacım var, çok profesyonel değilim henüz. neler onerirsiniz?
Not: böbreğimi satmama gerek kalmayacak bir fiyat aralığında olursa çok sevinirim :)
Özellikle STKlarin düzenlediği yardım koşullarına katılmak bana yaşam enerjisi veriyor
Bunun için de koşu ayakkabısına ihtiyacım var, çok profesyonel değilim henüz. neler onerirsiniz?
Not: böbreğimi satmama gerek kalmayacak bir fiyat aralığında olursa çok sevinirim :)
0
Under armour bayağı iyi bu konuda, indirimli fiyatları da fena değil bence.
0
koşmak ne güzel bir şey ya değil mi ama :)
ben size marka önermeyeceğim ama benden de size bir tavsiye olsun; eğer bulabilirseniz öncelikle ayağınızın yere basma biçimini ölçen bir mağazaya giderek koşarken nasıl bastığınızı öğrenmenizi öneririm. içe-dışa basma vs. varsa sadece marka adına güvenerek ayakkabı almayın, sakatlık yaşayabilirsiniz. mutlaka ayağınıza uygun bir ayakkabı tercih edin. iyi koşular.
ben size marka önermeyeceğim ama benden de size bir tavsiye olsun; eğer bulabilirseniz öncelikle ayağınızın yere basma biçimini ölçen bir mağazaya giderek koşarken nasıl bastığınızı öğrenmenizi öneririm. içe-dışa basma vs. varsa sadece marka adına güvenerek ayakkabı almayın, sakatlık yaşayabilirsiniz. mutlaka ayağınıza uygun bir ayakkabı tercih edin. iyi koşular.
0
nike downshifter 9 güzel. ama denemeden alacaksanız 1 numara büyük alın.
0
tabudeviren
https://64.media.tumblr.com/5cefa23c4fdbfcdf14c99b83aa4d58bc/tumblr_o8i7m06xRY1tikbino1_500.gifv
0
Valla hafızam beni yanıltmıyorsa La Guerre du feu olması gerek. Ama yanlış da olabilir.
www.imdb.com
edit: Şimdi baktım da o değilmiş. Caveman diyor google:
www.imdb.com
www.imdb.com
edit: Şimdi baktım da o değilmiş. Caveman diyor google:
www.imdb.com
0
0
absel
fazla uğraşmadan hangi balık ile yapayım? pratik tarifi olan varsa da alırım.
fazla uğraşmadan hangi balık ile yapayım? pratik tarifi olan varsa da alırım.
0
Çipura' yı çok seviyorum ben. Çok da güzel ve pratik.
www.nefisyemektarifleri.com
www.nefisyemektarifleri.com
0
Levrek, çupra. Zeytinyağı sürün, tuz, karabiber ekleyin yeter. Ekstra bilgi: fırın kağıdı kullanın. Tepsiye limon dilimleri, balığın içine soğan halkaları , az tereyağ, defne yaprağı koyabilirsiniz.
0
somon fileto/dilim artık her neyse. üstteki arkadaşın dediği gibi az tuz baharat, ver fırına 10 15 dakikaya hazır.
0
Çinekop/sarıkanat/lüfer.
Palamut fırın için çok da doğru tercih değil çünkü çok yağlı bir balık değil. Onu tavada pişirmek daha mantıklı. Şu anda balık mevsimindeyiz ve çupra, levrek gibi “çiftlik balıkları” tercih etmemeni öneririm.
Palamut fırın için çok da doğru tercih değil çünkü çok yağlı bir balık değil. Onu tavada pişirmek daha mantıklı. Şu anda balık mevsimindeyiz ve çupra, levrek gibi “çiftlik balıkları” tercih etmemeni öneririm.
0
black holes in the sky
selamlar. mubi üyeliğim var. almodovar falan izledim. ama bağımsız sinemaya çok hakim değilim. kaçırma, mutlaka izle dediğiniz ne var? konu, tema hiç fark etmez.
selamlar. mubi üyeliğim var. almodovar falan izledim. ama bağımsız sinemaya çok hakim değilim. kaçırma, mutlaka izle dediğiniz ne var? konu, tema hiç fark etmez.
0
potemkin zırhlısı gibi bir klasik var şu anda, o kaçmaz mesela.
sert severim diyorsan climax var ki bence sinemaseverim diyen herkesin görmesi gereken bir film. seveceğinin garantisini vermem ama izlemiş olmanın sana katacağı şeyler olduğunu düşünüyorum.
sieranevada gibi torrentini istesen de bulamayacağın bir film var, rumen sinemasına bir bakmak istersen izlenebilir; ben çok severim.
petzold draması seviyorsan transit var.
ben yönetmene yatırım yapayım, şimdiden bir tane yönetmen bulup ileride "heheyt ben onu ilk filminden beri takip ediyorum" demek istiyorsan lukas dhont-kız var. cannes'da en iyi ilk film ödülü almıştı.
müthiş oyunculuk görmek istiyorsan manifesto var.
son yılların en başarılı korku-gerilim filmlerinden it follows var.
gerçekçi bir masal istersen pan'ın labirenti var.
samimi ve keyifli bir avrupa filmi için in bruges, samimi ve keyifsiz bir avrupa filmi için love, samimi ve keyifli bir amerikan filmi için frances ha var.
çok bilinmeyen ama izlemeye değer olarak müze, ema var.
sert severim diyorsan climax var ki bence sinemaseverim diyen herkesin görmesi gereken bir film. seveceğinin garantisini vermem ama izlemiş olmanın sana katacağı şeyler olduğunu düşünüyorum.
sieranevada gibi torrentini istesen de bulamayacağın bir film var, rumen sinemasına bir bakmak istersen izlenebilir; ben çok severim.
petzold draması seviyorsan transit var.
ben yönetmene yatırım yapayım, şimdiden bir tane yönetmen bulup ileride "heheyt ben onu ilk filminden beri takip ediyorum" demek istiyorsan lukas dhont-kız var. cannes'da en iyi ilk film ödülü almıştı.
müthiş oyunculuk görmek istiyorsan manifesto var.
son yılların en başarılı korku-gerilim filmlerinden it follows var.
gerçekçi bir masal istersen pan'ın labirenti var.
samimi ve keyifli bir avrupa filmi için in bruges, samimi ve keyifsiz bir avrupa filmi için love, samimi ve keyifli bir amerikan filmi için frances ha var.
çok bilinmeyen ama izlemeye değer olarak müze, ema var.
0
Geçen gün Valparaiso mini belgeseli geldi. Ben çok beğenmiştim.
Uğur Yücel' in Yazı Tura'sı
Vuslat Saraçoğlu' nun Borç' u
Reha Erdem' in Hayat Var' ı
Ali Asgari'nin İki Saatten Uzun'u
Rezan Yeşilbaş'ın Sessiz'i
Kaan Müjdeci'in Sivas'ı
Cristi Puiu' nin Sieranevada' sı
Sylvian Chomet' in Sihirbaz' ı benim son zamanlarda izleyip beğendiklerim.
Edit: Sieranevada torrentte var. Ben de ordan izlemiştim mubi'ye gelmeden önce. Mubi'de kaçırırsan bil diye yazmak istedim.
Uğur Yücel' in Yazı Tura'sı
Vuslat Saraçoğlu' nun Borç' u
Reha Erdem' in Hayat Var' ı
Ali Asgari'nin İki Saatten Uzun'u
Rezan Yeşilbaş'ın Sessiz'i
Kaan Müjdeci'in Sivas'ı
Cristi Puiu' nin Sieranevada' sı
Sylvian Chomet' in Sihirbaz' ı benim son zamanlarda izleyip beğendiklerim.
Edit: Sieranevada torrentte var. Ben de ordan izlemiştim mubi'ye gelmeden önce. Mubi'de kaçırırsan bil diye yazmak istedim.
0
haskoylu deli hasan
geçenlerde buradan paranın değeri konusunda bir soru sormuştum. kuzenim pandemi nedeniyle uzaktan eğitim yüksek lisans dersleri alıyor. fakat sınav yerine ödev ve sunum yapması istenmiş. ben yüksek lisans yaptığımda sunum vs hazırlıyorduk fakat bu sefer durum baya karışık geldi bana aklınıza fikrini
geçenlerde buradan paranın değeri konusunda bir soru sormuştum. kuzenim pandemi nedeniyle uzaktan eğitim yüksek lisans dersleri alıyor. fakat sınav yerine ödev ve sunum yapması istenmiş. ben yüksek lisans yaptığımda sunum vs hazırlıyorduk fakat bu sefer durum baya karışık geldi bana aklınıza fikrinize ihtiyacımız var.
konu basit aslında bu hocalar bizden ödev derken ne istiyorlar?
mesela kuzenime verilen konu "örgütsel adalet" isimli konu. hoca demiş ki ödevi hazırlarken yök tez arşivinden ve google scholar dan faydalanın oradaki makaleleri ve tezleri kaynak için kullanın.
buraya kadar söylenilenden anladığım tez ya da makaleleri özetleyin(şeklini bozmadan önemli bölümleri kendi cümlelerine dile getirmek şeklinde) sonra bunları powerpoint sunumu haline getirin oldu. yanılıyor muyum? zira ödevin 20-30 sayfa olması isteniyor tezler 100 sayfa ortalama.
rica ediyorum bir akıl verin ödevin teslimine 15 gün var ve hocalara sorduğumuzda ben ödev ve sunum istiyorum gerisi sşize kalmış diyorlar. buyuk ihtimalle okumayacaklar incelemeyecekler bile ama yinede duzgunce yapmak istiyor adam.
değerli zamanınızı ayırıp yönlendirebilirseniz seviniriz.
konu basit aslında bu hocalar bizden ödev derken ne istiyorlar?
mesela kuzenime verilen konu "örgütsel adalet" isimli konu. hoca demiş ki ödevi hazırlarken yök tez arşivinden ve google scholar dan faydalanın oradaki makaleleri ve tezleri kaynak için kullanın.
buraya kadar söylenilenden anladığım tez ya da makaleleri özetleyin(şeklini bozmadan önemli bölümleri kendi cümlelerine dile getirmek şeklinde) sonra bunları powerpoint sunumu haline getirin oldu. yanılıyor muyum? zira ödevin 20-30 sayfa olması isteniyor tezler 100 sayfa ortalama.
rica ediyorum bir akıl verin ödevin teslimine 15 gün var ve hocalara sorduğumuzda ben ödev ve sunum istiyorum gerisi sşize kalmış diyorlar. buyuk ihtimalle okumayacaklar incelemeyecekler bile ama yinede duzgunce yapmak istiyor adam.
değerli zamanınızı ayırıp yönlendirebilirseniz seviniriz.
0
benim anladigim hoca odev degil de 'assignment' vermis.
bu assignment aslinda literatur taramasi, i.e. teze hazirligin ilk asamasi. hem lisansta hem de yuksek lisansta benim de yaptigim bi assignment.
benden 20 sayfa istenmemisti ama (yuksek lisanta) en az 70 kaynak denmisti. format konusunda ozgurduk, ki anladigim kadariyla arkadasinda da boyle bir kisitlama yok. word'de uc sutunlu bir cizelge yapmistim. 1-kaynak adi, 2-alani, 3- icerigi.
bu assignment aslinda literatur taramasi, i.e. teze hazirligin ilk asamasi. hem lisansta hem de yuksek lisansta benim de yaptigim bi assignment.
benden 20 sayfa istenmemisti ama (yuksek lisanta) en az 70 kaynak denmisti. format konusunda ozgurduk, ki anladigim kadariyla arkadasinda da boyle bir kisitlama yok. word'de uc sutunlu bir cizelge yapmistim. 1-kaynak adi, 2-alani, 3- icerigi.
0
Valla benim anladığım ise kuzeninizin örgütsel adalet temalı bir makale/ ödev hazırlayacağı ve bu çalışmanın da pp sunumunu vereceği oldu.
Ben de nitekim öyle yapmıştım. Ancak bu konu ile ilgili iyi bir literatür taraması ve alan çalışması yapması gerek. Ayrıca başlığı sadece örgütsel adalet değil de bunu bir şey ile ilişkilendirip ele alması daha şık olur. Ne olabilir misal, atıyorum, Devlet Kurumlarında Yöneticilerin Örgütsel Adalet ve Örgütsel Güvene İlişkin Tutumları(tamamen salladım). Ödevde seçtiği spesifik konu ile ilgili yapılan araştırmalara ve varsa istatistiklere de yer vermesi şık olur.
Son olarak da yazma kısmı bittikten sonra ödevin hepsini değil ama ana akışını anlatan güzel hazırlanmış(resim, tablo, grafik ile desteklenmiş) bir sunum hazırlarsınız.
Edit: Makaleyi de okulunuzun tercih ettiği akademik yazım formatına uygun ve kaynakçasıyla yazarsınız(Apa6, Chicago vs)
Ben de nitekim öyle yapmıştım. Ancak bu konu ile ilgili iyi bir literatür taraması ve alan çalışması yapması gerek. Ayrıca başlığı sadece örgütsel adalet değil de bunu bir şey ile ilişkilendirip ele alması daha şık olur. Ne olabilir misal, atıyorum, Devlet Kurumlarında Yöneticilerin Örgütsel Adalet ve Örgütsel Güvene İlişkin Tutumları(tamamen salladım). Ödevde seçtiği spesifik konu ile ilgili yapılan araştırmalara ve varsa istatistiklere de yer vermesi şık olur.
Son olarak da yazma kısmı bittikten sonra ödevin hepsini değil ama ana akışını anlatan güzel hazırlanmış(resim, tablo, grafik ile desteklenmiş) bir sunum hazırlarsınız.
Edit: Makaleyi de okulunuzun tercih ettiği akademik yazım formatına uygun ve kaynakçasıyla yazarsınız(Apa6, Chicago vs)
0
20 sayfalik bir essay yazacak, hocanın bakacagi zaten icindeki bilgi degil, daha cok düzgün kaynak arastirmasi yapmis mi, essay organizasyonunu basarili ile kurgulayip derdini/argümanını anlatabilmis mi bunlar, iyi bir kaynak arastirmasi ve organizasyon ile zaten kapsamli bilgi vermis olacak.
15 gün yeterli bir süre, hocayi kutluyorum, ödev de nereden cikti yiaaa diyen yüksek lisans ögrencileri beni korkutuyor.
15 gün yeterli bir süre, hocayi kutluyorum, ödev de nereden cikti yiaaa diyen yüksek lisans ögrencileri beni korkutuyor.
0
kız yuh artık :D
oldu şlap şlap yapıştırsın geçsin daha neler.
kaynakları inceleyecek, fikir edinecek bu fikirle bir sunum hazırlayacak. "kendi" fikirlerini katmalı ama genel geçer tanımlar için elbette kaynaklardan açıklamaları alabilir.
kabaca örgüt nedir tanımını yaparken kendi fikrine ihtiyaç yok. açsın baksın, kaynak gösterecek nasılsa oradan tanımı alsın. ancak örgüt içi adaletten bahsederken hangi araştırma yöntemleri ya da yaklaşımlar vardır. hangi diğerine göre üstündür, değildir vs bunları kendisi yorumlayacak.
izleyeceğiniz yol şu olsun, ben örgütsel adalet nedir hiç bilmiyorum, bana bunu sunumla anlatabilir misiniz? orada geçen mesleğe has tanımlar vs varsa onları da bilmem, aralarda onlara da parantezler açabilir misiniz?
bir de sunum dışında yazılı ödev istediyse bir litaratür taraması gibi araştırma paper'ı olmalı. 4000kelime civarı bir yazı + sunum iş görür.
ayrıca hocaya da danışın biraz başladıktan sonra. arada feedback almak daha iyi oluyor, iki taraf da hayal kırıklığına uğramaz böylece.
oldu şlap şlap yapıştırsın geçsin daha neler.
kaynakları inceleyecek, fikir edinecek bu fikirle bir sunum hazırlayacak. "kendi" fikirlerini katmalı ama genel geçer tanımlar için elbette kaynaklardan açıklamaları alabilir.
kabaca örgüt nedir tanımını yaparken kendi fikrine ihtiyaç yok. açsın baksın, kaynak gösterecek nasılsa oradan tanımı alsın. ancak örgüt içi adaletten bahsederken hangi araştırma yöntemleri ya da yaklaşımlar vardır. hangi diğerine göre üstündür, değildir vs bunları kendisi yorumlayacak.
izleyeceğiniz yol şu olsun, ben örgütsel adalet nedir hiç bilmiyorum, bana bunu sunumla anlatabilir misiniz? orada geçen mesleğe has tanımlar vs varsa onları da bilmem, aralarda onlara da parantezler açabilir misiniz?
bir de sunum dışında yazılı ödev istediyse bir litaratür taraması gibi araştırma paper'ı olmalı. 4000kelime civarı bir yazı + sunum iş görür.
ayrıca hocaya da danışın biraz başladıktan sonra. arada feedback almak daha iyi oluyor, iki taraf da hayal kırıklığına uğramaz böylece.
0
Lamartin ve amanda ursula tesekkurler.
Kuzene kendi fikrinizi sunmanizi isteyorum ya da istemiyorum diye bir cevap yazsalar ona gore davranacagiz. Sadece soyledikleri konu basligi bu, git yok ve google akademikten konuyla alakali makale ve tezleri bul bana odev hazirla diyorlar. Burada isteneni acikca soylemedikleri bizde bu formata uygun odev daha once yaomadigimiz icin kafamiz karisti. 16 kasjma kadar 4 tane yazmamiz lazim nail yetisecek bilmiyorum
Kuzene kendi fikrinizi sunmanizi isteyorum ya da istemiyorum diye bir cevap yazsalar ona gore davranacagiz. Sadece soyledikleri konu basligi bu, git yok ve google akademikten konuyla alakali makale ve tezleri bul bana odev hazirla diyorlar. Burada isteneni acikca soylemedikleri bizde bu formata uygun odev daha once yaomadigimiz icin kafamiz karisti. 16 kasjma kadar 4 tane yazmamiz lazim nail yetisecek bilmiyorum
0
kisa
https://open.spotify.com/track/1kBM7AURqQTIXFePNVpEwP?si=oMPlIGuPRMq4rJHNHoP6fQhttps://open.spotify.com/track/3ofbnIF89fQgZ1FMAGlTn7?si=5HM8sHlQQ02feCQOwGpcQQhttps://open.spotify.com/track/4WpmwEdc4RBos8W8icSSxW?si=06IKKqmVShSn49RDsI4fZQhttps://open.spotify.com/track/0suLngfo7rJoetk7Ub6N8l?si=gXePQn
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
Bunlar da belki birisinin ilgisini çeker
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
Bunlar da belki birisinin ilgisini çeker
0
atropin
Merhaba ben bu sene doktorada Siyasal iletişim dersi alıyorum. Elimde G. Lilleker'in Siyasal iletişim Temel kavramlar kitabı var fakat bu daha çok ders kitabı, siyasal iletişim ve propoganda ile ilgili güncel, türkçe ya da ingilizce iyi bir kitap arıyorum. Bilgisi olan varsa sevinirim.
Merhaba ben bu sene doktorada Siyasal iletişim dersi alıyorum.
Elimde G. Lilleker'in Siyasal iletişim Temel kavramlar kitabı var fakat bu daha çok ders kitabı, siyasal iletişim ve propoganda ile ilgili güncel, türkçe ya da ingilizce iyi bir kitap arıyorum. Bilgisi olan varsa sevinirim.
Elimde G. Lilleker'in Siyasal iletişim Temel kavramlar kitabı var fakat bu daha çok ders kitabı, siyasal iletişim ve propoganda ile ilgili güncel, türkçe ya da ingilizce iyi bir kitap arıyorum. Bilgisi olan varsa sevinirim.
0
SiyamkedisiZorro
Dünden kalma fırında pişmiş bir adet palamut balığım var. Mezemsi bir şey yapsam akşam yemeğine bunu kullanarak, ne yapayım? Var mı fikirler, tarifler?
Dünden kalma fırında pişmiş bir adet palamut balığım var. Mezemsi bir şey yapsam akşam yemeğine bunu kullanarak, ne yapayım? Var mı fikirler, tarifler?
0
Babakanuç, bol yeşillikli çoban salata yapabilirsiniz. Bir de yoğurtlu kırmızı pancar salatası da çok güzel oluyor. Pancarın az biraz haşlanmış haliyle ama.
Edit: umarım soruyu doğru anlamışımdir. Zira ben balığın yanına diye anladim:/
Edit: umarım soruyu doğru anlamışımdir. Zira ben balığın yanına diye anladim:/
0
en sade şekilde;
kabuklu küp doğranmış domates, kırmızı soğan halkalarıyla karışmış bol nane ve kaliteli zeytinyağı, limon.
kabuklu küp doğranmış domates, kırmızı soğan halkalarıyla karışmış bol nane ve kaliteli zeytinyağı, limon.
0
now im back
Merhaba,Kitap okuma alışkanlığı kazanmaya çalışıyorum. En son çocukken, ortaokul yıllarımda düzenli kitap okurdum. Uzun zaman olmuş. Birkaç ayda bir okuduğum kitaplar sayılmayacağı için şu an bu konuda pek tecrübem olduğu söylenemez. Sadece anlamaya ve öğrenmeye meraklı biri olduğumu söyleyebilirim
Merhaba,
Kitap okuma alışkanlığı kazanmaya çalışıyorum. En son çocukken, ortaokul yıllarımda düzenli kitap okurdum. Uzun zaman olmuş. Birkaç ayda bir okuduğum kitaplar sayılmayacağı için şu an bu konuda pek tecrübem olduğu söylenemez. Sadece anlamaya ve öğrenmeye meraklı biri olduğumu söyleyebilirim. İki haftadır düzenli olarak okuyorum ve inanılmaz keyif alıyorum. Yönümü bulmaya çalışıyorum. Sormak istediğim bir sürü şey var. Cevaplamak istedikleriniz olursa çok ama çok sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
1. Ne zaman okuyorsunuz?
Akşamları yatmadan önce okuyorum. Hem günün yorgunluğuyla okuyorum hem de uyku saatimi geciktiriyor. Daha erken yatıp daha erken kalkarak, güne başlamadan okumayı deneyeceğim. Siz ne zaman okuyorsunuz?
2. Ne kadar okuyorsunuz?
Biraz sıkıntılı bir konu ama yine de sormak istiyorum. Şu an günde bir buçuk saat civarı okuyorum. Bu sürede okuduğum sayfa sayısı kitaptan kitaba değişiyor. Muhtemelen okumaya yeni başladığımdan, okuduğum sayfa sayısını gösterge olarak alıyorum. Zamanla bundan sıyrılıp, sadece eylemin kendisine odaklanacağımı umuyorum. Yine de, hedef belirlemede ve düzenli okumada faydası oluyor. Siz hedef belirliyor musunuz? Evetse, nasıl yapıyorsunuz? Sayfa sayısıyla mı süreyle mi ölçüyorsunuz? Ne kadar süre okuyor, kaç sayfa okuyorsunuz?
3. Nasıl okuyorsunuz?
Dikkatimi toplamakta zorlandığım oluyor. Yorgunluk durumuma ve odaklanma durumuma göre üç parçalık yarımşar saatler halinde veya iki parçalık kırkbeş dakikalık oturumlar şeklinde okuyorum. Siz nasıl okuyorsunuz? Odak süremi artırmam için bir tavsiyeniz var mı?
4. Nerede okuyorsunuz?
Yatakta not alabilmem mümkün değil bu yüzden yatağa kitap sokmuyorum. Sadece çalışma masamda okuyorum. Hem uyku sürecim olumsuz etkilenmiyor hem de okuma ciddiyetimi koruyabiliyorum. Siz nerede okuyorsunuz?
5. Nasıl not alıyorsunuz?
Okuduklarımı işleyememekten ve unutmaktan korkuyorum. Not almayı planlıyorum fakat henüz tam oturtamadım. Siz okuduklarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Not alıyor musunuz? Nasıl not tutuyorsunuz? Notlarınızı dijital ortamda mı tutuyorsunuz yoksa bir defteriniz var mı?
6. Ne okuyorsunuz?
Okuduğum son iki kitap felsefe alanındaydı. Bunların yanı sıra tarih ve bilim kitaplarını da seviyorum fakat bu kitapları okumak yorucu olabiliyor. Araya kurgu eser almak, uzun vadede daha dinlendirici bir okuma tecrübesi olur gibi geliyor. Henüz denemedim fakat bundan sonraki ilk kitabım kurgu olacak. Siz ne okuyorsunuz? Dikkat ettiğiniz bir örüntü var mı?
Kitap okuma alışkanlığı kazanmaya çalışıyorum. En son çocukken, ortaokul yıllarımda düzenli kitap okurdum. Uzun zaman olmuş. Birkaç ayda bir okuduğum kitaplar sayılmayacağı için şu an bu konuda pek tecrübem olduğu söylenemez. Sadece anlamaya ve öğrenmeye meraklı biri olduğumu söyleyebilirim. İki haftadır düzenli olarak okuyorum ve inanılmaz keyif alıyorum. Yönümü bulmaya çalışıyorum. Sormak istediğim bir sürü şey var. Cevaplamak istedikleriniz olursa çok ama çok sevinirim. Teşekkürler şimdiden.
1. Ne zaman okuyorsunuz?
Akşamları yatmadan önce okuyorum. Hem günün yorgunluğuyla okuyorum hem de uyku saatimi geciktiriyor. Daha erken yatıp daha erken kalkarak, güne başlamadan okumayı deneyeceğim. Siz ne zaman okuyorsunuz?
2. Ne kadar okuyorsunuz?
Biraz sıkıntılı bir konu ama yine de sormak istiyorum. Şu an günde bir buçuk saat civarı okuyorum. Bu sürede okuduğum sayfa sayısı kitaptan kitaba değişiyor. Muhtemelen okumaya yeni başladığımdan, okuduğum sayfa sayısını gösterge olarak alıyorum. Zamanla bundan sıyrılıp, sadece eylemin kendisine odaklanacağımı umuyorum. Yine de, hedef belirlemede ve düzenli okumada faydası oluyor. Siz hedef belirliyor musunuz? Evetse, nasıl yapıyorsunuz? Sayfa sayısıyla mı süreyle mi ölçüyorsunuz? Ne kadar süre okuyor, kaç sayfa okuyorsunuz?
3. Nasıl okuyorsunuz?
Dikkatimi toplamakta zorlandığım oluyor. Yorgunluk durumuma ve odaklanma durumuma göre üç parçalık yarımşar saatler halinde veya iki parçalık kırkbeş dakikalık oturumlar şeklinde okuyorum. Siz nasıl okuyorsunuz? Odak süremi artırmam için bir tavsiyeniz var mı?
4. Nerede okuyorsunuz?
Yatakta not alabilmem mümkün değil bu yüzden yatağa kitap sokmuyorum. Sadece çalışma masamda okuyorum. Hem uyku sürecim olumsuz etkilenmiyor hem de okuma ciddiyetimi koruyabiliyorum. Siz nerede okuyorsunuz?
5. Nasıl not alıyorsunuz?
Okuduklarımı işleyememekten ve unutmaktan korkuyorum. Not almayı planlıyorum fakat henüz tam oturtamadım. Siz okuduklarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Not alıyor musunuz? Nasıl not tutuyorsunuz? Notlarınızı dijital ortamda mı tutuyorsunuz yoksa bir defteriniz var mı?
6. Ne okuyorsunuz?
Okuduğum son iki kitap felsefe alanındaydı. Bunların yanı sıra tarih ve bilim kitaplarını da seviyorum fakat bu kitapları okumak yorucu olabiliyor. Araya kurgu eser almak, uzun vadede daha dinlendirici bir okuma tecrübesi olur gibi geliyor. Henüz denemedim fakat bundan sonraki ilk kitabım kurgu olacak. Siz ne okuyorsunuz? Dikkat ettiğiniz bir örüntü var mı?
0
1. Ne zaman okuyorsunuz?
Belli bir zamanı yok. Ne zaman kafama eserse. Bazen yatarken uyumadan önce, bazen kahvaltıdan sonra. Toplu taşıma araçlarında (Pandemiden bağımsız). Bazen Starbucks'a gidip okuyorum.
2. Ne kadar okuyorsunuz?
Dikkatimi kaybettiğimde bırakıyorum. Başlıyorum okumaya, bir sayfayı 3 sayfayı okuyumayı deneyip anlamadığımı devamını getirmeyeceğimi inandığım an ve sıkıldığım zaman bırakıyorum.
3. Nasıl okuyorsunuz? ve 4. Nerede okuyorsunuz?
Uyumadan önce okuyorsam, giriyorum yatağa. Yastık dik, bacaklarımı diklemesine mideme doğru çekiyorum. Normal vakittede okuyorsam, odamdaki kanepede ayaklarımı uzatmış, dik biçimde. Koltuktaysam tabure oluyor, ayaklarımı koyabileceğim. Kalem çoğu zaman elimde, yanımda.
5. Nasıl not alıyorsunuz?
Altını çiziyorum sadece. Son birkaç sefer aklıma gelenleri word dosyasını yazdım. Evernote diye bir not tutma programı yüklü. Word dosyamda orada. Dijital ortamın avantajı aklınızı gelenleri yazıp yazıp, bir yerden sonra birleştirme, bir araya getirme kolaylığını sağlıyor.
Eğer, kitap okurken aklıma bir şeyler geliyorsa kitabı bırakım hemen aklımdakikeri yazıyorum. Daha sonra yazarım yaa dediğimde aklımdakiler uçup gidiyor.
6. Ne okuyorsunuz?
O kadar senedir kitap okuyorum ama örüntü yapamadım. Araya kurgu kitapları almak istiyorsanız, şahsen Polisiye kitaplarını okuyorum. Şimdi Klasikler de kurgu ama ağır kurgular var aralarında.
Belli bir zamanı yok. Ne zaman kafama eserse. Bazen yatarken uyumadan önce, bazen kahvaltıdan sonra. Toplu taşıma araçlarında (Pandemiden bağımsız). Bazen Starbucks'a gidip okuyorum.
2. Ne kadar okuyorsunuz?
Dikkatimi kaybettiğimde bırakıyorum. Başlıyorum okumaya, bir sayfayı 3 sayfayı okuyumayı deneyip anlamadığımı devamını getirmeyeceğimi inandığım an ve sıkıldığım zaman bırakıyorum.
3. Nasıl okuyorsunuz? ve 4. Nerede okuyorsunuz?
Uyumadan önce okuyorsam, giriyorum yatağa. Yastık dik, bacaklarımı diklemesine mideme doğru çekiyorum. Normal vakittede okuyorsam, odamdaki kanepede ayaklarımı uzatmış, dik biçimde. Koltuktaysam tabure oluyor, ayaklarımı koyabileceğim. Kalem çoğu zaman elimde, yanımda.
5. Nasıl not alıyorsunuz?
Altını çiziyorum sadece. Son birkaç sefer aklıma gelenleri word dosyasını yazdım. Evernote diye bir not tutma programı yüklü. Word dosyamda orada. Dijital ortamın avantajı aklınızı gelenleri yazıp yazıp, bir yerden sonra birleştirme, bir araya getirme kolaylığını sağlıyor.
Eğer, kitap okurken aklıma bir şeyler geliyorsa kitabı bırakım hemen aklımdakikeri yazıyorum. Daha sonra yazarım yaa dediğimde aklımdakiler uçup gidiyor.
6. Ne okuyorsunuz?
O kadar senedir kitap okuyorum ama örüntü yapamadım. Araya kurgu kitapları almak istiyorsanız, şahsen Polisiye kitaplarını okuyorum. Şimdi Klasikler de kurgu ama ağır kurgular var aralarında.
0
1. Okula gittiğim zaman sabahları okula bir saat erken gidip kitap okurdum. Derslere online bağlandığımız için yarım saat önce kalkıp ancak kahvaltı ediyorum zaten. Akşamları ağırlıklı okuyorum.
2. Kendime hedef koyuyorum. Kurgu kitaplarda yüz sayfa. Kurgu dışı kitaplarda bir ya da birkaç bölümü bitirmeye çalışırım. Bitiremezsem ve yorulursam bırakırım.
3. - 4. Ders çalıştığım bir kitapsa masada. Yoksa koltukta okurum. Loş ışıkta okuyamam uykum geliyor. Beyaz ışıkta okurum. Uzanarak okuyorum.
5. Bazen a4 sayfasını sekize katlayıp not tutuyorum. Bölümle alakalı kitaplar için aldığım ayrı bir defter var oraya tutuyorum. Ama yaz mevsimindeki kadar vaktim yok sanırım Worde not tutacağım artık.
6. Kurgudan roman ve öykü ağırlıklı. Bilim kurgu, fantastik okumam pek. Şiir çok az okuyorum. Hatta şiiri İnternet'te daha fazla okuyorum. Kurgu dışında ağırlık felsefe ve sosyolojide.
2. Kendime hedef koyuyorum. Kurgu kitaplarda yüz sayfa. Kurgu dışı kitaplarda bir ya da birkaç bölümü bitirmeye çalışırım. Bitiremezsem ve yorulursam bırakırım.
3. - 4. Ders çalıştığım bir kitapsa masada. Yoksa koltukta okurum. Loş ışıkta okuyamam uykum geliyor. Beyaz ışıkta okurum. Uzanarak okuyorum.
5. Bazen a4 sayfasını sekize katlayıp not tutuyorum. Bölümle alakalı kitaplar için aldığım ayrı bir defter var oraya tutuyorum. Ama yaz mevsimindeki kadar vaktim yok sanırım Worde not tutacağım artık.
6. Kurgudan roman ve öykü ağırlıklı. Bilim kurgu, fantastik okumam pek. Şiir çok az okuyorum. Hatta şiiri İnternet'te daha fazla okuyorum. Kurgu dışında ağırlık felsefe ve sosyolojide.
0
1. Valla değişiyor ne zaman kitap okumak istersem okuyorum. Ama mütemadiyen yanımda 1 kitap olur.
2. Kitabın akıcılığına ve benim o anki durumuma göre değişiyor.
3. Nasıl okunur tam bilmiyorum ama uzanarak okunmuyor bence çünkü direkt uyku moduna geçiyor insan.
4. Bu soruda ilk sorunun cevabı doğrultusunda sanırım. Otobüs, hastane, okul, bahçe vs
5. Eskiden not alırdım ama artık üşeniyorum. Bir de zaten geri dönüp okumadığımı fark ettim. O yüzden yazmak gereksiz geldi. Çok beğendiysem fotoğrafını çekiyorum.
6. Valla kuram/roman arasında değişiyor. Bu ara bilim kurgu edebiyatına merak saldım. Dalmayı dusunuyorum bı ara.
2. Kitabın akıcılığına ve benim o anki durumuma göre değişiyor.
3. Nasıl okunur tam bilmiyorum ama uzanarak okunmuyor bence çünkü direkt uyku moduna geçiyor insan.
4. Bu soruda ilk sorunun cevabı doğrultusunda sanırım. Otobüs, hastane, okul, bahçe vs
5. Eskiden not alırdım ama artık üşeniyorum. Bir de zaten geri dönüp okumadığımı fark ettim. O yüzden yazmak gereksiz geldi. Çok beğendiysem fotoğrafını çekiyorum.
6. Valla kuram/roman arasında değişiyor. Bu ara bilim kurgu edebiyatına merak saldım. Dalmayı dusunuyorum bı ara.
0
sonhakan
....
....
0
Tamir edilemeyecek bir sorunu olmadıkça değiştirmiyorum
0
gittiği yere kadar gidiyor, şuan kullandığım 3. senesinde, maşallah hala ilk günkü gibi. (oneplus 5t)
0
Valla şimdi düşündüm de ilk telefonumdan itibaren 2011-2014-2017-2019 (hatta 2020 sayılır) yıllarında degistirmisim. Ortalama 3 yılda bir diyebiliriz sanırım.
Edit: kullanılmayacak hale gelene kadar kullaniyorum ama.
Edit: kullanılmayacak hale gelene kadar kullaniyorum ama.
0
Yağını çıkarana kadar kullanıyorum, eskiden iphone un son çıkan modelini alırdım, bi maaşım yeterdi. Şimdi en ucuzun bi tık üstü bişey alıp geçiyorum.
0
Ortalama 3 yilda kullanilmaz hale geliyor (ekran kirilmasi, screen burning, pembe cizgiler belirmesi vs)
Genelde guncel bi model alirdim ama artik enayilik gibi geliyor. Orta halli bi cin mali alip gecicem (almadi)
Genelde guncel bi model alirdim ama artik enayilik gibi geliyor. Orta halli bi cin mali alip gecicem (almadi)
0
5 yıl oldu samsung note 5 kullanıyorum, batarya bitik durumda ve artık yavaşlamaya başladı, hafızası yetmiyor, bataryasını değiştirip kullanacağım, kara cuma veya yılbaşı zamanı iyi bir indirim olursa değiştirmeyi düşünüyorum.
0
Bozulursa ya da uygulamalar telefona yüklenmez hale gelirse falan anca. Onu dışında degistirmem ki o da bence 5-6 yili buluyor genel olarak.
0
4-5 yılda bir. en son iphone se almıştım 4,5 yıl önce. şimdi tekrar iphone 12 siparişi verdim.
0
2003-2005-2008-2012-2014-2017-2019
ortalama 2,5 senede 1'miş. en uzun kulllandığım telefon sony w810i. yukarıdaki 7 telefondan 4'ü sony'di zaten.
mobil teknolojiyi yakından takip ediyorum, yıllar içinde gelirim çok arttı ama telefonların gelirime olan oranı gelirimden daha çok arttı. o zamanlar yeni telefon alacağım zaman piyasadaki amiral gemi telefonlardan birini alıyordum, geçen sene orta seviye bir xiaomi almak zorunda kaldım. bundan sonra da amiral gemi bir cihaza para vereceğimi sanmıyorum.
ortalama 2,5 senede 1'miş. en uzun kulllandığım telefon sony w810i. yukarıdaki 7 telefondan 4'ü sony'di zaten.
mobil teknolojiyi yakından takip ediyorum, yıllar içinde gelirim çok arttı ama telefonların gelirime olan oranı gelirimden daha çok arttı. o zamanlar yeni telefon alacağım zaman piyasadaki amiral gemi telefonlardan birini alıyordum, geçen sene orta seviye bir xiaomi almak zorunda kaldım. bundan sonra da amiral gemi bir cihaza para vereceğimi sanmıyorum.
0
2008-2012 nokia 6300
2012-2015 nokia c5-03
2015-2019 samsung s3
2019-günümüz samsung m20 ortalama 3-4 yılda bir miş o zaman hedef 2023 :(
2012-2015 nokia c5-03
2015-2019 samsung s3
2019-günümüz samsung m20 ortalama 3-4 yılda bir miş o zaman hedef 2023 :(
0
Kullanilmaz hale gelene kadar.
2010-2013 iphone 3gs --> guncelleme almamaya basladi, eski uygulamalar acilmaz oldu
2013-2016 samsung s4 --> sim kart slotu bozuldu, degistirdim duzelmedi
2016-2017 lg g4 mini --> denize dustu
2017-2019 xiaomi mi 5s --> 2019da ulke degistirdim, yeni hat alinca telefon yaninda bedavaya geliyor diye samsung a50 aldim.
2010-2013 iphone 3gs --> guncelleme almamaya basladi, eski uygulamalar acilmaz oldu
2013-2016 samsung s4 --> sim kart slotu bozuldu, degistirdim duzelmedi
2016-2017 lg g4 mini --> denize dustu
2017-2019 xiaomi mi 5s --> 2019da ulke degistirdim, yeni hat alinca telefon yaninda bedavaya geliyor diye samsung a50 aldim.
0
marowak
Bir grup çocuğun hayatın gerçekleriyle yüzleştiği, zorluklarla birlikte mücadele ettiği, dram türünde bir film öneriniz varsa paylaşırsanız sevinirim.
Bir grup çocuğun hayatın gerçekleriyle yüzleştiği, zorluklarla birlikte mücadele ettiği, dram türünde bir film öneriniz varsa paylaşırsanız sevinirim.
0
Breakfast club, tam değil aslında da güzel film. Birbirinden farklı bir grup genç okul cezası bütün günü beraber geçiriyolar
0
the perks of being a wallflower
breakfast club benzeri, st. elmo's fire.
edit : sleepers evet kesinlikle.
breakfast club benzeri, st. elmo's fire.
edit : sleepers evet kesinlikle.
0
ElfElf
Bir türk yazardan kitap önerisi bekliyorum. 150 200 sayfa olsun önerdikleriniz...Teşekkürler şimdiden.
Bir türk yazardan kitap önerisi bekliyorum.
150 200 sayfa olsun önerdikleriniz...
Teşekkürler şimdiden.
150 200 sayfa olsun önerdikleriniz...
Teşekkürler şimdiden.
0
Yaşar Kemal'in tüm ince kitapları.
Hakkari'de Bir Mevsim- Ferit Edgü
Çocukluğun Soğuk Geceleri- Tezer özlü
Hakkari'de Bir Mevsim- Ferit Edgü
Çocukluğun Soğuk Geceleri- Tezer özlü
0
Ağrı Dağı Efsanesi - Yaşar Kemal
Sevgili Arsız Ölüm - Latife Tekin
Sürgün - Behzat Ay
Kerkenez - Cengiz Tuncer
Halkalı Köle - Bekir Yıldız
Genelevde Yas - İrfan Yalçın
Sevgili Arsız Ölüm - Latife Tekin
Sürgün - Behzat Ay
Kerkenez - Cengiz Tuncer
Halkalı Köle - Bekir Yıldız
Genelevde Yas - İrfan Yalçın
0
Doğu Avrupa'da Yolculuk - Gabriel Garcia Marquez
Pardon Türkmüş. Yine de kalsın okuyan olur belki
Pardon Türkmüş. Yine de kalsın okuyan olur belki
0
mrtkp1234
11 ay işsizlikten sonra sonunda bir işe girdim. bi' hayırlı olsun alırım :)iş arayan herkesin biran önce iş bulmasını dilerim.
11 ay işsizlikten sonra sonunda bir işe girdim. bi' hayırlı olsun alırım :)
iş arayan herkesin biran önce iş bulmasını dilerim.
iş arayan herkesin biran önce iş bulmasını dilerim.
0
Tebrik ederim. Bir işi bulmak kadar elde tutmak da hüner ister. Tavsiyem iş hayatında olabildiğince politik olun.
Patronlar ve üstlerinizle aranızı her zaman iyi tutun. İşinizle, çalışkanlığınızla akılda kalmaya bakın. Hayırlı, uğurlu olsun.
Patronlar ve üstlerinizle aranızı her zaman iyi tutun. İşinizle, çalışkanlığınızla akılda kalmaya bakın. Hayırlı, uğurlu olsun.
0
Ahh süpersin! Hayırlı olsun, işteki her günün bugün kadar heyecanlı ve mutlu geçsin.
Darısı başıma.
Darısı başıma.
0
İse giren herkes cok mutlu ediyor beni issizlik berbat bir sey valla hak ediyorsun mutlu olmayi o yuzden. Hayirli olsun
0
roket adam
Kahveden ve french press'lerden hiç anlamıyorum. Bir arkadaşımın french press'ini kırdım, yerine yenisini almam lazım. Alırken neye dikkat etmek lazımdır? Plastik olanlar var metal olanlar var, hangisi makbuldür? Tavsiyesi olan var mı çok tuzlu olmayacak şekilde.
Kahveden ve french press'lerden hiç anlamıyorum. Bir arkadaşımın french press'ini kırdım, yerine yenisini almam lazım. Alırken neye dikkat etmek lazımdır? Plastik olanlar var metal olanlar var, hangisi makbuldür? Tavsiyesi olan var mı çok tuzlu olmayacak şekilde.
0
kahve dünyasınınkini kullanıyorum. hatta kırdım tekrar aynısını aldım. memnunum.
0
Bende Bodum var memnunum.
Edit:
@onemoremile yazınca hatırladım, evde Paçi marka bi French press daha var. Latte yapacağım zaman sütü köpürtmek için kullanıyordum. Geçenlerde Bodum kirli olunca Paçi'de kahve yaptım ve ben de hiçbir fark sezemedim açıkçası. Gerçi kahve olayında henüz çok yeniyim çok ince detayları/ölçüler pek fark etmem ama ille de pahalı olan iyidir anlamına gelmiyor demek istiyorum.
Edit:
@onemoremile yazınca hatırladım, evde Paçi marka bi French press daha var. Latte yapacağım zaman sütü köpürtmek için kullanıyordum. Geçenlerde Bodum kirli olunca Paçi'de kahve yaptım ve ben de hiçbir fark sezemedim açıkçası. Gerçi kahve olayında henüz çok yeniyim çok ince detayları/ölçüler pek fark etmem ama ille de pahalı olan iyidir anlamına gelmiyor demek istiyorum.
0
Tchibo'dan 300 ml'liği 50 tl'ye
Bim'den 600 ml'liği 25 tl'ye aldım.
Rakamlar gerçekten böyle %50 oranında.
İkisi de aynı performansı veriyor şu ana kadar. İkisi de cam gibi ve ikisi de tel kevgir sıyırıcıya sahip. Hatta bimdekinin kutusunda ateşte ısıtmaya müsait yazıyor. Çibonunkinde öyle bir yazı göremedim. Bu ısıtma olayı kamplarda falan ekstra su ısıtma kabından kurtarır, hatta ekstra lezzet de katabilir.
Bim'den 600 ml'liği 25 tl'ye aldım.
Rakamlar gerçekten böyle %50 oranında.
İkisi de aynı performansı veriyor şu ana kadar. İkisi de cam gibi ve ikisi de tel kevgir sıyırıcıya sahip. Hatta bimdekinin kutusunda ateşte ısıtmaya müsait yazıyor. Çibonunkinde öyle bir yazı göremedim. Bu ısıtma olayı kamplarda falan ekstra su ısıtma kabından kurtarır, hatta ekstra lezzet de katabilir.
0
ikeanin tek kupalık olanı var. 3 senedir sorunsuz kullanıyorum. arada süzgeçli kısmının vidası gevsiyor sıkılaştırınca sıkıntı yok. makinada da yıkanabiliyor.
0
Karmaşıklık
Çiçek almak istemiyorum, özel bir durumu var. Çiçek etkisi yapan başka bir şey var mıdır?
Çiçek almak istemiyorum, özel bir durumu var.
Çiçek etkisi yapan başka bir şey var mıdır?
Çiçek etkisi yapan başka bir şey var mıdır?
0
0
Mistyimage
Doğu Almanya'da yaşayanların yazdığı anı kitabı var mı? Film belgesel de olabilir.
Doğu Almanya'da yaşayanların yazdığı anı kitabı var mı? Film belgesel de olabilir.
0
epistemic_regress
Motivasyonunuzu sorgulamiyorum. Sb.
Motivasyonunuzu sorgulamiyorum. Sb.
0
Bazen etmeye çalışıyorum evet. Zitlasmaktansa kendi istediğimi yaptırmak için suyuna gidiyorum VS hallediyorum bir şekil.
Eger kafada çok net hayırlarsa, olmaz ama zaten o.
Eger kafada çok net hayırlarsa, olmaz ama zaten o.
0
Kesinlikle hayır.
Böyle yapmaya çalışan insanları direkt olarak üç hayırla uğurluyorum.
Böyle yapmaya çalışan insanları direkt olarak üç hayırla uğurluyorum.
0
dedim ben sana
sb.
sb.
0
sacma demeyelim de, bu sozler neden ve nasil benim beyin kivrimlarimda yer etmis diye dusundugum bir suru sarki,turku var. ilk aklima gelen
su siziyor siziyor
taslarin arasindan (2) www.youtube.com
su siziyor siziyor
taslarin arasindan (2) www.youtube.com
0
ali desidero.
ne zaman, nasıl ezberledim bilmiyorum ama hâlâ ezberimde.
gerçi bunun saçma olduğunu düşünmeyen bir yanım da var.
ne zaman, nasıl ezberledim bilmiyorum ama hâlâ ezberimde.
gerçi bunun saçma olduğunu düşünmeyen bir yanım da var.
0
Flört- Rasta Baba
Bilinçli olarak ezberlemedim ama tüm şarkı ezberimde:/ Neyse ki çok sevdiğim bir şarkı.
youtu.be
Rasta babayı kopartmışlar
On adam evini basmışlar
Biz orda değildik olayı görmedik
Orda olsaydık müdahale ederdik
Edit: hepsi 1 yalan şarkısı. 23 Nisan müsameresinde dans şarkımız idi. En son nefret ettim şarkıdan. Ha bir de çocukluktan kalma bilumum saçma sapan Türkçe pop şarkısı var.
Bilinçli olarak ezberlemedim ama tüm şarkı ezberimde:/ Neyse ki çok sevdiğim bir şarkı.
youtu.be
Rasta babayı kopartmışlar
On adam evini basmışlar
Biz orda değildik olayı görmedik
Orda olsaydık müdahale ederdik
Edit: hepsi 1 yalan şarkısı. 23 Nisan müsameresinde dans şarkımız idi. En son nefret ettim şarkıdan. Ha bir de çocukluktan kalma bilumum saçma sapan Türkçe pop şarkısı var.
0
Benimkinin yanında bunların her biri Grammy'lik eser. "Şaka değil işte şurup" diyeyim siz anlayın...
0
zamanında herkesin duyduğu tüm dandirik pop müzik şarkılarını ezbere biliyorum. bir şeyi 5-6 kere duymam ezberlemem için yeterli. durup dururken aklıma gelmez ama şarkı melodisi başlar başlamaz eşilik edebilirim.
mesela yukarıda katmer katmer'i görünce aklıma yine aynı atarlı ablamızın alem biliyor adam değilsin şarkısı geldi. açtım denemek için, "herkesin bildiğini" diye girdiği anda "kimden saklıyorsun sen" anında geldi aklıma. keza sen'deki vurgu ve es...
şarkı 2003'te çıkmış, hadi en son 2005'te duymuş olayım, 15 senede silinmeyecek kadar nasıl işlemiş olur beynime, hiçbir fikrim yok...
mesela yukarıda katmer katmer'i görünce aklıma yine aynı atarlı ablamızın alem biliyor adam değilsin şarkısı geldi. açtım denemek için, "herkesin bildiğini" diye girdiği anda "kimden saklıyorsun sen" anında geldi aklıma. keza sen'deki vurgu ve es...
şarkı 2003'te çıkmış, hadi en son 2005'te duymuş olayım, 15 senede silinmeyecek kadar nasıl işlemiş olur beynime, hiçbir fikrim yok...
0
gözlerinin yeşili özledim. saçma şarkı ezberim geniştir ama en gereksizi bu.
0
rahip janick
Fruşante 13 Ekim'de yeni şarkı çıkarmış. Bayağı elektronik acayip bir şey olmuş. Biraz şaşırdım biraz da şaşırmadım. Benim merak ettiğim RHCP ile yeni bir albüm çıkaracak kadar uzun kalırsa grupta, yeni albümü bu şekilde etkiler mi ki?Şarkının linki aşağıda:Brand E - https://www.youtube.com/watch?v=
Fruşante 13 Ekim'de yeni şarkı çıkarmış. Bayağı elektronik acayip bir şey olmuş. Biraz şaşırdım biraz da şaşırmadım. Benim merak ettiğim RHCP ile yeni bir albüm çıkaracak kadar uzun kalırsa grupta, yeni albümü bu şekilde etkiler mi ki?
Şarkının linki aşağıda:
Brand E - www.youtube.com
Not: beş - on tane RHCP şarkısı dinliyorum ben, albümü ne yönde etkilediği zerre umrumda değil, maksadım şarkıyı paylaşmaktı ama yorumlarınızı da okurum tabii.
Şarkının linki aşağıda:
Brand E - www.youtube.com
Not: beş - on tane RHCP şarkısı dinliyorum ben, albümü ne yönde etkilediği zerre umrumda değil, maksadım şarkıyı paylaşmaktı ama yorumlarınızı da okurum tabii.
0
Bence çok etkilemez, solo şarkılarını kişisel hevesi olarak yaptığını, gruba dönüşünü de özüne dönüşünü devam ettirmek olarak yorumlayabiliriz bence.
0
Kişisel bir heves olarak görüyorum ben de. Bundan bir önce yayımladığı Amethbowl da değişik elektronik bir şarkıydı. Hiç beğenmemiştim onu. Şimdi bunu da dinledim pek sarmadı açıkçası. Elektronik müziği de sevmeyen biri değilim halbuki. Değişik cidden anlayamadım bu adamı ben de:/
0
frusciante'nin 2004 yılında çıkardığı 5 albümü ve the empyrean'ı dinlerseniz ne kadar kaliteli ve iyi müzik yaptığını çabucak fark edersiniz. kendisi son zamanlarda deneysel takılıyor.
rhcp son konserlerinin başında murderers çalıyordu teyipten. belki bu yeni çıkacak albümün farklı bir şey olabileceğinin belirtisi olabilir ama olmayabilir de. sonuçta furuş'un gelip yeter lan s*kerim davulunuzu gitarınızı elektronik yapıyoruz diyecek hali yok. zaten solo çalışmalarını yapmasının sebebi kendi saf müzik zevkini bir şekilde dışa vurmak istemesi.
rhcp son konserlerinin başında murderers çalıyordu teyipten. belki bu yeni çıkacak albümün farklı bir şey olabileceğinin belirtisi olabilir ama olmayabilir de. sonuçta furuş'un gelip yeter lan s*kerim davulunuzu gitarınızı elektronik yapıyoruz diyecek hali yok. zaten solo çalışmalarını yapmasının sebebi kendi saf müzik zevkini bir şekilde dışa vurmak istemesi.
0
Frusciante ilk kez deneysel takilmiyor ki. 20 yıldır adam benzer şekilde solo albümler yapıyor. Hem rhcp hem solo olarak takılıyordu gruptan ayrılmadan önce de. Sadece son zamanlarda elektronik müziğe aşırı sardı.
Frusciante acayip yaratıcı bir adam. Bence elektronik müziği bu işe karıştırmaz çünkü RHCP'nin çok kemik bir dinleyicisi var. RHCP'nin son albümleri de leş gibi. Bence frusciante elektronik müziği içine katsa çok çok iyi olur. Ama ne kiedis, ne flea, ne da fanlar buna izin vermez. Ama frusciante'nin yıllardır boş durduğunu sanmıyorum. Stadium Arcadium kalitesinde olmasa da o soundlara yakın bir şey çıkacağını tahmin ediyorum.
Kısaca
Funktan devam.
Frusciante acayip yaratıcı bir adam. Bence elektronik müziği bu işe karıştırmaz çünkü RHCP'nin çok kemik bir dinleyicisi var. RHCP'nin son albümleri de leş gibi. Bence frusciante elektronik müziği içine katsa çok çok iyi olur. Ama ne kiedis, ne flea, ne da fanlar buna izin vermez. Ama frusciante'nin yıllardır boş durduğunu sanmıyorum. Stadium Arcadium kalitesinde olmasa da o soundlara yakın bir şey çıkacağını tahmin ediyorum.
Kısaca
Funktan devam.
0
Furuşante'nin eskiden beri deneysel takıldığını biliyorum ama hani bunca yıl sonra bir kez daha gruba katılınca acaba değişen kişisel zevkini ve anlayışını daha fazla yansıtır mı diye düşünmüştüm ben.
bence de yansıtmaz. :B
bence de yansıtmaz. :B
0
ala09
gerçekten ortada komik bir şey yoksa gülmek (tebessümü kastetmiyorum) bana absürt hatta karşı tarafa saygısızca geliyor. insanlar neden bu kadar güleç sizce?ama insanlara bakıyorum (hem sosyal hem işyeri çevremde) birisi tebessüm bile edilmeyecek bir denk-geliş hikayesi anlatıyor ve insanlar buna gü
gerçekten ortada komik bir şey yoksa gülmek (tebessümü kastetmiyorum) bana absürt hatta karşı tarafa saygısızca geliyor. insanlar neden bu kadar güleç sizce?
ama insanlara bakıyorum (hem sosyal hem işyeri çevremde) birisi tebessüm bile edilmeyecek bir denk-geliş hikayesi anlatıyor ve insanlar buna gülüyor (bu hikayeleri bilirsiniz, mesela tatile gitmişlerdir, bir çift sürekli fransızca konuşuyordur, bizim arkadaş -özne- foto çeksinler diye onlara telefonu uzatmıştır, o sürekli fransızca konuşan çift bir anda "türk müsünüz?" diye sormuştur gibi bize niye anlatıldığını asla anlamadığım, anlatılmaya değer olmayan trivia anılar). anlatan ve anlatıcı arasında ast-üst ilişkisi de mevcut değil mesela yani hemen cevaba "yağ çekmek için gülüyordur" dememeniz için belirtiyorum bu durumu. sosyal ilişkilerde de gözlemliyorum bu konuyu.
burda niyetim gülme şeklinin abartılı veya çirkin olması değil. veya insanların birbirine bir tebessüm etmesine gıcık kapan bir sosyopat değilim. insanlar bana fazla güleç geliyor. neden sizce? dümdüz temel fıkrası anlatılsa anlayacağım ama insanlar genellikle anlatılan bir konuya tepkisel dönüt olarak gülmeyi tercih ediyorlar.
not: benim denk-geliş hikayelerime diğerlerinin anılarından daha fazla gülünür. hikayesine gülünen anlatıcıları kıskanmadığımı belirtmek istiyorum.
ama insanlara bakıyorum (hem sosyal hem işyeri çevremde) birisi tebessüm bile edilmeyecek bir denk-geliş hikayesi anlatıyor ve insanlar buna gülüyor (bu hikayeleri bilirsiniz, mesela tatile gitmişlerdir, bir çift sürekli fransızca konuşuyordur, bizim arkadaş -özne- foto çeksinler diye onlara telefonu uzatmıştır, o sürekli fransızca konuşan çift bir anda "türk müsünüz?" diye sormuştur gibi bize niye anlatıldığını asla anlamadığım, anlatılmaya değer olmayan trivia anılar). anlatan ve anlatıcı arasında ast-üst ilişkisi de mevcut değil mesela yani hemen cevaba "yağ çekmek için gülüyordur" dememeniz için belirtiyorum bu durumu. sosyal ilişkilerde de gözlemliyorum bu konuyu.
burda niyetim gülme şeklinin abartılı veya çirkin olması değil. veya insanların birbirine bir tebessüm etmesine gıcık kapan bir sosyopat değilim. insanlar bana fazla güleç geliyor. neden sizce? dümdüz temel fıkrası anlatılsa anlayacağım ama insanlar genellikle anlatılan bir konuya tepkisel dönüt olarak gülmeyi tercih ediyorlar.
not: benim denk-geliş hikayelerime diğerlerinin anılarından daha fazla gülünür. hikayesine gülünen anlatıcıları kıskanmadığımı belirtmek istiyorum.
0
Ortada komik bir şey yokken gülmek, abartılı kahkaha atmak güleçlik de saygısızlık da değil daha çok yersiz oluyor bence:/
Ama hiçbir ifade olmaksızın bön bön dinlemek iletişimi tıkar. Neticede anlatan kişi mevzu komik olsun ya da olmasın, kendince komik olduğunu düşündüğü için anlatıyor. Haliyle iletişimde karşı tarafa nezaketen gülmek, tebessüm etmek, sevincine ortak olmak kötü bir şey değil bence. Zaten çoğu zaman anlatılan olaydan ziyade kişinin onu anlatırkenki heyecanı ve tepkisi daha samimi ve gülünesi oluyor bu tür mevzularda.
Ama hiçbir ifade olmaksızın bön bön dinlemek iletişimi tıkar. Neticede anlatan kişi mevzu komik olsun ya da olmasın, kendince komik olduğunu düşündüğü için anlatıyor. Haliyle iletişimde karşı tarafa nezaketen gülmek, tebessüm etmek, sevincine ortak olmak kötü bir şey değil bence. Zaten çoğu zaman anlatılan olaydan ziyade kişinin onu anlatırkenki heyecanı ve tepkisi daha samimi ve gülünesi oluyor bu tür mevzularda.
0
kibritsuyu
profesyonel olarak yaptırılması gereken ve süreklilik arz eden bir işiniz var. bu işi çok yakın bir arkadaşınız veya akrabanız (mesela kuzeniniz) profesyonel olarak yapıyor. bu kişiyle yakınsınız, yani anca işiniz düştüğünde konuştuğunuz durumda değilsiniz.diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap be
profesyonel olarak yaptırılması gereken ve süreklilik arz eden bir işiniz var. bu işi çok yakın bir arkadaşınız veya akrabanız (mesela kuzeniniz) profesyonel olarak yapıyor. bu kişiyle yakınsınız, yani anca işiniz düştüğünde konuştuğunuz durumda değilsiniz.
diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap benim işi. tabii ki ücreti karşılığında. normalde de bu işin ederi yıllık 7-8 bin lira.
o diyor ki "aa lafı mı olur yav nolcak senden de para mı alıcaz yaparım tabii". ısrar ediyorsunuz, yahu başkasına yaptırsak verecektik, sen de karşılığı neyse al" diyorsunuz ama o da artık kibarlığından mı, o kadar yakın adamdan para almak olmaz diye düşündüğünden mi bilinmez, para almak istemiyor.
soru: ne yaparsınız? hesap numarasına işin ederi neyse öğrenip yollar mısınız, yoksa onun yerine altta kalmamak için bi hediye falan mı alırsınız, yoksa "ooh bu işe para vermekten de kurtulduk oh" diyip kulağınızın üstüne mi yatarsınız?
diyorsunuz ki yabancı yapacağına sen yap benim işi. tabii ki ücreti karşılığında. normalde de bu işin ederi yıllık 7-8 bin lira.
o diyor ki "aa lafı mı olur yav nolcak senden de para mı alıcaz yaparım tabii". ısrar ediyorsunuz, yahu başkasına yaptırsak verecektik, sen de karşılığı neyse al" diyorsunuz ama o da artık kibarlığından mı, o kadar yakın adamdan para almak olmaz diye düşündüğünden mi bilinmez, para almak istemiyor.
soru: ne yaparsınız? hesap numarasına işin ederi neyse öğrenip yollar mısınız, yoksa onun yerine altta kalmamak için bi hediye falan mı alırsınız, yoksa "ooh bu işe para vermekten de kurtulduk oh" diyip kulağınızın üstüne mi yatarsınız?
0
ne kadar yakın olursam olayım kimseye borçlanmak istemem. çünkü ilerde bir noktada bu karşına çıkacak ve sana yapmak zorundaymışsın gibi davranacak. iş bitiminde ya da başlangıcında, duruma göre parasını bir zarfa koyar veririm.
0
Para almak istemeyen birine zorla para vermek bana çok doğru bir hareket gibi gelmiyor, uygun bir zamanda altında kalmayacak bir hediye alınırsa daha doğru olur gibi.
0
İş başlangıcında para konusunu tekrar konuşurum, reddederse yine de zarfta ederinin daha düşük miktarında para ile iş bitiminde bir hediye veririm. Ancak iş kişinin çok az zamanını alan ve maliyet kaybı yaratmayan bir durumsa sadece hediye de alabilirim
0
harcayacağı zaman iki üç günü geçiyorsa ve para almıyorsa o işi ona vermem. bana borcu olmayan birine neden bedavaya iş yaptırayım ve borçlu olayım ki?
0
yapılacak işin mahiyetine de bağlı bence. düzenli olarak takip etmesi gerekecek mi? ne kadar süre ayırması lazım? işin sonunda beğenmeme şansınız var mı? elinin kenarıyla mı yapacak? (umursamamak anlamında değil, akşam film izlerken bir yandan laptoptan yapabileceği bir iş mi?) iş yapılırken maliyet var mı? bir de bu yapılan iş, sizin işinize ne kadar etki ediyor? yaptırmasanız olur mu?
bunun yanında ne kadar yakınsınız? haftada bir telefonda konuşuyor musunuz? ayda bir buluşuyor musunuz?
ama en nihayetinde, para vermeyecekseniz, 7000 liralık olmasa bile, güzel bir hediye almanızda fayda var. ama bu kadar pahalı hediye almak çok zordur. genelde insanların kendilerinin araştırması gereken, bir kere alınacak şeyler olur. o yüzden genel bir mağazadan ya da websitesinden hediye çeki bile verilebilir. mesela hepsiburada'dan 3000 liralık hediye çeki.
bunun yanında ne kadar yakınsınız? haftada bir telefonda konuşuyor musunuz? ayda bir buluşuyor musunuz?
ama en nihayetinde, para vermeyecekseniz, 7000 liralık olmasa bile, güzel bir hediye almanızda fayda var. ama bu kadar pahalı hediye almak çok zordur. genelde insanların kendilerinin araştırması gereken, bir kere alınacak şeyler olur. o yüzden genel bir mağazadan ya da websitesinden hediye çeki bile verilebilir. mesela hepsiburada'dan 3000 liralık hediye çeki.
0
Bir kerelik yapacağı bir şey ise, ve bir maliyeti ve zorluğu yoksa bu kadar ısrardan sonra para vermezdim. Ama hediye olabilir.
Fakat düzenli yapacağı bir iş ise olmaz, indirimli de olsa parasını verirdim.
Fakat düzenli yapacağı bir iş ise olmaz, indirimli de olsa parasını verirdim.
0
Valla ben bı şekilde parasını vermeye çalışırdım. Israrla almazsa da ederi kadar hediye alırdım.
0
profesyonel olarak yapmaya devam etmesini istiyorsanız işin ederi neyse o kadar verin. hatta akraba ile çalışmak bu yüzden riskli (ben aynı konumda olsam enayi gibi ederinden fazla öderdim muhtemelen) işlerin kötü bir raddeye gelmesi ve bunların (kötü iş, savsaklama gibi konular) yaşanma ihtimalini göz önünde tutun.
öyle gizliden iban öğrenmek gibi işlerle uğraşmayın. "mahmut, para almıyorsan bu hizmeti vermicem kardeşim, iban yolla paranı göndereceğim" deyin.
öyle gizliden iban öğrenmek gibi işlerle uğraşmayın. "mahmut, para almıyorsan bu hizmeti vermicem kardeşim, iban yolla paranı göndereceğim" deyin.
0
al basmadan donu var
merhaba, uzun mesafeli yolculuklarımda sürücü olarak genelde blablacar dan ilan açarım.Hem muhabbet olur hem de yorulduğumda şoförlüğü olan arkadaşlardan destek alırım.en son yolculuğumda orta yaş üstü bir ağabeyde vardı. Yorulduysan ver ben süreyim diye teklif edince arabayı verdim. Kendisi rent a
merhaba, uzun mesafeli yolculuklarımda sürücü olarak genelde blablacar dan ilan açarım.
Hem muhabbet olur hem de yorulduğumda şoförlüğü olan arkadaşlardan destek alırım.
en son yolculuğumda orta yaş üstü bir ağabeyde vardı. Yorulduysan ver ben süreyim diye teklif edince arabayı verdim. Kendisi rent a carlara araç tahsis ediyormuş tr nin her yerine gidip geliyormuş, radarlara çok hakimmiş vs.
İzmir e gelince hız koridoruna girmiş ve dün e devletten bakınca 288tl ceza kesmişler.
Şimdi bu cezayı ben mi ödemeliyim, O vatandaştan mı istemeliyim?
Siz sürücü olsanız istermiydiniz, yolcu olsanız ödermiydiniz?
Hem muhabbet olur hem de yorulduğumda şoförlüğü olan arkadaşlardan destek alırım.
en son yolculuğumda orta yaş üstü bir ağabeyde vardı. Yorulduysan ver ben süreyim diye teklif edince arabayı verdim. Kendisi rent a carlara araç tahsis ediyormuş tr nin her yerine gidip geliyormuş, radarlara çok hakimmiş vs.
İzmir e gelince hız koridoruna girmiş ve dün e devletten bakınca 288tl ceza kesmişler.
Şimdi bu cezayı ben mi ödemeliyim, O vatandaştan mı istemeliyim?
Siz sürücü olsanız istermiydiniz, yolcu olsanız ödermiydiniz?
0
blablacars da aldığınız yolcuya aracı kullandırma izni var mı?
o saatte aracın onda olduğu kayıtlı mı?
eğer blablacars sadece yolcu olarak al diyorsa, siz insiyatif olarak kullandırdıysanız cezadan evvel başka riskler de var, kaza yapsaydı kaskodan para bile alamazdınız büyük ihtimalle.
o saatte aracın onda olduğu kayıtlı mı?
eğer blablacars sadece yolcu olarak al diyorsa, siz insiyatif olarak kullandırdıysanız cezadan evvel başka riskler de var, kaza yapsaydı kaskodan para bile alamazdınız büyük ihtimalle.
0
Biraz da sen kullansan? Sürücü ehliyetin varsa sürücüye destek olmak için yolun bir kısmında arabayı kullanmayı teklif et. Uzun yol söz konusu olduğunda, sürücünün bu teklife sevineceğine eminiz.
blablacar sitesinde bu yazıyor. demek ki sakınca yok. cezayı isterdim galiba.
blablacar sitesinde bu yazıyor. demek ki sakınca yok. cezayı isterdim galiba.
0
Ben yolcu olsam öderdim ama bu tamamen karşıdakinin karakterine bağlı. İstersen söyle ama sen yine de kendini olumsuza hazirla.
0
öncelikle hız koridoru neresi ile neresi arasında, bu aranın tamamında bu vatandaş mı sürdü aracı? bunları bilmeden bir yorum yapmak çok doğru olmaz. zira bir kısmında siz bir kısmında diğer yolcu aracı sürdüyse suçu tamamen adama atamazsınız. her halükarda ben olsam istemeye uğraşmazdım. bundan sonra da bence başkasına aracınızı bu şekilde vermeyin. ceza gelse de kendi yediğiniz ceza olduğu için dokunmaz.
0
cezanin adamdan dolayi geldigine eminsen iste tabi, ama nedense odemeye yanasmayacak bir tipmis gibi geldi bana.
0
1- Tanımadığım kişiye arabamı kullansın diye vermem.
2-Ceza yine iyi kaza da yapabilirdi.
3-Cezayı öderdim
4- Bu alışkanlığımdan vaz geçerdim
2-Ceza yine iyi kaza da yapabilirdi.
3-Cezayı öderdim
4- Bu alışkanlığımdan vaz geçerdim
0
Kusur başta sizde de olsa ara iste ayıp değil.
Meblağı vermese bile utandığıyla kalsın.
Ben olsam da öderim. Yol durumunu biliyorum diye de sohbet esnasında konuşmuşsam ödemem gerekir mi gerekir.
Güvenerek aracına beni yolcu olarak alan birini yolda bırakmamak mağdur etmemek gerekiyor bu şekilde.
Meblağı vermese bile utandığıyla kalsın.
Ben olsam da öderim. Yol durumunu biliyorum diye de sohbet esnasında konuşmuşsam ödemem gerekir mi gerekir.
Güvenerek aracına beni yolcu olarak alan birini yolda bırakmamak mağdur etmemek gerekiyor bu şekilde.
0
AlsterWasser
merak ediyorum bu netflix mi dandik?yoksa genelde kaliteli işlerin sayısı zaten az mı?yoksa benim zevklerimde mi sorun var?bence benim zevklerimde zaten sıkıntı var da yine de netflixte izleyecek bişi bulmak samanlıkta iğne aramak gibi geliyor bana.filmler dandik zaten bilinen iyi az bişi var.dizile
merak ediyorum
bu netflix mi dandik?
yoksa genelde kaliteli işlerin sayısı zaten az mı?
yoksa benim zevklerimde mi sorun var?
bence benim zevklerimde zaten sıkıntı var da yine de netflixte izleyecek bişi bulmak samanlıkta iğne aramak gibi geliyor bana.
filmler dandik zaten bilinen iyi az bişi var.
diziler %90 kötü.
dbelgeseller vasat üstü en azından çeşitli o biraz iyi gibi.
bana katılıyor musunuz yoksa daha ne olabilir ki işte sen de abartmışsın mı diyorsunuz?
uzun süredir her ay para ödüyorum izlediğim şey 5-6 tane bişi anlamadım.
görsel içerik tüketiminde youtubeda çok daha rahat ediyorum sanki..
bu netflix mi dandik?
yoksa genelde kaliteli işlerin sayısı zaten az mı?
yoksa benim zevklerimde mi sorun var?
bence benim zevklerimde zaten sıkıntı var da yine de netflixte izleyecek bişi bulmak samanlıkta iğne aramak gibi geliyor bana.
filmler dandik zaten bilinen iyi az bişi var.
diziler %90 kötü.
dbelgeseller vasat üstü en azından çeşitli o biraz iyi gibi.
bana katılıyor musunuz yoksa daha ne olabilir ki işte sen de abartmışsın mı diyorsunuz?
uzun süredir her ay para ödüyorum izlediğim şey 5-6 tane bişi anlamadım.
görsel içerik tüketiminde youtubeda çok daha rahat ediyorum sanki..
0
netflix rastgele bir beklenti olmadan film/dizi izleme platformu, araştırıp izlemek için film bulduysanız, onu netflixte bulma ihtimaliniz düşük.
0
farklı zamanlarda birkaç kez denedim, 3-4 ay kullandığım da oldu ama Sherlock izledim family guy izledim. Netflix'te, netflix yapımı olmayan bazı kaliteli yapımlar var. Ama netflix türkiye içeriklerinin %90ı çöptür.
holy biblo'nun da dediğine katılıyorum film izlemek ayrı netflixte oyalanamak ayrı bi aktivite bence.
holy biblo'nun da dediğine katılıyorum film izlemek ayrı netflixte oyalanamak ayrı bi aktivite bence.
0
Ne izleyeceğimi bilmeden Netflix'e girmiyorum. Çünkü dur şunu izleyeyim deyip kaliteli bir şeye denk gelmek çok çok düşük bir ihtimal. Zaman da değerli. İçi boş şeyler izlemek vakit öldürmek de istemiyorum. Genel olarak ne izleyeceğimi bilip Netflix'te varsa girip izliyorum. Yoksa alternatif kanallara yöneliyorum. Bunun dışında Netflix'e hiç uğramıyorum.
0
son 1 senedir içerik çöplüğüne döndü. içinde tabiki güzel yapımlar da var.
0
Kendi yapımları vasat. Crown mindhunter dışarıda tutuyorum. Bazı arşivlik 2010 öncesi filmler var ve de izlemesi çok basit. İnsanı tembelliğe alıştırıyor.
Belgesel içeriğini tam anlayamadım pek bilgi içermiyorlar gibi. Belgeselden çok biraz reality show mantığıyla çekilmiş gibi geliyor bana.
Belgesel içeriğini tam anlayamadım pek bilgi içermiyorlar gibi. Belgeselden çok biraz reality show mantığıyla çekilmiş gibi geliyor bana.
0
işin yoksa zamanın çoksa yararlanabilinir. zamanın azsa seçerek izlemelisin. spor belgeselleri konusunda amazon daha iyi.
tottenham all or nothing. izle.
tottenham all or nothing. izle.
0
içeriği %90 çöp,
o yüzde 10'luk iyi kısmı bitirip çıkacağım.
2 kahve parasına denk geldiği için çıksam da çok bişey olmayacak dursun
bi film izleyim diye giriyorum, yarım saat dolanıyorum
imdb'yi referans alarak film seçerim , genelde puanı 5 ve altı tırto ötesi filmler var
iyi filmlerin serilerinin 1'i var 2 'si
3 var 2 yok, ne s2m iş anlamadım
o yüzde 10'luk iyi kısmı bitirip çıkacağım.
2 kahve parasına denk geldiği için çıksam da çok bişey olmayacak dursun
bi film izleyim diye giriyorum, yarım saat dolanıyorum
imdb'yi referans alarak film seçerim , genelde puanı 5 ve altı tırto ötesi filmler var
iyi filmlerin serilerinin 1'i var 2 'si
3 var 2 yok, ne s2m iş anlamadım
0
wishmaythşngs
Arkadaslar yabanci, ingilizce dizi onerilerinizi bekliyorum.kriterlerim,1 saatten uzun olmasinbilimsel, tarihi, polisiye falan da olmasin. oyle cok zeka gerektirmesin ama ergen dizileri gibi de olmasin.amacim ingilizce gunluk hayattaki konusmalara maruz kalmak. mesela how i met your mother gibi bise
Arkadaslar yabanci, ingilizce dizi onerilerinizi bekliyorum.
kriterlerim,
1 saatten uzun olmasin
bilimsel, tarihi, polisiye falan da olmasin. oyle cok zeka gerektirmesin ama ergen dizileri gibi de olmasin.
amacim ingilizce gunluk hayattaki konusmalara maruz kalmak. mesela how i met your mother gibi biseyler olsun ama eski de olmasin.
tesekkur ederim.
kriterlerim,
1 saatten uzun olmasin
bilimsel, tarihi, polisiye falan da olmasin. oyle cok zeka gerektirmesin ama ergen dizileri gibi de olmasin.
amacim ingilizce gunluk hayattaki konusmalara maruz kalmak. mesela how i met your mother gibi biseyler olsun ama eski de olmasin.
tesekkur ederim.
0
The Boys, Raised by the Wolves, Schitt's Creek, Supernatural, The Haunting of the Hill House, Lucifer, Ted Lasso, American Horror Story, Stranger Things, The Office-US, Yellowstone, South Park, Black Mirror, Ozark, The Sopranos, Suits, Euphoria, This is Us, Westworld
0
veritaslibertas
https://www.youtube.com/watch?v=zZz8dDNWfiE&ab_channel=Sre%C4%87koDeliba%C5%A1i%C4%87bu kafada müzik tavsiyesi olan olursa sevinirim. çok var evet ama daha nokta atışı bir şeyler lazım.teşekkürler.
www.youtube.com
bu kafada müzik tavsiyesi olan olursa sevinirim. çok var evet ama daha nokta atışı bir şeyler lazım.
teşekkürler.
bu kafada müzik tavsiyesi olan olursa sevinirim. çok var evet ama daha nokta atışı bir şeyler lazım.
teşekkürler.
0
Tam nokta atışı olamayacak belki ama B- tribe ve Stive Morgan müziklerine bakabilirsiniz.
0
Shpongle +1 ek olarak Ott ve Karunesh
şuradan başlayabilirsiniz www.youtube.com hoşunuza giderse albümlerinden devam edersiniz. peace.
şuradan başlayabilirsiniz www.youtube.com
hoşunuza giderse albümlerinden devam edersiniz. peace.
0
semaforo de medianoche
opensubtitles'tan indirdim ama bunlar indirdiğim normal people sürümlerine uymuyor (720p.STAN.WEBRip.x264-GalaxyTV[TGx] ve 720p.WEBRip.2CH.x265.HEVC-PSA). kendim de senkron yapabiliyorum ancak bi bölümün ortasında bi de sonlarında tekrar bozulduğu için oraları izleyerek düzeltmek gerekiyor öyle de s
opensubtitles'tan indirdim ama bunlar indirdiğim normal people sürümlerine uymuyor (720p.STAN.WEBRip.x264-GalaxyTV[TGx] ve 720p.WEBRip.2CH.x265.HEVC-PSA). kendim de senkron yapabiliyorum ancak bi bölümün ortasında bi de sonlarında tekrar bozulduğu için oraları izleyerek düzeltmek gerekiyor öyle de spoiler yemiş oluyorum yani. neyse bu sürümlere uygun altyazısı olan varsa paylaşabilir mi benimle?
0
Aynı sorunu ben de yaşamıştım. Sonra nette diziyi bulunca torrent ile altyazı ile uğraşmayıp şuradan izlemiştim:
dizi2.plus
dizi2.plus
0
ananiyimioguz
Biraz yardımda bulunmak istiyorum atlattığım bir olay sonrası fakat çevremde, mahallede falan gözüme çarpan kimse yok. Kıyafet veya okul ihtiyacı tarzı bir yardımdan bahsediyorum. Nasıl ulaşabilirim bu tarz çocuklara? Muhtarlığa gitsem yoksul haneleri söylerler mi mesela?
Biraz yardımda bulunmak istiyorum atlattığım bir olay sonrası fakat çevremde, mahallede falan gözüme çarpan kimse yok. Kıyafet veya okul ihtiyacı tarzı bir yardımdan bahsediyorum. Nasıl ulaşabilirim bu tarz çocuklara? Muhtarlığa gitsem yoksul haneleri söylerler mi mesela?
0
Burada sözlükte öğretmen olanlara sorup ihtiyaç sahibi çocuklara uzaktan eğitim için tablet yardımı yapabilirsiniz. Numaralarını alıp çocuğa/ailesine doğrudan ulaşabilirsiniz öğretmeni aracılığıyla.
0
yoksul bir mahalleye gidip sokakta oynayan çocuklarla muhabbet et. yardım yapacağını direkt söyleme. ağzını yokla anlarsın zaten. kurum, vakıf falan boş iş. git ve gör.
0
Hayrın kime geçeceği belli olmazmış. Siz alın içinizden ne geliyorsa poşet elinizde gezin eve kadar karşılaştığınız boyacı ya da herhangi parkta sokakta oynayan çocuğa fakir mi zengin mi demeden verin. O yerini bulur musibetleri def eder.
0
Muhtarlar bilmez akilli ama gariban çocukları. Okul falan vardir çevrende. Okul müdürüne soracaksın. Beylikdüzü/Hadımköy tarafindaysan özelden yaz yardımcı oluruz.
0
sanguine
Kış gelmeden bir kaban almayı düşünüyorum. Ve aklımda tam olarak şöyle bir şey var, yaz kış aşırı terleyen bi insanim, genel olarak da kat kat giyinmeye gelemiyorum. Böyle bu kabanın altına yalnızca kışın yalnizca atlet/tişört ve gömlek giyeyim ve katiyen usumeyeyim. Bir arkadasimin böyle bir kabanı
Kış gelmeden bir kaban almayı düşünüyorum. Ve aklımda tam olarak şöyle bir şey var, yaz kış aşırı terleyen bi insanim, genel olarak da kat kat giyinmeye gelemiyorum. Böyle bu kabanın altına yalnızca kışın yalnizca atlet/tişört ve gömlek giyeyim ve katiyen usumeyeyim. Bir arkadasimin böyle bir kabanı vardı kışın doğuda yaşarken bile tisortun üzerine giyip çıkardı usumezdi. Mesela şu kaban nasıldır, siz neler önerirsiniz?
www.koton.com
www.koton.com
0
Icerik onemli. Kotondaki 350tl lik mont o islevi gormez. Kaz tuyu, ordek tuyu iceren bi mont almalisin tisort ustune giymek istiyorsan. Model olarak guzel ama foto.
0
Kötü değil ama kışın istediğin verimi alamazsın kotondan alacağın bir kaban ile.
0
Nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama linkteki kabanda Polyester + Akrilik toplamı %72. Rüzgarı keser ama soğuktan koruyacak asıl malzeme olan yün %6 yani güney şehirlerinde yaşamıyorsanız tahminimce bunu gömlek üstüne giyip çıkarsanız üşürsünüz. Ki güneyde bile nemli soğukta üşürsünüz.
Kaşmir (pahalıdır tabi) veya yün palto bakın. zevkler ve renkler tartışılmaz ama hem güzel bir tarz, hem de kesinlikle sıcak tutar. Üstelik gerektiğinde takım elbisenin üzerine giyilebilme imkanı da var ki bence erkek milletinin ulaşabileceği en iyi tarzdır.
Palto fazla ağır gelir, kaban istiyorum derseniz de yine yün ağırlıklı bakın kesinlikle.
Spor bir şey isterseniz de kaliteli bir kaz tüyü şişme mont olabilir. Ama kaz tüyünün nasıl elde edildiğini bilmiyorsanız önce onu araştırın, içinize sinerse alın.
Kaşmir (pahalıdır tabi) veya yün palto bakın. zevkler ve renkler tartışılmaz ama hem güzel bir tarz, hem de kesinlikle sıcak tutar. Üstelik gerektiğinde takım elbisenin üzerine giyilebilme imkanı da var ki bence erkek milletinin ulaşabileceği en iyi tarzdır.
Palto fazla ağır gelir, kaban istiyorum derseniz de yine yün ağırlıklı bakın kesinlikle.
Spor bir şey isterseniz de kaliteli bir kaz tüyü şişme mont olabilir. Ama kaz tüyünün nasıl elde edildiğini bilmiyorsanız önce onu araştırın, içinize sinerse alın.
0
Ben kışları çok üşüyorum o da yetmez gibi bu yıl doğu Anadolu da yaşıyorum. Onun için içi tüylü parka alacağım onlar daha sıcak tutuyor. Arkadaşlar giyerdi memnunlardı.
0
Teşekkürler cevaplar icin. Kotondaki kabanı tesadüfen gördüm tarzı hoşuma gitti, görünüş olarak böyle bir kaban istiyorum. Ne çok uzun olsun, ne çok şişik olsun, beni bogmasin, smart casual görünsün.
Bütçe olarak da 400 liranın üzerine çıkamam sanırım ama varsa bildiğiniz markalar modeller link gönderene çok memnun olurum. İstanbul'da olacağım kışın bu arada, çok sık toplu taşıma kullaniyorum, kışın istanbulda her yer Merkür gibi oluyor. Kapalı yerler tropikal iklim, kazakla bile duramıyorum inanılmaz sıcak oluyor özellikle isyerleri ve lokantalar. Dışarısi ise soğuk malum. Kabanı çıkartmamin yetmesini bekliyorum kışın o yüzden.
Bütçe olarak da 400 liranın üzerine çıkamam sanırım ama varsa bildiğiniz markalar modeller link gönderene çok memnun olurum. İstanbul'da olacağım kışın bu arada, çok sık toplu taşıma kullaniyorum, kışın istanbulda her yer Merkür gibi oluyor. Kapalı yerler tropikal iklim, kazakla bile duramıyorum inanılmaz sıcak oluyor özellikle isyerleri ve lokantalar. Dışarısi ise soğuk malum. Kabanı çıkartmamin yetmesini bekliyorum kışın o yüzden.
0
pinkman1
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
31 yasinda bir erkegin anne babasiyla birlikte ayni evde kalmasi normal midir?
Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.
Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
Elimizde 5+1 ev ve tamamen ozgurlukcu, hicbir seye karismayan,saygili anne ve baba bulunmakta.
Farkli eve cikacak maddiyat var bu arada.
0
Bana 18 yaşını geçmiş birisinin maddi olarak da zorlanmayacak durumu varsa ailesiyle yaşaması hiç normal gelmiyor.
0
Değildir. Bence iş güç sahibi olmuş kendi parasını kazanan herhangi bir bireyin ailesiyle yaşaması normal değil (yaş üst sınırı veremeyeceğim ama 30 yaşına gelip hala kendi parasını kazanmıyor olması da normal değil zaten). Bence.
Çok sonra edit: yeterli parası olan yetişkin bir insan ayrı eve çıkmayıp ailesiyle yaşıyorsa o insanın birey olamamış olduğunu düşünürüm. Bunun kadını erkeği yok.
Çok sonra edit: yeterli parası olan yetişkin bir insan ayrı eve çıkmayıp ailesiyle yaşıyorsa o insanın birey olamamış olduğunu düşünürüm. Bunun kadını erkeği yok.
0
Türkiye’de normaldir ama imkan varsa ayrı eve çıkılması tercih edilmelidir. Sadece maddi değil manevi imkanlar da önemli.
0
isterse 20+1 ev olsun, ayrı ev ayrı evdir.
Yemek önüne konuyor, çamaşırların yıkanır, faturalara karışmıyosun vs.
Ayrı evin tek mevzusu eve istediğinde kız arkadaşını getirmen değil ki, mevzu: sorumluluk bilip bilmemen.
o nedenle ailesiyle yaşayan bunları bilmez diyerek rahatsız eder (kadın erkek farketmez)
Yemek önüne konuyor, çamaşırların yıkanır, faturalara karışmıyosun vs.
Ayrı evin tek mevzusu eve istediğinde kız arkadaşını getirmen değil ki, mevzu: sorumluluk bilip bilmemen.
o nedenle ailesiyle yaşayan bunları bilmez diyerek rahatsız eder (kadın erkek farketmez)
0
Kesinlikle normal olduğunu düşünmüyorum. Icha haklı. Anne babanın saygılı, hiç birşeye karışmamasıyla alakası yok, sorumluluk kazanmakla, kendine yetmekle, olgunlukla ilgisi var. Temel ihtiyaçları ailesi tarafından karşılanan erkekler çocuk kalıyor çünkü, sonra kadınlardan da benzer şeyler bekliyorlar.
0
Türkiye'de normalmiş gibi düşünülüyor ama sonucu Icha çok güzel özetlemiş.
0
Hiç normal değil. 23-24 yaşa kadar Türkiye için normal olsa da ondan sonrası artık Türkiye için bile normal değil
0
Farklı eve çıkmak için bir neden olması lazım. Evlenmek, başka şehire taşınmak, evin iş yerine çok uzak olması, Evde huzurun olmaması vs. gibi.
Ben ayrı yaşayacağım diye, ayrı bir eve çıkmak çok mantıklı değil. Boş yere zahmet + boş yere masraf.
.
Ben ayrı yaşayacağım diye, ayrı bir eve çıkmak çok mantıklı değil. Boş yere zahmet + boş yere masraf.
.
0
yasim 32 ailemle yasiyorum :) erkegim. cok sukur isim de var.
bu arada kisa not duseyim kendi evinde kalmak gibi kendi kirani camasirini utunu halledebilmek gibi osuruktan teyyare seyleri de sorumluluktan saymak asiri ilginc.
ha diyorsan ki ben eve kari kiz atiyorum. biranin sarabin dibini buluyorum. gece sabahlara kadar disarilarda surtuyorum sabah eve geliyorum ailem de buna izin vermez ailemin kulturu de buna uygun degil, ciktigim kabugu da begenmiyorum
anormal gelir. sen eve cik tabii kardesim. temel ihtiyaclari giderebilmeyi de sorumluluk say.
edit, bu arada buna karsi cikanlar da.genelde kadinlardir cunku kadinlar evde daha fazla baski altindalar evde istediklerini yapamiyorlar. aileleri buna izin vermiyor. kadin ailesi ile yasacak eve sarhos kafa 12_1 de gelecek :)) bu mumkun mu? iste o yuzde anormal.
bu arada kisa not duseyim kendi evinde kalmak gibi kendi kirani camasirini utunu halledebilmek gibi osuruktan teyyare seyleri de sorumluluktan saymak asiri ilginc.
ha diyorsan ki ben eve kari kiz atiyorum. biranin sarabin dibini buluyorum. gece sabahlara kadar disarilarda surtuyorum sabah eve geliyorum ailem de buna izin vermez ailemin kulturu de buna uygun degil, ciktigim kabugu da begenmiyorum
anormal gelir. sen eve cik tabii kardesim. temel ihtiyaclari giderebilmeyi de sorumluluk say.
edit, bu arada buna karsi cikanlar da.genelde kadinlardir cunku kadinlar evde daha fazla baski altindalar evde istediklerini yapamiyorlar. aileleri buna izin vermiyor. kadin ailesi ile yasacak eve sarhos kafa 12_1 de gelecek :)) bu mumkun mu? iste o yuzde anormal.
0
Ayrı eve çıkmayı yücelten kadınlar seni manipüle etmeye çalışıyor, yeme.
0
bence normal değil.
cinsiyetten bağımsız olarak bende kendi ayakları üzerinde duramayan, bağımlı bir aile ilişkisi olan ve birey olmayı becerememiş, konfor alanından çıkma cesaretinden yoksun, kendi bütçesini yönetme becerisi olmayan, annesine bu yaşta dahi donunu yıkatmaktan ve yük olmaktan rahatsızlık duymayan(yine cinsiyetten ve ama annem isteyerek yapıyor geyiğinden bağımsız) vesaire vesaire insan intibası uyandırıyor. tam olarak güven duymuyorum ve paylaşım alanlarımı sınırlı tutuyorum.
sağlık vb konular kapsam dışıdır.
cinsiyetten bağımsız olarak bende kendi ayakları üzerinde duramayan, bağımlı bir aile ilişkisi olan ve birey olmayı becerememiş, konfor alanından çıkma cesaretinden yoksun, kendi bütçesini yönetme becerisi olmayan, annesine bu yaşta dahi donunu yıkatmaktan ve yük olmaktan rahatsızlık duymayan(yine cinsiyetten ve ama annem isteyerek yapıyor geyiğinden bağımsız) vesaire vesaire insan intibası uyandırıyor. tam olarak güven duymuyorum ve paylaşım alanlarımı sınırlı tutuyorum.
sağlık vb konular kapsam dışıdır.
0
turbo sadık harika özetlemiş.
Ben 30 yaşımdayım. Annemle yaşıyorum. Evde yemek yemem pek. Çamaşır-bulaşık desen zaten annemden daha iyisini yaparım. Ondan daha düzenli, disiplinli bi insanımdır. Eve getiremediğim kız arkadaşım olmaz. Tek gecelik dışında 3-4 gün özel zaman geçirmek istediğimde de para verip tatile yolluyorum. Hem ona hem bana iyi geliyo.
Annemle yaşıyorum, çünkü niye yaşamayayım? Babam yok, tek çocuğum. Annemin kuzusu olmadım hiç. Her zaman istediğim gibi yaşadım. 14 yaşında sigaraya başladığımda bile anneme ben sigara içiyorum dedim.
Şimdi kendi olamamış ergenler gibi “bana ne yaa ben ayrı eve çıkcam” desem çok saçma olur. Niye eşya aliim, ev kirası vereyim ki? Durduk yere hem de. Ev sahibi, bok püsürle uğraş dur bi de. Gereksiz.
Üniversitede 5 sene kendi evimde yaşadım. Hiçbir olayı yok aileden ayrı yaşamanın. Sen eziksen, ana kuzusuysan ailenle de yalnız da öylesindir. Objektif değerlendirme yapmaktan aciz, genelleme yapan insanları dinlememek gerek.
Ben 30 yaşımdayım. Annemle yaşıyorum. Evde yemek yemem pek. Çamaşır-bulaşık desen zaten annemden daha iyisini yaparım. Ondan daha düzenli, disiplinli bi insanımdır. Eve getiremediğim kız arkadaşım olmaz. Tek gecelik dışında 3-4 gün özel zaman geçirmek istediğimde de para verip tatile yolluyorum. Hem ona hem bana iyi geliyo.
Annemle yaşıyorum, çünkü niye yaşamayayım? Babam yok, tek çocuğum. Annemin kuzusu olmadım hiç. Her zaman istediğim gibi yaşadım. 14 yaşında sigaraya başladığımda bile anneme ben sigara içiyorum dedim.
Şimdi kendi olamamış ergenler gibi “bana ne yaa ben ayrı eve çıkcam” desem çok saçma olur. Niye eşya aliim, ev kirası vereyim ki? Durduk yere hem de. Ev sahibi, bok püsürle uğraş dur bi de. Gereksiz.
Üniversitede 5 sene kendi evimde yaşadım. Hiçbir olayı yok aileden ayrı yaşamanın. Sen eziksen, ana kuzusuysan ailenle de yalnız da öylesindir. Objektif değerlendirme yapmaktan aciz, genelleme yapan insanları dinlememek gerek.
0
bence normal değildir. o yaşta ailesiyle yaşayıp bunalmayanlara da büyük saygı duyuyorum. yalnız yaşamak büyük oranda psikolojik bir rahatlık. eve sevgili atmak değil olay. yaşam koşullarını kendinin seçebilmesi. temizliğin gürültünün uykunun uyanmanın sohbetin partinin eve girmenin dışarı çıkmanın vaktine başka birini düşünmeden karar verebilme özgürlüğü. bunlar basit gelebilir ama bunlara bir kez sahip olduğunuzda, mahrum kaldığınız zaman ne büyük anlam ifade ettiğini görürsünüz. iki durumu da uzunca yaşamamış olanlar yorum yapmasa daha sağlıklı olur bence.
0
Türkiye’de yaşıyoruz kültürümüze göre normal elbet ama bence mezun olan maddi manevi müsait insan evini açıp bir evi kendisi döndürmeli. İnsanın kendi evi çok başka, o sorumluluk biraz zor ama çok güzel bence.
0
Maddi durumum müsait, ailemleyim ama ayrı ev de açtım kendime.
Fakat Türkiye şartlarında, hele hele İstanbulda yaşayıp ortalama maaş alan birinin ya 2-3 arkadaşıyla bekar evi mantığıyla ayrı eve çıkması lazım, ki rezil bir yaşam, ya da fındık kadar evde istanbulun çevresinde dandik bir evde yaşayıp gezme yeme içme zevklerini komple feda edip birikim yapamaması gerekiyor.
Genelde erkek ayrı evde yaşamalı fikri de maddi durumu iyi olan arkadaşlardan geliyor ki aynı şekilde cevap veren 1-2 arkadaşın hem baba hem koca olarak maddi durumu iyi olduğunu biliyorum.
Turbosadık +1
Fakat Türkiye şartlarında, hele hele İstanbulda yaşayıp ortalama maaş alan birinin ya 2-3 arkadaşıyla bekar evi mantığıyla ayrı eve çıkması lazım, ki rezil bir yaşam, ya da fındık kadar evde istanbulun çevresinde dandik bir evde yaşayıp gezme yeme içme zevklerini komple feda edip birikim yapamaması gerekiyor.
Genelde erkek ayrı evde yaşamalı fikri de maddi durumu iyi olan arkadaşlardan geliyor ki aynı şekilde cevap veren 1-2 arkadaşın hem baba hem koca olarak maddi durumu iyi olduğunu biliyorum.
Turbosadık +1
0
genelleme yapılabilecek bir konu değildir. ne olacak yani, bir gün tek başına kaldıklarında holde ölü mü bulunacak bu insanlar? :) kaldı ki artık bu ülkede hayat şartlarının zorluğunu da düşünürsek, kendine ait özel bir odası varsa insanın, ailesiyle yaşamasında hiçbir sıkıntı yoktur.
0
Turbo Sadik noktayi koymus, uzatmaya gerek yok. 5 bin lira maas alip 2500 lirasini kiraya verenleri de hic anlamiyorum zaten.
0
mesele çamaşır bulaşık sorumluluk falan değil. kız arkadaşınla buluştun ailenle yaşıyorsan eve mi getireceksin ya da sürekli otele mi para vereceksin. O yaşa gelip de bu konuda rahatsızlık hissetmeyende bir tuhaflık vardır bence.
Karşı cins mevzusunu geçelim. Normal arkadaş ağırlarken ne kadar rahat olabileceksin.
Hadi normal arkadaşı da geçelim, sürekli aynı ortamdasın ailenle ve bireyselliğin sıfır. Bahsedilen yaş cidden aileyle yaşamak için normal olmayan bir yaş. Benim üstte anlattığım kafa yapısında değilsen muhafazakar biriysen de evlenip kendi aileni kurarsın. Ben bu şekilde ailesiyle yaşayan birini tanıyorum. Kadınlar ciddiye almıyor bunu. Evlenmek istiyor, köye falan haber salmışlar birini bulsunlar diye. O kadınlar bile istemiyor bunu.
5000 maaş alıp 2500 ünü kiraya vermek bu konuda gayet normal bence. Tam hayatı yaşayacak dönemdesin. 2500 fazladan kenarı atsan 30 000 para yapar. 10 senede bir ev ya da araba anca alırsın ve hayatını verirsin.
Karşı cins mevzusunu geçelim. Normal arkadaş ağırlarken ne kadar rahat olabileceksin.
Hadi normal arkadaşı da geçelim, sürekli aynı ortamdasın ailenle ve bireyselliğin sıfır. Bahsedilen yaş cidden aileyle yaşamak için normal olmayan bir yaş. Benim üstte anlattığım kafa yapısında değilsen muhafazakar biriysen de evlenip kendi aileni kurarsın. Ben bu şekilde ailesiyle yaşayan birini tanıyorum. Kadınlar ciddiye almıyor bunu. Evlenmek istiyor, köye falan haber salmışlar birini bulsunlar diye. O kadınlar bile istemiyor bunu.
5000 maaş alıp 2500 ünü kiraya vermek bu konuda gayet normal bence. Tam hayatı yaşayacak dönemdesin. 2500 fazladan kenarı atsan 30 000 para yapar. 10 senede bir ev ya da araba anca alırsın ve hayatını verirsin.
0
freebird5406_2
Hatta hans zimmer, thomas newman gibi imza isimler yerine underrated kaldığını, daha fazla tanınması gerektiğini düşündüğünüz bestecileri de paylaşırsanız öğrenmiş tanımış olurumBelki çok tanınmayan fakat başarılı bulduğum cliff martinez var
Hatta hans zimmer, thomas newman gibi imza isimler yerine underrated kaldığını, daha fazla tanınması gerektiğini düşündüğünüz bestecileri de paylaşırsanız öğrenmiş tanımış olurum
Belki çok tanınmayan fakat başarılı bulduğum cliff martinez var
Belki çok tanınmayan fakat başarılı bulduğum cliff martinez var
0
clint mansell, filth'in soundtracklerini tavsiye ederim.
edit: underrated değil tabii ama bence filth'in soundtrackleri daha fazla bilinmeli. :B
edit 2: Seni görmek de güzel freebird! :)
Buraya da filmin en sahnelerinden birini bırakayım -ki bence filmi izlemelisin henüz izlemediysen. trainspotting'in yazarının kitabından uyarlama. :)
www.youtube.com
"It is great being Scottish! We're such a uniquely succesful race!"
edit: underrated değil tabii ama bence filth'in soundtrackleri daha fazla bilinmeli. :B
edit 2: Seni görmek de güzel freebird! :)
Buraya da filmin en sahnelerinden birini bırakayım -ki bence filmi izlemelisin henüz izlemediysen. trainspotting'in yazarının kitabından uyarlama. :)
www.youtube.com
"It is great being Scottish! We're such a uniquely succesful race!"
0
Rahip seni görmek güzel :)
Evet böyle film albüm olarak tavsiyeler de güzel
Evet böyle film albüm olarak tavsiyeler de güzel
0
tanınmayan diyemem ama Ramin Djawadi, Bear McCreary (Battlestar Galactica konser kaydı izlenmeli youtube'da) Gustavo Santoralla, Rachel Portman var.
BSG live için:
www.youtube.com
BSG live için:
www.youtube.com
0
benim için bu meselenin en üst noktası: zbigniew preisner - la double vie de veronique
0
Oraya bir de "mikis theodorakis" - "zorba the greek" yazmanızı rica ediciğim.
0
Zbigniew Presnier+1
Abel Korzeniowski
Dimitri Shostakovich
Alexi Murdoch
Edit: DeVotchka da vardi sahi.
Abel Korzeniowski
Dimitri Shostakovich
Alexi Murdoch
Edit: DeVotchka da vardi sahi.
0
Fusha
Sanırım akademisyendi grup üyeleri. İsmini hatırlayan var mı?Türk bu arada grup.
Sanırım akademisyendi grup üyeleri. İsmini hatırlayan var mı?
Türk bu arada grup.
Türk bu arada grup.
0
O da değil hocam. Belki sürekli takmiyordu grup baret vs. Benim gittiğim konsere denk gelmiş de olabilir.
0
kurtalanın kuruluşu eskidir de genclerle devam ediyor. gittiğin konser bu olabilir mi ?
www.a2teker.com
www.a2teker.com
0
marul hirsizi
haftasonu izlemelik mini dizi tavsiyeleriniz varsa alırım. tür farketmez.
haftasonu izlemelik mini dizi tavsiyeleriniz varsa alırım. tür farketmez.
0
Chernobyl'i izlemediyseniz tavsiye ederim
The Terror (İki sezon birbirinden bağımsız)
Reprisal (Bu dizi aslında devam edecekti ama 1. sezon sonrasında iptal edildi. Bence tek başına da gayet güzel)
Gentleman Jack
The Terror (İki sezon birbirinden bağımsız)
Reprisal (Bu dizi aslında devam edecekti ama 1. sezon sonrasında iptal edildi. Bence tek başına da gayet güzel)
Gentleman Jack
0
Mehmet Ersoz
Valide için kullanımı kolay hangi tansiyon aletini tavsiye edersiniz acaba? bu digital tansiyon aletlerinden bahsediyorum.teşekkürler.
Valide için kullanımı kolay hangi tansiyon aletini tavsiye edersiniz acaba? bu digital tansiyon aletlerinden bahsediyorum.
teşekkürler.
teşekkürler.
0
Hocam omron hastanede de kullanılan bir marka.
Bilekten ölçme takip için ev kullanıcısına yeter.
Ama üst koldan ölçmek daha doğru. Bir de stand şeklinde oluyor koldan olanlar. Alet sabit masada. Yanlış ölçmek daha zor.
Seçim sizin
Bilekten ölçme takip için ev kullanıcısına yeter.
Ama üst koldan ölçmek daha doğru. Bir de stand şeklinde oluyor koldan olanlar. Alet sabit masada. Yanlış ölçmek daha zor.
Seçim sizin
0
bbb_1
Arkadaşlar oldum olası çok çekingen bir adamım. Ama son zamanlarda iş değiştirmem ile bu durum daha da arttı. Farklı birimlerden birileriyle toplantıya girerken çok stresleniyorum , gece uyuyamadığım oluyor. Günlük hayatta da çok Farklı değilim. Tavsiyeniz var mi acaba?
Arkadaşlar oldum olası çok çekingen bir adamım. Ama son zamanlarda iş değiştirmem ile bu durum daha da arttı. Farklı birimlerden birileriyle toplantıya girerken çok stresleniyorum , gece uyuyamadığım oluyor. Günlük hayatta da çok Farklı değilim. Tavsiyeniz var mi acaba?
0
Valla ne derece faydalı olur bilmiyorum ama ben utanacagim ya da heyecanlanacagim durumlarda " Onlar da insan sen de insansın Amaranta, bunda cekinecek/heyecanlanacak bir şey yok." diye kendimi telkin edince geçiyor.
Bir de bu biraz bakış açısı ile ve olaylara şeylere yüklenen anlam ile de alakalı. Bir şeyi ya da bir kimseyi gözünde çok büyütünce ya da çok fazla anlam yükleyince o şeyin olası etkilerinden korkma olayı daha fazla oluyor bence. O yüzden en iyisi herkes ve her şey normal, abartmaya gerek yok. Hata yapmak çok korkunç bir şey değil en nihayetinde insanız cümlelerini daha sık düşünmek ve benimsemek bence.
Bir de bu biraz bakış açısı ile ve olaylara şeylere yüklenen anlam ile de alakalı. Bir şeyi ya da bir kimseyi gözünde çok büyütünce ya da çok fazla anlam yükleyince o şeyin olası etkilerinden korkma olayı daha fazla oluyor bence. O yüzden en iyisi herkes ve her şey normal, abartmaya gerek yok. Hata yapmak çok korkunç bir şey değil en nihayetinde insanız cümlelerini daha sık düşünmek ve benimsemek bence.
0
dideral deneyebilirsin, beta bloker olarak geçer, mesela bi şey söylediğinde, espri yaptığında vs.. dikkatler üzerine çekildiğinde kızarıyorsanız, konuşma yaparken heyecanlanıyorsanız eliniz titriyorsa, bu ilaç onu keser. bu bir örnek. zaten bu durumlara alıştıkça kendinize güveniniz gelir ilacı bırakırsınız. ilaç reçetesiz.
0
çekingenliği kendi gerçekliğin olarak kabul ettiğin sürece kurtulamazsın. eğer bu durumun neden kaynaklandığını bilmiyorsan/farkında değilsen bu tarz durumları çözmeye çalışmak işine yaramayacaktır.
tanısı olmayan hastalığın tedavisi olmaz.
öncelikle çekingenliğin sana ve çevrene neler kaybettirdiğinin farkına var sonra bu durumun neden oluştuğunu çözmeye çalış sonrasında tedavi.
piskologlar veya iş hayatı koçları bu durum için yardımcı olabilirler.
not: piskolog değilim.
tanısı olmayan hastalığın tedavisi olmaz.
öncelikle çekingenliğin sana ve çevrene neler kaybettirdiğinin farkına var sonra bu durumun neden oluştuğunu çözmeye çalış sonrasında tedavi.
piskologlar veya iş hayatı koçları bu durum için yardımcı olabilirler.
not: piskolog değilim.
0
Ekleme olarak bir arkadaşım beni yemeğe çağırmıştı , bir şirketİn yöneticileri de vardı orada.Ben gitmedim ,çekingenlik yaptım . O gün oraya giden arkadaşlarımın ikisi bu şirkette işe başladı . Hala o şirkette çalışma ihtimalim bile yok.
0
Toplantı ortamı senin için çok yüksek stres demek şu anda. Aynen spor yapar gibi önce daha az strese gireceğin sosyalleşme alanlarında antrenman yapmalısın. Seni yargılamayacağına inandığın arkadaş ortamları vs. ile başlayabilirsin. İnsan adapte olarak gelişir. O iş de adım adım.
0
Yaşadığın bu durum çok normal. Biyolojik olarak yaradılışımız bu şekilde. Bu konularda Sinan Canan ın youtube videolarına bakmanızı tavsiye ederim. Vücudun işleyişini öğrenince neyin neden olduğunu anlayınca daha iyi hissediyor insan. Bende aynı sorunları yaşıyorum. Uyku düzeni gün içindeki stres düzeyimizin kontrol edilmesinde çok önemli rol oynuyor. Normalde stres yapmayacağınız şey uyuyamayınca daha çekilmez bir hal alıyor. Birde yarın toplantı var dşye uyumadan topkantıya girşnce daha da zorlaşıyor. Ben bazen ilaç kullanıyorum. Ama bu çözüm değil. Çözüm vücudunuxun verdiği stres tepkisinin normal olduğunu kabul etmenizle ve sık sık bu tür toplantılara katılmakta.
0
mehmed resad
kafama bi şey takıldı.. kızılay'dan belko'ya binip havaalanına gittiğimde yolun neredeyse ortalarında bir yerlerde ışıklı, ortasından nehirimsi bir şey geçen yeşil bir yer görüyorum, epey güzel ve lüks duruyor. neresi orası tahmini olan var mı?
kafama bi şey takıldı.. kızılay'dan belko'ya binip havaalanına gittiğimde yolun neredeyse ortalarında bir yerlerde ışıklı, ortasından nehirimsi bir şey geçen yeşil bir yer görüyorum, epey güzel ve lüks duruyor. neresi orası tahmini olan var mı?
0
Tam emin değilim ama Pursaklar'daki Toki evleri olabilir.
@tolgan yazınca hatırladım şimdi Pursaklar değil de Keçiören tarafı oluyor.
@tolgan yazınca hatırladım şimdi Pursaklar değil de Keçiören tarafı oluyor.
0
but that was just a dream
Merhaba,2017 mezunu bir akademisyen adayıyım. Fakat henüz yüksek lisansa dahi başlayamadım. 2017 yazında Almanya'da staj yapıyor olduğum için yl başvuruları kaçtı. 2018'de Türkiye'de yüksek lisansa başladım. İlk dönem bitti ben yurtdışında yl bursu kazandım bu yüzden Türkiye'deki kaydımı sildirdim.
Merhaba,
2017 mezunu bir akademisyen adayıyım. Fakat henüz yüksek lisansa dahi başlayamadım. 2017 yazında Almanya'da staj yapıyor olduğum için yl başvuruları kaçtı. 2018'de Türkiye'de yüksek lisansa başladım. İlk dönem bitti ben yurtdışında yl bursu kazandım bu yüzden Türkiye'deki kaydımı sildirdim. 2019 yılında yurtdışında yl'ye başlamayı beklerken kendisi de bursiyer olan eşimle evlilik sürecine girdiğimiz için ve eşimin 2019 yılında başlaması mümkün olmadığı için o yıl da başlayamadım. Evlendik, 10 gün sonra Abd'ye gittik. Eşim dil kursu alırken ben hem dil kursu aldım hem de staj yaptım. Niyetimiz Eylül ayında Hollanda'da yüksek lisansa birlikte başlamaktı. Korona patlayınca Mayıs ayında Türkiye'ye döndük. Hollanda vizelerimiz almış ev bakmaya başlamışken eğitim online oldu ve biz gidemedik. Burs veren kuruluşumuz online eğitimde yurtdışına çıkışımıza izin vermediği için biz de bursumuzu online eğitimle heba etmemek adına seneye başlama kararı aldık. Okullar da kabullerimizi 1 yıl ertelediler.
Şu an Türkiye'de bir anadolu şehrinde üniversite hastanesinde çalışıyoruz ikimiz de. Her ay bir şehir dışı gezi, tiyatro, yeni iş, yeni ev derken hem maddi hem manevi anlamda güzel bir hayatımız var. Sahiden stressiz ve mutlu olduğumu hissediyorum.
Bugün Almanya'dan istediğim, iyi bir okuldan master için kabul aldığımı söyleyen bir mail geldi ve tüm zihnim karmakarışık oldu, ne yapacağımızı bilemez haldeyim. Program yüzde 70 civarı online fakat yüz yüze dersler de var. Eğer kabul edersem 2-3 hafta içerisinde birkaç ders de kaçırmış olarak Almanya'ya gitmem, ev bulmam ve okula başlamam gerek. Bu durumda eşim ya burada kalacak işe devam edecek ki ayrılmak demek bu ya da Almanya'da boş kalacak. Ama ben 1 fazla yıl daha beklememiş olacağım.
Kalırsak mutlu hayatımıza devam ederiz ama kaybettiğim 3 yılın üstüne 1 yıl daha gider seneye Hollanda'da birlikte başlarız.
Siz olsanız ne yapardınız?
Teşekkürler
2017 mezunu bir akademisyen adayıyım. Fakat henüz yüksek lisansa dahi başlayamadım. 2017 yazında Almanya'da staj yapıyor olduğum için yl başvuruları kaçtı. 2018'de Türkiye'de yüksek lisansa başladım. İlk dönem bitti ben yurtdışında yl bursu kazandım bu yüzden Türkiye'deki kaydımı sildirdim. 2019 yılında yurtdışında yl'ye başlamayı beklerken kendisi de bursiyer olan eşimle evlilik sürecine girdiğimiz için ve eşimin 2019 yılında başlaması mümkün olmadığı için o yıl da başlayamadım. Evlendik, 10 gün sonra Abd'ye gittik. Eşim dil kursu alırken ben hem dil kursu aldım hem de staj yaptım. Niyetimiz Eylül ayında Hollanda'da yüksek lisansa birlikte başlamaktı. Korona patlayınca Mayıs ayında Türkiye'ye döndük. Hollanda vizelerimiz almış ev bakmaya başlamışken eğitim online oldu ve biz gidemedik. Burs veren kuruluşumuz online eğitimde yurtdışına çıkışımıza izin vermediği için biz de bursumuzu online eğitimle heba etmemek adına seneye başlama kararı aldık. Okullar da kabullerimizi 1 yıl ertelediler.
Şu an Türkiye'de bir anadolu şehrinde üniversite hastanesinde çalışıyoruz ikimiz de. Her ay bir şehir dışı gezi, tiyatro, yeni iş, yeni ev derken hem maddi hem manevi anlamda güzel bir hayatımız var. Sahiden stressiz ve mutlu olduğumu hissediyorum.
Bugün Almanya'dan istediğim, iyi bir okuldan master için kabul aldığımı söyleyen bir mail geldi ve tüm zihnim karmakarışık oldu, ne yapacağımızı bilemez haldeyim. Program yüzde 70 civarı online fakat yüz yüze dersler de var. Eğer kabul edersem 2-3 hafta içerisinde birkaç ders de kaçırmış olarak Almanya'ya gitmem, ev bulmam ve okula başlamam gerek. Bu durumda eşim ya burada kalacak işe devam edecek ki ayrılmak demek bu ya da Almanya'da boş kalacak. Ama ben 1 fazla yıl daha beklememiş olacağım.
Kalırsak mutlu hayatımıza devam ederiz ama kaybettiğim 3 yılın üstüne 1 yıl daha gider seneye Hollanda'da birlikte başlarız.
Siz olsanız ne yapardınız?
Teşekkürler
0
Master için bu kadar kararsızlığa gerek yok. Master ile hiçbir yerde hiçbir şey olmuyorsun. Yalnız almanya'da cidden zor deniliyor. Bunu düşünün bence.
Bir de Türkiye'ye geri dönecekseniz yine bu kadar incelemeye gerek yok. Amacınız yurtdışında kalmaksa o zaman tabi okulun etiketi çok önemli
Bir de Türkiye'ye geri dönecekseniz yine bu kadar incelemeye gerek yok. Amacınız yurtdışında kalmaksa o zaman tabi okulun etiketi çok önemli
0
3 senedir şu veya bu sebeple başlamamışsınız. Şimdi de gayet iyi bir okulun teklifini reddetmeyi düşünüyorsunuz. Bence yurtdışında yl yapacak gibi durmuyorsunuz(acı ama gerçek). Keşke hazır corona süreci varken tr de bir okulda başlasaydınız.
0
Eşimden ayrılmaz, 1 seneyi de kayıp olarak görmezdim.
0
hearing impaired
Soru başlıkta. Ben Six Feet Under diyorum.
Soru başlıkta. Ben Six Feet Under diyorum.
0
lost.
dünya dizi tarihini değiştirmiş, günümüzdeki uluslararası dizi izleme kültürünü yerleştirmiştir.
dünya dizi tarihini değiştirmiş, günümüzdeki uluslararası dizi izleme kültürünü yerleştirmiştir.
0
önerim Battlestar Galactica olurdu.
kendime tek dizi seçecek olsam The Simpsons seçerdim(bir ömürlük seri).
kendime tek dizi seçecek olsam The Simpsons seçerdim(bir ömürlük seri).
0
bu soruya cevabım her zaman LOST olur.
neyse ki hakkını veren 1-2 kişi daha olmuş cevaplarda sevindim.
bu dizi koca bir sektörde devrim yapmıştır ve bir mihenk taşıdır. şu an izlediğimiz dizilerin çoğuna ve ardından gelmiş geçmiş iz bırakmış birçok diziye yön vermiş bir yapımdır. tv sektörünün seyrini, gidişatını, yönünü, her şeyini değiştirmiş bir dönüm noktasıdır.
neyse ki hakkını veren 1-2 kişi daha olmuş cevaplarda sevindim.
bu dizi koca bir sektörde devrim yapmıştır ve bir mihenk taşıdır. şu an izlediğimiz dizilerin çoğuna ve ardından gelmiş geçmiş iz bırakmış birçok diziye yön vermiş bir yapımdır. tv sektörünün seyrini, gidişatını, yönünü, her şeyini değiştirmiş bir dönüm noktasıdır.
0
not dark yet
selamlarsivilce benzeri diyorum, sanki bir şeyler kurumuş yapışmış gibi, sıkıntılı olmaya başladı.ne kullanılır nedir bu yemek yedirmiyor :/
selamlar
sivilce benzeri diyorum, sanki bir şeyler kurumuş yapışmış gibi, sıkıntılı olmaya başladı.
ne kullanılır nedir bu yemek yedirmiyor :/
sivilce benzeri diyorum, sanki bir şeyler kurumuş yapışmış gibi, sıkıntılı olmaya başladı.
ne kullanılır nedir bu yemek yedirmiyor :/
0
uçuk daha kırmızımsı, sarımsı kabarıklıklar diye biliyorum. sanki bişeyler kurumuş kalmış gibi renksiz. hani ağız açık uyuyunca tükürük kurur falan onun gibi. bilemedim.
0
eksiduyu.ru
Şöyle bir şeyse eğer doktor bana mevsim geçişlerinde olduğunu ya da B12 eksikliğinden olabileceğini demişti. Bol bol nemlendirmek gerek o bölgeyi.
Geçmişler olsun.
Şöyle bir şeyse eğer doktor bana mevsim geçişlerinde olduğunu ya da B12 eksikliğinden olabileceğini demişti. Bol bol nemlendirmek gerek o bölgeyi.
Geçmişler olsun.
0
ahm1
Bir arkadasima psikologu tavsiye etmis. Goodreads'te de herkes cok ovmus, "bu yasimda okudugum icin cok sansliyim", "iyi ki okumusum" diyenler var ama ben pek etkilenmedim acikcasi. Yani tabii ki toplama kampindaki hikayeleri sarsici ama buradan kendime, hayata bakis acima bir pay cikaramadim.Okuyan
Bir arkadasima psikologu tavsiye etmis. Goodreads'te de herkes cok ovmus, "bu yasimda okudugum icin cok sansliyim", "iyi ki okumusum" diyenler var ama ben pek etkilenmedim acikcasi. Yani tabii ki toplama kampindaki hikayeleri sarsici ama buradan kendime, hayata bakis acima bir pay cikaramadim.
Okuyanlar ne dusunuyor diye sormak istiyorum.
Ayrica, kitapta "celisik niyet" diye bir seyden bahsediyor. Bunu uygulayan oldu mu? Pandemi oldugu icin deneme sansim da pek yok.
Celisik niyet: Mesela birileriyle konusurken her defasinda kizariyorsunuz. Bu durumu ortadan kaldirmak icin artik her defasinda "simdi kizaracagim" deyip kizarmaya calisiyorsunuz ama kendi isteginizle kizaramadiginiz icin sorununuz ortadan kalkiyor, seklinde soyluyor.
Ek olarak da neden logoterapistler yok etrafimizda? Sonradan bu gorus dususe mi gecmis?
Okuyanlar ne dusunuyor diye sormak istiyorum.
Ayrica, kitapta "celisik niyet" diye bir seyden bahsediyor. Bunu uygulayan oldu mu? Pandemi oldugu icin deneme sansim da pek yok.
Celisik niyet: Mesela birileriyle konusurken her defasinda kizariyorsunuz. Bu durumu ortadan kaldirmak icin artik her defasinda "simdi kizaracagim" deyip kizarmaya calisiyorsunuz ama kendi isteginizle kizaramadiginiz icin sorununuz ortadan kalkiyor, seklinde soyluyor.
Ek olarak da neden logoterapistler yok etrafimizda? Sonradan bu gorus dususe mi gecmis?
0
Ben de senin gibi düşünüyorum. Bana daha çok insanın her durumda yaşama tutunmasını sağlamak için bak beterin beteri var düşüncesi ile yazılmış gibi geliyor. Bunu da varoluşçu felsefeyi logo terapiyi(ki bunun kurucusudur da) kullanarak aktarmış. Eminim yazarın da bir kitap yazayım insanlar hayatın anlamını bulsun amacıyla yazmadı. Bu görevi daha çok insanlar yükledi kitaba. İnsanlar bir kitap okudum hayatım değişti dusturuyla yaklaşınca kitabın niteliği geri planda kalıyor sanki. Kişi varoluşsal bosluktaysa kendisini bir anlam bulmaya şartlamışsa bu kitap ya da başka bir kitap ona bir amaç bulmasinda sadece sebep oluyor. Ha bu kitap bunu başarmış mı? Bilemiyorum. Ama ben de övüldüğü kadar olmadığını düşünüyorum. Hatta o kadar övgüsünü duyup okuduktan sonra bu muydu yani, şeklinde bir şaşkınlık yaşadım.
Çelişik niyeti uygulamadim.
Çelişik niyeti uygulamadim.
0
Kitapta anlatıyor, fiziken güçlü insanlar dayanacak gücü bulamayıp intihar yolunu seçerken dışarıdan güçsüz gözükenler kendilerine tutunacak bir amaç bulabilirlerse hayatta kalabiliyorlar. Yani manevi açıdan bireyin kendi içinde hayatı anlamlandırması fiziki gücünden çok daha önemli ve belirleyici.
Bu, Nietzche'nin şu sözüyle paralel. Bir nedeni olan kişi, her şeye katlanabilir.
Kitap hayatınızı tamamıyla değiştirecek gözüyle okununca basit gelebilir. Bu beklentiyi ancak kutsal kitap boyutunda bir kitap karşılayabilir. Bunun aksine, ben okuyucu olarak kitaptan en fazla faydayı almaya yönelik olarak bir tutum içinde olmanın daha doğru olduğuna inanıyorum.
Amaranta'ya katılıyorum. Burada ödev yazarda değil, okuyucuda. Bence bu tüm kitaplar için geçerli. Okuduklarımızdan sonra uygulamak veya bu bilgiye göre davranmak kitabın yazarının dahil olduğu bir durum değil. Okuyucunun kendisine kalıyor.
Kitabı beğenmemek de tabii ki kişisel bir şey. Herkesin beğendiği evrensel bir kitap da yok.
Bu, Nietzche'nin şu sözüyle paralel. Bir nedeni olan kişi, her şeye katlanabilir.
Kitap hayatınızı tamamıyla değiştirecek gözüyle okununca basit gelebilir. Bu beklentiyi ancak kutsal kitap boyutunda bir kitap karşılayabilir. Bunun aksine, ben okuyucu olarak kitaptan en fazla faydayı almaya yönelik olarak bir tutum içinde olmanın daha doğru olduğuna inanıyorum.
Amaranta'ya katılıyorum. Burada ödev yazarda değil, okuyucuda. Bence bu tüm kitaplar için geçerli. Okuduklarımızdan sonra uygulamak veya bu bilgiye göre davranmak kitabın yazarının dahil olduğu bir durum değil. Okuyucunun kendisine kalıyor.
Kitabı beğenmemek de tabii ki kişisel bir şey. Herkesin beğendiği evrensel bir kitap da yok.
0
psikolog olarak varoluşçuluğun dibine vuranları, logoterapi falan hiç sevmem. saçma. kendin öyle şeyler yaşayınca zaten böyle bir algı geliştirirsin ama yaşamayan için aşırı anlamsız. kötü durumdaki insanlara bakıp çok şükür deyip duran müslüman ikiyüzlülüğünden pek bir farkı yok. "o sakat ama ben sağlıklıyım, çok şükür". bunların tamamına karşıyım. zaten varoluşçular genelde çile çekmiş insanlardan ziyade pek fazla işi gücü derdi olmayan zengin ya da iyi aile çocukları, aristokrat vb. çelişik niyet tekniğinde niyetli handikap ya da kendini gerçekleştiren kehaneti tersine çevirmeye çalışıyor lakin bdtde bunların ağababaları var zaten.
0
bohr atom modeli
bu olayın gerçekleşme olasılığı nedir ya? beni çok sarstı. evren simülasyondan ibarettir derseniz inanırım şu an. başına böyle abartı rastlantılar gelen var mı?
bu olayın gerçekleşme olasılığı nedir ya? beni çok sarstı. evren simülasyondan ibarettir derseniz inanırım şu an.
başına böyle abartı rastlantılar gelen var mı?
başına böyle abartı rastlantılar gelen var mı?
0
Ben antalya'da calisirken bir tane rus kizla tanismistim, fotograflarimiz falan var hatta, tatile gelmisti, bir kac sene sonra bir tane erotik Sitede canli show yaparken gordum, sok olmustum. Kiz gayet masum gorunuyordu, neden bu isi yaptigini sordum, okul parasini cikariyorum demisti.
0
eksi'de ara sira rus futbolu hakkinda konustugum, mesajlastigim bir abi vardi rusya'da yasayan.
letonya'da yurttaki oda arkadasim onun tanidigi cikti. ayni adamdan bahsettigimizi fark etmemiz uc gun falan surdu.
letonya'da yurttaki oda arkadasim onun tanidigi cikti. ayni adamdan bahsettigimizi fark etmemiz uc gun falan surdu.
0
bıraz sacma bı ornek ama sozlukten bırıyle okul, meslek falan konusuyordum. sonra babamın tanıdıgının yegenı cıkmıstı kendısı.
bır de ortaokulda 1 yıllıgına aynı dersaneye gıttıgım arkadasla aynı zamanda aynı unıversıteye ve aynı yurda yerlestım. odasını ogrendım gıttım konusmak ıcın. cok sasırmıstı ılk basta.
annem de bı keresınde kendı ogretmenıne randevu vermıs =) ılk basta tanımamıslar bırbırlerını. sonra annem anlamıs ben sızın ogrencınızdım falan oyle ıste.
bır de ortaokulda 1 yıllıgına aynı dersaneye gıttıgım arkadasla aynı zamanda aynı unıversıteye ve aynı yurda yerlestım. odasını ogrendım gıttım konusmak ıcın. cok sasırmıstı ılk basta.
annem de bı keresınde kendı ogretmenıne randevu vermıs =) ılk basta tanımamıslar bırbırlerını. sonra annem anlamıs ben sızın ogrencınızdım falan oyle ıste.
0
İstanbul'da Aslıhan Sahhaflar Pasajı'nda bir araştırma yürütüyordum. Oradaki sahaflardan birini ziyarete gelen bir kadınla tanışmıştım. Ayaküstü çok yüzeysel muhabbet etmiştik. Aklımda koyu Beşiktaşlı olması, gemilerde aşçılık yapması, saçının bir bölümünün ak olması gibi ayırıcı detaylar kaldı.
Aylar sonra Manisa'nın bir köyünde saha araştırmasına gittim. Köylülerden birinin 20 yıldır görmediği asker arkadaşı onu ziyarete gelmişti. Bir ara sohbetlerine iştirak ettim. Bir baktım adam yukarıda bahsettiğim kadını anlatıyor. İşte koyu Beşiktaşlı, bilmem kimin gemisinde aşçılık yapıyor, saçının şurası ak bilmem ne...
Aylar sonra Manisa'nın bir köyünde saha araştırmasına gittim. Köylülerden birinin 20 yıldır görmediği asker arkadaşı onu ziyarete gelmişti. Bir ara sohbetlerine iştirak ettim. Bir baktım adam yukarıda bahsettiğim kadını anlatıyor. İşte koyu Beşiktaşlı, bilmem kimin gemisinde aşçılık yapıyor, saçının şurası ak bilmem ne...
0
bir zamanlar bir kursta ingilizce ögrettigim ögrencim ile sagra di familia da karsilastim. birbirimize uzaktan el salladik devam ettik.
0
ben küçükken her sene tatile gittiğimiz otelde cenk sökmen oluyordu. (7 sene üst üste)
her sene başka otel bu arada.
4.den sonra karşılaştığımızda gülüp selamlaşıyorduk.
aradan 30 sene geçti, geçen sene bodrumda karşılaştık, anlattım, hatırladı gülüştük
her sene başka otel bu arada.
4.den sonra karşılaştığımızda gülüp selamlaşıyorduk.
aradan 30 sene geçti, geçen sene bodrumda karşılaştık, anlattım, hatırladı gülüştük
0
Sizinki kadar olağanüstü değil tabi ki ama Kadıköy’de bi gece barda tanıştığım kadınla(numarası falan yok) yaklaşık 6 ay sonra Olimpos’ta karşılaşmıştım.
Romanya’da bir projede bizi ağırlayan ekiple Berlin’de başka bir projede karşılaştım. Meğer aynı projedeymişiz haberimiz yokmuş bir araya gelene kadar.
Sizinki çok başka, çok güzel:)
Romanya’da bir projede bizi ağırlayan ekiple Berlin’de başka bir projede karşılaştım. Meğer aynı projedeymişiz haberimiz yokmuş bir araya gelene kadar.
Sizinki çok başka, çok güzel:)
0
izmirdeki lise arkadaşımla 10 yıl sonra istanbulda aynı apartmanda oturmakta olduğumuzu kapıda karşılaşınca öğrenmiştik, bunu fark etmemiz 1 yılı bulmuştu
0
çocukluk arkadaşımla askerde karşı ranzalarda denk geldik. ama ben de yurt dışına çıktım bu arada, o konuda bi yanlış anlaşılma olmasın...
0
floransa'da kaldigim hostelde 25 kisilik odada ust ranzamda yatan koreli kizla ayakustu sohbet etmistik, kiz 1 hafta sonra roma'da kaldigim 10 kisilik odada alt ranzamda yatiyordu, tekrar karsilasinca cok sasirmistik :)
0
ablam istanbul'daki ortaokul öğretmeniyle madrid'de sokağın birinde karşılaşmıştı. şok olmuştu ikisi de.
0
Taksim meydaninda biri saat sordu, dönüp söyleyecekken soran kisinin 10 yil oncesinden universite arkadasim oldugunu gormem benim icin en buyuk rastlantilardan biridir.
Adam is gorusmesi için istanbula gelip, en kalabalik yerde sora sora bana saat sordu.
Adam is gorusmesi için istanbula gelip, en kalabalik yerde sora sora bana saat sordu.
0
Mısır'da gemide beraber çalıştığım adamı 20 yıl sonra Tayland'da havalimanında sigara odasında gördüm.
0
İstanbul'daki Sonisphere festivalinde yanında sevgilisiyle bir kez gördüğüm ve güzelliği yüzünden aklımdan çıkmayan kızla seneler sonra bambaşka bir şehirde arkadaş vasıtasıyla tanışıp nişanlandık.
Şimdi ayrıyız ama beni en şaşırtan olaylardan biridir bu.
Şimdi ayrıyız ama beni en şaşırtan olaylardan biridir bu.
0
Görüyorum ve arttırıyorum:
Kırıkkale'nin Keskin ilçesi askerlik şubesinde şube önünde nöbet tutan Adanalı askerin nöbet sırasında oradan geçen bir ilçe sakini ile hoş beş etmesi ve sonuçta dayı-yeğen çıkmaları.
Kırıkkale'nin Keskin ilçesi askerlik şubesinde şube önünde nöbet tutan Adanalı askerin nöbet sırasında oradan geçen bir ilçe sakini ile hoş beş etmesi ve sonuçta dayı-yeğen çıkmaları.
0
ikinci derece kuzenim ile (babamın kuzeninin çocuğu) ingiltereye dil okuluna gidelim dedik ayarladık her şeyi. daha sonra babannemde başka kuzenle konuşurken onunda dil okuluna aynı şehire gideceğini ve 2 haftamızın kesişeceğini tesadüfen öğrendik. daha sonra 3 kuzen ingilterede pubda takılırken kapıdan içeriye ilk okulda sık sık gittiğim (lisede de gittim ama az) internet kafecinin oğlu ile denk geldik. birbirimizi hatırladık :D
0
Ben daha önce yüzyüze görüşmediğim ve görmezsem iyi olur dediğim biriyle tesadüfen 1000 kişilik bir konser salonunda yanyana koltuklarda konseri seyrettim:/
0
austenn
Bugün ilk kez başıma geldi. Bir konuda konuşurken birden ne hakkında konuştuğumuzu unuttum, her şey sıfırlandı, resmen reset atılmış gibi oldum. işin kötüsü kendim de hatırlamadım sohbet ettiğim kişi hatırlattı ne konuştuğumuzu. Daha önce de unutma olayları oluyordu ama kendim en azından hatırlıyord
Bugün ilk kez başıma geldi. Bir konuda konuşurken birden ne hakkında konuştuğumuzu unuttum, her şey sıfırlandı, resmen reset atılmış gibi oldum. işin kötüsü kendim de hatırlamadım sohbet ettiğim kişi hatırlattı ne konuştuğumuzu. Daha önce de unutma olayları oluyordu ama kendim en azından hatırlıyordum. Endişelenmeli miyim, başınıza geldi mi? Ne yapayım?
0
Çok başıma geldi geliyor. Dedem alzheimer olunca daha da umutsuz oldum. Ne yapılır bilmiyorum açıkçası. B12 ye bakmalı diyorlar genelde ama benim B12'im de normaldi:/
0
başınızı bir yerlere çarpmışsanız kesinlikle bir nörolog'a görünün. onun dışındakiler memento sendromu olabilir. dr değilim.
0
pati
atış serbest. günümüz teknolojisiyle mümkün olmayan "keşke şu olsa" dediğiniz neler var?başlıyorum:-artık şu ışınlanmayı bulsalar da yol çekmesek, araba kullanmak zorunda kalmasak.-zamanda geriye gidebilmek de iyi olurdu ama ortalık çok karışırdı o zaman.-bir de isteğe bağlı olarak insanları klonlam
atış serbest. günümüz teknolojisiyle mümkün olmayan "keşke şu olsa" dediğiniz neler var?
başlıyorum:
-artık şu ışınlanmayı bulsalar da yol çekmesek, araba kullanmak zorunda kalmasak.
-zamanda geriye gidebilmek de iyi olurdu ama ortalık çok karışırdı o zaman.
-bir de isteğe bağlı olarak insanları klonlamak ama robot olarak klonlamak mümkün olsa keşke. yani benim aynım olacak ama duyguları olmayacak, yemeyecek içmeyecek işemeyecek, sadece komut algılayacak ve yerine getirecek; ben de bir klonumu annemin yanında bırakacağım ^^
başlıyorum:
-artık şu ışınlanmayı bulsalar da yol çekmesek, araba kullanmak zorunda kalmasak.
-zamanda geriye gidebilmek de iyi olurdu ama ortalık çok karışırdı o zaman.
-bir de isteğe bağlı olarak insanları klonlamak ama robot olarak klonlamak mümkün olsa keşke. yani benim aynım olacak ama duyguları olmayacak, yemeyecek içmeyecek işemeyecek, sadece komut algılayacak ve yerine getirecek; ben de bir klonumu annemin yanında bırakacağım ^^
0
keşke insanlar bu kadar sahte olmasa. Yani olsa da bunun farkında olsalar...
keşke kadınlar bu kadar ego yüklü- hırslı olmasa.
keşke kadınlar bu kadar ego yüklü- hırslı olmasa.
0
Keşke istediğimiz şekilde çalışsak.
Hayır çalışmamak değil, istediğim şekilde sevdiğim işi istediğim kadar yapma özgürlüğüm olsa.
Yani hobi ile para kazanmak :)
Hayır çalışmamak değil, istediğim şekilde sevdiğim işi istediğim kadar yapma özgürlüğüm olsa.
Yani hobi ile para kazanmak :)
0
zaman olmasin mumkunse. bulan da varsa kaybetsin yok etsin. ama yok etmeden beni de 1800 lerin de altinda bir yere birakirsa memnun olurum.
isinlanma konusuna bende tavim.
gelecekteki esi bilip geriye donmek guzel olabilirdi. bir sey daha var ama onu kendime sakliyorum.
isinlanma konusuna bende tavim.
gelecekteki esi bilip geriye donmek guzel olabilirdi. bir sey daha var ama onu kendime sakliyorum.
0
zaman makinası ve uçan araba kesinlikle. yıl olmuş 2020. ayıp ya. (uçan araba ama karada da gitmeli, viraja gereksiz hızlı girince gelen heyecanı kaybetmek istemiyorum)
0
Kesinlikle ışınlanma ya...
Her türlü hastalığın evrenden silinmesi.
İstediğimiz yaşa kendimizi sabitleyebilmek(evet yaşlanmak istemiyorum)
Hayvanlarla konuşabilmek <3
Her türlü hastalığın evrenden silinmesi.
İstediğimiz yaşa kendimizi sabitleyebilmek(evet yaşlanmak istemiyorum)
Hayvanlarla konuşabilmek <3
0
nerdeyim ben
var mı? Sözlükte övenler olmuş ama özellikle son bir iki senede alıp kullanan varsa yorumlarını duymak isterim.
var mı? Sözlükte övenler olmuş ama özellikle son bir iki senede alıp kullanan varsa yorumlarını duymak isterim.
0
Merhaba ben de greyderciyim. İlkini lisede almıştım 4-5 sene götürdü. İkincisini 2014'te aldım hâlâ sapasağlam ve giyiyorum. Bu sene belki yenileyebilirim. Sadece kahverengi bot olduğundan rengi birazcık soldu ki çok doğal. Aslında ömrü kullanıma ve ayağa da bağlı biraz da. Ben düzgün kullanırım misal. Ama erkek kardeşim düz taban ve tabiri caizse ayakkabı yiyen biri olduğu için ona 2 sene dayanmıştı. Ki bu bile onun tarihinde ilktir. Özetle öneririm.
0
6-7 sene once alip 2 sene oncesine kadar yagmur camur her yerde kullanmistim. Son 2 denenin urunlerini bilemem ama benim aldigim zamandaki mukemmele yakindi.
0
zezari
müthiş acı çekiyorum aşktan. saatlerdir aynı şarkının kulu oldum her yanım ağrıyor. bana bir film verir misiniz içinde kahrolayım.bu arada erkek tarafıyım. 30 40 sene önce yapılan fellini filmleri felan izliyorum normal hayatta. kadın romantizmi önermeyin lütfen.önemli edit: sevgili gönül dostları k
müthiş acı çekiyorum aşktan. saatlerdir aynı şarkının kulu oldum her yanım ağrıyor. bana bir film verir misiniz içinde kahrolayım.
bu arada erkek tarafıyım. 30 40 sene önce yapılan fellini filmleri felan izliyorum normal hayatta. kadın romantizmi önermeyin lütfen.
önemli edit: sevgili gönül dostları karanlık derken, ölesiye sert ve kahreden erkek aşkı konulu mümkünse siyah beyaz filmler arıyorum. çünkü ağırımın sebebi benim. hata benim günah benim suç benim.
bu arada erkek tarafıyım. 30 40 sene önce yapılan fellini filmleri felan izliyorum normal hayatta. kadın romantizmi önermeyin lütfen.
önemli edit: sevgili gönül dostları karanlık derken, ölesiye sert ve kahreden erkek aşkı konulu mümkünse siyah beyaz filmler arıyorum. çünkü ağırımın sebebi benim. hata benim günah benim suç benim.
0
oslo 31 august
edit: blue valentine yazmıştım ama değiştirdim.
edit 2: arka arkaya izleyip de kahrolduğum filmleri de yazayım madem;
the stoning of soraya m. ve elephant man
edit 3: incendies da iyi filmdi sanki.
edit: blue valentine yazmıştım ama değiştirdim.
edit 2: arka arkaya izleyip de kahrolduğum filmleri de yazayım madem;
the stoning of soraya m. ve elephant man
edit 3: incendies da iyi filmdi sanki.
0
0
freebird5406_2
Tekrar böyle bir şeyler okumak istiyorum, müzik odaklı roman olabilir, sanatçı otobiyografileri olabilirOkuduklarımı yazayım hem çağrışım yapsın hem de tekrar önerilmesinErik satie - kadife bey (ve karaplak yayınlarının diğer kitapları)Philip glass, jimi hendrix gibi otobiyografilerHigh fidelity ve
Tekrar böyle bir şeyler okumak istiyorum, müzik odaklı roman olabilir, sanatçı otobiyografileri olabilir
Okuduklarımı yazayım hem çağrışım yapsın hem de tekrar önerilmesin
Erik satie - kadife bey (ve karaplak yayınlarının diğer kitapları)
Philip glass, jimi hendrix gibi otobiyografiler
High fidelity ve imkansızın şarkısı gibi romanlar
Murat beşer in yoldan çıkmış simalar derlemesi
Gibi müzikli kitaplar arıyorum
Okuduklarımı yazayım hem çağrışım yapsın hem de tekrar önerilmesin
Erik satie - kadife bey (ve karaplak yayınlarının diğer kitapları)
Philip glass, jimi hendrix gibi otobiyografiler
High fidelity ve imkansızın şarkısı gibi romanlar
Murat beşer in yoldan çıkmış simalar derlemesi
Gibi müzikli kitaplar arıyorum
0
Yanlış hatırlamıyorsam eğer Salinger' in The Catcher in The Rye kitabında hatırı sayılır müzik geçiyordu. Hatta okuduktan sonra playlistini de bulmuştum ama nerede şimdi bulamadim. Aklıma başka gelirse editlerim.
0
blatta hiberna
merhabalar,resmi sayılabilecek bir durum için birine teşekkür hediyesi göndermem lazım.şahıs erkek ve genç bir avukat.100-150 lirayı geçmeyecek bir şey olması yeterli.sizce çikolata ya da o tarz bir şey mi göndersem?yoksa kalem falan gibi bir hediye mi daha iyi olur?teşekkürler!
merhabalar,
resmi sayılabilecek bir durum için birine teşekkür hediyesi göndermem lazım.
şahıs erkek ve genç bir avukat.
100-150 lirayı geçmeyecek bir şey olması yeterli.
sizce çikolata ya da o tarz bir şey mi göndersem?
yoksa kalem falan gibi bir hediye mi daha iyi olur?
teşekkürler!
resmi sayılabilecek bir durum için birine teşekkür hediyesi göndermem lazım.
şahıs erkek ve genç bir avukat.
100-150 lirayı geçmeyecek bir şey olması yeterli.
sizce çikolata ya da o tarz bir şey mi göndersem?
yoksa kalem falan gibi bir hediye mi daha iyi olur?
teşekkürler!
0
resmi ise tüketilebilir bir hediye olması daha doğru olur gibime geliyor. o yüzden çikolata veya benzeri şeyler alırdım ben.
0
Ben çikolata alıyorum. Vakko praline veya superfine. Hep çok beğenildiğini söylüyorlar teşekkür için aradıklarında. Bence 0 risk.
0
epistemic_regress
Haftanın beş günü, günde on saat aynı ortamda bulunulan bir işyeri. Birkaç haftadır tanışıp kaynaşmaya başlamış kilit bir grup var. Yaşları 24-28 aralığında. Bolca kız, bir tane komik erkek var. Aralarındaki sohbet gayet keyifli ama dahil olduğunuz kadarıyla başkalarının giybetleri de dönmekte. Komi
Haftanın beş günü, günde on saat aynı ortamda bulunulan bir işyeri. Birkaç haftadır tanışıp kaynaşmaya başlamış kilit bir grup var. Yaşları 24-28 aralığında. Bolca kız, bir tane komik erkek var. Aralarındaki sohbet gayet keyifli ama dahil olduğunuz kadarıyla başkalarının giybetleri de dönmekte. Komik olan erkek size biraz tuhaf davranıyor, arkadaşlık kurmak istiyor ya da hoşlanıyor, belli değil, karışık sinyaller gönderiyor. Kızlardan biri gayet canayakin, sıcak, iyi biri ama kaotik bir iç dünyası var. Diğer kız mesafeli, burnu havada, frekansinizin çok uymadığı biri.
Bu grup yeni başladığım işyerinde bana bir yakın, bir mesafeli davranıyor. Bir yerlere çıkıyorlar işten sonra, bazen çağırıyorlar bazen çağırmiyorlar. Benim yaşım onlardan büyük, otuzu geçtim. Bu grupla nasıl bir ilişki kurmalı?
Teşekkürler.
Bu grup yeni başladığım işyerinde bana bir yakın, bir mesafeli davranıyor. Bir yerlere çıkıyorlar işten sonra, bazen çağırıyorlar bazen çağırmiyorlar. Benim yaşım onlardan büyük, otuzu geçtim. Bu grupla nasıl bir ilişki kurmalı?
Teşekkürler.
0
Çağırdıklarında müsaitsen git, çağırmadıklarında küsme. Gittiğin zaman izleyici ol bir süre. Gruptan kopacak davranışlar yapmamaya çalış. Alışma süresini hasarsız atlatırsan herkesi tanımış herkes de seni tanımış olur. Sonrası kolay.
0
Valla sohbetlerini seviyorsan ve samimi olduklarına inanıyorsan çağırdıklarında git. Ama aksi durum söz konusu ise sadece işteyken normal konuşur pek samimi olmazsın.
0
@pass e katılıyorum çağırilinca git ama simdilik sen atakta bulunma bence. Bizim hergun bu sekilde görüştüğümüz grupta yaslar 28-35 seklinde hatta esini sevgilisini getiren olursa 25 e falan dusuyor 30umu gectim demissin ya anlaşılmıyor kim kac yasinda zaten boyle ortamlarda. Bence karis aralarina gitsin. Bir sicak bir soğuk davranmalarinin sebebi sey olabilir ama ; iclerinde kibar olanlar vardir davet ediyorlardir iclerinde sana gicik olan da vardir bazen onlara uyup aman hadi etmeyelim diyorlardir. Ama kaynasinca duzelir muhtemelen.
0
Mesafeli dediğim kız uyuz oluyor olabilir bana, dediğim gibi frekansimiz pek uymadı. Oğlanın napmaya çalıştığını zaten bilmiyorum. O kanımın kaynadığı kız için yanasasim var ama bu kadar çabuk kaynasip gruplasan insanlar da ne bileyim.
0
biraz daha gözlemle, dedikodu seviyorlarsa grup her an dağılabilir. seni bazen çağırmamaları çağırmadıklarında senin dedikodunu da yapıyor oldukları anlamına da gelebilir.
0
Samimi olmak için değil ne döndüğünü öğrenmek için o grubun bir parçası olman lazım.
0
infernalcadre
Her gün bişey çıkıyor. Önce C vitamini dediler aldık. Sonra mutlaka d vitamini dediler onu da aldık. Sonra çinko olmazsa olmaz dediler onu da aldık. Şimdi de beta glukan mı nedir o mutlaka alınmalı diyor.Şimdi burada 4 tane hap oldu. Bunu 2 kere alsan günde 8 hap. 1- Tek hapta toplanan hali yok mu ?
Her gün bişey çıkıyor. Önce C vitamini dediler aldık. Sonra mutlaka d vitamini dediler onu da aldık. Sonra çinko olmazsa olmaz dediler onu da aldık. Şimdi de beta glukan mı nedir o mutlaka alınmalı diyor.
Şimdi burada 4 tane hap oldu. Bunu 2 kere alsan günde 8 hap.
1- Tek hapta toplanan hali yok mu ?
2- Bu kadar hap karaciğer yada böbreğe zarar vermez mi ?
3- Siz ne kullanıyorsunuz, günde kaç tane ?
Şimdi burada 4 tane hap oldu. Bunu 2 kere alsan günde 8 hap.
1- Tek hapta toplanan hali yok mu ?
2- Bu kadar hap karaciğer yada böbreğe zarar vermez mi ?
3- Siz ne kullanıyorsunuz, günde kaç tane ?
0
ben venaturanun d3k2 sini kullanıyorum. bir de arada çinko-bakır ve b12 sini kullanıyorum. kendimi halsiz hissettiğimde bir tane sambucol efervesan tablet alıyorum. arada yine c vitamini tablet alıyorum. you plus diye bir marka hepsi içinde bişi çıkarmış ama içinde katkı maddesi de varmış. ben bıktım ya artık bu takviye olaylarından. doğru mu yapıyoruz yanlış mı bir fikrim yok. kafalar karışık.
0
3. Hiç kullanmıyorum.
2. Bir doktorun "bunu her gün kullan" dediğine başka doktor "o şuna şuna zarar verebiliyor çok kullanma" diyor.
1. Gerek yok ki?
D vitamini eksikliğiniz yoksa dışarıdan almanıza gerek yok. C vitamininin fazlası zaten idrarla atılıyor, mandalina portakal yiyin, kivi yiyin. Diğer mineraller de vücut eksikliğini çekmiyorsa fazla biriktirmek gerekmeyen şeyler. Tahlil yapılıp eksikliği belirlenmemişse bunlardan hiçbirini almanıza gerek yok aslında. Bağışıklık destekleyici olarak önerilen şeylerden dönem dönem kullanırsanız zararı olmaz ama her gün kokteyl yapmanız daha zararlı bile olabilir.
2. Bir doktorun "bunu her gün kullan" dediğine başka doktor "o şuna şuna zarar verebiliyor çok kullanma" diyor.
1. Gerek yok ki?
D vitamini eksikliğiniz yoksa dışarıdan almanıza gerek yok. C vitamininin fazlası zaten idrarla atılıyor, mandalina portakal yiyin, kivi yiyin. Diğer mineraller de vücut eksikliğini çekmiyorsa fazla biriktirmek gerekmeyen şeyler. Tahlil yapılıp eksikliği belirlenmemişse bunlardan hiçbirini almanıza gerek yok aslında. Bağışıklık destekleyici olarak önerilen şeylerden dönem dönem kullanırsanız zararı olmaz ama her gün kokteyl yapmanız daha zararlı bile olabilir.
0
Yiyeceklerden kolayca alabileceğin vitamin ve mineralleri neden ısrarla haptan almak istediğini anlamadım. Benim şahsen yiyip içtiklerimden aldıklarım fazlası ile yetiyor d vitamini ve demir hariç. Çünkü onlarda kronik eksikliğim var.
0
Sağlıklı besleniyorum böylece ek vitamine gerek kalmıyor. Bunların hepsini besinlerden alabilirsin.
0
kim alın diyor gerçekten? instagram prof.ları mı?
c vitaminini muhtemelen aldığınız gıdalardan içeceklerden temin ediyorsunuzdur emin olun. eviniz bodrum katta ve işsizseniz güneş görmüyorsanız d alın ama 2 sokak güneş görüyorsanız d'ye de ihtiyacınız yok.
bahsettiğiniz ilaçların toplumda çok ama çok azının ihtiyacı var. bu kadar reklama algıya kapılmaya gerek yok
c vitaminini muhtemelen aldığınız gıdalardan içeceklerden temin ediyorsunuzdur emin olun. eviniz bodrum katta ve işsizseniz güneş görmüyorsanız d alın ama 2 sokak güneş görüyorsanız d'ye de ihtiyacınız yok.
bahsettiğiniz ilaçların toplumda çok ama çok azının ihtiyacı var. bu kadar reklama algıya kapılmaya gerek yok
0
B12 eksikligim oldugu icin hergun b12 aliyorum ama ben de acikcasi bugun ek vitamin almayi dusunuyordum bagisiklik guclensin diye. Simdi burada yazilanlari okuyunca yediklerim karsiliyordur zaten deyip bir geri cekildim. Of kafam karisti. :(
0
tuborg yesili
Cüzdanınız ne marka? Cüzdan ihtiyacım var ne önerirsiniz?
Cüzdanınız ne marka? Cüzdan ihtiyacım var ne önerirsiniz?
0
Polo. Küçük boy olanlardan. 5 yıldan fazla oldu kullanalı, halâ formunda sağlam. Eskidikce daha da seviyorum.
0
Cüzdanda markaya değil içinin gözlerine bakıyorum, herşeyi alır mı, para veya kart çıkartmak kolay mı diye. Şu an 2 yıldır deichmanndan aldığım deri bir cüzdanı kullanıyorum. Ondan önce de kotondan aldığım yapay deri cüzdan kullandım 5 sene.
0
cüzdan kullanmıyorum. özellikle arka cepte kullanmak ''al hırkıs bey''demek gibi geliyor.
rfid bloklayabilen kucuk otomatik slotlu kartlıklardan kullanıyor ve cebimde tasıyorum (ön)
rfid bloklayabilen kucuk otomatik slotlu kartlıklardan kullanıyor ve cebimde tasıyorum (ön)
0
nine west kullanıyorum çok gözü var diye. epey oldu alalı ama hala sağlam. ufak çantalar için de mangodaki minik kartlıklardan kullanıyorum.
0
eastpak, 20 senedir kullanıyorum, herhalde bir 10 sene daha kullanırım.
edit: o kadar çok gözü var ki ne koyacağımı bilemeyip saçma şeyler doldurdum.
edit: o kadar çok gözü var ki ne koyacağımı bilemeyip saçma şeyler doldurdum.
0
Deri cüzdan olarak kaliteli ve el dikişi filan özel birşey istiyorsan Roarcraft derim. Bir kere aldım bir daha değiştirmem. İhtiyaçtan öte arzu nesnesi üretiyor bunlar. roarcraft.com.tr
0
tüm markaların ayrı ayrı kalitesi ve özelliği var ben arkadaşımın markası olduğu için deriol.com'dan aldım kendi kesiyor elde dikiyor. Gerçek deri olması da almak için tek sebebim.
0
