baris daima
sevgili gönüldaşlar,ikilemdeyim bana yol yordam gösterin.aylar önce dil kursuna başladığımda ilk dersimizde öğretmenime aşık oldum. aramızda sadece bir yaş var yanlış anlaşılma olmasın. ilk başlarda aramız arkadaş olarak çok çok iyiydi. rahatlıkla her konu hakkında konuşabiliyorduk. dersin olmadığı
sevgili gönüldaşlar,
ikilemdeyim bana yol yordam gösterin.
aylar önce dil kursuna başladığımda ilk dersimizde öğretmenime aşık oldum. aramızda sadece bir yaş var yanlış anlaşılma olmasın.
ilk başlarda aramız arkadaş olarak çok çok iyiydi. rahatlıkla her konu hakkında konuşabiliyorduk. dersin olmadığı zamanlarda dışarı çıkıyor, beraber takılıyor, zaman geçiriyorduk. bir ara onun bir sorunu üzerine konuştuk ve ben ertesi gün dersim olmamasına rağmen dil kursuna onu görmeye gittim. giderken bir değişiklik olsun diye yanımda alırken aslında pek gösterişli olmamasını istediğim bir çiçek yaptırayım dedim ama çiçekçi işi abartıp büyük, kocaman bir çiçek tutuşturdu elime. mecburen o kadar para bayıldığımdan almak zorunda kaldım. verdiğimde çok ama çok mutlu oldu. bana "şimdiye kadar eski sevgililerim de dahil olmak üzere kimse bana böyle çiçek almamıştı." demişti. neyse onun akşamında her türk erkeğinde olan sabırsızlık ve deli cesaretiyle facebookta "ona çiçek verip 5 dk zaman geçirmek : paha biçilemez" yazıp şu anki durumumun bence temellerini attım. ertesi gününde dersten sonra bu konu hakkında konuşmak istedim. "verdiğim çiçek yanlış anlaşmalara yol açabilir diye bunu konuşuyoruz. aramızda öyle bir şey yok. sen benim arkadaşımsın. böyle bir yanlış anlaşılma olmasından korkutuğum için konuşuyoruz." diye salakça bir konuşma yapma gereği duydum onu kaybetmemek adına. onu kaybetmemek için ondan vazgeçmek istedim. onun bu konuşmaya verdiği karşılık " ben yanlış anlamadım zaten. biz arkadaşız, öyle takılıyoruz, kankayız tabii senin açından öyle bir şey yoksa ? "dedi gözlerrimin içine bakarak " ben yok arkadaşız biz" diyebildim sadece. o an yerin dibine girip çıkmamak istedim ama olan olmuştu işte. bu konuşmanın üstüne benimle neredeyse 1 ay doğru düzgün konuşmadı. hep kaçtı benden. kaçamak cevaplar verdi. sonunda nedendir bilinmez sıcak davranıp, eskisi gibi olmak için ilk adımı attı. eskisi gibi derken ilk başlardaki gibi arkadaş moduna geri döndük. haziranın başından şimdiye kadar hemen hemen her hafta komşu şehirlerde yaşamamıza rağmen bir şekilde buluştuk, görüştük. onun benim şehrimdeki resmi işlerine hep beraber koşturduk. yeri geldi beraber tatile çıktık. ama bunları hep arkadaş modunda yaptık. yanımda eski sevgililerinden bahsetti, çevremizde bulunan yakışıklı bulduğu çocukları bana gösterdi. ama benim ona duygularım ilk anından beri değişmedi. aksine arttı. onu düşünmeden geçen bir anım bile yok. o 15 gün sonra 6 ay süresince yurtdışında bulunmak için gidecek. beraber baş başa geçireceğimiz 2 günümüz var bu zaman diliminde. sonrasında onu şubatta dönene kadar göremeyeceğim.
işte asıl soru burda başlıyor. ben ona gerçek duygularımı söylemeli miyim ? yoksa susup başlangıçta yaptığım salaklığın faturasını mı ödemeliyim ? söylersem, bu arkadaşlık bozulacak, onu kaybedeceğim. hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. bana bu kadar yakın olmayacak, yanımdayken rahat davranmayacak. söylemezsem, bu arkadaşlık bozulmayacak ama birini bulduğunda, onun yanında ben kendim gibi davranamayacağım. hatta bana bir arkadaşı, dostu olarak en ihtiyacı olacağı zamanlarda ben onun istediği kişi olamayacağım. ona her zaman destek veren kişi olamayacağım.
yılbaşında pariste beraber olalım diyor. beraber kutlayalım yeni yılı diyor. bunu söylerken neyi söylemek istediğini kestiremiyorum. aşıklar şehrinde, yılbaşında beraber, başbaşa olmak ne anlama gelecek kestiremiyorum.
ortak arkadaşlarımızdan birinin ağız araması sonucunda "beni arkadaş olarak çok sevdiğini, değer verdiğini, kaybetmek istemediğini ama sevgili olarak bana karşı hiç bir şey hissetmediğini" öğrendim.
bir yol gösterin be dostlar.
1- o gitmeden söylemeliyim yoksa susup kaderime mi sövmeliyim ?
2- söylersem, yılbaşında parise gitmeli miyim ? gidersem nasıl davranmalıyım ?
3- söylersem, olmayacağını bilerek söylersem, yani "senden bir beklentim yok, sadece bil diye söylemek istedim" dersem ?
4- 3. maddeyi söylersem, parise gitmeli miyim ?
5- söylemezsem, yılbaşında parise gidip, şimdi nasılsak öyle mi devam etmeli miyim ?
ikilemdeyim bana yol yordam gösterin.
aylar önce dil kursuna başladığımda ilk dersimizde öğretmenime aşık oldum. aramızda sadece bir yaş var yanlış anlaşılma olmasın.
ilk başlarda aramız arkadaş olarak çok çok iyiydi. rahatlıkla her konu hakkında konuşabiliyorduk. dersin olmadığı zamanlarda dışarı çıkıyor, beraber takılıyor, zaman geçiriyorduk. bir ara onun bir sorunu üzerine konuştuk ve ben ertesi gün dersim olmamasına rağmen dil kursuna onu görmeye gittim. giderken bir değişiklik olsun diye yanımda alırken aslında pek gösterişli olmamasını istediğim bir çiçek yaptırayım dedim ama çiçekçi işi abartıp büyük, kocaman bir çiçek tutuşturdu elime. mecburen o kadar para bayıldığımdan almak zorunda kaldım. verdiğimde çok ama çok mutlu oldu. bana "şimdiye kadar eski sevgililerim de dahil olmak üzere kimse bana böyle çiçek almamıştı." demişti. neyse onun akşamında her türk erkeğinde olan sabırsızlık ve deli cesaretiyle facebookta "ona çiçek verip 5 dk zaman geçirmek : paha biçilemez" yazıp şu anki durumumun bence temellerini attım. ertesi gününde dersten sonra bu konu hakkında konuşmak istedim. "verdiğim çiçek yanlış anlaşmalara yol açabilir diye bunu konuşuyoruz. aramızda öyle bir şey yok. sen benim arkadaşımsın. böyle bir yanlış anlaşılma olmasından korkutuğum için konuşuyoruz." diye salakça bir konuşma yapma gereği duydum onu kaybetmemek adına. onu kaybetmemek için ondan vazgeçmek istedim. onun bu konuşmaya verdiği karşılık " ben yanlış anlamadım zaten. biz arkadaşız, öyle takılıyoruz, kankayız tabii senin açından öyle bir şey yoksa ? "dedi gözlerrimin içine bakarak " ben yok arkadaşız biz" diyebildim sadece. o an yerin dibine girip çıkmamak istedim ama olan olmuştu işte. bu konuşmanın üstüne benimle neredeyse 1 ay doğru düzgün konuşmadı. hep kaçtı benden. kaçamak cevaplar verdi. sonunda nedendir bilinmez sıcak davranıp, eskisi gibi olmak için ilk adımı attı. eskisi gibi derken ilk başlardaki gibi arkadaş moduna geri döndük. haziranın başından şimdiye kadar hemen hemen her hafta komşu şehirlerde yaşamamıza rağmen bir şekilde buluştuk, görüştük. onun benim şehrimdeki resmi işlerine hep beraber koşturduk. yeri geldi beraber tatile çıktık. ama bunları hep arkadaş modunda yaptık. yanımda eski sevgililerinden bahsetti, çevremizde bulunan yakışıklı bulduğu çocukları bana gösterdi. ama benim ona duygularım ilk anından beri değişmedi. aksine arttı. onu düşünmeden geçen bir anım bile yok. o 15 gün sonra 6 ay süresince yurtdışında bulunmak için gidecek. beraber baş başa geçireceğimiz 2 günümüz var bu zaman diliminde. sonrasında onu şubatta dönene kadar göremeyeceğim.
işte asıl soru burda başlıyor. ben ona gerçek duygularımı söylemeli miyim ? yoksa susup başlangıçta yaptığım salaklığın faturasını mı ödemeliyim ? söylersem, bu arkadaşlık bozulacak, onu kaybedeceğim. hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. bana bu kadar yakın olmayacak, yanımdayken rahat davranmayacak. söylemezsem, bu arkadaşlık bozulmayacak ama birini bulduğunda, onun yanında ben kendim gibi davranamayacağım. hatta bana bir arkadaşı, dostu olarak en ihtiyacı olacağı zamanlarda ben onun istediği kişi olamayacağım. ona her zaman destek veren kişi olamayacağım.
yılbaşında pariste beraber olalım diyor. beraber kutlayalım yeni yılı diyor. bunu söylerken neyi söylemek istediğini kestiremiyorum. aşıklar şehrinde, yılbaşında beraber, başbaşa olmak ne anlama gelecek kestiremiyorum.
ortak arkadaşlarımızdan birinin ağız araması sonucunda "beni arkadaş olarak çok sevdiğini, değer verdiğini, kaybetmek istemediğini ama sevgili olarak bana karşı hiç bir şey hissetmediğini" öğrendim.
bir yol gösterin be dostlar.
1- o gitmeden söylemeliyim yoksa susup kaderime mi sövmeliyim ?
2- söylersem, yılbaşında parise gitmeli miyim ? gidersem nasıl davranmalıyım ?
3- söylersem, olmayacağını bilerek söylersem, yani "senden bir beklentim yok, sadece bil diye söylemek istedim" dersem ?
4- 3. maddeyi söylersem, parise gitmeli miyim ?
5- söylemezsem, yılbaşında parise gidip, şimdi nasılsak öyle mi devam etmeli miyim ?
0
öncelikle her hafta sonu beraber gezip tozup, beraber tatile çıkıp nasıl "arkadaş" kalıyorsunuz ben anlamadım ya.. neyse. yapacağın en mantıklı şey yolcu ederken öpmek olur sanırım, al sana temel. sonra yıl başına kadar öylece beklersin, bu da en başta yaptığın hatanın bedeli olur. sonra da yola girer gibi, şimdiye kadar bi şeylerin olmaması bile garip. senin gay olduğunu düşünmeden hamleni yap..
0
yine araya giriyorum ama, burada durum bence "en iyi arkadaş" falan değil. direk çekingen iki tip canlandı benim gözümde, darılmaca yok..
0
Yılbaşına kadar kimseyi bulmaz ise, büyük ihtimal paris'teyken yanında en son isteyeceği insan arkadaşı olur. Bu durumda zaten sevgili olarak veya bir şeylerin olma ihtimalini düşünerek seninle gitmiş olacak.
Tabi bunlar kimseyi bulmaması durumunda...
Ya birini bulursa ve tüm sene planı yapılan programdan seni çıkarıp yarine falanca kişiyi koyarsa daha mı az üzülürsün?
Bu şekilde yaşayacağına hiç yaşama daha iyi. Gidin bir akşam barda takılın. bilinçli olarak çakırkeyif moda gel. Çakır keyif olduğunu anladığın anda. Bir tane daha ne içiyorsan ondan iç. Sonrasında aklına ne geliyorsa söyle be kardeşim.
Kızlar adet döneminde, erkekler alkollüyken yaptıklarından meshul değildir...
baktın boka sardı...oooo ben bu konuyu açtıysam çok içmişim de. özür dile.
Tabi bunlar kimseyi bulmaması durumunda...
Ya birini bulursa ve tüm sene planı yapılan programdan seni çıkarıp yarine falanca kişiyi koyarsa daha mı az üzülürsün?
Bu şekilde yaşayacağına hiç yaşama daha iyi. Gidin bir akşam barda takılın. bilinçli olarak çakırkeyif moda gel. Çakır keyif olduğunu anladığın anda. Bir tane daha ne içiyorsan ondan iç. Sonrasında aklına ne geliyorsa söyle be kardeşim.
Kızlar adet döneminde, erkekler alkollüyken yaptıklarından meshul değildir...
baktın boka sardı...oooo ben bu konuyu açtıysam çok içmişim de. özür dile.
0
@efendy
bu kadar "rahat" olmamız aslında benden kaynaklanıyor. o beğendiği çocuklardan bahsederken ben set koymuyorum önüne. ters cevap verip susturmuyorum. bir ara onunla sarhoş olduğumuzda söylediğim "eğer ben birine karşı bir şeyler hissedersem söylerim" sözüne güvenip benim yanımda bu kadar rahat davranıyor olabilir diye düşünüyorum.
evet kabul ediyorum buradaki hikayede de mal benim.
@janavarorion
haklısın, birini bulursa -ki her fırsatta "neden benim bir sevgilim yok" diye yakınıyor- plandan beni çıkarabilir. bu da haliyle beni mutlu etmez. o günün hayaliyle yaşayıp sonra köşeye atılmak kahreder adamı.
bu kadar "rahat" olmamız aslında benden kaynaklanıyor. o beğendiği çocuklardan bahsederken ben set koymuyorum önüne. ters cevap verip susturmuyorum. bir ara onunla sarhoş olduğumuzda söylediğim "eğer ben birine karşı bir şeyler hissedersem söylerim" sözüne güvenip benim yanımda bu kadar rahat davranıyor olabilir diye düşünüyorum.
evet kabul ediyorum buradaki hikayede de mal benim.
@janavarorion
haklısın, birini bulursa -ki her fırsatta "neden benim bir sevgilim yok" diye yakınıyor- plandan beni çıkarabilir. bu da haliyle beni mutlu etmez. o günün hayaliyle yaşayıp sonra köşeye atılmak kahreder adamı.
0
söylersen iki ihtimal kalıyo kanka. ya yılbaşında paris, ya hiçbirşey. kız senin hislerini bildikten sonra yine kanka olacagınızı düşünmüyorsun sanırım?
söylemezsen bir şey kazanamazsın. 5. madde (söylemeden parise gitme) mantık hatası. madem bir ömür söylemeyeceksin, kanka olacaksın: ne diye paris'e gidiyorsun? yok diyosan, parise gideyim sonra söylerim nasılsa: o zaman niye şimdi söylemiyorsun? söylemeden geçirilecek 6 ayda çok rahat birileri bulunulur.
kız "ona karşı birşey hissetmiyorum" diyorsa yine 2 ihtimal var: ya rol yapıyo yada ciddi. rol yapıyorsa, her ihtimalde onu kazanıyosun. ha ciddiyse: paris'e de gitsen, vegas'a da uçsan ihtimal yok.
matematiksel sonuç: beraber olmanız için, gitmeden önce söylemen daha yüksek ihtimal taşımakta.
özet: SÖYLE
söylemezsen bir şey kazanamazsın. 5. madde (söylemeden parise gitme) mantık hatası. madem bir ömür söylemeyeceksin, kanka olacaksın: ne diye paris'e gidiyorsun? yok diyosan, parise gideyim sonra söylerim nasılsa: o zaman niye şimdi söylemiyorsun? söylemeden geçirilecek 6 ayda çok rahat birileri bulunulur.
kız "ona karşı birşey hissetmiyorum" diyorsa yine 2 ihtimal var: ya rol yapıyo yada ciddi. rol yapıyorsa, her ihtimalde onu kazanıyosun. ha ciddiyse: paris'e de gitsen, vegas'a da uçsan ihtimal yok.
matematiksel sonuç: beraber olmanız için, gitmeden önce söylemen daha yüksek ihtimal taşımakta.
özet: SÖYLE
0
@madyb
doğru zamanlamayı bulmak için yeterince süre kalmadı ki. haftaya perşembe, cuma ve olursa belki cumartesi başbaşa olacağız tatil bahanesiyle. doğru zamanı o zaman bulabilirim bulabilirsem. çünkü sonrasında o gitmeden görebilmem imkansıza yakın.
@0dy
şimdi söylersem 6 ay içinde her şey soğuyup, olanlar unutulup eskisi gibi olabiliriz diye bir düşünceye kapılmıştım bir aralar.
ben "ona karşı birşey hissetmiyorum" dediğinde ciddi olduğunu düşünüyor(d)um. araya paris olayı girince ve bunu her arkadaşımıza "yılbaşında pariste beraber olacağız, istersen sen de gel" deyince aklımı karıştırdı. ha hala dediğinde ciddi ve arkadaş olarak benim parise gelmemi istiyorsa ben boş yere debeleniyorum sanki.
doğru zamanlamayı bulmak için yeterince süre kalmadı ki. haftaya perşembe, cuma ve olursa belki cumartesi başbaşa olacağız tatil bahanesiyle. doğru zamanı o zaman bulabilirim bulabilirsem. çünkü sonrasında o gitmeden görebilmem imkansıza yakın.
@0dy
şimdi söylersem 6 ay içinde her şey soğuyup, olanlar unutulup eskisi gibi olabiliriz diye bir düşünceye kapılmıştım bir aralar.
ben "ona karşı birşey hissetmiyorum" dediğinde ciddi olduğunu düşünüyor(d)um. araya paris olayı girince ve bunu her arkadaşımıza "yılbaşında pariste beraber olacağız, istersen sen de gel" deyince aklımı karıştırdı. ha hala dediğinde ciddi ve arkadaş olarak benim parise gelmemi istiyorsa ben boş yere debeleniyorum sanki.
0
dostum matematik yalan söylemez.
diyorsun ki: kız hissetmiyorum derken ciddi. o zaman 6 ay yurtdışında kaldıktan sana karşı neler değişebilir ki. birini bulma ihtimali mevcut.
sen ciddi olmama ihtimalini kullanacaksın. ya uzun lafın kısası; git konuş arkadaş. rahatla. içinde tutup kız gidince 6 ay boyunca afedersin mal gibi gezersin. gelince de yeni birini buldugunu ögrenince kendine kızıp dinginleşmen için 3 ay geçer. 9 ayını çöpe atma :)
diyorsun ki: kız hissetmiyorum derken ciddi. o zaman 6 ay yurtdışında kaldıktan sana karşı neler değişebilir ki. birini bulma ihtimali mevcut.
sen ciddi olmama ihtimalini kullanacaksın. ya uzun lafın kısası; git konuş arkadaş. rahatla. içinde tutup kız gidince 6 ay boyunca afedersin mal gibi gezersin. gelince de yeni birini buldugunu ögrenince kendine kızıp dinginleşmen için 3 ay geçer. 9 ayını çöpe atma :)
0
heba edilecek 9 ay sakin kafayla düşününce çok fazladır eminim.
söylemek, her şeyi açık açık anlatmak gerisini ona bırakmak en sağlıklısıdır heralde.
en azından ben söyledikten sonra şubata kadar (paris olayını es geçerek söylüyorum) görme imkanım yok. yani burada olup görüşememektense, orada olması daha iyi olacaktır ikimiz açısından.
söylemek ve sonuçlarına katlanmak..
ben o matematiği bulan adamın !
söylemek, her şeyi açık açık anlatmak gerisini ona bırakmak en sağlıklısıdır heralde.
en azından ben söyledikten sonra şubata kadar (paris olayını es geçerek söylüyorum) görme imkanım yok. yani burada olup görüşememektense, orada olması daha iyi olacaktır ikimiz açısından.
söylemek ve sonuçlarına katlanmak..
ben o matematiği bulan adamın !
0
bana sanki ilk başta söylesen olumlu yanıt alacakmışsın gibi geldi. sonradan kız da bir süre kendini geri çekip durumu kabullenmiş ve tekrar eskisi gibi arkadaşça takılmaya başlamışsınız?
hocam şu yukarıya yazdığın "ben yok arkadaşız biz diyebildim sadece. o an yerin dibine girip çıkmamak istedim ama olan olmuştu işte." cümlesini söylemen yeter ya. hani yoluna yordamına uygun söylersen, kız da hislerini koruyorsa, erimemesi mümkün değil. :)
hocam şu yukarıya yazdığın "ben yok arkadaşız biz diyebildim sadece. o an yerin dibine girip çıkmamak istedim ama olan olmuştu işte." cümlesini söylemen yeter ya. hani yoluna yordamına uygun söylersen, kız da hislerini koruyorsa, erimemesi mümkün değil. :)
0
bana sorarsan şimdi söylemenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum..neden dersen sen kendini açarsan muhtemelen olumlu bir cevap alıcaksın buraya kadar iyi güzel ama sonrasında o gidicek 6 ay boyunca, daha sevgili olduğunuz fikrine bile alışamadan..yurtdışına gidince birinin aklını çelmesi büyük olasılık ve biri onun aklını çelerkem sen mutlu mesut saf duygularla onu bekliyor olaaksın o yüzden bence arkadaş olarak kalman ve yine gönderdiğin gibi bekar olarak dönmesini umut etmek en iyisi..
0
tut ki söylemedin, sonsuza kadar onun kankası, arkadaşı olarak kalamazsın. mümkün değil. adam verem olur lan. onu sevdiğin için, onu görmeden duramadığın için kaybetme korkusu beynini bloke etmiş. gittiği yere kadar deme, böyle devam edemezsin, hem senin için haksızlık olur, hem de onu bir bakıma aldatıyorsun dürüst olmayarak. ayrıca kızın suratına "bak ben senden hoşlanmıyorum. o çiçek bir şey ifade etmiyordu yanlış anlama" dediğinde "aa ama ben seni seviyordum" mu demesini bekliyordun? gitmeden bir çiçek daha al. işte bu çiçek geçen seferki gibi değil, bu çiçek dürüst çiçek de. yani şimdi bu tam olmadı da onu da sen ayarlarsın artık:)
0
Benim de basima benzer sey gelmisti.Gerci ikimzide ayrı ulkelerdeydik ve maille bir sure gorustuk. Sonra Pariste bulusup, Barcelona da baslamıstık.:) Hey gidi gunler heeeey..Yani kesinlikle Parise git ve o zamana kadar bu sekilde devam et.Yurtdısında hersey baska oluyor.
Not 1:Umarım yurtdısında yasamaya devam etmez.
Not 2:Burada yazdıklarını okuma sansi varsa "Onu kaybetmemek icin ondan vazgecmek" cumlesi bile kabul etmesi icin yeter bence.
Not 1:Umarım yurtdısında yasamaya devam etmez.
Not 2:Burada yazdıklarını okuma sansi varsa "Onu kaybetmemek icin ondan vazgecmek" cumlesi bile kabul etmesi icin yeter bence.
0
bu kız seni seviyor. beraberken bi jest yap. söyle. evlenirsiniz bile. hadi koçum.
0
@anisston
gidip dönmesini beklemek sorun değil de, orada birini bulabilme ihtimali çok büyük problem.
ama eğer onu tanıyorsam birini bulup döneceğini sanmıyorum. orada ben söylemezsem, yani sevgili olmaz isek, orada tabii ki sevgilisi olur ama bana dediği "orada olanın orada kalacağı" yönünde.
@uche
"onu sevdiğin için, onu görmeden duramadığın için kaybetme korkusu beynini bloke etmiş."
galiba daha iyi tarif edilemezdi.
@erano
belki siz farklı ülkelerden konuşurken, bu mailleşmelerin buluştuğunuzda arkadaşlığınızın sevgili olayına döneceğini bilerek yapıyordunuz. benim durumumda ben aşık, o arkadaş rolünde ya da o ayağa yatıyor bilmiyorum. parise kadar söylemeden bekleyebilirim ama onun parise birini getirmesine engel olamayabilirim. bu riski alabilmek çok büyük cesaret ister.
yurtdışında yaşamayacak bu arada. şubatta ülkeye geri dönecek.
gidip dönmesini beklemek sorun değil de, orada birini bulabilme ihtimali çok büyük problem.
ama eğer onu tanıyorsam birini bulup döneceğini sanmıyorum. orada ben söylemezsem, yani sevgili olmaz isek, orada tabii ki sevgilisi olur ama bana dediği "orada olanın orada kalacağı" yönünde.
@uche
"onu sevdiğin için, onu görmeden duramadığın için kaybetme korkusu beynini bloke etmiş."
galiba daha iyi tarif edilemezdi.
@erano
belki siz farklı ülkelerden konuşurken, bu mailleşmelerin buluştuğunuzda arkadaşlığınızın sevgili olayına döneceğini bilerek yapıyordunuz. benim durumumda ben aşık, o arkadaş rolünde ya da o ayağa yatıyor bilmiyorum. parise kadar söylemeden bekleyebilirim ama onun parise birini getirmesine engel olamayabilirim. bu riski alabilmek çok büyük cesaret ister.
yurtdışında yaşamayacak bu arada. şubatta ülkeye geri dönecek.
0
bak dostum, sen sen ol şunu aklından çıkarma. bu kadar paylaşım yaptığın bir kız seni zaten 'sevgilim olsaydı keşke' diye içinden geçirmiştir çok defa. bunu aklında tut tamam mı? emin ol diyorum bak emin ol ki sen hislerini şöyle adamakıllı ve samimi bi şekilde anlatırsan o kız sana aşık değilse bile sırf seni kaybetmemek için sana sevgili olmanda şans verecektir. o yüzden rahat ol, git konuş kızla. ha bi de o parise gideceksin arkadaş, çıkarı yok bunun. ilk başta düşünmeliyim, şok oldum falan dese de o seni sürekli düşünecektir pariste. arayı soğutmayacaksın, msndir skype midir nedir görüşeceksin. ve elinde olanağın varsa gideceksin parise.
umarım her şey istediğin gibi olur.
umarım her şey istediğin gibi olur.
0
geldiler
film seyredicem dvdleri okumuyor gerzek sürücü miadı dolmuş hıyarım da dizüstü uzun iş yenisini takmak taktırmak. ne taksam yazılabilir cd diye açıyor. alcohol 120 falan türü programlar işe yarar mı bu okuyamadığı cdleri dvdleri okmada? 20 kere takıp çıkarıyorum bazen görüyor sonunda cdyi.
film seyredicem dvdleri okumuyor gerzek sürücü miadı dolmuş hıyarım da dizüstü uzun iş yenisini takmak taktırmak. ne taksam yazılabilir cd diye açıyor. alcohol 120 falan türü programlar işe yarar mı bu okuyamadığı cdleri dvdleri okmada? 20 kere takıp çıkarıyorum bazen görüyor sonunda cdyi.
0
rokoko
Ikinci el alayim diyorum,ne dersiniz?Hemen paran yoksa alma diye çıkışmayın hakikaten yararlı işler için kullanabileceğim bir alet.Blackberry düşünmüştüm ama biraz kaba.Alayım mı sizce temiz ikinci el iphone 3g?:O Bir de bu ürün Amerika'da ne kadar su an?Her kafadan bir ses cikiyor,yok kontratsiz sa
Ikinci el alayim diyorum,ne dersiniz?Hemen paran yoksa alma diye çıkışmayın hakikaten yararlı işler için kullanabileceğim bir alet.Blackberry düşünmüştüm ama biraz kaba.Alayım mı sizce temiz ikinci el iphone 3g?:O Bir de bu ürün Amerika'da ne kadar su an?Her kafadan bir ses cikiyor,yok kontratsiz satilmiyor falan filan.Wattan gelicek arkadasim var,alamazmi bana simdi herhangi bi apple storedan?
0
Valla ben aldım çokta memnunum. Temiz bir alet bulduktan sonra hiçbir sorun yok bence. Kozmetik temizlikten çok içi açılmamış&batarya durumu iyi olan bir iphone dan söz ediyorum.
0
ikinci el 8gb 3g ler 500 ile 900 lira arasında gezinirken, teknik olarak aynı işleri dörebileceğin başka bir alet almak daha mantıklı değil mi aynı fiyata?
ama i phone seviyorum şekli kullanımı kapasitif ekranı uygulamaları çok güzel diyorsanız ikinci el almanızda sakınca yok tabi, güzelce araştırdıktan sonra.
ama i phone seviyorum şekli kullanımı kapasitif ekranı uygulamaları çok güzel diyorsanız ikinci el almanızda sakınca yok tabi, güzelce araştırdıktan sonra.
0
şöyle düşünelim; bir insan neden iphone'unu satar?
- telefonun ırzına geçmiştir. çizik kırık içindedir
- sistem hatası vardır. kurtulmak ister
- daha iyi bir telefon alcaktır.
- bir tane varken, ikincisi peydah olur. fazlalıktan satar.
iphone 4g'nin türkiye'ye girmesiyle tahminler o yöndeki kullanıcıların elindeki 3g'ler satışa çıkacak. bu fırsattan istifade alınmalı. ancak; telefonu mutlaka görmeli, mümkünse 1 günlüğüne kullanmalısın.
satan arkadaşlarımın 100%'ü telefondan kurtulmak için sattılar.
- telefonun ırzına geçmiştir. çizik kırık içindedir
- sistem hatası vardır. kurtulmak ister
- daha iyi bir telefon alcaktır.
- bir tane varken, ikincisi peydah olur. fazlalıktan satar.
iphone 4g'nin türkiye'ye girmesiyle tahminler o yöndeki kullanıcıların elindeki 3g'ler satışa çıkacak. bu fırsattan istifade alınmalı. ancak; telefonu mutlaka görmeli, mümkünse 1 günlüğüne kullanmalısın.
satan arkadaşlarımın 100%'ü telefondan kurtulmak için sattılar.
0
durust satici bulursan al reyis.
adamlar ekrani kirik ya da icik acik urunu urunu sorunsuz/ciziksiz/acilmamis gibisinden ilan acarak satiyor. turkler her biseyde ayni ya ben lan varya neyse.
dedigim gibi DHden durust bi adamdan bulursan al. ben 660'a aldim adam ilanda herbiseyini anlatmisti sarZ kisminda catlak olmasini filan hic de sorun cikmadi yani son derece memnunum.
adamlar ekrani kirik ya da icik acik urunu urunu sorunsuz/ciziksiz/acilmamis gibisinden ilan acarak satiyor. turkler her biseyde ayni ya ben lan varya neyse.
dedigim gibi DHden durust bi adamdan bulursan al. ben 660'a aldim adam ilanda herbiseyini anlatmisti sarZ kisminda catlak olmasini filan hic de sorun cikmadi yani son derece memnunum.
0
diğer arkadaşlarda demişler bir insan eğer gerçekten çok ihtiyacı yoksa veya eski modeli değiştirmeyecekse iphoneunu satmaz. birisi garantisi bitmiş telefonunu satıyorsa muhtemelen sorun vardır. birisi garantisi bitmemiş telefonunu satıyorsa telefondaki sorun garanti kapsamında olamayabilir :D ikinci el iphone almak gerçekten çok riskli. ama illa alıcam diyorsan bunu kontratlı alıp para için sıfır olarak ucuza satan insanlar olabiliyor. forumlardan onları takip etmeni öneririm. bunlar gene sıfırdan ucuz olacaklardır ama 2. el fiyatı beklemek mantıksız olur. telefonda kontrol etmen gereken belirli şeyler var. sarı ışık hadisesi , tuş duyarlılığı , ölü veya sıkışmış piksel sorunları. ben illa iphone alıcam diyorsan bence kontratlı al sanırım turkcell ve vodafone kontratlı olarak sağlıyor bu telefonu. vodafoneun kredi kartsız alabilme olanağıda mevcutmuş.
0
gecen yaz amerikadan 2. el 3g 16gb'i 200 dolara almistim.. 3gs yeni cikmisti ona upgrade ettigi icin 3g'yi satti adam bana.. yani eger temizse her turlu sifira tercih edilir.. fiyat bakimindan yani.. paran varsa sifir almak tabi ki de daha mantikli..
eger biraz daha fazla veririm diyosan 3gs almani tavsiye ediyorum ama..
yalniz amerikadan(ya da herhangi bi yerden) aldigin alet eger factory unlocked degilse jailbreak ve unlock yapman gerekecek.. zor bi sey degil ama bilmeden almaya kalkma bence.. bi de pasaporta kayit olayi var.. 2 senede 1 tane kaydettirebiliyorsun ve son 1 ay icerisinde turkiye'ye giris yapmis olman gerekiyor..
eger biraz daha fazla veririm diyosan 3gs almani tavsiye ediyorum ama..
yalniz amerikadan(ya da herhangi bi yerden) aldigin alet eger factory unlocked degilse jailbreak ve unlock yapman gerekecek.. zor bi sey degil ama bilmeden almaya kalkma bence.. bi de pasaporta kayit olayi var.. 2 senede 1 tane kaydettirebiliyorsun ve son 1 ay icerisinde turkiye'ye giris yapmis olman gerekiyor..
0
onurct
selam saygıdeğer ekşiduyurucular,bankalarda isveç kronu bulunur mu? nerden bulabilirim ben bunu?teşekkürler şimdiden.
selam saygıdeğer ekşiduyurucular,
bankalarda isveç kronu bulunur mu? nerden bulabilirim ben bunu?
teşekkürler şimdiden.
bankalarda isveç kronu bulunur mu? nerden bulabilirim ben bunu?
teşekkürler şimdiden.
0
kuyumculara da sorabilirsiniz.
şöyleki; isveçli gurbetciler, altın alışverişlerini kron üzerinden yaparlar. kuyumcuların dövizi bozdurmayıp saklama ihtimalleri de mevcuttur.
şöyleki; isveçli gurbetciler, altın alışverişlerini kron üzerinden yaparlar. kuyumcuların dövizi bozdurmayıp saklama ihtimalleri de mevcuttur.
0
cagdassalur
eve birkaç defa polis geldikten sonra kulaklığa geçmeye karar verdim sürekli takacağımdan dolayı kulağımı rahatsız etmesin birde sesini hayvani bir şekilde açsam bile cızırdamsın. teşekkürler.
eve birkaç defa polis geldikten sonra kulaklığa geçmeye karar verdim sürekli takacağımdan dolayı kulağımı rahatsız etmesin birde sesini hayvani bir şekilde açsam bile cızırdamsın. teşekkürler.
0
nası bi kulaklık istiyosun?
iem(kulakiçi)
clip on (kulak arkası)
headphone (kafa üstü)
earbud (yarı kulak içi)
bide bütçe yazıver gari.
iem(kulakiçi)
clip on (kulak arkası)
headphone (kafa üstü)
earbud (yarı kulak içi)
bide bütçe yazıver gari.
0
@cruex headphone sanırım. en rahatı hangisiyse işte evde kullanıcam. fiyat aralığı nasıl belli bi bütçe yok fiyatına göre zorlarım kendimi.
0
ben sony'nin iem-kulakiçi kulaklıgını aldım. cızırdama vs. yapmıyor. kulagınıza tam yerleştirdiğinizde zaten dışarıyla baglantınız kesiliyor. ses kalitesi harika. ama yatarken kullandıgım zaman biraz rahatszlık veriyor. onun dışında tavsiye ederim. 2 hafta önce 20 dolara almıştım abd'den. türkiye'de ne kadardır bilmiyorum.
0
kulakiçinin birçok eksisi var (bakteri oluşumu, işitme kaybı), artısı ise dışardan gelen sesi kesmesi olduğundan ev için son derece anlamsız.
rahat edebileceksen headphone, edemeyeceksen clip on al.
sennheiser kulakiçi kulaklığım çok iyiydi, diğerleri de iyidir herhalde.
rahat edebileceksen headphone, edemeyeceksen clip on al.
sennheiser kulakiçi kulaklığım çok iyiydi, diğerleri de iyidir herhalde.
0
o büyük headphone dediklerinden alayım o zaman. model olarak ne önerebilirsiniz?
0
evde kullanacaksan. ve en rahatını arıyorsan.bence en rahatı yuin g2a..ses kaliteside süper.hem canın sıkıldığında alıp mp3 playerında otobüste falanda dinleyebilirsin.az bişi kaba ama headphone gibi eşşek kadar bişeyde değil...tr'de yok..head-direct.com'dan 100-120 lira civarına getirtebiliyosun.yada donanımhaberde bi eleman 100 liraya satıyor.ben ondan almıştım.çokta memnun kaldım.tek dezavantajı, klipsleri bebek poposu kadar hassas.
0
ben bu satıcıdan almıştım,
shop.ebay.com
şu an elinde görünmüyor ama geçmiş satışlarını listeleyerek ne kadar kimik fiyatlara sattığını görebilirsin.
shop.ebay.com
şu an elinde görünmüyor ama geçmiş satışlarını listeleyerek ne kadar kimik fiyatlara sattığını görebilirsin.
0
sforza
Sevgili Kralcılar,Sizin de internette bir yavaşlama veya bir mallaşma var mı?
Sevgili Kralcılar,
Sizin de internette bir yavaşlama veya bir mallaşma var mı?
Sizin de internette bir yavaşlama veya bir mallaşma var mı?
0
Ankaradayım ve burada da bahsettiğiniz mallaşma ve yavaşlama ziyadesiyle kendisini hissettiriyor.
0
kimimben89
önceki sorum şuydu:`kısaca durumu anlatayım:erkeklerden hoşlanıyorum ama hepsinden değil. yani yani aa erkek deyip tahrik olanlardan değilim. kızların ne yakışıklı çocuk dedikleri erkeklerden hoşlananlardan da değilim. hatta nefret ederim. benim hoşlandığım(bu kelimeden de nefret ederim)erkek tipi;
önceki sorum şuydu:
`kısaca durumu anlatayım:
erkeklerden hoşlanıyorum ama hepsinden değil. yani yani aa erkek deyip tahrik olanlardan değilim. kızların ne yakışıklı çocuk dedikleri erkeklerden hoşlananlardan da değilim. hatta nefret ederim. benim hoşlandığım(bu kelimeden de nefret ederim)erkek tipi; tüysüz, sarı saçlı,mavi gözlü, zayıf ve 20 yaşını geçmemiş erkekler(bu açıdan bakıldığında ulan yoksa sübyancımıyım ben? diye de soruyorum.).
erkeklerden hoşlanmamın yanı sıra kızlardan da hoşlanıyorum ve yine kızlardan da erkeklerdeki özelliklere sahip olanlardan hoşlanıyorum.
en önemli noktalardan biri de şu ki kızlara karşı cinsel bir arzu duyarken erkeklere karşı bu hissi duymaktan nefret ediyorum ki, çoğu zamanda duymuyorum. amma velakin erkeklere olan alakm kızlara olandan daha çok.
ben bu durumu erkeklere ulaşmanın daha zor olmasına bağlıyorum. ancak sebebi bu olsa bile bu durumdan kurtulmak istiyorum.
bundan kurtulmanın bir yolu var mı?(şu anda bunun sonradan kazanılmış bir duygu olduğuna hatta tv, sinema, medya vs.. vasıtasıyla bilinçaltımıza işlendiğini düşünüüyorum...)
yoksa bu şekilde hayatımı devam mı ettirmeliyim?`
şimdiki sorum ve eklemem:
erkeklerden hoşlanma sebebim bir çocuğa sahip olma isteği olabilir mi? önceki soruda da dediğim gibi erkeklere karşı cinsel bir arzu duymuyorum ama onlardan hoşlanıyorum(hepsinden değil, sadece sarışın ve yakışıklı olanlar).
bu durum baba isteğiyle ne kadar alakalıdır. sarışın ve yakışıklı olmaları da bunu desteklemez mi? eminim çoğunuz bir çocuğu olmasını isteseydi sarışın ve mavi gözlü bir çocuk tercih ederdi.
`kısaca durumu anlatayım:
erkeklerden hoşlanıyorum ama hepsinden değil. yani yani aa erkek deyip tahrik olanlardan değilim. kızların ne yakışıklı çocuk dedikleri erkeklerden hoşlananlardan da değilim. hatta nefret ederim. benim hoşlandığım(bu kelimeden de nefret ederim)erkek tipi; tüysüz, sarı saçlı,mavi gözlü, zayıf ve 20 yaşını geçmemiş erkekler(bu açıdan bakıldığında ulan yoksa sübyancımıyım ben? diye de soruyorum.).
erkeklerden hoşlanmamın yanı sıra kızlardan da hoşlanıyorum ve yine kızlardan da erkeklerdeki özelliklere sahip olanlardan hoşlanıyorum.
en önemli noktalardan biri de şu ki kızlara karşı cinsel bir arzu duyarken erkeklere karşı bu hissi duymaktan nefret ediyorum ki, çoğu zamanda duymuyorum. amma velakin erkeklere olan alakm kızlara olandan daha çok.
ben bu durumu erkeklere ulaşmanın daha zor olmasına bağlıyorum. ancak sebebi bu olsa bile bu durumdan kurtulmak istiyorum.
bundan kurtulmanın bir yolu var mı?(şu anda bunun sonradan kazanılmış bir duygu olduğuna hatta tv, sinema, medya vs.. vasıtasıyla bilinçaltımıza işlendiğini düşünüüyorum...)
yoksa bu şekilde hayatımı devam mı ettirmeliyim?`
şimdiki sorum ve eklemem:
erkeklerden hoşlanma sebebim bir çocuğa sahip olma isteği olabilir mi? önceki soruda da dediğim gibi erkeklere karşı cinsel bir arzu duymuyorum ama onlardan hoşlanıyorum(hepsinden değil, sadece sarışın ve yakışıklı olanlar).
bu durum baba isteğiyle ne kadar alakalıdır. sarışın ve yakışıklı olmaları da bunu desteklemez mi? eminim çoğunuz bir çocuğu olmasını isteseydi sarışın ve mavi gözlü bir çocuk tercih ederdi.
0
aa erkek deyip tahrik olanlar kimler? ben rastlamadım hiç.
asıl bundan kurtulmak istemek öğretilmiş bir şey, duygularını bastırmaktansa gözlemle iyice.
erkeklerin çoğunluğu sarışın mavi gözlü hafif kaslı erkeklerle birlikte olmuş zaten tarih boyunca, pek anormal değilsin.
hangi çocuk isteğinden bahsediyorsun, yaş 20'lerde değil mi senin?
asıl bundan kurtulmak istemek öğretilmiş bir şey, duygularını bastırmaktansa gözlemle iyice.
erkeklerin çoğunluğu sarışın mavi gözlü hafif kaslı erkeklerle birlikte olmuş zaten tarih boyunca, pek anormal değilsin.
hangi çocuk isteğinden bahsediyorsun, yaş 20'lerde değil mi senin?
0
geçelim bu aptallara özel olarak hazırlanmış kişisel gelişim kitaplarındaki saçmalıkları.
senin sorunun pipinin küçük olması dostum...ha bi de yamulmuyosam sapıksın.
senin sorunun pipinin küçük olması dostum...ha bi de yamulmuyosam sapıksın.
0
dostum sen şarısın ve renkli gözlü kızlardan hoşlanıyosun. ancak tüysüz erkek görünce onu kıza benzeterek ondan da hoşlanmak isteyip, hoşlanıyosun. malum bu durum seni rahatsız etmiş. adresini ver seni bir güzel dövelim. senin dayak yemeye ihtiyacın var kanımca :)
0
kusura bakma da bildiğin gaysin hiç boşuna çocuk mocuk diye kıvırma.
bu arada hazır konusu açılmışken benim de bu ibnelik müessesesi hakkında bi merakım var.
şimdi bu arkadaşlar doğuştan mı yoksa sonradan mı kazanıyorlar bu kırık davranışları. yani şu ağzını yaya yaya konuşmalar, gerdan kırmalar vs... bunlar küçükken de mi böyle oluyorla yoksa sonradan mı?
bu arada hazır konusu açılmışken benim de bu ibnelik müessesesi hakkında bi merakım var.
şimdi bu arkadaşlar doğuştan mı yoksa sonradan mı kazanıyorlar bu kırık davranışları. yani şu ağzını yaya yaya konuşmalar, gerdan kırmalar vs... bunlar küçükken de mi böyle oluyorla yoksa sonradan mı?
0
@0dy: üşendim açıklamaya da; hiç mantıklı değil söylediklerin.
@msne: hormonlarla birlikte zamanla değişiyor, söylediklerinin ikisi birden veya yalnızca ikincisi geçerli olabilir.
@msne: hormonlarla birlikte zamanla değişiyor, söylediklerinin ikisi birden veya yalnızca ikincisi geçerli olabilir.
0
her erkek başka bir yakışıklı erkek görünce beğenir. bu cinsel arzu değildir takdir etme - imrenme arası bir histir. bu seni eşcinsel yapmaz. bu kadar takıp kafanda büyütme. hemen sana gelip "eşcinselsin bu çok normal kendinden kaçma neysen osun bidi bidi" die akıl vermeye çalışan ibnelerden uzak dur yeter.
0
belli tipte erkeklere cinsel ilgi duyuyorsan go for it dostum, tadını çıkar her şeyin.
0
kedislike
neler var? hiçbirini izlemedim.
neler var? hiçbirini izlemedim.
0
Yerli korku-gerilim filmleri arasında 2000 yılından sonra çıkan bütün filmlerden uzak durmanı öneririm.. Benim için Türkiye'de gelmiş geçmiş en iyi iki korku-gerilim filmi şunlardır.. Bu filmleri bir yerlerden bulup seyretmeni mutlaka öneririm..
Yönetmenliğini Nevzat Pesen'in yaptığı 1963 yapımı Kötü Tohum (birçok araştırmaya göre gelmiş geçmiş en iyi Türk gerilim filmidir) Küçük bir kız çocuğunun arkadaşını bir madalyon yüzünden kıskançlık krizine girerek gölde boğmasıyla gelişen olayları anlatan film üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen ilk günkü gibi gerilimi yaşatıyor..
www.sinematurk.com
Bir diğeri ise yönetmenliğini Yılmaz Duru'nun yaptığı 1986 yapımı Kuşatma .. Küçük bir çocuğun cinayeti görmesi üzerine onun peşine düşen katille arasındaki kovalamacayı anlatan sıkı bir gerilim filmidir..
www.sinematurk.com
Yönetmenliğini Nevzat Pesen'in yaptığı 1963 yapımı Kötü Tohum (birçok araştırmaya göre gelmiş geçmiş en iyi Türk gerilim filmidir) Küçük bir kız çocuğunun arkadaşını bir madalyon yüzünden kıskançlık krizine girerek gölde boğmasıyla gelişen olayları anlatan film üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen ilk günkü gibi gerilimi yaşatıyor..
www.sinematurk.com
Bir diğeri ise yönetmenliğini Yılmaz Duru'nun yaptığı 1986 yapımı Kuşatma .. Küçük bir çocuğun cinayeti görmesi üzerine onun peşine düşen katille arasındaki kovalamacayı anlatan sıkı bir gerilim filmidir..
www.sinematurk.com
0
teamcan
Selamlar arkadaşlar.Sorum biraz garip olacak ama neyse.elime bir yerden çok temiz para gelicek.(garanti)1000tl üstü gibi bir değer verebilirim.malum öğrenciyim. şimdi ona buna gidicek para diye üzülüyorum.onun yerine harikularde bir fikirle yatırım yapmaya karar verdim.(nasıl olcekse)malumunuz öğren
Selamlar arkadaşlar.
Sorum biraz garip olacak ama neyse.
elime bir yerden çok temiz para gelicek.(garanti)
1000tl üstü gibi bir değer verebilirim.malum öğrenciyim. şimdi ona buna gidicek para diye üzülüyorum.onun yerine harikularde bir fikirle yatırım yapmaya karar verdim.
(nasıl olcekse)
malumunuz öğrenci olduğum için para saklamak,biriktirmek,yatırım konusunda hiçbir bilgim yok.(kronik yiyici)
bilgisi olan arkadaşlarımdan yardım istiyorum.(abi faize yatır hariç)
bide şu herkezin ağzındaki b tipi likit fon nedir biri açıklarsa çok sevinicem.
saygılar.hürmetler.
Sorum biraz garip olacak ama neyse.
elime bir yerden çok temiz para gelicek.(garanti)
1000tl üstü gibi bir değer verebilirim.malum öğrenciyim. şimdi ona buna gidicek para diye üzülüyorum.onun yerine harikularde bir fikirle yatırım yapmaya karar verdim.
(nasıl olcekse)
malumunuz öğrenci olduğum için para saklamak,biriktirmek,yatırım konusunda hiçbir bilgim yok.(kronik yiyici)
bilgisi olan arkadaşlarımdan yardım istiyorum.(abi faize yatır hariç)
bide şu herkezin ağzındaki b tipi likit fon nedir biri açıklarsa çok sevinicem.
saygılar.hürmetler.
0
b tipi likit fon çok inanılmaz derecede düşük kazandırır, hiçbir zaman kaybetmez, istediğin her an bozdurulabilir. pratiktir, ama tek işlevi paranın enflasyona yenilmemesidir.
gelelim asıl sorunun cevabına;
1000 tl ile zengin mi olacaksın? git paşa paşa harca ya, 1000 tl para mı...
gelelim asıl sorunun cevabına;
1000 tl ile zengin mi olacaksın? git paşa paşa harca ya, 1000 tl para mı...
0
önemli olan bir kenarda durması yav.
yoksa belirttiğim gibi bende biliyorum harcamayı.
liste hazır para yetmio bile ama hani içimdeki o ses biseler yap diyor.
yoksa günlük 1 tl getirisiyle bir haftada anca 1 bira içerim.şu b tipi ile
başka bir yol yordam olmalı olmalı...
altın falan mı alsam???
yoksa hepsini harcasam mı lan!!
bilemedim ki ben şimdi.
yoksa belirttiğim gibi bende biliyorum harcamayı.
liste hazır para yetmio bile ama hani içimdeki o ses biseler yap diyor.
yoksa günlük 1 tl getirisiyle bir haftada anca 1 bira içerim.şu b tipi ile
başka bir yol yordam olmalı olmalı...
altın falan mı alsam???
yoksa hepsini harcasam mı lan!!
bilemedim ki ben şimdi.
0
yatırıma bu kadar uzaksan hisse senedi, VOB, döviz, altın gibi şeylere sakın bulaşma, tokatlanırsın.
tavsiye için: kırık vadeli mevduat, repo, bono ve b tipi likit fon. eline 10bin tl geçeceğini düşünerek ortalama aylık getirileri (yaklaşık) sırasıyla: 49, 48, 45 ve 47 TL.
yani harca gitsin beaaa
tavsiye için: kırık vadeli mevduat, repo, bono ve b tipi likit fon. eline 10bin tl geçeceğini düşünerek ortalama aylık getirileri (yaklaşık) sırasıyla: 49, 48, 45 ve 47 TL.
yani harca gitsin beaaa
0
1000 tl hiçbişey getirmez.
aynı zamanda b tipi likit fon gibi kolayca ulaşabileceğin, nakden alabileceğin bir yerde durduğu sürece "hacı dur bi 50 çekeyim" ".. 100 çekeyim koyarım yerine" diye diye gider o para bir aya kadar..
ya vadeli mevduat yap ya da altın filan al annene ver filan..
anneler harcamaz, koyarlar kenarıya her zaman :) en garanti yöntem
aynı zamanda b tipi likit fon gibi kolayca ulaşabileceğin, nakden alabileceğin bir yerde durduğu sürece "hacı dur bi 50 çekeyim" ".. 100 çekeyim koyarım yerine" diye diye gider o para bir aya kadar..
ya vadeli mevduat yap ya da altın filan al annene ver filan..
anneler harcamaz, koyarlar kenarıya her zaman :) en garanti yöntem
0
harcıyorsan altın al ve ailene ya da güvendeğin dostlarına ver. ben bunu istediğimde şu şu tarihe kadar vermeyin de. ancak altında çok veya hiç para kazanamazsın malum şu anda çok yüksek.
0
benim amacım birazda artması işte paranın.
yatmasın ölee para
küçük bir kar tanesi olup yuvarlansın. kartopu olsun önce.sonra büyüsün büyüsün büyüsün çığ olsun çok zengin olayım falan istiyorum... bunların hepside 1 2 ayda falan olsun.
hiç risk falan da almıyayım istiyorum.max risk max kazançta neymiş zaten.
nese bizim para ona buna şuna gidecek anlaşıldı...
yatmasın ölee para
küçük bir kar tanesi olup yuvarlansın. kartopu olsun önce.sonra büyüsün büyüsün büyüsün çığ olsun çok zengin olayım falan istiyorum... bunların hepside 1 2 ayda falan olsun.
hiç risk falan da almıyayım istiyorum.max risk max kazançta neymiş zaten.
nese bizim para ona buna şuna gidecek anlaşıldı...
0
ayiadam
... sonra ben hırsızı bir güzel dövsem, sonra kaçmaya uğraşırken balkondan düşüp ölse ne ceza alırım_? ceza alırmıyım ya da_? meraktan soruyorum katil olmadım merak etmeyin :D
... sonra ben hırsızı bir güzel dövsem, sonra kaçmaya uğraşırken balkondan düşüp ölse ne ceza alırım_? ceza alırmıyım ya da_? meraktan soruyorum katil olmadım merak etmeyin :D
0
yatak odan disinda ve silahsızken dokunuyorsan suclu oluyorsun gibi bir seyler vardi fakat tam kurali veren birileri cikacaktir elbet
0
hukuki manada sonuç ebenin amı olabilir karışık durumlar bunu biliyorum.
yani detaylı epey,
mülkiyetinde olacaksın sırtın duvara yaslanık olacak canına kastedecek işte seni tehdit edecek bir silah o bu götün güzel mi saçmalıkları.
ben sana sonucu kafadan söyleyeyim. film çekmek gibi orası. gerek yok.
evinde bir hırsız yakaladın ve bununla başa çıkabilecek fiziksel niteliğin var mı.
kafasını duvarda kır güzelce.
o götün eline de bir suç aleti tutuştur.
polisi ara ve biri beni soymak isterken yakaladım neredeyse beni öldürüyordu mani oldum lütfen ekip yollayın de.
yani detaylı epey,
mülkiyetinde olacaksın sırtın duvara yaslanık olacak canına kastedecek işte seni tehdit edecek bir silah o bu götün güzel mi saçmalıkları.
ben sana sonucu kafadan söyleyeyim. film çekmek gibi orası. gerek yok.
evinde bir hırsız yakaladın ve bununla başa çıkabilecek fiziksel niteliğin var mı.
kafasını duvarda kır güzelce.
o götün eline de bir suç aleti tutuştur.
polisi ara ve biri beni soymak isterken yakaladım neredeyse beni öldürüyordu mani oldum lütfen ekip yollayın de.
0
Bu durumda bir şey olmaz. 2007 senesinde adamın biri evine giren hırsızı av tüfeğiyle vurmuş. Hırsızın ayrı ayrı 44 ayrı hırsızlık sabıkası bulunmasına rağmen ev sahibi 10 yıl hapse mahkum edilmiş. Durum "kasten adam öldürme" olarak değerlendirilmiş. Balkondan düşüp ölmesi seni bağlamaz ama kanunlara göre bir güzel dövemiyorsun da.
0
Hırsızın nasıl girdiğine bağlı;
Kapıyı zorlayarak mı?
Maymuncukla mı?
Balkona tırmanarak mı?
Merdiven dayayarak mı?
Daha da önemlisi sen balkon kapısı veya pencere açık bırakarak hırsızlığa teşvik ettin mi?
yukarıda saydıklarımın hepsinin cezası farklıdır.
Farzedelim adamı yakaladın. Kavga etmeye başladınız. Ağzını burnunu kırdın. Adam kaçmaya çalıştı. Baktı balkon açık, atladı. Düştü, boynunu kırdı, öldü.
Polis geldi inceledi.
söylemeniz gereken şey; gece sese uyandım, koridorda adamla karşılaştım. Doğal olarak vurdum. Karım gürültüyü duyunca panik yapıp çığlık attı. O esnada boş bulundum ve hırsız bana vurup balkona doğru koştu ve atladı. Olayın bu raddeye varacağını tahmin bile etmedim. Kapıdan kaçmak varken neden balkon ? dersin
Bunlara ek olarak;
www.turkhukuksitesi.com
tabi buradaki habere aldanıp hırsızlar öldürülebilir şeklinde bir yanılgıya düşme. Ama elbette Emsal olarak gösterilebilecek bir dava.
Kapıyı zorlayarak mı?
Maymuncukla mı?
Balkona tırmanarak mı?
Merdiven dayayarak mı?
Daha da önemlisi sen balkon kapısı veya pencere açık bırakarak hırsızlığa teşvik ettin mi?
yukarıda saydıklarımın hepsinin cezası farklıdır.
Farzedelim adamı yakaladın. Kavga etmeye başladınız. Ağzını burnunu kırdın. Adam kaçmaya çalıştı. Baktı balkon açık, atladı. Düştü, boynunu kırdı, öldü.
Polis geldi inceledi.
söylemeniz gereken şey; gece sese uyandım, koridorda adamla karşılaştım. Doğal olarak vurdum. Karım gürültüyü duyunca panik yapıp çığlık attı. O esnada boş bulundum ve hırsız bana vurup balkona doğru koştu ve atladı. Olayın bu raddeye varacağını tahmin bile etmedim. Kapıdan kaçmak varken neden balkon ? dersin
Bunlara ek olarak;
www.turkhukuksitesi.com
tabi buradaki habere aldanıp hırsızlar öldürülebilir şeklinde bir yanılgıya düşme. Ama elbette Emsal olarak gösterilebilecek bir dava.
0
0
kaçma şansı verirsen ve kaçarken balkondan düşerse sorun olmaz. kaçma şansı vermeden döversen suçlu olursun.
hırsızlık olayından sonra polis tarafından yakalanan bir adam savcılığa gönderildikten sonra ya 1-2 ay ceza alır yada serbest bırakılır. yakalandığı yer de önemli tabiki. bu durum polisleri canından bezdirmiş. yine bir hırsızlık olayı sonrası polis ev sahiplerine şu öneriyi vermiştir "hırsızı yakalayıp balkondan baş aşağı bırakın, düştü diye rapor yazarız"
hırsızlık olayından sonra polis tarafından yakalanan bir adam savcılığa gönderildikten sonra ya 1-2 ay ceza alır yada serbest bırakılır. yakalandığı yer de önemli tabiki. bu durum polisleri canından bezdirmiş. yine bir hırsızlık olayı sonrası polis ev sahiplerine şu öneriyi vermiştir "hırsızı yakalayıp balkondan baş aşağı bırakın, düştü diye rapor yazarız"
0
hırsızın sizin malınıza ve canınıza karşı zarar vermesi sonucu meşru müdafa söz konusu olur. yani siz hırsızı evinizden atmak ve polisi aramakla yükümlüsünüz. tabiki bayanlar ya da gücü olmayanlar ( uğraşmakta istemezseniz ) sadece evi terkedip polisi armalısınız.
meşru müdafada kullandığınız aletler ayniyet kuralını kapsamak zorundadır. yani o size yumruk attığı zaman adamı kafasından vuramazsınız. dövmek en mantıklısı ancak balkondan düşerse ceza almayacağınızı umuyorum, ancak kararı yine hakim verdiği için denemek öğrenmek lazım :). şaka şaka yargıtay kararlarını biraz araştırın kesin örneğini görürsünüz.
size tavsiyem diğer arkadaşların dediği gibi evinizin camlarına ve balkon kapılarına bir güzel sineklik yaptırmak ve sinekliğin iç kısmına ellenildiği zaman adını bilmediğim ses çıkaran aletten takmaktır. ya da klima da güzel olur.
bir de eve girdiğinizde karşınızda hırsız görürseniz dövmeye kalkışmayın bence, bırakın kaçsın. eve hırsızlık için giren insan tedbirini almıştır.
çalacakları canınızdan kıymetli mi?
meşru müdafada kullandığınız aletler ayniyet kuralını kapsamak zorundadır. yani o size yumruk attığı zaman adamı kafasından vuramazsınız. dövmek en mantıklısı ancak balkondan düşerse ceza almayacağınızı umuyorum, ancak kararı yine hakim verdiği için denemek öğrenmek lazım :). şaka şaka yargıtay kararlarını biraz araştırın kesin örneğini görürsünüz.
size tavsiyem diğer arkadaşların dediği gibi evinizin camlarına ve balkon kapılarına bir güzel sineklik yaptırmak ve sinekliğin iç kısmına ellenildiği zaman adını bilmediğim ses çıkaran aletten takmaktır. ya da klima da güzel olur.
bir de eve girdiğinizde karşınızda hırsız görürseniz dövmeye kalkışmayın bence, bırakın kaçsın. eve hırsızlık için giren insan tedbirini almıştır.
çalacakları canınızdan kıymetli mi?
0
loralynn
neredeyse bi senedir okulla alakam yok, acayip soğudum okuldan. ama korkuyla karışık bi soğuma bu. bina gördükçe huzursuz olabiliyorum ki her taraf bina pff. başarısızlık hissi rahatsız edip, korkuyla karışık bir soğuma oluşturdu. napayım ne edeyim ben? kitap falan okuyayım diye düşünüyorum ama raha
neredeyse bi senedir okulla alakam yok, acayip soğudum okuldan. ama korkuyla karışık bi soğuma bu. bina gördükçe huzursuz olabiliyorum ki her taraf bina pff. başarısızlık hissi rahatsız edip, korkuyla karışık bir soğuma oluşturdu. napayım ne edeyim ben? kitap falan okuyayım diye düşünüyorum ama rahatsız oluyorum. sanat hakkında bari okuyayım dedim, mimarlık deyince bi rahatsızlık oluşuyor. yine de okuyorum tabii... isteksizlik var epey yani. bölümü sevdiğim halde bir de bunlar. ama işte sorunlarım oldu okulla alakasız, bunlar yüzünden başarısız oldum okulla alakam kalmadı falan filan. ama ben sene başında tekrar toparlamak istiyorum ama pff bilmiyorum ki nasıl motive etcem kendimi nasıl okula hazırlıcam...
0
of be ben mimarlık okuyor olsam var ya prff. fıstık gibi bölüm ya soğuma okuldan falan. almadıysan şimdiye kadar sanat tarihi kitapları falan okusana. mimarlık akımları vs. almışsındır tabi büyük ihtimalle.
0
ya aslında bölümle ilgili değil ki soğuma, ben de biliyorum iyi hoş da nasıl motive olcam? kitap alıyorum alıcam daha da ama işte anlatamıyorum, korku var başarısız olma korkusu oluştu. sene tekrarı yapıcam. çok mallıklar yaptım. şu an 3. sınıfta olmam gerekiyor ama 1. sınıftan dahi dersler almam gerek. ve aslında o dersleri vermiştim, neyse uzun ve saçma bi hikaye...
0
okuldan soğumak her bölüm için en az bir kere olur... Bunun nedeni hep başkalarının yaptıkları bizlere öğretildiği için falan... mesela falanca bina şu yılda şu kişi tarafından şu teknikle yapılmıştır. bunu da sevgilisine ithaf etmiştir...
Bana ne a.q...
Kısaca olan iyi şeyler üzerinden örnekler gösterilerek buna bağlı kalın ve geliştirin deniyor. hani benim yaratıcılığım diyorsun... be betonarma bir yapı yaratmak istemiyorum ben sanat yapmak istiyorum düşüncesiyle yaklaşırsan senin için daha güzel olacaktır. Dünya üzerindeki aykırı tasarımları incele. Yapan kişilere bak. hayatlarını oku. Dönüm noktaları neymiş öğren.
ve ufakatan birşeyleri çizimlerine başla... okul bitince bunu bir yere dikecem de...
how i met your mother ın baş karakteri senin olduğun duruma geliyor bir sezonda (mimar) ... ve kurtuluşu nasıl buluyor dersen izleyip anlaman lazım derim...
Edit: cevabını sonradan gördüm... bence kafana çok takma . Üniversitenin en karizmatik bölümünde ve en çok kızın olduğu bölümde okuyorsun. Hayatının en güzeller yılları olan 19-25 arası üniversite ortamında geçecek... daha ne istiyorsun anlamıyorum... olur abicim uzatırsın ne olacak sanki...
Bana ne a.q...
Kısaca olan iyi şeyler üzerinden örnekler gösterilerek buna bağlı kalın ve geliştirin deniyor. hani benim yaratıcılığım diyorsun... be betonarma bir yapı yaratmak istemiyorum ben sanat yapmak istiyorum düşüncesiyle yaklaşırsan senin için daha güzel olacaktır. Dünya üzerindeki aykırı tasarımları incele. Yapan kişilere bak. hayatlarını oku. Dönüm noktaları neymiş öğren.
ve ufakatan birşeyleri çizimlerine başla... okul bitince bunu bir yere dikecem de...
how i met your mother ın baş karakteri senin olduğun duruma geliyor bir sezonda (mimar) ... ve kurtuluşu nasıl buluyor dersen izleyip anlaman lazım derim...
Edit: cevabını sonradan gördüm... bence kafana çok takma . Üniversitenin en karizmatik bölümünde ve en çok kızın olduğu bölümde okuyorsun. Hayatının en güzeller yılları olan 19-25 arası üniversite ortamında geçecek... daha ne istiyorsun anlamıyorum... olur abicim uzatırsın ne olacak sanki...
0
ya aslında ben zaten gayet aykırı takıldığım için bu hallere düştüm :) yani sonun başlangıcı o şekilde oldu.muhafazakar bir hocaya düştüm geçen sene projede ve mimarlıktan soğumaya başladım. çok farklı bakıyorduk ikimiz de. sonunda proje teslimine bi saat kala teslimden vazgeçtim. çünkü tüm sene hocayla didişmekten tasarıma çoook geç başlayabildim, hoca da beni reddetti yardımcı olmadı vs vs...
edit: ya işin kötüsü ben heteroseksüel bi kadınım o kadar kadın içinde olmak çok da hoş değil hani :p bi de vakıf üniversitesi...
edit: ya işin kötüsü ben heteroseksüel bi kadınım o kadar kadın içinde olmak çok da hoş değil hani :p bi de vakıf üniversitesi...
0
Ne yazık ki tüm üniversiteler böyle ve sisteme uymak zorunda bırakılıyoruz. Eğer bir dersten geçtiysen ve okul sana hayır kaldın dediyse, o dersten kalmışsındır. İstiyorsan hakkını ara. Aradığın zaman belki o dersten geçersin ama bir sonraki derslerden kalacağına emin olabilirsin. Üniversite böyle kardeşim yapacak bir şey yok. Kimi kime şikayet edecez.
Sen hocalarına uy, arada sırada yanlarına git danış. Onların istediklerini ver. Ama kendine zaman ayırıp, kendi projelerinide yarat. Her yıl düzenlenen mimarlık proje yarışmalarına katıl. Ola ki bir derece gelirse hepsi götünü yalayacaklar emin ol. Kendine güven, yapabilirsin. İmkansız diye birşey yoktur. Taaa ki denyene kadar. Hhadi durma koş okula, hayat seni bekliyor...
DO IT... !!!!
cınnnn Cın Cın Cıınnnn (rocky)
Sen hocalarına uy, arada sırada yanlarına git danış. Onların istediklerini ver. Ama kendine zaman ayırıp, kendi projelerinide yarat. Her yıl düzenlenen mimarlık proje yarışmalarına katıl. Ola ki bir derece gelirse hepsi götünü yalayacaklar emin ol. Kendine güven, yapabilirsin. İmkansız diye birşey yoktur. Taaa ki denyene kadar. Hhadi durma koş okula, hayat seni bekliyor...
DO IT... !!!!
cınnnn Cın Cın Cıınnnn (rocky)
0
ya verdiğim derslerden ben kaldım zaten, suç benim neyse çok aptallık dolu bi hikaye...
ya bi bok yapamıyorum ki bi senedir. işte o başlamak için gerekli enerjiyi nasıl sağlarım diye aranıyorum.
edit: ya bi de hocanın istediği gibi yaparsam özgün, kendime ait bi tasarım yapmış olmam ki...
ya bi bok yapamıyorum ki bi senedir. işte o başlamak için gerekli enerjiyi nasıl sağlarım diye aranıyorum.
edit: ya bi de hocanın istediği gibi yaparsam özgün, kendime ait bi tasarım yapmış olmam ki...
0
köprüyü geçene kadar onun istediğini yap. özgün tasarım yapman şart değil, farklı bir açıdan bakmış olursun. biraz polyanna takıl belki o taraftan, o görüşten bakmak sana az da olsa katkı yapar. özgün olmak illa ki kendi bildiğinin dikine gitmek de değildir ki. ve evet maalesef belli bir yere kadar bazı insanlara mecbursak, ki bu genelde böyle olur, elimizden gelen bir şey yoktur.
sıfırdan başla her şeye, geçmişte yaptığın hatalardan ders al.
sıfırdan başla her şeye, geçmişte yaptığın hatalardan ders al.
0
sıradan bir şey yapmak beni öldürür! sırf o yüzden bi sene kaybettim zaten ben. orta yolu bulmalıyım evet, bokunu çıkarmamalıyım. biraz onu memnun edip kendi bildiğim yapmalıyım yine pff.
0
ben böyle zamanlarda şeyi düşünürüm, eskişehir'den bir tanıdığımız vardı, çocuk basbaya bildiğin kördü ve öss de hukuk kazandı, normal 4 yılda da bitirmiş. yani böyle bir adam var, bir de iki gözü, kolu bacağı olan insan var. bitir gitsin o bile bitirebiliyorsa senin "daha geçerli" nasıl bir bahanen olabilir ki?
0
Şahsi fikrim, okula ısınmanın en iyi yolu sınıf ve okul arkadaşlarından geçtiğidir. 1 yıldır okulla alakan olmadıysa muhtemelen arkadaşlarınla da hemen hemen alakayı kesmişsindir diye tahmin ediyorum. Dolayısı ile tekrardan ortamını kur. "Arkadaşlar da olmasa bu okul hiç çekilmez" dediğimi çok bilirim.
Öte taraftan güzel bir bölümde okuyorsun, kendini şanslı hisset, o bölümde okumak isteyen binlerce öğrenci var. Seviyormuşsun da bölümünü. Girmek için uğraştığın günleri hatırla. Bölümünle ve başarılarınla her zaman iftihar et. Mesleğinde de en çok sevdiğin ve başarılı olabileceğin alana odaklan. Tekrardan bu şekilde kendini motive etmeye çalış. Asla başarısız olurum diye korkma, oraya kadar geldiysen daha iyisini her zaman yapma potansiyelin var demektir. Yaz günü dersleri düşünmek seni motive etmez, zannetmiyorum. Yaz henüz bitmemişken, yapmadıysan güzel de bir tatil yap kendine gel. Sonrası gelir diye umuyorum.
Öte taraftan güzel bir bölümde okuyorsun, kendini şanslı hisset, o bölümde okumak isteyen binlerce öğrenci var. Seviyormuşsun da bölümünü. Girmek için uğraştığın günleri hatırla. Bölümünle ve başarılarınla her zaman iftihar et. Mesleğinde de en çok sevdiğin ve başarılı olabileceğin alana odaklan. Tekrardan bu şekilde kendini motive etmeye çalış. Asla başarısız olurum diye korkma, oraya kadar geldiysen daha iyisini her zaman yapma potansiyelin var demektir. Yaz günü dersleri düşünmek seni motive etmez, zannetmiyorum. Yaz henüz bitmemişken, yapmadıysan güzel de bir tatil yap kendine gel. Sonrası gelir diye umuyorum.
0
bak abla benden daha fazla kimse okuldan soumamıstır... iki kere okuldan atılma pozisyonuna kadar getirmistim işi düşün yani... sonra askerlik belasina dagci cantasina koydum kitaplari elimde de laptop çantasi iş için kullandıgım... 7 senede verdigim toplam ders sayısını bir senede -iki yaz okulu iki normal donem- totalde 17 ders vererek bitirmiştim... ve nasıl becerdigim hakkında en ufak fikrim yok... ikiyedi ortalama da cabasi... maykılceksin in tabiriyle okula ısınılmaz bitirilir ;) yani bi tane at gozlugu al derslere gir çık ben aynı zamanda çalışıyodum düşün... ki mimarlık gibi duyunca insanın içini ısıtan bi bölümde deil benim... ah ne guzel kızları vardır sizin bölümün;) neyse konu daılmasın... gozlerini kapat elektronik muhendisliginde okudugunu düşün bi an... şimdi aç gozlerini oo bak hepsi bir kabusmuş sadece... mis gibi mimarlık orencisisin... tamam şimdi yola çıkma zamanı...
0
cruor
kızılay dışında pakistan'a yardım gönderilebilecek sağlam bi yol bilen?
kızılay dışında pakistan'a yardım gönderilebilecek sağlam bi yol bilen?
0
ihh
deniz feneri
gül suyu
2. ve 3. ye güvenmiyorum ancak birinci ile ben de yollayacağım.
deniz feneri
gül suyu
2. ve 3. ye güvenmiyorum ancak birinci ile ben de yollayacağım.
0
0dy
ben şener şen'le oynadıklarını beğeniyorum. tosunpaşa gibi. sizce hangisi?
ben şener şen'le oynadıklarını beğeniyorum. tosunpaşa gibi. sizce hangisi?
0
atla gel saban ve onun meshur siki siki babali dolmus canlandirma sahnesi
simdiye kadar en cok koptugum, nefessiz kaldigim tek yer o bolumdur.
simdiye kadar en cok koptugum, nefessiz kaldigim tek yer o bolumdur.
0
Sırayla; Tosun Paşa, Şaban oğlu şaban, Kibar feyzo
Ama kısaca şener şen ile oynadığı tüm filmler diyebilirim...
Ama kısaca şener şen ile oynadığı tüm filmler diyebilirim...
0
salak milyonerler ve köyden indim şehire. özellikle de köyden indim şehire deki un çuvalı ve fırın sekansları
0
aaa, harbiden köyden indim şehire var bide. demindendir düşünüyodum neydi neydi diye. şimdi hatırladım :D bu gece nostaljim tuttu. kemal sunal izliyorum. şimdi tosunpaşa'yı izliyorum. bitince de köyden indim şehire :D
0
neco
gecerli bir amerikan vizesiyle new yorktan toronto ve montreal a gidebilirmiyiz?bazi turklerin torontoya gittigini duydum ama montreal hakkinda bi fikrim yok.
gecerli bir amerikan vizesiyle new yorktan toronto ve montreal a gidebilirmiyiz?bazi turklerin torontoya gittigini duydum ama montreal hakkinda bi fikrim yok.
0
şöyle bir durum var; kanada üzerinden aktarmalı abd'ye giden bir arkadaşım, kanada vizesi olmadıgı için aktarma uçağına alınmadı.
0
vize tipin ne bilmiyorum ama work and travel öğrencileri(j1) amerika vizesine küçük bi işlem yaptırarak kanada ve meksikaya girebiliyor diye biliyorum.
0
Gec cevap icin ozur, bu basligi yeni gordum.
Kanada federal hukumeti tarafindan verilmis gecerli bir vizen, calisma iznin, okuma iznin ya da gocmenlik belgen yoksa; ve Turkiye pasaportuyla girmek icin her halukarda gecerli bir Kanada giris vizesi sahibi olman gerekiyor.
Work and Travel ogrencilerine ayri bir kiyak gecilmesi soz konusu degil. Turk Pasaportuyla giris yapanlar her anlamda vizeye tabi. Avrupa ulkelerinin bir cogu zaten Kanada'ya ilk 6 aya kadar vizesiz giris hakkina sahipler. Bu durumda sahip olduklari ABD vize tipi Kanada sinir gorevlilerini pek baglamaz.
New York, Buffalo'daki Kanada Buyukelciligi'ne ziyaretci vizesi icin basvurabilirsin. Basvururken vize gorevlisini Kanada'da ziyaret amaciyla bulunacagini ve amacin bitince Kanada'yi terk edecegine dair ikna edersen, cok kisa surede alirsin vizeni. Destekleyici dokuman olarak Kanada'da otel/tur rezervasyonu; otobus/ucak ile gidiyorsaniz gidis-donus bileti ve maddi durum belgeleri, bir de ABD'deki mesgalenizi belirten dokuman (ogrenciyseniz ogrenci belgesi, calisiyorsaniz calistiginizi bildiren belge gibi)sunulabilir.
Kanada federal hukumeti tarafindan verilmis gecerli bir vizen, calisma iznin, okuma iznin ya da gocmenlik belgen yoksa; ve Turkiye pasaportuyla girmek icin her halukarda gecerli bir Kanada giris vizesi sahibi olman gerekiyor.
Work and Travel ogrencilerine ayri bir kiyak gecilmesi soz konusu degil. Turk Pasaportuyla giris yapanlar her anlamda vizeye tabi. Avrupa ulkelerinin bir cogu zaten Kanada'ya ilk 6 aya kadar vizesiz giris hakkina sahipler. Bu durumda sahip olduklari ABD vize tipi Kanada sinir gorevlilerini pek baglamaz.
New York, Buffalo'daki Kanada Buyukelciligi'ne ziyaretci vizesi icin basvurabilirsin. Basvururken vize gorevlisini Kanada'da ziyaret amaciyla bulunacagini ve amacin bitince Kanada'yi terk edecegine dair ikna edersen, cok kisa surede alirsin vizeni. Destekleyici dokuman olarak Kanada'da otel/tur rezervasyonu; otobus/ucak ile gidiyorsaniz gidis-donus bileti ve maddi durum belgeleri, bir de ABD'deki mesgalenizi belirten dokuman (ogrenciyseniz ogrenci belgesi, calisiyorsaniz calistiginizi bildiren belge gibi)sunulabilir.
0
toxxicfox
ben üniversite hayatında 4 seneyi devirmiş bi insan olarak az biraz mal olduğum için bunca sene burs falan ilgilenmedim. ankara'da özel bi üniversitede(duyuruda gizem unsuru) burssuz okuyorum. kyk'nın ara sınıflar için başvurusunu kaçırdım mı? bakamıyorum zira sitesi açılmıyor. eğer kaçırdıysam ara
ben üniversite hayatında 4 seneyi devirmiş bi insan olarak az biraz mal olduğum için bunca sene burs falan ilgilenmedim. ankara'da özel bi üniversitede(duyuruda gizem unsuru) burssuz okuyorum. kyk'nın ara sınıflar için başvurusunu kaçırdım mı? bakamıyorum zira sitesi açılmıyor. eğer kaçırdıysam ara sınıfta başvurabileceğim başka burs/kredi var mıdır ankara'da?
0
dostum bahsettiğin kredinin son başvuru tarihi geçen hafta cuma günüydü. ben de ankara'da özel bi üniversitede kredisiz 4 seneyi devirdim. kendimi görür gibi oldum.
0
ben de ankara'da özel bi üniversitede burssuz 4. senemi devirdim. (gelenegi bozmak istemedim)
okulda part time işler oluyor eger bahsedilen 7 harfli okulsa, kutuphanede ya da yurtlarda ders programina uygun olarak part time iş veriyorlar. alım önceliği burslularda ama belki sana da iş düşer, şansını deneyebilirsin. onun dışında "okula o kadar parayı veriyor, zengindir bu." anlayışı hakim olduğu için burs bulabileceğini pek sanmıyorum.
okulda part time işler oluyor eger bahsedilen 7 harfli okulsa, kutuphanede ya da yurtlarda ders programina uygun olarak part time iş veriyorlar. alım önceliği burslularda ama belki sana da iş düşer, şansını deneyebilirsin. onun dışında "okula o kadar parayı veriyor, zengindir bu." anlayışı hakim olduğu için burs bulabileceğini pek sanmıyorum.
0
no christ requiress
Macbook aldim ve Ms office kurdum 2008 model, fakat bunun windows'daki haliyle (2007) uzaktan yakindan alakasi yok resmen moralim bozuldu. Tum layout farkli, menu yerlesimi farkli.Bunu Windows icin olan 2007 versiyonuna benzetmenin bir yolu var mi?Kullanacagim en onemli programken ve calisiyor oldug
Macbook aldim ve Ms office kurdum 2008 model, fakat bunun windows'daki haliyle (2007) uzaktan yakindan alakasi yok resmen moralim bozuldu. Tum layout farkli, menu yerlesimi farkli.
Bunu Windows icin olan 2007 versiyonuna benzetmenin bir yolu var mi?
Kullanacagim en onemli programken ve calisiyor oldugum son bir senede bu kadar excel ile icli disli olup da iman gucu ile ogrenmisken karsima tamamen farkli bir program cikmasina resmen uzuldum.
Bunu Windows icin olan 2007 versiyonuna benzetmenin bir yolu var mi?
Kullanacagim en onemli programken ve calisiyor oldugum son bir senede bu kadar excel ile icli disli olup da iman gucu ile ogrenmisken karsima tamamen farkli bir program cikmasina resmen uzuldum.
0
kullandikca alismaktan baska cozumun yok.
zira ben de bir salak olmustum gordugumde ama simdi pc dekini kullanamaz oldum.
alisacaksindir.
zira ben de bir salak olmustum gordugumde ama simdi pc dekini kullanamaz oldum.
alisacaksindir.
0
@ody : kullandikca alismam zor cunku iste full ms office 2007 kullaniyorum excel grafikler formuller, powerpoint sunumlar v.s
gidip aglayayim ben, resmen icime oturdu
gidip aglayayim ben, resmen icime oturdu
0
janavarorion
Yıllardır ttnet 1 mb sınırlı (4GB) kullanmaktayım .Ama gel gör ki, son 5 aydır kota miktarı çıldırmış durumda. 6gb dan aşağı inmiyor ve devamlı 54 TL para ödüyorum. Açıkçası hem kıllandım, hem de gıcık kaptım. 8 mbit tarifelerine hiç bulaşmadım. Yani eskiden de Facebook'a giriyordum, msn çalışıyordu
Yıllardır ttnet 1 mb sınırlı (4GB) kullanmaktayım .Ama gel gör ki, son 5 aydır kota miktarı çıldırmış durumda. 6gb dan aşağı inmiyor ve devamlı 54 TL para ödüyorum. Açıkçası hem kıllandım, hem de gıcık kaptım. 8 mbit tarifelerine hiç bulaşmadım. Yani eskiden de Facebook'a giriyordum, msn çalışıyordu, youtube'ta falan bokunu çıkarmadan video izliyordum.
Şimdi ttnet'i kapattırıp kablo nete falan geçsem mi diyorum. Zaten kablo tv kullanıyorum. Güzel kampanyaları da var. Şuan 1mbit sınırsız, bağlantı ücreti yok, modem bedava, 29 TL'cik... fakat ben her zaman şu 24 ay taahhüt muhabbetine gıcık kapmışımdır. Eğer böyle bir şey varsa, kesin birileri daha güzel bir kampanya yapacağı bilgisi önceden gelmiş oluyor ve şirketler müşterilerini kendilerine mecbur bıraktırıyor diye düşünüyorum.
Bunlara ek olarak ttnet ile ayın hangi günü ilişki kesilmeli. Parasını ödüyorum sonuna kadar kullanayım. örneğin; fatura kesim tarihi 30'udur. 29'unda kes kardeşim diyebilir misiniz.
Son olarak kablonet kullanıcıları youtube, googlemap vs. yasaklı sitelere girebiliyor mu? Girebiliyorsa nasıl giriyor? IP statik mi? DNS değiştirebiliyor muyum?
Not: Mersin'de oturuyorum, bilgisayarımda virüs falan yok.
Şimdi ttnet'i kapattırıp kablo nete falan geçsem mi diyorum. Zaten kablo tv kullanıyorum. Güzel kampanyaları da var. Şuan 1mbit sınırsız, bağlantı ücreti yok, modem bedava, 29 TL'cik... fakat ben her zaman şu 24 ay taahhüt muhabbetine gıcık kapmışımdır. Eğer böyle bir şey varsa, kesin birileri daha güzel bir kampanya yapacağı bilgisi önceden gelmiş oluyor ve şirketler müşterilerini kendilerine mecbur bıraktırıyor diye düşünüyorum.
Bunlara ek olarak ttnet ile ayın hangi günü ilişki kesilmeli. Parasını ödüyorum sonuna kadar kullanayım. örneğin; fatura kesim tarihi 30'udur. 29'unda kes kardeşim diyebilir misiniz.
Son olarak kablonet kullanıcıları youtube, googlemap vs. yasaklı sitelere girebiliyor mu? Girebiliyorsa nasıl giriyor? IP statik mi? DNS değiştirebiliyor muyum?
Not: Mersin'de oturuyorum, bilgisayarımda virüs falan yok.
0
Arama konusuna elbetteki inanıyorum. Hatta sorunun zaten büyük bir kısmının cevabı var.
Ama genel 3-4 sorunum vardı ve tek bir başlık altında toplayayım dedim...
-İnternet erişimi için servis seçimi
-Kota miktarı herkeste çıldırdı mı
-Yasaklı sitelere giriyormu
-Mersinde hizmet nasıl
Ama genel 3-4 sorunum vardı ve tek bir başlık altında toplayayım dedim...
-İnternet erişimi için servis seçimi
-Kota miktarı herkeste çıldırdı mı
-Yasaklı sitelere giriyormu
-Mersinde hizmet nasıl
0
barış manço
ev yada arsa? nereden ve neden alınmalı?
ev yada arsa? nereden ve neden alınmalı?
0
60000 liraya eli yuzu duzgun bir ev alinabilecegini sanmiyorum.
* ankara icin gecerli.
* ankara icin gecerli.
0
Çokta eli yüzü düzgün birşey önemli değil. planım ev almak sonra param oldukça tadilatla sıfırlamak. ama evi istanbuldan yada bir yazlık bölgeden düşünüyorum olursa hocam
0
çok zorlarsanız avcılar'dan bulabilirsiniz bu fiyata ev. semt olarak da iyidir.
0
arsa tavsiyeleri varmı istanbul dışında tabiki istanbulda bu fiyata arsa olmaz. hani denize kıyısı olan ilçelerin birinde belki?
0
bence arsa alıp unutun o arsanin varligini, iyi para ettiginde satarsiniz. eve hic gidip oturmasaniz bile bir dolu masraf cikariyor. hele ortalama uzeri bir semtte degilse ev oyle kiracilar denk geliyor ki cikarken klozeti, kuveti, hatta evin kendi dolaplarinin raflarina kadar sokup goturuyorlar. sonra isin yoksa ugras.. kiracisiz dursa her ay cebinizden aidat masrafi yapacaksiniz. oturacaksaniz da bir miktar kredi cekip uzun vadede onu oderken daha iyi bir muhitte ev sahibi olabilirsiniz. (aslinda eviniz yoksa ev almak, eviniz yoksa arsa almak en mantiklisi)
0
ören pelitköy'den yazlık alıp tadilatla güzelleştirip güle güle yaşayabilirsiniz.
0
başakşehir-kurtköy gibi istanbula uzak ilçelerden 1+1 alabilirsin.
yazlıktan uzak dur...
yazlıktan uzak dur...
0
te cetveli dyr
Arkadaşlar gerçekten evet mi hayır mı kararsızım. Bu değişecek maddeleri ve olumlu, olumsuz sonuçlarını veren bir site arıyorum. Yansız olsun lütfen. Ve "evet de" , "hayır de" gibi yorumlar yazmazsanız mutlu olurum. Çünkü bunları çok söyleyen var. İşin aslını araştırmak istiyorum. Şimdiden teşekkürl
Arkadaşlar gerçekten evet mi hayır mı kararsızım. Bu değişecek maddeleri ve olumlu, olumsuz sonuçlarını veren bir site arıyorum. Yansız olsun lütfen. Ve "evet de" , "hayır de" gibi yorumlar yazmazsanız mutlu olurum. Çünkü bunları çok söyleyen var. İşin aslını araştırmak istiyorum. Şimdiden teşekkürler.
0
0
surada ntv'deki bir programdan kaydedilmis kisa bir video var
www.facebook.com
CHP propagandasi dahilinde kullanilmis ama hayircilarin derdini iyi anlatiyor.
www.facebook.com
CHP propagandasi dahilinde kullanilmis ama hayircilarin derdini iyi anlatiyor.
0
theos ek mekhanes
selam, sorunum şöyle:- periyodik olarak 5-10dk'da bir, adsl ttnet internetim yok olurcasına yavaşlıyor, o ara sayfaları açamıyor tıkanıyor kalıyor. sonra 30 saniye sonra normale dönüyor.on kere arıza kaydı bıraktım bir işe yaramadı. kontrol ediyorlar ok sorun yok diyorlar.neden olur ki bu kopmalar?n
selam, sorunum şöyle:
- periyodik olarak 5-10dk'da bir, adsl ttnet internetim yok olurcasına yavaşlıyor, o ara sayfaları açamıyor tıkanıyor kalıyor. sonra 30 saniye sonra normale dönüyor.
on kere arıza kaydı bıraktım bir işe yaramadı. kontrol ediyorlar ok sorun yok diyorlar.
neden olur ki bu kopmalar?
not: modem ışıkları normal yanıyor, splitter yok.
- periyodik olarak 5-10dk'da bir, adsl ttnet internetim yok olurcasına yavaşlıyor, o ara sayfaları açamıyor tıkanıyor kalıyor. sonra 30 saniye sonra normale dönüyor.
on kere arıza kaydı bıraktım bir işe yaramadı. kontrol ediyorlar ok sorun yok diyorlar.
neden olur ki bu kopmalar?
not: modem ışıkları normal yanıyor, splitter yok.
0
kabloyu kontrol etmişsinizdir herhalde? bir yerinde zayıflık olabilir mi hatta takılan yerde? fişi açıp baktınız mı?
hatta bağlanan fişte olabilir sorun mesela. birkaç telle dayanıyor olabilir. bu da yetersiz kalıyor gidip gelmesine yol açıyor bazen.
hatta bağlanan fişte olabilir sorun mesela. birkaç telle dayanıyor olabilir. bu da yetersiz kalıyor gidip gelmesine yol açıyor bazen.
0
kabloda problem yok, daha doğrusu öyle oynaklık temassızlık yok . başka fişle denedim yine problem devam etti.
0
Ttnet servisi arasaydınız size de arızadan dolayı bu durumda olduğumuzu ve en kısa zamanda düzelteceklerini söylerlerdi
0
@anastra: yazdığımı okumadınız sanırsam, defalarca arıza kaydı bıraktım.
0
yok okudum da ben de aradım aynı şekilde düzeleceğini söylediler genel sorunmuş onu diyorum herkes aynı durumda
0
cem yılmazvari olcak ama, aynısı bende de var. bire bir tarif ettiğiniz sorun. modem'imden şüpheleniyodum bende.
işin ilginç yanı şu, online oyun oynuyorum. oyun hiç kesintiye ugramıyor. yani internet hiç kesilmiyor ama internet sayfalarının hiçbirini açmıyor. torrent download kesilmiyor. allah ttnet'in belasını versin.
uydunet, kablonet öneren var mı arkadaşlar?
işin ilginç yanı şu, online oyun oynuyorum. oyun hiç kesintiye ugramıyor. yani internet hiç kesilmiyor ama internet sayfalarının hiçbirini açmıyor. torrent download kesilmiyor. allah ttnet'in belasını versin.
uydunet, kablonet öneren var mı arkadaşlar?
0
barış manço
Maci şarj ettikten sonra pili, 4 saat olarak gösteriyor. Bu süreyi nasıl uzatabilirim?
Maci şarj ettikten sonra pili, 4 saat olarak gösteriyor. Bu süreyi nasıl uzatabilirim?
0
ekran parlaklığını kıs bluetooth kapat, mümkünse wireless yerine kablolu baqğlantı kullan, güç profillerinde değişiklik yap
0
tabi bir de yapılan işlemin süreye etkisi var. yani, oyun oynamak yerine internette gezinmek kazanc saglayacaktır.
0
internette işin yokken internet bağlantısını kapatabilirsin. bu arada klavyenin ışıklarını kapamayı söylemiyorum bile. :)
0
üstte yazılanlar acayip etkili olur.
bunun da yanında kullanmadığın programları cmd+q klavye kombinasyonuyla veya normal şekilde tamamen kapat. dock üzerindeki programlarda altta beyaz ışık da olmasın yani. arkaplanda ram tüketiyor çünkü hepsi.
bunun da yanında kullanmadığın programları cmd+q klavye kombinasyonuyla veya normal şekilde tamamen kapat. dock üzerindeki programlarda altta beyaz ışık da olmasın yani. arkaplanda ram tüketiyor çünkü hepsi.
0
şu adreste kalibre etmenin nasıl yapıldığı anlatılıyor. iki ayda bir, ayda bir kalibre etmek mac'in pil ömrünü uzatır. support.apple.com
0
1- kabloyu takın ve yeşil yanana ve ekran köşesinde bataryanın tamamen şarj edildiği gösterilene kadar batarya dolsun.
2- tamamen dolmuş bu durumda bilgisayarınız iki saat kalsın. adaptörü çıkarmayın. bu sürede bilgisayarı kullanabilirsiniz.
3- bilgisayar çalışırken durumdayken güç adaptörünü çıkartın. batarya boşalana kadar bilgisayarı kullanabilirsiniz.
4- batarya bitmeye yakın çalışmalarınızı kaydedin. batarya tamamen bitince bilgisayarınız kendiliğinden uyku moduna geçecektir.
5- bilgisayarı kapalı veya uyur durumda beş saat veya daha fazla bekletin.
6- adaptörü takın ve tamamen bilgisayarınız şarj olana kadar takılı kalsın.
budur.
2- tamamen dolmuş bu durumda bilgisayarınız iki saat kalsın. adaptörü çıkarmayın. bu sürede bilgisayarı kullanabilirsiniz.
3- bilgisayar çalışırken durumdayken güç adaptörünü çıkartın. batarya boşalana kadar bilgisayarı kullanabilirsiniz.
4- batarya bitmeye yakın çalışmalarınızı kaydedin. batarya tamamen bitince bilgisayarınız kendiliğinden uyku moduna geçecektir.
5- bilgisayarı kapalı veya uyur durumda beş saat veya daha fazla bekletin.
6- adaptörü takın ve tamamen bilgisayarınız şarj olana kadar takılı kalsın.
budur.
0
jesterdvine
Hep altına yatırım yapan ve başka mevzuları (bonodur tahvildir vb hiç anlamam) fazla bilmeyen biri olarak düşündüm de, örneğin 10000tl ana para ile 1 yıl içinde hangisi daha çok ve risksiz getiri sağlar?Altının ne olduğunu ne olmadığını iyi bilirim de, diğer metodları merak ettim.
Hep altına yatırım yapan ve başka mevzuları (bonodur tahvildir vb hiç anlamam) fazla bilmeyen biri olarak düşündüm de, örneğin 10000tl ana para ile 1 yıl içinde hangisi daha çok ve risksiz getiri sağlar?
Altının ne olduğunu ne olmadığını iyi bilirim de, diğer metodları merak ettim.
Altının ne olduğunu ne olmadığını iyi bilirim de, diğer metodları merak ettim.
0
aylık kırık vade'ye yatırıp sıcak para alabilirsiniz, yatırdığınız paraya göre faiz oranı değişir. %7-8 arası değişir. 32-35 günlük vadeler şeklinde para yatırır vade dolduğunda faizinizi çeker anaparayı tekrar yatırırsınız ya da anapara + faizi tekrar kırık vadeye bağlayabilirsiniz.
0
kyo
Selam sevgili suserlerBenim derdim evlilik :( Evet yaklaşık iki yıldır evliyim. Eşimi seviyorum fakat bu tek başına yeterli değil galiba. O da beni seviyor. Bunda da bi sorun yok. Asıl sorun ise aileler. Annesi herşeye karışıyor. Kafasında bişeyler kuruyor sonra eşime yansıtıyor. O da bundan etkilen
Selam sevgili suserler
Benim derdim evlilik :( Evet yaklaşık iki yıldır evliyim. Eşimi seviyorum fakat bu tek başına yeterli değil galiba. O da beni seviyor. Bunda da bi sorun yok. Asıl sorun ise aileler. Annesi herşeye karışıyor. Kafasında bişeyler kuruyor sonra eşime yansıtıyor. O da bundan etkilenip bana trip atıyor. Trip atmasa bile kendi üzülüyor. Onun üzülmesi de beni üzüyor. Daha sonra laf benim aileme dönüp dolaşıp geliyor. Fakat bizimkiler hiç bir şeye karışmazlar. Aileme düşünce yapısı bizden ötürü kötü olmanızı istemeyiz o yüzden biz sizi uzaktan izliyoruz. Ayda iki ayda bir yanımıza gelin hatrımızı sorun yeter diyolar. Bu lafa bile takıyor eşim. Güya bu lafın altında onu istemedikleri mesajı yatıyormuş. Ama bizimkiler abime karşı da böyleler. Yani bana farklı ona farklı davranmıyorlar. Abimlerde bi sorun olmuyor bu. Eşim annesini 2 gün aramasa annesi küsüyor. Kendisine bişey alıp kardeşlerine almazsa kaynanam yine küsüyor. Kızına küsmek için hep bir bahanesi var. Sürekli bize laf sokuyor. Fakat eşim için annesinin her lafı adeta bir ayet gibi. O ne derse o olacak diye yapmaya çalışıyor. 2 yıldır asla birbirimize karşı davranışımızdan ötürü tartışmadık. Fakat ailesi yüzünden çok tarışyoruz. Sizce bu normal mi? Sorun bende mi? Her kız çocuğu böyle mi olur? Çok bunaldım. Ciddi ciddi boşanmayı düşünüyorum :( Bu sorunlar çözülebilir mi? Ne dersiniz?
Benim derdim evlilik :( Evet yaklaşık iki yıldır evliyim. Eşimi seviyorum fakat bu tek başına yeterli değil galiba. O da beni seviyor. Bunda da bi sorun yok. Asıl sorun ise aileler. Annesi herşeye karışıyor. Kafasında bişeyler kuruyor sonra eşime yansıtıyor. O da bundan etkilenip bana trip atıyor. Trip atmasa bile kendi üzülüyor. Onun üzülmesi de beni üzüyor. Daha sonra laf benim aileme dönüp dolaşıp geliyor. Fakat bizimkiler hiç bir şeye karışmazlar. Aileme düşünce yapısı bizden ötürü kötü olmanızı istemeyiz o yüzden biz sizi uzaktan izliyoruz. Ayda iki ayda bir yanımıza gelin hatrımızı sorun yeter diyolar. Bu lafa bile takıyor eşim. Güya bu lafın altında onu istemedikleri mesajı yatıyormuş. Ama bizimkiler abime karşı da böyleler. Yani bana farklı ona farklı davranmıyorlar. Abimlerde bi sorun olmuyor bu. Eşim annesini 2 gün aramasa annesi küsüyor. Kendisine bişey alıp kardeşlerine almazsa kaynanam yine küsüyor. Kızına küsmek için hep bir bahanesi var. Sürekli bize laf sokuyor. Fakat eşim için annesinin her lafı adeta bir ayet gibi. O ne derse o olacak diye yapmaya çalışıyor. 2 yıldır asla birbirimize karşı davranışımızdan ötürü tartışmadık. Fakat ailesi yüzünden çok tarışyoruz. Sizce bu normal mi? Sorun bende mi? Her kız çocuğu böyle mi olur? Çok bunaldım. Ciddi ciddi boşanmayı düşünüyorum :( Bu sorunlar çözülebilir mi? Ne dersiniz?
0
sizi geren, ilişkinizi hayatınızı etkileyen birşeyin normal olması mümkünmü? değil tabikide. al eşini karşına ciddi ciddi otur konuş bize anlattığın gibi, boşanmayı bile düşünmeye başladığını da söyle eğer şimdiye kadar demediysen. olayın ciddiyetini boyutlarını kavrasın. hatunların çoğunda duygular mantığın önünde olduğu için hemen basmaz kafa onun için kavramasını sağla durumu (evet zor olacak) sonra ya düzelmeye başlar işler yada anlarsınki bi bok olmayacak boşanalım diye kesin net bir şekilde karar verirsin.
0
kızlar evleninceye kadar babaya karşı sübap olan anneyle sürekli karşı karşıya kalıp dalaşır didişirler evlendikten sonra ise cancigğer kuzu sarması olup birbirlerine yapışırlar ve ayrı yapamaz hale gelirler. bu tipik bir türk kadını davranış biçimidir. esasında senle evlenen kadının ailesinden boşanması lazımken, daha önce olmadıkları kadar aralarında manyetik bir çekim oluşur ve bundan en çok etkilenen ise evli adamın ta kendisidir.
sen ne kadar hayt hut diye rest çeksen de, bi kere bir kadına laf anlatmak zaten bin dağ iken 2 kadının kurduğu barajı geçmek olanaksıza yakındır hocam. bekara karı boşamak kolay hesabı bazı arkadaşlar osurur gibi boşan deyip kesip atmışlar, boşanmak öyle sevgiliden ayrılmaya benzemez allah göstermesin adamı ölüm acısı yaşamış gibi en az 2 yıl döve döve silkeler aman boşanmayı deneme karını seviyorsan anlaşıyorsanız ve tek derdiniz buysa.
baba karını karşına alıp konuşacaksın. bi kere senin ailen benim ailem kısmını çözmen lazım. orası tehlikeli sular. sen karının ailesini karşına alma. ama kaynanayla güzel bir duvar ör, o duvarı atlayıp sana ilişmesin. karına da izah et, benimle evlisin anneni boşa, bazı şeyleri ayarıyla yapalım güzelim evliliğimizi azaba çevirmeyeyim diye. karını samimiyetin ile ve ailesine karşı kasıtlı bir tavrın olmadığıyla ilgili ikna et.
sen de fazla kafaya takmadan böyle biraz daha soğukkanlı olarak dışarıdan bak olaylara. karın , annesiyle olan irtibatını sürdürürken sen dışında kal. onunkine de sizi içine sürüklemedikçe fazla karışma. atıyorum 1 ay filan sen kendi cephende herşeyi olumlu ve bu konularda tartışmaya girmek istemeyen fazla bulaşmayan adam şeklinde davran bak bakalım gelişme olacak mı.
eğer çocuk düşünüyorsanız bir süre bu işlere girmeyin. şu an grafiğin salındığı bir dönem yaşıyorsunuz. bu işler taşlar biraz daha oturduğu zaman yapılır.
aklıma gelenler bunlar. özet itibariyle allah yardımcın olsun baba...
sen ne kadar hayt hut diye rest çeksen de, bi kere bir kadına laf anlatmak zaten bin dağ iken 2 kadının kurduğu barajı geçmek olanaksıza yakındır hocam. bekara karı boşamak kolay hesabı bazı arkadaşlar osurur gibi boşan deyip kesip atmışlar, boşanmak öyle sevgiliden ayrılmaya benzemez allah göstermesin adamı ölüm acısı yaşamış gibi en az 2 yıl döve döve silkeler aman boşanmayı deneme karını seviyorsan anlaşıyorsanız ve tek derdiniz buysa.
baba karını karşına alıp konuşacaksın. bi kere senin ailen benim ailem kısmını çözmen lazım. orası tehlikeli sular. sen karının ailesini karşına alma. ama kaynanayla güzel bir duvar ör, o duvarı atlayıp sana ilişmesin. karına da izah et, benimle evlisin anneni boşa, bazı şeyleri ayarıyla yapalım güzelim evliliğimizi azaba çevirmeyeyim diye. karını samimiyetin ile ve ailesine karşı kasıtlı bir tavrın olmadığıyla ilgili ikna et.
sen de fazla kafaya takmadan böyle biraz daha soğukkanlı olarak dışarıdan bak olaylara. karın , annesiyle olan irtibatını sürdürürken sen dışında kal. onunkine de sizi içine sürüklemedikçe fazla karışma. atıyorum 1 ay filan sen kendi cephende herşeyi olumlu ve bu konularda tartışmaya girmek istemeyen fazla bulaşmayan adam şeklinde davran bak bakalım gelişme olacak mı.
eğer çocuk düşünüyorsanız bir süre bu işlere girmeyin. şu an grafiğin salındığı bir dönem yaşıyorsunuz. bu işler taşlar biraz daha oturduğu zaman yapılır.
aklıma gelenler bunlar. özet itibariyle allah yardımcın olsun baba...
0
he bosan yok olmadi kaynananin agzina sic...bebe misiniz siz ya?
anne kizini kafasinda hala evlendirmemis ve sonucta bu evliligi hala kabullenememis. bu kadar kisa ve oz!
nerden mi biliyorum cunku aynilarini bende yasadim, hemde yapan benim annemdi:) bunu asmasi 1 senesini aldi ama nasil aldi bana sor, her telefonda binbir trip her telefonde surekli moralsiz soguk konusma falan filan sokulan laflarda cabasi...
hep alttan aldim ve kocama asla yansitmadim, yansitirsam donusu olmayan bir mutsuzluk sarmalina girecegimiz belli ne gerek var?
kizina kusmek icin bir bahanesi var demissin demmeki surekli ilgi odagi olma cabasi var bunun altinda elin oglu aldi kizimi psikolojisi...
ha bende birde koca tarafi var onlar bu anlattiklarinin upgrade versiyonu ha benim kocam ne yapti asla prim vermedi, simdi onlarada duruldular allahtan...
birde annemin bi trip atmalarinin bitmesinde bir gun cok sinirle kurdugum " anne bak ben mutluyum keyfim yerinde sagligim iyi eger sen benim bu mutlu gunlerimde bana bozululp benimde huzurumu bozacaksan sen bilirsin, bu gunler bir daha geri gelmeyecek ve bana kus kaldiginla kalacaksin ve unutma anne bu sekilde davranmaya devam edeceksen ben yaninda yokum tercih senin"
ha gercekten yaparmiydim solediklerimi sikar biraz ama annem bunu yedi o gun bugundur pek bi ilgili pek bi guler yuzlu:)
evliligini aileler yuzunden bitirecek kadar zayif olma derim ben...
esini al konus karsilikli bi yol haritasi cizin davranis belirleyin kimseyi kirmadan yola getirin emin ol hic zor degil, nabza gore serbet geldi hanimmmm:):)
anne kizini kafasinda hala evlendirmemis ve sonucta bu evliligi hala kabullenememis. bu kadar kisa ve oz!
nerden mi biliyorum cunku aynilarini bende yasadim, hemde yapan benim annemdi:) bunu asmasi 1 senesini aldi ama nasil aldi bana sor, her telefonda binbir trip her telefonde surekli moralsiz soguk konusma falan filan sokulan laflarda cabasi...
hep alttan aldim ve kocama asla yansitmadim, yansitirsam donusu olmayan bir mutsuzluk sarmalina girecegimiz belli ne gerek var?
kizina kusmek icin bir bahanesi var demissin demmeki surekli ilgi odagi olma cabasi var bunun altinda elin oglu aldi kizimi psikolojisi...
ha bende birde koca tarafi var onlar bu anlattiklarinin upgrade versiyonu ha benim kocam ne yapti asla prim vermedi, simdi onlarada duruldular allahtan...
birde annemin bi trip atmalarinin bitmesinde bir gun cok sinirle kurdugum " anne bak ben mutluyum keyfim yerinde sagligim iyi eger sen benim bu mutlu gunlerimde bana bozululp benimde huzurumu bozacaksan sen bilirsin, bu gunler bir daha geri gelmeyecek ve bana kus kaldiginla kalacaksin ve unutma anne bu sekilde davranmaya devam edeceksen ben yaninda yokum tercih senin"
ha gercekten yaparmiydim solediklerimi sikar biraz ama annem bunu yedi o gun bugundur pek bi ilgili pek bi guler yuzlu:)
evliligini aileler yuzunden bitirecek kadar zayif olma derim ben...
esini al konus karsilikli bi yol haritasi cizin davranis belirleyin kimseyi kirmadan yola getirin emin ol hic zor degil, nabza gore serbet geldi hanimmmm:):)
0
kayinvalide ne kadar da kendine ugraslar bulsa, size karismasi, evliliginize mudahale etmesi etkilenmez. Durum daha derinlerde...
Sizde genis aile uyeleri (kayinvalide) ve cekirdek aile (esiniz ve siz) arasindaki "sinirlar" ic ice gecmis durumda. Bu, evlilikte ortaya cikan en buyuk sorunlardan biridir.
Siz kendinizi ne kadar degistirmeye calissaniz da bu durum tamamen ortadan kalkmayacak,
kayinvalideniz istediginiz gibi bir kadin olmayacak, esiniz de oyle. Her ikisinin de "farkindalik"larini artirmak gerekli.
Esinizle konusup aile terapisi yardimi alabilirsiniz.
Ankarada'ysaniz profesyonel yardim icin size yardimci olabilirim.
Sizde genis aile uyeleri (kayinvalide) ve cekirdek aile (esiniz ve siz) arasindaki "sinirlar" ic ice gecmis durumda. Bu, evlilikte ortaya cikan en buyuk sorunlardan biridir.
Siz kendinizi ne kadar degistirmeye calissaniz da bu durum tamamen ortadan kalkmayacak,
kayinvalideniz istediginiz gibi bir kadin olmayacak, esiniz de oyle. Her ikisinin de "farkindalik"larini artirmak gerekli.
Esinizle konusup aile terapisi yardimi alabilirsiniz.
Ankarada'ysaniz profesyonel yardim icin size yardimci olabilirim.
0
eşinize söyleyin sizinile ailesi arasında bir tercih yapsın. ailelerinizi ayda 1 maksimum 2 defa ziyaret edin. icice dip dibe yaşarsanız bu tarz şeyler bitmez.
Unutmayın aileler evlenmiyor, bireyler evleniyor, o yüzden ailelerden bağımsız bir ilişki tesis etmeniz en mantıklısı.
ilk sorunda gemiden atlamak hoş değil, oturun konuşun ve beraber karar alıp uygulayın.
Unutmayın aileler evlenmiyor, bireyler evleniyor, o yüzden ailelerden bağımsız bir ilişki tesis etmeniz en mantıklısı.
ilk sorunda gemiden atlamak hoş değil, oturun konuşun ve beraber karar alıp uygulayın.
0
Çok sağolun arkadaşlar. Eşimle konuşmaya çalıştığım zaman tamam diyor. Fakat yine aynı hamam aynı tas. Size şöyle dyim doktora gidiyoruz herhangi bir rahatsızlık için doktor ilaç veriyor diyelim. Mesela antibiyotik. Eğer annesi kullanma derse o ilacı asla kullanmaz. Birde herşeyimizi biliyorlar asla gizlimiz yok. Herşeyi anlatıyor onlara. Akşam ne yediğimizden sabah kalktığımıza kadar. Bazen de geçmişle ilgili birşey açar. Ama benimle ilgili değil herkesin başından geçen şeyler düğün öncesi hazırlıklarda olan huzursuzluklar özellikle. Birinin bir davranışı gibi. O zaman da işte sizden o kişi bu hareketi daha erken yapsaydı eşyalar alınmadan falan önce evlenmezdim diyebiliyor. Daha benden dolayı hiçbir şikayeti yok. Sadece etraftakiler durup durup bişey buluyor. Galiba çok pasif biri insanım. Eşim bana saygı duymuyor :(
0
müjde; artık yeni bir ailesiniz. siz farklısınız. artık anne ve babalarınız arada bir hal hatır sormaya sıkışınca akıl falan danışmak için lazım olacaklar. yeni bir aile olduğunuzun farkına varın. bir aile psikoloğuna falan danışın. sakın kaynanayı falan değiştirmeye çalışmayın. onlar son nefesi verene kadar sizin evlendiğiniz ve yuvadan uçtuğunuzu kabullenmeyecekler. bu saçma koruma içgüdüsü ile sizi sürekli huzursuz edecekler. kendi yetişdikleri çocukları nasıl etkileyeceğini de çok iyi bilirler. onları değiştirmek gibi bir fikre sakın kapılamayın zaman ve emek kaybı+ hüsran ile sonuçlanır. eşini al onun kişisel gelişimi için çaba harca. bir okul okusun, ev kadını ise işe girsin, çocuksuz ise çocuk doğursun, bir kitap yazsın, yani bir amacı olsun sadece sizin ailenizi ilgilendirecek.
eşinizin anneannnesi ile babaannesi arasında nasıl bir tercih yapamayacaksa her ikiside aynı ise, kendi anne ve babalarınız ile ilgili bunları düşünün. empati yapın yani bu konuda. eğer yaşı küçükse sabırla bekleyin büyümesini, daha da açmayın aranızı.
bir de mümkünse ayrı bir şehre semte ilçeye taşının. ortak arkadaşlar ednin çevrenizi genişletin. kukumav kuşu gibi durmayın. belli bir süre sonra etkisini kaybedecek bu davranışlar ama asla yokolmayacak da.
kolay gelsin.
eşinizin anneannnesi ile babaannesi arasında nasıl bir tercih yapamayacaksa her ikiside aynı ise, kendi anne ve babalarınız ile ilgili bunları düşünün. empati yapın yani bu konuda. eğer yaşı küçükse sabırla bekleyin büyümesini, daha da açmayın aranızı.
bir de mümkünse ayrı bir şehre semte ilçeye taşının. ortak arkadaşlar ednin çevrenizi genişletin. kukumav kuşu gibi durmayın. belli bir süre sonra etkisini kaybedecek bu davranışlar ama asla yokolmayacak da.
kolay gelsin.
0
ground kardeş
eşim için okul okusun demişiniz ama artık okulluk hali kalmadı. Doktora tezini teslim etmek üzere :)
eşim için okul okusun demişiniz ama artık okulluk hali kalmadı. Doktora tezini teslim etmek üzere :)
0
bence eşinizin ve kayınvaldenizin kaprislerine son vermek için tek birşeye ihtiyacınız var, cesaret. biraz cesur olun, bu hareketlerin sizi mutsuz ettiğini, evliliğinizi sallantıya soktuğunu hissettirin,
siz kaprislerine boyun eğiyorsunuz çünkü eşinizi kaybetmek istemiyorsunuz, peki eşinizde var mı aynı korku? üstelik de , annesi istemezse antibiyotik bile içmez, durumu inanılmaz tehlikeli.hayat boyu aynı şeylerden şikayet etmek yerine şimdiden tedbirinizi alın bence.
siz kaprislerine boyun eğiyorsunuz çünkü eşinizi kaybetmek istemiyorsunuz, peki eşinizde var mı aynı korku? üstelik de , annesi istemezse antibiyotik bile içmez, durumu inanılmaz tehlikeli.hayat boyu aynı şeylerden şikayet etmek yerine şimdiden tedbirinizi alın bence.
0
sakın boşanma, kaynanaya da elleme. uzaklaşın, evet çok kısa ve öz onun ailesinden uzaklaşın.
0
kardeş senin bi ailen var. ne senin anne baban, ne de onun anne babası bu kadar girmeyecek olaya. asagılarda bi cevap okudum, uzaklasın diye. aynen oyle yapıyorsun. gerekirse konsmayacaksın bile. ama bu konuda esinin de aynı tavrı takınması lazım. ben daha evli degilim, ama hep soyle dusunurdum, hocam bi evlenicem sonra her seyin bi cozumu bulunur sorun cıkarsa, bazen bulunmuyormus ama, yani zorla olur mu boyle bir sey, annem babamın ailesini sevmez, babam da annemin. birbirlerininkine gitmezler, he biz cocuklar olarak herkese gidip goruruz, ona da bisey demezler, anneannene gitme demez babam, ya da babannene gitme demez annem. boyle de mutlular. biz de mutluyuz. sorun yok yani. ama sunu hep hatırda tutmak lazım. senin bir ailen oldu, artık oncelik onun. onun menfaati, mutlulugu, huzuru onemli. karsılıklı olarak yapabiliyorsanız yapın. yok esin kendi ailesini tutuyorsa hala sen bunları anlatınca, bosan gitsin. birbiriniz icin yaratılmıssınız diye bisey yok.
sevgiliden ayrılmak gibi, onu seversin ama cozemeyecegin problemler vardır. deger mi butun hayatı mahvetmeye.
bence konus. derdini anlat. anlaması icin ugras, pes etme. zaman ver. ha degişmedi mi, kendi mutluluguna bak. sen mutlu olmadan etrafındakileri mutlu edemezsin.
sevgiliden ayrılmak gibi, onu seversin ama cozemeyecegin problemler vardır. deger mi butun hayatı mahvetmeye.
bence konus. derdini anlat. anlaması icin ugras, pes etme. zaman ver. ha degişmedi mi, kendi mutluluguna bak. sen mutlu olmadan etrafındakileri mutlu edemezsin.
0
Durum annesinden değil bana kalırsa direkt eşinizden kaynaklanıyor. Eşiniz gidip annesine sizin özelinizi anlatırsa o da hayatınıza mudahale etme hakkını kendinde görür.Zaten eşinize durumu anlattığınızı ama değişen birşeyin olmadığını söylemişsiniz.
Bana kalırsa eşiniz duruma dışarıdan bakıp da olup biteni idrak edebilirse ne ala. Yoksa kanser olursunuz maazallah. Mesela bu duyuruyu okutmanız güzel olabilir. Eğer durup düşünürse belki anlayabilir. yok eğer sen bizim aile hayatımızı gidip başkalarına mı anlatıyosun derse zaten kendi yaptığın farkında değildir, olması da mümkün görünmemektedir, uzatmaya, çabalamaya değmez.
Bir de pasif bi insan olduğunuzu ve eşinizin size saygı duymadığını söylemişsiniz. Eşinizin size saygı duymadığı gayet açık.Ama bu sizden değil eşinizden kaynaklanıyor. Sorun istememek, alttan almak pasiflik değildir hiçbir zaman.
Bana kalırsa eşiniz duruma dışarıdan bakıp da olup biteni idrak edebilirse ne ala. Yoksa kanser olursunuz maazallah. Mesela bu duyuruyu okutmanız güzel olabilir. Eğer durup düşünürse belki anlayabilir. yok eğer sen bizim aile hayatımızı gidip başkalarına mı anlatıyosun derse zaten kendi yaptığın farkında değildir, olması da mümkün görünmemektedir, uzatmaya, çabalamaya değmez.
Bir de pasif bi insan olduğunuzu ve eşinizin size saygı duymadığını söylemişsiniz. Eşinizin size saygı duymadığı gayet açık.Ama bu sizden değil eşinizden kaynaklanıyor. Sorun istememek, alttan almak pasiflik değildir hiçbir zaman.
0
bence sorun kaynananızda değil, eşinizde.
kesinlikle eşinizde.
eşiniz, tahminimce 18 yaşından büyük, yetişkin bir insan. ama hala annesinin her lafını ayet gibi kabul ediyorsa, iki gün aramayınca annesi küsüyor o da kalbini almaya çalışıyorsa sorun eşinizde.
tamam anneler başımızın tacı ama her insanın kendine ait bir hayatı var ve olmak zorunda. bir süre sonra anne baba kendiliğinden rahat bırakmıyorsa, uygun dille anneye babaya izah etmek lazım.
sizin şu anda yapabileceğiniz şey eşinizi karşınıza alıp konuşmak, annesini yakasından silkmesi gerektiğini, artık onun ailesinin sizinle kurduğu aile olduğunu anlatmalısınız.
eğer eşiniz bu durumdan anlamıyorsa, üzgünüm ama bunun çözümü yok demektir. geçmiş olsun.
kesinlikle eşinizde.
eşiniz, tahminimce 18 yaşından büyük, yetişkin bir insan. ama hala annesinin her lafını ayet gibi kabul ediyorsa, iki gün aramayınca annesi küsüyor o da kalbini almaya çalışıyorsa sorun eşinizde.
tamam anneler başımızın tacı ama her insanın kendine ait bir hayatı var ve olmak zorunda. bir süre sonra anne baba kendiliğinden rahat bırakmıyorsa, uygun dille anneye babaya izah etmek lazım.
sizin şu anda yapabileceğiniz şey eşinizi karşınıza alıp konuşmak, annesini yakasından silkmesi gerektiğini, artık onun ailesinin sizinle kurduğu aile olduğunu anlatmalısınız.
eğer eşiniz bu durumdan anlamıyorsa, üzgünüm ama bunun çözümü yok demektir. geçmiş olsun.
0
Problem kayınvalidenizde değil eşinizde. Yani bir başka deyişle kayınvalidenizin problemli olması önemli değil, ama eşinizin sürekli onu takması, her şeyinizi anlatması falan problem. İnsanın anne-babası için ne olusa olsun damat ya da gelin eldir, kendi çocuğunu kafaya takar, onun başına bir şey geliyormuş gibi kurgular, kötü olan hep öbür taraf olur, bunu değiştiremezsiniz. Ama olgun bir eşin (kadın ya da erkek), evlilikte olan şeyleri ailesi bile olsa sürekli başkalarına anlatması ciddi bir sıkıntıdır. Ben şahsen evliliğin kadın tarafı olarak anneme pek bir şey anlatmam, bir problem bile olsa yansıtmam, kendi başımıza çözeriz bir şekilde. Annem saçmasapan bir müdahale yapacak olsa önce ben tepki koyarım, daha olay eşime yansımadan keser atarım, gerekirse anneme çemkiririm. Eşimden de aynı şeyi beklerim.
Eşinizle daha ciddi konuşun. Daha daha ciddi konuşun. 2 günde bir arasın anasını tamam da havadan sudan konuşsun. Hayır ev kadını olsa anlayacağım ama doktora yapıyor diyorsunuz, ben de yuh artık diyorum. Evde olup biteni o kadar anlatmasın.
Eşinizle daha ciddi konuşun. Daha daha ciddi konuşun. 2 günde bir arasın anasını tamam da havadan sudan konuşsun. Hayır ev kadını olsa anlayacağım ama doktora yapıyor diyorsunuz, ben de yuh artık diyorum. Evde olup biteni o kadar anlatmasın.
0
çok şey söylenmiş, evli değilim ama belki yardımcı olur bir kadın bakış açısıyla. iç durumu bilemem ama zor koşullarda çocuk yetiştirmiş anneler özellikle büyük kızlarına düşkün olurlar. hani nasıl desem hem arkadaşı hem evladı hem yardımcısı olur. bir başkasının gelip onu elinden alması anne için zor bir durum olur ve hala eski zamanında kızı yanındaymış gibi yaşamaya devam etmek ister. kız da eğer tam olarak kişiliğini oturtamadıysa anneye aşırı bağımlı oluyor. tercih yapmasını isteyerek işleri daha da zora sokma derim ama profesyonel bir yardım almanız yardımcı olabilir. eğer imkanın varsa başka bir şehre taşının uzaklaşın biraz. zaten bu düşük bir ihtimal olur gerçi:)eğer eşin annesini ziyarete sık gidiyorsa mümkün olduğunca yanında sen de git ve annesine onu sahiplendiğini onun yanında olduğunu göster. belki anneye kardeşlere hediyeler ev ihtiyaçları götürmeler tarzı şeyler annenin yanında eşine aşırı ilgi gibi şeyler anlatmak istediğim. belki kayınvaliden sana güvenmeye başlar zamanla ama kısa sürede olmayacağı kesin. arada eşinden habersiz kayınvalideni ara halini hatrını sor. aile yaşantınızın ayrı olması gerektiğini uygun bir dille anlat eşine ve uygulamayı görmek istediğini belirt. olmadıysa sen de onun ailesiyle ilgili özel şeyleri kurcala ters piskoloj, belki işe yarayabilir. dayanabildiğin yere kadar dayan boşanmak son çözüm sonuçta:/
0
domine et ortamı. insanın genlerine işlemiş bir huyu var, baskın karakteri görünce pısar. sen yapay da olsa baskın karakteri oyna dengeler yerine otursun.
0
2 ay içerisinde evleneceğim bende.ve söylediklerin şimdiden bizim için bile sorun olmaya başladı.biz aileleri mümkün olduğu kadar sokmamaya çalışıyoruz olaylara ama ister istemez etkileri oluyor.orta yolu bulmanız gerekiyor.senin benim ailem karışmaz melek gibidir demen bile bir sorun aslında.
0
kaynanayı uzaklaştır, ne işi var onun ilişkide, 3 kişilik bi' şey değil bu.
kaynana! sözüm sana: çık, çık, çık!
ayrıca her kız çocuğu böyle olmaz, annesiyle gene konuşsun ama ilişkiniz hakkında değil. bu konuda da eşinle konuşacaksın. zarar gelmesini istemiyorum bize deyip, kafandakileri sabırla ve kırmadan paylaşacaksın.
çözülebilmesi için denemek lazım önce.
kaynana! sözüm sana: çık, çık, çık!
ayrıca her kız çocuğu böyle olmaz, annesiyle gene konuşsun ama ilişkiniz hakkında değil. bu konuda da eşinle konuşacaksın. zarar gelmesini istemiyorum bize deyip, kafandakileri sabırla ve kırmadan paylaşacaksın.
çözülebilmesi için denemek lazım önce.
0
okurken sıkıntı bastı, 3 günlük hayat. kaynanadan uzaklaş, olmadı bi hal çaresine bak. en son iş boşanmak. boşanmakta sevgili ve seviyeli ilişkide gereksiz.
0
Boşanma! Sakın! Boşanma!
Döverim bak, harbi diyorum çok pis döverim. Farklı sebeplerden daha kötü durumdayken boşandım. 1.5 yıl geçmesine rağmen hala holding sahibiyken sokağa düşmüş gibi hissediyorum. Tek yol eşinle konuşmak. İşe yaramadı mı bir daha, olmadı bir daha. Baktın işe yaramıyor, sözlerin anne kalkanından sekiyor o zaman (eğer o da seni seviyor ve durumu düzeltmek istiyorsa) profesyonel destek alın. Kulağa hoş gelmediğini biliyorum ama çok işine yarayacak. Maddi sıkıntın varsa bile borç harç gidin bir uzmana. Dışarıdan birisinin söylemesi çok şeyi değiştirecek göreceksin. Ne olursa olsun boşanmak en son seçenek bile olmasın senin için.
Döverim bak, harbi diyorum çok pis döverim. Farklı sebeplerden daha kötü durumdayken boşandım. 1.5 yıl geçmesine rağmen hala holding sahibiyken sokağa düşmüş gibi hissediyorum. Tek yol eşinle konuşmak. İşe yaramadı mı bir daha, olmadı bir daha. Baktın işe yaramıyor, sözlerin anne kalkanından sekiyor o zaman (eğer o da seni seviyor ve durumu düzeltmek istiyorsa) profesyonel destek alın. Kulağa hoş gelmediğini biliyorum ama çok işine yarayacak. Maddi sıkıntın varsa bile borç harç gidin bir uzmana. Dışarıdan birisinin söylemesi çok şeyi değiştirecek göreceksin. Ne olursa olsun boşanmak en son seçenek bile olmasın senin için.
0
kaynana o kadar iyi ama o kadar iyi davran ki hep altta kalsın. hep bir mahcubiyet durumu yarat.. ters manyel at kardeşim yani! tabii hepsini karının gözünün önünde yap. eee show dünyası!
0
cok özür dileyerek söylüyorum: ailesi yüzünden hayat arkadasi ile tartisan bi kiz, senin gibi bi ezik icin fazla bile.. sakin elinden kacirma, aman diyim, baska bulamassin..
ha illa bi cözüm yolu ariyorsan sahip oldugun arkaik kayinvalideye burda yazili modern metodlar sökmez, cesaretin varsa hemen simdi, eger yoksa bi ufak devirdikten sonra kapisina gidip "talükatini bezbezlerim senin, uzak dur evimden' diyemedigin sürece zaten o ev senin olamayacagi icin dert etmene gerek kalmaz.. zaten evine sahip cikamadigin icin boynuzu da yersin yakinda..
aman be cok dertmis seninki de, bi kadehte sana iceyim bu gece..
ha illa bi cözüm yolu ariyorsan sahip oldugun arkaik kayinvalideye burda yazili modern metodlar sökmez, cesaretin varsa hemen simdi, eger yoksa bi ufak devirdikten sonra kapisina gidip "talükatini bezbezlerim senin, uzak dur evimden' diyemedigin sürece zaten o ev senin olamayacagi icin dert etmene gerek kalmaz.. zaten evine sahip cikamadigin icin boynuzu da yersin yakinda..
aman be cok dertmis seninki de, bi kadehte sana iceyim bu gece..
0
Arkadaşlar hep, sakın çocuk yapmayın falan demişler ama ben tam aksini düşünüyorum; çünkü birbirinizi sevdiğinizi özellikle belirtmişsiniz, ayrılmaya da gerek olmadığı ve hatta saçma bulduğum kanaatiyle, ben herkese karşı çocuk yapmanızı tavsiye ederim. çünkü ortada size karşı duyulduğunu kesinlikle düşünmediğim bir saygı söz konusu.özellikle kayınvalideniz tarafından. ilkel gibi görünse de, insanın doğasında olan bir şey bu kimse inkar edemez, bir çocuğunuz olursa saygınlık kazanabilir ve hatta sizin de artık ayrı bir ''aile'' olduğunuza ikna edebilirsiniz. biraz tehlikeli bir karar olabilir, ancak zaman içerisinde siz de göreceksiniz ki, eşinizin annesi de artık evliliğinizi gerçek anlamda kabullenmiş olacaktır. uzaklaşmak ve uzaklaşıp da ikinizi birbirinize daha çok bağlayacak ve eşinize 7/24 ailesini aratmayacak bir meşguliyet olan çocuk ile her şey yoluna girebilir, ancak açıkçası eşiniz ile uzaklaşma konusunda uzlaşacağınızı sanmam..siz yine de çocuk konusunu bir düşünün derim, sevgi sağlamsa ayrılmak kadar saçma bir şey olamaz.
0
yorumları okudum, her şey söylenmiş...ama en doğrusu @sezai ikilitre'nin söyledikleri maalesef.
bir sorun var ve bu senin sorunun, bıraksan eşin ve annesi hayatlarının sonlarına kadar öyle yaşarlar...duruma üzülen bir kaç kişi olabilir; ama bu senin sorunun.
bu sebeple çözümü dışarıda aramanın, öyle tavuk gibi yumurtaya oturup beklemenin bir anlamı yok. g.tü b.klu bi civiciv bile edinemezsin böyle...
e çözüm yolu da çok basit:
eşin ve annesiyle konuşmak, sonra bir daha konuşmak, sonra bir daha, sonra bir daha...yani @sezai ikilitre'nin dediklerini güzel yoldan yapmak. bağırarak çağırarak ikna edilmiş pek insan yoktur galiba dünyada çünkü. korkudan ya da kafasını şişirip sıkıntıya girmemek için ikna olmuş görünenler vardır. sen de biliyorsun.
konuşmak zor iş ve sonuç alması pek mümkün değil gibi gelecektir sana büyük ihtimalle. ama iş öyle değil güzel kardeşim. otoriter davranırsan(otoriterlik bağırıp çağırmak değil biliyorsun) doğru kelimeleri kullanırsan(bu çok önemli) başarısız olman çok fazla zor; tabi yapabilene.
öyle tembellik, sıkıntıya girememek, günüm güzel geçsin düşünceleri falan cahil adam, salak adam işi. iki dakka götünü kaldır da bu konu için gerçekçi bir şey yap...
bu senin hayatın ister yönetime geç istersen de milletin senin üzerinden nasıl egosunu şişirdiğini izle.
onlarca denemeden sonra (ama deniyorum diye kendini kandırma, kaliteli iş çıkart) yine de olmuyorsa eşini al ve uzaklaş o aileden. bağlantıyı koparmadan onların karışmasını engelle(talefon dahil)(ama güzellikle, zaten eşin hak veriyormuş sana...güzellikle).
bir sorun var ve bu senin sorunun, bıraksan eşin ve annesi hayatlarının sonlarına kadar öyle yaşarlar...duruma üzülen bir kaç kişi olabilir; ama bu senin sorunun.
bu sebeple çözümü dışarıda aramanın, öyle tavuk gibi yumurtaya oturup beklemenin bir anlamı yok. g.tü b.klu bi civiciv bile edinemezsin böyle...
e çözüm yolu da çok basit:
eşin ve annesiyle konuşmak, sonra bir daha konuşmak, sonra bir daha, sonra bir daha...yani @sezai ikilitre'nin dediklerini güzel yoldan yapmak. bağırarak çağırarak ikna edilmiş pek insan yoktur galiba dünyada çünkü. korkudan ya da kafasını şişirip sıkıntıya girmemek için ikna olmuş görünenler vardır. sen de biliyorsun.
konuşmak zor iş ve sonuç alması pek mümkün değil gibi gelecektir sana büyük ihtimalle. ama iş öyle değil güzel kardeşim. otoriter davranırsan(otoriterlik bağırıp çağırmak değil biliyorsun) doğru kelimeleri kullanırsan(bu çok önemli) başarısız olman çok fazla zor; tabi yapabilene.
öyle tembellik, sıkıntıya girememek, günüm güzel geçsin düşünceleri falan cahil adam, salak adam işi. iki dakka götünü kaldır da bu konu için gerçekçi bir şey yap...
bu senin hayatın ister yönetime geç istersen de milletin senin üzerinden nasıl egosunu şişirdiğini izle.
onlarca denemeden sonra (ama deniyorum diye kendini kandırma, kaliteli iş çıkart) yine de olmuyorsa eşini al ve uzaklaş o aileden. bağlantıyı koparmadan onların karışmasını engelle(talefon dahil)(ama güzellikle, zaten eşin hak veriyormuş sana...güzellikle).
0
Yukarıda yazanları çok fazla okuduğumu söyleyemeyeceğim. Yardımcı olacaksa aklıma şunlar geldi:
Eşine asla annesini kötüleme. Her ne yaparsan yap bunu eşinin annesini kötülemeden yapman gerekiyor. Eşine sürekli onun yanında olduğunu hissettirmen gerekiyor.
Kaynananla konuşmak yerine sorunu kaynağından çözmeli ve eşinle konuşmalısın. Eşin kendi içinde bu sorunu hallettikten sonra annesiyle olan ilişkisini de bir yoluna koyacaktır zaten.
Eşine artık sizin ayrı bir yaşantınız olduğu gerçeğini anlatman gerekiyor. Bir aile olarak geleceğinizin ve mutluluğunuzun birbirinize sıkı sıkıya bağlanmaktan geçtiğini eşine anlatman gerekiyor. Önemli olanın seninle olan ilişkisini sağlamlaştırmak olduğunu anladığında hatasının farkına varacaktır.
Kendini suçlu hissetmesi yerine doğru yolu bulması konusunda yardımcı olabilirsin.
Ne kadar iyi anlaştığınızı ve bunu kaybetmek istemediğini hatırlatmakta fayda var.
Başka bir şehre taşınıp herkesten ve her şeyden uzaklaşabilirsiniz. (Deneyip memnun kalan var. )
Bol şans.
Eşine asla annesini kötüleme. Her ne yaparsan yap bunu eşinin annesini kötülemeden yapman gerekiyor. Eşine sürekli onun yanında olduğunu hissettirmen gerekiyor.
Kaynananla konuşmak yerine sorunu kaynağından çözmeli ve eşinle konuşmalısın. Eşin kendi içinde bu sorunu hallettikten sonra annesiyle olan ilişkisini de bir yoluna koyacaktır zaten.
Eşine artık sizin ayrı bir yaşantınız olduğu gerçeğini anlatman gerekiyor. Bir aile olarak geleceğinizin ve mutluluğunuzun birbirinize sıkı sıkıya bağlanmaktan geçtiğini eşine anlatman gerekiyor. Önemli olanın seninle olan ilişkisini sağlamlaştırmak olduğunu anladığında hatasının farkına varacaktır.
Kendini suçlu hissetmesi yerine doğru yolu bulması konusunda yardımcı olabilirsin.
Ne kadar iyi anlaştığınızı ve bunu kaybetmek istemediğini hatırlatmakta fayda var.
Başka bir şehre taşınıp herkesten ve her şeyden uzaklaşabilirsiniz. (Deneyip memnun kalan var. )
Bol şans.
0
Bana kalırsa bu boşanmayı gerektirecek kadar büyük bir sorun değil. Sen eşini ciddi anlamda seviyorsun anladığım kadarıyla ki eminim o da aynı şekilde seni seviyordur. Yoksa birbirinizin davranışları yüzünden daha çok kavga ederdiniz.Bu durumda Yapılması gereken he deyip geçmek. Biliyorum çok zor ama başka çaresi olduğunu sanmıyorum. Bir de çocuğunuz var mı acaba? Eğer yoksa bu sorunlar eve bir bireyin daha katılmasıyla tamamen son bulabilir. :)
0
overdose
referanduma evet diyecek olanların gerekçesini merak ediyorum. yeni anayasa yeni temel hak ve özgürlük getirmeyecek. daha önceki anayasanın yinelenmesi niteliğinde gereksiz sözcük oyunlarıyla dolu, halkın yapması gereken bir yasa olmasına rağmen siyasi etkisi ve siyasilerin kendilerini güvence altın
referanduma evet diyecek olanların gerekçesini merak ediyorum. yeni anayasa yeni temel hak ve özgürlük getirmeyecek. daha önceki anayasanın yinelenmesi niteliğinde gereksiz sözcük oyunlarıyla dolu, halkın yapması gereken bir yasa olmasına rağmen siyasi etkisi ve siyasilerin kendilerini güvence altına alma eğilimleri yüksek. evet diyenler, sırf darbeciler yargılansın diye mi evet diyecekler ne diyecekler? adam 80 yaşına kadar gününü gün etmiş, bolluk ve refah içinde yaşamış o yaştan sonra yargılansa ne olur yargılanmasa ne olur? idam etmesini sağladığı insanların acılarını yaşayacak mı? elbetteki hayır.
0
siz hayırı mantıklı açıklayın da sonra evetcileri düşünün. sırf muhalefet olsun diye hayır propagandası başladı.
boşa dememişler, deveye diken insana siken yarar diye. siz hayır diyin, müstehak demekki.
boşa dememişler, deveye diken insana siken yarar diye. siz hayır diyin, müstehak demekki.
0
recep tayyip erdoğan evet diyeceksiniz dediği için evet diyorlar. bu kadar basit. bundan başka bir sebepleri de yok açıkçası. söyleyebilecek bir şeyleri olmadığından önce siz bilmem ne bilmem ne diyorlar..
@alchemistt yazının içinde hayır deme sebebini arkadaş gayet güzel açıklamış.
@alchemistt yazının içinde hayır deme sebebini arkadaş gayet güzel açıklamış.
0
"hayır derseniz sikilmeye müstehaksınız" diyen insanların demokrasi algısına hitap ediyor işte. bunun için evet diyorlar sanırım!
0
çünkü, sunulan tasarıyı beğeniyorlar.
bakın, şu kadar basit bir anlama soru var ortada. birinin recep tayyip'i sevebileceğini, ama bunu saflığı ya da dinî bilmemnelerle alakalı olmadan, adamı başarılı bulabileceğini düşünmüyor bazıları. adam tayyip'i sever ya da sevmez, bu kadar basit. sevmeyeni de, seveni de anlamak lazım. ve saygı duymak.
sen beğenmiyorsun, birçok kişi beğeniyor, birçok kişi de beğnmiyor. saygı duy abi. saygı duyunca anlamaya da başlarsın zaten. "80 yaşından sonra adam yargılanmasa da olur" demiyor demek ki birileri. sen ne fark edee, diyorsun. birileri, askerî darbe izinin kalmasını istemiyor.
o değil de, sırf muhalefet olsun diye hayır diyenleri de ben anlamıyorum mesela. bak senin ne güzel bi gerekçen var. öteki, aynı tasarıyı kılıçdaroğlu sunsa baştacı edecek, şimdi gıcık kapıyor. atatrkçü düşünce derneğinin ramazan kumanyası altında 4 paket makarna ve bir kutu salça dağıtması, poşetin içine "referanduma hayır" bildirileri dağıtması da işin geldiği son nokta.
referanduma çok alışkın değiliz. alışınca, halkın oyunu "çoban" diye küçümsemeyince, bence anlamakta zorlanmayacağız. halk isterse olur bazı şeyler. sana göre, bana göre %100 yanlış olsa da. sen-ben değil, halk karar verecek işte.
saygıyla.
bakın, şu kadar basit bir anlama soru var ortada. birinin recep tayyip'i sevebileceğini, ama bunu saflığı ya da dinî bilmemnelerle alakalı olmadan, adamı başarılı bulabileceğini düşünmüyor bazıları. adam tayyip'i sever ya da sevmez, bu kadar basit. sevmeyeni de, seveni de anlamak lazım. ve saygı duymak.
sen beğenmiyorsun, birçok kişi beğeniyor, birçok kişi de beğnmiyor. saygı duy abi. saygı duyunca anlamaya da başlarsın zaten. "80 yaşından sonra adam yargılanmasa da olur" demiyor demek ki birileri. sen ne fark edee, diyorsun. birileri, askerî darbe izinin kalmasını istemiyor.
o değil de, sırf muhalefet olsun diye hayır diyenleri de ben anlamıyorum mesela. bak senin ne güzel bi gerekçen var. öteki, aynı tasarıyı kılıçdaroğlu sunsa baştacı edecek, şimdi gıcık kapıyor. atatrkçü düşünce derneğinin ramazan kumanyası altında 4 paket makarna ve bir kutu salça dağıtması, poşetin içine "referanduma hayır" bildirileri dağıtması da işin geldiği son nokta.
referanduma çok alışkın değiliz. alışınca, halkın oyunu "çoban" diye küçümsemeyince, bence anlamakta zorlanmayacağız. halk isterse olur bazı şeyler. sana göre, bana göre %100 yanlış olsa da. sen-ben değil, halk karar verecek işte.
saygıyla.
0
@lovemyself insanların tayyip sevgisine kimsenin bişey dediği yok ama evet oyunu tayyip sevgisiyle verecekseniz anayasaya siyaset karıştırıyorsunuz demektir ki anayasanın anayasa olabilmesinin temel koşulu onu halkın yapmasıdır, yani siyasi etkiden uzak olmalıdır. 1982 anayasası anayasa mıdır? değildir çünkü onda da aynı tayyip sevgisinin siyasi etkisi gibi bir ordu sevgisi, müdahelesi var. anayasanın ikinci koşulu ise yeni temel hak ve özgürlükler getirmesidir. ben referanduma sunulmuş olan anayasa taslagında yineleme görüyorum. merak ettiğim şey şu, anayasa halk için temel hak ve özgürlük getirmeyecekse değişmesinin anlamı nedir? kim için ne için değişiyor? tayyibi sevdiğimiz için, onun başarısını kutlamak adına mı?
benim hayır oyu kullanacak biri olarak gerekçelerim bunlar. sorunum şu ki, evet oyu kullanacakların gerekçelerini ben bi türlü anlayamadım. o yüzden böyle bi başlık açma gereği duydum ama yazılanlardan anlıyorum ki evet oyunun nedeni siyasi partiye duyulan sempatiden başkası değil.
"sen-ben değil, halk karar verecek işte." ?? vallahi sizi bilmem, ben kendimi halktan biri olarak görüyorum.
benim hayır oyu kullanacak biri olarak gerekçelerim bunlar. sorunum şu ki, evet oyu kullanacakların gerekçelerini ben bi türlü anlayamadım. o yüzden böyle bi başlık açma gereği duydum ama yazılanlardan anlıyorum ki evet oyunun nedeni siyasi partiye duyulan sempatiden başkası değil.
"sen-ben değil, halk karar verecek işte." ?? vallahi sizi bilmem, ben kendimi halktan biri olarak görüyorum.
0
çünkü nefret ettiğim fikriyata sahip insanların hepsi hayır dediği için. maksat muhalefet olsun diye hayır diyenler için. kenan paşanın daşşakları için
0
Üstadım, bu refarandum'a evet de hayır da diyenlerin çoğu particilikten ötesini yapmıyorlar. Örneğin İzmir'de küçük bir alevi örgütlenmesi Chp ile belediyecilik anlamında ters düştüğü için "evet" diyeceğini açıklamış. Ama aynı örgüt diğer ilçelerde "hayır" vereceğini söylüyor. Aynı şekilde daha önce Mhp içerisinde bulunmuş fakat şimdi Akp ye yakın duran kişiler "evet" derken Mhp yönetim kadrosu sırf siyasi ilişkiler yüzünden "hayır" da diretmekte.
Şahsi fikrime gelince,
Eğer gerçekten özgürlük için, demokrasi için yapılıyorsa bu, şu an Akp'nin çıkarına olacak 5-10 madde değiştirmek yerine tüm anayasa hukukçular tarafından yeniden yazılsın. Ben şahsım adına bu anayasa paketinin samimi ve özgürlükçü olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden "hayır" diyorum. Sadece şu örnek yetiyor bana, dünyada Amerikan ve İsrail düşmanlığının en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında ilk 3 teyiz. Fakat hangi parti gelirse gelsin, kim ne vaad ederse etsin bu "amerikan düşmanı halk" hep Amerikan müttefiği hükümetler seçmekte. Nasıl oluyorsa! Şimdi bu irade askerin üstüne çıksa ne olur, yargının altına girse ne olur. Demokrasiyi odunla kömürle manipule edip bunu askerin, yargının üstüne koyacağım dersen bunun samimiyetine kim inanır? Ha bir de "Yarsav" başkanının son yaptığı konuşmayı bulup izlemenizi tavisye ederim. Bu hukuk kuralları kime hizmet ediyormuş?
Şahsi fikrime gelince,
Eğer gerçekten özgürlük için, demokrasi için yapılıyorsa bu, şu an Akp'nin çıkarına olacak 5-10 madde değiştirmek yerine tüm anayasa hukukçular tarafından yeniden yazılsın. Ben şahsım adına bu anayasa paketinin samimi ve özgürlükçü olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden "hayır" diyorum. Sadece şu örnek yetiyor bana, dünyada Amerikan ve İsrail düşmanlığının en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında ilk 3 teyiz. Fakat hangi parti gelirse gelsin, kim ne vaad ederse etsin bu "amerikan düşmanı halk" hep Amerikan müttefiği hükümetler seçmekte. Nasıl oluyorsa! Şimdi bu irade askerin üstüne çıksa ne olur, yargının altına girse ne olur. Demokrasiyi odunla kömürle manipule edip bunu askerin, yargının üstüne koyacağım dersen bunun samimiyetine kim inanır? Ha bir de "Yarsav" başkanının son yaptığı konuşmayı bulup izlemenizi tavisye ederim. Bu hukuk kuralları kime hizmet ediyormuş?
0
jameskeenan
inci ile alakam yok. abi sözlükte öldü ölmedi yazıyor. ulaşabileceğim başka kaynak bilemedim. wikpedia ya ben de baktım ama onu yazan adamda emin değil gibi :D
inci ile alakam yok. abi sözlükte öldü ölmedi yazıyor. ulaşabileceğim başka kaynak bilemedim. wikpedia ya ben de baktım ama onu yazan adamda emin değil gibi :D
0
numbernine
askerlik bitlise düştü. bitlis tatvan kısa dönem.samsundayım. burdan bitlis'e direkt uçuş yok. yarın gece 10da ankaraya gidicem uçakla. ordan da aktarmalı olarak van'a...ama van uçağı ertesi gün saat 9da. yani benim iki uçak arasında 8-9 saatlik bi boşluk var. şimdi ben napsam? havaalanında mı sabah
askerlik bitlise düştü. bitlis tatvan kısa dönem.
samsundayım. burdan bitlis'e direkt uçuş yok. yarın gece 10da ankaraya gidicem uçakla. ordan da aktarmalı olarak van'a...
ama van uçağı ertesi gün saat 9da. yani benim iki uçak arasında 8-9 saatlik bi boşluk var.
şimdi ben napsam? havaalanında mı sabahlasam? bi otel de mi kalsam. esenboğa yakınlarında nerde otel vardır?
bilemedim.
samsundayım. burdan bitlis'e direkt uçuş yok. yarın gece 10da ankaraya gidicem uçakla. ordan da aktarmalı olarak van'a...
ama van uçağı ertesi gün saat 9da. yani benim iki uçak arasında 8-9 saatlik bi boşluk var.
şimdi ben napsam? havaalanında mı sabahlasam? bi otel de mi kalsam. esenboğa yakınlarında nerde otel vardır?
bilemedim.
0
esenboğa şehrin çok dışında. şehre git yer bul yerleş sonra dön vs bence gerek yok. hava alanında geçirilebilir bu süre. bi iki dergi gazete, biraz uyku, atıştırmalık yemek derken geçer. masraf etmezsiniz
0
esenboğada mescidde yatın... saati de kurun...
(yapmışlığım var)
(yapmışlığım var)
0
offday
Selamlar sorum başlıkta fiyatlarıda uygun gözüküyor tavsiye edermisiniz C4'ü?(2010 model az km'li ikinci el olacak)
Selamlar sorum başlıkta fiyatlarıda uygun gözüküyor tavsiye edermisiniz C4'ü?(2010 model az km'li ikinci el olacak)
0
Başka fikirleride duymak isterim kozmetik haricinde yürüyen ve sorun çıkarma bakımından özellikle?
0
kalitesiz işçilik, elektronik aksam pahalı ve bozulmaya meyyal. yol sesini içeriye çok alır (2005 model için).
seridir, az yakar çok kaçar.
seridir, az yakar çok kaçar.
0
dizel mi benzinli mi? 1.4 mü 1.6 mı? 90/110 beygir, hangisi?
iç mekan kıstaslarını bilmiyorum, cam tavanlıysa arkadakiler taburede otursa şikayet etmez.
10 binde bir 200-300 liralik bir bakımla idare edebilirsin. ilk aracın olacaksa sağını solunu çok çarparsın (gerçi yeni modellerde ekseriyetle kaportanın hiç bir yerini görememek gibi bir durum var).
citroen'den bağımsız dizel motor için söylüyorum; daha önce kullanmamışsan her türlü araçta sorun yaşama ihtimalin var. yağı/suyu vs. her gün kontrol etmekten erinme.
benzinli motoru ise yakmadıktan sonra 500 liraya her türlü toplatırsın.
iç mekan kıstaslarını bilmiyorum, cam tavanlıysa arkadakiler taburede otursa şikayet etmez.
10 binde bir 200-300 liralik bir bakımla idare edebilirsin. ilk aracın olacaksa sağını solunu çok çarparsın (gerçi yeni modellerde ekseriyetle kaportanın hiç bir yerini görememek gibi bir durum var).
citroen'den bağımsız dizel motor için söylüyorum; daha önce kullanmamışsan her türlü araçta sorun yaşama ihtimalin var. yağı/suyu vs. her gün kontrol etmekten erinme.
benzinli motoru ise yakmadıktan sonra 500 liraya her türlü toplatırsın.
0
benzinli 1.4 90 beygir modeli cam tavan değil.sözlükteki başlığında epey problemli gibi lanse edilmiş fiyatlarıda uygun onu merak ediyorum açıkçası.
0
echtelion
Sevgili galyalılar. 9 yaşındaki bir kız çocuğunu nasıl bir hediye heyecanlandırır. Öğrenci adamım, elimi de cebimi de yakmasın bi zahmet. :)
Sevgili galyalılar.
9 yaşındaki bir kız çocuğunu nasıl bir hediye heyecanlandırır. Öğrenci adamım, elimi de cebimi de yakmasın bi zahmet. :)
9 yaşındaki bir kız çocuğunu nasıl bir hediye heyecanlandırır. Öğrenci adamım, elimi de cebimi de yakmasın bi zahmet. :)
0
su tabancası şu büyük olanlarından
uzaktan kumandalı araba
freezbe
ismini unuttumda bir tane marka vardı ykm nin mi boynerin mi içinde vardı ordada güzel şeyler oluyordu
boyle bir tane kucuk pervane var dönüyor üstüne istedigini yazıyordun yanıp sonuyor falan
daha sonra orda tekerlekli çalar saat var saat çalmaya başladımı tekerlekler dönüyor ve odanın içinde tur atmaya başlıyor
bide hediye alırken dikkat edecegin şey kardeşin bunu diger arkadaşlarına gösterecek yada anlatacak ona göre :P
uzaktan kumandalı araba
freezbe
ismini unuttumda bir tane marka vardı ykm nin mi boynerin mi içinde vardı ordada güzel şeyler oluyordu
boyle bir tane kucuk pervane var dönüyor üstüne istedigini yazıyordun yanıp sonuyor falan
daha sonra orda tekerlekli çalar saat var saat çalmaya başladımı tekerlekler dönüyor ve odanın içinde tur atmaya başlıyor
bide hediye alırken dikkat edecegin şey kardeşin bunu diger arkadaşlarına gösterecek yada anlatacak ona göre :P
0
Büyük oyuncakçılarda gördüğüm kadarıyla 10-15 TL.'ye orijinal barbie bebekler var, onlardan alabilirsiniiz... Kendisi daha sonra isterse yine çeşit çeşit orijinal aksesuarları ve kıyafetleri de ayrıca satılıyor... Onları da istediği zaman alabilir, set yapabilir.
0
uzaktan kumandalı araba iyi gider evet. ne de olsa 9 yaşında küçük bir kız, ilgisini çekecektir.
0
ben o yaslardaki kuzenime en son national geographic'in planetaryumunu almıstım.
dnrlarda satılıyorm.35 tl civarındaydı sanırım.şöyle bir sey.
farm4.static.flickr.com
cok sevmişti.ben de cok sevdim kendime de aldım bi tane hatta =p
dnrlarda satılıyorm.35 tl civarındaydı sanırım.şöyle bir sey.
farm4.static.flickr.com
cok sevmişti.ben de cok sevdim kendime de aldım bi tane hatta =p
0
sünger bob veya princess mıdır nedir, bunların 5li paket halinde cd'leri satılıyor. çok pahalı degil. hiç olmadı teklisini alırsınız.
0
eğer kendi odası varsa dekorasyon için bişeyler alabilirsin. mesela yatağının tepesine asacağıtülden bi cibinlik yada yatağının başucu kısmındaki duvara sarabileceğiniz yıldız, ay yada kalpli falan değişik şekillerdeki aydınlatmalardan.
arkadaşlarıyla yapacağı partiye sponsor da olabilirsin. bütün kızları topla, biyere götür yada akşam evde pijama partisi yapsınlar.
9 yaşındaki kıza kendini prenses gibi hissettirmen lazım abisi.
arkadaşlarıyla yapacağı partiye sponsor da olabilirsin. bütün kızları topla, biyere götür yada akşam evde pijama partisi yapsınlar.
9 yaşındaki kıza kendini prenses gibi hissettirmen lazım abisi.
0
kitap al argadaşım. o yaştaki çocuğa kitap alınır. her güne bir masal kitabını al yky nin. galatasaraydaki kendi yerinden indirimle al. 35 lira gibi bişeye gelir o şekilde alırsan.
0
9 yaşında kızım var.
hannah montana, bratz kızları, hepsi grubu, erkek olarak yalın keremcem vs vs.
şimdi bunların bir şekilde üzerinde resmi olan ne varsa al. en güzel hediye o.
bu arada su tabancası falan yazmış biri. o ne lan !
hannah montana, bratz kızları, hepsi grubu, erkek olarak yalın keremcem vs vs.
şimdi bunların bir şekilde üzerinde resmi olan ne varsa al. en güzel hediye o.
bu arada su tabancası falan yazmış biri. o ne lan !
0
Önerileriniz ve ilginiz için teşekkür ederim gerçekten. :)
@henrywigly şu pervane konusunda biraz fazla bilgi verirsen daha iyi olur sanırım. Güzel bişeye benziyor.
Bebeği çok var.
Planetaryum' da tam isttediğim şey değil, çünkü oturup kendisine yıldızların ismini anlattığım çok olmuştur. Pek şehir içi bir yerde yaşamıyoruz :)
Okul çantası ise harbiden klas, benim daha iyisini almam imkansız :)
Hepsi' dir keremcemdir yalındır vs ilgisini çekmez onun. :)
Kitap da olabilir aslında ama ne tür bir kitap alabilirim ki o yaştakı kıza?
@henrywigly şu pervane konusunda biraz fazla bilgi verirsen daha iyi olur sanırım. Güzel bişeye benziyor.
Bebeği çok var.
Planetaryum' da tam isttediğim şey değil, çünkü oturup kendisine yıldızların ismini anlattığım çok olmuştur. Pek şehir içi bir yerde yaşamıyoruz :)
Okul çantası ise harbiden klas, benim daha iyisini almam imkansız :)
Hepsi' dir keremcemdir yalındır vs ilgisini çekmez onun. :)
Kitap da olabilir aslında ama ne tür bir kitap alabilirim ki o yaştakı kıza?
0
çocukken en çok bayıldığım şey, fatma ablamın, haluk abimin bize gelirken bana hediye getirdiği en az 5-6 kitap olmasıydı. yani 1 değil bir kaç tane kitap hediye ederseniz daha çok mutlu olacağını düşünüyorum. güncel çocuk kitaplarını pek bilmiyorum ama benim -hala- okumaktan çok zevk aldığım kitap binbir gece masallarıydı, gemici sinbad'ın maceraları, vb. 9 yaşa özgü versiyonları bulunabilir sanıyorum. fikir vermesi açısından, muzaffer izgü kitapları olabilir, nazım hikmet'in sevdalı bulut'u olabilir, samed behrengi kitapları olabilir örneğin bir şeftali bin şeftali harika bir kitaptır, keloğlan masallarını içeren kitaplar olabilir, yani genelde masallardan oluşan az çizimli kitapları çok seveceğinden eminim.
hatırladıkça ekleyeceğim, umarım bulabilirsiniz:
mark twain - tom sawyer , Huckleberry Finn
robert louis stevenson - define adası
Jonathan Swift - Gulliver'in Gezileri
Eleanor H. Porter - Pollyanna
Carlo Collodi - Pinokyo
hatırladıkça ekleyeceğim, umarım bulabilirsiniz:
mark twain - tom sawyer , Huckleberry Finn
robert louis stevenson - define adası
Jonathan Swift - Gulliver'in Gezileri
Eleanor H. Porter - Pollyanna
Carlo Collodi - Pinokyo
0
mr.ass
troy veya 300 spartalı gibi vurdulu kırdılıda olabilir 1700leri falanda anlatabilir bi yardım edin çok sıkılıorm :D
troy veya 300 spartalı gibi vurdulu kırdılıda olabilir 1700leri falanda anlatabilir bi yardım edin çok sıkılıorm :D
0
3:10 to yuma (2007), perfume: the story of a murderer (2006), road to perdition (2000)
0
karl arthur kesinlikle.
plasede son samuray.
dış kulvardan yüzüklerin efendisi - savaş sahneleri az da olsa gideri var kesinlikle:)-
plasede son samuray.
dış kulvardan yüzüklerin efendisi - savaş sahneleri az da olsa gideri var kesinlikle:)-
0
the boy in the striped pyjamas
varya bu filmi kesinlikle izlemelisin ! allah kahretsin, yine aklıma geldi hüzünlendim :(
varya bu filmi kesinlikle izlemelisin ! allah kahretsin, yine aklıma geldi hüzünlendim :(
0
tarihi filmden ne beklediğine göre değişir ama bu da ziyadesiyle tarihi film kategorisine girer:
www.imdb.com
www.imdb.com
0
mcserci
Örneğin 2009 model bir araç 0 haldeyken elde kalır 2010 modelide çıkarsa sıfır haldeki 1 yaşındaki araba daha ucuza bir şekilde satılıyor mu? Yoksa stok hiç yapılmıyor mu?
Örneğin 2009 model bir araç 0 haldeyken elde kalır 2010 modelide çıkarsa sıfır haldeki 1 yaşındaki araba daha ucuza bir şekilde satılıyor mu? Yoksa stok hiç yapılmıyor mu?
0
satılıyor ama çok ucuz hayal etmeyin. 2010 u 10 milyarsa o araba 9 olur 8.30 olur.
0
hukumsuzum
evet arkadaslar bu dugun isi stresli bir surec oldugundan ilerde sorun yasamamak icin ayrintilari simdiden dusunmeye basladik. ben dugunde piknik konsepti dusunuyorum boyle piknik masalari modunda, ihtiyacim olan tek sey genis bir cayir cimen yesillik alan, gerisini ben organize etmeyi planliyorum.
evet arkadaslar bu dugun isi stresli bir surec oldugundan ilerde sorun yasamamak icin ayrintilari simdiden dusunmeye basladik. ben dugunde piknik konsepti dusunuyorum boyle piknik masalari modunda, ihtiyacim olan tek sey genis bir cayir cimen yesillik alan, gerisini ben organize etmeyi planliyorum. yani mekan kiralamak ve insanlarla ugrasmak istemiyorum. boyle cimenlik bir alan bulmam icin fikri olan var mi? simdi ozel mulk olan bir alanin cimlik olmasi pek muhtemel degil, eymir golu gibi vakif arazisi icin izin almak yeterli midir? ya da kamusal alanda, ormanlik ya da sit alaninda boyle bir organizasyon yapabilir miyiz? (malumunuz oraya bir nevi yatirim yapacagiz ve sorun yasamak istemiyoruz) izin almamiz gerekirse kimden nereden izin almaliyiz? falan filan...
0
hacettepe üni'nin beytepe kampüs girişinde, beyaz ev diye bilinen bir yer var. düğünlere de ev sahipliği yapmakta. aradığınız tarzda bir yer. araştırın derim.
0
0dy
Merhaba,PC'ye milyon tane gereksiz program yüklemişim. program ekle ve kaldır'dan bir kısmını kaldırdım ama burada görünmeyenler de var. onların da bazılarını klasörlerinin içindeki uninstall olayıyla kaldırdım. ama kalan oyunların bazıları C'ye degil, D'ye falan kurulmuş. uninstall programı yok, ek
Merhaba,
PC'ye milyon tane gereksiz program yüklemişim. program ekle ve kaldır'dan bir kısmını kaldırdım ama burada görünmeyenler de var. onların da bazılarını klasörlerinin içindeki uninstall olayıyla kaldırdım. ama kalan oyunların bazıları C'ye degil, D'ye falan kurulmuş. uninstall programı yok, ekle kaldır da yok. nasıl kaldırılır bu programlar?
NOT: Başımı en çok ağrıtan call of duty ve counter. C dışına kurulu oldugu için format da atamıyorum.
PC'ye milyon tane gereksiz program yüklemişim. program ekle ve kaldır'dan bir kısmını kaldırdım ama burada görünmeyenler de var. onların da bazılarını klasörlerinin içindeki uninstall olayıyla kaldırdım. ama kalan oyunların bazıları C'ye degil, D'ye falan kurulmuş. uninstall programı yok, ekle kaldır da yok. nasıl kaldırılır bu programlar?
NOT: Başımı en çok ağrıtan call of duty ve counter. C dışına kurulu oldugu için format da atamıyorum.
0
eğer bir programın veya oyunun uninstall'i yoksa veya program ekle kaldırda görünmüyorsa direkt silebilirsin, sakıncası yok. özellikle c dışında kurulu olanlar c'de dosya oluşturmadıklarından direkt silmende sakınca yok. bir de eğer bir program hem uninstall dosyasına sahip hem de program ekle kaldırda görünüyorsa, önceliği uninstall programına vermelisin, kimi zaman program ekle kaldır'dan kaldırmaya çalışınca direkt uninstall dosyasını çalıştırmıyor, kendisi silmeye çalışıyor o da yeterli olmayabiliyor.
0
deliklimasrafa,
sevgili sezarlar şimdi diyelim ki sayısal loto tuturduk ilk iş notere mi gitmek gerek yoksa kuponun arkasına ad soyad tc no yazıp imzalamak mı gerek anlatın bakalım :Dyok len çıkmadı çıksın herekese çay benden
sevgili sezarlar şimdi diyelim ki sayısal loto tuturduk ilk iş notere mi gitmek gerek yoksa kuponun arkasına ad soyad tc no yazıp imzalamak mı gerek anlatın bakalım :D
yok len çıkmadı çıksın herekese çay benden
yok len çıkmadı çıksın herekese çay benden
0
güvendiğiniz bir avukatla notere gidin hemen.
(bu arada iban numaram 0034 4653 4532 0372 7621)
(bu arada iban numaram 0034 4653 4532 0372 7621)
0
puahaha süpermiş :D yaw iyi de noter aldı kuponu yırtı manyak ya :D ne olucak veya avukat aldı benım dedi nasıl ıspatlarız ki söz çıksın yollarım cay parasını
0
noter hiç bir işe yaramaz...
yanına bir av. alarak ya da almadan millipiyango genel müdlüğüne gitmelisin.
yanına bir av. alarak ya da almadan millipiyango genel müdlüğüne gitmelisin.
0
millipiyango genel müdlüğüne gidince ne olucak ki yanı bir şekil de o kuponun bana ait olduğunu ispatlamam gerek millipiyango genel müdlüğündekiler bile bişi yapamalılar
0
senin olduğunu ispatlaman için kuponu yatırırken yanında noter falan olması gerek mantıken.
milli piyango müdürlüğüne kupon elinde kim giderse ikramiye onundur en nihayetinde.
milli piyango müdürlüğüne kupon elinde kim giderse ikramiye onundur en nihayetinde.
0
kimin elinden alırlarsa o kuponu, parayı da ona verirler, yani çaldırırsan sıçarsın. ama senin olan kuponun kendine ait olduğunu iddia eden tiplerin ispatlaması gerekir işte onu, belki o zaman noter bi işe yarayabilir (yani kuponu çaldırırsan milli piyangoya gidene kadar), o da belki...
0
millipiyangoda geçerli olan bir yöntem vardı, biletin arkasını imzalıyordun. lotoda da aynı şey geçerli olabilir,. yani arkasına adını soyadını yazıp imzalamak. çek ciro eder gibi yani...
0
önce kuponun arkasına ad soyad, tc no yazıp imzala. sonra bir banka müdürüne git, kuponu uzaktan göster. her tarafta kamera var, korkma bir şey yapamaz. bunu senin adına bankada blokeli bir hesap açması için yapıyoruz. onlar milli piyango ile irtibata geçip sana verilecek tutar kaç para ise o kadar parayı hesabına yatırıyor ama daha kullanamıyorsun, hesap blokeli. bu sırada çay kahve içerken, faiz ve hediye pazarlığı da yapabilirsin banka müdürü ile.
sonra banka müdürü ile birlikte notere gidiyorsun. önce kuponun senin olduğunu tasdikliyorsun. bunu, olur da kupon çalınır, banka müdürü ibne çıkar falan diye yapıyorsun. kupon senin o garanti şimdi. sonra banka müdürüne vekalet veriyorsun, parayı senin adına alıp hesaba yatırması için.
banka müdürü milli piyangoya gidiyor, işlemleri tamamlıyor. telefon çakıyor şubeye, hesaptaki bloke kalkıyor. afiyet olsun.
sonra banka müdürü ile birlikte notere gidiyorsun. önce kuponun senin olduğunu tasdikliyorsun. bunu, olur da kupon çalınır, banka müdürü ibne çıkar falan diye yapıyorsun. kupon senin o garanti şimdi. sonra banka müdürüne vekalet veriyorsun, parayı senin adına alıp hesaba yatırması için.
banka müdürü milli piyangoya gidiyor, işlemleri tamamlıyor. telefon çakıyor şubeye, hesaptaki bloke kalkıyor. afiyet olsun.
0
ssskkk
Bugün dogan ikiz kuzenlerime kürtçe isim ariyoruz. Ikisi de kiz. Soyadimizda "kara" kelimesi gectigi icin icinde "reş" gecen isimlere daha bi sempatiyle bakiyoruz ama sart degil tabii ki.
Bugün dogan ikiz kuzenlerime kürtçe isim ariyoruz. Ikisi de kiz. Soyadimizda "kara" kelimesi gectigi icin icinde "reş" gecen isimlere daha bi sempatiyle bakiyoruz ama sart degil tabii ki.
0
zilan, jiyan, rojin, rojda, dilan, eyşan, heja ve helin benim begendiklerim.
ama heval degil.
yekbun da güzel aslında.
ama heval degil.
yekbun da güzel aslında.
0
kürt değilim, kürtçe kelimeleri de zerre bilmem. ama nolur rojda koymayın, tüm tanıdığım kürt ailelerde hep rojda var, türkçe'deki ayşe gibi bir isim sanırım.
0
ilgilenen herkese tesekkurler
@mlky lvn, şara'nin anlami nedir?
@voodoo7 onerdigin isimler cok guzel ancak ikiz dogmus bebeklerden biri icin yekbun adi biraz ilginc olur, diger bebek kendini daha az ozel hissedebilir:)
@Ms._mystery, hivren'in anlami nedir?
@mlky lvn, şara'nin anlami nedir?
@voodoo7 onerdigin isimler cok guzel ancak ikiz dogmus bebeklerden biri icin yekbun adi biraz ilginc olur, diger bebek kendini daha az ozel hissedebilir:)
@Ms._mystery, hivren'in anlami nedir?
0
dereotu
merhaba,1-uzun vadeli (1-2 sene yani orta desem daha doğru sanırım) ve faizsiz olarak altın nasıl bir yatırım? kazançlı veya değil?2-bankadan altın hesabı oluşturmakla gidip kuyumcudan altın almak arasında bir fark var mı?
merhaba,
1-uzun vadeli (1-2 sene yani orta desem daha doğru sanırım) ve faizsiz olarak altın nasıl bir yatırım? kazançlı veya değil?
2-bankadan altın hesabı oluşturmakla gidip kuyumcudan altın almak arasında bir fark var mı?
1-uzun vadeli (1-2 sene yani orta desem daha doğru sanırım) ve faizsiz olarak altın nasıl bir yatırım? kazançlı veya değil?
2-bankadan altın hesabı oluşturmakla gidip kuyumcudan altın almak arasında bir fark var mı?
0
GLDTR borsa yatırım fonu alabilirsin herhangi bir bankada yatirim hesabin varsa, zira IMKB'de islem goruyor, yuzbinde 1 mi ne oyle ufak bir komisyonu var gunluk. basliga bakarsaniz sozlukte daha fazla detayi var.
sahsi gorusum altin fiyat trendinin yukari dogru oldugu seklinde ama zamanlama olarak 1-2 senede mi tamamlanir daha uzun/kisa suredemi olur o bence simdilik belirsiz. su an icin ufak bir duzeltme oldu fiyatta ama gecici oldugu kanisindayim, siz yine de kendi arastirmanizi yapin tabi.
bir de surada fonla ilgili bir sunum var www.gldtr.com
sahsi gorusum altin fiyat trendinin yukari dogru oldugu seklinde ama zamanlama olarak 1-2 senede mi tamamlanir daha uzun/kisa suredemi olur o bence simdilik belirsiz. su an icin ufak bir duzeltme oldu fiyatta ama gecici oldugu kanisindayim, siz yine de kendi arastirmanizi yapin tabi.
bir de surada fonla ilgili bir sunum var www.gldtr.com
0
1. Kazançlı.
Altın tam 1 yıl önce alış: 44,85 satış: 45,3 idi.
Şu anda da a: 56,45 s: 56,8.
Bu hesapta, geçen yılki 440 liran, şu an 560 lira. Ki geçenlerde 640 lira bile olabilirdi, fiyatlar düştü biraz. Zaten onlar şişirilmiş fiyatlardı. Neyse
2. Kuyumcudan alınca, altın elinde fiziksel olarak bulunur ve çalınma ile kayıp her şekilde olasıdır. Ayrıca külçe almadıkça, ki onu kuyumcu satmaz, işçilik bir şekilde girer..diye biliyorum. Garanti olsun diye bankada kasa kirala? Ama onun da kirası var.
Bankadan alınca, altın fiziksel değil. Ve gram üstünden. İstediğin gibi alıp satman mümkün. Kirası da yok. Satarken kayıp da yok.
Altın tam 1 yıl önce alış: 44,85 satış: 45,3 idi.
Şu anda da a: 56,45 s: 56,8.
Bu hesapta, geçen yılki 440 liran, şu an 560 lira. Ki geçenlerde 640 lira bile olabilirdi, fiyatlar düştü biraz. Zaten onlar şişirilmiş fiyatlardı. Neyse
2. Kuyumcudan alınca, altın elinde fiziksel olarak bulunur ve çalınma ile kayıp her şekilde olasıdır. Ayrıca külçe almadıkça, ki onu kuyumcu satmaz, işçilik bir şekilde girer..diye biliyorum. Garanti olsun diye bankada kasa kirala? Ama onun da kirası var.
Bankadan alınca, altın fiziksel değil. Ve gram üstünden. İstediğin gibi alıp satman mümkün. Kirası da yok. Satarken kayıp da yok.
0
altın fiyatları şuanda zirvede almanızı tavsiye etmem. yaklaşık 1 haftadır 2-3 milyon düştü karar sizin.
0
hocam o tarihlerde altın aldıysanız, öneri sahiplerine birer yemek ısmarlayabilir misiniz?
0
kuveyt turkten gram altın al istersen külçe olarak geri al
altın bir ralli daha yapıp düşüşe geçer herhalde
virüs bitecek gibi üretim-tüketim artıyor
altın da şunu yapanlar kazandı
400'den aldı 535'ten sattı
460'dan aldı 525'den sattı
şimdi 490dan alır 520'den satar
sonra euro'ya geçer senede min. %10 artar
altın bir ralli daha yapıp düşüşe geçer herhalde
virüs bitecek gibi üretim-tüketim artıyor
altın da şunu yapanlar kazandı
400'den aldı 535'ten sattı
460'dan aldı 525'den sattı
şimdi 490dan alır 520'den satar
sonra euro'ya geçer senede min. %10 artar
0
zaugnakhaldun
Seyredilenleri sayayım:LostDexterBattlestar GalacticaMad MenHouseTrue BloodHow I Met Your MotherBig Bang TheoryOzSpartacusbir şeyler daha vardı ama unuttum.40 ve 40+ dakikalık dizi kategorisinde, komedi olmayan bir şey arıyoruz. Temel kriter gerçekten kaliteli olması, herkese hitap etmemesi dert değ
Seyredilenleri sayayım:
Lost
Dexter
Battlestar Galactica
Mad Men
House
True Blood
How I Met Your Mother
Big Bang Theory
Oz
Spartacus
bir şeyler daha vardı ama unuttum.
40 ve 40+ dakikalık dizi kategorisinde, komedi olmayan bir şey arıyoruz. Temel kriter gerçekten kaliteli olması, herkese hitap etmemesi dert değil çünkü Mad Men falan da herkese hitap etmiyor ve hastasıyız. Tür olarak çok fark etmez ama Oz gibi aşırı yoğun şiddet durumları olmazsa güzel olur.
Tavsiyelere açığız.
Lost
Dexter
Battlestar Galactica
Mad Men
House
True Blood
How I Met Your Mother
Big Bang Theory
Oz
Spartacus
bir şeyler daha vardı ama unuttum.
40 ve 40+ dakikalık dizi kategorisinde, komedi olmayan bir şey arıyoruz. Temel kriter gerçekten kaliteli olması, herkese hitap etmemesi dert değil çünkü Mad Men falan da herkese hitap etmiyor ve hastasıyız. Tür olarak çok fark etmez ama Oz gibi aşırı yoğun şiddet durumları olmazsa güzel olur.
Tavsiyelere açığız.
0
izlemediyseniz,
The 4400
Carnivale
Prison Break (gerçi izlemişsinizdir. sanırım yazmayı unuttunuz.)
The 4400
Carnivale
Prison Break (gerçi izlemişsinizdir. sanırım yazmayı unuttunuz.)
0
vampire diaries
chuck
greys anatomy
csi serisi / ozellikle miami
law & order svu
chuck
greys anatomy
csi serisi / ozellikle miami
law & order svu
0
24, doctor who, torchwood bir de V tavsiyemdir. son üçü bilim kurgu tarzı biraz daha.
0
0
@denizen seyretmedim bir araştırayım
@zolax prison break seyrettim, 4400 ilgimi çekmedi, carnivale olabilir.
@wessago teşekkürler, bakayım.
@chuck, vampire diaries dışındakilere birer bölüm baktım ama cezbetmedi, vampire diaries'i araştıracağım.
@crown prince 24 haricindekileri seyretmedim, birlikte seyredeceğim arkadaşımın da bilimkurguyla alakası yok ama çok teşekkürler.
@no avalon wire ve avalon'a bakacağım.
fringe de aklımda; ama bilemiyorum şu anda.
@zolax prison break seyrettim, 4400 ilgimi çekmedi, carnivale olabilir.
@wessago teşekkürler, bakayım.
@chuck, vampire diaries dışındakilere birer bölüm baktım ama cezbetmedi, vampire diaries'i araştıracağım.
@crown prince 24 haricindekileri seyretmedim, birlikte seyredeceğim arkadaşımın da bilimkurguyla alakası yok ama çok teşekkürler.
@no avalon wire ve avalon'a bakacağım.
fringe de aklımda; ama bilemiyorum şu anda.
0
how i met your mother'ı sevdiyseniz friends'i tavsiye ederim. 25 dk civarı ve komedi, bu özellikleriyle aradığınıza uymuyo belki ama çok güzel bir dizi. bi araştırırsınız belki.
0
dereotu
Merhaba,birikmiş biraz param var. Riski olmayan ama az da olsa sürekli kazandıran bir yatırım aracı arıyorum. Önerileriniz?
Merhaba,
birikmiş biraz param var. Riski olmayan ama az da olsa sürekli kazandıran bir yatırım aracı arıyorum. Önerileriniz?
birikmiş biraz param var. Riski olmayan ama az da olsa sürekli kazandıran bir yatırım aracı arıyorum. Önerileriniz?
0
risk olmadan kazanç olmaz. çok küçük kazanç için; b tipi fon, bono ve kırık vadeli mevduatı öneririm.
0
Cumhuriyet altını al, faizden uzak dur, sabretmey, bil.
Zamanı gelip altınlarını satarken de şükret.
:-)
Zamanı gelip altınlarını satarken de şükret.
:-)
0
kifayetsiz pluton
hicbir hedefiniz olmadigini ve puaninizin bu iki bolume de yettigini dusunun. hangisini secersiniz ve neden?
hicbir hedefiniz olmadigini ve puaninizin bu iki bolume de yettigini dusunun. hangisini secersiniz ve neden?
0
eğer boğaziçinden mezun olup gerçekten de iyi bir yerde çalışabileceksen boğaziçi.öss de derece yapmış ve hacettepe ing tıptan mezun olmuş bir tanıdığım 3 kere girdiği tusu kazanamayıp,memleketinde sağlık ocağında çalışıyor.
0
boğaziçi ee. hacettepe tıp insana iyi işden başka bi şey sağlamaz ki bunu boğaziçi de sağlar. çingene mahallesiin dibinde sıfır kampüs ve üni hayatı, ankarada zaten yapıcak başka hiç bir şey yok. kafama silah dayamaları lazım.
0
iyi araştır hangisini seviyosan onu seç. çünkü iki bölümüde sevmeden gidersen işkence çekersin. mühendislik başlı başına zor bişey bide boğaziçi ee deki yüksek sınav ortalamalarını hesaba katınca dahada zor oluyor. tıpta aynı bokun laciverti bi fark yok. ben şahsen boğaziçini seçerdim çünkü ankarayı sevmiyorum. boğaziçi ile ilgili sorcak bişeyin olursa sözlükten mesaj at yardımcı olurum.
0
üniversiteyi büyüyeceğin, hayatı öğreneceğin bir yer olarak da görmek lazım. bu nedenle tek hayalin doktor olmak değilse hacettepe tıp'ı yazma derim. burnu kaf dağında doktorların, dertli hastaların arasında kampüs hayatı olmaz. hele sıhhıye'de.
0
Say-1'di bizim zamanımızda, o puan yetiyorsa ve bu iki meslek hayallerde yer etmemişse direk Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık yazmak lazım. Dikkate alın derim.
0
mühendislik seçerseniz gırtlağınıza kadar matematiğe boğulacaksınız, eğer teknoloji, matematik, programlama, analiz ilginizi çekmiyorsa tekrar düşünün.
Aslında şöyle bir şey yapabilirsiniz, elektrik elektronik mühendisliğine gidip medikal elektronik üstünde uzmanlaşıp yüksek yaparsınız en bombası bu olur.
Aslında şöyle bir şey yapabilirsiniz, elektrik elektronik mühendisliğine gidip medikal elektronik üstünde uzmanlaşıp yüksek yaparsınız en bombası bu olur.
0
amaçsız isen boğaziçini yaz, tıp biraz özveri ister daha önceden aklına koymadan tıp yazarsan büyük ihtimal ile yarıda bırakırsın.
0
mühendisliği yapamayacağım için hacettepe tıp isterdim ama hacettepe de ankara'da olduğundan istanbul üni. ya da marmara tıp yazardım. (yeditepe tıp da olabilir burslu oluyordur sanırım)
nedeni ise istanbul'u çok seviyor olmam tabi.
nedeni ise istanbul'u çok seviyor olmam tabi.
0
PoscheN
Yarin sabah Ankaradan Kayseriye ailemle seyahat edecegim. Yol ustunde guzel kahvalti yapilacak bir yer biliyor musunuz? Guzel ve kaliteli bir yer olsun istiyorum, tuzlu olmasi muhim degil
Yarin sabah Ankaradan Kayseriye ailemle seyahat edecegim. Yol ustunde guzel kahvalti yapilacak bir yer biliyor musunuz? Guzel ve kaliteli bir yer olsun istiyorum, tuzlu olmasi muhim degil
0
merhum
Eşim için 2008 model, Toyota Yaris 1.4 D-4D, triptonik bakıyorum ama bunlar yokuşta geri kaydırıyormuş galiba. Bu kaydırma alışılabilir düzeyde midir? Eski arabamız otomatik polo'ydu ve kaydırmıyordu. Özellikle bayanlar cevaplarsa sevinirim.
Eşim için 2008 model, Toyota Yaris 1.4 D-4D, triptonik bakıyorum ama bunlar yokuşta geri kaydırıyormuş galiba. Bu kaydırma alışılabilir düzeyde midir? Eski arabamız otomatik polo'ydu ve kaydırmıyordu. Özellikle bayanlar cevaplarsa sevinirim.
0
triptronik corolla kullandım. yokuşta kalkış yaparken geri kaçırma oluyor, fakat alıştıkça üstesinde geliniyor.
bağyan değilim.
bağyan değilim.
0
el frenine ihtiyaç duyuyor musun? bence el freni gerektirmeyecek kadarsa problem değil. yani kayma, manuel vitesteki kadar değil di mi?
0
toyota nın kullandığı vites mmt (multimode) yani otomatikleştirilmiş manuel şanzımanların bir çeşidi
tek kavrama bulunduğu için vites geçişleri yavaş kalır.
ayrıca düz vites mantığına sahip olduğu için ve bu modelde hill holder dediğimiz sistem bulunmadığı için yokuşlarda kalkış yaparken el freni kullanımı gerekli olabiliyor.
tek kavrama bulunduğu için vites geçişleri yavaş kalır.
ayrıca düz vites mantığına sahip olduğu için ve bu modelde hill holder dediğimiz sistem bulunmadığı için yokuşlarda kalkış yaparken el freni kullanımı gerekli olabiliyor.
0
He he o benim:)
Evet kaydırıyor ama otomatik vitesler genelde kaydırıyor. Bi tek pejo 206 o kadar kaydırmıyordu ama o da benzin içiyordu.
Ankara Yıldız'ı falan bilir misiniz bilmiyorum ama 80 derece eğimli yokuşları bile vardır. Ben o yokuşlardan çok rahat geçebiliyorum, sadece vitesi manual'a getirip 1'e getirmek ve gaza abanmak yetiyor. Şu ana kadar en ufak bir sorun yaşamadım.
İlk başlarda korkuyordum ya yokuşlarda kaçırır da arkadaki arabaya vurursam diye ama hiç öyle bir şey olmadı.
Ve inanın ki annemin pejo 408'i ve babamın passat'ı benimkinden çok daha fazla kaçırıyor:)
Eşiniz 1 ayda arabayla arkadaş olur zaten, dilinden anlar.
Evet kaydırıyor ama otomatik vitesler genelde kaydırıyor. Bi tek pejo 206 o kadar kaydırmıyordu ama o da benzin içiyordu.
Ankara Yıldız'ı falan bilir misiniz bilmiyorum ama 80 derece eğimli yokuşları bile vardır. Ben o yokuşlardan çok rahat geçebiliyorum, sadece vitesi manual'a getirip 1'e getirmek ve gaza abanmak yetiyor. Şu ana kadar en ufak bir sorun yaşamadım.
İlk başlarda korkuyordum ya yokuşlarda kaçırır da arkadaki arabaya vurursam diye ama hiç öyle bir şey olmadı.
Ve inanın ki annemin pejo 408'i ve babamın passat'ı benimkinden çok daha fazla kaçırıyor:)
Eşiniz 1 ayda arabayla arkadaş olur zaten, dilinden anlar.
0
kermitz
Başlıktaki gibi 30000 TL civarı bir bütçem var ve 2. el bir hatchback alma düşüncem var. Otomatik/Tiptronik/Yarı Otomatik, performansı hallice, döşü de kıllı olsun istiyorum. Özellikle tecrübeye dayanan fikirlere ihtiyacım var.
Başlıktaki gibi 30000 TL civarı bir bütçem var ve 2. el bir hatchback alma düşüncem var. Otomatik/Tiptronik/Yarı Otomatik, performansı hallice, döşü de kıllı olsun istiyorum. Özellikle tecrübeye dayanan fikirlere ihtiyacım var.
0
beyfendi merhabalar. ben size seçenekleri yazayım siz karar verin. kaç model olacağını söylememişsinz ancak ben ona da yardımcı olayım :)
1. kesinlikle tek ve inşaallah ilerde alacağım araç golf'tur. ancak 30000 tl'ye dizel ve yeni model bulamazsınız. modeli biraz eski ve benzinli olur. ama şiddetle tavsiye ederim.
2. toyota auris veya corollaya da bakmanızı öneririm. gerçekten harika ikisi de. auris'in içi inanılmaz geniş.
3. arabam yeni olsun (2009-2008) biraz da kibar olsun derseniz. öncelikle fiesta, daha sonra da polo'yu tavsiye ederim. ayrıca 30000. tl'ye dolusunu alırsınız.
4. seat leon ve ıbıza var. ancak benim çok hoşuma gitmiyorlar. yani vw ile aynı fabrikada üretiyolar diye duydum ancak tipleri çok hoşuma gitmiyor. tabiki karar sizin.
5. renault, peugeuot ve opel almanızı tavsiye etmem. neden diye soracak olursanız. zamanında babam ve abim çok kullandı bu markaları hiç memnun değillerdi.
yardımcı olduysam ne mutlu ancak. yakıt seçeneği ve boyutu söylerseniz daha çok yardımcı olurum. bir de araç alırken kilometresine iyi bakın bence. ikinci elde kilometre önemli kanımca. şimdiden hayırlı olsun.
1. kesinlikle tek ve inşaallah ilerde alacağım araç golf'tur. ancak 30000 tl'ye dizel ve yeni model bulamazsınız. modeli biraz eski ve benzinli olur. ama şiddetle tavsiye ederim.
2. toyota auris veya corollaya da bakmanızı öneririm. gerçekten harika ikisi de. auris'in içi inanılmaz geniş.
3. arabam yeni olsun (2009-2008) biraz da kibar olsun derseniz. öncelikle fiesta, daha sonra da polo'yu tavsiye ederim. ayrıca 30000. tl'ye dolusunu alırsınız.
4. seat leon ve ıbıza var. ancak benim çok hoşuma gitmiyorlar. yani vw ile aynı fabrikada üretiyolar diye duydum ancak tipleri çok hoşuma gitmiyor. tabiki karar sizin.
5. renault, peugeuot ve opel almanızı tavsiye etmem. neden diye soracak olursanız. zamanında babam ve abim çok kullandı bu markaları hiç memnun değillerdi.
yardımcı olduysam ne mutlu ancak. yakıt seçeneği ve boyutu söylerseniz daha çok yardımcı olurum. bir de araç alırken kilometresine iyi bakın bence. ikinci elde kilometre önemli kanımca. şimdiden hayırlı olsun.
0
alfa 147 alırdım ben, otomatik değil ama araba kullanırken aldığın keyif her şeye değer.
0
önce neler beklediğinize karar vermelisiniz.
herkesin konfor konusunda farklı beklentileri olabilir. kimi vatandaş bagaj hacmi arar, kimi arka koltuk diz mesafesi arar, kimi güçlü motor ister, kimi tasarruf ister, kimi sadece alım satımı kolay olsun, kimi de sorun çıkarmasın, beni taşısın ne yakarsa yaksın diyebilir. bunların hepsini bir arada verebilen araç bulmak imkansıza yakın.
otomatik vites tecrübeniz nedir bilmiyorum. ben eski tip otomatik vitesleri daha çok seviyorum. yeni tiplerde yakıt tasarrufu avantajı olabilir, ancak o işi çok karıştırdılar. corolla multitronic şanzıman hakkında pek iyi konuşmuyorlar, toyota'nın işe yaramaz bir şanzıman üreteceğini sanmıyorum, ne de vw veya diğer milyar dolarlık firmaların. bazı modellerde problemli üretim dönemleri olabilir, bunları iyice okuyup öğrenip beklentilerinizle karşılaştırın, sonra pişman olmayın. hill holder falan, detay gibi görünebilir ama önemli şeyler bunlar. fiyatı da etkiler tabii.
tecrübeme göre makyajlanmamış (2006 falan oluyor sanırım) seat leon fena değil.(makyajlısı kötü olmak zorunda değil, olsa olsa yeni tsi motorlar yüzünden birazcık daha pahalı olabilir.) 1,6lt 102hp vw motoru güzel. almak istediğiniz modele göre değişebilir ama bu fiyata donanımı zengin bir leon bulabilirsiniz. bagajı yeterli, arkası dar değil, yakıt ortalamalarda. arka cam biraz dar, doğru. kullandığım leon manuel şanzımanlıydı. otomatikleri konusunda bilgim yok, ancak az da olsa daha düşük performans ve birazcık yakıt tüketimi artışı beklemek mantıklı.
yine o yıllarda makyajlanmış (2007'de makyajlı satılıyordu galiba) yarı otomatik astra da fena değil. benim kullandığımda hill holder yoktu, ekstra olarak alınabiliyordu sanırım. motoru makyajlanmamış modelin manuel şanzımanlısına göre bile epey canlı. bagajı yeterli, hatırladığım kadarıyla arka koltuk diz mesafesi de iyi. güvenlik ve konfor donanımı yeterli. yakıt tüketimi de fena değil.
ancak makyajsız olanın manuel şanzımanlısını da kullandım ve performansını da yakıt tasarrufunu da kesinlikle sınıf ortalamasının altında gördüm.
renault megane hb firkimce çirkin bir araç. içinin rakiplerine kıyasla dar olması dezavantaj. güvenlik konusunda kendini kanıtladı, ancak elektronik konusunda kısa da olsa bir sabıkası olduğunu biliyorum. e 30,000 lira verip alacağınız araç da baz model olmayacak aksine içi elektronik oyuncaklarla dolu olacaktır.
hyundai düşünecek olursanız, bir de kia'ya bakın. hyundai amerika için kaliteli bir imaj yaratmaya çalışıyor, kia ise avrupa'nın üzerine daha çok titriyor gibi. almayı düşündüğünüz tip araçlarda kia, bu anlayıştan ötürü beklentilerinizi karşılamayı başarabilir.
peugeot 307-308 biraz hantal görünümlü geldi bana. citroen c4 çok daha dinamik, "ben hatchback doğdum, 10 yıl önceki bir modelin orasından burasından çekiştirilip büyütülmüşü değilim" der gibi bakıyor.
bir de, piyasanın hakimleri var. son baktığımda toyota ve volkswagen çıtanın yüksekliğini ve fiyat etiketini belirliyorlardı. bunların ürünlerini alırsanız, isimlerine de para ödersiniz ve bu küçük bir meblağ da değildir. ancak çok şanssız biri değilseniz, fazladan ödediğiniz paranın karşılığını hiç beklemediğiniz bir gün veya aracı kullandığınız her gün alabilirsiniz. birçok üretici dayanıklı ve kaliteli araçlar üretti. beş veya yedi yıl garanti veren de oldu galiba. ancak bir aracın gerçek yüzü zaten 5-6 yıl sonra ortaya çıkar.
en önemlisi de, güle güle kullanın.
herkesin konfor konusunda farklı beklentileri olabilir. kimi vatandaş bagaj hacmi arar, kimi arka koltuk diz mesafesi arar, kimi güçlü motor ister, kimi tasarruf ister, kimi sadece alım satımı kolay olsun, kimi de sorun çıkarmasın, beni taşısın ne yakarsa yaksın diyebilir. bunların hepsini bir arada verebilen araç bulmak imkansıza yakın.
otomatik vites tecrübeniz nedir bilmiyorum. ben eski tip otomatik vitesleri daha çok seviyorum. yeni tiplerde yakıt tasarrufu avantajı olabilir, ancak o işi çok karıştırdılar. corolla multitronic şanzıman hakkında pek iyi konuşmuyorlar, toyota'nın işe yaramaz bir şanzıman üreteceğini sanmıyorum, ne de vw veya diğer milyar dolarlık firmaların. bazı modellerde problemli üretim dönemleri olabilir, bunları iyice okuyup öğrenip beklentilerinizle karşılaştırın, sonra pişman olmayın. hill holder falan, detay gibi görünebilir ama önemli şeyler bunlar. fiyatı da etkiler tabii.
tecrübeme göre makyajlanmamış (2006 falan oluyor sanırım) seat leon fena değil.(makyajlısı kötü olmak zorunda değil, olsa olsa yeni tsi motorlar yüzünden birazcık daha pahalı olabilir.) 1,6lt 102hp vw motoru güzel. almak istediğiniz modele göre değişebilir ama bu fiyata donanımı zengin bir leon bulabilirsiniz. bagajı yeterli, arkası dar değil, yakıt ortalamalarda. arka cam biraz dar, doğru. kullandığım leon manuel şanzımanlıydı. otomatikleri konusunda bilgim yok, ancak az da olsa daha düşük performans ve birazcık yakıt tüketimi artışı beklemek mantıklı.
yine o yıllarda makyajlanmış (2007'de makyajlı satılıyordu galiba) yarı otomatik astra da fena değil. benim kullandığımda hill holder yoktu, ekstra olarak alınabiliyordu sanırım. motoru makyajlanmamış modelin manuel şanzımanlısına göre bile epey canlı. bagajı yeterli, hatırladığım kadarıyla arka koltuk diz mesafesi de iyi. güvenlik ve konfor donanımı yeterli. yakıt tüketimi de fena değil.
ancak makyajsız olanın manuel şanzımanlısını da kullandım ve performansını da yakıt tasarrufunu da kesinlikle sınıf ortalamasının altında gördüm.
renault megane hb firkimce çirkin bir araç. içinin rakiplerine kıyasla dar olması dezavantaj. güvenlik konusunda kendini kanıtladı, ancak elektronik konusunda kısa da olsa bir sabıkası olduğunu biliyorum. e 30,000 lira verip alacağınız araç da baz model olmayacak aksine içi elektronik oyuncaklarla dolu olacaktır.
hyundai düşünecek olursanız, bir de kia'ya bakın. hyundai amerika için kaliteli bir imaj yaratmaya çalışıyor, kia ise avrupa'nın üzerine daha çok titriyor gibi. almayı düşündüğünüz tip araçlarda kia, bu anlayıştan ötürü beklentilerinizi karşılamayı başarabilir.
peugeot 307-308 biraz hantal görünümlü geldi bana. citroen c4 çok daha dinamik, "ben hatchback doğdum, 10 yıl önceki bir modelin orasından burasından çekiştirilip büyütülmüşü değilim" der gibi bakıyor.
bir de, piyasanın hakimleri var. son baktığımda toyota ve volkswagen çıtanın yüksekliğini ve fiyat etiketini belirliyorlardı. bunların ürünlerini alırsanız, isimlerine de para ödersiniz ve bu küçük bir meblağ da değildir. ancak çok şanssız biri değilseniz, fazladan ödediğiniz paranın karşılığını hiç beklemediğiniz bir gün veya aracı kullandığınız her gün alabilirsiniz. birçok üretici dayanıklı ve kaliteli araçlar üretti. beş veya yedi yıl garanti veren de oldu galiba. ancak bir aracın gerçek yüzü zaten 5-6 yıl sonra ortaya çıkar.
en önemlisi de, güle güle kullanın.
0
ikinci el dışında şöyle bir alternatifin var.
Astra HB Classic III 1.4i 16V - 90 HP Easytronic HB Essentia normal fiyatı 39.296 kampanya fiyatı 33.796
Astra HB Classic III 1.4i 16V - 90 HP Easytronic HB Essentia normal fiyatı 39.296 kampanya fiyatı 33.796
0
teşekkürler herkese öncelikle. 1.5 ay öncesine kadar 2008 Clio 1.2 Extreme (Quickshift) sahibiydim. 1.2lt ve 80hp'lik motorun bana yetmediğini düşünüp arabayı değiştrme fikrim varken, yaptığım bi kaza sonucu araba pert oldu ve bi nevi yeni araca vesile oldu.
Söylediğim gibi ilk aradığım şey performans; gaza basınca sağlam tepki veren, klima açıkken veya arabada 4-5 kişi varken yokuşun ortasında mal gibi kalmayan bir motor olmalı.
Aracın vites sistemi yarı otomatikti ve bu konsepte alıştığımı ve sevdiğimi söyleyebilirim(her ne kadar renault özelinde memnun kalmasam da). Arabaayı %99 şehir içinde(İstanbul) kullandığım ve sol ayağımı sevdiğim için otomatik/yarı otomatik tercih ediyorum.
Söylediğim gibi ilk aradığım şey performans; gaza basınca sağlam tepki veren, klima açıkken veya arabada 4-5 kişi varken yokuşun ortasında mal gibi kalmayan bir motor olmalı.
Aracın vites sistemi yarı otomatikti ve bu konsepte alıştığımı ve sevdiğimi söyleyebilirim(her ne kadar renault özelinde memnun kalmasam da). Arabaayı %99 şehir içinde(İstanbul) kullandığım ve sol ayağımı sevdiğim için otomatik/yarı otomatik tercih ediyorum.
0
miss antartika
2005 ile 2010 arasında olmuş önemli olaylar nelerdir? neler değişti mesela hayatımızda, kim öldü, kim kaldı?
2005 ile 2010 arasında olmuş önemli olaylar nelerdir? neler değişti mesela hayatımızda, kim öldü, kim kaldı?
0
İki tane Dünya Kupası oldu, bizim cumhurbaşkanı değişti, ABD'de ilk defa siyahi biri başkan seçildi, küresel ekonomik kriz çıktı...
0
son 5 yıl değilde son 1,5 yılda sırasıyla önce annemi kaybettim sonra üni den mezun oldum ardından askere gittim askerdeyken dedem vefat etti askerden döndüm 6 yıllık sevgilimden ayrıldım akabinde kamuda iş buldum göreve başlamak üzereyim ve ilk defa tek başıma eve çıkma telaşındayım..sanırım sordugun 5 yılın rar lanmıs halinin yasıyorum..
0
logoss
Arkadaşlar 1 yada 2 hafta sonra kız istemeye gelecekler ama sözde yapılması gereken belli bir gelenek var mıdır?Eğer varsa nelerdir??
Arkadaşlar 1 yada 2 hafta sonra kız istemeye gelecekler ama sözde yapılması gereken belli bir gelenek var mıdır?Eğer varsa nelerdir??
0
yöreden yöreye değişir bu sorunun cevabı. o yüzden de en iyi kaynak anne ve babadır :)
0
Yeni evlenmis birinden tavsiye: Gelenek gorenek isine girerseniz icinden cikamazsiniz, butcenizin 2 kati para harcarsiniz, bosverin annaneyi babanneyi mutlu etmeyi kendiniz nasil mutlu olacaksaniz oyle yapin.
0
Daha başta gelenek görenek işine girerlerse evlenene kadar canlarına okurlar. Taviz vermesinler, gerekirse ayrılsın arkadaş, çok ciddiyim. Çok gereksiz masraflar bunlar.
0
ginevra molly potter
Selamlar ey ahali! :)Askere gidecek arkadaşa nasıl bir hediye alınmalı acep? Kestane kebap acele cevap lütfen. :))
Selamlar ey ahali! :)
Askere gidecek arkadaşa nasıl bir hediye alınmalı acep? Kestane kebap acele cevap lütfen. :))
Askere gidecek arkadaşa nasıl bir hediye alınmalı acep? Kestane kebap acele cevap lütfen. :))
0
en güzeli "asker adamsın ihtiyacın olur" diyerek cebine para sıkıştırmak bence :)
0
Yaz askeri olacağı için iç çamaşırı çok makbule geçer. Rahat bir adamsa söyleyin, yanına bol bol alsın, kantinde bulunamayabiliyor.
0
1- kitap.. askerligimin cabuk gecmesinde yardimci idi..
2- anksorlu telefon karti.. 100luk.. bisuru. alabildiginiz kadar (cep teli kullanmaya baslayana kadar en azindan isini fazlasiyla gorur)
3- her turlu asker camasiri, corabi
2- anksorlu telefon karti.. 100luk.. bisuru. alabildiginiz kadar (cep teli kullanmaya baslayana kadar en azindan isini fazlasiyla gorur)
3- her turlu asker camasiri, corabi
0
utkujan
evet arkadaşlar. samsuna gidecegim de acaba pansiyon veya otellerde 17 yasından kücük birini kaldirirlar mi ? tskler
evet arkadaşlar. samsuna gidecegim de acaba pansiyon veya otellerde 17 yasından kücük birini kaldirirlar mi ? tskler
0
turizm okumuş kız arkadaşımdan aldığım bilgilere göre : kalamaz.
18 yaşını doldurmuş olması, doldurmamış ise ailesinden birilerin yanında bulunması gerekiyormuş. bakanlık talimatları böyleymiş.
18 yaşını doldurmuş olması, doldurmamış ise ailesinden birilerin yanında bulunması gerekiyormuş. bakanlık talimatları böyleymiş.
0
bana kalırsa pansiyonda kalırsın ama otellerde sorun olabilir. pansiyonlarda kimlik soruyorlar mı ki?
0
Teoride hayır pratikte evet olabiliyor.
Fakat Samsun pek turistik olmadığı için muhtemelen kalamazsın.
Fakat Samsun pek turistik olmadığı için muhtemelen kalamazsın.
0
bucippa otelde kalabilirsiniz muhtemelen. kimlik soruyorlar ama pek sıkıntı çıkartacaklarını sanmıyorum.
0
Birkaç sene önce haftasonu için arkadaşlarla toplanıp biryerlere gitmiştik. Kaldığımız butik otelde kızların kimliklerine baktılar. Sorunca da, işte ters bir durum yaşanırsa kızlar 18 den küçük olduğu taktirde başları belaya girebilirmiş gibi birşeyler söylemişlerdi.
0
jameskeenan
şbp, harita, inşaat arasında gidip geliyorum ancak bir yerden sonra bölüm mü okul mu ikilemine düşüyorum. kafam karışık açıkçası... ne yapmalıyım?not: bu bölümler istediğim bölümler. ancak biri yıldız'da oluyorsa diğeri kocaeli'de oluyor. sıkıntım burada başlıyor.
şbp, harita, inşaat arasında gidip geliyorum ancak bir yerden sonra bölüm mü okul mu ikilemine düşüyorum. kafam karışık açıkçası... ne yapmalıyım?
not: bu bölümler istediğim bölümler. ancak biri yıldız'da oluyorsa diğeri kocaeli'de oluyor. sıkıntım burada başlıyor.
not: bu bölümler istediğim bölümler. ancak biri yıldız'da oluyorsa diğeri kocaeli'de oluyor. sıkıntım burada başlıyor.
0
önce bölüm.. okul sonraki iş.. sevdiğin bir okulda bile olsa sevmediğin bir bölümde okumak çekilmez.. okul dediğin 4 yıl.. sonra hayatın boyunca seçtiğin bölümle yaşayacaksın..
0
kesinlikle BÖLÜM seçimi yapın. Üniversitede 4-5 yıl, meslekte bir ömür geçecek.
0
Mantıklı düşün. Üniversite hayatına 1 etki ederse mesleğin 10 belki 100 etki eder. Ayrıca Kocaeli, İtü,Boğaziçi,ODTÜ,Yıldız gibi ün yapmış üni.lerden sonra imkanları,eğitimi ve istanbul'a yakınlığıyla fln en okunabilir üni.lerden biri.
0
bence şehir tercihi yap, tamam meslek önemli ama hayatını geçireceğin şehir seni de geliştirecek, çok farklı ortamlar olduğunu düşünüyorum şahsen. bir de istediğin meslek yokmuş yani direkt istediğin bi meslek yokmuş gibi geldi... gerçi inşaat daha geçerli bi bölüm ama eğer meslek olarak çok istediğin bi şey yoksa şehir seç. eğer inek olabilecek kapasitedeysen zaten bölümü değiştirme şansın da olur.
0
noise
hangi otobüsle ya da dolmuşla gidebilirim?otobüsün numarasını ve durağın yerini belirtirseniz memnun olurum.teşekkür ederim.
hangi otobüsle ya da dolmuşla gidebilirim?
otobüsün numarasını ve durağın yerini belirtirseniz memnun olurum.
teşekkür ederim.
otobüsün numarasını ve durağın yerini belirtirseniz memnun olurum.
teşekkür ederim.
0
istanbul'dan mı gideceksin, kordinat verirmisin.
nereden ankara etlik hastanesine. ?
nereden ankara etlik hastanesine. ?
0
elif_countess
http://www.ikea.com.tr/urundetay/69806816/galant_calisma_masasi.aspxşöyle bir masayı (geniş ve klavye sehpasız) ankarada nerde bulabilirim?
www.ikea.com.tr
şöyle bir masayı (geniş ve klavye sehpasız) ankarada nerde bulabilirim?
şöyle bir masayı (geniş ve klavye sehpasız) ankarada nerde bulabilirim?
0
Siteler'de hem üretim yerleşkeleri hem de mağazalar var. herhangi bir tehlikesi de yok.
www.sitelerankara.com.tr
www.sitelerankara.com.tr
0
Ayiyogi
sevgili duyuru insanlar benim ter lekesiyle ilgili 2 sorum var1. kıyafetlerimde ter lekelerinin oluşmamalarını istiyorum. 2 saat giydiğim tişörtte zart diye ter lekesi oluşuyor. sadece koltuk altı bölgesinde olsa yine neyse terle temas eden her yerimde ter lekesi oluşuyor.2. isviçreli saygıdeğer bil
sevgili duyuru insanlar benim ter lekesiyle ilgili 2 sorum var
1. kıyafetlerimde ter lekelerinin oluşmamalarını istiyorum. 2 saat giydiğim tişörtte zart diye ter lekesi oluşuyor. sadece koltuk altı bölgesinde olsa yine neyse terle temas eden her yerimde ter lekesi oluşuyor.
2. isviçreli saygıdeğer bilim adamları ter lekesini kolayca çıkarmanın bir formülünü geliştirdiler mi ?
ayiyogi kosovadan bildirdi.
1. kıyafetlerimde ter lekelerinin oluşmamalarını istiyorum. 2 saat giydiğim tişörtte zart diye ter lekesi oluşuyor. sadece koltuk altı bölgesinde olsa yine neyse terle temas eden her yerimde ter lekesi oluşuyor.
2. isviçreli saygıdeğer bilim adamları ter lekesini kolayca çıkarmanın bir formülünü geliştirdiler mi ?
ayiyogi kosovadan bildirdi.
0
Evet, şöyle yapacaksın:
T-Shirt'ü elbise askısına as, parmaklarına musluktan su al ve onu ter lekelerinin üzerine sür. Saç kurutma makinesiyle de kurut sonra. Bu işlemi her lekeye uygulayınca kaybolduğunu göreceksin.
Bu arada o lekeler tuz nedeniyle oluyor diye biliyorum, açık renk T-shirt giyersen sorun olmaz.
-Bekarlara yaşam kılavuzu, sayfa 67-68
T-Shirt'ü elbise askısına as, parmaklarına musluktan su al ve onu ter lekelerinin üzerine sür. Saç kurutma makinesiyle de kurut sonra. Bu işlemi her lekeye uygulayınca kaybolduğunu göreceksin.
Bu arada o lekeler tuz nedeniyle oluyor diye biliyorum, açık renk T-shirt giyersen sorun olmaz.
-Bekarlara yaşam kılavuzu, sayfa 67-68
0
Valla Nivea silver protect diye bir deo kullanıyorum ter lekesi ve koku 0.. Denemeni tavsiye ederim.
0
roll on kullan. ama sürdükten sonra önce ellerinle koltuk altına iyice yedir (kurut bir nevi) sonra kuruyana kadar bekle biraz, hemen giyme tişörtünü. işe yarıyor! bu arada roll on bana kalırsa sıvı roll on olsun. ama rengi kahve rengi tonlarda olanlar yerine mavi tonlarda, olabildiğince şeffaf olanları seç. abartma ama git BİM'den al 2 liraya...
0
@JK, deodorantı tüm vücuduna mı uyguluyorsun? Ayiyogi her tarafında ter lekesi oluştuğunu söylemiş çünkü.
@Ayiyogi, o ter lekesinden kurtulmak mümkün değil maalesef. apc'nin de dediği gibi tuzdan kaynaklanıyor. ter uçup gidiyor, geriye beyaz beyaz tuz dalgaları kalıyor. berbat!
@Ayiyogi, o ter lekesinden kurtulmak mümkün değil maalesef. apc'nin de dediği gibi tuzdan kaynaklanıyor. ter uçup gidiyor, geriye beyaz beyaz tuz dalgaları kalıyor. berbat!
0
atlet giyin içinize ter öncelikle ona geçsin terledikçe değiştirin ? koltuk altı içinse adidas rollon kullanın kullandıktan sonra saç kurutma makinasıyla bi süre kurutun iyice yedirip ve kuruttuktan sonra gün içinde terleme sıfır oluyor.
0
renkliler için leke çıkarıcı deterjanların sıvı olanlarından (kosla var, domestos var vs., kaliteli birşey olsun yalnız, market markası olmasın yani) lekenin üzerine bir miktar döküp, 10-15 dk. bekletin, kurumayacak kadar yani, sonra durulamadan, olduğu gibi makineye atıp yıkayın. çok garanti veremiyorum ama en etkili yöntemin bu olduğunu düşünüyorum, çünkü normal toz deterjanlar bir işe yaramıyor bu lekeleri çıkarma konusunda.
0
deotak diye bir krem var, terlemeyi tamamen kesiyor. abartmıyorum tamamen. korktum bıraktım ben sağlıksızdır diye. istersen kullanabilirsin
0
0dy
sevgili siyasetle ilgilenen güzel insanlar size bir kaç sorum olacak cevap verirseniz çok sevinirim.- tek başına iktidar için %kaç oy gerekli?- diyelimki seneye akp: %35, chp: %25, mhp: %11 oy aldı. akp tek başına iktidar olabilir mi? olamadığını farzedersek ( çünkü tek başına iktidarın %sini bilmiy
sevgili siyasetle ilgilenen güzel insanlar size bir kaç sorum olacak cevap verirseniz çok sevinirim.
- tek başına iktidar için %kaç oy gerekli?
- diyelimki seneye akp: %35, chp: %25, mhp: %11 oy aldı. akp tek başına iktidar olabilir mi?
olamadığını farzedersek ( çünkü tek başına iktidarın %sini bilmiyorum ) chp + mhp koalisyon kurabilir mi?
teşekkürler.
- tek başına iktidar için %kaç oy gerekli?
- diyelimki seneye akp: %35, chp: %25, mhp: %11 oy aldı. akp tek başına iktidar olabilir mi?
olamadığını farzedersek ( çünkü tek başına iktidarın %sini bilmiyorum ) chp + mhp koalisyon kurabilir mi?
teşekkürler.
0
koalisyon konusnda, akp-chp anlasamaz ya da akp mhp anlasamaz ise doğal olarak chp mhp koalisyonu olur.
0
yanılma ihtimalimi göz ardı etmeden (utandım bir an hukuk bilgimden) konuşmak isterim ki meclisin 2/3'sinin oyunu alabilmek gerek, yani (bkz: güvenoyu). dolayısıyla partinin topladığı oy miktarı ve kaç milletvekili sahibi olduğu önemli şeyler. direkt olarak %33.5 gibi rakamlar net ifade edemiyor.
koalisyon için de öncelikle en yüksek milletvekiline sahip partinin başkanına cumhurbaşkanı tarafından hükümet kurma görevi verilir, eğer başarısız olursa (güvenoyu alacak miktara ulaşamazsa) bu hak el değiştirir tabi.
(bkz: anayasa hukuku)
koalisyon için de öncelikle en yüksek milletvekiline sahip partinin başkanına cumhurbaşkanı tarafından hükümet kurma görevi verilir, eğer başarısız olursa (güvenoyu alacak miktara ulaşamazsa) bu hak el değiştirir tabi.
(bkz: anayasa hukuku)
0
% lik oyla m.vekili sayilari arasinda direkt bir baginti yok. yani %40 altinda kalirsa kesin cogunluktan duserler olmuyor. yine de yaklasik deger %40 civari yanilmiyorsam. yani akp %40'in altina duserse o vakit cogunlugu kaybedebilir.
bunun direkt belli rakamlari olmamasinin sebebi oy alinan sehirlerdeki m.vekili sayilari. ornegin kucuk bir ilde chp %30 aldi, akp %60 aldi 2 m.vekilini de akp cikartti (ki bunun ornekleri cok) o vakit chp'nin turkiye ortalamasi uzerinde seyreden oy orani yani %30 manasiz bir hale geliyor.
dedigim gibi %40 yaklasik deger ama kesin bir deger degil.
koalisyon olur mu? olsa nolur? dsp, mhp, anap koalisyon yaptigina gore herkes herkesle yapabilir. bdp bile katilabilir aralarina...
bunun direkt belli rakamlari olmamasinin sebebi oy alinan sehirlerdeki m.vekili sayilari. ornegin kucuk bir ilde chp %30 aldi, akp %60 aldi 2 m.vekilini de akp cikartti (ki bunun ornekleri cok) o vakit chp'nin turkiye ortalamasi uzerinde seyreden oy orani yani %30 manasiz bir hale geliyor.
dedigim gibi %40 yaklasik deger ama kesin bir deger degil.
koalisyon olur mu? olsa nolur? dsp, mhp, anap koalisyon yaptigina gore herkes herkesle yapabilir. bdp bile katilabilir aralarina...
0
hemen cevaplayayım ama bağımsızlar bdp nin rakamlarının yüksekliği sebebiyle bu konuda çok etkili. verdiğin oranlarla biryere varılamaz.
%9 veya %8 lerde kalsa aritmetik çok hemde çokl farklı olur. sen biraz daha tahmin yaz ki ben sana kaç sandalye yazayım.
%9 veya %8 lerde kalsa aritmetik çok hemde çokl farklı olur. sen biraz daha tahmin yaz ki ben sana kaç sandalye yazayım.
0
verdiğin rakamlarla
akp 297
chp 166
mhp 56
bağımsız 31
milletveklili çıkarır fakat verdiğin bu rakamlara ne kadar güveniyorsun ve ne istiyorsun bilemiyorum.
bu tabloda tek başına bir akp hükümeti çıkar ayrıca.
akp 297
chp 166
mhp 56
bağımsız 31
milletveklili çıkarır fakat verdiğin bu rakamlara ne kadar güveniyorsun ve ne istiyorsun bilemiyorum.
bu tabloda tek başına bir akp hükümeti çıkar ayrıca.
0
güvenmek değil sadece oy oranları nasıl değişiyo onu öğrenmek istiyorum. yani bdp'yi de dikkate alırsak herhangi bi partinin tek başına iktidar olması için yüzdelik dağilım ve oran nedir. tabiki biliyorum şehirden şehire, milletvekili sayısına göre değişiyo ancak ana krıterler neler?
0
şehirden şehire değişmesi gibi faktörleri bir kenara bırakırsak şöyle bir özet var.
birinci parti il bazında ve dolayısıyla türkiye bazında diğerlerinden çok daha fazla milletvekili çıkarır. küçük bir örnek verelim. mesela, %34 akp %31chp alsın. diğer partiler 14 - 6 -8 -4 gibi puanlar alsın.yani 3 parti barajı geçsin. aradaki %3 lük fark hiç yoksa 60 milletvekili olacaktır. temel olay barajı geçen parti sayısı ve birinci parti olmak. örnekte 3 parti baraj üstü fakat bdp'nin de muhtemel 22-27 milletvekili çıkarma potansiyeli var. burada işler biraz daha karışık aslında.
bu noktada birinci parti olmanın yanı sıra bağımsızların m.vekili çıkardığı yerde etkinsen ki bağımsız olarak seçilmek çok zor, sandalye sayın fırlıyor. tam olarak matematikle ifade edemiyorum ama dediğim gibi birinci parti bu sistemde diğerlerinden avantajlı.
bir örnek vereyim,
akp %36
chp %31
mhp%16
sp %5
dp %4
bdp+bağımsızlar %6 ise aşağıdakine benzer bir meclis izleriz tbmm tv'de.
akp 259 - chp 178 - mhp 85 - bdp+bağımsızlar 28. ve koalisyon hükümeti çıkar gibi. ama bdp+bağımsızlar akp'ye güvenoyu verirse akp tek başına iktidar olur.
gerçek şu ki cumhurbaşkanı ilk olarak birinci parti başkanına hükümet kurma yetkisi verir ve dehşet pazarlıklar döner. bdp+akp ya da mhp+akp çıkarsa şaşırmak saçma olur. hatta çeşitli partilerden 5-10 milletvekili daha 1.yıl dolmadan parti değiştirebilir rüzgara göre.
akp başaramazsa chp+mhp düşünebilir. ki muhtemeldir. dileğim olmamsıdır o ayrı ;)
birinci parti il bazında ve dolayısıyla türkiye bazında diğerlerinden çok daha fazla milletvekili çıkarır. küçük bir örnek verelim. mesela, %34 akp %31chp alsın. diğer partiler 14 - 6 -8 -4 gibi puanlar alsın.yani 3 parti barajı geçsin. aradaki %3 lük fark hiç yoksa 60 milletvekili olacaktır. temel olay barajı geçen parti sayısı ve birinci parti olmak. örnekte 3 parti baraj üstü fakat bdp'nin de muhtemel 22-27 milletvekili çıkarma potansiyeli var. burada işler biraz daha karışık aslında.
bu noktada birinci parti olmanın yanı sıra bağımsızların m.vekili çıkardığı yerde etkinsen ki bağımsız olarak seçilmek çok zor, sandalye sayın fırlıyor. tam olarak matematikle ifade edemiyorum ama dediğim gibi birinci parti bu sistemde diğerlerinden avantajlı.
bir örnek vereyim,
akp %36
chp %31
mhp%16
sp %5
dp %4
bdp+bağımsızlar %6 ise aşağıdakine benzer bir meclis izleriz tbmm tv'de.
akp 259 - chp 178 - mhp 85 - bdp+bağımsızlar 28. ve koalisyon hükümeti çıkar gibi. ama bdp+bağımsızlar akp'ye güvenoyu verirse akp tek başına iktidar olur.
gerçek şu ki cumhurbaşkanı ilk olarak birinci parti başkanına hükümet kurma yetkisi verir ve dehşet pazarlıklar döner. bdp+akp ya da mhp+akp çıkarsa şaşırmak saçma olur. hatta çeşitli partilerden 5-10 milletvekili daha 1.yıl dolmadan parti değiştirebilir rüzgara göre.
akp başaramazsa chp+mhp düşünebilir. ki muhtemeldir. dileğim olmamsıdır o ayrı ;)
0
mhp kursude akpye saldirip chp yakin duruyor ama icraatlara gelince akpyle ortak hareket ediyor denebilir. cumhurbaskanligi secimine bakarsaniz daha iyi anlarsiniz ne demek istedigimi.
bu durumda bence akp-mhp koalisyonu olacaktir. chp 1 donem daha muhalefette kalir.
bu durumda bence akp-mhp koalisyonu olacaktir. chp 1 donem daha muhalefette kalir.
0
akp ilk geldiginde 38 küsür aldı, kendisi kurdu. diger oy dagılımları onemli asıl. ona göre bakılır kurabilir mi kuramaz mı diye. chp mhp az alsınlar (15 ler gibi) kurar, ama chp 30 alırsa kuramaz milletvekili yuzunden.
ben 2. akp hukumetinin kuruldugu secimlerden önce demiştim toplam 3 kere tek başlarına gelecekler diye. gandi eger iyi çalışırsa bu dedigim olmayacak ki memnun olurum. cunku adam 46 küsür mü ne aldı, gene biseyler verir, azalsa da oranını korur.
ben 2. akp hukumetinin kuruldugu secimlerden önce demiştim toplam 3 kere tek başlarına gelecekler diye. gandi eger iyi çalışırsa bu dedigim olmayacak ki memnun olurum. cunku adam 46 küsür mü ne aldı, gene biseyler verir, azalsa da oranını korur.
0
