Premium hesap var,

dosya indirmek için login oluyorum siteye, login gerçekleşiyor, ardından dosyaya tıkladığımda rapidshare sayfası açılıp ana sayfaya geri yönlendiriyor. Silinmiş dosyalar değil bunlar, kaldı ki farklı dosyalarda da denedim aynı şey oluyor.

Flashget te ise hata verip indirmiyor, downloadu bitiriyor hemen.

Fikri olan var mı?

Amerika (Gaithersburg / Maryland) gidiş-dönüş uçak bileti, vize ve pasaport (ömrümde ilk kez) maliyeti ne olur bana takriben?

Üstüne konaklama ve workshop katılım ücretini de eklersek batar mıyım ki? Projeden veya enstitüden ne kadarını alabilirsem Ayşe'nin Ali'ye verecek birkaç kalemi kalır ve havuz ne kadar sürede dolar?

Bir de, hangi havayolu ile uçmak makul?

arızalı aşkları anlatan filmleri arıyorum,aklınıza geleni yazın.illa güzel ya da sanatsal falan olması gerekmez.yazın işte sağdan soldan

26 yaşındayım. tipim güzel, görgüm bilgim yerinde, kadınlarla bir iletişim sorunum yok ve de çok iyi kazanıyorum.

işte belki biraz da tam bu yüzden beni kişiliğim için değil de öncelikle param için sevecek birilerini bulmak istiyorum. herkes bu kadınlardan bahsedip duruyor fakat benim bahtıma bugüne denk hep "iyi insan"lar çıktı. ben biraz da sömürülmek istiyorum. o kafayı yaşamak deneyimlemek istiyorum. rahat batıyor evet.

nereden bulacağım peki bu kadınları?
nerelere takılayım? nasıl davranayım?

sanırım islam inancında ruh 7 gün boyunca evini ziyaret eder. 52'nin de bedenin çürümesiyle ilişkisi olabilir. ama bu inançların tam ayrıntısını bilen var mı? hatta mümkünse islamdan önceki ya da diğer alternatif inançları da öğrenmek istiyorum.
bir de 40'ının bişiyi var mı?

EDİTTO: arkadaşlar, amacım dinsel bir tartışma yaratmak değil. bu tarihlerin özel olmasının nedenini merak ediyorum. şamanizmde ve antik mısırda da 7. ve 52. günün özel olduğunu duydum. Bunun nedenini ve bu konudaki inanışları merak ediyorum. Google kardeş (ki 12 yaşındaymış kendisi) pek bir sonuçla gelmedi, size sormak istedim. Ne biliyorsunuz bu günler hakkında, neden 7. ve 52. günler özel bir şeyler yapılır?

merhaba,
soru başlıkta. neden?

Kolay gelsin arkadaslar.Sorunum su,alt alta siralanmis tarihler var.Yani A1 hücresi 01.01.2009....A2 Hücresi 07.01.2009....A3 Hücresi 04.01.2009 diyelim.Bunlari nasil siralayabilirim.Yardimlariniz icin simdiden tesekkür ederim...

mrb spartalılar şimdi kış geliyor bende her kız gidip bir bot alıyorum sonra o bot karda kışda bot su alıyor sonra yataklarda yatıyorum iş kaybı ilaç hastane istemiyorum allah rızası söyle su çekmeyen karda kışda banamısın demeyen bir bot nerde bulurum fiyat 500.tl kadar cıkarım önemli değil yeterki su almasın sıcak olsun :d öptüm sizi

merhaba,
maliyeden bir yazı geldi ve cevabını göndermem gerekli
göndereceğim adres belli fakat göndericinin adresi (yani ben) farklı bir adres vermek istiyorum...
iadeli tahaütlü nedir nasıl yaparım? özel bir durum içerir mi? farklı bir adresten gönderebilir miyim? göndermem için ptt'ye mi gitmem gerek?
teşekkürler

son zamanlarda açılırken kasılmaya başladı bu meret sizdede aynısı oluyormu yaa? evdeki bilgisayar hayvanlar gibi donanıma sahip onda da tıkladıktan 30 sn sonra filan açılıyor. işyerindeki laptop ta ise açılıyor ama hafızada kayıtlı sayfalar açılırken 10-15 sn donuyor sonra açmaya başlıyor. niye yapıyor böle bu ipnetor.

evde bir dizüstü bilgisayar var, tv out ekran kartı var bunun..
bir de tv var 70 ekran tüplü, hdmi falan yok bildiğin scart girişi var.
şimdi ben bu dizüstündeki görüntüyü tvye aktarıp izlemek istiyorum, hangi kabloyu almalıyım, bu kablo vga çıkışına mı takılır yoksa tvout için özel bir çıkış mı var, (vardır muhtemelen, olmasa zaten tv out denmez ama emin olmak için sorayım dedim)
bir de bu 70 ekran tvde izlenebilecek kalitede filmler hangileri olmalı, 1080p lik filmler izlenir mi yoksa daha kaliteli bişeyler mi indirmeliyim...

Sizce hangisi?

Evet soru belli, tavsiyelerinizi bekliyorum.

192 kbps ve 44khz bir mp3 ile 192kbps 20khz mp3 arasındaki fark nasıldır? çok fark eder mi?

Evet biliyorum üçüncü kez soruyorum ancak, az zamanım kaldı artık hızlıca hareket etmem gerek. tekrar belirteyim model, rahatlık v.b hiç fark etmiyor, asıl amacım bir iki ay sonra sattığımda zarar etmemek.

www.sahibinden.com

1 yıldır sorunsuz kullandığım nokia E71 son haftalarda şöyle bir problem yaratıyor.
telefonun kendi hafıza kapasitesi 120 mb, harici hafıza kartı 2gb.

şu an makine hafızasında belge namına 3-4 mb'tan fazla dosya bulunmamasına ve default olarak gelen programların dışında sadece fring, shazam ve google maps kurulu olmasına rağmen hafıza dolu olduğu için devamlı uyarı mesajı alıyorum. bazı programları yeterli hafıza olmadığı için açamıyorum. ancak silebileceğim de hiçbişey kalmadı.

var mı bu problemle benden başka karşılaşan ve çözümü neir acaba? teşekkürler

arkadaslar,

sosyalizmi savunmak kanimca dogru bir cumledir. Peki sosyalizme inanmak dogru bir cumle kalibimidir.

aklima takildi sizlerede sormak istedim.

nereye ilan bırakalım? buraya yazıcaz o elzem.. bi de buraya yazarken fiyat belirtmek yasak mı? geçen öyle bişey görmüştüm de.
ek: eskişehir

merhabalar. haftasonu liseden arkadaşlarla buluşacağız. yaklaşık 10 12 kişilik bir grup, kızlı erkekli. ev ve kafe ortamları uygun olur, malum ankara'dayız. tabu vs. oynamak bizim de ilk aklımıza gelen şeyler oldu ama bunun dışında değişik öneriler olursa seviniriz. teşekkürler. öptüm. bye.

Ya benim oğlan 7 yaşında nerden duymuşsa duymuş bunu. arkadaşlarına smekdavn yapıyormuş. undertaker'mış. nasıl vazgeçirecem bunu ben ? daha ilk haftadan okula çağrılacağız müdür odasına. çok da korkarım o odadan hani. az geçmedik o tezgahtan.

internetten baktım, amerikan güreşiymiş bu. iki tane çaksam, sen amerikansan ben de osmanlıyım diyemem, elim gitmez, daha fiske atmamışım.
oturup konuşsam, ne desem ki ?

İki tarafta da Turkcell hat var. Amerikadaki hat roaminge açıldı. Şimdi sorulara geçelim:

1. Türkiye'den arama yaparken şu şekilde mi çevirmemiz gerekiyor? +1 0535 ....... Amerikadan da sanırım +90 53...... şeklinde çevirmek gerekiyor, nasıl aradı bilmiyorum ama erkek arkadaşım benim cep telefonuma ulaşamamış.

2. Turkcell'in tarifelerini araştırdım, dakikası 75 kuruş olan bir buldum. Fakat şöyle bir şey okudum forumlarda, burdan arama yapınca karşı tarafın da kontörü gidiyormuş doğru mu bu?

Başka tavsiyeleriniz varsa yazabilirsiniz.

selam ara gülerler, memet turgutlar ve daha niceleri...

çinden bir firma bana hediye nikon d90 yollayacak. buna istinaden;

* nikon d90 iyi değil mi? yoksa başka bişi mi isteseydim?
* hediye olarak gelecek nasıl yollarlar bunu? gümrükte sorun olur mu?
* şimdi bunun dil seçeneği kesin çince olur. ama içinde farklı dil seçenekleri de oluyordur değil mi? hani söylerim onlar orada ingilizce yapıp yollar.
* son olarak nikonlarda tr dil yokmuş galiba doğru mu?

başka tavsiye fikirleriniz vs. varsa hepsine açığım. bu garantiler vs.

Pazartesi gunu polonyaya ucuyorum. 5 ay kadar orda olacagim. Ayrica avrupa ulkelerini de gezecegim. Ticaret konusunda ital veya ihrac edilecek urunler onerir misiniz? Onun disinda neler onerirsiniz, gezme gorme bavul vs acisindan

en başta şukela aldıkça artan bişi arkadaşlar:P peki başka ne özellikleri var?

Haftaya İstanbul'a geliyorum 2-3 günlüğüne. Hazır gelmişken duyurudaki arkadaşlarla buluşsak iki bira yapsak fena olmaz diyorum. "Ekşi Duyuru Zirvesi" yapsak gelen olur mu?

Edit: zirve 2 Ekim Cumartesi, dediğim gibi taksimde buluşup bir yere gider iki bira yaparız. Fakat önerilere açığım. şurda olsun böyle olsun derseniz ona göre değiştirelim...

duyuru zirvesi dediğimiz için sadece sözlük yazarlarına özel değil. isteyen herkes gelebilir. gelmek isteyenler bana mesaj atabilir...

limon.sozluk.gen.tr

bunları buraya bi yerde kendimle yüzleşmek adına yazıyorum. yaşım 22, iki üni bitirip master yapmış, türkiye'nin en iyi bankalarından birinde yönetici pozisyonunda çalışan bir anne ile meslek yüksek okulu bitirdikten sonra ticarete atılmış, tekstil ile uğraşan esnaf bir babanın oğluyum.

ailem ben 1 yaşına bile girmeden boşanmışlar. ikisini neredeyse bir arada hiç görmedim, o yüzden bunun özlemini çektiğimi sanmıyorum, onu da belirteyim. zaten aralarında uçurum derecesinde bir yaş farkı var.

hayatımın büyük bölümünü babamın yanında geçirdim. benden 35 yaş büyük. ticari zekası felaket yüksektir. girişkendir, cesurdur, girdiği ortamda lider olur. eli açıktır. ama felaket sinirli birisidir. denenmemişi denemeyi, risk almayı sever. temizlik konusunda neredeyse hastadır. hani kadına evi temizletir, sonra beyaz çorap giyip evde dolanıp çorabın altına bakar, o derece. olmadık şeylere beklenmedik reaksiyonlar verebilir. çocukluğumun bir kısmında ara ara babamdan dayak yediğim de olmuştur bu temizlik konusunda ama babam her daim üzerime titremiş, ilgisini hiç esirgememiştir. ha, kaç kere oturup karşılıklı konuştuk ya da ne kadar beni dinler? babamla ilişkimizin büyük bölümünde hep fikir ayrılıkları oldu ve genelde kavga ile geçti.

6 yaşına kadar anneannemle kaldım, annem 17 yaşında evlenip 18'inde boşanınca sınava girip uludağ üniversitesi bilgisayar mühendisliğini kazandı ve okumaya gitti. babam o ara neredeydi, bilemiyorum. ancak 6-7 yaşına kadar bi gün babamda, bi gün anneannemde, bi gün babaannemde kaldığımı hatırlıyorum sadece. sonra bir gün babam geldi ve "gidiyoruz" dedi. başka biri ile evlenmişti. evlendiği kişiyi ilk orada gördüm.

babamla birlikte yaşamaya başlayınca benim için o dönem neler değişti açıkçası tam olarak bilmiyorum. bu arada okula başladım ve babam geç saatlere kadar çalıştığı için günümün büyük bölümünü evlendiği kişi ile geçirmeye başladım. kadınla iletişim neredeyse olanaksızdı. evlenene kadar evinden çıkmamış, ilkokul terk, ev işini asli görevi olarak bilmiş ve yalan rüzgarı dizisi dışında sosyal hayatı olmayan bir kadındı. ilkokul terk derken kesinlikle onu küçümsemiyorum ama daha 2. sınıfa giderken günümün büyük kısmını geçirdiğim insanla aramızda neredeyse hiçbir ilişki kalmamışsa, ondan sorup öğrenebileceğim birşey kalmamışsa ona ne kadar saygı gösterebilirim ki? çocuk aklıyla hemde?

bu arada babamın işleri felaket iyiye gitti, oturduğumuz semtten yaşayış şeklimize kadar herşey bi anda değişti. ilk ve orta okulu kolejlerde okudum ancak bu 8 senelik süre zarfında 7 okul değiştirdim. nedeni ya taşınmamız ya babama birilerinin daha iyi okul tavsiye etmesi ya da ne bileyim benim öğretmenlerimin haylaz olduğum konusundaki şikayetleriydi. aslında hep iyi öğrenciydim ama babam hakkımda küçücük bişey duysa yeni bi okulda yeni bir başlangıç yapmam gerektiğine inanıyordu sanırım.

krizin patlak verdiği günlerde babamın işlerinde de aynı oranda düşüş oldu. ancak buna karşın babamın hareketlerinde de değişiklikler baş gösterdi. eve olmadık saatlerde gelmeye, bazen hiç gelmemeye başladı. geldiğinde de eşi ile kavga ediyorlardı zaten. o eve gelmediğinde kadınla birlikte kalmak zorunda kalıyorduk ki bu benim için gerçekten azap gibi birşeydi.

eve gelmediği günlerden bigün beni aradı ve benimle erkek-erkeğe konuşmak istediğini söyledi, orta sondayım o sıralar. çıktık, geziyoruz. "seni biri ile tanıştıracağım" dedi ve görüşlerimi öğrenmek istediğini söyledi. tanıştırdığı kişi tahmininiz üzere bir bayandı ama yabancı uyruklu birisi. evlendiği kadının aksine ultra sosyal, her konuda bir görüş belirtebilen, girişken falan biri. ne kadar iyi niyetli açıkçası hala bilemiyorum.

bu arada eski sovyet ülkelerine ticarete başladık ve babam evli olduğu kadınla boşanmaya karar verdi. kadını da ortada bırakmadı tabi, ona iki ev bıraktı ne bileyim emekli olana kadar bütün primlerini ödedi vs vs. yeni bir ev tuttuk ve bu sefer ben-kadın-babam yaşamaya başladık. farklı kültürler tabi, pek hoşuma gitmedi bu yeni yaşam açıkçası.

o sıralar liseye başladım ve hayatımda ilk kez bir devlet okulunda bulundum. ortama daha ayak uydurmaya çalışırken babamın eski sovyet ülkelerindeki ticareti hızla gelişti ve herşeyi bırakıp orada yaşamaya karar verdi. ben buna şiddetle karşı çıktım, türkiye'den ayrılmak istemediğimi belirttim. babam pek iplemedi tabi. felaket kavgalar etmeye başladık bu konuda ama babam karar vermişti bi kere. 1-2 kere evden kaçıp anneanneme gitme girişimlerim dahi oldu bu süreçte. liseyi bıraktım, bastık gittik rusya'ya.

orada 7 ay kaldım ve hiç okula gitmedim. açıkçası çokta sevmedim. tek arkadaşım internet cafenin güvenliği ve mağaza çalışanlarıydı. bütün gün ya internet kafede ya da boş boş gezerek takılıyordum. babama böyle yaşamayı sevmediğimi defalarca belirttim ama pek iplemedi. sonra bigün mağaza çalışanlarından bir kız ile bir yakınlaşmamız oldu. ben kızın benden hoşlandığını sandım, gerçi aramızda 10 yaş falan vardı ama umut işte. meğer hatun babamla yakınmış, bana da o yüzden ilgi gösteriyormuş... tabi babam kızın telefonunda benim iyi geceler mesajlarını ya da onun mesajlarına attığım cevapları falan görünce kudurmuş. bana pek bişey belli etmedi ama "sen tr'ye git, orada yaşa istersen" dedi. "peki" diyebildim.

türkiye'ye döner dönmez anneannemle yaşamaya başladık. anneannem akademi mezunu, bir devlet kurumunda yıllarca müdürlük yapmış, iki yabancı dil bilen son derece sosyal ve modern bir kadındır. 30 yıldır aynı yerde oturur. açıkçası göçebe hayatından düzenli hayata dönünce yine bi afalladım. bi süre sonra anneannemle anlaşamamaya başladık. ben daha 15-16 yaşındaydım, gezmek tozmak falan istiyordum. o ise okuldan eve gelip ders çalışmamı, sonra yemek yiyip 8 olmadan yatmamı uygun görüyordu. bu arada annem kendi başına yaşadığı için onunla da haftasonları anneannemi ziyaretleri sırasında görüşüyorduk. uzatmıyayım anneannem benimle yaşamak istemedi, uymuyorduk birbirimize. hayatının büyük bölümünü yalnız geçirmiş, yaşlı ve kendine göre düzeni olan bi kadındı.

annemle yaşamaya başladık. o zamana kadar annemle hiç yaşamamıştım açıkçası. annem babamın aksine bana karşı çok ilgili olmayan, sevgisini pek göstermeyen ve babamdan ayrıldıktan sonra yıllarca yalnız yaşamış; hep idealleri uğruna gitmiş bi kadın. soğuk biri olduğunu bile söyleyebilirim. eğitimin önemine inanır her daim. yıllarca babamla kurallar zinciri içerisinde yaşamışken, eve 10 dakika geç gelsem hesap verme zorunluluğu içindeyken annemle felaket bir serbetiye geçtim. hani eve günlerce gelmesem "neredesin" diye bir arar ya da aramaz.

1 sene böyle boşa harcadıktan sonra tekrar liseye başlama zamanım geldi, ancak babam rusya'ya giderken gidip tasdiknamemi almış; bir daha türkiye'ye dönmeyeceğimi belirtmiş. ya açıköğretim ya da akşam lisesi okuyacaktım, başka alternatif kalmamıştı. akşam lisesine kayıt oldum. 70 yaşında adamlarla-40 yaşında kadınlarla liseyi bitirdim. devam zorunluluğu dahi yoktu ama ben gittim.

liseyi bitirdikten sonra öss'ye girdim. öss sürecinde ne dershaneye gittim, ne sınava hazırlandım. hatta sınava bile 30 dakika geç girdim. gözetmen kadının "oğlum, 30 dakika gecikmişsin" derken gözlerindeki telaşın milyonda biri bile yoktu bende. böyle bir hayat yaşadıktan sonra fena sayılmayacak bir puan aldım. açıkçası barajı bile geçeceğimi sanmıyordum sınava girerken. puan fena değildi ama tercihler sonunda salak saçma, son tercihim bi yere düştüm. niğde'ydi sanırım. gitmedim tabi haliyle. açıkçası ne olmak istediğimi bile bilmiyordum, pek bi idealim olmamıştı yaşam boyu. "tercihi neye göre yaptın?" derseniz onu bile ben yapmadım, annem oturdu kendince yazdı.

tr'de üni yolu kapanınca yurtdışında okuma olayını araştırdım. babam zaten uzak olduğu için her konuda kolay kafalanıyordu. zaten ayda bi kere telefonla konuşuyorduk, hepsi o. ihtiyaçlarımı soruyor, elinden geldiğince anında gideriyordu. annem ise "hayat senin, ne istersen onu yap" yapısındadır. konuşma gereği bile duymadık. "ben şuraya gideceğim" dedim, "peki" dedi. hepsi bu.

atladım, buraya geldim. annemin tavsiyesi ile bilgisayar mühendisliği okumaya başladım. ilk sene sorunsuz geçti, zaten burada kimseyi sıkmıyorlar. 5. sınıf tıp okuyup ingilizce bilmeyen adamlar var, rahat bir ortam. yine de bişeyler öğrenmeye çalıştım ve ortalama bi öğrenci olarak geçip gittim. şimdi ikinci sınıftayım ve okul nokta kadar sikimde değil açıkçası. 4 işlem matematik bilgimle mühendis olacam ya, ona gülüyorum.

ailemle idealim olmaması üzerine konuşmaya çalıştım. babam daha sonunu bile dinlemeden "okulu bırak, gel burada sana mağaza açalım" dedi; annem ise "oku, yakında orada şube açacağız seni şube müdürü yaparız, hayatın kurtulur" nasihatında bulundu. ulan iyide benim zaten geleceğe dair bi kaygım yok ki? hani neden bilmiyorum, "neye güveniyorsun?" deseniz onu da bilmiyorum.

velhasıl çok uzattım ve çok klişe olacak ama kendimi rüzgarda oraya-buraya giden bi yaprak gibi hissediyorum. çok sosyal biriydim bi zamanlar, şimdi insanlarla göz teması kurmaya bile korkuyorum. dikkat ettiyseniz bu kadar yazdım ama bi kere bile "arkadaş" demedim çünkü düzenli bi arkadaşım hiç olmadı belkide. arkadaşı bırak anneanne dışında doğru dürüst akraba ilişkim bile yok, babamın kendi tarafı ile arası pek iyi değildir çünkü. "senin sorunun ne dostum, herşeyin var işte" diyecekler olabilir.

kendimi bildim bileli mutsuzum, hiçbir şeyden zevk almıyorum ve bunun nedenini de bilmiyorum. hayatta umursadığım hiçbir şey yok. bir hobim bile yok, belki arada fenerbahçe maçlarını izlemek. gerçi aragones-daum-aykut kocaman üçlüsünden sonra o da ızdırap haline geldi. :) durduk yere salak saçma şeylere sinirlenip salak saçma şeylere ağlıyorum. hatta olabildiğince yalnız kalmaya çalışıyorum, herkesden kaçıyorum. kimseye karşı bişey hissetmiyorum, duygusuzluk gibi.

sizce benim sorunum ne? rahat batıyor demeyin, sokayım böyle rahata.

Şimdi bu ülkücü hareketin merhum lideri olan alparslan türkeş 27 mayıs darbesinin bildirisini radyodan okuyan bi albay.

türkeş'in o darbedeki etkinliği ve fikri neydi?

bu konu hakkında araştırmama rağmen pek bişey bulamadım.MHP yi kurduktan sonra türkeş'i biçok vatandaş milliyetçi,hep milletinin yanında,dindar,türk-islam birliği için çalışan biri olarak tanıdı.böyle birisi milletin seçtiği iktidarı silah zoruyla devirip başvekilini astıran bi oluşumun içinde bulunur mu?bildirinin türkeş'e zorla okutulduğu hakkında da bi bilgi var ama bu pek mantıklı gelmedi bana

yani son olarak Alparslan Türkeş millete darbe yapacak bi zihniyet taşıyor muydu?

merhaba nasılsın ?

kurban bayramında arkadaşlarla toplaşıp bir dağ evinde kalmayı pilanlıyoruz. bolu olur abant olur , istanbula çok da uzak olmayan herhangi bi yer olabilir. ev sadece bize ait olsun 3-4 günlüğüne yeter. var mıdır böyle yerler ?

hadi yarın görüşürüz.

bunu isteyen var mıdır aranızda?

Salondaki prizden çatır çutur sesler gelmekte. Prize televizyon, laptop, receiver ve bir modem bağlı sadece. Elektrik prizini değiştirsem sorun hallolur mu? Ne yapmam gerekir tam olarak?

Garanti bankasından sadece para alma-yatırma işlemleri için bir hesap açtırmak istiyorum. gerekli evraklar neler. Üniversite öğrencisiyim ve ikametgahım başka bir şehirde ikametgah olmadan da hesap açtırabilir miyim?

Merhaba, polonya kökenli ingiliz bir arkadaşım. kendisine türk rock müziğinden örnek şarkılar tavsiye etmek istiyorum. sizce kimleri ve hangi şarkılarını tavsiye edebilirim ? hayko tarzı tercih değildir :)

teşekkürler.

yaslanıyor muyum neyim? hafızamın eskisi kadar kuvvetli olmadığını hissediyorum. bunu engellemek için ne yemem, hangi besinleri almam gerek? not: 25 yasındayım gerekli olacaksa eğer ... tesekkürler

Bilgisayar boşta iken birden outlook çalışmaya başlıyor ya da hesap makinesi açılıyor. fakat bunun olması için bir müddet bilgisayarın işlem yapmaması gerekiyor. Örneğin evvelsi gece utorrenti açık bıraktım sabah baktığımda torrent kapanmış outlook açılmıştı. işin kötü yanı torrenti kapatması. Aynı problemi dün gece de yaptı. aynı zamanda film izlerken pat diye sesini kısıyor ya da oynatma hızını x2 kat hızlandırıyor falan. kaspersky sistem temiz diyor. nod32 ile taradım birşey çıkmadı. nasıl kurtulurum ki? forumlarda falan hep format demişler ama format atmadan önce de vardı bu sıkıntı.

kırtasiye malzemelerini uygun satan yerler varmı

Merhaba,

fotoğraflı ve müzikli bir slayt gösterisi hazırlamak için bildiğiniz iyi bir program var mıdır?

Teşekkürler.

selamlar..
ispanyolca alt yazı bulabileceğim ana dili de ispanyolca olan bir dizi arıyorum.
bilen var mı?
güney amerika'dan ziyade ispanyol yapımı olanlar tercihimdir.

şimdiden teşekkürler.

Levent Çarşı Caddesine gitmek için Levent'te mi 4.Levent'te mi inmek gerekiyor. Bir de ne taraftan çıkmam lazım, tabelalarda gerekli yönlendirmeler mevcut mu acaba?

ek yerleştirmelerde ünüversiteye yerleşenler kaçırdığı dersleri nasıl tamamlıyo. peki ek kontenjanlar felan ne zman açıklanır. iyi yerler boş kalırmı acaba ? bi bilen varsa yada önceki senelerden örnekleyen olursa çok memnun olurum valla .

iddaa'dan ya da betsson tarzı sitelerden düzenli olarak az ya da çok kazanıyorum diyen var mı arkadaşlar? eğer evetse nasıl kazanıyorsunuz? sisteminiz nedir? hangi bahis seçeneklerine bahis yapıyorsunuz. haftada ya da ayda ortalama ne kadar kazanıyorsunuz?

efenim baya ucuz buldum burayı büyük boy pizza 9,99 TL + 3 tl farkla 2.yi veriyorlar. nasıl bir yer lezzeti vs nasıl önerirmisiniz?

1 - belçika yarın neden tatil?

2 - "yarın" mı "yaaarın" mı diye telaffuz edilir?

esen kalın...

nedir bunun olayı? gerçekten faydalı mı? bi filtre ile 4-5 sigara gider demişler ama bi kere kullandıktan sonra çok pis kokuyor. birebir kullanmayı düşünüyorum zaten 30 tanesi 1 lira. şu anda aynı filtreden 2. sigarayı içiyorum afedersiniz bok gibi tadı.

arkadaşlar inanılmaz kararsızım ve en azından fikir olması açısından burda sorayım dedim.

Şimdi ben ingilizce kursuna gitmeyi düşünüyorum (üniv 3e geçtiğim için ing işini bitirmek istiyorum) ancak kafamda bazı soru işaretleri var. Mesela, ingilizcem kötü değil. Genelde her türk gibi benim de yalnızca konuşmada problemlerim var. Örneklemek gerekirse, ingilizce dizileri genelde altyazısız olarak izliyorum. Okuma konularında da nadiren problem yaşıyorum.

Yani benim kafamdaki soru işareti şu: Türkiyede bir kursa giderek konuşma yeteneğimi, anlama yeteneğimi geliştirebilir miyim?

Bütçem inanılmaz sıkıntılı olduğu için ya sene içerisinde kursa gideceğim ya da kursa gideceğim parayı saklayarak sene sonu malta vb. bir ülkede kursa gideceğim ki biriktirdiğim paranın buna yetip yetmeyeceği hakkında da aslında bir fikrim yok. Yani onun da garantisi yok.

Napayım ne edeyim bir türlü bilemedim. Son sınıfta yeni bir dile en azından başlayabilmek istiyorum ama ondan önce ingilizce işinde kendimi ilerletmeliyim. Türkiyedeki kurslar bana faydalı olur mu olmaz mı bilmiyorum. Bütün ders ingilizce konuşup da ders sonunda herkesle türkçe vedalaşmak sanki faydalı gelmeyecekmiş gibi gözüküyor bana.

şimdi duyduğuma göre böceklerde yokmuş bu sinir sistemi. yani kafasını belini falan ikiye bölünce canları acımıyor. peki bu durum bütün bu piçler için geçerli mi? mesela kafamdan büyük böcekler var. soksa muhtemelen öldürüm hayattan falan bayarım. bildiğin büyük yani köpek niyetine beslenir. bunlar da mı hiç bir şey hissetmiyor? madem hissetmiyor neden o kadar büyük? o kadar büyük bir şeyin hissiz olması saçma deyil mi ?

Kablosuz internet var mı?

Ben ilkini hemen, o dukkanin bir magduru olarak hemen beliteyim.

Istanbul\Levent teki NOVITA saglik merkezi. Ve dukkan sahibi Nazim Durak. Burasi bildiginiz bir ticarethanedir. Her ozel isletmenin amaci para kazanmaktir ama bunlarin =oradaki calisanlarin bir gunahi elbette yoktur= yaptigi sey insanlarin sagliklarini sadece para karsiligi bir deger olarak gormektir. Bu isi yillardir yaptigini iddia eden bir insan bir burun ameliyatini 3 seferde dogru duzgun yapamaz mi? Evet yapamaz, cunku oraya bir tanidik vasitasi ile gidilmistir ve dukkan sahibinden biraz indirim alinmistir. O yuzden 3 seferde kasap efendi bu halti becerememistir. Aynaya baktigim her dakika kendisine en iyi dileklerimi iletiyorum. Bir sure sonra bu burnu toparlamak icin yeniden ameliyat olacagim. Varsa bildiginiz istanbul ici bir yer ve memnun kaldiginiz bir yer buraya yazarsaniz memnun olurum tesekkurler.

Tekrar ediyorum. NOVITA ve Nazim Durak estetik konusunda uzak durulmasi gereken bir dukkan ve sahibidir. Caniniz kiymetli ise ve benim gibi aptal degilseniz gidin guvenli ve tavsiye aldiginiz bir yerde bicak altina yatin. Sonra caniniz cok sIkIlIyor.