Ekşi Duyuru

Cihazı eğer bir şeyler üretmek için kullanacaksan bana ipados çok limitli geliyor. Ancak tüketmek için kullanacaksan (makale, kitap okuma, video izleme, vs vs) o zaman fazlasıyla işini görür. mac os desteği geleceğini ben de sanmıyorum.

1. alinir macos destegi olacagini sanmiyorum çünkü zaten iPad os yaptilar.
2. icloud olmasi iyi ama artık hersey online. youtube, netflix, tvplus vs.. hepsinde indir izle ozelligi var. böyle bir cihaz alıp yer kalmadi derdi cekmek olmaz.
3. gelmedi henüz onsiparis var.

13 m1 macbook air ile taşıma kolaylığı bakımından yandım allah bi fark yok kullanım olarak epey fark olacaktır ama.

Macbook ve ipad ikisini de kullanıyorum ipad acaip seviyorum ama tek cihazım olacak olsa ipad'a bel bağlayamam kesinlikle m1 air alırım zaten ince, hafif, dana gibi pil ömrü olan ve desktop işletim sistemi olan bi cihaz.

Yapacakların bu saydıkların ile sınırlıysa alınır. Laptoptan daha pratik olur.

mac os ile ipad os arasındaki en büyük fark; ipad os'ta sadece AppStore'dan uygulama indirebiliyorsunuz. Üçüncü parti marketler de var ama buralar güvenli değil. MacOS'ta istediğiniz yerden MacOS desteği olan yazılımları indirip kurabilirsiniz. Bu farkın en önemli faydası MacOS'ta tüm programları crack'li olarak bulabiliyorsun. Photoshop, Office, vs. Tabii crack de güvenli değil ama lisansı ücretsiz olan birçok yazılımı güvenli bir şekilde indirip kurabilirsiniz.

Gündelik kullanım için M1 olup olmaması çok fark etmeyecek sizin için. M1 daha çok yüksek işlemci gücü talep eden uygulamalar için faydalı olacak. Bu anlamda iPad Air da sizin işinizi görür. Arada bu kadar fiyat farkı olmasa ben de Macbook Air önerirdim. Ama günlük kullanım için iPad de gayet iş görür.

Yalnız uzun süre kitap/makale okumak için iPad ya da Macbook önermem. Bu anlamda e-book reader ile kıyaslamak çok yanlış. e-book reader'lar gözlere zarar vermeyen bir ekrana sahip. Bilgisayar ya da tabletler öyle değil. Uzun süreli okumalarda gözleri çok yorar.

Bir gün belki macos gibi de olur ama yakın bir zamanda olmayacağı kesin:) bu arada çok tatlı alet alınabilir. Eski sürüm iPad Pro da alınabilir hala çok güçlüler

tam tersi yaparsan, avantajlisin. macbook'lar ios'daki programlari calistiracaklar yani m1 olanlar.

256 gb, 11" ipad pro kullanıyorum gayet memnunum.

Yaptıklarım, notlarımı yazmak, pdflerimin üzerine not almak vs. Arada 4k video editi yapıyorum.

Gece de uyumadan youtube'da video yada netflix seyrediyorum. Elimde tutarken bu bile büyük geliyor. 12,9" ile yatar vaziyet birşey yapılmaz diye tahmin ediyorum.

m1 işlemcisi efsanevi bir teknoloji, şöyleki apple macbook cihazından alacağın verime yakın bir verimi alıyorsun. Ama sen teknik bir işte kullanmayacağın için bir 7-8 sene idare eder.

Bundan önceki cihazım 3. Nesil iPad mini idi, onu bile 2015-2019 arası rahatlıkla kullandım.

iOS takvimine üçüncü parti uygulamaların erişimi yok. Şirket mailine gelen takvim etkinliklerinin iOS takvimiyle eşzamanlı olması için Ayarlar/Takvim altında yer alan Hesaplar bölümünden şirket hesabınla oturum açman gerekiyor. Şirket hesabın Exchange altyapısı kullanıyor ise Exchange olarak oturum açıp Mail bölümünü kapatarak sadece takvimi aktif hale getirirsen mailler yine Outlook App üzerinden gelir, takvimin de otomatik eşzamanlanır.

Normal şartlarda Outlook uygulamasının dahili takvimi var uygulama içerisinde. Bildirimleri açık tutarsan uyarıları vs. Outlook gösterir. Ama iOS'un takviminde etkinlikler görünmez. Görünmesi için yukarıda dediğimi yapman gerekiyor.

Sirket hesabina bir tek outlook'tan giris yapabiliyorum. exchange olmuyor ya... bir caresi yok sanirim.

iPhone'un kendi mail istemcisinin de çalışması lazım aslında. Bahsettiğim hesaplar bölümünden Exchange'i seçip oturum açamıyor musun? Nasıl bir hata veriyor?

çift düzeyli doğrulama sistemi geldiğinden beri ios üzerinden Exchange'e kapattı pek çok kuruluş sadece Outlook üzerinden erişime izin var.

@redskull aynen ya her seyde authenticator kullaniyoruz filan. calistigim sirket el degistirdi ondan sonra boyle oldu.

@himmet dayi aslinda hata almiyorum; sadece gormuyorum ya takvime erisim. peki ios calendar ile entegre olabilen ve outlook ile calisabilen takvim oneriniz var midir?

Ctrl tuşuna basılı tutarken tıklamayı deneyin bi de

Mevduatınızla kredi notu arasında ilişki yok. Borcunuz arttığı için notunuz düşmüş, ödedikçe yükselecektir. Danışmana boşa para vermeyin, kartların asgari tutarını değil tamamını ödeyin, kredi almışsınız artık, mümkünse yeni borç/limit/kart almayın.

danışman hizmeti almanıza gerek yok.
asgari ödeme yaptığınız için düşmüştür.
ekstre tutarını ödemeniz lazım, asgariyi değil.
aradaki farkı bilmiyor olabilirsiniz gibi geldiği için belirtmek istedim.
gücünüz asgariyi ödemeye yetiyorsa o ayrı tabii ki ama notun düşmesine neden oluyor maalesef.

elinize para geçtiğinde de tarihi dışında sürekli para yatırmayın kartlara.
onun yerine hesap kesim tarihini bekleyip ekstre tutarını tam olarak ödeyin.

peki gencler bu kredi notu tahmini ne kadar zamanda yukselir dediginiz seyleri yaparsam?

kredi kartının normal ekstre borcunu öder ve tarihini geçirmezseniz 2-3 ayda biraz bile olsa toparlanır.
ama ani bir yükseliş beklemeyin.

kredi ödemelerinizi de aksatmamanız lazım tabii.

tüm kart borcunu her ay kapatırsan ve kredi ödemelerini de günü gününe yaparsan notun zamanla artar. bu şekilde devam edersen zaten riskli müşteri kategorisindesin. ne kadar mevduatın olduğu önemli değil borcunun vadesi gelmeden onu çat diye çekersin banka yine ortada kalır.

Dostum su soruyu okuyan bile kredi notuna yuz ustunden 5 verir.

Daha aldigin borcu ilk ayinda geciktirmissin, o da hepi topu 20bin tl.
Kartlarin da asgarini yatiriyorum diyorsun.

Asgari yatiran musteri = iflas etmis adam demek.

Benim otomatik odemede olan kredi borcu bankanin malligi yuzunden yatmamisti, 5 tl falandi. Hesapta para da var ama cekmemis.

O bile kipkirmizi olarak kredi raporuma yansimisti.
"Yanlislikla" bahanesini umursamiyorlar.

Ek hesap kullan birkaç kere ve zamanında yatır. Tüketici kredisini birkaç gün önce yatır birkaç kez. Faydası olabiliyor

Notunuzun düşük olması gayet normal duruyor. 1 kez bile gecikse not düşer ki asgari ödeyince zaten düşer. Düzenli ve tam ödemelerinizi 1 yıldan uzun devam ettirirseniz yükselir. Öyle birkaç ayda toparlamaz.

detayini verebilirseniz yardimci olabilecegim bir sey olup olmadigina bakabilirim

Bunu Vatan müşteri hizmetlerine sorsan daha net cevap alırsın. Bana Hepsiburada yollamıştı.

@beyintamircisi
burdan benim adima olan faturalari bulamiyorum,cunku fatura no yok...

şu anda hiçbirisi, eskiden garanti shop&miles ile epey mil ve uçak bileti kazanıyordum.

örneklendirmem gerekirse şu anda;
shop&miles prive kart ile 100.000 liralık seyahat ve giyim alışverişine amex ile 12500 mil kazanıyorsun. (thy classic statüsü için)

economy class uçak bileti yurtiçi tek yön 7600 mil+vergi

isbank 200tl'ye 1 tl veriyordu (2019'dan sonra degistiyse bilmiyorum)
pegasus'un ing karti 100tl'ye 1 tl veriyordu. (2018-2019'dan sonra degismis olabilir yine)

"ben kampanya kovalarim" diyorsan adios guzel oluyor ama tabi eski kampanyalar kalmamis. asagidaki basliga bakilabilir: forum.donanimhaber.com

garanti shop&fly kullanıyorum, akaryakıtlarda da geçerli zamanları oluyor baya işime yarıyor açıkçası.
her ay restoran, market vb. alışverişlerden toplu mil kazanabiliyorsun.
diğerlerini hiç kullanmadım.

almalısın

16 buyuk gelmeyecekse al. ben 13 kullaniyorum, clamshell modda desktop gibi kullaniyorum. yeni m1 islemcinin durumuna gore mac miniye gececegim. yillarca goturur seni sikinti cikarmaz.

Benzer sebeplerle 2019'da macbook air aldım. OS'e alışmak biraz zaman aldı ama alıştıktan sonra verdiğim en doğru kararlardan olduğunu anladım.

"Once you go mac you never go back" sözünün varmış bir hikmeti harbiyesi :)

küçük ekrana alıştım bayadır. büyük ekranlı teknolojik cihazları hammallık görüyorum. onun dışında işletim sisteminin esnekliği için macos'dan vazgeçemiyorum. windows tarafı da savunmasını yapabilir ama win önce görüp sonra kendisine ekliyor.

Bilgisayar ve tablet konularında Apple'ın rakibi yok. Tasarım, dayanıklılık, işletim sistemi stabilitesi, ekran kalitesi ve daha birçok konuda mac'ler gerçekten çok iyi. Performans demedim dikkat ederseniz çünkü onun ucu açık. Bence mac alın, hatta ekran boyutu çook da önemli değilse m1 işlemcili macbook air 16gb alın.

16 inç mac kullanıyorum. Mükemmel bir alet, zaten yazılım sektöründe de standart oldu gibi bir şey, bir sürü şirket yazılımcılara bu bilgisayarı veriyor.

Klavyesi ve yazı yazması aşırı keyifli. Ekran boyutu / kalitesi iyi. Performansı da süper. Ama i9 işlemcili olan versiyonunu sadece o performansa ihtiyacınız varsa alın, tam kapasiteyle çalıştırınca inanılmaz pil yiyor (3-4 saatte bittiğini biliyorum). Sadece yazı yazacaksanız buna ihtiyacınız olmaz diye tahmin ediyorum.

Bi de M1 işlemcili aletler de baya güzel görünüyor. Ben olsam ve vaktim de varsa 16" M işlemcili çıkana kadar beklerdim (en geç sonbaharda, en erken ilkbaharda çıkar).

Ha bir de ek olarak m1 işlemcili macbook'ların şarjı bitmiyor resmen.

16 inç i9'lu macbook pro kullanıyorum. şarj durumunda beklentinizi bilmiyorum, eğer makale okumaya ek olarak kod derlemek veya hesaplama yapan bir program kullanmak gibi bir iş yapmıyorsanız 5+ saat götürüyor. eğer bu tarz performans gerektirecek bir iş yapacaksanız, 1.5-2 saat civarı dayanabiliyor bataryada.

bunun dışında kesinlikle öneririm. m1 çipin getirdiği ekstra performansa anladığım kadarıyla ihtiyacınız yok. 16 inçlik m1'in çıkmasını beklemeden mevcuttaki 16'lıklardan da alabilirsiniz.

biraz aykırı olarak ben de ipad pro önermek istiyorum, kalem + klavye kombosu ile hem şarzı çok iyi gidiyor hem de sadece office ve paper okunacaksa çok büyük rahatlık sağlıyor.

Mac al. 16 inç alma. m1 güncellemesi gelecek onlara, o zaman alırsın. i9'lar eski teknoloji kaldı.
Alıştıktan sonra da dua edersin tavsiye edenlere. Müthiş bir cihaz. Şarjı da bitmiyor, kasası da güzel, kullanımı inanılmaz pratik, her şeyi çok iyi bir ekosistem.

sadece paper okumak için macbook almak bence çok mantıksız. yazılımcı değilseniz grafik tasarımla uğraşmıyorsanız overvalued macbook.

1 buçuk senedir macbook kullanıyorum ve hayatımda yaptığım en iyi şey mac'e geçmek. inanılmaz kolay ve güzel bir bilgisayar, hangi modeli olursa olsun. bence maddi olarak imkanın varsa macbook al geç.

2014'te aldığım Macbook Air'in bir kez klavyesini değiştirdim, bir de yakın zamanda fanın tozunu aldırdım.

Çalışmaya devam ediyor. Evde Linux ve Windows da var, ana bilgisayarım Linux ama Mac'ten de çok memnunum.

2020 Model 16" Macbook Pro: 25 bin lira
2020 Model 13" Macbook Air (M1): 11 bin lira.

İşin ilginç tarafı ne biliyor musun? Yukarıdaki iki modelden 11 bin liraya satılan diğerinden daha iyi performans sağlıyor. Yukarıda M1'e ihtiyacın yok diyenleri sakın ama sakın dinleme. Tartışmasız tüm teknoloji inceleyenler artık Intel işlemcili macbook almanın devri kapandı diyor. 13" ekran olarak çok küçük dersen iki seçenek öneririm;
1) macbook air m1 ve yanına güzel bir monitör alabilirsin
2) Biraz bekleyip 16" M1 işlemcili MBP alırsın. Aslında bunu da önermem. Bu kadar para vermeye gerek yok. 13" bana yeterli geliyor. Bazen monitore bağlayıp işimi orda da yapıyorum.

Bir de şarjı 4-5 saat gidiyor diye övmüşler 16" modeli :(

M1 macbook air 18 saat, M1 macbook pro da 20 saat gidiyor. İkisi de 16" modelin yarı fiyatından ucuz.

13" macbook air (m1 islemcili) + monitor

7 sene once mac dunyasina gecmek verdigim en dogru kararlardan biriydi, parasinin hakkini sonuna kadar hakediyor. Servis yuzu gormedi, pili 1200 cycle yapti hala tek sarjla 3-4 saat gidiyor.

50 defa yazılmış ben de yazayım yine.

Apple yalnızca en üst segment bilgisayar üretiyor (bi ara çıkan sade macbook garabeti hariç) bu sebeple çılgın uzun ömürlü oluyor fiziksel olarak da yazılımsal olarak da.

160 defa söylenmiş yine yazayım intel mac ürünü devri kapandı 16 inch olsun diye gidip sakın ola intel işlemcili mac almayın m1 macbook air ya da pro şarj süresi dayanıklılık performans olarak sınıfında şu an tepedeler. Mutlak surette 16 olsun diyorsanız bu son çeyrekte yenilenmiş kasası ile apple işlemcili 16 gelecek çok fena bi alet olacak onu bekleyiniz. Ya da maddiyat gerçekten dert değilse şimdilik m1 air 13 alıp (ki çok güzel bi alet) 16 çıkınca air'i eşiniz/sevgiliniz/çocuğunuz/kuzeninize verin :)

intel işlemcili apple'ları enayilik olarak gördüğüm için m1 işlemciye geçtikten sonra anında bir macbook air aldım. işim makale okumak, kod yazmak, nispeten büyük çıktılara analiz yapmak, uzak bilgisayarlara iş göndermek falan. sıradan akademi işleri.

üretkenliğimin tavan yaptığı başka bir dönem olmamıştır herhalde. çok responsive olduğu için dikkatim dağılmadan işimi yapıyorum. eskisinde yeni bir tab açacakken bilgisayarın keyfini beklediğimden yapacaklarımı unuturdum, o derece hantaldı.

bu hap gibi bi' şey zaten, hafif ama kuvvetli. hafta içi 3 gün günde durmaksızın 7-8 saat açık kalıyor, haftada anca bir kere şarj ediyorumdur. alalı 4 ay oldu ama herhalde 15 kere şarj etmemişimdir daha. geçen karantina dolayısıyla labdaki makinalara görsel olarak erişmek için dell'in gene böyle ufak bir modelini verdiler, yok abi kütük gibi bırak allah aşkına.

m1 macbook yılan mübarek ehue.

Tam bu soruyla yola cikmistim, dayanikli, bir iki sene sonra orasi burasi catlamayan, plastik parcalari elimde kalacak bir laptop istemiyordum artik. Sarj suresi cok tatmin edici. Klavyesini de rahat buluyorum. Daha once evde hic mac kullanmamistim, kesinlikle sinif atlatiyor.


Ben de kendi isim icin, okuyup yazmak ve not almak odaginda kullaniyorum.

Yeni seriden (M serisi) aldim bu yilin basinda. Cok memnunum.

Taksiler çalışıyor.

çok rahat olur

en kötü bitaksi kur veya uber, bulursun.

Bi taksi app var

Onlar o ameliyatları neredeyse her gün yapıyorlar. Doğru demişlerdir. Başkası da büyük ihtimalle aynısını der ama içiniz rahat olsun diye bir kez daha gidebilirsiniz.

maalesef dissendium'a katılmıyorum. daha geçen gün başımıza böyle bir şey geldi. bir tanıdığım, benim çok güvendiğim ve yıllardır gittiğim, hatta kendisinin de gittiği doktoruma değil de yine başka bir tanıdığın operasyon yaptırdığı ve yine çok güvendikleri bir doktora kardeşinin göz ameliyatını yaptırdı. ikisi de itibarlı doktorlar. sonra istedikleri sonucu elde edemedikleri gibi ne yapılacağında da bir belirsizlik olunca fikir alma amaçlı benim doktoruma gittiklerinde doktorum diğeri doktoru hem tanıdığını hem çalışmalarını beğendiğini söyleyerek, kötüleme amaçlı olmadığını da vurgulayarak, operasyonu kendisi yapacak olsa, yurt dışından gelecek malzemeler sebebiyle hem daha uzun bekleme süresi hem daha fazla paraya mal olacak olsa da farklı bir yöntem izleyebileceğini anlatmış. yani artık iş işten geçmişti, "neden operasyon olmadan benim doktora da bir gitmediniz" demedim ama inanın ki kendimi zor tuttum. neden gitmez ki insan?

Ben PRK yöntemi ile ameliyat oldum. Uzmanlıklarına çok güvendiğim iki doktora göründüm, ikisi de Lasek dedi başka birşey demedi, ben de evime yakın olanı tercih edip ameliyatı orada oldum. (şu anda gözler 0.00)
Kişisel tecrübemi aktarayım, ameliyat dediği zaten en fazla 5 dk sürüyor, anlamıyorsunuz bile. Ameliyattan sonra şiddetli ağrılar vs beklediğim için en azından vakit geçireceğim yeri konforlu hale getirmek amacıyla ışık geçirmez perdeler vs ile bulunduğum ortamı epey karattım. Hatta karanlıkta göz konforunu artırdığı için sık kullanacağım wc gibi yerlerin ampüllerini kırmızı ampül ile değiştirdim. Bir de ameliyat sonrası damlaları saati saatine, hatta dakikası dakikasına kullandım. Bu önemlerin faydası oldu mu bilmiyorum ancak o bahsedilen ağrılar bende hiç ama hiç olmadı. Elbette bende olmaması kimsede olmayacak anlamına gelmiyor ama böyle bir durum ile de karşılaşabilirsiniz.
Özetle PRK daha eski bir teknolojiye dayanıyor olsa dahi sonuç olarak aynı sonuçları alabiliyorsunuz, en azından endişeniz o yönde olmasın.

dürüst bir doktormuş. ameliyat sonrası iyileşme süresi diğer yöntemlere göre daha uzun. biraz daha sancılı. öyle dayanılmaz bi olayı da yok. 2. gün acı ve göz kuruluğuna uyandım. damlaları düzenli kullandım. büyük bi ağrım olmadı. benim kendi işimi görebilecek seviyede görmem 4 gün falan sürdü. 15 gün sonunda masabaşı işimi yapabilecek seviyeye gelmiştim ama yoruluyordum ekrana bakarken. daha sonra git gide düzeliyor görüntü. 2 ayın sonunda çok iyi bi görüşe sahip oldum. 14 ay oldu ameliyat olalı. memnunum bakalım şimdilik. ileride nolur bilemem.

tivibuda var

tv+

Tavana yakın yatmıştır uzun (10-15 yıl kadar) bir süre.
10-12 yıl kadar tavandan yatan bir arkadaşım 8.500 emekli maaşı alıyor

hesapalamada 3 tane ayri barem var.

2000ya da 2001 oncesi (emin degilim)
2000 2008 arasi
2008 sonrasi

2000 oncesi daha cok arti ekliyor, karisik bunun hesabi ama var bir iki web sitesi gercege yakin hesaplayan

Şu an sgk'dan 8000 tl maaş hak eden tanıdıklarım var. Tavandan yatıyorsa mümkün.

Fişini çekip takın.
Olmazsa printer kapalıyken kafayı yavaşça en sola ve en sağa kaydırıp printerı açın.

@kimlanbu; yaptim olmadi ya... salak salak hata veriyor.

Kartuşları sökerek dener misin bir de.

@kimlanbu; tankli yazici o yuzden kartus yok...

maalesef kalan bir kagit parcasi da yok. surekli kagit sıkışmasıni gidermek icin kagit yukleyip bos sayfa yazdiriyor sonra tekrar ayni hatayi veriyor.

epson seiko tarafından üretilen bir yazıcı (dedenizi gömen saatler), yani adamlar hem saatçi hem japon o yüzden ben ondan yana tercihimi kullandım, bende de l3151 var, biraz da pimpirikliyim ancak her şeyi düşünmüşler, kağıt sıkışacak gibiyse almıyor veya parçalarsa rahatça oradan alabiliyorsunuz vs her detay düşünülmüş.
özet: bunca şeye rağmen böyle bir sorun varsa bu ciddi bir sorundur, fazla da kurcalamadan hemen epsonun kendisini arayın onlar bir şekilde yönlendirir sorununuz da çözülür. ben kendilerini ne zaman arasam saniyesinde bağlandı ve son derece efektif olarak sorunumu çözdüler.

Kamuya iş yapmıyorsanız hiç bir şey olmaz. Kamuya iş yapıyorsanız, belki ihalelerde sıkıntı çıkabilir.

Çok güzel olur. Bu insanlar açlıktan ölsün mü:(

top çizgili kağıt bulup ozalitçide yaptırılabilir. kapağı da sen seçersin seperatörü de. yalnız plastik spiral mesele

bahsettiğiniz ölçü 50x25cm gibi bişey bu ölçüde basarsanız net çıkar, büyütürseniz netliği bozulur. istediğiniz ölçü neyse ona göre fotoğraflar bakmanız lazım. onun dışında ozalitçilerin çoğu iyi kalitede basar, iç mekan baskı makinesi olan varsa daha da iyi basar.

Baskıda işin içine dpi meselesi giriyor internetten bulduklarınız genellikle 72dpi olacaktır (çözünürlüğünden bağımsız şekilde) baskı için 300 dpi kullanılıyor. Bu sebeple yalnızca çözünürlüğüne değil dpi'ina da bakmanız gerekiyor yoksa baskı alabildiğine tırt çıkabilir poster boyutu istiyorsanız özellikle.

@hedep arkadaşın dediğine ekstra olarak 72 dpi genellikle ozalitçilerin bastığı dpi'dır. 300 ile 72 arasındaki farkı makineleri genelde algılamaz. (dandik makinelerden bahsediyorum) 300 dpi bulursanız daha da hoş olur tabi ki de.

orada yaşamana gerek yok, oturum ve diğer işlemler için senede 1 gidip gelmen lazım sadece. bir arkadaşım benzer şekilde açtı, türkiye'de çalışıyor, senede bir kez gidip geliyor. danışmanlık firması üzerinden halletti işini.

montenegro çok cazip benim arkadaş da şirket mirket ayağına vatandaşlık alacaktı en son ama bağlantımız koptu sonrasında da haberler duydum montenegro olayı dolandırıcılıkmış falan bilemedim açıkçası.

Kahvatıda ekmeksizliği yumurta çözüyor. Abur cubur tamamen aniden bırakma meselesi araya süre girince hem tekrar yememe motivasyonu artıyor X süredir yemiyorum diye hem de akla daha az gelmeye başlıyor şekerli şeyler.

Ama bu çay size ne etti? Çayın ne günahı var?

başlangıç olarak aralıklı oruç(if) öneririm. 8 saat yemek, 16 saat açlık süresi. açlık süresinde çay kahve istediğiniz kadar içebilirsiniz (şekersiz ve sütsüz olmak koşuluyla) sade soda içebilirsiniz.

yemek sürecinde de abur cubur yiyin ama abartmadan. sonra iyice azaltırsınız.

Bence abur cuburu birakabilmek icin cayi birakin o zaman yaninda bisi de aramiyorsunuz. Bir de ilk abur cubur ihtiyacibizda su icin baktiniz yarim
Saat gecti hala caniniz bisiler istiyor sevdiginiz kuruyemisleri tuketin bence. Meyve de olabilir. Bir de bildigim kadariyla diyetisyenler bile ekmek veriyor gunde 2 dilim kadar o yuzden ekmekte de kendinize sinirlama getirin masaya 2 tane koyun digerlerini kaldirin

abur cubur dediğin şeyi çöpe atmazsın. asla sofrana koymayacağın şeyler var içinde(hepsinde). üstüne para veriyorsun.

çayı bırakınca kahvaltı zor oluyor. demlersen de ilk bardağın gerisi gelir. az demleyi dene?!

Kahvaltıda peynir, kaşar, zeytin, yumurta, salatalık, maydanoz... hepsini yiyebilirsiniz ve tok tutuyor. Abur cubur için tavsiye veremeyeceğim yemeyeli yıllar oluyor. Ama şu aralar ayda bir kere falan canımın cips çektiği oluyor. Bugün de çekti mesela almadım. Yerine mısır patlattım. Böyle alternatifler sunabilirsiniz kendinize.

Ya ben if demiyorum 2 aydır if yapıyorum üzerine beslenme terapisi alıyorum 10 kilo da verdim ok ağzıma da sürmedim 2 aydır sağlıksız bi şey. Ama bugun bıraksam diyeti yarın tekrar abur cubura saldırırım. Tamamen hayatımdan çıkaramıycağımı artık anladım sadece kontrollü yemeye odaklanmak gerektiğini düşünüyorum

Normal eve götürecek gibi kasadan geçiyorsun, sonrasında teslimat servisi var. Siparişin belli bir oranı (minimum belli bir ücret yine var) ile eve getirtebiliyorsunuz.

şubeden gönderince %5'ti. Ben geçen yıl gidip aldım teslim ettim, 3-4 gün sonra getirdiler. Hala aynı oran mı bilmiyorum.(miktara göre değişiyor da olabilir tam hatırlamıyorum)

Çok büyük bir şey değilse kendin götürebilirsin belki? IKEA ürünleri kurulmamış olarak satıldığı için ufak ve hafif olabilir.

@himmet dayi, ya 90x197 kitaplik, zannetmiyorum goturebilecegimizi... hos araba olsa bile her arabaya sigmaz ki...

@epitaf, alacaklarimin cogunun sadece magaza satisi var; dediginiz gibi yapmayi dusunuyorum, tasiyabileceklerimi tasir digerini magazadan kargoya veririm o zaman...

Camcilar yapar

camcı. bence 350-400 civarı. pazarlık yapın

Semtindeki camcı ya da aynacı yapar

Ben duvara bir ayna yapmak için 25x30 luk 16 parça kestirdim 240 lira almıştı m2 fiyatı 200 lira tutuyor yani seninki tek parça belki daha ucuza yapar. Alırken kendin takıcaksan eğer kenarlarını pahlasın yoksa eldivensiz ellerini kesiyor.

batarya tek kontrollü mü iki kontrollü mü?

tek kontrollü batarya ise içindeki seramik zımbırtı bozulmuştur. suyu doğru komuta edemiyordur.

iki kontrol varsa yani sıcak ve soğuk ayrı ayrı açılıp kapanıyorsa, sadece sıcak açıkken su soğuyorsa sorun kombidedir.

kombiden duşa giden borunun uzunluğu veya borudaki basınç kayıpları sebebiyle su debisi düşükse kombi kapanıyor olabilir. sıcak suyu tam açtığınızda su ısınıyor mu? sıcak su debisi ne seviyede, şaldır şaldır akıyor mu?

@sttc Debi iyi. Yani bayağı iyi bir miktarda su geliyor.

@helenart tek kontrollü. Sağa sola çevirmeli yani.

Nasıl emin olabilirim?

3 yollu vana bozulmuştur.

üç yollu vana bozulsa diğer musluklardan da sıcak su almak zor olur. diğer musluklar normal demeseydin tarif ettiğiniz üç yollu vana arızasına daha yakın olurdu.

kontrol iki yollu olabilir.
1. musluğu sökerek (bu yöntem de borudan basınçlı su geliyor mu o da kontrol edilmiş oluyor)
2. musluğun kartuşunu sökerek (google: aç kapa musluk kartuş değiştirme)

eliniz musluk işlerine yatkın değilse bir ustuya kontrol ettirin.

Ben bu bandı fayansta kullandım ve çıkarırken böyle ufak ufak parçaları fayans üzerinde kaldı. Onları da kazımak zorunda kaldım. Fayansa bunu yapan yağlı boyaya neler yapar...

Ağır birşey asmayacaksan pattex gibi sakız benzeri ürünler var, onlari deneyebilirsin ama boyayı kaldırabilir o da. Boya da sonuçta bir katman ve duvara aslında sımsıkı yapismiyor.

Geçen bir duvarın bir bölümünü boyadım. Kağıt bant ile maskeleme yapmıştım bazı bölgeleri. Orada bile kağıt bant bazı yerleri kaldırdı.

Tesa Powerstrip oneririm. Oldukca gucluler ve eger dogru sekilde sokerseniz (duvara paralel sekilde cekerek) hic bir sekilde iz birakmiyorlar ve boyaya zarar vermiyorlar.

Pattex kullanacaksanız duvarda yağ lekesi gibi bir iz bırakıyor bilginiz olsun.

K'nex olabilir mi?

@pike yok ya bildigin asagidaki gibi oyuncaklar cikiyordu icinden. kovaliydi ama kovasinda saat vardi...

www.xn--kremarket-22b.com

bende hala duruyor o ya , hafta içi hatırlarsam aile evine gidince adına bakayım.

1000 liraya falan yaparlar, fakat internetten bulamıyorsanız da yaşadığınız şekildeki mobilyacıların bulunduğu sanayiye gidin ve orada özellikle aksesuar vb. satan mağazaları dolaşın. ona yakın hazırını bulursunuz bence.

Feysbuk ve instagramda "becerikli kadın" diye arat. Kadın her bir mobilyasını kendi yapıyor. Keresteleri gidip fabrikalardan ucuza kestiriyor o kadar. Gerisi kendi emeği. Eğer meraklıysan veya elin yatkınsa ufak tefek ucundan bulaştıysan bi dene derim. Ya da letgo'dan filan bak?

@1bir1bir1 letgo'da hep baska yerlerde olan modeller var yine cesitlilik yok.

Facebook'un market place miydi öyle bişey vardı orada var mı? Annem oradan şahane eşyalar almıştır, iyi takip edince muhteşem ve düşeş şeyler çıkabiliyor.

Ikea'daki micke masaya benziyor ilk linkteki gosterdiginiz, ustune ayna koydunuz mu olur sanki. Alternatif fikir.

instagram'dan hurdahane ile iletişime geç, araştırdığım kadarıyla marangozluk işini tasarımla birleştirip bu kadar profesyonel ve yardımsever bir şekilde yapan az insan var.

Kutunun özelliklerini yazarsanız işe yarar bir cevap gelebilir. Yüzük kutusu mu istiyorsunuz, plastik konteyner mi, biraz havada bir soru olmuş.

şunun gibi bir şey mi?

www.direnc.net

duzenledim cevabi; ilac duzenleme kutusu ama linkteki kucuk gibi, daha buyugunu istiyorum.

böyle bir kutu kalıp ister, 1000'lerce yaptırmayacaksanız pahalıya gelir. İkinci seçenek ise 3d printer ama o da pek ucuz olmaz.

3d yazici ile baski yapan herhangi bir yer veya biri size yardimci olabilir.

www.thingiverse.com bu siteye girin, box diye aratin, cikan sonuclardan isinize yarayan varsa onu 3d yazicisi olan birine gonderin size bassin. Facebook uzerinden "ogrenenler" diye aratin, grubu/sayfayi bulun, yardimci olacaklardir.

Bu bahsettiğiniz kutunun hemen hemen aynısı Decathlon’da avcılık/balıkçılık reyonunda satılıyor-du.
Görmüştüm.

İncelemenizde yarar var.

Bunlara benzer alet çantaları var. Alet çantası olarak araştırın belki işinize yarar bişey bulursunuz.

(git: www.tekzen.com.tr)

Genel olarak mano markasının güzel ürünleri var.

@simsiyah @talasas cok tesekkurler, baktim da sizin gosterdikleriniz isime yarar buyuk ihtimal.

Kullanacağın apmulle alakalı tamamen. masanın üstünde duracağı için masaya gelen ışığa herhangi bir engel yok. O yüzden aşırı parlak da olabilir, çok loş da olabilir. Bunu ampul belirler. Tüm oda aydınlatması için loş olabilir ama masa için olmaz.

bütün ışığı odaklayarak verecek. loş olmaz direkt tependen vurdurursan.

bauhaus'ta olabilir. koçtaş'da keza.

İstanbuldaysaniz taksim sishane, anadolu yakasinda da bulgurlu-libadiye taraflari bin çeşit avizenin oldugu yerler. Bi tane de e-5 goztepe optimumun yakinda bilmemkac katli avm gibi bir isikci var.

@red g'ye ek yapayım, Gazi Osman Paşa'da Gamas girişinde de bir sürü avizeci var, yine anadolu yakası Ümraniye sopuksu caddesinde de var.

Yani avizecilerin öbeklendiği bir yere gidip bu modeli ya da benzerini görüp siyah istediğinizi söylerseniz, boyatır getirirler.

Sizin boyamanız çok zor, kabuklanır kalkar boya bu malzeme üzerinde.

ben de sizinle benzer şekilde çalışıyorum.

hem garantinin, hem denizbank'ın bonus'unu kullanıyorum (bireysel ve ticari).
bence world bonus'tan çok daha iyi.
bonus yerine world'e başvurun derim, zaten paranız da yapı kredi'ye yatıyormuş.
illa bonus diyorsanız, ticari hesabınızı denizbank'a alıp bonus business alın.
zaten hesap açarken hemen elinize tutuştururlar ama iyi bir şubeye denk gelmeniz lazım.
yine de bireysel olarak en iyi kart world bence.

enpara çok saçmalıyor.
ben de yurtdışından gelen paralar için enpara'yı kullanıyorum, bana kredi kartı bile vermiyor, ona boş verin.

186 tl aidat ödemek istiyorsan bonus al.

garanti bonus pişmanlıktır. 186 lira nedir ya iptal edicem bende.. bu devirde kullanım bedeli almak kalmadı.. biraz araştırıp doğru kredi kartı seçicem..

Enpara kartınıza birkaç ay ara ödemeler yaparak fazladan harcama yapın. Gerekirse nakit alınacakları da kartla alın, arkadaşın satın alacağı şeyi kartınızdan alın vs.
1.500 liralık limitimi güç bela 2.000 lira yapmıştım geçen sene.

Geçtiğimiz aylarda iki üç ay arka arkaya karttan 4 bin lira, 5 bin lira vs. harcama yaptım sonunda limitimi kendileri artırmayı teklif ettiler. Bilgisayar alacaktım apple kredi kartı kabul ediyor, hesabımda para var ama satın alamıyorum, şaka gibi bir durumdu, kendileri karar veriyorlar ancak.

Mobildeyim editleyemedim, enparadan limit artınca akbank arayıp(sadece eski bir burs hesabım vardı 10 senedir kullanılmayan) kredi kartı teklif etti. Önce mevcut kartınızın limitini yükseltmeye çalışın bu iş böyle yürüyor nedense. Sonra garanti de yeşil ışık yakabilir size.

47"-50" o mesafe için uygunmuş, yani 127 iyidir.

ben olsam büyüğünü alırdım.

Biz daha yakın mesafe için (3metre) 55" lg oled aldık. Gayet memnunuz. 127 (50") bence küçük.

philips'in arayüzü çok iğrençti. çok yavaş ve kullanışsızdı.

televizyonun özelliğine göre şuradan bakabilirsin

encrypted-tbn0.gstatic.com

Ev sahibine taktırıp kirayı yeniden düzenlemek veya kendin taktırıp kiradan düşmek gibi bir çözüm uygun olur gibi geldi. Bana ait olmayan eve alarm falan taktırmam şahsen. Ev sahibi taktırsın.

Evin duvarları çalınamayacağı için ev sahibi o işe girmez. Bildiğim kadarıyla eve takılan alarm sistemleri abonelik usülü oluyor. Yani her ay belli bir ödeme var diye biliyorum. Ev sahibi bunu asla ödemez. Taşınırsanız alarm ekipmanlarını da beraberinizde götürüp yeni eve taktırmanız mümkün.

-özellikle büyük şehirde yaşıyosanız ve evinizde hırsızlık olduğunda maddi kaybınız yüksek olacaksa yaptırmanız menfaatinize.

-alarm sistemi montajı yapıldıktan sonra çoğu firma aynı sene içerisinde taşımaya ücret almıyor ama sonraki seneler için alınıyor olabilir.

-kamera takılan apartmanın kamerasını söküp giden hırsız var. kaybının büyük olacağını düşünüyosan bu tip bahaneler üretme kendine.

not: 4. katta olman sebebiyle en baz paket sistemi alman yeterli olacaktır. fatura konusunda da yüksek rakamlar ödemezsin. birde alarm sistemi aldım diye kesinlikle soyulmayacağını düşünme, alarm caydırma amaçlıdır. alarm olduğunda hırsızın içeride gezmeye vakti olmaz ya ilk tuttuğunu götürür veya alarm çaldığı gibi panik yapar ve kaçar. sakladığın değerli şeyleri bulmaya vakti olmaması yönünde bi önlem diyebilirsin.

bunların ışığında halen alarm sistemi taktırmak istiyosan safe point firmasını önerebilirim. hem kendim uzun süredir kullanıyorum hem de büyük bankalara hizmet vermeleri sebebiyle bi sorun yaşamayacağını düşünüyorum.

not:ne yaparsan yap ama pronete yaklaşma. pronet soyacağına bırak hırsız soysun.

Kiracıyım. Apartmanda hırsızlık olduktan sonra alarm taktırdım. Taşınırken de alarm servisi gelip çıkarıyor. Ev sahibini alakadar eden bir durum yok. Alarmlar kalıcı değil. Aylık ödenen abonelik gibi düşün. İnternet, telefon, elektrik gibi yani. Aboneliğini de istersen sonlandırırsın.

edevlet üzerinden iptal için başvurulabiliyor.
cihazları teslim etmezsen ücretlerini alırlar. 3 kuruşluk cihaza çok para istiyorlar tabi.

Çok sevindim terapinin iyi gelmesine, şanslısınız.

Ben de psikoloğum ve kendim danışan olarak çok terapist gördüm. Bu durumlarda önerilen öncelikle bu durumu, kaygılarınızı, başka bi terapiste gitsem mi düşüncelerinizi terapistinizle paylaşmanız. Bırakacaksanız da bu kaygılarınızı terapistinizle paylaşmak size çok iyi gelir.

Onun dışında terapistiniz EMDR ve travma terapisinde iyi olabilir ama sizin şu an travmadan sonra ihtiyacınız olan farklı yaklaşımlar olabilir, şema terapi, BDT gibi... Eğer terapistiniz bunlara vakıf değilse belki ondan sizin başkasına gitmeniz uygun olabilir. Bu bir ihtimal yalnız, böyle olmak zorunda değil. Yine bu söylediğimi araştırıp, sonra bunu da terapistinizle konuşabilirsiniz. Saçmalarsa ya da samimiyetsiz cevap verirse anlarsınız zaten.

Eğer ilk terapistiniz ile olumsuz bir yaşantı yoksa onunla devam etmek iyi bir fikir, sürecinize aşina ve aşama da kaydetmişsiniz. Birlikte ilerleyemeyeceğinizi hissederseniz bir iki görüşmeden sonra o zaman değerlendirmek iyi bir fikir. Damba'nın da dediği gibi belki farklı bir ekol ile devam etmek ilerlemek istiyorsunuzdur fakat bu kararı da kendi kendine vermek mümkün olmuyor bazen. Genel kaygı temelli çalışırken bdt, ilişkisel gündemlerde şema daha tercih edilebilir şeyler mesela. Şema terapi üzerine psikonet yayınlarının oldukça güzel self-help yayınları var onlara göz atıp siz de süreçle ilgili biraz bana uygun mu kısmını değerlendirebilirsiniz.

kullanıyorum, öneririm. bir sonraki televizyonum sırf bu özellik yüzünden philips olur yine. çevresini hue ampül ve aksesuarlarla donatınca çok güzel oluyor.

son 2 televizyonum philips ambilight.
tadını aldı mı başka türlüsü çekilmiyor.

Marka söyleyip almayın diyen kim varsa inanmayın.
Çünkü markadan ziyaden model önemlidir.
Kötü bir şey yaşayıp sonra onu tüm markaya mal ediyorlar. Hata payı her markada olur.

Smart Tv olarak Sony dışında hemen hepsini kullandım, akıcılık ve pratiklik olarak Samsung ve LG sektörde önde.

Bana kalırsa da Philips'in Amblight'ı yeter. Film izlerken çok güzel oluyor. Sanki ekran genişliyor. Görüntünün oluşturduğu atmosferi büyütüyor. Panelini de çok beğeniyorum. Android ise de cabası...

Sadece panel odaklı bakıyorsanız da oled dışında en iyi samsung qled'ler var şuan

bu arada hangi markayi tercih ederseniz edin, 4-5 yil sonra o panel bozulacak, "ses var goruntu gitti" seklinde duyuru acacaksiniz buraya

www.mediamarkt.com.tr

bu uyuyor ambilight teknolojisine dogru mu?

Bunda ne ambilight var ne android var sanki

Bunda ambilight özelliği yok. 7508 modelinde var. Nereden biliyorum, çünkü geçen hafta samsung mu lg mi diye gittiğim mağazada bayılıp aldım (internetten).

Ambilight özellikten de philipsten de gayet memnunum bir haftadir.

duvara takmayacaksan veya duvara çok yakın konumlandırmayacaksan, duvar beyaz değilse tat vermiyor. karışık duvar kağıdı olan bir duvara asıldığını gördüm ve hiçbir faydası yoktu.

@sutlu nescafe, düzeltme;

Ambilight'ın ayarlarında tv standta mı duruyor yoksa duvarda mı diye bir ayarı var. Ona göre vuruş açısını kendisi ayarlıyor.

Onun dışında renk paletinden arkadaki duvar rengini seçebiliyorsunuz. Yine ona göre ayarlıyor tonları.

Fakat karmaşık şeyler varsa taş deseni falan.. orada saçma olabilir tabi.

@aslil ya kullanan birine sordum, android de var, ambilight da diyor.

+1 ananiyimioguz.
Marka değil model. Modelden modele yildan yila cok fark ediyor.
Bende Samsung var, qe55q70r. Cok ovuluyordu rtingsde falan. Memnunum baya ama ayni sekilde ucuz samsunglar onerilmiyor.
Bence rtingsden falan bakın bütçeye göre.

@logisticsmanager rtings'de review yok yahu philips'in hicbir tv'si ile alakali :)

Marka değil model önemli.

Sony 55xe9005
55xf9005
55xg9005
55xh9005

Gerçekten çok başarılı modellerdi. X in yanındaki harfler her sene bir yükseliyor.

şuan ki tv ambilight (3 taraflı). bir sonraki ihtiyac olsa yine ambilight alirim.

bence gayet güzel. wi-fi ile netflix, youtube calisiyor. kesilme sorunu falan olmuyor. ambilight olayı da keyifli bence, ama sevmeyende sevmiyor. gerçi sevmeyen kapatada biliyor bu özellği.

Ambilight olayı tv düz duvar önüne konacaksa çok iyi oluyor. Philips the one serisine bakın, her özelliği bir tvde topladık anlamında the one :) Temmuzdan beri 55pus7304 kullanıyorum ben ve harika bir tv.

50pus8505 aldım 1 ay önce ilk televizyonum. Acayip derecede memnunum. Tavsiyeforumu, forum donanım yorumlarında hep kötülemişler kronik sorunlar vs. diye ama şansıma galiba ben hiçbir sorun yaşamadım, ne ölü pixel ne ghosting vs. Ambilight gerçekten güzel bir deneyim.

Ne demek girmiyor, yüzme bilmeyen adamı havuza tek başına soka adama hoca mı denir.
Girecek elbette, çocuğa da girecek yetişkinine de girecek. Suda olacak hoca da öğrencisiyle birlikte.
Siz hocayı bulun benimle girin diyin girer zaten, ben girmem diyosa hoca değildir o zaten.

valla girmiyormus cogu ya...

işin gereği vergi mergi mevzularında da olacaksın. ben olsam kamu bankasıyla çalışırdım

yapacağınız işle ilgili bizim bilmediğimiz vergiler harçlar vardır. bunlar da sadece bir bankaya yatıyordur. mümkünse o banka.

ya da kısa süreçte kredi alacaksanız krediyi veren banka.

benim çalıştığım şirket teb ile çalışıyor. bu durumda çok düzgün bir banka değildir bence. düzgün olsa biz teb ile çalışmazdık. :)

@silah taciri @ co2s2, vergiler ziraat ve diger kamu bankalarindan yatiyor evet. benim ziraat mobil hesabim var su an ve zaten vergileri ordan odeyebiliyorum. ama hesabimi ziraat veya diger kamu bankalarinda tutmaya hic niyetim yok acikcasi.

sirf yurt disi ile calisiyorum, dovizle odeme aliyorum mumkunse yari veya tumden yabanci sermayeli banka ariyorum.

yarı veya tam yabancı bankalar yine bizim bddk'ya ve bizim ülkenin yasalarına bağlı. işleyiş vb. olaylar diğer bankalara göre hemen hemen aynıdır. Bankalarla görüş, zırt pırt için masraf kesiyor kamu/özel bankalar. kazık konusunda en insaflı hangisiyse o bankayla çalış.

eksiduyu.ru

Güzelmiş valla bu, al.

Ama belki kolçaklı bişi daha mı rahat olur sanki?

www.adoremobilya.com

kolcakli soyle bir model buldum:

massadesign.com.tr

Fotoğrafa bakarken sırtım ağrıdı. O kadar dik sandalye mi olur.

bende var kullanıyorum. boyunuz uzun mu? bir tık yüksek. boyunuz kısa ise ayaklarınız hafif havada kalır ve rahat edemezsiniz. minder koyunca da oturma alanı küçülmüyor. o konuda iyi.

edit: bacakları vidalı sökülebiliyor. o açıdan da avantajlı taşınırken falan.

@ykyt yani selvi boylu degilim de 1.68 filanim. sorun olmaz sanirim? rahat midir peki?

kablonet

superonline fiber üzmedi hiç. kablonetten de çok memnundum kullanırken ama gömeni de çok.

varsa kesinlikle kablonet derim.

evde kablo tv kullanmıyorsan yani tv için başka platform kullanıyorsan kablonet derim.
Kablolu yayın gittiği anda hem tv hem internetin gidiyor kalakalıyorsun.

Erenköydeyim. Turksat diyorum.

hotspot adını değiştirip tekrar denediniz mi?

kabloyla bağlanmayı dene. bir de telefon ekranına bu bilgisayara güven diye uyarı çıkıyor. onu da onayla. bağlanana kadar kişisel erişimi aç sayfasından çıkma.

100hz
va panel. ips te olabilir ama va panel siyahları daha iyi gösteriyor.
flat ekran

olsun. hz değeri gerçek olsun bazıları başka bir hz değeri yazıp yanıltıcı reklam yapıyorlar.

samsung tizen tv den ben oldukça memnunum. 55mu8000 var bende. 3 yıl oldu.

edit: oled ekran yanığı sorunu olan bir teknoloji. bilgin olsun.

kaç ekran olacak?

yaklaşık olarak aynı paraya ben lg'nin giriş seviye oled'inin 55 inç olanını aldım, bir arkadaşım lg'nin giriş seviye led'inin 75 inç olanını aldı.

oled ve led arasında dağlar kadar fark var. en kötü oled'in görüntü kalitesi, en iyi led'den iyidir. (özellikle siyahlar anlamında)

lg'lerin kullanımı samsung'dan kat kat daha kolay. benim önerim, lg'nin en ucuz oled ya da led'ini almanız.

usb ve hdmi giriş sayısı size kalmış. hdmi çoğunlukla en az 3 geliyor. yetecektir. (1 tane digiturk ya da benzeri, 1 tane playstation vs, 1 tane de boşta (laptop falan bağlamaya) fazlasına gerek yok. usb'de de 2 gelse, birine harddisk bağlayıp kayıt yaptırabilirsiniz, biriyle de film oynatırsınız. fazlasına zaten gerek yok.

kanal geçiş süresi hepsinde gayet iyi.

curved ekran zaten kalmadı. sakın bulaşmayın.

6-7k ya oled olamayacağına göre full array led tavsiye ederim.

8k civarına sony xh90 serisinden 55xh9096 veya 55xh9077(sadece dış kasa rengi farklı) bulabilirsin.

100hz, hdmi 2.1, 5ghz wifi, android tv, apple airplay v.s. tavsiye ederim.

bu arada nuisance yazınca hatırladım. airplay kesinlikle olsun. lg, samsung ve sony'nin son 2 senedir çıkardığı çoğu tv'de var. iphone'u ve/veya macbook'u olan birinin hayatını değiştirir.

4k, smart, oled, airplay, tv diye aratın, size en uygun olanı seçin. * oled tv ler biraz daha tuzludur.
Samsung, tv arge konusunda en iyi firmalardandır.

LG ile kötü bir deneyimim var, bizi çok mağdur ettiler dolayısıyla bedava verseler yine evime sokmam LG.
Epeydir TV piyasasını takip etmiyorum dolayısıyla model öneremeyeceğim fakat marka olarak Samsung ve Sony kesinlikle benim tercih edeceğim markalardır.
Ayrıca beğendiğiniz TV'yi almadan önce bir harddiskin içine birkaç referans film yükleyip o beğendiniz modelde ve mümkünse farklı alternatif marka model TV'lerde çıplak göz ile mutlaka izleyin.

arayüz önemli androidin takılanıda var tizeninde iyi araştırmak lazım.

www.epey.com sunu kullanıyorum, airplay olmadıgından dolayı hiç memnun değilim. yazlıktaki 10 yıllık samsung bile cat diye telefona baglanıyor. onun dısında ses , ekran görüntüsü ve hızı iyi

Kendim kullanmadım ama çevremde alıp da memnun kalan kimse görmedim.

memnunum diyen duymadım.

Bağlamadan önce adresinizde destekleniyor mu diye bakıyorlar. Mesela şu anda oturduğumuz için hizmet yok dediler. Ben de annemin evine aldım ve şu anda oturduğumuz eve getirdim.
Çok nadir yavaşlıyor. Türk Telekom'dan sonra inanılmaz memnunuz. Biraz pahalı ama.

oturduğunuz yere ve yoğunluğa göre çok değişken. özellikle son zamanlarda herkes internete yığıldığı için benim paketim 10mpbs olmasına rağmen akşamları genelde 3mbps civarında oluyor. ping'te de zaman zaman artışlar oluyor.

en iyisi turkcell hatla günün çeşitli ve en yoğun zamanlarında birkaç test yapıp ön bilgiye sahip olmak. tabi turkcell, önceliği superbox kullanıcılarına vermediği için cep telefonuyla 10mbps hız gördüğünüz yerde superbox'ta en fazla 3-4 mbps görebileceksiniz.

@konetsu aslinda su anki evim icin ve sonra tasinacagim yerde de kullanirim diye dusundum.

sanal uyku güzel yazmış, bulunduğun yerin altyapısı çok fark ettiriyor. yerinde kesin test yapmadan 24 ay taahhüte kesinlikle girmezdim.

Bunu kullanan sadece bir tanıdığım var. O da dağ başında köy evinde kullanıyor. Turkcell şebekesinin iyi çektiği ama civarda yaşayan çok çok az insan olan bir yer. Herhangi bir şikayeti yoktu.

Katarda aynı cihazla 5g veriyorlar, 450-500mbit görmüştüm
Ama o bile stabil değildi, zaten koptuğu oluyordu.

Türkiyede superbox çok meşakatli iş.
1- Sınırsız tarifelerinde hız düşüyor, fiyat artıyor
2- Küçük harfle yazıyorlar ama 2 adresten fazla kullanamazsın diyor, yani aldım, yazlık, kışlık, araba, otel, tekne kullanayım yok.

ara ara ping'inin yükselmesi haricinde güzel bir ürün ama yer seçiyor. evin neresinde durduğuna göre ve asıl olarak da evin nerede olduğuna göre yer seçiyor. yeni evinizde turkcell iyi çekmiyorsa berbat bir hız verecektir. az buz da para değil.

mahalle arası nakış işi yapan bir yere gidersen 10 dakikada havluya isminin baş harflerini işlerler.

Özdilekte havlu üstüne yazı yazılıyor.
“Canım eniştem hayri”

kamp havlusu nedir bilmiyorum ama english home'da harfli havlular var. trendyolda gördüm.

Bunlar benim bildiğim soğan satırı diye satılıyor ama satır bıçak diye arattıysan benzerlerini görmüşsündür zaten.

Satıra yakın bir modele benziyor.
Pek denk gelmedim .bıçak yapan kişi lerin bulunduğu face grupları var. Gerekli ölçüleri vererek yaptırabileceğiniz birilerini bulursunuz.
Sadece modelin şekline değil kullanılacak çeliğin türü ve kalınlığına de dikkat edin.

Pala olarak bakarsan daha benzer modeller çıkar.

www.gittigidiyor.com

Eminönü mısır çarşısısın arkalarında bıçakçılarda değişik bıçaklar olabiliyor. Bu tarz var mıdır emin değilim ama gidebiliyorsan bakabilirsin

Aradığınız model paralama satırı olarak geçiyor.

Zırh diye aratsanız da olur sanki

bıçak ustasına yaptırsanız hem daha iyi hem daha az maliyetli olur.

Etsy’den bir şeyler alıp adreslerine göndertebilirsiniz.

yüksek lizin l-lysine 1000 mg gidilebilir arginin miktarını sınırlayacak. koriolus mantarı dahil edilmeli.

Çok uzun yıllar aynı dertten muzdariptim. Kenacort A kullanıyordum ve oldukça işe yarıyordu.

Geçen yaz aşağıdaki linkteki bioderma ürününü kullanmıştım. Benim yağlı cildim var, ben beğenmiştim. Gerçekten güneşten koruyoruduğunu hissetmiştim. Aşağıdaki linkin olduğu hesapta başka güneş kremleri de anlatılmış dilerseniz bir bakın.

www.instagram.com

Sosyal eczaci hesabini takip edebilirsiniz, kesin bu konuda bir post atmistir.

Bioderma photoderm akn mat kullanıyorum, memnunum.

Firefox video download eklentileriyle deneyin.

Alakasız olacak ama imkan varsa robot süpürge tavsiye ederim. Bizim de köpeğimiz var robot süpürge aldıktan sonra çok rahatladık.

ikisi arasındaki tek fark "Fluffy’ Soft Roller brushroll " dedikleri kafanın absolute'da olması , animal'da olmaması. gerisi aynı.

‘Fluffy’ Soft Roller brushroll – This floor cleaner head is designed for hardwood floors and other hard surfaces. Great at removing larger debris for hard surfaces, in addition to small debris.

Kedi kılı her yere dökülüyor, robot süpürge faydalı fakat koltuk ve halılar için güçlü el süpürgeleri daha mantıklı.

V6-7-8-9-10-11 seçtikten sonra animal absolute gibi isimlendirmeler sadece filtre veya yanında verilecek başlıklardaki değişiklikleri söylüyor.

Şimdi baktım mesela v10 için absolute olan daha avantajlı çünkü içinden "Fluffy cleaning head" çıkıyormuş animal'a ek olarak.

Bu arada dyson uzun ömürlülük ve sağlamlık açısından belki daha iyidir ama kullanışlılık olarak bana philips'inki daha iyi gibi geldi. Dyson pek kullanmaz oldum. Kafadaki ışık basit gibi görülse de mükemmel bir inovasyon. Kablolu philips süpürgelerde vardı kullanmamıştım ama el şarjlı el süpürgesine indirgenince çok çok kullanışlı olmuş. Resmen lazer gibi en küçük tozların bile yerini gösteriyor. Dyson kullanırken çoğu yeri kirli bırakmışımdır kesin dedim içimden. Bununla atlamadan temizliyorsunuz gözünüzle görmediklerinizi gösteriyor. Boşaltması da aşırı kolay. Dyson'da haznenin içindeki metal filtreye yapışıyor tozlar. Birkaç boşaltımdan sonra içini iyice açıp temizlemek gerekiyor ama philipste öyle bir sorun yaşamadım kapağını açıyorsunuz ters çeviriyorsunuz o kadar. Başlığı da 360 derece çekiyor içine herşeyi. Dyson uğraştırıyor. Kedi kumu, kedi maması gibi şeyleri çekemiyor. Geçmiyor yüksekliğinden. Sürekli kaldırıp tam başlığın ortasına denk getirme hareketini yapmanız gerekiyor.

Öte yandan philips 4 aydır kullanıyorum, dyson v6'yı ise 7 yıldır. Hala ilk günkü gibi çalışıyor. 7 yıldır bataryası nasıl bitmedi anlamış değilim normalde 2-4 sene arası ölüyor bataryalar. Philips de uzun ömür lü olur mu bilmiyor. Ama olursa bir Dyson fanı olarak kesinlikle philips derim.

Philips dediğim de şu modeller: Philips FC6823, Philips XC8043

Biraz daha acibadem taraflarina yada universite karsisindaki ic taraflara bakmanizi onerebilirim.

caddeye ne kadar yakın o kadar güvenli. eski kız arkadaşım eğitimin içlerinde yaşıyordu, akşamları ben bile tedirgin oluyordum. gerçi öyle vukuat falan yaşamadım görmedim ama tekinsiz bir havası olabiliyor iç tarafların. civardaki evlerden anlıyorsun zaten, kentsel dönüşüme ihtiyacı var bunun dediğin evlerden yoksa camdan bakınca, sorun olmaz bence.

Hilmi bey sokakta yaşadık iki Kadın. caddeye yakın oldukça daha güvenli oluyor. Özelden de yazabilirsiniz. Bulduğunuz evlerin konumunu da atarsanız fikir verebilirim.

ben bu noktadan girmezdim. acikcasi 2016'dan beri btc'm var. tam şu an çıkmayı düşündüğüm bir nokta. ama karar sizin.

737 dolar komisyon nedir bu devirde yav? Paribu veya btcturk neden kullanmiyorsunuz? Tahminim 15-20 dolar komisyon cikar.

Ayrica bu soruyu soruyorsaniz crypto ile bilginizin cok olmadigini tahmin ediyorum. Para kaybetmeniz cok olasidir. Oncelikle demo hesaplarla sanal meblaglarla tecrube kazanip isi ogrendikten sonra para yatirmanizi oneririm.

Komisyon oranı resmen soygun. +10 falan yapması gerek ki para sıfır noktasına gelsin.
Bu seviyelerden(17658) bitcoin falan almam ben.

Coinleri brd’de tutarsan tut sonra ama kelimeleri yedeklediğine emin ol. Alım satımı da btcturk paribu vb yerden yap.

Bir noktadan %20 küsur düşüp kalıp sonra yükseleceğini düşünüyorum ama bu 27 binden bilmemkaça düşme şeklinde de olabilir tabii. Yine de piyasalara biraz bakmadan geçmişini incelemeden girmeyin. Wallet mantığını anlamadan hiç girmeyin. Paran ağda kalır ulaşamazsın sonra.(private key veya 24 kelimeyi unutup kaybedip parasından olan çok gördüm zamanında)