[]

Cips yerine ne koyabiliriz?

Cipsi çok seviyorum ama mideme iyi gelmiyor. Kola gibi, hem seviyorum hem de zararını görüyorum. Artık bırakmak istiyorum ama yerine bisey koymam lazım. Nasıl kurtulacağım bu bağımlılığımdan? :(




 
  • diffarentiationation  (20.07.20 22:18:15) 
soslu fıstık ama bu hayvan gibi turuncu olanlardan bahsetmiyorum. baharatlı olanlardan bahsediyorum. tabii bu geçiş süreci, sonra normal tuzlu fıstık leblebiye filan geçersin.


  • aziz dostum jack  (20.07.20 22:18:48 ~ 22:21:43) 
lavaş cips, patlican cipsi


  • freebird5406_2  (20.07.20 22:20:06) 
antep fıstığı, ayçiçeği çekirdeği.


  • semitika  (20.07.20 22:25:31) 
Patlamış mısır. Cipse göre daha sağlıklı. Evde az yağ ve az tuzla yaparsanız çok daha iyi.


  • senolll  (20.07.20 22:42:07) 
bilumum kuruyemiş kurtarabilir. size hangisi hitap ederse.

ben de cips manyağıyım, kontrollü hareket etmeye çalışıyorum, bi paketi açarsam 5 günde bitirmeye çalışıyorum falan. önceden almıyodum bile ama şu karantina dönemlerinde ve sonrasında bastım yine eve cipsi.

beni bu ara beyaz leblebi-sarı leblebi kombosu kurtarıyor. Sarı tuzlu leblebiler var o da fena olmuyor beyaz leblebi ile. tuzsuz çekirdek seviyorum mesela hem tuz manyağı olmuyorsunuz o da iyi.

soyalı fıstık diye bişi var, zararlı mıdır değil midir bilmiyorum ama o da iyi oluyor bazen, ondan da ufak ufak yenebilir.
  • nimberjack  (20.07.20 22:47:28) 
www.cimri.com

Yagsiz ve tuzsuz...
  • pass  (20.07.20 22:57:52) 
fırınlanmış patlıcan ve kabak dilimleri
kuruyana kadar ve baharatla fırınlayın.

karışık kuruyemiş
  • rewlack  (20.07.20 23:00:40) 
YouTube’da mercimek cipsi diye bir şey gördüm, yapımı kolay ve sağlıklı duruyor.


  • damba  (21.07.20 01:09:41) 
En kolayi yer fistigi.
En sagliklisi firinlanmis nohut.

  • taurina  (21.07.20 04:59:38) 
eti gong pops


  • bugisme  (21.07.20 18:02:34) 
[]

Eksi de çaylak iken bi üyeye mesaj gönderebiliyor muyuz?

Daha doğrusu o üye bunu görebiliyor mu? Burdan ordaki birine ulaşmak için araya aracı koyuyoruz hep olmuyo böyle. Ben yazara mesaj attım, görür mu şimdi?




 
gittiyse gorur, diger durlu mesaj gonderemiyorsun zaten.


  • baldur2  (18.07.20 23:58:53) 
[]

Hangi takımı tutuyorsunuz?

Anketimsi.
1. Beşiktaş
2. Galatasaray.
3. Fenerbahçe.
4. Diğer

Bu Diğer belirtilmelidir. Teşekkürler.

 
4. diğer / gençlerbirliği


  • alevli deniz sortu  (17.07.20 01:34:48) 
Fenerbahçe


  • dissendium  (17.07.20 01:36:27) 
1. Beşiktaş


  • Barbaros59  (17.07.20 02:38:37) 
1. Beşiktaş


  • rm  (17.07.20 04:07:05) 
sence :')


  • since1907  (17.07.20 04:20:32) 
4. diğer / Göztepe


  • redeath  (17.07.20 08:13:52) 
Sen benim her gece efkarım, gözümdeki yaşım, sigara dumanım...
Sen benim damardaki kanım, alnımdaki yazım, şanlı BEŞİKTAŞIM!

  • silah taciri  (17.07.20 08:16:45) 
1.Beşiktaş


  • adivar  (17.07.20 08:20:55) 
4.diğer. Karşıyaka.


  • mikahakkinen  (17.07.20 08:58:08) 
1. Beşiktaş


  • Cenk Daniels  (17.07.20 09:08:25) 
cimbom


  • cooperr  (17.07.20 09:14:16) 
Galatasaray


  • tantunisultansuleyman  (17.07.20 09:31:23) 
1. Beşiktaş


  • nundu  (18.07.20 01:43:52) 
2


  • essoist  (18.07.20 02:41:40) 
[]

İngilizce öğretmeni başka hangi işi yapabilir?

bu işi sevmiyorum. zaten özelde bu sene her şey sallantıda. hibrid eğitim modeli olacak büyük ihtimalle. ingilizce öğretmenine ihtiyaç kalmayacak. ben artık farklı bi sektör istiyorum. çok da seçeneğim olmadığını biliyorum ama nasıl iş bulabilirim? bana soracak olursanız mutlu olacağım sektörü, ben çeviri derim ama nerden başlanır, nasıl başlanır hiçbi fikrim yok. editör falan olmak için illa mütercim-tercümanlık mezuniyeti aranıyor galiba. benim sonsuza kadar mutlu olacağım yer kesinlikle kitapların arası ama eminim ki orada da bana ihtiyaç yoktur.




 
bir arkadaşım da ing. öğretmenliği mezunu. meb'e atanmak için uğraştı ve atandı. şimdi mutlu gözüküyor. meb'e atanıp sırtınızı devlete dayasanız?


  • tavish11  (15.07.20 12:25:24) 
yeminli tercüman olmak için mütercim bitirmenize gerek yok. Editör olmak için de böyle bir şart yok. ingiliceyi iyi bildiğinize dair bir belge (diploma) yetecektir. Ama ingilizce öğretmeni olmanız veya ingilizce'yi iyi derecede biliyor olmanız da tercüman olabileceğiniz anlamına gelmiyor. Piyasada bir sürü editör, bir sürü tercüman var. örneğin mühendislikle ilgili bir tercüme geldiğinde o konuyla ilgili bilgiye sahip olmalı terimler hakkında bilginiz olmalıdır veya ticaret hukuku hakkında bir çeviri geldiğinde o konu hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir.Edebi bir metin çevirirken bile hangi kelimeyi kullanacağınızı kestirmeniz gerekir.


  • janavarorion  (15.07.20 12:30:06 ~ 12:54:51) 
çeviri sektörü kan emici kaynıyor, uzak durun derim. onun haricinde salt ingilizce ile yapılacak pek bişey yok.

ingiliz dili ve edebiyatı mezunu bir arkadaşım, yurtdışı (abd, ingiltere, rusya) firmalardan çeviri alarak üst düzey paralar kazandı. şu anda ukrayna'da yaşıyor ve bir yandan da tıp okuyor. ama bu duruma gelene kadar çok çalıştı. düşünürseniz öyle bir şey olabilir.
  • avianthem  (15.07.20 14:27:06) 
Yaş 27 olmadıysa hava trafik kontrolörlüğü denenebilir


  • waztp  (17.07.20 12:15:37) 
[]

İstanbul diyince hangi bölge/ler aklıniza geliyor?

Ornek veriyorum; beyoğlu.

Hangi bölge istanbul'u en iyi anlatıyor?

Herkes örneğini birden fazla tutarsa sevinirim.

 
Sahil/ bogaz şeridi benim aklıma geliyor direkt. Bebek, Arnavutköy, Yenikoy gibi.

Bir de sanırım kadıköy.
  • fraise  (14.07.20 00:13:55) 
Karagümrük, Kariye, Samatya, Tarlabaşı, Kasımpaşa, Tünel, Galata, Maçka Parkı, Fener, Balat, Eyüp Sultan, Kocamustafapaşa, Tophane, Yeniköy... Özlemişim ya hu.


  • gayda  (14.07.20 00:14:45) 
eminönü.

laleli-eminönü arasını yürümek benim için istanbul'un ta kendisi.
  • alevli deniz sortu  (14.07.20 00:16:22) 
üsküdar
ortaköy

  • beyaz power ranger  (14.07.20 00:18:33) 
tarihi yarımada, beşiktaş, taksim, moda.

belki eski istanbul diye geçen sahil şeridi diyebiliriz. diğer semtlerden bahsetmek istemiyorum....
  • ala09  (14.07.20 00:31:27) 
burdaki istanbul romantikleri tabi güzel semtleri düşünüyor genelde. Tamam Beşiktaş, Kadıköy falan da İstanbul ama bu şehrin çoğunluğu Bağcılar, GOP, Esenyurt gibi yerlerde yaşıyor. Bütün olarak düşünüyorum ben İstanbul'u ve bu yüzden sevmiyorum hiç.

İlla güzel olarak söyle dersen Beşiktaş Çarşı ve Dolmabahçe Sarayı civarı derim. O kısım İstanbul'da en sevdiğim yer
  • nundu  (14.07.20 00:44:37) 
beyoğlu.


  • lenin benim amcam olur  (14.07.20 01:16:14) 
Sur içi


  • mutlu yillar sana  (14.07.20 09:40:45 ~ 09:41:30) 
Karaköy vapur iskelesi benim için İstanbul un merkezi.


  • chavezding  (14.07.20 09:42:36) 
istanbul'un sınırlarını ben batıda bakırköy, kuzeyde fatih sultan mehmet köprüsü, doğuda ise ataşehir olacak şekilde bir halka olarak görüyorum. ancak bu bahsettiğim halkaya maltepe ve kartal da dahil.


  • biseysorcaktim  (14.07.20 10:01:08) 
Tarihi yarimada+Eyup, Halic + Karakoy-Sariyer arasi sahil+Yesilkoy+Kadikoy,Moda


  • turkuaz  (14.07.20 12:00:00) 
Benim Istanbul tanımımda Sultanbeyli, Samandıra, GOP, Arnavutköy gibi ilçeleriyle tamamı var.


  • pass  (14.07.20 13:39:18) 
Üsküdar, Kadıköy


  • ascendant  (14.07.20 13:41:52) 
[]

Kuaföre gitmek..?

Pandemi sürecinde inanın en çılgına döndüğüm anlarda bile evden burnumu çıkarmadım. Arkadaşlarım hep dışarda yiyor, kahve içiyorlardı bunların hiçbirini yapmadım. Ama artık kuaföre gitmem şart. Baş edemiyorum. 5 dakikalık bi bıyık aldırmam gerekiyo. Tam 4 aydır evdeyim ben. Sizce bu kararımdan damı vazgeçmeliyim? Kuaför kız maskeli olucak ben de altdudağa kadar indireceğim maskeyi haliyle ama 5 dakikalık iş. Riski göze almalı miyim?




 
ben bıyık aldırmak için gitmezdim. soğuk ağda bantları var 2 dk da alınıyor.


  • matilda  (13.07.20 14:40:45) 
Maske zaten karşı tarafa bulaştırmamak için takılan bir şey değil mi? Kuafördeki çalışan maskesini nizami bir şey taktığı sürece büyük sorun olmaz bence. İçiniz rahat değilse risk almayın ama yine de.


  • auroraaurora  (13.07.20 15:04:18) 
cımbızla kendiniz alın madem bu kadar hassassınız. çok basit iş


  • xrated  (13.07.20 15:05:52) 
İple evde kendinizde halledebilirsiniz. 5 dakika yerine belki 20 dakika uğraşırsınız ama risk almazsınız.


  • GoodMorningTeacher  (13.07.20 15:19:16) 
2 tarafta maskesini düzgün takmazsa maske özelliğini kaybediyor diye biliyorum ben ama yine de siz bilirsiniz.


  • optimus prime a tas atan asi genc  (13.07.20 19:07:24) 
[]

Teorik olarak insanoğlunun ortaya çıkış anı, genetik haritamızdan çıkmaz mi

Genetiğin bir hayranıyım. Okumaya bilgilenmeye çalışıyorum. Neandertal insanların dna kodlarıyla o insanları yeniden hayata getirme projeleri konuşuluyor. Gen faktörü farkında bile olmadığımız kadar çok etkili hayatımızda. Mizaç dediğimiz şey genetik haritamızla ilgili. Açlığa dayanıklı veya dayanıksız insan arasındaki farkı bile genler belirlerken,'neden geçmişe yönelik bir araştırma yapılıp ilk insanların tecrübeleri tespit edilemiyor? Çok bilim kurgu senaryosu gibi duruyor ama böyle bir sey teoride mümkün bence. Madem her şey genlerimizde yazıyor, insanoğlunun nasıl ortaya çıktığı bile genlere bakılarak anlaşılabilir bence.




 
genlerde yazılan şey tarih değil. sen gen haritasından çıkarımlar yapıyorsun. diş yapısı şu şekildeydi o zaman ateş kullanmıyordu diyorsun mesela. mide yapısı şu şekildeydi o zaman et yemiyordu diyorsun mesela. belki adamın midesinde depo bölgesi vardı kış uykusuna yatıyordu. bu tür çıkarımlar yapmaya çalışıyorsun. eksik fazla ne olursa artık.

akciğer yapısı şu şekildeydi diyip adamın belki başka gaz soluduğuna kanaat getirip oradan yaşam koşulları hakkında çıkarımlar yapabilirsin.

tespit edilememek diye bir şey yok aslında ama mevzu elindeki veri ile fazla ilerleyememen. gen haritasından normal insanda olmayan bir protein sentezlendiğini gördün diyelim ama bu protein in ne işe yaradığını bulman belki 20-25 yıl sürüyor.
  • duyurukullanıcısı  (13.07.20 11:57:14) 
İnsanoğlunun ortaya çıkış anı diye bir nokta yok. Yani türleşme öyle bir süreç değil. Her şeyin DNA'da kayıtlı olduğu bilgisi de doğru değil. En azından tüm tecrübeler DNA'dan geri dönüşüm ile elde edilebilir değil şu an için, teoride de değil. Epigenetik bir noktaya kadar fikir veriyor ama onun da çok başındayız henüz.

Geri kalanlar için büyük ölçüde duyurukullanıcısı + 1

Not: İnsanın popülasyon tarihi konusunda çalışan bir evrimsel genetikçiyim.
  • evrim halkasi  (13.07.20 12:19:48) 
mitokondrial dna (mtDNA) denilen birsey var. Bununla ilk insanin cikisi ve dunyaya yayilmasiyla ilgili bulgular elde edilebiliyor. Hatta boyle bir arastirmaya dahil olup atalarinizin hangi grupla Afrika'dan cikip nereye dogru goc ettigini gorebiliyordunuz.

en.wikipedia.org

Hepsini okuyun ama ozellikle son bolum sorunuza cevap olabilir.
  • SevdaliBulut  (13.07.20 13:39:37) 
[]

Resme hangi tıp boyayla başlanır?

Ben karakalem ve kuru boyayla vakit öldürüyorum . hobi amaclı resme uygun kağıt palet ve fırçayı hazırladım. Hangi tıp boyayı satın almalıyım? Sulu boya? Marka? Yardim için teşekkürler.




 
Denemeden bilemezsiniz. Neye hevesliyseniz onunla başlayın. Mesela ben akrilikte iyiyimdir ama sulu boyada epey yeteneksizim.


  • helena  (12.07.20 15:48:35) 
Kursta suluboya ileri seviye diyorlar kontrolü zor olduğu için. Çok bilemiyorum onla ilgili yorum yapamayacağım ama başka fikirler verebilirim.

Karakalem 1 kursunun sonunda vox'un kraft kağıdı üzerine siyah ve beyaz kömür (kohinoor iyi bence) kullanıp ilk aşamayı bitirmiştim Kurupasteli de kömür ile kullanabilirsiniz (onda da rembrant iyi) özellikle beyaz ve siyahını alıp kraft üstüne belirginleştirmek için kullandım.

Ben renkle ilgili eğitim almadığım için üzerine de pek çalışamadım, ama siyah kağıdın üstüne beyaz ve kırmızıyla monokrom çalışmak gibi bir niyetim vardı korona ortalığı kasıp kavurmasaydı. O da eğlenceli olabilir.

Hepsi cağaloğlundaki hakikat kırtasiyede en uygun fiyatta.
  • mor.inek  (12.07.20 16:23:19 ~ 23.08.20 23:17:45) 
Hocam ben de sizin gibiydim, hepsini denedim, aşkı suluboyada buldum :) sonra yatırırımımı hep suluboya üzerine yaptım.

Belki siz toz pastel, akrilik, yağlı vs seversiniz bilemiyorum. Ben suluboyanın eğitici videoları olduğu için YouTube’da (İngilizce aratın) geliştirdim kendimi baya. Bunun da etkisi vardır onda sabit kılmamda.

Sizin için güzel bi suluboya markası: Van Gogh 12+3 suluboya, bu size gayet yeterli, kalitesi de yerinde. Fiyat performans ürünü.

+Hakikat Kırtarsiye, Sirkeci
  • kırmızıayakkabılıgargamel  (12.07.20 17:17:39) 
[]

Bugün bir erkek çocuğunuz olsa, ona hangi geleneksel ismi vermek isterdiniz

Dizelim ki oğlunuza geleneksel isim vermek zorundasınız. Bundan kastım, berkecan gibi modern isimleri koyamayacaksınız. Tercihiniz hangi eski isimlerden yana olurdu?




 
Tekin


  • ron dennis  (12.07.20 12:31:09) 
Ömer. nedense bana hep çok oturaklı, çok adaletli ve çok becerikli bir kişinin ismi gibi geliyor hep.


  • etna  (12.07.20 12:32:27) 
Selim


  • encokbenisevinnolur  (12.07.20 12:37:02) 
Sinan olur mu?

En olmadi mehmet koyardim
  • exlibris  (12.07.20 12:52:41) 
Yurtdisinda kullanisli bir geleneksel isim koyardim :D

Berke geleneksel falan degil, Mevcut berkelerin %99'u 50 yasinin altindadir.
  • hot potato  (12.07.20 12:54:11) 
ebubekir sıddık


  • bohr atom modeli  (12.07.20 12:55:15) 
kemal'i hep çok sempatik ve güzel bulmuşumdur. geleneksel, ağırbaşlı havası var. sanatçıya da gider, matematikçiye de. öte yandan zamanın koşullarına uyum sağlayabilecek kadar modern. kemal ismiyle clubber da olursun mesela, kimseye tuhaf gelmez.

belki başka isimler de vardır böyle benim aklıma gelmeyen ama kemal benim için bunun zirvesi komple ve kapsayıcı bir isim olması yönüyle.
  • alevli deniz sortu  (12.07.20 12:58:25) 
Kubilay yada batu

Yaşasın turan, yaşasın ülkücü hareket!! :))
  • silah taciri  (12.07.20 13:01:43) 
Ebubekir Sıddık +1
Veya Toprak, Deniz, Güneş, Rüzgar gibi doğaya dair isimler koymak isterdim.
Aslan da güzel isim.
Aslan beyyy!
  • megalomaniac  (12.07.20 13:10:06) 
Mustafa


  • potsdamer  (12.07.20 13:10:56) 
Cihan


  • bruges  (12.07.20 13:12:35) 
Mustafa +1
Hem dini yonden, hem Mustafa Kemal'den

  • neverletyougodown  (12.07.20 13:15:52) 
oğlum olursa adını demir koyarım.
ama o da yeterince geleneksel olmazsa, mustafa kemal'in kemal'i olurdu sanırım.

ebubekir sıddık'ın yeri ayrı +1
  • blatta hiberna  (12.07.20 13:22:42) 
erdem


  • MtKrt  (12.07.20 13:27:18) 
Barış her zaman koymak istediğim isim; geleneksel de bence, barış manço örneğini verirsek.

Daha da geleneksel derseniz Kemal ya da Cem olabilir. Cem'e geleneksel değil de denmez sanırım Cem Sultan tarihimizde mevcutken.
  • fraise  (12.07.20 13:39:16) 
Çoğu isim Arapça ya da Farsça kökenli, benim ismim dahil, ben Türkçe kökenli isim koyarım. berk, hakan, kağan, altan, anıl gibi gibi


  • fezagezgini_4  (12.07.20 13:46:29) 
Ugan.


  • obaa  (12.07.20 13:53:59) 
Türkçe isim koyardım. Devin ismini seviyorum. Türkçede bir anlamı var. İngilizcede de aynı isim var ayrıca, yurt dışında da rahat olurdu.


  • howfaristhesky  (12.07.20 14:04:23) 
aklımda isim yok ama geleneksel isimlerden ahmet mehmet gibi her üç kişiden birinin ismini koymazdım.


  • anais  (12.07.20 14:25:16) 
tuna veya selim


  • xrated  (12.07.20 14:50:49) 
cuci


  • ateistanbul  (12.07.20 14:55:50) 
Nejat Necdet ve son favorim Selim :)


  • coca cola  (12.07.20 16:53:10) 
Talha


  • kırmızıayakkabılıgargamel  (12.07.20 17:13:52) 
Hakan


  • amateur  (12.07.20 18:09:34) 
Oğlumun adı cengizhan, cengiz tanımına uyar herhalde.


  • antihero  (12.07.20 18:19:53) 
Erdem veya kemal.


  • kibritsuyu  (13.07.20 02:00:47) 
Ali


  • ruhen hastayim ben  (13.07.20 02:06:26) 
[]

Ülkemizde yasaklı film var miydi?

Yeşil yol öyleydi diye duymuştum ama hiç-bir kaynak doğrulamıyor. Başka?




 
yeşil yolu trt1 veriyor. yasaklı olamaz.

ama Trainspotting i Türkiye'de vermeyeceklerini net bir şekilde söyleyebilirim :D
  • janavarorion  (11.07.20 12:55:54 ~ 12:56:02) 
Yesil yol degil o yol filmidir. Yesil rengi fazla olmus, trt 6 ayda bir verir yesil yol'u.


  • baldur2  (11.07.20 12:58:00) 
Trilyon tane yasaklı film var reis. Şu dönemde hatırlamıyorum ama darbe dönemlerinde örneğin yasaklanan filmler var. Bereketli topraklar üzerinde ilk akılla gelen.


  • allah yazdiysa bozsun  (11.07.20 13:01:46) 
yılmaz güney'in yol filmi yasaklıydı. yeşil yol değil.


  • scudman1  (11.07.20 13:20:32) 
Midnight Express
You Can't Win 'Em All

Ve bunlar gibi yabancıların bir şekilde Türkiye'yi konu ettiği birçok filmi yasaklamışlardır eminim.
  • fobfilm  (11.07.20 13:28:00) 
Bakur yasaklandi, 2016 idi yil sanirim.

Düzeltme: Türkiye´nin yasak getirmesi 2015 yilindaki festivaldeymis. 2016, Avrupa festivallerindeki gosterim senesi oldugundan, o yil aklimda kalmis.
  • buf-e kür  (11.07.20 13:34:39 ~ 13:37:10) 
yesil yol sinemalarda bile oynadi


  • kreatin  (11.07.20 16:54:39) 
kemal sunal sesiyle;
alla allaa diyorum
soru norveçte mi soruluyor acaba
bu ülkede winnie the pooh yasak haberiniz var mı?

ha bu arada bir dönem kemal sunal'ın filmlerinde de yasaklamalar var.
www.youtube.com
  • jimjim  (11.07.20 17:10:06) 
bakur
kimlik
bir gün mutlaka
yol
duvar
bahoz
karanlıkta uyananlar
bitmeyen yol
dersim 38


bunlar ilk çırpıda aklıma gelenler. onlarca film var.
  • lancelot du lac  (11.07.20 17:36:11) 
Srpski film yasaklı. Bizim haricimizde birçok ülkede daha yasaklı diye biliyorum.


  • materyalist imam  (12.07.20 11:18:28) 
[]

Vadeli hesaba geçmek mantıklı mi?

Ben maddi konularda çok pimpirikli biriyim. Daha kredi kartım bile yok. 1 birikmişim var. Her ay faiz alması için vadeli hesaba geçmeyi düşünüyordum ama ne kadar mantıklı bi hareket olur danışmak istiyorum.




 
Birikiminiz şu an Tl cinsinden mi? Yatırım amacıylaysa mantıksız. Çünkü faizler %7 seviyesindeyken, resmi enflasyon %12 civarında. %5'in üzerinde değer kaybeder paranız yıllık. Ha başka hiçbir yatırım yapmam diyorsanız dövizdir, altındır, fonlardır bunlara da bulaşmayacaksanız vadesiz hesaptan durmasındaysa vadelide durması iyidir tabi.


  • itinayla bozuk kafa tamir edilir  (10.07.20 13:08:04) 
ne kadar bir birikiminiz var bilmiyorum ama ben olsam altın alırdım. altın her zaman kazandırıyor. yalnız altını aldıktan sonra unutun, yükseldi diye satmayın. uzman değilim sadece kişisel deneyimimi paylaşıyorum. altın hesabı açacaksanız yani tl'niz ile altın alacaksanız sadece şuna dikkat edin, %1 vergi alınıyor. örneğin 250.000 tlniz varsa ve siz bununla altın alacaksanız, 2.500 tl vergi ödüyorsunuz şu an. bize sürpriz olmuştu, size de olmasın.


  • gunesibekleyen  (10.07.20 13:34:30) 
Bilgim yok dediğiniz için neden mantıksız olduğunu açıklamaya çalışayım, diyelim ki 100000 TL paranız var ve bunu vadeli mevduat hesabına yatırdınız şu anki faiz oranı ile o da %7 brüt.

100000 TL %7 Getiri = 7000 TL yıllık brüt getiri %15 de vergisi var bunun
7000 - 1050 (%15 Vergi) = 5950 TL

Yani 100.000 TL'yi yatırmış olsanız bir sene sonunda alacağınız net faiz 5950 TL olur.

Toplamını alalım 105.950 TL

Şimdi enflasyon oranına bakarak paranızın ne kadar değer kaybedeceğini hesaplayalım.

Şu anda %12.5 enflasyon var diyelim.

105.950 Tl 1 yıl sonundan %12.5 enflasyon oranıyla 13.243 Tl değer kaybedecek yani şimdiki paranızın o zamanki satınalma değeri şimdinin 92.706 Tl'si gibi olacak

Şimdi soruyorum size, sizce mantıklı mı değil mi bankaya yatırmak?
  • solo  (10.07.20 13:36:55 ~ 15:40:03) 
[]

Telefonla konuşmayı sevmediğimi nasıl aktarabilirim karşı tarafa?

Bizim kadar telefonda konuşmayı seven millet varmıdır nefret ediyorum ben ya. Nasi karşı tarafa telefon görüşmelerine tahammül edemediğim i kibar bi dille anlatabilirim? Anne babamla maksimum 1 dakika görüşüyorum zaten. 2 muhabbete giriyoruz mesajla sonra bi bakıyorum zir zirrrrr. Sürekli bahane buluyorum konuşmamak için nasi çıkıcam bu işin içinden?




 
sevmediğini söyle ayıp değil


  • lcha  (08.07.20 17:01:52) 
Günde bir kez ve saat belirterek konusmaya müsait oldugunu söyle. Mesela aksam eve gidince yemek fasli falan bittikten sonra 9'da arayabilecegini belirt. Her gün düzenli bu sekilde iletisim kurarsan gün icinde seni darlamaz.

Günde bir kez 10 dk. bile konusmak istemiyorum diyorsan iliskini bitir. Bitir ki karsi taraf da iletisim özürlü olmayan birisiyle gönül iliskisi yasama sansi elde etsin.
  • chitosan  (08.07.20 17:06:59) 
Ben de senin gibileri anlamam. Direkt söyle neyi isteyip istemediğini. Çok zor değil.


  • the coon  (08.07.20 17:13:16) 
[]

Iktidarı sırasında Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkeye verdiği hizmetler?

Arkadaşlar sorum da hiçbir politik amaç yok sadece Recep Tayyip Erdoğan'ın bu ülkenin başına geldiğinden beri yaptığı olumlu işlerden bahsetme nizi rica ediyorum Bu dış ülkelere yapılan yardımlar da olabilir birkaç örnek verirseniz sevinirim.




 
başörtüsü yasağının kaldırılması
sağlık sistemi (gerçi onu da bozdu)

bu ikisi dışında hiçbir iyi icraatini görmedim.
  • beyaz power ranger  (07.07.20 13:17:12) 
dış ülkeye yapılan yardımın bu ülkeye verilen hizmetle alakası ne ben onu çözemedim? soru ve açıklama birbiriyle örtüşmüyor.

her haneye bu dönemde buzdolabı girdi diyolla. en büyük hizmet bu olabilir.
  • foolrules  (07.07.20 13:18:40) 
Sağlık Sistemi ve Edevlet - Teknolojinin gelişmesinin payı yok sayılamaz.
Ciddi seviyede sosyal yardımlar veriliyor, bunlar genelde oy deposu olarak kullanılıyor tabi, yoksa bana kalsa sosyal yardım sayısı çok az olurdu.

Sigara içilebilen alan düzenlemeleri tek işe yarar düzenlemedir.
  • atom karincanin torunu  (07.07.20 13:19:18) 
katsayı ve başörtüsü zulmünü bitirdi ve sağlık sistemine çağ atlattı. uçaklar çok ucuzladı, yollar çok güzel oldu falan.

neyse ki 13 yıllık duyuru geçmişim var da ahğk bardi'li olmadığım tescilli.
  • ya ben lan neyse  (07.07.20 13:20:05) 
bana göre vatandaşa en büyük iki katkisi,

1. sigara yasağı
2. edevlet

sağlık sistemine katılmıyorum. allahi var birsuru hastane, aile hekimi falan yaptı. eski kuyruklar, kokuşmuşluk falan kalktı; ama sonuc olarak gene hastaneye gidince problemini cozemiyorsun. 2dk da ilaç yazıp gönderiyorlar.
  • buenosdias  (07.07.20 13:22:30 ~ 13:23:52) 
en kotuye hazirlikli olmayi ogretti.


  • ateistanbul  (07.07.20 13:25:53) 
“Bir grup” fakir kesimi sosyal yardım açısından iyi destekledi. Ücretine ve yapılış şekline bakmaksızın bazı köprüler otoyollar filan yaptı. Sigara yasağı. E devlet.


  • infernalcadre  (07.07.20 13:44:19) 
Sokaktaki vatandaş hesabı cebimizi ya da diğer maddi ihtiyaçlarımızı düşünmeden cevap verelim.90lardaki ya da 2000lerin başındaki gibi sadece Bom boş arazi ya da dağların değil , hedeflerin de nasıl tam isabet vurulabiceğini gösterdi. Hepsi de son 6-7 sene içinde olan şeyler.
Çok şükür olur olmaz karakol baskınları da yok, gece karanlığından ya da sisten yararlanıp kaçabilen teröristler de yok artık. Yurtdışında yaramazlık yapanlar ani operasyonla nasıl getirilir bunu da gördük . Erdoğan öncesi dönemi de iyi hatırladığımdan şimdilik bunlarla iktifa edelim .

  • Erva  (07.07.20 13:50:16) 
tarım arazilerinde miras hukukunun değiştirilmesi, böylece toprak bölünmesi ve kullanılamayacak kadar küçülmesini engelledi.


  • selam  (07.07.20 13:50:26) 
Benim için tek iyi şey kapalı alanlarda sigara yasagi. O da aynı dönemde Avrupanin çoğu ülkesinde yasaklandı zaten. Başka bir parti de olsaydı yine o yasak gelirdi yani.


  • fraise  (07.07.20 13:57:57 ~ 14:22:25) 
AKP zamaninda gerceklesen olumlu seyler tamamen doneme bagli oldu bence. Ustte de yazildigi gibi mesela sigara yasagi, sizce AKP olmasaydi suanda kapali mekanda sigara iciliyor olur muydu? Ucuslarin ucuzlamasi yazmis birisi, yapacak yorumum yok bile buna... Benim siradan vatandas olarak gozlemledigim ve AKP sayesinde oldu diyebilecegim bisey yok. Yol yaptilar ama olmasi gerekenin hala cok cok gerisindeyiz ulasim konusunda. 18 yilda yaptiklari yollar 5 yila sikistirilabilirdi yani. Demiryollari icin de aynisi gecerli. Edevlet tabi cok guzel sistem, belki bunun icin tesekkur edilebilir cunku hala Turkiye'den gelismis ulkelerde bile bu kadar merkezi ve nispeten duzgun calisan sistem yok.


  • mirafiori  (07.07.20 14:18:48) 
Bu şekilde olmaz ki, bir şeyin yapılmasından bahsediliyorsa, bahsedilen yatırımın maliyetinden de bahsetmek gerekir.
Misal 1 birim paraya yaptırabileceğin hastaneyi / yolu veya başka bir yatırımı 10 birime yaptırmak hizmet midir? Veya yapılan hizmetin bir yararı yoksa sayılacak mı? Var mı bunun bir katsayısı?
Artısı ve eksisi ile düşünmek gerekir, hiç bir şey tek eksen de yürümez. Düz liste yazmak kolaydır ama pek de anlamlı bir işlem değildir.
  • cursor  (07.07.20 14:24:13) 
Ayrıca dönemsel ilerleme ve genel konjonktürdeki değişikliklerin de göz önünde bulundurulması gerekir.
Kentlerdeki ulaşım altyapısının gelişmesi, İnternet altyapısı veya Cep telefonu ve araba kullanım ve sahiplik oranlarının artması veya sosyal açıdan sigara yasakları ve tüketici hakları gibi pek çok olgu sadece ekonomi veya hükümet hizmeti ile açıklanamaz.

Hem de hizmetin nereden geldiğinin, nereden tetiklendiğinin gözden geçirilmesi gerekir.
Yine bir örnek, AB uyum programında yapılan değişiklikler, hükümetin mi yoksa AB programının mı yeniliğidir / hizmetidir.
  • cursor  (07.07.20 14:28:51) 
negatif icraatlerı çok daha fazla:
-fahiş fiyata ve gereksiz yere yapılan yol, köprü ve havalimanları (kanalistanbul içlerinde en gereksizi ve zararlısı olacaktır)
-kötü giden ekonomiye rağmen libya'ya giriş ve hemen her ülke ile ters düşmemiz
-suriye'de ilk başlarda pasif kalmamız ve ülkeye alınan milyonlarca mülteci
-ekonominin başına şu anda dünya ülkeleri küçülecek denirken bile türkiye büyüyecek ve her şey iyi gidiyor diyebilecek ölçüde bilgisiz birisinin getirilmesi


olumlu icraatları:
-baş örtüsü yasağının kalkması
-kapalı alanda sigara yasağı (ancak açık alanda da bu yasak uygulanmalı ve sigara içme klübeleri yapılmalı)
-edevlet
  • chomaristan  (07.07.20 15:00:52 ~ 15:04:38) 
Bimer/cimer ve sigara.


  • silah taciri  (07.07.20 16:06:27) 
yapabilseydi cozum sureci.


  • baldur2  (07.07.20 16:21:09) 
Bence yaptığı en iyi iki şey,
Paradan altı tane sıfır atması
Sigara yasağı (sigara içen biri olarak söylüyorum bunu)
  • etna  (07.07.20 21:57:53) 
sağlık sistemi iyileşmedi.
sağlık sisteminde öncelikle full bilgisayarlı sisteme geçildi. bu süreci hızlandırdı. ikincisi doktorlarda performansa geçildi. yani günde 150 hasta bakan cildiyeci 9 saat tek hastaya beyin ameliyatı yapan doktordan çok para alıyor.

çünkü biri 150 diğeri 1 hasta bakıyor. bu sebeple eskiden beyin cerrahları hacettepe'den çıkarken şimdi x üniversitesinden çıkıyor.

kısaca sağlık sisteminde ilerleme yok.

bir de e-devlet e-bilet falan filan ya bunları IBM paket olarak satıyor zaten 2020'de artık. 1980'de bir tek CIA'de vardı bunlar. hizmet diye yazmayın.

olumlu yan ;
zorunlu eğitimde kitap ücretsiz olması
türban mevzusu
ilk 5-6 yıl yürütülen serbest ekonomi
  • duyurukullanıcısı  (07.07.20 22:10:30 ~ 22:11:43) 
Paradan alti sifir atilmasi.


  • c1b2k3  (07.07.20 22:46:51) 
[]

Uygun bir saat markasi var mi?

Orjinal bir kol saati almak istiyorum. Deri veya metal sevmiyorum. Erkek kadın saati fark etmez. Dijital olabilir. Genç ısı olsun yani. Eskiden kullandığım bi marka vardı ama battı mi nedir her zamanki gibi adını unuttum ben de. Genç ısı saatleri çok güzeldi. Adının flic flac benzeri bisey olması lazım tuh yine japon balıklıgim tuttu..

Edit. En önemli meseleyi unuttum tabi fiyatı 100 ila 500 tl olucak.. Çok da uçmamak lazım. İstedğim özellikler paslanmasın, su geçirmesin yeter...


 
Casio.


  • Amaranta ursula  (05.07.20 23:03:33) 
aliexpress'ten al. benim aldığım bir saat 20 dolardı mesela, içindeki mekaniza yaygın her şehirde olan "saatçi" dükkanlarında 1000 liraya satılan saatlerle aynı.

edit: uğraşamam dersen casio tabii ki. 2000 liralık saatler diz çöker tövbe ister 200 liralık casio karşısında.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (05.07.20 23:04:37 ~ 23:05:08) 
  • freebird5406_2  (05.07.20 23:07:10) 
Günlük olarak casio b640 kullanıyorum, klasik bir model kadın erkek renk seçenekleri de var, siyah olanı hoş.


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (05.07.20 23:09:11) 
Casio. Casio kadar olmasa da Q&Q belki.


  • black holes in the sky  (05.07.20 23:10:34) 
Q&Q +1
Swatch'ın da birkaç tane bulursun belki dediğin fiyat aralığında.

İkisinin de tarif ettiğin kıstaslara uyan çok modeli var.
  • encokbenisevinnolur  (06.07.20 11:53:20) 
[]

Yurtdışına gitmenin yolları ne olabilir?

Evet arkadaşlar eleştirmeyın lütfen... Bu ülkede devamlı mutsuzluk yaşayan ve gitmeye katı karar vermiş biri nasıl gidebilir? Yurtdışında hiç-bir akrabamız yok. Bir dilim var bir de bavulum... Ülke farketmez arap ülkesi olmasın yeter.

Turistik şakalar gelmesin şimdi kalıcı yerleşmeyi kastettiğim açık.


 
en kolay yolu önce eğitim yoluyla gitmek. yüksek lisans için başvuruda bulunabilirsin. daha sonra yüksek lisansın bitince sana iş bulma vizesi verecekler. o sırada da iş bulabilirsen kalırsın.

ya da türkiye'de bir uluslararası firmada işe başlayıp 2-3 sene dişini sıkıp, yurt dışındaki ofislerinde expat olarak çalışabilirsin.
  • elektr10  (04.07.20 12:19:13) 
Bir dilin ve bir bavulun dışında bir şeyin yoksa yasal yollardan kalıcı olarak gitmen pek mümkün değil. Suriyeli olsan mülteci olarak giderdin. Ama Türkiye'den daha iyi olacak bir ülkeye gitmek için en azından iyi olduğun bir mesleğinin olması lazım. Bir de ciddi ciddi gitmek istiyorsan bence şimdiden araştırmaya başla. Yani bu iş bu kadar basit değil. Burada okuyacağın iki paragraf yazı sana yardımcı olmaz.


  • himmet dayi  (04.07.20 12:19:33) 
yurtdışına gitmeyi iş aramak gibi düşün. seni neden işe alalım sorusu ile seni neden buraya alalım sorusunun cevabı aynı. adamların ülkesine katkı yapacağını kanıtlaman lazım. mesleğinde iyi olmak yetmez çok iyi olman lazım. çünkü senin gibi adamı ülkelerinde bulamadıkları için tercih ediyorlar. yoksa ne uğraşır yurtdışından işci almakla. ha mülteci falan olarak başvuracaksan korona, işsizlilk, ekonomik durumlar vs.. çok kötü. mülteci olarak gidersen buradan çok daha kötü durumda olursun. sen burada çingene suriyelilere çalışmayan, ülkemize yük olan asalaklar olarak baktığın gibi orada da sana öyle bakacaklar.

bunlar dışında yukarıdaki arkadaşların verdiği örneklerle de gidebilirsin.
  • buenosdias  (04.07.20 12:29:25 ~ 12:32:31) 
Devamlı mutsuzluk yaşıyorsanız başka bir ülkeye gidince bu sıkıntılardan kurtulacağınıza inanıyorsanız kendinizi avutmuş olursunuz. Sorun kendinizde ülkede değil. Şayet başka bir ülkeye göç ederseniz bu sorunlar çözülmeyecek beraberinizde gelecek emin olun. Arap ülkesi olmasın yazmışsınız(.!?) Bir dilim bir bavulum var demişsiniz bu profilde birini kolay kolay hiç bir ülke kalıcı olarak kabul etmez. Ha aklıma İran geldi İran'a gidebilirsiniz mesela zira İran vizesiz gidilebilen bir ülke ayrıca "Arap ülkesi" değil süreniz doluncaya kadar İran'da ikamet edebilirsiniz ve belki dil okulu vs. ile ikamet alabilirsiniz.


  • acebi  (04.07.20 12:42:50) 
Yahu sanki birçok türk isçi vs avrupa'da yaşamıyor da hep çok iyi okullardan çok iyi bölümlerden mezun olmuş kalifiye elemanlar yaşıyor sanacak.

İki üniversiteyi yarım bırakmış arkadaşım avusturalya'da bir dönercide çalışarak başladı birkaç sene sonra kendi dönercilerini açtılar türk arkadaşlarıyla baya mutlu şu an oradaki hayatından. Burada gerçekten mutsuzdu.

Almanya'da ne kadar türk çalışan, işçi olduğunu gitmeyen bile bilir. Bu insanlar düşük maaşlarla düşük hayat kalitesiyle yaşamıyor. Hatta çoğu bir süre çalıştıktan sonra kendi işini kuruyor. Orada geçirdiğim süre boyunca bunu gördüm.
  • turkce konusan uzayli  (04.07.20 13:12:44) 
@turkce konusan uzayli, 60'larda mı yaşıyorsun acaba? şu zamanda hangi adam elini kolunu sallayarak "işçi" olarak almanya'ya gidebilir türkiye'den? senin gördüklerin ya 80'lerde gitmiştir ya da çok spesifik bir alanda iş yapıyordur. hiçbir vasfı olmadan giden de vardır elbet ama onlar çok istisnai ve şans işi durumlar.


  • der meister  (04.07.20 13:21:21) 
@der meister kendin cevap vermişsin işte. Var hala gidenler eskisi kadar çok olmasa da.

Avusturalya'da aynı şeyi yapan arkadaşım da 5 yıl falan önce gitti. Dediğim gibi üniversite mezunu değildi işi falan da yoktu. Demek ki gidiliyor :)
  • turkce konusan uzayli  (04.07.20 13:26:55) 
Madem avustralya konusu da açılınca türkiyeden gitmek istediğin ülkeye dil okuluna gidip oradan sonra kaçak kalıp,iş bulup vize türünü değiştirebilirsin


  • shredd  (04.07.20 13:38:38) 
gayim de multeci ol. ciddiyim.


  • baldur2  (04.07.20 13:42:25) 
Ya eğitim ya evlilik. Diğer seçenekler çok düşük olasılık eğer bulunmaz hint kumaşı değilsen ya da mülteci olarak sızmayı denemeyeceksen..


  • superfluid  (04.07.20 15:26:20) 
[]

formasyon kalktı... şimdi nolacak?

formasyon kalktı diye bir açıklama geliyor gecenin bir yarısında pat diye. tamam geleceğe yönelik bu eğitimi durdur , gelecek senelerde sadece eğitimliler kpssye girebilsin ama geriye dönük nedir hacı? bizim o kadar emeğimiz boşa mı gitti yani paralarımız falan? bi halt etmez mi artık o sertifika? :(




 
formasyon yerine yerine lisans üstü bir program olacakmış. geçmişte alınanları etkilemez bu durum.


  • foolrules  (03.07.20 13:28:54) 
Ya bu lisans üstü muhabbeti geçen senelerde de çıkmıştı, biliyorum. Çünkü ben de dil-edebiyat çıkışlı olduğum için takip ediyordum, diğer arkadaşlarımın aksine almadım formasyon ama bu muhabbet önceden de vardı. Muhtemelen yine söylentiden ibarettir.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (03.07.20 15:51:25 ~ 15:52:02) 
[]

Bebeklik saçlarından kurtulmanın bi yolu var midir?

Uzadıkça kesiyorum ama hep aynı yerden fırlıyor saçlarımın şekline ters bir tutam dalgalı sac... Uzamıyor da saçlarıma karışmıyor... Kimyasal bir sebeple oranın tipi değişti o yüzden o bölgedeki saçlarım farklı ve ten-ten'in kelindeki 3 tel sac gibi fırlıyor sınır oluyorum...




 
belki igneli epilasyon ya da arada kopartabilirsin agda gibi veyaa waxla yapistir. ben cok severim bebek saci hele ki kivirciksa *-*


  • ala09  (03.07.20 00:27:42) 
ağdayla alınır ama kalıcı bir çözüm değil. lazerle aldırabilirsiniz ama saç çizgisi olduğu için iyi çalışılması gerekiyor. bence doğal görüntüyü bozmamak daha iyi. çok kalıp gibi yaparlarsa buket aydın'dan hallice olur.


  • rusalka  (03.07.20 00:31:16) 
Tenten kel degil bence bu arada.


  • onemoremile  (03.07.20 00:59:14) 
ay ben de buket aydin ornegi verecektim dsjfdsfs

bende de var ya favorileri tiras ederken onlara da biraz dokunuyorum. cimbizla almak da acitmiyor bu arada
  • supergirl  (03.07.20 11:21:57) 
[]

İnternette bir haber çıkınca ilk kime inanıyorsunuz.

İnternette bir kadın çıkıveriyor ve bir erkeği suçluyor çeşitli nedenlerden. Haberi ilk duyduğunuzda ilk kime hak veresiniz geliyo? Bunu ozan güven haberi üzerine yazıyorum. İlk duyduğunuzda kadına mi hak verdiniz?

Bu durum sadece bizim basınımızda böyle değil. Yabancı internet magazini de erkekleri suçlayan kadınlarla dolu. Bunlardan birisi de tati adında ki bir youtube ünlüsü. Bir adamı suçladı -neyle suçladığını anlamadım çünkü 1 yıl sonra yalan söylediği ortaya cıkmış ve daha bu haberi araştırasım gelmedi- peşin hükümlü olup hemen suçlayan in tarafıni mi tutuyorsunuz yoksa eski bir kural, sucu kanitlanana kadar herkes masum mudur...

İmla hataları için üzgünüm telefondan yazmak gerçekten bi işkence.

 
çok fazla yabancı basın'a maruz kalıyorum, özellikle amerikada hiç yoktan yere 40 sene hapis yatmış adamların haberlerini vs çok gördüm. kadınlarla erkekler orda artık başbaşa yalnız kalmaya korkuyorlar, her an beni tacizden şikayet edebilir korkusuyla. ve erkek suçsuz olsa bile bir kere bile adı geçse bi yerde hayatı kararıyor. en son amber heard ile johnny depp olaylarına denk geldim mesela, kadının suçlu olduğuna dair onlarca ses kaydı video kaydı çıkmış olmasına rağmen kadın en ufak ceza almadı üstüne yetmiyormuş gibi kadın hareketinin başına geçirdiler temsilci olarak.

bence iddia olayları çok tehlikeli artık, adamın suçu kesin yargı kararıyla kanıtlanmadıkça isminin hiç bir yerde geçmemesi taraftarıyım, dolayısıyla suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur diyeceğim.
  • nahtoderfahrung  (02.07.20 13:46:15) 
Olayların gidişatı ve kişilerin eski vukuatlari yön veriyor benim fikrimin oluşmasına. Sıla -Ahmet Kural mevzusunda kadından erkeğe ciddi bir psikolojik şiddet ve bir oranda fiziksel şiddet, erkekten kadinaysa ciddi anlamda fiziksel şiddetin mevzubahis olduğunu düşünmüştüm. Bu olayda kizcagizin büyük oranda haklı, mağdur olduğunu düşünüyorum. Kelime oyununun sunucusunun ise böyle bir şey yapacağına çok ihtimal vermedim ama açık kapı bıraktım yine de. Adam fazla disadonuk ve enerjik, fazla doğru, kesin bir bkluk vardır dedim yine. Ozan Güven clddl sıkıntılı bir tip, ben bayağı ürkütücü buluyorum kendisini. Olay maalesef büyük oranda doğru.


  • epistemic_regress  (02.07.20 14:56:09) 
[]

Cirkin elyazisi nasil duzeltilir?

Okunakli olsun yeter doktorlar gibi yaziyorum. :(




 
göz bozukluğu ile kötü yazmanın bir alakası var. o da aklınızda bulunsun.


  • biseysorcaktim  (01.07.20 19:41:43) 
yavaş yazın.


  • ahmet oturum cerezi  (01.07.20 20:45:27) 
Oturup çalışınca düzeliyor. Bir de kişiye göre bazı yazı stilleri kişinin el yazısını düzeltmesini kolaylaştırabiliyor. Mesela el yazısı çalışırken yatık harflerle yazmayı deneyin.


  • microfiction  (02.07.20 00:35:52) 
ben ozensizlikten cirkin yaziyorum. ozen gosterecek takatim yok. cizgilere calisilabilir ozveri gosterilebilecekse.


  • camussar  (04.07.20 00:06:27) 
[]

bu maskotun adı neydi acaba?

geçmişimdeki bütün hayaletleri hortlatmaya yemin ettim. 2000lerde çocuk olan biri olarak, bi maskot vardı ama hello kitty değildi. japon veya koreli bi kedi olması lazım. ben bunun kalem kutusunu, defterini falan kullanmıştım ismi minami mi monami mi ne öyle bişeydi . bunu hatırlayan var mı? tip olarak mölang çizgi filmine benziyor. "cute kawaii" dedikleri maskotlardan işte.




 
monami bir kırtasiye markası.

www.monami.com
  • hem şişko hem deli  (30.06.20 12:36:15 ~ 12:36:37) 
Nyan cat mi ya?


  • kedili bisiler  (30.06.20 13:28:49) 
monami maskotu şu :

www.ofisturka.com
  • kimlanbu  (30.06.20 13:39:42) 
Yok arkadaşlar bu herkesin bildiği pastel boya ya buna ulaşmam zor olmazdı. Bu da güney kore menşei imiş ama benimkisi baya ismi soyismi olan bi kedi idi. Minami garushi diye sallı yorum ama tabi daha farklı bişeydi.


  • The Student  (30.06.20 14:29:55) 
Musti diye cizgi film vardi benim cocuklugumda ama 2000 ler degil 80 ler. Hello kittye benzerdi belki de onun atasidir. Hatta bu cizgi filmden sonra ulkemizde mustafalara musti denmeye baslamisti. Musti diye arat


  • exlibris  (30.06.20 14:40:58) 
  • exlibris  (30.06.20 14:41:47) 
Hayir musti de degil.


  • The Student  (30.06.20 14:43:21) 
Bir de "Sanrio" yazarak araştırabilir misiniz? Bu şirketin karakterlerini incelerken belki aradığınızı bulabilirsiniz.


  • Selektivite  (30.06.20 19:50:12) 
2000lerin başı gibi Moshi Moshi diye dükkan açılmıştı İstanbul'a sanırım. Hatta bu beyblade'ler ilk orada satışa sunulmuştu. Belki onunla ilgili bi şeydir?


  • nundu  (30.06.20 20:39:11) 
Maalesef bunlar da yanls cevap. :(


  • The Student  (01.07.20 14:50:05) 
[]

Pazar sürprizinde çalan müziklerin datasını tutan olmuş mudur ki?

Popun pop olduğu yıllar(yabancı icin konuşuyorum)Pazar sürprizinde çok güzel şarkılar çalardı tabi 2015 sonrasına pop gözüyle bakmıyorum ben. Taylor lar ariana lar bunlar popun katilidir. Benim beğendiğim müzikler böyle az bilinen müzikler idi magazin servisinde çalan. Hani "return of the tres" gibi söyleyenine tek hit lik başarı getiren kıyının köşenin şarkısı. Bunları arşivle miş olan var midir ki?




 
pazar sürprizinin özene bezene alternatif şarkılar seçeceğini sanmıyorum. o dönemlerin popüler şarkıları diye youtube'da aratırsanız aşina olduklarınızı bulursunuz diye düşünüyorum.


  • Bruce  (30.06.20 00:53:11) 
[]

Su anda avmye gitmek akillica mi?

Ilk gundenberi evden burnumu cikarmadim. Hem endiseliyim hem de uzerime duseni fazlasiyla yaptim bence. Herkeste baslayan sıkılma lar bende daha geç başladı ama başladı. Evde başım ağrıyor artık. Avm ye gidip ufak bi alışveriş yapıp bi kahve bi yemek toplamda 1 saat bile geçirmeyeceğim i biliyorum ama yine de içimde çok ukde... Siz ne diyorsunuz bu fikre?




 
valla ben maskemi takıp her yere gidiyorum. daha avm'ye gitmedim ama ihtiyaç duymadığım için gitmedim. çünkü bildiğim kadarıyla elbise denemek vs yasak. ben de trendyola sardım o yüzden.
ama maskenizi takın, sosyal mesafenizi koruyun. elinizi yüzünüze sürmeyin ve hayatınızın tadını çıkarın. çünkü korona ne zaman hayatımızdan gidecek bilmiyoruz, sürekli evde kalmak da psikolojinizi bozar. eğer fırsat varsa zorlu gibi, kanyon gibi açık alanı bol bir avm ye giderseniz içiniz daha çok rahat eder. açık alanda virüsün yayılma ihtimali çok düşük. sanırım 638'de 1 gibi bir oranı vardı.

  • matilda  (29.06.20 13:12:20) 
"akıllıca" değil. orada halledilmesi gereken bişey olmadıkça gitmiyorum. yaşamak için çok ta gerekli olmayan bir aktivite olarak avm'de kahve + yemek aylardır evde oturmanın karşılığını sıfırlayabilir.


  • foolrules  (29.06.20 13:13:50) 
Dikkat ettiğiniz sürece bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Belki yemek yenmeyebilir sadece.


  • elorelia  (29.06.20 13:28:56) 
ben gittim, çıktıktan sonra üzerime dezenfektan döküp yakasım geldi. kimse dikkat etmiyor. mecbur kalmadıkça avm'ye gitmeyi tavsiye etmiyorum.


  • oz suser  (29.06.20 13:39:58) 
ben mecbur kalmadıkça gitmem.


  • ya ben lan neyse  (29.06.20 13:43:36) 
ben 10 gün önce bakırköy capacity ve carousel'e gittim.

decathlon'un olduğu avm yeteri kadar boş ve güvenliydi. hiç rahatsız olmadım.
diğeri daha kalabalıktı, kalabalıktan biraz rahatsız oldum ama çok problem değildi. işim önemli olmadıkça oraya tekrar gitmem. decathlon'lu olana giderim.

starbucks'a görevli dikmişlerdi. kapıda da kuyruk vardı. belli bir orana göre müşteri alıyorlardı. hatta ben gördüğüm sırada kapasite olduğu için sadece al-götür satıyorlardı. bazı kahveciler boştu.

eğlence olsun zaman geçirsin diye gidilmez ama işiniz varsa ya da artık illa birini görmek/bi yere gitmek istiyorsanız kalabalık olmayan birine gidilebilir.
  • biseysorcaktim  (29.06.20 13:51:16 ~ 13:52:24) 
netten kızıma aldığım ayakkabı gelmediği için gitmek zorunda kaldım. açık hava avm olanını tercih ettim. (antalya erasta) gitmişken de kendime birkaç tişört aldım. bunun dışında gitmedim, zaruri bir şey olmazsa gitmeyi de düşünmüyorum.

avm'ler önlem almış gibi olsa da insanlar yamyam gibi, bu kadar zaman evden çıkmadıysan, dışarıda insanların tedbirli olduğunu falan zannedeceksin ama gördüklerin şoka uğratacak seni, bırak kahveyi-yemeği alacağın bir şey varsa alıp koşarak kaçacaksın, olan psikolojine olacak. bence temiz havada yürüyüş yapın daha iyi.

ha çok ukde kaldı diyorsan tedbirlerini alıp alacağın şeyleri oyalanmadan al. gel eve duşunu al, kahveni yap balkonda iç mis gibi.
  • Improbable  (29.06.20 14:48:11) 
Evden sıkılıp yine kapalı alana gitmek yerine, parka, sahile filan gitseniz, içiniz çok daha rahat olur. Ben de Decathlon'a gitmem gerektiği için bir kez avm'ye gittim ve bir arkadaşın daha dediği gibi çıktıktan sonra üzerime baştan aşağı dezenfektan dökesim geldi.


  • gmzo  (29.06.20 15:45:14) 
2 defa gidip saatlerce takıldım. Yemek de yedim, alışveriş de yaptım. Yeme içme mekanları popüler açık alanlardan (sahil vb.) daha güvenli bence. İn cin top oynuyor Cumartesi ve Pazar gecesi bile. Tek sorun klimalar çalışmadığı için özellikle mağaza içlerinin çok sıcak olması.


  • auroraaurora  (29.06.20 15:50:26) 
[]

Biraz ingilizce beyin firtinasi yapmaya ne dersiniz?

Hocamla aramizda gecen bi muhabbet. Yillar oncesinden. Hala cozemedim cunku cozunce gel demisti. Artik kopyaya basvuruyorum. Xd

Elimizde turkce bir cumle var 3 kelimelik. Kelimelerin basharfleri p, o ve l. Bunu ingilizceye cevirdigimizde l.p.d.l.l. oluyor. Bu cumleyi cozebilir miyiz? Da Vinci sifresi gibi bisey.

Turkce: p... o... l...
Ingilizce: l... p... d... l... l...

 
merak ettim ama hayli zor gibi. cümleler devrik de olabilir değil mi ?

pazar olur laiklik. gibi bir şey de olabilir Türkçesi xD fazla olasılık var.
  • fezagezgini  (27.06.20 17:39:31) 
beyin fırtınasıyla bulunacak bir şey değil ki bu. çeviri okyanussa sizin sorduğunuz tek bir su damlası. üç kelimelik türkçe bir cümleyi herhalde en az 10 farklı şekilde ingilizceye çevirebilirim, üstelik hocanızın çevirisinin de en doğru veya en iyi çeviri olduğuna kimse kefil olamaz, dolayısıyla kendisinin zihnini okumadığımız sürece çözülebileceğini sanmam.


  • bir garip melek  (27.06.20 18:03:25) 
Hangileri L hangileri I ben oraya takıldım. Bu bilgiyle ben de düşünmeye başlayacağım :d


  • le jeune turc  (27.06.20 18:23:30) 
Gordugunuz butun l ler luleburgazin lsi.
Evet cok kazik soru ve 5 yildir kafami karistiriyor. .d

  • The Student  (27.06.20 18:38:08) 
hocan ingilizce hocası mıydı, hangi muhabbet sonrasında bunu dedi ve aranızda nasıl bir ilişki vardı? bunları açıklarsan bir şeyler çıkarırız.

ingilizce çevirisindeki en baştaki harf de mi lüleburgazın l'si?

saçma geliyor ama azıcık uğraşıcam..
  • ekşi duyuru sever  (27.06.20 18:43:59 ~ 18:53:42) 
Çok saçma. Bir sürü olasılığı var bunun ve ingilizce bilmekle pek alakası da yok.


  • nucleon  (27.06.20 18:51:23) 
I ,popularly, dont loan lemurs.
populerce. odunclemem lemurlari :)

ya da

I, piranha, dont loan lemurs.
Pirana odunclemez lemurlari.

zorlama bu kadar oldu :)
  • camussar  (27.06.20 20:19:17 ~ 20:22:09) 
bir deyim veya atasözü tarzı bir şey olabilir, herhangi bir cümle ise çıkarmak çok çok zor.


  • bobinhoo  (01.07.20 10:03:42) 
[]

Elalarını şarkısında geçen bu kısmı anlayabilen?

Evet arkadaşlar yine 90'lardan bahsederek biraz gülümsetmek istiyorum sizi. Bu şarkıda 25 ve 35. Saniyeler arasında ne dediklerini anlayabilen var mi? Youtube videolarının yorum kısmında "sümüklü laubali" diye tahmin edilms ama bence o değil.

youtu.be


 
"sidikli sulukule alayı" gibi bir şey diyor.


  • osuran imam  (27.06.20 12:40:05) 
sidikli veya sümüklü avare oldum


  • dakota  (06.08.20 11:13:43) 
[]

bu inanılır gibi değil! şarkı beynimden silindi resmen!

merhaba arkadşlar biraz umutsuz bi vakayla karşınızdayım ama... benim 2011de başlayıp 2014te biten bi arkadaşlık ilişkim olmuştu. bundan dost kazığı yedim ve şöyle bi halt da yedim. bu arkadaş beni anime kültürüne alıştırmıştı o 3 yıl boyunca ve 100 küsur japonca şarkım vardı. sırf onu hatırlatıyolar diye bunları sildim. sonra psikolojim düzeldi ve bu şarkıları yeniden dinlemeye başladım ama çocukken yaptığım eşeklik bana şarkılardan birinin kaybolması olarak döndü. şarkıyı resmen hatırlayamıyorum. zaten asya dilinde, hatırlamam çok zor. ama şarkıyı ilk duyduğum anı hatırlamama rağmen psikolojim nedeniyle beynim o bölümü sildi heralde. şarkının ne melodisi, ne sözlerine benzeyen fklşdsşlsfkakşlfds gibisinden bir kelime, hiçbişey kalmadı. çok iyi hatırlıyorum, şarkıyı youtubeda bi video izlerken bi videonun sonunda duydum, öyle tanıştık kendisiyle ama youtube geçmişi işimi görmez, 2014 senesinden bahsediyoruz sonuçta. 6 yıl önceki bu bilgiyi beynim yok etti, ama bi kız grubu tarafından yapıldığını ve eğlenceli bi şarkı olduğunu biliyorum sadece. bu durumum konusunda ne yapılabilir?




 
overlok makinesi ayağınıza geldi

hangi anime olduğunu hatırlamıyo musun peki? o dönemdeki popüler şarkıları hatırladığım kadarıyla atarım buraya istersen

edit: aklıma gelenleri ekleyeceğim buraya

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
  • birsürüsorumvarr  (26.06.20 23:34:08 ~ 27.06.20 00:48:36) 
japon kızlardan oluşan bildiğim tek grup:

www.youtube.com
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (26.06.20 23:39:02 ~ 23:39:20) 
www.youtube.com

bu olabilir mi?
  • avatar is back  (26.06.20 23:42:34) 
[]

Uzaktan eğitim için mikrofonlu kulaklık

Merhaba arkadaşlar böyle bir ihtiyacım var. Aslında bu ürünlerin hepsine sahiptim ama astroloji falıma baktıracağım sonunda teknolojik aletleri etkileyen bi gezegen olmalı. Ürün önerilerinizi bekliyorum.




 
jabra evolve serisini tavsiye ediyorum. ben çok memnunum marttan beri günde 8 saat kulağımda duruyor daha ağrı sızı hissetmedim.

ayrıca pili sıkıntı yaratabilse de airpods 2 ve pro da öneririm. pili görüşme esnasında biterse sıkıntı ama çabuk şarj oluyorlar.
  • ozdek  (25.06.20 01:11:28) 
[]

mail adresinin sonundaki "tr"yi kaldırabiliyo muyuz?

ben maalesef dikkatsiz bi şekilde hotmail.com.tr diye bişeye kaydoldum zamanında. bu durumdan çok şikayetçiyim. mail adresimi verdiğim zaman ısrarla sonundaki tryi vurgulamak zorunda kalıorum. yine de karşı taraf unutuyo ve mailı bana ulaşmıyo kesinlikle. bu trnin kalkması mümkün müdür?




 
yenisini almadan mumkun degil.


  • helenart  (24.06.20 00:13:19) 
Mümkün değil.


  • greendo  (24.06.20 00:14:00) 
Eğer alabiliyorsanız aynı mailin hotmail.com uzantısını alıp gelen mailleri yönlendirebilirsiniz.


  • archmage mahmut  (24.06.20 00:17:28) 
[]

Kavgam kitabinin almanyada yasak olmasi hakkinda

Ben her türlü sansüre karşı birisiyim şöyle bir durum var şimdi Ben Almanya'da yaşamıyorum Nazi gibi düşüncelerimde yok aslında bu soruyu başka bir konuda sormak isterdim Ama buna benzer bir örnek olarak Almanya ve Hitler'in kitabı Aklıma geldi. şimdi atıyorum Siz Almanya'da yaşayan bir almansınız ve sadece Sizin ülkenizde Bu kitap yasaklı Çünkü bu kitap sizin irkinizi yüceltiyor Tabii ki bugün bile bu kitabi okursanız eğer bundan etkilenip irkcilik yapmanız mümkün O yüzden bu kitabın yasaklı olması akla yatıyor ama bir de şöyle düşünün Siz bu kitabı çok merak ediyorsunuz Çünkü bu kitabın neden yanlış olduğunu bilmek istiyorsun uz yani okumadan bunu bilemezsiniz . önce bir içeriğini görüp neyin hatalı neyin bu kadar kötü olduğunu bilmeniz gerekmez mi yani sırf Siz bu ülkede yaşıyorsunuz diye Bu kitaba erişiminiz yok Bu biraz Haksızlık Değil mi? insanların Aklındaki yanlış düşünceleri engellemek için kitaba erişimin engellenmesini ne kadar doğru buluyorsunuz




 
  • duyurukullanıcısı  (23.06.20 00:13:26) 
@duyurukullanicisi
Attığın linkteki kitapların hiçbiri Hitler'in değil.

  • sckxyss  (23.06.20 00:24:46) 
Sorumu anlamıyorsunuz. Kitap sadece bir örnekti. Bir ülkede yasaklanan bir içeriğin neden yanlış olduğunu merak eden birine neden o hak verilmez? Mesela adam kitabın en nefret dolu bir paragrafını örnek olarak görmek istiyo. Bu bi hak olarak adama verilmeli midir?


  • The Student  (23.06.20 00:48:33) 
Çünkü Alman anayasasının ilk maddesi der ki, Insanın onur ve haysiyeti dokunulmazdır. Naziliğin yasak olmasının sebebi de bu, çünkü insanlığın haysiyetini hiçe sayıyorlar.

Ama bu tür materyallerin sanatsal ve akademik anlamda kullanmılması yasak değil. Dediğin gibi yasaklı bir kitabın veya yayının akademik incelenmesinin, örnek veya alıntı verilmesinin önünde bir engel yok.
  • Haldamir  (23.06.20 00:57:29) 
[]

Bu şarkıyı hatırlayan var mi?

90 lardan beri aklımı kurcalar... Hatırlayan kimse çıkmadı maalesef. Babamin kullandığı doğan mi şahin mi kartal mi öyle bisey... Radyo ve kaset zamanları. Dikiz aynasında küçük bir karınca duası sallanıyor. Ama herkes o zamanlar bu şarkıyı dinliyor. Bir de ismail türüt'ten sosyete kızı suzan i... Evet ortam oluştuysa kafanızda, bu şarkı çok slow bir parca. Araya şiir de karışıyor. Bir erkek okuyor. Bedirhan gökçe tarzı bu müzikli şiir küçük bir kıza atfedilmiş. Kız sokakta arkadaşlarıyla oynuyor. Sonra topu caddeye kaçıyor. Kız onu yakalayacağım diye caddeye fırlayıp bir trafik kazasında ölüyor. Ah küçük kız var küçük kız konulu bir müzik ama 90lardan beri aradığım her şeyde olduğu gibi bunu da bulamadım artık kabusları ma giriyor. Hatırlayan yok mu ya?




 
Dostum, Aradığın şarkı Pop mu, arabesk fantezi falan mi?
O dönemlerde pop şarkısı olup içinde şiir olan bi ayna grubunu hatırlıyorum.
Bi de soner arica'nin adın bahardı şarkısını. Bunlar değildir herhalde. Biraz zorlasan başka ayrıntı cikmaz mi? :) kafaya takarım böyle şeyleri ben.. :/
  • aksiyom  (22.06.20 01:52:07) 
ne alakaysa benim aklıma Falco Jeanny geldi :)))


  • revi  (22.06.20 10:41:12) 
youtu.be

büyük ihtimalle değil ama alakalı olabilir..
  • tabudeviren  (22.06.20 10:53:24) 
Evet sanki bedirhan gökçe'nin şiirlerinden birinin rare edition'ini dinlemişim gibi. Kimse bilmiyo. Ama gerçekten slow ve türkçe olması dışında bi ayrıntı yok. Giy giy kıza ağıt yakıyo işte. Çok pis taktım yanı artık bulsam güzel olur. (:


  • The Student  (22.06.20 12:06:17) 
Ufuk Yıldırım ve Ercan saatçi'nin,
Grup vitamin'in ve
Ata demirer'in absürt şiirleri vardı dramatik gibi duran. Oyle bir şey olabilir mi :l

Ya da uğur Arslan geliyor aklıma.

Ama gayriciddi bi çalışma oldugunu tahmin ediyorum nedense. Taktım kafayı.
  • aksiyom  (22.06.20 18:45:18) 
Hayır gayrı ciddi bir şey değildi şimdi 90'lar olduğu için hatırlaması zor ama ben çok eminim Her arabada dinleniyor diye yani Bizimki gibi arabaların kasetlerinde radyolarında bir Sosyete Kızı Suzan Bir de bu yükseliyordu ya Kimse mi hatırlamıyor ağabeyim şizofren miyim ben Niye bir tek ben hatırlıyorum hahaha


  • The Student  (22.06.20 20:59:06) 
sosyete kızı suzan'ın meşhur olduğu zaman meşhur olan şarkılar şurada:

prnt.sc

bak bakalım bunlardan biri mi :)
  • tabudeviren  (23.06.20 11:43:56) 
Haha bunlarin yuzde 99unu biliyorum ama son 1 2 sarkiya da bakicam iste merak... :)


  • The Student  (23.06.20 12:11:50 ~ 12:12:09) 
[]

Aşırı faydasız hissetme... bu his nasıl giderilir?

Fazla yapacak bişey de yok, insanın bağımlı kişiliği değişmiyor ama çocukluğumdan beri hiçbi iş başaramadım. Arkadaş sayım bir elin parmaklarını geçmiyor, ailem desen babamla aramı iyi tutmaya çalışıyorum, annemle pek iyi anlaştığımız söylenemez... İnternette de kendimi ifade edemiyorum, 1-2 kelam etmeye kalktığımda gelen yorumlar hep olumsuz, kimse benimle hemfikir olmuyor... Evcil hayvanlarım dışında yararlı olduğum bi canlı yok, yaşıtlarımın hepsi yurtdışına gitti, benim burda sahip olduğum tek iyi şey işim, ona da şükür ama... hayatımdaki boşluğu tamamlamıyor. İş arkadaşlarının samimiyetini sevmiyorum ve onların arasına girmek istemiyorum. Hata bendeymiş gibi hissediyorum ama değiştiremiyorum mizacımı, herkese karşı sevgisizim. Çok stres yapıyorum ve bi gün bu stres bi yerimden bi hastalık gibi pörtleyecek, böyle hissediyorum. Yengem kansere yakalandı en son, onun ardından bu yazıyı kaleme almak geldi içimden.




 
Öncelikle geçmiş olsun, umarım yengeniz kısa sürede iyileşir.

Karşılaştırmak gibi olmasın ama, sizden daha ötesini, evcil hayvanına dahi faydası olmayıp terk eden birini tanıyorum. Tabii sizin kendinize dair yakıştırmalarınızın üzerinden gittim, ne derece objektif bakıyorsunuzdur kendinize, bilemiyorum.

Ancak yine de (daha) faydalı, anlamlı hissetmeniz için sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olmayı önerebilirim. İlgi duyduğunuz ve şeffaf, güvenilir bir derneğe katkı sunabilirsiniz boş vakitlerinizde, neden olmasın?
  • noi baxtaloi  (20.06.20 00:58:02) 
bende hissediyorum gel örgüt kuralım


  • Efespilsen  (20.06.20 01:27:06) 
örgüte katılmak istiyorum.

@noi objektif değil eleştirel baktığı için oluyor zaten bu. sıfırın altındayken daha alttakilerin pek anlamı kalmıyor.
  • burntfirefighter  (20.06.20 01:59:52) 
evcil hayvanına faydalı olmak dev bir olay bence. niçin küçümsüyorsun? onun bütün hayatı söz konusu olan. bence iyi bi insana benziyosun. mutlu olduğun, yapınca keyif aldığın şeylere odaklan ve onları geliştir, fayda dediğimiz biraz şey bi kavram zaten ama illa "faydalı" bir şeyler olacaksa senin isteyerek yaptığın şeylerin sonucunda kendiliğinden gelir.


  • snape i başından beri tanırım  (20.06.20 09:33:19) 
Spora odaklan ya da bir müzik aleti ama tüm enerjini buna ver. Eğer bir alanda başarılı olursan bu duyguyu yenersin.


  • komando kani var bende  (20.06.20 10:42:04) 
Spor yazacaktım ki biri yazmış.
Gene de yazcağım, spor yapın faydasını göreceksiniz.
Bir de evcil hayvanlarınız varmış, anladığım kadarıyla iş arkadaşlarınızdan memnun olmasanız da işinizi seviyorsunuz. Bunlar önemli şeyler bence - özellikle evcil hayvan - Benim beraber yaşadığım kedim beni çok değiştirdi , olumlu anlamda . Size de iyi geliyordur eminim.

Spor yapın demiş miydim?
  • kumandanim  (20.06.20 11:15:01) 
İçinizde bu değersizlik hissi hep var mıydı? Öncelikle buna eğilmeniz gerekir. Annemle ilişkide sorun var anladığım kadarıyla, anne babası tarafından değerli hissettirilmeyen, yargılanan çocuklar yetişkinlikte de değersiz hissediyor maalesef. Muhtemelen başardığınız, güçlü yanlarını vardır ama bunları size gösteren olmadığı için görmüyor olabilirsiniz. Çünkü olumsuza odaklandırılan insan böyle devam eder biraz da.

“Hayatı Yeniden Keşfedin” bu kitabı okuyabilirsiniz, şema terapiden bahseden kolay, anlaşılır bir kitap. Muhtemelen temel şemanız “değersizlik” olarak. Bunun nedenlerine dair ipuçları yakalarsanız değersiz hissetmenizi anlamlandırabilirsiniz. Hayatta kalma savaşınıza destek olur.

İmkanınız varsa terapiye gidebilirsiniz, varoluşçu ya da dinamik terapi size iyi gelebilir.

Kitabın adına aldanmayın, burda pek çok insan kitabı biliyordur ve önerir eminim.

Kafanızı dağıtmak için resim, spor önemli elbette, fakat ne yaparsanız yapın içinizdeki çocuğa sahip çıkıp değerli hissettirmezseniz, o sıkıntılı durumlar kolay kolay geçmez.

#kendinizesahipçıkın #sizdeğerlisiniz
  • kırmızıayakkabılıgargamel  (20.06.20 11:35:30) 
[]

Neden medya hiç ilişkisi olmams insanları dışlıyor?

Bir test çözerken bile eğlencesine "en son ayrıldgnz sevgiliniz den ayrılma sebebiniz"İ soruyor. Oysa cevremde 20li yaşların ortasında, hiç ilişki yaşamamış, sosyallesme sorunu olan bireyler var. Evet psikolojik sorunlari olan bir ortamım var ben de çok normal değilim zaten. Ama bu asosyal insanlar iyice dışlanıyor gözlemlediğim kadarıyla.




 
medya da her sektör gibi çoğunluğu hedef alıyor. zira bütün farklılıklara göre eleme yaparsak sonuçta elimizde hedef kitle olarak 2 insan dahi kalmaz.

sektörler anaakım işlerde solakları dışlıyor, eşcinselleri dışlıyor, crossdresser'ları dışlıyor, aseksüelleri dışlıyor, uzun boylu kadınları dışlıyor, engellileri dışlıyor, anne babası olmayanları ya da hayatta olmayanları dışlıyor -happy father's day-

Medyanın doğasından dolayı diğerlerine nezaran daha görünür bir siyasal durumu var aslen ama sanırım burada o dahi sözkonusu değil.
  • cern de cayci olmak vardi  (16.06.20 17:15:27 ~ 17:16:51) 
[]

Kulaklik oneriniz.

Selam arkadaşlar babam babalar günü için benden kulaklık istedi.
Yaşlı adam tabi öyle çok fonksiyonel bisey olmasına gerek yok.
Kulak ici olsun. Yan sanayi olmasın adamcağız a 1 haftadan fazla gitsin yani. Bütçe 50 100 lira civarında, keseyi zorlar isem 100 un üstüne ancak çıkabilirim.


 
Xiomi ya da snopy


  • seyyar satıcı  (13.06.20 21:31:25) 
ty.gl

xiaominin ürettirdiği haylou gt1plus aldım baya memnunum. ama dokunmatiğini sever mi bilmem. yorumları baya iyi diye aldım ben.
  • bugisme  (13.06.20 23:11:43) 
[]

Kitap konusunda skor mu önemli süreç mi?

Haftada 1 kitap okuyanların kitapları tam anlamıyla anladığını düşünmüyorum. Bu tartışma yaratacak sözüme geri dönmeden 1 2 kelamim olucak.

Bunlardan birincisi Biz Türklerin en çok başvurduğu "okumaya vaktim yok"

İkincisi de "okuduğum kitapların bana bir şeyler katmasını istiyorum"

Bunları Biz Türkler söyleyince aşağılık Kompleksi'ne giriyoruz. elin Japon'u metroda bile kitap okuyor ama biz burada Kitap okuyacak vaktimiz olmamasından şikayet ediyoruz . birincisi Japonların okuduğu şeyler genellikle mangalar . Evet Japonların çok zeki olduğuna İtiraz etmiyorum Ama cidden bu konuyu da Türklerin zamansızlığına bağlayacağım çünkü Türkiye'de ortalama 8 saat ağır şartlarda çalışan pek çok insan var. günün 8 saati bedenen ve zihnen yorulduğunu hesaba katınca kitaba zaman ayıramamak bana bir bahanenin arkasına saklanmak gibi gelmiyor. ha şöyle denilirse anlarım: bir insan kitap okuma alışkanlığını edinememiştir ama sadece kitap okumak için tek yöntem basılı kitap okumak değildir Sonuçta dijital kitaplar önem kazanmaya başladı. bunu da yapamıyorsan sesli kitaplar var , dinleyebilirsin Böylece zamandan tasarruf da etmiş olursun . ama bir yandan da tabii ki 2. değineceğim konu kitapların bize bir şey katmaması. özellikle son zamanlarda çıkan bestseller lar Kusura bakmayın ama kitap olmaktan ziyade birer tuvalet kağıdı. yani bundan yüzyıllar önce yazılmış olan klasik eser lere bakıyorum bir de bugün çıkan popüler kitaplara bakıyorum Neyse bu konu biraz daha ağır bir eleştiriye dönüşmeden ben en başa dönüyorum;

ben ayda bir kitap okuyorum. bu da yılda 12 kitap ediyor. ben haftada bir kitap okuyarak bir rekor kırmaya çalışmıyorum Çünkü ben bir kitap okuduğum zaman genelde seçtiğim Kitabın yazarının biyografisini araştırmayı severim . ondan sonra kitabın analizlerini okurum. 2 hafta boyunca vaktimi analizlere ayırırım Ondan sonra kitabın yapılmış bir film adaptasyonu varsa onu izlerim . yani bir kitabı sindiririm . bütün bunları topladığımızda 1 aylık bir zaman birikiyor yani kitabı okuduktan sonra onun üzerine uzun uzun düşünür, yorum yapar, tartışırım . kitabı bir haftada okuyanların bu kadar zahmete girdiğini düşünmüyorum Bence bir kitabı bir ayda sindire sindire okumazsanız zaten yıllar sonra o kitaptan Geriye hiçbir şey kalmıyor . bu düşünceme ne kadar destekçi bulabileceğimi merak ediyorum . sizce çok kitap okuyan mı kendisine daha fazla sey katiyor,yoksa zamana yayarak kitabı sindire sindire okuyan mı daha çok yarar görür?

 
Kime neyin rekorunu kırmaya çalışsın ki bu insanlar? 1 haftada okuduğunu anlamasa bi dahakine 2 haftada anlar? Kime karşı sorumluluğu var ki anlamadan, keyif almadan okusun?

Sosyal hayatına dese, kimse kanıtlayamaz zaten okumadığını, yalan söyler geçer.

Herkesin okuduğu sindirmesi günler alan kitaplar olmuyor. Sindirmelik bile okumuyor olabilir, sadece okurken aldığı zevke bakıyordur. Bu durum o kişiyi yanlış yapmaz.

En son ve hiç hesaba katmadığın, senin 1 ayda sindirdiğin kitabı 1 haftada sindiriyor olabilir bu insanlar. Senin sonradan yaptığın yazar biyografisi, further reading'leri o kişi daha önceden yapmıştır belki. Ya da genel kültürü, tarih sosyoloji bilgisi o kitabı daha kısa sürede sindirmesini sağlıyordur?

Kitap okumayı kutsallaştırmaya gerek yok, herkesin popisi kendine. Kimin ne açıdan yarar gördüğünün hesabını yapamayacak kadar geniş bir şey "kitap okuma" eylemi.
  • Bruce  (11.06.20 22:19:38) 
Kitap okuma, okuyucuyla kitap arasındaki bir ilişki. Gönül ilişkileri gibi bu da geniş yelpazede. Biraz ilgi meselesi, biraz tarz. Kimi kitabın altını çizmez, kimi kıvırır. Biri bir günde 400 sayfa okur, diğeri ağır ağır. Kıyaslamak akıl işi değil.

Siz kitapla kurduğunuz dünyadan memnunsanız, dünyanın kalanı sizi neden ilgilendirsin ki?

Kim kaç kitap okumuş ne önemi var? Aslolan okuduklarınızdan kendinize bir şey katabilmek değil mi?

Her ne kadar sosyal medya nedeniyle dikkatim kolay dağılsa da, okumaya çalışıyorum. Bu çağda alışkanlıklarını yönetmeyi başaramayan bireylerin kitapla derin bağ kurmasını beklemiyorum. Eskiden bir arkadaşım vardı, anlatmak için yaşardı. Bazı okuyucular da öyle. Anlatmak için yiyip içiyorlar, okuyup geziyorlar.
  • EasyTiger  (11.06.20 22:33:20) 
hocam kitap okumak tavla oynamaktan daha mühim veya daha özel bir şey değildir. buna bu kadar takılma bence. keyfi bir şeydir kitap okumak. seversen okursun, sevmezsen okumazsın. bir aktivitedir nihayetinde. sen ayda 1 kitap okursun ben ayda 3 kitap okurum sonra önümüzdeki 3 ay hiç okumam, okuyasım gelmez, kimisi haftada bir tane okuyacağım illa der, kimisinin devam etmediği her hangi bir kitap olmazsa elinin altında rahatsız olur falan... insanlar çeşit çeşit yani. bence kitap kişinin kendisine hiçbir şey katmıyor. keyif dışında. okumaktan keyif alıyorsan tek artısı bu kitabın. benim okuma hızımı kitabın kendisi belirliyor. bazen yer gibi okuyorum kitabı yine hoşuma gidiyor, kimisini kağnı hızında okuyorum o da ayrı hoşuma gidiyor. ''niye böyle yavaşladım bu kitapta ya'' demiyorum yani. sen çok istersen yine de bir dene haftada 1 kitap okumayı sonra mukayese et falan. ama bu kitap okumaya aşırı anlam yüklemeyi milletçe aşmamız lazım bence. kitap okumanın youtube'dan video izlemekten bir farkı yok özünde.


  • fyodor fyodorovic  (11.06.20 22:48:50 ~ 22:58:04) 
video izlemezsin diye daha konuşmayı transkrip etmiştim.

tuğla kitabı okuyor adam hava atıyor onu da. uyduruk saçma sapan kitaplar. burası çöplük mü. yahu allahu teala burayı çöplük diye yaratmadı kardeşim. okumak bir temizlik operasyonudur, temizlik. lüzumsuz kitapları okumayacaksınız. çok kitap okumayacaksınız. iyi bir kitabı, çokça okuyacaksınız, döne döne okuyacaksınız, sema edercesine okuyacaksınız, hazmede hazmede okuyacaksınız. o zaman okursunuz. o zaman okuduğunuzu hazmedersiniz. o zaman okuduğunuzu üretirsiniz. yani dolayısıyla tüketen okuyucudan, üreten okuyucuya geçmiş olursunuz.

twitter.com
  • blue eyes white dragon  (11.06.20 23:00:07) 
fyodor +1

Valla ben herkesin kitap okuması gerektiğini düşünmüyorum. Edebi, kurmaca eserler zaten tamamen keyif işidir. Tamam herkesin klasikleri okuduğu bir dünya güzel olurdu ama o kadar da değişik, daha iyi bir dünya olmazdı muhtemelen. Çünkü her kitap herkeste aynı etkiyi bırakmaz. Yazarların bir amacı, vermek istediği mesaj olsa dahi okuyucu bunu yanlış yorumlarsa yine bir işe yaramaz. O yüzden özellikle romandır, hikayedir tamamen kişiye bağlı okunup okunmaması. Bunu romanı bütün edebi türlere tercih eden biri olarak söylüyorum. Karantinada fark ettiğim 1 yıldır güzel kitap okumuşum ama çok az roman okumuşum. Bu kadar çok sevmem seçiciliğe yol açmış ben de. Her romanı okumak zorunda hissetmiyorum.

Ayda bir kitap, haftada 2 kitap okuyana göre az ilkokuldan beri kitap okumamış birine göre çoktur. Dediğim gibi kimse kitap okumak zorunda değil. Herkesin işi gücü, çalışma ve yaşam şartları, boş vakti farklıdır. Kitap okumak boş vakit aktivitesi değildir geyiğine girmeyeceğim ama yazar ya da akademisyen değilsek hayatımızdaki birinci öncelik kitap okumak olmuyor. Olmaması çok normal bir şey, ayıplanacak bir durum yok. Bütün bunlarla birlikte bir insanın okuma hızı, okuduğu kitaba ne kadar odaklandığı, bu odağı ne kadar sürdürebildiği de bunları etkiler. Bazen öyle zamanlar oluyor ki yirmi sayfa okumuşum ama dönüp bakıyorum basit bir romandan bile hiçbir şey anlamamışım, kafam başka yerde. Bir sözcüğe takılıp gitmişim, okurken çok başka şeyler düşünmüşüm... Bunlar hep etken.

Kitap okumayı seven biriyim, liste yaparım, okuduğum kitapları tarihleriyle beraber listelerim, notlar almışım. O zamanlarda ne düşünmüşüm diye. Bu bende biraz skor tutuyor muyum hissi bırakıyor mu, evet diyebilirim. Ama bu insana motivasyon sağlayıp daha fazla okumasını sağlayabilir ve daha fazla okumanın bir zararı olduğunu düşünmüyorum.

Sizin bir haftada sindirdiğinizi bir başkası iki günde sindirebilir yukarıda saydığım bütün koşullar yüzünden. Bir kitabı bitirmek için asgari bir süre koyamayız o yüzden. Herkes çok kısa bir sürede okuyacak diye bir kaide yok. Okuma ve yazmak tamamen şahsi meselelerdir. Kimseye ne kadar şarkı dinlediğimizi, film izlediğimizi kanıtlamak zorunda değilsek kitap okuduğumuza da kanıtlamak zorunda değiliz.

Ve bence kitap okumak abartılıyor. Okumak istemeyene silah zoruyla okutmanın bir manası yok. 17. yüzyılda değiliz bilgi kaynakları sadece kitap olsun. Herkesin kitaptaki saf bilgiye ihtiyacı yok. Bazı insanlar hap bilgilerle de yaşamını idame edebiliyor sonuçta. Tabi bu hap bilgilerle çokbilmişlik taslayan insanlara gıcık olurum.
  • black holes in the sky  (11.06.20 23:12:24) 
[]

Bir kişinin sizin arama geçmişinize ulaşmasının yolu var midir?

Telefonunuza ulaşmadan google geçmişinizi takip edebilir mi?




 
Telefon sart degil, Google oturumunuzu acabilirse her cihazdan (bilgisayar, tablet vb) takip edebilir.

Asagidaki adrese sizin oturumunuzdan gitmesi yeterli:

myactivity.google.com
  • crown  (09.06.20 16:21:50 ~ 16:27:29) 
[]

Yabancı dizi mi tercih ediyorsunuz film mi?

Bir arkadaşım televizyonun sanat sayılamayacağı için filmleri tercih ettiğini söylüyor. Televizyon a aptal kutusu gözüyle bakıyor ve tv onu asla eğlenirdi remiyormuş. Hiç-bir film ise zaman kaybı değil ona göre. Film izlemek insanin daha az vaktini kaybediyormuş. Diziyse yarın modası geçecek olan 1 tüketim kültürü... Siz ne diyorsunuz bu konuya?




 
ikisinden de güzel olanları izlerim. insanların böyle bir konuda bile fanatik görüşü olması saçmalık.


  • king lizard  (08.06.20 00:14:34) 
film önceliğim. elbette güzel dizileride izliyorum. o kadar yüksek bütçeli diziler var ki bunlara sanat demezsek ayıp olur.

benim film tercih etme sebebim ise diziler çok yavaş akıyor. ve genelde finalde olayı toparlayammıyorlar. filmler ise 2 saat içerisinde giriş gelişme ve sonucu çok güzel verebiliyor.
  • belkider  (08.06.20 00:21:11) 
Dizileri tamamen keyifli vakit geçirmek için, filmleri bazen keyifli vakit geçirmek için bazen de sanatsal açıdan bir bakışa sahip olmak, sanatsal açıdan tatmin olmak için izlerim.

Arkadaşına Bergman izleyince "eğlenmiş" mi hissediyor diye sorarsın. Yoksa sanat diye izlediği filmler avengers mı? Ben avengers izleyince de eğlenmiş hissediyorum, killing eve izleyince de.

Arkadaşın aklıma şunu getirdi nedense.
youtu.be
  • Bruce  (08.06.20 00:22:58) 
Oz 1997de başlayan bir dizi. Şuan ikinci kere izliyorum birçok insan gibi. Birçok filmden de başarılıdır mesela farklı farklı konularda.

Ben ikisini de izlerim bir önceliğim yok duruma göre değişir.
  • turkce konusan uzayli  (08.06.20 00:26:23) 
TV'nin öncelikli amacı eğlendirmek, vakit geçirtmek zaten. Saçma bir argüman olmuş. Sanat değeri olmadığı için bana bir şey kazandırmıyor, kazandırmadığı için keyif almıyorum izlerken dese daha mantıklı olur.

belkider'e katılıyorum. Ayrıca izlediğimiz her film sanat eseri olmaz. Çoğu filmin de böyle bir iddiası yoktur zaten. İnternete, televizyona, sinemaya ulaşabilen her insanın senede bir iki kere de olsa film izlediğini düşünürsek sanat filmlerini içeren bağımsız sinemayı takip eden, izleyen insan sayısı çok çok az zaten.

Benim tercihim tamamen keyfime göre değişiyor. Gerçekten keyif alarak çok fazla çöp dizi izledim. İzlememdeki öncelikli amacım da buydu zaten, bir dizide yapılanlara güleyim bir de dizinin bir dizi olarak ne kadar saçma, amatör, beceriksizce yapıldığına güleyim diye. Çok çok iyi, izlemeden ölmeyin denilecek çoğu diziyi izlemedim açıkçası çok ağır aktığı için.

Sinemada da tercihim çok değişken. Karantinada vaktim olduğu için farklı dünya sinemalarına göz atma şansım oldu. ABD menşeli bağımsız filmleri de izledim. Hollywood'un boş filmlerini de keyif alarak izledim.
  • black holes in the sky  (08.06.20 00:29:17) 
"dözöysö yörön mödösö" - arkadaşına söyle tv programlarının ve sinemanın tarihi netflix'le başlamadı.

25 30 yıl giden pembe diziler, simpsons, friends...

TV yayıncılığının geleceği tartışılır belki - ona da "ölecek" demek saçma, internet çıktığında da basılı yayın ölecekti?

"zaman kaybı film yok" başlı başına saçmalık zaten. lütfen kendisine recep ivedik serisini sanatsal olarak değerlendirmesini istediğimizi ilet. "şu nedenle zaman kaybı denemez, dizilerde bu yok mesela" şeklinde bir ifade bekliyorum kendisinden.

troll'lüyor musun harbi bi daha okudum bi daha sinirlendim.
  • celeron 300a  (08.06.20 00:31:27 ~ 00:34:14) 
Bu yoruma göre recep ivedik sanatken sopranos aptal kutusu.

Bu örnek ile bile arkadasinin fikrinin mantikli olmadigi belli.
  • logisticsmanager  (08.06.20 00:34:42) 
İkisini de tercih ediyorum çünkü ikisi de farklı şeyler. Çöp filmler olduğu gibi sinema ile anlatılamayacak kadar iyi diziler de mevcut. Bazı hikayeler sinema ile değil dizi ile daha iyi ele alınır.


  • cemallamec  (08.06.20 00:46:52) 
Böyle leş entel tipler bitmedi mi hala ya? Ergen ergen tespitler, irite oluyorum. Ha dur dur şey, çok "cringy".

İşleri türe göre değil, içeriğe göre ayırmak gerekir. Yoksa yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi Recep İvedik bir sanat eseri, Mad Man bir tüketim malzemesi, Şeyma Subaşı yazdığı kitap sayesinde bir edebiyatçı haline gelir. Böyle genellemeleri de ancak senin arkadaşın gibi gerzekler yapar. O gerzeklerin de gördükleri en "sanat" sayılabilecek film ondan bundan duyup izledikleri, sonrasında da "Haluk Bilginer'in tiradı abi yeaa" diye gek gek gerindikleri Masumiyet falandır.

Geçiniz.
  • buff  (08.06.20 01:00:50 ~ 01:04:19) 
"bir arkadaş"ına simpsons'ın 31. sezonunun yayınlandığını ve selam söylediğimi söyle. o anlar.

şu hayatta simpsonlar kadar bile tecrübesi olmayanlar sinema eleştirmeni falan kesiliyorlar başımıza ben de ona çok üzülüyorum. yemişim sanatını ben eğlence kısmındayım. sanat filmlerinden de nefret ederim.

iktidara geldiğimde marvel evreni dışında film bırakmayacağım. dönüp dönüp onları izleyecek millet.
  • ozdek  (08.06.20 01:07:22) 
Ah be TV, ne yazık ki bir pizza değilsin.


  • lüzumsuz adam  (08.06.20 10:33:26) 
[]

Sadun altuna türk mu?

Bugünkü garip sorumuz, sadun altuna türk mu? Yazarın biyografisine hiç ulaşamadım ama ismi çok acayip duruyor! Buna dikkat etmemin nedeni, türk değilse, kitabını direkt ingilizce satın alayim. Yazarın türk olup olmaması,'alacağım kitabının orijinal diliyle yakından alakalı. Evet cevapları alayim arkadaşlar.




 
elbette,

Empresyonist Ressamlar kitabının ön sözü şöyle biter,

"kendi öz dilimizde yazılmış pek az sayıda sanat kitabı bulunduğu için "Empresyonist Ressamlar"la Türk sanatseverine küçük çapta da olsa, hizmet edebiliyorsak kendimizi bahtiyar sayarız"

Sadun Altuna
  • aziz dostum jack  (07.06.20 14:36:27) 
[]

elimi merdivene sıkıştırdım.

malesef başımdan böyle bi talihsiz olan geçti. şu perde takarken kullandığımız merdivenleri kastediyorum. eski püskü bişey, kontrol ettim, paslanmış bi tarafına rastlamadım ama yine de böyle bi durum için tetanoz aşısı yaptırmak gerekir mi? şimdiden teşekkürler.

not: kanama yok sadece buz tutup yara bandına sardım. şu anda bantın altındaki durum ne bilmiyorum bakmaya korkuyorum açıkçası.


 
merhaba, tetanoz ciddi bir durum. aşı yaptırmanızı şiddetle öneririm. risk almaya değmez bence. mikrobun en ufak kana karışmasında bile tetanoz olabilirsiniz. belli bir süre boyunca da aşının etkisi devam edecektir. aşıyı yapan kişi bilgi verecektir.

geçmiş olsun
  • hidrolikortakol  (04.06.20 19:10:48) 
kesik, kanama varsa yaptırın. yoksa da yaptırıp etkisi kaç seneyse kafanız rahat dolaşabilirsiniz.


  • antikadimag  (04.06.20 19:26:04) 
merdiven toprakta pis tozlu bir yerde mi duruyordu ? tetanoz sanılanın aksine paslı demirden değil. topraktaki paslı demirden bulaşır, bulaşması için bir kesik veya sıyrık ile içeri girmesi gerekli.


  • orpheus  (04.06.20 19:59:35 ~ 19:59:45) 
Ev içinde kuru yerde duran merdivende tetanoz olmaz, ayrıca elinizde kesik de yok demişsiniz. Evham yapmayın, evhamınızı yenemezseniz sağlık ocağına gidip tetanoz aşısı olabilirsiniz.


  • John Bloor  (05.06.20 12:19:29) 
[]

Güzel kızın yanındaki çirkin kız hakkında ne düşünüyor sunuz?

Sizce bu biraz abartılmış bi klişe mi? Gerçekten güzel kıza bütün erkekleri kaptıran çirkin bir kız var mi? Sizce bu kızın derdi erkekler mi? Yoksa kızın ta kendisi mi?




 
güzel kızın yanındaki kız çirkin değil. güzel kız çok güzel sadece. hehe. her zaman daha güzel birileri vardır. kaptırma gibi bir durum oluyorsa takıldığı erkekler boş insanlardır.


  • bohr atom modeli  (24.05.20 12:46:15) 
oyun teorisine gore birileriyle birlikte olma konusunda guzel kizdan daha sanslidir :)


  • in vino veritas  (24.05.20 12:51:49) 
Mutual bir iliski. Guzel de cirkin de kendine iyi geldigi icin birbiriyle arkadaslik yapiyor.

Bu tip basit oyunlar liseden sonra bitiyor.
  • buf-e kür  (24.05.20 15:18:33) 
Herkesin bir alıcısı oluyor. Eminim çirkin kız da güzel kız kadar mesaj alıyordur. Ama reelde güzel kız kadar şansı olmayabilir. Lisede çirkin olmayan ortalama bir arkadaşım vardı. Kız kiminle tanışsa tanıştığı kişi bana asılıyordu. En sonunda küsmüştük. Ama o zaman millet bu kadar aç değildi. Şimdi herkes istediğini alabiliyor.


  • ruhen hastayim ben  (24.05.20 15:41:37) 
[]

Belli bi aplikasyon'un zil sesini nasıl değiştirebilirim.

Android için mail kutusu indirdim ve her mail geldiğinde benim kendi bildirim sesimden farklı bisey çalıyor. Çok can sıkıcı. Onu da telin normal mesaj sesi yapmak istiyorum. Bunun özel ayarı nedir?




 
NotifiCon


  • ryhmer  (19.05.20 02:31:09) 
[]

İstanbulda psikolog?

İyi birinin yardımını almak istiyorum. Özel arayışta yim. Çünkü devlette seanslar yarim saat sürüyor. Yani hiç-bir sey . benim kendimi uzun uzun anlatmaya ihtiyacım var. Ama her seans 450 tl isteyip de insani "sinir hastası yapan" doktorlar olmasın lütfen. Evet korona zımbırtı si bittikten sonra gidicem.




 
Devlette yarim saatlik seans varsa iyiymis zaten normalde de seanslae 45 dakika.yalniz yazida bir psikolog bir de doktor demissiniz hangisiniz aradiginizi ve hamgi muhitte aradiginizi soylerseniz daha uygun cevaplar gelebilir. Gerci klinikler ne zaman acilir bilemiyorum. Psikiyatristler gordugum kadariyla hala acik ama psikologlarin cok buyuk kismi online devam ediyor.


  • red g  (14.05.20 02:03:22) 
devlette yarım saat seans hiç duymadım.

özel için de malesef istanbulda seans ücretleri biraz böyle. ama 450 tl isteyip de kimse sizi sinir hastası yapmaya çalışmıyor aslında. piyasa öyle. 1000 lira isteyen de var. hatta doktor demişsiniz doktorlar için 450 uygun bile denebilir.

450'den uygun doktor da bilmiyorum açıkçası
  • ruh i tibbiye  (14.05.20 15:21:48) 
^ evet devlette yarim saat bile değil. 2 dk bakıyo sonra prozac i yaziyo gönderiyor.


  • The Student  (17.05.20 17:21:53) 
[]

Kalp ameliyatı insanın karakterini değiştirirmi?

Böyle bi geyik vardı. Bunun doğruluk oranını merak ediyorum.




 
Çevremde kalp ameliyatı geçirenler oldu, bariz değişiklikler olmuştu


  • izmitcan  (13.05.20 22:42:30) 
ölüme yakın olmak hayatı farklı değerlendirmeye yol açıyor. bazen ikinci bir şans olarak görülüyor. bazıları için hayat yeniden başlıyor.

düşün ölmek üzeresin ama en az bir 10 sene daha kazanıyorsun. kendine iyi bakarsan neden 20 sene olmasın. neden 30 olmasın? gibi.
  • ozdek  (13.05.20 22:46:30) 
karakter değişimi sadece kalp ameliyatına ithafen değil. o geniş bir kavram bence.
tamam kıl dönmesi ameliyatı dahil değil ama ağır bir ameliyat geçirdiğinde işin stresi ve süreç insanı olgunlaştırıyor diye düşünüyorum.
başka birinden kan almak için bilimsel bir açıklamam yok ama orada da duygusal bir süreç giriyor devreye.
günümüzde tıptaki gelişmeler işleri daha kolay hale getirse bile operasyona giren kişi için can derdi hiç bir zaman bitmiyor.
5-6 saat diye girip 11saatte çıkan bir kalp ameliyatlıyım.
  • qxgviper  (13.05.20 22:47:24) 
babam açık kalp kapakçık ameliyatı geçirdi, 65 yaşındaydı ve şeker ve tansiyon geçmişi sebebi ile doktor %40 masada kalma riski var demişti. sonrasında iyileşti ama o zamandan beri ölüm korkusuyla yaşıyor oldu, kendine daha fazla dikkat etmeye başladı. bundan sebep daha evhamlı bir karaktere sahip oldu diye düşünüyorum, yoksa öyle bambaşka bir insan haline gelmedi.


  • Bruce  (13.05.20 23:01:10) 
Bence değiştirir. Teyzem panik atak hastası oldu. Geçen gün evdeki kedi aniden karşısına çıkınca bayılmış korkudan. İnşaat seslerine aşırı hassas mesela.


  • makarnacanavari  (13.05.20 23:03:20) 
Hocam ciddi bir kalp ameliyatı sonrası aşırı derecede ilgisiz ve umursamaz oldu. Benim gördüğüm örneğe göre: evet, değiştirir.


  • prole  (13.05.20 23:28:46) 
Babam anjio oldu. O sinirli adam gitmiş dünya tatlısı birisi gelmiş. Annemden daha iyi anlaşıyorum. Ki anjio basit birşey. Bilemiyorum artık. Onun değiştirdiğimi düşünmek istiyorum


  • mobydick  (14.05.20 08:12:04) 
[]

Metalle röntgen cihazına neden girilmez?

Bunun cevabi aşağı yukarı belli ama ben bugün değişik bir olayla karşılastm. Dişçi randevumu daha fazla erteleye medim ve gidip röntgeni mi çektirdim panoramik. Maskeyle çekiyorlar. Yalnız maske de metal olduğunu unuttum. Bu röntgen sonucunu etkiledi belki ve bana yanlış tedavi başlatıldı. Ama bundan da önemlisi benim sağlığım acısından bi risk oluşturdu mu bunu merak ediyorum. Maske deki metal dolayısıyla çektirmiş olduğum röntgenin bana ne gibi zararları olmuş olabilir?




 
Şimdi görüntüleme uzmanları gelir ama hiçbir zararı olduğunu zannetmiyorum. Zaten o röntgenlerde radyoaktif madde falan yok. Yanlış bilmiyorsam, tungsten gibi bir metal var, buna yüksek voltajı verince elektron (veya neyse işte) atıyor. Öyle bir teknoloji.


  • malheiros  (08.05.20 18:33:37 ~ 18:33:52) 
mr ile karıştırdınız sanırım.
mr makinesi çalışırken mıknatıs özelliği gösterdiği için etraftaki metalleri süper hızla çeker, hem size zarar verir hem makineye.

onun dışında röntgen cihazına veya görüntüye metalin etkisi yok, en kötü ihtimalle istenilen alanı gölgeler ki zaten panoramikin alanına girmez maske teli. ki girse bile metal dolgular gibi, veya çene protezleri gibi bakanın anlayabileceği bir görüntü olur,

sıkıntı yok.
  • masseter  (08.05.20 18:43:23 ~ 18:44:48) 
mr cihazları mıknatıs gibi metali kendine çekiyor o yüzden bildiğim kadarı ile odanın içinde dahi metal eşya yok.

röntgende x-ışınları kullanılır.
x-ışınları metalden geçemediği için, üzerinizde metal olması x-ışınlarını bloklar ve arkasındaki yapı gözükmez.

örneğin dişlerinizin önüne metal plaka koyarsanız, dişleriniz gözükmez, plaka olduğu gibi gözükür. zaten röntgen sonucunuzu etkileseydi diş hekimi tekrar çekerdi.
sağlık açısından bir riskli durumunuz yok.
  • fezagezgini  (08.05.20 18:44:03) 
Hiçbişey olmaz devam


  • gatherer  (09.05.20 17:19:45) 
[]

Bütün tweet'lerin arşivini alabilir miyim?

Kendi tweet'lerimiz için arşiv yapabiliyoruz ama başka bi hesabın tweet'lerini toplu olarak görmemız mümkün müdür? Bi arkadaş için soruyorum da...




 
son 3200 twitini... şuradan:

followersanalysis.com
  • 507  (03.05.20 14:25:33 ~ 14:25:44) 
[]

Rahatsız edici siyah beyaz fotoğrafları olan sanatçı

Bir sanatcı arıyorum adı robert olabilir. Siyah beyaz fotoğrafçı. Fotoğraflarında hep rahatsız edici unsurlar var. Mesela kıtlık yaşanan bi köye gitmiş fotoğraf çekip durmuş. Zaafiyet geçiren insan resmi, iğrenç fare resmi, adamın bütün fotoları bundan oluşuyor. Muhtemelen insana rahatsızlık veren ama sanat sayılangillerden, değerini herkesin anlayamayacağı bu fotoğrafçının tam adı nedir?




 
diane arbus var ama kadın o.


  • tepedeki psychedelic adam  (01.05.20 03:27:16) 
robert capa olabilir mi?


  • ankarakecisi  (01.05.20 11:10:08) 
[]

İnsanın kendi kendinin geniyle oynaması mümkün müdür?

Bi insan yasar iken kendi kendinin dna sina zarar verebilir mi? Saat geç oldu, uçuk da bi soru ama merak edip duruyorum. Mesela saçınızın 1 teline düzenli x isini verdiğinizde, onun kimyasını bozup renk veya şekil değiştirmesine yol açabilir mısınız? Mesela saçınız düz ve kahverengi. Kıvırcık ve siyah olur mu? Çocuğunuz olduğunda da bu gen mutasyonuyla mi doğar yoksa ilk halinize mi benzer yanı kahverengi ve düz saçlı... Tabi öncelikle teoRimin kanıtlanması gerekiyor yanı kendi kendimize zarar verebildiğimiz in örneklerinin olması lazım gerçek hayatta.




 
Kavramları açıklayabilmek için ufak bilgiler eklemek isterim:
İnsan yaşarken kendi DNA'sına zarar verebilir, ama DNA'yı tek bir materyalmiş gibi düşünmemek lazım. Vücutta çok farklı doku ve hücre tipleri var hepsinin kendine ait çekirdeği ve DNA'sı var. Dediğiniz durumda saç telini değil ama (saç teli mantık olarak canlı değil kimyasal moleküller yığınıdır) saçı üreten saç kökünü ele alırsak x ışını, UV, ağır kimyasala maruz bıraktığımızda saç kökünü oluşturan hücrelerin DNA'sını muhtemelen bozabilirsiniz, fakat elde edilecek sonuç kesin değildir veya fenotipi oluşturacak bölgede mutasyon yapıp yapamayacağınız da önceden kestirilemez.

İkinci kısma gelirsek, kalıtımın temel şartlarına baktığımızda: "Mutasyonlar, genel olarak germ hattı mutasyonları ve somatik mutasyonlar olmak üzere ikiye ayrılır. Doku hücreleri içinde gerçekleşen bir mutasyon, kalıtsal olamayacağı için kuşaktan kuşağa aktarılmaz. Bedensel (somatik) mutasyonlar bu anlamda kalıtsal değildir. Eşey (üreme) hücresi mutasyonları, diğer ismiyle germ hattı mutasyonları ise kalıtsaldır ve bir sonraki nesillere aktarılır" - tr.wikipedia.org

Yani, vücut hücrelerinde yaptığınız bir mutasyon üreme hücrelerinde de oluşmadığı sürece yeni nesile aktarılmaz. Öyle olsaydı kuaföre gidip saçını kıvırcık yapan kadınların çocukları da kıvırcık saçlı doğmaya başlardı :)
  • superior  (30.04.20 02:01:14 ~ 02:03:09) 
[]

Laptop uyuyorKen kendi kendine çalışmaya başlıyor

Laptopum var ve Windows 10 kullanıyorum laptop ı kapağından kapattıktan sonra saatler sonra kendi kendine çalışmaya başlıyor Eskiden Windows 7 kullanırken böyle bir şey yapmazdı Şimdi niye Bu saçmalığı yapıyor anlamaya çalışıyorum Bunu nasıl engelleyebilirim Laptop'a gün içinde birkaç kez ihtiyaç duyduğum için kapağından kapatmak durumundayım Windows 10'a format atmıştım Geçenlerde. yani güncelleme sıkıntısı olduğunu sanmıyorum ama olabilir de.




 
windows 10 güç yönetimi çok detaylıdır. laptobu dengeli veya performans modunda kullanıyorsanız fare tıklaması, klavye tıklaması, ethernet aygıtı, labtobunuzun kızılötesi özelliği varsa televizyon kumandası dahil aklınıza gelebilecek her çeşit donanım laptobu uyandırabilir. aygıt yöneticisinden ilgili aygıtların güç yönetimi tabından "bu aygıt bilgisayarı başlatsın" seçeneğindeki tiki kaldırırsanız çözüme ulaşırsınız.


  • krtkartal  (26.04.20 13:39:13) 
[]

Şuanda şeker portakalı yasaklı bir kitap mi?

Evet şeker portakalı sansürlü mu.




 
her yerde satılıyor neden yasaklı olsun?


  • jelly bear  (24.04.20 16:09:08) 
nereden çıktı sansürlü yada yasaklı olduğu?

sansürlenecek yada yasaklanacak nesi var ki bu kitabın???
  • issiz karga  (24.04.20 16:21:50) 
Kitap yasaklı değil, MEB'in ilköğretim için 100 temel eser listesinde de bulunuyor ama yıllar önce bi öğretmen ödev olarak vermişti sanırım bu kitabı öğrencilerden birinin velisi de müstehcen olduğu nedeniyle şikayet etmişti öğretmeni öğretmene ceza vermişlerdi, ceza verip vermeme konusunda tam emin değilim ama veli haklı bulunmuştu. Düşündüğün anlamda bir yasağı yok yani.


  • angelus  (24.04.20 16:25:28) 
[]

Marmara denizindeki adaların hangilerine ulaşım var?

Ileriki bi zamanda malum 4lü dışında gidebileceğim bir ada var mi? Büyükada,'heybeli, kınalı, burgaz dışında, popüler olmayan, ziyaret edilebilir...?




 
Sedef adası var


  • acebi  (20.04.20 12:33:41) 
ulaşım var derken toplu ulaşım mı yoksa ulaşım izni mi demek istediniz?

sedefe gidebilirsiniz ama kendi aracınız ya da deniz taksi lazım.
  • jimjim  (20.04.20 13:13:46) 
[]

Bir kişi dava açma hakkından feragat edebilir mi?

Geçmiş yıllarda bir işyerinden ayrılırken bana istifamı onlar yazdırmıştı -bu işler genellikle böyledir- Fakat burada İlginç olan durum daha önce hiç bir iş yerinde yazmadığım bir cümleyi yazdırmaları o cümlede şu şekildeydi "ben bu iş yerinden istifa ettikten sonra hiçbir şekilde bu iş yerine dava açmayacağım" bu istifa eden kişiyi caydırıcı bir cümle olmaya yeter Benim de zaten dava açmak gibi bir durumum yok ama yine de çok merak ediyorum. ben şimdi bu iş yerine dava açma hakkımdan Vaz mı geçtim? böyle bir şeyin hukuksal bir tarafı var mı ?




 
kamu ise hayır, dava açabilir. özel sektörse bilmiyorum.


  • Topalordek  (18.04.20 19:45:28) 
Dava açamam diye bir gerekçe yok bildiğim kadarıyla. Hiçbir hak iddia etmeyeceğim gibi ifadeler kullanılır. Öyle olunca da “bir şey iddia etmeyeceğim demişsin, dava düşmüştür derler olur biter.


  • Unde bach canim  (18.04.20 19:53:41) 
dava açma hakkını bertaraf etmeyeceği gibi böyle abuk sabuk bir cümle dava açtığında lehine bile değerlendirilebilir.


  • fistikthecat  (18.04.20 20:36:55) 
bir anlamı yok.
atılan imzanın yasalara uygun değil.
polisin önünde verip imzaladigin 8fadeyi bil hakim karşısında red edebiliyorsun
  • wolfg  (18.04.20 22:38:38) 
İşe iade ya da işçilik alacağı davası açmamanız için yazdırmışlar. Geçersiz.


  • kojonotsuki  (19.04.20 03:19:01) 
[]

duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini diyor şarkı... Peki sizce?

Siz onun gözlerinin rengine varacak kadar unutabilir mısınız ki onu?




 
kimseyi çok sevmedim. o yüzden öyle problemler de olmadı.


  • candide  (16.04.20 02:35:11) 
Ben çok sevdiğim insanların bile göz renklerini bilmiyorum çok akılda kalıcı bi renk değilse. Göz rengi hiç dikkat ettiğim bir şey değil, konuşurken gözlere bakamıyorum bile pek


  • nundu  (16.04.20 02:37:25) 
mümkün değil.

www.youtube.com
  • fosforlu cevriye  (16.04.20 03:03:51) 
Alnımı, alnına dayadığım partnerlerimin istisnasız hepsinin gözlerini çizebilecek kadar net hatırlıyorum.


  • E.  (16.04.20 03:10:06) 
Herkes unutulur. Buna çok eminim artık.


  • westblack  (16.04.20 04:54:33) 
o zamanlar akıllı telefon, tablet, netflix falan yok, birbirlerine bakıyorlarmış bol bol. sonra unutunca çok koyuyor demek ki.

bir de bu bilgiye ulaşan kişi ne yapmak nereye varmak istemektedir?

+ filanca'nın göz rengi neydi?
- ela mıydı, yaa unuttum.
+ yanlış. maviydi.

(koşa koşa filancaya gider)

- bugün senin göz rengini sordum bilemedi.
+ bi şarkı yazmam lazım.
  • tabudeviren  (16.04.20 08:14:42) 
Toplam 4-5 tane göz rengi var zaten. Yaşadığımız coğrafyada da issanların yüzde 95'i kahverengi gözlü. Kalan yüzde 5'e denk gelince de unutmazsın yani sonuçta farklı bi durum söz konusu.

Biraz şov var şarkıda.
  • cern de cayci olmak vardi  (16.04.20 09:23:17) 
gereksiz romantizm...


  • orpheus  (16.04.20 13:27:12) 
insan unutuyor fotoğraf falan olmayınca gerçekten. ben çocukken aşık olduğum kızın fotoğrafını bir daha ancak 17 yaşımdayken görebilmiştim. geçen bu 5-6 yılda unutmuştum sonra görünce yeniden hatırladım.

günümüzde fotoğraflardan falan görüp unutmuyoruz da sesini unutuyorum bu sefer de ben insanların. eski sevgililerimden sesini hatırladığım yalnız 2 ay önce ayrıldığım hanımefendi var. garip.
  • bohr atom modeli  (18.04.20 01:07:04) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.