[]

Sizi en çok etkileyen hikaye?

Bir roman, öykü, film hatta şarkıda geçebilir ya da eserin kendisi olabilir. Şu ana kadar en sevdiğiniz, sizi en etkileyen hikaye ya da hikayeler hangileri?




 
Sözükte terelli temcik adlı yazarın bir öyküsü vardı o geldi aklıma.


  • robernarkha  (17.01.20 20:11:04) 
(bkz: the lottery)


  • iddaaci  (17.01.20 20:23:00) 
2010 yılında inci sözlüğün ilk yazarlarından angutyus'un hikayesi. 16'sında evden kaçarak başladığı hikayesini 35 yaşına kadar anlatmıştı. 9 sene ingilterede kaçak yaşadı, 50 küsur ülke gezdi, başına gelmeyen kalmamıştı. bilen bilir. enteresen bir adam, tanışma fırsatı da buldum kendisiyle.


  • heidi'nin dedesi  (17.01.20 20:35:36) 
Saving private ryan filmindeki mevzu.

Spoiler+++++++++++++++++++++++++

Kurtarma timine cevirmen olarak alinan asiri korkak ve silah kullanma cesareti olmayan, merhametli ve insan olduremeyen adam bir alman askerini öldürmeyip bagisliyor. Adama aciyor. Daha sonra bu adam tekrar kendi birliğine katilip bunlarin timden adami olduruyor.
Bu merhametli cevirmen daha sonra icinde bu almanin da bulundugu bir grup alman askerini esir aliyor, insan olduremeyen bu adam bu sefer o almani oldurup digerlerini saliyor.
  • stavro  (17.01.20 20:41:32) 
Gerçek hayattan..
son anları insanı çok etkiliyor.
www.ciddigazete.com
  • Erva  (17.01.20 21:09:44) 
Buz Sarayı


  • kaset  (18.01.20 00:04:20) 
Zeki Demirkubuz- kader


  • mutlu yillar sana  (18.01.20 09:50:45) 
[]

Parazit filmini nasıl izleyebiliriz?

Netflix’te yok, legal bir ulaşım tarzı yok. Torrentle hiç ilgim yok.




 
Film izleme sitelerinde de yok.


  • levent bilgen  (14.01.20 18:21:51) 
Başkasinema dahilinde hala gösteriliyor. Mahallenizin butik sinemasını destekleyin :)


  • aguen  (14.01.20 18:27:18) 
@aguen Yaşadığım şehirde gösterimi yok. Romantizm için teşekkürler :)


  • levent bilgen  (14.01.20 18:28:50) 
  • faithless  (14.01.20 18:50:42) 
o zaman önce şunu indirip kuruyorsunuz:

www.qbittorrent.org

ardından google'a parasite torrent 1080p yazın, gelen sitelerin herhangi birinde mıknatıs işaretini tıklayın iner.

çözemezseniz mesaj atın yardımcı olayım.
  • aguen  (14.01.20 18:51:34) 
ffmovies.ru


  • sttc  (14.01.20 19:16:32) 
[]

Çalışkanlığıyla ve iş disipliniyle meşhur ünlüler?

Mesela Elon Musk, Cristiano Ronaldo, Aziz Sancar... Sizin verebileceğiniz örnekler var mı?




 
michael jordan


  • mete kudur  (12.01.20 19:18:28) 
hooijdonk u çok överlerdi, frikik çalışıyor kendi kendine diye.


  • ykyt  (12.01.20 19:53:08) 
Nusret


  • brkylmz  (12.01.20 20:50:14) 
Jordan söylenmiş o zaman Federer.


  • AlsterWasser  (12.01.20 20:51:57) 
Kemal Sunal. Sektörde o zamanlar kendisinin sözüne de çok itibar edilirmiş. Yazılı imza bile talep etmezlermiş bu yüzden kendisinden.


  • hümanist tabutçu  (12.01.20 20:59:11) 
jackie chan


  • ya ben lan neyse  (12.01.20 21:06:47) 
edison


  • ya ben lan neyse  (12.01.20 21:07:18) 
seda sayan


  • sonsuz  (12.01.20 22:08:25) 
Dr. Dre


  • eazy  (12.01.20 22:22:45 ~ 22:23:08) 
Ayhan Işık


  • John Bloor  (13.01.20 10:51:27) 
[]

Nusret & Hayatı kaçırmak ya da yakalamak?

Sabah 6’da uyan, spor yap, restorana git, saat 01:00’de gel uyu. Bu adamı yıllardır takip ediyorum, hiç başka türlü bir programı olduğunu görmedim.

Farklı ülkelerde diyeceksiniz ama orda da çalışıyor. Kişisel bir tutku ve tatmin üzerine yapılan bir şey değil. Paranın kendisi değil, sonuçları itibariyle tatmin oluyordur olsa olsa. Erzurum’da camii yapması, 23 Nisan’da binlerce çocuğa ücretsiz hamburger dağıtması vs. çok güzel şeyler.

Ama yine de hayatı kaçırmıyor mu bu adam? Ya da sizce “hayatı yakalamak” denen şey nedir?

 
etiler'de yeni yeni meşhur olmaya başladığında vedat milor'a başarısının sırrını uyumamak olarak açıklamıştı. sapıklık derecesinde işine bağlı bir adam. başladığı nokta ve son hali arasındaki fark buna bağlı. son halinde de para, şan - şöhret, dünya jet sosyetesine adım atmış vaziyette. hayatı kaçırdığını söylemek zor.


  • zgrydn  (09.01.20 18:30:57) 
hayattan ne anlaşıldığına göre değişir hayatı kaçırmak. hiçbir şekilde işle ilgilenmeyip kazandığı paralarla dünyayı gezseydi hayatı yakalamış mı olacaktı? cem yılmaz paraya ihtiyacı olduğu için mi yeni film çekiyor? en tepeye oynuyorlar, hayatı yakalamak onlar için başarılı olmak olabilir.


  • signore  (09.01.20 18:34:18) 
Biz kaçırmıyor muyuz asıl?


  • bahoho  (09.01.20 18:41:14) 
Hayatı yaşamanın sonsuz yolu var. Orhan Pamuk yaptığı işin bir odaya kapanıp yıllarca o odada çalışmak olduğunu söylüyor. Kara Kitap'ı yazmış birine hayatı kaçırıyor diyebilir miyiz? Bir odaya kapanıp okuyup yazmak da saat 6'da kalkıp bütün gün çalışıp gece 1'de yatmak da hayatı kaçırmak değil. Orhan Pamuk bütün vaktini eğlence, seks, gezip tozma vb. ile geçirseydi bu hayatı yakalamış mı olacaktı? Ona aynı hissi verecek miydi?

Velhasıl, insanların hayatı farklı yaşayışları var. Hayatı kaçırmak böyle bir şey değil. Arzu ettikleri hayatı yaşıyorlar ve bundan memnunlar.
  • microfiction  (09.01.20 18:44:04) 
Mesela asyalıların bir yemeği var. Yeseydim, en sevdiğin yemek o olacaktı. Ama hiç yiyemedim. Bu sebeple karnıyarık en sevdiğim yemek. Belki sonsuza kadar böyle kalacak. Bu beni üzmez. Çünkü o yemeği bilmiyorum zaten.

Bir ikincisi herkes gerçekten aynı şeyden zevk almıyor. Bu dolu restoran, kendisinden selfi objesi olarak faydalanmak isteyen insanlar; belki aklına gelen en güzel hayattan daha keyiflidir onun için. İstese yarın bırakıp hepimizin toplamından daha "süper" yaşayabilir. Yapmıyor olması, zevki bundan alıyor olmasından olamaz mı?

Adam katharsisini bulmuş her gün yeniden yaşıyor belki. Kendimiz için üzülelim.
  • baal  (09.01.20 18:44:53) 
hayat anlayışımıza bağlı bu. herkes starbucksta kahve içip arkadaşlarıyla sinamaya gidip sosyalleşmiyor. kaldıki adamın ortam tam anlamıyla jet-set. ne yapsın zibilyonluk arkadaşlarıyla kahve bardağına nesröt yazıldığını görüp instaya mı atsın adam. muhtemelen kendi teknesinde arkadaşlarını ağırlıyordur, kendi evindeki sinema salonunda arkadaşlarıyla film izliyordur, başka bir arkadaşının jetiyle 2 saatliğine italyaya gidiyordur falan filan. bizim hayat anlayışımızla onunki arasında dağlar kadar fark olması gayet doğal.


  • Tears of Devil  (09.01.20 18:57:35) 
Hayati kacirmak diye bahsedilen sey sanirim dusunmeden para harcamak
Bu hayati yasamak degil

  • dedim dedim de kime dedim  (09.01.20 19:03:33) 
yahu ben adamın her storysini izlediğimde işte istediğim hayat diye götüm yanıyor. messinin ağzına et tıkıştıran adamdan bahsediyoruz ne hayat kaçırması:) adam dün mykonasa gitti yaz sezonu için burger açayım mı diyor. özel jetlerle dolanıyor dünyayı. her yerde vip karşılanıyor. yemek içmek spor seyahat sosyal çevre.. hepsinde a kaliteye sahip. yani czn burak falan desen hadi tiktok tayfayla takılıyor vs derdik de.. çok yanlış adamı sorguluyorsun. senin sosyal hayat dediğin ne ki? adamın dubaide mykonastaki mekanlarında hayatımızda yaklaşamayacağımız haatunlar masa üstüne çıkıp twerk yapıyor.


  • Golgi  (09.01.20 20:02:27 ~ 20:03:35) 
Bu nasıl saflıktır ya, Nusret'in ciddi ciddi saatlerce çalıştığını düşünenler var mıymış ciddem. Nusret denen arkadaş başarılı bir şeftir ama onun şansı Ferit Şahenk, restoranları açıp, 40 kişi sosyal medya ofisi kurup, sabahtan akşama kadar reklam kasıyor adamlar. Senin gibiler de Nusret öyle çalışıyor böyle çalışıyor, çok büyük şef diye düşünüyor. Sosyal medyada gördüğünüz her şeye inanmayın.


  • freedonia  (09.01.20 20:35:10) 
haftanın 5 günü 9 saat ceza evine girip çalışıyorum. hayatı o mu kaçırıyor ben mi?


  • mikahakkinen  (09.01.20 20:44:51) 
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin
dışına çıkmamış olanlar.
Yavaş yavaş ölürler.
  • Cookie  (10.01.20 00:24:46) 
[]

Ton balığı tüketiyor musunuz? Sağlıklı mı?

Ton balıklarından civa olduğu ile ilgili bilimsel çalışmalar hepinizin malûmudur. Çok pratik bir öğün olmasına rağmen bu önyargıdan kurtulup yiyemiyorum. Sizde durum nasıl?




 
Özellikle yemiyorum. Denk gelirse yemem demiyorum ama, nadir yani. Önceden alırdım arada, şimdi hiç almıyorum.


  • zilean  (09.01.20 17:25:31) 
tadını beğenmiyorum. hızlı bir şekilde protein tüketmem gerekirse hindi füme yiyorum.


  • a darkness coming  (09.01.20 17:35:56) 
Çok tüketiyorum, sağlıksız olduğunu düşünüyorum.


  • Mirket  (09.01.20 17:37:00) 
haftada bir öğünde tüketiyorum. çok sık tüketmedikten sonra zararının da olacağını sanmıyorum.


  • aslansimsek  (09.01.20 17:38:16) 
Bir sürü belgeseli falan var içiniz rahat edecekse izleyin. Tavuktan daha sağlıklı muhtemelen.


  • bahoho  (09.01.20 17:49:52) 
hafta da en en az 2 kere yiyorum, sıra ton balığına gelecene kadar neler neler var.


  • paramolacak  (09.01.20 18:02:49) 
Ortalamaya vurunca haftada bir tane 180gr.lık konserve tüketiyorum.
içim rahat. yediğimiz diğer şeylerin yanında zararının devede kulak kaldığını düşünüyorum.

  • d e j i n  (09.01.20 19:05:09) 
denizler kirlendi, butun baliklara civa bok pusur var zaten. yetistirme olanlara da bir antibiyotik basiyorlar. asiri balik tuketmemek lazim.


  • cooperr  (09.01.20 19:13:43) 
Yiyorum, pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.


  • hayirsiz  (09.01.20 19:14:34) 
ben bunu zaman zaman tüketiyor/dum. -dum diyorum çünkü 4-5 gün önce yaptığım sandviçi yiyemeden çöpe attım. artık ton balığı yiyebileceğimi sanmıyorum. zaten kalitesiz bir besin. damak zevkim de değişiyor artık. onun da etkisi var.


  • we are floating in space  (09.01.20 19:19:41) 
  • eja  (10.01.20 11:34:44) 
[]

Baba filmi gibi filmler

Mafya filmi değil. Her şeyiyle doğal, hayattan, gerçekçi. Good Fellas tarzı Baba'ya öykünenler olmazsa çok iyi olur.




 
(bkz: the irishman)


  • paudi  (04.01.20 17:03:18) 
Sopranos dizisini izle


  • ramone  (04.01.20 17:58:58) 
Kardeş gibiydiler.
Sanki bunu tarif ediyor gibisin.

  • Mirket  (04.01.20 18:48:36) 
a bronx tale (1993)


  • Golden Ratio  (04.01.20 19:28:51) 
capernaum
sarmaşık

  • cassey  (04.01.20 20:11:23) 
Dizivar. The wire


  • EasyTiger  (04.01.20 21:19:57) 
sopranos yazacaktım yazmışlar.


  • elitoangelito  (04.01.20 22:00:33) 
[]

Trump bir budala mı yoksa bir dahi mi?

Evet, yaptığı onca budalalığa rağmen dünyanın en güçlü lideri. Demokrasi denen nane sayesinde de Amerikan başkanı olabilmiş. Bu kadar uçuk, yüzeysel bir adam nasıl oluyor da dünyanın en güçlü ülkesinin başına geçip, istediği çoğu şeyi elde edip üstüne bir de bu kadar zekice diplomasi yapabiliyor?

Bu adam bir budala mı yoksa bir dahi mi?


 
cidden illa 2 sinden biri mi olması gerekiyor. bizim budalalık olarak gördüğümüz şeyleri yapması onu budala mı yapar? devlet başkanlığı seviyesinde eylemlerden bahsediyoruz ve bu devlet dünyanın en güçlü devleti. sizce cidden yetkin miyiz eylemlerini ve sonuçlarını tam olarka kavrayıp bunları budalalık olarak nitelendirmeye? ve budala olmadığı sonucuna varırsak illa dahi mi demeliyiz?


  • papuayenigine02561  (04.01.20 13:36:18 ~ 13:37:08) 
Kukla


  • silah taciri  (04.01.20 13:41:01) 
usa derin devleti istediği çılğınca şeyleri yapmak için bu adamı başa getirdi,

her çılgın hamlede zaten trump deliydi diyecekler
trump'a sorsan her şeyi usa için yaptım diyecek.

sonuç ve kim ne kazandı olarak bakarsan usa'nın dehşet kazanımları var.
  • dedim dedim de kime dedim  (04.01.20 13:41:12) 
@papuayenigine02561 Bir an Trump’ı değil de Einstein’ı, Stephen Hawking’i, Tesla’yı ya da Shakespeare’i mi sordum diye başlığa baktım.

Sizi bilmem ama ben birçok kişinin bunu tayin etmek konusunda yetkin olduğunu düşünüyorum. Budalalıktan anladığınız nedir bilmiyorum ama Trump’ı yeterince tanımadığınız, geçmişini bilmediğiniz ve deli saçması demeçlerini gözden kaçırdığınız çok belli.
  • levent bilgen  (04.01.20 13:57:04) 
kukla+1

kişilerin hiçbir önemi yok siyasi işlerde. gücü elinde bulunduranlar ne isterlerse onu yapıyor devletler, ordular vs. dünya çok boktan bir yer oldu.
  • hemsta  (04.01.20 14:01:24) 
buradaki yorumlar (temsili) pbs.twimg.com
:))

  • asbe  (04.01.20 15:09:57) 
kendi ülke liderinize bakın. dünyada kukla çok.


  • mikahakkinen  (04.01.20 16:05:16) 
trump öncelikle bir girişimci..
girişimcilerden verimli bir siyasetçi çıkacağına hiç inanmıyorum..
bu adamın da önceliği kendi şirketleridir muhtemelen..
ne de olsa başkanlık geçici şirketleri kalıcı..
  • strobist  (04.01.20 16:07:58) 
amerikan politikasi icin, ve aslinda neredeyse herhangi başka bir ülkenin politik sistemi icin, sunu bilmek önemli.

ön planda gördügünüz liderlerin arkasında cok karmasik ve cikar iliskileri agina dayali bir koalisyon var, ve liderlerin agzindan cikan sözlerin asıl sahibi arkaplandaki puppetmaster'lar. liderlerr kendilerine ne söylenirse onu yapiyor, aksi takdirde orada kalamiyor. bir puppetmaster icin en eglenceli kuklalardan birir de trump, trump kazandigi paraya ve megolamanisini besleyecegi söhrete bakiyor, dünya falan umrunda degil.
  • proteus  (04.01.20 17:41:32) 
Babadan zengin, şımarık, egoist, ırkçı bir adam.
Bıraksan iki koyun güdemez.
Aptalın teki.
  • yesil basli govel santor  (04.01.20 17:49:27) 
[]

Güzel bir kış filmi...

Hemen izlemek için önerilerinizi bekliyorum.




 
North face.
Iliklerine kadar usursun.

  • stavro  (29.12.19 19:23:35) 
  • Mirket  (29.12.19 19:23:48) 
arctic


  • silver apple  (29.12.19 19:33:10) 
fargo


  • brkylmz  (29.12.19 19:42:03) 
Leonardo Di Caprio'nun ayılı filmi vardı ya, The Renevant. Bence onu seyredin.
g.co

  • burka  (29.12.19 19:42:19) 
Tabiki “ kış uykusu”


  • paudi  (29.12.19 19:57:33) 
home alone I
the winter guest

  • exlibris  (29.12.19 20:01:28) 
kesinlikle green book. tam zamanı. pişman olmazsın.


  • juggerhaunt  (29.12.19 20:28:52) 
kesinlikle (bkz: the hateful eight)


  • aslansimsek  (29.12.19 20:36:17) 
In Bruges


  • mistikla  (29.12.19 22:02:17) 
[]

Bir Boeing 737-800’ün ya da Airbus A319-321’in 1000 mildeki yakıt maliyeti

Ortalama olarak nedir?




 
737 800 için konuşayım, ortalama ağırlıkta düz uçuşta saatte 2400 ton gibi yakar. Sakin rüzgarda ortalama bir irtifada saatte 480 mil desek, 1000 milde 5000 ton falan diyebiliriz kabaca. Ama hava şartlarına, ağırlığa, irtifaya, rüzgara göre çok değişkenlik gösterir. Takribi 4000-6000 arası diyebiliriz.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (08.11.19 19:10:12) 
Ton değilde kg deseniz daha doğru. Aslında en doğrusu litrede neyse.


  • paudi  (08.11.19 19:23:56) 
doğrusu litre değil kg birimi doğrudur. kokpitte asla litre konuşulmaz çünkü uçak daima kg gösterir.


  • basond  (08.11.19 19:29:24) 
Pardon özür dilerim evet karışıklık olmuş. Kg.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (08.11.19 20:09:01) 
Litre olarak lazımsa da jet a1'in yoğunluğu 0.77 falan, oradan hesaplanabilşr.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (08.11.19 20:28:52) 
[]

Acil Yeni Havalimanı

Sabiha Gökçen’e indim. Transit yolcuyum. Diğer uçuş Yeni Havalimanı’ndaymış. Acil geçmem gerekiyor. En kısa yol hangisi? Acil çözüm önerilerinizi bekliyorum.




 
sabiha'dan ist8 varmis. direkt yeni havaalnina giden. en mantiklisi o


  • brkylmz  (01.11.19 11:18:28) 
havayolu kendisi bir şey yapmıyorsa ist-8 dışındaki her yol zulüm olur.


  • hadsafhada  (01.11.19 11:21:55) 
öyle saçma şey mi olur ya hangi firma bu? önceden bilgisini vermediler mi? son anda mı gerçekleşti bu transit olayı? ikisi farklı kıta resmen.

en mantıklısı hızlıca ist8'e binmekmiş. taksi falan ile üçüncü köprüden de gidilebilir ama çok tutar.. malesef başka bir alternatif yok toplu taşıma aktarma falan hiçbiri çözüm olmaz.
  • reanarchy  (01.11.19 11:30:38) 
Havaİst’e bindim, çok teşekkürler. 1 saatte varıyormuş.


  • levent bilgen  (01.11.19 11:50:17) 
@reanarchy THY


  • levent bilgen  (01.11.19 11:54:12) 
[]

Orhan Pamuk'tan, Ahmet Hamdi Tanpınar'dan daha büyük bir yazar olmak için

Ne yapmalı? Nasıl olur bu sizce? Bir okurun gözünde bir yazarı hakiki anlamda "yazar" addeden koşullar nasıl oluşur?

Hayalperest yaklaşımlardan uzak tavsiyeleriniz ne olur? Orhan Pamuk hayatının 40 yılını bir odanın içinde yazarak geçirdi. Evet, mübalağa yok burda. Bedeli bu mu işin? Lütfen siyasi tartışmalara girmeden cevaplayın. Söylemleri ve ülkesine karşı aldığı yanlış tavır son 40 yılın en iyi yazarı olduğunu değiştirmiyor.

Ya da Türk edebiyat tarihinde sizin için zirve isimler her kimse ya da dünyada. Büyük bir başarının ve unutulmaz olmanın bedelini soruyorum size?

 
Hiçbir büyük yazarın ben büyük yazar olmalıyım diye yola çıktığını düşünmüyorum. Beslendiği koşullar, yaşadıkları şeyler adamı büyük yazar yapıyor. Tabi tüm bunların olması için de yetenek şart


  • olaylar olaylar  (28.10.19 21:20:12) 
Merhaba

Benim büyük saydığım yazarlar İhsan Oktay Anar, Ursula Le Guin ve Neil Gaiman. Bana kalırsa hiçbiri büyük yazar olma, dünyaca tanınma motivasyonlarını takip ederek olmadılar. Onlar yetenekli insanlardı, yazmayı sevdiklerine de eminim ve düşüncelerini kağıda döküyorlardı. Bir noktada bu çalışmalarını eser olarak sundular.

Öte yandan, Orhan Pamuk örneğinden gidersek 40 yıl bir odada yazarak geçirdiğini söylüyorsunuz ama o adam orada silah zoruyla oturmadı ki. Kendi isteğiyle gitti ve yazdı. Başarılı ve unutulmaz olmak ise tamamen göreceli kavramlar. Herkesin başarı ölçüsü farklıdır, dünyaca ünlü insanların bile. Unutulmaz olmak ise bence boşa uğraş. Günümüz dünyasında "çıta" sürekli yukarılara çıkıyor ve "unutulmaz" işler yapan birisi 5 dakika sonra çoktan yerini başka birşeye devretmiş oluyor zaten. Örneğin uzaydan dünyaya atlayış yapan adam, Felix. Üzerinden sadece 7 sene geçmiş ve ben adamın soyadını anımsamıyorum örneğin. Üstelik tüm dünya canlı yayında veriyordu.

Başarının reçetesini veremem ama daha iyi bir yazar olmanın reçetesini biliyorum. Sürekli çalışmak, diğer yazarların yazma alışkanlıklarını, tavsiyelerini takip etmek. Sonrasında daha çok yazmak ve buna devam etmek. Çünkü üzerine yazılacak şeyler zaten orada, dışarıdalar. Sen kendi yazma yöntemini, hayalgücün, yaratıcılığın ve yeteneğinle birleştirirsen ortaya bir sonuç çıkacaktır. Bu hiç bitmeyen bir inşaat gibi, sürekli daha iyisini yapabilirsin.

Öte yandan tekrar altını çiziyorum, amacın "büyük bir başarı","unutulmaz olmak" vb. ise bence yıllarına ve sana yazık olur. Ancak iyi eserler vermeyi amaçlayan, daha iyisini hedefleyen bir yazar olma motivasyonuyla yazarsan bu yanında başarıyı ve ünü de getirebilir.
  • burka  (28.10.19 22:09:29) 
Orhan Pamuk'un edebi değeri yok demek yanlış. Türkiye'de roman tekniği daha iyi olan bir yazar yok. Üslubu güzel gelmeyebilir, kusursuz roman tekniğine rağmen dili kullanımındaki hatalar şaşırtıcı gelebilir, bu hatalar onu sizin gözünüzde muhtemelen bir romancı da yapmayabilir fakat bunları söylemek yazara haksızlıktır. Orhan Pamuk safi yeteneği olan bir yazardan çok iyi tekniği olan bir yazar olma konusunda çokça çabalamış bir insan. Hayatı boyunca çalışmasa da olur adam, zengin bir aileden geliyor.

Tanpınar da hocası Y. Kemal kadar titiz bir yazar. Çok daha geniş bir külliyatı olabilirdi fakat bazı çalışmalarını bitirmeye ömrü vefa etmedi. Döneminin roman anlayışı Pamuk'la bir değil, teknik açısından aynı kulvarda değiller zaten. Tanpınar'ın üslubuna ve kültür seviyesine erebilecek yazar sayısı çok az. Fakat benim çokça sevdiğim Tanpınar'ın roman üslubu çokça şiirsel olduğu için kimilerince eleştirilmekte.
Tanpınar özelikle bu ara sıkça övülmesiyle ulaşılamayacak bir mertebede artık. Pamuk'un aldığı Nobel'i değersiz gören de çok. Su an en çok tanınan beş yazarımızdan ikisidir muhakkak.

Tanınmak istiyorsanız farklı teknikler denemeniz lazım. Toptaş ve Anar gibi. İkisi de postmodernist. Bin Hüzünlü Haz gibi çok az metin okudum hayatımda. Ya da üslubunuz çok özgün olacak. Metnin içeriğinin bu çağda çok önemli olduğunu dusunmuyorum.
  • black holes in the sky  (28.10.19 23:32:11) 
tolkien hayatı boyunca aynı evrenle ilgili hikayeler oluşturdu ve geliştirdi. temel motivasyonu büyük bir yazar olmak falan değildi. önce torunlarına anlatacak bir masal yarattı(hobbit) daha sonra ülkesinin sahip olmadığı bir mitolojiyi oluşturdu. bunların hepsini senin sorduğun soruyu sormadan yaptı çünkü ondan önce böyle bir mitos oluşturan kimse yoktu. aynı düşünceye sahip olsaydı kendi devrinde büyük olarak anılan diğer yazarları taklit etmesi gerektiğini düşünecek, yeni bir şey ortaya koyamayacaktı.

yani bence işin özü yeni bir şey yaratmakta ve rafine etmekte yatıyor. yarattığın şey yeterince iyiyse ve zamanın ruhuyla uyuşuyorsa henüz hayattayken başarıyı tadarsın. eğer zamanının ötesinde bir sanatçıysan öldükten yıllar sonra keşfedilsen bile yine tarihe damganı vurursun ama bunu başkalarını taklit ederek yapamazsın.
  • sinek kral  (28.10.19 23:32:28) 
orhan pamuk türkçe yazmıyor arkadaşlar. ingilizce yazıyor önce, karısıyla türkçeye çeviriyorlar sonra. o yüzden o kitaplar çeviri gibi geliyor. zaten dikkat ederseniz bir yabancının doğu, istanbul, türkiye deyince aklına gelecek imgeleri yedirip onlara bir oryantal deneyim yaşatacak kitaplar. türkiyede asla olmayacak şeyler onun kitaplarında oluyor neden çünkü o bunu umursamıyor amerikalı ne bekler onu umursuyor. asıl hedef pazar amerika. sizi ilgilendirmiyor yani.


  • inekadam  (29.10.19 00:07:49) 
İçinden alev gibi çıkmalı yazmak, yarattığın dünyanın içinde yaşamalı ve yarattığın dünya ile yatıp kalkmalısın.

Bu neden olur? Onun nedenleri karmaşık, kişiliğin, eğitimin ve başka koşullarla ilgili.

Türk edebiyatı (dünyaya kıyasla) şiir ve düzyazı için çok farklı noktalardadır. Orhan Pamuk büyük romancıdır. Orhan Bey'den önce büyük romancımız Oğuz Atay'dı. (Neredeyse) ilk romancımız Yusuf Atılgan'dır. Yaşayan başka bir iyi romancımız Hasan Ali Toptaş'tır. Türk edebiyatının dünyaya kıyasla en zayıf olduğu tür romandır.
  • ebabil curnatasi  (29.10.19 05:21:29) 
[]

Bağdadi’nin öldüğüne inanıyor musunuz?

Trump Bağdadi’nin operasyonda köşeye sıkışıp 3 çocuğunu öldürerek intihar ettiğini söylüyor. Erdoğan ve Boris Johnson destek açıklamaları yapıyor. Rusya “Güvenilir kaynaktan teyit edemedik” minvalinde bir şeyler söylerken İran “Kendi yarattığınız kuklayı yok ettiniz” diyor.

Ayrıca bu 5000. Bağdadi öldürüldü haberi. Bende bir parça Cem Garipoğluvarî bir şüphe ve muğlaklık duygusu hakim. Sizce gerçek ne? İnanıyor musunuz öldüğüne?


 
öldürüldü ise bile bence trump çok saçma sapan alflar söyledi.
dna testi ile kimlik tespiti yapıldı falan dedi, bir gün sürüyormuş dediğine göre. hadi diyelim ki bir gün sürdü, kimlik tespiti yapmak için dna'yı karşılaştırmak gerekiyor. yani bağdadi'ye ait bir dna'nın elde bulunması gerekiyor ki uyup uymadığına bakılsın. bağdadi'nin dna'sını nerden biliyorlardı ki?

görüntü paylaşılmadı, trump bey amca da "kendini patlattı" diyip durdu. saçma sapan laf kalabalığı yaptı, ülkelere teşekkür etti falan sonra gitti.

öldürüldüyse de öldürülmediyse de değişen bir şey olmaz terör konusunda. ama eğer ışid azalarak biterse yakın zamanda ben anlayacağım ki bağdadi amerika'nın bir adamıydı ve götürüp bir yere sakladılar(veya gerçekten öldürdüler), ışid de misyonunu tamamladı. yakın zamanda ortaya çıkacak diye düşünüyorum.
  • attirmayin makedonun kafasini  (28.10.19 14:32:07) 
yes. amerikanın her yaptığına inanıyorum ama nasıl yapıldığına inanmıyorum:)


  • lata  (28.10.19 14:59:13) 
Bağdadinin varlığından bile şüpheliyim.


  • stavro  (28.10.19 19:59:52) 
İnanıyorum. Büyük devletlerin gizli servisleri, maşalarını ödüllendirmez, imha eder. Bu hep böyle olmuştur.


  • dilemma of subscribtionability  (01.11.19 02:26:12) 
[]

R. Tayyip Erdoğan'ın siyasi zekası nerden geliyor?

Sevenleri alınmasın ama ara ara fazlasıyla "makyavelist" buluyorum. Siyasi varlık iddiası olan dini söylemin ruhuna uygun siyasi refleksleri olmadığı da hepimizin malumu.

Bir yandan dini söylemlerin gerekliliklerini yerine getirirse de bu defa "mutlak adalet" gibi bir şeyi sağlamak zorunda; ki bu da demokratik sistemin ve çoğulculuğun olduğu bir siyasi sistemde kendisinin sonu olur.

Dünya kadar siyaset bilimci, akademisyen çeşitli çıkarımlar yapıyor, gayet muteber stratejistler siyasi tahminlerde, değerlendirmelerde, yorumlarda bulunuyorlar ama kendisi bir şekilde işin içinden çıkıp orta ve uzun vadeli kişisel çıkar sağlayabiliyor.

Öyle ya da böyle 17 yıldır nüfusu 80 milyonu aşkın bir ülkede tek başına iktidar. Haklı birçok sebep sunabilirsiniz cehalet vs. gibi. İyi de madem bu kadar basitse başkası onu alt edip yerine geçsin.

Rize kütüğüyle Kasımpaşa'da doğmuş büyümüş, entelektüel bir geçmişi olmayan, eğitimiyle ilgili çeşitli söylemler olan biri. Okuduğu kitaplar sadece belli bir görüşe ait şiirler ya da edebi kitaplar bildiğim kadarıyla.

Hal böyleyken böyle bir siyasi zekaya nasıl sahip olabiliyor? Toplumu okumakta nasıl bu kadar başarılı olabiliyor? Doğuştan gelen bir şey mi? Yoksa sonradan da sahip olunabilecek bir meziyet mi bu?

 
bu yapılanlar başarılı olarak görülüyorsa siyasi zekadan bahsedebiliriz fakat ben olanları başarılı bir politika olmadığını gördüğümden erdoğanın siyasi bir zekası olmadığına inanıyorum sadece ona bağlı bir dolu cahil dinle kandırılmış seçmeni var o seçmen sayesinde şu an vatandaşın tepesine heryönde çökmüş durumda ülke kendi pisliğinde bile boğulamıyor düşün başkasının pisliği içinde boğulup gidiyoruz o kadar kötü bir siyasi zeka sahibi kendisi ayrıca sadece dinl kandırılmış vatandaş dışında bir de şark kurnazı vatandaş var bencil ve kendine başkasını vatanını milletini düşünmeyen akp li olarak belli bir noktaya gelmeye çalışan atm lerden maaş alanlar yattığı yerden sırf akp li diye hesalplarına maaş yatanlar akp rektörlerin tüm sülalerini işe yerleştirmesini saymıyorum bile halkın büyük bir kısmının edep halsiyet ve karakter sorunu var

başkası alt edip yerine geçsin dediğin CHP de kemal kılıçtaroğluda farklı bir zeka sahibi değil zaten o hatta bence erdoğandan bile daha kötü ve beceriksiz bir lider o yüzden hiç bir şey düzelmeyecek aksine dahada kötüye gidecek kanısındayım

halk zaten yıllardır cahil bırakiliyor eğitim sistemi çok kötü ekonomi berbat durumda buna rağmen vergi üstüne vergi zam üstüne zam geliyor halk sesini çıkaramıyor zaten korkuttular halkı ve halk aman ağzımın tadı bozulmasın düşüncesinde ses çıkarmıyor çıkaramıyor !! birde üstüne geçim sıkıntısı binince adam yaşama hayatta kalma çabasından siyasilere itiraz etmeye tepki göstermeye mecali kalmıyor bu arada bu fırsattan yararlanıp maaslarına zam yandaşlarına tarikatlara para aktarmalar devam ediyor lüks içinde yaşama halkının vergileri ile devam ediliyor
  • baknedicem  (24.10.19 16:41:07 ~ 16:49:44) 
Kitlesinin zekasizligindan. Tövbe ya.
Bu kitle de bir günde oluşmadı tabii. Bir süreç var arkasında.

  • auroraaurora  (24.10.19 16:46:29) 
erdoğan'ın atatürk'den sonraki en etkili siyasi lider, hatta en karizmatik lider olduğunu düşünüyorum. Karizmadan da kastım siyasi karizma, toplumu etkileme gücü, sürükleme gücü anlamında konuşuyorum.

siyasi zeka konusunda da erdoğan'ı başarılı buluyorum aynı şekilde, fakat bu salt bir şekilde erdoğan başarısından ziyade, arkasında çok iyi bir ekip olduğunu düşünüyorum. tek başına olduğunu sanmıyorum. fakat son dönemlerde ciddi bir şekilde yalnızlaştığını, arkasındaki bu ekibi de kendi hırsıyla egale etmeye çalıştığını bundan dolayı da eski halk desteğini yavaş yavaş kaybetmeye başladığını düşünüyorum.

bu arada bu satırları erdoğan hayranı olarak değil, siyaset bilimi açısından değerlendirerek yazıyorum. yoksa kişisel olarak neredeyse hiçbir politikasını desteklemiyorum erdoğan ve ekibinin. fakat objektif olup siyaset bilimi açısından değerlendirdiğimde sonuç bu.

erdoğan'ı değerlendirirken iktidara geldiği ilk dönemden başlamak gerekiyor incelemeye. nasıl bir rüzgar aldı arkasına hatırlayanlar veya geçmişi kurcalayanlar bilir. birçok merkez ülkenin desteğini aldı, çeşitli cemaatlerin desteğini aldı. meşhur referandum süreçlerinde birçok cemaat kapı kapı gezip erdoğan lehine anayasa değişikliklerine evet denilmesini istedi mesela.

bu gibi şeylerden dolayı erdoğan'ın tek başına bir siyasi figürden ziyade bir hareketin görünen yüzü olduğunu düşünüyorum.

ve evet, şimdiye kadar girdiği hiçbir yarışı kaybetmemesi, karşısında duran tüm liderleri malup etmesi (son yerel seçimler hariç), yönetim şeklinde, yasamada, yürütmede veya yargıda istediği tüm değişiklikleri yapabildi. ve tüm bunlar onu başarılı bir siyasetçi yapıyor. attığı adımların doğru olduğunu söylemiyorum bakın, atmak istediği adımları atabilmesi onu başarılı kılıyor diyorum.
  • reanarchy  (24.10.19 16:56:36) 
Siyasi zekası dediğiniz şey esasında muhalefetin ve seçmenin sefilliği. Bakın 17 yılda yaşanan onca rezalete hiç girmiyorum, sadece 4 ay önce sonucunu beğenmediği için iptal ettirdiği seçimleri ezici farkla kaybetti. Bu saatten sonra muhalefet karşısında toparlayamaz derken sadece iki hareketle sefil muhalefeti dağıttı:

1. Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerine kayyum atadı
2. Kuzey Suriye'ye girdi

Hem kendi tarafındaki safları sıkılaştırdı, hem muhalefeti darmadağın etti, hem de muhalif kesimin en az yarısının takdirini kazandı.

Bu şartlarda ağaç kabuğunu bile koysanız Türkiye'de seçim meçim kaybetmez.
  • bruce mclaren  (24.10.19 17:09:08 ~ 17:09:56) 
Erdoğan'in başarısının altında 70'ler sosyolojik travmasi (koyden kente göçüş) ve milli görüş ruhu var.

Milli görüşün ilk parladığı zamanlarda hedef aldığı kitleye bakın, bakırköy'de, şişli'de, kadıköy'de dolaşmadı bu ekip. Sultanbeyli, bağcılar, gop gibi köyden henüz kente göç etmiş, su bile verilmemiş, hizmet götürülmemiş, devletin sahibi kesim tarafından insan görülmemiş kesime hitap ettiler. Bunu gerçekten yaptılar. Varoşta yaşam mücadelesi veren bir insan için genel devlet prensipleri, dış politika ve hatta ekonomi gibi şeyler gerçekten önemsiz çünkü bu adamlar zaten fakir, zaten kıt kanaat geçiniyor, ekonomik kriz fakirlerin değil orta kesimin anasini ağlatır her zaman. Bu insanlara hastane, okul, cami, yol, su tesisati yapınca bu insanlar mutlu oldular. Oluyorlar.
Üstünkörü bir bakışla "çomar" diye kodladigimiz insanlarin söylemine bakın, hastane diyor bu adam. Haklı. Okul diyor, kuzenlerimizin eskileriyle okuduk 90'larda. Elbise değil ha, kitap eskileri.
Bunun gibi şeyler, erdoğan ve ekibi işte bu gariban kesime sarıldı, sahip çıktı.

Su an yalpalamalarinin tek sebebi ise kadrolarinda bu ekipten olanlarin artik emekli olup sahadan çekilmesi, yerlerinin nargile cafelerde büyümüş toplumdan habersiz, o çileyi cekmemis, ihaleci, rantçı tipler tarafından doldurulmuş olmasi.

Erdoğan'in sadece 2 söylemine katıldım bu güne dek, biri şu meşhur "cehape zihniyeti" ki hayat kadar gerçektir bu tespit, diğeri de "Türk milleti alim değildir ama ariftir" sözü. Bir anda aydınlanma olup da tokat vurmadi millet 31 martta. Muhalefetin hele hiiiiic de öyle organize bir başarısı olmadı. Her zaman yapilan yapıldı fakat bu sefer akp'ye yeter artık diyen kendi kitlesi vardı.
  • aksi kanitlanmadikca cocuktur  (24.10.19 20:17:44) 
öyle bir soru sormuşsun ki ne yazsak hapisteyiz bro. duyuruda böyle sorular sormayın. ne saysak şikayet ediyolar, sonra sorgusuz sualsiz emniyet...


  • Tears of Devil  (24.10.19 20:27:30) 
rte zeki bir siyasetçi değil. herhangi bir sağ siyasetçi sadece. tr yi sağ merkez yönetmiştir. bu böyle.

ha bir de aşırı şanslı. seçildiği dönem global ekonominin yükseliş dönemi. gelmeden önceki hükümette zaten ekonomik ve banka sistemi reformlarını gerçekleştirmişti. imf programı uyguluyorlardı. adamın tek yaptığı bu reformları tersine çevirmemek oldu.
  • charlotte blanc  (24.10.19 21:34:57) 
[]

100 yıl sonraki Türkiye bugünlerden kimleri hatırlar?

Kimler kendini o zamana taşımayı başarabilir? Birkaç siyasetçi dışında yazarlardan, müzisyenlerden, yönetmenlerden, sanatçılardan, akademik isimlerden kimler eserleriyle hatırlanır?




 
tarkan


  • insan opusen hayvandir  (21.10.19 17:30:13) 
NBC


  • westblack  (21.10.19 19:09:17) 
Size komik gelecek ama . Tek hatırlanacak insan "internet Mahir". Adam gerçek bir devrim yaptı.


  • ycaycayca  (21.10.19 19:53:39) 
Mirkelam
Okan Bayülgen
Ekrem İmamoğlu
  • kanlakarisikyagmur  (21.10.19 19:59:00) 
[]

Ertuğrul Özkök ve Emin Çölaşan'ın "milyon dolar" kazanmış olması üzerine..

Ertuğrul Özkök videonun 27:20 dk'sında Emin Çölaşan'a kendi elleriyle altı sıfırlı dolarları verdiğini söylüyor. Ev harcamalarından sauna ödemelerine kadar tüm giderlerinin Hürriyet tarafından karşılandığını anlatıyor.

www.youtube.com

Fatih Altaylı'nın 50-60 bin civarı maaş aldığı bir yerde Ertuğrul Özkök 20 yıl Hürriyet'in başında kalmış biri olarak çok daha fazlasını kazanmış olabilir. Hele ki "gölge" görevleri sayesinde milyon dolarlar almasına da şaşırmam.

Lakin Emin Çölaşan'ın Türk medyasında kapladığı hangi ağırlık "milyon dolar" kazanmasına sebep olmuş olabilir? Ona gelene kadar konumuyla, zekasıyla, yazılarıyla çok daha muteber ve çok daha "başrol" olan yazarlar vardı bu ülkede her cenahtan. Hele de 90'lı yıllar gazeteciliğinde. Emin Çölaşan bu paraları ne yapıp da kazandı?

 
Eskiden medya sayesinde iktidarlar değişiyordu. Başbakanlar medya baronlarından icazet alıyordu. Şimdi medya iktidara bağlandı o sorun kalktı. İki durum da kötü tabi.


  • Mistyimage  (17.10.19 15:20:00) 
80 ve 90'larda emin çölaşan kalibresinde (burda iyiliği anlamı çıkmasın) takip edilen, gündem belirleyen, gazete sattıran birisi bugün belki yılmaz özdil'dir. haa ayrıca o yıllarda çölaşan gibi gazeteci sayısı bir hayli de fazlaydı.

yine o zamanlar gazeteler para kazanıyor ve parayı çalışanlara da dağıtıyordu. ikramiyeler ve primler havada uçuşuyor, transferlerde deli rakamlar ödeniyordu.
  • duster  (17.10.19 15:49:33) 
Hürriyet zaten seneler boyunca Türk medyasının amiral gemisi olarak anılıyordu. Eskiden sosyal medyası, youtubeu yok, tv kanal sayısı sınırlı. Haberleri, gelişmeleri yorumlayabilecek kişi sayısı desen daha da sınırlı. Bu adamlar da zamanında iş dünyasından, siyasetten çok iyi kontaklar kurdular. Şimdi bugünün gazetesini görsek birçoğumuz okumaya bile tenezzül etmeyiz, bir çok haber bayatladı bile günün bu saatinde. Bu adamlar bilgiye ulaşım zorken, bilgiye sahiplerdi, doğru zamanda doğru yerde, doğru kişilerle ilişkileri sayesinde de haddinden fazla değer buldular ve para kazandılar, çok garipsenecek bir şey değil.

edit: youtubeda videoda sağ tıklayıp, saniyeli link verme diye bir şey var bu arada
  • freedonia  (17.10.19 15:50:08 ~ 15:52:13) 
emin cölaşan, ertugrul özkök, bugünlerde ismail saymaz ve ahmet takan gibilere haber gelir, belgeler gelir, ne yazmalari gerektiğini nasil yazmalari gerektigini söylerler. bu dünyanın her yerinde böyle. bazilari, ertugrul özkök mesela, bu ilişkilerini maddi kazanc elde etmek icin de kullanir, imtiyazlar elde ederler. bu miktarda para kazanmalari bana cok imkansiz gelmiyor.


  • proteus  (17.10.19 15:56:42) 
bahsedilen paraları ve miktarlarını bilemem, ancak emin çölaşan denilen adamın işlevi geçmişte bugünkünden farklıydı. mesela 12 eylül'ün en büyük işkencehanelerinden mamak cezaevine girip (aslında cuntacılarca özel olarak davet edilip), koşulların ne kadar da insancıl olduğunu, işkence iddialarının teröristler ve dış güçlerin uydurmalarından ibaret olduğunu milliyet'te yazı dizisi olarak yayınlayan biridir. hem de insan aklıyla dalga geçen yalan ve dezenformasyonlarla. yani 12 eylülcülerin yandaş medyasıydı. bu anlamda "hizmetlerinin" karşılığında yüklü gelir elde etmiş olması kuvvetle muhtemel.

eksisozluk.com
  • temasettin  (17.10.19 16:39:33) 
[]

Hayatınızı adadığınız bir şey var mı?

Hangi hayalin, hedefin, idealin ihtimali sizi 5-10 yıl sonrası için heyecanlandırıyor? Ne için yaşıyorsunuz? Sabahları sizi uyandıran bir motivasyonunuz var mı?




 
meslek,
herkes gidiyor bir tek o kalıyor.

şarkısı da var,

Mesleğim benim eski sevgilim
Mesleğim benim en vefalı yarim
Ben onu kimler için terkettim
O beni bırakmıyor
  • dedim dedim de kime dedim  (14.10.19 18:23:19) 
ise gitmek icin sabahin korunde kalkmak zorunda olmadigim (hatta ise gitmek zorunda olmadigim) bir hayat. kocaman bahceli ve bahcesinde ne eksem canlanabilen bir ev mutlu huzurlu ve saglikli bir aile. baska bir sey istemiyorum gercekten :) her gun para kazanmak icin gerizekali tiplerle muhatap olmamak, sadece cicekle bocekle ve sevdiklerimle iletisim kurmak. umarim olacak en gec 10 sene icinde :)


  • in vino veritas  (14.10.19 18:25:25 ~ 18:31:09) 
Porsche cayman almak istiyorum. Ama bunun için çok çabaladığım söylenemez. Bir şey alırken düşünmeden alabilecek kıvama gelmek istiyorum. Yani ben paranın köpeği bir maymun iştahlı bireyim sanırım.


  • bahoho  (14.10.19 18:50:22) 
iki şey var: kimseye muhtaç olmadan yaşamak ve annemi kimseye muhtaç etmemek. tabi kimseye muhtaç olmadan yaşarken rahat etmek, gezmek vs, hakkını vererek yaşamak.


  • pati  (14.10.19 18:51:32) 
sahsen ben yasliligimi saglama almaya calisiyorum. cocuk yok, olmayacakda. bu yuzden yaslaninca bize sabit bir gelir getirecek yatirimlar yapmaya calisiyoruz. kendi evimizi aldik, simdi yatirimlik bir seyler icin para biriktirmeye debeleniyoruz. onu da yapica sanirim bu kadar kosturmayi birakip biraz sakin yasayacagim.


  • 65 derece  (14.10.19 19:00:41) 
Para kazanmak için çalışmak zorunda olmadığım bir hayat. Yani olmama ihtimaline karşılık hayat standartlarımın düşmeyeceği bir şey. Şey bu dünyada "iş" olarak nitelendiriliyor.


  • [GODDARD]  (14.10.19 19:02:06) 
yapacagim birikimlerin benim icin calisacagi benim calismak zorunda kalmayacagim zamanlarin hayali


  • turkuaz  (14.10.19 19:28:53) 
Gel gelelim her şey maddiyatla ilintili, ben de sanatçı olmak istiyorum ama param yokken 12 saat mesai üstüne eve gidip sanatla uğraşacak kadar gücü bulamadığım için önce, para sonra üçgenin en tepesindeki x


  • olaylar olaylar  (14.10.19 19:43:31) 
Sevdiklerim için yaşıyorum. Buna kendim de dahil tabi. Sabahları beni uyandıran motivasyon, yerinde saymama isteği. Saydığım günler oldu, oluyor, olacak ama devam. Gelecek için beni heyecanlandıran manevi ve maddi hayallerim var.


  • mekaniker  (14.10.19 20:39:28) 
hiçbir şey heyecanlandırmıyor beni açıkçası bugünlerde. o kadar değer verdiğim hiçbir şey yok.


  • neolabiliryani  (14.10.19 20:40:19) 
Para kazanmak, çevremdekilere mümkün olacağına inanmadıkları bir çok şeye inandırmak istiyorum.


  • roket adam  (14.10.19 23:17:47) 
[]

Muharrem İnce neden televizyona çıktı?

Bana hiç hayatın olağan akışı içerisinde gelişen bir süreçmiş gibi gelmiyor. İktidar kanadından ya da bizzat kendi tarafından yapılmış bir satranç hamlesi ya da orta ve uzun vadeli bir hesabın bir adımıymış gibi geliyor. Medyada, gazetelerde, sözlükte ve Twitter'da hakim olan hava ve yapılan yorumlar da bu şüphemi destekler nitelikte.

Amaç kendisinin "Bu böyle yarım kalmayacak" mottosunu aracı kılarak varlığını ve iddiasının devam ettiğini seçmenlerine tekrar hatırlatma isteği mi? Yoksa iktidarın onu itibarsızlaştırma çabası ve konsolide olmuş muhalefet bloğunu uzun vadeye yayılan seçimler için şimdiden bertaraf etmek adına "böl, parçala, yönet" taktiğini devreye sokması mı?


 
chpde son kalan ulusalcılardan bana partim sahip çıkmadı dedi. davutoğlu ve babacan grubundan cb başkanı adaya gösterilebilirim düşüncesinde galiba.


  • mikahakkinen  (12.09.19 15:56:30) 
ince plan yapılmış gibime geliyor. 4 yıl boyunca imamoğlu yıpranmasın diye dikkatlerin başka yöne çekilmesi isteniyor olabilir chp tarafından.


  • istanbul gecesi  (12.09.19 15:59:43) 
[]

Şiir neden unutuldu?

Neden eskide kaldı? Neden on yıllardır sadece, sadece “bir tane” çok iyi şair çıkarmıyoruz? Halbuki dünyada en iyi olduğumuz nadir disiplinlerden biriydi şiir. Fars edebiyatının üstünde işler bile var geçmişte.

Yeni nesil birkaç şaire denk geldim de; resmen düz bir metni ruhsuz ve spesifik kelimeleri çok büyülü şeyler söylediği yanılgısıyla birbiri ardına sıralayan birkaç “hevesli hayalperest” gördüğüm düşüncesine kapıldım.

Ben de eskiden çok sever, okur, takip ederdim. Bazı önemli sanatçıları ve müzisyenleri takip ettiğimde de şiiri yıllardır ihmal ettiklerini söylüyorlar. Bence eski yıllardaki yoğunluk ve derinlik taşıyan duyguları hissedecek sosyolojik yapı, yaşam şekli ve değerler sistemi yok olup gittiği için şiir de adeta “doğanın diyalektiği” ilkesi gibi edebî sistemin içinde yavaş yavaş elemine oldu.

Sizce?

 
Bu kadar suriyeli arap ülkeye doldurulmuşken neye duygu hissedeceksin.


  • insomniac  (11.09.19 20:45:24) 
yazılabilecek bütün iyi şiirler yazıldı çünkü. ben yazıyorum mesela bok gibi oluyor. o kadar dergiye gönderdim hiçkimse de yayınlamadı.


  • fyodor fyodorovic  (11.09.19 20:54:05) 
İnanamayacağın kadar çok şair ve dergi yazarıyla tanıştım son 4-5 yılda. %80’i aklı fikri karı kız olan ezik tiplerdi. Hayatta bi başarısı olmayan nerde adam var şiire sarmış. Peşlerinde koştukları kızlarda kız olsa içim yanmayacak


  • avatar is back  (11.09.19 20:54:24) 
Son paragrafta kendiniz vermişsiniz cevabı, daha iyi anlatılamazdı. Kim cemal süreya gibi aşık oluyor günümüzde? Veya kim nazım hikmet gibi kavgasına bağlı? Hepimiz aynı tornadan çıkmış gibi aynı şeyleri geveleyip duruyoruz. Şiir berrak bir zihin ve yüksek hayalgücü ister. Bunları besleyecek bir ülke ve çevreyle birlikte tabii.


  • temasettin  (11.09.19 21:08:02) 
dünya değişti, eskisi gibi filozoflar, ressamlar, müzisyenler falan da yok. artık başka bir yerdeyiz. yeni çağ, ya yeni değerlerini yaratacak ya da yokolup gidicez. şaka şaka, yokolup gideceğimiz falan yok, başka türlü bir dünyaya uyum sağlıyoruz işte. belki yaratacağımız yapay zeka, tüm o değerlerimizi gölgede bırakacak eserler üretecek, enseyi karatmayın.


  • night train  (11.09.19 21:17:59) 
Arapla suriyeliyle ne alakası var bunun. Ne biçim kafalar yaşıyorsunuz. O derin insanlar kalmadı artık. Her duygu yüzeysel yaşanır oldu. Kısmen avatara katılıyorum.


  • mekaniker  (11.09.19 21:18:47) 
Dünya küreselleşti ve materyalistleşti. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerle birlikte romantizm kaçınılmaz olarak kendini fazlasıyla arka planda buldu. Şiir ise romantizmin en doruk noktası olduğu için haliyle kendini en dipte buldu bu çağda üretkenlik yahut kalite açısından.


  • siyah giyen adam  (11.09.19 21:24:29) 
@night train “Enseyi karartmayın” diyen adamın ölmeden önceki son sözü “Hayal ettiğim ülke bu değildi” oldu yalnız :) Daha dün okudum.


  • levent bilgen  (11.09.19 21:25:58) 
@levent bilgen, çelişkin değil zaten, umut dediğimiz şey tam da o işe yarıyor, bir sik olmayacağını kabullenince yaşamanın pek lezzeti kalmıyor.


  • night train  (11.09.19 21:27:17) 
Yayıncılar şiir kitabı basmıyor. geliri iyi değilmiş.


  • iddaaci  (11.09.19 22:31:57) 
dün bir soru sordum şiirle ilgili, cevabı geçtim, 15 görüntülenme alabilmiş www.eksiduyuru.com


  • freedonia  (11.09.19 23:54:03) 
şiir, müzikle simbiyotik halde yaşıyor. tek başına yaşaması zor. insanların hızlı tüketmeye alıştığı bu çağda az lafla çok şey anlatmaya çalışmak fazla prim yapmıyor. çok interaktif bi çağdayız. şiir aynı tiyatro gibi statik kaldı.


  • sinek kral  (12.09.19 02:42:49) 
önce kalabalıklaştık, sonra çirkinleştik.
şiiri geçtim o kadar imkanın olduğu bu dünyada sesimizi duyurma ihtimali %1 dilimlik şans işi. ve bu düzenin kendi içinde garip bi hiyerarşisi var. yani youtube/twitter anadoluysa youtube fenomenlerini halk ozanları gibi düşünebilirsin. trendi belirleyenler belli. ilk olmak ve tutturmak önemli. bunu yakalayan diğerlerini kıstırıp yok ediyor çünkü. mesela kendi ilgi alanım teknolojiden dem vurayım, yahu yıllardır siteler aynı tipler aynı dh webtekno bilmem ne ötesine geçemiyoruz. bunlar youtube'da da aynı. mafya godoşvari tipler var belli başlı. yolda görsem kıro ya da öküz derim o derece ekrana yakışmayacak derecede çirkinler. niye gençlere fırsat vermiyor bunlar ya da bırakıp yüz değiştirmiyorlar? =) sıyrılabilen kendi dünyasını oluşturuyor, sıyrılamayan sisteme dahil oluyor. ama alternatifi çok sevmiyoruz belli.

bu yönüyle bakarsan belki de, bugün şiir yazsan gel şuna müzik koyalım rap yapalım diyenlerin olması kaçınılmaz. çünkü piyasa > estetik değer.
  • aydogank  (12.09.19 05:07:13) 
[]

En sevdiğiniz Radiohead parçası hangisi?

Sb.




 
2+2=5


  • oekuklu  (11.09.19 17:55:15) 
eğer grubu tanımak amaçlı soruyorsan: radiohead albümden albüme o kadar değişiyor ki... bends/okcomputer/kid a/in rainbows çok çok farklılar. dönem dönem:

pablo honey: creep
bends: high and dry, fake plastic trees, street spirit
ok computer: tamamı?
kid a: idioteque, national anthem
amnesiac: pact like, i might be wrong
hail: where i end and you begin, there there
in rainbows: tamamı
king of limbs: lotus flower

radiohead b-side gerçekliği olan bir grup. oraya da sonra geçersin: talk show host
  • benim bir ismim var  (11.09.19 18:07:16 ~ 18:09:16) 
Lucky.


  • Amaranta ursula  (11.09.19 18:08:26) 
anyone can play guitar (neşeli)
idioteque (sayko)
pyramid song (huzurlu)
  • anthemis nobilis  (11.09.19 18:09:06) 
Street spirit, karma police


  • astrid  (11.09.19 18:13:16) 
knives out.


  • sutlu nescafe  (11.09.19 18:13:50) 
no suprises


  • cay koy geliyorum  (11.09.19 18:26:17) 
let down


  • night train  (11.09.19 18:35:39) 
paranoid android diyeceğim galiba. dedim.


  • pelovann  (11.09.19 18:49:31) 
street spirit


  • ateistanbul  (11.09.19 21:32:38) 
paranoid android
i might be wrong

ikisi arasında karasızım.
  • striteraksli silikonlastik zirhliiblis  (11.09.19 21:39:26) 
Electioneering. Hiç tipik bir Radiohead şarkısı değil, albumle de uyuşmuyor, ama enerjisi çok yüksek bir şarkı.


  • buf-e kür  (11.09.19 21:54:32) 
Paranoid android


  • her giriste sifresini unutan adam  (11.09.19 22:01:22) 
karar veremedim, siradan bagimsiz:

black star
fake plastic trees
street spirit
lucky
everything in its right place
subterranean homesick alien
  • the end of time  (11.09.19 22:53:29) 
çok klasik olacak ama paranoid android ve creep ve şarkı denebilirse fitter happier more productive


  • yuvarlanantencereninkapagi  (11.09.19 23:17:57) 
[]

Zeki olduğunu düşündüğünüz sanatçı, siyasetçi, edebiyatçı ya da ünlüler?

Çok ünlü, tanınmış olmayabilir. Her disiplinden olabilir. Mesela Teoman zeki biri bence. Orhan Pamuk sonra. Malesef inanmak istemeyenler olsa da Ertuğrul Özkök çok zeki. Bir çizgisi ya da ilkesel bir duruşu, omurgası yok ayrı konu. Siyasilerde adîl olmak adına her partiden örnekleyeyim: R. Tayyip Erdoğan, sonra Muharrem İnce kesinlikle. Mütekabiliyeti güçlü ikisinin de. Milliyetçi cephede Ümit Özdağ göze çarpıyor sadece. Hdp’de de Altan Tan hem bilgili hem kıvrak zekalı.

Mesela Okan Bayülgen. Sonra Ali Koç zeki değil ama Ömer Koç mesela. Daron Acemoğlu, Haluk Bilginer, Serdar Erener, Gülse Birsel, Kadir Kaymakçı, Uğur Meleke, Azra Kohen, Atilla Yeşilada, Murat Yetkin. Gördüğünüz gibi ölçüt çalışkan, üretken, çok meşhur olmak değil. Yabancılar da olabilir. Henry Kissinger gerçek bir aşağılık ama bu zeki olduğu gerçeğini değiştirmez. Peter Thiel, Haneke, Nolan, Jose Mourinho diye gider. Steve Jobs, Zuckerberg gibi majör örnekler çok sayıda. Saymaya gerek yok, biliyorsunuz zaten.

Baya bir örnek verdim. Bunlar ilk aklıma gelenler. Aralarında sevmediğiniz isimler olması gerçeği değiştirmiyor malesef. Ortalık zeki addedilen bir dolu vasat, çapsız, mediokratik kültürün hizmetkârı adamla/kadınla dolu.

 
Levent Ülgen.

Nick uyumundan dolayi ilk o aklima geldi. :D
  • dont eat me  (04.09.19 18:06:31) 
hangi zeka? bahsettiğin isimler alanında en iyiler denebilecek insanlar. bu da onların elbette belli bir zekaya sahip olduğunu gösterir. o zaman 10 tane alan belirleyip hepsinin en iyilerini yazsın herkes.

yeteneğin başarıyla buluştuğu her nokta zeka gerektirir. bahsettiğin insanların zekalarını kıyaslayamazsın çünkü hepsinin farklı alanları var. hepsine belirli bir iq testi yaptırsan biri 90 puan alır öbürü 50.
  • Bruce  (04.09.19 18:16:46) 
[]

Dünyada en beğendiğiniz ya da orijinal bulduğunuz mimari yapı/eser hangisi?

Bir apartmandan müstakil bir eve, bir ofisten büyük bir binaya, bir camiiden bir kiliseye ya da bir hastaneye... Aklınıza ne gelirse...




 
La Sagradada Familia , Barcelona

Park Güell, Barcelona

Casa Batllo, Barcelona

Casa Mila, Barcelona

Hallgrimskirkja , Reykjavik

Elbphilarmonie , Hamburg



Bizzat gorduklerim arasindan aklima gelenler bunlar
  • AlsterWasser  (30.08.19 16:45:08 ~ 16:45:44) 
Angkor wat, siem reap
grand palace bangkok

  • cedex  (30.08.19 16:49:41 ~ 16:50:11) 
Tower of belem - lizbon


  • cerquanne  (30.08.19 16:51:17) 
Hem maya hem mısır piramitleri


  • benbirbenibulup  (30.08.19 17:03:21) 
statik olarak vancouver'daki "the qube". hastasiyim.


  • cooperr  (30.08.19 19:04:53) 
duomo di milano. yapımı 500 yıldan fazla sürmüş, resmen fantastik kitaplardan fırlamış gibi bir görüntüsü var.


  • night train  (30.08.19 19:13:10) 
Berlin merkez tren istasyonu.


  • stavro  (30.08.19 20:56:33) 
Pardon mimari olarak begendigimiz sorulmuş, yukarıda yazdigimin mimari bir ayrıcalığı yok, muhendisligini begeniyorum.

Mimari olarak prag'daki barok katedral.
Sagra de Familia'yi cogunlugin aksine zerre begenmedim. 1-2 foto cekip uzaklastim.
Bana gore hic estedigi yok, dolayisiyla sanatsalligi da yok.

Keza Barcelona'daki Gaudi eserleri. Siradisi olma kasintisiyla yapilmis sanatsalliktan uzak ucubeler.
  • stavro  (30.08.19 21:01:41) 
modernizmonun allah belasını versin. gaudi'nin yaptığı hiçbir şeyi sevmiyorum, seveni de sevmiyorum.

ilkçağ'ın klasik ve ortaçağ'ın gotik mimarisinde bizim gibi sonlu varlıkları aşan bir konsepte gönderme var. büyüleyici bir stil. günlük yaşamın cansız renklerini övmektense, kudretinin ancak bir damlasını hissedebileceğin transcendental bir tanrı kavramını öne çıkarır. seville katedrali, ayasofya, pantheon (roma), st peter's basilikası ilk aklıma gelenler. hala eminönü'ne yaklaşırken o tepede tüm ihtişamıyla ayasofya'yı gördüğümde bir ürkerim. apartmanlar arasında gaudi'nin demir yığını binaları instagram'da hoş duruyor sadece.
  • rusd  (30.08.19 21:48:06) 
Floransa'daki Santa Maria del Fiore Katedrali ya da bilinen ismiyle Duomo

Etrafında 10 kez falan döndüm herhalde her açıdan bakabilmek için. Yıllar önce Assassin's Creed 2'de tepesine çıktığım binaya bir kez daha hayran kalmıştım mükemmel cidden.

Gaudi'nin eserleini de çok severim.
  • nundu  (30.08.19 21:55:35) 
[]

İsminizin hikayesi nedir? Kim, neden o ismi vermiş size?

Ya da çevrenizde duyduğunuz enteresan ya da nüktedan isim verme hikayeleri var mı? İsminizi seviyor musunuz?




 
İki ismim var benim.
Birini abim koymuş. Sınıfta bir tane arkadaşı varmış o isimde, çok iyi çocukmuş. O yüzden o isim olsun demiş. Bir de Tanju Çolak'ın oğlunun adıymış, gaza gelmiş.
Diğerini de babamın iş arkadaşları "abi bunu koy be ehehehe" demişler, öyle olmuş.
Saçma sapan bir hikaye. Seviyorum ama ismimle bir sorunum yok.
  • cay koy geliyorum  (15.08.19 16:00:50 ~ 16:02:13) 
bana hamileyken annem bir kadının çocuğuna seslendiğini duymuş. isim de hoşuna gidince koymuşlar. öyle egzentrik bir hikaye de değil.


  • gazozailacatmauzmani  (15.08.19 16:04:06) 
Annem hamileliğinin başında kızı olursa koyacağı ismi seçmiş. Kraliçe olacak benim kızım diye :)
İsmimi çok seviyorum <3

Talihsiz bir hikaye var duyduğum: bir arkadaşımım adı bahar olacakmış, kadir gecesi doğunca kadriye koymuşlar.

Babamın bir arkadaşı vardı, o doğunca babası bütün isimlere bakmış hiçbirini içine sindirememiş, kendi isim uydurmuş: özerentin
  • pati  (15.08.19 16:04:16) 
beni kiz olacagim zannediyorlarmis. annemler merve olsun diye kendi aralarinda oyle konusmuslar anlasmislar sonra ultrason falan bakmislar ki erkegim, sonra dedemin buyuk dedemin kardesini falan koyalim demis halamlar babaannemler falan, annem ve babam karsi cikmis, onlari kaderi hic gulmedi bahti kotuydu bula bula onu mu buldunuz demisler. babam da adini burak koyacağim demiş, dayım, abimi fişfiklemiş, senin adin murat kardesinin adi burak olmasin x olsun uyumlu olur hem az isim demis. abim gunlerce x olacak da x olacak diye araksiz aglamis bogazlari sismis hep, sonra dayanamamis x koymuslar. benden 3 yas buyuk cocuga ismimi koydurttular. inanilir gibi degil sevgili seyirciler.
simdi kiz olsaydim yilbasi herkes bende olacakti aahh ahhh.

edit: bu basligin yandan carklisi lazim olanlar icun eksiduyu.ru
  • dionisis  (15.08.19 16:04:42 ~ 16:31:14) 
Babam çalıştığı yerdeki çaycıyı çok severmiş. Ordan geliyor benimkisi. İsim vermek isteyecek onca aile büyüğü varken çaycıda diretmesi bence enteresan.


  • IncredibleMau  (15.08.19 16:05:07) 
benim ismimi dayım koymuş. anne baba aile kabul etmiş tamam diye. daha sonra babam kimliğimi çıkarmaya gittiğinde babasının ismini yazdırmış. siz yine bu ismi seslenin kimlikte de böyle olsun demiş. kimlikteki adımı akrabalar , mahalle arkadaşları falan bilmez. ablam bile sonradan öğrendi :)


  • catch  (15.08.19 16:05:33) 
Annem sinemada izlediği aktörü beğeniyor sonra da benim adimi koyuyor bu kdr saçma.;) adamın 4-5 filmi olması anneminse filmi su an hatırlamasi...


  • all girls dream  (15.08.19 16:06:14) 
büyükdedemin soyadı. atatürk'ün silah arkadaşıymış.
başka kimsede yok, güzel isim :)

  • passion rules the game  (15.08.19 16:07:56) 
annemin ilk isminin 2 harfi ve soyadımızın ilk 2 harfi.. aslında annem başka isim istiyormuş da babam böyle ikna etmiş.


  • lcha  (15.08.19 16:27:53) 
zamanında fenerbahçe'de oynayan bir futbolcudan esinlenerek vermiş babam. kendisi fenerbahçeli. işin ironik tarafı ben galatasaraylıyım.


  • Neill  (15.08.19 16:43:22) 
dedemin ismi


  • sevecen  (15.08.19 17:21:59) 
Annem bir şiirde görüp koymuş. Tam anlamıyla nefret ediyorum ismimden.


  • ms brownstone  (15.08.19 18:17:28) 
Babamla anam eski komunistlerden. Devrim koyalım demişler sonra çocuk sivrilir başıma dert olur deyip evirip benzer bi isim vermişler.


  • bokmuhendisi  (15.08.19 18:48:51) 
annemin dayısının hiç çocuğu olmamış o yüzden ilk adımı annem koymuş.
babam da ilk doğan çocuğunun ismini annem koyarsa köyde gezdirmezler beni diye bana ikinci bir isim daha vermiş.
ismimi seviyorum evet ve türkiyede pek az kişide olması ismimi bana has kılıyor.
  • bardakigüneşgözlüğü  (15.08.19 18:56:13) 
doğduğum sene fenerbahçeye kiralık gelen saçma sapan bir futbolcunun adıymış bunu 25 yaşında öğrendim ve kendimi çok değersiz hissetmeye başladım.


  • nahtoderfahrung  (15.08.19 19:12:32) 
bizimkiler 80 öncesi aynı örgüte mensup. ben doğmadan 3 ay önce idam edilen yiğidin adı örgüt kararıyla verilmiş bana.


  • lancelot du lac  (15.08.19 20:30:17) 
Annemle babam aralarında anlaşmışlar. Kız olursa anne, erkek olursa baba koyacak adını diye. Adım annemin iddiasına göre gazetede bir haberde isim olarak geçiyormuş. Türkiye'de toplasan 10 kişi yoktur benim ismimde.
Dayımla dedem ilerde sıkıntı cekmeyeyim diye sıradan bir isim daha onermisler. Böylece iki isimli olmuşum. Ama ikinci adım ailede hiç kullanilmadi. Sadece bir yerlerde ilk ismimi okuyamayan olursa ikinciyi söyler.

  • kedili madam  (15.08.19 21:29:07) 
babam daha evlenmeden karar vermis adima. ilk adimi cok sevdigi icin, ikinci adimi da buyuk dedemin biraz sertligiyle unlu olup da erken olen kardesinin anisina secmis.

babam isimlere oyle takintilidir ki, ben daha 8 yasindayken bir gun oglum olursa ona konacak adi bile belirlemistik.
  • reshad the lionheart  (16.08.19 06:26:49) 
[]

Nuri Bilge Ceylan’ın abartıldığını düşünüyor musunuz?

Özgün olmadığı konusu tartışmasız bir şekilde delilleriyle ortada olan, ilk 5 filminin hiçbirinde ses getirmemiş, ülkedeki sinema alanındaki boşluğun içinde parıldayabilen biri olarak görüyorum kendisini.

Kötü, başarısız demiyorum. Türk sinemasında şu an daha iyisi yok belki. Ama abartılıyor işte. Düzülen övgülerin altını biraz karıştırdığınızda boşluklar bulduğunuz askerleri de her yerde yılmaz bir savunucusu kesiliyor kendisinin. Ortaya somut argümanlar koyunca da kem küm ediyorlar.

Amacım kayıtsız şartsız yermek de övmek de değil; sadece soruyorum.

 
abartilip abartilmadigini bilemiyorum, bu isler fazlasiyla networkingle de alakali cunku ama 2000'li yillarin basinda ozellikle gormezden gelindigini ve desteklenmedigini, yok gibi kabul edildigini dusunuyorum daha cok. illa pohpohlanmasi da gerekmiyor elbette ama adam vardi ve filmleri guzeldi ve Uzak odul aldiginda o donemde haberlere bile cikmamisti yanlis hatirlamiyorsam.


  • kassiopeia  (13.08.19 12:44:13) 
iyi de güzel kardeşim, uluslararası alanda da saygınlığı var bu adamın, yani hadi biz abartıyoruz da dünya neden abartıyor? onca yabancı sinema eleştirmeni, cannes jürisi falan görmüyor mu senin gördüğünü?

bir ara senaryo yazma işine heveslenmiştim ve şunu anladım ki dünyadaki en zor şeylerden biri, evrensel olanı yerel olana yedirerek anlatabilmek. mesela varoluşçu bir meseleyi felsefi bir metinle anlatmak çok zor iş değil ama bunu işin içine savcıyı, muhtarı, polisi falan sokarak gündelik hayatın akışı içine yedirerek anlatmak çok ama çok zor bir şey. zaten zor olduğu için mesela hakan günday gibi adamlar kurgusal ortamları tercih ederler, yani ortamı kendi kurgularına göre eğip bükerler, bu yüzden de ortaya yer yer fantastik öğeler çıkar. ama sen varoluşçu kaygıyı köyündeki yaşam üzerinden anlatabiliyorsan, işte o zaman sen olmuşsun demektir. tabi bu benim gördüğüm yelpazenin sadece bir çentiği, daha işin teknik boyutu var ki oraya dair fikrim bile yok.
  • night train  (13.08.19 12:50:40) 
biz kimiz ki?
cevap düşünmüyorum.

  • meldaras  (13.08.19 12:52:25) 
@levent bilgen Bize seyrettiğin ve iyi olduğunu düşündüğün son iki filmi yazar mısın?


  • silver apple  (13.08.19 12:54:47) 
Abartıldığını kesinlikle düşünmüyorum. Hatta çok daha iyi bir noktada olmalıydı.


  • kitap gibi sessiz  (13.08.19 13:06:49) 
@night train Sevgili dostum bu dediğin özelliklerin daha fazlasına sahip 10 tane yönetmeni bir çırpıda sayarım sana ya. Birkaç dakika verirsen 30 kişilik liste sunarım sana. Dünyada ne yönetmenler ne sinemacılar var. Cannes jürisi son filmine küçük, sembolik bir ödül bile vermedi üstelik. O dediğin eleştirmenler Burning diye son yılların en ovverated filmini yıldız tablolarında 1. yaptılar, göklere çıkardılar. O film de ödül almadan döndü. Bunlar izafî çerçeveler.

@meldaras Siz kimsiniz bilmiyorum ama ben iyi niyetle, adîlane bir şekilde ve rasyonel verilerle istediğim gibi tayin ederim NBC’yi de Haneke’yi de Tarkovsky’i de.

Putlaştıran, kayıtsız şartsız kutsayan, kendini peşinen aşağıda konumlayan, seyirci olarak özsaygısını yitirmiş biri olmanız sizi bağlar.

@silver apple Yazmam. Ben somut deliller, rasyonel veriler diyorum. Tarafsız ve adîlane bir yaklaşım diyorum, ikinci cümlede ad homineme başlıyorsun. Benim en sevdiğim film Maskeli Beşler de olsa bu NBC ile ilgili gerçekleri değiştirmez. Üstelik kötü demiyorum, yokluğun içinde ABARTILIYOR diyorum.
  • levent bilgen  (13.08.19 13:11:12) 
Abartıldığı falan yok. Hatta underrated. Yoldan 10 adam çevir 9u bilmiyor NBC yi. Bizde sadece entel ahaha 5 saat film izlenir mi o aq şeklinde biliyor bilen de.

Bir zamanlar Anadolu'da izledigim en iyi 5 film arasına girer. Diyaloglar o kadar gerçekçi ki. O ortamda yaşayan bilir o diyalogların gerçekçiliğini. Oyunculuk zaten harika.

NBC yi eleştirenler genelde köylü olmasından dolayı eleştiriyor bence. Ama köylü olmasa bu kasaba yaşamını, Anadolu'yu bu kadar gerçekçi bu kadar net anlatamazdı. Diyaloglar iyice bayağı olurdu. Köy yaşamından çıkıp böyle bir yere gelmesi insanlara batıyor nedense. Ama son filmde bayağı diyaloglar, laf olsun diye olan seyler var maalesef.
  • westblack  (13.08.19 13:15:16) 
Söz konusu sanat olunca ortaya nasıl somut kanıt, rasyonel veri koyuyor ve bundan "daha iyi" 30 isim bir çırpıda koyuyorsun ben onu anlamadım. Senin izleyip alamadığın zevki başkaları alıyorsa buna nasıl itiraz edebilirsin ki?

Ben nbc filmlerini izlemeye dayanamıyorum mesela, bana da hitap etmiyor ama sırf bir zamanlar anadolu'danın sinematografisi bile saygı duymaya yetiyor.

Özgünlük konusu da tartışmalı. Zvyagintsev izledin mi bilmiyorum, günümüz tarkovsky'si ünvanı birine verilecekse ben ona veririm. Ama nbc'nin tarkovskyvari üsluba yaklaşımı zvyagintsev'inkinden de ayrılıyor. Hiçbir şey katmadan direkt kopyaladığını düşünmek çok amatörce olur.

www.filmloverss.com
  • Bruce  (13.08.19 13:41:57) 
abartiliyor olup olmadigi rasyonel bir bicimde kanitlanamaz. mesela bu burning filminden bahsetmissiniz, izlerken nefret ettim fakat haftalardir hala aklimdan cikmis degil. simdi bu film iyi miydi, yoksa kotu muydu? abartilmis miydi? bilmiyorum gercekten.

ozgun olmadigi konusuna gelirsek, ben oldukca ozgun oldugunu dusunuyorum. isterse bir filminin yarisi baska bir filmin birebir ayni cekimleri olsun. onu kendi filminde nasil kullandigi onemli. bu konuda da oldukca basarili, "caldigi" hicbir sey egreti durmuyor. ornegin tarantinonun butun filmleri iyi kotu calintilardan olusuyor, bu tarantinonun degerini azaltiyor mu? bazi yonetmenler buyuk yeniliklerle algimizi genisletirken bazilari da halihazirda bulunanlari farkli yorumlayarak bunu yapiyor. ozgunluk nbc'ye saldirilacak son noktalardan birisi bence.

mesela son filmi biraz kendini begenmislikle, gereksizliklerle kavruluydu. fakat anlatilan hikayeyle paralel dusunuldugunde bence bunlar bilincli secimlerdi.

fakat ulkedeki sinemasal boslugun icinde parliyor oldugu bir gercek. bu yuzden bu kadar goze batiyor, cunku onun kalibresinde baska kimse yok. eger olsaydi bu kadar parliyor olmayacakti ama bu onun abartildigini gostermiyor, sadece bizim sinema sektorumuzun kotulugunu gosteriyor.
  • yasli ateist  (13.08.19 13:48:54) 
düşünmüyorum. bana göre somut veriler: altın palmiye’nin kazanılması ve ahlat ağacı’nın cannes gösteriminde 15dk ayakta alkışlanması. sizin ilk paragrafta yazdıklarınız sanki burada subjektif olan.

zaten şu anda ülkede belki en iyisi yazmışsınız. e hal böyleyken fazladan nasıl bir abartıya uğruyor? hiç mi hatası, kusuru bulunmasın ‘abartılıyor’ olarak değerlendirmemeniz için?
  • absel  (13.08.19 13:56:32 ~ 14:06:44) 
Underrated+1

Ana fikrimi baştan söyleyim: Bir kaşık, kaşık olma görevini yerine doğru dürüst getiriyor mu sen ona bak.

Özgünlük mutlak anlamda mümkün değil ki. Bütün sanatçılar çeşitli tekniklerle özgün olmadıklarını gizleyip duruyorlar. Kimi de dikkati tekniğe o kadar çekiyor ki sen yine iyiler hep kazanır temalı bir hikaye dediğini umursamıyorsun.

Ben her zaman öz’e bakıyorum ondan beğeniyorum Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerini. Fikrini, temasını bana aktarabiliyor.

Edebiyatta da bugüne kadar üretilmiş bütün eserleri ortaya koyup temalarına göre ayırdığın zaman temelde 16-20 tema var başka çeşit yok. Hadi bunlardan başka özgün bir tema ortaya koysun biri...

Sanat eserini eleştirirken biraz da eserin potansiyeline ne kadar ulaştığına bakmak gerekir.

Yani bir eser bariz sorunları bile çözmeden rastgele mi ortaya çıkmış? Yoksa sanatçı amaçladığını olması gerektiği gibi gerçekleştirmiş mi?

Kış uykusu mesela bu anlamda(her ne kadar çehov adaptasyonu karakterler olsa da) bence gayet özgün bir eserdir.

Sanatçılar yaşarken kıymetlerini bilmek lazım. İzleyici olarak da neyi neden beğendiğimizi veya beğenmediğimizi bilmemiz lazım.
  • marsargo  (13.08.19 13:57:26) 
levent bilgen tamam, abartıldığını düşünmüyorum.


  • silver apple  (13.08.19 13:59:52) 
Eleştiri getirmek gerekse ben ahlat ağacındaki oyunculuğu biraz tutuk buldum mesela. Daha iyi bir oyunculuk senaryoyu potansiyeline ulaştırırmış.

Buna karşılık bütçeye uyar mıydı? Ya da daha iyi cast o anda mümkün müydü? Bilmediğimiz çok şey var. Buldukları imkanlarla ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarına eminim.

Mükemmelliyetçi olmak bazen bazı şeylerin başlamadan bitmesine ya da bazı şeylerin tadından mahrum kalmamıza sebep olabiliyor. Hiç izleyememektense şu halinde izlediğime memnunum.
  • marsargo  (13.08.19 14:19:30) 
genellikle avrupa ve uzakdoğu sinemasına meyilli olup türk filmlerinin senaryolarını feci vasat bulan birisiyim..
"bir zamanlar anadoluda" ve "ahlat ağacı" filmlerini beğendim ikişer defa izledim..

"kış uykusu" filmini de izledim ama beğenmedim çünkü her yapımda haluk bilginer'i görmekten gına geldi..
  • strobist  (13.08.19 14:22:11) 
Birakin abartilmayi olmasi gerekenden az bile saygi goruyor. Son donemde bayagi elestirildigi Ahlat agaci filmi bile mukemmeldi bana gore


  • turkuaz  (13.08.19 15:07:47) 
@Bruce “Varoluşçu bir meseleyi felsefi bir metinle anlatacak” düzeyinin çıta olarak üstünde olan ve kendisinden çok daha yetkin 30 isim diyorum. Rasyonel verileri de özgünlük konusundaki ortak cevaptan okursun. Loveless ve Leviathan filmlerini izledim Zvyagintsev’in. Ben “günümüzün Tarkovsky’si” şeklinde bir yaklaşımı sinemacıyı yücelten değil, aşağılayan bir tavır olarak görüyorum. Tarkovsky’nin ötesine gidememiş, kendi filozofisi olmayan, özenen, öykünen çapsız bir kopyacı imgesi beliriyor zihnimde. Zvyagintsev bence çok özel bir yönetmen ve Tarkovsky’le ikisi apayrı iki kişi benim gözümde.

@yasli ateist Bir filmin niteliği aklında kalmasıyla değil “geride ne bıraktığı” sorusuyla ölçülür bence. Burning’le ilgili sayfalarca yorum, eleştiri yazısı, video, vlog izledim ve SADECE TEK BİR TANESİ BİLE filmin ne anlattığı ne anlama geldiğiyle ilgili dört başı mamur birkaç cümle söyleyebilmiş değil. Metafor vs. gibi kavramları ortalama seyirci çok ucuz şekilde harcıyor.

@absel Cannes Film Festivali hakkında ne ölçekte bilgiye sahipsiniz bilmiyorum ama o 15 dakikalık dediğiniz alkış Cannes'da bir çeşit kültür ve ritüel. "Her film" bittiğinde uzun uzun dakikalarca alkışlıyorlar. Yine galalarda salona girişte yine uzun uzun alkışlar var. Youtube onlarca örneği var. İnsanlar bunu bilmediği için sanki NBC'ye özel bir takdir alkışı zannediyor ama öyle bir şey yok.

@marsargo Birçok konuda ortak görüşteyiz. Siz öyküsel arketipleri söylüyorsunuz. Bunlar kaçınılmaz şekilde ortaktır zaten. Ama tutup da çekim açısından rüzgar sesine, ordan renk paletine, ordan metinsel yaklaşımlara kantarın topuzunu kaçıran bir kopyacılık varsa bunun özgünlükle uzaktan yakından alakası olamaz. Bütçe konusuna gelirsek bakanlıktan 2 milyon tl gibi rekor bir destekle, ayrıca 8 ortak yapımcıyla ve de Kale grubu sponsorluğuyla oyuncuyu bütçe dolayısıyla seçememe gibi bir durum olamaz.

Özgünlük konusunda herkese az biraz “rasyonel veri” sunayım. Şu an aklıma gelenler bunlar, izlerken ince ince çağrıştırıp fark ettiklerimi yazmıyorum bile. Hakkaniyetli bir şekilde ölçün tartın bakalım:

1) www.youtube.com Yorumlarda kimse kulp bulamamış. Hatta biri müstehzi bir şekilde "Bach büyük insan" deyip konuyu kapatmış. Allah aşkına ne özgünlüğü yahu? Siz ilham almadan bahsediyorsunuz. İlham almak, özenmek, taklit etmek çok, çok ayrı şeyler. Çekim açısı, kadraj, mekan, renk, nesneler bile aynı yahu? Duyguyu ya da felsefeyi alıp farklı nesneler ve mekanlarla yorumlasa sizin dediğiniz olur ve görmezden gelinebilir.

2) Adamın "Dünyayı Çehov'un filtresinden görüyorum" diye demeci var. Siz tutmuş özgünlük diyorsunuz. Çehov değil sadece. Tarkovsky de değil. Polanski, Bergman, Shakespeare, Jack London gibi dünya kadar isim var.

3) Üç Maymun'la ilgili iddia seviyesinde olsa da bir dolu söylenti var. Zeki Demirkubuz Yeraltı'nda yemek sahnesiyle resmen veryansın ediyor. Üstelik NBC'nin "böyle bir şey yok" minvalinde tek bir söylemi yok. "Sen bir hırsızsın. Hem de en önde gideni. Önüne gelen her şeyi cebine indiren adi bir yankesicisin." Bu replikleri söylerken masada Mayıs Sıkıntısı'na gönderme yapan "Ankara Sıkıntısı" manşeti var bu replikleri söylediği karakterin yazdığı kitaba istinaden.

4) Londra günlerimde kitap çalıyordum diyen biri ayrıca kendisi.

İlgili röportaj: www.radikal.com.tr


5) Mayıs Sıkıntısı filmi Ahmet Uluçay'dan alıntı. Ahmet Uluçay oğluna: "Bu adamlara asla güven olmaz. Mayıs Sıkıntısı’ndan sonra benden temelli uzaklaştı. Senaryoya olan katkımı unutmuş görünüyor." demiş. Kasaba filminin öyküsü de ablası Emine Ceylan'a ait. Twitter'daki @homocinematicus hesabının bizzat metinleri göstererek delillendirdiği Ahmet Uluçay meselesini kendisine de sorabilirsiniz.

Ahmet Uluçay'ın oğlunun konuyla ilgili demeçleri: www.posta.com.tr

Arkadaşlar çok deşersek ben daha başka şeyler de bulur, söyler, delillendiririm. Benim meselem Nbc'yi çok
sevmeniz değil; "apaçık ortada olan şeyleri ısrarla inkar edip" masumane kılmanız ve şirin göstermeniz. Yok normalmiş de yok şöyleymiş de. Adam da basbayağı bir ahlak halini almış. Kendi de söylüyor. Filmlerinin credit'lerinde "Alıntılar" yazdırıp saymadık edebiyatçı bırakmıyor.

Ne özgünlüğü Allah aşkına? Uzak filminin en otobiyografik filmi olduğunu söylüyor ve orda karakter "Ben de Tarkovsky gibi filmler yapacağım diyordun" minvalinde cümleler söylüyor.

NBC özgün falan değil, özgünlüğün kırıntısı bile yok bu adamda. İster bunu görün isterseniz de -özgün olduğu iddiasında olanlar- kendinizi böyle gereksiz ve tuhaf yalanlara inandırmaya devam edin.
  • levent bilgen  (13.08.19 15:22:29) 
@levent bilgen tek tek cevap yazmanız güzel. ben bunu cevap yetiştirme yerine uzatılan eli havada bırakmamak olarak görüyorum. teşekkürler.

cevabınızdan ‘sen ne anlarsın cannes’dan’ havası aldım :) doğrudur, kendi çapımda takip ediyorum. ‘her filmde’ 15 dk alkış olduğunu bilmiyordum / bilmiyorum. o argümanı geri alıyorum.

mesele biraz kimin bu değerlendirmede yetkin olup olmadığına döndü. popülerlik böyle çalışmıyor maalesef.
  • absel  (13.08.19 15:40:21 ~ 15:47:56) 
hacı sana tavsiyem özgünlüğü bu kadar gözünde büyütmemen yönünde, bu insanoğlunun klasik kibridir. bir şeyin değerli olması için özgün olması gibi bir zorunluluk yok, bazı şarkıların cover'ı orijinalinden daha iyidir. "ennnn" sıfatlarına sahip olması falan da gerekmiyor zaten, bak kendin söylüyorsun tüm bu ödüllerin ve beğenilerin görece olduğunu ama kendi fikrin konusunda da maşallah bilimsel mutlak yaklaşımına sahipsin. adam güzel işler yapıyor, izliyoruz, bana sorarsan da marvel filmlerinin bu kadar ses getirmesi bana saçma geliyor ama endüstri böyle işliyor, sabaha kadar eleştir ne olacak, parmaklarını yorduğunla kalırsın.


  • night train  (13.08.19 15:57:26) 
@night train Hocam sen duyuru metninin 2. paragrafında yazdığım adamsın galiba. Özgün olup olmadığına cevap arıyorduk. Verdim. Senin bahsettiğin "özgünlüğün nedenselliği". Bunun konuyla alakası yok. Adam özgün değil. Özgünlük gerekliymiş değilmiş başka konu.


  • levent bilgen  (13.08.19 16:06:20) 
@levent bilgen, ama sen sorduğun sorunun daha ilk cümlesinde değeri özgünlük üzerinden biçiyorsun, özgünlüğü değerin terazisi yapıyorsun, bunu kendi beğenilerin için yapabilirsin ama nesnel bir yasa gibi dayatamazsın, özgün olan ve aynı zamanda berbat olan işler de var. yani bence nesnel bir yaklaşım için, nuri bilge'nin ortaya koymayı amaçladığı, koyduğunu iddia ettiği ama bunu beceremediğini somut örneklerle göstermen lazım.


  • night train  (13.08.19 16:18:18) 
@night train Bu tartışma baya uzar gider. Özgünlük Altın Palmiye almış bir yönetmen için ölçüt tayin edilebilir. Seni ilgilendirmiyorsa da seni bağlar. Özgün olup berbat olan işleri de çok merak ettim ayrıca. "Gökkubbe altında söylenecek yeni bir söz kalmadı" denen bir dünyada özgün olacak zekaya sahip ama beceriksiz yönetmenler var demek bu. Varsa kim bunlar?

Nesnelliğe gelince "Kötü, başarısız demiyorum. Türk sinemasında şu an daha iyisi yok belki." deyip de eklemişim zaten. Beceremediği somut örnekler de şunlar.

Koza, Kasaba, Mayıs Sıkıntısı, Üç Maymun. Filmografisinin yarısı yani. Ahlat Ağacı'nda da çok fazla laf kalabalığı yapıyor ama iddiasını karşılamadığını söylemek ağır olur.
  • levent bilgen  (13.08.19 16:40:57 ~ 17:41:44) 
Yahu nbc bu ülkede kimin hangi gündemini dolduruyor ki dediğin üzere "apaçık ortada olan şeyleri ısrarla inkar edip" masumane kılmanız ve şirin gösteriyor " olalım. Ülkede fanboyu, körü körüne savunanı olan son kişi olabilir nbc. Bu konuyu kendisine anlatsan doğrudur abi bu kadar emek vermişsin helal olsun der. Niye kendine yel değirmenleri yaratıp böyle topla tüfekle saldırdın anlamadım, kimse nbc'yi savunmuyor ki. Gördüğün üzere çoğunluk seninle aynı fikirde değil, böyle subjektif keyifle ilgili bir konuda fazla agresif ve keskin düşüncelerle neyi kanıtlamaya çalışıyorsun.

Her gün ekşide nbc övülse, sürekli gözüne sokulsa da gıcık olsan anlarım ama adamın filmlerini ülkenin %95'i izlememişken hangi sebeple böyle hınç doldun merak ettim.

Sal biraz raadla, izleyen izlemiş seven sevmiş, seni niye rahatsız etti bu kadar? :d
  • Bruce  (13.08.19 16:54:47) 
@levent bilgen, şu anda iki elini kulak memene koyarak zıplarken -huyteraeko poytorrro maslo kilomati yuka- diye bağırırsan, bunu muhtemelen tüm evrende yapmış ilk canlı olacaksın, özgünlüğün en saf hali. yok eğer özgünlük dediğimiz şeye değer atfetmek için başka öznelerin belirlediği özgünlük/değer kıstası içinde hareket etmemiz gerekiyorsa, zaten sandığımız kadar özgün değiliz demektir, ki aslında öyledir zaten. gökten timsahların yağdığı bir film vardı, bence gayet özgün, başka örneği yok, adam düşünmüş çekmiş. söylediğin doğru da olabilir ayrıca, ama konuyu yanlış yerinden tutuyorsun. mesela bir yazarın 9 kitabı kötü ama bir tanesi kendisinden beklenmeyecek kadar iyi olabilir, şimdi bu kötü bir yazar mıdır? bir insanı bir işte iyi addedebilmemiz için onun yüzde kaç başarı oranına sahip olması gerekir? bu oranı kim belirler? o çok sevilen 10. kitabın ortaya çıkabilmesi için diğer 9 başarısız örneğin var olması zorunluluğunu nereye koyacağız? belki de bir tür gelişim süreci olarak bakmalısın.


  • night train  (13.08.19 17:02:02) 
Türkiye'nin yurtdışına açılan kapısı bu adam. Filmlerini seven var sevmeyen var, mesela hiç benim tarzım değil ama Bir Zamanlar Anadolu'da bence en iyi Türk filmlerinden biri. Onda da Ercan Kesal'ın hikayelerinin çok büyük etkisi olduğunu biliyorum ama sonuçta o adam bu fikirleri NBC'ye vermeyi seçti, çünkü iyi yoğurup çok güzel bir film yapacağına güveniyordu.

Ödülleri ve batıyı s.ktir edin, batı doğuyu daha egzotik görmek istiyor, öyle filmleri beğeniyor. Bu da yanlış denemez ben de plazada geçen bir Hint filmi izlemezdim, çöplük içinde bir Hindistan daha ilgi çekici geliyor. Aynı şeyi Anadolu için düşünün. Beyaz yakalının sıkıntısı bu yüzden değersiz. NBC'nin anlattıklarıyla da batının (Cannes) düşünceleri örtüşüyor.

NBC'nin olayı daha evrensel filmler çekebilmesi. Yoksa Türkiye'yi en iyi anlatan yönetmen falan olduğuna inanmıyorum. Ama yurtdışında izlendiğinde onlara da bir şeyler ifade eden karakterler, sinematografi vb. her şeyi birleştirdiğinde NBC oluyor. Lütfi Akad'ın şehire göç üçlemesini izletsen bir şey ifade etmez herhalde.

not olarak, bence Emin Alper gümbür gümbür geliyor. Ki o bile genç yönetmen sayılmaz ama NBC'nin uluslararası arenadaki yerini alacak kişi o bence.
  • nhk ni youkosu  (13.08.19 17:10:21 ~ 17:11:20) 
[]

Bireyselleşmenin olmadığı bir modernizm, şehirleşme ve kapitalizm mümkün mü

Mümkünse nasıl?




 
Mimari acidan bakarsak modernizm bireysellesmeyi getirmiyor zaten. Modernizmle standartlar ortaya cikiyor. Bu durum insani tektiplestirip kaliplara sokuyor. Bireysellik postmodernizmle ortaya cikiyor.


  • nax  (03.08.19 19:53:51) 
Tüketim toplumu hakkında okumalar yaparsanız, kapitalizmin ayakta kalma dinamiğinin bireyselleşme ve beraberinde getirdiği tüketim ile varolmaya dayandırdığını görürsünüz. O yüzden kolektifleşme ve kapitalizmin bir arada olması ön görülen bir şey değil.


  • ykyt  (03.08.19 19:54:07) 
nazizm ve faşizm buna en yakın şeyler idi, anlamsız bir inatla silah zoruyla yok edildiler, avrupa'nın birçok kentini de yok etme pahasına. sovyetler ile ingiltere-abd-fransa'yı aynı tarafta buluşturdu bunun ihtimali bile. yani mümkün ama birileri o kadar korkuyor ki bundan engellemek için her şeyi yapıyor.


  • inekadam  (03.08.19 20:12:28) 
venüs projesini incelemenizi tavsiye ederim. bireyselleşmeyi azaltan modern şehirleşme olarak.


  • the last  (03.08.19 22:26:03) 
[]

2020’ye kadar izlenecek 100 film

Yıl sonuna kadar 100 film izlemem gerekiyor. Senaryosu, hikayesi güçlü, dingin de olsa bir “temposu” olan, sıkmayan, söylediği bir söz, bir filozofisi olan film önerilerinizi merakla bekliyorum. Ciddi önerilerde bulunanların söylediği her filmi araştıracağım. Skalayı dar tutmamak adına eklemedim ama “zeka kokan” film önerilerinizi ayrıca beklerim.

Fikir vermesi adına bazı beğendiğim filmler: The Godfather, Force Majeure, The Square, Inception, The Hunt, City of God, Amour(Haneke), White Ribbon, The Prestige, Memento, Munich, Shutter Island, Revolver, A Saperation, The Salesman(Forushande), Seven, One Flew Over the Cuckoo’s Nest, Goodfellas, Benjamin Button, Leviathan, Amores Perros...


Innaritu, Haneke, Nolan, Speilberg, Asghar Farhadi, Tarkovsky, özellikle Avrupa Sineması olur. Tarantino’nun ucuz popülizm ve mantık hatalarıyla dolu filmlerini esefle kınar; bittiği zaman iyi bir romanı, güzel bir hikayeyi bitirmiş gibi ardında güzel duygular bırakan filmleri çok severim.

 
Kitapçılarda güzel film kitapları var.
Hem filmler belli bir stratejiye göre sıralanmış oluyor hem de filmle ilgili kısa bir eleştiri de iceriyor

  • tabasco  (01.08.19 13:45:58) 
www.imdb.com

www.imdb.com

Hours,
Sonbahar,
Following,
A single man
Sarhoş atlar zamanı
Kaplumbağalar da uçar
Ateşle oynayanlar
Colette
West Beyrouth
Death horse nebula
Deli deli olma
Futurama
Abra los ojos
Tangerine
Lady bird
Florida Project
Tribe
La noche de 12 anos
In time
Victoria
Kutsal Geyiğin Ölümü (ve yönetmenin diğer 2 filmi)
Apocalypse now
Some mothers son
my father my son
Nightcrawler
  • lcha  (01.08.19 13:51:14 ~ 13:52:49) 
dogville
kingdom of heaven
saving private ryan
american psycho
cast away


bunlar benim favori filmlerim.
  • baldur2  (01.08.19 13:51:21) 
inside man 2006
the usual suspects 1995
contact 1997
gone girl 2014
the game 1997
cinema paradiso 1988

aklıma gelenler bunlar.
  • catch  (01.08.19 13:53:22) 
Magnolia
Pan's Labyrinth
Children of Men
District 9
Moon
Little Miss Sunshine
Lost In Translation
Network
The Master
There Will Be Blood
El secreto de sus ojos
Das Leben der Anderen
  • elektrodöner  (01.08.19 14:19:40) 
stalker
dogville
come and see
seven samurai
letters to max
in praise of nothing
  • Leonardo~Da~Vinci  (01.08.19 14:31:41) 
Kieslowski filmleri. 3 renk serisi özellikle.
Akımlara göre gidebilirsiniz. İtalyan yeni gerçekçiliği, Alman dışavurumculuğu vs diye aratıp öne çıkan filmleri izlersiniz.

  • kendi helvasını kavuran zombi  (01.08.19 14:39:39) 
[]

Kadınların en güçlü hissettikleri duyguları, yoksunlukları, yalnızlıkları..

Anlatan filmler, kitaplar, makaleler, şarkılar ya da aklınıza ne gelirse paylaşabilir misiniz? Özellikle yazarının, yönetmeninin, bestecisinin kadınlar olduğu üretimler müthiş olur.




 
the hours


  • market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava  (26.07.19 22:44:33) 
sex and the city


  • lilyb  (26.07.19 23:05:20) 
Jeanne Dielman, 23, quai du commerce, 1080 Bruxelles


  • kendi helvasını kavuran zombi  (26.07.19 23:19:15) 
Roman oneremem ama kitap önereceğim sana. Pisman olmazsin:
Louan brezindine - Kadin Beyni.

  • stavro  (26.07.19 23:21:00) 
Ayşe Kulin'in yazdığı Adı:Aylin romanı.
Bendeki yeri bir başkadır.

  • chitosan  (26.07.19 23:52:20) 
tezer özlü - çocukluğun soğuk geceleri
ayfer tunç - yeşil peri gecesi

  • del piero10  (27.07.19 00:41:17) 
[]

21. yüzyılda mutluluğun maliyeti arttı mı?

Bunun tek müsebbibi kapitalizm deyip çıkabilir miyiz işin içinden? Mutlu bir evlilik, kalabalık bir aile, huzurlu bir akşam yemeği, keyifli bir pazar kahvaltısı, sosyal konforu sağlayan ev ve araba, çocukların masrafları...

Sosyokültürel tatmini sağlayan bir gelir olsa bile mutluluğun maliyeti sadece maddi değil artık. Psikolojik maliyetler de arttı. En akıllı geçinenler bile piyasanın ve gösteri toplumunun “sattığı” şeylere kendini kaptırabiliyor.

Elbette bir cevabım var buna ama belli bir önyargıya sebep olmamak ve daha farklı, objektif ve pür bir yaklaşımın katacağı bakışı da değerli buluyorum.

 
yaşadığımız dünyada her şey paradır. şu an aklına gelecek en ufak etkinlik bile paradır.

şehrin yüksek bi yerine gideyim eşimle/sevgilimle sadede kuru kuru manzara seyredeyim desen. 1 adet araca ve yakıt doldurmaya ihtiyacın var. evden çıkıp 2 kahve iseniz yol parası ve kahve parasını düşün.

günlük kaç para kazandığını düşün. bunun be kadarını basit bir kahve içmeye harcadığını düşün.

hele bir de normal bir restoranta gittiğini düşün.

bak tatildir şudur budur hediyedir hiç girmedim. paran olmazsa basit bir kahve bile içemezsin.

bugün evde bile otursan aylık faturalar dünyanın parası.

insan kışın fatura gelmesin diye üşümeyi göze alır mı yahu. türkiyede yaşıyorsa alır.
  • ergenpezeveng  (14.07.19 18:46:38) 
Artık çoğu şey daha ulaşılabilir durumda ve seçenek, alternatif çok fazla. Ancak o "şey"lerin kalitesi ve değeri düştü. İnsan ilişkileri, yiyecek-içecek, kıyafet, aklınıza gelebilecek herşeyde durum bu.


  • scientia dux vitae certissimus  (15.07.19 00:14:39) 
Google görsellerde happiness money graph diye aratırsanız cevabı görürsünüz. Belirli bir gelir düzeyine kadar paranın mutluluğa katkısı oldukça büyük. Fakat yıllık 80bin dolar düzeyine gelindiğinde paranın mutluluğa etkisini yitirdiğini görürdünüz. Abd verileri olduğu için böyle. Türkiye için yıllık 150-200K tl diyelim.


  • the coon  (15.07.19 00:51:22) 
[]

"İyi giyinmek" sizin için ne demektir?

Birini bu şekilde tanımlarken kişisel ölçü ya da ölçüleriniz nelerdir?




 
iyi giyinmek insanın kendine yakışanı giymesidir


  • sttc  (13.07.19 17:22:54) 
iyi giyinmek. giyside kullanılan boya ve diğer kimyasalların insan sağlığına zarar vermemesi demektir. doğal malzemelerden yapılması demektir.
böyle bir giysi piyasada olmadığı için insnalığın tamamı kötü giyinmektedir.

  • aslindasorunumpsikolojik  (13.07.19 17:29:53) 
İyi giyinmek ağırlıklı antrenmanları yapıp estetik bir vücuda sahip olmaktır. Götlü göbekli biri 10 bin dolarlık takım da giyse benim gözümde asla iyi giyinemez. Önce vücut iyi olacak. Sonra ne giyersen giy taşırsın zaten


  • (s)AINT  (13.07.19 17:41:45) 
tam tanımlayamam ama arada bir the rake dergisine bakınca aa budur diyorum

erkek, 33
  • same idiot  (13.07.19 17:42:54) 
david beckham gibi giyinmek bana iyi giyinmek geliyor.


  • velvetmorning  (13.07.19 17:52:15) 
renk ve doku gibi hususların uyumu çok önemli; mekana uyum önemli, vücut önemli.


  • e haliyle  (13.07.19 17:56:54) 
oturmus bir tarz onemli. bir gun kapsonlu arti kot ertesi gun elbise ertesi gun boyle omuz acik bluz olmaz mesela.
erkek icin de ayni.

renkler ve ten rengi uyumlu olmali, bir de vucut da onemli. yukaridaki yorum dogru, fit bir vucut olmali.
  • wang  (13.07.19 18:03:25) 
Rahat bi şey giymek. Takım elbise falan bana iyi giyinmek gelmiyor. Casual <3 hadi en fazla casual smart.

Mesela casual smart olarak brooklyn 99'da Peralta'nın giyimini beğeniyodum baya. Gömlekleri ve kravatları çok güzel ve uyumluydu. Rahat da görünüyor.

Casual olarak aklıma direkt bi örnek şu an gelmedi genelde insanların giyinişine çok dikkat etmediğim için ama güzel tişort+şort ya da pantolon bence her zaman iyidir
  • nundu  (13.07.19 18:49:30) 
[]

Nadal Federer maçı 17:00’deydi, ne oldu?

Djokovic’in maçının bitmesi bekleniyormuş ne alakaysa. O maç da ilk sette şu an. Bilgisi olan var mı?




 
17:00 tahmini saatti. iki maçta merkez kortta oynanacağı için djokovic maçının bitmesi bekleniyor. o da birazdan bitecek bir aksilik olmazsa. nadal federer maçı tahmini 19'a doğru başlar.


  • dylancash  (12.07.19 17:45:10) 
Djokovic-Agut maçı şimdi bitti. 1 saat içinde başlar.


  • iwasbornonamountainside  (12.07.19 18:01:31) 
[]

İngilizce öğrenmek mi daha zor yoksa Fransızca mı?

Sb.




 
Fransızca. ofc. ingilizce kek.


  • AlsterWasser  (07.07.19 17:59:23) 
Tabii ki Fransızca.

Telaffuzuna uzağız çünkü.
  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (07.07.19 18:06:27) 
Telaffuzu türkçeye daha yakın olmakla birlikte fransızca daha zordur. Her iki dili de yerinde öğrenmiş birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim bunu.


  • gereksiz bilgilerle dolu hafiza  (07.07.19 18:48:44) 
almanca > fransızca > ingilizce > italyanca,ispanyolca


  • meldaras  (07.07.19 19:03:20) 
iki dili de bilen biri olarak fransızca çook daha zor tabii ki. keşke bütün diller ingilizce kadar kolay öğrenilebilse hatta :')


  • theseachange  (07.07.19 20:22:15) 
[]

Sarıgül neden beklenen patlamayı yapamadı?

Bir ara parti kurdu olmadı. Chp tarafından hiç büyükşehir adayı yapılmadı. En son Şişli’yi de kaybetti. Herkes Chp’nin başına geçmesini bekliyordu eskiden.




 
Patlama beklenmediği için olabilir


  • (s)AINT  (02.07.19 19:02:09) 
özellikle maslaktaki işyerlerinden yediği rüşvetin haddi hesabı yok, mafyatik leş bi adam çünkü
tonla olay yaşandı onun döneminde, ayrıca 2014te hdp mhp yanında yer almadı chp nin

  • sameidiott  (02.07.19 19:04:25) 
chp'nin başına geçmesini melih gökçek'den başka bekleyen yoktu.


  • mutlu yillar sana  (02.07.19 19:04:29) 
beklenen patlamayı neden yapamadı bilmiyorum ama soruda hiç büyükşehir belediye adayı yapılmadı demişsiniz ancak 2014'te chp nin istanbul büyükşehir belediye başkan adayıydı.

Kaynak: Vikipedi
31 Ekim 2013 tarihinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ile birlikte yaptığı basın toplantısında yeniden CHP'ye katıldığını açıkladı. 2 Kasım 2013 günü Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye partiden ihracı kalkması için verdiği dilekçe sonrası PM' de onaylanıp 3 Kasım 2013 günü partiden ihracı kalkmış ve resmen tekrar CHP'ye dönmüştür. 2014 yerel seçimlerinde CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olan Sarıgül, başkanlığı AK Parti adayı Kadir Topbaş'a 7 puan farkla kaybetmiştir.
  • senolll  (02.07.19 19:16:52) 
[]

Avrupa Sinemasının En İyileri

Sizce hangileri? Son yıllarda en beğendikleriniz, eskiler de olabilir.




 
tom tykwer
ken loach
almodovar
paulo sorrentino
yorgos lantimos
haneke
fatih akın
susanna bier
lone scherfig
  • sameidiott  (01.07.19 16:51:41) 
yenilerden
ruben östlund
françois ozon
joachim trier
christian petzold
pawel pawlikowski
lars von trier

eskilerden
eric rohmer
jean-luc godard
ingmar bergman
chris marker
werner herzog
guy ritchie
  • 12309845761230984576  (02.07.19 01:58:09) 
Melville


  • dedim dedim de kime dedim  (02.07.19 02:36:59) 
xavier dolan ve felix van groeningen i de listeye ekle hocam


  • sameidiott  (02.07.19 08:49:30) 
[]

Türkiye’deki Yeni Nesil Sinemacılar ve Yönetmenler

Son yıllarda sayıları hızla artan ölçüde herkeste bir yönetmenlik, kısa film sevdasıdır gidiyor. Eskiye nazaran hatrı sayılır ölçüde bir artış var bu konuda. Gel gelelim ortaya konan işlerde, çekilen filmlerde bir yüzeysellik, anlamdan ve bütünlükten yoksunluk, hikayesiz ve olay örgüsüz senaryolar almış başını gidiyor.

1985 ve üzeri nesil için konuşuyorum. NBC sonrası nesil için verilen en iyi örnek de sözümona Tolga Karaçelik! Tolga Karaçelik evet! Şaka gibi ama öyle. Hollywood, Avrupa sineması ve hatta İran sineması bile coşmuşken bir NBC güzellemesidir almış başını gidiyor. Başka da uluslararası kabul gören yönetmenimiz yok. Emin Alper’miş, Zeki Demirkubuz’muş şuymuş buymuş kimsenin umrunda değil bunlar ya! 3-5 tane Instagram/Twitter sinema hesabı pişirip pişirip koyuyor önüne insanların.

Sizin görüşünüz nedir? Bu konuda ülkemizde uluslararası ölçekte başarıyı yakalayabilecek bir nesil doğar mı? Yoksa beş para etmez kısa filmler çekip Instagram bio’larına Director, Filmmaker yazmaya devam mı?

 
Tolga iyi ama bi fatih akın değil:)

tolga gerçekten iyi bu arada niye bok attın ki herife
  • sameidiot  (29.06.19 14:59:57 ~ 15:19:32) 
Reha Erdem'i de unutmamak lazım tabi. O da güzel işler yapan bir diğer yönetmenimiz.(Zaten, özgün filmler çeken; kendi sinema dilini oluşturabilmiş iki yönetmenimiz var.)
Bu iki isim dışında, ülkemizden uzun süre "iyi" film çeken kimselerin çıkacağına inanmıyorum.

  • pangea  (29.06.19 15:31:27) 
[]

The Handmaid’s Tale izlemeye değer mi?

Değer diyorsanız buna sebep olan öncüller neler?




 
Değer'(miş).
Metacritic'den baktım. İzleyici yorumları bayağı iyi.

  • pangea  (29.06.19 15:52:08) 
Bence değer. Senaryosu farklı. Oyunculuklar çok iyi. Yönetmen ve renk seçimleri çok iyi.


  • her seye atarlanan adam  (29.06.19 20:02:43) 
ilk sezondayım, çok başarılı buldum. bitince kitabını da okumak istiyorum


  • kendi helvasını kavuran zombi  (29.06.19 21:13:49) 
ilk sezon çok iyi, özellikle distopya mevzuları ilgisini çeken biri bayılır ama kitap uyarlaması ve ilk sezon sonunda kitap bitiyor. 2. sezon çok kötüydü sonu yeşilçam filmi gibi bittiği için sinirlenip 3'e hiç başlamadım bile.


  • semaforo de medianoche  (30.06.19 12:06:34) 
[]

Nuri Bilge Ceylan'ın ve 140 Journos'un yaşadıkları hırsızlık olayları

Kimler, neden böyle bir şey yapar? Ne amaçları olabilir? NBC'nin ofisine girip de bilgisayarlarını çalacak kadar "action"a girişecek birinin bildiğimiz anlamda, ipsiz sapsız hırsızlar olabileceğine inanmıyorum.

Keza 140 Journos. Dataları alıp onlara verecekleri tek zarar "zaman kaybı" olabilir. Sadece bunun için böylesine majör bir olaya girişmenin arkasında hangi motivasyon yatabilir ki?

İki olay için de; ayrı ayrı da cevaplayabilirsiniz. Sizce kimler neden böyle bir şey yapar? Arkasında ne gibi sebepler yatabilir. Amaç maddi olmadığına göre verilmek istenen zarar ne olabilir? Ya da genel olarak düşünceniz, çıkarımınız nedir bu olaylarla ilgili?

 
@her şeyi söylemek mümkün NBC’nin hemen hemen tüm günlüklerine sahibim. Birçoğunu sayfa sayfa okudum. Kendisine ara ara komplo kurulduğunu hissettiğini ve düşmanlarının yapmış olma ihtimali olduğunu ifade ettiği yerler var.


  • levent bilgen  (28.06.19 19:36:59) 
@levent bunu nerede okudun? kurgu günlüğü mü? hangisinde?


  • black mamba  (28.06.19 19:43:04) 
@her şeyi söylemek mümkün Evet, onu söyledim. Düşmanlarıyla ilgili ihtimallerin zihninde böylece belirebilmesini kolayca yabana atmamalı diye düşünüyorum.


  • levent bilgen  (29.06.19 14:44:13) 
[]

Günlük okuma rutininizi paylaşır mısınız?

1) Genel olarak ne okuyor oluyorsunuz? Roman, tarih, felsefe, bilim, çizgi roman, gazete, dergi ya da makale?

2) Haftanın kaç günü bir şeyler okumuş oluyorsunuz?

3) Okurken notlar alıyor musunuz?

4) Okumaya sizi sevk eden motivasyon genelde ne oluyor?

 
Twitter sabah kuşağı
Almıyorum
Sabahın erken saati olduğu içün ayık kalmaya çalışmak
  • iyi karpuz  (13.06.19 18:12:00) 
1 ROMAN, BİLİM, GAZETE

2 7

3 hayır

4 mecburiyet, can sıkıntısı, boş zaman değerlendirme
  • yemrem  (13.06.19 18:15:14) 
Roman, edebiyat araştırma ve inceleme, başvuru kitapları, felsefe.

Her gün açıp kitap okumuyorum. O günü de internetten makale okuyarak kapatmaya çalışıyorum.

Niye okuduğuma bağlı daha çok. Üzerinde çalışma yapacağım bir kitapsa muhakkak. Keyfi okuduğum bir kitapsa, kitabın üzerine alıyorum.

İleride bununla alakalı iş yapacağım. Ama buna karar vermeden önce de çok okurdum. "Okumam lazım." düşüncesinin kafamdan geçmesi dahi yeterli oluyordu. O zaman bir meslek hedefim olmamasına rağmen.
  • black holes in the sky  (13.06.19 18:48:32) 
1- Genelde bilim, dergi ve makale okuyorum.
2- Haftanın hemen hemen her günü okuyorum.
3- Hayır.
4- Araştırmaya ve bir şeyler öğrenmeye olan merakım.
  • simderun  (13.06.19 19:07:53) 
1) Roman, fantastik, bazen makale
2) 5-6 gun/hafta
3) hayir
4) gercek hayatla baglari koarmak birazda okumayinca eksik hissetmek
  • vonnegutlady  (13.06.19 19:58:30) 
Roman, tarih, bilim, makale okuyorum. Evde ve ofiste ayni donemde okudugum birkac sey oluyor.
Bir suredir okudugum seylerde yeni ogrendigim veya hosuma giden bolumleri google drive'da arsivliyorum.

  • anthemis nobilis  (13.06.19 20:40:41) 
1.Roman, tarih, siyaset
2.7
3.Yoo
4.Motivasyon?
  • Mirket  (13.06.19 21:31:50) 
1- Roman, dergi, makale. Arada, sırada da çizgi-roman.
2- 3 bazen de 4.
3- Evet.
4- Keyifli vakit geçirmek veyahut birşeyler öğrenmek.
  • pangea  (13.06.19 21:49:55) 
1. Makale, bildirim, sosyal bilimlerden kitaplar (bilgisayardan ya da kindle uzerinden) daha yogun. Ancak elimde hep bir kurmaca roman da oluyor.

2. Her günü neredeyse. Uzun zamandir okuma yapmadigim bir gün olmadi. Ama rutinim yok. Yalnizca uzun zamandir yatakta hicbir sey okuyamiyorum, cocuklugumda ya da ergenlik yillarinda yapabildigim gibi. Bunun disinda her yerde, her sesli ortamda okuma yapabilirim.

3. Evet, maalesef hastalikli derecede.

4. Kendi alanimda gelismek demeliyim. Ancak aslinda bu sorunun cevabi aliskanlik.
  • buf-e kür  (13.06.19 22:38:52 ~ 22:40:38) 
non-fiction tarzı araştırma kitapları okuyorum.
haftanın 3 akşamı max
not almak yerine postit tarzı minik ayraçlar yapıştırıyorum. çünkü 3-5 ay sonra unutunca açıp direkt bu işaretlediğim yerleri okuyup tekrar ediyorum.
motivasyon öğrenme tatmini.
  • sttc  (13.06.19 22:51:05) 
1- ekşi sözlük entryleri
2- 7
3- yoo
4- gündemin 2 saatte bir değişmesi
  • avatar is back  (13.06.19 22:59:40) 
[]

Çernobil dizisi gerçeğe ne kadar sadık kalmış? Ya da genel olarak diziler..

Ne kadar sadık kalıyor? Öncelenen şey uluslararası propaganda mı yoksa ticari karlılık mı? Mesela ülkemizde Diriliş ve Abdülhamid gibi diziler çekiliyor. Bunlarda gerçeğe ne kadar sadık kalınıyor?

Kalınmıyorsa eğer çekilmelerinin ne anlamı var? Zaten son derece erozyona uğramış, bozulmuş, yorumlanmış, öznel tarihsel gerçekliği daha da bulandırmaktan başka ne işe yarıyor?


 
youtu.be

3.44
  • freebird5406_2  (06.06.19 18:18:04 ~ 19:13:50) 
Ailesi çernobilden kiev’e göç etmek zorunda kalan bir arkadaşın babası şu yorumu yapmış: şu ana kadar olayı en gerçekçi anlatan yapıt.


  • adwokat  (06.06.19 18:59:05) 
Ben sadece 2 eleştiri duydum dil haricinde .orada olan profesörler tam anlamıyla dizideki gibi deil.daha çok ititraz çıkmış ama dizide birkaç karakter brileştirilmiş.
Diğer de ölü sayısı gözüktüğü kadar değil.itfayaciler harici okadar çok ölüm olmamış.

  • birdposing  (06.06.19 19:42:39) 
Baya bir gerçekçi, dizinin yaratıcısı oldukça aslına sadık kalmaya gayret etmiş. Neredeyse bütün karakterler ve olaylar gerçek. Benim aklımda kalan farklılıklar

Khomyuk diye bir profesör yok, bir sürü bilim insanı o süreçte tartışmaya dahil oluyor. O süreci basitleştirmek amacıyla Khomyuk karakterini yaratıyorlar.

Legasov ve Scherbina mahkeme sürecinde yoklar, dolayısıyla öyle bir anlatım vb. süreci yaşanmıyor.
  • salihdt  (06.06.19 22:27:14) 
[]

İlber Ortaylı

Son kitabını Türkiye gerçeklerine ne kadar yakın buluyorsunuz? Yani:

- Büyük çoğunluğu kyk kredileriyle, burslarla okumaya çalışan üniversite öğrencilerine yurtdışında üniversite, hatta hoca tavsiye etmek? İsrail’e okumaya gidin demek. Aylık geliri 15.000 ₺ ve üstü olmayan bir aile çocuğu için mümkün olmayan yaklaşımları..

- “25 yaşına kadar yaptın yaptın; yoksa her şey bitti” yaklaşımı

Hocayı çok severim, kitabı da notlar alarak okudum, istifade etmeye çalışıyorum ama meselelere çok fazla kendi dünyasından bakan, kendi şartlarıyla eşitlikli muhataplarına bir anlam ifade edebilecek tavsiyelermiş geldi belirttiklerim.

 
Ilber ortaylı'yı allah belleyenlerin hepsi ya plaza cahili ya okuması yazması kit olan adamlar. Hele tarih dışında dünyadan haberi olmayan bir adam. Şaşacak bir şey yok bence.


  • doxanikee  (04.06.19 17:52:20) 
ben de bir göz attım, kitabı yayınevine para kazandırmak için yazmış gibi geldi.


  • dismainpula  (04.06.19 17:59:20) 
@doxanikee açık ara haklı. Aşırı saçma bir old school kafası var ilber ortaylı'nın. Tarihi seven ve hobi olarak okuyan insanların ilgisini çekebilir ama az biraz metodoloji bilen, diğer sosyal disiplinler hakkında bilgisi olan bir insan ilber ortaylı'ya manyakça hayranlık duymaz. Kesinlikle ''tarih dışında bir şeyden haberi olmadığı'' kısmı doğru ve tarih dışında bir şeyden haberi olmayan insan da günümüzde iyi tarihçi olamıyor. Kaç dil bildiğinden veya hangi savaşın kaç yılında yapıldığını ezbere saymaktan bağımsız bu durum.


  • evandro roncatto  (04.06.19 18:19:41) 
kitabi okumadim, geriden takip ediyorum tr'de olmadigim icin.

yurtdisinda okumak icin cogunluk parayi bastiriyor ama cebinden pek para cikmadan hatta para kazanarak okuyan bir guruh da var, bunlar lisansi kendi ulkelerinde halletmis kafali tipler. olay beraber yuksek yapacagin prof'u kafalamaya ve pazarlik yetenegine bakiyor. Israil gibi US'in ortadogu karakolu olmaktan baska pek bir numarasi olmayan bir ulkede bunu yapabilmek cok da zor olmasa gerek.

25 hersey bitti demek icin erken ama 30'dan sonra bohcaya birseyler eklemek zorlasiyor. oncelikle enerjin azaliyor. sonra baska seylere zaman ayirman gerekiyor, aile gibi. bir aile kurduysan risk alma olasiligin azaliyor cunku baskalarinin hayatlariyla kumar oynamak istemiyorsun, vs. ozetle, 30'a kadar bu egitim ogretim islerini bitirmek lazim.

cuneyt ozdemir'i pek sevmem, ama en son hikayesi olan insanlar diye bir post yapmis, izlemek lazim. bence olay o, anlatacak birseyinin olmasi lazim. sonrasi bir sekilde geliyor. enseyi karartmayin.
  • cooperr  (04.06.19 18:20:38) 
Hocam İlber Ortaylı'yı inci sözlük camiası falan sosyal medyada ayyuka çıkardı. Hiç kitabını okumamış adamlar bile bir anda "İlber Hoca" efsanesi tutturdu. Kendisi entelektüel biri olabilir ancak kitapları akademik bir tarzdan ziyade (Halil inalcık, Feridun emecan vs.) normal bir tarih bilgininin kitapları tadında. Dediğiniz gibi tüm gençleri GS veya Koç Üni'de okuyan, çok başarılı veya çok zengin insanlar zannediyor. Realpolitik diye bir kavramdan haberi yok.

Ayrıca, konuşmalarında çok saygısız biri. Hocaların hocası Halil İnalcık hocayı bile konuşturmuyor, söz kesiyor, hep kendi konuşuyor.
  • giovanne  (04.06.19 18:27:30) 
İlber ortaylı, Celal şengör tipi biliminsanları aristokrat, zengin vb ailelerden geldikleri için geleneklerini seven ve öven kişiler. Zaten bunların kimi ya devletçi oluyor ya da askerci. İstedikleri kadar entel olsunlar halkçı bir söylem duymak zor. O yüzden kitapta bu şekilde yazması çok normal.


  • lesmiserables  (04.06.19 19:13:35) 
O kitabı senin için yazmamış ki. Adam solcu bir adam da değil. “Paran olup yapabileceksen” diye yazmış.


  • i ve been mistreated  (04.06.19 23:42:20) 
İlber Ortaylı mı kaldı anasını satayım, biz onu betonla gömdük kardeş, midesi olan o adamı kaale almaya devam etsin, seçimden önce binaliye pr yapan bir adam kendisi youtu.be


  • freedonia  (04.06.19 23:53:51) 
[]

Dış güzelliğe kadınlar mı yoksa erkekler mi daha fazla önem verir?

Sb.




 
kadınlar.

erkekler dış güzelliği iyi olanı severler, hayran olurlar ama olmazsa olmazları değildir.
  • nahtoderfahrung  (04.06.19 17:38:50 ~ 17:39:33) 
erkekler tabii ki, bu da soru mu :)
ama duyuruda erkekler çoğunlukta olduğu için kadın cevapları ağırlıkta çıkabilir.

  • candide  (04.06.19 17:46:06) 
Tabii ki erkekler.

Kadınlar dış güzelliğe o kadar önem verseydi insan ırkı yok olurdu.
  • (s)AINT  (04.06.19 17:50:52) 
Erkekler. Kendi tiplerine de bakmazlar ha!


  • cemallamec  (04.06.19 18:06:27) 
Erkeklerden daha fazla diyemem ama kadınlar da en az erkekler kadar önem veriyor bence.


  • aquarium  (04.06.19 18:08:31) 
kadınlar daha seçici. kadınlar erkeklerin %80ini ortalama altı görüntüde diye tanımlıyor.
quillette.com

  • inekadam  (04.06.19 18:40:36) 
cemallamec ve (s)AINT artı 1

Harbiden kendi tipimize bakmadan karşıdakinin en iyisini istiyoruz lan dsajpods :D
  • eazy  (04.06.19 18:44:54) 
kadınlar.
örnek www.eksiduyuru.com

  • war of the world  (04.06.19 19:30:17) 
@eazy

kanka ben bu kadar çirkinken bi de çirkin bi kadından çocuk yaparsam olmaz bence. en azından bi taraf güzel olsun. yoksa yaradılanı severiz yaradandan ötürü. dermişim
  • (s)AINT  (04.06.19 19:34:41) 
karılar


  • Elduinnnn  (04.06.19 19:46:42) 
teoride kadınlar, pratikte erkekler. para, statü vb şeyler devreye giriyor çünkü. bir de evlenmezse ölecek hastalığına kapılmış hemcinslerim yakışıklı erkek peşinde koşup, en son elde ne varsa onunla evleniyor ve sonra instagramda kocişlerinin kıllı göbeklerini paylaşıyorlar.


  • bxgx  (04.06.19 20:19:28 ~ 20:20:57) 
bence kadınlar. kadınlar daha acımasız ve kesin hükümlüdür bu konuda. boyunu, kilonu falan beğenmezse seninle arkadaş olmak bile istemez çoğu. ama erkekler en azından biraz şans verir diye düşünüyorum.


  • nothing in my way  (04.06.19 20:21:59) 
her iki cins de buna bakar.

ama kadinlarin asil aradigi yakinlik hissidir. o hissi-attachmenti bulursa beyninde klik eden yapi nedeniyle bu kizin bu adamla ne isi var denen durumlar olusur.
  • orpheus  (04.06.19 21:02:26) 
Erkekler


  • karen  (04.06.19 21:23:19) 
erkekler


  • tabii lan manyak mısın  (04.06.19 21:23:57) 
Tabii ki erkekler, bunu sokağa çıkıp şöyle bir bakınca bile anlayabilir insan.


  • whyamy  (04.06.19 21:26:06) 
Erkekler dış görünüşe çok önem verdiği için kadınlar dış görünümlerini iyileştirmek için bu kadar uğraşıyorlar.


  • kaptan memo  (04.06.19 21:45:00) 
Kadinlar görüntü olarak var olabilen canlılar olduklari icin cirkin bir kadina 2. Cins insan muamelesi bile yapilmiyor maalesef. Farkindaysaniz kadinlar killi, bakimsiz, özensiz giyimli, yamuk yumuk tiplere ilgi gostermek zorunda olan canlilar. Yani soru cok yersiz. Bir de burdaki adaletsizliği gormezden gelip salaga yatmak yersiz.


  • cilekesgargi  (05.06.19 00:37:20) 
Erkekler dış görünüşe bakar kadınlar makyaj bakım yapar,kadınlar karaktere bakar bu yüzden erkekler yalan söyler


  • shredd  (05.06.19 00:51:06) 
Sosyal medyanın artık günümüzün gerçeği olmasıyla kadın/erkek farketmeksizin "dünyada böyleleri de varmış" algısı insanların zihninde yer etti. Erkekler genel olarak daha fazla önem veriyor bencede. Fakat dış görünüşe önem veren kadın/erkek sayısı geçmişe göre toplamda daha fazla olduğunu düşünüyorum.


  • Yaş  (05.06.19 02:52:51) 
erkekler. ama dengelenmeye başlıyor giderek.


  • megacracker  (07.06.19 02:24:24) 
buna kadın diyen maldır.


  • charlotte blanc  (08.06.19 19:05:25) 
erkekler diyenlerin şaka yaptıklarını düşünüyorum.


  • nothing in my way  (08.06.19 19:22:49) 
[]

BBG Edi nasıl birinci oldu?

Şimdi Youtube’da görünce aklıma geldi. Çocukluğumdan hayal meyal hatırladım da sansasyonel bir tip değildi, komik değildi, ilginç değildi.

Ne olmuştu da, nasıl bir hava yakalamıştı da birinci olmuştu bu adam?


 
demek ki onun döneminde başka sivrilen yarışmacı yoktu. mesela filozof eray ile birinci olan melih baya kıyasıya kapışmalardı diye hatırlıyorum. sonraki dönemlerde 07 kaan diye biri vardı, o da açık ara yapmıştı yanlış hatırlamıyorsam.
bu isimler hep sivrilmişti, halk çok tutardı. edi bunlar kadar sevilmedi diye hatırlıyorum. baya yıl geçmiş valla zor hatırladım.

  • Neill  (03.06.19 18:23:59) 
digerlerine gore daha pic kurusu bir mizaci vardi o sekilde diye dusunuyorum. 07 kaan zaten dunaynin en igrenc insaniydi, dendigi gibi halk sever boyle tipleri.


  • hot potato  (03.06.19 18:33:08) 
Hasta fenerbahceli oldugunu ve museviligini( ya da hristiyanligini emin olamadim) vurguluyordu surekli, oy almasinda bunlar da etkili olmustur muhtemelen.


  • twq  (03.06.19 18:38:28) 
07 kaan'in katildigi yarismada gaye topbas vardi, sayko bir kizdi, kaan'la kapisirlardi surekli kaan o yuzden biraz magdur edebiyatiyla kazanmisti,

ailenizin oglu kaan vs cilgin asabi kiz gaye gibin :)

bu arada tv'ler ne cilginmis o zaamanlar izleyin www.youtube.com :))
  • exlibris  (03.06.19 18:41:25 ~ 18:43:52) 
herkesle kavga ediyordu.


  • bonanza  (03.06.19 18:47:38 ~ 20.06.19 18:55:22) 
[]

Son 20-30 yılda dünyanın en iyi müzikleri hangi ülkede yapılıyor?

Örneklendirebilir misiniz?




 
Baya göreceli bir soru ama Fransa özellikle elektronik müzikte baya iyi işler yapıyor.

edit: daft punk, gesaffelstein, agar agar, l'imperatrice, isaac delusion aklıma gelenler.
  • ravenclaw  (01.06.19 21:56:24 ~ 22:00:11) 
ben hep dünyada müziği ingilizler'in kurtardığını düşünürüm.


  • iamnotarobot  (01.06.19 22:00:09) 
Avrupa olmasa amerikada da muzik olmaz. İngiltere basli basina bi lokomotif zaten.


  • acımasız gerçekler  (01.06.19 22:09:20) 
sorulması bile saçma, ingiltere tabi ki. başka örnek vermeye gerek bile yok.


  • nothing in my way  (01.06.19 22:25:31) 
bence ingiltere.


  • mikahakkinen  (01.06.19 22:33:12) 
İngiliz ve alman da benden


  • filipis  (01.06.19 22:57:29) 
Muzik spesifik bir konu. Kime gore neye gore daha once belki cevaplanmasi gereken bir soru olabilir. Sahsi fikrim abd ve ingiltere, hatta ingiltere ozelinde bristol derim.


  • thesomberlain  (01.06.19 23:16:15) 
[]

Acil doktora sorusu

Arkadaşlar az önce bir öğretim üyesinin eşi “doktora yapanlar maaş okuldan maaş alıyor” diye bir şey söyledi. Doktora yapan biri kyk almadıktan, arş görevlisi ya da öğrt görevlisi olmadan devletten maaş alması gibi bir durum var mı?




 
Projeye bursiyer olarak yazılmış olabilir mi acaba?


  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (29.05.19 19:32:38) 
Tabii ki hayir.


  • hot potato  (29.05.19 19:33:54) 
amerika'da cogu ogrenci hem doktorasini yapiyor hem asistanlik. amerika'dan mi bahsetti acaba?


  • damba  (29.05.19 19:35:51) 
Yok, Türkiye’den bahsediyorum.


  • levent bilgen  (29.05.19 19:38:45) 
Vakıf üniversitesidir, Asistanlık karşılığında burs alıyordur.
Herhangi bir üniversitede hocasının Tübitak ıvır zıvır projesi vardır onda çalışıyordur burs alıyordur
Öncelikli alanlar doktora programlarından birini kazanmıştır bir tür arş gör ama tam değil ve maaş alıyordur
  • ManikD  (29.05.19 19:41:03) 
Her doktora yapan almıyor da bazı üniversitelerde o şans oluyor. Örneğin Bilkent'te doktora yapanların asistanlık yapma zorunluluğu var, haliyle para alıyorlar.


  • patiska  (29.05.19 20:20:47) 
Oncelikli alanlarda butunlesik doktora yapan ogrencilere assistan maasinin biraz altinda olmak kaydiyla maas veriliyor


  • nax  (29.05.19 21:51:04) 
[]

İnsanoğlu neden tekrar aya yolculuk yapmıyor?

Görece ulaşılabilir, deneyimlenmiş ve tekrarlanması halinde dünya çapında çok büyük sansasyon yaratabilecek bir şeyken neden 1972’den beri hiç gidilmedi ve neden gidilmiyor?




 
çok maliyetli ve karşılığında işe yarayacak birşey olmamasıdır belki de sebep.


  • hap var ot var  (21.05.19 20:48:39) 
aynı işi yapabilecek cihazlar varken insan göndererek hem maliyeti yükseltmemek hem de astronotları tehlikeye atmamak için.


  • lesmiserables  (21.05.19 20:52:24) 
Yapılacak , Nasa'nın şu anki planına göre 2024 yılında. Önceki planları 2028 yılındaydı ama bütçelerinin arttırılması ile 2024'e çektiler.


  • jfc62  (21.05.19 21:04:41) 
69 yılında ilk aya gidişte de mantıken bakıldığında gereksizdi zaten insanlı yolculuk. 55 milyar dolara patlamıştı. tamamen şov amaçlıydı tabi. uzay anlamında bir anlamı yok arkadaşın dediği gibi gönderilen robotlar zaten oralarda örnek toplayıp geliyorlar.

1969'dan sonra bilim kurgu furyası ve sinema sektöründe uzay maceralarının başlangıcı abd'ye kültürel olarak çok daha fazlasını verdi de o ayrı konu
  • avatar is back  (21.05.19 21:07:16) 
2024’de gidiyorlar işte duyurdular ya.


  • dismainpula  (21.05.19 21:14:22) 
[]

Önemli soru - Sinema

Çünkü cevaplarınızın maddi bedelleri olabilir:

Bir film izlerken drone ile çekilmiş bir sahne sizde “ucuzluk” ya da amatörlük duygusu uyandırıyor mu?

Aynı sahnenin helikopterle çekildiğini hissetseniz gözünüzdeki karizması artıyor mu?

 
Hayır.


  • buff  (13.05.19 00:40:51) 
drone operatörünün ve drone'un yeteneğine kalmış. hiç inspire 1 ile çekilenle hexacopter + arri ile çekilmiş drone görüntüsü bir olur mu ?


  • vladimirdökümov  (13.05.19 00:40:53) 
drone ya da helikopter farketmiyor fakat bu çekimleri son zamanlarda çok izlediğimizden eskisi kadar da ilgi çekici gelmiyor


  • freebird5406_2  (13.05.19 00:48:53) 
Çoğu izleyici aradaki farkı ayırt edemez. Ayrıca drone'lar illa kendi kameralarıyla çekmek zorunda değil, zamanında Red taşıyan drone da yapmışlardı. Görsel olarak tabii ki 12 bit raw video ile D&R'daki basit bir DJI'ın görüntüsü fark eder. Ama iyi çekilirse o bile ucuz durmaz.

Bence daha sıkıntı olan konu, gerekli gereksiz her yerde drone çekimi kullanılması. Eğer gereksizse ve sırf cool dursun diye havadan çekim konmuşsa o "ucuz ve basit" geliyor bana mesela.

Ek olarak, drone'ların kendi kameralarını kullanacaksanız lütfen ND filtre falan ayarlayın bir şekilde. Nuri Bilge Ceylan'ın son filmi Ahlat Ağacı'nda o dronelu sahnelerde (sanıyorum yerde bile bir kısmı onunla çekmişler) çok yüksek shutter'la çekilmiş gibi motion blur'suzdu. Rahatsız etmişti beni. Bir daha izleyip incelemem lazım tabii. Ama o aletlerde (kendi kameralarında) bildiğim kadarıyla diyafram değişmiyor, sırf shutter'a yüklendilerse baya rezalet.
  • nhk ni youkosu  (13.05.19 00:59:31) 
halka dizisi hakkında bilgin var mı bilmiyorum ama drone çekimleri var gayet de güzel.


  • blue eyes white dragon  (13.05.19 01:02:24) 
helikopter çekimi pahalı ama drone'dan daha iyi sonuçlar elde edemiyoruz genelde onu söyleyeyim. drone havada +-1cm hassasiyetle durabiliyor inanılmaz kareler çekebiliyor. helikopter ile hiç setin üzerinde uçmayı düşündünüz mü? bu işe çok uzak olduğunuz belli oluyor. helikopter ile anca boğazı çekersin. drone ile sokak arası kovalamaca sahnesi bile çekersin. iyi bir pilot bina içi kovalama sahnesi bile çeker.
bizdeki sıkıntı son dönemlerde kendine yönetmen diyenin başı sıkıştığında drone çekimine başvurması. ben de eski bir drone pilotu olarak her drone u olan film çekmemeli diyorum. bunu gayet profesyonelce yapacaksan amenna.

  • ozdek  (13.05.19 01:25:46) 
Karakteri çekerken dümdüz yukarı yükselip manzara yı alıyorsa drone sıkıntı olmaz. Ama 100 metreden uzun bir mesefa katedilecekse drone komik oluyor :))


  • yuzo  (13.05.19 01:27:51) 
[]

En sevdiğiniz Teoman şarkısı hangisi?

Sb




 
İstanbul’da sonbahar.


  • osmanyueksel  (10.05.19 23:32:24) 
Sevdim seni bir kere.


  • Amaranta ursula  (10.05.19 23:34:26) 
Yollar


  • füt  (10.05.19 23:35:55) 
çoban yıldızı


  • candide  (10.05.19 23:36:23) 
Uçurtmalar


  • jetfadılınannesi  (10.05.19 23:49:56) 
ne ekmek ne de su.
yağmur'u da severim ama.

  • blatta hiberna  (10.05.19 23:52:17) 
ne ekmek ne de su


  • dafuq  (10.05.19 23:53:17) 
Ne ekmek ne de su
Kardelen

  • uzaykonsolosu  (10.05.19 23:59:01) 
Gönülçelen


  • aquarium  (11.05.19 00:04:32) 
kupa kızı ve sinek valesi


  • marjory  (11.05.19 00:18:01) 
Senden önce senden sonra


  • filipis  (11.05.19 00:32:22) 
(bkz: O)


  • supergirl  (11.05.19 00:55:47) 
ne ekmek ne de su +1
buna bir de seneler sonra bugün eklendi.

  • windows95  (11.05.19 01:28:46) 
Gemiler.


  • owaki  (11.05.19 02:12:44) 
Nefes nefese


  • Elduinnnn  (11.05.19 02:40:27) 
tek basina dans


  • Leonardo~Da~Vinci  (11.05.19 03:20:06) 
Rapsodi İstanbul


  • (s)AINT  (11.05.19 03:24:02) 
ne ekmek ne de su
bugun benim dogum gunum hem sarhosum Sarki adini unuttum

  • exlibris  (11.05.19 09:22:42) 
Bugün, O.


  • havada bulut  (11.05.19 11:08:45) 
Rüzgar gülü


  • marla is in my head  (11.05.19 17:11:16) 
dinlemeyeli yıllar olmuştur
renkli rüyalar oteli

  • blacksky  (11.05.19 21:37:01) 
zamparanın ölümü


  • joker hakki  (12.05.19 13:50:32) 
(bkz: sevişirdik bazen )

sözler ahmet erhan'ın gerçi ama, söz/müzik kalitesi açısından teoman'ın zirvesi bu şarkıdır bence.
  • girdaptaki  (12.05.19 13:59:22) 
bazı yalanlar.


  • axl  (12.05.19 14:13:23) 
[]

Mindfuck Film Önerileri

Beğendiğiniz, zekice bulduğunuz, bir izleyişle silinip gitmeyen mindfuck film önerilerinizi alabilir miyim?




 
Jacob’s ladder
Anne!
Donnie darko
  • cemallamec  (05.05.19 20:39:58) 
Los Cronocrimenes


  • eazy  (05.05.19 20:41:14) 
Bıyık


  • 000000  (05.05.19 20:55:57) 
shutter island


  • nucleon  (05.05.19 20:59:44) 
david lynch mulholland drive da bunlardan biri.


  • natallica  (05.05.19 21:27:58) 
Primer


  • elorelia  (05.05.19 21:28:07) 
Mr. Nobody


  • Elduinnnn  (05.05.19 21:51:11) 
memento
gone girl
predestination
  • in vino veritas  (05.05.19 22:58:24) 
nocturnal animals


  • nothing in my way  (05.05.19 23:04:15) 
The Prestige
Mystic River
The Man From Earth
  • iwasbornonamountainside  (05.05.19 23:12:15) 
triangle


  • aydonno  (06.05.19 00:46:46) 
dark city
2001 a space odyssey
Ghost in The Shell(Anime olanı)
solyaris
der himmel über berlin
  • pangea  (06.05.19 16:51:15) 
the usual suspects


  • disq  (06.05.19 20:30:30) 
[]

Kaybedip yıllar sonra bulduğunuz bir şey oldu mu?

Bir eşya, insan, duygu ya da herhangi bir şey...




 
uzun yıllar önce bir websitesinde tanıştığım, msnden vs konuşarak samimi olduğum sonra ortadan kaybolan birisinin sahibinden.com sitesinde bir ilanda ismine rastladım, altında telefon numarası vardı. ismi çok spesifik olduğu için o olduğundan emindim ilandaki lokasyon da aynıydı. whatsapptan yazdım sonra tekrar konuşmaya başladık.


  • nahtoderfahrung  (30.03.19 16:09:15 ~ 16:09:40) 
Kaybettiğim hiçbir şey geri gelmedi. İstisnasız.


  • m3mphis  (30.03.19 16:25:21) 
Ben cocukken annem kendimize zarar vermeyelim diye bir maket bicagini saklamisti. Resmen yok etmis, bir daha bulamamistik, yillar sonra bir sekilde ortaya cikmisti. Kadin anam :)


  • lynda.com  (30.03.19 16:46:35) 
Cocukken 100dolarim vardı kitaplıkta bir kitabin arasına koymustum. Daha sonra almak için kitabi açtım yoktu. Defalarca sayfalara baktim, anneme baktırdım yok.
Bir kac sene sonra ayni kitabin icinden cikti.

  • stavro  (30.03.19 16:54:57) 
pikachu'm. evet, bildiğiniz oyuncak pikachu.


  • QweAsdZxc  (30.03.19 17:13:11) 
5 yıldır kayıp olan ipod shuffe'lımı bulmuştum


  • neverlose  (30.03.19 19:09:47) 
Orta sonda dershaneye gidiyorum diye telefon almışlardı bana. Sonra kaybolmuştu nerede bıraktığımı bile hatırlamıyordum. 5-6 ay sonra salondaki fermuarlı minderin içinden çıkmıştı çok sevinmiştim^^


  • ruhen hastayim ben  (30.03.19 19:26:51) 
Bir ara gönüllü projeyle avrupaya gidip gelmiştim. Sonra döndüm 2-3 ay askerliği beklerken param bitti öylece evde oturuyordum. Dedim bari gidip işimi gücümü hallediyim, banka hesaplarımı filan kapatiyim. Bankadaki görevli bana "Hesabınızdaki parayı ne yapalım" diyince, ne parası lan dedim. Meğersem yurtdışına çıkmadan planlarımı yapıp lazım olursa diye bir miktar parayı hesabımda bırakmışım. Hatta öyle bir unutmuştum ki hatırlamak için gidip günlüğümü okuyup hesap hareketlerimi filan incelemem gerekmişti. Tüm tarihler tutunca biraz anımsar gibi oldum. Miktar da bir 300-400$ ve biraz da Euro muydu öyle birşeydi. Fena bir tutar değildi yani.
İşte böyle de paraya tamah etmem :)

  • burka  (30.03.19 19:42:51) 
Bir de tek kisi olarak ilk yurtdisina cikisimda yanimda powerbank goturmustum. Telefonun da bayaryasi oluydu, orada sikinti yasamayim diye ozellikle yanima aldim.
Gider gitmez odada cantayo actim yok. Cantayi didik didik ettim yok.
Nitekim 2. Gun dsha once hayatimda hic yasamadogim bir rahatsizlik yasadim, acele acele hastabeyi bulmaya calisrken batarya bitti bir suru sikinti yasadim:)

Geldikteb sonra valizden çıktı turkiyede.
  • stavro  (30.03.19 20:17:14) 
He bebeklik tarağım
Aaa du gene kaybolmuş nerde ki

  • photo85  (30.03.19 21:16:31) 
Bana olmadı da, kardeşime aldığım bir saat yazlıkta havuzun başında "yürüdü".
daha o zaman lisedeydi kardeşim, aradan 2 yıl geçti, üniversitede bir kızla tanışıyor, kızın kolunda aynı saat (yurtdışından getirmiştim, çok da spesifik bir şeydi, o zamanlar ithal ürün çok yok, sene 94 falan). kardeş kıza soruyor "aa saatin ne güzel, nereden aldın" falan diye. O da X aldı diyor, X de kardeşimin yazlıktan arkadaşı bir adam. Kardeşim durumu adama anlatıyor, "bu ablamın bana hatırası, kızdan bir şekilde alacaksın o verdiğin saati, ama bir şartla, kıza yeni saat alacaksın" diye...öyle kardeşime aldığım ve giden saati, 2 sene sonra geri geldi. Tesadüf.

  • cedilla  (30.03.19 21:22:33 ~ 21:23:34) 
1 sene önce kaybettiğim şarj kablomun ablamın evinde olduğunu bugün öğrendim.


  • taurina  (30.03.19 21:25:21) 
oldu, kendimi buldum 30 sene sonra


  • vladimirdökümov  (30.03.19 21:29:25) 
[]

Tek başına İngilizce öğrenmek

En hızlı, işlevsel ve doğru şekilde intermediate ya da upper-intermediate seviyesinde İngilizce öğrenmek için ne yapmalı?

Günde 3 saat ayrılarak ve disiplinle ilerleyerek sonuç alabilmek için neler önerirsiniz? Kitap, makale, Youtube kanalı, TV, iyi bir internet sitesi, app'ler vs.


 
tek başınadan kastını tam olarak anlamadım ama başka insanlarla konuşmadan istediğin seviyeye gelmen pek mümkün değil.
çok çeşitli uygulama ve youtube kanalından yardım almama rağmen, istediğim gibi bir sonuç alamıyorum. bol bol konuşma yapman lazım. sadece maruz kalmak yetmiyor.

bence hiç çekinme, ilk önce kendi seviyene yakın birilerini bul. ilerletmeye başladıkça ana dili ingilizce olan arkadaşlar edinmeye çalış.
  • savata  (29.03.19 17:24:55) 
Learn english with tv series kanalini takip et yotube da.


  • stavro  (29.03.19 20:48:18) 
more to read alın, vocab ve reading için harika. bbc'nin 6 dakikalık listening videoları var app olarak, onu kullanın. reading, listening, writing ve speaking yapmadan sadece kağıt üzerinde çalışacaksanız da hiç başlamadan bitirin.


  • mehmed resad  (29.03.19 21:14:40) 
turkce'yi unutun. konusabilecegin, yazabilecegin, dusunebilecegin, kendi icinde kendinle konusabilecegin, okuyabilecegin, dinleyip anlayabilecegin tek dil ingilizceymis gibi gunluk hayatinizi yasamaya baslayin. bu ise yariyor.


  • Leonardo~Da~Vinci  (29.03.19 21:58:55 ~ 21:59:32) 
[]

Gelmiş geçmiş en iyi Türk romanı sizce hangisi?

Onu diğerlerinden ayıran ve en iyi yapan şey ne?




 
saatleri ayarlama enstitüsü

gelenek / modern çatışması
  • füt  (20.03.19 12:31:08) 
Aylak Adam - Yusuf Atılgan

Zamanının çok ötesinde oluşu hem betimlemeleri hem de karakterleriyle
  • monogram  (20.03.19 12:34:44) 
Küçük Ağa-tarik Buğra

Müthiş bir empatiyle yazılmış ve karakter incelemeleri çok derinlemesine işlenmiş, heyecan , merak, bilgi, duygu hepsi çok tatmin edici şekilde işlenmiş bir kitap.kac kere daha okurum bilmiyorum.
  • gurur  (20.03.19 12:34:58) 
(bkz: puslu kıtalar atlası)

okuduklarım arasında en iyisi. çok iyi bir kurgusu var ve oktay ihsan anar'ın müthiş dilinden dolayı akıp gidiyor.
  • burty  (20.03.19 12:42:24) 
ince memed


  • alperz  (20.03.19 12:51:46) 
tehlikeli oyunlar


  • tepedeki psychedelic adam  (20.03.19 14:03:37) 
saatleri ayarlama enstitüsü


  • mobydick  (20.03.19 16:53:03) 
aylak adam fena değil.


  • eksimeksi  (21.03.19 08:04:55) 
Yaban - Yakup Kadri

Türkiye Cumhuriyeti tarihi, sosyolojisi, politikası, günümüzde çok büyük tartışma konusu olan "çomar" "svihs" vb konuları, bunlar ile ilgili öğrenmeniz gerekenlerin %50sini öğrenebileceğiniz bir kitap. Ciddiyim Yaban'ı 3-4 kere okuyun, 2-3 kere de Zeytindağı okuyun (roman olmadığı için yazmıyorum). Gazetelerde TVlerde konuşan profesörlerden daha çok şeyi anlarsınız.
  • inekadam  (21.03.19 10:26:44) 
bence şüphesiz ki saatleri ayarlama enstitüsü .


ben küçük yaşlardan beri çalışırım ama ''profesyonellerin'' iş dünyasını ilk lise yıllarında görmüştüm. Kitabı ise üniversiteye ara verdiğim bir dönemde tekrar okumuştum.

Okurken, lisede birlikte çalıştığım adamları okuyordum sanki.

Sonra okul bitti kendi profesyonel iş hayatıma başladım. Daha da büyülendim. Adam yıllar önce karşılaşacağım insanları yazmış, nerede nasıl davranırlar-ne refleks verirler açıklamış.

işte bu yüzden sae benim için gelmiş geçmiş en iyi türk insanının fotoğrafını çeken kitaptır.
  • mete kudur  (20.04.19 21:42:53) 
[]

Boeing, Airbus ya da Cessna ölçeğinde uçak üretemememizin sebebi ne?

Jumbo Jet üretecek tekni bilgiden yoksunluk mu? Yoksa vizyon, ufuk ya da özkaynak eksikliği mi?




 
Kişisel görüşüm; üretiriz fakat kimse satın almaz üretici firmanın elinde kalır.


  • kanlakarisikyagmur  (13.03.19 15:28:10) 
Hocam mobildeyim yazamıyorum uzun uzun ama o kadar cok engel var ki.
Teknik bilgi yok ya da kaynak yok gibi tek bir sebebi yok, isin icinde bir suru degisken var, cok boyutlu bir mevzu bu.
Bir de soyle soyleyeyim, bir uretimin gerceklestirilmesi icin isin ucunda kar olmalı, birileri bundan kar etmeli ve risk minimunda olmali.

Bugun yeni bir yolcu jeti uretip piyasaya surmek Boeing gibi bir firma icin bile cok cok buyuk olay.
  • stavro  (13.03.19 15:29:09 ~ 15:30:18) 
Örnek olarak Boeing 787 projesi artıya geçmesi için 1100 uçak satması gerekiyor. Sen böyle bir ortamda sıfırdan bir uçak üretip onu kabul ettirmen, satman ve kara geçmen için geçecek sürede ülkeyi batırırsın. Avrupa’da bile kendi başına uçak üreten ülke yokken sen hayırdır derler.

Onun dışında ihtiyaca yönelik milli savunma alanında çok güzel üretimlerimiz var havacılık alanında. Bilgiden yoksunluk gibi bir durum söz konusu değil.
  • catch the arrow  (13.03.19 15:34:09) 
Bir de Boeing gibi bir sirket 747yi gelistirirken iflasin esiginden dondu. 787 nin uretiminde bir ton sikinti yasayip bir dunya zarara girdiler. Arkalarinda Amerikan birlesik devletleri var. Boeing dedigin dunya devi bile devlet destegiyle yapabiliyor bunlari. Ustune bir takim lobicilik faaliyetleri falan.

Piyasaya yeni surdugu 737max'ler patir patir yere indiriliyor su an her tarafta. En son Almanya indirme karari aldi sanirim. Bir de isin bu boyutu var. Argesi yapilmis, test sureci tamamlanmks, sertifikasyonu nesi yapilmis siparisleri alinmis piyasaya surulmeye baslanmis lap diye boyle bir sorun cikiyor. Bunlar cok cok ciddi problemler.

Boeing'in arkasinda Amerikan ekonimisi, airbus'in arkasinda Avrupa var.
Cessna dedigin Textron gibi dev bir sirketler grubunun alt sirketi. Ekmegini dunyanin en buyuk bütçesine sahip ordu olan amerikan ordusundan yiyorlar.
  • stavro  (13.03.19 15:44:53 ~ 15:48:32) 
Satamazsın. Türkiye’ye gelene kadar koca rusya, çin bile ürettiği uçakları doğru dürüst pazarlayamıyor. Abd 1960’tan kalma 737’yi tüm dünyaya çatır çatır satıyor. 2 sene uçurdum, bok gibi bir uçak. Rus yapımı olsa 1 tane dış ülkeye satamaz. Ama abd’nin lobisi o uçağı sattırıyor.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (13.03.19 17:47:44) 
boeing ve airbus coktan bu pazari kapatti. birinin arkasinda abd, digerinin avrupa var. belli standartlari yerine getirmen lazim bir ucaga ucus izni cikartmak icin ki bu standartlar da bu ulkelerin elinde. 737 max olayinda gorduk, istedikleri gibi kapattilar havasahasini; ayni seyi senin yapacagin ucaga da yaparlar cok rahat.


  • ubi dubium ibi libertas  (13.03.19 17:53:53) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.