Ekşi Duyuru

bizde de 90 yılından kalma döküm singer yoknaz var. eksisozluk.com

bakımını yaptırdıktan sonra kot kumaşından çanta dikmiştim ben annemin gözetimi altında. ibb.co

makineyi temizleyip kullanımını anlatan arkadaş 10 üzerinden 6-7 gibi tutarsın, duruma göre çok çekiştirirse, ipi çok sıktırıp büzme yaparsa birer birer azaltarak denersin demişti.

bir de penye iğnesi ayrı oluyor(muş). triko ayağı diye bi şeyden ve bir kağıttan bahsetmişti eleman. belki ondan olmamıştır sende de. ne oldukları hakkında en ufak bir bilgim yok.

Penye dikim özellikli bir makine değilse, normal makinelet penye dikmez. Yine de şansımı deneyim derseniz penye iğnesi almanız gerekli, sarı başlıydı yanlış hatırlamıyorsam, esnek kumaşlar için iğne.

Ayrıca penye için biraz tecrübe gerekir, yani o makinede penyeyi nasıl ayarlarsanız dikebilir gibi. Çünkü ip atlayacaktır, büzgü yapacaktır, penye
kumaşı delecektir vs vs bir sürü derdi var. Tüm bunlarla baş edip idare eder bu işte diyebileceğiniz bir performans için de hem makineyi hem dikişi biraz bilmek gerekiyor.

Yani sorun sizde değil o makinelerin penye makinesi olmamasında. (Penye özelliği olmayan bir model olduğunu varsayıyorum)

Tansiyona gelirsek; iplikten gelen ipin sıkı ya da gevşek olmasını belirliyor. Bir kaç deneme yaparak makineniz için uygun olanı bulabilirsiniz. Çünkü hava sıcaklığı da dahil, iğnenin kalınlığı, kumaşın cinsi vs gibi nedenlere göre gerekirse küçük oynamalar yapmak gerekebiliyor. Singerin iyi tarafı internette pek çok uygulama videosu olmasıdır. Bunlardan yararlanabilirsiniz.

youtube.com
Damla toral’ın videolarını izlemeni öneririm hepsini anlatıyor. Penye için esnek dikiş özelliği olması lazım ya da overlokla yapacaksın. Bir de diliş makinasının modelini yazarsan youtubeda detaylı videosunu bulabilirsin.

@sta

İşte o özellikler var mı yok mu o kadar belirsiz ve tarif yok ki. Kafayı yemek üzereyim. En olmadı servise gidip şunu gösterin arkadaş diyecem artık.

@epitaf

Galiba ip inceliği bile etkiliyor ama şöyle bit şey olunca çileden çıktım; aynı tansiypn ayarında kaliteli bir ip kullanınca dikmedi, kalitesiz ip kullanınca dikti güzel güzel. Ne fark var diye baktım, kaliteli dediğim ip nispeten acık kalın öteki ince. E ben nasıl bilecem hangi ipte diker, hangi ip hangi iğneyle olur... oohooo. Kız olgunlaşma enstitüsüne mi gitsem acaba ya.

@chezidek

Penye iğnesi aldım, çiftiğne aldım, ince penye için müthiş nazlanıyor kendisi. Kalın penyede acık daha iyi ama ince penye korkunç. Overlok reçme makinesi alsam hallolacak ama onu da alamıyorum. Neyse bakalım.

Makinelerin model isimleri oluyor, ona göre özelliklerine bakmak lazım. Penye dikebilen makinede özellikle belirtiliyor, böyle bir şey yoksa dikmiyor demektir.

Ancak yukarıda bahsettiğim kadarıyla olur. Tarihi eser yoknazımla bir kaç penye türü şeyler dikmişliğim var ordan biliyorum. Gerçi yeni makineleri çok takip etmedim ama yazdıklarına göre tahmin yürüttüm.

Marka model ne?

@sta

Marka singer model 9985 Quantum stylist

Kullanım kitapçığında "penye diker" yazmıyor @epitaf, zaten kullanım kılavuzu olarak koydukları kitapçık 9960'a ait, benim makinenin paneline ait bir açıklama hiç yok.

Singer pişmanlıktır arkadaşlar çok açık söylüyorum.

youtu.be
Şu videoyu dikkatlice baştan sona kadar izlemeni tavsiye ederim.

@sta,

İlk baktığım ve didiklediğim kaynak oydu, o kadar çok video baktım ki hiç bilmediğim halde bunun İngilizce videosuna bile baktım. Tansiyon ayarı vermiyor, öğretmiyor bu video.

Makine yukarıdaki videodaki makine sanırım.
Esnek dikiş özelliği varmış, penye dikişi o. Ayarlardan esnek dikiş seçilip, iğne olarak da penye iğnesi takmak gerekiyor. Videoda 12.dakkada falandı, iğneyi de gösteriyor.
Biraz sabır ve kolay gelsin. Makine de afilli hayırlı olsun :)

@epitaf

Teşekkür ederim :') hepsini yaptım hepsine baktım. Artık nihayet bir yetkili servise gidip kurs alacağım gibi. Çok teşekkürler.

Bende de var maalesef oka basışımda ilerlemiyor,dokunmatikte sorun vardır dedim ama değil . Genel bir sorun galiba.

@vasilias

Bilgisayardan girince yapabildim ancak. Başka türlü kesinlikle olmuyor

onların yeri şurası oluyor genelde (git: i.redd.it ) :)

Bende de var öyle bir kutu, genelde de bozulmuş şarj kablolarıyla dolu :)) yazık ama doğaya bırakılmaz bunlar. Ne yapmak lazım bilemedim...

sokaktan geçen hurdacıya veriyorsunuz alıyorlar

birinin pili yarıdan fazla dolmuyor bunun pilini değiştirebilirsin kendin

@comp

Denedim, çok uğraştım ama nasıl kapadılarsa kapağı kesinlikle açamıyorum. Yani cihazın kasasını diyeyim, ne diyeceğimi bilemedim :) çok uğraştım ama açamadım yoksa değiştirecektim.

Okullarda belediyelerin elektronik atik kutulari oluyor oraya birakabilirsiniz ya da dogrudan belediyeye verebilirsiniz.

tegv.org

ekşicep kullanıyodum ben ama mobilden eskisi kadar ekşiye girmediğim ve telefonum biraz eski olduğu için silmiştim yer sorunundan. Baya iyi uygulama bence.

Aynı kişinin yaptığı browser tarayıcısı da çok iyi onu hala kullanıyorum. tema++

sözlükte futurama isimli yazar yaptı ikisini de. İletişime geçebilirsin yanıtlar sorun varsa. İstek vs olunca imkan dahilindeyse hemen ekliyodu

valla ben eksicep'in hastasiydim ama maalesef iOS'ta yok gelistiricisi sadece android'e yaptigi icin (iOS icin bi ton masraf ivir zivir)

simdi sozlugun kendi uygulamasini kullaniyorum. idare ediyor diyeyim. reklamsiz aldim ama yoksa sesli reklamlardan telefonu kiracak duruma gelmistim...

Android ise eksicep üzerine uygulama yok. Efsane kesinlikle. O kadar çok imkan var ki kişileştirme bakımından. Acilen dene kurcala derim

ben alışkanlıktan ekşin kullanıyorum senelerdir.

Bende şükela reader da ekşi sözlük de var. Ekşi sözlüğü seri entry silmek istersem kullanıyorum, okuyup favlamak için şükela reader (dün güncelleme yapmışlar bir sorunu çözmüşler yani sesimizi duyuyorlar).

Microsoft edge kullanıyorum. Akıyor kanka. Reklam yok.

Android'de mi

Android de
Microsoft edge i çok beğeniyorum. Kendi reklam engelleme uzantısı var. Ben YouTube u bile sildim. YouTube u tarayıcı üzerinden kullanıyorum. Hiç reklam yok.
Ayrıca Samsung İnternet'te de reklam engelleyici var.

Opera mobil
YouTube vanced

Silmgitsin.
Windows defender yeter bence.
Yıllardır baskanhiv bir şey kullanmadım

sil gitsin+1

Bu tarz asiri spesifik/insan emegi yogun islerde suyun fiyatindan cok sizin emeginizin fiyati daha onemlidir. Evlerde calisan temizlikcilerin, yardimcilarin vs... fiyatlarina bakip saatlik bir analiz yapmaniz daha mantikli olur.

Çok hesaplamak istiyorsanız yıkamaya başladığınız dakika su sayacının son endeksine bakıp not edin. İş bitince de kontrol edin. Kaç ton kullandıysanız 1 ton fiyatı üzerinden hesaplayın.

su faturası hesaplama portalı var.
hesapliyor.com

3-5 kilo ne ise evde deneyin. sayacın ilk okuma ve son okumasını da yazıp, kiloda ne kadar fatura geleceğini hesaplar, sonra yıkatacağınız kiloya göre bir maliyet çıkarırsınız üzerine işçilik vs koyarak.

Su sabit hızla ve sürekli akıyor mu olacak? Eğer öyleyse "X miktar işi Y dakikada yapıyorum" diyebileceğin şekilde süre tut. Sonra bu sürede akan suyu hesaplamak için musluğu aynı şekilde açıp 1 dakika boyunca 1 litrelik su şişelerine doldur. 1 dakikada kaç litre su harcadığını bulduysan suyun ton fiyatı/1000 hesabı ile litre fiyatını çıkar ve 1 dakikada kaç para harcadığını hesapla. İşin hacmine göre kaç dakika ya da saat çalışacağın belli olunca zaten gerisi kolay.

daha ucuza satılıyor işte. türkiyede 100 dolar diyelim mesela, türkiyede 200 dolar. daha ucuza almış oluyosun yurtdışından.

@jelly bear

Hiç anlamadım.

dolar bu seviyelere cikmisken olmaz o is. Simdi bazilari disarda her mal yari fiyatina satiliyor saniyor ama turkiye'de ozel tuketim vergisine falan tabii degilse oyle birsey yok.

Outletlerden ucuz mal kovalayip bulabilirsen pahali markalarin urunlerini (burberry falan gibi) enteresan fiyatlara alabilirsin. Onun disinda telefonda 2-3bin lira fark ediyordu onun da kayit parasini yukselterek yok ettiler. Dutyfree'den icki olabilir ama orada da her istedigin sey yok.

Butun delikleri yavas yavas kapattilar.

şöyle basit bir örnek vereyim. burada jacobs'un yarım kilo filtre kahvesi 3,5 euro. türkiye'de şimdi baktım hepsiburada'da 55 lira.

bazı mallarda böyle uçuk farklar olabiliyor. eskiden euro bu kadar yüksek değilken çok daha barizdi farklar. adam telefonu almak için abd'ye uçak bileti falan alıp oradan aldığında daha ucuza geliyordu hatta.

ithal mallara turkiyede ekstra vergi var sinirdan girerken.

mesela amerika'da 2000 dolara satilan bir urun dusun. 17000 liraya denk geliyor. Senin de 17000 liran var diyelim. bu urunu turkiye'de 17000 liraya alabiliyor musun? hayir. turkiye'de ayni urunu ithal edip satan kisi, turkiye'nin gumruk vergilerini, kendi isletme vergilerini, kdvyi otvyi ve kendi karini ekliyor, oluyor sana 30000 lira. Yani 3600 dolara geliyor. Turkiye'den alirsan.

Ama diyelim amerika'da bir arkadasin var. ona 2000 dolar (17000 lira) veriyorsun o sana oradan aliyor, bavuluna koyup kendi maliymis gibi getiriyor, gumruk vergisi odemeden iceri sokuyor. boylece sen turkiye'de 30000 liraya satilan bir urunu 17000 liraya almis oluyorsun.

@ robokot

ornek ver abi, disarda $2000 olup turkiye'de $3600 olan ne var? OTVli urunler haric.

Simdi macbook air fiyatlarina baktim mesela, arada cevirdigin zaman pek bir fark yok.

basit bir ornek olarak verdim, hesap net olmak zorunda degil. ama gecen gun benim yaptigim mesela: www.akakce.com

bu klavye turkiye'de 1700 lira. amazon.com amerika'da 100$ (850 lira). Hatta birak arkadas getirmesini amazon amerika'dan direk siparis versen bile daha ucuza geliyor. son 10 yilda boyle 20-30 alisveris yapmisimdir, hepsinden iskontom %35-%50 arasi.

bu arada apple urunleri konusunda haklisin son 1-2 senedir burada cok kotuye gelmiyor acikcasi, yine de arkadas getirse daha ucuz tabii ama oyle astronomik bir fark yok eskisi gibi. sanirim kurlari gec guncelliyorlar bir sebeple, ama yine de fena degil apple olunca.

Yani bunun galiba en mantıklı örnekleri konsol, konsol aksesuarlari, kamera ve aksesuarlari, sporcu beslenmesi ürünleri, alkol, Daha kesin vardir misal müzik aksesuarlarinda hayvani artislar olduğunu duymustum.

Ama onun dışında telefon gibi şeylerde o farkı boyle kayit vs diyerek imkansiz hale getirdiler. Apple ürünlerinde de fark yok diye biliyorum.

Yani bazi spesifik urunlerde ciddi fark olduğunu biliyorum.

evet eskiden millet telefonlari da boyle aliyordu, pasaport kaydi olayini o yuzden getirdiler. bu sefer millet pasaport kayitlarini satmaya basladi yurtdisindan geldikten sonra, bu yuzden "kaydedilen telefon sadece pasaport sahibinin adina kayitli bir hat ile kullanilabilir" kisitlamasi getirdiler. kayit fiyatini da astronomik bir hale getirdiler.

ve evet pek cok urun grubunda inanilmaz farklara denk gelmek mumkun. urun turkiye'de ne kadar az populerse potansiyel fark o kadar fazla oluyor cunku turkiye'de cok az sirket cok fahis fiyatlara satiyorlar o urunleri. cok niş bir urun arayan kisi mecbur bizden alacak diye basiyorlar fiyati. o zaman amazon amerika'dan normal siparis verip gumruk vergisini odeterek bile baya parayi cepte tutmak mumkun olabiliyor getirecek arkadas falan yoksa.

@ robokot

hocam turkiye'de amazon viyatlari ucuk, Kanada'da bile yuksek fiyat cekiyorlar. Amazon Amerika'da isliyor, ben bile kanada'dan mal alirken .com'dan satin alip amerika'daki arkadaslarima yonlendiriyorum pakedi bazen, onlar bana yolluyorlar daha.

ayni klavye mesela burda 1132tl:

tr.banggood.com

senin $100'luk klavye ye de yasadigin yere gore vergi ve kurye ucreti ekle, asagi yukari kafa kafaya gelecektir. Ozetle, kur bu seviyede iken ugrasdigina degmez, arastirmayi Turkiye'de yapip gidip elden pazarlik falan yaparak tahminim daha ucuza bile alma sansin var.

tam anlamadim, banggood da gumruge sokup getirtmiyor mu? ben bu klavyeyi kemiksiz 850 liraya alabiliyorum arkadas vasitasiyla mesele o. ki bu kucuk kalem bir ornek. bir ekran karti falan getirecek olsan binlerce lira para cebinde kalir. gecen gun gtx 3090 lara falan bakiyordum 10-15000 lira fark ediyor. 4-5 aylik asgari ucret burada.

cok ugrasacak bir sey de yok, arkadasin adresine yollatiyorsun, ya da amazondan falan normal siparis veriyorsun, geliyor.

orijinal soru arkadas vasitasi ile getirme uzerine. siparis verip gumruge sokup getirme daha ekstrem bir ornek - onun bile bazen daha karli olabildigini gostermek icin ornek verdim. arkadas bavulunda getirince ekstra hic bir sey odemiyorsun sonucta.

tas catlasin yarim saat fazla harcayarak binlerce dolar cebimde kalmistir bu iki yontemle toplamda, acikcasi bana pek yük gelmiyor.

Robokot harika anlatmissin, cok tesekkurler

1132tl lik mali gumruge soksa ne kadar para alacak, vergisi belli degil mi? %50 alacak hali yok, KDV alir birakir. Zaten kargo da bedava denmis.

Ekran kartlari fiyatlari su anda yaniltici, sana $1500 fiyat gosterebiliyor ama stoklarda mal yok ciplerde sikinti oldugu icin, kartlar karaborsada. Ayni kart turkiye piyasasinda farkli firmalar arasinda 10-15bin tl oynayabiliyorm aynisi yurtdisi icin gecerli. Mining icin bir arkadasa kart aradik bulamadik mesela.

Tek kalemde 10bin tl kar yapsan amerika'da millet isi gucu birakir bavul ticaretine baslar. Iki bavul mal getirip tek sefer $25-30k vurur donersin, mis gibi. Ustne bir de tatil patlatirsin. Eskiden her giden 10-15 iphone goturup satiyordu. Ama dedigim gibi o donem bitti.

abi tamam da 1132tl + KDV > 100$ butun mesele o, neyi tartisiyoruz anlamadim.

turkiye'de hic bir ithal urunu burada satis yapan bir firmadan amerika fiyatlarina alamazsin. Cari acik manyagi bir ulkeyiz, devlet istemiyor ithal urun almamizi. Buna gore onlemler var.

Turkiye'deki en en en iyi fiyattan %50 ucuza amerika'dan arkadasa urun getirdigim oldu. %35 civarina amazondan vergisini vererek getirdigim oldu, oluyor yani.

bavul ticareti o kadar kolay degil, tek urun, 2 urun goz yumuluyor ama cantani sifir urunlerle doldurup gumrukten gecmeye calisirsan "hop" derler. ama eskiden yapiliyordu, hala yapiliyor. ilk macbook promu zamaninda oyle birinden almistim. 20 kutu macbook pro anlasip almistik online bir grup. Turkiye'nin cari acigi o zamandan baya yukarida. ithal urunlere kisitlama azalmadi yani.

vaktine degecek deallar her zaman oluyor. halin vaktin yerindeyse ugrasmazsin belki. sonucta her turlu daha ucuza alabiliyorsun. sana degmez, baskasina deger.

abicim ben zaten 100-200-500tl kar yaparsin birsey demiyorum. o kadar da olsun zaten yurtdisindan gelen birini beklemen lazim bari bekledigine degsin. tek kalemde 10-15bin tl kardan bahsediyorsun, bende o kadar da degil, oyle olsa orayi "yikarlar" diyorum. mevzu bundan ibaret.

Ayda yilda denk getirir belki bir gol atarsin, ama her muz ortayi 90'a taktigini iddia edince olmuyor..

Bana toplu halde istedigin ekran kartini alacak 25 tane adem bul. Sen tek karttan $1000 kar edilir diyorsun, hatta daha fazla da $1000 diyelim. Kari 3 yollu paylasalim. $350 alan kisi kar etsin, $350 sen et, $350'de bana kalsin. Kisi basi $8750 dolar yapacaz senle ben. Hemen yarin kartlari alip ucaga atliyorum. Ulan keske para kazanmak o kadar kolay olaydi:)

Xbox series s tr de 5000,
Amazon Almanya'da 3500.

Türkiye'de manyak vergiler olduğu için yurtdışı ücretinden daha pahalıya geliyor her şey.

oyun konsollarinda %50 vergi olmasi lazim.

Amerika icin bahsediyorsak bu tip elisi urunlerini satan magazalardan alisveris yapabilecek bir arkadasiniz varsa kuponlarla cok ucuza alabiliyorsunuz oyle birsey kovalayabilirsiniz.

Ama yine de burada vergi bindirimi, luks tuketim oldugunu varsayan saticinin bindirimi derken ithal urunu 300 tlye satiyorsa yurtdisindan alabilseniz urunun orjinali size 150-200 tlye malolacak olabilir. ithal urun her zaman pahalidir.

inanması daha doğrusu kabul etmesi güç ama ne yazıkki çok çok çok büyük oranlarda vergi veriyoruz ve bu kura rağmen pek çok ürün trde daha pahalıya geliyor.

iç acıtan bir örnek vereyim; bilindiği gibi tr tekstilde çok başarılı. kaliteli ve ucuz üretim var. bu rağmen made in turkey etiketli bir ürünü örneğin h&m, zara marka olsun, londra'da sterlin kuruna rağmen daha ucuza aldım. bir de gümrükte tak free alsam daha da ucuza patlardı. benzer durum türk markalar için de geçerli.

özetle özellikle yabancı markalara inanılmaz yüksek vergi veriyoruz.

çok vergi veriyoruz denmiş, belirteyim

3 harfli mağazalardan birine pandemi döneminde tek seferde 10bin ürün satan(tanesi 100 küsür liradan) bir firma, normal zamanlarda tek tük mağazalı müşterilerine fatura kesmiyor. düşünün nasıl bir meblağdan söz ediyoruz. yani vergi kaçırıyor.

işte o kaçan vergiyi senden benden, hepimizden alıyor devlet.
şaşmaz kaidedir, sen o firmanın sahibi olsan sen de kaçıracaksın. iflah olamayız.

Büyük fark olan ürünlerden biri:

Sony A7S3 body 3489 dolar (29980 tl): www.bhphotovideo.com

Türkiye fiyatı 41000 tl civarı: fotografium.com

Ha Amerikada eyaletine göre vergi eklenebiliyor sanırım ama vergi olmayan eyaletler de vardı. Bizde ötv geldiği için böyle tabii. Devlet kimse bunları alamasın diye uğraşıyor.

@ nhk

Son bir cevap vereyim.

www.fotoaksesuar.com

Tek cekim 36800, bulmam iki dakika surmedi.
Cagaloglu'ndaki fotoculara gitsen, TR gibi ciklete 3 taksit yapilan ulkede nakit para ile 35000 altina alirsin rahat.

Amerika fiyatina vergileri de ekleyince makas iyice kapaniyor.

Turkiye'de garantideyken makina bozulsa bu sefer bir suru sikinti cikartacaklar. Bence degmez ama siz bilirsiniz.

Saçma pahalı geldi.
Anladığım şey değil ama bu da isngormez mi?
m.trendyol.com&gid=1&pid=1

Milimetrik cetvel gibi bir sey degil mi bu? Bulundugunuz yerde bir ozalite gidin. Seffaf ince baski alacaginizi soyleyin ve resmi gosterin. Onlar hemen hemen aynisini daha ucuza yapabilirler.

Hayatım boyunca bu meblağlarda bir ürün satın alırken benim kadar git gel yaşayan düşünen birini tanımadım. Ben alsam mı almasam mı istek mi ihtiyaç mı girdabına girerken bi bakıyorum hoop fiyatlar yükselmiş, e alıcaksam sonra daha pahalıya alıyorum veya fiyat yükseldiği için alamıyorum içimde ekte kalıyor.

O nedenle al bence, hep zor bulunan bir ürünmüş hemde fiyatı 1-2 ay içerisinde kesin yükselir.

Bu makine tek başına dikiş için yeterli mi?
Değilse dikiş kısmını halledebiliyor musunuz?
Aldığınızda be kadar kullanırsınız? Sıkıldım bu işten diye bırakma durumu var mı?
Gerçi sıkılsanız da makineyi elden çıkarabilirsiniz sanırım.
Bunları iyice düşünüp gerçekten almak istiyorsanız neden almayasınız, hele ki şu piyasada her gün zamlanır.

Alışveriş kredisi olarak kuveytturk ihtiyaç kart diye bişey var, bunu kullanmıştım. Ancak faizsiz olduğu için belli şartları var, örneğin alacağınız firmanın nace kodu (faturada ne firması gözüktüğü) önemli, taksitleri ona göre ayarlayabiliyorsunuz. Mesela teknoloji ürünleri 4 taksitti ama mobilya, beyaz eşya vs 18 taksit yaptırmıştım. Benim işimi gördü size uyar mı bilmem. Belki başkasının işine yarar diye ekledim.

Bu arada bazen ben de off ya bir reçme overlok olaydı diyorum :) sizi anlıyorum o yüzden

Çok teşekkürler, banka olarak bir tek yapı kredi var, makineyi satan site onu gösteriyor. 24 aya kadar böldürebiliyormuşum ama, öyle bir şey ki, hadi hesap açayım dedim, görüntülü görüşme istiyor, elimde nüfus cüzdanımı tutup gösterecekmişim de kaydedecekmiş, kimlik tespiti için. Çok ağırıma gitti yahu, zaten TC kimlik numarası alıyorsun, telefon numarası alıp doğrulama kodu gönderiyorsun, alışveriş yapacağım sitede de hesabım var her yerde tckn ve telefon numaralarım kol geziyor, üstelik devlet memuruyum bana ulaşamayanın suratına tükürmek lazım... yazık yani ben bu kadar zorlştırılmasına da anlam veremiyorum, telefonumun ön kamerası 2 mp olsa sanki kaydettiği şeyi anlayabilecek miydi? Çok bozuldum.

@1bir1bir1 Bu işlemler sizin güvenliğiniz için , ayrıca çok büyük bir hizmet. Bu pandemi koşullarında fiziki olarak gidip beklemek istiyorsanız tabi sizin tercihiniz.
Not: Bankacı değilim :)

Ben başka bir yerden kaynak olayım. Neden evde kullanacağınız iş için profesyonel sıfır bir makine alıyorsunuz? Ben atölyede bile (biri çok uygun fiyata geldi diye sıfır) 4 tane ikinci el overlok kullanıyorum. Kaldı ki günde ortalama 4000 metre civarında dikiş atıyor bu makineler.

@synax

Bu makinelerin hangisi dandik hangisi sağlam bilmiyorum, teknolojilerini anlamıyorum, ayrıca bir de akınca ikide bir değiştirecek şekilde almak taraftarı değilim, uzun dayansın istiyorum. İkinci elleri temiz okur mu kandırılır mıyım bilemiyorum endişeliyim şahsen. Onun için sıfır alıyorum, çok iyi bildiğim ve çok güvendiğim biri olsa elbette onun rehberliğinde ikinci el de alabilirim ama öyle biri yok, vaktiyle dolandırıldığım için de ikinci el mevzuuna uzak duruyorum. Yoksa elitistlikten değil...

Ben sadece altın takabiliyorum bu yüzden. Çözüm bulamadım.

Nikel alerjisi olabilir.

Çelik denediniz mi?

Çelik küpe +1. Küçük halka küpe alırsanız gece çıkarmanıza gerek kalmadan uzun süre kullanabilirsiniz. Welch'te bolca model var. 700-1500 arası bütçe ile 14 ayar altın halka küpe de alabilirsiniz.

Çelik küpe nasıldır hiç bilmiyorum, aşırı klasik ve enteresan bir dişil olduğum için takıyla da fazla aram yok ama heves edince böyle canım acıyor diye hevesim kırıldı zaten.

İyi kalite çelik küpe nasıl ayırt edilir bilgi verebilirseniz çok sevinirim.

Çelik kalitesi ayırt etme konusunda bilgim yok. Welch'te öyle bir sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Daha önce aldığım küpenin alerji yapmadığını söyleyebilirim. Çoğu AVM'de satış standı oluyor, görüp beğenerek alın. Gold rengin tonunu sevmedim demezsiniz böylece. (Gümüş ürünleri de var, çelik istediğinizi vurgulayın.)

Yatarken batan, sürekli kullanımı mümkün olmayan küpeleri çıkarınca kulak deliği kapanabiliyor. Bu yüzden bir tane de halka küpe almanızı öneririm.

Çok teşekkürler, bakacağım.

Bir yakınım küpelerin demir kısmına oje sürüp yalıtım sağlıyordu alerjisini önlüyordu

Telefon fiyatları düşmeyecek. Dolar düşse bile düşmeyecek maalesef

sonbahar'da duser ama aman aman bir dusus bekleme.

Telefon fiyatlarına etkisi olması için doların 7 falan olması bunun için yapılması gereken şey merkez bankası başkanını bir gece görevden affedip yerine bu adamı getirmemeleriydi ama yaptılar.
Ne iyiye gidip de dolar düşebilir hiçbir fikrim yok mesela benim, faiz zaten yüksek. Sakin akılcı politikalar yürütülürse düşer anca ama bekleme al geç.

Dolar yükseldiği zaman teknolojik cihazların, sıfır arabaların vs fiyatları yükselir, dolar düştüğü zaman fiyatlar ucuzlamaz ama.

kurun düşeceğini beklemek de çok iyimserlik olur bence, alacaksanız hemen alın gitsin daha fırtınalı bir dönem bizi bekliyor gibi görünüyor.

Merkez Bankasının yıl sonu dolar beklentisi bile şu andan yüksek. Doların düşmesi için bir neden görmüyorum. Çok az dalgalanma olabilir ama telefon fiyatlarını etkilemez. 7 liraya düştüğü zaman bile telefon fiyatlarında indirim falan olmadı.

@himmetin -merkez bankasının bile beklentisi yüksek- dediği şey, bankanın piyasa aktörlerinden seçmece isimlerle mutat yaptığı dolar kaç olur? anketinin sonuçları olsa gerek. bankanın görüşü değil o, öyle bir görüş belirtemiyor banka

Akp seçimi kaybettiği ve inmeyi kabul ettiği zaman

Ülkede cari açık bitince, yani hiçbir zaman. Kısa dönemli düşüşler olabiilir tabi ama fiyatları etkilemez

@comp

evet anket. MB böyle bir bilgiyi açıklarken eğlence olsun diye açıklamıyor elbette. Dolara yatırımı baskılamak için kullanılan araçlardan biri. MB bile bu anket eliyle "düşecek" demiyor ise düşmez demek istiyorum.

Mutlu bayramlar... <3

sınıflandırmada yakınlar ama aynı aileden değiller. çok zaman geçtiği için latincelerini hatırlayamıyorum ama ceylan boynuzgiller ailesine ait, geyik de geyikgiller ailesine. eğer geyikten kastınız ala geyik türü, diğeri de düz ceylan (gazel) ise yaşam süreleri dışında çoğu özellikleri benzer. (gebelik, yavru sayısı, yayılım gibi)

türkçe kaynak olarak bbc'nin geviş getirenler belgeseli var. hatta aynı serinin kitabı da olması lazım. bulabilirseniz orada bu türlerin taksonomisinden ve temel özelliklerinden bahsediliyor.

Çiçeksepetinden çiçek harici bir şey almak pişmanlık.

Teknolojik alet gibi pahalı bir şey almadım ancak aldığım her şeyden pişman oldum.

Akıllı telefon amazondan tercihen amazon satıcısından alınır başka yerden alınmaz.

cicek sepetinden artik cicek bile alinmaz, buyudukce suyunu cikardilar, iki gundur gonderdikleri siparisimle alakasiz cicekleri duzelttirmekle ugrasiyorum.

yazma cizme isleri icin ya Wacom ya Apple.

edit: stylus diye aratabilirsin ama soyledigim iki marka disindakilerin teknolojisi pek iyi degil. kullanislilik bakimindan soyluyorum. buyuk para harcarsan memnun kalmayabilirsin.

@idexo'cuğum,

marka değil de bu cihaz nedir ne değildir normal bildiğimiz tablet mi yoksa e-kitap okuyucular gibi bu videosa çiziktirmeye özel yapılmış cihazlar mı, bunların genel adı ne vs... bunları merak etmiştim.

1) Iphone telefon ile Apple Pencil kullanılmıyor mesela. Kendim bizzat test ettim çalışmıyor. Kaleme uygun ekran teknolojisi normal ekran teknolojisinden farklı muhtemelen.

2) Onu yapanlar grafik tablet ile yapıyorlar
www.hepsiburada.com

1. sadece notlara falan yazabilirsin. note serisi kalemi gibi olmaz.

2. grafik tablet kullanıyorlar çoğunlukla.

O isimlerin hepsi popüler kültürün getirilerinden nemalanmak isteyen şarlatanların uydurdukları şeylerdir. Üzerinde çok düşünmeye, araştırmaya gerek yoktur yani. İlginiz varsa hint destanlarını okumanızı tavsiye ederim.

o dil sanskritçe. benim de bilgim yoga pozlarının sanskritçe karşılıklarından ibaret. asana: hareket demek. -asana ile biten birçok poz adı var. örneğin

balasana: bala (çocuk) + asana (hareket, poz) = çocuk pozu
shavasana: shava (ölü) + asana = sırtüstü yere uzanıp hareketsiz yattığın poz
ustrasana: ustra (deve) + asana = deve pozu
uttanasana: ut (yoğun) + tan (uzama) + asana
tadasana: tada (dağ) + asana
..

yoga eğitmenliği eğitimlerinde bu konular anlatılıyor. gene yoga kurslarında eğitmenlik almadan sırf bu teorik konular üzerine dersler de oluyor bazen. takip etmek lazım. bir de udemy'de arattım şimdi, sanskrit diye yazınca bile birçok eğitim çıktı. ücretsizler de var. bir bakabilirsin ilgi duyuyorsan.

Geçen gün aynısı oldu, mail adresime peş peşe iki tane e-posta doğrulama maili geldi. Dikkatsiz bir adaşım adresini yanlış yazmış diye düşündüm, sallamadım.

Bence girmeye çalışmamış.

Mesela ben kendi hesabımla giriş yapıyorum, sonra mail güncelle diyorum ve senin mail adresini giriyorum. Doğrulama kodu haliyle sana geliyor. Yani senin hesabına giren yok aslında.

Mesela 1bir1bir1@gmail.com yerine sana ait olan 1bir1bir1@yandex.com u yazıyor olabilirim.

Tabi güvenlik konusunda dikkat et sen yine de

Mantıklı... içime sinmedi ama... her yerin şifrelerini değiştireyim mi napim?

Bence bu olay yüzde yüz çalışma izni almaya çalışan kişilerin e-mail adreslerini yanlış yazmasıyla ilgili. Çalışma izni için sistemde e-mail adresinin olması gerekiyor. E-mail doğrulaması için şifre gönderiliyor. E-mail onaylanırsa çalışma izni için başvuru yapılabiliyor. Bir sorun olacağını düşünmüyorum. Çünkü zaten e-mail doğrulanamamış oluyor.

@dissendium
@infernalcadre
@kobuzchu kiz

Teşekkür ederim...

codecanyon.net

Buradan scripti alabilirsiniz,

hosting meselesi de bu iş için sanırım en iyisi anlık talebi karşılayabilmek için anında sistemde yükseltmeler yapabileceğiniz bir hosting firması olması gerekir.

Sanırım bunun için çogu kişi aws kullanıyor.

Videoları sadece depolamak mı istiyorsunuz, yoksa birileri izleyecek mi? Kaç kişi izleyecek?

Eğer birileri (50-100 kişiden fazlası) izleyecekse, streaming işine gireceksiniz demektir. Kendiniz yapamazsınız ya da yaptıramazsınız muhtemelen, ciddi bir bütçe lazım bunun için.

Bu durumda en mantıklısı videoları youtube/vimeo gibi platformlara koymak, oradan sitenize embed etmek olur.

Eğer 3-5 kişi oturup izleyecekseniz depolama işi ucuz. Video depolamak için database kullanılmaz ama, object storage lazım. Tabi TR'deyseniz bunun upload'ı da hafiften problem, eğer site üzerinden yüklemek istiyorsanız orada da biraz iş var.

Tam olarak ne yapmak istediğinizi yazsanız aslında daha doğru cevaplar verebiliriz.

Yapmak istediğim şey, beğenidir yorumdur vs kullanmadan (belki kendi çalma listelerini oluşturma ve "tekrar çal" bibi iki üç şey olabilir) insanların sadece videoyu veya sesi internetten dinleyecekleri/izleyecekleri ve linkini sosyal medyada paylaşabileceğim/gömebileceğim bir site oluşturmak. Kendi özel alanım için düşünebiliriz, mesela ben müthiş bir klasik müzik aşığıyım, veya herhangi bir bestecinin bestelerini çalışıyorum kendimce, bunu yutub gibi karşılıklı çıkara dayanan bir platformda değil de, tamamen hayrına yapacağım bir platformda paylaşmak istiyorum, yani meşhur devlere para kazandırmak istemiyorum. Gibi düşünelim.

Anladım hocam. Şöyle bir cost hesabı yapayım size kabaca:

3-4 dakikalık 720p bir videonun ortalama 250MB yer kapladığını varsayalım.

Şurada amazon'un fiyatlandırmaları var: aws.amazon.com

100 GB depolamada 2,5$ para ödüyorsunuz kabaca. Yani sitenize yüklenen her 400 video için 2,5$, her 1000 video için (yuvarlıyorum) 5$ para ödemeniz lazım. Aylık.

100 GB video aktarımı için de 1$ para ödemeniz lazım. Yani depolanan her 1000 video 1 kere izlendiğinde 2,5$ da ona para ödüyorsunuz. 2 kere izlenirse 5$ vs. diye gidiyor. Bu da aylık. Her videonun ortalama 100 kez izleneceğini varsayalım, bu da 250 $ oluyor.

Çok kaba bir hesapla, 1000 videonun size maliyeti aylık 255$. Sunucu, database, alan adı vs. gibi diğer kalemleri katmadım henüz. Onların da 95$ tutacağını varsayıp (iyimser bir varsayım) yuvarlak hesap aylık 350$ diyelim.

Kullanıcıların ortalama kaç video yükleyeceği önemli. İşte instagram'da bu sayı çok yüksek mesela ama videolar kısa, sizin sistemde uzun video yükleniyor diye varsaydık biraz daha, dolayısıyla kullanıcı başına videonun daha düşük olacağını varsayabiliriz. Her kişi 2 video yüklese, 1000 video hesabından 500 kullanıcınız olacak. Bu da şu demek, her kullanıcının size maliyeti 0.7$, yani yaklaşık 5 TL olacak. 1000 kullanıcınız olsa aylık 5000 TL sunucu maliyetiniz var.

Eğer maliyetleri cebinizden karşılamayacaksanız, kullanıcı başına 5TL nasıl kazanacağınızı düşünmeniz lazım. Youtube'a bedavaya yüklemek varken, birileri "devlere para kazandırmamak için" size bu parayı öder mi? Veya niye ödesin? Bu soruların cevabını bulmak lazım.

Telif hakkı meselesi de biraz pis açıkçası. Normal şartlar altında sizin platformunuza "içerik kaldırma talebi" göndermeleri lazım. Sizin de makul bir süre içerisinde bu içeriği kaldırmanız gerekiyor. Ancak bazı çakal insanlar bu isteği göndermeden direkt dava açıp para koparmaya çalışıyorlar, bir şey çıkmaz ama avukat masrafları falan biraz uğraşmanız gerekir.

Ayrıca oturup kodları siz yazmayacaksanız bunun bir de development maliyeti var. Bence bu işe girmeden önce yapılacak en güzel şey @liberal'in gösterdiği gibi hazır bir script alıp fikri denemek olur. İlk 50-100 kullanıcınız için sizi idare eder muhtemelen. Baktınız fikir güzel, yürüyor, devamını ondan sonra düşünürsünüz.

telif meselesi için ne düşündünüz acaba?

@plutongezegendegilmi

1. O sorunun cevabı "kendini var etmek" ya da "varlığını sürdürmek", başka bir amacı yok. Amaç para kazanmak değil yani, o site kendi yağıyla kavrulabilse çok iyi olur.

2. Kullanıcı 1 kişi olacak o da site sahibi olarak benim. Yani uzmanlık üzerine kurulmuş bir site olacak, belki ileride kullanıcı sayısı artırılabilir ama kesinlikle kullanıcı olarak herkese açık bir pltaform düşünmüyorum.

@sutlu nescafe

Bilmiyorum işte onu size soruyorum.

oluyordu, 2 hafta önce polikliniğe gittim, temizlettiler geçmedi.
geçen hafta kbb'ciye gittim işitme testi falan stresten dediler.

bu aralar çok sık herhalde sağdan soldan da duyuyorum. 2 hafta sonra bir de endokrine gidip baktıracağım sanırım. kimininki geçiyor, kimininki kalıyormuş. sağda düşük frekanslı ses bende de var.

Aynısı birkaç aydır bende de var. Sadece sağ kulağımda ince ve sürekli, sizin de tarif ettiğiniz gibi tiiiii diye çınlayan bir ses var. Çok rahatsız etmiyor, sadece sakin ortamlarda duyabiliyorum. Pandemi dolayısıyla doktora da gidemedim.

Bende 1.5 sene once oluyordu. Doktora gittim bir suru test ivir zivir derken bir sey cikmadi. Kendimce sebebi kulakici kulakliga bagladim. Farkettim ki silikonlu kulakici kulakligimi cok kullaninca oluyor.

www.trendyol.com

her yerde kullanılır, efsane.

@jelly bear

Valla çok güzel görünüyor ama çok minik yerlere girmezmiş gibi duruyor, acaba resimde mi öyle duruyor?

şöyle söylim iphone, macbook falan açabiliyorsun. daha ne kadar minik olsun ?

Yukarıdaki linktekinden bende de var, genel anlamda iyi ama öyle her yere girmiyor. Mesela oğlanın oyuncak arabalarının altındaki vidalar biraz derinde oluyor bazen, onları açamıyor.

O tip küçük yerlerde şunlar daha çok işe yarıyor: www.hepsiburada.com

www.trendyol.com

Siz saatçi tornavidası seti soruyorsunuz galiba. Linkteki gibi bir şey lazım o halde. @jelly bear'ın gönderdiği de güzelmiş ama o kadar parayı verdikten sonra Bosch'un uç setlerinden birini alıp şarjlı tornavidayla kullanmak daha mantıklı.

Edit: Ben yazarken @vudin Stanley marka setin linkini atmış. Bende de Stanley var ve gerçekten verilen paraya değer. Harika bir set.

merhaba

bütçeniz nedir bilmiyorum ama “wera-tool check plus” aklınıza gelebilecek hemen hemen her alanda işinizi görür. biraz pahalı bir set, ancak aldığımdan beri arabamın torpidosundan eksik etmiyorum. kısa tornavida sapı, minik anahtar kolu, sık kullanılan lokma uçları vs gayet iş gören bir set. fiyatı biraz yüksek, ancak uzun vadeli kullanım düşünüyorsanız kesinlikle pişman etmez.

Şudur: www.hepsiburada.com

Bu tabi elektronik cihaz vs falan için, duvara vida giricem, ahşapa vida çakıcam falan dersen bu işini görmez. Elektronikte her türlü işini görür.

Bu malzemeler dandik olmasın da, benim 10-15 liraya aldığım setten biri vidanın sıkıştığı yerde sapı elimde sabit duracak şekilde ucu dönüyordu :))) evet herhalde saatçi tornavidası lazım. Şu uç seti olayına mı girsem napsam ama uçlar da içte derine inmeli. Derin işler peşindeyim :p :))

icindeki harddiski sokebiliyorsan, ayni zamanda takabilirsin de. zor bir islem degil. yalniz bazi laptop modellerinin ic dizaynindan dolayi sokme takma islemleri biraz cetrefilli oluyor ama imkansiz degil elbette.

Youtube'dan marka model ssd diye aratın. Örneğin:
www.youtube.com
bir kaç video izleyip başarırım diyorsanız kendiniz değiştirin. Laptopların %90'nında bir kaç vida açılıp değişiyor. Ancak bazı modellerde klavye, anakart vb neredeyse her şey sökülüp ssd takılıyor. Bu tip bir model değilse sıkıntı yaşamazsınız.

tamirciye kesin gitme. alırlar ramini hddni anlamazsın.

videolara baka baka yaparsın. acele etmeyeceğin, bol vaktinin olduğu bir günde sakin sakin halledersin. ortam iyi aydınlatılsın. bol bol resim çek. gerekirse de telefonu daya bir yere sen sökerken videosunu çek. atla deve değil. sonucunu yaz buraya:)

büdüt: pcyi açmışken termal macunları da bir yenilersin. senede 1 yapıyorum ben. iyi bakmak lazım teknolojik aletlere. iyice arttı fiyatlar.

@hemsta

Evet onu da yapmam lazım bilgisayar çok ısınıyor. Kardeşime ufak bişey aldıydık ordan otlanırım artık :)

@hepimiz

Bu kadar destek vereceğinizi düşünmemiştim, çok iyi geldi olumlu bakışınız ve desteğiniz, çok teşekkürler :)

bir çok bilgisayar modelinde bir kaç vida bir kapak ile hallolur. eğer onlardan birisi ise kendi değiştirebilirsin. statik elektriğe dikkat et.

komple açman gereken ve klayve vs. sökmen gereken bir modelse bulaşma derim. gereksiz sinir stres olursun .

ve bene en önemlisi 8.5 yıllık makineye ssd takmaya uğraşma. illa takacağım diyorsan da anakartın ssd'yi destekleyip-desteklemediğini araştır.

imza: 25 senedir bilgisayar söküp takan bir dost.

kedin bile ssd takabilir bilgisayara güven kendine de kedine de o kadar basit.

@helenart

Çok teşekkürler, HP Pavilion g7 nasıl bilirsin? Değer mi?

@helenart + laptopunuzun harddisk bağlantısının sata 2 mi 3 mü desteklediğini kontrol edin. Eğer 3 değilse hız pek fark etmiyor. 450/550 MB/s hızında çalışabilecek disk 250 MB/s hızında çalışıyor. Bir arkadaşımın 10 senelik laptopuna ssd taktık sata2 imiş. performans farkı yok gibi bir şey oldu, ayrıca üst kapağın sökülmesi gereken bir model olduğundan touchpad soketini kırdık toplarken. touchpad çalışmaz oldu. bereket mouse ile kullanan biriydi.

@faithless'a katılmıyorum. bilgisayarımın tam açılması neredeyse 2 dakikayı buluyordu. sonra format attım yine 1,5 dakika falan oldu. ssd taktım 20 saniye sürüyor.

ayrıca internette nvme ve sata2 karşılaştırmaları var. bilgisayar başlatırken ya da program açarken maksimum 3-4 saniye fark ediyor. asıl fark dosya transferinde ki bu o kadar da lüzumlu bir şey değil bana göre.

Bilgisayarın bu tarz bilgilerini nasıl edineceğimi bilmiyorum arkadaşlar. İngiliş de olmadığı için maalesef tıkanıp kalıyorum. Cihazımın üzerinde hp pavilion g7'den başka hiçbir şey yazmıyor, etiket yok (sıfır satın almıştım ama kutusunu vs naptım Allah bilir) ve windows bilgisayarım'a sağ tıklayıp özelliklere bakınca da göremiyorum. Gayet sıradan bir ev kullanıcısıyım esasında, sadece acaba yapabilir miyim diye düşündüm, camiaya güvenim olmadığından...

hwinfo programı ile öğrenebilirsiniz sata 3 mü 2 mi ?

www.hwinfo.com

qph.fs.quoracdn.net

SATA 6G = SATA 3
SATA 3G = SATA 2

D vitamini eksikliğidir büyük ihtimal geçen aynı şikayetle gitmiştim, aklınızda bulunsun tahlil yaptıramzsanız eğer

@playing star again

Hocam hakkaten... bugünü perşembe sanıyordum ama cuma olduğunu da biliyordum bir yandan... yuh...

@spacevan

Tamam çok teşekkürler, ciddi bir unutkanlık dalgası da var, muhtemelen dediğin gibi.

Uzaktan eğitim, dizi-film izleme, Word'le uğraşma vs. gibi işler için alınır. Oyun oynatmaz. Yakın fiyattaki ürünlerin ram'i 4gb, bu bilgisayarın 8gb olması bir artı. SSD olması iyi, 1 TB'a kadar yükseltilebiliyormuş bu da iyi. Bu fiyatta Lenovo vs almaktansa Acer almayı yeğlerim. Şu an çok detaylı bakamıyorum daha iyisi var mı diye

@black holes in the sky

Teşekkür ederim, ram'in 8 gb olması benim aynı anda hem müzik dinleyip hem de pdf, word, excell vs çalıştırmamı sağlıyor mu yani? Yoksa o iş çekirdek sayısının marifeti mi?

Oyun bilgisayarı istemiyorum ama çok da başlangıç seviyesi olmasın, orta seviyede çalışabileyim istiyorum. Sağ ol desteğin için.

1000 lira daha fazla verebilirseniz şunu öneriyorum:
www.vatanbilgisayar.com

işlemcisi 6 çekirdekli, sizdeki 2. gördüğüm kadarıyla çok çekirdek isteyen işlemlerde %50, teklerde %10 daha hızlı. uzun vadeli olarak rahat ettirir. ayrıca amd üzerindeki işlemcilerde ekran kartı da daha güçlü olduğundan basit düzeyde oyun oynatabilir Intel'in aksine.

@nehara

Teşekkürler, ilk bilgisayarda ethernet varmış ikincide (senin gösterdiğinde) yok. Bu sanki bilgisayara kablolu internet uygulayamam anlamına geliyor değil mi? Halbuki ethernetin her bilgisayarda olması gerekmez mi? Acaba yanlış mı anladım olayı?

portlarında bir farklılık göremedim, ikisinde de var gördüğüm kadarıyla. iki bilgisayarın da çıkışları aynı gözüküyor.

Teknik özellikler kısmımda yok yazıyor onun için merak ettim. Çok teşekkür ederim.

Öncelikle sakin olun, telaş yapmaya mahal yok. Bir enfeksiyon,apse söz konusu ise vucut onla savaşıyor, atelşenmeye sebep olabilir.
Ancak tek sebep bu olmayabilir, covid de olabilir, ama en kötüyü akla getirmeye gerek yok. Yine de ateş devam ederse test yaptırmayı ihmal etmeyin.
Alsın anneniz bir parol daha, hafif bir ilaç.

not: Doktor veya sağlık çalışanı değilim, en kısa zamanda bir sağlık çalışanına gözükmeniz annenizin faydasına olacaktır.

iltihap yüzünden bu ateş, acilen dis hekimine görünmesi ve antibiyotik tedavisine başlaması gerekiyor. Geçmiş olsun.

Ciddi bir enfeksiyon kapmışsa diş veya ağız bölgesinde hayaletin dediği gibi vücut savaştığı için ateş çıkabilir bu normal ve endişlenmenizi gerektirmez ancak covit ve başka sebeplerden dolayı mutlaka bekleyip görün. Bu gece biraz uyumayın durum iyiye gitmezse ya da daha kötü olursa en yakın hastanenin aciline bi uğrayın.

Sağlıkçı değilim, bir doktora veya diş hekimine görünmeyi kesinlikle ihmal etmeyin. Bir şey yoktur diye tahmin ediyorum ancak en kötü şeymişçesine önleminizi alıp ona göre hareket edin.

Çok geçmiş olsun

benzer şikayetler annemde de vardı geçen sene, sizdekine ek olarak annemin tansiyonu da yükseliyordu, biz hep dişten vs şüphelendik ama damar tıkanıklığı olduğu ortaya çıktı hastaneye gittiğimizde, ufak bir ameliyatla halloldu o da. demem o ki, çok başka bir şey de çıkabilir, en iyisi kısa zaman içinde bir doktora görünmek.

@mezarkabul

Çok teşekkür ederim dostum bilmiyordum... sağ olasın. Ulusal egemenlik ve çocuk bayramımız kutlu olsun.

yarın tatil ama cumartesi öğleye kadar çalışanlar var

Az once trendyol exspress geldi bizim binaya

Karşımızda yurtiçi kargo var şuan açık

Az önce üç adet kargo aldım. Ben de çalışmaz sanıyordum.

Şu an orta segment bir telefon note 5 in verdiğinden fazlasını verir

işlemcisi snapdragon 720, snapdragon 730 olsun

Ramler de genelde 6 ve 8 olarak satılıyor

Note ekranının canlılığına alıştıysan ekranı amoled olsun ips ekranlar soluk gelebilir

Duz sirket sahibi olarak amerikan vatandasi olamazsiniz. Bolgeye gore degismekte olup yatirim yaparal green card alabilirsiniz ve sonrasinsa vatandas olabilirsiniz. Dedigim gibi bolgeye gore degismekle beraber 500 bin dolarlik en az yatirim ve 10 kisi calistirma gibi ozellikler araniyor. Ny da 500 bin dolar ile olunmuyor mesela. Bu sekilde gc aldiktan sonra vatandasliga gecebilirsiniz statunuzu 5 yil korumaniz lazim tabi.

ssd olmadı derken? standart harddiski varsa ssd de olması gerekiyor? sadece sata girişli ssd almanız gerekiyor. ben mi bir şeyleri kaçırıyorum? hometech her ne ise bilmediğim bir özelliği mi var acaba?

Çevirici adaptörler var. Sırf ssd olmadı diye yeni laptop alacaksan eğer adaptör sorunu çözebilir. Marka modeli bilsek aslında ne tür bi ssd uyumlu olur söylerdik. Ya da şu an elinde olan da uyumludur belki

Hometech Alfa 700C

İnternette bu marka hakkında çok fazla şikayet ve olumsuz yorum var. Ama hiç öyle bişey yokmuş gibi üretip üretip satmaya devam ediyor şerefsizler. Hâlâ 32 gb dahili hafızalı cihaz üretiyolar. Şerefsiz oğlu şerefsizler.

M.2 sata desteği demiş. Açtım yuvasının kapağını baktım, sağ konumlu tek çentikli nvme yuvası. Ona göre aldım. Bu satın alıp denediğim 2. ssd. Habire bilgisayarcıya götüremem çünkü hem tanıdık yok hem merkeze çok uzaktayım. Bu markanın sahibi de ceo'su da(??!!???) Şerefsizdir.

Sata diyor. Satalara bakıyorum 2 çentikli. Benim cihazda ise sağ konumlu tek çentik var. Ne düşüneyim ki?

Takamadım ki. Takabilseydim çalışmadı derdim. Takamadım. Yuva var gibi görünüyor ama yok. Girilmiyor içine.

Bir de, hem buradan hem sözlükten birinin güya yardımını almıştım onun bilinçli yanlış yönlendirmesine maruz kaldım sanırım. Hayata ödesin bana olan doğruluk borcunu.

Nasıl bir konseptte kullanıldığını söylerseniz belki yorum yapmak mümkün olur. Başka anlamlar da var, ama hep istek-arzu minvalinde. Farsça'da, teşekküre karşılık 'rica ederim' anlamında kullanılıyor.

arapca degil bu kelime. muhtemelen farscadir...

M2 formunda SSDler iki arayuzden baglantida oluyor SATA ve PCIe (NVMe). Genelde tek centikliler PCIe olur, cift centikliler SATA olur. Her bilgisayar iki arayuzu birden desteklemiyor olabilir, ozelliklerinden bakmaniz lazim.

Bu aralar kullandığınız ilaç veya gıda takviyesi var mı?

@Yeniceri Leydi

Teşekkür ederim

@Mirket

Yakın zamanda kullandım ama 1 aydan fazladır kullanmıyorum.

sistit sadece cinsel yolla bulaşan bi hastalık değil. durup dururken de ortaya çıkabiliyor. sağlık ocağının faydası olacağını sanmıyorum. bölüm doktoruna gitmekte fayda var. geçmiş olsun.

10 sene önce sistit ile tanışıp gerekli gereksiz antibiyotikler ile hastalığı kronik hale getirmeyi başarmış birisi olarak nacizane tavsiyem, sağlık ocağı ile geçiştirmeyin. Sistit şüpheniz varsa fazla ilerlemeden ürolojiye gitmelisiniz. İdrar tahilili yaptırıp duruma göre tedavi edici ilaç yazarlar. Eğer başlangıç aşamasındaysanız ve ağrı, yanma gibi ciddi rahatsızlık verici şikayetiniz yoksa sabah-akşam Cranberry & D-Mannoz takviyesine başlamak da çok yardımcı oluyor.

Cinsiyetini bilmiyorum ama sistit kadınlarda erkeklere göre daha çok karşılaşılan bir rahatsızlık anatomik nedenli. İdrarın berrak, renksiz olması normal çünkü çok sık gidiyorsun tuvalete. Bir ürologla görüşmende fayda var. Kadınlarda senede 3-4 kez rastlanması çok abes bir durum değildir meşhur bir üroloğun demesine bakılırsa...

Belirtiler sistit gibi duruyor.

Ben arkadaşlara katılmıyorum. Eğer sağlık ocağınızda idrar tahlili verebiliyorsanız. Aile hekiminize durumunuzu anlatın. Zaten tahlil sonucuna göre size antibiotik yazar. Sonrasında hala şikayetleriniz geçmemiş olursa o zaman bir ürolok/kadın doğum uzmanına görünürsünüz.

@aynenbencede

Sistit ile idrar yolu enfeksiyonu aynı şey mi?

@1bir1bir1 aynı. Sözlükte sistit için idrar yolu enfeksiyonunun kronikleşen durumu demişler ama en doğrusunu doktor bilir. Tavsiyem mutlaka bir üroloğa gitmen. İdrar tahlili isteyeceklerdir ve sonuca göre ilaç yazar doktorun. Aile hekimiyle bence zaman kaybetme çünkü idrar tahlili gerekiyor. Doğrudan hastaneye git.

Birlikte yaşamıyorum ama benimki de benzer durumdaydı. Dayanabileceğim son noktaya kadar dayandım, sonunda psikolojim bozuldu resmen. Gerçi çocukluğumuzdan beri psikolojimizi darmadağın etti sag olsun. Diğer 3 kardeşim ilişiğini kesti, ben yapamadım vicdanen ve tüm yük omuzlarıma bindi.

Sonunda iyi bi psikiyatrist ayarladım. İlaç tedavisi uyguluyor epey iyi geldi gibi. Belli yaşlardan sonra psikologla sonuç almak zor oluyor o yüzden ben direkt psikiyatrist ve ilaç tedavisini düşündüm, şu anki gidişattan memnunum.

Anneyle bağınız kuvvetliyse onun ruhsal süreci tüm hayatınızı cehenneme çevirebiliyor.

Duyuru'daki Psikologlardan biri eğer yanlışsa düzeltir muhtemelen, ancak "duygusal geçişkenlik" gibi bir kavram var yakın olunan kişiler arasında.

@msb

Anneme artık doktor ilaç vs yetmiyor, işlemiyor. Artık diyorum bak dikkat et. Öyle bir illet yapışmış ki onun zihnine, kimle gelip yapıştığını da biliyorum da... nasıl kurtarırız ne yapılabilir hiçbir şey bilemiyorum artık. Bağımız aşırı kuvvetli. O kadar ki, hakkaten gönlüme göre biri olsa gelse evlenelim dese (henüz evlenmedim), evlenip giderek annemi terk etmiş olacağımı düşünüp çok huzursuz olacağımdan, müthiş vicdan acısı yaşayacağımdan eminim, o derece. Bunda annemin sadece ruh hali değil beden sağlıksızlığı da çok etkili. Ama bunu iyileştirmeye çabalamaması da çok fazla etkili. Kadın en yavaş şekilde de olsa resmen intihar ediyor! Neyse... sağ ol.

@dreamnesiac

O kavramı bilmiyordum, bakayım. Sağ ol.

normal, zaten annenize dönüşmek istemedikçe dönüşürsünüz.
bir süre sonra bakışlarınız bile aynı olur.

bu aslında temelde anne gibi olarak ona onu anladığını gösterme çabasıyla ilgili kısmen.
ayrıca onun gibi olursanız sizi sevmesini ve onaylayacağınızı düşünmekle de ilgili.
yani sizi sevsin diye böyle oluyorsunuz.
bunların hepsi aslında birbiriyle alakalı ama çok derin bir konu tabii.

annenizi değiştiremezsiniz ve kurtaramazsınız.
anneyi kurtarmaya çalışmak çocuğu ebeveynleştirir.
siz 50 yaşına da gelseniz anne yanında çocuk (çocuk gibi davranmaktan değil, konumdan bahsediyorum) rolündesiniz, dinamiği bozmuş olursunuz, ki bozulmuş zaten.
bu aslında maalesef fazla nevrotik ebeveynlerin farkında olarak ya da olmayarak sergiledikleri bir istismar ya da istismarcı davranış biçimi.

olduğu gibi kabul edip saygı duymalısınız ve kendiniz olmalısınız.
gerekirse sevilmemeyi de göze almalısınız ama bunlar "tamam ben saygı duyuyorum" diyerek yapılacak işler değil.
bir duyuru klasiği olarak "terapiye gitmeniz lazım" diyorum.

Annem hastalık hastası.
Ben de hastalık hastası oldum.

Bir de annem aşırı titiz, aynen Avrupa yakası iffet gibi de aniden sinirleniyor, yanlışlıkla bir şeyi döktüğümüzde.
Daha ayrı evde yaşamadığım için kendimin nasıl olacağını kestiremiyorum ama korkuyorum, ileride aynı şeyleri eşime ve çocuğuma yapcam diye.

@blatta hiberna

Bütün mesele bu zaten. Kendim olamıyorum. Tamamen annemle bütünleşmiş değilim çok şükür ama annemin çok büyük bir etkisi var, sanki hipnoz altındayım onunla yaşarken. O etkiden bir türlü çıkamıyorum ne yapsam çıkamıyorum ve sağlığı da hiç iyiye gitmediği için bırakıp gidemiyorum da. Herhalde böyle ölecez annem de ben de. Sağ ol.

@Hallegadola

İffet annemin yanında çok hafif kalır gibi. Tv ve sosyal medyaden asla uzaklaşmayıp sürekli siyaset takip eden ve sürekli öfkeyle bağıran, sık sık da ağlayarak feryat eden bir kadın benim annem. Mutfakta ocağın üzerinde aspiratör, onun da üstünde dolap var. Çay ve tuz orada durur. İki katlıdır, üst kata binde bir erişmemiz gereken şeyleri koyarız çünkü boyumuz uzun değil. Dün kardeşim tuz kabını üst kata koymuş farkında değil. Annem de tuzun orada olduğunu görünce sanki 5 kio zeytinyağı yere dökülmüş murdar olmuş gibi çok acıklı bir tepki gösterdi. Ben de kardeşime seslendim tuzu yerine koy bak yukarı koymuşun alamadık diye. Kardeşimin de ayrı psikopatlığı neticesinde kavga çıktı. Bari annem bizim aramıza girmese, ama girdi ve ağlamaya başladı. Ama görsen dehşetle karışık bir ağlama. Arkadaş bütün vücudum baştan aşağı öfke oldu yahu. Evin tek sağlıklısı benim ve her şey bana çok ağır geliyor artık.

Vücudunda boş yer varsa kaydediliyor

Parmak uçlarım nasır tuttuydu oralar olur mu?

Geçen gün nihatla sivrisinek dinlerken duydum, bir firma istediğin arabayı, günümüz şartlarına uygun olarak tekrardan üretiyor diye. Beni fazla alakadar etmediği için aklımda tutmadım ama firma çok kalabalıkmış sıra çokmuş.

Prototip üretim yapan firmalar var. Bu söylediğin teoride mümkün ama kaç milyon dolara yaparlar orasını bilemem. Ucuz olmayacağı kesin. Ancak şöyle bir durum var; o aracın marka sahibi buna müsaade etmez. Tasarım telif ihlali olur.

O aracın orijinal parçaları ile yapmak mümkün değil. Çünkü ana sanayilerin tedarikçileri ile anlaşmaları gereği ilgili parçanın yedek parçasını tedarikçiler 10 yıl (genellikle) boyunca üretirler. Sonra tüm kalıplar hurda olur. Kimse işe yaramayan bir kalıbın saklama maliyetle uğraşmaz.

30 yıllık araba çok eski değil, az sayıda üretilen ve bilinmeyen bir model değilse her parçası sıfır olarak bulunur. Komple restore ve revizyon hiç zor olmaz.

Takla atmamış ve de önden büyük bir kazaya karışmamış bir taneyi alıp komple sökerseniz sanaatkar kaporta/boyacılar harikalar yaratır. Adamlar iki arabyı ortadan birleştiriyor ve bazı eksperler anlamıyor bile.

Telif süresi 30 yıl olması lazım, arabaların telifi hakkında bilgim yok ama iyi bildiğim silah konusunda mesela 30 yıl dolduktan sonra bir tabanca modelini isteyen her firma klon olarak üretebiliyor.

Denildiği gibi 30 yılllık bir arabayı üretmek için bu kadar ciddi bütçelere değer mi?

Bir ihtimal de 30 yıl önceki o kalıpların ve üretim bandıın gelişmemiş bir ülkeye satılmış olma ihtimali de var.

Mesela bazı afrika ülkelerinde hala sıfır doğan kartal gibi bizim kuş modelleri üretiliyor. Bantlar ve kalıplar komple sökülüp götürülmüştü, e yedek parça zaten kıyamet gibi.

Belki sizin model de hala bir ülkede üretiliyor olabilir, çok merak ettim nedir bu model acaba?

aracın çoğu şeyini yaptırmak mümkün olabilir ama şasesini yaptırmak işin en zor kısmı olur herhalde. bu yüzden şasesi temiz bir tanesini bulup, onun üzerindeki herşeyi sıfır yedek parçalarla değiştirmek ya da tamir ettirmek en mantıklısı olabilir. hatta temiz 2-3 tane araç bulup bir tanesini şase olarak kullanıp, diğerlerini donör olarak kullanıp parçalarını ilk araca geçirmek bile mantıklı olabilir. tabii maliyetler nereye gider bilmiyorum.

Türkiye'de işin yasal kısmı nasıldır çok emin değilim. öyle sıfırdan araç yapmak -galiba- mümkün değil. elinizde öyle ya da böyle bir ruhsat olması gerekiyor (bu da şasesi temiz aracın ruhsatı olacak aslında)

ama şöyle bir öneri vereyim. bir kere bir yerlerde tanışmıştım, sözlükten de takip ederim, hatta tv'de bir yerlerde bir garaj/restorasyon programı bile yaptı galiba, @godless commie ile irtibata geçin. araba mevzusundan çok çok iyi anlar.

çok pahalı tutar yani öyle böyle değil

mesela bir saç kalıbı için firma 50keuro ödüyor ve bundan en az 10.000 araç çıkartıyor diyelim. yani kalıp fiyatı araç başına 5euro

sen şimdi aynı kalıbı tek bir araç için ürettireceksin. düşün. daha bu kalıptan en az 20 tane yaptıracaksın ki o istenilen eğimi, kaliteyi verebilesin.

diğer türlü el işçiliği falan baya para birde kimse uğraşmaz ve kalitesini garanti edemez.

o sebeple çok pahalı ve zor. mesela arap şehleri falan aracını karbon fiber yaptırıyor sırf onun için bu paraların daha fazlasını 200keuro bir kalıp bir araç için verebiliyor.

The grand tour un bir bölümünde bu şekilde yapılan Lancia ları göstermişlerdi. En ucuzu 250000€ idi.

Markaya göre değişir. Porsche'nin rebuild (sırf restorasyon değil) hizmeti var. VIN kodu olan arabayı Almanya'ya getirip orijinal haline çeviriyorlar. Hatta Porsche Classics bünyesinde üretimi olmayan parçaları da üretiyorlar.

30 yıllık araba eğer premium bir marka ise çoğu parçası orijinal olarak bulunabilir.

Ben yakın zamanda ender bulunan araçlardan birini topladım, vw 1500 type3 notchback diye geçiyor. Hiç el değiştirmedi ve üzerindeki çoğu orijinal parçası duruyor buna rağmen saca kadar soyulup toplandı. Türkiye'de parçalarını bulmak neredeyse imkansız tam maliyeti 67bin lira tuttu. 3 sene sürdü ki ustaların çoğu tanıdık ve bağlantılı olduğum kişiler. Ancak tanıdık olmadan sanayiye götürseydim 150-200 bin arası tutardı masrafı. Az çok fikir versin diye yazdım

@john bloor

Nissan micra 1.3 gx
97 ve 98 modelleri sanırım. Birbirine çok benzeyen ama farklılıkları olan iki ayrı kasa var. Küçüklüğü ve otomatik vitesi beni çok cezbediyor. Ona güzel bir motor takılsa, şahane bir kilit sistemi uygulansa, diğer parçaları da tazelense cillop gibi olmaz mı ya? <3 <3

Herkese çok teşekkürler. Hayalime destek verdiniz :)

Bu boyutlarda küçük araba ihtiyacı var bence. Çünkü park yeri sorunu had safhada.

Maksimum 1 saat diyorum. İşi bilen biri yarım saatte bile teslim eder.

Laptopsa sırf içini açması ve kapatması yarım saat sürebilir. Windows artı sürücüler de 1-1,5 saate kadar sürebilir. Bence ortalama 2 saatlik bi işlem. Başında biri dikilse yarım saat bi saat de gerginlikten gitse 3 saati bulur.

Eski bilgisayarın hard diski ile konuyu bağlayamadım ama bence killanmalisin. Ssd takmak 1-2 saat sürer max bu arada.

@smurfsmurfsmurf

Babamın eski bilgisayarının harddiskini kaybolan dosyaları bulabilir misin diye onda bırakmıştık, bulabilirim demişti ama belki 8-9 ay oldu hâlâ bakamadım edemedim vs deyip duruyor. Onun için sordum.

Ben aynı işlemi yaptırdım 1.5 saat civarı sürdü. Yukarıdaki harddisk hikayesinden anladığım kadarıyla adam kolpa biraz başkasını bulurdum ben olsam

Başkasına git. İyi kötü bilgisayar tamir işi yapan ve dükkan açan her bilgisayarcı bunu yapar zaten.

laptop un modeline göre ssd takma süresi değişebilir. dell için klavye, ön kapak, arka kapak, iç bilmem neler derken takması en az yarım saat sürebiliyor. ama toshiba da harddisk bölümü arka tarafta ve 2 vida sökerek ulaşılabiliyor buraya, eskisini söküp yenisini takmak 3 dakika sürer.

ondan sonra windowsun ve sürücülerin kurulması ve kısa bir test yapılması gerekiyor. o da 1- 1,5 saat arasında sürer diye düşünüyorum.

heriften kıllanıyorsanız, hacı şu harddiski söküp bana versene hemen dersin. onu alıp gidersin. eski verilerine ulaşamamış olur böylelikle. onun dışında driver veya windows kurulurken içine casus program vs. yükler mi diye başında bekleyeyim diyorsanız boşuna beklemeyin. yüklerken anlamazsınız zaten.

İlacin surasi:

www.reddit.com

O ne ki :$ ingiliççem yok.

Bu tarz ic rahatlatan seylerin oldugu bi yer

kusuyorum izninle.

Bu bana hiç yabancı gelmedi. Yok, ben değil, sivilce sıkmayı hobi haline getirmiş bir akrabam var. Beraber oturmuş konuşurken, gözleriyle yüzümü şöyle bir tarar, benim varlığından bile bihaber olduğum sivilceleri tespit edip o saniye sıktırmam için ikna çalışmalarına başlardı. Yok, olmaz, acır, yara olur, iz bırakır... Ne dersen de, 5 dakika sonra kafan onun bacağına yaslanmış halde, yediğin çimdiklerin acısıyla yüzünü buruştururken bulurdun kendini. "Of of of, vıjjjjt diye çıkıyor" diye ballandırmaz mı bir de...

@huçi kuçi

Bildiğin gibi değil nasıl bir doyum + ferahlama karışımı bir his... ayyyy.

buraya bayılırsın muhtemelen.

www.reddit.com

Masaj videolarını tavsiye ederim :):):)
Bağımlılık yapıyor, özellikle küt küt beli bacağı kütletenler

dr pimple popper var, youtube'dan bakabilirsin.

Ben olsam kan değerlerime baktırırım. Yiyebilirsiniz sorun yok ama "canım deli gibi sarımak çekiyor" durumu tedirgin edici. Kan değerlerindeki bi sorundan dolayı bu durum yaşanıyordur diye düşünüyorum.

bu kadar sarımsak tüketimine reflü oluşabilir.

Sac dokulmesi hikayesinin corona sonrasi bazi vakalarda gelistigi bildirilmisti bir doktor tv programinda soylemisti. Sarimsak olayini bilmiyorum. Sanankan Kan tahlili yaziyorum gecmis olsun

koku tad alamıyorsundur
fazla yeme zarar yemeğin içinde pişmiş tüket

4 desibel hiçbir şey. yani şöyle yapılsa, mesela alçıpan bölme duvarınız olsa, içinde de taşyünü veya özellikli ses yalıtım levhası olsa; duvarın üzerini o boya ile boyayıp -4 desibel de öyle kazanırsınız falan mantıklı olabilir. ama kışın pencereleriniz açık yatıyorsunuz, üzerinize 2 derece yalıtım yapan battaniye örtüyorsunuz ve üşümeyeceğinizi düşünüyorsunuz gibi bir şey...

ses yalıtımı tecrübe işi, baştan genel olarak hangi sistemle yapıyolar ne kadar kazanç sağlıyor onları araştırın.

mesela duvara taş yünü döşemek, başka ses kesen plakar döşemek, üstüne alçıpan duvar yapmak vb vb gibi.

Ses yalıtımının en temel meselesi sesin kaynağına yalıtım yapılmadığı takdirde hiç bir işe yaramaması. Yani sizin yapacağınız yalıtım asla %100 efektif olmaz çünkü sesin kaynağında yalıtım olmayacak.

4.8 dbspl'in komik bi değer olmasını geçtim hangi frekanstaki 4.8 db'yi soğuruyor acaba? muhtemelen 15khz üzeridir deli saçması iş.

Askerde işi boya olan bir arkadaş "ulan boya dediğin şeyin kalınlığı ne ki ısı yalıtımlı boya satıyoruz ama büyük hikaye" diyordu :)

tirivir onlar inanmayin.

Yani bence de tırıvırı şeyler bunlar. Hadi "boya" değil de "uygulama" satsa anlarım. Ayrıca başlığa ısı yazmışım ama o anda aklımda "ısı değil yav ses" ünleyişi vardı. He işte sesi yalıtan boya mı olur yahu? Yalıtım deyince insan hayli ciddi bir fark beklentisine giriyor ama bi bakıyosun adam kaldırmış 5 desibel diyor. Ne anladım bu işten yahu. Hadi de ki "boyamız şu şu şu malzemeler ile şu şu uygulamalar yapıldıktan sonra şöyle şöyle uygulanır" de. O da yok. Saçmalığın daniskası ya.

ses yalıtımı kesen bi boya olsa kesin zift gibi plastik tabanlı kalın bişey olurdu.

keske isi/ses yalitimi isleri boya ile halledilebilecek kadar kolay olsaydi.

@alperz buyur

www.isonem.com.tr

@alperz

Halk olmak çok zor azizim. Reklam denen şeye kıymet verenin aklına üfürme dönemine girmiş bulunuyorum. Ayrıca sosyal mesaj vermek istiyorum; biz dedikodu yöntemiyle yönetilen bir halkız.

www.gittigidiyor.com

Böyle bişey alıp kullanabilirsin.

sürücü dediğiniz nedir? hard drive disc(hdd) mi cd/dvd disc mi? ssd aldım dediğinize göre hdd boşa çıkacak yanlış mıyım? cd sürücü oynatıcı filan yazılınca kafalar karışıyor.

hdd ise 2 şekilde kullanılabilir.

1-cd sürücü yuvasına takılabilir şu şekilde: www.gittigidiyor.com

2-harici hdd olarak kullanılabilir şu şekilde: www.gittigidiyor.com

Cd sürücü yuvasına ssd takacakmış. Cd ve dvd kullanamayacam oynatamayacam yani. Çıkanı kullanabilmek istiyorum da onun için sordum.

Diş hekimliği fakültelerinde oral diagnoz ve radyoloji bölümünden randevu almanızı öneririm. Geçmiş olsun

Arkadaşım geçende bana "2 ay oldu, halen vücudumu tam kapasite kullanamadığımı hissediyorum, merdiven çıkıyorum, kesiliyorum, konuşurken cümle bitmeden sesim gidiyor," dedi. Sanırım normale dönmek biraz zaman alıyor.

Yorgunluk covid sonrası genel bir problem gibi. Endişelenmeyin. Yine de tedbiren kan tahlili yaptırmanızı tavsiye ederim. Bu kadar geçiren arasında bir kişide kanda pıhtı artışı duydum. Yoğun baş dönmesi ve başka bir sürü şikayeti vardı.

doktor olarak bu konuda çalışma var mı bilmiyorum ama bende de uzun süren yorgunluklar oldu bunun çok sebebi olabilir. birincisi yatmaya alışmak nerden baksanız 1 2 ay yatma durumları oluyor kişiye bağlı olarak sonra haliyle performans düşüyor. diğer sebep direk covid olabilir. bir diğer olay belki başka bir durum, hastalık bu ana denk gelmiştir.

bir önceki arkadaş kan tahlili önermiş ne görecek merak ettim. tiroid fonksiyon testlerini mi değerlendirmeyi önerdi acaba? bu kan tahlili işlerini covid sonrası izlem poliklinikleri kurulan hastanler var bir danışın isterseniz uuygun görülürse yapılır. kafaya göre olmaz.ben kan tahlili istiyorum diye gelen hastayı sikesim geliyor açık diyeyim sonucuna da bakmam veririm eline istediğine bak diye.

kan pıhtı artışı diye bir durum başınıza gelirse benim anladığım türdense zaten sıkıntı büyüktür yorgunlukla alakası yoktur.

Normal. Covid ile alakasız bir şekilde de olsa Zatürre olsanız benzer şekilde gerçekleşiyor. Akciğer kapasiteniz bir parça azalmış olduğundan çabuk yorulursunuz. Birkaç aya geçer.

Bu işin temeli perspektif çalışmasıdır. O da en kolay ve doğru şekilde kurşun kalem ile çalışılır. İşin matematiğini öğrendikten sonra istediğiniz boya ile istediğiniz tarzda çalışabilirsiniz.
Resim çalışmayı istemek ne demek onu anlamadım ama herhangi bir boya ile soyut resim yaparak, boyalara, kağıda veya tuvale alışabilirsiniz başlangıç olarak.

"Resim çalışmayı istemek" = yetenekli mi değil mi bilmeden sadece içini boyalarla kağıda mânâlı bir biçimde dökebilmeyi öğrenmek istemek. Hiç değilse bu konuda ne durumda olduğunu görebilecek bir süreç geçirmek yani.

Şimdi anladım. Kağıda çizdiğiniz şeylerde mana olacaksa perspektif çalışmanız şart zaten.

Problem şu, çalışacak arkadaş karakalemi sevmiyor, hoşlanmıyor ve beceremiyorum diyor. Fakat kendisinin çok fazla ayrıntıcı ve mükemmeliyetçi olduğunu da ben çok iyi biliyorum. Belki de hiç çalışmasa daha iyidir, yani karakalemden önce mesela suluboya veya ne bileyim başka bir teknik kullanmasına izin yoksa demek istiyorum.

Karakalemle başlanması gerekiyor.Çizgileri ,perspektifi halletmeden diğer boya çeşitlerine geçilmesi doğru değil.

hobi amaçlıysa gerçekten neden sevmediği karakalemle uğraşsın ki.
ben çok uzun süre güzel sanatlar çizim eğitimi aldım, sonra ara verdim tekrar yağlı boya çalıştım. ikisi de bambaşka şeyler; ama şunu çok net söyleyebilirim ki fırça tutmak ile kalem arasında çok fark var. ben kursa başlamadan evvel iyi çizerim diyordum; ama kalem tutmayı çizgi çizmeyi en baştan öğrendim yıllarca yanlış çiziyormuşum. ölçü alma ve eğim, perspektif en zor ama en temel şeyler tabi ki ama hobi amaçlı yağlı boya çalışacaksa bence hiç gerek yok. zaten yağlı boya öncesi örneğin seçtiğiniz parçayı tuvale grafit ile aktarılır burada hiç çizim yeteneğine gerek yoktur.
yağlıboyada renk bilgisi- fırça teknikleri- ışık temel bilgileri kesinlikle gereklidir. bunun için de online eğitim alınabilir.
sulu boya mesela kolay sanılabilir; ama gerçekten çok hızlı çalışılması gereken yağlı boyanın tam tersi teknikleri içerisinde barındırır.
akrilik evde yeni başlayanlara daha uygundur. bir çok yüzeye rahatlıkla uygulanır hem de su bazlı olduğundan temizlemesi de kolaydır. bence suluboyadan daha kolaydır, hatalarınızı kapatabilirsiniz vs.

karakalem bilmeden resim yapmak alfabeyi bilmeden kitap yazmak istemek gibi bir şey. eğitimciyim her türlü sorunuz için bana yazabilirsiniz.

Tamamen hobi amaçlı. Okuldaki hocası da amatör ressammış, bugün vefat etmiş hocası, kendisi de bir arayış içindeymiş, hocasını yaşamaya devam etmek ve sadece içini dökebilmek istiyormuş. Kendi yaptıklarını hiç beğenmiyor. Bence depresyonda, kaçıp saklanacak delik arıyor.

selamlar,

bu radyodan kardeşim almış, görüntüsü güzeldi.
çok yüksek bir kalite beklemeyeceksen iyi radyodur.

Aynisindan anneme aldim. Tabii kaliteli bir sey degil ama bol fonksiyonlu. 100 uzeri frekanslari calmiyordu bildigim kadariyla.

sınırlı bilgiyle "kutanöz taktil allodynia" olarak yorumlanabilir ama hem daha detaylı hikaye alınması hem de muayene ile subjektif bulguların değerlendirilmesi gerekir.

Şu tip hikayeler var karşılaştırabilirsiniz :

spooniesophia.com

şimdi gördüm covid geçirmişsiniz ve kan sulandırıcı tedavi almışsınız son dönemde arttıysa yüksek ihtimal ilişkili.

@qaram

Çok teşekkür ederim. Benzer bir durum evet ama bende sadece gece uykusunu sabote eden bir durum var. Gerçi şimdi de pijamanın dikişleri acıtıyor gibi hisseder oldum... sanırım psikolojik bir durum bu.

Korona ile ilgili olmasa gerek çünkü senelerdir var bu bende. Hatta çocukluğumdan beridir gece ayaklarım yanar, özellikle yazın soğuk duvar ararım rahatlamak için, bulamazsam buzlu su hazırlarım filan. Ailede diyabet var, acaba sinsice sinir harabiyetine mi sebep oldu bilmem ki.

Diyabet ciddi iş, Pandemi bitince mutlaka doktora gidip kan testi yaptırın ve yediklerinizi ona göre düzenleyin.

@kaset

O işe başladım. Korona twdavisi bittiğinde doktorlar test yaptırmışlar insülin direnci çıkrı. Gözümü korkuttular hayt höyt dediler ben de başladım...

Geçmiş olsun, diğer hastalıklara karşı bağışıklığı düşürüyor ama kontrol altına alabilirsiniz, sağlıklı da beslenmiş olacaksınız.

Bu noktada tavsiye vermek ciddi sorumluluk getirir, bu yüzden burada ancak insanlar kişisel deneyimleri üzerinden bi yorum yapabilir.

Benim kendi babam yaklaşık 3 hafta oksapar kullandı, en son kontrol edildiğinde d-dimer çok düşük çıkmıştı, bıraktı oksaparı. lakin hekimlerin sevdiği bir laf vardır, hastalık değil hasta vardır diye. Yani kişisel bir durum, benim babamda veya bir başka hastada x şeklinde olması sizde de aynı seyirde olacağını göstermiyor maalesef.

kanınız fazla seyrelmişte olabilir, olmayabilir de dolayısıyla bu noktada aspirin türevi kullanma önerisini verme riskine buradan birisinin girebileceğini sanmıyorum, kaldı ki hekimler bile test yapmadan bunu söyleyemiyorlar.

benzer süreçleri yaşadığımız için sizi anlayabiliyorum ama en azından bir asm'ye gidip d-dimer baktırsanız daha doğru olur, çünkü o veri olmadan ilacı kullanmak ve kanı gereksiz seyreltmekte riskli.

@kobretti

Bak ne güzel söylediniz, böyle bir değer olduğunu sağlık ocağında bu değere bakıldığını bilmiyordum, bana rehber oldu mesela. Çok teşekkür ederim.

(Doktorların çoğunun o sözü sevdiklerini hiç sanmıyorum).

bu arada sağlık ocağını arayıp d-dimer bakıyorlar mı teyit etmenizde fayda var. belki son düzenlemelerle o kaldırılmış olabilir.

(google'ladım, d-dimer yok sanırım. bunun için bir hastane olması gerekmekte muhtemelen.)

geçmiş olsun.

Kullanmıyorum ama hızlı şarj edebilmesi ile güneş enerjisi ile şarj olması arasında bağ yok. Güneşle son derece yavaş şekilde dolar ama dolduktan sonra bataryanın desteği varsa hızlı şarj edebilir bağlı cihazları. Dağda bayırda, elektrik kaynağından uzakta değilseniz bence çok anlamlı değil. Büyük kapasiteleri doldurmak için çok daha büyük güneş paneline ihtiyacı var, çok yavaş dolacaktır tahmin ediyorum. Sadece güneşle şarj olurlar bu arada.

sunbank marka powerbank kullanıyorum. 10.000 mAh. güneş enerjisiyle şarj etmiyorum çünkü powerbankin güneş paneli elim kadar olduğu için çok yavaş dolduruyor. normal powerbanklar gibi usb ile şarj ediyorum. kamplarda kullanmadığım zaman da güneşte bırakıyorum, biraz dolduruyordur.

şahsen çok memnunum. 2 senedir kullanıyorum ve performansı hala ilk günkü gibi. sık sık kampa gittiğim için acil bir durum olsa güneş enerjisinden de doldururum diye güneş enerjisiyle şarj olandan almıştım ama henüz o kadar acil durumlar olmadı.

sanırım sunbank firması finito ama bendeki powerbank bu
www.kamperest.com

Yıllar önce bir arkadaşım beşevlerde radyocu cemil var demişti ama hala duruyor mu ve nerede bilmiyorum. Ya da gramofon cafe var samanpazarında, sahibi gramofon kolleksiyoncusu. Onu arayıp sorabilirsiniz kesin bildiği birileri vardır.

8 yillik bilgisayarinda i7 islemci bile olabilir, onun icinnislemci ve ram degerlerini bilirsen ssd ihtiyaci olmadan canli derste sorun yasamazsin. Benim cocuklar c2d islemci 4gb ram ve ssd olmayan hdd ile sorunsuz katiliyorlar canli derlere