[]

altyazı senkronizasyonundan anlayan?

ben anladığımı düşünürdüm ama mevcut sitelerdeki türkçe altyazıları asla şu linkteki altyazıya www.opensubtitles.org göre senkronlayamadım. fps değiştiriyorum, başlangıç bitiş ayarlıyorum, manuel deniyorum yok içinden çıkılmıyor niyeyse. bu altyazı 25 fps, indirdiğim videoyu kontrol ettim o da 25 fps. denemek isteyen olursa örnek bir türkçe altyazı linki vereyim turkcealtyazi.org diğer fpsleri de ayarlamayı denedim ama hiçbiri olmadı. danca filmi ingilizce altyazıyla izlemek istemiyorum yardım edebilen olursa çok sevinirim.




 
vlc ile otomatik olarak altyazı bulabilirsiniz.
youtu.be

  • ankarakecisi  (27.12.20 14:49:36) 
@ankarakecisi hocam vlc player olsun diğer playerlar olsun gaipten altyazı bulmuyor veya kendi kendine üretmiyor. sadece altyazı indirme olayını biraz daha pratikleştirmek için yapılmış bir özellik bu, yine internetteki malum kaynaklardan çekiyor yani. ama internette bu senkrona sahip türkçe altyazı yok. o yüzden ben mevcut türkçe altyazılardan birini senkronlu olan ingilizce altyazıya göre ayarlayabilicek var mıdır diye sordum.


  • semaforo de medianoche  (27.12.20 15:31:45) 
[]

risk mühendisliği vs veri analizi

bir sigorta şirketinin bu 2 departmanından birinde çalışma şansım var, henüz bir şey belli değil ama söylenene göre seçim bana kalabilir o yüzden ön araştırma yapmaya çalışıyorum.

ben ankara'da yaşıyorum, risk mühendisliği de ankara'da erkek ve mühendis eleman arıyormuş. ankara'da yaşamaktan gayet mutluyum ama bu işin çoğu sahada geçecekmiş. çevre illerdeki (kayseri, konya vs.) fabrikalara gidilip raporlar yazılıcakmış sürekli. iş biraz sıkıntı yani bilemiyorum nefret ettirir mi kendinden. veri analistliği ise istanbul'da. tek başıma istanbul'a gidip düzen kurmak maddi ve manevi olarak zorluycak beni ama iş açısından bakarsak normal plaza çalışanı olucam. maddi açıdan ikisinin de başlangıç maaşları aynı olucak ama o firmadan ayrılmak istersem hangi seçim benim için daha iyi kapılar açabilir bilemiyorum o da önemli tabi. kısacası bu 2 meslekten biriyle ilgili de olsa bilgisi olan arkadaşlar bilgilendirirse çok sevinirim.


 
Risk müh seç. Detaylar için yeşillendirebilirsin, uzun uzun anlatabilirim. Yaz yaz bitmez :)


  • erty_ksk  (26.12.20 00:01:54) 
Sigorta sektöründe çalışıyorum iş analisti olarak. İşim datayla, data girişi yapılan sistemi yönetiyorum. Bence veri analistliğini sigorta sektöründe seçmeyin. Konuşmak isterseniz yazabilirsiniz.


  • jazzabel  (26.12.20 02:07:51) 
[]

trump ne yaptı?

trump muhtemelen abd tarihinin en marjinal başkanı. sıkıntılı bi kişilik. bu sebeplerle de 4 yıl boyunca enteresan polemiklere girdi, enteresan söylemlerde bulundu vs. ama icraat olarak bakıldığında yaptığı çok abartı bi şeyler var mı? meksika sınırına duvar inşaatı belki bi nebze sayılabilir ama bu da esasında meksikalı ilticacılar dışında kimseyi etkileyecek bi şey değil, büyük sonuçları olan bir şey değil yani. başka da bi şey hatırlayamadım ben var mı hatırlayan?




 
- Populizm dunyada artti. Cahil halka, tribunlere oynadi ve bu tarz siyaset dunyada zemin kazandi
- Gocmen, yabanci, musluman dusmanligini korukledi
- Otoriter liderler, diktatorlerle iyi gecindi kanka oldu
- Ticaret savaslari, tarife, gumruk muhabbetleri baslatti. Kureselciler icin kabus.
- Avrupa'ya basinizin caresine bakin dedi bir nevi. Ticaretten, askeri iliskilere Avrupayla iliskiler bozuldu. Ab zil takip kutlamistir Biden zaferini
- Iklim anlasmasindan cikti. Cahilce cevreyi, virusu, kuresel isinmayi sallamayan tavirlari soylemleri
- Amerika dunyanin lideri algisi vardi, onu yok etti kisaca. Amerikayi icine kapali, kendi kabuguna cekilmis hale getirdi. Imaj olarak da cok puan kaybettirdi, tum dunyada hep Amerikan baskaniyla dalga gecildi, kucumsendi, alay konusu oldu bir cok konuda
- Kutuplasmayi cok pis arttirdi, hayir o tarz siyaset tum dunyaya yayiliyor kabul goruyor o sikinti. Surekli dusman yaratiyor, muhalefetle ugrasiyor, adama korona diyorlar yok Obama domuz gribinde scmisti diye onu anlatiyor, konu saglik sistemi oluyor, Obamacare soyleydi, boyleydi, enkaz devraldim, dis politikada Obama'nin arkasini temizliyorum. Adam surekli kavga, polemik yapiyor durup dururken Muhalefete cakiyordu. secim donemi olur neyse de tum baskanlik donemi muhalefetle ugrasmakla gecti. Rtenin Chpyle ugrasmasi gibi. Ruh ikiziler resmen. Ben hic hatirlamiyorum Amerika'da Obama'nin ya da baska bir baskanin surekli muhalefetle ugrasmasini bu derece. Muhalefet senle ugrassin birak ama adamin olayi iste o kutuplasma, polemik, gerilim istiyor.
- George Floyd ve viruste scti svadi zaten. Kriz yonetimlerinde berbatmis dedirtti herkese. Floyd olayini bilerek korukledi belki de, siyah beyaz kutuplasmasi ile daha kazancli cikarim diye dusunmus bile olabilir. Bunlar capulcu, sizi ben koruyorum, orduyu yollarim falan filan. Floyd olayi kontrolden cikti ya da cikarildi bir sekilde.
- Bi de adam bildigin ergendi, Bloomberg vardi baskan adayi boyu kisa diye mini Bloomberg diye lakap takmisti. Boyuyla dalaga geciyordu, kursude altina tahta koyun falan:) Biden'in yasliligiyla dalga geciyordu, bunak demeye getiriyordu, baska senatorun, valinin adiyla dalga geciyor faaln filan. Baskan agirligi yoktu. Konusma problemi olan bir muhabiri de taklit etmisti. Bu tarz seyler onemsiz gibi gozukebilir ama imam osursa cemaat durumu iste. Bir insanin kisa boyuyla, dis gorunusu ile dalga gecmeyi normallestirmis oluyor bir nevi.
  • neverletyougodown  (08.11.20 00:37:31 ~ 01:15:22) 
Ekonomik olarak iyi işler yaptı. Ama sosyal anlamda sıçtı tabiri caizse. Durduk yere kadınlara yönelik aşağılamalar, dengesizce açıklamalar vs vs. Aslında yine de fena değildi insanlara da dalga konusu olmuştu ama son 6-7 ay da hem şu george floyd olaylarınında saçma salak işler yapması ve korona olayları mahvetti adamı. Ne george’un ve ayaklanan siyahileri rahatlatıo destek çıkamadı ne de korona zamanı iyi bir liderlik yapamadı. Bu 2’si olmasaydı ve aşırı ırkçı cinsiyetçi söylemler olmasaydı rahat tekrar başkan olmuş olurdu


  • avatar is back  (08.11.20 00:37:44) 
saydıklarınızın çoğu icraat değil söylemle ilgili şeyler, bu söylemlerin halka yansıyan etkileri de kutuplaşmanın artması dışında bi şey değil. benim sorum bundan ziyade çıkarttırdığı skandal bi kanun, kararname vs. olur, aldığı acayip bi karar olur vs. böyle şeyler.

@neverletyougodown evet mesela burdan iklim anlaşmasından çıkmak biraz sayılabilir, diğer maddeleri (söylemlerle ilgili olmayanları) sıradan bi cumhuriyetçi başkan da yapabilirdi pek acayip şeyler sayılmaz.
  • semaforo de medianoche  (08.11.20 00:56:17) 
Somut icraatlara bakarsak duvar ve iklim anlaşması dışında Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması sanırım baya tepki toplamasına neden olan bir hareketti diyebiliriz.


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (08.11.20 01:05:08 ~ 01:05:55) 
@semaforo de medianoche Acayip seyler sayilmaz demissin. siradan cumhuriyetcilerin bunca sene bu tarz seyler yaptigini gordun mu:)
- Suriye'den asker cekmesi, bunlar zaten yuzyillardir birbirini kesiyor bizim ne isimiz var ortadoguda demesi, Pentagondaki savas isteyen guruhu dizginlemesi vs. John Bolton savas istiyordu kovdum falan diye anlatiyor
- Impeachemnt var bir de gecen sene Ukrayna konusu uzerinden. Adam bildigin yargilaniyordu tarihe gecti amerikan baskanlarinda impeach edilen olarak.
  • neverletyougodown  (08.11.20 01:26:38 ~ 01:37:07) 
-Iran Nuclear Deal'dan çıktı ve İran'a yaptırımlar uyguladı.
-Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdı.

  • yeteramadenedimherseyi  (08.11.20 01:46:55 ~ 01:47:32) 
@neverletyougodownd "- Populizm dunyada artti. Cahil halka, tribunlere oynadi ve bu tarz siyaset dunyada zemin kazandi
- Gocmen, yabanci, musluman dusmanligini korukledi
- Otoriter liderler, diktatorlerle iyi gecindi kanka oldu
- Ticaret savaslari, tarife, gumruk muhabbetleri baslatti. Kureselciler icin kabus."

bunlar dünyanın her yerinde sağ görüşten liderlerin yaptıkları şeyler.

"- Suriye'den asker cekmesi, bunlar zaten yuzyillardir birbirini kesiyor bizim ne isimiz var ortadoguda demesi, Pentagondaki savas isteyen guruhu dizginlemesi vs. John Bolton savas istiyordu kovdum falan diye anlatiyor"

bunlar da cumhuriyetçilikle ters düşen şeyler o yüzden de iyi zaten :)
  • semaforo de medianoche  (08.11.20 01:50:23) 
Çamaşır suyu muhabbeti bile yeterli bir sebep bence.


  • ketcapli dondurma  (08.11.20 04:57:06) 
İlk defa bir Amerikan başkanı bir ülkeye saldırmamıştı.


  • monkey  (08.11.20 10:55:56) 
Paris anlaşmasından çıktı. Biden tekrar gireceğini beyan etti.


  • himmet dayi  (08.11.20 10:58:56) 
[]

hem göbeği eritip hem de "size"lanmak mümkün mü?

sorumdan da anlayabileceğiniz gibi zayıf ve de göbekli bir insanım. sporla pek alakam yoktur genel olarak ama 1 aydır falan bir motivasyon geldi kendi çapımda uğraşıyorum. uğraşmışken de emeğimi en efektif şekilde harcamak isterim tabi herkes gibi. 1.77 boya 61 kiloydum 9 ay önce falan zayıftım ama az bi göbeğim vardı, son zamanlarda 67'ye kadar çıktım vücudun geri kalanı olarak yine zayıfım ama göbeğim dikkat çekici boyuta geldi. kilo vermek istesem veririm aslında benim için kolay bi şey o ama hazır kilo alabiliyorken zayıflıktan kurtulmak için onu yapmak istemedim, spora başladım ve yememi arttırdım kaslanmak adına. ufak ufak gelişmeler de hissediyorum vücudumda kilom da 68'e geldi ama göbek durduğu yerde duruyor, gitmesi için illa kilo vermek mi gerek?




 
(bkz: skinny fat)


  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (05.11.20 21:16:13) 
Skinny fat'siniz. Yani hem kas kütleniz düşük hem yağ oranınız yüksek. Birden fazla yol seçebilirsiniz. Erkek olduğunuzu varsayarak yazıyorum:

1- Yüksek protein tüketimi, ağırlık antrenmanları, metabolizmanızın yaktığı kalorinin biraz üstü kalori. Ortalama, haftada 3 gün spor yapan ve hareketsiz bir işte çalışan erkek için 2200-2300 kalori civarı yani.

Bu şekilde çalışırsanız kilo alırsınız, göbeğiniz de büyür. Genel olarak kas kütleniz artar. 80-85 kilo civarına geldiğinizde bu "bulk" sürecini bitirirsiniz, "cut" sürecine geçer ve yağ yakmaya odaklanacak şekilde antrenman yapmaya başlarsınız. Vücuttaki fazla yağlardan kurtulursunuz, göbeğiniz gider, kaslı ve yapılı bir görünüme sahip olursunuz.

2- Yüksek protein tüketimi, ağırlık antrenmanı + kardiyo, yine aynı şartlardaki bir insan için günde 1800-1900 kalori.

Bunu yaptığınız takdirde kilo verirsiniz. Bu kilonun büyük çoğunluğu yağdan, bir kısmı da kastan olacaktır. Kas kaybını tamamen engellemek çok zor. Bu şekilde devam edip 60 kilo civarına geldiğinde durursunuz. Göbeğiniz hâlâ gitmemişse kalori alımınızı bir tık artırıp ne kilo alacağınız ne de kilo vereceğiniz bir denge tutturursunuz ve 60 kiloda kalarak, protein ağırlıklı beslenmeyle antrenmanları sürdürürsünüz. Yağ oranınız düşer. Kilonuz aynı kalmasına rağmen göbeğiniz yok olur. Daha sonra "size" kazanmak için kalori alımınızı biraz artırırsınız. İsterseniz yukarıda yazdığım gibi bulk yaparsanız isterseniz o kadar fazla kalori almayıp hafif hafif ilerlemeye çalışırsınız.
  • hitokiri kenshin  (05.11.20 21:28:51) 
[]

normal people altyazı

opensubtitles'tan indirdim ama bunlar indirdiğim normal people sürümlerine uymuyor (720p.STAN.WEBRip.x264-GalaxyTV[TGx] ve 720p.WEBRip.2CH.x265.HEVC-PSA). kendim de senkron yapabiliyorum ancak bi bölümün ortasında bi de sonlarında tekrar bozulduğu için oraları izleyerek düzeltmek gerekiyor öyle de spoiler yemiş oluyorum yani. neyse bu sürümlere uygun altyazısı olan varsa paylaşabilir mi benimle?




 
Aynı sorunu ben de yaşamıştım. Sonra nette diziyi bulunca torrent ile altyazı ile uğraşmayıp şuradan izlemiştim:
dizi2.plus

  • Amaranta ursula  (12.10.20 22:55:27 ~ 22:55:56) 
[]

ankara'da güzel donut

nerde yenir? gloria jeans falan gibi franchiseları da yazabilirsiniz hangilerinde var belli olmuyor çünkü. mesela gloria jeans'ınki fena değildi ama esas aradığım özel ve güzel yapan bir yer (evet maalesef krispy kreme'imiz yok).




 
guzelliginden ve varligindan tam olarak emin olmamakla birlikte Kentpark'in yemek katinda donut corner seklinde bir yer vardi. (cepa da olabilir.)
:(
yine aklima gelirse yazacagim.
  • sparkle kiddle  (12.10.20 20:41:24) 
ben ikea'nınkileri beğeniyorum. çikolata dolgulu olanı deneyebilirsin. orgazmiktir.

neden ikea? her mağazada aynı kalite ve fiyatı bir nebze uygun.
  • ozdek  (12.10.20 20:49:39) 
Liva'nın donutu.


  • heritage  (12.10.20 21:27:30) 
Bella Donut, Çukurambar


  • ankara06  (12.10.20 22:40:54) 
[]

bedava olan her şey özgürlüğünüz kadar pahalıdır gibi bir söz

bunun gibi bir söz vardı sanki veya tutmuş bir tweet de olabilir emin değilim. bi ara çok geyiği de yapılıyodu sanki ama keywordleri googleladım hiçbir şey bulamadım. neydi bu sözün kaynağı?




 
if you don't pay the product you are the product ??


  • freebird5406_2  (19.08.20 20:57:11) 
@freebird evet bu sözü de hatırladım şimdi sen yazınca ama benim aklımdaki cümlede özgürlükle kıyaslama vardı kesinlikle. birinin uydurduğu bi şey miydi acaba, nasıl arattıysam bulamadım çünkü.


  • semaforo de medianoche  (19.08.20 21:07:36) 
şimdi şöyle bir tweet buldum twitter.com 10 takipçili daha önce hiç görmediğim bir hesap, kaynak bu arkadaş değil o yüzden ama en azından delirmediğimi kanıtlar bu, gerçekten de böyle bir söz var bir şekilde.


  • semaforo de medianoche  (19.08.20 21:13:04) 
en pahalı harcama zamandır.
balzac demiş olabilir,içinde özgürlük yok ama benim aklıma bu geldi farklı olarak.

  • jimjim  (19.08.20 21:26:03) 
Belki de sözü ingilizce gördün; if it's free then you're the product. Ve akılda kalan free'nin ikinci anlamı oldu?


  • the coon  (19.08.20 22:24:23) 
[]

assassin's creed odyssey sorusu

bu oyuna yeni başladım sayılır 11 saat falan oynadım, 11 level karakterim de. oyun tam benim tarzım seviyorum ama her level atlayışta mevcut zırh ve silahlarımın aşırı değersizleşmesi sinirimi bozuyor. buna karşı ne yapmak lazım sizce?

yan görevleri yapıyorum, bol treasurelu mekanları basıyorum, o mekanlarda 10 tane düz asker 2-3 tane chief falan öldürüyorum, hazineleri lootluyorum yine de rare itemler (epic'i legendary'yi zaten geçtim) çok az çıkıyor (en azından şu ana kadar oynadığım kısımda öyleydi). ana görev rewardlarına duacıyım yani işe yarar şeyler için. tam güzel bi item set yaptım derken hop 1 level atlıyorum çöp oluyor karakter bi anda. henüz çok fazla param da yok çok az harcamama rağmen 5k var şu anda. blacksmithlerden sürekli yeni item mi almalı veya mevcut iyi silahları upgrade mi yapmalı paso nedir yani yol. bunlara da şu anda bütçem pek yetmiyor ama bi de yapıcaksan her level atlayışta (hiç değilse 2 levelda 1) yapmak lazım olduğundan mantıklı da gelmiyor bana.


 
2 level de 1 demirciye gidip upgrade edebilirsiniz zaten bir noktada üstünde parçaların yarısını reward olarak alıp gerisini upgrade ede ede ilerlersiniz çok sıkıntılı değil. İsterseniz oyun zorluğunu bir tık düşürün. Gemi görevlerinden falan ek malzemeler geliyor zorlanmamanız lazım.


  • bahoho  (07.08.20 20:31:51) 
Ben aynı silahları upgrade ederek bitirdim. En iyi f/p bir iki seviyede bir uğramak. İlk başlarda 3-4 hatta. Yoksa para çok gider. Bir de tüm loot u satmak da mantıklı. Zaten kamp basa basa birikiyor öyle ve ana görevler de iyi lootlar veriyor tabi. Çıtır bounty hunterlardan da çok iyi item düştüğünü unutmayalım.


  • ozdek  (07.08.20 20:51:55) 
hiç sinirinizi bozmasın hocam. level atladıkça ve oyunu oynadıkça karşınıza birbirinden güzel ( hem kozmetik, hem güç açısından ) zırhlar çıkacak. o yüzden o zırhları çok takmayın, biri gider biri gelir. rare itemler için belli başlı yan görevler olacak , özellikle eğer templer görevini açtıysanız biliyorsunuzdur ki, haritada o tapınakçıları takip edip öldürdüğünde özel , başka hiçbir yerde bulamayacağın zırh setleri alacaksın. o yüzden onları kesinlikle yap.

dediğim gibi, itemlerin çöp olmasına falan takmayın, sürekli yan görev kovalayın ve dediğim tapınakçıları öldürüp en iyi zırh setlerini alın. ve benim tavsiyem ( 125 saat oynamıs biri olarak ) kesinlikle ana görevden ziyade yan görevlere gidin ve dünyayı keşfedin. mükemmel bir oyundu bana göre.
  • delidayi  (07.08.20 20:52:26) 
bence hiç blacksmithlerle uğraşma, boşuna para vermiş olursun hem de malzemenden gider. Özellikle para ve malzemelere gemi geliştirmende epey bir ihtiyacın olucak. Bu yüzden benim tavsiyem delidayi'nın da dediği gibi mümkün oldukça görevleri yapman. Zaten her türlü sağlam itemler kazanıyorsun bu görevlerle. Hatta peşinde olan bounty hunter mı şu an tam adını hatırlayamıyorum onlardan da güzel itemler çıkıyor.


  • clones  (07.08.20 21:48:58 ~ 21:49:06) 
evet o mercanarylerden güzel itemler çıkıyor, ben de karşıma çıkan tüm seviyesi bana denk mercenaryleri öldürdüm o yüzden ama şu an 11 levelım yanılmıyosam 5-6 tane falan öldürdüm bu sürede. o kadar sık uygun levelda mercenary bulunmuyor yani.

sinirimi bozması şöyle oluyor, 9 leveldayken (9'un sonlarındaydım zaten) ana görevden legendary kılıç geldi. çok da hoşuma gitti bonusları falan kullanıyorum keyifle, 10 oldu kullanmaya devam ettim yine ama 11 olunca çöp oldu tamamen common sworda geçtim ben de mecburen. bu ve benzeri durumlar cidden sinir bozucu.

levelıma uygun denk gelen yan görevleri yapıyorum bu arada ama şu ana kadar iyi bi şey gelme yüzdesi pek yüksek değildi, ana görevlerden daha iyi geliyor diye son 3-4 saat falan full ana görev yaptım. ama dediğiniz templer görevi görmedim henüz ben. ya da gördüğümde seviyemden yüksekse geçip unutmuş olabilirim.
  • semaforo de medianoche  (07.08.20 23:05:16 ~ 23:09:18) 
Ben pek onemsemiyordum, bounty hunter dakiler isimi goruyordu. Daha sonra sunu bulmustum ve level atladikca Yukseltiyordum :


gamewith.net


Ayrica, topladigin silahlari satabiliyorsun (farenin sag tusuna mi ne tikliyordum. Ama butun silahlar degil, altin arkaplana shaip olanlar satilmiyrosu), onlar da paraya donustugunden, silahlarini kolaylikla upgrade edebilirsin.
  • summerof69  (07.08.20 23:13:05) 
[]

ziraat'te banka kartım yok ama hesabım var

zamanında kyk alırken açılmış bir hesap da kartın tarihi geçti sonra da kesip attım diye hatırlıyorum, daha da kullanmadım zaten o hesabı. askerlik maaşı buraya yatmış ama bankaya gitmeden alma yolu var mıdır o parayı başka bir hesabıma aktararak veya bir şekilde ziraat atmsinden falan? ziraat online'a kart olmadan giriş yapılmıyor şifremi unuttuğum için. müşteri hizmetlerinden de bilgi almak çok zor o yüzden önden buradan bilgi alabilirsem çok iyi olur diye sorayım dedim




 
Sıbeni biliyorsan subene gidip atm karti istiyrum de. Subeni hatirlamiyorsan herhngi bir subeye gidip derdini anlat. Kart basvurusunda bulun.

İnternet bmkaciligi icin bu ğandemi surecinde ilk basvurulari kartla eslestirerek aldilar. Kart onemli
  • exlibris  (02.08.20 20:21:25) 
@exilbris şubeye gidersem zaten şubeden çekerim parayı da iş yerinden izin alması falan dert, atm'den veya internetten halletmeye çalışıyorum o yüzden.

@sivrisinek avuç içi okutup okutmadığmı hatırlamıyorum ama bi deneyebilirim bunu teşekkürler.
  • semaforo de medianoche  (02.08.20 22:38:33) 
[]

hindistan cevizli bir içecek arıyorum

bir marketten alınabilicek veya bir mekanda oturup içilebilicek hindistan cevizli bir içecek arıyorum ama bulamıyorum. alkollüleri biliyorum zaten onları saymanıza gerek yok, alkolsüz bir şey arıyorum. var mı sizin bildiğniz bi şeyler?




 
yanılmıyorsam migrosta alpro ve zico marka hindistan cevizi suyu satılıyordu.


  • urbrain  (26.07.20 13:39:25) 
www.migros.com.tr

şu var tek hindistan cevizi değil ananaslı .
  • fezagezgini_4  (26.07.20 13:43:41) 
www.migros.com.tr
macrocenterda da varmış.

  • sutlu nescafe  (26.07.20 13:44:32) 
Torku Coco Tropico 230 Ml ben bundan içtim baya (2 liraydı en son hatırladığım ama 4.5 olmuş)



www.migros.com.tr
  • pislick0  (26.07.20 13:49:31) 
hindistan cevizi suyu starbucks'ta da var ama onlar çok tatsız tuzsuz oluyor diye biliyorum. lezzetli bir şeyler arıyorum ben.


  • semaforo de medianoche  (26.07.20 14:55:01) 
Ananasli hindistan cevizli (kisaca “tropikli”) meyve suyu. Marka bilmiyorum.

Bir de soya sutu gibi hindistan cevizi sutu de var, macrocenterlarda olabilir
  • kuehles blondes  (26.07.20 16:54:22) 
Hindistan cevizi sutu derken, yemek icin kullanilanlardan degil, soya sutu,yulaf sutu, badem sutu gibi olanlardan


  • kuehles blondes  (26.07.20 16:55:00) 
[]

bulamadığım karikatür

bir adam önce bir kadına halleniyordu, onu seksi şekilde betimliyordu. sonra bir adam görüp ona da halleniyordu yine öyle seksi şekilde betimliyordu, en sonda da bir köpeğe yapıyordu aynısını. direkt karikatür değil de o dergilerdeki mizahi bir yazı da olabilir o kısmını tam hatırlayamadım. bulamadım bir türlü sizden çıkar mı?




 
guldum.co

Bu sanirim aradiginiz.
  • voyager 1  (25.07.20 13:04:29) 
[]

1 aydır uyuyamıyorum, kafayı yeme noktasına geldim

yıllardır kalitesiz bir uykucuyum, zor uyurum, zorlanarak uyanırım, uykum kolay kaçar vs. bunlara alıştım artık ama bir süredir rezalet bir huyum türedi ki düşman başına. alarmdan 1-2 saat önce sebepsiz yere uyanıyorum ve sonra tekrar uyuyamıyorum. çıldırıcam. alarm 7'de, 1'de yatıyorum, 3'te anca uykuya geçiyorum, 6'da uyanıyorum, alarm çalana kadar uzanıyorum. doğal olarak ölü gibi geziyorum uzun zamandır. en fazla 5 saat uyuyabildim mesela bu hafta. hayat zaten zor, böyle hiç çekilmiyor takdir edersiniz ki. en olmadı uyku terapisine gidicem ama o da işe yarayan bi şey midir değil midir bilmiyorum. o konuda bilgi verebilicek olan veya bizzat uyku problemimi çözmek için tavsiyeleri olan varsa çok makbule geçer. zor durumdayım gerçekten.

not: spor denedim, fayda etmedi


 
yatmadan yarım saat önce 15mg redepra yut


  • beyaz power ranger  (02.07.20 22:18:01) 
@beyaz power ranger, bir ara anti histaminik kullanmıştım ilk kullandığım gün 16 saat uyudum ki onda da artık yeter kalkayım diye kendimi zorlayarak zar zor kalktım. yani çalıştığım için onu da istemem açıkçası bu ilaç da öyle bir etki yapar mı?


  • semaforo de medianoche  (02.07.20 22:23:24) 
Uyku doktoruna gideceksin,önce derdinin ne olduğunu öğreneceksin,bir sürü sebebi olabilir.

Bende çocukluğumdan beri uyku problemi çekerim.yattığımda uyumam saatleri bulabilir bazen sabah olur hala uykuya geçemem.uyuduktan sonra kolay kolay uyanmam.bu kötü durumun üzerine uyku apnesi eklendi son yıllarda mecbur cpap makinesi verildi ama onuda kullanamıyorum bir türlü sevmedim.

Bozukluğun altyapısını çözmen lazım,sigara mı stres mi kilo mu ,stres mi,alışkanlıkların mı gibi.bir kampa girip uyku doktoru,psikiyatr,kbbci falan kombo yapıp çöz,ileride oluşabilecek çok hastalığın temelinde bu yatıyor.
  • duptıs  (02.07.20 22:25:19 ~ 22:25:54) 
"alarm 7'de, 1'de yatıyorum, 3'te anca uykuya geçiyorum, 6'da uyanıyorum, alarm çalana kadar uzanıyorum."

Yatış saatini değiştirmeni öneririm, 11 gibi yatağa girmeyi dene.
  • hayirsiz  (02.07.20 22:25:30 ~ 22:26:01) 
tabi ki yapar hocam. ama maksimum 2 haftaya alışırsın. desyrel var bir de benim doktor önermişti ama bende hiç işe yaramadı. redepra desyrelden daha güçlü. onu da deneyebilirsin. hatta redepra 7,5 mg da deneyebilirsin. ben uykumu 15 senedir bu ilaca borçluyum çünkü.

tabi @duptıs haklı, önce doktora görünmen gerek. ben sana zahmetsiz sonucu söyledim sadece.
  • beyaz power ranger  (02.07.20 22:29:44) 
@duptıs, sigara kullanmam, kahve çok az içerim, alkolü de haftada 1 falan alıyorum max ve de zayıfım. stres falan mevcut tabi. uyku doktorunu nerden buluyoruz google'dan mı? hiç bildiğim bir olay değil.

@hayırsız, denedim onu da. bu sefer 5'te, 4:30'da falan uyandım. ha yine daha iyi uyumuş oldum ama sorunum çözülmedi sonuç olarak.

@revolution, 17 marttan beri evden çalışıyodum bu sürede uyku konusunda çok rahatlamıştım. haziran'da 1 hafta ofis 1 hafta ev düzenine geçtik ve ofise gitmeye başlayınca başladı bu mevzu bende. evde kaldığımda da hafta sonunda da devam etti işin kötüsü. daha önce ofisten çalışırken de hiç böyle bir durumum yoktu ama
  • semaforo de medianoche  (02.07.20 22:33:07 ~ 22:36:38) 
norolojiye git, bir eeg çekerler vb. beyin dalgalarindaki duzensizliklerden de olabiliyor bu.


  • encokbenisevinnolur  (03.07.20 01:07:18) 
hocam vücudu iyice bir yor. sonra duş al ve yatağa gir. 11 gibi.


  • sizofren06  (03.07.20 08:48:12) 
hem pandemi süreci hem de bir hafta iş bir hafta ev gibi daha önce olmayan bir çalışma düzenini yaşıyorsun. iş yerine sürekli gitsen stresine bir süre sonra tamamen alışıp bir düzen tutturursun, sürekli evden çalışsan da aynı şekilde ona göre bir düzenin olur. böyle bir düzene de bir zaman sonra belki alışabilirsin ama pandemi her şeyde bir belirsizlik yarattığı için bu son düzen de ne kadar sürecek bilmiyorsun. kısacası belirsizlikten uykun bozuk. aynen benim de şu anlattıkların gibi de uyku düzenim, ondan. (hatta bir an kendim yazdım sandım.)


  • pasp  (03.07.20 09:13:20) 
[]

belirli günlerde sıkça çalan meşhur türkçe siyasi şarkılar

özellikle belirli günlerde, anmalarda, olaylarda çalan şarkıları soruyorum. 2 temmuz'da türküler yanmaz, deniz gezmişlerin anmalarında deniz koydum adını, denizlerin dalgasıyım, bazen bir görüş kabininde, erdal eren için ankara adı kara vs. kesin unuttuklarım vardır, var mı sizin ekliycekleriniz?

edit: uğur mumcu için uğurlar olsun geldi aklıma şimdi.


 
Ülkücü etkinliklerde- Ölürüm Türkiyem


  • ceketimi alip cikcam  (02.07.20 19:13:40) 
@ceketimi alıp çıkıcam, sol görüş ürünü eserleri kast etmiştim ama belirtmeyi unutmuşum.


  • semaforo de medianoche  (02.07.20 19:23:54) 
1 Mayıslarda 1 Mayıs marşı, enternasyonel, çoğu zaman burçak tarlası ve yuh yuh da 1 Mayıslarda çalar.


  • evrim halkasi  (02.07.20 19:28:28) 
yine de tikimi isterim :) (şaka)

çav bella da çalıyorlar 1 Mayıs'da

chp mitingi sayarsanız güzel günler göreceğiz

19 Mayıs'a siyasi derseniz sarı saçlım mavi gözlüm

yine bazı etkinliklerde Moğollar'dan bir şey yapmalı şarkısı çalıyorlar
  • ceketimi alip cikcam  (02.07.20 19:54:00 ~ 19:55:50) 
Livaneli - Güneş topla benim için
Livaneli - karlı kayın ormanı
Grup yorum - uğurlama
  • Kediyi üzdün  (02.07.20 20:14:41) 
Izmir marsi, 10.yil marsi, Gundogdu marsi


  • dunal  (02.07.20 20:33:44) 
ellerinde pankartlar


  • rusalka  (03.07.20 00:49:37) 
2 Temmuz için Moğollar'ın Issızlığın Ortasında da var. Çok güzel şarkıdır.

CHP mitinglerinde Onur Akın çok çalar. Bir Islık da Sen Çal vardı mesela.

belli anma şarkıları var genelde Grup Yorum'un falan yaptığı.

Ulaş Bardakçı için Ulaş'a Ağıt, Sinan Cemgil ve iki arkadaşının öldüğü Nurhak için Nurhak Sana Güneş Doğmaz var.

1 Mayıs için Cem Karaca'nın ünlü 1 Mayıs marşı dışında, Avusturya İşçi Marşı'nın Türkçeleştirilmiş hali de var. Hayat denilen kavgaya girdik diye başlıyor sözleri.

Gündoğdu Marşı var yine bilimum solcu etkinlikte söylenir.

Nazım Hikmet için Zülfü Livaneli'den Yiğidim Aslanım çalar.

Aklıma şimdi bu kadar geldi
  • nundu  (03.07.20 02:17:27) 
[]

şahsiyet vs. masum

türk dizilerine ön yargılıydım epeydir ama sağda solda duydukça merak ettim, bunlar kaliteli yapımlar mı sizce? ve de hangisi size göre daha iyi? bunlardan birine başlayabilirim yakında. 7yüz ve yeni çıkan çıplak'ı da merak ediyorum bunların yanında, onlar hakkında da yorumlarınızı merak ediyorum.

bir de bir dizinin ağır olması onu otamatik olarak kaliteli yapmaz, türkiye'de böyle bir algı var gibi geliyor bana. ooo ağır dizi iyi oyuncular var iyi diyeyim buna şeklinde düşünceler. özellikle masum bana bu algı sayesinde iyi olduğu düşünülmüş bir iş gibi geldi ama sadece ön yargılar bunlar tabi.


 
şahsiyet daha kaliteli.

7yüz'ü beğenmiştim. her bölüm farklı konular işliyor. güzel.

daha önce bu tarz Türk yapımları göremedik. ekstra beğenilmesinde bu durumun da etkili olduğunu düşünüyorum.

Ama şahsiyet kesinlikle kalitetli. masum'u ve 7yüz'ü de izleyin onlar da kaliteli.
  • fezagezgini  (14.06.20 17:51:48 ~ 17:53:12) 
Türk dizilerini sevmiyorum ama bu iki yapımı Haluk Bilginer var diye izlemiştim. Masum’u daha çok beğenmiştim ben. Okan Yalabık olduğu için sanırım. Bir diziden beklentine göre değişir. Ben kahvaltı yaparken izliyordum keyif alıyordum.


  • ruhen hastayim ben  (14.06.20 18:01:54 ~ 18:02:20) 
masum'un yazarı orijinal bir adam olduğundan kelli, izlemek için şahsiyeti öne alın bence. gerçi onda da polisiye sevmeniz lazım azıcık.

ben bozkır'ı da beğenmiştim. masum ve şahsiyetten sonra bozkır, 7yüz'ün birkaç bölümü gelir. 7yüz'ün bazı bölümleri çok saçma gelmişti, hafif kalmıştı.
  • lovemyself  (14.06.20 18:15:17) 
7yuz'de cem davran cok hosuma gitmisti. Ilk bolumdu galiba.

Sahsiyet vs masum derseniz de masum derim.
  • brkylmz  (14.06.20 18:33:26) 
Ya yanlış anlama da ikiside böyle bir soruyu gerektiren diziler değil. Çok uzunda değil otur ikisinide izle. Tüh niye izledim demezsin hatta üstüne bozkır ıda izle. Ama diyorsan ki kardeş benim vaktim kıymetli, ikisinde izleme boşver


  • infernalcadre  (14.06.20 18:34:09) 
şahsiyet güzel. masum sıradan bence. izlenir mi? izlenir ama öyle farklı değil. tülin için izlenir.


  • seyduna6687  (14.06.20 18:34:33) 
ikisi de cok iyi. hatta uluslar arasi duzeyde de iyi. Sahsiyet belki bir tik iyi olabilir.


  • msb  (14.06.20 20:39:17) 
İkisini izledim, ben masum u daha çok sevdim. İkisi de güzel dizi onda sorun yok ama şahsiyet biraz uzatılmış gibi geldi bana kısa dizi olmasına rağmen. Türk dizileri içinde kaliteli yapım ikiside.


  • Topalordek  (14.06.20 22:26:21) 
[]

george orwell why i write ücretsiz ebook

başlıktaki kitabın ücretsiz ebook'unu arıyorum ingilizce olarak. ebook işine pek ilgim olmadığı için hiçbir bilgim yok bu konuda torrentte arattım, google'da arattım bulamadım başka da kaynak bilmiyorum. bulabileceğim yerler bilen varsa çok memnun olurum.




 
Dm atabilir misiniz


  • influx  (30.05.20 18:32:49) 
b-ok.cc/s/george%20orwell%20why


  • sttc  (30.05.20 19:00:23) 
Libgene bakabilirsiniz


  • encokbenisevinnolur  (30.05.20 19:10:46) 
[]

tv'de 43 inç uhd samsung, lg mi 49 inç uhd telefunken, vestel mi

tv almayı düşünüyorum. bütçeyi 3600'ın altında tutmaya çalışıyorum ama duruma göre biraz daha çıkabilirim. bu fiyatlara bakınca başlıkta yazdığım seçenekler çıkıyor. özellikle tv'ler artık smart tv olduklarından dolayı marka önemli diye düşünüyorum. internette takılan arayüz, açılmayan uygulamalar gibi şeyler okudum bazı markalarla ilgili. almışken 49 inç almak istiyorum ama sizce telefunken, vestel seviyesi markalar sıkıntı yaşatır mı? yoksa 43 olsun samsung, lg, philips'ten şaşma mı dersiniz? yoksa zorla kendini 3900'a falan hem 49 inç hem samsung olanından al, zorladığına değer mi dersiniz? arada çok net farklar yoksa sırf marka için 500-1000 tl fazla vermek de istemem açıkçası.

esasında öyle görüntü delisi değilim full hd de olurdu ama 49 inçte 1 tane samsung modeli var sadece fhd olan, onun da ekran kenarları çok kalın, kaba durduğu için istemedim.


 
Hocam duyurunuzu meraktan okudum. Yoksa sadece başlığa bakınca cevap belliydi.
TV alırken LG'den şaşmayın. LG modelleri arasında kıyas yaparak en uygununu seçin. Vstel telefunken philips zaten hikaye. Samsung ise uygulamalar kısmında sorun çıkarır.

  • elestirman  (23.05.20 13:59:03) 
Lg bende var görüntü iyide arayüz yavaş yenilerde nasıl bilmiyorum. Samsung kullanmadım ama görüntü iyi geliyor bana. Tizen işletim sistemi denemedim ama hızlı diye duydum. Diğer markaları almazdım.


  • Topalordek  (23.05.20 14:03:15) 
Televizyonda marka degil model onemli. Bir onceki seneki modelden bir sonraki seneye bile cok sacma seyler değişebiliyor ve bu markadan şaşma demek mantikli olmaz.
Bir kac model secebilirseniz bunlari karşılaştırmak mantikli olur.
Bu arada büyüklük iyi güzel ama görüntü kalitesi iyi değilse büyük ekranda kötü görüntü baya sıkıntı oluyor.

Bu arada bende 7bin liralik samsung var onda da bazen arayüze sıkıntı oluyor. Bu sonyde de oluyor lgde de. Önemli olan sürekli olmamasi ya da lagli sekilde olmamasi.
  • logisticsmanager  (23.05.20 14:23:15) 
Samsung var 3 senedir hiçbir uygulamada takılmadı. Akıyor. Marka farkeder. O yüzden lg ya da samsung derim. Philips'ten de kesinlik şaş.. Beş para etmez tvleri.


  • baal  (23.05.20 14:28:12) 
lg samsung philips hepsinin iyi modelleri var ama o fiyat bandında philips'te iyi model bulamayabilirsin. diğer markaları tamamen boşver. fhd artık türkiye pazarında kalmadı yani iyi bir full hd bulsan ucuz uhd'den daha çok beğenebilirsin(özellikle 43-49 gibi düşük ekran boyutlarında) ama yapacak bir şey yok uhd alacaksan ne kadar büyük o kadar iyi. 43 inch bayağı küçük bence alabileceğin en büyük ekranı al derim ben.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (23.05.20 14:50:15) 
ne aradığınıza bağlı. dts ses, samsunglarda yoktur. bir arkadaşın da dediği gibi seriler önemlidir. sony'nin bir serisi için direkt leş diyen vardı. öyle az buz bir para da değil.

philips ambilight teknolojisi de gayet güzeldir. param yetmedi alamadım tabi o seriyi. ( bekar stayla)
  • blue eyes white dragon  (23.05.20 15:30:00) 
aradığım çok fazla bir şey yok. x265 (hevc) çözmesi önemli, dts olursa iyi olur olmazsa da çok problem değil ama. onun dışında dediğim gibi görüntü açısından çok ekstra isteklerim yok işte 49 inç boyut olarak iyi geliyor, günümüz tvlerinin hepsi belli bir standartı sağlıyor sonuçta bana yeter. arıza çıkartma potansiyeli az olsun, smart tv'si düzgün çalışsın bunlar da önemli tabi.

telefunken'in bu modelinin (49TU8560) özellikleri fiyatına göre çok iyi mesela www.gittigidiyor.com hoşuma gitti. çok detaylı bakmadım henüz ama gittigidiyor'da lg'de 4000 altı 49 inç tek model var o da bu (49UM7100PLB) www.gittigidiyor.com samsung'da da 3 model var 49RU7100, 50RU7090, 50RU7105. 49-50 inç alıcaksam seçeneklerim bunlar.
  • semaforo de medianoche  (23.05.20 16:43:01 ~ 16:50:43) 
Okudugum yorumlara göre bahsettiklerinizden lg ve ru7100 serisi icin iyi yorumlar okudum. Bence ikisini compare sitelerinde yanyana bakin. Ve fırsatiniz varsa bir magazada görmek en ideali, ben bu sekilde cok televizyon eledim.


  • logisticsmanager  (23.05.20 17:06:41) 
[]

yeni başlayanlar için tatlı tarifi

temel şeyleri yaparım, çok güzel yemek ısıtırım falan ama bunlar dışında mutfakla pek aram yok. bu pek aram olmamasını biraz abarttığımı düşündüm ve önümüzde 4 günlük bayram tatili varken bir tatlı sever olarak tatlı yapmaya karar verdim. hem mutfak skillerimi geliştiririm hem de güzel (umarım) bir tatlı yer ve yediririm diyerekten. s*çıp sıvama ihtimalimin az olduğu, lezzetli bir tarif bilen varsa çok makbule geçer (link de olur, kendiniz de anlatabilirsiniz). ama aşırı basit olmasını da istemiyorum az da olsa uğraştırsın, biraz experience point'e ihtiyacım var.




 
kek yapın bence, evinizdeki malzemelere göre bir tarif bulup. kek en kolayı gibi geliyor.


  • nıç  (19.05.20 21:54:21) 
Sütlü irmik tatlısı. Süt, şeker, irmikten başka birşey gerekmiyor.

www.nefisyemektarifleri.com
  • inheritance  (19.05.20 22:00:01) 
www.damyskitchen.com
Yeterince kolay ve aşırı güzel tarif.

  • kobuzchu kiz  (19.05.20 22:00:50) 
yaratıcılığını da kullanabileceğin en kolayı irmik tatlısı: 9 kaşık irmik, 9 kaşık şeker (daha az şekerli seviyorsan azaltabilirsin, ben 7 kaşık koyuyorum), 1 litre sütü karıştıra karıştıra kısık ateşte pişir. istersen kaynayınca vanilya, damla sakızı fln ekleyebilirsin. kaynadıktan sonra 3-5 dk daha kısık ateşte karıştırarak pişirmeye devam et. borcama veya kaselere dök. istersen araya veya tabana bisküvi (kakaolu mesela) koyabilirsin, araya veya üstüne meyve koyabilirsin, üstüne çikolata veya meyve sosu koyabilirsin... pişirirken içine kakao veya limon kabuğu ekleyebilirsin. hiçbirini yapmazsan olduğu gibi veya üzerine sadece tarçın serpince de çok güzel olur.


  • pati  (19.05.20 22:04:57 ~ 22:07:33) 
kuru kadayıflı muhallebi yap,ben de yeni başladım ama bence efsane tatlı. çok basit.
yemek.com

  • denef  (19.05.20 22:11:41) 
www.google.com

Bugün şunu yaptım gerçekten harika oldu.
Tam olarak ben yapmış sayılmam, malzemeleri içinde hazır çünkü ama mikserle çırpması pişirmesi falan bi miktar skill kazandıracaktır. Az çabayla bol lezzet.
  • megalomaniac  (19.05.20 23:14:58) 
İrmiği fazla kaçırmadığınız müddetçe cheesecake akarı kokarı olmayan bir tatlıdır. İlk seferinde üstüne sos yapma atraksiyonlarına girmeye de gerek yok; sade yapın (New York), sonra üzerine istediğiniz marmelatı, fıstık ezmesini koyun. Altı zaten ezilmiş Burçak bisküvi, peyniri kremayı karıştırıp pişirmekten ibaret bir tatlı. Mis.


  • wish i could find a way to disappear  (19.05.20 23:24:03) 
mozaik pasta
iki tatlı kaşığı tereyağı, 3 yemek kaşığı kakao, 5 yemek kaşığı şeker, 1 bardak süt, ocakta birbirine karışana kadar pişir, sonra oda sıcaklığına gelene kadar soğut.
sonra içine birbuçuk paket pötibör bisküvi kır.
streç film içinde şekillendir. soğut ve ye. az malzeme bol lezzet.
  • cliquot  (19.05.20 23:39:00) 
[]

nereden pijama almalı?

zamanında mango'dan bir pijama takımı aldım alt-üst, 1.5 yıla falan altı dizden ve ağ yerinden yırtıldı paramparça oldu. ama kumaşı inceydi ve biraz da üstüme oturuyodu yani çok değil ama pijama için dardı denilebilir o yüzden normaldir neyse dedim gittim h&m'den bir pijama altı aldım. bu hem kesinlikle dar değildi hem de kumaşı o kadar ince değildi ama yine yaklaşık aynı sürede dizden ve arka baldır kısmından yırtıldı. ben de mi bir sorun var makine mi sert davranıyor bilemiyorum ama yeni pijama alıcam sonuç olarak. şöyle dayanıklı, güzel, çok pahalı olmayan bir tavsiyesi olan varsa güzel olur.




 
Nena marka alin.

Besiktas buyuk carsida girisin ust katinda var bir camasirci satiyor ama internetten de bulursunuz.
  • tessera  (09.05.20 12:47:04) 
penti.

buradan bir iki pijamam var, gayet iyiler. ancak ben colins, mango vs markalardan aldigim rahat esofman alti ve düz kisa kollu bluzleri giyiyorum genelde.
  • batlegolas  (09.05.20 12:50:39) 
Ben oyshodan aliyorum ama parasina değmez sadece desenleri, dokusu hosuma gidiyor diye aliyorum. Pentiden ne alsam memnun kalmadim ya, sadece termal pijama altlari giyilebilirdi benim icin.
Hm den saten sortlarim var fena degil. Lcw den de yuzde yuz pamuklulardan aldim bikac pijama alti onlar tam f/p urunu cikti. Dagiden de biraz modern tasarimlar bulsam kumas kaliteleri guzel.

  • hindistan cevizi  (09.05.20 13:41:26) 
oysho, penti falan denmiş ama erkeğim ben. zaten internetin yazılı olmayan kurallarına göre aksi kanıtlanmadığı sürece tüm hesaplar erkek hesabıdır, bunu unutmayalım...


  • semaforo de medianoche  (09.05.20 16:57:51) 
Lcw dan al gitsin. Yine 1 sene de parçalanır ama en azından fiyatından dolayı üzmez. İnan kaliteleri hepsinin çok kötü. Kaliteli olanlar da gereksiz çok pahalı.


  • lapris  (10.05.20 03:07:25) 
[]

döviz kuru hangi mantıkla artıyor?

mesela bir insanın 50 kiloyken 5 kilo alması 100 kiloyken 5 kilo almasından daha kolay olur ya (daha az kaloriyle olur yani) o mantıkla doların da büydükçe büyümesi zorlaşıyor mu? 1.5'ten 2'ye gelmesiyle 6.5'ten 7'ye gelmesi aynı zorlukta mı yani?




 
Yüzde ile hesaplamak lazım.

1.5'tan 2'ye geldiğinde kazandığı değer: % 33.3
6.5'ten 7'ye geldiğinde kazandığı değer: % 7.6

33.3 > 7.6
  • fobfilm  (06.05.20 21:35:51) 
yüzde hesabı nedir nasıl yapılır?

1,5'tan 2'ye artış %33.33
6.5'tan 7'ye artış %x
x=0,5/7= 7,69


%33.33 ile %7.69 aynı zorlukta mı?
  • ozdek  (06.05.20 21:36:04) 
@ozdek yüzde hesabının ne olduunu biliyorum sadece ben büyüdükçe büyümesi daha zor olur mantığıyla düşünürken yüzdesel olarak olayın bunun tam tersi olduğunu fark ettim ve tuhaf geldi.

1'den 1.1'e çıkması 10'dan 11'e çıkmasıyla aynı zorlukta yani, ben tam tersi şekilde mantık yürütmüştüm hep.
  • semaforo de medianoche  (06.05.20 21:48:57) 
devlet veya özel sektör yurtdışından döviz borçlandı diyelim. %10 faiz oldu. Doları aldı bozdu geri dövize çevirip ödedi komisyon vs. örnek %5 dövize karşı değersizleşti diyelim.

kur 2 olsaydı 2,1 olarak artar
kur 5 ise 5,25 olarak artar.

yani kur arttıkça azalıp düşmesi daha büyük tutarda oluyor.
  • efruz  (06.05.20 22:12:17 ~ 22:57:38) 
[]

e-devlet'ten covid testi sonucuna bakma

dün test yaptırdım, sanırım e-devletten kontrol edilebiliyomuş sonucu ama bulamadım neresinden edildiğini, bilen var mı?




 
e nabız olabilir mi? e devlet üzerinden giriş yapabilirsiniz yine. geçmiş olsun.


  • elorelia  (23.04.20 15:12:00 ~ 15:13:04) 
@elorelia bilemedim bikaç screenshot görmüştüm de e-devlet gibi gelmişti ama orası da olabilir tabi, teşekkür ederim


  • semaforo de medianoche  (23.04.20 15:28:09 ~ 15:28:45) 
Enabızdan screenshot olarak birisi duyuraya göstermişti. Bir yakınınız korona mı çıktı? Normalde belirti gösterdiğim halde kimse test yapmamıştı bana o yüzden merak ettim.


  • ashleybon  (23.04.20 21:26:04) 
@ashleybon hayır. 2 gündür süren yüksek ateş ve baş ağrısı şikayetim vardı, normal hastane şehir hastanesine yönlendirdi, orada önce kan tahlili ve tomografi çekimi yaptılar, tomografide sorun yoktu ama kan değerlerim sıkıntılıymış o yüzden sürüntü aldılar (esas covid testi yani) en son.


  • semaforo de medianoche  (24.04.20 00:46:06) 
[]

eric rohmer'ın ilk izlenicek filmi

hiç eric rohmer filmi izlemedim. adamın epey de bi sevilen filmi olunca aralarında seçim de yapamadım. hiç eric rohmer izlemeyen birine şöyle ürkütmeyecek, güzel bi film önericek olsanız bu film ne olurdu?

örneğin ben godard'ın la chinoise filmini çok seviyorum ama ilk kez godard izleyecek birine hayatta önermezdim. a bout de souffle veya pierrot le fou önerirdim. bunu göz önünde bulundurmanızı istedim sizden de.


 
(bkz: pauline a la plage)
(bkz: conte d'ete)

bir de böyle bişey yazmışım zamanında ama izlemedim onların hepsini. eksisozluk.com
  • tepedeki psychedelic adam  (07.04.20 18:49:38 ~ 18:53:32) 
Şuradaki six moral tales'in hepsini izlemiştim uzun süre önce, bence ilk bu filmlerden baslamak mantıklı olur ilk iki film zaten kısa film. My night at Maud's biraz yorucu olabilir diğerleri güzeldir. en.m.wikipedia.org


  • austra  (07.04.20 22:41:22) 
[]

hayata dair çok temel sorunlarım var

çok fazla böyle sorunum var bence ama şimdi 1 tanesinden bahsedicem. 2020 yılında yaşayan bir genç olarak (özel bi sebep olmadığı sürece) insanlarla bireysel yazışmayı sevmiyorum. sevme nolucak diyeceksiniz ama bu çağda ve bu yaşta böyle olmak sosyal ilişkileri mahvediyor, romantik ilişkileri başlamadan bitiriyor. öğrenciyken yine üniversite ortamında olduğumdan arada flört mlört oluyodu bi şekil ama şimdi iş ortamında öyle bi rahatlık da kalmadı artık olay aşırı dikkat çekici bi tip değilsen (ki değilim) tamamen bireysel çabaya kalıyor. yaz o zaman derseniz de işte o kadar içimden gelmiyor ki yakınlaşmak istediğim birine çok zorlayıp yazsam da kaliteli bi sohbet olmuyor öyle olunca da tam tersi ilişkiyi daha geriye götürüyor bu. sırf bu sebepten dolayı ilişki konusunda umudum kalmadı hayata dair çok kötü bi his bu.

düz sosyal ilişkilerime verdiği sıkıntı da can sıkıcı. insanlar beni sever eder çok güzel goygoy yaparım ortamın neşe kaynağı olurum vs. ama asla kimseyle yakınlaşamıyorum yine bu sebepten bu da canımı sıkıyor. yani diyelim 5 kişilik arkadaş grubuyuz ben hariç 4 kişinin inciğini cıcığını bilen en az 1 kişi vardır mutlaka ama ben doğru düzgün bi şey bilmem benim hakkımda da aynı şekil toplu ortamlarda anlattıklarım dışında bi şey bilinmez pek. bu sadece yazışma mevzusu da değil tabi bahsettiğim şey özel olarak yakınlaşmayı bilmiyorum insanlarla. sosyal hayatta safi goygoy yapıp eğlence peşinde olan birisiyim. yalnızken de evde ya bi şeyler izlerim ya oyun oynarım sıkılmam pek yazmaya zaman ayırma düşüncesi bile canımı sıkıyor, kendi kendime aktivetilerimden yeterince keyif alıyorum çünkü millete yazmakla niye uğraşayım. sonuç olarak da bu durumumun kendisinden hoşnutsuzluğum yok ama sonuçlarından (insanlarla yakınlaşamama ve romantik ilişki kurmamın mucizelere kalması) hoşnusuzluğum var. lütfen bu mevzular için birisi bana akıl hocalığı yapsın, yol göstersin, motivasyon versin ne bileyim yanlışlarımı sertçe yüzüme vursun bi şey yapsın çok sıkıldım bu durumdan.


 
al benden de o kadar. salıyorsun ve o salmışlık bir şeyleri kendiliğinden getiriyor ama aha lan oluyor galiba dediğin anda uçup gidiyor. Salmaya devam.


  • guitarissimo  (24.03.20 03:22:17) 
Katılıyorum, benzer şeyler yaşıyorum, bir önerim yok maalesef.


  • birfincankahvedahaisteyenadam  (24.03.20 12:14:59) 
Olay şu, yalnızlığın verdiği keyifli ortamdan bir miktar uzaklaşmadan o işten kurtulamazsınız.

Dediğiniz şu benziyor, hep sahilde kalayım, hiç kıyıdan ayrılmayayım ama o denizdeki fırtınaları, sakin havada ki gemi yolculuğunu da yaşayayım. Maalesef hem vegan olayım hem de et tüketeyim seçeneği yok.

Zorlamayla sohbet dönmez, sosyal olmadığın kişiler seni dost havuzuna veyahut sevgili adayına dönüştürmezler. İlla bir yerlerde bir şekilde kendii gibi sessiz sakin introvert biriyle buluşup anlaşıp sevgili olmayı başarabilmiş birileri olacaktır. Ancak genel istatistikler öyle olmuyor.

Bİreysel yazışmayı sevmiyorsan ara konuş. veya ilgi alanın olan bir yerlere dahil ol, dernektir, klüptür, sosyal yardımlaşmadır vb. Bir şeyler üret, onları paylaş, sinema klübüne git film yazısı vb yaz. Yani fark oluştur bir şeyler üret, ortak ilgi alanın olan insanlarla bir temasın olabilecek ortamlarda ol veyahut oluştur.

Öyle evden işe, işten eve gelen, netflix-tv-bilgisayar üçgenine hapsolmuş arada bir ayıp olmasın diye kitabını okuyan, ortalama bir vatandaşla kim neden ilgilendin, nereden farketsin?

Spor yap, koşusu var, doğa yürüyüşü var, bisikleti yüzmesi tenisi osu busu tonla. en basitinden bir pilates veya dans kursuna gitsen tonla insanla tanışırsın.

ama öteki türlü evden çıkmayayım, kimseye mesaj atmayayım, kimseyle iletişim kurmayayım, evde oturup oyun oynayayım dizi izleyeyim insanını kim ne yapsın, ortalama vasat bir insan olma.
  • KaraSakall  (24.03.20 12:38:59) 
Sosyal becerileri kötü olan insanla introvert olan insan farklı şeyler, yapamamak ve yapmayı tercih etmemek farklı şeyler. Bizim insanımız beceremediği şeylere değişik etiketlerle bahane bulmayı çok seviyor. Önce bunun ayrımına var ve kendini değiştirmek için buna göre adım at. Buradan bakınca içe dönük değil, pasif ve sıkıcı bir insana benziyorsun açıkçası. Bunu kendini değiştirmen için söylüyorum, KaraSakall daha ayrıntılı açıklamış.


  • wmeh  (24.03.20 13:35:43 ~ 13:38:04) 
@karasakal @wmeh şimdi burda kendimi övmek gibi nahoş bi şey yapıcam ama durumu anlatmak için mecburum. gerçekten insanlar benimle çok eğlenirler, çok gülerler, komikliğimle ilgili övgüler de çok olur. sık görüştüğüm arkadaş gruplarım var, asosyal değilim yaşam tarzı olarak bence. çok yorulduğum için bazı buluşmalardan bahanelerle kaçıyorum hatta. ama konusu açılıp bizzat bana sorulmadıkça pek özel paylaşımlara girmiyorum işte, ciddi konulara girilince (bahsettiğim kendi hayatımızla ilgili ciddi konular) canım sıkılıyor. fiziksel olarak ortalama erkeğim muhtemelen ama fark yaratan, sevilen başka başka özelliklerim var, bu kendi wishful thinkingim değil farklı farklı insanların çeşitl övgülerinden vardım bu kanıya (herkesin mutlaka sevilen - sevilmeyen yanları vardır ama sevilme konusuda arkadaş ortamlarında gördüğüm muamele bana bu konuda başarılı olduğumu düşündürtüyor). ama işte bir sebepten özel bi ilişki temeli atamıyorum yani, "semaforo alem yhaaa" denilip geçilen birisi oluyorum. evet savaşmaktan kaçtığım yorumlarına sonuna kadar katılıyorum farkındayım da bunun zaten ama bu savaşı nasıl vericeğimi de bilemiyorum. dediğiniz şeyler baya sıkıcı, vasat veya bi sebepten insanlarla hiç anlaşamayan birini kurtarma planı daha ziyade benim için geçerli değil gibi geldi.

@the cat: niye değişmeye çalışıyorum çünkü güzel bi romantik ilişki yaşamak istiyorum ben de her aseksüel olmayan insan gibi. eskiden yine dediğim gibi üni ortamının rahatlığıyla akmasa da damlıyor dedirten durumlar oluyodu bu kişiliğime rağmen ama artık musluk tamamen kurudu. olayın arkadaş ilişkileri kısmında da şöyle bi sıkıntım var kıskançlık yaratıyor bende bazen herkesin en uzak olduğu kişinin ben olması. en uzak derken mesela x kişisyle en çok benim muhabbetim oluyor grup içinde, çok iyi anlaşıyoruz diğerlerine göre daha fazla ortak noktalarımız var ama ben mesela annesiyle babasının ayrı olduğunu en son öğreniyorum hoşuma gitmiyor bu.
  • semaforo de medianoche  (24.03.20 18:31:55 ~ 18:44:29) 
arkadaşlarınla olan ilişkinin iyi olmasıyla karşı cinsle olan ilişkinin iyi olması farklı şeyler. sen hala tam olarak nerede ve nasıl başarısız olduğunu anlayamıyorsun sanırım. arkadaş ortamında gördüğün muamele ile özel ilişkilerinde aslında sevilecek, eğlenceli vs. (buraya başka sıfatlar da ekle) olduğun kanısına varman ne kadar sağlıklı bir düşünce mesela? benim bahsettiğim asosyallik değildi, kadınlarla olan ilişkilerinden bahsediyordum ben yazdıklarımda. bir kadın olarak yazdığın şeyleri okurken bile bunaldım daha, böyle bir adamdan sıkılacağımı hissettim. ama madem sen hiçbir sorununun olmadığını düşünüyorsun bu konuda... neyse bakalım, belki bir mucize bulur seni.


  • wmeh  (24.03.20 19:36:21 ~ 19:36:56) 
@wmeh nerede ve nasıl başarısız olduğumu anlamıyorum tam olarak evet sorunun ilk aşaması da bunu çözmek zaten. ama iyi ve kötü taraflarımı tanıyorum. teşekkür ederim ilgilenip cevap vermişsiniz ama teşhisi yanlış yaparsan tedavinin ne önemi var? karakterimle alakasız şeyler yazılınca kendimi daha iyi tanıtmaya çalıştım ki doğru teşhisi koyabilicek birisi varsa yardımcı olsun diye. cevabının yapamamak - yapmamayı tercih etmek kısmına katılıyorum (her ne kadar bazı bilinçli tercihlerim olsa da büyük resme bakınca) bence ben yapamayan taraftayım çünkü rahatsızım böyle olmaktan, olay sadece tercih meselesi olsaydı tercihimi diğer yönde kullanırdım zaten buraya yazıcağıma. ama sıkıcılık tespitin doğru değil. kadınlarla ilişkim de özellikle iş hayatına atıldığımdan beri (iş yerinde 4 tane çok iyi anlaştığım kız olmasına rağmen) özel anlamda 0 zaten dediğim gibi hiç beceremiyorum romantik anlamda yakınlaşmayı ama kendimi biraz daha açmak gerekirse tam bir friendzone erbabıyım. bire birde de çok iyi anlaştığım, özel muhabbetlerimizin olduğu bir sürü kız arkadaşım var (hatta bir gün ikisinin yanında kendimi sorguladım "galiba ben kadınlarla konuşmayı bilmiyorum" dedim ikisi aynı anda hayır diye çıkıştı ama yavş*klığım yokmuş hiç o karara vardılar en son). bu yazdıklarım da tamamen kendimi tanıtmak için verdiğim bilgiler size hırslanıp "sen benim kim olduğumu biliyo musun" minvalinde yazdığım şeyler değil. hep belirttiğim gibi bu yakınlaşamama sorunum da sadece kadınlara özel bi şey değil tüm insanlıkla yaşıyorum bu problemi.


  • semaforo de medianoche  (24.03.20 20:03:13 ~ 20:09:07) 
kendini değiştirmek zorunda değilsin, pasif ve sıkıcı görülüyorsan bırak pasif ve sıkıcı kal o insanlar için. sevgili "bulabilmek" amacıyla kendini zorlamana, rol yapmana, "mucize beklemene" gerek yok. sevgili/flört yapmak için kırk takla atanları ben aptal ve boş buluyorum mesela. mesajlaşmayı sevmiyorsun ama karşındaki çok seviyor diye devamlı birini memnun etmek adına mesajlaşmak zorunda değilsin. birileri seviyor diye bir şeyler yapmaya/olmaya zorlamak iyi değil.


  • xvyz  (24.03.20 20:09:15) 
Bu durumda insanların ilgisini çekecek bir hobi, bir artı özelliğin olacak. Örneğin gitar çalacaksın, ya da bir spor dalında en azından ortalamanın biraz üstü olacaksın. Böylece daha çok insanla tanışma fırsatın olur ve böylece ilgini çekecek insanlarla tanışma fırsatın olur. Eğer karşı cinsle muhabbeti ilerletmek içinden gelmiyorsa büyük ihtimal şuana kadar ilgini çekecek birisiyle tanışmamışsındır.


  • maxim gorki  (25.03.20 23:42:52 ~ 23:44:31) 
[]

adını bi türlü bulamadığım çizgi film karakteri

bi karakter vardı (herkesin görünce bileceği karakteristik bi tip) looney tunes'ta diye düşünüyodum ama vikipedi'den bütün looney tunes karakterlerine baktım hiçbiri çıkmadı ama ben hala ordan olduğunu düşünüyorum eksik karakterler var muhtemelen. bi insandı bu karakter, adamın oldukça inik ve pembe göz kapakları vardı, gözleri de büyüktü ve dudağı da kırmızımsıydı belirgindi epey. smokin veya takım elbise falan giydiğini düşünüyorum yani ya zengin biri ya da bi kahya falan tarzı bi şeydi. adı ne bu karakterin bilen çıkar mı?




 
looney toones peter lorre diye arat


  • freebird5406_2  (04.03.20 22:26:39) 
gamespot1.cbsistatic.com adını bilmiyorum ama tarif Steve buscemi gibi geldi. + Cartoon eki ile aratınca bu çıkıyor


  • elorelia  (04.03.20 22:28:20) 
@freebird evet peter lorre'ymiş. teşekkürler

@elorelia linkteki karakter evet, peter lorre'ymiş adı. steve buscemi'ye de benziyormuş. teşekkürler
  • semaforo de medianoche  (04.03.20 22:32:49) 
[]

roman polanski meselesi

adam hakkında suçlamalar malum, kendisine karşı olumsuz konumda olanların söyledikleriyle her yerde karşılaşmak mümkün. ama kendisini savunan isimler de olduğunu biliyoruz. bir sürü ünlü var, ünlülerden bir sürü varsa halktan da bir sürü vardır. günümüz dünyasında (en azından ünlüler arasında) kimsenin de kimseyi "tecavüz etmişse etmiş helali hoş olsun" diyerek savunmayacağını düşünürsek savunanların bir takım (kendince) mantıklı argümanları olmalı. sorum şu, bu adamı savunanlar hangi argümanlarla savunuyor? bu konuda bir yazı linki atabilicek olan veya kendisi durumu anlatabilicek olan var mı?




 
vasat dayanışması
suçlular birbirlerini korur kollarlar. toplumsal açıdan yargı oklarının kendilerine de dönmemesi için.
kadına/insana şiddet gösterme potansiyeli olan biri, bir şiddet haberine sizin bizim kadar tepki göstermez. belki bilinç dışı bir güdüyle normalize etmeye çalışır.
  • rewlack  (01.03.20 12:05:39) 
Bir insanın suçlu olup olmadığının tespitini ve işlediği suçun karşılığında verilecek cezayı adalet mekanizmasının belirlemesi gerekir. Linç kültürü bu anlamda bazı insanların haksız yere suçlanmasına veya hakettiği cezadan fazlasını çekmesine sebep olabilir.
Bence çocuk istismarı en ağır şekilde cezalandırılması gereken suçlardan biri.
Kimse Polanski'yi çocuk istismarını makul gördüğü için savunmuyor. (Tarantino saçma sapan bir açıklama yapmıştı bununla ilgili, onu bir kenara bırakacak olursak)

Polanski ceza olarak tüm festivallerden ömrünün sonuna kadar men edilmeli midir? Onun filmini aday gösterenler muhtemelen onun yaptığı şeyin doğruluğu/yanlışlığı bir tarafa böyle resmi bir cezası olmadığı için gösteriyordur.
  • fobfilm  (01.03.20 16:27:29) 
@fobfilm dediklerine kesinlikle katılıyorum ama bu adam yargılanmaktan kaçmış bir adam. mesela woody allen lincini çok anlamsız buluyorum çünkü adama yapılan 1 suçlama var ve o konuda yargılanıp suçsuz bulundu. ünlü insanların iftiralara maruz kalması çok şaşılıcak bi durum değil. kimisi bi sebepten düşmanlık besliyodur, kimisi para ister, kimisi gündeme gelmek vs. bu sebeplerle böyle suçlamalarda bulunulabilir. en son johnny depp'e yapılan suçlamaların tamamen iftira olduğu ortaya çıktı mesela. ama en başta da dediğim gibi polanski yargılanmaktan kaçtı ve suçlayanı da 1 değil çok kişi. bu yüzden polanski savunanların daha spesifik bir sebebi olmalı bence. suçlamalarda çelişkiler, tutarsızlıklar mı var? veya ciddi bi komplo kokusu mu var? bu tarz sebepleri vardır diye düşünüyorum.

@rewlack, @kaset evet sevilen insanın kötülüğüne inanılmak istenmeyebilir veya kötü niyetli biri suçluyla empati yapıp olayı normal görebilir ama bir ünlünün sadece böyle sebeplerden ötürü çıkıp da basın önünde bir tecavüz şüphelisini savunması gerçekçi bi ihtimal değil bence. durduk yere kendini yakma ihtimali var yani (yakmasa da epey antipati toplayacağı kesin) baya deli olmak lazım o yüzden bunun için. fobfilm'e verdiğim cevaptaki şeyleri tekrar etmeyeyim şimdi orayı okuyun siz de.

bu arada yanlış anlaşılmasın ünlüler savunuyosa kesin bi bildikleri vardır demiyorum, yanlış kişiye inanmış olabilirler tabii ama hangi argümanlarla savunduklarını merak ediyorum. çünkü sadece suçlayanların argümanlarını okudum bu konuda.
  • semaforo de medianoche  (01.03.20 22:02:55 ~ 22:11:00) 
[]

twitter archive .js uzantılı dosyalar

epeydir kullanmamıştım twitter archive'ı bugün bi şeye bakmak için indirdim ama baya değişmiş. eskiden direkt twitter arayüzünde açan bir dosya geliyordu, istediğimiz ayı açabiliyorduk vs. şimdi .js uzantılı dosya gönderiyorlar, tarayıcıda açınca kod şeklinde epey kullanışsız ve arayüzsüz bir şekilde binlerce tivit geliyor. bunu düzgün bi şekilde açmanın bi yolu var mı? "Tweet are available in our API documentation: developer.twitter.com" şeklinde bir bilgi de var mesela readme dosyasında belki bi işe yarar. tivitlerin nasıl geldiğini de aşağıda 1 örnekle göstereyim.

"tweet" : {
"retweeted" : false,
"source" : "<a href=\"twitter.com\" rel=\"nofollow\">Twitter Web Client</a>",
"entities" : {
"hashtags" : [ ],
"symbols" : [ ],
"user_mentions" : [ ],
"urls" : [ ]
},
"display_text_range" : [ "0", "140" ],
"favorite_count" : "0",
"id_str" : "489024253048962880",
"truncated" : false,
"retweet_count" : "0",
"id" : "489024253048962880",
"created_at" : "Tue Jul 15 12:35:42 +0000 2014",
"favorited" : false,
"full_text" : "örnek metin",
"lang" : "tr"

 
bu bir json data formati. gunumuzde kullanilan en populer data degisim formatidir. bunun basinda ve sonunda da { ve } olmasi gerekir normalde. json destegi olan herhangi bir text editorde acabilirsin.


  • emrahday  (09.02.20 23:09:01) 
@emrahday yani burdan arayüzle görme şansım yok anladığım kadarıyla, text editor dediğinizin not defterinden, tarayıcıdan vs. açmaktan tek farkı bazı satırları kapatabilmek oluyor bunda ki bu durumda pek bi fayda sağlamıyor bu


  • semaforo de medianoche  (10.02.20 19:47:39) 
[]

ankara kızılırmak sineması

buraya en son 10-15 yıl önce gitmiştim ve hiç hoş izlenimleri yok bende. şimdi baktım da tekrar hizmete girmiş (3 ay falan olmuş) ve gideceğim film konum ve saat olarak en uygun burada. son 3 ayda gidenler varsa onlara soruyorum ne durumdadır gidilir mi?




 
bi kez içeri girdim ve aynı intiba. arkadaşlarla beklediğimiz film yoktu zaten geri çıktık.


  • kurmalifare  (30.01.20 16:26:14) 
[]

ıssız/uzak bir yerde tek veya bir grupla beraber kalıp delirme temalı

filmleri soruyorum. the lighthouse izleyince aklıma geldi böyle başka işler de vardı sanki ama çok hatırlayamadım. the thing, the shining geldi aklıma. sarmaşık da sayılabilir ama orada esas mevzu insanlardan uzakta olmaktan ziyade yasalardan & medeniyetten uzakta olmak ve otoritenin & iktidarın yeniden dağılımı yani o tarz işler çok da sayılmaz.




 
(bkz: lord of the flies) (sineklerin tanrisi)


  • viva paulista  (23.12.19 21:54:29) 
tam öyle bişi değil ama: The Ritual (I) (2017) www.imdb.com


  • 9kuyruklukedi  (23.12.19 21:56:27) 
The beach


  • mirty  (23.12.19 23:54:33) 
Novaya zemlya.


  • Amaranta ursula  (23.12.19 23:58:15) 
  • hasmetizm 2046  (24.12.19 10:23:44) 
[]

scorsese filmleri

şimdi baktım da 19 filmini izlemişim üstadın 8 de izlemediğim kalmış, o kadar filmini izleyip o 8'ini hala izlememiş olmamın bir sebebi var tabii, bana bir türlü çekici gelmedi o filmler (the color of money, bringing out the dead, the last temptation of christ, new york new york, the last waltz, new york stories, kundun). bunların içinden kesin izle seversin ya da hiç bakma rezalet diyeceğiniz filmler var mı?




 
doğrusu ben scorsese sevmiyorum. çok amerikan ve "erkek" filmleri geliyor, bana zevk vermiyor. bu izlemediğin filmlerden the last temptation of christ'ı, kitabı çok beğendiğim ve film hakkında da genelde çok etkileyici vs. gibi yorumlar gördüğüm için izledim ve izlerken sinirlendim resmen, bence çok kötüydü. gerçi sen seversin belki tabii bilemem, dediğim gibi genel olarak scorsese benlik değil. aşağıdaki gibi bişeyler yazmıştım filmle alakalı.

eksisozluk.com
  • tepedeki psychedelic adam  (01.12.19 23:41:48) 
ben de nicholas cage'in ambulans şoförü olduğu bringing out the dead'i öneririm, şaheser değil ama izleniyor kendi içinde güzel bir havası var


  • freebird5406_2  (02.12.19 00:32:00) 
scorsese nin cogu filmi bence baya kötü. kötü ya da iyi subjektif kavramlar elbette.

cogu filmi icin derim sizin dediginizi. bu arada total 27 filmi mi varmis? daha cok geldi bana.

su ana kadar tüm filmlerini istisnasiz begendigim tek yönetmen christopher nolan oldu.
  • duygusuzromantik  (02.12.19 01:06:29) 
[]

the irishman spoiler

şurdaki twitter.com ilk 2 foto hangi sahneden hiç hatırlayamıyorum var mı hatırlayan?




 
Kaydı tutulmasin diye otelde aynı odada kaldıkları sahne.


  • austra  (01.12.19 18:20:38) 
Kaydı tutulmasın diye otel yerine Jimmy'nin evinde kaldıkları sahne.


  • kanlakarisikyagmur  (01.12.19 20:21:26) 
[]

bojack'in horsin around dizisindeki klasik repliği

mesela sarah lynn karakterinin "that's too much, man" repliği vardı bojack'in de sanki böyle bir klasik repliği vardı kelime oyunlu horse'lu falan bi şey gibi hatırlıyorum ben (horsin around'daki karakterini kastediyorum) repliği hatırlayan var mı? yoksa yok muydu öyle bir repliği?




 
yoktu galiba. var mıydı yoksa ??


  • philiptraum  (21.11.19 21:51:52) 
@philiptraum valla o repliği söylerkenki tavırları falan bile gözümün önünde ama internette arattım bi şey bulamadım "that's too much man"le mi karıştırıyorum acaba


  • semaforo de medianoche  (21.11.19 22:05:55) 
What are yoouuu doing here? Diye bir şey hatırlıyorum ben ama emin değilim horsin' around'dan mıydı yoksa bi dönem ağzına taktığı bi şey miydi


  • icomefromanatolia  (21.11.19 22:08:36) 
"Shut up, Todd."
"This is Bojack, by the way. Horseman, obviously." - her sesli mesaj bıraktığında
"I've heard of....., but this is ridiculous!"
  • inheritance  (21.11.19 22:41:17) 
Cities skylines oynuyorsan orada radyo kanalının birinde reklamlarda söylüyor horsin aroundlu birşey. Onun dışında;

Sabrina: “That’s too much, man!”
The Horse: “I’ve heard of (x) but this is ridiculous!”
Ethan: “Yowza Yowza, Bo-Bowza!”
Various Characters: “Go home Goober!”
  • mirafiori  (21.11.19 22:48:47) 
"Neigh way, Jose." ??

1x1 5:40

i.hizliresim.com
  • kisa bisey olsun istemistim  (22.11.19 00:38:32) 
"Im just horsin around" muydu? Gerçi pek fazla söylemiyor ama aklıma bu geldi.


getyarn.io
  • ravenclaw  (22.11.19 02:44:53 ~ 02:45:03) 
@ravenclaw kaç kere bunu duyduğumuzdan emin olamadım belki 1'dir 2'dir ama benim aklıma takılan şey buydu oh be çok rahatladım şu an.


  • semaforo de medianoche  (23.11.19 11:16:26) 
[]

hani bi sitede yazı yazıyoduk ve o tüm ekranı kaplıyodu ve yanıp sönüyodu

onu yaptığımız sitenin adı neydi ya ve duruyo mu hala? bigass falan tarzı bi şeyler hatırlıyorum adında ama sıkıntılı bir isim olduğu için aramak sonuç vermedi.




 
  • nahtoderfahrung  (19.11.19 20:20:06) 
[]

favori azeri şarkılarınız

benim en sevdiklerim polad bülbüloğlu - gel ey seher, ayrılık (fikrimden geceler yatabilmirem), bir de kız kardeşler filminde çalan lay lay ninnisi çok güzeldi. sizin bu tarzda en sevdiğiniz azeri şarkıları neler?




 
küçelere su serpmişem


  • freebird5406_2  (20.10.19 21:36:27) 
yalgızam. en güzeli benim için o.


  • la traviata  (20.10.19 21:38:47) 
Alagözlüm


  • creedwar  (20.10.19 21:44:27) 
Laleler


  • vincenzo  (20.10.19 22:56:31) 
Olmaz olmaz
m.youtube.com

  • johny guitar  (21.10.19 01:04:57) 
Aykız
Dutağacı

  • black holes in the sky  (21.10.19 12:37:41) 
Aygün Kazımova - Yenə tək
www.youtube.com

  • hincaluluc  (30.10.19 00:51:16) 
buludlar


  • tantunizade murat efendi  (30.10.19 00:52:40) 
[]

yavuz turgul'un gölge oyunu filmi spoiler

bu filmin olayını çözemedim. tamam karagöz - hacivat gibi 2 karakterimiz mevcut o göndermeleri anladık. kadın aslında var mıydı yok muydu gibi bir ikilem yaratmışlar ama bu mu tek mevzu? daha derin bi şeyler vardır diye düşünüyorum. kadının fantastik güçleri vardı mesela yaşlı kadını, ölü kuşu falan iyileştiriyor. bir de kadın annesini arıyor, buluyor, ona para veriyor. bunlar bize ne anlatmak istiyor elbet bir önemi olmalı ama tam çözemedim. hele sürekli yüzünü sallayan fedainin olayı ne hiç anlamadım bi önemi olmasa yüzünü sallatmazlardı. tabii şu da var kadın bir şekilde abidin'i ve mahmut'u da iyileştirmiş oldu hadi şifacılığının olayı buydu diyelim ama (ki öyleyse hiç hoşuma gitmedi, sıradan biri olarak hayatlarına dokunması daha etkileyici olurdu bence) diğer noktalar çok yarım kaldı bende.




 
Bu tamamlanmamışlık hissi değil mi filmleri zaten güzel yapan. Yavuz turgul bunu bilerek mi yaptı bilmiyorum ama hikayenin bir doğru üzerinde ilerlediği filmler hoşuma gitmez. Ara sıra Klasik anlatının dışına çıkmak gerekiyor diye düşünüyorum. Ha Türkiyede tutmaz o ayrı.antonioni nin blow up filmi de pek bir şey anlatmıyor gibidir ama bana göre sinemadir


  • olaylar olaylar  (10.10.19 23:17:02) 
@olaylar tamamlanmamışlık hissinin doğru kullanıldığında çok etkileyici olduğu doğru ama bu filmde sorularıma bir cevap yoksa o türün kötü bir örneği demektir. muhsin bey'i ve aşk filmlerinin unutulmaz yönetmenini çok severim bu filmin de diğer türk filmlerine kıyasla oldukça özgün bir frekansı vardı orası hoşuma gitti ama bir filmde olan her şey filmin amacına hizmet etmeli. ya bu yöntemi izlersin ya da tamamen her şeyi boşverip canın ağacı çekmek isterse sebepsizce ağacı çekersin, canın baş karaktere küfrettirmek isterse sebepsizce küfrettirirsin vs. ortası olmaz bu işin. soruyu da ben parçaları birleştirememiş olmalıyım diye düşünerek sordum zaten çünkü bahsettiğim şeylerin sebepsiz olduğunu sanmıyorum.


  • semaforo de medianoche  (11.10.19 00:16:15) 
[]

semih kaplanoğlu yusuf üçlemesi (yumurta, bal, süt)

bunu sırasıyla izlemezssek tadı kaçar mı? gördüğüm kadarıyla en sevilen film bal bu üçlemede ilk onu izleyeyim seversem diğerlerine de bakarım dedim ama önce yumurta'yı izlememiş olmam tadını kaçıracaksa yapmayayım öyle.




 
tadını kaçırmaz bence istediğin sırada izleyebilirsin. fakat sorun şu ki hikaye akışı diğerleriyle aynı olsa da bal'da ekstra olarak çekilen yer nedeniyle renk, doğa, yeşil ve elbette oyuncular daha iyi. bu yüzden diğer filmlerde modunuzun düşme ihtimali yok değil.


  • aziz dostum jack  (30.09.19 12:30:20) 
filmler birbirinden bağımsız. bal çocukluk, süt ergenlik, gençlik yumurta karakterin yetişkin halini ele alıyor. Yönetmen yetişkinlikten çocukluğa doğru gidiyordu, pek farketmez bence sıra


  • freedonia  (30.09.19 17:18:02 ~ 17:21:10) 
[]

tek başına konsere gitmek

uzun yıllardır konsere gitmiyorum. levent yüksel konseri varmış (kendisi bence ülkenin en iyi erkek vokali) dedim şu orucu bozayım da gideyim konsere artık ama hem ilgisini çeken hem de şartları uyan bir arkadaş bulamadım maalesef. ilgisini çekmeyenlerden bir arkadaşa ısrar etsem gelir ama pek de keyif alamyacağı bi şey için insanı zorlamaya gerek var mı bilemedim öyle olunca tek gitsem mi diye düşünmeye başladım. sorum şu: bu konsere tek gitsem keyif alabilir miyim veya absürt mü kaçar konsere tek gitmek?

not: sinemaya tek gitmeyi seviyorum oldukça yani yalnız tuvalete bile gidemeyen tiplerden değilim ama konser garip mi kaçar emin olamadım uzun süredir gitmediğim için.


 
Slow aşk parçaları çalarlarken, çiftlerin arasında kalırsan kötü oluyor; diğer türlü eğer kalabalık içinde göt göte durmak sana batmıyorsa problem olmaz. Ben sevmiyorum açıkçası, arkalardan falan izliyorum.


  • malheiros  (23.09.19 23:39:25) 
Zaten koltukludur o konser.
Git izle iste kime ne.
Ben harbiyeye gitmistim bi keresinde oyle. Son dk aldigimiz icin biletleri aramizda arkadasla 2 sira vardi. Tek gitmis gibiydik sonucta. Bi sorun olmadi. arada onumdekiler fln ayaga kalkinca ben de kalkip sarkiya eslik bile etmistim. Cok disa donuk biri falan da degilimdir
  • Flipsflops  (23.09.19 23:45:30) 
@flipsflops koltuklu değil ayakta yalnız bu. jolly joker.


  • semaforo de medianoche  (24.09.19 00:03:35) 
Etrafımda satanist kalmadığından yıllardır tek başıma konserlere gidiyorum.

Tek fark, Levent Yüksel değil de, metal konserleri benim gittiklerim. :p

Ne oluyor, daha az coşkulu oluyorsun. Bir de eskiden konserlerde şarkılara bağır çağır eşlik ederdim, artık etmiyorum. Yaşlanmanın da etkisi olabilir. :p

Çiftler arasında kalmak çok sorun değil. İçimden sövüyorum, geçiyor. :p
  • faith no more  (24.09.19 00:18:37) 
Sinemaya tek gitmek daha mantıklı bazen. Ama konser olmaz.


  • sessiz kalma hakkina sahipsin  (24.09.19 00:20:15) 
Jolly jokerde ayakta ve tek çol eğlenmezsin ama oturabileceğin bi yer vs bistro varsa git
Oturma düzenli olanlara tek gitmiştim

  • photo85  (24.09.19 00:56:08) 
[]

altyazı senkronlama (çingeneler zamanı)

bu filmin dvdrip altyazısı (turkcealtyazi.org) aşırı kötü. oezel nickli bir arkadaş da kendi çevirisini yapmış (turkcealtyazi.org) baktım gayet iyi gözüküyor. o yüzden o çeviriyle izlemek istiyorum ama onun çevirisi 136 dakikalık versiyon için ve hem de 25 fpsye göre. benim indirebildiğim versiyon ise 142 dakikalık olan ve 24 fps. aslında 136 dakikalık versiyonu da indirdim ama o HECV (x265) riplerden çıktı o ripleri televizyon oynatmıyor maalesef yoksa onu izlerdim. bu sebeple oezel altyazısını diğer versiyona senkronlamak istiyorum, sorun sadece fps farkı olsa bunu subtitle workshop'ta başlangıç ve bitiş sürelerini ayarlayarak yapabiliyorum ama bunda fps senkronu dışında fazla sahnelerden kaynaklı bi farklılık da var ikisi birleşince içinden çıkamadım. bunu halledebilicek bir arkadaş var mıdır burda veya yol göstericek. aslında fps farkını benim yöntem (ilk ve son altyazıların sürelerini ayarlayarak) dışında bi ayarlama stili varsa önce fpsler eşlenir sonrası kolay ama o yapılabiliyor mu bilmiyorum.




 
gom player ile altyazı senk. yapabiliyorsun. onu denesene


  • steve rogers  (22.09.19 12:14:07) 
@steve rogers onda ileri geri alabiliyosun hocam o iş basit zaten de burada sıkıntı fps farkında. öyle kaydıkça ileri geri almayla düzelteyim desen tüm filmi izlemek lazım ki o da hem film keyfini mahveder hem de çok zaman alır.


  • semaforo de medianoche  (22.09.19 12:30:29) 
ingilizce altyazı bul, kontrol et uyum doğru mu diye, sonra türkçe altyazıdaki satırları oraya aktar.


  • nahtoderfahrung  (22.09.19 12:31:47) 
Bs player kur kendi uygun altyazıyı buluyor


  • olaylar olaylar  (22.09.19 12:45:00) 
@nahtoderfahrung üstte kötü altyazı dediğim uyumlu zaten ama dediğim gibi onda iyi altyazının versiyonuna göre fazla sahneler var. yani sırasıyla iyi altyazının satırlarını uygun ama kötü olana kopyalayayım dersem iyi olanda eksik altyazı olduğu için bi yerden sonra uyum bozulacak ve filmin sonuna gelmeden altyazılar biticek.

@olaylar olaylar abi kendi altyazı üretmiyor bs player benim bulduğum sitelerden buluyor o da. mevcutlarda da böyle ayar gerektiren sıkıntılı bi durum var.
  • semaforo de medianoche  (22.09.19 12:47:36 ~ 12:50:59) 
hayır hocam gom player’da geçerli senk kaydet kısmı var, orada sabitliyorsun. ben mesela orada altyazıyı sabitleyip vlc’de izliyorum senk sorunlarında.


  • steve rogers  (22.09.19 13:17:23) 
@steve rogers onu bilmiyordum o zaman indirip deniycem gün içinde olursa tik atarım, başka bi yol bilen de yazabilir bu sürede


  • semaforo de medianoche  (22.09.19 13:20:13) 
subtitle workshop ile istediklerini ve dahasını çok kolay yaparsın.


  • denek hayatım  (22.09.19 13:39:49) 
[]

hangisini tercih etmeliyim

şu an çalışıyorum. işim oldukça dandik bir iş, bana bi katkı sağlayacak bir iş değil ama boş oturmayayım çalışırken iş arayayım diye çalışıyorum. maaşı çok düşük, çalışma ortamı çok kötü, ben mühendis olarak girdim ama çırak muamelesi yapılıyor, işçi işlerine yardım ediyorum vs. bunlar kötü tarafları. güzel taraflarına bakarsak da pek benlik bi iş olmadığından günde 1 saat civarı çalışıyorum geri kalan zamanda kitap falan okuyorum, işçilerin üretimi bitince ben de çıkıyorum ki o da erken bitiyor, ortalama çıkışım 3-3:30 civarı diyelim daha erken de olabiliyor nadiren 4-4:30'a kaldığı da oldu tabii (mesai başlangıçı 8:30). bu sırada şöyle bir işten kabul aldım; ortamı güzel, maaşı 500 tl daha yüksek, oldukça kurumsal, mesai 8-17:30 ve yoğun çalışmalı, ilk 1 ay eğitim varmış ki o sırada epey işi zor bulup bırakan oluyormuş (mülakatı yapan yönetici dedi bunu ilk ama sonra bir çalışanla temasa geçtim o da bunu söyledi ben sormadan), o 1 aylık eğitimi geçersen 1 yıllık sözleşme imzalıyolarmış ve o sürede ayrılmak istersen 2 brüt maaş tazminat vermen gerekiyormuş (yani beklediğim fırsat karşıma bu 1 yılda çıkarsa ya değerlendiremeyeceğim ya da borçlarıma bir yenisini daha ekleyip omuzlarımdaki yükü iyice büyütücem), öğrendiğime göre iş öyle basamak olucak bir iş de değil tek olayı 6 ayda bir zammı var o da performansa bağlı %0 da olabiliyormuş max %20 oluyormuş.

sizce bu durumda işimden istifa edip bu işe geçmem mantıklı mı? her şeyi geçiyorum da şu 1 yıl durumu ciddi can sıkıcı 1 yıldır düzgün bi iş arıyorum o fırsat karşıma bu sözleşmeyi imzaladıktan sonra çıkabilir ve belki bir daha yıllarca bulamam o fırsatı. ya da ilk ay zorlanıp çıkanlardan olurum ben de ve sonra işsiz evde oturmaya başlarım tekrardan. tabii şu anki işimden kesinlikle daha iyi bir iş bu o da gerçek.


 
500tl için değmez. piyasa durgun bu ara. işler açıldığında daha iyi olanaklarla daha rahat bir iş bulursun. biraz daha sabret.


  • walter white kilikli  (16.09.19 00:53:34) 
şu an çalıştığınız yerde devam etmeniz daha çekici gözüküyor anlatımınızdan. durumu öykülerken şu andaki işinizde kalmak taraftarı olarak öykülüyorsunuz, fark etmediyseniz tonu budur. belki bu ton bilinmezin verdiği bir korkudan ve saf konformizmden ibarettir ancak ikinci seçeneğin çok bir albenisi gözükmüyor. olduğunuz yerde kalıp beklediğiniz fırsatı beklemeye devam edin.


  • kaufman  (16.09.19 00:56:38) 
@kaufman ilk paragrafta iki işin de olumlu bulduğum ve olumsuz bulduğum taraflarını objektif bir şekilde anlatmaya çalıştım ama belki en son 2. işin olumsuz taraflarıyla bitirdiğim için öyle gözükmüş olabilir. şahsen çok kararsızım, bu işimin leş ortamından ve gördüğüm muameleden aşırı bıktığım için çıkasım geliyor ama diğer işin de temposunu ve bağlayıcı sözleşmesini düşününce frene basıyorum hemen. sürekli fikrim değişiyor kafamda yüzdeler çok yakın olduğundan.


  • semaforo de medianoche  (16.09.19 01:02:56 ~ 01:03:44) 
iş yerindeki boş zamanı hobilerine, daha çok para kazanabileceğin şeyler öğrenmeye harcayabilirsin. boş zaman kolay bulunmuyor. 500 lirayı boşver. şimdiki işin iyi gibi. yenisinde belli ki canın sıkılacak.


  • i ve been mistreated  (16.09.19 01:25:43) 
Diger taraf mesleki gelisimin icin daha iyiyse gerekirse 500 TL eksigine bile git.Isyerinde kitap okumaya vaktin oluyorsa mevcut isinden sana fayda gelecegini sanmiyorum.


  • turkuaz  (16.09.19 11:01:58) 
@liberal, turkuaz diğer iş de spesifik bir iş bana pek faydası olucak bir şey değil (mühendislik değil bi kere) öyle olsa her türlü girerdim zaten. ama şimdiki işimden tiksindim iyice çıkıcam galiba zor gelirse 1 ayı doldurup çıkarım burdan da işsiz otururum biraz daha napayım.


  • semaforo de medianoche  (16.09.19 17:10:35 ~ 17:11:30) 
[]

kulak içi kulaklık tavsiyesi

yılların creative ep630'cusuyum. f/p zirvesiydi bence ergonomik açıdan gayet rahat ve temiz ses veren bir kulaklıktı ama artık üretilmiyormuş. bi kaç ay önce kaybettim telefonun kendi kulaklığını kullanıyorum o da rezalet. kulağımda durmuyor bi kere rejiden haber almaya çalışan muhabir gibi elim kulağımda geziyorum durması için, durunca da rahat değil zaten. neyse f/p performans olarak ep630 ayarında (şimdi baktım 2016 yılında 60 tl'ye almışım gittigidiyor'dan) bir kulak içi tavsiyesi verebilicek olan var mı? önceliklerim kulakta konforlu durması ve temiz ses vermesi, ekstra işlere gerek yok. bu arada sennheiser cx180 kullanmıştım zamanında creative'den önceliğim olan 2 konuda da daha kötüydü bence.




 
ep 630 ile uyuyabilen birisi olarak kulaklığımın bozulması en büyük kabusum olurdu herhalde. Odyofil de olmadığım için sesinde de çok ama çok memnunum. sizin duyuruyu okuyunca , ben ne yapardım diye düşündüm ve baktım ki creative ep630 hala bulunabiliyor. hemen ondan alırdım.


  • nickfury  (02.09.19 19:15:08) 
@nickfury gittigidiyor, sahibinden, n11, hepsiburada baktım hiçbirinde yoktu ki olsa bile üretimi durmuş bi aleti almak çok mantıklı değil bence şimdi bulsan 2 yıl sonra bulamıycaksın.


  • semaforo de medianoche  (02.09.19 19:25:16 ~ 19:25:33) 
[]

a moment of innocence (nun va goldoon) indirmek

bildiğim sitelerde orijinal ve ingilizce adlarıyla arattım ama inebilen bir versiyonunu bulamadım. daha doğrusu bir tane buldum o da rusça dublajlı çıktı. bilen bulabilen olursa çok sevinirim link paylaşmak yasaksa mesaj da atabilirsiniz.

edit: dublajsız kaydı da varmış inen versiyonda @hasmetizm hatırlatmasıyla bakınca farkettim. silmiyorum yine de belki izlemek isteyen biri görür diye.


 
kanka google dene bir dahakine, tr altyazılı halini buldum yutupta xd.

düzgün torrent bulamadım ama. buldum da seed yok.

www.youtube.com
  • hasmetizm 2046  (20.08.19 21:50:44 ~ 21:51:12) 
torrent aradım hocam torrent bulamazsam nete bakıyorum. ben de ondan bahsediyorum zaten seed olmadığından inmedi hiçbiri.


  • semaforo de medianoche  (20.08.19 22:15:23) 
[]

günlük kullanımlık erkek ayakkabısı önerileri

günlük kullanım için ayakkabı arıyorum. tarzımı göstermesi için bir örnek vereyim eski ayakkabım şunun encrypted-tbn0.gstatic.com bi değişik modeliydi ve çok da severdim. fikir oluşturması açısından önerilerinizi bekliyorum. fiyat 400'den aşağı olsun mümkünse ama aşırı iyi dediğiniz bi şey varsa atın pahalıysa da gaza gelip alırım belki.




 
çok attığın tarz değil ama nubuk diye önermek istedim. geçenlerde arkadaşıma şundan aldım
www.tchibo.com.tr
çok güzel durdu ayağında. bence fiyatı da çok uygun. yalnız bir numara büyük almak gerek yorumlarda da dediği gibi.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (07.08.19 20:57:56) 
Adidas earlham-spzl-ayakkabı beyaz olanı
Adidas gazelle kırmızı rengi
zevkine uyar mı ?fiyatlar limitin üstünde maalesef.
  • creedwar  (08.08.19 16:45:35) 
[]

bu soruya yardımcı olabilicek var mı?

öncelikle şunu söyleyeyim teknik bilgi gerekmeyen bir sınav çözüyorum. gerektiği yerde açıklama yapıyor ama buradaki açıklama bana pek yardımcı olmadı olayı anlayan var mı?

Explanation:
“In PharmaCircle database, injection volume per each administration (injection) should be added as administration volume in terms of ml.”

Please write the corresponding administration volume values in terms of ml for each case according to explanation given above.

a) "After reconstitution, 2ml prefilled syringe contains 1.5 ml injection solution having 500 mcg of romiplostim (500 mcg/ml)". --->

 
Kaç ml enjekte edildiği bilgisi yazılıyormuş database'e.
Ona göre hesap yapman gerek.

  • cakabo  (05.08.19 10:39:25) 
[]

trafik cezası posta olarak geliyor mu

posta olarak gelmese bile bir şekilde trafik cezası yediği haber veriliyor mu kişiye yoksa kendin mi araştırmak zorundasın ceza yemiş miyim diye?




 
Geçen ay ceza yedim, 10 gün içinde kağıt geldi eve.


  • aioniotita  (01.08.19 20:16:13) 
Ptt getiriyor. 3 kere geldi. Artık aracını görünce anksiyetem tutuyordu. Sattım kurtuldum.


  • mekaniker  (01.08.19 20:32:00) 
Geçen sene yediğim eds cezası geldi, aynı şekilde arkadaş grubuna da geldi baya bir adama ama e devlette görünmüyor


  • kisa  (01.08.19 20:32:14) 
Geliyor mutlaka. Hatta şöyle bir şey var. Erken ödeyince indirim oluyor ya o erken ödeme o makbuz eve geldiği tarihten itibaren başlar. Cezayı yediğiniz tarihten itibaren başlamaz.
E devletten makbuz gelmeden ödediniz bile yine o kağıt sizin eve geliyor. Son 2 ayda 4 kere trafik cezası ödemiş biri.

  • valarmurgulis  (01.08.19 20:46:52) 
Muhtardan adıma apartman kapısına kağıt yapıştırılmış.Gittim,trafik cezan var dedi muhtar.Aldım ödedim netten


  • arenas  (01.08.19 21:54:38) 
araba babamın üstüne olduğu için bakamıyorum e-devletten ama bi kaç radara yakalanmaktan şüphelendiğim durum oldu. öyleyse yememişim şaşırdım yememiş olmama.


  • semaforo de medianoche  (01.08.19 23:43:50 ~ 23:44:06) 
[]

kellikle dalga geçilmesi

fiziksel kusurlarla dalga geçilmesi her zaman ayıptı tabii ama son yıllarda sosyal medya sayesinde iyice yerin dibine sokuldu bu davranış. dalga geçilmediği gibi insanların kendini sevebilmesi adına övülmeye bile başlandı. obeziden cücesine çirkinlik abidesinden kıllısına vs gerekli gereksiz övgüler görüyoruz internette. ama bu olay anlamadığım bi şekilde kellikte işlemiyor. övmeyi geçtim herkes ilkokul seviyesi dalga geçmeye başladı iyice. en son işte norm ender'in şarkısı sayesinde iyice arttı, ondan önce de hem sanal hem gerçek hayatta görüyodum/duyuyodum sık sık. sebebi ne bunun?




 
Kellikle bence pek dalga geçilmiyo. Bi şişmanlık değil. Ya da zayıflık.

Senin bahsettiğin kellik dışındaki şeylerle aşırı dalga geçildiğinden zaten beden olumlama tarzında bi akım doğdu. Kellikle de o kadar alay edilse aynısı onun için de olurdu

Ps: Kelim.
  • (s)AINT  (28.07.19 13:16:13) 
bence çevrenizi değiştirin. çevremde tonla kel var daha dalga geçildiğini duymadım.
uyuz oldukları kel adama bile kel demiyorlar.

  • ozdek  (28.07.19 13:18:13) 
Ben farkinda degilim oyle bir trendin. Instagram ile zaten isler cigirindan cikti. V sekil yuz tipi olmayan ablak suratli, 1 metreden az bacak boyu olan cüce sayiliyor. Normal ve anormal algisi cok degisti, keller oyle arada kaynamis olabilirler.

Bence seksi, tabii herkes bir Bruce Willis ya da Jason Statham olacak diye bir durum yok.
  • buf-e kür  (28.07.19 13:21:28) 
@ozdek @saint: twitter arama kısmına keltoş yazın okuyun bi isterseniz. en son norm ender ben fero'yla kel diye dalga geçiyor herkesin şarkıda en sevdiği yer orası olmuş, ben fero kel değil de obez olsaydı ayı diye dalga geçecek miydi geçse bile bu büyük tepkiler almayacak mıydı? veya internette kel birinin fotosu, tiviti falan yayılsın biraz yine milyon tane kellik şakası oluyor altında. gerçek hayatta da yüzüne karşı dalga geçilmesinden bahsetmiyorum zaten kel birinin arkasından konuşulurken dalga geçiliyor genelde.

@cesario: saç ektirenle de geçiliyor tabii. hatta birisi bi forumda yazmıştı hatta ekşi de olabilir tam hatırlamıyorum "keldim kel diye dalga geçiyolardı saç ektirince onla dalga geçicekler boşa uğraşmıyorum o yüzden" tarzı bi şey.
  • semaforo de medianoche  (28.07.19 13:29:21 ~ 13:31:09) 
son günlerde olabilir belki.
(bkz: keltoş babana koş)
(bkz: norm ender)
  • meldaras  (28.07.19 14:02:58) 
Valla benim çevremde kellikle dalga geçen kimse yok. Nasıl bir cevreniz var bilmiyorum ama biz kız arkadaşlarla bunun kötü bir şey olduğuna dair hiç konuşmadik bile. Sanal alemdeki muhabbetleri bilmiyorum ama bu şekilde düşünenleri ister gercek hayatta ister sanalda olsun hiç sallamayin bence.


  • Amaranta ursula  (28.07.19 14:10:12) 
Dalga geçenlere "Johnny Sins'in nasıl dünyanın en güzel hatunlarını elden geçirdiğini" hatırlatırsın olur biter.

Hah, Blacked cast'indeki siyahi abilerin de aynı şekilde ilahe hatunları götürdüğünü ve saçsız olduklarını da ilave edebilirsin.
  • Psycho Mantis  (28.07.19 15:29:34 ~ 15:30:47) 
kanka şişmanlığıyla dalga geçseydi ayıp olurdu. çünkü şişmanlık sağlık sorunu kaynaklı olabilir. onu da geçtim, iradesi zayıflık olur. yani bu insanlara üzülerek bakılması doğal. ya hasta ya da iradesi zayıf. iki şekilde de üzücü. böyle bi insanla dalga geçilmesi hoş değil, doğru değil. ayıp.

kellikte böyle bi şey yok. kel erkeklerle saçlılar arasında sağlık açısından hiç fark yok. böyle bi bilimsel çalışma yapıldı mı bilmiyorum, varsa bilen gönderebilir.

ayrıca kel erkek saçlıya göre zayıf değildir. birçok kadın saçlılara göre daha güçlü bile bulur kel erkekleri. kel adamla dalga geçsen ne olur, geçmesen ne olur?

biri bana kel dese, "keller eller" der, güler geçerim. alınabileceğin bi şey yok ki.

bana göre eksiklik değil. sporda etkilemez, sekste etkilemez, kız tavlamada etkilemez, hiçbir şeyde etkilemez. ama şişmanlık-çok zayıflık böyle değil. aynı adamın saçlı haliyle kel hali aynıdır. ama şişman-aşırı zayıf haliyle fit-kaslı hali aynı değildir.

edit: norm ender'in kel fero demesi de ağza güzel oturduğu için. yani kelliğiyle dalga geçme olayı yok. lakap gibi kullanmış.
  • (s)AINT  (28.07.19 16:32:00 ~ 18:52:28) 
Kellikle dalga geçen birisi değilim ama dalga geçilince istemsizce gülüyorum. En son strainger things dizisinde kel adama telsiz kod adı kel kartal dediklerinde gülmüştüm.

Onun dışında dalga geçildiği bir ortamla karşılaşmadım.

@saint kemoterapi görme nedeniyle, testiküler feminizasyon veya alopecia hastalıkları geçirmiş olabilir.
  • filipis  (28.07.19 21:38:05 ~ 21:54:15) 
çevre değiştir diyenlere cevap: genel olarak internetten bahsediyorum kendi arkadaşlarımdan değil. arada sosyal hayatımda da sevilmeyen birinin arkasından konuşulurken kel olmasıyla ilgili hakaret edildiğini de duydum 1-2 kere, dalga geçilen kişi ben değilim yani. potansiyel kel olduğum için belki dikkatimi çekti bu konu ama dökülmeyen saçlarımla idare ediyorum ben şimdilik. henüz o kadar kel olmadık...

@saint: o mantıkla bakarsak belki malını mülkünü eşini dostunu kaybetti de onun stresiyle kel oldu kişi? güzel bi kafatasına ve vücuda sahip değilsen kellik yerin dibine sokuyor insanı ya nasıl fark yok. ayrıca kelliğin yakıştığı insanlara bile (çok şanssız bir saçı yoksa) saçlılık daha çok yakışıyor.
  • semaforo de medianoche  (30.07.19 00:15:02 ~ 00:16:42) 
Kellikle nasıl dalga geçilmiyor ya, en çok dalga geçilen şey olabilir. Fiziksel olarak laf edilen kim varsa "o kendine baksın kel ve göbekli" şeklinde aşağılanır. Kellik kişinin kendi ulaştığı bir durummuş gibi bakılır hep.


  • hair freak  (05.11.19 11:36:01) 
internet demişsin işte. internette fiziksel özelliklerle çok dalga geçiliyor. özellikle boy ve kiloyla çok geçiliyor. ama gerçek hayatta kimsenin yüzüne söylediğini görmedim.


  • nothing in my way  (05.11.19 11:48:55) 
[]

yolda görse tanınmayacak aşırı ünlü oyuncular

az önce farkettim emily blunt'ın başrolde oynadığı epey filmini izlememiş olmama rağmen kendisini yolda görsem tanımam. bende hiç iz bırakmamış yani kendisi. sizin için de böyle isimler var mı? gerçi böyle birinin aklınıza gelmesi de düşük ihtimal ama sorayım dedim böyle bi model mi var yoksa bana özgü bir durum mu diye.




 
kurt russel
Gwen stefani vs.

var bir sürü, bazen adını sanki ilkokul arkadaşınmış gibi bildiğin yüz tane filmini izlediğin adamı tanımazsın. bana da oluyorsa demek ki herkese oluyor
  • bidakikanizialicam  (18.07.19 21:27:05) 
Yüz hafızam rezalet. İnsanlarin yüzünü asla hatırlamıyorum. Piyasadaki en ünlü kişilerin %90'ı için böyle diyebilirim.

Yav Madonna'yı yolda görsem tanımayacağımı iki ay önce Eurovision izlerken fark ettim. Kadını ilk görünce tanımadım resmen sonra aaa bu muymuş Madonna oldum.
  • nundu  (18.07.19 23:17:48) 
[]

bergman filmleri

3 filmini izledim kendisinin. wild strawberries'i baya seviyorum en az 8/10 gözümde. persona da çok benlik değil ama iyi filmdi yine de, anlatış tarzı pek bana hitap etmese de anlattığı şey çok iyiydi 7/10 alır benden. seventh seal'den ise nefret etmiştim böyle aşırı sürreal aşırı metafor kusan filmleri sevmiyorum 2-3 falan veririm 10 üstünden. sorum şu sizce autumn sonata'yı ve fanny & alexander'ı sevme ihtimalim nedir? başka kesin seversin veya sevmezsin diyebileceğiniz bergman filmlerini de yazabilirsiniz (scenes from a marriage ve cries and whispers'ı da merak ediyorum).




 
Bir evlilikten manzaralar çok iyi bence, yani bergman seven bence her şeyiyle sever. Yedinci mührü değerlendirirken dönemin koşullarıyla değerlendirmek lazim gibi. Çığlıklar ve fısıltılar da tipik bergman filmi bana göre hepsi birbirinden değerli şaheser niteliğinde. Hele oda üçlemesi


  • olaylar olaylar  (13.07.19 12:32:15) 
Sanırım Autumn Sonata en sevdiğim filmi olabilir, muazzam bir hesaplaşma ve diyalog filmidir, repliklerini halâ unutmam. 2 kez izlemiştim, Bergman filmlerinde müziğe gerek yokturu ayrıca gösterir. Bergman Her filmi bende farklı bişeyler uyandıran anlatan, ardından gelenler sadece kendisini taklit edebilir bir yönetmendir benim için. Cries & whispers bana travma yaşatmıştır, tabii bunun filmle ilgisi yok, kötü anılarım olduğu için. Arkadaşın da dediği gibi Bergman seven her şeyiyle sever.


  • mslny  (13.07.19 13:05:20 ~ 13:06:08) 
[]

erken saatte uyanmanın zorluğu

herkes için böyle mi bilemiycem tabii ama gece 4'te yatsam kendiliğimden 11:30 civarı uyanıyorum uykumu almış vaziyette. gece 12'de yatıp 7:30'da alarmla uyandığımda ise ömrümden ömür gidiyor, sabah evden çıkana kadar tüm hayatıma küfrediyorum. ikisinde de aynı süre uyumama rağmen böyle olmasının sebebi nedir fikri olan var mı? 100 milyar maaş da alsam iş yerimde inanılmaz keyifli bi ortamım da olsa erken saatte uyanmam gerektiği sürece mutlu bir hayat sürmem mümkün değil çok etkiliyor bu durum beni. aşmak istiyorum bunu.




 
31 yildir asamadim ben.


  • stavro  (06.07.19 00:17:08) 
Gece 10'da yatmayı deneyin. Uyku süresi aynı olsa bile uyku saatleri fark yaratıyor.


  • mikro patlama  (06.07.19 01:45:07) 
gece geç yatmanın daha özgürlükçü bir hayat yaşadığına inandırıldığımız için, sabah erken kalkmayı, diğer uyku saatinin toplamına eşit olmasına rağmen kendimizi bitkin hissediyoruz. oysa erken yatıp erken kalkmak vücut için daha yararlı, fakat asi, sıradığı değil. kentlerde, gece geç vakitlere kadar oturup sigara, kahve içmek daha güçlü gösteriyor. kadınların omuzlarına bir çanta astıklarında kendilerini daha iyi hissetmeleri ya da ortamlarda sigara içenlerin kendilerini daha güçlü hissetmeleri gibi. yani hepsi bizim uydurmamız. psikolojini buna inandırabilirsin. "erken yatıp erken kalkmak vücuduna faydalıdır ve geç yatmak zararlıdır. sabah dinç uyanamamın nedeni bu psikolojik alışkanlıklardır." diyerek kendine tekrarlarsan değişebilirsin.


  • silver apple  (06.07.19 09:52:56) 
o öyle olmuyor. insanlar uyudukları saati seçebilir ama uyandıkları saate vücut karar verir. siz her gün 12'de yatıp 7'de kalkarsanız, bir gün 2'de uyuduğunuzda ertesi gün 9'da uyanmazsınız; yine 7'de uyanırsınız.

alarmla uyanmak rutine bindiği takdirde her zaman vücut için zorlayıcı olacaktır. bir hafta kadar düzenli olarak 12'de uyursanız vücudunuz kendini ona göre uyanmaya (örneğin 7:30) ayarlayacaktır. biraz zaman verin.

ek olarak günümüzdeki iş düzeninin bu açıdan bile insanı mutlu ve tatmin etmesi mümkün değil. 18'de işten çıkan bir çalışan eve gelip yemeğini yediğinde saat iyice geç oluyor. bu saatten sonra en azından biraz bir şeylerle vakit geçireyim dendiğinde saat 12'yi çoktan geçiyor. halbuki olması gereken 22-23 gibi uyumak ama insanlar kendilerine nefes alacak vakti dahi bulamadıkları için biraz daha geç uyumayı tercih ediyorlar. dolayısıyla uyku problemleri kaçınılmaz oluyor. bu da sabah uyanmakta güçlük çekilmesine, dolaylı olarak da mutsuzluğa neden oluyor.
  • bohr atom modeli  (06.07.19 11:04:04 ~ 11:08:29) 
@silver apple "özgürlükçü bir hayat yaşadığına inandırıldığımız için" demişsin ama gece istediğin saatte yatabilmek özgürlüktür zaten. ben isterim ki 3'ten 4'ten önce yatmayım ama iş olunca istediğim halde yapamıyorum bunu uykum geliyor erkenden. bir de bence artık erken yatıp erken kalkmak daha havalı gözüküyor. sorumluluk sahibi insan havası oluyor ve milyarderlerin, acayip başarılı tiplerin vs. de genelde erken kalktığı haberleri çıktıkça böyle oldu bence.


  • semaforo de medianoche  (06.07.19 11:33:20) 
@semaforo de medianoche sen, kalkıp köyüne ya da bir köye git. bir hafta dolmadan bütün uyku alışkanlıkların değişir, akşam 11 sabah en geç 6 da uyanmaya başlarsın. gece 4 te uyuma sabah 11 de uyanma diye bir seçenek olmaz. çözüm olarak önce böyle bir fark olduğuna kendini inandırman gerekiyor. sonra önlem olarak odanda elektriği, interneti kapatırsın, akşam kahve, çayı kaldırırsın, stresten uzak durmaya çalışır, gün içerisinde spor yaparsın vb..


  • silver apple  (06.07.19 13:08:44) 
@silver apple teorik olarak haklısın ama pratik olarak pek mümkün değil. hobilerim var, ilgilenmek istediğim şeyler var, vakit geçirmek istediğim arkadaşlar var. bunun için köyde doğup hiç şehir görmemek veya o zihniyette bi insan olmak lazım sanırım.


  • semaforo de medianoche  (07.07.19 12:39:37) 
[]

mass effect serisi

indirimden alıcam da sanırım bu serinin yıldız oyunu 2. oyun. 1 de iyi mi yoksa onu boşverip 2'den başlasam daha mı iyi olur sizce? tabii 1 oynanmadan 2'den çok tat alınmaz gibi bir durum varsa vasat bile olsa mecbur 1'den başlarım o ayrı.




 
Ben direkt 2'yi oynadım. Türkçe yamasını da kurdum. Konu devam ediyor ama Türkçe olduğu için diyaloglardan geçmişte neler olduğunu anlıyorsun. Dediğin gibi oynanış olarak da 2 daha iyi. Sonradan 1'i de aldım ama maden toplama bölümleri uzun ve sıkıcı geldi, bitiremedim. Firsat bulursam 2'yi tekrar kurup oynayacağım.


  • jamal_vs_jason  (26.06.19 00:31:57) 
Ps3'te 1-2-3 oynadım sırasıyla. Verdiğiniz kararlar doğrultusunda diğer oyunlar da değişiyor.


  • sustum  (26.06.19 00:35:54) 
1 de iyi
Vaktin varsa oyna mutlaka 1den başla

  • dafuq  (26.06.19 00:54:31) 
birden başla kesinlikle.


  • Goldstein  (26.06.19 01:42:40) 
1'den basla. eger 1'den baslarsan 1'in 2'ye kiyasla dandikligi gozune batmaz. Cok zamanini almasin istiyorsan en kolay modda maden aramalarla falan cok ugrasmadan hikaye ugruna bitir. hem de seriye isinirsin.

cok sevdigim bir replikle bitireyim

-shepard.
+wrex.
  • tanaka  (26.06.19 09:56:41) 
[]

fatih altaylı videoda ne diyor

şurada twitter.com fatih altaylı'nın 1.16'da ne dediğini anlayamadım bi türlü. "o zaman ben gideyim izmir'e..." sonrası yok




 
İzmir de oy vereyim diyor


  • lion de la Turquie  (17.06.19 01:21:26) 
"O zaman ben de gideyim İzmir'de oy vereyim allah allah" diyor. Altaylı için bunu diyeceğimi hiç düşünmezdim ama adam %100 haklı.


  • bruce mclaren  (17.06.19 01:42:23) 
izmir'de ve oy arasında başka bi kelime de söylüyor sanki emin misiniz söylemediğine?

@bruce evet ben de baya keyifle izledim videoyu
  • semaforo de medianoche  (17.06.19 01:47:27) 
O kısmı kulaklıkla tekrar izleyince sanki başka bir şey daha söylüyor gibi ama Altaylı'nın konuşmasıyla da alakalı olabilir. Nedim çenesini kapatsa daha rahat anlaşılırdı. Nedim'in sesine fazla tahammül edemediğimden çok fazla tekrar oynatamadım o kısmı :)


  • bruce mclaren  (17.06.19 02:01:06) 
[]

reha erdem filmleri

6 filmini izledim. kosmos ve a ay'ı hiç sevmiyorum hatta nefret ediyorum diyebilirim, hayat var'da çok sıkılmıştım ama yine de etkilemişti, beş vakit, kaç para kaç ve korkuyorum anne filmleri ise baya sevdiğim filmler oldu. soru kısmına gelirsek jin, koca dünya ve şarkı söyleyen kadınlar filmlerini önerir misiniz az biraz anlatmaya çalıştığım zevkime göre? kosmos'dan sonra hep o tarz devam etmiş gibi laflar var ama belki tam da öyle değildir diye sorayım dedim.




 
koca dünya'yı izledim. onu da sıkıcı bulacağınızı düşünüyorum. bence hayat var ve kaç para kaç filmleri olduka iyi.


  • shezo  (13.06.19 22:25:06) 
Aslinda kac para kac genel bi durum trajedisi. Imgelerin daha az oldugu filmlerden sayabiliriz. Sarki soyleyen kadinlar filminde daha cok bilincaltinin vahsi sekilde ortaya cikarildigi anlari filmlestirmis diyebilirim. Jin filmi de pkk ile bagdastirildigi icin bi sure tecrit edilmisti sanirim. Eger o acidan bakmazsaniz gayet sade denilebilir.


  • sack jparrow  (14.06.19 01:00:09) 
Kendi adima cevap verecek olursam Şarki Söyleyen Kadinlar'i hic begenmedim, hatta cok sıkıldım izlerken, Koca Dunya ve Jin pek bir sey vermedi ama Hayat Var'i ve ozellikle Kosmos'u çok begenmistim, hatta Kosmos'u seyrettigimde Kars'a gitme karari almistim, o zamanlar Doğu Expresi modasi yoktu. A-ayi izlemedim, Korkuyorum Anne'yi de ucundan kiyisindan rastladikca izledim pek fikrim yok ama cok begendigim bir film diyemem, Kac Para Kac'i cok severim.

Soylediklerinize gore Sarki Soyleyen Kadinlar'i begeneceginizi dusunmem, digerlerini belki.
  •   (14.06.19 16:41:16) 
[]

mardin'deki eczaneden saç çıkartan ilaç

10 yıllık berberim geçen söyledi bi müşterisi getiriyormuş. kendi çektiği before - after fotolarını gösterdi 5 müşterisi kullanmış hepsinde de saç çıkmış. 10 yıllık berberim olduğu için de güveniyorum doğal olarak en azından bana yalan söylemeyeceğine. bana dediğine göre kanada'da yapılan bi ilaç varmış epey pahalı, bu da onu taklit ediyormuş, telife falan takılmamak için de markasız falan böyle kulaktan kulağa duyurarak pazarlamasını yapıyor. internette baktım böyle şeyler gördüm mardin'den malatya'dan başka yerlerden yapanlar da var sanırım. olumsuz yorum da görmedim. bu ilaç hakkında bilgisi olan var mı etken maddesi nedir, olayı nedir, yan etkisi var mı vs.? adam 1 şişe al şişe bitmeden etkisini görüceksin zaten etkiyi görünce kendin gelir istersin 2. 3. şişeyi diyor.




 
Ben böyle bir şeyin olabileceğini düşünmüyorum. Olsaydı tüm dünyada yok satar, paraya para demez başka şey derdi. Kanada’da da bile böyle bir ilaç varsa gerçekten işe yarıyorsa inan et, şu an saçı olmayan herkes onu kullanırdı, paraya kıyıp.


  • cemallamec  (09.06.19 13:51:05) 
Sac cikartan ilac yapabilen bir adam Mardin'de yasamak yerine Monaco'da villasinda kahvalti yapip ozel jetiyle Napoli'ye ogle yemegine pizza yemeye giderdi.


  • crown  (09.06.19 14:00:44) 
Ne çok bilgi sahibi olmayan fikir sahibi olan kullanıcı var burada.

Senin formülün: C9H15N5O

Yani vazodilatör bir ilaç olan minoxidil. Bahsedilen epey pahalı ilaç: Rogaine. Mardin'de irandan kaçak gelen kirkland vardır olsa olsa. Bunlar da ambajalını çıkarıp kendisi yapmış gibi satıyor olabilir ya da gerçekten kendisi de yapıyor olabilir zor değil. Her eczanede bulunan Minoxil Forte kullanabilirsin YouTube üzerinde işe yaradığını gösteren vatandaş videoları var. Ben hiç kullanmadım henüz hiç dökülme olmadığı için, babam gibi olursam ilerde kullanırım. İşe yaradığına dair çok kanıt var.
  • goodz  (09.06.19 14:12:53) 
Bir yerde okumuştum.
'Bir gün bulunursa eğer, penis büyütmenin çaresini bulan adamla, saç çıkarmanın yolunu bulan adam, dünyanın en zengin adamı olacaktır.'
diyordu.
  • Mirket  (09.06.19 14:19:40) 
Küçük bir şişede damla olarak sıkılan ilaçtan bahsediyorsun galiba. 1 ay kullandım bana faydası olmadı. Ama faydasını gören canlı şahit olduğum bir kaç kişi gördüm. Dene bence. Fiyat olarak 150 lira gibi bir şeydi.


  • valarmurgulis  (09.06.19 15:18:05) 
bende 6 yıldır falan devam eden bir saç dökülmesi var, o yüzden %100 saç çıkartan bi ilaç olsa onun şu an herkes tarafından bilineceğinin, yapanın acayip zengin olacağının bi çok insandan daha çok farkındayım. ilk zamanlar uğraşmıştım durdurmak için dökülmeyi ama çok işe yarayan bi şey olmadı, uzun süredir saldım sizin gibi düşündüğüm için. ama güvendiğim bi insanın bizzat kendi çektiği before - after fotoları görünce araştırmak istedim nedir ne değildir. bundan ibaret durum.

@goodz ve @valarmurgulis teşekkürler bu tarz cevaplar arıyordum ben de.
  • semaforo de medianoche  (09.06.19 15:26:04) 
@goodz un söylediği ilacı anlatayım.
Adı Rogaine.
Amerikan menşeili bir ilaç. Etken maddesi Minoksidil.
Tepe arkasından açılmaya başlayan erkek tipi saç dökülmelerinde işe yarıyor. Tepe önüne bir hayrı yok. Etki etmeye başlaması için 6 ay süreyle aralıksız kullanmak gerekiyor. 6 aydan sonra da etkisinin devam etmesi için ömür boyu kullanmak gerekiyor. Bırakılma durumunda kısa sürede kurtardığı saçların döküleceği iddiasında. Tahriş ve kaşıntı yapma durumu var. Bu durumda ilacı kullanmayın diyor. Yanlış hatırlamıyorsam tansiyon üzerinde olumsuz etkileri var.
Yani öyle bir şişe kullandım, saçıma tarak işlemez oldu gibi bir durumu yok. Bir şişesi bir aylık doz oluyor ve fiyatı eşek yüküyle ölçülüyor.
Bilginin tamamı ilacın prospektüsünden almıştım zamanında. @goodz un dediği gibi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak lazım :)
  • Mirket  (09.06.19 15:45:05) 
acilin uzman geldi:)

kanada denilen sey rogaine. mardinde yapan ise minoxidil. aynisi degil sadece ordaki etken madde ayni. vaktinde online satis sitelerinde goruyordum mardindeki saticiyi.

rogaine'i ben taa 5 yil once kullandim. amerikadan siparis veriyordum. 2 yil kullandim. sac cikartiyor yalan yok. kullandigim zaman cevremdeki herkes sac mi ektirdin diye cok sasirmisti. minoxidil'i de 1 yil kullandim. rogaine kadar etkili degil ama ise yariyor.

amaaa sakin bulasma derim. bunlar(rogaine, minoxidil, proscar vs..) lifetime urunler. yani omur boyu kullanmak zorundasin. biraktigin zaman tum saclarin dokuluyor. kullanmasi ham maddi hem de zaman anlaminda cok fazla sey goturuyor senden. bence hic bulasma. bide vucudunun tuhaf yerlerinde killanma yada dokulme yapabilir.

nacizane yorum ve tavsiyem, ne burada soylendigi gibi adam bulsa gidip monaco'da villada yasardi diyecek kadar imkansiz ne de xx yerdeki berber bi urun bulmus sac cikariyor vs.. tarzi soylemler dogru degil.

evet cikartiyordur dogru ama bilinmeyen bir suru noktasi vardir. tum fda, who vs.. orgut/kurum/kurulus, birlik vs..den onayini almasi gerekiyor. ki oyle birsey olsa su an onu yapan loreal, schwarzkopf, nivea vs.. gibi firmalar cikartip muhakkak reklamini yapardi. ayrica baska ulkelerde satiliyor olmasi o urunun dogru oldugu anlamina gelmez. bizde yada diger ulkelerde uygun kriterleri tasimadigi icin yasaktir. devlet izin vermiyor; berber'de mal bulmus magribi gibi xx ulkeden geliyor diye promoasyon yapiyor. o ulkeden geliyor da neden uluslararasi arenada satisi yok?

bi de ben rogaine'i satin alirken hatirladigim kadariyla kanada'da yasakti. ama adam kanada mensei site acip bizim gibi 3. dunya ulkesi kellerine yonelik reklam yapiyordu. boyle oliunce bizimkiler kanada onayli saniyor. ama isin asli oyle degil.
  • mayeskuel  (09.06.19 15:53:26 ~ 16:05:48) 
minoxil kullandım ve epey saç çıkardı. ama kullanmayı bıraktım ve çıkanların hepsi yeniden döküldü.şuan eski haline döndü.
ben de bir çare ararken 2 gündür aynı tarzda bir şey duydum arkadaşımdan. tokatta bir kuaförün kullandığı bir ilaç varmış ve saç çıkartıyormuş.adam önce saçınızı ve dökülme tipini falan inceleyip ilacın etkili olup olmayacağını söylüyormuş.ben de istabuldan tokata gitmeyi düşünüyorum

  • möldersgotinnue  (09.06.19 16:16:27) 
Arkadaşlar saç dökülmesi artık beni de mutsuzlastiriyor. Ilaca ulaşabilecek varsa bir denesin. :)


  • opitseri  (09.06.19 19:22:53) 
goodz ve mayeskuel'in yaptığı yorumları okuyun. gerisi hikaye.
alacaksanız bahsettikleri ilaçları alın.

  • kanlakarisikyagmur  (09.06.19 22:31:34) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.